Ekonomi 2 Muhasebe 5 Gündem 8 aşbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Dolmabahçe'deki ofisinde Al Jazeera'den Jamal Elshayyal'e konuştu. Erdoğan, yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan Kürt sorununa, Gezi Parkı eylemlerinden cumhurbaşkanlığı seçimlerine pek çok konuda soruları yanıtladı.Erdoğan, İstanbul Dolmabahçe'deki ofisinde Al Jazeera'den Jamal Elshayyal'e konuştu. Al Jazeera: Hükümetinizin ekonomik başarısının ardında yolsuzlukla savaş olduğunu söylediniz. Ama Türkiye son yılların en büyük yolsuzluk soruşturmasıyla yüzyüze geldi. Bakanların adı karıştı, ayakkabı kutusunda milyon dolarlar bulundu, siyasiler güçlerini kötüye kullanmakla suçlanıyor. ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, sanayi üretiminin aralık ayında beklentileri doğrultusunda güçlü bir artış sergilediğini belirterek, "Aralıkta elde edilen veriler sanayi üretiminin, dolayısıyla da ülke ekonomisinin büyüdüğünü gösteriyor. Sanayicimiz, Türkiye'nin istikrarına güveniyor" dedi. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) yayımladığı sanayi üretim endeksi verilerini değerlendiren Işık, endeksin 2013 Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6,9, takvim etkilerinden arındırılmış olarak ise yıllık bazda yüzde 7,1 arttığını kaydetti. Işık, 12 aylık ortalamalar incelendiğinde ise takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin bir önceki yılın ortalamasına göre yüzde 3,4 arttığını belirtti.Sanayi üretiminin aralık ayında beklentileri doğrultusunda güçlü bir artış sergilediğini ifade eden Işık, "Türkiye ekonomisinde büyümenin lokomotifi sanayidir. B B meklilerin promosyon almasıyla ilgili talebi, Kamu Personel Danışma Kurulu'nda çözülecek.Ramazan Bayramı öncesi memur ve emekliler için yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde gündeme gelen promosyonla ilgili, çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Toplu sözleşme öncesi Memur-Sen, öncelikleri olarak sıraladığı taleplerin 17'incisi olarak emeklilere de, maaş aldıkları bankalarca promosyon ödenmesini gündeme getirmişti. Talep masada konuşulmuş, fakat üzerinde çalışılacağı için, toplu sözleşme metnine girmemişti. Promosyon konusu yaklaşık 10 milyon emekliyi heyecanlandırmış ve bu konudaki çalışmalar devam etmişti. Ankara'dan son gelen bilgilere göre, söz konusu promosyonların ödenmesiyle ilgili yasal alt yapı oluşturulması gerekiyor. E S a n ay i c i m i z istikrara g ü ve n iyo r HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 12 ŞUBAT 2014 Çarşamba KDV dahil 25 Krş BATMAN'DAN dolar fışkırdı! Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun illerin bankacılık rakamlarını açıkladığı Finnet rakamları 2013’te petrol şehri Batman’dan petrol yerine dolar fışkırdığını ortaya koydu. www.ekonomigazetesi.net Artık Ekonomi Gazetesini twitter & facebook’dan okuyabilirsiniz & türkiye'ye döndü! Rota artık Avrupalı yolunu neden değiştirdi? Son bir yılda dolarda yüzde 25, eu- roda yüzde 30 devalüasyon olunca, Avrupalı turist için Türkiye’de tatil yapmak dörtte bir oranında ucuzladı. Avrupalı turist, yönünü İspanya ve Yunanistan’dan Türkiye’ye çevirdi.Türkiye’de özellikle 17 Aralık’tan itibaren ralliye başlayan döviz kurları, TL’nin değerini eritirken, Avrupalı turist için ise fırsata dönüştü. vrupalıların yaz tatili planlarını yaptığı döneme denk gelen kur artışı, Avrupalıların Türkiye’ye ilgisini daha da artırdı. TL karşısında doların yüzde 25, euro’nun yüzde 30 değer kazanması, Avrupalı turist için Türkiye tatilini dörtte bir oranında ucuzlattı. Milliyet'in haberine göre yaz tatili planlarını ve rezervasyonlarını kış aylarında yapan Avrupalı turistler, Türkiye’den peşpeşe gelen devalüasyon haberleri üzerine, İspanya, İtalya, Yunanistan ve Kuzey Afrika seçeneklerinden vazgeçerek rezervasyonlarını Türkiye’ye yönlendirdiler. A ireylerin döviz mevduatını da kattığımızda durum değişmi yor. Batman önceki yıl sonun da 196 milyon liralık döviz mevdu atına sahipken 2013 sonunda % 440’lık artışla bu rakam 1 milyar 63 milyon liraya çıkıyor. Tabii bu para $ın % 23 değer kazanmasıyla aynı oranda değerlendi. BDDK rakamları 400 milyon $ın 2013’ün son 3 ayında Batman’a geldiğini de ortaya koyu yor. Çünkü aynı kurumun 2013/9 aylık verilerinde Batman’da şirket lerin döviz mevduatının sadece 29 milyon TL olduğu görülüyor. B SADECE 4 İL KAYBETTİ Batman’ın dışında kurun düşük seyrettiği 2013’te $ toplayıp kazanç elde eden iller de bulunuyor. 2013’te toplam döviz mevduatını en fazla artıran iller Batman’ın ardından Kastamonu ve Ankara oldu. Kastamonu’nun toplam döviz mevduatı % 89’luk artışla 372 milyondan 704 milyon liraya çıktı. Ankara’nın döviz mevduatı da % 58 arttı ve 28.9 milyar liradan 45.8 milyar liraya çıktı.Bu üç ili % 57’lik artış ile Hatay ve % 55’lik artış ile Sakarya izledi. Döviz mevduatı en fazla düşen il ise % 59’luk azalışla Siirt oldu. Siirt’te döviz mevduatı 173 milyondan 70 milyona indi. sağlandı. Geri kalan % 16 ise dövizin yükseleceğini öngörüp yatırım yapan şirket ve kişilerin alımından geldi. 9 YILLIK YATIRIMA BEDEL Batman’daki döviz tevdiat hesaplarında yılın son 3 ayında yaşanan artış şaşkınlık yaratmış durumda. 48.3 milyon liradan 876 milyon liraya ulaşan ildeki döviz tevdiat hesabı son 9 yılda alınan yatırım teşvik belgelerinin tamamına bedel. Çünkü 2005 yılından 2013 sonuna kadar Batman için verilen teşvik belgesi toplamı 858 milyon lira. Haberi S.3’de konomist Joseph Stiglitz “Bile bile durgunluk” adıyla yayımladığı makalesinde, Nobel ödüllü ekonomist Stiglitz, 2008 yılında patlak veren krizden gerekli derslerin alınmadığına işaret etti. Stiglitz, “2008’de küresel krizin patlamasının ardından, doğru politikalar kabul 16 MİLYAR $’LIK NET ARTIŞ OLDU edilmediği sürece, dünya Japonya’da 2013’te şirketler döviz mevduatını % başlayan yavaş büyüme ve neredeyse 50 artırarak 86.8 milyar liradan 130 duran gelir artışı sarmalına girecek milyar liraya çıkardı. Vatandaşlar ve demiştim. Atlantik okyanusunun her iki kıyısındaki liderler, Japonya krizin şirketler birlikte alındığında ise den ders çıkarttıklarını söyleme lerine Türkiye’de toplam döviz mevduatı rağmen aynı hataları yineledi. Şimdi TL bazında % 36 arttı ve 225 milyar ABD’nin en önemli finans isimlerin liradan (126 milyar $) 306 milyar den (eski Hazine Bakanı) Larry Sumliraya (142 milyar $) çıktı. Bunun mers bile küresel ekonomide kalıcı yaklaşık % 20’si kur artışı nedeniyle durgunluk uyarısı yapar hale geldi. BORSA E TURİZMDE 5. ÜLKE Türkiye’ye ilginin artmasıyla Avrupa’da faaliyet gösteren tur operatörleri Türkiye’ye geçen yıllara göre açık ara farkla rezervasyon geçti. Turist sayısı açısından dünyada 6’ncı sırada olan Türkiye’nin önümüzdeki yıl 5’inci sıraya yükselme olasılığı da arttı. ABD'ye ihracat arttı Türkiye bu yılın ilk ayında, ABD'ye ger çekleştirdiği ihracatı geçen yılın aynı ayına göre % 19 arttırdı. Ülkeye en fazla ihracat çelik sektöründe yapıldı. cak ayında, Türkiye'nin ABD'ye yaptığı ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19 artışla 469 milyon 892 bin dolar oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, geçen ay Türkiye'nin en fazla ihracat yaptığı ülkeler sıralamasında 6'ncı olan ABD'ye 469 milyon 892 bin dolar satış gerçekleştirildi. Geçen ay ABD'ye ihracat, 2013'ün aynı ayına göre O ‘YÜZDE 12 ARTIŞ OLACAK’ Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, 2014 yılında Türkiye’ye gelecek turist sayısında ve turizm gelirinde yüzde 12 oranında artış olacağını söyledi.Türkiye’nin turizm gelirinin 2013 yılında 32.3 milyar dolar olduğunu kaydeden Ulusoy, gelen yabancı turist sayısının ise 33.8 milyon kişi olarak gerçekleştiğini hatırlattı. Ulusoy, 2014 yılında turizm gelirinin 35 milyar doların üstüne çıkarken, gelecek yabancı turist sayısının da 36 milyon kişiyi aşacağını vurguladı. ltın 3 ayın en yüksek seviyesi olan 1287 dolara ulaştı. Analistlere göre bugün 1295 seviyesi test edilebilir.Yükseliş trendini sürdüren spot altın, kasım ayından bu yana en yüksek seviyesini gördü. A BD tarım dışı istihdam verisinin beklentilerden kötü gelmesi ile küresel ölçekte değer kaybeden doların ve gelişmekte olan ülkelere karşı artan yüzde 19 arttı. Türkiye ihracatının yüzde 3,9'unu riskin etkisiyle yükselişini hızkarşılayan ABD'ye en fazla satış, 60 milyon 875 landıran altın, yeni yıl tatilinden bin dolarla çelik sektöründe yapıldı. ABD'ye bu dönen Çin'in fiziki talebinin de etksektörde yapılan satış, Türkiye'nin çelik ihraisiyle 1280 doları aştı.Spot altın catının % 5,5'ini karşıladı. Tütün sektörü, geçen yüzde 1 yükselişle ons başına ay gerçekleştirdiği ihracatın yarısına denk gelen 1,287.81 dolar ile 18 Kasım'dan bu 57 milyon 351 bin dolarlık dış satımı ABD'ye yaptı. yana en yüksek seviyesini gördü. A 2 12 ŞUBAT 2014 Ekonomi HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, sanayi üretiminin aralık ayında beklentileri doğrultusunda güçlü bir artış sergilediğini belirterek, "Aralıkta elde edilen veriler sanayi üretiminin, dolayısıyla da ülke ekonomisinin büyüdüğünü gösteriyor. Sanayicimiz, Türkiye'nin istikrarına güveniyor" dedi. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yayımladığı sanayi üretim endeksi verilerini değerlendiren Işık, endeksin 2013 Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6.9, takvim etkilerinden arındırılmış olarak ise yıllık bazda yüzde 7.1 arttığını kaydetti. Işık, 12 aylık ortalamalar incelendiğinde ise takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin bir önceki yılın ortalamasına göre yüzde 3.4 arttığını belirtti. B SANAYiCi Türkiye'nin i s t i k r a r ı n a g ü ve n iyo r anayi S üretiminin aralık ayında beklentileri doğrultusunda güçlü bir artış sergilediğini ifade eden Işık, 'Türkiye ekonomisinde büyümenin lokomotifi sanayidir. Aralıkta elde edilen veriler, bize sanayi üretiminin, dolayısıyla da ülke ekonomisinin büyüdüğünü gösteriyor. Bu güçlü artış, yurt içinde ve yurt dışında yaşanan bazı belirsizliklere rağmen, sanayicimizin geleceğe dönük güveninin devam ettiğini, bu nedenle hem üretimin hem de yatırımların sürdüğünü de gösteriyor. Bir başka deyişle sanayicimiz, Türkiye'nin istikrarına güveniyor, her şeye rağmen bu çalkantılı günlerden kesinlikle çıkacağına inanıyor' değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin ihracat pazarında, 2013'ün son çeyreğinden itibaren bir büyüme gerçekleştiğini belirten Işık, şöyle devam etti: 'Ertelenmiş yatırım talebi, sanayi üretiminde büyümenin önünü açıyor' akan Işık, açıklanan sanayi üretim endeksi verilerinin, sanayi üretiminin büyüdüğünü gösterdiğini belirtti ve 'Sanayicimiz, Türkiye'nin istikrarına güveniyor' dedi. B yıl sonuna kadar minimum yüzde 20 ile 30 arasında artacağını ifade etti 2014’te ÖTV yüzde 5 zamlanırken, yüzde 30 kur farkı ve yüzde 10 civarında da enflasyon farkı oluştu. OYDER Başkanı Şükrü Ilısal, bunun bir kısmını markaların karşıladığını belirterek, fiyatların yıl sonuna kadar minimum yüzde 20 ile 30 arasında artacağını ifade etti.Tarihinin en iyi ikinci yılını yaşayan otomotiv sektörü, kur farkı, vergi artışı ve kredi sınırlandırması faktörleri yüzünden fiyatları yükseltiyor. O to m o b i l f iya t l a r ı yüzde 20 artar 'İhracat pazarlarında yaşanan gelişmeler ve bundan dolayı ülke içinde yaşanan arihinin en iyi ikinci yılını yaşayan otomotiv T sektörü, kur farkı, vergi artışı ve kredi sınırlandırması faktörleri yüzünden fiyatları yükseltiyor. ‘Otomotiv alıcıları takip araştırması’ sonuçlarının basına duyurulduğu toplantıda konuşan Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Yönetim Kurulu Başkanı H.Şükrü Ilısal, araç fiyatlarının yıl sonuna kadar kademeli olarak minimum yüzde 20-30 arasında artacağını kaydetti. olan gerekçelerin satışlara yansımasının esas martta görüleceğini dile getirdi. Hükümetin satışları dengelemek için tedbir alması gerektiğini belirten Ilısal, bunun için de tek olumlu beklentinin ‘hurda teşviki’ olduğunun altını çizerek, “Yaş ortalaması 29 olan bir ülkede araç yaş ortalamasının 16 olması kabul edilemez.” dedi. Bu oran Avrupa ve Amerika gibi ülkelerde 10’un ertelenmiş yatırım talebi, sanayi üretiminde büyümenin önünü açıyor. Aralık ayında sermaye malı üretimi yüzde 10'dan daha fazla büyümüştür. Sektörler açısından bakıldığında imalat sanayindeki üretim artışı tüm sektörlerin ortalamasından daha fazla olmuştur. Bu veriler, ülkemizde yatırımların da artık hızlandığını söylüyor. 2013 yılı sanayi üretimi, 2013 yılında ülke ekonomisinin yüzde 4 civarında bir büyüme yakalayacağını teyit ediyor. Aynı zamanda bu veriler, sanayicilerimizin 2014 için beklentilerinin olumlu olduğunu ve yatırım yapmaya devam ettiklerinin bir göstergesidir' 'Türkiye büyümeye devam edecek' Bakan Işık, Türkiye'nin 2014'te de büyümeye devam edeceğini ifade ederek, büyümenin kompozisyonunda bazı değişimler olacağına ve ihracatın büyümeye daha fazla katkı vereceğine işaret etti. Işık, hem ihracat pazarlarında büyüme eğilimlerinin, hem de ertelenmiş yatırım talebinin yatırımlarda artış sağlayacağını belirtti.CİHAN Tüketici Deneyimleri Uzmanı Mesud Şenkardeşler’in verdiği bilgilere göre ise araç satın alanların yüzde 58’i taşıt kredisi kullanıyor. Bunların ise yüzde 45’i yetkili bayinin önerdiği bankadan kredi alıyor. oran yüzde 98’e kadar çıkıyor. Araç sahiplerinin, yüzde 63’ü kaskonun kendisine verdiği haklardan haberdar. Yüzde 97’lik bir kesim parça değişimi gerektiren durumlarda orijinal parça kullanılmasını istiyor. Yüzde 26’sı internet üzerinden yaptığı araştırma ile araç satın alırken, yüzde 21’i takas yolunu tercih ediyor. Yüzde 78’i evli olan bu kişilerin yüzde 82’si İŞTEN ÇIKARMALAR OLABİLİR Türkiye’deki oto bayii yapılanmasının 1.200 plazada ve 1 milyon araç satacak şekilde yapıldığını kendi evinin sahibi. Yüzde 66, otomobili bir yatırım aracı olarak görürken, bunların yüzde 60’i hobi, yüzde 40’ı ihtiyaç değerlendirmesinde bulunuyor. Yüzde 41 ikinci otomobilini alıyor. Aldığı aracı kendi kullanacağını söyleyenlerin sayısı yüzde 73 iken lüks modellerde bu aktaran Şükrü Ilısal, satış beklentilerinin düştüğü ortamda bayilerin çalışan sayılarını düşürebileceğini vurguladı. Satışların düşmesi ile hem eğitimli personele ihtiyaç olmayacağını hem de eğitimli personelin tatmin edilemeyeceğini sözlerine ekledi.CİHAN Bugüne kadar kurdaki farkı distribütör ve üretici firmaların tolere ettiğini belirten Ilısal, bu noktadan sonra hareket marjı kalmadığından fiyatların artacağını belirtti. Buna bağlı olarak da 2013’te 850 bine ulaşan otomobil ve hafif ticari araç satışının 700 binlerin altına inmesini beklediklerini anlatan OYDER Başkanı, bu durumu, “Satışlardaki artışların temelinde orta gelir grubunun gelirlerindeki yukarı yönlü hareketti. Yüzde 5 ÖTV, yüzde 30 kur farkı ve yüzde 10 civarında da enflasyon farkı oluştu. Ancak orta gelirde böyle bir gelir artışı yok.” ifadeleriyle anlattı. Geçen yıl şubat ayındaki 35 bin adet olan satışın bu sene 30 bin civarında olmasını beklediklerini anlatan Ilısal, fiyat artışına sebep altında. Teşvikin torba yasaya dâhil edileceğini duyduklarını belirten Başkan, bunun da tek seferlik değil, yıllara yayılmış bir şekilde yapılması gerektiğine işaret etti. Gfk ile yapılan araştırma sonuçlarını açıklayan 12 ŞUBAT 3 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Batman'dan dolar fışkırdı BEPSAŞ cornerlar’la müşteriye gidecek liradan 876 milyon liraya ulaşan ildeki döviz tevdiat hesabı son 9 yılda alınan yatırım teşvik belgelerinin tamamına bedel. Çünkü 2005 yılından 2013 sonuna kadar Batman için verilen teşvik belgesi toplamı 858 milyon lira. Son 3 ayda ildeki bankacılık sistemine giren döviz hesaplarının bile altında! Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun illerin bankacılık rakamlarını açıkladığı Finnet rakamları 2013'te petrol şehri Batman'dan petrol yerine dolar fışkırdığını ortaya koydu. 2012 sonunda toplam 48.3 milyon lira (27 milyon dolar) olan şirketlerin döviz mevduatı 2013 sonunda TL bazında tam yüzde bin 714 arttı ve 876 milyon liraya çıktı. Bunun döviz karşılığı ise yaklaşık 410 milyon dolar. Bu artışla birlikte Batman şirketlerin döviz mevduatı sıralamasında 42'ncilikten Türkiye'de büyük şehirlerin ardından 9'uncu sıraya tırmandı. ARAPLAR SON 3 AYDA GELDİ Bireylerin döviz mevduatını da kattığımızda durum değişmiyor. Batman önceki yıl sonunda 196 milyon liralık döviz mevduatına sahipken 2013 sonunda yüzde 440'lık artışla bu rakam 1 milyar 63 milyon liraya çıkıyor. Tabii bu para doların yüzde 23 değer kazanmasıyla aynı oranda değerlendi. BDDK rakamları 400 milyon doların 2013'ün son 3 ayında Batman'a geldiğini de ortaya koyuyor. Çünkü aynı kurumun 2013/9 aylık verilerinde Batman'da şirketlerin döviz mevduatının sadece 29 milyon TL olduğu görülüyor. SADECE 4 İL KAYBETTİ Batman'ın dışında kurun düşük seyrettiği 2013'te dolar toplayıp kazanç elde eden iller de bulunuyor. 2013'te toplam döviz mevduatını en fazla artıran iller Batman'ın ardından Kastamonu ve Ankara oldu. Kastamonu'nun toplam döviz mevduatı yüzde 89'luk artışla 372 milyondan 704 milyon liraya çıktı. Ankara'nın döviz mevduatı da yüzde 58 arttı ve 28.9 milyar liradan 45.8 milyar liraya çıktı. Bu üç ili yüzde 57'lik artış ile Hatay ve yüzde 55'lik artış ile Sakarya izledi. Döviz mevduatı en fazla düşen il ise yüzde 59'luk azalışla Siirt oldu. Siirt'te döviz mevduatı 173 milyondan 70 milyona indi. Döviz mevduatı azalan diğer iller Karabük, Zonguldak ve Samsun oldu. 16 MİLYAR $'LIK NET ARTIŞ OLDU 2013'te şirketler döviz mevduatını yüzde 50 artırarak 86.8 milyar liradan 130 milyar liraya çıkardı. Vatandaşlar ve şirketler birlikte alındığında ise Türkiye'de toplam döviz mevduatı TL bazında yüzde 36 arttı ve 225 milyar liradan (126 milyar dolar) 306 milyar liraya (142 milyar dolar) çıktı. Bunun yaklaşık yüzde 20'si kur artışı nedeniyle sağlandı. Geri kalan yüzde 16 ise dövizin yükseleceğini öngörüp yatırım yapan şirket ve kişilerin alımından geldi. 9 YILLIK YATIRIMA BEDEL Batman'daki döviz tevdiat hesaplarında yılın son 3 ayında yaşanan artış şaşkınlık yaratmış durumda. 48.3 milyon ODA BAŞKANI BİLE ARTIŞA ŞAŞTI KALDI! Bankacılık ve Enerji Bakanlığı kaynakları ani mevduat artışının TÜPRAŞ veya Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) kaynaklı olmadığını belirtti. Batman Ticaret Odası Başkanı Abdülkadir Demir de 2013'te büyük bir yatırımın gelmediğini ifade ederek, “Paranın kaynağını merak ediyorum” dedi. DENİZLİ VE ANTEP'E KREDİ YAĞDI İllerin aldığı kredilere bakıldığında ise en yüksek kredi artışı yüzde 51 ile Denizli'de gerçekleşti. Denizli 2012'de 9.4 milyar kredi alırken bu rakam 14.1 milyar liraya çıktı. Denizli'yi yüzde 50 ile Gaziantep takip etti. Antep'in aldığı kredi miktarı 16.6 milyardan 25 milyar liraya tırmandı. Konya ise yüzde 42'lik kredi artışı ile üçüncü sırayı aldı. 2013'te il bazında kişi başı kredi batığı en fazla artan il yüzde 104 ile Bilecik oldu. Bilecik'te kişi başı batık kredi 162 liradan 333 liraya çıktı. Bilecik'i yüzde 97'lik artış ile Uşak izliyor.CİHAN ürkiye'ye Arap ülkelerinden gelen turist sayısı son yıllarda istikrarlı şekilde artış gösterirken, "Türk dizileri, alışveriş Tolanakları ve turizm potansiyelinin iyi sunulması"nın Arapların tatil rotasını Avrupa'dan Türkiye'ye çevirmesinde etkili olduğu belirtildi.Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerinden derlenen bilgilere göre, Cezayir, Fas, Libya, Mısır, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar, Kuveyt, Irak, İran, Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan, Yemen gibi 15 Arap ülkesinden geçen yıl Türkiye'ye gelen turist sayısı, bir önceki yıla oranla yüzde 9 artarak 3 milyon 265 bin 190 kişiye yükseldi.Verilere göre, geçen yıl 15 Arap ülkesinden sadece Mısır ve Lübnan'dan gelen turist sayısında düşüş gözlendi. İç karışıklığın devam ettiği Mısır'dan gelenlerin sayısı geçen yıl yüzde 4.1 oranında düşerek 112 binden, 107 bin 437 kişiye geriledi. Münir ARIKAN-EKONOMİ TÜRKİYE’YE GELİYOR YİAD üyeleri arasın da yapılan ankette, katılımcıların yüzde 96'sı mevcut siyasi gelişmelerin risk yarattığını, yüzde 53'ü, 2013'ten daha kötü bir yıl beklediğini söyledi G BEPSAŞ Satış Genel Müdürü İbrahim Gümüşlü, “Bugün Beyoğlu’ndaki tramvaya elektrik verilişinin yüzüncü yılı... İstanbul’da ilk kez 14 Şubat 1914 tarihinde de küçük meskenlere elektrik verilmeye başlandı. Elektrikte serbest tüketici limiti 2015 yılında sıfırlanacak. Tüketiciler, bu tarihten sonra istedikleri firmayı tercih edecek. Tarih yaklaştıkça firmalar da eldeki müşterileri tutmak ve yeni müşteriler kazanmak için çalışmalarına hız verdi. Stratejiler belirleniyor yoğun kampanya dönemi için hazırlıklar yapılıyor... Sektörün en büyük oyuncularından Boğaziçi Elektrik Perakende Satış AŞ'nin (BEPSAŞ) Genel Müdürü İbrahim Gümüşlü, “Altyapı çalışmalarına devam ediyoruz. Pazarlama ve satışa yönelik kanallar oluştururarak müşteriye ulaşmayı hedefliyoruz. Müşterinin ayağına gideceğiz. Cep telefonundan, internetten ulaşacağız. Belirli lokasyonlarda cornerlarımız ve kiosklarımız olacak” dedi. Avrupa yakasında 300 bini serbest tüketici pozisyonunda, 4.3 milyon müşterisi bulunan BEDAŞ’ın hala bir kamu kurumu algısını koruduğunu belirten Gümüşlü, “Bu durum bize avantaj sağlıyor, ancak doğru bir şey değil. Biz 2013 Haziran ayında fiilen operasyonları üstlendik. Müşterinin bunu hissetmesi zaman alacak. Bu konuda çok ciddi hazırlık yapıyoruz” ifadelerini kullandı. “Müşteriyi merkeze alacağız” Türkiye’nin elektrik konusunda Batı’yı örnek aldığını belirten Gümüşlü, “Şimdi 130 TL üzerinde ödeyenler istediği firmadan elektrik alabiliyor. Biz, bu limit 75 TL’ye düşürülür diye bekliyorduk, bu aşamada genç patronlar önünü göremiyor olmadı. 2015’te bu limit sıfırlanacak ve o zaman herkes istediği yerden alabilecek" dedi. 4.3 milyon müşteriden şimdilik 100 bininin serbest tüketici limitini kullandığını açıklayan Gümüşlü, "130 tane firma var. Herkesin kendine göre belirlediği bir strateji var ona göre biz de hazırlığımızı yapıyoruz. Avrupa’da ABD’de ne olmuş bizden önce liberalleşen piyasaları çok iyi inceliyoruz. Abone ilişkisinden çıkıp müşteriyi tanıyan müşteri odaklı bir anlayışı benimsiyoruz. Örneğin bankalar, GSM şirketleri gibi kampanyalar yapılacak” diye konuştu. “Arzda bir sıkıntı olmaz” Enerji sektöründe çok küçük kar marjlarının olduğunu belirten Gümüşlü şu ifadeleri kullandı: “Örneğin; ayda 150 TL’lik fatura ödüyorsunuz ve 3 TL’lik indirim için firma değiştirir misiniz? Bu yüzden hizmetin sürekliliği çok önemli. Kısa vadeyi kurtarmak gibi bir düşüncemiz yok. Kayıp kaçak oranları giderek düşüyor. İzlenen stratejilerin doğru yolda olduğunu görüyoruz. Elektrik sektörü, yıllık 150 milyar TL’lik bir büyüklüğe sahip. Teknik kayıplar yüzde 6 seviyesinde. Bu rakam Libya’da ise yüzde 30’larda seyrediyor.” Kuraklık beklentisiyle ilgili e enerjide arz sıkıntısının olmayacağına dikkat çeken Gümüşlü,”Bunun sonucu olarak fiyatlarda bir artış öngörmüyorum. Su seviyleriyle alakalı büyük bir sıkıntı yok. Elektriğe zam geldi diye biz bunu hemen müşterilerimize yansıtmayız. Havalar sıcak gittiğinde ise doğalgazı çok fazla kullanmıyoruz bu şekilde bir denge söz konusu oluyor” şeklinde konuştu. Bilal ÇETİN-EKONOMİ Genç Yönetici ve İşadamları Derneği (GYİAD), üyeleri ile yaptığı 2014 anketinin sonuçlarını açıkladı. Genç Yönetici ve İşadamları Derneği (GYİAD) Başkanı Burcu Akdarı Toprak, toplam 30 milyar dolarlık ciroya sahip dernek üyeleri arasında gerçekleştirilen ankette genç patronların yüzde 96'sının mevcut siyasi gelişmelerin ekonomi için belirsizlik ve risk yarattığını, yüzde 53'lük dilimin de 2013'ten daha kötü bir yıl beklediklerini söyledi. Akdarı Toprak, dolar kurunda ağırlıklı beklentinin 2014 sonu için 2.25 – 2.50 TL aralığında oluştuğunu bildirdi. enç Yönetici ve İşadamları G Derneği (GYİAD), üyeleri ile yaptığı 2014 anketinin sonuçlarını açıkladı. Genç Yönetici ve İşadamları Derneği (GYİAD) Başkanı Burcu Akdarı Toprak, toplam 30 milyar dolarlık ciroya sahip dernek üyeleri arasında gerçekleştirilen ankette genç patronların yüzde 96'sının mevcut siyasi gelişmelerin ekonomi için belirsizlik ve risk yarattığını, yüzde 53'lük dilimin de 2013'ten daha kötü bir yıl beklediklerini söyledi. Akdarı Toprak, dolar kurunda ağırlıklı beklentinin 2014 sonu için 2.25 – 2.50 TL aralığında oluştuğunu bildirdi. Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri tarafından hazırlanan GYİAD 2013-2014 Değerlendirme / Beklenti Anketi dünya ekonomisi ve siyaset, Türkiye'de dış politika ve siyaset, Türkiye ekonomisi ve GYİAD üyelerinin ticari faaliyetlerine ilişkin düşüncelerinden oluşuyor. Yerel seçimler bir çıkış olabilir Ankete katılan GYİAD üyelerinin yüzde 77'sinin Türkiye'nin mevcut ekonomik koşullar altında 2014 için hedeflenen yüzde 4'lük büyüme rakamının altında kalacağını öngördüklerini ifade eden Burcu Akdarı Toprak, sadece yüzde 4'lük bir dilimin beklentinin üzerine çıkılabileceği düşüncesinde olduğunu açıkladı. Oysa geçen yıl aynı dönemde yapılan ankette üyelerin yatırıma kilitlendiğini hatırlatan Akdarı Toprak, bu siyasal sarmaldan bir an önce çıkılması gerektiğini ifade etti. Akdarı Toprak, ankete katılanların yüzde 67'sinin yerel seçimlerin siyasi istikrarın yeniden yakalanması için bir çıkış yola olabileceğine inandığını vurgulayarak şöyle devam etti: oranı ise yüzde 33. - Dövize ilişkin yüzde 77'lik dilim öngörü yapamadığını açıklarken, 2014 sonunda dolar kurunu 2.252.50 aralığında bekleyenlerin oranı yüzde 53 oldu. Kur için yüzde 36'lık bir kesim 2.10-2.25 TL, yüzde 9'luk bir kısım da 2.002.10 TL arasında bir rakam öngörüyor. - Türkiye'nin genç patronları ve yöneticilerinin yüzde 53'ü 2013'ten daha kötü bir yıl bekliyor. - 'İşlerinizde öngörü vadenizde bir değişiklik oldu mu?' sorusuna yüzde 38 "önümüzü hiç göremiyoruz" derken, yüzde 36 'üç aylık öngörü yapabiliyoruz' yüzde 13 'altı aylık öngörü yapabiliyoruz' dedi. - Yüzde 21'i 2013 ile aynı, yüzde 26'lık dilim ise 2013'ten daha iyi bir yıl yaşanacağını düşünüyor. 2014'te üyelerimizin yüzde 31'i yeni yatırım planlarken yüzde 35'i ise düşünmüyor. 'Gelişmelere göre karar vereceğim' diyenlerin - Sadece yüzde 6'lık bir dilim mevcut siyasi gelişmelerin kısa zaman içinde sona ereceğine inanırken, yüzde 51 karışıklığın bir süre daha devam edeceğini, yüzde 43 ise karışıklığın artarak devam edeceğini açıkladı.CİHAN 4 Borsa - Finans 12 ŞUBAT 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA EKONABIZ Gündemde Neler Var? 16:00_Philadelphia Fed Başkanı Plosser konuşma yapacak Faruk BAKAÇ 17:00_Fed Başkanı Janet Yellen, Senato'da ilk sunumunu yapacak Şirket Haberleri Turcas Star Rafinerisindeki paylarının büyük kısmının satışı için görüşmelere başladı. Şirket, bağlı ortaklığı Turcas Rafineri Yatırımları A.Ş. ile Rafineri Holding A.Ş. arasında; Turcas Grubu'nun Star'da dolaylı olarak sahip olduğu %18,5 oranındaki hissenin, %13,5'lik kısmının Rafineri Holding A.Ş.'ye satışı ve dolayısıyla Turcas Grubu'nun STAR'daki dolaylı hissedarlık oranının %5'e düşmesi konusunda görüşmelere başlandığını açıkladı. Borusan Boru temettü dağıtımı konusunda alınmış herhangi bir kesin kararın olmadığını açıkladı. Fenerbahçe Adidas’la toplam 42.5 mn dolarlık sözleşme imzaladı. Şirket Adidas ile Resmi Ürün Tedarikçiliği konusunda anlaşmaya varılarak yıllık 750 bin $'lık kısmı ürün tedariki, 7,750 bin $'lık kısmı reklam, royalite ve diğer muhtelif haklar karşılığında olmak üzere yıllık toplam 8,5 mn $, 5 yıllık toplam 42,5 mn $'lık sözleşme imzalandığını açıkladı. GSD Holding, Tekstil Bankası’nın satışı konusunda görüşmelerin devam ettiğini ve herhangi bir önemli gelişmenin bulunmadığını açıkladı.Banvit, Brazil Foods şirketiyle sosis üretimi konusunda anlaşmaya vardı. Şirket bir müddettir yaptığı görüşmelerin müsbet şekilde sonuçlandığını ve BRF-Brazil Foods firması için sosis üretip satmaya başlandığını açıkladı. İlk etapta 9 konteyner sosis sevk edildiği, ileride şartlar müsait olursa aylık 500 ton kadar sosis Ortadoğu pazarlarına sev edilmesi hedeflenmekte olduğu açıklandı. 3. havalimanına ÇED durdurması. Cengiz-Limak-Kolin konsorsiyumu tarafından yapılan 3. Havalimanı'nın ÇED raporunu İstanbul 4. İdare Mahkemesi durdurdu. Ruslar, doğalgaz fiyatlarında geçici iyileştirme yaptı. Türkiye, ithal ettiği gazın yaklaşık yüzde 60’ını en büyük tedarikçisi olan Rusya’dan alıyor. Bu nedenle Rusya’nın gaz fiyatlarında yaptığı 1 dolarlık indirim bile ekonomi açısından önem taşıyor. Financial Times gazetesinin bir haberine göre, Türkiye’nin Rusya’ya ödediği ithalat faturası aylık 2 milyar doları geçebiliyor, bunun da büyük oranını doğalgaz oluşturuyor. İşte bu nedenle Türkiye, Rusya ile özel sektöre sattığı gaza indirim yapması için müzakere ediyordu. Edindiğimiz bilgilere göre, Rusya Türkiye’deki özel şirketlere sattığı doğalgaz fiyatında yüzde 10 indirim yapmayı kabul etti. Fakat önümüzdeki yıl, 2014’te yaptığı indirim oranında zam yapacağını iletti. İndirimin özel sektör gaz ithalatçıları üzerinden, son dönemde dolar kurunun yükselmesiyle büyük mali sıkıntı yaşayan toptancılara yansıtılması bekleniyor Turizme ‘kur’ dopingi. Türkiye’de özellikle 17 Aralık’tan itibaren ralliye başlayan döviz kurları, TL’nin değerini eritirken, Avrupalı turist için ise fırsata dönüştü. Avrupalıların yaz tatili planlarını yaptığı döneme denk gelen kur artışı, Avrupalıların Türkiye’ye ilgisini daha da artırdı. TL karşısında doların yüzde 25, euro’nun yüzde 30 değer kazanması, Avrupalı turist için Türkiye tatilini dörtte bir oranında ucuzlattı. TAV’ın performansı 2013’te uçuşa geçti. Yolcu büyüme rakamlarında İstanbul Atatürk Havalimanı, 25 milyonun üzerindeki yolcu kapasiteli havalimanları arasındaki liderliğini sürdürdü.Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes ve Makedonya’nın Ohrid Havalimanı da en iyiler arasında yer aldı. Atatürk Havalimanı 2012’ye göre yüzde 13.6 artışı yakaladı. THY kur artışından olumsuz etkilenmedi. Türk Hava Yolları CEO'su Temel Kotil, faaliyetlerinin liranın değer kaybından etkilenmediğini söyledi. Media Markt, yatırımlarını Türkiye’ye kaydırıyor Avrupa’nın önde gelen elektronik marketlerini bünyesinde bulunduran Media-Saturn Holding, yatırımlarının yüzde 25’ini Türkiye’ye kaydırdı. Media-Saturn Türkiye CEO’su Bülent Gürcan, diğer yabancı elektronik marketlerin Türkiye pazarından birer birer çekilmesine rağmen, 2014’te 10 mağaza açmayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye’deki elektronik market pazarına 2007 yılında giriş yapan Media-Saturn Holding, Media Markt olarak 2014 yılında Türkiye’deki büyümesini sürdürmek istiyor. 2013 yılında Türkiye’deki büyüme ivmesini hızlandırdıklarını ve 37 mağaza ile Anadolu’ya yayıldıklarını söyleyen MediaSaturn Türkiye CEO’su Bülent Gürcan, “Bulunduğumuz illerde önemli pazar payları edindik. Ya ilk ya da ikinci sıraya yerleştik.” dedi. Türkiye’nin geleceğine inanmaya devam edip yatırım ve istihdamlarını artıracaklarını söyleyen Bülent Gürcan, yeni açacakları mağazalar ile olmadıkları illere gideceklerini açıkladı. Uluslararası bir şirket olan Media-Saturn’un Türkiye’de bulunmasının yabancı yatırımcı ve sermaye gözünde de bir güven kaynağı oluşturduğunu belirten Gürcan, “Buradaki uluslararası markaların çokluğu ve pazardaki başarısı, diğerlerinin de gelmesine yol açıyor.” ifadelerini kullandı. Türkiye CEO’su Bülent Gürcan, şirket yapıları hakkında açıklamalarda bulundu. Lokale çok önem veren bir şirket olduklarını kaydeden Gürcan, “Diğer merkezi yönetimlerin aksine, bizim her bir mağaza Toyota, Avustralya'da üretimi durduruyor oyota Avustralya'daki otomobil üretimine son verecek.Toyota Avustralya'daki otomoT bil üretimini 2017 yılının bitimine kadar sonlandıracak. Toyota'nın Avustralya Doları'nın değerli olması ve üretimle rekabetten kaynaklanan yüksek masraflardan dolayı bu kararı aldığı belirtildi. Toyota Başkanı Akio Toyoda, birlikte çalıştıkları işçilere ve Toyota'yı destekleyenlere bu haberi vermenin son derece üzücü olduğunu belirtti. Avustralya Sanayi Bakanı Ian Macfarlane ise Toyota'nın Avustralya hükümetinden herhangi bir finansal yardım talep etmediğini ifade etti.AA DÜNYA Stiglitz, dünya ekonomisi için kalıcı durgunluk uyarısı yaptı… Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz, son makalesinde dünya ekonomisi için kalıcı durgunluk uyarısı yaptı. cnbce.com'un haberine göre, “Bile bile durgunluk” adıyla yayımladığı makalesinde, Nobel ödüllü ekonomist Stiglitz, 2008 yılında patlak veren krizden gerekli derslerin alınmadığına işaret etti. Stiglitz, “2008’de küresel krizin patlamasının ardından, doğru politikalar kabul edilmediği sürece, dünya Japonya’da başlayan yavaş büyüme ve neredeyse duran gelir artışı sarmalına girecek demiştim. Atlantik okyanusunun her iki kıyısındaki liderler, Japonya krizinden ders çıkarttıklarını söylemelerine rağmen aynı hataları yineledi. Şimdi ABD’nin en önemli finans isimlerinden (eski Hazine Bakanı) Larry Summers bile küresel ekonomide kalıcı durgunluk uyarısı yapar hale geldi” dedi. TÜRKİYE Erdoğan: Süreç istediğimiz istikamette devam etmeyecek olursa B ve C planlarımızı devreye sokarız… Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son dönemde döviz kurları noktasında yaşanan bir sıkıntı olsa da normale dönmeye başladığını söyledi. Erdoğan, sürecin istedikleri istikamette devam etmemesi durumunda B ve C planlarını devreye sokacaklarını belirtti. El Cezire'ye açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Şu anda bizim ekonomik noktada, mevcut durumda dahi herhangi bir sıkıntımız söz konusu değil. Özellikle döviz kurları noktasında yaşanan bir sıkıntı olsa da normale dönmeye başladı. Bizim tabii B planımız, C planımız da var. Şu anda süreç istediğimiz istikamette devam etmeyecek olursa o planlarımızı da devreye sokarız." dedi. Borsa İstanbul Başkanı İbrahim Turhan, halka arzı 2015'in ilk yarısına almaya karar verdiklerini söyledi… wsj.com.tr'den Kerim Karakaya'ya açıklamalarda bulunan Turhan, "Önceden 2016'da halka açılmayı planlıyorduk. Ancak daha sonra 2015'in ilk yarısına almaya karar verdik. Daha fazla geciktirmeyelim diye bu kararı aldık. Özellikle NASDAQ ile gerçekleştirdiğimiz ortaklığı ne kadar süratli ve etkili gerçekleştirebileceğimiz önemliydi. Burada kendimizi ispat ettik. Dolayısıyla halka açılma sürecini öne çektik." diye konuştu. AVRUPA Almanya, 2014 yılı için GSYH büyüme tahminini yükseltecek… Uluslararası basında yer alan haberlere göre Alman hükümeti yarın yayınlayacağı yıllık ekonomi raporunda 2014 yılı için Güngör URAS 2013 büyümesi yüzde 4 olur 2013 yılında: * Klasik endekse göre, toplam sanayi üretim endeksi yüzde 3.0, imalat sanayi endeksi yüzde 3.9 büyüdü. müdürümüz bir girişimci, o işyerinin sahibi, şirketin hissedarıdır. Personelinden ürün çeşitliliğine, bulunduğu şehrin en iyisini sunmak için kararları almaya yetkilidir. Media Markt’ın “decentralized” olarak adlandırdığımız merkezi olmayan bu yapısı, başarısının temelinde yer alıyor.” ifadelerini kullandı. Müşterilerine internetten satın alınan ürünleri mağazalardan teslim alma seçeneğini sunduklarını ifade eden Gürcan, “Online’dan satın alan müşterilerimiz mağazalarımızda ürünleri kendileri için hazır- lanmış şekilde teslim alabiliyor. Online satışlarımızın yüzde 15’i pickup servisimizle mağazadan alındı.” şeklinde konuştu. Gürcan ayrıca bundan sonraki dönemde yüzde 6 olan e-ticaretin ciroları içindeki payının yüzde 10’a ulaşacağını söyledi. Media-Saturn Holding Uluslararası Satışlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Peter Leisten ise diğer yabancı teknoloji marketlerinin Türkiye pazarından çekilmesinin kendilerine daha fazla sorumluluk yüklediğini söyledi. HABER MERKEZİ TAV, Avrupa'da birinciliği bırakmıyor vrupa Uluslararası Havalimanları Konseyi ACI, TAV Havalimanları'nın işlettiği havalimanA larınıny yolcu artışlarını 2013'ün en iyileri olarak gösterdi.Avrupa Uluslararası Havalimanları Konseyi ACI tarafından yıllık yolcu büyümesi rakamlarına göre 4 kategoride gerçekleştirilen sıralamada TAV Havalimanları'nın işlettiği Atatürk Havalimanı 2012'ye göre yüzde 13,6 artışla kendi kategorisinde dördüncü kez aralıksız birinci oldu. Atatürk Havalimanı'nı yüzde 11,7 artışla Moskova SVO ve yüzde 9,2 artışla Moskova DME izledi. Ankara Esenboğa Havalimanı da 5-10 milyon kapasiteli havalimanları kategorisinde yüzde 18,2 artışla liderliği yakaladı. İzmir Adnan Menderes Havalimanı ise aynı kategoride Polonya'nın başkenti Varşova'nın ardından yüzde 9,2 yolcu artışıyla üçüncü olarak gösterildi. Aralık verileri değerlendirildiğindeyse 5 milyon altı yolcu kapasiteli havalimanları arasında Makedonya'da TAV tarafından işletilen Ohrid Havalimanı yüzde 295,4 oranında artışla birinci oldu. ACI Yönetim Kurulu Üyesi ve TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener "ACI içinde Türkiye'deki yolcu büyüme rakamları tüm havalimanları istatistiklerini yükseltiyor. İstanbul zaten son dört yıldır hep zirvede. Özellikle TAV olarak işlettiğimiz İstanbul Atatürk, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes Havalimanı'ndaki yolcu büyümesi rakamları bizi çok gururlandırdı. Ayrıca Aralık ayında Makedonya'da işlettiğimiz Ohrid Havalimanı'nın verileri de bizi çok mutlu etti.HABER MERKEZİ * TÜİK, sanayi üretim endekslerini takvim etkisinden arındırıyor. Takvim etkisinden arındırma demek, bir yıl içinde çalışılan gün sayısındaki değişime göre endeksleri (artışı-azalışı) ayarlamak demek. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksine göre 2013 yılında toplam sanayi üretiminde yüzde 3.4 büyüme gerçekleşti. İmalat sanayindeki büyüme ise yüzde 4.3 oldu. (2012 yılında takvim endeksinden arındırılmış büyüme, tüm sanayide yüzde 2.5 oranında, imalat sanayinde yüzde 2.2 oranında idi.) 2013 yılının tamamında takvim etkisinden arındırılmış olarak imalat sanayi üretimi yüzde 4.3 artarken, alt sektörlerden gıda sanayinde üretim artışı yüzde 5.6 oranında, tekstil ürünlerinde yüzde 4.1 oranında oldu. Giyim sanayinde yüzde 2.2 oranında, ana metal sanayinde yüzde 5.3 oranında, elektrikli teçhizat imalatında yüzde 9.8 oranında, motorlu kara taşıtları sanayinde yüzde 7.1 oranında, mobilya imalatında yüzde 11.0 oranında artış gerçekleşti.Genelde ekonomi büyürken enerji talebi de büyür. Enerji üretimindeki artış, sanayi büyümesinin önünde koşar. Ne var ki takvim etkisinden arındırılmış olarak 2012 yılında enerji üretimi büyümesi yüzde 2.9 oranında iken 2013 yılında eksi 1.5 oldu. Sanayi ekonominin lokomotifi Sermaye malı imalatında da yüksek bir artış var. Normal şartlar altında sermaye mallarındaki üretim artışı yatırımların arttığına işaret eder. Ne var ki 2013 yılı yatırım göstergelerinde böyle bir hızlanma görülmüyor. Netice önemli. TÜİK verilerinden anlaşılıyor ki, 2013 yılında toplam sanayinin ve de imalat sanayinin büyümesi, 2012 yılından çok daha iyi olmuş. Sanayin büyüme oranı, milli gelirin (GSYH) büyüme oranını belirler. Çünkü sanayi kesimi ekonominin lokomotifidir. Sanayin 2013 yılının tümündeki büyüme oranı, 2013 yılı milli gelirindeki büyümenin yüzde 4’e yaklaşacağını ve hatta yüzde 4’ün biraz üzerine çıkabileceğini gösteriyor. Talep gerilerken üretim artıyor Ne var ki, iç talep göstergeleri ile ihracat rakamları bu gelişmeyi teyit etmiyor. Tersine iç talepteki yavaşlama ve 2013 ihracatının 2012 ihracatının gerisinde kalması önemli bir çelişkiyi işaret ediyor. Yılın 12 ayındaki gelişme, 2013 yılının tamamındaki büyümeyi belirliyor. Yılın son ayındaki gelişme ise sanayinin 2014 yılına nasıl girdiğini gösteriyor. Sanayi üretimi aralık ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırıldığında aylık olarak sıfır bir değişim işareti veriyor. Önceki aylara göre üretimin ivme kaybettiği görülüyor. Değişik sanayi üretim sektörlerindeki büyüme göstergeleri, üretimdeki zayıflamanın 2013 yılı sonunda tüm sektörlere yayıldığını işaret ediyor. 2014 yılının Ocak ayına ilişkin öncü göstergeleri de sanayi üretiminde ivme kaybının süreceğini haber veriyor. (Bilgi için: Ocak ayında öncü göstergelerden Satın Alma Endeksi (PMI) 53,5’ten 52,7’ye, Kapasite Kullanım Oranı yüzde 75,9’dan yüzde 74,5’e ve Reel Kesim Güven Endeksi 110,6’dan 104,2’ye geriledi.)MİLLİYET 11.02.2014 ekonomik büyüme tahminini yukarı yönlü revize edecek. Yarın yayınlanacak raporun taslak metnine dayandırılan haberlere göre hükümet 2014 için GSYH büyüme tahminini yüzde 1,7'den 1,75'e yükseltecek. Hükümetin ihracatta büyüme tahminini yüzde 3,8'den 4,1'e revize etmesi de bekleniyor. ASYA Çin küçük bankalardan daha fazla sermaye ayırmalarını istedi… Dünyanın en büyük 2. ekonomisinin bankacılık regülatörü, nakit sıkışıklığını önlemek için ülkenin küçük bankalarının kenara daha fazla fon ayırmalarını söyleyerek, temerrüt endişelerinin arttığı sinyalini verdi. bloomberght.com'dan yapılan açıklamaya göre, konuya dair bilgisi olan 3 kişi, Çin Bankacılık Düzenleme Komisyonu'nun bazı şehirlerdeki ticari bankalar ve kırsal bölgelerdeki bankalardan, bu yıl likidite yönetimlerini güçlendirmelerini istedi. Kaynaklar, regülatörün geçtiğimiz yılki çalışmalarının bu bankalarda risklerin arttığını göstermesinin ardından, çeyrek dönemlerde yapılan stres testleri gibi eyaletler bazında farklı zorunlulukların istendiğini söyledi. Elektronik sektöründen 935 milyon dolar ihracat. Elektrikelektronik sektörü, 2014 yılının ilk ayında 935 milyon dolarlık ihracat yaptı. 12 ŞUBAT 2014 Muhasebe HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA E m e k l iye 9 0 0 l i r a p r o m o s yo n o l u r m u ? mekliler, Çalışma ve E Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın kamu bankaları ile yaptığı promosyon görüşmelerinde Kamu umduğunu bulamazken, bankaları özel bankalar harekete geçti. proKamu bankaları emekliye mosyonda yılda 80 lira promosyon eli sıkı verilmesini teklif ederken, davranırken, özel bankalar biraz daha cömert çıktı. Emekliyi özellerin rekoru 450 bünyesine çekmek isteyen liraya ulaştı. özel bankalar 450 liraya Memur-Sen, varan promosyon önerdi. Bu 'Bu rakam durum, Bakanlık'ın özel bankalarla da promosyon pazarlıkla masasına oturması çok rahat gerektiğini bir kez daha 900 liraya gözler önüne serdi. çıkar' açıklaması yaptı PASTA BÜYÜK Bakanlık ile kamu bankaları arasında yapılan pazarlıklara katılan MemurSen'in Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram ürkiye Müteahhitle r Birliği tarafından yayınlanan analizde, 17 Aralık sonrasındaki siyasi ve ekonomik yönden dalgalı konjonktürde, sektördeki yatırım iştahının yerini kaygılı bir bekleyişe bıraktığı bildirildi. T platformuna dönüştü.Dünya çapında 150 milyondan fazla aktif kullanıcıya sahip fotoğraf ve video paylaşım uygulaması Instagram, girişimciler için e-ticaret platformuna dönüştü. Türkiye’de özellikle kadınlar, kendi tasarladıkları ya da yurtdışından getirttikleri ürünleri Instagram’dan satışa çıkarıyor. ürkiye Müteahhitler Birliği T (TMB) tarafından hazırlanan İnşaat Sektörü Analizi başlıklı çalışmada, inşaat sektörünün 2012 yılındaki duraklama döneminden sonra 2013’ün 9 aylık döneminde yüzde 7.4 büyüme kaydettiği hatırlatıldı. Bu büyümenin kamu yatırımlarındaki yüzde 38.8’lik artıştan kaynaklandığının ifade edildiği analizde, aynı dönemde özel sektör yatırımlarının yüzde 3.5 gerilediği bilgisi verildi. Türkiye’deki siyasi ve sosyal gelişmelerin, uluslararası kamuoyuna yansıması yanı sıra yatırım ortamına ilişkin olumsuz değerlendirmelere atıfta bulunulan analizde, yapişlet-devret ve kamu-özel ortaklığı modeliyle gerçekleştirilen büyük projelerin bu gelişmelerden negatif etkileneceği yorumu yapıldı. Analizde, büyümeye katkıda bulunan projelerin beklenmeyen kur artışından da olumsuz etkileneceği, kurun gerilememesi halinde sektörün Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Emin ERENER Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Sayfa Editörü Yasemin ERENER İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . info@ekonomigazetesi.net Ankara Temsilciliği Macun Mah.3. Cadde No:2 Yenimahalle /ANK. Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 İstanbul Dağıtım REKDAĞ Ltd.Şti. Yazıişleri Müdürü Şüheda YILDIRIM Haber Müdürü Kenan KURTOĞLU ÖZEL REKABET VAR Bazı bankaların maaşlarını kendilerine taşıyan emeklilere özel uygulamaları şöyle: Denizbank: Emeklilerin maaş hesabına Devam eden tek kalemdeki en büyük projeler ise enerji sektöründe. Karar aşamasında büyük tartışmaların yaşandığı nükleer santral projelerinden ilki Sinop Nükleer Santrali ve büyüklüğü 22 milyar dolar düzeyinde. Mersin Akkuyu’da yapılacak nükleer santral projesi için ise 20 milyar dolarlık harcama planlanıyor. Yıl:70 Sayı:24707 Tarih:12 Şubat 2014 Çarşamba İstihbarat Şefi Caner ERDOĞAN Yıllık 120 milyar lira olan emekli maaş pastasının, bankalar için önemli olduğunu vurgulayan Tonbul, "Pazarlık bile yapılmadan, özel bankalar emekliye promosyon veriyor. Çünkü gelen emekliden para kazanacaklarını biliyorlar. Emekli, maaşını çektiği bankadan elektrik, su, telefon gibi faturalarını ödeyecek ve özel bankalar buradan kâr edecekler" diye konuştu. yatirimtablo.jpgDevam eden büyük projeler 200 milyar dolar ISSN 1308 7606 E-ticaret Danışmanı Adem Altan, yakın çevreye hatta aynı hobi ve uğraşları paylaşan kişilere satış için en iyi noktanın sosyal ağlar olduğunu söyledi. Instagram’ın hedef kitleye ulaşmak, ürün tanıtmak için kolay yol olduğunu belirten Altan, “Instagram’ı bir ticaret yeri olarak kullanmak için tek sahip olmanız gereken bir akıllı telefon ile Instagram hesabı. Satıcılar ürünlerinin fotoğrafını paylaşıyor. Sipariş için telefon numarası ve mail adresi veriyor. Havaleyle parasını aldıktan sonra ürünü kargoyla gönderiyor” dedi. Instagram’da iki grup satışçı olduğunun altını çizen Altan, “Kendi el emeği ürünlerini satanlar ve ürün temin ederek satış yapanlar var. Çok uygun fiyatla yurt dışından ürün getirip kâr etmek mümkün. Burada genellikle Çin merkezli e-ticaret sitesi ‘Alibaba.com’ kullanılıyor. CİHAN Sayfa Editörü Gülşan KURT Tonbul, "Şu an özel bankalar emekliye en fazla 450 lira promosyon veriyor. Ancak yapılacak pazarlıkla bu rakam çok rahat 800- 900 liraya çıkarılır" dedi. RAHAT ULAŞIR Kamu bankalarının emeklinin kendilerine muhtaç olduğunu düşündüğünü ifade eden Tonbul, şunları kaydetti: "Bu bankalar, çok yaygın olmalarını kendileri için avantaj olarak görüyor. 'Ücra köşedeki emekli, zaten maaşını benden almak zorunda' diye düşünüyorlar. Ama emeklinin böyle bir muhtaçlığı yok. Özel bankalar da ATM'ler ve ortak noktalar ile Türkiye'nin tümüne çok rahat ulaşabilir. Kamu bankaları bunun farkında değilmiş gibi davranıyor." 400 lira nakit hediye ediyor. Bu emeklinin ayrıca fastPay (bir çeşit mobil cüzdan) uygulamasını indirmesi ve kayıt olması durumunda fastPay cüzdanına ek 50 lira daha ödül yatırıyor. Garanti Bankası: Maaşını 12 ay için bankaya taşıyan emeklilere, çeyrek altın kazandırıyor. Bankaya yatan ilk maaşı takip eden ayın ilk haftasında çeyrek altın karşılığı gram altın, açılan vadesiz altın hesabına yükleniyor. İş Bankası: Kredi kartına 50 lira değerinde puan yüklüyor. Türk Ekonomi Bankası: Maaşını taşıyan emekli, hesap işletim ve kredi kartı ücretiyle internet şubesinden yapacakları havale ve EFT işlemleri için bedel ödemiyor. Emekli ayrıca indirimli faiz oranlarıyla kredi alabiliyor.CİHAN Yatırım iştahı azaldı gözler yur tdışına çevrildi Instagram pazar yerine döndü opüler fotoğraf paylaşım uygulaması Instagram, özellikle kadınların el P emeğini satışa çıkardığı bir e-ticaret Sorumlu Müdür Yavuz AYDIN Tonbul da, özel bankalarla bir an önce görüşmelerin başlaması gerektiğine dikkati çekti. 5 İnternet Site Editörü Kübra ERENER Reklam Pazarlama ve Dağıtım Dolmabahçe Caddesi Eti İş Merkezi No:23 Kat:3 Beşiktaş/İST. Tel: 0212 259 12 20 Fax: 0212 259 12 10 ANKARA Atatürk Bulvarı Palas İş Merkezi B Blok Kat:6 D:114 Kızılay/ANKARA Tel: 0312 425 99 63 Fax: 0312 425 99 76 Ankara Dağıtım GENÇLER DAĞITIM Yayın Türü:Yerel Süreli Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. karşısına ek maliyetler çıkabileceği bildirildi. TMB’nin analizinde öne çıkan diğer konular şöyle: - 17 Aralık 2013 sonrasındaki siyasi ve ekonomik dalgalı konjonktürde sektördeki yatırım iştahı yerine kaygılı bir bekleyişe ve temkinli duruşa bıraktığı gözleniyor. - Bu durum devam ederse 2013 yılında kaydedilen hızlı büyüme trendi aşağı yönde etkilenebilecek. - Siyasi belirsizlikler ve, döviz kuru ve inşaat maliyetlerindeki artışlar nedeniyle 2014 yılında konut fiyatında artış beklenmiyor. - 2014’te yurtiçindeki yatırımların yavaşlaması veya risklerin artması halinde yurtdışındaki aktivite artacak. - Petrol ve doğalgaz ihraç eden, yüksek oranlı büyüme kaydedeceği tahmin edilen ve aşağı yönlü riskleri asgari düzeyde olanlar başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde altyapı yatırımlarının artması ve iş fırsatlarının doğması bekleniyor. Türkiye’nin en büyük yatırımcı kuruluşu olarak nitelendirilen Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın elinde ise özellikle raylı ulaştırma konusunda yüksek hacimli projeler bulunuyor. Bunlardan 4 - Körfez bölgesi; metro, demiryolu ve katma değeri yüksek otoyol projeleri ile ilgi alanı olmaya devam edecek. - Afrika, Dünya Bankası, Afrika Kalkınma Bankası ve Avrupa kredi kuruluşları tarafından finanse edilen çevre, ulaştırma ve enerji projeleriyle çekiciliğini sürdürecek.Türkiye’nin son yıllarda büyümesine en önemli katkı sağlayan projeler, TMB’nin analizinde yer aldığı gibi kamu tarafından gerçekleştiriliyor. ayrı hatta devam eden yüksek hızlı tren projelerinin büyüklüğü 14.5 milyar dolar düzeyinde. Yine aynı bakanlık bünyesinde devam eden İstanbul-İzmir Otoyolu projesi için 16 milyar dolar, harcama öngörülüyor. İstanbul-İzmir arasını 3.5 saate indirecek Gebze-Orhangaziİzmir otoyolu projesinin en önemli geçiş noktasını İzmit Körfez Köprüsü oluşturuyor. Haydarpaşa Limanı Projesi için ise 5 milyar dolar harcanacağı hesaplanıyor. İstanbul’un Avrupa ve Asya yakasını karayoluyla bağlayacak olan Avrasya Tüneli Projesi olarak da bilinen İstanbul Boğazı Karayolu Geçiş Projesi, İstanbul Boğazı’nı deniz tabanının altından geçen 5.4 km uzunluğundaki iki katlı tünel ile birlikte toplam 14.6 km boyunca uzanan güzergahta, İstanbul trafiğini rahatlatmak amacıyla Kazlıçeşme ile Göztepe arasında inşa edilecek. Bu projenin büyüklüğü ise 1.3 milyar dolar düzeyinde. Türkiye’nin son dönemlerde büyük atılım sağladığı ve 1.2 milyar dolarlık yüksek katma değerli ihracat gelirinin elde edildiği savunma sanayi alanında da uçak, gemi, helikopter, tank gibi araçların milli üretimi için ise yaklaşık 26 milyar dolarlık büyüklük hesaplanıyor.CİHAN Ağırlıklı olarak inşaat sektörüne dayalı projelerin en büyük hacimlisi ise tutarı tam olarak tahmin edilememekle birlikte 100 milyar dolar olarak ifade edilen kentsel dönüşüm projesi. Proje çerçevesinde önümüzdeki 20 yıllık dönemde yaklaşık 10 milyon konutun yıkılarak yenilenmesi öngörülüyor. Bankanın aldığı o parayı geri alabilirsiniz ankaların kredi B kullanımında tüketiciden aldığı dosya Karara göre Tüketici Kanunu'ndan kaynaklanan 3 yıllık zamanaşımı değil, bunun yerine Borçlar Kanunu'nda yer alan 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanacak. 10 yıl önceye kadar kullanılan kredilerin dosya masrafları tüketicilere iade edilecek. araması gerektiğini de açıkladı.Otomobil, konut alırken, herhangi bir ihtiyaç anında ilk akla gelen para kaynağı bankalardan alınan krediler oluyor. Bu kaynağın en fazla kullanıldığı ülkelerin başında da Türkiye geliyor. Son 10 yılda bankalardan kullanılan kredi sayısı toplamda 75 milyon adedi aşarken, kullanılan kredi miktarı toplamda 300 Milyar Euro'yu buldu. Kredi kullanımında tüketiciyi isyan ettiren konu ise dosya masrafları oluyor. sadece son 3 yıl içinde alınmış kredilerin dosya masrafları için iade talep edilebiliyordu. Emsal kararın çıkmasının ardından tüketici mahkemelerinde yoğunluk olduğunu belirten ve konuyla ilgili açıklama yapan Avukat Cevat Kazma, son 10 yılda bankalardan kullanılan kredi sayısının 75 milyon adedi geçtiğini söyledi. Cevat Kazma, tüketicilerin haklarını hukuk yolu ile nasıl Birçok tüketicinin itiraz ederek iadesini talep ettiği dosya masraflarına ilişkin Yargıtay 13. Dairesi emsal niteliğinde bir karar verdi. Yargıtay; Tüketici Kanunu'ndaki 3 yıllık zamanaşımını değil Borçlar Kanunu'ndaki 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanacağına karar verdi. Bu karardan önce 2000 TL'nin Altında Alacaklılar Kaymakamlığa Başvuracak 6502 sayılı Yeni Tüketici Kanunu'nda yapılan değişiklik ile kanunun 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girecek olan hükümleri uyarınca dosya masrafı 2 bin TL'nin altında olan tüketiciler, ikametgâh adreslerinde bulunan ilçe hakem heyetine masraflarına ilişkin, Yargıtay 13. Dairesi emsal niteliğinde bir karar verdi. başvurabilecekler. 2 bin TL'den 3 bin TL'ye kadar olan alacaklar için ise valilik bünyesinde kurulan il hakem heyetlerine başvuru yapılması gerektiğini belirtilen Avukat Cevat Kazma, 3 bin TL'nin üzerindeki alacaklar için Tüketici Mahkemesi'nde dava açılması gerektiğini iletti. Avukat Cevat Kazma, sonraki aşamaları şu şekilde açıkladı: "Tüketici Hakem Heyeti'nin verdiği karara tarafların 15 günlük itiraz süresi var. İtiraz durumunda tüketici mahkemesine dava açılması gerekiyor. Görülecek olan dava, Yargıtay kararları ışığında hukuka uygun bir şekilde sonuçlanacaktır. Hakem heyetinin kararları tıpkı mahkeme ilamı gibi icraya konulabilir ve mahkemeye yapılan itiraz kararın icrasına engel değildir." Başvuru Dilekçesi ve Deliller Önemli... Son 10 yılda kredi kullanan ve dosya masrafı ödemiş herkesin emsal karardan yararlanabileceğini belirten Avukat Cevat Kazma, davanın tüketici lehine sonuçlanması için en önemli noktanın usulüne uygun bir dilekçe ile başvuru yapılması gerektiğini söyledi; aynı zamanda delil niteliği taşıyan belgelerin de (dekontlar, kredi sözleşmesi, hesap dökümü vb.) eksiksiz olması gerektiğinin altını çizdi.HABER MERKEZİ 6 12 ŞUBAT 2014 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA ÖZBEKİSTAN Özbekistan’da meydana gelen doğalgaz patlamasında ilk belirlemelere göre 7 kişinin öldüğü bildirildi. Özbekistan basınında yeralan haberde, ülkenin orta kesimindeki Navai vilayetinde bugün sabah saatlerinde iki katlı bir evde meydana gelen doğalgaz patlamasında 7 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. Patlamanın doğalgaz sızıntısından kaynaklandığı açıklandı. Paylamayla ilgili kapsamlı soruşturma başlatıldı. CİHAN SURİYE Esed rejiminin, kimyasal silahlarla ilgili üçüncü partiyi Norveç'e ait kargo gemisine teslim ettiği belirtildi. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nden (OPCW) yapılan açıklamada, kargo gemisine çeşitli ülkelerin savaş gemilerinin de eşlik ettiği ifade edildi. BM-OPCW ortak misyonu, bazı kimyasal maddelerin Suriye içerisinde imha edildiğini de onayladı. Şu ana kadar kaydedilen gelişmenin memnuniyetle karşılandığı ifade edilen açıklamada, kimyasal maddelerin güvenli şekilde ülkeden çıkarılması için Suriye Arap Cumhuriyeti'nin sistematik, öngörülebilir ve yüksek miktarlardaki teslimat için cesaretlendirildiği belirtildi. CİHAN Almanya'da İçişleri Bakanı’na pastalı saldırı bombalarından toplu kaçışlar devam ediyor Varil lmanya'da Baden Württemberg İçişleri Bakanı Reinhold Gall‘e (SPD) dün Stuttgart yakınlarındaki Ludwigsburg şehrinde katıldığı bir etkinlikte bir vatandaş pasta fırlattı. Protesan Yüksekokulu’nda düzenlenen ‘Buchenwald’den NSU CinayetlerineGrup Odaklı Düşmanlık’ konulu panele katılan İçişleri Bakanı Gall’e 19 yaşındaki saldırgan tarafından pasta fırlatıldı. Ön sırada bulunan bir yerel televizyonun redaktörünün şahit olduğu saldırı, panelde İçişleri Bakanı Gall’e bir soru yöneltildiği sırada gerçekleşti. Görgü şahidinin ifadesine göre salonun arka tarafında duran grubun içinde yer alan saldırgan daha sonra ön tarafların boşalması ile birlikte ön tarafa geldi. A Daha sonra Bakan Gall’in sorulan soruya cevap vereceği sırada ‘NSU cinayetleri ile ilgili komisyon neden kurulmadı?’ diye bağırarak Bakan Gall’e yaş pasta fırlattı. Olayı yerel medyaya doğrulayan İçişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü söz konusu saldırı sonrası Bakan Gall’da ciddi bir yaralanmanın söz konusu olmadığı, buna rağmen doktor kontrolünden geçtiği bilgisini verdi. Bakan Gall’in kulağından rahatsızlandığı tahmin edilirken, görgü şahitlerinin ifadelerine göre bakan koruması da dizinden hafif yaralandı. Olaya espri ile yaklaşan Gall pastanın tadına bakamadığından yakındı ve pastayı kimin yaptığının saldırgan tarafından söyleneceğini ümit ettiğini belirtti. Olay yerinde etkisiz hale getirilerek gözaltına alınan saldırganın saldırıyı hangi amaçla gerçekleştirdiği ise henüz netlik kazanmadı. Olayla ilgili soruşturma başlatılması bekleniyor. CİHAN Halep'te orduya ait helikopterlerin, muhaliflerin denetimindeki bölgelere "varil bombalı" saldırıları nedeniyle Suriyeliler bölgeyi terk etmeye çalışıyor. uriye'nin Halep kentinde orduya ait helikopterlerin, muhaliflerin denetimindeki bölgelere yönelik "varil bombalı" saldırıları nedeniyle halkın toplu halde bölgeden kaçmaya çalıştığı belirtildi. S Rejime ait helikopterler bir süredir Halep'in doğu kesimlerinde muhaliflerin kontrolünde yer alan Mesekin Hananu ve Haydariye gibi bölgelere yoğun bir şekilde "varil bombalı" saldırılar düzenlerken, burada yaşayan Suriyeliler, evlerden ihtiyaç duydukları bazı eşyaları alarak, bölgeyi terk etmeye çalışıyor. Suriye Yerel Koordinasyon Komitesi (LCC) Halep Medya sorumlularından Mustafa Muhammed Sultan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye ordusunun bölgeye yoğun saldırılar düzenlediğini belirterek, "Helikopterler, havanın kapalı olduğu günler hariç her gün Halep'te muhaliflerin denetiminde olan bölgelere 40-50 varil bombasıyla saldırıyor" dedi. "İnsanlar bölgeyi terk etmeye çalışıyor" Son dönemlerde kentte en çok Mesekin Hananu, Sukeri ile Haydariye bölgelerinin saldırılara maruz kaldığını ifade eden Sultan, şunları anlattı: "Halep'te varil bombalarına maruz kalan bölgelerden toplu kaçışlar yaşanıyor. Halep'in Salihin bölgesi tamamıyla terk edilmiş durumda. Halk kentte rejimin yoğun saldırılar sonucunda evlerinde ihtiyaç duydukları eşyalarını alarak bölgeleri terk etmeye başladı. Araçları olanlar arabaları ile olmayanlar ise eşyasını el arabalarına yükleyerek, saldırı bölgelerini terk ediyor. Bazı yaşlı ve hastalar da el arabasıyla bölgeden tahliye edilmeye çalışılıyor." Saldırılar nedeniyle Halep'te birçok mahallenin yerle bir olduğunu ifade eden Sultan, "saldırılarda günde 3040 kişi yaşamını yitiriyor" dedi. Rejimin saldırılarında kız kardeşi, ablası ve eniştesini kaybettiğini belirten Sultan, şunları kaydetti: "İnsanlar rejimin saldırılarından korunmak için Halep'i terk edip güvenli bölgelere kaçmaya çalışıyor. El-Zübdiye, Mesekin Hananu, Salahaddin, Şeyh Nacar sanayi bölgesi, Halep Merkezi Cezaevinin çevresi gibi bir çok yer 2 aydan bu yana varil bombalı saldırılara maruz kalıyor. Kentte birçok mahalle tamamıyla boşalmış durumda. Bazı bölgelerden de toplu kaçışlar yaşanıyor." AA YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ ALMANYA Geçen yıl aşırı sağcıların Almanya’da en az 561 kişiyi yaraladığı belirlendi. Aşırı sağcılar geçen yıl 11 bin 761 saldırı düzenledi. Bu saldırılar sonucu en az 561 kişi yaralandı. Saldırganlardan 5 bin 631’i polis tarafından ele geçirildi, bunlardan 126‘sı gözaltına alındı, sadece 11’i hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. Bu veriler Sol Parti ile aynı partiye mensup Federal Parlamento Başkan Yardımcısı Petra Pau’nun Federal Parlamento’ya düzenli olarak ayda bir verdiği soru önergesiyle açıklandı. Önergeye verilen yanıtlarda geçen yıl Musevilere yönelik 788 suç olayının işlendiği de yer aldı. Bunların 32’isi adam yaralama olarak kayıtlara geçti. CİHAN Apple'ın kurucusundan Samsung itirafı Irak’ın kuzeyindeki Erbil şehrinin en işlek caddesinde bir TIR'dan fırlayan tekerleyin benzin istasyonuna çarparak durması güvenlik kamersına yansıdır. Kazada kimse zarar görmezken, tekerleğin çarptığı araç yıkama ünitesi hasar gördü. İstasyon müdürü Muhammet Ali, havanın güzel olması nedeniyle dışarı çıktığını, daha sonra karşı caddeden hızla üzerlerine gelen tekerleği görünce şaşırdığını söyledi. Ali, "Bahçedeyken bize doğru gelen koca bir cisim gördüm. Daha sonra tekerlek olduğunu fark ettim. Şaşırdım ve arkadaşlara seslenerek kaç dedim. Tekerlekler yanımızdan geçerek oto yıkama cihazına çarptı." dedi. CİHAN osna-Hersekin başkenti Saraybosna'da ve diğer şehirlerinde protestolar yapıldı. Saraybosna'da vatandaşlar önce cumhurbaşkanlığı binası önünde bir araya geldi, ardında taleplerini okudu. B Talepler arasında bütün hükümet görevlilerin maaşlarının azaltılması, siyasetçilere yeni alınan arabaların satılması, kamu harcamaların azaltılması ve şeffaf olması yer aldı. A pple'ın kurucularından Steve Wozniak, teknoloji takipçilerine şaşırtan bir açıklama yaptı. Apple'ın kurucularından Steve Wozniak, Apple'ın Android işletim sistemiyle çalışan telefon yapması gerektiğini belirtti. IRAK Bosna-Hersek’te gösteriler devam etti Hiçbir şeyin Apple'ı, Android piyasasının dışında tutamayacağını söyleyen Wozniak; bu durumla rekabet edebilecek noktada olduklarını kaydederek, "Yaptığımız şeyleri Android'le karşılaştırdığımızda insanlar tasarımlarımıza değer veriyor. Aynı anda her iki piyasada da yer alabiliriz" dedi. SAMSUNG MÜKEMMEL ÜRÜNLER YAPIYOR Wozniak daha önce de iPad Air ve iPad mininin piyasaya çıkması sonrası "iPad'ler ihtiyacıma hitap etmiyor" demişti. Wozniak, bir Alman sitesine yaptığı açıklamadaysa, Apple için, "Bence biraz geride" demiş, diğer şirketlerin Apple'a yetiştiğini belirtmişti. Wozniak ayrıca, "Samsung büyük bir şirket. Mükemmel ürünler yapıyor" şeklinde konuşmuştu. Tüm bu açıklamalara rağmen şu anda şirketin yönetim kurulunda bulunmayan Wozniak Apple'a olan bağlılığını sürdürüyor. Wozniak, yeni çıkan Apple ürünlerini ilk günlerde sıraya girerek almaya çalışıyor. Yeni iPhone hayalleri zorluyor pple'ın geniş ekranlı iPhone'u satışa çıkarma ihtimali tasarımcıları hareket geçirdi. A "Nasıl bir iPhone?" sorusuna karşılık tasarımcılar hayallerindeki geniş ekranlı iPhone'u internette paylaşmaya başladı. Apple'ın bu yıl içerisinde geniş ekranlı iPhone'ları kullanıcısıyla buluşturması bekleniyor. Bu yıl şirketin normal iPhone modelini biraz büyütmesinin yanı sıra, geniş ekran bir phablet iPhone olacağı yönünde söylentileri de mevcut. Geniş ekranlı iPhone 6 geleceği söylentisi tasarımcıları da bu yönde konsept yapmaya yönlendirdi. Geniş ekran konusunda ilk sinyalleri veren Apple'ın CEO'su Tim Cook'tan The Wall Street Journal'a verdiği demeçte şunları söyledi: "Kullanıcılarımıza en iyisini vermek istiyoruz. Büyük ekranı doğru şekilde yapabilmek için çok fazla değişken var ve bunların hepsini en doğruyu bulabilmek için araştırıyoruz." Samsung Galaxys Note ile başlayan ve kullanıcısından yoğun ilgi gören bu telefonlara bugün 5 inç'ten 6.5 inç ekran genişliğine kadar rastlanabiliyor. Göstericiler daha sonra kanton savcılığı binasının önüne geçti. Yaklaşık bin kişi yolları kapattıktan sonra, “Çocuklarımızı serbest bırakın” ve “Hırsızları hapishanelere attın” sloganları attı. Göstericiler ayrıca geçtiğimiz günlerde tutuklanan protestocuların serbest bırakılmasını talep etti. Tuzla şehrinde ise “Daha iyi yarın” ve UDAR derneklerin temsilcileri, Tuzla kanton hükümeti ile bir araya geldi ve son gelişleri değerlendirdi. Bihaç'ta 'Boşnak Baharı' hareketin temsilcileri Una-Sana Kanton Başbakanı Hamdiya Lipovaça ve hükümetin istifasını talep etti. Göstericiler olağanüstü bir oturumun yapılması ve taleplerin yere getirilmesi istedi. Sanski Most şehrinde Federal Gelişme ve İşletme Bakanı Sanyin Halimoviç'in kulübesi ateşe verildi. Göstericiler hırsızlık ve fakirlik için en çok Halimoviçi suçladı. CİHAN 12 ŞUBAT 2014 Politika HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA CHP’li başkan adayı: Ne olur bizi sevme Sayın Başbakanım umhuriyet Halk Partisi (CHP) Kayseri Büyükşehir belediye başkan adayı Osman Çilsal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunarak, “Ne olur bizi sevme Sayın Başbakanım. Seveceksen de uzaktan sev. Çünkü kimi sevdiysen tarumar oldu. Esad’ı sevdin evinde misafir ettin, adamın tarumar oldu. Kimi öptüysen başına bir şey geldi. Kaddafi’yi öptün adam yok oldu. Mursi’yi sevdin adam yok oldu. Bu yüzden Başbakan'ın beni sevmesini istemiyorum.” dedi. C CHP’li başkan adayı ve eski Doğru Yol Partisi (DYP) Milletvekili Osman Çilsal, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Basın mensuplarına projeleri hakkında bilgi veren Çilsal, halkın iç içe olacağı projeleri hayata geçirmeyi planladıklarını söyledi. İş kuluçkası modeli ile sanayiyi canlandıracaklarını dile getiren Çilsal, süt tozu ve besicilik projeleri ile de kırsal kesimi canlandırmayı hedeumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, seçildiğinde 2B arazide oturan vatandaşlara arazilerin sembolik rakamlarla usulen satılacağını söyledi. Sarıgül, “Ayazağa’da ben bunu yaptım. Aksi taktirde, evinizden giderseniz, komşularınızdan giderseniz bir müteahhidin rakamını sizin vermeniz mümkün değil.” dedi. C Sarıgül, seçim çalışmaları nedeniyle Ataşehir’deki Deniz Gezmiş Parkı’nda partililerle bir araya geldi. Vatandaşlara seslenen Sarıgül, “İktidar diyor ki, yüzde ellisi benim, bana oy verenler benim. Bana oy vermeyenler ne yaparsa yapsın. Hayır kardeşlerim biz böyle bir şeyi diyemeyiz. Biz diyoruz ki bize oy versin vermesin, kim olursa olsun, memleketimizde öncelikle ve öncelikle ay yıldızlı bayrağımız güzel dalgalansın. Bakın, ay yıldı- flediklerini kaydetti. Osman Çilsal, 1991 yılından beri siyasetin içinde olduğunu ve değişik kademelerde görev yaptığını ifade etti. Çilsal, şunları söyledi: “CHP’nin, üzerlerinde en çok konuşulan, spekülasyon yapılan 4 adayından biri olarak seçime gidiyorum. Sayın Sarıgül, Ankara’da Mansur Bey, Hatay’da Lütfü Bey ve ben. Adaylık süreci başlarken genel başkanımıza çok baskı yapıldı. ‘Ne oluyor, parti sağa mı açılıyor?’ denildi. Ama bu seçim çok önemli, çünkü milat. Bu seçimde bir vatandaşın bize dediği gibi inşallah oy kullanacak vatandaşlarımız, pazarda domates alırken gösterdikleri hassasiyeti oy kullanırken de gösterirler.” AKP’nin iktidarda olduğunu ve hala mağduriyet edebiyatı yaptığını belirten Çilsal, 28 Şubat sürecinde iktidar olanın kendileri olduğunu ve bu süreçte en fazla mağduriyeti de kendilerinin yaşadığını söyleyerek, “Bakıyoruz en çok AKP mağdurum diyor. O sürecin asıl mağduru bizdik, çünkü hükümettik. Bu nedenle iktidarın artık kimseyi lekelemeye hakkı yok. Eğer siz muktedir olmayı astığım astık, kestiğim kestik olarak algılıyorsanız siyaset bilmiyorsunuz demektir. Ya da ustalaşamadığınızın göstergesidir. Vatandaşlarımız iyi düşünsünler ve sadaka toplumu haline getirmek isteyenlerle, alın teri toplumu isteyenleri iyi değerlendirip, bu önemli tablonun altını çizerek yani düşünerek oy kullansınlar.” şeklinde konuştu. müteahhidin rakamını sizin vermeniz mümkün değil. Daha sonra da o müteahhit gelir siz buraları imara açamazsınız çünkü CHP’ye oy veriyorsunuz. Diğer tarafta da yandaş müteahhit gelir, bir gecede bakanlıktan bakanlıktan imarı alır. Gökdelenleri diker oraya. Siz evinizden de barkınızdan da uzak kalırsınız.” şeklinde konuştu. Olimpiyatlara Türkiye’den az sayıda sporcu katıldığını söyleyen Sarıgül, “20 yıl oldu İstanbul olimpiyat şehri olacak dediniz, İstanbul niçin olimpiyat şehri olmadı. Şu anda Soçi’yi gidiyorsunuz, Putin ile görüşüyorsunuz. Allah muhabbetinizi Putin ile daha fazla artırsın. Peki şu anda kış olimpiyatları yapılıyor. Koskocaman Türkiye’mizden ya 6 tane ya da 7 tane koskoca olimpiyatlarda temsil eden kardeşlerimiz var. Soruyorum İstanbul’da Türkiye’nin en önemli şehri sayın Topbaş Sarıgül 2B arazilere değinen Sarıgül, “Dedenizden, büyüklerinizden size kalan bir eviniz var. O eviniz de 2B konumunda. Şimdi iktidar diyor ki şu kadar paraya ya alırsın ya da ben bunu müteahhitlere satarım. Bakın ben size bir şey söyleyeyim. 30 Mart akşamından sonra Allah’ımın huzurunda Mustafa Sarıgül olarak, genel başkanım Kemal Kılıçdaroğlu ile bu konuyu konuştum kendisinden de partim adına gerekli desteği aldım. 2B’ler orada kim oturuyorsa o yurttaşımıza İnşallah sembolik bir rakamla usulen satılacak. Ayazağa’da ben bunu yaptım. Aksi taktirde, evinizden giderseniz, komşularınızdan giderseniz bir olimpiyatlara, Fransa kaç kişi, İsviçre kaç kişi, Belçika bizim yarımız kadar değil kaç kişi gönderiyor? Siz koca Türkiye’den 6 tane evladımızı gönderiyorsunuz. Çünkü siz bu işlerle meşgul değilsiniz. Neyle meşgulsünüz? Evdeki kutularla meşgulsünüz.” diye konuştu. Sarıgül, "Küresel ısınma ortada. Susuzluk tehlikesini bilim adamları söylüyor. Buna rağmen Sayın Topbaş’a bir kez daha sormak istiyorum. Sevgili Kadir abi, 20 yıldır iktidardasınız. 10 yıldır da siz iktidardasınız. 10 yıllık süre içerisinde sizin döneminizde, Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan beyefendinin hani İstanbul Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde hadi bir şey yapmadı. Acaba başbakanlık yaptığı dönemde İstanbul’un her şeyine Ankara’dan karışıyorlar ya acaba bizim bilgimiz mi yok. 20 yılda, Anadolu yakasında veya Avrupa yakasında kaç tane baraj yaptınız?" ifadelerini kullandı. CİHAN Karamete: Kayseri’de hizmet adı altında rant ekonomisi uygulanıyor illiyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Melikgazi Belediye başkan adayı Kamil Karamete, "Kayseri’ye hizmet adı altında rant ekonomisi uygulanmakta, bu ekonomiden de rantçılar, yalakalar ve belirli aileler faydalanmaktadır.” dedi. M MHP Kayseri Melikgazi İlçe Teşkilatı, Keykubat Mahallesi'ne Seçim bürosu açtı. Açılışa, partinin Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Özsoy ve Melikgazi Belediye başkan adayı Kamil Karamete katıldı. Konuşmasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da seslenen Çilsal, Başbakan’ın kimi sevdiyse o kişinin tarumar olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “İnsan önce kendini sevmeli. Hani habire diyorlar ya, yaratılanı severim Yaratan'dan ötürü. Yaratılanı, Yaradan'dan ötürü sev de ama gerçekten sev. Öyle bir seviyorsun ki Allah muhafaza. Esad’ı sevdin, evinde misafir ettin adam tarumar oldu. Ülkemize kimler geldi. Kimi öpseler başına bir şey geldi. Kaddafi’yi öptüler, adam yok oldu. Mursi’yi sevdin adam yok oldu. Sevme. Beni sevmesini istemiyorum Sayın Başbakan'ın. Ya da seviyorsun yeter, seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli diyoruz ya. Azıcık uzaktan sev.” CİHAN 2B’ler yurttaşlarımıza sembolik rakamla satılacak zlı bayrağımız özgür dalgalanmıyorsa bizim bu topraklar içerisinde, barış ve özgürlük içerisinde yaşamıyorsak anacığım o zaman makamın mevkinin ne kıymeti var? Ana, zannediyorlar ki Mustafa Sarıgül Belediye Başkanlığına aday. Ana, başkanlığa biz aday değiliz ana biz senin evladın olmaya adayız.” ifadelerini kullandı. Kamalak: İstiklal mücadelesinden bahsediliyor, kiminle savaşacağız? 7 Seçim otobüsünün üzerine çıkarak konuşma yapan Melikgazi Belediye başkan adayı Kamil Karamete, 2014 mahalli idareler seçimlerinin Türk milletinin kaderini belirleyecek bir seçim olduğunu belirterek, “Kayseri’ye hizmet adı altında rant ekonomisi uygulanmakta, bu ekonomiden de rantçılar, yalakalar ve belirli aileler faydalanmaktadır. aadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, "Virüsten bahsediliyor, haşhaşilerden bahsediliyor, uluslar arası komplolardan, mili iradeye taarruzlardan, yeni bir istiklal mücadelesinden bahsediliyor. Allah aşkına sizlere soruyorum kiminle savaşacağız? Bize şunu söylediler; ‘Efendim sen cemaatten yana mısın?' Ben haktan hukuktan yanayım, akıl izandan yanayım, milletten yanayım. Severiz, sevmeyiz açık net söylüyorum, Fethullah hoca, devletin yapamadığını yapmıştır. 160 ülkede okulları var. Devletin kaç ülkede okulu var? Bırak okulu kaç ülkede büyükelçiliği var?" diye konuştu. SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, partisi tarafından düzenlenen aday tanıtım toplantısı öncesi Balçova Termal Otel’de basın mensuplarıyla bir araya geldi. Gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Kamalak, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası Hizmet Hareketi'ne yönelik ‘virüs’, ‘haşhaşi’ gibi benzetmelerini eleştirdi. S Kamalak, "Allah aşkına, sizlere soruyorum; kiminle savaşacağız? İstiklal mücadelesi, kurtuluş savaşının tarihimizdeki adıdır. Kime karşı savaşacağız? 55 yıldır kapısında hazır olda beklediğimiz, girmek için can attığımız Avrupa Birliği ile mi savaşacağız? Kim düşman? Yoksa içeride milletimi birbirine kırdıracağız? Bize şunu söylediler; ‘Efendim sen cemaatten yana mısın? Ben haktan hukuktan yanayım, akıl izandan yanayım, milletten yanayım. Ben hakkı söylemek mutlaka birinden yana olmak anlamına mı gelecek? Öbür taraftan, ‘sahte şeyh, sahte alim vs. vs.’ severiz sevmeyiz, açık net söylüyorum, Fethullah Hoca devletin yapamadığını yapmıştır. 160 ülkede okulları var. Devletin kaç ülkede okulu var? Yani düne kadar iyi olduğun, bağrına bastığın, ‘15 kat büyüttüm’ dediğin bir ekip, 17 Aralık’ta birtakım hırsızlığı yolsuzluğu ortaya çıkardı diye haşhaşi oldu öyle mi? Birine yakın olmak diğerine düşman olmamızı gerektirmez. Dışişleri Bakanlığımıza sorun, Türkiye’nin kaç ülkede devlet okulu var? Haşhaşi falan diyenlere diyorum ki, ya arkadaş beğen beğenme, dün övgüler yağdırıyordun. Ne olur Türkiye’deki şu Türkçe Olimpiyatları kapanış konuşmalarını bir izleyin. Göreceksiniz ki orada Fethullah Hoca göklere çıkarılmakta. Kim tarafından? Başbakan ve bakanları tarafından. Dün iyiydi bugün kötü. Neden? Hırsızlığı ortaya çıkardı. Ellerine sağlık. 160 ülkede, bazı ülkelerde birkaç tane okullar açmış. Beğenirsin beğenmezsin. Senin 160 ülkede okulun şöyle dursun büyükelçiliğin var mı? Yok.” diye konuştu. İnternete sansür olarak yorumlanan yasayla ilgili görüşlerini açıklayan Mustafa Kamalak, "Yanlış hesap Bağdat’tan geri döner demişler. Şimdi Bağdat’a gitmeye de lüzum yok. Kanaatimiz o dur ki, Cumhurbaşkanlığı’ndan geri döner. Oradan dönmezse Anayasa Mahkemesi’nden geri döner. Hükümet kanaatimce bir panik içindedir. Bir bakıma yolsuzlukların üzerini örtmekle kendisini mükellef görüyor. Cumhuriyetimiz 90 yaşında. Bu 90 yıllık sürede en büyük Müslüman katliamları hangi iktidar zamanında yapıldı? Irak’ta, Libya’da, Suriye’de kimin zamanında yapıldı? İkinci soru, 90 yıllık sürede en büyük yolsuzluk operasyonları hangi iktidar zamanında gerçekleşti?” diye sordu. CİHAN Rantçı ve emlakçı belediyeciliğine karşı 30 Mart Seçimlerinde en büyük cevabı vereceğiz.” diye konuştu. Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Özsoy ise yaptığı konuşmada, Kayseri’nin en büyük sorununun işsizlik ve göç sorunu olduğunu belirterek, “20 yıldır Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki çiftlik ağasıdır, bu millet hiç kimsenin marabası değildir.” dedi. KASKİ’nin ticarethane gibi çalıştırıldığını ifade eden Özsoy, Kayseri’nin suyun en pahalı olduğu illerden biri olduğunu belirterek, evde 2,5 lira olan suyun metreküpünü 1 liraya indireceklerini ifade etti. Yapılan konuşmaların ardından, Melikgazi İlçe Teşkilatı Keykubat Mahallesi Seçim Bürosu açılışı, belediye başkan adaylarının kurdele kesimi ile gerçekleştirildi. CİHAN CHP'nin Akdağmadeni Belediye başkan adayı Turan oldu umhuriyet Halk Partisi (CHP), Yozgat'ın Akadağmadeni ilçesinde belediye başkanlığına Kemal Önder Turan'ı aday gösterdi. Kemal Önder Turan, CHP İlçe Başkanlığı'nda düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada Genel Merkez tarafından Akdağmadeni Belediye başkanlığına aday gösterildiğini söyledi. 30 Mart yerel seçimleri sonunda, partisinin Akdağmadeni’ne daha iyi hizmet ve projelerle faydalı olacağını belirten Turan, ilçenin temel sorunlarına kesin çözümler getireceklerini ifade etti. C Turan, "CHP, 30 Mart yerel seçim hazırlıklarını aralıksız devam ettiriyor. Adaylığımızın kesinleşmesiyle birlikte seçim çalışmalarına başladık. Önceliğimiz, halkımızın hizmetine sunacağımız hizmetleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmektir. Başkanlığımız süresince bir bütün halinde el ele, omuz omuza mücadele edip ilçemizin çitasını olduğundan daha yukarı seviyeye taşıyacağız. Yeni başkanlık dönemimiz ilçemiz ve tüm halkımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum." diye konuştu. CİHAN 8 12 ŞUBAT 2014 Gündem akanlar Kurulu toplantısı sonrasında Başbakan Yardımcısı hükümet sözcüsü Bülent Arınç konuştu. Arınç yeni internet düzenlemesi hakkında açıklamalarda bulundu. B Bülent Arınç, toplantıda internet medyası ile ilgili önemli kararlar alındığını ve bazı değişiklikler yapılacağını söyledi. İşte Arınç'ın açıklamalarından satır başları... -(Today's zaman muhabirinin sınır dışı edilmesi ve paralel devlete dava) Basın çalışanının Türkiye'den ayrılması gündemdeki bir konu. Cuma günü Perşembe akşamından başlayarak çalışma yapmak üzere gitmiştim. Bütün günü dolduran bir konuyla karşı karşıyaydım. Oradaki mesajlarıma arkadaşlar dikkat etsinler dedim. Ayrıca akşam bir mülakatım olacaktı akşam konuşacaklarımı sabah konuşmamam gerekir. Basın müşavirime ısrarla bugün soru almayacağım dedim. Birbirimizin hukukuna riayet etmemi kazım. otele gittim hem namaz kılıcam üzerimi değiştierceğim akşam yemeğine katılacağım. Otelin odasının kapıısnı açınca barikat gördüm. Kendisini 'Dış edilen birisi var' diye Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç konuştu. söze başladı. Ben soru sorulmamasını o gün rica etmişsem basına düşen nezaketsizlik değil. O sorar siz nasıl cevap vereceksinzi? Ama bazen abuk sorulara sabuk cevaplar verilebilir. Ben 5 yerde konuşuyorum bir daha sormanın alemi olmamalıydı. Ben basın mensuplarının sorularına açığım. Basından kaçan bir insan değilim. Ama sabah 9'da ilan etmişim 5 yerde konuşma yapacağım diye. Buna rağmen otele odasının önüne gelip barikat kurmanın gereği yok. -Bu arkadaşımız Azerbaycan uyruklu Türkiye'den bir hanımefendiyle evlenmiş. Buna rağmen çalışma müsaadesi alabilir. Azerbaycan'dan geliyor ama Türk gazetesinde çalışıyor. 31 Aralık 2013'e kadar sorun yok. Bu tarihten sonra uzatılmayacağını söylemişler. Hollandalıya da aynı şey söylenebilir. 31 Aralık'ta Türkiye'yi terk etmesi gerekmesine rağmen Türkiye'de bulunmaya devam etmiş. Süresi bitmiş bittikten sonra bildirim yapılmış 2 ay daha çalışmaya devam edilmiş sınır dışı yapılmış. Tweetlere gelince bunlardan dolayı bir işlem yapıldığını bilmiyorum. -O arkadaşa şunu söylüyorum: O tweetleri kendi ülkenizde kendi Başbakanınız için atabiliyor musunuz? Tweet attığından dolayı değil ama attığı tweet suç sayılıyorsa herkes için geçerli bir husustur. -(Paralel devlet soruşturması) Böyle bir soruşturma mevcut değildir. Ama her kurum adli ve idari soruşturma yapabilir. Biz sadece 4 tane mülkiye müfettişinin Emniyet Genel Müdürlüğü'nde bir idari soruşturma yaptığını biliyorum. Yaygın bir soruşturma değil. (Paris cinayetleri) MİT açıklama yaptı. Bunun düzmece olduğunu, kurum içerisinden dışarı sızdırıldığını kabul etti. Fevkalade yanlış, tehlikeli bir belgenin üretilmesi Türkiye'deki bazı görevliklerini hukuk dışında ne kadar çıkabileceklerini gösteriyor. Devlet içinde kümelenmiş insanların da varlığının tespit edilmesi Türkliye'nin temizlenmesi bakımından önemlidir. -(Adana durdurulan TIR) Gerekli güvenlik önlemeleri daha ciddi şekide alınacaktır. -(HSYK düzenlemesi) HSYK'yı da içine alna bir kanun değişikliği vardı. Adalet akademisiyle iligli kısım bitirilmiş anayasa değişikliği de yapılabilir diye beklenmişti. TBMM gündemine bugünlerde gelir mi gelmez mi bilmiyorum. Anayasa değişikliği olmayacaksa HSYK'daki değişiklik mutlaka olacak demiştik. nerji Bakanı Taner Yıldız, Başbakan Erdoğan'la ilgili, "'Uzun adamın ölümünü 3 yıldan beri istiyoruz ama hala ölmedi' dediler, dondum kaldım." dedi. E Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki üst düzey bürokratların tasfiyelerini de yasalaştıran dershanelerle ilgili tasarıdaki değişiklikler, Talim ve Terbiye Kurulu’nu da (TTK) etkileyecek. Tasarıya göre kurulun eğitim politikaları konusundaki karar alma yetkileri alınarak ilgili başka hizmet birimlerine devredilecek. Bu durum, eğitim camiasında tepkilere yol açtı. Geçmişte Talim Terbiye Kurulu başkanlığı yapan Prof. Dr. İrfan Erdoğan, tasarıdaki bu yeniliği doğru bulmuyor. TTK’nın işlevinin ortadan kaldırılması ile Milli Eğitim sisteminin denetimsiz kalacağına dikkat çeken Erdoğan, “Kurulun bir danışma organı haline gelmesi söz konusu. Danışma organı işlevini yerine getiren Türkiye’de çok kurum var. Talim ve Terbiye Kurulu’nun böyle bir dönüşüm geçirmesine ihtiyaç yoktu. Yapısının daha da güçlendirilmesi beklenirken kurulun işlevinin ortadan kalkması doğru değil.” şeklinde konuştu. “TTK, Milli Eğitim’in sadece beyni değil mazisi.” diyen Erdoğan, simge haline gelmiş bir kurumun işlevselliğini kaybetmesine karşı çıkıyor. Zaman zaman kurulun işlevinde aksaklıklar olabileceğine değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “O da kurulun güçlendirilmesi yoluyla giderilebilirdi. TTK, eğitim sisteminin meclisi gibidir. Demokratik bir sistemde meclisin kapatılması ya da işlevinin değişmesi ne anlama gelirse Milli Eğitim sistemi içinde de yasama işlevi gören TTK’nın rolünün değişmesi veya kapatılması aynı anlama gelir.” TTK’nın, kuvvetler ayrılığı ilkesine göre bina edildiğini belirten İrfan Erdoğan, tasarı yasalaşırsa bambaşka bir işleyişin söz konusu olacağını şu sözlerle anlatıyor: “Kurulun demokratik sistemdeki karşılığı yasamadır. Yönetmeliklerin geçmesinde, ders kitaplarında, programların yenilenmesinde inisiyatif sahibidir. Bunların hepsinin göz ardı edilmesi doğru değil. Bakanlık içerisinde zaman zaman yapılacak hatalara dikkat çekme ve önleme gibi bir işlevi yerine getirmekteydi. Şimdi ise eğer tasarı yasalaşırsa bambaşka bir işleyiş söz konusu olacak ve o işleyişin verimli olmayacağını düşünüyorum. Milli Eğitim sisteminde önce kurullar kuruldu sonra bakanlık oluşturuldu. Cumhuriyet kurulurken de maarif kongreleri toplandı, akabinde milli eğitim sistemi oluştu. TTK, bu geleneğin taçlanmış bir hali olarak doğdu.”CİHAN TV yayınında Mehmet N Barlas'a konuk olan Enerji Bakanı Taner Yıldız, 17 Aralık operasyonu ve sonrasında yaşananları değerlendirdi. Yıldız, programda çarpıcı bir duyuma da yer verdi. Yıldız, "Bazı arkadaşların önemli kısmını tenzihen söylüyorum tırnak içinde 'uzun adamın ölümünü 3 yıldan beri istiyoruz ama hala ölmedi' dediler. Duyunca dondum kaldım." dedi. İRAN VE IRAK İLE TİCARİ İLİŞKİLER NTV'de katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda -(İsrail'le tazminat görüşmeleri) Prensip noktasında anlaşmamız var. Görüşmeler Mart ayından bu yana devam ediyor. İsrail'le henüz imzayı atmadık. -(Dinlemeler) Dinlemelerin ifşa edilmesi kanuna uygun değil. Eğer yasal dinlemerse bunun belli süresi vardır. O süre içinde suç teşkil eden eylem olursa savcılık soruşturma açar. Soruşturmanın gizliliği esastır. Bir gazete veya televizyonun satıışıyla ilgili Başbakan birileriyle görüşüyorsa, teşvik ediyorsa hukuki tasvibinin nasıl yapılacağına savcılar karar verir. Hatta gazeteler çıktı bununla ilgili. 1. sayfalarından yayınlıyorlar. Bunların ilan edilmesi çok vicdani değildir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yaralı bir iktidarla gitmek birilerinin gözünü karartmıştır.CİHAN HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İran ve Irak ile olan ticari ilişkileri anlattı. İran ile olan doğalgaz alımına ilişkin Yıldız, "Biz İran'ın Halkbank'taki hesaplarına virman yapıyoruz ve resmi bir işlem yapıyoruz, faturalı işlem yapıyoruz, önceden de öyle yapıyorduk. Bu gayet meşru bir işlem gayrimeşru bir işlem yapmıyoruz. İran'dan yine doğalgaz alıyoruz ama altınla değil hesaplarına dolar olarak yatıyoruz. En uygun sistem barter sistemdir aslında. Altınla olan ticaret Türkiye'nin karına oluyordu" dedi. DİNLEMELER Dinlemelerle ilgili olarak da Yıldız, "Bizim bir Yahudi'ye iftira atma hakkımız var mıdır? Normal bir şey olmadığını görüyorum. O yapının içinde aynı sırada oturduğum insanlar var. Bunun haricinde bir yapı çok farklı bir şekilde yönlendiriyor. Karşımızdaki anlamaya çalışan insanlarız ama bir zaaf üzerinden bir şeyi oldurmaya çalışıyorsanız bu baksa bir şey" diye konuştu. "ÖLMESİNİ 3 YILDIR BEKLİYORUZ HALA ÖLMEDİ" DEDİLER Her ülkeyi gezdiklerini ve oradaki okulları ziyaret ettiklerini belirten Bakan Yıldız, "Her gittiğimiz ülkede bugün karşılaştığımız başka bir şey, o okullardaki insanlar değil. O arkadaşlarımızın önemli bir kısmının da hayret ettiği bir yapıyla karşı karşıyayız. 'Ben bedduayı algılayamadım' "Biz halkımıza güveniyoruz. Bizim gecemiz gündüzümüz yok" diyen Yıldız, "Konu kendimizden daha çok sevdiğimiz çocuklara daha iyi bir Türkiye'yi bırakmak adına biz buna inandığınız için yapıyoruz" şeklinde konuştu.HABER MERKEZİ Kılıçdaroğlu ses kayıtları dinletecek HP lideri Kemal Kılıçdaroğlu geçen haftaki açıklamasında grup toplantısında bazı ses kayıtları C dinlettireceğini söylemişti.CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yarınki grup konuşması öncesinde, yolsuzluklarla ilgili olan ses kayıtlarını dinletmek için TBMM grup toplantı salonunda ses düzeneği kuruldu.CHP Genel Başkanı Canlı yayında Mehmet Baransu ile Adnan Aybaba arasındaki kavgada hakaretler havada uçuştu, yumruklar sıkıldı, moderatör çaresiz kaldı diyor. Ben de algılayamadım. Biz kardeşiz kardeşe beddua edilmez. Eğer dershaneler konu olsaydı bazı arkadaşların önemli kısmını tenzihen söylüyorum tırnak içinde 'uzun adamın ölümünü 3 yıldan beri istiyoruz ama hala ölmedi' denmezdi. "DONDUM KALDIM" Bunu duyduğumda dondum kaldım. Bu itikaden de yanlış bir şeydir. Ben bu takdiri mi değiştirmeyi çalışıyorum. Bu İslami olarak da yanlış insani olarak yanlış. Bu arkadaşlar şu anda samimi olduğum, 'bizim yaptığımız is bu değil' diyorlar" şeklinde konuştu. V EM'de futbol yorumculuğuna başlayan Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu programın T diğer yorumcusu Adnan Aybaba ile canlı yayında birbirine girdi. Sayısız hakaretin havada uçuştuğu programda iki defa reklam arasına gidilmesine rağmen tansiyon düşmezken Adnan Aybaba yayını terk etti. Aybaba, programa getirdiği bir çantayı kameralara göstererek çantanın içinde Baransu'yu zor durumda bırakacak ses kayıtları belgelerin olduğunu iddia edince başlayan kavga stüdyoda tozu dumana kattı. Baransu reklam arasında Aybaba'nın üstüne yürürken canlı yayında ise ağzına geleni söyledi. Yeni bir ses kaydı çıktı" diyen Muharrem İnce, 'Biz' diyor 'bu TRT 3'ü niye yasakladık' diyor. 'Meclisi görmemeleri lazım' diyor. Başbakan'ın danışmanı söylüyor bunu" dedi ve Meclis Başkanı Cemil Çiçek'e seslendi... " CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Meclis Başkanı Cemil Çiçek'e seslendi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Zonguldak'taki temasları kapsamında Gökçebey ilçesine bağlı Bakacakkadı beldesinde seçim bürosunun açılışını yaptı. İnce burada yaptığı konuşmada, ses kayıtlarına değindi. geçen hafta yaptığı grup toplantısında, “Tabii, Binali topluyor bunları. Nerede topluyor? Ahlatlıbel’de topluyor, PTT’nin sosyal tesislerinde, kendisine bağlı zaten. Salmayı yapıyor ‘Herkes bunu ödeyecek’ diyor. ‘8 iş adamından iki ay içinde 630 milyon dolar para vereceksiniz’ diyor. Bunlardan birisi 30 milyon dolar ödüyor ve öbürü telefonla konuşurken söylüyor” demişti. "Dün yeni bir ses kaydı çıktı" diyen İnce, 'Biz' diyor 'bu TRT 3'ü niye yasakladık' diyor. 'Meclisi görmemeleri lazım' diyor. Başbakan'ın danışmanı söylüyor bunu" dedi ve Meclis Başkanı Cemil Çiçek'e seslendi: "Ey Cemil Çiçek, sen yasamanın başısın. Bak Başbakan'ın danışmanı ne diyor. 'O meclis televizyonunu kapattık ki millet muhalefeti görmesin' diyor. Sen ne anlatıyorsun millete, TRT'yle anlaşmamız var. 'Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri saat 19.00'a kadar yayın yapıyor' diyor. 'Sen emir eri olmuşsun'. O televizyonu aç. Mecliste ne olduğunu millet görsün" şeklinde konuştu. "CESUR OLACAĞIZ" İnce ayrıca, AK Parti'nin 12 yıldır iktidarda olduğunu belirterek herkesin bu yerel seçimde işinin kolay olduğunu söyledi. "Size din iman edebiyatı yapıp kendilerine han hamam alıyorlar" diyen İnce, "Bu milletin gözünün önünde oluyor. Utanmadan, sıkılmadan televizyonlara çıkıp 'bana komplo kurdular, paralel devlet' diyor. Yatak odalarına, ayakkabı kutularına paraları ben mi koydum" diye konuştu. "Niye hakimleri, savcıları değiştiriyorlar" diye soran Muharrem İnce, şunları kaydetti: "Niye 7 bin polisi değiştiriyorlar. Niye kanunları değiştiriyorlar. İşin ucu baş hırsıza çıkacak çünkü. Oraya gidiyor iş. Cesur olacağız. Çalmayacağız, çaldırmayacağız."CİHAN atih Altaylı, Habertürk Yönetim Kurulu üyesi Fatih Saraç ile Başbakan Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarıyla ilgili konuştu, medyanın baskı altında olduğunu söyledi.. F Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı , CNN Türk'te yayınlanan 5n1K'nın bu haftaki konuk oldu ve çok konuşulan ses kayıtlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Altaylı, iktidar tarafından bütün medyaya baskı uygulandığını söyleyip, ses kayıtlarının ortaya çıkmasını da "Bu olay zaten bilinen medyaya baskının ortaya çıkmasıdır. Neil Amstrong’un aya ayak basması gibidir." şeklinde tarif etti.. "İLK DEFA MEDYAYA YAPILAN BASKI, ETİYLE KEMİĞİYLE ORTAYA ÇIKTI" Cüneyt Özdemir ’in sorularını cevaplayan Fatih Altaylı, sadece kendi yayın grubuyla ilgili olan ses kayıtlarının servis edilmesini garip bulduğunu söyleyerek, "Herkes biliyor, medyada çalışan herkesin böyle durumlarla karşılaştığı bilinen bir gerçek. Yıllardır herkes medyaya baskıdan bahsediyor. Peki medyaya baskı neydi? Nasıl yapılıyordu? İlk defa medyaya baskının etiyle kemiğiyle ortaya çıkmasıdır bu. Benim çalıştığım gazeteye el konuldu. Bundan daha büyük bir medyaya baskı olabilir miydi. Ben o günlerde bana baskı yapıldı, bir danışman tarafından dedim. Kimse yazmadı Yeni Harman dergisi hariç. Kimsenin durumundan benimkinden farklı olmadığı ortaya çıkacaktır. Bir baskı var ama önemli olan şu, ben bu baskıyı gazeteme ne kadar yansıttım.” diye konuştu. "DİRENDİM İŞTE, DEĞİŞTİRMEDİM Kİ ANKETİ AYNEN KOYDUM" Ses kaydı yla gündeme gelen, MHP oylarının BDP'ye verilmiş gibi gösterilmesi şeklinde anket ile ilgili manipülasyon yapıldığı iddialarıyla ilgili de konuşan Altaylı, “O anketle ilgili bant konuşması benim Fatih Saraç’la o gün yapmış olduğumuz 3 ayrı konuşmanın ustalıkla montajlanması. Türkçe’nin akışına uygun mu manipülasyon yapayım sözü? Değiştireyim derim. Şurası doğru. Kararsızların dağıtımıyla ilgili konuşurum diyorum. Tuhaf olmaz olur mu aşırı tuhaf ama bu benden kaynaklanmıyor. Sen de gazetecisin yaşıyorsundur. Telefonda hı hı der geçersin. Direndim işte, değiştirmedim ki aynen koydum anketi. Hadi ben yalan "BÜTÜN MEDYA BASKI ALTINDA" “Ben bırakırsam ne olur? Ben bu çocukların ev taksitlerini biliyorum, masraflarını biliyorum. Benle kader birliği yapmış 400 tane arkadaşımın sıkıntılarını nasıl karşılayacağım? Benim yerime Mehmet geldi. Ben bu arkadaşla çalışmam dedi. 400 tane onurlu, şerefli, düzgün gazeteci işsiz kalmayacak mı? Yoksa elbette bırakmak kolay. Ayrıca bırakmak istemediğimi nereden biliyorlar? Onun da mı kaydı var” şeklinde veryansın eden gazeteci Fatih Altaylı şunları söyledi: Altaylı: Bütün medya havuzculara mı kalsın “Madem ben bu kadar uslu çocuğum neden başbakanın uçağında yokum. Bunu soruyor- Aybaba'nın çantasındakileri açıklamasını isteyen Baransu "açıklamazsan namertsin, şerefsizsin" dedi. Aybaba'ya yönelik sözleriyle şaşkına çeviren Baransu "ayaklarıma kapanacaksın, sana dansöz kıyafeti giydireceğim" dedi. Israrla ve defalarca "erkek misin sen?" diye soran Baransu "erkeksen açıklarsın o belgeleri" dedi. Reklam arasında stüdyoda kıyamet koptu Adnan Aybaba ise Baransu'un "sana dansöz kıyafeti giydireceğim" sözlerine "ben de sana subay kıyafeti giydireceğim" sözleriyle yanıt verdi. Moderatörün ısrarına karşın tansiyonun düşmediği programda iki defa reklam arasına gidilmek zorunda kalındı. Ancak reklam arasında iyice yükselen tansiyon stüdyada fiili bir durum yaşanmasına neden oldu. Baransu'nun Aybaba'nın üstüne yürüdüğü o anlar çarpıcı bir fotoğraf karesine yansıdı.HABER MERKEZİ TÜ mezunu Merve, başörtülü olduğu için Elektrik Mühendisleri Odası'na kaydolaK madı. Bu yüzden iş kuramayan genç mühendis isyan etti: Beyinlerin içindeki örtü hâlâ kalkmadı. Merve Gökçen Yılmaz (23), KTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği'nden bu yıl mezun oldu. Üniversiteyi bitirir bitirmez, iş kurmak için kolları sıvadı. Ancak odaya üye kaydını yaptırmak zorundaydı. Çünkü bu kayıt olmadan hiçbir iş yapamayacaktı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne bağlı Trabzon Elektrik Mühendisleri Odası'na başvurdu. FATiH ALTAYLI'NIN CANLI YAYINDA TEPESi ATTI lar mı? Başbakan’ın katıldığı program için teklif benden gelmedi. Onlardan geldi. Orada istifa edebilirdim. Belki de etmeliydim. ‘Herkese alkolik diyemezsiniz dedim.’ Size oy veriyorlar bazıları dedim. ’Bana oy veriyorlarsa alkolik değiller’ dedi. ‘İki ayyaş’ derken Atatürk ve İnönü’yü mü kastediyorsunuz dedim. ‘Hayır’ dedi. Hiçbirimizin birbirimizden farkı yok. Hepimize baskı var. Özel sohbetlerimizde bunları birbirimize ifade etmiyor muyuz. Medyaya baskı nedir başka türlü? Rica ederiz bunları kullanmaz mısınız mı diyorlar sanıyorlardı. Ben kürsüden fırça yerken neden kimse arayıp sormuyordu? Ben kürsüden fırça yiyorum suçlu oluyorum. Telefon dinlemelerinde baskı yapıldığında yine suçlu oluyorum. Bir karar versinler. Biz Türkiye’de inim inim inleyen bir grubuz. Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu total rezaletin sorumlusu ben miyim? Ben olabildiğince onurlu bir şekilde bu gazeteyi çıkarmaya çalışıyorum. Bugün gazetecilik onuru ayaklar altındadır, her gün bir yerlerden talimatlar yağıyor. Sen her istediğini yazabiliyor musun? HABER MERKEZİ Baransu'dan şaşkına çeviren ifadeler Başörtüsüne TMMOB zulmü CHP lideri, “Önümüzdeki grup toplantısında bu konuşmaların ses kayıtlarını sizlere dinleteceğim. Bu sefer yetiştiremedik, dinleteceğim sizlere” diye de eklemişti.CİHAN söylüyorum. Diğer anketlerle karşılaştırsınlar. Ben eğer o ankette değişiklik yapsaydım bırakırdım bu işi. Herkes biliyor kimin neye ne kadar direndiğini. Bugün medyadaki herkesin konuşmaları ortaya dökülse ben bir yandan çok üzüleceğim bir yandan da sevineceğim çünkü herkesin bunları yaşadığı görülecek.” ifadelerini kullandı. 9 Canlı yayında şaşkına çeviren kavga Taner Yıldız: 3 yıldır Başbakan'ın ölmesini bekliyorlar ‘Tasfiye kanunu’ geçerse MEB denetimsiz kalacak dershanelerle ilgili tasarının yasalaşması durumunda Talim ve Terbiye Kurulu da eski işlevini kaybedecek. Kurulun, eğitim politikalarında karar alma yetkisi kalkacak. Geçmişte kurula başkanlık yapan Prof. Dr. İrfan Erdoğan, yapılacak değişiklikle Milli Eğitim sisteminin denetimsiz kalacağına dikkat çekiyor. Gündem HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Arınç: Paralel devlet soruşurması mevcut değil EB’deki bürokrat M tasfiyelerini de kapsayan 12 ŞUBAT 2014 aşbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul B Dolmabahçe'deki ofisinde Al Jazeera'den Jamal Elshayyal'e konuştu. Erdoğan, yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan Kürt sorununa, Gezi Parkı eylemlerinden cumhurbaşkanlığı seçimlerine pek çok konuda soruları yanıtladı. Erdoğan, İstanbul Dolmabahçe'deki ofisinde Al Jazeera'den Jamal Elshayyal'e konuştu. İşte o röportajın ilk bölümü... "DEVLETİN KASASI SOYULUYOR MU SOYULMUYOR MU?" Al Jazeera: Hükümetinizin ekonomik başarısının ardında yolsuzlukla savaş olduğunu söylediniz. Ama Türkiye son yılların en büyük yolsuzluk soruşturmasıyla yüzyüze geldi. Bakanların adı karıştı, ayakkabı kutusunda milyon dolarlar bulundu, siyasiler güçlerini kötüye kullanmakla suçlanıyor. Yolsuzluğa bulaşmış bir hükümete mi başkanlık ediyorsunuz? Recep Tayyip Erdoğan: Aslında şu anda hükümetimiz art niyetlerle hazırlanmış bir senaryoyla karşı karşıya. Bu senaryo ne yazık ki tamamı ile hükümetimize bir darbe yönelimine ait bir senaryo ve bu senaryo tutarlı değil. Söylenenler, iftiralar... Hiçbirisinin devletin kasasından alınan ve çalınan herhangi bir şey olmadığına kesinlikle inancım var. Bizi şu ana kadar başarılı bir şekilde getiren süreç de budur. Biz yola çıkarken bir şey söyledik. 3 Y ile bizim mücadelemiz olacak. Bunun bir tanesi yolsuzluktur, bir tanesi yasaklardır, bir tanesi de yoksulluktur. Biz yolsuzluk ile vermiş olduğumuz bu mücadele neticesinde Türkiye’yi milli geliri itibarı ile ekonomik alanda birden 3 kat arttırmak suretiyle bu noktaya getirdik. Bizim milli gelirimiz 230 milyar dolardı. Ama şu anda 800 milyar doları aşmış vaziyetteyiz. Yolsuzlukların olduğu bir hükümet buralara gelebilir mi? Bir diğer çok önemli konu, Türkiye’nin ihracatı 36 milyar dolardı. Şu anda 152 milyar dolara geldi. Çünkü biz ihraca yönelik bir ekonomi anlayışını sürdürdük. Türkiye borçlarını ödemede iyi bir konuma geldi. Bizim kamu net borç stokumuz milli gelire oranla yüzde 73’tü. 100 liranın 73 lirası borçtu. Şu anda ise yüzde 35’e düşmüş vaziyette. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunu yapabilir mi? Mesela devletin borçlanma faizi yüzde 63’tü. Şu anda tek haneli rakama düştü. 4,6’ya kadar düşmüştü. Maalesef son gelişmeler nedeniyle 10’a kadar yükseldi. Fakat bu tekrar inanıyorum ki daha aşağı seviyelere düşecektir. Tabii 2013’ün ilk 3 çeyreğinde Türkiye’nin büyüme oranına baktığımızda yüzde 4. Bu önemli bir şey. Yıl sonu itibarı ile Türkiye’nin büyüme oranının 3,8 olarak tamamlanacağına inanıyorum. Dolayısıyla bizim iktidarımız, hükümetimiz, kesinlikle yolsuzlukların hükümeti değildir. Bu bir iftiradır. Bunun bedelini bu iftirayı atanlar ödeyeceği gibi, muhatap olanlar da yasalar içerisinde halleder. Ben yolsuzluk dendiğinde şunu anlarım; devletin kasası soyuluyor mu soyulmuyor mu? Ayakkabı kutusu içerisinde söylenen olaylar, Halk Bankası’ndan alınan ya da soyulan para değildir. Bu Halk Bankası biz iktidara gelmeden önce görev zararı kaydeden bir bankadır. Şu anda ise Balkanlar'ın, Avrupa’nın kârlı bankalarından bir tanesidir. Bunları görmemezlikten geliyorlar. BDDK (Bankacılık Düzenlememe ve Denetleme Kurumu) gelmiştir, incelenmiştir. İncelemelerin neticesinde herhangi bir sıkıntının olmadığına dair raporunu vermiştir. Biz buna mı inanacağız, yoksa iftiralara mı inanacağız? Bizim iftiralarla devlet yönetmek gibi bir derdimiz yoktur. YANLIŞ YAPANLARI ORADA TUTMAK ZORUNDA DEĞİLİZ Al Jazeera: Bütün bu yolsuzluk soruşturmalarını kapatmaya çalışmanın yanı sıra davalarda önemli rol oynayan yüksek rütbeli polis memurlarını görevden alarak adaletin işlemesine de engel olduğunuz hakkındaki iddialara ne dersiniz? Recep Tayyip Erdoğan: Burada bir işbirliği var. Yargının bir kısmıyla ne yazık ki güvenlik güçlerinin polis teşkilatının bir kısmının işbirliği söz konusu. Bu işbirliği ile hükümete karşı bir darbe girişiminin içerisinde bulundular. Bunun adını ben paralel yapı, paralel yapılanma, paralel devlet olarak koydum. Bu konu ile ilgili olarak bu hukuk dışı yapılanmayla da bizim mücadele vermemiz gerekir.Sonunda bu ülkeyi biz yönetiyoruz. Yarın halk bunun hesabını bize soracak.Sıkıntı nerede, bunu araştırmamız lazım. Bakıyoruz ki, polisteki hazırlanan dosyalarla yargıdakiler birbirini tutmuyor.Bir diğer taraftan da gizlilik kaydı olan bu dosyalar medyaya servis ediliyor. Bunlar yapılamaz.” Görevliler Yılmaz'ın önce dilekçesini almak istemedi. Çünkü kayıt için verdiği fotoğraflar başörtülüydü. Yılmaz'ın "Türkiye artık eski Türkiye değil. Başörtüsü kamuda serbest" diye ısrarı etmesi kayıt başvurusu Genel Merkez'e gönderildi. KARARIMIZA AYKIRI FOTOĞRAF Merakla TMMOB'den gelecek yanıtı bekleyen Yılmaz hüsrana uğradı. TMMOB'den gelen cevapta şu ifadeler yer alıyordu: "TMMOB'nin 18.11.1994'de yaptığı toplantıda, belgelere yapıştırılacak fotoğraflar, son 6 ay içerisinde başı açık, sakalsız ve düzgün kıyafetle çekilmiş olacaktır. Bu özelliklere uyup da tanınmayacak şekilde olan fotoğraflar kabul edilmeyecektir. Merve Gökçen Yılmaz'ın fotoğrafları bu karara aykırıdır. Bu nedenle üyelik kaydı yapılmamıştır. Bu karara uygun fotoğraflar gönderilmesi halinde üyelik başvurusu tekrar değerlendirilecektir. Otomasyonda var olan fotoğraf kaydı da silinmiştir." BEN İNSAN DEĞİL MİYİM? Oda kaydı olmadan hiçbir özel işte çalışamayacağını kaydeden Merve Gökçen Yılmaz, "Hükümet kamuda başörtüsü yasağını kaldırdı ama birilerinin beyninin içindeki örtü hâlâ kalkmadı. Başvurumdan sonra Genel Merkez'i aramıştım. Oradaki yetkili bana, ‘Başörtülü arkadaş siz misiniz' diye sordu. Böyle bir ötekileştirme var mı? Ben insan değil miyim? Bir takım insanların antidemokratik tavrı nedeniyle mesleğimi yapamıyorum. Bu büyük bir insan hakkı ihlalidir" ifadelerini kullandı. MAKSATLARI TAMAMEN İDEOLOJİK Başörtülü olduğu için oda tarafından üyelik başvurusu kabul edilmeyen Merve G. Yılmaz, "Başörtülü fotoğrafımdan beni nasıl tanıyamadılar? Ama burada maksat tamamen ideolojik. Başörtümü açıp öyle fotoğraf çektirmememi sağlamaya çalışıyorlar. İnancıma saygı duymayan birliğin kararını Trabzon İdare Mahkemesi'ne taşıdım dedi.CİHAN 10 12 ŞUBAT 2014 Basın-Kritik HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Etyen MAHÇUPYAN Tarhan ERDEM Demokrasi öncesinde bu işler böyle olur Ne olacak? Y ürütme ile yargı arasındaki iktidar savaşı giderek çıplaklaştı. İki taraf da kendi meşruiyet sınırını aşmakta tereddüt etmedi. Yargının hükümete yönelik darbe girişimine hükümet de aynen yargıya darbe hamlesi ile cevap verdi. Bu arada kullanılan araçlar neredeyse tümüyle anlamsızlaştı. Ne yolsuzluklar ne de bazı yargı mensuplarının görevlerini aşan davranışları artık birincil öneme sahip değil. Bu tür ithamların gerçek payı taşıdığını biliyoruz ama onların büyük fotoğraf karşısında basit detaylar olduğu kanaati de giderek yerleşiyor. Soru bu iktidar savaşının sonucunu belirleyecek olan meşruiyeti nerede aramamız gerektiği. Çünkü nihayette o meşruiyeti hakem sandalyesine oturtacağız. Batı demokrasisi yargıyı bir ‘hakem’ olarak tasavvur eder ve işini baskı altında kalmadan yapabilmesi için de bağımsız olmasını zorunlu kılar. Yargı bağımsızlığının meşruiyeti ise tarafsız olacağı varsayımından kaynaklanır. Çünkü ancak tarafsız olan bir yargıyı bağımsız kılmak gerçekten adil bir ‘hakem’ ortaya çıkarabilir. Aksine tarafsız olmayan bir yargıyı bağımsız kıldığınızda, söz konusu yargının ideolojik ve siyasi nedenlerle alabileceği tutumlar yasama ve yürütme üzerinde vesayet oluşturmakla kalmaz, yargının bir iktidar alanına dönüşmesine neden olur. Batı demokrasisi bu sorunu yargı mensuplarının seçim yöntemi ile büyük ölçüde çözebilmiştir. Basitçe söylersek, çoğulcu kurumlar yaratabildiğiniz ve alınan kararları da olabildiğince nitelikli çoğunluğa bağlı kılabildiğiniz ölçüde, yargının kendi içinde hata düzeltme kapasitesi artar ve topluma güven vermesi mümkün olur. Eğer yargı içindeki atamaları ve kariyer düzenlemelerini de bu kurala bağlarsanız, en alt düzey mahkemelerin bile güvenilirliği olacaktır. Ama böyle bir sistem bile bizatihi meşru değildir. Yargı içinde siyasetin egemenliğinin dengeler yaratarak törpülenmesi belirli bir nesnellik ve adalet imkanı yaratsa da, toplum açısından bakıldığında yargının niçin ‘bu insanlardan’ oluştuğunun cevabı yoktur. Sadece bir mesleği seçmiş olmak ve bir sınavı kazanmakla, bütün diğer insanların kaderi üzerinde söz sahibi olmanın anlaşılır bir mantığı olamaz. Dolayısıyla Batı demokrasi modelinde yargı mensuplarının ‘kim’ tarafından seçildiği kritik emindir. Ama ya böyle bir güven olmasaydı? Ya toplum yargının siyasi bir aktör olduğunu bilerek meselelere bakıyor olsaydı? O durumda yolsuzluk suçlamasının ikincil konuma düşmesinden daha doğal bir durum olamaz. Hele ortada meselenin siyasi olduğuna dair kanaat oluşturacak sayısız belirti varsa, toplumun yürütme ile yargı arasındaki iktidar savaşını önemsemesi ve bu alanda duruş geliştirmesi kaçınılmaz olur. Türkiye’deki durum bu… Biz bir Batı demokrasisi değiliz. Biz henüz ‘demokrasi öncesi’ bir noktadayız. Yolsuzluklar demokrasilerde çok önemlidir ama demokrasi öncesini yaşayan toplumlarda sıradan vakalardır. Buna karşılık yargının tarafsız olmaması demokrasilerde düşünülemez ama bu da bizim için alışılagelmiş bir durumdur. önemdedir, çünkü yargının toplumla bağını kuracak olan meşruiyetin kaynağı buradadır. Tahmin edilebileceği gibi bütün Batı demokrasilerinde bu seçim doğrudan veya dolaylı olarak halkın iradesine dayandırılır. Yani prensipte halk yargı mensuplarını seçer ve onların nesnel ve adil davranmalarını sağlayacak mekanizmayı da belirler. Sonuçta ne yasama ne de yürütme yargının iç işleyişine müdahale edemez ve aldığı kararları ihlal edemez, ama yasama yargının ‘nasıl’ oluşacağına ve çalışacağına karar verir. Böyle bir sistemde hükümetin yolsuzluk yaptığı anlaşıldığında siyasetçilerin kaçar yeri yoktur. İstifa müessesesi devreye girer ve eğer istifa edilmezse hükümetin meşruiyeti hızla azalır. Çünkü toplum yargıya güven duymaktadır ve eğer bir yanlış suçlama varsa bunun da ortaya çıkacağından Türkiye bugün hâlâ demokrasi olmaya uğraşıyor. Önce demokrasi olacaksınız ki, demokrasi içi ilkeler ve temayüller geçerlilik kazansın ve halk nezdinde anlamlı olsun. Bunun olmazsa olmaz koşulu ise yargının tarafsızlığını garanti eden bir toplumsal sözleşme geliştirebilmektir. Burada kast edilen sadece yazılı bir anayasa değil. Toplumun birlikte yaşama iradesinin mevcudiyeti. Eğer hâlâ kendisi için güç devşirmeye çalışan ve kimliksel farklılıklara dayanan çeşitli cemaatlerden oluşan bir ‘toplumsanız’, siyaset bu mücadelenin adıysa ve yargı da siyasetin bir alanıysa, daha demokrasi falan değilsiniz demektir. Dolayısıyla kaçınılmaz olarak yürütme ve yargının dışından bir hakeme ihtiyacımız var ve demokrasiye yönelmek istiyorsak bu hakem kaçınılmaz olarak halkın kendisi olacak. Zaman 21 Kasım 2013 S andıklar açıldığında içinde göreceğimizi, hiç kimse değil, Erdoğan'ın önümüzdeki iki ayda yapacakları belirleyecektir. Son günlerde kiminle karşılaşsam soruyor: Ne olacak? Sorulan “Ne olmalı?”, “Ne yapmalıyız?” değildir; gelecek aylarda “Memleketin ne olacağı”dır. Ben elli yıldır, bir sıkıntıyla karşılaştığımızda, sorumlunun ne yapması gerektiği, nerede başlayıp nerede biteceği belli olan bir çıkış yolu bulmuşumdur. Bu kez de aşağıda yazacağım çıkış yolum yine var, ancak o yola girecek olan sorumlunun son günlerde söyledikleri pek umut vermiyor. Benim ‘tıkanıklık’ olarak tanımladığım durumu Başbakan, ‘fetret’ olarak tanımlıyor, ikisi de ağır bir sorunla baş başayız demektir. Başbakan, -ki bulunduğumuz durumdan çıkmamızın ilk sorumlusudur. “Yaşadığımız fetret gelip geçer” diyor. Anımsattığı ‘fetret’, iki peygamber veya hükümdar arasında yaşanan siyasal yönetim boşluğu anlamına gelir. Sayın Erdoğan, “Yaşadığımız fetret” dediğine göre, günümüzde gördüğü fetrettir. Peygamber arayışında bulunmadığına göre, Başbakanımız içinde bulunduğumuz durumu herhalde ‘siyasal yönetim boşluğu’ olarak görmektedir ve müjdeyi vermektedir: “Bu boşluk yok olup gidecektir!” Yok olup gideceği söylenen fetret, kim ne yapacak da gidecek bilmekte midir Başbakan? Bugünkü koşullarda, gidişi değiştirebilecek ilk kişi odur. Başbakan, çıkış yolunu bildiğini ve bu bildiklerini yapacağını daha açık söylemelidir. Oysa o, sanki kimsenin bir şey yapmasına ihtiyaç yokmuş gibi, “Yok olup gidecektir” demektedir. Tıkanıklık gelirken, geldiğini anlamayıp, eşikten girerken bile izin veren Başbakan, fetretin niçin ve nasıl yok olacağını açıklamak durumundadır. Sayın Erdoğan’ın, karşısında bulunduğu sorunun karakterini, kimyasını ve nereden kaynaklandığını henüz göremediği anlaşılıyor; sandığa güveniyor. Sandığın içeriği değişmez değildir; bilindiği gibi, saydı, gelinmezdi ama siyasetin kanunlarına karşın bu duruma gelinmiş olsaydı, liderlerin adını saymayacak, dört partinin adını yazacaktım.) Çıkış yolunu arayalım: Tıkanıklığın nedeni; ekonomik ve siyasal hatalarla doğru kabul ederek Başbakan’ın söylediğini tekrarlayayım, bürokrasi ve yargının ülkenin ilerlemesini engellemesidir. Şimdi soralım, demokrasinin gelişmesinde ve Kürt meselesi çözümünde adım atılsaydı bu duruma gelir miydik? Üç dönem yanlışlığında ısrarı sonrasında Erdoğan, cumhurbaşkanı adaylığıyla iktidarını sürdürme kararı verdi. değişmez olan değişimdir. Sandık açıldığında içinde göreceğimizi, hiç kimse değil, önümüzdeki iki ayda Erdoğan’ın yapacakları ve konuşmaları belirleyecektir. Erdoğan’ın tek adamlığı anlamına gelen bu karar; 2003’ten beri kuşku içinde olanların, derin devlet taraftarlarının, bürokrasi ve yargıda köşe tutanların itifakını sağladı. Dün telefonda konuştuğumuz, en az iki seçimden beri Ak Parti’ye oy verdiğini bildiğim bir dostum, “Ben Ak Partiliyim, böyle giderse sandığa gitmem” dedi. Bu ittifakı etkisizleştirmenin çaresi, hemen demokratik reformlara ve Kürt meselesi çözümüne girişmek, günlük olayları önemsemeden, on düşünüp bir konuşmaktır. Sandığa gitmeyerek seçime katılımı azaltacak olanların yanında, muhalefete oy verecek olan Ak Partililer de vardır. İki ayda bunların çoğu geçilir; bir Ak Partili milletvekilinin demokratik reformlara vereceği bir oy, onun her gün seçim için 24 saat çalışmasından daha çok oy getirecektir. Bunların sayısını ne Kılıçdaroğlu ne Bahçeli ne de Demirtaş belirleyebilir; değişimin sorumlusu Erdoğan’dır. (Konuyu değiştirmek istemiyorum ama araya gireceğim: Eğer ülkemizde parti içi demokrasi ol- Bu yola girileceğinden umudum bulunmadığı için, herkesin birbirine sorduğu “Ne olacak?” sorusuna da cevap veremiyorum! Radikal 21 Kasım 2013 Çağlayan'da taksi ve dolmuşçular gibi plaka isteyen minibüsçüler E-5 Karayolu’nu trafiğe kapattı. Engelli vatandaşlar, otobüslerde tekerlekli sandalyelerini şarj edebilecek E-5'i kapatan servisçiler trafiği felç etti Büyükşehir Belediyesi (İBB), hizmete yeni alınan erguvan İşarjstanbul otobüslerde engelli vatandaşların akülü tekerlekli sandalyelerini edebileceğini açıkladı. İBB, Mecidiyeköy - Kağıthane - Alibeyköy – Mahmutbey metro hattı ve hizmete yeni alınan erguvan otobüsler hakkında bilgi verdi. İBB tarafında yapılan açıklama, "Şişli, Kağıthane, Eyüp, Gaziosmanpaşa, Esenler ve Bağcılar ilçelerini birbirine bağlayacak olan Mecidiyeköy - Kağıthane - Alibeyköy - Mahmutbey metro ağının Mecidiyeköy’de mevcut metro istasyonuyla entegre olarak başlayarak Çağlayan, Kağıthane, Nurtepe, Alibeyköy bölgelerinden geçerek Karadeniz Mahallesi’nde mevcut Topkapı - Edirnekapı Habibler Tramvay Hattı’na entegre olacağı ve oradan Tekstilkent, Yüzyıl Mahallesi üzerinden devam ederek Mahmutbey’de Otogar Bağcılar Kirazlı - Mahmutbey - Başakşehir - Olimpiyatköy Metro Hattı’na da bağlanacağı ifade edildi. Ayrıca metro hattının daha sonra Mecidiyeköy’den Beşiktaş üzerinden geçerek Kabataş’a kadar uzatılacağı." ifade edildi.ç Otobüslerle ile ilgili açıklamada, “Yeni hizmete alınan otobüslerde akülü engelli arabaları için şarj etme üniteleri kuruldu. Engelli vatandaş otobüste seyahate ederken akülü aracını prize takarak şarj edebilecek. Hizmete alınan yerli üretim 201 adet yeni otobüs ile İstanbullulara hizmet veren çevreci, modern ve engelli vatandaşların da kullanımına uygun olan otobüslerin sayısı 973’e ulaşıyor. 201 adet son teknoloji ürünü erguvan otobüsü İstanbul’a kazandıran İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Otobüs A.Ş. filosundaki otobüs sayısını bin 500 adete çıkarmayı planlıyor.” denildi. CİHAN Yaşlı çiftin evine randevu telefonları yağıyor Okmeydanı’nda faliyet gösteren bir hastane ile numaraları aynı olan Beykoz’daki bir ailenin telefonunu günde onlarca kişi arayıp randevu istiyor. A nadolu yakasından Avrupa yakasındaki hastaneyi arayan vatandaşlar alan kodunu çevirmediği için Kalafat ailesinin telefonu hiç susmuyor. Okmeydanı’ndaki İl Özel İdaresi Ağız ve Diş Hastalıkları Hastanesi’nin 212 320 10 43 ile başlayan ve seri olarak devam eden santral numarası Anadolu yakasında oturan bir aileyi canından bezdirdi. İstanbul’da Anadolu ve Avrupa yakasına ait olmak üzere iki adet alan kodu bulunması nedeniyle Anadolu Yakası’ndan alan kodu çevirmeden hastaneyi aramak isteyen vatandaşlar Kalafat ailesini arıyor. Günün her saatinde defalarca çalan telefon yaşlı çifti de sıkıntıya sokuyor. Zamanlarının çoğunu telefona cevap vermekle geçiren çift, çareyi telefonu açık bırakmakta bulmuş. Rauf Kalafat hergün onlarca kişinin aradığını belirtti. Telefonu açtığında ‘randevu almak istiyoruz’ denilmesinden bıktıklarını anlatan Kalafat, “Bu durumda ‘yanlış numara’ deyip kapatıyoruz veya ‘212’yi çevirerek arayın’ diyoruz.” dedi. Kalafat, bu uyarıya rağmen alan ko- dunu çevirmeden üç kez üst üste arayanların da olduğunu kaydetti. Bir çok kişiyle tartışma da yaşadıklarını aktaran Kalafat, “Bazen torunlarım baktıkları için randevu da veriyor. Bazıları kibarca özür dileyip kapatıyor ama kimileri ile tartışıyoruz. Tekrar arayıp hakaret ve küfredenler de oluyor. Bazen de evdeki küçük çocuklar telefonu açtığında karşıdaki şaşırıyor ve konuşmadan telefonu kapatıyor. 10 yaşındaki torunum telefonu açmasına rağmen randevu isteyenler de oluyor.” diye konuştu. Evde eşiyle kendisinin olduğu zaman yaşlı oldukları için sürekli telefona bakamaya yetişemediklerini belirten Kalafat, “Bu nedenle telefonu açık bırakıyoruz. O zaman da bizi aramak isteyenler ulaşamıyoruz.” dedi. Günün her saatinde telefonun çaldığını belirten damat Alaattin Turgut, “Bazen arayanlar bana akıl verme diye kızıyorlar. Ben de ‘sende akıl olsa zaten burayı aramazsın’ diye cevap veriyorum. Bazı kişiler de özür dileyerek kapatıyorlar. Mümkün olduğu kadar insanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz.” diye konuştu. CİHAN U zun bir süre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı bekleyen minibüsçüler, kendilerine Trafik Şube Müdürü ve İstanbul Valisi ile görüşme sözü verilmesinin ardından eylemi sonlandırdı. Eylem sırasında E5'te trafik felç oldu. İstanbul’da servis minibüsçülüğü yapan yaklaşık 200 kişi, kendilerine taksi ve dolmuşçular gibi plaka verilmediği gerekçesiyle E-5 Karayolu Ankara istikameti Çağlayan mevkisinde eylem yaptı. Kısa bir süre ilerleyen sürücüler kontak kapattı. Ellerinde pankartlarla yola inen sürücüler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın gelmesini istedi. Minibüsçüler 3 şeritli yolun iki şeridini kapatırken, uzun araç kuyrukları oluştu. Araç kuyruğu Çağlayan'dan Şirinevler'e kadar uzadı. Kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri minibüsçüleri eylemlerini sonlandırmaları için ikna etmeye çalıştı. Trafik polisleri eylem yapan minibüsçülerin plakalarını tespit etti. Yaklaşık 2 saat eylemlerini sürdüren minibüsçüler İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli Trafik Şube Müdürü ile görüşme randevusu aldıktan sonra eylemlerine son verdi. Eylemcilerin İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile de görüşeceği öğrenildi. Plakalarının cezai işlem için polisler tarafından alındığını öğrenen minibüsçüler kendilerine ceza yazılmamasını istedi. Kendilerinin korsan konumuna düştüğünü belirten servis minibüsü işi yapan Remzi Öner, “Bir yasa düzenlediler. Bize ‘Bir yasa çıkana kadar, bu yasa geçerli olur.’ dediler. Bizim arkadaşlarımız ceza yiyor, araçlarımızı bağlıyorlar. Taksiciler için bir korsan yasası çıkardılar. Ancak bizim için yasa çıkarmadılar. Bu insanların haklarını vermezseniz, daha da ileri giderler. Sadece hakkımızı istiyoruz.” dedi. Servis minibüslerine plaka istediklerini kaydeden şoför Selim Sezer ise, “İstanbul haricinde, Türkiye’nin 27 ilinde plakalar donduruldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başvurduğumuz zaman ‘Sizin böyle bir hakkınız yok.’ diyorlar.” diye konuştu. CİHAN 12 ŞUBAT 2014 Eğitim HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Öğrenci ve öğretmenler zorlu eğitim dönemine başladı Ege Üniversitesi Aliağa Meslek Yüksekokulu kuruldu Cumhuriyet Üniversitesi 40. yılını kutluyor Cumhuriyet Üniversitesi 40. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Rektör Prof.Dr. Faruk Kocacık, 40. yıl nedeniyle 40 projeyi hayata geçirmeyi planladıklarını söyledi. Nüfusu 80 bini geçen, Türkiye’nin en büyük sanayi ve ticaret şehirlerinden İzmir'in Aliağa ilçesi, müstakil bir meslek yüksekokuluna kavuştu. ge Üniversitesi (EÜ) Senatosu'nun kararı ve rektörlüğün E başvurusu üzerine YÖK, Aliağa Meslek Yüksekokulu’nun kuruluşuna onay verdi. Aliağa’da halen EÜ Bergama Meslek Yüksekokulu’na bağlı yedi bölümdeki eğitimler, Ekim 2014’ten itibaren Aliağa Meslek Yüksekokulu adı altında verilmeye başlanacak. Aliağa’nın bir sanayi şehri olması sebebiyle yakın gelecekte “Aliağa Teknik Bilimler Yüksekokulu'na dönüştürülmesi için çalışmalar sürüyor. Aliağa Belediye Başkanı Ömer Turgut Oğuz, yaptığı açıklamada YÖK’ün aldığı kararı uzun zamandır beklediklerini belirterek, “Aliağamız çok hızlı büyüyen, çok önemli bir sanayi ve ticaret kenti. Aliağa Belediyesi tarafından otogar olarak yapılan bina, protokolle üniversiteye verilerek yerleşkeye dönüştürüldü. 2007-2008 öğretim yılında EÜ Bergama Meslek Yüksekokulu Aliağa Yerleşkesi'nde eğitim başladı. Halen Kimya, Makine ve Elektrik branşlarının örgün ve 2. öğretim olarak altı bölümüyle Metalurji örgün eğitimi veriliyor. Meslek yüksekokulunun, Burada sanayiye nitelikli eleman yetiştirecek yüksekokula, hattâ fakülteye ihtiyaç vardı. Aliağa Meslek Yüksekokulu’nun kurulması, Aliağa’da sanayi sektörlerinin ihtiyaç duyacağı, üniversite sanayi işbirliğinde teknik eleman yetiştirilmesi için önemli bir adımdır. Bu adımla üniversite sanayi işbirliği de gelişecektir.” CİHAN dedi. D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L B U L M A C A 11 K ocacık, 50 öğrenciyle eğitime başlayan üniversitenin bugün 16 fakülte ve 45 bini aşan öğrenci sayısı ile Türkiye’nin bütün renk ve eğilimlerinin temsil edildiği, bilimin ışığında yürüyen, sürekli gelişen ve daima daha iyiyi arayanların eseri olduğunu ifade etti. Üniversitenin 40. yıldönümü nedeniyle Rektör Prof. Dr. Faruk Kocacık Atatürk anıtına çelenk sundu. Rektör Yardımcıları, Dekanlar ve Öğretim üyelerinin de katıldığı törende anıta çelenk sunulması ile saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından konuşan Rektör Faruk Kocacık, Bundan 40 yıl önce 9 Şubat 1974 tarihinde kurulan Cumhuriyet Üniversitesi’nin bugün 16 Fakülte, 5 Yüksekokul, 1 Konservatuar, 4 Enstitü ve 13 Meslek Yüksek Okulu ile Yaklaşık 45 bin öğrencisi, 3 Bin 332 akademik ve idari personeli ile köklü üniversitelerden birisi haline geldiğini söyledi. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel tarafından temeli atılan üniversitenin 50 öğrenciyle Tıp Fakültesi olarak hizmete başladığını söyleyen Kocacık, Cumhuriyet Üniversitesinin gösterdiği gelişim, yetiştirdiği öğrencileriyle sağlıktan, eğitime, sosyal bilimlerden mühendisliğe kadar her alanda öncülük ettiğini ve öncülük etmeye de devam edeceğini ifade etti. Üniversitenin Erasmus, Mevlana ve Farabi etkinlikleri, Teknoparkı TÜBİTAK projelerinden yararlanma oranları, bilimsel yayınlarıyla bölgenin gurur kaynağı haline geldiğini kaydeden Rektör Kocacık, şöyle devam etti: "Bilimsel araştırma faaliyetlerindeki performansı ile üniversitemiz TÜBİTAK ve Avrupa Birliği projeleri başta olmak üzere uluslararası araştırma fonlarından ciddi paylar almaya başlamıştır. Öğretim üyelerimizin başarıları uluslararası bilimsel yayınları ve aldıkları ödüller ile kanıtlanmaktadır. Öğretim elemanlarımızın bu başarılarının artarak devam etmesi yönünde gereken her türlü destek üniversitemiz tarafından verilecektir." Cumhuriyet Üniversitesi'nin kurulmasına emek veren 4 Eylül Üniversitesi kurma koruma ve yaşatma mensupları ile destek verenlere teşekkür eden Rektör Kocacık, "Üniversitenin binlerce yıllık geçmişe sahip bir kültür mozaiği olan, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı Sivas’ta Türkiye’nin bütün renk ve eğilimlerinin temsil edildiği, bilimin ışığında yürüyen üst düzey bilgi ve tecrübeleriyle donanmış kendine güvenen sorumluluk sahibi sürekli gelişen ve daima daha iyiyi arayan, gönüllü olarak emeklerini bir araya getirenlerin eseridir." şeklinde konuştu. Rektör Prof. Dr. Faruk Kocacık, 40. kuruluş yıldönümü nedeniyle gerçekleştirmeyi planladıkları 40 proje ile birlik ve beraberlik temalarının ön planda olduğu sevgi şöleni içinde etkinlikler yapacaklarını etkinlerin sözlerine ekledi. CİHAN arıyıl tatili sona erdi, 2013-2014 Y eğitim yılının ikinci dönemi başladı. İkinci yarıyıl, hem öğrenciler hem de eğitimciler için zorlu geçecek. Öğrenciler merkezi sınavlarda ter dökecek, eğitimciler ise tasfiye operasyonuna maruz kalacak. 24 Ocak'tan bu yana toplam 16 gün tatil yapan yaklaşık 17 milyon öğrenci, ders başı yaptı. İkinci yarı yıl 13 Haziran'da sona erecek. İkinci yarıyılda anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine her hafta pazartesi, çarşamba ve cuma günleri süt dağıtılacak. İkinci yarıyılın, hem öğrenciler hem de eğitimciler için zorlu bir dönem olması bekleniyor. Öğrenciler merkezi sınavlarda ter dökerken eğitimciler dershaneleri kapatan yasa tasarısıyla ilgili gelişmelere kilitlenecek. Söz konusu yasa çalışması ile büyük bir tasfiye operasyonu yapılması, bakanlıktaki tüm üst düzey bürokratların görevden alınması, bütün il milli eğitim müdürleri ile görev süresi 4 yılı geçen okul müdürleri ve müdür yardımcılarının görevine son verilmesi bekleniyor. Tasarının yasalaşması halinde 100 bin okul yöneticisinin görevinin biteceği ifade ediliyor. CİHAN YÖK Amasya Üniversitesi'nin yeni lisans programlarını onayladı F en Bilimleri Enstitüsü bünyesinde bulunan Fizik ve Biyoloji Doktora ve Sosyal Bilimler Enstitüsü İlköğretim Sosyal Bilgiler Eğitimi ve Tarih yüksek lisans programlarına öğrenci alımına onay verildi. Konu hakkında açıklama yapan Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Orbay, YÖK'ün öğretim üyesi sayısı, öğretim üyesi başına düşen ders sayısı, laboratuvar şartlarında son dönemdeki düzenlemeler gibi kriterleri dikkate alarak verdiği karardan memnun olduklarını söyledi. Amasya Üniversitesi'nde 2011 yılında faal hale gelen Fen ve Sosyal Bilimler enstitüleri lisansüstü programlara yenileri eklenmeye devam ediyor. Orbay, “Programlardaki temel hedefimiz bilginin araştırma yoluyla geliştirilmesi, bilimsel çalışmalardan elde edilen veriler ışığında bilginin toplumsal faydaya dönüşerek yayılması, sürdürülen akademik faaliyetlerle yaşadığımız çağın sorunlarına çözümler üretecek yeni nesil bilim insanlarını yetiştirmektir. İlerleyen dönemlerde özellikle akademik kadrolarımızdaki öğretim üyesi sayısına, laboratuvar imkanlarına, öğretim üyesi başına düşen ders yükü sayısına paralel olarak, YÖK lisansüstü eğitim kriterleri dikkate alınarak yeni programlar için gerekli müracaatlar yapılacaktır. Aynı zamanda diğer üniversitelerle ortaklaşa lisansüstü program açma noktasında ilgili bölümlerden gelecek talepler ilgili kurullarınca değerlendirilecek, gerekli yazışmalar ve onaylardan sonra programlar açılabilecektir." CİHAN dedi. 12 12 ŞUBAT 2014 Sağlık HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Tetanoz aşısı 10 yılda bir tekrarlanmalı T etanoz sadece paslı çividen geçmez, herkes tetanoz riskine açıktır. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Funda Timurkaynak, "Toprağın, tozun bulaştığı her yaralanma, bizi bu hastalığa götürebilir. Bu yüzden herkesin 10 yılda bir tetanos aşısı olması gerekir" dedi. Timurkaynak, bir programa katılmak üzere geldiği Eskişehir'de yaptığı açıklamada, KLİMİK Derneği'nin 1986 yılında kurulduğunu ve erişkin aşılaması üzerinde önemle durduklarını belirterek, rutin bir yasal düzenlemesi ve zorunluluğu bulunmayan erişkin aşılaması konusunda enfeksiyon hastalıkları uzmanları olarak duyarlılık oluşturmaya çalıştıklarını anlattı. YETİŞKİNLERDE AŞILANMALI "Çocuklarımız kadar kendi aşılanmamıza da özen göstermeliyiz" diyen Timurkaynak, erişkinlerde, özellikle risk grubunda bulunan 50 yaş üzerindekiler, gebeler, şeker, kalp, kronik akciğer hastaları ve organ nakli olan kişilerin, grip ve zatürre aşılarını yaptırmaları gerektiğini belirterek, Hepatit A-B ve tetanoz aşılarının da ihmal edilmemesi gereken aşılar olduğunu ifade etti. Kasların sürekli ağrılı bir şekilde kasılmasıyla kendini gösteren ve ölümcül olabilen bir hastalık olan tetanoza karşı aşının en son ilkokul eğitimi sırasında yapıldığını anımsatan Timurkaynak, şöyle konuştu: "Tetanoz mikrobunun sporları havasız, tozlu ortamda ve toprakta bulunuyor. Örneğin kişiler, depremde göçük altında kalmak, trafik kazasında araçtan fırlayarak, toprakta yuvarlanmak, inşaattan düşmek ya da toprakla uğraşırken elini kesmek suretiyle toprağın içindeki tetanoz bakterisinin sporlarını alabilirler. GEÇ KALMAK KÖTÜ SONUÇLAR DOĞURUYOR Hastalığın tedavisi erken dönemde daha yüz güldürücü olmakla birlikte, kas gücünün yerine gelebilmesi için tedavi süresi 6 aydan uzun sürebilir. Kişiler bu süre sonunda tamamen iyileşebilir ya da solunum cihazına bağlı kalabilir. Hastanın tedavisinde geç kalınması durumunda ise maalesef ölümle de sonuçlanabilir. Tüm bunların yaşanmaması için aşılamaya önem göstermemiz gerekiyor. Çoğu vatandaşımızın düşündüğü gibi tetanoz sadece paslı çividen geçmez, herkes tetanoz riskine açıktır. Toprağın, tozun bulaştığı her yaralanma, bizi bu hastalığa götürebilir. Bu yüzden herkesin 10 yılda bir tetanoz aşısı olması gerekir." Özellikle kadınların söz konusu aşıyı yaptırmalarının bebeklerinin sağlıkları için de önemli olduğunu dile getiren Timurkaynak, temiz olmayan, kirli bir ortamda doğum gerçekleştirilmek zorunda kalındığı takdirde, bebeğin tetanoz mikrobuna maruz kalabileceğini ve anneden geçen antikorlar olmadığında korunamayacağını vurguladı. Ve re m hastalığının tedavisi 6 ayd ı r Y ozgat’ın Sarıkaya Devlet Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Erkan Dulkadiroğlu, verem hastalığının bulaşıcı bir hastalık oduğunu belirterek, tedavi sürecinin 6 ay olduğunu söyledi. Dr. Erkan Dulkadiroğlu, verem hastalığı ve bu hastalıktan korunma yollarını anlattı. Dulkadiroğlu, "Verem hastalığı tüberküloz dediğimiz bir bulaşan hastalıktır. Bu hastalık havada asılı kalan basılı damlacık yoluyla bulaşır. Hasta insanların genelde öksürmesi, hapşurması sırasında havaya bazı aurason damlacıklar çıkar bu damlacıklar havada asılı kalır ve solunum yoluyla alınmasında bulaşır. İlk bulaşım yeri akciğerdir, ancak tu- tunum yeri beyinden kemiklere, böbreklere kadar her türlü organda görülebilir." dedi. Hastalığın tedavisi ortalama 6 aydır. Verilen tedavide önemli olan tedaviye uyumdur. Verem hastalığından korunmak için önce hastalıklı bireylerin tespit edilmesi gerektiğini vurgulayan Dulkadiroğlu, şunları söyledi: Genelde pek çok ilimizde artık aile hekimlerimiz ve dispanserleri tarafından bu hastalar takip edilmektedir. Hastaya özellikle ilaçları düzenli olarak içirilir. "Hastalıklı bireylerin tesbiti genelde kırgınlık yorgunluk balgamlı öksürük gece terlemesi özellikle akşam üzeri çıkan ateşlenme olarak gözlenir. Hastanemize gelen vatandaşlarımızdan bu belirtileri olabilecek kişileri ilde bulunan verem savaş dispanserlerine gönderiyoruz. Bu tip şikayetleri olan hastaların her ilimizde bulunan verem savaş dispanserlerine başvurmaları gerekir. Burada yapılan taramalarla ancak tanı konur, kesin tanısı da balgamda basilin gözükmesidir. Orada tarama yapılan hastalarımız oluyor, bu hastaların tedavisi genelde verem savaş dispanserinde yapılır." Verem hastalığına yakalanmamak için öncelikle dengeli ve dikkatli beslenmek gerektiğine dikkat ENFEKSİYONA YAKALANMADAN, UZMANA BAŞVURUN çeken Dulkadiroğlu, şu bilgileri verdi: "Bütün hastalıklarda olduğu gibi hasta bireylerden mümkün olduğu kadar uzak durmak gerekir. Hasta bireylerin maske kullanarak çevreye airebision damlacıkları salmaması gerekir. Verem hastalığı konusunda genelde yanlış bir bilgi vardır; çatal, kaşık, bardak ayırt etmek gibi bu hastalık bu tip şeylerle bulaşmaz, bulaşma genelde solunum yoluyla olur. Riskli bireyler genelde şeker hastaları, böbrek hastaları, kanser hastalıkları olanlar, çok yaşlılar ve 5 yaş altı çocuklar, beslenmesi düzenli olmayan kişilerdir. Özellikle bunları korumaya dikkat etmek lazım." CİHAN Yaşlı diyabet hastalarında daha önemli Kişilerin, yurtdışı seyahatleri öncesinde, gidecekleri ülkelerdeki hastalıklarla ilgili bilgi almasının önemine değinen Timurkaynak, "Gerek yurtdışı gerek yurtiçi seyahatlerinizde de o bölgeye özel, hangi mikroplara karşı korunmanız gerektiğini bilen hekimler, enfeksiyon hastalıkları uzmanlarıdır. iyabet hastası yaşlılarda yürüyüşün önemine dikkat çeken Üsküdar D Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Gülten Kaptan, bu hastalarda hareketsizliğin, kalp ve damar yapısını daha fazla olumsuz etkilediğine dikkat çekti. “Yaşlı ve diyabetli olmak, ağır egzersizlerin yapılmamasını gerektirir” diyen Prof. Kaptan, kasları ve bedeni zorlamadan yapılan sağlıklı yürüyüşler ile yaşam kalitesinin artabileceğine vurgu yaptı, bu yürüyüşlerin sağlayacağı yararları sıraladı: Yavaş, uzun yürüyüşler, ağızdan alınan şeker ilaçlarının miktarını azaltır, az ilaç kullanılmış olur. Kan şekerini daha dikkatli takip edilir. Kanda kötü yağların miktarı azalır. Kilo kontrolünü kolaylaşır. Kan dolaşımı hızlanır, enerji artar, kişi kendisini daha mutlu hisseder. Sadece ateşiniz çıktığında, enfeksiyon geliştiğinde değil, korunmak ve önlem almak için de enfeksiyon uzmanlarına başvurmalısınız" diye konuştu. Son günlerde yaşanan H3N2 virüsünün neden olduğu grip salgınıyla ilgili değerlendirmede bulunan Timurkaynak, panik yapılacak bir durumun olmadığını, her yıl yaşanan grip salgınlarından biri olduğunu da sözlerine ekledi. AA - Stres azalır ve gevşeme sağlanır. YÜRÜYÜŞ YAPARKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER Prof. Kaptan yürüyüş öncesi ve yürüyüşte özen gösterilmesi gereken konuları da şöyle anlattı: Ayaklarınıza özel ilgi gösterin. Yumuşak, ayağınızı tam saran, terletmeyen spor ayakkabıları giyinin. Ayağınızdaki teri emen pamuklu, yünlü çoraplar giyinin. Yürüyüş öncesi ve sonrası ayaklarınızı, çizik, darbe, kızarıklık yönünden kontrol edin. Ayaklarınızın altına bir ayna ile bakarak, ayakaltını mutlaka kontrol edin. Yürüyüş öncesi ve sonrası, uygun beslenerek, kan şeker dengenizi kontrol edin. Şeker ilaçlarınızı düzenli kullanın. Susuz kalmamak için yürüyüş öncesi ve sonrası su içmeye özen gösterin. AA Türkiye'de Şubat ayının ortasında bahar havası yaşanacak. Mısır üzerinden gelecek sıcak hava dalgası sıcaklıkları 20 dereceye kadar çıkaracak ancak lodos beraberinde çöl tozu da getirecek. Perşembe ve Cuma günleri ise yağış geçişleriyle birlikte sıcaklıkta yine düşüş var. İstanbul'a tam bir bahar havası geliyor, sıcaklık lodosla 17-18 dereceye çıkıyor, Çarşamba günü ise 20 derece. Ankara da hızlı ısınacak, 15 derece. İzmir 20 derece, Bursa 19, Adana 18 dereceye çıkıyor. Marmara'da sıcak esecek lodosun etkisiyle 2 gün hava Şubat ayına göre çok sıcak olacak. 20 dereceye yaklaşacak sıcaklık, Çarşamba Sakarya'da 22 derece. Perşembe ise yağmur var. İç Anadolu'da da hava çok ısınıyor, önce 15 dereceye yükselecek sıcaklık, Çarşamba günü ise Eskişehir'de 19, Kayseri'de 16 derece. Yağmur ise Perşembe akşamı geliyor. Ege sahillerinde lodos sert ama ılık esecek. Güneşle birlikte sıcaklıklar 20-22 dereceleri bulucak. Perşembe ise yağmur geliyor. Akdeniz bol güneşle birlikte 20 derece, Çarşamba hava çok daha ılık, rüzgar gece bile üşütmeyecek. Perşembe ise Antalya'ya yağmur geliyor. Güneydoğu'da hava açık, sıcaklık 3 günü içinde 15 dereceyi geçecek. Doğu Anadolu'da Erzurum-Kars arasında hafif kar yağışı bekleniyor, gece Erzurum -12, Kars ve Ağrı -20 derece, sonraki günlerde sıcaklık da yükselme var. Karadeniz'deki sıcaklık artışı Çarşamba ve Perşembe günü daha fazla hissedilecek. Salı günü Bolu 15, Samsun 18 derece, sonrasında ise 20'leri bulacak. ANKARA İS TAN BUL Bugün 12 Şubat Çarşamba 20 Rüzgar 14 9 Bugün 12 Şubat Çarşamba Nem %63 18 Rüzgar 13 -1 AN TAL YA İZ MİR Bugün 12 Şubat Çarşamba Nem % 76 22 Rüzgar 22 13 Bugün 12 Şubat Çarşamba Nem % 96 19 Rüzgar 20 9 Nem % 72 12 ŞUBAT 2014 Turizm HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 13 Araştırmacıların 'Yanık Ülke' heyecanı Türkiye'nin ilk "Avrupa ve UNESCO Jeoparkı" ilan edilen Kula Volkanik Jeoparkı'na ziyaretçi ilgisi artıyor. Ö zellikle akademisyen ve üniversite öğrencilerinden oluşan gruplar, Antik Çağ'da "Yanık ülke" olarak adlandırılan bölgede volkan konisi, peri bacaları, karstik mağaralar, kanyonlar ve kaya mezarlarını yakından görme imkanı buluyor. Kula Volkanik Jeopark Koordinatörü Erda Gümüş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, jeoparkı 3 aydan bu yana 700 kişinin ziyaret ettiğini söyledi. Antik Çağ coğrafyacısı Strabon'un "Geographika" eserinde "Katakekaumene-Yanık Ülke" olarak tanımladığı ve yaklaşık 300 kilometrekarelik alanıyla içinde 80'den fazla volkan konisi, peri bacaları, karstik mağaralar, kanyonlar, kaya mezarları, taş köprüler, tarihi evlerinin yanı sıra pek çok jeolojik jeomorfolojik ve doğal mirası bünyesinde barındıran Türkiye'nin tek jeopark alanına gelenlerin ilk olarak ziyaretçi merkezinde bilgi aldıklarını daha sonra belirlenen güzergahlarda gezinerek bölgeyi tanıma fır- satı bulduğunu kaydeden Gümüş, ziyaretçi sayısının bahar ve yaz aylarında artacağını düşündüklerini kaydetti. Kula Volkanik Jeoparkı'nın dünyanın en önemli 100 jeopark alanından birisi olduğunu vurulayan Gümüş, "2013 Eylül ayında İtalya'da düzenlenen törenle Kula Volkanik Jeopark'ı Türkiye'nin ilk ve tek Avrupa ve UNESCO Global Jeoparkı ilan edildi. Bunun ardından bölgeye ziyaretçi ilgisi artmaya başladı. Kula Belediyesi'nin katkılarıyla rehberli turlar başlattık. Son üç ayda Türkiye'nin çok değişik illerinden 700 kişi jeopark alanını gezdi" diye konuştu. Akademisyen ve üniversite öğrencilerinin bölgeye daha çok ilgi gösterdiğini ifade eden Gümüş şunları söyledi: "Bahar ve yaz aylarında ziyaretçi sayısının katlanarak artacağını düşünüyoruz. İlk yıl sonunda 10 bin ikinci yıl ise 50 bin ziyaretçi hedefine ulaşmak istiyoruz. Çünkü bölge çok önemli jeolojik, jeomorfolojik, doğal ve kültürel mirası bünyesinde barındırıyor. Ancak turizm için yatak kapasitesini artırmaları gerekli. Bunun için de çalışmalara başladı. Jeopark alanında bazı fiziki düzenlemeler yapılıyor" Jeopark Nedir? Jeopark, içinde estetik, nadirlik ve bilimsel değerleri bakımından yerel veya uluslararası öneme sahip üstün nitelikli yer mirası öğelerinin bulunduğu sürdürülebilir bir yönetime ve yerel kalkınma programına sahip, sınırları belirli ulusal koruma alanlar olarak tanımlanıyor. bin 500 yıllık parçalanmış kafatasına "3D teknolojisi" ile yeni yüz yapıldı. Bursa'da 8 bin 500 yıllık Akçalar Mevkii'ndeki Aktopraklık Höyüğü'ndeki kazı çalışmalarında bulunan ve işkenceyle öldürüldüğü saptanan kadına ait parçalanmış kafatası Denizli'de birleştirilirken, "3D teknolojisi" ile yeni yüz yapıldı. Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin de destek verdiği 8 bin 500 yıllık Aktopraklık Höyüğü'ndeki kazı çalışmaları İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prehistorya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Necmi Karul başkanlığında sürdürülürken, önemli bulgular elde edildi. Bursa'nın yanı sıra Anadolu'nun tarihine de ışık tutan kazı çalışmalarında 3 yıl önce bulunan yetişkin erkek ve kadın ile çocuğa ait iskeletlerin, domuz bağıyla bağlanıp, işkenceyle öldürüldüğü saptandı. "AVRUPA’YA GÖÇ EDENLERİN ATALARINA AİT KAFATASI" İskeletlerin parçalanmış kafa tasları 3 ay önce Denizli'ye gönderildi. Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr. Bora Boz'un yürüttüğü proje kapsamında iskeletlere yeni yüz yapılması için çalışma başlatıldı. PAÜ Tıp Fakültesi öğretim üyesi anatomi uzmanı Doç.Dr. Mehmet Bülent Özdemir, parçalı olan kafa kemiklerini bütün haline getirdi. Yeniden yüz oluşturulması için parametreleri belirledi. PAÜ Teknokent'te Ar-Ge çalışmaları yapan Elektrik-Elektronik Yüksek Mühendisi Ali Boz, da 3D teknolojisini kullanarak kadına ait olan kafatasına yüz yaptı. Yüksek Mühendis Boz, şöyle konuştu:"Anadolu insanının doku yüz kalınlıklarının dataları kullanarak kemiklerin üzerinde yüzlendirme yaptık. Pamukkale Üniversitesi Teknopark'taki firmamızda 3D teknolojisini kullanarak mataryellere zarar vermeden yüzlendirme yapabiliyoruz. Tarihçiler, 8 bin yıllık iskeletlerin, Avrupa göç edenlerin atalarına ait olduğunu söylüyor. Bizim yüzünü yaptığımız kadına, 'Avrupa'nın atalarından biri' diyebiliriz." : 21 : 3. adım 189.511,00-1.447.479,00 HASTANEMİZ 2014 MALİ YILI 1 KISIM TIBBİ CİHAZ ALIMI Avrupa'da 2000 yılında doğmuş yeni bir doğa koruma ve alan yönetimi kavramı olan jeoparkların sayıları, 2004 yılında UNESCO himayesine girip kısa sürede kabul görüp yaygınlaşmalarıyla 2013 yılı itibarıyla Avrupa'da 58'e, dünya genelinde 100'e ulaştı. Jeoparkların eğitim, koruma ve jeoturizm olmak üzere üç temel hedefi bulunuyor. AA 8 bin yıllık kafatasına yeni yüz 8 Süre ve Yaklaşık Maliyet Bilgileri İlan Süresi İlan Süresi İçin Yaklaşık Maliyet "ARKEOPARKSERGİLENECEK" Kardeşi Ali Boz ile yer aldığı projenin yürütücüsü Doç. Dr. Bora Boz ise, Bursa Aktopraklık Höyüğü Kazı Heyeti Başkanı Doç.Dr. Necmi Karul ile yaptıkları görüşmede, yüzlendirme yaptıkları kadının çene kemiğinin geniş olduğunu, bunun normal değer olmadığını söylediklerini anlattı. Doç.Dr. Boz, şöyle dedi: "Çünkü, bir kadına göre çene kemiği oldukça genişti. Necmi Karul, 8 bin yıl önce bu insanların sepetçilik yaptığını, sepet yaparken sürekli ağız kısmını kullandıkları için, çenelerinin güçlü olduğunu söyledi. Bizim Denizli'ye getirdiğimiz üç kafatası bir erkek, bir kadın ve bir çocuğa ait. Üçü de domuz bağıyla bağlanıp, infaz edilmiş. Bu insanlar kurban edilmişte olabilir. Kazı bölgesinde antropolojik çalışmaların yanı sıra DNA araştırmaları da devam ederken, biz de Denizli'de etlendirme ve yüzlendirme çalışmalarını sürdüreceğiz. Yüzler bittiğinde Arkeopark alanında sergilenecek." AA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ OKMEYDANI SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU Hastanemiz 2014 Mali Yılı 1 Kısım Tıbbi Cihaz Alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/14071 1- İdarenin a) Adresi : DARÜLACEZE CADDESİ NO:25 OKMEYDANI-ŞİŞLİ/İSTANBUL b) Telefon ve faks numarası : 212 3145534-212 2217703 c) Elektronik posta adresi : ihale@okmeydani.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP 2- İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : Hastanemiz 2014 Mali Yılı 1 Kısım Tıbbi Cihaz Alımı. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir b) Teslim yeri : Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ayniyat Birimi c) Teslim tarihi : Sözleşmenin imzalanmasını müteakip en geç 20 (Yirmi) ztakvim günü içinde mal çalışır halde eksiksiz teslim edilecektir. İhale sonucu uhdesinde kalan mallarla ilgili yükleniciyle yapılan sözleşme neticesinde malın tesliminden önce, yüklenici ihalede beyan ettiği tüm belge ve kriterlere uygun olmak kaydıyla ihale konusu işin teslimat programı ile sözleşme tasarısına; 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre yapılan ihalelere ilişkin denetim, muayene kabul yönetmelik hükümlerine; 4735 sayılı kamu sözleşmeleri kanununa uygun olarak idare tarafından belirlenecek yerlere mesai saatleri içerisinde malın kurulumu, montajı yapılıp ürünle ilgili gerekli eğitim verildikten sonra ürün çalışır hale getirildiğinde mal teslim edilmiş olup muayene işlemlerine başlanacaktır. Yüklenici, Muayene ve Kabul aşamasında istenilen tüm bilgi ve belgeleri Muayene Komisyon Başkanlığına teslim edecektir 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi A Poliklinik Binası Satınalma Birimi Darülaceze Cad. No:25 Şişli/İstanbul b) Tarihi ve saati : 07.03.2014-10.00 4- İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası Belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği idari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler: a) İmalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler, b) Yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler, c) Türkiye'de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi. İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir. İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir. a) İstekli adına düzenlenen sanayi sicil belgesi, b) İsteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen kapasite raporu, c) İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen imalat yeterlilik belgesi, ç) İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenmiş ve teklif ettiği mala ilişkin yerli malı belgesi, d) Tıbbı Cihaz Üreticisi OEM (Original Equipment Manafacturer-Orijinal Malzeme Üreticisi) tarzı ürün ürettirmek suretiyle üretici niteliğini kazanmış ise bu üretime ilişkin sözleşme, e) Aday veya isteklinin alım konusu malı ürettiğine ilişkin olarak ilgili mevzuat uyarınca yetkili kurum veya kuruluşlarca düzenlenen ve aday veya isteklinin üretici veya imalatçı olduğunu gösteren belgeler. Aday veya istekli imalatçı olduğunu yukarıdaki belgelerden birini sunarak tevsik edecektir. 4.3.2. 4.3.2.1. Ürünlerin piyasaya arzına ilişkin belgeler: İstekli teklif ettiği ürünlerin T.C. İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankasına kayıtlı olduğuna dair belgeyi ihale dosyasına koyacaklardır. UBB kaydı gerektirmeyen ürünler için Sağlık Bakanlığı’nın ilgili birimlerinden kayda gerek olmadığına dair belge ibraz edeceklerdir. 4.3.3. Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: 1- Teklif edilen cihazların teknik şartnamelerinde belirtilen şartlara uygunluğunu teyit etmek amacıyla ayrıntılı teknik bilgilerin (Cihazla birlikte kullanılan sarf malzeme ve diğer aksesuarlar hakkında bilgi veren) yer aldığı kataloglar, fotoğraflar vb. tanıtım materyalleri ihale dosyasında sunulacaktır. 2- İstekli, teknik şartnameye uygunluklarını kendi antetli kağıdına imzalı olarak cevaplayacakları "Teknik Şartnameye Uygunluk Belgesini" ihale dosyasında sunacaktır. 3- MAYFİELD ÇİVİLİ BAŞLIK cihazı için ihale sonrası gerekli görülmesi halinde ilgili firmaya ye ve tarih belirterek demo yapması istenecektir. 4- Cerrahi Aletler Grubu için ilgili firmalar ihale dosyası ile birlikte Kulak Spekulumları için 1 (Bir), Küret için 1 (Bir), Portkoton için 1 (Bir), Alligatör için 1 (Bir), Penset için 1 (Bir), Diapazon için 1 (Bir), Burun Spekulumu için 1 (Bir), Burun Aspiratör Ucu için 1 (Bir) ve Singü Penset için 1 (Bir) adet numuneyi teslim edeceklerdir. 5- Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6- İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. 7- İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Satınalma Birimi adresinden satın alınabilir 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-ımza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8- Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi A Poliklinik Binası Satınalma Birimi Darülaceze Cad. No:25 Şişli/İstanbul adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9- İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10- İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (Yüzyirmi) takvim günüdür. 12- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. BASIN:8650/www.bik.gov.tr 14 12 ŞUBAT 2014 Magazin-Tv HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Evlilik sorusuna cevap yok ülşen, Bebek'te G arkadaşlarıyla kahvaltı yaptı. Otomobiline doğru ilerlerken gazetecilerle karşılaşan ünlü şarkıcı, Sevgililer Günü'nü nasıl geçireceği sorulunca, "Sahnede olacağım" dedi. Gülşen, "Sevgiliniz Ozan Çolakoğlu'ndan sürpriz bir evlenme teklifi gelir mi?" şeklindeki soruyuysa, "Teşekkürler arkadaşlar" diyerek geçiştirdi.HABER MERKEZİ 300 bin liralık yüzüğü iade etti Aşk yeniden başladı urcu Esmersoy ile B geçen yıl New York’ta nişanlandığı Santa Farma İlaç Sanayi A.Ş. patronu Sami Kiresepi’nin ilişkisinde kriz çıktı. Ünlü sunucunun doğum günü olan 2 Ekim’de evlenmeyi planlarken düğünü 2014 yazına erteleyen çift, bir kez daha kavga etti.Esmersoy, Kiresepi’nin nişanda taktığı 150 bin dolar (yaklaşık 300 bin lira) değerindeki 6 karatlık pırlanta yüzüğü de iade etti. Sunucu, son zamanlarda yüzüğü neden takmadığını soran gazetecilere “Spora giderken ve çalışırken takmıyorum” diye yanıt veriyordu. Burcu Esmersoy ile Sami Kiresepi bu yaz evlenecekti. Ünlü sunucu, düğün için New York Madison Avenue’deki Vera Wang mağazasından gelinlik siparişini bile vermişti.HABER MERKEZİ Yalın’a sahnede Y 10’uncu yıl sürprizi ALIN, Bostancı Gösteri Merkezi’nde konser verdi. İlk albümünden bu yana geçen 10 yıllık süreç boyunca ünlü şarkıcıyı yalnız bırakmayan Yalın Fun Club tarafından, konser alanını dolduranlara üzerinde ‘Sonsuz Ol Aşkla 2004-2014 YFC’ yazan kâğıtlar dağıtıldı. Sahneye çıktığında hayranlarının bu hoş sürpriziyle karşılaşan Yalın, duygulandı. Konserin açılışını ‘Olmasa da Olur’ adlı şarkıyla yapan Yalın, ‘Meleklerin Sözü Var’ adlı şarkısını söylerken, hayranları ışıklı bileklikleri ve telefonlarıyla konser alanında bir görsel şölen yarattı.HABER MERKEZİ AGAZİN gündeminde bomba etkisi yaratacak aşk Albüm’de patladı! Şarkıcı Cengiz İmren ve Seren Serengil, önc ki gece gittikleri Kuru çeşme'de ki Albüm adlı mekânda yakınlaştı. Gece boyunca birlikte eğlenen ve dans eden Serengil ve İmren, sabaha karşı mekândan ayrıldılar. El ele çıkış kapısına kadar gelen ikili kapı önününe gelince ayrıldılar. Serengi l, “Gazeteci olabilir” düşüncesiyle mekândan önce kendisi çıktı. Serengil aracıyla mekândan ayrılır ayrılmaz, İmren de kendi aracına binerek gözden kayboldu.HABER MERKEZİ M KANAL AKIŞLARI 08:15İyi Şeyler 08:30 Sen de Gitme 10:00Eline Sağlık 11:15İyi Şeyler 11:30İyi Fikir 13:00Haber 13:15Spor 13:20Hava Durumu 13:301 Çorba 13:35Elde Var Hayat 14:55Aileler Yarışıyor 16:45İyi Şeyler 17:00Zengin Kız Fakir Oğlan 19:00Ana Haber Bülteni 19:40Hava Durumu 19:45Spor 19:55Kızılelma 22:30Eski Hikaye 04:15Sine 8 05:00Saba Tümer'le Bu Gece 06:15Flashpoint 07:00Gülhan'ın Galaksi Rehberi 08:40Aramızda Kalsın 12:00Özge İle Yeni Hayat 13:45Anlatacaklarım Var 17:00Dünya Listeleri 18:00Flashpoint 19:00Komedi Dükkanı 20:00Efsanevi Katil 06:45İrfan Değirmenci ile Günaydın 08:45Doktorum 10:30Külkedisi Masalı 12:15Gün Arası 12:30Kaynana Gelin Seda’ya Gelin 15:00Evim Şahane 17:00Arka Sokaklar 18:50Koca Kafalar 19:00Kanal D Ana Haber 20:00Zeytin Tepesi 22:00Merhamet 04:00Yahşi Cazibe 05:30Adanalı 07:00Kahvaltı Haberleri 10:00Müge Anlı ile Tatlı Sert 13:00Kızlar ve Anneleri 15:00Alemin Kıralı 16:00Zahide ile Yetiş Hayata 19:00ATV Ana Haber 20:00GalatasarayMP Antalyaspor 04:15Gerçek Adalet 05:30Ana Haber 06:30Dolu Dolu Anadolu 07:00Her Sabah 08:45 2. Sayfa 10:30Doktor Aytuğ 12:30Öğle Haberleri 12:50Derya'nın Dünyası 14:50Vahe ile Dekodizayn 16:15Dolu Dolu Anadolu 18:00Sıcak Gündem 18:15Ana Haber 19:20Spor Bülteni 19:40İkili Oyun 21:40Uçakta Dehşet 23:20Hayatın Rengi 04:40Aile Tatili 06:00Çizgi Film Kuşağı 06:20Monster Warriors 06:40Ejder Avcıları 07:00Kavak Yelleri 09:00Öyle Bir Geçer Zaman Ki 11:00Bıçak Sırtı 13:00Menekşe İle Halil 15:10Hanımın Çiftliği 17:10Ejder Avcıları 20:00Fırıldak Ailesi 04:20Soframız 05:10Evlerden Biri 06:45Bugün 09:00Beni Affet 10:00Melek 12:00En Güzel Bölüm 12:30Aşkın Bedeli 14:30Soframız 15:30Küçük Kadınlar 16:45En Güzel Bölüm 17:15Beni Affet 19:00Star Haber 20:00Muhteşem Yüzyıl 23:30 1 Erkek 1 Kadın 10:35Ekonomi Piyasalar 10:40Spor 10:50 2 Dakikada Bilim 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Seçim Aktüel 11:45Spor 11:55Hava Durumu 12:00Haber Merkezi 12:10Ekonomi Piyasalar 12:15Spor 12:25Ekonomi Notları 12:35Spor Aktüel 12:55Hava Durumu 13:00Öğle Bülteni 13:50Ekonomi Grafik 06:30Cennet Mahallesi 08:30Yeni 1 Gün 10:00Her Şey Dahil 12:00Show Dünyası 12:30Gülben Gülben 14:30Kadın Asla Unutmaz 16:00Pis Yedili 18:30Show Ana Haber 19:15Büyük Risk 20:00Sevdaluk 23:15Her Sevda Bir Veda 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00Kapanışa Doğru 16:45Cnbc-e.com'da Bugün 17:00Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Avatar 18:30Penguins of Madagascar 19:00Mike ve Molly 20:00Mom 20:30Mom 21:00The Carrie Diaries 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 05:00BKM Güldür Güldür 06:00Çocuklar Duymasın 06:45İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10:00Doktorlar 11:30Babam Sınıfta Kaldı 12:30Yemekteyiz Anadolu 14:30Unutma Beni 16:30Esra Erol'da Evlen Benimle 19:00 Fatih Portakal ile Ana Haber 19:30Deniz Yıldızı 20:45Çocuklar Duymasın 22:45Umutsuz Ev Kadınları 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi 12 ŞUBAT 2014 Spor HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Yunus Yıldırım ilk kez konuştu Roberto Carlos: Şampiyonluk yarışında Fenerbahçe hala favori Sivasspor-Fenerbahçe maçına damgasını vuran hakem Yunus Yıldırım açıklamalarda bulundu. Sivasspor Teknik Direktörü Roberto Carlos, Spor Toto Süper Lig'deki şampiyonluk yarışının son haftaya kadar süreceğini ancak hala Fenerbahçe'nin favori olduğunu söyledi. S ivasspor-Fenerbahçe maçındaki kötü yönetimi nedeni ile büyük tepki toplayan Yunus Yıldırım, "Penaltıyı göremedim. Nasıl böyle bir hata yaptım, anlamış değilim. Çok üzgünüm. Kendimi affedemiyorum. Bana hiç yakışmadı. Herkesi zor durumda bıraktığım için çok üzgünüm" dedi. Merkez Hakem Kurulu Başkanı Zekeriya Alp'in yanı sıra bazı kurul üyelerine içini döken ve çok açık bir şekilde özür dileyen Yunus Yıldırım, penaltı pozisyonuna çok uzak kaldığı için göremediğini söyledi. 5. hakem Murat Türker'den "Top göğüsten sekti" şeklinde uyarı aldığını vurgulayan Yunus Yıldırım, "Murat Türker'in uyarısını dikkate aldım. T ürkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) Levent'teki merkezinde Wester Union, UNICEF işbirliği sonucunda geliştirdiği PASS adlı projenin tanıtım toplantısına katılan Brezilyalı çalıştırı, burada basın mensuplarının gündemle ilgili sorularını cevaplandırdı. Fenerbahçe'yi 2-0 mağlup ettikleri karşılaşmada maçın hakemi Yunus Yıldırım'ı nasıl bulduğunun sorulması üzerine genç teknik adam, "Tartışılan iki pozisyon vardı. Pozisyonu iyi göremediğim için devam ettirdim. Ancak sonradan izlediğim zaman, pozisyonun çok net penaltı olduğunu gördüm. Maçın kaderi ile oynadığım ve herkesi zor durumda bıraktığım için çok üzüldüm. Kendimi affedemiyorum. İçim içimi yiyor. Böyle büyük bir hata bana hiç yakışmadı. Herkesten özür diliyorum. Bana güvenenleri mahcup ettiğim için inanılmaz derecede üzgünüm. Penaltı olduğunu nasıl göremedim, inanamıyorum. Ne diyeceğimi de bilemiyorum" şeklinde konuştu. Birisi Kadir'in eline çarpan top, diğeri de Egemen'in kırmızı kart gördüğü pozisyondu. Dünkü hakem, bu ligin en iyi hakemlerinden birisidir. Türkiye ligindeki hakemler hakkında fazla konuşmak istemiyorum. Hakemler hakkında konuştuğumdan dolayı iki maçta sıkıntı yaşadık. Birisi Galatasaray diğeri de Antalyaspor maçında sıkıntılar yaşadık. Dünkü Fenerbahçe maçında da bir galibiyet aldık belki bu tip durumlardan ötürü. Maçı kazananda oyunculardır, hakem değildir." diye cevap verdi. ŞAMPİYONLUK YARŞINDA FENERBAHÇE HALA FAVORİ Spor Toto Süper Lig'deki şampiyonluk yarışı konusunda ise Roberto Carlos, "Şampiyonluk yarışındaki mücadele hırsı iyice arttı. Takımlar birbirine puan olarak yaklaştı. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Sivasspor sonuna kadar bu mücadelenin içinde olacaktır." diyerek, şunları söyledi: "Bir takımın puan kaybetmesi diğer takımların işine yarayacaktır. Sezon sonuna kadar çok ciddi şampiyonluk yarışı izleyeceğiz. Ama Fenerbahçe'nin önemli oyuncularında eksiklikler var. Fenerbahçe'nin bu eksiğini telafi edecek oyuncuları var. Bana göre hala Fenerbahçe şampiyonluk yarışında favori. Bu yarışta inişler çıkışlar olsa da Fenerbahçe favori olmaya devam edecektir." Bir gazetecinin 'Sivasspor olarak lig sonundaki hedefiniz nedir? sorusuna ise Brezilyalı hoca, "Şu anda lig bitmiş olsaydı bizim ikincilik gibi bir konumumuz vardı. Gelecek yıl zaten Fenerbahçe ve Beşiktaş Avrupa'da olmayacaktı. Sıralamada bu pozisyonda yer almak, ligi dördücü veya beşinci olarak bitirmek iyi bir yer." cevabını verdi. Sivasspor ile iki yıllık sözleşmesinin olduğunu kaydeden Carlos, "Teknik direktörlük kariyeremin başlangıcındayım. Sivasspor'da başarılı olmak istiyorum. İki yıllık sözleşmem var. İyi şeyler yapmak istiyorum. Futboluculuk döneminde başarılı bir kariyer geçirdim. Teknik direktör olarak da bunu devam ettirmek istiyorum. Başarılı olursam teklifler olacaktır." diye konuştu. AZİZ YILDIRIM BABAM GİBİ Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile dünkü maç öncesinde görüşme fırsatı bulamadığını ifade eden Carlos, "Aziz Yıldırım ile görüşmek için fırsatım olmadı. Maça konsantre olmuştuk. Gerçekten görüşmeyi çok isterdim. Bana Fenerbahçe'nin kapılarını açtı. Kendisi benim bir babam giyidi." dedi. Brezilyalı hoca, Türkiye Ligi'nin en iyi sol kanat oyuncusunun kendi takımında oynayan Ziya Erdal olduğunu ifade etti. DÜNYA KUPASI'NDA FİNALİ BREZİLYA-ALMANYA OYNAR Carlos, kendi ülkesinde düzenlenecek Dünya Kupası'nda Brezilya'nın final oynayacağını ve finaldeki rakibinin ise Almanya olacağını ifade etti. Dünyanın en iyi futbolcusu kim sorusuna ise Roberto Carlos, "Bugün bir numara Cristiano Ronaldo. Ben biraz daha Neymar'ı beğeniyorum. Sadece Brezilyalı olmasından değil futbol izlerken keyif alıyorum. Ben kendisine Real Madrid'e gitmesini söyledim ama o Barcelona'yı seçti." cevabını verdi. Roberto Carlos futbolcu olmasaydı avukat olmak istediğini sözlerine ekledi. CİHAN 15 Bülent Tulun'dan 'Sürgün' benzetmesine sert cevap Yunus Yıldırım'ın hakemliği bitebilir! Sivasspor ve Fenerbahçe arasında oynanan maçı yöneten Yunus Yıldırım'a maçın gözlemcisi İlhami Kaplan'dan düşük not geldi. Hakem Yunus Yıldırım'ın Sivasspor-Fenerbahçe maçındaki kararları pahalıya mal olabilir. Yunus Yıldırım, Süper Lig'de bu sezon sonuna kadar maç alamayacak. MHK'nin, maçın kaderi ile oynayan Yıldırım'a önümüzdeki 10 haftada hiç maç vermeyeceği öğrenildi. Geçen yıl FIFA listesinden de çıkartılan Yıldırım'ın artık sadece alt liglerde görevlendirileceği belirtildi. 1 yıl sonra yaş haddinden dolayı hakemlik yaşamı bitecek olan Yıldırım'ın, bu durumu göz önünde bulundurarak hakemliğe veda edebileceği de ifade edildi. Maçın gözlemcisi İlhami Kaplan, hakem Yunus Yıldırım'a son yılların en düşük notunu verdi. Kaplan'ın Yıldırım'a 7.1 notu verdiği öğrenildi. Hakemlik değerlendirmesinde bu, berbat yönetimle eşdeğer görülüyor. Haber Merkezi G.Saray'da Avrupa altyapı projesinin koordinatörlüğüne getirilen Bülent Tulun, Almanya'daki görevi için yapılan ‘Sürgün’ yorumuna "Acil şifalar diliyorum." diyerek cevap verdi. G alatasaray'da altyapı projesi koordinatörlüğü görevine getirilen Bülent Tulun, şampiyonluk yarışında ezeli rakipleri Fenerbahçe'yle aradaki puan farkının dörde inmesini değerlendirdi. Tulun, NTV Spor TV’ye yaptığı açıklamada "Sahada savaşmak, 4'üncü yıldızı takmaktan daha önemli." ifadesini kullandı. Fenerbahçe’nin puan kayıplarıyla ligin enteresan bir duruma geldiğini vurgulayan Bülent Tulun, "Önümüzde daha 14 hafta var. Alınabilecek 42 puan var ve şampiyonluğa oynayan her takım için son derece önemli bir zaman dilimi. Ancak kimsenin şüphesi olmasın Galatasaray şampiyonluğu sonuna kadar kovalayacaktır." yorumunda bulundu. Bülent Tulun, devre arasında yapılan transferlerle ilgili de açıklamalarda bulundu. Oyuncuların teknik özelliklerinden konuşmaktan kaçınan Tulun, "Dünyada sayılı nitelendirelebilecek kalitede bir scout ekibimiz var. Scout ekibi takip ediyor, öneriyor bize de bu oyuncuları en ekonomik şekilde takıma kazandırmak kalıyor. İşin sadece bu kısmı bize ait." dedi. "SÜRGÜN DİYENLERE ACİL ŞİFALAR DİLİYORUM" Almanya'da yeni başlayacak görevi hakkında da açıklamalarda bulunan Bülent Tulun, ‘Sürgün’ yorumuna sert yanıt verdi. Görevine sürgün diyenlere ‘Acil şifalar diliyorum’ ifadesini kullanan Tulun, şunları söyledi: "Galatasaray çok büyük bir marka. Bunu yurtdışına gidince çok daha iyi anlıyorsunuz. Biz Galatasaray’ı ilk önce Almanya’da daha sonra Fildişi Sahili ve Balkanlar başta olmak üzere kaliteli altyapı ekipleriyle çalışarak kulübümüze yeni bir gelecek hazırlıyoruz. Bu işin ilk kısmı ve ne mutlu bana böyle bir görev verildi. Bize ne görev verilirse onu yaparız. Biz Galatasaray’ın askeriyiz." Bülent Tulun, sarı - kırmızılı taraftara son yıllarda kulübe ceza aldırmamasından ötürüde teşekkür etti. CİHAN Çalımbay: Rencide edildiğimizde o takımda durmayız Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Çaykur Rizespor’da teknik direktörlükten istifa eden Rıza Çalımbay, istifasının bir anda alınan bir karar olmadığını söyledi. Ç alımbay, hedef belirtmeyerek, "Biz hiçbir zaman görevden kaçan insanlar değiliz. Her türlü zorluğa rağmen görevimizi sonuna kadar yaparız ama biraz rencide edildiğimiz zaman da o takımda duramayız." dedi. Takımın Mehmet Cengiz Tesisleri’nde yardımcıları ile basın toplantısı düzenleyen Çalımbay, istifa sürecini değerlendirdi. İstifasının birden bire alınan bir karar olmadığını ifade eden Çalımbay, "İstifa kararı almak zor bir süreç. İstifa süreci zaman içerisinde psikolojik açıdan da sorun oluşturuyor. Tüm yaptıklarınız, hedefleriniz aklınıza geliyor. Burada bazı şeyleri, özellikle de iş ahlakı açısından şartları değiştiremiyorsunuz. O zaman da yolunuzu değiştirmeniz gerekiyor. İstifa kararı almak risktir. Risk almaktan korkmayanlar da başarılı olur. Umarım bu ayrılık hem sevdiğimiz şehir halkı ve takımımıza başarı getirir hem de bizim bundan sonraki çalışmalarımıza başarı olarak yansır." şeklinde konuştu. Sezon başında göreve başladıklarında tek hedeflerinin başarı olduğuna dikkat çeken Çalımbay, "Biz bu başarıyı sağlamak için çalıştık. Takıma belli takviyeler yaptık ama maalesef bizim bu yaptığımız takviyeler ilk yarıda yeterli olmadı. Yönetime sonrası için sıkıntı yaşayacağımızı söyledim. Takviyelerimizi zamanında yapsaydık bu sıkıntıların hiçbirini yaşamazdık. Biz ikinci yarıya başlarken de transferler yaptık. Biz bu transferleri ya- parken tek düşüncemiz takımın başarısıydı. Biz transferlerimizi hep geç yaptık." diye konuştu. "RENCİDE EDİLDİĞİMİZ ZAMAN O TAKIMDA DURMAYIZ" Tecrübeli teknik adam Çalımbay, "Takım yönetimi belki bazı nedenlerden dolayı bizlere kızdı ama iyi bir kadro kurarak, teknik ekibimle de görüşerek buradan ayrılmanın bizim açımızdan hayırlı olacağını düşündük." diyerek, şöyle devam etti: "Benim ayrılma nedenimin kesinlikle saha ile bir alakası yok. Kaybedilen maçlarla bir alakası yok. Ben bu takımın çok başarılı olacağına adım gibi eminim. Kimse endişe etmesin. Biz hiçbir zaman görevden kaçan insanlar değiliz. Her türlü zorluğa rağmen görevimizi sonuna kadar yaparız ama biraz rencide edildiğimiz zaman da o takıma duramayız. Her gittiğimiz yerde alnımız açıktır. Her zaman gittiğimiz yerde beyaz bir sayfa bırakırız. Gittiğimiz yerde mutlaka iyi şeyler bırakarak gideriz. Bazı şeyler bize uymadığı için yolları ayırdık." Bilindiği gibi Çaykur Rizespor, Rıza Çalımbay yönetiminde 20132014 sezonuna çok iyi başlamış ilk 5 haftada 4 galibiyet 1 beraberlik almıştı. Çalımbay'lı Çaykur Rizespor, çıktığı son 15 lig maçında ise galibiyet alamamıştı. CİHAN HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 12 ŞUBAT 2014 Çarşamba KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net OLSUZLUKLA MÜCADELEDE reform sinyali! Y YATIRIM İŞTAHI AZALDI gözler yurtdışına çevrildi ürkiye Müteahhitler Birliği (TMB) tarafından hazırlanan İnşaat Sektörü Analizi başlıklı çalışmada, inşaat sektörünün 2012 yılındaki duraklama döneminden sonra 2013’ün 9 aylık döneminde yüzde 7.4 büyüme kaydettiği hatırlatıldı. T Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından yayınlanan analizde, 17 Aralık sonrasındaki siyasi ve ekonomik yönden dalgalı konjonktürde, sektördeki yatırım iş tahının yerini kaygılı bir bekleyişe bıraktığı bildirildi. Bu büyümenin kamu yatırımlarındaki yüzde 38.8’lik artıştan kaynak landığının ifade edildiği analizde, aynı dönemde özel sektör yatırımlarının % 3.5 gerilediği bilgisi verildi. Türkiye’deki siyasi ve sosyal gelişmelerin, uluslararası kamuoyuna yansıması yanı sıra yatırım ortamına ilişkin olumsuz değerlendirmelere atıfta bulunulan analizde, yap-işlet-devret ve kamu-özel ortaklığı modeliyle gerçekleştirilen büyük projelerin bu gelişmelerden negatif etkileneceği yorumu yapıldı. Analizde, büyümeye katkıda bulunan projelerin beklenmeyen kur artışından da olumsuz etkileneceği, kurun gerilememesi halinde sektörün karşısına ek maliyetler çıkabileceği bildirildi. TMB’nin analizinde öne çıkan diğer konular şöyle: - 17 Aralık 2013 sonrasındaki siyasi ve ekonomik dalgalı konjonktürde sektördeki yatırım iştahı yerine kaygılı bir bekleyişe ve temkinli duruşa bıraktığı gözleniyor. - Bu durum devam ederse 2013 yılında kaydedilen hızlı büyüme trendi aşağı yönde etkilenebilecek. - Siyasi belirsizlikler ve, döviz kuru ve inşaat maliyetlerindeki artışlar nedeniyle 2014 yılında konut fiyatında artış beklenmiyor. - 2014’te yurtiçindeki yatırımların yavaşlaması veya risklerin artması halinde yurtdışındaki aktivite artacak. - Petrol ve doğalgaz ihraç eden, yüksek oranlı büyüme kaydedeceği tahmin edilen ve aşağı yönlü riskleri asgari düzeyde olanlar başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde altyapı yatırımlarının artması ve iş fırsatlarının doğması bekleniyor. - Körfez bölgesi; metro, demiryolu ve katma değeri yüksek otoyol projeleri ile ilgi alanı olmaya devam edecek. erşeyin başı reformdur. Son gelişmeleri biz bir fırsata dönüştüreceğiz" diye konuşan Şimşek şöyle devam etti:"Türkiye'nin özellikle daha şeffaf, daha hesap verilebilir, daha iyi yönetilebilir olması noktasında özellikle yolsuzlukla mücadelede kesinlikle bizim çok daha güçlü şekilde bir reform çalışmasıyla milletimizin önüne çıkacağımız açık ve nettir. Şu anda o çalışmaları yapıyoruz. Türkiye tabii ki devlet içinde birtakım yapılanmalara karşı mücadele ederken maalesef içeride ve dışarıda sanki hukuk devletinden uzaklaşılıyor algısı yaratılmaya çalışılıyor ama esas hukuksuzluk devlet içinde gayrimeşru unsurların çabalarıdır. Yani bunu görmemezlikten gelip sadece hükümetin bunu kontrol etmeye yönelik çabalarını 'hukuk devletinden uzaklaşma' diye analiz edersek hem ülkemize hem de milletimize, milli iradeye büyük haksızlık yapmış oluruz diye düşünüyorum" H Bakan Şimşek, Türkiye'nin temellerinin sağlam olduğunu vurgulayarak, siyasi istikrarın tehlikede olmadığını dile getirdi. Bundan dolayı kısa vadedeki makro dengelerde de bir miktar iyileşmenin söz konusu olacağını belirten Şimşek, orta ve uzun vadede ise Türkiye'nin önünün son derece açık olduğunu söyledi. DEVAM EDEN BÜYÜK PROJELER 200 MILYAR DOLAR Devam eden tek kalemdeki en büyük projeler ise enerji sektöründe. Karar aşamasında büyük tartışmaların yaşandığı nükleer santral projelerinden ilki Sinop Nükleer Santrali ve büyüklüğü 22 milyar dolar düzeyinde. Mersin Akkuyu’da yapılacak nükleer santral projesi için ise 20 milyar dolarlık harcama planlanıyor. BEPSAŞ cornerlar’la müşteriye gidecek Türkiye’nin en büyük yatırımcı kuruluşu olarak nitelendirilen Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın elinde ise özellikle raylı ulaştırma konusunda yüksek hacimli projeler bulunuyor. Bunlardan 4 ayrı hatta devam eden yüksek hızlı tren projelerinin büyüklüğü 14.5 milyar dolar düzeyinde. Yine aynı bakanlık bünyesinde devam eden İstanbul-İzmir Otoyolu projesi için 16 milyar dolar, harcama öngörülüyor. İstanbul-İzmir arasını 3.5 saate indirecek Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu projesinin en önemli geçiş noktasını İzmit Körfez Köprüsü oluşturuyor. Haydarpaşa Limanı Projesi için ise 5 milyar dolar harcanacağı hesaplanıyor. Türkiye’nin son yıllarda büyümesine en önemli katkı sağlayan projeler, TMB’nin analizinde yer aldığı gibi kamu tarafından gerçekleştiriliyor. İstanbul’un Avrupa ve Asya yakasını karayoluyla bağlayacak olan Avrasya Tüneli Projesi olarak da bilinen İstanbul Boğazı Karayolu Geçiş Projesi, İstanbul Boğazı’nı deniz tabanının altından geçen 5.4 km uzunluğundaki iki katlı tünel ile birlikte toplam 14.6 km boyunca uzanan güzergahta, İstanbul trafiğini rahatlatmak amacıyla Kazlıçeşme ile Göztepe arasında inşa edilecek. Ağırlıklı olarak inşaat sektörüne dayalı projelerin en büyük hacimlisi ise tutarı tam olarak tahmin edilememekle birlikte 100 milyar dolar olarak ifade edilen kentsel dönüşüm projesi. Proje çerçevesinde önümüzdeki 20 yıllık dönemde yaklaşık 10 milyon konutun yıkılarak yenilenmesi öngörülüyor. Bu projenin büyüklüğü ise 1.3 milyar dolar düzeyinde.Türkiye’nin son dönemlerde büyük atılım sağladığı ve 1.2 milyar dolarlık yüksek katma değerli ihracat gelirinin elde edildiği savunma sanayi alanında da uçak, gemi, helikopter, tank gibi araçların milli üretimi için ise yaklaşık 26 milyar dolarlık büyüklük hesaplanıyor. - Afrika, Dünya Bankası, Afrika Kalkınma Bankası ve Avrupa kredi kuruluşları tarafından finanse edilen çevre, ulaştırma ve enerji projeleriyle çekiciliğini sürdürecek. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Türkiye'nin özellikle daha şeffaf, daha hesap verilebilir, daha iyi yönetilebilir olması noktasında özellikle yolsuzlukla mücadelede kesinlikle çok daha güçlü şekilde bir reform çalışmasıyla milletimizin önüne çıkacağımız açık ve nettir. EPSAŞ Satış Genel Müdürü İbrahim Gümüşlü, “Bugün Beyoğlu’ndaki tramvaya elektrik verilişinin yüzüncü yılı... İstanbul’da ilk kez 14 Şubat 1914 tarihinde de küçük meskenlere elektrik verilmeye başlandı. B Elektrikte serbest tüketici limiti 2015 yılında sıfırlanacak. Tüketiciler, bu tarihten sonra istedikleri firmayı tercih edecek. Tarih yaklaştıkça firmalar da eldeki müşterileri tutmak ve yeni müşteriler kazanmak için çalışmalarına hız verdi. Stratejiler belirleniyor yoğun kampanya dönemi için hazırlıklar yapılıyor... Sektörün en büyük oyuncularından Boğaziçi Elektrik Perakende Satış AŞ'nin (BEPSAŞ) Genel Müdürü İbrahim Gümüşlü, “Altyapı çalışmalarına devam ediyoruz. Pazarlama ve satışa yönelik kanallar oluştururarak müşteriye ulaşmayı hedefliyoruz. Müşterinin ayağına gideceğiz. Cep telefonundan, internetten ulaşacağız. Belirli lokasyonlarda cornerlarımız ve kiosklarımız olacak” dedi. Avrupa yakasında 300 bini serbest tüketici pozisyonunda, 4.3 milyon müşterisi bulunan BEDAŞ’ın hala bir kamu kurumu algısını koruduğunu belirten Gümüşlü, “Bu durum bize avantaj sağlıyor, ancak doğru bir şey değil. Biz 2013 Haziran ayında fiilen operasyonları üstlendik. Müşterinin bunu hissetmesi zaman alacak. Bu konuda çok ciddi hazırlık yapıyoruz” ifadelerini kullandı. “MÜŞTERIYI MERKEZE ALACAĞIZ” Türkiye’nin elektrik konusunda Batı’yı örnek aldığını belirten Gümüşlü, “Şimdi 130 TL üzerinde ödeyenler istediği firmadan elektrik alabiliyor. Biz, bu limit 75 TL’ye düşürülür diye bekliyorduk, bu aşamada olmadı. 2015’te bu limit sıfırlanacak ve o zaman herkes istediği yerden alabilecek" dedi. 4.3 milyon müşteriden şimdilik 100 bininin serbest tüketici limitini kullandığını açıklayan Gümüşlü, "130 tane firma var. Herkesin kendine göre belirlediği bir strateji var ona göre biz de hazırlığımızı yapıyoruz. Avrupa’da ABD’de ne olmuş bizden önce liberalleşen piyasaları çok iyi inceliyoruz. Abone ilişkisinden çıkıp müşteriyi tanıyan müşteri odaklı bir anlayışı benimsiy- 'BİR KONAK ALMAK İSTEDİM... ' Şimşek, Ankara Üniversitesi ile Sincan Belediyesinin ortak düzenlediği "Emlak Vergisi Sorunları ve Çözümleri" sempozyumunda, emlak vergisinin çok önemli bir alan olduğunu söyledi. Bu alanda ciddi sorunların yaşandığına dikkati çeken Şimşek, "2003-2004 yıllarıydı ben o zaman İngiltere'deydim. İstanbul'a geldiğimde bir arkadaşın önerisiyle çok güzel bir konaklar projesi vardı. Ben de bir tane satın almak istedim. Konağı seçtik, fiyatına da tamam dedik. İş ödemeye gelince sorun yaşadık. Dediler ki istenilen fiyatın 5-6'da 1'ini buraya yazarız. Kalanını nakit olarak açıktan... Ben dedim ki İngiltere'den transfer yapacağım, nasıl açıktan veririm size? 'Getirirsiniz bankadan çekip ödersiniz' olmaz dedim ve almadım" diye konuştu. Maliye Bakanlığı olarak bu alanda sık sık sorunlarla karşılaştıklarını anlatan Şimşek, değer tespitinde ciddi tutarsızlıkların olduğunu ifade etti. Bakan Şimşek, yan yana olan iki belediyede bile ciddi farklılıkların olabildiğine işaret ederek, bunun da belediyelerin gelirlerini olumsuz etkilediğini söyledi. Şehir rantlarının doğru şekilde vergilendirile memesinin temelinde de emlak vergisinde değer tespitiyle ilgili yaşanan sorunların yattığını belirten Şimşek, kamulaştırmalarda ve kamu mallarının satışında da benzer sorunlarla karşılaştıklarını dile getirdi. Şimşek, şöyle devam etti: "Merkezi Hükümetin artık bu alanda çok ciddi bir düzenleme yapmasına ihtiyaç var. Aslında şu anki Emlak Vergisi Kanunu İç Genelgesi'ne bakarsanız hiçbir sınırlama yok. Yani eğer mahalli idareler arzu ederlerse ellerindeki tüm verileri, yani piyasa değerine yaklaştıracak her türlü imkanı biz sağladık kendilerine. Değer tespitinde en ufak bir sınırlama yok. Mahalli İdarelerimiz arzu ederlerse bir taşınmazın emlak vergi değerini piyasa değerine yaklaştırmaları ve piyasa değeri üzerinden bu vergileri almalarının önünde hiçbir engel yok. Biz bunun önünü açtık ama maalesef yerel uygulamalar bir standarda sahip değil, zaman zaman tutarsızlıklar arz ediyor, dolayısıyla benim görüşüm bu alanda bizim bir reforma ihtiyacımız var." Bakan Şimşek, vergi oranlarıyla oynamaksızın daha çok vergi adaletine yönelik yapacakları düzenlemelerle, belediyelerin ilave imkanlara sahip olacağını ve bu imkanların vatandaşlara harcanacağını söyledi.
© Copyright 2024 Paperzz