İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERGİSİ 4 6 22 28 32 İş Makinaları Mühendisleri Birliği Derneği yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır. ISSN 1306-6943 2014 Ağustos Sayı: 47 İMMB Adına Sahibi Duran KARAÇAY Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Bayramali KÖSA Yayın Komisyonu Duran KARAÇAY Mustafa SİLPAĞAR Bayramali KÖSA Murtaza BURGAZ Halil OLKAN Halide RASİM Selami ÇALIŞKAN Faik SOYLU Turgay KARGIN Tuğba DEMİRBAĞ Gülderen ÖÇMEN Yazışma Adresi Uzayçağı Caddesi No: 62/7 Ostim / ANKARA Tel: 0.312 385 78 94 • Faks: 0.312 385 78 95 www.ismakinaları.org.tr e-posta: bilgi@ismakinalari.org.tr Grup-e-posta: ismakinalari@yahoogroups.com Grup e-posta üyelik adresi: ismakinalari-subscribe@yahoogroups.com Tasarım ve Baskı Bizim Grup Basımevi Mithatpaşa Cad. 62/11 Kızılay / ANKARA Tel: 0.312 418 18 03 - 0.312 418 10 89 Faks: 0.312 418 10 69 e-posta: bizimgrupajans@gmail.com www.bizimgrup.com.tr Grafik Tasarım Hasan ERKAN Grafik Asistanı Burak ÖNEN Yayının Türü: Yerel Basım Tarihi: 03 Eylül 2014 Bu dergi üyelerine ilgili kurum ve kuruluşlara ücretsiz olarak dağıtılır. Yayınlanan yazılardaki sorumluluk yazarlarına, ilanlardaki sorumluluk ilan veren kurum ve kişilere aittir. Yayınlanan yazılara ücret ödenmez. Yayınlanmayan yazılar geri iade edilmez. 39 48 52 58 ÖNSÖZ Hidrolik Motorlar Sığınma İstasyonları Güvenli Olduklarından Emin Olmak Sahtecilik Lastik Depo ve Depolama Koşulları El-Kol Titreşimi Hakkında Bilmeniz Gerekenler Enerji ve Malzeme Giderlerinin Azaltılmasında Eğitimin Önemi İsraf ve Tasarruf Üzerine Hidrolik Hortumlar ve Hortumdaki Kaçakların Tehlikeleri Reklam İndeksi ALPEM (Arka Kapak İçi Karşısı) ANADOLU ELEKTRİK 55 ANADOLU FLYGT 15 60 Avrupa Birliği’nde Sivil Toplum Kuruluşlarının Yeri ve Lobi Faaliyetlerinin Önemi? 66 Su Yatak Arızasına Nasıl Sebep Olur 70 Elektronik Haberleşme Güvenliği Yönetmeliği GÜRİŞ47 73 74 76 79 80 86 Maymuncuğun Açamadığı Tek Kapı HPKON65 Toprağa ve Suya Hücum Diyet Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar Eğlence Zamanı TeknikTerimler Sözlüğü Etkinlikler Sektör Haberleri ve Eğitimler ANİŞMAK (Önsöz Karşısı) ARUSDER69 BP CASTROL 95 DAS OTOMOTİV (Ön Kapak İçi) EXXON MOBİL (Arka Kapak İçi) HAKMAK57 HİDROMEK (İçindekiler Karşısı) İMMB EĞİTİM İLANI 34 İMMB HİDROLİK 89 İMMB OPR. İLANI 30 İNS MAKİNA 25 KALARA HİDROLİK 27 KASTAŞ11 KOMATSU13 ÖZBEKOĞLU31 ÖZÇELİKLER51 PETLAS17 PİMMAKSAN21 PMS45 PROFİMAK50 SANDVIK (Ön Kapak İçi Karşısı) SEMIX41 TEKNO ASFALT 19 TEKNO VİNÇ 43 TETA35 TİTAN MAKİNA (Arka Kapak) Önsöz Önsöz Duran KARAÇAY İMMB Yönetim Kurulu Başkanı Değerli Okuyucular; Yoğun geçen bir yaz döneminin ardından Ağustos 2014 sayısı ile yine sizlere merhaba demenin mutluluğunu İMMB olarak yaşıyoruz. Hepimizin bildiği gibi Milletimizin top yekün olarak verdiği Kurtuluş Savaşı mücadelesinin 30 Ağustos 1922 de zaferle taçlandığı günün 92. Yılını kutluyoruz. Bu kurtuluş mücadelesini veren Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm vatan evlatlarını saygıyla anıyor ve milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyoruz. Bölgemizdeki son gelişmeler ve olaylar; bize ülkemizin birliğini, iç ve dış barışımızı korumak için her alanda daha çok çalışmamız ve daha güçlü olmamız gerektiğini adeta belleğimize işliyor. İlk defa halkın oyları ile 10 Ağustos 2014 te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini ülkemiz açısından önemli bir gelişme olarak görüyoruz. Bu seçim sonucunun ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyoruz. İMMB Nedir? İMMB; İş makinaları konusunda uzmanlaşmış makina mühendisleri tarafıdan 1998 yılı Ağustos ayında kuruldu. Farklı sektörlerden (inşaat firmaları, maden firmaları, iş makinası üreticileri, iş makinası temsilcileri ve servisler) gelen profesyonellerin ortak amaçla toplandığı bir dernektir. İMMB’nin Amacı Nedir? İMMB’nin amacı; çoğunluğu ithal ürünler olan iş makinalarının tanınmasını, ulusal servetimiz olan bu üretim makinalarının iyi işletilmesini ve ekonomik ömürlerinin verimli bir şekilde sürdürülmesini sağlamaktır. Amacımız; verimliliği sağlayacak bilgi kaynaklarına en kısa sürede ulaşmak, bu kaynaklara ihtiyaç duyacak nitelikli insan potansiyelinin güç birliğini oluşturmaktır. Bu bilgilerin teknik alt kadrolara ulaştırılmasıyla da en yaygın şekilde paylaşımını sağlamaktır. İMMB; Üyelerine her yıl düzenli seminerler vermek suretiyle, üyelerinin bilgi düzeyinin yükseltilmesini sağlamaktadır. Bu seminerler aynı zamanda sektördeki insanların bir araya gelerek tanışmalarını sağlamaktadır ki bu da gelişimi ivmelendirmektedir. İMMB’nin internet ortamındaki grup mailinde üyeler ihtiyaçlarını gruba duyurmak suretiyle yardımlaşmayı sürdürmektedir. Derneğin her üç ayda yayınladığı İMMB dergisi ilgili kurumlar, şirketler ve bireylere ücretsiz olarak gönderilmektedir. Sektörümüzde bu yıl az da olsa bir daralma olduğu görülmekte.. Bu daralma da yerel seçimlerin ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin az da olsa etkisi de var. Seçimler bitmiştir, yatırımlara hız verilmeli, etrafımızdaki riskli ülkelerde kaybedilen yatırım ve iş olanaklarının yerine yeni pazar ülkeler ve alternatif iş alanları geliştirmeliyiz. Bu dönemde daha çok birliğe beraberliğe ihtiyacımız var. Her değişiklikte daha karmaşık bir hale gelen bir türlü oturtulamayan eğitim ve sınav sisteminin bu yeni dönem de ülkenin ve sektörlerin ihtiyacına göre nitelikli eğitim programları ve düzenlemeler ile hepimizin istediği kalite ve seviyelere çıkartılmasını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Ağustos 1998 tarihinde kurulan İMMB nin 16. Yılını kutlamanın gurunun yaşıyoruz. Bu gurur tüm üyelerimize aittir. Başta Kurucu Başkanımız Murtaza Burgaz, Onursal Başkanımız Kaya Gürsoy ve önceki başkanımız Muzaffer Köylü olmak üzere tüm kurucu üyelerimize ve önceki dönemlerde yönetim ve denetim kurulu üyelikleri yaparak hizmet veren tüm arkadaşlarımıza yönetim kurulumuz adına saygı ve teşekkürlerimizi sunuyorum. İMMB bundan sonra da hedeflerine ulaşmak için tüm üyeleri ve sektör temsilcilerinin desteği ile çalışmaya devam edecektir. Saygılarımla.. İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Hidrolik Motorlar Hidrolik motorlar, hidrolik enerjiyi, mekanik enerjiye çevirmek için kullanılır. Hidrolik pompalarda olduğu gibi, çeşitli tip ve tasarımlarda hidrolik motorlar vardır. Tek başına, beklentilerin tamamını optimum bir şekilde karşılayabilecek bir motor olmadığı için aşağıdaki kriterlere göre sisteme en uygun motor seçilir. Ahmet İpek / İzmir Şube Yöneticisi/ HİDROPAKS 1.Temel Kavramlar Hız Hem çok düşük hızlarda, hem de 1000 D/dak’ nın üstündeki yüksek hızlarda çalışabilen motorların sayısı birkaç taneyi geçmez. Bu nedenle hidromotorlar, yüksek hız, (n=500 ila 10000 D/dak’ya kadar) motorları ve düşük hız (n=0 ila 500 D/dak’ya kadar) motorları şeklinde sınıflandırılabilirler. Moment Motor tarafınca üretilen moment, motorun deplasmanına ve motordaki basınç düşümüne bağımlıdır. Düşük hız motorları, düşük hızlarda yüksek moment üretecek şekilde tasarlanmışlardır. Bu LSHT diye adlandırılan (İngilizce “düşük hız-yüksek moment” deyiminin baş harflerinden oluşturulmuş) motorlar ilerde ayrı bir bölümde işlenecektir. Güç Çıkışı Motorlar tarafınca üretilen güç, debiye ve motordaki basınç düşümüne bağımlıdır. Güç, basınç ile orantılı olduğu için; yüksek basınçlı motorlar, yüksek güç çıkışı gerektiren uygulamalar için uygundur. 2.Temel Tasarım Şekil1: Dişli motor 6 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Şekil 2: Çemberdişli veya episiklik dişli motor Şekil 4: İçten kamlı radyal pistonlu motor Şekil 7: Eğik disk prensipli eksenel pistonlu motor Şekil 3: Paletli motor Şekil 5: Dıştan kamlı çok stroklu radyal pistonlu motor Şekil 8: Döner gövdeli çok stroklu eksenel pistonlu motor Şekil 6: Eğik eksen prensipli eksenel pistonlu motor Şekil 9: Döner şaftlı çok stroklu pistonlu motor 3.Çalışma Prensipleri 3.1 Dişli Motorlar Dişli motorlar, tasarım olarak dişli pompalara çok benzer. Aralarındaki fark basınç alanları ve de değişken dönüş yönüne göre tasarlandıkları için gövdelerinde sızıntı portu olmasıdır. Hidrolik motorlardan geçen akışkan dişlilerle etkilidir. Üretilen moment, çıktı olarak motor milinden alınır. Dişli motorlar çoğunlukla mobil hidrolik sistemlerde ve zirai araçlarda, götürücü bantların tahriğinde, vantilatörlerde vidalı götürücülerde, fan tahriğinde, eleklerde kullanılır. Şekil 10: G2 tipi dişli motor Dişli Motorlar İçin Önemli Parametreler Deplasman 1’den 200 cm³ e kadar Mak. çalışma basıncı 300 bara kadar Hız aralığı 500 ila 10000 D/dak Dişli motorlar ve eksenel pistonlu motorlar yüksek hız motorlarıdır. Hızlı motorlar 500 D/dak’nın üstündeki hızlarda kullanılır. Düşük hız gerektiren uygulamalarda, ya düşük Şekil 11: Dişli Motorlar 7 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Şekil 12: Episiklik dişli motorlar Şekil 13: MZD tipi episiklik dişli moto hız motorları kullanılır ya da dişli kutusuyla birlikte yüksek hız motorları veya LSHT (lowspeed-hightorgue=düşük hızyüksek moment) motorları, en iyi özelliklerini ve verimlerini 500 D/dak’ın altındaki hızlarda sergilerler. 3.2 LSHT Motorlar (düşük hız hidrolik motorlar) 3.2.1 Episiklik Dişli Motorlar (Merkezi milli) MZ tipi hidrolik motorlar episikloid dişli motorlar grubuna girer. Bu gruptaki motorların ana özelliği,ufak boyutlarına karşın büyük deplasmanlar sunabilmeleridir. Bu, çıkış milinin her bir dönüşünde gerçekleştirilen çok sayıdaki deplasman işlemi sayesinde başarılır. Çalışması aşağıdaki gibidir: (Şekil 13) Gövdenin (1) içine preslenmiş komütatörde (2), 2 halkasal kanal (13) ve 16 adet eksenel delik yardımıyla kontrol diskinden (10) akışkan hem beslenir he de alınır. Kontrol plakası şafta (4) frezeli geçme ile bağlanmıştır. Rotor (6) ve kontrol diski (10) aynı hızla döner. (Şekil 13) Komütatör (2) ile deplasman odacıkları arasındaki bağlantı, kontrol diski üzerindeki radyal kontrol yarıkları (11) ile sağlanır. Deplasman odacıkları, iç dişlinin (7) iç yüzeyi, rotorun (6) dış yüzeyi ve içteki masur bilyalar (8) tarafınca oluşturulur. (Şekil 13) Komütatördeki, 16 eksenel deliğin yarısı yüksek basınca diğer yarısı da düşük basınca bağlıdır. Hacimleri artma eğiliminde olan tüm deplasman odacıkları kontrol pleyti yardımıyla yüksek basınç tarafına bağ- Şekil 14 8 lanır. Hacimleri azalma eğiliminde olan tüm deplasman odacıkları ise düşük basınç tarafına bağlanır. Bu odacıklardaki basınç rotora etkiyen bir kuvvet yaratır ve bu da momenti oluşturur. İç dişli (7) dış masurbilyalar (9) tarafınca yataklanır. En büyük veya en küçük odacık hacmi oluştuğu her sefer, kontrol, değiştirilir. Şaftın her bir dönüşünde, odacık başına 8 hacim değişmesi olur. Böylece şaftın her dönüşünde 7 odacık *8 =56 deplasman işlemi gerçekleşir. Dönüş başına oldukça yüksek deplasmanın sebebi budur. Merkezi çıkış şaftına,tutma freni monte etmek veya bu ikinci şaftı dönü hareketi çıkışı almak için tandem çıkışı kullanmak mümkündür. İç sızıntıları o andaki düşük basınç hattına aktarmak için dahili çek valfler kullanılır. Eğer bu bölgedeki basınç müsade edilen değerleri geçecek ise, bu durumda gövdedeki sızıntı portunun tanka bağlanması gerekmektedir. 3.2.2 Episiklik Dişli Motorlar (Kardan Milli) Bu tip motorlarda moment; dönen rotordan (2), çıkış şaftına (3) iç dişli yerine motorun içindeki iç tahrik şaftı yardımıyla aktarılır. (Şekil 14) Motora gelen akışkan çıkış şaftındaki delikler (4) yardımıyla gövdedeki delikler üzerinden deplasman odacıklarına aktarılır. Akışkan yine aynı yolla motordan dışarı aktarılır. (Şekil 15) Şekil 15 Bu motorlar çok çeşitli tiplerde üretilmektedir. Şekil 16 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Şekil 17 Episiklik Dişli Motorlar İçin Önemli Parametreler Deplasman takriben 10 ila 1000cm³ Mak. çalışma basıncı 250 bara kadar Hız aralığı takriben 5 ila 1000 D/dak arası 3.2.3 Çok Stroklu Pistonlu Motorların Temel Prensibi Bu tip motorlarda her piston, şaftın her bir dönüş esnasında birkaç çalışma stroku gerçekleştirir. Bu nedenle, bu tip motorlarda yüksek momentler elde edilebilir. Kontrol pencereleri (3), motorun besleme ve dönüş taraflarına boru hatları (1) ve kontrol (2) aracılığı ile bağlanır. Bulundukları konuma bağlı olarak, silindir odacıkları ya doludur ya boştur. (Şekil 18) Piston, bir bilya veya masurbilya (7) vasıtası ile strok kamı (8) tarafınca taşınır. Momente dönüştürülen (FT) kuvveti, FA kuvvetine (piston alanı x sistem basıncı) ve strok kamındaki (a) açısına bağlıdır. Motorun tasarımına bağlı olarak, çıkış dönen bir gövde olabilir; şaftına entegre kontroller takılabilir ve borubağlantıları sökülebilir bir şekilde makinaya bağlanabilir. Diğer yandan silindirler ve pistonlar çıkış şaftına bağlanabilir. Şekil 18 Bu durumda kontrol ve strok kamı ,motorun sabit gövdesine yerleştirilir. (Şekil 19) Çok stroklu hidrolik motorlar, çok iyi düşük hız karakteristiğine sahiptir ve çeşitli uygulamalarda kullanılır. 3.2.3.1 Döner Gövdeli Çok Stroklu Eksenel Pistonlu Motorlar Bu motorlar çok küçük hacimlere sığabilir. (Şekil 20) Kontrol ve boru bağlantıları motor şaftına entegre edilmiştir. İki kam (4), şafta (1) sökülebilir bir bağlantıya sabitlenir. Rotor/piston grubu, strok kamları tarafınca eksenel olarak yataklanır ve moment dönen gövdeye iletilir. (Şekil 21) Yaylar (3), çalışma sürecinin herhangi bir anında pistonların kamlar ile devamlı temasta kalmasını sağlar,şayet yaylar kaldırılırsa ve gövde içinde düşük basınç (1 bar) oluşturulursa, bu motorlarda serbest dönüş (free-wheeling) gerçekleştirilebilir. Çok ufak hacime ihtiyaç duyduklarından, bu tip motorlar dişli kutularında veya vinç tamburlarında kullanım için idealdir. Şekil 19 9 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Şekil 20 Döner Gövdeli Çok Stroklu Eksenel Pistonlu Motorlar İçin Önemli Parametreler Deplasman 200 ila 1000cm³ Maks. çalışma basıncı 250 bara kadar Hız aralığı 5 ila 300 D/dak Maks. Moment 3800 Nm ye kadar 3.2.3.2 Döner Milli Çok Stroklu Eksenel Pistonlu Motorlar Şekil 21 Bu motorlarda kontrol ve boru bağlantıları (6) gövdeye (5) konmuştur. İlaveten, strok kamı sökülebilir bir şekilde gövdeye (2) bağlanmıştır. Rotor/piston grubu (3) ise çıkış miline (1) frezeli geçme ile bağlanmıştır. (Şekil 23) Her piston, şaftın her bir dönüşü için birkaç strok gerçekleştirir. Bu tip motorlar tutma freni veya ikinci bir çıkış için, bir tandem şaftıyla donatılabilirler. 3.2.4 Çok Stroklu Radyal Pistonlu Motorlar Bu tip motorlarda radyal olarakyerleştirilen pistonlar,kam (4) üzerindeki masurbilyalar, (8) tarafınca taşınır. Kontrol (5) üzerindeki, eksenel delikler vasıtasıyla, silindir odacıkları akışkan ile beslenir. Her piston şaftın dönüş sayısı ile kam üzerindeki kam sayısının çarpımı kadar akışkan ile doldurulur ve boşaltılır. Kamın eğrisinden kaynaklanan moment, rotor piston grubundan (3) bir frezeli geçme (6) ile çıkış şaftına (7) aktarılır. (Şekil 25) Şekil 22 Gövdeye(1), yüksek radyal ve eksenel kuvvetleri karşılayabilecek konik masuralıbilya konmuştur. Kontrol gövdesine (2) ilave şaft ile çok diskli fren (9) takılabilir. Frenin Şekil 23 Döner Milli Çok Stroklu Eksenel Pistonlu Motorlar İçin Önemli Parametreler 10 Deplasmanlar 00 ila 1500cm³ arası Maks. basınç 250 bar Hız aralığı 5 ila 500 D/dak Maks. Moment 5000 Nm’ye kadar Şekil 24 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ 3.2.4.1 İçten Eksantrikli Radyal Pistonlu Motorlar (Tek Strok) Şekil 25 halkasal odasındaki (10) açma basıncı,belli bir değerin altına düşerse, tabak yay (11) fren disklerini sıkıştırır. Böylece fren çalıştırılmış olur. Şayet açma basıncı gerekli değeri geçerse, fren pistonu (13) tabak yaya doğru itilir. Böylece diskler birbirinden ayrılır ve fren bırakılmış olur. Serbest Dönüş Eğer A ve B portları çok düşük bir basınca bağlanırsa ve aynı anda “L” portundan gövdeye 2 barlık bir basınç uygulanırsa, rotor/piston grubundaki pistonlar içeri itilir. Bilyalar artık strok kamı üzerinde değildir. Dolayısıyla da şaft serbestçe dönebilir. Şekil 27 Şekil 26 Yarım Deplasmanlı Devre Bazı radyal pistonlu motorlarda deplasman yarıya düşürülebilir,bu yalnızca, bir strok esnasında pistonların yarısının akışkan ile beslenesi ile sağlanır. Bu, kontroldeki bir valf ile yapılmaktadır. Kalan pistonlar motorun tank hattına bağlanmıştır. Bu motor, bir hidrolik sisteme bağlandığında iki kat hızla döner ancak momenti yarı yarıya düşer. Radyal Pistonlu Motorlar İçin Önemli Parametreler 12 Deplasmanlar 200 ila 8000cm³ Maks.Çalışma basıncı 450 bara kadar Hız aralığı 1 ila 300 D/dak Maks. Moment 45 000 Nm’ye kadar Şekil 28 Silindir ve pistonlar, bir yıldız gibi merkezi eksantrik şaftın etrafına yerleştirilmiştir. Eksantrik şaftın konumuna bağlı olarak 5 (10) pistonun 2 veya 3 (6) tanesi besleme tarafına (basınç tarafı), kalan pistonlar ise dönüş tarafına (tank tarafı) bağlanır. Silindir odaları kontrol (1) yardımıyla akışkan ile beslenir. Kontrol, esas olarak kontrol pleyti (2) ve dağıtım valfinden (3) oluşur. Kontrol pleyti pimler ile gövdeye tutturulduğundan gövde ile beraber hareket eder, dağıtım valfi ise eksantrik şaft ile aynı hızda döner. İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Kontrol pleytine ve oradan da piston odalarına bağlantı, dağıtım valfi üzerindeki delikler yardımıyla olur. Kuvvet pistonlardan eksantrik şafta çeşitli metodlarla aktarılabilir: Şekil 28’ de gösterilen modelde, pistonlar gövde içene oturmakta ve eksantrik şaft üzerindeki özel şekilli halka tarafından taşınmıştır. Şaftın dönüşü esnasında piston ile halka arasında izafi bir hareket oluşur. Sürtünmeyi en aza indirgemek için pistonun halkaya temas eden yüzeyi hidrostatik olarak yataklanmıştır. 3.2.4.2 Motor Olarak Çalışan Eğik Disk Rotari Grubu Fonksiyonel tanımlamada da açıklandığı gibi piston, pompanın gönderdiği akışkan ile beslenir ve bu suretle eğik düzlem üzerine doğru itilir. Eğik düzlemle temas noktasındaki (kaymalı yatak) kuvvetlerindağılımından bir yatak kuvveti ve bir moment kuvveti bileşeni (FN ve FT) elde edilir. Piston eğik düzlem boyunca aşağı doğru kayarak strok hareketini gerçekleştirir ve bu arada silindir bloğunu ve tahrik milini de beraberinde çeker. Ancak piston,silindir bloğundaki delik içerisinde eğilebileceğinden (boşluğun elverdiği kadar),ünitenin kalkışında, normal strok hareketinden daha büyük sürtünme dirençleri oluşur (stick/slip=tutma/bırakma). Bu çift kuvvet dağılımı,eğik disk tasarımlı motorların kalkış verimlerinin, eğik eksen tasarımlı motorlardaki basit kuvvet dağılımıyla kıyaslandığında biraz daha düşük olmasının sebebidir. Pratikte, bahsi geçen kalkış verimi motor olarak çalışmada önemlidir. Pompa olarak çalışmada önemli değildir. 4. Elemanlar 4.1 Eğik Eksen Tasarım Sabit Deplasmanlı Motor ve Pompalar Motor olarak hem açık hem de kapalı çevrimli devrelerde çalıştırılabilir. Hidrostatik güç aktarımı için sabit debiye ihtiyaç duyulan herhangi bir mobil veya sabit endüstriyel uygulamada kullanılabilir. 4.1.2 Sabit Deplasmanlı Pompa Uygun bir port pleyti sayesinde A2FM tipi bir motor, A2FO tipi bir pompaya dönüştürülebilir. Bu pompa açık çevrimli devrelerde kullanım için uygun olup sağlam, güvenilir, uzum ömürlü ve gürültüsüz çalışma özelliklerine sahiptir. 4.1.3 Kamyon Üstü Uygulamalar İçin Sabit Deplasmanlı Pompalar Bu pompa, kamyonlarda kullanılabilmesi için özel karakteristiklere ve bağlantı ölçülerine sahiptir.250 ila 350 barlık bir basınç aralığı için tasarlanmıştır. Dönüş yönünün değişmesi gerektiğinde (örneğin, farklı bir şanzumanla karşılaşıldığında); pompanın tahrik yönü, port pleytinin döndürülmesiyle değiştirilebilir. 4.2 Açık Ve Kapalı Çevrimli Devreler İçin Eğik Eksen Tasarımlı Değişken Deplasmanlı Motorlar: Özellikleri : • Değişken deplasmanlı motorlar yardımıyla hidrostatik tahriklerde daha geniş kontrol aralığı • Daha yüksek hız ve moment ihtiyaçlarının karşılanması • Çevrim oranı yüksek dişli kutularından tasarruf edilerek maliyetin düşürülmesi veya daha küçük pompaların kullanılabilmesi olanağı • Düşük güç ağırlığı Özellikleri: • İyi kalkış karakteristiği • Konik pistonlar vasıtasıyla silindir bloğunun direkt tahriği • Çeşitli ayar ve kontrol aygıtları • Sızdırmazlık için piston segmanlarına sahip konik pistonlar • 400 bar’a kadar varan çalışma basıncı değeri • Uzun kullanım ömürlü sağlam konik makaralı rulmanlar • İSO ve SAE standardında flanş ve mil uçları • Standart olarak iki adet sızıntı portu • Frenleme valfinin direkt montajına uygun • Özel kullanım durumları için model çeşitliliği • 400 bar’a kadar çalışma basıncı değeri • 450 bar’a kadar kısa süreli basınç tepelerine karşı dayanıklılık 14 4.1.1 Sabit Deplasmanlı Motor • Tek yönde eğim açısı değiştirme imkanı • 450 bar’a kadar kısa süreli basınç tepelerine karşı dayanıklılık 4.2.1 Yüksek Basınca Bağlı Otomatik Ayar Aygıtı A6VM değişken deplasmanlı motoru,eğik eksen prensibine göre çalışan bir rotari gruba sahiptir. Moment direkt olarak tahrik milinde meydana gelir. Silindir bloğu konik pistonlar vasıtasıyla doğrudan tahrik edilir. Rotari grubun eğim açısı, bir konumlama pistonu yardımıyla kontrol merceğinin dairesel bir yörünge üzerinde hareket ettirilmesiyle değiştirilir. İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Pompa debisinin ve yüksek basıncın değişmeden kalması halinde aşağıdakiler geçerlidir: • Açı küçüldüğünde hız artar fakat mümkün olan moment azalır • Açı büyüdüğünde moment artar fakat mümkün olan hız azalır “HA” tanımlaması, motorun yüksek basınca bağlı olarak ayarlandığını belirtir. Deplasman, çalışma basıncına bağlı olarak otomatik olarak ayarlanır. Kontrol valfinde ayarlanan çalışma basıncına ulaşıldığında (A ve B den dahili olarak ölçülür), motor Vgmin den Vgmaks a hareket eder. Ayar değerinin altında motor,minimum eğim açısında kalır. 4.3 Açık Çevrimli Devreler İçin Eğik Eksen Tasarımlı Değişken Deplasmanlı Pompalar Özellikleri : • Eksenel konik pistonlu rotari grup • Konik pistonlar vasıtasıyla silindir bloğunun doğrudan tahriği • Uzun ömürlü sağlam rulmanlar • Vg0 dan Vgmaks ‘a kadar debi ayarlama imkanı • Tam hiperbolik çalışma eğrisi ile güç kontrolü • Basınç kontrolü, hidrolik ve elektrik ayarlamalı üniteler, yük algılamalı çalışma imkanı • 350/400 bar’a varan yüksek basınç değerlerinde çalışabilme • Mobil ve endüstriyel uygulamalarda kullanılabilme 4.3.1 Yüksek Basınç Bölgelerinde Uygulama Değişken deplasmanlı pompa A7VO, dahili sızıntı yağı dönüşlü, açık çevrimli devre pompasıdır. Eğik eksen prensibine göre çalışan rotari grup, sağlamlık ve iyi emiş özelliklerini olumlu bir şekilde birleştirmiştir. Tahrik milinin rulmanları harici kuvvetlerikarşılamada kullanılır. Gelen kuvvetler ve çalışma ömrü için daha yüksek değerler talep edilmesi halinde, daha güçlü yataklamalı özel rotari grup (A7VTO) temin edilebilir. Pozisyonlama pistonu yardımıyla rotari grubunun eğim açısı değiştirilebilir. Rotari grubun eğim açısı, bir konumlama pistonu yardımıyla kontrol merceğinin dairesel bir yörünge üzerinde hareket ettirilmesiyle değiştirilir. Eğim açısı arttırılırsa, pompa debisi ve gerekli tahrik momenti artar. Eğim açısı azaltılırsa pompa debisi ve gerekli tahrik momenti azalır. Maksimum eğim açısı, mesela 25° veya 26,5°; minimum ise 0° olmaktadır. Pompa, çalışma basıncına bağımlı olarak veya harici kontrol sinyali ile ayarlanır. Gerekli konumlama enerjisi basınç tarafından alınır. 16 4.2.2 Lr Güç Kontrolü (Yaylı Kontrol Hiperbolik Kotrolün Karşılaştırılması) Kontrol aygıtı, alınan momentin T (Nm) sabit tutulmasını sağlar. Sabit bir tahrik devri n (d/dak) ile bağlantılı olarak güç kontrolü fonksiyonu gerçekleştirilir. Belirli mekanik tahrik gücü P=T.n (kw), hidrolik çıkış gücü P=Q.p (kw) ye karşılık gelmektedir. Çalışma basıncı p (bar) değerinin yüke bağımlı olmasına karşın debi Q (L/dak) eğim açısı ile değiştirilebilir. Bir bilgisayara benzer şekilde güç kontrol aygıtı sürekli olarak basınç ve debi değerlerini çarpıp çıkan neticeyi ayar edilen değerle karşılaştırır. Şayet pozitif bir sapma olmuşsa eğim açısı küçültülür, şayet sapma negatif ise eğim açısı büyültülür. Güç kontrol aygıtı istenen bir değere göre ayarlanabilir (ayar vidasının içeriye girecek şekilde döndürülmesi = ayar değerinin arttırılması). Kontrol,maksimum eğim açısından başlatılır. Kontrolün bittiği andaki konum, maksimum basınç tarafından belirlenir. İlaveten, her iki sınır değerde olabilecek sapmalar, sınırlama vidaları yardımıyla mekanik olarak da sınırlandırılabilir. Dikkat: Maksimum açı ayarının arttırılması halinde; pompalarda kavitasyon, motorlarda da aşırı hız tehlikesi söz konusu olur. Eğer minimum açı ayarı arttırılırsa, tahrik motoru yüksek basınç bölgesinde aşırı yüklenebilir. Çalışma basıncı, ölçücü piston yardımıyla konumlama pistonu üzerindeki manivelaya etki eder. Bu kuvvete, harici olarak ayarlanan ve güç değerini belirleyen bir yay kuvveti karşı koyar. Eğer p çalışma basıncı, güç formülü P=Q.p (kw) ile hesaplanan izin verilebilir değeri geçerse, manivela yardımıyla kontrol valfi çalıştırılır ve pompanın eğim açısı ufaltılır (pompa geri alınır).q.p’nin çarpımı, tekrar mevcut güç seviyesine gelinceye kadar debi düşürülür. Böylelikle hiperbolik eğri yakalanmış olur ve “güç kontrolü” sayesinde tahrik aşırıyüklenmemiş olur. Bunun tersine, çalışma basıncına bağlı olarak, geri getirme yayı yardımıyla pompa debisi maksimum değerine arttırılabilir. Özellikler: • Yay paketlerinin değişimi sayesinde güç uyumu olanağı • Taralı bölgelerde nispeten az güç kayıpları • Sıfır strokkonumu mevcut değil, yani yüksek basınç değerlerinde artık debi nedeniyle oluşan ısı kaybı sözkonusu. Özellikler: • Kademesiz olarak ayarlanabilen, harici yay kuvveti ilemükemmel güç uyumu • Sıfır strok konumu, yani artık debi yok İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ 4.3.3 2 Paralel Eğik Eksen Tasarımlı Rotari Gruba Sahip İkili Değişken Deplasmanlı Pompa Değişken deplasmanlı iki pompa-bir tahrik. Bu, iki ayrı pompanın, bir bölücü dişli kutusu ile tek bir gövdede toplanmasıyla gerçekleştirilmiş avantajlı bir kombinasyondur. İlave hidrolik devrelerin beslenmesi için yedek tahrik çıkışlı ve/veya ilave üçüncü bir pompalı modellerin, günümüzde özellikle mobil uygulamalarda kullanımı standartlaşmıştır. Tek bir pompada gerçekleştirilen güç kontrolü, A8v… ,SR pompasının iki paralel devresinde, toplam güç kontrolü uygulanarak gerçekleştirilmiştir. Bu, tahrik gücünün, basınçları oranında her iki devreye taksim edilmesi anlamına gelmektedir. Toplama valfinde oluşturulan yüksek basınç sinyali, ölçüm değeri olarak kullanılır. İdeal güç kontrol eğrilerine, güç kontrol aygıtındaki manivelaya etkiyen moment kuvvetleri dengelendiğinde erişilebilir. Yüksek basınç kuvveti FH ve s açısal deplasmanından oluşan hidrolik momentin, ancak ayarlanmış yay kuvveti FF ve sabit kaldıraç kolu a ile elde edilen mekanik moment kadar büyük olmasına izin verilebilir. P çalışma basıncını hidrolik sitem belirlendiğinden ve pompa sadece kendi debisini (Q) değiştirebildiğinden, kurulu güç aşıldığında pompanın eğim açısı otomatik olarak azaltılır.Açısaldeplasman, elde edilen hidrolik moment değeriyle aynı oluncaya kadar azaltılır. Uygulamada bağımsız ve kombine kontroller kullanılmaktadır. En yaygın kullanılanlara örnek olarak yük sınırlamalı kontrol, üç nokta kontrol, yük algılama kontrolleri verilebilir. 4.4 Genel Uygulamalar İçin Eğik Eksen Tarsarımlı Değişken Deplasmanlı Pompalar Değişken deplasmanlı A2V tipi pompa; açık, kapalı ve yarı-kapalı çevrimli devrelerde genel kullanıma uygundur. Deplasmanını değiştirmek için çeşitli kontrol tipleri mevcuttur. Tandem masurbilyalıyataklama veya kaymalı yataklama (çok uzun yatak ömrü için) ile donatılmış tipleri özellikle endüstriyel uygulamalarda tercih edilir.A2V tipi pompa, valfler ve yedek pompalar ile donatılarak A2P temel güç ünitesine dönüştürülür. 4.5 Orta Basınç Aralığında Çalışan Açık Çevrimli Sistemler İçin Eğik Disk Tasarımlı Değişken Deplasmanlı Pompalar A10V tipi eksenel pistonlu pompalar, 250/315 bar basınç değerlerine kadar mobil ve endüstriyel uygulamalarda kullanılabilirler. Değişken deplasmanlı pompalar enerji ta- 18 sarrufu açısından sabit deplasmanlı pompalara göre avantajlıdır. Örneğin, birleştirilmiş basınç ve debi kontrol aygıtı ile o an için gerekli kuvvete (basınç) ve hıza (debi) otomatik olarak uyum sağlayarak enerji tasarrufu sağlarlar. Eğik disk tasarımının avantajı sadece kompakt bir tasarım olması değil aynı zamanda düşük güç ağırlığı, uzun ömür ve düşük gürültü seviyesidir. İlave pompaların ardarda takılmasını mümkün kılan, ara-tahrik olanağının da önemli bir özellik olduğunu unutmamak gerekir. 4.6 Basit Kapalı Çevrimli Sistem Gerektiren Mobil Uygulamalarda Kullanıma Uygun, Eğik Disk Tasarımlı Değişken Deplasmanlı Pompalar A11VG tipi hidrolik pompa,eğik disk tasarımlı değişken deplasmanlı kapalı çevrimli hidrostatik tahrik devreleri için uygun bir pompadır. Gerekli tüm valfler ve beslenme pompası, üzerinde entegre bir şekilde mevcuttur. Tasarıma bağlı olarak, kolaylıkla çoklu pompaya dönüştürülebilir.Rotarigrubun eğim açısı, pompanın üzerindeki dönebilen bir muylu yardımıyla, kuvvet katlamasına gerek kalmadan direkt olarak değiştirilebilir. Sıfır konumda, pompa debiside sıfırdır. Sıfır konumu sağa ve sola doğru geçildiğinde debi akış yönü ve miktarıda kademesiz olarak değişir. Eğer döner muyluyla el ile kumanda edilecek ise muylu, rotari grubun eğik diskine direkt olarak bağlanır. Döner muylunun dönüş açısı, tam olarak pompanın eğim açısına karşılık gelir. El veya ayak ile uygulanan deplasman momenti yüksek basınca ve eğim açısına bağlıdır. Konumlama mekanizmasında deplasman veya açının sınırlanması, gerektiğinde sıfır konumunun tekrar yakalanması, konumlama mekanizması ile yapılmalıdır. Döner muylu, el ile ayarlanabildiği gibi, hidrolik kontrol mekanizması ile de ayarlanabilmektedir. 4.7 Açık Çevrimli Sistem Gerektiren Mobil Uygulamalarda Kullanıma Uygun, Eğik Disk Tasarımlı Değişken Deplasmanlı Pompalar Aşağıda gösterilen A4VO tipi pompaların kontrol fonksiyonları, birlikte ya da birbirinden bağımsız fonksiyonlar olarak çalıştırılabilirler. • Hiperbolik çalışma eğrisiyle güç kontrolü • Çek valf yardımıyla basınç kontrolü • Yük basıncının ∆p kontrolü şeklinde, yük algılama (Load Sense=LS) kontrolü 4.7.1 Güç Kontrol Aygıtı Güç kontrol aygıtı, çalışma basıncına bağlı olarak pompanın debisini kontrol ederek sabit tahrik devir sayısında, ayarlanan tahrik gücünün aşılmamasını sağlar İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ 4.7.2 Basınç Komtrol Aygıtı Basınç kontrol aygıtının görevi, maksimum çalışma basıncına ulaşıldığında pompayı Vg=0, yani sıfır strok konumuna doğru döndürmektir. Bu fonksiyon, güç kontrolüne göre önceliklidir. 4.7.3 Yük Algılama (L-S) Kontrol Aygıtı Yük algılama kontrol aygıtı, yük basıncı tarafınca uyarılan debi tüketim kontrol aygıtı gibi çalışır ve pompa debisini kullanıcı tarafından talep edilen debiye uyarlar. Pompa debisi devredeki yön valflerinin yağ geçiş aralıklarının kesit alanına bağlıdır, ancak güç eğrisinin altında kalan bölgede yük basıncından etkilenmez. Güç ve basınç kontrolü, yük algılama (LS) fonksiyonuna göre önceliklidir. 4.8 Yüksek Basınçlı, Kapalı Çevrimli Hidrostatik Araç Tahrik Devrelerinde Kullanıma Uygun, Eğik Disk Tasarımlı Değişken Deplasmanlı Pompalar A4VG tipi pompa, kapalı çevrimli devreler için gerekli tüm elemanları üzerinde toplayan komple güç ünitesidir. Hidrolik olarak ayarlanan ünite, çeşitli kontrol aygıtlarıyla birlikte tipik bir mobil pompasını oluşturur. Şayet bu pompa sabit veya değişken deplasmanlı bir motora bağlanırsa otomatik hidrostatik araç tahriği sistemi oluşur. Bu, hıza bağımlı, otomatik kapalı çevrimli sistemdir. Pompa tahrik devir sayısından, çalışma basıncından ve elektriki olarak da 2 bobinden uyarılar alır. Konumlama enerjisi, besleme devresinden alınır. Pompanın konumlama hızı orifisler aracılığıyla sönümlenir. Hıza bağımlı otomatik kontrol sistemi, içten yanmalı motorlu hidrostatik tahrik sistemleri için tasarlanmıştır. İçten yanmalı motorlarda hız arttıkça momentin arttığı ve şayet moment aralığının üst sınırında motora yüklenilirse bir hız kaybının (motorun bayılması) olduğu göz önünde bulundurulmuştur. İçen yanmalı motorun güç tüketimi yeterli bir hassasiyetle o anki devir sayısıyla belirlenebilmektedir. Şayet uygun bir hidrolik sistem seçilip uygulanırsa mükemmel kontrollü, hidrostatik araç tahrik sistemi oluşturulur. 4.9 Açık Çevrimli Endüstriyel Uygulama Devrelerinde Kullanıma Uygun, Eğik Disk Tasarımlı Değişken Deplasmanlı Pompalar Özellikle endüstriyel uygulamalar için geliştirilen A4VSO pompası eğik disk tasarımının bilinen avantajlarının yanısıra uzun servis ömürlü yatakları ile de oldukça avantajlıdır. Yük algılama kontrolü, halat kontrolü (mooring) ve sekonder- kontrol bu tip pompa ile gerçekleştirilebilir. Basınç kontrollü bir pompa ile birlikte sekonder kontrollü bir motor kullanılarak gerçekleştirilen sekonder hız kontrol 20 sistemi, yüksek dinamik kontrol cevaplama hızına, tam bir hız kontrolüne, düşük kayıplara ve enerjiyi geriye kazanma özelliğine sahiptir. DS1 hız kontrolü; ayar ünitesini, talep edilen hızda istenen momenti sağlayacak şekilde kontrol eder. Bu moment (hemen hemen sabit basınç koşullarında), deplasman hacmi ve dolayısıyla da eğim açısıyla orantılıdır. Eğim açısı (konum) endüktif konum algılayıcısı ile, devir sayısı ise bir tako jeneratör ile ölçülür. 4.10 Kapalı Çevrimli Endüstriyel Uygulama Devrelerinde Kullanıma Uygun, Eğik Disk Tasarımlı Değişken Deplasmanlı Pompalar Değişken deplasmanlı, eğik disk tasarımlı ancak, kapalı çevrimli devrelerde çalışmaya uygun diğer bir pompa. Endüstriyel uygulamalarda, A4VSG tipi pompalara uygun valf bloğu, beslenme pompası, filtre, yağ tankı, soğutucu takılarak komple bir hidrolik güç ünitesine dönüştürülür. Anti kavitasyon çek valfleri kullanarak, yarıkapalı çevrimli devrede oluşturmak mümkündür. Bu valfler sayesinde hacimsel farkların giderilmesi mümkün olmaktadır. Örneğin, tek milli silindirlerin tahriği. 4.11 Eksenel Pistonlu Ünitelerde Sık Kullanılan Kontrol Tiplerine Genel Bakış Sinyal kuvvetlendiricisi olarak kullanılan elektronik devre elemanları (yükselticiler) aşağıdaki açıklamalarda yer almamaktadır. Çeşitli ayarlama tipleri arasındaki farklar aşağıya çıkarılmıştır. • Kontrol devresi tipi • Kuvvet aktarımı (hidrolik veya mekanik) • Çalışma tipi (direkt veya pilot kumandalı) • Çalışma eğrisi (konum ve ayar) • Açık çevrim (geri beslemesiz) • mekanik: el kumandalı • mekanik: elektriksel • hidrolik: mekanik • hidrolik: elektriksel • hidrolik: hidrolik • Kapalı çevrim (geri beslemeli) • hidrolik: mekanik • hidrolik: elektriksel Kaynaklar : Rexroth Akışkanlar Tekniğinin Temel Esasları ve Elemanları Cilt 1 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Sığınma İstasyonları Güvenli Olduklarından Emin Olmak Ben Johnson / Pazarlama Müdürü / MineARC Systems Sığınma istasyonları birçok yeraltı madeninde yaygın olarak kullanılan bir güvenlik önlemidir, ancak acil durumda en iyi güvenlik standartlarını sağlamak için çok dikkatli bir planlama ve hesaplama gereklidir. Uluslararası bir sığınma istasyonu uzmanı olarak MineARC, dünyanın ve Türkiye’nin ileri gelen madenlerinde, hem sabit hem de taşınabilir sığınma istasyonlarını ihtiyaca göre tasarlamış ve kurulumunu gerçekleştirmiştir. Sabit bir sığınma istasyonu, taşınabilir alternatiflerinin aksine, özel tasarlanmış ve tam yalıtımı sağlanmış güvenli bir girişi (sızdırmaz kapı ve hava kilit sistemi gibi.) olan geniş yeraltı odası veya cepten oluşmaktadır. Sabit sığınma istasyonları güvenlik konusunda, aynı anda çok sayıda insanın yer altında belirli alanlarda görev yaptığı, çok fazla yer değişikliğinin olmadığı, düşük kazı maliyetli madenler için çok daha güvenli ve ekonomik çözüm olmaktadır. Ayrıca yer altında yemekhane ve dinlenme alanı olarak da kullanılabilmektedir. MineARC Genel Müdürü Mike Lincoln sığınma istasyonları ile ilgili şöyle belirtmiştir; “Madenlerin deneyimli, gerçek bir sığınma istasyonu uzmanıyla tüm etkenleri göz önüne alarak çok dikkatli bir çalışma yapması hayati önem taşır.” 22 “Bir sığınma istasyonunun başarılı olabilmesi, insanların aniden çıkan bir yangın, duman veya toksik gaz tehdidinden hızlıca kaçarak istasyona ulaşabilmesine bağlıdır “Sabit sığınma istasyonları genellikle temel koruma ihtiyaçlarını karşılayabilse de, sığınacak kişiler istasyona vardıktan sonra kapıyı kapatıp kendilerini dış ortamdan yalıttıklarında güvende olduklarından emin olmalıdırlar.” “Tam bu noktada şu soruları sormanız gerekmektedir; eğer maden havası yangından veya mekanik bir arızadan kaynaklı (güncel olayda olduğu gibi) kesilirse ne olacak? Maden hava hattından sığınma istasyonu içerisine karbon monoksit gazı dolarsa içerideki insanlar ne yapacaklar? Bu koşullarda oksijen desteği nerden sağlanacak ve ne kadar oksijen gerekli? Eğer sığınan insanlar 12, 18, 36 saat veya daha fazla istasyonu kullanmaları gerekirse? Bunlar kesin olarak hesaplama gerektiren çok önemli sorulardır.” “Bu riskleri en aza indirebilmek için MineARC, ilk incelemeden, test ve kurulum tasarımına kadar bütün konuları kapsayan tam bir çözüm sağlamaktadır.” Sabit sığınma istasyonu kurulumunda göz önüne alınması gereken bir biri ile bağlantılı dört ana risk bulunmaktadır. 1. Maden Havası Kesilmesi Yangın ve göçük sırasında maden havasının kesilmesi sıra dışı bir durum değildir. Bu senaryo oluştuğunda, duman ve karbon monoksitin maden hava hattından sığınma Her bir sığınmacı saatte 400 btu (117watt) metabolik ısı üretir. Çok kısa bir zaman aralığında ortam ölümcül duruma gelebilir. 3. istasyonuna girmesi veya sistemin içerisine sızması kaçınılmazdır. Oksijen miktarı giderek azalınca, pozitif basınç kaybı yaşanacak ve toksik gazların sığınma istasyonu dışına çıkışı bu andan itibaren mümkün olmayacaktır. 2. Isı Sığınma istasyonunun içinde birçok ısı kaynağı mevcuttur. Bunlar, madendeki ortam sıcaklığı, elektrik ekipmanları, son olarak da en önemlisi sığınan kişilerin kendileridir. Karbon Dioksit (CO2) Dinlenme durumunda her bir insan saatte yaklaşık olarak 24-30 L CO2 üretebilir. CO2 miktarının artmasıyla beraber, solunum sıklığı da artacağı için ortama salınan CO2 miktarı da daha yüksek oranlara çıkacaktır (30 ile 50L/saat aralığına). Bu durum çığ etkisi yaratarak sürekli artan bir salınıma sebep olacaktı. Eğer CO2 sığınma istasyonu içerisinden atılamazsa gaz seviyeleri kabul edilebilen %1 konsantrasyonunun – 10,000ppm – üzerine çıkacaktır. • 2% değerinde solunum yetersizliği semptomları görülür. • 5% CO2 seviyesindeki ortamda uzun süre kalmak bilinç kaybına ve ölüme sebep olabilir. • 10% değerinde genellikle 60 saniye içesinde bilinç kaybı ve ölüm gerçekleşir. 23 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Sabit sığınma istasyonunda göz önünde bulundurulması gereken diğer ana önemli maddeler şu şekildedir; • Madenin genel tasarımı, • Mevcut acil durum planı ve prosedürü, • İş planı ve aktif çalışma alanları, • Aynı anda yer altında bulunan maksimum insan sayısı, • Çıkarılan madenin teknik özelliği ve kendine özgü yapısı, (örn. yanıcılık özellikleri, gaz veya toksin salınımı ve kimyasal özellikleri) • Acil durumdaki sığınma süresi gereksinimi, • Maden ortam sıcaklığı, 4. Karbon Monoksit (CO) Karbon monoksit, arızalı hava hatları ya da sigara içme alışkanlığı olan (o an sigara içilmese bile) kişilerin nefes alması sırasında ortama salınabilir. Sigara içen kişilerin kanlarında, karboksihemoglobin kompleksi olarak %4-20 oranında karbon monoksit bulunduğunu biliyor muydunuz? (sigara içmeyenlerde % 0,4-0,7 ) • 100 ppm seviyelerindeki CO, 2-3 saat içerisinde baş ağrısı ve karar verme güçlüğüne neden olur • 800 ppm seviyesi, 45 dakika içerisinde baş dönmesi, mide bulantısı ve kasılmalara neden olur • 2.000 ppm seviyesi, hızlı bir şekilde baş ağrısı ve baş dönmesi başlar. 2 saat içerisinde ölüm kaçınılmazdır. 24 • Maden kaya tipi ve sıcaklığı, • Sığınma istasyonu için ayrılacak hacim ve alan miktarı, Sığınma istasyonu içerisinde doğru ekipmanın mevcut olması da hayati önem taşır. MineARC, maden havası filtre sistemi, karbondioksit (CO2) ve karbon monoksit (CO) tutucu sistemler, gaz takip sistemleri, iklimlendirme sistemi, ikincil oksijen destek sistemleri, maksimum koruma sağlayan şasi, yalıtımlı kapı ve tahliye valfleri ile birlikte basınçlı hava kilit sistemleri gibi dünyadaki en gelişmiş sığınma istasyonu ekipmanlarını üretir. Hemen hemen tüm sistemler ve ekipmanlar özel talebe, maden boyut ve şartlarına göre tasarlanabilmektedir. MineARC aşağıdaki koşullar ve şartları göz önüne alarak hesaplamaları kesin olarak yapar; İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ edilebilen, hava miktarı sığınma istasyonu içerisindeki insan sayısına göre ayarlanabilen ve filtreden geçirilerek ortama verilebilen şekilde olmalıdır. • İkincil Oksijen (O2) Desteği: Medikal oksijen tüpleri, planlanan sığınma istasyonu kapasitesine göre kişi başına dakikada 0.5 L oksijen sağlayacak şekilde olmalıdır. Sodyum klorit oksijen mumunun üçüncü bir oksijen kaynağı olarak sığınma istasyonu içerisinde bulundurulması şiddetle tavsiye edilmektedir. • Karbon Dioksit (CO2) Tutucu: Temizleme sistemi içerideki CO2 miktarını %1 in altından tutabilmek için kişi başına saatte 30 litre CO2 temizleyebilecek kapasitede olmalıdır. • Karbon Monoksit (CO) Tutucu: CO tutucu sistem içerideki CO oranını maksimum 25ppm seviyesinin altında tutabilecek kapasitede olmalıdır: Kullanılacak soğutma sistemi minimum kişi başı 130 W kapasiteye sahip olacak şekilde, sığınma istasyonu içerisinde sığınan insanların ve diğer etkenlerin ürettiği ısıyı, nemi dengeleyebilecek kapasitede olmalıdır. • Gaz Takip Sistemleri: Sığınma istasyonu içerisindeki O2, CO2 ve CO gazlarının takibini sağlamak olmazsa olmaz bir durumdur. Ayrıca olası bir acil durumda sığınma istasyonunun bulunduğu ortamdaki gaz takibinin de sağlanabilmesi tavsiye edilmektedir. • Batarya Destek Sistemi: Olası bir acil durumda maden enerji beslemesinin arızalanması veya kesilmesi halinde, söz konusu yaşam destek sistemlerine sürekli enerji sağlayabilmek için uygun kapasiteli ve güvenli bir batarya güç destek ünitesi bulunmalıdır. • Sığınma istasyonu için gerekli CO/CO2 temizleme sistemi kapasitesi, • Sığınma istasyonu için gerekli maden havası akış miktarı, • Sığınma istasyonu için gerekli soğutma kapasitesi, • İkincil oksijen destek kaynağı gereksinimleri, • Güç ve enerji gereksinimleri, • Basınçlı hava kilit sistemi ile sığınma istasyonu kapısı ve duvarı gereksinimleri, • Gerekli olduğu durumlarda koltuk ve depolama alanı gereksinimleri. MineARC bir sığınma istasyonunda minimum olarak aşağıdaki özelliklerin olmasını önermektedir; • Dışarıdan Maden Havası Desteği: Birincil solunum için gerekli oksijen kaynağı olarak kullanılan maden havası içerideki oksijenin yenilenmesini ve toksik gazların dışarı atılmasını sağlar. Minimum olarak, maden havası, acil bir durumda istasyondan izole 26 Not: Daha fazla bilgi için MineARC Systems Türkiye Distribütörü PENAmaden ile iletişime geçebilirsiniz. İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Sahtecilik Musa ATA / Teknik Servis Müdürü/ TeknoVinç Kule Vinç (Tanım) Malzemeleri ya da yükleri kaldırma, yeni bir yöne dönerek veya hareket ederek aktarma, yerlerini değiştirme, yükleme, boşaltma işlerinde kullanılan makinelere vinç veya crane (kreyn) denilmektedir. Vinçler düşey ve yatay hareketleri sayesinde genel anlamda her türlü yükün yerini değiştirebilen makinelerdir. Bu makineler genellikle ağır yüklerin kaldırılmasında kullanılır. Bom uzunlukları 10 - 40 - 60 - 100 m., kapasiteleri de 10 – 60 - 100 - 200 ton arasında değişir. Döner tabla üzerine monte edilmiş dişli sayesinde 360 derece dönebilen tipleri olduğu gibi 180°’lik dönüş yapan çeşitleri de kullanılır. Önemli Gündem Konusu; Kule Vinçte Sahte Aksamlar Ülkemize rahatlıkla giriş yapan taklit kule vinçlerin ve sahte aksamların iş ve insan sağlığı açısından ne kadar güvensiz ve kalitesiz olduğu ortaya çıkan kazalar ile anlaşılmaktadır. Sahte aksamlar, pimler, gövde elemanları ve zemin ankraj setleri gibi kule vinç için çok önemli olan ekipmalanlarda daha sıklıkla gözlemlenmektedir. Sahte aksamları üreten firmaların, ürün ölçülerini ve görüntülerini birebir yakalayabildikleri fakat ürün kalitesine yaklaşamadıkları oluşan kazalar sonucu görülebilmektedir. Gerekli metalürjik özelliklere sahip Premium çelik yerine, vasıfsız çelik ile üretilen taklit kule vinç ve sahte yedek aksamlar, gerekli emniyet toleranslarını düşürerek ölümlü kazalara, yaralanmalara, maddi zararlara ve iş sürecinin aksamasına neden olmaktadır. 28 Hatta bu aksamlar yüzünden istenen kaldırma kapasitelerine erişilemediği gibi; kötü işçilik, vasıfsız ve kalitesiz kaynak işlemleri yüzünden de kule vinçler devrilerek maddi manevi zararlar doğurmaktadır. Kule vinç piyasasında bulunan ve yasal olmayan yollardan kopyalanan sahte kule vinç aksamları; patent ve marka tescili gibi yasal sözleşmeleri dahi çiğneyerek, Asya ve Ortadoğu’dan sonra ülkemizi de hedef almıştır. ABD ve Avrupa gibi kalite ve güvenliği ön planda tutan ülkelerde, bu tarz sahtecilik kanunlar ile önlenmektedir. Küçük Kazançlar İçin Büyük Kayıplar Piyasa’da bulunan aksamlar; • Pimler • Mastlar • Sabit ayaklar • Motorlar İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ sahte aksamlar kullanıldığında, hak sahibi olunan sigorta hakkı da ortadan kalkmış olmaktadır. Orijinal aksamların maliyetini azaltmak için kullanılan sahte aksamlar yüzünden bütün hukuki haklar kaybedilmektedir. Orijinal Tasarlanmış ve Standartlara Uygun Yapılan Kule Vinçler Kullanıcılar almış oldukları sahte kule vinç aksamlarını, orijinal vinçlere takarak büyük riskleri üstlenmiş olmaktadırlar. Orijinal kule vincin kaldırabileceği yük ağırlığı, sahte aksam kullanımı ile olumsuz etkilenmektedir. Kötü imalat ve kalitesiz çelikten yapılan ürünler vince yüklenen ağırlığı kaldıramayıp gövdede, ayaklarda, pimlerde ve mastlarda çatlaklar oluşturarak büyük problemler doğurmaktadır. Standartlara uygun olmayan taklit kule vinç ve kule vinç aksamlarını, orijinalinden ayırt edebilen tek özellik kullanılan çelik olmaktadır. Orijinalinde kullanılan Premium çeliğin maliyetli olması sebebi ile, taklit kule vinçlerde bu çelik kullanılmamaktadır. Premium çelik ile yapımı tamamlanmış kule vinç ve aksamlarının görsel olarak sahtelerden ayrımı Taklit Kule Vinç Kullanımı, Tüketiciye Zarar Vermektedir Sahteciliği, dolandırıcılığı piyasada can ve mal güvenliğini düşünmeden yapan kişiler kullanıcılara satmış oldukları taklit kule vinçler ile zararın büyümesine sebep olmaktadır. Sahte aksamların kullanımı arttıkça vinçlerde bulunan kaldırma ünitelerinin güvenlik kat sayıları düşmektedir. Özellikle kule vinçte bulunan en önemli etken kaldırma ekipmanlarının güvenlik katsayılarının yüksek olma zorunluluğudur. Kule vinçlerde kalitesiz ve taklit malzeme kullanıldığı zaman bu katsayıda ciddi azalma yaşanmaktadır. Kule vinç kazalarının, uygun olmayan parça veya uygun olmayan altyapıdan dolayı gerçekleştiğine sıklıkla rastlanmaktadır. Bilinçsizce kullanılan sahte parçalar ölümlü kazalara, yaralanmalara, maddi zararlara yol açmaktadır. Oluşan can kayıplarının yanı sıra, orijinal kule vinçlerde çok zor olmaktadır. Orijinal parçaların üzerinde bulunan, kule vinç gövdelerine kaynaklanan ve üretici firmanın, üretim tarihinin, kaynakçının isimlerinin yazdığı bir parça bulunmaktadır. Gövde üzerinde bulunan bu parça kule vincin orijinalliğinin bir ispatıdır. Taklit Kule Vinçlere ve Sahte Akşamlara Karşı Önlemler Alınmalıdır Tüketicinin, kullandığı ürünler hakkında bilinçli olması gerekmektedir. İnşaatlarda kullanılan tüm vinçlerin, aksam ve yedek parçaların, orijinalliği ve garantisi olan yetkili distribütörlerden tedarik edilmesi en çok dikkat edilmesi gereken unsurlardır. Kısa zaman içerisinde yasal düzenlemenin gerçekleşmesi ile bu alandaki sahteciliğe ve taklitlere son verilmesi gerekmektedir. 29 Lastik Depo ve Depolama Koşulları Sadettin ATAMAN / Lastik Magazin Depo Koşulları • Depoların; dış ortam koşullarına, özellikle ortam ısısına (aşırı yükselme veya düşme), hava akımı ve su sızıntısına karşı koyacak dış/iç yalıtımı (izolasyonu) olmalıdır. • Depolar; kuru, serin, tozsuz ve havalandırma sistemli olmalıdır. • Depolar lastiklerin doğrudan güneş ışınları ile temasını önleyecek bir pencere ve çatı sistemine sahip olmalıdır. • Pencere camları; gün ışığı içindeki ultraviyole (mor ötesi) ışınlarını emme özelliği yüksek, özel cam boyalarıyla ya da sarı veya turuncu rengi boyalarla boyanmalıdır. İç ışıklandırmada ise düşük ultraviyole ve infrared (kızıl ötesi) ışınlar yayan lambalar kullanılmalıdır. Bu nedenle florasan veya LED tipi lambalar kullanılabilir. Cıva tip lamba, sadece özel işlemden geçirilmiş ve ultraviyole ışınlarının % 90’ını emebilen bir cam örtüyle kullanılmalıdır. • Depo içinde ozon kaynakları; örneğin elektrik motorları, doldurulan aküler, elektrikli kaynak makineleri, fotokopi makineleri, video terminalleri vb. bulunmamalıdır. Lastikler, zararlı dış etkenlere (elektrik akımı, ısı, kimyasal madde, güneş, nem vb.) uzun süre maruz kalırsa olumsuz etkilenir. • Sertleşme, • Kauçuk bileşenlerinde kimyasal bozulma • Depolanış şekline bağlı olarak fiziksel bozulma, • Kılcal çatlama… meydana gelir. Bu nedenle, depolama, lastikler için son derece önemli bir konudur. 32 • Depo temizleme yöntemleri lastiğin görünümünü olumsuz etkilememelidir (toz, yağ, gres, solvent, mazot, su ve pas gibi). • Lastiklerin üstüne bez, metal gibi yabancı maddeler konulmamalıdır. • Lastiklerin depolandıkları zemin üzerinde yanaklara hasar verecek yabancı maddeler bulunmamalıdır. • Depoda hasarlı lastikler de mevcut ise bunlar diğer lastiklerden ayrı tutulmalı, ayrı bölgelere alınıp tanıtıcı kartla veya üstlerine gerekli bilgiler yazılarak depolanmalıdır. İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Depo Sıcaklığı Depo sıcaklığı 35 °C’nin altında olmalıdır. Ola ki, ortam ısısı eksilere inmeye başladı, depodan çıkarılan lastiğin takılacağı yerde yaklaşık 1 saatten 4 saate kadar beklemesi gerekir. Ortam ısısı ne kadar düşerse süre de o kadar artar. Çünkü lastik de o kadar sertleşir, esneme özelliğini yitirir. Eğer bekleme yapılmadan hemen janta takılmak istenirse, özellikle topuk bölgesinde kılcal çatlamalar olur. Takma esnasında lastik topuğu gerilerek jantın damağını (flanj) aşar. Sonrasında şişirilirken janttaki tubeless setini yine zorlanarak aşar ve jant damağına hızla vurur. Biraz abartırsak, bu çatlamaları önce iyi bir büyüteçle sonraları ise çıplak gözle de görebiliriz. Tersi durumdaysa yani ortam ısısı 35 derecenin üstüne çıkmaya devam ediyorsa lastik bileşenleri yumuşayacaktır. Lastikler yatay olarak istiflendiyse ve düzenli olarak en alttaki lastik en üste gelecek şekilde yer değiştirme yapılmadıysa. Bu durumda da en alttaki lastikte şekil değişiklikleri ortaya çıkar. Hatta sezon sonunda bu yaz lastiğini janta takmak ve şişirmek biraz ustalık ister Depolama Kriterleri Uzun süreli depolama (6 ayı aşan süreli depolama) Dış lastikleri depolamanın en iyi sekli rafta, dik pozisyonda ve tek sıra istiflemektir. Raflar yerden en az 10 cm yukarıda olmalıdır ki, lastiğin tabanı zemine değmesin. Diğer önemli konu ise lastik yanaklarının birbirine baskı yapmayacak şekilde durabilmesi için raftaki lastiklerin adedinin ayarlanmasıdır. İdeali bir rafa aynı ebat lastiklerin dizilmesidir. Raftaki lastiklerin deforme olmalarını önlemek için ayda bir, çevrelerinin 1/4‘ü ya da 1/2’si oranında (çeyrek veya yarım tur) döndürmek gereklidir. Aylarca aynı noktaların rafa değmesi yani, lastiğin rafa değen bölgesinin rafın şeklini alması engellenmelidir. Bu engellenmezse lastikte dengeleme (balans) sorunu ortaya çıkabilir. Kısa süreli depolama (3 ay) Lastik sektöründe malın depoda bekletilmesi yerine sürekli devir yapması ilk tercihtir. Ancak şartlar gereği lastikler, bazen, depolarda bekletilebiliyor. İşte bu durumda, süreleri çok fazla zorlamamak gereklidir. Kısa süreler için dış lastikler yerde, üst üste istif edilebilir. İstiflerin yükseklikleri 1,25 m’yi aşmamalıdır. Her hafta, zor gelecekse her on beş günde bir kez, istifteki lastikler sırasıyla, en üstteki en alta, en alttaki en üste gelecek şekilde yer değiştirilmelidir. Bu tip depolama yöntemi aşağıdaki lastik grupları için geçerlidir: Depolama Şekilleri Dikey istifleme Dikey istifleme, uzun süreli depolanması gereken dış lastikler için yapılan bir istifleme şekli olup en ideal depolama şeklidir. Dikey istiflemede, lastiklerin ebatlarına göre uygun raflar kullanılır. Büyük ebatlı lastikler en altta, küçük ebatlı lastikler en üstte olacak şekilde kademeli olarak bu raflara istiflenir. Yatay istifleme Bu tip istifleme, küçük ebatlı lastiklerde (otomobil lastiklerinde) uygulanan ve kısa süreli depolama işlemlerinde kullanılan bir depolama şeklidir. Bu tür bir depolama tavsiye edilmeyen bir depolama şeklidir. Yatay istifleme, sadece lastik depo raflarının bulunmadığı ya da dolu olduğu durumlarda kullanılır. Nisan ayında değişime başlayacak olan kış lastikleri yaklaşık 6 ay kadar depolanacak. Bu da uzun süreli depolamaya girer. Hepimizin bildiği gibi, büyükçe bir naylon torba içine 4 lastik konur. Sığmazsa 2 adet konur. Bir kâğıda araç plakası yazılır ve torbaların üzerine bantlanır. Etiket yapıştırılırsa düşme tehlikesi en aza indiğinden daha güvenli olur. Lastiklerin karıştırılma olasılığı ortadan kalkar. Sonra ne olur bu lastik dolu torbalara bir hatırlayalım. Depolama hizmeti verenin deposunun fiziksel koşullarına terk edilir. Naylon torba içinde olanlar, torbasız durumda depolananlara oranla daha iyi koşullardadır. Sorunlar ise; yersizlik nedeniyle üst üste konulmaları, üstünkörü/gelişi güzel yerleştirilmelerinden kaynaklanır. Sezon sonuna değin en altta kalan lastiklerin canı çıkmasa bile anası ağlar! “E, dile kolay altı ay” da denilebilir. “Nedir ki, çabucacık geçer” de. Güneş alan bir bölgede, siyah renkli bir naylon torbada iseler biraz kötü. Çünkü aşırı rutubet lastik bileşimlerinin çatlamasına neden olur. En uygun nemlilik oranı % 65’in altıdır. Dikkat edin, genelde, kimse aracını güneş alnına park etmez. Gölge bir yer arar. Konu lastik olursa… Radyal binek lastikleri (sadece hız sembolü S, T olanlar) Minibüs, kamyonet lastikleri Kamyon, otobüs lastikleri 33 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ El-Kol Titreşimi Hakkında Bilmeniz Gerekenler İşbaşı İSG Konuşmaları (Toolbox Talks) Düzenleyen: Hilal KINLI El-kol titreşimi nedir? El-kol titreşimi elle tutulan elektrikli/elektriksiz iş aletleri kullanırken el ve kolunuza iletilen titreşim demektir. El-kol titreşimine çok fazla maruz kalınması el-kol titreşimi sendromu (HAVS) ve karpal tünel sendromuna yol açabilir. Yüksek titreşimli aletler kullanmaya devam ederseniz bu belirtiler muhtemelen daha kötüleşir, örneğin: El-kol titreşimi sendromu nedir? • ellerinizdeki uyuşma sürekli bir hale gelebilir ve elinizde tuttuğunuz şeyleri hiç hissedemezsiniz; • HAVS; sinirleri, kan damarlarını, el, bilek ve kol kasları ve eklemlerini etkiler. • vida ya da çivi gibi küçük şeyleri tutup kaldırmakta zorlanırsınız; • İhmal edilirse insanı çok sakatlayıcı bir hal alabilir. • titreşimden meydana gelen beyaz parmak daha sık oluşabilir ve daha çok sayıda parmağınızı etkileyebilir. • Etkilenen parmaklarda şiddetli ağrıya neden olabilen titreşimli beyaz parmak (vibration white finger) buna dahildir. Karpal tünel sendromu nedir? Karpal tünel sendromu elin bazı kısımlarında ağrı, karıncalanma, uyuşma ve zayıflık görülebilen ve başka şeylerin yanı sıra titreşime maruz kalmaktan kaynaklanabilen bir sinir hastalığıdır. Dikkat edilmesi gereken ilk işaret ve belirtiler nedir? • Parmaklarda karıncalanma ve uyuşma (uyku rahatsızlıklarına neden olabilir). • Parmaklarınızın tuttuğunuz şeyleri hissedememesi. • Ellerinizden güç kaybı (ağır şeyleri kaldırmanız ya da tutmanız zorlaşabilir). 36 • Soğuk ve ıslak olunca parmak uçlarınızın önce ağarıp ardından kızarması ve eski haline dönünce acıması (titreşimli beyaz parmak). Ne zaman risk altında olurum? Düzenli olarak elle tutulan ya da elle yönlendirilen aşağıdaki gibi elektrikli aletler ve makineler kullanıyorsanız risk altındasınız demektir: • beton kırıcılar, beton deliciler; • zımpara, taşlama ve kesme aletleri; • darbeli matkaplar; • balyozlar; • zincir testereler, fırçalı kesme aletleri, çit budama aletleri, elektrikli çim biçme makineleri; • polisaj makineleri veya iğne tabancaları. Ayaklı taşlama aletleri gibi elektrikli makineler tarafından işlenmekte olan malzemeleri tuttuğunuzda da risk altındasınız demektir. İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Risklerin azaltılmasını nasıl sağlayabilirim? Sizin HAVS ve karpal tünel sendromundan korunmanız işvereninizin sorumluluğundadır. Ama bu konuda siz de bir şeyler yapmalı ve öncelikle yaptığınız işinizin titreşimli alet ve makineler kullanmaksızın başka bir şekilde yapılıp yapılamayacağını sormalısınız. Eğer yapılamıyorsa: • Uygun bir düşük titreşimli alet kullanılmasını isteyin. • Her zaman işe uygun (işi daha çabuk yapacak ve sizi daha az el-kol titreşimine maruz bırakacak) doğru aleti kullanın. • Kullanmadan önce aletleri kontrol ederek arızalar ya da genel yıpranma nedeniyle titreşimin artmaması açısından bakımlarının doğru yapılıp onarıldığından emin olun. Başka neler yapabilirim? • HAVS’ın ilk işaret ve belirtilerinin nasıl fark edileceğini öğrenin. • Belirtileri hemen işvereninize ya da sağlık kontrollerinizi yapan kişiye bildirin. • HAVS riskinin azaltılması için işvereninizin uygulamaya koyduğu kontrol önlemlerine uyun. • Sendika sağlık temsilcinize ya da personel temsilcinize danışın. HAVS ve karpal tünel sendromunu sizin için sorun haline gelmeden durdurabilmesi için işvereninize yardımcı olun. • Verimli çalışmaları açısından kesici aletlerin keskin durumda olduğundan emin olun. Yararlanılan Kaynak: • Arada başka işler yaparak aletle bir defada çalışma sürenizi azaltın. http://www.hse.gov.uk/pubns/turkish/indg296.pdf HSE Türkçe Broşürler: El Kol Titreşimi http://www.hse.gov.uk/pubns/indg296.pdf • Bir aleti ya da malzemeyi gerektiğinden daha fazla kavramayın ve zorlamayın. • Aletleri tekrar kullanıldıklarında sapları çok soğuk olmayacak şekilde saklayın. • İyi bir kan dolaşımı olmasını sağlamak için: - sıcak ve kuru kalmaya dikkat edin (gerekirse, eldiven, şapka, su geçirmez kıyafet ve varsa sıcak tutucu yastıklar kullanın); - sigara içmek kan akışını yavaşlattığından sigarayı bırakın ya da azaltın; ve - iş aralarında parmaklarınıza masaj ve egzersiz yapın. 37 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Titreşime Bağlı Gelişen Beyaz Parmak Hastalığı Belirtiler ve Bulgular Beyaz parmak hastalığı ataklarını tetikleyen faktörler genellikle soğuk havalar veya soğuk nesnelerle temastır. Hastalığın ilk evresinde genel olarak parmaklarda hissizlik ve karıncalanma görülür. Bu durum çoğu zaman makine kullanıldıktan sonra dahi devam eder. Beyaz parmak hastalığı, yaygın olarak El Kol Vibrasyonu Sendromu diye bilinen bir rahatsızlığın bir bölümünü oluşturur. Beyaz parmak hastalığı, damarlarda, sinirlerde, kas ve eklemlerde oluşan, iş göremezliğe yol açan ağrılı bir rahatsızlıktır. Ellerin titreşim yayan donanımlardan etkilenmesi sonucunda oluşan ve tekrar eden bir rahatsızlıktır. Bir sonraki evrede parmak uçlarından biri geçici olarak beyazlaşacaktır ve ağrımaya başlayabilir. Sonraları parmak uçları daha sık beyazlayacaktır. Sonunda, diğer parmaklar da beyazlamaya başlar; ancak, başparmağın etkilenme olasılığı azdır. Birkaç parmak beyazladığında, bu hastalık büyük olasılıkla geri döndürülemez bir aşamaya gelmiştir. Hastalar, sayıları gittikçe artan ve günün herhangi bir saatinde ortaya çıkan ağrı nöbetleri geçirir. Hastalar parmaklarında dokunma duyusunu kalıcı olarak yitirebilir; bu hastalar için bozuk para tutmak, düğme iliklemek, iğne iplik kullanmak ve çivi, vida benzeri küçük nesneleri tutmak gibi gündelik işleri yapmak olanaksız hale gelebilir. Metal iş kolunda beyaz parmak hastalığı genellikle döner el aletleri, taşlama makineleri, darbeli el aletlerinin özellikle kalafatlama, balyozlama, döküm temizleme işlerinde kullanılması sonucu ortaya çıkar. Aynı zamanda, dönel aletlerle taşlaması yapılan, kumlanan veya cilalanan metal malzemelerin tutulması da bu rahatsızlığın oluşmasında etkilidir. Hastalığın şiddeti, titreşim maruziyetinin özelliğine, çalışma yöntemine, kişinin geçmişi ve alışkanlıkları gibi başka birkaç etkene daha bağlıdır. Titreşimin el üzerindeki etkisini belirleyen faktörler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Önlem • Çalışma yöntemleri daha düşük düzeyde titreşim yayan başka bir alternatifle değiştirildiğinde, yapılan değişikliğin yararı incelenerek gözlenmelidir. Kullanılan donanım söz konusu işe her zaman uygun olmalı; çalışanın maruziyet süresinin mümkün olduğunca kısa tutulması için donanım çalışma süresi boyunca tam performans göstermelidir. • El-kol vibrasyonunu azaltmanın bir yolu da donanımın elle temas eden kısımlarının (sapının) titreşimi azaltan pedlerle kaplanmasıdır. Bu tür saplar titreşim kaynağından, yani makineden mümkün olduğunca ayrılır. Makinenin üreticisine bağlı olarak, dekuplaj mekanizması yaylı, süngülü veya titreşimi dengeleyen sistemler şeklinde tasarlanmış olabilir. Donanımın saplarının teknolo- Fiziksel Faktörler Biyodinamik Faktörler Bireysel Faktörler Titreşimin hızlanması Tutma gücü – çalışanın titreşim yayan donanımı ne kadar sıkı kavradığı, Operatör’ ün aleti kontrolü, Titreşim frekansı Yüzey alanı, bulunduğu yer ve ellerin titreşim kaynağı ile temas eden kısımları, Makine çalışma oranı, Her bir iş günü içindeki etkilenim süresi El aletleri ile temas edilen malzemenin sertliği, örneğin taşlama ve çapak alma işlemleri yapılan metaller, Beceri ve verimlilik, İşte titreşim etkileniminin yaşandığı yıllar El ve kolların vücuda göre konumu, Bireyin titreşime duyarlılığı, Aletlerin bakım durumu Ele uyumlu ve yumuşak saplı araç-gerece karşılık sert malzemeler, Sigara ve uyuşturucu ve bazı ilaçların (ergo türevleri, metiserjit, ß-adrenerjik reseptör blokörleri, bleomisin vb.) kullanımı. Diğer fiziksel ve kimyasal ajanlara maruziyet. Eldiven, ayakkabı, çalışma-dinlenme süreleri dâhil koruyucu uygulamalar ve donanımlar. Hastanın öyküsünde parmaklarda ve ellerde oluşmuş yaralanmalar, özellikle donma Parmaklarda veya ellerde önceden var olan hastalık veya yaralanma. 38 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ jik bakımdan yenilenmiş olması durumunda, üreticinin verdiği bilgilere uyulması çok önemlidir. Avuç taşlama makineleri gibi bazı makineler otomatik dengeleyicilerle donatılmıştır, bu donanımlar dengesiz kütlelerin yarattığı sıkıntıyı giderir. Bu dengeleme, dönen şaftın üzerindeki bir kutunun içinde serbest hareket eden çelik bilyeler yardımıyla yapılır. Bir dengesizlik oluşursa, bilyeler otomatik olarak söz konusu ağırlığın karşı istikametinde toplanarak oluşan dengesizliği bir ölçüde ortadan kaldırır. Titreşim de vibrasyonu emen saplarla azaltılabilir. • Uygun araç-gereç aparatlarının seçiminin de titreşim maruziyeti üzerinde etkisi vardır. Eşmerkezliliğe ve zımpara taşının olası denge bozukluğuna dikkat edilmesi gerekmektedir. Keskinliğini kaybetmiş kesici ve testerelerin zamanında değiştirilmesi veya bilenmesi gerekir. Matkap uçlarının hangi malzemeden olduğu ve geometrisi de titreşimin azaltılmasında etkili olabilir. • Makineyi kullanırken el üzerinde etkili olan kavrama ve besleme kuvveti azaltılırsa, titreşime bağlı etkilenme de azaltılır. Bu nedenle işçiyle titreşim yayan makine arasındaki teması azaltılmak ya da ortadan kaldırmak amacıyla iş prosesini değiştirmenin yolları üzerinde düşünülmelidir. Örneğin, tavana ya da duvarlara delik açarken destek ya da dayanakların kullanılmasıyla maruziyet azaltılabilir. İnşaat mühendislerinin kullanımı için uzaktan kumandalı kanal kompaktörleri geliştirilmiştir. Bu kompaktörleri kullanan kişiler titreşime neredeyse hiç maruz kalmazlar. • Vibrasyon sönümlendirici eldivenler yüksek frekanslı titreşimi azaltabilir. Ancak, eldiven kullanımı aynı zamanda tutuş kuvvetini de arttıracağından bir ölçüde koruyucu özelliğini olumsuz etkileyecektir. Kaynak: Çalışma Yaşamında Sağlık Gözetimi Rehberi sayfa 134 Daha önce kanunla, tüzükle, yönetmelikle ilgili yasal düzenlemeler mevcuttu. Son olarak "Çalışanların Titreşimle ilgili Risklerden Korunlalarına dair 22.08.2013 tarih ve 28743 sayılı yönetmelik" ile çalışanların titreşimle ilgili risklerden korunması yasay güvence altına alınmıştır. Titreşimle İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik Resmi Gazete Tarihi: 22.08.2013 Resmi Gazete Sayısı: 28743 Birinci Bölüm Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, çalışanların mekanik titreşime maruz kalmaları sonucu oluşabilecek sağlık ve güvenlik risklerinden korunmalarını sağlamak için asgari gereklilikleri belirlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki işyerlerinde uygulanır. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, a) 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 30 uncu maddesine dayanılarak, b) 25/6/2002 tarihli ve 2002/44/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Direktifine paralel olarak, hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Bütün vücut titreşimi: Vücudun tümüne aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan, özellikle de bel bölgesinde rahatsızlık ve omurgada travmaya yol açan mekanik titreşimi, b) El-kol titreşimi: İnsanda el-kol sistemine aktarıldığın- 39 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ da, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan ve özellikle de damar, kemik, eklem, sinir ve kas bozukluklarına yol açan mekanik titreşimi, (2) Çalışanın el-kol titreşimine maruziyetinin ölçümü, Ek-1’deki ve bütün vücut titreşimine maruziyetinin ölçümü Ek-2’deki 2 nci maddeye uygun olarak yapılır. c) Maruziyet eylem değeri: Aşıldığı durumda, çalışanın titreşime maruziyetinden kaynaklanabilecek risklerin kontrol altına alınmasını gerektiren değeri, (3) Mekanik titreşime maruziyet düzeyi değerlendirilirken aşağıdakiler dikkate alınır: ç) Maruziyet sınır değeri: Çalışanların bu değer üzerinde bir titreşime kesinlikle maruz kalmaması gereken değeri, ifade eder. İkinci Bölüm Maruziyet Sınır Değerleri ve Maruziyet Eylem Değerleri Maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerleri MADDE 5 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanması bakımından, maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerleri aşağıda verilmiştir: a) El-kol titreşimi için; 1) Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet sınır değeri: 5 m/s2. 2) Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet eylem değeri: 2,5 m/s2. b) Bütün vücut titreşimi için; 1) Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet sınır değeri: 1,15 m/s2. 2) Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet eylem değeri: 0,5 m/s2. Üçüncü Bölüm İşverenin Yükümlülükleri Maruziyetin belirlenmesi MADDE 6 – (1) İşveren, çalışanların maruz kaldığı mekanik titreşim düzeyini, işyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesinde ele alır, gerekiyor ise ölçümler yaptırarak mekanik titreşime maruziyeti belirler. Bu ölçümler, 20/08/2013 tarihli ve 28741 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analizi Yapan Laboratuvarlar Hakkında Yönetmeliğe göre yapılır. 40 a) Kullanılan ekipmanla yapılan çalışmalardan elde edilen gözlem sonuçları. b) Ekipmanın üreticisinden elde edilecek bilgi de dahil olmak üzere, ekipmanda veya ekipmanın kullanıldığı özel koşullarda oluşabilecek titreşimin büyüklüğü hakkındaki bilgiler. (4) Üçüncü fıkradaki değerlendirme özel aygıt ve uygun yöntem kullanılarak yapılacak ölçüm yerine geçmez. (5) Değerlendirme ve ölçüm sonuçları, gerektiğinde kullanılmak ve denetimlerde gösterilmek üzere uygun bir şekilde saklanır. Risk değerlendirmesi MADDE 7 – (1) İşveren; 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmî Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği uyarınca işyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesinde, mekanik titreşimden kaynaklanabilecek riskleri değerlendirirken aşağıda belirtilen hususlara özel önem verir; a) Aralıklı titreşim veya tekrarlanan şoklara maruziyet de dahil maruziyetin türü, düzeyi ve süresine, b) Maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerlerine, c) Başta özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanlar olmak üzere tüm çalışanların sağlık ve güvenliklerine olan etkilerine, ç) Mekanik titreşim ile çalışma ortamı arasındaki veya mekanik titreşim ile diğer iş ekipmanları arasındaki etkileşimlerin, çalışanların sağlık ve güvenliğine olan dolaylı etkisine, d) İş ekipmanlarının mekanik titreşim düzeyi hakkında, ilgili mevzuat uyarınca imalatçılardan sağlanan bilgilere, İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ e) Mekanik titreşime maruziyet düzeyini azaltacak şekilde tasarlanmış alternatif bir iş ekipmanının bulunup bulunmadığına, f) Bütün vücut titreşimine maruziyetin, işverenin sorumluluğundaki normal çalışma saatleri dışında da devam edip etmediğine, g) Düşük sıcaklık gibi özel çalışma koşullarına, ğ) Sağlık gözetiminden elde edilen uygun en güncel bilgilere. Maruziyetin önlenmesi veya azaltılması MADDE 8 – (1) Riskler ile kaynağında mücadelenin uygulanabilirliği ve teknik gelişmeler dikkate alınarak, mekanik titreşime maruziyetten kaynaklanabilecek riskler kaynağında yok edilir veya en aza indirilir. (2) Maruziyetin önlenmesi veya azaltılmasında 6331 sayılı Kanunun 5 inci maddesinde yer alan risklerden korunma ilkelerine uyulur. (3) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde belirtilen maruziyet eylem değerlerinin aşıldığının tespit edilmesi halinde; işveren, mekanik titreşime ve yol açabileceği risklere maruziyeti en aza indirmek için özellikle aşağıdaki hususları dikkate alarak teknik ve organizasyona yönelik önlemleri içeren bir eylem planı oluşturur ve uygulamaya koyar: a) Mekanik titreşime maruziyeti azaltan başka çalışma yöntemlerini seçmek. b) Yapılan iş göz önünde bulundurularak, mümkün olan en düşük düzeyde titreşim oluşturan, ergonomik tasarlanmış uygun iş ekipmanını seçmek. c) Titreşime maruziyeti azaltmak için bütün vücut titreşimini etkili bir biçimde azaltan oturma yerleri, el-kol sistemine aktarılan titreşimi azaltan el tutma yerleri ve benzeri yardımcı ekipman sağlamak. ç) İşyeri, işyeri sistemleri ve iş ekipmanları için uygun bakım programları uygulamak. d) İşyerini ve çalışma ortamını uygun şekilde tasarlamak ve düzenlemek. e) Mekanik titreşime maruziyetlerini azaltmak amacıyla, iş ekipmanını doğru ve güvenli bir şekilde kullanmaları için çalışanlara gerekli bilgi ve eğitimi vermek. f) Maruziyet süresi ve düzeyini sınırlandırmak. Maruziyetin sınırlandırılması MADDE 9 – (1) Çalışanın maruziyeti, hiçbir koşulda bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde belirtilen maruziyet sınır değerlerini aşmayacaktır. Bu Yönetmelikte belirtilen tüm kontrol tedbirlerinin alınmasına rağmen, maruziyet sınır değerinin aşıldığının tespit edildiği durumlarda, işveren; a) Maruziyeti, maruziyet sınır değerinin altına indirmek üzere gerekli olan tedbirleri derhal alır. b) Maruziyet sınır değerinin aşılmasının nedenlerini belirler ve bunun tekrarını önlemek amacıyla, koruma ve önlemeye yönelik gerekli tedbirleri alır. Çalışanların bilgilendirilmesi ve eğitimi MADDE 10 – (1) İşveren; işyerinde mekanik titreşime maruz kalan çalışanların veya temsilcilerinin, işyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesi sonuçları ve özellikle de aşağıdaki konularda bilgilendirilmelerini ve eğitilmelerini sağlar; a) Mekanik titreşimden kaynaklanabilecek riskleri önlemek veya en aza indirmek amacıyla alınan önlemler, b) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde belirtilen maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerleri, c) Mekanik titreşimden kaynaklanabilecek risklerin değerlendirilmesi ve ölçüm sonuçları ile kullanılan iş ekipmanlarından kaynaklanabilecek yaralanmalar, ç) Mekanik titreşime bağlı yaralanma belirtilerinin niçin ve nasıl tespit edileceği ve bildirileceği, d) İlgili mevzuata göre, çalışanların hangi şartlarda sağlık gözetimine tabi tutulacağı, e) Mekanik titreşime maruziyeti en aza indirecek güvenli çalışma uygulamaları. Çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımlarının sağlanması MADDE 11 – (1) İşveren, 6331 sayılı Kanuna göre bu Yönetmeliğin kapsadığı konular ile ilgili çalışanların veya temsilcilerinin görüşlerini alır ve katılımlarını sağlar. Dördüncü Bölüm Sağlık Gözetimi ve Özel Koşullar Sağlık gözetimi MADDE 12 – (1) Mekanik titreşime maruziyet sonucu ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının önlenmesi ve erken tanı amacıyla, işveren; g) Yeterli dinlenme aralarıyla çalışma sürelerini düzenlemek. a) Çalışanların aşağıdaki koşullarda sağlık gözetimine tabi tutulmalarını sağlar: ğ) Mekanik titreşime maruz kalan çalışana soğuktan ve nemden koruyacak giysi sağlamak. 1) 6331 sayılı Kanunun 15 inci maddesi ve ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken durumlarda. (4) İşveren; bu Yönetmeliğe göre alınacak önlemlerin, 6331 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi uyarınca özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumlarına uygun olmasını sağlar. 2) İşyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesi sonuçlarına göre gerektirmesi halinde. 42 3) Bu Yönetmelikte belirtilen maruziyet eylem değerlerini aşan mekanik titreşime maruziyetin olduğu her durumda. İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ b) Sağlık gözetimi sonuçlarını dikkate alarak, gerekli koruyucu önlemleri alır. (2) Sağlık gözetimi, aşağıdakilere uygun olarak yürütülür; a) Sağlığa zararlı bir etki ya da belirli bir hastalık ile maruziyet arasında bir ilişki olduğu tespit edilebildiği durumlarda çalışanların titreşime maruziyeti, b) Hastalığın veya etkilenmenin çalışanın özel çalışma koşullarından ortaya çıkma ihtimalinin olması, c) Hastalık veya etkilenmenin saptanması için geçerli yöntemlerin bulunduğu durumlar. (3) Sağlık gözetimi sonucunda, çalışanda mekanik titreşime maruz kalmanın sonucu olarak tanımlanabilir bir hastalık veya olumsuz bir sağlık etkisi saptanması halinde: a) Çalışan, işyeri hekimi tarafından kendisi ile ilgili sonuçlar hakkında bilgilendirilir. Çalışanların özellikle, maruziyetin sona ermesinin ardından yapılacak sağlık gözetimi ile ilgili bilgi ve önerileri alması sağlanır. b) İşveren, tıbbi gizlilik dikkate alınarak, sağlık gözetiminde saptanan dikkate değer bulgular hakkında bilgilendirilir. c) İşveren; 1) İşyerinde yapılan risk değerlendirmesini gözden geçirir, 2) Riskleri önlemek veya azaltmak için alınan önlemleri gözden geçirir, 3) Çalışanın titreşime maruz kalmayacağı başka bir işte görevlendirilmesi de dahil, riskleri önlemek veya azaltmak için gerekli tüm tedbirleri alır, 4) Benzer biçimde maruz kalan çalışanların sağlık durumunun gözden geçirilmesi için düzenli bir sağlık gözetiminin uygulanmasını sağlar. Böyle durumlarda işyeri hekimi, maruz kalan çalışanlar için tıbbi muayene isteyebilir. Özel koşullar MADDE 13 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanması bakımından özel koşullar aşağıda belirtilmiştir: a) Deniz ve hava taşımacılığında; çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunmasıyla ilgili genel ilkelere uyulması koşuluyla, bütün vücut titreşimi bakımından, işin ve işyerinin özellikleri açısından, alınan tüm teknik ve idari önlemlere rağmen maruziyet sınır değerlerine uyulmasının mümkün olmadığı koşullarda, bu Yönetmeliğin 9 uncu maddesi uygulanmaz. b) Çalışanın mekanik titreşim maruziyetinin genellikle 5 inci maddede belirtilen maruziyet eylem değerlerinin altında olduğu ama zaman zaman belirgin değişiklikler gösterdiği ve maruziyet sınır değerini aştığı durumlarda, bu Yönetmeliğin 9 uncu maddesi uygulanmaz. Bu durumda; 44 40 saatlik ortalama maruziyet değeri, maruziyet sınır değerinden düşük olmalı ve çalışma ortamındaki farklı kaynakların neden olacağı toplam riskin, maruziyet sınır değerine ulaşıldığında oluşabilecek riskten daha az olduğu kanıtlanmalıdır. c) Yukarıda (a) ve (b) bentlerinde belirtilen uygulamaya, özel koşullar dikkate alınarak ortaya çıkan risklerin en aza indirildiğinin ve ilgili çalışanların uygun sağlık gözetimine tabi tutulduklarının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişlerince tespit edilmesi halinde dört yıl için izin verilebilir. Mevcut durum, iyileştirici koşullar en kısa sürede sağlanarak ortadan kaldırılır. Beşinci Bölüm Çeşitli ve Son Hükümler Yürürlükten kaldırılan yönetmelik MADDE 14 – (1) 23/12/2003 tarihli ve 25325 sayılı Resmî Gazete`de yayımlanan Titreşim Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. EK 1 EL – KOL TİTREŞİMİ 1. Maruziyetin değerlendirilmesi El-kol titreşiminde maruziyet düzeyinin değerlendirilmesi sekiz saatlik bir referans döneme A(8) normalize edilen günlük maruziyet değerinin hesaplanmasına dayalı olarak, frekans ağırlıklı ivme değerlerinin karelerinin toplamının (rms) (toplam değer) kare kökü olarak ifade edilen, TS EN ISO 5349-1 “Mekanik Titreşim – Kişilerin Maruz Kaldığı Elle İletilen Titreşimin Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi-Bölüm 1: Genel Kurallar” ile TS EN ISO 5349-2 “Mekanik Titreşim – Kişilerin Maruz Kaldığı, Elden Vücuda İletilen Titreşimin Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi – Bölüm 2: İşyerlerinde Ölçme Yapmak için Pratik Kılavuz” standartlarına ve bu standartların en güncel hallerine göre yapılır. 2. Ölçüm Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesine göre yapılan ölçümde aşağıdaki hususlar dikkate alınır: a) Kullanılan yöntemler mekanik titreşime maruz kalan çalışanların kişisel maruziyetini belirleyebilecek nitelikte olacaktır. İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ b) TS EN ISO 5349-1 ve 2 standartlarına ve bu standartların en güncel hallerine göre, kullanılan cihazlar ve yöntemler, ölçülecek mekanik titreşimin karakteristiğine, çevresel etkilere ve ölçüm aygıtlarının özelliklerine uyumlu olacaktır. c) Çift elle kullanılan aygıtlarda, ölçümler her el için ayrı ayrı yapılacaktır. Maruziyet, her iki eldeki en yüksek değer esas alınarak belirlenecek ve diğer el ile ilgili bilgiler de verilecektir. 3. Etkileşim Mekanik titreşim, elle yapılan ölçümleri veya göstergelerin okunmasını etkiliyor ise bu Yönetmeliğin 7 nci maddesi birinci fıkrasının (ç) bendi dikkate alınacaktır. 4. Dolaylı riskler Mekanik titreşim özellikle yapıların dayanıklılığını veya bağlantı yerlerinin güvenliğini etkiliyor ise bu Yönetmeliğin 7 nci maddesi birinci fıkrasının (ç) bendi dikkate alınacaktır. 5. Kişisel koruyucular El-kol titreşimine karşı kullanılan kişisel koruyucu donanım, bu Yönetmeliğin 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen önlemler ile ilgili eylem planına dahil edilebilir. EK 2 Bütün Vücut Titreşimi 1. Maruziyet değerlendirmesi Bütün vücut titreşiminde maruziyet düzeyinin değerlendirilmesi, günlük maruziyet değerinin hesaplanmasına dayalı olarak sekiz saatlik dönemde A(8) sürekli ivme eşdeğeri cinsinden tanımlanan en yüksek (rms) değeri olarak hesaplanan, TS EN 1032+A1:2011 “Mekanik Titreşim – Tit- 46 reşim Emisyon Değerinin Belirlenmesi Amacıyla Hareketli Makinelerin Deneye Tabi Tutulması” ile TS ISO 2631-1 “Mekanik Titreşim ve Şok-Tüm Vücut Titreşime Maruz Kalma Değerlendirilmesi-Bölüm 1:Genel Kurallar” standartlarına ve bu standartların en güncel hallerine göre yapılır. Deniz taşımacılığında, 1 Hz`in üzerindeki titreşimler değerlendirmeye alınacaktır. 2. Ölçüm Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesine göre yapılan ölçümde kullanılan yöntemler, söz konusu mekanik titreşime maruz kalan çalışanların kişisel maruziyetini belirleyebilecek nitelikte olacaktır. Kullanılan yöntemler; ölçülecek mekanik titreşimin özelliklerine, çevresel etkilere ve ölçüm aygıtlarının özelliklerine uygun olacaktır. 3. Etkileşim Mekanik titreşim, elle yapılan ölçümleri veya göstergelerin okunmasını etkiliyor ise bu Yönetmeliğin 7 nci maddesi birinci fıkrasının (ç) bendi dikkate alınacaktır. 4. Dolaylı riskler Mekanik titreşim özellikle yapıların dayanıklılığını veya bağlantı yerlerinin güvenliğini etkiliyor ise bu Yönetmeliğin 7 nci maddesi birinci fıkrasının (ç) bendi dikkate alınacaktır. 5. Maruziyetin kapsamı Özellikle, yapılan işin doğası gereği çalışanın, işverenin gözetimindeki dinlenme tesislerinden yararlandığı yerlerde, bu Yönetmeliğin 7 nci maddesi birinci fıkrasının (f) bendi uygulanacaktır. Bu tesislerdeki bütün vücut titreşimi, "zorunlu haller" dışında kullanım amaçlarına ve koşullarına uygun düzeye indirilecektir. İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Enerji ve Malzeme Giderlerinin Azaltılmasında Eğitimin Önemi Günümüzde geniş bir kullanım alanına sahip olan içten yanmalı motorlar, kimyasal enerjiyi mekanik enerjiye çeviren makinalardır. Bu motorlar, blok şekillerine, kullanılan yakıtın cinsine, soğutma sistemlerine göre vb. şekillerde sınıflandırılmaktadır. Hangi sınıfta olursa olsun, bütün içten yanmalı motorlarda yanma, silindir içerisinde gerçekleşmektedir. Ahmet ÖZCAN/ Makina Eğt. Müh. Teknik Elemanı/ Karayolları Akköprü Atölye Müd. Enerji dönüşümünün gerçekleşebilmesi için motorlarda dört evre meydana gelmekte ve bu evreler de “zaman” olarak ifade edilmektedir. Pratik Otto çevriminde emme zamanında silindir içerisine yakıt-hava karışımı veya sadece hava alınır. Sıkıştırma zamanında, bir önceki zamanda alınan hava veya karışım pistonun AÖN’den (Alt ÖlüNokta) ÜÖN’ye (Üst Ölü Nokta) hareketi ile sıkıştırılır. Benzinli motorlarda yanma, sıcaklığı ve basıncı yükselen karışımın buji ile ateşlenmesi sonucunda sağlanır. Dizel motorlarda ise basıncı ve sıcaklığı yükselmiş olan hava içerisine yakıt enjekte edilerek yanma oluşturulur.Yanmanın gerçekleşmesi ile iş zamanı meydana gelir. Yanma sonucunda silindir içi basınç, yanma reaksiyonuna giren maddelerin miktarına ve motor ayarlarına bağlı olarak değişiklik gösterir. Oluşan yüksek basınç, pistonu AÖN’ye doğru iterek krank mili döndürme kuvvetinin kuvvet parametresini oluşturur. Pistonun AÖN’ye gelmesi ile de silindir içerisinde hacim genişlemesi neticesinde basınç düşer. Çev- 48 riminin devamında yanma sonucu oluşan ürünlerin dışarı atılması için egzoz zamanı başlar. Egzoz zamanında piston hareketi AÖN’den ÜÖN’ye doğrudur. Pistonun ÜÖN’ye gelmesiyle bir çevrim tamamlanmış olur. Bir çevrim krank mili üzerinde iki tam tura, bir başka ifade ile 7200 ‘ye karşılık gelmektedir. Yukarıdaki bilgileri göz önüne alarak 4 zamanlı (emme, sıkıştırma, iş, egzoz) bir motorun 2000 d/d ile döndüğünü düşünelim. Bu durumda motorun 1 saniyedeki devri 2000/60=33,3 d/s olarak belirlenir. Bir başka ifade ile piston, silindir içerisinde bir saniyede 33,3 defa yukarıaşağı (ÜÖN-AÖN ve tekrar ÜÖN arası) hareket eder. Bir devir ise 1/33,3= 0,030 s/d sürede gerçekleşir. Bir strok yani pistonun ölü noktalar arasında aldığı yol derece cinsinden 180°’ye eşittir. Bu hesaplamalara göre bir strok 0,030/2=0,015 s sürede gerçekleşmiş olur. Piston hızları açısından karşılaştırma yapmak amacıyla, farklı piston stroklarına sahip olan Mitsubishi 6D 14C model motor ile Volvo 930-960 serisi greyder motorları karşılaştırılmıştır.Her iki motorda da motor devri 2000 d/d alınarak aşağıdaki hesaplar yapılmıştır. Mitsubishi 6D 14C model motor: Motor stroku uzunluğu: 115 mm Piston Hızı= Strok Uzunluğu Strok Zamanı = 0,115m =7,7m/s 0,015s Volvo 930-960 serisi greyder motoru: Motor stroku uzunluğu: 130 mm8,6 m/s Piston= Strok Uzunluğu Strok Zamanı = 0,130m =8,6m/s 0,015s Hesaplamalar sonucu farklı motor modellerine göre piston hızlarının motor devri aynı bile olsa değişiklik göstereceği belirlenmiştir. İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Motorun doğru devirlerde çalıştırılmaması veya uzun süre rölanti devrinde çalıştırılması neticesinde ciddi düzeyde motor aşıntıları görülebilmektedir. Soğuk motorda pistonların fiziksel ölçülerine bakıldığında hem oval hem de konik olduğu görülecektir. Bu durumda iken motorda aşıntıların daha fazla olduğu bilinmektedir. Pistonun sıcaklıkla genleşmesi sonucu fiziksel değişikliğe uğrayıp tam silindirik hale gelmesi, motorun rejim sıcaklığında gerçekleşmekte ve aşıntılar minimize olmaktadır. Teknolojinin ve enerjinin büyük bir bölümünü satın aldığımız iş ve inşaat makinaları sektöründe eldeki değerleri optimum seviyede kullanmak ve kullandırmak zorundayız. Bunun için makine, imalat ve işletme zincirindeki tüm çalışanların gerek bilimsel temel ilkeleri almaları gerekse iş ve inşaat makinalarının kullanımı ve bakımı konusunda bilgilendirilmeleri son derece yararlı olacaktır. Bununla beraber iyileştirme ve geliştirme faaliyetleri açısından geri bildirimler de büyük önem taşımaktadır. Mühendisliğin temel prensiplerinden biri ölçüm ve kontroldür. Enerji tasarruf çalışmalarının ülke ekonomisine, enerji üretimine yönelik yatırımlardan çok daha büyük getirisi olduğuda bilinen bir gerçektir. Enerji tasarrufu ile ilgili bireysel çözümün makinanın kullanımında ve bakımında olduğu da bilinmektedir. Özellikle iş ve inşaat makinalarında rölanti devir sayıları genellikle 550 - 800 d/d arasında değişiklik göstermektedir. Soğuk motoru çalışmaya hazırlarken en uygun yöntem 1-2 dakika titreşimsiz çalışabileceği devirlerde boşta çalıştırmaktır. Ancak uygulamada genellikle kullanıcı veya operatörün,soğuk motoru uygun devirde ve uygun sürede çalışmaya hazırlamadığı gözlemlerle sabittir. Titreşimsiz çalışacağı devir, mevsim koşullarına,motor silindir sayısına, motor yağının özelliklerinevs. bağlı olarak değişmektedir. Elektronik kontrol sistemlerinin motor kumanda sistemlerinde kullanılması ile rölanti devirleri kontrol edilebilmektedir. Ancak; ne yazık ki motorun ne kadar süre rölantide ya da hangi devirde çalışacağına yine kullanıcı veya operatör karar vermektedir. Makine, üretim ve işletme sektörü, önleyici tedbirler ve koruyucu politikalar geliştirdiğinde,makine ve elemanlarının ömürleri ile işletme giderlerinde, üreticiler tarafından hesaplanan teorik değerleri yakalamak mümkün olacaktır. Bu tedbir ve politikalar, çalışanlara planlı eğitimler ile davranış değişikliği kazandırılmak suretiyle hayat bulacaktır. En ucuz enerji, tasarruf edilen enerjidir. Kaynaklar: 1. MEB, Motor Çevrimi ve Yakıtlar Ankara-2013 2. Anadolu Ü. Enerji ve Çevre Yayın No: 2790 3. Volvo İş Makinaları, Ref.no_MG 001 2011.04 4. Mitsubishi 6 D 14 C Teknik dökümanlar 5. İMMB Şubat 2014 sayısı Örneğin, Mitsubishi 6D 14C model motorun rölanti devrinin 600 d/d olduğunu kabul edersek bu durumda motor bir saniyede 600/60= 10 d/s yapar. Yani piston, silindir içerisinde bir saniyede 10 defa ÜÖN–AÖN arası hareket eder. Aynı motor çalışma sıcaklığına gelmeden örneğin 1200 d/d’ya çıkarıldığında piston 20 defa ÜÖN– AÖN arası hareket edecektir. Detaylı düşünüldüğünde devrin 2 kat artması, yakıt tüketimi, yağ tüketimi, yağ ömrü, pistonun birim zamanda aldığı yoldaki artış ve motor ömrü açısından artan oranlarda sakıncalı ve pahalı bir çalıştırma olduğu gerçeğini ortaya çıkaracaktır. 49 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ İsraf ve Tasarruf Kaya GÜRSOY / Makina Yüksek Mühendisi 4. İmalathanelerde Hurdaya Yol Açan Etkenler 4.7. Parçanın tezgaha yanlış bağlanması. 4.8. Uygun ve yeterli araç gereç olmaması. 4.1. Kesici takımın körlenmesi. 4.9. Parçayı aparatı temizlemeden bağlama. 4.2. Operatörlerin dikkatsizliği. 4.10. Çalışanın dalgınlığı ve uykusuz çalışma. 4.3. Ölçü aletlerinin ayarsızlığı. 4.11. Tezgahların eksikliği. 4.4. Ham maddenin istenen vasıfta olmaması. 4.12. Tabladaki aşırı salgı. 4.5. Tezgah kızaklarının arasına giren pislikler nedeni ile bozulması. 4.13. Sandık, palet ve seperatör sıkıntısı. 4.6. Tezgahların aşırı yüklenmesi. 4.15. Parçayı ölçmeden tezgaha bağlama. 52 4.14. Bilgi ve eğitim noksanlığı. İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ 4.23. Uygun olmayan kesici alet kullanılması. 4.24. Hatalı ölçme. 4.25. Hidrolik yağının bozulması. 4.26. Tezgah hatası. 4.27. İşleme esnasında çakının kırılması. 4.28. Çalışanın aşırı iş yükü. 4.29. Rotalama hatası, eksik operasyonla parça işleme. 4.30. Hatalı istifleme. 4.31. Kesici aletlerin uygun bilenmemesi. 4.32. Parçanın aparatla fazla sıkıştırılması. 4.33. Amirlerin işi acilleştirip hataya meydan verilmesi. 4.34. Taşlama hatası işe uygun olmayan taş. 4.35. Setlemenin hatalı oluşu. 4.36. İş parçasında döküm hatası. 4.37.Çalışanlar arasındaki iletişim eksikliği veya bozukluğu. 4.38. Aydınlatma yetersizliği. 4.39. Operatörün kullandığı tezgahı tanımaması. 4.40.Tezgahın uygun yere koyulmaması. Tezgahı titreşimli yere konması. 4.41. Kalite Kontrol esnasında yapılan hatalar. 4.42. Operatörün telaşı, aşarı heyecanı, aceleciliği. 4.43. Stoklamanın, ambarlamanın iyi yapılmayışı. 4.44.Yetkisiz tezgah kullanma, tezgahı iyi tanımamadan kaynaklanan hatalar. 4.45.Operatörün ölçme tekniği konusunda yetersiz bilgi sahibi olması. Üzerine 46. Sayı 44. sayfadaki makalenin devamıdır. 4.16. Taşlamada parçanın çarpması. 4.17. Puntaların salgılı olması. 4.18. Malzeme üzerindeki iş emri veya bilgi kartında yeterli bilgi olmayışı. 4.19. Tolerans dışı parça bağlanması. 4.20. Soğutma sıvısının özelliğini kaybetmesi. 4.21.kalibre edilmemiş veya kalibrasyonu bozuk mastarın kullanılması. 4.22. Yeterli ölçü aleti olmaması. 53 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ 4.74. Yöneticilerin, amirlerin anlayışsızlığı. 4.75. Montaj hataları. 4.76. Tecrübesizlik ve deneyim eksikliği. 4.77. Ekip ve takım çalışması olmayışı. 4.78. Bağlama aparatının işlem esnasında gevşemesi. 4.79. Tezgah veya makine yağlarının eksik olması. 4.80. Bakım akabinde tezgah ayarlarının bozulması. 4.81. Tezgah bakımlarının zamanında yapılmaması. 4.82. Kalite kontrol grubu ile olan iletişimsizlik. 4.83. Malzemenin karışması. 4.84. İş ortamının aşırı soğuk olması. 4.85. Kalite Kontrol Grubunun görevini yapmaması. 4.46. Operatörün yeterli teknik bilgiye sahip olmaması, resmi okuyamaması. 4.47. Mastar kontrolü yapmadan çalışma yapmak. 4.48. Tezgahta elektrik kaçağı, elektrik arkı olması. 4.49. Soğutma sıvısının uygun yere akmaması. 4.50. Çalışanın maddi manevi tatmin edilmemesi. 4.51. Parça üzerinde ölçme esnasında yapılan hatalar. 4.52. Yanlış kesici takım kullanılması. 4.53. Isıl işlemden doğan hatalar. 4.54. Malzeme sertliğinin uygun olmaması. 4.55. Aparatın deforme olması. 4.86.Kişisel koruyucu malzemelerin uygun ve zamanında verilmemesi. 4.87. Sık yapılan proje değişiklikleri değişikliklerin yapılmasındaki zamanlama hataları. 4.88. Ortamdaki toz vb. olumsuzluklar. 5. İmalathanelerde Zeminin (Açık ve Kapalı) Yağlanma Nedenleri. 5.1. Tezgahlardaki ve makinalardaki yağ kaçakları. 5.2. Forklift vb. taşıyıcıların tekerlerine zeminden bulaşan veya kendinden kaynaklanan yağ kaçaklarının diğer yerlere taşınması. 4.56. Tezgahta uygun soğutma sıvısı kullanılmaması. 5.3. Üretimden çıkan talaşların koyulduğu sandıklardaki yağ sızıntısı. 4.57. Taşıma ve servis hataları. 5.4. Buharlaşan yağın yoğuşarak zemine çökmesi. 4.58. Elektrik kesilmesinden oluşan titreşimler ve olumsuzluklar. 4.59. Dişli kesmede bağlama çakısının ters bağlanması. 5.5. Tezgahlardaki ve makinalardaki yağ rekorlarının sızdırması. 4.60. Forklift operatörünün yanlış parça taşıması. 5.6. Tezgah oluklarından sızan yağlar. 4.61. Operatörün tezgah başından ayrılması. 5.7. Fabrika zemininin bozukluğu (çukurlar eşikler vb.) 4.62. Operasyon safhalarının yeterli netlikte olmaması. 5.8. Temizlik malzemesinin yetersizliği veya eksikliği. 4.63. Ambalaj hataları. 5.9. Tezgahlara ve makinalara seviyesinden daha çok yağ koyulması. 4.64. Eksik operasyonlar. 4.65. Önlem konusunda yönetim hatası 4.66. Parçanın düşme veya çarpma sonucu hasar görmesi. 4.67. Çalışanlardaki motivasyon eksikliği. 4.68. Operasyonlar arasında zaman olmaması. 4.69.Operatör veya vardiya değişikliliklerinde yeterli bilgi verilmemesi. 4.70.Ambardan veya takımhaneden yanlış çakı vb. verilmesi. 4.71. Operatörün sık-sık hasta olması. 4.72. İş güvencesi olmaması. 4.73. İş emniyeti eksikliği. 54 5.10.Genel tezgahlardaki gerek makinalardaki dişli kutularının yağ boşaltma tapaları contalarındaki yağ kaçak ve sızıntıları. Bunun oluş nedeni tapanın altındaki bakır veya alüminyum pulun her seferinde yenilenmeyişi. 5.11. Talaş arabalarından, taşan yağlar. 5.12. Forklift, mobil vinç, vb. araçlardan sızan yağlar. 5.13.Çalışanların ayakkabıları ile daha önce oluşan yağ kirliliğinin temiz yerlere taşınması. 5.14.Forklift, transpalet gibi araçlarla parça taşınmasında parçalardan sızan yağlar. 5.15.Tezgahın çalışması esnasında koruyucuların kullanılmaması nedeni ile sıçrayan yağlar. İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ 5.16. Tezgah ve makinaların yapılan yağ dolum ve boşalım sırasında dökülen yağlar. Sonuç olarak; israf ve tasarruf konusu özellikle verimlilik ve kalite ile yakından ilgilidir. 5.17. Soğutma sıvılarının merkezi sistemle dağıtılmaması. KALİTE sözü üzerinde durursak; bugün dünyada kaliteyi neyin oluşturduğu konusunda fikir birliği yoktur. En geniş kapsamda sözcüğü yorumlarsak “iyileştirilebilen her şeydir.” Konuya bir başka bakış açısı ile bakarsak; KALİTE, sadece ürün ve hizmette değil aynı zamanda kişilerin nasıl çalıştıklarını, makinaların nasıl işletildikleri, tezgahların nasıl programlandığı, sistem ve prosedürlerin nasıl yürütüldüğü ile de ilgilidir. Bunu daha da genişletebiliriz. Konu İNSAN DAVRANIŞLARINI her yönü ile içermektedir. Bu nedenle KALİTE, VERİMLİLİK gibi sözcükler yerine İYİLEŞTİRME, GELİŞTİRME gibi deyimler kullanmak daha doğru olur. Burada iyileştirme bir çok kurumda algılandığı şekliyle donanımın iyileştirilmesi değil; insan ile ilgili her türlü öğeleri de kapsamaktadır. İYİLEŞTİRME herkesin her türlü faaliyetine uygulanabilir. 5.18. Zeminin yeteri kadar temizlenmemesi. 5.19. Yağcıların taşıma esnasında döktüğü yağlar. 5.20.Operatörlerin çalışmasındaki düzensizlik ve disiplinsizlik. 5.21. Tezgah ve makine bakımlarının düzensiz ve programsız oluşu. 5.22.Bakım onarımda olan tezgahların, makinaların makine aksamlarının taşınması esnasında sızan ve dökülen yağlar. 5.23. Tezgahların ve makinaların eski olması. 5.24. Tezgah kapak ve camlarının kırık olması. 5.25.Yağcıların zamanında olumsuzluklara müdahale etmemesi. 5.26. Kullanılan bezlerden kaynaklanan yağlar. 5.27. Kesici takımın değişmesi sırasında sızan yağlar. 5.28. Yağ tanklarının talaşla dolarak yağ taşırması. 5.29. İdareci ve yöneticilerin ilgisizliği. 5.30. Tezgahlarda soğutma sıvı göstergesinin olmaması. 5.31. Çalışan tezgahta yağ hortumunun çıkması. 5.32.Tezgah setleme esnasında sökülen aparattan sızan yağlar. 5.33.Soğutma sıvı vanalarının düzenli çalışmaması, arızalı olması. 5.34. Talaşların tezgahtan talaş arabasına boşaltılması sırasında akan yağlar. 5.35. Ani hidrolik hortumların patlaması. 5.36.Tezgahta gerek kesme sıvıları gerek yağlardan oluşan buharın dışarı atılmaması. 5.37. Yetersiz ve plansız bakım ve onarım. 5.38. Bakımla veya tamirle ilgili yetersiz yedek parça sıkıntısı. 5.39.Yağ kaçaklarının ilgili operatör tarafından zamanında bildirilip gereğini yapılmaması. 5.40. Dolan talaş sandığının zamanında değiştirilmemesi. 5.41.Kullanılan ataşman, aparat, ölçüm aletleri vb.den sızan yağlar. 5.42.Bu işlerle görevli yağcı ve temizlikçilerin görevlerini ihmal etmesi. 5.43.Bakım ve onarım esnasında sökülen parçalardan sızan yağlar. 5.44. Tezgah yağ tavalarının olmaması. 5.45. Yağlı temizlik bez ve üstüpülerin, tahta parçaların yere atılması. 5.46. Merkezi bir yıkama yağlama yerinin olmayışı. 56 Ürün yönünden kaliteye baktığımızda kalite proseste oluşur. Bu yönü ile her türlü imalatımızda proseslerimizi yakından gözden geçirmeliyiz. Hatta daha ileri giderek değişen ve giderek güç beğenir hale gelen müşterinin isteklerini karşılamak için kalitenin proje aşamasında oluşturulması gereği vardır. Bunun için pazarlamadan, satış sonrası hizmetlerden müşteri şikayetleri konusunda projeye geri besleme yapılmalıdır. Buralardan gelen bilgiler çok önemli olup, gecikmeden gereği yapılmalıdır. Kurumda çalışanların her günü bir önceki günden farklı olmalıdır. Bunun olabilmesi ise ancak her türlü aktivitemizin faaliyetimizin İYİLİEŞTİRİLMESİ ile mümkün olur. Ürün kalitesi üretim esnasında oluşur. Kalite proseste oluşur. Kalite tasarım aşamasında ortaya çıkar, müşterinin istekleri göz önüne alınır. Kalitenin güvenliği ve devamlılığı kurumun çok önemli bir parçasıdır. Kalite kontrol imalat esnasında da kritik aşamalarda yapılmalıdır. İmalat bittikten sonra çıkan ürünün kalitesi konusunda emin olunmalıdır. Hidrolik Hortumlar ve Hortumdaki Kaçakların Tehlikeleri İşbaşı İSG Konuşmaları (Toolbox Talks) Tercüme: Dr. Tevfik Severengiz Belki inanmayacaksınız, hidrolik hortum aksamı ve bağlantıları kaçak veya sızıntı yapsınlar diye tasarlanmıyor, ama buna rağmen kaçırıyorlar. Onlarda kaçak varsa, o zaman bir hata söz konusudur. Yüksek basınçlı hidrolik hatlardaki kaçaklar sadece keyfe keder bir pislik olmayıp, ayni zamanda tehlikelidir de. Kaçaklar, kayma, düşme ve yangın tehlikesi oluşturabilir, çevreyi kirletebilir. Kaçaklar vücutta cilt yanıklarına neden olabildikleri gibi yüksek basınçla sıvılar cilde de nüfuz edebilirler. Hortumlardaki sızıntıların en yaygın nedenleri aşınmalar, sıyrıklar ve hatalı montajdır. Hidrolik hortumlarla çalışıyorsanız, oluşabilecek sorunları önceden bilebilmek, bunları önlemek ve giderilmeleri konusunda beceri kazanmış olmanız gerekir. Problemlerin önlenmesi: Aşınmaların önlenebilmesi için hortumların doğru uzunluk ve çapta olmaları zorunludur. Hortumların, makina üreticilerinin kullanılması öngörülen askı, destekleme ve mandal malzemeleri ile kullanıldığından emin olunuz. Başlangıçta var olan aşınma koruyucuları eksik ise, bunların yenilenmesi gerekir. Dış katmandaki bir hasarı katiyen göz ardı etmeyiniz. Böyle bir 58 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ hasar, hortumun basınca dayanıklılığını sağlayan örgü sisteminin su ile nemlenerek paslanmasına, paslanmalar ise hortumun iş göremez hale gelmesine neden olabilir. Kaçaklar tespiti ve giderilmesinde yapılan yanlışlıklar: Bağlantılarda bir kaçağın tesbit edilmesi halinde neler yapılır? Bir anahtar bulup bağlantıyı bir diş daha mı sıkarsınız? Bu fazla sıkılaştırma daha büyük bir sızıntıya, hatta bağlantının artık iş göremez hale gelmesine neden olabilir. Kaçağın yerini tespit için elinizi kullanmayınız. Bunun yerine bir parça karton veya tahtadan yararlanabilirsiniz. Hidrolik sıvı sıcak olup cildinizi yakabilir. Bir iğne deliği kadar ki kaçak nedeniyle, sıvı basınçla derinizin altına enjekte olabilir, zehirlenmeye, enfeksiyona sebep olarak, yaşamınız ve uzuvlarınız için büyük bir tehlike oluşturabilir. Böyle vakalar görülmüştür. Sızdırmazlık Testi: Test yapılmadan önce, makinayı kapatınız ve sistemin hidrolik basıncını düşürünüz. Hortum bağlantılardan sıyrılır veya bağlantılar basınç altında koparsa, kızgın hidrolik yağının aniden açığa çıkması nedeniyle, ağır yaralanmalar ve yangınlar oluşabilir. Kaçaklar genellikle yanlış montaj ve sistemin hasar görmesi nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Şu hususlara bilhassa dikkat ediniz: 1. İki ucun da içerden ve dışardan temiz olmasına, hiç bir fiziksel hasarın mevcut olmamasına, 2.Yeni contaların kullanılmasına, bağlantı kurulmadan temiz ve yağlanmış olmalarına, 3.Contaların ve kovanların tahrip olmamasına, metal yorgunluğuna, çatlaklara neden olmamak için aşırı derecede sıkılmamasına, 4.Armatürlere bağlantılar genelde kendi aralarında uyumludur. Lakin birbirinden o kadar farklı bağlantı uçları vardır ki, bunlar bazen takriben uyumlu olabiliyorlar, tam olarak değil. Hortum uçlarının uygun bir biçimde montajları çok önemlidir. Basınç altındaki hortumların bağlantılardan kurtulmaları halinde, onlar büyük bir güçle kırbaç gibi geri sıçrar ve büyük miktarda kızgın hidrolik yağın çevreye dağılmasına neden olurlar. Armatür bağlantılarında kaçak oluşmasının nedenlerini, yiv dişlerinin yeterince sıkılmaması, hortumun iyice ve temiz olarak kesilmemesi, kök bağlantılarının hortum içine yeterince oturtulmaması olarak sayabiliriz. Şayet hortumları kendiniz monte ediyorsanız, kullanılan sıkıştırmalı montaj yanaklarının aşınmamış olmalarına dikkat ediniz. Bazı sıkıştırma makinelerinin yanakları aşındıkları taktirde, sıkılan bölüm gevşek kalabiliyor. Basınçlı hidrolik sistemlerde vidalı tip kelepçeler kullanılmamalıdır. Her türlü sıvı iletişimi boru sistemi ile çalışan kişiler tehlikeli sızıntıları önlemek için temiz, özenli bir işçilik gerektiğini bilirler. Eğer bir sızıntı görürseniz, derhal bildiriniz. İşiniz bu tür kaçakları tamir etmek ise, bunu tamiratı özenle ve güvenli yapınız. Kaynak:http://www.toolboxtopics.com/Gen%20Industry/ Hydraulic%20Hoses%20and%20the%20Danger%20of%20Leaks.htm İMMB Söyleşi Avrupa Birliği'nde Sivil Toplum Kuruluşlarının Yeri ve Lobi Faaliyetlerinin Önemi? Türk kuruluşları neden Brükselde kendini daha fazla göstermeli? Türkiyenin AB'ye yönelik lobi faaliyetleri? ‘Lobi’ kavramı bilindiği üzere Türkiye’de tam karşılığını bulmuş kavramlardan biri değil henüz. Bu nedenle de lobi faaliyetleri de düzenli ve oturmuş bir sistem üzerinden yürümüyor. Ancak Türkiye’nin de aday ülke ve Gümrük Birliği’ne üye konumunda bulunduğu Avrupa Birliği’nde ise durum oldukça farklı. Lobi tam da sistemin merkezinde yer alıyor ve büyük önem taşıyor, zira tüm yapı bilgi alışverişi üzerine kurulmuş vaziyette. Avrupa Birliği kurumları, sektörel bilgi ihtiyaçlarını lobiciler üzerinden sağlıyorlar. Bu nedenle de Brüksel’de 30.000i aşkın lobici Avrupa Birliği kurumlarıyla sürekli iletişim halinde. Ekonominin lokomotifi olarak gösterilen temel sektörlerin de Avrupa Birliği kurumları nezdinde haklarını iyi savunmaları, pozisyonlarını iyi anlatmaları ve sürekli iletişim kurmaları elzem olarak değerlendiriliyor. Hem Komisyon’un hem de Avrupa Parlamentosu’nun fikrine en çok değer verdiği kitlelerin başında ise STK’lar geliyor. Lobicilik ve Avrupa Birliği konulu söyleşimizde sorularımızı EUROHUB Consultancy Group Kurucu Ortakları Ali TÜRKELLİ1 ve Evrim TAN2 yanıtladılar… -EUROHUB Consultancy Group ve faaliyetleri hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz? - EUROHUB Consultancy Group, uzun yıllardır lobi sektöründe gerek akademik gerekse profesyonel olarak çalışan genç ve dinamik bir ekibin bir araya gelmesiyle 2012 yılında kuruldu. Bu ekibi bir araya getiren temel motivasyon, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) nezdindeki profesyonel lobi ihtiyacına dair gördüğümüz eksiklik ve bu boşluğu doldurmaya çalışmak oldu. Bugün Brüksel’de AB’ye akredite toplam 400 danışmanlık firması var ve toplamda 30.000 civarında aktif lobici çalışıyor. Sizlerin de bildiği üzere Türkiye de AB nezdinde devlet kurumları ve işadamı dernekleri tarafından ağırlıklı olarak temsil ediliyor. Ancak sadece AB’ye odaklı çalışan, tanıtım ve etkinlik düzenlemekten ziyade teknik anlamda bu işi yapan profesyonel lobi firması eksikliği hissedilmekteydi. Biz bu gerçeklikten hareketle ekip olarak bir araya geldik ve EUROHUB’ı oluşturduk. Böylelikle, doğrudan 60 AB’ye yönelik çalışan 400 akredite firma arasındaki kurucuları Türk tek AB firması olduk. EUROHUB’da gerek ortaklar gerekse ekip arkadaşlarımız, herkesin güçlü akademik altyapıları (en düşük eğitim seviyesi yüksek lisans) ve profesyonel tecrübesi var. Bu özelliğimiz bizlere çeşitli alanlarda aynı anda 1 1982 yılında Ankara’da doğan Ali Türkelli, lise eğitimini Robert Kolej’de tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Brüksel’de TÜSİAD ve CEPLIS’te Avrupa Birliği üzerine çalışmalar yaptıktan sonra Türkiye’ye dönerek The Marmara Hotels & Residences’ın Pazarlama Yönetmenliği görevini yürüttü. Profesyonel hayatının yanı sıra akademik çalışmalarını da devam ettiren Türkelli, önce Boğaziçi Üniversitesi’nden daha sonra da Jean Monnet Bursiyeri olarak gittiği Belçika’nın Katholieke Leuven Üniversitesi’nden sırasıyla Avrupa Çalışmaları ve Avrupa Birliği Politikaları Yüksek Lisans derecelerini aldı. Daha sonra Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu’nun AB nezdindeki temsilciliğini yürüten Ali Türkelli, 2012 yılından bu yana profesyonel yaşamını kurucu ortaklarından olduğu EUROHUB Consultancy Group bünyesinde Yönetici Ortak olarak sürdürmekte ve aynı zamanda Gent Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Bölümü’nde Avrupa Birliği ve Lobicilik üzerine doktora çalışmalarını yürütmektedir. 1986 yılında İstanbul’da doğan Evrim Tan, lise eğitimini Sankt Georg Avusturya Lisesi’nde tamamladıktan sonra eğitimine ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde devam etti. Lisans eğitimini burada tamamladıktan sonra yüksek lisans için gittiği Belçika’da, Katholieke Leuven Üniversitesi’nde Avrupa Birliği Politikaları Yüksek Lisans Programına devam etti. Türkiye’deki belediyeler üzerine akademik çalışmalar gerçekleştiren ve çeşitli uluslararası yayınları bulunan Tan, 2012 yılından bu yana profesyonel yaşamını kurucu ortaklarından olduğu EUROHUB Consultancy Group bünyesinde Yönetici Ortak olarak sürdürmekte ve aynı zamanda Katholieke Leuven Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi alanında ‘yerel yönetişimde kapasite ve yerelleşme arasındaki ilişki’ konulu doktora çalışmasını yürütmektedir. 2 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ faaliyet gösterme imkânı tanıyor, bu nedenle de geniş bir müşteri yelpazemiz var. Uluslararası, ulusal ve yerel kuruluşlarla çalışıyoruz. Avrupa’dan sektör sivil toplum kuruluşları (STK) ve özel şirketlerle Türkiye’den de ağırlıklı olarak belediyeler, üniversiteler, sektör STK’ları çatı kuruluşlar ve KOBİ’lerle birlikte çalışıyoruz. Müşterilerimiz adına onların AB kurumları ve yetkilileri ile olan ilişkilerini düzenliyor, onları AB nezdinde temsil ediyoruz. Önce AB vizyonları çerçevesinde bir strateji belirliyor, sonra da bunu uygulamaya koyuyoruz. Strateji müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre özel olarak şekillendiriliyor. Uygulama aşamasına geçildiğinde ise onlar adına görüşmeler gerçekleştiriyor ya da görüşmeleri esnasında nasıl ve ne şekilde iletişim kurmaları gerektiği konusunda kendilerini bilgilendiriyoruz. Komite toplantılarına katılıyor, müşterilerimizi buradaki gelişmelerden anında haberdar ediyor ve ona göre pozisyon almaları için yardımcı oluyoruz. Benzer şekilde müşterilerimizin mesajlarını doğrudan yasa yapıcılara iletiyoruz. Yürüttüğümüz lobi aktivitelerinin bir diğer kolu ise AB finansal desteklerine yönelik. Burada da Brüksel merkezli AB kaynaklarının kazanılması için çaba gösteriyor, hem karar alıcılarla hem de müşterilerimizi dâhil ettiğimiz konsorsiyumlarla sürekli iletişim halinde bulunuyor, onların haklarını savunarak maksimum fayda elde etmelerini sağlıyoruz. Lobi henüz Türkiye’de tam anlamını bulmuş bir kavram değil. Biraz anlam kaymasına uğramış diyebiliriz, ABD ve AB’de anlaşıldığı şekilde anlaşılmıyor. Lobi denilince akla genelde örgütler, kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar ya da Türkiye aleyhine yurtdışındaki siyasi örgütlenmeler geliyor. -Lobi yapmak sizce neden önemli? -Lobi, “siyasi karar vericileri ikna etmeye yönelik iletişim aracı” olarak tanımlanıyor genellikle. Bunu yaparken de doğrudan iletişim, gelişmeleri sürekli takip ederek analiz, gerek siyasi gerekse hukuki strateji ve taktikler kullanılıyor ve bunların hepsinin koordinasyonu sağlanıyor. Biz işimizi tanımlarken kısaca ikna etmek diyoruz. AB yetkililerini müşterilerimiz için ikna ediyoruz özetle. AB çerçevesinde değerlendirecek olursak milyar Avroluk bir endüstriden söz ediyoruz. Binlerce danışmanlık firması, banka, hukuk büroları ve ticaret örgütleri bu endüstriyi oluşturuyor. Zaten dünyadaki kurumların yüzde 75’i doğrudan ya da dolaylı olarak Brüksel’de temsil ediliyor. Bunun temel sebebi AB üyelerini ve aday üyelerini doğrudan etkileyen yasaların yüzde 80’inin Brüksel çıkışlı olmasıdır. Çıkan bu yasaların yüzde 75’inde de lobicilerin doğrudan etkileri var. Bu nedenle AB yasalarına doğrudan etkiden söz etmek mümkün.AB’nin tüm ticari ilişkileri bu kanunlar çerçevesinde düzenlendiğinden ekonomik etkisi oldukça fazla. Stratejik etki de benzer şekilde, AB başkentinde lobi yaptığınız zaman aynı anda tüm üye ülkelere ve kurumlarına ulaşabiliyorsunuz. Sadece ülkeler değil elbette, dünyadaki kurumların yüzde 75’ine doğrudan ulaşabiliyorsunuz demektir bu. - Türkiye’de lobi faaliyetlerinin çok gelişmediğini ve hatta pek benimsenmediğini görüyoruz. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir? -Lobi henüz Türkiye’de tam anlamını bulmuş bir kavram değil. Biraz anlam kaymasına uğramış diyebiliriz, ABD ve AB’de anlaşıldığı şekilde anlaşılmıyor. Lobi denilince akla genelde örgütler, kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar ya da Türkiye aleyhine yurtdışındaki siyasi örgütlenmeler geliyor. Kavram, olumsuz, karanlık bir anlam ifade ediyor. Uygulamaya bakacak olursanız lobi faaliyetleri elbette var, ancak çok sınırlı ve daha önce tanımladığımız anlamda değil. Yoksa bir işadamının bir milletvekili ya da bakanla iş için görüşmesi de lobi, vatandaşların toplu olarak isteklerini yerelde dile getirmeleri de. Türkiye’de gerçekleştirilen lobi faaliyetlerini de çoğunlukla iş dünyası ve dernekler yürütüyor. Profesyonel bir lobi anlayışı henüz gelişmiş değil. Bu nedenle de bu faaliyetler henüz yasalarla denetlenmiyor, AB ve ABD’deki gibi şeffaf değil. Son yıllarda AB ve ABD’de lobicilikte şeffaflık sağlanmasına yönelik atılan önemli Türkiye için de yol gösterici olabilir. Bunlara ek olarak siyasi sistem olarak da son derece merkezi bir yapı var. Yasa oylamalarında partiler daha ziyade blok olarak oy veriyor, o zaman da parti başkanı ya da 61 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ ona çok yakın 3-5 kişi dışında lobi yapılacak kimse kalmıyor. Parti içi demokrasi geliştikçe ve sistem daha çok sese izin verdikçe ikna edilmek istenen kişi sayısı artacak bu da lobi faaliyetlerinin sayısını doğrudan etkileyecek. Biraz arz talep meselesi yani. Son olarak bizce Türkiye’de Anglo-Sakson tarzı liberal bir ekonominin olmayışı da buna etken. Toplumda da bu tarz bir ekonomik anlayışın kabul görmemesi ABD’dekinin aksine geniş yelpazede hizmetlerin satış ve pazarlamasının yapılmasını zorlaştırıyor. Özellikle de bilgiye dayalı hizmetlerin. Türkiye’de bilgi ve aracılığa dair yapılan hizmetlerin pek bir karşılığı yok, olduğu zamanda ölçülebilme sorunu var. Bu konuda henüz bir piyasa oluşmuş değil, daha somut şeyler değerlendirmeye tabi tutuluyor. Yardımlaşma kültürü gelişmiş bir toplum olduğumuz için de bu tip hizmetler daha ziyade yardım olarak algılanıyor ve bu doğal kabul ediliyor. -Sizce uluslararası arenadaki lobi faaliyetlerinde Türkiye neden yok? Avrupa ve Amerika ile karşılaştırdığınızda neredeyiz? -Türkiye’yi doğrudan ABD ya da AB ile karşılaştırmadan önce altını çizmek gerekir ki AB ve ABD sistemleri birbirlerinden oldukça farklı. Çok kısaca bahsedecek olursak ABD’deki sistem çok daha agresif, savunmaya yönelik, pek çok zaman kanunların çıkmasını engellemeye çalışan, mali desteklerin mümkün olduğu bir sistem. Avrupa’da ise 62 sistem konsensüs üzerine dayalı, danışmanlık ve fikir alışverişinin ağır bastığı ve uzun vadeli güven ilişkilerinin olduğu bir sistem. AB sisteminde aslında tüm yapı bilgi alışverişi üzerine kurulu. Lobici olarak ne kadar bilgi sağlarsanız dinlenme ve nüfuz etme ihtimaliniz de o kadar artar. Bu şekilde oluşan ve güvene dayanan, sermayenin bilgi olduğu bir sistem var. Türkiye ve Türk kurumları da AB ile olan ilişkilerinde ne kadar çok bilgi sağlarlarsa o kadar etkin olurlar. Ancak temsilin hem nicelik hem de nitelik açısından zayıf kalması AB kurumlarına nüfuz etmemizi zorlaştırıyor maalesef. Bu sektörel temsilden bölgesel temsile kadar aynı. Almanya’nın örneğin 29 tane bölgesel temsilciliği var Brüksel’de. Hollanda’nın 20, İngiltere’nin 19 tane. İlginçtir Belçika’nın bile Brüksel’de 10 tane bölgesel temsilciliği var, kendi başkentinde. Türkiye bu resimde maalesef yok. Bu sadece bölgesel temsilciliklerden örnek. Bu nedenle aslında oldukça gerideyiz. -Konu uluslararası lobi ve lobi faaliyetleri olduğunda Türkiye sizce nasıl bir yol izlemeli? Uluslararası arenada lobiciler ve STK’lar Türkiye’yi nasıl temsil etmeli? -Türkiye’nin bizce temsili tümevarım mantığıyla gerçekleşmeli. Sadece üst düzey siyasilerin ya da bürokratların değil, üniversitelerin, bölgesel yönetimlerin, iş grupları ve çatı örgütlerinin en önemlisi de STK’ların mutlaka bir şekilde AB nezdinde pozisyonlarını anlatmaları ve buradaki İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ bilgi ağından ve ekonomik imkânlardan faydalanmaları gerekiyor. Bunu için de kısa vadede en ekonomik çözüm bu işi yapan profesyonellerle çalışmak ve onlardan destek almak. Kendi alanında daha çok kurum burada doğrudan ya da dolaylı olarak girişimlerde bulunursa, daha çok hibe başvurusu olursa ve daha çok Türk kurumu uluslararası konsorsiyumlara dâhil olursa büyük çerçevede en büyük kazanç yine Türkiye’nin olacaktır. Ancak bunun yolu da Brüksel’de olmaktan geçiyor. - Türkiye’nin AB’ye yönelik lobi faaliyetleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Bugün sıkışılan noktada sizce çözüm nasıl olmalıdır? -Daha önce de ifade etmeye çalıştığımız gibi Türkiye farklı şekillerde sürekli AB nezdinde gözükmeli, AB süreci desteklenmeli. Bu da yukarından aşağıya doğru değil aşağıdan yukarıya doğru yapılmalı. Türkiye, AB ile iletişim alanında önemli bir tecrübe geliştirmekle birlikte, bugün gelinen noktada, ülkenin son dönemde geçtiği zorlu süreç AB nezdinde olumsuz bir algı meydana getirmiştir. Bu olumsuz algının iyileştirilmesi, Türkiye’nin hızlı değişen gündeminin ve yapısal-hukuksal değişikliklerinin AB’nin ilgili kurumlarına zamanında etkin bir şekilde iletilmesiyle gerçekleştirilebilir. Bu durum reaktif bir tutumdan proaktif adımlara geçilmesini zorunlu kılmaktadır. AB’de karar alma mekanizmalarında rol alan kişileri ikna etmek ve onları etkilemek, Türkiye tarafından aktarılan bilgilerin zamanında eksiksiz ve doğru formatta sunulmasına bağlıdır. AB Başkenti Brüksel üzerinden yürütülecek lobi faaliyetleri, Türkiye’nin mesajlarının AB kurumları ve bunlara etki eden diğer kurumlara ulaştırılmasına yardımcı olacaktır. Bu faaliyetlerin doğru yöntem ve araçlarla, doğru zamanlama ve yetkin insan kaynağı desteği ile bahsi geçen kurumlara giden etkin kanallar kullanılarak yapılması gerekmektedir. AB Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu başta olmak üzere AB kurumları görevlerini yapabilmek için bilgiye ihtiyaç duymaktadır. Bu bilgiyi de sürekli irtibatta olduğu kişi ve kurumlardan sağlamaktadır. Türkiye’nin kendisini doğrudan ve dolaylı ilgilendiren konularda karar alma süreçlerinde etkin rol alabilmesi için, sürekli bilgi kaynağı rolünü üstlenecek irtibat noktalarının belirlenmesi ve harekete geçirilmesi gerekmektedir. Türkiye’nin hâlihazırda yaşadığı temel sıkıntıların başında AB karar alma süreçleri ile ilgili bilgiye zamanında ulaşamamak ve bilgiyi zamanında aktaramamak gelmektedir. Karar alma süreçleri tamamlandıktan sonra gerçekleştirilen temaslar istenen etkiyi yaratmamaktadır. Arzu edilen etkinin yaratılabilmesi için Türkiye’nin sürecin başından sonuna kadar karar alıcılarla sürekli iletişim ve bilgi alışverişi halinde olması gerekmektedir. AB takvimi çerçevesinde yer alan toplantıların (komite, grup, hazırlık, vb. ) düzenli takibi, bir sonraki toplantının gündemine ilişkin hazırlık çalışmalarının yapılması ve karar alıcılarla sürekli iletişim halinde olunması zamanlama konusunda proaktif olunmasını sağlayacaktır. Bilgi iletişimindeki eksikler nedeniyle Türkiye, karar alıcıları besleyen doğrudan (asistan, bürokrat, danışman) ve dolaylı bilgi kaynaklarına (üniversiteler, düşünce kuruluşları, basın, vb. ) yeterli etkide bulunamamaktadır. Bilgi kaynaklarının tespiti, bu kaynaklara Türkiye hakkında doğru, hızlı ve öncü bilgi akışının sağlanarak karar alıcıların en başından itibaren doğru bilgilerle hareket etmesine zemin hazırlanacaktır. AB düzeyinde sağlıklı iletişim kurulabilmesi AB’nin aşina olduğu formatlarda hazırlık yapmak ve ortak literatürü kullanmakla mümkündür. Bu şekilde karar alıcıların çalışmalarına destek verecek bilgilerin tespiti ve paylaşımı işbirliğinin artmasını sağlayacaktır. - Türkiye, yurtdışında yaşayan vatandaşlarından oluşan potansiyelini lobi faaliyetleri açısından sizce nasıl değerlendirebilir? -Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, Brüksel’de lobi milyarlarca Avroluk bir endüstri. Washington’da bu rakam neredeyse ikiye katlanıyor. Zaten bu iki şehir 1-Washington 2-Brüksel olmak üzere dünyanın iki lobi başkenti. Sadece Brüksel, AB Komisyonu’nun 31.000 çalışanına karşılık 30.000 civarında lobicinin çalıştığı, yani neredeyse her Komisyon görevlisine bir lobicinin düştüğü, Avrupa kanunlarının yüzde 75’ini etkileme gücüne sahip dev bir endüstri. Türkiye maalesef bu endüstrinin henüz oturmuş bir parçası değil. Bizim faaliyetlerimiz daha ziyade kısa süreli tanıtım faaliyetleri ve sürdürebilirlikten uzak. Bu nedenle de ne sistemde istediğimiz gibi bir oyuncu olabiliyoruz ne de AB’den çıkan fonlardan yeterli oranlarda faydalanabiliyoruz. Bu değişmeyecek bir şey değil elbette, hem de istenirse çok kısa sürede değişebilir. Ancak önce bakış açımızı değiştirmemiz ve bu meseleye bir iş olarak bakmamız gerekiyor. Burada yapılan çalışmalara bir iş perspektifinden bakıp, yatırım olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Türkiye’de AB nezdindeki çalışmalar maalesef daha ziyade tanıtım ve reklam olarak değerlendiriliyor. Bir diğer yanlış algı da AB fonlarıyla ilgili. Bu fonlardan yararlanmak isteyen kurumlar hiçbir sorumluluk altına girmeden ve yatırım yapmadan AB’den kendilerine büyük kaynaklar yönlendirileceğini zannediyorlar. Kurumlar istiyorlar ki hiç bir maddi yatırım yapmadan hemen AB’den fon alsınlar ve bunları dilediğince kullansınlar. Hâlbuki aynı lobi gibi AB fonları da bilgiye ve networke dayanan son derece teknik bir mesele ve hem maddi yatırım hem de vakit gerektiriyor. Araştırmasından, yazımına, AB kurumlarıyla yapılacak pazarlıklarına ve sonrasında takibine kadar önemli mesai gerektiren işler. 63 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Bu bakış açısını değiştirdikten sonra, yurtdışındaki Türk nüfus eğitimli ve bilinçli olduğu ölçüde elbette ki büyük bir güç. Ancak bu gücün örgütlü olması lazım. Siyasi ya da ideolojik yaklaşımlardan ziyade çok daha somut meseleler üzerinde uzlaşarak bir stratejiyle karar alıcıların karşılarına çıkmaları gerekiyor. Mesajlarını kısa sürede doğru vermeleri ve kurumlarla ortak bir noktada uzlaşmaları gerekiyor. AB için konuşacak olursak Türkiye’nin en büyük avantajı Avrupa’da yaşayan Türkler. Her şeyden önce AB vatandaşı oldukları için oy verme hakkına sahip olan bu kişilerin ellerinde ciddi fırsatlar var, vatandaş olarak muhataplarını etkileme şansları çok daha yüksek. Bir Alman ya da Fransız’la eşit olarak rekabet edebilirler. Ancak bunu yapabilmek için eğitimlerine öncelik vermeli, bu meseleyi siyasi değil teknik bir iş olarak algılamalı ve son olarak da örgütlenip AB’ye akredite olmalı ve sürdürülebilir çalışmalara imza atmalılar. Yurtdışında bilinçli ve eğitimli nüfus demek çok daha güçlü bir Türkiye demek. sahnelerde boy göstermeleri Türkiye’ye de büyük fayda sağlayacaktır. Türkiye’nin Gümrük Birliği üyeliğinden ötürü Avrupa ve hatta artık pek çok 3. ülke ile yaptığımız ticaret Brüksel’den çıkan kanunlara tabi. Ancak bu kanunların oluşum sürecinde Türk kurumları çok fazla boy göstermiyor ve destek olmuyorlar. Hatta pek çok durumda pek çok kurumumuz son dakikada öğreniyor ve ondan sonra ilgili uyum süreci çok keskin ve maliyetli hale geliyor. Hâlbuki örneğin İş Makineleri sektörünü temsil eden STKlarımız Brüksel’de kendi alanları ile ilgili gelişmeleri birinci elden takip etseler, kanunlar daha yapılırken AB Komisyonu’na bilgi sağlasalar ve kendi lehlerine kanunlara şekil vermeye çalışsalar bundan hem kendileri hem de Türkiye büyük kazanç sağlayacaktır. Biz şu anda derse girmeyen ama sınavda tüm konulardan sorumlu öğrenci konumuna düşürüyoruz kendimizi. -Ülkemizdeki sektör kuruluşlarının “baskı grubu” olma, lobicilik faaliyetlerini değerlendirir misiniz? STK’ları hangi yöntemleri kullanmalı, sektörümüzde ulusal ve uluslararası alanda nasıl bir lobicilik başarılı olur? -İş makineleri sektörü sadece Türkiye’de değil, Avrupa Birliği’nde de madenden ulaşıma kadar farklı sektörlere hizmet vermesiyle önemli sektörlerden biri. Bu nedenle de hakkını iyi savunması, pozisyonunu iyi anlatması ve güçlü bir iletişim kurması çok önemli. Lobi faaliyetlerine verilen önem ve bu alana yapılan yatırım arttıkça sadece yurtiçinde kalınmayacak uluslararasılaşma süreci de beraberinde gelecektir. Örneğin Brüksel’de AB nezdinde bir Türk İş Makineleri lobisi her şeyden önce Türkiye’ye ciddi bir know-how kazandıracaktır. Bununla da kalmayıp kendi know-how’ını Brüksel üzerinden 30’dan fazla ülkeye aynı anda ihraç edecek, ülkeler arasındaki paylaşım ve networkün daha da gelişmesini sağlayacaktır. Network’un oluşması ve gelişmesi demek Türk firmaları için yeni pazarlar yaratmak ve mevcut pazarlarda da daha kolay hareket edebilme yetisi kazanmak demektir. İş makineleri gibi ithal edilen ürünlerin bakım ve servis maliyetlerinin düşmesi, ömürlerinin uzaması ve sürdürülebilir olması demektir. Yeni pazarlarla birlikte yeni işbirlikleri doğacak, bu işbirliklerinden doğacak ortaklık ve hatta oluşturulacak konsorsiyumlarla AB finansal desteklerinden çok daha kolay şekilde çok daha büyük oranlarda faydalanmak mümkün olacaktır. Bu da hem sektöre finansal katkı yapacak hem de Türkiye’nin henüz istediği kapasiteye ulaşamadığı Ar-Ge çalışmalarına doğrudan kaynak sağlayacaktır. -Türk sektör temsilcileri bizce sadece Türkiye ile sınırlı kalmamalı, daha küresel düşünmeli ve artık sınırların olmadığı bir kıtada uluslararası arenaya mümkün olduğunca açılmalılar. Onları başta AB olmak üzere çeşitli uluslararası 64 -Türkiye İş Makineleri sektörü lobicilik faaliyetlerine ağırlık vererek yurtiçi ve yurtdışında ne gibi kazanımlara sahip olabilir? Su Yatak Arızasına Nasıl Sebep Olur Tercüme eden: Mehmet KARATATAR / Kaynak: Lube-tips Newsletter (Noria) Yağlama konusunda zaman harcayan bizlerin çoğuna, az miktarda suyun (500 ppm’den az) döner eleman yataklarının servis ömrünü önemli ölçüde azalttığı söylenmiştir. Gerçekten de bu iddiayı destekleyen çok sayıda araştırma vardır. Bunun aksini iddia etmek mümkün değildir. Şartlara bağlı olarak suyun yataklar üzerindeki tahrip edici etkileri, parçacık kirlenmesi kadar hatta ondan daha fazla tahrip edici olabilir. Bu sebeple burada, suyun zarar verip vermediğinden ziyade nasıl zarar verdiği konu edilecektir. Suyun nasıl etki ettiği ve nasıl hasar verdiğinin bilinmesi, sudan korunma tedbirlerinin alınması yanında arıza oluşumundan sonra yapılacak araştırmalara da yardımcı olacaktır. Ayrıca, su ile kirlenme kaçınılmaz ise, suyun sebep olduğu arıza biçimlerinin anlaşılması, savunma maksadıyla optimum yağ, yatak ve sızdırmazlık elemanı seçiminde önem taşıyacaktır. Makinalarımızın Belalısı Sudan daha karmaşık, daha güçlü ve daha şaşırtıcı bir kirletici yoktur. Suyun yağla bir arada bulunma şekilleri, servis sırasında ortaya çıkan kimyasal ve fiziksel dönüşümlerini de kapsayan nedenler ile ilgili çalışmalar halen devam etmektedir. Tek başına veya beraberce, nemden kaynaklanan problemler hem yağa hem de makinaya zarar verir ve bunu yavaş yavaş veya beklenmedik şekilde yatakların işlevsel arızaları takip edebilir. Suyun saldırı potansiyeli asla hafife alınmamalıdır. 66 Bir olaylar dizisi yoluyla ve genellikle değişik yardımcı etkenlerle birlikte su, makine yüzeylerine doğrudan zarar verebilir. Pek çok durumda en şiddetli hasar, dalga dalga gelen veya zincirleme reaksiyon arızalarıdır. Örneğin, su baz yağın öncelikle erken oksidasyonuna yol açabilir. Akabinde oksitler daha fazla su ile birleştikçe, korozif bir asidik sıvı ortamı oluşur. Ayrıca oksidasyon yağ içinde çözünmeyen çamurumsu bir maddeyi ortaya çıkarabilir ve yağın viskozitesini artırabilir (akışkanlık azalır). Her iki etken de yağ akışını engelleyerek yatak hasarlarının ortaya çıkmasına sebep olabilir. Suyun ve oksitlenmiş ortamın havayı yağ içinde askıda tutabileceği, bunun da yağlama problemlerini daha da artırabileceği göz ardı edilmemelidir. Bir makinada bozulma başladığında, bozulmanın gittikçe hızlanacağı genellikle doğru bir tespittir. Bütün bunları başlatan ise sudur. Arıza Biçimleri Bu yazının uygun uzunluk ve kapsamda olması için, aşağıda belirtilen arıza biçimlerine kısa ve doğrudan değinilecektir. Ancak ilmi gerçeklerden ziyade yerleşmiş anlayışlara dayanan hususlar yanında, gerçeklik payı az olan veya teknik hipotezlere dayanan hususlara değinilmemiştir. Listede, büyük ölçüde tahminlerden elde edilmiş, inanılırlığı yüksek bazı arıza biçimlerine de yer verilmiştir. Aşağıdaki arıza biçimleri sıralanırken yaygınlık veya önem derecesi dikkate alınmamıştır. İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Hidrojenin Sebep Olduğu Çatlaklar: Genellikle hidrojen kırılganlığı veya blistering olarak isimlendirilir. Bu, yatak imalatçılarının da farkında olduğu, belki de pek çok aşındırıcıdan daha vahim ve daha yaygın bir arıza biçimidir. Hidrojenin kaynağı elektroliz ve korozyon (suyun yardımcı olduğu) yanında suyun kendisi de olabilir. Suyun, bilyalar veya masuralardaki mikroskopik yorulma çatlaklarına, kılcal kuvvetler tarafından çekildiği konusunda kanıtlar vardır. Su, çatlak içindeki serbest metalle temas ettikten sonra parçalanır ve hidrojen atomları serbest kalır. Bu durum, kırılmalara ve çatlakların ilerlemesine sebep olur. En büyük risk yüksek gerilmeli çeliklerde ortaya çıkar. Katkı maddelerindeki (yüksek basınç, aşınma vb.) ve mineral yağlardaki kükürt ile ortamdaki hidrojen sülfit, çatlakların ilerlemesini hızlandırabilir. Risk, hem yağ içinde çözünmüş sudan hem de serbest sudan kaynaklanabilir. Korozyon: Pas oluşumu için su gerekir. Yağ içinde çözünmüş su bile pas oluşumuna sebep olabilir. Su, asitlere en büyük korozyon potansiyelini verir. Yatak kanallarında ve yuvarlanma elemanlarında korozyondan kaynaklanan aşınmış ve karıncalanmış yüzeyler, yatak yağlarına aşınma ve temas yorulmasını kontrol etmek için gerekli film dayanımını sağlayan kritik elastohidrodinamik yağ filminin yırtılmasına yol açar. Bunun yanında, statik aşınma ve yıpranma serbest su tarafından hızlandırılır. Oksidasyon: Birçok yatak sadece sınırlı bir yağlama hacmine sahiptir ve bu küçük hacim çok az miktarda antioksidan içerir. Metal parçacıklar ve su tarafından desteklenen yüksek sıcaklıklar antioksidanları çabucak yakıp bitirebilir ve yağ için gerekli olan oksidasyon koruyucu ortam ortadan kalkabilir. Yağın oksidasyona uğramasının, korozyon, çamur oluşumu, yağlama yüzeylerinde ince tabaka halinde sertleşmiş birikinti oluşumu, yağ akışının azalması gibi çok sayıda olumsuz neticesi vardır. Katkı Maddelerinin Tükenmesi: Yukarıda bahsettiğimiz gibi su antioksidanların tükenmesine sebep olur. Aynı zamanda su, aşınma önleyici, pas önleyici, dispersan, temizleyici ve çözücü gibi diğer katkı maddelerinin mevcudiyetini ve performansını da bozabilir veya azaltabilir. Su, bazı katkı maddelerini hidrolize edebilir, bazılarını bir araya toplayabilir veya yağdan ayırarak yağ deposunun dibinde çamur halinde sıvanmasına sebep olabilir. Su ile kükürt-fosforlu yüksek basınç katkılarının birleşimi, sülfirik asit ve fosfor asitlerine dönüşebilir ve yağın asit derecesini yükseltebilir. Yağ Akışının Kısılması: Suyun oldukça fazla bir çekim gücü vardır. Kendileri de çekim gücüne sahip yağ içindeki kirleri (oksitler, ölü katkı maddeleri, partiküller, ince karbonlar ve reçine gibi) bir araya toplar ve çamur topları ve emülsiyonlar oluşturur. Bu şekilsiz süspansiyonlar, yataklara yağlama yağının girişini sağlayan boğaz ve orifisler gibi kritik yağ geçişlerine girebilir. Çamur yağ geçişini kısıtladığında, yataklar gerekli yağı alamaz ve arıza kaçınılmaz hale gelir. Buna ilave olarak, asılı haldeki çamur ile kaplanan yağlama sistemi filtreleri kısa ömürlü olacaktır. Sıcaklığın düşük olduğu don şartları oluştuğunda, serbest su yağ akışını bozan buz kristalleri oluşturabilir. 67 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ olan dayanıklılığa (basınç-viskozite katsayısı ile belirtilir) sahiptir (genellikle 500 000 psi’den daha fazla). Ancak, suyun viskozitesi sadece bir santistoktur ve bu viskozite yükten bağımsız olarak hemen hemen aynı kalır. Bu, yüksek yatak yükleri için olumsuz bir durumdur. Sonuçta film mukavemeti zayıflar ve yorulma çatlakları, karıncalanma ve pul pul dökülmeler meydana gelir. Ayrıca su, yatağın yük bölgelerinde, yağ filminin aniden yırtılmasına ve potansiyel olarak yüzey çatlamasına sebep olacak şekilde, aşırı ısınmış buhar halinde parlayabilir veya patlayabilir. Mikrobik Kirlenme: Hava Girişi ve Köpüklenme: Su, yağın yüzey gerilmesini zayıflatır. Bunun sonucunda yağa hava girişi kolaylaşır ve köpüklenme oluşur. Yaklaşık 1000 ppm su, yatağın yağlama hacmini bir köpük banyosuna dönüştürebilir. Hava, yatakların sonunu getirecek şekilde yağ filmlerini zayıflatabilir, sıcaklığı artırabilir, oksidasyona, kavitasyona sebep olabilir, yağ akışını aksatabilir. Yağa hava girişi ve köpüklenme aynı zamanda yağ sapanlarının ve çarpmalı yağlama sistemlerinin verimini düşürebilir. Yağ Filmi Mukavemetinin Zayıflaması: Döner elemanlı yataklarda, yük altında elemanlar arasındaki kritik boşluk yağın vizkozitesine bağlıdır. Yük çok fazla ise hızlar çok düşük veya viskozite çok incedir. Bu durumda yatağın yorulma ömrü kısalır. Küçük su damlacıkları yük bölgesine girdiğinde, döner elemanlar arasındaki boşluk çoğunlukla kaybolur ve karşılıklı yüzeyler (bilyalar ile bilya kanalı gibi) birbirine çarpar veya sürtünür. Yağlar normal olarak, çalışma yüklerine dayanmak için gerekli 68 Su, mantar ve bakteriler gibi mikroorganizmaların gelişebileceği bir ortam olarak bilinir. Zamanla bu mikroorganizmalar yağ içinde askıda duran kalın canlı kütleler oluşturabilir ve filtreleri tıkayarak yağ akışını kısıtlayabilir. Mikrobik kirlenme aynı zamanda koroziftir. Yıkama: Gresler su ile kirlendiğinde yumuşayabilir ve yataktan dışarı akabilir. Aynı zamanda su spreyleri, gresin kalınlık katkılarına ve şartlara bağlı olarak, gresi yataktan doğrudan yıkayabilir. Sudan kaynaklanan problemlere karşı tek çözüm, yağa/ grese ve yatak bölgesine suyun girişini engelleyen önleyici tedbirlerdir. Hasara sebep olmayan yegane su, sisteminizi ele geçirmeyen sudur. Kirleticileri dışarıda tutma taktikleri her zaman için akıllı bir bakım yatırımıdır. Yataklar hala kalan bir kullanım ömrüne sahipken, risk faktörlerini bugünden kontrol ederek uzun vadeli düşünmek gerekir. Suyu yağdan ayırmanın ve/veya sebep olduğu hasarların giderilmesinin maliyeti, sisteme su girişini önlemek için yapılacak yatırımın çok üzerindedir. Bu sebeple, kirletici kontrol tedbirleri için cimri davranmamak gerekir. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan: Elektronik Haberleşme Güvenliği Yönetmeliği 20 Temmuz 2008, Resmî Gazete Sayı: 26942 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç MADDE 1 - (1) Bu Yönetmeliğin amacı, elektronik haberleşme güvenliğine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 - (1) Bu Yönetmelik, işletmecilerin fiziksel alan güvenliği, veri güvenliği, donanım-yazılım güvenliği ve güvenilirliği ile personel güvenilirliğinin sağlanması için tehditlerden ve/veya zafiyetlerden kaynaklanan risklerin bertaraf edilmesi veya azaltılmasına ilişkin olarak alacakları tedbirlere yönelik usul ve esasları kapsar. (2) Kişisel bilgilerin işlenmesi ve gizliliğinin korunması, bu Yönetmelik kapsamı dışındadır. Dayanak MADDE 3 - (1) (Değişik:R.G.-2/3/2009-27157) Bu Yönetmelik, 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayüı Elektronik Haberleşme Kanununun 4 üncü maddesinin birici fıkrasının (1) bendi ve 12 nci maddesinin ikinci fıkrasının (j) bendine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4 - (1) Bu Yönetmelikte geçen; a)Donanım-yazılım: Elektronik haberleşme altyapısı, bilgisayarlar, veri kaydetmek için kullanılan taşınabilir ve sabit diskler ile bunlarda kullanılan yazılım bileşenlerini, b) Elektronik haberleşme: Elektriksel işaretlere dönüştürülebilen her türlü işaret, sembol, ses, görüntü ve verinin kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektromanyetik, elektrokimyasal, elektromekanik ve diğer iletim sistemleri vasıtasıyla iletilmesini, gönderilmesini ve alınmasını, c)Elektronik haberleşme altyapısı: Elektronik haberleşmenin, üzerinden veya aracılığıyla gerçekleştirildiği 70 anahtarlama ekipmanları, donanım ve yazılımlar, terminaller ve hatlar da dahil olmak üzere her türlü şebeke birimlerini, ç) Elektronik haberleşme hizmeti: Elektronik haberleşme tanımına giren faaliyetlerin bir kısmının veya tamamının hizmet olarak sunulmasını, d) Elektronik haberleşme şebekesi: Bir veya daha fazla nokta arasında elektronik haberleşmeyi sağlamak için bu noktalar arası bağlantıyı teşkil eden anahtarlama ekipmanları ve hatlar da dahil olmak üzere her türlü iletim sistemleri ağını, e) Güvenlik hassasiyetli alan: Elektronik haberleşme altyapısının işletmeci kontrolündeki bölümlerini, f) İşletmeci: Kurum tarafından yapılan bir yetkilendirme çerçevesinde elektronik haberleşme hizmeti sunan ve/ veya elektronik haberleşme şebekesi sağlayan ve alt yapısını işleten sermaye şirketini, g) (Değişik:R.G.-2/3/2009-27157) Kurul: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulunu, ğ) (Değişik:R.G.-2/3/2009-27157) Kurum: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunu, h) Şifreleme: Veri muhteviyatının, yalnızca yetkili kişi ya da kurumlarca veya haberleşmeyi gerçekleştiren taraflarca bilinmesini sağlamak ve üçüncü şahıslarca elde edilmesini önlemek üzere, söz konusu verinin formunun özel bir şablona göre değiştirilmesini, ı) Veri: Abone ya da kullanıcının elektronik haberleşme şebekesi üzerindeki konum, zaman, trafik bilgileri ile elektronik haberleşmenin içeriğini, i) Veri güvenliği: Verinin gizliliği, bütünlüğü ve devamlılığının sağlanmasını ifade eder. İlkeler MADDE 5 - (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında aşağıda belirtilen temel ilkeler gözetilir: İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ a) Objektif nedenler aksini gerektirmedikçe, niceliksel ve niteliksel devamlılık, ayrım gözetmeme, düzenlilik, şeffaflık ve kaynakların etkin kullanılması, b) Tüketici haklarının korunması, c) Hizmet kalitesinin yükseltilmesi, ç)Ulusal düzenleme ile ulusal ve/veya uluslararası standartların dikkate alınması. Fiziksel alan güvenliği MADDE 7 - (1) Bina içi güvenlik hassasiyetli alanlarda aşağıdaki hükümler uygulanır: a) Giriş ve erişim yetkisi ile bu yetkinin kapsamı işletmeci tarafından önceden tanımlanarak, giriş ve erişim sadece yetkili kişilerle sınırlandırılır. İKİNCİ BÖLÜM b) Ziyaretçi giriş ve çıkışlarında gerekli kontroller yapılarak, tarih, saat ve kimlik gibi bilgiler kaydedilerek, her ziyaretçinin sadece izin verilen yerlere girişi ve çıkışı sağlanır. Elektronik Haberleşme Güvenliği Usul ve Esasları Tehdit ve zafiyetler c) Tüm personel ve personel harici kişiler, kimlik bilgilerini, yetki ve erişim seviyelerini açık bir şekilde görünür kılacak giriş veya kimlik kartı taşır. MADDE 6 - (1) Elektronik haberleşmeye ilişkin başlıca tehditler; a) Yetkisiz olarak veya yetki aşımıyla güvenlik hassasiyetli alana girilmesi, b)Yetkisiz olarak veya yetki aşımıyla silme, ekleme, değiştirme, geciktirme, başka bir ortama kaydetme veya ifşa etme yoluyla veri gizliliğinin, bütünlüğünün ve/veya devamlılığının bozulması, c) Donanım-yazılım bileşenlerinin ulusal düzenleme ile ulusal ve/veya uluslararası standartlar uyarınca belirlenen gereklilikleri yerine getirmesinin kısmen veya tamamen engellenmesi, ç) Deprem, sel, su baskını, yangın gibi doğal afetler ile grev ve lokavt hali, d) Kullanıcıyı yanıltarak doğru tarafla elektronik haberleşmede bulunduğu izleniminin verilmesi, e) Elektronik haberleşmenin yasal olmayan bir şekilde izlenmesi ve/veya dinlenmesi, f) Doğru olmayan bir bilgi üretilerek bu bilginin başka bir taraftan alındığının iddia edilmesi veya başka bir tarafa gönderilmesi, g) Elektronik haberleşme altyapısının kısmen veya tamamen hizmet veremez hale getirilmesi veya altyapıya ait kaynakların, hizmet sunumunu aksatacak şekilde tüketilmesidir. (2) Elektronik haberleşmeye ilişkin başlıca zafiyetler; a) Gelecekte gerçekleşmesi muhtemel tehditlerin öngörülememesi, b) Bir sistem veya protokolün tasarımında yapılan yanlışlıklar, c) Bir sistem veya protokolün kurulumu sırasında oluşan problemler, ç) Geliştiricilerin hataları, d) Uygulayıcıların hataları, e)Sistemin işletimi sırasında oluşan uygunsuzluklar veya yetersizliklerdir. ç) Güvenlik hassasiyetli alanlara giriş ve erişim yetkisi, düzenli olarak gözden geçirilerek güncellenir ve gerekli değilse iptal edilir. (2)Bina dışı güvenlik hassasiyetli alanlarda aşağıdaki hükümler uygulanır: a) Sahada yer alan, elektronik haberleşme altyapısını içeren bina, kule, dolap ve kutu gibi güvenlik riski oluşturabilecek alt yapı bileşenlerine erişim kontrol altında tutulur ve yetkisiz kişilerin kolaylıkla erişim sağlayamayacağı şekilde tesis edilir. b)Elektronik haberleşme maksatlı kullanılan kule ve saha dolapları, yetkisiz kişilerin müdahale etmesini engellemek amacıyla uyarıcı levhalar ile donatılır. (3)Güvenlik hassasiyetli alanlarda ilave olarak aşağıdaki tedbirler alınır: a) Kötü niyetli faaliyetleri engellemek amacıyla planlanmamış çalışmalardan kaçınılır. b) Ses ve/veya video kayıt cihazlarının güvenlik hassasiyetli alanlara, izinsiz olarak girişini engellemek amacıyla gerekli önlemler alınır. c) Güvenlik hassasiyetli alanların, tehditlere karşı korunması amacıyla fiziki güvenlik tedbirleri planlanır ve gerekli önlemler alınır. Personel güvenilirliği MADDE 8 - (1) Elektronik haberleşme altyapısında istihdam edilen teknik personel, konusunda yeterli mesleki deneyime sahip ya da eğitim almış olmalıdır. Bu personelin görev tanım ve sorumlulukları açıkça belirlenmelidir. (2)Elektronik haberleşme altyapısında istihdam edilecek personel hakkında adli sicil kaydı belgesi istenir. (3)Personelin haberleşme gizliliğine, milli güvenliğe ve kamu düzenine aykırı davranışta bulunmaması için her türlü önlem alınarak, işlerin ve hizmetlerin düzenli yürütülmesi sağlanır. Veri güvenliği MADDE 9 - (1) Veri güvenliği aşağıdaki hükümler uyarınca sağlanır: 71 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ a) Veri erişim yetkisi ve bu yetkinin kapsamı, veri türüne göre önceden belirlenir ve kayıt altına alınır. b) Yetki sınırlan dahilinde erişim sağlanması için kullanılacak teknolojilerin seçimi, işletmecinin tasarrufundadır. Donanım-yazılım güvenliği ve güvenilirliği MADDE 10 - (1) Elektronik haberleşme altyapılarında kullanılan donanım-yazılım güvenliği ve güvenilirliği aşağıdaki hükümler uyarınca sağlanır: a) Donanım-yazılımın ulusal düzenleme ile ulusal ve/ veya uluslararası standartlara uygun olması sağlanır. b)Aynı fiziksel alanda ve/veya farklı fiziksel alanlarda bulunan donanım-yazılım bileşenleri arasındaki iç haberleşmeyi sağlayan kablolu ve/veya kablosuz ağ yönetimi sadece yetkili kişiler tarafından erişilecek şekilde şifrelenir. c) Donanım-yazılım bileşenleri, herhangi bir güvenlik tehdidinin gerçekleşmesini önlemek üzere kontrol ve izleme altında tutulur. ç)Donanım-yazılım bileşenlerinin, yasal olmayan elektronik haberleşme dinleme ve/veya izleme tehdidi oluşturacak unsurları içerip içermediğini belirlemek üzere satın alma, kullanım, bakım ve onarım sırasında kontrolleri yapılır. Donanım-yazılım bileşenlerinde bu tür bir unsurun varlığının saptanması durumunda ilgili bileşenin kullanımına son verilir. Bu durum kayıt altına alınarak raporlanır ve oluşan tehdidi bertaraf edecek önlemler ivedilikle alınır. d)İşletmeci, elektronik haberleşmenin gizliliği, bütünlüğü ve devamlılığının sağlanması için kritik donanımyazılım bileşenlerinin tespitini yapar. Tespit edilen kritik donanım-yazılım bileşenlerinin yedekli çalışması esastır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İşletmecilerin Yükümlülükleri Elektronik haberleşme güvenliğini sağlama yükümlülüğü MADDE 11 - (1) İşletmeci, TS ISO/IEC 27001 veya ISO/ IEC 27001 standardına uygunluğu sağlamakla yükümlüdür. Yetkilendirilen işletmeciler yetkilendirme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde söz konusu standarda uygunluğu sağlar. Belirtilen süre içerisinde söz konusu standarda uygunluğu sağlayamayan işletmecilere Kurul tarafından gerekli görülmesi halinde ilave süre verilebilir. (2)İşletmeci, elektronik haberleşme güvenliği kapsamında, başta 6 ncı maddede belirtilen tehdit ve zafiyetler olmak üzere, kendi teknik ve idarî yapılanmasına göre yılda en az bir kez risk analizi yapar veya bu analizi tarafsız kuruluşlara yaptırır. Bu çerçevede tespit edilen tehdit ve zafiyetlere ilişkin riski değerlendirerek gerekli önlemleri alır. Kuruma bilgi verme yükümlülüğü MADDE 12 - (Değişik:R.G.-9/2/2013-28554) (1) Elektronik haberleşme güvenliğine ilişkin rapor işletmeci tarafın- 72 dan her yıl hazırlanır ve istenildiğinde Kuruma gönderilmek ve/veya Kurum tarafından yapılan denetimlerde ibraz edilmek üzere 5 yıl süreyle muhafaza edilir. Söz konusu rapor, bunlarla sınırlı olmamak üzere, en az; a) 11 inci madde kapsamında yapılan risk analizinde tespit edilen tehdit ve zafiyetler ile bunların yüksek, orta veya düşük şeklinde tasnifi ile gerçekleşme olasılıkları ve önlemleri, b) Bir tehdit ve/veya zafiyetin gerçekleşmesi durumunda yürütülecek faaliyetleri ve bu faaliyetlerde görev alacak personel ile bunların yetki ve sorumluluklannın neler olacağını içeren iş akış diyagramları ve acil eylem planlarını, c) Donanım-yazılım bileşenlerinin kurulumu, kullanımı ve işletimi ile bakım ve onarımı sırasında ortaya çıkan ve raporlanan problem ile uygunsuzluktan, içerir Alt yüklenici Armadan sorumlu olma yükümlülüğü MADDE 13 - (1) Alt yüklenici firma ile çalışılması halinde, alt yüklenici firma tarafından bu Yönetmelik hükümlerinin ihlal edilmesi durumunda söz konusu ihlalin işletmeci tarafından yapıldığı kabul edilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Çeşitli ve Son Hükümler Müeyyideler MADDE 14 - (Mülga:R.G.-2/3/2009-27157) Standarda uygunluğu sağlama GEÇİCİ MADDE 1 - (1) Bu Yönetmeliğin yayımlanmasından önce yetkilendirilen işletmeciler, Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde 11 inci maddede belirtilen standarda uygunluğu sağlar. Belirtilen süre içerisinde söz konusu standarda uygunluğu sağlayamayan işletmecilere Kurul tarafından gerekli görülmesi halinde ilave süre verilebilir. Yürürlük MADDE 15 - (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 16 - (1) (Değişik:R.G.-2/3/2009-27157) Bu Yönetmelik hükümlerini Kurul Başkanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 20/07/2008 26942 Yönetmelikte Değişiklik Yapan Mevzuatın Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 1. 2/3/2009 27157 2. 9/2/2013 28554 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Maymuncuğun Açamadığı Tek Kapı Rıza BAKIR / Makina Mühendisi Acısıyla, tatlısıyla hayatın gerçeklerine belli bir zaman sonunda alışıyoruz. Ama önemli olan bunlardan çıkaracağımız dersler olmalı. Kimimiz buna evet, kimimiz ise hayır diye yanıt veriyor. Ya da çok daha değişik bir açıdan bakarak acı ve tatlının hayatımıza kattığı anlamlarla yaşayıp gidiyoruz. İlk bakışta hepimize ters gelse de iş hayatında kariyerimizde basamaklar önümüzde uzayıp gidiyor. Hızlıca bu basamakları tırmanma gereği duyuyoruz. Ama bazen basamakları dinlene dinlene çıkmanın bizi rahatlattığını fark ediyoruz. Durup düşünmeye başlıyoruz. Bu süreçte hayatımız bütün hızıyla devam ediyor. Ama düşünmekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Bir şeylerin eksik kaldığını hissediyoruz ve başlıyoruz aramaya. Ararken düşünüyor, düşünürken aramaya devam ediyoruz. Ama halen neyi aradığımızı tam olarak bulamıyoruz. Arayıp bulamadığımız bilginin kendisi değil mi? Bilginin sonsuzlukla eşdeğer olan kapılarından içeriye , hepimiz hayata adım atar atmaz girmeye çalışmıyor muyuz? Bilginin sonsuzluğu hayatın kendisi. Öğrenecek ne kadar çok şey var. Peki ya zaman, işte hepimizin ortak bir noktası. Bilgiye ulaşmada zamanın sınırlı olması. Peki bu konuda ne yapıyoruz? Zamanımızı nasıl yönetiyoruz? Yoksa zaman mı bizi yönetiyor. Sadece zamanda değil bizi yöneten; hayatın kendisi ve bildiklerimiz yön vermeye başlıyor. İnsan bildiğini yaşar , bilmediğini öğrenir. Öğrenirken yaşar, yaşarken öğrenir. Ve bu döngü devam edip gider. Sadece içine bazı soruları alarak genişler. Ne, nasıl, niçin, nerede, ne zaman ve kim 5N1K ile öğreniriz. Yine çıktı karşımıza 5N1K dediğinizi duyuyorum. Ben de ne zaman karşılaşsam aynı tepkiyi veriyorum. Demek ki insan olarak hepimiz aynı yolda ilerliyoruz. Sadece hızımız farklı; hızı ayarlamakta tamamen bizim kontrolümüzde değil. Bir otomobille yol alırken bir çok değişken olduğu gibi öğrenmede de birçok değişken söz konusu. Hızı hepimiz yol çarpı zaman olarak biliyoruz. Yolu kişisel gelişimimiz olarak alırsak zamanda ömrümüz olur. Kişisel gelişimimiz ile bilginin uçsuz bucaksız denizlerinde yüzmeye başlarız. Bu denizde yüzerken temel ihtiyaçlarımızı yerine getirmek için çıktığımızda bu denize bir daha ne zaman döneriz kim bilir. İnsanlarla olan etkileşimimiz ile birlikte belki bir havuzda, belki bir nehir de belki de bir gölde yüzmeye devam ederiz. Zamanın bizi götürdüğü yere. Zamanımızı yönetebilmeyi başarabilmişsek. Zamanın her zaman yönetilmeye ihtiyacı vardır. Yoksa akıp gider. Bir bakmışız ömrümüz yol olup gitmiş, hızını ayarlayamadan. Geriye kalan ise tecrübelerdir. Herkesin farklı yol ve zamanı olduğu için hızı da farklıdır, istekleride, tecrübeleride. ‘’Tecrübe, istediğinizi elde edemediğinizde kazandıklarınızdır.’’ Bir şeyi isteyip elde edememe duygusu bilgi ile dolu odanın kapısını açan anahtardır. Maymuncuğun açamadığı tek kapıdır bu. Bu anahtarın yedeği yoktur ve kişiye özeldir. 73 Toprağa ve Suya Hücum Prof.Dr. Mehmet MERT/ Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dünya nüfusunun hızlı artışı, buna bağlı olarak artan kentleşme ve sanayileşme, giderek hızlanan teknolojik gelişme süreçleri, dünyanın doğal kaynaklarının hızla tükenmesine, doğal dengenin bozulmasına ve tarım alanlarının daralmasına neden olmuşlardır. Ayrıca küresel iklim değişikliğinin bir sonucu olarak yaşanan kuraklık ve sel baskınları, tarımsal üretimi tehdit etmektedir. Önümüzdeki dönemlerde bu tehdidin artarak devam edeceği kesindir. İklim değişiklikleri ile birlikte yeraltı su kaynaklarının azalması da gelecekte tarımsal arzı olumsuz etkileyecek faktörler arasındadır. 74 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Son yıllarda enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, insanları alternatif enerji arayışlarına itmiştir. Bunlardan, bitkilerden elde edilebilen biyoyakıtlar öne çıkanlar arasındadır. Tarımsal alanların beslenme amacı dışında tahsisi, var olan tarımsal arz sorununu daha da daraltacağı anlamına gelmektedir. Bütün bu gelişmeler, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Prof.Dr. Bülent Gülçubuk’un bildirdiğine göre, ülkeleri gıda ve su güvenliği telaşı içine sokuyor. Sonuçta, başka ülkelerin topraklarına ve suyuna hücum başlıyor. 2013 yılında yayınlanmış “Global land and water grabbing” isimli bilimsel çalışmaya göre 41 ülke başka ülkelerden toprak kiraladı (kapatan), 62 ülke ise topraklarını ikinci bir ülkeye kiraya verdi (kapatılan). Bu şekilde, dünyada kapatılan arazi miktarı 47 milyon hektar. Yani ülkemiz tarım alanlarının nerdeyse iki katına eşit bir alan. En çok arazi kapatan ülkelerin başında, sırasıyla İngiltere, ABD, Çin, Birleşik Arap Emirliği, İsrail, Mısır, Güney Kore, Hindistan; en çok kapatılanların başında ise Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Endonezya, Filipinler, Sudan, Avustralya, Brezilya, Tanzanya, Mozambik, Ukrayna, Etiyopya, Uganda, Liberya gibi ülkeler geliyor. En çok kapatılan arazilerin Afrika, Asya, Avustralya, Güney Amerika ülkelerinde olması dikkat çekiyor. Aynı kapatma durumu su için de geçerli. Sabah Gazetesi’nin 29 Nisan Tarihli haberinden öğrendiğimize göre arazi kiralama yarışına ülkemizde katıldı. Haberde Sudan'dan 99 yıllığına, 780 bin hektarlık tarım arazisi kiralandığı, bu alanın Türkiye Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve özel sektöre açıldığı bildiriliyor. Bu arada ülkemizle ilgili olarak son 10 yılda milyonlarca hektar tarım arazisinin, çeşitli nedenlerle üretim dışı kaldığını belirtelim. Günümüzün tarım ve suyla ilgili fotoğrafı bu. Amerika Birleşik Devletleri Ulusal İstihbarat Direktörlüğü, 'Küresel Eğilimler 2030: Alternatif Dünyalar' başlıklı raporunda 2030’da gıda, su ve enerji ihtiyacının, dünya nüfusu ve genişleyen orta sınıfın tüketim alışkanlıklarındaki yükselişinden dolayı, sırasıyla yüzde 35, 40 ve 50 oranın üzerinde artacağını öngörüyor. Bu öngörüye göre, gıdanın ve suyun daha da stratejik önem kazanacağı önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde bu fotoğraf nasıl şekillenecek hep birlikte göreceğiz. İMMB Sağlık Diyet Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar Dr. Dyt. İrem OLCAY EMİNSOY / Beslenme ve Diyet Ünitesi / Başkent Üni.Hastanesi Sağlıkta Adres Başkent Dergisi Sayı: 12 Sayfa: 36 Düşük karbonhidrat yüksek proteinli diyetler yararlıdır, protein ve karbonhidratı ayıralım, diyet ürünler şişmanlatmaz, Limonlu su yağları eritir, süt ne kadar çok kaynatılırsa o kadar çok mikrop ölür, pastörize ve UHT süt yerine sokak sütü kullanın, çiğ yumurta sese iyi gelir, dinçlik verir, hangi tuz daha iyi, tereyağı kullanın, salata zayıflatır, karpuz- peynir kilo aldırmaz… 76 Bu ve benzeri pek çok bilgi ile her gün karşılaşmaktayız, tüm yayım organlarında her gün diyet, beslenme, sağlıkla ilgili pek çok program yapılmakta ve herkes farklı bir bakışı doğruyu savunmakta ama bunların hangileri ne kadar doğru ve bu bilgi kaynakları gerçekten güvenilir mi? İşte bu bilgi çağında yaşanan en önemli sorun bu galiba… Güvenilir bilgi hangisi? Neye, ne kadar güvenebiliriz? Hemen hemen herkes şu ya da bu sebeple hayatında bir defa diyet yapmıştır, bazen aldığı bir iki kilodan kurtulmak için bazen de kendilerini yapılacak olan farklı tahlil veya tetkikler için. Genel edindiğimiz bilgilere bir bakalım, bugüne kadar doğru sandığımız yanlışları beraber inceleyelim. Besin ögeleri; proteinler, yağlar, karbonhidratlar, vitaminler ve minerallerden oluşur. Bu besin ögelerinin sağlıklı olabilmemiz için beraber çalışmaları gerekmektedir. Bir tanesinin aşırı verilmesi veya kısıtlanması ile vücut çalışmasında aksaklıklar meydana gelir. Proteinin çok tüketilip, karbonhidratın aşırı kısıtlanmasının sürekli kötü bir ruh hali yaşamanıza sebep olması yanında, uzun dönem etkileri çoktur. Karbonhidratlar yerine konulan et ve peynir gibi yüksek proteinli ve doymuş yağlı yiyecekler kolesterolünüzü yükseltip, kalp hastalıklarına yol açabilir. Proteinler vücuttan atılmak için kalsiyuma ihtiyaç duyarlar, bu da kemiklerden kalsiyum çekilmesi ve uzun dönemde kemik erimesine neden olabilmektedir. Zayıflayayım derken diğer hastalıklara davetiye çıkarmamak gerekir. Vücudun sıvıelektrolit dengesi bozulur. Kalpte ritim bozuklukları gelişir. Böbreklere yük getirir. Konsantrasyon bozuklukları, sinirlilik, yorgunluk, bulantı, kusma, safra ve böbrek taşları, adet düzensizliği, kuru cilt, saç dökülmesi, mineral-elektrolit dengesizliğine neden olur. Günlük olarak sağlıklı ara öğünler ve yeterli ve dengeli bir akşam yemeği yemek ağırlık kazanımına neden olmaz. Aksine sağlığımızı korumamıza yardımcıdır. İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Uzun süreli açlık zayıflamayı zorlaştırır. Uzun süre aç kalınarak yapılan diyetlerde, vücut korunma sistemini çalıştırır, bu da alınan yiyeceklerin vücutta yağ olarak depolanması ile sonuçlanır. Kilo vermek isterken, yağ dokusunun artmasına neden oluruz. Çok kısıtlayıcı diyetler bunun en önemli nedenidir. Limonlu suyun şu ana kadar yapılan çalışmalarda yağları erittiğine dair bir bulgu elde edilememiştir. Ayrıca maydonoz, lahana, kiraz sapı gibi bazı bitkilerin idrar söktürücü veya laksatif etkileri söz konusudur. İdrar çıkışı ile vücutta su kaybı meydana gelir, oysa ağırlık kaybetmek için vücuttaki yağ dokularından kayıpların meydana gelmesi gerekmektedir. Diyet ürünlerin farklı özellikleri vardır. Bazı ürünlerin yağı azaltılır, bazılarının içine şeker yerine farklı tatlandırıcılar konulur, bazılarının da posa miktarı artırılır. Posa miktarı artırılmış bir ekmek enerjisi azalmaz, ama posa içeriği arttığı için daha tok tutar. Yağı azaltılmış ürenler, yağsız süt veya yoğurt gibi, daha az doymuş yağ alımı açısından önemlidir. Şeker yerine kullanılan iki tür tatlandırıcı vardır. Bunlardan bir grubu enerji verir, diğer grubu ise vermez. Tatlandırıcıların ise kullanım dozları önemlidir. Bu nedenle tüketilen diyet ürünlerinde mutlaka etiketi okunmalı, içeriğinin de neler olduğuna dikkat edilmelidir. Son dönemde pastörize edilmiş veya UHT yöntemi uygulanmış sütlerle ilgili pek çok haber görmekteyiz. Her hangi bir işlem görmemiş sütlerin kullanılması bir anlamda hastalığa davetiye çıkarmaktır. Pastörizasyon; Sütteki patojen mikroorganizmaların vejetatif formlarının tamamının, diğer mikroorganizmaların büyük bir kısmının sayısını indirmek amacı ile yapılan, sütün raf ömrünü uzatan, en az seviyede fiziksel, kimyasal ve duyusal değişikliklerle sonuçlanan ve en az 72 °C `de 15 saniye veya 63 °C’de 30 dakika veya diğer eşdeğer şartlarda gerçekleştirilen ısıl işlemdir. UHT(Oda sıcaklığında saklanabilen ticari olarak steril bir ürün üretmek amacı ile normal depolama şartlarında bozulmaya neden olacak tüm mikroorganizmaları ve sporlarını yok eden, en az 135 °C’de 1 saniyede, uygun zaman sıcaklık kombinasyonunda yüksek sıcaklıkta kısa süreli sürekli akış altında uygulanan ısıl işlemdir. Bazı satıcıların sütün içine daha yağlı göstermek için margarin koyduğu veya kıvamını artırmak rengini beyazlatmak için nişasta koyduğu bilinmekte, miktarını artırmak için süte su veya soda katıldığı bilinmektedir. Siz hangi sütü tercih edersiniz, içinde zararlı mikroorganizma olmadığını bildiğiniz sütü mü yoksa mikroorganizma dahil margarin, nişasta ya da su eklenmiş olma ihtimali olan sütü mü? Bazı besinlerin çiğ olarak tüketilmesi uygun değildir. Et, tavuk, yanı sıra bu grubun içine yumurta da girmektedir. Çiğ yumurtanın beyazında bulunan bir madde biotin adlı vitaminin emilmesini engellemektedir. Yumurtayı pişirmekle bu maddenin vitamin emilimini engelleme etkisinden de kurtulmuş oluruz. Fakat yumurtayı çok uzun süre haşlamak da uygun değildir. Haşlama esnasında 20-30 dakikadan itibaren yumurta içindeki demir ve sülfür etkileşime girer ve demir sülfür halkası oluşur. Yumurta sarısı etrafındaki çok pişmeden kaynaklanan yeşilimsi renkli kısım bu şekilde oluşmaktadır. Yumurtayı kullanacağız anda yıkamak gerekmektedir. Yıkayıp, buzdolabında beklettiğimizde, yumurta kabuğundaki gözenekler açılmakta, bu da yumurtanın içine mikroorganizmaların kolay girmesine neden olmaktadır. Et veya tavuğun da iyi pişmiş olması gerekmektedir. Tuz dünyada genel olarak üç yöntemle elde edilmektedir. Deniz suyunun kurutulmasıyla elde edilen deniz tuzu. Deniz Çiğ sütü evlerimize aldığımızda en fazla kaynatabiliriz, peki kaynatma süresi nedir? Kaynatma süresi uzadıkça sütün içindeki besin öğelerinde de kayıplar meydana gelmeye başlamaktadır. Bir araştırmacının 70 yıl önce kediler üzerinde pastörize süt vererek yaptığı araştırmaya dayanarak, pastörize süt veya UHT süt yerine, çiğ süt kullanmak büyük hatadır. Çiğ sütten insana geçebilecek pek çok hastalık söz konusudur (brucella, e.coli gibi). Hastalık sağlık kısmını bir yana bıraktığımızda, aslında sokaktan satın aldığımız çiğ sütün içinde ne var ne yok çok da bilgimiz olmayabiliyor. 77 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ güneş enerjisiyle buharlaştırılıp, arta kalan tuz alınarak elde edilir. Neredeyse bütün deniz tuzları rafine edilmektedirler. Rafine edilmiş tuzun kaynağı; deniz ve kaya tuzudur. Bu doğal tuzlar rafine edilerek içerisindeki 82 element ve iz elementler alınır, geriye sadece saf sodyum klor kalır. Böylece rafine tuzun doğal tuzla hiçbir ilişkisi kalmaz. Bundan dolayı sofra tuzunun insan vücuduna faydasından çok zararı vardır. Kaya tuzu, hemen hemen dünyanın pek çok yerinde bulunup çıkarılmaktadır. Ancak kristal tuza şu ana kadar dünyanın pek az yerinde rastlanmıştır. Kristal tuzların en önemlisi; Pakistan sınırları içinden geçen Himalaya sıradağlarının altında bulunan Himalaya Kristal Tuzudur. Himalaya Kristal Tuzu, yaklaşık olarak 250 milyon yıl önce ana denizin kuruması sonucu oluşmuştur. Himalaya Kristal Tuzunu kaya tuzundan ayıran en önemli özelliği ise; yüksek basınç altında kristalleşmiş olmasıdır. Rafine edilmiş tuzların besin değeri açısından birbirlerinden farkları yoktur. Sınırlı miktarda kullanımı gerekmektedir. Tuzu azaltmak için alınabilecek önlemler arasında; sofrada tuzluk kullanmamak (%15 azaltır), yemeklerin tadına bakmadan tuz kullanma alışkanlığından vazgeçmek ya da baharat, maydanoz, nane, kekik, dereotu, rezene, fesleğen gibi aroma sağlayıcıları tuz yerine tercih etmek sayılabilir. Bizim tavsiyelerimiz kompleks karbonhidratların ve posanın miktarının artırılması, tek bir besine dayalı beslenme programlarından ise uzak durulması, böylece yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması yönündedir. Tüm besin gruplarından ihtiyacımız kadarını almak sağlık açısından önemlidir. Sağlıklı beslenmek, sağlıklı yaşamak demektir. Sağlıklı yaşam için doğru bilgi gereklidir. Bilgi çağında yanlış bilgilerin değerlendirilmesi iyi yapılmalıdır. veya kaya tuzunun rafine edilmesiyle elde edilen sofra tuzu (Saf Sodyum Klorür). Dünyanın farklı böltgelerinde çıkarılan kaya tuzu veya kristal tuz. Dünyamızın yaklaşık %70’ini denizler oluşturur. Deniz suyunda yaklaşık olarak %3,5 oranında tuz bulunmaktadır. Bu oran, denizden denize %1 ile %4,5 arasında değişiklik göstermektedir. Denizlerden tuz elde etme yöntemi en eski yöntemlerden biridir. Deniz kenarlarına suni göller yapılır, deniz suyu bu suni göllere alınır, 78 Doymuş yağ asitlerinden zengin besinler LDL kolesterolünü artırmaktadır. LDL kolesterol ile aterosklerosizin arasında da doğrusal bir bağlantı bulunmaktadır. Doymuş yağlar, hayvansal kaynaklı yağlarda yüksek oranda bulunmaktadır. Kuyruk yağı ve tereyağ bunlardan bazılarıdır. Sabah kahvaltısında yaptığınız tosttaki yağı bile azaltmak, yağın ciddi anlamda az tüketilmesini sağlamaktadır. Yapılan bir araştırmada özellikle çocukların ihtiyaçlarının iki katı doymuş yağ tükettikleri bulunmuştur. Bu durumda tereyağ tüketiminin desteklenmesi çok doğru bir yaklaşım değildir. Tabii ki beslenme yetersizliği söz konusu ise farklı tavsiyeler olabilir. Ama kalp damar hastalıklarından korunmak için hayatımızdaki doymuş yağları azaltmak gerekmektedir. Salata her öğünde rahatlıkla yiyebileceğimiz, vitamin ve mineraller açısından zengin bir besin olmakla beraber çeşitli soslar eklendiğinde durum farklılaşmaktadır. Salatanıza 1 tatlı kaşığı kadar zeytinyağı eklemekte her hangi bir sakınca yoktur, lezzetini arttırır, yağda eriyen vitaminlerin emilimini kolaylaştırır. Fakat mayonezle hazırlanan soslar kullandığımızda yediğimiz salatanın yağ oranı çok artmaktadır. Salataların sosunun uygun seçimiyle diyeti kolaylaştırması, alınan posa miktarının artırılması söz konusudur. Karpuz-peynir zayıflatır iddiasına yönelik olarak; karpuz glisemik indeksi yüksek bir meyvedir ve basit karbonhidrat içerir. Glisemik indeks, yendikten 2 saat sonra besinlerin gösterdikleri glikoz yanıtlarının standart olarak alınan ekmeğin gösterdiği yanıta göre yüzde değeridir. Peynir ise protein ve yağ oranı yüksek bir besindir. Karpuz peynir diyeti ile basit şekeri ve yağ oranı yüksek bir örüntü oluşturulur. Fıkra Köşesi Eğlence Zamanı... Köprü Fıkrası: Bir gün cehennem ve cennet arasına köprü yapmaya karar verilir,yarısını cennettekiler yarısınıda cehennemdekiler yapacaktır,köprü yapımı başladıktan 1 ay sonra bakılırki cehhennem tarafından çok güzel geniş bir köprü yapılmıştır,ama cennetten tık yok,zebaniler meleklere sorar"Siz neden köprü yapmıyorsunuz?" diye. Melek cevap verir"Nasıl yapalım bütün mühendisler sizde"!!! Hesaplama Hatası Fıkrası: Dünyanın en komik kazası: Bir duvarcı ustasının şantiyede başına gelen kaza ile ilgili şefine yazdigi mektup: Sayın şantiye şefim; İş kazası tutanağına planlama hatası diye yazmıştım. Bunu yeterli görmeyerek ayrıntılı anlatmamı istemişsiniz. Şu anda hastanede yatmama neden olan olaylar aynen aşağıda anlattığım gibi olmuştur .Bildiğiniz gibi ben bir duvar ustasıyım. İnşaatın altıncı katındaki işimi bitirdiğim zaman biraz tuğla artmıştı. Yaklaşık 250kg kadar olduğunu tahmin ettiğim bu tuğlaları aşağıya indirmek gerekiyordu, .Aşağı indim, bir varil buldum, ona sağlam bir ip bağladım ve ardından altıncı kata çıktım. .İpi bir çıkrıktan geçirip ucunu aşağıya saldım. .Tekrar aşağıya indim ve ipi çekerek varili altıncı kata çıkardım. .İpin ucunu sağlam bir yere bağlayıp tekrar yukarı çıktım. .Bütün tuğlaları varile doldurdum. .Aşağı indim, bağladığım ipin ucunu çözdüm. .İpi çözmemle birlikte birden kendimi havalarda buldum. Nasıl bulmayayım? Ben yaklaşık 70 kiloyum. 250 kilogramlık varil süratle aşağıya düşerken beni yukarı çekti. Heyecan ve saşkınlıktan ipi bırakmayı akıl edemedim. .Ben yukarı çıkarken yolun yarısında, aşağı inmekte olan tuğla dolu varille çarpıştık. Sağ iki kaburgamın kırıldığını hissetim. .Tam yukarı çıkınca, iki parmağım iple beraber çıkrığa sıkıştı; Parmaklarım da bu sırada kırıldı. .Bu esnada yere çarpan varilin dibi çıktı ve tuğlalar etrafa saçıldı. Varil hafifleyince, bu sefer ben aşağı inmeye varil ise yukarı çıkmaya başladı ve yolun yarısında yine varille çarpıştık! Sol bacağımın kaval kemiği de bu sırada kırıldı. .Yere inince can havli ile ipi bırakmayı akıl ettim. Bu sefer de başımı yukarı kaldırdığımda boş varilin süratle üzerime geldiğini gördüm! Kafatasımın da böyle çatladığını sanıyorum. Bayılmışım, gözümü hastanede açtım. Ustalık Bedeli Fıkrası: Bir fabrikada imalat hattındaki çok önemli olan ana makinalardan biri arızalanınca fabrikadaki tüm üretim de durdu. Mevcut teknisyenler makineyi çalıştırmak için çok uğraştılar, ancak ne yaptılarsa nafile, bir türlü başaramadılar. Sonunda dışarıdan uzman çağırdılar. Uzman gelip makineyi inceledi. Durumuna baktı. Sonra çantasından bir çekiç çıkardı. Elinde çekiçle makineye yaklaştı. Makinenin belli bir noktasına elindeki çekiçle dikkatlice sert bir vuruş yaptı. Makine hemen çalışmaya başladı ve hiçbir arıza olmamış gibi devam etti. Fabrika tekrar harekete geçti. Uzman fabrikadan ayrıldıktan iki gün sonra faturasını gönderdi : "Hizmet bedeli karşılığı 1.000 USD (bin dolar)" Fabrika müdürü bu faturaya çok kızdı. Tepesi attı ve bir çekiç darbesi için bin doları çok buldu. Uzmandan ayrıntılı fatura göndermesini istedi. Uzmandan bir gün sonra aşağıdaki ayrıntılı fatura geldi : Makineye cekiçle vurma bedeli.............. 1 $ Nereye vuracağını bilme bedeli........... 999 $ Toplam....................................... 1.000 $ Mühendisler Fıkrası: Bir Makine Mühendisi, Bir Elektrik Mühendisi ve bir Bilgisayar Mühendisi bir gün eski bir araba ile yola çıkmışlar. Issız bir otobandan geçerken, araba aniden durmuş, baktılar çalışmıyor, Makine Mühendisi - Ben simdi hallederim!" diyerek atılmış, önce arabanın altına yatmış, kaputu açmış, bir kaç girişi sıkıştırıp, bir kaç yere çekiçle filan vurmuş ama tik yok! Başı eğik arabaya geri dönmüş. Bunun üzerine Elektrik Mühendisi atılmış hemen, o da elektrik girişlerini, sigortaları kontrol etmiş, kablolarla oynamış ama hareket yok! Bunun üzerine ikisi birden dönüp, Bilgisayar Mühendisine bakmışlar. Sıranın kendisine geldiğini anlayan Bilgisayarcı, - Eeee şey, arabadan bir çıkıp tekrar girsek? 79 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ TeknikTerimler Sözlüğü Bu sözlüğün hazırlanmasında iş makinaları tatbikatında şantiyelerde çalışanların gündelik hayatlarında kullanmak gereği duyacağı ingilizce kelime ve deyimlerin türkçe karşılıklarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Akademik bir karşılıktan ziyade, her seviyeden insanın anlayacağı ve de halihazırda kullanılan ifadelerin seçilmesine gayret edilmiştir. Burada bulunmayan deyim / kelimeler ve farklı kullanılışlar ile ilgili önerilerinizi derneğimizin bilgi@ismakinalari. org.tr e-posta adresine bildirmenizi rica ederiz. Saygılarımızla. Mustafa SİLPAĞAR / Makina Yüksek Mühendisi/ Limak İnşaat, Sanayi ve Tic. A.Ş A / An Bir ABC Automatic Blade Control Grayderde Otamatik Bıçak Kontrolü Ability Kabiliyet, yetenek Abnormal Anormal, olağan dışı AboutHakkında AboveÜstünde Abrasion Aşınma, aşınmış kısım, sürtünme aşınması Abrasion resistance Aşınma direnci Abrasive Aşındırıcı, zımparalama / taşlama malzemesi AbrasivenessAşındırıcılık AbsoluteMutlak Absorb Emme, yutma, soğurma Absorbent Emici, soğurucu AbsorberSönümleyici A.C Alternative Current / Three phasa Alternatif akım, Dalgalı akım / Üç fazlı Acceleration İvmelendirme, hızlandırma, gaza basma Accelerator Hızlandırıcı (beton katkılarında) Accelerator pedal / throotle pedal Gaz pedali Acceptable Alınabilir, kabul edilebilir Access Girmek, ulaşmak Access door Ulaşım / servis kapısı Accessory Avadanlık, aksesuar, yardımcı şey AccidentKaza According to Göre Accumulator Akümülatör, Biriktirici, Batarya Accuracy Hassasiyet, doğruluk Accurate Doğru, tam, hassas AcidAsit Acorn nut / blind nut Kör somun Across Ortasından,içinden veya üstünden karşı tarafa geçmek ActionHareket Action lamp İkaz lambası Activate Harekete geçirme Activated Hareketli, tahrik olmuş Activating Hareket halinde 80 Activation control lever Emniyet levyesi Activating memory Hafızayı çalıştırma Actual Gerçek, asıl, fiili Actuator Hareket veren, harekete geçirici (motor), çalıştırıcı AdaptableUyabilir Adapted Uydurulmuş olan Adapter (tool) Adaptör, geçiş ara parçası (takım) Add İlave etmek, eklemek Added İlave edilmiş Addition İlave Additional İlave olarak Additives Katkı maddeleri Additive drop out Katkı miktarının belirlenmiş değerinden aşağı inmesi Adequate Elverişli, yeterli Adhesive Yapıştırıcı, yapışkan Adjuster / Track adjuster Ayarlayıcı / Palet gergi Adjusting shim Ayar şimi AdjustmentAyarlama Adjust plate Ayar plakası Adsorption Yüzeyde elektriksel bağla moleküler malzeme tutmaADV (Anti Drainback Valve) (Yağ filtrelerinde dik ve yatay montajlarda) Geri boşalma önleyici süpab Advance Avans, öne almak (Motorlarda ateşlemeyi / püskürmeyi) Advance timing Avans zamanlaması Advantage Üstünlük, avantaj AerationHavalandırma Aerobic bacteria Oksijen ortamında yaşayan bakteri (Yakıt filtrelemesinde) After / Afternoon Sonra / Öğleden sonra Aftercooler Hava soğutucusu (su ile hava soğutma) AgainTekrar Against Karşı, aykırı, zıt AgitatorKarıştırıcı Aging / Age hardening Yaşlanma, yıpranma / Yaşlanma sertleştirmesi Agregate Taş (kum,çakıl vs.) malzeme, mıcır All in agregate Tüvenan mıcırı İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Angular agregate Kırma taş, köşeli taş Artificial aggregate Yapay agrega Agricultural tractor = farm tractor Zirai dozer / traktör Aid / first aid Yardım / ilk yardım Aim Amaç, gaye, hedef alma Air / Air induction system Hava / Hava emme sistemi Air fuel control (AFC) Hava yakıt kontrolü (Cummins motorlarda) Air fuel ratio (AFR) Hava yakıt oranı Air bleeding Hava tahliyesi, hava boşaltma, havasını alma Air bubble Hava kabarcığı Air cleaner / dry type / Oil bath / Panel typeHava filtresi / kuru tip / Yağ banyolu / Düz filtre Air conditioner A/C Klima Air connector Hava bağlantı parçası Air dryer Nem giderici, hava kurutucu Air end (Air compressor) (Vidalı hava kompresöründe) rotor grubu Air filter / main air filter = outer air filter Hava filtresi / Dış hava filtresi Safety air filter = inner air filter İç hava filtresi Air flow meter Hava debi ölçer Air flow sensor Hava akış müşiri Air oil separation Basınçlı havadan yağı ayırma (Vidalı kompresörlerde) Air service indicator Hava filtresi kirlilik göstergesi (Vakum tarzı çalışan) Air tank Hava tankı Alarm (back up) Geri vites kornası Alert Uyarmak, tetikte olmak Alert indicator Alarm göstergesi AlignHizalamak Alignment / misalignment Hizalanma, ayarlama / Ayarsızlık, kaçık olma AllHepsi All wheel drive Dört çeker / Arazi tahrikli Allen wrench Alyen anahtarı / İmbus anahtarı Allow İzin vermek Allowance Tolerans, Ayar boşluğu Alloy steel /Carbon steel Alaşımlı çelik / Karbon çelik Almost Hemen hemen Already Şimdiden ,zaten Along Boyunca, müddetince Also dahi, de Alternator Şarz dinamosu / (Jenaratörde) Elektrik üreten kısım Altitude İrtifa, Rakım, deniz seviyesinden yükseklik AluminumAlüminyum AmbientÇevre AmmeterAmpermetre AmountMiktar Amperage (A) / Ampere Amper değeri (A) / Amper Amplitude Titreşim genliği , AnalysisAnaliz AnchorÇapa Anchorage Ankraj, temel donatı saplaması AndVe Anemometer Rüzgar ölçer ANFO Ammonium Nitrate / Fuel oil Amonyum nitrat (Gübre) / fuel oil karışımından oluşan patlayıcı madde AngleAçı Angle dozer Açılı dozer, angıl dozer Angle gauge Açıölçer Angular / Angular contact ball bearing Açısal / Açısal temaslı habbe bilyalı rulman Annealing / Annealing oven Tavlama (yumuşatma öngörerek) / Tavlama fırını Anodic coating Anodik (+ uçta kaplama) AntennaAnten Anticreep slide Kemer ayar kızağı AntifreezeAntifriz Anti-drainback valve Geri boşalmayı önleyici valf (Baş aşağı bağlanan yağ/yakıt filtrelerinde) Anti-friction bearing Sürtünmesiz yatak Anti-pivot pin Belden kırma emniyet pimi Anti-rust cover Pas önleyici kaplama Anti-seize (Compound) Diş kaptırmaz - sardırmaz (Bileşim) (vida dişlerinde) Any Herhangi, hiç ApartAyrı API American Petrolium Institute Amerikan Petrol Enstitüsü Applicable Tatbik edilebilir, uygulanabilir. Application Tatbikat, uygulama ApproveOnaylamak ApprovedOnaylanmış Approximate Yaklaşık, takriben Approximately Yaklaşık olarak, takribi Apron Kapak (Skrayperde) Apron bracket Kapak desteği Apron pivot Kapak menteşesi Apron reel tower Kapak makara kulesi APS (Automatic Preheheating System) Otomatik önısıtma sistemi (Komatsu makinalarda) Aproved Onaylı, kabul edilmiş Arc welding Ark (kıvılcım) kaynağı Arctic lubricant Kutup (soğuk iklim) yağı AreaAlan ARM Abrasion Resistant Material Aşınmaya mukavim malzeme (Tungsten karbürlü malz.) (Tırnaklarda) Arm Kol (Ekskavatörde kovanın bağlandığı kısım) Arm rest Kol desteği Armature Endüvi, sargı, rotor Arm crowd force Kol kopartma gücü AroundEtrafında Arrangement / Arrgt. no Düzenleme, tanzim / Düzenleme no' su Article Nesne, eşya, makale Articulate / Articulated Belden kırma / mafsallı, belden kırmalı Articulated Dump Truck ADT Belden kırma damperli kamyon Articulated pivot pins Belden kırma pimleri Allowed Müsaade edilmiş AsGibi AsbestosAsbest Ash / Volcanic ash / Coal ash Kül / Volkanik kül, volkanik toz / Kömür külü AshtrayKüllük Asphalt / Asphalt plant Asfalt / Asfalt tesisi Asphalt concrete Asfalt betonu Asphaltene Yakıtın oksitlenmesinden oluşan katranımsı malzemeler Aspiration / Natural Aspiration (engine) Emerek havalandırma / Tabii emişli (motor) Assembling Toplama , bütünleştirme, komple hale getirme Assembled Toplanmış, monteli Assembly (Assy) / Starter motor assy Toplu, grup , birleşik parça, monte edilmiş / Yekpare marş motoru AssistanceYardım At De, da ATF Automatic Transmission Fluid Otomatik şanzuman yağı Atmosphere Atmosfer, hava küre Atmospheric dust Atmosferik (havadaki) toz Atomize Zerrelere ayırarak püskürtme Attachment Bağlantı, ataşman, ilave edilebilen, bağlantılanan edavat AugerHelezon Auger blade Helezon yaprağı (Asfalt finişerinde) AuthorizationYetkilendirme Auto deceleration system Otomatik yavaşlatma sistemi , otomatik rölantiye alma Automatic / Semi automatic Otomatik / Yarı otomatik Automaticaly Otomatik olarak Automatic blade control Otomatik bıçak kontrol Automotive Otomotiv (Cummins motorlarda kara nakliyesinde çalışan) Autoshift Otomatik vites değiştirme AuxilaryYardımcı Auxilary controller Yardımcı kontrol Auxilary start receptacles Takviye kablo fişi Available Hazır, mevcut AvarageOrtalama Awereness Farkına varma , uyarma 81 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ AwayUzak Axial / Axialy Eksenel / Eksenel olarak Axial load Eksenel yük Axial play Eksenel gezinti, eksenel boşluk Axle / Axle load Aks , eksen, dingil / Dingil yükü Axle housing Dingil , aks kovanı Axle oscillation bearing Aks salınım yatağı Babbit Motor yataklarında kullanılan yumuşak metal alaşımıdır. Bileşenleri% 83 kurşun, % 15 Antimon, % 1 Kalay ve % 1 arsenik Back / Steel back Arka, geri / Çelik destek (kaymalı yataklarda) Back hoe (Excavator) Beko (Ekskavatör, kazıyıcı) Back lash Dişli boşluğu Back order Arta kalan sipariş, bekleyen sipariş Back pressure Art basınç, karşı basınç, geri tepme basıncı Back rest Arkalık, sırt dayama Backup alarm = Backup warning unit Geri vites kornası Backup light Geri vites lambası Backup ring Destek halkası, dayanma halkası Backup switch Geri vites anahtarı Backhoe loader Bekoloder, traktör kepçe Bacteria Bakteri (Yakıt ve hidrolik yağlarda bulunabilir) Backwards Arkaya, geriye (Gitme,makina hareketi) BadKötü BadlyKötüce Baffle plate (engine oil pan) Ayırma / yönlendirme plakası (motor yağ karterinde) Bag Çanta, torba filtre Baghouse = Dust collector Toz filtre sistemi (Asfalt tesisinde) Bail Skrayperde çekme kanca düzeni Balance Denge, terazi Balancer Dengeleyici, balans mili Balancer gear (4 cycle Engine / screening plant) Dengeleme dişlileri (4 zamanlı motor / Eleklerde) Bale Balya (Ambalaj) Ball Bilya,habbe, top, küre Ball bearing Bilyalı rulman, bilyalı yatak Ball joint Bilyalı (küresel) mafsal Ball peen hammer Yuvarlak başlı çekiç Ball stud (blade lift) Küresel saplama (bıçak kaldırma) Ball valve Küresel vana Band Bant (konveyor nakil hattı) Banjo nipple İçi delikli küresel başlı nipel (Yakıt hatlarında-) Bank Yığma, yığıntı (hafriyat) BarÇubuk BargeMavna Barrel (Packing) Fıçı (Ambalaj) Barrel Pistonlu pompa veya hidromotorda piston bloku, pompa silindir bloku BasaltBazalt Base Tabla, Ana gövde, esas, üs (yerleşim olarak) Base Binder (Asfalt kaplaması olarak binder) Base edge Ana ağız (Kovalarda) Base of filter Filtre tablası Basic Ana, temel, esas Basically Esasen, esasında Basis Esas, ilke Batch Harman, belirli süreli karışım hazırlama (Asfalt tesisi, beton santrali tipi) Battery / maintanence free Akü, batarya / bakım gerektirmeyen Shipped dry Kuru şarzlı sevkedilmiştir. Shipped wet Sulu şarzlı sevkedilmiştir. Cold Cranking Ampers Soğuk çalıştırma amperi Digital Battery Analyzer Dijital akü test (voltaj) cihazı Battery load tester Akü amper-volt değer ölçüm cihazı Battery voltmeter Akü şarz ölçüm cihazı Battery box Akü kutusu 82 Battery cable terminals Akü kablo başı Battery disconnect switch / main switch Çatal kontak (Caterpillar da), ana kontak Battery post / Battery post brush Akü kutupbaşı / Akü kutupbaşı temizleme tel fırçası Battery relay Akü rölesi BauxiteBoksit Be / being / been Olmak / olarak / olmuş Bead weld Kordon kaynağı, kök pasosu Beam Işık hüzmesi, kiriş Bearing / Bearing seal Yatak, rulman / yatak keçesi Bearing,connecting rod Kol yatak (motorlarda) Bearing,main / upper-lower half Ana yatak (motorlarda) / Üst - Alt yarım Bearing cage Yatak zarfı Bearing mount Rulman tespitleyici kimyasalı BecauseÇünkü BecomeOlmak Bedrock Ana kaya Before Önce, evvel BehindArkasında Bellcrank Üç köşeli krank, mafsallı levye Belleville washer Yaylı rondela BellowsKörük BelowAşağı Belt V Kayışı - Konveyor kayışı Belt cleaner Band sıyırıcılar Belt tracking Kılavuz makaraları Idler / Rollers Avare tambur / Makaralar - rulolar Belt feeder Dozaj bandı (Beton santrali, Asfalt tesisi, mekanik plentte) Belt tension Kayış gerginliği Bench Tezgah, Banket, Palye Bench height Palye yüksekliği (Kazı dolgu işlerinde) Bend / bending / bent Bükmek, eğmek / bükme / bükülmüş Benefit Fayda, yarar Best / Better / Good En iyi / daha iyi / İyi Beta ratio Beta katsayısı (filtre geçirgenliğinde) BetweenArasında BevelKonik Bevel gear Ayna dişli Bevel groove Konik kanal Bevel pinion Mahruti dişli BeyondÖtesinde BHP Brake Horse Power Fren beygir gücü (Motor volantından alınan güc) Bid Teklif,teklif mektubu Big / middle - mid / small Büyük / Orta / Küçük Bill Pusula, makbuz Bill of lading Yükleme kayıdı, konşimento Bimetal stripe İki metalli şerit Bin Silo (Asfalt tesisinde) Cold feed bin / Hot bin / Storage bin Soğuk besleme silosu / Sıcak silo / Yükleme silosu Binder Bağlayıcı madde, Cilt (Kitap için) Biocide Biyosit (Yakıttaki mantar ve bakteri için kullanılan katkı) Biodegradable Biyolojik ayrıştırılabilir Bio-chemicalBiyokimyasal Biological Biyolojik Bit (drill) Uç (matkap,delme) Button bit Habbeli (misketli) matkap ucu Cross bit / X bit Haç (istavroz) matkap ucu / X (çapraz) matkap ucu Bit (end) Uç (Hafriyat makinalarında bıçak kenarlarındaki) BitumenBitüm Foamed bitumen Köpüklü bitum (Su ve basınçlı hava ile şişirilmiş bitüm) Bitumen coating Bitümlü kaplama Bituminous surface Bitümlü satıh kaplama BlackSiyah Blade Bıçak (Dozer iş ataşmanı), kanat (turboşarj ve kompresörlerde) Straight / Angle / Universal/ Semi Universal Düz / Angıl (Açılı) / Genel / Yarım genel Blade bowl Bıçak haznesi,çanağı İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Blade lift Bıçak kaldırma Blade sideshift Bıçak yana kaydırma Blade penetration Bıçak dalması Blade stabilizer Bıçak dengeleyici Blast / Blasted rock Patlatmak / Patlatılmış kaya BlastingPatlatma Bleeding air Hava alma Bleed port Tahliye deliği Bleeder plug Hava alma tıpası BleedingHavalandırma BlendKarışım Blind plug Kör tapa Blink Yanıp sönme, çakma, göz kırpma Block (Cylinder) Silindir bloğu Blow-by crankcase Karter üfürmesi, Sıkıştırma kaçağından oluşan karter içi basınç Blower Blover (İki zamanlı motorlarda aşırı doldurma sistemi), üfleyici, körük BlueMavi Blue print Ozalit Bobbin Bobin, elektrik makarası BodyGövde Body (dump) Damper kasası Body valve Valf gövdesi Body shop Kaportacı Dolly Kaportacı dayaması Bogie Boji, vagon dingil sistemi Boil Kaynamak, kaynatmak Boiling point Kaynama noktası Bolster Dingil başı Bolster hitch Dingil başı mafsalı BoltCıvata Hex socket head screw / 12 points Head bolt Altı köşe alyen başlı cıvata / yıldız başlı cıvata Hex head bolt / Phosphate coated / Oil coated Altı köşe başlı civata / Fosfat kaplı / Yağ kaplı Track bolt / Split master link bolts / Cutting edge bolt Palet civatası / Palet ek yeri civatası / Bıçak civatası Zinc Dichromate Plate Çinko - 2 Krom - 7 Oksijenden oluşan Altın - Sarı kaplama Bolt on rim (sprocket) Civatalı cer dişlisi Bolt head Cıvata başı Bolt hole Civatalı deliği Bolt on adapter Cıvata bağlantılı adaptör Bolt on cutting edge Cıvata bağlantılı ağız bıçağı Bond Yapışma, yapıştırma, bono, senet Bonnet Baca külahı Book / handbook Kitap / elkitabı Boom / monoboom -one piece boom Bom / tek parça -yekpare bom Boom base pins Bom pimleri (ana gövdeye bağlantı) Boom cylinder Bom (kaldırma) silindiri Boom drum Bom kampanası (halat sarımlı vinç mekanizmalarında) Boom kick out Bom otomatiği Boost Kuvvetlendirmek, basıncını arttırmak Boost pressure Emme manifold basınçı Boot Pabuç, çarık Booster cable Takviye kablosu Bore Delik, çap Boring Baralamak, delik delme Boss Pim yuva gövdesi, yatak Both Her ikiside BottleŞişe Bottom Alt, dip Bottom dead center (B.D.C) Alt ölü nokta (AÖN) (Pistonlu motorlarda) Bottom dump Alttan boşaltmalı (kömür kamyonlarında bir çeşit damper) Bound water Bağlı su, bünyede bulunan su BoxKutu Box-end wrench Yıldız anahtar Box section Kutu kesit, Bowl Kazan (skrayperde) Bowl, fuel water separator filter Çanak (su ayırıcılı yakıt filtresinde) Bowl, cylinder Hidrolik silindirde gövde Brace Gergi, bağ, destek (dozerlerde) Bracket Destek, dirsek Bracket (carrier roller) Şasi (taşıyıcı makara) Brake / Brake fluid Fren / Fren yağı Brake actuator Fren tahriki, fren çalıştırıcısı Brake band Frenleme bandı Brake antifreeze Fren alkolu Brake booster / brake rotochamber / brake servo Fren kuvvetlendirme Brake chamber / Brake pot Fren körüğü Brake control valve Fren kontrol valfi Brake disc Fren diski Brake drum Fren kampanası Brake Horse Power BHP Volanttan alınan net güç Brake lining Fren balatası Brake linkage Fren bağlantıları Brake master cylinder / Wheel cylinder Fren ana merkezi / Tekerlek fren silindiri Brake pedal Fren pedalı Brake shoe Fren pabucu Branch Dal, kol Brass Sarı, prinç malzeme Break Kırmak, kırılmak Break out force Koparma gücü BreakageKırılma Breaker bar Mafsallı lokma kolu Breather Nefeslik, havalandırma Brick Briket, tuğla Bridge / bridge circuit Köprü / köprü devresi BrightParlak Brittle Kırılgan, gevrek Broach Şişleme, broşlama Bronze Bronz, tunç BrownKahverengi Brush / Scratch brush / paint brush Fırça / tel fırça / boya fırçası Brush Kömür Brush guard Fırça muhafazası Brush holder Kömür tutucu Bubble (Bubble point test) Kabarcık (Hidrolik filtrelerde kabarcık oluşma testi ISO 2942) BTU British Thermal Unit İngiliz ısı ölçüm miktarı (metrikte karşılığı olarak kcal) BucketKova Standart duty bucket Normal hizmet kovası Heavy duty bucket Ağır hizmet kovası Extreme service bucket Özel ağır hizmet kovası Bucket controls Kova kontrolu Bucket cylinder Kova silindiri Bucket dump / close Kova boşaltma / toplama Bucket fill factors Kova doldurma faktörü Bucket for genaral purpose Genel maksatlı kova Bucket for multipurpose Çok amaçlı kova Bucket for rock Kaya tipi kova Bucket for slag Cüruf kovası Bucket pin Kova pimi Bucket positioner Kova otomatiği Bucket side cutter Kovakenar bıçağı Bucket with side dump Yandan boşaltmalı kova Buckle of seat belt Emniyet kemer tokası Building Bina, yapı Build up Birikme, oluşma Buffer Tampon, dayama Bulb Ampül Bulk Kitle, hacim, demet Bulk Dökme yük (nakliyede), gevşek yığın (hafriyat) 83 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Bulk density Gevşek yığın birim ağırlığı Bulldozer Buldozer. Ağır hizmet tipi dozer Bumper Tampon (araç) Buna-N rubber Buna-N kauçuk Bundel Deste (Ambalaj) Bunker / Aggregate bunker Bunker, hazne / Çakıl Buoyance Yüzdürme gücü,yüzme yeteneği Burn Yanma Burnt Yanık, yanmış Burner Brülör,ocak, şaluma BurrÇapak Burst / Burst pressure Patlama / Patlama basıncı BushingBurç Business İş, ticaret yapma BusyMeşgul ButFakat Button Düğme, delici matkap uçlarında kesici habbe / misket Butt welding Düz kaynak, düz el kaynağı Buzzer Sesli uyarı, ikaz düdüğü By ile, tarafından By pass Hava veya sıvının normal akışının dışından akması, kestirme geçiş By pass filter Hassas filtreleme için normal hattan alınan yağ için ilave filtre By pass valve Kısa yol (akışkanı süzmeden sisteme gönderen) valfCab / Tilt cab Kabin / Devrilebilir kabin Cab dome light / interior lamp Kabin iç aydınlatma lambası Cab internal clearance Kabin içi boşluğu Cabin heater Kabin ısıtıcısı, kalorifer Cable / cable ties / coiled cables Kablo, halat, telgraf / kablo bağı / sarmal kablo (Tır kablosu) Cable control Halat kontrolu CAF (Cabin Air Filter) - Polen filter Kabin Hava Filtresi Cage (bearing) Kafes (rulmanlarda) Cake Kek, hava filtrelemesinde filtrede biriken yığınlaşmış toz Calcareous Kalkerli Calcium Kalsiyum CalculateHesaplamak CalenderTakvim Calibrate Ayarlamak, kalibre etmek Caliche Kaliç (jeolojik oluşum) Caliper Kumpas, disk üzerinde frenleme sistemi Caliper gauge İç çap komparatörü Cam Eksantrik kulağı, lob Big cam / Small cam Büyük / küçük eksantrik kulaklı (Cummins motorlarda) Cam,brake Fren eksantriği (Havalı araç fren devresinde) Camshaft / overhead camshaft Eksantrik mili / Üstten baskılı eksantrik Camshaft gear Eksantrik dişlisi Can Yapabilme, muktedir olma Can Teneke kutu, konserve , Metalik filtre haznesi Canal Kanal, ark, mecra. Su yolu Cancel / Canceled İptal / İptal edilmiş Canopy Açık kabin, tente Canopy (ROPS) Devrilmeye karşı koruyucu yapılı kabin Cap / Filler cap Kapak / Doldurma kapağı Capability Yapabilme, becerebilme, gücü yetme Capacitor Meksefe, kondansatör CapasityKapasite Cap bolt Kapak civatası Capillary / Capillarity / Capillary permeability Kılcal / Kılcallık / Kılcal geçirgenlik Capillar void Kılcal boşluk Capillary pressure/ Capillary water Kılcal basınç / Kılcal su Capital Ana para, sermaye Cap nut Kapak somunu CapscrewCıvata Carbody Karoseri - Ekskavatörde üst gövde Carbon Karbon, kömür Carbon steel Karbonlu çelik 84 Carboy Damacana (Kimyasal madde naklindeki ambalaj) CarburationKarbonlama Carefull / Carefully Dikkatli / dikkatlice Cargo / General cargo / Project cargo Kargo, yük / Genel yük / Proje yükü Dry Bulk / Big Bag Kuru yük / Büyük çuval Carpet Paspas, halı CarriageTaşıyıcı Carrier roller Taşıyıcı makara Carry Taşıma, götürme Cartridge Kartriç, eleman CartoonKarton Case Sandık, hazne Case (final drive), Cer kapağı, beşik Case hardening Semantasyon Cash / Cash payment / cash money / cash price Peşin / Peşin ödeme / peşin para / Peşin fiyat Casing Muhafaza, sondaj borusu (zarfı) Caster angle Kaster açısı Casting Döküm Cast concrete Dökme beton / Kalıba dökülmüş beton Cast iron Dökme demir Cast steel Çelik döküm Castle / castle nut Kale / Taçlı somun CatalyzerKatalizör CatcherMandal Category Sınıf, basamak Caterpillar Tırtıl, kırkayak, İş makine markası Cathode Katod, eksi uç Cause Sebeb, neden Caution Dikkat, uyarı Caution lamp / Caution plate Uyarı lambası / Uyarı etiketi Cave Mağara, in, oymak Cavitate Oymak, içini boşaltmak Cavitation Kavitasyon / Oyma, içini boşaltma, boşlum CBR California Bearing Ratio Kaliforniya taşıma katsayısı (Yol yapımında bir toprak test metodu) Cell Hücre, göz Cellulose Selüloz (filtreleme malzemesi) Cement Çimento / lastik tamir yapıştırıcısı / Zamanla kür alan kimyasallar Cementation Semantasyon, tavlama (ısıl işlem) Center Merkez, orta Center bearing (Drive shaft) Şaft askı yatağı CenteringMerkezleme Center of gravity Ağırlık merkezi Centerless grinding Puntasız taşlama Centershift Ortaya kaydırma CentigradeSantigrad Centimeter (cm) Santimetre Centrifugal / centrifugal pump Merkezkaç / santrifüj pompa CeramicsSeramik Certificate Sertifika, katılım belgesi Certificate of origin Menşei şehadatnamesi Cetane number Setan sayısı C frame Hamut C frame pivot Hamut mihveri Chain Zincir (tahrik mekanizmasında) / lastiklerde koruyucu zincir Snow chain Kar zinciri Chain wheel Zincir tahrik dişlisi Chain dog Kancalı zincir ChalkTebeşir Chamber Oda, hazne Chamber of commerce Ticaret odası Chamfer / Chamfered Yiv, oluk, şev / Keskin köşelerde pah kırılmış Change / Changed Değiştirmek / Değişmiş ChannelKanal İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ CharacteristicÖzellik Charge Doldurma, besleme, şarj Charger / Portable charger Akü şarz cihazı / taşınabilir akü şarz cihazı Charging pump Doldurma pompası, pilot pompa Charging rate Doldurma oranı,şarz hızı ChartTablo,cetvel Chasis / Chasis Record Index Şase / Aracın montesinde kullanılan aksamın listesi Check Kontrol etmek Check valve Tek yön akış valfı, kontrol süpabı, çekvalf Chemical Kimyevi madde Chemical analysis Kimyasal analiz Chimney Baca (Asfalt tesisinde) Chips Talaş parçaçıkları ChiselKeski ChoiceSeçenek,seçim Choke Jigle, boğulma Chloride / Chlorine Klorür / klor ChromeKrom Chuck Başlık, ayna Chute Dökme ağzı, Boşaltma kanalı (Beton, Eleme,Asfalt vs Sabit tesislerde) Cigarette lighter Çakmak Cinders Cüruf, parça lav oluşumları CircleDaire Circle drawbar Daire dönüş bağlantı demiri CirclipSegman Circuit / Open circuit / Closed Circuit Devre / Açık devre / Kapalı devre Circuit breaker Devre kesici, otomatik sigorta Circuit card Devre kartı Circuit diagram Devre şeması Circuit opening relay Devre kesici (açıcı) röle Circuit tester Devre kontrol cihazı Circulation Devirdaim, dolaşım, sirkülasyon Circumference Daire çevre uzunluğu Cladding Kapama (Beton, Asfalt tesislerinde çevre koruma için kapama) Claim Talep, iddia etmek ClampKelepçe Clamping force Tutma kuvveti Clamshell bucket Çift çeneli kova Class Sınıf, basamak,cins Claw hammer Ayakkabıcı çekici Clay / Natural bed Kil / doğal yatağında CleanTemiz Cleaner / Contact cleaner / Brake cleaner Temizleyici / Kontak temizleyici (Elektriki) / Balata temizleyici Cleaning fluid Temizleme sıvısı Clear / Clearly Açık / Açıkca Clearance Boşluk, tolerans ClerkMemur Clevis Kopilya emniyetli mapa pimi (pimde diş yok) Cliff Yar, uçurum Climb / Climbing form Tırmanma, çıkma / Tırmanan kalıp (Beton) ClipKelepçe Clockwise Saat istikametinde CloggingTıkanıklık CloseKapatmak Closed circuit Kapalı devre (Konkasörde elekten geri beslemeli çevrim) Closed circuit Kapalı devre (Elektrik ileten devre) ClothBez Cloud point Donma (Bulutlanma) noktası (Dizel yakıtlarda) Clutch Kavrama, debriyaj Clutch disc Kavrama diski Clutch housing Kavrama gövdesi Clutch piston Kavrama pistonu Clutch plate Kavrama plakası Clutch shaft Kavrama mili CNG (Compressed Natural Gas) Sıkıştırılmış Doğal gaz Coal / Anthracite / Coal mine Kömür / antrasit / Kömür ocağı Coalescence Birleştirici (yağ damlalarının birleşerek büyümesi) Coarse Kaba, iri Coarse aggregate / Coarse gravel İri -kaba mıcır / İri çakıl Coarse grained İri taneli Coarse screen Kaba elek Coarse thread (UNC) Kalın diş Coasting Kendi kendine gitme, kayma Coat Örtü, kaplama Coating Kaplama (metalik işlem) Coefficient of permeability Geçirgenlik katsayısı CockMusluk Cock, drain Boşaltma musluğu CodeKod Coefficient / Coefficient of traction Katsayı, emsal / Çekme katsayısı CohesionYapışkanlık Cohesive Yapıştırıcı, yapışkan Coil Bobin, sarım Coil heater Kangal resitanslı ısıtıcı, kangal (borulu) ısıtıcı Coil spring Helezon yay, sarmal yay Cold /cold water Soğuk / Soğuk su Cold drawn steel Soğuk çekilmiş çelik Cold mix paving Soğuk karışım asfalt (Soğuk kaplama - Satıh kaplama) Cold Rolling Soğuk haddeleme Colder Daha soğuk Collapse Çökmek, yığılmak Collar Kovan, Bilezik, yaka, manşet CollectToplamak CollectorToplayıcı Color /Colour Renk Colered Renkli / Argoda zenci ColumnKolon,sütun Combination Bileşik, birleşme,karışım Combination wrench Kombine anahtar Combined circuit arrangment Birleşik devre düzenlenmesi CombustionYanma Combustion chamber Yanma odası ComeGelmek ComfartableRahat Command control steering Kumanda kontrollu direksiyon CommercialTicari Common Müşterek, ortak Common fasteners Adi bağlama elemanları Common Rail Müşterek Manifold (Yakıt sisteminde) Communication Haberleşme, iletişim, muhaberat Commutator Çevirici, akım çevirici, kollektör, kutup değiştirici Compact / Compaction time Sıkı, sıkıştırımış / Sıkıştırma zamanı Compactability Sıkıştırılabilme Compactness Doluluk, sıkılık Compacted layer thichness Sıkıştırılmış tabaka kalınlığı Compactor = roller / Vibratory soil compactor Silindir / Vibrasyonlu toprak silindiri Compactor tips -Compactor feet Keçi ayakları (silindirde) Company Şirket (Anonim) ComparatorKomperatör Comparison Karşılaştırma, mukayese Compartment Bölme,Hazne, Kompartman Compatibility Uygunluk (Kaymalı yataklarda) Compensation Dengeleme, düzenleme, ödeme, yerine koyma CompetitionRekabet Competitive Rekabetle ilgili Competive Rakip edilir,emsal görülür Competitor Rakip Complete (Cpl) Tam, bütün, komple parça Completely Tamamen, bütün olarak ComplicatedKarmaşık 85 Etkinliklerimiz “İş Makinaları Mühendisleri Birliği (İMMB) Bilgi Paylaşımı İçin Değişik Seminer Organizasyonları İle Üyelerini ve Sektör Temsilcilerini Biraraya Getirmeye Devam Ediyor” Mayıs ayındaki ikinci etkiliğimizi 13 Mayıs 2014 tarihinde Rixos Grand Ankara Otel’de, Sanko Holding Onursal Başkanı Abdülkadir Konukoğlu’ nun tecrübe paylaşım toplantısıyla gerçekleştirdik. Toplantı, İş Makinaları Mühendisleri Birliği Derneği (İMMB) Başkanı Duran Karaçay’ın tüm konukları selamlayan açılış konuşmasıyla başladı. Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta, İstanbul Milletvekili Oktay Saral, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Gürsel Küsek, Devlet Hava Meydanları Genel Müdür Yardımcısı Celal Özuğur, Sanko İş ve Tarım Makinaları Grup Başkanı Sami Konukoğlu, Sanko Makina Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Hamud, Sanko İş ve Tarım Genel Müdür Yardımcısı 86 Aydın Karlı ve Sanko İş ve Tarım Ankara Direktörü Harun Arab ile İMMB Üyeleri ve iş makinası kullanan inşaat firmaları yöneticilerinin yoğun bir katılım gösterdiği tecrübe paylaşım toplantısı tüm konuklar tarafından büyük bir ilgiyle izlendi. Abdülkadir Konukoğlu Gaziantep’in ekonomisini ve ekonomide sağladığı başarıları, SANKO’nun tarihçesini ve kendisinin yarım asırlık iş tecrübesini salondakilerle paylaştı. Toplantı sonrasında verilen akşam yemeği davetinde tüm katılımcılar Sanko Holding’in konuğu oldular… İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Derneğimiz ANKOMAK Fuar’ının Medya Sponsorları Arasında Yer Aldı… 21-25 Mayıs 2014 tarihleri arasında İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen “Uluslararası İş Makinaları, Yapı Elemanları ve İnşaat Teknolojileri Fuarı” ANKOMAK, 20. kez sektörün en önemli buluşma etkinliklerinden biri oldu. Türkiye’nin “İş Makinası Fuarı” olarak bilinen ANKOMAK Fuarı ITE Group Plc.’nin Türkiye Ofisi E Uluslararası Fuar A.Ş. organizasyonuyla 2014’te yeni yeri Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Standımızla yer aldığımız fuarda katılımcı firmalara yaptığımız ziyaretlerde ve derneğimizin ziyaretçileriyle yaptığımız görüşmelerimizde dernek faaliyetlerimiz özellikle eğitim faaliyetlerimiz hakkında detaylı bilgilendirme yapıldı. Bu yıl fuarda; iş makineleri, tünel açma makineleri, yol açma makineleri, delme ekipmanları, madencilik ekipmanları, taş üretim ekipmanları, kaldırıcı, yükseltici, taşıyıcı ekipmanlar kısaca inşaat ve iş makineleri sektörünün önde gelen firmalarının ürünleri sergilendi... 88 Sektörden Haberler HPKON 2014 Hazırlıklarında Sona Yaklaşıldı Derneğimizin destekleyici kuruluşları arasıda yer aldığı, ülkemizdeki Hidrolik ve Pnömatik Sektörü‘nün en önemli organizasyonlarından biri olan Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongreleri‘nin yedincisi olan “VII.Ulusal Hidrolik Pnömatik Kongresi ve Sergisi” 22-25 Ekim 2014 tarihlerinde Askeri Müze ve Kültür Sitesi - Harbiye İstanbul‘da düzenlenecektir. Kongre hazırlık sürecinde şimdiye kadar; • 66 adet Bildiri Özeti, • 23 adet Workshop, • 4 Adet Eğitim Kursu başvurusu kabul edilmiştir. Kongre başta Cetop olmak üzere ulusal ve uluslararası olmak üzere 21 kurum ve 16 basın kuruluşu tarafından desteklenmektedir. İlk sayısı 10.000 adet olarak basılmış ve ilgili kişi kurum ve kuruluşlara gönderilmiş olan kongre bülteni‘ne Kongre web sayfası www.hpkon.mmo.org.tr ulaşabilir ve kongre sekreterinden kongre hakkında bilgi edinebilirsiniz. Hidrolik Pnömatik Kongresi‘nde gerçekleştirilecek özel oturumlar, yuvarlak masa toplantıları ve kursların belirlenmesine devam ediliyor. Kongre Yürütme Kurulu, kongre kapsamında tasarımdan imalata, ithalattan ihracata, ARGE‘den ÜRGE‘ye, mesleki etikten eğitime, bir çok konunun inceleneceği ve bugüne kadar Akder başkanlarının davet edildiği “Sektörün Geleceği, Gelişmeler, Beklenti ve Talepler” konulu bir Panel düzenlenecektir. Ayrıca Kongrede; • “Tasarım ve Uygulamada Enerji Verimliliği ve Çevre Güvenliği” ve • “Sektörde Mühendislik Hizmetlerinin Önemi ve Rekabet Koşulları” Yuvarlak Masa toplantılarında ele alınacaktır. • “Hidrolik ve Pnömatikte Standartlar” konusunda Akder Ayna Komitesi sunumuyla bir özel oturum planlanmıştır. • “Sektörde Nostalji”, • “Yabancı Sermayeli Şirket Yöneticileriyle Söyleşi”, • “Akademisyenler ve sektör temsilcileriyle sabah kahvaltısı”, • “Öğrenciler İçin Kariyer Olanakları” başlıklarında oturum ve forumlar ile • “ Temel Hidrolik”, • “Temel Pnömatik” ve • “Mekatronik” kursları belirlenmiştir. 90 HPKON 2014 Uluslararası katılımlıdır ve kongrede gerçekleştirilecek oturumlarda simültane çeviri yapılacaktır. Bu nedenle yurt içinden ve yurt dışından önceki kongrelere göre yoğun olarak Bildiri, Work Shop ve Kurs talepleri gelmekte ve Kongre Kurulları tarafından değerlendirmeye alınıp, sunulmak için uygun bulunması durumunda kongre programında yer alacaktır. HPKON 2014 Sergisi için büyük küçük tüm sektör bileşenlerinin bulunması adına standlar 25 m2 ile sınırlandırılmıştır. Sektörün önde gelen firmaları şimdiden yerini almış olduğu sergide stand satışları hızla devam etmektedir. Web sitesinden sergi alanlarının güncel halini inceleyebilir ve sizde yerinizi alabilirsiniz.” Hidrolik Pnömatik sektöründe çalışan, ürün-hizmet-bilgi üreten tüm kişi ve kurumları, bilhassa meslektaşlarımızı; atölye çalışmaları, kurslar, seminerler gibi birçok bilimsel etkinlikten indirimli olarak faydalanmak, kongre çantası, bildiriler kitabı, CD/Usb bellek, kongre programı, yaka kartı, sergi kataloğu, çay kahve ikramları, öğle yemekleri, kokteyller ve sosyal etkinliklerden ücretsiz yararlanmak için sizleri”Uluslararası Katılımlı Hidrolik Pnömatik Kongre ve Sergisi” HPKON 2014‘e katkıda bulunmaya, destek olmaya ve delege olarak katılmaya davet ediyoruz. İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ PETLAS, TİM “Türkiye İhracatçılar Meclisi” 2013 Yılı İhracatında 60.000 İhracatçı Firma Sıralamasında 73. Sırada Yer Aldı… Dünyada yüzün üzerinde ülkeye ihracat yapan ve yurt genelinde 850 aşkın bayisi ile hizmet veren PETLAS “TÜRKİYENİN LASTİĞİ” sloganı ile ülkemizi dünyada kara yollarında en iyi şekilde temsil etmeye devam ediyor. PETLAS, 2.000.000 m2’lik alan üzerinde yer alan 350.000 m2’lik kapalı alana sahip fabrikada her türlü kara taşıtı lastiğinin yanı sıra savaş uçağı lastiği de üretiyor. PETLAS 73. Sırada yer alarak bir kez daha kalitesini ve gü- PETLAS yüzde yüz türk sermayesi olup, ülke ekonomisine ciddi katkıda bulunmaktadır. Avrupa standartlarının üstünde bir hizmet ağı oluşturmak ve tüketiciye sorunsuz hizmet vermek amacıyla hareket etmektedir. İstihdam konusunda ise ülkemizin önde gelen kuruluşlarından birisidir. 1968 yılında 100 Büyük Sanayi Kuruluşu olarak başlattı- Geçtiğimiz günlerde Türkiye ihracatının çatı örgütü olan TİM “Türkiye İhracatçılar Meclisi” 2013 yılı ihracatında 60.000 ihracatçı firma arasından ilk 100 firma içine giren Sermayesi ve yatırımları ile adından sıkça söz ettiren venilirliğini kanıtlamış oldu. PETLAS, ayrıca, İstanbul Sanayi Odası’nın, ilk defa ğı ve kendini geliştirerek 45 senedir sürdürmekte olduğu Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmasının 2013 yılı sonuçlarına göre 109. Sıraya yerleşmiştir. PETLAS her mevsim ve her koşul için lastik üreterek Ar-Ge ye de ciddi yatırımlar yapmıştır. 91 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ AKDER ve UAGEM Yeni Yerinde Akışkan Gücü Derneği (AKDER) çatısı altında eğitim hizmetlerine devam eden Ulusal Akışkan Gücü Eğitim Merkezi (UAGEM); AKDER üyelerine ve ülkemizin değerli sanayi kuruluşlarına daha iyi bir eğitim hizmeti sunabilmek amacıyla yeni eğitim merkezine taşındı. AKDER ile aynı çatı altında birleşen UAGEM, yine İstanbul Perpa’da bulunan; ancak çok daha konforlu ve geniş bir donanıma sahip merkezde hizmet vermeye başladı. Yeni eğitim merkezinde düzenlenen ilk eğitim, Hidrolik Seviye-1 eğitimi oldu. Değişik firmalardan katılan 10 kişiyle düzenlenen eğitimde, hidrolik sistemlerde kullanılan devre elemanlarının çalışma prensipleri anlatılarak, deney setlerinde katılımcılarla uygulamalar yapıldı. AKDER ile Aynı çatı altında birleşen UAGEM yine İstanbul Perpa’da Bulunan: Ancak çok daha konforlu ve geniş bir donanıma sahip merkezde hizmet vermeye başladı 92 Eğitimlerimiz Operatör Eğitimleri Haziran 2014 Forklift Temmuz 2014 Vinç 93 İŞ MAKİNALARI MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ DERNEĞİ Operatör Eğitimleri Ağustos 2014 Forklift Ağustos 2014 Zemin Delgi 94
© Copyright 2024 Paperzz