NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 1 NEWS • HABER 2 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE EdItOr EDİTÖR World grain production serves to millers Dear readers, As all we know, some political and social events in the world affected the grain prices and trade significantly in the beginning of 2014/15 season. Especially the tension between Russia and Ukraine. However, high expectation both for the grains in general and production of wheat prevents the possible increases in the wheat prices in the market. This is an important advantage especially for millers. The data show that millers would not experience raw material shortage much in 2014/15 season. Although the drought affected the production in some countries like Turkey, wheat production around the world is expected to maintain its record level in the previous season. Announcing its latest report on the subject on 29 August 2014, International Grains Council (IGC) projects that world grain production will be realized at 1.976 million tons level in 2014/15 season. This amount seems to be low compared to the production amount of 1.992 million tons in 2013/14 but it is still a high amount compared to the previous seasons. The projections of IGC on total grain consumption and trade as follows; total grain consumption amount is 1.952 million tons, world grain trade is 292 million tons… These projections are a little bit higher than the projection of July. While the institution projects world wheat production to be 713 million tons for 2014/15 season, it projects that the consumption will be realized around 706 million tons. We see that the projections provided by IGC on 31 July increased in August (July production projection was 702 million tons). In the last season, these amounts were conjecturally 713 million tons for production and 695 million tons for consumption. World wheat trade, which is estimated being realized as 156 million tons in 2013/14 season, is projected to decrease to 146 million tons in 2014/15 season. When we evaluate other products; IGC projects that world corn production, which was 982 million tons in 2013/14 season, will decrease to 973 million tons in 2014/15 season. The projection for rice as another important product is 478 million tons for 2014/15 season. We wish the increase expectations in the production would continue… Dünya tahıl üretimi değirmenciye yarıyor Değerli okurlar, Hepimizin bildiği gibi 2014/15 sezonun başlangıcında, dünyada yaşanan bazı siyasi ve toplumsal olaylar tahıl fiyatlarını ve ticaretini önemli ölçüde etkilemişti. Özellikle de Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilim. Ancak gerek genel itibariyle tahılların gerekse buğdayın üretimiyle ilgili beklentilerin yüksek olması, piyasada buğday fiyatında olabilecek artışları engelliyor. Bu da özellikle değirmenciler için önemli bir avantaj. Veriler, 2014/15 sezonunda değirmencilerin çok fazla hammadde sıkıntısı yaşamayacağını gösteriyor. Her ne kadar kuraklık Türkiye gibi bazı ülkelerde üretimi etkilese de, dünya genelinde buğday üretiminin, bir önceki sezondaki rekor seviyesini korumaya devam etmesi bekleniyor. Konuyla ilgili son raporunu 29 Ağustos 2014’te açıklayan Uluslararası Tahıl Konseyi (IGC), dünya tahıl üretiminin 2014/15 sezonunda 1.976 milyon ton seviyesinde gerçekleşeceğini öngörüyor. Bu miktar, 1.992 milyon ton olan 2013/14 üretim miktarıyla kıyaslandığında daha düşük gibi görünüyor ancak daha önceki sezonlara kıyasla hala çok yüksek bir miktar. IGC’nin toplam tahıl tüketimi ve ticariyle ilgili öngörüleri ise şöyle; toplam tahıl tüketim miktarı 1.952 milyon ton; dünya tahıl ticareti 292 milyon ton… Bu öngörüler, Temmuz ayı öngörüsünden bir miktar daha yüksek. Kurum, 2014/15 sezonu için dünya buğday üretimini 713 milyon ton olarak öngörürken, tüketimin ise 706 milyon ton civarında gerçekleşeceğini tahmin ediyor. IGC’nin 31 Temmuz’da sunduğu üretim öngörülerini, Ağustos ayı içerisinde arttırdığını görüyoruz (Temmuz ayı üretim tahmini 702 milyon ton). Geride bıraktığımız sezonda, bu miktarlar tahmini olarak üretimde 713 milyon, tüketimde ise 695 milyon tondu. 2013/14 sezonunda 156 milyon ton olarak gerçekleştiği tahmin edilen dünya buğday ticaretinin ise 2014/15 sezonunda 146 milyon tona gerileyeceği öngörülüyor. Diğer ürünlere bakacak olursak; IGC, 2013/14 sezonunda 982 milyon ton olan dünya mısır üretiminin, 2014/15 sezonunda 973 milyon tona gerileyeceğini öngörüyor. Bir diğer önemli ürün olan pirinçte ise 2014/15 öngörüsü 478 milyon ton. Üretimdeki artış beklentilerinin devam etmesi dileğiyle… Derya GÜLSOY 14 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE Leading Article Başyazı Zübeyde KAVRAZ The cliché of our lives: “Education is an obligation!” Hayatımızın klişesi: “Eğitim Şart!” Değerli okurlar, Dear readers, We present you another good issue. As you know, I try to share my thoughts arising from a story I am impressed, an incident or a situation I encounter during our work activities. I would like to make my introduction from a cliché sentence which we use a lot but cannot apply in our lives; “Education is an Obligation!” Is education really an obligation? Just like in other lines of work, occupations have been brought today majorly with “from father to son” or “master-apprentice” relationship in our industry. Today lots of people working in the flour mills or technology producing companies have been grown with this system we call self-education. Anyway, is it possible for this process to continue like that? It is indisputable that self-education has many advantages especially in terms of practice. It is a priceless education environment that a person spends his/her years personally in the production process, experience every stage or problem in the production and provide solutions. However, production or manufacturing is a process including many dynamics from the laws of physics to chemistry. Experiencing this process personally does not mean evaluating these experiences within cause and effect relationship all the time. Cause and effect relationship is the key of stepping up to the next point and innovation majorly for developing technology. Innovation is the way to survive in today’s competition environment. It should be appreciated that our industry has developed this much although it has not been supported with a sufficient academic education. However, this does not mean it can be maintained without academic education. We are operating in the international market, the number of our competitors is increasing each passing day and we are still trying to survive with “master-apprentice” relationship! Actually this really is not right to me especially when I see how successful companies have reached to top. The thing I see is education and expertise combined with practice. Therefore, I believe that it is an obligation to support practice of experiencing with an academic education in today’s conditions. It has become the number one rule of trade very long time ago to know what to do why, tell the work done with reasons and results. If we do not want to wander around the existing system, I think it's high time for all of us to act according to that rule. Bir sonraki sayıda buluşmak üzere… See you on the next issue… Best regards… 16 September • Eylül 2014 Yine dolu dolu bir sayıyla sizlerle birlikteyiz. Malum her ay etkilendiğim bir hikayeden, olaydan ya da çalışmalarımız esnasında karşılaştığım bir durumdan hareketle sizlerle fikirlerimi paylaşmaya çalışıyorum. Bu yazımda da hep kullandığımız ancak özüne bir türlü nail olmadığımız klişe bir cümle üzerinden giriş yapmak istiyorum; “Eğitim Şart!” Gerçekten eğitim şart mı? Diğer tüm iş kollarında olduğu gibi sektörümüzde de meslekler büyük oranda “babadan oğula” geçerek ya da “usta çırak” ilişkisiyle gelişip bugünlere geldi. Bugün gerek un değirmenlerinde gerekse teknoloji üreten firmalarda çalışan birçok insan da alaylı olarak tabir ettiğimiz bu sistemle yetişti. Peki bu sürecin bu şekilde devam etmesi mümkün mü? Alaylı sistemin özellikle pratik açısından birçok avantajı olduğu inkar edilemez. Bir insanın yıllarını birebir olarak üretim sürecinde geçirmesi, üretimdeki her aşamayı veya sorunu deneyimlemesi ve çözüm geliştirmesi aslında paha biçilemez bir eğitim ortamı. Ancak üretim ya da imalat, fizik kanunlarından kimyaya içerisinde pek çok dinamiği barındıran bir süreç. Bütün bu süreci deneyimleyerek görmek, her zaman deneyimleyip gördüklerini neden sonuç ilişkisi içerisinde değerlendirebilmek anlamına gelmiyor. Neden sonuç ilişkisi, başta teknoloji geliştirmede olmak üzere bir üst noktaya geçmenin, yeniliğin anahtarıdır. Yenilik ise günümüz rekabet ortamında ayakta kalma yoludur. Sektörümüzün yeterli bir akademik eğitimle desteklenmediği halde bu kadar gelişmesi gerçekten takdir edilmesi gereken bir konu. Ancak bu durum, akademik eğitim olmadan devam edilebileceği anlamına gelmiyor. Uluslararası pazarda faaliyet gösteriyoruz, rakiplerimizin sayısı her geçen gün artıyor ve biz hala “usta çırak” ilişkisiyle yola devam etmeye çalışıyoruz! Doğrusu bu bana hiç doğru gelmiyor, özellikle de çok başarılı firmaların bu noktaya nasıl ulaştıklarına baktığımda. Çünkü gördüğüm tek şey pratikle birleştirilmiş bir eğitim ve uzmanlık. Dolayısıyla günümüz koşullarında, pratik deneyimlemenin akademik bir eğitimle desteklenmesinin zorunluluk olduğu kanaatindeyim. Neyi neden yaptığını bilmek, yaptığını nedenleri ve sonuçlarıyla anlatabilmek, çok uzun zaman önce ticaretin bir numaralı kuralı haline geldi. Mevcudun üzerinde dolanıp durmak istemiyorsak, bence hepimizin bu kurala göre hareket etmesinin zamanı geldi de geçiyor. Saygılarımla… MILLER MAGAZINE DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 17 Contents İçindekiler 42 84 96 ROLLS IN THE FLOUR MILLS World Barley Market and Turkey Grain and Flour Market in Sudan Değİrmencİlİkte Vals Topları Alternatİf Tahıl Ürünlerİ Pazarı Sudan’da Tahıl ve Un Pazarı Agricultural Businesses For Cassava Production 20 500 30 in Nigeria Nijerya’da Manyok Üretimi için 500 Tarım İşletmesi thousand-dollar award for Alaska Flour Company 26 91 37 Alaska Flour Company’e 91 bin Dolar ödül MINISTER EKER: “TMO would intervene in the market if necessary” BAKAN EKER: “TMO gerektiğinde piyasaya müdahale eder” 17 thousand-ton flour aid for Somali Somali’ye 17 bin ton un yardımı Advertisement Index Reklam İndeksi ALAPALA MAKİNA........................................................................ Ö.K. ENTİL ENDÜSTRİ YATIRIMLARI ...................................................Ö.K.İ. SELİS MAKİNA................................................................................... 1 YENAR DÖKÜM SANAYİ.................................................................... 2 PETKUS............................................................................................. 3 ALTUNTAŞ HAVALANDIRMA VE HAYVANCILIK.................................. 4 MEKO MİKRO BİLGİSAYAR ELEKTRONİK KONTROL........................ 5 ALTINBİLEK MAKİNE....................................................................... 6-7 BBCA DEPOLAMA SİSTEMLERİ TARIM İNŞ................................... 8-9 DEĞİRMENCİNİN EL KİTABI............................................................. 10 GRAİN AFRİCA................................................................................. 11 TAPCO............................................................................................. 13 MOLİNO........................................................................................... 15 ABP MC........................................................................................... 21 ABP TDS TAHIL DEPOLAMA SİSTEMLERİ....................................... 23 ABP PERTEN................................................................................... 25 GENÇ DEĞİRMEN MAKİNALARI ..................................................... 27 AYBAKAR DIŞ TİCARET ................................................................. 29 5S MAKİNA ................................................................................ 30-31 SİLOS CORDOBA............................................................................ 33 ÜÇEL SİLO....................................................................................... 35 FRIGORTEC ................................................................................... 37 İDMA................................................................................................ 38 MOLİNO........................................................................................... 39 CONSEGRA..................................................................................... 41 BÜHLER...................................................................................... 48-49 SKF TÜRK SANAYİ........................................................................... 51 ALPSAN........................................................................................... 55 ACITER............................................................................................ 57 PAKETSAN....................................................................................... 63 MY SİLO INSERT........................................................................ 64-65 WAM EURASIA MAKİNE SANAYİ..................................................... 69 BAKER MAGNETİK.......................................................................... 71 ORTAŞ............................................................................................. 79 ENDRESS........................................................................................ 83 DEĞİRMEN MAKİNA...................................................................... 103 TEKNİK DEĞİRMEN MAKİNALARI..........................................104/A.K.İ UĞUR MAKİNA .............................................................................A.K. 52 Effects of Rolls on Milling Vals Toplarının Öğütme Üzerine Etkileri 62 Features of Rolls: Advantages and Disadvantages Vals Toplarının Özellikleri: Avantaj ve Dezavantajlar 72 The Increase Expectation in The Production Increases The Sales Pressure Üretimdeki Artış Beklentisi Satış Baskısını Arttırıyor 76 El-Hamama is Determined to Maintain Its Investment Rush El-Hamama Flour Mill Yatırım Atağını Sürdürmeye Kararlı NEWS • HABER Bunge accelerates its activities in Australia .............................................................. Bunge, Avustralya’daki çalışmalarına hız verdi With the new port project , Bunge prepares to restrengthen its position in the Australian market in which the company had assets in different fields in the past. Bunge, geçmişte farklı alanlarda varlığa sahip olduğu Avustralya pazarındaki konumunu, yeni liman projesiyle yeniden güçlendirmeye hazırlanıyor. As one of the world’s leading grain traders, Bunge accelerated its activities to regain scale in Australia where it once owned assets from flour milling to steel. According to the news from Agrimoney.com; the company plans include a second port grain terminal, less than a month after opening its first. The company announced that its Australian subsidiary will build a bulk grain export terminal at Geelong, in the state of Victoria. The terminal, which will handle 450,000 tons of grain a year, will comprise a grain receival facility and three storage silos, and link to an existing woodchip loading facility at the port. Bunge Australia general manager Chris Aucote, who is also president of the Australian Grains Exporters Association, and was formerly grains representative of the Victorian Farmers Federation, said that the company had received "very good co-operation" from Geelong's port managers and added; "We see this investment as being strongly positive.” Dünyanın önde gelen tahıl tüccarlarından biri olan Bunge, bir zamanlar un değirmenciliğinden çeliğe kadar farklı alanlarda varlığa sahip olduğu Avustralya’daki pozisyonunu, yeniden kazanma çabalarını hızlandırdı. Agrimoney.com kaynaklı habere göre; bu hızlandırma çabaları arasında, ilkinin açılmasının üzerinden 1 aydan kısa bir süre geçmişken ikinci liman tahıl terminali planı yer alıyor. Firma, Avustralya’daki iştirakinin Victoria eyaletinde bulunan Geelong bölgesinde yığın tahıl ihracatı için terminal inşa edeceğini açıkladı. Yılda 450 bin ton tahıl taşıyacak olan terminal, bir adet tahıl alım tesisi ve üç adet de depolama silosundan oluşacak ve limandaki mevcut talaş yükleme tesisine bağlanacak. Bunge Avustralya Genel Müdürü, Avustralya Tahıl İhracatçıları Birliği Başkanı ve Victoria Çiftçiler Federasyonu eski temsilcisi olan Chris Aucote; firmanın Geelong’daki liman yöneticilerinden “çok yardım” aldığını söyledi ve ekledi; “Bu yatırımı oldukça güçlü bir yatırım olarak görüyoruz.” CHS sold its port joint venture in Argentina ....................................................................................................................... CHS, Arjantin’deki liman ortaklığını sattı As one of the global grain businesses, CHS announced that the company sold a portion of port joint venture in Necochea, Argentina to Noble Argentina. Küresel tahıl işletmelerinden biri olan CHS Inc., Arjantin Necochea’da bulunan ihracat terminalindeki hissesinin bir kısmını sattığını açıkladı. As North America's largest farmer-owned company and a global energy, grains and foods business, CHS Inc. announced that it sold a portion of port joint venture in Necochea that is a province of Buenos Aires, Argentina to Noble Argentina S.A. CHS Argentina currently has 30 percent of Sitio 0 de Quequen S.A. (Sitio 0). After completing the transaction, CHS and Noble Argentina that is a subsidiary of Noble Grain Group Ltd., each will hold 22.75% ownership in Sitio Kuzey Amerika’nın en büyük çiftçi kooperatifi ve küresel enerji, tahıl ve gıda işletmesi olan CHS Inc., Arjantin Buenos Aires’in bir bölgesi olan Necochea’da bulunan ihracat terminalindeki hissesinin bir kısmını Noble Argentina S.A. firmasına sattığını duyurdu. CHS Arjantin, şu anda “Sitio 0 de Quequen S.A.”nın (Sitio 0) yüzde 30 hissesini elinde bulunduruyor. İşlemler tamamlandıktan sonra CHS ve Noble Grain Group Ltd.’nin iştiraki olan Noble Argentina’nın her biri yüzde 22.75 20 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE NEWS • HABER 0. Other terminal owners are South American grain companies E-Grain SA, A&J Nari SA, Alea y Companía SA and Lartirigoyen y Companía S.A. Now being under construction, the first stage of Sitio 0 will consist of an export terminal with 119 thousand tons of storage capacity and a high-speed loader with 1,200 tons per hour capability at one pier. A planned second stage would include an additional pier and 100 thousand tons of storage. Sitio 0 has the right to use the Quequen port for 45 years. The first phase is expected to be operational by May 2015. Necochea is located on the Atlantic Ocean, 528 km (328 miles) southwest of Buenos Aires at the mouth of the Quequen Grande River. CHS will use the terminal to load soybeans, corn, wheat, sorghum, and barley and soybean meal sourced from the area southeast of Buenos Aires. hisseye sahip olacak. Terminalin diğer hissedarları arasında E-Grain SA, A&J Nari SA, Alea y Companía SA ve Lartirigoyen y Companía S.A gibi Güney Amerika tahıl firmaları yer alıyor. Şu anda yapım aşamasında olan Sitio 0’ın ilk aşaması, 119 bin tonluk depolama kapasitesine sahip bir ihracat terminalinden ve tek bir iskelede saatte 1,200 tonluk kapasiteye sahip yüksek hızda çalışan yükleyiciden oluşacak. Planlanan ikinci aşamada ise ekstra bir iskele ve 100 bin tonluk depo yer alacak. Sitio 0, Quequen limanını 45 yıllığına kullanma hakkına sahip. İlk aşamanın Mayıs 2015 gibi faaliyete başlaması bekleniyor. Necochea, Quequen Grande Nehri’nin ağzında Buenos Aires’in 528 km (328 mil) kadar güney batısında Atlantik Okyanusu’nda yer almaktadır. CHS terminali Buenos Aires’in güney batı bölgesinden alınan soya fasulyesi, mısır, buğday, sorgum, arpa ve soya küspesi yüklemesinde kullanacak. Flour Mills of Nigeria outdoes its competitors .................................................................... Flour Mills of Nigeria rakiplerine fark atıyor As one of the leading flour mills of Nigeria, Flour Mills of Nigeria Plc continues to surpass its competitors as diversification is maintained. Nijerya’nın önde gelen un değirmenlerinden Flour Mills of Nigeria Plc, ürün çeşitlendirmesi sürdükçe rakiplerini gölgede bırakmaya devam ediyor. In Nigerian milling industry, Flour Mills of Nigeria Plc has remained the biggest player in the flour milling industry even as intense diversification into other sub-sectors continues. According to the news from BusinessDay; known with its widely-attested quality and efficient packaging, the Golden Penny Flour brand has remained the number one choice of bakers. With the inauguration of “West Mills” in September 2012, the firm now boasts of a large number of mills with a daily wheat grinding capacity of well over 8,000 tons. Real Sector Watch investigations have shown that the Golden Penny Noodles brand is the number one choice of Nigerian consumers who desire to get the best out of existing noodles. Consumers’ testimony confirms that it is nutritious, non-sticky; while its taste and texture reflect high quality wheat flour, which functions as a binding agent during dough formation. DEĞİRMENCİ DERGİSİ Nijerya değirmencilik sektöründe, Flour Mills of Nigeria Plc, alt sektörlerdeki yoğun ürün çeşitlendirmesi sürdürüldüğü için un değirmenciliği endüstrisindeki en önemli oyuncu olarak kalmaya devam ediyor. BussinessDay’da yer alan habere göre; geniş kitlelerce kalitesi ve etkili paketlemesi kabul edilen Golden Penny Flour markası, fırıncıların bir numaralı tercihi olarak kalmaya devam ediyor. Eylül 2012’de “West Mills”in açılışını gerçekleştiren firma, günlük 8 bin tonluk buğday öğütme kapasitesine sahip çok sayıda değirmeniyle övünüyor. Real Sector Watch araştırmaları, mevcut erişte markaları arasında en iyisini almak isteyen Nijeryalı tüketicilerin bir numaralı tercihinin Golden Penny Eriştesi olduğunu gösteriyor. Tüketicilerin ürün hakkındaki düşünceleri; ürünün hem besleyici ve yapışmaz olduğunu hem de lezzetinin ve dokusunun hamur yoğurulması esnasında birleştirici madde olarak kullanılan yüksek kaliteli buğday ununu yansıttığını kanıtlıyor. September • Eylül 2014 21 NEWS • HABER 500 agricultural businesses for cassava production in Nigeria ........................................................................... Nijerya’da manyok üretimi için 500 tarım işletmesi Nigerian government plans to clear a thousand hectares of 5 thousand-hectare agricultural land for cassava production in order to increase its production in the country. If it happens, 500 new cassava businesses will enter into the market. Nijerya hükümeti, ülkedeki manyok üretimini arttırmak için 5 bin hektarlık tarım alanının bin hektarını manyok üretimi için temizlemeyi planlıyor. Bunun gerçekleşmesi halinde yaklaşık 500 yeni manyok işletmesi pazara adım atacak. Government officials plan to clear a thousand hectares of 5 thousand-hectare agricultural land for cassava production. If this plan is realized, 500 businesses making cassava production with approximately 150 thousand tons of cassava production capacity will enter into the market. According to the news from Businessdayonline.com; Nigeria Cassava Growers Association (NCGA) Chairman Segun Adewunmi stated that this would be made possible if the state government firstly does the clearing of about a thousand hectares of land. According to Adewumi, about 10 hectares of land would be apportioned to every identified youth who would be expected to produce 30 tons per hectare of cassava to realize about 300 tons. If every of these 500 businesses get 300 tons of cassava, these new businesses will be supplying 150,000 tons annually. This output is specifically targeted at industries in Ogun State and neighboring states that use cassava as major raw material in their production process. This is to solve the problem of cassava milling plants that produce below their capacity or go under as a result of not being able to get sufficient quantities of cassava for their operations. Nijerya’nın Ogun eyaletinde hükümet yetkilileri 5 bin hektarlık alandan bin hektarını manyok üretimi için temizleyip hazır hale getirmeyi planlıyor. Eğer bu plan gerçekleşirse yaklaşık 150 bin ton manyok üretim kapasitesine sahip 500 manyok tarımı yapan işletme pazardaki yerini alacak. Businessdayonline.com’un haberine göre; Nijerya Manyok Üreticileri Derneği (NCGA) Başkanı Segun Adewunmi, bu üretim kapasitesine ulaşmanın eyalet hükümetinin ilk olarak bin hektarlık alanı üretime açması ile mümkün olacağını belirtti. Adewumi’ye göre; belirlenen her yeni işletmeciye 300 tonluk üretime ulaşabilmeleri için 10’ar hektarlık alan verilerek hektar başına 30 tonluk üretim bekleniyor. Yeni açılacak 500 işletmeden her biri 300’er tonluk manyok üretimi gerçekleştirişe, bu tesislerden yıllık 150 bin ton ürün tedarik edilecek. Elde edilecek bu üretimin, manyoku üretim süreçlerinde ana hammadde olarak kullanan Ogun eyaleti ve komşu eyaletlerde gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Yeni projeyle, kapasitelerinin altında üretim yapan veya operasyonları için yeterli manyoka sahip olmayan manyok değirmenciliği tesislerinin sorunlarına çözüm bulunmuş olacak. Olam expands its partnership with Sanyo Foods ...................................................................................................................................... Olam, Sanyo Foods ile ortaklığını büyütüyor Olam International decided to expand its partnership with Sanyo Foods in order to grow its packaged food business in sub-Saharan Africa. 22 September • Eylül 2014 Olam International, Sahra Altı Afrika bölgesindeki paketli gıda işletmesini genişletebilmek için Sanyo Foods ile ortaklığını büyütme kararı aldı. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 23 NEWS • HABER As one of the leading agricultural businesses, Olam International Limited and Sanyo Foods as the third largest instant noodle producer agreed to expand their partnership. According to this agreement; Sanyo Foods acquired 25.0% stake in Olam’s Packaged Foods business for US$187.5 million. Olam expects to record a net cash inflow of US$167.5 million and an addition to reserves of US$80.8 million after the transaction is completed. The transaction is subject to the conclusion of a definitive agreement and customary closing conditions and is expected to be completed by the second quarter of 2015 fiscal year. Önde gelen tarım işletmelerinden olan Olam International Limited ve Japonya’nın en büyük üçüncü hazır erişte üreticisi olan Sanyo Foods Co. Ltd., mevcut stratejik ortaklıklarını büyütmek için anlaşmaya vardı. Bu anlaşmaya göre; Sanyo Foods, Olam’ın Paketli Gıda işletmesinin yüzde 25 hissesini 187.5 milyon dolar karşılığında satın aldı. Olam, bu anlaşmadan 167.5 milyon dolarlık net nakit girişi ve ek olarak da 80.8 milyon dolarlık rezerv elde etmeyi umuyor. İşlem, kesin anlaşmanın sonuçlarına ve olağan kapanış koşullarına tabi tutulacak. İşlemlerin, 2015 mali yılının ikinci çeyreğinde de tamamlanması bekleniyor. Philippines rejects bids in 500 thousand-ton rice tender ....................................................................... Filipinliler 500 bin tonluk pirinç ihalesinde teklifleri reddetti The National Food Authority (NFA) of the Philippines has rejected bids for 500 thousand tons of 25% rice tender due to high prices. Filipinler Milli Gıda Kurumu (NFA), düzenlemiş olduğu 500 bin tonluk pirinç ihalesinde verilen teklifleri yüksek fiyatlardan dolayı reddetti. The National Food Authority (NFA) of the Philippines has rejected bids for 500 thousand tons of 25% broken white rice tender due to high prices. According to the news from Reuters; the government allocated around 10.27 billion pesos (around $234.5 million) for the rice import. NFA received bids between $460 and $496.75 per ton, while the government set an undisclosed threshold of $456.6 per ton. The head of the NFA bidding panel said, "Based on the non-responsive bids, we can declare a failure of bidding." on the subject. One of the NFA spokespersons stated that the agency would hold another tender following the rejection of bids. The imports, which are slated to arrive between September and November, are expected to strengthen state stockpiles and curtail local retail rice price hikes in the country. According to the Philippine Statistics Authority (PSA); the country is likely to miss its production target of around 19.07 million tons this year by 2%. With possible crop losses over the next four months, the government has authorized the NFA to import another 500 thousand tons of rice in addition to already imported 800 thousand tons and today's tender for 500 thousand tons. Therefore, the Philippines is expected to import over 2 million tons of rice this year at zero-percent duty. Additionally, the private sector can import around 350,000 tons at 40% duty under WTO quota. 24 September • Eylül 2014 Filipinler Milli Gıda Kurumu (NFA), yüksek fiyatlardan ötürü 500 bin tonluk %25 kırık pirinç ihalesindeki teklifleri geri çevirdi. Reuters’ın haberine göre; Filipinler hükümeti pirinç ithalatı için 10.27 milyar pezo (yaklaşık 234.5 milyon dolar) ayırdı. Hükümet ton başına 456.6 dolarlık açıklanmayan eşik değer oluşturmasına rağmen ton başına 460-496.75 dolar teklif aldı. NFA teklif paneli başkanı konuyla ilgili, “İhtiyacımıza yanıt vermeyen tekliflere dayanarak ihalenin iptal olduğunu bildirebiliyoruz.” dedi. NFA sözcülerinden biri, bu ihalenin iptalinden sonra ajansın bir başka ihale açabileceğini belirtti. Eylül ve Kasım ayları arasında ulaşması gereken ithal ürünlerin, devlet stoklarını güçlendirmesi ve ülkede artan yerel pirinç zamlarını sınırlandırması bekleniyordu. Filipin İstatistik Kurumu’na (PSA) göre; ülke, bu sene 19.07 milyon tonluk üretim hedefini %2 oranında gerçekleştiremeyecek. Hükümet, önümüzdeki dört ay içerisindeki gerçekleşebilecek muhtemel ürün kaybı nedeniyle NFA’yı 500 bin ton pirinç ithalatı konusunda yetkilendirdi. Ülke halihazırda 800 bin ton ithalat yapmış ve iptal edilen 500 bin tonluk için de onay vermişti. Bu yüzden Filipinler’in yüzde sıfır gümrük vergisi ile 2 milyon tonluk pirinç ithalatı yapması bekleniyor. Bunlara ek olarak özel sektör DTÖ kotası adı altında 350 bin ton ithalat yapabiliyor. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 25 NEWS • HABER Central Milling Company heads for sprouted grain ....................................................................... Central Milling Company filizlenmiş tahıla yöneliyor As one of the oldest businesses in the state of Utah in U.S., Central Milling Company heads for sprouted grain by considering the demand for healthy food consumption. ABD’nin Utah eyaletinin en eski işletmelerinden bir olan Central Milling Company, sağlıklı gıda tüketimine yönelik talebi göz önüne alarak filizlenmiş tahıla yöneliyor. As one of the biggest organic flour suppliers in the country, Central Milling Company announced that it is starting to place emphasis on developing sprouted grain from its wheat varieties. According to the news by Kevin Opsahi from HJNews.com; these sprouted grains would help bakers create bread that is thought to be a healthy alternative to many of the packaged varieties in grocery stores. A spouted grain is the one that is harvested before the shoot turns into a full-fledged plant. While it is agreed that a sprouted grain is a healthier alternative to the grains used to make white bread, pasta and rice; nutritionists are debating over its overall health impacts. Founded in 1867 in Logan, Utah; Central Milling Company is one of the biggest organic flour suppliers in the country. Also known as the longest continually running business in Utah, the facility can store about 3.6 million pounds of raw wheat in 11 silos, and 10-15 truckloads of wheat come into the facility every day. 26 September • Eylül 2014 ABD’deki en büyük organik un tedarikçilerinden biri olan Central Milling Company, geliştirdiği buğday çeşitlerinden filizlenmiş tahıl üretimine ağırlık vermeye başladığını duyurdu. HJNews.com’dan Kevin Opsahi’nin haberine göre; bu filizlenmiş tahıllar, marketlerdeki paketli ekmek çeşitlerine karşı sağlıklı bir alternatif olması beklenen ekmeğin üretiminde fırıncılara yardımcı olacak. Filizlenmiş tahıl, bitki tam olgunlaşmadan önce hasat edilen kısmı oluşturuyor. Filizlenmiş tahılın beyaz ekmek, makarna ve pirinç yapımında daha sağlıklı bir alternatif olduğu konusunda anlaşmaya varılmışken bazı beslenme uzmanlarının, sağlık üzerindeki genel etkileri konusundaki tartışmaları hala sürüyor. 1867’de Utah Logan’da kurulmuş bir un ve tahıl değirmeni olan Central Milling Company, ülkedeki en büyük organik un tedarikçilerinden biri. Aynı zamanda Utah eyaletindeki en uzun faaliyet süresine sahip işletme olarak bilinen Central Milling’in tesisi, sahip olduğu 11 siloda 3.6 milyon pound ham buğday depolayabiliyor ve tesise her gün 10-15 kamyon buğday yükü getiriliyor. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 27 NEWS • HABER 91 thousand-dollar award for Alaska Flour Company ......................................................................... Alaska Flour Company’e 91 bin Dolar ödül United States Department of Agriculture (USDA) awarded Alaska Flour Company as the only commercial flour mill in Alaska with 91 thousand dollars. Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı (USDA), Alaska’daki tek ticari un değirmeni olan Alaska Flour Company’i 91 bin Dolar’la ödüllendirdi. As an artisan flour company based out of Delta Junction, the flour mill called as Alaska Flour Company has been awarded $91,100 from the United States Department of Agriculture as a grant. Co-founder of Alaska Flour Company Bryce Wrigley said, "We are really hopeful that this will help us develop our market," about the subject. Wrigley says that together with his wife he plants the grain, harvests it, makes it into flour and distributes it; although the two work full time jobs. Besides Wrigley states that they plan to use the grant money to offset costs of an expanding business by creating more attractive packaging and paying for travel involved with developing new buyers. According to the USDA; the Alaska Flour Company is the only commercial flour mill in Alaska. It specializes in highquality, artisan, stone-ground barley flour and barley cereals. The company's product range includes flour, barley cereal and pancake mix. 28 September • Eylül 2014 Delta Junction’ın dışına kurulmuş küçük bir esnaf işletmesi olan Alaska Flour Company isimli un değirmeni, hibe olarak Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı’nca 91 bin 100 dolarla ödüllendirildi. Alaska Flour Company kurucu ortağı Bryce Wrigley, konuyla ilgili “Bu ödülün pazarımızı geliştirmemize yardım edeceğini umuyoruz.” dedi. Wrigley, eşiyle birlikte her tam zamanlı işlerde çalışmalarına rağmen tahılı ektiklerini, hasadını yaptıklarını, una dönüştürüp dağıtımını yaptıklarını anlatıyor. Ayrıca Wrigley; hibe edilen parayı, daha çekici ambalajlar yaratmada ve yeni alıcılarla bağlantı sağlamak için yapılan seyahatlerde kullanarak işletmeyi büyütmeyi planladıklarını da belirtti. USDA’ya göre; Alaska Flour Company, Alaska Eyaletinde bulunan tek ticari un değirmeni konumunda. Firma; yüksek kalite, el yapımı, taş değirmende öğütülmüş arpa unu ve arpa tahılında uzmanlaşmış. Değirmenin ürün yelpazesinde ise un, arpa ve krep karışımı bulunuyor. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 29 NEWS • HABER Export route of Turkish producers is U.S. and Africa .................................................................... Türk üreticilerin ihracat rotası ABD ve Afrika The problems experiences in Middle Eastern countries that have an important place on the grain and pulses export of Turkey, caused producers to focus on new markets in the export. New target markets of the grain and pulses producers are U.S. and Africa. Türkiye’nin hububat ve bakliyat ihracatında önemli bir yere sahip olan Ortadoğu ülkelerinde yaşanan sorunlar, üreticilerin ihracatta yeni pazarlara odaklanmasına neden oldu. Hububat ve bakliyat üreticilerinin yeni hedef pazarları ABD ve Afrika. Coming together at the Board of Directors Meeting of Southeastern Anatolia Cereals, Pulses, Oil Seeds and Products Exporters Union; the leading representatives of grain and pulses industry evaluated the January-July period export amounts. At the meeting in which 2014 objectives were reviewed, the effects of the recent incidents occurring in neighboring countries on the exports were discussed and it was decided to increase the support to the studies conducted for accelerating the activities related with the American, African, Far Eastern, EU countries and other markets. Chairman of the Union Mahsum Altunkaya said the following on his statement after the meeting: “We decided to accelerate the activities conducted for finding new markets by negotiating the industrial problems and solutions for them and increase the support especially for our promoting group. Of course we follow the recent negative incidents experienced in Iraq as one of our largest markets closely. However, our alternative market researches continue as our exporters do not work single market-oriented. We will maintain our activities in order to strengthen our market share in Africa, America, Far East and Middle Eastern countries. We think that we will reach the year-end figures we aimed.” 30 September • Eylül 2014 Güneydoğu Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin Yönetim Kurulu Toplantısı’nda bir araya gelen hububat ve bakliyat sektörünün önde gelen temsilcileri, Ocak- Temmuz dönemi ihracat rakamlarını değerlendirdi. 2014 yılı hedeflerinin gözden geçirildiği toplantıda, son dönemlerde komşu ülkelerde gelişen olayların ihracat üzerindeki etkileri masaya yatırılarak Amerika, Afrika, Uzakdoğu, AB ülkeleri ve diğer pazarlarla ilgili çalışmalara hız verilmesi yönünde yürütülen çalışmalara desteğin arttırılması kararlaştırıldı. Birliğin Yönetim Kurulu Başkanı Mahsum Altunkaya, toplantı sonrası yaptığı açıklamada şunları dile getirdi: “Sektörel sorunlar ve bunlarla ilgili çözüm önerilerini görüşerek yeni pazarlar bulunması yönünde yürütülen çalışmaların hızlandırılmasına ve özellikle tanıtım guruplarımıza desteğin arttırılmasına karar verdik. Elbette son dönemlerde en büyük pazarlarımızdan birisi olan Irak’ta yaşanan olumsuzlukları dikkatle izliyoruz. Ancak ihracatçılarımız tek bir pazar odaklı çalışmadığı için alternatif pazar arayışlarımız sürüyor. Afrika, Amerika, Uzakdoğu ve Ortadoğu ülkelerindeki pazar payımızı güçlendirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Hedeflediğimiz yılsonu rakamlarına ulaşacağımızı düşünüyoruz.” MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 31 NEWS • HABER 32 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 33 NEWS • HABER MINISTER EKER: “TMO would intervene in the market if necessary” ..................................................................... BAKAN EKER: “TMO gerektiğinde piyasaya müdahale eder” Stating that agriculture has to be supported; Food, Agriculture and Livestock Minister Mehmet Mehdi EKER indicated that they gave the possibility of regulating the market when necessary to Turkish Grain Board (TMO) as the market intervention agency. Tarımın desteklenmek zorunda olduğunu belirten Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi EKER, Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO), piyasaya müdahale kurumu olarak gerektiğinde piyasayı düzenleme imkânı verdiklerini belirtti. Coming together with the Economy Minister Nihat Zeybekci and Turkish Exporters' Assembly (TIM) Delegation; Food, Agriculture and Livestock Minister Mehmet Mehdi EKER made some assessments on the topics on the agenda for the members of the press during a meeting. Stating that agriculture is supported in any country excluding New Zealand, Minister Eker reminded that there was a frost on night of 30 March and added: “65 provinces of Turkey were affected from that. Although we took some precautions but the system was affected. If you say this is a completely liberal policy and that I won’t support this, you will risk and expose not only your producer group but also your production system to danger. Therefore, we need to support them. We only give the possibility of regulating the market to Turkish Grain Board by intervening in the market when necessary.” Mentioning also on the possibility of more agricultural product export to Russia; Food, Agriculture and Livestock Minister Eker said: “Russian Federation has an attitude of not buying products from one market and directing to other markets due to the political and commercial reasons. We will evaluate whether we can make an additional supply in here by considering our other markets.” 34 September • Eylül 2014 Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Heyeti ile bir araya gelen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, toplantı esnasında basın mensuplarına gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yeni Zelanda dışında dünyada her ülkede tarımın desteklendiğini ifade eden Bakan Eker, 30 Mart gecesi bir don olayının meydana geldiğini hatırlattı ve şunları ekledi: “Türkiye’nin 65 vilayeti bundan etkilendi. Tedbirler aldık, bunlara rağmen sistem etkilendi. Siz bütünüyle buna liberal politika derseniz, ben bunu desteklemeyeceğim derseniz, siz sadece üretici kitlesini değil üretim sisteminizi de belirli bir şekilde tehlikeye maruz bırakırsınız, risk altına alırsınız. Onun için biz bunları desteklemek durumundayız. Sadece Toprak Mahsulleri Ofisi’ne gerektiğinde piyasaya müdahale ederek piyasayı regüle edebilme imkân veriyoruz.” Rusya’ya olası daha fazla tarım ürünü ihracatı konusuna da değinen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, “Rusya Federasyonu’nun siyasi veya ticari sebeplerle bir pazardan mal almama, başka bir pazara yönelme gibi bir tutumu var. Biz burada diğer pazarlarımızı da dikkate almak suretiyle bir ilave tedarik yapıp yapamayacağımıza bakıp değerlendireceğiz.” dedi. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 35 NEWS • HABER Sezon Pirinc Chairman of the Board Mehmet Erdogan: “Long-term food import would kill the production” ............................................................................ Sezon Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan: “Uzun vadede gıda ithalatı üretimi öldürür” After the increase in the food prices in Turkey that has a harsh year in terms of agriculture, Central Bank Chairman Erdem Basci called for imports. Making a statement for this call, Sezon Pirinc Chairman of the Board Mehmet Erdogan stated that long-term import would strategically mean only supporting Western farmers and made the warning of “it would destroy the Turkish producers in the long-term” Tarımda zor bir yıl geçiren Türkiye’de gıda fiyatlarının artması üzerine Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ithalat çağrısı yaptı. Bu çağrıya karşı bir açıklama yapan Sezon Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan, stratejik olarak uzun vadede ithalatın sadece Batılı çiftçiyi desteklemek anlamına geleceğini kaydederek “Uzun vadede Türk üreticiyi yok eder” uyarısında bulundu. The Chairman of the Board of Sezon Pirinc as one of the leading companies of the Turkey’s grain and pulses industry, Mehmet Erdogan made important statements on the precautions of making import against the increasing food prices in Turkey. Stating that food prices in Turkey are higher compared to the other producer countries, Erdogan said; “The biggest reason of this is that the production input is much higher than other countries.” Telling that when the input cost is reviewed, it is seen that the cost of energy and water is high and the input has higher prices as a great part of the fertilizer is imported, Mehmet Erdogan added: “Seed is already imported in small amounts. Therefore, this results in a cost. When we review the yield average, we have a yield lower than the West. Products cost a lot for the producers.” Stating that he agreed with the concerns of the Central Bank Chairman Erdem Basci on decreasing the inflation, Mehmet Erdogan said; “If the priority target is decreasing the inflation, imports can be made in order for decreasing the domestic prices. I believe that it can be realized in the shortterm although I do not approve it in principle.” However stating that import is not correct in the long-term strategically, Erdogan said that food import in the long-term would stop Turkey’s domestic production. 36 September • Eylül 2014 Türkiye'nin bakliyat ve hububat sektörünün öncü şirketlerinden Sezon Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan, Türkiye’de giderek artan gıda fiyatlarına ilişkin ithalat yapılması yönündeki önlemlerle ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’deki gıda fiyatlarının, üretici diğer ülkelere kıyasla yüksek olduğunu belirten Erdoğan, “Bunun en büyük nedeni üretim girdilerinin diğer ülkelerden çok daha yüksek olmasıdır” dedi. Girdi maliyetlerine bakıldığında, enerji ve suyun maliyetinin fazla olduğunu, gübrenin önemli bir kısmının da ithal olması nedeniyle girdilerin yüksek fiyat tuttuğunu söyleyen Mehmet Erdoğan, şunları ekledi: “Tohum zaten ithal ediliyor. Bu nedenle de bir maliyet çıkıyor. Verim ortalamasına baktığımızda Batı’dan düşük bir verimliliğimiz var. Üretici ürünü pahalıya mal ediyor.” Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın enflasyonu düşürmek anlamındaki kaygılarına katıldığını belirten Mehmet Erdoğan, “Öncelikli hedef enflasyonu düşürmek yönünde ise içerdeki fiyatları düşürmek için ithalat yapılabilir. Prensip olarak doğru bulmasam da kısa dönemli olarak yapılabileceğine inanıyorum” dedi. Ancak uzun dönem için ithalatın stratejik olarak doğru olmadığını kaydeden Erdoğan, uzun vadede gıda ithalatı yapmanın Türkiye’nin kendi üretimini durduracağını söyledi. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 37 NEWS • HABER Journey from fingerprint to the purest product in wheat ....................................................................... Buğdayda parmak izinden en saf ürüne yolculuk Transitional Zone Agricultural Research Station Biotechnology Laboratory fingerprints 450 seed variety for obtaining the best, purest and cleanest product. Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Bioteknoloji Laboratuvarı, en iyi, saf ve temiz ürün üretmek için 450 tohum çeşidinin parmak izlerini çıkarıyor. Transitional Zone Agricultural Research Station Biotechnology Laboratory in Eskisehir tries to obtain the best, purest and clean products by fingerprinting the 450 wheat varieties. Stating that DNA samples were taken from the products in order to determine the pure varieties, Department Head of Biotechnology Ozcan Yorgancilar emphasizes that they operated some studies on plant genetics and created solutions for the factors such as resistant and diseases. Telling on his statement for Anadolu Ajansi that around 450 seed varieties are similar to each other, Yorgancilar says: “You cannot separate them easily. Their appearances are similar but it is not hard to find out the genetic differences. Crops also have ‘fingerprints’ like human beings. We can ‘fingerprint’ these seeds by isolating their proteins. You do obtain a pure seed with this useful system. Others may lay claim on a variety you produce but it can proved that it belongs to you when you ‘fingerprint’ the variety. No one will lay claim on your product. You can prove whether the variety is a mixed one or it belongs to us or right variety is given to the farmer or not.” 38 September • Eylül 2014 Eskişehir’de bulunan Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Bioteknoloji Laboratuvarı, 450 buğday tohumunun parmak izini çıkararak en iyi, saf ve temiz ürünleri elde etmeye çalışıyor. Saf çeşitleri saptamak için ürünlerden DNA örnekleri alındığını belirten Bioteknoloji Bölüm Başkanı Özcan Yorgancılar, bitkilerde genetik çalışmalar yaptıklarını ve dayanıklılık, hastalık gibi etkenler konusunda çözüm ürettiklerini vurguluyor. Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada sayısı 450’yi bulan tohum çeşitlerinin birbirine çok benzediğini anlatan Yorgancılar, şunları aktarıyor: “Bunları kolay kolay ayırt edemiyorsunuz. Dış görünüşleri birbirine benziyor fakat genetik olarak farklılığı anlamak güç değil. İnsanların nasıl parmak izi varsa bitkilerin de ‘parmak izi’ var. Bu tohumların proteinlerini izole ederek ‘parmak izleri’ni rahatlıkla çıkarabiliyoruz. Çok yararlı olan bu sistemle saf bir tohum elde ediyorsunuz. Ürettiğiniz bir çeşidi başkaları sahiplenebilir fakat bunun ‘parmak izi’ni çıkardığınız zaman çeşidin size ait olduğu kanıtlanır. Kimse sizin ürününüzü sahiplenemez. Çeşidin karışık olup olmadığını ya da o çeşidin bize ait olup olmadığını veya çiftçiye doğru çeşit verilip verilmediğini bu şekilde ispat edebilirsiniz.” MILLER MAGAZINE NEWS • HABER 17 thousand-ton flour aid for Somali ........................................................................ Somali’ye 17 bin ton un yardımı Turkish Grain Board (TMO) will make flour aid equivalent to 50 thousand tons of bread wheat to the regions affected from the drought majorly in Somali and the east of the African continent within the decision of the Council of Ministers. The statement made by TMO on the subject includes as following: “Our organization has been appointed to grant flour equivalent to 50.000 tons of bread wheat for the disaster victims affected from the drought experienced majorly in Somali and the east of the African continent with the Decision of Council of Ministers dated as 10.08.2011 and numbered as 2011/2148 that was published on the Official Gazette dated as 17.08.2011 and numbered as 28028. Within this scope; 112.000 tons of flour in total has been delivered to the Somalian people in cooperation with the Turkish Red Crescent until today. on the other hand; the production and delivery of 5.000 tons of flour demanded by the Turkish Red Crescent for sending to Somali has started at Derince Port on 12.08.2014.” Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde başta Somali olmak üzere Afrika kıtasında kuraklıktan etkilenen bölgelere 50 bin ton ekmeklik buğday karşılığı un yardımı yapacak. TMO’dan konuyla ilgili yapılan açıklamada şunlara yer verildi: “Kuruluşumuz, 17.08.2011 tarihli ve 28028 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 10.08.2011 tarihli ve 2011/2148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile başta Somali olmak üzere Afrika Kıtası'nın doğusunda yaşanan kuraklık afetinden zarar gören afetzedeler için 50.000 ton ekmeklik buğday karşılığı unu hibe ile görevlendirilmiştir. Bu kapsamda bugüne kadar; Türk Kızılayı ile iş birliği içerisinde toplam 12.000 ton un, Somali halkına ulaştırılmıştır. Diğer taraftan; Türk Kızılayı tarafından Somali'ye gönderilmek üzere talep edilen 5.000 ton unun imalat ve sevkiyatına, 12.08.2014 tarihinde Derince Limanı'ndan başlanmıştır.” DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 39 NEWS • HABER 40 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 41 NEWS • HABER Buhler empowers pulses processors with 150-year experience ........................................................................ Bühler bakliyatçıları 150 yıllık tecrübeyle destekliyor Pulses processors benefit from over 150 years of Buhler’s expertise and experience to improve their productivity and yield. Bakliyat üreticileri, üretim ve verimlilikleri arttırmak için Bühler’in 150 yıllık uzmanlığından ve tecrübesinden yararlanıyor. The Buhler Group, a global leader in food processing and optical sorting solutions, continues to underpin excellence in the treatment of pulses by offering cutting edge technology at every stage of the production process, from pre-cleaning, cleaning, grading, hulling, drying and splitting, through to optical sorting, polishing and final bulk packing, for the world’s vast array of pulse products. Specializing in turnkey as well as individual solutions, Buhler represents the perfect technology partner for pulse processors everywhere. Gıda işleme ve optik ayıklama çözümlerinde küresel bir lider olan Bühler Group; dünyadaki geniş bakliyat ürün dizileri için ön temizleme, temizleme, sınıflandırma, kabuk çıkarma, kurutma, yarma, optik ayıklama, parlatma ve nihai yığın paketleme gibi üretim sürecinin tüm aşamalarında son teknoloji ürünlerini sunarak bakliyat uygulamalarında mükemmelliği desteklemeye devam ediyor. Bireysel çözümlerin yanı sıra anahtar teslim projelerde de uzmanlaşan Bühler, dünyanın her yerindeki bakliyat işleyicileri için mükemmel bir teknoloji ortağı olduğunu gösteriyor. Buhler’s dedicated pulse processing equipment has been developed to handle all types of pulses. The stateof-the-art technology overcomes the various adhesive forces within the grain, with minimum loss of the endosperm and produces the optimum in finished product yield and quality. Each individual component of Buhler’s complete pulse processing line offering, such as Buhler’s Pulsroll AIHI, which gives exceptional hulling performance with minimum loss of cotyledon with skin, is designed to operate with lower energy consumption and easier, smoother operation. Bühler’in özel bakliyat işleme ekipmanları, tüm bakliyat çeşitlerinin işlenmesi için geliştirilmiş durumda. En son teknoloji ürünleri, minimum endosperm kaybı ile tahıl içerisindeki çeşitli yapışkan kuvvetleri aşarak nihai üründe verim ve kaliteyi arttırıyor. Bühler’in Pulsroll AIHI gibi minimum kotiledon kaybıyla olağanüstü kabuk soyma performansı sağlayan tam bakliyat işleme hattı sunan her bir bileşeni, düşük enerji tüketimi ve kolay ve sorunsuz çalışma prensibiyle işleyecek şekilde tasarlanmıştır. For the drying of incoming raw materials, or for pulses at other stages in the intricate pulse production process, Buhler designed its Pulse Dryer, to give uniform and consistent drying performance. As a stand-alone piece of equipment or as part of Buhler’s turnkey solution, the Pulse Dryer consistently delivers efficiency, Bühler, gelen hammaddenin kurutulması ya da karışık bakliyat üretim süreçlerinin diğer aşamalarındaki bakliyat için değişmez ve istikrarlı kurutma performansı elde etme olanağı sağlayan Bakliyat Kurutucusunu tasarladı. Tek başına çalışan bir ekipman veya Bühler’in anahtar teslim çözümünün bir parçası olarak kullanılabilecek 42 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE NEWS • HABER yield and final end-product quality. As pulse quality is often defined by appearance and by the absence of foreign material, Buhler has perfected a range of equipment to support this. The Buhler Destoner ensures the removal of even the smallest of stones from incoming material, while the Buhler Gravomat Density Grader machine can be fed with 10 tons of product per hour and separate out 85% of the input into valuable grain. For the ultimate in peace of mind, the Buhler SORTEX optical sorting solutions remove even the most subtle light and dark color defects, spots, damaged or blemished grains and foreign materials. Buhler expresses the following on its written statement on the subject: “Understanding evolving customer and market requirements is a key factor and Buhler’s experience with these extends far beyond the pulse industry. Knowledge of the intricacies involved in each stage of handling processes, not only for pulses but for sesame, spices, rice and more, coupled with the versatility of solutions Buhler can offer, support a wide range of processors in their bid to increase yield and ensure a more profitable product, clean and free from foreign material, time and time again.” bakliyat kurutucusu, istikrarlı randıman, verim ve nihai ürün kalitesi sunmaktadır. Bakliyat kalitesi genellikle görünüş veya yabancı materyalden arınmış olmakla ifade edildiği için Bühler, bunu desteklemek adına ekipman yelpazesini kusursuzlaştırdı. Bühler taş ayırıcı, gelen hammaddeden en ufak taşların bile ayıklanmasını sağlarken, Bühler Gravomat Yoğunluk Düzenleyici makinesi saatte 10 ton ürünle beslenebilmekte ve girdinin yüzde 85’ini değerli tane olarak ayırabilmektedir. Gönül rahatlığıyla kullanabilecek Bühler SORTEX optik ayıklama çözümleri de en ince, açık ve koyu renk kusurlarını, lekeleri, bozuk veya lekelenmiş taneleri ve yabancı maddeleri ortadan kaldırabilmektedir. Bühler konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şunları ifade etmektedir: “Değişen müşteri ve pazar gereksinimlerini anlamak önemli bir faktördür ve Bühler’in bu gereksinimlerle olan tecrübesi de bakliyat endüstrisini aşmaktadır. Sadece bakliyat için değil aynı zamanda susam, baharat, pirinç ve diğer ürünler için de her bir işleme sürecinde yer alan incelikleri çok yönlü çözümleri ile birleştiren Bühler; verimi arttırmak ve tekrar tekrar daha karlı, temiz ve yabancı maddeden arınmış ürün elde etmek için çok sayıda işleyici firmaya teklif sunup onların tekliflerini destekleyebilir.” DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 43 COVER STORY • KAPAK DOSYASI 44 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI rolls in Flour Milling and Their Effects on GRINDING Değİrmencİlİkte Vals Topları ve Öğütmeye Etkİsİ Flour milling is defined mainly with grinding process. Grinding is the process in which wheat kernel is separated from the husk and the germ and the endosperm is transformed into particles. Wheat passes through many operations until this grinding stage but rolls realized the grinding process which is the basis of milling. Un değirmenciliği, temelde öğütme işlemiyle tanımlanmaktadır. Öğütme ise buğday tanesinin kabuk ve rüşeym kısımdan ayrılması, un olarak tanımladığımız endosperm kısmının ise parçacıklar haline getirilmesi işlemidir. Buğday bu öğütme aşamasına gelene kadar pek çok işlemden geçmektedir ancak değirmenciliğin temeli olan öğütme işlemini vals topları gerçekleştirmektedir. Grinding process in the mills is defined as the separation of kernel from husk and germ by passing through different stages. The most important element in this stage is the rolls that realize the grinding process. Each parameter related with the rolls is significantly effective on quality, yield, tonnage and energy usage. Therefore, selection of the right rolls and making proper adjustments related with the rolls is significantly important. Thus, we tried to find the answers for the mostly wondered about the rolls on this issue. Experts states on the subject that there are some universal consent rules based on the long experiences about the features of the rolls and their adjustments during practice but the real important thing is experience as there are too many elements affecting the process. DEĞİRMENCİ DERGİSİ Değirmenlerde öğütme işlemi, tanenin kabuk ve ruşeym kısımlarının değişik aşamalardan geçerek endospermden ayrılması olarak tanımlanmaktadır. Bu aşamadaki en önemli eleman ise öğütme işlemini gerçekleştiren vals toplarıdır. Vals toplarıyla ilgili her parametre kalite, randıman, tonaj ve enerji kullanımı üzerinde son derece etkilidir. Bu yüzden topların doğru seçilmesi ve toplarla ilgili ayarlamaların doğru yapılması son derece önemlidir. Biz de bu ayki sayımızda, vals toplarıyla ilgili merak edilenlere cevap bulmaya çalıştık. Konuyla ilgili uzmanlar, vals toplarının özellikleri ve uygulama esnasındaki ayarları hakkında uzun yılların tecrübelerine dayanan bazı genel geçer kuralların bulunduğunu ancak süreci etkileyen çok fazla unsur olduğundan asıl önemli olanın deneyim olduğunu belirtiyor. September • Eylül 2014 45 COVER STORY • KAPAK DOSYASI “People produce the flour, not the machines” .................................................................... “Unu makİneler değİl İnsanlar üretİr” Known for his breakage equation for roller milling, Prof. Dr. Grant CAMPBELL emphasizes especially experience and knowledge while giving information on rolls and milling process. Campbell explains his view as following: “It is not the flour milling technology that produces the flour that quietly underpins the quality and affordability of much of the food industry; it is the people who design and operate the flour mills.” Valsli öğütme için geliştirdiği kırılma denklemiyle tanınan Prof. Dr. Grant CAMPBELL, vals topları ve öğütme süreciyle ilgili bilgi verirken özellikle tecrübe ve bilgi birikimine vurguda bulunuyor. Campbel, bu görüşünü şu sözlerle dile getiriyor: “Gıda endüstrisinin kaliteli ve ekonomik üretime ulaşmasını sağlayan unu üreten, un değirmenciliği teknolojisi değildir; bunu yapan un değirmenlerini tasarlayan ve çalıştıran kişilerdir.” Taking office in Huddersfield University as Professor of Chemical Engineering a while ago; Prof. Dr. Grant CAMPBELL is known for his studies on wheat features and grinding process in roller mills. Prof. Dr. CAMPBELL, who will establish the Centre for Cereal Process Engineering at Huddersfield University where he took office, states that grinding and screening are the two most important processes in the mills. Bir süre önce Huddersfield Üniversite’nde Kimya Mühendisliği Profesörü olarak göreve başlayan Prof. Dr. Grant CAMPBELL, buğday özellikleri ve valsli değirmenlerdeki öğütme süreciyle ilgili çalışmalarıyla tanınıyor. Göreve başladığı Huddersfield Üniversite’nde Tahıl İşleme Mühendisliği Merkezi’ni kuracak olan Prof. Dr. CAMPBELL, öğütme ve elemenin değirmendeki en önemli iki süreç olduğunu belirtiyor. Giving information on the effects of rolls in the milling process, CAMPBELL expresses that there are many parameters related with the adjustments of the rolls in this process and these parameters have important effects on quality and yield. However; emphasizing that not all of the adjustments can be made systematically, Prof. Dr. CAMPBELL draws attention to the experience and knowledge. Campbell explains his view as following: “It is not the flour milling technology that produces the flour that quietly underpins the quality and affordability of much of the food industry; it is the people who design and operate the flour mills.” Grant CAMPBELL answers our questions on rolls and their roles on milling process. Vals toplarının öğütme sürecindeki etkileri hakkında bilgi veren CAMPBELL, bu süreçte vals topu ayarlarıyla ilgili birçok parametre olduğunu, bu parametrelerin de kalite ve verimlik üzerinde çok önemli etkilere sahip olduğunu ifade ediyor. Ancak vals toplarıyla ilgili tüm ayarların sistematik bir şekilde yapılamayacağını da vurgulayan Prof. Dr. CAMPBELL, özellikle tecrübe ve bilgi birikimine dikkat çekiyor bulunuyor. Campbel, bu görüşünü şu sözlerle dile getiriyor: “Gıda endüstrisinin kaliteli ve ekonomik üretime ulaşmasını sağlayan unu üreten, un değirmenciliği teknolojisi değildir; bunu yapan un değirmenlerini tasarlayan ve çalıştıran kişilerdir.” Grant CAMPBELL, vals topları ve öğütme sürecindeki rolleriyle ilgili sorularımızı yanıtlıyor. 46 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI Professor Campbell, firstly could you please introduce yourself? Could you give information on your studies related with the milling industry? I have recently joined the University of Huddersfield as Professor of Chemical Engineering, having previously spent 19 years teaching chemical engineering at the University of Manchester and undertaking research in cereal process engineering. My research interests include wheat flour milling, aeration aspects of bread making, and cereal biorefineries. At Huddersfield I will be leading the introduction of a new undergraduate degree programme in chemical engineering, and establishing the Centre for Cereal Process Engineering to continue these research themes. Regarding wheat milling, I have introduced and developed the breakage equation for roller milling as a basis for studying and interpreting the effects of wheat properties and roller mill operation on wheat breakage. First Break is the most critical stage of the flour milling process, as the particle size distribution produced at First Break determines the flows through the rest of the mill and hence the overall “mill balance” and flour yield and quality. My studies have therefore focussed on First Break and on the effects on breakage of roll gap and roll disposition, and of kernel hardness, size, shape and moisture content. Mr. Campbell, could you please tell us what do rolls mean in milling and why are they important? The milling of wheat into flour has been a key technology underpinning and influencing Western civilization, technology and culture for millennia. Over thousands of years this evolved from the use of saddlestones to rotary querns and eventually to millstones. Then, between 1880-1900, millstones were suddenly displaced by roller mills, which offered greater versatility and control and, crucially, were better suited to milling hard wheat which gave better bread. Modern flour milling is defined by the use of roller mills within the “gradual reduction process” in which wheat stocks are repeatedly milled and sifted to give a high yield of relatively pure white flour. Roller milling and sifting are thus the two central operations in flour milling; that fact that “milling” refers to the whole process as well as to just one of these two operations shows that it is the dominant and more important operation. What is the effect of rolls on the milling process? The wheat kernel is a baby plant; it contains the germ which, if placed in soil and given warmth and water, will germinate, sending a root down and a shoot up. Once the shoot pops out of the ground, it can begin to photosynthesise food for the growing plant. However, until it can photosynthesise its own food, the seed needs an on-board food supply to get the germination process go- DEĞİRMENCİ DERGİSİ Profesör Campbell öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Değirmencilik sektörüyle ilgili çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Tahıl işleme mühendisliği alanında 19 yılımı Manchester Üniversitesi’nde kimya mühendisliğini öğreterek geçirdikten sonra şu anda Huddersfield Üniversite’ne Kimya Mühendisliği Profesörü olarak katıldım. Uzmanlık alanım arasında buğday unu değirmenciliği, ekmek yapımında havalandırma yöntemleri ve tahıl biyorafinerileri bulunuyor. Huddersfield Üniversitesi’nde, kimya mühendisliği alanında yeni bir lisans programına liderlik edeceğim ve araştırma konularının devamı için Tahıl İşleme Mühendisliği Merkezi’ni kuracağım. Buğday değirmenciliğine gelirsek, buğday özellikleri ve valsli değirmen operasyonlarının temel olarak buğdayın kırılması üzerindeki etkilerini araştırıp yorumlayarak valsli öğütme için kırılma denklemini geliştirdim ve tanıttım. İlk Kırılma, un değirmenciliğindeki en önemli aşamadır çünkü ilk kırılmada elde edilen parçacık boyutu dağılımı, değirmenin kalan bölümleri boyunca akışı ve buna bağlı olarak genel “değirmen dengesi”ni, un verimini ve kalitesini belirler. Bu sebeple de çalışmalarım daha çok İlk kırılma ve vals aralığı, vals eğilimi, tane sertliği, boyutu, şekli ve nem içeriğinin kırılma üzerindeki etkileri konusunda yoğunlaşmaktadır. Sayın Campbell, bize değirmencilikte vals toplarının ne anlama geldiğini ve neden önemli olduğunu anlatır mısınız? Buğdayın una öğütülmesi binlerce yıldır Batı medeniyeti, teknolojisi ve kültürünü destekleyen ve etkileyen önemli bir teknoloji konusudur. Bu öğütülme süreci, binlerce yılda dönen el değirmenlerinin ve taş değirmenlerin kullanımıyla geliştirildi. Daha sonra 1880 ve 1900 arasındaki yıllarda taş değirmenlerin yerini valsli değirmenler almaya başladı. Valsli değirmenler, taş değirmenlere oranla çok yönlülük ve daha fazla kontrol imkanı sağlıyordu ve daha iyi ekmek elde edilen sert buğdayın öğütülmesi için daha uygundu. Modern un değirmenciliği, “kademeli olarak inceltme süreci” dahilinde valsli değirmenlerin kullanımıyla tanımlanmaktadır. Bu süreçte, buğday stokları yüksek verimli ve nispeten daha beyaz un elde etmek için tekrar tekrar öğütülmekte ve elenmektedir. Bu yüzden de valsli öğütme ve eleme, un değirmenciliğindeki iki ana operasyondur; tüm süreç anlamına gelen “öğütme” gerçeği ise bu iki operasyon içerisinde öğütmenin daha baskın ve önemli bir operasyon olduğunu göstermektedir. Peki vals toplarının öğütme sürecindeki etkisi nedir? Buğday çekirdeği ürünün olgunlaşmamış kısmıdır; bu kısım, toprağa ekilip ısı ve su verildiğinde çimlenen, aşağı kök salan ve uzayan rüşeym kısmını içermektedir. Bitki toprağın üzerine çıktıktan sonra büyümesi için gerekli olan gıda için fotosenteze başlayabilir. Fakat kendi gıdasını fo- September • Eylül 2014 47 COVER STORY • KAPAK DOSYASI ing. Thus most of the wheat kernel is endosperm, the white part on the inside of the wheat kernel, which is food for the baby plant in the form of starch and protein, and potentially food for us as well – this is why wheat (and other cereals) are such an important part of the global food supply. The endosperm is also potentially food for insects and micro-organisms, so the whole kernel is surrounded by a protective layer of bran. The purpose of flour milling is to separate the floury endosperm from the bran. The effect of rolls is that they break open the wheat kernel in such a way that the bran tends to stay as large particles and the floury endosperm breaks into smaller particles, so that bran and endosperm can be separated by sifting. By using repeated milling and sifting, a high yield of relatively pure white flour is obtained using a dry, and therefore cheap, process. The wheat kernel features a crease, in which the bran layers fold in to the centre of the kernel. The rice kernel does not have a crease, such that for rice, bran can be separated from endosperm simply by polishing the bran layers off the outside. For wheat, however, complete separation of bran from endosperm requires breaking open the wheat kernel in order to remove the crease bran. Thus the technologies for wheat and rice milling are very different, which has influenced the technological and social evolution of Western versus Eastern civilisation over the last several thousand years. However, in recent years rice debranning technology has been applied as the first stage in wheat milling, to remove some of the bran prior to conventional milling, which has given advantages in terms of improved bread and pasta quality. What are the types of rolls and according to which area of usages they vary? The flour milling process can be divided into two broad areas, the Break system and the Reduction system. The Break system typically uses 4-5 sets of fluted rolls with progressively finer fluting to open up the wheat kernel and scrape the endosperm from the bran. Flour is endosperm material smaller than about 200 µm; some flour is produced at each Break stage. The Reduction system takes the larger endosperm material and uses around 10-12 pairs of smooth rolls to reduce the size of these particles. Break rolls operate with a gap between the rolls, the size of which affects the degree of breakage and the effectiveness of scraping of endosperm from bran. Break rolls also operate under different speeds, with the fast roll typically rotating around 2.7 times as fast as the slow roll. Reduction rolls operate without a gap and with a lower differential of around 1.3:1. Reduction rolls operate under pressure, which causes a degree of da- 48 September • Eylül 2014 tosentezleyene kadar tohum, çimlenme sürecinin devamı için yerleşik bir gıda kaynağına ihtiyaç duyar. Bu yüzden buğday tanesinin çoğu endospermden oluşur; endosperm, olgunlaşmamış bitki içindeki nişasta ve protein formundaki beyaz kısımdır ve buğday tanesinin içinde bulunur. Bu kısım aynı zamanda hepimiz için potansiyel gıdadır ve bu sebeple de buğday (ve diğer tahıllar) küresel gıda tedarikinin önemli bir kısmını oluşturur. Endosperm ayrıca böcek ve mikroorganizmalar için de potansiyel yiyecektir, bu yüzden tanenin tamamı koruyucu bir kepek tabakası ile kaplanmıştır. Un değirmenciliğinin amacı da bu unlu endospermi kepekten ayırmaktır. Vals toplarının etkisine değinirsek; bu toplar buğday tanesini, kepek büyük parçalar halinde kalacak ve unlu endosperm de küçük parçalara ayrılacak şekilde kırmaktadır; böylece kepek ve endosperm eleme yöntemi ile ayrılabilmektedir. Tekrarlayan öğütme ve eleme işlemleri kullanılarak yüksek verimli ve nispeten beyaz bir un, kuru ve dolayısıyla ucuz bir süreçle elde ediliyor. Buğday tanesinde, kepek tabakaları tanenin ortasından katlandığı için iz yapmaktadır. Pirinç tanesinde hiçbir iz bulunmamaktadır, böylece kepeğin endospermden ayrılabilmesi için dışarıdan cilalanması yeterlidir. Fakat söz konusu MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI buğday olduğunda, kepeğin endospermden tamamen ayrılabilmesi ve kepek izinden kurtulmak için buğday tanesinin kırılarak açılması gerekmektedir. Bu yüzden de buğday ve pirinç için öğütme teknolojileri birbirinden farklıdır; bu durum da son birkaç yıldır Batı ve Doğu medeniyetlerinin teknolojik ve sosyal gelişimini etkilemiştir. Fakat son yıllarda pirinç kepeğini ayırma teknolojisi, geleneksel öğütme işlemleri kullanmadan önce kepeğin ayrılması için buğdayda ilk aşama olarak uygulanmaktadır ve bu durum geliştirilmiş ekmek ve makarna kalitesi açısından çeşitli avantajlar sunmaktadır. Vals çeşitleri nelerdir ve bu çeşitler hangi kullanım alanına göre farklılık gösterir? Un öğütme süreci iki ana bölüme ayrılabilir: Kırma sistemi ve İnceltme sistemi. Kırma sistemi genellikle, buğday çekirdeğinin açılması ve kepeğin endospermden kazınabilmesi için tedricen daha ince yivli 4-5 set yivli vals kullanır. Un, yaklaşık 200 µm’dan daha küçük endosperm malzemesidir; bazen un her bir Kırma aşamasında üretilmektedir. İnceltme sistemi, en büyük endosperm malzemesini almakta ve bu parçacıkların boyutunu küçültmek için yaklaşık 10-12 çift düz vals topu kullanmaktadır. Kırma vals topları, kırılma derecesini ve kepekten endospermi kazıma etkinliğini etkileyen büyüklüğü, vals topları arasındaki boşlukta yapmaktadır. mage to the starch granules and hence their susceptibility to enzyme attack and their ability to absorb water. The final flour is made up of the flours produced at each Break and Reduction stage; the overall quality of the final flour depends on the quality and amounts of the flours produced at each stage. Kırma vals topları, yavaş vals topları kadar hızlı, genellikle 2.7 kez dönen hızlı vals topları ile farklı hızlarla çalışabilmektedir. İnceltme vals topları, 1.3:1 civarında daha düşük bir diferansiyelle ve boşluk olmadan çalışmaktadır. İnceltme valsleri, nişasta taneciklerine ve dolayısıyla onların hassasiyetine, enzim ataklarına ve su emme kapasitelerine zarar verecek ölçüde basınç altında çalışırlar. Nihai un, her bir Kırma ve İnceltme aşamasında üretilen undan elde edilmektedir; nihai unun genel kalitesi, her bir aşamada üretilen unun kalitesine ve miktarına bağlıdır. First Break, where the wheat first enters the process, is the critical control point in the flour milling process, as the particle size distribution produced at this point determines the flows through the rest of the mill, and hence the overall “mill balance” and the yield and quality of the final flour. A wide range of particle sizes can be produced at this stage, ranging from smaller than 200 µm to larger than 3000 µm; the bran tends to stay as the larger particles, with adhering endosperm which is subsequently scraped off, while the smaller particles tend to be mostly endosperm with a small amount of bran dust. The particle size distribution depends on the design and operation of the mill, including the roll fluting and the gap between the rolls, and depends on the wheat properties, in particular hardness. Buğdayın işlenmeye alındığı İlk Kırma, un öğütme sürecindeki kritik kontrol noktasıdır. Çünkü bu aşamada üretilen tanecik boyutu dağılımı, değirmenin kalan bölümleri boyunca akışı, böylece de genel “değirmen dengesi” ve nihai un verimi ve kalitesini belirlemektedir. 200 µm’dan 3000 µm’a kadar geniş yelpazede parçacık boyutları bu aşamada üretilebilmektedir; kepek tozunun küçük bir miktarıyla endosperm, daha küçük parçacıklar halinde kalma eğilimindeyken sonradan kazınarak çıkarılan endosperme yapışan kepek, daha büyük parçacıklar halinde kalma eğilimindedir. Parçacık boyutlarının dağılımı ise vals toplarının diş açılarına ve vals topları arasındaki boşluk da dahil olmak üzere değirmenin tasarımına ve işletilmesine ve de özellikle sertlik olmak üzere buğday özelliklerine bağlıdır. The challenge of flour milling is to try to keep the output particle size distribution from First Break relatively Un değirmenciliğinde karşılaşılan engel, nispeten sabit olan değirmenin geri kalanının performansını korumak DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 49 COVER STORY • KAPAK DOSYASI constant in the fact of a constantly changing feedstock, in order to keep the performance of the rest of the mill relatively constant. amacıyla sürekli değişen bir besleme ortamında, ürün tanecik boyutu dağılımını ilk kırmadan itibaren sabit tutmaya çalışmaktır. How do the details of the roll fluting and operation affect milling? First Break rolls typically have 10.5 flutes per inch, with each flute having a sharp face and a dull face (i.e. referring to the angle of the face of the flute). Pairs of rolls can be operated such that the flutes on the faster roll “meet” the flutes on the slower roll with their sharp face first, called a “Sharp-to-Sharp” disposition, or with their dull face first, called “Dull-to-Dull”. Sharp-to-Sharp milling gives a narrower particle size distribution, while Dull-to-Dull milling produces large proportions of very large and very small particles, with fewer in the mid-size range. This wider particle size distribution is easier to separate by sifting; hence millers tend to use Dull-toDull milling at First Break. It is also possible to operate the mills under Dull-to-Sharp or Sharp-to-Dull dispositions, which give in-between particle size distributions. As the rolls wear down during operation and the flutes become more dull, millers may change the disposition progressively from D-D, then D-S, then S-D and final S-S, to try to maintain a consistent particle size distribution for longer before sending the rolls for regrinding of the flutes. Vals toplarının diş açma ve çalışma detayları öğütme sürecini nasıl etkiler? İlk Kırma vals topları, tipik olarak inç başına 10.5 dişlere; her bir diş de keskin ve kör bir yüze sahiptir (örneğin diş yüzeyinin açısıyla ilgili). Vals topu çiftleri, hızlı toptaki dişler yavaş toptaki dişlerle “karşı karşıya olacak” şekilde çalıştırılabilir; bu yöntemde ilk olarak “Diş Dişe (DD)” şeklinde adlandırılan yerleştirmede dişler ya da “Sırt Sırta (S-S)” olarak adlandırılan yerleştirmede sırtlar karşı karşıya koyulur. “Diş dişe” öğütme yöntemi daha dar bir parçacık boyutu dağılımı verirken, “Sırt sırta” öğütme ise orta aralıkta daha az olmak kaydıyla çok büyük ve çok küçük parçacıkların büyük bölümünü üretmektedir. Bu daha büyük parça boyutu dağılımı, elemeyle daha kolay ayrılmaktadır; bu yüzden de değirmenciler İlk Kırmada Sırt sırta olan yöntemini daha çok kullanır. Aradaki tane büyüklüğü dağılımlarını sunan “Sırt dişe” veya “Diş sırta” karşı yöntemleriyle de değirmenleri çalıştırmak mümkündür. Operasyonlar sırasında vals topları yıprandığı ve dişler kör hale geldiğinden dolayı değirmenciler, dişlerin yeniden taşlanması için vals toplarını göndermeden çok önce istikrarlı parçacık boyutu dağılımını sürdürmede yerleştirme yöntemlerini D-D’den D-S’ye, sonra S-D’ye ve son olarak da S-S’ye değiştirebilirler. What changes should be done in settings of such parameters depending on the type of the milled raw material? How do the different settings affect the milling quality? The five most important factors that affect the particle size distribution produced from First Break milling are the roll disposition, the roll gap, the size of the wheat kernel, its moisture content and, most importantly, its hardness. As noted above, most millers operate under a Dull-toDull disposition at First Break, to give a wide particle size distribution that is easily separated by sifting. Breakage depends on the ratio between the roll gap (G) and the wheat kernel size (D), called the milling ratio (G/D); increasing the milling ratio (by increasing roll gap or by decreasing the input kernel size) results in larger particles. Roughly speaking, increasing the First break roll gap from 0.5 to 0.6 mm will increase the average output particle size by about 8-10%. Millers tend to condition wheat to around 16% moisture prior to milling, which toughens the bran and softens the endosperm, such that the bran stays more intact in larger particles and the endosperm shatters more readily into smaller particles, facilitating the separation of bran from endosperm. But the most important property of wheat in relation to milling is hardness. Soft wheat breaks easily to produce a lot of small endosperm particles, with the bran staying relatively intact as 50 September • Eylül 2014 Öğütülen hammaddenin çeşidine göre bu tür parametrelerin ayarlarında ne gibi değişiklikler yapılmalıdır? Farklı ayarlar öğütme kalitesini nasıl etkiler? İlk Kırılma öğütme aşamasında üretilen parçacık boyut dağılımını etkileyen beş önemli faktör bulunmaktadır: vals topu yerleşimi, vals topu aralığı, buğday tanesinin boyutu, nem içeriği ve en önemlisi de sertliğidir. Yukarıda da bahsedildiği üzere, değirmencilerin çoğu eleme yöntemiyle kolayca ayrılabilen geniş parça boyutu dağılımını sağlamak için İlk Kırmada “Sırt sırta” olan yöntemi kullanmaktadır. Kırılma, öğütme oranı (G/D) adı verilen vals topu aralığı (G) ve buğday tanesi boyutu (D) arasındaki orana bağlıdır; öğütme oranını arttırmak (vals topu aralığını arttırarak veya girdi tane boyutunu küçülterek) daha büyük parçacıklarla sonuçlanmaktadır. Kabaca söylemek gerekirse, İlk kırma vals topu boşluğunu 0.5’ten 0.6’ya çıkarmak, ortalama çıkan ürün parçacık boyutunu %8-10 civarında arttıracaktır. Değirmenciler, buğdayı öğütme işlemlerinden önce %16 civarında nem oranına sahip olacak şekilde tavlamayı tercih ediyor; bu durum kepeği öyle sertleştirip endospermi öyle yumuşatıyor ki kepek daha büyük parçacıklar halinde kalırken endosperm kepekten ayrılmayı kolaylaştırarak küçük parçacıklara kolayca kırılabilir hale geliyor. Fakat öğütmeyle alakalı buğdayın en önemli özelliği sertliğidir. Yumuşak buğday, kepeğin bozulmamış büyük parçacıklar MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 51 NEWS • HABER 52 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI large particles. In hard wheat the bran and endosperm tend to break together to give a much narrower particle size distribution with fewer large particles and fewer small particles, and more in the mid-size range. The widest particle size distribution is therefore produced when soft wheat is milled under a Dull-to-Dull disposition. The narrowest particle size distribution is produced from hard wheat milled under a Sharp-to-Sharp disposition. Hence millers tend to employ Dull-to-Dull initially, to give a wider particle size distribution that is easier to sift. It might also appear, from this logic, that soft wheat are easier to mill for the same reason. However, hard wheat produces particles from which endosperm is more easily scraped from bran during the subsequent milling stages, such that it is easier to produce cleaner flour, with less bran contamination, from hard wheat. How do the features of the rolls and the parameters related with these rolls affect the consistency in the production? The flour milling process is very complex; as noted above, First Break is critical in determining the initial particle size and hence the flows through the rest of the mill, but the rest of the mill features numerous stages arranged in complex configurations such that there is not an easy relationship between the settings at any one point and the overall flour yield and quality. The major control parameters available to the miller are the rolls gaps between Break rolls and the pressure app- DEĞİRMENCİ DERGİSİ olarak kalmasıyla çok sayıda küçük endosperm parçacıklarına kolayca kırılabilmektedir. Sert buğdayda kepek ve endosperm, birlikte, orta boy aralığından daha az büyüklükte veya daha az küçüklükte partiküllerle çok daha dar bir parçacık boyutu dağılımı verecek şekilde kırılma eğilimindedir. Bu yüzden en büyük parçacık boyutu dağılımı, yumuşak buğday “Sırt sırta” yerleştirmede öğütüldüğü zaman elde edilmektedir. En dar parçacık boyutu dağılımı ise sert buğday “Diş dişe” yerleştirmede öğütüldüğünde elde edilmektedir. Bu sebeple de değirmenciler, elemesi daha kolay olan daha geniş parça boyutu dağılımı elde etmek için ilk başta “Sırt sırta” yerleştirmeyi tercih etmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yumuşak buğdayın da aynı sebepten ötürü daha kolay öğütülmesi de düşünülebilir. Fakat sert buğday, arka arkaya gerçekleştirilen öğütme aşamaları boyunca, endospermin kepekten daha kolay şekilde ayrıldığı parçacıklar üretmektedir; öyle ki sert buğdaydan daha az kepeğe sahip daha temiz un elde etmek çok daha kolay hale gelmektedir. Vals toplarının özellikleri ve topla ilgili parametrelerin ayarları üretimdeki istikrarı nasıl etkiler? Un öğütme süreci oldukça karışıktır; yukarıda da bahsedildiği üzere İlk Kırma, ilk parçacık boyutunun ve dolayısıyla değirmenin geri kalanındaki akışı belirlemede önemlidir; fakat değirmenin geri kalanı karışık konfigürasyonlarla düzenlenen çeşitli aşamalara sahiptir. Öyle kompleks konfigürasyonlarla düzenlenir ki herhangi bir noktadaki ayarlar ve genel un verimi ile kalitesi arasında kolay olmayan ilişki- September • Eylül 2014 53 COVER STORY • KAPAK DOSYASI lied to Reduction rolls. Millers aim to run as much as possible at a steady state using a consistent feedstock, such that small fluctuations in wheat properties can be addressed by constant small adjustments in roll gaps, based on experience and guided by a sensible understanding of how roll gap affects breakage (larger gaps give less breakage) and how that will affect downstream operations. In general millers have a set of operating parameters that they know will work tolerably well for wheat within a given range of hardnesses, based on long experience, and adapted each year in response to the new harvest. However, the complexity of the flour milling process means that it is unlikely these operations are optimal; mills are no doubt overdesigned, which gives them a degree of robustness and flexibility to respond to changes in the wheat and to produce a consistent product, but at a cost. A greater understanding of milling operations throughout the process would allow a cheaper and more sophisticated operation that responds more effectively to changes in wheat properties and that delivers more targeted and consistent flour quality. Flour milling is a very long-standing industry and somewhat conservative; there is scope to understand flour milling more deeply and, on the basis of that deeper understanding, to design and operate flour mills more effectively. Finally, what would you like to add about this subject? Ultimately, it is not the flour milling technology that produces the flour that quietly underpins the quality and affordability of much of the food industry; it is the people who design and operate the flour mills. The benefit of my research into flour milling, I hope, is that it can stimulate those people to think about their process in different ways and with greater insight, as well as a greater appreciation of the fascination of this process and its importance, and hence a greater sense of personal pride and commitment. I have studied flour milling all these years simply because I find it a fascinating process, and my hope is not just to generate new understanding, but to inspire flour millers to deepen their own fascination and insight, and hence to operate this important industry with greater effectiveness. Wheat is the world’s most important cereal, in terms of its influence on world history and its ongoing importance for global trade, food security and sustainability. Wheat is also playing an important role in developing non-food uses of cereals. In both cases, however, the value of wheat is only realised by breaking it open, by milling it. The effectiveness with which we mill wheat is key to exploiting and maximising the value of this most important seed. 54 September • Eylül 2014 ler olur. Değirmencilere sunulan temel kontrol parametreleri, inceltme vals toplarına uygulanan basınç ve Kırma vals topları arasındaki vals topu aralıklarıdır. Değirmenciler, sabit besleme stoku kullanarak mümkün olduğunca sabit bir durumda çalışmayı amaçlarlar ancak buğday özelliklerindeki küçük dalgalanmalar, “vals topu aralığı kırılmayı nasıl etkiler” (daha büyük aralıklar daha az kırılma sunar) ve “bu durum işlem sonrası operasyonları nasıl etkiler” gibi sorular tarafından yönlendirilen ve tecrübeye dayanan vals topu aralıklarındaki sabit küçük ayarlamalarla çözülebilir. Genel olarak, değirmencilerin çalışma parametreleri vardır, değirmenciler bilir ki bu parametreler belli bir sertlik aralığında verilmiş buğday için oldukça iyi bir şekilde çalışacaktır. Bu bilgi, uzun tecrübelere dayanmaktadır ve her yıl yeni hasada uygulanmaktadır. Fakat un öğütme işlemlerinin karmaşıklığı, bu operasyonların uygunluğunun mümkün olmadığı anlamına gelmektedir; değirmenler şüphesiz ki abartılı tasarlanırlar, bu durum da bir maliyet karşılığında buğdaydaki değişikliklere cevap vermek ve istikrarlı bir ürün elde etmek için bir dereceye kadar sağlamlık ve esneklik sağlar. Süreç boyunca değirmencilik operasyonlarının daha iyi anlaşılması, buğday özelliklerindeki değişikliklere daha etkin cevap veren ve hedeflenen istikrara sahip un kalitesini sağlayan daha gelişmiş ve ucuz bir operasyona olanak sağlar. Un değirmenciliği uzun süredir ayakta olan ve bir şekilde geleneksel olan bir endüstridir; un değirmenciliğini daha derin bir şekilde anlamayı sağlayan bir anlayış mevcuttur ve bu anlayış un değirmenlerinin daha etkin bir şekilde tasarlanması ve çalıştırılması esasına dayanmaktadır. Son olarak bu konuyla ilgili neler eklemek istersiniz? Gıda endüstrisinin kaliteli ve ekonomik üretime ulaşmasını sağlayan unu üreten, un değirmenciliği teknolojisi değildir; bunu yapan un değirmenlerini tasarlayan ve çalıştıran kişilerdir. Umuyorum ki un değirmenciliği üzerine yaptığım araştırmam, hem insanların uğraştıkları süreci daha iyi bir anlayışla farklı yönlerden de ele almalarını hem de bu süreç ve onun önemine gereken ilgilinin verilmesini sağlar; böylece ben de bu çalışmamla gurur duyup çalışmalarıma bağlılığımı sürdürebilirim. Bunca yıldır un değirmenciliği konusunda araştırmalar yaptım çünkü bu süreci etkileyici buluyorum. Umudum sadece yeni bir anlayış oluşturmak değil, aynı zamanda un değirmencilerinin de bu konuyla ilgili görüş ve düşüncelerini derinleştirmelerini sağlamak. Böylece bu önemli endüstri daha etkin şekilde yönetilecektir. Buğday, dünya tarihine olan etkisi; küresel ticaret, gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik üzerindeki önemi açısından dünyadaki en önemli tahıldır. Buğday ayrıca gıda dışı tahıl geliştirmede de önemli bir rol oynamaktadır. Fakat her iki durumda da buğdayın değeri sadece onu kırarak ve öğüterek elde edilmektedir. Buğday değirmenlerinin etkinliği, bu en önemli tohumun işlenmesi ve maksimum değerin elde edilmesinde kilit noktadır. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 55 COVER STORY • KAPAK DOSYASI Effects of Rolls on Grinding .......................................................................... Vals Toplarının Öğütme Üzerine Etkileri Mustafa ÖZDEMİR Executive Vice President - Genel Müdür Yardımcısı Electrical and Electronics Engineer - Elektrik Elektronik Mühendisi İmaş makine Sanayi A.Ş. “The most important factors affecting the quality and the amount of the flour are roll adjustments. Roll adjustments affect ash amount, color and yield of flour and bread quality. If the reduction rolls are too close to each other; adverse effects such as heating, starch damage, flaking and bran contamination are seen due to excessive pressure.” “Unun kalite ve miktarına etki eden en önemli etken vals ayarlarıdır. Vals ayarları unun kül miktarına, rengine, randımanına ve ekmeklik kalitesine etki etmektedir. Eğer liso valsleri birbirine çok yakın olursa basıncın fazlalığından dolayı ısınma, nişasta zedelenmesi, pulcuklaşma ve kepek bulaşması gibi olumsuz etkiler görülür.” Wheat kernel is composed of 3 parts; 1. Husk surrounding the kernel from outside (% 13-16), 2. Embryo (% 2,5-3,5) , 3. Endosperm where the flour is made (% 81-84). Grinding in the mills is the action of separating husk and germ of the kernel from endosperm in different stages. The most important grinding element is rolls. The mission of the rolls is to open the grain kernel and reduce its size with the effect of crushing, breaking, cutting and friction. Rolls are divided into two as break and reduction. The mission of the break rolls is to remove the husk from endosperm and the mission of the reduction rolls is to transform endosperm into flour. The number of these mills is different from each other in the mills. Generally 60% of the grinding surface is reserved for reduction rolls and 40% for break rolls in the mills. As cutting is not used in the reduction rolls unlike break rolls, the effect of the pressure that compresses the particles and transforms them into fine particles is high in these rolls. 56 September • Eylül 2014 Buğday tanesi 3 kısımdan meydana gelmiştir; 1. Taneyi dıştan kuşatan kabuk (% 13-16), 2. Embriyo (% 2,5-3,5) , 3. Unun meydana geldiği endosperm (% 81-84). Değirmenlerde öğütme işlemi, değişik aşamalarda tanenin kabuk ve ruşeym kısımlarının endospermden ayrılması işidir. En önemli öğütme elemanı ise vals toplarıdır. Vals toplarının görevi, tahıl tanesini açıp; ezme, kırma, kesme, kazıma ve sürtünme etkisiyle boyutunu küçültmektir. Valsler; kırma ve liso olarak ikiye ayrılır. Kırma valslerinin görevi kabuğu endospermden uzaklaştırmak, liso valslerinin görevi de endospermi una dönüştürmektir. Değirmenlerde bunların adetleri birbirinden farklıdır. Değirmenlerde öğütme yüzeyinin genellikle %60’ı liso valslerine, %40’ı kırma valslerine ayrılmaktadır. Liso valslerinde kırma valslerindeki gibi kesme işlemi olmadığı için bu valslerde genel olarak parçacıkları sıkıştıran ve ince parçacıklar haline getiren basıncın etkisi fazladır. Unun kalite ve miktarına etki eden en önemli etken vals ayar- MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI The most important factors affecting the quality and the amount of the flour are roll adjustments. Roll adjustments affect ash amount, color and yield of flour and bread quality. If the reduction rolls are too close to each other; adverse effects such as heating, starch damage, flaking and bran contamination are seen due to excessive pressure. The main action in here is caking as a result of the damage on the flour particles. The mission of the reduction rolls is to damage the starch granules and gluten particles at the lowest level and transform the endosperm into flour by reducing the size of the endosperm separated from its bran in same sizes after eroding the bran and embryo particles with minimal amount. While the endosperm particles are reduced in size, bran and embryo particles are flattened and separated from the product by being sieved with the screens. Theoretically, it is possible to transform the endosperm particles into flour at one time but it is not realized in this way in the applications. When the wheat is transformed into flour in the stone mills at one time, the product temperature increases to 60-70°C. This temperature coagulates the proteins, damages the starch, decreases the bread quality and browning the flour. In order to operate the rolls in the mills smoothly, it is important that the product to be milled is distributed to all of the rolls in a balanced manner and brought to the rolls with a constant fine flow. The most important components in this subject are the grains. The upper surfaces of the grains are different in each milling product. There are coarse, long and horizontal flutes on the grains in the first break rolls. The grain flutes are rounded towards the rear rolls. The surface of the rolls changes depending on rotate speed, rotate ratio and the features of the milling products on the rolls. Gear rolls are used in order to obtain the dissolution of coarse semolina and scrape for avoiding flour in the obtained bran at the end. Reduction rolls are used for the purpose of fining the semolina and being transformed into flour. The gears are needed to be opened depending on the feature of the product to be milled. Some of the important factors related with the rolls are roll diameter and rotate speed. Rolls are casting rollers coated with hardened steel. They are coated with hardened co- DEĞİRMENCİ DERGİSİ larıdır. Vals ayarları unun kül miktarına, rengine, randımanına ve ekmeklik kalitesine etki etmektedir. Eğer liso valsleri birbirine çok yakın olursa basıncın fazlalığından dolayı ısınma, nişasta zedelenmesi, pulcuklaşma ve kepek bulaşması gibi olumsuz etkiler görülür. Burada asıl gerçekleşen olay, un taneciklerindeki zedelenme sonucu yapışkanlaşmadır. Liso valslerinin görevi nişasta taneciklerini ve gluten parçalarını en düşük seviyede zedelemek, kepek ve embriyo parçalarını en az miktarda aşındırarak, kepeğinden ayrılmış endospermi aynı irilikte küçülterek un haline getirmektir. Endosperm parçaları küçülürken, kepek ve embriyo parçaları yassılaşır ve eleklerde elenerek üründen ayrılır. Teorik olarak endosperm parçalarını bir defada una çevirmek mümkündür ancak uygulamalarda bu şekilde yapılmamaktadır. Taş değirmenlerde buğday bir defada una çevrildiğinde ürün sıcaklığı yaklaşık 60-70°C’yi bulmaktadır. Bu sıcaklık proteinleri pıhtılaştırmakta, nişastada zedelenmelere yol açmakta, unun ekmeklik kalitesini düşürmekte ve unun rengini esmerleştirmektedir. Değirmenlerde valslerin sorunsuz çalışabilmesi için öğütülecek ürünün bütün valslere dengeli bir şekilde dağılması ve sürekli ince bir akış ile vals toplarına gelmesi önemlidir. Bu konudaki en önemli bileşenler daneliklerdir. Daneliklerin üst yüzeyleri her öğütme ürününde farklılık göstermektedir. İlk kırma valslerinde daneliklerde kaba, uzun, yatay oluklar bulunmaktadır. Arka valslere doğru gidildikçe danelik oluklar yuvarlaklaştırılmıştır. Valslerin yüzeyleri, dönme hızı, dönme oranı ve valslerdeki öğütme ürünlerinin özelliklerine bağlı olarak değişmektedir. Dişli valsler kırma yapmak, iri irmiklerin çözülmesini sağlamak ve sonunda da elde edilen kepekte un bırakmamak için kazıma yapmak amacıyla kullanılmaktadır. Liso valsler irmiklerin inceltilmesi ve un haline getirilmesi amacıyla kullanılmaktadır. Dişli valslerde öğütülecek ürünün özelliğine bağlı olarak dişlerin açılması gerekmektedir. Valslerle ilgili önemli faktörlerden bazıları, vals topu çapı ve dönme hızıdır. Vals topları, sertleştirilmiş çelik ile kaplanmış döküm silindirlerdir. 60 cm - 200 cm boyunda, 25-30 cm çapında, ortalama 500 dyn sertlikte ve 3-4 cm kalığında sert kaplama ile kaplanmıştır. Yaygın uzunluğu 100 September • Eylül 2014 57 COVER STORY • KAPAK DOSYASI ating with 60-200 cm-height, 25-30 cm-diameter, averagely 500 dyn hardness and 3-4 cm-thickness. Its common length is 100 cm. Rolls are placed in a roller chassis as roll pair and generally horizontal. Roll pairs rotate towards each other with different speeds. The rotating ratio of two rolls is (1,2:1 and 2,5:1). Fast rotating roll is placed outside in the roller. The roll gap is adjusted via the slowly rotating roll. In the break rolls, the wheat kernel is opened easily and endosperm can be scraped from the husk more easily with the fluting of the rolls. Thus features like the fluting frequency, angle and inclination are important in milling. In break rolls, flutes and barriers are fluted on the rolls. They are called as flute and flute. The shapes of these flute and barriers are different from each other. They are processed as to make a specific horizontal angle. The reason of this horizontal angle is to provide both rotating movement to the wheat kernel and being easily cracked of the wheat with the cutting action. If these flutes were parallel, the cutting action could not be realized and it would be crushing action. The angle of the flutes of the roll with the horizontal plane from a 100 mm-distance affects grinding. As the angle grows, the grinding capacity and ash increases. cm’dir. Vals topları bir vals şasesi içinde vals çifti şeklinde yer alır ve genelde yatay yerleştirilirler. Top çiftleri birbirine doğru, farklı hızlarda dönmektedirler. İki vals topunun dönme oranı (1,2:1 ve 2,5:1)’dir. Hızlı dönen top, vals içinde dış tarafa yerleştirilir. Top aralığı yavaş dönen top vasıtası ile ayarlanır. Kırma valslerinde topların yivlenmesi ile buğday tanesi daha kolay açılmakta, endosperm kabuktan daha kolay ayrılıp kazınabilmektedir. Bu sebeple öğütmede yiv sıklığı, yiv açısı, yiv eğimi gibi özellikler önemlidir. Kırma valslerde, vals topları üzerine yiv ve setler oyulmuştur. Yiv ve diş olarak da adlandırılmaktadır. Bu yiv ve setlerin şekli birbirinden farklıdır. Yatayda belli bir açı yapacak şekilde işlenmişlerdir. Yatayda belli bir açı yapacak şekilde olmasının nedeni, hem buğday tanesine dönme hareketini verebilmek hem de kesme hareketi yaparak buğdayın daha kolay parçalanmasını sağlamaktır. Eğer bu dişler paralel olsaydı kesme işlemi olmaz, ezme işlemi olurdu. Bir vals topunda bulunan dişlerin 100 mm’lik mesafede yatay düzlemle yaptığı açı, öğütme üzerine etki yapmaktadır. Açı büyüdükçe öğütme kapasitesi artmakta, kül yükselmektedir. In break rolls, there are many factors such as screened product amount. The most important one among them is the amount of the products brought to the roll per unit time. The increase or decrease in the amount per unit time affects yield. Besides, the operating principles of the break rolls change the features and the quality of the products. When the rolls are operated in Dull-Dull position, the amount of the fine products increases and the amount of the coarse ones decreases. Kırma valslerinde elekten geçen ürünün miktarı gibi birçok etken bulunmaktadır. Bunların içerisinde en önemlisi valse gelen ürünlerin birim zamandaki miktarıdır. Birim zamandaki miktarın azalıp çoğalması randımanı etkiler. Ayrıca kırma valslerinin çalışma prensipleri ürünlerin özelliklerini ve kalitesini değiştirir. Vals topları genellikle sırt sırta çalıştığında ince ürünlerin miktarı artmakta, irilerin miktarı ise azalmaktadır. In general, rolls in the break units are placed and used in 4 different ways; For grinding too soft wheat : Sharp – Sharp For grinding medium soft wheat : Sharp – Dull For grinding medium hard wheat : Dull – Sharp For grinding hard wheat : Dull – Dull Genel olarak kırma ünitelerindeki vals topları 4 şekilde yerleştirilip kullanılır; Çok yumuşak buğdayları öğütmede : Dişe - Diş Orta yumuşak buğdayları öğütmede : Dişe - Sırt Orta sert buğdayları öğütmede : Sırta - Diş Sert buğdayları öğütmede : Sırta - Sırt The status of the flutes in the rolls is expressed with the number of flutes per cm and flute depth. There is Vals toplarındaki dişlerin durumu cm başına diş sayısı ve diş derinliği ile ifade edilmektedir. Her dişte kesme ve 58 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 59 COVER STORY • KAPAK DOSYASI cutting and back angle in each flute. The flute number per cm generally differs between 3-12 depending on the feature and size of the product to be milled. While the cutting angle is between 25 and 45°, the back angle is between 50 and 65°. Although flutes with low angle and deeply opened are more suitable for obtaining semolina, flat flutes give better results for obtaining more flour. Both the fineness of the product and the number of the flutes per cm increases towards to the last rolls. sırt açısı bulunmaktadır. Cm’deki diş sayısı öğütülecek ürünün özelliğine ve iriliğine bağlı olmakla beraber genellikle 3-12 arasında değişiklik göstermektedir. Kesme açısının büyüklüğü 25-45° arasında iken, sırt açısının büyüklüğü 50-65° arasındadır. Küçük açılı ancak derin açılmış dişler irmik elde etmede uygun iken, yassı dişler daha fazla un almak için daha iyi sonuçlar vermektedir. Öğütme sırasında son valslere doğru gittikçe hem ürünün inceliği hem de cm’deki diş sayısı artmaktadır. As the flute angle is reduced, more semolina is obtained from the wheat kernel; when the flute angle is increased, more flour is obtained. As the gap of the break rolls narrows, roll diameter and flute number per unit time increase; fragmentation increases as well. The mission of the first three break roll is to open the wheat kernel and fine it to a specific size, the mission of the last two break roll is to separate endosperm from the husk as much as possible. Yiv açısı küçüldükçe buğday tanesinden daha fazla irmik elde edilir, yiv açısı büyüdüğünde ise daha fazla un elde edilir. Kırma valslerinin aralığı daraldıkça, vals top çapı büyüdükçe ve birim uzunluktaki yiv sayısı arttıkça ufalanma artmaktadır. İlk üç kırma valsinin görevi buğday tanesini açmak ve belirli iriliğe kadar inceltmek, son iki kırma valsinin görevi ise endospermi kabuktan mümkün olduğunca ayırmaktır. In this regard, the husk amount of the product obtained from the first three break roll is less but its quality is higher. Product obtained from the last two break rolls is residual output with low quality. The distribution of the work to the rolls is important in terms of the amount and quality of the obtained product and this should be determined. The size, distribution of the particles, pureness and quality of the product obtained from each break roll are different. Bu bakımdan ilk üç kırma valsinden alınan ürünün içerdiği kabuk oranı daha azdır, kalitesi daha yüksektir. Son iki kırma valsinden elde edilen ürün ise kalıntı çıktısı olup kalitesi düşüktür. İşin valslere dağılımı elde edilen unun miktarı ve kalitesi bakımından önemlidir ve bu tayin edilmelidir. Her kırma valsinden elde edilen ürünün iriliği, partiküllerin dağılımı, saflığı ve kalitesi farklıdır. With the increase of the yield rate of flour; bran, embryo and endosperm amount of the flour changes. Accordingly the amount of the nutritional element it includes also changes. As the yield rate increases; amount of the other nutrition elements increases while amount of carbohydrate in the flour decreases. Loss of nutrients during the grinding changes depending on the flour yield. Endosperm of wheat is really important for the millers. When including husk even in small quantities, the quality of 60 September • Eylül 2014 Unun randıman derecesinin artışı ile içerdiği kepek, embriyo ve endosperm miktarı değişmektedir. Buna bağlı olarak içerdiği besin öğesi miktarı da değişmektedir. Randıman oranı arttıkça undaki karbonhidrat miktarı azalırken diğer besin öğeleri miktarı artmaktadır. Öğütme sırasındaki besin öğesi kaybı, un randımanına bağlı olarak değişmektedir. Değirmenciler için buğdayın endosperm kısmının önemi çok büyüktür. Kabuğun az miktarlarda dahi una karışması, unun kalitesini düşürmektedir. Kepeğin un içerisine MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI flour decreases. The reasons why it is not desired to have bran inside the flour are as follows; 1. Bran increases the ash amount just like it spoils the quality of bread flour. Besides, it also browns the color of the flour. However, lighter color and low ash amount are the signs of quality. Ash amount is one of the most important factors in the classification of flour. 2. Compounds in the composition of bran and embryo affect the bread flour quality adversely. Bran decreases dough’s ability of gas retention. 3. When the bran is mixed with the flour, it retains water due to its hygroscopic structure. In this sense, it causes the occurring of the chemical reactions and supports the activity of microorganisms. 4. Bran has a structure rich in cellulose. That is why it cannot be digested easily. karışmasının istenmeyişindeki sebepler şunlardır; 1. Kepek, unun ekmeklik kalitesini bozduğu gibi kül miktarını artırmaktadır. Ayrıca unun rengini de esmerleştirmektedir. Halbuki rengin açık, külün az olması unun kalite belirtisidir. Unların sınıflandırılmasında kül miktarı en önemli faktörlerden birisidir. 2. Kepek ve embriyonun bileşiminde bulunan bileşikler, unun ekmeklik kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Kepek, hamurun gaz tutma kabiliyetini azaltmaktadır. 3. Kepek una karıştığı zaman, nem çekme yapısından dolayı kepek suyu tutmaktadır. Bu durum da kimyasal reaksiyonların başlamasına yol açmakta ve mikro canlıların çalışmasını desteklemektedir. 4. Kepek selülozca zengin bir yapıdadır. Bu yüzden kolayca sindirilememektedir. As the grinding process continues, there happens abrasion on the break and reduction rolls and cracks on the flutes. This decreases the quality and capacity of the grinding process. In order to reach the same quality and capacity, flutes of the break rolls are renewed and reduction rolls are used after being sandblasted. Öğütme süreci devam ettikçe, kırma ve liso toplarında aşınmalar ve dişlerde kırılmalar meydana gelmektedir. Bu öğütme işleminin kalitesini ve kapasitesini düşürmektedir. Aynı kalite ve kapasiteye ulaşmak için kırma topları yeniden dişlenmekte, liso topları da kumlanarak kullanılmaktadır. DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 61 COVER STORY • KAPAK DOSYASI Yenar Dokum A.S. General Manager Bekir YEĞİN: “Rolls are the Most Important Factor Effecting Quality” ............................................................................................ Yenar Döküm A.Ş. Genel Müdürü Bekir YEĞİN: “Vals Topları Kalİteyİ Belİrleyen En Önemlİ Etkendİr” 62 September • Eylül 2014 “Maintenance and maintenance intervals of the rolls is a frequently asked question. However unfortunately, it is the most difficult question to answer. I can say that each mill has a unique character. That is why this interval may differ greatly from one mill to another. Blending, tempering of wheat and operating the cleaning section properly are the major factors affecting the maintenance intervals of rolls.” “Vals toplarının bakımı ve bakım aralığı sürekli sorulan bir sorudur. Ancak bu soru, cevaplaması maalesef en zor sorudur. Her değirmenin kendine göre bir karakteri olduğunu söyleyebilirim. Onun için de bu süre, bir değirmenden diğerine çok büyük farklılık gösterebilmektedir. Paçal, buğdayın tavlanması ve temizleme bölümünün düzgün çalışması vals toplarının bakım süresini etkileyen başlıca faktörlerdir.” MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI Yenar Dokum A.S. is one of the leading roll producers of Turkey. Established as a family company in 1995, the company will celebrate its 20th anniversary in the industry next year. Manufacturing rolls for the milling industry since the year it was established, the company increased its modest production started with 5000 pieces annually to 22.000 pieces annually in its new facility to which it moved on March this year and comprising 40,000 m2 in total 18.000 m2 of which is closed area. Telling that Yenar has already exceeded the borders of Turkey with its importance on quality and customer satisfaction today, company General Manager Bekir YEGIN states that they are among the top 2 in the world in terms of manufacture. Expressing that they started rolls production also for the oil industry besides milling rolls in their new facility, Bekir Yegin added that they now can produce oil rolls each of which weighs 8 tons. Saying; “We are proud that we are frontiers also in this field. Thank God our company has become a brand in a short period of 20 years and become also one of the most well-known manufacturers of the World milling industry.”, Yegin answered the questions of our magazine in the light of 20-year experience in roll manufacturing. Mr. Yegin, we are discussing rolls in the flour mills on our September Issue. Could you please tell us what do rolls mean in milling and why are they important? There are 2 important elements in milling. One is grinding the wheat and the other is sorting, in other words screening, the grinded wheat according to the kernel size. Rolls appear in this grinding process. Therefore, rolls are the main elements of the mill. Today, the quality and the life pf the rolls are significantly important in order for obtaining the desired milling economically in the competitive conditions of the milling industry. Yenar Döküm A.Ş., Türkiye’nin sayılı vals topu üreticilerinden birisi. 1995 yılında bir aile şirketi olarak kurulan firma, önümüzdeki yıl sektördeki 20. yılını kutlayacak. Kurulduğu yıldan bu yana değirmen sektörüne vals topu üreten firma, yıllık 5000 adetle başladığı mütevazi üretimini bu yıl Mart ayında taşınmış olduğu 18.000 m2’si kapalı olmak üzere toplamda 40.000 m2’den oluşan yeni üretim tesisinde yıllık 22.000 adede çıkarmış durumda. Yenar’ın kalite ve müşteri memnuniyetine verdiği önemle bugün Türkiye sınırlarını çoktan aştığını söyleyen firmanın Genel Müdürü Bekir YEĞİN, dünyada üretim bakımından ilk 2 içerisinde yer aldıklarını belirtiyor. Yeni tesislerinde değirmen vals topları haricinde yağ sektörü için de top üretimine başladıklarını ifade eden Bekir Yeğin, şuan tanesi 8 ton gelen yağ vals toplarını da üretebildiklerini ekledi. “Bu konuda da öncü olmaktan gurur duyuyoruz. Şükürler olsun firmamız, 20 yıl gibi bir kısa sürede marka olup bugün Dünya değirmen sektörünün en tanınmış üreticilerinden birsi haline gelmiştir.” diyen Yeğin, vals topu üretimindeki 20 yıllık tecrübesi ışığında dergimizin sorularını yanıtladı. Bekir Bey, bu ayki konumuz vals topları. Bize değirmencilikte vals toplarının ne anlama geldiğini ve neden önemli olduğunu anlatır mısınız? Değirmencilikte 2 önemli unsur vardır. Birisi buğdayı öğütmek, diğeri ise öğütülen buğdayı tane büyüklüğüne göre tasnif etmek yani elemektir. İşte vals topları da bu öğütme aşamasında devreye giriyor. Bu yüzden de vals topları değirmenin ana unsurlarıdır. Günümüzde, değirmencilik sektöründeki rekabet koşullarında istediğiniz öğütmeyi en ekonomik şekilde elde edebilmeniz için vals toplarının kalitesi ve ömrü çok önem arz etmektedir. Vals toplarının öğütme sürecine ve kalitesine etkisi nedir? Vals topları un üretiminde çok kritik rol oynar. Vals toplarının buğdayın kırılıp irmiğe ve irmikten una dönüştürme aşamasındaki performansı, unun kalitesini belirleyen en büyük etkenlerdendir. Değirmeninizde toplarınız bu işlemi ne kadar iyi geçekleştiriyorsa, o kadar verimli çalışıyorsunuz demektir. Vals çeşitleri nelerdir ve bu çeşitler hangi kullanım alanına göre farklılık gösterir? Firmamız şu an itibariyle 3 çeşit vals topu üretmektedir. Bunlar 1. Tip Kırıcı dediğimiz, buğdayı kıran ve irmik elde etmeye yarayan toplardır. Bunların üzerine elde edilmek istenilen ürüne göre uygun diş açılır ve topların arasından geçen buğday kırılarak istenilen tanelenme elde edilir. Haliyle en fazla darbeyi de bu toplar görür ve bu yüzden bu topların sert DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 63 COVER STORY • KAPAK DOSYASI What is the effect of rolls on the milling process? Rolls have a critical role on the flour production. The performance of the rolls in the stage of wheat’s transformation into semolina and then flour after being cracked is one of the biggest factors determining the flour quality. The better operating of these rolls in your mill, the more efficient results you obtain. What are the types of rolls and according to which area of usages they vary? Our company produces 3 types of rolls now. These are Type 1 Break rolls that crack the wheat and provide semolina. Proper flutes are opened on these depending on the desired product and the desired granulation is obtained by cracking the wheat via rolls. Naturally these rolls are the mostly damaged elements, so they are desired to be hard. However, unfortunately the hardness criterion is prominent today. Understanding of “the more it is hard, the better results are obtained” is dominant. In accordance with the laws of nature, hard objects are also fragile. The rolls should be supported with a specific toughness for minimizing fragility and extending the economic life time of the rolls. Ideal hardness level for the rolls is the 500 and 550 interval on Brinell scale. Cracks occur during indentation and the flutes are eroded quickly during grinding in the rolls that are above this hardness interval. Another 2 types production is the rolls called as reduction that transforms semolina into flour. Hardness becomes harmful when we separate bran by transforming wheat into semolina. Hard rolls batter the semolina excessively or make it hard to grasp the semolina by shining. This causes yield loss. Therefore, reduction rolls are manufactured between 430 and 480 HB hardness intervals and put into service by sandblasting the surfaces. Our company manufactures reduction rolls that roughen its own surface according to the semolina with special alloy for the sections in which semolina is fined properly. The hardness interval of these is quite low (320-380 HB) and subjected to the special processes after casting. What do the parameters such as the number of the flutes, the angle of these flutes, the position of the rolls and pitch? What changes should be done in settings of such parameters depending on the type of the milled raw material? How do the different settings affect the milling quality? Indentation is very important in break rolls. The indentation that is not applied according to the diagram causes yield losses definitely. By taking this into consideration; our company checks the flute profiles all the time by purchasing an electronic device measuring the flute profiles of the rolls 10 years ago with the principle of “you cannot control what you do not measure”. It is seen in the measures made for years that deviation tolerances in the angles are very high in the indentation made on mechanic looms. Therefore, our company bought 7 CNC indentation looms by disabling the use of the entire mechanic looms 3 years ago. It is un- 64 September • Eylül 2014 olması istenir. Ama maalesef günümüzde öncelikle sertlik kriteri öne çıkmaktadır. “Ne kadar sert o kadar iyi” anlayışı hakimdir. Tabiat kanunları gereği sert cisimler aynı zamana kırılgandır. Kırılganlığın asgariye indirilmesi ve topların ekonomik ömrünün uzaması için sertliğin belli bir toklukla desteklenmesi gerekir. Toplar için ideal sertlik seviyesi Brinell skalasında 500 ile 550 aralığıdır. Bu sertlik aralığının yukarısındaki toplarda, dişleme esnasında kılcal çatlaklar meydana gelmekte ve öğütme esnasında dişler çok çabuk aşınmaktadır. Diğer 2 tip üretimimiz ise liso olarak tabir ettiğimiz, irmiği una dönüştüren top çeşitleridir. Buğdayı irmiğe dönüştürüp kepeğinden arındırdığınız da artık sertlik zararlı hale gelmektedir. Sert toplar, irmiği aşırı hırpalamakta ya da parlayıp irmiğin kavranmasını zorlaştırmaktadır. Bu da verim kaybına sebep olmaktadır. Liso topları bu nedenle 430-480 HB sertlik aralığında üretilip yüzeyleri kumlanarak hizmete sunulmaktadır. Bununla beraber irmiğin iyice inceldiği bölümler için de şirketimiz özel alaşımda kendi yüzeyini irmiğe göre pürüzlendiren lisolar üretmektedir. Bunların sertlik aralığı ise gayet düşük olup (320- 380 HB) döküm sonrası özel prosese tabi tutulmaktadır. Vals toplarındaki diş sayısı, diş açısı, topların pozisyonu, aralığı, basıncı ve hatve gibi parametreler ne anlama geliyor? Öğütülen hammaddenin çeşidine göre bu tür parametrelerin ayarlarında ne gibi değişiklikler yapılmalıdır? Farklı ayarlar öğütme kalitesini nasıl etkiler? Kırma toplarda dişleme çok önemlidir. Diyagrama göre yapılmayan dişleme, kesinlikle randıman kayıplarına sebep olmaktadır. Şirketimiz bunu göz önüne alarak “ölçmediğini kontrol edemezsin” prensibiyle bundan 10 yıl önce vals toplarının diş profillerini ölçen elektronik bir alet alarak açılan diş profillerini sürekli kontrol etmektedir. Yıllardır yapılan ölçümlerde görülmektedir ki mekanik tezgahlarda yapılan dişlemelerde, açılardaki sapma toleransları çok yüksektir. Bu nedenle bundan 3 yıl önce firmamız tüm mekanik tezgahları kullanım dışı bırakarak 7 adet CNC dişleme tezgahı almıştır. Değirmencilerden gelen geribildirimlerden de anlaşılıyor ki müşteri memnuniyetinde hissedilir bir artış var. Lisolarda ise bombe değerleri çok önemli çünkü bu toplar genelde çok baskılı çalışmakta ve bombe değerleri yanlış verildiğinde toplar tam boy çalışmamaktadır. Bu da randıman kayıplarına ve toplarda aşırı ısınmaya sebebiyet vermektedir. Bu yüzden de aynı dişlemede olduğu gibi tezgah parkımızı buna göre yeniledik ve bombe değerlerini tam ölçüp CNC tezgâhlarda taşlamaktayız. Vals toplarının bakımı ve değişimi hangi aralıklarla yapılmalıdır? Vals toplarının bakımı ve bakım aralığı sürekli sorulan bir sorudur. Ancak bu soru, cevaplaması maalesef en zor sorudur. Her değirmenin kendine göre bir karakteri olduğunu söyleyebilirim. Onun için de bu süre, bir değirmenden di- MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI derstood from the feedback obtained from the millers that there is a noticeable increase in the customer satisfaction. Camber values are very important in the reduction rolls as these rolls operate with much pressure and the rolls do not operate with full-length when the camber values are given wrong. This causes yield losses and excessive heating of the rolls. That is why we renewed our loom park accordingly just like in indentation and we measure the camber values properly and then rectify on CNC looms. At what intervals should the maintenance and change of the rolls be made? Maintenance and maintenance intervals of the rolls is a frequently asked question. However unfortunately, it is the most difficult question to answer. I can say that each mill has a unique character. That is why this interval may differ greatly from one mill to another. The major factors affecting the maintenance intervals of rolls are as follows: 1. Blending: Of course the roll life time would not be same in a mill operating mainly for soft wheat and another one operating mainly for hard wheat. 2. Tempering of wheat: As wheat cannot be separated from its bran easily when the tempering is not realized well, this situation affects the life time of the rolls. 3. Operating the cleaning section properly: If wheat cleaning section is not operated well; rolls mill metal, stones and similar foreign substances except for wheat and thus this affects the life time of the roll. However, statistical data we have show that maintenance of these rolls should be made when 20.000 tons is reached under normal conditions. This amount can increase to 40.000 tons in some mills. However, the best detection method of the miller is the current drawn by the machine. If the machine starts to draw current 15% more when a new roll is used, it would be useful to perform maintenance on the rolls. An early maintenance would extend the life of the rolls. In the early maintenances, it is possible to rectify the flutes of the rolls without cleaning all of the flutes but if the roll flutes are excessively eroded, it is necessary to open a new flute after cleaning all of the flutes. This is a factor affecting the life time of the roll. ğerine çok büyük farklılık gösterebilmektedir. Bakım süresini etkileyen başlıca faktörler şunlardır: 1. Paçal: Tabi ki sert buğday ağırlıklı çalışan bir değirmen ile yumuşak buğday ağırlıklı çalışan bir değirmende top ömrü bir olamaz. 2. Buğdayın tavlanması: İyi tavlama yapılmamış bir buğday tabi ki kepeğinden kolay ayrılmayacağı için topların ömrünü etkilemektedir. 3. Temizleme bölümünün düzgün çalışması: Eğer buğday temizleme bölümü düzgün çalışmıyor ise toplar buğdaydan hariç metal, taş ve benzeri yabacı maddeleri de öğütmekte ve dolayısıyla bunlar topun ömrünü etkilemektedir. Fakat elimizdeki istatistik veriler gösteriyor ki normal şartlarda ortamla 20.000 tonda bu topların bakımının yapılması gerekiyor. Bu rakam bazı değirmelerde 40.000 tona kadar çıkabiliyor. Ama değirmencinin en iyi tespit yöntemi makinenin çektiği akımdır. Eğer makine yeni top takıldığında çektiği akımın %15’inden fazla akım çekmeye başlamış ise toplara bakım yapmakta fayda vardır. Zira erken yapılacak bir bakım, topların ömrünü de uzatacaktır. Erken yapılan bakımlarda topların üzerindeki dişlerin tamamını silmeden tekrar taşlamak mümkündür ama top dişleri çok aşınmış ise topun üzerindeki tüm dişleri silip yeniden diş açmak zorunluluğu vardır. Bu da topun ömrünü kısaltan bir etkendir. Son olarak neler eklemek istersiniz? Son olarak şunu söyleyebilirim ki Türk değirmencisi çok şanslıdır. Türkiye, değirmen makineleri ve yedek parça üretiminde dünyanın önde gelen ülkelerinden birisidir. Ülkemizdeki üretim çeşitliliği ve üretici adedinden dolayı değirmencilerimiz en son teknolojiye, en cazip fiyatlarla ulaşabilmekte ve dünyanın birçok ülkesinden daha modern ve rekabetçi üretim yapabilmektedir. Finally, what would you like to add on this subject? Finally, I can say that Turkish miller is a real lucky one. Turkey is one of the leading countries in the world in the production of milling machines and spare parts. Due to the production variety and producer number in our country, our millers reach to the latest technology with the most attractive prices and they can make more modern and competitive production than many other countries in the world. DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 65 COVER STORY • KAPAK DOSYASI Features of Rolls ADVANTAGES AND DISADVANTAGES .................................................................................. Vals Toplarının Özellikleri AVANTAJ VE DEZAVANTAJLAR Metin KOÇ Sakarya Hendek Fabrikasi Workmaster - Sakarya Hendek Fabrikası Ustabaşı Akova Un San Tic. Ltd. Şti. “Some users think that reduction roll needs to be soft and break roll needs to hard. However; in my opinion, soft reduction roll has some adverse effects on milling. For instance; when the reduction roll is soft, the semolina on which we apply pressure would deform our rolls quickly. In such a situation, we need to increase the pressure a little more. However, increasing pressure means energy loss.” “Bazı kullanıcılarda liso topunun yumuşak, kırma topunun çok sert olması gerektiği görüşü hakimdir. Oysa gözlemlerime göre yumuşak liso topunun öğütmeye bazı olumsuz etkileri vardır. Örneğin; liso topu yumuşak olduğunda baskı uyguladığımız irmik çok çabuk vals topumuzu deforme edecektir. Böyle bir durumda baskıyı biraz daha arttırmamız gerekecektir. Ancak baskıyı arttırmak da enerji kaybı demektir.” As it is known, the effects of rolls on quality, yield, tonnage and energy are significantly high. We use two kinds of rolls as reduction and break in our grinding system. Some users think that reduction roll needs to be soft and break roll needs to hard. However; in my opinion, soft reduction roll has some adverse effects on milling. For instance; when the reduction roll is soft, the semolina on which we apply pressure would deform our rolls quickly. In such a situation, we need to increase the pressure a little more. However, increasing pressure means energy loss. On the other hand; if we clean our rolls with brush, sandblaster of the soft roll would be deformed quickly. Spinning negativity may occur. As the grinded semolina would deform the soft roll according to its own size if we use steel scraper, the effect of the scraper would be decreased. These adverse effects cause unnecessary excessive energy consumption naturally. It affects tonnage, yield and quality. The reduction roll we choose should not be hard and bright like a glass and also should not have softness much 66 September • Eylül 2014 Vals toplarının kalite, randıman, tonaj ve enerji üzerindeki etkileri bilindiği üzere çok büyüktür. Öğütme sistemimizde liso ve kırma olmak üzere iki çeşit vals topu kullanırız. Bazı kullanıcılarda liso topunun yumuşak, kırma topunun çok sert olması gerektiği görüşü hakimdir. Oysa gözlemlerime göre yumuşak liso topunun öğütmeye bazı olumsuz etkileri vardır. Örneğin; liso topu yumuşak olduğunda baskı uyguladığımız irmik çok çabuk vals topumuzu deforme edecektir. Böyle bir durumda baskıyı biraz daha arttırmamız gerekecektir. Ancak baskıyı arttırmak da enerji kaybı demektir. Diğer yandan eğer toplarımızı fırça ile temizliyorsak, yumuşak toptaki kumlamamızı çok çabuk bozulacaktır. Sarma olumsuzluğu da olabilir. Çelik sıyırıcı kullanıyorsak öğütülen irmik yumuşak topu kendi iriliğine göre deforme edeceğinden sıyırıcının etkisini azaltabilir. Bu olumsuz etkiler doğal olarak gereksiz aşırı enerji sarfiyatını doğurur. Tonaj, randıman ve kaliteyi de etkiler. Seçtiğimiz liso topu cam gibi sert ve parlak; fırça, çelik sıyırıcı ve öğütülen ürünün deformasyonuna izin verecek kadar yumuşak olmamalıdır. MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 67 COVER STORY • KAPAK DOSYASI that allow deformation of the steel scraper, brush and grinded product. Another important issue in the rolls is heating. In many of the facilities I have observed, the rolls are heated up to 60 degrees after 4 or 5 hours. This arises completely from the ignorance or fault of the company manufacturing the rolls about the casting material. Another issue is break roll. Most of the users want the break roll to be very hard. This is true but the only positive feature of very hard break roll is that it cannot be deformed quickly. Its negative feature occurs during indentation. Breaking of the flutes during indentation in very hard break rolls causes extension of indentation labor and change of more than one diamond bit. Although B1 roll should be finished in at least three or four rounds, finishing it in one round would cause problems as they place the diamond bit or deform the odontograph by opening the gauge in order to realize in one round. Besides, hard materials that may hit the rolls may cause breaking in the very hard rolls. Adverse effects of the flutes of the break rolls exposed to breakage on ash amount, starch damage and naturally quality would be huge. Therefore, the break roll we use should be hard enough not to be deformed quickly but have soft material alloy quality enough to be processed easily. I found the way to minimize these adverse effects both as a manufacturing specialist and a roll grinding and indentation workmaster by using titanium alloy roll. In my researches, I saw that TITANIUM element is very hard but flexible, resistant against deformation with a feature of being processed easily. I observed in our facility that reduction rolls operate at 35 degrees and break rolls operate at 30 degrees. Finally, I thank Miller Magazine for providing us this opportunity. 68 September • Eylül 2014 Vals topunda önem arz eden bir diğer konu da ısınmadır. Gözlemlediğim birçok tesiste 4 veya 5 saat sonunda toplar 60 dereceye kadar ısınmaktadır. Bu ise tamamen vals topunu imal eden firmanın döküm materyali hakkındaki bilgisizliği veya hatasından kaynaklanmaktadır. Bir diğer konu ise kırma topudur. Birçok kullanıcı kırma topunun çok sert olmasını ister. Bu doğrudur fakat çok sert kırma topunun olumlu tek yanı çabuk deformasyona uğramamasıdır. Olumsuz yanı ise dişleme esnasına ortaya çıkmaktadır. Çok sert kırma vals toplarında dişleme esnasında dişlerin kırılması, dişleme işçiliğinin uzamasına ve birden fazla kalemlin (elmas uç) değiştirilmesine neden olur. B1 topunun en az üç veya dört turda bitirilmesi gerekirken bir turda bitirilmesi de sorun yaratır. Çünkü bir turda bunu yapabilmek için ya kalemi yatırırlar ya da istenen diş mastarını açarak mastarı bozarlar. Ayrıca çalışırken toplara gelebilecek olan sert materyaller de çok sert toplarda kırılmalara sebep olur. Kırılmaya maruz kalmış vals topu dişlerinin kül miktarına, nişasta zedelenmesine ve doğal olarak kaliteye yönelik olumsuz etkisi büyük olacaktır. Bu sebeple kullanacağımız kırma topu çabuk deforme olmayacak kadar sert; kolay işlenebilecek kadar yumuşak bir materyal alaşım kalitesine sahip olmalıdır. Ben hem bir un fabrikasında imalat sorumlusu hem de top taşlama ve dişleme ustası olarak bu olumsuzlukları minimize edecek çareyi titanyum alaşımlı vals topu kullanmakta buldum. Yapmış olduğum araştırmalarda; TİTANYUM elementinin çok sert, sert olduğu kadar esnek, deformasyona karşı mukavemetli, bir o kadar da kolay işlenebilme özelliğine sahip olduğunu gördüm. Liso vals toplarında 35 derece, kırma vals toplarında ise 30 derece sıcaklıklarda çalıştığını fabrikamızda gözledim. Son olarak bu fırsatı bize sağladığından dolayı Miller/ Değirmenci Dergisi’ne teşekkür ederim. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 69 NEWS • HABER 70 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI Influence of Rolls on Damaged Starch during Milling and Roll Adjustments ..................................................................................... Vals Toplarının Zedelenmiş Nişastaya Etkisi ve Vals Topu Kontrolü Murat AKSOY Perten & Chopin Sales Engineer - Perten & Chopin Satış Mühendisi ABP Pazarlama Ltd. Sti. “Damaged starch content changes with different pressures and roll gaps. While damaged starch content increases in narrow roll gaps; this amount decreases with the wide roll gaps. Thus, it is an essential issue to keep roll gaps and pressures under control. Improper roll gaps and pressures both affect the physical structure and functionality of the product adversely and thus brings economic problems together.” “Farklı basınçlarda ve vals aralıklarında yapılan denemelerde zedelenmiş nişasta miktarı değişmektedir. Vals aralıklarının kısaldığı yerlerde zedelenmiş nişasta miktarı artarken, vals aralıkları genişletildiğinde bu miktar azalmaktadır. Dolayısıyla vals topu aralıklarının ve basınçlarının sürekli kontrol altında tutulması elzem bir konudur. Vals topu aralıklarının ve basınçlarının uygun olmaması, hem elde edilen ürünün fiziksel yapısını ve işlevselliğini olumsuz etkilemekte hem de buna bağlı olarak ekonomik zararları beraberinde getirmektedir.” Breaking and reducing rolls used on industrial milling, comprises deformation of wheat properly and becoming flour. During this process, embryo must be separated from bran without damaging other contents and endosperm must be ground with proper particle size. Precision of this action is highly important to obtain the flour with good physical, chemical and rheological conditions according the end use purpose. 2 types of rolls are used during the flour production process as breaking and reduction. Geared breaking rolls open the wheat and separate embryo and endosperm. Smoothed reduction rolls grind the endosperm gradually and take it to the intended particle size. During all of this operation, starch structure which composes the 70% of wheat becomes physically damaged and “damaged starch” particles occur. This damage is a desired structure with optimum level. Standard starch particle absorbs 40% of its weight but damaged starch absorbs twice of this amount. Anyhow damaged DEĞİRMENCİ DERGİSİ Endüstriyel öğütme işleminde kullanılan kırma ve öğütme valsleri, buğdayın uygun bir şekilde deforme edilerek un haline getirilmesini kapsar. Bu işlem süresince buğday kabuk ve embriyosunun diğer bileşenlere zarar vermeden yapıdan ayrılması ile endospermin istenilen irilikte öğütülmesi gerekmektedir. Bu işlemin hassasiyeti, son ürün yapımında kullanılacak unun kimyasal, fiziksel ve reolojik olarak uygun olması açısından son derece önemlidir. Buğdayın un haline gelene kadar gördüğü işlemlerde, kırma ve öğütme olmak üzere 2 çeşit vals kullanılmaktadır. Kırma valsleri dişli olup buğday tanesini açarak embriyo ve endospermi kepekten ayırır. Düz olan öğütme valsleri ise endospermi aşamalı olarak öğüterek istenilen partikül büyüklüğüne getirir. Tüm bu öğütme aşamaları boyunca buğdayın %70’ini oluşturan nişasta yapısı fiziksel olarak zedelenir ve zedelenmiş nişasta tanecikleri oluşur. Bu zedelenme optimum düzeyde istenen bir yapıdır. Standart nişasta taneciği, ağırlığının %40’ı kadar su kaldırırken zedelenmiş nişasta September • Eylül 2014 71 COVER STORY • KAPAK DOSYASI starch seems really good for production, if the optimum level increases more than intended, it causes functional and physical problems on end product. Therefore damaged starch content must be under control all the time. The main factor constituting the amount of the damaged starch that is already in the biological structure of wheat is the milling roll gaps. When this gap decreases, compression ratio and damaged starch content increases. An example study graph is given below: As it is seen, damaged starch content changes with different pressures and roll gaps. While damaged starch content increases in narrow roll gaps; this amount decreases with the wide roll gaps. Thus, it is an essential issue to keep roll gaps and pressures under control. Improper roll gaps and pressures both affect the physical structure and functionality of the product adversely and thus brings economic problems together. taneciği bunun iki katı kadar su kaldırmaktadır. Bu açıdan bakıldığında zedelenmiş nişasta tanesi olumlu görüntü çizse de optimum düzeyi aştıktan sonra son üründe işlevsel ve fiziksel problemlere yol açar. Bu yüzden sürekli olarak kontrol altında tutulmak zorundadır. Halihazırda buğdayın biyolojik yapısında da bulunan zedelenmiş nişastanın miktarını oluşturan asıl etmen öğütme valsi toplarının aralıklarıdır. Vals toplarının aralıkları kapandıkça sıkıştırma oranı artar ve zedeleme miktarı yükselir. Bu durumla ilgili bir çalışma grafiği aşağıda verilmiştir: Görüldüğü üzere farklı basınçlarda ve vals aralıklarında yapılan denemelerde zedelenmiş nişasta miktarı değişmektedir. Vals aralıklarının kısaldığı yerlerde zedelenmiş nişasta miktarı artarken, vals aralıkları genişletildiğinde bu miktar azalmaktadır. Dolayısıyla nişasta zedelenmesi miktarının yani vals topu aralıklarının ve basınçlarının sürekli kontrol altında tutulması elzem bir konudur. Çünkü vals topu aralıklarının ve basınçlarının uygun olmaması, hem elde edilen ürünün fiziksel yapısını ve işlevselliğini olumsuz etkilemekte hem de buna bağlı olarak ekonomik zararları beraberinde getirmektedir. Vals aralıklarının uygun olmadığı durumlarda görülebilecek zararları şu şekilde sıralayabiliriz (vals aralıklarının optimum düzeyin altında (yüksek basınç) çalıştığı ve çok zedeleme yaptığı durumlarda); • Elektrik gereksiniminin artması, • Doğru buğday seçiminin yapılamaması nedeniyle hammaddeye daha yüksek fiyat ödenmesi, • İşçilik masraflarının artması, • Vals ömürlerinin kısalması (amortisman artışı), • Uygun olmayan üründen dolayı müşteri şikayetlerinin oluşması ve ürün iadesinden dolayı gerçekleşebilecek zararlar. Konuyla ilgili teoriden bağımsız pratik çalışmalar yapılmış ve Fransa’da 300 gün çalışan bir un fabrikasında zedelenmiş nişasta miktarının (yani vals toplarının) kontrol altında tutulmasıyla 2012 yılı rakamlarına göre 26.000 kW enerji tasarrufu sağlandığı görülmüştür. Bu tasarrufun ekonomik getirisi ise Fransa enerji fiyatları göz önüne alındığında 3.250 €’dur. Bunun tam tersi bir durumda, yani vals aralıklarının olması gerekenden çok düşük basınçla düşük zedelenmiş 72 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE COVER STORY • KAPAK DOSYASI We can specify the damages that can be seen when the roll gaps are not proper as (when the roll gaps are operated below the optimum level (high pressure) and when they give much damage): • Increase in the need of energy (electricity) • Paying higher prices for raw material because of that the selection the correct wheat type cannot be realized • Increase in the manpower cost • Lower roll robust life (increase in depreciation) • Product rejecting and complaints from customers because of improper product Practical studies free from the theory on the subject was performed and it was seen that 26.000 kW energy saving was provided with controlling damaged starch content and roll gaps in a flour mill being operated for 300 days in France in 2012. Economical profit is for this saving is 3.250 € when the energy prices in France are taken into consideration. In the opposite situation; in other words in a study in which low-damaged starch with pressure of the roll gaps lower than the required amount, yield decreased, end product quality was not at the desired level and economic losses occurred again . In this study, it was seen that flour was produced with 79% yield by assuming that the roll adjustments are not checked in a mill with 200 ton/day capacity and being operated with 80%. Daily 280 dollar-loss was seen. This amount caused approximately 4.000-dollar loss in 2 weeks. As it is seen, roll adjustments are highly important and it is not enough to adjust it with the traditional methods. The most effective method is measuring the damaged starch content continuously and taking the roll gaps under control all the time. Measuring damaged starch is possible as colorimetric, enzymatic and amperometric. The most accurate, fastest and lowest consumption is amperometric method and it is used in Turkey and all around the world frequently widely for more than 10 years with the “SDmatic Damaged Starch” device found by Chopin Technologies SA. DEĞİRMENCİ DERGİSİ nişastalı ürün üretildiği bir çalışmada ise randıman düşmüş, son ürün kalitesi istenen düzeyde olmamış ve yine ekonomik zararlarla karşılaşılmıştır. Bu çalışmada ortalama %80 randıman ile çalışılan 200 Ton/gün kapasiteli bir fabrikada, vals ayarlarının kontrol edilmediği varsayılarak %79 randımanla un üretilmiş, günlük olarak 280 $’lık bir kayıp olduğu görülmüştür. Bu miktar 2 haftada yaklaşık 4.000 $’lık bir zarar oluşturmuştur. Görüldüğü üzere vals toplarının ayarı küçümsenemeyecek derecede önemli olup geleneksel yollarla kontrol etmek yetersizdir. Bu ayarların yapılmasında en etkili yöntem zedelenmiş nişastanın her daim ölçülmesi ile vals topu ayarlarının kontrol altında tutulmasıdır. Zedelenmiş nişastanın ölçülmesi ise kolorimetrik, enzimatik ve amperometrik olarak yapılabilmektedir. Bu yöntemlerden en kısa sürede en doğru sonuç veren ve en ekonomik olanı ise amperometrik yöntemdir ve son 10 yıldır ülkemizde ve tüm Dünya’da Chopin firması tarafından üretilen SDmatic cihazı ile oldukça sık ve yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. September • Eylül 2014 73 NEWS • HABER Mahmut Arslan is the Council Chairman once more ..................................................................... Mahmut Arslan bir kez daha Konsey Başkanı As one of the important names of the industry, Mahmut Arslan was elected as the chairman again at 4th Ordinary General Assembly of National Legume Council held in Mersin. Ulusal Baklagil Konseyi’nin Mersin’de yapılan 4. Olağan Genel Kurulu’nda sektörün önemli isimlerinden Mahmut Arslan, bir kez daha başkanlığa seçildi. 4th Ordinary General Assembly of National Legume Council as the largest organization bringing together all the components in the pulses industry of Turkey was held in Mersin. Making a written statement on the subject Mersin Commodity Exchange announced that Mahmut Arslan as one of the important names of the industry was elected as the chairman of National Legume Council again. Reminding in his speech at the general assembly that 2016 is declared as the International Year of Pulses with the efforts of Turkey, Mahmut Arslan mentioned about their activities on this subject by addressing the decrease in pulse production and quality problems. Giving examples from the newly developed varieties obtained as a result of these activities, Arslan underlined that these problems cannot be solved without government support. Council Board member and Chairman of Mersin Commodity Exchange Abdullah Ozdemir drew attention to the decrease in the production and exports and the increase in the imports and stated that this situation is a clear indication of the insufficient production in Turkey. Informing that the supports for the pulses products are insufficient, Ozdemir emphasized that the supports should be increased in order that Turkey would regain its old power in this industry. 74 September • Eylül 2014 Türkiye’nin bakliyat sektöründeki tüm bileşenlerini bir araya getiren en büyük kuruluşu olan Ulusal Baklagil Konseyi’nin 4. Olağan Genel Kurulu, Mersin’de yapıldı. Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Mersin Ticaret Borsası, bakliyat sektörünün önde gelen isimlerinden Mahmut Arslan’ın bir kez daha Ulusal Baklagil Konseyi’nin başkanlığına seçildiğini açıkladı. Genel kurulda yaptığı konuşmada 2016 yılının Türkiye’nin çabalarıyla Dünya Bakliyat Yılı ilan edildiğini anımsatan Mahmut Arslan, bakliyat üretim miktarındaki azalma ve kalite sorunlarına değinerek, bu konularda yaptıkları çalışmaları anlattı. Bu çalışmalar neticesinde ortaya çıkarılan yeni tohum cinslerinden örnekler veren Arslan, sorunların devlet desteği olmadan çözülemeyeceğinin altını çizdi. Konsey Yönetim Kurulu Üyesi ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir de üretim ve ihracattaki azalmaya ve ithalattaki artışa dikkati çekerek, bu durumun Türkiye’deki üretimin yetersiz olduğunun açık bir göstergesi olduğunu belirtti. Bakliyat ürünlerine verilen desteklerin yetersiz olduğunu dile getiren Özdemir, Türkiye’nin bu sektördeki eski gücüne kavuşabilmesi için desteklerin artırılması gerektiğini vurguladı. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 75 NEWS • HABER TMO announced the corn intervention policy ........................................................................ TMO mısır müdahale politikasını açıkladı Turkish Grain Board (TMO) announced its 2014 corn intervention purchase price and intervention policy on 15 August. TMO will pay 680 TL per ton for corn in 2014. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2014 yılı mısır müdahale alım fiyatını ve müdahale politikasını 15 Ağustos’ta açıkladı. TMO, 2014 yılında mısıra ton başına 680 TL ödeyecek. Turkish Grain Board (TMO) announced its 2014 corn intervention purchase price and intervention policy with public announcement made on 15 August. Announcing intervention purchase price as 680 TL per ton this year that was 640 TL/Ton in 2013, TMO stated that support payments such as fertilizer, diesel fuel and soil analysis besides the subsidy of 40 TL/Ton will continue like in the previous years in addition to the intervention price. Determined as 680 TL/Ton, intervention purchase price will increase to 735 TL/Ton with 55 TL/Ton subsidy and other supports. TMO lists the policies to be followed in corn purchases this year as; “TMO will start corn purchases in all the offices in the regions where corn production is made on Monday 18 August 2014. Producers who are registered at Farmer Register System can sell the entire amount on their documents in advance or deposit their products. The farmers who do not have CKS (Farmer Information System) Certificate can sell their products given as deposit to TMO warehouses between 1 January 2015 and 31 May 2015 providing that they purchased the products from the producers. TMO will make the corn purchases by appointment like in the last year for preventing the producers from waiting at the offices for a long time. Purchases without appointment will not be realized. Appointments can be made via randevu.tmo.gov.tr, www. 76 September • Eylül 2014 Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2014 yılı mısır müdahale alım fiyatını ve müdahale politikasını 15 Ağustos’ta yaptığı bir kamuoyu duyurusuyla açıkladı. 2013 yılında 640 TL/ Ton olarak açıklanan müdahale alım fiyatını, bu yıl ton başına 680 TL olarak açıklayan TMO, bu fiyata ilave olarak geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 40 TL/Tonluk primin yanında gübre, mazot ve toprak analizi gibi destek ödemelerine 2014 yılında da devam edileceğini belirtti. 680 TL/Ton olarak belirlenen müdahale alım fiyatı, Bakanlık tarafından verilen 55 TL/Ton prim ve diğer desteklerle birlikte 735 TL/Tona yükselecek. TMO, bu yıl mısır alımlarında izlenecek politikaları ise şöyle sıralıyor; “TMO, mısır üretimi yapılan bölgelerdeki tüm işyerlerinde 18 Ağustos 2014, Pazartesi günü itibariyle mısır alımına başlayacaktır. Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı üreticiler, belgelerindeki üretim miktarının tamamını peşin satabilecek veya emanete bırakabileceklerdir. ÇKS Belgesi olmayanlar ise üreticiden aldığını belgelemek kaydıyla TMO depolarına emanete bıraktıkları ürünlerini, 1 Ocak 2015 – 31 Mayıs 2015 tarihleri arasında TMO'ya satabileceklerdir. TMO, üreticilerimizin işyerleri önünde uzun süre beklemelerini önlemek amacıyla geçen yıl olduğu gibi 2014 yılında da mısır alımlarını Randevulu olarak yapacaktır. Randevusuz alım yapılmayacaktır. Randevular, randevu.tmo.gov.tr, www.randevu.tmo.gov.tr ve www.tmo.gov.tr internet adresleri üzerinden veya TMO MILLER MAGAZINE NEWS • HABER randevu.tmo.gov.tr and www.tmo.gov.tr websites or from TMO offices. Purchases will be made in 6 days of the week except for Sunday. The deposit purchases will be made in all of our offices with empty storage capacity including temporary purchase centers. The producers who deposit their products to TMO warehouses can get 30% advance from TMO with warehouse receipt or get loans from contractual banks upon their request. The ones who do not have CKS Certificate can only get loans from the contractual banks with warehouse receipt. The product money will be transferred to the bank accounts of the producers within 30 days from the date of delivery to TMO. The payment to the producers who deliver their products with the product card obtained from the contractual banks will be made within 10 days not 30 days. işyerlerinden alınabilecektir. Pazar günleri hariç haftanın 6 günü alım yapılacaktır. Emanet alımlar, geçici alım merkezleri dahil boş depo kapasitesi olan tüm işyerlerimizde yapılacaktır. Ürünlerini TMO depolarına emanete bırakan üreticiler, talepleri halinde makbuz senediyle TMO'dan %30 avans alabilecek veya anlaşmalı bankalardan kredi kullanabileceklerdir. ÇKS belgesi olmayanlar ise anlaşmalı bankalardan makbuz senediyle yalnızca kredi kullanabileceklerdir. Bu yıl ürün bedelleri, ürünün TMO'ya teslim tarihinden itibaren 30 gün içerisinde üretici banka hesaplarına aktarılacaktır. Ürününü, anlaşmalı bankalardan alınan ürün kartı ile teslim eden üreticilere ise 30 gün yerine, 10 gün içerisinde ödeme yapılacaktır. DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 77 author • yazar The increase expectation in the production increases the sales pressure ........................................................................ Üretimdeki artış beklentisi satış baskısını arttırıyor Zafer ERGEZEN Futures and Commodity Market Specialist Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı contact@zaferergezen.com There were response purchases and efforts for forming support in the wheat prices. With the announcements of the production projections for the new season, wheat price has depreciated about 29% by decreasing rapidly since May. It was seen that response purchases increased in early August. However, this increase was not permanent and it entered into a horizontal channel. Wheat price succeeded to hold in the region which was tested again and again since July. Despite that wheat production projection showed an unexpected increase compared to the previous month, the response of the market was not harsh. Although sales were realized after the first announcements, there was a movement in the horizontal band by recovering. Yet, the production is expected to surpass the amount realized last year. Also the wheat stocks increased to record levels as well. Strong supply side in the wheat market causes downward price expectations. However the market ignored that for now. We see that some short term positions are closed after the 29% decrease experienced rapidly. Besides, the increase in the tension between Ukraine and Russia caused concerns in the wheat market. Therefore, there was a more balanced market in August. 78 September • Eylül 2014 “The general trend in the market and the projection reports point higher production and sales pressure. However the possibility of the new production projections is positive may cause increase in the purchases. In the long term, it is seen highly possible that the prices would decrease as these production amounts continue.” “Piyasadaki genel eğilim ve tahmin raporları, yüksek üretim ve satış baskısına işaret ediyor. Fakat yeni tahmin raporlarının olumlu gelmesi, alımların artmasına yol açabilir. Uzun vadede ise bu üretim miktarları devam ettikçe fiyatların gerilemesi yüksek olasılık olarak görünmektedir.” Ağustos ayında tepki alımları ve buğday fiyatında destek oluşturma çabaları vardı. Buğday fiyatı, yeni sezona yönelik üretim tahminlerinin açıklanmasıyla beraber, Mayıs ayından bu yana hızla gerileyerek yaklaşık yüzde 29 değer kaybetmişti. Ağustos ayı başında tepki alımlarının arttığı görüldü. Fakat bu yükseliş kalıcı olmadı ve yatay kanal içerisine girildi. Buğday fiyatı, Temmuz ayından bu yana defalarca test ettiği bölgede tutunmayı başardı. Buğday üretim tahminleri, önceki aya göre beklenmedik bir artış göstermesine rağmen piyasanın tepkisi sert olmadı. İlk açıklamalar sonrası satış gelse de sonradan toparlanarak yatay bantta hareket oldu. Oysa üretimin geçen senenin bile üzerine çıkması bekleniyor. Aynı zamanda buğday stokları da rekor seviyelere yükseldi. Buğday piyasasındaki arz tarafının güçlü olması, aşağı yönlü fiyat beklentilerine yol açıyor. Fakat piyasa şimdilik bunu görmezden geldi. Kısa sürede yaşanan yüzde 29 düşüş sonrasında, bazı kısa pozisyonların kapandığını görüyoruz. Ayrıca Ukrayna ve Rusya arasında yeniden tansiyonun yükselmesi, buğday piyasasında endişelere neden oldu. Böylece Ağustos ayında buğday işlemlerinde daha dengeli bir piyasa yaşanmış oldu. MILLER MAGAZINE author • yazar WHEAT IMPORT OF TURKEY MAY EXCEED 5 MILLION TONS Wheat harvest still continues in Turkey. Local wheat prices had a fluctuating course during the month but they were almost at the same levels. Regional differences are effective on this fluctuating course. While the loss is expected to be higher especially in Central Anatolia and Eastern Anatolia regions, there is high production amount in the Marmara region. However, it is inevitable that there will be decline in the wheat yield of Turkey. While it is stated that the loss in the production due to the drought may exceed 20%, local prices are seen to be higher than the global prices. Turkey is a wheat importer. Turkey’s wheat import average in the last five years is at 3,7 million tons level. Wheat import may exceed 5 million tons this year due to the drought. On the side of exports, the country has a disadvantageous position. THE HIGHEST INCREASE ON MONTHLY BASIS: 10 MILLION TONS According to the projection report released by U.S. Department of Agriculture; the production increased 10,92 million tons compared to the previous month. Thus the production amount reached to 716,09 million tons. The monthly increase in the projections can be the highest increase so far. There is criticism for the report’s margin of error due to the increase with this amount. It is not considered as normal to have this much change in the projections in a month. Increasing to 716,09 million tons, the production projection points an increase of 2,02 million tons compared to the previous year. However; when it is considered that last year was one of the production years with record, it is understood well that the production projection for the new season points such a high increase. Together with the increase in the production, another increase is also expected in the end period stocks. End period stocks will increase to 192,96 million tons with an increase of 3,42 million tons. In other words, 27% of the world wheat production is reserved for stocks. Russia is the country causing high amount of deviation in production projections. Wheat production in Russia showed an increase of 6 million tons thanks to the favorable weather conditions. Increasing to 59 million tons, wheat production projection in Russia causes increase expectation in the exports. When considered from this point of view, it is highly possible to see increase in the wheat import of Turkey from Russia this year. There is the expectation that the wheat supply in the global markets will increase with the increase in the wheat export of Russia. Another country for which an increase is expected in the production compared to the previous month is China. Wheat production projection in China increased 2 million tons DEĞİRMENCİ DERGİSİ TÜRKİYE BUĞDAY İTHALATI 5 MİLYON TONU AŞABİLİR Türkiye’de buğday hasadı devam ediyor. Yerel buğday fiyatları ay boyunca dalgalı bir seyir izledi ama ay sonunda hemen hemen aynı seviyelerdeydi. Fiyatın dalgalı bir seyir izlemesinde bölgesel üretim farklılıkları etkili oluyor. Özellikle İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki kayıp miktarının daha yüksek olması beklenirken, Marmara bölgesinde ise yüksek üretim var. Fakat Türkiye’deki buğday rekoltesinde düşüş olması kaçınılmaz. Üretimde kuraklık nedeniyle uğranılan kaybın yüzde 20’yi aşabileceği belirtilirken, yerel fiyatların da küresel fiyatlara göre yüksek kaldığı görülmektedir. Türkiye buğday ithal eden bir ülke. Türkiye’nin son beş yıldaki buğday ithalatı ortalaması 3,7 milyon ton seviyesinde bulunuyor. Kuraklık nedeniyle buğday ithalatı bu sene 5 milyon tonu aşabilir. İhracat tarafında ise dezavantajlı konuma geldi. AYLIK BAZDA EN YÜKSEK ARTIŞ: 10 MİLYON TON ABD Tarım Bakanlığı’nın yayınladığı tahmin raporuna göre üretim miktarı önceki aya göre 10,92 milyon ton artış gösterdi. Böylece üretim rakamı 716,09 milyon tona ulaştı. Tahminlerde görülen aylık bazdaki artış, şimdiye kadar ki en yüksek artış olabilir. Bu miktardaki artış nedeniyle raporun hata payına yönelik eleştiriler de geliyor. Bir ay içerisinde tahminlerde bu kadar değişime gidilmesi, olağan olarak görülmemektedir. 716,09 milyon tona yükseltilen üretim tahmini, geçen seneye göre 2,02 milyon ton artışa işaret ediyor. Fakat geçen senenin rekor üretim yıllarından biri olduğu düşünüldüğünde, yeni sezon üretim tahmininin aslında ne kadar yüksek bir artışa işaret ettiği daha iyi anlaşılmaktadır. Üretimdeki artışla beraber dönem sonu stoklarında da artış bekleniyor. Dönemi sonu stokları 3,42 milyon ton artışla 192,96 milyon tona yükselecek. Yani dünya buğday üretiminin yaklaşık yüzde 27’si stoklara gidiyor. Üretim tahminlerinde yüksek miktarda sapmaya neden olan ülke ise Rusya oldu. Rusya’daki buğday üretimi, elverişli September • Eylül 2014 79 author • yazar compared to the previous month. Increase in the production in China would cause wheat import to decrease. When it is considered that China is an important wheat importer, the country is projected to have adverse effect on the global demand. Lastly, U.S.’s wheat production projection increased 1,03 million tons compared to the previous month. With the support of the favorable weather conditions in Russia, China and U.S. for wheat production, 10,92 million-ton increase is expected in the world production projections. We took the production side into consideration all the time; however consumption projections increased 6,87 million tons compared to the previous month despite it is not as much as the production increase. There is 740 thousand-ton increase compared to the last year. There is increasing consumption in the European Region. Additionally; it is seen that wheat consumption increased in North Africa, India, Ukraine and Russia. INCREASE PROJECTION OF IGC IS 3 MILLION TONS International Grain Commission (IGC) increased its world wheat production projection 3 million tons compared to the previous month. Thus, global wheat production will increase to 702 million tons. There is 8 millionton decrease in the production amount compare to the last year. IGC’s production projections contradict with the projections of USDA. When it is taken into consideration that there 10 days between the releases of the two institutions, it is not so easy to explain a difference with that 80 September • Eylül 2014 hava koşulları sayesinde 6 milyon ton artış gösterdi. 59 milyon tona yükselen Rusya’daki buğday üretim tahmini, ihracatta artış beklentisine yol açıyor. Bu açıdan bakıldığında bu sene Türkiye’nin Rusya’dan buğday ithalatında artış görülmesi çok yüksek olasılıktır. Rusya’nın buğday ihracatındaki artış ile küresel piyasalardaki buğday arzının artacağı beklentisi var. Üretimde önceki aya göre artış beklenen bir diğer ülke ise Çin. Çin’deki buğday üretim tahmini önceki aya göre 2 milyon ton artış gösterdi. Çin’deki üretimin artması, buğday ithalatının azalmasına yol açacaktır. Çin’in önemli bir buğday ithalatçısı olduğu düşünüldüğünde küresel talebe olumsuz etkisi olacağı tahmin ediliyor. Son olarak ABD’nin buğday üretim tahmini ise önceki aya göre 1,03 milyon ton yükseldi. Rusya, Çin ve ABD’deki elverişli havanın buğday üretimini desteklemesiyle, dünya üretim tahminlerinde 10,92 milyon ton artış olması bekleniyor. Hep üretim tarafına baktık fakat üretim kadar olmasa da tüketim tahminleri de önceki aya göre 6,87 milyon ton yükseldi. Geçen seneye göre 740 bin ton artış var. Avrupa Bölgesi’nde artan tüketim var. İlave olarak Kuzey Afrika, Hindistan, Ukrayna ve Rusya’da buğday tüketiminin arttığı görülmektedir. IGC’NİN ARTIŞ ÖNGÖRÜSÜ 3 MİLYON TON Uluslararası Hububat Konseyi (IGC), dünya buğday üretim tahminini önceki aya göre 3 milyon ton yükseltti. Böylece küresel buğday üretimi, 702 milyon tona ulaşacak. Geçen seneye göre üretim miktarında 8 milyon ton düşüş var. IGC’nin üretim tahminleri USDA ile çelişiyor. İki kurumun açıklamaları arasında sadece 10 gün oldu- MILLER MAGAZINE author • yazar amount. Even though there are different amounts on the production side, the end period stocks are almost at the same level. IGC increased its end period stock projection to 193 million tons. According to the report; the production increase in Russia and Ukraine draws attention. It is projected that world production will decrease 1% on annual basis with the expected decrease in the North Africa. There is increasing consumption demand in South Asia, Africa and the European Region. As a result of that, the increase on annual basis is expected to be 8 million tons. One of the main differences between IGC and USDA can be shown as this increase in the consumption. SALES PRESSURE MAY INCREASE As a result; when the projection averages of the two institutions making global projections in the grain markets, world wheat production average is expected to be 709,04 million tons. This amount points 3 million tons of increase compared to the previous month. The increase trend in the monthly projections continues. Each month has been revised upwardly since the projections for the new season were announced. It can be met normally that the sales pressure in the futures transactions increases after the increase in the production projections. December futures wheat price in Chicago Mercantile Exchange started to recover in the horizontal band after the harsh decrease started in May. It managed to hold despite the adverse production projections. This situation increases the expectations that wheat has gathered strength. Having increase before the new projection report, wheat price returned to the lower band again with the increasing production projections. At this level, the struggle of forming balance again is seen. 545 cent/bushel level is accepted as the short term reference point. Strengthening trend in the wheat transactions would continue as it remains above this level. If this level decreases, sales may accelerate. 580 and then 600 cent/bushel level become prominent in the upward movements. The general trend in the market and the projection reports point higher production and sales pressure. However the possibility of the new production projections is positive may cause increase in the purchases. In the long term, it is seen highly possible that the prices would decrease as these production amounts continue. The support point of the long term trend is at 425 cent/bushel level. If the production and consumption expectations still continue to remain as they are, there can be a movement to the 425 cent/bushel levels. Therefore, investors had better take into consideration that upward movements will remain as a response movement for now. DEĞİRMENCİ DERGİSİ ğu düşünüldüğünde bu miktardaki bir farkı açıklamak çok kolay değil. Üretim tarafında farklı rakamlar olsa bile dönem sonu stokları hemen hemen aynı seviyede bulunuyor. IGC dönem sonu stok tahminini 193 milyon tona yükseltti. Raporda, Rusya ve Ukrayna’daki üretim artışına dikkat çekiliyor. Kuzey Afrika’daki beklenen üretim düşüşü ile dünya buğday üretiminin yıllık bazda yüzde 1 düşeceği tahmin ediliyor. Güney Asya ve Afrika ile Avrupa Bölgesi’nde artan tüketim talebi var. Bunun sonucunda yıllık bazdaki tüketim artışının 8 milyon ton olması bekleniyor. Zaten IGC ve USDA arasındaki en temel farklılıklardan bir tanesi de tüketimde görülen bu artış olarak gösterilebilir. SATIŞ BASKISI ARTABİLİR Sonuç olarak, hububat piyasalarında küresel tahmin gerçekleştiren iki kuruluşun tahmin ortalamaları göz önüne alındığında, dünya buğday üretiminin ortalama 709,04 milyon ton olması bekleniyor. Bu rakam önceki aya göre 3 milyon ton artışa işaret ediyor. Aylık tahminlerdeki artış eğilimi devam ediyor. Yeni sezona yönelik tahminler ilk açıklandığı aydan bu yana her ay yukarı yönlü revize edildi. Üretim tahminlerindeki bu artış sonrası vadeli işlemlerdeki satış baskısının artması da normal karşılanabilir. Şikago Ticaret Borsası’nda Aralık vadeli buğday fiyatı, Mayıs ayında başlayan sert düşüş sonrası yatay bantta toparlanma çabası içerisine girdi. Gelen olumsuz üretim tahminlerine rağmen tutunmayı başardı. Bu gelişme, buğdayın güç topladığına yönelik beklentileri artırıyor. Yeni tahmin raporu öncesinde yükseliş gösteren buğday fiyatı, artan üretim tahminleri ile yeniden alt banda geri dönmüştü. Bu seviyede yeniden denge oluşturma çabaları görülüyor. 545 cent/bushel seviyesi, kısa vadeli referans noktası olarak kabul edilmektedir. Bu seviyenin üzerinde kaldıkça buğday işlemlerinde güçlenme eğilimi devam edecektir. Bu seviyenin aşağı yönlü geçilmesi durumunda ise satışlar hızlanabilir. Yukarı yönlü hareketlerde 580 ve daha sonra 600 cent/bushel seviyesi öne çıkıyor. Piyasadaki genel eğilim ve tahmin raporları, yüksek üretim ve satış baskısına işaret ediyor. Fakat yeni tahmin raporlarının olumlu gelmesi, alımların artmasına yol açabilir. Uzun vadede ise bu üretim miktarları devam ettikçe fiyatların gerilemesi yüksek olasılık olarak görünmektedir. Uzun vadeli trendin destek noktası 425 cent/bushel seviyesinde bulunuyor. Eğer üretim ve tüketim beklentileri bu şekilde kalmaya devam ederse, 425 cent/bushel seviyelerine doğru bir hareket bile görülebilir. Bu nedenle yatırımcıların yukarı yönlü hareketlerin şimdilik tepki hareketi olarak kalabileceğini göz önüne almaları yararlı olacaktır. September • Eylül 2014 81 ıntervıew • röportaj El-Hamama is determined to maintain its investment rush Ahmet Eltigani: “El Hamama is developing a number of ambitious realistic plans, expected to be see the light soon in the near future. In other words, El Hamama is carving a complete new vision, in order to earn being a landmark in the history of the industry in Sudan.” El-Hamama Flour Mill yatırım atağını sürdürmeye kararlı Ahmet Eltigani: “El Hamama olarak oldukça iddialı ve de gerçekçi bazı planlar üzerinde çalışıyoruz. Bu planların sonuçlarını yakın gelecekte görmeyi umuyoruz. Yani El Hamama’nın Sudan değirmencilik endüstrisi tarihinde bir dönüm noktası yaratmak için tamamen yeni bir vizyon oluşturduğunu söyleyebiliriz.” .................................................................... El-Hamama Flour Mill is one of the most important mills of Sudan. Drawing attention with the technology investments especially since 2012, the company is determined to maintain its investment rush. Preferring two important Turkish technology producers in its prior technology investments, the company prepares to be the largest company in Sudan’s flour milling industry with the new investments planned. Saying, “As El Hamama, we are developing a number of ambitious realistic plans.”; CEO of El-Hamama Flour Mills Ahmet Eltigani A. Moniem Musa answered our questions on Sudan milling industry and their new investment plans. Dear ELTIGANI, your company ELHAMAMA GROUP 82 September • Eylül 2014 El-Hamama Flour Mill, Sudan’ın en önemli değirmenlerinden birisi. Özellikle 2012’den bu yana yaptığı teknoloji yatırımlarıyla dikkat çeken firma, yatırım atağını sürdürmeye kararlı. Daha önceki teknoloji yatırımlarında iki önemli Türk teknoloji üreticisini tercih eden firma, planlanan yeni yatırımlarla Sudan un değirmenciliği endüstrisindeki en büyük firma olmaya hazırlanıyor. “El Hamama olarak oldukça iddialı ve de gerçekçi bazı planlar üzerinde çalışıyoruz.” diyen El-Hamama Flour Mill’in CEO’su Ahmet Eltigani A. Moniem Musa, firmaları, Sudan değirmencilik sektörü ve yeni yatırım planlarıyla ilgili sorularımızı yanıtladı. Sayın ELTIGANI, firmanız ELHAMAMA GROUP, MILLER MAGAZINE ıntervıew • röportaj is one of the leading flour mills of Sudan. Firstly, could you give some information on your company and how you have come to today? First of all I would like to thank you very much for this opportunity. The wheat flour business is a family inheritance; we have split and established new ideas of large capacities of the latest technology and we have taken over from where others stopped. We started with 360 tons mill from Ugur and started the commercial production in April 2012 and before the test- running of Ugur project we signed a contract witch Alapala for 750 tons and by the end of the year 2013 this project entered the market. Sudan’ın sayılı un değirmenlerinden biri. Öncelikle bize firmanız ve bugünlere nasıl geldiğiniz hakkında biraz bilgi verir misiniz? Öncelikle bana bu fırsatı sunduğunuz için çok teşekkür ederim. Buğday unu işi, bizlere ailemizden kalan ve bölüştüğümüz bir miras. Mirasımızı devraldıktan sonra, son teknoloji ürünü geniş kapasiteler için yeni fikirler oluşturduk ve diğerlerinin bıraktığı yerden devam ettik. İşe, Nisan 2012’de Uğur firmasına 360 ton kapasiteye sahip değirmen siparişi vererek başladık. Uğur’un kurduğu değirmenin test operasyonundan önce de, 750 ton kapasiteye sahip bir değirmen kurulumu için Alapala’yla sözleşme imzaladık ve bu değirmen de 2013 yılının sonlarında pazara girdi. What can you say about your product variety and the position of your company in Sudan market? Which properties of your company distinguish you from your rivals in your country? We produce several type of flour in different packing sizes for different purposes such as bread, pasta and biscuit. Both projects have their own contribution in the distinction of the group in the field. Ürün çeşitliliğiniz ve Sudan pazarındaki konumunuz hakkında neler söyleyebilirsiniz? Firmanız, ülkenizdeki diğer rakiplerinizden hangi yönleriyle ayrılıyor? Ekmek, makarna ve bisküvi gibi farklı kullanım amaçları için farklı ebatlarda birçok un çeşidinin üretimini gerçekleştiriyoruz. Tüm projelerimiz kendi gruplarında sektöre ve ülkemize önemli katkılarda bulunmaktadır. Could you give information on your facility, capacity and technologies you used? What can you say about the level of your company in capacity and technology usage? We do have existing capacity of 1110 tons of wheat per day in two lines both from Turkey, the first one started the production 2012 with capacity 360 tons per day fully automatic from Ugur making; we have installed the latest technology the second line started at the end of 2013 from Alapala with 750 tons capacity full automatic project from A to Z. Üretim tesisiniz, kapasiteniz ve kullandığınız teknolojiler hakkında bilgi verir misiniz? Firmanız kapasite ve teknoloji kullanımında hangi düzeyde? Her ikisi de Türk yapımı olan iki hattımızda, günlük toplam 1.110 tonluk buğday öğütme kapasitesine sahibiz. Bu hatlardan ilki, Uğur tarafından tam otomatik şekilde kurulup 2012 yılında 360 tonluk kapasite ile üretime başladı. İkincisi ise A’dan Z’ye tam otomatik olarak 750 ton kapasite ile Alapala tarafından kuruldu ve 2013 yılının sonlarında işletmeye alındı. Are there any other fields you give service besides flour production? If there are other fields you working on or other products, could you give information also about them? In the near future we are going to realize El Hamama industrial compound; we wish to realize the production of starch based nutrition products. Our researches and activities on this subject still continue. Un üretiminin yanı sıra hizmet verdiğiniz başka alanlar da var mı? Varsa biraz da diğer çalışmalarınız ya da ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Yakın gelecekte El Hamama’nın endüstriyel bileşenlerini kurmak için harekete geçtik. Nişasta bazlı beslenme ürünlerini üretimini gerçekleştirmek istiyoruz. Bu konudaki araştırmalarımız ve çalışmalarımız devam ediyor. Are you working only for the Sudan market in the flour Un değirmenciliğinde sadece Sudan pazarına yönelik mi çalışıyorsunuz? Komşu ülkelere ihracata yönelik bir çalışmanız ve bununla ilgili hedefleriniz var mı? Aslında Sudan’daki un değirmenciliği endüstrisi oldukça kısıtlı. Bu yüzden de hükümet ülkede un ihracatını yasaklamak durumunda kaldı. ELHAMAMA GROUP olarak gelecekle ilgili yatırım ve pazar hedefiniz nedir? Sudan limanında bulunan bir Türk üretici ile 800’er tonluk iki büyük projeye imza attık. Bu projeler önümüzdeki yıl içerisinde faaliyete geçirilecek ve bizi ülkedeki en büyük un üreticisi konumuna yerleştirecek. Biraz da ülkenizdeki un değirmenciliği sektörü hakkında bilgi verir misiniz? Ülkenizde tahmini olarak kaç DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 83 ıntervıew • röportaj milling industry? Are there any export activities or do you have any goals for export? In fact the flour milling industry in Sudan is restricted and bound by a government rolls which prohibit the export of flour. As ELHAMAMA GROUP, what is your future goal for the investment and market objective? We have signed a contract of two big projects of 800 tons located in Port Sudan each from a Turkish producer and it’s going to run within next year which is going to put us in the first position of the wheat flour producers in the country. Could you give some information also on the flour industry in your country? How many mills are there in your country conjecturally? What is the position of these mills in terms of using milling technologies? There are less than 30 mills in Sudan most of them are very old technology with low capacity and only the leading four or five companies are enjoying sophisticated technology and produce good quality. We expect 5000 ton-capacity next year which will make us the largest flour producer in the country. What can you say about the annual flour amount, flour quality and consumption of your country? Sorghum seems to be the mostly consumed grain product in Sudan. Is there any increase in the consumption of wheat flour? Actually sorghum was the mainly consumed grain but in the last years the wheat consumption has been growing very fast due to many reasons such as mainly stable cost of bread and high cost of sorghum due to unstable production of the grain. Sudanese consume 2.4 million tons of wheat annually imported form different countries like Australia, Russia and Canada. What do you think about the future development of your country especially in terms of flour industry? Elhamama is developing a number of ambitious realistic plans, expected to be see the light soon in the near future, all aiming at living up to the highest international standards, concerning milling industries and extending to cover other related industries. These plans include all the following: • Establishing a 1,600 tons/d mill at the main port, in Port Sudan city. • Establishing an integrated industrial compound for starch – based nutritional industries such as biscuits, pasta, and Noodles etc. • Establishing a factory for animal feeds, thus serving the growing market of animal products in Sudan. In general, El-Hamama is carving a complete new vision, in order to earn being a landmark in the history of industry in Sudan. 84 September • Eylül 2014 değirmen bulunuyor? Bu değirmenler, yeni teknolojilerin kullanımında hangi noktada? Sudan’da 30’dan fazla değirmen bulunuyor fakat bunların çoğu eski teknolojiye sahip, düşük kapasiteli değirmenler. Sadece en büyük dört ya da beş firmada gelişmiş teknoloji kullanılıyor ve iyi kalitede ürün elde ediliyor. Gelecek yıl, ülkedeki yerel un endüstrisini harekete geçirecek olan 5 bin tonluk bir kapasite artışı beklentisi içindeyiz. Ülkenizdeki yıllık un üretim miktarı, kalitesi ve tüketimi hakkında neler söyleyebilirsiniz? Sudan’da en yoğun tüketilen tahıl ürünü sorgum olarak gözüküyor. Buğday unu tüketiminde bir artış söz konusu mu? Aslında sizin de belirttiğiniz gibi sorgum en fazla tüketilen tahıldı ancak son yıllarda özellikle ekmeğin fiyatının sabit kalması, sorgum üretim miktarının ise istikrarsız bir yapı sergilemesi gibi birçok nedenden dolayı buğday tüketiminde bir artış söz konusu. Şuanda Sudan halkı yıllık 2.4 milyon ton buğday tüketmekte ve bu miktar Avusturya, Rusya ve Kanada gibi ülkelerden ithal edilmektedir. Gelecekte, özellikle un sanayi açısından ülkenizin nasıl bir gelişme kaydedeceğini düşünüyorsunuz? Ülkedeki diğer un değirmenlerinin çalışmaları hakkında bilgi vermem zor ancak biz El Hamama olarak oldukça iddialı ve de gerçekçi bazı planlar üzerinde çalışıyoruz. Bu planların sonuçlarını yakın gelecekte görmeyi umuyoruz. Bu planların tamamı, tüm üst düzey uluslararası standartları karşılamayı, bunu da değirmencilik endüstrisi ve diğer ilgili endüstrileri içerecek şekilde gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu planlar arasında aşağıdaki projeler yer almaktadır: • Sudan’ın liman şehrinde, ana limanda 1,600 ton/gün kapasiteye sahip bir değirmen kurmak, • Bisküvi, makarna ve erişte gibi nişasta bazlı besin endüstrisi için entegre bir endüstriyel bileşen tesisi kurmak, • Hayvan yemi üretimi için bir tesis kurarak Sudan’da büyüyen pazar olan hayvan ürünleri pazarına katkıda bulunmak. Genel olarak El Hamama’nın Sudan değirmencilik endüstrisi tarihinde bir dönüm noktası yaratmak için tamamen yeni bir vizyon oluşturduğunu söyleyebiliriz. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 85 ıntervıew • röportaj Unfair competition disturbs STE Minoterie Achrak ......................................................................... Haksız rekabet STE Minoterie Achrak’ı düşündürüyor Mohamed TENOURI: “When the intense price competition and thus unfair competition between Flour mills is taken into consideration, we prefer not to make investment for now in order not to find us in a crisis and to make savings for different purpose and uses.” Mohammed TENOURI: “Değirmenler arasında yoğun olarak yaşanan fiyat rekabeti ve bunun getirdiği haksız rekabet göz önüne alındığında, gelecekte kendimizi bir kriz içinde bulmamak için şimdilik yatırım yapmamayı ve farklı amaç ve kullanımlar için tasarruf etmeyi tercih ediyoruz.” STE Minoterie Achrak is one of the mills of Morocco specialized in flour production and with a long history. As the largest mill built as full automatic between 1995 and 2006 in Morocco, the company maintains its flour production in its 12.750 square meter-facilities today. As the Technical Director of STE Minoterie Achrak with approximately 2,5 million American Dollars capital, Mohamed TENOURI states that they have stopped their investments and maintained their alternative searches due to the increasing unfair competition in the flour industry in the recent years. STE Minoterie Achrak, Fas’ın un üretiminde uzmanlaşmış ve köklü bir geçmişe sahip değirmenlerinden bir tanesi. 1995 ve 2006 yılları arasında Fas’ta tam otomatik olarak yapılandırılmış en büyük değirmen olan firma, bugün 12.750 m2’lik tesislerinde un üretimini sürdürüyor. Yaklaşık 2,5 milyon Amerikan Doları sermayeye sahip STE Minoterie Achrak’ın Teknik Müdürü Mohammed TENOURI, son yıllarda un sektöründe artan haksız rekabet ortamı nedeniyle yatırımlarını duraklattıklarını ve alternatif arayışlar sürdürdüklerini belirtiyor. TENOURI answered our magazine’s questions on their company, investments and the flour milling industry in Morocco. TENOURI, dergimizin firmaları, yatırımları ve Fas un değirmenciliği sektörüyle ilgili sorularını yanıtladı. Mr. Mohamed Tenouri, your company STE MINOTERIE ACHARK is one of the leading flour mills of Morocco. Firstly, could you give some information on your company and how you have come to today? Achark mill is the new name of the mill Rif which was established in 1934 during the French protectorate and was acquired by Moroccan businessmen in 1965. The latter made it undergo several transformation, renovation and revision to increase its capacity 70 cwt/24h in 1965 and 1700 Sayın Tenouri, STE Minoterie Achrak Fas’ın önde gelen un fabrikalarından birisi. Öncelikle bize firmanız ve bugünlere nasıl geldiğiniz hakkında biraz bilgi verir misiniz? Achark Değirmen, eski adıyla Rif Değirmen, 1934 yılında Fransız mandası döneminde kurulmuş, 1965 yılında Faslı işadamları tarafından satın alınmıştır. Sonraki süreçte fabrikada bir yenileme, revizyon ve değişim yapıldı. Böylece 1965’de kapasite 70 cwt/24 saat iken 1982’de 1700 86 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE ıntervıew • röportaj cwt/24h 1982. Operated in Boulevard Med 5 address under the name of Rif Mill, the mill was moved to the industrial district with the new name of Ashrak which started as a (SA) and was transformed into SARL. Having 21.000.000.00 Dirham-capital (approximately 2.475.043,62 American Dollars), our company is located in the industrial zone covering an area of 12750m2. What can you say about your product variety and the position of your company in Moroccan market? Which properties of your company distinguish you from your rivals? Achark Mill is a food company specialized in processing raw material (wheat) necessary for the finished product. Our company realizes the production of luxury flour known under the name strong flour, the national wheat flour known as commercial flour, special round flour known as fino and animal feed product as a by-product. The distinguishing feature of our business from our competitors is service understanding and customer satisfaction. Could you give information on your facility, capacity and technologies you used? What can you say about the level of your company in capacity and technology usage? The obligation to transfer the mill in the industrial area prompted the owners to start work in 1993 to build a new building with 7 floors, storage silos for the raw material and finished products and to install a brand new, robust and automatic equipment 100% BUHLER brand with a capacity of 90 tons / hour upon receipt, 10 tons / hour cleaning, 220 tons/24 hours production and 45 tons / hour packaging. These activities started in September 1995. Managed by two programmable logic controllers called as SLC 500 D’Allain Bradley, the new mill meets the new technology standards, hygiene and safety requirements. Employees of our company consists of 40 workers, 6 drivers, 1 mechanic, 1 warehouse, 3 commercial agents, 2 accountants and assistant, one chief miller and 2 directors. So to talk about the level of capacity and technology used, I can tell you that our Milling was among the first companies structure and automated in Morocco from 1995 to 2006 and then other larger mills appeared in terms of capacity and technology. Are there any other fields you give service besides flour production? If there are other fields you working on or other products, could you give information also about them? No, our company only realizes the production of flour. But we have another company producing olive oil and it is located in the region of Meknes and has a capacity of 150 Tons/8hour. DEĞİRMENCİ DERGİSİ cwt/24 saatte yükseldi. Daha önce Boulevard Med 5 adresinde faaliyet gösteren Rif Değirmen, şartların değişmesiyle birlikte Achark Değirmen adıyla daha sanayi içi bir adrese taşındı. Daha küçük bir yapıyı temsil eden limitet şirket olarak çalışmaya başlayan Achark Değirmen, daha sonra anonim şirket olarak yoluna devam etti. Bugün 21.000.000.00 Dirhem (tahmini olarak 2.475.043,62 Amerikan Doları) sermayeye sahip olan firmamız, sanayi bölgesindeki 12.750 m2’lik tesislerinde faaliyet göstermektedir. Ürün çeşitliliğiniz ve Fas pazarındaki konumunuz hakkında neler söyleyebilirsiniz? Firmanız, ülkenizdeki diğer rakiplerinizden hangi yönleriyle ayrılıyor? Achark Değirmen, nihai ürün için gerekli hammaddenin (buğdayın) işlenmesinde uzmanlaşmış bir gıda firmasıdır. Firmamız güçlü un olarak bilinen lüks un, ticaret unu olarak bilinen ulusal buğday unu, fino olarak bilinen özel yuvarlak un ve yan ürün olarak da hayvan yemi üretimi gerçekleştirmektedir. Şirketimizi rakiplerimizden ayıran özelliği ise hizmet anlayışı ve müşteri memnuniyetidir. Üretim tesisiniz, kapasiteniz ve kullandığınız teknolojiler hakkında bilgi verir misiniz? Firmanız kapasite ve teknoloji kullanımında hangi düzeyde? 1993 yılında un değirmeninin sanayi bölgesine transfer edilmesinin nedeni 7 katlı yeni bir bina inşa etmek, hammadde ve nihai ürün için depolama siloları ve yüzde 100 Bühler marka sağlam ve tam otomatik yeni ekipmanlar kurmaktı. Kapasite hedefi saatte 90 ton alım, saatte 10 ton temizleme, 24 saatte 220 ton üretim ve saatte 45 ton paketlemeydi. Bu çalışmalar Eylül 1995’te başladı. SLC 500 D’Allain Bradley denilen iki programlanabilir lojik denetleyici tarafından tam otomatik olarak yönetilen yeni değirmen, yeni teknolojik standartları, hijyen ve güvenlik standartlarını karşılamaktadır. Firmamızın çalışanları 40 işçi, 6 şoför, 1 makine ustası, 1 satış sorumlusu, 3 ticari sorumlu, 2 muhasebe sorumlusu ve yardımcısı, 1 değirmen şefi ve 2 yöneticisinden oluşmaktadır. Firmamızın kapasite ve teknoloji kullanımı konusunda ayrıca şunları da söyleyebilirim; değirmenimiz 1995 yılından 2006 yılına kadar Fas’ta tam otomatik olarak yapılandırılmış en büyük şirketler arasında yer almıştır. Ancak daha sonra kapasite ve teknolojisi daha büyük fabrikalar yeniden ortaya çıkmıştır. Un üretiminin yanı sıra hizmet verdiğiniz başka alanlar da var mı? Varsa biraz da diğer çalışmalarınız ya da ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Hayır, bizim şirketimiz sadece un üretmektedir. Fakat sadece zeytinyağı üreten başka bir şirketimiz de mevcuttur. Meknes şehrinde faaliyet gösteren zeytinyağı üretimi yapan bu şirketimizin kapasitesi de 8 saatte 180 tondur. Un değirmenciliğinde sadece Fas pazarına yönelik mi September • Eylül 2014 87 ıntervıew • röportaj Are you working only for the Moroccan market in the flour milling industry? Are there any export activities or do you have any goals for export? Yes, our company is working only for the Moroccan market for the milling industry and for the moment we do not have any export activity, but in the future we believe that we will export abroad (especially to the African market). çalışıyorsunuz? Komşu ülkelere ihracata yönelik bir çalışmanız ve bununla ilgili hedefleriniz var mı? Evet, bizim şirketimiz sadece Fas pazarı içinde ticaret yapıyor ve şuan için ihracat faaliyeti yok ancak gelecekte yurtdışı pazarına (özellikle Afrika pazarına) ihracat yapacağımıza inanıyoruz. As STE MINOTERIE ACHARK, what is your future goal for the investment and market objective? When the intense price competition and thus unfair competition between Flour mills is taken into consideration, we prefer not to make investment for now in order not to find us in a crisis and to make savings for different purpose and uses. STE Minoterie Achrak olarak gelecekle ilgili yatırım ve pazar hedefiniz nedir? Değirmenler arasında yoğun olarak yaşanan fiyat rekabeti ve bunun getirdiği haksız rekabet göz önüne alındığında, gelecekte kendimizi bir kriz içinde bulmamak için şimdilik yatırım yapmamayı ve farklı amaç ve kullanımlar için tasarruf etmeyi tercih ediyoruz. Could you give some information also on the flour industry in your country and the consumption habits of your people? What is the position of Morocco in the world in terms of using milling technologies, flour production amount, quality and consumption? To understand the flour industry in Morocco you should know that this area is controlled by the state intervene compensation on the national wheat flour tender. State fixed price sale is 184Dhs per quintal and subsidizes 140Dhs quintal for mills. In order to ensure the purchasing power of the majority population, it fixes the selling price of flour luxury and flour round with 350 Dirham per quintal. After the liberalization of licenses for establishing mill in 1997, the wheat import was good for the new mills and especially for the ones in coastal cities. This situation caused excessive price undercutting. Biraz da ülkenizdeki un sektörü ve tüketim alışkanlıkları hakkında bilgi verir misiniz? Teknoloji kullanımı, un kalitesi, üretim ve tüketim miktarı açısından Fas’ın dünyadaki konumu nedir? Fas’taki un sanayisini anlamak için bu sektörün devlet tarafından kontrol edildiğini ve devletin ulusal yumuşak buğday unu üzerinden müdahale hakkı olduğunu bilmek gerekir. Devletin satış fiyatı, kental başına 184 Dirhem’dir ve değirmenleri kental başına 140 Dirhem sübvanse etmektedir. Ayrıca nüfusun çoğunluğunun satın alma gücünü sağlamaktan emin olmak için lüks un ve yuvarlak un satış fiyatlarını kental başına 350 Dirhem olarak sabitler. 1997’de değirmen kurma ruhsatlarının serbestleşmesinden sonra, buğday ithalatı yeni değirmenlerin, özellikle de kıyı şehirlerindeki değirmenlerin yararına oldu ve bu durum aşırı fiyat kırılmalarına neden oldu. What do you think about the future development of your country especially in terms of flour industry? Morocco improves in all industries but the government does not take preventive measures for unfair competition and excessive prices and does not support. Gelecekte, özellikle un sanayi açısından ülkenizin nasıl bir gelişme kaydedeceğini düşünüyorsunuz? Bütün sektörlerde Fas adım adım ileriye gidiyor ama devlet haksız rekabet ve aşırı fiyat konusunda önleyici tedbir almıyor, destek olmuyor. What would you like to add? Thank you for your interest on our business. 88 September • Eylül 2014 Son olarak neler eklemek istersiniz? Şirketimize ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 89 RESEARCH • ARAŞTIRMA Alternative Grain and Agricultural Products Alternatif Tahıl ve Tarım Ürünleri Although the production and consumption of alternative grain and agricultural products used in flour production are not very high in the global scale, they are produced and consumed intensely in some regions and countries compared to other products. This means a brand new alternative technology for the processing industry that focuses on wheat, rice and corn as most of these products can be processed in primitive conditions today. Un üretiminde kullanılan alternatif tahıl ve tarım ürünlerinin küresel ölçekteki üretim ve tüketim miktarları çok yüksek olmamakla birlikte bazı bölgelerde veya ülkelerde, diğer ürünlerle kıyaslandığında daha yoğun olarak üretilmekte ve tüketilmektedir. Bu da buğday, pirinç ve mısıra odaklanan işleme sanayi için aslında yepyeni bir alternatif teknoloji alanı anlamı taşıyor. Çünkü bu ürünlerin birçoğu, uygun teknolojilerin yetersizliği nedeniyle ilkel koşullarda işlenip değerlendirilebiliyor. Wheat, rice and corn are the mostly produced and consumed grain products in the world. These grain products meet an important part of the human nutrition need. Besides these, barley is also a widely grown agricultural product but an important part of barley is used in feed and malt industry. However; when the cultivation conditions needed by all these products, different climates and production conditions in different regions are taken into consideration; it is a fact that these products do not and won’t exist in the same amount in each region of the world. Likewise, consumption habits affect these processes. Thus, other grain products that can be the alternatives of these products above are produced and consumed in different regions of the world. Dünya genelinde en yoğun olarak üretilen ve tüketilen tahıl ürünleri buğday, pirinç ve mısırdır. Bu tahıl ürünleri, insanın beslenme ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılamaktadır. Bunların yanı sıra arpa da yoğun olarak yetiştirilen bir tarım ürünüdür ancak arpanın önemli bir bölümü yem ve malt sanayinde değerlendirilmektedir. Ancak tüm bu ürünlerin ihtiyaç duyduğu yetiştirme koşulları ile farklı bölgelerdeki farklı iklimler ve üretim koşulları göz önünde bulundurulduğunda, bu ürünlerin dünyanın hemen hemen her bölgesinde aynı yoğunlukta var olmadığı ve olamayacağı bir gerçektir. Aynı şekilde tüketim alışkanlıkları da bu sürece etki eden bir unsurdur. Bu yüzden dünyanın farklı noktalarında, bu ürünlere alternatif olabilecek başka tahıl ürünleri üretilmekte ve tüketilmektedir. The production and consumption amounts of these products that we discuss as alternative grain and agricultural products used in flour production are not very high when they are evaluated in the global scale but they are produced and consumed intensely in some regions or countries compared to other products. This means a brand new alternative technology for the processing industry that focuses on wheat, rice and corn as most of these products can be processed in primitive conditions today. When the access to the food that is the biggest problem of our age and also called hunger is taken into consideration, there is this need Un üretiminde kullanılan ve alternatif tahıl ve tarım ürünleri olarak ele aldığımız bu ürünlerin üretim ve tüketim miktarları, küresel ölçekte değerlendirildiğinde çok yüksek olmasa da bazı bölgelerde veya ülkelerde, diğer ürünlerle kıyaslandığında daha yoğun olarak üretilmekte ve tüketilmektedir. Bu da buğday, pirinç ve mısıra odaklanan işleme sanayi için aslında yepyeni bir alternatif teknoloji alanı anlamı taşıyor. Zira bu ürünlerin birçoğu günümüzde çok ilkel koşullarda işlenip değerlendirilebiliyor. Çağımızın en büyük sorunu olan gıdaya erişim yani açlık göz önünde bulundurulduğunda, buğday, pirinç ve mısır dışındaki diğer alternatif ürünlerin üretiminin 90 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE RESEARCH • ARAŞTIRMA to increase the production of alternative products other than wheat, rice and corn and develop the technologies that process these products. We tried to provide brief information about some agricultural products that are produced and consumed in different regions as the alternatives of wheat, rice, corn and barley in this issue’s product/research file. As it is not much possible to reach the real production amounts of these products, we tried to focus on the subjects like especially the regions where they are grown and consumed and consumption types. Sorghum, millet, oats and rye are the most wellknown of these products. As we discussed these products on our previous issues and will discuss these products in more details, we have not given much detail in this issue. However, we hope that we will be illuminating a little about the products like amaranth, cassava, kaniwa that are not known much. MAJOR ALTERNATIVE GRAIN AND AGRICULTURAL PRODUCTS SORGHUM Sorghum is a genus of numerous species of grasses, one of which is raised for grain and many of which are used as fodder plants either cultivated or as part of pasture. The DEĞİRMENCİ DERGİSİ arttırılmasına ve bunları işleyen teknolojilerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Bu araştırma dosyamızda buğday, pirinç, mısır ve arpaya alternatif olarak, farklı bölgelerde üretilen ve tüketilen bazı tarım ürünleriyle ilgili kısa bilgiler vermeye çalıştık. Bu ürünlerin gerçek üretim miktarlarına ulaşmak tam anlamıyla mümkün olmadığından özellikle yetiştirildiği ve tüketildiği bölgeler ile tüketim şekilleri gibi konular üzerine odaklanmaya çalıştık. Sorgum, darı, yulaf ve çavdar bu ürünlerin en çok bilinenleridir. Bu ürünleri geçmiş sayılarda işlediğimiz gibi ileriki sayılarda da daha ayrıntılı işleyeceğimiz çok fazla detaya girmedik. Ancak amarant, manyok, kaniwa gibi çok da bilmediğimiz ürünler hakkında bir miktar aydınlatıcı olabileceğimizi umuyoruz. BAŞLICA ALTERNATİF TAHIL VE TARIM ÜRÜNLERİ SORGUM Sorgum aslında bir çeşit ot türüdür ve bu otların bir kısmı tahıl için yetiştirilir ancak çoğunluğu ya ekilerek ya da meraların bir parçası olarak yem bitkisi üretiminde kullanılır. Bu bitki dünyada ılıman iklimlerde yetiştirilmektedir. Farklı türleri, Güney Batı Pasifik ve Avustralasya’ya ek olarak diğer tüm kıtalardaki tropik ve yarı tropikal bölgelerde yetişmektedir. Bu türün çeşitlerinden birisi olan iki renkli Sorgum, biyoya- September • Eylül 2014 91 RESEARCH • ARAŞTIRMA plants are cultivated in warmer climates worldwide. Species are native to tropical and subtropical regions of all continents in addition to the South West Pacific and Australasia. One species, Sorghum bicolor, is an important world crop, used for food (as grain and in sorghum syrup or “sorghum molasses”), fodder, the production of alcoholic beverages, as well as biofuels. Most varieties are drought tolerant and heat tolerant, and are especially important in arid regions where the grain is staple or one of the staples for poor and rural people. Sorghum is an important food crop in Africa, Central America, and South Asia and is the “fifth most important cereal crop grown in the world”. America, Nigeria, Mexico, India and Argentina are the most important production regions. Averagely 4-5 million tons of sorghum is produced yearly in each of these countries. The sorghum amount in the whole world is between 55 and 60 million tons. According to the data of U.S. Department of Agriculture Foreign Agricultural Service USDA; world sorghum production, which was 57,2 million tons in 2009/10 season, reached to 61,1 million tons in 2010/11 season. Declining to 57 million tons in 2011/12 and 2012/13 seasons, world sorghum production reached to 59,6 million tons in 2013/14 season. USDA estimates that world sorghum production will reach to 63,8 million tons in 2014/15 season. According to the data of 2013/14 season; world’s largest sorghum producer is U.S. with 9,8 million tons. Ranking first in world sorghum production with 6,4 million tons in 2011/12 season, Mexico dropped to second place after U.S. with 6,1 million tons in 2012/13 season and with 7,1 million tons in 2013/14 season. Nigeria, India, Argentina and Ethiopia follow U.S. and Mexico in world sorghum production. Nigeria realized 6,5 million tons of sorghum production, India realized 5,2 million tons, Argentina realized 4,2million tons and Ethiopia realized 4 million tons in 2013/14 season. Total sorghum production of these 6 countries represented 62,9% of world sorghum production in 2013/14 season. OAT The common oat (Avena sativa) is a species of cereal grain grown for its seed, which is known by the same name (usually in the plural, unlike other grains). While oats are suitable for human consumption as oatmeal and rolled oats, one of the most common uses is as livestock feed. Used in the biscuit sector intensely as human food, oat is used as cattle feed generally. . Oats are also used in some brands of dog and chicken feed. Oat seeds are commonly marketed as cat grass to cat enthusiasts since cats will readily harvest and eat tender young oat, wheat and some other grass sprouts. Oat, which is the weakest severe climate grain, is ranked second among the products which have the least soil selectivity. Oat, which can even grow in the poor soil, is stated to 92 September • Eylül 2014 kıtların yanı sıra gıda (tahıl olarak sorgum şurubu veya sorgum pekmezinde), yem, alkollü içkilerin üretiminde kullanılan önemli bir dünya tahılıdır. Birçok çeşidi kuraklığa ve sıcaklığa karşı dayanıklıdır ve özellikle diğer tahıllar açısından fakir olan kurak bölgelerdeki yoksul ve kırsal halk için en temel gıdalardan birisidir. Sorgum Afrika, Orta Amerika ve Güney Asya için önemli bir gıda ürünü olup “dünyada yetiştirilen en önemli beşinci tahıl ürünüdür”. Amerika, Nijerya, Meksika, Hindistan ve Arjantin en önemli üretim bölgeleridir. Bu ülkelerin her birinde yılda ortalama 7-8 milyon ton sorgum üretilmektedir. Dünya genelinde üretilen sorgum miktarı ise 55 ile 60 milyon ton arasındadır. ABD Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisi USDA’nın verilerine göre; 2009/10 sezonunda 57,2 milyon ton olan dünya sorgum üretimi, 2010/11 sezonunda 61,1 milyon tona ulaşmıştır. 2011/12 ile 2012/13 sezonlarına 57 milyon ton civarına gerileyen dünya sorgum üretimi, 2013/14 sezonunda 59,6 milyon tona ulaşmıştır. USDA, 2014/15 sezonunda dünya sorgum üretiminin 63,8 milyon tona ulaşacağını tahmin etmektedir. 2013/14 sezonu verilerine göre; dünyadaki en büyük sorgum üreticisi, 9,8 milyon tonla ABD’dir. 2011/12 sezonunda 6,4 milyon ton üretimle dünya sorgum sezonunda ilk sırada yer alan Meksika, 2012/13 sezonunda 6,1 milyon ton, 2013/14 sezonunda da 7,1 milyon tonla ABD’den sonra ikinci sıraya gerilemiştir. Dünya sorgum üretiminde ABD ve Meksika’yı Nijerya, Hindistan, Arjantin ve Etiyopya takip etmektedir. 2013/14 sezonunda Nijerya 6,5 milyon ton, Hindistan 5,2 milyon ton, Arjantin 4,2 milyon ton, Etiyopya ise 4 milyon ton sorgum üretimi gerçekleştirmiştir. Bu 6 ülkenin toplam sorgum üretimi, 2013/14 sezonunda dünya sorgum üretiminin yüzde 62,9’unu temsil etmektedir. YULAF Yulaf (Avenasativa), aynı isimle bilinen tohumu için ekilen bir tahıl çeşididir. Yulaf ezmesi ve yulaf unu olarak tüketilen bu tahıl çeşidi, insan tüketimi için uygun olmasının yanı sıra hayvan yemi olarak da yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. İnsan gıdası olarak özellikle bisküvi sektöründe yoğun olarak kullanılan yulaf, hayvancılıkta da genelde büyükbaş hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Ayrıca bazı köpek maması ve tavuk yemleri markalarınca da kullanılmaktadır. Yulaf tohumları, kediler körpe yulaf, buğday ve diğer ot filizlerini yedikleri için genelde kedi otu olarak kedi severlere sunulmaktadır. Soğuğa en dayanıksız serin iklim tahılı olan yulaf, en az toprak seçiciliği olan ürünler arasında çavdardan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Yeterli nemi olan fakir topraklarda bile yetiştirilebilen yulaf, bataklık alanların tarım arazisine çevrilmesinde kullanılabilecek bitkilerden biri olarak ifade edilmektedir. Dünya genelinde her yıl 20 ile 24 milyon ton arasında olan yulaf üretiminin önemli bir bölümünü AB (27), Rusya ve Kanada sağlamaktadır. USDA verilerine göre; 2009/10 sezonunda 23,5 milyon ton olarak gerçekleşen dünya yulaf üretimi, MILLER MAGAZINE RESEARCH • ARAŞTIRMA be one of the plants that can be used in turning a swampland into an agricultural land. A significant part of the world oat production that is between 20 and 24 million tons throughout the world every year is carried out in EU (27), Russia and Canada. According to the USDA data; world oat production, which was 23.5 tons in 2009/10 season, dropped back to 19.6 million tons in the season 2010/11 with a decrease of approximately 4 million tons. World oat production, which began to increase again and reached to 22.3 million tons in the season 2011/12, remained at 21.1 million tons level in 2012/13 and reached to 23.5 million tons in the period 2013/14. EU (27) is ranked first with 8.3 million tons of oat produced in the season 2013/14 whereas Russia followed the EU (27) countries with 3.8 million tons, Canada with 1.3 million tons and Australia with 1.5 million tons, USA with 956 thousand tons. In terms of consumption; an important part of oat is consumed where it is produced. Russia and EU countries are the leading countries in consumption as well as production. RYE Rye is a grass grown extensively as a grain and as a forage crop. It is a member of the wheat tribe (Triticeae) and is closely related to barley and wheat. Rye grain is used for flour, rye bread, rye beer, some whiskies, some vodkas, and animal fodder. It can also be eaten whole, either as boiled rye berries, or by being rolled, similar to rolled oats. Rye, which is commonly used either as breadstuff or fodder, is a highly nutritious cereal product. It is stated that the protein mixtures (gluten) available in wheat flour and rye flour leaven the dough and make it more flexible and softer. Therefore, it is suggested to add either wheat or rye flour into the dough when bread is prepared with other type of cereal. Rye, which is considered as the most cold-resistant plant (hardy) that can be grown even under severest winter conditions and in arid lands that are not appropriate for wheat, barley, corn and rice agriculture, is an overbearing crop. Rye that is sown in fall and harvested in the early summer of the following year may reach a height of 1-2 meters and look much alike barley. More than 1/3 of the world barley production, which is approximately 11-15 million tons, is provided by EU (27) countries. According to the data of USDA; the world rye production which was 17.5 million tons in 2009/2010 season dropped to 11.4 million tons in 2010/11 with a decrease of almost 6 million tons. The world rye production, which gained momentum in 2011/12 and reached 12.2 million tons, is estimated being as 13.7 million tons in the season 2012/13 and reaching to 15.8 million tons in 2013/14 season. DEĞİRMENCİ DERGİSİ 2010/11 sezonunda yaklaşık 4 milyon tonluk düşüşle 19,6 milyon tona gerilemiştir. 2011/12 sezonunda yeniden artışa geçen ve 22,3 milyon tona ulaşan dünya yulaf üretiminin, 2012/13 sezonunda 21,1 milyon ton seviyesinde kaldığı, 2013/14 sezonunda da 23,5 milyon ton seviyesine ulaştığı açıklanmaktadır. Dünya yulaf üretiminde, 2013/14 sezonu üretim sıralamasında 8,3 milyon tonla AB (27) ilk sırada yer almaktadır. AB (27) ülkelerini 4,9 milyon tonla Rusya, 3,8 milyon tonla Kanada, 1,3 milyon tonla Avustralya ve 956 bin tonla ABD takip etmektedir. Tüketim açısından bakıldığında, yulafın önemli bir bölümünün üretildiği bölgede tüketildiği görülmektedir. Üretimde olduğu gibi tüketimde de Rusya ve AB ülkeleri ön plandadır. ÇAVDAR Çavdar, çoğunlukla tahıl ve yem bitkisi olarak ekilen bir ottur. Buğday (Triticeae) kabilesinin bir üyesi olup arpa ve buğdaya benzemektedir. Çavdar tahılı; un, çavdar ekmeği, çavdar birası, bazı viski ile votkaların ve hayvan yemi üretiminde kullanılmaktadır. Ayrıca haşlanmış çavdar meyveleri bütün olarak ya da yulaf ezmesine benzer şekilde haddelenme yöntemiyle tüketilebilmektedir. Günümüze daha çok ekmeklik un ve hayvan yemi olarak değerlendirilen çavdar, besin değeri yüksek bir tahıl ürünüdür. Buğday ve çavdar ununda bulunan protein karışımlarının (glüten) hamurun kabararak esnek ve yumuşak olmasını sağladığı belirtilmektedir. Bu yüzden, başka tahılların unundan ekmek yapılırken, hamura buğday ya da çavdar unu katılması tavsiye edilmektedir. Soğuğa en dayanıklı tahıl ürünü olarak nitelendirilen çavdar, Rusya ve İskandinav ülkeleri gibi kışları çok sert geçen yörelerde bile yetiştirilebilen; buğday, arpa, mısır ve pirinç tarımına elverişli olmayan en verimsiz topraklarda bile, diğer tahıllardan daha iyi ürün veren bir tahıl cinsidir. Sonbaharda ekilip ertesi yıl yaz başlarında hasat edilen çavdar, genellikle 1-2 metre yüksekliğe ulaşabilmekte ve görünüm olarak arpaya çok benzemektedir. Her yıl 11 ile 15 milyon ton dolayında olan dünya çavdar üretiminin üçte birinden fazlasını AB (27) ülkeleri sağlamaktadır. USDA verilerine göre; 2009/10 sezonunda 17,5 milyon ton olarak gerçekleşen dünya çavdar üretimi, 2010/11 sezonunda yaklaşık 6 milyon tonluk düşüşle 11,4 milyon tona gerilemiştir. 2011/12 sezonunda yeniden artışa geçen ve 12,2 milyon tona ulaşan dünya çavdar üretim miktarının, 2012/13 sezonunda da 13,7 milyon tona, 2013/14 sezonunda da rekor artışla 15,8 milyon tona ulaştığı açıklanmaktadır. Dünya çavdar üretiminde, 2013/14 sezonu üretim sıralamasında 10,1 milyon tonla AB (27) ilk sırada yer almaktadır. AB (27) ülkelerini 3,3 milyon tonla Rusya, 648 bin tonla Be- September • Eylül 2014 93 RESEARCH • ARAŞTIRMA EU (27) is ranked first in respect of world rye production in 2013/14 season with a production amount of 10.1 million tons. The EU countries are followed by Russia with 3.3 million tons, Byelorussia with 648 thousand tons, Ukraine with 638 thousand tons, Turkey with 350 thousand tons, Canada with 161 thousand tons and USA with 195 thousand tons. MILLET Evaluated with the same standards of corn and even being the other name of corn in Turkey, millet is a small-seeded cereal crop or grain, widely grown around the world for food and fodder. Having different varieties, millets do not form a taxonomic group, but rather a functional or agronomic one. Their essential similarities are that they are small-seeded grasses grown in difficult production environments such as those at risk of drought. The millets include species in several genera, mostly in the subfamily Panicoideae, except for finger millet. The most widely cultivated species in order of worldwide production are pearl millet (Pennisetum glaucum), foxtail millet (Setaria italica), proso/common/ broom corn/hog millet or white millet (Panicum miliaceum) and finger millet (Eleusine coracana). Especially pearl millet is one of the two most important plants grown in semi-arid, poor and less productive agricultural regions of Africa and Southeastern Asia. As an important grain product for the developing countries in Asia and Africa that have semi-arid tropical climate; millet is widely produced especially in India, Nigeria and Niger. These three countries realize 97 % of world millet production. According to the 2013 estimations; only India has realized 11,5 million tons of world millet production that is 33 million tons in total. While Nigeria has realized 7,7 million tons millet production, Niger has realized 3,4 million tons of millet production. Millet is intensely produced in India, Nigeria and Niger. These three countries realize 63,7% of world millet production. Solely India realized 10,6 million tons of 30 million-ton world millet production in 2013/14 season. Ranking second after India, Nigeria realized 5 million tons of millet production in 2013/14 season; while Niger realized 2,9 million tons of production. Millet that can be used as human food and animal feed is used in bread making in some countries including some cities of Turkey. BUCKWHEAT Buckwheat refers to a variety of plants in the dicot family Polygonaceae: the Eurasian genus Fagopyrum, the North American genus Eriogonum, and the Northern Hemisphere genus Fallopia. Either of the latter two may be referred to as wild buckwheat. The crop plant, common buckwheat, is Fagopyrum esculentum. Tartary buckwheat (F. tataricum Gaertn.) or “bitter buckwheat” is also used as a crop, but it is much less com- 94 September • Eylül 2014 larus, 638 bin tonla Ukrayna, 350 bin tonla Türkiye, 210 bin tonla Kanada ve 195 bin tonla ABD takip etmektedir. DARI Türkiye’de mısırla aynı standartta değerlendirilen, hatta bazı bölgelerde mısırın diğer adı olan darı, aslında dünya çapında gıda ve yem için ekilen küçük tohumlu bir hububat ürünüdür. Farklı çeşitleri bulunan darı, biyolojik bir sınıflandırma grubu oluşturmaz, daha ziyade fonksiyonel veya tarımsal bir grup oluşturur. Darı türlerinin temel benzerlikleri ise kuraklık riski altında olan zor üretim ortamına sahip yerlerde yetiştirilebiliyor olmasıdır. Parmak darı dışındaki darı çeşitleri, çoğunun Panicoideae altfamilyasına ait olduğu birkaç cins içerir. Dünya çapında üretim sırasına göre en fazla yetiştirilen türleri inci darı, tilkikuyruğu darı, akdarı/boz darı ve parmak darıdır. Özellikle inci darı, Afrika ve Güneydoğu Asya’nın yarı kurak, yoksul ve daha az verimli tarım bölgelerinde yetiştirilen en önemli iki bitkiden biridir. Darı günümüzde yarı kurak tropik iklime sahip Asya ve Afrika’daki gelişmekte olan ülkeler için önemli bir tahıl ürünüdür. USDA verilerine göre; 2010/11 sezonunda 32,5 milyon ton olan dünya darı üretimi, 2011/12 sezonunda 27,4 milyon tona gerilemiş, 2012/13 sezonunda ise yaklaşık 3 milyon tonluk artışla 30,4 milyon tona ulaşmıştır. USDA, 2013/14 sezonunda 29 milyon tona gerileyen dünya darı üretiminin, 2014/15 sezonunda yeniden 30,3 milyon ton seviyelerine ulaşacağını öngörmektedir. Darı özellikle Hindistan, Nijerya ve Nijer’de yoğun olarak üretilmektedir. Bu üç ülke, dünya darı üretiminin yüzde 63,7’sini gerçekleştirmektedir. Sadece Hindistan, 2013/14 sezonunda 30 milyon ton olan dünya darı üretiminin 10,6 milyon tonunu gerçekleştirmiştir. Hindistan’ın ardından ikici sırada yer alan Nijerya, 2013/14 sezonunda 5 milyon ton darı üretimi gerçekleştirirken Nijer, 2,9 milyon ton üretim gerçekleştirmiştir. İnsan gıdası ve hayvan yemi olarak kullanılabilen darı, Türkiye’nin bazı illeri de dahil olmak üzere bazı ülkelerde ekmek yapımında da kullanılmaktadır. KARABUĞDAY Karabuğday, Avrasyalı Fagopyrum, Kuzey Amerikalı Eriogonum ve Kuzey Yarım Küreli Fallopia’dan oluşan çift çenekli kuzukulağıgiller ailesinin bir çeşidini ifade eder. Eriogonum ve Fallopia yabani karabuğday olarak da adlandırılabilir. Genel olarak bilinen karabuğday türü Fagopyrumesculentum’dur. Tataristan karabuğdayı (F. Tataricum Gaertn.) ya da “acı karabuğday” da bu ürünün çeşitlerindendir fakat daha az yaygındır. Yaygın adına ve tahıl benzeri kullanımına rağmen, karabuğday tahıl değildir. Buğdayla bir ilgisinin olmadığını vurgulamak için yalancı karabuğday da denir. Karabuğday bitkileri hızlı büyür; 6 haftada tohum üretir ve MILLER MAGAZINE RESEARCH • ARAŞTIRMA mon. Despite the common name and the grain-like use of the crop, buckwheat is not a cereal or grass. It is called a pseudocereal to emphasize that it is not related to wheat. Buckwheat plants are fast growers, producing seed in about 6 weeks and growing about 30 inches (75 cm) tall. This genus has five-petaled flowers arranged in spikes or panicles. A century ago, Russia was the world leader in buckwheat production. Growing areas in the Russian Empire were estimated at 6.5 million acres (26,000 km²), followed by those of France (0.9 million acres; 3,500 km²). In 1970, the Soviet Union grew an estimated 4.5 million acres (18,000 km²) of buckwheat. Production in China expanded greatly during the 2000s, to rival Russia's output. In the northeastern United States, buckwheat was a common crop in the 18th and 19th centuries. Cultivation declined sharply in the 20th century due to the use of nitrogen fertilizer. Buckwheat is native to Northern Europe as well as Asia. From the 10th through the 13th century, it was widely cultivated in China. From there, it spread to Europe and Russia in the 14th and 15th centuries, and was introduced in the United States by the Dutch during the 17th century. DEĞİRMENCİ DERGİSİ 75 cm uzunluğa erişir. Başağında ya da birleşik salkımında beş yapraklı çiçekler bulunur. Geçtiğimiz yüzyılda karabuğday ekiminde dünya lideri Rusya’ydı. 26.000 km2’lik ekim alanına sahip Rusya’yı, Fransa 3,500 km2 ile takip ediyordu. 1970’li yıllarda Rusya’nın yaklaşık 18,000 km2’lik alanda ekim yaptığı tahmin ediliyor. 2000’li yıllarda ise Rusya’nın üretimine rakip olarak Çin karabuğday üretimini büyük ölçüde arttırmıştır. ABD’nin kuzeydoğusunda ise 18. ve 19. yüzyıllarda karabuğday oldukça yaygın bir ürünken, 20. yüzyılda nitrojen gübre kullanımı yüzünden üretim aniden düşüşe geçmiştir. Karabuğday Asya’nın yanı sıra Kuzey Avrupa’ya da özgü bir üründür. 10. ve 13. yüzyıllar arasında Çin’de oldukça yaygın bir şekilde üretilen karabuğday, 14. ve 15. yüzyıllarda bu bölgeden Avrupa’ya ve Rusya’ya yayılmıştır. 17. yüzyılda da Almanlar tarafından ABD’ye götürülmüştür. Özellikle erişte üretiminde kullanılan karabuğday, bira ve viski yapımında da değerlendirilmektedir. Buğdayın yetiştirilemediği Tibet ve Kuzey Çin gibi dağlık bölgelerde karabuğday eriştesi yoğun olarak tüketilmektedir. Japonların ve Korelilerin de karabuğay eriştesini onlardan öğrendiği düşünülmektedir. September • Eylül 2014 95 RESEARCH • ARAŞTIRMA Used especially in noodle production, buckwheat is also used in beer and whiskey making. In the highlands like Tibet and North China where wheat cannot be produced, buckwheat noodle is consumed intensely. It is considered that Japan and Korean people learned buckwheat noodle from them. Today, buckwheat noodle has an important role in the cuisines of Valtellina region in north Italy, Korea and Japan. World buckwheat production is estimated to between 2 and 2.5 million tons. According to the official, semi-official and estimated data of FAO; world buckwheat amount, which was 1.4 million tons in 2010, was realized at 2.2 million tons level in 2011 and 2012.reaching to 2.5 million tons level in 2013; a great part of buckwheat production is realized by Russia, China, Kazakhstan and Ukraine. According to 2013 data while Russia ranked first with 833 thousand-ton production; China with 733 thousand tons, Kazakhstan with 276 thousand tons, Ukraine with 179 thousand tons, France with 154 thousand tons and Poland with 90 thousand tons followed this country. TRITICALE Triticale (× Triticosecale) is a hybrid of wheat (Triticum) and rye (Secale) first bred in laboratories during the late 19th century. The grain was originally bred in Scotland and Sweden. Commercially available triticale is almost always a 2nd generation hybrid, i.e. a cross between two kinds of triticale (primary triticales). As a rule, triticale combines the high yield potential and good grain quality of wheat with the disease and environmental tolerance (including soil conditions) of rye. Only recently has it been developed into a commercially viable crop. Depending on the cultivar, triticale can more or less resemble either of its parents. It is grown mostly for forage or fodder although some triticalebased foods can be purchased at health food stores or are to be found in some breakfast cereals. According to the data of FAO; world triticale production is between 13 and 15 million tons. According to the estimated and semi-official data; realized around 13 million tons in 2010, 2011 and 2012, world triticale production increased to 14,5 million tons in 2013. Poland ranked first with 4,2 million tons in world triticale production realized in 2013. Germany with 2,6 million tons, France with 2 million tons, Belarus with 1,2 million tons and Russia with 581 thousand tons followed this country. CASSAVA Cassava also known as manioc, yuca or tapioca, is a shrub with tuberous roots. It is the third source of food calories in tropical countries after rice and maize. Cassava is used in both human and animal food, in many industrial sectors, particularly in the form of starch, and more recently to produce ethanol. Cassava is primarily grown for its roots but all of the plant can be used: the wood as a fuel, the leaves and peelings for animal feed and even the stem as dietary salt. 96 September • Eylül 2014 Günümüzde karabuğday eriştesi kuzey İtalya’nın Valtellina bölgesi, Kore ve Japon mutfağında önemli bir yere sahiptir. Dünya karabuğday üretiminin 2 ile 2,5 milyon ton arasında olduğu tahmin edilmektedir. FAO’nun resmi, yarı resmi ve tahmini verilerine göre 2010 yılında 1,4 milyon ton olan dünya karabuğday üretim miktarı, 2011 ve 2012 yıllarında 2,2 milyon ton seviyesinde gerçekleşmiştir. 2013 yılında 2,5 milyon ton seviyesine ulaşan karabuğday üretiminin önemli bir bölümünü Rusya, Çin Kazakistan ve Ukrayna gerçekleştirmektedir. 2013 verilerine göre Rusya, 833 bin tonluk üretimle ilk sırada yer alırken bu ülkeyi 733 bin tonla Çin, 276 bin tonla Kazakistan, 179 bin tonla Ukrayna, 154 bin tonla Fransa ve 90 bin tonla Polonya takip etmektedir. TİRTİKALE - ÇAVDAR BUĞDAYI Çavdar buğdayı (Triticosecale) 19. yüzyılın sonlarında laboratuvarlarda üretilen buğday (Triticum) ve çavdar (Secale) karışımı bir tahıl üründür. Bu tahıl ilk olarak İskoçya ve İsveç’te üretilmiştir. Ticari olarak temin edilebilen çavdar buğdayının neredeyse tamamı, ikinci nesil hibrit üründür. Çavdar buğdayı genel olarak, buğdayın yüksek verim potansiyeli ve iyi tahıl kalitesi ile çavdarın hastalıklara ve çevreye karşı (toprak koşullarını da içerir) direncini birleştirmektedir. Yakın zamanda piyasaya sürülmüş bir tahıl ürünüdür. Türüne bağlı olarak çavdar buğdayı, buğday ve çavdarla daha az ya da daha çok benzerlik gösterebilmektedir. Çavdar buğdayı, sağlıklı gıda mağazalarından alınan bazı gıda ürünlerinde kullanılabilmekte ya da bazı kahvaltılık gevreklerin içerisinde bulunabilmektedir ancak bu ürünün büyük bir çoğunluğu hayvan yemi olarak değerlendirilmektedir. FAO verilerine göre dünya tirtikale üretimi 13-15 milyon ton arasındadır. Tahmini ve yarı resmi verileri göre 2010, 2011 ve 2012 yıllarında 13 milyon ton olan civarında gerçekleşen dünya tirtikale üretimi, 2013 yılında 14,5 milyon tona yükseldi. 2013 yılında gerçekleştirilen dünya tirtikale üretimde 4,2 milyon tonla Polonya ilk sırada yer almaktadır. Bu ülkeyi 2,6 milyon tonla Almanya, 2 milyon tonla Fransa, 1,2 milyon tonla Beyaz Rusya (Belarus), 581 bin tonla Rusya takip etmektedir. MANYOK Aynı zamanda yuka ya da tapyoka olarak da bilinen manyok, yumrulu köklere sahip bir tür çalıdır. Pirinç ve mısırdan sonra tropikal ülkelerde üçüncü gıda kalori kaynağıdır. Manyok çoğunlukla nişasta halinde bazı endüstriyel sektörler tarafından hem insan hem de hayvan gıdası olarak kullanılmaktadır. Özellikle son dönemlerde etanol (tahıl alkolü) yapımında da kullanılmaktadır. Manyok, genellikle kökleri için yetiştirilir fakat gövdesinin odun kısmı yakıt olarak, yaprakları ve kabukları da hayvan yemi olarak kullanılabilmektedir. Ayrıca kökü de bir besin tuzu olarak kullanılabilmektedir. Bu bitki türü kuraklığa, hastalıklara ve haşerelere karşı oldukça dayanıklıdır ve oldukça iyi verim sağlar. Dünyadaki MILLER MAGAZINE RESEARCH • ARAŞTIRMA The plant shows good resistance to drought, diseases and pests, and more particularly a very good yield. World production of cassava has exceeded 270 million tons in the recent years. According to the FAO data; world cassava production, which was 243 million tons in 2010, reached to 261,7 million tons in 2011, 269,1 million tons in 2012 and 276,7 million tons in 2013. Africa contributes to more than half of global supply, with Nigeria on top, representing more than one fifth of African production alone. World’s largest cassava producer so far, Nigeria realized 54 million tons of cassava production in 2013. Thailand with 30.2 million tons, Indonesia with 23.9 million tons, Brazil with 21.2 million tons, Democratic Republic of Congo with 16.5 million tons, Angola with 16,4 million tons, Ghana with 14.5 million tons and Mozambique with 10 million tons followed Nigeria in the world cassava production. As a staple food, contributing greatly to food security, African continent consumes almost all its production. Unlike Africa, Asia encourages the development of cassava crops for industrial and energy purposes. This continent contributes to around a third of world production. 60% of the production realized in Asian continent is made by Thailand and Indonesia. Vietnam, Cambodia and China are growing in strength in the industry each passing day. India, as another large cassava producer in Asia, is also experiencing continued growth in production with more than a 30% increase between 2006 and 2013. In Latin America and the Caribbean production is relatively stable, around 35 million tons between 2006 and 2009, which represents almost 20% of world supply. Brazil domi- DEĞİRMENCİ DERGİSİ manyok üretimi son yıllarda 270 milyon tonu aşmıştır. FAO verilerine göre 2010 yılında 243 milyon ton olan dünya manyok üretimi, 2011 yılında 261,7 milyon tona, 2012 yılında 269,1 milyon tona, 2013 yılında ise 276,7 milyon tona ulaşmıştır. Afrika, küresel tedarikin yarısından çoğunu karşılamaktadır. Kıtadaki en büyük üretici tek başına kıta üretiminin beşte birini sağlayan Nijerya’dır. Dünyanın şu ana kadarki en büyük manyok üreticisi Nijerya, 2013 yılında 54 milyon ton manyok üretimi gerçekleştirmiştir. Dünya manyok üretiminde Nijerya’yı 30,2 milyon tonla Tayland, 23,9 milyon tonla Endonezya, 21,2 milyon tonla Brezilya, 16,5 milyon tonla Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 16,4 milyon tonla Angola, 14,5 milyon tonla Gana, 10 milyon tonla Mozambik takip etmektedir. Gıda güvenliğine oldukça katkısı olan manyok üretiminin tamamı, Afrika kıtasında temel gıda maddesi olarak tüketilmektedir. Afrika'nın aksine, Asya manyok bitkisinin üretimini endüstriyel ve enerji amaçlı olarak desteklemektedir. Bu kıta dünya üretiminin yaklaşık üçte birine katkıda bulunmaktadır. Asya kıtasındaki üretimin yaklaşık % 60’ı Tayland ve Endonezya tarafından gerçekleştirilmektedir. Vietnam, Kamboçya ve Çin, her geçen gün artan üretimleriyle manyok sektöründeki yerlerini almaktadır. Asya’daki bir diğer büyük manyok üreticisi olan Hindistan ise 2006 ve 2013 yılları arasında % 30’dan fazla bir artışla üretimini giderek arttırmaktadır. Latin Amerika ve Karayipler’de ise üretim oldukça sabittir. Brezilya bölge üretiminin % 70’ini elinde bulundurmakta ve dünya üretiminde ikinci sıraya yerleşebilmek için Tayland ile yarışmaktadır. Manyok bitkisi, un ve nişasta olarak iki türde tüketilmekte- September • Eylül 2014 97 RESEARCH • ARAŞTIRMA nates with some 70% of regional production and battles with Thailand, over the years, for second place in world production. Apart from Brazil, the two other important producers are Paraguay (around 5 million tons) and Colombia (1.5-1.7 million tons). Cassava plant is mostly consumed as cassava flour and starch. Cassava flour is obtained from drying the roots that have been cut into pieces: roots are washed, peeled, cut into chips, dried and milled. In Brazil, 70 to 80% of cassava production is used exclusively for making flour. Cassava starch is a substance extracted from the tubers which must be processed within 48 hours of being harvested. By washing, peeling and grating, the grains of starch are liberated and then processed by soaking, successive sieving, centrifugation, pressing, drying and sifting before packaging. The starch is used in many sectors, including the food industry, pharmaceutical chemistry, foundry, textiles, paper and adhesives. Only about 10% of global cassava production is traded. For the last ten years, flows into Asia have greatly accelerated and today Asia represents 98% of world imports and 97% of exports. It was in 2001 that cassava imports by developing countries exceeded those of developed countries for the first time. Since then, international flows have been concentrated on Asia, especially China. FONIO Fonio is the term for cultivated grains in the Digitaria genus. These are notable in parts of West Africa and one species in India. The grains are very small. White fonio (D. exilis) is the most important of a diverse group of wild and domesticated Digitaria species that are harvested in the savannas of West Africa. Fonio is the smallest of all species of millet. It is one of the primary cereals of southern Sudan and Ethiopia in Africa. It has potential to improve nutrition, boost food security, foster rural development and support sustainable use of the land. Fonio has continued to be important locally because it is both nutritious and one of the world’s fastest growing cereals, reaching maturity in as little as six to eight weeks. It is a crop that can be relied on in semi-arid areas with poor soils, where rains are brief and unreliable. The grains are used in porridge and couscous, for bread, and for beer. Some regions in which this crop is important are the Fouta Djallon region of Guinea and the Akposso area of Togo. In the latter, fonio is primarily a women’s crop; it and cowpeas are used to make a traditional dish. The small grains make it difficult and time-consuming to remove the husk. Traditional methods include pounding it in a mortar with sand (then separating the grains and sand) or “popping” it over a flame and then pounding it (which yields a toasted color grain; this technique is used among the Akposso). The invention of a simple fonio husking machine offers an easier mechanical way to dehusk. 98 September • Eylül 2014 dir. Manyok unu, parçalara ayrılan köklerden elde edilmektedir. Kökler yıkanır, soyulur, parçalara ayrılıp kurutulduktan sonra öğütülür. Brezilya’da manyok üretiminin % 70 ile 80’i un üretiminde kullanılmaktadır. Nişastası ise hasat edildikten sonra 48 saat içerisinde işlenmek zorunda olan yumru köklerden elde edilir. Yumru kökler yıkanır, soyulur ve rendelenir. Nişasta taneleri çıkartılır ve ıslatma, eleme, santrifüjleme, presleme, kurutma ve paketlemeden önceki eleme aşamaları ile işlenir. Manyok nişastası gıda endüstrisi, farmasötik kimya, tekstil, kağıt ve yapıştırıcı sektörlerinde kullanılmaktadır. Küresel manyok üretiminin sadece % 10’u ticarete tabi tutulmaktadır. Son 10 yıldır Asya ülkeleri, dünya ithalatının % 98’i ve ihracatının da % 97’sini gerçekleştirmektedirler. FONIO Fonio, yabani ot cinslerinden (Digitaria) üretilen bir tahıl ürünü için kullanılan tabirdir. Bu otlar Batı Afrika’da oldukça yaygındır ve türlerinden birisi de Hindistan’da görülür. Tohumları oldukça küçüktür. Beyaz fonio (D. exilis) Batı Afrika ovalarında üretilen yabani ve yabani olmayan geniş Digitaria ot grubunun önemli bir parçasıdır. Fonio, darı türlerinin en küçüğüdür. Sudan’ın güneyinde ve Afrika’da bulunan Etiyopya’da temel tahıllardan birisidir. Beslenmeyi geliştirme, gıda güvenliğini arttırma, kırsal kalkınmayı teşvik etme ve toprağın sürdürülebilirliğini sağlama gibi potansiyellere sahiptir. Fonio yerel olarak önemli olmaya devam etmektedir çünkü hem besleyici özelliğe sahip hem de 6 ile 8 hafta arasında olgunlaşması ile dünyanın en hızlı büyüyen tahılları arasında yer almaktadır. Yağmurların az ve güvenilmez olduğu fakir topraklara sahip yarı kurak bölgelerde oldukça güvenilir bir ürün olma özelliğine sahiptir. Fonio; lapa, kuskus, ekmek ve bira yapımında kullanılmaktadır. Bu bitkinin önemli olduğu bölgelerden bazıları Gine’nin Fouta Djallon bölgesi ile Togo’nun Akposso bölgesidir. Akposso’da fonio öncelikle kadınların bitkisidir ve börülceyle birlikte geleneksel yemeklerin yapımında kullanılmaktadır. Fanio’nun küçük tahıllardan oluşması, kabukların çıkarılmasını hem zorlaştırmakta hem de zaman kaybına neden olmaktadır. Geleneksel işleme metotları arasında havanda kumla dövme (daha sonra tahıl ve kumu ayrılıyor) ya da ateşte patlattıktan sonra havanda dövme (bu metot kavrulmuş tahıl rengini vermekte ve Akposso bölgesinde kullanılmaktadır) yer almaktadır. Basit bir fonio kabuk soyma makinesinin icadıyla birlikte kabukların ayrılması daha kolay ve mekanik şekilde halledilebiliyor. Bu ürünün dünyadaki üretimi 500 – 600 bin ton arasındadır. FAO verilerine göre 2010 yılında 570 bin ton olan dünyadaki fonio üretimi, 2011 yılında 585 bin tona, 2012 ve 2013 yıllarında ise 587 bin tona yükselmiştir. 2013 yılı verilerine göre dünya üretiminin yüzde 73’lük kısmı Gine tarafından yapılmaktadır. 2013 yılında 429 bin ton fanio üretimi gerçekleştiren MILLER MAGAZINE RESEARCH • ARAŞTIRMA The production of this product in the world is between 500 and 600 thousand tons. According to the data of FAO; world fonio production, which was 570 thousand tons in 2010, increased to 585 thousand tons in 2011 and to 587 thousand tons in 2012 and 2013. According to the 2013 data; 73% of the world production is realized by Guinea. Nigeria with 90 thousand tons, Mali with 22 thousand tons, Burkina Faso with 20 thousand tons and Côte d'Ivoire with 17,5 thousand tons followed Guinea realizing 429 thousand tons of production in 2013. QUINOA Quinoa (Spanish quinua), a species of goosefoot (Chenopodium), is a grain-like crop grown primarily for its edible seeds. It is a pseudocereal rather than a true cereal, or grain, as it is not a member of the grass family. As a chenopod, quinoa is closely related to species such as beets, spinach, and tumbleweeds. Its leaves are also eaten as a leaf vegetable, much like amaranth, but the commercial availability of quinoa greens is currently limited. Quinoa originated in the Andean region of South America, where it has been an important food for 6,000 years. Its name is the Spanish spelling of the Quechua name. Quinoa is generally undemanding and altitude-hardy, so it can be easily cultivated in the Andes up to about 4,000 meters. Even so, it grows best in well-drained soils and requires a relatively long growing season. In eastern North America, it is susceptible to a leaf miner that may reduce crop success. Total production amount of quinoa in the world has reached to 100 thousand tons today. According to the data of FAO; world quinoa amount, which was 78.7 thousand tons in 2010, increased to 82.9 thousand tons in 2011, 90.7 thousand tons in 2012 and 103.4 thousand tons in 2013. Almost all of this amount is met by Peru and Bolivia and a small amount is realized by Equator. Ranking first with 52 thousand tons of production in 2013, Peru is followed by Bolivia with 50.4 thousand tons and Equator with 800 tons. TEFF Eragrostis tef, known as teff, taf, or khak shir, is an annual grass, a species of love grass native to the northern Ethiopian Highlands of Northeast Africa. It has an attractive nutrition profile, being high in dietary fiber and iron and providing protein and calcium. Some people consider it to have a sour taste. It is similar to millet and quinoa in cooking, but the seed is much smaller, and thus cooks using less fuel. Teff is an important food grain in Ethiopia and Eritrea, where it is used to make injera, and less so in India and Australia. Because of its small seeds (less than 1 mm diameter), one can hold enough to sow a large area in one hand. This property makes teff particularly suited to a seminomadic lifestyle. DEĞİRMENCİ DERGİSİ Gine’yi 90 bin tonla Nijerya, 22 bin tonla Mali, 20 bin tonla Burkina Faso, 17,5 bin tonla Fildişi Sahili takip etmektedir. KİNOA Bir tür kazayağı (Chenopodium) olan kinoa, öncelikli olarak yenilebilir tohumları için ekilen tahıl benzeri bir üründür. Ot ailesinin bir üyesi olduğu için gerçek bir tahıl ya da hububat olarak değil, yalancı tahıl olarak adlandırılır. Yabani bir ot olarak kinoa; pancar, ıspanak ve amarant türleri ile yakından ilgilidir. Amarant gibi yaprakları sebze olarak da yenebiliyor fakat kinoa yeşillikleri piyasada sınırlı sayıda bulunuyor. Kinoa, Güney Amerika’nın Ant dağları bölgesinde ortaya çıkmıştır ve bölge için 6000 yıldır önemli bir gıda niteliği taşımaktadır. Adını İspanyolca Quechua sözcüğünden alır. Kinoa genellikle yüksek rakımlara ve soğuğa karşı dayanıklı bir bitkidir. Bu sebeple Ant dağları bölgesinde 4000 metre yüksekliklerde bile kolayca ekilir. İyi drenajlı topraklarda yetişir ve oldukça uzun bir büyüme sezonuna ihtiyaç duyar. Kuzey Amerika’nın doğusunda ürün, başarı oranını düşürebilen yaprak kemirgenlerine maruz kalmaktadır. Kinoa’nın dünyadaki toplam üretim miktarı günümüzde 100 bin tona kadar ulaşmıştır. FAO verilerine göre 2010 yılında 78,7 bin ton olan dünyadaki kinoa miktarı, 2011 yılında 82,9 bin tona, 2012 yılında 90,7 bin tona, 2013 yılında ise 103,4 bin tona yükselmiştir. Bu üretimin tamamına yakını, Peru ve Bolivya tarafından, çok az bir kısmı ise Ekvator tarafından gerçekleştirilmektedir. 2013 yılında 52 bin ton üretimle ilk sırada yer alan Peru’yu 50,4 bin tonla Bolivya ve 800 tonla Ekvator takip etmektedir. TEFF Teff, taf ya da khakshir olarak da bilinen Eragrostis tef, Kuzey Afrika’da bulunan kuzey Etiyopya dağlık alanlarına özgü çayırgüzeli bitkisinin bir çeşidi olarak, yılda bir kez ekilen bir ot grubudur. Diyet lif ve demir açısından zengin bir içeriğe sahip olması ve protein ile kalsiyum sağlaması nedeniyle etkileyici bir besleyicilik profiline sahiptir. Bazı kişilere göre ekşi bir tadı vardır. Pişirmede, darıya ve kinoaya oldukça benzer, fakat tohumları daha küçüktür ve bu yüzden pişirme esnasında daha az yakıt harcanır. Etiyopya ve Eritre’de injera (Etiyopya’ya özgü ekmek) yapımında kullanılan önemli gıda tahılıdır. Bu tahılın kullanımında bu ülkeleri Hindistan ve Avustralya izlemektedir. Küçük tohumlarından dolayı (çapı 1 mm’den daha küçük) tek elle geniş bir alana ekilebilir. Bu özellik, teffi özellikle yarı göçebe hayat tarzına uygun hale getirmektedir. Teff, kuraklık stresinden su dolu toprak koşullarına kadar birçok yetiştirme şartlarıyla baş edebilmektedir. Maksimum teff üretimi, 1800-2100 metre yüksekliklerde, büyüme sezonunda 450-550 mm yağış miktarına ve 10-2727 °C sıcaklığa September • Eylül 2014 99 RESEARCH • ARAŞTIRMA Teff copes with a range of growing conditions ranging from drought stress to waterlogged soil conditions. Maximum teff production occurs at altitudes of 1800 to 2100 m, growing season rainfall of 450 to 550 mm, and a temperature range of 10 to 27 °C. Teff is day length sensitive and flowers best with 12 hours of daylight. AMARANTH Amaranth is a broadleaf plant that could be mistaken for soybeans early in the growing season .Late in the season; however, there is no mistaking this striking, tall crop which develops brilliantly colored grain heads producing thousands of tiny seeds. Amaranth was a major food of the Aztecs and earlier American cultures, having been domesticated thousands of years ago. The attraction of the crop to both earlier civilizations and modern consumers is the highly nutritious, golden seed. Amaranth seeds are unusually high in protein for a non-legume, running around 14 to 16% proteins. Even better, the protein is well balanced in amino acids, and is high in lysine, an amino acid most grains are deficient in (legumes also have high lysine). Amaranth was grown as a grain crop in the U.S. in the late 1970s. Although grown on only a few thousand acres each year, it is a common food item in the health food section of grocery stores. The relatively high price of amaranth, while good for farmers, is a factor limiting the extent of its current use in the food marketplace. Still, the valuable characteristics of amaranth grain, combined with its adaptation to a wide range of growing areas, make it a very promising crop for the future. Grain amaranths are very diverse and actually represent three distinct plant species: Amaranthus hypochondriacus is the type most grown in the U.S., with some A. cruentus having being grown. A. caudatus is the third type of grain species. There are over 50 species in the Amaranthus genus, with several of them being weeds in the continental U.S., a few being ornamentals, and some having forage use potential. The amaranth species as a group is used for a wide variety of purposes. Although the crop is used exclusively for seed production in the U.S., in other regions of the world there are many other uses. In Africa and the Caribbean, amaranth is commonly eaten as a pot herb, with individual leaves picked off the plants periodically. Farmers in China are reportedly growing over 100,000 acres of amaranth as forage for hogs. As a food crop, amaranth not only has high protein, but high fiber as well. There may also be dietary benefits from the relatively high levels of tocotrienols in the seed. The seeds have some desirable functional characteristics, having been processed in popped, flaked, extruded, and ground flour forms. Since the food uses are similar to such 100 September • Eylül 2014 sahip bölgelerde gerçekleşir. Teff, gün uzunluğuna karşı duyarlıdır ve 12 saatlik güneş alırsa çiçek açar. AMARANT Amarant, yetiştirme sezonun başlarında soya fasulyesi ile karıştırılabilen geniş yapraklı bir bitkidir. Sezonun sonlarına doğru ise binlerce küçük tohum üreten renkli tane başları sayesinde göz alıcı şekilde ayırt edilebilir. Amarant, binlerce yıl önce Azteklerin ve ilk Amerikan kültürlerinin temel gıda maddesiydi. Bu ürünün, hem eski hem de modern medeniyetlerden ilgi görmesinin nedeni ise son derece besleyici olan altın tohumundan kaynaklanmaktadır. Amarant tohumları, baklagillerden olmamasına rağmen olağandışı bir şekilde yüksek protein içermektedir. Bu oran % 14 ile 16 arasında değişiklik göstermektedir. Bunun yanı sıra proteinler amino asitlerle dengelenmektedir ve lisin bakımından zengindir. Tahılların çoğu amino asit bakımından yetersizdir aslında (baklagiller de lisin bakımından zengindir). Amarant, ABD’de 1970’lerin sonlarına doğru bir tahıl ürünü olarak yetiştirilmeye başlandı. Her yıl sadece birkaç bin dönümlük alana ekilmesine rağmen, marketlerin sağlıklı gıda bölümlerinde sık rastlanan bir üründür. Aslında çiftçiler için avantaj olan yüksek fiyatlar, ürünün gıda pazarındaki kullanımını oldukça kısıtlamaktadır. Geniş bir alanda ekilebilmesi ile amarant tahılının değerli özellikleri, ürünü gelecek için umut verici hale getirmektedir. Yeşil amarantlar oldukça çeşitlidir ve üç ayrı bitki türünü temsil ederler: Amaranthus hypochondriacus (ABD’de en fazla yetiştirilen tür), A. cruentus ve A. caudatus. Amaranthus sınıfında 50’nin üzerinde tür vardır ve bunların bir kısmı Amerika kıtasında yabani ot, bazıları süs bitkisi, bazıları da yem olarak bulunur. Grup olarak amarant türleri çeşitli amaçlar için kullanılmaktadır. Amarant bitkisi ABD’de çoğunlukla tohum üretimi için kullanılsa da dünyanın diğer bölgelerinde farklı amaçlar için de kullanılmaktadır. Afrika ve Karayipler’de Amarant’ın yaprakları belirli zamanlarda koparılarak yeşillik olarak tüketilmektedir. Çin’deki çiftçiler ise, büyük domuzlar için bitkiyi yem olarak kullanmakta ve 100,000 dönümün üzerinde ekim yapmaktadırlar. Bir besin ürünü olarak amarant sadece protein içermez, bunun yanı sıra yüksek oranda life de sahiptir. Tohumdaki yüksek tokotrienol seviyeleri de besleyici faydalara sahiptir. Bu tohumlar; patlatılmış, pul pul ayrılmış, haddelenmiş ve değirmen unu formlarında bulunabilmektedir. Amarant bitkisi, buğday ve yulaf gibi tahıl taneli bitkilerle aynı gıda kullanım şekline sahip olduğu için bazı durumlarda yalancı tahıl olarak da adlandırılmaktadır. ABD’de üretilen amarantın büyük çoğunluğu kahvaltılık MILLER MAGAZINE RESEARCH • ARAŞTIRMA cereal grain grasses as wheat and oats, amaranth is sometimes called a pseudocereal. Most of the amaranth in U.S. food products starts as a ground flour that is blended with wheat or other flours to make cereals, crackers, cookies, bread or other baked products. Most commercial products use amaranth as a minor portion of the ingredients, even if the product is touted as an amaranth product, such as "amaranth" breakfast cereal, which may be only 10 to 20% amaranth. Utilization studies have shown amaranth can often be blended at 50% or even 75% levels with other flours in baked products without affecting functional properties or taste. The main producing areas of amaranth in mostly USA and then Limpopo, North West, Mpumalanga and KwaZulu-Natal provinces of South Africa come. KANIWA Kaniwa (Chenopodium pallidicaule) is a remarkably nutritious grain of the high Andes. Kaniwa reigns in the extreme highland environment where wheat, rye, and corn grow unreliably or not at all because of the often intense cold. Even barley and quinoa cannot yield dependably at the altitudes where kaniwa grows. Although kaniwa produces a cereal-like seed, it is not a true cereal but a broad-leaved plant in the same botanical genus as quinoa. At the time of the Conquest, kaniwa grain was an important food in the high Andes. It is still widely grown, but only in the Peruvian and Bolivian altiplano. Most kaniwa is consumed by the family that grows it, but some can be bought in Andean markets, especially near Puno. Because of its adaptability to cold and aridity, kaniwa could expand the amount of cultivable land in some marginal tropical highlands. However; it seems to have little immediate potential as a cash crop for North America, Europe, or other industrialized areas. The lack of knowledge of its productivity and mechanized cultivation would make it a risky commercial undertaking. Nonetheless, kaniwa is one of the most nutritious grains and most resilient plants known. It could perhaps prove useful as a forage crop or as a specialty grain for nutritionally conscious consumers. For instance, kaniwa could become popular among vegetarians and “health-food” consumers, as is happening with quinoa. The seed is usually toasted and ground to form brownish flour that is consumed with sugar or added to soups. It is also used with wheat flour in breads, cakes, and puddings. And it is made into a hot beverage, similar to hot chocolate, and sold on the streets of cities such as Cuzco and Puno. The leaves are especially high in calcium, and the plant is valued for soil improvement. It also provides forage that is especially important for animal survival during droughts, when other forage is scarce. DEĞİRMENCİ DERGİSİ gevrek, kraker, kurabiye, ekmek ve diğer fırıncılık ürünlerinin yapımında kullanılmak için buğday unu ya da diğer unlarla karıştırılarak değirmen unu olarak kullanılır. Birçok ticari ürün, amarantı malzemelerin içinde küçük bir porsiyon olarak kullanır. Hatta bir ürün, amarant ürünü olarak tanıtılsa bile en fazla % 10 ya da % 20 oranında amarant içermektedir. Kullanım oranı çalışmaları, amarantın herhangi bir özellik ya da tat değişikliği yaratmadan fırıncılık ürünlerinde % 50 hatta % 75 oranında diğer unlara karıştırılabileceğini göstermiştir. Amarantın temel üretim alanları büyük oranda ABD’dedir. ABD’nin yanı sıra Güney Afrika’nın Limpopo, North West, Mpumalanga ve KwaZulu-Natal bölgelerinde de yetiştirilmektedir. KANİWA Kaniwa (Chenopodium pallidicaule), Ant dağlarının yüksek kesimlerinde yetişebilen oldukça besleyici bir tahıldır. Aşırı soğuktan dolayı buğday, çavdar ve mısırın ya hiç yetişmediği ya da oldukça küçük miktarlarda yetiştiği dağlık bölgelerde kaniwa hüküm sürer. Hatta kaniwanın yetiştiği yüksek yerlerde, arpa ve kinoa bile verim sağlayamaz. Kaniwa tahıla benzeyen bir tohum üretse de gerçek bir tahıl değildir. Kinoa ile aynı botanik familyaya ait geniş yapraklı bir bitkidir. Eski fetih dönemlerinde kaniwa tahılı Ant dağlarının yüksek kısımlarında önemli bir gıda maddesiydi. Şu anda ise sadece Peru ve Bolivya platolarında yaygın olarak yetiştirilmektedir. Ürünlerin çoğu, üretici aileler tarafından tüketilmekte olup özellikle Puno bölgesine yakın olan yerlerden de satın alınabilmektedir. Soğuğa ve kuraklığa dayanıklılığı sayesinde kaniwa, bazı uç bölgelerdeki yüksek tropikal yerlerde ekim alanlarını genişletebilme potansiyeline sahiptir. Ancak Kuzey Amerika, Avrupa ve diğer endüstrileşmiş bölgelerde, ihracata yönelik para getiren bir ürün olarak değerlendirilmemektedir. Verimliliği ve mekanize ekimi konusunda hiçbir şey bilinmemesi, ticari girişim olarak ürünü riskli bir konuma sokmaktadır. Yine de; kaniwa bilinen en besleyici tahıllardan ve dayanıklı bitkilerden birisidir. Yem bitkisi olarak oldukça faydalı bir ürün ya da beslenme bilinci olan tüketiciler için de oldukça rağbet göre bir tahıl olabilir. Örneğin kaniwa aynı kinoa gibi vejetaryenler ve “sağlıklı gıda” tüketicileri arasında popüler olma potansiyeline sahiptir. Kaniwa tohumu, genellikle şeker ile tüketilen ya da çorbalara katılan kahverengimsi un yapmak için kızartılır ve öğütülür. Ayrıca ekmek, pasta ve puding yapımında buğday unu ile birlikte de kullanılabilir. Bunların yanı sıra sıcak çikolata gibi sıcak bir içecek yapımında kullanılıp Cuzco ve Puno gibi şehirlerin sokaklarında satılmaktadır. Kaniwa’nın yaprakları yüksek oranda kalsiyum içerir, gövdesi ise toprak gelişimi için değerlidir. Özellikle diğer yem ürünlerinin temininde sıkıntı yaşanan kuraklık dönemlerinde, kaniwa hayvan beslenmesi için oldukça önemli bir yem ürünü olarak kullanılabilmektedir. September • Eylül 2014 101 COUNTRY PROFILE • ülke profİLİ 102 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ Grain and Flour Market in Sudan Sudan’da Tahıl ve Un Pazarı Being among the major wheat importers of the world, Sudan continues to develop in the milling industry together with the wheat import. In the country where there are over 30 mills, most of the mills have old technology and low capacity. Around 5 mills are adapted to the latest technology. Most of these companies have realized their investments on technology in the recent years. The increasing demand especially for the wheat flour consumption points that these investments on technology would increase. Dünyanın önemli buğday ithalatçıları arasında yer alan Sudan, buğday ithalatıyla birlikte değirmencilik alanında gelişmeye devam ediyor. 30’un üzerinde değirmenin bulunduğu ülkede, değirmenlerin çok büyük bir bölümü eski teknolojiye ve düşük kapasiteye sahip. 5 civarında değirmen ise son teknolojiye adapte olmuş durumda. Bu firmaların büyük bir çoğunluğu da teknoloji yatırımlarını son yıllarda gerçekleştirdi. Özellikle buğday unu tüketimine yönelik artan talep, teknoloji yatırımlarının daha da artacağına işaret ediyor. DEĞİRMENCİ DERGİSİ Being among the major sorghum producers of the world, Sudan realizes sorghum production between 2,5 and 4,5 million tons annually. However, failure to achieve stability in production and the problems related with this failure are effective on the increase of the demand for wheat flour. Thus the wheat import of the country continues to increase in the recent years. Today, wheat is the most important item among all of the imported goods by Sudan as a country and constitutes approximately 8% of the imports. Dried legumes and wheat flour are among the major import items. Dünyanın sayılı sorgum üreticileri arasında yer alan Sudan, her yıl 2,5 ile 4,5 milyon ton arasında sorgum üretimi gerçekleştirmektedir. Ancak üretimde istikrarın sağlanamaması ve buna bağlı olarak yaşanan sorunlar, buğday ununa yönelik talebin artışında etkili oluyor. Bu yüzden de ülkedeki buğday ithalatı son yıllarda artış göstermeye devam ediyor. Bugün buğday, Sudan’ın ülke olarak gerçekleştirdiği tüm ithalatta en önemli kalemdir ve ithalatın yaklaşık yüzde 8’ini oluşturmaktadır. Kuru baklagiller ve buğday unu da önemli ithalat kalemleri arasında yer almaktadır. CEO of El-Hamama Flour Mills as one of the most important flour mills of Sudan, Ahmet Eltigani A. Moniem Musa states that there are over 30 mills in the country but most these mills have old Sudan’ın en önemli un değirmenlerinden bir tanesi El-Hamama Flour Mill’in CEO’su Ahmet Eltigani A. Moniem Musa, ülkede 30’den fazla değirmen bulunduğunu ancak çoğunun eski September • Eylül 2014 103 COUNTRY PROFILE • ülke profİLİ technology and low capacity and only 4-5 companies have the latest technology in the country. When the latest investments are taken into consideration, it is seen that the mills in the country are more active on investing on technology and growth. Increase in the demand for the flour consumption depending on the failure to achieve stability especially in sorghum production and some other factors points that the industry would develop more. Companies that are aware of that trend seem to already plan their investments for the future. teknolojiye sahip düşük kapasiteli değirmenler olduğunu, gelişmiş teknolojinin ise ülkedeki en büyük 4-5 firmada bulunduğunu belirtiyor. Son yıllarda yapılan yatırımlar göz önünde bulundurulduğunda, ülkedeki değirmenlerin teknolojiye yatırım yapma ve büyüme konusunda daha aktif olduğu görülüyor. Özellikle sorgumdaki üretim istikrarsızlığına ve bazı diğer etkenlere bağlı olarak un tüketimine yönelik talebin artış göstermesi, sektörün daha da gelişeceğine işaret ediyor. Bu trendin bilincinde olan firmalar, gelecek yıllar için yatırımlarını şimdiden planlamış gözüküyor. GENERAL ECONOMIC OUTLOOK IN SUDAN There have been positive developments in the Sudan’s economy arising from the petroleum industry in the recent years. The improvement in the petroleum industry increases foreign investments and brings high rate of increase in national income together. Rapid increases made by the government in the public expenses in parallel with the petroleum income have affected the economy positively. Sudan’s economy realized high rate of economic growth such as 11,3% and 10,2% in 2006 and 2007. GDP, which was 27,4 billion dollars in 2005, was realized as 63,8 billion dollars in 2011. However starting to decline in July 2011 by the separation of the South, Sudan’s economy is estimated shrinking 8,7% in 2012. According to the purchasing power parity as of 2013; per capita income is estimated being as 2.750 dollars. It is foreseen that as of 2012 agriculture constituted 32% of GDP, industry constituted 25% and service industry constituted 43%. 80% of the working population ism in the agricultural industry, 7% is in the industrial sector and 13% is in the service industry. Sudanese government has been trying to realize structural reform programs in the economy with IMF since 1997. In this context; successful results have been obtained on controlling inflation, monetary value protection, high economic growth, retention of current account balance and privatization issues. Geographical position of Sudan provides economic advantages to the country. It has a more advantageous position compared to the neighboring landlocked countries. Within this scope, Ethiopian Government uses Port Sudan by an agreement with Sudanese Government. As a result of the economy policies trying to attract foreign investment, increase has been seen in the investments on the country in the recent years. Although most of the foreign investors head for the petroleum industry; it is seen that China, Malaysia and India that are in this industry show interest in finance and communications industry. Besides, it is seen that Arabian companies from the Gulf countries have signed important agreements on agricultural production. 104 September • Eylül 2014 SUDAN’DA GENEL EKONOMİK GÖRÜNÜM Sudan ekonomisinde son yıllarda petrol sanayisinden kaynaklanan olumlu gelişmeler yaşanmaktadır. Petrol sanayisinin gelişmesi yabancı yatırımları artırmakta ve milli gelirde yüksek oranlı artışları beraberinde getirmektedir. Yönetimin petrol gelirleri paralelinde kamu harcamalarında ani artışlara gitmesi, ekonomiyi olumlu etkilemiştir. Sudan ekonomisi özellikle 2006 ve 2007 yıllarında yüzde 11,3 ve yüzde 10,2 gibi yüksek oranlı ekonomik büyüme gerçekleştirmiştir. 2005 yılında 27,4 milyar dolar olan GSYİH 2011 yılında 63,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ancak 2011 yılı Temmuz ayında Güney’in ayrılması ile birlikte düşüşe geçen Sudan ekonomisinin 2012 yılında yüzde 8,7 oranında küçüldüğü öngörülmektedir. 2013 yılı itibariyle satın alma gücü paritesine göre kişi başına milli gelirin 2.750 dolar olduğu tahmin edilmektedir. 2012 yılı itibariyle GSYİH’nin yüzde 32’sini tarım, yüzde 25’ini sanayi ve yüzde 43’ünü de hizmet sektörünün oluşturduğu öngörülmektedir. Çalışan nüfusun yüzde 80’i tarım sektöründe, yüzde 7’si sanayi sektöründe, yüzde 13’ü ise hizmet sektöründe bulunmaktadır. Sudan yönetimi 1997 yılından beri IMF ile birlikte ekonomide yapısal reform programları gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Bu kapsamda, enflasyonun kontrol altına alınması, para değerinin korunması, yüksek ekonomik büyüme, cari işlemlerin dengede tutulması ve özelleştirme konularında başarılı sonuçlar alınmıştır. Sudan’ın coğrafi konumu da, ülkeye ekonomik açıdan avantajlar da sağlamaktadır. Denize kıyısı olmayan komşu ülkelere göre ticarette avantajlı bir konuma sahip bulunmaktadır. Bu kapsamda Etiyopya Hükümeti taşımacılık için Sudan Hükümeti ile anlaşarak Sudan Limanı’nı kullanmaktadır. Yabancı yatırımları çekmeye çalışan ekonomi politikaları sonucu son yıllarda ülkeye yapılan yatırımlarda artış görülmektedir. Yabancı yatırımların çoğunluğu petrol sektörüne yönelmiş olmakla birlikte, bu sektörde bulunan Çin, Malezya ve Hindistan’ın finans ve haberleşme sektörüne de ilgi gösterdikleri görülmektedir. Ayrıca Körfez ülkelerinden Arap firmalarının tarımsal üretim konularında önemli anlaşmalara imza attıkları görülmektedir MILLER MAGAZINE COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ AGRICULTURE IN SUDAN Agricultural industry is the largest economic industry in Sudan due to both its share in GDP and contribution to the employment. According to the estimations of IMF, it provides job opportunities for about two-thirds of the population. Agricultural industry including livestock and forestry constituted approximately 32% of GDP in 2012. The share of the agricultural industry, which constituted 80% of the export income of the country before the petroleum industry started gaining importance, in the exports decreased by years. As of 2012, agricultural/food products have constituted approximately 9% of the total exports. Sudan is among the important countries of the world in the sesame production. Sesame that has various usage areas like vegetable oil production, food industry and animal feed has important contributions to the country economy. Sudan ranks fourth in the world ranking of the sesame production. Cotton, gum arabic, sugar cane are among the other important agricultural products grown in the country. The diversity of the climate, soil and water resources enables growing various garden plants throughout the year (especially during winter months). That the production of vegetable and fruit in Sudan is realized especially during the winter months and that the production of these products cannot be realized in these months in European and North American countries provide advantages to Sudan in terms of exports. Due to the fact that new investments are not made on the irrigation channels, the industry remained vulnerable to climatic changes. Agricultural production has not shown improvement due to the displacement of the farmers by the civil war and the lack of transport networks. Cotton has left its place as the export product providing the most revenue traditionally until the start of petroleum export to sesame and livestock since 1996. Although Sudan is a self-sufficient country in terms of the food industry, the country has to import many food products as a result of that good transfer between the south where agricultural production is made and the north where the demand is more intense was very limited during the civil war, arable lands cannot be supported by the irrigation projects and the product distribution channels are not operated well. SUDAN’DA TARIM Tarım sektörü hem GSYİH’daki payı hem de istihdama katkısı nedeniyle Sudan’ın en büyük ekonomik sektörüdür. IMF tahminlerine göre çalışan nüfusun yaklaşık üçte ikisine iş imkanı sağlamaktadır. Canlı hayvan ve ormancılık dahil olmak üzere tarım sektörü, 2012 yılında GSYİH’nin yaklaşık yüzde 32’sini oluşturmuştur. Petrol sanayisinin önem kazanmaya başlamasından önce ülkenin ihracat gelirlerinin yüzde 80’ini oluşturmakta olan tarım sektörünün ihracat içindeki payı yıllara göre giderek azalmıştır. 2012 yılı itibariyle toplam ihracatın yaklaşık yüzde 9’unu tarım/gıda ürünleri oluşturmuştur. Susam üretiminde Sudan dünyanın önemli ülkeleri arasında yer almaktadır. Bitkisel yağ üretimi, gıda sanayi ve hayvan yemi gibi çeşitli kullanım alanları olan susamın ülke ekonomisine önemli katkıları bulunmaktadır. Sudan, susam üretiminde dünya sıralamasında dördüncü sırada yer almaktadır. Ülkede yetiştirilen diğer önemli tarım ürünlerin arasında pamuk, Arap zamkı ve şeker kamışı bulunmaktadır. Sudan’da iklim, toprak ve su kaynaklarının gösterdiği çeşitlilik, yıl boyunca (özellikle de kış aylarında) çok çeşitli bahçe bitkisinin yetiştirilmesine imkan vermektedir. Sudan’da sebze ve meyve üretiminin özellikle kış aylarında gerçekleşmesi, bu aylarda Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde bu ürünlerin yetişmiyor olması, ihracat açısından Sudan’a avantaj sağlamaktadır. Sulama kanallarına yeni yatırım yapılmaması nedeniyle sektör, iklimsel değişimlere karşı savunmasız kalmıştır. Tarımsal üretim, iç savaşın çiftçileri yerinden etmesi ve nakliye ağlarının yetersizliği nedeniyle gelişme gösterememiştir. Pamuk, petrol ihracatı başlayana kadar geleneksel olarak en fazla gelir getiren ihraç ürünü olma özelliğini 1996’dan bu yana susam ve hayvancılığa bırakmıştır. Sudan gıda sektöründe kendi kendine yeterli bir ülke olmasına rağmen, geçmişte yaşanan iç savaş süresince tarımsal üretimin yapıldığı güney ile talebin daha yoğun olduğu kuzey bölgeleri arasında mal aktarımının çok kısıtlı kalması, ekilebilir arazilerin sulama projeleri ile desteklenememesi ve bunun yanı sıra ülkede ürün dağıtım kanallarının tam olarak işlememesi sonucunda birçok gıda maddesini dışarıdan ithal etmek durumundadır. HUBUBAT ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ GRAIN PRODUCTION AND CONSUMPTION When the grain production of Sudan is reviewed, it is seen that sorghum is prominent just like many other African countries. Being among the top 10 countries in the world sorghum production, Sudan realizes 2,5-4,5 million tons DEĞİRMENCİ DERGİSİ Sudan’da tahıl üretimine bakıldığında, diğer birçok Afrika ülkesinde olduğu gibi sorgumun ön plana çıktığı görülmektedir. Dünya sorgum üretiminde ilk 10 ülke arasında yer alan Sudan, her yıl 2,5 - 4,5 milyon ton arasında sorgum üretimi gerçekleştirmektedir. Amerikan Tarım Bakanlığı September • Eylül 2014 105 COUNTRY PROFILE • ülke profİLİ of sorghum production annually. According to the data of United States Department of Agriculture Foreign Agricultural Service (USDA FAS); having an unstable course, country’s sesame production reached to the highest production amount of the last 10 years in 2004/04 season. 5,1 million-ton production in 2003/04 season decreased to 2,6 million tons in 2010/11 season, increased to 4,6 million tons with a significant increase in 2011/12 season and remained at 4,5 million tons level in 2012/13 season. However, there was again a significant decrease in the production in 2013/14 season and country’s sesame production was realized at 2,2 million tons level. USDA projects that the country’s sesame production will increase to 3,8 million tons in 2014/15 season. Entire sorghum production is used for domestic consumption. After sorghum, maize is the other grain product produced mostly but maize production is very limited compared to the sorghum. USDA data show that maize production in the country is between 600 and 700 thousand tons. Wheat is consumed intensely but its production is significantly low. USDA data show that Sudan’s wheat production varies between 200 and 600 thousand tons. However, consumption continues to increase day by day. Realized at 1,3 million tons level in 2003/04 season, wheat consumption in the country reached to 2,3 million tons in 2013/14 season. Wheat consumption is projected to be realized at this level also in 2014/15 season. FOREIGN TRADE IN SUDAN Petroleum has a significant importance on the country’s trade. Together of the beginning of Sudan to petroleum export in 1999, there have been big changes in the foreign 106 September • Eylül 2014 Dış Tarım Servisi’nin (USDA FAS) verilerine göre; istikrarsız bir seyir izleyen ülkenin susam üretimi, son 10 yıldaki en yüksek üretim miktarına 2003/04 sezonunda ulaşmıştır. 2003/04 sezonunda 5,1 milyon ton üretim, 2010/11 sezonunda 2,6 milyon ton seviyesine gerilemiş, 2011/12 sezonunda önemli bir artış göstererek 4,6 milyon tona yükselmiş, 2012/13 sezonunda ise 4,5 milyon ton seviyesinde kalmıştır. Ancak 2013/14 sezonunda üretimde yeniden önemli bir düşüş yaşanmış ve ülkenin susam üretimi 2,2 milyon ton seviyesinde gerçekleşmiştir. USDA, ülkenin susam üretiminin 2014/15 sezonunda 3,8 milyon ton seviyesine yükseleceğini öngörmektedir. Üretilen sorgumun tamamı iç tüketimde değerlendirilmektedir. Sorgumdan sonra en çok üretimi gerçekleştirilen diğer tahıl ürünü darıdır ancak darı üretimi, sorgumla kıyaslandığında çok daha kısıtlıdır. USDA verileri, ülkedeki darı üretiminin 600 ile 700 bin ton arasında olduğunu göstermektedir. Buğday ise yoğun olarak tüketilmekle birlikte üretimi son derece düşüktür. USDA verileri, Sudan’ın buğday üretiminin 200 ile 600 bin ton arasında değiştiğini göstermektedir. Ancak tüketim her geçen gün artış göstermeye devam etmektedir. Ülkede 2003/04 sezonunda 1,3 milyon ton seviyesinde gerçekleşen buğday tüketimi, 2013/14 sezonunda 2,3 milyon tona ulaşmıştır. Buğday tüketiminin 2014/15 sezonunda da bu seviyede gerçekleşeceği öngörülmektedir. SUDAN’DA DIŞ TİCARET Ülkenin ticaretinde petrolün büyük önemi bulunmaktadır. Sudan’ın 1999 yılında petrol ihracatına başlamasıyla ülkenin dış ticaret yapısında büyük değişiklikler olmuştur. MILLER MAGAZINE COUNTRY PROFILE • ÜLKE PROFİLİ trade structure of the country. While agricultural products constituted nearly all of the exports until that date, petroleum started to constitute three quarters of the exports after that date. Losing 75% of the petroleum reserves together with the separation of South in 2011, Sudan lost up to 60 percent of exports in 2012 and had almost 4 billion dollars foreign trade deficit. Recovering in 2013, exports were realized over 6 billion dollars. Most important products in the export of Sudan besides petroleum are sesame gum arabic, gold, cotton, sugar, ethanol, plants used in perfumery and pharmaceutical, livestock and mutton. Reaching to the highest level with 11,9 billion dollars in 2010, Sudan’s import regressed with the separation and was realized under 8 billion dollars in 2012 and 2013. Mostly imported products by Sudan are wheat, sugar, pharmaceuticals, tires, shoes, petroleum oils, telephone, automobile, milk, automotive industry products, business and mining machinery and their parts, tractor, furniture, plastic goods, iron and steel and glass tableware and kitchenware goods. Before the petroleum export, Saudi Arabia was on top among the countries to which Sudan makes export mostly. However together with the petroleum export; Sudan’s most important export markets became China, Japan, India and South Korea. Other important countries are Egypt, Canada, France, Jordan and Lebanon. After becoming a petroleum exporter country, the countries from which Sudan makes import changed as well. While Lebanon was the country from which Sudan made imports mostly and imported petroleum in 1990s, Sudan started to make imports mostly from China as of 2003. As of 2013; other important countries in Sudan’s import are India, Egypt, Uganda, Germany, Australia, Turkey, Italy, Thailand, South Korea, UK and Canada. THE PLACE OF GRAINS AND FLOUR IN THE FOREIGN TRADE Most important item in the imports realized by Sudan as a country is wheat. Wheat constitutes approximately 8% of the total imports. As it is stated above, country’s wheat production is very limited but it shows increase each passing day. Accordingly wheat import continues to increase day by day. According to the USDA data; wheat import, which was 995 thousand tons in 2003/04 season, reached to 2,3 million tons as the highest level of the last 10 years in 2012/13 season. Declining to 1,7 million tons in 2012/13 season, import reached to 2 million tons level again in 2013/14 season. Country’s wheat import is projected to be realized around 2 million tons again in 2014/15 season. A great part of the wheat import is made from countries such as Australia, Canada, Kazakhstan, Russia and Germany. DEĞİRMENCİ DERGİSİ Bu tarihe kadar ihracatın tamamına yakınını tarım ürünleri oluştururken bu tarihten sonra petrol, ihracatın ¾’ünü oluşturmuştur. 2011 yılında Güney’in ayrılmasıyla birlikte petrol rezervlerinin yüzde 75’ini kaybeden Sudan, 2012 yılında yüzde 60’lara varan ihracat kaybına uğramış ve 4 milyar dolara yakın dış ticaret açığı vermiştir. 2013 yılında toparlanan ihracat 6 milyar doların üzerinde gerçekleşmiştir. Sudan’ın petrol dışı ihracatındaki önemli ürünler susam, Arap sakızı, altın, pamuk, şeker, etil alkol, parfümeride ve eczacılıkta kullanılan bitkiler, canlı hayvan ve koyun etidir. 2010 yılında 11,9 milyar dolarla en yüksek seviyesine ulaşan Sudan’ın ithalatı, ülkenin bölünmeyle birlikte gerilemiş, 2012 ve 2013 yıllarında 8 milyar doların altında gerçekleşmiştir. Sudan’ın en çok ithal ettiği ürünler buğday, şeker, ilaç, dış lastik, ayakkabı, petrol yağı, telefon, otomobil, süt, oto yan sanayi ürünleri, iş ve maden makinaları ile bunların aksam ve parçaları, traktör, mobilya, plastik eşya, demirçelik ve camdan sofra ve mutfak eşyasıdır. Petrol ihracatı başlamadan önce Sudan’ın en fazla ihracat yaptığı ülkelerin başında Suudi Arabistan gelmekteydi. Ancak petrol ihracatı ile birlikte Sudan’ın en önemli ihraç pazarları Çin, Japonya, Hindistan ve Güney Kore olmuştur. Diğer önemli ülkeler ise Mısır, Kanada, Fransa, Ürdün ve Lübnan’dır. Petrol ihracatçısı bir ülke konumuna gelmesiyle birlikte Sudan'ın ithalat yaptığı ülkeler de farklılaşmıştır. 1990'lı yıllarda petrol ithal ettiği Libya en fazla ithalat yaptığı ülke konumundayken 2003 yılından itibaren en fazla ithalatı Çin’den gerçekleştirmeye başlamıştır. 2013 yılı itibariyle ithalatındaki diğer önemli ülkeler; Hindistan, Mısır, Uganda, Almanya, Avustralya, Türkiye, İtalya, Tayland, Güney Kore İngiltere ve Kanada’dır. DIŞ TİCARETTE HUBUBAT VE UNUN YERİ Sudan’ın ülke olarak gerçekleştirdiği ithalatta en önemli kalem buğdaydır. Buğday, toplam ithalatın yaklaşık yüzde 8’ini oluşturmaktadır. Yukarıda da belirtildiği gibi ülkenin buğday üretimi son derece kısıtlıdır ancak tüketim her geçen artış göstermektedir. Buna bağlı olarak buğday ithalatı da her geçen gün artış göstermeye devam etmektedir. USDA verilerine göre 2003/04 sezonunda 995 bin ton olan buğday ithalatı, 2011/12 sezonunda son 10 yılın en yüksek seviyesi olan 2,3 milyon tona ulaşmıştır. 2012/13 sezonunda 1,7 milyon tona gerileyen ithalat, 2013/14 sezonunda yeniden 2 milyon ton seviyesine ulaşmıştır. Ülkenin buğday ithalatının 2014/15 sezonunda da yine 2 milyon ton civarında gerçekleşeceği öngörülmektedir. Buğday ithalatının önemli bir bölümü Avustralya, Kanada, Kazakistan, Rusya ve Almanya gibi ülkelerden yapılmaktadır. Kuru baklagiller ve buğday unu da önemli ithalat kalemleri arasında yer almaktadır. 2011 yılında 54 milyon dolar September • Eylül 2014 107 COUNTRY PROFILE • ülke profİLİ Dried legumes and wheat flour are also among the major import items. Realized with a value of 54 million dollars in 2011, Sudan’s dried legumes import reached to 86 million dollars in 2012 and remained at 64 million dollars level. Realized with a value of 35 million dollars in 2011, country’s wheat flour import decreased to 32 million dollars in 2012 and reached to 44 million dollars by increasing again in 2013. Turkey is one of the most important suppliers in dried legumes and flour. değerinde gerçekleşen Sudan’ın kuru baklagiller ithalatı, 2012’de 86 milyon dolara ulaşmış, 2013’te ise 64 milyon dolar seviyesinde kalmıştır. 2011 yılında 35 milyon dolar değerinde gerçekleşen ülkenin buğday unu ithalatı ise 2012’de 32 milyon dolara gerilemiş, 2013’te yeniden yükselişe geçerek 44 milyon dolara ulaşmıştır. Kuru baklagiller ve un konusunda Türkiye en önemli tedarikçi ülkelerden biridir. SUDAN’DA UN DEĞİRMENCİLİĞİ FLOUR MILLIN IN SUDAN CEO of El-Hamama Flour Mills as one of the most important flour mills of Sudan, Ahmet Eltigani A. Moniem Musa states that there are over 30 mills in the country but most these mills have old technology and low capacity. Telling that only 4-5 companies have the latest technology in the country, Eltigani informs that product with good quality is obtained from these mills. Sudan’ın en önemli un değirmenlerinden bir tanesi ElHamama Flour Mill. Firmanın CEO’su Ahmet Eltigani A. Moniem Musa, ülkede 30’den fazla değirmen bulunduğunu ancak çoğunun eski teknolojiye sahip düşük kapasiteli değirmenler olduğunu belirtiyor. Gelişmiş teknolojinin ülkedeki en büyük 4-5 firmada bulunduğunu söyleyen Eltigani, bu fabrikalarda iyi kalitede ürün elde edildiğini belirtiyor. According to the statements of Eltigani; when the latest investments are taken into consideration, it is seen that the mills in the country are more active on investing on technology and growth. Increase in the demand for the flour consumption depending on the failure to achieve stability especially in sorghum production and some other factors points that the industry would develop more. Companies that are aware of that trend seem to already plan their investments for the future. Eltigani’nin açıklamalarının yanı sıra son yıllarda yapılan yatırımlar göz önünde bulundurulduğunda ülkedeki değirmenlerin teknolojiye yatırım yapma ve büyüme konusunda daha aktif olduğu görülüyor. Özellikle sorgumdaki üretim istikrarsızlığına ve bazı diğer etkenlere bağlı olarak un tüketimine yönelik talebin artış göstermesi, sektörün daha da gelişeceğine işaret ediyor. Bu trendin bilincinde olan firmalar, gelecek yıllar için yatırımlarını şimdiden planlamış gözüküyor. References - Kaynaklar: 1. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, Sudan Ülke Raporu, Hazırlayan: Ümit SEVİM, Ankara - 06.08.2014 2. USDA Foreign Agricultural Service, http://www.fas.usda.gov/ 108 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 109 COUNTRY PROFILE • ülke profİLİ 110 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE NEWS • HABER DEĞİRMENCİ DERGİSİ September • Eylül 2014 111 NEWS • HABER 112 September • Eylül 2014 MILLER MAGAZINE
© Copyright 2024 Paperzz