ELEKTRiĞE DEV YATIRIM Uluslararası Enerji Ajansı'nın raporuna göre dünyada 2040 yılına kadar elektrik sektörüne 20,8 trilyon dolar yatırım gerçekleştirilecek. Çin bu dönemde 4,2 trilyon dolarla toplam yatırımın dörtte birini tek başına yapacak. yüzde 2,1 artacak. Elektrik, petrol ve doğalgaz gibi enerji çeşitleri içinde talebi en fazla artan kaynak olarak yerini koruyacak.Raporda yer alan yeni politika senaryolarına göre, dünya genelinde 2040 yılına kadar elektrik sektörüne yapılacak yatırım 20,8 trilyon doları bulacak. Elektrik sektöründe en fazla yatırım ise yenilenebilir enerji alanında gerçekleşecek.Bu dönemde, rüzgar, hidroelektrik, güneş gibi 'yeşil enerji' kaynaklarına yapılacak yatırım miktarı toplamda 7,8 trilyon doları bulacak. Yenilenebilir kaynaklar içinde en fazla yatırım ise rüzgar enerjisi alanında gerçekleşecek. D ünyada 2040 yılına kadar elektrik sektörü yönelik 20,8 trilyon dolar yatırım yapılacak.Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) "2014 Dünya Enerji Görünümü Raporu"na göre, küresel elektrik talebi 2040'a kadar her yıl onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 23 KASIM 2014 Pazar KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net 15 MiLYAR LiRAYA YAKLAŞTI Türkiye'de gayri safi yurtiçi Ar-Ge harcaması, 2013'te bir önceki yıla göre yüzde 13,4 artarak 14,8 milyar lira olarak hesaplandı.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "2013 Yılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetleri Araştırması" sonuçlarını açıkladı. Türkmen gazının Güney Asya'ya yolculuğu başlıyor ürkmenistan doğalgazının Afganistan üzerinden Pakistan ve Hindistan'a ulaşmasını sağlayacak TAPİ doğalgaz boru hattı projesi, Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'ta ele alındı. 2010 yılında Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan (TAPİ) doğalgaz boru hattı projesine ilişkin hükümetlerarası anlaşmanın imzalanmasından sonra geçen 4 yıl içerisinde projede nihai sonuca ulaşılması için büyük gayret sarfedildi. Enerji kaynaklarının ihraç yollarını çeşitlendirme konusunda kararlı olan Türkmenistan hükümeti, bu projenin yapımına 2014 yılında başlamayı hedefliyor. Aşkabat yönetimi, bu projenin yapımına üslenecek lider firma araştırıyor. T una göre, kamu kuruluşları, vakıf üniversiteleri ve ticari sektördeki anket sonuçları ile devlet üniversitelerinin bütçe ve personel dökümlerine dayalı olarak Türkiye'de gayri safi yurt içi Ar-Ge harcaması geçen yıl, bir önceki yıla göre yüzde 13,4 artarak 14 milyar 807 milyon lira olarak hesaplandı. B Ar-Ge personeli arttı Türkiye'de söz konusu harcamanın gayri safi yurt içi hasıla içindeki payı 2013'te yüzde 0,95 oldu. Bu oran bir önceki yıl yüzde 0,92 olarak hesaplanmıştı. Ar-Ge harcamalarında ticari kesim lider Gayri safi yurt içi Ar-Ge harcamalarının yüzde 47,5'i ticari kesim, yüzde 42,1'i yükseköğretim kesimi ve yüzde 10,4'ü kamu kesimi tarafından gerçekleştirildi. Bir önceki yıl ticari kesim yüzde 45,1 ile yine ilk sırada yer alırken, bunu yüzde 43,9 ile yükseköğretim, yüzde 11 ile kamu kesimi takip etmişti. Üretici fiyatları Ekim'de arttı kim ayında yurt dışı üretici fiyat endeksi aylık yüzde 0,6 arttı. Ülke sınırları içinde üretimi yapılarak yurt dışına ihraç edilen malların üretici fiyatlarındaki değişimi ölçen yurt dışı üretici fiyat endeksi (YD-ÜFE), bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 4,22, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,2 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 14,77 artış gösterdi.Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre sanayinin iki sektörünün bir önceki aya göre değişimleri; madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 0,79, imalat sanayi sektöründe ise yüzde 0,6 artış olarak gerçekleşti. E nümüzdeki aylarda yürürlüğe girmesi beklenen Karayolları Trafik Yönetmeliği çerçevesinde sürücü belgesi alabilmek zorlaşıyor. Yaş sınırı ile tecrübeyi öne çıkaran düzenlemeye göre mevcut yasalara göre 9 çeşit olan sürücü belgesinin 17 farklı türü olacak. Ağır vasıta ehliyeti almak isteyen sürücü adayları öncelikle B sınıfı ehliyet alacak. Ö EBSO Türkiye'nin 'mükemmel sivil toplum kuruluşu' oldu ge Bölgesi Mükemmellik Ödülü ile başarılarını perçinleyen Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), sivil toplum kategorisinde de Türkiye Mükemmellik Ödülü’nün sahibi oldu. Küçük ve orta ölçekli işletmeler kategorisinde ise ödülü, Method Research Company kazandı. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, bu ödülle Türkiye genelinde oda ve borsalara örnek olduklarını söyledi. E M Ekonomi 2 Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) cinsinden 2013'te toplam 112 bin 969 kişi Ar-Ge personeli olarak çalıştı. Bir önceki yıla göre TZE cinsinden Ar-Ge personeli sayısındaki artış yüzde 7,5 oldu. Ar-Ge personelinin sektörler itibarı ile dağılımına bakıldığında ise TZE cinsinden toplam Ar-Ge personelinin yüzde 51,7'si ticari kesimde, yüzde 37,7'si yükseköğretim kesiminde ve yüzde 10,6'sı kamu kesiminde yer aldı. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1. Düzey'e göre, aynı dönemde Ar-Ge harcamalarının en yüksek olduğu bölge yüzde 27,5 ile Ankara, Konya ve Karaman'ın dahil olduğu Batı Anadolu Bölgesi olurken, bu bölgeyi yüzde 21,3 ile Doğu Marmara ve yüzde 20,3 ile İstanbul Bölgesi takip etti. Ar-Ge personel sayısına göre ise yüzde 22,7 ile İstanbul ilk sırada yer aldı. İstanbul'u yüzde 22,2 ile Batı Anadolu Bölgesi ve yüzde 15,5 ile Doğu Marmara Bölgesi izledi. Ehliyet almak zorlaşıyor Otomotivcide ’serbest ticaret’ umudu itsubishi’nin distribütörü Temsa Motorlu Araçlar’ın Genel Müdürü Eşref Zekâ, 2015’ten umutlu olup; “Bir yandan Euro/Yen kurunda Yen adına olumlu tablo, bir yandan Japonya ile serbest ticaret anlaşması (STA) görüşmelerinin yakında başlaması lehimize olacaktır. STA ile gümrük vergileri inecek. Bu da Mitsubishi’ye Türkiye’de fiyat avantajı sunacak.” dedi.2014’te otomobil ve hafif ticari satışlarının yüzde 10-15 daralma ile 750 bin seviyesinde kalacağını belirten Zekâ, “Tahminimize göre satışlarımız seneye 2014’ü bir miktar aşacak ancak 2013’ün altında olacak. 2015’te otomobil ve hafif ticari satışlarının 780-800 bin seviyelerinde olacağına ihtimal veriyoruz.” ifadelerini kullandı.Zekâ, Mitsubishi’nin de 2014’ü 6 bin ticari, 7 bin binek satışı tamamlayacağını açıkladı. Ar-Ge harcamaları, finanse eden kesimler itibarıyla ince lendiğinde, 2013'te harcamaların yüzde 48,9'unun ticari kesim, yüzde 26,6'sının kamu kesimi, yüzde 20,4'ünün yükseköğretim kesimi, yüzde 3,3'ünün yurt içi diğer kaynaklar ve yüzde 0,8'inin yurt dışı kaynaklar tarafından karşılandığı görüldü. Türkiye’nin en büyük traktörü 210 bin Euro’ya satıldı Zeytinde uygun hasat dönemi için çalışma yapılıyor ürkiye’nin en büyük traktörü 210 bin Euro’ya Adanada alıcı buldu.Adana Tarım ve Adana Sera-Bahçe Fuarı’nda sergilenen ve Türkiye’nin en büyük traktörü Massey Ferguson 8737, 210 bin Euro’ya alıcı buldu. 400 beygir gücünde, klimalı ve kabinli olan traktörün sahibi, Adana’nın en büyük çiftçilerinden olan Haydar Özgören oldu. Traktörün satışında pazarlığı ise Vali Mustafa Büyük ile Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü yaptı. T Özgören’in kendisinin 200 bin Euro verdiğini, firmanın ise 220 bin Euro talep ettiğini bildirmesi üzerine Vali Büyük ile Büyükşehir Belediye Başkanı Sözlü devreye girdi. Özgören ile Massey Ferguson Genel Müdürü İbrahim Aksoy ile konuşan Büyük ve Sözlü, ikiliyi 210 bin Euro’da uzlaştırdı. Böylece Türkiye’nin en büyük traktörü 210 bin Euro’ya (yaklaşık 600 bin TL) Adanalı çiftçi Haydar Özgören’in oldu. Ekonomi 3 B alıkesir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından, yağlık zeytinde zeytin sineği zararının verim ve kaliteye etkisi açısından uygun hasat döneminin belirlenmesi için tarla günü düzenlendi. Havran ilçesinde düzenlen etkinlikte üreticilere, uzman personel tarafından uygulamalı olarak bilgi verildi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 2012 yılından bu yana uygulanmakta olan "Tarımsal Yeniliklerin Yaygınlaştırılması" projesi kapsamında çalışmalar yürütülüyor. "Araştırma Yayım ve Çiftçi Bağının Güçlendirilmesi" çalışmaları doğrultusunda İzmir Zeytincilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü ile ortaklaşa çalışma yapılıyor. Bu kapsamda zeytin sineği zararının zeytinyağı verimi ve kalitesine etkisi açısından en uygun hasat döneminin belirlenmesi için çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Söz konusu projenin sonuçları, Havran'daki tarla günü ile üreticilere uygulamalı olarak anlatıldı. Proje Gündem 8 ‘Çözüm süreci Türkiye’nin önünü açar’ Projelerde ‘mahalle kültürü’nü yaşatacak Davutoğlu: Kürtler temsil hakkını bize verdi anko Holding Onursal Başkanı Abdülkadir Konukoğlu’na göre Türkiye’nin ekonominin önünü açacak en önemli gelişme ‘çözüm süreci.’ Konukoğlu, Güneydoğu’da yatırımlar yapılmasını öneriyor. oplu Konut İdaresi (TOKİ) yeni projelerinde konsept değişikliğine giidyor. Yeni projelerde sosyal beklentilerin karşılanması, değişik gelir gruplarından insanların kaynaşması hedefleri gözetilecek. aşbakan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye ekonomisinin başarısının üç temeli var: Siyasi istikrar, makro ekonomik istikrar ve yapısal reformlar”şeklinde değerlendirmelerde bulundu. S T B yürütücüsü Zeytincilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü tarafından zeytin sineği zararının zeytinyağı verimi ve kalitesine etkisi açısından en uygun hasat zamanının belirlenmesi yönünde uygulamalar yapıldı. Çiftçilerin katıldığı etkinlikte uzman personel, sahada uygulamalı olarak bilgi verdi. Çiftçiler de merak ettikleri soruları sordu. Yalçın İÇYER Allah’ım arap baharını Kur"an baharına çevir "Gelin bu yalancı ismi değiştirelim" Yazısı S.10’da Süleyman GÖKSU UMEYR BİN VEHB (R.A.) Yazısı S.10’da 2 Ekonomi 23 KASIM 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA YÜZDE 95'İ TÜRKİYE'DEN KARŞILANIYOR AZİ Üniversitesi Eğitim G Fakültesi Kimya Eğitim Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Defne Tanıtım Grubu Kurucusu Prof. Dr. İbrahim Uslu, dünyanın defne yaprağı, yağı ve sabunu ihtiyacının yüzde 95'inin Türkiye'den karşıladığını, ülkeye ekonomik katkısının yılda 200 milyon dolar olduğunu söyledi. Mersin'in Silifke İlçesi'nde gerçekleştirilen 1'inci Defne Tanıtım Çalıştay'ına katılan Ucuz uçak bileti geliyor Defne Tanıtım Grubu Kurucusu Prof. Dr. İbrahim Uslu, defnenin ülke ekonomisine katkısını anlattı. Defne ormanlarının ilk defa Romalılar tarafından Silifke bölgesinde oluşturulduğunu belirten Uslu, "İlk çalıştayımız bir kıvılcımdır. İlk defne ormanları bu bölgelerde Romalılar tarafından oluşturuldu. Romalılar bu eşsiz ağacın faydalarını çok iyi biliyorlardı. Tohumunu, yaprağını, yağını kullanıyorlar ve yağından da kül ile sabun yapıyorlardı. Tapınaklarında defne tütsüsünü kullanıyorlar, rahipler defne yaprağı çiğneyerek kendinden geçiyordu" dedi. 200 MİLYON DOLARLIK GELİR Dünyanın defne yaprağı, yağı ve sabunu ihtiyacının yüzde 95'inin Türkiye'den karşılandığını belirten Uslu şöyle konuştu: "Bor gibi defne de ülkemizin önemli ihracat kalemidir. Defne sabunu, yağ, baharat ve kozmetik sanayisi açısından önemli bir bitki olan defne ağaçları, orman köylüsünün ek kazanç kaynağı olmasının yanı sıra ülke ekonomisinin de önemli ihracat kalemleri arasında yer alıyor. ABD ve AB ülkelerine her yıl 20 bin ton dolayında kurutulmuş defne yaprağı ihraç edilerek, yaklaşık 30-40 milyon dolar kazanç sağlanıyor. Türkiye'de Dünya pizza liginde ilk 3'e oynuyor Türkiye’de 400 şubeye ulaşan Dominos Pizza, dünya liginde ilk 3’ü hedefliyor. Genel Müdür Aslan Saranga, bunun için 150 şube daha açmaları gerektiğini belirterek, 3 yıllık hedeflerinin ise 1 milyar TL ciro olduğunu söyledi 0’e yakın ülkede 11 binden 7veren fazla restoran ile hizmet Dominos Pizza’nın en laştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Milli Savunma U Bakanlığı tarafından imzalanan asker ve sivil ayrımı gözetilmeden Türk Hava Sahası’nın esnek kullanımına imkan tanıyan yönetmelik yürürlüğe girdi. Böylece artık hem daha kısa hem de daha ucuz yolculuk edilebilecek. Buna göre artık yolcu uçakları Türkiye genelinde serbestçe gidebilecek. Böylece askeri alanların çevresine göre çizilen uçuş rotaları kısalacak ve yeni rotalar 'kuş uçuşu' belirlenecek. Bundan sonra uçaklar daha kısa mesafeden uçacağı için hem yıllık 500 milyon dolar kar sağlanacak hem de biletlerde indirim yolu açılacak. Anlaşmadan önce yolcu uçaklarının uçuş güzergahı üzerindeki askeri alanların üstünden uçması yasaktı. Yapılan anlaşmayla birlikte yolcu uçakları ihtiyaçlarına göre doğrudan rota belirleyebilecek. Ve uçakların yolları kısalacak, ilave uçuş yolları anlık belirlenebilecek, önemli oranda yakıt ve zaman tasarrufu sağlanacak, uçakların bakım maliyetleri azalacak, çevre kirliliği ile birlikte küresel ısınma etkisi azalacak ve uçakların toplam aktif kullanma süresinin artışı gibi doğrudan veya dolaylı tasarruflar ile birlikte yıllık 500 milyon dolar kar elde edilecek.CİHAN Tarım, kadınlarda işsizliği rekor seviyede düşürdü hızlısı Türkiye. Genel Müdür Aslan Saranga, Türkiye ile birlikte 4 ülkenin yönetimini gerçekleştirdiklerini belirterek “Türkiye, dünya sıralamasında en büyük 6'ncı ülke konumunda ve dükkan artışı olarak en hızlı büyüyen ülke. 2 yıl içinde hedefimiz ilk 3’e girmek. Bu hedef için de 150 mağaza daha açmalıyız. 2014 yılını yaklaşık 450 şube ile tamamlayacağız” dedi. Şu anda sıralamada ABD dışında Hindistan 800 restoran ile ilk sırada bulunurken, İngiltere benzer rakamla ikinci sırada. Meksika ve Avustralya 500’er restoran ile 3 ve 4’üncü sırada yer alıyor. Türkiye'de 400’üncü şubesini geçtiğimiz günlerde açan Dominos Türkiye, bu yıl sonuna kadar sadece Türkiye’de 450 şubeye ulaşmayı ve 2014’ü 500 milyon TL ciro ile kapatmayı hedefl iyor. Marka, hali hazırda faaliyette olan 100 franchise, 250 restoran işletiyor. Büyüdükçe franchise oranını artıracaklarını söyleyen Saranga, franchise oranının yüzde 70–80’e çıkmasını beklediklerini belirtti. Saranga, bu rakamlar ile birlikte 2014’ü 75 yeni restoran T Cironun yüzde 70’i eve servisten Domino’s olarak evlere serviste yüzde 40–45’ine sahip olduklarını anlatan Aslan Saranga, tüm pizza pazarının ise yüzde 20–25’ini kapsadıklarını dile getirdi. grup gazeteci birlikte, Sanko Holding Onursal Başkanı Abdülkadir Konukoğlu ile de sohbet imkanı bulduk. Konukoğlu’nun günlük işlerden ayrıldıktan sonra kullandığı holding binası dışındaki çalışma ofisinde gerçekleşen sohbet toplantısında, Gaziantep, Sanko’nun planları, yatırımları ve genel durum konuşuldu. Markanın cirosunun yüzde 70’i evlere servisten oluşuyor. Dominos Türkiye, geçtiğimiz ay 5 milyon TL yatırım ile bir inovasyon merkezi de açtı. Ürün geliştirme için araştırma, insan kaynakları, pazarlama vb. kalemler ile birlikte yaklaşık yıllık 3–4 milyon TL’lik bütçe ayırdıklarını anlatan Aslan Saranga, “Yurtdışı gelişmelerini de takip edip buradaki müşterilerimizde test ediyoruz. İnovasyon mutfağımızın da kuruluş amacı bu. 4 tane de merkez mutfaklarımız var. Bu mutfaklarımız bizim lojistik noktalarımız. Domino’s Pizza’da şubelere tüm ürünler taze bir şekilde merkez mutfaklardan sevk ediliyor. Franchise sonrasında sadece Sanko’nun patronuna, bölgenin en büyük iş grubunun başındaki isme, “Türkiye’yi, ekonomiyi koşturacak en önemli birkaç tedbir ne olabilir?” diye sordum... Konukoğlu, birkaç şey değil de bir konunun üzerinde durdu: Çözüm süreci. Konukoğlu’na göre ürünü açıp, pişirip, servis ile ilgileniyor” diye konuştu. Son olarak Mangal Pizza çeşidini çıkaran marka, Ocak 2015 itibariyle yeni ürünlerini piyasaya sunarak tüketiciyle buluşturacak. En büyük sorun gıda enflasyonu Aslan Saranga, genç nüfus ile birlikte sektörün çok hızlı büyüdüğünü ve yıllık büyüme oranının sektörde yüzde 10 olarak gerçekleştiğini, önümüzdeki 10 yılda da aynı oranda büyümenin sürmesini beklediklerini söyledi. Saranga, kendilerinde ise bu oranın yüzde 30’lara ulaştığı bilgisini paylatı.H HABER MERKEZİ Marmara’ya otoyol çemberi Sanko Holding Onursal Başkanı Abdülkadir Konukoğlu’na Türkiye’yi ve göre Türkiye’nin ekonominin ekonomiyi en önünü açacak en önemli pozitif gelişme ‘çözüm süreci.’ etkileyebilecek tedbir, çözüm Konukoğlu, Güneydoğu’da süreci. İki açılı kâr - zarara bakmadan kamu bir görüşü var. yatırımları yapılmasını Çözüm sürecinin öneriyor siyaseten Türkiye’yi rahatlatacak bir gelişme olarak görüyor. Ekonomide ise bölge için, zaman zaman başka mecralarda da savunulan ‘kamu yatırımları’ öneriyor. Bölgenin en önemli kanaat önderlerinden biri olarak Konukoğlu’nun bu yaklaşımı önemli. Şöyle düşünüyor: “Çözüm süreci normal seyrinde ilerliyor. Sürece çomak sokmak isteyenlere rağmen süreç devam ediyor. İstemeyenler var tabii. Buna da milletin karşı çıkması lazım. Biz Gaziantep’te yüzyıllar Müslümanlar, Yahudiler, Hıristiyanlar ve Ermeniler, çok iyi ilişkiler içerisinde yaşadık. ABD’de ne kadar millet var. Türkiye bir mozaik. Kürdü, Türkü, Lazı diye ayırmak yanlış. Diyarbakırlı İstanbul’u bırakır mı? Bu konunun çözümü Türkiye’yi rahatlatır. Ekonomide, bölgede kamunun öncülüğünde yatırımlar yapılmalı. Bunda kazanç – zarar hanesine bakılmamalı. Bölgede 22 dakikada 9 kilometre yol üyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, B Bursa'nın daha ulaşılabilir marka bir kent haline getirilmesi amacıyla sürdürülen çalışmalar kapsamında yenilenen şehrin simgesi teleferiğin yılbaşından itibaren kayak pistlerinin bulunduğu oteller bölgesine ulaşım sağlayacağını bildirdi. Altepe, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Altın ile yeni teleferiğin ikinci etabında devam eden çalışmaları yerinde inceleyip Bursa Teleferik AŞ Genel Müdürü İlker Cumbul'dan bilgi aldı. ‘ÇÖZÜM SÜRECİ TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ AÇAR’ novasyon Haftası için Gaziantep’te İbulunduğumuz sırada, bir ürkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2014 Ağustos ayında 3 milyon 54 bin erkek, 2 milyon 761 bin kadının tarımda istihdam edildiğini söyledi.Bayraktar, “Tarım, kadınlarda işsizliği 5,5 puanla rekor bir seviyede düşürdü ve yüzde 18,2’den yüzde 12,7’ye indirdi. Ağustosta tarım genel işsizliği 2,2 puan gerileterek yüzde 12,3’ten yüzde 10,1’e çekti.” dedi. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Şemsi Bayraktar, tarımın işsizliği erkeklerde 1,3 puan düşürerek yüzde 10,2’den yüzde 8,9 indirdiğini belirtti. TZOB Başkanı, mart ayında 1,9, nisanda 1,8, mayısta 1,9, haziranda 2, temmuzda ise 2,2 puan azalttığını dile getirdi. Bayraktar, ağustos ayında tarımda çalışan sayısının, temmuz ayına göre 99 bin kişi azalarak 5 milyon 914 bin kişiden 5 milyon 815 bin kişiye indiğini belirtti. CİHAN ve 15 milyon dolarlık bir yatırım ile tamamlayacaklarını belirtti ve önümüzdeki 3 yıla dair hedefleri hakkında ise şunları söyledi: “Önümüzdeki 3 yıl içinde Rusya cirosunu da dahil ederek 1 milyar TL’lik bir ciro hedefimiz var. Bu rakamın yaklaşık yüzde 20’si yurtdışından olacak. Rusya’da 100 şubeye ulaşmak istiyoruz. Gürcistan ve Azerbaycan’da da etrafındaki 2–3 ülkeyi alarak toplamda 50 restoranlık bir büyüklük hedefl iyoruz. 2015 yılı ciro hedefimiz de yaklaşık 650–700 milyon TL yönünde. Bu sürede toplam yatırım 50– 60 milyon TL olacak.” Kasım ayı içinde Azerbaycan’da ilk restoranı açacak olan Dominos Türkiye, 2015’in ilk çeyreğinde Gürcistan’a da gitmiş olacak. Saranga’nın verdiği bilgilere göre tüm dünyada pizza sektörü yaklaşık 40 milyar dolara yakın bir pazarı oluşturuyor. Türkiye’de ise yaklaşık 1 milyar dolarlık bir büyüklük var. Akdeniz kıyıları başta olmak üzere Ege, Marmara ve Karadeniz kıyıları ile bu kıyıların iç kısımlarında yetişen ve Akdeniz bitki örtüsünün en fazla gelir getiren ağacıdır. Zeytin dahil tüm ağaçların sadece meyvesinden gelir elde edilirken defne ağaçlarının hem meyvesinden hem de yapraklarından istifade edilir. Bu nedenle en yüksek gelir defne ağaçlarından elde edilir.”C CİHAN ile Marmara Bölgesi otoyollar M ber çem bir cak ıla yap adeta ring zaman içerisinde sanayi kültürü oluşunca kamu çekilip, meydanı özel sektöre bırakmalı. Devletin katkısı ve öncülüğü olmazsa özel sektör bölgede yatırıma yönelmez. İş ve aş olanağı sağlanırsa, çözüm sürecinin hız kazanacağına inanıyorum.” Bölgede kar - zarara bakılmadan kamu yatırımları yapılması zaman zaman gündeme geldi. Et Balık Kurumu’nun bölgedeki birimlerinin özelleştirilmemesi bu anlayışla benimsendi. Bu elbette yeterli değil. Özel sektör bölgede güvenlik tam tesis edilmeden yatırıma sıcak bakmıyor. Ancak bölgenin de ekonomik kalkınmaya ihtiyacı var. Bu konudaki gelişmelerin, gençlerin iş sahibi olmalarının yumuşamaya, kaynaşmaya katkı yapacağı düşünülüyor. CİHAN nbul, altına alınıyor. Projede İsta esir, lık Ba , rsa Bu , Kocaeli, Yalova kenti 7 . var ağ ird Tek ve le Çanakka je pro otobanla birleştirecek atacak. Marmara'da trafiği rahatl la Türkiye’de ulaşımın en faz ara ili ise rm Ma lge bö en yükünü çek zaten lığı İstanbul. Ulaştırma Bakan en yet e trafik yükü kendin rle transit İstanbul’un diğer şehirle ara geçişini yapacak Marm ber otoyolu Bölgesi’ne adeta bir çem i ile ring ber çem yol Oto or. oluşturuy un ul’ nb alanı olacak bölge İsta lerden lge bö er diğ ve İçanadolu, Ege an ınd alt ı kıs bas rın çla gelen ara kurtulacak. K YENİ GÜZERGAH AÇILACA er Otoyol ile İstanbul’un diğ merkezine ir şeh tısı lan bağ re irle şeh ylece uğramadan geçilecek. Bö en gelen erd gel böl er diğ un İstanbul’ ah erg araçlarına yeni bir güz e açılacak. İstanbul’un için ansit tar bir iği ild geç n girilmede ih Fat ve içi şehir olacak. Boğaz i ler prü Kö et Sultan Mehm üzerindeki baskı böylecek de kurulan Çanakkale Boğazı üzerin sü’nde prü Kö a Asm it köprü ve İzm iz den in olacak. Köprüde dairen ile ası lam bağ rı kısmındaki alanla arı ml ksı ik kes ın otobanlar AN tamamlanmış olacak.CİH Yeni teleferiğin büyük ilgi gördüğünü anlatan Altepe, "Bursa'nın simgesi olan teleferiğin yenileme çalışmaları hızla sürüyordu. İlk etapta Teferrüç ile Sarıalan arasında çalışan hattımızı bu yıl içinde açmıştık. Teleferik ilk etabında, 4 ay içinde 450 bin kişiyi taşıdı. Şimdi esas hedefimiz olan oteller bölgesine ulaşma konusunda Sarıalan ile oteller bölgesi arasındaki hatta devam eden çalışmalarımızın da artık sonuna doğru geliyoruz" diye konuştu. Altepe, kent merkezindeki Teferrüç İstasyonu ile Sarıalan arasındaki ilk etabın 4 bin 500 metrelik hattan oluştuğunu ifade etti.C CİHAN Toprağımız artık akıp gitmiyor ürkiye’nin içinde bulunduğu coğrafi konum, T iklim, topografya ve toprak şartları, erozyona karşı hassasiyetini artırıyor. Erozyon ile taşınan toprakla birlikte organik madde de taşınıyor ve toprakların verimliliği azalıyor. Toprakların korunması, tabii kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve gıda güvenliğinin sağlanması erozyonla mücadele edilmesini zorunlu kılıyor. Ormanların, toprak erozyonunu azaltıcı, hatta tamamen engelleyici tesirlerinin olduğu çeşitli araştırmalarla açıkça ortaya konuluyor. Toprağı erozyona karşı koruyan en önemli etkenin bitki örtüsü olduğu da herkes tarafından biliniyor. Bu kapsamda çalışmalarını yürüten Orman ve Su İşleri Bakanlığı, 2003-2014 yılları arasında 4 milyon 112 bin hektar alanda ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve rehabilitasyon çalışması yaparak, toplam 3 milyar 250 milyon adet fidanı toprakla buluşturdu. Erozyonla mücadeleye hız kesmeden devam eden Orman ve Su İşleri Bakanlığı bu çerçevede mücadelesini hazırladığı eylem planları ile sürdürüyor. CİHAN 23 KASIM 3 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA TOKİ yeni projelerde ‘mahalle kültürü’nü yaşatacak Tohumunun 1 gramı 1 gram altından pahalı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) yeni projelerinde konsept değişikliğine giidyor. Buna göre yeni projelerde sosyal beklentilerin karşılanması, değişik gelir gruplarından insanların kaynaşması, semt sakinleriyle esnafın iç içe olması gibi hedefler gözetilecek arımsal Araştırmalar ve T Politikalar (TAGEM) konut üretimlerimizi sosyal ihtiyaçlara cevap verecek biçimde şekillendirmeye başladık” dedi. Kayaşehir’de ilk adım atıldı oplu Konut T İdaresi (TOKİ) Başkanı Ergün Turan, site şeklindeki yapılanmaların insan ilişkilerini zayıflattığını ve insanları diğer hayatlara yabancılaştırdığını belirterek, yeni projelerde mahalle kültürünün yaşatılacağını söyledi. TOKİ’nin yeni projelerine ilişkin konsept değişikliği hakkında açıklama yapan Ergün Turan, artık sosyal beklentileri karşılayan, değişik gelir gruplarından insanların kaynaşacağı projeler gerçekleştireceklerin i bildirdi. Projelerde semt sakinleriyle esnafın iç içe olduğu bir şehirleşme hedeflediklerinin altını çizen Turan, “Temel üretim yaklaşımlarımızın başına mahalle konseptini aldık. İstanbul’daki Kayaşehir’de yürüttüğümüz projeyle, içinden cadde geçen, etrafında tek katlı dükkânların, bisiklet yollarının, spor alanlarının, caminin ve çarşının olduğu; büyük bir meydana açılan, meydanda kafe ve restoranların bulunduğu bir mahalle konseptini göreceksiniz” ifadelerini kullandı. Sosyal ihtiyaçlara cevap verecek Ekonomik ve sosyal gelişimin vatandaşların talep ve beklentilerini de değiştirdiğini vurgulayan Turan, “Toplumumuzda her daim dayanışma kültürünü yaşatma arzusu vardır ancak ikamet ettiğimiz semtlerde, ‘çevreden yalıtılmış’ siteler kurulduğunda, ilişkiler zayıflıyor ve dışımızdaki hayata yabancılaşıyoruz” diye konuştu. Geleneksel yaşam kültürünün modern şehirlerde hayat bulması için TOKİ olarak konutların sadece nicelikleriyle değil, nitelikleriyle de ilgileneceklerini kaydeden Turan, “Temel üretim yaklaşımlarımızın başına ‘mahalle konseptini’ aldık; Bu kapsamda İstanbul’un yanı sıra Gaziantep’te de proje başlattıkları bilgisini veren Ergün Turan, İstanbulKayaşehir’de inşa edilen 2 bin 618 konutluk projenin, TOKİ’nin bundan sonra takip edeceği ‘mahalle kültürü’ felsefesinin önemli bir unsuru olduğunu söyledi. Ergün’ün verdiği bilgilere göre, Kayaşehir’de, içinden cadde geçen, etrafında tek katlı dükkânların, bisiklet yollarının, spor alanlarının, caminin ve çarşının olduğu, büyük bir meydana açılan, meydanda kafe ve restoranların bulunduğu bir mahalle konsepti oluşturulacak.AA Genel Müdürü Masum Burak, 1 gram hibrit tohumunun 1 gram altından pahalı olduğunu belirterek, "Kullandığımız hibrit tohumların 2003 yılında yüzde 90'ı ithaldi, yaptığımız çalışmalarla bu oranı yüzde 50'ye çektik" dedi. Burak, düzenlediği basın toplantısında, tohumculuğa ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hibrit tohumun bilinenin aksine kısır olmadığı ve içinde GDO bulunmadığını ifade eden Burak, bu tohumların insan eliyle teknoloji kullanılarak arzu edilen amaçlara göre ıslah edilebildiğini anlattı. Hibrit tohumun en üstün melez tohum olduğuna işaret eden Burak, hibrit tohumların özellikle örtü altı sebzecilikte önem arz ettiğini kaydetti. Hibrit tohumların çok pahalı olduğunu belirten Burak, "1 ENERJİ İHTİYACININ YÜZDE 100'Ü YENİLENEBİLİRDEN KARŞILANABİLİR GÜNDER Başkanı Bayraktar "Türkiye her yıl 2.5- megawat olabilir. Nereden bakarsanız bakın 3 bin megawatlık güç kurabilir. 8 yılda 24 bin 2023'e 23 bin megawat ile ilerleyebiliriz" dedi belirten Bayraktar, bireysel kullanıcının daha kolay yatırım yaptığını ifade etti. luslararası Güneş U Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER) Başkanı Kemal Gani Bayraktar, Türkiye'nin güneş enerjisi ile elektrik üretiminde çok hızlı ilerleyebilecek kapasitesinin bulunduğunu söyledi. İzmir'de düzenlenen "SOLARTR 2014" konferansında soruları cevaplayan Bayraktar, dünyada kurulu kapasiteye bakıldığında güneş enerjisinden elektrik üretiminde neredeyse sıfır noktasında olan Türkiye'nin yıl sonunda 80 ile 100 megawat kurulu güce ulaşabileceğini belirtti. Güneş enerjisinden elektrik üretiminin dünyada 2013 sonu itibariyle kurulu gücün 140 bin megawat olduğunu hatırlatan Bayraktar, Türkiye'nin bu alanda katedeceği mesafenin çok olduğunu kaydetti. Bayraktar, "Türkiye güneş enerjisi ile elektrik üretiminde çok hızlı ilerleyebilir. Türkiye her yıl 2.5-3 bin megawatlık güç kurabilir. 8 yılda 24 bin megawat olabilir. Nereden bakarsanız bakın 2023'e 23 bin megawat ile ilerleyebiliriz" dedi. Türkiye'nin önündeki mesafeyi çok hızlı kat edebileceğine işaret eden Bayraktar, şunları söyledi: "Saha var, güneş var, sanayimiz var. Nerede tıkanıyor? Teşvikte falan değil. Bürokratik süreçlerin uzamasından başka bir şey değil. Bu yıl 600 megawat kapasite talebi için 496 proje, 8 bin megawatlık kapasite talebi oldu. Ölçüm zorunluluğu gibi şeyleri eklenince 1 seneden beri 600 megawatlık yatırım gerçekleşmedi." Sanayicilerin kendi çatılarında sistemi kurup elektrik üretebildiğini Bayraktar, Türkiye'nin hidro elektrik dahil yenilenebilir enerji payının yüzde 29 olduğunu, son 10 yıllık kalkıma planında yüzde 35'lik hedef belirlendiğine işaret ederek, "Türkiye'de rüzgar var, güneş var. Kaldı ki üretimimizi ve binalarımızı daha verimli yaptıkça yenilenebilir enerjiden ihtiyacımızı karşılamak bizim için daha erişilebilir oluyor. Türkiye'nin ihtiyacının yüzde 100'ünü yenilenebilir enerjiden karşılaması hayal değil. Bu hep yatırımla değil, talebi tasarrufla daraltarak olacak. Erişilebilir bir hedeftir" diye konuştu. Bayraktar, güneş enerjisi yatırımlarında gelişen teknolojiyle maliyetin düştüğünü, yatırımcıların kendi bütçeleriyle tesis kurabildiğine işaret etti. Bayraktar, Türkiye'de güneş enerjisi teknolojilerini üreten 20 civarında firmanın bulunduğunu, "Teknoloji üretiminin yüzde 55'i yerli hale geldi. Gelecekte yüzde 85'i yerli olması bekleniyor" dedi. "Komşuda gördüm ben de isterim etkisi ile yayılsın" Türkiye'nin çatılarda kurduğu sistemle ısıttığı suyu sanayinin yanı sıra ev ısıtma ve soğutmalarında da kullanması gerektiğini belirten Bayraktar şöyle devam etti: "Güneş enerjisiyle su ısıtmada kurulu güç olarak dünyada dördüncüyüz, ama bunu kalitesiz kolektörlerle ve sadece sıcak su ısıtmasında kullanıyoruz. O sıcak suyu alıpta yıkanmanın dışında kullanmıyoruz, sanayide kullanmıyoruz. Biz 11 bin metrekare kurulu güçle dördüncüyüz. Üçünü sırada Almanya'nın 12 bin metrekare kurulu gücü var. Almanya'nın güneşi bizim üçte bir oranında ve süresi daha da az. Biz 4. olarak gurur duyulacak durumda değiliz. İleride mesafe kaydedeceğiz. Şu anda kullandığımız teknolojiyi ayrı bir hatla ısıtmada da kullanabiliriz. Soğutma tarafında şu anda Türkiye'de yaygın bir uygulama yok. Bu teknoloji var ve pahalı da değil, ama biraz yaygınlaştırılması gerekiyor. Bu da ne olacak doğalgazdan tasarruf anlamına gelecek. Ama ne var Türkiye'de, yaygın kullanımı yok. Komşuda gördüm ben de isterim etkisi ile yayılsın." AA gramı 1 gram altından pahalı. Çünkü teknoloji ile uzun zamanlarda geliştiriliyor. 2003 yılında kullandığımız hibrit tohumların yüzde 90'ı ithal tohumlardı. Yaptığımız çalışmalarla bu oranı yüzde 50'ye çektik. Türkiye'de serbest piyasa kuralları uygulanıyor. Yabancı tohumların Türkiye'ye girmesini engelleyemeyiz. Ama Allah korusun sınırları kapattığımız zaman Türkiye'nin tohum ihtiyacının yüzde 100'ünü karşılayabilecek durumdayız" diye konuştu. 633 tohumculuk firmasından 614'ü yerli Burak, GDO ile ilgili de bazı bilgiler de verdi. Biyogüvenlik Kanunu'na göre Türkiye'de genetiği değiştirilmiş bitki ve hayvan üretiminin yasak olduğunu, bu konuda çok yüksek lma dünyada tam 144 milyar E dolarlık ekonomi oluşturuyor. Çin ve ABD’nin ardından dünyanın üçüncü büyük üreticisi Türkiye’de ise elma ekonomisi 3 milyar dolar. Bir yılda tüm dünyada 76 milyon ton elma üretiliyor. Türkiye’de üretim 3 milyon tonu aşmış durumda. Dünyada bir elma ortalama 2 dolardan satılırken, Türkiye’nin ürettiği elma ancak 1 dolardan alıcı bulabiliyor. Üçüncü büyük üretici Türkiye’nin 144 milyar dolarlık pazardan daha fazla pay alması için elmaya katma değer sağlaması gerekiyor. Aktardığımız tüm bu rakamlar Cantek Soğutma’nın Yönetim Kurulu Başkanı Can Hakan Karacan ile Prof. Dr. Rahmi Türk’ün araştırmaları sonucunda ortaya çıkmış ‘Elma’ kitabından. Türkiye'de toplam 633 tohumculuk firması bulunduğunu, bunun 614'ünün yerli olduğunu ifade eden Burak, tohumculukta 2002 yılında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 31 iken 2013 yılına gelindiğinde bu rakamın yüzde 65'e yükseldiğini kaydetti. Burak, bir soru üzerine üreticilerin kullandığı mısır tohumlarının yüzde 43'ünün yerli olduğunu söyledi. Türkiye'nin gayrisafi milli hasıladan ArGe'ye ayırdığı payı artırdığına dikkati çeken Burak, tarımsal Ar-Ge'ye ayrılan payın geçen yıl 180 milyon lira olarak gerçekleştiğini anımsattı. "Kimin tohum çeşidi varsa bize önersin" Burak, Tohum Gen Banka'sında 108 bin tür saklandığını belirterek, "Kamuoyunda bilinen 'yerli tohumlarımız yok oldu' algısı yanlış. Kimin tohum çeşidi varsa bize önersinler biz bunları kendi isimleri ile alıyoruz ve üzerinde çalışıyoruz”dedi.A AA Türk tekstilini Rusya’da pazardan AVM’ye taşıdı ntalya’da düzenlediği moda A şovlarıyla Türk tekstilcisini Rusya başta olmak üzere 30’dan fazla ülkeyle buluşturan Dosso Dossi Fashion Show Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eraslan, “Fasonu bırakalım, katma değer yaratalım, Rusya lüks tekstil pazarında yerimiz hazır, karlılık çok daha yüksek” diye konuştu. Her yıl dünyaca ünlü isimleri podyumuna çıkartan Dosso Dossi, “Business Holiday” iş konseptiyle de yargıtay tarafından onaylanan “ilk özgün iş fikri” oldu. Yaklaşık 150 markanın ürünlerini 30 ülkeden gelen hazır tekstil alıcıları ile buluşturan etkinlikte bugüne kadar Adriana Lima, Miranda Kerr, Irina Shayk ve eski KGB ajanı ve model Anna Chapman gibi isimlerle Türk tekstilini tüm dünyaya tanıtıyor. Başlangıçta 11 orta ölçekli türk tekstil üreticisinin ürünlerini pazarlamakla yola çıkan Dosso Dossi bugün 150 tekstil üreticisinin ürünlerini, Rusya’nın ve 30’u aşkın ülkenin lüks tekstil pazarıyla buluşturuyor. 10 bine yakın tekstil alıcısını Türkiye’ye getiriyor. 2023 hedefine ancak katma değerle ulaşırız Dosso Dossi Fashion Show Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eraslan, “Artık fasonla savaşamayacağımızı anlamamız lazım” diyerek, ”Fasonu Çin’e, Hindistan’a bırakalım. Katma değeri yüksek ürünlere yönelirsek 2023 hedefi olan 500 milyar dolar rakamını yakalayabiliriz” dedi. Rusya başta olmak üzere doğu bloku ülkelerinde “lüks Elma üretiminde 3 milyar dolara koşuyoruz Dünyanın en büyük 3'üncü elma üreticisi olan Türkiye'de elmanın yarattığı ekonomik büyüklük 3 milyar dolar. Türkiye'nin dünyadaki 144 milyar dolarlık pastadan daha çok pay alması için elmaya katma değer yaratacak projeler geliştirmesi gerekiyor cezaların bulunduğunu vurgulayan Burak, "İşlenen suça göre 12 yıla kadar hapis cezası var. Kaçakçılık her şeyde olduğu gibi bu alanda da olabilir ama cezalar çok ağır" dedi. “Bir ürünle ilgili depo yaparken o ürün hakkında çok bilgi sahibi olmanız gerekiyor” diyor Can Hakan Karacan (üstte) ve kitabı yazma öykülerini, “Bizim işimiz soğutma. Bir elma deposu kurarken bu ürünün her halini bilmek gerekiyor. Eksik bilirseniz, karşı tarafı ikna edemezsiniz. Bunun için bir temel oluşturmak istedik. Ortaya mitolojisinden başlayıp, en son ne kadara mal olacağına dair, koskocaman ekonomi kitabı çıktı. Memlekette bu ürünün sorunları ve çözümleri de kitapla ortaya çıktı. Çünkü rakamlar ortaya çıkınca, sorun da tespit ediliyor, çözüm de üretilebiliyor” şeklinde anlatıyor. Soğuk depo yaptıracak arkadaşlar, hazırlayacağımız kitabı açsınlar, buradan öğrensinler dedik. Elma nasıl bir şey, kaça satılıyor, elmanın dünyadaki ticareti ne, kısaca elma kaç paralık bir şey... Elma bahçesi nasıl işletiliyor, maliyeti nedir bunları anlatalım istedik. Elma suyu yapma teknolojileri ve maliyetlerini, sirke, kuru yapmanın maliyetini öğrendik. Karacan, kitabı hazırlayan ekip olarak FAO’nun verilerinden, TÜİK’in istatistiklerine kadar pek çok rakamı elden geçirdiklerini, Amerika’daki bahçeleri gezdiklerini, Hollanda, Fransa, İtalya’da gözlem yaptıklarını ve Çin piyasasından elma toplayıp kalite ve fiyat kontrolü gerçekleştiklerini, Türkiye’de bu işi yapan üreticilerle konuştuklarını kaydediyor. CİHAN tekstil ürünlerine” büyük talep olduğunu belirten Eraslan, “Toptanda 300-400 dolara satılan kaliteli ürünler Rusya’da perakendede bin doların üzerinde alıcı buluyor. Gelişmekte olan ülkelerin ucuz iş gü- Türk tekstilini Rusya’da pazardan AVM’ye taşıdı cü maliyetlerinden dolayı avantajlı durumları, ileride daha da artacak. Türk tekstilinin altyapısı çok uygun. İtalya, İngiltere ve Fransa gibi tasarımı önemseyip, katma değeri yüksek tekstil ürünlerine ağırlık vermeliyiz” dedi. Eraslan, Türk tekstilinin en zayıf halkasının ise kumaşçılar olduğunu belirterek "Çok garanti çalıştıkları için tasarımlı ürünlerden kaçıyorlar. Hazır giyimde kumaşçıların büyük önemi var. Cesur davranmaları gerekir” dedi. Rusya-Ukrayna krizinde ciromuz yüzde 10 arttı Batı ve Rusya arasında gerilimi Soğuk savaş seviyesine taşıyan Ukrayna krizinin ardından Rusya’da tüketici güveninin azaldığını ve harcamaların kısıtlandığını belirten Hikmet Eraslan, Dosso Dossi’nin rublenin zayıfl adığı bir ortamda dahi cirolarının yüzde 10 arttığını belirtti. Öte yandan önümüzdeki dönemde kriz devam ettiği takdirde herkesin kendi payına düşeni alacağını belirten Eraslan “Biz de Rusya ve Ukrayna ekonomileri gibi bir sene daha büyüme beklemiyoruz” diye konuştu. AA 4 Borsa Finans 23 KASIM 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 2015`de çift rakamlı enflasyon beklemiyor İş Bankası Kosova`da 2.şubesini açtı Rusya Merkez Bankası 2015’in ilk yarısında çift haneli enflasyon rakamlarını beklemediklerini açıkladı. usya Merkez Bankası 2015’in ilk yarısında çift haneli enflasyon R rakamlarını beklemediklerini açıkladı. Rusya Ekonomi Bakanı Aleksey Ulyukayev, önceki gün yaptığı açıklamada 2014 sonunda yüzde 9 olmasını bekledikleri enflasyon rakamların 2015’in ilk yarısında yüzde 10’a çıkabileceğini ifade etmişti. Merkez Bankası’ndan Interfax’a yapılan açıklamada çift haneli enflasyon rakamlarının görülmesini beklemedikleri belirtildi. Petrol varil fiyatlarının düşmesi ne- deni ile ruble yüzde 30 civarında zayıflarken, ithal ürünlerde yüzde 15-20 civarında artış yaşandı. Yerli ürünlerin teşvik edilmesi nedeni ile enflasyon rakamları tek haneli rakamlarda tutuluyor. Rusya Merkez Bankası’na göre 2015’in ilk çeyreğine kadar enflasyon rakamları artacak.Sonrasında ise gerileme başlayacak. 2015 sonunda yüzde 6,2-6,4 seviyesinde olmasını bekleyen Merkez Bankası’na göre petrol fiyatları düşük seviyede kalmaya devam etse de çift rakamlı enflasyon rakamlarıgörülmeyecek.A AA İş Bankası, Priştine'de ikinci şubesini hizmete soktu. Türkiye Kosovalı Türklerin yoğun olarak yaşadığı ve Kosova'nın ikinci büyük şehri olan Piriştine'deki açılış töreninde konuşan Türkiye Cumhuriyeti Kosova Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı Tamer Topaloğlu, İş Bankası'nın katkısıyla Kosova'nın daha da fazla kalkınacağına inandığını söyledi. Ardından söz alan Ticari Bankacılık Satış Müdürü Salih Karadurmuş: "Türkiye'nin en büyük özel bankası ve bulunduğu Resul KURT Çalışma hayatında sorunlar çözülecek mi? Geçtiğimiz ay sonunda ülkemizin önemli sivil toplum örgütlerinden MÜSİAD tarafından 88. Genel İdare Kurulu Toplantısında İş Hukuku, İş Sağlığı Ve Güvenliği, Çalışma Hayatı Çalışma Raporu hazırlanarak çalışma hayatındaki sorunlara çözüm önerileri getirildi. MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak ve ekibinin çabalarıyla konuya ilişkin ciddi bir çalışma yapıldığını belirtmek isterim.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik’e sunulan raporda yaşanan birçok sorun gündeme getirilerek çözüm önerileri de paylaşılmıştır. Umarız bu öneriler bakanlık tarafından dikkate alınır. İşte raporda yer alan ve kamuoyuyla paylaşılmasında yarar gördüğüm bazı önemli tespitler; 1- Damga Vergisi alınmamalıdır SGK’na verilen Aylık Prim ve Hizmet Belgesi ve Muhtasar Beyannameden alınan damga vergisi alınmaktadır. Hem istihdam artışını isteyip hem de bu tür gereksiz yükleri artırmak son derece yanlıştır. İşverenler üzerinde yük oluşturan Aylık Prim ve Hizmet Belgesi ve Muhtasar Beyannameden alınan damga vergisi yükü de azaltılmış olacaktır. 2- Toplu işe giriş yapılabilmeli SGK e-bildirge sisteminde halen işe giriş ve işten çıkış işlemleri tek tek yapılmaktadır. Bu da uygulamada sorunlara ve emek kaybına yol açmaktadır. İşyerinin kapanması veya nakledilmesi gibi çeşitli durumlarda yoğun ihtiyaç duyulan işe giriş ve işten çıkış işlemlerinin toplu olarak yapılabilmesine ilişkin program yapılmalıdır. İşverenlerin e-bildirge sistemi üzerinden toplu işe giriş ve toplu işten çıkış işlemini XML dosya transferi ile yapmaları sağlanmalıdır. Ayrıca işverenler e-bildirge menüsünde ay içinde işe girişi ve işten çıkışı yapılan işçilerin isim listesine ulaşabilmeli ve kendi kayıtlarıyla karşılaştırabilmelidir. E-bildirge sisteminde işe giriş - işten çıkış işlemlerinde işverenlerin toplu rapor alabilmeleri sağlanmalıdır. Mevcut sistemde kimlerin girişlerinin yapıldığını veya hangi işyerine yapıldığını anlayabilmeleri mümkün olmamaktadır. Rapor alınarak program aracılığıyla işe giriş ve çıkışların sigortalı bazında APHB ye eklenmesi emek ve zaman kaybını ciddi anlamda azaltacaktır. İşe iade davalarında geriye dönük verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgelerinin de e-bildirge sisteminden verilmesi sağlanarak, SGK müdürlükleri arasındaki uygulama farklılıkları kaldırılmalıdır. 3- SGK prim ödemelerinde kısmi ödeme yapılabilmeli SGK sisteminde işveren primlerinde kısmi ödemeye imkân tanınmamaktadır. Diğer bir deyişle 1 lira eksik prim olsa dahi bankalar SGK primi tahsilatı yapamamaktadır. Vergi idaresinde olduğu gibi kısmi ödemeye imkân tanınmalıdır. Sosyal Güvenlik Kurumu bir hesap açması ( örneğin emanet hesabı) ve beyan usulü ödemenin tüm bankalarda yaygınlaşması ve zorunlu hale getirilmesi gerekmektedir. Şu andaki uygulama internet üzerinden bazı bankalarla beyan usulü işlem yapılabilmektedir fakat çok yetersizdir. Çoğu bankanın keyfi uygulaması söz konusudur. 4- Profesyonel yöneticilerin sorumluluğuna dikkat! Şirketlerin SGK’na olan borçlarından profesyonel yöneticiler sorumlu tutulmamalıdır. İşveren vekili tanımının yeniden düzenlenmesi ile yapılmalıdır. Latin Trio şimdi de Coca-Cola`yı istiyor urger King, Heinz gibi gıda B devlerinin sahibi Latin Trio olarak bilinen 3 Brezilyalı milyarder, Coca-Cola'nın peşinde. Servetleri 44 milyar $'ı aşan Trio, ABD'li dev için fon kurdu. Coca-Cola'nın geçen yıl geliri 46 milyar doların üstündeydi. 79.2 milyar dolarla dünyanın en değerli markaları araştırmasında 3'üncü sırada bulunan Coca-Cola'nın 306 bin çalışanı var. milyar dolarla ülkenin en zengin dördüncü ismi. Diğer ortak Carlos Alberto Sicupura ise 10.2 milyar dolarla Brezilya'nın yedinci en zengin işadamı. Burger King'in sahibi ABD'nin dünyaca ünlü markalarına göz koyan Brezilyalı milyarderlerin yeni hedefi içecek devi Coca-Cola oldu. Uluslararası finans çevrelerinin Latin Trio (Latin Üçlüsü) diye adlandırdıkları Brezilya'nın 3 zengin işadamı Coca- Cola'ya göz dikti. Toplam servetleri 44.5 milyar dolara ulaşan Brezilyalı işadamlarının kurduğu 3G Capital, Coca-Cola için yeni bir fon oluşturdu. Ülkenin en zenginleri 3G Capital'nin yanı sıra Budweiser'ın sahibi ve Anheuser-Busch InBev'in en büyük ortakları olan 3 zengin arasında en dikkat çeken isim Jorge Paulo Lemann. Brezilya'nın en zengin işadamı olan Lemann'ın kişisel serveti 22.7 milyar dolar. Diğer ortakları ise Marcel Herrmann Telles, 11.6 3G Capital'in portföyünde iki önemli Amerikan markası var. 3G Capital, ABD'nin ikinci büyük hamburger zinciri Burger King'in yüzde 71'ine sahip. Brezilyalı fon, ünlü yatırımcı Warren Buffett'ın sahibi olduğu Berkshire Hathaway ile birlikte Heinz'ı eşit ortaklıklarla 23 milyar dolara satın aldı.AA 1 milyonluk tirajıyla Brezilya'da yayın yapan en önemli haftalık dergi olan Veja'nın iddialarına göre, ilk olarak 4-5 milyar dolarlık büyüklüğü olacak fonun Coca-Cola'dan ne kadar hisse alacağı ise belirtilmiyor. muz coğrafyanın finans sektöründe en değerli ve güçlü markalarından biri olarak bölgesel finansal güç kurumumuzu ortak bir geçmişi ve kültürü paylaştığımız kardeş ülke Kosova'daki ikinci şubemizle pekiştirmenin sevincini yaşıyoruz" dedi. Kosova'daki Türk yatırımlarının toplam tutarının 280 milyon ABD Doları olduğunu belirten Karadurmuş, Türkiye-Kosova dış ticaret hacminin 2011 yılında 276 milyon ABD Doları düzeyine ulaştığını ve Türkiye'nin Kosova'nın ithalatında 4. sırada yer aldığı açıkladı. AA Altında yeni alım için 2015’te çok fırsat çıkar zmanlar, 2011 yılındaki zirve seU viyesinden bugüne kadar yüzde 40’ı aşan bir zarar yaratan altının 2015 yılında da düşüşünü sürdüreceğini bekliyor. Bunun nedeni ise Fed’in gelecek yıl politika faizini artırmak için adım atacak olması. Politik risklerin ön plana çıkmaması şartıyla; ABD’nin para musluklarını kısmaya başlaması ve enflasyonda da ciddi bir çıkış olmaması durumunda altının ons fiyatının 1000 dolarlara kadar gerilemesi bekleniyor. Bu arada uluslararası piyasalardaki düşüşe bağlı olarak yurtiçi piyasada gramının 82 liraya kadar gerilemesiyle geçen hafta vatandaşlar altına adeta hücum etmişler ve kuyumcular talebi karşılamakta zorlanmıştı. Darphane'nin hafta başından itibaren piyasaya 6 ton altın sürmesiyle 148 liradan satılan çeyrek Sabah Gazetesi'nden Kerim Ülker'in haberine göre, Yönetim Kurulu Başkanlığı ve CEO'luk görevini Türk yönetici Muhtar Kent'in yaptığı Fitch: "Türkiye'nin yerel yönetimleri için kurumsal yapı güçsüz" itch "Türkiye'nin F yerel yönetimleri için kurumsal yapı yerel ve bölgesel yönetimlerinin kurumsal çerçevede güçsüz olması da kredi görünümünde sınırlayıcı oluyor. CİHAN güçsüz" değerlendirmesinde bulundu. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'e göre,Türkiye'nin yerel yönetimleri için kurumsal yapı güçsüz olmayı sürdürüyor. Fitch, yerel yönetimlerin borç seviyelerinin ulusal standartlaragöre ılımlı bir düzeyde olduğunu düşünüyor. Bununla beraber, toplam giderlere ilişkin sermaye harcama payı durağan seyrederken, borç stokları artış gösteriyor.Türkiye'nin altın 141 liraya kadar geriledi.2011 yılından itibaren sert bir şekilde düşerek yatırımcılarını şoke eden altın için beklentiler umutlu değil. 2011 yılındaki zirve seviyesinden bugüne kadar yüzde 40’ı aşan bir zarar yaratan altının 2015 yılında düşüşünü hızlandırması bekleniyor. Çünkü asıl düşüşün Fed’in politika faizini artırmak için adım atması ile geleceği düşünülüyor. Politik risklerin ön plana çıkmaması şartıyla; ABD’nin para muslukları kısmaya başlaması ve enfl asyonunda ciddi bir çıkış olmaması durumunda altının ons fiyatının 1000’lere doğru hareket etmesi bekleniyor. CİHAN 23 KASIM 2014 Muhasebe HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 5 Devletin 12 yılda en çok memur aldığı 4 bölüm Kamu istihdam verilerine göre; 2002-2014 döneminde devletin en fazla personel alımı sıralamasında ilk sırada öğretmenler, ikinci sırada sağlık çalışanları var. 52,8 artarak 1 milyon 475 bine çıktı. Söz konusu dönemde öğretmenlere 267 bin 907, sağlık personeline 153 bin 973, emniyet görevlilerine 82 bin 412, hakim/savcılara da 5 bin 279 kişi eklendi. Atanamayan öğretmenler olmasına rağmen devletin en fazla personel alımını öğretmenler üzerinden yapması dikkat çekti. YÜZDE 52,8'LİK ARTIŞ Kamu istihdam verilerinden derlediği bilgilere göre, kamu kuruluşlarının personel ihtiyacının karşılanmasına yönelik çalışmaların önemli bir bölümünü nitelikli eleman temini oluşturdu. İzlenen istihdam politikasının bir sonucu olarak öğretmen, hakim/savcı, sağlık personeli ve emniyet görevlisinden oluşan nitelikli personel sayısı 2002'de 965 bin 638 iken bu yılın eylül ayı itibarıyla 1 milyon 475 bin 209'a yükseldi. Nitelikli personel sayısında söz konusu dönemde 509 bin 571 kişinin eklenmesiyle yüzde 52,8'lik artış oldu. Bu şehir üç sektörde işsizliği durduracak entin en büyük sorunu olarak işsizliği gösteren K Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, 2015’ten itibaren çalışmalarını bu sorunla mücadele üzerinde yoğunlaştıracaklarını söyledi. Sorunun ise 1/ 5.000 ve 1/100.000’lik imar planlarının tamamlanmasıyla çözümlenebileceğine dikkat çeken Kocamaz, “Kentimizde imarlı yatırım arazisi kalmadı. OSB’de yatırım yapılabilecek yer yok. İkinci OSB’nin üst kısmı genişletilebilir ama yetmez. Göç alan, işsizliğin yoğun olduğu yerde süratle yatırımların çapı büyütülmeli” dedi. Kentin uzun süredir imar planları üzerinde çalıştığını ancak henüz meclisten çıkamadığını hatırlatan Kocamaz, “Yapılan planlara itirazlar çok oldu. Bu plana Tarsus’tayken biz de itiraz etmiştik. Mersin daha önce Karaman’la eşleşmişti. Yapılan yanlıştan bu itirazla dönüldü. Sonrasında ise Mersin Adana ile eşleşti. Eşleşme sonrası yapılan planlamada, yatırımcıya verilebilecek arazinin olmadığını görüyoruz”diye konuştu. İmarlı alanların her geçen gün azaldığını vurgulayan Kocamaz, bu durumun arazi spekülatörlerinin işine yaradığını söyledi. Arazi fiyatlarının son 1,5-2 yılda 2,5-3 katına çıktığını kaydeden Kocamaz, dünyanın hiçbir yerinde bu kadar rant üretilmediğini önümüzdeki dönemde önceliği bu sorunun çözümüne vereceklerini dile getirdi. Bünyemizde Tarım Daire Başkanlığı oluşturduk Mersin’de sanayi yanında tarımın da istihdam için göz ardı edilebilecek bir sektör olmadığını vurgulayan Başkan Kocamaz, yürürlüğe giren en son yasayla, büyükşehir belediyelerine tarıma destek verme yetkisinin geldiğini ve istihdam için bu yetkiyi de iyi değerlendirmek istediklerini söyledi. Belediye olarak sektöre nakit desteği veremediklerini, bunun yerine soğuk hava depoları, konsantre tesisleri, salamura tesisleri ve şok merkezleri gibi yatırımlar yapmak için karar aldıklarını anlatan Burhanettin Kocamaz, bu hedefe ulaşmak adına da belediye bünyesinde Tarım Daire Başkanlığı oluşturduklarını bildirdi. Özellikle kırsal kesimdeki vatandaşa öncülük yapıp onların sorunlarını tespit edip çözüm yolları arama gayretinde olduklarını dile getiren Kocamaz, istihdama açık her türlü konu üzerinde durduklarını vurguladı. Turizmin de istihdam adına önem taşıdığına dikkat çeken Kocamaz, “Bölgedeki turizm yatırımları artmalı. Tarsus Kazanlı Kıyı Şeridi Projesi’yle ilgili verilen sözler yerine getirilmedi. Altyapı ve yolun yapılmaması, bölgedeki yatırımcıları zora sokuyor. Oysa bizim beklemeye tahammülümüz yok. Karboğazı Kayak Merkezi’nin çalışmaları başladı. En azından bir telesiyej yaparak insanların dikkatini Karboğazı’na çekmek istiyoruz. Çalışmalar başarılı olursa yatırımcı bölgeye gelir. Karboğazı’nın planlarını hazırlatıyoruz. İlk olarak bölgedeki elektrik sorununu çözmeye çalışıyoruz. Planlar tamamlanınca orayı bir turizm bölgesi ve spor merkezi haline getirmek istiyoruz” dedi. Bölge insanının kayak yapmak için Erciyes’e gittiğini bildiren Kocamaz, Karboğazı’ndaki çalışmalar tamamlanıp tesisler açıldığında 1 saatte bölge halkının bu imkanlardan yararlanabileceğini söyledi. Denizi kirleten unsurları ortadan kaldıracağız Turizmin canlanması adına temiz denizin büyük önem taşıdığına da değinen Burhanettin Kocamaz, deniz kirliliğini azaltıcı yönde çalışmalar yaptıklarına da değindi. Altyapı hizmetlerini ve arıtma tesislerini tamamlayıp, çevreci belediye mantığı ile denizi kirleten diğer unsurları ortadan kaldırmayı amaçladıklarını dile getiren Kocamaz, özellikle kente giriş çıkış yapan gemilerden kaynaklanan kirliliğin üzerine büyük bir titizlikle gidip denetimleri artırdıklarını bildirdi. Denize sahip çıkmak için Denizcilik Daire Başkanlığı oluşturduklarını kaydeden Kocamaz, deniz suyunun laboratuvarlarda incelenmesinden sahillerin düzenlenmesine kadar denizlerle ilgili tüm konuların bu başkanlık tarafından takip edildiğini açıkladı. CİHAN EN FAZLA ARTIŞ SAĞLIK PERSONELİNDE Bu alanda en fazla artış oranı sağlık personelinde gerçekleşti. Kamuda 2002'de 232 bin 588 sağlık personeli istihdam edilirken, 153 bin 973 kişi eklenmesiyle bu sayı eylül ayı itibarıyla 386 bin 561'e yükseldi. Sağlık personeli sayısında söz konusu dönemde yüzde 66,2'lik artış görüldü. T Şirketler, 2015 yılı yatırım ve istihdam planlarını büyük ölçüde netleştirdi, çalışanlarına yapacakları ücret zammının oranlarını da belirledi. Yönetim danışmanlığı şirketi Hay Group’un, ağustos-kasım arasında 1.227 şirketten 670 bin çalışana ilişkin toplanan verileri baz alarak gerçekleştirdiği araştırmaya göre, özel sektörde 2015’te ücret artış oranı ortalama yüzde 9 olacak. İşgücü yatırımında son birkaç yıldır ön plana çıkan Türk şirketler, 2015’te de yabancılara oranla ücretlere daha yüksek zam yapacak. 2015 yılı ücret zammı Türk şirketlerde yüzde 9 iken, yabancı şirketlerde yüzde 8.5 olacak. En düşük zam oranı eğitimde Daha yetenekli çalışanları şirkete çekmek ve elde tutmak, tüm sektörler için çok kritik öneme sahip. Bu gelişme de farklı sektörlerdeki ücret artışlarının dağılımını etkiliyor. Çalışmaya göre, önceki yıllarda yüzde 5-6’lara varan sektörler arası ücret artış oranı farklılıkları bu yıl itibariyle yüzde 2.3’e düşmüş durumda. En yüksek ücret artışını gerçekleştirecek sektörler yüzde 10 ile ‘endüstriyel makineler’, ‘medikal cihazlar’ ile ‘elektrik, elektronik ve otomasyon’ olacak. En düşük ücret artışı ise yüzde 7.7 ile eğitim sektöründe verilecek. 45 sektörün verilerinin yer aldığı çalışma, Türkiye istihdamına ve genel iş gücü maliyetlerine yön veren holdinglerin, genel ücret artışıyla paralel yüzde 9’luk bir bütçe belirlediğini ortaya koydu. Önceki yılların zam şampiyonları arasında yer alan ilaç, perakende, inşaat sektörlerinde ise 2015’te genel ortalamaya oranla daha düşük ücret artışı uygulanacak. Dünyaya bakıldığında önümüzdeki yıl ortalama ücret artışı ABD’de yüzde 3, İngiltere’de yüzde 2.5, Almanya’da yüzde 2.8, Japonya’da yüzde 2, Hollanda’da ise yüzde 2.3 oranında olacak. 2015’te gelişmekte olan ülkelerden Brezilya yüzde 6.1, Çin de yüzde 8 oranında ücret zammı yapacak. Türkiye’de olduğu gibi tüm ülkelerde ücret artış bütçesinin belirlenmesinde en önemli etken enflasyon oranı. Ancak Türkiye’nin de dahil olduğu gelişmekte olan ülkelerde çalışan performansı da ücret artışı değerlendirmesinde enfl asyon oranı kadar ön plana çıkıyor. Emniyet görevlisi sayısında yüzde 48,7'lik artış oldu.Aynı dönemde öğretmen sayısı ise yüzde 48,4 arttı. Kamuda 2002'de 553 bin 413 öğretmen çalışırken eylülde bu sayı 821 bin 320'ye ulaştı. CİHAN Hakim/savcı sayısı da yüzde 50,9 arttı. 2002'de 10 bin 377 hakim/savcı görev yaparken, bu sayı eylül ayı itibarıyla 15 bin ERKEN EMEKLİ OLABİLİRSİNİZ adınlardaki doğum K borçlanmasının benzeri, erkekler için de askerlikte devreye giriyor. Askerlik borçlanması yapan çalışanlar, 1 yıl daha erken emekli oluyor. Borçlanma süresini ise işe giriş tarihi belirliyor. Takvim'İn haberine göre, askerliğini işe girmeden önce yapan çalışanlar, 1 yıl erken emekli oluyor. Sosyal Güvenlik Kurumu'ndaki (SGK) sisteme göre, işe giriş tarihine göre askerlik borçlanan çalışanlar yaş şartlarını 1 yıl öne çekme imkanına kavuşuyor. Emeklilik için prim günü ve sigortalılık süresi şartlarını yerine getirmiş ve yaşı bekleyen milyonlarca vatandaş, erken emeklilik imkanına askerlik sayesinde kavuşuyor. yaptığınız süre, bu tarihi borçlandığınız zaman kadar geri çekiyor. Böylece emeklilikteki yaş şartınız 1 yıl önceye gelirken, prim şartınız da 75 gün azalıyor. İHTİYAÇ KADAR Örneğin; 1993 yılında işe giren bir çalışan, borçlanarak bunu 1992'ye çekebilirse, 53 yerine 52 yaşında emekli olabiliyor. Askerlik borçlanmasının yaşı geri çekmesi için, askerliğin sigorta olunan tarihten önce yapılması gerekiyor. Askerliğin tamamının (18 ay) borçlanılması gerekebileceği gibi, bazı durumlarda 1 ay bile borçlanmak yaşı 1 yıl öne çekebiliyor. Bu yüzden haberimizde verdiğimiz tabloyu incelemenizde yarar var. MİKTAR BELLİ Bunun için öncelikle işe giriş tarihiniz önemli. Askerlik borçlanması Burada işe giriş tarihini size gereken kadar geri Özel sektör 2015’te yüzde 9 zam yapacak ürkiye’de özel sektörde 2015 yılında ücret artış oranı ortalama yüzde 9 olacak. En yüksek zammı, yüzde 10 ile ‘endüstriyel makineler’, ‘medikal cihazlar ve elektrik’ ile ‘elektronik ve otomasyon’ sektörleri verecek. En düşük zam ise yüzde 7.7 ile eğitim sektöründe yapılacak. 656'ya çıktı. Yargı sisteminde görev alan hakim/savcılara söz konusu dönemde 5 bin 279 kişi eklendi.Kamunun nitelikli personel istihdamı artışında üçüncü sıra ise emniyet görevlileri aldı. Söz konusu dönemde emniyet görevlisi sayısı 169 bin 260'dan, 82 bin 412 kişinin istihdama katılmasıyla 251 bin 672'ye yükseldi. çekmek için, o kadar süre borçlanmanız yeterli oluyor. Borçlanma miktarı ise brüt asgari ücrete göre belirleniyor. Şu anda en az borçlanma, brüt asgari ücretin yüzde 32'si kadar oluyor. Bu miktar da 2014 yılı için aylık 362 lira 88 kuruş olarak belirleniyor. PRiMi ARTIRIR Askerliğini sigortadan sonra yapanların ise yine borçlanma imkanı bulunuyor. Fakat burada yaşı geri çekme durumu olmuyor. Eğer primler eksikse, bu sayede primler tamamlanarak yine erken emeklilik imkanı doğuyor. Yani 540 gün prime ihtiyacı olan bir çalışan, bunu 1.5 yıl çalışarak doldurmak yerine borçlanırsa 1.5 yıl erken emekli olabiliyor. Yedek subay olarak askerliğini yapanlar ise sadece yedek subay okullarında geçen süreyi borçlanabiliyor.C CİHAN ISSN 1308 7606 2002-2014 döneminde Kamuda nitelikli personel sayısı yüzde ‘Çalışanlara zam, maliyet değil yatırım’ Hay Group Türkiye Bilgi Hizmetleri Müdürü Görkem Balcı, hem sektörler arası ücret artışı farklılıklarının hem de Türk-yabancı şirketler arasındaki ücret farklılıklarının azalmasının, Türkiye’de bulunan birçok şirketin ücret, yan haklar, gelişim programları gibi kalemlere artık maliyet değil yatırım gözüyle bakmaya başladıklarını gösterdiğini söyledi. Balcı’ya göre, Hay Group 2014 Ücret ve Yan Haklar Araştırması verileri de bu gelişmeyi doğruluyor. Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 75’i, 2015 yılında insan kaynakları bölümleri için ayıracakları bütçelerin artacağını bildirdi. Şirketlerin önümüzdeki dönemde en fazla kaynak ayıracağı alanlar arasında ise çalışan motivasyonu, yetenek yönetimi ve liderlik gelişim programları bulunuyor.C CİHAN Yıl:70 Sayı:24991 Tarih:23 Kasım 2014 Pazar Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Sorumlu Müdür Yazı İşleri Müdürü Yayın Sahibi Temsilcisi Bilal ÇETİN Kübra ERENER Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü Sayfa Editörü Gülşan KURT Yasemin ERENER İstihbarat Şefi Caner ERDOĞAN Haber Müdürü İnternet Site Editörü Kenan KURTOĞLU Yücel TANOL İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Reklam Pazarlama ve Dağıtım Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . info@ekonomigazetesi.net Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . info@ekonomigazetesi.net Ankara Temsilciliği Macun Mah.3. Cadde No:2 Yenimahalle /ANK. Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 ANKARA İRTİBAT Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 İstanbul Dağıtım DORUKKAYA MATBACILIK YAY. REKL. MADENCİLİK ENERJİ VE İNŞAAT A.Ş ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. 6 23 KASIM 2014 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA YUNANİSTAN Yunanistan polisi, Türkiye-Arnavutluk seferini yapan yolcu otobüsünde yaptığı aramada 20 kilo 659 gram eroin ele geçirirken, 2 Arnavutluk vatandaşını da tutukladı. Yunanistan medyasının haberine göre, Yunan polisi dün gece yarısı gerçekleştirilen operasyonda İstanbul'dan gelen yolcu otobüsnü Kapştica gümrüğünde durdurdu. Özel eğitimli köpeklerin yardımıyla yapılan aramada, aracın klima aksamına gizlenen 20 kilo 659 gram eroin ele geçirildi. Gözaltın alınan 2 Arnavutluk vatandaşı, çıkarıldıkları mahkemede tutuklandı. CİHAN ALMANYA Almanya'da 1 Temmuz günü yürürlüğe giren emeklilik yasası reformuna halkın ilgisinin yoğun olduğu bildirildi. Alman medyasında yer alan haberlere göre şimdiye kadar yaklaşık 163 bin kişinin erken emeklilik için başvuru yaptığı haber verildi. Başvuruların daha da artması beklenirken, yeni yasa Almanya'da 45 yıl çalışmış vatandaşlara 63 yaşında emekli olma imkanı sunuyor. Erken emekliliğe yoğun ilginin bu yıl için devlete 0,9 milyar yerine 1,5 milyar Euro maliyeti olacağı kaydedildi. Önümüzdeki yıl ise maliyetin 1,9 milyar Euro değil, 3 milyar Euro olacağı dile getiriliyor. Federal Çalışma bakanlığı rakamların yanlış hesaplamalara dayandığını savundu. CİHAN ABD ABD'nin Florida Eyalet Üniversitesi'nde silahlı saldırıda 3 kişi yaralandı, saldırgan ise polis tarafından öldürüldü. Almanya ve ABD arasındaki güvenlik işbirliği ele alındı ıristiyan Sosyal Birlik Partisi'ne (CSU) yakınlığı ile bilinen Hans Seidel Vakfı (HSS) tarafından programda Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki iş birliğinin önemine vurgu yapıldı. Programın ana konusu ise ABD'li NSA istihbarat biriminin Almanya'yı dinlemesi skandalı sonrası güvenin nasıl tekrar sağlanacağı idi. Programda ABD'nin Berlin Büyükelçisi John B. Emerson, Almanya ile başta Irak olmak üzere bazı konularda ayrı düşseler de transatlantik ilişkinin yıllardır çok iyi yürüdüğünü söyledi. Başbakan Angela Merkel'in telefonunun dinlenmesinin şart olmadığını kaydeden ABD'li diplomat, terör ve internet üzerinden yapılan casusluklara dikkat çekti. H Dünyadaki sorunları ülkelerin tek başına çözmesinin mümkün olmadığını dile getiren büyükelçi, durumun tekrar gözden geçirilmesinin yerinde olacağını kaydetti ve alkışlarla kürsüden indi. NSA skandalı sonrası mecliste komisyon kurulduğunu hatırlatan CDU/CSU İç Politika Sözcüsü Stephan Meyer, ABD ile güvenlik alanındaki işbirliği sayesinde en az 10 saldırının engellendiğini söyledi ve NSA'nin hedefinde Alman vatandaşların olmamasına rağmen NSA konusunda dünyada en çok tepkiyi Almanların verdiğini dile getirdi. NSA skandalı sonrası iki ülke arasındaki güvenin zedelendiğini söyleyen Münih Güvenlik Zirvesi şefi Alman diplomat Wolfgang İschinger ise istihbarat sayesinde dünyadaki gelişmeler konusunda daha akıllı hareket edebildiklerini belirtti. CİHAN Wulff: Kur’an’ı gerekçe göstererek İslam’ın temeline karşı geliyorlar İslam Almanya’ya aittir cümlesiyle hafızalarda yer eden Almanya’nın eski cumhurbaşkanı Christian Wulff, Hıristiyanlar ile Müslümanlara teröre karşı 'ortak duruş' çağrısı yaptı. Wulff, “Birbirimize yanlış sözler sarf etmek, iftira etmek, genel konuşmalarla birbirimizi suçlamak yerine artık ortak duruş sergilememizin zamanı geldi.” dedi. lmanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff Berlin Endüstri ve Ticaret Odası’nda yaptığı bir konuşmada İslam dinini istismar eden teröristleri sert bir dille kınadı ve Almanya’da ikamet eden ve teröre ve şiddete karşı duran Müslümanlarla aynı hisleri paylaştığını söyledi. Wulff, “Tam da bu durumda Müslümanların yanında olmalıyız ve terör ile şiddete karşı birlikte mücadele vermeliyiz.” dedi. Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında “köprüler kurulmasından” yana da tavır koyan eski cumhurbaşkanı, Almanya’da yaşayan Müslümanların Arap Müslüman dünyası ile köprü kurmakta aracı olabileceklerini söyledi. Avrupa ile Akdeniz ve Arap ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirmeyi amaç edinen Hamburg merkezli AvrupaAkdeniz ve Arap Dernekleri Birliği’ne (EMA) iki ay kadar önce başkan seçilen Christian Wulff, birlik başkanı sıfatıyla kamuya yönelik olarak ilk konuşmasını Berlin Endüstri ve Ticaret Odası’nda (IHK) yaptı. Die Welt Gazetesi’nde yayınlanan Günter Lachmann imzalı habere göre IHK Berlin’de düzenlenen Alman-Arap Diplomatik Forumu’nun açılışında konuşan Wulff, ismini İslam Devleti olarak değiştiren radikal İslamcı örgüt IŞİD’in uyguladığı terör ve şid- A detin kaynağının İslam dininde olmadığını, aksine söz konusu radikallerin İslam dinine zarar verdiğini önemle vurguladı. “Dini barbarca kötüye kullanmaya çalışan, bunları yaparken de Kur’an’ı gerekçe olarak gösteren teröristler İslam’ın temel prensiplerine karşı geliyorlar.” diyen Avrupa-Akdeniz-Arap Dernekleri Birliği Başkanı Wulff, “Teröre ve şiddete karşı duran Müslümanların yanında olmalıyız. İnançlı olan veya olmayan, Hıristiyan veya Yahudi, hepimiz teröre ve şiddete karşı çıkmalıyız.” ifadelerini kullandı. İki Almanya’nın birleşmesinin 20’inci yıl dönümü etkinliklerinde Almanya Cumhurbaşkanı sıfatıyla söylediği “İslam Almanya’ya aittir” cümlesiyle hafızalarda yer edinen Wulff, “Birbirimize yanlış sözler sarf etmek, iftira etmek, genel konuşmalarla birbirimizi suçlamak yerine artık ortak duruş sergilememizin zamanı geldi.” dedi. Almanları sükunete ve Almanya’da barışçıl bir şekilde yaşayan Müslümanlarla ittifak kurmaya çağıran Wulff, “Şu yaşadığımız süreçte bir Müslüman olarak kriz bölgelerindeki gelişmeleri takip etmenin ne anlama geldiğini hissedebiliyorum ya da bizim burada Müslüman olarak yaşamanın nasıl olduğunu anlayabiliyorum.” şeklinde konuştu. Arap ülkelerindeki savaşlar bağlamında Almanya ile Avrupa tarihini hatırlatan Wulff, "Duvarın yıkılışının kutlandığı şu günlerde birleşmeye, özgürlüğe, demokrasiye ve ekonomik katılıma giden istikamette ne kadar dolambaçlı yollardan geçtiğimizi gözler önüne sermekte fayda var." dedi. Avrupa’nın yüzyıllar boyunca savaşların hüküm sürdüğü “kanlı bir kıta” olduğunun unutulduğuna işaret eden Wulff, kimsenin Arap ülkelerini küçümsemeye hakkı olmadığını belirtti. Christian Wulff, “Amerikalılar yardım etmeseydi bugün Almanya da olmazdı. Bu bağlamda şimdi bizler, bizden daha zor ve daha kötü koşullarda yaşayanlara yardımcı olmak isteyip istemediğimizi sorgulamalıyız.” dedi. Avrupa-Akdeniz ve Arap Dernekleri Birliği Başkanı Wulff, Almanya’da insanların bir arada, huzur ve hoşgörü ortamında, dünyaya açık bir şekilde yaşadığının daha güçlü olarak görülmesi gerektiğine de vurgu yaptı ve Almanya’nın Hıristiyanlar ile Müslümanların birlikteliklerine örnek bir ülke olabileceğini söyledi. Wulff, Almanların yardımsever olduğuna inandığını ve birçok vatandaşın barışa katkıda bulunmak için Almanya’nın örnek ülke olmasını beklediğini kaydetti. CİHAN YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ İngiliz mühendisler bağışlarla Ay'a gitmeyi hedefliyor Üniversitenin kütüphane binasına sabah saatlerinde gelerek etrafa ateş açan saldırgan polis tarafından öldürüldü. A Söz konusu programa katılanlar arasında papaz Martin Neidl'in de yer aldığı ve plana destek verdiği bildirildi. Uyarıları dikkate almayan şahıs, polis tarafından öldürülerek etkisiz hale getirildi. Polis saldırının sebebi ile ilgili soruşturma başlattı. 40 bin öğrencinin eğitim gördüğü Florida Üniversitesi’nde bugünkü dersler iptal edildi. CİHAN Kasım başında terör şüphelisi olarak gözaltına alınan 3 kişi, bugün İngiltere’nin başkenti Londra’daki Westminster Sulh Ceza Mahkemesi’nde mahkemeye çıkarıldı. Şüphelilerin terör eylemi planlamakla suçlandığı öğrenildi. 6 Kasım’da gözaltına alınan 3 kişinin Kraliçe’ye bıçaklı suikast planladıkları iddiası İngiltere basınında büyük yankı bulmuştu. İddialara göre, şüpheliler başkent Londra’da düzenlenen I. Dünya Savaşı’nın 100. yılı anma törenleri sırasında Kraliçe 2. Elizabeth’e bıçaklı saldırı planlamıştı. CİHAN lmanya'da Bavyera eyaletinde geçtiğimiz yılki sel afetinde ciddi zarar gören DİTİB Deggendorf Camii’nin yeniden yapılandırılması konusunda çalışmalar devam ediyor. Cami yönetimi, yeni bina için çalışmalar yaparken, cami binasının projesi bölge halkına da tanıtıldı. Kütüphanenin kabalalık olduğu saatlerde silah seslerinin gelmesi üzerine olay yerine intikal eden güvenlik güçleri, saldırganın silahını bırakmasını istedi. İNGİLTERE Caminin yeniden inşa edilmesine papaz da destek verdi Cami derneği yetkilileri, minareli ve kubbeli bir cami yapmak istediklerini ifade ettiler. ngiliz "Lunar Missions Limited" isimli şirket, halktan toplayacağı bağışlarla 10 yıl içerisinde Ay'a insansız uzay araştırma aracı göndermeyi planladığını açıkladı. İ Şirket, "Lunar Missions One" isimli 500 milyon sterlinlik projeyle Ay'ın yüzeyine indirilmesi hedeflenen araca aynı zamanda bir "zaman kapsülü" ekleyerek, bu kapsülün Ay'ın yüzeyine gömülmesini planlıyor. Şirket, proje için gerekli olan parayı halktan toplayacağı bağışlarla gerçekleştirmeyi planlıyor. Proje geliştirme ekibi, halkın desteğini "Lunar Missions One" gibi projelere finansman bulan ABD merkezli internet sitesi Kickstarter aracılığıyla arayacak. Bu arada şirket, projeye bağış yapacaklara ilginç bir fırsat tanıyacak. Projeye bağışta bulunanlar, Ay'a gömülecek "zaman kapsülü"ne kendilerinden hatıralar ekleyebilecek. Kickstarter aracılığıyla projeye destekte bulunan kişiler "Lunar Missions Klübü"nün ömür boyu üyesi olurken, projenin ilerleyişi hakkında detaylı bilgiye erişebilecek. Lunar Missions'un kurucusu mühendis David Iron, Ay'a gömülecek olan "zaman kapsülüne" bağışçıların istediği herşeyi koyabileceğini belirtirerek, "Bu kişisel bir kapsül gibi. Özel bir arşiv. 'Merhaba, ben Joe' gibi ufak bir mesaj da yazabileceksinizi, ya da tüm aile geçmişinizi ekleyebileceksiniz. Araştırma yaparken insanların bu fikre gösterdiği büyük ilgiden dolayı şaşırdık" dedi. İngiliz mühendis, hükümetlerin artık iddialı uzay projelerine kaynak sağlamadığının altını çizerek, bu nedenle internet üzerinden bağış toplayarak finansman aramaya karar verdiklerini kaydetti. Kapsüle koyulacak kısa bir mesajın fiyatı sadece birkaç sterlinken, video göndermek ortalama 200 sterlin olacak. 50 sterlin karşılığında ise bağışçılar Ay'a saç tellerini gönderebilecek. Kapsülün, Ay yüzeyine yerleştirilebilmesi için yaklaşık 100 metre derinliğinde bir delik açılması gerekiyor. Açılan delikten çıkarılan Ay parçası incelenmek üzere bilim adamlarına teslim edilecek. Şirket projeyi son zamanların "en ilham verici girişimi" olacağını, Ay'ın yüzeyinde yeni araştırmalar yapmayı hedeflerdiklerini bildirdi. Ay'ın güney kısmına 2024 yılında indirilmesi amaçlanan "Lunar Missions One"ın, özellikle bu bölgenin sürekli güneş ışığı alması nedeniyle bölgede insanların yaşayabileceği bir uzay üssünün kurulup kurulamayacağı araştırılmış olacak. Bunun için cami binası projesinin belediyeye verildiğini anlatan yetkililer, yapı için henüz resmi müracaatta bulunacaklarını söyledi. Plana kilisenin papazının da destek vermesinin kendilerini sevindirdiğini belirten yetkililer, hali hazırdaki cami binasını yeterince kullanamadıklarını kaydetti. Binanın sadece mescit kısmını kullanabildiklerini söyleyen yetkililer, insan sağlığını tehdit ettiği için binanın diğer katlarını kullanamadıklarını ifade etti. Yetkililer, yeni bina yapılınca eski cami binasının belediye tarafından yıkılacağını kaydetti. CİHAN 23 KASIM 2014 Politika HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA CHP'li Ağbaba: Adli Tıp Kurumu’nun kararını o savcının odasına asacağız HP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 17–25 Aralık’ta yapılan yolsuzluk operasyonlarını birilerinin gelip temizlediğine dikkat çekerek, "Adli Tıp Kurumu kararını açıkladı. Yapılan operasyonlarda herhangi bir eklemenin olmadığı görüldü. Şimdi bu kararı hem o savcının odasına asacağız, hem de AKP milletvekillerine mektupla göndereceğiz." dedi. CHP’nin geleneksel hale getirdiği bölgesel yerel yönetimler toplantısının 5’ncisi Adana Seyhan Oteli’nde gerçekleştirildi. 7 ilin belediye ve il başkanları ile meclis üyelerinin katıldığı toplantıda konuşan CHP’nin yerel yönetimlerden sorumlu Genel başkan Yardımcısı Veli Ağbaba "AKP gibi düşünmüyorsanız özgür değilsiniz." ifadelerini kullandı. C "TÜRKİYE'Yİ KOMİK DURUMA DÜŞÜRÜYORLAR" Ülkede işsizliğin başını alıp gittiğini, insanların maden ocaklarında öldüğünü ve kadın cinayetlerinin devam ettiğini ifade eden Ağbaba, "AKP gibi düşünmüyorsanız özgürlüğünüz yok sayılıyor. Kürt ve Alevi sorunu devam ediyor. Peki, Türkiye’de ne konuşuluyor? ‘ABD’yi kim keşfetti, Küba’ya cami yapılması’ konuşuluyor. Sen ilk önce kendi ülken din özgürlüğünü sağla, ondan sonra Küba’daki camiyi düşün.Türkiye gördüğünüz gibi komik duruma düşürülüyor. Neymiş efendim ‘ABD’yi Müslümanlar keşfetti…’ Böyle bir şey söz umhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Taksim Gezi Parkı’nın yeniden belediye bütçesine alınmasının oyun olduğuna dikkat çekti. Seçime 5 aylık bir zaman kaldığını belirten Tekin, “Güvenlik yasası 6 – 7 Eylül’de kaynaklanmış olaylardan kaynaklanmış bir yasa değil. Bu yasanın temeli Gezi Parkı’dır. Önümüzdeki 5 aylık seçim sürecini Gezi Parkı gerilimiyle götürmek istiyorlar. C Bu 5 aylık süre içerisinde polis kardeşlerimizin kullanabileceği 60 milyara yakın gazın alındığını da özellikle sizlerle paylaşmak istiyoruz.” dedi. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, milletvekilleri ve partililer Taksim Gezi Parkı girişinde basın açıklaması yaptı. Türkiye genelinde olayların çıktığı özellikle 6 – 7 Eylül’den sonra ortaya çıkan Güvenlik Yasası tartışmasını hatırlatan Gürsel Tekin, “Bu güvenlik yasası 6 – 7 Eylül olaylarından kaynaklan- konusu olabilir mi?" şeklinde konuştu. Türkiye’nin ilk kez Ortadoğu ülkeleri konumuna sokulduğunu ileri süren Veli Ağbaba, ‘ülkenin teröre destek veren ülke durumuna getirildiğini’ iddia etti. Türkiye sınırlarının terör militanlarına açıldığını savunan Ağbaba, şöyle devam etti: "Türkiye IŞİD’e destek veren ülke komuna getirildi. Irak’la, Mısırla, Lüblan’la Libya ile ilişkilerimiz artık yok. Her şeyden vazgeçtik, konuştuğumuz bir ülke kalmadı. Bunlar ne diyordu? ‘Ortadoğu’nun lideri Tayip Erdoğan…’ Nasıl oluyor bu anlamıyorum." "BARDAĞIN DOLU TARAFINI GÖRECEĞİZ" Türkiye’de başarılı belediye başkanlarının CHP’li kadrolarda olduğunu öne süren Ağbaba, “Şunun artık farkına varılmalı; Türkiye’nin en başarılı belediye başkanları CHP’dedir. Bizim arkamızda haramiler yok, halk var. Başarılıyız ama bir eksiğimiz var. Başta genel başkanımızı, belediye başkanlarımızı iyi anlatamıyoruz. En iyi hizmeti bizim belediye başkanlarımız yapıyor; ama biz olumlu yanlarımızı göstermiyoruz. Hiçbir şey bulamaz isek ‘bir belediye başkanının kravatını yanlış bağladığını’ söylüyoruz. Artık bardağın dolu tarafını görme zamanı geldi. Biliyorsunuz bende belediye meclis üyeliği yaptım. Bunun ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Yaklaşan genel seçim de partimizin başarısı için en büyük görev belediye meclis üyelerimize düşüyor." diye konuştu. CHP İl Başkanı Orhan Sümer ise 13 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarının yerel yönetimleri birer rant aracı olarak görerek, yeşil alanları imara açtığını; kentlerin tarihi ve kültürel dokusunu bozduğu görüşünü ortaya attı. TOKİ ucubeleri ile oluşturulan beton yığınları ile şehirlerin yaşanmaz hale getirildiğini kaydeden Sümer, “Çocuklarımızın oynayabilecekleri alanları, piknik yerlerini, sahilleri, kıyıları, ormanları; kısacası insanların yaşamsal sahalarını rant uğruna satıp başkalarına peşkeş çeken zihniyet yerel yönetim zihniyeti olmamalıdır.” açıklamasını yaptı. Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin de konuşmalarında yapılacak olan genel seçimlerde CHP’li belediyelere çok iş düştüğünü hatırlatarak, başarılı olmanın yolunun yerel yöneticilerden geçtiğini anlattı. CİHAN manız lazım. Aksi taktirde bu oyunun içinde boğulur gidersiniz. Sayın Topbaş’ın bir açıklaması var. Yargının kararını bekleyecekmiş. Bu güne kadar yüzlerce yargı kararına rağmen ne yazık ki bir tanesi uygulanmadı ve çeşitli oyun ve planlamalarla bunların hepsinin nasıl olduğunu hepimiz biliyoruz. Gerekirse referandum yaparız demiş. Siz İstanbul’da 200’e yakın AVM için referandum yaptınız mı? Damatlarınıza, çocuklarınıza, kızlarınıza plan tadili yaparken referandum olarak sordunuz mu? Sakın ha özellikle bu Gezi Parkı olayındaki 100 binlik planınızda var mı Sayın Topbaş? Siz anayasa diye tanıttınız. Anayasa diye tanıttığınız 100 binlik planınızda bu kirlilik var mı? Talimatlarla bunları planlarınıza alıyorsunuz, şimdi İstanbul halkına şirin gözükeyim diye gerekirse referandum yaparız. Eğer referandum yapacaksanız İstanbul’un tamamındaki kirli planlarınızın tamamını, (Taksim Meydanı) burayı Tekin Başta Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, şerefli, namuslu basın mensuplarımız, gazetelerimiz, televizyonlarımız ve yurttaşlarımız asla ve asla buna izin vermeyecek ve bu kirli oyunun bir parçası olmayacağız. Yenilmişlik duygusunun rövanşını almak için bunları yapıyorlar. Bütün bu 5 aylık süreci bir gerilim süreci içinde götürmek istiyorlar. Bunun da adresi Gezi Parkı ve Gezi süreci olacak.” diye konuştu. ‘EĞER VİCDANINIZ VARSA BU KİRLİ OYUNU BOZUN’ Başbakan Ahmet Davutoğlu’na seslenen Tekin, şöyle devam etti: “Gazze’deki çocuk nasıl melekse burada hayatını kaybeden Berkin’de o kadar melektir. Bu melekler gece rüyalarınıza girecek Davutoğlu. Eğer vicdanınız varsa bu kirli oyunu boz- bir referanduma tabi tutalım. Kim bu şahıs? Burayı vermiş olduğunuz ihalenin sahibi kim? Bunu referanduma tabi tutalım. Milletvekillerinizin, damatlarınızın, çocuklarınızın plan tadillerinin tamamını referanduma götürelim. Hayır o işinize gelmez." ‘5 AYLIK SÜREÇ İÇİN POLİSE 60 MİLYARLIK GAZ ALINDI’ Cumhuriyet Halk Partisi’nin sonuna kadar bu mücadele vereceğini belirten Tekin, “Demokrasi ve özgürlük konusunda bedenlerimizi ortaya koyarız. İnanıyorum ki Sayın Davutoğlu benim ne söylediğimi, 100 binlik planın içinde dönen kirliliklerin tamamını Sayın Davutoğlu’na da mektup olarak göndereceğim. Buna rağmen önlemini almazsa bütün bu olup bitenlerin suç ortağı olarak ilan etmek isteyeceğiz. Önümüzdeki 5 aylık seçim sürecini Gezi Parkı gerilimiyle götürmek istiyorlar. Bunun işaretlerini de biliyorsunuz. Bu 5 aylık süre içerisinde polis kardeşlerimizin kullanabileceği 60 milyara yakın gazın alındığını da özellikle sizlerle paylaşmak istiyoruz.” şeklinde konuştu. Yücel TANOL-EKONOMİ CHP'li Hamzaçebi Cumhurbaşkanlığı Rezidansı’nı ‘yolsuzluk müzesi’ yapacak HP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, tartışmalı Cumhurbaşkanlığı Saray’ın yanına yapılacağı ifade edilen rezidansı ‘yolsuzluk müzesi’ne çevireceklerini belirtti. "Bu kaçak saray Sayın Erdoğan’ın zulmünün, baskının sembolü olarak yaşamaya devam edecektir" diyen Hamzaçebi, "Burada bir rezidans da yapılacakmış. O rezidansı da biz yolsuzluk müzesi olarak konumlandıracağız." diye konuştu. Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ) görüşüleceği Meclis’te KİT Komisyonu’na iktidar milletvekillerinin gelmeyerek toplantı yeter sayısına ulaşılamamasına sert tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, AK Partili milletvekillerin AOÇ arazisine yapılmış olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na dair denetimleri halktan kaçırmak için toplantıya katılmadıklarını söyledi. "Kimse bu sarayı milletin gözünden kaçıramayacaktır." diyen Hamzaçebi, "Sarayı daha çok konuşacağız. Sayın Erdoğan istediği kadar ‘oraya muhtarları toplayacağım’ desin. ‘Oraya cami yapacağım, camiyi de halka açacağım’ desin. PR yöntemleriyle kaçak sarayın üstünü örtmeye çalışsın, kaçak sarayın üstü örtülemeyecektir." dedi. C "YEREL YÖNETİMLER RANT ARACI OLARAK GÖRÜLDÜ" Gezi Parkı gerilimiyle seçim sürecini götürmek istiyorlar mış bir yasa değil. Bu yasanın temeli Gezi Parkı’dır. Sıkışmış bir iktidar içeride, dışarıda, ekonomik sıkıntı dahil olmak üzere 17-25 Aralık yükü sırtında, bir çok sorunlar sırtında. Bütün bu sorunları aşmanın bir tek yolu var, Gezi Parkı. Gezi Parkı’nı kullanarak seçim sürecini götürmek istiyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz. DSP’li Türker: IŞİD, uluslararası derin devlet örgütü 7 SP Genel Başkanı Masum Türker, IŞİD’in uluslararası derin bir devlet örgütü olduğunu söyledi. Türker, "IŞİD, belli güçlerin bir araya gelerek kurduğu uluslararası derin bir devlet örgütüdür. IŞİD, ücretle insan çalıştıran profesyonel bir yapı haline gelmiştir. IŞİD’in insanlara ödediği maaşlar İran’a taşınan altın ve dolarlarla sağlandı." dedi. D DSP Genel Başkanı Masum Türker, CİHAN TV Network'te yayınlanan 'Anadolu’da Sabah' programında gündemi değerlendirdi. Çözüm süreciyle ilgili kamuoyuna açıklanmayan kararlar olduğunu söyleyen Türker, "Bugün çözüm süreciyle ilgili resmi bir açıklamayı kimse yapmıyor. Süreçle ilgili kamuoyuna açıklayamadıkları kararlar var. Anayasa referandumu sürecinde biz bunları söyledik. PKK ile pazarlık yapıldığını söyledik. Neyi taahhüt ettiler açıklasınlar dedik. Ama ne yazık ki kamuoyuna açıklanan hiçbir şey yok. Eskiden Türkiye’nin neresinde olursa olsun Türk bayrağına bir hakaret, bir saldırı yapıldığında 81 ilimizdeki vatandaşlarımız ayağa kalkar, tepkisini ortaya koyardı. Bugün gelinen durumda ne yazık ki artık kimse bu konuda duyarlı davranmıyor. Vatandaşlarımızın duyarlı davranmamasının nedeni AKP iktidarının uyguladığı politikalardır. Türkiye’de çözüm süreci adı altında bir şeyler yapılırken halkın iradesini oluşturan iktidar ve muhalefet partilerinin ortak bir yol haritası ortaya koyması gerekir. Bu süreçte ortak bir yol haritasının hazırlanmamasının temel nedeni AKP’nin Kürt kökenli vatandaşlarımızın oylarına talip olmasından kaynaklanıyor." diye konuştu. 'TÜRKİYE, DOĞU AKDENİZ'DEKİ KONTROLÜNÜ KAYBETTİ' Türkiye’nin Suriye politikasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Türker, "Independent gazetesinin Ortadoğu uzmanı ve yazarı Robert Fisk, Suriye’de inceleme yaptıktan sonra verdiği bir röportajda, 'Özgür Suriye Ordusu diye bir organizasyon yok, hayalet bir ordudan söz ediliyor. Bu ordunun adı söylenenleri daha çok İstanbul’da kahve içmekle vakit geçirenler' diye tanımlıyor. Uluslararası camia Esed’in varlığını geçici de olsa kabul ettiği halde, iç politikadaki çatışmaya yansıması nedeniyle AKP ısrarla 'Esed gitmeli' diyor. Esed iki nedenden dolayı gitmez. Birincisi Suriye, İran için önemli, ikincisi ise Rusya Federasyonu’nun Akdeniz’de üs sahibi olduğu tek yer Suriye’dir. Türkiye, Suriye politikası yüzünden Doğu Akdeniz’deki kontrolünü kaybetmiş durumdadır." dedi. CİHAN ‘KAÇAK SARAY YOLSUZLUĞUN SEMBOLÜ OLARAK YAŞAMAYA DEVAM EDECEK’ Meclis’te düzenlediği basın toplantısında konuşan Hamzaçebi, tarihte krallar ve imparatorların kendilerini geleceğe taşımak için mimariye ilgi duyduklarını kaydetti. Hamzaçebi, "Mısır’daki piramitler tarihteki zulmün ve baskının sembolleri olan firavunların sonsuza kadar yaşamasını sağlamıştır. Bu kaçak saray da Sayın Erdoğan’ın zulmünün, baskının sembolü olarak yaşamaya devam edecektir. Bu kaçak saray aynı zamanda yolsuzluğun sembolü olarak, ranta önem veren bir anlayışın sembolü olarak sonsuza kadar devam edecektir." ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın ilerde ODTÜ’ye verilmesi konusundaki taahhüdünü anımsatan Hamzaçebi, "Burada bir rezidans da yapılacakmış. O rezidansı da biz yolsuzluk müzesi olarak konumlandıracağız. Böylece sonsuza kadar o müze o isimle yaşayacaktır." dedi. AK PARTİ’NİN RAKAMLARLA LOJMAN VE RESMİ TAŞIT MUKAYESESİ Bedelli askerlik konusunda hükümetin samimi olmadığını kaydeden Akif Hamzaçebi, seçim öncesi bedelli askerlik bekleyenlerin umutlarına seslenildiğini ancak sandıktan sonra çark edildiğini ifade etti. AK Parti’nin 2002 sonunda iktidara gelmesinin ardından mevcut lojman ve makam araçlarında geçen sürede yüzde 17’lere varan oranlarda artış olduğunu kaydeden Hamzaçebi bu konudaki rakamları paylaştı. Buna göre, AK Parti’nin 7 aylık iktidar dönemi ile 2014 haziran aylarındaki rakamlar şu şekilde: 2003’de lojman sayısı 233 bin 843, 2014’de lojman sayısı 246 bin 068. Kamuya ait sosyal tesis sayısı 2003’de 2 bin 754 iken bu rakam 2014’de 3 bin 227 (yüzde 17 artış). Resmi taşıt 2003’te 86 bin 837 iken 2014’de resmi taşıt sayısı 96 bin 501 (yüzde 11 artış). CİHAN 8 Gündem 23 KASIM 2014 Gündem Kuzu'dan yeni bir dünya savaşı uyarısı urhan Kuzu“Dünyada yeni bir savaş çıkmasında korkuyorum. İnşallah böyle bir şey olmaz ama gidişat yeni bir dünya savaşının ayak seslerini gösteriyor. Neden? Bu dünyanın hakemi kalmamış dostlar.” dedi. B "Usul ve esastan itiraz" CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç'un, 15 gün önce "MYK'da oybirliğiyle karar aldık, Batum'u disipline sevk ediyoruz" dediğine işaret eden Batum, sözlerini şöyle sürdürdü: Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği (EkoAvrasya) ile Soykırım Hakikatlerinin Tanıtılması Sosyal Birliği ve Avrasya Sivil Toplum İşbirliği Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği ''Yüzyılın Vahşeti Hocalı'ya Uluslararası Hukuki Bakış'' konulu toplantıya TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu, Türkiye Parlamenterler Birliği Başkanı Nevzat Pakdil ve çok sayıda milletvekili katıldı. Programda konuşan Kuzu, Parlamento'nun Ho- "15 gün geçti, ben daha tebligat almadım. Şimdi Haluk Koç, hayal mi görüyor, olmayan bir kararı mı görüyor? Karar varsa 15 gündür bunlar benim odamı mı bulamıyorlar? Olayın vahametine bakın. 15 gündür odamı bulamıyor, beni Türkiye'de arıyor değiller. Veya Haluk Koç da hayal görmüyor. 15 gündür kılıf ayarlamaya çalışıyorlar, 'bir yerden yanlış ilikledik...' ilişkin değerlendirmelerde bulunan Batum, düşüncelerini açıkladığından dolayı bir milletvekilinin ihraç edilemeyeceğini belirtti.Batum, ilk itirazının, MYK'nın böyle bir karar alamayacağına yönelik olduğunu savunarak, bunun hukukun bariz şekilde ihlal edilmesi anlamına geldiğini ileri sürdü.Batum, "Batum milletvekili, milletvekiline göre ne yapılması belli. Ama aynı zamanda da bir üye" denildiğini ifade ederek, "Başbakan'ı yargılamanın yolu Yüce Divan'dır. Bu mantıkla düşündüğünüzde, 'Başbakan ama aynı zamanda vatandaş, bunu normal HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Kuzu, dünyada yaşanan haksızlıklara dikkat çekerek yeni bir dünya savaşı uyarısında bulundu mahkemede yargılıyorum' der. Bu ne kadar hukuki olursa, CHP'de böyle bir tezi savunursak..." dedi. Kurulu'na (YDK) sevk edilen CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, kararın kendisine ulaşmadığını belirterek, "Karar varsa 15 gündür bunlar benim odamı mı bulamıyorlar? 15 gündür kılıf ayarlamaya çalışıyorlar" dedi.İhraç istemine 23 KASIM HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA CHP'li Batum'dan kendi partisine eleştiri HP MYK tarafından C kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin 2014 calı katliamının tanımasının işin içine siyaseti sokmak demek olacağını belirterek, “O ülkenin muhalefeti farklı bakar, hükümeti farklı bakar. O sayı oranlarından ne çıkacağı belli olmaz. İşin içine parlamentoların katılması çok doğru değil ama parlamentoda kınama kararları çıkabilir.” diye konuştu. Kuzu, yaşanan gelişmelerle ilgili endişelerini paylaşarak konuşmasını şöyle sürdürdü: ”Eskiden bir söz vardı, tam onun deneceği zaman. Hakikaten iyi güne kalmadık. Dünyada yeni bir savaş çıkmasından korkuyorum. İnşallah böyle bir şey olmaz ama gidişat yeni bir dünya savaşının ayak seslerini gösteriyor. Neden? Bu dünyanın hakemi kalmamış dostlar. Hakem 15 gündür beni bulamazlar mı? İhraç ederlerse de bu bir milletvekili olmak ya da ihraç edilmemek mücadelesi değil. Bütün bu gelişmeler gösteriyor ki son Dersim'den özür diledim, dilemedim tartışması bile gösteriyor ki biz bunlarla mücadele edeceğiz."Batum, tebligatın kendisine ulaştığında hem usul hem esas açısından itiraz edeceğini, savunmasını yazılı da sözlü de yapacağını belirtti.A AA olduğunu, burada bir haksızlık yapıldığını kaydetti. IŞİD saldırısı konusunda Bozdağ, IŞİD saldırısını yapanların şuan cezaevinde tutuklu durumda olduğunu ve yargılamalarının devam ettiğini söyledi. Bugün bunu kim diyecek? Amerika, Rusya, Avrupa diyecek. Evvela kavganın başında, içinde bunlar var. Nereye diyecek, nasıl diyecek? Bunların bağlı olduğu Birleşmiş Milletler var. Peki burda devletler varsa oylama ile yapalım. Bazen Fransız, İngiltere bir oraya bir buraya... Cumhurbaşkanı diyor ki 'dünya beşten büyüktür.' Esasen dünya ikiden büyüktür. Çözüm biraz Almanya ses çıkarır, biraz Türkiye ses çıkarır ikinize de veto hakkı verelim. Zaten o çözüm olmaz. Dünya yediden de büyük. Yanlış düzen devam edecekse gerektiğinde bir veto da biz ederiz. Ama asıl çözüm bence BM'yi sil baştan yeniden dizayn etmeliyiz. Bu böyle gitmez, gücü yeten yetene... Kendimiz ayakta duramazsak yandık açık konuşayım. Türkiye çok güçlü olması gerekiyor.” Türkiye-Azerbaycan Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Adana Milletvekili Nejdet Ünüvar, Güney Kafkasya’nın çok karmaşık dengelerin olduğu bir coğrafya olduğuna dikkat çekerek, “O coğrafyada Dağlık Karabağ bölgesinin önemli mihenk taşlarından birisidir. Hocalı’da yaşanan katliam sebepsiz değildir. Bunu altındaki en önemli etken Hocalı başta olmak üzere o bölgede tamamen Azerbaycan topraklarının tehcir edilmesi boşaltılması daha sonrasında el konulmasıdır.” diye konuştu.CİHAN "Üç tane terör örgütü mensubu cezaevlerinde." diyen Bozdağ, "16 tane IŞİD terör örgütü üyesi ve onun adına eylem yapma adına şuan cezaevinde. Tutuklu olarak cezaevinde bulunuyor." diye konuştu. Bozdağ, Danimarka'nın bahsettiği ismin ise mahkeme tarafından tahliye kararı verildğini ve buna isnaden çıktığını kaydetti. ürkiye Büyük Millet Meclisi T (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Adalet Bakanlığı, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) bütçesi, kesinhesap ve Sayıştay raporları görüşüldü. Yapılan oylama sonucu bütçe kabul edildi. Milletvekillerinin sorularını cevaplayan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HSYK seçim usülünün yargıyı ayrıştırdığına inandığını kaydetti. Hakim ve savcıların kendilerini bundan kurtarılmasını istediğini dile getiren Bozdağ, "Bunu ne kadar geciktirirsek o kadar ülkemizin aleyhine olur." diye konuştu. 2018 yılındaki HSYK seçimlerinin yeni usülle yapılması gerektiğini ifade eden Bozdağ, hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili yeni bir çalışma içinde olduklarını söyledi. Hazırlık bittiği vakit kamuoyu ile bunun paylaşılacağını dile getiren Bozdağ, ceza infaz kurumlarının dış güvenliğinin Adalet Bakanlığa geçmesinin ardından 15 bin civarında infaz koruma istihdamı yapılacağını açıkladı. mahkeme kararını uygulamama veya aykırı davranma gibi bir şeyin söz konusu olmadığını savunan Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik saray üzerinden itibarsızlaştırma operasyonu yapıldığını iddia etti. SURİYE'DEN TÜRKİYE'YE İLTİCA EDENLERDEN 700 TANESİ TUTUKLU Bir oğlu dışında Cumhurbaşkanının çocuklarının isimlerini kimsenin bilmediğini savunan Bozdağ, Çankaya Köşkü yapıldığı vakit Türkiye'nin ekonomisinin daha kötü Cumhurbaşkanlığı sarayının kaçak olmadığını savunarak avutoğlu'nun açıklamalarından D satırbaşları: Türkiye ekonomisinin başarısının üç temeli var: Siyasi istikrar, makro ekonomik istikrar ve yapısal reformlar.Türkiye artık edilgen bir taraf olmaktan çıkıp dünya ekonomi politikalarına yön veren bir noktaya geliyor.12 yıllık döneme bakılırsa iç barışı tahkim ettikçe büyüdüğümüz görülür. Başbakan Ahmet Davutoğlu, canlı yayında gün deme ilişkin sorulara cevap verdi. umhurbaşkanı Recep Tayyip C Erdoğan, "İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yaptığı barbarca saldırıyı hep birlikte yaşanan büyük değişiklikle ilgili olarak bizim önümüzdeki en önemli soru şudur: Bu değişimi bu bölgenin halkları mı kontrol edecek, yoksa son asırlarda yaşadığımız gibi dışarıdan birileri mi Adli Tıp Kurumu raporu konusunda Bozdağ, montaj olup olmadığı konusunda bir değerlendirme yapmadığını, sadece sesin kime ait olduğuna dair bir rapor verildiğini kaydetti. Yabancı tutuklu sayısının 2 bin 760 kişi olduğunu açıklayan Bozdağ, bunların 700 tanesinin Suriye'den Türkiye'ye iltica edenlerden oluştuğuna dikkat çekti. Abdullah Öcalan hakkındaki kararla ilgili bir soruya ise Bozdağ, "Şuan bizim kanunumuz ağırlaştırılmış müebbet hapisle ilgili bir hüküm içeriyor. Biz bunu uyguluyoruz. AİHM bununla ilgili bu konuda hak ihlali kararı verdi ama biz bu konuda şuanda bir değişiklik düşüncemiz yok." karşılığını verdi.A AA Davutoğlu: Kürtler temsil hakkını bize verdi Erdoğan: Türkiye'ye yapılmış bir saldırıdır üzülerek yaşadık. 'Bize ne' deme lüksümüz var mı 'Filistin'in meselesi bizi ilgilendirmez' deme imkanımız var mı O saldırı, Türkiye'ye yapılmış bir saldırıdır.Çünkü Mescid-i Aksa Filistinlilerin değil, hepimizin ortak mescidi, hepimizin en kutsal mekanlarından biridir. Kendi mescitlerimize, camilerimize kirli postallarla girmek neyse Mescid-i Aksa'ya girmekte aynen odur" dedi.Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da Adalet Bakanı Bozdağ, hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili yeni çalışma yapıldığını, hazırlık bittiğinde kamuoyu ile paylaşılacağını söyledi dediğiniz; adil davranan tarafsız olabilen, mağdur gördüğünde 'kardeşim sen ne yapıyorsun?' diyecek birileri lazım. “GÜNEY KAFKASYA KARIŞIK DENGELERİN OLDUĞU COĞRAFYA” Koç Dersim özrü için ne dedi? Hasta hükümlü ve tutuklularla ilgili çalışma 9 ÇÖZÜM SÜRECİ Ne olursa olsun çözüm sürecini başarıya ulaştırmakta kararlıyız. Seçim çalışmalarını Hakkari'den başlatacağım. Çözüm sürecindeki olumlu havayı sürdürmek herkesin görevi. Türkiye'de bütün vatandaşların aidiyet hissini güçlendiren bir anlayışı yerleştirmemiz lazım. değişimi kontrol edecek? Hepimiz çok çok iyi biliyoruz ki biz kendi sorunlarımıza ithal çözümler ürettiğimizde sorunlar çözülmüyor. Hatta daha da derinleşiyor.A AA "NİHAİ HEDEF SİLAHLARIN BIRAKILMASIDIR" enel Başkan Yardımcısı G Sezgin Tanrıkulu'nun bir televizyon kanalında Dersim olayları için CHP adına özür dilemesi hatırlatılarak, "CHP'nin böyle bir özrü var mıdır?" sorusu üzerine de Koç, şu açıklamaları yaptı: "Tarihten husumet çıkartmak gibi günlük etkinlikleriyle dünya önünde kendilerini ve Türkiye'yi zor duruma düşüren bir kadronun, bunaldıkları noktada hepimizin siyaseten ortak olduğu bir dönemde yani tek siyasi parti döneminde ki bütün unsurların içinde yer aldığı bir dönemde, 2. Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde, Avrupa'da faşizm milyonlarca insanı kurban etmesinden önce Türkiye, kendi iç bütünlüğünü sağlamaya çalışırken, yaşanan bazı olaylar var. Bunlar acı olaylardır hiç şüphesiz. Bu işin temel sorumlularının yanında çok sayıda masum insan da acı çekmiştir, ıstırap çekmiştir, bu gerçeği görüyoruz. Bunun siyaseten, tarihten bir husumet çıkartılarak bugün karşı karşıya kaldıkları zorlukları aşmak için siyaset masasına bunların sürülmesi kabul edilemez. Varsa arşivler açılsın, her şeye bakılsın edilsin. CHP'nin görüşü budur. Büyük Atatürk'ün bölgeyi ziyaretinde yaptığı konuşma da ortadadır. Bu tartışmayı dile getirenler önce şunu sormalı; 1950 ve 2007 seçimleri dışında Tunceli'de yapılan bütün seçimleri CHP kazanmıştır. Her Tuncelili'nin hemen hemen evinde Hazreti Ali ile Mustafa Kemal Atatürk'ün resimleri yan yana durur. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyet, Tunceli'de yaşayan vatandaşlarımıza da diğer tüm vatandaşlarımız gibi aklın, bilimin önceliğinde çağdaş bir yönetim oluşmayı, herkesin inancını özgürce yaşamayı herkesi eşit hukuku paylaşan, eşit birer cumhuriyet yurttaşı olma ülküsünü hedefini göstermiştir.""AA TBMM içtüzüğü yeniden ele alınacak lınan bilgiye göre, TBMM A Başkanı Cemil Çiçek, İçtüzük Uzlaşma Komisyonu'nun üyeleri AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu ve HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ile öğle yemeğinde bir araya geldi.Toplantıda, TBMM İçtüzüğü'nde değişiklik yapılması ele alındı. İçtüzük'te eleştirilen, Meclis'in etkin ve verimli çalışmasını engelleyen düzenlemelerin değiştirilmesi amacıyla Çiçek başkanlığında oluşturulan TBMM İçtüzük Uzlaşma Komisyonu'nun yaptığı çalışmaya işaret edilerek, "üzerinde uzlaşılamayan 5-6 madde için yeniden çalışılması" benimsendi.Grup başkanvekilleri, "İçtüzük'te değişiklik yapılması" konusunda görüşbirliğine varırken, uzlaşılamayan konularla ilgili çalışmanın zamana yayılmadan kısa sürede tamamlanmasına karar verildi.AA Altan Tan'dan sürpriz çıkış: İpotek edilemez DP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, "Kürt meselesinin çözümü seçimlere ve silahların susmasına ipotek edilemez" dedi. H Tan, TBMM'de basın toplantısı düzenledi ve çözüm sürecini değerlendirdi. Hiç kimsenin silahların tekrar devreye girmesini, kan akmasını istemediğini belirten HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, "Türkiye'de ne konuşulacaksa siyasi yollarla, demokratik ve fikri ifadelerle gündeme gelmek lazım. Ancak Hükümet'e de şunu söylüyoruz. Sen sürekli Kürt meselesinin çözümünü seçimlere ipotek ediyorsun, yerel seçim bitsin, Cumhurbaşkanlığı seçimi bitsin diyerek sürekli olarak bu mevzuyu öteliyorsun. Tabi ki silahların susması, eylemsizlik çok önemlidir, bu mevzuların Meclis çatısı içerisinde konuşulması çok önemlidir, ancak meseleyi sadece güvenlik, silahların susması olarak almak eksiktir, yanlıştır. Kürt meselesinin çözümü seçimlere ve silahların susmasına ipotek edilemez" dedi. İyi niyet göstergesi olarak Hükümet'ten, yüzde 10 seçim barajını kaldırmasını beklediklerini belirten Tan, "Gerçekten samimi isen, seçimden sonra da büyük reformlar yapacaksan önce bu seçim barajını kaldır. Ben bunu yapamam diyorsan, ipe un seriyorsun, bu işleri oyalamak ve savsaklamak istiyorsun demektir" dedi. Bir gazetecinin Şanlıurfa Suruç'a sanatçı Hülya Avşar'ın giderek kadın mültecilere destek olacağı yönünde çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine Tan, "Kim Kobani'ye hayırlı bir iş için geliyorsa hoş gelsin, sefa gelsin, baş göz üzerine. Magazinsel, şov amaçlı, millete yardım etmek yerine kendi reklamını yapmaya yönelik hareketleri de yanlış buluruz" diye yanıtladı. MHP'nin, 'Öcalan ne isterse Hükümet yerine getiriyor' yönündeki eleştirilerin sorulması üzerine Tan, "Ortadoğu'da 40 milyon Kürt var, bunun yarıya yakını da Türkiye'de yaşıyor. Türkiye'deki Kürtler hak talep ediyor, Ortadoğu kaynıyor, bütün sınırlar yeniden şekilleniyor, siz ne düşünüyorsunuz, projeniz ne? 'İçerideki ve dışarıdaki Kürtleri yok sayalım, çok konuşanı vuralım, hapsedelim, hapsedemediğimizi öldürelim, öldüremediğimizi kovalım.' Bunların hepsi denendi ve hiç biri yol değil. Türkiye'de ve Ortadoğu'da Kürtler, Türkler, Araplar birlikte nasıl yaşayacaklar, MHP'nin böyle bir projesi var mı? Bu projenin içinde Kürtler nerede? MHP bunu ortaya koyamadığı müddetçe çözümsüzlüğe hizmet edecektir" diye cevapladı.A AA Sürpriz iddia: BBP o parti ile birleşecek operasyonlarından sonra oldu. Davutoğlu şu an bizden daha iyi milliyetçilik yapıyor. BP'nin çizgisinde son 7-8 aydır B değişimler ve sapmalar olduğunu vurgulayan Gündoğdu sözlerini şöyle sürdürdü: BBP son günlerde MHP'nin parti savunuculuğuna büründü. Benim partim, Muhsin Yazıcıoğlu'nun ruhuna, duruşuna aykırı bir yerde duruyor. Biz 2010 referandumunda 'Evet' diyerek parti olarak tarihi bir yerde durduk. Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalif partilerin duruşunu anlarım ama kendi partimin, alnı secdeye giden partimin duruşunu anlamıyorum. Sağ kesim Sayın Cumhurbaşkanı'na oy verdi. Partinin 99 kurucusu vardır, şu an üç beş kişi kaldı. Parti kurucularından Durmuş Şeker istifa etti. Duruşa karşı çıktı. 'CHP'nin durduğu konsepte nasıl dururuz?' dedi. Neden Cumhurbaşkanı'nın karşısında olduklarını anlamıyorum. Zaman Gazetesi'nin baş yazarı 'Güneydoğu'da oyu BDP'ye verdik' diyor. Nasıl buna vicdanları yetiyor? Malum yapı bize oy vermedi. "Halk bunları görmüyor" Türkiye'nin oy verdiği bir parti ve kişi var. Kurulan partiler yapıcı eleştiriden uzak olacaklar. Tamamen 2015 seçimlerine yönelik AK Parti'yi yıkma girişimleri. CHP ve MHP'de ulusalcılar bir tarafta, MHP'ye yakın kesimler de MHP çatısı altında toplanacak. Bu sağlıklı netice vermez. Çünkü önemli olan halkın görmesi, halk bunları görmüyor.Partinin genel merkezinde bulunan kişiler misyonu temsil ettiklerini iddia ediyorlar. Önemli olan o misyonu sağa sola yalpalatmadan belli doğrultuda götürmek. Yani o misyonu fırıldaklık yapmadan, kurulduğu günkü duruşu ile götürerek bu işi neticeye vardırmak gerekir. Son 7-8 aydır BBP, misyonundan çok uzak bir yerde duruyor. Ne olduysa 17 Aralık "BBP, MHP ile önümüzdeki günlerde birleşebilir" Son günlerdeki duruş itibari ile BBP, MHP'den farklı bir söylem kullanmıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde görüşmeler oldu. Bu görüşmelerde neler olduğunu hemen hemen biliyoruz. Bunun neticesinde de BBP ve MHP birleşecek gibi gözüküyor. BBP ile MHP önümüzdeki günlerde birleşebilir. Tabi eğer tabanı arkasında tutabilirse. Buna karşı çıkacaklardır.BBP eski Genel Başkan Yardımcısı Metin Gündoğdu açıklamaları Kanal A'da yayınlanan ve Fatih Şahin'in sunduğu 'Çerçeve' programında yaptı.AA Süreçte gelinmesi gereken yer her talebin yerine gelmesi, şiddet ve silah dili kullanılmaması. Kimsenin tekrar silah dili kullanmaması lazım. Çözüm sürecinde nihai hedef silahların bırakılmasıdır. Kamu düzeni üzerinde herhangi bir ipotek kabul etmeyiz. "HDP'NİN ÖZELEŞTİRİ YAPMASINI İSTİYORUZ" Herkes her türlü siyasi görüşünü ifade eder, silaha başvurursa bu suçtur. Demirtaş ile görüşmemde "cumhurbaşkanı adayı olmanızdan memnun oldum" dedim.Türkiye'nin geneline hitap edeceğini söylüyordu. Cumhurbaşkanı olsaydı 6-7 Ekim'de nasıl bir tavır alıcaktı? Özeleştiri yapmalarını istiyoruz. Biz de yapıyoruz. ALEVİ AÇILIMI Türkiye'nin süratle bütün vatandaşlarında aidiyet hissini yükseltmesi lazım. Çözüm süreci sadece Kürtlere dönük değil, bütün vatandaşlara yöneliktir. Tunceli'ye uzun zamandır gitmeyi arzu ediyordum. Orada da görüşlerimi ifade edeceğim. ERKEN SEÇİM OLUR MU? Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye'de her şeyin normal seyrettiğini göstermek lazım. Normal seçimler normal vaktinde olur, haziranda” diye konuştu.AA 10 23 KASIM 2014 Basın-Kritik HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Yalçın İÇYER Süleyman GÖKSU Allah’ım arap baharını Kur"an baharına çevir "Gelin bu yalancı ismi değiştirelim" UMEYR BİN VEHB (R.A.) 9 -Tarih boyunca yapılan zülüm tüm safhaları kapandı ve şu an sağdan yaklaşma dönemi başladı. Müslümanlar çok uyanık olmalı. İblisi güçlerin hakikat erlerine karşı uyguladıkları zulmün üç safhası var: Kınama, lekeleme, halk arasında küçük düşürücü propaganda yapma safhası. Sihirbaz, mecnun, fitneci, gerici, örümcek kafalı, hayalci, terörist, vs. İkinci safha, yok etme, işkence tehcir ve katliam safhası. Ve güçlenen İslami hareketi saptırma. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki bu üç safhayı da bir anda görmek mümkün. Bunu bir anda yaşayabiliyoruz. Ancak, İran İslam devriminden sonra, tüm İslam dünyasında İslami hareketleri yok etme. Özellikle, iki kulelerinde vurulmasını sebep göstererek bu üç safhayı uyguladılar. Uyduruk örgüt isimleriyle, Guantomono, Ebu gureyb ve daha nicelerini oluşturdular. Ama elhmdulillah yok edemediler. Hindikuş’larda, Cenin’lerde, Felluceler’de ve daha nice yerlerde. Libya’da, Irak’ta, Afganistan’da, Mısır’da Yemen’de ve tüm Avrupa ülkelerinde ortak bir tavırla saldırdılar. Şu manzarayı hiç unutmuyorum. ABD, RUSYA ve Çin devlet başkanlarının aynı elbiseyi giymiş haşa ve kella- "Evrensel Terörizm; İslami terörizm"e karşı ortak bir tavır geliştirdiler. Ama başaramadılar. Şimdi “onlarla nasıl beraber hareket edebilirizin?” hesabını yapıyorlar. Obama, Mısır’ın ilk seçiminden sonra şu açıklamayı yapıyor. "Biz Müslümanlarla çalışırız. Aynı beyanatı, dış işleri bakanı Clinton da veriyor. Dolaysıyla bu merhale imtihanın ağır olduğu bir merhaledir. Uyanık olmamız gerekiyor. Ferasetle davranmalıyız. Biz Avrupa’da yaşayan Müslümanlar, bilinçli bir şekilde oluşturulan "İSLAMO FOBİYE, İslam korkusu" yanlış propagandasına karşı İslam’ın insana kazandırdığı ve verdiği değerleri yaşamalı ve anlatmalıyız. 10-İslami hareketler yıllardır kazandığı tecrübeleri güzel kullanmalı. İslami hareketler, yeni bir merhaleye girdi. İdareci duruma geldikleri bölgelerde halka Müslüman ve gayri Müslim tüm insanlara İslami adaleti hatırlatacak çabalar göstermeli. 11-İran, Suriye muhalefetini desteklemeli. Müslümanlar bu konuda sınıfta kaldılar. Körfez savaşında Saddam’a karşı takındıkları hale dönüştüler. Kimi muhalefetçi kimi Esadçı oldu. Suriye zaten işbirlikçi bir baas rejimidir. Tahlil edici ve mantıklı bir yöntem takip etmeliler. Biri birlerine girmiş durumdadırlar. Haberleri içim parçalana parçalana seyir ediyorum. İran İslam Cumhuriyeti şu anda oldukça güçlü durumda. İmamın şu sözünü unutmayalım. "İRAN İSLAM İÇİN VAR OLMALI, İSLAM İRAN İÇİN DEĞİL" Muhalefetin yanında olanlarda dikkat etmeli. Çünkü muhalefet kaos halinde. Nuseyri Baas rejimi ne zaman Müslümanların yanında oldu ve ne zaman mazlumların kanını akıtmadı. Muhalefetin dayandığı, şer güçleri ne zaman Müslümanların yanında oldu? ABD" mi, Suud"mu, TC mi, Körfez ülkeleri mi? Direniş bir zulüm sistemine karşı ortak bir tavırdır. Ve dış güçler tarafından ateşlenmedi. Bu Suriye halkının tabii hakkıdır. İnşallah, akıllıca hareket eder ve İran’ın korktuğu noktalara gelmez. Bu da özellikle İran ve Türkiye’nin akıllıca davranmasına bağlı. Doğrusu şu an iki ülkenin de tavırları bölge açısından ortama göre iyi. Özellikle, Davudoğlu’nun manevraları zikir edilmeye değer. Mazlumların yanında olmak ilahi yardımı celp edecek; zalimlerden yana olmak ilahi rahmeti götürecektir.... 12-Müstekbir güçler kendilerine biçim verme durumdadırlar. Onlar yön vermiyorlar. İsimlendirmeden de bunu çıkarıyoruz. Tek güç vardır. Cahiliye ve onun tek temsilcisi kapitalizm. Şu an darmadağınık haldeler. ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Almanya, Siyonist rejim şaşkınlık yaşıyorlar. Eskiden onlar başlatıyor ve onlar sonucu belirliyorlardı. Ama artık öyle değil. Belki iyimser dersiniz. Ama ben böyle inanıyorum Olaylar bana bunu anlatıyor. BOP projesi tutmadı. Daha önceki Filistin yol haritası tutmadığı gibi. “Ilımlı İslam!!!” projesi de tutmayacak ama bu bize bağlıdır. Bizim Maide Suresi altıncı ayeti yaşamamıza bağlıdır. Uydurulmuş kavramlara Kur’an-i kavramlarla abdest aldırmalıyız. Yani ayetin son ifadelerinde ki temizliğe kavuşturmalıyız. 13-Bu direnişler veya intifadalar müstekbir güçleri tekbir(yüceltilerek) ederek izah etmek artık doğru olmaz. Sonuç Müslümanlara bağlıdır. Müslümanlar silahlı mücadeleden ziyade, siyasi ve hizmet yolunu seçerek halkın sorunlarını çözecek projeler üretmeye ağırlık vermeli. Bilhassa kendi aralarında ve ülke içindeki etnik kavgaları bırakıp ülkenin varlıklarını halka dağıtsınlar ve halkların yıllardır talan edilen varlıklarını yine onlara dağıtsınlar. IV-SONUÇ (NAMAZA KALKTIĞINIZDA ABDEST ALIN) Tüm olayları ve olanları Kur’an baharına çevirmek için kolları sıvalamalıyız. 14-Müslümanlar yine takva yolunu ve evrensel İslami değerleri öne çıkarmalı. ABD Irak’tan mağlup çıktı. İki büyük yara bıraktı: Irkı kin ve Mezhebi kin. Hemen hemen her yazımda bahsettiğim evrensel değerlerin, ortak değerlerin ön plana çıkarılmasının işte bu gündür. Lütfen Allah rızası için! Gelin kardeşlerim, tartışmalı konuları geri plana itelim. İslam’ın kutsal görmediği cahilyenin kutsallaştırdığı geçici değerlere İslami anlamda ölçüsünü verelim. Irkımız, mezhebimiz, meşrebimiz davamızın önüne geçmesin. 15-ALLAH(CC) NURUNU TAMALAYACAKTIR يرُي ِ فطُي َنأَنوُد ْ بهّللاَر ُونْا ُو ِؤ ِ ف ِأ َ ي ْو ِمهِه َا ْو َ ب َأ ْ ى َ ُي َن َأّا ِل ُإهّللا َن ُورِف َاكْل َا ِه َر ْك َو َل ُوهَر ُو َّنمِت9/32 İstiyorlar ki Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürsünler. Allah(c.c) nurunu tamamlayacaktır. Hakikati gizleyen ve görmeyen kâfirler istemese de."(4) Biz görevimizi bilmeliyiz. Onun için yazımın başına abdest ayetini aldım. Abdest ile intifadanın ne ilişkisi vardır? Evet, ne ilişkisi var? Ayetin sonu ve başını bir kez daha okursanız üç sonuç göreceksiniz. 1-Bizim vazifemiz. Abdestimiz, namazımız, zikrimiz, kalbimiz ve kulluğumuz. Rabbimizle olan doğru rabıtamız. Biliniz ki kaçırdığınız her abdest, her namaza ve her zikir intifadayı geciktirecektir. Temizliğe gitmenin yolu buradan başlar. Rabbimiz bizi temizlemek istiyor. Çıkış noktası abdesttir. Varış noktası intifadadır. 2-İntifada hakkında karamsar hareket etmeyelim. Dikkatli olalım. Ama toptancı silmeci ve yanlış yerde olmayalım. Tüm çabalarımızı ortaya koyarak intifadayı hem maddi hem de manevi destekleyelim. Kur’an baharına dönüştürelim. 3-Abdest ferdi temizliktir. İntifada ise toplumsal temizlik. Şu an belki çok renklere boyanmış, farklı, farklı kulvarlar vardır. Ama imtihanlar, sıkıntılar, çileler bizi terbiye etmeli. Abdest kişisel kirleri, intifadan toplumsal kirlerimizi temizlemeli. Maide suresinin abdest ayetinin sonu gerçekleşmiş olacak. Sizleri ve kendimi bu direnişe davet ediyorum. Bu temizlik hareketine davet ediyorum. Abdestinizden başlayın temizliğe. "VE SİYABEKE TEHHİR: Kalbini, elbiseni ve kendini temizle."(5) davetini yeniden canlandıralım. Allah’ım, kışımızı bahara çevirecek bilinci, azmi ve direniş ruhunu bize nasip et. Allah’ım, bizi yalancı baharlardan gerçek baharımıza kavuşturacak iman gücünü ver. Ne mutlu bu yolun yolcularına ve bu kervana katılanlara… Rabbim bizi o mutluluğa erenlerden eylesin. Allah’a emanet olun. U meyr bin Vehb, Bedir Harbinde müşrikler safında idi. söyleme." dedi ve kılıcını iyice biledi, ona zehir sürüp doğru Medine'ye gitti. Kureyş onu, Resûlullâh'ın (s.a.v.) Ashabını kontrol etmek, sayıları ve hazırlıkları hakkında bilgi toplamak üzere gönderdi. Oğlunun fidyesini verip kurtarmak için geldiğini söyleyecekti. Döndü ve Kureyşlilerin Bedir'de harbe girmesine şiddetle karşı çıktı. Umeyr'in oğlu esir alındı. Umeyr de yaralandı ve bayıldı. Hava kararınca kendine geldi ve sürünerek ölülerin arasından çıkıp Mekke'ye döndü. Bir gün amcasının oğlu Safvan bin Ümeyye ile otururlarken "Vallahi ben, güçlü, kılıcı keskin, çok süratli biriyim. Çoluk çocuğum ve borcum olmasa muhakkak gider Muhammedi öldürürüm." dedi. Safvan "Çoluk çocuğun ve borcun hepsi bana ait." deyince "Bu konuştuklarımızı hiç kimseye Hz. Ömer, Umeyr'in geldiğini görünce Resûlullâh'ın (s.a.v.) huzuruna çıktı. Yâ Resûlallâh! Bu, kılıcını kuşanıp gelen, Allâh'ın düşmanı Umeyr'dir. dedi. dedi. Resûlullâh (s.a.v.), "Safvan ile Hıcirde ne anlaşma yaptınız?" diye sordu. "Bir anlaşma yapmadık", dedi. Resûlullâh (s.a.v.) "Sen beni öldürecektin, Safvan da senin borcuna ve çoluk çocuğuna kefil olacaktı." buyurdu ve aralarındaki bütün konuştuklarını söyledi. Umeyr, kelime-i şehâdet getirip Müslüman oldu ve "Vallâhi yâ Resûlallâh! Resûlullâh (s.a.v.) "Bana getirin" buyurdu. Hz. Ömer, kılıcından ve yakasından tutup getirdi. Resûlullâh (s.a.v.) "Onu bırak, yâ Ömer. Umeyr sen de buraya yaklaş." buyurdu ve "Buraya niçin geldin?" diye sordu. Oğlumu kurtarmaya geldim, dedi. "Peki, kılıcın ne işi var?" diye sordu. Böyle kılıç olmaz olsun, Bedir'de bir işe yaramadı zaten, dedi. "Doğru söyle! Niçin geldin?" deyince "Oğlumu kurtarmaktan başka bir maksadım yok" Bunları Safvan'dan başka hiç kimse bilmiyordu. Muhakkak ki sana bunları Allâhü Teâlâ bildirdi." dedi ve hidayet nasib ettiği için Allâhü Teâlâ'ya hamd etti. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Kardeşinize dinini ve Kur'ân-ı Kerîm okumayı öğretiniz ve esirlerini salıveriniz." buyurdu. Umeyr (r.a.) daha sonra Mekke'ye döndü, insanları İslam'a davet etti ve birçok kişinin hidayetine vesile olduktan sonra Medine'ye hicret etti. (Radıyallahu anh) Restoranda çıkan yangın paniğe neden oldu İstanbul polisinden vatandaşa ilk ‘makul şüpheli’ dayağı Beyoğlu'nda bir restoranın bacasında çıkan yangın çevrede korku ve paniğe yol açtı. Yangın kısa sürede kontrol altına alınırken, olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Bahçelievler Yenibosna'da işine giden Abdullah Dadaş, çevrede narkotik uygulaması yapan polis ekiplerinin hışmına uğradı. angın Lamartin Caddesi nuY mara 39'da bir restoranda çıktı. Sabah saatlerinde iş yerini açan restoran çalışanları kebap ocağını yaktıktan kısa bir süre sonra iddialara göre bacada yangın başladı. Yangın kısa sürede büyüdü ve çatıya kadar siyaret etti. Olay yerine Beyoğlu grubundan itfaiye ekipleri gelerek yangına müdahale etti. Yangın sebebiyle çevrede büyük korku ve panik yaşandı. Otellerin bulunduğu sokakta yangın olması otelde kalan turistleri de korkuttu. Siren seslerine uyanan turistler bir süre olup bitenleri anlamaya çalıştı. Yangının çıktığı restorandan yükselen dumanlar etrafa yayılınca sokakta bir süre görüş mesafesi de düştü. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık yarım saatlik çalışmasının ardından yangın tamamen kontrol altına alındı. Çevredeki vatandaşlar ve esnaf yangının söndürülmesiyle birlikte rahat bir nefes aldı. Yangının bacadaki tutuşma ile başladığını anlatan görgü tanıkları, çevredekilerin bir süre panik yaşadığını belirterek yangının söndürülmesi ile hayatın normale döndüğünü anlattı. Mediha SELÇUK-EKONOMİ Zabıtadan balyozlu tuvalet yıkımı ir anda çevresini saran polisler, B sorgu sual yapmaksızın Dadaş’ı önce yere yatırıp ellerini arkadan kelepçeledi, sonra hakaret ve tekmelerle darp etti. ‘Makul şüpheli’ olarak olay yerinde sorgulanan Dadaş’ı serbest bırakan polisler, “Bir şeyin yokmuş. Kaçtığın için seni bu şekilde darp ettik.” dedi. Bu sırada yaşanan kargaşayı görerek bilgi almaya giden Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabiri de polis ekiplerince tartaklanarak hakarete maruz kaldı. Polisin ‘makul şüpheli’ Dadaş’a kötü muamelesi, yakında bulunan bir iş yeri kamerası tarafından an be an kaydedildi. Olay, Bahçelievler Yenibosna’da bulunan park alanında meydana geldi. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, park içinde uygulama yapan polis ekipleri, işine giden Abdullah Dadaş isimli şahsı hiç bir sorgulama yapmadan aniden yere yatırıyor. Arkadan kelepçelenen Dadaş, çok sayıda polis tarafından yerde tekmeleniyor. Olay yerine gelerek bilgi almak isteyen Cihan muhabiri Fatih Yılmaz da polisin hakaret ve tekmelerine maruz kaldı. Kamuya açık alanda vatandaşı darp eden polis, gazetecinin de haber alma özgürlüğünü kısıtladı. Olayın şokunu üzerinden atamayan Abdullah Dadaş, işe gittiğini ve karanlıktan çıkan iki kişinin aniden üzerine çullandığını söyledi. anlatamadım derdimi. Küfür ettiler. Biri boğazımı sıkarak nefesimi kesti. Daha sonradan kalabalık oldular ve iyice başıma toplandılar. Ellerimi kelepçeleyip bir yerde sorgulama yaptılar. ‘Bir şeyin yokmuş’ dediler ‘kaçtığın için seni bu şekilde darp ettik’ dediler. Hiç bir özür falan dilemediler. ‘Beni bu hale neden soktunuz’ dedim. Hayatımda böyle bir olumsuz durumum olmadı. Hiçbir özür dilemediler. Bir tanesi ‘bildiğin yere şikayet et’ dedi. Dadaş, hayatında ilk kez böyle bir olay yaşadığını belirten Dadaş, polislerin, polis olduklarını kendisine söylemeden aniden üzerine atladığını ifade etti. Dadaş, "İş yerime geliyordum . Oradan sivil giyimli iki kişi karanlıkta aniden önüme çıktılar. Polis olduklarını bana söylemediler. Birden saldırdılar. Hırsız zannettim. Korumak için kendimi yakındaki iş yerinin içine atmak istedim. Ancak kendimi yerde buldum ve bayağı hırpaladılar. Ellerime kelepçe vurdular. Ben ‘burada çalışanım’ dedim Ben böyle bir şey görmedim. Bir an bilincimi yitirdim. Bu ülkeden miyim değil miyim anlayamadım. Polisle ilk kez böyle bir şey yaşadım. Sanki ben adam öldürmüşüm bir yerleri yakıp yıkmışım, baya bir hırpaladılar. Sırtımda kaburgalarımda ağrı var. Tekmeleme oldu ve darp ettiler. Kulağımı yırttılar elleriyle. " şeklinde konuştu.Polis tarafından suçsuz yere darp edilen ve hakarete maruz kalan Dadaş, Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alarak polisler hakkında şikayetçi olacağını söyledi. CİHAN yecisinin beledi da, eski işletm ık borcuyla belın yı i n liral şehir Belediyes eye olan 450 bi . Belediyeler genelde stanbul Büyük n Eminönü’nde m dı al vr nı de rı r (İBB) zabıtala a yıktığı rabe k planlar yaparlar ama leti balyozlarl ına llı va yı tu 10 i iye gönum um r bi kameralar na 2011’de tahl ba lik en ye di üv le G i. be iddia edild dava açtık. ntülerde sivil yansıyan görü lerinde baly- derdi. Biz de el elbiseli kişiler e giriyor. lunmadan r tebligatta bu ler dartler bi le i va ng tu ha a er rl H la oz yerime girmiş gece gelmiş iş ların re gö e iy gitmişler. Bun lg bi madağın etmiş re sığmaz. Saat Esnaftan alınan ta ekipleri, ye bı r. 30 yaptığı hiçbir sivil giyimli za ün Eminönü .16’da gelmişle 04 ı ’n rş sü ka rü ha öp K ba a la sa at oz al ly G ellerinde ba t geçitteki ip gitcivarında kişi tarafındaki al a rl la oz ly darmadağın ed yiyba fı i ra er tl ta r le he va tu lip i ek ge m umum rle buradan ek rdi. Sabah iş ye mişler. 6 – 7 ai r. va harabeye çevi yıkılmış tum ğı ta or de i f, oruz. Benim ik ım var. Bari bize yol ine gelen esna ştı. Umumi ar ıla CİHAN Okuyan çocukl nuştu. valetlerle karş dan ar kl ko ta or ye n di te .” le in iş i er st er tl gö le tuva , “Burayı 2005 Naif Koyuncu İ Havalimanında şüpheli valiz paniği tatürk Havalimanı'nda A reklam panosu önüne bırakılan şüpheli bir valiz paniğe sebep oldu. Bomba imha uzmanlarınca patlatılan valizden çocuk kıyafetleri çıktı. Atatürk Havali- Gezi Parkı’nı gece kazan belediye gündüz çim ekti manı Dış Hatlar Geliş Terminali önünde bulunan reklam panosu yanında şüpheli bir valiz gören görevliler durumu polise bildirdi. Söz konusu adrese gelen polis, trafik akışını durdurdu. Çevrede geniş güvenlik anlamı alan polis, bomba imha uzmanlarına haber verdi. Olay yerine gelen bomba imha uzmanı, özel kıyafetlerini giyerek valize fünye bağladı. Fünye patlatılınca çevredeki araçların bazılarının alarmları çaldı. Reklam panosunda da hasar oluştu. Şüpheli valizden bebek ve çocuk kıyafetleri çıktı. Daha sonra, yol tekrar trafiğe açıldı. CİHAN lerinde gelen belediye ekipleri, Cumhuriyet Caddesi tarafında bir bölümü durak yapmak için beton duvarı yıkarak kazdı. Bunu gören bazı vatandaşlar parka gelerek inşaat çalışmasına karşı çıktı. Tepkiler nedeniyle çalışmayı durduran ekipler parktan ayrıldı. stanbul Büyükşehir Belediyesi İamacıyla (İBB) ekipleri, durak yapmak Taksim Gezi Parkı’nda gece kazı yaptı. Vatandaşların tepkisiyle karşılaşan ekipler, çalışmalarını yarım bırakarak parktan ayrıldı. Kazılan yere gündüz toprak dolduran görevliler daha sonra üzerine çim ekti. Gezi Parkı'na dün gece saat- Sabah saatlerinde tekrar gelen ekipler, kazılan yere toprak dökerek kapattı. Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne bağlı görevliler de toprak doldurulan kısmı çim ekerek eski haline getirdi. Öte yandan kazı sırasında yıkılan beton duvarın da yeniden yapılacağı CİHAN öğrenildi. 23 KASIM 2014 Eğitim HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA TÜBİTAK olimpiyatlarına Servergazi damgası 11 Feza Koleji, TÜBİTAK Ulusal Bilim Olimpiyatları’ndan 2 madalya ile döndü TÜBİTAK'ın düzenlediği 2014 Ulusal Bilim Olimpiyatları'nda bir altın, üç gümüş, beş bronz madalya kazanan Denizli Özel Servergazi Fen ve Anadolu Lisesi öğrencileri, okullarını İstanbul, İzmir ve Ankara’daki okullardan sonra dördüncü sıraya yükseltti. T ürkiye’nin en seçkin okullarından 10 bin 220 öğrencinin katılımı ile Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Bilgisayar ve Ortaokul Matematik dallarında yapılan olimpiyatların finalleri, 15-19 Kasım 2014 tarihlerinde Ankara'da yapıldı. 2. Ulusal Bilim Olimpiyatları’nda üstün başarı 2gösteren Özel Feza Eğitim Ku- Elde edilen başarı hakkında bilgi vermek için Özel Servergazi Fen ve Anadolu Lisesi Müdürü Bünyamin Gümüş, Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde öğrencilerle birlikte bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Gümüş, okullarının ulusal ve uluslararası başarılarda elde edilen derecelerinin artık gelenek haline geldiğini, bunda hayatın her alanında teknolojinin son örneklerini kullanarak öğrencileri geleceğe hazırlamalarının büyük katkısı olduğunu söyledi. Müdür Gümüş, “Okulumuz deneyimli eğitim kadrosu, modern fiziki yapısı, eğitimdeki farklı kalitesiyle başarının anahtarlarını sunmaktadır. Her yıl üniversite sınavlarında derece çıkaran, olimpiyat çalışmalarında önemli dereceler alan öğrencilerimiz sosyal, sportif ve kültürel alanlarda da Denizli’nin haklı gururu olmuştur. D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L B U L M A C A rumu öğrencileri kazandığı 2 madalya ile bilimsel alanda en iyi okullar arasında yer aldı. 25 yıllık tecrübeyi geride bırakan okulumuz, bu seneki başarılarıyla göz kamaştırmaya devam ediyor. TÜBİTAK 2014 Ulusal Bilim Olimpiyatları'nda kendi rekorunu kırarak, tarihinin en yüksek başarısını yakaladı.” dedi. Öğrencilerin aldığı dereceleri de açıklayan Gümüş, “Ozan Kaymak öğrencimiz, Ortaokul Matematik Olimpiyatları’nda altın madalya aldı. Bu öğrencimiz, diğer altın madalya alan öğrencilerin içinde de birincidir. Bir başka deyişle birinciler birincisi diyebiliriz. Halil Özkan, Başak Önder ve Feyza Duman gümüş, Alperen Gözeten, Serra Nur Çetin, Hatice Kübra Yıldırım, Mehmet Saim Elma ve Vedat Mert Asan ise bronz madalya almışlardır.” diye konuştu. Öğrencilerin elde ettiği bu başarıların üniversite yerleştirme sınavlarına da yansıyacağını vurgulayan Bünyamin Gümüş, “Bu yerleştirme sınavlarında dereceye giren öğrencilerimiz, 30 ek puanla TÜBİTAK tarafından 3 bin lira para ödülü ve üniversite hayatı boyunca ayda bin lira para ödülü imkânı elde etmiştir.” şeklinde konuştu. Ardından öğrencilere, okul yönetimi tarafından hediyelik altın takıldı. CİHAN Feza Eğitim Kurumları Genel Müdürü Nurettin Karabulut, öğrencilerinin elde ettiği başarının başta Samsun olmak üzere bölgenin eğitimi için önemli bir kazanım olduğuna dikkat çekti. 22. Ulusal Bilim Olimpiyatları Birinci Aşama Sınavları’na 86 farklı okuldan öğrenci katıldı. Bu sınav sonucunda 329 öğrenci yaz hazırlık okuluna davet edilirken Türkiye derecelerini gösteren “İkinci Aşama” sonuçları ise Ankara’da düzenlenen törenle açıklandı. Biyoloji dalında Özel Feza Eğitim Kurumları’na bağlı öğrenciler gümüş ve bronz madalya kazanarak Türkiye derecelerini aldı. Okul öğren- cilerinden Müberra Meral Özdemir Türkiye ikinciliği ile gümüş madalya, Ahmet Esat Semiz ise Türkiye üçüncülüğü ile bronz madalya kazandı. Öğrenciler, TÜBİTAK tarafından madalya, para ödülü, üniversite giriş sınavın da ek puan ve üniversite hayatı süresince burs ile ödüllendirildi. Ödüllerin yanı sıra dereceye giren öğrencilerin Uluslararası Bilim Olimpiyatları’nda ülkemizi temsil etmek için, yarıyıl tatilinde düzenlenecek Kış Okulu Kampı’na davet edildiğini belirten Feza Eğitim Kurumları Genel Müdürü Nurettin Karabulut: “Öğrencilerimiz kamp sonrası ise yapılacak sınav sonucuna göre Biyoloji Milli Takımı’na girerek ülkemizi temsil edecek. TÜBİTAK Olimpiyatlarında başarılı olan öğrencilerimizi, emeği geçen öğretmenlerimizi ve ailelerini kutluyorum. Bu başarı ile ülkemizde en iyi okullardan biri olduğumuzu bir kez daha kanıtlamış olduk. Karadeniz Bölgesinde en çok madalya alan okul olmanın haklı gururunu yaşıyoruz." dedi. FEZA BAŞARISINI TAÇLANDIRDI Feza Koleji 2013 yılında düzenlenen olimpiyatlardan da üç madalya ile dönerek Samsun’un gururu olmuştu.Özel Feza Eğitim Kurumları son 3 yılda 8 madalya kazanarak Türkiye derecelerini topladı. Karadeniz Bölgesinde ve Samsunda ilk defa ülkemiz Biyoloji Milli takımına öğrenci gönderdi. Geçen yıl Endonezya da yapılan Uluslar arası Biyoloji bilim yarışmalarında Feza Lisesi öğrencisi Müberra Meral Özdemir mansiyon ödülü kazanmıştı. CİHAN Fatih Koleji, TÜBİTAK bilim olimpiyatlarında 19 madalya kazandı ürkiye Bilimsel ve Teknolojik T Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) düzenlediği ulusal bilim olimpiyatlarında Fatih Koleji öğrencileri 19 madalya kazandı. İki altın, 8 gümüş ve 9 bronz madalya alan Fatih Koleji, geçtiğimiz yıl da 26 madalya kazanmıştı. TÜBİTAK tarafından düzenlenen ulusal bilim olimpiyatları ve ulusal ortaokul matematik olimpiyatlarının sonuçları, Ankara Ticaret Odası'nda (ATO) düzenlenen törenle açıklandı. Ankara'da yapılan olimpiyatlara, 11 bin 925 öğrenci arasından seçilen 329 öğrenci katıldı. Törende açıklanan sonuçlara göre Fatih Koleji öğrencileri, 2 altın, 8 gümüş ve 9 bronz olmak üzere toplam 19 madalya kazandı. Ulusal olimpiyatlarda başarılı olan öğrenciler, yarı yıl tatilinde düzenlenecek Kış Okulu’na davet edilecek. Hazırlık kurslarının ardından bu öğrenciler matematik, fizik, kimya, biyoloji ve bilgisayar dallarında Uluslararası Olimpiyat takımlarına katılacak. Ödül alanlar, dereceleri oranında girecekleri ilk Lisans Yerleştirme Sınavı’nda (LYS) bir kereye özgü olmak üzere ek katsayı uygulamasından yararlanacak. Ayrıca, yarışmaya katıldığı alan ile ilgili bölümlerinden birine kayıt yaptırması durumunda “2205–Yurt İçi Lisans Burs Programı” kapsamında TÜBİTAK tarafından desteklenecek. Türkiye, her yıl matematik, fizik, kimya, bilgisayar ve biyoloji olmak üzere 5 ana branşta uluslararası olimpiyata katılıyor. Bu olimpiyatlar dışında Balkan Matematik Olimpiyatı, Avrupa Kızlar Matematik Olimpiyatı, Genç Balkan Matematik ve Balkan Bilgisayar Olimpiyatları’nda da temsil ediliyor. 5 kategoride düzenlenen ulusal bilim olimpiyatları, ilk kez 1993 yılında yapıldı. Ulusal Ortaokul Matematik Olimpiyatı ise 1996’dan bu yana her yıl Ortaokul 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin katılımıyla düzenleniyor. CİHAN 12 23 KASIM 2014 Sağlık HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Boğaz ağrısı ve ses kısıklığının nedeni reflü olabilir Hap yutmanın kolay yolları bulundu Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA laç içerken öğüren, kusan veya İyaşlısına boğazına takılan gencinden pek çok insan vardır. İlaç büyük tablet içimini kolaylaştırdığı tespit edildi. içerken zorlanma sadece rahatsız edici olmakla kalmaz, hastaların ilaç dozlarını azaltmalarına ve hatta bazılarının tedaviyi tamamen bırakmalarına da sebep olur. Öne eğilme tekniği çok işe yarıyor Kapsüller daha kolay yutuluyordu ama Alman uzmanların bunlar için de “öne eğilme tekniği” tavsiyesi var. Bu yöntemde, kapsül dil üzerine konuyor ve bir yudum su içiliyor ama hemen yutulmuyor. Bu yüzden hastalıkların tedavisi güçleşir ve daha pahalı hâle gelir. Heidelberg Üniversitesi uzmanları tarafından 151 gönüllü üzerinde gerçekleştirilen ve Annals of Family Medicine isimli dergide yayınlanan çalışmada ilaçları daha kolay içme yöntemleri araştırıldı. Önce yuvarlak, oval ve oblong yani dikdörtgen şeklinde, dört farklı boyutta 16 çeşit plasebo tablet ve kapsüller hazırlandı. Araştırma, yaşları 18-85 arasında değişen ve yarınından biraz fazlasının ilaç içerken zorlandıkları bilinen 151 gönüllü üzerinde yapıldı. Gönüllülerin gözlerini kapatarak bu 16 çeşit ilacı 20 mililitre suyla içmeleri ve daha sonra her tablet veya kapsülü kolay mı zor mu yuttukları 8 puanlık bir skala ile değerlendirmeleri istendi. Daha sonra yutması en zor diye nitelendirdikleri 2 dozaj formunu uygun teknikle yeniden yuttular. Su şişesi yöntemi Çoğu denek için en büyük problem hapın büyüklüğü idi ve bunlar için tavsiye edilen çözüm “su-şişesi” yöntemiydi. Bu yöntemde, tablet dilin üzerine konuyor ve esnek plastik bir su şişesinin ağzı dudaklar arasına alınıyor. Daha sonra, dudakları büzerek ve emme hareketi yaparken şişe ve dudaklar arasındaki ilişkiyi koruyarak bir yudum alınıyor. Suyu yutarken tablet beraberinde yutulmuş gitmiş oluyor. Araştırmaya göre, tablet yutmakta zorlandıklarını söyleyenlerin üçte ikisi (yüzde 59.7) bu sayede ilacı daha kolay içtiklerini bildirdiler. Bu yöntemin, yutma güçlüğü tarif etmeyenlerin yüzde 71’ inde büyük tablet içimini ve yüzde 64’ ünde çok Çene hafifçe göğse doğru yaklaştırılırken baş öne eğiliyor ve sonra da baş aşağı durumda iken kapsül suyla beraber yutuluyor. Bu yöntem mantıksız gelebilir ama araştırma bunun su şişesi yönteminden bile daha çok işe yaradığını ortaya koyuyor. Yutma güçlüğü olmayanların yüzde 91’ i ve yutma güçlüğü olanların yüzde 82’ si bu yöntemle çok büyük kapsülleri bile daha rahat yutabiliyorlar. Leblebi yutma yöntemi Benim de çok faydalı olacağına inandığım bir hap yutma yöntemim var, buna “leblebi yutma yöntemi” diyebiliriz. Çocukken ağzımız açık, başımız yukarı bakarken leblebiyi havaya atar ve leblebi havada yakalar ve ağzımıza düşer düşmez yutardık. Ustalaştıkça yöntem gözü kapalı olarak da uygulanabilir ve kim bilir daha etkili de bulunabilir. Yöntemimin, ilacın doğrudan gırtlağı tıkaması veya nefes borusuna kaçması gibi riskleri olabilir ama o kadar kusur kadı kızında da olur. İlaç içmek dediğin zaten “hapı yutmaktır”. gıda ürününde kullanılan, meyve ve sebzelerde doğal halde bulunan fruktozun fazla alımının özellikle strese verilen tepkinin geliştiği ergenlik döneminde depresyonun ve endişe halinin kötüleşmesine yol açtığını gösterdi. Fareler üzerinde yapılan araştırmada fruktozun fazla tüketilmesinin beyni değiştirdiği ve bu durumun da davranışları olumsuz yönde etkilediği ortaya çıktı. Genç ve yetişkin farelere normal ve aşırı p. Dr. Gökhan Güvener; boğaz ağrısı, öksürük, yutma güçlüğü, ses kısıklığı, boğazda kuruluk hissi gibi rahatsızlıkların reflüden kaynaklanabileceğini söyledi. Güvener, reflüyü tetikleyen özellikle gazlı ve alkollü içeceklerden uzak durulmasını önerdi. boğaza erişmesi, buradaki yapıları tahriş etmesi sonucunda oluşur. O Boğazda ağrı ve gıcık hissi, boğazı sık sık temizleme ihtiyacı hissetme, sebebi anlaşılamayan tekrarlayıcı öksürük, yutma güçlüğü, ses kısıklığı ve bazen mide asidinin boğaza kadar geldiğini hissetme en sık rastlanan bulgular arasındadır.” dedi. Avusturya Sen Jorj Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gökhan Güvener boğaz ağrısı ile ilgili bilgiler verdi. Boğaz boşluğuyla yemek borusunun başlangıcı arasında ve yemek borusunun sonunda mide arasında geri kaçışı önleyen koruyucu mekanizmalar olduğunu anlatan Günever, şöyle devam etti: Boğaz bölgesinde oluşan rahatsızlıkların reflüden kaynaklanabileceğini belirten Op. Dr. Günever, “Gastroözafagial reflü, mide içeriğinin yukarı doğru yemek borusuna kaçması sonucunda oluşur. Laringofaringeal reflü ise, mide içeriğinin yemek borusunun üst kısmından yukarı çıkarak ses telleri ve “Bu mekanizmalardaki bozulmalar reflünün oluşmasına sebep olur. Obezite, beslenme düzenindeki bozukluklar, sigara içilmesi, İnsanların bu derdine çare aramak bugüne kadar neden aklınıza gelmedi, hayret ediyorum. Bu yöntemleri kolesterol ilacımla deneyeceğim ve neticesini –inşallah ölmez sağ kalırsam- hem sizlere hem de Alman arkadaşlara bildireceğim. ılmaz, "Suçiçeği geçiren hastada ateşi düşürmek için verilen aspirin beyinde iltihaba yol açabilir." dedi. Y fruktoz diyeti uygulayan bilim adamları, 10 hafta sonra hayvanları strese maruz bıraktı. Fazla fruktoz alan genç farelerin daha fazla stres hormonu salgıladığı, depresyon ve endişe belirtilerinin arttığı gözlendi. Aşırı fruktoz alımı durumunda gençlerin yoğun stres altında kalabileceğini belirten bilim adamları, uzun süre devam eden stres halinin kan basıncını yükselttiğine, bağışıklık sistemini zayıflattığına, kalp krizi ve felç riskini artırdığına, kısırlığa yol açtığına ve yaşlanmayı hızlandırdığına dikkati çekti. AA Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Yılmaz sık görülen ve virüs kökenli bir bulaşıcı hastalık olan suçiçeğinin belirtilerinin, döküntüler ile deride kabartı yapmayan noktalar halindeki lekelerin içinden çıkan sıvı dolu kabarcıklar olduğunu hatırlattı. Kabarcıkların çevresinde halka biçiminde belirgin kızarıklık ve bu kızarıklıklar kabarcıkların kurumaya başlamasıyla kay- bolduğuna değinen Dr. Yılmaz; "Kabarcıklar ortalarından kuruyup kabuk bağlamaya başladığında göbekli bir görünüm kazanır. Hafif olgularda döküntü baş, yüz ve gövdeyle sınırlıdır. Ağır olgularda daha yaygın olan döküntüler kol ve bacaklara, gözün dış zarına, yutak, gırtlak ve soluk borusu mukozalarına da sıçrar." dedi. "SUÇİÇEĞİ KAŞINIRSA İZ KALABİLİR" Döküntülerin kabuklara düşmesiyle ellenmeden ortalama 20 gün içinde iz bırak- Sigaradan uzak durulmalı, fazla miktarda çay kahve tüketilmemelidir. Küçük porsiyonlar eşliğinde sık sık yemek yenmeli ve kesinlikle aç kalınmamalıdır. Tanı, hastanın yakınmaları ve muayene bulgularıyla konur. Özellikle laringofaringeal reflüde ses tellerinin arka bölgesindeki ödem ve tahriş bulguları tipiktir. Yatağa yatmadan 3 saat önce yeme içme kesilmeli, yatarken baş ve omuzlar daha yüksekte kalacak bir şekilde pozisyon alınmalıdır. Kimi olgularda sindirim sistemi endoskopisi ve asitlik seviyesinin ölçümü gibi yöntemler gerekli olabilir. Verilen antireflü ilaçlara kısa sürede yanıt alınması önemli bir tanı yöntemidir.” ‘REFLÜYÜ TETİKLEYECEK GIDALARDAN UZAK DURULMALIDIR’ Reflü oluşumunu önlemek için, mide asidindeki artışı ve reflüyü tetikleyecek gıdalardan uzak durulması gerektiğine dikkat çeken Günever, “Gazlı ve asitli içecekler, alkol, çikolata, kızartmalar, yağlı ve baharatlı yiyecekler, mayalı ve hamur işi gıdalar önerilmez. Çocuğunuz 'su çiçeği' çıkardıysa aspirin vermeyin Gelelim neticeye İnsanlar ne zamandır ilaç içiyorlar tam bilmiyorum, diyelim ki 200 sene olsun. Ey bilim adamları, ey âlimler, ey tabîban… bunca zamandır aklınız neredeydi, hangi ıvır-zıvır işlerle meşguldünüz? Şeker depresyonu artırıyor merikalı bilim adamlarının A araştırması, bisküvi, çikolata, şekerleme gibi birçok hazır mide fıtığı ve karına baskı yapan çok dar kıyafetler giyilmesi reflüyü tetikleyerek şiddetini arttırabilir. İdeal kiloya inmek, düzenli yürüyüş ve spor, stresten uzak durmak, dar ve karına baskı yapan kıyafetlerden kaçınmak gibi yöntemler de yararlı olacaktır. Beslenme ve hayat tarzını düzenleme dışında, mide asidini azaltan ve geri kaçışa engel olan ilaçlar düzenli ve uygun sürede kullanıldıklarında hastaların büyük bir kısmında rahatlama sağlanır.” şeklinde konuştu. Dr. Günever, ilaç tedavisi ile kontrol altına alınamayan, tekrarlayan olgularda ise cerrahi tedavi seçenekleri de düşünülebileceğini kaydetti. CİHAN Kars Kafkas Üniversitesi (K Sağlığı ve Hastalıkları A AÜ) Çocuk nabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Yunu s Yılmaz, çocuklarda sıkça görülen suçiçeği h astalığının tedavisinde aspirin kullanılmaması uyarısında bulundu. madan kaybolacaklarına vurgu yapan Dr. Yılmaz; "Ama karşı durulmaz bir kaşınma isteği uyandıran bu döküntülerin kaşınması durumunda deride küçük çukurlar kalabilir. Hastalık esnasında ateş genellikle 38,5°C-39°C arasında kalır. Ama ağır durumlarda 40,5 dereceye ulaşabilir." uyarısında bulundu. Suçiçeği hastalığına karşı yürütülen tedavi girişiminde hedeflerinin hastanın yakınmalarını olabildiğince azaltmak olduğunu ifade eden KAÜ Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Yılmaz, "Virüs kökenli diğer hastalıklarda olduğu gibi suçiçeğinde de ilaç tedavisi mümkün değildir. Fakat kaşıntıyı azalt- mak ya da hafife indirgemek amaçlı antihistamin içeren losyon, kremler ve şuruplar kullanılabilir. Tedavi evde mümkündür. Hastanın yatağı temiz tutulmalı çarşaf ve yastık kılıfları sürekli değiştirilmeli ve yıkanmalıdır. Ilık duş hastayı rahatlatabilir. Kaşıntının zarar vermemesi adına hastanın tırnakları törpülenmeli bebeklere ise eldiven giydirilmelidir. Hastanın giysileri de temiz tutulmalıdır. Özellikle iç çamaşırı gün içerisinde sürekli değiştirilmeli ve yıkanmalıdır. Hastalık bulaşıcıdır bu yüzden hastanın odasında çok fazla vakit geçirilmemelidir ve hasta dışarıya çıkarılmamalıdır." CİHAN Türkiye'nin özellikle kuzeyini etkisi altına alan soğuk hava kütlesi ayın sonuna kadar kalacak. Sıcaklıklar güney sahillerinin dışında 10 derecenin altına iniyor. Ülkenin orta kesimlerinde ve Akdeniz'deki yağışlar su baskını yaratabilecek kadar şiddetli yağarken, doğuda ise hafta sonu yoğun kar yağışı bekleniyor. İstanbul'da sonraki günlerde hava hep bulutlu, yağış hafif. Soğuk esen karayelle hava daha da soğuyor, hissedilen sıcaklık 9 dereceye inecek. Ankara'da yağmurlu ve 7 dereceye iniyor, cuma gecesi ve cumartesi sulu kar yağabilir. İzmir çok açık değil, 15 derece. Bursa hafif yağmurlu 9 derece, Adana'ki yağış ise çok şiddetli.Marmara'ya inen soğuk hava 7 gün kalacak. Cuma ve hafta sonu yağışlar hafif ve orta kuvvette olacak. Bölgede soğuk algınlığı riski artıyor. Hissedilen sıcaklıklar 8-9 dereceye iniyor. İç Anadolu'nun batısından sonra, yağış Sivas, Yozgat, Kayseri, Nevşehir arasında da şiddetleniyor. Sivas tarafında cumartesi günü yağış ara ara kara çevirecek. Sıcaklıklar 7-8 dereceye iniyor. Ege'deki yağmurlar artık hafifledi, hava bulutlu ama hafta sonu kısa süre güneş de görülecek. Soğuklar bu bölgeyi de etkiliyor. Kütahya 8, Bodrum 15 derece. Güney Ege'de rüzgar kuvvetli esiyor. Akdenizliler su baskınlarına karşı dikkatli olmalı. Antalya'dan sonra Mersin, Kuzey Kıbrıs, Hatay ve Kahramanmaraş boyunca yağmur çok şiddetli yağacak. Hafta sonu ise yağış kesilecek ama hava soğuyor, sıcaklık 16-19 dereceye geriliyor. Güneydoğu'da da 2 gün çok kuvvetli yağmur bekleniyor. Doğu Anadolu'da Malatya, Elazığ boyunca şiddetli olarak başlayacak yağış, gece saatlerinde Erzurum ve bölgenin dağları boyunca yoğun kara dönüşecek. Cumartesi de tüm gün yoğun kar var. Karadeniz soğumaya başlıyor, Bolu 10, Trabzon ise 17 derece. Karabük, Kastamonu, Çorum, Samsun arasında çok şiddetli yağmurun yanı sıra, Bolu Dağı ve Batı Karadeniz'in diğer dağlarında cuma akşamı kar yağışı da görülebilecek. ANKARA İS TAN BUL Bugün 23 Kasım Pazar 10 Rüzgar 14 8 Bugün 23 Kasım Pazar Nem %63 8 Rüzgar 13 -3 AN TAL YA İZ MİR Bugün 23 Kasım Pazar Nem % 76 15 Rüzgar 22 7 Bugün 23 Kasım Pazar Nem % 96 21 Rüzgar 20 7 Nem % 72 23 KASIM 2014 Turizm 13 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gün batım turlarıyla Apollon Tapınağı'na 10 milyon turistin gelmesi hedefleniyor ünyaca ünlü Antalya Side D Antik Kent'te, 2 bin yıllık Apollon Tapınağı'nda 'Gün batımı turları'yla yılın 12 turizm canlılığı yaşanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yurtdışı tanıtımlarında kullandığı Apollon Tapınağı'nı yıllık 7 milyon turist ziyaret ediyor. Antalya'ya tatile gelen yerli ve yabancı turistler, tatil anılarını Apollon Tapınağı'nda gün batımının da hatıra fotoğrafı çektirerek ölümsüzleştiriyor. Antalya ve Side Manavgat destinasyonunda otellerde kalan turistler gün batımında bir saat önce Apollon Tapınağı'na gelerek günün batmasını bekliyor. Yeni evlenen yerli ve yabancı çiftlerde gün batımı fotoğrafı çektirmek için tapınağa ve tarihi Side Limanı'na geliyor. Gelinler, damatlar ve akrabalarına gelin çiçeğini yakalaması için gün batımında havaya atıyor. Manavgat Titreyengöl-Sorgun Turizm Yatırımcıları Birliği(TİSOYAB) Başkanı Hüseyin Aydoğan, dünyada kültür turizmi denilince akla Side Antik Kent'in geldiğini, bunu ise yeteri kadar Türkiye'nin değerlendiremediğini söyledi. Side'nin dünya turizminde ismi olmasına karşı bir dünya markası oluşturulamadığını belirten Aydoğan, kültür turizmde İtalya, Fransa, İspanya, Tunus, Yunanistan ve Mısır'ın oluşturduğunu kaydetti. Aydoğan, "Side'yi dünya turizminde cazibe merkezi yapan antik şehir ol- masıdır. Dünyada böyle bir şehir yok. Lakin İtalya dünyada kültür turizminde söz sahibi bir ülke. Dünyanın en güzel güneş batma yeri Side Antik Kent'te Apollon Tapınağı'dadır. Mısır, daha çok turist çekmek için güneş doğuş turları düzenliyor. 7 milyon turist tapınağı fotoğraflamaya geliyor. Side'de gün batım turlarıyla bölgemize yıllık 10 milyon turist çekeriz. Gün batım turları Side'nin ,Manavgat'ın, Antalya'nın ve ülkemizin tanıtımı için çok önemli. Dünyada turistler en fazla evliliklerini Apollon Tapınağı ve Kapodokya bölgesinde balonla uçarak yapıyor." dedi. Aydoğan, antik dönemde de güneşin en güzel doğum ve batım anı Side'de olduğu için Apollon Tapınağı'nın inşaa edildiğini kaydetti. Apollon Tapınağı'nın sütunlarını 30 yıl önce Prof.Dr. Jale İnan ile Prof.Dr. Zeynep Ahunbay'la birlikte dikilmesinde öncülük eden Alman heykeltraş Dietmar Friese, dünyanın çoğu ülkesini gezdiğini ve 50 yıldır da Manavgat'ta yaşamasına karşı dünyada en güzel güneş batım yerini Apollon Tapınağı ve Side Limanı olduğunu İ akım ve çevre düzenleme çalışmaları için Nisan 2015'e kadar ziyarete kapatılan sarkıt ve dikitleriyle ünlü Karaca Mağarası, bu sezon 61 bini aşkın ziyaretçiyi ağırladı. İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ekrem Akdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karaca Mağarası'nın 15 Nisan'da turizm sezonuyla ziyarete açıldığını, kasım ayı sonu itibarıyla da kapatıldığını belirtti. Mağaranın 15 Nisan 2015'e kadar kapalı kalacağını ifade eden Akdoğan, bu süre içinde mağarada yürüme parkurları ile ışıklandırma sisteminin bakımının yapılacağını söyledi. Mağarayı bu sezon ziyaret eden turist sayısında geçen sezona göre yüzde 10 artış olduğunu dile getiren Akdoğan, "Mağaramızı 15 Nisan-15 Kasım arasında 23 bin 566 yerli ve yabancı öğrenci, 38 bin yerli ve yabancı turist olmak üzere 61 bini aşkın kişi ziyaret etti. Doğu Karadeniz'e özellikle Arap ülkelerinden gelen turist sayısındaki artış Karaca Mağarası'na da yansıdı. Karaca Mağarası'nı bu yıl yüzde 43 artışla 7 bin 50 yabancı turist ziyaret etti" dedi. Akdoğan, Karaca Mağarası'nı ziyarete açıldığı 1996 yılından bu yana 600 binden fazla yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiğini sözlerine ekledi. Mağara sorumlusu Saffet Nas ise ziyaretçilerin bazılarının mağara içindeki havuzlara demir para atarak dilek tuttuklarını, yapılan uyarıları dinlemediklerini söyledi. AA stanbul’a gelen ünlü ve önemli konuklar, tarihi ve turistik yerleri, meraklı gözlerden uzak, gizlice gezmeyi tercih ediyor. Böylece hem kendilerini tanıyan hayranlarının aşırı ilgisinden kurtuluyor, hem de güvenlik riskini en aza indiriyorlar. Ünlü konuklar, İstanbul’un dünyaca ünlü tarihi mekanlarını ise mesai saatlerinin dışında ziyaret ediyor. Tarihi yarımadada yer alan Ayasofya Müzesi, Topkapı Sarayı ve Yerebatan Sarnıcı gibi mekanları, müze kapandıktan sonra geziyorlar. 12 bin TL’ye özel tur Ancak mesai saatleri dışında yapılan ziyaretler normal bilet fiyatlarından çok daha pahalı. Ünlü konuk ve yanındaki görevliler birkaç kişi de olsalar, müzeler kapandıktan sonra yapılan rahat ve huzurlu ziyaretler için en az 50 kişilik bilet ücreti ödüyorlar. Turist rehberi Saffet Emre Tonguç, özel konuklar için özel saatlerde açılan müzelerin ücret uygulamalarını şöyle anlattı: “Ayasofya Müzesi’ne akşam 6’dan sonra yapılacak ziyaretler için en az 50 kişilik bilet kesiliyor. Bağışlarla birlikte ücret 9-10 bin liraya kadar çıkıyor. Yerebatan Sarnıcı’ndaki mesai haricindeki ziyaretlerin ücreti de 12 bin liraya ulaşıyor. Topkapı Sarayı’nı ise müzenin kapalı olduğu salı günü gezmenin bedeli 6-10 bin lira arasında değişiyor.” AA 'Hey Gidi Günler' oyunu büyük beğeni topluyor B ursa Yıldırım Kültür Merkezi Hayat Sahnesi ekibinin yazıp oynadığı ‘Hey Gidi Günler’ seyirciyle buluşuyor. Büyük beğeni toplayan oyun, güldürürken düşündürüyor. Dönemin komünist jargonundan da yararlanan oyun, yer yer seyirciye duygulu anlar da yaşatıyor. 'Hey Gidi Günler' oyunu, 18 Eylül 1988’de Şanlıurfa’dan Gaziantep’e okul yeri bakmak için giderken meydana gelen trafik kazasında şehadet parmağı hariç vücudunun neredeyse tamamı yanan gönül insanı Mehmet Özyurt’u anlatıyor. 1945 yılında dünyaya gelen Mehmet Özyurt, 16 yaşındayken Risale-i Nur ile tanışır. Sonraki yıllarda Risale-i Nur davasına gönül verdiği için defalarca cezaevine girer. Fethullah Gülen Hocaefendi'yi ilk kez 1973 yılında cezaevinden tahliyesinin ardından tanır. İçerideyken duyduğu ‘buralara yeni bir hoca gelmiş, çok iyi vaaz ediyor, güzel şeyler anlatıyor’ sözleri onu meraklandırır. Dışarı çıktıktan sonra da ilk işi Tuzcu Cahit Erdoğan (Teyp Cahit) ağabeyle birlikte bu genç Hocaefendinin vaazını dinlemek olur. Sonraki yıllarda Hocaefendi’nin yanından hiç ayrılmaz. Nerede bir iş olsa oraya koşar, ta ki vefat edene kadar.‘Sevdalılar Düşer Yola’, ‘Bir Pirinç Tanesi’, ‘Son Karakol Çanakkale’ ve ‘Bir Yiğit Vardı’ adlı oyunlarıyla Hizmet Hareketi’ne gönül vermiş insanların hayatlarını tiyatro sahnesine taşıyan Yıldırım Kültür Merkezi Hayat Sahnesi oyuncularının son oyunu 'Hey Gidi Günler' oldu. Hem Mehmet Özyurt’un hayatını anlatmak hem de Hizmet Hareketi için söylenen ‘nereden geliyor bu değirmenin suyu’ sorusuna cevap vermek için sahnelenen ‘Hey Gidi Günler’ oyunu güzel bir örnek olmuş. Oyunun danışmanlığını yazar Niyazi Sanlı yaparken, seslendirmesini ise Samanyolu TV’den Mesut Baran ve Mustafa Sağlamdemir yapıyor. Hizmet Hareketi’nin ilk dönemlerini anlatan oyun Mehmet Özyurt’a ithaf edilirken, yer yer gerçek ve kurgusal olaylardan oluşuyor. Erdal Göze ve Ayhan Yurdagül’ün kaleme aldığı oyunun ana karakteri Mehmet Bey (Mehmet Özyurt), Risale-i Nur davasına gönül ve omuz vermiş bir insandır. Oyunun en dikkat çekici sahneleri arasında öğrenciler için nasıl burs toplandığını anlatan bölümler de yer alıyor. Kimi bir teneke zeytinyağıyla, kimi bir çuval buğdayıyla, kimi de bütün servetiyle bu değirmene su taşıyor. En keyifli sahnelerden biri ise ‘devletten iş alma, devlete kapak atma’ anlayışının hicvedildiği anlar ile komünist gençlerin yaptıkları eylemler oluyor. Oyunu yurdun dört bir yanına yayacaklarını anlatan Erdal Göze, seyirciden aldıkları geri dönüşümün, kendilerini gelecek adına ümitlendirdiğini söyledi. OYUNUN YAPI TAŞI YENİ BİR DÜNYA ŞİİRİ Oyunun yazar ve yönetmenlerinden Ayhan Yurdagül, ‘Hey gidi günler’ oyununun ‘Yeni bir dünya’ şiirinin hikayesi olduğunu belirterek, “Bursa Hayat Sahnesi oyuncuları tiyatro grubunun son oyunu ‘Hey gidi günler’. Bunu yazmamızın ana temasını Yeni bir dünya şiiri oluşturuyor. Bu şiir onlarca yıldır Türkçe Olimpiyatlarında marş gibi söylenen bir şiir. Şarkısı yapılan ve dilden dile dolaşan bir şiir. Araştırmalarımızda bu şiirin 1967 yılında Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendinin İzmir’e geldiği ilk landı. Apollon Tapınağı'nın kültür turizminde Türkiye'nin bir değeri olduğunu belirten Manavgat Belediye Başkan Yardımcısı Aydın Öz, Antalya'ya gelen turistin önemli bir çoğunluğunun tapınak önünde hatıra fotoğrafı çektirmeye geldiğini kaydetti. Alman doktor Petra Selhgarn, Apollon'da gün batımında fotoğraf çektirmek için Alanya'dan Side'ye geldiğini söyledi. CİHAN sona erdi nu zo se zm ri tu da ı'n as ar ağ M a Karac B İstanbul'un tarihi mekanlarında gece Yıllar önce Gaziantep’e okul yeri bakmaya giderken yaşadığı kaza sonucu vefat eden eğitim gönüllüsü Mehmet Özyurt’un hayat hikâyesini tiyatro sahnesine aktaran 'Hey Gidi Günler' oyunu büyük beğeni topluyor. kaydetti. Side'nin dünya turizminde marka olması için 50 yıldır mücadele verdiğini belirten Friese, "Side Antik Kent gibi dünyanın hiç ülkesinde böylesi bir antik kent yok. İtalya antik kentlerine sahip çıktığı için dünyada kültür turizminde öncü bir ülke. Apollon Tapınağı başlı başına bir kültür turizmi abidesi. Gün batım turlarının tantılması çok iyi yapılmalı." ifadesini kul- hafta yazdığı bir şiir olduğunu gördük.” dedi. Erdal Göze ise oyunda Cahit Erdoğan (Teyp Cahit) karakterini canlandırdığını belirterek, “Oyunumuz Yeni blr dünya şiiri ile açılıyor. İlk çıkış noktamız orası. Bir başka çıkış noktamız ise Mehmet Özyurt’un hayatı. Gerçekten Sahabe hayatına benzer bir hayat yaşıyor. Çok meçhul ve çoğu kimse tarafından tanınmayan bir kahraman. Onu biz sahnede insanlara tanıtmak istedik.” diye ifade etti. Mimar Sinan Oda Orkestrası Rusları büyüledi Oyunda, 1970 ve 80 dönemi olaylarının da canlandırıldığını anlatan Göze, “Aynı zamanda oyunumuzda çok önemli bir karakter de Edremitli Hacı Arif Çağan. Birkaç gün önce vefat etti. Yaptığı iyilikleri kendi duasıyla ‘Allah'ım bana unuttur, ben bunları hatırlamayayım’ diye dua ediyor. Bu karakter de oyunumuzda önemli bir karakter.” şeklinde konuştu. AĞIR BİR YÜKÜN ALTINDAYIM Oyunda Mehmet Özyurt’u canlandıran Zeki Eryılmaz, canlandırdığı karakterin çok zor olduğunu belirterek, “Bu duyguları hissederek seyirciye aktarmaya çalışıyoruz. İnşallah bunda başarılı oluruz. Gerçekten zorlanıyorum. O çekilen acıları insanlara hissettirebilmek gerçekten zor. Bunun da bir sorumluluğu var. Bu sorumluluğunda bilincindeyiz.” dedi. Oyunda Mehmet Özyurt’un eşi Şükriye Hanım'ı oynayan Ayşen Ferik ise şunları söyledi: “Böyle bir hizmet yolunda kendini feda etmiş bir insanın eşini oynamak tabi ki zor. Ben karakteri tamamen Ayşen olmaktan çıkıp Şükriye Hanım olarak oynamaya çalışıyorum ki hissediyorum. Çünkü gerçekten bir kadın olarak büyük bir sorumluluk ve büyük bir yük.” CİHAN R usya’nın St. Petersburg şehri bu yıl 14. Uluslararası Konservatuvar Haftası'na ev sahipliği yaptı. Türkiye’den sanatçıların da katıldığı konservatuvarda, dinleyiciler unutulmaz saatler yaşadı. “2014 Rusya’da Kültür Yılı” etkinlikleri kapsamında, Rusya Federasyonu Kültür Bakanlığı, St. Petersburg Valiliği Kültür ve Dış İlişkiler Komitesi’nin himayelerinde gerçekleşen etkinliğe 14 ülkeden dünyaca ünlü birçok virtüöz ve orkestra sahne aldı. Festivalin mütevelli heyetinde olan St. Petersburg Rus-Türk Kültür Merkezi ve partner kurumlar arasında bulunan TürkRus Kültür Vakfı’nın inisiyatifleriyle programda yer alan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Oda Orkestrası "Camerata Saygun", Türk klasik müziğinin seçkin eserlerini beş yüze yakın dinleyicinin beğenisine sundu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdürü Çiğdem İyicil, konser öncesinde yaptığı konuşmada; St. Petersburg’da olmanın ve Rimsky Korsakov Konservatuvarı Glazunov Salonu’nda sahne almanın kendisini çok etkilediğini belirtti. St. Petersburg Devlet Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Tatyana Babarikina dinlediği müzik şölenini, İstanbul’un tecessüm etmiş bir kabiliyeti olarak adlandırdı. St. Petersburg Devlet Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Bölüm Başkanı Nikolay Telitsin ise, programın Türkiye ayağının St. Petersburg RusTürk Kültür Merkezi tarafından organize edilmesinin, bu kurumun kültürel diplomasiyi pratik alanda gayet profesyonel ve kaliteli bir şekilde sunduğunu somut bir biçimde gösterdiğini ifade etti. St. Petersburg Krasnogvardeyski Bölgesi Belediye Başkan Yardımcılığı yapmış olan Svetlana Kullarova, konserde çalınan parçaların adeta ruhunun derinliklerine işlediğini söyledi. “Müzik adeta beni tarihin engin koridorlarına sürükledi.” Değerlendirmesinde bulunan Konservatuvar Festivali Müdürü Lidya Volçek Mimar Sinan Konservatuvarı Orkestrası’nın performansının dinleyicilere gerçekten çok eşsiz anlar yaşattığını vurguladı. Volçek; “Sunumdaki profesyonellik salonu farklı bir atmosfere soktu. Müzikseverlerin uzun süreli alkışlar karşısında, orkestra son parçayı tekrardan çaldı.” dedi. Ayrıca Festival kapsamında St. Petersburg Rus-Türk Kültür Merkezi’nin katkılarıyla St.Petersburg Rimsky-Korsakov Devlet Konservatuvarı ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı arasında işbirliği anlaşması sağlandı. St. Petersburg Rimsky-Korsakov Devlet Konservatuvarı, geçtiğimiz yıl 18 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen 13. Uluslararası Konservatuvar Haftası etkinliklerine ev sahipliği yapmış ve bu etkinlikler dizisinde 6 Kasım 2013 tarihinde İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı sahne almıştı. CİHAN 14 Magazin-Tv 23 KASIM 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA "3.5 yıldır evliyiz" ilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan 3 yıl 6 ay hapis cezası alan Muzaffer Kuşhan, önceki B akşam bir alışveriş merkezindeydi.AVM çıkışında yabancı uyruklu bir kadınla görüntülenen ünlü diyetisyen, “Eşim olur. Katerine ile 9 yıldır birlikteyiz, 3.5 yıldır da evliyiz” dedi.Muzaffer Kuşhan’ın eşi Katerine, gazetecileri görünce hızlı adımlarla ünlü diyetisyenin yanından uzaklaştı.HABER MERKEZİ Alkoçlar ameliyat oluyor Olay boşanmada 'dedektif' şoku bru Şallı-Harun Tan ayrılığında, EŞallı’nın neden ı d a m a n a y a d i s e n n a a Ağlayınc hu Yağtu oğlu Kemal ile Bebek’teydi. Dondurma isteyen Kemal, annesinden "Hayır" cevabını A alınca, ağlamaya başladı. Dayanamayan Yağtu, soğuk tazminat ve nafaka talep etmediği ortaya çıktı. Harun Tan, peşine dedektif taktığı eşi Ebru Şallı’yı Sinan Akçıl ile yakalamış.Harun Tan ile 10 yıllık evliliğini sona erdiren ve Sinan Akçıl’la yeni bir aşka yelken açan Ebru Şallı’nın eşinin tuttuğu dedektifin takibine yakalandığı ortaya çıktı. Evliliğinin son günlerinde Şallı’nın bazı davranışlarından şüphelenen Tan, dedektif sayesinde ihaneti tespit etti.EVLİYKEN şarkıcı Sinan Akçıl’la aşk yaşamaya başlayan Ebru Şallı, Belgrad Ormanı’nda sevgilisiyle dedektifin takibine yakalanınca eşinden tazminat ve nafaka talep edemeden boşanmak zorunda kaldı.HABER MERKEZİ emesinde kanserli bir kitleye M rastlanan Gülşah Alkoçlar, 2015’in mart ayında New York’ta ameliyat olacak. Kemoterapi tedavisi süren Alkoçlar, moralinin yüksek olduğunu söyledi.Alkoçlar Otelleri’nin sahibi Ender Alkoçlar’ın eşi Gülşah Alkoçlar, memesinde teşhis edilen kanserli kitleyi aldırmak için 2015’in mart ayında New York’a gidecek.HABER MERKEZİ havaya rağmen Kemal’e dondurma aldı. HABER MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 09:00Rüzgar Gülü 09:50Yabancı Sinema "Korkusuz Kahraman" 11:50Enine Boyuna 13:001'de Bugün 13:50Yedi Güzel Adam 15:45Seksenler 18:00Yaşama Yerleşmek 19:00Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 19:55Yabancı Sinema "Fare Şehri" 21:30Stadyum 00:00Yabancı Sinema "Korkusuz Kahraman" 01:55Seksenler 06:30Comedya 08:00Gülhan'ın Galaksi Rehberi 09:00Dünya Listeleri 10:30Pazar Magazin 12:00Güneri Cıvaoğlu ile Şeffaf Oda 13:15Teksus 14:30Bay Tahmin 22:30Pazar Magazin 08:00Çok Güzel Hareketler Bunlar 11:00Ulan İstanbul 12:15Pazar Gezmesi 16:00Ben Bilmem Eşim Bilir 19:00Ana Haber Bülteni 20:00Urfalıyam Ezelden 22:15Bana Artık Hicran De 00:3012 Kehanet 08:00Akasya Durağı 10:30Yerli Dizi 13:00Yerli Dizi 14:45Tülin Şahin ile Moda 15:45Yerli Dizi 18:30Star Haber 19:15Star Life 20:00Gönül İşleri 22:30Yerli Dizi 01:00Yerli Dizi 02:50Yerli Dizi 06:00 Selena 07:25 Diğer Yarım 10:00 Nihat Hatipoğlu İle Kur'an ve Sünnet 11:20 Dizi Tv 12:20Beyaz Karanfil 14:35Alemin Kralı 16:55 Kara Para Aşk 18:50 Haber 20:00 Kalp Hırsızı 23:20Beyaz Karanfil 00:00Gerçek Adalet 01:45Ekip 49 03:30Yedi Psikopat 05:10Dudaktan Kalbe 06:15Yeter Ki Sen Kazan 07:00Her Sabah 08:452. Sayfa 10:30Doktor Aytuğ 12:30Öğle Haberleri 12:50Derya'nın Dünyası 14:45Dudaktan Kalbe 16:15Dolu Dolu Anadolu 17:50Sıcak Gündem 18:00Ana Haber 18:50Yeter Ki Sen Kazan 19:50Fünye 21:45Kayıp Kimlik 23:45Hayatın Rengi 05:00Gezenti 05:20Donanım Haber 06:00Shappies 06:20Monster Warriors 06:40Ejder Avcıları 09:00Trend Topic 12:00I Heart Radio 15:30Donanım Haber 18:00Yeşil Öyküler 18:40Fırıldak Ailesi 08:45Lifestyle 08:55 Hava Durumu 09:00Haber Merkezi 09:15Ekonomi Piyasalar 09:20Spor 09:30Ekonomi Notları 10:00Haber Merkezi 10:15Ekonomi Piyasalar 10:20Spor 10:30Seçim Aktüel 10:45Spor 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Haber Merkezi 11:35Ekonomi Piyasalar 11:40Spor 08:30 Ayı Kardeşler 09:00 Pepee 10:00 Pazar Sürprizi 13:00 Ev Kuşu 14:00 Lezzet Haritası 15:00 Pepee 15:15 Mavi Mavi 17:15 Davetsiz Misafir 19:00 Show Ana Haber 20:00 Güldür Güldür Show 23:00 Ah Neriman 01:00 Davetsiz Misafir 03:00 Pazar Sürprizi 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 07:00Geri Sayım 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:30Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00 Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00 Kapanışa Doğru 16:45Cnbc-e.com'da Bugün 17:00 Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Avatar 18:30Penguins of Madagascar 19:00The Simpsons 20:00Mom 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 07.30Murat Güloğlu ile Çalar Saat Hafta Sonu 10.00Aspava 11.45Çocuklar Duymasın 12.45BKM Güldür Güldür 14.00Kadim Dostum 16.15Karagül 19.00 FOX Ana Haber Hafta Sonu 20.15O Hayat Benim 23.45Aspava 01.30BKM Güldür Güldür 03.15Umutsuz Ev Kadınları 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi 23 KASIM 2014 Spor HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Eskişehirspor Süper Toto Süper Lig’in 10’uncu haftasında sahasında ağırlayacağı Kayseri Erciyesspor maçı hazırlıklarını sürdürüyor. Antrenman öncesi Eskişehirspor’un kaptanı Sezgin, basın mensuplarını sorularını cevapladı. Sezgin, "Kayseri Erciyesspor maçı için gücümüzü son damlasına kadar formanın hakkını vererek mücadele edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın." dedi. Eskişehirspor kaptanı Sezgin: Tek hedefimiz galibiyet S ezonun 10’uncu haftasında sahasında tKayseri Erciyesspor’u konuk edecek olan Eskişehirspor çalışmalarına devam ediyor. Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam yönetiminde gerçekleşen antrenman ısınma hareketleriyle başladı. 100 dakika süren antrenmanda ısınma hareketlerinin ardından dar alan pas çalışması gerçekleştirildi. Akaminko, Erkut ve Erman takımdan ayrı sağlık ekibi eşliğinde çalışırken, milli takım kamplarında bulunan Erkan ve Lawal antrenmanda yer almadı. Antrenman öncesi Eskişehirspor’un kaptanı basın mensuplarının sorularını cevapladı. Kaptan Sezgin Coşkun, şunları ifade etti: "Zor bir maç olacak, inşallah anlımızın akıyla çıkıp, altlar için değil de üstler için mücadele eden bir Eskişehirspor izlettireceğiz. Ligdeki konum açısından çok zorlu bir maça çıkacağız. Tabloya baktığımız zaman rakibimizle oynayacağız. Kendi sahamızda oynamamızın avantajını kullanmak istiyoruz. Bunun için de taraftarımızın desteğini bekliyoruz. Sezon başından beri neredeyse dolu olmayan boş olan tribünlerimizin bu maçta dolmasını istiyoruz. Çünkü onların desteğiyle arkamızda alacağımız güçle birlikte bu maçtan daha iyi sonuç alacağımızı biliyoruz. Yönetimimiz pasoligle ilgili kolaylıklar da sağladı. Umarım tribünde onlarla birlikte maç sonunda maç sevincini birlikte yaşarız. Bunu istiyoruz.‘’ Milli takım arasında çok iyi çalıştıklarını dile getiren Kaptan, sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Antrenmanlara katılım çok iyiydi. Hırsımız çok iyiydi. Kötü gidişle ilgili zaten hiç istemediğimiz bir yerdeyiz. Lige iyi bir başlangıç yapmıştık ama sonrasında aldığımız şanssız mağlubiyetler bizi bu duruma getirdi. Eskişehir camiası olarak biz futbolcular camia daha kötü durumlardan anlının akıyla dik bir şekilde çıkmıştır. Başımızı kaldırabileceğimiz önümüze bakabileceğimiz fırsattır bizim için. Bunun için de saha içerisinde yapılan mücadele her zaman futbolcu daha iyisini verecektir, daha fazlasını vereceğiz ve gücümüzü son damlasına kadar formanın hakkını vererek mücadele edeceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Zor bir maç olacak inşallah anlımızın akıyla çıkıp Sivasspor maçında son dakikada attığımız gol ,tünelin sonunda gözüken ışık gibi olacak bizim için inşallah. futbolcu arasında iletişim yoktur, yönetimle futbolcu arasında iletişim yoktur bu tür dönemde böyle şeyler çıkabilir. Ama hocamız da burada bizde buradayız onlar bize güveniyor biz onlara. İnşallah bu konuştuğumuz kötü şeylerin tam tersini iyi şeyler konuşacağız hep birlikte. Altlar için değil de üstler için mücadele eden bir Eskişehirspor izlettireceğiz daha sonra. Kaptan Sezgin, oyuncularla Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam arasında problemler olduğu söylentilerini de yalanladı. Bu sıkıntılı dönemde böyle dedikoduların çıkması çok normal. Yani işte daha fazlası da çıkabilir, takım içeride arkadaşlık yok, hocayla Stres ister istemez oluyor tabi zor bir maça çıkacağız, kazanmayla alakalı istek ve stres var. Bu heyecanı, bu stresi saha içerisindeki mücadeleye çevirirsek sahadan istediğimiz sonuçları da çıkartırız.'' Eskişehirspor, geride kalan 9 haftada 1 galibiyet, 5 beraberlik ve 3 mağlubiyet aldığı ligde 15’inci sırada yer alıyor. CİHAN Bursaspor’dan F.Bahçe’ye cevap Bursaspor Kulübü, Fenerbahçe’nin resmi internet sitesi aracılığı ile yaptığı ve Teknik Direktör Şenol Güneş’in kaleci Volkan ile ilgili sözlerini eleştirdiği açıklamaya cevap verdi. Şenol Güneş’in açıklamalarına destek veren Bursaspor yönetimi, “Hocamızın bilgi ve birikimini göz önüne alırsak, tavsiyeye ihtiyacı olmadığı da açıkça görülmektedir.” açıklamasında bulundu. ında güçlü olaylar karşıs n bü a durması lü rakter yapısıyl iştir. eşil-beyazlı ku tesi ka si ylem resmi internet açıkgerektiğini sö algı yöne ı ığ e, pt fl ya de e Bunun he aracılığı il hçe ba er i var?” “Krizis en ilg “F e: ne yl le timiy lama şö in i sm re haksızlığı , ün den beslenen Spor Kulübü’n inden kabunu anlaer hak görenlerin ğildir.” ternet sitesi üz de ik ması mümkün a şöyle muoyuna, Tekn nol Güneş m Şe la ık üz aç m n rü le tö ni de Direk ığı açıkla“Hocamızın du hakkında yapt kım kalec- devam etti: e is ne dün Ta malarda, Milli irel’i hedef ruşu, ilkeleri r. Bu olaydı em nı D ay an e lk nd Vo gü bu imiz i m ti ne içinde dün yö in gı in ir ların hiçb gösterdiği, al n de olmaybi de yoktur, bugü oluşturduğu gi andığını pl acaktır. düşüncelere sa . uz or lıy an i ve birikiHocamızın bilg alırsak, ğu du ol ış e pm mini göz önün Hocamızın ya iyetle dinolmadığı dd ci ar al m iyeye ihtiyacı la vs ık ta aç in in is lmektedir. de, kend da açıkça görü ana katıp, lendiği takdir şrü gö ki m da Ortamı tozu du lar bunu olaylar hakkın suçlaan ol yi kirli emelleri iz tüm kulülerinde kimse B r. la ça az ık anlayam madığı aç ı duyuyoruz. r. Milli takım plerimize sayg ş görülmektedi ci le ka in rı iz ya m Futbolun bir kalecisi, hepi iş ve kulüprm or ve liy ız bi olduğunu sidir. Hocam un oy m er nl in sote, tü lerimizi yönete arını olduğu demeç ü rl tü r al m he rumlu davran culara yapılan ış CİHAN nl .” ya kliyoruz be saldırıların da lkan’ın olduğunu, Vo Y Terim: Eğer Avrupa Şampiyonası'na gidemezsek... yarak, "Bu sorunun üzerinde çalışıyoruz. Yaklaşık 80 milyon nüfusu bulunan bir ülkenin yüksek potansiyeli vardır ama hakla eksik olduğumuz birçok şey var" ifadelerini kullandı. Türk futbolundaki sorunların çözülmesi için görevinin başında olduğunu vurgulayan Terim, "Kulüplerin finansal sorunlarını halletmesi, statlara daha fazla seyircinin gelmesi gerekiyor. Aynı zamanda yetenekli genç oyuncular bulmamız lazım. Bunun için buradayım. Milli takım teknik di- oynayacağı maçın hazırlıklarına yaptığı taktik antrenmanla devam etti. Basına kapalı yapılan antrenmanın yaklaşım 1.5 saat sürdüğü açıklandı. Teknik Direktör Slaven Bilic yönetiminde yapılan antrenmanda kondisyon ve taktik çalışmasının yapıldığı belirtildi. Antrenmanın takım halinde yapılan ısınma koşusu ayserispor'un 6 Aralık'da K yeniden olağanüstü genel kurula gideceği Kayserispor Genel menajeri Süleyman Hurma, Mainz'in eski oyuncuları Hasan Ali Kaldırım'ın Kayserispor'dan Fenerbahçe'ye transfer olduğu için kendilerine ödeme yapılmadığı gerekçesiyle FIFA'ya başvurduğu iddiası üzerine şöyle dedi: "Hasan Ali transfer olduğunda Alman kulübüne paranın bir miktarını yatırmıştık. Prosüdür gereği rektörü olarak bu sorunlara çözüm bulmak için kendimi sorumlu görüyorum. Teknik direktörlük, görevimin sadece bir parçası. Bu nedenle milli takıma yeniden imza attım çünkü TFF bunları yapmamı istiyor" diye konuştu. 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri A Grubu'ndaki 4 karşılaşmanın ardından 4 puanla 4'üncü sırada bulunan Türkiye'nin gruptan çıkma şansıyla ilgili de Fatih Terim, "Hiç belli olmaz. Kalan tüm maçlarımız kazanabiliriz ama elemelerden geçemesek de bu dünyanın sonu değil. Bununla başa çıkabiliriz. Amacım katıldığım her turnuvada final oynayabilecek düzeyde bir milli takım oluşturmak. Bunun için de zamana ihtiyaç var" değerlendirmesinde bulundu. Terim, kendisiyle ilgili yaptığı değerlendirmede ise "Duygusal bir yapıya sahip olmasaydım hiçbir şey başaramazdım. Duygusallık benim karakterimde çok önemli bir yer tutuyor. Duyguların insanı güçsüz yaptığını düşünebilirsiniz ama bence ondan daha da önemlisi, onları kontrol altına alabilmek. Bir bakarsınız taraftarlar siz alkışlıyor, 30 saniye sonra ise aşağılıyor. Teknik adam ve oyuncuların bununla başa çıkabilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. Bir dönem Fiorentina ve Milan kulüplerini Beşiktaş, Kasımpaşa maçının taktiğini çalıştı eşiktaş, Süper Lig Süleyman B Seba Sezonu’nun 10. haftasında Kasımpaşa ile Kayserispor'a ceza gelecek mi? bildirilirken sarı kırmızılı kulübün geçen yıl Fenerbahçe'ye verdiği Hasan Ali Kaldırım yüzünden Almanya'nın Mainz Kulübü'ne başvurusu üzerine ceza alacağı, puanının silineceği haberinin doğru olmadığı açıklandı. Fute y i k r ü T törü k e r i D l bo im, r e T h i t Fa üm t n a l a K " mız ı r a l ç a m liriz i b a n a z ka elerm e l e a am em e ç e g n de u sek de b ın dünyan " ğil sonu de dedi. IFA'nın haftalık dergisi "FIFA Weekly"e F konuşan Terim, Türk futbolunda istikrarlı kalmanın en önemli sorun olduğunu vurgula- 15 ile başladığı, streching çalışması ve istasyon koşularının yapıldığı açıklandı. Top kontrolü ve pas çalışmasının da yapıldığı ve taktik programın yer aldığı çalışmalar sonrası antrenmanın tam sahada oynanan çift devreli maç ile sona erdiği belirtildi. Antrenmana milli takımdan henüz dönmeyen Atiba Hutchinson, ameliyat olan Uğur Boral, MR çekilen ve sağ arka adalesinde 1. derece yırtık tespit edilen Tomas Sivok'un katılmadığı, Tolga Zengin ve İsmail Köybaşı'nın da takımdan ayrı bireysel çalışma yaptıkları belirtildi. Pedro Franco, Veli Kavlak ve Ersan Gülüm ise takımla birlikte çalıştı. Beşiktaş, 23 Kasım Pazar günü İstanbul Başakşehir Stadı'nda ağırlayacağı Kasımpaşa maçının hazırlıklarına dün yaptığı antrenmanla devam etti. CİHAN çalıştırdığı İtalya'ya ilişkin de Terim, "Sanırım eşim ve çocuklarımla birlikte yaşadığım için orayı ikinci evim gibi görüyorum. Belki bir gün geri dönerim, kim bilir?" dedi. Terim, teknik direktörlük kariyerinde birçok hata yaptığını da belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "Önemli olan bunlardan dersler çıkarmanız. Kendime karşı her zaman dürüst oldum. Bu yüzden kişiliğimle teknik direktörlüğüm aynı pencereden algılanıyor. geçmişte pişmanlıklar yaşadığım olaylar da oldu ama artık bunlar geride kaldı. Bugün herkes, herşeyi kendisinin bildiğini sanıyor." AA kalanı da yapılan anlaşma uyarınca bu aylarda dönecekti. Medyadaki haberlere göre FIFA'nın Kayserispor'a puan silme cezası verebileceğini, lisans iptali gibi haberler doğru değildir. Kayserispor, prosüdür gereği her türlü sorumluluklarını yerine getirmektedir." OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL 6 ARALIK'DA Öte yandan Kayserispor yönetim kurulu 6 Aralık'da yeniden olaganüstü kongre yapılması kararı alındı. Geçen cumartesi günü yapılan olaganüstü kongrede Yücel Şahin başkanlık görevini üstlenmişti. Ancak Büyükşehir Belediyesi ve Kayserispor onursal başkanı Mehmet Özhaseki'nin Kayserispor tesislerinde yaptığı görüşmenin ardından eski başkan Recep Mamur'un yeniden görevi üstlenmesi ve başkanlığı dönmesi kararlaştırıldı. Sarı kırmızılı kulübün olaganüstü kongresi 6 Aralık cumartesi günü saat 10.00'da Valilik Gültepe Planlama Yatırım Dairesi başkanlığı sosyal tesislerinde yapılacak. AA onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 23 KASIM 2014 Pazar KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net D ÜNYA TARIMINA TÜRKİYE İCADI MiLYONLARCA KART KULLANICISINA BÜYÜK MÜJDE Tüketici Derneği, yürürlüğe giren "Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Yönetmeliği"nin tahsis, hesap işletim, nakit avans çekim ücretleri gibi yasal hale gelen bazı bedellerin alınmasıyla ilgili maddelerinin iptali için Danıştay'da dava açacak. önmezler Tarım Makineleri'nin üretimiyle dünya pazarına giren Katlanabilir Koşum Düzeni (KKD) adını alan ekim makinesinin, her marka traktöre bağlanabildiği, buğday, pamuk, mısır gibi ürünlerin ekiminin yapılabildiği, portatif özelliklere sahip olduğu kaydedildi. S Şirketin Dış Ticaret Müdürü Mucibirahman İlbuğa, "Başta Rusya olmak üzere Ukrayna, Kazakistan ve Azerbaycan gibi ülkelerin yoğun ilgisini çeken bir makine ürettik. Geniş bölgeler için kullanımı oldukça basit olan bu makine 100-120 beygir herhangi bir marka traktör ile kullanılabiliyor. erneğin Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, yaptığı açıklamada, D üreticilerin yıllardır bankalar Çünkü basıncını, elektrik çıkışını ona göre ürettik. Herhangi bir traktörü bağladığında kapatıp, açabiliyorsun. Bazı marka makineler, kendisine ait traktörler dışında diğer traktörlerle uyumlu değil. Ancak ürettiğimiz bu makineyle bunların hepsi mümkün oluyor" dedi. tarafından mağdur edildiğini, BDDK'dan onları koruyacak bir yönetmelik beklenirken istismara yasal zemin hazırlayan bir düzenlemeyle karşılaşıldığını savundu. Söz konusu yönetmeliğin, bankaların tüketicilerden bazı kalemlerde ücret almasına yasal kılıf hazırladığını öne süren Ağaoğlu, şöyle devam etti: "Yönetmelikle tahsis ücreti, hesap işletim ücreti gibi milyonlarca tüketicinin mağduriyetine yol açan bir kısım bedellere yasal kılıf hazırlanmıştır. Avukatlarımız, TÜSODER Hukuk Komisyonu Başkanı Murat Emergen ve Yönetim Kurulu Üyesi Rıdvan Yıldız, yönetmeliğin her satırını incelemiş, tüketici aleyhine maddelerinin iptali için Danıştayda dava açılmasına karar verilmiştir. Bu yönetmelikte dosya masrafı, 'kredi tahsis ücreti' adıyla yasal kılınmaktadır. Dosya masrafı isim değiştirmiş ve 'kredi tahsis ücreti' olmuştur. Oysa Tüketici Kanunu, tüketicilere sunulan ürün ve hizmetlerin tüm vergiler de dahil olarak nihai fiyatının bildirilmesini zorunlu kılmaktadır." "SPOR SALONUNA HER GİRİŞTE ÜCRET ÖDER GİBİ" Ağaoğlu, yönetmelikle bankaların mükerrer ücret almasına da yasal dayanak sağlandığını iddia etti. Aslında ticari kuruluş olan ve yüksek yatırım maliyetiyle faaliyet gösteren bankaların, sunduğu ürün Adana'da bu yıl 8'incisi düzenlenen Tarım, Sera ve Bahçe Fuarı'nda 500 dekarın bir günde ekilmesini sağlayabilin makine sergilendi. Bu makine sayesinde, makine ve insan gücünün üçte bir oranında düşürüldüğü belirtildi. RUSYA'DAN SİPARİŞ ve hizmetlere karşı makul bir ücret tahsil etmek suretiyle kazanç sağlamasının doğal olduğuna değinen Ağaoğlu, "Ancak dava konusu olan yönetmeliğe göre, hesabınızla ilgili belirlenen periyotlarla bir hesap işletim ücreti ödemenin yanında yaptığınız her işlem için de ayrı bir ücret ödenmesine imkan tanınmaktadır. Mesela, spor salonuna yıllık ücret karşılığında abone olup aynı zamanda burasını her kullandığınızda giriş ücreti ödemeniz nasıl kabul edilemezse bankacılık sektörünün yapısında bulunan havale, Elektronik Fon Transferi (EFT) ve benzeri ücretler de kabul edilemez" değerlendirmesinde bulundu. Başka bankanın Otomatik Para Çekme Makinesi (ATM) kullanıldığında ödenen ücretle ilgili düzenlemenin de kötüye kullanılabileceğini dile getiren Ağaoğlu, "ATM kullandırmayı gelir kapısı olarak düşünmelerine ve uygulamalarına yol açabilecek bir düzenlemedir" ifadesini kullandı. Ağaoğlu, ATM'lerin varlık nedeninin, tüketicinin nakit taşımadan her an paraya ulaşabilmesi ve teknolojinin sağladığı bir kolaylık olarak niteledi.Yeni Tüketici Kanunu uyarınca BDDK'nın, bankalar arası hakkaniyeti de gözeterek başka bankanın müşterisine ATM'sini kullandıran bankaya yasanın ruhuna uygun ve tüketicileri koruyacak şekilde diğerine ödeyeceği makul ve cüzi bir ücret belirleyip alması gerektiğine dikkati çeken Ağaoğlu, söz konusu cihazdan yararlandırmanın gelir kaynağı haline getirilmemesini istedi. KREDİ KARTINDAN NAKİT AVANSA İLAVE ÜCRET Kredi kartından nakit avans çekim ücretinin de tüketicinin mağduriyetine yol açacağını ileri süren Ağaoğlu, "Kredi kartından nakit avans çekimi, bilindiği üzere bankadan faizi karşılığında borç para almaktır. Faizle borç alan tüketici bu yönetmelikle ayrı bir külfetle karşılaşacak, faiz dışında ücret ödemek suretiyle ek bir külfete katlanmak durumunda kalabilecektir. Faizle borç almanın ayrı bir ücreti de olmamalıdır" diye konuştu. Yasal zorunluluk nedeniyle banka üzerinden yapılan işlemlerin de ücretsiz olması gerektiğine işaret eden Ağaoğlu, "Kira ödemesi, maaş hesabı, öğrenci harcı, emekli aylığı, icra tahsilatı gibi yasal zorunluluk nedeniyle banka üzerinden yapılan işlemler de ücretsiz olmalıdır. Diğer yandan aynı müşterinin bankasının başka şubesinden üçüncü kişinin yatırdığı bedellerden de ücret alınması haksızlıktır" görüşlerini iletti. Ağaoğlu, yönetmeliğin 10'uncu maddesinin birinci fıkrası (kredi tahsis ücretini düzenleyen hüküm), 13'üncü maddesinin birinci fıkrası (hesap işletim ücretini düzenleyen hüküm) ile Ek-1 listesinde bulunan tahsis, hesap işletim, nakit avans çekim ücretleri, kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan ödemelerle ilgili önce yürütmenin durdurulması ve ardından iptali için Danıştayda dava açacaklarını söyledi. KKD'ni Rusya'dan aldıkları bir siparişle ürettiklerini anlatan İlbuğa, şöyle konuştu: "Böyle makineler Rusya pazarında çok istek görüyor. Avantajı nedir? Normalde çok daha iyi markalı makineler parçalara ayrılarak kullanılmıyor. DAVA DİLEKÇESİ 21 KASIM'DA VERİLECEK Türkiye'de ilk kez kendilerinin üretimini yaptıkları makineye faydalı model patentini de aldıklarını kaydeden İlbuğa, henüz dış fuarda sergilemediklerini sözlerine ekledi. Davacının TÜSODER olduğu, Danıştay Başkanlığına sunulmak üzere İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığına yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle 21 Kasım'da verilecek dilekçede davalı BDDK olarak gösterildi. Kış lastiği satışları patladı Kış dönemi yaklaşırken sürüş güvenliği açısından hayati önem taşıyan ve riskleri azaltan kış lastiği satışları online alışverişte artış gösterdi. arttı. Online alanda kış lastiği satışları, en fazla Ankara ve Bursa’da yoğunlaşırken; İstanbul 3. sırada yer aldı. Kayseri ve Eskişehir ise satışların yoğunlaştığı diğer iller olarak öne çıktı. Kış dönemi yaklaşırken sürüş güvenliği açısından hayati önem taşıyan ve riskleri azaltan kış lastiği satışları online alışverişte artış gösterdi. Bir online alışveriş platformunun verilerine göre; lastik satışları, online alanda geçen yılın aynı dönemine göre 5 kat Konuyla ilgili açıklama yapan alışveriş platformu Kategori Direktörü Hakan Kayaman, kış lastiği satışlarının online alandaki artışının son derece sevindirici olduğunu vurgulayarak, “Kış aylarında, sürüş güvenliği açısından hayati öneme sahip olan ve riskleri azaltan kış lastiğini almak büyük bir önem taşıyor. Kış lastiği günümüzde bir tercih değil, can güvenliği için gerekli bir önlem haline geldi. Biz de Kliksa olarak; tüketicilerin kış lastiği ihtiyaçlarına anında cevap verebilmek ve onlara avan- taj sunabilmek için, yüzde 40’a varan indirimlerden yararlanma fırsatı sunuyoruz” dedi. Ama bizim tekniğimizde örneğin sağ kanattaki makineyi mekanizmadan ayırıp, tek başına kullanabiliyorsunuz. Yani yaygın tabiriyle modüler oluyor. Günde 8-10 saat çalışmayla 500 dekarı çok rahat işliyor. Tek adam ve tek traktör yeterli. 3 traktör 3 adam yerine, tek yakıt ve tek adamla işi bitiriyorsun. Herhangi bir yük veya güç gerektirmiyor. Sadece traktöre bağlayıp, toprakta sürülüyor. Bir tuşla ve bir kolla katlanabiliyor. Şu an sadece ekim için tasarlandı."
© Copyright 2024 Paperzz