Nisan 2014 - hoss ajans

NİSAN 2014
SAYI:63 AYLIK ULAŞTIRMA VE İLETİŞİM DERGİSİ
anın
Düny
dışı
n sıra
e
ülerİ
köpr
e-ticaret hacmi
50 milyar TL’ye
ULAŞACAK
90’ların
vazgeçilmezi
‘WALKMAN’İ
SEVEN
ÜNLÜLER
HALİÇ
İSTANBUL
BOĞAZI’NA
RAKİP OLUYOR
BİNALİ YILDIRIM
BİZ SÖZ
VERİRSEK
YAPARIZ
Kulaklıklarda
YÜKSEK SES
SAĞIRLIK
SEBEBİ
editörden»
AHMET SELİM
ahmetselim@baglantinoktasi.com.tr
BİNALİ YILDIRIM’IN
HEYECANI
ŞİMDİLERDE İZMİR BÜYÜKŞEHİR
BELEDİYE BAŞKANI ADAYLIĞI İÇİN
YOĞUN BİR ÇALIŞMA İÇİNDE OLAN
BİNALİ YILDIRIM, DEMİRYOLUNDA
YÜKSEK HIZLI TREN HATLARINI
AÇARAK, ULAŞTIRMA TARİHİNE İSMİNİ
YAZDIRMIŞ OLDU.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Eski Bakanı
Binali Yıldırım, Türkiye’nin ulaştırma ağına çok
önemli katkıları olan bir isim… En uzun süre
Ulaştırma Bakanlığı görevini yürüten Yıldırım aynı
zamanda bulunduğu kabinelerin de en başarılı
bakanları arasında sayıldı. Şimdilerde İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı için yoğun bir
çalışma içinde olan Yıldırım, demiryolunda Yüksek
Hızlı Tren hatlarını açarak, ulaştırma tarihine ismini
yazdırmış oldu.
Ankara-Konya-Eskişehir hatlarında hızlı treni
başlatan Yıldırım, bugünlerde İstanbul-Ankara
arasındaki hızlı tren hattında sona yaklaşılmasının
da heyecanını yaşıyor. Kapak haberimizde Binali
Yıldırım’la Ankara-İstanbul hattının, İstanbul’a
uzanan etabının açılmasına günler kala, bu büyük
projeyi konuştuk. Yıldırım ‘rüya projem’ olarak
nitelendirdiği hat için hislerini şöyle ifade ediyor: “Şu
anda hissettiğim tek şey, milletim adına duyduğum
sevinçtir. Bu sevinç, toplumda oluşan hızlı tren
beklentisinin ve özleminin hayata kavuşmuş
olmasından kaynaklanıyor. Asıl sevinci hak eden,
yarım asra yakın bir süredir büyük bir özlemle yüksek
hızlı tren rüyasını bekleyen halkımızdır. Hayırlı olsun
diyorum.”
Yıldırım, kapak haberimizde İzmir’in ulaşım sorunu
için şuana kadar yapılanları ayrıca yapmayı planladığı
projeleri de paylaşıyor.
Kapak haberimiz dışında, ulaştırma ve iletişim
sektöründe son yaşanan gelişmeleri keyifle
okuyacağınızı tahmin ediyoruz.
Bir sonraki sayıda görüşmek üzere…
4 / www.baglantinoktasi.com.tr
baglantıNoktası
AYLIK ULAŞTIRMA VE İLETİŞİM DERGİSİ
İMTİYAZ SAHİBİ
S2 Uluslararası Medya Ltd. Şti. adına
Temel ÇETİN
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Ahmet SELİM
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Özden YORGANCI
Haber Koordinatörü
Ahmet UTKU
Editör
Nagehan AYDIN
Muhabirler
Hilal BAYSAL, Âdem EREN, Zeki GÖKTÜRK, Ayşe MELEK
Melike BETÜL, Uğur ADA, Hatice BERRAK
Görsel Yönetmen
Hülya VERA
Fotoğraf-Tasarım:
HOSS AJANS
REKLAM SATIŞ PAZARLAMA
Grup Müdürü
Hakan ÇETİN hakancetin@baglantinoktasi.com.tr
SATIŞ KOORDİNATÖRLERİ
Hilal BAYSAL hilalbaysal@baglantinoktasi.com.tr
Filiz DEMİRHAN filizdemirhan@baglantinoktasi.com.tr
REZERVASYON T: (0312) 417 14 15 F: (0312) 417 14 94
info@baglantinoktasi.com.tr
info@hossajans.com
İDARİ İŞLER SORUMLUSU
Melike BETÜL melikebetul@baglantinoktasi.com.tr
BASKI T: (0262) 611 00 30 F: (0262) 611 00 30
DİNAMİK BASIM REKLAM VE PROMOSYON HİZMETLERİ
Osman Yılmaz Mah. 602 Sok. No:13/A Gebze/KOCAELİ
YÖNETİM YERİ:
MİTHATPAŞA CADDESİ 62/23 KIZILAY-ANKARA
www.baglantinoktasi.com.tr
www.hossajans.com
Tel: (0312) 417 14 15 / 20
Yayın Türü:
Yerel aylık süreli
ISSN: 1308-8467
Hesap No: Garanti Bankası
Meşrutiyet Şubesi 528-6299270
Basım Tarihi: 25.03.2014
Yılda 120 milyon çağrıya cevap veren bir marka var: AssisTT.
%100 Türk Telekom iştiraki olan AssisTT, Türkiye’nin
en büyük dış kaynak çağrı merkezi. Anadolu’da yaptığı
yatırımlar sayesinde binlerce kişiye istihdam sağlıyor,
ülke ekonomisine katkıda bulunuyor.
AssisTT, 365 gün 24 saat Türkiye’nin hizmetinde.
www.assistt.com.tr
/İÇİNDEKİLER
kapak
alışveriş
16
22
online alışverİşİn yüzde 70’İ yoruma dayalı
BİNALİ YILDIRIM: BİZ SÖZ VERİRSEK YAPARIZ
“Göreve geldiğimizde demiryollarının 60 yıllık ihmali vardı. Biz
demiryollarını öncelikli geliştirilmesi gereken sektör olarak ele aldık.”
KARAYOLU
“Tüketicilerin yüzde 85’i alışveriş yapmadan önce tüketici
yorumlarını okuyor. Amerika’da yapılan araştırmaya göre de
tüketicilerin yüzde 85’i online müşteri yorumlarını okuyor.
SAĞLIK
24
‘BETON’ GİBİ SAĞLAM YOLLAR
KULAKLIKLARDA YÜKSEK SES SAĞIRLIĞA
NEDEN OLABİLİR
Türkiye’de ulaşım ağının en önemli bölümünü karayolları
oluşturuyor. Hal böyle olunca yollarda kullanılan malzemenin de
önemi ortaya çıkıyor.
İşitme kaybı olmayan ve son derece sağlıklı insanlar, uzun süre
yüksek sesle kulaklık kullandıktan sonra sağır olabiliyor.
ÜNLÜLERLE İLETİŞİM
90’LARIN VAZGEÇİLMEZİ
WALKMAN’İ SEVEN
ÜNLÜLER
Yeni teknolojiler unuttursa da
tüm kullananlar gibi adını
duyduklarında ünlü sanatçıların
da yüzlerinde tatli bir
tebbessüm oluşturuyor
walkman...
26
ŞEHİR MEKTUPLARI
28
34
Kİtapçı hattı
Ankara’ya herhangi bir ulaşım yolunu kullanarak geldiniz. Bir kitap
alacaksınız, ikinci el olursa daha uygun olur diye aklınızdan
geçiriyorsunuz, nereye gidersiniz?
6 / www.baglantinoktasi.com.tr
/İÇİNDEKİLER
HABER
DOSYA
36
40
HALİÇ, İSTANBUL BOĞAZI’NA RAKİP OLUYOR
DÜNYANIN EN SIRA DIŞI KÖPRÜLERİ
İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden biri olan Haliç; Haliç Port,
deniz uçağı, metro gibi ulaşım projelerinin yarattığı rüzgârla yeniden
öne çıkmaya başladı.
Kimi en uzun, kimi en yüksek, kimi gemilere hizmet veriyor...
‘Mühendislik harikasi’ olarak tanımlanan bu köprüler, insanın
doğayla mücadelesinin en canlı tanıkları...
INOVASYON
EZBER BOZMAYA
HAZIR MISINIZ?
OTOMOTİV
48
Deneyim
ekonomisinin yeni
silahı olarak öne çıkan
3D Experience
uygulamalarıyla iş
modelleri yepyeni bir
dönüşümün
eşiğinde...
54
Yedİncİ nesİl
Corvette
hayranlarını
şaşırtmaya hazır
Chevrolet Corvette Stingray
Frankfurt’ta sergilendi
BİLİŞİM
SEKTÖRDEN
58
DÜNYANIN İLK KAVİSLİ AKILLI TELEFONU LG G FLEX
Sınıfının lideri G Flex, akıllı telefonlarda dünyada ilk kez
geliştirilen köşeden köşeye 6 inçlik geniş ekranı ile kullanıcıların
beğenisini topluyor.
8 / www.baglantinoktasi.com.tr
62
MOBİL KONGRESİ’NDE TURKCELL’E ÖDÜL
Tukcell, ‘hayal ortağım’ servisi ile ‘toplumsal ve ekonomik gelişme’
kategorisinde birinciliğe layık görüldü.
İnternette güvenli
alışveriş: Cep Cüzdan
Vodafone Cep Cüzdan uygulamasıyla,
internette güvenli alışverişin keyfini
çıkarmak işte bu kadar kolay!
Vodafone
Cep Cüzdan’ı SMS ile indirmek için:
Cuzdan
9000
Vodafone Cep Cüzdan Servisi’nden, Vodafone Kara Liste ve Kredi Kartı Kara Listede yer alan aboneler faydalanamayacaktır. Abone, numarasını başka bir operatöre taşıdığında veya hattını kullanıma
kapattığında Cep Cüzdan Servisi iptal edilir ve kartında kalan bakiyeyi 7 gün içerisinde çekmesi gerektiği konusunda bilgilendirilir. Vodafone aboneleri Cep Cüzdan uygulamasını iOS işletim sistemli
telefonlar icin Apple Store, Android işletim sistemli telefonlar içinse Google Play’den indirir. Uygulama indirilirken abone, Vodafone şebekesi üzerinden bağlandığı takdirde kendi tarifesi üzerinden
ücretlendirilir. Uygulamanın Vodafone şebekesi üzerinden olmaksızın kablosuz bir internet ağı üzerinden indirilmesi de mümkündür. Abonenin, Cep Cüzdan uygulamasını kullanması ücretsizdir.
Uygulama içinden sanal Cep Nakit Kart yaratmak ücretsizdir. Sanal Cep Nakit Kart ile yapılan online alışverişlerde de işlem ücretsizdir. Sanal kart ile POS’ta işlem gerçekleştirilemez. Cep Nakit Servisi’nin verilebilmesi amacıyla ve bu servisle sınırlı kalmak üzere, abone bilgilerinin 3. partiler ile paylaşılması için servisten yararlanacak abonelerce muvafakat verilmesi gerekmektedir.
Ayrıntılı bilgi: vodafone.com.tr
/HABER TURU
ÜÇ BOYUTLU YAZICIYLA YENİ
YÜZ YARATILDI
İngiltere’de motosiklet kazasında yaralanan bir gencin
yüzü, 3D teknolojisiyle yani üç boyutlu yazıcı kullanılarak
yeniden yapıldı. Stephen Power’ın, tedavisinin her
aşamasında üç boyutlu yazıcı kullanılan dünyadaki ilk
hasta olduğu düşünülüyor. İngiltere’de Swansea
kentinde yapılan ameliyatta, kazadan aylar sonra, özel
olarak uyarlanmış ve basılmış modeller, plakalar ve
implantlar kullanıldı. Ameliyatı gerçekleştiren Morriston
Hastanesi doktorları, Power’ın yeni yüzünü yapmadan
önce elmacık kemiklerini yeniden kırdıklarını açıkladı.
Ekip, simetriyi sağlamak için, Power’in kafatasının
tomografisini çektiklerini ve üç boyutlu yazıcı ile bastıkları
plakaları kullanarak bir modelini oluşturduklarını söyledi.
Modelin oluşturulmasından sonra yapılan ameliyat,
sekiz saat sürdü.
İNTERNETTEN DOKTOR BEĞENİYORUZ!
Türkiye’nin online doktor randevu sistemi doktorburada.com’un
yaptırdığı araştırmaya göre hastanın doktoru tercih sebebinde
internet gittikçe önem kazanıyor. Şahsi referanslara göre doktor
tercih sebebi yüzde 30 civarındayken internet araştırmaları
sonucunda doktor tercih edenlerin oranı yüzde 40 seviyelerine
ulaşmış durumda. Araştırmaya göre ayrıca hekimlerin başı
habersiz randevu iptalleri yüzünden dertte. Günde ortalama 3
hasta haber vermeden randevusunu iptal ediyor. Her 10 randevu
iptalinden 3’ü habersiz yapılıyor.
HASSAS BİLGİLERİ KAMUYA AÇIK
Wİ-Fİ’DEN GÖNDERMEYİN
Europol Siber Suç Merkezi Başkanı Troels Oerting,
kişisel bilgilerin sadece güvenilir Wi-Fi ağları
üzerinden gönderilmesi gerektiğini söyledi. İnternet
kullanıcılarını dikkatli olmaları yönünde uyaran
Oerting; bilgisayar korsanlarının çaldığı veriler
arasında kimlik bilgilerinin, e-mail şifrelerinin ve
banka hesap detaylarının da olduğuna dikkat çekti.
Oerting, bilgisayar korsanlarının hassas bilgileri
çalabilmek için bazı Wi-Fi ağlarını sahte bir şekilde
kafelerin, restoranların ve kamuya açık başka bazı
alanlarınmış gibi gösterdiklerini belirtti. Bu da; internet
kullanıcıları kamuya açık bir Wi-Fi ağı üzerinden
banka işlemi gerçekleştirdiğinde, alışveriş yaptığında
ya da bir sosyal medya sitesine girdiğinde, hassas
bilgilerin çalınabileceği anlamına geliyor.
ERKEKLER AKILLI TELEFON HEDİYE EDİYOR
E-ticaret platformu Kliksa, hediye etmek üzere en çok satın alınan
ürünleri ve sevgililerin hediye seçimlerini açıkladı. Verilerine göre,
erkekler hediye olarak en çok akıllı telefon tercih ediyor. Akıllı
telefonu, parfüm, tablet bilgisayar ve televizyon izliyor. En çok
hediye alınan iller ise İstanbul, Ankara, İzmir ve Kocaeli olarak
sıralanıyor. Bu 4 büyük ili sırasıyla Bursa, Adana, Konya, Şanlıurfa,
Giresun ve Eskişehir izliyor. Verilere göre ayrıca kullanıcılar, en çok
taksitli alışverişi tercih ediyor.
10 / www.baglantinoktasi.com.tr
YETENEKLİ TASARIMCILAR ARANIYOR
NOKİ, tasarım konusunda yetenekli gençlerle tanışmak ve yeni
tasarımcıların kendilerini göstermesine fırsat yaratabilmek için ülke
çapında iki ayrı tasarım yarışması düzenliyor. Yarışmanın ‘Bugünü
Tasarla’ bölümü, Endüstriyel Tasarım öğrencilerine yönelik olup
kalem üretiminde rekabet sağlayıcı çözümler yaratılmasını hedefliyor.
Tüm üniversite öğrencilerinin katılabileceği ‘Yarını Hayal Et’
yarışmasında ise gelecekte kalemin dönüşebileceği şekillerle ilgili
geniş düş aralığına sesleniyor. Yarışma hakkında nokiseninkalemin.
com adresinden detaylı bilgi alınabilir.
TWİTTER MÜSTEHCEN İÇERİĞİ
YASAKLADI
Twitter video paylaşım uygulaması Vine bu platformda
her türlü müstehcen içerik yayınlanmasını yasakladı. Bir
blog yazısında, “Biz videoların çok küçük bir yüzdesinin
toplumumuz için iyi olmadığını tespit ettik.” denildi. App
Ocak 2013 yılında Twitter tarafından başlatıldığında,
pornografik bir videonun yanlışlıkla “Editörün Seçimi”
listesine alınmadı ardından eleştirilere maruz kaldı.
Twitter hata özür için diledi ve Apple’ın AppStore’unda
app kullanıcıları için minimum yaş 12’den 17’ye çıkarıldı.
Şu anda, app AppStore’da “sık / yoğun cinsel içerik veya
çıplaklık” konusunda uyarı taşıyor.
MİRAS KALAN İPAD’LERİ KULLANMAK
İMKÂNSIZ
BİR ROBOT ÜNİVERSİTE SINAVINI
KAZANABİLİR Mİ?
Annesinden miras kalan iPad’i kullanamayan bir tüketici,
Apple’ın güvenlik kurallarının fazla sıkı olmasından yakınıyor.
Londra’da yaşayan 26 yaşındaki Josh Grant, BBC’ye bağlı Radio
4’te yayınlanan tüketici programına katılarak, kardeşleriyle
birlikte Apple’a, annesinin vasiyetinin kopyasını, ölüm ilanını ve
avukattan alınan mektubu sunmalarına rağmen, kilidi
açamadıkları için iPad’i kullanamadıklarını anlattı.
Japon bilim insanları, Tokyo Üniversitesi’ne giriş sınavını
geçebilecek donanıma ve ‘zekaya’ sahip bir bilgisayar
programı üretti. Japonya Ulusal Bilişim Enstitüsü’nden Noriko
Arai’nin başında olduğu proje, yapay zekânın insan beyni
yerine geçip geçemeyeceğini araştırıyor. Araştırma sonuçlarına
göre de insanların daha farklı araştırma alanlarda çalışmaları
hedefleniyor. ‘Bir robot, Tokyo Üniversitesi’ne girebilir mi?’ adlı
proje 2011 yılında başladı.
nisan 2014 /11
/HABER TURU
ÇOCUKLAR, ANADOLUJET İLE
HAYATI ÖĞRENİYOR
AnadoluJet, Türkiye’nin ilk çocuk müzesi “Ankara Çocuk Müzesi ve
Bilim Merkezi” ile yepyeni bir kampanyaya imza attı. Mart ayı itibariyle
başlayan ve Türkiye’nin ilk çocuk müzesi olan “Ankara Çocuk Müzesi
ve Bilim Merkezi” ile ortaklaşa düzenlenen kampanya kapsamında
AnadoluJet ile seyahat eden yolcular, uçuş kartlarının kendilerinde
kalan kısmı ile Ankara Çocuk Müzesi’ne yüzde 50 indirimli giriş hakkı
kazanıyor. Ayrıca isteyen herkes yine uçuş kartlarını kullanarak bilim
merkezinde düzenlenen atölye çalışmalarına da yüzde 25 indirimle
üye olma imkânına sahip oluyor.
KENDİ KENDİNİ İMHA EDEN
CEP TELEFONU
Boeing firması, çok gizli görüşmeler için kullanılmak
üzere tasarlanan ve kendi kendini yok etme özelliği
de bulunan bir telefon üretti. Cep telefonunun
gövdesine müdahale edildiği takdirde, telefon
otomatik olarak içindeki tüm verileri siliyor ve kendi
kendini çalışmaz hale getiriyor. Daha çok ürettiği
uçaklarla bilinen Boeing firmasının ürettiği telefon
modeli Black (Siyah) adını taşıyor. Boeing’in bu yeni
modeli Barcelona’da düzenlenen Cep Telefonu
Dünyası Kongresi’nde tanıtıldı. Bu model kitlesel
kullanım için hazırlanmadı. Bu nedenle fiyatı ve
piyasaya sürülüş tarihi de belirsiz.
TTNET MÜZİK, ALBÜM KAPAĞINDAN
ŞARKI DİNLETİYOR
Türkiye’nin lider dijital müzik platformu TTNET Müzik, yepyeni bir
uygulamayı daha hayata geçirdi. “TTNET Müzik Lookin” adlı uygulama
ile albüm kapaklarını iOS işletim sistemine sahip tablet ve akıllı
telefonların kamerasına okutarak, albümün içerisindeki şarkıları
dinlemek mümkün olabilecek. Hali hazırda 80 bin albüm kapağı
görselinin bulunduğu uygulamaya, TTNET Müzik kataloğuna giren
yeni albümlerin kapakları da anında eklenecek.
KADINLAR MÜHENDİS, ERKEKLER
ÖĞRETMEN EŞ İSTİYOR
İnternet kullanıcılarına, “Eşinizin/sevgilinizin hangi meslek
grubunda çalışmasını istersiniz ve istemezsiniz?” soruları
soruldu. Elemanonline.net’in anketi, ilginç sonuçlar ortaya
koydu. 9 bin 816 kişinin katıldığı anketin sonuçlarına göre,
kadınların sevgilileri/eşleri için tercih ettiği mesleklerin
başında yüzde 20,6 gibi yüksek bir oranla mühendislik
geliyor. Memurluk yüzde 12,8 ile ikinci sırada yer alırken,
öğretmenlik yüzde 12,2, avukatlık ise yüzde 9,9 oranına
sahip. Erkeklerde ilk beş hemen hemen değişmese de
sıralama oldukça farklı. Ankete katılan erkeklerin yüzde
17,8’si eşlerinin ya da sevgililerinin öğretmen olmasını
istiyor. Sıralamada memurluk yüzde 16,2 ile ikinci,
mühendislik ise yüzde 12,8 ile üçüncü sırada.
12 / www.baglantinoktasi.com.tr
Her gün yüzbinlerce kargoyu doğru yere, zamanında ve problemsiz
ulaştırıyoruz. Teknolojik Aktarma Merkezlerimiz, özel localı araçlarımız,
özel ambalaj seçeneklerimizle her şey yolunda.
Sadece kargonuzu değil, duygularınızı da taşıyoruz!
/mngkargo
/HABER
TEKNOLOJİ,
ÇOCUKLARIN ÖĞRENME
BECERİLERİNİ ZAYIFLATIYOR
Televizyon, bilgisayar, tablet ve cep telefonları ile teknolojinin hayatımızın merkezine
yerleşmesi özellikle çocuklarda öğrenme becerilerini zayıflatıyor.
14 / www.baglantinoktasi.com.tr
0-36 AY ARASI ÇOCUKLARIN
TEKNOLOJİDEN UZAK TUTULMASI
GEREKTİĞİNE DİKKAT ÇEKİLİRKEN, 36 AY
VE ÜZERİ ÇOCUKLARIN KONTROLLÜ BİR
BİÇİMDE TEKNOLOJİDEN
YARARLANDIRILMALARI ÖNERİLİYOR.
Teknoloji çağının çocukları, doğar doğmaz televizyon,
bilgisayar, cep telefonu, tablet bilgisayar gibi teknoloji
ürünleri ile tanışıyor. Bilinçsiz yaklaşım ve teknolojik
ürünlerin önlerine rahatça verilmesiyle çocuklar bir
süre sonra teknolojinin esiri oluyor. Bilgisayar oyunları, sosyal medya ya da internet üzerinden sunulan çeşitli içerikler,
çocukların bilgisayar başında dersleri dışında uzun zaman
geçirmelerine neden oluyor. Özellikle ergenlik döneminde
çocukların oyun ve sosyal paylaşım sitelerinde geçirdikleri
süreler artıyor. Bu durum da çocukların öğrenme becerilerinin zayıflamasına neden oluyor.
Gaziosmanpaşa Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdür
Yardımcısı Bülent Gökmen, teknolojiye kontrolsüz şekilde maruz kalan çocukların duygusal, sosyal gelişimlerinde
aksaklıklar oluştuğuna dikkat çekiyor. Teknolojinin öğrenme kabiliyetlerini zayıflattığına vurgu yapan Gökmen,
“Bilgisayar başında uzun zaman geçiren çocuklar kendilerini
ifade etme ve sosyal hayata adapte olma konusunda güçlük
çekiyorlar. Bu çocukların ders başarıları ve aile ilişkilerini
olumsuz etkilendiği gözleniyor.” diyor.
HANGİ DÖNEMDE NE YAPILMALI?
Teknolojinin yerinde kullanıldığında bireylere ve çocuklara
faydalar sağladığına dikkat çeken Gökmen, teknolojinin
kullanımı konusunda şu uyarılarda bulunuyor: “Özellikle
kreş öncesi dönemde çocuğun yoğun şekilde teknolojik
ürünlere maruz kalması ve anne-babaların çocukla yeteri
kadar ilgilenmemeleri çocukların gelişimini olumsuz etkilemektedir. 0-36 çocuklar mümkün olduğunca televizyondan uzak tutulmalı ve aile çocuğa olan ilgisini esirgememeli. Daha büyük çocuklar için de zaman sınırlaması koyarak teknoloji ile iletişim kurmaları sağlanmalı. Çocukların
TV’den öğrenebileceği bilgiler de olduğunu unutmamak
gerek. Teknolojik ürünleri hayatımızdan çıkarmak değil.
Etkin ve destek verecek şekilde kullanılmasını sağlamak
burada esas olan konu.”
OKUMA BECERİLERİ ZAYIFLIYOR
Teknolojinin faydalarının yanı sıra zararları da artık sorgulanıyor. Örneğin sohbet odalarının mesaj panolarındaki ve cep
telefonu mesajlarındaki noktalama işaretleri olmayan özensiz kısaltmalı dil kullanımları ile gülen surat ve diğer simge
kullanımlarının, okuma-yazma becerilerine zarar verdiği de
belirtiliyor. Saatlerce parmaklarla dokunmatik ekran kullanmanın çocukların hem yazı yazma becerilerini olumsuz
etkilediğine hem de çocukların eklemlerine ciddi zararlar
verdiğine dikkat çekiliyor.
nisan 2014 /15
/KAPAK
[ahmet selim / ahmetselim@baglantinoktasi.com.tr]
BİNALİ YILDIRIM:
BİZ SÖZ VERİRSEK
YAPARIZ
“GÖREVE GELDİĞİMİZDE DEMİRYOLLARININ 60 YILLIK İHMALİ VARDI.
BİZ DEMİRYOLLARINI ÖNCELİKLİ GELİŞTİRİLMESİ GEREKEN
SEKTÖR OLARAK ELE ALDIK.”
16 / www.baglantinoktasi.com.tr
inali Yıldırım, Türkiye’de aynı görevde en
uzun süre Bakanlık yapan isimlerden birisi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı yaptığı süre içinde, her kabinenin en başarılı bakanları arasında gösterildi
hep... Hizmetlerle toplumun her kesiminin takdirini kazandı. İlk akla gelen, 40 yılı
aşkın süredir yapımı beklenen hızlı trenin
hasretine son verdi. Yine herkesin merakla
beklediği Anakara-İstanbul hızlı tren hattı,
onun döneminde başladı. Şimdilerde İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yoğun
bir çalışma içinde bulunan Binali Yıldırım ile
Ankara-İstanbul hattının, İstanbul’a uzanan
etabının açılmasına günler kala, bu büyük
projeyi konuştuk.
nisan 2014 /17
/KAPAK
Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren hattı
tamamlanmak üzere, şu anda test sürüşleri devam
ediyor ve bir yandan da sertifikasyon çalışması
devam ediyor. Bu sizin rüya projelerinizden biriydi?
Neler hissediyorsunuz?
Samimiyetle şunu söyleyebilirim ki, şu anda hissettiğim
tek şey, milletim adına duyduğum sevinçtir. Esasında bu
sevinç de, bir düzine hükümet eskiten, iki düzine Ulaştırma
Bakanı eskiten Sürat Demiryolu’nun temel atılmasıyla toplumda oluşan hızlı tren beklentisinin ve özleminin hayata kavuşmuş olmasından kaynaklanıyor. Asıl sevinci hak
eden, yarım asra yakın bir süredir büyük bir özlemle yüksek hızlı tren rüyasını bekleyen halkımızdır. Hayırlı olsun
diyorum.
Sürat Demiryolu projesinden söz ettiniz, bu proje
bugünkü Yüksek Hızlı Tren projesinden farklı mıydı?
Sürat Demiryolu projesi, Ankara-İstanbul arasındaki mevcut hattın rehabilite edilmiş haliydi, ihalesine öyle çıkıldı ve
sonuçlandırılmış. Ben o süreçte emeği geçen tüm arkadaşlarımıza her ortamda teşekkür ettim, ediyorum da.
Ancak projenin yüksek hızlı tren olarak revizesi, çift hat ve
yeni bir hat haline getirilmesini biz yaptık. Yani ilk haliyle,
sadece güzergâh olarak kısmen paralellik arz ediyor. Onun
dışında bizim yaptığımız hattın bizden önceki arkadaşların
öngördüğüyle benzer tarafı yok…
O yüksek hızlı tren projesi değildi yani?
Evet, değildi tabii. Yüksek hızlı tren projesi tamamen bize
aittir.
Aslında önümüzdeki günlerde açılacak olan Eskişehirİstanbul hattı, 2009 yılında açılan Eskişehir-Ankara hattı
ile eş zamanlı açılmayacak mıydı?
Evet, hedefimiz öyleydi. Ancak Türkiye’de bazen işler planlandığı gibi yürümüyor. Eskişehir- İstanbul etabı ile ilgili
ihalede, dış kaynaklı kredi sözleşmesi yargıya konu oldu ve
uzadı. Bu nedenle çok zaman kaybedildi. Fakat yapılacak
bir şey yoktu. Yargının kararını beklemek zorundaydık.
Sonuçta sorun çözüldü ama dediğim gibi zaman kaybedildi. Nihayet şimdi açılacak noktaya geldi. Bugün son testler
yapılıyor.
18 / www.baglantinoktasi.com.tr
“TÜRKİYE, ASYA İLE AVRUPA ARASINDA ÖNEMLİ BİR KORİDOR OLUŞTURUYOR.
BURADA DEMİRYOLU SEÇENEĞİNİN OLUŞTURULMASI LAZIM Kİ, TÜRKİYE
REKABET GÜCÜNÜ KAYBETMESİN.”
Ankara-Eskişehir yüksek hızlı treni 2009’dan bu
yana hizmet veriyor. Demiryollarında ve toplumda
bir değişim yarattı mı?
Biz göreve geldiğimizde demiryollarının 60 yıllık ihmali vardı. Biz demiryollarını öncelikli geliştirilmesi gereken
sektör olarak ele aldık. Yüz yıldır el değmeyen yolların
yenilenmesi gerekiyordu. Tren yürümez hale gelmiş. Ray
ithal ediyorsunuz, onu da doğru düzgün edemiyorsunuz.
Ve rayı Türkiye’de üretir hale getirdik. Mevcut yolların beşte
dördünü yeniledik. Bu arada yerli bir demiryolu endüstrisi
oluşturduk. Yüksek Hızlı Tren çekirdek ağı oluşturulması, bu
hedefin bir ayağını oluşturuyor.
Marmaray da önemli değil mi?
Hem de çok önemli. Çünkü Türkiye, Asya ile Avrupa arasında önemli bir koridor oluşturuyor. Burada demiryolu
seçeneğinin oluşturulması lazım ki, Türkiye rekabet gücünü kaybetmesin. Bu nedenle Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun yapımına başladık. Maramay’ın yapımına başladık.
Biliyorsunuz 29 Ekim’de Marmaray’ı açtık. Şu anda yolcu
taşıması yapıyor. İki yıl sonra yük trenleri de geçecek Asya
yakasından Avrupa yakasına. Yani, Uzak Asya’dan Batı
Avrupa’ya uzanan Modern İpek Demiryolu’nu canlandırdık.
Diğer taraftan lojistik merkezler planladık ve yapımına
başladık. Üretim merkezlerini organize sanayi bölgelerini
demiryoluna bağladık… Mevcut demiryolu kültürel mirasına sahip çıktık.
İzmİr-Ankara 3,5 saate düşecek
“624 km olacak İzmir-Ankara Yüksek Hızlı Tren hattı
tamamlandığında Ankara ile İzmir daha bir yakınlaşacak.
Seyahat süresi proje tamamlandığında İzmir-Ankara 13
saatten 3,5 saate, İzmir-Konya 12 saatten 4 saate, İzmirEskişehir 10 saatten 4 saate inecek.”
Bunlar büyük yatırımlar gerektiriyor değil mi?
Evet, hem de çok büyük yatırımlar gerektiriyor. Bütün
bunlar eş zamanlı başladı ve meyvelerini veriyor. Bu ivme
devam eden projelerle daha da artacak… Bütün bunların
sağladığı değişim kısa vadede demiryolu sektörünün canlanmasına, Türkiye’nin bölgesinde bir demiryolu yatırım ve
endüstri merkezi olmasına doğru ilerliyor. Yüksek Hızlı Tren
çekirdek ağı genişleyince onun etkisi daha farklı olacak
tabii…
Peki, nedir bu yüksek hızlı tren çekirdek ağı?
Ankara merkezli bir ağ… İşte Ankara-Eskişehir 2009’da açıldı, Ankara-Konya 2011’de açıldı; Eskişehir-Konya 2013’te
açıldı. Eskişehir-İstanbul, eli kulağında… Sırada Bursa var,
Ankara-Afyonkarahisar-Uşak-Manisa-İzmir hattı var,
yapımı devam ediyor. Ankara-Kırıkkale-Yozgat-Sivas var,
Sivas-Erzincan’ın ihalesi yapıldı. Konya-Karaman’ın yapımına başlandı. Bunlar hep bizim söz verdiğimiz ve bir bir
gerçekleştirdiğimiz projelerdir. Biz söz verince yaparız.
nisan 2014 /19
/KAPAK
Ne olacak, nerelere kadar yayılacak yüksek hızlı tren?
En yakın, Ankara’dan İstanbul’a, Pendik’e kadar. Ankara’dan
trene bindiğinizde, 3 saat sonra Pendik’tesiniz…
Marmaray’a ulaşmayacak mı?
Marmaray’a uzanan hatları metro standardında yeniden
inşa ediyoruz. İki yıl sonra Halkalı’ya kadar gidebilecek.
Burada en önemlisi İstanbul hattı olsa gerek?
Hepsi önemli. Ancak, anakent olması, nüfus yoğunluğu,
sosyal ve ekonomik göstergeler açısından İstanbul daha
farklı bir önem kazanıyor.
Biraz da İzmir demiryolunu konuşalım isterseniz?
Elbette… Ankara-İzmir arasını da, İstanbul-İzmir arasını da
üç saate düşürecek olan Ankara- İzmir projesinin yapımına
başlandı biliyorsunuz. İnşaatı sürüyor.
“TÜRKİYE’NİN İLK DEMİRYOLU İZMİR’DE
YAPILDI. GELİN GÖRÜN Kİ, BU YOLLAR, BU
İSTASYONLAR NEREDEYSE YAPILDIĞI
GÜNDEN BU YANA YENİLENMEMİŞTİ.”
Havaalanına bağlantılı İZBAN
“Türkiye’nin havalimanı bağlantılı en büyük kent içi raylı
toplu taşıma sistemi İZBAN hattı Selçuk’tan ve
Bergama’ya kadar uzanıyor. İzmir Büyükşehir, TCDD
işbirliği ile hayata geçirilen Aliağa/Menderes Banliyö
Sistemi 6 Mart 2011 tarihinden bu yana hizmet veriyor.
İZBAN’nın şu anki mevcut 80 km olan hat uzunluğu bu
Proje ile 112 km’ye ulaşacak. Günde 500 bin yolcu
taşınacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TCDD’nin
kurduğu İZBAN, Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği
tarafından en iyi proje seçildi.”
20 / www.baglantinoktasi.com.tr
İzmir’in, Türkiye’de ilk demiryoluna sahip olma özelliği de
var?
İzmir ilklerin şehri… Türkiye’nin ilk demiryolu İzmir’de… 1856
yılında başlayan İzmir-Aydın hattıyla Anadolu coğrafyasında ilk demiryolu İzmir’e yapıldı… İlk istasyon İzmir’e yapıldı.
Gelin görün ki, bu yollar, bu istasyonlar neredeyse yapıldığı
günden bu yana yenilenmemişti. İzmir demiryollarını, rayını,
makasını, traversini, her türlü malzemesini yerli üreterek
adeta sıfırdan yapmışçasına yeniledik. Sadece demiryolunu değil hat üzerinde bulunan, Türkiye’nin mimari mirası,
İzmir’in mimari mirası, demiryollarının mimari mirası olan
gar ve istasyonları da aslına uygun restore ettik… Bununla
da kalmadık, yerli üretim Anadolu tren setlerini ilk önce
İzmir-Tire arasında olmak üzere İzmir hatlarında sefere
verdik…
Bir de İzmir Kent İçi Raylı Sistem Projesi İZBAN’ı yaptınız,
hatta uluslararası ödül de aldı.
Evet, ödül aldı, Türkiye olarak gururumuzdur o bizim.
Yerel yönetimle birlikte, maliyetinin yüzde 70’ni Türkiye
Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın karşıladığı, dünyanın en özgün kent içi raylı sistem projelerinden biri olan
80 kilometrelik EGERAY’ı, sizin deyiminizle İZBAN’ı 2011
yılında devreye aldık… Aliağa-Cumaovası, 80 kilometre…
Şimdi genişletiyorsunuz…
Aliağa-Cumaovası yeterli değil, bu hattı uzatmak lazım
diyerek Cumaovası –Torbalı arasını da yaptık, inşallah bu yaz hizmete veriyoruz. 26 kilometrelik TorbalıSelçuk kesiminin ihale süreci tamamlandı, yakında yapımına başlıyoruz. 50 kilometre uzunluğundaki AlioğaBergama kesiminin projesi tamamlandı. 35 kilometrelik
Menemen-Manisa kesiminin ise proje çalışmaları devam
ediyor. Böylece İZBAN’ı güneyden kuzeye 191 kilomet-
reye çıkararak dünyanın en uzun kent içi banliyö sistemini hayata geçiriyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Kemalpaşa-Turgutlu da açıldı. Bu hat
ne anlama geliyor?
Yük hattı… 27 kilometre ama etkisi uzunluğuyla sınırlı
değil. Ege sanayisi için, lojistik ve demiryolu taşımacılığı için çok önemli bir hat… Kemalpaşa hem ulusal
demiryolu ağına, hem uluslararası koridorlara demiryoluyla bağlandı. Tabii, bu arada unutmadan söyleyeyim,
Menemen-Manisa-Balıkesir-Bandırma hattı öncelikli
olmak üzere, mevcut hatları da elektrikli sinyalli hale
getiriyoruz.
İzmİr, Denİz İpekyolu İle Asya’ya bağlanacak
“İzmir, Avrupa-Asya ticaretinin merkezi haline gelecek. Dünyanın
yeni “Deniz İpek Yolu” yapacak olan Kuzey Ege Çandarlı limanı
tamamlandığında; dünyanın 10’uncu, Avrupa’nın ise 3’üncü
büyük konteyner limanı arasında yer alacak. Bunlar hayal değil,
hepsi olacak. Liman; demiryolu ve otoyol bağlantıları ile İzmir’in,
Ege Bölgesi’nin ve Türkiye’nin küresel dünya pazarlarına açılan
önemli bir kapısı olacaktır. Türkiye deki tüm limanlardaki konteyner yükleme kapasitesini tek başına yüzde 75 arttıracaktır.
Liman tam kapasiteyle çalışmaya başladığında yıllık konteyner
elleçleme kapasitesi 12 milyon teu olacaktır. Liman komple
tamamlandığında yılda 4 milyon gemi giriş çıkış yapabilecek.”
“LİMAN; DEMİRYOLU VE
OTOYOL BAĞLANTILARI
İLE İZMİR, EGE
BÖLGESİ’NİN VE
TÜRKİYE’NİN KÜRESEL
DÜNYA PAZARLARINA
AÇILAN ÖNEMLİ BİR
KAPISI OLACAKTIR.”
nisan 2014 /21
/ALIŞVERİŞ
online alışverİşİn
yüzde 70’İ yoruma dayalı
“Tüketicilerin yüzde 85’i alışveriş yapmadan önce
tüketici yorumlarını okuyor. Amerika’da yapılan
araştırmaya göre de tüketicilerin yüzde 85’i online
müşteri yorumlarını okuyor.
22 / www.baglantinoktasi.com.tr
TÜKETİCİLERİN YÜZDE 73’Ü OKUDUKLARI
OLUMLU MÜŞTERİ YORUMLARINI
ÖNEMSERKEN, SADECE YÜZDE 12’Sİ ONLINE
YORUMLARI DİKKATE ALMADIĞINI
SÖYLÜYOR.
Dünya verilerine göre tüketiciler alışveriş yapar- ken, sadece yüzde 12’si online yorumları dikkate almadığını
ken yüzde 92 oranla en çok arkadaş ve ailelerinin söylüyor. Nielsen’in 56 ülkede 28.000 internet kullanıcısıyla
tavsiyelerine güveniyor; yüzde 73’ü ise okudukla- yaptığı en son ‘Dünyada Reklama Güven’ araştırmasının
rı yorumların alışveriş kararlarını etkilesonucuna göre ise tüketiciler yüzde 92 ile en çok
diğini kabul ediyor. Türkiye’de ise tüketiarkadaş ve ailelerinin tavsiyelerine güvenircilerin yüzde 70 oranında etkilendikleri
ken, yüzde 70 ile ikinci en çok güvenilen
TÜKETİCİLER
ortaya çıkıyor. Girişimci Onur Onat ile
kaynağın online müşteri yorumları olduğu
YÜZDE 92 İLE EN
Alpaslan Topcu’nun kurduğu ve sonortaya çıkıyor.”
ÇOK ARKADAŞ VE
rasında Rohat Kaya’nın katılımıyla
ekibini güçlendiren GüvenRehberi.
SAĞLIK, EĞİTİM VE TURİZM
AİLELERİNİN TAVSİYELERİNE
com, Türkiye’de güvenilir tüketici
YORUMLARI EKLENECEK
GÜVENİYOR. YÜZDE 70’İ DE Müşterilerinden
yorumlarının toplanması konusunyüksek memnuniyet
ONLINE MÜŞTERİ
daki açığı görerek, ürün ve hizmepuanı alan ve belirlenmiş kriterleri sağte karar vermeden önce internetten
layabilen online mağazaları “Güvenilir
YORUMLARINI
araştırma yapan tüketicilere hizmet
Online Mağaza Sertifikası” ile ödüllendiren
DİKKATE ALIYOR.
vermeyi hedefliyor. Türkiye’de olmayan
GüvenRehberi.com, ilerdeki dönem için ise
bir platformu hayata geçirerek, tüketicilerin
sağlık, eğitim ve turizm sektörlerinde de güveve firmaların gerçek kullanıcı yorumuna ulaşmak
nilir müşteri yorumlarının toplanması ve tüketicikonusundaki açığını kapatmayı hedefliyor. GüvenRehberi.
lere ulaştırılmasıyla müşteri hizmetleri kalitesinin ve tüketici
com kurucularından Onur Onat, siteyle ilgili şunları söylüyor: memnuniyetinin artırılmasını hedefliyor. Bu alandaki ihtiyacı
“GüvenRehberi.com platformunu kurarken yaptığımız pazar gören Aslanoba Capital de böyle bir girişimin güçlenmesi
araştırmasına göre Türkiye’de internet kullanıcılarının online gerektiği inancıyla GüvenRehberi.com’a yatırım yaptı.
yorum okuma oranı yüzde 82 iken okudukları yorumlardan
etkilenme oranı yüzde 70; ABD’de ise bu oran yüzde 73’ler
Güvenİlİr Online Mağaza Sertİfİkası nedİr?
seviyesine çıkıyor. Türkiye’deki artan kredi kartı kullanımı ve
GüvenRehberi.com geliştirdiği yazılım entegrasyon teknolojisi ile
internetten alışverişin yaygınlaşması, kullanıcı yorumlarının
çalıştığı online mağazaların müşterileri memnuniyetlerini sürekönemini bir kez daha ortaya koyuyor.”
li olarak ölçümlüyor, ve müşteri memnuniyetini belirlenen yükAİLE VE ARKADAŞ YORUMU ÖNEMLİ
“Tüketicilerin yüzde 85’i alışveriş yapmadan önce tüketici
yorumlarını okuyor
Amerika’da BrightLocal şirketinin en son yaptığı araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 85’i lokal şirketler hakkında
online müşteri yorumlarını okuyor. Yine aynı araştırmaya
göre, tüketicilerin yüzde 73’ü okudukları olumlu müşteri
yorumlarının şirketlere duydukları güveni artırdığını belirtir-
sek standartlarda tutabilen firmalara Güvenilir Online Mağaza
Sertifikası veriyor. Böylece tüketiciler sertifika sahibi online
mağazalardan gönül rahatlığıyla alışveriş yaparken e-ticaret
siteleri de memnun olmuş müşterilerinin referansları ile daha çok
müşteriye ve satışa erişebiliyor. Sertifika sahibi mağazalara
guvenrehberi.com sitesiden ulaşılabiliyor.
E-ticaret siteleri, müşteri memnuniyetlerini ölçen bağımsız
üçüncü taraf şirketlerin sertifikalarını sitelerinde göstererek
ziyaretçilerinin müşteriye dönüşüm oranlarını yüzde 35’e kadar
yükseltebiliyorlar.
nisan 2014 /23
/KARAYOLU
Türkiye’de ulaşım ağının en önemli
bölümünü karayolları oluşturuyor. Hal
böyle olunca yollarda kullanılan
malzemenin de önemi ortaya çıkıyor.
Türkiye’de ulaşımın en büyük kısmı kara yolları ile gerçekleştiriliyor. Bu durum da yolların kalitesinin ön plana
çıkmasını sağlıyor. Çünkü bozuk, standartlara uymayan yollar kazalara davetiye çıkararak her yıl yüzlerce
insanın hayatına mal olabiliyor… Son yıllarda asfalt yolların
yanı sıra beton yol kaplamaları da revaçta olmaya başladı.
Sadece Türkiye’de değil dünyada da öne çıkmaya başlayan
beton yollar, uzun ömürlü olmaları gibi kimi özellikleri ile tercih
sebebi oluyor. Avrupa’da yapılan araştırmalar, beton yolun
ömrünün asfalt yola göre iki kat daha uzun olduğunu gösteriyor. Aynı iklim koşullarında asfalt ve beton yol uygulanarak yapılan birçok araştırmada ise performans açısından
da beton yolun asfalt yola karşı üstün olduğu iddia ediliyor.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı
Yavuz Işık, hazır beton üretiminde çağ atlayan Türkiye’nin
uzun ömürlü beton yollara kavuşması gerektiğini söylüyor.
34 YIL ÖMRÜ VAR
Şehirlerarası ve şehir içi karayollarının giderek artan bakımonarım giderleri, Türkiye’nin bu sorunu kendi kaynaklarını
daha çok kullanarak akıllı bir şekilde çözme zorunluluğunu
ortaya koyuyor. Yavuz Işık, çimento üretiminde dünyanın
önde gelen ülkelerinden, beton üretiminde son dört yıldır
Avrupa birincisi ve uygulama teknolojisinde ise gelişmiş
ülkeler düzeyinde olan Türkiye’nin, özellikle ağır taşıt tra-
24 / www.baglantinoktasi.com.tr
Beton yolun tercİh sebeplerİ:
Taşıma gücü yüksek: Beton yollar taşıma gücünün yüksekliği
ile avantaj sağlıyor. Beton yol, üzerine gelen yükleri asfalta
göre çok daha geniş bir alana yayarak taban zeminine iletir. Yani
taşıma gücü taban zeminine iletir. Bu nedenle, beton yol zayıf
taban zeminleri üstünde asfalt yollara göre daha iyi sonuçlar
verirken, dayanma bakımından her türlü etkiye karşı koyacak
şekilde hazırlanabiliyor.
Maliyeti düşük: Günümüzde petrol fiyatlarındaki ani artış nedeniyle asfalt betonu birim fiyatı yükselmeye başlamışken,
beton birim fiyatında bu kadar keskin değişiklikler meydana
gelmemektedir. Bu da beton yolun bir diğer artısı haline geldi.
Beton yolların ilk yapım maliyeti asfalt yoldan daha ucuz olurken bakım masrafı da daha az oluyor.
AVRUPA’DA YAPILAN ARAŞTIRMALAR, BETON
YOLUN ÖMRÜNÜN ASFALT YOLA GÖRE 2 KAT
DAHA UZUN OLDUĞUNU GÖSTERİYOR.
fiğinin yoğun olduğu bölgelerde ‘beton yollar’ kullanması
gerektiğini savunuyor. Avrupa’da yapılan araştırmaların,
beton yolun ömrü 34 yıl iken asfalt yolun ömrünün 17 yıl
olduğunu ortaya koyduğunu belirten Yavuz Işık, “Aynı iklim
koşullarında asfalt ve beton yolun uygulanarak yapıldığı
birçok araştırmada performans açısından da beton yolun
asfalt yola karşı üstün olduğu görülüyor.” diyor.
ARAŞTIRMALAR DESTEKLİYOR
Günümüze kadar yapılan araştırmaların beton yolların birçok açıdan üstünlüğe sahip olduğunu kanıtlandığına işaret
eden Işık, Amerika’da 100 yıldan bu yana, Avrupa’da 75 yılı
aşkın süredir kullanılan beton yolların oranının, bazı ülkelerin otoyollarında yüzde 70’ler seviyesine çıktığını söylüyor.
Işık, “Türkiye’de az sayıdaki bazı şehir içi ve köy yolları
dışında ne yazık ki bugüne kadar beton yol uygulanmamıştır. Ülkemizde havalimanı inşaatlarında çalışmış beton
yol yapım tecrübesine sahip çok sayıda müteahhitlik firması bulunuyor. Türkiye gerek kaynak, gerekse mühendislik açısından beton yol yapımında son derece avantajlı
ve yeterli bir ülke.” diyor.
Daha az mevsimsel hasar: Betonun dayanıklılığının en çok
önem kazandığı mevsim ilkbahardır. AASHTO (Amerikan Devlet Karayolu ve taşımacılık İdareleri Birliği) tarafından Kanada’da
yapılan bir araştırmaya göre, asfalt yolların yüzde 61’i bahar
koşullarında bozulurken, aynı koşullarda betonda bozulma
oranı sadece yüzde 5,5.
Her mevsim, her koşulda yapılabilir: Asfalt uygulaması düşük
sıcaklıkta ve yağışlı havalarda yapılamadığından yapım ve
onarım mevsimi kısadır. Beton yol uygulaması ise ıslak zeminde
dâhil olmak üzere, hemen her iklim koşulunda yapılır.
Çevreye zarar vermez: Asfalt yollarda bağlayıcı olarak kullanılan
asfalt malzemesi, bünyesinde çeşitli uçucu maddeler içeriyor.
Bu uçucu maddelerin zamanla kaybolması sonucunda,
kaplamada ‘yaşlanma’ adı verilen bir tür eskime görülüyor.
Beton yolların bağlayıcı maddesi çimento ise herhangi bir
uçucu madde içermiyor. Bu nedenle beton yol için yaşlanma
söz konusu olmuyor. Ayrıca yaz aylarında şehir içi sıcaklığın
artmasına neden olmaz.
Daha kısa durma mesafesi sağlar: Beton kaplamaların kayma
sürtünme katsayıları yüksektir. Yol yüzeyi düzgün olduğundan
yağış suları kolay akar ve yüzey çabuk kurur. Sürücülerin
güvenliği düşünülürse, beton yolun yapısı daha da önem
kazanır. Asfaltta oluşan tümsek ve çukurlar yağışlı havalarda
fazladan su tutar. Bu da su kızağı tehlikesi için büyük bir potansiyel oluşturur.
Gece görüşünü kolaylaştırır: Beton yollar doğal olarak açık
renklidir ve araçlardan veya sokak lambalarından gelen ışıkları,
koyu asfalt kaplamalara göre daha az emerler. Böylece gece
görüşü artar.
nisan 2014 /25
/SAĞLIK
[ hilal baysal / hilalbaysal@baglantinoktasi.com.tr ]
KULAKLIKLARDA YÜKSEK SES
SAĞIRLIĞA NEDEN
OLABİLİR
İşitme kaybı olmayan ve son derece sağlıklı insanlar, uzun süre yüksek sesle
kulaklık kullandıktan sonra sağır olabiliyor.
Bilindiği üzere müzik dinlemek kişiden kişiye farklılık
gösterebilen ayrı bir kültür. Kimi insanlar hafif sesli ve
dingin müzik türlerini dinlemek isterken kimi insanlar ise yüksek sesli ve sert müziklerden hoşlanıyor.
Özellikle birçok kişinin bir arada yer aldığı iş alanları ve de
toplu taşıma araçları gibi yerlerde müzik dinlemek isteyenler
ise kulaklık kullanmayı tercih ediyor. Böyle müzik dinlemenin keyifli yanlarının yanında bir de zarar verebilen olumsuz
tarafları var elbette. Uzun yıllar kulaklıklarla çok yüksek
sesle müzik ya da ses dinleyen kişilerin başına gelebilecek olan işitme kaybı da bunlar arasında yer alıyor. Ankara
Lokman Hekim Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
Uzmanı Op. Dr. Mustafa Başarır, kulaklıkla yüksek sesle
müzik dinlemenin sakıncalarını anlattı.
26 / www.baglantinoktasi.com.tr
YÜKSEK SESTE ISRAR SAĞIRLIĞA GÖTÜREBİLİYOR
Başarır ilk olarak kulaklık takarak yüksek sesle müzik
dinlemenin kulaklara zarar verip vermeyeceğini açıkladı.
Başarır’ın verdiği bilgilere göre bunun ilk kullanım anında
meydana gelme olasılığı pek mümkün değil. Bu durum,
daha çok 5 yılın üzerinde devamlı ve yüksek şiddete sahip
sesle müzik ya da ses dinlendiğinde gerçekleşebiliyor.
Bunun sonucunda da duyu ve sinir hücreleri tahribata
uğruyor. Kişiler bu yanlış alışkanlığına ısrarla devam ederse
de ilerleyen süreçte sağırlığa kadar gidebilen rahatsızlıklar
meydana gelebiliyor. Uzman doktor, özellikle gençlerin,
aşırı özenti sonucunda ileride ne olacağını düşünmeden
bu tür alışkanlıklar edindiğinden bahsediyor. Öncelikle orta
kulakta hafif ve orta derecede işitme kaybı şeklinde ken-
dini göstermeye başlayan rahatsızlık, hastanın iç kulağındaki sinir hücreleri üzerinde tahribat oluşturmaya başlıyor.
Aslında bu durum genelde 55-60 yaşlarındaki kişilerde
görülebilen rahatsızlığın erken meydana gelmesi demek
oluyor. Bu tür rahatsızlıklar oluşmasına rağmen konu hakkında ısrarlı davranış da kişiyi olacağından da erken sağırlığa kadar götürebiliyor.
NORMAL SES VE UYGUN KULAKLIK
TERCİH EDİLMELİ
Mustafa Başarır, bu tür tehlikeli durumlarla karşılaşmak
istemeyen ama kulaklıkla müzik dinlemekten de bir türlü
vazgeçemeyen kişilere, cihazı uygun şekilde kullandıklarında bir sorunla karşılaşmayacaklarını söylüyor. Bunun için
de normal ses ve uygun kulaklık tercih edilmesi gerekiyor. Böylece yukarıda sayılan tehlikelere maruz kalınmamış
oluyor. Aksi takdirde kişi öncelikle akustik travma denilen
ince sesten işitme kaybı ile karakterler işitme kaybı denilen
rahatsızlıkla karşılaşıyor. Bu durum süregelmeye devam
ettikçe ise kalın seslerde de işitme kaybı yaşanabiliyor.
SİNİRLER HARAP OLUYOR İŞİTME
SEVİYESİ DÜŞÜYOR
Bilindiği üzere iç kulak kaslarında ölen bir siniri tekrar geri
getirmek mümkün değil. Kulağın bir adaptasyonu var, kişi
önce hafif sesle dinlemeye başlıyor, yavaş yavaş sinirler
harap oluyor, sonra bu ses onu tatmin etmemeye başlıyor
ve daha yüksek sesle dinlemeye devam ediyor. Sinirler
harap oldukça işitme seviyesi düşüyor. Biraz daha yükseltiyim derken iç kulaktaki tahribat arttıkça, kişi daha şiddetli sesi algılamama gibi bir durumla karşı karşıya geliyor.
Maalesef ki bu süreçte o bunun farkında olmuyor.
rahatsızlıklara maruz kalmamak için kulaklık seçimi ile ilgili
olarak da alerjik olmayan materyallerden yapılmış ve takıldığında kulağı tahriş etmeyen kulaklıkların kullanılması gerektiğine işaret ediyor.
ERKEN TEŞHİS TEDAVİYE OLANAK SAĞLIYOR
Peki, bu tür rahatsızlığı olanlar nasıl tedavi ediliyor? Başarır,
bunun için erken teşhisin önemini vurguluyor. Kendilerine birkaç gün içinde işitme kaybı nedeniyle gelen hastalar yatarak
ÇINLAMA MEYDANA GELİR
tedavi edilebiliyor. Ama uzun süre önce meydana gelmiş işitBaşarır’a göre yüksek sesle müzik dinleyen hastaların yaşa- me kayıplarında etkili bir tedavi yöntemi henüz yok. Bunun
dıkları sadece duyu hücrelerinin tahribi ile kalmıyor. Harap için hastaların erken teşhis amaçlı saf ve ses odyometresi
olan hücreler duymadığı gibi bir de kendisinin çıkardığı yaydenilen işitme testi yaptırması gerekiyor. Bunun öncegaralar oluşturuyor. O sese halk arasında çınlama
sinde ise otoshop denilen bir cihazla kulak
deniliyor. O çınlama kişiyi rahatsız etmekle
zarı muayenesi yapılması daha önemli.
kalmıyor aynı zamanda uykusunu bile
Yüksek ses olmadıkça uzun süreli
kaçırıyor. Başarır bu şekilde hastade olsa kulaklıkla müzik dinlenın kulağında oluşmuş çınlamanın
menin bir sakıncası yok aslınmaskeleyici cihazlarla dışarıdan
da. Kulaklıkla yüksek sesNORMAL
tedavisinin yapılabildiğini söyten uzak durmak sadece
lüyor.
müzik dinlerken değil film
SES VE ALERJİK
izlerken hatta telefonla
MATERYALLERDEN
ALERJİK OLMAYAN
konuşurken bile dikkat
OLUŞMAYAN
KULAKLIK
etmemiz gereken bir
KULAKLIK TERCİH
TERCİH EDİLMELİ
konu. Uzun süre telefon
Başarır, yüksek sese
görüşmesi
yapmak aynı
EDİLDİĞİNDE MÜZİK
maruz kalma sonucu kalısonuçları
verebileceği
DİNLEMENİN BİR
cı işitme kaybı ile kendilerigibi kulaklarda uğuldama
ZARARI YOK.
ne başvuran pek çok hasta
şeklinde farklı sonuçlar da
olduğundan bahsediyor. Bu tür
meydana getirebiliyor.
nisan 2014 /27
/ÜNLÜLERLE İLETİŞİM
[ hilal baysal / hilalbaysal@baglantinoktasi.com.tr ]
90’LARIN VAZGEÇİLMEZİ
‘ WALKMAN’İ SEVEN ÜNLÜLER
YENİ TEKNOLOJİLER UNUTTURSA DA TÜM KULLANANLAR GİBİ ADINI
DUYDUKLARINDA ÜNLÜ SANATÇILARIN DA YÜZLERİNDE TATLI BİR
TEBBESSÜM OLUŞTURUYOR WALKMAN...
Bir zamanlar belde
taşınan bir müzik
çalar vardı. Türk
insanının 1983’ten
sonra tanıştığı bu alet
kısa bir sürede başta
gençler olmak üzere
hemen herkesin gözdesi
olmayı başardı. Bunun
nedeni ise diğer elektronik
aletlerin gidilen her
yere taşınamayacak
kadar büyük olmasıydı.
Walkman’in en keyifli
tarafı ise takılan
kulaklığı sayesinde sesi
sadece dinleyen kişiye
vermesiydi. O milyonlarca
adet sattı ama gelişen
teknoloji karşısında ancak
30 yıl dayanabildi. Fakat
yine de hiçbir kasetçalar
onun kadar uzun ömürlü
olmadı.
O dönemde yaşayan
milyonlarca müzikseverin
peşinde olduğu bu küçük
kutunun tek dezavantajı
ise 2-3 saat sonra
ağırlaşmaya başlayan
seslerin ardından biten
pilleriydi. Tabi o yıllarda
şarj edilebilen piller henüz
yoktu. İlerleyen süreçte
28 / www.baglantinoktasi.com.tr
düşük güç harcayıp
uzun süre dayanan
‘walkman’ler ve şarj
edilebilen piller piyasaya
sürülse de kaset yerine
CD’ler ve MP3 çalarlar
çıkmaya başladıktan sonra
walkman artık tarih oldu
diyebiliriz.
Yıllar onu unuttursa da
tüm kullananlar gibi
ünlü sanatçılarımızın
yüzlerinde de tatlı bir
tebessüme neden oluyor
‘walkman’ler. Biz de
bu sayımızda ünlülere
‘walkman’le ilgili
yaşadıklarını sormak
istedik. Karşılaştıkları
bu soru, yaşattığı
nostalji sebebiyle onları
da çok mutlu etti ve o
keyifli anlarını bizlerle
paylaştılar.
SİNAN TAYMİN ALBAYRAK
İLK WALKMAN’İMİ BABAM ALDI
Hiç walkman kullandınız mı?
Walkman kullanmayan kimse var mı acaba? Ben uzun süre kullandım.
Hatta bu günlerde de acaba bir yerlerden bulabilir miyim diye aklımdan
geçiyordu. Nostaljim tüttü, tütmenin tüttüsü, tutmak değil (gülüyor)...
Walkman kullanırken yaşadığınız hisler nelerdi?
Kendimi bir deniz salyangozunun kabuğunun içinde hissederdim. O
kabuğa kulağınızı dayadığınızda sadece onun içinde duyduklarınız ve
siz varsınızdır. Dışarıya kapatırsınız kendinizi. Walkman dinlerken aynı
şeyi hissederdim. Sadece kulağımda olan ve ben vardım. Peki, bu konu hakkında bizimle paylaşacağınız ilginç bir anınız var mı?
Uzun yıllar hep başkalarının kulağında olan walkmanlara özenmiştim.
Benim yoktu çünkü. Babam başka bir şehirde çalıştığından sadece
hafta sonları gelirdi eve. Her cuma akşamı sokağa çıkıp onun gelmesini
beklerdim. Bir aksam gene öyle beklerken servis geldi, babam indi.
Uzaktan kafasında bir şey olduğunu fark ettim. Bana doğru gelirken
yüzünde tatlı bir tebessüm vardı. Yaklaşınca anladım ki kafasındaki
kulaklıkmış. Yan yana geldiğimizde kulaklığı çıkarıp benim başıma
geçirdi. Elime de masmavi bir walkman verdi. Bu hayatımda en mutlu
olduğum anlardan biriydi. nisan 2014 /29
/ÜNLÜLERLE İLETİŞİM
BEKİR DEVELİ
WALKMAN CANDIR
Hiç walkman kullandınız mı?
Evet kullandım. İlk aldığım walkman en iyi markalarından biriydi.
Bunun için uzun bir süre para biriktirdiğimi hatırlıyorum.
Walkman kullanırken yaşadığınız hisler nelerdi?
Onunla müzik dinlemeye başladığınızda, yanınızdakiyle konuşurken
ona yüksek sesle bağırdığınız yıllardı o zamanlar (gülüyor). Gerçi
şimdi herkes buna dikkat ediyor buna ama biz bunu taa o zamanlar
öğrenmiştik. Kulaklıkla müzik dinlemenin en güzel yanı, dış dünyayla
olan iletişimden kopmanız. Normal hoparlörler de zevklidir aslında
ama onlarla müzik dinlerken kapı zilini, yoldan gecen arabaların
kornalarını falan duyarsınız. Kulaklıkla ise her yerde müzik
dinleyebilirsiniz ve sanki o sanatçı, eseri sadece sizin için okuyormuş
hissine kapılırsınız. Kısaca özetlemek istersem de ‘walkman can’dır
diyebilirim size.
30 / www.baglantinoktasi.com.tr
ELİF ÖZGE ÖZDER
TÜM GÜNÜ KLİP TADINDA
YAŞARDIM
Hiç walkman kullandınız mı?
Elbette, vazgeçilmezimdi... Ben çok
müzik tüketen, çok okuyan belki de bu
sebeple kendi dünyasında çok mutlu
bir çocuk ve ergendim. Walkman
benim dış dünyayı soyutlamama ve
tüm günü bir klip tadında yaşamama
imkan sağlardı.
Walkman kullanırken yaşadığınız
hisler nelerdi?
Gerçekliği bir film tadında algılardım.
Adımlarımı dinlediğim müziğe göre
atar, tempo tutarak yürürdüm.
İnsanların yüzleri daha bir anlamlı
gelirdi bana. Ve okumama müsaade
ederdi walkman benim. Çünkü
kulaklığı taktığım an dış dünyadan
kopardım.
nisan 2014 /31
/ÜNLÜLERLE İLETİŞİM
SONER ARICA
ESKİLERE GİTTİM
Hiç walkman kullandınız mı?
Nereden aklınıza geldi bu soru? Beni eskilere
götürdünüz. Kullandım tabi ki...
Walkman kullanırken yaşadığınız hisler
nelerdi?
İlk sahip olduğumda inanılmaz mutlu
olmuştum. Büyük yenilikti bu durum bizim için
o dönemde. Zaten müzik adına yapılmış her
yeniliğe çok heyecanlanıyordum ben. Walkman
de benim için o anlamda çok güzeldi.
32 / www.baglantinoktasi.com.tr
SUZAN KARDEŞ
BİR SÜRÜ KASET ALMIŞTIM
Hiç walkman kullandınız mı?
Aaa kullandım tabi ki... Çok keyifliydi o dönemler bizim için walkman
kullanmak...
Sizi en çok ne mutlu ederdi dinlerken?
Şimdilerde unuttuğumuz kasetler revaçtaydı o zamanlar. Walkman
sahibi olduğum andan itibaren bir sürü kaset almıştım. Hepsi ayrı birer
kıymete sahipti bizim için.
nisan 2014 /33
/ŞEHİR MEKTUPLARI
[ mehmet saim değirmenci ]
Kİtapçı hattı
Ankara’ya herhangi bir ulaşım yolunu kullanarak geldiniz. Bir kitap alacaksınız, ikinci el
olursa daha uygun olur diye aklınızdan geçiriyorsunuz, nereye gidersiniz?
Ankara Otobüs Terminali’nde indiniz, hadi trenle
geldiniz Ankara Gar’da indiniz, diyelim uçakla geldiniz,
Esenboğa’da indiniz, otobüse atlayıp Havaş son
durağa kadar geldiniz, bir kitap alacaksınız, ikinci el
olursa daha uygun olur diye aklınızdan geçiriyorsunuz,
nereye gidersiniz. Önce bir Kızılay’a gelin canım, terminalden
Ankaray’a binin Kızılay’da inin, yürüyen merdivenlerden çıkın,
sıradan başlayalım, Zafer Çarşı’sının hemen yanı başındaki
Adil Han’a en alt kattan girin… E, fazla tutmaz, gardaysanız
taksiyle geçebilirsiniz, siz de otobüs yolcusunun yolunu
tutun ve kitapçılar hanı olarak bilinen ikinci el kitapçıların,
yarı sahafların, sahafların eğlediği Adil Han’a geldiniz,
kitapçıları dolaştınız, kitapçı Turgut’u, Aşiyan Sahaf Etem’i,
Gülden Sahaf Ferhat ve Gülden’i selamladınız, raflara göz
attınız, aradığınız kitabı sordunuz, bulamadınız, ikinci eli pek
çıkmaz, yeni baskısını alın tavsiyesini aldınız, olur a, diğer
ikinci el kitapçılarda bulunabilir ümidiyle, yan dükkanlara da
sordunuz, yeni kitaplar satan üst kattaki keşiş görünümlü
Fatih Yurdakul’a sordunuz, Adil Han’dan size ikinci el kitap
çıkmadı, çaresiz birinci elini alacaksınız, Adil Han’daki Birleşik
bir tane olacak diye sizi öbür dükkana gönderdi, sokaktan
çıkıp TÜRKİŞ’in önünden sağa saptınız, sokağın bitimine
yakın sağdan yer altına girdiniz, Birleşik Kitabevi’nde
ulaştınız, kapıda dergileri düzelten ve tabii ki tanımadığınız
Muhammet Erbay selamınızı aldı, girerken raflardan iki dergi
aldınız, kitabı sordunuz, kasadaki İsmail, Gürol kim varsa
artık, internete baktı, bir tane gözüküyor, aksilik bu ya,
görünen kitap rafta yok, neyse, dergilerin parasını ödeyip,
bir de Akçağ’a sorun tavsiyesine uydunuz, nerede diye
sordunuz, tekrar aynı yoldan geri dönüp sokağın yarısından
sağ sokağa sapıp hemen ikinci binanın zemin katındaki
Açağ Kitabevi’ne girdiniz, kitabı sormadan önce şöyle
içeride raflara nazar ettiniz, kitabevinin yayıncılık yaptığını
da öğrenip, son çıkan kitaplardan, örneğin Mehmet Narlı’nın
edebiyatımızda deliliğe ve delilere dair kitabını aldınız,
kasaya geldiniz, aradığınız asıl kitabı sordunuz, baktılar,
satılmış, yok, dediler, size Dost’u tavsiye ettiler, eski SSK
İş Hanı şimdilerde Çankaya Belediyesi olan binanın bulvar
tarafından yukarı çıkıp karşıya geçtiniz, Karanfil Sokak’ın
ne kadar kalabalık olduğuna hayret ettiniz, merdivenleri
çıkıp beş on adım attıktan sonra, önünde elinde poşet,
elinde telefon, koltuğunun altında dergi olan üç beş kişinin
beklediği Dost Kitabevi’ne girdiniz, kitap danışma yazısı
34 / www.baglantinoktasi.com.tr
dikkatinizi çekti, kitabın künyesini söylediniz, aksilik bu ya
kitap kalmamış, bu arada madem kitapçıya geldim diye
çocuk kitaplarının satıldığı alt katı, büyük kitaplarının
satıldığı üst katı dolaştınız, bir an için arı kovanına girmiş
hissine kapıldınız, dergilere baktınız, burada Akçağ ve
Birleşik’te görmediğiniz sol dergileri, fanzinleri karıştırdınız,
birini alıp kasaya ödediniz, kasada yakında başka kitapçı
olup olmadığını sordunuz ve Turhan adını duydunuz tarif
üzre kapıdan çıkıp önce sol sonra sağ yapacaktınız ki köşe
başında Turhan Kitabevi’ni gördünüz, gözünüz kitapçının
önündeki dergi sergisini andıran dergiliklere kaydı, kapıdan
içeri girip önce alt katı sonra üst katı göz ucuyla seyrettiniz,
aradığınız kitabı sordunuz, arandı tarandı bulunamadı,
içinizden yakında hangi kitapçı var diye soracaktınız ki
vazgeçtiniz, cep telefonunu çıkarıp, kitabın adını yazdınız,
Ankara yazdınız, anahtar kelimelerden Son Gezgin
Sahaf çıkmasın mı, yahu ikinci eli varmış, ne diye yenisini
arıyorum diye yola revan oldunuz, Sıhhıye Otaparkı’nın
Kızılay cenahındaki sokakta, öğrenci yurdunun hemen
yanında adresi buldunuz, zile bastınız, sizi kaslı ve uzun
saçlı ve yakışıklı, kucağında iki kediyle bir delikanlı karşıladı,
güler yüzüyle hoş geldiniz dedi, iki kediden birinin adının
Pusat diğerinin adının Alyaşo olduğunu öğrendiniz, kitabı
sordunuz, delikanlı raftan çıkardı, internetten satıldı olarak
işaretledi, üzeri fiyatından indirim de yaptı, oh ne ala, raflara
bir de siz göz attınız, aman Allah’ım bir zamanlar arayıp da
bulamadığınız bir düzine kitap buldunuz, onları da aldınız, bu
arada size çay geldi, içtiniz, kapıdan çıkıp…
Bu cümle uzar da yeterince uzattık?
Şimdi okuyucu merak etmez mi bu adam hangi ikinci
el kitabın peşindeydi, biz de bulalım da alalım bari,
vardır bir kerameti diye… İyisi mi, aynı güzergâhı
dolaşırsınız, diğerlerini çantaya koydu, onu
koltuğunun altına aldı, belki karşılaşırsınız, ben
söylemiş olmayayım…
ADİL HAN, AŞİYAN, SAHAF ETEM, BİRLEŞİK
KİTAPEVİ, AKÇAĞ, DOST, TURHAN KİTAP EVİ;
İŞTE ANKARA’DAKİ KİTAP ADRESLERİNİZ…
Şİmdİ
okuyucu
merak etmez mİ bu
adam hangİ İkİncİ el
kİtabın peşİndeydİ, bİz
de bulalım da alalım
barİ, vardIr bİr
kerametİ dİye…
nisan 2014 /35
/HABER
[ ela demirciler ]
HALİÇ, İSTANBUL BOĞAZI’NA
RAKİP OLUYOR
İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden biri olan Haliç; Haliç Port, deniz uçağı, metro
gibi ulaşım projelerinin yarattığı rüzgârla yeniden öne çıkmaya başladı.
Bizans döneminden bu yana tarih boyunca yerleşim
merkezi olan Haliç, yerli ve yabancı yatırımcılar
tarafından yeniden keşfedildi. Haliç Port, deniz uçağı,
vapur seferleri ve önümüzdeki dönemde faaliyete
geçmesi beklenen metro gibi ulaşım projeleri ile öne çıkan
bölge, turizm yatırımlarının da eklenmesi ile İstanbul
Boğazı’na rakip oluyor. Uluslararası turizm devlerinin ilgisi
ile yeniden eski günlerine dönmeye başlayan bölgeye
turizmciler 5 yıldızlı otel yatırımı yarışına girdi. Uluslararası
otel zincirlerinin de aralarında olduğu beş yeni otel
önümüzdeki 2 yıl içinde bölgede faaliyete geçecek. Toplam
yatırım tutarlarının arsa payları da dâhil yaklaşık 500 milyon
TL’yi bulması beklenen beş otelin toplamda bin 220 odayla
36 / www.baglantinoktasi.com.tr
hizmete girmesiyle birlikte 2 bin 500 yeni yatak gelecek
olan bölgedeki toplam yatak kapasitesinin 3 bine ulaşması
bekleniyor.
Bölgeye 2011’de önemli bir projesini getirerek değer katan
Amplio Yönetim Kurulu Başkan’ı Alaeddin Babaoğlu, Haliç’in
kentsel dönüşüm, konut, otel ve liman projeleri ile Boğaz’a
rakip olduğunu söylüyor. Bölgeye yapılması planlanan 5
otelin 2 bin 500 yeni yatak kapasitesi ekleyeceğini belirten
Babaoğlu, “Haliç’e yabancı markalar geliyor. Bununla birlikte
bildiğimiz 1-2 yabancı marka yerli ortaklarıyla anlaşmak
üzere. Yerli yatırımların da Haliç’e büyük ilgisi var.” diyor.
Bölgedeki gelişime dikkat çeken Eva Gayrimenkul
Değerleme Direktörü Özdil Şahin ise Haliç’te yer alan 250-
600 m2 aralığındaki konut imarlı arsalar için m2’sine bin
500-2 bin 500 TL, 500-3 bin m2e alanlı ticari imarlı arsalar
için ise 7 ile 10 bin TL arasında fiyat talep edildiğini söylüyor.
Konut fiyatlarının yeni yapım sosyal donatı özellikleri
bulunmayan binalarda m2’de bin 500- 3 bin TL aralığında
değiştiğine işaret eden Şahin, “Son yıllarda konut açısından
bölgede Lale Evleri, Kılıç İnşaat Japon Evleri, Gül İnşaat
Eyüp Park, Nef Haliç projeleri gibi yeni projeler yapılıyor. Bu
konut projelerindeki talep edilen fiyat aralıkları ise 3 bin ile
7 bin lira arasında değişiyor.” diyor. Uluslararası fonların da
bölgede Türk ortak alarak proje geliştirmek üzere çalışmalar
yaptıkları da belirtiliyor.
KİMLER OTEL YAPIYOR?
Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesi’ne 1 milyar 346 milyon
dolarlık rekor teklif veren Sembol - Ekopark İnşaat - Fine
Otelcilik Ortak Girişim Grubu ihaleyi kazanmıştı.
Rixos Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince, yıllardır atıl
kalan İstanbul’un en değerli bölgelerinden biri olan Haliç’i
turizme kazandıracaklarını ve Haliç Yat Limanı ve Kompleksi
Projesi’ne 1 milyar TL’lik yatırım yapacaklarını açıklamıştı.
Proje, 4 yılı inşaat, 45 yılı işletme süresi olmak üzere 49
yıllığına Yap-İşlet-Devret modeliyle gerçekleştirilecek. Proje
kapsamında her biri 70 yat kapasiteli iki yat limanı, her biri 400
oda kapasiteli 5 yıldızlı iki otel, dükkanlar, restoranlar, kongre
ve kültür merkezleri, sinema ve eğlence tesisleri, bin kişilik
cami ve otopark yapılacak. Tamince bölgeye yapacakları
5 yıldızlı 400’er odalı 2 otelin ilkinin Rixos diğerinin de bir
yabancı marka olacağını söylüyor.
Erzurum’da hayata geçirdiği Xanadu Ski Resort
Palandöken ile turizme giren Akgün Grup, ikinci otel
yatırımı olan 140 odalı, 360 yatak kapasiteli otelini Haliç’te
inşa ediyor. Yaklaşık 40 milyon TL’lik yatırım yapılan
Otel, 2014’ten itibaren Mövenpick İstanbul Golden Horn
Suites adıyla işletilecek. Yine Eriş İnşaat Turizm firması
da MÜSİAD binasının hemen yanında 120 odalı bir otel
inşa ediyor. Bölgede inşa edilen bir diğer otel yatırımı
da Lazzoni Mobilya İnşaat ve Turizm Sanayi şirketine
ait. Lazzoni Mobilya’nın sahibi Yaşar Karabulut, Sütlüce’de
Hilton’un yanında yapımı süren 160 odalı otellerine yaklaşık
40 milyon TL’lik yatırım yaptıklarını ve bu yılın sonunda
açılmasının planlandığını söylüyor. Lazzoni adıyla açılması
planlanan ancak sonradan bu isimden vazgeçilen oteli
işletmesi için Courtyard Marriott’la görüşmelerde son
aşamaya gelindiği belirtiliyor. Otelin modernize edilmiş
Osmanlı mimarisi konseptinde tasarlandığını belirten
Karabulut, yurtdışında da Manhattan’da bir otel yatırımı
yapabileceklerini belirtiyor.
Kültür vahası
Bölgedeki kongre ve kültür merkezlerinin yoğunluğu, düzenlenen
etkinlikler ve İstanbul’un her yerine ulaşımının kolaylığı bölgede konaklama alanı ihtiyacını da beraberinde getirdi. Haliç Kongre Merkezi, Santral İstanbul, Rahmi Koç Müzesi, MiniaTürk ve gibi sosyal alanların
bulunduğu bölgenin, Maslak, Levent, Taksim, Eminönü, Beşiktaş gibi
merkezlere yakınlığı da turizm yatırımlarının artmasında önemli rol
oynuyor. Deniz taksi ve deniz uçağı gibi alternatif ve hızlı ulaşım
imkânlarının da bölgede bulunması da bölgeyi turizm yatırımları
açısından cazip kılıyor.
nisan 2014 /37
/HABER
2014’te e-tİcaret hacmİ
50 mİlyar lİra’ya ulaşacak
İnternetten alışveriş hızla artıyor. Buna göre 2014 yılında 12 milyon kişinin internetten
alışveriş yapacağı ve e-ticaret hacminin 50 milyar lira’ya ulaşacağı öngörülüyor.
Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD)
Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Orhun, 2014’te
12 milyon kişinin internetten alışveriş yapacağını
ve e-ticaretin pazar payının 50 milyar TL’ye
ulaşacağını söyledi. 2014’ün e-ticaret gündemine dair
öngörülerini paylaşan Orhun, son günlerde gündeme gelen
e-ticarette güvenlik konusuna ve taksit sınırlamasıyla ilgili
düzenlemenin perakende üzerindeki olası etkileri ile ilgili de
önemli açıklamalar yaptı.
Üye ağıyla Türkiye e-ticaret sektörünün yüzde 90’ını temsil
eden Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği’nin (ETİD)
Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Orhun, 2013’ün e-ticaret
için çok hareketli bir yıl olduğunu, sektördeki büyümenin
yüzde 30 civarında olduğunu tahmin ettiklerini belirtti.
Orhun, “Bu oran diğer birçok sektöre göre bir hayli yüksek.
Büyüme hızımızın da ABD ve Avrupa pazarlarının çok
üstünde olduğunu görüyoruz. Ancak bu yeterli değil çünkü
38 / www.baglantinoktasi.com.tr
Türkiye hâlâ gelişmekte olan bir pazar. ETİD olarak daha
çok tüketiciyi e-ticaretle buluşturmak için çalışmalarımızı
sürdürüyoruz.” dedi.
Orhun, 2014’te e-ticaret hacminin 50 milyar TL’nin üzerine
çıkacağını tahmin ettiklerini belirtti. Bankalararası Kart
Merkezi’nin (BKM) rakamlarını baz aldıklarını söyleyen
Orhun, “BKM tarafından henüz 2013’ün net rakamları
açıklanmadı. Ancak sigorta harcamaları çıkarıldıktan sonra
tahminimiz 35 milyar TL civarında bir hacim yaratıldığı
yönünde. 2014’te ise bu rakamın 50 milyar TL’nin üzerine
çıkacağını düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
Orhun e-ticaretin toplam perakende içindeki oranının
şu anda yüzde 2 civarında olduğu bilgisini de paylaştı.
ABD ve AB gibi olgunlaşmış pazarlarda bu oranın yüzde
10’ların üzerinde seyrettiğini söyleyen Orhun, “Hedefimiz
5 yıl içerisinde bizlerin de iki haneli rakamlara ulaşması
yönünde.” dedi.
12 mİlyon kİşİ İnternetten alışverİş yapacak
Başkan Orhun’un verdiği bilgilere göre Türkiye’de şu anda
36 milyonun üzerinde internet kullanıcısı var. İnternet
üzerinden alışveriş yapanların sayısı ise 10 milyon kişi.
Orhun, böyle bir ortamda daha çok kullanıcıyı e-ticarete
yönlendirmek istediklerini belirtti. Bu konuda bilgilendirme
ve tanıtım çalışmaları yürüttüklerini söyleyen Orhun,
“2014’te 2 milyon yeni alışverişçinin sisteme katılmasını
bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de online alışverişlerin yaklaşık 3’te 1’inin İstanbul’dan
gerçekleştiğine işaret erden Orhun’un paylaştığı bilgilere
göre İstanbul’u sırası ile Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Antalya,
Diyarbakır, Kocaeli, Konya ve Kayseri takip ediyor. “Anadolu
e-ticareti sahiplendi. Fiziksel mağazalarla yetinmeyen ya
da fiziksel mağazaların erişemediği tüketiciler, diledikleri
ürüne e-ticaret aracılığıyla birkaç günde rahatça sahip
olabiliyorlar.” şeklinde konuşan Orhun ayrıca e-ticarette
cirosal olarak en büyük kategorilerin teknoloji ve tüketici
elektroniği olduğunu belirtti. Bunu tekstil, aksesuar, ev
dekorasyon, kozmetik ve ayakkabının takip ettiği bilgisini
paylaştı.
Tüketİcİler güvenlİk konusunda hassas
davranmalı
E-ticaret konusunda güvenliğin çok önemli olduğuna
vurgu yapan Orhun, online alışverişte kurumsal sitelerin
tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. Orhun konu ile ilgili
şunları söyledi: “Nasıl fiziksel mağazalarda seçim yaparken
kaliteye ve deneyime önem veriyorsak, e-ticarette de
bu şekilde seçim yapmak önemli. Ayrıca özellikle tüketici
elektroniğinde ürün fiyatının üçte ya da dörtte birine ürün
bulabilmek çok da mümkün görünmüyor. Bu nedenle
kullanıcılar ürünü satın almadan o sitenin sahibi kimdir,
önceki deneyimler nasıldır, bunları mutlaka araştırmalı. Biz
e-ticarette ETİD üyelerini öneriyoruz. E-ticaret sitelerinin
yüzde 90’ını temsil ediyoruz. Ayrıca tüketiciler ne ararlarsa
ETİD üyelerinde bulabilirler ve güvenle alışveriş yapabilirler.
Kredi kartı kullanımı, teslimat ve özel verilerin paylaşılması
gibi güvenlik konularında ETİD üyesi siteler önemli yatırımlar
yaparak müşterilerine kusursuz hizmeti hedef edinmişlerdir.
Tüketiciler bu sitelerin hangileri olduğunu etid.org.tr adresi
üzerinden öğrenebilirler.”
Tüketİcİ taksİt sınırlamasına çareyİ
e-tİcarette bulacak
Taksit sınırlamasıyla ilgili yorumlarını da paylaşan Orhun,
bu kararın e-ticaret üzerinde kısa vadede negatif etki
yaratacağını ancak uzun vadede tüketicilerin e-ticaret
sitelerine yönleneceğini söyledi. Orhun, “Taksit, Türk halkı
için önemli bir alışkanlık. Fakat bu gibi dönemlerde e-ticaret
daha fazla avantaj sunması nedeniyle kullanıcılar nezdinde
önemini artırıyor. Örneğin, önceki kriz dönemlerinde e-ticaret
hacimsel ve adetsel olarak önemli bir artış göstermişti. Çünkü
tüketiciler kriz dönemlerinde ve bunun gibi süreçlerde daha
ETİD BAŞKANI HAKAN ORHUN:
“NASIL FİZİKSEL MAĞAZALARDA SEÇİM
YAPARKEN KALİTEYE VE DENEYİME ÖNEM
VERİYORSAK, E-TİCARETTE DE BU ŞEKİLDE
SEÇİM YAPMAK ÖNEMLİ.”
fiyat odaklı oluyorlar. Bu yeni düzenlemeyle de tüketiciler,
‘Madem taksit azalmış, bari daha iyi fiyatı bulayım’ diyecekler.
Bunun da yeri e-ticaret.” dedi.
2014’e çok kanallı mağazacılık damga vuracak
ETİD Başkanı Orhun, e-ticarette başarının yolunun iyi
finansal planlama, inovasyon, iyi iş planı ve iyi yürütmeden
geçtiğini söyledi. Orhun, “E-ticaret çok çalışma, dikkat ve
özen gerektirir. Bunlar eksikse sorunlar baş gösterir. Eğer
yangın çıkmadan öngören sistemler kurulmamışsa girişimler
maalesef olumsuz sonlanıyor. Bu nedenle sektöre yeni
giren tüm yatırımcı ve girişimciler kısa ve uzun vadeli planlar
yapmalı ve mutlaka değişik senaryolara da hazır olmalıdır.”
diye konuştu. Orhun ayrıca, sektörün artık olgunlaşmaya
başladığını da belirterek şu açıklamaları yaptı: “2014 için iki
tür oyuncunun ön plana çıkacağını söyleyebiliriz. Yerli ve
yabancı büyük oyuncular ön planda olacak. Diğer taraftan
2014 hali hazırda mağazası bulunan esnaf ve KOBİ’ler ile
perakende markalarının, fiziksel dünyadaki varlıklarını
internet ve mobile taşıdıkları bir yıl olacak. Çoklu kanallı
mağazacılık 2014 içerisinde en çok konuşacağımız konular
arasında yer alacak.”
nisan 2014 /39
/DOSYA
[esin gedik ]
DÜNYANIN EN SIRA DIŞI
KÖPRÜLERİ
Kimi en uzun, kimi en yüksek, kimi gemilere hizmet veriyor...
‘Mühendislik harikasi’ olarak tanımlanan bu köprüler, insanın
doğayla mücadelesinin en canlı tanıkları...
İnsanoğlu varolduğu günden bu yana doğayla olan
mücadelesini sürdürüyor. Teknolojinin gelişmesiyle
birlikte artan bu yarış, görünüşte insanoğlunun lehine
ilerliyor olsa da ancak doğanın izin verdiği kadar
ilerliyor. Ancak insanlık yılmıyor mühendisler hayal güçlerini
teknolojiyle birleştirip ‘yapılamaz’ denen şeyleri yapıyor.
Köprüler de bu sınıfa giriyor ancak geçmişi diğer teknoloji
harikalarına göre oldukça eski...
Anadolu’ya kafamızı çevirdiğimizde gördüğümüz onlarca
tarihi köprü insanlığın mücadelesinin ayakta kalan tanıkları olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin Mostar Köprüsü’nün
yapılışı hala bilim insanlarının üzerinde tartıştığı bir eser
olarak Bosna Hersek’te dünya mirası olarak korunuyor.
Yaşı 30’u geçmiş herkes 2. Dünya Savaşı yıllarında yapılan
40 / www.baglantinoktasi.com.tr
Kuwai Köprüsü’nü biliyordur, filmini birkaç kez izlemiştir.
Karadeniz’e ne demeli? İnsanlar hala vadilerin arasına sıkışmış araç girmeyen yerlerde birkaç aletle köprü yapıyor.
Bir yandan da dünyanın birçok ülkesinde ‘mühendislik harikası’ olarak yükselen onlarca köprü var. Hepsinin ayrı bir
yapılış hikayesi var. Hikayenin yanı sıra çoğu döneminin
en ileri yapısı olarak adlandırılıyor. Türkiye de 3. Köprü’nün
yapımına başladı ve Marmaray gibi dünya mühendislik literatürüne girmiş bir yapıyı hizmete açtı.
Dergimizin bu sayısında dünyanın farklı noktalarında insanlığa hizmet veren ‘mühendislik harikası’ köprüleri inceleyeceğiz. Farklı mimari ve yapım özelliklerine sahip 8 köprü
seçtik. Elbette bu sayı çoğaltılabilir ancak bu 8 köprü türlerinin en iyisi olma özelliğine sahip.
GUINNES’E GİREN ASMA KÖPRÜ:
EL PUENTE BALUARTE
Meksika, zor doğası ile bilinen bir ülke. Özellikle ülkenin iç
bölgelerindeki nehirler ve sarp dağlar ulaşımı zorlaştırıyor. Ülkede
bu nedenle çok sayıda köprü var ancak yeni yapılan köprü Meksika’yı
bu alanda konuşulan ülkelerden biri yaptı. Çünkü Meksika, bu yıl
dünyanın en uzun asma köprüsünü yaparak Guinnes Rekorlar
Kitabı’na girdi. Mühendislik harikası olarak kabul edilen köprü
tablolara taş çıkartan güzelliği ile dikkat çekiyor
2008 yılında yapımına başlanan ve 2013 yılında hizmet vermeye
başlayan köprünün açılışını Meksika Devlet Başkanı Felipe Calderon
yaptı. Meksika’nın Sinaloa ve Durango eyaletlerini birbirine bağlayan
köprünün yerden yüksekliği 403, uzunluğu ise bin 124 metre.
El Puente Baluarte Köprüsü, Kuzey Meksika, Atlantik ve Pasifik
kıyılarını birbirine bağlayan yeni bir karayolu bir parçasını oluşturuyor.
Baluarte Köprüsü Meksika’nın en sarp dağlarından biri olan Mazatlan
bölgesinde yapılan bir karayolunun parçası. Karayolunun toplam
maliyeti 1.440 milyar dolar ancak köprü 158 milyon dolara mal edildi.
Köprünün yapıldığı yere halk arasında “Şeytan omurgası” adı
veriliyor. Sadece katır sırtında yolculuk yapılan bu bölgede
1940’larda yapılan bir karayolu vardı. Yeni Mazatlan-Durango
karayolunda 63 tünel ve 32 köprü yer alacak.
nisan 2014 /41
/DOSYA
SAN FRANCISCO’NUN
TURUNCUSU: GOLDEN GATE
Çoğumuz gerçeğini görmemiş olsak da Golden
Gate, diziler ve filmler aracılığıyla yüzlerce kez
evimize konuk olmuştur. ABD’nin en ünlü
kentlerinden San Francisco’daki Golden Gate
kentin simgesi olmuş durumda. Şu anda, dünyadaki
en uzun yedinci asma köprüsü olan Golden Gate’in
uzunluğu 2,73 km, ayaklar arasındaki uzaklık 1,28
km, yüksekliği 235 metre. Köprü, San Francisco’yu
Marin County’nin kuzey bölgesi Napa ve Sonoma
Vadisi’ne bağlıyor.
Golden Gate, rengi kadar tarihi ile de dünyanın en
ünlü köprüleri arasında. Körfeze köprü yapılması
fikrinin geçmişi 1870’lere dayanıyor. Feribotların
yetmemesi üzerine 5 Ocak 1933 yılında yapımına
başlanan köprü 27 Mayıs 1937’de bitiriliyor. Yapımı
sırasında 11 işçinin hayatını yitirdiği köprü, o
döneme ait çok sayıda rekorun da sahibi. 227
metre ile en yüksek ayak, 2 bin 332 kilometre ile en
uzun köprü, 92 cm ile en kalın halat ve en büyük
sualtı temelleri Golden Gate’e ait. Köprünün
yapımına 35 milyon dolar para harcandı. 1964’te New York’daki Verrazano-Narrows Köprüsü
yapılana kadar dünyanın en uzun asma köprüsü
unvanını kordu.
11 kişinin ölmesine karşın yapım süresince
köprünün altında gerilmiş olan güvenlik ağı, 19
çalışanın yaşamını kurtardı. Bu kişiler daha
sonra Half Way to Hell Club (Cehennemin Yarı Yolu)
adını verdikleri kulübü kurdular. Köprünün açılışını
dönemin başkanı Franklin Roosevelt yaptı ve
törende kurdele yerine zincir kesildi.
İlk planlamada gri renge boyanması düşünülürken,
Amerikan donanması, gemilerden kolay
görünebilmesi için köprünün siyah ve sarı çizgili
boyanmasını istiyordu. Bitim aşamasında
mimar Edwin Morrow köprüyü kırmızı
paslanmazdan koruyucu astar boya ile görünce
kararını verdi. Deniz ve gökyüzünden ayrılıp,
sahildeki doğayla uyumlu olacağını düşündüğü
sıcak turuncu rengi seçti.
42 / www.baglantinoktasi.com.tr
ŞEFFAF VE NARİN: MILLAU
Köprüden daha çok devasa bir viyadük Millau. Hatta dünyadaki en
yüksek köprü özelliğini taşıyor. Köprünün yerden yüksekliği 300
metre, Paris’teki Eyfel Kulesi’nden bile daha yüksek. 2 bin 500 metre
uzunluğundaki köprüyü geçerken bulutlar yolcularına eşlik ediyor.
Köprüyü görenler “şeffaf ve narin” olarak nitelendiriyor. Gerçekten de
hem mimarisi hem de kullanılan malzeme nedeniyle köprü bu unvanı
hak ediyor.
İnşaat mühendisi Michel Virlogeux ve mimar Norman Foster
tarafından tasarlanan Millau Köprüsü’nün, inşasına 10 Ekim 2001
yılında başlandı. 14 Aralık 2004 yılında da açılışı yapıldı. Fransa’nın
güneyinde Milla şehri yakınlarında yapılan dünyanın en yüksek
köprünün toplam ağırlığı 36 bin ton. 2 bin 460 metre uzunluğunda ve
32 metre genişliğinde olan Millau, 7 dev betonarme ayak üstünde
duruyor. Merkezdeki 6 aralığın her biri 342 metre, kenarlardaki
bölümler ise 204 metre uzunluğunda. Viyadük ayakları 77 metre ile
246 metre arasında değişiyor. Köprünün en yüksek noktası 343
metre ile 2. köprü ayağının bulunduğu kısımdır. Yol, güneyden kuzeye
doğru yüzde 3 eğimle ve 20 km bir kurb yarıçapı ile inşa edilmiştir, bu
sayede sürücülerin en iyi görüş mesafesine sahip olması amaçlanmış.
Köprü, her direği 11 çift monoaxial katmandan oluşuyor ve çelik teller
yüksek gerilime dayanıklı olarak üretilmiş. Her telde korozyona karşı
üçlü koruma sağlamak için galvaniz, petrol balmumu kaplama ve
polietilen kılıfla sarılmış.
En son yapı teknolojilerinin kullanıldığı köprünün yapımında yüzlerce
kişi görev aldı. İki plato arasındaki derin boğazı kat eden Tarn nehriyle,
Paris – Barselona otoyolunun kesişme noktası üzerinde inşa edilen
köprünün yapımında on binlerce ton çimento ve çelik kullanıldı.
Köprüyü Eiffage firması 394 milyon avroya mal etti ve 75 yıl boyunca
işletme hakkını aldı. Mühendisler arazinin yapısı nedeniyle iki ayrı
yaklaşım üzerinde durmuş. Ya köprüyü alanın coğrafyasını belirleyen
nehrin üzerinden geçirecekler ya da ya da iki plato arasındaki 2,5
kilometrelik mesafeyi en kısa sürede alacak şekilde köprü inşa
edeceklerdi. İkinci yolu seçmişler. Hem köprünün güzergahı hem de
kullanılan malzeme nedeniyle maliyeti oldukça düşürmüşler.
nisan 2014 /43
/DOSYA
TEK AYAKLI KÖPRÜ: SKY BRIDGE
Malezya’nın Langkawi bölgesinde inşa edilen Sky Bridge adlı
köprü, sadece tek bir ayak üzerinde duruyor. 87 metre
yükseklikteki köprü tek ayak üzerinde yükseliyor eğimle birlikte
karşıdaki tepeye uzanıyor. Köprünün ortasında bulunan bir ayağa
bağlı olan çelik halatlar köprüyü düz tutuyor. Bu köprünün özelliği
sadece yayalar için olması… Tepelerin arasında kıvrılarak ilerleyen
ve gerçek bir mühendislik harikası olan köprü, tahmin
edebileceğiniz gibi kusursuz bir doğa manzarasına sahip.
125 metre uzunluğundaki köprü Mat Chinchang Gunung adlı
bölgenin zirvesinde yer alıyor. Yapımı 2005 yılında biten köprü
özellikle bölgeyi ziyaret eden turistlerin yoğun ilgisini çekiyor.
42 KİLOMETRE İLE DÜNYA
BİRİNCİSİ: JİAOZHOU
Çin dünyanın devasa köprülerine ev sahipliği yapan bir ülke. Geniş
ve uzun çok sayıda nehrin olduğu ülkede son yıllarda yapılan
köprüler dünyanın diğer ülkelerini kıskandırıyor. Ülke, geçen yıl
dünyanın en uzun köprüsünü törenle açtı. Jiaozhou Körfezi
Köprüsü’nün uzunluğu tam 42 kilometre. Bir maraton koşusu
kadar! 30 metre genişliğinde ve 8 şeritli dünyanın en büyük
köprüsünü 5 bin sütun taşıyor. Köprünün maliyeti yaklaşık 1.5
milyar dolar. Yapımı 4 yıl süren köprü tam bir mühendislik harikası.
Dünyanın en uzun 3 köprüsü de Çin’de bulunuyor. Jiaozhou Körfezi
Köprüsü’nün ardından ikinci sırada Hangzhou Körfezi Köprüsü
geliyor 36 km uzunluğunda ve 6 şeritli olan bu köprüyü 32,5
kilometre uzunluğuyla Donghai Büyük Köprüsü izliyor.
44 / www.baglantinoktasi.com.tr
İKİ ÜLKEYİ BAĞLIYOR: ÖRESUND
Öresund Köprüsü İsveç ile Danimarka arasında yer alan Öresund
Boğazı’nda iki şeritli demiryoluna ve dört şeritli karayoluna sahip
olan birleşik bir köprüdür. Köprü Avrupa’da hem demiryolu hem
karayolu taşımacılığının yapıldığı en büyük birleşik köprü.
Danimarka’nın başkenti Kopenhag ve İsveç’in önemli şehirlerinden
Malmö’yü birbirine bağlaşan köprü, denizin ortasında iki şeritli bir
otoyolla tünele bağlanıyor. Öresund’un iki özelliği var; birincisi
dünyadaki en büyük sınır ötesi köprü ve aynı zamanda özel
teşebbüsle yapılıp işletilen en büyük köprü.
Yapımına 1995 yılında başlanan köprü etap etap hizmete açılmış
son bağlantısı ise 1999 yılında devreye alındı. Köprünün açılışı da
ilginç bir kutlamayla yapıldı. Danimarka Prensi Frederik ve İsveç
Prensesi Victoria açılış töreninde köprünün ortasında buluştu.
Açılışta Danimarka’dan başlayıp İsveç’in Skane kentinde biten bir
de yarış yapıldı.
Türünün en iyi örnekleri arasında gösterilen Öresund Köprüsü’nün
en büyük direğinin yerden yüksekliği 204 metre. Toplam uzunluğu 7
bin 845 metre olan köprü, İsveç ve Danimarka arasındaki uzaklığın
yaklaşık olarak yarısını oluşturuyor. İki katlı köprünün üst bölümünde
dört şeritli bir karayolu, alt bölümünde iki şeritli bir demiryolu hattı
var. Köprünün tasarımı ise İngiliz Arup Mühendislik’e ait.
nisan 2014 /45
/DOSYA
Herhalde türünün tek örneği olsa gerek. Almanya’nın
Elbe nehri üstünde bulunan Magdeburg köprüsü,
gemilere hizmet veren bir su köprüsü. Dünyanın en
önemli mühendislik yapıları arasında gösterilen bu su
köprüsü, gemilerin kısa yoldan transit geçişi için
yapılan Mittelland kanalının, Elbe nehri ile kesiştiği
yerde bulunuyor. 918 metre ile dünyanın en uzun su
köprüsü olan bu yapı, 12 kilometrelik kanalın bir
parçası. 500 milyon avro maliyetle 6 yılda
tamamlanan köprü bulunduğu şehir olan
Magdeburg’un ismini taşıyor. Köprü, sadece suyun
ağırlığını kaldıracak şekilde tasarlanmış. Ana strateji
Arşimet kurallarına göre belirlenmiş. Yani kayan
nesne, nesnenin ağırlığına denk bir miktarda suyu
yerinden oynatıyor. Bir gemi de her zaman, kendi
ağırlığına eşit miktarda suyu yerinden oynatır. Bu
ilkeden yola çıkan mühendisler her iki ucu açık bir su
köprüsü tasarlamış, gemiler su köprüden geçerken
kendi ağırlıkları kadar su dışarı akıyor.
BU KÖPRÜ GEMİLER İÇİN:
MAGREBURG
46 / www.baglantinoktasi.com.tr
Nissibi Köprüsü Animasyon Görüntüsü
ADIYAMAN’IN BEKLEDİĞİ
KÖPRÜ: NİSSİBİ
Nissibi Köprüsü Animasyon Görüntüsü
Türkiye’de de çok sayıda köprü olmasına karşın henüz uluslararası
literatüre girmiş bir yapı yok. Ancak şu anda yapımı devam eden
Adıyaman-Kahta-Siverek-Diyarbakır Karayolu, Atatürk Baraj Gölü
üzerine inşa edilecek Nissibi Köprüsü kullanılan teknoloji sayesinde
dünya listelerine girmeyi hak ediyor. Yörenin tarih ve kültür turizmi
açısından yüksek postansiyeli, Nissibi Köprüsü’nün yapılması ile büyük
bir ivme kazanacak ve köprü bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasına
büyük katkıda bulunarak, yöre halkına büyük yararlar sağlaması
bekleniyor.
Nissibi Köprüsü teknik özellikleri bakımından da Türkiye inşaat sektörü
için bir dizi ilk ve yenilik içeren örnek bir proje olarak gösteriliyor.
Uluslararası literatürde “Cable Stayed” olarak adlandırılan ve Türkçeye
“Eğik Askılı Gergili Köprü” olarak çevrilen bu köprü tipi, tıpkı İstanbul
Boğaziçi’ndeki asma köprüler gibi büyük açıklıkların aşılmasında
kullanılan çok modern ve çağdaş bir köprü tipi. Her iki yönde ikişer şerit
olmak üzere toplam dört karayolu şeridini taşıyacak olan Nissibi
Köprüsü’nün baraj gölü üzerindeki orta açıklığı 400 metre köprünün
her iki yakadaki pilonları 96 metre yükseklikte ve köprünün toplam
boyu 610 metre olacak.
2012 yılında yapımına başlanan köprünün 2,5 yıl gibi kısa bir sürede
tamamlanması bekleniyor.
Köprü Yeri Harita Görünümü
nisan 2014 /47
/inovasyon
selin akgün
EZBER BOZMAYA
HAZIR MISINIZ?
Deneyim ekonomisinin yeni silahı olarak öne çıkan 3D Experience uygulamalarıyla
iş modelleri yepyeni bir dönüşümün eşiğinde...
Son günlerde yıldızı hızla yükselen yeni nesil
iş platformlarından birini yani 3DEXPERIENCE
prosesini yakın markaja aldık. Bu alanda global
projelere imza atan şirketlerin başında Fransız
menşeli Dassault Systèmes geliyor. 3D teknolojilerinde
artık bir sonraki aşamaya yani deneyimsel üç boyutlu
teknolojilere geçen şirket, hizmet verdiği 12 farklı sektörde, 3D deneyimlerinin evrensel bir dile dönüşmesine
yönelik projeler geliştiriyor. Bu sektörler savunmahavacılık, mimari-mühendislik-inşaat, tüketici ürünleri-perakende, ambalajlı tüketici ürünleri-perakende,
enerji-işletme-kamu hizmetleri, mali-ticari hizmetler,
ileri teknoloji, endüstriyel ekipmanlar, yaşam bilimleri,
denizcilik-açık deniz, doğal kaynaklar ve ulaştırmamobilite olarak öne çıkıyor.
Dassault Systèmes Türkiye Genel Müdürü Burak Süsoy
48 / www.baglantinoktasi.com.tr
Dassault Systèmes Türkiye Genel Müdürü Burak Süsoy ile
3DEXPERIENCE yani üç boyutlu deneyim sürecinin sektörlerin iş-yapış stilini nasıl değiştirdiğini ve gelecekte ne gibi yeni
oluşumların öne çıkacağını konuştuk. 3D’yi farklı dili konuşan
ve farklı kültürlere sahip olan kişi, kurum ve markaların birbiriyle anlaşabilmeleri için kullanacakları ortak bir dil olarak
tanımladıklarını belirten Süsoy; “Her şey esasında bir fikir
ile başlıyor. Bu fikir önce bir kâğıda veya ekrana dökülüyor.
Analizler yapılıyor, üç boyutlu modellemeler oluşturulup simülasyonlar yapılıyor, üretim planlamaları dijital ortamda yapılıyor. Sanal fabrikalar kuruluyor, uygulamalar yapılıyor, hatta
daha da ötesi internet aracılığıyla son kullanıcının bu ürünleri
üç boyutlu olarak deneyimlemeleri sağlanıyor. Böylece bir
ürünün fikir aşamasından yeniden dönüşüm sürecine kadar
olan bütün adımları, web tabanlı bir platform üzerinde üç
boyutlu olacak şekilde ve çok kısa süre içinde takip edilebiliyor. Dassault Systèmes Türkiye, Tüpraş, Mercedes Benz Türk,
Temsa, Otokar, BMC, Tofaş-Fiat, Ford Otosan, MAN, Honda,
Toyota, TAI, Alp Havacılık, Kale Havacılık, Roketsan, FNSS,
Aselsan, Kale Grubu, Autoliv Cankor, TIRSAN ve Koç Holding
gibi Türkiye’nin önde gelen kurumlarına hizmet veriyor.” diyor.
3D DENEYİM PLATFORMU
Süsoy, Dassault Systèmes Türkiye’nin hedef kitlesine sunduğu inovatif yazılım çözümlerini ise şöyle özetliyor: “Sosyal
ilişkiler ve işbirliği çözümlerimiz; ENOVIA ve 3DSWYM, enformasyon ve işletme zekası uygulamalarımız; EXALEAD ve
NETVIBES, içerik ve simülasyon uygulamalarımız; 3DVIA,
DELMIA ve SIMULIA, üç boyutlu modelleme uygulamalarımız
da CATIA, GEOVIA ve SolidWorks olarak öne çıkıyor. Nasıl
Facebook sosyal medya platformu, Youtube video platformu
olduysa biz de ‘3D Deneyim Platformu’ olmayı arzuluyoruz.
2014 yılında Türkiye’de geleneksel diyebileceğimiz sektörlerdeki pazar liderliğimizi devam ettirirken aynı zamanda hedeflediğimiz yeni endüstrilerdeki varlığımızı fazlasıyla güçlendireceğiz. Örneğin enerji, moda/konfeksiyon, hızlı tüketim malları
ve finans-servis sektörleri gibi farklı alanlarda gerek yeni iş
ortaklarımızla gerekse de kendi bünyemizdeki uzman arkadaşlarımızla önemli başarılar elde edeceğimizi düşünüyorum.”
nisan 2014 /49
/inovasyon
Benetton rekabet çıtasını
yükseltecek
Benetton, Dassault Systèmes’in sunduğu
3DEXPERIENCE platformu çözümleriyle süreçlerini
daha çevik hale getirecek stratejik bir araç olarak
görürken, bu sayede rekabet avantajı kazanmayı
hedefliyor. Global geliştirme ve dış kaynak
kullanımı için, ENOVIA 6 ile birlikte Dassault
Systèmes 3DEXPERIENCE Platformu’nu seçen
Benetton’un 3DEXPERIENCE projesi, Benetton’un
önümüzdeki üç yıllık stratejik ve endüstriyel
planındaki en önemli girişimlerden biri olarak
tanımlanıyor.
Paris 3D Saga ile tarih turu
Dassault Systèmes, Kasım 2012’de Paris’te
gerçekleştirdiği ‘Paris 3D Saga’ etkinliğiyle
projenin startını vermişti. Proje kapsamında,
üç boyutlu teknolojiler kullanılarak Paris’in
tarihsel ve mimari gelişimi sergileniyor. Üç
boyutlu gerçekleşen bu tarih turunda,
izleyenler Eyfel Kulesi’nin inşaat sürecinden
Fransız devrimi dönemine kadar birçok
tarihsel gelişme üç boyutlu teknolojiler
eşliğinde adeta içindeymişçesine yaşanıyor.
50 / www.baglantinoktasi.com.tr
Üç boyutlu dans projesi
3D ile sosyal, kültürel, sanatsal alanlara
yönelik farklı projeler de geliştiriliyor. Şirketin,
3D teknolojilerinin kullanıldığı ‘M et Madame Reve’ yani Bay ve Bayan Rüya dans gösterisi, birkaç ay önce Paris’te sergilendi ve
büyük ilgi gördü. Paris Operası’nın baş
dansçılarından Marie-Cladue Pietregalla ve
Julien Deroault’un sahnelediği gösteri iki
kurgusal karakterin hayatına odaklanıyor.
Pietregalla’nın, “Alışık olmadığımız şiirsel ve
sarsıcı dünyada geçen hikâyeler” diye tarif
ettiği gösteride esas karakterlerden biri de 3
boyut teknolojisi ve Dassault oldu.
Airbus güç ve performansını
simüle edecek
Airbus’un gelecek kuşak uçaklarının güç ve
performansı, 3DEXPERIENCE Platformu ile
en gerçekçi şekilde simule edilebilecek.
Dassault Systèmes, 3DEXPERIENCE platformunun gerçekçi simülasyon uygulamalarının (Simulia) kullanımını genişletmek için
Airbus ile bir ortaklık oluşturduklarını duyurdu. Bu gelişme, A350-900 ile başlayarak
gelecek kuşak uçakların yapısal analizi ve
sanal testlerini hızlandıracak.
nisan 2014 /51
/inovasyon
AllEyes ile farklı bir bakış
Dassault Systèmes’in 3D teknolojisi ve transmedya
inovasyon şirketi Current’in işbirliğiyle hayata
geçirilen AllEyes projesi ile insanlar artık dünyayı
hayvanların gözünden de görme deneyimini
yaşayabilecek. Bu çalışmanın amacı, bilimsel
bulgular göz önünde bulundurularak, hem
çocuklara hem de yetişkinlere 3 boyutlu görsel ve
interaktif simülasyonlarla hayvanların dünyayı
nasıl gördüğünü göstermek.
Uçan bisiklete ne dersiniz?
Dassault Systèmes’in 3D yazılım araçlarının gücüyle birleşen yaratıcı Çek tasarımcıların hayal gücü, uçabilen bu benzersiz
bisikletin üretilmesini sağladı. Dassault
Systèmes’in yenilikçi teknolojisi sanal
bisikletin tasarlanmasını, üretilmesini, test
edilmesini ve özelliklerinin sanal olarak
simüle edilmesini mümkün kıldı.
52 / www.baglantinoktasi.com.tr
Giza 3D
Dassault Systèmes, tarihi Giza Nekropol’ünün bulunduğu dünyaca ünlü Giza
Platosu’nun 3 boyutlu ve interaktif bir rekreasyonu olan Giza 3D projesini duyurmuştu.
Giza 3D, genel tanıtımın yanı sıra seçilmiş
eserlerle rehberli bir tur yapma, Giza 3D
web sitesi kullanıcılarına Nekropol’de dolaşma, restore edilmiş mezarları ve şaftları
ziyaret etme, kabirlere bağlanma, Khufu ve
Menkaure piramitleri dahil bölgenin dört
antik mabedine girme imkanı tanıyor.
Sergio konsept otomobİlİ
Dassault Systèmes, İtalyan tasarım firması
Pininfarina’nın Onursal Yönetim Kurulu Başkanı Sergio Pininfarina’yı onurlandırmak
amacıyla üretilecek yeni konsept otomobili
‘Sergio’nun tasarımı ve üretimi için firma ile
işbirliğine gitti. Ferrari ve Juventus Stadyum’unu da tasarlayan firma olan Pininfarina, yeni konsept otomobili için Dassault
Systèmes’in 3DEXPERIENCE CATIA for Creative Designers uygulamasını seçti. CATIA
uygulaması, projenin tasarımcılarının ve
mühendislerinin çok kısa bir süre içinde
estetik açıdan yenilikçi ve aerodinamik bir
tasarım ortaya koymasını sağladı.
nisan 2014 /53
/OTOMOTİV
[ mehmet akif atasoy / m.akifatasoy@baglantinoktasi.com.tr ]
Yedİncİ nesİl
Corvette
hayranlarını şaşırtmaya hazır
CHEVROLET CORVETTE STINGRAY FRANKFURT’TA SERGİLENDİ
54 / www.baglantinoktasi.com.tr
Chevrolet’nin yeni spor otomobili Corvette
Stingray, 2013 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda
boy gösterdi. ABD’de bu yaz satışa sunulan
Corvette Stingray, yıl sonuna doğru Avrupa
yollarıyla buluşacak. Chevrolet Avrupa Başkanı
ve İcra Direktörü Dr. Thomas Sedran, “Corvette,
nesiller boyunca dünyanın her yerinden otomotiv
meraklarının gözünde bir rüya-otomobil statüsüne
sahip oldu. Yeni Stingray, safkan sürüş keyfi arayan
sürücüler için benzersiz bir deneyim niteliğini
taşıyor.” dedi.
Gelmİş geçmİş en en güçlü standart
Corvette
Standart olarak Z51 performans paketi ve yeni
nesil manyetik sürüş kontrolü süspansiyonu ile
donatılan Corvette Stingray, Avrupa pazarlarının
ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde donatıldı.
Corvette Stingray gücünü, 6.000 d/d’da
460 HP (343 kW) güç ve 4.600 d/d’da 630
Nm tork üreten yeni 6,2 litrelik LT1 kodlu V8
silindirli motorundan alıyor. Corvette Stingray,
böylece 0-100 km/s hızlanmasını 4,2 saniyede
tamamlıyor ve 1 g’lik viraj alma performansıyla
göz dolduruyor.
Corvette Stingray, birçok ileri teknolojiyi
bünyesinde barındırıyor; bunlardan bazıları:
Vites seçimini öngörerek motor devrini her
seferinde mükemmel vitese uyduran Aktif
Devir Eşleştirmesi’ne sahip (Active Rev.
Matching) yeni 7 vitesli manuell şanzıman
Sakin sürüşlerde sadece dört silindirle yol
almayı sağlayan Aktif Yakıt Yönetimi (Active
Fuel Management)
Önceki modelden yüzde 57 daha rijit ve 45 kg
daha hafif yeni alüminyum şasi
Kuru karter yağlamalı diferansiyel ve
şanzıman soğutması
12 araç özelliğini sürücünün kendine göre
uyarlamasını sağlayan beş moda sahip Sürüş
Modu Selektörü (Drive Mode Selector)
Pist modunda minimum tutunma kaybı ile en
etkin kalkışı sağlayan Kalkış Kontrolü
Yarış pistlerinden elde edilen bilgi birikimi
ve deneyimle gelişririlen tamamen yeni
dış tasarımın yanı sıra gerçek karbon ve
alüminyumla bezenen elyapımı deri iç
mekân.
Corvette Stringray sürücülerinin
gözdesi olacak birçok özellikten birisi
de programlanabilir start/finiş hız
zamanlayıcısı.
nisan 2014 /55
/OTOMOTİV
Frankfurt’ta SUBARU
Rüzgarı Estİ
Geçtiğimiz Mart ayında New York Otomobil Fuarı’nda gün yüzüne
çıkmış olan WRX Konsept, bu kez ilk defa Avrupalı otomobil severlerle Frankfurt’ta buluştu. Subaru’nun ilk boxer dizel hibriti VIZIV
Konsept modeli de Avrupa’da Cenevre Fuarı’ndan sonra ikinci kez
Frankfurt Otomobil Fuarı’nda sergilendi.
BMW i3’e 2 Ödül Bİrden!
Sürdürülebilir mobilite çözümlerinin ilk somut kanıtı olarak yollara çıkan
BMW i3, İngiltere’de 2 ödüle birden layık görüldü. İngiliz kamu kuruluşu
Energy Saving Trust tarafından enerji tasarrufu için verilen Fleet Hero
Ödülleri kapsamında “2013 Otomobil ve Hafif Ticari Araç Üretiminde Yenilik” ödülüne layık görülen BMW i3, aynı zamanda 2013 Next Green Car
ödüllerinde de süper mini kategorisinde de zirvede yer almayı başardı.
BMW i8’İn Örtüsü Frankfurt Kalktı!
Geçtiğimiz yıl İstanbul Otomobil Fuarı’nda da sergilenen BMW i8 konseptinin seri üretim versiyonunun dünya lansmanı, 2013 Frankfurt
Otomobil Fuarı’nda gerçekleşti. 1.5 litre silindir hacimli 231 HP’lik BMW TwinPower Turbo kodlu benzinli motoru ve 131 HP’lik elektrikli
motora sahip olarak yollara çıkacak olan seri üretim BMW i8, 0-100 km/s hızlanmasını ise 4.5 saniyenin altında gerçekleştiriyor. Ön
tekerlekleri besleyen elektrikli motor ve arka tekerlekleri besleyen benzinli turbo motorları sayesinde toplam 362 HP güce ve 570
Nm’lik torkla yollarda yerini alacak BMW i8, elektronik olarak sınırlandırıldığı için maksimum 250 km/s’lik son hıza erişebiliyor. Hem dış
hem iç tasarımında çarpıcı tasarım özellikleriyle de dikkat çekecek olan BMW i8, kabin içinde 2+2 kişilik oturma düzenine sahip.
56 / www.baglantinoktasi.com.tr
FERRARI 458’İn lastİklerİ Michelin’den
Dünyanın en büyük lastik üreticilerinden Michelin, Ferrari 458 Speciale modelinin dünyadaki tek lastik tedarikçisi oldu.
Michelin Pilot Sport Cup 2 lastikleri ve Ferrari arasında geliştirilen ortaklıkta en son mühendislik, performans tutkusu, ölçüm
teknolojisi ve test sürücülerinin yetenekleri bir araya getirildi.
Renault Latitude
Satışta
Renault, üst orta sınıftaki iddialı temsilcisi
Latitude’ü yepyeni teknolojilerle tazeliyor.
Segmentinin üstünde boyutları, karakterini
ortaya koyan şık tasarımı, ekonomi ve performansı birleştiren motorları ile Latitude, şimdi
eskisinden çok daha çekici ve iddialı. Renault
Latitude çarpıcı boyutlu bir sedan. İddialı
boyutları ve şık hatları aracın içinde konfor ve
rahatlık sunuyor. Yeni siyah fonlu farları, LED
arka stoplar, dikiz aynalarındaki LED sinyal
lambaları, parlak krom kapı kolları ve tümüyle
yenilenen jantlarıyla, Yeni Latitude tasarım ve
prestiji bir arada sunuyor.
Q30, Frankfurt’ta
Gün Yüzüne Çıktı
Infiniti’nin kompakt premium segmentine hareket
getirecek öncü niteliğindeki Q30 modeli Frankfurt
Otomobil Fuarı’nda ilk kez gün yüzüne çıktı. Q30
Concept, akıcı ve zarif tasarımı ile genç premium
müşteri kitlesine hitap edecek ilk Infiniti olma özelliğini taşıyor. Infiniti Q30 Concept performans, tasarım ve kalite algısı ile yeni nesil Infiniti’lerin neye
benzeyeceği konusunda ipuçları taşıyor.
nisan 2014 /57
/BİLİŞİM
TABLET RAHATLIĞI VE
DİZÜSTÜ PERFORMANSI:
TOSHIBA SATELLITE
Toshiba Satellite W30T ile W30DT modelleri hem bir tabletin taşınabilirliğine hem de bir dizüstü bilgisayarın performansına sahip.
Ayrıca sahip olmak isteyen kullanıcılar için oldukça şık tasarımları ile
göz kamaştırıyor. Farklı amaçlar için kullanabilecek iki cihazı tek bir
çatı altında toplayan Toshiba, Satellite W30t ile W30DT modellerinde dokunmatik ekran, arka aydınlatmalı klavye ve laptop modunda
geniş depolama kapasitesi gibi çok çeşitli işlevsel bir niteliğe sahip.
Ekranı çıkarıldığında 33,8 cm(13,3”) boyutunda bir tablete dönüşerek kullanıcılara pratiklik sağlıyor. Windows 8 işletim sistemli tablete dönüşen ayrılabilir ekranın yanı sıra, diğer tabletlerden ayıran en
önemli özelliği ise ortalama bir tabletten fazla olan 500 GB HDD
dahili alanına sahip. Böylelikle kullanıcılara istedikleri içerikleri saklayabilmeleri için ekstra bir depolama alanı oluşturuluyor. Ayrıca
dahili 4GB DDR3L ise yüksek hızda performans sağlıyor.
Satellite W30t ile W30Dt, tek bir cihaz olarak kullanıldıklarında daha
uzun pil ömrü sunmak için hem klavyede hem de tablette birer pil ile
donatıldı. Standart bir dizüstü bilgisayarın işlevselliğini ikiye katlayan cihazlar, çok yönlü bir bilgisayar deneyimi için Windows 8.1’in
tüm gelişmiş özelliklerinin kullanılabilmesini sağlayan mükemmel
ürünler olarak öne çıkıyor. Satellite W30t, Intel® HD Graphics 4200
ile entegre 4. nesil Intel® Core™ işlemciler ile donatıldı. W30Dt ise
ultra düşük güç tüketimine sahip AMD A4-APU Serisi işlemciler
veya AMD Radeon HD 8180 ekran kartının fansız modeline sahip.
58 / www.baglantinoktasi.com.tr
Toshiba Satellite W30t ve W30Dt özellikleri:
10 parmak destekli dokunmatik kapasitif13,3” HD IPS ekran
500GB’a varan HDD
4GB DDR3L
Tablet bağlantıları: 1x Mikro-USB, 1x Mikro-HDMI®, 1x Mikro-SD,
Kablosuz LAN, Bluetooth 4.0 ve Wi-Fi® Sertifikalı Miracast için
hazır
Klavye bağlantıları: USB Uyku ve Şarj özelliği ile 1x USB 3.0
DTS® Studio Sound ile yüksek kaliteli stereo hoparlörler
Entegre mikrofon ile HD web cam
İşletim Sistemi: Windows 8.1
DÜNYANIN İLK KAVİSLİ AKILLI
TELEFONU LG G FLEX TÜRKİYE’DE
LGElectronics, ödüllü yenilikçi akıllı telefonu G Flex’i Türkiye’de kullanıcılarla buluşturdu. Sınıfının lideri G Flex, akıllı telefonlarda dünyada
ilk kez geliştirilen köşeden köşeye 6 inçlik geniş ekranı ile kullanıcıların
beğenisini topluyor.
LG GFlex, eğimli ergonomik tasarımı sayesinde konuşma sırasında
yüzün eğimine uyum sağlıyor, mikrofonun ağızla mesafesini azaltarak ses kalitesini artırıyor. Yatay durumda tutulduğunda da, film
izlemek ya da oyun oynamak için benzersiz bir platform oluşturuyor.
Kıvrımlı ekran ile mükemmel multimedya deneyimi
LG GFlex’in yenilikçi kavisli ekranı, gözleri yormadan çevreliyor ve en
uygun açıyla panoramik bir izleme deneyimi sunuyor. Telefonun gerçek RGB P-OLED ekranı, daha doğal, daha temiz ve parlak görüntü
sağlıyor. Böylece kullanıcılar film, videove oyunlarda en canlı, en net
ve en gerçekçi görüntüye kavuşuyor.
Dünyanın ilk kavisli bataryası
Kavisli ve ince tasarımıyla uyumlu olarak dünyanın ilk kavisli bataryasına sahip olan LGG Flex, uzun pil ömrü ile gün boyunca her aktivitede
tüketicinin yanında. LG G Flex, 13 MP kamerası ile de diğer akıllı telefonlardan ayrılıyor. Görüntüleri mükemmel şekilde yakalayan kamera, parlak gece çekimleri ve keskin hızlı çekimlerle tüm anları en iyi
şekilde saklayabilme olanağı tanıyor.
Teknik özellikleri:
İşlemci: Qualcomm® Snapdragon™ 800 (2.26GHz Quad-Core)
İşletim Sistemi: Android™ 4.2.2 Jelly Bean
Network: LTE / HSPA+ / GSM
Ekran: 6 inç HD (1280 x 720), kavisliP-OLED (Real RGB)
Hafıza: 32GB eMMc
RAM: 2GB
Kamera: Arka 13 / Ön 2.1 MP
Pil: 3,500mAh (Gömülü)
Boyut: 160.5 x 81.6 x 7.9 - 8.7mm
Ağırlık: 177g
Bağlantı: BT 4.0 / WiFi (802.11 a/b/g/n/ac) / NFC
Renk: Titan Silver
Diğer: Hi-Fi 24bit, 1Hz Playback
nisan 2014 /59
/BİLİŞİM
PANASONIC’TEN ZORLU
ŞARTLAR İÇİN YENİ TABLET:
TOUGHPAD FZ-M1
Panasonic, dünyanın ilk fansız çalışan, 7 inç ekran boyutu ve Windows 8.1 Pro işletim
sistemine sahip, 4. nesil Intel® CoreTM i5 vProTM işlemcili, tamamen dayanıklı tabletini Türkiye pazarına tanıttı. Toughpad FZ-M1 sayesinde kamu, acil servis, lojistik,
demiryolu, enerji, perakende, denizcilik gibi stratejik sektörlerde faaliyet gösteren
çalışanlar yağmur, toz, düşme, çarpma ve su gibi etmenlerden etkilenmeyerek,
çalışmalarını kesintisiz olarak sürdürebilecekler.
Panasonic Türkiye Kurumsal Mobil Çözümler Ülke Müdürü Ali Oktay Ortakaya
Toughpad FZ-M1 hakkında şunları söylüyor: “Tüm dünyada enerji, perakende,
demiryolu, lojistik gibi sektörlerde tercih edilen Panasonic Toughpad FZ-M1,
tek elle kullanıma yatkınlığı, düşmelere, suya, toza ve sıcaklığa direnciyle, bir
tablette bir arada bulunmasına alışkın olmadığımız bağlantı seçenekleri ve
genişleme portları ile tüm sektörlerde kesintisiz çalışma ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir ürün.”
Dünyadaki ilklerin tableti
Dünyanın fansız çalışma ve 4. nesil Intel® CoreTM i5-4302Y vProTM
işlemci özelliklerine sahip ilk 7 inç tableti olan Panasonic Toughpad
FZ-M1, aynı zamanda piyasadaki en ince ve en hafif, dayanıklı 7 inç
tablet olma özelliğini taşıyor.
Panasonic Toughpad FZ-M1 Nisan 2014’ten itibaren 2.099
avrodan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak. Toughpad
FZ-M1’in en son Intel Celeron işlemcisine sahip bir versiyonu
2014’ün ortalarında satışa sunulacak. Bu versiyon da Windows 8.1 işletim sistemine sahip olacak.
60 / www.baglantinoktasi.com.tr
SAMSUNG GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİNİ
“GEAR FIT” İLE GENİŞLETİYOR
Samsung Electronics ilk kavisli Super AMOLED giyilebilir cihaz olan
Samsung Gear Fit’i tanıttı. Gear Fit, Samsung Gear teknolojisini en
kapsamlı egzersiz araçları ile birlikte sunarak tüketicilerin kişisel
tarzlarından veya mobil bağlantılarından ödün vermeden fiziksel
olarak aktif kalmalarına olanak sağlıyor.
Tek başına veya tamamlayıcı bir cihaz olarak kullanılabilen Samsung
Gear Fit, kullanıcıların sürekli olarak bağlantıda kalmalarına olanak
tanıyarak kişisel ve aktif yaşamlarını yönetebilmelerini ve böylece
yaşamın hiçbir anını kaçırmamalarını sağlıyor.
Super AMOLED ekrana sahip olan Samsung Gear Fit, tüketicilerin
bileklerine rahatça oturacak şekilde tasarlandı. Kullanıcıların hareket
halindeyken bile e-posta, SMS, çağrı, alarm, S-planner gibi Galaxy
akıllı telefonlardan gelen bildirimlere anında ulaşmalarını sağlayan
Samsung Gear Fit tüketicilere günlük egzersiz bantlarından çok
daha fazlasını sunuyor.
Samsung Gear Fit Siyah, Turuncu ve Gri kayış rengi seçenekleri
sunuyor ve bu sayede kullanıcılar, ruh hallerine ya da giyim tarzlarına
en iyi uyan Gear Fit’i seçebiliyor. Samsung Gear Fit aynı zamanda
kişiselleştirilmiş öneriler ve egzersiz tavsiyeleri sağlamak üzere özel
ve gerçek zamanlı egzersiz eğitmenliği de sunuyor.
nisan 2014 /61
/SEKTÖRDEN
MOBİL KONGRESİ’NDE TURKCELL’E ÖDÜL
TUKCELL, ‘HAYAL ORTAĞIM’ SERVİSİ İLE ‘TOPLUMSAL VE EKONOMİK GELİŞME’
KATEGORİSİNDE BİRİNCİLİĞE LAYIK GÖRÜLDÜ.
Turkcell, İspanya’nın Barcelona şehrinde düzenlenen TURKCELL’İN BİR BAŞKA PROJESİ KADINLAR İÇİN
GSMA 2014 Mobil Dünya Kongresi’nde, görme engelli Hayal Ortağım projesi ile engelliler için hayatı kolaylaştıran
aboneleri için hayata geçirdiği ‘Hayal Ortağım’ servisi Turkcell, yeni bir sosyal sorumluluk projesini daha hayata geçirdiğini duyurdu. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı ile hayata
ile ‘Toplumsal ve Ekonomik Gelişme’ kategeçirdiği Ekonomiye Kadın Gücü projesinden faygorisinde birinciliğe layık görüldü. Her
TURKCELL
dalanan 68 bin dar gelirli girişimci kadın için yeni
yıl kongre kapsamında gerçekleşen
GENEL MÜDÜR
bir uygulama başlatıyor. ‘Sosyal işletmecilik’
Global Mobil Ödülleri’nde ‘Toplumsal
YARDIMCISI BURAK
modelinin projeye dâhil edilmesiyle kadınların
ve Ekonomik Gelişme’ kategorisi
‘En İyi Mobil Ürün-Uygulama’ baş- SEVİLENGÜL, TURKCELL’İN mikrokredinin yanı sıra ilave gelir elde etmesine destek olmak hedefleniyor. Kadın girişimlığı altında, aralarında AT&T’nin de
35,2 MİLYON MÜŞTERİSİYLE ciler kendilerine özel tasarlanan Turkcell’in
bulunduğu 4 finalisti geride bırakaMOBİL İLETİŞİM
‘TL dakika’ veya ‘TL kontör’ kartlarını satarak dünya birincisi oldu. Ödülü alan
rak aile bütçelerine katkıda bulunma imkânı
Turkcell Genel Müdür Yardımcısı
SEKTÖRÜNDE PAZAR
yakaladı. Kadınlar, ön ödeme yapmaksızın ‘TL
Burak Sevilengül, Turkcell’in 35,2
LİDERİ OLDUĞUNU dakika’ veya ‘TL kontör’ kartlarını teslim alıyor ve
milyon müşterisiyle mobil iletişim
SÖYLEDİ.
yakın çevrelerinde bu kartları satıyor. Böylece aldıksektöründe pazar lideri olduğunu söyları mikrokredi desteğinin yanı sıra ilave gelir imkânına da
ledi. Sevilengül, “Her bir abonemize ihtiyaçlarıyla birebir örtüşen çözümler üretmek, onlar için fark kavuşuyor. Projenin pilot uygulaması, Aralık 2013’te Diyarbakır,
oluşturmak bizim önceliğimiz. ‘Hayal Ortağım’ bu önce- İzmir, Eskişehir, İstanbul ve Aydın olmak üzere 5 ilde başladı.
likten yola çıkarak, görme engelli abonelerimizin hayatını Yoğun ilgi üzerine 60’ı aşkın şehre yayıldı. Kadınları iş sahibi
güzelleştirmek, kolaylaştırmak için YGA ile birlikte tasar- yapan bu model kapsamında kısa süre zarfında kadınların kart
siparişi 15 bini geçti.
ladığımız ve sunduğumuz bir servis.” dedi.
62 / www.baglantinoktasi.com.tr
PTT, ‘E-YAZIŞMA’ DÖNEMİNİ BAŞLATTI
KAMU KURUM VE KURULUŞLARI ARASINDA “E-YAZIŞMA” DÖNEMİ ANKARA PTT
PUL MÜZESİ’NDE GERÇEKLEŞTİRİLEN TANITIM TOPLANTISI İLE BAŞLADI.
PTT Genel Müdürlüğü, kamu kurum ve kuruluşları ara- duyduğu mutluluğu dile getirdi. Yıllar önce yurt dışındaki
sında PTT KEP alt yapısı kullanılarak, yazışmaların elekt- bürolarda haberleşmek için telsiz kullandıklarını, sonraronik ortamda yapılmasına imkân sağlayan e-yazışma sında teleks çıktığında çağ atladıklarını düşündüklerini
sistemini tanıttı. Ankara PTT Pul Müzesi’nde gerçekleştirilen ifade eden Koru, bilgisayarın ortaya çıkmasıyla birliktanıtım toplantısına Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri
te yazışmalarını elektronik ortama aktardıklarını anlattı.
Mustafa İsen, Genel Sekreter Yardımcısı Nadir
Dışişleri Bakanlığı olarak kendi içlerinde resmi
Alpaslan, Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı
yazışmaları elektronik ortamda yaptıklarını,
OSMAN
Naci Koru, PTT A.Ş. Yönetim Kurulu
ancak diğer kurumlarla bunu gerçekleştiBaşkanı ve Genel Müdür Osman Tural ile
remediklerini belirten Koru, PTT ile gerTURAL: “KALKINMA
çok sayıda davetli katıldı.
çekleştirilen ortak çalışma sayesinde
BAKANLIĞI İLE BİRLİKTE
PTT’nin e-yazışma hizmeti ile ilgiartık bunun resmi bir altyapısının oluşli bilgi veren Osman Tural, devletin ÇALIŞARAK E-YAZIŞMA’NIN tuğunu ifade etti. Diğer kurumlarında
haberleşmesini de sağlayacak kuruALTYAPISINI HAZIRLADIK. bir an önce bu sisteme entegre olmaluş olarak çağın gerekleri doğrulsı gerektiğinin altını çizen Sayın Koru,
6 KURUMDA PİLOT
tusunda e-yazışma ilgili çalışmalaemeği geçen herkese teşekkür etti.
UYGULAMAYA
ra çok önceden başladıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Sayın
Kalkınma Bakanlığı ile birlikte çalışarak
Mustafa
İsen ise Cumhurbaşkanlığı’nın bu
BAŞLADIK.”
e-yazışma’nın altyapısını hazırladıklarını
yapının en üst merkezi olduğunu, bu yapıve 6 kurumda pilot uygulamaya başladıklarını
laşma içinde Kızılay’ın Çankaya’ya, Keçiören’in
anlatan Tural, Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nda Kızılay’a, Kızılcahamam’ın Keçiören’e bakarak kendisini
test çalışmalarının başarıyla tamamlandığını ve iki kuru- dizayn ettiğini belirtti. İsen, “Cumhurbaşkanlığı olarak
mun bugün itibarıyla e-yazışmaya resmi olarak başladığını biz bu misyonumuza çok dikkat ediyoruz. Yaptığımız her
belirtti.
işin, Cumhurbaşkanlığına yakışır, topluma örnek olmasına özen gösteriyoruz.” dedi. İsen, e-yazışma’yı da bu
İLK KULLANICILAR CUMHURBAŞKANLIĞI VE
şekilde ele aldıklarını ifade ederek, böyle bir uygulamanın
DIŞİŞLERİ OLDU
varlığını bazı kamu kurumlarının bildiğini, ancak toplumun
Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Naci Koru da yıllar- diğer kesimleri tarafından da tatbik edilir hale gelmesi
dır hayalini kurdukları bir sistemin hayata geçmesinden gerektiğini vurguladı.
nisan 2014 /63
/SEKTÖRDEN
VODAFONE’DAN DİJİTAL DÖNÜŞÜM
VODAFONE TÜRKİYE, ÖDEME SİSTEMLERİNİ 4 AŞAMADA DİJİTALLEŞTİRECEK
MOBİL ÖDEME PROGRAMI’NI TANITTI. PROGRAM ÖDEMELERDE KOLAYLIK
SAĞLAMASI İLE DİKKAT ÇEKİYOR.
“Daha iyi bir gelecek için iletişim teknolojileri ile Türkiye’de törde domino etkisi yaratacağının altını çizdi. Öğüt, güvenherkese ilham vermek” misyonu ile Dijital Dönüşüm liğin ve özgürlüğün aynı anda çok kritik olduğu alışveriş ve
Hareketi’ni başlatan Vodafone Türkiye, katma değer yara- finansal ihtiyaçlar karşılanırken; nakit paradan, kredi kartacak inovasyon yatırımlarına bir yenisini ekliyor. Vodafone tından, banka kartından, cüzdandan bağımsız bir hayat için
Türkiye bu kapsamda, ödeme sistemlerine yeni bir soluk geti- Vodafone Cep Cüzdan servisi çatısı altındaki çözümlerin,
recek olan “Mobil Ödeme Programı”nı hizmete aldı.
hem bireylerin hem de ticari kurumların iş ve özel yaşam
Vodafone Türkiye, ödeme sistemlerini 4 aşamakalitesini çok ileriye taşıyacağını kaydetti.
da dijitalleştirecek Mobil Ödeme Programı
Öğüt şöyle devam etti: “Mobil ödeme işlem hacVODAFONE
kapsamında; “ödeme sistemlerine sosyal
minin 2017’de 1 trilyon dolar düzeyinde olması
TÜRKİYE İCRA
entegrasyon”, “kamera özelliği taşıbekleniyor. Buradan hareketle, dijital dönüşüyan tüm cihazları kapsayacak şekilde
mün en önemli aşamalarından birinin günlük
KURULU BAŞKANI
QR kod ile ödeme”, “banka bağımGÖKHAN ÖĞÜT: “MOBİL hayatımızın içinde sıklıkla yer alan ödeme
sız ödeme modeli” sağlayacak ve
sistemlerinin dijitalleşmesi olduğunu görüÖDEME İŞLEM HACMİNİN yoruz. Geçen sene Mobil Dünya Kongresi
Multinet ile de stratejik bir işbirliğine
giderek yaygın bir geçerlilik ağı suna2017’DE 1 TRİLYON DOLAR 2013’te Cep Nakit Kart ile sağlanan tüm
cak. Vodafone Türkiye bu şekilde ilk
kolaylıkları mobil platforma taşımak için herDÜZEYİNDE OLMASI
olarak Multinet ile anlaşmalı işyerlerinin
kes tarafından kullanılabilecek kolaylığı sağlaBEKLENİYOR.”
mobil ödeme sistemine kazandırılmasını
yan bir mobil cüzdanı tüketicilerimize sunacağısağlayacak.
mızı duyurmuştuk. Geçen bir yıl içinde bu amacıVodafone Türkiye’nin Mobil Ödeme Programı
mıza ulaştık ve işbirliklerimizle Vodafone Cep Cüzdan’ı
ile ilgili bilgi veren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı hayata geçirdik. Uygulamanın, iBeacon teknolojisine yanıt
Gökhan Öğüt, Vodafone Cep Cüzdan servisinin dijital verme özelliği gibi katma değerli dünyada ilk olan yeniliklerle
dönüşümün en önemli aktörü olarak mobil ödeme sis- gelişmesini sağladık. Şimdi de tam bir yıl sonra aynı platformtemlerine yeni bir soluk getireceğini ve alışveriş kültürünü da, Vodafone Cep Cüzdan’daki yeni çözümleri kapsamlı bir
değiştirerek başta perakende olmak üzere pek çok sek- programla lanse etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.”
64 / www.baglantinoktasi.com.tr
YÜKSEK HIZLI TREN
SEFER SAATLERİ
ANKARA - ESKİŞEHİR
Ankara
Sincan
Polatlı
Eskişehir
91021
91019
91017
91015
91013
91009
91007
91005
İstasyon
91003
91001
YÜKSEK HIZLI TREN SEFERLERİ
06:45 08:10 09:10 11:00 12:45 15:00 16:30 18:00 19:00 21:00
07:06 08:31
--
11:21 13:06 15:21 16:51 18:21 19:21 21:21
07:24 08:49
--
11:39
--
15:39
--
--
19:39
--
08:15 09:40 10:40 12:30 14:15 16:30 18:00 19:30 20:30 22:30
Bursa bağlantısı
Kütahya bağlantısı
ESKİŞEHİR - ANKARA
91022
91020
91018
91016
91014
91010
91008
91006
91004
İstasyon
Eskişehir
Polatlı
Sincan
Ankara
91002
YÜKSEK HIZLI TREN SEFERLERİ
06:45 07:45 09:00 11:15 12:45 15:00 16:35 18:15 19:00 21:00
07:35 08:35 09:51 12:06
07:55 08:55
--
--
15:51
--
--
19:51
--
12:26 13:56 16:11 17:46 19:26 20:11 22:11
08:15 09:15 10:30 12:45 14:15 16:30 18:05 19:45 20:30 22:30
Bursa bağlantısı
Kütahya bağlantısı
ANKARA - KONYA
Ankara
Sincan
Polatlı
Konya
91215
91213
91211
91209
91207
91205
İstasyon
91203
91201
YÜKSEK HIZLI TREN SEFERLERİ
07:00 09:35 11:20 13:00 15:30 17:00 18:30 20:45
07:21 09:56
--
10:17
---
13:21 15:51
--
--
--
18:51 21:06
--
19:12 21:27
08:52 11:30 13:10 14:52 17:22 18:50 20:25 22:40
Karaman bağlantısı
Ereğli bağlantısı
KONYA - ANKARA
91216
91212
91214
91208
91210
91206
91204
İstasyon
Konya
Polatlı
Sincan
Ankara
91202
YÜKSEK HIZLI TREN SEFERLERİ
07:00 08:30 10:30 12:15 14:30 16:00 18:15 20:30
09:42
--
08:31 10:02
--
--
15:42
--
19:27 21:42
13:43 16:02
--
--
19:47 22:02
08:50 10:21 12:15 14:02 16:21 17:45 20:06 22:21
Karaman bağlantısı
Ereğli bağlantısı
ESKİŞEHİR - KONYA - ESKİŞEHİR
Bursa bağlantısı
Kütahya bağlantısı
16:00
10:00
18:00
Konya
Eskişehir
91303
08:00
91301
91004
İstasyon
Eskişehir
Konya
91302
YÜKSEK HIZLI TREN SEFERLERİ
09:35
18:55
11:35
20:55
bulmaca» eyyüp ceylan
Görüngü
bilimi
Kıskançlıktan
doğan davranış
Bir tür hamur işi
Şakul (fiz.)
Bir tür afet
Demir çekme
özelliği olan
Nitelik
Vilayet
Çevreye özgü
söyleyiş özelliği
İki ucu açık
küçük boru
Büyükbaş hayvan
Düzgün ve iyi
konuşan
Geri verme
Önde gelen
Maddenin en
küçük parçası
Geri karşıtı
Duvara sokulan
bir araç
Manganez’in
simgesi
Kısaca
Hollanda
Bir soru eki
Malca (esk.)
Kısaca ham
protein
Üstün (esk.)
Geçmişteki izler
Valide
Gündelikle
çalışan işçi
Pay ederek
dağıtmak
Bir gezegen
Cennet‐cehennem
arasındaki yer
Bir nota
Evren
İhsas
Soğukla sıcak
arası
Rubidyum’un
simgesi
Yapılan iş, edim, fiil İnleme, inilti (esk.)
Utanma
Önceleme
Bir derin uyku
Bir gıda maddesi
Eşek sesi
Davranış, tavır
Kusurlu, lekeli
(mcz.)
Kırmızı
Ambalaj için
kullanılır
Hayvan
yürütme sözü
Toprak Mahsulleri
Ofisi (ksc.)
Dolanlı
Cet
Eğreti, ödünç
Ruhla ilgili
Ses uyumu
Bir nota
Kısaca kiloamper
Gözleri görmeyen
Kari
Kısaca kilometre
Güç, kuvvet
Cömert
İki elemanlı
mermer yapıştırıcısı
İşaret
66 / www.baglantinoktasi.com.tr
Resimde
gördüğünüz
ünlü teknik
direktörümüz