NİSAN 2014 SAYI:63 AYLIK ULAŞTIRMA VE İLETİŞİM DERGİSİ anın Düny dışı n sıra e ülerİ köpr e-ticaret hacmi 50 milyar TL’ye ULAŞACAK 90’ların vazgeçilmezi ‘WALKMAN’İ SEVEN ÜNLÜLER HALİÇ İSTANBUL BOĞAZI’NA RAKİP OLUYOR BİNALİ YILDIRIM BİZ SÖZ VERİRSEK YAPARIZ Kulaklıklarda YÜKSEK SES SAĞIRLIK SEBEBİ editörden» AHMET SELİM ahmetselim@baglantinoktasi.com.tr BİNALİ YILDIRIM’IN HEYECANI ŞİMDİLERDE İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ADAYLIĞI İÇİN YOĞUN BİR ÇALIŞMA İÇİNDE OLAN BİNALİ YILDIRIM, DEMİRYOLUNDA YÜKSEK HIZLI TREN HATLARINI AÇARAK, ULAŞTIRMA TARİHİNE İSMİNİ YAZDIRMIŞ OLDU. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Eski Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye’nin ulaştırma ağına çok önemli katkıları olan bir isim… En uzun süre Ulaştırma Bakanlığı görevini yürüten Yıldırım aynı zamanda bulunduğu kabinelerin de en başarılı bakanları arasında sayıldı. Şimdilerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı için yoğun bir çalışma içinde olan Yıldırım, demiryolunda Yüksek Hızlı Tren hatlarını açarak, ulaştırma tarihine ismini yazdırmış oldu. Ankara-Konya-Eskişehir hatlarında hızlı treni başlatan Yıldırım, bugünlerde İstanbul-Ankara arasındaki hızlı tren hattında sona yaklaşılmasının da heyecanını yaşıyor. Kapak haberimizde Binali Yıldırım’la Ankara-İstanbul hattının, İstanbul’a uzanan etabının açılmasına günler kala, bu büyük projeyi konuştuk. Yıldırım ‘rüya projem’ olarak nitelendirdiği hat için hislerini şöyle ifade ediyor: “Şu anda hissettiğim tek şey, milletim adına duyduğum sevinçtir. Bu sevinç, toplumda oluşan hızlı tren beklentisinin ve özleminin hayata kavuşmuş olmasından kaynaklanıyor. Asıl sevinci hak eden, yarım asra yakın bir süredir büyük bir özlemle yüksek hızlı tren rüyasını bekleyen halkımızdır. Hayırlı olsun diyorum.” Yıldırım, kapak haberimizde İzmir’in ulaşım sorunu için şuana kadar yapılanları ayrıca yapmayı planladığı projeleri de paylaşıyor. Kapak haberimiz dışında, ulaştırma ve iletişim sektöründe son yaşanan gelişmeleri keyifle okuyacağınızı tahmin ediyoruz. Bir sonraki sayıda görüşmek üzere… 4 / www.baglantinoktasi.com.tr baglantıNoktası AYLIK ULAŞTIRMA VE İLETİŞİM DERGİSİ İMTİYAZ SAHİBİ S2 Uluslararası Medya Ltd. Şti. adına Temel ÇETİN GENEL YAYIN YÖNETMENİ Ahmet SELİM Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Özden YORGANCI Haber Koordinatörü Ahmet UTKU Editör Nagehan AYDIN Muhabirler Hilal BAYSAL, Âdem EREN, Zeki GÖKTÜRK, Ayşe MELEK Melike BETÜL, Uğur ADA, Hatice BERRAK Görsel Yönetmen Hülya VERA Fotoğraf-Tasarım: HOSS AJANS REKLAM SATIŞ PAZARLAMA Grup Müdürü Hakan ÇETİN hakancetin@baglantinoktasi.com.tr SATIŞ KOORDİNATÖRLERİ Hilal BAYSAL hilalbaysal@baglantinoktasi.com.tr Filiz DEMİRHAN filizdemirhan@baglantinoktasi.com.tr REZERVASYON T: (0312) 417 14 15 F: (0312) 417 14 94 info@baglantinoktasi.com.tr info@hossajans.com İDARİ İŞLER SORUMLUSU Melike BETÜL melikebetul@baglantinoktasi.com.tr BASKI T: (0262) 611 00 30 F: (0262) 611 00 30 DİNAMİK BASIM REKLAM VE PROMOSYON HİZMETLERİ Osman Yılmaz Mah. 602 Sok. No:13/A Gebze/KOCAELİ YÖNETİM YERİ: MİTHATPAŞA CADDESİ 62/23 KIZILAY-ANKARA www.baglantinoktasi.com.tr www.hossajans.com Tel: (0312) 417 14 15 / 20 Yayın Türü: Yerel aylık süreli ISSN: 1308-8467 Hesap No: Garanti Bankası Meşrutiyet Şubesi 528-6299270 Basım Tarihi: 25.03.2014 Yılda 120 milyon çağrıya cevap veren bir marka var: AssisTT. %100 Türk Telekom iştiraki olan AssisTT, Türkiye’nin en büyük dış kaynak çağrı merkezi. Anadolu’da yaptığı yatırımlar sayesinde binlerce kişiye istihdam sağlıyor, ülke ekonomisine katkıda bulunuyor. AssisTT, 365 gün 24 saat Türkiye’nin hizmetinde. www.assistt.com.tr /İÇİNDEKİLER kapak alışveriş 16 22 online alışverİşİn yüzde 70’İ yoruma dayalı BİNALİ YILDIRIM: BİZ SÖZ VERİRSEK YAPARIZ “Göreve geldiğimizde demiryollarının 60 yıllık ihmali vardı. Biz demiryollarını öncelikli geliştirilmesi gereken sektör olarak ele aldık.” KARAYOLU “Tüketicilerin yüzde 85’i alışveriş yapmadan önce tüketici yorumlarını okuyor. Amerika’da yapılan araştırmaya göre de tüketicilerin yüzde 85’i online müşteri yorumlarını okuyor. SAĞLIK 24 ‘BETON’ GİBİ SAĞLAM YOLLAR KULAKLIKLARDA YÜKSEK SES SAĞIRLIĞA NEDEN OLABİLİR Türkiye’de ulaşım ağının en önemli bölümünü karayolları oluşturuyor. Hal böyle olunca yollarda kullanılan malzemenin de önemi ortaya çıkıyor. İşitme kaybı olmayan ve son derece sağlıklı insanlar, uzun süre yüksek sesle kulaklık kullandıktan sonra sağır olabiliyor. ÜNLÜLERLE İLETİŞİM 90’LARIN VAZGEÇİLMEZİ WALKMAN’İ SEVEN ÜNLÜLER Yeni teknolojiler unuttursa da tüm kullananlar gibi adını duyduklarında ünlü sanatçıların da yüzlerinde tatli bir tebbessüm oluşturuyor walkman... 26 ŞEHİR MEKTUPLARI 28 34 Kİtapçı hattı Ankara’ya herhangi bir ulaşım yolunu kullanarak geldiniz. Bir kitap alacaksınız, ikinci el olursa daha uygun olur diye aklınızdan geçiriyorsunuz, nereye gidersiniz? 6 / www.baglantinoktasi.com.tr /İÇİNDEKİLER HABER DOSYA 36 40 HALİÇ, İSTANBUL BOĞAZI’NA RAKİP OLUYOR DÜNYANIN EN SIRA DIŞI KÖPRÜLERİ İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden biri olan Haliç; Haliç Port, deniz uçağı, metro gibi ulaşım projelerinin yarattığı rüzgârla yeniden öne çıkmaya başladı. Kimi en uzun, kimi en yüksek, kimi gemilere hizmet veriyor... ‘Mühendislik harikasi’ olarak tanımlanan bu köprüler, insanın doğayla mücadelesinin en canlı tanıkları... INOVASYON EZBER BOZMAYA HAZIR MISINIZ? OTOMOTİV 48 Deneyim ekonomisinin yeni silahı olarak öne çıkan 3D Experience uygulamalarıyla iş modelleri yepyeni bir dönüşümün eşiğinde... 54 Yedİncİ nesİl Corvette hayranlarını şaşırtmaya hazır Chevrolet Corvette Stingray Frankfurt’ta sergilendi BİLİŞİM SEKTÖRDEN 58 DÜNYANIN İLK KAVİSLİ AKILLI TELEFONU LG G FLEX Sınıfının lideri G Flex, akıllı telefonlarda dünyada ilk kez geliştirilen köşeden köşeye 6 inçlik geniş ekranı ile kullanıcıların beğenisini topluyor. 8 / www.baglantinoktasi.com.tr 62 MOBİL KONGRESİ’NDE TURKCELL’E ÖDÜL Tukcell, ‘hayal ortağım’ servisi ile ‘toplumsal ve ekonomik gelişme’ kategorisinde birinciliğe layık görüldü. İnternette güvenli alışveriş: Cep Cüzdan Vodafone Cep Cüzdan uygulamasıyla, internette güvenli alışverişin keyfini çıkarmak işte bu kadar kolay! Vodafone Cep Cüzdan’ı SMS ile indirmek için: Cuzdan 9000 Vodafone Cep Cüzdan Servisi’nden, Vodafone Kara Liste ve Kredi Kartı Kara Listede yer alan aboneler faydalanamayacaktır. Abone, numarasını başka bir operatöre taşıdığında veya hattını kullanıma kapattığında Cep Cüzdan Servisi iptal edilir ve kartında kalan bakiyeyi 7 gün içerisinde çekmesi gerektiği konusunda bilgilendirilir. Vodafone aboneleri Cep Cüzdan uygulamasını iOS işletim sistemli telefonlar icin Apple Store, Android işletim sistemli telefonlar içinse Google Play’den indirir. Uygulama indirilirken abone, Vodafone şebekesi üzerinden bağlandığı takdirde kendi tarifesi üzerinden ücretlendirilir. Uygulamanın Vodafone şebekesi üzerinden olmaksızın kablosuz bir internet ağı üzerinden indirilmesi de mümkündür. Abonenin, Cep Cüzdan uygulamasını kullanması ücretsizdir. Uygulama içinden sanal Cep Nakit Kart yaratmak ücretsizdir. Sanal Cep Nakit Kart ile yapılan online alışverişlerde de işlem ücretsizdir. Sanal kart ile POS’ta işlem gerçekleştirilemez. Cep Nakit Servisi’nin verilebilmesi amacıyla ve bu servisle sınırlı kalmak üzere, abone bilgilerinin 3. partiler ile paylaşılması için servisten yararlanacak abonelerce muvafakat verilmesi gerekmektedir. Ayrıntılı bilgi: vodafone.com.tr /HABER TURU ÜÇ BOYUTLU YAZICIYLA YENİ YÜZ YARATILDI İngiltere’de motosiklet kazasında yaralanan bir gencin yüzü, 3D teknolojisiyle yani üç boyutlu yazıcı kullanılarak yeniden yapıldı. Stephen Power’ın, tedavisinin her aşamasında üç boyutlu yazıcı kullanılan dünyadaki ilk hasta olduğu düşünülüyor. İngiltere’de Swansea kentinde yapılan ameliyatta, kazadan aylar sonra, özel olarak uyarlanmış ve basılmış modeller, plakalar ve implantlar kullanıldı. Ameliyatı gerçekleştiren Morriston Hastanesi doktorları, Power’ın yeni yüzünü yapmadan önce elmacık kemiklerini yeniden kırdıklarını açıkladı. Ekip, simetriyi sağlamak için, Power’in kafatasının tomografisini çektiklerini ve üç boyutlu yazıcı ile bastıkları plakaları kullanarak bir modelini oluşturduklarını söyledi. Modelin oluşturulmasından sonra yapılan ameliyat, sekiz saat sürdü. İNTERNETTEN DOKTOR BEĞENİYORUZ! Türkiye’nin online doktor randevu sistemi doktorburada.com’un yaptırdığı araştırmaya göre hastanın doktoru tercih sebebinde internet gittikçe önem kazanıyor. Şahsi referanslara göre doktor tercih sebebi yüzde 30 civarındayken internet araştırmaları sonucunda doktor tercih edenlerin oranı yüzde 40 seviyelerine ulaşmış durumda. Araştırmaya göre ayrıca hekimlerin başı habersiz randevu iptalleri yüzünden dertte. Günde ortalama 3 hasta haber vermeden randevusunu iptal ediyor. Her 10 randevu iptalinden 3’ü habersiz yapılıyor. HASSAS BİLGİLERİ KAMUYA AÇIK Wİ-Fİ’DEN GÖNDERMEYİN Europol Siber Suç Merkezi Başkanı Troels Oerting, kişisel bilgilerin sadece güvenilir Wi-Fi ağları üzerinden gönderilmesi gerektiğini söyledi. İnternet kullanıcılarını dikkatli olmaları yönünde uyaran Oerting; bilgisayar korsanlarının çaldığı veriler arasında kimlik bilgilerinin, e-mail şifrelerinin ve banka hesap detaylarının da olduğuna dikkat çekti. Oerting, bilgisayar korsanlarının hassas bilgileri çalabilmek için bazı Wi-Fi ağlarını sahte bir şekilde kafelerin, restoranların ve kamuya açık başka bazı alanlarınmış gibi gösterdiklerini belirtti. Bu da; internet kullanıcıları kamuya açık bir Wi-Fi ağı üzerinden banka işlemi gerçekleştirdiğinde, alışveriş yaptığında ya da bir sosyal medya sitesine girdiğinde, hassas bilgilerin çalınabileceği anlamına geliyor. ERKEKLER AKILLI TELEFON HEDİYE EDİYOR E-ticaret platformu Kliksa, hediye etmek üzere en çok satın alınan ürünleri ve sevgililerin hediye seçimlerini açıkladı. Verilerine göre, erkekler hediye olarak en çok akıllı telefon tercih ediyor. Akıllı telefonu, parfüm, tablet bilgisayar ve televizyon izliyor. En çok hediye alınan iller ise İstanbul, Ankara, İzmir ve Kocaeli olarak sıralanıyor. Bu 4 büyük ili sırasıyla Bursa, Adana, Konya, Şanlıurfa, Giresun ve Eskişehir izliyor. Verilere göre ayrıca kullanıcılar, en çok taksitli alışverişi tercih ediyor. 10 / www.baglantinoktasi.com.tr YETENEKLİ TASARIMCILAR ARANIYOR NOKİ, tasarım konusunda yetenekli gençlerle tanışmak ve yeni tasarımcıların kendilerini göstermesine fırsat yaratabilmek için ülke çapında iki ayrı tasarım yarışması düzenliyor. Yarışmanın ‘Bugünü Tasarla’ bölümü, Endüstriyel Tasarım öğrencilerine yönelik olup kalem üretiminde rekabet sağlayıcı çözümler yaratılmasını hedefliyor. Tüm üniversite öğrencilerinin katılabileceği ‘Yarını Hayal Et’ yarışmasında ise gelecekte kalemin dönüşebileceği şekillerle ilgili geniş düş aralığına sesleniyor. Yarışma hakkında nokiseninkalemin. com adresinden detaylı bilgi alınabilir. TWİTTER MÜSTEHCEN İÇERİĞİ YASAKLADI Twitter video paylaşım uygulaması Vine bu platformda her türlü müstehcen içerik yayınlanmasını yasakladı. Bir blog yazısında, “Biz videoların çok küçük bir yüzdesinin toplumumuz için iyi olmadığını tespit ettik.” denildi. App Ocak 2013 yılında Twitter tarafından başlatıldığında, pornografik bir videonun yanlışlıkla “Editörün Seçimi” listesine alınmadı ardından eleştirilere maruz kaldı. Twitter hata özür için diledi ve Apple’ın AppStore’unda app kullanıcıları için minimum yaş 12’den 17’ye çıkarıldı. Şu anda, app AppStore’da “sık / yoğun cinsel içerik veya çıplaklık” konusunda uyarı taşıyor. MİRAS KALAN İPAD’LERİ KULLANMAK İMKÂNSIZ BİR ROBOT ÜNİVERSİTE SINAVINI KAZANABİLİR Mİ? Annesinden miras kalan iPad’i kullanamayan bir tüketici, Apple’ın güvenlik kurallarının fazla sıkı olmasından yakınıyor. Londra’da yaşayan 26 yaşındaki Josh Grant, BBC’ye bağlı Radio 4’te yayınlanan tüketici programına katılarak, kardeşleriyle birlikte Apple’a, annesinin vasiyetinin kopyasını, ölüm ilanını ve avukattan alınan mektubu sunmalarına rağmen, kilidi açamadıkları için iPad’i kullanamadıklarını anlattı. Japon bilim insanları, Tokyo Üniversitesi’ne giriş sınavını geçebilecek donanıma ve ‘zekaya’ sahip bir bilgisayar programı üretti. Japonya Ulusal Bilişim Enstitüsü’nden Noriko Arai’nin başında olduğu proje, yapay zekânın insan beyni yerine geçip geçemeyeceğini araştırıyor. Araştırma sonuçlarına göre de insanların daha farklı araştırma alanlarda çalışmaları hedefleniyor. ‘Bir robot, Tokyo Üniversitesi’ne girebilir mi?’ adlı proje 2011 yılında başladı. nisan 2014 /11 /HABER TURU ÇOCUKLAR, ANADOLUJET İLE HAYATI ÖĞRENİYOR AnadoluJet, Türkiye’nin ilk çocuk müzesi “Ankara Çocuk Müzesi ve Bilim Merkezi” ile yepyeni bir kampanyaya imza attı. Mart ayı itibariyle başlayan ve Türkiye’nin ilk çocuk müzesi olan “Ankara Çocuk Müzesi ve Bilim Merkezi” ile ortaklaşa düzenlenen kampanya kapsamında AnadoluJet ile seyahat eden yolcular, uçuş kartlarının kendilerinde kalan kısmı ile Ankara Çocuk Müzesi’ne yüzde 50 indirimli giriş hakkı kazanıyor. Ayrıca isteyen herkes yine uçuş kartlarını kullanarak bilim merkezinde düzenlenen atölye çalışmalarına da yüzde 25 indirimle üye olma imkânına sahip oluyor. KENDİ KENDİNİ İMHA EDEN CEP TELEFONU Boeing firması, çok gizli görüşmeler için kullanılmak üzere tasarlanan ve kendi kendini yok etme özelliği de bulunan bir telefon üretti. Cep telefonunun gövdesine müdahale edildiği takdirde, telefon otomatik olarak içindeki tüm verileri siliyor ve kendi kendini çalışmaz hale getiriyor. Daha çok ürettiği uçaklarla bilinen Boeing firmasının ürettiği telefon modeli Black (Siyah) adını taşıyor. Boeing’in bu yeni modeli Barcelona’da düzenlenen Cep Telefonu Dünyası Kongresi’nde tanıtıldı. Bu model kitlesel kullanım için hazırlanmadı. Bu nedenle fiyatı ve piyasaya sürülüş tarihi de belirsiz. TTNET MÜZİK, ALBÜM KAPAĞINDAN ŞARKI DİNLETİYOR Türkiye’nin lider dijital müzik platformu TTNET Müzik, yepyeni bir uygulamayı daha hayata geçirdi. “TTNET Müzik Lookin” adlı uygulama ile albüm kapaklarını iOS işletim sistemine sahip tablet ve akıllı telefonların kamerasına okutarak, albümün içerisindeki şarkıları dinlemek mümkün olabilecek. Hali hazırda 80 bin albüm kapağı görselinin bulunduğu uygulamaya, TTNET Müzik kataloğuna giren yeni albümlerin kapakları da anında eklenecek. KADINLAR MÜHENDİS, ERKEKLER ÖĞRETMEN EŞ İSTİYOR İnternet kullanıcılarına, “Eşinizin/sevgilinizin hangi meslek grubunda çalışmasını istersiniz ve istemezsiniz?” soruları soruldu. Elemanonline.net’in anketi, ilginç sonuçlar ortaya koydu. 9 bin 816 kişinin katıldığı anketin sonuçlarına göre, kadınların sevgilileri/eşleri için tercih ettiği mesleklerin başında yüzde 20,6 gibi yüksek bir oranla mühendislik geliyor. Memurluk yüzde 12,8 ile ikinci sırada yer alırken, öğretmenlik yüzde 12,2, avukatlık ise yüzde 9,9 oranına sahip. Erkeklerde ilk beş hemen hemen değişmese de sıralama oldukça farklı. Ankete katılan erkeklerin yüzde 17,8’si eşlerinin ya da sevgililerinin öğretmen olmasını istiyor. Sıralamada memurluk yüzde 16,2 ile ikinci, mühendislik ise yüzde 12,8 ile üçüncü sırada. 12 / www.baglantinoktasi.com.tr Her gün yüzbinlerce kargoyu doğru yere, zamanında ve problemsiz ulaştırıyoruz. Teknolojik Aktarma Merkezlerimiz, özel localı araçlarımız, özel ambalaj seçeneklerimizle her şey yolunda. Sadece kargonuzu değil, duygularınızı da taşıyoruz! /mngkargo /HABER TEKNOLOJİ, ÇOCUKLARIN ÖĞRENME BECERİLERİNİ ZAYIFLATIYOR Televizyon, bilgisayar, tablet ve cep telefonları ile teknolojinin hayatımızın merkezine yerleşmesi özellikle çocuklarda öğrenme becerilerini zayıflatıyor. 14 / www.baglantinoktasi.com.tr 0-36 AY ARASI ÇOCUKLARIN TEKNOLOJİDEN UZAK TUTULMASI GEREKTİĞİNE DİKKAT ÇEKİLİRKEN, 36 AY VE ÜZERİ ÇOCUKLARIN KONTROLLÜ BİR BİÇİMDE TEKNOLOJİDEN YARARLANDIRILMALARI ÖNERİLİYOR. Teknoloji çağının çocukları, doğar doğmaz televizyon, bilgisayar, cep telefonu, tablet bilgisayar gibi teknoloji ürünleri ile tanışıyor. Bilinçsiz yaklaşım ve teknolojik ürünlerin önlerine rahatça verilmesiyle çocuklar bir süre sonra teknolojinin esiri oluyor. Bilgisayar oyunları, sosyal medya ya da internet üzerinden sunulan çeşitli içerikler, çocukların bilgisayar başında dersleri dışında uzun zaman geçirmelerine neden oluyor. Özellikle ergenlik döneminde çocukların oyun ve sosyal paylaşım sitelerinde geçirdikleri süreler artıyor. Bu durum da çocukların öğrenme becerilerinin zayıflamasına neden oluyor. Gaziosmanpaşa Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Bülent Gökmen, teknolojiye kontrolsüz şekilde maruz kalan çocukların duygusal, sosyal gelişimlerinde aksaklıklar oluştuğuna dikkat çekiyor. Teknolojinin öğrenme kabiliyetlerini zayıflattığına vurgu yapan Gökmen, “Bilgisayar başında uzun zaman geçiren çocuklar kendilerini ifade etme ve sosyal hayata adapte olma konusunda güçlük çekiyorlar. Bu çocukların ders başarıları ve aile ilişkilerini olumsuz etkilendiği gözleniyor.” diyor. HANGİ DÖNEMDE NE YAPILMALI? Teknolojinin yerinde kullanıldığında bireylere ve çocuklara faydalar sağladığına dikkat çeken Gökmen, teknolojinin kullanımı konusunda şu uyarılarda bulunuyor: “Özellikle kreş öncesi dönemde çocuğun yoğun şekilde teknolojik ürünlere maruz kalması ve anne-babaların çocukla yeteri kadar ilgilenmemeleri çocukların gelişimini olumsuz etkilemektedir. 0-36 çocuklar mümkün olduğunca televizyondan uzak tutulmalı ve aile çocuğa olan ilgisini esirgememeli. Daha büyük çocuklar için de zaman sınırlaması koyarak teknoloji ile iletişim kurmaları sağlanmalı. Çocukların TV’den öğrenebileceği bilgiler de olduğunu unutmamak gerek. Teknolojik ürünleri hayatımızdan çıkarmak değil. Etkin ve destek verecek şekilde kullanılmasını sağlamak burada esas olan konu.” OKUMA BECERİLERİ ZAYIFLIYOR Teknolojinin faydalarının yanı sıra zararları da artık sorgulanıyor. Örneğin sohbet odalarının mesaj panolarındaki ve cep telefonu mesajlarındaki noktalama işaretleri olmayan özensiz kısaltmalı dil kullanımları ile gülen surat ve diğer simge kullanımlarının, okuma-yazma becerilerine zarar verdiği de belirtiliyor. Saatlerce parmaklarla dokunmatik ekran kullanmanın çocukların hem yazı yazma becerilerini olumsuz etkilediğine hem de çocukların eklemlerine ciddi zararlar verdiğine dikkat çekiliyor. nisan 2014 /15 /KAPAK [ahmet selim / ahmetselim@baglantinoktasi.com.tr] BİNALİ YILDIRIM: BİZ SÖZ VERİRSEK YAPARIZ “GÖREVE GELDİĞİMİZDE DEMİRYOLLARININ 60 YILLIK İHMALİ VARDI. BİZ DEMİRYOLLARINI ÖNCELİKLİ GELİŞTİRİLMESİ GEREKEN SEKTÖR OLARAK ELE ALDIK.” 16 / www.baglantinoktasi.com.tr inali Yıldırım, Türkiye’de aynı görevde en uzun süre Bakanlık yapan isimlerden birisi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yaptığı süre içinde, her kabinenin en başarılı bakanları arasında gösterildi hep... Hizmetlerle toplumun her kesiminin takdirini kazandı. İlk akla gelen, 40 yılı aşkın süredir yapımı beklenen hızlı trenin hasretine son verdi. Yine herkesin merakla beklediği Anakara-İstanbul hızlı tren hattı, onun döneminde başladı. Şimdilerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yoğun bir çalışma içinde bulunan Binali Yıldırım ile Ankara-İstanbul hattının, İstanbul’a uzanan etabının açılmasına günler kala, bu büyük projeyi konuştuk. nisan 2014 /17 /KAPAK Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren hattı tamamlanmak üzere, şu anda test sürüşleri devam ediyor ve bir yandan da sertifikasyon çalışması devam ediyor. Bu sizin rüya projelerinizden biriydi? Neler hissediyorsunuz? Samimiyetle şunu söyleyebilirim ki, şu anda hissettiğim tek şey, milletim adına duyduğum sevinçtir. Esasında bu sevinç de, bir düzine hükümet eskiten, iki düzine Ulaştırma Bakanı eskiten Sürat Demiryolu’nun temel atılmasıyla toplumda oluşan hızlı tren beklentisinin ve özleminin hayata kavuşmuş olmasından kaynaklanıyor. Asıl sevinci hak eden, yarım asra yakın bir süredir büyük bir özlemle yüksek hızlı tren rüyasını bekleyen halkımızdır. Hayırlı olsun diyorum. Sürat Demiryolu projesinden söz ettiniz, bu proje bugünkü Yüksek Hızlı Tren projesinden farklı mıydı? Sürat Demiryolu projesi, Ankara-İstanbul arasındaki mevcut hattın rehabilite edilmiş haliydi, ihalesine öyle çıkıldı ve sonuçlandırılmış. Ben o süreçte emeği geçen tüm arkadaşlarımıza her ortamda teşekkür ettim, ediyorum da. Ancak projenin yüksek hızlı tren olarak revizesi, çift hat ve yeni bir hat haline getirilmesini biz yaptık. Yani ilk haliyle, sadece güzergâh olarak kısmen paralellik arz ediyor. Onun dışında bizim yaptığımız hattın bizden önceki arkadaşların öngördüğüyle benzer tarafı yok… O yüksek hızlı tren projesi değildi yani? Evet, değildi tabii. Yüksek hızlı tren projesi tamamen bize aittir. Aslında önümüzdeki günlerde açılacak olan Eskişehirİstanbul hattı, 2009 yılında açılan Eskişehir-Ankara hattı ile eş zamanlı açılmayacak mıydı? Evet, hedefimiz öyleydi. Ancak Türkiye’de bazen işler planlandığı gibi yürümüyor. Eskişehir- İstanbul etabı ile ilgili ihalede, dış kaynaklı kredi sözleşmesi yargıya konu oldu ve uzadı. Bu nedenle çok zaman kaybedildi. Fakat yapılacak bir şey yoktu. Yargının kararını beklemek zorundaydık. Sonuçta sorun çözüldü ama dediğim gibi zaman kaybedildi. Nihayet şimdi açılacak noktaya geldi. Bugün son testler yapılıyor. 18 / www.baglantinoktasi.com.tr “TÜRKİYE, ASYA İLE AVRUPA ARASINDA ÖNEMLİ BİR KORİDOR OLUŞTURUYOR. BURADA DEMİRYOLU SEÇENEĞİNİN OLUŞTURULMASI LAZIM Kİ, TÜRKİYE REKABET GÜCÜNÜ KAYBETMESİN.” Ankara-Eskişehir yüksek hızlı treni 2009’dan bu yana hizmet veriyor. Demiryollarında ve toplumda bir değişim yarattı mı? Biz göreve geldiğimizde demiryollarının 60 yıllık ihmali vardı. Biz demiryollarını öncelikli geliştirilmesi gereken sektör olarak ele aldık. Yüz yıldır el değmeyen yolların yenilenmesi gerekiyordu. Tren yürümez hale gelmiş. Ray ithal ediyorsunuz, onu da doğru düzgün edemiyorsunuz. Ve rayı Türkiye’de üretir hale getirdik. Mevcut yolların beşte dördünü yeniledik. Bu arada yerli bir demiryolu endüstrisi oluşturduk. Yüksek Hızlı Tren çekirdek ağı oluşturulması, bu hedefin bir ayağını oluşturuyor. Marmaray da önemli değil mi? Hem de çok önemli. Çünkü Türkiye, Asya ile Avrupa arasında önemli bir koridor oluşturuyor. Burada demiryolu seçeneğinin oluşturulması lazım ki, Türkiye rekabet gücünü kaybetmesin. Bu nedenle Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun yapımına başladık. Maramay’ın yapımına başladık. Biliyorsunuz 29 Ekim’de Marmaray’ı açtık. Şu anda yolcu taşıması yapıyor. İki yıl sonra yük trenleri de geçecek Asya yakasından Avrupa yakasına. Yani, Uzak Asya’dan Batı Avrupa’ya uzanan Modern İpek Demiryolu’nu canlandırdık. Diğer taraftan lojistik merkezler planladık ve yapımına başladık. Üretim merkezlerini organize sanayi bölgelerini demiryoluna bağladık… Mevcut demiryolu kültürel mirasına sahip çıktık. İzmİr-Ankara 3,5 saate düşecek “624 km olacak İzmir-Ankara Yüksek Hızlı Tren hattı tamamlandığında Ankara ile İzmir daha bir yakınlaşacak. Seyahat süresi proje tamamlandığında İzmir-Ankara 13 saatten 3,5 saate, İzmir-Konya 12 saatten 4 saate, İzmirEskişehir 10 saatten 4 saate inecek.” Bunlar büyük yatırımlar gerektiriyor değil mi? Evet, hem de çok büyük yatırımlar gerektiriyor. Bütün bunlar eş zamanlı başladı ve meyvelerini veriyor. Bu ivme devam eden projelerle daha da artacak… Bütün bunların sağladığı değişim kısa vadede demiryolu sektörünün canlanmasına, Türkiye’nin bölgesinde bir demiryolu yatırım ve endüstri merkezi olmasına doğru ilerliyor. Yüksek Hızlı Tren çekirdek ağı genişleyince onun etkisi daha farklı olacak tabii… Peki, nedir bu yüksek hızlı tren çekirdek ağı? Ankara merkezli bir ağ… İşte Ankara-Eskişehir 2009’da açıldı, Ankara-Konya 2011’de açıldı; Eskişehir-Konya 2013’te açıldı. Eskişehir-İstanbul, eli kulağında… Sırada Bursa var, Ankara-Afyonkarahisar-Uşak-Manisa-İzmir hattı var, yapımı devam ediyor. Ankara-Kırıkkale-Yozgat-Sivas var, Sivas-Erzincan’ın ihalesi yapıldı. Konya-Karaman’ın yapımına başlandı. Bunlar hep bizim söz verdiğimiz ve bir bir gerçekleştirdiğimiz projelerdir. Biz söz verince yaparız. nisan 2014 /19 /KAPAK Ne olacak, nerelere kadar yayılacak yüksek hızlı tren? En yakın, Ankara’dan İstanbul’a, Pendik’e kadar. Ankara’dan trene bindiğinizde, 3 saat sonra Pendik’tesiniz… Marmaray’a ulaşmayacak mı? Marmaray’a uzanan hatları metro standardında yeniden inşa ediyoruz. İki yıl sonra Halkalı’ya kadar gidebilecek. Burada en önemlisi İstanbul hattı olsa gerek? Hepsi önemli. Ancak, anakent olması, nüfus yoğunluğu, sosyal ve ekonomik göstergeler açısından İstanbul daha farklı bir önem kazanıyor. Biraz da İzmir demiryolunu konuşalım isterseniz? Elbette… Ankara-İzmir arasını da, İstanbul-İzmir arasını da üç saate düşürecek olan Ankara- İzmir projesinin yapımına başlandı biliyorsunuz. İnşaatı sürüyor. “TÜRKİYE’NİN İLK DEMİRYOLU İZMİR’DE YAPILDI. GELİN GÖRÜN Kİ, BU YOLLAR, BU İSTASYONLAR NEREDEYSE YAPILDIĞI GÜNDEN BU YANA YENİLENMEMİŞTİ.” Havaalanına bağlantılı İZBAN “Türkiye’nin havalimanı bağlantılı en büyük kent içi raylı toplu taşıma sistemi İZBAN hattı Selçuk’tan ve Bergama’ya kadar uzanıyor. İzmir Büyükşehir, TCDD işbirliği ile hayata geçirilen Aliağa/Menderes Banliyö Sistemi 6 Mart 2011 tarihinden bu yana hizmet veriyor. İZBAN’nın şu anki mevcut 80 km olan hat uzunluğu bu Proje ile 112 km’ye ulaşacak. Günde 500 bin yolcu taşınacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TCDD’nin kurduğu İZBAN, Uluslararası Toplu Taşımacılar Birliği tarafından en iyi proje seçildi.” 20 / www.baglantinoktasi.com.tr İzmir’in, Türkiye’de ilk demiryoluna sahip olma özelliği de var? İzmir ilklerin şehri… Türkiye’nin ilk demiryolu İzmir’de… 1856 yılında başlayan İzmir-Aydın hattıyla Anadolu coğrafyasında ilk demiryolu İzmir’e yapıldı… İlk istasyon İzmir’e yapıldı. Gelin görün ki, bu yollar, bu istasyonlar neredeyse yapıldığı günden bu yana yenilenmemişti. İzmir demiryollarını, rayını, makasını, traversini, her türlü malzemesini yerli üreterek adeta sıfırdan yapmışçasına yeniledik. Sadece demiryolunu değil hat üzerinde bulunan, Türkiye’nin mimari mirası, İzmir’in mimari mirası, demiryollarının mimari mirası olan gar ve istasyonları da aslına uygun restore ettik… Bununla da kalmadık, yerli üretim Anadolu tren setlerini ilk önce İzmir-Tire arasında olmak üzere İzmir hatlarında sefere verdik… Bir de İzmir Kent İçi Raylı Sistem Projesi İZBAN’ı yaptınız, hatta uluslararası ödül de aldı. Evet, ödül aldı, Türkiye olarak gururumuzdur o bizim. Yerel yönetimle birlikte, maliyetinin yüzde 70’ni Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın karşıladığı, dünyanın en özgün kent içi raylı sistem projelerinden biri olan 80 kilometrelik EGERAY’ı, sizin deyiminizle İZBAN’ı 2011 yılında devreye aldık… Aliağa-Cumaovası, 80 kilometre… Şimdi genişletiyorsunuz… Aliağa-Cumaovası yeterli değil, bu hattı uzatmak lazım diyerek Cumaovası –Torbalı arasını da yaptık, inşallah bu yaz hizmete veriyoruz. 26 kilometrelik TorbalıSelçuk kesiminin ihale süreci tamamlandı, yakında yapımına başlıyoruz. 50 kilometre uzunluğundaki AlioğaBergama kesiminin projesi tamamlandı. 35 kilometrelik Menemen-Manisa kesiminin ise proje çalışmaları devam ediyor. Böylece İZBAN’ı güneyden kuzeye 191 kilomet- reye çıkararak dünyanın en uzun kent içi banliyö sistemini hayata geçiriyoruz. Geçtiğimiz günlerde Kemalpaşa-Turgutlu da açıldı. Bu hat ne anlama geliyor? Yük hattı… 27 kilometre ama etkisi uzunluğuyla sınırlı değil. Ege sanayisi için, lojistik ve demiryolu taşımacılığı için çok önemli bir hat… Kemalpaşa hem ulusal demiryolu ağına, hem uluslararası koridorlara demiryoluyla bağlandı. Tabii, bu arada unutmadan söyleyeyim, Menemen-Manisa-Balıkesir-Bandırma hattı öncelikli olmak üzere, mevcut hatları da elektrikli sinyalli hale getiriyoruz. İzmİr, Denİz İpekyolu İle Asya’ya bağlanacak “İzmir, Avrupa-Asya ticaretinin merkezi haline gelecek. Dünyanın yeni “Deniz İpek Yolu” yapacak olan Kuzey Ege Çandarlı limanı tamamlandığında; dünyanın 10’uncu, Avrupa’nın ise 3’üncü büyük konteyner limanı arasında yer alacak. Bunlar hayal değil, hepsi olacak. Liman; demiryolu ve otoyol bağlantıları ile İzmir’in, Ege Bölgesi’nin ve Türkiye’nin küresel dünya pazarlarına açılan önemli bir kapısı olacaktır. Türkiye deki tüm limanlardaki konteyner yükleme kapasitesini tek başına yüzde 75 arttıracaktır. Liman tam kapasiteyle çalışmaya başladığında yıllık konteyner elleçleme kapasitesi 12 milyon teu olacaktır. Liman komple tamamlandığında yılda 4 milyon gemi giriş çıkış yapabilecek.” “LİMAN; DEMİRYOLU VE OTOYOL BAĞLANTILARI İLE İZMİR, EGE BÖLGESİ’NİN VE TÜRKİYE’NİN KÜRESEL DÜNYA PAZARLARINA AÇILAN ÖNEMLİ BİR KAPISI OLACAKTIR.” nisan 2014 /21 /ALIŞVERİŞ online alışverİşİn yüzde 70’İ yoruma dayalı “Tüketicilerin yüzde 85’i alışveriş yapmadan önce tüketici yorumlarını okuyor. Amerika’da yapılan araştırmaya göre de tüketicilerin yüzde 85’i online müşteri yorumlarını okuyor. 22 / www.baglantinoktasi.com.tr TÜKETİCİLERİN YÜZDE 73’Ü OKUDUKLARI OLUMLU MÜŞTERİ YORUMLARINI ÖNEMSERKEN, SADECE YÜZDE 12’Sİ ONLINE YORUMLARI DİKKATE ALMADIĞINI SÖYLÜYOR. Dünya verilerine göre tüketiciler alışveriş yapar- ken, sadece yüzde 12’si online yorumları dikkate almadığını ken yüzde 92 oranla en çok arkadaş ve ailelerinin söylüyor. Nielsen’in 56 ülkede 28.000 internet kullanıcısıyla tavsiyelerine güveniyor; yüzde 73’ü ise okudukla- yaptığı en son ‘Dünyada Reklama Güven’ araştırmasının rı yorumların alışveriş kararlarını etkilesonucuna göre ise tüketiciler yüzde 92 ile en çok diğini kabul ediyor. Türkiye’de ise tüketiarkadaş ve ailelerinin tavsiyelerine güvenircilerin yüzde 70 oranında etkilendikleri ken, yüzde 70 ile ikinci en çok güvenilen TÜKETİCİLER ortaya çıkıyor. Girişimci Onur Onat ile kaynağın online müşteri yorumları olduğu YÜZDE 92 İLE EN Alpaslan Topcu’nun kurduğu ve sonortaya çıkıyor.” ÇOK ARKADAŞ VE rasında Rohat Kaya’nın katılımıyla ekibini güçlendiren GüvenRehberi. SAĞLIK, EĞİTİM VE TURİZM AİLELERİNİN TAVSİYELERİNE com, Türkiye’de güvenilir tüketici YORUMLARI EKLENECEK GÜVENİYOR. YÜZDE 70’İ DE Müşterilerinden yorumlarının toplanması konusunyüksek memnuniyet ONLINE MÜŞTERİ daki açığı görerek, ürün ve hizmepuanı alan ve belirlenmiş kriterleri sağte karar vermeden önce internetten layabilen online mağazaları “Güvenilir YORUMLARINI araştırma yapan tüketicilere hizmet Online Mağaza Sertifikası” ile ödüllendiren DİKKATE ALIYOR. vermeyi hedefliyor. Türkiye’de olmayan GüvenRehberi.com, ilerdeki dönem için ise bir platformu hayata geçirerek, tüketicilerin sağlık, eğitim ve turizm sektörlerinde de güveve firmaların gerçek kullanıcı yorumuna ulaşmak nilir müşteri yorumlarının toplanması ve tüketicikonusundaki açığını kapatmayı hedefliyor. GüvenRehberi. lere ulaştırılmasıyla müşteri hizmetleri kalitesinin ve tüketici com kurucularından Onur Onat, siteyle ilgili şunları söylüyor: memnuniyetinin artırılmasını hedefliyor. Bu alandaki ihtiyacı “GüvenRehberi.com platformunu kurarken yaptığımız pazar gören Aslanoba Capital de böyle bir girişimin güçlenmesi araştırmasına göre Türkiye’de internet kullanıcılarının online gerektiği inancıyla GüvenRehberi.com’a yatırım yaptı. yorum okuma oranı yüzde 82 iken okudukları yorumlardan etkilenme oranı yüzde 70; ABD’de ise bu oran yüzde 73’ler Güvenİlİr Online Mağaza Sertİfİkası nedİr? seviyesine çıkıyor. Türkiye’deki artan kredi kartı kullanımı ve GüvenRehberi.com geliştirdiği yazılım entegrasyon teknolojisi ile internetten alışverişin yaygınlaşması, kullanıcı yorumlarının çalıştığı online mağazaların müşterileri memnuniyetlerini sürekönemini bir kez daha ortaya koyuyor.” li olarak ölçümlüyor, ve müşteri memnuniyetini belirlenen yükAİLE VE ARKADAŞ YORUMU ÖNEMLİ “Tüketicilerin yüzde 85’i alışveriş yapmadan önce tüketici yorumlarını okuyor Amerika’da BrightLocal şirketinin en son yaptığı araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 85’i lokal şirketler hakkında online müşteri yorumlarını okuyor. Yine aynı araştırmaya göre, tüketicilerin yüzde 73’ü okudukları olumlu müşteri yorumlarının şirketlere duydukları güveni artırdığını belirtir- sek standartlarda tutabilen firmalara Güvenilir Online Mağaza Sertifikası veriyor. Böylece tüketiciler sertifika sahibi online mağazalardan gönül rahatlığıyla alışveriş yaparken e-ticaret siteleri de memnun olmuş müşterilerinin referansları ile daha çok müşteriye ve satışa erişebiliyor. Sertifika sahibi mağazalara guvenrehberi.com sitesiden ulaşılabiliyor. E-ticaret siteleri, müşteri memnuniyetlerini ölçen bağımsız üçüncü taraf şirketlerin sertifikalarını sitelerinde göstererek ziyaretçilerinin müşteriye dönüşüm oranlarını yüzde 35’e kadar yükseltebiliyorlar. nisan 2014 /23 /KARAYOLU Türkiye’de ulaşım ağının en önemli bölümünü karayolları oluşturuyor. Hal böyle olunca yollarda kullanılan malzemenin de önemi ortaya çıkıyor. Türkiye’de ulaşımın en büyük kısmı kara yolları ile gerçekleştiriliyor. Bu durum da yolların kalitesinin ön plana çıkmasını sağlıyor. Çünkü bozuk, standartlara uymayan yollar kazalara davetiye çıkararak her yıl yüzlerce insanın hayatına mal olabiliyor… Son yıllarda asfalt yolların yanı sıra beton yol kaplamaları da revaçta olmaya başladı. Sadece Türkiye’de değil dünyada da öne çıkmaya başlayan beton yollar, uzun ömürlü olmaları gibi kimi özellikleri ile tercih sebebi oluyor. Avrupa’da yapılan araştırmalar, beton yolun ömrünün asfalt yola göre iki kat daha uzun olduğunu gösteriyor. Aynı iklim koşullarında asfalt ve beton yol uygulanarak yapılan birçok araştırmada ise performans açısından da beton yolun asfalt yola karşı üstün olduğu iddia ediliyor. Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, hazır beton üretiminde çağ atlayan Türkiye’nin uzun ömürlü beton yollara kavuşması gerektiğini söylüyor. 34 YIL ÖMRÜ VAR Şehirlerarası ve şehir içi karayollarının giderek artan bakımonarım giderleri, Türkiye’nin bu sorunu kendi kaynaklarını daha çok kullanarak akıllı bir şekilde çözme zorunluluğunu ortaya koyuyor. Yavuz Işık, çimento üretiminde dünyanın önde gelen ülkelerinden, beton üretiminde son dört yıldır Avrupa birincisi ve uygulama teknolojisinde ise gelişmiş ülkeler düzeyinde olan Türkiye’nin, özellikle ağır taşıt tra- 24 / www.baglantinoktasi.com.tr Beton yolun tercİh sebeplerİ: Taşıma gücü yüksek: Beton yollar taşıma gücünün yüksekliği ile avantaj sağlıyor. Beton yol, üzerine gelen yükleri asfalta göre çok daha geniş bir alana yayarak taban zeminine iletir. Yani taşıma gücü taban zeminine iletir. Bu nedenle, beton yol zayıf taban zeminleri üstünde asfalt yollara göre daha iyi sonuçlar verirken, dayanma bakımından her türlü etkiye karşı koyacak şekilde hazırlanabiliyor. Maliyeti düşük: Günümüzde petrol fiyatlarındaki ani artış nedeniyle asfalt betonu birim fiyatı yükselmeye başlamışken, beton birim fiyatında bu kadar keskin değişiklikler meydana gelmemektedir. Bu da beton yolun bir diğer artısı haline geldi. Beton yolların ilk yapım maliyeti asfalt yoldan daha ucuz olurken bakım masrafı da daha az oluyor. AVRUPA’DA YAPILAN ARAŞTIRMALAR, BETON YOLUN ÖMRÜNÜN ASFALT YOLA GÖRE 2 KAT DAHA UZUN OLDUĞUNU GÖSTERİYOR. fiğinin yoğun olduğu bölgelerde ‘beton yollar’ kullanması gerektiğini savunuyor. Avrupa’da yapılan araştırmaların, beton yolun ömrü 34 yıl iken asfalt yolun ömrünün 17 yıl olduğunu ortaya koyduğunu belirten Yavuz Işık, “Aynı iklim koşullarında asfalt ve beton yolun uygulanarak yapıldığı birçok araştırmada performans açısından da beton yolun asfalt yola karşı üstün olduğu görülüyor.” diyor. ARAŞTIRMALAR DESTEKLİYOR Günümüze kadar yapılan araştırmaların beton yolların birçok açıdan üstünlüğe sahip olduğunu kanıtlandığına işaret eden Işık, Amerika’da 100 yıldan bu yana, Avrupa’da 75 yılı aşkın süredir kullanılan beton yolların oranının, bazı ülkelerin otoyollarında yüzde 70’ler seviyesine çıktığını söylüyor. Işık, “Türkiye’de az sayıdaki bazı şehir içi ve köy yolları dışında ne yazık ki bugüne kadar beton yol uygulanmamıştır. Ülkemizde havalimanı inşaatlarında çalışmış beton yol yapım tecrübesine sahip çok sayıda müteahhitlik firması bulunuyor. Türkiye gerek kaynak, gerekse mühendislik açısından beton yol yapımında son derece avantajlı ve yeterli bir ülke.” diyor. Daha az mevsimsel hasar: Betonun dayanıklılığının en çok önem kazandığı mevsim ilkbahardır. AASHTO (Amerikan Devlet Karayolu ve taşımacılık İdareleri Birliği) tarafından Kanada’da yapılan bir araştırmaya göre, asfalt yolların yüzde 61’i bahar koşullarında bozulurken, aynı koşullarda betonda bozulma oranı sadece yüzde 5,5. Her mevsim, her koşulda yapılabilir: Asfalt uygulaması düşük sıcaklıkta ve yağışlı havalarda yapılamadığından yapım ve onarım mevsimi kısadır. Beton yol uygulaması ise ıslak zeminde dâhil olmak üzere, hemen her iklim koşulunda yapılır. Çevreye zarar vermez: Asfalt yollarda bağlayıcı olarak kullanılan asfalt malzemesi, bünyesinde çeşitli uçucu maddeler içeriyor. Bu uçucu maddelerin zamanla kaybolması sonucunda, kaplamada ‘yaşlanma’ adı verilen bir tür eskime görülüyor. Beton yolların bağlayıcı maddesi çimento ise herhangi bir uçucu madde içermiyor. Bu nedenle beton yol için yaşlanma söz konusu olmuyor. Ayrıca yaz aylarında şehir içi sıcaklığın artmasına neden olmaz. Daha kısa durma mesafesi sağlar: Beton kaplamaların kayma sürtünme katsayıları yüksektir. Yol yüzeyi düzgün olduğundan yağış suları kolay akar ve yüzey çabuk kurur. Sürücülerin güvenliği düşünülürse, beton yolun yapısı daha da önem kazanır. Asfaltta oluşan tümsek ve çukurlar yağışlı havalarda fazladan su tutar. Bu da su kızağı tehlikesi için büyük bir potansiyel oluşturur. Gece görüşünü kolaylaştırır: Beton yollar doğal olarak açık renklidir ve araçlardan veya sokak lambalarından gelen ışıkları, koyu asfalt kaplamalara göre daha az emerler. Böylece gece görüşü artar. nisan 2014 /25 /SAĞLIK [ hilal baysal / hilalbaysal@baglantinoktasi.com.tr ] KULAKLIKLARDA YÜKSEK SES SAĞIRLIĞA NEDEN OLABİLİR İşitme kaybı olmayan ve son derece sağlıklı insanlar, uzun süre yüksek sesle kulaklık kullandıktan sonra sağır olabiliyor. Bilindiği üzere müzik dinlemek kişiden kişiye farklılık gösterebilen ayrı bir kültür. Kimi insanlar hafif sesli ve dingin müzik türlerini dinlemek isterken kimi insanlar ise yüksek sesli ve sert müziklerden hoşlanıyor. Özellikle birçok kişinin bir arada yer aldığı iş alanları ve de toplu taşıma araçları gibi yerlerde müzik dinlemek isteyenler ise kulaklık kullanmayı tercih ediyor. Böyle müzik dinlemenin keyifli yanlarının yanında bir de zarar verebilen olumsuz tarafları var elbette. Uzun yıllar kulaklıklarla çok yüksek sesle müzik ya da ses dinleyen kişilerin başına gelebilecek olan işitme kaybı da bunlar arasında yer alıyor. Ankara Lokman Hekim Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mustafa Başarır, kulaklıkla yüksek sesle müzik dinlemenin sakıncalarını anlattı. 26 / www.baglantinoktasi.com.tr YÜKSEK SESTE ISRAR SAĞIRLIĞA GÖTÜREBİLİYOR Başarır ilk olarak kulaklık takarak yüksek sesle müzik dinlemenin kulaklara zarar verip vermeyeceğini açıkladı. Başarır’ın verdiği bilgilere göre bunun ilk kullanım anında meydana gelme olasılığı pek mümkün değil. Bu durum, daha çok 5 yılın üzerinde devamlı ve yüksek şiddete sahip sesle müzik ya da ses dinlendiğinde gerçekleşebiliyor. Bunun sonucunda da duyu ve sinir hücreleri tahribata uğruyor. Kişiler bu yanlış alışkanlığına ısrarla devam ederse de ilerleyen süreçte sağırlığa kadar gidebilen rahatsızlıklar meydana gelebiliyor. Uzman doktor, özellikle gençlerin, aşırı özenti sonucunda ileride ne olacağını düşünmeden bu tür alışkanlıklar edindiğinden bahsediyor. Öncelikle orta kulakta hafif ve orta derecede işitme kaybı şeklinde ken- dini göstermeye başlayan rahatsızlık, hastanın iç kulağındaki sinir hücreleri üzerinde tahribat oluşturmaya başlıyor. Aslında bu durum genelde 55-60 yaşlarındaki kişilerde görülebilen rahatsızlığın erken meydana gelmesi demek oluyor. Bu tür rahatsızlıklar oluşmasına rağmen konu hakkında ısrarlı davranış da kişiyi olacağından da erken sağırlığa kadar götürebiliyor. NORMAL SES VE UYGUN KULAKLIK TERCİH EDİLMELİ Mustafa Başarır, bu tür tehlikeli durumlarla karşılaşmak istemeyen ama kulaklıkla müzik dinlemekten de bir türlü vazgeçemeyen kişilere, cihazı uygun şekilde kullandıklarında bir sorunla karşılaşmayacaklarını söylüyor. Bunun için de normal ses ve uygun kulaklık tercih edilmesi gerekiyor. Böylece yukarıda sayılan tehlikelere maruz kalınmamış oluyor. Aksi takdirde kişi öncelikle akustik travma denilen ince sesten işitme kaybı ile karakterler işitme kaybı denilen rahatsızlıkla karşılaşıyor. Bu durum süregelmeye devam ettikçe ise kalın seslerde de işitme kaybı yaşanabiliyor. SİNİRLER HARAP OLUYOR İŞİTME SEVİYESİ DÜŞÜYOR Bilindiği üzere iç kulak kaslarında ölen bir siniri tekrar geri getirmek mümkün değil. Kulağın bir adaptasyonu var, kişi önce hafif sesle dinlemeye başlıyor, yavaş yavaş sinirler harap oluyor, sonra bu ses onu tatmin etmemeye başlıyor ve daha yüksek sesle dinlemeye devam ediyor. Sinirler harap oldukça işitme seviyesi düşüyor. Biraz daha yükseltiyim derken iç kulaktaki tahribat arttıkça, kişi daha şiddetli sesi algılamama gibi bir durumla karşı karşıya geliyor. Maalesef ki bu süreçte o bunun farkında olmuyor. rahatsızlıklara maruz kalmamak için kulaklık seçimi ile ilgili olarak da alerjik olmayan materyallerden yapılmış ve takıldığında kulağı tahriş etmeyen kulaklıkların kullanılması gerektiğine işaret ediyor. ERKEN TEŞHİS TEDAVİYE OLANAK SAĞLIYOR Peki, bu tür rahatsızlığı olanlar nasıl tedavi ediliyor? Başarır, bunun için erken teşhisin önemini vurguluyor. Kendilerine birkaç gün içinde işitme kaybı nedeniyle gelen hastalar yatarak ÇINLAMA MEYDANA GELİR tedavi edilebiliyor. Ama uzun süre önce meydana gelmiş işitBaşarır’a göre yüksek sesle müzik dinleyen hastaların yaşa- me kayıplarında etkili bir tedavi yöntemi henüz yok. Bunun dıkları sadece duyu hücrelerinin tahribi ile kalmıyor. Harap için hastaların erken teşhis amaçlı saf ve ses odyometresi olan hücreler duymadığı gibi bir de kendisinin çıkardığı yaydenilen işitme testi yaptırması gerekiyor. Bunun öncegaralar oluşturuyor. O sese halk arasında çınlama sinde ise otoshop denilen bir cihazla kulak deniliyor. O çınlama kişiyi rahatsız etmekle zarı muayenesi yapılması daha önemli. kalmıyor aynı zamanda uykusunu bile Yüksek ses olmadıkça uzun süreli kaçırıyor. Başarır bu şekilde hastade olsa kulaklıkla müzik dinlenın kulağında oluşmuş çınlamanın menin bir sakıncası yok aslınmaskeleyici cihazlarla dışarıdan da. Kulaklıkla yüksek sesNORMAL tedavisinin yapılabildiğini söyten uzak durmak sadece lüyor. müzik dinlerken değil film SES VE ALERJİK izlerken hatta telefonla MATERYALLERDEN ALERJİK OLMAYAN konuşurken bile dikkat OLUŞMAYAN KULAKLIK etmemiz gereken bir KULAKLIK TERCİH TERCİH EDİLMELİ konu. Uzun süre telefon Başarır, yüksek sese görüşmesi yapmak aynı EDİLDİĞİNDE MÜZİK maruz kalma sonucu kalısonuçları verebileceği DİNLEMENİN BİR cı işitme kaybı ile kendilerigibi kulaklarda uğuldama ZARARI YOK. ne başvuran pek çok hasta şeklinde farklı sonuçlar da olduğundan bahsediyor. Bu tür meydana getirebiliyor. nisan 2014 /27 /ÜNLÜLERLE İLETİŞİM [ hilal baysal / hilalbaysal@baglantinoktasi.com.tr ] 90’LARIN VAZGEÇİLMEZİ ‘ WALKMAN’İ SEVEN ÜNLÜLER YENİ TEKNOLOJİLER UNUTTURSA DA TÜM KULLANANLAR GİBİ ADINI DUYDUKLARINDA ÜNLÜ SANATÇILARIN DA YÜZLERİNDE TATLI BİR TEBBESSÜM OLUŞTURUYOR WALKMAN... Bir zamanlar belde taşınan bir müzik çalar vardı. Türk insanının 1983’ten sonra tanıştığı bu alet kısa bir sürede başta gençler olmak üzere hemen herkesin gözdesi olmayı başardı. Bunun nedeni ise diğer elektronik aletlerin gidilen her yere taşınamayacak kadar büyük olmasıydı. Walkman’in en keyifli tarafı ise takılan kulaklığı sayesinde sesi sadece dinleyen kişiye vermesiydi. O milyonlarca adet sattı ama gelişen teknoloji karşısında ancak 30 yıl dayanabildi. Fakat yine de hiçbir kasetçalar onun kadar uzun ömürlü olmadı. O dönemde yaşayan milyonlarca müzikseverin peşinde olduğu bu küçük kutunun tek dezavantajı ise 2-3 saat sonra ağırlaşmaya başlayan seslerin ardından biten pilleriydi. Tabi o yıllarda şarj edilebilen piller henüz yoktu. İlerleyen süreçte 28 / www.baglantinoktasi.com.tr düşük güç harcayıp uzun süre dayanan ‘walkman’ler ve şarj edilebilen piller piyasaya sürülse de kaset yerine CD’ler ve MP3 çalarlar çıkmaya başladıktan sonra walkman artık tarih oldu diyebiliriz. Yıllar onu unuttursa da tüm kullananlar gibi ünlü sanatçılarımızın yüzlerinde de tatlı bir tebessüme neden oluyor ‘walkman’ler. Biz de bu sayımızda ünlülere ‘walkman’le ilgili yaşadıklarını sormak istedik. Karşılaştıkları bu soru, yaşattığı nostalji sebebiyle onları da çok mutlu etti ve o keyifli anlarını bizlerle paylaştılar. SİNAN TAYMİN ALBAYRAK İLK WALKMAN’İMİ BABAM ALDI Hiç walkman kullandınız mı? Walkman kullanmayan kimse var mı acaba? Ben uzun süre kullandım. Hatta bu günlerde de acaba bir yerlerden bulabilir miyim diye aklımdan geçiyordu. Nostaljim tüttü, tütmenin tüttüsü, tutmak değil (gülüyor)... Walkman kullanırken yaşadığınız hisler nelerdi? Kendimi bir deniz salyangozunun kabuğunun içinde hissederdim. O kabuğa kulağınızı dayadığınızda sadece onun içinde duyduklarınız ve siz varsınızdır. Dışarıya kapatırsınız kendinizi. Walkman dinlerken aynı şeyi hissederdim. Sadece kulağımda olan ve ben vardım. Peki, bu konu hakkında bizimle paylaşacağınız ilginç bir anınız var mı? Uzun yıllar hep başkalarının kulağında olan walkmanlara özenmiştim. Benim yoktu çünkü. Babam başka bir şehirde çalıştığından sadece hafta sonları gelirdi eve. Her cuma akşamı sokağa çıkıp onun gelmesini beklerdim. Bir aksam gene öyle beklerken servis geldi, babam indi. Uzaktan kafasında bir şey olduğunu fark ettim. Bana doğru gelirken yüzünde tatlı bir tebessüm vardı. Yaklaşınca anladım ki kafasındaki kulaklıkmış. Yan yana geldiğimizde kulaklığı çıkarıp benim başıma geçirdi. Elime de masmavi bir walkman verdi. Bu hayatımda en mutlu olduğum anlardan biriydi. nisan 2014 /29 /ÜNLÜLERLE İLETİŞİM BEKİR DEVELİ WALKMAN CANDIR Hiç walkman kullandınız mı? Evet kullandım. İlk aldığım walkman en iyi markalarından biriydi. Bunun için uzun bir süre para biriktirdiğimi hatırlıyorum. Walkman kullanırken yaşadığınız hisler nelerdi? Onunla müzik dinlemeye başladığınızda, yanınızdakiyle konuşurken ona yüksek sesle bağırdığınız yıllardı o zamanlar (gülüyor). Gerçi şimdi herkes buna dikkat ediyor buna ama biz bunu taa o zamanlar öğrenmiştik. Kulaklıkla müzik dinlemenin en güzel yanı, dış dünyayla olan iletişimden kopmanız. Normal hoparlörler de zevklidir aslında ama onlarla müzik dinlerken kapı zilini, yoldan gecen arabaların kornalarını falan duyarsınız. Kulaklıkla ise her yerde müzik dinleyebilirsiniz ve sanki o sanatçı, eseri sadece sizin için okuyormuş hissine kapılırsınız. Kısaca özetlemek istersem de ‘walkman can’dır diyebilirim size. 30 / www.baglantinoktasi.com.tr ELİF ÖZGE ÖZDER TÜM GÜNÜ KLİP TADINDA YAŞARDIM Hiç walkman kullandınız mı? Elbette, vazgeçilmezimdi... Ben çok müzik tüketen, çok okuyan belki de bu sebeple kendi dünyasında çok mutlu bir çocuk ve ergendim. Walkman benim dış dünyayı soyutlamama ve tüm günü bir klip tadında yaşamama imkan sağlardı. Walkman kullanırken yaşadığınız hisler nelerdi? Gerçekliği bir film tadında algılardım. Adımlarımı dinlediğim müziğe göre atar, tempo tutarak yürürdüm. İnsanların yüzleri daha bir anlamlı gelirdi bana. Ve okumama müsaade ederdi walkman benim. Çünkü kulaklığı taktığım an dış dünyadan kopardım. nisan 2014 /31 /ÜNLÜLERLE İLETİŞİM SONER ARICA ESKİLERE GİTTİM Hiç walkman kullandınız mı? Nereden aklınıza geldi bu soru? Beni eskilere götürdünüz. Kullandım tabi ki... Walkman kullanırken yaşadığınız hisler nelerdi? İlk sahip olduğumda inanılmaz mutlu olmuştum. Büyük yenilikti bu durum bizim için o dönemde. Zaten müzik adına yapılmış her yeniliğe çok heyecanlanıyordum ben. Walkman de benim için o anlamda çok güzeldi. 32 / www.baglantinoktasi.com.tr SUZAN KARDEŞ BİR SÜRÜ KASET ALMIŞTIM Hiç walkman kullandınız mı? Aaa kullandım tabi ki... Çok keyifliydi o dönemler bizim için walkman kullanmak... Sizi en çok ne mutlu ederdi dinlerken? Şimdilerde unuttuğumuz kasetler revaçtaydı o zamanlar. Walkman sahibi olduğum andan itibaren bir sürü kaset almıştım. Hepsi ayrı birer kıymete sahipti bizim için. nisan 2014 /33 /ŞEHİR MEKTUPLARI [ mehmet saim değirmenci ] Kİtapçı hattı Ankara’ya herhangi bir ulaşım yolunu kullanarak geldiniz. Bir kitap alacaksınız, ikinci el olursa daha uygun olur diye aklınızdan geçiriyorsunuz, nereye gidersiniz? Ankara Otobüs Terminali’nde indiniz, hadi trenle geldiniz Ankara Gar’da indiniz, diyelim uçakla geldiniz, Esenboğa’da indiniz, otobüse atlayıp Havaş son durağa kadar geldiniz, bir kitap alacaksınız, ikinci el olursa daha uygun olur diye aklınızdan geçiriyorsunuz, nereye gidersiniz. Önce bir Kızılay’a gelin canım, terminalden Ankaray’a binin Kızılay’da inin, yürüyen merdivenlerden çıkın, sıradan başlayalım, Zafer Çarşı’sının hemen yanı başındaki Adil Han’a en alt kattan girin… E, fazla tutmaz, gardaysanız taksiyle geçebilirsiniz, siz de otobüs yolcusunun yolunu tutun ve kitapçılar hanı olarak bilinen ikinci el kitapçıların, yarı sahafların, sahafların eğlediği Adil Han’a geldiniz, kitapçıları dolaştınız, kitapçı Turgut’u, Aşiyan Sahaf Etem’i, Gülden Sahaf Ferhat ve Gülden’i selamladınız, raflara göz attınız, aradığınız kitabı sordunuz, bulamadınız, ikinci eli pek çıkmaz, yeni baskısını alın tavsiyesini aldınız, olur a, diğer ikinci el kitapçılarda bulunabilir ümidiyle, yan dükkanlara da sordunuz, yeni kitaplar satan üst kattaki keşiş görünümlü Fatih Yurdakul’a sordunuz, Adil Han’dan size ikinci el kitap çıkmadı, çaresiz birinci elini alacaksınız, Adil Han’daki Birleşik bir tane olacak diye sizi öbür dükkana gönderdi, sokaktan çıkıp TÜRKİŞ’in önünden sağa saptınız, sokağın bitimine yakın sağdan yer altına girdiniz, Birleşik Kitabevi’nde ulaştınız, kapıda dergileri düzelten ve tabii ki tanımadığınız Muhammet Erbay selamınızı aldı, girerken raflardan iki dergi aldınız, kitabı sordunuz, kasadaki İsmail, Gürol kim varsa artık, internete baktı, bir tane gözüküyor, aksilik bu ya, görünen kitap rafta yok, neyse, dergilerin parasını ödeyip, bir de Akçağ’a sorun tavsiyesine uydunuz, nerede diye sordunuz, tekrar aynı yoldan geri dönüp sokağın yarısından sağ sokağa sapıp hemen ikinci binanın zemin katındaki Açağ Kitabevi’ne girdiniz, kitabı sormadan önce şöyle içeride raflara nazar ettiniz, kitabevinin yayıncılık yaptığını da öğrenip, son çıkan kitaplardan, örneğin Mehmet Narlı’nın edebiyatımızda deliliğe ve delilere dair kitabını aldınız, kasaya geldiniz, aradığınız asıl kitabı sordunuz, baktılar, satılmış, yok, dediler, size Dost’u tavsiye ettiler, eski SSK İş Hanı şimdilerde Çankaya Belediyesi olan binanın bulvar tarafından yukarı çıkıp karşıya geçtiniz, Karanfil Sokak’ın ne kadar kalabalık olduğuna hayret ettiniz, merdivenleri çıkıp beş on adım attıktan sonra, önünde elinde poşet, elinde telefon, koltuğunun altında dergi olan üç beş kişinin beklediği Dost Kitabevi’ne girdiniz, kitap danışma yazısı 34 / www.baglantinoktasi.com.tr dikkatinizi çekti, kitabın künyesini söylediniz, aksilik bu ya kitap kalmamış, bu arada madem kitapçıya geldim diye çocuk kitaplarının satıldığı alt katı, büyük kitaplarının satıldığı üst katı dolaştınız, bir an için arı kovanına girmiş hissine kapıldınız, dergilere baktınız, burada Akçağ ve Birleşik’te görmediğiniz sol dergileri, fanzinleri karıştırdınız, birini alıp kasaya ödediniz, kasada yakında başka kitapçı olup olmadığını sordunuz ve Turhan adını duydunuz tarif üzre kapıdan çıkıp önce sol sonra sağ yapacaktınız ki köşe başında Turhan Kitabevi’ni gördünüz, gözünüz kitapçının önündeki dergi sergisini andıran dergiliklere kaydı, kapıdan içeri girip önce alt katı sonra üst katı göz ucuyla seyrettiniz, aradığınız kitabı sordunuz, arandı tarandı bulunamadı, içinizden yakında hangi kitapçı var diye soracaktınız ki vazgeçtiniz, cep telefonunu çıkarıp, kitabın adını yazdınız, Ankara yazdınız, anahtar kelimelerden Son Gezgin Sahaf çıkmasın mı, yahu ikinci eli varmış, ne diye yenisini arıyorum diye yola revan oldunuz, Sıhhıye Otaparkı’nın Kızılay cenahındaki sokakta, öğrenci yurdunun hemen yanında adresi buldunuz, zile bastınız, sizi kaslı ve uzun saçlı ve yakışıklı, kucağında iki kediyle bir delikanlı karşıladı, güler yüzüyle hoş geldiniz dedi, iki kediden birinin adının Pusat diğerinin adının Alyaşo olduğunu öğrendiniz, kitabı sordunuz, delikanlı raftan çıkardı, internetten satıldı olarak işaretledi, üzeri fiyatından indirim de yaptı, oh ne ala, raflara bir de siz göz attınız, aman Allah’ım bir zamanlar arayıp da bulamadığınız bir düzine kitap buldunuz, onları da aldınız, bu arada size çay geldi, içtiniz, kapıdan çıkıp… Bu cümle uzar da yeterince uzattık? Şimdi okuyucu merak etmez mi bu adam hangi ikinci el kitabın peşindeydi, biz de bulalım da alalım bari, vardır bir kerameti diye… İyisi mi, aynı güzergâhı dolaşırsınız, diğerlerini çantaya koydu, onu koltuğunun altına aldı, belki karşılaşırsınız, ben söylemiş olmayayım… ADİL HAN, AŞİYAN, SAHAF ETEM, BİRLEŞİK KİTAPEVİ, AKÇAĞ, DOST, TURHAN KİTAP EVİ; İŞTE ANKARA’DAKİ KİTAP ADRESLERİNİZ… Şİmdİ okuyucu merak etmez mİ bu adam hangİ İkİncİ el kİtabın peşİndeydİ, bİz de bulalım da alalım barİ, vardIr bİr kerametİ dİye… nisan 2014 /35 /HABER [ ela demirciler ] HALİÇ, İSTANBUL BOĞAZI’NA RAKİP OLUYOR İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden biri olan Haliç; Haliç Port, deniz uçağı, metro gibi ulaşım projelerinin yarattığı rüzgârla yeniden öne çıkmaya başladı. Bizans döneminden bu yana tarih boyunca yerleşim merkezi olan Haliç, yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından yeniden keşfedildi. Haliç Port, deniz uçağı, vapur seferleri ve önümüzdeki dönemde faaliyete geçmesi beklenen metro gibi ulaşım projeleri ile öne çıkan bölge, turizm yatırımlarının da eklenmesi ile İstanbul Boğazı’na rakip oluyor. Uluslararası turizm devlerinin ilgisi ile yeniden eski günlerine dönmeye başlayan bölgeye turizmciler 5 yıldızlı otel yatırımı yarışına girdi. Uluslararası otel zincirlerinin de aralarında olduğu beş yeni otel önümüzdeki 2 yıl içinde bölgede faaliyete geçecek. Toplam yatırım tutarlarının arsa payları da dâhil yaklaşık 500 milyon TL’yi bulması beklenen beş otelin toplamda bin 220 odayla 36 / www.baglantinoktasi.com.tr hizmete girmesiyle birlikte 2 bin 500 yeni yatak gelecek olan bölgedeki toplam yatak kapasitesinin 3 bine ulaşması bekleniyor. Bölgeye 2011’de önemli bir projesini getirerek değer katan Amplio Yönetim Kurulu Başkan’ı Alaeddin Babaoğlu, Haliç’in kentsel dönüşüm, konut, otel ve liman projeleri ile Boğaz’a rakip olduğunu söylüyor. Bölgeye yapılması planlanan 5 otelin 2 bin 500 yeni yatak kapasitesi ekleyeceğini belirten Babaoğlu, “Haliç’e yabancı markalar geliyor. Bununla birlikte bildiğimiz 1-2 yabancı marka yerli ortaklarıyla anlaşmak üzere. Yerli yatırımların da Haliç’e büyük ilgisi var.” diyor. Bölgedeki gelişime dikkat çeken Eva Gayrimenkul Değerleme Direktörü Özdil Şahin ise Haliç’te yer alan 250- 600 m2 aralığındaki konut imarlı arsalar için m2’sine bin 500-2 bin 500 TL, 500-3 bin m2e alanlı ticari imarlı arsalar için ise 7 ile 10 bin TL arasında fiyat talep edildiğini söylüyor. Konut fiyatlarının yeni yapım sosyal donatı özellikleri bulunmayan binalarda m2’de bin 500- 3 bin TL aralığında değiştiğine işaret eden Şahin, “Son yıllarda konut açısından bölgede Lale Evleri, Kılıç İnşaat Japon Evleri, Gül İnşaat Eyüp Park, Nef Haliç projeleri gibi yeni projeler yapılıyor. Bu konut projelerindeki talep edilen fiyat aralıkları ise 3 bin ile 7 bin lira arasında değişiyor.” diyor. Uluslararası fonların da bölgede Türk ortak alarak proje geliştirmek üzere çalışmalar yaptıkları da belirtiliyor. KİMLER OTEL YAPIYOR? Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesi’ne 1 milyar 346 milyon dolarlık rekor teklif veren Sembol - Ekopark İnşaat - Fine Otelcilik Ortak Girişim Grubu ihaleyi kazanmıştı. Rixos Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince, yıllardır atıl kalan İstanbul’un en değerli bölgelerinden biri olan Haliç’i turizme kazandıracaklarını ve Haliç Yat Limanı ve Kompleksi Projesi’ne 1 milyar TL’lik yatırım yapacaklarını açıklamıştı. Proje, 4 yılı inşaat, 45 yılı işletme süresi olmak üzere 49 yıllığına Yap-İşlet-Devret modeliyle gerçekleştirilecek. Proje kapsamında her biri 70 yat kapasiteli iki yat limanı, her biri 400 oda kapasiteli 5 yıldızlı iki otel, dükkanlar, restoranlar, kongre ve kültür merkezleri, sinema ve eğlence tesisleri, bin kişilik cami ve otopark yapılacak. Tamince bölgeye yapacakları 5 yıldızlı 400’er odalı 2 otelin ilkinin Rixos diğerinin de bir yabancı marka olacağını söylüyor. Erzurum’da hayata geçirdiği Xanadu Ski Resort Palandöken ile turizme giren Akgün Grup, ikinci otel yatırımı olan 140 odalı, 360 yatak kapasiteli otelini Haliç’te inşa ediyor. Yaklaşık 40 milyon TL’lik yatırım yapılan Otel, 2014’ten itibaren Mövenpick İstanbul Golden Horn Suites adıyla işletilecek. Yine Eriş İnşaat Turizm firması da MÜSİAD binasının hemen yanında 120 odalı bir otel inşa ediyor. Bölgede inşa edilen bir diğer otel yatırımı da Lazzoni Mobilya İnşaat ve Turizm Sanayi şirketine ait. Lazzoni Mobilya’nın sahibi Yaşar Karabulut, Sütlüce’de Hilton’un yanında yapımı süren 160 odalı otellerine yaklaşık 40 milyon TL’lik yatırım yaptıklarını ve bu yılın sonunda açılmasının planlandığını söylüyor. Lazzoni adıyla açılması planlanan ancak sonradan bu isimden vazgeçilen oteli işletmesi için Courtyard Marriott’la görüşmelerde son aşamaya gelindiği belirtiliyor. Otelin modernize edilmiş Osmanlı mimarisi konseptinde tasarlandığını belirten Karabulut, yurtdışında da Manhattan’da bir otel yatırımı yapabileceklerini belirtiyor. Kültür vahası Bölgedeki kongre ve kültür merkezlerinin yoğunluğu, düzenlenen etkinlikler ve İstanbul’un her yerine ulaşımının kolaylığı bölgede konaklama alanı ihtiyacını da beraberinde getirdi. Haliç Kongre Merkezi, Santral İstanbul, Rahmi Koç Müzesi, MiniaTürk ve gibi sosyal alanların bulunduğu bölgenin, Maslak, Levent, Taksim, Eminönü, Beşiktaş gibi merkezlere yakınlığı da turizm yatırımlarının artmasında önemli rol oynuyor. Deniz taksi ve deniz uçağı gibi alternatif ve hızlı ulaşım imkânlarının da bölgede bulunması da bölgeyi turizm yatırımları açısından cazip kılıyor. nisan 2014 /37 /HABER 2014’te e-tİcaret hacmİ 50 mİlyar lİra’ya ulaşacak İnternetten alışveriş hızla artıyor. Buna göre 2014 yılında 12 milyon kişinin internetten alışveriş yapacağı ve e-ticaret hacminin 50 milyar lira’ya ulaşacağı öngörülüyor. Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Orhun, 2014’te 12 milyon kişinin internetten alışveriş yapacağını ve e-ticaretin pazar payının 50 milyar TL’ye ulaşacağını söyledi. 2014’ün e-ticaret gündemine dair öngörülerini paylaşan Orhun, son günlerde gündeme gelen e-ticarette güvenlik konusuna ve taksit sınırlamasıyla ilgili düzenlemenin perakende üzerindeki olası etkileri ile ilgili de önemli açıklamalar yaptı. Üye ağıyla Türkiye e-ticaret sektörünün yüzde 90’ını temsil eden Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği’nin (ETİD) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Orhun, 2013’ün e-ticaret için çok hareketli bir yıl olduğunu, sektördeki büyümenin yüzde 30 civarında olduğunu tahmin ettiklerini belirtti. Orhun, “Bu oran diğer birçok sektöre göre bir hayli yüksek. Büyüme hızımızın da ABD ve Avrupa pazarlarının çok üstünde olduğunu görüyoruz. Ancak bu yeterli değil çünkü 38 / www.baglantinoktasi.com.tr Türkiye hâlâ gelişmekte olan bir pazar. ETİD olarak daha çok tüketiciyi e-ticaretle buluşturmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi. Orhun, 2014’te e-ticaret hacminin 50 milyar TL’nin üzerine çıkacağını tahmin ettiklerini belirtti. Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) rakamlarını baz aldıklarını söyleyen Orhun, “BKM tarafından henüz 2013’ün net rakamları açıklanmadı. Ancak sigorta harcamaları çıkarıldıktan sonra tahminimiz 35 milyar TL civarında bir hacim yaratıldığı yönünde. 2014’te ise bu rakamın 50 milyar TL’nin üzerine çıkacağını düşünüyoruz.” şeklinde konuştu. Orhun e-ticaretin toplam perakende içindeki oranının şu anda yüzde 2 civarında olduğu bilgisini de paylaştı. ABD ve AB gibi olgunlaşmış pazarlarda bu oranın yüzde 10’ların üzerinde seyrettiğini söyleyen Orhun, “Hedefimiz 5 yıl içerisinde bizlerin de iki haneli rakamlara ulaşması yönünde.” dedi. 12 mİlyon kİşİ İnternetten alışverİş yapacak Başkan Orhun’un verdiği bilgilere göre Türkiye’de şu anda 36 milyonun üzerinde internet kullanıcısı var. İnternet üzerinden alışveriş yapanların sayısı ise 10 milyon kişi. Orhun, böyle bir ortamda daha çok kullanıcıyı e-ticarete yönlendirmek istediklerini belirtti. Bu konuda bilgilendirme ve tanıtım çalışmaları yürüttüklerini söyleyen Orhun, “2014’te 2 milyon yeni alışverişçinin sisteme katılmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı. Türkiye’de online alışverişlerin yaklaşık 3’te 1’inin İstanbul’dan gerçekleştiğine işaret erden Orhun’un paylaştığı bilgilere göre İstanbul’u sırası ile Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Antalya, Diyarbakır, Kocaeli, Konya ve Kayseri takip ediyor. “Anadolu e-ticareti sahiplendi. Fiziksel mağazalarla yetinmeyen ya da fiziksel mağazaların erişemediği tüketiciler, diledikleri ürüne e-ticaret aracılığıyla birkaç günde rahatça sahip olabiliyorlar.” şeklinde konuşan Orhun ayrıca e-ticarette cirosal olarak en büyük kategorilerin teknoloji ve tüketici elektroniği olduğunu belirtti. Bunu tekstil, aksesuar, ev dekorasyon, kozmetik ve ayakkabının takip ettiği bilgisini paylaştı. Tüketİcİler güvenlİk konusunda hassas davranmalı E-ticaret konusunda güvenliğin çok önemli olduğuna vurgu yapan Orhun, online alışverişte kurumsal sitelerin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. Orhun konu ile ilgili şunları söyledi: “Nasıl fiziksel mağazalarda seçim yaparken kaliteye ve deneyime önem veriyorsak, e-ticarette de bu şekilde seçim yapmak önemli. Ayrıca özellikle tüketici elektroniğinde ürün fiyatının üçte ya da dörtte birine ürün bulabilmek çok da mümkün görünmüyor. Bu nedenle kullanıcılar ürünü satın almadan o sitenin sahibi kimdir, önceki deneyimler nasıldır, bunları mutlaka araştırmalı. Biz e-ticarette ETİD üyelerini öneriyoruz. E-ticaret sitelerinin yüzde 90’ını temsil ediyoruz. Ayrıca tüketiciler ne ararlarsa ETİD üyelerinde bulabilirler ve güvenle alışveriş yapabilirler. Kredi kartı kullanımı, teslimat ve özel verilerin paylaşılması gibi güvenlik konularında ETİD üyesi siteler önemli yatırımlar yaparak müşterilerine kusursuz hizmeti hedef edinmişlerdir. Tüketiciler bu sitelerin hangileri olduğunu etid.org.tr adresi üzerinden öğrenebilirler.” Tüketİcİ taksİt sınırlamasına çareyİ e-tİcarette bulacak Taksit sınırlamasıyla ilgili yorumlarını da paylaşan Orhun, bu kararın e-ticaret üzerinde kısa vadede negatif etki yaratacağını ancak uzun vadede tüketicilerin e-ticaret sitelerine yönleneceğini söyledi. Orhun, “Taksit, Türk halkı için önemli bir alışkanlık. Fakat bu gibi dönemlerde e-ticaret daha fazla avantaj sunması nedeniyle kullanıcılar nezdinde önemini artırıyor. Örneğin, önceki kriz dönemlerinde e-ticaret hacimsel ve adetsel olarak önemli bir artış göstermişti. Çünkü tüketiciler kriz dönemlerinde ve bunun gibi süreçlerde daha ETİD BAŞKANI HAKAN ORHUN: “NASIL FİZİKSEL MAĞAZALARDA SEÇİM YAPARKEN KALİTEYE VE DENEYİME ÖNEM VERİYORSAK, E-TİCARETTE DE BU ŞEKİLDE SEÇİM YAPMAK ÖNEMLİ.” fiyat odaklı oluyorlar. Bu yeni düzenlemeyle de tüketiciler, ‘Madem taksit azalmış, bari daha iyi fiyatı bulayım’ diyecekler. Bunun da yeri e-ticaret.” dedi. 2014’e çok kanallı mağazacılık damga vuracak ETİD Başkanı Orhun, e-ticarette başarının yolunun iyi finansal planlama, inovasyon, iyi iş planı ve iyi yürütmeden geçtiğini söyledi. Orhun, “E-ticaret çok çalışma, dikkat ve özen gerektirir. Bunlar eksikse sorunlar baş gösterir. Eğer yangın çıkmadan öngören sistemler kurulmamışsa girişimler maalesef olumsuz sonlanıyor. Bu nedenle sektöre yeni giren tüm yatırımcı ve girişimciler kısa ve uzun vadeli planlar yapmalı ve mutlaka değişik senaryolara da hazır olmalıdır.” diye konuştu. Orhun ayrıca, sektörün artık olgunlaşmaya başladığını da belirterek şu açıklamaları yaptı: “2014 için iki tür oyuncunun ön plana çıkacağını söyleyebiliriz. Yerli ve yabancı büyük oyuncular ön planda olacak. Diğer taraftan 2014 hali hazırda mağazası bulunan esnaf ve KOBİ’ler ile perakende markalarının, fiziksel dünyadaki varlıklarını internet ve mobile taşıdıkları bir yıl olacak. Çoklu kanallı mağazacılık 2014 içerisinde en çok konuşacağımız konular arasında yer alacak.” nisan 2014 /39 /DOSYA [esin gedik ] DÜNYANIN EN SIRA DIŞI KÖPRÜLERİ Kimi en uzun, kimi en yüksek, kimi gemilere hizmet veriyor... ‘Mühendislik harikasi’ olarak tanımlanan bu köprüler, insanın doğayla mücadelesinin en canlı tanıkları... İnsanoğlu varolduğu günden bu yana doğayla olan mücadelesini sürdürüyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte artan bu yarış, görünüşte insanoğlunun lehine ilerliyor olsa da ancak doğanın izin verdiği kadar ilerliyor. Ancak insanlık yılmıyor mühendisler hayal güçlerini teknolojiyle birleştirip ‘yapılamaz’ denen şeyleri yapıyor. Köprüler de bu sınıfa giriyor ancak geçmişi diğer teknoloji harikalarına göre oldukça eski... Anadolu’ya kafamızı çevirdiğimizde gördüğümüz onlarca tarihi köprü insanlığın mücadelesinin ayakta kalan tanıkları olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin Mostar Köprüsü’nün yapılışı hala bilim insanlarının üzerinde tartıştığı bir eser olarak Bosna Hersek’te dünya mirası olarak korunuyor. Yaşı 30’u geçmiş herkes 2. Dünya Savaşı yıllarında yapılan 40 / www.baglantinoktasi.com.tr Kuwai Köprüsü’nü biliyordur, filmini birkaç kez izlemiştir. Karadeniz’e ne demeli? İnsanlar hala vadilerin arasına sıkışmış araç girmeyen yerlerde birkaç aletle köprü yapıyor. Bir yandan da dünyanın birçok ülkesinde ‘mühendislik harikası’ olarak yükselen onlarca köprü var. Hepsinin ayrı bir yapılış hikayesi var. Hikayenin yanı sıra çoğu döneminin en ileri yapısı olarak adlandırılıyor. Türkiye de 3. Köprü’nün yapımına başladı ve Marmaray gibi dünya mühendislik literatürüne girmiş bir yapıyı hizmete açtı. Dergimizin bu sayısında dünyanın farklı noktalarında insanlığa hizmet veren ‘mühendislik harikası’ köprüleri inceleyeceğiz. Farklı mimari ve yapım özelliklerine sahip 8 köprü seçtik. Elbette bu sayı çoğaltılabilir ancak bu 8 köprü türlerinin en iyisi olma özelliğine sahip. GUINNES’E GİREN ASMA KÖPRÜ: EL PUENTE BALUARTE Meksika, zor doğası ile bilinen bir ülke. Özellikle ülkenin iç bölgelerindeki nehirler ve sarp dağlar ulaşımı zorlaştırıyor. Ülkede bu nedenle çok sayıda köprü var ancak yeni yapılan köprü Meksika’yı bu alanda konuşulan ülkelerden biri yaptı. Çünkü Meksika, bu yıl dünyanın en uzun asma köprüsünü yaparak Guinnes Rekorlar Kitabı’na girdi. Mühendislik harikası olarak kabul edilen köprü tablolara taş çıkartan güzelliği ile dikkat çekiyor 2008 yılında yapımına başlanan ve 2013 yılında hizmet vermeye başlayan köprünün açılışını Meksika Devlet Başkanı Felipe Calderon yaptı. Meksika’nın Sinaloa ve Durango eyaletlerini birbirine bağlayan köprünün yerden yüksekliği 403, uzunluğu ise bin 124 metre. El Puente Baluarte Köprüsü, Kuzey Meksika, Atlantik ve Pasifik kıyılarını birbirine bağlayan yeni bir karayolu bir parçasını oluşturuyor. Baluarte Köprüsü Meksika’nın en sarp dağlarından biri olan Mazatlan bölgesinde yapılan bir karayolunun parçası. Karayolunun toplam maliyeti 1.440 milyar dolar ancak köprü 158 milyon dolara mal edildi. Köprünün yapıldığı yere halk arasında “Şeytan omurgası” adı veriliyor. Sadece katır sırtında yolculuk yapılan bu bölgede 1940’larda yapılan bir karayolu vardı. Yeni Mazatlan-Durango karayolunda 63 tünel ve 32 köprü yer alacak. nisan 2014 /41 /DOSYA SAN FRANCISCO’NUN TURUNCUSU: GOLDEN GATE Çoğumuz gerçeğini görmemiş olsak da Golden Gate, diziler ve filmler aracılığıyla yüzlerce kez evimize konuk olmuştur. ABD’nin en ünlü kentlerinden San Francisco’daki Golden Gate kentin simgesi olmuş durumda. Şu anda, dünyadaki en uzun yedinci asma köprüsü olan Golden Gate’in uzunluğu 2,73 km, ayaklar arasındaki uzaklık 1,28 km, yüksekliği 235 metre. Köprü, San Francisco’yu Marin County’nin kuzey bölgesi Napa ve Sonoma Vadisi’ne bağlıyor. Golden Gate, rengi kadar tarihi ile de dünyanın en ünlü köprüleri arasında. Körfeze köprü yapılması fikrinin geçmişi 1870’lere dayanıyor. Feribotların yetmemesi üzerine 5 Ocak 1933 yılında yapımına başlanan köprü 27 Mayıs 1937’de bitiriliyor. Yapımı sırasında 11 işçinin hayatını yitirdiği köprü, o döneme ait çok sayıda rekorun da sahibi. 227 metre ile en yüksek ayak, 2 bin 332 kilometre ile en uzun köprü, 92 cm ile en kalın halat ve en büyük sualtı temelleri Golden Gate’e ait. Köprünün yapımına 35 milyon dolar para harcandı. 1964’te New York’daki Verrazano-Narrows Köprüsü yapılana kadar dünyanın en uzun asma köprüsü unvanını kordu. 11 kişinin ölmesine karşın yapım süresince köprünün altında gerilmiş olan güvenlik ağı, 19 çalışanın yaşamını kurtardı. Bu kişiler daha sonra Half Way to Hell Club (Cehennemin Yarı Yolu) adını verdikleri kulübü kurdular. Köprünün açılışını dönemin başkanı Franklin Roosevelt yaptı ve törende kurdele yerine zincir kesildi. İlk planlamada gri renge boyanması düşünülürken, Amerikan donanması, gemilerden kolay görünebilmesi için köprünün siyah ve sarı çizgili boyanmasını istiyordu. Bitim aşamasında mimar Edwin Morrow köprüyü kırmızı paslanmazdan koruyucu astar boya ile görünce kararını verdi. Deniz ve gökyüzünden ayrılıp, sahildeki doğayla uyumlu olacağını düşündüğü sıcak turuncu rengi seçti. 42 / www.baglantinoktasi.com.tr ŞEFFAF VE NARİN: MILLAU Köprüden daha çok devasa bir viyadük Millau. Hatta dünyadaki en yüksek köprü özelliğini taşıyor. Köprünün yerden yüksekliği 300 metre, Paris’teki Eyfel Kulesi’nden bile daha yüksek. 2 bin 500 metre uzunluğundaki köprüyü geçerken bulutlar yolcularına eşlik ediyor. Köprüyü görenler “şeffaf ve narin” olarak nitelendiriyor. Gerçekten de hem mimarisi hem de kullanılan malzeme nedeniyle köprü bu unvanı hak ediyor. İnşaat mühendisi Michel Virlogeux ve mimar Norman Foster tarafından tasarlanan Millau Köprüsü’nün, inşasına 10 Ekim 2001 yılında başlandı. 14 Aralık 2004 yılında da açılışı yapıldı. Fransa’nın güneyinde Milla şehri yakınlarında yapılan dünyanın en yüksek köprünün toplam ağırlığı 36 bin ton. 2 bin 460 metre uzunluğunda ve 32 metre genişliğinde olan Millau, 7 dev betonarme ayak üstünde duruyor. Merkezdeki 6 aralığın her biri 342 metre, kenarlardaki bölümler ise 204 metre uzunluğunda. Viyadük ayakları 77 metre ile 246 metre arasında değişiyor. Köprünün en yüksek noktası 343 metre ile 2. köprü ayağının bulunduğu kısımdır. Yol, güneyden kuzeye doğru yüzde 3 eğimle ve 20 km bir kurb yarıçapı ile inşa edilmiştir, bu sayede sürücülerin en iyi görüş mesafesine sahip olması amaçlanmış. Köprü, her direği 11 çift monoaxial katmandan oluşuyor ve çelik teller yüksek gerilime dayanıklı olarak üretilmiş. Her telde korozyona karşı üçlü koruma sağlamak için galvaniz, petrol balmumu kaplama ve polietilen kılıfla sarılmış. En son yapı teknolojilerinin kullanıldığı köprünün yapımında yüzlerce kişi görev aldı. İki plato arasındaki derin boğazı kat eden Tarn nehriyle, Paris – Barselona otoyolunun kesişme noktası üzerinde inşa edilen köprünün yapımında on binlerce ton çimento ve çelik kullanıldı. Köprüyü Eiffage firması 394 milyon avroya mal etti ve 75 yıl boyunca işletme hakkını aldı. Mühendisler arazinin yapısı nedeniyle iki ayrı yaklaşım üzerinde durmuş. Ya köprüyü alanın coğrafyasını belirleyen nehrin üzerinden geçirecekler ya da ya da iki plato arasındaki 2,5 kilometrelik mesafeyi en kısa sürede alacak şekilde köprü inşa edeceklerdi. İkinci yolu seçmişler. Hem köprünün güzergahı hem de kullanılan malzeme nedeniyle maliyeti oldukça düşürmüşler. nisan 2014 /43 /DOSYA TEK AYAKLI KÖPRÜ: SKY BRIDGE Malezya’nın Langkawi bölgesinde inşa edilen Sky Bridge adlı köprü, sadece tek bir ayak üzerinde duruyor. 87 metre yükseklikteki köprü tek ayak üzerinde yükseliyor eğimle birlikte karşıdaki tepeye uzanıyor. Köprünün ortasında bulunan bir ayağa bağlı olan çelik halatlar köprüyü düz tutuyor. Bu köprünün özelliği sadece yayalar için olması… Tepelerin arasında kıvrılarak ilerleyen ve gerçek bir mühendislik harikası olan köprü, tahmin edebileceğiniz gibi kusursuz bir doğa manzarasına sahip. 125 metre uzunluğundaki köprü Mat Chinchang Gunung adlı bölgenin zirvesinde yer alıyor. Yapımı 2005 yılında biten köprü özellikle bölgeyi ziyaret eden turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. 42 KİLOMETRE İLE DÜNYA BİRİNCİSİ: JİAOZHOU Çin dünyanın devasa köprülerine ev sahipliği yapan bir ülke. Geniş ve uzun çok sayıda nehrin olduğu ülkede son yıllarda yapılan köprüler dünyanın diğer ülkelerini kıskandırıyor. Ülke, geçen yıl dünyanın en uzun köprüsünü törenle açtı. Jiaozhou Körfezi Köprüsü’nün uzunluğu tam 42 kilometre. Bir maraton koşusu kadar! 30 metre genişliğinde ve 8 şeritli dünyanın en büyük köprüsünü 5 bin sütun taşıyor. Köprünün maliyeti yaklaşık 1.5 milyar dolar. Yapımı 4 yıl süren köprü tam bir mühendislik harikası. Dünyanın en uzun 3 köprüsü de Çin’de bulunuyor. Jiaozhou Körfezi Köprüsü’nün ardından ikinci sırada Hangzhou Körfezi Köprüsü geliyor 36 km uzunluğunda ve 6 şeritli olan bu köprüyü 32,5 kilometre uzunluğuyla Donghai Büyük Köprüsü izliyor. 44 / www.baglantinoktasi.com.tr İKİ ÜLKEYİ BAĞLIYOR: ÖRESUND Öresund Köprüsü İsveç ile Danimarka arasında yer alan Öresund Boğazı’nda iki şeritli demiryoluna ve dört şeritli karayoluna sahip olan birleşik bir köprüdür. Köprü Avrupa’da hem demiryolu hem karayolu taşımacılığının yapıldığı en büyük birleşik köprü. Danimarka’nın başkenti Kopenhag ve İsveç’in önemli şehirlerinden Malmö’yü birbirine bağlaşan köprü, denizin ortasında iki şeritli bir otoyolla tünele bağlanıyor. Öresund’un iki özelliği var; birincisi dünyadaki en büyük sınır ötesi köprü ve aynı zamanda özel teşebbüsle yapılıp işletilen en büyük köprü. Yapımına 1995 yılında başlanan köprü etap etap hizmete açılmış son bağlantısı ise 1999 yılında devreye alındı. Köprünün açılışı da ilginç bir kutlamayla yapıldı. Danimarka Prensi Frederik ve İsveç Prensesi Victoria açılış töreninde köprünün ortasında buluştu. Açılışta Danimarka’dan başlayıp İsveç’in Skane kentinde biten bir de yarış yapıldı. Türünün en iyi örnekleri arasında gösterilen Öresund Köprüsü’nün en büyük direğinin yerden yüksekliği 204 metre. Toplam uzunluğu 7 bin 845 metre olan köprü, İsveç ve Danimarka arasındaki uzaklığın yaklaşık olarak yarısını oluşturuyor. İki katlı köprünün üst bölümünde dört şeritli bir karayolu, alt bölümünde iki şeritli bir demiryolu hattı var. Köprünün tasarımı ise İngiliz Arup Mühendislik’e ait. nisan 2014 /45 /DOSYA Herhalde türünün tek örneği olsa gerek. Almanya’nın Elbe nehri üstünde bulunan Magdeburg köprüsü, gemilere hizmet veren bir su köprüsü. Dünyanın en önemli mühendislik yapıları arasında gösterilen bu su köprüsü, gemilerin kısa yoldan transit geçişi için yapılan Mittelland kanalının, Elbe nehri ile kesiştiği yerde bulunuyor. 918 metre ile dünyanın en uzun su köprüsü olan bu yapı, 12 kilometrelik kanalın bir parçası. 500 milyon avro maliyetle 6 yılda tamamlanan köprü bulunduğu şehir olan Magdeburg’un ismini taşıyor. Köprü, sadece suyun ağırlığını kaldıracak şekilde tasarlanmış. Ana strateji Arşimet kurallarına göre belirlenmiş. Yani kayan nesne, nesnenin ağırlığına denk bir miktarda suyu yerinden oynatıyor. Bir gemi de her zaman, kendi ağırlığına eşit miktarda suyu yerinden oynatır. Bu ilkeden yola çıkan mühendisler her iki ucu açık bir su köprüsü tasarlamış, gemiler su köprüden geçerken kendi ağırlıkları kadar su dışarı akıyor. BU KÖPRÜ GEMİLER İÇİN: MAGREBURG 46 / www.baglantinoktasi.com.tr Nissibi Köprüsü Animasyon Görüntüsü ADIYAMAN’IN BEKLEDİĞİ KÖPRÜ: NİSSİBİ Nissibi Köprüsü Animasyon Görüntüsü Türkiye’de de çok sayıda köprü olmasına karşın henüz uluslararası literatüre girmiş bir yapı yok. Ancak şu anda yapımı devam eden Adıyaman-Kahta-Siverek-Diyarbakır Karayolu, Atatürk Baraj Gölü üzerine inşa edilecek Nissibi Köprüsü kullanılan teknoloji sayesinde dünya listelerine girmeyi hak ediyor. Yörenin tarih ve kültür turizmi açısından yüksek postansiyeli, Nissibi Köprüsü’nün yapılması ile büyük bir ivme kazanacak ve köprü bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasına büyük katkıda bulunarak, yöre halkına büyük yararlar sağlaması bekleniyor. Nissibi Köprüsü teknik özellikleri bakımından da Türkiye inşaat sektörü için bir dizi ilk ve yenilik içeren örnek bir proje olarak gösteriliyor. Uluslararası literatürde “Cable Stayed” olarak adlandırılan ve Türkçeye “Eğik Askılı Gergili Köprü” olarak çevrilen bu köprü tipi, tıpkı İstanbul Boğaziçi’ndeki asma köprüler gibi büyük açıklıkların aşılmasında kullanılan çok modern ve çağdaş bir köprü tipi. Her iki yönde ikişer şerit olmak üzere toplam dört karayolu şeridini taşıyacak olan Nissibi Köprüsü’nün baraj gölü üzerindeki orta açıklığı 400 metre köprünün her iki yakadaki pilonları 96 metre yükseklikte ve köprünün toplam boyu 610 metre olacak. 2012 yılında yapımına başlanan köprünün 2,5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanması bekleniyor. Köprü Yeri Harita Görünümü nisan 2014 /47 /inovasyon selin akgün EZBER BOZMAYA HAZIR MISINIZ? Deneyim ekonomisinin yeni silahı olarak öne çıkan 3D Experience uygulamalarıyla iş modelleri yepyeni bir dönüşümün eşiğinde... Son günlerde yıldızı hızla yükselen yeni nesil iş platformlarından birini yani 3DEXPERIENCE prosesini yakın markaja aldık. Bu alanda global projelere imza atan şirketlerin başında Fransız menşeli Dassault Systèmes geliyor. 3D teknolojilerinde artık bir sonraki aşamaya yani deneyimsel üç boyutlu teknolojilere geçen şirket, hizmet verdiği 12 farklı sektörde, 3D deneyimlerinin evrensel bir dile dönüşmesine yönelik projeler geliştiriyor. Bu sektörler savunmahavacılık, mimari-mühendislik-inşaat, tüketici ürünleri-perakende, ambalajlı tüketici ürünleri-perakende, enerji-işletme-kamu hizmetleri, mali-ticari hizmetler, ileri teknoloji, endüstriyel ekipmanlar, yaşam bilimleri, denizcilik-açık deniz, doğal kaynaklar ve ulaştırmamobilite olarak öne çıkıyor. Dassault Systèmes Türkiye Genel Müdürü Burak Süsoy 48 / www.baglantinoktasi.com.tr Dassault Systèmes Türkiye Genel Müdürü Burak Süsoy ile 3DEXPERIENCE yani üç boyutlu deneyim sürecinin sektörlerin iş-yapış stilini nasıl değiştirdiğini ve gelecekte ne gibi yeni oluşumların öne çıkacağını konuştuk. 3D’yi farklı dili konuşan ve farklı kültürlere sahip olan kişi, kurum ve markaların birbiriyle anlaşabilmeleri için kullanacakları ortak bir dil olarak tanımladıklarını belirten Süsoy; “Her şey esasında bir fikir ile başlıyor. Bu fikir önce bir kâğıda veya ekrana dökülüyor. Analizler yapılıyor, üç boyutlu modellemeler oluşturulup simülasyonlar yapılıyor, üretim planlamaları dijital ortamda yapılıyor. Sanal fabrikalar kuruluyor, uygulamalar yapılıyor, hatta daha da ötesi internet aracılığıyla son kullanıcının bu ürünleri üç boyutlu olarak deneyimlemeleri sağlanıyor. Böylece bir ürünün fikir aşamasından yeniden dönüşüm sürecine kadar olan bütün adımları, web tabanlı bir platform üzerinde üç boyutlu olacak şekilde ve çok kısa süre içinde takip edilebiliyor. Dassault Systèmes Türkiye, Tüpraş, Mercedes Benz Türk, Temsa, Otokar, BMC, Tofaş-Fiat, Ford Otosan, MAN, Honda, Toyota, TAI, Alp Havacılık, Kale Havacılık, Roketsan, FNSS, Aselsan, Kale Grubu, Autoliv Cankor, TIRSAN ve Koç Holding gibi Türkiye’nin önde gelen kurumlarına hizmet veriyor.” diyor. 3D DENEYİM PLATFORMU Süsoy, Dassault Systèmes Türkiye’nin hedef kitlesine sunduğu inovatif yazılım çözümlerini ise şöyle özetliyor: “Sosyal ilişkiler ve işbirliği çözümlerimiz; ENOVIA ve 3DSWYM, enformasyon ve işletme zekası uygulamalarımız; EXALEAD ve NETVIBES, içerik ve simülasyon uygulamalarımız; 3DVIA, DELMIA ve SIMULIA, üç boyutlu modelleme uygulamalarımız da CATIA, GEOVIA ve SolidWorks olarak öne çıkıyor. Nasıl Facebook sosyal medya platformu, Youtube video platformu olduysa biz de ‘3D Deneyim Platformu’ olmayı arzuluyoruz. 2014 yılında Türkiye’de geleneksel diyebileceğimiz sektörlerdeki pazar liderliğimizi devam ettirirken aynı zamanda hedeflediğimiz yeni endüstrilerdeki varlığımızı fazlasıyla güçlendireceğiz. Örneğin enerji, moda/konfeksiyon, hızlı tüketim malları ve finans-servis sektörleri gibi farklı alanlarda gerek yeni iş ortaklarımızla gerekse de kendi bünyemizdeki uzman arkadaşlarımızla önemli başarılar elde edeceğimizi düşünüyorum.” nisan 2014 /49 /inovasyon Benetton rekabet çıtasını yükseltecek Benetton, Dassault Systèmes’in sunduğu 3DEXPERIENCE platformu çözümleriyle süreçlerini daha çevik hale getirecek stratejik bir araç olarak görürken, bu sayede rekabet avantajı kazanmayı hedefliyor. Global geliştirme ve dış kaynak kullanımı için, ENOVIA 6 ile birlikte Dassault Systèmes 3DEXPERIENCE Platformu’nu seçen Benetton’un 3DEXPERIENCE projesi, Benetton’un önümüzdeki üç yıllık stratejik ve endüstriyel planındaki en önemli girişimlerden biri olarak tanımlanıyor. Paris 3D Saga ile tarih turu Dassault Systèmes, Kasım 2012’de Paris’te gerçekleştirdiği ‘Paris 3D Saga’ etkinliğiyle projenin startını vermişti. Proje kapsamında, üç boyutlu teknolojiler kullanılarak Paris’in tarihsel ve mimari gelişimi sergileniyor. Üç boyutlu gerçekleşen bu tarih turunda, izleyenler Eyfel Kulesi’nin inşaat sürecinden Fransız devrimi dönemine kadar birçok tarihsel gelişme üç boyutlu teknolojiler eşliğinde adeta içindeymişçesine yaşanıyor. 50 / www.baglantinoktasi.com.tr Üç boyutlu dans projesi 3D ile sosyal, kültürel, sanatsal alanlara yönelik farklı projeler de geliştiriliyor. Şirketin, 3D teknolojilerinin kullanıldığı ‘M et Madame Reve’ yani Bay ve Bayan Rüya dans gösterisi, birkaç ay önce Paris’te sergilendi ve büyük ilgi gördü. Paris Operası’nın baş dansçılarından Marie-Cladue Pietregalla ve Julien Deroault’un sahnelediği gösteri iki kurgusal karakterin hayatına odaklanıyor. Pietregalla’nın, “Alışık olmadığımız şiirsel ve sarsıcı dünyada geçen hikâyeler” diye tarif ettiği gösteride esas karakterlerden biri de 3 boyut teknolojisi ve Dassault oldu. Airbus güç ve performansını simüle edecek Airbus’un gelecek kuşak uçaklarının güç ve performansı, 3DEXPERIENCE Platformu ile en gerçekçi şekilde simule edilebilecek. Dassault Systèmes, 3DEXPERIENCE platformunun gerçekçi simülasyon uygulamalarının (Simulia) kullanımını genişletmek için Airbus ile bir ortaklık oluşturduklarını duyurdu. Bu gelişme, A350-900 ile başlayarak gelecek kuşak uçakların yapısal analizi ve sanal testlerini hızlandıracak. nisan 2014 /51 /inovasyon AllEyes ile farklı bir bakış Dassault Systèmes’in 3D teknolojisi ve transmedya inovasyon şirketi Current’in işbirliğiyle hayata geçirilen AllEyes projesi ile insanlar artık dünyayı hayvanların gözünden de görme deneyimini yaşayabilecek. Bu çalışmanın amacı, bilimsel bulgular göz önünde bulundurularak, hem çocuklara hem de yetişkinlere 3 boyutlu görsel ve interaktif simülasyonlarla hayvanların dünyayı nasıl gördüğünü göstermek. Uçan bisiklete ne dersiniz? Dassault Systèmes’in 3D yazılım araçlarının gücüyle birleşen yaratıcı Çek tasarımcıların hayal gücü, uçabilen bu benzersiz bisikletin üretilmesini sağladı. Dassault Systèmes’in yenilikçi teknolojisi sanal bisikletin tasarlanmasını, üretilmesini, test edilmesini ve özelliklerinin sanal olarak simüle edilmesini mümkün kıldı. 52 / www.baglantinoktasi.com.tr Giza 3D Dassault Systèmes, tarihi Giza Nekropol’ünün bulunduğu dünyaca ünlü Giza Platosu’nun 3 boyutlu ve interaktif bir rekreasyonu olan Giza 3D projesini duyurmuştu. Giza 3D, genel tanıtımın yanı sıra seçilmiş eserlerle rehberli bir tur yapma, Giza 3D web sitesi kullanıcılarına Nekropol’de dolaşma, restore edilmiş mezarları ve şaftları ziyaret etme, kabirlere bağlanma, Khufu ve Menkaure piramitleri dahil bölgenin dört antik mabedine girme imkanı tanıyor. Sergio konsept otomobİlİ Dassault Systèmes, İtalyan tasarım firması Pininfarina’nın Onursal Yönetim Kurulu Başkanı Sergio Pininfarina’yı onurlandırmak amacıyla üretilecek yeni konsept otomobili ‘Sergio’nun tasarımı ve üretimi için firma ile işbirliğine gitti. Ferrari ve Juventus Stadyum’unu da tasarlayan firma olan Pininfarina, yeni konsept otomobili için Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE CATIA for Creative Designers uygulamasını seçti. CATIA uygulaması, projenin tasarımcılarının ve mühendislerinin çok kısa bir süre içinde estetik açıdan yenilikçi ve aerodinamik bir tasarım ortaya koymasını sağladı. nisan 2014 /53 /OTOMOTİV [ mehmet akif atasoy / m.akifatasoy@baglantinoktasi.com.tr ] Yedİncİ nesİl Corvette hayranlarını şaşırtmaya hazır CHEVROLET CORVETTE STINGRAY FRANKFURT’TA SERGİLENDİ 54 / www.baglantinoktasi.com.tr Chevrolet’nin yeni spor otomobili Corvette Stingray, 2013 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda boy gösterdi. ABD’de bu yaz satışa sunulan Corvette Stingray, yıl sonuna doğru Avrupa yollarıyla buluşacak. Chevrolet Avrupa Başkanı ve İcra Direktörü Dr. Thomas Sedran, “Corvette, nesiller boyunca dünyanın her yerinden otomotiv meraklarının gözünde bir rüya-otomobil statüsüne sahip oldu. Yeni Stingray, safkan sürüş keyfi arayan sürücüler için benzersiz bir deneyim niteliğini taşıyor.” dedi. Gelmİş geçmİş en en güçlü standart Corvette Standart olarak Z51 performans paketi ve yeni nesil manyetik sürüş kontrolü süspansiyonu ile donatılan Corvette Stingray, Avrupa pazarlarının ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde donatıldı. Corvette Stingray gücünü, 6.000 d/d’da 460 HP (343 kW) güç ve 4.600 d/d’da 630 Nm tork üreten yeni 6,2 litrelik LT1 kodlu V8 silindirli motorundan alıyor. Corvette Stingray, böylece 0-100 km/s hızlanmasını 4,2 saniyede tamamlıyor ve 1 g’lik viraj alma performansıyla göz dolduruyor. Corvette Stingray, birçok ileri teknolojiyi bünyesinde barındırıyor; bunlardan bazıları: Vites seçimini öngörerek motor devrini her seferinde mükemmel vitese uyduran Aktif Devir Eşleştirmesi’ne sahip (Active Rev. Matching) yeni 7 vitesli manuell şanzıman Sakin sürüşlerde sadece dört silindirle yol almayı sağlayan Aktif Yakıt Yönetimi (Active Fuel Management) Önceki modelden yüzde 57 daha rijit ve 45 kg daha hafif yeni alüminyum şasi Kuru karter yağlamalı diferansiyel ve şanzıman soğutması 12 araç özelliğini sürücünün kendine göre uyarlamasını sağlayan beş moda sahip Sürüş Modu Selektörü (Drive Mode Selector) Pist modunda minimum tutunma kaybı ile en etkin kalkışı sağlayan Kalkış Kontrolü Yarış pistlerinden elde edilen bilgi birikimi ve deneyimle gelişririlen tamamen yeni dış tasarımın yanı sıra gerçek karbon ve alüminyumla bezenen elyapımı deri iç mekân. Corvette Stringray sürücülerinin gözdesi olacak birçok özellikten birisi de programlanabilir start/finiş hız zamanlayıcısı. nisan 2014 /55 /OTOMOTİV Frankfurt’ta SUBARU Rüzgarı Estİ Geçtiğimiz Mart ayında New York Otomobil Fuarı’nda gün yüzüne çıkmış olan WRX Konsept, bu kez ilk defa Avrupalı otomobil severlerle Frankfurt’ta buluştu. Subaru’nun ilk boxer dizel hibriti VIZIV Konsept modeli de Avrupa’da Cenevre Fuarı’ndan sonra ikinci kez Frankfurt Otomobil Fuarı’nda sergilendi. BMW i3’e 2 Ödül Bİrden! Sürdürülebilir mobilite çözümlerinin ilk somut kanıtı olarak yollara çıkan BMW i3, İngiltere’de 2 ödüle birden layık görüldü. İngiliz kamu kuruluşu Energy Saving Trust tarafından enerji tasarrufu için verilen Fleet Hero Ödülleri kapsamında “2013 Otomobil ve Hafif Ticari Araç Üretiminde Yenilik” ödülüne layık görülen BMW i3, aynı zamanda 2013 Next Green Car ödüllerinde de süper mini kategorisinde de zirvede yer almayı başardı. BMW i8’İn Örtüsü Frankfurt Kalktı! Geçtiğimiz yıl İstanbul Otomobil Fuarı’nda da sergilenen BMW i8 konseptinin seri üretim versiyonunun dünya lansmanı, 2013 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda gerçekleşti. 1.5 litre silindir hacimli 231 HP’lik BMW TwinPower Turbo kodlu benzinli motoru ve 131 HP’lik elektrikli motora sahip olarak yollara çıkacak olan seri üretim BMW i8, 0-100 km/s hızlanmasını ise 4.5 saniyenin altında gerçekleştiriyor. Ön tekerlekleri besleyen elektrikli motor ve arka tekerlekleri besleyen benzinli turbo motorları sayesinde toplam 362 HP güce ve 570 Nm’lik torkla yollarda yerini alacak BMW i8, elektronik olarak sınırlandırıldığı için maksimum 250 km/s’lik son hıza erişebiliyor. Hem dış hem iç tasarımında çarpıcı tasarım özellikleriyle de dikkat çekecek olan BMW i8, kabin içinde 2+2 kişilik oturma düzenine sahip. 56 / www.baglantinoktasi.com.tr FERRARI 458’İn lastİklerİ Michelin’den Dünyanın en büyük lastik üreticilerinden Michelin, Ferrari 458 Speciale modelinin dünyadaki tek lastik tedarikçisi oldu. Michelin Pilot Sport Cup 2 lastikleri ve Ferrari arasında geliştirilen ortaklıkta en son mühendislik, performans tutkusu, ölçüm teknolojisi ve test sürücülerinin yetenekleri bir araya getirildi. Renault Latitude Satışta Renault, üst orta sınıftaki iddialı temsilcisi Latitude’ü yepyeni teknolojilerle tazeliyor. Segmentinin üstünde boyutları, karakterini ortaya koyan şık tasarımı, ekonomi ve performansı birleştiren motorları ile Latitude, şimdi eskisinden çok daha çekici ve iddialı. Renault Latitude çarpıcı boyutlu bir sedan. İddialı boyutları ve şık hatları aracın içinde konfor ve rahatlık sunuyor. Yeni siyah fonlu farları, LED arka stoplar, dikiz aynalarındaki LED sinyal lambaları, parlak krom kapı kolları ve tümüyle yenilenen jantlarıyla, Yeni Latitude tasarım ve prestiji bir arada sunuyor. Q30, Frankfurt’ta Gün Yüzüne Çıktı Infiniti’nin kompakt premium segmentine hareket getirecek öncü niteliğindeki Q30 modeli Frankfurt Otomobil Fuarı’nda ilk kez gün yüzüne çıktı. Q30 Concept, akıcı ve zarif tasarımı ile genç premium müşteri kitlesine hitap edecek ilk Infiniti olma özelliğini taşıyor. Infiniti Q30 Concept performans, tasarım ve kalite algısı ile yeni nesil Infiniti’lerin neye benzeyeceği konusunda ipuçları taşıyor. nisan 2014 /57 /BİLİŞİM TABLET RAHATLIĞI VE DİZÜSTÜ PERFORMANSI: TOSHIBA SATELLITE Toshiba Satellite W30T ile W30DT modelleri hem bir tabletin taşınabilirliğine hem de bir dizüstü bilgisayarın performansına sahip. Ayrıca sahip olmak isteyen kullanıcılar için oldukça şık tasarımları ile göz kamaştırıyor. Farklı amaçlar için kullanabilecek iki cihazı tek bir çatı altında toplayan Toshiba, Satellite W30t ile W30DT modellerinde dokunmatik ekran, arka aydınlatmalı klavye ve laptop modunda geniş depolama kapasitesi gibi çok çeşitli işlevsel bir niteliğe sahip. Ekranı çıkarıldığında 33,8 cm(13,3”) boyutunda bir tablete dönüşerek kullanıcılara pratiklik sağlıyor. Windows 8 işletim sistemli tablete dönüşen ayrılabilir ekranın yanı sıra, diğer tabletlerden ayıran en önemli özelliği ise ortalama bir tabletten fazla olan 500 GB HDD dahili alanına sahip. Böylelikle kullanıcılara istedikleri içerikleri saklayabilmeleri için ekstra bir depolama alanı oluşturuluyor. Ayrıca dahili 4GB DDR3L ise yüksek hızda performans sağlıyor. Satellite W30t ile W30Dt, tek bir cihaz olarak kullanıldıklarında daha uzun pil ömrü sunmak için hem klavyede hem de tablette birer pil ile donatıldı. Standart bir dizüstü bilgisayarın işlevselliğini ikiye katlayan cihazlar, çok yönlü bir bilgisayar deneyimi için Windows 8.1’in tüm gelişmiş özelliklerinin kullanılabilmesini sağlayan mükemmel ürünler olarak öne çıkıyor. Satellite W30t, Intel® HD Graphics 4200 ile entegre 4. nesil Intel® Core™ işlemciler ile donatıldı. W30Dt ise ultra düşük güç tüketimine sahip AMD A4-APU Serisi işlemciler veya AMD Radeon HD 8180 ekran kartının fansız modeline sahip. 58 / www.baglantinoktasi.com.tr Toshiba Satellite W30t ve W30Dt özellikleri: 10 parmak destekli dokunmatik kapasitif13,3” HD IPS ekran 500GB’a varan HDD 4GB DDR3L Tablet bağlantıları: 1x Mikro-USB, 1x Mikro-HDMI®, 1x Mikro-SD, Kablosuz LAN, Bluetooth 4.0 ve Wi-Fi® Sertifikalı Miracast için hazır Klavye bağlantıları: USB Uyku ve Şarj özelliği ile 1x USB 3.0 DTS® Studio Sound ile yüksek kaliteli stereo hoparlörler Entegre mikrofon ile HD web cam İşletim Sistemi: Windows 8.1 DÜNYANIN İLK KAVİSLİ AKILLI TELEFONU LG G FLEX TÜRKİYE’DE LGElectronics, ödüllü yenilikçi akıllı telefonu G Flex’i Türkiye’de kullanıcılarla buluşturdu. Sınıfının lideri G Flex, akıllı telefonlarda dünyada ilk kez geliştirilen köşeden köşeye 6 inçlik geniş ekranı ile kullanıcıların beğenisini topluyor. LG GFlex, eğimli ergonomik tasarımı sayesinde konuşma sırasında yüzün eğimine uyum sağlıyor, mikrofonun ağızla mesafesini azaltarak ses kalitesini artırıyor. Yatay durumda tutulduğunda da, film izlemek ya da oyun oynamak için benzersiz bir platform oluşturuyor. Kıvrımlı ekran ile mükemmel multimedya deneyimi LG GFlex’in yenilikçi kavisli ekranı, gözleri yormadan çevreliyor ve en uygun açıyla panoramik bir izleme deneyimi sunuyor. Telefonun gerçek RGB P-OLED ekranı, daha doğal, daha temiz ve parlak görüntü sağlıyor. Böylece kullanıcılar film, videove oyunlarda en canlı, en net ve en gerçekçi görüntüye kavuşuyor. Dünyanın ilk kavisli bataryası Kavisli ve ince tasarımıyla uyumlu olarak dünyanın ilk kavisli bataryasına sahip olan LGG Flex, uzun pil ömrü ile gün boyunca her aktivitede tüketicinin yanında. LG G Flex, 13 MP kamerası ile de diğer akıllı telefonlardan ayrılıyor. Görüntüleri mükemmel şekilde yakalayan kamera, parlak gece çekimleri ve keskin hızlı çekimlerle tüm anları en iyi şekilde saklayabilme olanağı tanıyor. Teknik özellikleri: İşlemci: Qualcomm® Snapdragon™ 800 (2.26GHz Quad-Core) İşletim Sistemi: Android™ 4.2.2 Jelly Bean Network: LTE / HSPA+ / GSM Ekran: 6 inç HD (1280 x 720), kavisliP-OLED (Real RGB) Hafıza: 32GB eMMc RAM: 2GB Kamera: Arka 13 / Ön 2.1 MP Pil: 3,500mAh (Gömülü) Boyut: 160.5 x 81.6 x 7.9 - 8.7mm Ağırlık: 177g Bağlantı: BT 4.0 / WiFi (802.11 a/b/g/n/ac) / NFC Renk: Titan Silver Diğer: Hi-Fi 24bit, 1Hz Playback nisan 2014 /59 /BİLİŞİM PANASONIC’TEN ZORLU ŞARTLAR İÇİN YENİ TABLET: TOUGHPAD FZ-M1 Panasonic, dünyanın ilk fansız çalışan, 7 inç ekran boyutu ve Windows 8.1 Pro işletim sistemine sahip, 4. nesil Intel® CoreTM i5 vProTM işlemcili, tamamen dayanıklı tabletini Türkiye pazarına tanıttı. Toughpad FZ-M1 sayesinde kamu, acil servis, lojistik, demiryolu, enerji, perakende, denizcilik gibi stratejik sektörlerde faaliyet gösteren çalışanlar yağmur, toz, düşme, çarpma ve su gibi etmenlerden etkilenmeyerek, çalışmalarını kesintisiz olarak sürdürebilecekler. Panasonic Türkiye Kurumsal Mobil Çözümler Ülke Müdürü Ali Oktay Ortakaya Toughpad FZ-M1 hakkında şunları söylüyor: “Tüm dünyada enerji, perakende, demiryolu, lojistik gibi sektörlerde tercih edilen Panasonic Toughpad FZ-M1, tek elle kullanıma yatkınlığı, düşmelere, suya, toza ve sıcaklığa direnciyle, bir tablette bir arada bulunmasına alışkın olmadığımız bağlantı seçenekleri ve genişleme portları ile tüm sektörlerde kesintisiz çalışma ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir ürün.” Dünyadaki ilklerin tableti Dünyanın fansız çalışma ve 4. nesil Intel® CoreTM i5-4302Y vProTM işlemci özelliklerine sahip ilk 7 inç tableti olan Panasonic Toughpad FZ-M1, aynı zamanda piyasadaki en ince ve en hafif, dayanıklı 7 inç tablet olma özelliğini taşıyor. Panasonic Toughpad FZ-M1 Nisan 2014’ten itibaren 2.099 avrodan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak. Toughpad FZ-M1’in en son Intel Celeron işlemcisine sahip bir versiyonu 2014’ün ortalarında satışa sunulacak. Bu versiyon da Windows 8.1 işletim sistemine sahip olacak. 60 / www.baglantinoktasi.com.tr SAMSUNG GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİNİ “GEAR FIT” İLE GENİŞLETİYOR Samsung Electronics ilk kavisli Super AMOLED giyilebilir cihaz olan Samsung Gear Fit’i tanıttı. Gear Fit, Samsung Gear teknolojisini en kapsamlı egzersiz araçları ile birlikte sunarak tüketicilerin kişisel tarzlarından veya mobil bağlantılarından ödün vermeden fiziksel olarak aktif kalmalarına olanak sağlıyor. Tek başına veya tamamlayıcı bir cihaz olarak kullanılabilen Samsung Gear Fit, kullanıcıların sürekli olarak bağlantıda kalmalarına olanak tanıyarak kişisel ve aktif yaşamlarını yönetebilmelerini ve böylece yaşamın hiçbir anını kaçırmamalarını sağlıyor. Super AMOLED ekrana sahip olan Samsung Gear Fit, tüketicilerin bileklerine rahatça oturacak şekilde tasarlandı. Kullanıcıların hareket halindeyken bile e-posta, SMS, çağrı, alarm, S-planner gibi Galaxy akıllı telefonlardan gelen bildirimlere anında ulaşmalarını sağlayan Samsung Gear Fit tüketicilere günlük egzersiz bantlarından çok daha fazlasını sunuyor. Samsung Gear Fit Siyah, Turuncu ve Gri kayış rengi seçenekleri sunuyor ve bu sayede kullanıcılar, ruh hallerine ya da giyim tarzlarına en iyi uyan Gear Fit’i seçebiliyor. Samsung Gear Fit aynı zamanda kişiselleştirilmiş öneriler ve egzersiz tavsiyeleri sağlamak üzere özel ve gerçek zamanlı egzersiz eğitmenliği de sunuyor. nisan 2014 /61 /SEKTÖRDEN MOBİL KONGRESİ’NDE TURKCELL’E ÖDÜL TUKCELL, ‘HAYAL ORTAĞIM’ SERVİSİ İLE ‘TOPLUMSAL VE EKONOMİK GELİŞME’ KATEGORİSİNDE BİRİNCİLİĞE LAYIK GÖRÜLDÜ. Turkcell, İspanya’nın Barcelona şehrinde düzenlenen TURKCELL’İN BİR BAŞKA PROJESİ KADINLAR İÇİN GSMA 2014 Mobil Dünya Kongresi’nde, görme engelli Hayal Ortağım projesi ile engelliler için hayatı kolaylaştıran aboneleri için hayata geçirdiği ‘Hayal Ortağım’ servisi Turkcell, yeni bir sosyal sorumluluk projesini daha hayata geçirdiğini duyurdu. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı ile hayata ile ‘Toplumsal ve Ekonomik Gelişme’ kategeçirdiği Ekonomiye Kadın Gücü projesinden faygorisinde birinciliğe layık görüldü. Her TURKCELL dalanan 68 bin dar gelirli girişimci kadın için yeni yıl kongre kapsamında gerçekleşen GENEL MÜDÜR bir uygulama başlatıyor. ‘Sosyal işletmecilik’ Global Mobil Ödülleri’nde ‘Toplumsal YARDIMCISI BURAK modelinin projeye dâhil edilmesiyle kadınların ve Ekonomik Gelişme’ kategorisi ‘En İyi Mobil Ürün-Uygulama’ baş- SEVİLENGÜL, TURKCELL’İN mikrokredinin yanı sıra ilave gelir elde etmesine destek olmak hedefleniyor. Kadın girişimlığı altında, aralarında AT&T’nin de 35,2 MİLYON MÜŞTERİSİYLE ciler kendilerine özel tasarlanan Turkcell’in bulunduğu 4 finalisti geride bırakaMOBİL İLETİŞİM ‘TL dakika’ veya ‘TL kontör’ kartlarını satarak dünya birincisi oldu. Ödülü alan rak aile bütçelerine katkıda bulunma imkânı Turkcell Genel Müdür Yardımcısı SEKTÖRÜNDE PAZAR yakaladı. Kadınlar, ön ödeme yapmaksızın ‘TL Burak Sevilengül, Turkcell’in 35,2 LİDERİ OLDUĞUNU dakika’ veya ‘TL kontör’ kartlarını teslim alıyor ve milyon müşterisiyle mobil iletişim SÖYLEDİ. yakın çevrelerinde bu kartları satıyor. Böylece aldıksektöründe pazar lideri olduğunu söyları mikrokredi desteğinin yanı sıra ilave gelir imkânına da ledi. Sevilengül, “Her bir abonemize ihtiyaçlarıyla birebir örtüşen çözümler üretmek, onlar için fark kavuşuyor. Projenin pilot uygulaması, Aralık 2013’te Diyarbakır, oluşturmak bizim önceliğimiz. ‘Hayal Ortağım’ bu önce- İzmir, Eskişehir, İstanbul ve Aydın olmak üzere 5 ilde başladı. likten yola çıkarak, görme engelli abonelerimizin hayatını Yoğun ilgi üzerine 60’ı aşkın şehre yayıldı. Kadınları iş sahibi güzelleştirmek, kolaylaştırmak için YGA ile birlikte tasar- yapan bu model kapsamında kısa süre zarfında kadınların kart siparişi 15 bini geçti. ladığımız ve sunduğumuz bir servis.” dedi. 62 / www.baglantinoktasi.com.tr PTT, ‘E-YAZIŞMA’ DÖNEMİNİ BAŞLATTI KAMU KURUM VE KURULUŞLARI ARASINDA “E-YAZIŞMA” DÖNEMİ ANKARA PTT PUL MÜZESİ’NDE GERÇEKLEŞTİRİLEN TANITIM TOPLANTISI İLE BAŞLADI. PTT Genel Müdürlüğü, kamu kurum ve kuruluşları ara- duyduğu mutluluğu dile getirdi. Yıllar önce yurt dışındaki sında PTT KEP alt yapısı kullanılarak, yazışmaların elekt- bürolarda haberleşmek için telsiz kullandıklarını, sonraronik ortamda yapılmasına imkân sağlayan e-yazışma sında teleks çıktığında çağ atladıklarını düşündüklerini sistemini tanıttı. Ankara PTT Pul Müzesi’nde gerçekleştirilen ifade eden Koru, bilgisayarın ortaya çıkmasıyla birliktanıtım toplantısına Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri te yazışmalarını elektronik ortama aktardıklarını anlattı. Mustafa İsen, Genel Sekreter Yardımcısı Nadir Dışişleri Bakanlığı olarak kendi içlerinde resmi Alpaslan, Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı yazışmaları elektronik ortamda yaptıklarını, OSMAN Naci Koru, PTT A.Ş. Yönetim Kurulu ancak diğer kurumlarla bunu gerçekleştiBaşkanı ve Genel Müdür Osman Tural ile remediklerini belirten Koru, PTT ile gerTURAL: “KALKINMA çok sayıda davetli katıldı. çekleştirilen ortak çalışma sayesinde BAKANLIĞI İLE BİRLİKTE PTT’nin e-yazışma hizmeti ile ilgiartık bunun resmi bir altyapısının oluşli bilgi veren Osman Tural, devletin ÇALIŞARAK E-YAZIŞMA’NIN tuğunu ifade etti. Diğer kurumlarında haberleşmesini de sağlayacak kuruALTYAPISINI HAZIRLADIK. bir an önce bu sisteme entegre olmaluş olarak çağın gerekleri doğrulsı gerektiğinin altını çizen Sayın Koru, 6 KURUMDA PİLOT tusunda e-yazışma ilgili çalışmalaemeği geçen herkese teşekkür etti. UYGULAMAYA ra çok önceden başladıklarını belirtti. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Sayın Kalkınma Bakanlığı ile birlikte çalışarak Mustafa İsen ise Cumhurbaşkanlığı’nın bu BAŞLADIK.” e-yazışma’nın altyapısını hazırladıklarını yapının en üst merkezi olduğunu, bu yapıve 6 kurumda pilot uygulamaya başladıklarını laşma içinde Kızılay’ın Çankaya’ya, Keçiören’in anlatan Tural, Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nda Kızılay’a, Kızılcahamam’ın Keçiören’e bakarak kendisini test çalışmalarının başarıyla tamamlandığını ve iki kuru- dizayn ettiğini belirtti. İsen, “Cumhurbaşkanlığı olarak mun bugün itibarıyla e-yazışmaya resmi olarak başladığını biz bu misyonumuza çok dikkat ediyoruz. Yaptığımız her belirtti. işin, Cumhurbaşkanlığına yakışır, topluma örnek olmasına özen gösteriyoruz.” dedi. İsen, e-yazışma’yı da bu İLK KULLANICILAR CUMHURBAŞKANLIĞI VE şekilde ele aldıklarını ifade ederek, böyle bir uygulamanın DIŞİŞLERİ OLDU varlığını bazı kamu kurumlarının bildiğini, ancak toplumun Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Naci Koru da yıllar- diğer kesimleri tarafından da tatbik edilir hale gelmesi dır hayalini kurdukları bir sistemin hayata geçmesinden gerektiğini vurguladı. nisan 2014 /63 /SEKTÖRDEN VODAFONE’DAN DİJİTAL DÖNÜŞÜM VODAFONE TÜRKİYE, ÖDEME SİSTEMLERİNİ 4 AŞAMADA DİJİTALLEŞTİRECEK MOBİL ÖDEME PROGRAMI’NI TANITTI. PROGRAM ÖDEMELERDE KOLAYLIK SAĞLAMASI İLE DİKKAT ÇEKİYOR. “Daha iyi bir gelecek için iletişim teknolojileri ile Türkiye’de törde domino etkisi yaratacağının altını çizdi. Öğüt, güvenherkese ilham vermek” misyonu ile Dijital Dönüşüm liğin ve özgürlüğün aynı anda çok kritik olduğu alışveriş ve Hareketi’ni başlatan Vodafone Türkiye, katma değer yara- finansal ihtiyaçlar karşılanırken; nakit paradan, kredi kartacak inovasyon yatırımlarına bir yenisini ekliyor. Vodafone tından, banka kartından, cüzdandan bağımsız bir hayat için Türkiye bu kapsamda, ödeme sistemlerine yeni bir soluk geti- Vodafone Cep Cüzdan servisi çatısı altındaki çözümlerin, recek olan “Mobil Ödeme Programı”nı hizmete aldı. hem bireylerin hem de ticari kurumların iş ve özel yaşam Vodafone Türkiye, ödeme sistemlerini 4 aşamakalitesini çok ileriye taşıyacağını kaydetti. da dijitalleştirecek Mobil Ödeme Programı Öğüt şöyle devam etti: “Mobil ödeme işlem hacVODAFONE kapsamında; “ödeme sistemlerine sosyal minin 2017’de 1 trilyon dolar düzeyinde olması TÜRKİYE İCRA entegrasyon”, “kamera özelliği taşıbekleniyor. Buradan hareketle, dijital dönüşüyan tüm cihazları kapsayacak şekilde mün en önemli aşamalarından birinin günlük KURULU BAŞKANI QR kod ile ödeme”, “banka bağımGÖKHAN ÖĞÜT: “MOBİL hayatımızın içinde sıklıkla yer alan ödeme sız ödeme modeli” sağlayacak ve sistemlerinin dijitalleşmesi olduğunu görüÖDEME İŞLEM HACMİNİN yoruz. Geçen sene Mobil Dünya Kongresi Multinet ile de stratejik bir işbirliğine giderek yaygın bir geçerlilik ağı suna2017’DE 1 TRİLYON DOLAR 2013’te Cep Nakit Kart ile sağlanan tüm cak. Vodafone Türkiye bu şekilde ilk kolaylıkları mobil platforma taşımak için herDÜZEYİNDE OLMASI olarak Multinet ile anlaşmalı işyerlerinin kes tarafından kullanılabilecek kolaylığı sağlaBEKLENİYOR.” mobil ödeme sistemine kazandırılmasını yan bir mobil cüzdanı tüketicilerimize sunacağısağlayacak. mızı duyurmuştuk. Geçen bir yıl içinde bu amacıVodafone Türkiye’nin Mobil Ödeme Programı mıza ulaştık ve işbirliklerimizle Vodafone Cep Cüzdan’ı ile ilgili bilgi veren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı hayata geçirdik. Uygulamanın, iBeacon teknolojisine yanıt Gökhan Öğüt, Vodafone Cep Cüzdan servisinin dijital verme özelliği gibi katma değerli dünyada ilk olan yeniliklerle dönüşümün en önemli aktörü olarak mobil ödeme sis- gelişmesini sağladık. Şimdi de tam bir yıl sonra aynı platformtemlerine yeni bir soluk getireceğini ve alışveriş kültürünü da, Vodafone Cep Cüzdan’daki yeni çözümleri kapsamlı bir değiştirerek başta perakende olmak üzere pek çok sek- programla lanse etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.” 64 / www.baglantinoktasi.com.tr YÜKSEK HIZLI TREN SEFER SAATLERİ ANKARA - ESKİŞEHİR Ankara Sincan Polatlı Eskişehir 91021 91019 91017 91015 91013 91009 91007 91005 İstasyon 91003 91001 YÜKSEK HIZLI TREN SEFERLERİ 06:45 08:10 09:10 11:00 12:45 15:00 16:30 18:00 19:00 21:00 07:06 08:31 -- 11:21 13:06 15:21 16:51 18:21 19:21 21:21 07:24 08:49 -- 11:39 -- 15:39 -- -- 19:39 -- 08:15 09:40 10:40 12:30 14:15 16:30 18:00 19:30 20:30 22:30 Bursa bağlantısı Kütahya bağlantısı ESKİŞEHİR - ANKARA 91022 91020 91018 91016 91014 91010 91008 91006 91004 İstasyon Eskişehir Polatlı Sincan Ankara 91002 YÜKSEK HIZLI TREN SEFERLERİ 06:45 07:45 09:00 11:15 12:45 15:00 16:35 18:15 19:00 21:00 07:35 08:35 09:51 12:06 07:55 08:55 -- -- 15:51 -- -- 19:51 -- 12:26 13:56 16:11 17:46 19:26 20:11 22:11 08:15 09:15 10:30 12:45 14:15 16:30 18:05 19:45 20:30 22:30 Bursa bağlantısı Kütahya bağlantısı ANKARA - KONYA Ankara Sincan Polatlı Konya 91215 91213 91211 91209 91207 91205 İstasyon 91203 91201 YÜKSEK HIZLI TREN SEFERLERİ 07:00 09:35 11:20 13:00 15:30 17:00 18:30 20:45 07:21 09:56 -- 10:17 --- 13:21 15:51 -- -- -- 18:51 21:06 -- 19:12 21:27 08:52 11:30 13:10 14:52 17:22 18:50 20:25 22:40 Karaman bağlantısı Ereğli bağlantısı KONYA - ANKARA 91216 91212 91214 91208 91210 91206 91204 İstasyon Konya Polatlı Sincan Ankara 91202 YÜKSEK HIZLI TREN SEFERLERİ 07:00 08:30 10:30 12:15 14:30 16:00 18:15 20:30 09:42 -- 08:31 10:02 -- -- 15:42 -- 19:27 21:42 13:43 16:02 -- -- 19:47 22:02 08:50 10:21 12:15 14:02 16:21 17:45 20:06 22:21 Karaman bağlantısı Ereğli bağlantısı ESKİŞEHİR - KONYA - ESKİŞEHİR Bursa bağlantısı Kütahya bağlantısı 16:00 10:00 18:00 Konya Eskişehir 91303 08:00 91301 91004 İstasyon Eskişehir Konya 91302 YÜKSEK HIZLI TREN SEFERLERİ 09:35 18:55 11:35 20:55 bulmaca» eyyüp ceylan Görüngü bilimi Kıskançlıktan doğan davranış Bir tür hamur işi Şakul (fiz.) Bir tür afet Demir çekme özelliği olan Nitelik Vilayet Çevreye özgü söyleyiş özelliği İki ucu açık küçük boru Büyükbaş hayvan Düzgün ve iyi konuşan Geri verme Önde gelen Maddenin en küçük parçası Geri karşıtı Duvara sokulan bir araç Manganez’in simgesi Kısaca Hollanda Bir soru eki Malca (esk.) Kısaca ham protein Üstün (esk.) Geçmişteki izler Valide Gündelikle çalışan işçi Pay ederek dağıtmak Bir gezegen Cennet‐cehennem arasındaki yer Bir nota Evren İhsas Soğukla sıcak arası Rubidyum’un simgesi Yapılan iş, edim, fiil İnleme, inilti (esk.) Utanma Önceleme Bir derin uyku Bir gıda maddesi Eşek sesi Davranış, tavır Kusurlu, lekeli (mcz.) Kırmızı Ambalaj için kullanılır Hayvan yürütme sözü Toprak Mahsulleri Ofisi (ksc.) Dolanlı Cet Eğreti, ödünç Ruhla ilgili Ses uyumu Bir nota Kısaca kiloamper Gözleri görmeyen Kari Kısaca kilometre Güç, kuvvet Cömert İki elemanlı mermer yapıştırıcısı İşaret 66 / www.baglantinoktasi.com.tr Resimde gördüğünüz ünlü teknik direktörümüz
© Copyright 2024 Paperzz