Ekonomi 3 Muhasebe 5 Gündem HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Parti Meclisi'nin ardından dün de milletvekilleriyle biraraya geldi.Toplantıda söz alan Kamer Genç, Cumhurbaşkanlığı’na aday olmak istediğini açıkladı.Parti Genel Merkezi'nde toplanan CHP Meclis Grubu toplantısı yedi saat sürdü. Toplantıda sadece seçim değerlendirmesi değil, Cumhurbaşkanlığı seçimi de değerlendirildi ve ağırlıklı olarak ''cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi adayımızı çıkaralım'' görüşü benimsendi.Eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın, ''Yerel seçimlerde çılgınca hatalar yapıldı. Parti tazelenmeli'' çıkışının ardından gerçekleşen toplantıda, gözler Baykal'daydı. Toplantıda söz alan Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Cumhurbaşkanlığı’na aday olmak istediğini belirterek, “Yurtiçinde yurtdışında nereye gitsem herkes beni Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyor. AK Parti’nin hakkından ben gelirim. Partim izin verirse aday olmak istiyorum. Seçimi alacağıma da inanıyorum” dedi. ntalya'da 2016 yılında yapılacak EXPO Fuarı'nın sergi alanındaki hizmet binası, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in katılımıyla hizmete girdi.Aksu İlçesi'ndeki EXPO alanında gerçekleştirilen törene Bakan Eker'in yanı sıra, Vali Sebahattin Öztürk, Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Menderes Türel, Ak Parti Antalya Milletvekili Hüseyin Samani ile 23 Nisan dolayısıyla çeşitli ülkelerden Antalya'ya gelen çocuklar, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri katıldı.Törende konuşan Bakan Eker, Türkiye'nin ilk EXPO'su için Antalya'yı tercih etmelerinin sebepsiz olmadığını kaydetti. EXPO ile ilgili çalışmaların hızla devam ettiğini dile getiren Bakan Eker, "23 Nisan 2016'da Antalya dünyaya emsal teşkil edecek, örnek teşkil edecek muhteşem bir etkinliğin açılışına sahip olacak. Altyapı çalışmaları hızla sürüyor. EXPO alanı iki dere arasında yer alıyor, bu konuyla ilgili sedde çalışmaları büyük ölçüde tamamlandı. İzolasyon yapıldı, yol üstü çalışmaları yapılıyor" dedi. C A ANTALYA DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK ümrük ve Ticaret Bakanlığı, piyasadaki her ürün grubunda olduğu gibi tablet bilgisayar ve cep telefonu gibi ürünlerde de önemli kalite farkları bulunduğunu belirterek, tüketicileri piyasa fiyatının oldukça altında satılan ürünlerin kalitesi konusunda uyardı.Bakanlıktan yapılan açıklamada, son zamanlarda, çeşitli televizyon ve radyo kanallarında fiyatı piyasaya göre çok düşük bilgisayar, cep telefonu ve benzeri teknolojik ürün reklamlarına yer verildiğinin gözlemlendiği ifade edildi.Bu tür ürünlerin satışı ve teslimatı aşamalarında önemli tüketici mağduriyetlerinin yaşandığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi."Piyasadaki her ürün grubunda olduğu gibi, tablet bilgisayar, cep telefonu gibi ürünlerde de önemli kalite farkları vardır. Bu yüzden tüketiciler, piyasa fiyatının oldukça altında satılan ürünleri değerlendirirken bu ürünlerin kalite düzeyinin de pahalı olanlardan farklı olabileceğini göz önünde bulundurmalıdırlar. G onom Topbaş’dan Konut müjdesi HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 22 NİSAN 2014 Salı 8 KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net İPTAŞ'ın Hadımköy'de yaptığı 10 bin sosyal konut projesinin bin 544 konutluk ilk etap kuraları çekildi. Yaklaşık 80 bin kişiden başvuru geldiğini belirten Topbaş, yüksek tale bin kendilerine duyulan güvenin göstergesi olduğunu söyledi. Topbaş, dar gelirlilere yeni bir 10 bin konutluk projenin daha müjde sini verdi. İstanbul'da çok ciddi sosyal konut ihtiyacı olduğunu ve görevlerinin bu sorunu çözmek olduğunu belirten Başkan Topbaş, özel inşaat sektörüne de 'Sosyal konuta yönelin' tavsiyesinde bulundu. K Bayezid asya ve avrupayı BAŞÇI'YA KIRIK NOT Erdem Başçı Merkez Bankası'ndaki üçüncü yılını doldurdu. Enflasyonda sınıfta kalan, yüksek faiz politikasını sürdüren Başçı döneminde ülke sıcak para cenneti oldu. BiRLESTiRECEK Tarihi projenin ilk adımı Başbakan Erdoğan'dan Marmaray'dan sonra, İstanbul trafiğini rahatlatacak İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi'nin tünel açma işlemi başladı. Avrasya Tüneli Projesi'yle, Göztepe-Kazlıçeşme arasındaki yolculuk süresi 15 dakika olacak. Yıldırım Bayezid isimli tünel açma makinesi Boğaz'ın altında günde 10 metre kazı yapacak. armaray'ın kardeşi, 'İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi (Avrasya Tüneli)' projesinin tünel açma işlemi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla başlatıldı. İstanbul Boğazı Karayolu Geçiş Projesi, Asya ve Avrupa yakalarını, deniz tabanının altından geçen bir karayolu tüneli ile birbirine bağlayacak. Avrasya Tüneli Projesi'yle, Göztepe-Kazlıçeşme arasındaki yolculuk süresi 15 dakikaya kadar inecek. Avrasya Tüneli tamamlandığında iki kıta arasında 4 karayolu geçişi olacak. M 9 Nisan 2011'de Merkez Bankası başkanlığı koltuğunu, Durmuş Yılmaz'dan devralan Erdem Başçı dördüncü yılına 'kötü karne'yle girdi. Geçen üç yılda uyguladığı yüksek faiz politikasıyla ülkeyi sıcak para cenneti yapan ve büyümede fren yaptıran Başçı'nın önümüzdeki iki yılı da zorluklarla dolu. 2008 küresel krizinin etkilerinin azalmaya başladığı dönemde koltuğu devralan Başçı, özellikle enflasyon ve faiz politikasında sınıfta kaldı. 1 ENFLASYON KATLANDI Merkez Bankası'nın öncelik alanı olan fiyat istikrarında Başçı başarısız oldu. Durmuş Yılmaz'ın Mart 2011'de yüzde 3.99 olarak devrettiği yıllık enflasyon, Mart 2014 itibarıyla yüzde 8.39'a çıktı. Başçı ne enflasyon ne döviz kuru tahminini doğru yaptı. Başçı'nın ilk üç yılında dolar yüzde 40 yükselerek 1.52'den 2.13 liraya ulaştı. Aynı dönemde euro ise yüzde 34'lük artışla 2.18'den 2.92 liraya fırladı. Dolardaki yükselişi durdurmak için faiz silahına sarılan, piyasaların dahi beklemediği oranda artışa giden Başçı yine de doları indiremedi. YÜKSEK FAİZ SICAK PARA Başçı'nın yüzde 8.69 olarak devraldığı gösterge faiz 9.72'ye çıktı. Hatta martta bu oranlar yüzde 12'yi buldu. Politika faizini yüzde 6.25'ten devralan Başçı, bunu 10'a çıkarıp rekor kırdı. Merkez Bankası'nın borç verme faizi de yüzde 9'dan 12'ye çıktı. Yüksek faiz politikası ülkeyi sıcak para cenneti yaptı. Bu dönemde Türkiye'ye 75 milyar doların üzerinde sıcak para BORSA girdi. Başçı'nın tek başarısı döviz rezervini 128 milyar dolara çıkarmak oldu. EN KRİTİK PARA KURULU Ocak ayında olağanüstü toplantıya çağırdığı Para Politikası Kurulu (PPK) ile faizleri sert bir biçimde yükselten Erdem Başçı için 24 Nisan da kritik bir öneme sahip. Seçimlerden sonra belirsizliğin ortadan kalkmasıyla birlikte yabancılar Türkiye'ye akın etmeye başladı. 5 milyar dolara yakın para girişiyle küresel piyasalardaki bozulmaya rağmen Borsa İstanbul yükseldi, dolar düştü, faizler indi. DÜNYADA 2. SIRADA Yıldırım Bayezid adı verilen Tünel Açma Makinesi, Almanya'da özel olarak üretildi. Deniz tabanı altında yapılan kazı çalışmaları, bu projeye özel olarak tasarlanan tünel açma makinesi (Tunnel Boring Machine-TBM) ile gerçekleştiriliyor. Herrenknect tarafından Almanya'da üretilen TBM'nin montaj işlemleri Türkiye'de gerçekleştirildi. Anadolu yakasında çalışmaya başlayan tünel açma makinesi, deniz tabanının yaklaşık 25 metre altından toprağı kazarak ve iç çeperleri oluşturarak ilerliyor. Günlük ilerleme hızı ise ortalama 8-10 metre olacak. TBM, bentonit bulamacı kullanan tünel açma makineleri arasında 11 bar arın basıncı ile dünyada 2. sırada, 13,7 metre kazı çapı ile dünyada 6. sırada yer alıyor. güzergâhta yolculuk süresi 100 dakikadan 15 dakikaya kadar inerken güvenli ve konforlu yolculuk imkânı sağlanacak. DEVLETE SIFIR MALİYET Proje yatırımı için kamu hiçbir harcamada bulunmayacak. İşletme süresinin tamamlanması ile Avrasya Tüneli kamuya devredilecek. Proje yap-işlet-devret modeliyle, yaklaşık 1,3 milyar dolarlık finansmanla gerçekleştirilecek. Yatırım için 960 milyon dolarlık uluslararası kredi sağlandı. 285 milyon dolarlık öz kaynak Yapı Merkezi ve SK E&C tarafından temin edildi. 100 DEĞİL 15 DAKİKA Avrupa ve Asya yakalarında toplam 9,2 kilometrelik güzergâhta ise yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları yapılacak. İstanbul'da trafiğin çok yoğun olduğu Şüheda YILDIRIM’ın Haberi ankalar, kullanılmayan mevduat hesaplarını kapatmayan müşterilerinde hesap işletim ücreti alacak. Kullanılmayan hesapları kapatmak için son tarih ise 28 Nisan.Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, 28 Mayıs'ta yürürlüğe girecek olan yeni Tüketici Kanununa dikkat çekerek, "6502 sayılı kanun yürürlüğe girecek. Burada bankalarla ilgili bazı önemli hususlar var" dedi ve şöyle açıkladı: "Artık bankalar tüketicilere aidatsız kredi kartı çıkartmak zorunda oldukları gibi, haber vermeden, onay vermeden tüketicilere bir takım ücretler tahakkuk ettiremeyecekler. B Şaşkın şaşkın bakıyorlar Ali Babacan, az vergi ve az harcama sisteminden bahsettiğinde, bazı ülke liderlerinin şaşkın şaşkın baktığını söyledi. ürkiye'nin büyümesinde özel sektörün üstlendiğe göreve vurgu yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yurt dışında az vergi ve az harcama sisteminden bahsettiğinde, 'ekonomi büyüyecekse ben büyütürüm' mantığında olan bazı ülke liderlerinin kendisine şaşkın şaşkın baktığını söyledi. Çok büyük oranlarda vergi toplanan bir modeli istemediklerini ifade eden Babacan, vergilerin ekonomik büyümeye etkisinin yüzde 27 olduğunu belirtti. T REFORM İHTİYACIYI ORTAYA ÇIKTI Ali Babacan, 'Az vergi toplansın, az harcansın ve mümkün olduğu kadar özel sektöre alan açalım ki ülke kaynakları daha verimli kullanılabilsin' dedi. Mayıs ayından bu yana Türkiye'nin ciddi bir algı sorunu olduğunu belirten Babacan, 'Bu algının ciddi bir güven sorununa dönüşmesini engellememiz gerekiyor. & Artık Ekonomi Gazetesini twitter & facebook’dan okuyabilirsiniz 2 Ekonomi 22 NİSAN 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA alkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Önümüzde yeni bir dönem var ve başarılarla kendimizi mutlu hissedip rehavete kapılırsak tuzağa düşeriz" dedi.Yılmaz, İpekyolu Kalkınma Ajansının (İKA) ev sahipliğinde, Zeugma Mozaik Müzesi konferans salonunda düzenlenen "2. Kalkınma Ajansları Konferansı"nın kapanış toplantısında, Türkiye'nin son 12 yılda elde ettiği gelişimi anlattı.Türkiye'nin son 12 yılda her açıdan daha kalkınmış ülke haline geldiğini belirten Yılmaz, ülkenin, geçen yıl itibariyle 820 milyar dolarlık ekonomiye ulaştığını hatırlattı.Kişi başı milli gelirin 10 bin 700 doları aştığını vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu: "Ekonomimizi büyütmüşüz güzel ama bu geliri adil bir şekilde dağıtıp yoksulluğu ve işsizliği azaltabildik mi? Bütün bunlara baktığınız zaman yine Türkiye'de çok önemli başarı görüyoruz. Dünyada son 10 yılda gelir dağılımını iyileştiren en iyi ülkelerden biri Türkiye oldu. Hem ekonomiyi bu kadar büyütüp hem de gelir dağılımını iyileştirmek kolay bir iş değil.” K ÖNÜMÜZDE ye n i b i r dönem va r önetim Y kalitesinin sürdürülebilir kalkınmaya ilave edilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti: "İyi bir yönetim ve işleyen sistem kuramazsanız ekonomik gelişmeyi sağlayamazsınız. Ayrıca sosyal etkileşim ve çevre konusunda hak ettiğiniz yere gelemezsiniz. Yönetim konusunda da son 12 yılda Türkiye'de ciddi adımlar atıldığını görüyorum. Türkiye vesayetçi bir sistemden normal demokrasiye dönüştü. İnsanların inandıkları gibi yaşayamadığı bir ortamda yenilikçi ve gelişmiş ekonomik yapı kuramazsınız. İnsanların özgür bir şekilde tartışamadığı, fikirlerini rahat ifade edemedikleri ortamda teknolojiyi ve girişimciliği geliştiremezsiniz. Demokrasi, temel hak ve özgürlükler ile fikir hürriyetinde attığımız adımlar aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma adına çok büyük başarılar olarak tarihe geçti." "Yeni reformlara ihtiyacımız var" ılmaz, son 10 yılda izlenen sosyal politikalarla yoksulluğun azaldığına işaret etti.Yılmaz, AK Parti öncesi günlük harcaması 4 dolar 30 sentin altındaki nüfusun yüzde 30'un üzerinde olduğunu anlattı. Y Türkiye'nin dev projeleri için Hazine garantisi formülü devrede Asgari yatırım tutarı 1 milyar liranın üzerinde olan yap-işletdevret projeleri ile Sağlık ve Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen 500 milyon doların üzerindeki proje borçlarına Hazine garantisi geldi. Haberturk'ten Deniz Çiçek'in haberine göre, Amaç Hazine desteği ile dev bütçeli projelerin finansman bulmasını kolaylaştırmak. Artık adı Yavuz Selim olarak açıklanan 3. köprü ve 3. havalimanı gibi projelerde sorun çıkarsa devlet hemen yetişecek. Devlet dev bütçeli projelere garanti verdi Yılmaz, Türkiye'nin son yıllarda elde ettiği başarıyı devam ettirmesi gerektiğinin altını çizdi. ürkiye'nin dev projeleri için T Hazine garantisi formülü devrede. Dün Resmi Gazete'de yayınlanan 'Hazine Müsteşarlığı Tarafından Gerçekleştirilecek Borç Üstlenimi Hakkındaki Yönetmelik'e göre asgari yatırım tutarı 1 milyar lira olan yap-işlet-devret projeleri ile Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları tarafından yürütülen asgari tutarı 500 milyon lira olan yap-kiraladevret projelerinde sözleşmenin süresinden önce feshedilerek tesisin ilgili idareler tarafından devralınması durumunda Hazine 'borç üstlenim taahhüdü' verebilecek. YÜZDE 100'E KADAR DESTEK SAĞLANACAK Türkiye'de ilk kez uygulanan bu yöntemde Hazine garantisinin toplam üst limiti 3 milyar dolar olacak. Ancak şu ana kadar ilana çıkmış projelerin bu sınırdan muaf tutulacağı belirtildi. Bu da 3. köprü, 3. havalimanı gibi projelerin finansman sıkıntısı yaşaması halinde, Hazine'nin imdada koşacağı anlamına geliyor. 2001 ekonomik krizinin ardından kısıtlanan Hazine garantisi sistemi yeni uygulamada artık dev projelerin tamamlanması için ilgili şirket ve kamu kurumlarına borç garantisi desteği verilmesi çerçevesinde uygulanacak. Hazine, sözleşmenin feshedilmesi halinde, projeye yönelik her türlü mali yükümlülüğü kısmen ya da tamamen üstlenecek. Söz konusu proje de ilgili kamu kurumuna geçmiş olacak. Hazine, sözleşme şirketin kusuru nedeniyle feshedilmişse borcun yüzde 85'ini üstlenecek. Ancak borç üstlenim oranı, şirketin kusuru dışındaki hallerde yüzde 100'ü bulacak. Şirketin projede kullanmayı taahhüt ettiği öz kaynağın finansmanı için kullanacağı krediler, kusuru nedeniyle ortaya çıkan maliyet artışları ya da nakit ihtiyacı için temin edilecek krediler, bu kapsama girmeyecek. GEÇMİŞTEKİ GARANTİLERDEN FARKI NE? Bundan öncekiler alım veya geçiş ücreti gibi garantileri ya da kamunun projelerini kapsıyordu. Yeni durumda Hazine direkt olarak büyük projelerin tamamlanmaması halinde borcu yüklenecek. HANGİ PROJELERE GARANTİ VERİLDİĞİ BİLİNEMEYECEK Projeleri için finans desteği isteyen kamu kurumları, Hazine'ye yazılı başvuracak ve bu talep, finans talep eden bakanın teklifi ile Bakanlar Kurulu'na sunulacak. Bakanlar Kurulu, Hazine'nin kararına göre onay verirse, ilgili borç üstlenim anlaşması imzalanacak. Ancak, imzalanan borç üstlenim anlaşmaları Resmi Gazete'de yayınlanmayacak. Kamuoyu hangi Türkiye'nin değişim iradesini de sürdürmesi gerektiğine işaret eden Yılmaz, "Önümüzde yeni bir dönem var ve başarılarla kendimizi mutlu hissedip rehavete kapılırsak tuzağa düşeriz. Ülkelerin, 'orta gelir tuzağı' dedikleri tuzak var. Belli bir seviyeye kadar gelip sonra o seviyede uzunca bir süre kalma riskini bertaraf ettirebilmemiz için mutlaka reform irademizi devam ettirmemiz lazım. Bazı hedeflere ulaştıysak onları takdir edelim ama yeni hedefler koymamız gerekir" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin gelecek 10 yılda ikinci bir sıçramayı yapması gerektiğini anlatan Yılmaz, "Türkiye'nin 2023 hedefine yönelik ikinci bir atılım ve dönüşüm yaşaması lazım. Ekonomik politikalarımızda bazı yeni reformlara ihtiyacımız var. Teknoloji ve bilginin daha fazla katma değere dönüştüğü ekonomik yapıyı hedeflememiz gerekiyor." Konuşmaların ardından İKA Yönetim Kurulu Başkanı ve Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş, Yılmaz'a hediye verdi. Toplantının ardından katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.AA projelere Hazine garantisi sağlanacağını öğrenemeyecek. YÜKLENİLEN TUTAR DIŞ BORÇ OLARAK GÖRÜLECEK Uygulama kapsamında yurtdışından temin edilen krediler de olacak. Hazine'den borç üstlenimi istenilmesi halinde, ilgili kreditör tarafından ödenmesi gereken tutar müsteşarlığa bildirilecek. Hazine de bu tutar üzerinden 'devlet dış borç kaydı' oluşturacak. Söz konusu yönetmelik başta 3. havalimanı, 3. köprü, Gebzeİzmit Otoyol projesi ve Kanal İstanbul olmak üzere milyar dolarlık projeleri kapsayacak. 8 ilde yapılacak eğitim kampusları ve 15 ilde yapılacak şehir hastaneleri de yeni yönetmeliğe dahil olacak. İŞTE TÜRKİYE'NİN 5 DEVİ 3. HAVALİMANI PROJESİ İhale bedeli: 22.1 milyar Euro GEBZE-İZMİT OTOYOL PROJESİ İhale bedeli: 6 milyar dolar 3. KÖPRÜ PROJESİ İhale bedeli: 2.5 milyar dolar 15 ŞEHİR HASTANESİ PROJESİ 20 milyar liraya mal olacak EĞİTİM KAMPUSLARI 8 ilde gerçekleştirilecek. 22 NİSAN 3 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Yatırım çekme milli takımı aşbakanlık Yatırım Destek ve B Tanıtım Ajansı’nın (Başbakanlık Yatırım Ajansı), Türkiye’de yatırım yapmış uluslararası kuruluşların temsilcileri ve Türk iş dünyasının önde gelen isimlerinden oluşturduğu “Yatırım çekme milli takımı” Türkiye’deki iş ortamına yönelik algının iyileştirilmesi ve pekiştirilmesi amacıyla Washington ve New York’ta 6 ay aradan sonra ikinci kez önemli bir ‘road show’ düzenledi. Başbakanlık Yatırım Ajansı Başkanı İlker Aycı, Türk heyetini ‘yatırım çekme milli takımı’ şeklinde nitelendirerek, “Türkiye’de son dönemdeki siyasi atmosfer ve Twitter’ın kapatılması gibi gelişmeler yatırımcıların kafasında birçok soru işaretleri uyandırmış durumda. Hatta bazılarında çeşitli endişler var. Bunu Gezi olaylarıyla birleştiren bir kesim bile var. Biz yanlış bilgiler varsa onları düzelterek, asıl olarak uzun vadede Türkiye’deki yatırım ortamının cazibesini anlatıyoruz. Tabii son gelişmeler işimizi zorlaştırıyor ancak önemli olan bir maç kazanmak değil, şampiyon olmak. Biz yatırım çekmeye uzun soluklu bakıyoruz, mottomuz şampiyonluk. Yatırımcının ve Türkiye’nin her zaman kazandığı bir ortam oluşturmak ana 4 MİLYON hedefimiz” dedi. ABD merkezli sivil toplum kuruluşu Business Council for International Understanding (BCIU) işbirliğinde gerçekleşen zirveye Türkiye’den gönüllü olarak, Demsa ve Mediasa Başkanı Demet Sabancı, 3M Kamu İlişkilerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Jeff rey Rageth, Baker McKenzie Türkiye Yönetici Ortağı Daniel Matthews, EBRD Türkiye Direktörü Michael Davey, Mitsubishi Corp Kıdemli Başkan Yardcımcısı ve Türkiye Genel Müdürü Hiroshi Miyoshi, YASED Başkan Vekili Akın Kozanoğlu ve Yapı Kredi Baş Ekonomisti Cevdet Akçay katıldı. gelişmeler bütün bunlar yaşanmadan olsaydı. Dünyada aslında sosyal medya için tam olarak oluşturulmuş bir regülasyon yok. Her ülkenin üzerinde anlaştığı bir takım standratlar yok. Dolayısıyla biz yatırımcılara, ‘Son 12 yılda birçok alanda ciddi reformlar geliştiren, ekonomik olarak bir sıçrama gerçekleştiren Türkiye’nin sosyal medya konusunda da, devletin milli güvenlik haklarının, bireyin erişim haklarının ve servis sağlayan şirketlerin güvenliğinin sağlanacağı bir yol bulacağından hiç şüphemiz yok. Türkiye yatırım ortamının daha da iyileştirilmesi ve şeff af ve hızlı bir hukuk sisteminin kurulması konusunda yeni bir reform süreci içinde diyoruz.” Tedbir ile politikayı ayırmak lazım ABD merkezli uluslararası yatırımcıların temsilcileri ve medya mensuplarıyla bir araya gelen Türk heyetine yöneltilen sorular, başta Twitter ve Youtube gibi sosyal paylaşım sitelerine erişimin engellenmesi, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ile içki satışına yönelik düzenlemeler konusunda yoğunlaştı. Yaptıkları işin aslında ‘yatırım diplomasisi’ olduğunu kaydeden Aycı, “Türkiye’deki yatırım ortamına ilişkin dış algının iyileştirilmesi için inisiyatifi ele almak istedik. Direk Türkiye’ye yatırım yapan uluslararası şirketlerin deneyimlerini paylaştıkları bir heyet oluşturduk. 6 ayda 1 bu ziyaretleri tekrar edeceğiz. Twitter ve Youtube gibi sosyal medyaya erişiminin engellenmesiyle ilgili soruları doğal karşıladıklarını belirten Aycı şöyle konuştu: Kendimizi unutturmadan, gelişmeleri birinci elden aktararak, yatırımcıları en doğru şekilde bilgilendireceğiz. Bunun ve tabii ki Türkiye ekonomisinin sağlam duruşunun olumlu sonuçlarını şimdiden almaya başladık. Türkiye 2013 yılında yüzde 8’lik artış sağlayarak 9.5 milyar dolar sıfırdan (greenfield) yatırım çekerek 19. sırada yer almıştır ve önceki yıllara göre küresel sıralamadaki yerini de yükseltmiştir. “Öncelikle tedbir ve politikayı birbirinden ayırmak lazım. Türkiye’de seçim sürecinde yaşananlar kalıcı politikalardan çok tedbir niteliğinde. Twitter ile ilgili son günlerde oldukça olumlu gelişmeler oldu. Ama keşke bu 3 ayda 5.4 milyar dolar geldi İkinci kez düzenlenen yatırım road showu’nun ilki geçen yıl ekim ayında gerçekleşmişti. Her ikisinde de Türk iş dünyasının yerli ve yabancı temsilcileri ABD’li yatırımcılara Türkiye’yi ve iş ortamını anlattı. Öte yandan aralık-ocak ve şubat ayında 5.4 milyar dolar doğrudan yatırım çektik. Sadece Ocak ve Şubat 2014’de doğrudan yabancı sermaye girişimiz yüzde 28 arttı” diye konuştu. Demet Sabancı’ya ortaklık teklifi Heyetin Washington’daki toplantısında Demsa ve Mediasa Başkanı Demet Sabancı’ya ABD merkezli uluslararası bir otel zincirinden ortaklık teklifi geldi. Konuya olumlu baktıklarını belirten Sabancı, “Şimdilik adını açıklamamız doğru olmaz. Ancak birlikte Türkiye’deki fırsatlara bakmak üzere yeniden bir araya gelmeye karar verdik. Başbakanlık Yatırım Ajansı ile bu heyetin içinde yer almak çok büyük bir gurur vesilesi. Türkiye’ye ilgi çok fazla, hatta çok yakından takip ediyorlar. Ancak bu şekilde gelip bizzat anlatmak kadar yatırımcıları Türkiye’ye getirmek ve kendi gözleriyle Türkiye’deki potansiyeli görmelerini sağlamak çok önemli. Çünkü kendileri görünce karar vermeleri çok daha kolay ve çabuk oluyor” diye konuştu. Türkiye’ye yönelik büyük bir algı açığı var Yatırım diplomasisi olarak gördükleri bu road show’ların siyasiler tarafından da yapılması gerektiğini kaydeden Yapı Kredi Baş Ekonomisti Cevdet Akçay şunları söyledi: “Özellikle Avrupa’da Türkiye’yönelik hiçbir gelişmekte olan ülkeye olmadığı kadar büyük bir algı açığı var. Türkiye’ye yönelik olarak her kriz çok agresif fiyatlanıyor. Örneğin Merkez Bankası’nın düşük faiz politikası doğru bir politika olduğu için sürüyor. Hükümet baskısı nedeniyle değil. Ama bunun anlatılması lazım. Siyasilerin konuşmaları nedeniyle Merkez’in doğru politikaları güme gidiyor.” ağlık prim borcu bulunanlara af, taşeron işçilerle ilgili Sborçlarına düzenleme, yaş bekleyenler sağlık hizmeti ve Bağ-Kur af getirilmesiyle ilgili maddelerin Torba Yasa Tasarı'sına girmesi bekleniyor.Torba Yasa'nın Mayıs'ta Meclis'e gelmesi bekleniyor. Torba Yasa Tasarısı onlarca maddeden oluşuyor. Ancak bu maddelerin yasada yer alıp almayacağı henüz kesin değil. Posta'nın haberine göre 4 maddenin tasarıda yer alması kesinleşti. Bunlar, taşeron işçilere devlet güvencesi, emeklilikte yaş bekleyenlere düşük primle sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı, 4 milyon genel sağlık sigortası prim borçlusuna af ve Bağ-Kur borçlarının yeniden yapılandırılması.1 Ocak 2012'den itibaren yeşil kart uygulaması terk edilip Genel Sağlık Sigortası'na geçilmişti. Bu sistemle sosyal güvencesi olmayan 12.5 milyon kişinin gelir testi yaptırması gerekiyordu. Ancak bunlardan 4 milyonu gelir testi yaptırmadı.Ahmet ÇARHOĞLU-EKONOMİ BORÇLU İÇİN UMUT abacan, Boğaziçi Yöneticiler Vakfı (BYV) Özgün Yönetim Uygulamaları 2014 Zirvesi'nin açılışında, dünyanın yaşadığı son krize bakıldığında işin özünde güven krizini gördüklerini belirterek, ekonomik krizde pek çok büyük ve gelişmiş ekonominin görülmemiş miktarda mali genişleme uyguladığını, merkez bankalarının olağanüstü miktarlarda parasal genişlemeye gittiğini, fakat bunların hepsi yoğun bir şekilde uygulandığı halde sonuç alınmasının çok zor olduğunu kaydetti. B Bakan Eker: Antalya dünyaya örnek olacak A ntalya'da 2016 yılında yapılacak EXPO Fuarı'nın sergi alanındaki hizmet binası, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in katılımıyla hizmete girdi.Aksu İlçesi'ndeki EXPO alanında gerçekleştirilen törene Bakan Eker'in yanı sıra, Vali Sebahattin Öztürk, Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Menderes Türel, Ak Parti Antalya Milletvekili Hüseyin Samani ile 23 Nisan dolayısıyla çeşitli ülkelerden Antalya'ya gelen çocuklar, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri katıldı. ANTALYA DÜNYAYA EMSAL TEŞKİL EDECEK Törende konuşan Bakan Eker, Türkiye'nin ilk EXPO'su için Antalya'yı tercih etmelerinin sebepsiz olmadığını kaydetti. EXPO ile ilgili çalışmaların hızla devam ettiğini dile getiren Bakan Eker, "23 Nisan 2016'da Antalya dünyaya emsal teşkil edecek, örnek teşkil edecek muhteşem bir etkinliğin açılışına sahip olacak. Altyapı çalışmaları hızla sürüyor. EXPO alanı iki dere arasında yer alıyor, bu konuyla ilgili sedde çalışmaları büyük ölçüde tamamlandı. İzolasyon yapıldı, yol üstü çalışmaları yapılıyor" dedi. AĞAÇ DİKİM ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR EXPO alanında bina yapım çalışmalarının da devam ettiğini aktaran Bakan Eker, "Burada eski pamuk üretme istasyonunun binası için 2 milyon liraya yakın para ayırdık ki EXPO alanında bir merkezimiz olsun dedik. Ağaçların bir kısmının EXPO alanındaki yerleri, projeye uygun olarak geçen zaman içerisinde değişti. Projemiz bitti. Yani projenin 1100 dönümlük alan üzerine nasıl yerleşeceğine ait bir tasavvurumuz var artık" diye konuştu. ŞAKAYIK KÜLTÜR VARLIKLARI ARASINDA MÜSTESNA EXPO 2016 Antalya'nın sembol çiçeği 'şakayık'ın Antalya'daki kültür varlıkları arasında Babacan'dan önemli mesajlar müstesna yerini aldığını kaydeden Bakan Eker, "Hisarçandır Köyü bölgesinde, 40 dekarlık alanda doğal ortamda şakayık çiçeği var. Şakayık çiçeği Antalya EXPO'nun sembol çiçeği. Bununla ilgili proje unsurları, altyapı hızla devam ediyor. Bugün de bu binayı açmak suretiyle bir aşama daha kaydetmiş oluyoruz" dedi. EXPO HEM FIRSAT HEM İMTİHAN Dünyadaki 187 ülkeye EXPO'ya katılım için davet mektupları gönderildiğini ve şu an için 38'inden cevap geldiğini aktaran Bakan Eker, önümüzdeki aylarda bu sayının daha da artmasını beklediklerini vurguladı. EXPO'nun Antalya ve Türkiye için önemli bir fırsat, aynı zamanda bir imtihan olduğuna dikkati çeken Bakan Eker, bütün kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve tüm Antalya'nın bu konuda seferber olduğunu dile getirdi. 23 Nisan 2016 tarihinde başlayacak 'Çiçek ve Çocuk' temalı EXPO ile Antalya'ya kalıcı eserler kazandırılacağını da belirten Bakan Eker, 1100 dönüm alanda muhteşem eserler yapılacağını kaydetti. ÇOCUKLARA HEDİYELER VERDİ Konuşmaların ardından Bakan Eker ve beraberindekiler, EXPO 2016 Antalya Sergi Alanı Hizmet binasının kurdelesini kesti. Bakan Eker binanın hizmete açılması dolayısıyla girişe, 'Hizmet binamız Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker tarafından hizmete açılmıştır' yazılı plaket çaktı. Sonrasında binayı gezen Bakan Eker, 23 Nisan kapsamında yurtdışından gelen çocukların hediyelerini kabul etti, onlara çeşitli hediyeler verdi. Bu sırada Bulgaristan'dan gelen bir öğrenci Bakan Eker'e 'Bereket Şarkısı'nı seslendirdi. Bakan Eker, ardından EXPO 2016 Antalya Ajansı'nın Yönetim Kurulu Toplantısı'na başkanlık etti. Kudret ALTINDAĞ-EKONOMİ Başbakan Yardımcısı Babacan, "Ülkede güven ortamını sağlayabilmek, iyi işleyen hukuk sistemi ve yargı mekanizmalarıyla mümkün" dedi. Babacan, geçen sene mayıs ayından bu yana Türkiye'nin ciddi bir algı sorunu olduğunu belirterek, "Bu algı sorununun ciddi bir güven sorununa dönüşmesini engellememiz gerekiyor. Son bir yıldır yaşadıklarımız, Türkiye'nin reform konusunda da ne kadar şiddetli ihtiyacının olduğunu gösteriyor" dedi. BD'de ve Avrupa'da şirA ketlerin kasalarında yüksek miktarda nakit olmasına karşın şirketlerin yatırım yapmaktan geri durduğunu, tüketicilerin harcama yapmaktan çekindiğini belirten Babacan, yıllardır ekonomik kriz, finansal kriz derken güven krizinin aslında ne kadar büyük maliyete sebep olabildiğini canlı örneklerle yaşanıldığını söyledi. Hem kamu hem de özel sektörde güveni oluşturup ona sahip çıkabilmenin o güveni oluşturmak kadar önemli olduğunu dile getiren Babacan, markanın verilen bir söz ama iyi markanın tutulan söz olduğunu belirterek, pek çok gelişmiş ülkede acı reçetelerin uygulandığını, bazı ülkelerde bunun iyi anlaşıldığını, fakat bazı ülkelerde de bunun gerçekleşmediğini ifade etti. "Halkın alınan kararları sahiplenmediği ülkelerde, sokak gösterilerinden tutun da erken seçimlere, hükümet değişikliklerine varan tablo ile karşı karşıya kaldık" diyen Babacan, son dönemde dünya ekonomisinde bir miktar toparlanma görüldüğünü, özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından bu dönemin önemli olduğunu, geçen sene mayıs ayından bu yana gelişmekte olan ekonomiler için olumsuz bir beklenti bulunduğunu dile getirdi.G20 toplantılarında önce gelişmekte olan ekonomilerle ilgili olumsuz bir hava, sonra daha makule dönen değerlendirmeler gördüklerini bildiren Babacan, şöyle devam etti: "Tam bir yıl önce biz de Gezi olaylarıyla çakışacak şekilde gelişmekte olan ülke piyasalarında ciddi hareketlilik yaşandı. Biz o dönemde merkez bankalarının yeni bir politika duruşuna geçmesiyle beraber etkisi olacak demiştik. Geçmişle mukayese edildiğinde gelişmekte olan ülkelerin çok daha düşük borç stoğu, güçlü bankacılık sistemleri var. Pek çok gelişmekte olan ülkede esnek kur rejimi var. Ne olursa olsun, önümüzdeki 10 yılın gelişmekte olan ülkeler açısından büyüme hızı, gelişmiş ülkelere göre çok daha yüksek olacak. Dolayısıyla büyümek ve dinamizm isteyen şirketler 'ben nereye yatırım yapayım' diye düşündüğünde gelişmekte olan ülkeler önemli adres olacak. Türkiye'nin gelecek yıl G20'nin dönem başkanlığı yapacak, bunun için çok çalıştık, bu Türkiye için bir fırsat ve G20 toplantılarında iyi bir sınav vereceğiz." "Hukuk devleti değilseniz, demokrasi bir süre sonra kaos ya da totaliter anlayış getirebilir" Son bir yıldır yurt dışı algısıyla ilgili ciddi sıkıntılarını olduğunu belirten Ali Babacan, şöyle devam etti: "Geçen sene mayıs ayından bu yana Türkiye'nin ciddi bir algı sorunu var. Bu algı sorununun ciddi bir güven sorununa dönüşmesini engellememiz gerekiyor. Algıyı sadece iletişimle düzeltmeniz çok zor önce ürünün kendisi iyi olacak. Son bir yıldır yaşadıklarımız, Türkiye'nin reform konusunda da ne kadar şiddetli ihtiyacının olduğunu gösteriyor. 11 yıldır demokratikleşme, temel hak ve özgürlüklerde daha iyi uygulamalar ve hukuk devleti olabilmek için mücadele verdik ve veriyoruz ama arzu ettiğimiz noktada değiliz. Demokratikleşme Paketi ne ilk ne de son adımdı. Haklar ve özgürlükler konusunda sıkıntılarımız var. Hele de hukuk konusunda problemlerimiz çok büyük. Ülkede güven ortamını sağlayabilmek iyi işleyen hukuk sistemi ve yargı mekanizmalarıyla mümkün...Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir Türkiye arzu ediyoruz. Türkiye devlet politikası olarak bunu aslında belirlemiş. Avrupa Konseyine tam üye olmuşuz, AB sürecini başlatmışız ve evrensel hukuk normlarını baz alalım dediğimizde hangi normları referans alacağımız belli. Hukuk hem demokrasimiz hem de ekonomimiz için önemli. AA 4 Borsa - Finans 22 NİSAN 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gündemde Neler Var? Faruk BAKAÇ Şirket Haberleri Kardemir Karabük, 33 mn euroluk ihale kazandı. TCDD Genel Müdürlüğü tarafından açık ihale usulü ile gerçekleştirilen 33 mn euroluk ray alımı ihalesinin kazanıldığını açıkladı. OMV Petrol Ofisi Socar’la yapılan görüşmelerin sonlandırıldığını bildirdi. Şirket havacılık yakıtları konusunda Socar Turkey ile yürütülen olası iş geliştirme projelerine ilişkin söz konusu görüşmelerin sona erdiğini ve süreç içerisinde herhangi bir sonuç doğurmadığını açıkladı. Halk Sigorta %72 oranında bedelsiz sermaye artırımı kararı aldı. Altınyağ Kombinaları, Gürtaş A.Ş. ile devralma yoluyla 15:30_ABD Chicago Fed Ulusal Aktivite Endeksi (Mart) Beklenti: 0,20 Önceki: 0,14 birleşmesine ilişkin belgeleri SPK’ya sunduğunu açıkladı. Enerji’ye satışına Cuma günkü Genel Kurul’da onay vermedi. Sönmez Pamuklu Sanayi iştirakinin bedelli sermaye artırımına payı oranında (7,5 mn TL) katılma kararı aldı Emlak Konut GYO, Ocak-Mart döneminde KDV hariç toplam 638.42 milyon liralık satış yaptı. Şirket, ilk çeyrekte ön satış dahil 1,543 adet bağımsız bölümün satışını gerçekleştirildiğini duyurdu. Genpower Holding, 1 TL rüçhan hakkı kullanım fiyatıyla %13 oranında bedelli sermaye artırımı kararı aldı. Doğtaş Mobilya, 3K Mobilya ve 2K Oturma Grubu şirketleri ile birleşme işlemlerini daha sonra devam etmek üzere durdurdu. Özak GYO ve EKGYO’nun İstanbul Zeytinburnu Kazlıçeşme Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi yer teslimini yaptığını açıkladı. Işıklar Holding, Usaş’taki 34 mn TL nominal değerli hissesinin Işıklar 1 milyar liranın üzerinde olan Yapİşlet_Devret projelerine Hazine garantisi geldi. Resmi Gazete'nin 19 Nisan tarihli sayısında yer alan konuya ilişkin Bakanlar Kurulu kararı uyarınca, Sağlık ve Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen 500 milyon liranın üzerindeki proje borçlarına da Hazine garantisi sağlanacak. Koza Altın’ın Mastra’daki faaliyeti devam ediyor. Koza Altın İşletmeleri Gümüşhane Mastra'daki altın madeni için KAP'a Sabah Gazetesi'nin haberine göre, bu konuda henüz somut bir gelişmenin olmadığını belirten Çelet, pek çok yatırımcı ile görüştüklerini söyledi. DÜNYA Kiev, Moskova’dan Cenevre’nin uygulanması için yardım istedi… Ukrayna'nın Slovyansk kentinde silahlı çatışmaların yaşanmasının ardından Kiev yönetimi, Moskova’dan Cenevre’de sağlanan anlaşmanın uygulanması için yardım istedi. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, federasyon yanlısı grupların kamu binalarını boşaltmaları, yolları kapatma eylemlerini sona erdirmeleri, silahlarını bırakmaları ve kan akmasını durdurmaları için Rusya’yı nüfuzunu kullanmaya davet etti. Açıklamada Slovyansk kentinde çatışmalarda hayatını kaybeden ve yaralananlarla ilgili acil inceleme başlatıldığı ifade edildi. Pazar sabah saatlerinde Slovyansk kentinde bir kontrol noktasında meydana gelen çatışmada en az 3 kişinin öldüğü ve yaralıların olduğu kaydedilmişti. Sadece mali destek sağlayacak bir yatırımcı istemediklerini de kaydeden Çelet, "Eğer doğru ortağı bulursak o zaman para amaç olmaktan çıkar. Çünkü küçük bir pastanın sahibi olmak yerine büyükten pay almak her zaman daha iyidir." TÜRKİYE IMF Heyeti, Madde IV görüşmeleri için 24 Nisan'da Türkiye'ye geliyor… Uluslararası Para Fonundan (IMF) bir heyet 2014 yılı Madde IV mutad görüşmeleri kapsamında Türkiye'yi ziyaret edecek. Hazine'den yapılan açıklamaya göre Heyet, 24 Nisan 2014 tarihinde İstanbul’da özel sektör ve yaptığı "kapatıyorum" açıklamasına uymadı. Maden faaliyetine devam ediyor. (Sabah) Desa stratejik ortak arayışına girdi. Desa Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Burak Çelet, şirketi uluslararası bir marka haline getirecek donanıma sahip bir grup ile stratejik ortaklığa açık olduklarını açıkladı. 'Sözleşmeli besicilik, sektörü rahatlatacak' ürkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve ÜreticiT leri Birliği (SETBİR) Başkanı Murat Yörük, Et ve Süt Kurumu'nun sözleşmeli besiciliği cazip kılmak için hayvan alım fiyatı ve şartlarında iyileştirmeye gittiğini belirterek, "Sözleşmeli besicilikle yetiştiriciler, kesimlerini garanti altına almış olacaktır" dedi. Yörük, yaptığı açıklamada, sözleşmeli besici- likte maliyetlerin düşürülerek hayvansal üretim ve verimin arttırılmasının amaçlandığını söyledi. Son yıllarda özellikle Doğu Anadolu'da sektörel projelerin uygulandığına değinen Yörük, "Et ve Süt Kurumu, sözleşmeli besiciliği daha cazip hale getirmek için hayvan alım fiyat ve şartlarında iyileştirmeye ve Halı ihracatı, 500 milyon doları aştı projeyi daha yaygın hale getirme yoluna gitmiştir. Bu amaçla da hayvan alım fiyatı büyükbaş için kilogram başına 16,50 liraya yükseltilirken, sözleşmeli besicilik fiyatlarına da ilave ödeme yapılmaktadır" şeklinde konuştu. Yörük, besicilere 45 kuruş sözleşme primi ödenmesinin yanında, uzak mesafeden hayvan nakli yapanlar için ilk 100 kilometrede 10 kuruş, sonraki her yüz kilometreye ilave 5 kuruş nakliye primi ödendiğini belirterek, bu sayede üreticilerin eline bir kilogram karkas et için ortalama 17,10 lira geçtiğini dile getirdi. Verim artacak Yörük, sözleşmeli besicilikle maliyetlerin düşürülerek hayvansal üretim ve verimin arttırılmasının amaçlandığını kaydetti. "Sözleşmeli besicilikle yetiştiriciler, kesimlerini garanti altına almış olacaklardır" diyen Yörük, sözlerini şöyle sürdürdü: "Piyasa fiyatlarının altında alım yapılması durumunda yetiştirici zarar etmiş olur. Bunun yanında sözleşmeli besicilikte bazı hükümler de bulunmaktadır. Örneğin, besi tosunlarının, asgari yüzde 57 randıman verecek şekilde beslenmiş olması, karkas randımanı yüzde 57'nin altında kalanların, kurumun sözleşmeli besicilik modeli dışında uyguladığı alım esaslarına göre değerlendirileceği gibi yükümlülükler bulunması, üreticileri zor durumda bırakabilmektedir." CİHAN Televizyon fiyatları yüzde 37 düştü ürk halı sektörünün yılın ilk çeyreğindeki ihracat performansı, geçen yılın aynı döneT mine göre yüzde 9,9 artarak 546,8 milyon dolar oldu. İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birliklerinin verilerinden derlenen bilgiye göre, geçen yıl ocak-mart döneminde 497 milyon 485 bin dolar olan halı ihracatı, bu yılın aynı döneminde yüzde 9,9 artarak 546 milyon 791 bin dolara ulaştı. Bu dönemde mal grupları bazında en fazla ihracat 470 milyon 220 bin dolarla makine halılarında yapılırken, bunu 46 milyon 678 bin dolarla tufte halılar, 26 milyon 89 bin dolarla el halıları, 3 milyon 802 bin dolarla kilimler izledi. Gaziantep, 365 milyon 13 bin dolarla yılın ilk 3 ayında en fazla halı ihraç eden il olurken, İstanbul'dan 125 milyon 665 bin dolar, Uşak'tan 15 milyon 103 bin dolar, Bursa'dan 9 milyon 145 bin dolar, Denizli'den 7 milyon 733 bin dolarlık dış satım yapıldı. Ocak-mart döneminde en büyük halı ihracat pazarı 92 milyon 630 bin dolarla sektördeki ihracatın yüzde 16,9'unu kapsayan Suudi Arabistan oldu. Suudi Arabistan'ı 59 milyon 298 bin dolarla Amerika, 51 milyon 886 bin dolarla Libya, 36 milyon 827 bin dolarla Almanya ve 20 milyon 982 bin dolarla Irak takip etti. AA üyük ekran TV satışları ile ilgili bilgi veren Gold Teknoloji Marketleri, 50 inç ve üzeri ekran boyuB tuna sahip TV satışlarının önceki yıla göre yüzde 160 arttığını belirtti. Gold Teknoloji Marketleri Pazarlama Müdürü Kılınç Orhan Erdemir, büyük ekranlı TV'lere olan ilginin son dönemde önemli ölçüde arttığını belirtti. Şu an satılmakta olan TV'lerin yüzde 45'inin 42 inç ve üzeri ekran boyutuna sahip olduğunu söyleyen Erdemir, "Satışlarda asıl değişimi Dünya Kupası'nın başlamasına 1 ay kala görecek olsak da şu anki rakamlar da sporseverlerin bu büyük heyecana büyük ekranlı TV'lerle ortak olmak istediklerini ortaya koyuyor" dedi. 50 inç ve üzeri ekran boyutuna sahip TV satışlarının geçtiğimiz yıla göre yüzde 160 arttığına dikkat çeken Erdemir, "Artık daha büyük ekranda TV izlemenin keyfini keşfediyoruz da diyebiliriz. Elbette sadece futbol değil, sinema keyfini en hesaplı şekilde evde yaşamak isteyen çocuklu aileler de büyük ekranlı TV'lere yöneliyor. 60 inç üzeri TV fiyatlarında önceki yıla oranla kaydedilen yüzde 37'lik düşüş de büyük ekranın tercih edilmesinde önemli rol oynuyor" diye konuştu.HABER MERKEZİ mesleki kuruluş temsilcileri ile görüşmeler yaptıktan sonra, 25 -30 Nisan 2014 tarihleri arasında Ankara’da resmi temaslarda bulunacak. Hazine tarafından gerçekleştirilecek borç üstlenimi hakkında yönetmelik yürürlüğe girdi… Hazine Müsteşarlığı, proje yürütücüsü genel bütçe kapsamındaki kamu idaresi veya özel bütçeli idareler tarafından gerçekleştirilen ve asgari yatırım tutarı 1 milyar TL olan yap-işlet-devret projeleri ile Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlıkları tarafından gerçekleştirilen asgari yatırım tutarı 500 milyon TL olan yap-kiraladevret projelerinde, borç üstlenim taahhüdü verebilecek. Bakanlar Kurulunun konu ile ilgili kararı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, sözleşmenin şirket kusuru nedeniyle feshi halinde borç üstlenim taahhüdü ana kredi tutarının yüzde 85'ini, şirket kusuru dışındaki nedenlerle fesihte yüzde 100'ünü ve finansman maliyetlerinin tamamını içerecek şekilde verilecek. Gazprom: Doğalgazda Türkiye’ye indirim yok… Gazprom, Türkiye’ye sattığı doğalgazda indirim yapmayacak. Gazprom Başkan Yardımcısı Aleksandr Medvedev’in Türkiye’ye Güngör URAS Kredi bulamayana ‘devlet garantisi’ Hükümet karar verdi. Müteahhitlerin özel borcu, devlet borcu oluyor. Devlet, kredi bulamayan ‘Yapİşlet-Devret’çiler ile ‘Yap-Kirala-Devret’çilere ‘Devlet Garantisi’ veriyor. Ne kadar kredi kullanırlar ise kullansınlar, aldıkları işi ister yapsınlar - ister yapmasınlar, ister çıksınlar - ister batsınlar aldıkları Türk Lirası ve döviz kredileri, bundan böyle devlet garantisinde. Bundan sonra yurtdışındaki ve içerideki bankalardan kredi isteyen ‘Yap-İşlet’ veya ‘Kirala’cılar için kredi verenlerin inceleme yapmalarına, bu krediyi öderler mi, ödemezler mi diyerek ayak sürtmelerine gerek kalmadı. Karşılarında koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. Krediyi ‘Yap-İşlet’ciler veya’ Kirala’yıcılar değil, ‘Devlet’ alıyor. Borçlu devlet, ödeyecek olan devlet... Ona göre kredi ‘şıp’ diye çıkacak. Faizi ‘devlet kredisi faizi’ olacak. N’oldu da böyle oldu? Durup dururken bu nereden çıktı? Şıp diye çıktı. 19 Nisan tarihli Resmi Gazete’de ‘Hazinenin Borç Üstlenim Yönetmeliği’ yayınlandı. (2014/6217 Sayılı Yönetmelik) Altında Başbakan dahil tüm bakanların imzaları var.Proje bedeli 1 milyar TL’nin üzerindeki ‘Yap-İşlet-Devret’ usulü işlere soyunanlar ile, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın ihaleye çıkardığı ‘Yap-Kirala-Devret’ usulü işlere soyunanların, içeriden dışarıdan bulacakları TL ve döviz kredisine devletimiz garanti verecek. Krediler faizi ve tüm yükü ile devlet garantisinde, döviz imiş, TL imiş fark etmiyor. Sınırlı imkânlar... Daha önceleri bu tür ihaleleri alanların tamamı da devlet garantisinden yararlanacak. Durup dururken bu nereden çıktı? İşler yürümüyordu da ondan. ‘Yap-işlet-devret’ işi alanlar, ‘Yap-kirala-devret’ işi alanların çoğunun aldıkları işi başlamaya veya yürütmeye güçleri yok. Dışarıdan içeriden kredi bulamıyorlar. İşe başlayamıyorlar. Bundan sonra hükümetin yaptırmak istediği bir çok iş var. Tüneller var, yollar, köprüler var. Bunlar nasıl yaptırılacak? Yap-İşlet-Devlet ve Yap-Kirala-Devret projelerine soyunanların sınırlı imkânları, sınırlı özkaynakları var. Bunlar dışarıdan içeriden kredi istediklerinde kredi verecek olanlar, ‘Öz kaynakları var mı? Bu işi yapacak deneyimleri var mı? Aldıkları krediyi nasıl öderler? Her işe soyunuyorlar, bu kadar işi nasıl sonuçlandırırlar?’ diyerek kredi vermiyorlar. Piyango isabet etti Devlet ‘dolaylı’ garantiler verdi. ‘Yoldan, köprüden şu kadar araç geçmez, şu kadar gelir elde edilmez ise üstünü bütçeden karşılarız... Üretilen elektriğin kilovatı şu kadardan devlet alır. Almasa da parasını öder’ türü formüller geliştirildi ama işe yaramadı. Hükümet bugüne kadar doğrudan borçlanmak yerine özel sektörü borçlandırarak döviz kredisi buluyordu. Özel sektör tıkanınca devlet özel sektör borçlarına hazine garantisi vermeye mecbur oldu. Ama bu devletin borç görünümünü bozacak. Hazine garantili dış borç stoğu 10 milyar dolardan ibaretti. Finansal olmayan özel sektör kuruluşuna Hazine garanti vermiyordu. Şimdi bir de ‘haksız rekabet’ tartışması başlayacak. Geçmişe dönük devlet garantisi veriliyor. İyi de bundan önce ihaleler açıldığında bu garanti olmadığından çok kişi ihaleye girmedi. İhaleyi alanlara piyango isabet etti.MİLLİYET 21.04.2014 gerçekleştireceği ziyaret öncesi Gazprom kaynakları, ItarTass’a yaptığı açıklamada doğalgaz fiyatlarında indirim konusunun gündemlerinde olmadığını söyledi. Zaman Gazetesi'nden Faruk Akkan'ın haberine göre, Türkiye temasları çerçevesinde doğalgaz alanında genel işbirliğini değerlendireceklerini ifade eden aynı kaynaklar, “Doğalgaz fiyatları ile ilgili herhangi bir konu yok.’’ dedi. Öte yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, doğalgazda fiyat indirim taleplerini Pazartesi günü bir araya geleceği Rus enerji şirketi Gazprom’un Başkan Yardımcısı Alexander Medvedev’e ileteceğini söyledi. İran'dan elektrik ithalatı konusunda yeni bir süreç başladı… Son yıllarda altın ticareti ile gündeme gelen İran'dan elektrik ithalatı konusunda yeni bir süreç başladı. Sabah Gazetesi'nden Hazal Ateş'in haberine göre, İran'dan elektrik ithal etmek isteyen tedarik lisansı sahibi şirketler EPDK'ya başvuru yaparken, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Elektrik alışverişinde kapasite artırıcı adımlar atılıyor. Daha fazla enterkonnekte enerji alışverişi sağlanacak. Doğalgazda da avantajlı fiyat istiyoruz" dedi. Bakan Yılmaz, İran'dan dönüş yolunda açıklamalar yaptı. 22 NİSAN 2014 Muhasebe HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA İ n t e r n e t t e a l ı ş ve r i ş p e r a ke n d e c i l e r i ko r ku t t u ürk hava sahasının esnek kullanımına ilişkin kriterlerin belirlendiği yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.Türk hava sahasının belirlenen öncelikler çerçevesinde, tüm kullanıcılar tarafından, sivil ve asker ayrımı gözetmeksizin, etkin ve esnek kullanılabilmesinin sağlanmasına yönelik usul ve esaslar belirlendi. T Almanya'yı da saran e-ticaret modası perakendeciyi kara kara düşündür üyor. Koltukta oturarak yapılan ve kapıya teslimatı yapılan siparişlerin miktarı hızla artıyor. nketlere göre her üç Alman'dan biri alışverişte A interneti de kullanıyor. İnternetli ticaret katlanarak büyüyor. Ancak sipariş edilen ürünlerin yüzde kırkı iade ediliyor. Bu oran bazı branşlarda üçte ikiyi buluyor. İade satıcı şirketlere büyük lojistik masraf açıyor. Haziran ayından itibaren iade masrafı müşteriye ödetilecek. Almanya'da internette alışveriş olanağından yararlanmayan yok. Köln'deki büyük bir paket servisinin lojistik merkezinde biriken iade kolilerin içindekileri görüp şaşmamak mümkün değil. Kimi müşteri intizamlı, kullandıysa ürünü temizleyip dikkatli bir şekilde pakete yerleştiriyor. Ama kahve makinesini denedikten sonra telvesiyle birlikte kutuya atıp iade edenler de oluyor. Hitmeister elektronik ticaretin devlerinden. Ama 45 milyon euroluk cirosuyla Amazon'un yanında cüce kalıyor. Şirketin patronu Gerald Schönbucher iade oranında da Amazon ile boy ölçüşemeyeceklerini söylüyor. Moda, giyecek ve aksesuarda iade oranı çok yüksek. Ödeme şekli de önemli rol oynuyor. Müşterinin büyük bölümü siparişi geldikten sonra fiyatını ödediği için bu yöntem iadeyi kolaylaştırıyor. Elektronik ticaretteki iadelerin yüksek olmasında ürün kategorisi ve ödeme şekli etkili oluyor. Almanya'da şimdiye kadar çalışanlarını da yakından ilgilendiriyor. Kamu çalışanlarıyla ilgili 9 maddelik düzenlemenin torba tasarının içinde Meclis'e sunulması bekleniyor. İşte 9 madde: etkinliği desteklenecek. Uçuş maliyetleri azaltılacak. Uçuş emniyetinin artırılması sağlanacak. Şartlı rotalar Hava Sahası Yürütme Kurulu tarafından, sivil hava trafiği ihtiyaçları ile askeri ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak oluşturulacak. ürk hava sahasının T belirlenen öncelikler çerçevesinde, tüm kullanıcılar Havacılık Bilgi Yayını (AIP) yayımlanacak. tarafından, sivil ve asker ayrımı gözetmeksizin, etkin ve esnek kullanılabilmesinin sağlanmasına yönelik usul ve esaslar belirlendi. Hava sahasının esnek kullanımıyla sivil ve askeri uçuşlarda, uçuş mesafesi kısaltılarak zaman ve yakıt tasarrufu sağlanacak ve çevreye verilen zarar azaltılacak. Esnek kullanıma dahil edilen hava sahalarının statüsü ve kullanımı geçici olacak. Askeri harekat ve eğitim ihtiyaçlarına ilişkin hava sahası kullanım taleplerine öncelik tanınacak. Askeri eğitim ve benzeri ihtiyaçlara yönelik uçuşlar, belirlenecek hava sahalarında yapılacak. Eğitim uçuşları dışında kalan ve harekat ihtiyacı olarak bildirilen anlık askeri uçuş ihtiyaçları öncelikli karşılanacak. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığının Hava Sahasının Esnek Kullanımı Yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğe göre, Türk hava sahası, tüm hava sahası kullanıcıları tarafından emniyetli, etkin ve esnek bir yapıda kullanılacak. Hava sahasının kullanımına ilişkin tüm talepler, EUROCONTROL tarafından yayınlanan hava sahası yönetim el kitabında belirtilen saat çizelgesine uygun olarak, yeterli süre öncesinden Hava Sahası Yönetim Ünitesine bildirilecek. Bu taleplere dair hava sahası kullanım planlaması günlük ve fiili ihtiyaçlara dayalı olarak yapılacak. Türk hava sahasının esnek kullanımı kapsamına girmeyen hava sahaları ise Savaş, kriz ve olağanüstü hallerde hava sahasının esnek kullanımına ilişkin uygulamalar, Genelkurmay Başkanlığının gerekli görmesi halinde, tüm hava sahasında, bölgesel olarak kısmen veya tamamen durdurulacak. Geçici Ayrılmış Sahalar ile Geçici Rezerve Sahalar, uçuş faaliyetinin etkinlikle icrası için yeterli boyutta ve sivil hava trafiğini etkilemeyecek şekilde, ihtiyaç sahibinin operasyonel gereksinimlerini karşılayacak en uygun bölgede belirlenecek. - Yeni rotalar geliştirilecek Hava sahasının asker ve sivil tüm kullanıcılar tarafından etkin ve emniyetli bir şekilde kullanımının sağlanması için hava sahası planlaması ve yönetimi ile ilgili ortak kurallar ve standartlar belirlenecek. Hava sahası düzenlemelerinde sivil ve askeri kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik olarak uygun hava sahası tahsisleri gerçekleştirilecek. Sivil ve askeri uçuşlarda, uçuş mesafesi kısaltılarak zaman ve yakıt tasarrufu sağlanacak ve çevreye verilen zarar azaltılacak. Hava trafik hizmetinin etkinliğine yönelik yeni rota ve sektörler geliştirilerek hava sahası kapasitesi artırılacak. Askeri harekat şartları gerektirdiğinde, askeri hava araçlarının her türlü hava sahasını kullanmalarına ilişkin koordinasyon ve planlamalarda, sivil trafiğin etkilenmemesi veya zorunluluk halinde asgari düzeyde etkilenmesi sağlanacak. Geçici olarak tahsis edilmiş hava sahalarının kullanımı vasıtasıyla Operasyonel Hava Trafiği (OAT) ile Genel Hava Trafiği (GAT) arasında ihtiyaç duyulan koordinasyon ve ayırma etkinlikle sağlanacak. Sivil asker koordinasyonu geliştirilecek. İlgili sivil hava trafik üniteleri ile askeri kontrol üniteleri arasındaki görev ISSN 1308 7606 -Disiplin cezalarına af. -Adaylıkta uyarma-kınama cezası alanların memuriyetten çıkışının engellenmesi. -Özelleştirme nedeniyle araştırmacı olarak atanan müdür, genel müdür yrd, genel müdürün talebi halinde, kariyerlerine uygun kadroya atanması. -Sümer Holding'teki sözleşmeli personelden işsizlik sigortası kesilmemesi. -İMD'lerin ek ödemelerinin artması. -Nöbetçi memurluğunun kalkması. -Tapu kadastro çalışanlarının sorumluluğunun düzenlenmesi. -Mahkeme çalışanlarına fazla çalışma ücreti verilmesi. -İkramiye hesabında hizmet sınırın 35 olması. AA Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Yazıişleri Müdürü Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü Sayfa Editörü Gülşan KURT İstihbarat Şefi Caner ERDOĞAN Yasemin ERENER Haber Müdürü Kenan KURTOĞLU İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . info@ekonomigazetesi.net Ankara Temsilciliği Macun Mah.3. Cadde No:2 Yenimahalle /ANK. Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 İstanbul Dağıtım REKDAĞ Ltd.Şti. İnternet Site Editörü Kübra ERENER Reklam Pazarlama ve Dağıtım Dolmabahçe Caddesi Eti İş Merkezi No:23 Kat:3 Beşiktaş/İST. Tel: 0212 259 12 20 Fax: 0212 259 12 10 ANKARA Atatürk Bulvarı Palas İş Merkezi B Blok Kat:6 D:114 Kızılay/ANKARA Tel: 0312 425 99 63 Fax: 0312 425 99 76 Ankara Dağıtım AKDAĞ DAĞITIM APDULGANİ AKDAĞ Yayın Türü:Yerel Süreli Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Hava Sahası Kullanım Planı'nda (HSKP) tahsisi yapılan hava sahalarında icra edilecek uçuşların herhangi bir nedenle iptal edilmesi durumunda ilgili saha, Hava Sahası Yönetim Ünitesi (HSYÜ) tarafından ilgili sivil ve askeri hava trafik üniteleri ile koordine edilerek kullanılacak. HSKP'de tahsisi yapılan hava sahalarında uçuş faaliyeti devam ederken, ilgili saha sivil ATC tarafından ihtiyaç duyulması halinde o sahadan sorumlu askeri kontrol üniteleri ile mutabakata varılması halinde anlık olarak kullanıma açılacak. - Geçici hava sahası kısıtlamaları ve tahsisi Tehlikeli hava sahaları ve geçici tahsisli/ayrılmış hava sahaları aktif olmadıkları zamanlarda kullanıcıların talepleri doğrultusunda tahsis edilebilecek. Hava Sahasının Esnek Kullanımı kapsamında, geçici tahsisli ve geçici ayrılmış hava sahaları Hava Sahası Yürütme Kurulu tarafından oluşturulacak. Hava Sahası Yönetim Ünitesi tarafından, hava sahası kullanım talepleri dikkate alınarak, günlük olarak tahsis edilecek. Sivil hava trafik üniteleri ve askeri kontrol üniteleri tarafından ilgili hava sahaları gerçek zamanlı olarak kullanıma açılacak ve faaliyet sonunda kapatılacak. Hava sahası yönetimine ilişkin belirlenmiş politikalar ürünlerde de önemli kalite farkları vardır. Bu yüzden tüketiciler, piyasa fiyatının oldukça altında satılan ürünleri değerlendirirken bu ürünlerin kalite düzeyinin de pahalı olanlardan farklı olabileceğini göz önünde bulundurmalıdırlar. Yıl:70 Sayı:2481 Tarih:22 Nisan 2014 Salı Sorumlu Müdür Bilal ÇETİN Gerçekten de Almanya'nın katalogla alışveriş geçmişi oldukça eski. Savaştan ve birleşmeden sonra da bu bozulmamış ve müşterinin beğenmediği ürünü iade etmesi alışkanlık haline gelmiş. Katalogla satış yapan şirketler de 'beğenmezsem geri gönderirim' demeye alışık olan müşterisine, mecbur olmadığı durumlarda bile iade kolaylığı gösterir. Elektronik ticaretin hızla artması nakliyatçılarla kurye şirketlerine de yaradı. Profesör Schneider ürünün en geç bir gün içinde eline geçeceğini bilen müşterinin beğenmediği takdirde siparişi iade etmekten çekinmediğini belirtiyor. Profesör Schneider eticarette Almanya ile Rusya arasındaki farkı örnek göstererek şöyle diyor: "Rusya'da iade oranın düşük olmasında ürünün haftalar sonra teslim edilmesi önemli rol oynuyor. Müşteri siparişine nihayet kavuşmuştur ve geri göndermeye cesaret edemez. Alınan elbise uymazsa yakın çevrede uyan biri mutlaka çıkar. DW Uçuş mesafeleri kısalıyor Memurlarla ilgili 9 yeni düzenleme ilyonlar torba yasa tasarısı heyecanı yaşıyor. Önümüzdeki M günlerde Meclis'e gelecek tasarı kamu fiyatı 40 euroyu aşan iadenin posta ücretini alıcı değil satıcı üstleniyordu. Avrupa Birliği tek tip uygulama istediği için haziran ayında bu uygulama sona erecek ve masraf alıcıdan çıkacak. Elektronik ticaret uzmanı Profesör Holger Schneider gelenek haline geldiği ve şirketler müşteri kaybetmek istemeyeceği için Almanya'daki uygulamanın süreceğini söylüyor. 5 Bakanlıktan vatandaşa çok önemli uyarı ümrük ve Ticaret Bakanlığı, G piyasadaki her ürün grubunda olduğu gibi tablet bilgisayar ve cep telefonu gibi ürünlerde de önemli kalite farkları bulunduğunu belirterek, tüketicileri piyasa fiyatının oldukça altında satılan ürünlerin kalitesi konusunda uyardı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, son zamanlarda, çeşitli televizyon ve radyo kanallarında fiyatı piyasaya göre çok düşük bilgisayar, cep telefonu ve benzeri teknolojik ürün reklamlarına yer verildiğinin gözlemlendiği ifade edildi. Bu tür ürünlerin satışı ve teslimatı aşamalarında önemli tüketici mağduriyetlerinin yaşandığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi."Piyasadaki her ürün grubunda olduğu gibi, tablet bilgisayar, cep telefonu gibi Tüketicilerin telefon, kısa mesaj, internet gibi iletişim araçları vasıtasıyla yaptığı alışverişlerin hepsi hukuki olarak mesafeli satış olarak adlandırılmaktadır. Mesafeli satış yöntemiyle satın alınan ürünler teslim alındıktan sonra satıcı firmaya bildirimde bulunmak kaydı ile mevcut 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre 7 gün içinde hiçbir gerekçe belirtmeksizin yapılan alışverişten cayma hakkı bulunmaktadır. 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6502 sayılı yeni Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile bu 7 günlük süreyi 14 güne çıkartmış bulunuyoruz. Bu bildirimden sonra satıcı, mevcut Kanuna göre 10 gün, yeni Kanuna göre 14 gün içinde tüketicinin ödemiş olduğu toplam çerçevesinde oluşturulan geçici ayrılmış ve geçici tahsisli sahalara ilişkin kullanım talepleri doğrudan HSYÜ'ye yapılacak. HSYÜ tarafından yapılacak değerlendirme sonucunda kullanıcılara tahsisi gerçekleştirilecek. İcra edilen görevler göz önüne alınarak, askeri uçuş eğitim sahaları geçici ayrılmış saha olarak oluşturulacak. Bu sahaların kullanımında, tahsisler fiili uçuş (gerçek zamanlı/uçuş süresi ile kısıtlı olmak kaydı ile) sürelerine uygun yapılacak. - Koordinasyonu azaltılmış hava sahası Genel hava trafiğinin ön koordinasyon gerektirmeden rota dışı uçabilecekleri, boyutları önceden belirlenmiş hava sahaları olan koordinasyonu azaltılmış hava sahaları, askeri uçuşların yoğun olmadığı veya hiç olmadığı bölgelerde oluşturulacak. Bu sahalarda, üzerinde sivil asker koordinasyonu yapılmadan genel hava trafiğinin rota dışı uçuşuna müsaade edilecek. Sivil ve asker üniteler arasında sağlanacak ön koordinasyon ile genel hava trafiğinin rota dışı uçuşlarına müsaade edilen boyutları önceden belirlenen koordineli hava sahalarında ise ilgili üniteler arasında yapılan anlaşma mektuplarında belirlenen şartlar altında genel hava trafiğinin uçuşlarına müsaade edilebilecek. Hava sahası kullanım ihtiyaçları doğrultusunda gerek duyulduğunda birden fazla ülkenin ortak sınırlarını da içine alan ortak hava sahaları olan sınırı aşan hava sahaları ise operasyonel hava trafikleri ve askeri eğitim uçuşları için birden fazla ülkenin ortak sınırlarını da kapsayacak şekilde oluşturulabilecek.AA bedeli hiçbir kesinti yapmadan iade etmek zorunda." "Ambalaj, kargo görevlisinin yanında açılmalı" Açıklamada, tüketicilerin kendilerine sahte, belgesiz, faturasız ya da herhangi başka bir nedenden dolayı ayıplı bir ürün teslim edilebileceğini göz önünde bulundurarak ürün ambalajını kargo şirketi görevlisinin yanında açmasının teslimat sonrasında yasal haklarını kullanabilmesini kolaylaştırdığı kaydedildi. Tüketicilerin güvenli gördükleri satış mecralarından alışveriş yapmalarının önemine işaret edilen açıklamada, "Ürünlerle ilgili mağduriyet yaşayan tüketicilerimiz, 1.272,19 liranın altında kalan uyuşmazlıklar için bağlı bulundukları ilçe kaymakamlığı bünyesindeki Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurmak, 1.272,19 liranın üzerindeki uyuşmazlıklar için ise tüketici mahkemelerinde dava açmak suretiyle haklarını arayabiliyorlar" ifadesine yer verildi.Açıklamada, 28 Mayıs 2014 tarihinden sonra 3 bin liraya kadar olan uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılabileceği de bildirildi.AA 6 22 NİSAN 2014 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA CEZAYİR Cezayir'in başkenti Cezayir'e 122 kilometre uzaklıktaki Tizuzu şehrinde dün gece askeri konvoya kurulan pusu ve saldırıda 14 askerin öldüğü bildirildi. Olayda bir terörist ölü, bir saldırgan da yaralı ele geçirildi. Saldırı önceki gece yerel saatle 22.00 sularında yaşandı. Askeri konvoyu pusuya düşüren silahlı grup, ilk önce yola döşenen mayını patlattı, daha sonra da silahlı saldırı düzenledi. Olayda bir terörist ölü, bir diğeri ise yaralı ele geçirildi. CİHAN RUSYA Rusya’nın Kaluga bölgesinde bir Türk vatandaşı (42) polise rüşvet verirken gözaltına alındı. Rusya İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Kaluga’nın Maloyaroslavts bölgesinde önceki gün bir kaçak atölyeye operasyon düzenleyen polis, aralarında Türklerin de bulunduğu kaçak yabancı işçileri emniyet müdürlüğüne götürdü. İşçilerin ifadesi alınırken bir Türk vatandaşı kendisini “atölyenin sorumlusu” olarak tanıtarak bölge emniyet müdür yardımcısına 5 bin dolar rüşvet teklifinde bulundu. Gözaltınan alınan Türk vatandaşına soruşturma başlatıldı. CİHAN Almanya'da gençler uyuşturucu kıskacında odern uyuşturucu olarak adlandırılan “Crystal Meth” tüketimi Almanya’da korkunç şekilde arttı. Federal Hükümet ile Federal Suç Dairesi’nin (BKA) raporuna göre bu modern uyuşturucunun yüklü miktarı geçtiğimiz yıl Çek Cumhuriyeti sınırında bulundu. Raporda, Crystal Meth’in Çek Cumhuriyeti’nden Saksonya, Saksonya-Anhalt, Bavyera ve Thüringen eyaletlerine iletildiği kaydedildi. M Federal Polis ise geçtiğimiz yıl toplamında 77 kilogram bu modern uyuşturucudan tespit ederken 2012 yılında ise 75 kilo ele geçirildiğini kaydetti. 2005 yılında Almanya’da yaygınlaşmaya başladığı sıralarda polis ekipleri anca 6 kilogram bulmuştu. Kristalleşmiş bir uyuşturucu olan Crystal Meth’in en büyük özelliği insanları hızlı şekilde bağımlı yapması ve sinir hücrelerini öldürmesi. Bu uyuşturucuyu tüketenlerin çoğu korku, zihinsel sorun ve takip edildikleri düşüncesiyle yaşıyorlar.. CİHAN Rusya Paskalya’yı kutluyor, Putin ve Medvedev ayinde Rusya Ortodoks Hristiyanları 40 günlük Büyük Oruç’un ardından Paskalya Bayramı’nı kutlamak için kiliselere akın etti. Rusya Patriği Kirill’in yönettiği Kurtarıcı İsa Kilise’sindeki ayine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev, eşi Svetlena Medvedeva ve Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin katıldı. Kudüs’ten özel uçakla getirilen kutsal ateş ayinde inananların mumlarını tutuşturdu. askalya nedeni ile bir açıklama yayınlayan Putin, Rusya Ortodoks kilise ve inananların Paskalya bayramını kutladı ve herkese neşe ve huzur getirmesini diledi. Paskalya’yı ulusal kültürü besleyen ve Rusya tarihinde çok özel rol oynayan bir etkinlik olarak değerlendiren Putin, Rusya Ortodoks Kilisesi’ne ülkede barış ortamının sağlanması ve farklı etnik topluluklar arasında diyalog ortamının gelişmesine katkıları nedeni ile teşekkür etti. P ülke arasında yaşanan krizi gündeme taşıdı. Kiev Patriği Filaret mesajında barış ve sevgi içinde yaşayan ülkelerine adil olmayan bir saldırı olduğunu ve bunu kınadıklarını belirtti. Patrik Kirill ise Rus ve Ukrayna halkına çağrıda bulunarak barış ve işbirliği içinde olmaları için dua etmelerini istedi. Kurtarıcı İsa Kilisesi’ndeki ayine 5 bin kişi katılırken, ülke genelinde yaklaşık 6 milyon kişinin 30 binin üzerindeki kiliseye Paskalya ayini için gittiği belirtiliyor. köleliğinden kaçan Musevilerin kurtuluşunu simgeliyor. Paskalya, perhizle geçen beş haftalık bir hazırlık dönemi ile son haftayı kapsıyor. Paskalya Günü’nde de sona eriyor. Paskalya Günü için evlerde özel çörekler hazırlanıyor. Boyalı paskalya yumurtası haşlanıyor, mumlar yakılıyor. Yumurtanın kırmızıya boyanması ise İsa’nın kanı anlamına geliyor. Paskalya’yı bütün Hıristiyan mezhepleri, kendi inançların göre kutluyor. Putin kilisenin aile kurumunun geliştirilmesi ve gençliğin erdemli hale gelmesinde katkılarına dikkat çekti. Putin, Ukrayna, Moldova, Belarus, Kazakistan, Özbekistan, Letonya, Estonya ve Amerika metropolitanlarına kutlama mesajları gönderi ve Ortodoks halkın Paskalya bayramını kutladı. Rusya ve Ukrayna kiliseleri Paskalya mesajları ile iki Ortodoksların en önemli bayramlarından biri sayılan Paskalya, bir hafta boyunca kutlanıyor. Yunan kaynaklı paskalya kelimesi “kurtuluş” anlamına geliyor. Ruslar bu bayram boyunca “Hristos Voskres!” (İsa Mesih dirildi!) şeklinde birbirlerine hitap ediyor. Paskalya bayramının kökü Yahudilikte bulunuyor. Yahudi inancına göre bu bayram Mısır Süryanilerin Temmuz ayında kutladıkları ‘Meryem Ana Paskalyası’ adı verilen yortu da Paskalya kavramı içine giriyor. Rus Ortodoks Kiliselerinde gece ayinlerinden önce kilise dışında bir ayin alayı düzenleniyor. Alay kiliseden çıkarken hiç ışık yakmazken; dönüşte ise, İsa'nın dirilişini simgelemek için yüzlerce mum yakılıyor. CİHAN YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ IRAK rak Bölgesel Kürt Yönetimin 8. hükümetini kurma çalışmaları çerçevesinde bir araya gelen Kürdistan Demokrat partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) toplantısı sona erdi. Google ve Facebook öyle bir rekabete girdi ki! BD, Moskova yönetiminin Kırım'ı Rus toprağı ilan etmesinin ardından bölgedeki askeri hareketliliğini artırmaya devam ediyor. Daha önce Karadeniz’e füze savunma sistemleriyle donatılmış savaş gemisi USS Donald Cook’u gönderen Amerikan ordusu, Rusya’ya sınırı olan Polonya ve Estonya’da askeri tatbikat yapmaya hazırlanıyor. Yaklaşık 150 ABD askerinin katılması beklenen askeri tatbikatların önümüzdeki bir kaç hafta içinde yapılması bekleniyor. A Toplantıdan sonra iki taraf ortak bir basın toplantısı düzenledi. Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, KYB'nin kurulması planlanan koalisyon hükümetine katılmasının önemine vurgu yaptı. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin yardımcısı Berhem Salih ise hükümette içişleri bakanlığını almadan katılmayacaklarının sinyali verdi. İki tarafın da yarın son kararı birbirlerine açıklayacakları ifade edildi. CİHAN KAZAKİSTAN Kazakistan’da meydana gelen tren kazasında ilk belirlemelere göre 12 kişi yaralandı. AlmatıAtrav seferini yapan yolcu trenininin raydan çıkması sonucu meydana gelen kazada ikisi ağır 12 yolcunun yaralandığı belirtildi. Kazada can kaybı olmazken yaralı sayısı hakkında çelişkili açıklamalar yapıldı. Kazakistan Acil Durumlar Bakanlığından yapılan açıklamada ise AlmatıAtrav seferini yapan ve 19 vagondan oluşan yolcu treninin kaza sonucu 13 vagonunun raydan çıkarak devrildiği açıklandı. 580 yolcu ve 26 görevlinin bulunduğu tren kazanın sebebi ile ilgili olarak henüz resmi bir açıklama yapılmazken, olayı araştırmak için özel bir komisyon kurulacağı belirtildi. CİHAN ABD, Rusya sınırında askeri tatbikata hazılanıyor eknoloji devleri Google ve Facebook insansız hava araçları (İHA) ile dünyanın ulaşımı zor bölgelerine internet sağlamayı planlıyor. T Google ve Facebook son yıllarda, gelişen teknoloji firmalarını satın alma yarışına girerek rekabeti bir üst noktaya taşıdı. Google'ın geçtiğimiz pazartesi satın aldığı Titan Aerospace ve Facebook'un satın aldığı Ascenta firmaları bunun son örneği. Titan Aerospace ve Ascenta insansız hava araçları üreten firmalar. İHA'lar devasa planörlere benzeyen, atmosferin sınırında uçan ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji ile çalışarak günler, aylar hatta yıllarca havada kalarak dünyanın çevresinde gezebilen araçlar. Facebook bu teknolojiyi insansız hava araçları üzerinden kablosuz internet yayını yaparak özellikle ulaşımın zor olduğu bölgelere internet sağlamak istiyor. İHA'ların, Google'ın dev helyum balonları ile internet dağıtımı projesi olan ve geçtiğimiz yıl açıkladığı Loon Projesi'nin uzantısı olacağı düşünülüyor. Google'ın sağladığı Google Maps ve Google Earth içinde kullanılması muhtemel olan teknolojinin daha uzun sürecek araştırmageliştirme sonrası aktif olabileceği belirtildi. Google'ın geliştirdiği Google Glass ve Facebook'un geçtiğimiz ay satın aldığı Oculus Rift ile birbirlerine sanal gerçeklik konusunda da rakip olacakları düşünülüyor. Google'ın cihazının satışa çıkması sanal gerçeklik konusunda Facebook'un önünde olduğunun habercisi. Lego telefon Ocak'ta çıkıyor G oogle merakla beklenen modüler telefon projesinin detaylarını paylaştı. "Project Ara" adı verilen telefon, Android işletim sistemiyle çalışacak ve kullanıcının ihtiyacına göre ana bir çerçeveye takıp çıkarabileceği modüllerden oluşacak. Google geçen hafta program geliştiricilerinin projeden faydalanmalarını sağlamak için modül geliştirme setini paylaşmıştı. Bu sene Temmuz ve Eylül aylarında gerçekleşecek geliştirici konferanslarının ardından telefonun Ocak 2015'te piyasaya çıkması bekleniyor. Piyasaya çıkacak telefonun başlangıç kitinin fiyatının 50 dolar olacağı belirtildi. Ancak telefonun son satış fiyatının ne olacağı henüz belli değil. "Ara"nın modüler yapısı sayesinde kullanıcılar telefonlarını diledikleri gibi kişiselleştirebilecek. Örneğin, detaylı fotoğraflar çekmek isteyen bir kullanıcı telefonuna daha güçlü bir kamera parçası eklerken uzun pil ömrüne önem veren bir başkası bunun yerine telefonuna güçlü bir batarya ekleyebilecek. ABD’li yetkililer iki hafta sürmesi beklenen tatbikatların iki ülke ile sınırlı olmayacağını Doğu Avrupa’daki başka ülkelerin de düşünüldüğünü ifade ediyor. Geçtiğimiz hafta başına Polonyalı mevkidaşı Tomasz Siemoniak ile bir araya gelen ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, bu ülke ile askeri ortaklıklarının bundan sonra özel harekat kuvvetleri, hava kuvvetleri ve askeri tatbikat ve eğitim gibi alanlarda da olacağını dile getirmişti. Hagel, NATO üyesi ülkelerinin güçlü bir kollektif savunma yapma kararlılıklarından emin olmak istediklerini de sözlerine eklemişti. ABD bölgedeki askeri varlığını sadece deniz ve karadan değil havadan da artırıyor. Amerikan ordusu bu hafta sonu bölgeye ulaşması beklenen 12 adet F-16 savaş uçağı ve 200’den fazla destek elemanını Polonya’ya gönderdi. Savaş uçakları 31 Aralık tarihine kadar bölgede kalacak. Washington yönetimi Baltık ülkelerine ise 10 adet F-15 gönderdi. CİHAN 22 NİSAN 2014 Politika HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Umut Oran: İktidarın gündeminde tarımın adı, çiftçinin ise tadı yok HP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, kuraklık ve don tehlikesi dışında hükümet politikalarının da çiftçiyi zor durumda bıraktığını söyledi. Türkiye'nin, bu yıl eşi görülmemiş bir kuraklık felaketi ile karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Oran, "İktidarın gündeminde tarımın adı yok, çiftçinin de tadı yok. AKP oyunu aldığı çiftçiyi yüzüstü bıraktı." dedi. C Yazılı bir açıklama yapan Umut Oran, yağışsız geçen kış mevsimi yüzünden yaşanan kuraklığın yanı sıra don felaketi ve önümüzdeki günlerde beklenen aşırı sıcaklar nedeniyle Türk tarımında çok zor bir dönem yaşandığını ifade etti. Yurt sathında ciddi tarımsal rekolte düşüşü ve azalacak ihracatın da etkisiyle büyük ekonomik kayıplar beklendiğini anlatan Oran, şöyle devam etti: "Ancak kuraklık felaketinin faturasını, başta üreticiler olmak üzere, tüketiciye kadar olan zincirdeki herkes ödeyecek. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, tarımsal kuraklıktan endişe ettiklerini açıklarken, buna karşı halkı 'yağmur duası'na çağırmıştı. Hükümet, yerel seçimler öncesinde yaklaşan felaketi görmezden geldi ve önlemler konusunda hiçbir somut adım atmadı, aynı duyarsızlığı hala sürdürüyor. Kuraklığın en çok etkilediği ürünlerin başında buğday geliyor. Türkiye genelinde buğday üretiminin yüzde 20-30 oranında azalması bekleniyor. Hem kuraklık hem de 30 Mart gecesi yaşanan büyük don felaketi nedeniyle düşen tarımsal üretim, ürün fiyatlarını artırarak gıda enflasyonunu körükleyecek. Kuraklığın etkisi tarımla sınırlı kalmayacak, hidroelektrik santrallerindeki elektrik üretimini düşürerek enerji de sıkıntıya yol açacak. Özellikle İstanbul, Ankara, Bursa, Konya gibi büyük kentlerde de içme suyu sıkıntısı yaşanması bekleniyor." "Çiftçiler zarar ettikleri için üretimden vazgeçiyor, 3 milyon hektardan fazla arazi ekilmiyor; yanlış tarım politikaları nedeniyle Türkiye beş yıldır buğday ithal ediyor." diyen Oran, tarım alanlarının AK Parti döneminde 3.3 milyon hektar daraldığını kaydetti. AK Parti iktidarı döneminde izlenen ekonomi politikalarının bir sonucu olarak, girdi ve ürün fiyatları arasındaki makasın aleyhte açılması nedeniyle tarım ve hayvancılıkla geçinen kesimin geçim koşullarının zorlaştığını anlatan Oran, "Kuraklık; sadece hububat değil, sebze ve meyve üreticilerini de vuracak. Kuraklık ve don felaketinin faturası çok ağır olacak. Sadece çiftçi-üretici değil, esnaftan tüccara, sanayiciden tüketiciye kadar herkes bu ağır faturayı paylaşacak." ifadelerini kullandı. Oran, kuraklığa karşı şu önlemleri sıraladı: "Doğal yaşamın her alanını tehdit eden kuraklık konusu bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilip, buna karşı gerekli önlemler alınmalıdır. Kuraklığa karşı önlem konusunda asıl görev devlet kurumları ve belediyelere düşüyor. Ancak vatandaşlarımız da tasarruf ve bilinçli kullanım konusunda duyarlı olmalıdır. Halka tarım, sanayi vb. tüm su kullanıcılarına kuraklık olayının olası etkileri ve kuraklıkla mücadele ve akılcı su kullanımı yöntem ve teknikleri anlatılmalıdır. Kuraklığın etkileri ve su kaynaklarının sürdürülebilirliği konusunda toplumsal bilinç ve farkındalık yaratılmalı, buna yönelik eğitim sistemleri oluşturulmalıdır. Türkiye, su yönetimini planlamalıdır. CİHAN üyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili tarafsız olmalarını kimsenin beklememesi gerektiğini söyledi. Destici, "30 yıldır memlekete kan kusturan, binlerce mehmetçiğin, askerin polisin kanını, kundaktaki bebeğin kanını elinde bulunduran, özerklik taleplerini hale yüksek sesle dillendiren, devletin milletin yer altı yer üstü kaynaklarından pay isteme pervasızlığını yükse sesle dillendirenlere gösterdiğiniz hoşgörüyü, sevginin, merhametin en azından onda birini de düne kadar ‘din kardeşim’ dediklerinize de göstermenizi bekliyoruz." dedi. varsa, hukukun dışına çıkar varsa, yasaların dışına çıkar varsa bunlar hukuk içerisinde halledilmesi gerekir. Yasalar içerisinde halledilmesi gerekir. Zaten bütün yetki sizde yanlış yapan memur varsa, amir varsa, müdür varsa alırsın, görev mi değiştireceksin, kadrosunu mu, hukuka mı bütün bunları yaparsın zaten yapıyorsun bütün yetki sende. Yani bir de üstüne çıkıp da milleti ayrıştırmanın, milleti kamplaştırmanın bir faydasının olmadığını düşünüyorum. Bunun uzun vadede, belki kısa vadede kullananlar acısından yakın vadedeli olumlu sonuçlar gözükse de uzun vadede ben bunun kendileri için de hayırlı olmayacağını düşünüyorum. Destici, parti genel merkezinde düzenlenen il başkanları toplantısı öncesinde açıklamalarda bulundu. Seçim sisteminin demokratikleşmesi için hiçbir adım atılmadığını belirten Destici, "Atılan adım ne iktidar partisi ‘ben mevcut oyumla, yaklaşık oyumla önümdeki seçimlerde hangi sistemle daha fazla oy alabilirimin’ çalışmasını yapıyor. Yoksa ‘Türkiye’yi demokratik- Onun için herkesin bu dili bırakması lazım. Türkiye’nin barışa huzura, kardeşliğe ihtiyacı var. 30 yıldır memlekete kan kusturan, binlerce mehmetçiğin, askerin polisin kanını, kundaktaki bebeğin kanını elinde bulunduran, özerklik taleplerini hale yüksek sesle dillendiren, devletin milletin yer altı yer üstü kaynaklarından pay isteme pervasızlığını yükse sesle dillendiren- B Destici Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tarafsız olmamızı kimse beklemesin leştireyim’ diye bir çabası yok. ‘TBMM’yi demokratikleştireyim, TBMM’yi yürütmenin vesayetinden kurtarayım, özgür, hür fikrini söyleyebilen vekillerden oluşturayım, bunu genel başkanın iki dudağı arasından kurtarayım’ çabaları yok. Hangi sistemle daha fazla milletvekili çıkarabilir. Gece gündüz bir komisyon kurmuşlar, komisyon bunun üzerinde çalışıyor. Hangi istem olursa biz daha fazla milletvekili çıkartabiliriz, onu da getirip toplumun önüne, meclise getirecekler ve koyacaklar. Yasal çoğunlukları da olduğu için bunu yapabilecekler. Fakat her zaman evdeki hesap çarşıya uymaz. Şimdi teklif ettikleri ve getirmeye çalıştıkları sistem ‘barajsız dar bölge sistemi’ BBP açısından baktığımız zaman bizim için mevcut sistemden daha iyi bir sistemdir. Ama biz hiçbir zaman kendimize göre değerlendirmedik. Biz gerçekten ‘bu demokratik midir, milletin ve ülkenin hayrına mıdır, faydasına mıdır’ buna bakıyoruz ve böyle bakamaya devam edeceğiz. Kendine göre hesap yapanların akıbetine bakmak lazım." şeklinde konuştu. Sorumluluk makamında olanlarım kamplaştırıcı dilden uzak durmasını gerektiğini vurgulayan Destici, "Devlet kadroları içerisinde yanlış yapan Efkan Ala: AK Parti kendisiyle yarışıyor lere gösterdiğiniz hoşgörüyü, sevginin, merhametin en azından onda birini de düne kadar ‘din kardeşim’ dediklerinize de göstermenizi bekliyoruz." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili de açıklamalarda bulunan Destici: "Herkesin bilmesi gereken bir şey var. Yani devlet başkanı seçmiyoruz. Parlamenter sistem içerisinde bugün hangi yetkilere sahipse, halk seçtiğinde de aynı yetkilere sahip olacak. Bütün partilere karşı seçildikten sonra tarafsız bir cumhurbaşkanı seçilecek. Tabi demokratik mi derseniz burada da eksik yönler var. Sadece mecliste grubu bulunan partiler aday gösterebiliyor. 20 milletvekilinin imzasını bulunda da seçilebilir. Biz şuanda bu konu ile ilgili BBP olarak isterdik ki meclis dışına da imkan verilsin. Hatta sadece meclis dışında ki siyasi partilere değil bütün oda ve borsaların, sendikalar, sivil toplum örgütleri bir aday gösterebilmeliydi. Bu yönü ile eksik buluyorum. Bu eksiklik devam ederse bu eksikliğin bir dahaki seçimde giderilmesi gerektiğini düşünüyorum. Mevcut hali ile adaylar çıkmadan adaylar belirlenmeden yorum yapmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Mediha SELÇUK-EKONOMİ 7 CHP'li Çetinkaya: Adana’nın dokusunda mühendislik hizmeti yok HP Adana Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Sözcüsü, yüksek şehir plancısı Ulaş Çetinkaya, şehrin farklı bir niteliğe kavuşması ve güvenli yaşam alanı oluşması için özveride bulunacaklarını, önerileri sıralayacaklarını ve bu önerilerin takipçisi olacaklarını söyledi. Adana Büyükşehir Belediye Meclisi’nin son oturumunda CHP grubu adına söz alan Ulaş Çetinkaya, günümüzde mal ve hizmetlerin serbest dolaşımının çok yoğun yaşanması ile tüm ülkelerin kentlerini ön plana çıkararak rekabet etme stratejisini kullandığını vurguladı. C çişleri Bakanı Ala "Diğer seçimlerle kıyasladığımız zaman biz kendimizle yarışıyoruz. Türkiye'de AK Parti artık seçimlerde kendisiyle yarışıyor. Bu Türk demokrasisi için büyük bir kazanımdır" dedi. İ Erzurum'da bulunan İçişleri Bakanı Efkan Ala, Oltu ilçesinde anne ve babası ile görüştükten sonra belediyeye geçti. Burada kurum müdürleri, partililer ve vatandaşlarla tek tek görüşen Ala, vatandaşların sorunlarını dinledi. Oltu Belediye Başkanı İbrahim Ziyrek'i ziyaret eden Ala, yaptığı konuşmada, demokratik duruş sergileyen ve sürekli hizmet eden, hizmetleri sürekli artıran hükümetlere, iktidarlara artan oranda oy veren, sandığı her seferinde biraz daha dolduran bir halkla karşı karşıya olduklarını belirterek, "Milletimiz kendisine yapılanı, kendisine yapılan iyilikleri, demokrasimize yapılan katkıları ciddi biçimde giderek artan bir oranda oyla destekleyerek yoluna devam ediyor. Bu Türkiye için çok büyük bir kazanımdır" diye konuştu. Halkın, Türkiye'nin istikrarını, geleceğini, güvenini artıran bir tutum içerisinde olduğunu vurgulayan Ala, Türkiye'nin son seçimlerde zorlu bir süreci geride bıraktığını ifade etti. Ala, hangi şartlar içerisinde seçimlere girildiğini herkesin yaşayarak gördüğüne dikkati çekerek, vatandaşın, çok önemli olan bu seçimde de demokrasiye sahip çıktığını söyledi. Vatandaşların, iradesini yere bırakmak istemeyenlerin yanında durduğunu anlatan Ala, şunları kaydetti: "Diğer seçimlerle kıyasladığımız zaman biz kendimizle yarışıyoruz. Türkiye'de AK Parti artık seçimlerde kendisiyle yarışıyor. Bu Türk demokrasisi için büyük bir kazanımdır. Yani diğer partiler de şuna bakmalı, hizmet ediyorsanız, güven veriyorsanız, halkın iradesine sahip çıkıyorsanız, demokrasiyi örselettirmiyorsanız halk sizinle beraberdir. Bunların tersini yapıyorsanız siz ne söylerseniz söyleyin sizinle beraber değildir. Herkesin çıkarması gereken ders var, bizim de çıkarmamız gereken sonuç var. Bize madem ki bu destek sağlandı, biz de memleketimiz için, Türkiye için 24 saate bakmadan, yorulmadan, yorulmak nedir bilmeden, zaten artık yorulmak gibi bir gerekçemiz, lüksümüz yok, ona da sığınmadan tutup milletimizin hizmetine sunacağız." Daha sonra Atatürk Caddesi'ndeki esnafla bir araya gelen Ala, AK Parti Oltu İlçe Başkanlığında partililerle basına kapalı toplantı yaptı. CİHAN Bu gelişmelerin yanı sıra yaşanan çarpık kentleşme ile ülkemizde sıkça deprem, sel, heyelan gibi çeşitli biçimlerde yaşanan doğal afetlerin etkisi sonucunda can ve mal kaybını azaltmak, daha yaşanabilir bir kent ve çevre yaratmak amacı ile çeşitli çalışma hazırlama zorunluluğu doğduğunu kaydeden Çetinkaya, "2014- 2019 dönemi meclis üyeleri ve belediye başkanları olarak açıkladığımız hedeflere ulaşmada hazırlık yapma ve bir bölümünü gerçekleştirmek zorundayız. Adana’nın 15 ilçesi farklı fiziksel ve sosyal özelliklere sahiptir. Aynı zamanda farklı deprem derecesinde yer almaktadır. Yumurtalık ve Karataş ilçesinin bir kısmı 1.derece deprem bölgesinde yer almaktadır. Merkez ilçe ve yakın çevresi 2. ve 3. derece deprem bölgesinde, ilin kuzey kesimindeki yerleşim alanları ise 4. derece deprem bölgesinde yer almaktadır." dedi. Özellikle sel felaketinin oluşumunda arazi niteliğinin de önemli bir yeri olduğunu dile getiren Çetinkaya, bu bağlamda, Kozan, Saimbeyli, Tufanbeyli, Aladağ ve Pozantı yörelerinde kaya düşmesi görülürken Feke’nin daha çok sele maruz kaldığını anlattı. Çetinkaya, "Sel riskini afete dönüştüren en önemli olgunun kentleşme olduğu asla unutulmamalıdır. Bu çerçevede sel ile etkin mücadelenin birinci yolunun kent planlama süreci içerisinde sele gereken önemin verilmesinden geçmekte olduğu açıktır." diye konuştu. Yapılan bilimsel ve teknik çalışmalara göre Adana’nın doğal afetlerden en çok etkilenecek bölgeler arasında yer aldığını kaydeden Çetinkaya, şu görüşlere yer verdi: "Adana’nın mevcut kentsel dokusu mühendislik hizmeti almadan tarımsal alanlarda oluşturulmuştur. Kenttin sanayisi orantısız teşvik politikaları ile yakın şehirlere götürülerek kentin ekonomisi diz çöktürülmüştür. Ayrıca mevcut belediyelerin planlama çalışmalarında yukarıda tespit edilen sorunlara çözüm üretmeyen imar planları üretmeğe çalışmıştır. Sonuç olarak işsizlikte rekor kıran Adana’da bulunmaktan mutlu olmayan nüfus haline gelmiştir. Hal böyle iken Adana Büyükşehir Belediyesi’nin 2013 yılı faaliyet Raporu incelendiğinde tespitlerimiz ile uyumlu olduğu görülmektedir. Ortaya konulan hedeflerin gerçekleşmediği görülmektedir. 2014-2019 dönemi meclis üyeleri olarak bu mevcut durumu dikkatlere sunuyorum." CİHAN 8 Gündem Atalay: O makama yakışacak iki isim aşbakan Yardımcısı Beşir B Atalay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vereceği karara göre yeni Cumhurbaşkanı'nın seçileceğini söyledi. Atalay, "Cumhurbaşkanımız da, Başbakanımız da o makama en yakışacak iki isimdir" dedi. 22 NİSAN "Biz de bütün bu kararları verirken istişare mekanizmaları iyi çalıştırılır. Dün Genel Başkanımızın da açıkladığı gibi önümüzdeki Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vereceği karara göre yeni Cumhurbaşkanı'nın seçileceğini söyledi. Atalay, "Cumhurbaşkanımız da, Başbakanımız da o makama en yakışacak iki isimdir" dedi. günlerde istişareler devam edecektir. Bütün büyük kongre delegelerine de aynı şekilde sorulacak. Görüşleri soruluyor. Ve bunlar bittikten sonra da Başbakanımızın ifade ettiği gibi önce Cumhurbaşkanımızla değerlendirme yapacaklar. Tabi AK Parti içinde bu konular daha önce de olduğu gibi büyük bir fedakarlık duygusu içinde, büyük bir "İlk seçimi düşünün 2002'de. Birisi Genel Başkan ama milletvekili değil, Abdullah bey milletvekili 'Kardeşim hükümeti sen kuracaksın' diyor ve o kuruyor. Sonra Başbakanımız Siirt'ten milletvekili oluyor. Abdullah bey 'Şimdi artık sen yürüteceksin' deyip ona teslim ediyor. Sonra Cumhurbaşkanlığı seçimi geliyor bildiğiniz değerlendirmeler. Bizim burada işler böyle yürür. Dolayısıyla aynı nezaket içinde, aynı zarafet içinde bir sorun olmadan bu kararlar verilecektir. Benim değerlendirmem bu şekilde olacaktır." dava ahlakı içinde herkesin birbiriyle kardeşliği ve dostluğu içinde çözülür. Şu anda da her vesileyle ifade ediliyor. Tabi Cumhurbaşkanımız ile sayın Başbakanımızın görüşmeleri ve ikisinin kararı önemli. Ama bütün bu istişare mekanizmaları bittikten sonra da o görüşme yapılmış olacak. Tabi sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ülkemizin yetiştirdiği büyük değerler. Partimizin ve hükümetimizin bu güne gelmesinde ikisinin birbiri için yaptığı o fedakarlıklar önemlidir." BİZİM BURADA İŞLER BÖYLE YÜRÜR Başbakan Yardımcısı Atalay, parti içerisindeki işlerin istişareyle yürütüldüğünü ifade ederek, şöyle devam etti: "Ama Türkiye şunu biliyor ki; Cumhurbaşkanı'nı, AK Parti içindeki bu istişareler, Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın birlikte vereceği karar belirleyecek. İnşallah bu seçim gösterdi ki bu karar kimin için verilirse, o Cumhurbaşkanı olacak. Şu anda önemli olan budur bizim için. Böyle bir seçim sonrası önümüze rahat bir tablo var. Biz de bu rahatlık içinde büyük bir hassasiyetle o kararımızı olgunlaştırmaya çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımız da, Başbakanımız da o makama en yakışacak iki isimdir. İkisi de çok yakışır. Zaten Cumhurbaşkanımız orayı büyük bir doğrusu dirayetle ve çok başarılı şekilde yürüttü ve yürütüyor. O kararın ne safhada olacağını göreceğiz. Ama bizim partimizdeki bu mekanizmaların bütün değerlerimiz bundan sonraki yürüyecek çalışmalarda, süreçlerde yine işin içinde olacak. Biz sadece bir siyasi parti değil, bir büyük davayı yürütüyoruz."CİHAN CHP'li Binnaz Toprak'tan Erdoğan'a övgü "CEMAAT BENİMLE DE UĞRAŞTI" erel seçimler sonrası çıkan sonuç üzerine tartışmalar devam ederken en dikkat çeken yorum CHP'li Binnaz Toprak'tan geldi. CHP'li vekil Erdoğan için "Halk adamı, karizmatik lider" ifadesini kullandı. Y Seçim sonuçlarını ve CHP'yi değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Binnaz Toprak, Başbakan Erdoğan için ''halk adamı, karizmatik lider'' ifadesini kullandı. Binnaz Toprak'ın Habertürk'e verdiği röportajından satır başları; "Biz aile sigortası önerdik, hayali gibi geldi. İnsanlar sağlık sigortasından, bize çirkin görünen TOKİ'lerden çok memnun. Erdoğan halk adamı. İyi şeyleri göz ardı etmemek gerek. "CHP DEĞİŞİYOR KİMSE FARKINDA DEĞİL" CHP değişiyor ama kimse farkında değil. 100 yıllık parti ve değişim kolay olmuyor. 22 NİSAN 2014 Gündem HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA "TAYYİP ERDOĞAN KARİZMATİK LİDER" Tayyip Erdoğan karizmatik bir lider. Halk adamı olmasının payı var. Yaptıkları iyi şeyleri göz ardı etmek gerekmez. Fakat kutuplaşma siyaseti güdüyorlar ve her seferinde mağduru oynuyorlar.Bu sefer de mağdurlar çünkü "paralel yapı" var. Oy için bunu yapmak doğru değil. Türkiye bu söylemlerle çok kutuplaşıyor, insanlarda nefret birikiyor. "ELİTİST DİYEBİLECEĞİNİZ BİR İKİ KİŞİYİ ZOR BULURSUNUZ" CHP'nin parti örgütlerine gitseniz, elitist diyebileceğiniz bir iki kişiyi zor bulursunuz. Aksine çok halktan insanlar. Bu önyargıları kırmak zaman alacak. CHP'nin bundan önceki kadrolarının blucin giyinip Gezi'de dolaşmalarını, LGBTİ bireyleri hakkında önerge vereceklerini, mahkeme mahkeme dolaşıp davaları takip edeceklerini, hapishane raporları yazacaklarını düşünebilir miydik? 2008'deki "Türkiye'de Farklı Olmak" araştırmasından sonra Cemaat benimle de çok uğraştı. Araştırmayı birlikte yaptığımız Nedim Şener kitap yazdığı için hapis yattı. Türkiye'de farklı kimliklere karşı baskı var mı diye yola çıkmıştık. Herkes Cemaat'i işaret etmişti. O dönem AK Parti ile birlikte hareket ettikleri için çok güçlülerdi. Cemaat'in yargı ve poliste çok güçlü olduğu yıllardır söyleniyor. Bunun ipuçlarını da gördük. Bunlar AKP'nin gözü önünde oluyordu. Kandırıldık iddiasına inanmıyorum. Şimdi Aldous Huxley'in Cesur Yeni Dünya'sındaki hayali düşman gibi 'paralel yapı'yı gösteriyorlar. "CHP SOSYAL DEMOKRAT OLMALI" Eski ulusalcı çizgi mi baskın çıkar yoksa sağa açılımla merkez parti olma adımları devam eder mi? Bekleyip göreceğiz. Tercihim CHP'nin Avrupa'daki sosyal demokrat partiler gibi olması. Ama Avrupa'da da sosyal demokrat partiler düşüşte, sağ yükselişte... Evet, dünya gerçeği böyle. Marksist ütopya öldü, sınıflar yerine kimlikler öne çıktı. Sosyal demokrat partilerin kendilerini yeniden kurgulayabilmeleri kolay değil."CİHAN HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA an'da BDP Kutlu Doğum Haftası'nı ilk kez açık alanda toplu olarak kutladı.Vatandaşların büyük ilgi gösterdiği kutlamada birlik ve beraberlik mesajları verildi. atandaşların V büyük ilgi gösterdiği kutlamada birlik ve beraberlik mesajları verildi. Parti bayraklarının bulunmadığı kutlamada zaman zaman tekbir getirildi. Van Kalesi arkasındaki Kültür Park'ta yapılan kutlamalara BDP Van İl Başkanı Musa İtah BDP'li belediye başkanları, BDP'li yöneticiler, STK temsilcilerinin de bulunduğu yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Kuran okunmasıyla başlayan programda, BDP İl Başkanı Musa İtah Kürtçe yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik mesajları verdi. Program Kürtçe mevlit eşliğinde ilahilerle sürdü. Parti bayraklarının bulunmadığı kutlamada, ellerinde üzerinde Arapça 'Lailahe illallah Muhammed'in Resullalah' yazan flamalar taşıyan bir grup sık sık tekbir getirdi. 2 saat süren kutlamalar toplu dua okunmasıyla son buldu. MURADİYE'DE SEMA GÖSTERİSİ Van'ın Muradiye İlçesi'nde de Kutlu Doğum etkinlikleri kapsamında yapılan sema gösterisi büyük ilgi gördü. İmam Hatip Lisesi yemekhanesindeki etkinlikler Kuran okunmasıyla Müslümanın her hareketinde samimi ve doğru olması gerektiğini belirten Candan'a konuşmasının ardından İlçe Müftüsü Selim Duman tarafından plaket verildi. Etkinlikler kapsamında en çok ilgi Muradiye İmam Hatip Lisesi semazenlerinin sema gösterisi oldu. Sahne küçük olduğu için üç semazenin yaptığı gösteri büyük bir ilgiyle izlendi.CİHAN CHP'de Cumhurbaşkanlığına sürpriz talip HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Parti Meclisi'nin ardından dün de milletvekilleriyle biraraya geldi.Toplantıda söz alan Kamer Genç, Cumhurbaşkanlığı’na aday C olmak istediğini açıkladı. Parti Genel Merkezi'nde toplanan CHP Meclis Grubu toplantısı yedi saat sürdü. Toplantıda sadece seçim değerlendirmesi değil, Cumhurbaşkanlığı seçimi de değerlendirildi ve ağırlıklı olarak ''cumhurbaşkanlığı seçiminde kendi adayımızı çıkaralım'' görüşü benimsendi. Eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın, ''Yerel seçimlerde çılgınca hatalar yapıldı. istifasını istedi. KURULTAYA GİDİLEBİLİR Bazı vekillerin kurultay çağrısı da yaptığı toplantıda, CHP Lideri talep olması halinde küçük kurultaya gidilebileceği sinyali verdi. Parti tazelenmeli'' çıkışının ardından gerçekleşen toplantıda, gözler Baykal'daydı. 'HERKES BENİ KÖŞKTE GÖRMEK İSTİYOR' Toplantıda söz alan Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Cumhurbaşkanlığı’na aday olmak istediğini belirterek, “Yurtiçinde yurtdışında nereye gitsem herkes beni Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyor. AK Parti’nin hakkından ben gelirim. Partim izin verirse aday olmak istiyorum. Seçimi alacağıma da inanıyorum” dedi. CİHAN ANTALYA İL ÖRGÜTÜNE İSTİFA ÇAĞRISI Deniz Baykal konuşmadı ancak sözalan Antalya milletvekilleri, Antalya'da yanlış adayla seçime gidildiğini savunarak il örgütünün 'HALK SEÇiNCE O iŞ TEMSiLDE KALMAZ' BMM Anayasa Komisyonu T Başkanı Burhan Kuzu, Cumhurbaşkanı seçimlerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, parlamenter sistemde Cumhurbaşkanlığının çok hareketli bir makam olmadığını ifade ederek, "Biraz temsil makamı gibi. Ama Cumhurbaşkanı'nı halk seçince o iş temsilde kalmaz. Yüzde 60, 70 ile gelen bir Cumhurbaşkanı orada öyle pasif pasif akşama kadar oturmaz. Vatandaş da oturmasını istemez zaten. Halkın seçtiği cumhurbaşkanına 'orada otur' diyemezsin" şeklinde konuştu. "Bu tür modellerde 'biz kaybederiz' mantığı doğru değil" Bu sistemlerde milletvekilleri ve seçmen arasında daha sıkı bağ oluşacağını vurgulayan Kuzu, dar ve 30 Mart seçimlerinde CHP'nin istenilen başarıyı yakalayamaması ve cemaat ile CHP'nin birlikte hareket ettiği algısı partinin içerisinde huzursuzluk yaratırken CHP'li Nur Serter'den CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na uyarı geldi. başladı. İlçe Müftüsü Selim Duman'ın açılış konuşmasının ardından Din İşleri Yüksek Kurul Uzmanı Doç. Dr. Abdurrahman Candan, amel ile samimiyet arasındaki bağı anlattı. V daraltılmış bölge seçim sistemlerinin faydalarına ve muhalefetin eleştirilerine ilişkin şunları söyledi: "Seçmen milletvekillerini daha iyi, daha yakından tanır. Mahalle muhtarı seçmek gibi düşünün. Küçük olduğu için daha yakından bilir, kim olduğunu bilir. Partiler daha çok yerelden, o bölgenin insanını koymak zorunda kalırlar. O bölgede sevilen, sayılan, bilinen, itibar edilen. İstikrar bakımından ne getirir çok bilemiyoruz. İstikrara hizmet edebilirse güzel. Ama hangi parti karlı çıkar, hangisi zararlı çıkar bunun hesabı çok yapılamaz. Çünkü işler nispi temsil esası üzerinden yapılmadığı için bilemezsin. Bugünkü aldığımız oylar üzerinden hesap yapılarak sonuca varılmaz. Muhalefet şu parti karlı, bu parti zararlı hesabı yapıyor ama bu çok sağlıklı bir yaklaşım değil. Bu tür modellerde 'biz kaybederiz' mantığı doğru bir mantık değil. Öyle olmaz, yani aldığın oya göre. Aşağı yukarı aynı. Belli bölgelere MHP sıkışmış, belli yere CHP sıkışmış, belli yere de BDP sıkışmış. Hep belli bölgelerden çıkıyor zaten. O mantık çok doğru bir şey değil. Kaldı ki BDP zaten şu anda dar bölge uyguluyor. Bir bölgeden bir kişi seçiyor, sonradan partiye geçip, grup kuruyorlar. Onları da anlamak mümkün değil." "Gelecek olan modeli de çok iyi dizayn etmemiz lazım" İngiltere'de dar bölge seçim sisteminin istikrara hizmet ettiğini ifade eden Kuzu, ancak orada 2 tane parti bulunduğuna dikkati çekti. Kuzu, "Ama çok parti bölünmelerinde ne olur, onu çok bilemiyorum. Onların hesabını iyi yapmamız lazım" şeklinde konuştu. Türkiye'de istikrarın önemli olduğunu vurgulayan Kuzu, şöyle devam etti: "Yüzde 10'luk seçim barajına karşı çıkılıyor ama gelecek olan modeli de çok iyi dizayn etmemiz lazım. Türkiye bir hükümet çıkarmalı. Benim bütün gayretim o. Yani seçim sistemi dediğiniz memlekete tek başına bir hükümet çıkarmalı. Buna yaramayan seçim modelleri benim için bir şey ifade etmez. Nispi temsil mesela böyle bir şey. Türkiye'de yüzde 10'luk barajı kaldır, seyret gümbürtüyü. Perişanlık olur söyleyeyim. Ondan sonra 8, 9'lu koalisyonlar başlar. 7'li, 6'lı, 5'li, 4'lü... Oradan da istikrar çıkmaz. Bu barajlar biraz buradan kaynaklanıyor. Barajı kaldırmak için öteki modellere doğru kayacaksın. Dar ya da daraltılmışa kayacaksın. İkisinden birisini seçeceksin."AA 9 CHP'li vekil Kılıçdaroğlu'nu uyardı BDP'den Van'da Kutlu Doğum etkinliği İKİSİ DE ÇOK YAKIŞIR Atalay, Cumhurbaşkanı'nın, Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği karara göre seçileceğini ifade ederek, şöyle konuştu: BİRBİRLERİ İÇİN YAPTIKLARI FEDAKARLIKLAR ÖNEMLİ Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kahramanmaraş'ta beraberindeki bakanlarla birlikte onuruna verilen yemek için gittiği lokantada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili parti mekanizmalarının çalıştığını ifade eden Başbakan Yardımcısı Atalay, milletvekilleri arasında yapılan temayül ve istişarenin ardından konunun il başkanları toplantısında da ele alındığını belirterek şunları söyledi: 2014 aşbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dünyevileşmekten şikayet ederken, makam, para ve şehvet hırsının her şeyin önüne geçtiğini söyledi. B Uluslararası Hz. Üftade Sempozyumu’nda konuşan Arınç, “Son yıllarda çok dünyevîleştiğimizi fark ediyorum. Her şey paradan, her şey makamdan, her şey şöhretten, her şey şehvetten, mevki makam hırsı ile birbirimizin gözünü oymaktan geçiyor.” dedi. Hz. Üftade ve benzerlerinin yaşadığı hayattan alınacak çok örnekler bulunduğuna işaret ederken, insanların edepli olmaya çok ihtiyacı olduğunu vurguladı. Bülent Arınç , konuşmasında, sesini yükseltip etrafını tehdit ederek konuşanlardan da yakındı. Bu konuda şu görüşü dile getirdi: “Bağırmakla çağırmakla değil, söz güçlü olacak. Arkası var. Toprağı işleyen yağmur, sağanaktan daha bereketlidir. İnce ince yağar, toprağa işler, öbürü sel olur. Bizde şu anda sesini yükseltenler revaçta. Ne kadar çok bağırırsa, ne kadar gözleri çakmak çakmak olursa, gözlerinin damarları kırmızı kırmızı fırlarsa, boyunlarından damarlar fışkıracak hale gelirse iş yaptığını zannediyor. Ama söz yok, sözün içinde hikmet olmalı, bilgelik olmalı, o yok. Hepsini topla, 50 ile çarp hiçbir etkisi yok. Bazen televizyonlarda izliyoruz, çevresindekilerle hahaha ihihhi, inşallah maşallah, başka bir şey yok. Kedicikler bilmem necikler. Bunlar da bir şey yaptıklarını zannediyorlar. İslam adına, iman adına, Kur’an adına, edep adına, namus adına, ar haya adına hiçbir şey bulamıyorsunuz.” Bazı kişilerin küçük işlerde başladıkları ticaretlerine dini alet ederek zenginleştiklerini savunan Bülent Arınç, sözlerini şöyle tamamladı: “Önce tencere tava işiyle başlayan birisi vardı, sonunda geldiği noktayı acı içinde görüyoruz. Bazı şeyler söylersem hemen isim koyacaksınız, filandan bahsediyor diye. Korkmam lazım. Bunlar da İslam’a çok zarar veriyor. Biz bunlarla yola gitmek yerine, bunlardan ne kadar uzak olsak, hakka o kadar yakın olacağız dişe düşünüyoruz. Müslümanlık çok güzel bir şey. Ama herhalde örneğimiz IŞİD, El Nusra veya El Kaide değil. Müslümanlık bu değil çünkü.”CİHAN ir grup CHP'li, seçimlerdeki başarısızlığın ana merkezine partinin Fethullah Gülen ceB maatiyle işbirliği yapıldığı izlenminin yer aldığı görüşündeydi. CHP'nin başarısızlığının masaya yatırıldığı ve Kılıçdaroğlu'na ağır eleştirelerin yapıldığı 18 Nisan toplantısıyla ilgili İstanbul milletvekili Nur Serter, şunları dile getirdi: ‘Sarıgül başarılı oldu' demek imkansız "18 Nisan'da yapılan toplantıda, seçimlerle ilgili kritik yaptık. Kılıçdaroğlu'na CHPnin yerel seçimlerde başarılı olmadığını aktardık. Kılıçdaroğlu'nun cemaatle görüştüğü izleniminin silinmesini istedik. Bunun için daha imtinalı olunması gerektiğinin altını çizdik. CHP'nin yerel seçimlerde başarısız olmasının bugüne kadar gelen birçok nedeni var. CHP'nin kendisini halka iyi anlatması ve güven duyulan bir parti olması gerekir. CHP'nin Fethullah Gülen cemaatiyle işbirliği yaptığı izlenimi başlı başına oy kaybına sebep olmasa da onun yarattığı izlenip motivasyon düşüklüğü yarattı. Mustafa Sarıgül'ün de özelinde bir değerlendirme yapılmadı ama onun başarılı olduğunu söylemek imkansız."CİHAN Kurtulmuş: Eğer Erdoğan isterse ... illetin 30 Mart'ta Başbakan'a vize M verdiğini söyleyen Kurtulmuş "Eğer Erdoğan isterse Türkiye'nin seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olacaktır" dedi Türkiye, 30 Mart seçim sonuçlarını analiz etme imkânı bulamadan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini tartışmaya başladı. 'Milletin istemediğini kimse cumhurbaşkanı yapamaz' ışişleri Bakanı Ahmet parçasıdır” ifadelerini defa halkın seçtiği iktidarı Sayın Başbakanımızın D Davutoğlu, katıldığı kullandı. paylaşmadan kullanma ilişkileri dün başlamış televizyon programında iradesi gösteren, bir on yıl değil. Biz ortak ideallerde gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Güvenlik toplantısının illegal dinlenmesinin içeriden olduğu iddiasına yönelik soruya Davutoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en ciddiye alınması gereken olaylarından biri. Herhangi bir şekilde afaki ya da yüzeysel bir yaklaşımla ele almıyoruz çünkü bu işlenen cürüm, sıradan bir cürüm değil. Onun hakkıyla incelenmesi, her türlü çalışmasının yapılması ve bir karara varıldığında kimsenin zihninde bir şüphenin kalmaması lazım. O bakımdan MİT Müsteşarlığımız ve emniyet birimlerimiz hepsi çok yoğun bir çalışma yapıyor” şeklinde cevap verdi. İllegal dinlemenin seçimden üç gün önce servis edildiğine dikkati çeken Davutoğlu, dinlemenin hem bir casusluk faaliyeti hem de siyasi bir operasyon olduğunu söyledi. Davutoğlu, “Seçimden üç gün önce piyasaya salınıyorsa, dağıtılıyorsa, servis yapılıyorsa bu aynı zamanda Türk siyasetine bir müdahaledir ve sadece casusluk faaliyeti değil, casusluk faaliyeti üzerinden siyaseti dizayn etme çabasıdır veya açık bir şekilde darbe teşebbüsünün bir "İhanet mektupları"na ilişkin bir soru üzerine, Türkiye'de bir iletişim savaşı olduğunu ve bunun medya üzerinden yapıldığını kaydeden Davutoğlu, bir ülkenin itibarının o ülkeye yatırım yapan sektörü kaçırtacak şekilde de zedelenebileceğini dile getirdi. yaşandı. Kolay olmadı. İlk defa rahmetli Turgut Özal bunu kırmaya çalıştı ama dikkat edin 28 Şubat'ta siyasi elit cumhurbaşkanlığı makamını böyle kullandı. 28 Şubat üzerinden cumhurbaşkanı bir hükümet değişikliğinin bizzat orkestrayonunu yaptı. yola çıkmış insanlarız. O ortak ideallerin bağlarının çözülmesi, böyle bir bağın çözülmesinden Allah’a sığınıyorum. İşte o zaman özümüzü kaybetmeye başlarız. Bu ortak idealleri, bizleri bir araya getiren bu bağın mevcudiyetini korudukça, bunun kurumsal bağları anlam kazanır." Cumhurbaşkanlığı seçimleri Ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tarihine bakıldığında, ilk defa doğrudan halkoyuyla cumhurbaşkanının seçileceğini anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti: Şimdi bu değişti, halk seçecek artık. Bu yeni bir durum. Dolayısıyla sadece Ankara içinde dönen birtakım oyunlar artık cumhurbaşkanının kaderini belirleyemez. Artık bu milletin istemediği hiç kimseyi kimse cumhurbaşkanlığı makamına getiremez. Bu milletin istediği birini de cumhurbaşkanlığı makamına getirmesini kimse engelleyemez. Ne çıkarırlarsa çıkarsınlar, nihayetinde bu millet ilk defa kendi iradesiyle cumhurbaşkanını seçecek." "Kimse merak etmesin" "Biz bu değerleri terkeder, küçük hesaplar içerisine girersek işte o zaman kendi içimizde bir şey yaşarız" diyen Davutoğlu, "Kimse, Başbakan, Cumhurbaşkanı olduktan sonra ne olur senaryosunu merak etmesin. "Özellikle 1960 ihtilalinden önce Atatürk'ün seçimi doğal şekilde gerçekleşti. İnönü'nün seçimi parti içi bir devir teslim olarak algılandı. 1960 ihtilalinden sonra ise cumhurbaşkanlığı makamı öyle bir konumda görüldü ki halk yanlış şekilde birilerini iktidara getirirse, cumhurbaşkanı denge unsuru olarak düşünülerek tasarlanmıştı. Sembolik bile olsa, daha çok milleti değil de devleti temsil eden, olağanüstü yetkilerle donatılmış özel bir konum verildi. Zaten AK Parti'nin en büyük devrimi bence bu oldu. İlk "Makamı paylaşalım diye bir araya gelmiş insanlar değiller" AK Parti ve üyelerinin cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecindeki tavrı hakkında konuşan Davutoğlu, şunları söyledi: "Bu insanlar birgün şu makamı paylaşalım diye bir araya gelmiş insanlar değiller. Yani Sayın Cumhurbaşkanımızla AK Parti bütün bu sınavları aşacak kudrette ve kendi kökünü geliştirmiş bir partidir. O yapı içerisinde her şey bugün Başbakanımızın bu istişareleri de dahil olmak üzere en doğru eksene oturtulur" ifadelerini kullandı. “Üzerimizdeki emanetin hakkını nasıl vereceğimizi düşünmemiz lazım” Kendisiyle ilgili Başbakanlık için adının geçtiğinin hatırlatması üzerine Davutoğlu, "Bu sorular bana iki, üç sene önce de gündeme geldiğinde böyle bir şeyi zihnimden geçirmeyi, telaffuz etmeyi zül addederim demiştim" ifadesini kullandı. AA Başbakan Erdoğan'ın parti yönetimi ile yaptığı istişare toplantılarından "Köşk adaylığı" yönünde bir karar çıktığına ilişkin bilgiler Ankara kulislerinde konuşulurken, Cumhurbaşkanı Gül'ün "siyaset planım yok" şeklindeki açıklaması, siyasi denklemleri bir anda değiştirdi. Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı netleşmeye başlarken, şimdi "Başbakan kim olacak" sorusuna cevap aranıyor. Abdullah Gül'ün aktif siyaset yapmayacağını açıklamasının ardından gözler AK Parti içindeki birkaç önemli isime çevrildi. Bu isimlerden biri de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş. Numan Kurtulmuş ile 30 Mart seçim sonuçlarını, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ve Recep Tayyip Erdoğan sonrası AK Parti'yi konuştuk. İşte Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları: SEÇİMİN GALİBİ AK PARTİ Milletimiz yeni Türkiye için bir güvenoyu verdi. AK Parti içeride ve dışarıda çok geniş bir koalisyona karşı mücadele etti. Siyaseti azıcık bilen bir insan, sadece Türkiye'de değil bütün ülkelerde yerel seçimler ile genel seçimler arasında fark olduğunu bilir. Yerel seçimlerde yüzde 45.5 oy almak genel seçimlerde yüzde 52-53'e tekabül eder. Sandık sonuçlarını değiştiremeyenler, sonuçları yanlış yorumlayarak 30 Mart zaferini sulandırmaya çalışıyorlar. HEDEF MİLLİ İRADE 72 düvele karşı elde edilen bu başarıyı konuşamadan, kutlayamadan, analiz edemeden Cumhurbaşkanlığı seçimlerini tartışması başlatıldı. Seçim meydanlarında mağlup edemedikleri bu siyasi partiyi, Cumhurbaşkanlığı tartışmasının içine çekerek etkilemeyi düşünüyorlar. Bu milli iradeye saygısızlıktır. Sadece bu da değil. Seçimlerden hemen sonra Anayasa Mahkemesi'nin Twitter kararı ve Merkez Bankası'nın faiz düşürmeme kararını da siyasetin alanının daraltılması teşebbüsü olarak görüyorum.CİHAN 10 22 NİSAN 2014 Basın-Kritik HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Abdülhamit BİLİCİ Uğur GÜRSES Erdoğan’a bu gurur yeter! Kanayan TL'ye faiz pansumanı kaçınılmaz A tatürk Olimpiyat Stadı’nda 1 yıl önceki Türkçe Olimpiyatları törenine katılan Başbakan Erdoğan, yurtdışındaki eğitim gönüllülerine övgüler yağdırmıştı. Erdoğan şöyle diyordu: “Kendilerini Türkiye’nin barış mücadelesine adamış, dönmek için değil, kutlu bir ideal uğruna yollara çıkmış sevgili öğretmenlerimize teşekkür ediyorum… Sizler bozkırdaki fidan gibi, çölün ortasındaki vaha gibi, kuruyan dudaklara bir damla su gibi, pörsümüş dimağlara aydınlık bir ifade gibi en dar günlerde bize güzeli hatırlattınız… Bu olimpiyatlar 11 yıldır yapılıyor ama bu gönül davası binlerce yıldır dünyayı kucaklayan kökü derinde, kökü Selçuklu’ya dayanan kökü ta Osmanlı’da kökü Sakarya’da, Dumlupınar’da, Kurtuluş Savaşı’nda bulunan bir büyük hareket vardır.. Bize bu gururu yaşattığınız, tıpkı ecdadımız gibi gönüller arasında bu güzel Türkçe köprüsünü inşa ettiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Hepimiz aynı gönül davasının sarsılmaz neferleriyiz.” 160 ülkeye milletimizin değerlerini taşıyan Türk okullarına vatandaşların bakışı da farklı değil. Olimpiyatları düzenleyen Uluslararası Türkçe Derneği’nin yaptırdığı ankete göre ülkemizde halkın yüzde 78’i ‘Türk okullarına’ olumlu bakıyordu. AK Parti tabanında bu oran çok daha yüksek: Yüzde 86. CHP’lilerin de yüzde 68’i olumlu. MHP tabanının büyük destek verdiği okullara BDP’lilerin de yüzde 64’ü sıcak. 1990’ların başında rahmetli Özal bu okulların açılmasını teşvik etmiş; gittiği her yerde bu fedakâr insanlara kefil olmuştu. Yine Cumhurbaşkanı Demirel, bu gayretleri desteklemiş, muhataplarına tavsiye mektupları yazmıştı. Rahmetli Ecevit, derin yapıların MGK’da Hizmet’i imha çabasına cesurca karşı çıkmış; 2000’de Davos’a giderken Başbakanlıkça hazırlanan tanıtım broşürüne 154 Türk okulunun hizmetlerini de eklemişti. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve pek çok yetkili, okulları ziyaret edip başarılarını alkışlamıştı. Türkiye’de farklı kesimlerin desteğini alan okulların, bulundukları ülkelerde de ne kadar el üstünde tutulduğunu kaç kez kendi gözlerimle gördüm. Bir iki hafta önce gittiğim Pakistan’da, Milli Eğitim Bakanı Rahman, “Halkımız Türk okullarını bağrına basıyor.” demişti. Ankara’daki üçlü zirveye gelen Pak- istan ve Afganistan liderleri de aynı görüşteydi. Karzai, “Türk okulları Afgan çocuklarına kaliteli eğitim veriyor. Bundan çok mutluyuz ve takdirlerimizi sunuyoruz.” derken, Navaz Şerif de “Türk okulları mükemmel iş yapıyor. Eğitim kalitesi çok yüksek. Dostluk bağlarımızı güçlendiriyorlar.” diyordu. Ülkesindeki altıncı Türk okulunun açılış törenine 8 bakanıyla katılan Uganda Cumhurbaşkanı Museveni’nin sözleri de hâlâ hafızamda: “Öncülere çok teşekkür ediyorum. Hep yanınızdayız ve size her türlü desteği vereceğiz. Bir sorunla karşılaşırsanız, getirin hemen çözelim.” Sadece Pakistan, Afganistan, Uganda gibi gelişmekte olan ülkeler değil, okullar, gelişmiş ülkelerde de büyük itibara sahip. Mesela, ABD Savunma Bakan Yardımcısı Reginald Brothers, Virginia’daki Türk okulu Pinnacle Academy’nin velilerinden. Erdoğan’ın, Hizmet Hareketi’ni ve Hocaefendi’yi telefonda Obama’ya şikâyet ettiği gün, Reginald Brothers’ın Türk okulunu Kongre’de ağırlıyor olması ibretlik. Ergenekon çizgisinde marjinal bir siyasi yapı dışında, şimdiye kadar dindar, muhafazakâr, sosyal demokrat tüm devlet adamlarımızın desteklediği, farklı siyasî görüşlere sahip vatandaşlarımızın alkışladığı, bulundukları ülkelerde beğenilen bu okullar, bir süredir maalesef Erdoğan’ın hedefinde. Büyükelçilere bu yönde talimat veren Erdoğan, çok değil 1 yıl önce övdüğü idealist öğretmenler için miting meydanlarında ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyor. Türkiye’nin başbakanı sıfatıyla ülkemizin önemli küresel markası ve yumuşak gücünün en önemli unsuru Türk okullarına karşı, liderler düzeyinde bizzat uğraşmasını ve bu amaçla devleti de seferber etmesini vatanseverlikle bağdaştırmak çok zor. Milliyetçi camianın efsane isimlerinden Yılma Durak, dünyada Türkiye’yi başarılı şekilde temsil eden bu okullara yardım etmek yerine karalayıp ihbar etmenin vatana ihanet olduğunu söylüyor. Kültür adamı, şair Yavuz Bülent Bakiler de farklı düşünmüyor. Dünyada devletin yapamadığını yapıp yüzümüzü ağartan okulların, adını bilmediğimiz ülkelerde dilimizi, kültürümüzü öğrettiğini söyleyen Bakiler’e göre bu hizmetlere vesile olan Fethullah Gülen Hocaefendi, karalama kampanyalarının aksine “tam bir vatansever”. Önceki olağanüstü dönemler gibi, bugünler de elbet geride kalacak. Ancak destansı bir fedakârlığın meyvesi olan okulların başına bir şey gelirse, unutmayın ki, Erdoğan hayatı boyunca bu gururla(!) yaşamak zorunda kalacak.” Zaman 31 Ocak 2014 B rezilya daha temkinli davranıyor. Bunun da ötesinde, işi ciddiye aldığını ilan ediyor. Türkiye ise Brezilya'ya göre daha kırılgan iken, orantısız bir 'aşırı güven' gösteriyor. yürütemezsiniz. Yüksek cari açık veren Türkiye’nin, uluslararası konjonktürdeki terse dönüş senaryosuna hazır olması gerekirdi. Ancak ‘hep böyle güzel gideceği’ havasında davranıldı. Her geçen gün, artık mali piyasalarda döviz kurundaki yeni rekor seviye sayılıyor. Dolar kuru, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın ‘bekleyin’ dediği günkü seviyenin kabaca yüzde 10üzerinde. Güven kırıldı; Merkez Bankası’nın önünde şu seçenekler var; faizi kullanmak ya da kullanmamak. Görüştüğüm bir ekonomist, “Erdem Başçı’nın, FED’in uzun bir süre parasal genişlemeden çıkamayacağına dair inancı çok güçlü olmalıydı ki, hem politika faizini hızla yukarı çekmek konusunda geç kaldı, hem de bugün yanıldığı kur konusunda Ağustos’ta bu kadar iddialı bir çıkış yapabildi” diye yorumluyor bugünkü durumu. Soru şu; gelişmekte olan ülkeler, özelde ise ‘Kırılgan Beşli’ olarak adlandırılan ülkeler Merkez Bankası Mayıs ayından bu yana faizi yeterince kullanmama tercihini yapıyor zaten. Bir süredir faizi düşük tutarak şuna razı görünüyor; Türkiye’nin temel makro dengesizliği olan cari açık ve bunun kısa vadeli sermaye ile finansmanı sorununun ‘düzeltmesi’ dövizi kurunun yükselişi ile oluyor, tercih bunun bir gecede olmaması, zamana yayılması. Bu da, orta vadede rezerv azalışı hesaplarının ortalığa saçılması ve kendini besleyen bir yükseliş senaryosuna kapı açıyor. Bu tercih yüzden, ne döviz kuru artışını frenleyecek ne de enflasyon bekleyişlerini çapalayacak bir faiz seviyesi uygulamadı, uygulamıyor. Uygulayamıyor da; bilinen politik nedenlerle. Böyle olunca, ‘TL kanıyor’. Merkez Bankası da ‘kendim ettim, kendim buldum’ havasında izliyor. Serbest bir kambiyo rejiminiz varsa yani döviz giriş çıkışına kısıt koymamışsanız kendi ülkenizde kafanızı kuma gömerek ekonomi politikası faiz artırmaya devam ediyor, Türkiye faiz artırmadan dengeleri tutabilecek mi? Brezilya Merkez Bankası önceki gün faizi yarım puanlık artışla yüzde 10.50’ye yükseltti. Nisan ayından bu yana yaptığı faiz artışı ise 3.25 puana ulaştı. Türkiye ise ortalama fonlama faizini sadece 2 puan yukarı çekti. Brezilya’da enflasyon hedefi yüzde 4.50, bizdeki gibi 2’şer puanlık belirsizlik aralığı var ve cari enflasyon ise yüzde 5.9 seviyesinde. Faiz yüzde 10.50’de. Bizde ise enflasyon hedefi yüzde 5, beklenen enflasyon yüzde 7.0-7.50’de. Faiz mi? Yüzde 7.75’te. Brezilya’nın dış dengesi ise Türkiye’den çok daha iyi durumda. Brezilya milli gelirine oranla yüzde 2.5 civarında bir cari açığa sahipken, Türkiye A Yaşadıkları karşısında şoke olan Neslihan Ataç, “Babamın bacağı protez. Oğlum yürüme engelli. Annem kanser hastası ve bir süre önce de bağırsaklarındaki rahatsızlığı nedeniyle ameliyat oldu. Bir müddet hastanede kaldı ve hastanede enfeksiyon kapmaması için eve getirdik. Ancak şimdi burada sağlığı daha çok risk altına girdi. Diğer daire sahipleri kalmak için yakınlarına gittiler. Ancak bizim evde oğlum engelli ve yatalak annem var. Ne yapacağımızı şaşırdık. Yetkililerden yardım bekliyoruz.” diye konuştu. Yasin HAZNEDAR-EKONOMİ Gelişen ülkelere sermaye getiren yatırımcıların bakışı şöyle; aynı gruptaki ülkelerin ne yaptığına bakıyor. Cari açık, finansman, döviz rezervlerinin yeterliği, kredi büyümesi, enflasyon, kısa vadeli faizler gibi temel parametreleri sıralıyor; hangi ülkenin daha az kırılgan olduğuna göre karar veriyor. Son üç aydır yapılan bu sıralamalarda, Türkiye’nin yeri pek de sevimli bir sırada değil. İşte ağustos başında yatırım bankası Morgan Stanley’in tanımladığı ‘Kırılgan Beşli’nin (Brezilya, Türkiye, Endonezya, Hindistan, Güney Afrika) diğer gelişen ülkelerden ayıran ortak tarafları şuydu; yüksek cari açık ve yüksek enflasyon. Türkiye her ikisinde de liderdi. Mayıs ayında FED’in ‘işaret fişeği’ ciddiye alınmış olsaydı, bugün daha hazırlıklı bir tablo çizebilirdik. Tam altı ayı heba ettik. Bugün alacağımız önlemler, geçmişte alabileceğimiz önlemlere göre çok daha acıtıcı olacak ne yazık ki. Ekonomistlerce, Merkez Bankası’nın kısa vadeli faizleri çekmesi gereken yer olarak, bugünkü yüzde 7.75’in üzerine 2.25’lik ilave ile yüzde 10 olarak ifade ediliyor. Radikal 31 Ocak 2014 Şifalı ot ararken kayalıklardan düşen şahıs askeri helikopterle kurtarıldı vcılar'da kanalizasyondan taşan lağım suyu, bir binanın giriş katındaki daireleri bastı. Zemin kattaki 4 dairenin sakinleri, durumdan haberdar ettikleri yetkililerin kendileriyle ilgilenmediğinden şikayet etti. Pislik içerisinde kalan evlerini saatlerce uğraşıp kendi imkanlarıyla kabaca temizleyen daire sakinleri, yetkililerden bir an önce evlerini ilaçlamaları talebinde bulundu. Mağdurları en çok şaşırtan ise telefonla aradıkları yetkililerin kendilerine yardım eli uzatmaması oldu. Saatler süren uğraş sonucu suyu boşaltıp kabaca temizlik yapan daire sakinleri, telefonla ulaştıkları yetkililere sıkıntılarını bildirmelerine rağmen yardımcı olunmadığı iddiasında bulundu. Brezilya daha temkinli davranıyor. Bunun da ötesinde, işi ciddiye aldığını ilan ediyor. Türkiye ise Brezilya’ya göre daha kırılgan iken, orantısız bir ‘aşırı güven’ gösteriyor. Muğla'nın Fethiye ilçesinde şifalı ot toplamak için tırmandığı kayalıklardan düşerek yaralanan bir kişi askeri helikopterle kurtarıldı. Kanalizasyon suyunun bastığı binanın mağdurları ilgisizlikten şikayetçi Avcılar Merkez Mahallesi Mahmutoğlu Sokak'taki 14 numaralı apartmana ait kanalizasyon kanalı akşam saatlerinde taştı. Lağım suları kısa süre içerisinde giriş kattaki 4 daireyi kapladı. Taşkını fark edip engellemeye çalışan daire sakinleri, yaşadıkları karşısında neye uğradıklarını şaşırdı. son 4 yılda kabaca ortalama yüzde 7.5 cari açık veriyor. Brezilya’nın döviz rezervlerinin yeterliği, Türkiye’ye göre çok daha iyi. 45 yıl ık muhtar: Yarım asrı tamamlayınca bırakacağım Kartal Yakacık Çarşı Mahallesi’nin 45 yıllık muhtarı Sebahattin Çetin Turan, 30 Mart’ta yeniden seçildi. N eredeyse yarım asırdan bu yana görev yapan 76 yaşındaki Turan, 50 yılı tamamladıktan sonra yerini gençlere bırakacağını söyledi. Mesleğinin kunduracılık olduğunu belirten ve ilerlemiş yaşına rağmen çeşitli spor dalları ile yakından ilgilenen Turan’ın muhtarlık serüveni 1969 yılında Çarşı Mahallesi’nden muhtar adayı olmasıyla başlamış. Seçimleri kazanarak 45 yıl önce göreve başlayan Turan, fakir bir ailenin çocuğu olarak büyüdüğünü belirterek şöyle konuştu: “Adaylığımı koyduğumda yaşlılar yaşımın çok genç olduğunu belirtmelerine rağmen beni muhtar olarak seçtiler. Ben de kendilerine, ‘o zaman seçilirsem bir daha muhtarlığı bırakmam’ dedim. Annem ve babamın da bu konuda çok duasını aldım. Bana hep ‘oğlum ömrün oldukça muhtar ol hep inşallah’ dediler.” Muhtar Turan, maddi durumu iyi olan mahalle sakinlerinden yıllardır erzak yardımı toplayarak yine mahalledeki fakirlere kimse görmeden, gizlilik içinde dağıttığını söyledi. İhtilal döneminde Kartal’da görevden alınmayan tek muhtar olduğunu ifade eden Turan, sonradan öğrendiği kadarıyla zamanın askeri yönetiminin kendisi hakkında çok yönlü olarak tahkikat yaptırdığını belirtti. Turan, “Komutanlar demişler ki, ‘gece yatağından kalkar, gelir görev yapar. Paşa da demiş ‘biz niye ihtilal yaptık? memlekette huzur yok, kan gövdeyi götürüyor, böyle halka faydalı bir insanı benim haberim olmadan görevden almayacaksınız’, 45 yıllık görevim boyunca en çok bu konu hafızamda kaldı.” diye konuştu. Yakacık bölgesinde bulunan ormanlık alanın oluşmasında 1972 senesinde öncülük ettiğini kaydeden Turan, aynı dönemde kadastrodan aynı bölgede yer dağıtıldığını, kendisine de 15 dönüm arazi verilmek istendiğini ancak fakir olmasına rağmen haram olur diye kabul etmediğini belirtti. Muhtarlıkta 50 yılı tamamladıktan sonra yerini gençlere bırakacağını söyleyen Turan, muhtarlık görevini hayır işi olarak gördüğünü, mükafatını da ahret hayatında görmek için çalıştığını kaydetti. Bekar olduğunu ve evlenmek istediğini sözlerine ekleyen Turan, yalnız olduğu için hizmet ettiği prefabrik yapıda kendisine ait bir odada ikamet ettiğini, bu nedenle de mesai saatlerinin dışında da vatandaşlara hizmet ettiğini ifade etti. CİHAN H elikopterle bulunduğu yerden alınan yaralı Fethiye Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. deniyle müdahale edemeyen akrabaları jandarma ekiplerini arayarak yardım istedi. Fethiye'nin Göcek Mahallesi'nde yaşayan İsmet Çelik(60), şifalı ot toplamak için Büngüs Mevkii'ndelki kayalık araziye çıktı. Bunun üzerine Dalaman Hava Meydan Komutanlığı’ndan havalanan askeri helikopter, bir süre bölgede araştırma yaptıktan sonra Çelik’in bulunduğu bölgeye geldi. Bir müddet burada şifalı ot arayan Çelik, dikkatini kaybederek 5 metrelik kayalıklardan düştü. Sol bacağından yaralanan ve hareket edemeyen Çelik, cep telefonu ile yakınlarına durumunu bildirdi. Bölgeyi iyi tanıyan yakınları hemen Çelik'in düştüğü kayalıklara ulaştı. İsmet Çelik'in hareket edemeyecek olması ve düştüğü bölgenin sarp kayalıklardan oluşması ne- UMKE ekiplerinin de karadan ulaştığı yaralı yapılan ilk müdahalenin ardından, helikopterden araziye inen ekipler tarafından helikoptere çekildi. Helikoptere alınan yaralı İsmet çelik, burada tedavi altına alındı. Sağlık durumu iyi olan yaralının sol bacağında zedelenme olduğu öğrenildi. CİHAN 22 NİSAN 2014 Eğitim HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 11 Erciş Serhat'te erken kayıt dönemi fırsatı Burç Ögeli tenisçiler Türkiye 2’ncisi oldu anın Erciş ilçesindeki Özel V Serhat İlköğretim Okulu 2014-2015 eğitim öğretim sezonu kayıtlarına başladı. Adana Burç Öge Ortaokulu, Mardin’de düzenlenen Masa Tenisi Yıldız Kızlar Türkiye Şampiyonası’nda 2. oldu. T ürkiye Yıldızlar Masa Tenisi Turnuvası’nda Adana’yı temsil eden Burçlu tenisçiler, turnuvada gruplarda en iyi 18 takım ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) birincisi ile karşı karşıya geldi. 3 gün boyunca oldukça çekişmeli geçen turnuvanın ilk gününde 5’li grupta yer alan Burç Öge Ortaokulu, rakiplerini yenerek üst tura çıkmayı başardı. Burçlu Tenisçiler, bu turda İzmir İhsane Tuna İlköğretim Okulu’nu, Kayseri Özel Tekden Koleji’ni, yarı finalde de yine Kayseri Özel Tekden Kolejini 3-0’lik skorla geçerek finale yükseldi. Finalde Ankara Özel Samanyolu Koleji ile karşılaşan Burç Öge Ortaokulunun başarılı tenisçileri Türkiye 2.si oldu. Burçlu tenisçiler, Fatma Aykutluğ, Aybuke Öner, Çağla Yağmur Konur ve Tasnim Naphan Türkiye 2’ncisi olarak Adana’ya döndü. Yıldızlar Türkiye Masa Tenisi Şampiyonası’nın ardından duygularını dile getiren Fatma Aykutluğ, “Bu başarımızı lise hayatımız dada devam ettirip Burç okullarını her zaman en iyi şekilde temsil etmek is- D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L B U L M A C A tiyoruz. Okulumuza bu güzel sonucu getirdiğimiz için çok mutluyuz.” dedi. Sosyal ve sportif faaliyetlerin eğitim sistemlerinde önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Burç Okulları Genel Müdürü Sultan Sözeri, “Birçok sportif branşta Adana’da ve ulusal bazda büyük başarılar elde ettik. Türkiye 2’nciliğini kazanan masa tenisi takımımızı, bu başarıda emeği geçen öğretmen ve velilerimizi tebrik ediyorum.” diye konuştu. Okul Müdürü Abdullah Akça ise “Eğitim alanındaki başarılarımızın yanı sıra spora verdiğimiz önem ve desteğin karşılığını aldığımızı, bu sonuçla bir kez daha kanıtlamış olduk.” ifadelerini kullandı. Beden Eğitimi Öğretmeni Tuba Sultan Ünal da, bu sonuçtan dolayı çok mutlu olduklarını ifade ederek, “Bu başarıyla her yıl Adana’dan gruplara bir takım gidiyor ancak elde ettiğimiz dereceyle önümüzdeki yıldan itibaren gruplarda Adana 2 takımla temsil edilecek.” şeklinde konuştu. CİHAN 5 bin öğretmen nöbet tutmamak için imza attı Türk Eğitim Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanlığı tarafından yapılan, "Angaryaya Hayır! Emeğimizin Hakkını İstiyoruz" adlı nöbet görevi ek ders ücreti dilekçe eyleminde, ilk etapta 5 bin imza atıldı. K onuyla yazılı bir açıklama yapan Şube Başkanı Merih Eyyup Demir, "Sendikamız tarafından eğitim çalışanlarının nöbet görevinin ücretlendirilmesi için yapmış olduğumuz dilekçe eylemimiz sonucu toplanan 5 bin dilekçe, Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderilmiştir. Dilekçe eylemimiz devam etmekte olup eğitim çalışanı arkadaşlarımızın destekleriyle toplayacağımız dilekçeler gönderilmeye devam edecektir." dedi. Eylem kapsamında hazırlanan dilekçe örneği şöyle: "Fazla çalışma ücreti” başlıklı 178. maddede; 'A) 99 ve 100 üncü maddeler hükümleri uyarınca tespit olunan günlük çalışma saatleri dışında;...yapılan fazla çalışmalar ücretle karşılanır.' denilmektedir. Tüm bu maddelerden de anlaşılacağı üzere mevcut durum, açıkça hukuka aykırılık niteliği taşımaktadır. Bu açık aykırılığa rağmen ve tutum hakkaniyete de bütünüyle aykırıyken Bakanlığınızca ek ücret ödenmemesi anlaşılır değildir. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta, nöbet tutma sorumluluğunun öğretmenin asli görevi olmadığıdır. Zira Milli Eğitim Temel Kanunu Madde 43’te. 'Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir.' şeklinde bir tanımlama yapılmaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere öğretmenlerin asli görevi eğitim ve öğretimdir. Nöbet ise asli nitelik taşımayan bir görevdir. Öğretmenlerin, bu nitelikteki görev için ücret alması ise en doğal haktır. Çeşitli yönetmeliklerde (Okul öncesi Eğitim Kurumlan Yönetmeliği (m.23), İlköğretim Kurumlan Yönetmeliği, ilkokul-Lise Ortaokullar Yönetmeliği (m.62) öğretmenlerin nöbet tutma görevi ve sorumlu- lukları arasında ısıtma, elektrik ve sıhhî sistemlerin çalışıp çalışmadığını, temizliğin yapılıp yapılmadığım, her türlü yangın tehlikesini önleyici tedbirin alınıp alınmadığını kontrol etmek, beklenmedik olaylar karşısında gerekli tedbirleri almak ve durumu ilgililere bildirmek, herhangi bir sebeple görevine gelmeyen öğretmenlerin yerine eğitim etkinliklerini yürütmek gibi görevler sayılmakta ve bu görevler nöbet esnasında yerine getirilmektedir. Bu maddelerden de anlaşılacağı üzere nöbet görevi, emek gerektiren ve sorumluluğu bir hayli fazla olan bir görevdir. Sorumluluğun artmasına karşılık, özlük haklarında bir artış olmaması ise bu emeği hiçe saymak ve hak kavramına bütünüyle aykırı davranmaktır. Tüm bu unsurlar da çalışma şevkini düşürmektedir. CİHAN Okul müdürü Mahmut Kankılıç, yeni sezon kayıtlarına başladıklarını ifade ederek,"Daha ilk günden Elhamdulillah 6 kaydımız oldu. Erken kayıtta ana sınıflarımız dahil sekizinci sınıflara kadar yüzde 5 indirim uyguluyoruz. Yine erken kayıt yaptıran her öğrenciye de okulumuz armalı tişört hediye ediyoruz. Erken kayıt çekilişinde bisiklet, tablet ve çeşitli hediye yağmuruna tutacağımız öğrencilere asıl vereceğimiz iyi bir eğitim öğretim ve ahlak olacak. 'Ağaç yaş iken, eğilir' atasözünü biz eğitimciler bu yüzden çok önemsiyoruz." dedi. Müdür Kankılıç, son sınıflarda yerleştirmelerde yüzde 99 başarıya imza attıklarını, yılda ortalama 300-350 öğrenciye güzel bir eğitim sunmaktan mutlu ve onurlu olduklarını ifade etti. CİHAN Özel Gülpembe İlköğretim Okulu bilgi yarışmasında birinci oldu İ slahiye Spor Salonu'nda gerçekleştirilen yarışmaya ilçedeki ortaokullar katıldı. Oldukça çekişmeli geçen yarışmaya katılan öğrenciler bazı sorularda heyecanlandı. Yarışma sonunda 20 sorunun 18'ine doğru cevap veren Özel Gülpembe İlköğretim Okulu 1., Karacaoğlan Orta Okulu 2., Pınarbaşı Ortaokulu 3. oldu. Özel Gülpembe İlköğretim Okulu Gaziantep’te düzenlenecek bilgi yarışmasında İslahiye’yi temsil edecek. Düzenlenen yarışmaya İslahiye Gaziantep’in İslahiye ilçesinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ortaokullar arası bilgi yarışmasında Özel Gülpembe İlköğretim Okulu birinci oldu. İlçe Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Demirtaş, Milli Eğitim Şube müdürleri, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Özel Gülpembe İlk ve Ortaokulu Müdürü Şahin Şahin şunları söyledi: “Bugün bir bayram havasında geçen yarışmaya katılan ve bu güzel ortamı oluşturan tüm öğrencileri tebrik ediyorum. Burada tüm öğrenciler yıl boyu çalış- malarını değerlendirme fırsatı bulmuş oldular. Biz okul olarak bu yarışma havasını yıl boyunca tüm öğrencilerimize yaşatma gayretiyle hareket ettik. Bugün de yıl boyu yapmış olduğumuz çalışmaların meyvelerini topluyor olmaktan mutluluk duyuyorum. Bu başarıda emeği geçen tüm öğretmenlerimi canı gönülden kutlarken, yarışmada birinci olan kıymetli hazinemiz olan öğrencilerimizin başarılarının devamını diliyorum.” CİHAN 12 22 NİSAN 2014 Sağlık HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA İlaç endüstrisi ilaç israfına neden karşı? Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA S abah gazetesinde Yasemin Salih’ in haberine göre Abdi İbrahim İlaç Firması her sene çöpe giden 5 milyar lira değerindeki 533 milyon kutu ilacın israf edilmesine karşı savaş açmış (1). Bir ilaç firmasının ilaç israfına karşı savaş açması “akıl ve mantık dışı” bir olay. İlaç üreticileri, “kamu yararına çalışan yardım kurumları değildir”, esas amaçları kâr etmek olan “ticari kuruluşlardır”. maddelerdir ve kullanılmayıp da çöpe giden her ilaç üreticiler için de gerçekten “israftır”. Bakın neden? Ağrı kesici bir hap mideye dokunur ve bunun için de o hapı yutanın bir de mide koruyucu kullanması gerekir. Mide koruyucu ilaç tansiyonu yükseltebilir ve bu sefer tedaviye bir de tansiyon hapı ilave etmek icap eder. İlaç üreticilerinin hastalıkların ilaçsız veya en az ilaçla, en kısa sürede, en düşük dozda tedavi edilmesi gibi bir hedefi olamaz. Tansiyon hapı ise öksürüğe yol açtığından öksürük kesici, balgam söktürücü, nefes açıcı ilaçlar yazılması şart olur… Onlar, bırakın gerçek manada hastalığı, gelip geçici basit bir şikâyetin, fizyolojik olayların bile ömür boyu sürekli ilaç kullanılması gereken korkunç hastalıklar olarak bilinmesini isterler. Ve bu liste böylece “sonsuza” kadar uzayıp gider. İlk hapı yutan biri, artık “turnikeye girmiştir” ve onu oradan kimsenin çıkarması pek mümkün değildir. Eğer ilaç üreticilerinin gerçekten böyle bir kaygıları olsaydı önce propagandistlerine senin bölgende bu sene “şu kadar kutu ilaç satılacak” yoksa “ölümlerden ölüm beğen” demekten vaz geçmeleri gerekirdi. Biz doktorların “Önce zarar verme” prensibinin ilaç endüstrisindeki karşılığı “Önce kotanı doldur” şeklindedir. İlaç ilacı gerektirir Bu işin altında mutlaka bir “hinlik” olmalı ama ne diye düşünürken Abdi İbrahim’ in ilaç israfına karşı açtığı savaşın sebebini buldum. İlaçlar yan etkileri olan kimyasal Gelelim neticeye BİR: Kullanılmayan ilaçların endüstriye zararını gören CEO’ yu yürekten tebrik ediyorum. Umarım diğer üreticiler de bir kısmı eczane raflarında süreleri dolduğu için, bir kısmı kullanılmadan çöpe atılarak israf edilen ilaçlara karşı geç kalmadan harekete geçerler. İKİ: Bakalım Abdi İbrahim’ in CEO’ su maliyeti “birkaç kuruş” olan ama vatandaşa reklâm kampanyaları desteğinde “20 liraya” satılan kendi ürünleri Bruno’ ya karşı da bir savaş başlatacak mı, hokkabazlarla öksürük şurubu tanıtımı yapmaktan vaz geçtiklerini açıklayacak mı, merak ediyorum (2, 3). Domates ve nar suyu ile cildinizi koruyun C iltte kırmızı, mor, kahverengi ya da siyah lekeler halinde ortaya çıkan Kaposi Sarkomu; erkeklerde sık görülür. Hasta tedavi sürecinde havuç, domates ve nar suyu tüketmeli. Yavaş büyüyen bir deri tümörü olan Kaposi Sarkomu, daha sonraki evrelerde saldırgan bir kansere dönüşebilir. Genellikle HIV virüsü bulaşmış olan (AIDS'li) kişilerde görülen Kaposi Sarkomu; kırmızı, mor, kahverengi, siyah lekeler halinde veya kabarık nodül şeklinde deri lezyonlarıyla kendini gösterir. Hastaların tümörlerinde Herpes virüsü 8 (HHV-8) bulunur ama bu virüsün bulaştığı herkeste Kaposi Sarkomu gelişmez. Kaposi Sarkomu ile ilgili bilgileri şöyle sıralayabiliriz: Kaposi Sarkomu altıya ayrılır: Klasik Kaposi Sarkomu, Afrika Kaposi Sarkomu, bağışıklık baskılanması ilişkili Kaposi Sarkomu, epidemik Kaposi Sarkomu ve non-epidemik Kaposi Sarkomu. Kaposi Sarkomu tümörüne, Afrika'da ve organ nakli sonrası oluşan HIV'li hastalarda daha sık rastlanıyor. Organ nakli nedeniyle bağışıklık sistemi baskılanan hastalarda, kullanılan ilaçların dozu azalınca hastalık geriliyor. Afrika'da HIV bulaşmamış kişilerde de Kaposi Sarkomu gelişme riski vardır. Hastalık en çok erkeklerde görülüyor. Kadınlık hormonunun, Kaposi Sarkomu'na karşı koruyucu etki sağladığı düşünülüyor. Kaposi Sarkomu'nun Afrika tipinin yaş ortalaması, Avrupalılar'a göre çok düşüktür. Hastalığın Avrupa'da rastlanma oranı azdır. Ülkemizde ise Kaposi Sarkomu'na en çok Akdeniz bölgesinde rastlanır. Her 10 kalp hastalığının birinden tütün mamülleri sorumlu H acettepe Üniversitesi (HÜ) Halk Sağlığı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hilal Özcebe, Kalp Sağlığı Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, 21. yüzyılda dünyada eğitim ve gelir düzeyindeki yükselme, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, bulaşıcı hastalıkların kontrolü gibi etkenlerin sağlanması ile doğumda beklenen yaşam süresinin 70'lere çıktığını belirtti. 2020 yılında her üç ölümden ikisinin bulaşıcı olmayan kronik hastalıklara bağlı olacağının öngörüldüğünü ifade eden Özcebe, kronik hastalıkların "tam olarak tedavi edilemeyen ve iyileşme göstermeyen uzamış durumlar" olarak tanımlandığını söyledi. Özcebe, kronik hastalıkların dünyada hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde hızla arttığını, var olan sağlık hizmetlerini zorladığını ve sağlığa ayrılan bütçenin büyük bölümünü kapsadığını dile getirdi. Kronik hastalıkların risk faktörleri ile mücadele, ulusal politikalar ve uzun vadeli stratejiler geliştirilerek ortak vizyon ve yol haritası ortaya konulması gerektiğini ifade eden Özcebe, şunları kaydetti: "Küresel Kardiyovasküler Hastalık Yükü çalışmasına göre, kardiyovasküler hastalıklar hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde artmaktadır. Bu artış dünya genelinde kadınlarda binde 78, erkeklerde 106 iken gelişmekte olan ülkelerde kadınlarda binde 107 ve erkeklerde binde 124'tür. Ülkemizde yapılan Türkiye Kronik Hastalıklar ve Risk Faktörleri Sıklığı Çalışması'na göre en önemli bulaşıcı olmayan hastalıklar kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve KOAH (kronik bronşit, astım, amfizem) olarak saptanmıştır. Ulusal Hastalık Yükü-Maliyet Etkilik Çalışmasının sonuçları Türkiye'de yaklaşık 3 milyon koroner kalp hastası bulunduğunu ve her 7 kişiden birinin de kalp krizi riskiyle karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Yine ülkemizde her 10 ölümün dördünün kalp hastalığı nedenli olduğu bilinmektedir." Özcebe, sigara, hipertansiyon, şeker hastalığı, yüksek trigliseridkolesterol düzeyi, obezite, metabolik sendrom, diyabet, fiziksel aktivitenin yetersiz oluşu, tuz tüketimi ve alkol kullanımı ile yaş, cinsiyet ve aile hikayesinin kardiyovasküler hastalıklar açısından bilinen risk faktörleri olduğunun altını çizdi. Sigara kullanımının, kalp hastalıklarına, inmeye (felç), akciğer hastalıklarına ve çeşitli kanserlere neden olduğunu vurgulayan Özcebe, bu risk etmenlerinin bir bölümünün genetik olmakla birlikte birçoğunun çevresel ve önlenebilir riskler olduğuna işaret etti. Özcebe, Dünya Sağlık Örgütü'nün Küresel Hastalık Yükü çalışmasının sonuçlarına göre, "tütün ve tütün ürünlerinin her 10 kardiyovasküler (kalp ve damar hastalığı) hastalığın birinin sebebi olduğunun belirlendiğine" dikkati çekti. Aynı çalışmanın sonuçlarına göre, inmelerin beşte biri ve iskemik kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin yüzde16'sının şeker hastalığına; inmelerin yarısı ve iskemik kalp hastalığına bağlı her 10 ölümden dördünün yüksek tansiyona bağlı geliştiğini anlatan Özcebe, şöyle devam etti: "Meyve ve sebzenin yeterli tüketilmemesi inmeye bağlı her on ölümden birini, iskemik kalp hastalığına bağlı ölümlerin yüzde 16'sına neden olduğu belirlenmiştir. Yine kalp hastalıklarının üçte biri yüksek kolesterolle, yüzde 23'ü şişmanlık ile ve yüzde 30'u yetersiz hareket ile ilişkili olduğu saptanmıştır. Bu risklerin bir arada olduğu durumlarda ise kardiyovasküler hastalıklar ve bu hastalıklara bağlı ölümler artmaktadır. Ülkemizde en önemli ölüm ve sakatlık sebebi olan ve ileri düzeyde ekonomik kayıplara sebep olan kalp damar hastalıkları ile mücadelenin en etkili ve en maliyet-etkin yolunun kardiyovasküler hastalıkların toplum tarafından bilinmesi, hastalığa karşı korunma sağlanmasıdır. Kalp sağlığını korumak için tütün, tütün ürünleri ve alkolden uzak durulması, sağlıklı ve dengeli beslenilmesi, tuz tüketiminin kısıtlanması, düzenli yürüyüş yapılması, kan basıncı (tansiyon), kolesterol, şeker (diyabet) kontrollerinin yaptırılması, hekim tarafından verilen ilaçların düzenli kullanılması ve stresten uzak durulması gereklidir." AA Ekran ışığı vücut saatini bozuyor Kaposi Sarkomu hastalarının her gün bir-iki bardak havuç ya da domates suyu içmesi öneriliyor. Uzamanlar; nar suyunun hem içilerek, hem de cilde uygulanarak tüketilmesini öneriyor. Ayrıca karadut, yeşil çay, yabani böğürtlen, zerdeçal ve kişniş gibi gıdalar tüketilmeli. Kaposi Sarkomu'nda; tümör nedeniyle genellikle ayak ve kollarda lezyonlar görülebilir. Nadir olarak genital bölgelerde ödem, ciltte çatlama ve bakteriyel enfeksiyon oluşabilir. elçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi S Doç. Dr. Yavuz Selvi, uyku-biyolojik ritim ve psikiyatrik bozukluklar ilişkisini incelediklerini söyledi. Geç saatlerde uyumanın vücut saatini bozarak, ruhsal sorunlara zemin hazırladığını belirten Selvi, modern yaşamda güçlü oda aydınlatmalarıyla günün uzatıldığı ve bir nevi yapay gündüz oluşturulduğunu dile getirdi. Hastalık, kendini böyle maskeleyebilir. Ağız ve bağırsak lezyonlarının görülme oranı da oldukça yüksektir. Yaşlı erkeklerde, bacakların alt kısımlarında ayak bileği ve tabanında oluşan cilt lezyonları; 10-15 yıl gibi uzun bir sürede diğer organlara ilerleyebilirler. Hastalığın belirtileri arasında nadir de olsa akciğer tutulumu görülebilir. Bu durumun dikkate alınması ve tedavi sırasında akciğer kontrollerinin kesinlikle yapılması gerekiyor. AA HORMONLARDA DÜZENSİZLİKLERE YOL AÇIYOR "Gece saatlerinde çalışmak zorunda kalan, sosyal davranışlarını bu şekilde düzenleyen ya da bilgisayar, televizyon ve akıllı telefonların ışık kaynağına maruz kalan bireylerde iç biyolojik dengeyi ayarlayan vücut saati doğal ritminden uzaklaşıyor" diyen Selvi, şunları kaydetti: "Doğal vücut ritminde, büyüme hormonu ve melatonin gibi pek çok hormonun aydınlık-karanlık ve uyku-uyanıklık döngüsüne göre belirlenmiş bir salgılanma zamanı var. Gece uyku saatlerinde akıllı telefonlar, bilgisayarlar, televizyonlar veya oda ışıklarıyla bu hormonların salınımında düzensizlikler ortaya çıkıyor. Özellikle geç saatlerde yatma, yeni ve düzensiz bir vücut ritmi oluşturuyor. Bu doğal olmayan ritim, pek çok fiziksel ve ruhsal hastalığa zemin hazırlıyor. Parlak ışığa maruz kaldıkları için geç saatlere kadar günü uzatan, geç yatan bireylerin uyku kalitesi düşüktür. Daha yorgun, gergin, dalgın, dikkatsiz olurlar ve daha çok unutkanlık şikayetleri vardır." Selvi, akşam evdeki ışık parlaklık düzeyinin düşürülmesini ve ışık kaynağı elektronik aletlerden uzak durulmasını önerdi. AA Yapılan son değerlendirmelere göre; İç Anadolu'nun kuzeydoğusu, Batı Karadeniz'in iç kesimleri, Orta ve Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu'nun doğusu ile akşam saatlerinde Kıyı Ege'nin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığının batı kesimlerde 2 ila 4 derece artacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor. Rüzgar, genellikle güney yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, yağış alan yerlerde yağış anında kuvvetlice esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra kuzey ve doğu çevreleri sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 20, İstanbul: Parçalı bulutlu 20, İzmir: Parçalı ve çok bulutlu, akşam saatlerinde sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 24, Adana: Parçalı ve az bulutlu 25, Antalya: Parçalı ve az bulutlu 23, Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra sağanak yağışlı 17, Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden itibaren sağanak yağışlı 14, Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden itibaren aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 16, Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 20 ANKARA İS TAN BUL Bugün 22 Nisan Salı 22 Bugün 22 Nisan Salı Rüzgar 14 15 Nem %63 22 Rüzgar 13 6 AN TAL YA İZ MİR Bugün 22 Nisan Salı Nem % 76 27 Bugün 22 Nisan Salı Rüzgar 22 16 Nem % 96 25 Rüzgar 20 16 Nem % 72 22 NİSAN 2014 Turizm HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Kruvaziyer turizminde % 45’lik gerileme Karadeniz usulü minare turistlerin ilgisini çekiyor D o ğ a l g ü ze l l i k l e r i h a r i k a o l a n S a m s u n ' u n t u r i z m h a r i t a l a r ı n d a ye r i yo k C K ruvaziyer turizminde yılın ilk çeyreğinde ağırlanan yolcular, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45 azaldı. Kruvaziyer turizminde yılın ilk çeyreğinde ağırlanan yolcular, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45 azalarak 31 bin 932'ye geriledi. Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgiye göre, geçen yıl ocak-mart döneminde 58 bin 329 olan Türk limanlarında ağırlanan kruvaziyer yolcuları, bu yılın aynı döneminde yüzde 45 azaldı. Bu dönemde ağırlanan 31 bin 932 yolcunun 313'ünü gelenler, 588'ini gidenler, 31 bin 31'ini de "transit" adlandırılan günübirlik turistler oluşturdu. Yılın ilk 3 ayında Türk limanlarına yanaşan kruvaziyer ve yolcu gemileri de 37'den 22'ye geriledi. İzmir, 20 bin 877 yolcuyla bu yılın ocak-mart döneminde kruvaziyer turistlerinin yüzde 65'ini ağırladı, 9'u kruvaziyer tipi olmak üzere, 10 gemiye ev sahipliği yaptı. İzmir'i 4 bin 969 yolcuyla İstanbul, 4 bin 358'le Kuşadası, bin 362'yle Bodrum ve 366'yla Marmaris takip etti. AA S uudi Arabistanlı gazeteci ve iş adamları ilin turizm potansiyelini tanımak ve tanıtmak için Samsun’a geldi. Samsun’un doğal güzelliğine hayran kalan Suudi Arabistanlı gazeteciler, “Bu kadar güzel olan bir şehrin maalesef bize sunulan turizm haritalarında yeri yok.” diyerek, Samsun’un tanıtımında eksiklik olduğuna dikkat çekti. Aralarında iş adamları, turizmci ve gazetecilerden oluşan 25 kişilik Suudi Arabistanlı misafir heyeti, Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Samsun’un turizm potansiyelini keşfediyor. 'Samsunum 1' gemisinde düzenlenen kahvaltı programında Samsun’da görev yapan yerel ve ulusal basın temsilcileri ile bir araya gelen misafirler, karşılıklı fikir alışverişinde bulundu. Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Turan Çakır, misafirlere kısaca şehri tanıttı. Samsun'un; başta turizm olmak üzere, tarım ve ticarette önemli bir şehir olduğunu dile getiren Çakır, Bafra ve Çarşamba ovalarının, Suudi iş adamlarının tarıma dayalı yatırım yapabilecekleri önemli bir alan olduğuna dikkat çekti. Samsun’un doğa, deniz ve tarihi bakımdan da turizm için önemli bir potansiyeli bulunduğunun altını çizen Çakır, “Biz Suudi Arabistanlı kardeşlerimizin, tatillerinin bir bölümünü Samsun’da geçirmelerini arzu ediyoruz. Şehrimizin ulaşım ve konaklama bakımından herhangi bir sıkıntısı yok. Her türlü alışveriş yapılabilecek imkanlara sahip bir şehiriz. En büyük avantajımız da trafik sıkışıklığı olmayan, insanlara huzur veren bir sakinliğimiz ve alınan hizmetlerde de fiyatlarınızın diğer tatil bölgelerine nazaran daha ucuz olmasıdır.” diyerek, Suudi turistleri Samsun’a davet etti. Samsun’a gece indiklerini, sabah ise pırıl pırıl bir hava ile güne başladıklarını dile getiren Suudi misafirler, Samsun’un doğasına, denizine ve şehirdeki rahatlığa hayran kaldıklarını dile getirdi. Heyette yer alan, hac organizasyonu yapan turizmci- lerin yakından tanıdığı Mekke’deki Türk hacılardan sorumlu olan Ahmet Halebi, Samsun’a hayran kaldığını ve tatil için aradığı her şeyi burada bulabileceğine dikkat çekti. “Bu kadar güzel olan bir şehir haritada neden yok.” diye soran Ahmet Halebi, seyahat acentaları tarafından kendilerine sunulan turizm güzergahlarında İstanbul, Bursa, İzmir, Muğla, Antalya gibi şehirlerin yer aldığına vurgu yaptı. Söz konusu şehirlerin hepsini de gezdiğinin altını çizen Halebi, “Samsun’un, doğal güzellikleri bakımından diğer şehirlerden geri kalan bir tarafı yok. Deniz ve doğal güzellikleri, insana doyumsuz zevk veren yeşillikleri harika. Bu güzelliklerin dünyaya tanıtılması gerekiyor. Maalesef bize sunulan haritalarda Samsun’un yeri yok.” diye konuştu. Suudi Arabistanlı gazeteci ve turizmcilere, bir hafta boyunca Samsun Basın Enformasyon İl Müdürlüğü misafirliğinde ilin tarihi ve doğal güzellikleri tanıtılacak. CİHAN amlıhemşin ilçesinde turistik tesis işletmecisi Yaşar Çavuşoğlu'nun ahşap bir mescit yanına aydınlatma direği ile otomobil lastiklerini kullanarak yaptığı minare, yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekiyor. Kentin turizm yöresi Ayder Yaylası güzergahındaki Çamlıhemşin-Ayder kara yolu kenarında yer alan ve rafting de yapılabilen bir turistik tesisi işleten Yaşar Çavuşoğlu, tesis yakınında bulunan ve raftingcilerin giriş yaptığı bölümde inşa edilen mescidin kara yolundan iyi gözükmediğini ve yoldan geçen insanların ibadet yapmak için mescitten yeterince yararlanamadığını fark edince bu duruma bir çözüm getirmeye karar verdi. Mescidi, yerini değiştirerek kara yolu kenarına almayı düşünen Çavuşoğlu, önce eski mescidi söktü. Ardından yine tesis yakınında, yol kenarında ahşaptan yeni bir mescit yapan Çavuşoğlu, mescidin bir de minaresi olmasını istedi. Buna ilginç bir çözüm getiren Çavuşoğlu, mescit yakınında atıl durumdaki aydınlatma direğini minare olarak kullanmayı kararlaştırdı. Aydınlatma direğine otomobil lastiklerinden şerefe yapıp led ışıklarla aydınlatan Çavuşoğlu'nun yaptığı minare, yöreye gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Çavuşoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tesis yakınındaki eski mescidin rafting alanının girişinde yer aldığı ve kara yolundan gözükmediği için yoldan geçenlerin mescitten yararlanamadığını ifade etti. Bu sebeple yeni bir mescit inşa edip yanına da minare yaptıklarını anlatan Çavuşoğlu, "Yeni mescit yaptığımız alanda bir aydınlatma direği vardı. Mescidi buraya yapınca bu direği minare olarak değerlendirdik. Laz olduğumuz için minaremiz biraz 'Laz işi' oldu" dedi. Çavuşoğlu, minarenin şerefesinin otomobil lastiğinden yapılması sebebiyle turistlerin ilgisini çektiğini söyleyerek, bazı turistlerin minareyi görünce hatıra fotoğrafı çekAA tirdiğini anlatı. İzmirliler Kitap Fuarı’na akın etti Çayocağını 425 eserle 'köy müzesi'ne çevirdi D üzköy ilçesi Aykutlu Mahallesi'nde çiftçilikle geçimini sağlayan Şeref Topal, 26 yılda topladığı, bölgede eski dönemlerde kullanılan ev gereçleri, değişik silahlar, iş aletleri, kama, bıçak, top mermisi, nal gibi eserleri, yöreye gelen turistlerin görebilmesi için ziyarete açtı. İ zmir'de kapılarını 19. kez açan TÜYAP Kitap Fuarı büyük ilgi görüyor. Fuarın ikinci gününde binlerce kişi kitap fuarını ziyaret etti. 27 Nisan 2014 tarihine kadar devam edecek fuara, 405 yayınevi ve sivil toplum kuruluşu katılıyor. Fuar süresince söyleşi, panel, şiir dinletileri ve çocuk programları olmak üzere yaklaşık 145 etkinlik yapılacak. Dokuz gün sürecek fuarda, 800 civarında şair ve yazar okuyucularıyla buluşacak. Fuar, ilk gününde olduğu gibi ikinci gününde de ziyaretçi akınına uğradı. Fuara, yüzlerce eserle katılan Zaman Kitap, ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor, yeni ve sürpriz yayınlarıyla göz dolduruyor. Özellikle yeni çıkan güncel yayınlardan, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra yaşananları anlatan İstihbarat Yalanları ve İftiralar, Yalanlar, İftiralar ve Çarpıtmalar, Sakıncalı Bürokratlar, Devletin Gizli Belgelerinde Said Nursi Günlüğü, kitapseverlerden büyük ilgi görüyor. Zaman Kitap Editörü Yusuf Çağlar, fuarın ikinci gününde kendilerine gösterilen ilgiden mem- 13 nun olduklarını belirterek, “Zaman Kitap olarak burada bizi ziyarete gelen kitap sevdalısı İzmirlilerle buluştuk. Fuarın ilk günü ve ikinci günü hafta sonu da olması nedeniyle yoğun bir ilgi var.” dedi. Fuara 11 yayıneviyle katılan Kaynak Kültür Yayınları da en çok ziyaret edilen stantlar arasında. Milli ve manevi değerleri anlatan kitapların ön plana çıktığı stant, yeni ürün olan ting kalemiyle ilgi topluyor. Ayrıca, bu sene piyasaya sürülen yayınların dijital versiyonları da kitapseverlerin dikkatini çekiyor. Daha çok ders yardımcı kitaplarıyla öne çıkan Zambak Yayınları ise yeni ürünü olan Teknoloji Destekli Eğitim Seti'ni (TEDES) orta ve lise öğrencileriyle buluşturdu. KÖRFEZ YAYINLARI Körfez Yayınları da TÜYAP 19. İzmir Kitap Fuarı'nda okuyucularla buluştu. Fuara geniş ürün yelpazesiyle katılan Körfez, ziyaretçilerin karşısına zengin bir programla çıkıyor. Körfez Yayınları standında, öğrencilerin yaklaşan sınav dönemine ilişkin merak ettikleri konulara cevap verilirken, sınav sistemlerinde yapılan değişikliklere uygun olarak güncellenen yayınlar dikkat çekiyor. Körfez, veli ve öğrencilerin sorularını uzman danışmanlarıyla cevaplıyor. Körfez Yayınları, uzun yıllara dayanan yayıncılık tecrübesiyle eğitim camiasının içerisinde bulunuyor. Deneyimli eğitim ve yayın kadrosuyla 4. sınıftan başlayarak üniversite hazırlığından KPSS yayınlarına kadar sınavlara hazırlık ve okula yardımcı dökümanlarını öğrencilerin ve eğitimcilerin hizmetine sunuyor. Körfez Yayınları'nın dijital yayınlarına öğrenci ve öğretmenler büyük ilgi gösteriyor. Konuları öğrenmek için akıllı tahta sunumları, akıllı tahtada öğrenilen konulardan kolayca not tutmayı sağlayan akıllı defterler ve anlaşılamayan konuları tekrar dinlemek için de ders anlatım videolarıyla interaktif olarak hazırlanan içeriğe, fuar ziyaretçileri büyük ilgi gösteriyor. CİHAN katkısı oldu. 425 eserin sadece 30'unu para ödeyerek aldım" dedi. Eserleri "köy müzesi" adını verdikleri çay ocağında sergilediklerini ifade eden Topal, "Burası bizler için çok önem taşıyor. Topal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, koleksiyona yöre halkının da desteğiyle, eski eşyaları toplamakla başladığını söyledi. Oluşturduğumuz köy müzemizde her evden mutlaka bir eser var. Bazı kişilerin dedelerinden, bazı kişilerin babalarından, annelerinden kalan eserler. Yaklaşık 100 yıl öncesine dayanan eserler de mevcut" diye konuştu. Topladığı eserleri daha sonra sergilemeye karar verdiğini belirten Topal, "Bölgeden 26 yıl boyunca 425 eser topladım. Eserlerim arasında eskiden kullanılan ev aletleri, değişik silahlar, kama, bıçak, top mermisi, nal gibi değişik tarihi eserler var. Yöre halkının eserlerin toplanmasına çok büyük "Bu eşyalar birer kültür mirasıdır" Koleksiyonunu görmek isteyenlerden ücret almadığını vurgulayan Topal, şunları kaydetti: "Koleksiyonumu ziyarete açma amacım, unutulmaya yüz tutmuş eserleri gün yüzüne çıkarmak. Dünyada teknoloji o kadar ilerledi ki Trabzon'da Karadeniz insanı ve yöre halkının kullandığı iş aletleri ile çeşitli gereçleri 26 yıl boyunca toplayan Şeref Topal, 425 eserden oluşan koleksiyonunu "köy müzesi" adını verdiği çay ocağında sergiliyor. yöresel kültürler unutulmaya başladı. Bana göre bu eşyalar birer kültür mirasıdır. Bu mirasın da unutulmaması için koleksiyon oluşturdum. Bu sayede insanların unuttukları geçmişi onlara tekrar hatırlatarak, o anı bir daha yaşamalarını sağlıyorum." Şeref Topal, il genelinde müzenin varlığının fazla bilinmediğini anlatarak, "Bu nedenle fazla ziyaretçi sayımız olmuyor. Son zamanlarda yöreye gelen yerli ve yabancı turist sayısı arttı. Buna bağlı olarak da yöre halkı dışından koleksiyonumuzu görmeye geliyor. Trabzon önemli bir turizm merkezidir ve o nedenle yetkililerden ilgi bekliyorum. Belki koleksiyonumun bulunduğu alanla ilgili bana yardımcı olabilirler" ifadelerini kullandı. AA 14 Magazin-Tv Festival gibisin sarılmak istiyorum 22 NİSAN 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA AZAL Kaya-Ali Atay çifti ilk kez birH likte görüntülendi! Bir süredir aşk yaşayan ikili, önceki akşam İstanbul Film Festivali’nin Martı İstanbul Hotel’de düzenlenen after party’sine katıldı. Partiye önce Atay geldi. Bir saat sonra otele gelen Kaya, içeride sevgilisiyle buluştu. Gece boyunca sık sık sarılan sevgililerden Ali Atay, bir süre sonra partiden tek başına ayrıldı.HABER MERKEZİ 'Kıldan tüyden sıkıldım' ARADAYI dizisinin K Feride’si oyuncu Bergüzar Korel, önceki gün spor hocasıyla Bebek’teydi. Hocasıyla kahve keyfinin ardından gazetecilerle karşılaşan Korel, ayaküstü mini röportaj yaptı. Korel “Hocamla kahve içtim şimdi Ali’min yanına eve gidiyorum” dedi. Korel’e eşi Halit Ergenç’in rol aldığı dizi sonrası uzamış sakallarını oğlu Ali’nin gözünün önünde keseceği iddiaları sorulunca oyuncu, “Bu tüy kıl haberlerinden çok sıkıldım artık bununla alakalı konuşmak istemiyorum” diyerek soruları kibarca geri çevirdi.HABER MERKEZİ 'Assınlar daha iyi' yuşturucu ticareti yapmak U suçundan 6 yıl 3 aylık hapis cezası onanan Deniz Seki bir tv programına katıldı ve hakkındaki soruları yanıtladı. Daha önce 7 ay cezaevinde kalan Seki, "Bana yakıştırılanların hiçbirini yapmadım" dedi. Cezaevine girdiğini düşündükçe tüylerinin ürperdiğini belirten şarkıcı, "Düşününce insanı delirtecek kadar insanı çileden çıkaran bir yer. Bir daha girersem ölürüm. Beni assınlar daha iyi" şeklinde konuştu.HABER MERKEZİ r e l i d e l i n e y ı r a eşyal UHTEŞEM M Yüzyıl dizisindeki rolünün azalmasıyla ailesine daha fazla zaman ayıran oyuncu Nur Fettahoğlu, önceki gün eşi Levent Veziroğlu ile Akmerkez’deydi. AVM içerisinde bulunan bir beyaz eşya mağazasına giren karı-koca uzun süre eşyaları inceledi. İnce eleyip sık dokuyan çift 20 bin TL değerinde beyaz eşya aldı.HABER MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 08:30Sen de Gitme 10:00Herkes İçin Hukuk 11:15İyi Şeyler 11:30 İyi Fikir 13:00Haber 13:15Spor 13:18Hava Durumu 13:25Elde Var Hayat 14:40Aileler Yarışıyor 16:25İyi Şeyler 16:40Zengin Kız Fakir Oğlan 18:45 Seçmenin Sesi 19:00Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 06:00Oynat Bakalım 07:00Gülhan'ın Galaksi Rehberi 08:40Aramızda Kalsın 12:00Özge İle Yeni Hayat 14:30Anlatacaklarım Var 17:00Komedi Dükkanı 18:30Oynat Bakalım 20:00Survivor Panorama 20:15Tetikçi 22:15Saba Tümer'le Bu Gece 23:45Survivor Panorama 06:45Bugün 09:00Beni Affet 10:00Melek 12:00En Güzel Bölüm 12:30Aşkın Bedeli 14:30Soframız 15:30Küçük Kadınlar 16:45En Güzel Bölüm 17:15Beni Affet 19:00Star Haber 20:00Kurt Seyit ve Şura 23:30Dizi 06:45İrfan Değirmenci ile Günaydın 09:00Doktorum 11:00Mutfağım 12:15Gün Arası 12:30Kaynana Gelin Seda’ya Gelin 15:00Evim Şahane 17:00Arka Sokaklar 18:50Koca Kafalar 19:00Kanal D Ana Haber 20:00Küçük Ağa 22:00Çalıkuşu 06:30Cennet Mahallesi 08:30Simge Fıstıkoğlu ile Yeni 1 Gün 10:00Her Şey Dahil 12:30Gülben 16:30Pis Yedili 18:30Show TV Ana Haber 19:15Büyük Risk 20:00Recep İvedik 3 22:15Güldür Güldür 07:00 Kahvaltı Haberleri 10:00 Müge Anlı ile Tatlı Sert 13:00 Kızlar ve Anneleri 15:00 Alemin Kıralı 16:00 Zahide ile Yetiş Hayata 19:00 Atv Ana Haber 20:00Kaçak 23:15İntikamın Bedeli 05:10Ana Haber 06:10Dolu Dolu Anadolu 07:00Gak Guk 08:30Burada Ne Yenir? 09:30Dünyayı Geziyorum 11:10Ne Var Ne Yok 11:50Gak Guk 13:15Gör Düğün Gibi 14:30 2. Sayfa 16:15Dolu Dolu Anadolu 18:00Sıcak Gündem 18:15Ana Haber 19:20Spor Bülteni 19:40İyi Geceler Öpücüğü 21:50Bıçağın İki Yüzü 06:40Ejder Avcıları 07:20Tapınaktaki Hazine 07:00Kavak Yelleri 09:00Bir Bulut Olsam 11:00Bıçak Sırtı 13:00Menekşe İle Halil 15:10Hanımın Çiftliği 17:10Ejder Avcıları 18:10Kobra Takibi 20:00BKM Mutfak Çok Güzel 21:30Bir Aradayız, Hepsi Bu 23:30Ah Biz Kadınlar 10:35Ekonomi Piyasalar 10:40Spor 10:50 2 Dakikada Bilim 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Seçim Aktüel 11:45Spor 11:55Hava Durumu 12:00Haber Merkezi 12:10Ekonomi Piyasalar 12:15Spor 12:25Ekonomi Notları 12:35Spor Aktüel 12:55Hava Durumu 13:00Öğle Bülteni 13:50Ekonomi Grafik 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 07:00Geri Sayım 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:30Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00Kapanışa Doğru 16:45Cnbc-e.com'da Bugün 17:00Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Avatar 18:30Penguins of Madagascar 19:00The Simpsons 20:00Mom 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 06.45İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10.00Doktorlar 11.30Babam Sınıfta Kaldı 12.00BKM Güldür Güldür 13.00Babam Sınıfta Kaldı 14.30Unutma Beni 16.30Esra Erol 19.00Fatih Portakal ile FOX Ana Haber 19.30Deniz Yıldızı 20:45Çocuklar Duymasın 21:45O Hayat Benim 23:45Çocuklar Duymasın 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi 22 NİSAN 2014 Spor HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Mancini'den flaş karar!.. Slaven Bilic: Ligi ikinci tamamlamak için elimizden geleni yapacağız Galatasaray'da teknik direktör Roberto Mancini, sezon sonunda resmen ayrılıyor. G Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic, Spor Toto Süper Ligi ikinci bitirmek için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. alatasaray'da teknik direktör Roberto Mancini'den flaş karar! Kasımpaşa mağlubiyetinin ardından hem Arena’da hem de Florya’da bir kez daha istifaya davet edilen İtalyan hocanın, Kayseri maçının sonrasında başkanla ayrılık konusunda anlaştığı ancak Ünal Aysal ve yönetiminin mali kongre öncesinde zor duruma düşmemesi için bu kararın kamuoyundan saklandığı ortaya çıktı. T akımının kendi sahasında Beşiktaş ile 1-1 berabere kaldığı derbinin bitiminde düzenlenen basın toplantısına katılan Hırvat teknik adam, "Bugün gerçek anlamda bir derbi oynandı. Derbilerde fauller olur, gerginlik olur. Hepsi anlaşılır. İyi oynamaya çalıştılar. Takım olarak oyunun temposunu yükseltmeye çalıştık. İlk onbeş dakikalık bölümden memnun değilim. 25. dakikadan ilk yarı sonuna kadar ciddi baskı yaptık. O bölümde golü bulduk. İkinci yarının başında kırmızı kart görüp eksik kaldık. Kayseri mağlubiyetinin ardından basın toplantısında “Bavulumu toplar giderim” restini çeken Mancini, ertesi gün başkan Aysal ile yaptığı görüşme sonrası geri adım atmıştı. Eksik kalmamıza rağmen sadece savunma yapmadık. Gol fırsatları bulduk. Golü atabilmek için Mustafa Pektemek'i oyunu sürdük. Kazanmak için elimizden geleni yaptık. Oyuncularımın performanstan gurur duyuyorum. Sonuçtan memnun değilim. 10 kişi ile bu şartlarda büyük performansla oynadık. Ortaya konulan performans gurur verici." dedi. Spor Toto Süper Lig'de şampiyonluk mücadelesi verdikleri Fenerbahçe ve Galatasaray'ın tecrübe yönünden gerisinde olduklarını ifade eden tecrübeli hoca, "Bugünkü maçta da ilk onbeş dakikalık bölümde iki takım arasındaki fark ortaya çıktı. B üyük maç oynama bakımından tecrübesiz maçtan önce gergindik. Zirve mücadelesi veren takımlardan Fenerbahçe'ye baktığınızda birçok oyuncusu uluslararası arenada birçok başarı yakalamış futbolcuları var. Galatasaray'da Dünya Kupası kazanmış, Şampiyonlar Ligi kazanmış, şampiyonluklar yaşamış oyuncuları var. Büyük maç tecrübesi noktasında onlarla aynı seviyede değiliz. Bu olay geceden sabaha değişmiyor. Rakiplerimizin sahada yapmadığı hataları biz kişisel olarak yapıyoruz." diye konuştu. LİGİ İKİNCİ BİTİRMEK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ Hırvat Teknik Adam, Spor Toto Süper Lig'i ikinci bitirmek için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ederek, şunları dile getirdi: "Bu sezon birçok olumsuzluğa rağmen hiçbir bahaneyi kabul etmediği söyledim. Gelecek haftaki maç öncesi 4 tane eksik oyuncumuz var. Geniş kadromuzda yok. Zor koşullarda birçok iyi işler çıkardık. Ligi ikinci bitirmek için elimizden geleni yapacağız. Önümüzde oynayacağımız dört maç var. Futbolcularıma bu dört maça göre yaşayın dedim. Dört maçı kazanmak için elimizden geleni yapacağız." Öte yandan karşılaşmanın hakeminin Dany'nin pozisyonu sonrasında vermiş olduğu çift vuruş ve Fenerbahçeli oyuncuların topu auta atmasını ise Bilic, şöyle yorumladı: "Caner o pozisyonda büyük bir jest yaptı. Caner, ortaya güzel bir karekter koydu. Maç bittikten sonra soyunma odasına giderek Caner'i ve arkadaşlarını tebrik ettim. Caner o pozisyonda şapka çıkartılcak bir hareket gerçekleştirdi." ERSUN YANAL: GELECEK HAFTA SEYİRCİMİZİN ÖNÜNDE MUTLU SONA ULAŞACAĞIZ Fenerbahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal, gelecek hafta kendi sahalarındaki Çaykur Rizespor maçını kazanıp şampiyonluğu garantileyeceklerini söyledi. Takımının Olimpiyat Stadı'nda Beşiktaş ile 1-1 berabere kaldığı karşılaşmanın bitiminde düzenlenen basın toplantısında konuşan tecrübeli hoca, "Sezon başından bu yana kovaladığımız şampiyonluğu almayı çok istiyorduk. İsteğimiz ve arzumuz bu yöndeydi. Biz bunu çok istedik. 30 dakika oyunun kontrolü bizdeydi ve golü atan bizdik. Rakibimizde inişli çıkışlı grafik göstermesine rağmen iyi mücadele ettiler. Şampiyonluğa bir adım daha yaklaştık. Önümüzdeki haftaki maçta kadın ve çocuk seyircilerimizin önünde mutlu sona ulaşır ve şampiyonluğu garantileriz." diye konuştu. Bir gazetecinin "Hafta içinde özellikle sosyal medyada ikincilik yarışı nedeniyle Fenerbahçe'nin bu maça fazla asılmayacağı konuşuldu. Bu sizi nasıl etkiledi?" sorusuna ise Yanal, "Ciddi bir soru eğil." cevabını verdi. Öte yandan yaşanan şike sürecinde Fenerbahçe Yönetim Kurulu'nun kendilerini bu olaylardan uzak tuttuğunu ifade eden Ersun Yanal, "Bizler her zaman saha içinde kalma gayreti içindeydik. Başkan ve yönetim bizi ayrı tutuyor. Yaşanan hadiseler gerçekten bizi üzüyor. Ben verilen kararın harsız ve ağır olduğunu düşünüyorum. Türk futboluna katkısı olan birinin duruşunu hepimiz içerliyoruz. Umarım müjdeli haberler gelir." dedi. CİHAN 15 Mali kongre öncesi böyle bir ayrılığın kulübü sıkıntıya düşüreceğini düşünen başkan Ünal Aysal, tazminat konusunda anlaşarak gitmek isteyen Mancini’ye “Sezon sonuna kadar kal ve bizi zor durumda bırakma. Lig bitiminde oturup anlaşırız” dedi. Tazminat konusunda gerekli kolaylığın sağlanacağı sözünü alan Mancini, bunun üzerine ayrılığı erteledi. Sezon sonunda tarafların resmen yolları ayıracağı bildirildi. 4.5 MİLYON EURO TAZMİNAT VERİLECEK Trabzonspor'da Hami Mandıralı farkı! Sarı-Kırmızılı kulüple 4.5 milyon Euro’dan 2 yıl daha anlaşması bulunan ve gönderilmesi halinde 9 milyon Euro tazminat hakkı doğacak olan Mancini’nin, ayrılmayı kendisi istemesi nedeniyle bir yıllık alacağının ödenmesine razı olduğu öğrenildi. Kasımpaşa maçının ardından ayrılık için gün saymaya başlayan Mancini’nin, 7 Mayıs’ta oynanacak olan Türkiye Kupası’nı kazanarak veda etmek istediği, bonus olarak alacağı 500 bin Euro’luk primle birlikte toplam 5 milyon Euro’yla Türkiye’den ayrılmayı planladığı belirtildi. Haber Merkezi Trabzonspor, son 2 sezonda görev yapan teknik direktörler içerisinde en fazla puan ortalamasını Hami Mandıralı ile yakaladı. S por Toto Süper Lig'de Kayseri Erciyesspor'u deplasmanda 5-0 gibi farklı bir sonuçla yenerek Avrupa kupalarına katılma hedefi yolunda ilerleyen Trabzonspor, son 2 sezonda görev yapan teknik direktörler içerisinde en fazla puan ortalamasını Hami Mandıralı ile yakaladı. Mandıralı, söz konusu dönemde görev yapan Şenol Güneş, Tolunay Kafkas ve Mustafa Akçay gibi teknik direktörlerin arasında en başarılı grafiği sergileyerek bordo-mavili takıma en fazla puan ortalamasını sağlayan teknik adam oldu. Trabzonspor'a geldiği 4. dönemi içerisinde özellikle 2010-2011 sezonunda 82 puan ile başarılı bir grafik sergileyen Şenol Güneş, 2012-2013 sezonunun 19. haftasında 3-1'lik Elazığspor yenilgisi sonrası görevinden istifa etti. Bordo-mavililer, Güneş'in görev yaptığı son sezon olan 2012-2013 sezonundaki 19. hafta sonunda 6 galibiyet, 6 beraberlik ve 7 mağlubiyetle 24 puan topladı. 11. sırada yer alan Karadeniz ekibi, 1,26 puan ortalamasıyla bu dönemi bitirdi. Şenol Güneş'in ardından göreve gelen teknik direktör Tolunay Kafkas yönetiminde de bordo-mavililer, 15 maçta 7 galibiyet, 1 beraberlik ve 7 mağlubiyet aldı. 22 puan toplayan bordo-mavililer, Kafkas ile 1,46 puan ortalamasıyla ligi 9. sırada tamamladı. 2013-2014 sezonuna teknik direktör Mustafa Akçay ile başlayan Karadeniz ekibi, 20 maçta 8 galibiyet, 5 beraberlik ve 7 mağlubiyet aldı. İlk 20 haftada 29 puanla 1,45 puan ortalaması yakalayabilen bordo-mavililer, ligde 9. sırada kendine yer bulabildi. Hami Mandıralı'nın teknik sorumluluk görevine gelmesinin ardından Trabzonspor, 10 karşılaşmaya çıktı. 10 maçta 4 galibiyet, 5 beraberlik ve hükmen olmak üzere 1 mağlubiyet alan bordo-mavili takım, 17 puan toplayarak 1,70 puan ortalamasıyla söz konusu dönemdeki en başarılı teknik adam oldu. En iyi averaj Trabzonspor, en iyi averajı da Hami Mandıralı ile yakaladı. Şenol Güneş döneminde 21 gol atıp 21 gol yiyerek 0 averajı bulunan Karadeniz ekibi, Tolunay Kafkas ile 18 gol kaydedip 19 gol kalesinde görerek -1 averaj ile maçlarını bitirdi. Mustafa Akçay döneminde 28 gol atan, 26 gol yiyen bordo-mavililer, +2 averaj sağlarken, Hami Mandıralı ile 18 gol atıp 8 gol kalesinde görerek +10 averaj yakaladı. Trabzonspor,1,80 gol ile en fazla atılan gol ortalamasını, 0,80 gol ile de en az yenilen gol ortalamasını Mandıralı döneminde elde etti. AA Kılıç: E-Biletle huzur ortamını sağlayabileceğimize inanıyorum Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, bu hafta uygulamaya başlanan ebilet uygulamasıyla ilgili olarak, "Bu uygulamayla statlarımızdaki huzur ortamını sağlayabileceğimize inanıyorum." dedi. B akan Çağatay Kılıç, Samsunspor ile Karşıyaka arasında oynanan PTT 1. Lig maçının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Türkiye genelinde Passolig kartı başvurusunun 90 bini aştığını belirten Bakan Çağatay Kılıç, "Bunlardan bir kısmı taraftarlarımızın kendi kulüp logosuyla istedikleri, kimisi de logosuz kartlardan oluşuyor. Bazı konular hakkında kamuoyunda anladığım kadarıyla bilgi noktasında ciddi eksiklikler var. Belki arkadaşlarımız bilgilendirmede eksik kalmış olabilirler. Onlardan bilgilendirme konusunda tekrar bir çalışma yapmaları için ricada bulunduk." dedi. Tüm kartlarda mutlaka takımların logosu olacak şeklinde yanlış bir ifadenin spor kamuoyunda dile getirildiğine değinen Bakan Çağatay Kılıç, "Bu, tamamen isteğe bağlı bir şey. Vatandaşımız, taraftarımız, hangi takımlı olduğu kartın üzerinde olmasını ister ise o zaman bu şekilde başvurusunu yapıyor ve gelecek olan Passolig kartı, tuttuğu takımın logosu ile geliyor. Eğer böyle bir seçim yapmazsa Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) logosuyla geliyor. Yani benim de kendi Passolig kartımda olduğu gibi bir tarafında TFF'nin logosu, diğer tarafında da fotoğrafım var." şeklinde konuştu. İstanbul'daki Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi ile ilgili olarak aldığı son bilgileri de aktaran Bakan Çağatay Kılıç, şöyle devam etti: "Elektronik biletlendirme şu anda 11 bin 500'ü geçmiş. Bu sezon kombine satın almış olan taraftarlarımız kombine kartları ile maçları takip edebilecek. Bana verilen bilgiye göre Beşiktaş'ın 15 bini aşkın da kombinesi var. Onlar da maça girebilecek. Şu anda satış devam ediyor. Süper Lig ve PTT 1'inci Lig'deki uygulamamızın, ileriki za- manda çok güzel geri dönüşleri olacak. Çünkü bu uygulamanın, statlarımızdaki huzur ortamının sağlanması noktasında faydalı olacağına inanıyorum. Kartlarla ilgili ödenen bedellerin yüzde 47'sinin doğrudan kulüplere aktarıldığı bilgisine de göz önünde bulundurmakta fayda var. Yani kulüplerin burada çok ciddi bir maddi geliri olacak." Passolig kartının üzerinde farklı özellikler de bulunduğunun altını çizen Bakan Çağatay Kılıç, "Örneğin bu kartı toplu taşımada kullanmak mümkün olabilecek. Çokça gündeme getirilen kredi kartı özelliği de mevcut. Ancak bunlar isteğe bağlı. Örneğin kartı aldınız ve sadece futbol müsabakalarına girmek için kullanmak istiyorsunuz. Bu opsiyon da sizler için var. Bu taraftarımızın kartını hangi şekilde kullanmak istediği tercihine bağlı" ifadelerini kullandı. Uygulamaya katılmayacaklarını belirten iki kulübe yönelik soruya ise Bakan Çağatay Kılıç, "Bu süreç, futbol federasyonumuzun yürüttüğü müzakerelerle devam edecek bir süreç. Ama şu anda bana verilen bilgi, önümüzdeki sezon için görüşmelerin gayet olumlu sürdüğü. Yeni bir döneme girdik. Bu nedenle her açıdan biraz sakin olmakta fayda görüyorum. Bazı aksaklıklar olabilir. Bu noktada ben taraftarlarımızın, vatandaşlarımızın anlayış göstermesini rica ediyorum. Gerçekten yoğun, özverili bir çalışma var. Bu noktada da vatandaşımızın bizlere, taraftarlarımızın da kulüplerine destek olmalarını rica ediyorum. Ve bu şekilde geçiş sürecini atlatıp ondan sonra da yolumuza çok daha huzurlu ortamlarda devam edeceğimize inanıyorum." şeklinde cevap verdi. CİHAN onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 22 NİSAN 2014 Salı KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net İ RAN ELEKTRiKTE şalteri açıyor! Son yıllarda altın ticareti ile gündeme gelen İran'dan elektrik ithalatı konusunda yeni bir süreç başladı. İran'dan elektrik ithal etmek isteyen tedarik lisansı sahibi şirketler EPDK'ya başvuru yaparken, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Elektrik alışverişinde kapasite artırıcı adımlar atılıyor. BARAJLARDA üRETiLEN ELEKTRiK AZALACAK Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Mart ve nisan ayındaki yağmurların da beklediğimiz oranda gerçekleşmediğini gördük. Bakalım önümüzdeki aylarda artış olursa ne ala, yoksa barajlarımızda üretilecek elektriğimizin daha da azalacağını ne yazık ki söylemek durumundayım" dedi. Tanklarımızın dolmasıyla dünya pazarlarına çıkartmak zorunda kalırız Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, merkezi Bağdat hükumetiyle yaşanan petrol sevkıyatı ve bütçe krizine ilişkin, "Bugüne kadar çok sabrettik ve tahammül gösterdik. Ancak bunun da bir sınırının olduğunu herkes bilme- DOĞALGAZ ALIMI Doğalgaz alımları devam ediyor. Ambargo konusunda bir kısıntı yok. Petrolü TÜPRAŞ ithal ediyor. Belli oranda azaldı. 2011'de 9.3 milyon ton ham petrol ithal edilirken geçen yıl 5.3 milyon ton oldu. Alımlar belli oranda azaldı. TÜPRAŞ ek süre almış durumda. Sıkıntı yok. Toplam petrol ithalatının yüzde 28.5'ine denk geliyor. BM'nin ambargo kararına karşı çıksak da bizi bağlıyor. Ancak Amerika, Avrupa'nın tek taraflı yaptırımları var. Bunlara uymak zorunda değiliz. Petrol alımında özel sektör muhatap. Kasım sonunda 180 günlük muafiyet almış durumda. NÜKLEERDE 16 MİLYAR DOLAR YERLİ ÜRETİCİYİ BEKLİYOR Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'de 2023'e kadar işletmeye alınmasını planladıkları Akkuyu ve Sinop nükleer güç santrallerinin inşaat ve işletmeye geçiş süreçlerinde 8'er milyar dolardan toplam 16 milyar dolarlık yerli yatırım öngördüklerini bildirdi. Yıldız nükleer yatırımın gerçekleşeceği üç ana kategorinin inşaat, makine ve ekipman ile elektrik aksamdan oluştuğunu belirtti. Y Bakan Yıldız, Medvedev ile görüşmesinde ayrıca bölgenin durumu, Türkiye yatırımları ve doğal gaz depolama alanlarını da ele alacaklarını belirterek, Güney Akım konusunda Rusya'nın taleplerini değerlendireceklerini, kendilerinin herhangi bir talepleri bulunmadığını vurguladı. Rusya'dan doğal gaza ne kadarlık bir indirim istenileceğinin sorulması üzerine Yıldız, "Uluslararası fiyattan ve AB üyesi bir kısım ülkelerle yapılan mukayeseden kaynaklanacak. Şu anda herhangi bir rakam telaffuz etmemiz doğru olmaz ama kendileriyle bu konuyu biraz da uzun bir süreçte konuşacağız gibi geliyor" diye konuştu.Yıldız, Rusya'dan talep edilecek indirim oranını açıklamasının müzakereleri olumsuz etkileyeceğini dile getirerek, karar oluştuktan sonra açıklayabileceklerini bildirdi. D GAZDA AVANTAJ Geçen yıl 8.9 milyar metreküp doğalgaz ithal edilmiş. BOTAŞ'ın ithal ettiği gazın yüzde 5'ine denk geliyor. Görüşmeler sürüyor. Gaz fiyatlarında daha avantajlı fiyat istiyoruz. Bu Doğu illerinin kalkınmasına da destek verecek. ıldız, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası heyetini Bakanlıkta kabulünün ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Yıldız, Gazprom Yönetim Kurulu Başkan Vekili Aleksandr Medvedev'in Türkiye ziyaretine ilişkin bir soruyu yanıtlarken, Medvedev ile bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir araya geleceklerini belirterek, "Gündem maddeleri (Rusya'dan gelen doğal gazda indirim talebi ve Güney Akım'ın Türkiye üzerinden geçişi) tabii ki konuşulacak. Bu arada basında çıkan bazı haberler 'indirim bizim için söz konusu değildir' denmiş. Ama bunları birinci ağızdan karşılıklı konuşarak ciddi bir seviyede bunları yapıyor olmamız lazım. Sağ olsunlar Gazprom yetkilileri de bu konuda son derece hassaslar. Şu ana kadar yaptığımız anlaşmalar, sözleşmeler Türkiye'ye böyle bir revizyon hakkını doğuruyor. Bunu tabii ki konuşacağız. Aynı zamanda Ukrayna krizinin Türkiye'ye yansımaları ne olur, bunları detaylı olarak konuşacağız. Rusya'dan daha fazla gaz alabilmemizin imkanları araştırılacak, uygun fiyatlarla ve özel sektör. Bunun altını çizerek söylüyorum, eğer bu şartlar doğarsa Türkiye artan büyüme rakamlarını bu şekliyle karşılamaya çalışacaktır" dedi. oğalgazda da avantajlı fiyat istiyoruz" dedi. Bakan Yılmaz, İran'dan dönüş yolunda açıklamalar yaptı. Birleşmiş Milletler dışındaki, ABD ve Avrupa ülkelerinin İran'a uyguladığı yaptırımların Türkiye'yi bağlamadığını söyledi. Yılmaz, şunları söyledi: Yerli yatırım için öngörülen rakamın önemli kısmını inşaat faaliyetlerinin oluşturacağını ifade eden Yıldız, şunları kaydetti: "460 firmanın bu alanda faaliyet gösterebileceğini tespit ettik. Nükleer standartlara uygun ekipman üretimi için firmalarla işbirliği projeleri gerçekleştireceğiz. " lidir" açıklamasının değerlendirmesinin istenmesi üzerine Yıldız, şunları söyledi: "Çok dalgalı bir süreç geçirdiğimizi söylemem lazım Bağdat ile Erbil arasında. Zaman zaman çok yakınlaşan, zaman zaman da mesafenin ciddi oranda uzaklaştığı bir süreci hep beraber izliyoruz. Petrol Irak'ın petrolü. Bunu üretecek olan Iraklı kardeşlerimiz. Sonuçta oradan üretilecek petrol iletilecek. Biz her zaman şunu söylüyoruz: 'Üretilirse iletiriz, iletilirse dünya pazarlarına çıkar ve satılır'. Ama bu petrolün gelmesi ve tanklarımızın dolmasıyla beraber biz bunları dünya pazarlarına çıkartmak zorunda kalırız. Depolarda, tanklarda bekleyecek hali yok. Benim ümidim şudur ki Sayın Luaibi buraya geldiğinde, Merkezi Irak Hükümetinin Petrol Bakanı, son derece yumuşak ve itidalli mesajlar vermişti. Kendi aralarında günlük en az 100 bin varil olmak kaydıyla böyle bir ticaretin başlayabileceğini söylemişlerdi. Biz bu cümleyi asıl alırız ve dünya pazarlarına sunulmasını artık düşünüyoruz." Ekmek israfı azaldı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası" çerçevesinde israfın günde 6 milyon adet ekmekten 4.9 milyona, yılda 2 milyar 170 milyon adetten 1 milyar 790 milyon adete düşürüldüğünü açıkladı. ker, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin Türkiye'nin ekmek israfına ilişkin yazılı soru önergesini yanıtladı. E Türkiye'de ekmek üretimi, tüketimi, tüketim alışkanlıkları, ekmeğin israfı ile israfın nerelerde ve ne şekilde gerçekleştiğin ortaya koyan araştırmalar bulunduğunu belirten Eker, araştırma sonuçlarına göre 250 gramlık stanKuzey Irak sözleşmelerinde gaz da var dart ekmek üzerinden, Türkiye'de Başka bir soru üzerine, Irak doğal 2012 yılında günde yaklaşık 6 migazının 30 nisan sonrasında dünya lyon ve yılda 2 milyar 170 milyon piyasalarına açılmasının zor ekmeğin israf edildiğini kaydetti. göründüğünü de kaydeden Yıldız, Bunun ülke genelinde üretilen "Çünkü oradaki üretilen miktarın toplam ekmeğin yüzde 5,9'unun öncelikle Irak'ın iç ihtiyaçlarına kulisrafı anlamına geldiğini ifade lanacaklarını, daha sonra dünya piyasalarına sunacaklarını söylediler. eden Eker, israfın ekonomik büyüklüğünün ise yılda 1.6 milyar Bizim Kuzey Irak ile yaptığımız sölira olduğunu anımsattı. zleşmelerin içerisinde tabii ki Irak gazı da bulunuyor. Çünkü Türkiye her zaman açık ve şeffaf bir şekilde doğal Kampanya kapsamında yürütülen bazı çalışmalar gaz kaynaklarını ve doğal gaz kaynakları bulunan ülkelerin sayısını Eker, ekmek israfının önlenmesi artırmak istiyor ve yanı başımızdaki böyle bir önemli bir kaynağa da kayıt- için yüzlerce etkinliğin gerçekleştirildiği kampanya kapsamında sız kalmamayı düşünüyor. Ben 30 yürütülen bazı önemli çalışmaları Nisan seçimleri sonrasında böyle bir da şu şekilde sıraladı: üretimin hızlı bir şekilde oluşabileceği kanaatinde değilim. Biraz daha "-www.ekmekisrafetme.com" inzamana ihtiyaç var" ifadelerini kulternet sitesi üzerinden detaylı billandı.Bakan Yıldız, Irak petrolünün gilendirmeler yapılmıştır. ne zaman dünya piyasalarına arz edileceğinin sorulması üzerine, "1,5 -Hazırlanan afiş, broşür, kitap, milyon varil civarında tanklar doldu. magnet ve kamu spotu gibi basılı 1 milyon varil civarında şu anda ve görsel materyaller, stantlar, boşluk var. SMS ve e-posta gönderileri, sosyal paylaşım kanalları, panel, sempozyum, fuar, konferans ve yarışma gibi etkinlikler, basın açıklamaları, medya çalışmaları ve benzeri uygulamalarla yürütülmekte ve toplum israf konusunda bilinçlendirilmektedir. - Çocuklarda ve gençlerde ekmek israf etmeme bilincinin oluşması için Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliğiyle ülke genelindeki okullarda resim ve kompozisyon yarışması düzenlenmiştir. - Ülke genelinde camilerimize 100 bine aşkın afişin asılması sağlanmıştır. Birçok hutbe ve vaazda ekmek israfı konusu işlenmektedir. - Halk ekmek fabrikaları, ekmek üretici firmalar, Türk Telekom, THY, Milli Piyango İdaresi gibi kuruluşlarla birtakım çalışmalar yürütülmektedir. - Bayat ekmeğin değerlendirilmesi için Türkiye Aşçılar Federasyonu'nca bir tarif kitabı hazırlanarak dağıtımı yapılmıştır. - Kampanya ile aynı zamanda daha sağlıklı beslenme alışkanlığının kazandırılması amacıyla tam buğday ekmeği tüketilmesi teşvik edilmektedir." "Yılda 384 milyon ekmeğin israf edilmesi önlendi" Eker, "Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası" ile sağlanan faydanın ölçülmesi amacıyla 2013 yılı sonunda yeni bir araştırma yapıldığını ve ekmek israfı bir önceki yıla göre yüzde 18 azaldığını bildirdi. Bu azalışla ekmek israfı günde 4.9 milyon, yılda 1 milyar 790 milyon adede düşürüldüğünü belirten Eker, böylece her gün 1 milyon 50 bin adet, yılda 384 milyon adet ekmeğin israf edilmesinin önlendiğine dikkati çekti.
© Copyright 2024 Paperzz