Ekonomi 2 5 Muhasebe Gündem İT Yasa Teklifi'nin 1 ile 8. maddelerini kapsayan birinci bölümü, yapılan bazı değişikliklerle TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.Temel kanun" olarak iki bölüm halinde görüşülen Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nda değişiklik yapan teklif üzerinde, önergelerle değişikliğe gidildi. Kabul edilen birinci bölüme göre, MİT'in görevleri yeniden belirleniyor. MİT'in görevleri arasında; "Dış güvenlik, terörle mücadele ve milli güvenliğe ilişkin konularda Bakanlar Kurulu'nca verilen görevleri yerine getirmek", "Dış istihbarat, milli savunma, terörle mücadele ve uluslararası suçlar ile siber güvenlik konularında her türlü teknik istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistemlerini kullanmak suretiyle bilgi, belge, haber ve veri toplamak, kaydetmek, analiz etmek ve üretilen istihbaratı gerekli kuruluşlara ulaştırmak" ve "İstihbarat kapasitesini, niteliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla, çağdaş istihbarat teşkilat usul ve yöntemlerini araştırmak, teknolojik gelişmeleri takip etmek ve uygun görülenleri temin etmek" de yer alacak. ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Trakya'da ve Güney Doğu Anadolu'da kaya gazı rezervleri olduğu iddia ediliyor. Eğer Türkiye önümüzdeki dönemde kaya gazı rezervlerini aktive edebilirse bizim cari açık noktasında en önemli sorunumuz çözülecektir" dedi. Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) tarafından düzenlenen Yerel Zincirler Buluşuyor 2014 Konferansı ve Fuarı'nda konuşan Hisarcıklıoğlu, perakende sektörünün, 2002'den 2012'ye kadar olan dönemde 76 milyar dolardan 229 milyar dolara gelerek 3 katına ulaştığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, perakende sektörünün ekonomideki payının 2023 hedefleri doğrultusunda 559 milyar dolara geleceğine işaret ederek, perakende sektörünün Türkiye'nin lokomotif sektörü olduğunun altını çizdi. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye'deki kaya gazı rezervlerinin ortaya çıkarılmasıyla cari açık sorununun çözüleceğini ifade etti. M T KAYA GAZI REZERVLER i AKT i VE ED i L i RSE CAR i AÇIK SORUNU ÇÖZÜLÜR ngiliz araştırma şirketi Ipsos MORI'nin 20 ülkeden 16 bin 39 kişi üzerinde gerçekleştirdiği kapsamlı bir anket Türk gençlerinin Avrupalılara kıyasla geleceğe çok daha iyimser baktığını ortaya çıkardı.Ankete göre yaşlılardan en çok fedakarlık bekleyen de Türk gençliği. Araştırmada Türkiye'nin yanı sıra Çin, Hindistan, Rusya ve Brezilya'dan gençlerin "her şeyin gelecekte daha iyiye gideceğine" inandıkları görülürken, Fransa, Belçika, İspanya ve İngiltere gibi batı Avrupa ülkeleri ile ABD'den gençlerin gelecek konusunda kötümser olduğu gözlemlendi.Ankette 30 yaşın altındaki Çinli gençlerin yüzde 81'inin "anne babalarından daha iyi bir hayat yaşayacaklarına" inandıkları görülürken, bu oranın Brezilya'da yüzde 48, Türkiye'de ise yüzde 47 olduğu tespit edildi. Fransa ve İspanya'da ise bu oran yüzde 16'da kaldı. İ Twitter buz kesti U onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 19 NİSAN 2014 Cumartesi 8 KDV dahil 25 Krş laştırma Bakanı Elvan, görüşmelerin detayını açıkladı.Ulaştırma Bakanı Elvan, Twitter’la yapılan görüşmelerde Türkiye’de ofis açılmasının dile getirildiğini belirterek, “Mahkeme kararına konu içeriklerin buzlanarak (Türkiye’de görünmeyen içerik) etkisizleştirilmesi konusunda görüş birliğine varıldı” dedi.Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Twitter yetkilileriyle yapılan görüşmenin, sorunların çözümüne katkı sağlayacak şekilde iyi niyet zemininde gerçekleştiğini belirterek, önümüzdeki süreçte olası sorunların hızla giderilebilmesi için iletişimin devam etmesi konusunda görüş birliğine varıldığını bildirdi. www.ekonomigazetesi.net Türkiye ile Malezya ticaretine BüYüMEDE REViZE YOK Türkiye'nin performansını görmezden gelen Dünya Bankası ve IMF'ye, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'dan tokat gibi yanıt geldi. Başçı, "Büyümede revizyona gerek yok" dedi. STA DOPiNGi Tüm gümrük vergileri 8 yıl boyunca sıfırlanacak Türkiye ile Malezya arasında STA imzalandı. Başbakan Erdoğan, "Hedefimiz beş milyar dolarlık ticaret" dedi. Güney Asya bölgesinde ilk Serbest Ticaret Anlaşması (STA) Malezya ile imzalandı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, anlaşma ile sanayi ürünlerindeki tüm gümrük vergilerinin en geç 8 yıl sonunda karşılıklı olarak sıfırlanacağını bildirdi. ürkiye ile Malezya arasında beklenen Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ocak ayında gerçekleştirdiği Malezya ziyaretinde kararlaştırılan STA Malezya Başbakanı Nasib Tun Rakaz'ın Ankara ziyaretinde imzalandı. Anlaşma hazirana kadar Meclis'te görüşülerek hayata geçirilecek. T ürkiye' nin büyüme tahminini aşağı çeken IMF ve Dünya Bankası'na, Merkez Bankası'ndan tokat gibi yanıt geldi. Merkez Bankası Genel Kurul Toplantısı'nın açılışında gelişmeleri değerlendiren Başkan Erdem Başçı, büyüme tah mininde aşağı yönlü bir revizyona ihtiyaç olmadığını söyledi. Başçı, enflasyonun haziranda inişe geçe ceğini, cari açıkta iyileşme beklen diğini, mali disiplinde sağlıklı ve sürdürülebilir bir trende girildi ğinin altını çizdi. Enflasyonun bu yıl % 5'in üzerinde gerçekleşe bileceğini belirten Başçı, "Cari işlemler dengesi, gelişmelere bağlı olarak, belki 5 ile 6 arasında olabilir. Büyüme % 4'ün hafif altında görünüyor" diye konuştu. T DÖVİZ KURU VE ENFLASYON Türkiye'de 35 yıl boyunca yüksek ve dalgalı enflasyon dönemi yaşan dığını anlatan Başçı, reel faizlerin yüksekliğinin de bundan kaynak landığını söyledi. Döviz kurundan gelecek etkilerin geçici olduğunu dile getiren Başçı, "Enflasyonda büyük ihtimalle tepe nokta mayısta görülecek. Haziranda aşağı yönlü seyir bekliyoruz. Yine de yılı % 5'lik hedefimizin üzerinde bitirebiliriz" değerlendirmesini yaptı. KREDİLER YÜZÜ GÜLDÜRDÜ BDDK'nın kredi kartları ve konut hariç tüketici kredileri konusun daki tedbirlerin etkilerini hemen gördüklerini anlatan Başçı, Tüketici kredilerinin büyüme hızı daha ma kul seviyelere inerken, aynı zaman da da firma kredilerinin büyüme hızının altına geldi" dedi. Genel Kurul'da görev süresi dolan Vehbi Çıtak ve Lokman Gündüz, 3 yıllığı BORSA na Banka Meclisi'ne yeniden seçildi Görev süresi biten Denetim Kurulu Üyesi Hasan Türedi'nin yerine de 2 yıllığına Mehmet Ziya Gökalp (Yeni şafak Ekonomi Yazarı) seçildi. FAİZ 3.5 AYIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE Piyasalarda yerel seçimler önce sinde başlayıp halen devam eden iyimser hava, faizi 3.5 ayın en dü şük seviyesine çekti. ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen 'in destekleyici politikaların devam edeceği sinyalini veren açıklamala rının da etkisiyle, tahvil-bono piya sasında gösterge tahvilin bileşik faizi % 9.63 ile son 3.5 ayın en düşük seviyesine geriledi. HEDEF 5 MİLYAR DOLAR Türkiye ile Malezya'nın bölgelerinde birbiriyle ortak yanları olan iki ülke olduğunu söyleyen Erdoğan, "Ziyaretim sırasında ticari işbirliğini geliştirme konusunda son derece verimli görüşmeler yaptık. İki ülke arasındaki ticaretin 1.5 milyar dolardan 5 milyar dolara çıkarılmasını istiyoruz. Bu nedenle yeni anlaşma imzaladık. Malezya ile Serbest Ticaret Anlaşması için yasal alt yapı biran önce bitirilecek, stratejik işbirliği konusunda da tüm adımlar atılacak" dedi. Başbakan Rakaz, "Yeni hedef her iki ülkenin de iş dünyasını heyecanlandırıyor. Her iki ülke de buna ulaşmak için çalışmalı" dedi. Anlaşmayla tüm sanayi ürünlerinde gümrük vergileri en geç 8 yılda sıfırlanacak. Bu arada Türkiye'ye çalışma ziyaretinde bulunan Malezya Başbakanı Necip Rezak ile bir araya gelen Başbakan Erdoğan, Malezya ile 1,5 milyar dolar civarında olan ticaret hacmini 5 yıl içinde 5 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirterek 'Bununla beraber Karma Ekonomik Komisyon toplantılarını da süratle başlatalım istiyoruz ve ilişkilerimizin geliştirilmesi, derinleştirilmesi yönündeki bu adımlar, süratle bu hedefi yakalamayı da bize sağlayacaktır' dedi. 1,1 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM Konuşmasına 'Sevgili kardeşim' hitabıyla başlayan Necip de ülkesindeki en büyük sağlık hizmetleri sunucusu olan Khazanah'ın Türkiye'deki yatırımlarına değinerek, 'Gelecek sene itibarıyla 20 tane özel hastane açılacak. Malezya tarafından ilave 1,1 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleştirilecek' diye konuştu. Necip, iki ülkenin birbirlerini Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde de (BMGK) destekleme kararı aldıklarına değinerek 'Güvenlik Konseyi'nde umuyorum ki yan yana oturacağız ve birlikte zorlayıcı konularla başa çıkacağız' ifadesini kullandı. Şüheda YILDIRIM’ın Haberi Dev uçak Türkiye'de ürk Hava Kuvvetleri için üretilen Airbus Military'nin yeni nesil A400M nakliye uçağı, Kayseri Erkilet 12'nci Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığı'ndaki 221'inci Filo'ya katıldı. İspanya'nın Sevilla ken tinde gerçekleştirilen test uçuşla rından sonra, 21'inci Filo'nun leylek amblemli "Atlas" adı verilen askeri nakliye uçağı, Kayseri'ye iniş yaptı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı'ndan yapılan açıklamada Türkiye'nin, stratejik hava dan nakliye ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen A400M projesine Almanya, Fransa, İspanya, İngil tere, Belçika ve Lüksemburg'la birlikte 1988'de katıldığı hatırlatıldı. T amu Personeli Danışma Kurulu'nda (KPDK) ele alınan kamu çalışanlarının sorunları, önceki gün Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in üst düzey bürokratlarla düzenlediği toplantıda masaya yatırıldı. Toplantıda, sendika ların KPDK'da sunduğu 32 maddelik talepler ele alındı. Daha önce üzerinde anlaşılan 11 maddenin 9'u hakkında hazırlanan kanun tasarısına son şekli verildi. Çelik, daha sonra bu çalışma ları dün yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu 'nda diğer bakanlarla da paylaştı. 2.6 milyon kamu çalışanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'a sunulacak tasarının yasalaşmasını bekliyor. K Ekonomi yönetimi, Başbakanlık'a göndermek üzere, memurun taleplerini içeren 9 maddelik kanun tasarısına son şeklini verdi. Şimdi 2.6 milyon kamu çalışanının gözü Başbakan Erdoğan'da... & Artık Ekonomi Gazetesini twitter & facebook’dan okuyabilirsiniz 2 Ekonomi 19 NİSAN 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Trakya'da ve Güney Doğu Anadolu'da kaya gazı rezervleri olduğu iddia ediliyor. Eğer Türkiye önümüzdeki dönemde kaya gazı rezervlerini aktive edebilirse bizim cari açık noktasında en önemli sorunumuz çözülecektir" dedi. Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) tarafından düzenlenen Yerel Zincirler Buluşuyor 2014 Konferansı ve Fuarı'nda konuşan Hisarcıklıoğlu, perakende sektörünün, 2002'den 2012'ye kadar olan dönemde 76 milyar dolardan 229 milyar dolara gelerek 3 katına ulaştığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, perakende sektörünün ekonomideki payının 2023 hedefleri doğrultusunda 559 milyar dolara geleceğine işaret ederek, perakende sektörünün Türkiye'nin lokomotif sektörü olduğunun altını çizdi. T isarcıklıoğlu, "Trakya'da ve Güney Doğu Anadolu'da kaya gazı rezervleri olduğu iddia ediliyor. Eğer Türkiye önümüzdeki dönemde kaya gazı rezervlerini aktive edebilirse bizim cari açık noktasında en önemli sorunumuz çözülecektir" dedi. H KAYA GAZI ektörün, Türkiye S büyümesine ortalamanın üstünde katkı sağladığını aktaran Hisarcıklıoğlu, "Son 10 yıldaki toplam büyümenin yüzde 15'ini perakende ve toplam ticaret sağladı. Son 2 yılda perakendecilerin cirosu yüzde 18 artarken yerel zincirlerin cirosundaki artış yüzde 32. Neredeyse perakende sektörünün 2 misli üstünde. Ekonominin öncü göstergesi sizlersiniz. Eğer bugün ekonomi iyiye mi gidiyor, kötüye mi gidiyor bakmak isterseniz perakende sektörünün gidişine bakmanız yeterli olur" diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, 2002 ile 2007 arasında bütün dünyada paranın varlığında artış gözlemlendiğini ve 2008 Ağustos'ta paranın fazlasının zarar olduğunun öğrenildiğini vurgulayarak, "Para bol olmasına rağmen dünyada 2 yıl süren kriz yaşandı. Sonrasında dünya ekonomileri bir karantina dönemine girdi. Bu döneme girilmesiyle beraber merkez bankaları parayı kısmaya başladı. 2014 yılına gelindiğinde artık küresel piyasalarda para dolaşımının azaldığını keşfettik. Bu size şunu gösteriyor; önümüzdeki dönemde işlerinizi büyütürken borçlanmada dikkatli olun. Çünkü para eskisi gibi bol olmayacağı için eskisi gibi uygun şartlarda borçlanabilme şansınız olmayacak" ifadelerini kullandı. 'ciddi bir büyüme potansiyeli ve yüksek bir karlılık var' Ordu'da 140 yıl önce Sultan Abdülaziz döneminde Karadeniz'i İç Anadolu Bölgesi'ne bağlayacak yol olarak projelendirilen, ancak maliyetinin yüksek olması, hemen hemen kesintisiz devam eden savaşlar gibi bir dizi sebeplerden bir türlü yaptırılamayan tarihi Dereyolu'nun inşaatı hızla sürüyor.Türk mühendisleri tarafından adeta Ferhat gibi dağları delerek inşa edilen, eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı M. Hilmi Güler döneminde yerel bir proje olmaktan çıkarılarak 'KaradenizAkdeniz Yolu' adı altında ulusal bir proje haline dönüştürülen 'Dereyolu' çalışmalarının büyük bir bölümü tamamlandı. 140 yıllık hayalin çalışmaları sürüyor aradeniz'i İç Anadolu'ya K bağlayacak en kısa yol olan tarihi Dereyolu sayesinde, halen 112 kilometre olan ve tehlikeli virajlarla dolu OrduMesudiye yolu 52 kilometre kısalarak 60 kilometreye düşecek. Bunun yanı sıra 3.5 saat olan Mesudiye-Ordu güzergahı da 1.5 saate inecek. 4 ETAPTA DURMAK YOK Karayolları 7. Bölge Müdürü Mehmet Çetin, 5 ayrı etaptan oluşan Dereyolu'nun inşaatının devam ettiğini belirtti. 1. etap olan OrduUzunisa arasındaki 13 km'lik bölümün 2010 yılında tamamlanarak hizmete açıldığını hatırlatan Çetin, 2.etap olan Uzunisa'dan Topçam'daki HES'lere kadar olan 15 km'lik ulaşım yolunun bu yıl sonuna kadar bitirileceğini söyledi. Çetin, '15 km uzunluğunda projelendirilen güzergahta 6 adet toplam 2 bin 259 km uzunluğunda tünel, 370 metre viyadük bulunuyor. Toplam maliyeti 130 milyon 'Kaya gazı rezervleri aktive edilirse cari açık sorunu çözülür' ABD, Avrupa Birliği ve Asya-Pasifik ülkeleri olmak üzere dünya ekonomisinin üçte ikisinin tek bir pazarda toplanacağına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin bu pazarda olması gerektiğini, bu pazarlar birleştiğinde tüm dünyada iş yapmanın standartlarının da değişeceğini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, bugüne kadar dünya enerjisinin çoğunlukla petrol ve doğalgazdan elde ettiğini anımsatarak, şunları kaydetti: "Petrol ve doğalgaz bizde yoktu, olan ülkelerde de zenginlik meydana getirdi. Fakat lira olan güzergah 2014 yılında bitirilecektir' dedi. 3. etap olan HES'lerin bulunduğu bölgeden Topçam Barajı'na kadar olan 20 km'lik yolun Karayolları Genel Müdürlüğü'ne devredilmeden önce DSİ tarafından yapıldığını hatırlatan Çetin, 'Güzergahta toplam uzunluğu 6 bin 757 km olan 13 adet tünel bulunuyor. Yoldaki eksiklikler Topçam-Mesudiye yolu ihalesi kapsamında yapılacaktır' bilgisini verdi. 4. etap olan PınarlıTopçam arasındaki yolun geçmiş yıllarda DSİ tarafından projesiz olarak genişletildiğini, kendilerinin ise yolun genişliğini 10 metreye çıkardıklarını kaydeden Çetin, 'Proje bünyesinde 2 adet toplam 2 bin 608 m uzunluğunda tünel bulunmaktadır. Proje bedeli 41 milyon lira olup söz konusu iş keşif dahilinde bitirilemeyip ikmal ihalesi gerekmektedir' diye konuştu.Bu arada r e z e r v l e r i a k t ive edilirse cari açık sorunu çözülür' şimdi dünya yeni bir enerji kaynağı elde etti; o da kaya gazı. Şu anda dünyadaki en büyük rezervlerden bir tanesi ABD'de bulunuyor. ABD 10 liraya mal ettiği enerjiyi 3 liraya mal edecek. Trakya'da ve Güney Doğu Anadolu'da kaya gazı rezervleri olduğu iddia ediliyor. Eğer Türkiye önümüzdeki dönemde kaya gazı rezervlerini aktive edebilirse bizim cari açık noktasında en önemli sorunumuz çözülecektir. Bu noktada yatırımcıların, petrol ve doğalgazda zengin gördüğümüz ülkelerde yatırım yaparken dikkatli olması lazım." 'Şehirlerin en önemli rekabet alanı perakende sektörü olacak' Dünya nüfusunun Topçam Barajı Gölü altında kalan yolun alternatifi olarak daha önce DSİ tarafından yapılan 8 metre genişliğindeki yolun üst yapı seviyesine getirildiğini, 2011 yılında sathi kaplaması yapıldığını, yoldaki diğer eksikliklerin Topçam-Mesudiye yolu ihalesi kapsamında tamamlanacağını kaydeden Çetin, 'Topçam ayrımı ile Mesudiye ilçesine kadar olan güzergah 12 metre genişliğinde ihale edildi. Proje bünyesinde 410 metre tünel bulunuyor' şeklinde konuştu. Öte yandan Dereyolu güzergahı üzerinde arazi satın alma çalışmasında Sivaslılar erken davranıyor. Sivaslılar, başta Topçam Baraj gölü etrafında olmak üzere Dereyolu'nun değişik güzergahlarından büyük oranda arsa satın aldılar. Ordu Valisi Kenan Çiftçi, Karadeniz-Akdeniz yolunun ileride cazibeli bir alan haline geleceğini belirterek, güzergah üzerinde yatım yapmak isteyen zenginleştiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, orta sınıfın gelişmesiyle ülkelerin değil şehirlerin rekabet ettiği bir döneme girileceğini söyledi. En büyük 600 şehirde yaşayan nüfusun 1,5 milyar ve bunların ekonomideki hakimiyetinin 30 trilyon dolar olduğu bilgisini de paylaşan Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "10 yıl sonra bu şehirlerde yaşayan nüfus 2 milyara çıkacak. Yani tam 500 milyon artacak ve bunların ekonomideki katkısı da 64 trilyon dolar olacak. Onun için bu sektörün önü açık, bu sektörde yatırım yapan, büyüyen kardeşlerimin daha çok yiyecekleri ekmek var. Şehirlerin en önemli rekabet alanı perakende sektörü olacak." AA Sivaslı sayısında artış olduğuna dikkat çekti. Vali Çiftçi, 'Şu anda 300 civarında parsel sadece Sivaslılara satıldı ve nasıl yatırım yapabilirizin arayışı içerisindeler' dedi. ORDU, 140 YILDIR BU YOLU BEKLİYOR 2004 yılında Topçam Barajı'na ulaşımın güç şartlar altında yapılması ve yüksek rakımlı dağların zirvesinden geçmesi, kışın ise sık sık kapanması üzerine ilk olarak 1873 yılından Dereyolu planlanıyor ancak çok masraf gerektirdiği için yapılamıyor. Ardından 1885-1890 yılları arasında enerji üretimi için gerekli türbin, salyangoz ve diğer aksamların sağlıklı bir şekilde taşınması için başlanan, ancak daha sonra Eski Enerji Bakanı M. Hilmi Güler'in yolun bir bölümünü tamamlayıp gerisini Karayolları Genel Müdürlüğü'ne devretmesiyle inşaatı hızlanan yolun sıra dışı bir geçmişi var. OrduSivas yolunda mühendis Çıngıryan Efendi tarafından yeniden projelendirilen yol, bir ön incelemeden öteye gidemiyor. 1908 yılında Erkan-ı Harp Yüzbaşısı Şevki Efendi tarafından bir kez daha gündeme getirilerek başlatılan yol, araya giren Trablus, Balkan, 1. Dünya ve Kurtuluş Savaşı yıllarında arka planda kalıyor.CİHAN 19 NİSAN 3 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gül'den ''moraliniz bozmayın'' çağrısı Bezci: ATO yıpratılmaya çalışılıyor ÜSİAD'ın Yüksek İstişare Komisyonu'nda konuşan T Cumhurbaşkanı Abdullah Gül işadamlarına borallerini bozmamaları noktasında çağrıda bulundu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD), Yüksek İstişare Komisyonu'nda düzenlenen toplantıda konuştu. Gül, ekonomi üzerindeki sıkıntıları ve başarıları en iyi iş adamlarının bileceğini ifade ederek, Türkiye'nin kalkınmasının ana motorunun özel sektör olduğunu vurguladı. 2001 krizine de değinen Gül, tarihin en acı krizlerinden biri olan 2001 krizi sonrası çok ciddi dersler çıkarttıklarını belirterek, ''O günden sonra aldığımız reform niteliğindeki kararlar ile Türkiye'de 30 yıl sonra enflasyon bugünkü konumuna geldi. İstihdam da dünya ile yarışır düzeye ulaştı. Avrupa'daki krizin Türkiye'nin daha hızlı adımlarla koşması için tarihi bir fırsat olduğuna da değinen Gül, Türkiye'nin enerjisinin boşa harcanmaması gerektiğini ifade etti. Türkiye bir seçim sürecinden geçtiğini ve bu seçim sürecinin sert bir şekilde gereçkleştiğini aktaran Gül, bu durumun iş dünyasının moralini bozmaması gerektiğini kaydetti. Tüm bunlar çıkartılan dersler sonrası gerçekleştirilen köklü reformlar ile oldu.'' dedi. Bugün asıl konuşulması gerekenin ''Türkiye'yi daha ileri nasıl taşırız?'' sorusu olduğunu ifade eden Gül, hedefin gelirin daha yüksek olduğu bir Türkiye olduğunu belirtti. Gül, AB üyeliği için müzakere sürecinin de ciddi şekilde yürütülmesi gerektiğini söyledi. GELECEĞİN İstikrar ve güvenin olması halinde yatırımların artacağını dile getiren Gül, ''Önümüzde yine bir takım seçimler var. Ancak bu seçimler katiyen sizleri olumsuzluğa itmemeli. Herkesin işine ve gücüne bakması lazım. İş aleminin başarısı Türkiye'nin de başarısıdır. Özel sektör ne kadar gelişirse Türkiye'nin ekonomik göstergeleri de o kadar gelişir. O yüzden kimse moralini bozmasın ve işine gücüne adapte olsun. Çogulcu demokrasilerde tartışmalar çok normaldir, burada önemli olan tartışmaların kırıcı ve ayrıştırıcı olmaması gerekir. '' şeklinde konuştu.CİHAN ezci, bir gazetede "Ortaklığa B büyük ihanet" başlığıyla yer alan habere ilişkin yazılı açıklama yaptı. ATO mevduatının ihaleye çıkılarak en yüksek faiz veren bankaya yatırıldığını bildiren Bezci, paranın iki ayrı mevduat hesabı halinde bankada bulunduğunu belirtti. Vade süresi bittiğinde ihaleye çıkıldığını ifade eden Bezci, açıklamasında şunları kaydetti: "En son çıkılan ihale günü itibariyle en yüksek faizi yüzde 12.45 ile İş Bankası vermiştir. Aynı ihalede Halk Bankası yüzde 11.75 oranında faiz teklif etmiştir. Halk Bankası ile İş Bankasının teklif ettikleri faiz oranları arasında 0,70'lik bir fark söz konusudur. Bugüne kadar olduğu gibi, bu sefer de kurum menfaatleri açısından en yüksek faiz veren banka tercih edilmiştir. Banka seçimi konusundaki yorumlar gerçeğe aykırıdır. ATO'nun bir grup komite, meclis üyesi ve basın mensuplarıyla birlikte Şanghay'da düzenlenen Türk Kültür Yılı Etkinliği'ne katılması da yine kurumu yıpratmak amacıyla gündeme getirilmiştir. ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, geleceğin teknolojisinde Türkiye'nin de olacağını ve Türkiye'nin varlığında da TÜBİTAK'ın önemli bir kurum olarak var olacağını söyledi.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, TÜBİTAK'ın sadece hard diskle, kripto ile gündeme gelmemesi gerektiğini belirterek, "Geleceğin teknolojisinde Türkiye de olacak. Türkiye'nin varlığında da TÜBİTAK, önemli bir kurum olarak var olacak" dedi.Bakanlığına bağlı birimleri aralıklarla ziyaret eden Işık, savunma sanayi alanında önemli projelere imza atan Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü'nde (SAGE) geliştirilen silah sistemlerini yerinde inceledi. Burada yetkililerle görüşen Işık, Satha Atılan Orta Menzilli Mühimmat (SOM), Hassas Güdüm Kiti (HGK), Nüfuz Edici Bomba (NEB) ve Kanatlı Güdüm Kiti (KGK) gibi SAGE'nin geliştirdiği sistemler hakkında detaylı bilgi aldı.İncelemelerinin ardından soruları yanıtlayan Işık, savunma sanayinde TÜBİTAK'ın çok önemli rol üstlendiğinin altını çizdi. Işık, özellikle Türkiye'ye satılmayan bir çok kritik teknolojinin burada üretildiğini ve bu ürünlerin dünyadaki muadilleri ile yarıştığını söyledi. Münir ARIKAN-EKONOMİ B TEKNOLOJİSİ TÜRKİYE’DE Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci, "ATO maksatlı haberlerle yıpratılmaya çalışılıyor" dedi. Söz konusu etkinlik 2-9 Ekim 2013'te yani 17 Aralık'tan önce yapılmıştır. Etkinliğe katılma kararı odamız Dış Ticaret ve Uluslararası İşbirliği Özel İhtisas Komisyonunun 2 Ağustos 2013'te aldığı ve dünyanın en hızlı büyüyen ikinci büyük ekonomisi Çin Halk Cumhuriyeti ekonomisinden Ankara'nın payını alması amacıyla yaptığı teklifi üzerine alınmıştır. Çin'de "Türk Kültür Yılı" etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen Turkuaz Türk Kültürü ve Yemekleri Festivali, ATO'nun Çin ziyaretindeki çalışmalarından biri olmuştur. Haberde adı geçen 59. Komite Meclis Üyesi Atillahan Kurt ise Eylül ayında yapılan meclis toplantısında festivale katılmak üzere talepte bulunmuş ve meclisimizin kabulü üzerine katılımları sağlanmıştır. Kurt'un 'detaylı bilgi verilmeden böyle bir organizasyona alet edilme' iddiası da gerçek dışıdır. Katılım kararlarının alındığı meclis toplantısında Türk Çin Sanayici ve İş adamları Derneği Genel Sekreteri katılarak hem bilgi vermiş hem de organizasyonu tanıtmak amacıyla hazırlanan bir filmi göstermiştir." Haberde "Türkçe Olimpiyatları ATO'da mı?" başlığıyla yer alan iddianın da gerçek dışı ve maksatlı olduğunun altını çizen Bezci, ATO Congresium Uluslararası Kongre ve Sergi Salonunun ihaleyle Fransız GL Evans AŞ-Türk Serenas ortaklığına kiraya verildiğini belirtti. Şirket yetkililerinden öğrenilen bilgiye göre Congresium salonlarında Türkçe Olimpiyatlarına ilişkin herhangi bir organizasyonun yapılması söz konusu olmadığını vurgulayan Bezci, ATO'nun maksatlı haberlerle yıpratılmaya çalışıldığını, söz konusu gerçek dışı habere itibar edilmemesi gerektiğini ifade etti. Ahmet ÇARHOĞLU-EKONOMİ yüzde 36'lık KDV gözdağı M aliye Bakanı Mehmet Şimşek Twitter'ın Türkiye 'de ofis açması ve Türk vergi sistemine dahil olması konusunda ısrarcı. Bakan Şimşek Twitter'ın Ankara 'ya gelen yetkililerinin kendileri ile de görüşmek istediğini dile getirdi. akan Şimşek Twitter gibi ofisi olmayan sosyal medya şirketlerine ilan verenin KDV'sinin %18'den 36'ya çıkarılabileceğini söyledi.Türkiye'd e sürekli gelir elde eden sosyal medya şirketlerinin Katma Değer Vergisi (KDV) açısından sorun olmadığını çünkü reklam veren tarafın ödemeyi yaptığını belirterek sorunun gelir ve kurumlar vergisi kısmında çıktığını vurguladı. B aliye Bakanı Mehmet M Şimşek "Bu şirketler iyi niyete sahiplerse Türkiye'deki süreklilik sağlayan faaliyetlerinden dolayı temsilcilik açmalılar. Eğer açmıyorlarsa kanun çerçevesinde bu sosyal medya şirketlerine ilan verenlerin KDV'sini yüzde 18 yerine yüzde 36 olarak uygularız. Bu yapılabilir bir şey" diye konuştu.Bakan Şimşek'in mart ayı bütçe sonuçlarına ilişkin düzenlediği toplantıda gündem Twitter'da yoğunlaştı. Şimşek Türkiye'de gelir elde ettiği halde Türkiye'de temsilcilik açıp vergi vermiyorsa, vergi kaçırıyorsa, haksız rekabete yol açıyorsa bunlara müdahale edileceğini belirterek örnek olarak ilan verenin KDV'sinin arttırılabileceğini belirtti. Şimşek Google'ın gelip temsilcilik kurduğunu ve bu şekilde temsilcilik kuranlara ise KDV'nin yine yüzde 18 uygulanacağını söyledi. Şimşek tüm sosyal medya şirketlerini töhmet altında bırakmak istemediğini, işini doğruca yapan şirketlerin de bulunduğunu da belirterek bugüne kadar yaptıkları incelemelerin, yazdıkları cezaların ve devam eden mahkeme süreçlerinin olduğunu dile getirerek, bu süreçler sonunda Türkiye'ye gelip daimi temsilcilik açanların da bulunduğunu bildirdi. Neden ofis açması isteniyor? Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Twitter'ın Türkiye'de şube açmasının şart olduğunu söylemesinin püf noktası anlaşıldı. Türkiye'nin ABD'yle çifte vergilendirme anlaşmasına göre Twitter Türkiye'de temsilcilik veya bir işyeri açtığı anda Türkiye'nin vergi alma imkanı doğacak. Twitter elde ettiği gelir ve kurumlar vergisini Türkiye'de ödeyecek, daha sonra da ABD'de indirim konusu yapabilecek. Türkiye ile ABD'nin 1998 yılında yürürlüğe giren çifte vergilendirme anlaşmasının 5'nci maddesinde öncelikle 'işyeri' tanımı yapılıyor. Bu maddeye göre, işyeri terimi, "bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer anlamına gelir" şeklinde tanımlanıyor. İşyeri terimi kapsamına, yönetim yeri, şube, büro, fabrika, atelye giriyor. Daha sonra anlaşmanın "Ticari kazançlar" başlıklı 7'nci maddesinin 1'inci fıkrası devreye giriyor. 1'inci fıkrada, "Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, sözkonusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, sadece ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazançları bu diğer Devlette, işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere, vergilendirilebilir" deniliyor. Bu maddeyle Türkiye'nin Twitter'ın faaliyetlerinden gelir ve kurumlar vergisi almasının yolu açılıyor. Daha sonra da 23'ncü maddeye göre mahsup yapılabiliyor. Yani Twitter ofis açarsa yıllık olarak elde edeceği kazançların vergisini Türkiye'de ödeyecek. Daha sonra ABD'de ödeyeceği vergi üzerinden indirim konusu yapabilecek. Twitter'ın Başkan Yardımcısı Colin Crowell, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Direktörü Sinead McSweeney ve hukuktan sorumlu direktörü Anthony Nieto'- dan oluşan Twitter heyeti önceki gün Başbakanlık, Ulaştırma Bakanlığı, BTK ve TİB gibi kurumların yetkilileriyle gün boyu süren toplantılar yaptı. Dün de Barolar Birliği ve Cumhurbaşkanı Gül ile görüşüldü. Reuters'a bilgi veren Başbakanlık'tan bir yetkili, dünkü görüşmelerle birlikte sorunun temeli olarak gördükleri "muhataplık" sorununun aşıldığını belirtti. Bu arada Ulaştırma Bakanı bugün görüşmelere ilişkin basın toplantısı düzenleyecek. Twitter yetkilileri toplantıya gelmeden önce mahkeme kararı bulunmayan 200 bireysel başvuruya yönelik talepleri karşıladığını, üç mahkeme kararını uyguladığını ve kalan birkaç kararı en geç bir hafta içinde uygulayacağını kaydeden yetkili, şöyle konuştu: "Bazı hesaplar da kapatılacak. Twitter hemen bir şirket kurmayacak ancak İstanbul 'da avukatları aracılığıyla gerekli iletişimi sağlayacak.CİHAN 4 Borsa - Finans 19 NİSAN 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gündemde Neler Var? Faruk BAKAÇ Paskalya tatili nedeniyle ABD, İngiltere, Almanya’da piyasalar kapalı… DÜNYA Cenevre’de, Ukrayna krizini çözmek için hazırlanan ortak bildiri kabul edildi… Şirket Haberleri Karakaş Atlantis Kıymetli Madenler 3 Haziran’da hisse başına net 0,0033 TL temettü ödemeyi kararlaştırdı. Bağfaş Bandırma %400 oranında bedelli sermaye artırımı doğrultusunda izahnamenin onayı için kurula başvuruda bulundu. Tofaş Fabrika üretim verimliliği planlaması çerçevesinde 21-25 Nisan arası üretime ara vereceğini açıkladı. Arbul Entegre Tekstil, 21-22 Nisan tarihlerinde halka arz edilecek. Halka arzda bir payın satış fiyatı 2,00 TL olacak. Şirket sermayesinin 20 milyon TL'den 27 milyon TL'ye artırılması sırasında oluşan 7 milyon TL bedelli pay ile 3 milyon TL mevcut pay olarak toplam 10 milyon TL nominal değerli pay halka arz edilecek. Vakıfbank’dan sendikasyon kredisi. Banka, 270,5 milyon dolar ve 525 milyon euro tutarında 1 yıl vadeli sendikasyon kredisi anlaşması imzaladı. TOFAŞ: İlk 3 ayda 150 milyon euro dış ticaret fazlası verdik, ihracatımızı 2013’ün ötesine götürürüz. TOFAŞ'ın CEO'su Kamil Başaran, Bursa'da yaptığı konuşmada otomotiv sektöründeki daralmaya karşı Tofaş'ın önlemlerini aldığını ve Amerika'ya yapılacak Doblo ihracatı ile satışların artacağını söyledi. “Tofaş ilk 3 ay içinde 150 milyon euro civarında dış ticaret fazlası verdi' diyen Başaran, 'İhracatımız aynı seviyede gidiyor. Avrupa'da İtalya dahil olmak üzere rakamlar iyi gelmeye başladı. Bunların etkisiyle biz ihracatımızı 2013'ün ötesine götürürüz” dedi. Şişecam'a EBRD’den 30 milyon euro kredi verilecek. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Turkiye Sise ve Cam Fabrikaları A.Ş.'nin enerji verimliliği yatırımlarına ve cam geri dönüşüm projesine 30 milyon euro uzun vadeli kredi vermeyi değerlendiriyor. EBRD İcra Kurulu, Şişecam'a verilecek krediyi 28 Mayıs'ta yapacağı toplantıda karar bağlayacak. Verilecek kredinin 21 milyon euroluk bölümü enerji verimliliği, 9 milyon euroluk bölümü ise cam geri dönüşüm projesi için tahsis edilecek. Yargıtay Aziz Yıldırım'ın yeniden yargılanma talebini reddetti. Yıldırım iki yıl iki ay daha hapis yatacak. (Sabah) Fitch: Gelişmekte olan ekonomilerin bankacılık sistemleri önceki yıllara kıyasla daha zayıf bir performans gösterecek. Tekstil ve hazır giyimde ihracat hedefi. ABD'ye ihracatı artırmak için 6. bölgeye kurulması öngörülen Nitelikli Sanayi Bölgeleri'yle (QIZ-NSP), tekstil ve hazır giyimde ABD'ye ihracatı orta vadede 5 milyar dolara çıkabilir. (Hürriyet) Ormanlık alanlara inşaat izni. Ormanlık alanlarda kamu yararı ve zaruret bulunması halinde; yol, liman geri hizmet alanı, havaalanı, demiryolu, teleferik hattı, tünel gibi ulaşım tesislerine izin verilebilecek., Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan orman kanununun 17. ve 18. maddeleri uygulama yönetmeliğine göre. Türkiye'nin yüzde 2.2 büyümesi bekleniyor Ekonomi yönetimine göre büyüme yüzde 4 yakın olacak konomi yönetimi, bu yıl için yüzde 4 olan E büyüme öngörüsünü henüz revize etmiş değil. Ancak piyasada ağırlıklı öngörü büyümenin yüzde 2-3 aralığında olacağı yönünde. Reuters'ın düzenlediği son ankete göre, Türkiye'de gayrı safi yurtiçi hasılanın (GSYH) bu yıl yüzde 2.2 ile orta vadeli programda (OVP) yüzde 4 olarak yer alan hedefin oldukça altında büyüme göstermesi bekleniyor. Reuters'ın G20 ülkelerine ilişkin 25 katılımcı ile gerçekleştirdiği ankette yer alan tahminlerinin medyanına göre enflasyonun ise yıl sonunda yüzde 8 ile OVP tahmini olan yüzde 5.3'ün oldukça üzerinde oluşması bekleniyor. OVP öngörüsü bu yıl için 55.5 milyar dolar, gelecek yıl için ise 55 milyar dolar olan cari açığı ise ankete katılanlar bu yıl için 46.2, önümüzdeki yıl için 54.1 milyar dolar olarak bekliyor. TCMB faiz oranlarına ilişkin soruya cevap veren Arz fazlası nedeniyle şirket değerleri artmıyor 13 katılımcıdan hiçbiri ikinci çeyrek sonuna kadar TCMB'nin bir hafta vadeli repo faiz oranında indirim beklemezken, yılın ikinci yarısına yönelik beklentiler arasında ise hem faiz indirimi hem de faiz artışı yer alıyor. Ankette yer alan büyüme beklentileri 3 ay önce tüm G20 ülkeleri için gerçekleştirilen Reuters anketine göre, oldukça sert bir düşüşe işaret ediyor. Bir önceki ankette büyümenin bu yıl için yüzde 3.3 olması bekleniyordu. Analistler yerel seçimler öncesinde liradaki değer kaybı, faizlerdeki artış ve siyasi endişeler nedeniyle yatırımların ertelenebileceğini ve büyümenin yüzde 2'li seviyelere gerileyebileceğinden endişe ediyorlar ancak ekonomi yönetimi ise büyümenin yüzde 4 ya da hemen altında olacağına yönelik açıklamalarını ise sürdürüyor. Türkiye ekonomisi 2011'de yüzde 8.8 ile Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi olurken, büyüme 2012 yılında yüzde 2.1, 2013 yılında ise yüzde 4 oldu. Ankete katılanlar enflasyonun ise önümüzdeki yıl sonunda yüzde 6.5'e gerilemesi bekleniyor. OVP'deki enflasyon hedefi ise önümüzdeki yıl için yüzde 5 seviyesinde.Reuters Mücevher sektörü 2. kez Ayhan Güner'in yönetiminde arket sayısındaki artışın pastanın daha fazla bölünmesine yol açtığını dile getiren M TPF Başkanı Mustafa Altunbilek, "Rekabet ol- ünyanın dört bir yanına D gerçekleştirdiği madığı kadar güçlü. Ciro artıyor ama kârlılık azalıyor. Şirket değerleri artmıyor" dedi.Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altun- ihracat ile yükselişini sürdüren mücevher sektörü, önümüzdeki dört yıllık dönem için seçimini yaptı. Mücevher İhracatçıları Birliği’nin 15 Nisan salı günü gerçekleştirilen olağan genel kurul toplantısında sektör temsilcileri yollarına ikinci kez Ayhan Güner ve başkanlığındaki yönetim kurulu ile devam etme kararı aldı. Türk mücevher sektörünü dünyanın merkezi haline getirmeyi amaçlayan birlik, yeni dönemde de yeni hedefleri ile yoluna devam edecek. bilek, sektörde artan perakende noktası sayısının arz fazlasına yol açtığını belirterek bunun şirket değerlerinin artmasının önüne geçtiğini söyledi. TPF tarafından düzenlenen Yerel Zincirler Buluşuyor 2014 Konferansı ve Fuarı, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde başladı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan yeni başkan Mustafa Altunbilek, sektörde arz fazlası sorununa dikkat çekti. Market sayısının çok fazla artmasından şikayetçi olan Altunbilek, "Doymuş pazarda pasta çok fazla bölünüyor. Rekabet hiç olmadığı kadar güçlü ve getiri olmadan gelişiyor. Cirolar artıyor ama karlılık düşüyor. Şirket değerleri artmıyor" açıklamasında bulundu. Birliğin yeni Yönetim Kurulu:Mücevher İhracatçıları Birliği’nin yeni Yönetim Kurulu; Ayhan Güner (On Mücevherat) Başkanlığında Can Özkök (İnnova Kuyumculuk), Mustafa Atayık (Gizil İnci), Mustafa Kamar (Motif Kuyumculuk), Zeki Belbak (Belbak Hed Eşya), Hakan Saraç (Mert Kuyumculuk), Rober Taş (Cetaş Kuyumculuk), Mehmet Can Özdemir (HRD Antwerp), Vartan Marancı (Marancı Kuyumculuk), Turhan Gürdal, Gürkan Merim (Model Kuyumculuk) tarafından oluştu. Denetim Kurulunu oluşturan isimler ise; Süleyman Akgün (Akgün Silver), Muhammet Ali Şengül (Şengül Kuyumculuk) ve Murat Başak (Garni Kuyumculuk). Perakende yasası bu yıl hayata geçmeli Sektörde bunun önüne geçmek için yaklaşık 3 yıldır gündemde olan perakende yasasının bu yıl hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Altunbilek, "235 milyar dolarlık ciroya sahip ve istihdamda ülkenin 3. büyük sektörü olan perakende sektörünün artık bir yasası olması gerekiyor" dedi. CİHAN 4 yıl süre ile görevi yürütecek Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanlığını dört yıl süre ile yürütmek üzere seçime iki liste katıldı. “Biz İhracatı Biliyoruz, Hep Birlikte Zirveyi Hedefliyoruz” sloganı ile seçimlere katılan ve yeniden seçilen Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner yaptığı açıklamada öncelikle tüm sektör temsilcilerine kendisine ve yönetim ekibine gösterdikleri güvenlerinden dolayı teşekkür etti. Ukrayna krizinin çözümü için Cenevre’de bir araya gelen Rusya, ABD, AB ve Ukrayna temsilcileri ülkede gerginliği düşürecek somut adımlar konusunda hazırladıkları ortak bildiriyi kabul etti. Kerry: Ukrayna’da tansiyonun düşürülmesi konusunda Rusya ile anlaştık… ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, ABD, AB ve Rusyalı diplomatların Ukrayna’da yaşanan tansiyonun düşürülmesine yönelik adım atılması konusunda anlaştıklarını duyurdu. Kerry, anlaşmanın uygulanmaması durumunda yeni yaptırımların gelebileceğini belirterek Rusya’yı uyardı. Obama, Rusya’ya yeni yaptırım tehdidinde bulundu… ABD Başkanı Barack Obama, dün Cenevre’de yapılan anlaşmanın eyleme dönüşmemesi halinde Rusya’ya yönelik yaptırımların artacağını duyurdu. TÜRKİYE Başçı “İstifayla ilgili resmi açıklamalar dışında söylentilere itibar etmeyin” Hafta başında TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın istifa edebileceği yönünde çıkan basın haberleri, dünkü TCMB Olağan Genel Kurul toplantısı sonrası açıklama yapan Başçı tarafından yalanlanmış o ldu. Bankanın konu ile ilgili kararı Resmi Gazetede yayımlandı. Başçı “istifayla ilgili resmi açıklamalar dışında söylentilere itibar etmeyin” dedi. AVRUPA IMF, Portekiz için 11'nci gözden geçirmeyi onayladı… AK Parti’nin ‘Daraltılmış Bölgeli Seçim Sistemi’ taslağına göre, Türkiye 90 seçim bölgesine ayrılacak… AK Parti’nin ‘Daraltılmış Bölgeli Seçim Sistemi’ taslağına göre, Türkiye 90 seçim bölgesine ayrılacak. Hürriyet Gazetesi'nden Nuray Babacan ve Turan Yılmaz'ın haberine göre, bu sistemle, iktidar partisi 25 milletvekili fazla çıkaracak. Merkez Bankası, brüt yüzde 12 kar payı dağıtacak… Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB) Genel Kurulunca hissedarlara, 2013 yılı kâr payı olarak 83 numaralı kupon karşılığında hisse senetlerinin nominal değerleri üzerinden brüt % 12 oranında ödeme yapılması kararlaştırıldı. Güngör URAS Şimdi yeni şeyler söylemek lazım Dünle beraber gitti cancağızım/ne varsa düne ait/yeni şeyler söylemek lazım...Ankara’da yapılan TÜSİAD Yüksek İstişare Toplantısı’nda konuşan başkanın “Ülke ekonomisinde büyük ağırlığı olan TÜSİAD üyesi kuruluşlarda yatırımların, üretimin, istihdamın nasıl gittiğini anlatmasını bekliyordum. TÜSİAD üyelerinin küresel krizden ve ekonomideki yavaşlamadan nasıl etkilendiklerini merak ediyordum. TÜSİAD üyelerinin yeni yatırım projeleri ile üretim hedeflerinden mutlaka söz edilir diyordum... Koskoca TÜSİAD üyeleri taaa Ankara’lara kadar gittiklerine göre, toplantılarına koskoca Cumhurbaşkanı ile koskoca CHP Başkanı’nı davet ettiklerine göre, anlatacakları çok şeyler olmalı idi. Benim bekleyişlerim böyle idi de... Toplantıda başka şeylerden söz edildi. Konuşula konuşula ağızlara sakız olan konular tekrarlandı. - Türkiye’nin büyüme trendi yüzde 5-7 aralığından yüzde 2-4 aralığına geriledi. - Tasarruf oranı düşük. Cari açığımız büyük. - İmalat sanayinde yatırım yapılmıyor. İmalat sanayi yatırımlarının milli gelirdeki payı yüzde 25’lerden yüzde 15’lere geriledi. - Demokratikleşme paketleri ya geç ya da eksik kalıyor. Toplumsal motivasyon oluşturamıyor. Ekonomide de iş çevrelerinin istediği etkiyi oluşturamıyor. Yavaş demokratikleşmenin ekonomisi de yavaş oluyor. - Reformlarımızı yapmakta gecikirsek büyük fırsatları kaçıracağız.” İstişare imkânı kalmadı Başkanın konuşmalarını televizyondan izledim... Söyledikleri, toplantıya katılanlarca alkışlandı. Katılımcılardan hiçbiri başkanın konuşması ile ilgili bir değerleme yapmadı.TÜSİAD’ın istişare toplantılarının “istişare” özelliği kalmadı. Katılımcılar protokol konuşmalarını dinliyorlar. Alkışlayarak ayrılıyorlar. Katılımcıların söz almalarının, olumlu veya olumsuz görüş ve değerlemelerini dile getirmelerinin mümkünatı yok. Söz almamak, ses çıkarmamak “nezaket” icabı oldu. Denilebilir ki... “İyi de... Sen sesini çıkarabilse idin... Nezaketi bir yana atarak neler söylerdin?” Ben derdim ki, “Muhterem A’bilerim, Ablalarım...” derdim... Bırakınız artık bildiğimiz şeyleri tekrarlamayı... Evet tasarruf oranımız düşük... Ama, yurtdışından dövizleri getirerek yatırım ve üretim yapmak isteyenleri Türk Lirasız da, dövizsiz de bırakmıyoruz. Türk Lirası’nın da dövizin de maliyeti enflasyonun altında dolanıyor. Devlet sanayi, ihracatı teşvik için çaba gösteriyor. Suç Ayşe Teyze’nin mi? Sanayimizin, ekonomimizin, ihracatımızın, büyümemizin durumu böyle ise, bunun suçlusu siz değilsiniz de Ayşe Hanım Teyzem mi? Ayşe Hanım Teyzem mi, sizlere, artık sanayi yatırımı yapmayın, sanayiden kazandıklarınızı inşaata aktarın dedi. Ayşe Hanım Teyzem mi sizin teknoloji yoğun, inovatif üretim yapmanızı, daha çok katma değer yaratmanızı yasakladı? Ayşe Hanım Teyzem mi, kalite ve fiyat rekabeti karşısında ihraç edemediklerinizi, iç piyasada satınız diyerek sizin elinizi ayağınızı bağlıyor.” Sonra da havayı yumuşatmak için Mevlana’nın olduğunu hatırladığım “Dünle beraber gitti cancağızım/ne varsa düne ait/Şimdi yeni şeyler söylemek lazım...” dizelerini okur. MİLLİYET 18.04.2014 MİT kanun teklifi Meclis’ten geçti… Cumhurbaşkanı’nın onaylaması halinde düzenlemenin yürürlüğe girmesi bekleniyor. Yeni düzenleme MİT'e geniş yetkiler getiriyor. (CİHAN) IMF İcra Kurulu dün yaptığı toplantıda Portekiz'in ekonomik düzeltme programında gösterdiği performansa yönelik 11'nci gözden geçirme raporunu onayladı. İ cra Kurulu, gözden geçirme raporunu onaylayarak 851 milyon euro tutarındaki yardım dilimini serbest bıraktı. Bu dilim ile birlikte Portekiz'e şu ana kadar verilen IMF yardımı miktarı 25,68 milyar euro seviyesine ulaştı. ABD Obama'nın 2015 bütçe planı gelecek 10 yılda vergileri 1,4 triyon dolar artıracak… Kongre Bütçe Ofisi (CBO) tarafından yapılan analizlere göre, ABD Başkanı Barack Obama'nın ortaya koyduğu 2015 yılı bütçe planı, gelecek 10 yılda vergilerin 1,4 trilyon dolar artmasına yol açacak. 19 NİSAN 2014 Muhasebe HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Tr a f i k t e k i t a ş ı t s ay ı s ı 15 5 b i n a r t t ı aiz ve döviz kurunda artış yaşanması, şirketlerin satışlarını etkiledi. Yurtiçinde kaybettikleri satışları yurtdışından müşterilerle dengelediklerini belirten Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Vekili Barış Dumankaya, “2013 ve 2014’ün ilk 4 aylarını karşılaştırdığımızda satışlarımız yüzde 317 arttı.” dedi. F Ocak-Şubat döneminde 176 bin 531 taşıtın trafiğe kaydı yapılırken, 21 bin 397 taşıtın ise trafikten kaydı silindi. Böylece trafikteki toplam taşıt sayısı 155 bin 134 arttı rafiğe kayıtlı araç sayısı şubat ayı itibariyle 18 T milyon 94 bin 581'e ulaştı.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2014 Şubat ayına ilişkin Motorlu Kara Taşıtları İstatistiklerini açıkladı. Buna göre, şubat ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı toplam 18 milyon 94 bin 581 taşıtın yüzde 51,9'unu otomobil, yüzde 16,4'ünü kamyonet, yüzde 15,1'ini motosiklet, yüzde 8,7'sini traktör, yüzde 4,2'sini kamyon, yüzde 2,3'ünü minibüs, yüzde 1,2'sini otobüs, yüzde 0,2'sini ise özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Şubatta trafiğe kaydı yapılan toplam 52 bin 240 taşıt içinde otomobil yüzde 53,9 ile ilk sırayı alırken, bunu yüzde 16,3 ile motosiklet, yüzde 13,9 ile kamyonet, yüzde 7,1 ile traktör takip etti. Taşıtların yüzde 8,8'ini minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı şubatta, bir önceki aya göre yüzde 58 azaldı. Bu azalış otomobilde yüzde 65,4, minibüste yüzde 54,6, otobüste yüzde 37,8, kamyonette yüzde 68,8, kamyonda yüzde 46,3, motosiklette yüzde 6,9 olarak gerçekleşti. Özel amaçlı taşıtlarda yüzde 10,7, traktörde ise yüzde 56,3 artış oldu. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 13,9 azaldı Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı şubatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,9 Ocak-Şubat döneminde 176 bin 531 taşıtın trafiğe kaydı yapılırken, 21 bin 397 taşıtın ise trafikten kaydı silindi. Böylece trafikteki toplam taşıt sayısı 155 bin 134 arttı. Şubatta devri yapılan toplam 397 bin 99 taşıt içinde otomobil yüzde 68,3 ile ilk sırada yer aldı. Otomobili sırasıyla yüzde 16,7 ile kamyonet, yüzde 4,6 ile motosiklet, yüzde 3,5 ile traktör takip etti. Şubat muhalefet gruplarının Meclis'te uzlaşarak gündeme getirdiği, 'döviz kredisi borçlarının yeniden yapılandırılması' düzenlemesine ilişkin Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) yayınladığı genelge meyve vermeyince, dövizzedeler yeniden soluğu TBMM'de aldı.Japon Yeni ve İsviçre Frangı ile konut kredisi alan ancak bu para birimlerindeki ani değerlenmeyle birlikte borçları katlanan binlerce dövizzede, TBB'nin mart ayında yayınladığı genelgedeki, 'banka ile mahkemelik olmama', 'borcunu daha önceden TL'ye çevirmeme' gibi maddelere takılmıştı. Hal böyle olunca da dövizzedelerin tamamına yakını için TBB'nin genelgesi bir anlam ifade etmemişti. kazandırır, uzun vadede kesin kazandırır ama kısa vadede büyük beklentiler problem olabilir.” dedi. Şirketin 2013 yılı ilk 4 ayında yabancı müşterilerden elde ettiği gelir 10 milyon lira civarındaydı. Dumankaya projelerinin bugüne kadar yüzde 65 değer kazandırdığını hatırlatan Dumankaya, “Türkiye’de milyonlarca konut var ama, HiFit bunların tamamından ayrı. Çünkü burada hem teknik hem hizmet var. Biz, Hi-Fit’te tekniği hizmet ile buluşturuyor; sağlıklı konutları müşteriye sunuyoruz.” dedi. Bu seneki yabancılara satıştan Suudi vatandaşları yüzde 21, Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşları yüzde 6, Kuveytliler ise yüzde 5 pay aldı.” değerlendirmesinde bulundu. Dumankaya İnşaat’ın yeni projesi Hi-Fit’in tanıtım toplantısında gazetecilerin konut satışlarına dair sorularını cevaplayan Barış Dumankaya, yabancıların sadece Dumankaya projelerine değil, Türkiye’ye ilgisinin arttığını ifade etti. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dumankaya ise yurtiçi satışlarda da pek fazla düşüş yaşamadıklarını, sadece hedeflerin altında kalındığını kaydetti. umankaya İnşaat Yönetim D Kurulu Başkan Vekili Barış Dumankaya, bu sene gelişmekte eşdeğer Türkiye’de de faiz ve döviz kurunda bir artış yaşandığını belirterek, “Tabii bunlar konut sektörüne olumsuz yansıdı. Ancak biz yurtiçinde kaybettiğimiz satışları yurtdışı menşeli müşterilerimizle ikame ettik. Gayrimenkul yatırımının ekonominin gidişatına paralel olarak şekil aldığını kaydeden Uğur Dumankaya, “Orta vadede ISSN 1308 7606 olan ülkelerdeki baskıyla Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Yazıişleri Müdürü Şüheda YILDIRIM İstihbarat Şefi Caner ERDOĞAN Yasemin ERENER Haber Müdürü Kenan KURTOĞLU İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . info@ekonomigazetesi.net Ankara Temsilciliği Macun Mah.3. Cadde No:2 Yenimahalle /ANK. Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 İstanbul Dağıtım REKDAĞ Ltd.Şti. Kübra ERENER Reklam Pazarlama ve Dağıtım Dolmabahçe Caddesi Eti İş Merkezi No:23 Kat:3 Beşiktaş/İST. Tel: 0212 259 12 20 Fax: 0212 259 12 10 Ankara Dağıtım AKDAĞ DAĞITIM APDULGANİ AKDAĞ Yayın Türü:Yerel Süreli Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Ödeme ise yüzde 25 peşin, yüzde 25 bir yıl sonra, geri kalan kısım ise 72 ay vade ve 0 faiz imkânı ile sunuluyor. Ön satışlara üç ay önce başlayan şirket, 100 dairenin satışını şimdiden gerçekleştirdi. Şirket, mayısta Sancaktepe’deki 550 konutluk 135 milyon lira değerindeki projesini, son çeyrekte ise 505 konutluk 380 milyon lira değerindeki Fikirtepe projesini satışa çıkaracak. Barış Dumankaya, toplantıda Kuveytli bir emlak şirketi ile işbirliği yapacaklarını da açıkladı. Bu işbirliği için 27-28 Nisan’da Kuveyt’te olacağını açıklayan Dumankaya, Kuveyt’te Kuveytli şirket ile imza töreni düzenleyeceklerini ifade etti.CİHAN TÜRK GENÇLER 'YAŞLILAR FEDAKARLIK YAPSIN' DİYOR İnternet Site Editörü ANKARA Atatürk Bulvarı Palas İş Merkezi B Blok Kat:6 D:114 Kızılay/ANKARA Tel: 0312 425 99 63 Fax: 0312 425 99 76 20 dönüm arsada devreye alınan proje, 28 ve 32 katlı iki kuleden oluşuyor. 30 ay sonra tamamlanacak konutların satış fiyatları 99 bin liradan başlıyor. Fransa ve İspanya'da ise bu oran yüzde 16'da kaldı. Sayfa Editörü Gülşan KURT Projede yer alan konutların şehir otelleri mantığında olduğunu, büyük bölümünün stüdyo, 1+1, 2+1 dairelerden teşekkül ettiğini aktardı. babalarından daha iyi bir hayat yaşayacaklarına" inandıkları görülürken, bu oranın Brezilya'da yüzde 48, Türkiye'de ise yüzde 47 olduğu tespit edildi. Yıl:70 Sayı:2478 Tarih:19 Nisan 2014 Cumartesi Sayfa Editörü Şubat sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 9 milyon 393 bin 391 otomobilin yüzde 41,4'ü LPG'li, yüzde 30,8'i benzinli, yüzde 27,4'ü dizel yakıtlı olurken, yakıt türü bilinmeyen otomobillerin oranı yüzde 0,5 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde trafiğe kaydı yapılan 28 bin 170 otomobilin yüzde 20,9'u Renault, yüzde 16,8'i Volkswagen, yüzde 6,8'i Hyundai, yüzde 5,8'i Opel, yüzde 5,5'i Fiat, yüzde 4,9'u Dacia, yüzde 4,7'si Ford, yüzde 4,2'si, Toyota, yüzde 3,5'i Peugeot, yüzde 3,3'ü Nissan, yüzde 23,6'sı ise diğer markalardan oluştu.CİHAN 2013 ilk 4 ayı ile 2014 ilk 4 ayını karşılaştırdığımızda satışlarımız yüzde 317 arttı.” dedi. Bu sene rakam 31 milyon lirayı aştı. 2014 ilk 4 ayında yurtiçi müşterilere de ilk 4 ayda 78 milyon liralık satış gerçekleştirdikleri bilgisini veren Barış Dumankaya, “İlginç olan yabancılara yaptığımız satışın yüzde 50’sini Türkiye’de hâlihazırda yaşayan yabancılardan gelen talebin oluşturması. 0 bin kişiyi bulan dövizzedelerin 3Erdoğan sorununun çözülmesi için Başbakan talimatı verdi.İktidar ve Sorumlu Müdür Bilal ÇETİN ayında devri yapılan taşıtların yüzde 6,8'ini ise minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Yabancılara konut satışı yüzde 317 ar ttı 30 bin kişiyi mağdur eden soruna Erdoğan el attı 30 BİN KİŞİYE ULAŞTI Geçen salı Meclis'e giden dövizzedelerin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a şikâyetlerini ilettiği ve Erdoğan'ın da 30 bin kişiyi bulan dövizzedelerin sorununun çözülmesi talimatını verdiği öğrenildi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyon Başkanı Recai Berber'in TBB Genel Sekreteri Ekrem Kesin ile bir araya geldiği ve sorunun çözülmesi için görüştüğü belirtildi. Berber'in bankalardan, her ne aşamada olursa olsun dava açanların ve borçlarını daha önce Türk Lirası'na çeviren ya da yapılandıranların genelge kapsamında tutulmasını istediği kaydedildi.HABER MERKEZİ azaldı. Bu azalış otomobilde yüzde 18,3, otobüste yüzde 54,6, kamyonette yüzde 27,6, kamyonda yüzde 8,5 oldu. Trafiğe kaydı yapılan taşıtlardan minibüste yüzde 2,2, motosiklette yüzde 4,2, özel amaçlı taşıtlarda yüzde 61,3, traktörde yüzde 43,7 artış görüldü. 5 Araştırmada ayrıca Türk gençlerinin yaşlılardan en çok fedakarlık bekleyen grup olduğu da görüldü. Türk gençleri geleceğe güvenle bakıyor ngiliz araştırma şirketi Ipsos 20 ülkeden 16 bin 39 İMORI'nin kişi üzerinde gerçekleştirdiği kapsamlı bir anket Türk gençlerinin Avrupalılara kıyasla geleceğe çok daha iyimser baktığını ortaya çıkardı. Ankete göre yaşlılardan en çok fedakarlık bekleyen de Türk gençliği.Araştırmada Türkiye'nin yanı sıra Çin, Hindistan, Rusya ve Brezilya'dan gençlerin "her şeyin gelecekte daha iyiye gideceğine" inandıkları görülürken, Fransa, Belçika, İspanya ve İngiltere gibi batı Avrupa ülkeleri ile ABD'den gençlerin gelecek konusunda kötümser olduğu gözlemlendi. Ankette 30 yaşın altındaki Çinli gençlerin yüzde 81'inin "anne Ankette "Sizce yaşlılar gençlerin kendilerine bir hayat kurabilmesi için bazı fedakarlıklar yapmalı mı?" sorusuna Türk katılımcıların yüzde 70'i 'evet' cevabını verdi. Bu oran Almanya'da yüzde 9, İngiltere'de ise yüzde 3'te kalırken, Türkiye'ye en yakın sonuç yüzde 50 ile Hindistan'dan geldi.CİHAN 6 19 NİSAN 2014 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA RUSYA Rusya’nın merkez bölgelerinden Kaluga’da polis, Türk vatandaşlarının da çalıştığı bir kaçak atölyeye operasyon yaptı. Rusya İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, alınan bir ihbar üzerine güvenlik güçleri, Kaluga’nın Maloyaroslavetski bölgesinde bir kaçak atölyeyi bastı. Operasyon sırasında aralarında Türk, Suriye ve Özbekistan vatandaşlarının bulunduğu 25 yabancı gözaltına alındı. Polis, atölyede içinde “Türkiye’de üretilmiştir” markalı çok sayıda kolinin bulunduğunu ifade etti. Atölyede ünlü spor markalarının kaçak olarak üretildiği iddia ediliyor. CİHAN SURİYE Suriye yönetimi Ürdün Hava Kuvvetleri tarafından sınır ihlali yaptığı gerekçesiyle vurulan askeri araçlarla ilgilerinin olmadığını açıkladı. Suriye resmi haber ajansı SANA, askeri bir kaynağa dayandırdığı açıklamada Suriye ordusuna ait hiçbir askeri ya da zırhlı aracın Ürdün sınırlarına doğru hareket etmediğini yazdı. Açıklamada Ürdün Hava Kuvvetleri tarafından vurulan hedeflerin Suriye ordusuyla hiçbir ilgisi olmadığı belirtildi Ürdün televizyonu Ürdün savaş uçaklarının, Suriye topraklarından Ürdün'e doğru sınırları aşmaya çalışan zırhlı araçları imha ettiğini duyurmuştu. Haberde imha edilen araçların kime ait olduğu ve ölen ya da yaralanan konusunda bir bilgi verilmemişti. CİHAN Berlin Senatosu'ndan AP seçimlerine katılım çağrısı erlin Senatosu’nun Avrupa’dan Sorumlu Müşaviri Hella Dunger-Löper Berlinlileri Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullanmaya çağırdı. Müşavirliğin 25 Mayıs’ta gerçekleştirilecek seçimler dolayısıyla el ilanları ve broşür gibi yazılı malzemeler de hazırlandığını duyuran Dunger-Löper "Oy kullanma hakkınızı değerlendirin ve oyunuzu kime vereceğinize karar verin. Berlin Avrupa ile bütünleşmiş ve Avrupalılaşma fikrini en fazla benimsemiş bir kent." dedi. B Dunger-Löper Berlin Senatosu’nun vatandaşları seçimlere katılma konusunda ikna edici çalışmalar yaptığını, bunun için de bilgilendirme çalışmalarına ağırlık verdiğini belirterek "Avrupa seçimlerinin bizler için taşıdığı önemi en güzel bilgilendirerek anlatabiliriz diye düşündük ve bu nedenle çeşitli broşürler hazırladık. Hazırladığımız tüm yazılı malzemelere internet üzerinden erişmek mümkün." şeklinde konuştu. CİHAN Timmermans: Hizmet hareketine yönelik nefret dilinden ciddi şekilde rahatsızım Hollanda Dışişleri Bakanı Frans Timmermans, Türkiye'de Hizmet hareketine ve muhaliflere yönelik nefret dilinin kendisinde ciddi rahatsızlık meydana getirdiğini söyledi. Türkiye'de AK Parti hükümetinin tepki çeken bazı antidemokratik adımları ve bir süredir kullanılan nefret dili Hollanda Meclisi'nde de tartışıldı. eert Wilders'in Özgürlükçüler Partisi (PVV) ve Hıristiyan Demokrat (CDA) vekillerin, Türkiye ile AB müzakerelerinin durdurulmasına yönelik taleplerine Bakan Timmermans karşı çıktı. Timmermans, “Sosyal medyanın yasaklandığı bir ülke AB’ye üye olamaz. Fakat ben bu süreçte müzakerelerin durdurulması yerine iletişimin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi. G ifade özgürlüğü alanında endişe verici gelişmeler yaşandığını vurguladı ve ekledi: "Başbakanın kullandığı kışkırtıcı ve kutuplaştırıcı dil demokrasiye zarar veriyor.” PVV ve CDA gibi partilerden gelen ‘müzakereleri durduralım’ teklifine karşı çıkan Maij, bunun yerine AB fonlarından ekonomik yaptırım teklifinde bulundu. "MÜZAKERELER DEVAM ETSİN" "TÜRKİYE’NİN SURİYE SAVAŞINDAKİ ROLÜ KONUSUNDA SOMUT BİLGİ YOK" Türkiye'de özellikle son aylarda işin çığırından çıktığını öne süren Demokratlar66 partisi milletvekili Sjoerd Sjoerdsma, “Başbakan işine gelmeyen her şeye sansür istiyor. Fakat Anayasa Mahkemesi'nin Twitter kararıyla hukuk, sansürü yenmiştir” dedi. İşçi Partili (PvdA) Marit Maij ise basın özgürlüğü ve Türkiye’nin Suriye’deki aşırı grupları desteklediğine yönelik iddialar da meclis gündemine geldi. Milletvekillerinden gelen soruları cevaplayan Timmermans, "Türkiye’nin Suriye savaşında aktif rol aldığına yönelik somut bir bilgim yok." açıklamasında bulundu. Muhataplarıyla sürekli görüşme halinde olduğunu belirten Dışişleri Bakanına göre bölgeyle yakından ilgilenen müttefikleri ABD ve Almanya da bu konuda aynı kanaati taşıyor. Timmermans, uluslararası basında çıkan iddiaları Türk dışişleri ve AB bakanı ile görüştüğünü ve suçlamaların doğru olmadığı cevabını aldığını vurguladı. Yine de ellerinde somut veri olmamasının, bahsi geçen iddiaların tamamen uydurma olduğu anlamına gelemeyeceğini belirten Timmermans, "Türkiye-Suriye sınırında ciddi bir karmaşa var. Bu yüzden garanti veremem." dedi. Muhalefet partilerinden bazıları konunun uluslararası bağımsız bir heyet tarafın araştırılmasını teklif ederken, Hollandalı bakan bunun şimdiki verilerden daha fazlasını ortaya koymayacağı kanaatinde olduğun ifade etti. CİHAN YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ ALMANYA Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinde ırkçılığa karşı yeni bir internet sitesi kuruldu. Aile, Gençlik, Kültür ve Spor Bakanlığı tarafından açılan www.nrweltoffen.de adresli internet sitesinde aşırı sağcılık ve ırkçılık hakkındaki program ve faaliyetler hakkında bilgiler verilecek. Bu bilgiler arasında ırkçılığa karşı çalışan ve ırkçılık mağdurlarına yardım için kurulan danışma bürolarının adresleri, telefon numaraları ve benzer bilgiler yer alıyor. Irkçılık konusunda bilimsel çalışmalar hazırlamak isteyen üniversite öğrencileri de bu siteden literatür kaynakları bulabilecek. Bu siteyle KRV Eyalet Hükümeti eyalet genelindeki ırkçı karşıtı çalışmaları tek çatı altından yürütmek ve ileriye dönük bir strateji izlemek istiyor. CİHAN IRAK Irak'ın kuzeyindeki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, ABD'nin Bağdat Büyükelçisi Stephen Beecroft'u başkanlık konutunda kabul etti. Görüşmede Irak'ın Anbar kentinde çıkan çatışmalardan üzüntü duyduğunu aktaran Beecrofti bir an önce Anbar kentinde istikrarın sağlanması gerektiğine vurgu yaptı. Bu ayın sonunda Irak'ın genelinde gerçekleşecek belediye ve genel seçimler hakkında fikir alışverişi yapıldığı belirtilen görüşmede, seçimin Irak'taki sorunları çözüme ulaştıraması temennisinde bulunuldu. CİHAN Samsung Galaxy S5'te büyük hata Zihinsel engelli Ulvi'nin üstlendiği korkunç cinayet davası yeniden görülüyor aklaşık 13 yıl önce Bavyera'ın Oberfranken bölgesinin Lichtenberg kasabasında aniden kaybolan ve bu güne kadar cesedi dahi bulunamayan küçük kız Peggy vakasında yeniden görülen davada ilginç gelişmeler yaşanıyor. Y Kısa süre önce davanın yeniden görülmesi için alınan kararın ardından yapılan üçüncü duruşmada daha önce suçu üstlenen Ulvi K.'nın haksızlığa uğradığı iddiaları ele alınmaya devam edildi. Zihinsel engelli Ulvi K., Peggy kaybolduktan bir yıl sonra küçük kızı öldürdüğünü itiraf etmişti. alaxy S5′in parmak izi kilidi tutkaldan yapılmış sahte parmak izi ile aşılabiliyor. Araştırmacılar Samsung Galaxy S5 akıllı telefonunun parmak izi okuyucusunda kullanıcıların telefonlarını ve PayPal uygulamasını hackerların saldırısına açık hale getiren bir açık bulduklarını duyurdu. G YouTube üzerinden yayınlanan videoda Galaxy S5′in parmak izi kilidi tutkaldan yapılmış sahte parmak izi ile aşılabiliyor. PayPal'ın ekosistem güvenliği başkanı Brett McDowell, The Wall Street Journal gazetesine verdiği röportajda gösterilen hack işleminin gerçek olduğunu ve bilindiğini ancak bu durumun kullanıcıları alarma geçirmemesi gerektiğini söyledi. McDowell, "Ortaya konan kanıtın gerçekliğini sorgulamamız için bir neden yok. Bu, parmak izi algılama teknolojisinin bilinen bir zorluluğu. Bunlar dünyanın en önde gelen araştırmacılarından bazıları. Ancak bu büyütülebilecek bir açık değil. İnsanların çoğunun endişe duyacağı bir şey değil" dedi. Almanya'nın başkentiBerlin merkezli Security Research Labs (SRLabs) tarafından yayınlanan videoda kalıbı çıkartılmış bir parmak izi ile Galaxy S5′in parmak izi sensörü oyuna getirilerek telefonun kilidi açılıyor. SRLabs video içerisinde yaptığı açıklamada sahte parmak izinin telefonun ekranı üzerinde kalan parmak izinin başka bir telefonun kamerası aracılığı ile çekilmiş fotoğraftan elde edildiğini belirtiyor. Video ilk olarak Ars Technica tarafından duyuruldu. Videoda konuşan kişi, "[Bu yöntem ile] telefon kapatıldıktan sonra dahi yalnızca parmak izi doğrulaması aşılmakla kalmıyor şifre gerektirmeden sınırsız doğrulama girişimine de imkan veriyor gibi görünüyor." diyor. PayPal şifre yerine Samsung'un parmak izi sensörünü kullanmaya imkan veren uygulamalardan birisi. Videoda araştırmacı parmak izi hilesi ile PayPal'a giriş yapıp hesaptaki parayı bir başka hesaba aktarıyor. McDowell, PayPal'ın parmak izi kullanımının getirdiği güvenliğin ve kolaylığın bir hackerın kişiye ait telefonu ve parmak izini elde edip kullanma ihtimalinden daha fazla ağır bastığına inandığını da söyledi. McDowell ayrıca hackerların parmak izinin kopyasını yapmak için gerekli olan zaman ve kaynakları buluncaya kadar kullanıcının PayPal müşteri hizmetlerini arayarak hesabının kayıp ya da çalıntı telefon ile bağlantısını kesebileceğini de sözlerine ekledi. McDowell, "Bu çok sayıda telefonda yapabileceğiniz bir şey değil. Bu milyonlarca şifreyi hızla elde edebileceğiniz devasa kimlik avı sahtekarlığı da değil. Bu yalnızca aynı anda tek bir cihaz ve tek bir kurban ile sınırlı." dedi. Apple'ın iPhone 5S'te kullandığı parmak izi okuyucusu da daha önce bir kişi tarafından benzer bir yöntem ile aşılmış ancak bu yöntem üçüncü parti finansal işlemlerin doğrulanmasında kullanılamamıştı. Yalnızca Apple'ın kendi iTunes mağazasında açık kullanılabilmişti. Samsung ve SRLabs ise konuyla ilgili yorum isteğimize henüz yanıt vermedi. Ancak yeniden görülen davada polis memurlarının cinayeti üstlenmesi konusunda yönlendirdiği iddia edildi. 2004 yılında mahkemece suçlu bulunan K., daha sonra verdiği ifadenin doğru olmadığını söylemişti. K.'nın ifadesini değerlendiren uzmanlar, ifadeyi doğru bulduklarını açıklamışlardı. Ancak uzmanların, cinayet hakkında polislerin K.'nın ifadesine benzer bir tez hazırladıklarından habersiz olduğu ifade edildi ve bundan dolayı da davanın yeniden görülmesi kararı alındı. İddiaya göre K.'nın ifadesi alan polisler, K.'ya farklı senaryolar anlatıp, ''Bu durumda ben olsaydım şöyle yapardım.'' diyerek bazı şeyler anlattı, K. da ifadesinde sık sık polislerin anlattıklarını tekrarladı. CİHAN 19 NİSAN 2014 Politika HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA CHP'li Oran Sabah-ATV'nin satışını TBMM'ye taşıdı HP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Sabah-ATV'nin oluşturulan havuz aracılığıyla Zirve Holding'e satılmasıyla ilgili yeni bir soru işaretini daha gündeme getirdi. Sabah-ATV'yi aldığı belirtilen Zirve Holding'in sermayesinin 380 milyon TL olduğunu, Çalık grubunun ise kamu bankalarına 500 milyon dolar borcu kaldığını belirten Umut Oran, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a, "Peki kamu bankaları ipotek veya teminat aldı mı? SPK ve BDDK bu borç devri ve teminat konularında harekete geçti mi, geçmediyse siz re'sen devreye girecek misiniz? C Kamu bankalarının hükümete yakın medya kuruluşlarına sadece kredi vermediği, aynı zamanda bu kredi ödemelerini kolaylaştırmak için yüksek miktarda reklam-ilan desteği de sağladığı kanısı doğru mudur?" diye sordu. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM'ye sunduğu soru önergesinde, Sabah-ATV medya grubunun 2007 yılında iki kamu bankasının verdiği kredilerle (Vakıfbank 375, Halkbank 375 milyon dolar) Çalık Grubu'nca satın alındığını anımsattı. Zaman içerisinde bu borcun 500 milyon dolara indirildiği ve Sabah-ATV'nin Ömer Faruk Kalyoncu'nun sahibi üyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Akşam gazetesinde yayınlanan kumpas, iftiralar, suçlamalar ve isnatların 'çamur at izi kalsın' mantığıyla yapıldığını belirtti. Destici, "Bu sadece Büyük Birlik Partisi’ne değil, cemaate de bir iftiradır. Bu cemaat 40 yıldır, Türkiye’de ve yurt dışında eğitim faaliyetleri yürütüyor. Her siyasi görüşten şu anda hükümet edenlerin de ekseriyetlerinin çocukları burada okudu ve okumaya devam ediyor." dedi. B Partisinin genel merkez binasında yapılan basın toplantısı düzenleyen ve gazetecilerin sorularını cevaplayan Mustafa Destici, söz konusu gazetedeki "Cemaat Alperenleri ele geçirdi" haberinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "Öncelikle bu büyük bir iftira, namussuzca atılmış bir iftira, aslında bir kumpastır. Git bu adamla röportaj yap, onun ne söyleyeceğini önceden kurgulamışlar. Benim söylediklerim bilgiye dayanan şeyler. Ona da olduğu Zirve Holding'e, "kamu bankalarına olan borçlarıyla birlikte" devredildiğinin kamuoyunda yer aldığını anımsatan Umut Oran, Babacan'ın şu sorulara yanıt vermesini istedi: Eylül 2013'te kurulan ve Aralık 2013'te Sabah-ATV'yi satın alan Zirve Holding, Çalık Grubu'nun kamu bankalarına (Vakıfbank ve Halkbank) olan borçlarını da üstlenmiş midir? 21 Ekim 2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'ne göre Zirve Holding'in toplam sermayesi 380 milyon TL (190 milyon dolar) olduğu için Kalyon Grubu'nun kasasında 500 milyon dolarlık borcu devralacak miktarda para bulunmadığı doğru mudur? Bankalar Kanunu'na göre Zirve Holding'in bu borçları devralabilmesi için yüksek tutarlı ipotek vermesi gerektiği, ancak bu işlemin de yapılmadığı bilgisi doğru mudur? BDP’li Buldan: Sırrı Sakık’ın Hakan Fidan’la ilgili sözlerine katılmıyorum Ziraat, Halkbank, Vakıfbank bu satın alma işlemi için yeni kurulan Zirve Holding'e kredi desteği sağladı mı? Kamu bankaları bu satış/devir işlemleri için kaç para kredi sağlamıştır? Kamu bankaları Sabah-atv'nin satışı/devri için Zirve Holding'ten ne kadar teminat ve ipotek almıştır? Bu teminat ve ipoteklerin ayrıntılı listesi nedir? Böylesi önemli bir kredilendirme işleminin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından denetlenmesi gerekmiyor mu, Sabah-atv'nin Zirve Holding'e satışı konusunda BDDK hangi işlemleri yapmıştır? B Kamu bankalarının hükümete yakın medya kuruluşlarına sadece kredi vermediği, aynı zamanda bu kredi ödemelerini kolaylaştırmak için yüksek miktarda reklam-ilan desteği de sağladığı kanısı doğru mudur? Vergi mükelleflerinin ödediği vergilerden kaynaklandığı için kamuyu ilgilendirdiğinden, Ziraat, Vakıfbank ve Halkbank'ın son 5 yılda Sabah-atv grubuna toplam kaç TL'lik reklam, ilan vermiştir? CİHAN Yargı önünde de bu iftiraların hesaplarını verecekler. BBP’ye iftira atmak o kadar kolay değil. Bunun bedelini herkes hukuk önünde öder. Bir harekete karşı olabilirsiniz, ama bunu alçak iftira, düzmece röportajlarla delillendirmeye kalkamazsınız. Kim yaptıysa yargı önünde hesabını verecektir. Röportajdaki gibi hiçbir ne cemaat, ne cemiyetle başka bir kuruluşla BBP’nin ilişkisi olmamıştır." diye konuştu. Destici sözleri arasında bunun sadece Büyük Birlik Partisi’ne değil, cemaate de bir Destici Bu sadece BBP’ye değil, cemaate de yapılan bir iftiradır demişler ki sen de bunları bunları söyle, muhabir ne yapsın uzun süredir işsiz. Bir iş bulmuş onun için hangi görev verilirse yapacak bir vaziyette." Türkiye’de basın mensuplarının baskı, şantaj, işten atılmayla tehdit edildiklerini söyleyen Destici, "Basın kuruluşları ve cemiyetlerin basın mensuplarının yanında olması lazım, onların haklarını savunması lazım. iftira olduğuna dikkat çekerek, şunları dile getirdi: "Bu cemaat 40 yıldır, Türkiye’de ve yurt dışında eğitim faaliyetleri yürütüyor. Her siyasi görüşten şu anda hükümet edenlerinde ekseriyetlerinin çocukları burada okudu ve okumaya devam ediyor. Özellikle kız çocuklarını, Anadolu’dan büyük şehirlere gönderirken cemaatin evleri hep liman olarak görüldü. Bu dönemde en büyük haksızlık basın mensuplarına yapılıyor. Gazetedeki röportaj tamamen düzmece, kurmaca, kumpas, bunun gerçekle yakından uzaktan hiçbir ilgi ve alakası yok. Somut bir bilgisi de yok." ifadelerini kullandı. Merhum Genel Başkanları Muhsin Yazıcıoğlu’nun söylemediği şehir efsanesi haline dönüştürülmüş ‘Bizim tarlamız çoktan sürülmüş’ sözüne atıfta bulunularak böyle bir cümle kurdurulduğuna dikkat çeken Destici, "Böyle bir şeyin olması mümkün değil. Alperenler ülkeleri için milli değerleri için siyaset yapıyor. Biz şiddetin her türlüsüne karşı olan bir hareketiz. Kimden yaparsa kimden gelirse gelsin biz şiddetin karşısında olan bir hareketiz. Türkiye’de derin yapıların kullana- Vicdanı olan çıksın söylesin 40 yılda bu evlerde bir tane olumsuz bir hadise yaşandı mı? Şimdi hakkı haklıya teslim etmek gibi yükümlülüğümüz var. Kendini eğitime ve bilime vermiş, milletin birliğine beraberliğine vermiş bir hareket öbür tarafta da tamamen kendisini milletine ülkesine davasına adamış bir siyasi hareket. Türkiye’ de en çok sahip çıkılması gereken bir hareket. Siz bunları itibarsızlaştırmaya ve bir takım karanlık işlerle itham etmeye çalışıyorsunuz. Ben sizin vicdan, ahlakınıza ve imanınıza ne diyeyim. İmanı olan insan hiçbir insan bunu yapmaz. Çünkü bir gün bunun hesabının sorulacağını bilir. Bir söz var: Efendisinin kaderi kölesinin alnında yazılıymış." CİHAN BDP’li Zümrüt: Hz. Muhammed hiçbir ırk ve renk ayrımı yapmadı arış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır İl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt, hafta sonu düzenleyecekleri Kutlu Doğum mitingiyle ilgili düzenlediği basın toplantısında, “İslamiyet ve onun peygamberi Hz. Muhammed (sav) tüm insanlığın ortak değeridir. İslamiyet ve onun peygamberi hiçbir ırkı, hiçbir rengi ve hiçbir bireyi diğerinden ayırt etmemiş ve üstün görmemiştir.” dedi. BDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt, parti binasında düzenlediği basın toplantında Cumartası günü saat 12.00’de Nevruz Parkı’nda Kutlu Doğum haftası nedeniyle bir mevlit programı düzenleyeceklerini söyledi. BDDK'nin ihmali varsa bu konuda siz re'sen harekete geçerek işlemi başlatacak mısınız? Sabah-atv satışına kredi sağlayan kamu bankalarının bir bölümünün Borsa İstanbul'da (BİST) işlem görmesi karşısında, bankalar niçin bu durumu yatırımcılara ve hissedarlara bildirmedi? SPK bu konuda ne zaman harekete geçecektir? SPK'nın ihmali varsa bu konuda siz re'sen harekete geçerek işlemi başlatacak mısınız? madığı bir siyaset varsa oda BBP ve Alperenlerdir. 2009’dan bu zamana kadar en ufak bir hadise dahi var mı? Ülkeyi karıştırmak istiyorlar, kaosa sürüklemek, milleti ayrıştırmak, kamplaştırmak istiyorlar bunların hepsini görüyoruz. Ama biz bu oyna gelmeyiz." dedi. Bu tür kumpas, iftiralar, suçlamalar ve isnatların maalesef 'çamur at izi kalsın' mantığıyla yapıldığını söyleyen Destici, Bu çamur tertemiz harekete bulaşmaz. 7 DP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, “Hakan Fidan ve ekibini kutluyorum” diyen BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın sözlerine katılmadığını belirtti. Meclis Genel Kurulu’nda, MİT yasasıyla ilgili görüşmeler devam ediyor. B Görüşmeler sırasında söz alan BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın, Hakan Fidan ve ekibine yönelik sözlerini eleştirdi. Buldan, “Milletvekilimiz sayın Sırrı Sakık’ın ifade ettiği MİT’e özellikle Hakan Fidan’a ‘teşekkür ediyorum’ ifadesine katılmıyorum.” dedi. "MİT ŞAİBELİ BİR KURUMDUR" MİT’in şaibeli bir kurum olduğunu savunan Buldan, şöyle devam etti: “Özellikle bu süreç başladığı günden itibaren bu MİT bir şaibe altındadır. Sürecin başından beri Paris’te katledilen arkadaşlarımızın hala sorumluları açığa çıkmamıştır. Bu cinayet ortadan kalkmadığı sürece, zanlıları ortayla çıkartılmadığı sürece ve zanlıları yargılanmadığı sürece MİT zan altındadır. Yine bununla paralel olarak Rojava meselesi. Rojava meselesi bizim açımızdan kırmızı bir çizgidir. Dolayısıyla MİT de bu konuda şaibe altındadır. Çünkü Rojava’ya gönderilen TIR’lar yakalanmıştır ve bu TIR’lar içindeki mühimmatlar kamuoyuna açıklanmamıştır. Dolayısıyla bununla ilgilide MİT’in şaibeli bir kurum olduğunun altını çizmek isterim. Bir önceki oturumda milletvekilimiz sayın Sırrı Sakık’ın ifade ettiği MİT’e, özellikle Hakan Fidan’a ‘teşekkür ediyorum’ ifadesine ben katılmıyorum. Roboski, Geber ve Lice olayı ortadayken bizim MİT’e teşekkür etmek gibi bir hakkımız yoktur. Dolayısıyla bunun altın önemle çiziyorum. Ben inanıyorum ki Sırrı Sakık arkadaşımız da bir yanlış anlamadan kaynaklı MİT’e teşekkürlerini sunmuştur. Ben şunu çok açık ifade etmek istiyorum. Teşekkür edilmesi gereken yerler farklı yerlerdir. Bugün bu süreci başlatmış olan İmralı Cezaevinde yatan sayın Abdullah Öcalan’a ben teşekkür ediyorum. Bugün bu ülkede çatışmasızlık süreci varsa, kan akmıyorsa ve anneler ağlamıyorsa bu sürecin baş aktörü sayın Öcalan’a bir kez daha teşekkür ediyorum ve bu çatışmasızlık sürecinin devam etmesi gerektiğini savunuyor ve bu sürecin garanti altına alınmasını gerektirecek olan yasaların acilen Genel Kuruldan çıkarılması gerektiğini ifade ediyorum.” Mediha SELÇUK-EKONOMİ Konuşmasına ‘Değerli Müslümanlar’ diyerek başlayan Zümrüt, Kürt halkının tarih boyunca İslam kisvesi altında, gerici, sömürgeci güçlerin baskı, katliam ve talanına maruz kaldığını iddia etti. İslam görünümü altındaki bu egemen güçler, Hz. Muhammed'in insan ve halklara ilişkin söylemlerini dikkate almayarak, Kürt varlığını kabul etmediklerini belirten Zümrüt, “Aynı güçler yüz yıllarca Kürtlere zulüm etmişler ve bu zulüm günümüzde de devam etmektedir. Rojava, Suriye, Irak ve İslam coğrafyasının daha birçok yerinde İslam dinini kendine kalkan yapan El Kaide ve El Nusra gibi çeteler tarafından halkların haklı ve özgürlük talepleri bastırılmak istenmektedir. Ayrıca Ortadoğu’nun gerici rejimleri İslam adına kabul edilemez uygulamalar yapmışlardır. Bu rejimler halktan ve İslam’ın özünden kopuk rejimlerdir.” diye konuştu. İslam’ı kendi amaçlarına alet edenleri reddettiklerini belirten Zümrüt, İslam’ın bu şekilde kullanılmasına seyirci kalmayacaklarını belirterek şunları söyledi: “Günümüzde savaş, çatışma ve kargaşanın eksik olmadığı coğrafyamızda yüzlerce yıl önce de durum benzerdi. İnsanlık yol gösteren bir müjdeci beklentisi içerisindeydi. Ezilen, sömürülen, köle olarak alınıp satılan insanlara; yozlaştırılan, darmadağın edilen toplumsal gerçekliğe, savaşlarla, kıyımlarla birbirine düşmanlaştırılan halklara barış ve çözüm olarak müjdeyi taşıyan İslam peygamberi Hz. Muhammed böylesi bir dünyada doğdu. Ve doğumu tüm insanlığa müjde oldu. Bu vesile ile kutlu doğum gününü kutluyor, tüm İslam âlemine ve Müslüman halkımıza hayırlar getirsin dileğinde bulunuyoruz. BDP olarak, DTK İnanç Komisyonu öncülüğünde 19 Nisan Cumartesi günü saat 12.00’da Nevruz alanında yapılacak Kutlu Doğum günü etkinliğine tüm halkımız davetlidir.” Zümrüt, BDP’nin ilk kez böyle bir program düzenlediğinin hatırlatılması üzerine, “BDP bu tür önemli günlere ve inanç kesimlerine sahip çıkan bir parti oldu. Ama bir kesim bu dini, İslamiyet’i çok farklı yere çekmeye çalıştı aslında. Aslında en fazla adaleti, eşitliği savunan İslamiyet’tir. Geçmişte de bu tür programlar düzenliyorduk ama basına yansıtılmıyordu, biraz da içe dönüktü. Bunu artık kitleselleştirmek gerekiyor, çünkü toplumun, Kürt halkının gerçekten ciddi bir bağlılığı var ve çok hassastır.” şeklinde cevap verdi. CİHAN 8 Gündem Deniz Baykal'dan Cumhurbaşkanlığı açıklaması HP'nin eski Genel Başkanı C ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, CHP eski Antalya İl Başkanı Özer Ülken ve bir grup partili ile Yeni Emek Mahallesi Muhtarı Ramazan Bıçak'ı ziyaret etti. Baykal, ziyaret sonrası gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Baykal, Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olup olmayacağı şeklindeki soruya şöyle karşılık verdi: "Değerlendirmelerin konuşmaların yapılacağı günler çok doğal ama bunların hepsi iyi niyet temenni babında yapılan değerlendirmelerdir. Bu konuların daha ciddi olarak Türkiye'nin gündemine daha gelmediğini görüyorum. Bu konularda elbette siyasi partilerimiz önemli sivil toplum kuruluşlarımız, çeşitli toplum kuruluşlarımız anlayışlarını, tercihlerini, ifade edecektir. Bir şekillenme dönemi yaşayacağız. Daha sonra ortaya çıkar. Henüz bu konuda ciddi bir değerlendirme yapma aşamasına geldiğimiz kanaatinde değilim. Herkes iyi niyetli konuşur, daha çok isimler geçer. Böyle olmuştur. Bunu doğal karşılamak lazım. Asıl Türkiye'nin temel siyasi inançlarının bu konudaki anlayışlarını ortaya koymalarını beklemek lazım. Bu iş için konuşulacak daha çok değerli arkadaşlarımız var. Bu konu böyle insanların kendilerinin düşüneceği, kendilerinin düşünmesine izin verilecek bir konu değildir. 19 NİSAN D Dışişleri Bakanlığı'ndaki çok gizli Suriye zirvesinde yapılan konuşmaların kaydedilip seçim öncesinde servis edilmesiyle ilgili yürütülen casusluk soruşturmasında kritik bir gelişme yaşandı. Yüzyılın casusluk faaliyeti olarak değerlendirilen olayda, dinlemenin nasıl yapıldığı ortaya çıkarken, dinlemeyi yapan kişi de tespit edildi. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından yapılan derin soruşturmanın sonunda dinlemenin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun makam odasında, oturma grubunun yanında bulunan masa telefonuna koyulan böcek ile yapıldığı tespit edildi. Bakanlıkta yapılan toplantının programa alınmasının ardından böceğin telefona yerleştirildiği ve toplantının hemen ardından yerinden alındığı tespit edildi. Böceği koyan casusun ise alt düzey bir Dışişleri personeli olduğu öğrenildi. 19 NİSAN 2014 Gündem HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA CHP'nin eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Cumhurbaşkanlığı konusunda ciddi bir değerlendirme yapma aşamasına gelinmediğini belirtti. Herkes düşünür, 72 milyonun her birisi böyle bir görevden onur duyar bunda şüphe yok da, burada önemli olan insanların kendilerinin ne düşündüğü değildir. Toplumun onlar hakkında ne düşündüğüdür. Bu konuda bir şey söylemek için çok erken. Daha işin başlangıcı, spekülasyonların yapılmaya başlandığı bir dönemdeyiz henüz. Bunların çok daha sonra Türkiye ciddi olarak konuşur, değerlendirir. Henüz böyle bir aşamasında değiliz" "BU BÜYÜK BİR İŞTİR" Baykal, Türkiye'de 52 milyon seçmen olduğunu anlatarak sözlerine şöyle devam etti: "52 milyon seçmenin karar alacağı bir konuda herkesin çok dikkatli, çok özenli davranmasına ihtiyaç var. İsimler ortaya atılır, sevenleri, takdir edilenleri olabilir ama bu kimseyi bu iş böyle olur noktasına getirmemelidir. Bu büyük iştir. Ciddi iştir. Herkesin bu konuya daha dikkatli ve daha soğukkanlı daha toplumun tercihinin ortaya çıkmasına anlayış gösteren bir yaklaşım içinde olmasına ihtiyaç vardır. Ben böyle bir tablo arzuluyorum. Adaylık, madaylık, geleceğim gideceğim diye bu işler olmaz." "SÜREÇ YENİ İŞLEMEYE BAŞLIYOR" Baykal, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sivil bir isim olması yönündeki açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Hepimizin bu konudaki tercihlerimizle ilgili yaptığımız açıklamalar. Ama bazı arkadaşlarımızın yaptığı açıklamalar çok belirleyici, çok önemli, vatandaş olarak açıklama yapmak bir türlü, bir partinin genel başkanı olarak açıklama yapmak başka bir anlam taşıyor. Biz izliyoruz, bakıyoruz. Herkes iyi niyetle Türkiye'nin bu kritik ortamında en doğru seçimin nasıl olacağı ile ilgili toplumun değerlendirmesine, düşüncelerini açıyor. Toplum da bunları alıyor, tartıyor ona göre bir şekillenme oluyor. Olacaktır diye umut ediyoruz. 52 milyonluk bir ortamın sahipleneceği düşünce önemli. Onu görmek lazım. Hepimiz buna yönelik anlayışlarımızı kamuoyunun değerlendirmesine sunuyoruz. Genel Başkanın anlayışını dinliyoruz, görüyoruz. Bu süreç yeni işlemeye başlıyor daha." "PARTİ CİDDİ BİR DEĞERLENDİRME YAPMA DURUMUNDA" Baykal, "CHP'de genel kurula gidilip gidilmeyeceği konusunda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna şöyle karşılık verdi: "Parti bu konularda değerlendirme ve sorgulama dönemini başlattı. İl başkanları sanıyorum dün kısa bir görüşme yaptı. İleriki günlerde tekrar bir araya gelecekler. Sanıyorum yarın parti meclisi toplanacak. Bir değerlendirme yapacak. Cumartesi günü milletvekilleri bir araya geleceğiz. Orada bir değerlendirme yapacağız. Sonra da kamuoyunun değerlendirmeleri alınacak. Bir yol haritası çizilecek. Bu süreç işletiliyor. Bakalım nereye gider? Ne olur? İçinde bulunduğumuz durumu anlamaya, değerlendirmeye ve buradan gerekli sonuçları, dersleri çıkarmaya çalışıyor. Buna da ihtiyaç var. Genel kurul bu süreç sonrası belli olur. Parti toplumsal karar mekanizması oraya götürür mü götürmez mi onu göreceğiz. Her birimizin değerlendirmeleri vardır, bunu parti içinde paylaşma dönemindeyiz. Bunu yaşayalım, görelim. Elbette parti bu noktada ciddi bir değerlendirme yapmak konumunda, onu arıyor ve onu yapıyor."HABER MERKEZİ Suriye zirvesini dinleyen belli oldu ışişleri Bakanlığı'nda Suriye ile savaş hazırlıklarını kanıtlayan ses kaydını kamuoyu ile paylaşan kişinin alt düzey bir Dışişleri personeli olduğu öğrenildi. 2014 ÖNCE LİSTE DARALTILDI MİT böceği kimin koyduğunu tespit için çok titiz bir çalışma yürüttü. Üst düzey bürokratlardan, hizmet görevlilerine kadar her ihtimal ele alındı. Dinlemenin yapıldığı odaya ve odanın bulunduğu kata belli bir tarih aralığında giren herkes tek tek incelendi. Soruşturma bir aşama daha ileri taşındı ve yapılan tetkikler sonrası şüpheli sayısı 4'e kadar indirilirken, MİT bu 4 isim arasından böceği koyan kişinin kim olduğunu tespit etti. MİT'in yaptığı incelemeler sonrasında, telefona böcek koyan kişinin Dışişleri personeli olduğu belirlendi. Bakanlıkta çalışan kişinin alt düzey personel olduğu, paralel yapı tarafından yönlendirildiği öğrenildi. Söz konusu personelin irtibatta olduğu kişiler de incelemeye alındı. Bu çerçevede dinlemeyi yapan asıl yapı ortaya çıkarılacak. Dinlemeyi yapan tüm yapı ortaya çıkarıldıktan sonra ise yargı aşamasına geçilecek. MİT tarafından büyük titizlikle yürütülen soruşturma tamamlandıktan sonra Türkiye'nin yakın tarihindeki en büyük casusluk davası başlatılacak. Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan "Suriye zirvesi"ne ilişkin tapelerin yerel seçimler öncesinde servis edilmesiyle ilgili soruşturmada savcılık, "Bu görüşme, diğer yasadışı dinlemelerle aynı merkezden dinlenip kamuoyuna yansıtılmış" sonucuna varmış, Gölbaşı Başsavcılığı da soruşturma dosyasını, "paralel dinlemeler" soruşturmasıyla birleştirilmesi için Ankara Başsavcılığı'na göndermişti. DOSYA ANKARA'DA Dinleme skandalına ilişkin soruşturma, Ankara Başsavcılığı tarafından yürütülecek. Casusluk soruşturmasını doğrudan yürütecek büro ise daha önce özel yetkili savcıların yürüttüğü soruşturmaların büyük bölümünü üstlenen "Anayasal düzene karşı işlenen suçlar" bürosu oldu. Büronun başına, 17 Aralık soruşturmasının ardından Ankara Başsavcıvekilliği'ne atanan Veli Dalgalı getirilmişti. Dalgalı, Şadan Sakınan'dan alınan KPSS soruşturmasını yürüten savcı olarak tanınıyor. Casusluk soruşturmasını bu büroda görevli Tekin Küçük yürütecek. Soruşturma için MİT soruşturmasının tamamlanması bekleniyor. Muharrem İnce'den AK Parti itirafı HP'li Muharrem İnce, cumhurbaşkanı adayı konusunda partisini topa tuttu. İnce, " AKP Abdullah Gül'ü, Erdoğan'ı Bülent Arınç'ı tartışıyor ama CHP'de böyle bir şey yok" dedi. C HP Grup C Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Cuma günü yapılacak Parti Meclisi toplantısı öncesinde Al Jazeera'ye konuştu. Yerel seçim sürecinin iyi değerlendirilemediği ni söyleyen İnce, 30 Mart seçimlerinde doğru adaylar gösterilemediğini belirtti. Transfer aday anlayışını doğru bulmadığını kaydeden Muharrem İnce Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde de CHP'nin "aynı hastalığı" göstermemesi gerektiğini söyledi. "CHP KENDİNE GÜVENMEYEN BİR HAVA VERİYOR" İşte İnce'nin o açıklamaları; Türkiye'nin önünde Cumhurbaşkanlığı seçim süreci var, bu konuda CHP'nin tavrı ne olmalı size göre, görüşleriniz nedir? Cumhurbaşkanlığı için de yine aynı hastalığı görüyorum, hissediyorum, yine bir transfer peşindeler herhalde. Bu doğru değil. Başlarken bir sıfır yenik başlıyorsun, "Benim içimde böyle bir adam yok, ben yetiştiremedim" diyorsun. "Bende yok dışarıdan bakacağım" diyorsun. Ümit Boyner ismini ortaya atanlara sesleniyorum CHP ile ne alakası var? Bir kere böyle bir şey olamaz, bunları doğru bulmuyorum. AKP Abdullah Gül'ü , Erdoğan'ı Bülent Arınç'ı tartışıyor, kendi içinden isimleri tartışıyor. Niye? Kendine güveniyor. Kendine güvenmeyen bir yapı havası veriyor CHP. "Bende yok böyle bir kişi, dışarıdan bakıyorum, bakacağım, benim oylarım garanti diğer kesimlerin oylarını da bu kişiyle alacağım". Senin içinden diğer kesimlerin oylarını alacak biri yok mu? Kendi içinden bakmalı. Ümit Hanım'ı incitmek ve saygısızlık yapmak istemem ama bu yaklaşımı doğru bulmuyorum. "DENİZ BAYKAL İSABETLİ" Cumhurbaşkanı adaylığı için sizin aklınızda bir isim var mı? Benim isim söylemem doğru olmaz, nasıl seçileceği belli. Milletvekillerinin iradesi olacak, 20 milletvekilinin imzası gerekiyor bir kere.Partinin içinden biri olmalı diyorsunuz, Deniz Baykal nasıl bir isim size göre? Bence iyi bir isim, kendi takdiridir tabii. Düşünülürse bulunur.CİHAN Cumhurbaşkanı adaylığı için net cevap ürkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?" sorusuna "Söz konusu değil" dedi. Türkiye T Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, CNN Türk'te yayınlanan 5N1K programına konuk olarak Gazeteci Cüneyt Özdemir'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.MİT yasası değişikliğine ilişkin bir soruyu Feyzioğlu, "Bu MİT yasası, MİT'i yurttaşları üzerinde, siyasi iktidar için casusluk yapan bir kuruma çeviriyor. MİT, kendi bilgisayar sistemcinden bütün bankalara anında bağlanabilecek, sendikaların, şirketlerin veri sistemine bağlanabilecek. Bu MİT yasası bu şekilde çıkarsa eğer, hiçbir şirketin, bankanın, meslek örgütünün sırrı kalmayacak. Feci bir şeydir bu. Her vatandaşın ensesinde elektronik bütün ortamları ve imkanları kullanarak MİT gözcülük yapacak. Doğrudan doğruya da bilgiyi Başbakan'a aktaracak bir yapı kurulmaktadır" diye yanıtladı.Feyzioğlu, "Passolig, kitlesel fişlemedir. Kitle sloganlarından korkma sonucunda Passolig gelmiştir. Son derece yanlış ve özgürlüklere aykırı bir eylemdir. Bu konuda ciddi bir araştırma yapıyoruz. Dava açacak noktaları bulup kamuoyu ile paylaşacağız" dedi. MİT, görevlerini yerine getirirken gizli çalışma usul, prensip ve tekniklerini kullanabilecek. İT Yasa Teklifi'nin 1 ile 8. maddelerini kapsayan birinci bölümü, yapılan bazı değişikliklerle TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. M "Temel kanun" olarak iki bölüm halinde görüşülen Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nda değişiklik yapan teklif üzerinde, önergelerle değişikliğe gidildi. Kabul edilen birinci bölüme göre, MİT'in görevleri yeniden belirleniyor. MİT'in görevleri arasında; "Dış güvenlik, terörle mücadele ve milli güvenliğe ilişkin konularda Bakanlar Kurulu'nca verilen görevleri yerine getirmek", "Dış istihbarat, milli savunma, terörle mücadele ve uluslararası suçlar ile siber güvenlik konularında her türlü teknik istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistemlerini kullanmak suretiyle bilgi, belge, haber ve veri toplamak, kaydetmek, analiz etmek ve üretilen istihbaratı gerekli kuruluşlara ulaştırmak" ve "İstihbarat kapasitesini, niteliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla, çağdaş istihbarat teşkilat usul ve yöntemlerini araştırmak, teknolojik gelişmeleri takip etmek ve uygun görülenleri temin etmek" de yer alacak. MİT'e kanunla sayılan görevler dışında görev verilemeyecek. MİT, yerli, yabancı her türlü kurum, kuruluş, tüm örgüt veya oluşumlar ile kişilerle doğrudan ilişki kurabilecek, uygun koordinasyon yöntemlerini uygulayabilecek. Talebin yerine getirilmesinden kaçınamayacak MİT, kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, Bankacılık Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlar ile diğer tüzel kişiler ve tüzel kişiliği bulunmayan kuruluşlardan bilgi, belge, veri ve kayıtları alabilecek, bunlara ait arşivlerden, elektronik bilgi işlem merkezlerinden ve iletişim alt yapısından yararlanabilecek, bunlarla irtibat kurabilecek. Bu kapsamda talepte bulunulanlar, kendi mevzuatlarındaki hükümleri gerekçe göstermek suretiyle talebin yerine getirilmesinden kaçınamayacak. TCK'nın "Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar", "Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar", "Milli Savunmaya Karşı Suçlar", "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" başlıklı maddelerinde yer alan suçlara ( (Halkı Askerlikten Soğutma, Askeri İtaatsizliğe Teşvik, Seferberlikle İlgili Görevin İhmali, Düşmandan Ünvan ve Benzeri Kimliklerini değiştirebilecek MİT, istihbari faaliyetler için görevlendirilenlerin kimliklerini değiştirebilecek, kimliğin gizlenmesi için her türlü önlemi alabilecek, tüzel kişilikler kurabilecek. Kimliğin oluşturulması veya tüzel kişiliğin kurulması ve devam ettirilmesi için zorunlu olması durumunda gerekli belge, kayıt ve dokümanlar ile araç ve gereçler hazırlayabilecek, değiştirilebilecek, kullanılabilecek. Yabancıların ülkeye giriş, çıkışları, vize, ikamet, çalışma izni ve sınır dışı edilmesi gibi konularda, ilgili kurum ve kuruluşlardan talepte bulunabilecek. Telekomünikasyon kanallarından geçen dış istihbarat, milli savunma, terörizm ve uluslararası suçlar ile siber güvenlikle ilgili verileri toplayabilecek. Yabancı unsurların ülkenin ve vatandaşların iletişim güvenliğini tehdit eden faaliyetlerinin engellenmesine yönelik çalışmalar yapabilecek, ilgili kurum ve kuruluşlardan talepte bulunabilecek. Yalan Makinesi MİT'te görev alan veya alacak kişilerin güvenilirliklerini ve uygunluklarını belirlemek için görmemeli cumhurbaşkanlığını. Sonunda halkın kararı olacak ve hepimiz halkın kararına saygı duyacağız" dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Elbette kimse cebinde görmemeli cumhurbaşkanlığını. Sonunda halkın kararı olacak ve hepimiz halkın kararına saygı duyacağız" dedi. Kılıçdaroğlu, Sheraton Otel'de düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. TÜSİAD yetkililerinin değerlendirmelerinin ve bazı eleştirilerinin olduğunun hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Son derece önemli değerlendirmeler yapıldı. Hukuk devletine, adalete vurgu yapıldı. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına vurgu yapıldı. Dış politikada Türkiye'nin yalnızlığına vurgu yapıldı. Bunlar önemli tespitlerdi, dolayasıyla bu değerlendirmelerin, özellikle Türk iş dünyasından gelmesi daha da önemli bize göre" yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Gül'ün konuşmasına atıfta bulunarak, "herkes işine baksın" dediğinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: TBMM, belediye başkanı seçilen milletvekillerine ait dokunulmazlık dosyalarını Başbakanlığa gönderdi. eclis, milletvekili iken belediye M başkanı seçilenlere ait yasama dokunulmazlığı dosyalarını Başbakanlığa gönderdi.TBMM üyesi iken belediye başkanı seçilen 9 kişiden 6'sına ait 114 dokunulmazlık dosyası, TBMM Anayasa Adalet Karma Komisyonu'ndan alınarak Meclis Başkanlığı tarafından Başbakanlığa iletildi. Dosyalar, Başbakanlık üzerinden Adalet Bakanlığı'na oradan da ilgili savcılıklara gönderilecek. "Elbette ki herkes işine bakacak. Ama hukukun üstünlüğünün ihlal edildiği bir toplumda, iş dünyası endişe taşıyorsa bu endişeleri de dile getirecek. O endişeleri giderecek olan yapı şu anda Türkiye'de yok. Hukukun üstünlüğünü sağlamak, dış politikada Türkiye'yi yalnızlığa iten sürecin ortadan kalkması, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusundaki endişeler. Bunlar hale taşınıyor. Eğer bir parelel devlet varsa, onunla hukuk içinde kalınarak mücadele edilmesi gerektiği de yine özenle vurgulandı." -"Yeni bir Kenan Evren'e ihtiyacımız yok" Gül'ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, "Kimse cebinde görmemeli" dediğinin anımsatılması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Elbette kimse cebinde görmemeli cumhurbaşkanlığını. Sonunda halkın kararı olacak ve hepimiz halkın kararına saygı duyacağız" ifadesini kullandı. Meclis'ten giden dokunulmalık dosyalarından en fazlası, 74 dosya ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen BDP'li Gültan Kışanak'a ait. Mardin bağımsız milletvekili iken Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Türk'ün 34, AK Parti Balıkesir Milletvekili iken Balıkesir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Edip Uğur ile CHP Kırklareli Milletvekili iken Kırklareli Belediye Başkanı seçilen Mehmet Siyam Kesimoğlu'nun 2'şer, AK Parti istanbul Milletvekili iken Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Enver Yılmaz ile AK Parti Antalya Milletvekili iken Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Menderes Türel'in birer dosyası bulunuyordu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün basına yansıyan açıklamalarının hatırlatılarak, "Köşke tam yetkiyle çıkılması gerektiğini söylediği belirtildi. 1982 Anayasası'nın tıpkı Kenan Evren'e sağladığı gibi bu yetkiyi aslında bu anayasanın sağladığı görüşü var" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Yeni bir Kenan Evren'e ihtiyacımız yok" dedi. AK Parti Gaziantep Milletvekili iken Gaziantep Büyükşehir Belediye başkanı seçilen Fatma Şahin, CHP Edirne Milletvekili iken Edirne Belediye Başkanı seçilen Recep Gürkan ile CHP Eskişehir Milletvekili iken Eskişehir'in Odunpazarı ilçe belediye başkanı seçilen Kazım Kurt'a ait dokunulmazlık dosyası bulunmuyordu. Meclis'e bugüne kadar toplam bin 69 dokunulmazlık dosyası geldi. Bunların 36'sı daha önce talep üzerine iade edilmişti. 114 dosyanın da belediye başkanı seçimi nedeniyle iade edilmesiyle, Meclis'teki dokunulmazlık dosyası sayısı 919'a düştü.AA THY'nin Santo Domingo'ya uçuş başlatmasını umuyoruz ışişleri kaynaklarından edinilen bilgiye göre, DışişD leri Bakanı Ahmet Davutoğlu, CUMHURBAŞKANI ADAYI OLACAK MI? Cumhurbaşkanlığına aday mısınız? şeklindeki bir soruya Feyzioğlu, "Benim aday olmam gibi bir durum söz konusu değil" dedi. Feyzioğlu, "Teklif edilirse sizinle paylaşırım, edileceğini sanmıyorum" diye konuştu.CİHAN MİT YASA TEKLiFi'NiN BiRiNCi BÖLÜMÜ KABUL EDiLDi Payeler Kabulü, Askeri Yasak Bölgelere Girme başlıklı 318, 319, 324, 325 ve 332. maddeleri hariç olmak üzere) ilişkin soruşturma ve kovuşturmalarda ifade tutanaklarına, her türlü bilgi ve belgeye erişebilecek, bunlardan örnek alabilecek. Dokunulmazlıkları kalkıyor Yeni bir Kenan Evren'e ihtiyacımız yok HP Genel Başkanı C Kemal Kılıçdaroğlu, "Elbette kimse cebinde yalan makinesi uygulaması dahil, test teknik ve yöntemlerini kullanabilecek. MİT mensupları görevlerini yerine getirirken ceza ve infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerle önceden bilgi vermek suretiyle görüşebilecek, görüşmeler yaptırabilecek, görevinin gereği terör örgütleri dahil olmak üzere milli güvenliği tehdit eden bütün yapılarla irtibat kurabilecek. Ankesörlü telefonlar dinlenebilecek Önleyici istihbarat elde etmek ve analiz yapabilmek amacıyla, MİT Müsteşarı veya yardımcısının onayıyla yurt dışında veya yabancılar tarafından gerçekleştirilen iletişim ile ankesörlü telefonlarla gerçekleştirilen iletişim ve MİT mensuplarının, MİT'te görev almış olanların veya görev almak üzere başvuranların iletişimi tespit edilebilecek, dinlenebilecek, sinyal bilgileri değerlendirilebilecek ve kayda alınabilecek. Madalya verilebilecek Yurt içinde veya yurt dışında olağanüstü gayret ve fedakarlıkla yaptığı çalışmalar sonucunda; ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünün korunmasında, devletin yücelmesinde, milli menfaatlere katkıda bulunan ve hizmette üstün başarı ve yararlılık gösteren MİT personeline madalya verilebilecek. MİT mensupları ve emeklileri, demirbaş ve zati silahlarını MİT Müsteşarlığı kayıtlarına geçirilmek, müsteşarlıkça verilen belgelere işlenmek kaydıyla, meskun mahaller dahil her yerde taşıyabilecek.CİHAN 9 Türkiye'den Dominik Cumhuriyeti'ne dışişleri bakanı düzeyinde gerçekleştirilen ilk resmi ziyaret çerçevesinde, Cumhurbaşkanı Danilo Medina Sanchez ve Dışişleri Bakanı Carlos Morales Troncoso ile görüştü. umhurbaşkanı Abdullah C Gül'un de katılımıyla gerçekleşen TÜSİAD Buluşması'nda TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz'dan sonra Abdullah Gül açıklamalar yaptı. Muharrem Yılmaz'ın açıklamaları: Hepimiz özgür bir Türkiye'yi yaratmaya çalışmıyor muyuz? Bu hedefe eksik bir demokrasi ve kutuplaşma ile varabilir miyiz? Türkiye gelişmiş ülkeler seviyesine yükselmek istiyorsa, refahını artırmak istiyorsa gelişmiş demokrasiye sahip olmak zorundadır. Çoğunluğun verdiği yetkiyi azınlığın haklarını da koruyarak kullanacak bir anlayışı bina etmek zorundayız. İdarenin denetime açıklığı şeffaflık ve hesap verilebilirlik gibi özelliklerle de zenginleştirebiliriz. Katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla demokrasimizi derinliğe ulaştırabiliriz. Bunlara inanmayan bir siyasetçimiz var mı, bence yok? Peki bu temel alanlarda neden ayrı düşüyoruz? Bu demokratik standartları sağlayacak kurumsal yapıları oluşturmak görevimiz değli mi? Peki neden yanyana değil de karşı karşıyayız zaman zaman... Demokraside sürekliliği kurumlar sağlar. Kurumların itibarını sağlamak esastır ve öncelikli sorumluluktur. Bu ihmal edilemez. Demokrasinin temelinde hukuk devleti var. Hukuk bir arada yaşama sözleşmemizdir. Ortak kurallarımızdır. Bireyleri tek tek bağlar.Biz hukuk devleti dediğimizde siyaset konuşmuş olmuyoruz. Bizi düşük büyümeye iten etkenlerden biri sosyal olaylarda olduğu gibi ekonomide de reform eksikliğidir. Başlatılan reformlar yarım kalıyor ya da uygulamada aksaklıklar çıkıyor. Ekonominin geleceğini piyasa ekonomisinde görüyorsak küresel ekonomiye entegre olarak bunu sağlayabileceğimizi de kabul ediyoruz demektir. Bu bakımdan AB'ye katılımımız çok önemlidir. Ayrıca gelecek yıl G20 zirvesine Türkiye'nin ev sahipliği yapacak olması ülkemizin itibarını yükseltmeye bir fırsattır. Türkiye'nin dönem başkanlığı sırasında her türlü katkıyı yapmaya mecbur ve hazır olduğumuzu da belirtmek isterim. İmkanlarını ve kaynaklarını doğru değerlendiren varolan ittifak ilişkilerinin sağladığı derinliği kullanabilen, coğrafi konumunu ekonomik rekabet alanı olarak değerlendiren bir Türkiye'nin uluslararası sisteme ciddi katkılar yapabileceğini umuyoruz. Laik demokratik ekonomisi değer üreterek büyüyen bir Türkiye'ye dünyanın ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Kutuplaşmanın yerini toplumsal mutabakatın alması gerekir. Enerjimizi kalkınmaya ve demokrasimizi derinleştirmeye hazırlamak zorundayız. Seçim barajının düşürülmesi demokrasimizi güçlendirecek ve toplumsal uzlaşmaya katkı sağlayacaktır. 2 seçimden sonra seçimsiz geçecek 4 yılın reformlar ve AB sürecinin ilerletilmesi açısından önemli bir fırsattır.Sayın Cumhurbaşkanım AB müzakere sürecini başlatan kararın alınmasında gösterdiğiniz çabayı minnetle anmadan geçemem. Türkiye'nin AB ve reform projelerini başarıya ulaştıracak birikim ve azme sahip olduğuna yürekten inanıyoruz. Çözüm sürecinin de sonuca ulaştırılabilmesi umudunu taşıyoruz. TüSİAD bütün reform alanlarında çalışma yapan bir kurumdur. Bundan sonra da bu ülkede istihdam yapan bu kurum yapıcı eleştiri öneri ve çalışmalarını ülkemizin yararına sunmaya devam edecektir. CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL KÜRSÜYE ÇIKTI KONUŞMA YAPIYOR TÜSİAD'ın yüksek istişare toplantısı vesilesiyle sizlerle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum. Esas çatı kuruluşunuz TOBB başta olmak üzere bütün iş alemlerini özellikle yurt dışı gezilerimde hep davet ediyorum. Bir çok iş forumlarında bir araya gelinmesini destekliyorum. Şu bir gerçek ki Türkiye'nin kalkınması Türk ekonomisinin ana motoru artık sizlersiniz, özel sektördür. 1980'den sonra başlayan köklü değişikliklerle bunu başardık. 2000'lere kadar çok büyük sıkıntılar çekildi. Büyük krizler yaşandı. Zaman zaman demokrasi dışı sıkıntılarla karşılaştıysak da, trend bugün daima özel sektörü öne çıkaran Türkiye'de demokrasiyi güçlendiren bir şekilde devam etmiştir. Bundan sonra da böyle olacaktır.Geçmişi tecrübeleriyle en iyi bilen siz işadamlarısınız. işadamları eli taşın altında olan insanlardır. Ay sonu geldiğinde maaş ödeyeceksiniz, kira ödeyeceksiniz. Hazineden devletten ödenmeyecek bunlar. Sıkıntıları da başarıları da en iyi siz bilirsiniz. Yüksek enflasyonlu yüksek faizli dönemlerinde bir gecede insanların zenginleşip fakirleştiği günleri yaşadınız. Onun için bugün bir çok konuda daha hassas davranıyorsunuz. Bu tip acı deneyimler bir daha Türkiye'nin önüne gelmesin diye uğraşıyorsunuz. Bir çok krizlerden de Türkiye dersini alarak yoluna devam etti. Başta 2001 olmak üzere tarihimizin en acı krizlerini yaşadık. Milli gelirimizin yüzde 25'ini kaybettik. Aldığımız derslerle finans bankacılık ve kamu sektörünü yeniden yapılandırdık. Reformlarla Türkiye'yi yeniledik. 30 yıldan sonra Türkiye'de enflasyon tek rakamlı seviyelere indi. Bunun içindir ki, yüksek faizlerden neredeyse gerçek reel faizlerin negatife geçtiği dönemlere yaklaştık. İstihdamda Avrupa ile mukayese ettiğimizde çok iyi durumlara geldik. Bunlar köklü reformlarla gerçekleşti. Neticede Türkiye içerden dışardan gelecek bütün şoklara da hazır hale geldi. 2009 krizinde en az zararla çıkan ülke haline geldik. Bunları hafızamızdan atamayız. Şirketlerinizin bilançolarını yaparken kar mı zarar mı ediyorsunuz bilemez haldeydiniz. Yurt dışından gelen yatırımlar "kazandık mı kaybettik mi" derken 50 milyon dolar getirmiş sermayesi 40 milyon dolara inmişti. Böyle bir ülkeden bugün geldiğimiz noktanın kıymetini bilmeliyiz. Daha ileriye nasıl taşırız bunu konuşmalıyız.”CİHAN Gerçekleştirilen ikili görüşmelerde, Türkiye ile Dominik Cumhuriyeti arasında gelişmekte olan ilişkiler tüm yönleriyle gözden geçirilerek iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve güncel uluslararası konular hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.Ziyaret sırasında ayrıca, iki ülke arasında ticaret ve ekonomik işbirliği, hava hizmetleri, resmi pasaportlar için vize muafiyeti anlaşmaları imzalandı. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Sanchez'le görüşmesinin ardından basına yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Dominik Cumhuriyeti'ni, Latin Amerika ve Karayipler'de işbirliği için önemli bir ortak olarak gördüğünün altını çizdi.Türkiye'nin, Karayip bölgesinin en büyük ekonomisine sahip Dominik Cumhuriyeti'nin başkenti Santo Domingo'da geçen yıl büyükelçilik açtığını hatırlatan Davutoğlu, ziyaret sırasında imzalanan anlaşmalarla iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin daha da gelişeceğini kaydetti. Havacılık alanında imzalanan anlaşmanın önemine değinen Davutoğlu, "Türk Hava Yollarının (THY) kısa süre içinde Santo Domingo'ya uçuş başlatmasını umuyoruz" dedi. "Her gün 10 milyon kişi Dominik Cumhuriyeti'ni izliyor" Türkiye'nin Dominik Cumhuriyeti ile ilişkilerinin hem Karayipler hem de Orta Amerika'daki diğer ülkelerle ilişkiler açısından stratejik önemde olduğunu vurgulayan Davutoğlu, bu ülkenin Türkiye'nin bölgeyle ilişkilerinde merkez olmasını arzu ettiklerini kaydetti.Davutoğlu konuşmasında Dominik Cumhuriyeti'nde çekilen son dönemin popüler programlarından Survivor'ın Türkiye'de ilgiyle takip edildiğini vurgulayarak "Türkiye'de her gün 10 milyon kişi Survivor aracılığıyla Dominik Cumhuriyeti'ni izliyor" diye konuştu. Haiti ziyareti Dışişleri Bakanı Davutoğlu Haiti'ye de günübirlik ziyaret gerçekleştirdi. Başbakan Laurent Lamothe tarafından kabul edilen Davutoğlu, Dışişleri Bakanı Duly Brutus ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Wilson Laleau ile de görüştü.Görüşmelerde, iki ülke ilişkileri ve Karayip Topluluğu (CARICOM) çerçevesindeki işbirliği dahil, ilgili bölgesel ve uluslararası konular ele alındı. Görüşmelerin ardından Dışişleri Bakanı Brutus ile beraber gazetecilere açıklama yapan Davutoğlu, Türkiye'nin Haiti ile duygusal bağları olduğunu, iki ülkenin de büyük deprem felaketleri yaşadıklarını belirtti.Davutoğlu, Haiti'deki depremden sonra Türk devleti ve halkının hemen harekete geçerek deprem mağdurları için yardım kampanyaları düzenlediğini ve Haiti halkının yardımına koştuğunu hatırlattı.Davutoğlu, TİKA ilgililerinin de kısa süre içinde Haiti'yi ziyaret edeceğini, teknik ve ekonomik alanlarda Türkiye'nin yapabileceği yardımların gözden geçireceğini ifade etti.AA 10 19 NİSAN 2014 Basın-Kritik HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Abdülhamit BİLİCİ Uğur GÜRSES AB ufkundan Baas yoluna! Yanılıyorsunuz sayın bakan T am 10 yıl önce yine 17 Aralık önemli bir tarihti. Yarım asırdır iniş ve çıkışlarla devam eden Türkiye’nin AB süreci hakkında Brüksel’de o gün karar günüydü: Tam üyelik müzakereleri başlayacak ya da başlamayacaktı.Bu randevu, çiçeği burnunda AKP iktidarının ilk günlerinde yapılan Kopenhag zirvesinde alınmıştı. Siyasî yasağı nedeniyle Erdoğan, genel başkan sıfatını taşıyor; başbakanlığı Abdullah Gül yürütüyordu. Tüm acemiliğine rağmen bu 2 yıl iktidarın AB sürecinde en hızlı reformları yaptığı dönem olmuştu. Türkiye’nin verilen ev ödevlerini asla yapamayacağını düşünen Avrupa liderleri bile sonuca şaşırmıştı. Çünkü geçmişte AB’ye ‘Hıristiyan kulübü’ diyen bir siyasî kökenden gelen iktidarın, işi ciddiyetle ele alacağına dair ciddi şüphe taşıyorlardı. AKP’nin “gizli ajandası” olduğundan kuşku duyuyordu. Üstelik tecrübesiz bir iktidarın içeride Kemalist bürokrasinin muhalefeti ve dışarıda Irak ve Kıbrıs gibi zor sorunların üstesinden gelip, bir de ciddi reform yapması mucize olurdu. Hâlbuki sadece iktidarda değil, toplumda büyük bir AB heyecanı vardı. Anketlerde tam üyeliğe destek yüzde 70’lerin üstündeydi. 17 Aralık tarihinde Türkiye lehine bir karar çıkarsa sanki “AB’ye gireceğiz; dertler bitecek” şeklinde süper iyimserlik vardı. Heyecan sadece Türkiye ile sınırlı değildi. 11 Eylül şokunu yaşayan Batı ve özellikle de oradaki demokrat çevreler, Türkiye’nin AB üyesi olmasını, medeniyetler çatışması tezini boşa çıkaracak müthiş bir hamle olarak görüyordu. İslam dünyası ve Ortadoğu da süreci heyecanla izliyordu. Avrupa’nın Türkiye’ye kapıyı açması; demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi ilkelerin sadece Batı’ya ait değil, evrensel değerler olduğunu tescil edecekti. standartlarında örnek bir demokrasi olma ufkunu, bugünlerde Suriye gibi bir muhaberat rejimine dönüşme kaygısı almış durumda. Öyle ki, çok dikkatli konuşan Cumhurbaşkanı Gül bile “Son dönemde yaşananlar sebebiyle bir zamanlar çok parlayan ışığımız aynı parlaklıkta değil.” diyor. İ şin özü şudur; Ankara siyasetinde, 'güzel günlerde' kimsenin "işler terse dönerse ne yaparız?" sorusu ile ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Arap dünyasının ilgisi öyle büyüktü ki, 200 Arap gazeteci de zirveyi izlemek için Brüksel’deydi. 10 yıl sonra bugün, Türkiye yine bir 17 Aralık tarihi ile yatıp kalkıyor ama bu kez içeride ve dışarıda hukuk, demokrasi ve özgürlükler alanında Yakın zamana kadar demokrasi ve ekonomi alanındaki başarısından etkilendikleri İslamî kökenli AKP’nin, devleti dönüştürmek yerine Ortadoğu’daki örneklere benzer şekilde devletleşme eğilimine girmesini hayretle izliyorlardı. Güzel günlerde ‘biz yaptık’ gururu ile konuşan bakanların, siyasetçilerin işler terse döndüğünde birdenbire ‘zayıf ülkenin devasa zararlar bilançosu’ çıkarmaları, en çok da zenginlerin kesesindeki değer kaybına üzülmüş olmaları, her şeyin dışsal olduğunu anlatmaları, bir komplo ile karşı karşıya olduğumuza dair ikna çabaları; son günlerin moda deyimi ile ‘yurttaşı olmasaydık eğlenceli bir ülke” tablosu olabilirdi. ilerleme değil, gerileme konuşuluyor. Siyasî İslamî hareketlerin devletle imtihanının ele alındığı oturumda, Sudan’da yıllarca siyasî İslam hareketi içinde yer alan Prof. Abdüllatif Mekki’nin şu özeleştirisi çok dikkat çekiciydi: “Halk nasıl olsa teknik ayrıntısından anlamaz, biz kendi hikâyemizi anlatalım” havasındaki siyasetçilere şaşmıyorum. Belki günün birinde, otoriter rejimler altında yönetilen Müslüman ülkeler de bu değerlere kavuşacaktı. Batı’da yaşayan milyonlarca Müslüman da bu ilişkiyi, yabancı olarak görüldükleri bu toplumlardaki yarınlarına dair bir test olarak görüyordu. 10 yıl önce Batı’da ve İslam dünyasında Türkiye, gerçekleştirdiği reformlarla takdir toplarken, bugün internete denetim, yargıya müdahale, HSYK, MİT düzenlemesi, yolsuzluklar, medya ve iş dünyasına baskı nedeniyle Brüksel’den günaşırı eleştiriler geliyor. 2014, AB yılı ilan edilmesine rağmen yaşanan iç karartıcı gelişmeler nedeniyle müzakere sürecinin askıya alınabileceği bile ifade ediliyor. Hira ve Turkish Review dergilerinin düzenlediği “Türk-Arap Aydınlar Forumu”na katılan uzmanların analizlerinde de bu karamsarlık vardı. “Otoriteyi ele geçiren tüm İslamî siyasî hareketler, sivil ve dini tüm toplumsal hareketleri cüceleştirme eğilimine girer.” Türkiye’deki toplumsal dönüşümde Hizmet’in rolü üzerine kitapları olan Mısırlı Prof. Muhammet Şarkavi, toplumun demokratik dönüşümüne büyük katkı yapan Camia’ya yapılan saldırı karşısındaki şaşkınlığı şöyle ifade ediyordu: Obama, bir zamanlar İslam dünyasına model olarak gösterdiği Türkiye’yi arayıp hukukun üstünlüğü ilkesine riayet edilmesi uyarısında bulunuyor. “AKP’nin hem demokrasi hem İslamî ilkelere bağlılığı aşındı. Demokratik sivil bir hareket olan Camia’ya örgüt muamelesi yapmak, Mısır’da Sisi’nin İhvan’ı terör örgütü ilan etmesinden farksız.” Hukuk, demokrasi ve medya özgürlüğü alanında yaşanan olumsuz gelişmeler, Türkiye ve Batı’da olduğu gibi Ortadoğu’daki parlak algıyı da her gün biraz daha karartıyor. AB Keşke yaşadıklarımız korkunç bir kâbus olsa ve Türkiye içte, dışta heyecan uyandıran ilk 17 Aralık ruhuna geri dönebilse… Zaman 28 Ocak 2014 Daha çok profesyonellerin ciddiye aldığı, teknik ayrıntılara hakim olan ve bilen siyasetçiler şaşırtıyor en çok da. Örneğin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CNNTÜRK’deki söyleşisinde Hande Fırat’ın sorularını yanıtlarken üç temel yanlışa düştü. Birincisi, hane halkının elinde 120 milyar dolarlık bir döviz mevduatı bulunduğunu, bu yüzden de kur artışının bu kanaldan hane halkına olumlu katkısının olacağını savunuyor. Evet, doğru; Haziran ayında kabaca 100 milyar dolarlık bir DTH varlığı olan hane halkı, bunu Aralık sonu itibariyle 120 milyar dolara çıkardı. Hane halkının döviz borcu ise çok çok düşük. Kur artışı, döviz varlığı olanlara servet etkisi yaratıyor. Ancak, şirketler kesimindeki 165 milyar dolarlık net döviz açığının kur artışı nedeniyle yaratacağı zararın hane halkına işsizlik ve gelir kaybı olarak yansıyacağını unutmuş görünüyor. Ayrıca, kur artışının enflasyona yansımasıyla, hane halkının cebinden harcanabilir gelirde azalış biçimde çıkacağını da görmezden geliniyor. Öte yandan, böyle bir Anayasal güçler krizinin ortasında hane halkının ‘servetim arttı, harcayayım’ havasına girmesi pek de mümkün mü? İkincisi, Bakan Şimşek hem kredi hacmindeki artış ile cari dengenin birbirine bağlı olduğuna işaret edip, hem de “kredi hacmindeki artış hedefini tutturduk” diyor. Oysaki 2013’deki kredi hacmindeki artışın, koyulan hedefi yakınsamadığını biliyoruz. 2013’de kredi hacminde yüzde 15’lik büyüme hedefi konuldu; tüm yıl boyunca kredi genişlemesi hedefe hiç yaklaşmadı bile. Tüketici kredileri yüzde 27, tüm krediler ise (döviz kuru artışından arındırılmış) yüzde 25 artış gösterdi. Hedef tutmadı. Neden tutsun ki? Başbakan’dan çekinen Merkez Bankası faiz artıramıyor, başka hiçbir şey yapmadan sadece arzumuzu ilan ederek hedef tutturmamız mümkün mü? Hep aynı şeyleri yapıp, farklı sonuçlar bekliyoruz. Peki, kredi artışını yavaşlatmak için ne zaman harekete geçildi? Türkiye uluslararası çevrelerde “Kırılgan Beşli” olarak adlandırılan yeni bir kategori içine alınınca, içeride döviz kuru füze gibi fırlayınca. Üçüncüsü, Bakan Şimşek 2 yıllık tahvil faizlerinin 10 yıllık tahvil faizlerinin üzerine çıkmasını, yatırımcıların durumu geçici görmesinin bir sonucu olduğunu söylüyor. Evet, doğru; normal koşullarda verim eğrisi ters eğimde olursa böyle değerlendirilir. Ancak tahvil piyasasında likiditenin kalmadığının, işlemlerin sığlaştığının Bakan Şimşek kendisi de farkında. Milyar TL’lik hacimlerle ihraç edilen devlet tahvili piyasasında, işlem hacimleri birkaç on milyonluk çok düşük seviyelerde idi. Şunu biliyoruz ki; tahvil piyasasındaki likidite kuruması, bu piyasadan çıkışı da zorlaştırıyor. Alıcı bulasınız ki satabilesiniz. İşte bu yüzden, faiz riskini sınırlamak için tahvil satamayanlar döviz alarak risklerini sınırlama peşinde koşuyorlar. İşin özü şudur; Ankara siyasetinde ‘güzel günlerde’ kimsenin “işler terse dönerse ne yaparız?” sorusu ile ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Radikal 28 Ocak 2014 Şişli’de 8 yaşındaki kızıyla birlikte parkta gezen Osman Çil’e, sahibi tarafından başıboş bırakılarak yürüyüşe çıkarılan 3 köpek sal- Devrilen çöp kamyonu E-5’te kontak kapattırdı Köpekler, parkta gezen baba-kıza saldırdı -5 Karayolu’nda çöp kamyonunun devrilmesi sonucu meydana E gelen kaza, trafiği felç etti. İşe gidiş saati olması sebebiyle uzun araç kuyruğu oluştu. Çöp kamyonunun yaklaşık 2,5 saat sonra kaldırılmasıyla trafik normale döndü. Kaza, E-5 Karayolu Merter mevkiinde meydana geldi. Edirne istikametine ilerleyen bir çöp kamyonu sürücüsünün kontrolünden çıkarak devrildi. Yan yatan kamyon sebebiyle E-5 Karayolu trafiğe tamamen kapandı. Kaza adresine gelen trafik ekipleri çöp kamyonunun kaldırmak için ola yerine vinç çağırdı. Tamamen duran trafik aralıklarla tek şeritten kontrollü olarak verilmeye başlandı. Çöp kamyonunu kaldırmaya çalışan vincin halatları kopunca çalışma süresi de uzadı. İşe gidiş saati olması sebebiyle E-5 Karayolu’nda trafik adeta kilitlendi. Kamyonu kaldırma çalışmaları sürerken Atatürk Havalimanı yönüne gitmekte olan sürücüler kontak kapatmak zorunda kaldı. Araçlarından inen sürücüler uzun süre yolun açılmasını bekledi. Bazı sürücüler ise geri geri gelerek yan yola geçti. Bazı vatandaşla de servis araçlarından inerek Metrobüs’e bindi. Trafikteki sıkışıklığın sebebini bilmediğini aktaran sürücüler, kontak kapatarak beklediklerini ifade etti. Yaklaşık 2,5 saatlik çalışmanın ardından devrilen çöp kamyonu olay yerinden kaldırıldı. E-5 Karayolu’ndaki trafik de kamyonun kaldırılmasıyla normale döndü. Yasin HAZNEDAR-EKONOMİ 2 işçi, 'Paramızı alamadık' diyerek kule vince çıktı İşçilere telefonla ulaşan inşaatı yürüten şirket yetkililerinin "Parasını verelim, insinler" teklifini diğer işçiler, "Biz de paramızı isteriz" diye geri çevirdi. B ir saatlik görüşmelerin ardından aşağıya inen İskender Akdemir, "Çocuğuma ekmek parası veremiyorum" diye feryat etti. 2 işçi vinçten iner inmez gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Osmangazi ilçesi Zafer Mahallesi’nde yapımı devam eden Bursa Büyükşehir Belediye Sarayı inşaatında 4 aydır paralarını alamadıkları gerekçesiyle 2 işçi, saat 14.30 sularında yaklaşık 50 metrelik yükseklikteki kule vince çıktı. İskender Akdemir ve Sefa Peker isimli 2 işçi, olay yerine gelen polislerle telefonla konuştu. Görevli polisin, “Paran hazır, çanta içerisinde. Yalan söylemiyorum” demesine rağmen İskender Akdemir ve Sefa Peker, aşağıya inmemekte ısrar edince olay yerine itfaiye ve 112 Acil Servis ambulansı çağrıldı. Akdemir, "Belediye Başkanı gelsin" diyerek aşağıya inmedi. İnşaatı yürüten ve bir süre önce kayyuma devredilen öne sürülen şirketin yetkililerinin telefonla ulaştığı İskender Akdemir'in yeğeni, "Para için oraya çıkmasını istemem. Onlara bir şey olursa zaten para da istemem. Yükseklik korkum yok ama vince tırmanamam. Şefim, yarım saat sizinle konuştular, yalvardılar, ‘elimde ekmek param yok, çocuğumu askere göndereceğim’ diyerek size yalvardılar. Şimdi, ‘vince çık, al’ diyorsun. Ben çıksam da adam oradan inmez." diye konuştu. Olay yerine toplanan meraklı vatandaşlar yaşanılanları cep telefonlarıyla görüntüleme telaşına düştü. BursaAnkara yolundan geçen araç sürücüleri de vince bakmaya başlayınca trafikte uzun araç kuyrukları oluştu. Olay yerine trafik polisi gönderildi. Trafik polisi, meraklı araç sürücülerini uyarırken, yoldaki ulaşım bir süre sonra normale döndü. İşçilerin atlama ihtimali sebebiyle itfaiye hava yastığı kurdu. İnşaatın 12’nci katına çıkan polis ve şirket görevlileri, işçileri ikna etti. Kule vinçten inen İskender Akdemir, “4 aydır paramızı alamıyoruz, çocuğuma ekmek parası gönderemiyorum. Komiser söz verdi. Benim 7 bin 300 lira alacağım var, alamıyorum. Çocuğumu askere göndereceğim, çocuğumun cebine para koyamıyorum. Bir vatan sevdalısı olarak bugüne kadar böyle bir işe kalkışmadım. Ama bunlar bu işe kalkışmama sebep oldular. Sabah gittim, görüştüm ama alacağımı ödemediler." dedi. İner inmez polisler tarafından gözaltına alınan Sefa Peker, "Sanki suçluyuz, bu nedir yahu? Biz hakkımızı istiyoruz." diyerek gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Polislerin kolları arasında polis aracına bindirilen İskender Akdemir şunları kaydetti: "Bu binayı 10 arkadaşımla birlikte ben diktim. Hükümetime güveniyorum. Bugüne kadar böyle bir iş yapmadım." şeklinde konuştu. CİHAN K ızını kucağına alarak saldırıdan koruyan baba Çil, çeşitli yerlerinden yaralandı. Köpeklerin yabancı uyruklu sahibi ise gözaltına alındı. Olay Maçka Parkı’nda meydana geldi. Kızı İrem’le parkta yürüyen Osman Çil’e parkta yürüyüşe çıkarılan ve bağlı olmayan 3 köpek saldırdı. Baba Çil, kızını kucağına alarak köpeklerin saldırısından korumaya çalıştı. Bu arada Osman Çil, kendisine saldıran köpekleri engelleyemedi. Köpekler, Çil’in bacaklarını çeşitli yerlerinden ısırdı. Baba Çil kendi imkanlarıyla saldırıdan kurtuldu. Olayı gören vatandaşlar durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine kısa sürede gelen ekipler, köpeklerin karantinaya alınması için uzun süre zabıta ekiplerini bekledi. Osman Çil’in ilk tedavisi olay yerinde yapılırken, küçük İrem’in yaşadığı korku gözlerinden okunuyordu. Çil, ambulansla Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Bir anda 3-5 köpeğin üzerine saldırdığını belirten Çil, “Çocuk ısırılmasın diye kendimi siper ettim. Saldırıdan kendi imkanlarımla kurtuldum.” dedi. Köpeklerin sahibi yabancı uyruklu şahıs ise polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Olay sırasında hayvanlarının yanında olmadığını belirten şahıs, köpeklerin bağlı olmadığını ve hayvanları yürüyüşe çıkardıklarını söyledi. CİHAN 19 NİSAN 2014 Eğitim HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 11 Şanslı öğrenciler bisikletlerine kavuştu Orta ve liseler arası matematik yarışması yapıldı ozgat’ta eğitim hayatını 17 Y yıldır sürdüren Özel Ergin Koleji yeni kayıt döneminde Öğrencilerin hazırladığı gazeteler yarıştı Bandırma Anadolu Lisesi Müdürlüğü tarafından düzenlenen orta ve liselerarası matematik yarışmasının 9’uncusu Anadolu Lisesi Spor Salonunda yapıldı. Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde faaliyet gösteren Özel Fatih Koleji'nin 11. sınıflar arasında düzenlediği geleneksel 'Gazete Günleri' etkinliği düzenlenen ödül töreniyle sona erdi. M Ö atematik Yarışmalarına liseler kategorisinde 11, ortaokullar kategorisinde ise 8 okul katıldı. Yarışma ödül törenine Bandırma Meslek Yüksekokul Müdürü Doç. Dr. Osman Cenet, Erdek Meslek Yüksekokulu Doç. Dr. Sedat Yumuşak, Bandırma İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Yüksel Demir ve çok sayıda okul müdürü katıldı. Ortaokul kategorisinde 1’inci Korgeneral Enver Akol, 2’inci Hasan Atlı Ortaokulu olurken, 3’üncülüğü Vecihibey ve Zümrüt Ortaokulları paylaştı. Liselerarası Matematik Yarışması 9 sınıflar kategorisinde 1’inci Enerjisa Fen Lisesi,2’inci Anadolu Öğretmen Lisesi,3’üncü Balıkesir Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi oldu. Liselerarası 10. sınıflarda 1’inci Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi, 2’inci Bandırma Anadolu Lisesi olurken ,3’üncülüğü Bandırma Ayyıldız Anadolu ve Enerjisa Fen Liseleri paylaştı. Liselerarası D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L B U L M A C A 11.sınıflarda 1’inci Balıkesir Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi, 2’inci Bandırma Anadolu Öğretmen Lisesi, 3’üncü Bandırma Anadolu Lisesi oldu. Liseler arası 12. sınıflarda 1’inci Bandırma Enerjisa Fen Lisesi, 2’inci Susurluk Anadolu Lisesi, 3’üncü ise Gönen Anadolu Lisesi oldu. Şenlikler kapsamında düzenlenen afiş, kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere ve ortaokul ve liseler kategorilerinde dereceye giren okullara ödülleri protokol üyeleri tarafından verildi. Ödül töreninde konuşan Bandırma Anadolu Lisesi Müdürü Çağlar Torunler, “Matematik Şenliklerinin düzenlenmesindeki amacımız matematiği sevdirmek, Balıkesir’deki okullar arasında dostluğu birlikteliği,beraber iş yapabilme duygusunu geliştirmektir. Birlikte iş yapmanın, birlikte hareket etmenin güzelliğini birde matematikçe yaşadık.” dedi. CİHAN ğrencilerin tasarladığı gazetelerin yarıştığı yarışmada, ödülleri ilçede görev yapan gazeteciler verdi. Kategorilerde en yüksek puanları Meydan Gazetesi aldı. 11. sınıf öğrencilerinin özenle hazırladığı Meydan, Eftal, Mozaik, Yelken, Malumat isimli 5 ayrı gazete yarıştı. Yarışmada birinciliği 'Meydan' isimli gazete kazandı. Ödül töreni öncesinde ilçede görev yapan yerel ve ulusal basın muhabirleri, kokteylde bir araya geldi. Daha sonra öğrencilerin çıkardığı gazeteler incelendi. Puanlama sonrasında dereceye giren öğrencilerin açıklanması için konferans salonuna geçildi. Okul Müdürü Ahmet Arıkçı, okul konferans salonunda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, öğrencilere ve etkinliğe destek veren basın temsilcilerine ortaya çıkan sinerjiden dolayı teşekkür etti. Özellikle basın mensuplarının bu etkinliğin Ereğli'ye bir katkısı olur mu düşüncesiyle zaman ayırmasını değerli bulduklarını belirten Arıkçı, "Ya öğrencileri yarıştırırsınız, rekabet ortamı içerisinde bir şeyler üretmelerine vesile olarak eğitim kalitesini sağlamaya çalışırsınız ya da öğrencilere paylaşmayı öğretirsiniz, paylaşımcı bir modelle herkes bilgilerini daha fazla artırarak kaliteyi de artırmış olursunuz. Biz okul olarak sevgili öğrencilerimiz ve öğretmen arkadaşlarımızla beraber bu iki modeli de bir denge içerisinde yürütmeye çalışıyoruz. Herkes gerçekten özverili bir çalışma yaptı, kalite bu sene gerçekten çok üst seviyelerde oldu." dedi. Arıkçı'nın konuşmasının ardından, öğrenciler tarafından tasarlanan ve çıkarılan Meydan, Eftal, Mozaik,Yelken, Malumat adlı gazeteler bünyesinde en iyi haber, en iyi spor haberi, en iyi röportaj, tasarım, çeşitlilik ve diğer dallarda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Ödülleri öğrencilere veren Ereğlili gazeteciler de öğrencilerin çalışmalarında eksik gördükleri çalışmaları dile getirerek teşvik edici konuşmalar yaptı. Genel klasmanda Meydan gazetesinin birinci, Mozaik gazetesinin ikinci ve Yelken gazetesinin üçüncü olduğunun açıklanması ve hediyelerinin verilmesiyle tören sona erdi. CİHAN çekilişle öğrencilere bisiklet hediye ediyor. Mayıs ayı sonuna kadar her hafta yapılması planlanan erken kayıt hediye çekilişinin ilkinde bisikletler talihli öğrencilerin oldu. 130 öğrencinin katıldığı bisiklet çekilişi Özel Ergin Koleji spor salonunda yapılan törenle sahiplerine teslim edildi. Ergin Koleji Müdür Yardımcısı Mehmet Özsoy, yaptığı açıklamada kolej olarak öğrencilere yönelik her zaman farklı etkinlikler düzenlediklerini söyledi. Özsoy, “Eğitime verdiğimiz önem kadar sosyal ve kültürel etkinliklere de önem veriyoruz. Bu kapsamda düzenlediğimiz etkinliğimizde bisiklet ödülümüz sahiplerini buldu. Diğer öğrencilerimiz üzülmesin her hafta yapılan çekilişte onların şansları devam ediyor. Yeni dönem kayıtları dolayısıyla erken kayıt avantajları mayıs ayı sonuna kadar devam edecek ve şanslı öğrencilerimiz de bisikletlerine kavuşmuş olacak." dedi. Çekilişte bisiklet kazanan öğrencilerde çok mutlu olduklarını belirterek, Özel Ergin Koleji yöneticilerine böyle bir etkinlik düzenledikleri için teşekkür etti.. CİHAN Rahime Batu, masa tenisinde Türkiye 4'ncüsü oldu kul Müdürü O Haşim Tezcan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki illerden turnuvaya katılan tek okul olduklarını belirtti. 11 yıldan bu yana Malatya’yı Türkiye şampiyonalarından temsil etmeye çalıştıklarını söyleyen Tezcan, bu turnuvalarda her yıl daha iyi derece elde etmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Tezcan, şunları söyledi: “11 yıldır üst üste Malatya’yı Türkiye Malatya Özel Rahime Batu Ortaokulu takımı, Yıldızlar Masa Tenisi Türkiye Şampiyonası’nda 4. olarak önemli bir başarıya imza attı. Mardin’de 12-14 Nisan tarihlerinde yapılan Yıldızlar Masa Tenisi Türkiye Şampiyonası’nda Özel Rahime Batu Ortaokulu takımı büyük bir başarıya imza atarak Türkiye 4’üncüsü oldu. finallerinde temsil ediyoruz. Bu süreçte Türkiye birinciliği, 9’unculuğu 5’inciliği ve bu senede Türkiye 4’üncülüğü kazandık. İstanbul, İzmir, Bursa, Adana ve Kıbrıs gibi masa tenisinde iddialı takımları geride bıraktığımız için ayrıca gururluyuz. Masa tenisi sporunda Malatya’nın ve okulumuzun adını bütün Türkiye’ye duyuran başta takım sporcusu öğrencilerimizi, onları büyük özveri ile çalıştıran öğretmen ve antrenörlerimizi ve bizlere her türlü desteği veren öğrenci velilerimizi kutluyorum. Malatya’ya yeni bir Türkiye derecesi kazandırdığımız için ayrıca mutlu olduk.” CİHAN 12 19 NİSAN 2014 Sağlık HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Grip ilacına verilen paralar boşa gitti Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA G rip virüsüne karşı etkili tek ilaç olarak bilinen oseltamivir etken maddeli “Tamiflu” isimli ilacın hastalığın yayılmasını önlemediği gibi hastaneye yatışları ve hastalık komplikasyonlarını da azaltmadığı ortaya çıktı (1). Domuz gribi salgınında büyük bir korkutma kampanyası ile içlerinde Türkiye’ nin de bulunduğu dünyanın birçok ülkesi milyarlarca dolar harcayarak milyonlarca kutu ilaç stoklamıştı. Tamiflu, böyle bir dünya çapında salgında milyonlarca insanın hayatını kurtaracak olan “mucize bir ilaç” olarak tanıtılmıştı ve ülkeler üretici firma Roche’ un kapısının önünde sıraya girmişti. Oysa Dünya Sağlık Örgütü tarafından da “temel ilaçlar” listesine alınan Tamiflu’ nun iddia edildiği gibi etkili bir ilaç olmadığı bağımsız araştırma grubu Cochrane’ nin araştırmalarıyla daha o zamanlar anlaşılmıştı ve ben de bunu “Tamiflu ile alâkalı ilginç gelişmeler oluyor” başlıklı makalemle okuyucularıma duyurmuştum (2). Roche ise, Cochrane’ nin kendi verilerini dikkate almadığını, araştırmalarına göre ilacın etkili ve güvenilir olduğunu ileri sürüyor ama bu bilgileri tüm ısrarlara rağmen “uydurma bahanelerle” bilim dünyasına sunmuyordu. Ünlü tıp dergisi BMJ de bunun üzerine Roche’ a karşı başlattığı kampanyada bu gizli veriler açıklanıncaya kadar firmanın ilaçlarının boykot edilmesini, Tamiflu alan ülkelerin de şirketi dava etmesini isteyecek kadar ileri gitti (3). Bu bilgileri açıklama sözü veren Roche üç sene direndi ama sonunda baktı ki olacak gibi değil- 170 bin sayfa tutan klinik araştırma verilerini araştırmacılara sunmak zorunda kaldı. Cochrane grubunun, 24 bin kişi üzerinde, Tamiflu ile yapılan 20 ve aynı gruptan “zanamivir” etken maddeli “Relenza” ile yapılan 26 çalışmanın verilerinin analizi şu sonuçları bildiriyor (1): BİR: Bu ilaçlar erişkinlerde grip belirtilerini plaseboya göre bir günden daha kısa süre azaltıyor ama astımlı çocuklarda böyle bir etki yok. İKİ: Bu ilaçlardan birinin kullanılması semptomatik grip hastalığı gelişme riskini azaltıyor. ÜÇ: Bu ilaçlar, teşhis tanımı eksik olduğu için gribin zatürree gibi komplikasyonlarını azalttığını göstermiyor. DÖRT: Oseltamivirin, bulantı, kusma, psikiyatrik bozukluklar ve böbrek problemleri gibi yan etkileri var. BEŞ: Bu ilaçlar önleyici olarak veya tedavi için kullanılacağında faydazarar dengesi değerlendirilmelidir. ALTI: Üreticileri tarafından ileri sürülen grip virüsüne spesifik etki mekanizması klinik delillere uy- muyor. Tamiflu mucize bir ilaç değil Makalenin başyazarı Dr. David Tovey basın açıklamasında şunları söylüyor (4): “Şimdi nöraminidaz inhibitörleriyle ilgili en güçlü ve kapsamlı değerlendirmeye sahibiz. Değerlendirmemiz, başlangıçta hastaneye yatışları ve ciddi grip komplikasyonlarını önlediği düşünülen Tamiflu’ nun böyle bir etkisinin olmadığını ve orijinal yayınlarda bildirilmeyen zararlı aksi tesirlerinin bulunduğunu ortaya koyuyor. A ş ı r ı k i l o, t u z , a l ko l ve s t r e s i n h i p e r t a n s i yo n a s e b e p o l u yo r Bu yan etkiler içinde baş ağrısı, bulantı, kusma var; bazı çalışmalar psikiyatrik bozukluklar ve böbrek problemleri riskini de arttığını gösteriyor. Tamiflu ve Relenza grip benzeri belirtilerin erişkinlerde plaseboya göre yarım gün kısa sürmesini sağlıyor ama Tamiflu’ nun virüsün başkalarına geçmesini ve hastaneye yatmasını önlediğine ait bir delil yok. İlaçların gribe bağlı zatürree, sinüs problemleri ve orta kulak iltihabını önlediği de belli değil.” CDC grip bölümünden Dr. Tim Uyeki de “Kombine antiviral tedaviler daha iyi ilaçlara ihtiyacımız var ama elimizde şu anda sadece bunlar bulunuyor” diyor ve ilave ediyor (4): “CDC, grip şüphesiyle veya kesin teşhisiyle hastaneye yatırılan her hastaya erken antiviral tedavi tavsiye ediyor. Hastaneye yatırılan hastalarda erken antiviral tedavinin faydasını gösteren gözleme dayalı çalışmaların sayısı artıyor.” Roche’dan itiraz var Üretici firma ise Cochrane raporundaki değerlendirmeleri kabul etmediğini belirtiyor: “Verilerimizin kalite ve doğruluğuna kesinlikle inanıyoruz. Zaten tüm dünyadan 100 ilaç düzenleyicisinin karalarından da yansıyan budur ve Tamiflu gribin önlenmesi ve tedavisinde etkili bir ilaçtır.” BMJ başyazarlarından Dr. Fione Godlee: D enizli Devlet Hastanesi İç Hastalıkları Uz. Dr. Güray Ceylan, aşırı kilo, tuz, alkol tüketimi, egzersiz yapmamak ve stresin hipertansiyona sebep olduğunu söyledi. Hipertansiyonun (büyük tansiyon) oldukça sık görülen sinsi bir hastalık olduğunu, Türkiye’de her 3 kişiden birinde hipertansiyon hastalığının görüldüğünü ifade eden Ceylan, ancak hastaların yaklaşık yüzde 60’ın hastalığının farkında olmadığını belirtti. Kalbin kan pompalarken damar duvarına yaptığı basıncın tansiyon olduğunu, bu basıncın istenen değerlerin üzerinde olmasının da hipertansiyon olarak adlandırıldığını belirten Ceylan, “Kan basıncı sistolik (büyük tansiyon) ve diyastolik (küçük tansiyon) olmak üzere 2 değerden oluşmaktadır. Genel olarak normal kabul edilen değerler sistolik için 12, diyastolik için 8’dir. Normal şartlarda sürekli kan basıncı 12/8’in üzerinde olan kişiler hipertansiyon hastalığı adayı kabul edilir. Farklı iki günde en az iki kez yapılan ölçümlerde 18 yaşını geçmiş erişkin bir bireyde büyük tansiyonun 14 ve üzerinde ya da küçük tansiyonun 9 ve üzerinde olmasına hipertansiyon (yüksek tansiyon) adı verilmektedir. Tansiyon ölçülürken doğru sonuçların alınması için de ölçüm yapmadan en az 5 -10 dakika dinlenmiş ve son yarım saat içerisinde çay, kahve ve sigara tüketmemiş olması önemlidir.” dedi. İleri yaş, anne ya da babada hipertansiyon varlığı, aşırı kilo, tuz, alkol tüketimi, egzersiz yapmamak, bazı ilaçlar ve stresin hipertansiyon için risk faktörleri arasında yer aldığını vurgulayan Ceylan, “Hipertansiyon, damar sertliği kalp hastalıkları, felç, böbrek hastalıkları ve görme kaybı gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Ancak kan basıncı istenen sınırlarda tutulursa bu rahatsızlıklar önlenebilir. Yüksek tansiyon hiçbir belirti vermeden tesadüfen yapılan bir ölçümle tespit edilebileceği gibi, baş ve boyun ağrısı, kulak çınlaması, göz kararması, baş dönmesi, burun kanaması gibi belirtilerle de ortaya çıkabilir.” diye konuştu. Yaş ve cinsiyete göre hipertansiyon tedavinin şekillendirildiğini anlatan Ceylan, şu tavsiyelerde bulundu: “Günümüzde çok çeşitli grupta ve farklı mekanizmalar ile kan basıncı kontrolü sağlayan ilaçlar mevcuttur. Hipertansiyon tanısı konduktan ve gerekli tetkikler yapıldıktan sonra hastanın yaşı, cinsiyeti, eşlik eden hastalığı ve kan basıncı yüksekliğinin derecesine göre takip eden hekim tarafından tedavi belirlenir ve istenen kan basıncı düzeyine ulaşana dek kontrollere devam edilmelidir. Bir başkası için iyi ve uygun olan bir tansiyon ilacı sizin için uygun olmayabilir. Doktorunuza danışmadan başkasının ilacını kullanmayınız. Bunun yanında bazı yaşam tarzı değişiklikleri de yapılmalıdır. Bunlar arasında ideal kiloya ulaşılması, sigara ve alkolden uzak durulması, tuz tüketiminin azaltılması, bol kalorili ve yağ oranı yüksek gıdaların azaltılması sayılabilir. Bu sayede hipertansiyonu kontrol altına alabiliriz.” CİHAN Göz rahatsızlığının sebebi alerji olabilir “Bu değerlendirme raporu, daha önce yayınlanmayan ve hatta bakılmasına bile müsaade edilmeyen klinik verilere ulaşma ve bunları kullanmak için yapılan birkaç senelik bir çabanın sonucudur. zel Medicabil Hastanesi, Sağlık Okulu programı kapsamında ‘Alerji’ Ö konusunu, hasta ve hasta yakınlarının katılımıyla ele aldı. Özel Medicabil Hastanesi’nde gerçekleştirilen etkinlikte Dermatoloji (Cildiye) Uzmanı Dr. Birsen Ergus, alerji konusunda kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Gelecekte, özellikle kitlesel ölçekte ilaç satın alınması ve kullanılması öz konusu olduğunda yayınlanmış ve yayınlanmamış delillerin tümü birden esas alınarak karar verilmelidir. Kullanılan ilaçların tümü için klinik verilerin tamamına ihtiyaç vardır.” Sunumun ardından katılımcıların konuya ilişkin sorularını cevaplandıran Dr. Birsen Ergus, alerjinin özellikle oluşmuş genel kanı nedeniyle çoğu zaman fark edilemediğini ve başka rahatsızlıklarla karıştırıldığını vurguladı. Gelelim neticeye Bu rapor, üretici firmanın onlarca araştırmanın verilerini tüm ısrarlara karşılık senelerce neden açıklamadığını net olarak ortaya koyuyor. İçinde bulunduğumuz bahar döneminin alerji mevsimi olması ve gelen şikâyetlerin artması sonucu konunun işlenmek üzere ele alındığını belirten Dr. Ergus, şunları dile getirdi: “Konuya yönelik hem hastalar hem de hasta yakın- Bu rapor, Tamiflu’ nun iddia edildiği gibi çok etkili ve zararsız bir ilaç olduğunu doğrulamıyor. Bu rapor, milyarlarca doların boşa harcandığını gösteriyor. Continue reading below… larında bir bilinçlendirme sağlamak amacıyla bu eğitimi gerçekleştirdik. Eğitimimizde solunumsal, besinsel, ilaç alerjileri hakkında bilinçlendirme yaptık. Tanı koyma ve alerjiyle mücadele etme yollarını öğrettik. Eğitimlerimiz halkımız tarafından takip ediliyor ve kendi hastalarımızın dışında da oldukça ilgili bir katılım sağlandı. Bu noktada insanımızda ciddi bir bilinçlenme gözlemlenebiliyor. Grip, göz rahatsızlığı gibi düşünülen olguların çoğunun alerjiyle ilgili olabileceği konusunda bu eğitim sonrasında bir fikir oluştu. Alerji testlerinin yapılma zamanı ve herkese yapılamayacağı konusunda ve alerjiden koruyucu yöntemleri katılımcılarımızla paylaştık.” CİHAN Yapılan son değerlendirmelere göre; Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu'nun batısı, Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz'in iç kesimleri, Doğu Anadolu ile Adana, Osmaniye, Kahramanmaraş, Tokat, Sivas, Gaziantep, Kilis, Adıyaman, Siirt çevreleri ve Diyarbakır'ın kuzey kesimlerinin aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; Muğla kıyıları, Antalya'nın kuzey ve batı ilçeleri ile Isparta ve Burdur'un güney kesimlerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre hava sıcaklığı batı bölgelerde 3 ila 5 derece azalacak. Rüzgarın genellikle güney ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Ege, İç Anadolu ve Akdeniz'de yer yer kuvvetlice (30-50 km/s) esmesi bekleniyor. Bazı illerimizde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinde aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 20. İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, akşam saatlerine kadar aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 19. İzmir: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 19. Adana: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 25. Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, kuzey ve batı kesimlerinde yer yer kuvvetli olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 20. Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, bu sabah saatlerinde kıyıları yer yer sisli 21. Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu 20. Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, akşam saatlerine kadar aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 16. Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, kuzey kesimleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 24 ANKARA İS TAN BUL Bugün 19 Nisan Cumartesi 17 Rüzgar 14 10 Bugün 19 Nisan Cumartesi Nem %63 19 Rüzgar 13 1 AN TAL YA İZ MİR Bugün 19 Nisan Cumartesi Nem % 76 20 Rüzgar 22 14 Bugün 19 Nisan Cumartesi Nem % 96 19 Rüzgar 20 11 Nem % 72 19 NİSAN 2014 Turizm HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Bursa’nın hedefi yılda 5 milyon turist B ursa’da, 38. liklerle kutlanıyor. Kültür Turizm Müdürü Ahmet Gedik, Bursa’da 5 milyon turist ağırlamayı hedeflediklerini söyledi. Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinlikler çerçevesinde Tophane’de Saltanat Kapı önünden Yeşil Türbe’ye kadar kortej yürüyüşü yapıldı. Yürüyüşe turizm otelcilik öğrencilerinin yanı sıra vatandaşlar da ilgi gösterdi. Güzergah boyunca mehter takımı ve kılıç kalkan ekipleri gösteri sundu. Heykel’de Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının ardından yoluna devam eden yürüyüş, Yeşil Türbe önünde sona erdi. Burada, Bando ve Mehter Takımı konserlerinin yanı sıra, 1326 Osmanlı kılıç-kalkan ekibi gösteri sundu. Ayrıca halk oyunları ve Turizm otelcilik liselerinin defilesi ilgiyle izlendi. Kültür Turizm Müdürü Ahmet Gedik, bir hafta boyunca şehir gelende çeşitli etkinlikler yaparak Turizm Haftası'nı kutlayacaklarını söyledi. Bursa’ya gelen turist sayısında düzenli bir artış olduğunu dile getiren Gedik, 2023 yılına kadar 5 milyon turiste şehirde ağırlamak istediklerini kaydetti. Geçen sene 2 milyon civarında yerli turist, 750 bine yakın da yabancı turist geldiğini dile getiren Gedik, önceki yıllarda Almanya’dan çok turist geldiğini, son 2 yıldır ise Arap turistlerin yoğunlukta olduğunu sözlerine CİHAN ekledi. Çinli turistler, şemşiye eşliğinde tarihi ören yerlerini ziyaret ediyor S i va s t u r i z m d e n ye t e r i n c e p a y a l a m ı yo r T urizm Haftası nedeniyle Sivas’ta tören düzenledi. Törenlerde yapılan konuşmalarda Balıklı Kaplıca gibi dünyada örneği olmayan kaplıcası bulunan Sivas’ın turizmden yeteri kadar faydalanamadığı ifade edildi. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü tarafından Atatürk anıtına çelenk sunulmasıyla başlayan Turizm Haftası etkinlikleri, Yukarı Kızılırmak Kültür ve Doğa Yolu fotoğraf Sergisinin açılışı ile devam etti. Atatürk Kültür Merkezi'nde ise Turizm Haftası’nın açılışı nedeniyle tören düzenlendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından konuşan Vali Alim Barut, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait zengin mimari eserleriyle dikkat çeken Sivas’ta şehir merkezinin adeta bir açık hava müzesi görünümünde olduğuna değinerek, “Bu eserler kent meydanında birbirlerine yakın mesafelerde yer almaktadırlar. Doğal güzellikleriyle de dikkat çeken ilimiz Gürün Gökpınar Gölü, Gemerek Sızır Şelalesi, Koyulhisar Eğriçimen Yaylası ve Soğuk Çermik, Sıcak Çermik, Balıklı Kaplıca’da turizm açısından değerlendirilmesi gereken mekânlardır.” şeklinde konuştu. Turizmin tüm alt başlıklarının bulunduğu Sivas’ta, özellikle sağlık turizmi başta olmak üzere kültür, kış, doğa, flora, fauna ve inanç turizm gibi alternatif faaliyet alanları da ön plana çıktığını kaydeden Vali Barut, şunları söyledi: “Yıldız dağı Kış Sporları Turizm Merkezi, Sıcak Çermik Termal Tesisleri, Kangal Kalkım Kaplıcaları yapımı ile ilgili çalışmalar devam etmekte olup, en kısa sürede turizm sektörüne kazandırılacak ve bu vesile ile İlimiz turizm sektöründe söz sahibi şehirler arasında yer alacaktır.” Belediye Başkanı Sami Aydın ise Sivas’ın turizmden istenilen pastayı alamadığını belirterek, “Potansiyelimiz var, bu anlamda çok ciddi adımlar atabiliriz. Kaplıca potansiyeli açısından Balıklı Kaplıca dünyada tek, ancak biz bunu yeteri kadar hem şehrimizin tanıtımına ve turizmine sunmuş değiliz. Sıcak Çermik ile ilgili de çok büyük yatırımlar yapmamız gerekiyor.” dedi. Cumhuriyet Üniversitesi Rektör Yardımcısı ise D ünyaca ünlü Antalya Side Antik Kent'in Turizm Haftası onur konukları Çinli turistler oldu. Kültür ve arkeoloji turizmi kapsamında Çinli turistler, 2 bin yılık Apollon Tapınağı'nı ziyaret etti. üniversitesinin 45 bin öğrencisi ve 3 bin 500 akademik personeliyle Sivas’ın önemli turizm potansiyellerinden birini oluşturduğunu söyleyerek, turizmin geliştirilmesi için herkese görevler düştüğünü kaydetti. Halk oyunları gösterisinin ardından Kültür ve Turizm İl Müdürü Kadir Pürlü de, Sivas turizminin dışa açılabilmesi amacıyla başlatılan Yukarı Kızılırmak Kültür ve Doğa Yolu Projesi ile ilgili bilgi verdi. Pürlü, dünyada kültür yolu doğa yürüyüşlerinin revaçta olduğunu anlatarak Sivas’ın tanıtımına katkı sunmak amacıyla Yukarı Kızılırmak projesini hazırladıklarını ifade etti. Çok kapsamlı olan projenin tüm kurumları ve sivil toplum kuruluşlarını ilgilendirdiğini dile getiren Kadir Pürlü, dünya standartlarında bu projesinin tescili alındığında Sivas’ın çok büyük turist potansiyeli kazanacağını sözlerine ekledi. Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Halid Karakoç, yılda 275 bin yerli ve yabancı turistin geldiği Sivas’ın İç Anadolu bölgesinde 6. sırada yer CİHAN aldığını ifade etti. Çinli turistler, Avrupalı turistler gibi güneşte yanmaya bağlı bronzlaşmayı sevmiyor. Tenlerinin beyaz kalması için kültür turlarında ellerinde şemsiyeyi eksik etmiyor. Çinli turistlere, Apollon Tapınağı ve tapınaklar bölgesinde yapılan restorasyon çalışması hakkında bilgi sahibi oldu. LTV Turizm Seyahat Acentesi Çince Turist Rehberi ve Kültür Turizmi Uzmanı Yarkın Teslina, Apollon Tapınağı önünde yaptığı açıklamada, Çinli turistlerin yüzde 99'nun Türkiye'ye kültür ve arkeolojik varlıkları tanımaya yönelik tatil yaptıklarını söyledi. Çinli turistlerin, kültürel varlıkları tanımada 9-14 günlük Anadolu turuna çıktıklarını belirten Teslina, bunlardan birininde Side Antik Kent olduğunu haftada 200 Çinliyi Antalya'nın tarihi ören yerlerinde tura çıkardıklarını kaydetti. Teslina, "Çinli turistler kültür turizminde başka bir turizm konseptine ilgi göstermiyor. Kültür turlarında tenlerinin yanmaması içinde sürekli şemsiye kullanılır. Çinli turistler, Avrupalı turistler gibi güneş altında yanarak bronzlaşmayı sevmiyor. Beyaz tenli olmayı seviyor. " ifadesini kullandı. Teslina, Antalya'ya 40 bin Çinli turist ortalama 9 günlük tatile çıktığını söyledi. CİHAN UNESCO'ya giren Mesir Macunu Festivali 474. defa düzenlenecek Güvercinkayası kazısı ile 7 bin yıl öncesi bilgilere ulaşılıyor N evşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Arkeoloji Kulübü tarafından ‘Orta Anadolu’da Tarih Öncesi Araştırmaları ve Güvercinkayası’ konulu konferans düzenlendi. G eçen yıl UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne giren Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali’nin bu yıl 474.’sü düzenlenecek. Türk kültürünün en önemli miraslarından, bu sene 22-27 Nisan arasında yapılacak festivalin programı açıklandı. Bütçesi yaklaşık 1 milyon 500 bin olan festivalde, 27 Nisan Pazar günü Sultan Camisi kubbe ve minarelerinden 5 ton mesir saçılacak. Festival kapsamında Rafet El Roman, Sertap Erener ve Gülben Ergen konser verecek. 13 lerini belirterek, “Mesirin insan sağlığına olan katkılarıyla ilgili bilimsel paneller düzenlenecek. İkinci yenilikse spor alanında olacak. Bu yıl ilk defa Uluslararası Manisa Mesir Tenis Cup turnuvası düzenlenecek. Ünlü sanatçı ve raket Hülya Avşar da Manisa’da tenis oynayacak.” dedi. Başkan Ergün ise bu yıl festivalde Manisalı çocukların unutulmadığını söyledi. "Eller havaya, eller şifaya" sloganıyla düzenlenen program için Belediye Kültür Merkezi Meclis Salonu'nda tanıtım toplantısı düzenlendi. 23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarına denk gelen gün için özel bir program hazırladıklarını ifade ederek, “Bu yıl festivalimize katılan Manisalı çocuklar için 'Şirinler' çocuk oyunu, Cumhuriyet Meydanı'nda sahnelenecek. 7’den 70’e mesir festivalinin her yaş ve kesime hitap etmesi için böyle bir program hazırladık.” diye konuştu. Vali Abdurrahman Savaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, İl Kültür ve Turizm Müdürü Erdinç Karaköse, Manisa’yı Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık ile festival düzenleme komitesi üyelerinin katıldığı toplantıda, altı gün sürecek program hakkında bilgi verildi. Vali Savaş, bu yıl festivale iki yenilik ekledik- Ergün ayrıca 22 Nisan günü Cumhuriyet Meydanı'nda Rafet El Roman, Ezo ve Yusuf Güney, 24 Nisan günü Sertap Erener ve 26 Nisan günü Gülben Ergen’in halk konseri vereceğini bildirdi. Dernek Başkanı Tanık da 27 Nisan Pazar günü Sultan Camisi kubbe ve minarelerinden saçılmak üzere 5 ton mesir macununun hazırlandığını bildirdi. Tanık, “Manisa’nın tanıtımında en büyük pay mesire aittir. Mesiri bütün Manisa’nın, bütün Türkiye’nin sahiplenmesini istiyoruz. Manisa’nın marka şehir olmasında mesir festivalinin rolü büyüktür.” dedi. MESİR MACUNU Merkez Efendi'nin 41 çeşit baharattan yaptığı mesir macunuyla sağlığına kavuşan Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi ve Yavuz Sultan Selim'in eşi Hafsa Sultan'ın emriyle halka dağıtılması gelenek haline gelen mesir macununa zencefil, zulumba, kremtartar, kişniş, kebabiye, havlıcan, Hindistan cevizi, anason, yeni bahar, hıyarşembe, çam sakızı, zafiran, tarçın, udülkahır, çöpçini, hardal, eskir, karanfil, çivit, meyan balı, tiryak, sarıhalile, raziyane, kimyon, zerdeçal, tarçın çiçeği, karabiber, çörek otu, darıfülfül, ravent, limon tuzu, kakule, şamlı, vanilya, şeker, günbalı, Hindistan çiçeği, limon kabuğu, galanda, tekemercini tohumu ve portakal kabuğu koyuluyor. Mesirin, en ağır hastalıklara dahi şifa olduğuna inanılıyor. CİHAN Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonunda akademik ve idari personel ile Arkeoloji Bölümü öğrencilerinin dinleyici olarak hazır bulunduğu konferansa; İstanbul Üniversitesi Prehistorya Ana Bilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. F. Sevil Gülçur konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. F. Sevil Gülçur, 1996 yılında kazı çalışmalarına başlanılan Güvercinkayası’nı kurtarma çalışmalarının T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Üniversitesi Prehistorya Ana Bilim Dalı adına kendisinin başkanlığında devam ettiğini söyledi. Güvercinkayası’na yönelik katılımcıları bilgilendiren Prof. Dr. F. Sevil Gülçur, “Günümüzden yaklaşık 7 bin yıl öncesine tarihlenen bu yerleşme, Avrupa’yı boydan boya kat ederek Anadolu üzerinden Kudüs’e yönelen Hıristiyan Hacı Yolu üzerindedir. Güvercinkayası’nda mimari öğeler bir tasarım ürünüdür. Üzerine oturduğu kayalığın doğal yapısına göre biçimlenen yapı adaları, savunma sistemi ve kiler bölmesi, silo, ocak gibi konut içi mimari unsurlarıyla 500 yıllık kesintisiz bir kültür evresini yansıtmaktadır” dedi. Güvercinkayası çalışmalarının yapılmasındaki amacın çevresinde yer alan kültür varlıklarıyla birlikte koruma altına alabilmek ve kültür ve turizm sektörüne kazandırmak olduğunu Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Üniversitesi Prehistorya Ana Bilim Dalı tarafından 1996 yılında başlatılan Güvercinkayası Kazısı ile Orta Kalkolitik döneme tarihlenen (kal. C14 M.Ö. 52004750) kentleşme öncesinin, sosyoekonomik ve sosyopolitik devinimleri hakkında önemli verilere ulaşılıyor. söyleyen Gülçur, “Demirci Kasabası’nda yer alan kazı araştırma merkezinin bahçesinde inşasına başlanan Güvercinkayası ev modelleri, iç donanımıyla tamamlanıp bir ziyaret merkezi haline getirilmesi ve turizme katkı sağlanması amaçlanmaktadır. Bunların yanı sıra kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel kültür öğelerini belgelemek ve gelecek nesillere aktarabilmek için etnoarkeoloji ve sözlü tarih çalışmaları da yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalarda yerel halkla kurulan ilişkiler yol gösterici olmuş, çalışmalar ekibin bilgi ve deneyimiyle birleşince süreklilik ve başarı göstermiştir” diye konuştu. Sorucevap bölümünün ardından Prof. Dr. F. Sevil Gülçur’a teşekkür belgesi ve plaket takdim edildi. CİHAN 14 Magazin-Tv 19 NİSAN 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Hürrem ölüm döşeğinde UHTEŞEM Yüzyıl’da sona M yaklaştıkça ölümler de kapıyı çalmaya başladı. Dizinin en son yayınlanan bölümünün ardından Hürrem Sultan’ı ölüm döşeğinde gösteren tanıtımlar yayınlandı. Kanuni’nin amansız bir hastalığa yakalanan Hürrem’in başucunda göründüğü tanıtımdaki, “Ben Hürrem; ölüm benim adımı söylüyor. Dönüp bakıyorum arkama... Bir tek aşk; bütün hayata mana bulan...” sözleri dikkat çekti.HABER MERKEZİ ‘Aramızda görmek isteriz’ U yıl 14’üncüsü B düzenlenen TED & Doğtaş Hülya Cup Senyör Tenis Turnuvası, geçtiğimiz pazar günü şampiyon olan tenisçilere kupalarının verilmesiyle sona erdi. Her yıl katılımın artması, turnuvadan elde edilen gelirle verilen tenis burslarının yanı sıra üniversite öğrencilerine eğitim bursu da verilmeye başlanması Hülya Avşar’ı oldukça mutlu etmişti. ‘BAKANIN İLGİSİ İTİCİ GÜÇ OLDU’ Ödül töreninde aldığı bir telgraf Hülya Avşar’ın mutluluğa mutluluk kattı. Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, tenise bulunduğu katkılardan ve adına düzenlenen turnuvadan burs verilmesinden dolayı teşekkür ederek Avşar’ı kutladı. İlk kez bir bakanın kutladığı sanatçı, Kılıç’ın telgrafına oldukça şaşırarak “Şimdiki Spor Bakanı’mız galiba farklı” yorumunu yaptı Hülya Avşar, “Yeni gelen Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın Hülya Cup’a gösterdiği ilgiden ve sevgiden dolayı teşekkür ediyorum. k u t l o k a y a r i l n i 30 b HU Yağtu’yla A boşanan Cem Yılmaz, Levent’teki evinin dekorasyonunu yeniliyor. İşe oturma grubundan başlayan Yılmaz, önceki gün Etiler’de İtalyan mobilya satan bir mağazadan yaklaşık 1 saat evine uygun koltuk baktı. Ünlü komedyen alışverişin sonunda, beğendiği 30 bin liralık koltuğu satın aldı. Evi için başka eşyalar da seçen Cem Yılmaz, 1 saatlik alışverişin sonunda koltukla beraber toplam 50 bin lira ödeyerek mağazadan ayrıldı.HABER MERKEZİ Arda Turan'a sürpriz misafir rda Turan, geçen hafta A Madrid'deki evinde, adının birlikte anıldığı Aslıhan Doğan'ı misafir etti. Doğan'ı, kardeşinin paylaştığı İspanya fotoğrafları ele verdi. Aslıhan, ardından Atletico Madrid forması giyip salı günü oynanan AtleticoBarcelona maçını izledi. Aslıhan'ın kardeşi, Arda'nın oynamadığı maçta çektirdikleri hatıra fotoğraflarını Instagram'da paylaştı.HABER MERKEZİ Sayın Kılıç, teşekkürlerini ileterek beni, turnuvayı organize edenleri ve 1100 katılımcıyı onurlandırdı. Ondan da önemlisi tenis, çocuklar ve gençler için yapmaya çalıştıklarımızın devlet nezdinde değer görmesi daha çok gence katkıda bulunma adına bizler için itici bir güç oldu. Dilerim bir sonraki turnuvada Sayın Kılıç’ı aramızda görebiliriz” dedi. HABER MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 07:25Yerden Yüksek 08:50Gönül Hırsızı 10:45Yeni Zamanlar 11:40İyi Şeyler 11:55Aklı Selim 13:00Haber 13:15Spor 13:18Hava Durumu 13:25Savaşta Barışta Türk Ordusu 13:55Orduspor - TKİ Tavşanlı Linyitspor 16:00Gezelim Görelim 16:45Yerli Dizi 19:00Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 19:55Osmanlı Tokadı 04:05Comedya 05:30Aramızda Kalsın 07:00Flashpoint 08:00Güneri Cıvaoğlu ile Şeffaf Oda 12:00Gülhan'ın Galaksi Rehberi 14:30Aramızda Kalsın 16:30Comedya 19:15Komedi Dükkanı 06:10Evlerden Biri 07:00Yalancı Yarim 08:00Acemi Cadı 10:00Nedir Ne Değildir 12:00Ne Güzel Evim 13:00İnan Bana 14:00Akasya Durağı 16:30 Dizi 19:00Star Haber 20:00 Survivor 23:30Kim O! 05:00Geniş Aile 07:30Akasya Durağı 08:00Çok Güzel Hareketler Bunlar 09:50Magazin D 16:00Ben Bilmem Eşim Bilir 19:00Kanal D Ana Haber 20:00Arka Sokaklar 23:00Galip Derviş 06:00Kıskanç Kadın 07:30Cennet Mahallesi 09:00Winx Club and Poppixie 10:00Cumartesi Sürprizi 12:45Lezzet Haritası 13:45Ev Kuşu 14:45Dizi 17:00Shrek 3 19:00Show Ana Haber 19:45Fatih Harbiye 22:45Her Sevda Bir Veda 05:30Adanalı 07:00Çocuklar Duymasın 08:45Adanalı 10:40Selena 12:30Kapanmadan Kazan 14:00Dizi 16:30Dizi 19:00ATV Ana Haber 20:00Bugünün Saraylısı 00:35Taşıyıcı 01:25 Elveda Rumeli 00:00Kusursuz Kurban 01:50Kartal Göz 03:40Ana Haber 04:50Dudaktan Kalbe 06:10Dolu Dolu Anadolu 07:00Gak Guk 08:30Burada Ne Yenir? 09:30Dünyayı Geziyorum 11:10Ne Var Ne Yok 11:50Gak Guk 13:15Gör Düğün Gibi 14:30 2. Sayfa 16:15Dolu Dolu Anadolu 18:00Sıcak Gündem 18:15Ana Haber 19:20Spor Bülteni 19:40Annapolis 21:45 Bıçağın İki Yüzü 2 07:00Süper Kahraman 08:45Tapınaktaki Hazine 2 10:15Music Box 10:45Fırıldak Ailesi 11:45Ön Sıralar 13:45Ah Biz Kadınlar 14:45Music Box 15:15Donanım Haber 16:40Fırıldak Ailesi 17:45Trend Topic 18:15Ray Mears İle Hayatta Kalmak 10:35Ekonomi Piyasalar 10:40Spor 10:50 2 Dakikada Bilim 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Seçim Aktüel 11:45Spor 11:55Hava Durumu 12:00Haber Merkezi 12:10Ekonomi Piyasalar 12:15Spor 12:25Ekonomi Notları 12:35Spor Aktüel 12:55Hava Durumu 13:00Öğle Bülteni 13:50Ekonomi Grafik 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 05:45Mike ve Molly 06:30Two And a Half Men 07:00Geri Sayım 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:30Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00Kapanışa Doğru 16:45Cnbc-e.com'da Bugün 17:00Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Avatar 18:30Penguins of Madagascar 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 05:45Sana Bir Sır Vereceğim 07:30Murat Güloğlu İle Çalar Saat 09:45Fox İzliyoruz 10:00 Doktorlar 11:45Çocuklar Duymasın 14:15Benim Hala Umudum Var 16:15O Hayat Benim 18:30FOX Ana Haber 19:45Kaç Para Kaç 21:30 Müzede Bir Gece 2 23:45Kaç Para Kaç 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi 19 NİSAN 2014 Spor HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Trabzonspor, Erciyes engelini kayıpsız aşmak istiyor Körüstan: Fenerbahçe şampiyon olacak, Galatasaray kupa alacak Trabzonspor, Süper Lig’in 30. haftasında bugün dep lasmandaki Kayseri Erciyesspor maçı için bu şehre gitti. 7 Bursaspor Başkanı Erkan Körüstan, Futbol Federasyonu yönetimini ağır bir dille eleştirdi. önemli eksikle Kayseri’ye giden bordo-mavililer, ligde tutunma mücadelesi veren rakibiyle zorlu bir müsabaka oynayacak. Karadeniz fırtınası, Avrupa kupaları hedefinde yara almamak için Kayseri deplasmanından 3 puanla dönmek istiyor. K örüstan: “Artık her şeyi resmi yapıyorlar. Fenerbahçe şampiyon olacak, Galatasaray kupa alacak. 15 takım figüranlık yapsın. Hakem hataları olmasa 50 puanımız olurdu.” dedi. Kulüben resmi televizyonu Bursaspor TV’ye konuşan Körüstan, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Sadece Galatasaray maçında değil, sezon başından beri sıkıntılar yaşadıklarını belirten Körüstan, şöyle konuştu: “Türkiye şike süreci yaşadı. Her şey temiz olacak dediler. Artık her şeyi resmi yapıyorlar. Fenerbahçe şampiyon olacak, Galatasaray kupa alacak. 15 takım figüranlık yapsın. Hakem hataları olmasa 50 puanımız olurdu. Maça çok güzel başladık. Baskı var, seyirci var. İkinci yarı başladı penaltı olmayan pozisyonu verdi. İbrahim'in kolu kapalı. O eli nereye atacaksa? Trabzonspor, kafilesi bu önemli maç için dün saat 15.20’de özel uçakla Trabzon’dan Kayseri’ye uçtu. Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun da yer aldığı bordo-mavili kafilede, 18 futbolcu bulunuyor. Erciyes maçı kadrosu şu futbolcular bulunuyor; Onur Recep Kıvrak, Zeki Ayvaz, Emre Güral, Şahin Aygüneş, Zeki Yavru, Soner Aydoğdu, Mustafa Yumlu, Abdülkadir Özdemir, Olcan Adın, Kadir Keleş, Yusuf Erdoğan, Paulo Henrique, Alexandru Bourceanu, Adrian Mierzejewski, Jose Bosingwa, Mustafa Akbaş, Caner Osmanpaşa, Gökhan Alsan. Bordo-mavili ekipte sakatlıkları bulunan Bamba ve Özer Hurmacı ile kart cezalısı Aykut Demir, kadro dışı bırakılan Didier Zokora ve Gustavo Colman kafilede yer almadı. O kadar güzel penaltı çaldı ki. Daha eş güdüm toplantısından başladı. Maçın dördüncü hakemi orada başladı abuk sabuk konuşmaya. TFF temsilcisi sanki Galatasaray'ın avukatı bana bilet fiyatlarını soruyor. Sanane kardeşim. Kurallara uygun olarak fiyat uyguluyoruz. Türkiye Futbol Federasyonu'na tepkimiz var. Hakem maçtan önce ev sahibi takımın masörünü çağırıyor, 'Civelli'ye söyleyin atarım' diyor. Burak küfür ediyor, dönüp bakmıyor bile. Maçın 90 dakikasına bakın birçok şey bulursunuz. Böyle bir rezalet yok. Güç olarak istek olarak çok daha iyiydik. Maçtan önce söyledim İrfan hocaya. '12 kişiyle mücadele edeceğiz' dedik ama 15-16 kişiyle mücadele ettik. Türkiye Futbol Federasyonu bu işi her yerine bulaştırdı.” Körüstan, “Takımı sahadan çekmeyi düşündünüz mü?” sorusu üzerine şunları dile getirdi: “Takımı sahadan çekmek doğru değil. Mücadeleye devam etmek zorundasınız. Tepkinin de bir sınırı var. Sahadan çekseniz daha büyük şeyler olur. Önümüzdeki sene Türkiye Kupası'na katılmama sorunu olur. Biz maça çıkmadan zaten tur atlayacakları kararı verilmiş. Biz ne yaparsak yapalım önemli değil. Seyirciye de hayret ediyorum. O sahaya nasıl girmediler. Bizim gibi sakin insanlar bile çıldırdı. Futbolu yönetenlere yapıcı olacak durumumuz yok. 3 tane İstanbul takımı mı var? Bursaspor şampiyon olmadı mı? Tertemiz şampiyon oldu. Beğenmediler. 'Bize şaibeliler lazım' dediler. Her sene yaşadıklarımızı düşünün. Artarak geliyor.” Ertekin: Böyle bir fırsatı belki 40 yıl sonra yakalayamayız Kendisinin de tanıdığı hakemler olduğunu vurgulayan Körüstan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sohbet ettiğim hakemler de var. Ama maç esnasında konuşmayız. Maç biter, her şey soğur ondan sonra muhabbet ederiz. Bizim devre arasında Lütfü Arıboğan geliyor sohbet ediyor. Ne oluyor burada ya? Lütfü abi sevdiğimiz bir insandır. İyi de sohbetimiz var. Sen bir kere hakem olarak yapamazsın. Temsilci olarak da yapamazsın. Ben burada art niyet ararım. Maçtan sonra bu tepkimi dile getirdim. Ağzıma ne geliyorsa söyledim. Hakeme, "Katliam yapmaya gelmişsin" dedim. Burada Melo'ya, Burak'a nasıl sabretti bilmiyorum. Daha ilk 45 dakikada 9 kişi kalmaları lazım. Bu işi beceremiyorlar. Kesinlikle beceremiyorlar. E-Bilet'i de hepsini de yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Böyle bir lig hiç yaşandı mı? Eğitim de mi almıyor bunlar?” Balıkesirspor Teknik Direktörü İsmail Ertekin, pazar günü oynanacakları Manisaspor maçının final niteliğinde olduğunu belirterek, "Bütün şehir olarak pozitif düşünmemiz lazım. Körüstan, rakip takım taraftar bilet fiyatlarının 800 TL olması konusunda ise şunları ifade etti: “Hiç pişmanlığım yok. Bizim orada vermek istediğimiz mesaj başkaydı. Bunu anlayamadılar. 22 bin kombine zaten satmışız. Bunu satsak ne olur satmasak ne olur dedik. Tepki için fiyat koyduk. TFF'ye tepkiydi. Satılacak zaten biletimiz yoktu bizim kendi taraftarımıza. Maraton, kapalı tribün, kapalı kale arkası satılmış. Açık kale dörtte üçü satılmış. Bursa zaten bunları biliyor. Bizim doğru dürüst satılan biletimiz yok ki. Bu açıklamaların ironi olduğunu herkes anlaması lazım. Sezon başından beri neler yaşıyoruz. Basın kuruluşları da. Kongrede bir adayı destekleyen basın kuruluşu o günden bugüne kadar bize yapmadıklarını bırakmadılar. Maçtan sonra yayın yapıyorlar, Erkan Körüstan istifa etti diye. Böyle bir yayın yapılır mı. Biz zaten kongre kararı almışız. Tamamen mahsus yapıyorlar. Bunlar Bursaspor düşmanı. Kardeşim sen doğru adayı tutmadıysan ne yapalım. Kabulleneceksin. Sen bana zarar veremezsin.” Taraftarların tepkisine değinen Körüstan, “11 ay sonra değil daha kongrenin ertesinde başladı. İlk maçta 25. dakikada yönetim istifa diye bağırdılar. Bunu belli bir grup yaptı. Beni üzen öteki grupların buna müsaade etmesi. 2-3 maçtır aşırı küfür ediliyor. Ben protestoya karşı değilim. Ama küfür ediyorsan olmaz. Bana ettikleri küfürleri aynen iade ediyorum. Kendilerini anlattılar o küfürlerle. Takımın motivasyonu o kadar çok bozuluyor ki. Herkesi yedik. Antalya maçı, 1-0 öndeyiz, Daum istifa, Colin git diye bağırıyorlar. Kongre kararı almamın sebebi protestoların durması. Biz bir yola çıktık. Bursaspor Kulübü'nde kan emiciler var dedik. Özür dilerim az bile söylemişim. Biz bunlarla mücadele edeceğimizi söyledik. Burada Ertuğrul Sağlam'ın kapısını yumruklamışlar. Herkes yerini bilecek. Çünkü bu anarşinin durması lazım. Bunu meslek haline getirmişler. Etrafımdakiler etkileniyor. Benim de bir ailem var. Sadece bizim mücadelemizle olmaz. Gerçek Bursaspor taraftarının buna dur demesi lazım. Dünkü maça küfürle başladık.” diye konuştu. CİHAN 15 E n alttaki insanından en üstteki insanına kadar destek gerekiyor. Böyle bir fırsatı belki 40 yıl sonra yakalayamayız, onun için değerlendirmemiz lazım." dedi. PTT 1. Lig'de zirve mücadelesi veren Balıkesirspor, pazar günü evinde oynayacağı zorlu Manisaspor maçının hazırlıklarına devam ediyor. Kırmızlı-Beyazlı ekip, Atatürk Stadı'nda Teknik Direktör Ertekin nezaretinde antrenman yaptı. Antrenmanda sakatlıkları devam eden kaptan Muhammet Reis ve Rıza Efendioğlu, düz koşu yaptı. Ayrıca sol dizinde hafif sakatlığı bulunan tecrübeli file bekçisi Faruk Gürsoy'a buz tedavisi uygulandı. Antrenmandan önce bir açıklama yapan Ertekin, kayba tahammülü olmayan bir maç oynayacaklarını söyledi: "Kazandığımızda çok şey kazanacağımız bir maç. Bunun için tüm hazırlıklarımızı yapmaya çalışıyoruz. Sakatlıklarımız var ancak her ne olursa olsun, her şartta hafta sonu iyi konsantre olup bu maçı kazanmamız gerekiyor. Yukarı çıkma şansımızı sonraki maça taşımamız lazım. Bu tür bir maçta iyi oynamak için iyi konsantre olmak lazım. Hafta başından beri futbolcuları iyi konsantre etmeye çalışıyoruz. İnşallah her şey istediğimiz gibi olur ve bu maçı galibiyetle geçeriz." değerlendirmesinde bulundu. Sakatlıkları devam eden kaptan Teknik Sorumlu Hami Mandıralı, performanslarını yeterli bulmadığı Marc Janko ve Florent Malouda’yı da Kayseri’ye götürmedi. Mandıralı'nın kart cezalısı olan Aykut Demir'in yokluğunda savunmada Caner Osmanpaşa’ya, sakat olan Özer'in yokluğunda ise orta sahada Yusuf Erdoğan'a şans vermesi bekleniyor. Bu arada, Trabzonspor'da Kayseri Erciyesspor maçı öncesi Henrique, Zeki Yavru, Kadir Keleş, Onur Recep Kıvrak, Mustafa Yumlu, Yusuf Erdoğan, Bourceanu ve Gökhan Alsan ile maç kadrosuna alınmayan Janko ve kadro dışı bırakılan Colman olmak üzere 10 futbolcu kart sınırında bulunuyor. Bu futbolcular, Erciyes maçında forma giymeleri ve sarı kart görmeleri halinde önümüzdeki hafta oynanacak Gaziantepspor maçında forma giyemeyecek. CİHAN Muhammet ve Rıza'nın oynama ihtimalleri olduğunu belirten İsmail Ertekin, Karikari ve Ali Öztürk'ünse forma giyme ihtimallerinin az olduğunu ancak son durumun hafta sonu belli olacağını söyledi. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından bu haftadan itibaren hayata geçirilmesi planlanan elektronik bilet uygulamasına da değinen Teknik Direktör Ertekin, taraftarın bir an önce Passo Lig kartı almasını istedi. Bu kartların alınmaması halinde kulübün de yapacağı bir şey olmadığına dikkat çekerek, "Bu kartı alıp bize yardımcı olsunlar. Bu hafta seyirciye ihtiyacımız var. Bizim adımıza böyle bir uygulamanın, böylesi önemli bir maça denk gelmesi şansızlık ancak seyircimizin bu kartı alıp maça ilgi göstereceğini düşünüyorum." şeklinde konuştu. Balıkesirspor'un geçen yıl şampiyonluk yarışında yakaladığı sinerjinin bu yıl olmadığına dikkat çeken Ertekin, şöyle devam etti: "Bütün kent olarak o sinerjiyi yaratmamız gerekiyor. Bu şehirde, geçmişte son dakikalarda çok maç kaybedilerek bu tür yıkımlara uğrandığı için bu travma bir türlü atlatılamıyor. Şu anda da böyle bir travma olacağı düşünüyor. Hayal kırıklığına dayanamayacaklarını düşünüyorlar. Kötü düşünürsen, işler kötüye gider. Bütün şehir olarak pozitif düşünmemiz lazım." CİHAN Ergün: Beşiktaş-Fenerbahçe maçında taraf değiliz Galatasaray Kulübü Basın Sözcüsü Şükrü Ergün, hafta sonu oynanacak olan Beşiktaş-Fenerbahçe derbi maçında taraf tutmadıklarını çünkü iki takımında rakipleri olduğunu söyledi. R adyospor'a açıklamalarda bulunan sarı – kırmızılı kulübün basın sözcüsü Şükrü Ergün, oynadıkları Ziraat Kupası yarı final maçı ile ilgili "Bursaspor maçında ikinci yarıdaki oyuna baktığımız zaman sadece bu ligde değil, dünyada da yenemeyeceği bir takım olduğunu zannetmiyorum." yorumunda bulundu. Şükrü Ergün, "Bursaspor yönetiminin, taraftarımıza uyguladığı 800 TL'lik bilet fiyatının bir standardı falan yok. Okuduğuma göre federasyondan da ceza görmüşlerdi. Aynı kategorideki biletleri kendi taraftarlarına çok ucuz fiyatla satmışlar. Bir misafir takım taraftarına fahiş fiyatla bilet satmak, siz buraya gelmeyin, biz sizi burada istemiyoruz demek olur. Ama biz isteğimiz sonucu aldık. Yani plan işlemedi." şeklinde konuştu. Sarı – kırmızılı yönetici, Beşiktaş - Fenerbahçe derbisinde iki takımdan birinin kazanmasını isteyip istemediği yönündeki soruya, "Biz kendi işimize bakıyoruz. İkisi de bizim rakibimiz; ikisinden bir tanesini desteklememiz söz konusu olamaz. Biz başkalarının yapacağı çabalarla değil, kendi çabalarımızla hedefimize ulaşırız." diye cevap verdi. Burak Yılmaz ve Selçuk İnan ile sözleşme uzatılacak mı? sorusu üzerine ise Ergün, şu cevabı verdi: "Önümüzdeki hafta görürüz, ama onlar bizim çocuklarımız. Galatasaray kendileriyle çok daha uzun erimde çalışmak ister." Mancini konusunda ise Şükrü Ergün, "Galatasaray çapında bir kulüp sezonda bir hoca değiştirmez. Değiştirmemelidir." dedi. Kadınlar basketboldaki Avrupa Kupası zaferinden sonra, Fenerbahçe'nin kutlamaya davet edilmesini dostluk adımı olarak niteleyen Ergün, "Seni sonunda bütün şampiyonlukları kazanan amatör branşlarla bir kutlama yapma önerimiz var. Umarım pozitif bir cevap alırız. Bu da tarihte bir ilk olarak gerçekleşmiş olur." şeklinde konuştu. Drogba'nın sakatlığıyla ilgili olarak kulüp doktoruyla görüştüğünü ifade eden Galatasaray’ın basın sözcüsü, "Şu anda durumu iyi; ama tam performansıyla oynayabilecek duruma gelip gelmeyeceği yarın (bugün) netlik kazanacak." diye konuştu. Kasımpaşa maçının sadece kadın ve çocuklar önünde oynanacak olmasına da değinen Ergün, "TFF'nin bu ceza uygulaması konusunda bir şey demeyeceğim. Galatasaray kadın, erkek, çocuk taraftarı yok. Bir tek taraftarı var. Üstelik bir takımı cezalandırırken, kadınlara ve çocuklara açık maç uygulaması yapmak çok ciddi bir hakarettir. Biz bunun parçası olmak istemiyoruz. Ben şahsen kaldıramıyorum. Etik olarak böyle bir şey bana bile ağır geliyor. Biz size ceza veriyoruz. Kadınlar size seyretsin de görün, alın boyunuzun ölçüsünü demek gibi bir şey. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Kadın seyirciler de nasıl bu uygulamaya prim veriyorlar. Gidip bu karşılaşmayı izliyorlar anlamıyorum. Ben kadın olsam ayağımı atmam o stada." diyerek sözlerini tamamladı. CİHAN onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 19 NİSAN 2014 Cumartesi KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net S &P'DEN gelişmekte olan ülkelere uyarı Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, ABD Merkez Bankası’nın varlık alımını azaltma programının, gelişmekte olan ekonomilerin bankacılık sistemleri üzerinde olumsuz etkileri olacağını bildirdi. NiHAi HEDEF SERBEST TiCARETi OLUŞTURMAK Kalkınma Bakanı Yılmaz, İran ile tarife dışı engelleri azaltmaya dönük ticaretin kolaylaştırılmasını öngören bir anlaşmanın çalışmalarına başladıklarını belirterek, nihai hedefin serbest ticareti oluşturmak olduğunu söyledi. evdet Yılmaz, Tahran’da gerçekleştirilen Türkiye-İran İş Forumu’nun açılışında yaptığı konuşmada, İran’da yeni yılın başlangıcı olan Nevruz Bayramı'na işaret ederek, "Yeni yılın Türkiye ve İran ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcına vesile olmasını diliyorum" dedi.İran Ticaret Odası'nda yapılan foruma gösterilen ilgi ve katılımdan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Yılmaz, "Salonu dolduran Türk ve İranlı iş adamları ve iş kadınlarını gördükten sonra geleceğe dair ümitvar olmamızın sağlam bir zemine sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Asıl iş, sizlere yani iş dünyasına düşüyor. Bize düşen görev sizin için uygun zemini oluşturmak. Ancak asıl hedefleri uygulayacak olan sizlersiniz" diye konuştu. "Karma ekonomi komisyonu toplantısı yeni hükümetle yaptığımız ilk toplantı. Bu anlamda Sayın Ruhani hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında son derece önemli bir doküman ve yol haritası niteliğinde. Sayın Ruhani’nin Türkiye’ye ziyareti öncesinde yaptığımız bu anlaşmaların bu ziyareti de çok daha verimli hale getireceğine yürekten inanıyorum. Sayın Başbakanımızın geçen ocak ayında İran’a yaptığı ziyarette de çok önemli, çok değerli anlaşmalar yapıldı. Yeni hükümetle 30 milyar dolarlık ticaret hedefimiz teyit edildi. Biz Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında hükümet olduğumuz günden bu yana şuna yürekten inanıyoruz ki komşularıyla ticaret yapmayan bir ülkenin kalkınması mümkün değildir. Bütün dünya ile ticaret yapmak durumundayız ama komşularla olan ticaret öncelikli olmalıdır. İktidara geldiğimiz 2002 yılında Türkiye ile İran’ın ticaret hacmi sadece 1,2 milyar dolardı. 2012 yılında en yüksek seviyesine geldi ve 22 milyar dolara kadar çıktı. Geçen yıl maalesef bir miktar geriledi ve 14,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. İran’a yönelik haksız olduğunu düşündüğümüz ambargoların ve yaptırımların bunda etkisi büyük. Sayın Ruhani hükümetinin uluslararası inisiyatif ile birlikte sorunlar diyalog yöntemi ile aşılacaktır inşallah ve yeni bir döneme girilecek. Şu noktanın da altını çizmek isterim, zor zamanlarında Türkiye dost ve komşu ülke İran’ın yanında oldu, bu geniş zamanlarında da yanında olmaya devam edecek. Bu kapsamda geçen ocak ayında imzal- U Raporda, Türk bankacılık sisteminin dış borçlanmaya bağımlılığına işaret edilirken, "Biz Fed’in tahvil alımını azaltmasının, bazı gelişmekte olan ekonomileri,bankacılık sistemlerini ya doğrudan küresel likiditenin azalması sonucunda ya da dolaylı olarak ekonomik büyümenin azalmasıyla vurmasını tahmin ediyoruz. İncelediğimiz 7 bankacılık sisteminde, Türkiye ve daha az olmakla birlikte Güney Afrika en hassas durumda" değerlendirmesi yapıldı.Raporda, diğer gelişmekte olan ekonomilerin bankacılık sistemlerine ilişkin şu görüşler yer aldı: "Brezilya bankacılık sistemi, ülke ekonomisinin yavaşlamasından dolaylı olarak etkilenme olasılığına sahip. Şili, Hindistan, Endonezya ve Peru’daki bankacılık sisteminin, parasal genişlemenin olumsuz etkilerine, görece daha dirençli olmasını bekliyoruz."Raporun Türkiye'ye ilişkin değerlendirme kısmında ise şu ifadelere yer verildi: C Başkent Tahran’da dün başlayan Karma Ekonomi Komisyonu (KEK) 24. Dönem toplantılarının asıl amacının Türkiye ve İran arasındaki ekonomik ilişkileri daha üst bir seviyeye çıkarmak olduğunu dile getiren Kalkınma Bakanı Yılmaz, şunları kaydetti: luslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) varlık alımını azaltma programının, gelişmekte olan ekonomilerin bankacılık sistemleri üzerinde olumsuz etkileri olacağını bildirdi. S&P’nin "Gelişmekte olan piyasalarda Fed’in tahvil alımını azaltmasında en çok hangi bankacılık sistemi etkilenir" başlıklı değerlendirme raporunda, "Brezilya, Şili, Hindistan, Endonezya, Peru, Güney Afrika ve Türkiye"den oluşan 7 ülkenin bankacılık sistemleri ele alındı. "İncelediğimiz 7 bankacılık sisteminde, finansmanın başlıca kaynağı olarak mevduata olan gereksinime baktık. Fakat Türkiye ve Perubankacılık sisteminin, dış finansman ihtiyacı açısından grubun geri kalanında ayrıştığını gözlemledik. Geçen birkaç yıl içerisinde Türkiye bankacılık sistemi, uluslararası sermaye piyasasına olan erişimini artırdı. Bu yüzden Fed’in tahvil alımını azaltmasının, finansman maliyetini artıracağını düşünüyoruz. Buna rağmen, dış finansmanın bir kısmının ticaret finansmanı işlemlerinden oluştuğunu kabul ederek, bu durumun risk değerlendirmesini azalttığını düşünüyoruz." adığımız Tercihli Ticaret Anlaşması'nın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sayın Başbakanımız ve İran Cumhurbaşkanı Sayın Ruhani arasında imzalanan bu anlaşma ile ticaretimiz yeni bir döneme giriyor. Şu anda her iki ülke anlaşmanın iç onay sürecini tamamlıyor. Bunu da en kısa Trafiğe kayıtlı araç sayısı, sürede yapıp bu anlaşmayı uygulamaya geçireceğiz."Tarife dışı engelleri Şubat 2014 itibariyle 18 mive bürokrasiyi azaltmaya dönük, lyon 94 bin 581'e ulaştı. ticaretin kolaylaştırılmasını öngören bir anlaşmanın çalışmalarına da ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), başlanıldığı bilgisini veren Yılmaz, 2014 Şubat ayına ilişkin Motorlu "Bizim nihai hedefimiz Türkiye ile Kara Taşıtları İstatistiklerini açıkİran arasında serbest ticareti oluştur- ladı. maktır" dedi. Buna göre, şubat ayı sonu itibarıyla "TÜRKIYE VE İRAN BIRBIRINI trafiğe kayıtlı toplam 18 milyon 94 bin TAMAMLAYAN IKI ÜLKE" 581 taşıtın yüzde 51,9'unu otomobil, Ekonomide sınır olmaması gerekyüzde 16,4'ünü kamyonet, yüzde 15,1'ini tiğine işaret eden Yılmaz, tıpkı Avrumotosiklet, yüzde 8,7'sini traktör, yüzde pa’da olduğu gibi Orta Doğu ve İslam 4,2'sini kamyon, yüzde 2,3'ünü minibüs, aleminde de insanların, mal, bilgi, yüzde 1,2'sini otobüs, yüzde 0,2'sini ise teknoloji ve daha birçok şeyin özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. serbestçe dolaşabilmesi gerektiğine inandıklarını ifade etti.Kalkınma Şubatta trafiğe kaydı yapılan toplam 52 Bakanı Yılmaz, konuşmasına şöyle bin 240 taşıt içinde otomobil yüzde 53,9 devam etti: ile ilk sırayı alırken, bunu yüzde 16,3 ile "Türkiye olarak 10 yıl önce 230 milyar motosiklet, yüzde 13,9 ile kamyonet, dolarlık bir ekonomiye sahiptik. Hali- yüzde 7,1 ile traktör takip etti. Taşıtların hazırda bu 820 milyar dolara ulaştı ve yüzde 8,8'ini minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. 2023 hedefimiz 2 trilyon dolarlık bir ekonomiye ulaşmak. İhracatımız 10 Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı şubatta, yıl önce 36 milyar dolardı, geçen yıl bir önceki aya göre yüzde 58 azaldı. Bu 152 dolar oldu. 2023 te de 500 milyar azalış otomobilde yüzde 65,4, minibüste doları hedefliyoruz. Küresel kriz oryüzde 54,6, otobüste yüzde 37,8, kamyotamında birçok ülke krize girerken Türkiye çok şükür bunu en az hasarla nette yüzde 68,8, kamyonda yüzde 46,3, motosiklette yüzde 6,9 olarak gerçekatlatan ve hızla büyümeye devam leşti. Özel amaçlı taşıtlarda yüzde 10,7, eden bir ülke oldu. Bütün bu hedetraktörde ise yüzde 56,3 artış oldu. flere komşularımızla ticaret yapmadan ulaşamayacağımızın Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı farkındayız. İran 500 milyar doların yüzde 13,9 azaldı üzerindeki ekonomisi ve 80 milyona yaklaşan nüfusuyla bizim için bu bölgedeki en önemli ekonomik ortak- Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı şubatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,9 lardan. İran’la şu anda geldiğimiz nokta 10 yıl önceye göre iyi ama sahip azaldı. Bu azalış otomobilde yüzde 18,3, olduğunuz potansiyele göre gerçekten otobüste yüzde 54,6, kamyonette yüzde 27,6, kamyonda yüzde 8,5 oldu. Trafiğe çok çok düşük bir hacim. kaydı yapılan taşıtlardan minibüste yüzde 2,2, motosiklette yüzde 4,2, özel Türkiye ve İran birbirini tamamlayan amaçlı taşıtlarda yüzde 61,3, traktörde iki ülke. Türkiye İran’ın batıya açılan kapısı, İran ise Türkiye’nin doğuya yüzde 43,7 artış görüldü. açılan kapısı. İki ülke daha fazla iş birliği yaptığı taktirde bütün bölgeyi Ocak-Şubat döneminde 176 bin 531 etkileyecek bir potansiyele sahip. taşıtın trafiğe kaydı yapılırken, 21 bin Trafiğe kayıtlı araç sayısı arttı T 397 taşıtın ise trafikten kaydı silindi. Böylece trafikteki toplam taşıt sayısı 155 bin 134 arttı.Şubatta devri yapılan toplam 397 bin 99 taşıt içinde otomobil yüzde 68,3 ile ilk sırada yer aldı. Otomobili sırasıyla yüzde 16,7 ile kamyonet, yüzde 4,6 ile motosiklet, yüzde 3,5 ile traktör takip etti. Şubat ayında devri yapılan taşıtların yüzde 6,8'ini ise minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Şubat sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 9 milyon 393 bin 391 otomobilin yüzde 41,4'ü LPG'li, yüzde 30,8'i benzinli, yüzde 27,4'ü dizel yakıtlı olurken, yakıt türü bilinmeyen otomobillerin oranı yüzde 0,5 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde trafiğe kaydı yapılan 28 bin 170 otomo- bilin yüzde 20,9'u Renault, yüzde 16,8'i Volkswagen, yüzde 6,8'i Hyundai, yüzde 5,8'i Opel, yüzde 5,5'i Fiat, yüzde 4,9'u Dacia, yüzde 4,7'si Ford, yüzde 4,2'si, Toyota, yüzde 3,5'i Peugeot, yüzde 3,3'ü Nissan, yüzde 23,6'sı ise diğer markalardan oluştu. Trafiğe en fazla 1501-1600 motor silindir hacimli otomobillerin kaydı yapıldı. Ocak- Şubat döneminde trafiğe kaydı yapılan 109 bin 647 otomobilin yüzde 39,4'ünün 1501-1600, yüzde 22,1'inin 1401-1500, yüzde 18,2'sinin 1300 ve altı, yüzde 14,2'sinin 1301-1400, yüzde 4,5'inin 1601-2000, yüzde 1,6'sının 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahip olduğu görüldü. Motor silindir hacmi bilinmeyen otomobillerin oranı ise yüzde 0,1 olarak gerçekleşti.
© Copyright 2024 Paperzz