2014 - Ekonomi Gazetesi

Ekonomi
2
5
Muhasebe
Gündem
İT Yasa Teklifi'nin 1 ile 8. maddelerini kapsayan birinci bölümü, yapılan
bazı değişikliklerle TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.Temel kanun"
olarak iki bölüm halinde görüşülen Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli
İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nda değişiklik yapan teklif üzerinde, önergelerle değişikliğe
gidildi. Kabul edilen birinci bölüme göre, MİT'in görevleri yeniden belirleniyor. MİT'in
görevleri arasında; "Dış güvenlik, terörle mücadele ve milli güvenliğe ilişkin konularda
Bakanlar Kurulu'nca verilen görevleri yerine getirmek", "Dış istihbarat, milli savunma,
terörle mücadele ve uluslararası suçlar ile siber güvenlik konularında her türlü teknik
istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistemlerini kullanmak suretiyle bilgi, belge,
haber ve veri toplamak, kaydetmek, analiz etmek ve üretilen istihbaratı gerekli
kuruluşlara ulaştırmak" ve "İstihbarat kapasitesini, niteliğini ve etkinliğini artırmak
amacıyla, çağdaş istihbarat teşkilat usul ve yöntemlerini araştırmak, teknolojik
gelişmeleri takip etmek ve uygun görülenleri temin etmek" de yer alacak.
ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, "Trakya'da ve Güney Doğu Anadolu'da kaya gazı
rezervleri olduğu iddia ediliyor. Eğer Türkiye önümüzdeki
dönemde kaya gazı rezervlerini aktive edebilirse bizim cari açık noktasında en
önemli sorunumuz çözülecektir" dedi. Türkiye Perakendeciler Federasyonu
(TPF) tarafından düzenlenen Yerel Zincirler Buluşuyor 2014 Konferansı ve
Fuarı'nda konuşan Hisarcıklıoğlu, perakende sektörünün, 2002'den 2012'ye
kadar olan dönemde 76 milyar dolardan 229 milyar dolara gelerek 3 katına
ulaştığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, perakende sektörünün ekonomideki payının
2023 hedefleri doğrultusunda 559 milyar dolara geleceğine işaret ederek,
perakende sektörünün Türkiye'nin lokomotif sektörü olduğunun altını çizdi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türkiye'deki kaya gazı rezervlerinin ortaya
çıkarılmasıyla cari açık sorununun çözüleceğini ifade etti.
M
T
KAYA GAZI
REZERVLER i
AKT i VE
ED i L i RSE
CAR i AÇIK
SORUNU
ÇÖZÜLÜR
ngiliz araştırma şirketi Ipsos MORI'nin 20 ülkeden 16 bin 39 kişi
üzerinde gerçekleştirdiği kapsamlı bir anket Türk gençlerinin
Avrupalılara kıyasla geleceğe çok daha iyimser baktığını ortaya
çıkardı.Ankete göre yaşlılardan en çok fedakarlık bekleyen de Türk
gençliği. Araştırmada Türkiye'nin yanı sıra Çin, Hindistan, Rusya ve
Brezilya'dan gençlerin "her şeyin gelecekte daha iyiye gideceğine"
inandıkları görülürken, Fransa, Belçika, İspanya ve İngiltere gibi batı
Avrupa ülkeleri ile ABD'den gençlerin gelecek konusunda kötümser olduğu
gözlemlendi.Ankette 30 yaşın altındaki Çinli gençlerin yüzde 81'inin "anne
babalarından daha iyi bir hayat yaşayacaklarına" inandıkları görülürken,
bu oranın Brezilya'da yüzde 48, Türkiye'de ise yüzde 47 olduğu tespit edildi.
Fransa ve İspanya'da ise bu oran yüzde 16'da kaldı.
İ
Twitter buz kesti
U
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
19 NİSAN 2014 Cumartesi
8
KDV dahil 25 Krş
laştırma Bakanı Elvan, görüşmelerin
detayını açıkladı.Ulaştırma Bakanı
Elvan, Twitter’la yapılan görüşmelerde
Türkiye’de ofis açılmasının dile getirildiğini belirterek,
“Mahkeme kararına konu içeriklerin buzlanarak
(Türkiye’de görünmeyen içerik) etkisizleştirilmesi
konusunda görüş birliğine varıldı” dedi.Ulaştırma
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Twitter
yetkilileriyle yapılan görüşmenin, sorunların çözümüne
katkı sağlayacak şekilde iyi niyet zemininde
gerçekleştiğini belirterek, önümüzdeki süreçte olası
sorunların hızla giderilebilmesi için iletişimin devam
etmesi konusunda görüş birliğine varıldığını bildirdi.
www.ekonomigazetesi.net
Türkiye
ile
Malezya
ticaretine
BüYüMEDE
REViZE YOK
Türkiye'nin performansını görmezden gelen Dünya Bankası
ve IMF'ye, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'dan tokat
gibi yanıt geldi. Başçı, "Büyümede revizyona gerek yok" dedi.
STA DOPiNGi
Tüm gümrük vergileri 8 yıl boyunca sıfırlanacak
Türkiye ile Malezya arasında
STA imzalandı. Başbakan Erdoğan, "Hedefimiz beş milyar dolarlık ticaret" dedi.
Güney Asya bölgesinde ilk Serbest Ticaret Anlaşması (STA) Malezya ile imzalandı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, anlaşma ile sanayi ürünlerindeki tüm
gümrük vergilerinin en geç 8 yıl sonunda karşılıklı olarak sıfırlanacağını bildirdi.
ürkiye ile Malezya
arasında beklenen
Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalandı. Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın ocak
ayında gerçekleştirdiği Malezya ziyaretinde kararlaştırılan STA
Malezya Başbakanı Nasib Tun
Rakaz'ın Ankara ziyaretinde imzalandı. Anlaşma hazirana kadar
Meclis'te görüşülerek hayata geçirilecek.
T
ürkiye' nin büyüme
tahminini aşağı çeken
IMF ve Dünya
Bankası'na, Merkez Bankası'ndan
tokat gibi yanıt geldi. Merkez
Bankası Genel Kurul Toplantısı'nın
açılışında gelişmeleri değerlendiren
Başkan Erdem Başçı, büyüme tah
mininde aşağı yönlü bir revizyona
ihtiyaç olmadığını söyledi. Başçı,
enflasyonun haziranda inişe geçe
ceğini, cari açıkta iyileşme beklen
diğini, mali disiplinde sağlıklı ve
sürdürülebilir bir trende girildi
ğinin altını çizdi. Enflasyonun bu
yıl % 5'in üzerinde gerçekleşe
bileceğini belirten Başçı, "Cari
işlemler dengesi, gelişmelere bağlı
olarak, belki 5 ile 6 arasında
olabilir. Büyüme % 4'ün hafif
altında görünüyor" diye konuştu.
T
DÖVİZ KURU VE ENFLASYON
Türkiye'de 35 yıl boyunca yüksek ve
dalgalı enflasyon dönemi yaşan
dığını anlatan Başçı, reel faizlerin
yüksekliğinin de bundan kaynak
landığını söyledi. Döviz kurundan
gelecek etkilerin geçici olduğunu
dile getiren Başçı, "Enflasyonda
büyük ihtimalle tepe nokta mayısta
görülecek. Haziranda aşağı yönlü
seyir bekliyoruz. Yine de yılı % 5'lik
hedefimizin üzerinde bitirebiliriz"
değerlendirmesini yaptı.
KREDİLER YÜZÜ GÜLDÜRDÜ
BDDK'nın kredi kartları ve konut
hariç tüketici kredileri konusun
daki tedbirlerin etkilerini hemen
gördüklerini anlatan Başçı, Tüketici
kredilerinin büyüme hızı daha ma
kul seviyelere inerken, aynı zaman
da da firma kredilerinin büyüme
hızının altına geldi" dedi. Genel
Kurul'da görev süresi dolan Vehbi
Çıtak ve Lokman Gündüz, 3 yıllığı
BORSA
na Banka Meclisi'ne yeniden seçildi
Görev süresi biten Denetim Kurulu
Üyesi Hasan Türedi'nin yerine de 2
yıllığına Mehmet Ziya Gökalp (Yeni
şafak Ekonomi Yazarı) seçildi.
FAİZ 3.5 AYIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE
Piyasalarda yerel seçimler önce
sinde başlayıp halen devam eden
iyimser hava, faizi 3.5 ayın en dü
şük seviyesine çekti. ABD Merkez
Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen
'in destekleyici politikaların devam
edeceği sinyalini veren açıklamala
rının da etkisiyle, tahvil-bono piya
sasında gösterge tahvilin bileşik
faizi % 9.63 ile son 3.5 ayın en
düşük seviyesine geriledi.
HEDEF 5 MİLYAR DOLAR
Türkiye ile Malezya'nın bölgelerinde birbiriyle ortak yanları
olan iki ülke olduğunu söyleyen
Erdoğan, "Ziyaretim sırasında
ticari işbirliğini geliştirme
konusunda son derece verimli
görüşmeler yaptık. İki ülke
arasındaki ticaretin 1.5 milyar dolardan 5 milyar
dolara çıkarılmasını istiyoruz. Bu nedenle yeni anlaşma imzaladık. Malezya
ile Serbest Ticaret Anlaşması için yasal alt
yapı biran önce
bitirilecek, stratejik işbirliği konusunda da
tüm adımlar atılacak" dedi. Başbakan
Rakaz, "Yeni hedef her iki ülkenin de iş
dünyasını heyecanlandırıyor. Her iki ülke
de buna ulaşmak için çalışmalı" dedi. Anlaşmayla tüm sanayi ürünlerinde gümrük
vergileri en geç 8 yılda sıfırlanacak. Bu
arada Türkiye'ye çalışma ziyaretinde bulunan Malezya
Başbakanı Necip
Rezak ile bir araya
gelen Başbakan Erdoğan, Malezya ile 1,5
milyar dolar civarında
olan ticaret hacmini 5 yıl içinde 5 milyar
dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirterek
'Bununla beraber Karma Ekonomik
Komisyon toplantılarını da süratle
başlatalım istiyoruz ve ilişkilerimizin
geliştirilmesi, derinleştirilmesi yönündeki
bu adımlar, süratle bu hedefi yakalamayı
da bize sağlayacaktır' dedi.
1,1 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM
Konuşmasına 'Sevgili kardeşim' hitabıyla
başlayan Necip de ülkesindeki en büyük
sağlık hizmetleri sunucusu olan Khazanah'ın Türkiye'deki yatırımlarına
değinerek, 'Gelecek sene itibarıyla 20 tane
özel hastane açılacak. Malezya tarafından
ilave 1,1 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleştirilecek' diye konuştu.
Necip, iki ülkenin birbirlerini Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi'nde de (BMGK)
destekleme kararı aldıklarına değinerek
'Güvenlik Konseyi'nde umuyorum
ki yan yana oturacağız ve birlikte zorlayıcı konularla başa
çıkacağız' ifadesini kullandı.
Şüheda YILDIRIM’ın Haberi
Dev
uçak
Türkiye'de
ürk Hava Kuvvetleri
için üretilen Airbus
Military'nin yeni nesil
A400M nakliye uçağı, Kayseri Erkilet 12'nci Hava Ulaştırma Ana Üs
Komutanlığı'ndaki 221'inci Filo'ya
katıldı. İspanya'nın Sevilla ken
tinde gerçekleştirilen test uçuşla
rından sonra, 21'inci Filo'nun
leylek amblemli "Atlas" adı verilen
askeri nakliye uçağı, Kayseri'ye
iniş yaptı. Savunma Sanayi
Müsteşarlığı'ndan yapılan açıklamada Türkiye'nin, stratejik hava
dan nakliye ihtiyacını karşılamak
üzere yürütülen A400M projesine
Almanya, Fransa, İspanya, İngil
tere, Belçika ve Lüksemburg'la birlikte 1988'de katıldığı hatırlatıldı.
T
amu Personeli
Danışma Kurulu'nda (KPDK) ele
alınan kamu çalışanlarının
sorunları, önceki gün Çalışma
Bakanı Faruk Çelik'in üst
düzey bürokratlarla düzenlediği toplantıda masaya
yatırıldı. Toplantıda, sendika
ların KPDK'da sunduğu 32
maddelik talepler ele alındı.
Daha önce üzerinde anlaşılan
11 maddenin 9'u hakkında
hazırlanan kanun tasarısına
son şekli verildi. Çelik, daha sonra bu çalışma
ları dün yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu
'nda diğer bakanlarla da paylaştı. 2.6 milyon
kamu çalışanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
'a sunulacak tasarının yasalaşmasını bekliyor.
K
Ekonomi yönetimi, Başbakanlık'a göndermek
üzere, memurun
taleplerini içeren 9 maddelik kanun
tasarısına son şeklini verdi. Şimdi 2.6
milyon kamu çalışanının gözü
Başbakan Erdoğan'da...
&
Artık
Ekonomi
Gazetesini
twitter &
facebook’dan
okuyabilirsiniz
2
Ekonomi
19 NİSAN
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
ürkiye Odalar ve Borsalar
Birliği (TOBB) Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, "Trakya'da ve
Güney Doğu Anadolu'da kaya
gazı rezervleri olduğu iddia
ediliyor. Eğer Türkiye
önümüzdeki dönemde kaya
gazı rezervlerini aktive
edebilirse bizim cari açık
noktasında en önemli
sorunumuz çözülecektir" dedi.
Türkiye Perakendeciler
Federasyonu (TPF) tarafından
düzenlenen Yerel Zincirler
Buluşuyor 2014 Konferansı ve
Fuarı'nda konuşan
Hisarcıklıoğlu, perakende
sektörünün, 2002'den 2012'ye
kadar olan dönemde 76 milyar
dolardan 229 milyar dolara
gelerek 3 katına ulaştığını
söyledi. Hisarcıklıoğlu,
perakende sektörünün
ekonomideki payının 2023
hedefleri doğrultusunda 559
milyar dolara geleceğine işaret
ederek, perakende sektörünün
Türkiye'nin lokomotif sektörü
olduğunun altını çizdi.
T
isarcıklıoğlu, "Trakya'da ve
Güney Doğu Anadolu'da
kaya gazı rezervleri olduğu iddia
ediliyor. Eğer Türkiye önümüzdeki
dönemde kaya gazı rezervlerini
aktive edebilirse bizim cari açık
noktasında en önemli sorunumuz
çözülecektir" dedi.
H
KAYA GAZI
ektörün, Türkiye
S
büyümesine
ortalamanın üstünde
katkı sağladığını
aktaran Hisarcıklıoğlu,
"Son 10 yıldaki toplam
büyümenin yüzde 15'ini
perakende ve toplam
ticaret sağladı. Son 2
yılda perakendecilerin
cirosu yüzde 18 artarken
yerel zincirlerin
cirosundaki artış yüzde
32. Neredeyse
perakende sektörünün 2
misli üstünde.
Ekonominin öncü
göstergesi sizlersiniz.
Eğer bugün ekonomi
iyiye mi gidiyor, kötüye
mi gidiyor bakmak
isterseniz perakende
sektörünün gidişine
bakmanız yeterli olur"
diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, 2002
ile 2007 arasında bütün
dünyada paranın
varlığında artış
gözlemlendiğini ve 2008
Ağustos'ta paranın
fazlasının zarar
olduğunun öğrenildiğini
vurgulayarak, "Para bol
olmasına rağmen
dünyada 2 yıl süren kriz
yaşandı. Sonrasında
dünya ekonomileri bir
karantina dönemine
girdi.
Bu döneme
girilmesiyle beraber
merkez bankaları parayı
kısmaya başladı. 2014
yılına gelindiğinde artık
küresel piyasalarda para
dolaşımının azaldığını
keşfettik. Bu size şunu
gösteriyor; önümüzdeki
dönemde işlerinizi
büyütürken
borçlanmada dikkatli
olun.
Çünkü para eskisi
gibi bol olmayacağı için
eskisi gibi uygun
şartlarda borçlanabilme
şansınız olmayacak"
ifadelerini kullandı.
'ciddi bir büyüme potansiyeli ve yüksek bir karlılık var'
Ordu'da 140 yıl önce Sultan Abdülaziz döneminde Karadeniz'i İç
Anadolu Bölgesi'ne bağlayacak yol olarak projelendirilen,
ancak maliyetinin yüksek olması, hemen hemen kesintisiz
devam eden savaşlar gibi bir dizi sebeplerden bir türlü
yaptırılamayan tarihi Dereyolu'nun inşaatı hızla sürüyor.Türk
mühendisleri tarafından adeta Ferhat gibi dağları delerek inşa
edilen, eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı M. Hilmi Güler
döneminde yerel bir proje olmaktan çıkarılarak 'KaradenizAkdeniz Yolu' adı altında ulusal bir proje haline dönüştürülen
'Dereyolu' çalışmalarının büyük bir bölümü tamamlandı.
140 yıllık
hayalin çalışmaları
sürüyor
aradeniz'i İç
Anadolu'ya
K
bağlayacak en kısa
yol olan tarihi
Dereyolu sayesinde,
halen 112 kilometre
olan ve tehlikeli
virajlarla dolu OrduMesudiye yolu 52
kilometre kısalarak
60 kilometreye
düşecek. Bunun
yanı sıra 3.5 saat
olan Mesudiye-Ordu
güzergahı da 1.5
saate inecek.
4 ETAPTA
DURMAK YOK
Karayolları 7. Bölge
Müdürü Mehmet
Çetin, 5 ayrı etaptan
oluşan
Dereyolu'nun
inşaatının devam
ettiğini belirtti. 1.
etap olan OrduUzunisa arasındaki
13 km'lik bölümün
2010 yılında
tamamlanarak
hizmete açıldığını
hatırlatan Çetin,
2.etap olan
Uzunisa'dan
Topçam'daki
HES'lere kadar olan
15 km'lik ulaşım
yolunun bu yıl
sonuna kadar
bitirileceğini
söyledi. Çetin, '15
km uzunluğunda
projelendirilen
güzergahta 6 adet
toplam 2 bin 259 km
uzunluğunda tünel,
370 metre viyadük
bulunuyor. Toplam
maliyeti 130 milyon
'Kaya gazı rezervleri
aktive edilirse cari açık
sorunu çözülür'
ABD, Avrupa Birliği
ve Asya-Pasifik ülkeleri
olmak üzere dünya
ekonomisinin üçte
ikisinin tek bir pazarda
toplanacağına dikkati
çeken Hisarcıklıoğlu,
Türkiye'nin bu pazarda
olması gerektiğini, bu
pazarlar birleştiğinde
tüm dünyada iş
yapmanın
standartlarının da
değişeceğini dile getirdi.
Hisarcıklıoğlu,
bugüne kadar dünya
enerjisinin çoğunlukla
petrol ve doğalgazdan
elde ettiğini
anımsatarak, şunları
kaydetti:
"Petrol ve doğalgaz
bizde yoktu, olan
ülkelerde de zenginlik
meydana getirdi. Fakat
lira olan güzergah
2014 yılında
bitirilecektir' dedi.
3. etap olan
HES'lerin
bulunduğu
bölgeden Topçam
Barajı'na kadar olan
20 km'lik yolun
Karayolları Genel
Müdürlüğü'ne
devredilmeden önce
DSİ tarafından
yapıldığını
hatırlatan Çetin,
'Güzergahta toplam
uzunluğu 6 bin 757
km olan 13 adet
tünel bulunuyor.
Yoldaki eksiklikler
Topçam-Mesudiye
yolu ihalesi
kapsamında
yapılacaktır'
bilgisini verdi.
4. etap olan PınarlıTopçam arasındaki
yolun geçmiş
yıllarda DSİ
tarafından projesiz
olarak
genişletildiğini,
kendilerinin ise
yolun genişliğini 10
metreye
çıkardıklarını
kaydeden Çetin,
'Proje bünyesinde 2
adet toplam 2 bin
608 m uzunluğunda
tünel
bulunmaktadır.
Proje bedeli 41
milyon lira olup söz
konusu iş keşif
dahilinde
bitirilemeyip ikmal
ihalesi
gerekmektedir' diye
konuştu.Bu arada
r e z e r v l e r i a k t ive
edilirse cari açık
sorunu çözülür'
şimdi dünya yeni bir
enerji kaynağı elde etti;
o da kaya gazı. Şu anda
dünyadaki en büyük
rezervlerden bir tanesi
ABD'de bulunuyor. ABD
10 liraya mal ettiği
enerjiyi 3 liraya mal
edecek. Trakya'da ve
Güney Doğu Anadolu'da
kaya gazı rezervleri
olduğu iddia ediliyor.
Eğer Türkiye
önümüzdeki dönemde
kaya gazı rezervlerini
aktive edebilirse bizim
cari açık noktasında en
önemli sorunumuz
çözülecektir. Bu noktada
yatırımcıların, petrol ve
doğalgazda zengin
gördüğümüz ülkelerde
yatırım yaparken
dikkatli olması lazım."
'Şehirlerin en önemli
rekabet alanı perakende
sektörü olacak'
Dünya nüfusunun
Topçam Barajı Gölü
altında kalan yolun
alternatifi olarak
daha önce DSİ
tarafından yapılan 8
metre genişliğindeki
yolun üst yapı
seviyesine
getirildiğini, 2011
yılında sathi
kaplaması
yapıldığını, yoldaki
diğer eksikliklerin
Topçam-Mesudiye
yolu ihalesi
kapsamında
tamamlanacağını
kaydeden Çetin,
'Topçam ayrımı ile
Mesudiye ilçesine
kadar olan güzergah
12 metre
genişliğinde ihale
edildi. Proje
bünyesinde 410
metre tünel
bulunuyor' şeklinde
konuştu.
Öte yandan
Dereyolu güzergahı
üzerinde arazi satın
alma çalışmasında
Sivaslılar erken
davranıyor.
Sivaslılar, başta
Topçam Baraj gölü
etrafında olmak
üzere Dereyolu'nun
değişik
güzergahlarından
büyük oranda arsa
satın aldılar. Ordu
Valisi Kenan Çiftçi,
Karadeniz-Akdeniz
yolunun ileride
cazibeli bir alan
haline geleceğini
belirterek, güzergah
üzerinde yatım
yapmak isteyen
zenginleştiğine işaret
eden Hisarcıklıoğlu, orta
sınıfın gelişmesiyle
ülkelerin değil şehirlerin
rekabet ettiği bir
döneme girileceğini
söyledi. En büyük 600
şehirde yaşayan
nüfusun 1,5 milyar ve
bunların ekonomideki
hakimiyetinin 30 trilyon
dolar olduğu bilgisini de
paylaşan Hisarcıklıoğlu,
sözlerini şöyle
tamamladı:
"10 yıl sonra bu
şehirlerde yaşayan
nüfus 2 milyara çıkacak.
Yani tam 500 milyon
artacak ve bunların
ekonomideki katkısı da
64 trilyon dolar olacak.
Onun için bu sektörün
önü açık, bu sektörde
yatırım yapan, büyüyen
kardeşlerimin daha çok
yiyecekleri ekmek var.
Şehirlerin en önemli
rekabet alanı perakende
sektörü olacak." AA
Sivaslı sayısında
artış olduğuna
dikkat çekti. Vali
Çiftçi, 'Şu anda 300
civarında parsel
sadece Sivaslılara
satıldı ve nasıl
yatırım yapabilirizin
arayışı içerisindeler'
dedi.
ORDU, 140 YILDIR
BU YOLU BEKLİYOR
2004 yılında
Topçam Barajı'na
ulaşımın güç şartlar
altında yapılması ve
yüksek rakımlı
dağların zirvesinden
geçmesi, kışın ise
sık sık kapanması
üzerine ilk olarak
1873 yılından
Dereyolu
planlanıyor ancak
çok masraf
gerektirdiği için
yapılamıyor.
Ardından 1885-1890
yılları arasında
enerji üretimi için
gerekli türbin,
salyangoz ve diğer
aksamların sağlıklı
bir şekilde
taşınması için
başlanan, ancak
daha sonra Eski
Enerji Bakanı M.
Hilmi Güler'in yolun
bir bölümünü
tamamlayıp gerisini
Karayolları Genel
Müdürlüğü'ne
devretmesiyle
inşaatı hızlanan
yolun sıra dışı bir
geçmişi var. OrduSivas yolunda
mühendis Çıngıryan
Efendi tarafından
yeniden
projelendirilen yol,
bir ön incelemeden
öteye gidemiyor.
1908 yılında Erkan-ı
Harp Yüzbaşısı
Şevki Efendi
tarafından bir kez
daha gündeme
getirilerek
başlatılan yol, araya
giren Trablus,
Balkan, 1. Dünya ve
Kurtuluş Savaşı
yıllarında arka
planda
kalıyor.CİHAN
19 NİSAN
3
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Gül'den ''moraliniz bozmayın'' çağrısı
Bezci: ATO yıpratılmaya çalışılıyor
ÜSİAD'ın Yüksek İstişare
Komisyonu'nda konuşan
T
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül
işadamlarına borallerini
bozmamaları noktasında çağrıda
bulundu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,
Türk Sanayicileri ve İşadamları
Derneği'nin (TÜSİAD), Yüksek
İstişare Komisyonu'nda
düzenlenen toplantıda konuştu.
Gül, ekonomi üzerindeki sıkıntıları
ve başarıları en iyi iş
adamlarının
bileceğini ifade
ederek,
Türkiye'nin
kalkınmasının
ana motorunun
özel sektör
olduğunu
vurguladı.
2001 krizine
de değinen
Gül, tarihin
en acı
krizlerinden biri olan 2001 krizi
sonrası çok ciddi dersler
çıkarttıklarını belirterek, ''O
günden sonra aldığımız reform
niteliğindeki kararlar ile Türkiye'de
30 yıl sonra enflasyon bugünkü
konumuna geldi. İstihdam da
dünya ile yarışır düzeye ulaştı.
Avrupa'daki krizin Türkiye'nin
daha hızlı adımlarla koşması için
tarihi bir fırsat olduğuna da
değinen Gül, Türkiye'nin
enerjisinin boşa harcanmaması
gerektiğini ifade etti.
Türkiye bir seçim sürecinden
geçtiğini ve bu seçim sürecinin sert
bir şekilde gereçkleştiğini aktaran
Gül, bu durumun iş dünyasının
moralini bozmaması gerektiğini
kaydetti.
Tüm bunlar çıkartılan dersler
sonrası gerçekleştirilen köklü
reformlar ile oldu.'' dedi.
Bugün asıl konuşulması gerekenin
''Türkiye'yi daha ileri nasıl taşırız?''
sorusu olduğunu ifade eden Gül,
hedefin gelirin daha
yüksek olduğu bir
Türkiye
olduğunu
belirtti.
Gül, AB
üyeliği için
müzakere
sürecinin de
ciddi şekilde
yürütülmesi
gerektiğini
söyledi.
GELECEĞİN
İstikrar ve güvenin olması halinde
yatırımların artacağını dile getiren
Gül, ''Önümüzde yine bir takım
seçimler var. Ancak bu seçimler
katiyen sizleri olumsuzluğa
itmemeli. Herkesin işine ve gücüne
bakması lazım. İş aleminin başarısı
Türkiye'nin de başarısıdır.
Özel sektör ne kadar gelişirse
Türkiye'nin ekonomik göstergeleri
de o kadar gelişir. O yüzden kimse
moralini bozmasın ve işine gücüne
adapte olsun. Çogulcu
demokrasilerde tartışmalar çok
normaldir, burada önemli olan
tartışmaların kırıcı ve ayrıştırıcı
olmaması gerekir. '' şeklinde
konuştu.CİHAN
ezci, bir gazetede "Ortaklığa
B
büyük ihanet" başlığıyla yer
alan habere ilişkin yazılı
açıklama yaptı. ATO
mevduatının ihaleye çıkılarak
en yüksek faiz veren bankaya
yatırıldığını bildiren Bezci,
paranın iki ayrı mevduat
hesabı halinde bankada
bulunduğunu belirtti.
Vade süresi bittiğinde ihaleye
çıkıldığını ifade eden Bezci,
açıklamasında şunları kaydetti:
"En son çıkılan ihale günü
itibariyle en yüksek faizi yüzde
12.45 ile İş Bankası vermiştir.
Aynı ihalede Halk Bankası
yüzde 11.75 oranında faiz teklif
etmiştir. Halk Bankası ile İş
Bankasının teklif ettikleri faiz
oranları arasında 0,70'lik bir
fark söz konusudur. Bugüne
kadar olduğu gibi, bu sefer de
kurum menfaatleri açısından
en yüksek faiz veren banka
tercih edilmiştir. Banka seçimi
konusundaki yorumlar gerçeğe
aykırıdır.
ATO'nun bir grup komite,
meclis üyesi ve basın
mensuplarıyla birlikte
Şanghay'da düzenlenen Türk
Kültür Yılı Etkinliği'ne
katılması da yine kurumu
yıpratmak amacıyla gündeme
getirilmiştir.
ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, geleceğin teknolojisinde
Türkiye'nin de olacağını ve Türkiye'nin varlığında da TÜBİTAK'ın önemli
bir kurum olarak var olacağını söyledi.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Fikri Işık, TÜBİTAK'ın sadece hard diskle, kripto ile gündeme gelmemesi
gerektiğini belirterek, "Geleceğin teknolojisinde Türkiye de olacak.
Türkiye'nin varlığında da TÜBİTAK, önemli bir kurum olarak var
olacak" dedi.Bakanlığına bağlı birimleri aralıklarla ziyaret eden Işık,
savunma sanayi alanında önemli projelere imza atan Savunma Sanayii
Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü'nde (SAGE) geliştirilen silah
sistemlerini yerinde inceledi. Burada yetkililerle görüşen Işık, Satha
Atılan Orta Menzilli Mühimmat (SOM), Hassas Güdüm Kiti (HGK),
Nüfuz Edici Bomba (NEB) ve Kanatlı Güdüm Kiti (KGK) gibi SAGE'nin
geliştirdiği sistemler hakkında detaylı bilgi aldı.İncelemelerinin ardından
soruları yanıtlayan Işık, savunma sanayinde TÜBİTAK'ın çok önemli rol
üstlendiğinin altını çizdi. Işık, özellikle Türkiye'ye satılmayan bir çok kritik
teknolojinin burada üretildiğini ve bu ürünlerin dünyadaki muadilleri ile
yarıştığını söyledi. Münir ARIKAN-EKONOMİ
B
TEKNOLOJİSİ
TÜRKİYE’DE
Ankara Ticaret Odası
(ATO) Başkanı Salih
Bezci, "ATO maksatlı
haberlerle yıpratılmaya
çalışılıyor" dedi.
Söz konusu etkinlik 2-9 Ekim
2013'te yani 17 Aralık'tan önce
yapılmıştır. Etkinliğe katılma
kararı odamız Dış Ticaret ve
Uluslararası İşbirliği Özel
İhtisas Komisyonunun 2
Ağustos 2013'te aldığı ve
dünyanın en hızlı büyüyen
ikinci büyük ekonomisi Çin
Halk Cumhuriyeti
ekonomisinden Ankara'nın
payını alması amacıyla yaptığı
teklifi üzerine alınmıştır. Çin'de
"Türk Kültür Yılı" etkinlikleri
çerçevesinde düzenlenen
Turkuaz Türk Kültürü ve
Yemekleri Festivali, ATO'nun
Çin ziyaretindeki
çalışmalarından biri olmuştur.
Haberde adı geçen 59. Komite
Meclis Üyesi Atillahan Kurt ise
Eylül ayında yapılan meclis
toplantısında festivale katılmak
üzere talepte bulunmuş ve
meclisimizin kabulü üzerine
katılımları sağlanmıştır.
Kurt'un 'detaylı bilgi
verilmeden böyle bir
organizasyona alet edilme'
iddiası da gerçek dışıdır.
Katılım kararlarının alındığı
meclis toplantısında Türk Çin
Sanayici ve İş adamları Derneği
Genel Sekreteri katılarak hem
bilgi vermiş hem de
organizasyonu tanıtmak
amacıyla hazırlanan bir filmi
göstermiştir."
Haberde "Türkçe Olimpiyatları
ATO'da mı?" başlığıyla yer alan
iddianın da gerçek dışı ve
maksatlı olduğunun altını
çizen Bezci, ATO Congresium
Uluslararası Kongre ve Sergi
Salonunun ihaleyle Fransız GL
Evans AŞ-Türk Serenas
ortaklığına kiraya verildiğini
belirtti. Şirket yetkililerinden
öğrenilen bilgiye göre
Congresium salonlarında
Türkçe Olimpiyatlarına ilişkin
herhangi bir organizasyonun
yapılması söz konusu
olmadığını vurgulayan Bezci,
ATO'nun maksatlı haberlerle
yıpratılmaya çalışıldığını, söz
konusu gerçek dışı habere
itibar edilmemesi gerektiğini
ifade etti.
Ahmet ÇARHOĞLU-EKONOMİ
yüzde 36'lık KDV gözdağı M
aliye Bakanı Mehmet Şimşek Twitter'ın Türkiye 'de
ofis açması ve Türk vergi sistemine dahil olması konusunda
ısrarcı. Bakan Şimşek Twitter'ın Ankara 'ya gelen yetkililerinin kendileri ile de görüşmek istediğini dile getirdi.
akan
Şimşek
Twitter
gibi ofisi olmayan
sosyal medya şirketlerine ilan
verenin KDV'sinin %18'den
36'ya çıkarılabileceğini
söyledi.Türkiye'd
e sürekli gelir
elde eden sosyal
medya şirketlerinin Katma
Değer Vergisi
(KDV) açısından
sorun olmadığını
çünkü reklam
veren tarafın ödemeyi yaptığını belirterek sorunun
gelir ve kurumlar
vergisi kısmında
çıktığını vurguladı.
B
aliye Bakanı Mehmet
M
Şimşek "Bu şirketler
iyi niyete sahiplerse
Türkiye'deki süreklilik
sağlayan faaliyetlerinden
dolayı temsilcilik açmalılar. Eğer açmıyorlarsa
kanun çerçevesinde bu
sosyal medya şirketlerine
ilan verenlerin KDV'sini
yüzde 18 yerine yüzde 36
olarak uygularız. Bu
yapılabilir bir şey" diye
konuştu.Bakan Şimşek'in
mart ayı bütçe
sonuçlarına ilişkin düzenlediği toplantıda gündem
Twitter'da yoğunlaştı.
Şimşek Türkiye'de gelir
elde ettiği halde
Türkiye'de temsilcilik açıp
vergi vermiyorsa, vergi
kaçırıyorsa, haksız rekabete yol açıyorsa bunlara
müdahale edileceğini belirterek örnek olarak ilan
verenin KDV'sinin arttırılabileceğini belirtti.
Şimşek Google'ın gelip
temsilcilik kurduğunu ve
bu şekilde temsilcilik kuranlara ise KDV'nin yine
yüzde 18 uygulanacağını
söyledi.
Şimşek tüm sosyal medya
şirketlerini töhmet altında
bırakmak istemediğini,
işini doğruca yapan şirketlerin de bulunduğunu da
belirterek bugüne kadar
yaptıkları incelemelerin,
yazdıkları cezaların ve
devam eden mahkeme
süreçlerinin olduğunu dile
getirerek, bu süreçler sonunda Türkiye'ye gelip
daimi temsilcilik açanların da bulunduğunu
bildirdi.
Neden ofis açması
isteniyor?
Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek, Twitter'ın
Türkiye'de şube açmasının şart olduğunu
söylemesinin püf noktası
anlaşıldı. Türkiye'nin ABD'yle çifte vergilendirme
anlaşmasına göre Twitter
Türkiye'de temsilcilik veya
bir işyeri açtığı anda
Türkiye'nin vergi alma
imkanı doğacak. Twitter
elde ettiği gelir ve kurumlar vergisini Türkiye'de
ödeyecek, daha sonra da
ABD'de indirim konusu
yapabilecek.
Türkiye ile ABD'nin 1998
yılında yürürlüğe giren
çifte vergilendirme anlaşmasının 5'nci maddesinde
öncelikle 'işyeri' tanımı
yapılıyor. Bu maddeye
göre, işyeri terimi, "bir
teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen
yürütüldüğü işe ilişkin
sabit bir yer anlamına
gelir" şeklinde tanımlanıyor. İşyeri terimi kapsamına, yönetim yeri,
şube, büro, fabrika, atelye
giriyor. Daha sonra anlaşmanın "Ticari kazançlar"
başlıklı 7'nci maddesinin
1'inci fıkrası devreye
giriyor. 1'inci fıkrada, "Bir
Akit Devlet teşebbüsüne
ait kazanç, sözkonusu
teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri
vasıtasıyla ticari faaliyette
bulunmadıkça, sadece ilk
bahsedilen Devlette
vergilendirilecektir. Eğer
teşebbüs yukarıda
bahsedilen şekilde ticari
faaliyette bulunursa,
teşebbüsün kazançları bu
diğer Devlette, işyerine
atfedilebilen miktarla
sınırlı olmak üzere,
vergilendirilebilir" deniliyor. Bu maddeyle
Türkiye'nin Twitter'ın
faaliyetlerinden gelir ve
kurumlar vergisi almasının yolu açılıyor.
Daha sonra da 23'ncü
maddeye göre mahsup
yapılabiliyor. Yani Twitter
ofis açarsa yıllık olarak
elde edeceği kazançların
vergisini Türkiye'de
ödeyecek. Daha sonra ABD'de ödeyeceği vergi üzerinden indirim konusu
yapabilecek.
Twitter'ın Başkan Yardımcısı Colin Crowell, Avrupa,
Ortadoğu ve Afrika Direktörü Sinead McSweeney
ve hukuktan sorumlu direktörü Anthony Nieto'-
dan oluşan Twitter heyeti
önceki gün Başbakanlık,
Ulaştırma Bakanlığı, BTK
ve TİB gibi kurumların
yetkilileriyle gün boyu
süren toplantılar yaptı.
Dün de Barolar Birliği ve
Cumhurbaşkanı Gül ile
görüşüldü.
Reuters'a bilgi veren
Başbakanlık'tan bir yetkili, dünkü görüşmelerle
birlikte sorunun temeli
olarak gördükleri "muhataplık" sorununun
aşıldığını belirtti. Bu
arada Ulaştırma Bakanı
bugün görüşmelere ilişkin
basın toplantısı
düzenleyecek. Twitter
yetkilileri toplantıya
gelmeden önce mahkeme
kararı bulunmayan 200
bireysel başvuruya yönelik talepleri karşıladığını,
üç mahkeme kararını
uyguladığını ve kalan
birkaç kararı en geç bir
hafta içinde uygulayacağını kaydeden yetkili,
şöyle konuştu: "Bazı
hesaplar da kapatılacak.
Twitter hemen bir şirket
kurmayacak ancak İstanbul 'da avukatları
aracılığıyla gerekli
iletişimi
sağlayacak.CİHAN
4
Borsa - Finans
19 NİSAN
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Gündemde Neler Var?
Faruk BAKAÇ
Paskalya tatili nedeniyle ABD,
İngiltere, Almanya’da piyasalar
kapalı…
DÜNYA
Cenevre’de, Ukrayna krizini
çözmek için hazırlanan ortak
bildiri kabul edildi…
Şirket Haberleri
Karakaş Atlantis
Kıymetli Madenler 3
Haziran’da hisse
başına net 0,0033 TL
temettü ödemeyi
kararlaştırdı.
Bağfaş Bandırma
%400 oranında bedelli
sermaye artırımı
doğrultusunda
izahnamenin onayı
için kurula başvuruda
bulundu.
Tofaş Fabrika üretim
verimliliği planlaması
çerçevesinde 21-25
Nisan arası üretime ara
vereceğini açıkladı.
Arbul Entegre Tekstil,
21-22 Nisan tarihlerinde
halka arz edilecek.
Halka arzda bir payın
satış fiyatı 2,00 TL
olacak.
Şirket sermayesinin 20
milyon TL'den 27
milyon TL'ye artırılması
sırasında oluşan 7
milyon TL bedelli pay
ile 3 milyon TL mevcut
pay olarak toplam 10
milyon TL nominal
değerli pay halka arz
edilecek.
Vakıfbank’dan
sendikasyon kredisi.
Banka, 270,5 milyon
dolar ve 525 milyon
euro tutarında 1 yıl
vadeli sendikasyon
kredisi anlaşması
imzaladı.
TOFAŞ: İlk 3 ayda 150
milyon euro dış ticaret
fazlası verdik,
ihracatımızı 2013’ün
ötesine götürürüz.
TOFAŞ'ın CEO'su
Kamil Başaran,
Bursa'da yaptığı
konuşmada otomotiv
sektöründeki
daralmaya karşı
Tofaş'ın önlemlerini
aldığını ve Amerika'ya
yapılacak Doblo
ihracatı ile satışların
artacağını söyledi.
“Tofaş ilk 3 ay içinde
150 milyon euro
civarında dış ticaret
fazlası verdi' diyen
Başaran, 'İhracatımız
aynı seviyede gidiyor.
Avrupa'da İtalya dahil
olmak üzere rakamlar
iyi gelmeye başladı.
Bunların etkisiyle biz
ihracatımızı 2013'ün
ötesine götürürüz”
dedi.
Şişecam'a EBRD’den 30
milyon euro kredi
verilecek. Avrupa İmar
ve Kalkınma Bankası
(EBRD) Turkiye Sise ve
Cam Fabrikaları
A.Ş.'nin enerji
verimliliği
yatırımlarına ve cam
geri dönüşüm
projesine 30 milyon
euro uzun vadeli kredi
vermeyi
değerlendiriyor. EBRD
İcra Kurulu, Şişecam'a
verilecek krediyi 28
Mayıs'ta yapacağı
toplantıda karar
bağlayacak. Verilecek
kredinin 21 milyon
euroluk bölümü enerji
verimliliği, 9 milyon
euroluk bölümü ise
cam geri dönüşüm
projesi için tahsis
edilecek.
Yargıtay Aziz
Yıldırım'ın yeniden
yargılanma talebini
reddetti. Yıldırım iki yıl
iki ay daha hapis
yatacak. (Sabah)
Fitch: Gelişmekte olan
ekonomilerin
bankacılık sistemleri
önceki yıllara kıyasla
daha zayıf bir
performans gösterecek.
Tekstil ve hazır
giyimde ihracat hedefi.
ABD'ye ihracatı
artırmak için 6. bölgeye
kurulması öngörülen
Nitelikli Sanayi
Bölgeleri'yle (QIZ-NSP),
tekstil ve hazır giyimde
ABD'ye ihracatı orta
vadede 5 milyar
dolara çıkabilir.
(Hürriyet)
Ormanlık alanlara
inşaat izni. Ormanlık
alanlarda kamu yararı
ve zaruret bulunması
halinde; yol, liman geri
hizmet alanı,
havaalanı, demiryolu,
teleferik hattı, tünel
gibi ulaşım tesislerine
izin verilebilecek.,
Resmi Gazete'nin
bugünkü sayısında
yayımlanan orman
kanununun 17. ve 18.
maddeleri uygulama
yönetmeliğine göre.
Türkiye'nin yüzde 2.2 büyümesi bekleniyor
Ekonomi yönetimine
göre büyüme yüzde
4 yakın olacak
konomi yönetimi, bu
yıl için yüzde 4 olan
E
büyüme öngörüsünü
henüz revize etmiş değil.
Ancak piyasada ağırlıklı
öngörü büyümenin yüzde
2-3 aralığında olacağı
yönünde.
Reuters'ın düzenlediği
son ankete göre,
Türkiye'de gayrı safi yurtiçi hasılanın (GSYH) bu
yıl yüzde 2.2 ile orta vadeli
programda (OVP) yüzde 4
olarak yer alan hedefin
oldukça altında büyüme
göstermesi bekleniyor.
Reuters'ın G20 ülkelerine
ilişkin 25 katılımcı ile
gerçekleştirdiği ankette
yer alan tahminlerinin
medyanına göre enflasyonun ise yıl sonunda
yüzde 8 ile OVP tahmini
olan yüzde 5.3'ün oldukça
üzerinde oluşması bekleniyor.
OVP öngörüsü bu yıl için
55.5 milyar dolar, gelecek
yıl için ise 55 milyar dolar
olan cari açığı ise ankete
katılanlar bu yıl için 46.2,
önümüzdeki yıl için 54.1
milyar dolar olarak bekliyor.
TCMB faiz oranlarına ilişkin soruya cevap veren
Arz fazlası nedeniyle şirket değerleri artmıyor
13 katılımcıdan hiçbiri ikinci çeyrek sonuna kadar
TCMB'nin bir hafta vadeli
repo faiz oranında indirim
beklemezken, yılın ikinci
yarısına yönelik beklentiler arasında ise hem faiz
indirimi hem de faiz artışı
yer alıyor.
Ankette yer alan büyüme
beklentileri 3 ay önce tüm
G20 ülkeleri için gerçekleştirilen Reuters anketine
göre, oldukça sert bir
düşüşe işaret ediyor. Bir
önceki ankette büyümenin bu yıl için
yüzde 3.3 olması bekleniyordu.
Analistler yerel seçimler
öncesinde liradaki değer
kaybı, faizlerdeki artış ve
siyasi endişeler nedeniyle
yatırımların ertelenebileceğini ve büyümenin
yüzde 2'li seviyelere gerileyebileceğinden endişe
ediyorlar ancak ekonomi
yönetimi ise büyümenin
yüzde 4 ya da hemen altında olacağına yönelik
açıklamalarını ise
sürdürüyor.
Türkiye ekonomisi 2011'de
yüzde 8.8 ile Avrupa'nın
en hızlı büyüyen
ekonomisi olurken,
büyüme 2012 yılında
yüzde 2.1, 2013 yılında ise
yüzde 4 oldu.
Ankete katılanlar enflasyonun ise önümüzdeki yıl
sonunda yüzde 6.5'e gerilemesi bekleniyor.
OVP'deki enflasyon hedefi
ise önümüzdeki yıl için
yüzde 5
seviyesinde.Reuters
Mücevher sektörü 2. kez Ayhan Güner'in yönetiminde
arket sayısındaki artışın pastanın daha
fazla bölünmesine yol açtığını dile getiren
M
TPF Başkanı Mustafa Altunbilek, "Rekabet ol-
ünyanın dört
bir yanına
D
gerçekleştirdiği
madığı kadar güçlü. Ciro artıyor ama kârlılık
azalıyor. Şirket değerleri artmıyor"
dedi.Türkiye Perakendeciler Federasyonu
(TPF) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altun-
ihracat ile yükselişini sürdüren
mücevher sektörü,
önümüzdeki dört
yıllık dönem için
seçimini yaptı.
Mücevher İhracatçıları Birliği’nin 15 Nisan salı günü gerçekleştirilen olağan genel kurul toplantısında sektör
temsilcileri yollarına ikinci kez Ayhan Güner ve
başkanlığındaki yönetim kurulu ile devam etme
kararı aldı. Türk mücevher sektörünü dünyanın
merkezi haline getirmeyi amaçlayan birlik, yeni
dönemde de yeni hedefleri ile yoluna devam edecek.
bilek, sektörde artan perakende noktası
sayısının arz fazlasına yol açtığını belirterek
bunun şirket değerlerinin artmasının önüne
geçtiğini söyledi. TPF tarafından düzenlenen
Yerel Zincirler Buluşuyor 2014 Konferansı ve
Fuarı, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde
başladı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan
yeni başkan Mustafa Altunbilek, sektörde arz
fazlası sorununa dikkat çekti. Market sayısının
çok fazla artmasından şikayetçi olan Altunbilek, "Doymuş pazarda pasta çok fazla
bölünüyor. Rekabet hiç olmadığı kadar güçlü
ve getiri olmadan gelişiyor. Cirolar artıyor ama
karlılık düşüyor. Şirket değerleri artmıyor"
açıklamasında bulundu.
Birliğin yeni Yönetim Kurulu:Mücevher İhracatçıları
Birliği’nin yeni Yönetim Kurulu; Ayhan Güner (On
Mücevherat) Başkanlığında Can Özkök (İnnova
Kuyumculuk), Mustafa Atayık (Gizil İnci), Mustafa
Kamar (Motif Kuyumculuk), Zeki Belbak (Belbak
Hed Eşya), Hakan Saraç (Mert Kuyumculuk), Rober
Taş (Cetaş Kuyumculuk), Mehmet Can Özdemir
(HRD Antwerp), Vartan Marancı (Marancı Kuyumculuk), Turhan Gürdal, Gürkan Merim (Model Kuyumculuk) tarafından oluştu. Denetim Kurulunu
oluşturan isimler ise; Süleyman Akgün (Akgün Silver), Muhammet Ali Şengül (Şengül Kuyumculuk) ve
Murat Başak (Garni Kuyumculuk).
Perakende yasası bu yıl hayata geçmeli
Sektörde bunun önüne geçmek için yaklaşık 3
yıldır gündemde olan perakende yasasının bu
yıl hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Altunbilek, "235 milyar dolarlık ciroya sahip ve
istihdamda ülkenin 3. büyük sektörü olan perakende sektörünün artık bir yasası olması
gerekiyor" dedi. CİHAN
4 yıl süre ile görevi yürütecek
Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanlığını dört yıl
süre ile yürütmek üzere seçime iki liste katıldı. “Biz
İhracatı Biliyoruz, Hep Birlikte Zirveyi Hedefliyoruz”
sloganı ile seçimlere katılan ve yeniden seçilen
Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu
Başkanı Ayhan Güner yaptığı açıklamada öncelikle
tüm sektör temsilcilerine kendisine ve yönetim ekibine gösterdikleri güvenlerinden dolayı teşekkür etti.
Ukrayna krizinin çözümü için
Cenevre’de bir araya gelen
Rusya, ABD, AB ve
Ukrayna temsilcileri ülkede
gerginliği düşürecek somut
adımlar konusunda
hazırladıkları ortak bildiriyi
kabul etti.
Kerry: Ukrayna’da tansiyonun
düşürülmesi konusunda Rusya
ile anlaştık… ABD Dışişleri
Bakanı John Kerry, ABD, AB ve
Rusyalı diplomatların
Ukrayna’da yaşanan
tansiyonun düşürülmesine
yönelik adım atılması
konusunda anlaştıklarını
duyurdu.
Kerry, anlaşmanın
uygulanmaması durumunda
yeni yaptırımların
gelebileceğini belirterek
Rusya’yı uyardı.
Obama, Rusya’ya yeni yaptırım
tehdidinde bulundu… ABD
Başkanı Barack Obama, dün
Cenevre’de yapılan
anlaşmanın eyleme
dönüşmemesi halinde
Rusya’ya yönelik yaptırımların
artacağını duyurdu.
TÜRKİYE
Başçı “İstifayla ilgili resmi
açıklamalar dışında
söylentilere itibar etmeyin”
Hafta başında TCMB Başkanı
Erdem Başçı’nın istifa
edebileceği yönünde çıkan
basın haberleri,
dünkü TCMB Olağan Genel
Kurul toplantısı sonrası
açıklama yapan Başçı
tarafından yalanlanmış o
ldu.
Bankanın konu ile ilgili kararı
Resmi Gazetede yayımlandı.
Başçı “istifayla ilgili resmi
açıklamalar dışında
söylentilere itibar etmeyin”
dedi.
AVRUPA
IMF, Portekiz için 11'nci gözden
geçirmeyi onayladı…
AK Parti’nin ‘Daraltılmış
Bölgeli Seçim Sistemi’
taslağına göre, Türkiye 90
seçim bölgesine ayrılacak…
AK Parti’nin ‘Daraltılmış
Bölgeli Seçim Sistemi’
taslağına göre, Türkiye 90
seçim bölgesine ayrılacak.
Hürriyet Gazetesi'nden
Nuray Babacan ve Turan
Yılmaz'ın haberine göre, bu
sistemle, iktidar partisi 25
milletvekili fazla
çıkaracak.
Merkez Bankası, brüt yüzde 12
kar payı dağıtacak…
Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası(TCMB) Genel
Kurulunca hissedarlara, 2013
yılı kâr payı olarak 83 numaralı
kupon karşılığında hisse
senetlerinin nominal
değerleri üzerinden brüt % 12
oranında ödeme yapılması
kararlaştırıldı.
Güngör URAS
Şimdi yeni şeyler
söylemek lazım
Dünle beraber gitti cancağızım/ne varsa düne
ait/yeni şeyler söylemek lazım...Ankara’da yapılan
TÜSİAD Yüksek İstişare Toplantısı’nda konuşan
başkanın “Ülke ekonomisinde büyük ağırlığı olan
TÜSİAD üyesi kuruluşlarda yatırımların, üretimin,
istihdamın nasıl gittiğini anlatmasını bekliyordum.
TÜSİAD üyelerinin küresel krizden ve ekonomideki
yavaşlamadan nasıl etkilendiklerini merak
ediyordum. TÜSİAD üyelerinin yeni yatırım projeleri
ile üretim hedeflerinden mutlaka söz edilir
diyordum... Koskoca TÜSİAD üyeleri taaa
Ankara’lara kadar gittiklerine göre, toplantılarına
koskoca Cumhurbaşkanı ile koskoca CHP Başkanı’nı
davet ettiklerine göre, anlatacakları çok şeyler
olmalı idi.
Benim bekleyişlerim böyle idi de... Toplantıda başka
şeylerden söz edildi. Konuşula konuşula ağızlara
sakız olan konular tekrarlandı.
- Türkiye’nin büyüme trendi yüzde 5-7 aralığından
yüzde 2-4 aralığına geriledi.
- Tasarruf oranı düşük. Cari açığımız büyük.
- İmalat sanayinde yatırım yapılmıyor. İmalat
sanayi yatırımlarının milli gelirdeki payı yüzde
25’lerden yüzde 15’lere geriledi.
- Demokratikleşme paketleri ya geç ya da eksik
kalıyor. Toplumsal motivasyon oluşturamıyor.
Ekonomide de iş çevrelerinin istediği etkiyi
oluşturamıyor. Yavaş demokratikleşmenin
ekonomisi de yavaş oluyor.
- Reformlarımızı yapmakta gecikirsek büyük
fırsatları kaçıracağız.”
İstişare imkânı kalmadı
Başkanın konuşmalarını televizyondan izledim...
Söyledikleri, toplantıya katılanlarca alkışlandı.
Katılımcılardan hiçbiri başkanın konuşması ile ilgili
bir değerleme yapmadı.TÜSİAD’ın istişare
toplantılarının “istişare” özelliği kalmadı.
Katılımcılar protokol konuşmalarını dinliyorlar.
Alkışlayarak ayrılıyorlar. Katılımcıların söz
almalarının, olumlu veya olumsuz görüş ve
değerlemelerini dile getirmelerinin mümkünatı yok.
Söz almamak, ses çıkarmamak “nezaket” icabı oldu.
Denilebilir ki... “İyi de... Sen sesini çıkarabilse
idin... Nezaketi bir yana atarak neler söylerdin?”
Ben derdim ki, “Muhterem A’bilerim, Ablalarım...”
derdim... Bırakınız artık bildiğimiz şeyleri
tekrarlamayı... Evet tasarruf oranımız düşük... Ama,
yurtdışından dövizleri getirerek yatırım ve üretim
yapmak isteyenleri Türk Lirasız da, dövizsiz de
bırakmıyoruz. Türk Lirası’nın da dövizin de maliyeti
enflasyonun altında dolanıyor. Devlet sanayi,
ihracatı teşvik için çaba gösteriyor.
Suç Ayşe Teyze’nin mi?
Sanayimizin, ekonomimizin, ihracatımızın,
büyümemizin durumu böyle ise, bunun suçlusu siz
değilsiniz de Ayşe Hanım Teyzem mi?
Ayşe Hanım Teyzem mi, sizlere, artık sanayi yatırımı
yapmayın, sanayiden kazandıklarınızı inşaata
aktarın dedi. Ayşe Hanım Teyzem mi sizin teknoloji
yoğun, inovatif üretim yapmanızı, daha çok katma
değer yaratmanızı yasakladı?
Ayşe Hanım Teyzem mi, kalite ve fiyat rekabeti
karşısında ihraç edemediklerinizi, iç piyasada
satınız diyerek sizin elinizi ayağınızı bağlıyor.”
Sonra da havayı yumuşatmak için Mevlana’nın
olduğunu hatırladığım “Dünle beraber gitti
cancağızım/ne varsa düne ait/Şimdi yeni şeyler
söylemek lazım...” dizelerini okur.
MİLLİYET 18.04.2014
MİT kanun teklifi Meclis’ten
geçti… Cumhurbaşkanı’nın
onaylaması halinde
düzenlemenin yürürlüğe
girmesi bekleniyor.
Yeni düzenleme MİT'e geniş
yetkiler getiriyor. (CİHAN)
IMF İcra Kurulu dün yaptığı
toplantıda Portekiz'in
ekonomik düzeltme
programında gösterdiği
performansa yönelik 11'nci
gözden geçirme raporunu
onayladı. İ
cra Kurulu, gözden geçirme
raporunu onaylayarak 851
milyon euro tutarındaki
yardım dilimini serbest bıraktı.
Bu dilim ile birlikte Portekiz'e
şu ana kadar verilen IMF
yardımı miktarı 25,68 milyar
euro seviyesine ulaştı.
ABD
Obama'nın 2015 bütçe planı
gelecek 10 yılda vergileri 1,4
triyon dolar artıracak…
Kongre Bütçe Ofisi (CBO)
tarafından yapılan analizlere
göre, ABD Başkanı Barack
Obama'nın ortaya koyduğu
2015 yılı bütçe planı,
gelecek 10 yılda vergilerin 1,4
trilyon dolar artmasına yol
açacak.
19 NİSAN
2014
Muhasebe
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Tr a f i k t e k i t a ş ı t s ay ı s ı
15 5 b i n a r t t ı
aiz ve döviz kurunda artış
yaşanması, şirketlerin
satışlarını etkiledi.
Yurtiçinde kaybettikleri
satışları yurtdışından
müşterilerle dengelediklerini
belirten Dumankaya İnşaat
Yönetim Kurulu Başkan Vekili
Barış Dumankaya, “2013 ve
2014’ün ilk 4 aylarını
karşılaştırdığımızda
satışlarımız yüzde 317 arttı.”
dedi.
F
Ocak-Şubat
döneminde
176 bin 531
taşıtın
trafiğe
kaydı
yapılırken,
21 bin 397
taşıtın ise
trafikten
kaydı
silindi.
Böylece
trafikteki
toplam
taşıt sayısı
155 bin 134
arttı
rafiğe kayıtlı araç sayısı
şubat ayı itibariyle 18
T
milyon 94 bin 581'e
ulaştı.Türkiye İstatistik
Kurumu (TÜİK), 2014 Şubat
ayına ilişkin Motorlu Kara
Taşıtları İstatistiklerini
açıkladı.
Buna göre, şubat ayı sonu
itibarıyla trafiğe kayıtlı
toplam 18 milyon 94 bin 581
taşıtın yüzde 51,9'unu
otomobil, yüzde 16,4'ünü
kamyonet, yüzde 15,1'ini
motosiklet, yüzde 8,7'sini
traktör, yüzde 4,2'sini
kamyon, yüzde 2,3'ünü
minibüs, yüzde 1,2'sini
otobüs, yüzde 0,2'sini ise özel
amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Şubatta trafiğe kaydı yapılan
toplam 52 bin 240 taşıt içinde
otomobil yüzde 53,9 ile ilk
sırayı alırken, bunu yüzde
16,3 ile motosiklet, yüzde 13,9
ile kamyonet, yüzde 7,1 ile
traktör takip etti. Taşıtların
yüzde 8,8'ini minibüs,
otobüs, kamyon ve özel
amaçlı taşıtlar oluşturdu.
Trafiğe kaydı yapılan taşıt
sayısı şubatta, bir önceki aya
göre yüzde 58 azaldı. Bu
azalış otomobilde yüzde 65,4,
minibüste yüzde 54,6,
otobüste yüzde 37,8,
kamyonette yüzde 68,8,
kamyonda yüzde 46,3,
motosiklette yüzde 6,9 olarak
gerçekleşti. Özel amaçlı
taşıtlarda yüzde 10,7,
traktörde ise yüzde 56,3 artış
oldu.
Trafiğe kaydı yapılan taşıt
sayısı yüzde 13,9 azaldı
Trafiğe kaydı yapılan taşıt
sayısı şubatta geçen yılın
aynı ayına göre yüzde 13,9
Ocak-Şubat döneminde 176
bin 531 taşıtın trafiğe kaydı
yapılırken, 21 bin 397 taşıtın
ise trafikten kaydı silindi.
Böylece trafikteki toplam
taşıt sayısı 155 bin 134 arttı.
Şubatta devri yapılan toplam
397 bin 99 taşıt içinde
otomobil yüzde 68,3 ile ilk
sırada yer aldı. Otomobili
sırasıyla yüzde 16,7 ile
kamyonet, yüzde 4,6 ile
motosiklet, yüzde 3,5 ile
traktör takip etti. Şubat
muhalefet gruplarının Meclis'te
uzlaşarak gündeme getirdiği, 'döviz
kredisi borçlarının yeniden
yapılandırılması' düzenlemesine ilişkin
Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB)
yayınladığı genelge meyve vermeyince,
dövizzedeler yeniden soluğu TBMM'de
aldı.Japon Yeni ve İsviçre Frangı ile
konut kredisi alan ancak bu para
birimlerindeki ani değerlenmeyle
birlikte borçları katlanan binlerce
dövizzede, TBB'nin mart ayında
yayınladığı genelgedeki, 'banka ile
mahkemelik olmama', 'borcunu daha
önceden TL'ye çevirmeme' gibi
maddelere takılmıştı. Hal böyle olunca
da dövizzedelerin tamamına yakını için
TBB'nin genelgesi bir anlam ifade
etmemişti.
kazandırır, uzun vadede kesin
kazandırır ama kısa vadede
büyük beklentiler problem
olabilir.” dedi.
Şirketin 2013 yılı ilk 4
ayında yabancı
müşterilerden elde ettiği
gelir 10 milyon lira
civarındaydı.
Dumankaya projelerinin bugüne
kadar yüzde 65 değer
kazandırdığını hatırlatan
Dumankaya, “Türkiye’de
milyonlarca konut var ama, HiFit bunların tamamından ayrı.
Çünkü burada hem teknik hem
hizmet var. Biz, Hi-Fit’te tekniği
hizmet ile buluşturuyor; sağlıklı
konutları müşteriye sunuyoruz.”
dedi.
Bu seneki yabancılara
satıştan Suudi
vatandaşları yüzde 21,
Birleşik Arap Emirlikleri
vatandaşları yüzde 6,
Kuveytliler ise yüzde 5 pay
aldı.” değerlendirmesinde
bulundu.
Dumankaya İnşaat’ın yeni
projesi Hi-Fit’in tanıtım
toplantısında
gazetecilerin konut
satışlarına dair sorularını
cevaplayan Barış
Dumankaya, yabancıların
sadece Dumankaya
projelerine değil,
Türkiye’ye ilgisinin
arttığını ifade etti.
Şirketin Yönetim Kurulu
Başkanı Uğur Dumankaya
ise yurtiçi satışlarda da
pek fazla düşüş
yaşamadıklarını, sadece
hedeflerin altında
kalındığını kaydetti.
umankaya İnşaat Yönetim
D
Kurulu Başkan Vekili Barış
Dumankaya, bu sene gelişmekte
eşdeğer Türkiye’de de faiz ve
döviz kurunda bir artış
yaşandığını belirterek, “Tabii
bunlar konut sektörüne
olumsuz yansıdı. Ancak biz
yurtiçinde kaybettiğimiz
satışları yurtdışı menşeli
müşterilerimizle ikame ettik.
Gayrimenkul yatırımının
ekonominin gidişatına paralel
olarak şekil aldığını kaydeden
Uğur Dumankaya, “Orta vadede
ISSN 1308 7606
olan ülkelerdeki baskıyla
Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş.
Genel Yayın Yönetmeni
Reyhan AYTEKİN
Yazıişleri Müdürü
Şüheda YILDIRIM
İstihbarat Şefi
Caner ERDOĞAN
Yasemin ERENER
Haber Müdürü
Kenan KURTOĞLU
İdari Merkez
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu
Cad. No:2 Sefaköy/
Küçükçekmece/İST
Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
info@ekonomigazetesi.net
Ankara Temsilciliği
Macun Mah.3. Cadde No:2
Yenimahalle /ANK.
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
İstanbul Dağıtım
REKDAĞ Ltd.Şti.
Kübra ERENER
Reklam Pazarlama ve Dağıtım
Dolmabahçe Caddesi
Eti İş Merkezi No:23 Kat:3
Beşiktaş/İST.
Tel: 0212 259 12 20
Fax: 0212 259 12 10
Ankara Dağıtım
AKDAĞ DAĞITIM APDULGANİ AKDAĞ
Yayın Türü:Yerel Süreli
Basıldığı Yer İstanbul
Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL
Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de
görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)
EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Ödeme ise yüzde 25 peşin,
yüzde 25 bir yıl sonra, geri kalan
kısım ise 72 ay vade ve 0 faiz
imkânı ile sunuluyor.
Ön satışlara üç ay önce başlayan
şirket, 100 dairenin satışını
şimdiden gerçekleştirdi. Şirket,
mayısta Sancaktepe’deki 550
konutluk 135 milyon lira
değerindeki projesini, son
çeyrekte ise 505 konutluk 380
milyon lira değerindeki
Fikirtepe projesini satışa
çıkaracak.
Barış Dumankaya, toplantıda
Kuveytli bir emlak şirketi ile
işbirliği yapacaklarını da
açıkladı. Bu işbirliği için 27-28
Nisan’da Kuveyt’te olacağını
açıklayan Dumankaya, Kuveyt’te
Kuveytli şirket ile imza töreni
düzenleyeceklerini ifade
etti.CİHAN
TÜRK GENÇLER
'YAŞLILAR
FEDAKARLIK
YAPSIN' DİYOR
İnternet Site Editörü
ANKARA
Atatürk Bulvarı Palas İş
Merkezi B Blok Kat:6 D:114
Kızılay/ANKARA
Tel: 0312 425 99 63
Fax: 0312 425 99 76
20 dönüm arsada devreye
alınan proje, 28 ve 32 katlı iki
kuleden oluşuyor. 30 ay sonra
tamamlanacak konutların satış
fiyatları 99 bin liradan başlıyor.
Fransa ve İspanya'da
ise bu oran yüzde
16'da kaldı.
Sayfa Editörü
Gülşan KURT
Projede yer alan konutların
şehir otelleri mantığında
olduğunu, büyük bölümünün
stüdyo, 1+1, 2+1 dairelerden
teşekkül ettiğini aktardı.
babalarından daha iyi
bir hayat
yaşayacaklarına"
inandıkları
görülürken,
bu oranın
Brezilya'da yüzde 48,
Türkiye'de ise yüzde 47
olduğu tespit edildi.
Yıl:70 Sayı:2478 Tarih:19 Nisan 2014 Cumartesi
Sayfa Editörü
Şubat sonu itibarıyla trafiğe
kayıtlı 9 milyon 393 bin 391
otomobilin yüzde 41,4'ü
LPG'li, yüzde 30,8'i benzinli,
yüzde 27,4'ü dizel yakıtlı
olurken, yakıt türü
bilinmeyen otomobillerin
oranı yüzde 0,5 olarak
gerçekleşti. Aynı dönemde
trafiğe kaydı yapılan 28 bin
170 otomobilin yüzde 20,9'u
Renault, yüzde 16,8'i
Volkswagen, yüzde 6,8'i
Hyundai, yüzde 5,8'i Opel,
yüzde 5,5'i Fiat, yüzde 4,9'u
Dacia, yüzde 4,7'si Ford,
yüzde 4,2'si, Toyota, yüzde
3,5'i Peugeot, yüzde 3,3'ü
Nissan, yüzde 23,6'sı ise diğer
markalardan oluştu.CİHAN
2013 ilk 4 ayı ile 2014 ilk 4
ayını karşılaştırdığımızda
satışlarımız yüzde 317
arttı.” dedi.
Bu sene rakam 31 milyon
lirayı aştı. 2014 ilk 4
ayında yurtiçi müşterilere
de ilk 4 ayda 78 milyon
liralık satış
gerçekleştirdikleri
bilgisini veren Barış
Dumankaya, “İlginç olan
yabancılara yaptığımız
satışın yüzde 50’sini
Türkiye’de hâlihazırda
yaşayan yabancılardan
gelen talebin oluşturması.
0 bin kişiyi bulan dövizzedelerin
3Erdoğan
sorununun çözülmesi için Başbakan
talimatı verdi.İktidar ve
Sorumlu Müdür
Bilal ÇETİN
ayında devri yapılan
taşıtların yüzde 6,8'ini ise
minibüs, otobüs, kamyon ve
özel amaçlı taşıtlar
oluşturdu.
Yabancılara
konut
satışı
yüzde 317 ar ttı
30 bin kişiyi mağdur eden
soruna Erdoğan el attı
30 BİN KİŞİYE ULAŞTI
Geçen salı Meclis'e giden
dövizzedelerin Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'a şikâyetlerini ilettiği ve
Erdoğan'ın da 30 bin kişiyi bulan
dövizzedelerin sorununun çözülmesi
talimatını verdiği öğrenildi. TBMM Plan
ve Bütçe Komisyon Başkanı Recai
Berber'in TBB Genel Sekreteri Ekrem
Kesin ile bir araya geldiği ve sorunun
çözülmesi için görüştüğü belirtildi.
Berber'in bankalardan, her ne aşamada
olursa olsun dava açanların ve
borçlarını daha önce Türk Lirası'na
çeviren ya da yapılandıranların genelge
kapsamında tutulmasını istediği
kaydedildi.HABER MERKEZİ
azaldı. Bu azalış otomobilde
yüzde 18,3, otobüste yüzde
54,6, kamyonette yüzde 27,6,
kamyonda yüzde 8,5 oldu.
Trafiğe kaydı yapılan
taşıtlardan minibüste yüzde
2,2, motosiklette yüzde 4,2,
özel amaçlı taşıtlarda yüzde
61,3, traktörde yüzde 43,7
artış görüldü.
5
Araştırmada ayrıca
Türk gençlerinin
yaşlılardan en çok
fedakarlık bekleyen
grup olduğu da
görüldü.
Türk gençleri
geleceğe güvenle
bakıyor
ngiliz araştırma şirketi Ipsos
20 ülkeden 16 bin 39
İMORI'nin
kişi üzerinde gerçekleştirdiği
kapsamlı bir anket Türk gençlerinin
Avrupalılara kıyasla geleceğe çok
daha iyimser baktığını ortaya
çıkardı.
Ankete göre yaşlılardan en çok
fedakarlık bekleyen de Türk
gençliği.Araştırmada Türkiye'nin
yanı sıra Çin, Hindistan, Rusya ve
Brezilya'dan gençlerin "her şeyin
gelecekte daha iyiye gideceğine"
inandıkları görülürken, Fransa,
Belçika, İspanya ve İngiltere gibi
batı Avrupa ülkeleri ile ABD'den
gençlerin gelecek konusunda
kötümser olduğu gözlemlendi.
Ankette 30 yaşın altındaki Çinli
gençlerin yüzde 81'inin "anne
Ankette "Sizce yaşlılar
gençlerin kendilerine
bir hayat kurabilmesi için bazı
fedakarlıklar yapmalı mı?"
sorusuna Türk katılımcıların yüzde
70'i 'evet' cevabını verdi.
Bu oran Almanya'da yüzde 9,
İngiltere'de ise yüzde 3'te kalırken,
Türkiye'ye en yakın sonuç yüzde 50
ile Hindistan'dan geldi.CİHAN
6
19 NİSAN 2014
Dış Haberler
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
RUSYA
Rusya’nın merkez bölgelerinden Kaluga’da
polis, Türk vatandaşlarının da çalıştığı
bir kaçak atölyeye operasyon yaptı. Rusya
İçişleri Bakanlığı’ndan
yapılan açıklamaya
göre, alınan bir ihbar
üzerine güvenlik güçleri, Kaluga’nın Maloyaroslavetski bölgesinde
bir kaçak atölyeyi bastı.
Operasyon sırasında aralarında Türk, Suriye ve
Özbekistan vatandaşlarının bulunduğu 25
yabancı gözaltına
alındı. Polis, atölyede
içinde “Türkiye’de
üretilmiştir” markalı
çok sayıda kolinin bulunduğunu ifade etti.
Atölyede ünlü spor
markalarının kaçak
olarak üretildiği iddia
ediliyor.
CİHAN
SURİYE
Suriye yönetimi Ürdün
Hava Kuvvetleri tarafından sınır ihlali yaptığı
gerekçesiyle vurulan
askeri araçlarla ilgilerinin olmadığını açıkladı. Suriye resmi haber
ajansı SANA, askeri bir
kaynağa dayandırdığı
açıklamada Suriye ordusuna ait hiçbir askeri
ya da zırhlı aracın Ürdün
sınırlarına doğru hareket
etmediğini yazdı. Açıklamada Ürdün Hava
Kuvvetleri tarafından vurulan hedeflerin Suriye
ordusuyla hiçbir ilgisi olmadığı belirtildi Ürdün
televizyonu Ürdün savaş
uçaklarının, Suriye
topraklarından Ürdün'e
doğru sınırları aşmaya
çalışan zırhlı araçları
imha ettiğini duyurmuştu. Haberde imha
edilen araçların kime ait
olduğu ve ölen ya da
yaralanan konusunda
bir bilgi verilmemişti.
CİHAN
Berlin
Senatosu'ndan
AP seçimlerine
katılım çağrısı
erlin Senatosu’nun Avrupa’dan
Sorumlu Müşaviri Hella
Dunger-Löper Berlinlileri
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde
oy kullanmaya çağırdı. Müşavirliğin
25 Mayıs’ta gerçekleştirilecek seçimler dolayısıyla el ilanları ve broşür
gibi yazılı malzemeler de hazırlandığını duyuran Dunger-Löper "Oy
kullanma hakkınızı değerlendirin ve
oyunuzu kime vereceğinize karar
verin. Berlin Avrupa ile bütünleşmiş
ve Avrupalılaşma fikrini en fazla
benimsemiş bir kent." dedi.
B
Dunger-Löper Berlin Senatosu’nun
vatandaşları seçimlere katılma
konusunda ikna edici çalışmalar
yaptığını, bunun için de bilgilendirme çalışmalarına ağırlık
verdiğini belirterek "Avrupa seçimlerinin bizler için taşıdığı önemi en
güzel bilgilendirerek anlatabiliriz
diye düşündük ve bu nedenle çeşitli
broşürler hazırladık. Hazırladığımız
tüm yazılı malzemelere internet üzerinden erişmek mümkün." şeklinde
konuştu.
CİHAN
Timmermans: Hizmet hareketine yönelik
nefret dilinden ciddi şekilde rahatsızım
Hollanda Dışişleri
Bakanı Frans
Timmermans,
Türkiye'de Hizmet
hareketine ve
muhaliflere yönelik
nefret dilinin kendisinde
ciddi rahatsızlık
meydana getirdiğini
söyledi. Türkiye'de AK
Parti hükümetinin tepki
çeken bazı
antidemokratik adımları
ve bir süredir kullanılan
nefret dili Hollanda
Meclisi'nde de tartışıldı.
eert Wilders'in Özgürlükçüler
Partisi (PVV) ve Hıristiyan
Demokrat (CDA) vekillerin,
Türkiye ile AB müzakerelerinin durdurulmasına yönelik taleplerine
Bakan Timmermans karşı çıktı. Timmermans, “Sosyal medyanın yasaklandığı bir ülke AB’ye üye olamaz.
Fakat ben bu süreçte müzakerelerin
durdurulması yerine iletişimin
devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
G
ifade özgürlüğü alanında endişe
verici gelişmeler yaşandığını vurguladı ve ekledi: "Başbakanın kullandığı kışkırtıcı ve kutuplaştırıcı
dil demokrasiye zarar veriyor.” PVV
ve CDA gibi partilerden gelen
‘müzakereleri durduralım’ teklifine
karşı çıkan Maij, bunun yerine AB
fonlarından ekonomik yaptırım teklifinde bulundu.
"MÜZAKERELER DEVAM ETSİN"
"TÜRKİYE’NİN SURİYE SAVAŞINDAKİ ROLÜ KONUSUNDA SOMUT
BİLGİ YOK"
Türkiye'de özellikle son aylarda işin
çığırından çıktığını öne süren
Demokratlar66 partisi milletvekili
Sjoerd Sjoerdsma, “Başbakan işine
gelmeyen her şeye sansür istiyor.
Fakat Anayasa Mahkemesi'nin Twitter kararıyla hukuk, sansürü yenmiştir” dedi. İşçi Partili (PvdA)
Marit Maij ise basın özgürlüğü ve
Türkiye’nin Suriye’deki aşırı grupları desteklediğine yönelik iddialar
da meclis gündemine geldi. Milletvekillerinden gelen soruları cevaplayan Timmermans,
"Türkiye’nin Suriye savaşında aktif
rol aldığına yönelik somut bir bilgim yok." açıklamasında bulundu.
Muhataplarıyla sürekli görüşme
halinde olduğunu belirten Dışişleri
Bakanına göre bölgeyle yakından ilgilenen müttefikleri ABD ve Almanya da bu konuda aynı kanaati
taşıyor. Timmermans, uluslararası
basında çıkan iddiaları Türk dışişleri ve AB bakanı ile görüştüğünü ve
suçlamaların doğru olmadığı cevabını aldığını vurguladı.
Yine de ellerinde somut veri olmamasının, bahsi geçen iddiaların
tamamen uydurma olduğu anlamına gelemeyeceğini belirten
Timmermans, "Türkiye-Suriye
sınırında ciddi bir karmaşa var. Bu
yüzden garanti veremem." dedi.
Muhalefet partilerinden bazıları konunun uluslararası bağımsız bir
heyet tarafın araştırılmasını teklif
ederken, Hollandalı bakan bunun
şimdiki verilerden daha fazlasını ortaya koymayacağı kanaatinde
olduğun ifade etti.
CİHAN
YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ
ALMANYA
Almanya'nın Kuzey Ren
Vestfalya (KRV)
eyaletinde ırkçılığa karşı
yeni bir internet sitesi kuruldu. Aile, Gençlik,
Kültür ve Spor Bakanlığı
tarafından açılan
www.nrweltoffen.de
adresli internet sitesinde
aşırı sağcılık ve ırkçılık
hakkındaki program ve
faaliyetler hakkında bilgiler verilecek. Bu bilgiler
arasında ırkçılığa karşı
çalışan ve ırkçılık mağdurlarına yardım için kurulan danışma
bürolarının adresleri,
telefon numaraları ve
benzer bilgiler yer alıyor.
Irkçılık konusunda bilimsel çalışmalar hazırlamak
isteyen üniversite öğrencileri de bu siteden literatür kaynakları
bulabilecek. Bu siteyle
KRV Eyalet Hükümeti
eyalet genelindeki ırkçı
karşıtı çalışmaları tek çatı
altından yürütmek ve
ileriye dönük bir strateji
izlemek istiyor. CİHAN
IRAK
Irak'ın kuzeyindeki
Bölgesel Kürt Yönetimi
Başkanı Mesud
Barzani, ABD'nin Bağdat Büyükelçisi
Stephen Beecroft'u
başkanlık konutunda
kabul etti.
Görüşmede Irak'ın
Anbar kentinde çıkan
çatışmalardan üzüntü
duyduğunu aktaran
Beecrofti bir an önce
Anbar kentinde istikrarın sağlanması
gerektiğine vurgu
yaptı.
Bu ayın sonunda
Irak'ın genelinde
gerçekleşecek belediye
ve genel seçimler
hakkında fikir alışverişi yapıldığı belirtilen
görüşmede, seçimin
Irak'taki sorunları
çözüme ulaştıraması
temennisinde bulunuldu.
CİHAN
Samsung Galaxy
S5'te büyük hata
Zihinsel
engelli Ulvi'nin
üstlendiği
korkunç cinayet
davası yeniden
görülüyor
aklaşık 13 yıl önce
Bavyera'ın Oberfranken bölgesinin
Lichtenberg kasabasında
aniden kaybolan ve bu
güne kadar cesedi dahi
bulunamayan küçük kız
Peggy vakasında yeniden
görülen davada ilginç
gelişmeler yaşanıyor.
Y
Kısa süre önce davanın
yeniden görülmesi için
alınan kararın ardından
yapılan üçüncü duruşmada daha önce suçu
üstlenen Ulvi K.'nın haksızlığa uğradığı iddiaları
ele alınmaya devam
edildi. Zihinsel engelli
Ulvi K., Peggy kaybolduktan bir yıl sonra küçük
kızı öldürdüğünü itiraf etmişti.
alaxy S5′in parmak izi kilidi
tutkaldan yapılmış sahte parmak
izi ile aşılabiliyor. Araştırmacılar
Samsung Galaxy S5 akıllı telefonunun
parmak izi okuyucusunda kullanıcıların telefonlarını ve PayPal
uygulamasını hackerların saldırısına
açık hale getiren bir açık bulduklarını
duyurdu.
G
YouTube üzerinden yayınlanan
videoda Galaxy S5′in parmak izi kilidi
tutkaldan yapılmış sahte parmak izi
ile aşılabiliyor. PayPal'ın ekosistem
güvenliği başkanı Brett McDowell, The
Wall Street Journal gazetesine verdiği
röportajda gösterilen hack işleminin
gerçek olduğunu ve bilindiğini ancak
bu durumun kullanıcıları alarma
geçirmemesi gerektiğini söyledi.
McDowell, "Ortaya konan kanıtın
gerçekliğini sorgulamamız için bir
neden yok. Bu, parmak izi algılama
teknolojisinin bilinen bir zorluluğu.
Bunlar dünyanın en önde gelen
araştırmacılarından bazıları. Ancak
bu büyütülebilecek bir açık değil. İnsanların çoğunun endişe duyacağı bir
şey değil" dedi. Almanya'nın başkentiBerlin merkezli Security Research
Labs (SRLabs) tarafından yayınlanan
videoda kalıbı çıkartılmış bir parmak
izi ile Galaxy S5′in parmak izi sensörü
oyuna getirilerek telefonun kilidi
açılıyor.
SRLabs video içerisinde yaptığı açıklamada sahte parmak izinin telefonun
ekranı üzerinde kalan parmak izinin
başka bir telefonun kamerası aracılığı
ile çekilmiş fotoğraftan elde edildiğini
belirtiyor. Video ilk olarak Ars Technica tarafından duyuruldu.
Videoda konuşan kişi, "[Bu yöntem
ile] telefon kapatıldıktan sonra dahi
yalnızca parmak izi doğrulaması aşılmakla kalmıyor şifre gerektirmeden
sınırsız doğrulama girişimine de
imkan veriyor gibi görünüyor." diyor.
PayPal şifre yerine Samsung'un parmak izi sensörünü kullanmaya imkan
veren uygulamalardan birisi. Videoda
araştırmacı parmak izi hilesi ile PayPal'a giriş yapıp hesaptaki parayı bir
başka hesaba aktarıyor.
McDowell, PayPal'ın parmak izi kullanımının getirdiği güvenliğin ve kolaylığın bir hackerın kişiye ait telefonu
ve parmak izini elde edip kullanma ihtimalinden daha fazla ağır bastığına
inandığını da söyledi. McDowell
ayrıca hackerların parmak izinin
kopyasını yapmak için gerekli olan
zaman ve kaynakları buluncaya kadar
kullanıcının PayPal müşteri hizmetlerini arayarak hesabının kayıp ya da
çalıntı telefon ile bağlantısını kesebileceğini de sözlerine ekledi.
McDowell, "Bu çok sayıda telefonda
yapabileceğiniz bir şey değil. Bu milyonlarca şifreyi hızla elde edebileceğiniz devasa kimlik avı sahtekarlığı
da değil. Bu yalnızca aynı anda tek bir
cihaz ve tek bir kurban ile sınırlı."
dedi.
Apple'ın iPhone 5S'te kullandığı parmak izi okuyucusu da daha önce bir
kişi tarafından benzer bir yöntem ile
aşılmış ancak bu yöntem üçüncü parti
finansal işlemlerin doğrulanmasında
kullanılamamıştı.
Yalnızca Apple'ın kendi iTunes
mağazasında açık kullanılabilmişti.
Samsung ve SRLabs ise konuyla ilgili
yorum isteğimize henüz yanıt vermedi.
Ancak yeniden görülen
davada polis
memurlarının cinayeti
üstlenmesi konusunda
yönlendirdiği iddia edildi.
2004 yılında mahkemece
suçlu bulunan K., daha
sonra verdiği ifadenin
doğru olmadığını
söylemişti.
K.'nın ifadesini değerlendiren uzmanlar, ifadeyi
doğru bulduklarını açıklamışlardı. Ancak uzmanların, cinayet hakkında
polislerin K.'nın ifadesine
benzer bir tez hazırladıklarından habersiz olduğu
ifade edildi ve bundan
dolayı da davanın yeniden
görülmesi kararı alındı.
İddiaya göre K.'nın ifadesi
alan polisler, K.'ya farklı
senaryolar anlatıp, ''Bu
durumda ben olsaydım
şöyle yapardım.'' diyerek
bazı şeyler anlattı, K. da
ifadesinde sık sık polislerin anlattıklarını tekrarladı.
CİHAN
19 NİSAN 2014
Politika
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
CHP'li Oran
Sabah-ATV'nin
satışını
TBMM'ye taşıdı
HP Genel Başkan Yardımcısı
Umut Oran, Sabah-ATV'nin oluşturulan havuz aracılığıyla Zirve
Holding'e satılmasıyla ilgili yeni bir
soru işaretini daha gündeme getirdi.
Sabah-ATV'yi aldığı belirtilen Zirve
Holding'in sermayesinin 380 milyon
TL olduğunu, Çalık grubunun ise
kamu bankalarına 500 milyon dolar
borcu kaldığını belirten Umut Oran,
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a,
"Peki kamu bankaları ipotek veya
teminat aldı mı? SPK ve BDDK bu
borç devri ve teminat konularında
harekete geçti mi, geçmediyse siz
re'sen devreye girecek misiniz?
C
Kamu bankalarının hükümete yakın
medya kuruluşlarına sadece kredi
vermediği, aynı zamanda bu kredi
ödemelerini kolaylaştırmak için yüksek miktarda reklam-ilan desteği de
sağladığı kanısı doğru mudur?" diye
sordu. CHP İstanbul Milletvekili
Umut Oran, Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM'ye sunduğu soru önergesinde,
Sabah-ATV medya grubunun 2007
yılında iki kamu bankasının verdiği
kredilerle (Vakıfbank 375, Halkbank
375 milyon dolar) Çalık Grubu'nca
satın alındığını anımsattı. Zaman
içerisinde bu borcun 500 milyon
dolara indirildiği ve Sabah-ATV'nin
Ömer Faruk Kalyoncu'nun sahibi
üyük Birlik Partisi (BBP) Genel
Başkanı Mustafa Destici,
Akşam gazetesinde yayınlanan
kumpas, iftiralar, suçlamalar ve isnatların 'çamur at izi kalsın' mantığıyla yapıldığını belirtti. Destici,
"Bu sadece Büyük Birlik Partisi’ne
değil, cemaate de bir iftiradır. Bu cemaat 40 yıldır, Türkiye’de ve yurt
dışında eğitim faaliyetleri yürütüyor.
Her siyasi görüşten şu anda
hükümet edenlerin de ekseriyetlerinin çocukları burada okudu ve
okumaya devam ediyor." dedi.
B
Partisinin genel merkez binasında yapılan basın toplantısı düzenleyen ve
gazetecilerin sorularını cevaplayan
Mustafa Destici, söz konusu
gazetedeki "Cemaat Alperenleri ele
geçirdi" haberinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "Öncelikle bu
büyük bir iftira, namussuzca atılmış
bir iftira, aslında bir kumpastır. Git
bu adamla röportaj yap, onun ne
söyleyeceğini önceden kurgulamışlar. Benim söylediklerim bilgiye dayanan şeyler. Ona da
olduğu Zirve Holding'e, "kamu
bankalarına olan borçlarıyla birlikte"
devredildiğinin kamuoyunda yer
aldığını anımsatan Umut Oran, Babacan'ın şu sorulara yanıt vermesini
istedi: Eylül 2013'te kurulan ve Aralık
2013'te Sabah-ATV'yi satın alan Zirve
Holding, Çalık Grubu'nun kamu
bankalarına (Vakıfbank ve Halkbank)
olan borçlarını da üstlenmiş midir?
21 Ekim 2013 tarihli Ticaret Sicil
Gazetesi'ne göre Zirve Holding'in
toplam sermayesi 380 milyon TL (190
milyon dolar) olduğu için Kalyon
Grubu'nun kasasında 500 milyon
dolarlık borcu devralacak miktarda
para bulunmadığı doğru mudur?
Bankalar Kanunu'na göre Zirve Holding'in bu borçları devralabilmesi için
yüksek tutarlı ipotek vermesi gerektiği, ancak bu işlemin de yapılmadığı
bilgisi doğru mudur?
BDP’li Buldan:
Sırrı Sakık’ın
Hakan Fidan’la
ilgili sözlerine
katılmıyorum
Ziraat, Halkbank, Vakıfbank bu satın
alma işlemi için yeni kurulan Zirve
Holding'e kredi desteği sağladı mı?
Kamu bankaları bu satış/devir işlemleri için kaç para kredi sağlamıştır?
Kamu bankaları Sabah-atv'nin
satışı/devri için Zirve Holding'ten ne
kadar teminat ve ipotek almıştır? Bu
teminat ve ipoteklerin ayrıntılı listesi
nedir? Böylesi önemli bir
kredilendirme işleminin Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu
(BDDK) tarafından denetlenmesi
gerekmiyor mu, Sabah-atv'nin Zirve
Holding'e satışı konusunda BDDK
hangi işlemleri yapmıştır?
B
Kamu bankalarının hükümete yakın
medya kuruluşlarına sadece kredi
vermediği, aynı zamanda bu kredi
ödemelerini kolaylaştırmak için yüksek miktarda reklam-ilan desteği de
sağladığı kanısı doğru mudur? Vergi
mükelleflerinin ödediği vergilerden
kaynaklandığı için kamuyu ilgilendirdiğinden, Ziraat, Vakıfbank
ve Halkbank'ın son 5 yılda Sabah-atv
grubuna toplam kaç TL'lik reklam,
ilan vermiştir?
CİHAN
Yargı önünde de bu iftiraların
hesaplarını verecekler.
BBP’ye iftira atmak o kadar
kolay değil. Bunun bedelini herkes
hukuk önünde öder. Bir harekete
karşı olabilirsiniz, ama bunu alçak
iftira, düzmece röportajlarla delillendirmeye kalkamazsınız. Kim yaptıysa yargı önünde hesabını
verecektir. Röportajdaki gibi hiçbir
ne cemaat, ne cemiyetle başka bir
kuruluşla BBP’nin ilişkisi olmamıştır." diye konuştu. Destici sözleri arasında bunun sadece Büyük
Birlik Partisi’ne değil, cemaate de bir
Destici
Bu sadece BBP’ye değil,
cemaate de yapılan bir iftiradır
demişler ki sen de bunları bunları
söyle, muhabir ne yapsın uzun
süredir işsiz. Bir iş bulmuş onun için
hangi görev verilirse yapacak bir
vaziyette." Türkiye’de basın mensuplarının baskı, şantaj, işten atılmayla tehdit edildiklerini söyleyen
Destici, "Basın kuruluşları ve
cemiyetlerin basın mensuplarının
yanında olması lazım, onların haklarını savunması lazım.
iftira olduğuna dikkat çekerek, şunları dile getirdi: "Bu cemaat 40 yıldır,
Türkiye’de ve yurt dışında eğitim
faaliyetleri yürütüyor. Her siyasi
görüşten şu anda hükümet edenlerinde ekseriyetlerinin çocukları burada okudu ve okumaya devam
ediyor. Özellikle kız çocuklarını,
Anadolu’dan büyük şehirlere gönderirken cemaatin evleri hep liman
olarak görüldü.
Bu dönemde en büyük haksızlık basın mensuplarına
yapılıyor. Gazetedeki röportaj
tamamen düzmece, kurmaca,
kumpas, bunun gerçekle yakından
uzaktan hiçbir ilgi ve alakası yok.
Somut bir bilgisi de yok." ifadelerini
kullandı. Merhum Genel Başkanları
Muhsin Yazıcıoğlu’nun söylemediği
şehir efsanesi haline dönüştürülmüş
‘Bizim tarlamız çoktan sürülmüş’
sözüne atıfta bulunularak böyle bir
cümle kurdurulduğuna dikkat çeken
Destici, "Böyle bir şeyin olması
mümkün değil. Alperenler ülkeleri
için milli değerleri için siyaset
yapıyor. Biz şiddetin her türlüsüne
karşı olan bir hareketiz. Kimden yaparsa kimden gelirse gelsin biz şiddetin karşısında olan bir hareketiz.
Türkiye’de derin yapıların kullana-
Vicdanı olan çıksın söylesin
40 yılda bu evlerde bir tane
olumsuz bir hadise yaşandı
mı? Şimdi hakkı haklıya teslim
etmek gibi yükümlülüğümüz var.
Kendini eğitime ve bilime vermiş,
milletin birliğine beraberliğine vermiş bir hareket öbür tarafta da tamamen kendisini milletine ülkesine
davasına adamış bir siyasi hareket.
Türkiye’ de en çok sahip çıkılması
gereken bir hareket. Siz bunları
itibarsızlaştırmaya ve bir takım
karanlık işlerle itham etmeye çalışıyorsunuz. Ben sizin vicdan,
ahlakınıza ve imanınıza ne diyeyim.
İmanı olan insan hiçbir insan bunu
yapmaz. Çünkü bir gün bunun
hesabının sorulacağını bilir. Bir söz
var: Efendisinin kaderi kölesinin alnında yazılıymış."
CİHAN
BDP’li
Zümrüt: Hz.
Muhammed
hiçbir ırk ve
renk ayrımı
yapmadı
arış ve Demokrasi Partisi
(BDP) Diyarbakır İl Eş
Başkanı Zübeyde Zümrüt,
hafta sonu düzenleyecekleri
Kutlu Doğum mitingiyle ilgili
düzenlediği basın toplantısında, “İslamiyet ve onun
peygamberi Hz. Muhammed
(sav) tüm insanlığın ortak
değeridir. İslamiyet ve onun
peygamberi hiçbir ırkı, hiçbir
rengi ve hiçbir bireyi diğerinden
ayırt etmemiş ve üstün
görmemiştir.” dedi. BDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Zübeyde
Zümrüt, parti binasında düzenlediği basın toplantında Cumartası günü saat 12.00’de Nevruz
Parkı’nda Kutlu Doğum haftası
nedeniyle bir mevlit programı
düzenleyeceklerini söyledi.
BDDK'nin ihmali varsa bu konuda siz
re'sen harekete geçerek işlemi başlatacak mısınız? Sabah-atv satışına
kredi sağlayan kamu bankalarının bir
bölümünün Borsa İstanbul'da (BİST)
işlem görmesi karşısında, bankalar
niçin bu durumu yatırımcılara ve
hissedarlara bildirmedi? SPK bu
konuda ne zaman harekete geçecektir? SPK'nın ihmali varsa bu konuda
siz re'sen harekete geçerek işlemi
başlatacak mısınız?
madığı bir siyaset varsa oda BBP ve
Alperenlerdir. 2009’dan bu zamana
kadar en ufak bir hadise dahi var
mı? Ülkeyi karıştırmak istiyorlar,
kaosa sürüklemek, milleti ayrıştırmak, kamplaştırmak istiyorlar bunların hepsini görüyoruz. Ama biz bu
oyna gelmeyiz." dedi. Bu tür
kumpas, iftiralar, suçlamalar ve isnatların maalesef 'çamur at izi
kalsın' mantığıyla yapıldığını
söyleyen Destici, Bu çamur tertemiz
harekete bulaşmaz.
7
DP Grup Başkanvekili Pervin Buldan,
“Hakan Fidan ve ekibini kutluyorum”
diyen BDP Muş Milletvekili Sırrı
Sakık’ın sözlerine katılmadığını belirtti.
Meclis Genel Kurulu’nda, MİT yasasıyla ilgili görüşmeler devam ediyor.
B
Görüşmeler sırasında söz alan BDP Grup
Başkanvekili Pervin Buldan, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın, Hakan Fidan ve ekibine yönelik sözlerini eleştirdi. Buldan,
“Milletvekilimiz sayın Sırrı Sakık’ın ifade ettiği MİT’e özellikle Hakan Fidan’a ‘teşekkür
ediyorum’ ifadesine katılmıyorum.” dedi.
"MİT ŞAİBELİ BİR KURUMDUR"
MİT’in şaibeli bir kurum olduğunu savunan
Buldan, şöyle devam etti: “Özellikle bu
süreç başladığı günden itibaren bu MİT bir
şaibe altındadır. Sürecin başından beri
Paris’te katledilen arkadaşlarımızın hala
sorumluları açığa çıkmamıştır.
Bu cinayet ortadan kalkmadığı sürece, zanlıları ortayla çıkartılmadığı sürece ve zanlıları yargılanmadığı sürece MİT zan
altındadır. Yine bununla paralel olarak Rojava meselesi. Rojava meselesi bizim
açımızdan kırmızı bir çizgidir.
Dolayısıyla MİT de bu konuda şaibe altındadır. Çünkü Rojava’ya gönderilen TIR’lar
yakalanmıştır ve bu TIR’lar içindeki
mühimmatlar kamuoyuna açıklanmamıştır. Dolayısıyla bununla ilgilide
MİT’in şaibeli bir kurum olduğunun altını
çizmek isterim.
Bir önceki oturumda milletvekilimiz sayın
Sırrı Sakık’ın ifade ettiği MİT’e, özellikle
Hakan Fidan’a ‘teşekkür ediyorum’ ifadesine ben katılmıyorum. Roboski, Geber ve
Lice olayı ortadayken bizim MİT’e teşekkür
etmek gibi bir hakkımız yoktur. Dolayısıyla
bunun altın önemle çiziyorum. Ben inanıyorum ki Sırrı Sakık arkadaşımız da bir yanlış anlamadan kaynaklı MİT’e
teşekkürlerini sunmuştur.
Ben şunu çok açık ifade etmek istiyorum.
Teşekkür edilmesi gereken yerler farklı yerlerdir. Bugün bu süreci başlatmış olan İmralı Cezaevinde yatan sayın Abdullah
Öcalan’a ben teşekkür ediyorum.
Bugün bu ülkede çatışmasızlık süreci
varsa, kan akmıyorsa ve anneler ağlamıyorsa bu sürecin baş aktörü sayın Öcalan’a
bir kez daha teşekkür ediyorum ve bu çatışmasızlık sürecinin devam etmesi gerektiğini savunuyor ve bu sürecin garanti
altına alınmasını gerektirecek olan
yasaların acilen Genel Kuruldan çıkarılması
gerektiğini ifade ediyorum.”
Mediha SELÇUK-EKONOMİ
Konuşmasına ‘Değerli Müslümanlar’ diyerek başlayan Zümrüt, Kürt halkının tarih boyunca
İslam kisvesi altında, gerici,
sömürgeci güçlerin baskı,
katliam ve talanına maruz
kaldığını iddia etti. İslam
görünümü altındaki bu egemen
güçler, Hz. Muhammed'in insan
ve halklara ilişkin söylemlerini
dikkate almayarak, Kürt varlığını kabul etmediklerini belirten Zümrüt, “Aynı güçler yüz
yıllarca Kürtlere zulüm etmişler
ve bu zulüm günümüzde de
devam etmektedir.
Rojava, Suriye, Irak ve İslam
coğrafyasının daha birçok
yerinde İslam dinini kendine
kalkan yapan El Kaide ve El
Nusra gibi çeteler tarafından
halkların haklı ve özgürlük talepleri bastırılmak istenmektedir.
Ayrıca Ortadoğu’nun gerici rejimleri İslam adına kabul edilemez uygulamalar yapmışlardır.
Bu rejimler halktan ve İslam’ın
özünden kopuk rejimlerdir.”
diye konuştu. İslam’ı kendi
amaçlarına alet edenleri reddettiklerini belirten Zümrüt, İslam’ın bu şekilde
kullanılmasına seyirci kalmayacaklarını belirterek şunları
söyledi:
“Günümüzde savaş, çatışma ve
kargaşanın eksik olmadığı
coğrafyamızda yüzlerce yıl önce
de durum benzerdi. İnsanlık yol
gösteren bir müjdeci beklentisi
içerisindeydi. Ezilen,
sömürülen, köle olarak alınıp
satılan insanlara; yozlaştırılan,
darmadağın edilen toplumsal
gerçekliğe, savaşlarla, kıyımlarla birbirine düşmanlaştırılan
halklara barış ve çözüm olarak
müjdeyi taşıyan İslam peygamberi Hz. Muhammed böylesi bir
dünyada doğdu. Ve doğumu
tüm insanlığa müjde oldu. Bu
vesile ile kutlu doğum gününü
kutluyor, tüm İslam âlemine ve
Müslüman halkımıza hayırlar
getirsin dileğinde bulunuyoruz.
BDP olarak, DTK İnanç Komisyonu öncülüğünde 19 Nisan
Cumartesi günü saat 12.00’da
Nevruz alanında yapılacak
Kutlu Doğum günü etkinliğine
tüm halkımız davetlidir.” Zümrüt, BDP’nin ilk kez böyle bir
program düzenlediğinin hatırlatılması üzerine, “BDP bu tür
önemli günlere ve inanç kesimlerine sahip çıkan bir parti oldu.
Ama bir kesim bu dini, İslamiyet’i çok farklı yere çekmeye çalıştı aslında. Aslında en
fazla adaleti, eşitliği savunan İslamiyet’tir. Geçmişte de bu tür
programlar düzenliyorduk ama
basına yansıtılmıyordu, biraz
da içe dönüktü. Bunu artık
kitleselleştirmek gerekiyor,
çünkü toplumun, Kürt halkının
gerçekten ciddi bir bağlılığı var
ve çok hassastır.” şeklinde
cevap verdi.
CİHAN
8
Gündem
Deniz
Baykal'dan
Cumhurbaşkanlığı
açıklaması
HP'nin eski Genel Başkanı
C
ve Antalya Milletvekili
Deniz Baykal, CHP Antalya
Milletvekili Yıldıray Sapan,
CHP eski Antalya İl Başkanı
Özer Ülken ve bir grup partili
ile Yeni Emek Mahallesi
Muhtarı Ramazan Bıçak'ı
ziyaret etti. Baykal, ziyaret
sonrası gazetecilerin gündeme
ilişkin sorularını cevapladı.
Baykal, Cumhurbaşkanlığı
seçiminde aday olup
olmayacağı şeklindeki soruya
şöyle karşılık verdi:
"Değerlendirmelerin
konuşmaların yapılacağı
günler çok doğal ama bunların
hepsi iyi niyet temenni
babında yapılan
değerlendirmelerdir. Bu
konuların daha ciddi olarak
Türkiye'nin gündemine daha
gelmediğini görüyorum. Bu
konularda elbette siyasi
partilerimiz önemli sivil
toplum kuruluşlarımız, çeşitli
toplum kuruluşlarımız
anlayışlarını, tercihlerini,
ifade edecektir. Bir şekillenme
dönemi yaşayacağız. Daha
sonra ortaya çıkar. Henüz bu
konuda ciddi bir
değerlendirme yapma
aşamasına geldiğimiz
kanaatinde değilim. Herkes iyi
niyetli konuşur, daha çok
isimler geçer. Böyle olmuştur.
Bunu doğal karşılamak lazım.
Asıl Türkiye'nin temel siyasi
inançlarının bu konudaki
anlayışlarını ortaya
koymalarını beklemek lazım.
Bu iş için konuşulacak daha
çok değerli arkadaşlarımız var.
Bu konu böyle insanların
kendilerinin düşüneceği,
kendilerinin düşünmesine izin
verilecek bir konu değildir.
19 NİSAN
D
Dışişleri Bakanlığı'ndaki
çok gizli Suriye zirvesinde
yapılan konuşmaların
kaydedilip seçim öncesinde
servis edilmesiyle ilgili
yürütülen casusluk
soruşturmasında kritik bir
gelişme yaşandı.
Yüzyılın casusluk faaliyeti
olarak değerlendirilen
olayda, dinlemenin nasıl
yapıldığı ortaya çıkarken,
dinlemeyi yapan kişi de
tespit edildi. Milli İstihbarat
Teşkilatı (MİT) tarafından
yapılan derin
soruşturmanın sonunda
dinlemenin Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu'nun
makam odasında, oturma
grubunun yanında bulunan
masa telefonuna koyulan
böcek ile yapıldığı tespit
edildi.
Bakanlıkta yapılan
toplantının programa
alınmasının ardından
böceğin telefona
yerleştirildiği ve toplantının
hemen ardından yerinden
alındığı tespit edildi. Böceği
koyan casusun ise alt düzey
bir Dışişleri personeli
olduğu öğrenildi.
19 NİSAN
2014
Gündem
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
CHP'nin eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili
Deniz Baykal, Cumhurbaşkanlığı konusunda ciddi bir
değerlendirme yapma aşamasına gelinmediğini belirtti.
Herkes düşünür, 72 milyonun
her birisi böyle bir görevden
onur duyar bunda şüphe yok
da, burada önemli olan
insanların kendilerinin ne
düşündüğü değildir.
Toplumun onlar hakkında ne
düşündüğüdür. Bu konuda bir
şey söylemek için çok erken.
Daha işin başlangıcı,
spekülasyonların yapılmaya
başlandığı bir dönemdeyiz
henüz. Bunların çok daha
sonra Türkiye ciddi olarak
konuşur, değerlendirir. Henüz
böyle bir aşamasında değiliz"
"BU BÜYÜK BİR İŞTİR"
Baykal, Türkiye'de 52 milyon
seçmen olduğunu anlatarak
sözlerine şöyle devam etti: "52
milyon seçmenin karar alacağı
bir konuda herkesin çok
dikkatli, çok
özenli
davranmasına
ihtiyaç var.
İsimler ortaya
atılır, sevenleri,
takdir edilenleri
olabilir ama bu
kimseyi bu iş
böyle olur
noktasına
getirmemelidir.
Bu büyük iştir. Ciddi iştir.
Herkesin bu konuya daha
dikkatli ve daha soğukkanlı
daha toplumun tercihinin
ortaya çıkmasına anlayış
gösteren bir yaklaşım içinde
olmasına ihtiyaç vardır. Ben
böyle bir tablo arzuluyorum.
Adaylık, madaylık, geleceğim
gideceğim diye bu işler
olmaz."
"SÜREÇ YENİ
İŞLEMEYE BAŞLIYOR"
Baykal, "CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu'nun sivil
bir isim olması yönündeki
açıklamasını nasıl
değerlendiriyorsunuz?"
sorusuna şu yanıtı verdi:
"Hepimizin bu konudaki
tercihlerimizle ilgili yaptığımız
açıklamalar. Ama bazı
arkadaşlarımızın yaptığı
açıklamalar çok belirleyici,
çok önemli, vatandaş olarak
açıklama yapmak bir türlü, bir
partinin genel başkanı olarak
açıklama yapmak başka bir
anlam taşıyor. Biz izliyoruz,
bakıyoruz. Herkes iyi niyetle
Türkiye'nin bu kritik
ortamında en doğru seçimin
nasıl olacağı ile ilgili
toplumun değerlendirmesine,
düşüncelerini açıyor.
Toplum da bunları alıyor,
tartıyor ona göre bir
şekillenme oluyor. Olacaktır
diye umut ediyoruz. 52
milyonluk bir ortamın
sahipleneceği düşünce
önemli. Onu görmek lazım.
Hepimiz buna yönelik
anlayışlarımızı kamuoyunun
değerlendirmesine sunuyoruz.
Genel Başkanın anlayışını
dinliyoruz, görüyoruz. Bu
süreç yeni işlemeye başlıyor
daha."
"PARTİ CİDDİ BİR
DEĞERLENDİRME
YAPMA DURUMUNDA"
Baykal, "CHP'de genel kurula
gidilip gidilmeyeceği
konusunda ne
düşünüyorsunuz?" sorusuna
şöyle karşılık verdi: "Parti bu
konularda değerlendirme ve
sorgulama dönemini başlattı.
İl başkanları sanıyorum dün
kısa bir görüşme yaptı. İleriki
günlerde tekrar bir araya
gelecekler. Sanıyorum yarın
parti meclisi toplanacak. Bir
değerlendirme yapacak.
Cumartesi günü milletvekilleri
bir araya geleceğiz. Orada bir
değerlendirme yapacağız.
Sonra da kamuoyunun
değerlendirmeleri alınacak.
Bir yol haritası çizilecek. Bu
süreç işletiliyor.
Bakalım nereye gider? Ne olur?
İçinde bulunduğumuz durumu
anlamaya, değerlendirmeye ve
buradan gerekli sonuçları,
dersleri çıkarmaya çalışıyor.
Buna da ihtiyaç var. Genel
kurul bu süreç sonrası belli
olur. Parti toplumsal karar
mekanizması oraya götürür
mü götürmez mi onu
göreceğiz. Her birimizin
değerlendirmeleri vardır, bunu
parti içinde paylaşma
dönemindeyiz. Bunu
yaşayalım, görelim. Elbette
parti bu noktada ciddi bir
değerlendirme yapmak
konumunda, onu arıyor ve
onu yapıyor."HABER MERKEZİ
Suriye zirvesini
dinleyen belli
oldu
ışişleri Bakanlığı'nda
Suriye ile savaş
hazırlıklarını kanıtlayan ses
kaydını kamuoyu ile
paylaşan kişinin alt düzey
bir Dışişleri personeli
olduğu öğrenildi.
2014
ÖNCE LİSTE DARALTILDI
MİT böceği kimin
koyduğunu tespit için çok
titiz bir çalışma yürüttü. Üst
düzey bürokratlardan,
hizmet görevlilerine kadar
her ihtimal ele alındı.
Dinlemenin yapıldığı odaya
ve odanın bulunduğu kata
belli bir tarih aralığında
giren herkes tek tek
incelendi. Soruşturma bir
aşama daha ileri taşındı ve
yapılan tetkikler sonrası
şüpheli sayısı 4'e kadar
indirilirken, MİT bu 4 isim
arasından böceği koyan
kişinin kim olduğunu tespit
etti.
MİT'in yaptığı incelemeler
sonrasında, telefona böcek
koyan kişinin Dışişleri
personeli olduğu belirlendi.
Bakanlıkta çalışan kişinin
alt düzey personel olduğu,
paralel yapı tarafından
yönlendirildiği öğrenildi.
Söz konusu personelin
irtibatta olduğu kişiler de
incelemeye alındı.
Bu çerçevede dinlemeyi
yapan asıl yapı ortaya
çıkarılacak. Dinlemeyi
yapan tüm yapı ortaya
çıkarıldıktan sonra ise yargı
aşamasına geçilecek. MİT
tarafından büyük titizlikle
yürütülen soruşturma
tamamlandıktan sonra
Türkiye'nin yakın
tarihindeki en büyük
casusluk davası
başlatılacak. Dışişleri
Bakanlığı'nda yapılan
"Suriye zirvesi"ne ilişkin
tapelerin yerel seçimler
öncesinde servis
edilmesiyle ilgili
soruşturmada savcılık, "Bu
görüşme, diğer yasadışı
dinlemelerle aynı
merkezden dinlenip
kamuoyuna yansıtılmış"
sonucuna varmış, Gölbaşı
Başsavcılığı da soruşturma
dosyasını, "paralel
dinlemeler"
soruşturmasıyla
birleştirilmesi için Ankara
Başsavcılığı'na göndermişti.
DOSYA ANKARA'DA
Dinleme skandalına ilişkin
soruşturma, Ankara
Başsavcılığı tarafından
yürütülecek. Casusluk
soruşturmasını doğrudan
yürütecek büro ise daha
önce özel yetkili savcıların
yürüttüğü soruşturmaların
büyük bölümünü üstlenen
"Anayasal düzene karşı
işlenen suçlar" bürosu
oldu.
Büronun başına, 17 Aralık
soruşturmasının ardından
Ankara Başsavcıvekilliği'ne
atanan Veli Dalgalı
getirilmişti. Dalgalı, Şadan
Sakınan'dan alınan KPSS
soruşturmasını yürüten
savcı olarak tanınıyor.
Casusluk soruşturmasını bu
büroda görevli Tekin Küçük
yürütecek. Soruşturma için
MİT soruşturmasının
tamamlanması bekleniyor.
Muharrem İnce'den AK Parti itirafı
HP'li Muharrem İnce,
cumhurbaşkanı adayı
konusunda partisini
topa tuttu. İnce, "
AKP Abdullah Gül'ü,
Erdoğan'ı Bülent
Arınç'ı tartışıyor ama
CHP'de böyle bir şey
yok" dedi.
C
HP Grup
C
Başkanvekili ve
Yalova Milletvekili
Muharrem İnce,
Cuma günü
yapılacak Parti
Meclisi toplantısı
öncesinde Al
Jazeera'ye konuştu.
Yerel seçim
sürecinin iyi
değerlendirilemediği
ni söyleyen İnce, 30
Mart seçimlerinde
doğru adaylar
gösterilemediğini
belirtti. Transfer
aday anlayışını
doğru bulmadığını
kaydeden Muharrem
İnce
Cumhurbaşkanlığı
seçim sürecinde de
CHP'nin "aynı
hastalığı"
göstermemesi
gerektiğini söyledi.
"CHP KENDİNE
GÜVENMEYEN BİR
HAVA VERİYOR"
İşte İnce'nin o
açıklamaları;
Türkiye'nin önünde
Cumhurbaşkanlığı
seçim süreci var, bu
konuda CHP'nin
tavrı ne olmalı size
göre, görüşleriniz
nedir?
Cumhurbaşkanlığı
için de yine aynı
hastalığı görüyorum,
hissediyorum, yine
bir transfer
peşindeler herhalde.
Bu doğru değil.
Başlarken bir sıfır
yenik
başlıyorsun,
"Benim içimde
böyle bir adam
yok, ben
yetiştiremedim"
diyorsun. "Bende
yok dışarıdan
bakacağım"
diyorsun. Ümit
Boyner ismini
ortaya atanlara
sesleniyorum CHP
ile ne alakası var?
Bir kere böyle bir
şey olamaz,
bunları doğru
bulmuyorum.
AKP Abdullah
Gül'ü , Erdoğan'ı
Bülent Arınç'ı
tartışıyor, kendi
içinden isimleri
tartışıyor. Niye?
Kendine güveniyor.
Kendine
güvenmeyen bir yapı
havası veriyor CHP.
"Bende yok böyle bir
kişi, dışarıdan
bakıyorum,
bakacağım, benim
oylarım garanti diğer
kesimlerin oylarını
da bu kişiyle
alacağım". Senin
içinden diğer
kesimlerin oylarını
alacak biri yok mu?
Kendi içinden
bakmalı. Ümit
Hanım'ı incitmek ve
saygısızlık yapmak
istemem ama bu
yaklaşımı doğru
bulmuyorum.
"DENİZ BAYKAL
İSABETLİ"
Cumhurbaşkanı
adaylığı için sizin
aklınızda bir isim
var mı?
Benim isim
söylemem doğru
olmaz, nasıl
seçileceği belli.
Milletvekillerinin
iradesi olacak, 20
milletvekilinin
imzası gerekiyor bir
kere.Partinin
içinden biri olmalı
diyorsunuz, Deniz
Baykal nasıl bir isim
size göre?
Bence iyi bir isim,
kendi takdiridir
tabii. Düşünülürse
bulunur.CİHAN
Cumhurbaşkanı adaylığı için net cevap
ürkiye Barolar Birliği
Başkanı Metin Feyzioğlu,
"Cumhurbaşkanı adayı olacak
mısınız?" sorusuna "Söz
konusu değil" dedi. Türkiye
T
Barolar Birliği Başkanı Metin
Feyzioğlu, CNN Türk'te
yayınlanan 5N1K programına
konuk olarak Gazeteci Cüneyt
Özdemir'in gündeme ilişkin
sorularını yanıtladı.MİT yasası
değişikliğine ilişkin bir soruyu
Feyzioğlu, "Bu MİT yasası,
MİT'i yurttaşları üzerinde,
siyasi iktidar için casusluk
yapan bir kuruma çeviriyor.
MİT, kendi bilgisayar
sistemcinden bütün bankalara
anında bağlanabilecek,
sendikaların, şirketlerin veri
sistemine bağlanabilecek.
Bu MİT yasası bu şekilde
çıkarsa eğer, hiçbir şirketin,
bankanın, meslek örgütünün
sırrı kalmayacak. Feci bir şeydir
bu. Her vatandaşın ensesinde
elektronik bütün ortamları ve
imkanları kullanarak MİT
gözcülük yapacak. Doğrudan
doğruya da bilgiyi Başbakan'a
aktaracak bir yapı
kurulmaktadır" diye
yanıtladı.Feyzioğlu, "Passolig,
kitlesel fişlemedir. Kitle
sloganlarından korkma
sonucunda Passolig gelmiştir.
Son derece yanlış ve
özgürlüklere aykırı bir
eylemdir. Bu konuda ciddi bir
araştırma yapıyoruz. Dava
açacak noktaları bulup
kamuoyu ile paylaşacağız"
dedi.
MİT, görevlerini yerine getirirken
gizli çalışma usul, prensip ve
tekniklerini kullanabilecek.
İT Yasa Teklifi'nin 1 ile 8.
maddelerini kapsayan birinci
bölümü, yapılan bazı
değişikliklerle TBMM Genel
Kurulu'nda kabul edildi.
M
"Temel kanun" olarak iki bölüm
halinde görüşülen Devlet
İstihbarat Hizmetleri ve Milli
İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nda
değişiklik yapan teklif üzerinde,
önergelerle değişikliğe gidildi.
Kabul edilen birinci bölüme göre,
MİT'in görevleri yeniden
belirleniyor.
MİT'in görevleri arasında; "Dış
güvenlik, terörle mücadele ve
milli güvenliğe ilişkin konularda
Bakanlar Kurulu'nca verilen
görevleri yerine getirmek", "Dış
istihbarat, milli savunma, terörle
mücadele ve uluslararası suçlar
ile siber güvenlik konularında her
türlü teknik istihbarat ve insan
istihbaratı usul, araç ve
sistemlerini kullanmak suretiyle
bilgi, belge, haber ve veri
toplamak, kaydetmek, analiz
etmek ve üretilen istihbaratı
gerekli kuruluşlara
ulaştırmak" ve "İstihbarat
kapasitesini, niteliğini ve
etkinliğini artırmak amacıyla,
çağdaş istihbarat teşkilat usul ve
yöntemlerini araştırmak,
teknolojik gelişmeleri takip etmek
ve uygun görülenleri temin
etmek" de yer alacak.
MİT'e kanunla sayılan görevler
dışında görev verilemeyecek.
MİT, yerli, yabancı her türlü
kurum, kuruluş, tüm örgüt veya
oluşumlar ile kişilerle doğrudan
ilişki kurabilecek, uygun
koordinasyon yöntemlerini
uygulayabilecek.
Talebin yerine getirilmesinden
kaçınamayacak
MİT, kamu kurum ve kuruluşları,
kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşları, Bankacılık
Kanunu kapsamındaki kurum ve
kuruluşlar ile diğer tüzel kişiler ve
tüzel kişiliği bulunmayan
kuruluşlardan bilgi, belge, veri ve
kayıtları alabilecek, bunlara ait
arşivlerden, elektronik bilgi işlem
merkezlerinden ve iletişim alt
yapısından yararlanabilecek,
bunlarla irtibat kurabilecek. Bu
kapsamda talepte bulunulanlar,
kendi mevzuatlarındaki
hükümleri gerekçe göstermek
suretiyle talebin yerine
getirilmesinden kaçınamayacak.
TCK'nın "Devletin Güvenliğine
Karşı Suçlar", "Anayasal Düzene
ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı
Suçlar", "Milli Savunmaya Karşı
Suçlar", "Devlet Sırlarına Karşı
Suçlar ve Casusluk" başlıklı
maddelerinde yer alan suçlara (
(Halkı Askerlikten Soğutma,
Askeri İtaatsizliğe Teşvik,
Seferberlikle İlgili Görevin İhmali,
Düşmandan Ünvan ve Benzeri
Kimliklerini değiştirebilecek
MİT, istihbari faaliyetler için
görevlendirilenlerin kimliklerini
değiştirebilecek, kimliğin
gizlenmesi için her türlü önlemi
alabilecek, tüzel kişilikler
kurabilecek. Kimliğin
oluşturulması veya tüzel kişiliğin
kurulması ve devam ettirilmesi
için zorunlu olması durumunda
gerekli belge, kayıt ve
dokümanlar ile araç ve gereçler
hazırlayabilecek,
değiştirilebilecek,
kullanılabilecek.
Yabancıların ülkeye giriş,
çıkışları, vize, ikamet, çalışma
izni ve sınır dışı edilmesi gibi
konularda, ilgili kurum ve
kuruluşlardan talepte
bulunabilecek.
Telekomünikasyon kanallarından
geçen dış istihbarat, milli
savunma, terörizm ve uluslararası
suçlar ile siber güvenlikle ilgili
verileri toplayabilecek.
Yabancı unsurların ülkenin ve
vatandaşların iletişim güvenliğini
tehdit eden faaliyetlerinin
engellenmesine yönelik
çalışmalar yapabilecek, ilgili
kurum ve kuruluşlardan talepte
bulunabilecek.
Yalan Makinesi
MİT'te görev alan veya alacak
kişilerin güvenilirliklerini ve
uygunluklarını belirlemek için
görmemeli
cumhurbaşkanlığını.
Sonunda halkın kararı
olacak ve hepimiz halkın
kararına saygı duyacağız"
dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, "Elbette
kimse cebinde görmemeli
cumhurbaşkanlığını.
Sonunda halkın kararı
olacak ve hepimiz halkın
kararına saygı duyacağız"
dedi.
Kılıçdaroğlu, Sheraton
Otel'de düzenlenen
TÜSİAD Yüksek İstişare
Toplantısı'nın ardından
gazetecilerin sorularını
yanıtladı.
TÜSİAD yetkililerinin
değerlendirmelerinin ve
bazı eleştirilerinin
olduğunun hatırlatılması
üzerine Kılıçdaroğlu,
"Son derece önemli
değerlendirmeler yapıldı.
Hukuk devletine, adalete
vurgu yapıldı.
Yargının bağımsızlığı ve
tarafsızlığına vurgu
yapıldı. Dış politikada
Türkiye'nin yalnızlığına
vurgu yapıldı. Bunlar
önemli tespitlerdi,
dolayasıyla bu
değerlendirmelerin,
özellikle Türk iş
dünyasından gelmesi
daha da önemli bize
göre" yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün
konuşmasına atıfta
bulunarak, "herkes işine
baksın" dediğinin
hatırlatılması üzerine
Kılıçdaroğlu, şunları
söyledi:
TBMM, belediye başkanı seçilen
milletvekillerine ait dokunulmazlık
dosyalarını Başbakanlığa gönderdi.
eclis, milletvekili iken belediye
M
başkanı seçilenlere
ait yasama dokunulmazlığı dosyalarını
Başbakanlığa gönderdi.TBMM üyesi
iken belediye başkanı seçilen 9 kişiden 6'sına ait
114 dokunulmazlık dosyası, TBMM Anayasa Adalet
Karma Komisyonu'ndan alınarak Meclis Başkanlığı tarafından Başbakanlığa iletildi. Dosyalar,
Başbakanlık üzerinden Adalet Bakanlığı'na
oradan da ilgili savcılıklara gönderilecek.
"Elbette ki herkes işine
bakacak. Ama hukukun
üstünlüğünün ihlal
edildiği bir toplumda, iş
dünyası endişe taşıyorsa
bu endişeleri de dile
getirecek. O endişeleri
giderecek olan yapı şu
anda Türkiye'de yok.
Hukukun üstünlüğünü
sağlamak, dış politikada
Türkiye'yi yalnızlığa iten
sürecin ortadan
kalkması, yargının
bağımsızlığı ve tarafsızlığı
konusundaki endişeler.
Bunlar hale taşınıyor.
Eğer bir parelel devlet
varsa, onunla hukuk
içinde kalınarak
mücadele edilmesi
gerektiği de yine özenle
vurgulandı."
-"Yeni bir Kenan
Evren'e ihtiyacımız yok"
Gül'ün Cumhurbaşkanlığı
adaylığı ile ilgili bir
soruyu yanıtlarken,
"Kimse cebinde
görmemeli" dediğinin
anımsatılması üzerine ise
Kılıçdaroğlu, "Elbette
kimse cebinde görmemeli
cumhurbaşkanlığını.
Sonunda halkın kararı
olacak ve hepimiz halkın
kararına saygı duyacağız"
ifadesini kullandı.
Meclis'ten giden dokunulmalık dosyalarından en
fazlası, 74 dosya ile Diyarbakır Büyükşehir
Belediye Başkanı seçilen BDP'li Gültan Kışanak'a
ait. Mardin bağımsız milletvekili iken Mardin
Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet
Türk'ün 34, AK Parti Balıkesir Milletvekili iken
Balıkesir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Edip
Uğur ile CHP Kırklareli Milletvekili iken Kırklareli
Belediye Başkanı seçilen Mehmet Siyam Kesimoğlu'nun 2'şer, AK Parti istanbul Milletvekili
iken Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen
Enver Yılmaz ile AK Parti Antalya Milletvekili iken
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen
Menderes Türel'in birer dosyası bulunuyordu.
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın dün basına
yansıyan açıklamalarının
hatırlatılarak, "Köşke tam
yetkiyle çıkılması
gerektiğini söylediği
belirtildi. 1982
Anayasası'nın tıpkı
Kenan Evren'e sağladığı
gibi bu yetkiyi aslında bu
anayasanın sağladığı
görüşü var" sorusu
üzerine Kılıçdaroğlu,
"Yeni bir Kenan Evren'e
ihtiyacımız yok" dedi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili iken Gaziantep
Büyükşehir Belediye başkanı seçilen Fatma
Şahin, CHP Edirne Milletvekili iken Edirne
Belediye Başkanı seçilen Recep Gürkan ile CHP
Eskişehir Milletvekili iken Eskişehir'in Odunpazarı ilçe belediye başkanı seçilen Kazım Kurt'a
ait dokunulmazlık dosyası bulunmuyordu.
Meclis'e bugüne kadar toplam bin 69 dokunulmazlık dosyası geldi. Bunların 36'sı daha önce talep
üzerine iade edilmişti. 114 dosyanın da belediye
başkanı seçimi nedeniyle iade edilmesiyle,
Meclis'teki dokunulmazlık dosyası sayısı 919'a
düştü.AA
THY'nin Santo
Domingo'ya uçuş
başlatmasını umuyoruz
ışişleri kaynaklarından
edinilen bilgiye göre, DışişD
leri Bakanı Ahmet Davutoğlu,
CUMHURBAŞKANI ADAYI
OLACAK MI?
Cumhurbaşkanlığına aday
mısınız? şeklindeki bir soruya
Feyzioğlu, "Benim aday olmam
gibi bir durum söz konusu
değil" dedi. Feyzioğlu, "Teklif
edilirse sizinle paylaşırım,
edileceğini sanmıyorum" diye
konuştu.CİHAN
MİT YASA TEKLiFi'NiN BiRiNCi BÖLÜMÜ KABUL EDiLDi
Payeler Kabulü, Askeri Yasak
Bölgelere Girme başlıklı 318, 319,
324, 325 ve 332. maddeleri hariç
olmak üzere) ilişkin soruşturma
ve kovuşturmalarda ifade
tutanaklarına, her türlü bilgi ve
belgeye erişebilecek, bunlardan
örnek alabilecek.
Dokunulmazlıkları kalkıyor
Yeni bir
Kenan
Evren'e
ihtiyacımız
yok
HP Genel Başkanı
C
Kemal Kılıçdaroğlu,
"Elbette kimse cebinde
yalan makinesi uygulaması dahil,
test teknik ve yöntemlerini
kullanabilecek.
MİT mensupları görevlerini yerine
getirirken ceza ve infaz
kurumlarındaki tutuklu ve
hükümlülerle önceden
bilgi vermek suretiyle
görüşebilecek, görüşmeler
yaptırabilecek, görevinin
gereği terör örgütleri dahil olmak
üzere milli güvenliği tehdit eden
bütün yapılarla irtibat
kurabilecek.
Ankesörlü telefonlar
dinlenebilecek
Önleyici istihbarat elde etmek ve
analiz yapabilmek amacıyla, MİT
Müsteşarı veya yardımcısının
onayıyla yurt dışında veya
yabancılar tarafından
gerçekleştirilen iletişim ile
ankesörlü telefonlarla
gerçekleştirilen iletişim ve MİT
mensuplarının, MİT'te görev
almış olanların veya görev almak
üzere başvuranların iletişimi
tespit edilebilecek,
dinlenebilecek, sinyal bilgileri
değerlendirilebilecek ve kayda
alınabilecek.
Madalya verilebilecek
Yurt içinde veya yurt dışında
olağanüstü gayret ve fedakarlıkla
yaptığı çalışmalar sonucunda;
ülkenin ve milletin
bölünmez bütünlüğünün
korunmasında, devletin
yücelmesinde, milli menfaatlere
katkıda bulunan ve hizmette
üstün başarı ve yararlılık gösteren
MİT personeline madalya
verilebilecek.
MİT mensupları ve emeklileri,
demirbaş ve zati silahlarını MİT
Müsteşarlığı kayıtlarına
geçirilmek, müsteşarlıkça verilen
belgelere işlenmek kaydıyla,
meskun mahaller dahil her yerde
taşıyabilecek.CİHAN
9
Türkiye'den Dominik
Cumhuriyeti'ne dışişleri bakanı
düzeyinde gerçekleştirilen ilk
resmi ziyaret çerçevesinde,
Cumhurbaşkanı Danilo Medina
Sanchez ve Dışişleri Bakanı Carlos Morales Troncoso
ile görüştü.
umhurbaşkanı Abdullah
C
Gül'un de katılımıyla
gerçekleşen TÜSİAD
Buluşması'nda TÜSİAD
Başkanı Muharrem
Yılmaz'dan sonra Abdullah
Gül açıklamalar yaptı.
Muharrem Yılmaz'ın
açıklamaları:
Hepimiz özgür bir Türkiye'yi
yaratmaya çalışmıyor
muyuz? Bu hedefe eksik bir
demokrasi ve kutuplaşma
ile varabilir miyiz? Türkiye
gelişmiş ülkeler seviyesine
yükselmek istiyorsa,
refahını artırmak istiyorsa
gelişmiş demokrasiye sahip
olmak zorundadır.
Çoğunluğun verdiği yetkiyi
azınlığın haklarını da
koruyarak kullanacak bir
anlayışı bina etmek
zorundayız. İdarenin
denetime açıklığı şeffaflık
ve hesap verilebilirlik gibi
özelliklerle de
zenginleştirebiliriz.
Katılımcı ve çoğulcu bir
anlayışla demokrasimizi
derinliğe ulaştırabiliriz.
Bunlara inanmayan bir
siyasetçimiz var mı, bence
yok? Peki bu temel
alanlarda neden ayrı
düşüyoruz? Bu demokratik
standartları sağlayacak
kurumsal yapıları
oluşturmak görevimiz değli
mi? Peki neden yanyana
değil de karşı karşıyayız
zaman zaman...
Demokraside sürekliliği
kurumlar sağlar.
Kurumların itibarını
sağlamak esastır ve
öncelikli sorumluluktur. Bu
ihmal edilemez.
Demokrasinin temelinde
hukuk devleti var. Hukuk
bir arada yaşama
sözleşmemizdir. Ortak
kurallarımızdır. Bireyleri tek
tek bağlar.Biz hukuk devleti
dediğimizde siyaset
konuşmuş olmuyoruz. Bizi
düşük büyümeye iten
etkenlerden biri sosyal
olaylarda olduğu gibi
ekonomide de reform
eksikliğidir. Başlatılan
reformlar yarım kalıyor ya
da uygulamada aksaklıklar
çıkıyor.
Ekonominin geleceğini
piyasa ekonomisinde
görüyorsak küresel
ekonomiye entegre olarak
bunu sağlayabileceğimizi
de kabul ediyoruz demektir.
Bu bakımdan AB'ye
katılımımız çok önemlidir.
Ayrıca gelecek yıl G20
zirvesine Türkiye'nin ev
sahipliği yapacak olması
ülkemizin itibarını
yükseltmeye bir fırsattır.
Türkiye'nin dönem
başkanlığı sırasında her
türlü katkıyı yapmaya
mecbur ve hazır
olduğumuzu da belirtmek
isterim.
İmkanlarını ve kaynaklarını
doğru değerlendiren
varolan ittifak ilişkilerinin
sağladığı derinliği
kullanabilen, coğrafi
konumunu ekonomik
rekabet alanı olarak
değerlendiren bir
Türkiye'nin uluslararası
sisteme ciddi katkılar
yapabileceğini umuyoruz.
Laik demokratik ekonomisi
değer üreterek büyüyen bir
Türkiye'ye dünyanın
ihtiyacı olduğunu biliyoruz.
Kutuplaşmanın yerini
toplumsal mutabakatın
alması gerekir. Enerjimizi
kalkınmaya ve
demokrasimizi
derinleştirmeye hazırlamak
zorundayız. Seçim barajının
düşürülmesi demokrasimizi
güçlendirecek ve toplumsal
uzlaşmaya katkı
sağlayacaktır. 2 seçimden
sonra seçimsiz geçecek 4
yılın reformlar ve AB
sürecinin ilerletilmesi
açısından önemli bir
fırsattır.Sayın
Cumhurbaşkanım AB
müzakere sürecini başlatan
kararın alınmasında
gösterdiğiniz çabayı
minnetle anmadan
geçemem. Türkiye'nin AB ve
reform projelerini başarıya
ulaştıracak birikim ve azme
sahip olduğuna yürekten
inanıyoruz. Çözüm
sürecinin de sonuca
ulaştırılabilmesi umudunu
taşıyoruz.
TüSİAD bütün reform
alanlarında çalışma yapan
bir kurumdur. Bundan
sonra da bu ülkede
istihdam yapan bu kurum
yapıcı eleştiri öneri ve
çalışmalarını ülkemizin
yararına sunmaya devam
edecektir.
CUMHURBAŞKANI
ABDULLAH GÜL KÜRSÜYE
ÇIKTI KONUŞMA YAPIYOR
TÜSİAD'ın yüksek istişare
toplantısı vesilesiyle sizlerle
birlikte olmaktan
memnuniyet duyuyorum.
Esas çatı kuruluşunuz TOBB
başta olmak üzere bütün iş
alemlerini özellikle yurt dışı
gezilerimde hep davet
ediyorum. Bir çok iş
forumlarında bir araya
gelinmesini destekliyorum.
Şu bir gerçek ki Türkiye'nin
kalkınması Türk
ekonomisinin ana motoru
artık sizlersiniz, özel
sektördür. 1980'den sonra
başlayan köklü
değişikliklerle bunu
başardık. 2000'lere kadar
çok büyük sıkıntılar çekildi.
Büyük krizler yaşandı.
Zaman zaman demokrasi
dışı sıkıntılarla
karşılaştıysak da, trend
bugün daima özel sektörü
öne çıkaran Türkiye'de
demokrasiyi güçlendiren bir
şekilde devam etmiştir.
Bundan sonra da böyle
olacaktır.Geçmişi
tecrübeleriyle en iyi bilen
siz işadamlarısınız.
işadamları eli taşın altında
olan insanlardır. Ay sonu
geldiğinde maaş
ödeyeceksiniz, kira
ödeyeceksiniz. Hazineden
devletten ödenmeyecek
bunlar. Sıkıntıları da
başarıları da en iyi siz
bilirsiniz. Yüksek
enflasyonlu yüksek faizli
dönemlerinde bir gecede
insanların zenginleşip
fakirleştiği günleri
yaşadınız. Onun için bugün
bir çok konuda daha hassas
davranıyorsunuz. Bu tip acı
deneyimler bir daha
Türkiye'nin önüne gelmesin
diye uğraşıyorsunuz. Bir çok
krizlerden de Türkiye
dersini alarak yoluna
devam etti. Başta 2001
olmak üzere tarihimizin en
acı krizlerini yaşadık. Milli
gelirimizin yüzde 25'ini
kaybettik. Aldığımız
derslerle finans bankacılık
ve kamu sektörünü yeniden
yapılandırdık. Reformlarla
Türkiye'yi yeniledik. 30
yıldan sonra Türkiye'de
enflasyon tek rakamlı
seviyelere indi.
Bunun içindir ki, yüksek
faizlerden neredeyse gerçek
reel faizlerin negatife geçtiği
dönemlere yaklaştık.
İstihdamda Avrupa ile
mukayese ettiğimizde çok
iyi durumlara geldik.
Bunlar köklü reformlarla
gerçekleşti. Neticede
Türkiye içerden dışardan
gelecek bütün şoklara da
hazır hale geldi. 2009
krizinde en az zararla çıkan
ülke haline geldik. Bunları
hafızamızdan atamayız.
Şirketlerinizin bilançolarını
yaparken kar mı zarar mı
ediyorsunuz bilemez
haldeydiniz. Yurt dışından
gelen yatırımlar "kazandık
mı kaybettik mi" derken 50
milyon dolar getirmiş
sermayesi 40 milyon dolara
inmişti. Böyle bir ülkeden
bugün geldiğimiz noktanın
kıymetini bilmeliyiz. Daha
ileriye nasıl taşırız bunu
konuşmalıyız.”CİHAN
Gerçekleştirilen ikili görüşmelerde, Türkiye ile Dominik Cumhuriyeti arasında gelişmekte olan ilişkiler
tüm yönleriyle gözden geçirilerek iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve güncel uluslararası konular
hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.Ziyaret
sırasında ayrıca, iki ülke arasında ticaret ve ekonomik
işbirliği, hava hizmetleri, resmi pasaportlar için vize
muafiyeti anlaşmaları imzalandı.
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Sanchez'le görüşmesinin
ardından basına yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Dominik Cumhuriyeti'ni, Latin Amerika ve Karayipler'de
işbirliği için önemli bir ortak olarak gördüğünün altını
çizdi.Türkiye'nin, Karayip bölgesinin en büyük
ekonomisine sahip Dominik Cumhuriyeti'nin başkenti
Santo Domingo'da geçen yıl büyükelçilik açtığını
hatırlatan Davutoğlu, ziyaret sırasında imzalanan anlaşmalarla iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin daha da gelişeceğini kaydetti.
Havacılık alanında imzalanan anlaşmanın önemine
değinen Davutoğlu, "Türk Hava Yollarının (THY) kısa
süre içinde Santo Domingo'ya uçuş başlatmasını
umuyoruz" dedi.
"Her gün 10 milyon kişi
Dominik Cumhuriyeti'ni izliyor"
Türkiye'nin Dominik Cumhuriyeti ile ilişkilerinin hem
Karayipler hem de Orta Amerika'daki diğer ülkelerle
ilişkiler açısından stratejik önemde olduğunu vurgulayan Davutoğlu, bu ülkenin Türkiye'nin bölgeyle ilişkilerinde merkez olmasını arzu ettiklerini
kaydetti.Davutoğlu konuşmasında Dominik
Cumhuriyeti'nde çekilen son dönemin popüler programlarından Survivor'ın Türkiye'de ilgiyle takip
edildiğini vurgulayarak "Türkiye'de her gün 10 milyon
kişi Survivor aracılığıyla Dominik Cumhuriyeti'ni
izliyor" diye konuştu.
Haiti ziyareti
Dışişleri Bakanı Davutoğlu Haiti'ye de günübirlik ziyaret gerçekleştirdi. Başbakan Laurent Lamothe
tarafından kabul edilen Davutoğlu, Dışişleri Bakanı
Duly Brutus ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Wilson Laleau
ile de görüştü.Görüşmelerde, iki ülke ilişkileri ve
Karayip Topluluğu (CARICOM) çerçevesindeki işbirliği
dahil, ilgili bölgesel ve uluslararası konular ele alındı.
Görüşmelerin ardından Dışişleri Bakanı Brutus ile beraber gazetecilere açıklama yapan Davutoğlu,
Türkiye'nin Haiti ile duygusal bağları olduğunu, iki
ülkenin de büyük deprem felaketleri yaşadıklarını belirtti.Davutoğlu, Haiti'deki depremden sonra Türk devleti ve halkının hemen harekete geçerek deprem
mağdurları için yardım kampanyaları düzenlediğini
ve Haiti halkının yardımına koştuğunu hatırlattı.Davutoğlu, TİKA ilgililerinin de kısa süre içinde Haiti'yi ziyaret edeceğini, teknik ve ekonomik alanlarda
Türkiye'nin yapabileceği yardımların gözden geçireceğini ifade etti.AA
10
19 NİSAN 2014
Basın-Kritik
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Abdülhamit BİLİCİ
Uğur GÜRSES
AB ufkundan Baas yoluna!
Yanılıyorsunuz sayın bakan
T
am 10 yıl önce yine 17 Aralık
önemli bir tarihti. Yarım asırdır
iniş ve çıkışlarla devam eden
Türkiye’nin AB süreci hakkında
Brüksel’de o gün karar günüydü:
Tam üyelik müzakereleri başlayacak
ya da başlamayacaktı.Bu randevu,
çiçeği burnunda AKP iktidarının ilk
günlerinde yapılan Kopenhag
zirvesinde alınmıştı.
Siyasî yasağı nedeniyle Erdoğan,
genel başkan sıfatını taşıyor;
başbakanlığı Abdullah Gül yürütüyordu.
Tüm acemiliğine rağmen bu 2 yıl iktidarın AB sürecinde en hızlı reformları yaptığı dönem olmuştu.
Türkiye’nin verilen ev ödevlerini asla
yapamayacağını düşünen Avrupa
liderleri bile sonuca şaşırmıştı.
Çünkü geçmişte AB’ye ‘Hıristiyan
kulübü’ diyen bir siyasî kökenden
gelen iktidarın, işi ciddiyetle ele
alacağına dair ciddi şüphe taşıyorlardı. AKP’nin “gizli ajandası”
olduğundan kuşku duyuyordu.
Üstelik tecrübesiz bir iktidarın
içeride Kemalist bürokrasinin
muhalefeti ve dışarıda Irak ve Kıbrıs
gibi zor sorunların üstesinden gelip,
bir de ciddi reform yapması mucize
olurdu.
Hâlbuki sadece iktidarda değil,
toplumda büyük bir AB heyecanı
vardı. Anketlerde tam üyeliğe destek
yüzde 70’lerin üstündeydi.
17 Aralık tarihinde Türkiye lehine bir
karar çıkarsa sanki “AB’ye gireceğiz;
dertler bitecek” şeklinde süper iyimserlik vardı.
Heyecan sadece Türkiye ile sınırlı
değildi. 11 Eylül şokunu yaşayan Batı
ve özellikle de oradaki demokrat
çevreler, Türkiye’nin AB üyesi olmasını, medeniyetler çatışması
tezini boşa çıkaracak müthiş bir
hamle olarak görüyordu. İslam
dünyası ve Ortadoğu da süreci heyecanla izliyordu. Avrupa’nın
Türkiye’ye kapıyı açması;
demokrasi, insan hakları ve
hukukun üstünlüğü gibi ilkelerin
sadece Batı’ya ait değil, evrensel
değerler olduğunu tescil edecekti.
standartlarında örnek bir demokrasi
olma ufkunu, bugünlerde Suriye gibi
bir muhaberat rejimine dönüşme
kaygısı almış durumda.
Öyle ki, çok dikkatli konuşan
Cumhurbaşkanı Gül bile “Son
dönemde yaşananlar sebebiyle bir
zamanlar çok parlayan ışığımız aynı
parlaklıkta değil.” diyor.
İ
şin özü şudur; Ankara
siyasetinde, 'güzel günlerde' kimsenin "işler terse
dönerse ne yaparız?" sorusu
ile ilgilenmediği anlaşılmaktadır.
Arap dünyasının ilgisi öyle büyüktü
ki, 200 Arap gazeteci de zirveyi izlemek için Brüksel’deydi. 10 yıl sonra
bugün, Türkiye yine bir 17 Aralık tarihi ile yatıp kalkıyor ama bu kez
içeride ve dışarıda hukuk,
demokrasi ve özgürlükler alanında
Yakın zamana kadar demokrasi ve
ekonomi alanındaki başarısından
etkilendikleri İslamî kökenli
AKP’nin, devleti dönüştürmek yerine
Ortadoğu’daki örneklere benzer şekilde devletleşme eğilimine girmesini
hayretle izliyorlardı.
Güzel günlerde ‘biz yaptık’
gururu ile konuşan bakanların, siyasetçilerin işler
terse döndüğünde birdenbire ‘zayıf ülkenin devasa
zararlar bilançosu’ çıkarmaları, en çok da zenginlerin kesesindeki değer
kaybına üzülmüş olmaları,
her şeyin dışsal olduğunu
anlatmaları, bir komplo ile
karşı karşıya olduğumuza
dair ikna çabaları; son günlerin moda deyimi ile ‘yurttaşı olmasaydık eğlenceli bir
ülke” tablosu olabilirdi.
ilerleme değil, gerileme konuşuluyor.
Siyasî İslamî hareketlerin devletle
imtihanının ele alındığı oturumda, Sudan’da yıllarca siyasî
İslam hareketi içinde yer alan
Prof. Abdüllatif Mekki’nin şu
özeleştirisi çok dikkat çekiciydi:
“Halk nasıl olsa teknik
ayrıntısından anlamaz, biz
kendi hikâyemizi anlatalım”
havasındaki siyasetçilere
şaşmıyorum.
Belki günün birinde, otoriter rejimler
altında yönetilen Müslüman ülkeler
de bu değerlere kavuşacaktı. Batı’da
yaşayan milyonlarca Müslüman da
bu ilişkiyi, yabancı olarak görüldükleri bu toplumlardaki yarınlarına
dair bir test olarak görüyordu.
10 yıl önce Batı’da ve İslam
dünyasında Türkiye, gerçekleştirdiği
reformlarla takdir toplarken, bugün
internete denetim, yargıya müdahale, HSYK, MİT düzenlemesi, yolsuzluklar, medya ve iş dünyasına baskı
nedeniyle Brüksel’den günaşırı
eleştiriler geliyor.
2014, AB yılı ilan edilmesine rağmen
yaşanan iç karartıcı gelişmeler nedeniyle müzakere sürecinin askıya
alınabileceği bile ifade ediliyor.
Hira ve Turkish Review dergilerinin
düzenlediği “Türk-Arap Aydınlar Forumu”na katılan uzmanların analizlerinde de bu karamsarlık vardı.
“Otoriteyi ele geçiren tüm İslamî
siyasî hareketler, sivil ve dini tüm
toplumsal hareketleri cüceleştirme
eğilimine girer.”
Türkiye’deki toplumsal dönüşümde
Hizmet’in rolü üzerine kitapları olan
Mısırlı Prof. Muhammet Şarkavi,
toplumun demokratik dönüşümüne
büyük katkı yapan Camia’ya yapılan
saldırı karşısındaki şaşkınlığı şöyle
ifade ediyordu:
Obama, bir zamanlar İslam
dünyasına model olarak gösterdiği
Türkiye’yi arayıp hukukun üstünlüğü ilkesine riayet edilmesi
uyarısında bulunuyor.
“AKP’nin hem demokrasi hem İslamî
ilkelere bağlılığı aşındı. Demokratik
sivil bir hareket olan Camia’ya örgüt
muamelesi yapmak, Mısır’da Sisi’nin
İhvan’ı terör örgütü ilan etmesinden
farksız.”
Hukuk, demokrasi ve medya özgürlüğü alanında yaşanan olumsuz
gelişmeler, Türkiye ve Batı’da olduğu
gibi Ortadoğu’daki parlak algıyı da
her gün biraz daha karartıyor. AB
Keşke yaşadıklarımız korkunç bir
kâbus olsa ve Türkiye içte, dışta
heyecan uyandıran ilk 17 Aralık
ruhuna geri dönebilse…
Zaman 28 Ocak 2014
Daha çok profesyonellerin
ciddiye aldığı, teknik ayrıntılara hakim olan ve bilen
siyasetçiler şaşırtıyor en çok
da.
Örneğin Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek, CNNTÜRK’deki söyleşisinde
Hande Fırat’ın sorularını
yanıtlarken üç temel yanlışa
düştü.
Birincisi, hane halkının
elinde 120 milyar dolarlık bir
döviz mevduatı bulunduğunu, bu yüzden de kur
artışının bu kanaldan hane
halkına olumlu katkısının
olacağını savunuyor.
Evet, doğru; Haziran ayında
kabaca 100 milyar dolarlık
bir DTH varlığı olan hane
halkı, bunu Aralık sonu
itibariyle 120 milyar dolara
çıkardı. Hane halkının döviz
borcu ise çok çok düşük. Kur
artışı, döviz varlığı olanlara
servet etkisi yaratıyor.
Ancak, şirketler kesimindeki
165 milyar dolarlık net döviz
açığının kur artışı nedeniyle
yaratacağı zararın hane
halkına işsizlik ve gelir kaybı
olarak yansıyacağını unutmuş görünüyor.
Ayrıca, kur artışının enflasyona yansımasıyla, hane
halkının cebinden harcanabilir gelirde azalış biçimde
çıkacağını da görmezden
geliniyor. Öte yandan, böyle
bir Anayasal güçler krizinin
ortasında hane halkının
‘servetim arttı, harcayayım’
havasına girmesi pek de
mümkün mü?
İkincisi, Bakan Şimşek hem
kredi hacmindeki artış ile
cari dengenin birbirine bağlı
olduğuna işaret edip, hem
de “kredi hacmindeki artış
hedefini tutturduk” diyor.
Oysaki 2013’deki kredi hacmindeki artışın, koyulan
hedefi yakınsamadığını
biliyoruz.
2013’de kredi hacminde
yüzde 15’lik büyüme hedefi
konuldu; tüm yıl boyunca
kredi genişlemesi hedefe hiç
yaklaşmadı bile.
Tüketici kredileri yüzde 27,
tüm krediler ise (döviz kuru
artışından arındırılmış)
yüzde 25 artış gösterdi.
Hedef tutmadı. Neden tutsun
ki? Başbakan’dan çekinen
Merkez Bankası faiz
artıramıyor, başka hiçbir şey
yapmadan sadece arzumuzu
ilan ederek hedef tutturmamız mümkün mü?
Hep aynı şeyleri yapıp, farklı
sonuçlar bekliyoruz. Peki,
kredi artışını yavaşlatmak
için ne zaman harekete
geçildi?
Türkiye uluslararası çevrelerde “Kırılgan Beşli” olarak
adlandırılan yeni bir kategori içine alınınca, içeride
döviz kuru füze gibi fırlayınca.
Üçüncüsü, Bakan Şimşek 2
yıllık tahvil faizlerinin 10 yıllık tahvil faizlerinin üzerine
çıkmasını, yatırımcıların durumu geçici görmesinin bir
sonucu olduğunu söylüyor.
Evet, doğru; normal
koşullarda verim eğrisi ters
eğimde olursa böyle değerlendirilir. Ancak tahvil
piyasasında likiditenin
kalmadığının, işlemlerin
sığlaştığının Bakan Şimşek
kendisi de farkında.
Milyar TL’lik hacimlerle
ihraç edilen devlet tahvili
piyasasında, işlem hacimleri
birkaç on milyonluk çok
düşük seviyelerde idi.
Şunu biliyoruz ki; tahvil
piyasasındaki likidite kuruması, bu piyasadan çıkışı da
zorlaştırıyor. Alıcı bulasınız
ki satabilesiniz. İşte bu yüzden, faiz riskini sınırlamak
için tahvil satamayanlar
döviz alarak risklerini sınırlama peşinde koşuyorlar.
İşin özü şudur; Ankara
siyasetinde ‘güzel günlerde’
kimsenin “işler terse dönerse ne yaparız?” sorusu ile
ilgilenmediği anlaşılmaktadır.
Radikal 28 Ocak 2014
Şişli’de 8 yaşındaki kızıyla birlikte parkta gezen Osman Çil’e, sahibi tarafından başıboş
bırakılarak yürüyüşe çıkarılan 3 köpek sal-
Devrilen çöp kamyonu
E-5’te kontak kapattırdı
Köpekler, parkta gezen
baba-kıza saldırdı
-5 Karayolu’nda çöp kamyonunun devrilmesi sonucu meydana
E
gelen kaza, trafiği felç etti. İşe gidiş saati olması sebebiyle uzun
araç kuyruğu oluştu. Çöp kamyonunun yaklaşık 2,5 saat sonra
kaldırılmasıyla trafik normale döndü. Kaza, E-5 Karayolu Merter
mevkiinde meydana geldi. Edirne istikametine ilerleyen bir çöp
kamyonu sürücüsünün kontrolünden çıkarak devrildi.
Yan yatan kamyon sebebiyle E-5 Karayolu trafiğe tamamen kapandı. Kaza adresine gelen trafik ekipleri çöp kamyonunun kaldırmak için ola yerine vinç çağırdı. Tamamen duran trafik aralıklarla
tek şeritten kontrollü olarak verilmeye başlandı. Çöp kamyonunu
kaldırmaya çalışan vincin halatları kopunca çalışma süresi de
uzadı.
İşe gidiş saati olması sebebiyle E-5 Karayolu’nda trafik adeta kilitlendi. Kamyonu kaldırma çalışmaları sürerken Atatürk Havalimanı yönüne gitmekte olan sürücüler kontak kapatmak zorunda
kaldı. Araçlarından inen sürücüler uzun süre yolun açılmasını bekledi. Bazı sürücüler ise geri geri gelerek yan yola geçti.
Bazı vatandaşla de servis araçlarından inerek Metrobüs’e bindi.
Trafikteki sıkışıklığın sebebini bilmediğini aktaran sürücüler, kontak kapatarak beklediklerini ifade etti. Yaklaşık 2,5 saatlik çalışmanın ardından devrilen çöp kamyonu olay yerinden kaldırıldı. E-5
Karayolu’ndaki trafik de kamyonun kaldırılmasıyla normale
döndü.
Yasin HAZNEDAR-EKONOMİ
2 işçi, 'Paramızı alamadık' diyerek kule vince çıktı
İşçilere telefonla ulaşan inşaatı yürüten şirket yetkililerinin "Parasını verelim, insinler" teklifini diğer işçiler, "Biz de paramızı isteriz" diye geri çevirdi.
B
ir saatlik görüşmelerin ardından
aşağıya inen İskender Akdemir,
"Çocuğuma ekmek parası veremiyorum" diye feryat etti. 2 işçi vinçten iner
inmez gözaltına alınarak polis
merkezine götürüldü. Osmangazi ilçesi
Zafer Mahallesi’nde yapımı devam
eden Bursa Büyükşehir Belediye Sarayı
inşaatında 4 aydır paralarını alamadıkları gerekçesiyle 2 işçi, saat 14.30 sularında yaklaşık 50 metrelik
yükseklikteki kule vince çıktı. İskender
Akdemir ve Sefa Peker isimli 2 işçi, olay
yerine gelen polislerle telefonla
konuştu.
Görevli polisin, “Paran hazır, çanta
içerisinde. Yalan söylemiyorum” demesine rağmen İskender Akdemir ve Sefa
Peker, aşağıya inmemekte ısrar edince
olay yerine itfaiye ve 112 Acil Servis ambulansı çağrıldı. Akdemir, "Belediye
Başkanı gelsin" diyerek aşağıya inmedi.
İnşaatı yürüten ve bir süre önce
kayyuma devredilen öne sürülen şirketin yetkililerinin telefonla ulaştığı
İskender Akdemir'in yeğeni, "Para için
oraya çıkmasını istemem. Onlara bir
şey olursa zaten para da istemem. Yükseklik korkum yok ama vince tırmanamam. Şefim, yarım saat sizinle
konuştular, yalvardılar, ‘elimde ekmek
param yok, çocuğumu askere göndereceğim’ diyerek size yalvardılar. Şimdi,
‘vince çık, al’ diyorsun. Ben çıksam da
adam oradan inmez." diye konuştu.
Olay yerine toplanan meraklı vatandaşlar yaşanılanları cep telefonlarıyla
görüntüleme telaşına düştü. BursaAnkara yolundan geçen araç sürücüleri
de vince bakmaya başlayınca trafikte
uzun araç kuyrukları oluştu. Olay yerine trafik polisi gönderildi. Trafik polisi,
meraklı araç sürücülerini uyarırken,
yoldaki ulaşım bir süre sonra normale
döndü. İşçilerin atlama ihtimali sebebiyle itfaiye hava yastığı kurdu. İnşaatın 12’nci katına çıkan polis ve şirket
görevlileri, işçileri ikna etti. Kule
vinçten inen İskender Akdemir, “4 aydır
paramızı alamıyoruz, çocuğuma ekmek
parası gönderemiyorum.
Komiser söz verdi. Benim 7 bin 300 lira
alacağım var, alamıyorum. Çocuğumu
askere göndereceğim, çocuğumun cebine para koyamıyorum. Bir vatan sevdalısı olarak bugüne kadar böyle bir işe
kalkışmadım. Ama bunlar bu işe
kalkışmama sebep oldular. Sabah gittim, görüştüm ama alacağımı
ödemediler." dedi. İner inmez polisler
tarafından gözaltına alınan Sefa Peker,
"Sanki suçluyuz, bu nedir yahu? Biz
hakkımızı istiyoruz." diyerek gözaltına
alınmasına tepki gösterdi. Polislerin
kolları arasında polis aracına bindirilen
İskender Akdemir şunları kaydetti: "Bu
binayı 10 arkadaşımla birlikte ben diktim. Hükümetime güveniyorum.
Bugüne kadar böyle bir iş yapmadım."
şeklinde konuştu.
CİHAN
K
ızını kucağına alarak
saldırıdan koruyan
baba Çil, çeşitli yerlerinden yaralandı.
Köpeklerin yabancı
uyruklu sahibi ise
gözaltına alındı.
Olay Maçka Parkı’nda meydana geldi. Kızı İrem’le
parkta yürüyen Osman
Çil’e parkta yürüyüşe
çıkarılan ve bağlı olmayan
3 köpek saldırdı.
Baba Çil, kızını kucağına
alarak köpeklerin
saldırısından korumaya
çalıştı. Bu arada Osman
Çil, kendisine saldıran
köpekleri engelleyemedi.
Köpekler, Çil’in bacaklarını çeşitli yerlerinden
ısırdı.
Baba Çil kendi imkanlarıyla saldırıdan kurtuldu.
Olayı gören vatandaşlar
durumu sağlık ve polis
ekiplerine bildirdi. Olay
yerine kısa sürede gelen
ekipler, köpeklerin karantinaya alınması için uzun
süre zabıta ekiplerini bekledi.
Osman Çil’in ilk tedavisi
olay yerinde yapılırken,
küçük İrem’in yaşadığı
korku gözlerinden okunuyordu. Çil, ambulansla Şişli
Etfal Eğitim ve Araştırma
Hastanesi'ne kaldırıldı.
Bir anda 3-5 köpeğin üzerine saldırdığını belirten
Çil, “Çocuk ısırılmasın diye
kendimi siper ettim.
Saldırıdan kendi imkanlarımla kurtuldum.” dedi.
Köpeklerin sahibi yabancı
uyruklu şahıs ise polis
ekipleri tarafından
gözaltına alındı.
Olay sırasında hayvanlarının yanında olmadığını
belirten şahıs, köpeklerin
bağlı olmadığını ve hayvanları yürüyüşe çıkardıklarını söyledi.
CİHAN
19 NİSAN 2014
Eğitim
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
11
Şanslı öğrenciler
bisikletlerine kavuştu
Orta ve liseler arası
matematik yarışması yapıldı
ozgat’ta eğitim hayatını 17
Y
yıldır sürdüren Özel Ergin
Koleji yeni kayıt döneminde
Öğrencilerin hazırladığı gazeteler yarıştı
Bandırma Anadolu Lisesi Müdürlüğü tarafından düzenlenen orta ve liselerarası matematik yarışmasının 9’uncusu Anadolu Lisesi Spor Salonunda yapıldı.
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde faaliyet gösteren Özel Fatih Koleji'nin 11. sınıflar arasında
düzenlediği geleneksel 'Gazete Günleri' etkinliği düzenlenen ödül töreniyle sona erdi.
M
Ö
atematik Yarışmalarına liseler
kategorisinde 11, ortaokullar
kategorisinde ise 8 okul katıldı.
Yarışma ödül törenine Bandırma
Meslek Yüksekokul Müdürü Doç. Dr.
Osman Cenet, Erdek Meslek Yüksekokulu Doç. Dr. Sedat Yumuşak,
Bandırma İlçe Milli Eğitim Şube
Müdürü Yüksel Demir ve çok sayıda
okul müdürü katıldı.
Ortaokul kategorisinde 1’inci Korgeneral Enver Akol, 2’inci Hasan
Atlı Ortaokulu olurken, 3’üncülüğü
Vecihibey ve Zümrüt Ortaokulları
paylaştı. Liselerarası Matematik
Yarışması 9 sınıflar kategorisinde
1’inci Enerjisa Fen Lisesi,2’inci
Anadolu Öğretmen Lisesi,3’üncü
Balıkesir Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi
oldu. Liselerarası 10. sınıflarda
1’inci Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi,
2’inci Bandırma Anadolu Lisesi
olurken ,3’üncülüğü Bandırma
Ayyıldız Anadolu ve Enerjisa Fen
Liseleri paylaştı. Liselerarası
D
Ü
N
K
Ü
Ç
Ö
Z
Ü
M
Ç
E
N
G
E
L
B
U
L
M
A
C
A
11.sınıflarda 1’inci Balıkesir Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi, 2’inci Bandırma
Anadolu Öğretmen Lisesi, 3’üncü
Bandırma Anadolu Lisesi oldu.
Liseler arası 12. sınıflarda 1’inci
Bandırma Enerjisa Fen Lisesi, 2’inci
Susurluk Anadolu Lisesi, 3’üncü ise
Gönen Anadolu Lisesi oldu.
Şenlikler kapsamında düzenlenen
afiş, kompozisyon yarışmasında
dereceye giren öğrencilere ve ortaokul ve liseler kategorilerinde
dereceye giren okullara ödülleri
protokol üyeleri tarafından verildi.
Ödül töreninde konuşan Bandırma
Anadolu Lisesi Müdürü Çağlar
Torunler, “Matematik Şenliklerinin
düzenlenmesindeki amacımız
matematiği sevdirmek, Balıkesir’deki okullar arasında dostluğu
birlikteliği,beraber iş yapabilme
duygusunu geliştirmektir. Birlikte iş
yapmanın, birlikte hareket etmenin
güzelliğini birde matematikçe
yaşadık.” dedi.
CİHAN
ğrencilerin tasarladığı
gazetelerin yarıştığı yarışmada, ödülleri ilçede görev
yapan gazeteciler verdi. Kategorilerde en yüksek puanları
Meydan Gazetesi aldı. 11. sınıf
öğrencilerinin özenle hazırladığı Meydan, Eftal, Mozaik,
Yelken, Malumat isimli 5 ayrı
gazete yarıştı. Yarışmada birinciliği 'Meydan' isimli gazete
kazandı.
Ödül töreni öncesinde ilçede
görev yapan yerel ve ulusal
basın muhabirleri, kokteylde
bir araya geldi. Daha sonra
öğrencilerin çıkardığı gazeteler
incelendi. Puanlama sonrasında dereceye giren öğrencilerin açıklanması için
konferans salonuna geçildi.
Okul Müdürü Ahmet Arıkçı,
okul konferans salonunda
düzenlenen törende yaptığı
konuşmada, öğrencilere ve
etkinliğe destek veren basın
temsilcilerine ortaya çıkan sinerjiden dolayı teşekkür etti.
Özellikle basın mensuplarının
bu etkinliğin Ereğli'ye bir
katkısı olur mu düşüncesiyle
zaman ayırmasını değerli bulduklarını belirten Arıkçı, "Ya
öğrencileri yarıştırırsınız, rekabet ortamı içerisinde bir şeyler
üretmelerine vesile olarak
eğitim kalitesini sağlamaya
çalışırsınız ya da öğrencilere
paylaşmayı öğretirsiniz, paylaşımcı bir modelle herkes bilgilerini daha fazla artırarak
kaliteyi de artırmış olursunuz.
Biz okul olarak sevgili öğrencilerimiz ve öğretmen
arkadaşlarımızla beraber bu iki
modeli de bir denge içerisinde
yürütmeye çalışıyoruz. Herkes
gerçekten özverili bir çalışma
yaptı, kalite bu sene gerçekten
çok üst seviyelerde oldu." dedi.
Arıkçı'nın konuşmasının ardından, öğrenciler tarafından
tasarlanan ve çıkarılan Meydan, Eftal, Mozaik,Yelken,
Malumat adlı gazeteler
bünyesinde en iyi haber, en iyi
spor haberi, en iyi röportaj,
tasarım, çeşitlilik ve diğer dallarda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
Ödülleri öğrencilere veren
Ereğlili gazeteciler de öğrencilerin çalışmalarında eksik
gördükleri çalışmaları dile getirerek teşvik edici konuşmalar
yaptı. Genel klasmanda Meydan gazetesinin birinci, Mozaik
gazetesinin ikinci ve Yelken
gazetesinin üçüncü olduğunun
açıklanması ve hediyelerinin
verilmesiyle tören sona erdi.
CİHAN
çekilişle öğrencilere bisiklet
hediye ediyor. Mayıs ayı sonuna
kadar her hafta yapılması planlanan erken kayıt hediye çekilişinin ilkinde bisikletler talihli
öğrencilerin oldu. 130
öğrencinin katıldığı bisiklet
çekilişi Özel Ergin Koleji spor
salonunda yapılan törenle
sahiplerine teslim edildi. Ergin
Koleji Müdür Yardımcısı
Mehmet Özsoy, yaptığı açıklamada kolej olarak öğrencilere
yönelik her zaman farklı etkinlikler düzenlediklerini söyledi.
Özsoy, “Eğitime verdiğimiz
önem kadar sosyal ve kültürel
etkinliklere de önem veriyoruz.
Bu kapsamda düzenlediğimiz
etkinliğimizde bisiklet
ödülümüz sahiplerini buldu.
Diğer öğrencilerimiz üzülmesin
her hafta yapılan çekilişte onların şansları devam ediyor.
Yeni dönem kayıtları dolayısıyla
erken kayıt avantajları mayıs
ayı sonuna kadar devam edecek
ve şanslı öğrencilerimiz de
bisikletlerine kavuşmuş olacak." dedi. Çekilişte bisiklet
kazanan öğrencilerde çok
mutlu olduklarını belirterek,
Özel Ergin Koleji yöneticilerine
böyle bir etkinlik düzenledikleri
için teşekkür etti..
CİHAN
Rahime Batu, masa tenisinde Türkiye 4'ncüsü oldu
kul Müdürü
O
Haşim Tezcan,
Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgelerindeki illerden
turnuvaya katılan tek
okul olduklarını belirtti.
11 yıldan bu yana
Malatya’yı Türkiye
şampiyonalarından
temsil etmeye çalıştıklarını söyleyen Tezcan,
bu turnuvalarda her
yıl daha iyi derece elde
etmenin mutluluğunu
yaşadıklarını ifade etti.
Tezcan, şunları
söyledi: “11 yıldır üst
üste Malatya’yı Türkiye
Malatya Özel Rahime Batu
Ortaokulu takımı, Yıldızlar
Masa Tenisi Türkiye
Şampiyonası’nda 4. olarak
önemli bir başarıya imza
attı. Mardin’de 12-14 Nisan
tarihlerinde yapılan Yıldızlar Masa Tenisi Türkiye
Şampiyonası’nda Özel
Rahime Batu Ortaokulu
takımı büyük bir başarıya
imza atarak Türkiye
4’üncüsü oldu.
finallerinde temsil
ediyoruz. Bu
süreçte Türkiye birinciliği, 9’unculuğu
5’inciliği ve bu
senede Türkiye
4’üncülüğü
kazandık.
İstanbul, İzmir,
Bursa, Adana ve
Kıbrıs gibi masa
tenisinde iddialı
takımları geride
bıraktığımız için
ayrıca gururluyuz.
Masa tenisi
sporunda
Malatya’nın ve
okulumuzun adını
bütün Türkiye’ye
duyuran başta takım
sporcusu öğrencilerimizi, onları büyük özveri
ile çalıştıran öğretmen
ve antrenörlerimizi ve
bizlere her türlü
desteği veren öğrenci
velilerimizi kutluyorum. Malatya’ya yeni
bir Türkiye derecesi
kazandırdığımız için
ayrıca mutlu olduk.”
CİHAN
12
19 NİSAN 2014
Sağlık
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Grip ilacına verilen paralar boşa gitti
Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
G
rip virüsüne karşı etkili tek ilaç
olarak bilinen oseltamivir etken
maddeli “Tamiflu” isimli ilacın
hastalığın yayılmasını önlemediği
gibi hastaneye yatışları ve hastalık
komplikasyonlarını da azaltmadığı
ortaya çıktı (1).
Domuz gribi salgınında büyük bir korkutma kampanyası ile içlerinde
Türkiye’ nin de bulunduğu dünyanın
birçok ülkesi milyarlarca dolar harcayarak milyonlarca kutu ilaç stoklamıştı.
Tamiflu, böyle bir dünya çapında salgında milyonlarca insanın hayatını
kurtaracak olan “mucize bir ilaç”
olarak tanıtılmıştı ve ülkeler üretici
firma Roche’ un kapısının önünde
sıraya girmişti.
Oysa Dünya Sağlık Örgütü tarafından
da “temel ilaçlar” listesine alınan
Tamiflu’ nun iddia edildiği gibi etkili
bir ilaç olmadığı bağımsız araştırma
grubu Cochrane’ nin araştırmalarıyla
daha o zamanlar anlaşılmıştı ve ben
de bunu “Tamiflu ile alâkalı ilginç
gelişmeler oluyor” başlıklı makalemle
okuyucularıma duyurmuştum (2).
Roche ise, Cochrane’ nin kendi verilerini dikkate almadığını, araştırmalarına göre ilacın etkili ve güvenilir
olduğunu ileri sürüyor ama bu bilgileri tüm ısrarlara rağmen “uydurma
bahanelerle” bilim dünyasına sunmuyordu.
Ünlü tıp dergisi BMJ de bunun üzerine Roche’ a karşı başlattığı kampanyada bu gizli veriler açıklanıncaya
kadar firmanın ilaçlarının boykot
edilmesini, Tamiflu alan ülkelerin de
şirketi dava etmesini isteyecek kadar
ileri gitti (3).
Bu bilgileri açıklama sözü veren
Roche üç sene direndi ama sonunda baktı ki olacak gibi değil- 170 bin
sayfa tutan klinik araştırma verilerini
araştırmacılara sunmak zorunda
kaldı.
Cochrane grubunun, 24 bin kişi üzerinde, Tamiflu ile yapılan 20 ve aynı
gruptan “zanamivir” etken maddeli
“Relenza” ile yapılan 26 çalışmanın
verilerinin analizi şu sonuçları
bildiriyor (1):
BİR: Bu ilaçlar erişkinlerde grip belirtilerini plaseboya göre bir günden
daha kısa süre azaltıyor ama astımlı
çocuklarda böyle bir etki yok.
İKİ: Bu ilaçlardan birinin kullanılması semptomatik grip hastalığı
gelişme riskini azaltıyor.
ÜÇ: Bu ilaçlar, teşhis tanımı eksik
olduğu için gribin zatürree gibi komplikasyonlarını azalttığını göstermiyor.
DÖRT: Oseltamivirin, bulantı, kusma,
psikiyatrik bozukluklar ve böbrek
problemleri gibi yan etkileri var.
BEŞ: Bu ilaçlar önleyici olarak veya
tedavi için kullanılacağında faydazarar dengesi değerlendirilmelidir.
ALTI: Üreticileri tarafından ileri
sürülen grip virüsüne spesifik etki
mekanizması klinik delillere uy-
muyor.
Tamiflu mucize bir ilaç değil
Makalenin başyazarı Dr. David Tovey
basın açıklamasında şunları söylüyor
(4): “Şimdi nöraminidaz inhibitörleriyle ilgili en güçlü ve kapsamlı
değerlendirmeye sahibiz.
Değerlendirmemiz, başlangıçta hastaneye yatışları ve ciddi grip komplikasyonlarını önlediği düşünülen
Tamiflu’ nun böyle bir etkisinin olmadığını ve orijinal yayınlarda
bildirilmeyen zararlı aksi tesirlerinin
bulunduğunu ortaya koyuyor.
A ş ı r ı k i l o, t u z , a l ko l ve s t r e s i n
h i p e r t a n s i yo n a s e b e p o l u yo r
Bu yan etkiler içinde baş ağrısı, bulantı, kusma var; bazı çalışmalar
psikiyatrik bozukluklar ve böbrek
problemleri riskini de arttığını gösteriyor.
Tamiflu ve Relenza grip benzeri belirtilerin erişkinlerde plaseboya göre
yarım gün kısa sürmesini sağlıyor
ama Tamiflu’ nun virüsün
başkalarına geçmesini ve hastaneye
yatmasını önlediğine ait bir delil yok.
İlaçların gribe bağlı zatürree, sinüs
problemleri ve orta kulak iltihabını
önlediği de belli değil.” CDC grip
bölümünden Dr. Tim Uyeki de “Kombine antiviral tedaviler daha iyi
ilaçlara ihtiyacımız var ama elimizde
şu anda sadece bunlar bulunuyor”
diyor ve ilave ediyor (4):
“CDC, grip şüphesiyle veya kesin
teşhisiyle hastaneye yatırılan her hastaya erken antiviral tedavi tavsiye
ediyor.
Hastaneye yatırılan hastalarda erken
antiviral tedavinin faydasını gösteren
gözleme dayalı çalışmaların sayısı
artıyor.”
Roche’dan itiraz var
Üretici firma ise Cochrane raporundaki değerlendirmeleri kabul
etmediğini belirtiyor: “Verilerimizin
kalite ve doğruluğuna kesinlikle
inanıyoruz. Zaten tüm dünyadan 100
ilaç düzenleyicisinin karalarından da
yansıyan budur ve Tamiflu gribin önlenmesi ve tedavisinde etkili bir
ilaçtır.” BMJ başyazarlarından Dr.
Fione Godlee:
D
enizli Devlet Hastanesi İç
Hastalıkları Uz. Dr. Güray
Ceylan, aşırı kilo, tuz, alkol
tüketimi, egzersiz yapmamak
ve stresin hipertansiyona
sebep olduğunu söyledi.
Hipertansiyonun (büyük tansiyon) oldukça sık görülen
sinsi bir hastalık olduğunu,
Türkiye’de her 3 kişiden
birinde hipertansiyon
hastalığının görüldüğünü
ifade eden Ceylan, ancak
hastaların yaklaşık yüzde 60’ın
hastalığının farkında olmadığını belirtti.
Kalbin kan pompalarken
damar duvarına yaptığı
basıncın tansiyon olduğunu,
bu basıncın istenen değerlerin
üzerinde olmasının da hipertansiyon olarak adlandırıldığını belirten Ceylan,
“Kan basıncı sistolik (büyük
tansiyon) ve diyastolik (küçük
tansiyon) olmak üzere 2 değerden oluşmaktadır. Genel
olarak normal kabul edilen
değerler sistolik için 12, diyastolik için 8’dir. Normal şartlarda sürekli kan basıncı
12/8’in üzerinde olan kişiler
hipertansiyon hastalığı adayı
kabul edilir.
Farklı iki günde en az iki kez
yapılan ölçümlerde 18 yaşını
geçmiş erişkin bir bireyde
büyük tansiyonun 14 ve üzerinde ya da küçük tansiyonun
9 ve üzerinde olmasına hipertansiyon (yüksek tansiyon) adı
verilmektedir.
Tansiyon ölçülürken doğru
sonuçların alınması için de
ölçüm yapmadan en az 5 -10
dakika dinlenmiş ve son yarım
saat içerisinde çay, kahve ve
sigara tüketmemiş olması
önemlidir.” dedi.
İleri yaş, anne ya da babada
hipertansiyon varlığı, aşırı
kilo, tuz, alkol tüketimi, egzersiz yapmamak, bazı ilaçlar ve
stresin hipertansiyon için risk
faktörleri arasında yer aldığını
vurgulayan Ceylan, “Hipertansiyon, damar sertliği kalp
hastalıkları, felç, böbrek
hastalıkları ve görme kaybı
gibi rahatsızlıklara neden olabilir.
Ancak kan basıncı istenen
sınırlarda tutulursa bu rahatsızlıklar önlenebilir. Yüksek tansiyon hiçbir belirti vermeden
tesadüfen yapılan bir ölçümle
tespit edilebileceği gibi, baş ve
boyun ağrısı, kulak çınlaması,
göz kararması, baş dönmesi,
burun kanaması gibi belirtilerle de ortaya çıkabilir.” diye
konuştu.
Yaş ve cinsiyete göre hipertansiyon tedavinin şekillendirildiğini anlatan Ceylan,
şu tavsiyelerde bulundu:
“Günümüzde çok çeşitli grupta
ve farklı mekanizmalar ile kan
basıncı kontrolü sağlayan
ilaçlar mevcuttur. Hipertansiyon tanısı konduktan ve
gerekli tetkikler yapıldıktan
sonra hastanın yaşı, cinsiyeti,
eşlik eden hastalığı ve kan
basıncı yüksekliğinin derecesine göre takip eden hekim
tarafından tedavi belirlenir ve
istenen kan basıncı düzeyine
ulaşana dek kontrollere devam
edilmelidir.
Bir başkası için iyi ve uygun
olan bir tansiyon ilacı sizin
için uygun olmayabilir. Doktorunuza danışmadan
başkasının ilacını kullanmayınız.
Bunun yanında bazı yaşam
tarzı değişiklikleri de yapılmalıdır. Bunlar arasında ideal
kiloya ulaşılması, sigara ve
alkolden uzak durulması, tuz
tüketiminin azaltılması, bol
kalorili ve yağ oranı yüksek gıdaların azaltılması sayılabilir.
Bu sayede hipertansiyonu kontrol altına alabiliriz.” CİHAN
Göz rahatsızlığının sebebi alerji olabilir
“Bu değerlendirme raporu, daha önce
yayınlanmayan ve hatta bakılmasına
bile müsaade edilmeyen klinik verilere ulaşma ve bunları kullanmak
için yapılan birkaç senelik bir çabanın sonucudur.
zel Medicabil Hastanesi, Sağlık
Okulu programı kapsamında ‘Alerji’
Ö
konusunu, hasta ve hasta yakınlarının
katılımıyla ele aldı. Özel Medicabil Hastanesi’nde gerçekleştirilen etkinlikte
Dermatoloji (Cildiye) Uzmanı Dr. Birsen
Ergus, alerji konusunda kapsamlı bir
sunum gerçekleştirdi.
Gelecekte, özellikle kitlesel ölçekte
ilaç satın alınması ve kullanılması öz
konusu olduğunda yayınlanmış ve
yayınlanmamış delillerin tümü birden esas alınarak karar verilmelidir.
Kullanılan ilaçların tümü için klinik
verilerin tamamına ihtiyaç vardır.”
Sunumun ardından katılımcıların
konuya ilişkin sorularını cevaplandıran
Dr. Birsen Ergus, alerjinin özellikle oluşmuş genel kanı nedeniyle çoğu zaman
fark edilemediğini ve başka rahatsızlıklarla karıştırıldığını vurguladı.
Gelelim neticeye
Bu rapor, üretici firmanın onlarca
araştırmanın verilerini tüm ısrarlara
karşılık senelerce neden açıklamadığını net olarak ortaya koyuyor.
İçinde bulunduğumuz bahar döneminin
alerji mevsimi olması ve gelen şikâyetlerin artması sonucu konunun işlenmek
üzere ele alındığını belirten Dr. Ergus,
şunları dile getirdi: “Konuya yönelik
hem hastalar hem de hasta yakın-
Bu rapor, Tamiflu’ nun iddia edildiği
gibi çok etkili ve zararsız bir ilaç
olduğunu doğrulamıyor. Bu rapor,
milyarlarca doların boşa harcandığını
gösteriyor. Continue reading below…
larında bir bilinçlendirme sağlamak
amacıyla bu eğitimi gerçekleştirdik.
Eğitimimizde solunumsal, besinsel, ilaç
alerjileri hakkında bilinçlendirme yaptık.
Tanı koyma ve alerjiyle mücadele etme
yollarını öğrettik. Eğitimlerimiz
halkımız tarafından takip ediliyor ve
kendi hastalarımızın dışında da
oldukça ilgili bir katılım sağlandı. Bu
noktada insanımızda ciddi bir bilinçlenme gözlemlenebiliyor.
Grip, göz rahatsızlığı gibi düşünülen olguların çoğunun alerjiyle ilgili olabileceği konusunda bu eğitim sonrasında
bir fikir oluştu. Alerji testlerinin
yapılma zamanı ve herkese yapılamayacağı konusunda ve alerjiden koruyucu
yöntemleri katılımcılarımızla paylaştık.”
CİHAN
Yapılan son değerlendirmelere göre; Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu'nun batısı, Batı
Karadeniz, Doğu Karadeniz'in iç kesimleri, Doğu Anadolu ile Adana, Osmaniye, Kahramanmaraş, Tokat, Sivas, Gaziantep, Kilis, Adıyaman, Siirt çevreleri ve Diyarbakır'ın kuzey kesimlerinin aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.
Yağışların; Muğla kıyıları, Antalya'nın kuzey ve batı ilçeleri ile Isparta ve Burdur'un güney kesimlerinde yerel olarak
kuvvetli olması bekleniyor. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre hava sıcaklığı batı bölgelerde 3 ila 5 derece azalacak. Rüzgarın genellikle güney ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Ege, İç
Anadolu ve Akdeniz'de yer yer kuvvetlice (30-50 km/s) esmesi bekleniyor. Bazı illerimizde beklenen hava durumuyla
günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinde aralıklı sağanak ve gök
gürültülü sağanak yağışlı 20.
İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, akşam saatlerine kadar aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 19. İzmir:
Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 19. Adana: Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 25. Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, kuzey ve batı kesimlerinde
yer yer kuvvetli olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 20. Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, bu
sabah saatlerinde kıyıları yer yer sisli 21. Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu 20. Erzurum: Parçalı ve çok bulutlu, akşam
saatlerine kadar aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 16. Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, kuzey kesimleri
sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 24
ANKARA
İS TAN BUL
Bugün
19 Nisan Cumartesi
17
Rüzgar
14
10
Bugün
19 Nisan Cumartesi
Nem
%63
19
Rüzgar
13
1
AN TAL YA
İZ MİR
Bugün
19 Nisan Cumartesi
Nem
% 76
20
Rüzgar
22
14
Bugün
19 Nisan Cumartesi
Nem
% 96
19
Rüzgar
20
11
Nem
% 72
19 NİSAN 2014
Turizm
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Bursa’nın
hedefi yılda
5 milyon turist
B
ursa’da, 38. liklerle kutlanıyor.
Kültür Turizm Müdürü Ahmet
Gedik, Bursa’da 5 milyon turist ağırlamayı hedeflediklerini söyledi. Kültür
ve Turizm Müdürlüğü tarafından
düzenlenen etkinlikler çerçevesinde
Tophane’de Saltanat Kapı önünden
Yeşil Türbe’ye kadar kortej yürüyüşü
yapıldı.
Yürüyüşe turizm otelcilik öğrencilerinin yanı sıra vatandaşlar da ilgi
gösterdi. Güzergah boyunca mehter
takımı ve kılıç kalkan ekipleri gösteri
sundu. Heykel’de Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasının ardından yoluna
devam eden yürüyüş, Yeşil Türbe
önünde sona erdi.
Burada, Bando ve Mehter Takımı konserlerinin yanı sıra, 1326 Osmanlı
kılıç-kalkan ekibi gösteri sundu.
Ayrıca halk oyunları ve Turizm otelcilik liselerinin defilesi ilgiyle izlendi.
Kültür Turizm Müdürü Ahmet Gedik,
bir hafta boyunca şehir gelende
çeşitli etkinlikler yaparak Turizm Haftası'nı kutlayacaklarını söyledi. Bursa’ya gelen turist sayısında düzenli
bir artış olduğunu dile getiren Gedik,
2023 yılına kadar 5 milyon turiste şehirde ağırlamak istediklerini kaydetti.
Geçen sene 2 milyon civarında yerli
turist, 750 bine yakın da yabancı turist geldiğini dile getiren Gedik, önceki
yıllarda Almanya’dan çok turist
geldiğini, son 2 yıldır ise Arap turistlerin yoğunlukta olduğunu sözlerine
CİHAN
ekledi.
Çinli turistler, şemşiye eşliğinde
tarihi ören yerlerini ziyaret ediyor
S i va s t u r i z m d e n
ye t e r i n c e p a y a l a m ı yo r
T
urizm Haftası nedeniyle Sivas’ta
tören düzenledi. Törenlerde yapılan
konuşmalarda Balıklı Kaplıca gibi
dünyada örneği olmayan kaplıcası bulunan Sivas’ın turizmden yeteri kadar
faydalanamadığı ifade edildi. Kültür ve
Turizm İl Müdürlüğü tarafından Atatürk
anıtına çelenk sunulmasıyla başlayan
Turizm Haftası etkinlikleri, Yukarı
Kızılırmak Kültür ve Doğa Yolu fotoğraf
Sergisinin açılışı ile devam etti.
Atatürk Kültür Merkezi'nde ise Turizm
Haftası’nın açılışı nedeniyle tören
düzenlendi. Saygı duruşu ve İstiklal
Marşı'nın okunmasının ardından
konuşan Vali Alim Barut, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait
zengin mimari eserleriyle dikkat çeken
Sivas’ta şehir merkezinin adeta bir açık
hava müzesi görünümünde olduğuna
değinerek, “Bu eserler kent meydanında birbirlerine yakın mesafelerde
yer almaktadırlar. Doğal güzellikleriyle
de dikkat çeken ilimiz Gürün Gökpınar
Gölü, Gemerek Sızır Şelalesi, Koyulhisar
Eğriçimen Yaylası ve Soğuk Çermik,
Sıcak Çermik, Balıklı Kaplıca’da turizm
açısından değerlendirilmesi gereken
mekânlardır.” şeklinde konuştu. Turizmin tüm alt başlıklarının bulunduğu
Sivas’ta, özellikle sağlık turizmi başta
olmak üzere kültür, kış, doğa, flora,
fauna ve inanç turizm gibi alternatif
faaliyet alanları da ön plana çıktığını
kaydeden Vali Barut, şunları söyledi:
“Yıldız dağı Kış Sporları Turizm
Merkezi, Sıcak Çermik Termal Tesisleri,
Kangal Kalkım Kaplıcaları yapımı ile ilgili çalışmalar devam etmekte olup, en
kısa sürede turizm sektörüne
kazandırılacak ve bu vesile ile İlimiz
turizm sektöründe söz sahibi şehirler
arasında yer alacaktır.” Belediye
Başkanı Sami Aydın ise Sivas’ın turizmden istenilen pastayı alamadığını belirterek, “Potansiyelimiz var, bu
anlamda çok ciddi adımlar atabiliriz.
Kaplıca potansiyeli açısından Balıklı
Kaplıca dünyada tek, ancak biz bunu
yeteri kadar hem şehrimizin tanıtımına
ve turizmine sunmuş değiliz. Sıcak Çermik ile ilgili de çok büyük yatırımlar
yapmamız gerekiyor.” dedi. Cumhuriyet
Üniversitesi Rektör Yardımcısı ise
D
ünyaca ünlü Antalya Side Antik Kent'in Turizm Haftası onur konukları Çinli turistler
oldu. Kültür ve arkeoloji turizmi kapsamında
Çinli turistler, 2 bin yılık Apollon Tapınağı'nı ziyaret etti.
üniversitesinin 45 bin öğrencisi ve 3 bin
500 akademik personeliyle Sivas’ın
önemli turizm potansiyellerinden birini
oluşturduğunu söyleyerek, turizmin
geliştirilmesi için herkese görevler
düştüğünü kaydetti. Halk oyunları gösterisinin ardından Kültür ve Turizm İl
Müdürü Kadir Pürlü de, Sivas turizminin dışa açılabilmesi amacıyla
başlatılan Yukarı Kızılırmak Kültür ve
Doğa Yolu Projesi ile ilgili bilgi verdi.
Pürlü, dünyada kültür yolu doğa
yürüyüşlerinin revaçta olduğunu anlatarak Sivas’ın tanıtımına katkı sunmak amacıyla Yukarı Kızılırmak
projesini hazırladıklarını ifade etti. Çok
kapsamlı olan projenin tüm kurumları
ve sivil toplum kuruluşlarını ilgilendirdiğini dile getiren Kadir Pürlü,
dünya standartlarında bu projesinin
tescili alındığında Sivas’ın çok büyük
turist potansiyeli kazanacağını sözlerine ekledi. Kültür ve Turizm Müdür
Yardımcısı Halid Karakoç, yılda 275 bin
yerli ve yabancı turistin geldiği Sivas’ın
İç Anadolu bölgesinde 6. sırada yer
CİHAN
aldığını ifade etti.
Çinli turistler, Avrupalı turistler gibi güneşte
yanmaya bağlı bronzlaşmayı sevmiyor. Tenlerinin beyaz kalması için kültür turlarında ellerinde şemsiyeyi eksik etmiyor. Çinli turistlere,
Apollon Tapınağı ve tapınaklar bölgesinde
yapılan restorasyon çalışması hakkında bilgi
sahibi oldu.
LTV Turizm Seyahat Acentesi Çince Turist Rehberi ve Kültür Turizmi Uzmanı Yarkın Teslina,
Apollon Tapınağı önünde yaptığı açıklamada,
Çinli turistlerin yüzde 99'nun Türkiye'ye kültür
ve arkeolojik varlıkları tanımaya yönelik tatil
yaptıklarını söyledi.
Çinli turistlerin, kültürel varlıkları tanımada 9-14
günlük Anadolu turuna çıktıklarını belirten Teslina, bunlardan birininde Side Antik Kent
olduğunu haftada 200 Çinliyi Antalya'nın tarihi
ören yerlerinde tura çıkardıklarını kaydetti. Teslina, "Çinli turistler kültür turizminde başka bir
turizm konseptine ilgi göstermiyor.
Kültür turlarında tenlerinin yanmaması içinde
sürekli şemsiye kullanılır. Çinli turistler, Avrupalı turistler gibi güneş altında yanarak bronzlaşmayı sevmiyor. Beyaz tenli olmayı seviyor. "
ifadesini kullandı. Teslina, Antalya'ya 40 bin
Çinli turist ortalama 9 günlük tatile çıktığını
söyledi.
CİHAN
UNESCO'ya giren Mesir Macunu Festivali 474. defa düzenlenecek Güvercinkayası kazısı ile 7 bin
yıl öncesi bilgilere ulaşılıyor
N
evşehir Hacı Bektaş Veli
Üniversitesi Sağlık Kültür
ve Spor Daire Başkanlığı Arkeoloji Kulübü tarafından ‘Orta
Anadolu’da Tarih Öncesi
Araştırmaları ve
Güvercinkayası’ konulu konferans düzenlendi.
G
eçen yıl UNESCO Dünya Somut
Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne giren Uluslararası Manisa
Mesir Macunu Festivali’nin bu yıl
474.’sü düzenlenecek. Türk
kültürünün en önemli miraslarından, bu sene 22-27 Nisan arasında
yapılacak festivalin programı açıklandı.
Bütçesi yaklaşık 1 milyon 500 bin
olan festivalde, 27 Nisan Pazar günü
Sultan Camisi kubbe ve
minarelerinden 5 ton mesir saçılacak. Festival kapsamında Rafet El
Roman, Sertap Erener ve Gülben
Ergen konser verecek.
13
lerini belirterek, “Mesirin insan
sağlığına olan katkılarıyla ilgili bilimsel paneller düzenlenecek. İkinci
yenilikse spor alanında olacak.
Bu yıl ilk defa Uluslararası Manisa
Mesir Tenis Cup turnuvası düzenlenecek. Ünlü sanatçı ve raket Hülya
Avşar da Manisa’da tenis oynayacak.” dedi. Başkan Ergün ise bu yıl
festivalde Manisalı çocukların unutulmadığını söyledi.
"Eller havaya, eller şifaya" sloganıyla düzenlenen program için
Belediye Kültür Merkezi Meclis Salonu'nda tanıtım toplantısı düzenlendi.
23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk
Bayramı kutlamalarına denk gelen
gün için özel bir program hazırladıklarını ifade ederek, “Bu yıl festivalimize katılan Manisalı çocuklar için
'Şirinler' çocuk oyunu, Cumhuriyet
Meydanı'nda sahnelenecek. 7’den
70’e mesir festivalinin her yaş ve
kesime hitap etmesi için böyle bir
program hazırladık.” diye konuştu.
Vali Abdurrahman Savaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün,
İl Kültür ve Turizm Müdürü Erdinç
Karaköse, Manisa’yı Mesiri Tanıtma
ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk
Tanık ile festival düzenleme
komitesi üyelerinin katıldığı toplantıda, altı gün sürecek program
hakkında bilgi verildi. Vali Savaş,
bu yıl festivale iki yenilik ekledik-
Ergün ayrıca 22 Nisan günü
Cumhuriyet Meydanı'nda Rafet El
Roman, Ezo ve Yusuf Güney, 24
Nisan günü Sertap Erener ve 26
Nisan günü Gülben Ergen’in halk
konseri vereceğini bildirdi. Dernek
Başkanı Tanık da 27 Nisan Pazar
günü Sultan Camisi kubbe ve
minarelerinden saçılmak üzere 5 ton
mesir macununun hazırlandığını
bildirdi. Tanık, “Manisa’nın
tanıtımında en büyük pay mesire
aittir.
Mesiri bütün Manisa’nın, bütün
Türkiye’nin sahiplenmesini istiyoruz. Manisa’nın marka şehir olmasında mesir festivalinin rolü
büyüktür.” dedi.
MESİR MACUNU
Merkez Efendi'nin 41 çeşit baharattan yaptığı mesir macunuyla
sağlığına kavuşan Kanuni Sultan
Süleyman'ın annesi ve Yavuz Sultan
Selim'in eşi Hafsa Sultan'ın emriyle
halka dağıtılması gelenek haline
gelen mesir macununa zencefil, zulumba, kremtartar, kişniş, kebabiye,
havlıcan, Hindistan cevizi, anason,
yeni bahar, hıyarşembe, çam sakızı,
zafiran, tarçın, udülkahır, çöpçini,
hardal, eskir, karanfil, çivit, meyan
balı, tiryak, sarıhalile, raziyane,
kimyon, zerdeçal, tarçın çiçeği,
karabiber, çörek otu, darıfülfül,
ravent, limon tuzu, kakule, şamlı,
vanilya, şeker, günbalı, Hindistan
çiçeği, limon kabuğu, galanda, tekemercini tohumu ve portakal kabuğu
koyuluyor. Mesirin, en ağır hastalıklara dahi şifa olduğuna inanılıyor.
CİHAN
Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonunda akademik
ve idari personel ile Arkeoloji
Bölümü öğrencilerinin dinleyici olarak hazır bulunduğu
konferansa; İstanbul Üniversitesi Prehistorya Ana Bilim
Dalı Emekli Öğretim Üyesi
Prof. Dr. F. Sevil Gülçur konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. F.
Sevil Gülçur, 1996 yılında kazı
çalışmalarına başlanılan
Güvercinkayası’nı kurtarma
çalışmalarının T.C. Kültür ve
Turizm Bakanlığı ile İstanbul
Üniversitesi Prehistorya Ana
Bilim Dalı adına kendisinin
başkanlığında devam ettiğini
söyledi. Güvercinkayası’na
yönelik katılımcıları bilgilendiren Prof. Dr. F. Sevil
Gülçur, “Günümüzden yaklaşık 7 bin yıl öncesine tarihlenen bu yerleşme, Avrupa’yı
boydan boya kat ederek
Anadolu üzerinden Kudüs’e
yönelen Hıristiyan Hacı Yolu
üzerindedir.
Güvercinkayası’nda mimari
öğeler bir tasarım ürünüdür.
Üzerine oturduğu kayalığın
doğal yapısına göre biçimlenen yapı adaları, savunma sistemi ve kiler bölmesi, silo,
ocak gibi konut içi mimari unsurlarıyla 500 yıllık kesintisiz
bir kültür evresini yansıtmaktadır” dedi. Güvercinkayası
çalışmalarının yapılmasındaki amacın çevresinde yer
alan kültür varlıklarıyla birlikte koruma altına alabilmek
ve kültür ve turizm sektörüne
kazandırmak olduğunu
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Üniversitesi Prehistorya
Ana Bilim Dalı tarafından 1996
yılında başlatılan Güvercinkayası
Kazısı ile Orta Kalkolitik döneme
tarihlenen (kal. C14 M.Ö. 52004750) kentleşme öncesinin, sosyoekonomik ve sosyopolitik
devinimleri hakkında önemli verilere ulaşılıyor.
söyleyen Gülçur, “Demirci
Kasabası’nda yer alan kazı
araştırma merkezinin
bahçesinde inşasına başlanan
Güvercinkayası ev modelleri,
iç donanımıyla tamamlanıp
bir ziyaret merkezi haline getirilmesi ve turizme katkı
sağlanması amaçlanmaktadır.
Bunların yanı sıra kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel
kültür öğelerini belgelemek ve
gelecek nesillere aktarabilmek
için etnoarkeoloji ve sözlü
tarih çalışmaları da
yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalarda yerel halkla kurulan
ilişkiler yol gösterici olmuş,
çalışmalar ekibin bilgi ve
deneyimiyle birleşince
süreklilik ve başarı göstermiştir” diye konuştu. Sorucevap bölümünün ardından
Prof. Dr. F. Sevil Gülçur’a
teşekkür belgesi ve plaket
takdim edildi.
CİHAN
14
Magazin-Tv
19 NİSAN
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Hürrem
ölüm
döşeğinde
UHTEŞEM Yüzyıl’da sona
M
yaklaştıkça ölümler de
kapıyı çalmaya başladı.
Dizinin en son yayınlanan
bölümünün ardından Hürrem Sultan’ı ölüm döşeğinde
gösteren tanıtımlar yayınlandı. Kanuni’nin amansız
bir hastalığa yakalanan Hürrem’in başucunda göründüğü
tanıtımdaki, “Ben Hürrem;
ölüm benim adımı söylüyor.
Dönüp bakıyorum arkama... Bir tek aşk; bütün hayata mana
bulan...” sözleri dikkat çekti.HABER MERKEZİ
‘Aramızda görmek isteriz’
U yıl 14’üncüsü
B
düzenlenen TED
& Doğtaş Hülya Cup
Senyör Tenis Turnuvası, geçtiğimiz pazar
günü şampiyon olan
tenisçilere kupalarının
verilmesiyle sona erdi.
Her yıl katılımın artması, turnuvadan elde
edilen gelirle verilen
tenis burslarının yanı
sıra üniversite öğrencilerine eğitim bursu da
verilmeye başlanması
Hülya Avşar’ı oldukça
mutlu etmişti.
‘BAKANIN
İLGİSİ İTİCİ GÜÇ
OLDU’
Ödül töreninde aldığı
bir telgraf Hülya
Avşar’ın mutluluğa
mutluluk kattı. Gençlik
ve Spor Bakanı Akif
Çağatay Kılıç, tenise
bulunduğu katkılardan
ve adına düzenlenen
turnuvadan burs verilmesinden dolayı
teşekkür ederek Avşar’ı
kutladı. İlk kez bir
bakanın kutladığı
sanatçı, Kılıç’ın telgrafına oldukça
şaşırarak “Şimdiki
Spor Bakanı’mız galiba
farklı” yorumunu yaptı
Hülya Avşar, “Yeni
gelen Gençlik ve Spor
Bakanı Akif Çağatay
Kılıç’ın Hülya Cup’a
gösterdiği ilgiden ve
sevgiden dolayı
teşekkür ediyorum.
k
u
t
l
o
k
a
y
a
r
i
l
n
i
30 b
HU Yağtu’yla
A
boşanan Cem
Yılmaz, Levent’teki
evinin dekorasyonunu yeniliyor. İşe
oturma grubundan
başlayan Yılmaz,
önceki gün Etiler’de
İtalyan mobilya
satan bir mağazadan
yaklaşık 1 saat evine
uygun koltuk baktı.
Ünlü komedyen
alışverişin sonunda,
beğendiği 30 bin liralık koltuğu satın
aldı. Evi için başka
eşyalar da seçen
Cem Yılmaz, 1 saatlik
alışverişin sonunda
koltukla beraber
toplam 50 bin lira
ödeyerek mağazadan
ayrıldı.HABER
MERKEZİ
Arda Turan'a
sürpriz
misafir
rda Turan, geçen hafta
A
Madrid'deki evinde,
adının birlikte anıldığı Aslıhan
Doğan'ı misafir etti. Doğan'ı,
kardeşinin paylaştığı İspanya fotoğrafları ele verdi. Aslıhan,
ardından Atletico Madrid forması
giyip salı günü oynanan AtleticoBarcelona maçını izledi.
Aslıhan'ın kardeşi, Arda'nın oynamadığı maçta çektirdikleri
hatıra fotoğraflarını Instagram'da paylaştı.HABER
MERKEZİ
Sayın Kılıç, teşekkürlerini ileterek beni, turnuvayı organize
edenleri ve 1100
katılımcıyı onurlandırdı.
Ondan da önemlisi
tenis, çocuklar ve
gençler için yapmaya
çalıştıklarımızın devlet
nezdinde değer
görmesi daha çok
gence katkıda bulunma adına bizler için
itici bir güç oldu. Dilerim bir sonraki turnuvada Sayın Kılıç’ı
aramızda görebiliriz”
dedi.
HABER MERKEZİ
KANAL AKIŞLARI
07:25Yerden Yüksek
08:50Gönül Hırsızı
10:45Yeni Zamanlar
11:40İyi Şeyler
11:55Aklı Selim
13:00Haber
13:15Spor
13:18Hava Durumu
13:25Savaşta Barışta
Türk Ordusu
13:55Orduspor - TKİ
Tavşanlı Linyitspor
16:00Gezelim Görelim
16:45Yerli Dizi
19:00Ana Haber Bülteni
19:45Spor
19:50Hava Durumu
19:55Osmanlı Tokadı
04:05Comedya
05:30Aramızda Kalsın
07:00Flashpoint
08:00Güneri Cıvaoğlu
ile Şeffaf Oda
12:00Gülhan'ın Galaksi
Rehberi
14:30Aramızda Kalsın
16:30Comedya
19:15Komedi Dükkanı
06:10Evlerden Biri
07:00Yalancı Yarim
08:00Acemi Cadı
10:00Nedir Ne Değildir
12:00Ne Güzel Evim
13:00İnan Bana
14:00Akasya Durağı
16:30 Dizi
19:00Star Haber
20:00 Survivor
23:30Kim O!
05:00Geniş Aile
07:30Akasya Durağı
08:00Çok Güzel
Hareketler Bunlar
09:50Magazin D
16:00Ben Bilmem Eşim Bilir
19:00Kanal D Ana Haber
20:00Arka Sokaklar
23:00Galip Derviş
06:00Kıskanç Kadın
07:30Cennet Mahallesi
09:00Winx Club and Poppixie
10:00Cumartesi Sürprizi
12:45Lezzet Haritası
13:45Ev Kuşu
14:45Dizi
17:00Shrek 3
19:00Show Ana Haber
19:45Fatih Harbiye
22:45Her Sevda Bir Veda
05:30Adanalı
07:00Çocuklar Duymasın
08:45Adanalı
10:40Selena
12:30Kapanmadan Kazan
14:00Dizi
16:30Dizi
19:00ATV Ana Haber
20:00Bugünün Saraylısı
00:35Taşıyıcı
01:25 Elveda Rumeli
00:00Kusursuz Kurban
01:50Kartal Göz
03:40Ana Haber
04:50Dudaktan Kalbe
06:10Dolu Dolu Anadolu
07:00Gak Guk
08:30Burada Ne Yenir?
09:30Dünyayı Geziyorum
11:10Ne Var Ne Yok
11:50Gak Guk
13:15Gör Düğün Gibi
14:30 2. Sayfa
16:15Dolu Dolu Anadolu
18:00Sıcak Gündem
18:15Ana Haber
19:20Spor Bülteni
19:40Annapolis
21:45 Bıçağın İki Yüzü 2
07:00Süper Kahraman
08:45Tapınaktaki Hazine 2
10:15Music Box
10:45Fırıldak Ailesi
11:45Ön Sıralar
13:45Ah Biz Kadınlar
14:45Music Box
15:15Donanım Haber
16:40Fırıldak Ailesi
17:45Trend Topic
18:15Ray Mears İle
Hayatta Kalmak
10:35Ekonomi Piyasalar
10:40Spor
10:50 2 Dakikada Bilim
10:55Hava Durumu
11:00Haber Merkezi
11:15Ekonomi Piyasalar
11:20Spor
11:30Seçim Aktüel
11:45Spor
11:55Hava Durumu
12:00Haber Merkezi
12:10Ekonomi Piyasalar
12:15Spor
12:25Ekonomi Notları
12:35Spor Aktüel
12:55Hava Durumu
13:00Öğle Bülteni
13:50Ekonomi Grafik
02:00Gece Haberleri
02:15Tarafsız Bölge
04:00Gece Haberleri
04:155N1K
05:20Serra ile İtalyan İşi
06:00Güne Merhaba
07:40Spor
07:50Güne Merhaba
08:40Spor
08:49Güne Merhaba
09:00Parametre
10:00Haber
10:35Paranın Gündemi
11:00Haber
12:00Bugün
13:48Hava Durumu
14:00Günlük
14:50Hava Durumu
05:45Mike ve Molly
06:30Two And a Half Men
07:00Geri Sayım
09:45Cnbc-e.com'da Bugün
10:00Piyasa Ekranı
10:30Piyasaya Bakış
11:00Piyasa Ekranı
12:00Finans Cafe
14:00Piyasaya Bakış
14:30İş Dünyasından
15:00Piyasaya Bakış
15:30Piyasa Ekranı
16:00Kapanışa Doğru
16:45Cnbc-e.com'da Bugün
17:00Son Baskı
17:30Piyasaya Bakış
18:00Avatar
18:30Penguins of Madagascar
11:35Spor Bülteni
11:55Hava Durumu +
Yol Durumu
12:00Ajans Bugün
12:35İşin Sırrı
12:503 Dakika
12:55Hava Durumu +
Yol Durumu
13:00Ajans
13:50Hava Durumu
13:55Yol Durumu
14:00Ajans
14:30Spor Bülteni
14:50 3 Dakika
15:00Ajans Gün İçi
15:25Bize Sorun
16:00Ajans Gün İçi
16:30Spor Bülteni
05:45Sana Bir Sır Vereceğim
07:30Murat Güloğlu İle
Çalar Saat
09:45Fox İzliyoruz
10:00 Doktorlar
11:45Çocuklar Duymasın
14:15Benim Hala
Umudum Var
16:15O Hayat Benim
18:30FOX Ana Haber
19:45Kaç Para Kaç
21:30 Müzede Bir Gece 2
23:45Kaç Para Kaç
12:00Haber Masası
12:25Dünya Raporu
12:35Ekonomide Görünüm
12:45Spor Bülteni
13:00Gün Ortası
13:35Ekonomide Görünüm
13:45Spor Bülteni
14:00Gün Ortası
14:45Ekonomide Görünüm
15:00Güne Bakış
15:35Ekonomide Görünüm
15:45Spor Bülteni
16:00Güne Bakış
16:35Ekonomide Görünüm
16:45Spor Bülteni
17:00Akşam Haberleri
18:00Akşam Raporu
20:00Televizyon Gazetesi
19 NİSAN 2014
Spor
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Trabzonspor, Erciyes engelini
kayıpsız aşmak istiyor
Körüstan: Fenerbahçe
şampiyon olacak,
Galatasaray kupa alacak
Trabzonspor, Süper Lig’in 30. haftasında bugün dep lasmandaki Kayseri Erciyesspor maçı için bu şehre gitti.
7
Bursaspor Başkanı Erkan Körüstan, Futbol Federasyonu yönetimini ağır bir dille eleştirdi.
önemli eksikle Kayseri’ye giden bordo-mavililer, ligde tutunma mücadelesi veren rakibiyle zorlu bir müsabaka
oynayacak. Karadeniz fırtınası, Avrupa kupaları hedefinde
yara almamak için Kayseri deplasmanından 3 puanla dönmek istiyor.
K
örüstan: “Artık her şeyi resmi yapıyorlar. Fenerbahçe şampiyon olacak, Galatasaray kupa alacak. 15 takım figüranlık yapsın. Hakem hataları olmasa 50 puanımız olurdu.” dedi. Kulüben resmi televizyonu
Bursaspor TV’ye konuşan Körüstan, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Sadece Galatasaray maçında değil, sezon başından beri
sıkıntılar yaşadıklarını belirten Körüstan, şöyle konuştu: “Türkiye şike
süreci yaşadı. Her şey temiz olacak dediler. Artık her şeyi resmi yapıyorlar.
Fenerbahçe şampiyon olacak, Galatasaray kupa alacak. 15 takım figüranlık
yapsın. Hakem hataları olmasa 50 puanımız olurdu. Maça çok güzel
başladık. Baskı var, seyirci var. İkinci yarı başladı penaltı olmayan pozisyonu verdi. İbrahim'in kolu kapalı. O eli nereye atacaksa?
Trabzonspor, kafilesi bu önemli maç için dün saat 15.20’de
özel uçakla Trabzon’dan Kayseri’ye uçtu. Başkan İbrahim
Hacıosmanoğlu’nun da yer aldığı bordo-mavili kafilede, 18
futbolcu bulunuyor. Erciyes maçı kadrosu şu futbolcular bulunuyor;
Onur Recep Kıvrak, Zeki Ayvaz, Emre Güral, Şahin Aygüneş,
Zeki Yavru, Soner Aydoğdu, Mustafa Yumlu, Abdülkadir
Özdemir, Olcan Adın, Kadir Keleş, Yusuf Erdoğan, Paulo
Henrique, Alexandru Bourceanu, Adrian Mierzejewski, Jose
Bosingwa, Mustafa Akbaş, Caner Osmanpaşa, Gökhan
Alsan. Bordo-mavili ekipte sakatlıkları bulunan Bamba ve
Özer Hurmacı ile kart cezalısı Aykut Demir, kadro dışı
bırakılan Didier Zokora ve Gustavo Colman kafilede yer almadı.
O kadar güzel penaltı çaldı ki. Daha eş güdüm toplantısından başladı.
Maçın dördüncü hakemi orada başladı abuk sabuk konuşmaya. TFF temsilcisi sanki Galatasaray'ın avukatı bana bilet fiyatlarını soruyor. Sanane
kardeşim. Kurallara uygun olarak fiyat uyguluyoruz. Türkiye Futbol Federasyonu'na tepkimiz var. Hakem maçtan önce ev sahibi takımın
masörünü çağırıyor, 'Civelli'ye söyleyin atarım' diyor. Burak küfür ediyor,
dönüp bakmıyor bile. Maçın 90 dakikasına bakın birçok şey bulursunuz.
Böyle bir rezalet yok. Güç olarak istek olarak çok daha iyiydik. Maçtan
önce söyledim İrfan hocaya. '12 kişiyle mücadele edeceğiz' dedik ama 15-16
kişiyle mücadele ettik. Türkiye Futbol Federasyonu bu işi her yerine bulaştırdı.”
Körüstan, “Takımı sahadan çekmeyi düşündünüz mü?” sorusu üzerine
şunları dile getirdi: “Takımı sahadan çekmek doğru değil. Mücadeleye
devam etmek zorundasınız. Tepkinin de bir sınırı var. Sahadan çekseniz
daha büyük şeyler olur. Önümüzdeki sene Türkiye Kupası'na katılmama
sorunu olur. Biz maça çıkmadan zaten tur atlayacakları kararı verilmiş. Biz
ne yaparsak yapalım önemli değil. Seyirciye de hayret ediyorum. O sahaya
nasıl girmediler. Bizim gibi sakin insanlar bile çıldırdı. Futbolu yönetenlere
yapıcı olacak durumumuz yok. 3 tane İstanbul takımı mı var? Bursaspor
şampiyon olmadı mı? Tertemiz şampiyon oldu. Beğenmediler. 'Bize
şaibeliler lazım' dediler. Her sene yaşadıklarımızı düşünün. Artarak
geliyor.”
Ertekin: Böyle bir fırsatı belki
40 yıl sonra yakalayamayız
Kendisinin de tanıdığı hakemler olduğunu vurgulayan Körüstan, sözlerini
şöyle sürdürdü: “Sohbet ettiğim hakemler de var. Ama maç esnasında
konuşmayız. Maç biter, her şey soğur ondan sonra muhabbet ederiz. Bizim
devre arasında Lütfü Arıboğan geliyor sohbet ediyor. Ne oluyor burada ya?
Lütfü abi sevdiğimiz bir insandır. İyi de sohbetimiz var. Sen bir kere hakem
olarak yapamazsın. Temsilci olarak da yapamazsın. Ben burada art niyet
ararım. Maçtan sonra bu tepkimi dile getirdim. Ağzıma ne geliyorsa
söyledim. Hakeme, "Katliam yapmaya gelmişsin" dedim. Burada Melo'ya,
Burak'a nasıl sabretti bilmiyorum. Daha ilk 45 dakikada 9 kişi kalmaları
lazım. Bu işi beceremiyorlar. Kesinlikle beceremiyorlar. E-Bilet'i de hepsini
de yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Böyle bir lig hiç yaşandı mı? Eğitim de
mi almıyor bunlar?”
Balıkesirspor Teknik Direktörü İsmail Ertekin, pazar günü
oynanacakları Manisaspor maçının final niteliğinde olduğunu belirterek, "Bütün şehir olarak pozitif düşünmemiz lazım.
Körüstan, rakip takım taraftar bilet fiyatlarının 800 TL olması konusunda
ise şunları ifade etti: “Hiç pişmanlığım yok. Bizim orada vermek istediğimiz mesaj başkaydı. Bunu anlayamadılar. 22 bin kombine zaten satmışız. Bunu satsak ne olur satmasak ne olur dedik. Tepki için fiyat koyduk.
TFF'ye tepkiydi. Satılacak zaten biletimiz yoktu bizim kendi taraftarımıza.
Maraton, kapalı tribün, kapalı kale arkası satılmış. Açık kale dörtte üçü
satılmış. Bursa zaten bunları biliyor. Bizim doğru dürüst satılan biletimiz
yok ki. Bu açıklamaların ironi olduğunu herkes anlaması lazım. Sezon
başından beri neler yaşıyoruz. Basın kuruluşları da. Kongrede bir adayı
destekleyen basın kuruluşu o günden bugüne kadar bize yapmadıklarını
bırakmadılar. Maçtan sonra yayın yapıyorlar, Erkan Körüstan istifa etti
diye. Böyle bir yayın yapılır mı. Biz zaten kongre kararı almışız. Tamamen
mahsus yapıyorlar. Bunlar Bursaspor düşmanı. Kardeşim sen doğru adayı
tutmadıysan ne yapalım. Kabulleneceksin. Sen bana zarar veremezsin.”
Taraftarların tepkisine değinen Körüstan, “11 ay sonra değil daha kongrenin ertesinde başladı. İlk maçta 25. dakikada yönetim istifa diye
bağırdılar. Bunu belli bir grup yaptı. Beni üzen öteki grupların buna
müsaade etmesi. 2-3 maçtır aşırı küfür ediliyor. Ben protestoya karşı
değilim. Ama küfür ediyorsan olmaz. Bana ettikleri küfürleri aynen iade
ediyorum. Kendilerini anlattılar o küfürlerle. Takımın motivasyonu o kadar
çok bozuluyor ki. Herkesi yedik. Antalya maçı, 1-0 öndeyiz, Daum istifa,
Colin git diye bağırıyorlar. Kongre kararı almamın sebebi protestoların durması. Biz bir yola çıktık. Bursaspor Kulübü'nde kan emiciler var dedik.
Özür dilerim az bile söylemişim. Biz bunlarla mücadele edeceğimizi
söyledik. Burada Ertuğrul Sağlam'ın kapısını yumruklamışlar. Herkes
yerini bilecek. Çünkü bu anarşinin durması lazım. Bunu meslek haline getirmişler. Etrafımdakiler etkileniyor. Benim de bir ailem var. Sadece bizim
mücadelemizle olmaz. Gerçek Bursaspor taraftarının buna dur demesi
lazım. Dünkü maça küfürle başladık.” diye konuştu.
CİHAN
15
E
n alttaki insanından en üstteki
insanına kadar destek gerekiyor.
Böyle bir fırsatı belki 40 yıl sonra
yakalayamayız, onun için değerlendirmemiz lazım." dedi. PTT 1.
Lig'de zirve mücadelesi veren
Balıkesirspor, pazar günü evinde oynayacağı zorlu Manisaspor maçının
hazırlıklarına devam ediyor. Kırmızlı-Beyazlı ekip, Atatürk Stadı'nda
Teknik Direktör Ertekin nezaretinde
antrenman yaptı. Antrenmanda
sakatlıkları devam eden kaptan
Muhammet Reis ve Rıza Efendioğlu,
düz koşu yaptı. Ayrıca sol dizinde
hafif sakatlığı bulunan tecrübeli file
bekçisi Faruk Gürsoy'a buz tedavisi
uygulandı.
Antrenmandan önce bir açıklama
yapan Ertekin, kayba tahammülü olmayan bir maç oynayacaklarını
söyledi: "Kazandığımızda çok şey
kazanacağımız bir maç. Bunun için
tüm hazırlıklarımızı yapmaya
çalışıyoruz. Sakatlıklarımız var
ancak her ne olursa olsun, her şartta
hafta sonu iyi konsantre olup bu
maçı kazanmamız gerekiyor. Yukarı
çıkma şansımızı sonraki maça taşımamız lazım. Bu tür bir maçta iyi oynamak için iyi konsantre olmak
lazım. Hafta başından beri futbolcuları iyi konsantre etmeye çalışıyoruz.
İnşallah her şey istediğimiz gibi olur
ve bu maçı galibiyetle geçeriz."
değerlendirmesinde bulundu.
Sakatlıkları devam eden kaptan
Teknik Sorumlu Hami Mandıralı, performanslarını yeterli
bulmadığı Marc Janko ve Florent Malouda’yı da Kayseri’ye
götürmedi. Mandıralı'nın kart cezalısı olan Aykut Demir'in
yokluğunda savunmada Caner Osmanpaşa’ya, sakat olan
Özer'in yokluğunda ise orta sahada Yusuf Erdoğan'a şans
vermesi bekleniyor.
Bu arada, Trabzonspor'da Kayseri Erciyesspor maçı öncesi
Henrique, Zeki Yavru, Kadir Keleş, Onur Recep Kıvrak,
Mustafa Yumlu, Yusuf Erdoğan, Bourceanu ve Gökhan Alsan
ile maç kadrosuna alınmayan Janko ve kadro dışı bırakılan
Colman olmak üzere 10 futbolcu kart sınırında bulunuyor.
Bu futbolcular, Erciyes maçında forma giymeleri ve sarı kart
görmeleri halinde önümüzdeki hafta oynanacak Gaziantepspor maçında forma giyemeyecek.
CİHAN
Muhammet ve Rıza'nın oynama ihtimalleri olduğunu belirten İsmail
Ertekin, Karikari ve Ali Öztürk'ünse
forma giyme ihtimallerinin az
olduğunu ancak son durumun hafta
sonu belli olacağını söyledi. Türkiye
Futbol Federasyonu (TFF) tarafından
bu haftadan itibaren hayata geçirilmesi planlanan elektronik bilet
uygulamasına da değinen Teknik Direktör Ertekin, taraftarın bir an önce
Passo Lig kartı almasını istedi. Bu
kartların alınmaması halinde
kulübün de yapacağı bir şey olmadığına dikkat çekerek, "Bu kartı
alıp bize yardımcı olsunlar. Bu hafta
seyirciye ihtiyacımız var.
Bizim adımıza böyle bir uygulamanın, böylesi önemli bir maça
denk gelmesi şansızlık ancak
seyircimizin bu kartı alıp maça ilgi
göstereceğini düşünüyorum." şeklinde konuştu. Balıkesirspor'un
geçen yıl şampiyonluk yarışında
yakaladığı sinerjinin bu yıl olmadığına dikkat çeken Ertekin, şöyle
devam etti: "Bütün kent olarak o sinerjiyi yaratmamız gerekiyor. Bu şehirde, geçmişte son dakikalarda çok
maç kaybedilerek bu tür yıkımlara
uğrandığı için bu travma bir türlü atlatılamıyor. Şu anda da böyle bir
travma olacağı düşünüyor. Hayal
kırıklığına dayanamayacaklarını
düşünüyorlar. Kötü düşünürsen,
işler kötüye gider. Bütün şehir olarak
pozitif düşünmemiz lazım." CİHAN
Ergün: Beşiktaş-Fenerbahçe maçında taraf değiliz
Galatasaray Kulübü Basın Sözcüsü Şükrü Ergün, hafta sonu oynanacak olan Beşiktaş-Fenerbahçe derbi maçında taraf tutmadıklarını
çünkü iki takımında rakipleri olduğunu söyledi.
R
adyospor'a açıklamalarda bulunan sarı –
kırmızılı kulübün basın sözcüsü Şükrü
Ergün, oynadıkları Ziraat Kupası yarı final
maçı ile ilgili "Bursaspor maçında ikinci yarıdaki oyuna baktığımız zaman sadece bu ligde
değil, dünyada da yenemeyeceği bir takım
olduğunu zannetmiyorum." yorumunda bulundu. Şükrü Ergün, "Bursaspor yönetiminin,
taraftarımıza uyguladığı 800 TL'lik bilet fiyatının bir standardı falan yok. Okuduğuma
göre federasyondan da ceza görmüşlerdi.
Aynı kategorideki biletleri kendi taraftarlarına çok ucuz fiyatla satmışlar. Bir misafir
takım taraftarına fahiş fiyatla bilet satmak,
siz buraya gelmeyin, biz sizi burada istemiyoruz demek olur.
Ama biz isteğimiz sonucu aldık. Yani plan
işlemedi." şeklinde konuştu. Sarı – kırmızılı
yönetici, Beşiktaş - Fenerbahçe derbisinde iki
takımdan birinin kazanmasını isteyip istemediği yönündeki soruya, "Biz kendi
işimize bakıyoruz. İkisi de bizim rakibimiz; ikisinden bir tanesini desteklememiz söz
konusu olamaz. Biz başkalarının yapacağı çabalarla değil, kendi çabalarımızla hedefimize
ulaşırız." diye cevap verdi. Burak Yılmaz ve
Selçuk İnan ile sözleşme uzatılacak mı?
sorusu üzerine ise Ergün, şu cevabı verdi:
"Önümüzdeki hafta görürüz, ama onlar bizim
çocuklarımız. Galatasaray kendileriyle çok
daha uzun erimde çalışmak ister." Mancini
konusunda ise Şükrü Ergün, "Galatasaray
çapında bir kulüp sezonda bir hoca
değiştirmez. Değiştirmemelidir." dedi. Kadınlar basketboldaki Avrupa Kupası zaferinden
sonra, Fenerbahçe'nin kutlamaya davet
edilmesini dostluk adımı olarak niteleyen
Ergün, "Seni sonunda bütün şampiyonlukları
kazanan amatör branşlarla bir kutlama
yapma önerimiz var. Umarım pozitif bir cevap
alırız. Bu da tarihte bir ilk olarak gerçekleşmiş olur." şeklinde konuştu. Drogba'nın
sakatlığıyla ilgili olarak kulüp doktoruyla
görüştüğünü ifade eden Galatasaray’ın basın
sözcüsü, "Şu anda durumu iyi; ama tam performansıyla oynayabilecek duruma gelip
gelmeyeceği yarın (bugün) netlik kazanacak."
diye konuştu.
Kasımpaşa maçının sadece kadın ve çocuklar
önünde oynanacak olmasına da değinen
Ergün, "TFF'nin bu ceza uygulaması
konusunda bir şey demeyeceğim. Galatasaray
kadın, erkek, çocuk taraftarı yok. Bir tek
taraftarı var. Üstelik bir takımı cezalandırırken, kadınlara ve çocuklara açık maç
uygulaması yapmak çok ciddi bir hakarettir.
Biz bunun parçası olmak istemiyoruz. Ben
şahsen kaldıramıyorum. Etik olarak böyle bir
şey bana bile ağır geliyor. Biz size ceza veriyoruz. Kadınlar size seyretsin de görün, alın
boyunuzun ölçüsünü demek gibi bir şey.
Böyle bir saçmalık olabilir mi? Kadın seyirciler de nasıl bu uygulamaya prim veriyorlar.
Gidip bu karşılaşmayı izliyorlar anlamıyorum.
Ben kadın olsam ayağımı atmam o stada."
diyerek sözlerini tamamladı.
CİHAN
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
19 NİSAN 2014 Cumartesi
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
S
&P'DEN
gelişmekte olan
ülkelere uyarı
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu
S&P, ABD Merkez Bankası’nın varlık alımını
azaltma programının, gelişmekte olan
ekonomilerin bankacılık sistemleri üzerinde olumsuz etkileri olacağını bildirdi.
NiHAi HEDEF SERBEST
TiCARETi OLUŞTURMAK
Kalkınma Bakanı Yılmaz, İran ile tarife dışı
engelleri azaltmaya
dönük ticaretin kolaylaştırılmasını öngören
bir anlaşmanın çalışmalarına başladıklarını
belirterek, nihai hedefin
serbest ticareti oluşturmak olduğunu söyledi.
evdet Yılmaz, Tahran’da gerçekleştirilen Türkiye-İran İş Forumu’nun açılışında yaptığı
konuşmada, İran’da yeni yılın
başlangıcı olan Nevruz Bayramı'na
işaret ederek, "Yeni yılın Türkiye ve
İran ilişkilerinde yeni bir dönemin
başlangıcına vesile olmasını diliyorum" dedi.İran Ticaret Odası'nda
yapılan foruma gösterilen ilgi ve
katılımdan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Yılmaz, "Salonu
dolduran Türk ve İranlı iş adamları ve
iş kadınlarını gördükten sonra geleceğe dair ümitvar olmamızın sağlam
bir zemine sahip olduğunu rahatlıkla
söyleyebiliriz. Asıl iş, sizlere yani iş
dünyasına düşüyor. Bize düşen görev
sizin için uygun zemini oluşturmak.
Ancak asıl hedefleri uygulayacak olan
sizlersiniz" diye konuştu.
"Karma ekonomi komisyonu toplantısı yeni hükümetle yaptığımız ilk
toplantı. Bu anlamda Sayın Ruhani
hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti
arasında son derece önemli bir doküman ve yol haritası niteliğinde. Sayın
Ruhani’nin Türkiye’ye ziyareti
öncesinde yaptığımız bu anlaşmaların bu ziyareti de çok daha verimli hale getireceğine yürekten
inanıyorum. Sayın Başbakanımızın
geçen ocak ayında İran’a yaptığı ziyarette de çok önemli, çok değerli anlaşmalar yapıldı. Yeni hükümetle 30
milyar dolarlık ticaret hedefimiz teyit
edildi. Biz Türkiye Cumhuriyeti
hükümeti olarak Başbakanımız Recep
Tayyip Erdoğan başkanlığında
hükümet olduğumuz günden bu yana
şuna yürekten inanıyoruz ki komşularıyla ticaret yapmayan bir ülkenin
kalkınması mümkün değildir. Bütün
dünya ile ticaret yapmak durumundayız ama komşularla olan ticaret
öncelikli olmalıdır. İktidara
geldiğimiz 2002 yılında Türkiye ile
İran’ın ticaret hacmi sadece 1,2 milyar
dolardı. 2012 yılında en yüksek seviyesine geldi ve 22 milyar dolara
kadar çıktı. Geçen yıl maalesef bir
miktar geriledi ve 14,6 milyar dolar
olarak gerçekleşti. İran’a yönelik haksız olduğunu düşündüğümüz ambargoların ve yaptırımların bunda etkisi
büyük. Sayın Ruhani hükümetinin
uluslararası inisiyatif ile birlikte
sorunlar diyalog yöntemi ile aşılacaktır inşallah ve yeni bir döneme girilecek. Şu noktanın da altını çizmek
isterim, zor zamanlarında Türkiye
dost ve komşu ülke İran’ın yanında
oldu, bu geniş zamanlarında da
yanında olmaya devam edecek. Bu
kapsamda geçen ocak ayında imzal-
U
Raporda, Türk bankacılık sisteminin dış
borçlanmaya bağımlılığına işaret edilirken, "Biz
Fed’in tahvil alımını azaltmasının, bazı
gelişmekte olan ekonomileri,bankacılık
sistemlerini ya doğrudan küresel likiditenin
azalması sonucunda ya da dolaylı olarak
ekonomik büyümenin azalmasıyla vurmasını
tahmin ediyoruz. İncelediğimiz 7 bankacılık
sisteminde, Türkiye ve daha az olmakla birlikte
Güney Afrika en hassas durumda"
değerlendirmesi yapıldı.Raporda, diğer
gelişmekte olan ekonomilerin bankacılık
sistemlerine ilişkin şu görüşler yer aldı:
"Brezilya bankacılık sistemi, ülke ekonomisinin
yavaşlamasından dolaylı olarak etkilenme
olasılığına sahip. Şili, Hindistan, Endonezya ve
Peru’daki bankacılık sisteminin, parasal
genişlemenin olumsuz etkilerine, görece daha
dirençli olmasını bekliyoruz."Raporun
Türkiye'ye ilişkin değerlendirme kısmında ise
şu ifadelere yer verildi:
C
Başkent Tahran’da dün başlayan
Karma Ekonomi Komisyonu (KEK) 24.
Dönem toplantılarının asıl amacının
Türkiye ve İran arasındaki ekonomik
ilişkileri daha üst bir seviyeye çıkarmak olduğunu dile getiren Kalkınma
Bakanı Yılmaz, şunları kaydetti:
luslararası kredi derecelendirme kuruluşu
S&P, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) varlık
alımını azaltma programının, gelişmekte
olan ekonomilerin bankacılık sistemleri
üzerinde olumsuz etkileri olacağını bildirdi.
S&P’nin "Gelişmekte olan piyasalarda Fed’in
tahvil alımını azaltmasında en çok hangi
bankacılık sistemi etkilenir" başlıklı
değerlendirme raporunda, "Brezilya, Şili,
Hindistan, Endonezya, Peru, Güney Afrika ve
Türkiye"den oluşan 7 ülkenin bankacılık
sistemleri ele alındı.
"İncelediğimiz 7 bankacılık sisteminde,
finansmanın başlıca kaynağı olarak mevduata
olan gereksinime baktık. Fakat Türkiye ve
Perubankacılık sisteminin, dış finansman
ihtiyacı açısından grubun geri kalanında
ayrıştığını gözlemledik. Geçen birkaç yıl
içerisinde Türkiye bankacılık sistemi,
uluslararası sermaye piyasasına olan erişimini
artırdı. Bu yüzden Fed’in tahvil alımını
azaltmasının, finansman maliyetini artıracağını
düşünüyoruz. Buna rağmen, dış finansmanın
bir kısmının ticaret finansmanı işlemlerinden
oluştuğunu kabul ederek, bu durumun risk
değerlendirmesini azalttığını düşünüyoruz."
adığımız Tercihli Ticaret Anlaşması'nın çok önemli olduğunu
düşünüyorum. Sayın Başbakanımız
ve İran Cumhurbaşkanı Sayın Ruhani
arasında imzalanan bu anlaşma ile
ticaretimiz yeni bir döneme giriyor. Şu
anda her iki ülke anlaşmanın iç onay
sürecini tamamlıyor. Bunu da en kısa Trafiğe kayıtlı araç sayısı,
sürede yapıp bu anlaşmayı uygulamaya geçireceğiz."Tarife dışı engelleri Şubat 2014 itibariyle 18 mive bürokrasiyi azaltmaya dönük,
lyon 94 bin 581'e ulaştı.
ticaretin kolaylaştırılmasını öngören
bir anlaşmanın çalışmalarına da
ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),
başlanıldığı bilgisini veren Yılmaz,
2014 Şubat ayına ilişkin Motorlu
"Bizim nihai hedefimiz Türkiye ile
Kara Taşıtları İstatistiklerini açıkİran arasında serbest ticareti oluştur- ladı.
maktır" dedi.
Buna göre, şubat ayı sonu itibarıyla
"TÜRKIYE VE İRAN BIRBIRINI
trafiğe kayıtlı toplam 18 milyon 94 bin
TAMAMLAYAN IKI ÜLKE"
581 taşıtın yüzde 51,9'unu otomobil,
Ekonomide sınır olmaması gerekyüzde 16,4'ünü kamyonet, yüzde 15,1'ini
tiğine işaret eden Yılmaz, tıpkı Avrumotosiklet, yüzde 8,7'sini traktör, yüzde
pa’da olduğu gibi Orta Doğu ve İslam 4,2'sini kamyon, yüzde 2,3'ünü minibüs,
aleminde de insanların, mal, bilgi,
yüzde 1,2'sini otobüs, yüzde 0,2'sini ise
teknoloji ve daha birçok şeyin
özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
serbestçe dolaşabilmesi gerektiğine
inandıklarını ifade etti.Kalkınma
Şubatta trafiğe kaydı yapılan toplam 52
Bakanı Yılmaz, konuşmasına şöyle
bin 240 taşıt içinde otomobil yüzde 53,9
devam etti:
ile ilk sırayı alırken, bunu yüzde 16,3 ile
"Türkiye olarak 10 yıl önce 230 milyar motosiklet, yüzde 13,9 ile kamyonet,
dolarlık bir ekonomiye sahiptik. Hali- yüzde 7,1 ile traktör takip etti. Taşıtların
hazırda bu 820 milyar dolara ulaştı ve yüzde 8,8'ini minibüs, otobüs, kamyon
ve özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
2023 hedefimiz 2 trilyon dolarlık bir
ekonomiye ulaşmak. İhracatımız 10
Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı şubatta,
yıl önce 36 milyar dolardı, geçen yıl
bir önceki aya göre yüzde 58 azaldı. Bu
152 dolar oldu. 2023 te de 500 milyar
azalış otomobilde yüzde 65,4, minibüste
doları hedefliyoruz. Küresel kriz oryüzde 54,6, otobüste yüzde 37,8, kamyotamında birçok ülke krize girerken
Türkiye çok şükür bunu en az hasarla nette yüzde 68,8, kamyonda yüzde 46,3,
motosiklette yüzde 6,9 olarak gerçekatlatan ve hızla büyümeye devam
leşti. Özel amaçlı taşıtlarda yüzde 10,7,
eden bir ülke oldu. Bütün bu hedetraktörde ise yüzde 56,3 artış oldu.
flere komşularımızla ticaret yapmadan ulaşamayacağımızın
Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı
farkındayız. İran 500 milyar doların
yüzde 13,9 azaldı
üzerindeki ekonomisi ve 80 milyona
yaklaşan nüfusuyla bizim için bu
bölgedeki en önemli ekonomik ortak- Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı şubatta
geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,9
lardan. İran’la şu anda geldiğimiz
nokta 10 yıl önceye göre iyi ama sahip azaldı. Bu azalış otomobilde yüzde 18,3,
olduğunuz potansiyele göre gerçekten otobüste yüzde 54,6, kamyonette yüzde
27,6, kamyonda yüzde 8,5 oldu. Trafiğe
çok çok düşük bir hacim.
kaydı yapılan taşıtlardan minibüste
yüzde 2,2, motosiklette yüzde 4,2, özel
Türkiye ve İran birbirini tamamlayan
amaçlı taşıtlarda yüzde 61,3, traktörde
iki ülke. Türkiye İran’ın batıya açılan
kapısı, İran ise Türkiye’nin doğuya
yüzde 43,7 artış görüldü.
açılan kapısı. İki ülke daha fazla iş
birliği yaptığı taktirde bütün bölgeyi
Ocak-Şubat döneminde 176 bin 531
etkileyecek bir potansiyele sahip.
taşıtın trafiğe kaydı yapılırken, 21 bin
Trafiğe kayıtlı araç sayısı arttı
T
397 taşıtın ise trafikten kaydı silindi.
Böylece trafikteki toplam taşıt sayısı 155
bin 134 arttı.Şubatta devri yapılan
toplam 397 bin 99 taşıt içinde otomobil
yüzde 68,3 ile ilk sırada yer aldı.
Otomobili sırasıyla yüzde 16,7 ile kamyonet, yüzde 4,6 ile motosiklet, yüzde 3,5
ile traktör takip etti. Şubat ayında devri
yapılan taşıtların yüzde 6,8'ini ise
minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı
taşıtlar oluşturdu.
Şubat sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 9 milyon 393 bin 391 otomobilin yüzde 41,4'ü
LPG'li, yüzde 30,8'i benzinli, yüzde
27,4'ü dizel yakıtlı olurken, yakıt türü
bilinmeyen otomobillerin oranı yüzde
0,5 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde
trafiğe kaydı yapılan 28 bin 170 otomo-
bilin yüzde 20,9'u Renault, yüzde 16,8'i
Volkswagen, yüzde 6,8'i Hyundai, yüzde
5,8'i Opel, yüzde 5,5'i Fiat, yüzde 4,9'u
Dacia, yüzde 4,7'si Ford, yüzde 4,2'si,
Toyota, yüzde 3,5'i Peugeot, yüzde 3,3'ü
Nissan, yüzde 23,6'sı ise diğer markalardan oluştu.
Trafiğe en fazla 1501-1600 motor silindir
hacimli otomobillerin kaydı yapıldı.
Ocak- Şubat döneminde trafiğe kaydı
yapılan 109 bin 647 otomobilin yüzde
39,4'ünün 1501-1600, yüzde 22,1'inin
1401-1500, yüzde 18,2'sinin 1300 ve altı,
yüzde 14,2'sinin 1301-1400, yüzde
4,5'inin 1601-2000, yüzde 1,6'sının 2001
ve üstü motor silindir hacmine sahip
olduğu görüldü. Motor silindir hacmi
bilinmeyen otomobillerin oranı ise
yüzde 0,1 olarak gerçekleşti.