Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye

Bu yayın YASED, Uluslararası Yatırımcılar Derneği yayınıdır. Tüm yayın hakları YASED’e aittir. Tüm hakları
saklıdır. YASED’in izni olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz, yeniden basılamaz, gösterimi
yapılamaz, başka formatlara elektronik, mekanik, fotokopi veya kayıt olarak dönüştürülemez.
- EKİM 2014 -
YASED ve A.T. Kearney olarak, tüm YASED üyesi şirketlere ve sorumlu üst düzey
yöneticilerine, atölye çalışmaları ve birebir görüşmeler yoluyla yaptıkları kıymetli
paylaşımları ve projeye katkılarından dolayı teşekkür ederiz.
2
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
İÇİNDEKİLER
Şekiller dizini_______________________________________________________________ 2
Yönetici Özeti_______________________________________________________________ 3
1.Örnek teşkil eden bölgesel üsler_______________________________________ 7
1.1. Neden bölgesel üsler?................................................................................................................................. 7
1.2. Bölgesel üslerin yapı taşları ve en iyi uygulamalar....................................................................................... 8
1.3. Türkiye’nin mevcut ve potansiyel rakiplerinin değerlendirilmesi................................................................ 10
2.Türkiye İÇİN makro değerlendirme ve aksiyonlar_______________________ 11
2.1. Türkiye’nin rekabet gücünün değerlendirilmesi......................................................................................... 11
2.2. Türkiye’nin iyileştirme alanları................................................................................................................... 13
3.Türkiye’yi bölgesel üs olarak konumlandırmak için gerekLİ yapı________ 15
3.1. Hizmet verilecek bölgelerin değerlendirilmesi............................................................................................ 15
3.2. Bölgesel üs yetkinlik gelişimi için sektör ve kriterlerin belirlenmesi........................................................... 17
4.Sektörel çıkarımlar__________________________________________________ 19
4.1. Otomotiv................................................................................................................................................... 20
4.2. Bankacılık.................................................................................................................................................. 23
4.3. Tüketim ürünleri........................................................................................................................................ 26
4.4. Enerji......................................................................................................................................................... 29
4.5. Lojistik....................................................................................................................................................... 31
4.6. İlaç............................................................................................................................................................ 34
4.7. Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT)............................................................................................................. 37
5.Önerilen yol haritası_________________________________________________ 41
EKLER________________________________________________________________ 43
1
Şekiller dizini
Şekil 1 • Bölgesel bir üsse sahip olma ihtiyacını tetikleyen faktörler................................................................................ 4
Şekil 2 • Bölgesel üslerin gelişim temelleri...................................................................................................................... 4
Şekil 3 • Seçilen sektör ve kriterlerde Türkiye’nin değerlendirilmesi................................................................................ 5
Şekil 4 • Sektörlere özel gereksinimler ve aksiyonlar....................................................................................................... 6
Şekil 5 • Bölgesel bir üsse sahip olma ihtiyacını tetikleyen faktörler................................................................................ 7
Şekil 6 • Önemli bölgesel üsler........................................................................................................................................ 8
Şekil 7 • Komşu ülkeleri güçlendiren bölgesel üsler: Dubai ve Singapur.......................................................................... 9
Şekil 8 • Mevcut ve potansiyel rakiplerin genel değerlendirmesi.................................................................................... 10
Şekil 9 • Türkiye ihracat hacmi (ABD milyar doları) ve sektör dağılımı........................................................................... 11
Şekil 10 • Türkiye’nin bölgesel üs olabilmesi için gereken temel kriterler...................................................................... 12
Şekil 11 • Türkiye’nin rekabet gücünün değerlendirilmesi.............................................................................................. 12
Şekil 12 • Türkiye’nin bölgesel bir üs olabilmesi için makro seviyedeki iyileştirme alanları............................................ 13
Şekil 13 • Bölgesel üs değerlendirme yapısı.................................................................................................................. 15
Şekil 14 • Türkiye’den yönetimde kritik olarak görülen temel özellikler.......................................................................... 16
Şekil 15 • Türkiye’den yönetilmesi kolay olan bölgeler................................................................................................... 16
Şekil 16 • Ayrıntılı değerlendirme için sektörlerin uzun listesi ve adayların belirlenmesi................................................ 17
Şekil 17 • Türkiye’nin temel kriterler açısından değerlendirmesi.................................................................................... 18
Şekil 18 • Otomotiv sektöründeki önemli yönelimler ve bunların fonksiyonel yansımaları............................................. 20
Şekil 19 • Türkiye’nin mevcut ve hedeflenen pozisyonu - Otomotiv............................................................................... 21
Şekil 20 • Otomotiv sektörü özelindeki aksiyonlar.......................................................................................................... 22
Şekil 21 • TR-42 bölgesindeki kamu kuruluşları - üniversiteler - sektör işbirliği............................................................ 22
Şekil 22 • Bankacılık sektöründeki önemli yönelimler ve bunların fonksiyonel yansımaları............................................ 23
Şekil 23 • Türkiye’nin mevcut ve hedeflenen pozisyonu - Bankacılık.............................................................................. 23
Şekil 24 • Bankacılık sektörü özelindeki aksiyonlar........................................................................................................ 25
Şekil 25 • En yüksek Ar-Ge yatırımı olan bankalar (milyon €)........................................................................................ 25
Şekil 26 • Tüketim ürünleri sektöründeki önemli yönelimler ve bunların fonksiyonel yansımaları.................................. 26
Şekil 27 • Türkiye’nin mevcut ve hedeflenen pozisyonu - Tüketim Ürünleri................................................................... 27
Şekil 28 • Tüketim ürünleri sektörü özelindeki aksiyonlar.............................................................................................. 28
Şekil 29 • TrueStart - Perakendecilik ve tüketim ürünleri sektörü inovasyon üssü......................................................... 28
Şekil 30 • Enerji sektöründeki önemli yönelimler ve bunların fonksiyonel yansımaları................................................... 29
Şekil 31 • Türkiye’nin mevcut ve hedeflenen pozisyonu- Enerji...................................................................................... 30
Şekil 32 • Enerji sektörü özelindeki aksiyonlar............................................................................................................... 30
Şekil 33 • Türkiye üzerinden geçen doğalgaz transit rotalar........................................................................................... 31
Şekil 34 • Lojistik sektöründeki önemli yönelimler ve bunların fonksiyonel yansımaları................................................ 32
Şekil 35 • Türkiye’nin mevcut ve hedeflenen pozisyonu - Lojistik.................................................................................. 32
Şekil 36 • Lojistik sektörü özelindeki aksiyonlar............................................................................................................. 33
Şekil 37 • İlaç sektöründeki önemli yönelimler ve bunların fonksiyonel yansımaları...................................................... 34
Şekil 38 • Türkiye’nin mevcut ve hedeflenen pozisyonu - İlaç........................................................................................ 35
Şekil 39 • İlaç sektörü özelindeki aksiyonlar.................................................................................................................. 35
Şekil 40 • Singapur’daki gelişen bilim kümelenmesi...................................................................................................... 36
Şekil 41 • BİT sektöründeki önemli yönelimler ve bunların fonksiyonel yansımaları...................................................... 37
Şekil 42 • Türkiye’nin mevcut ve hedeflenen pozisyonu - BİT........................................................................................ 38
Şekil 43 • BİT sektörü özelindeki aksiyonlar................................................................................................................... 39
Şekil 44 • M-PESA’nın gelişiminin özeti......................................................................................................................... 39
Şekil 45 • Türkiye’de Ar-Ge yatırımları........................................................................................................................... 40
Şekil 46 • Aksiyonların önceliklendirilmesi..................................................................................................................... 42
Şekil 47 • Makro seviye aksiyonların uygulaması için yol haritası.................................................................................. 42
2
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
Yönetici Özeti
Türkiye, 2023 yılı itibarıyla dünyanın en güçlü 10 ekonomisinden biri olma hedefiyle birlikte, büyüme ve ihracat hacmini
ciddi oranda artırmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’nin bölgesel bir üs niteliği kazanması, hem büyümeyi katalize
edebilmek hem de ihracat hacminde istenen artışı sağlayabilmek adına stratejik önem arz etmektedir. Dolayısıyla, orta ve
uzun vadeli Türkiye’nin büyüme stratejisini bölgesel bir üs olma adımıyla temellendirmesi ve bu bağlamda edinilmesi
gereken yetkinlikleri ve yol haritasını belirleyerek, hızla bu hedefe odaklanması kritiktir.
Bu hususta YASED, Türkiye’nin bölgesel üs haline dönüşme vizyonunu destekleyecek olan stratejik yol haritasını geliştirmek
için A.T.Kearney danışmanlık firması işbirliği ile aşağıda belirtilen konulara yönelik olarak projeyi tamamlamıştır. Bu konular
şu şekildedir:
•
•
•
•
Mevcut durum değerlendirmesi,
En iyi uygulamaların belirlenmesi, makro seviyede ve sanayi odaklı eksikliklerin ortaya çıkarılması,
Türkiye’nin bölgesel üs haline gelebilmesi için yönetim, Ar-Ge, gelişmiş üretim ve hizmetleri içeren birden fazla
fonksiyonda temel gerekliliklerin belirlenmesi,
Bir bölgesel üs olarak sürdürebilir rekabetçiliği sağlamak için makro seviyede ve sektör odaklı aksiyonların
geliştirilmesi.
Uluslararası en iyi uygulamaların karşılaştırmalı değerlendirmesinin yanı sıra, proje YASED üyesi şirketler ve paydaşları
ile anket çalışmaları ve birebir görüşmeleri içeren bir araştırmayı da kapsamaktadır. En iyi uygulamaların analizi ve
karşılaştırılmalı değerlendirmeleri sonucunda, önde gelen bölgesel üslerin dört makro seviyede aşağıda belirtilen temel
kriterler kapsamında gelişmeye odaklandığı ortaya çıkmıştır. Bu kriterler şu şekildedir:
•
•
•
•
İktisadi: Maliyetler, iş yapma kolaylığı, küresel/bölgesel bağlantı, iç pazardaki büyüme, pazarlara yakınlık,
küresel hizmet şirketleri
Politik: Politik ve ekonomik istikrar, odaklı hükümet desteği, altyapı yatırımları,
Sosyal: Expat’lar için uygun ortam, bölgeye kültürel yakınlık, yaşam kalitesi, nitelikli insan kaynağını çekebilme
gücü,
Beşeri: Yetişmiş insan kaynağı, dil yeterlilikleri.
Türkiye’nin seçili ülkeler ile yapılmış olan rekabet analizine göre; Singapur ve Dubai gibi önde gelen bölgesel üslerin,
işletmeler için odaklı hizmetler geliştirmek için kendi makro düzeydeki rekabet güçlerini özel yetkinlikleri ile birleştirdikleri
görülmektedir. Bu üsler ile rekabet edebilmek için Türkiye’nin aşağıda belirtilen alanlarda kendini ayrıştırması gerekli
görülmektedir. Bunlar;
•
•
•
•
Odaklı hükümet desteği,
Politik ve ekonomik istikrar,
Expat’lar için cazip ortam,
Yetişmiş insan kaynağı.
Bu ayrışma alanlarının ışığında hedef sektörler için makro düzeyde aksiyonlar geliştirilmiştir. Bu aksiyonlar, aşağıda
belirtilen altı temel iyileştirme alanı altında gruplandırılmıştır; (bkz: Şekil 1)
•
•
•
•
•
•
Tedarik zinciri yetkinliklerinin etkinleştirilmesi ve kaynak yönetimi,
Yatırımcı güveninin ve yeni yatırımlar için uygun ortamın sağlanması,
Küresel/bölgesel ulaşım ağının güçlendirilmesi,
Ekonomik ve politik istikrara yönelik politikaların oluşturulması,
Expat ihtiyaçlarının anlaşılması, vergi ve destek mekanizmalarının oluşturulması,
İnsan kaynağının sürdürülebilir gelişimi.
3
Şekil 1 • Bölgesel bir üsse sahip olma ihtiyacını TETİKLEYEN faktörler
Boyutlar
İktisadi
Temel Kriterler
Rekabet Barometresi
İyileştirme Alanları
Önceliklendirme
Maliyetler
Tedarik zinciri yetkinliklerinin
etkinleştirilmesi ve kaynak
yönetimi
Uzun vadeli hedef
İş yapma kolaylığı
Yatırımcı güveninin ve yeni
yatırımlar için uygun ortamın
sağlanması
Uzun vadeli hedef
Küresel/bölgesel
bağlantı
Küresel/bölgesel ulaşım ağının
güçlendirilmesi
Hızlı kazanım
Ekonomik ve politik istikrara
yönelik politikaların oluşturulması
Uzun vadeli hedef
Expat ihtiyaçlarının anlaşılması,
vergi ve destek mekanizmalarının
oluşturulması
Orta vadeli hedef
İnsan kaynağının sürdürülebilir
gelişimi
Hızlı kazanım
İç pazardaki büyüme
Pazarlara yakınlık
Küresel hizmet
şirketleri
Politik ve ekonomik
istikrar
Politik
Hükümet desteği
Altyapı
Expat’lar için uygun
ortam
Sosyal
Bölgeye kültürel
yakınlık
Yaşam kalitesi
Beşeri
Yetişmiş insan kaynağı
Kaynak: YASED Anket sonuçları,
A.T. Kearney
ARTAN REKABETÇİLİK
İstanbul
Dubai
Viyana
Singapur
Dublin
Türkiye’nin bölgesel üs olma potansiyeli bölgesel, sektörel ve fonksiyonel cazibe açılarından üç boyutta incelenerek, makro
seviyeden sektör özeline doğru bir analiz yapılmıştır.
Şekil 2 • Bölgesel üsLERİN gelişim temelleri
1
BÖLGELER
KUZEY AMERİKA
ANAHTAR SORULAR
ANAHTAR SORULAR
BATI AVRUPA
• Hangi bölgelere
Türkiye’den hizmet
sunulabilir?
• Kuzey Amerika ya da
Batı Avrupa gibi klasik
olmayan bölgelere
Türkiye’den hizmet
sunulabilir mi?
• Hangi fonksiyonlar Türkiye’de
kullanılabilir?
• Türkiye’den bir fonksiyonu
işletmek için gerekli yetenekler
nelerdir?
DOĞU AVRUPA
ORTA DOĞU
AFRİKA
ASYA
...
YÖN
ENERJİ
İLAÇ
LOJİSTİK
TÜKETİM ÜRÜNLERİ
BANKACILIK
OTOMOTİV
r-Ge
A
Ş
Ş
Mİ
Mİ ER
LİŞ
LİŞ
GE ETİM GE ZMETL
ÜR
Hİ
3
FONKSİYONLAR
ANAHTAR SORULAR
• Hangi sektörler Türkiye’yi bölgesel üs
olarak kullanma potansiyeline sahiptir?
• Türkiye’yi bölgesel üs olarak
konumlandırmak için seçilmiş sektörlerdeki
gereklilikler nelerdir?
BİT
2
İM
ET
SEKTÖRLER
Kaynak: A.T. Kearney
4
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
Çalışmaya göre erişebilirlik, kültürel benzerlik ve benzer iş yapış şekilleri Türkiye’den “yönetimi kolay” olarak algılanan
bölgelerin ana karakteristikleri olarak belirlenmiştir. Doğu Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya en yüksek
potansiyel gösteren bölgeler arasında seçilirken, katma değeri yüksek Batı Avrupa ve hızlı büyüyen Doğu Asya yönetmesi
zor bölgeler arasında görülmüştür. Belirlenen yüksek potansiyelli bölgeler küresel GSYİH’nin sadece yaklaşık yüzde 10’una
tekabül etmektedir ve gelişmiş ülkelere göre oldukça istikrarsızdır. Bu yüzden doğru bir şekilde hedef sektörleri seçmek,
Türkiye’yi bir üs olarak başarılı bir şekilde konumlandırmak için temel bir gerekliliktir.
Sanayi çıktısı ve bölgesel üs olarak hazır olma boyutları arasındaki önceliklendirmeye göre seçilen yedi sektöre yönelik
detaylı bir analiz yapılmıştır. Bu sektörler otomotiv, bankacılık, tüketim malları, enerji, lojistik, ilaç ve Bilgi ve İletişim
Teknolojileri (BİT) sektörleridir.
Şekil 3 • Seçilen sektör ve fonksiyonlarda Türkiye’nin değerlendirilmesi
Türkiye’nin üs olma potansiyeli
Fonksiyonlar
Otomotiv
Bankacılık
Tüketim
mallari
Enerji
Lojistik
İlaç
BİT
Yönetim
Ar-Ge
Gelişmiş Üretim
Gelişmiş Hizmetler
Temel Hizmetler
Değerlendirme dışında tutulmuştur.
Seçilen fonksiyonda Türkiye’nin bölgesel üs olma ihtimali
Düşük ihtimal
Yüksek ihtimal
Seçilen fonksiyonda Türkiye’nin mevcut durumu
En kötü
En iyi
Türkiye’nin bölgesel bir üs olarak konumlandırılması için, gelişmiş hizmetler, gelişmiş üretim ve yönetim potansiyeli en
yüksek fonksiyonlar olarak tespit edilmiştir. Bununla birlikte, bu detaylı analiz, Türkiye’nin rekabet gücünün artırılması ve
böylelikle bölgesel üs olma yolunda hızla konumlanması yönünde, detayları ileride verilen, sektörlerin ihtiyaçlarına özel
teşviklerin sağlanmasının gerekliliğini de ortaya koymaktadır.
5
Şekil 4 • SektörLERe özel gereksinimler ve aksiyonlar
Sektör
Fonksiyonlar
Ana gereklilikler
Sektör özelinde aksiyonlar
Yönetim
• Orijinal Ürün Üreticisi (OEM) ve parça
tedarikçilerinin işbirliği içinde çalışması
• İkinci sıra ve üçüncü sıra tedarikçilerinin
birinci sıra tedarikçilere dönüştürülmesi için
programların oluşturulması
Ar-Ge
• Ar-Ge teşvik yapısının ve TÜBİTAK
ödeneklerinin gözden geçirilmesi
• Ürün geliştirme ve ticarileştirmede Ar-Ge
teşviklerine odaklanılması
Gelişmiş Üretim
• OEM ve parça tedarikçileri işbirliği programının
geliştirilmesi
• Orijinal parça üreticileri ve tedarikçileri,
birimlere ayrıştırma ve işbirliği alanları
konularında bilgilendirme programlarının
başlatılması
Gelişmiş
Hizmetler
• Tüm parçalar ve aracın tamamı için ürün
tasarımı ve mühendislik yeteneklerinin
geliştirilmesi
• Düşük yeteneğe sahip olunan alanlarda UDY’nin
teşvik edilmesi
Otomotiv
Yönetim
• Uluslararası bankacılık deneyimi mevcut insan
kaynağı
• Finansal alanda uzmanlaşmış yargı organları
• Finansal hususlarda uzmanlaşmış yargı
organının oluşturulması
Ar-Ge
• Küresel müşterilerin ihtiyaçlarına yönelik yeni
ürünler geliştirilmesi
• İslami bankacılık ve Avrupa bankacılık
sektörlerine uygun inovatif ürünler geliştirilmesi
Gelişmiş
Hizmetler
• Finansal literatürün gelişimi
• Üniversite öncesi seviyede temel finans dersleri
okutulması
Yönetim
• Daha gelişmiş fiyatlandırma mekanizması
• Türkiye enerji borsasının oluşturulması
Ar-Ge
• Alternatif enerji kaynaklarının altyapısını
geliştirmeye yönelik somut adımlar
• Alternatif enerji yatırımlarına özel ve daha
agresif teşviklerin sağlanması
Gelişmiş
Hizmetler
• Komşu pazarlar arasında köprü görevi görecek
altyapının inşa edilmesi
• Devam eden boru hattı çalışmalarının
tamamlanması ve dış politika ile desteklenmesi
Bankacılık
Enerji
Lojistik
İlaç
Bilgi ve İletişim
Teknolojileri
Tüketim
ürünleri
• Yurt dışında çalışan veya deneyimi olan bireyler
için çekici olabilecek mali ve iş imkânlarının
sağlanması
Ar-Ge
• Uluslar ötesi lojistiğin geliştirilmesi
• BİT temelli çözümler üretilmesi
Gelişmiş
Hizmetler
• Organize sanayii bölgeleri, limanlar ve
demiryollarının bağlantılarının artırılması
• Indermodal ulaşım için gerekli altyapının
kurulması ve entegrasyonu
Yönetim
• Fikri hakların korunmasına yönelik daha güçlü
önlemler alınması
• Fikri hakların korunmasına yönelik kanunların
gözden geçirilmesi
Ar-Ge
• Regülasyonların şeffaf, sürdürülebilir ve iş
gereksinimlerinin ihtiyaçlarını karşılar hale
getirilmesi
• Regülasyon düzenlemelerinin gözden
geçirilmesi ve sektörün pazara erişim
gereksinimlerine uyarlanması
Gelişmiş
Hizmetler
• İşbirliği ve bilgi birikiminin artırılması için bilim
kümelenmelerinin oluşturulması
• Şirketlerin Ar-Ge, satın alma ve hükümet ile
iletişim gibi alanlarda işbirliği yapmasını teşvik
etmek için kümelenmeler oluşturulması
Ar-Ge
• Teşviklerin sadece geliştirme değil ticarileşme
faaliyetlerini de kapsaması
• Ar-Ge teşvik yapısının firmaların ticari
faaliyetlerine de (satış, pazarlama,…) destek
verecek şekilde düzenlenmesi
• Özel sektör - üniversite işbirliği
• BİT ile ilgili ürün geliştirme faaliyetlerini teşvik
etmek için işbirliği politikalarının değiştirilmesi
Gelişmiş
Hizmetler
• İç ve komşu pazarlardaki müşterilerin inovatif
ihtiyaçlarının karşılanması
• İnovatif telekom hizmetleri için yazılım
geliştirilmesinin teşvik edilmesi
Ar-Ge
• Bilgi birikimi ve yeteneklerin artırılması
• Sektör temsilcileri ve girişimciler için işbirliği
programları başlatılması
6
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
1.
Örnek teşkil eden bölgesel üsler
Bu bölüm, bölgesel üs olmanın gerekliliklerini değerlendirmekte ve bölgesel üs örneklerini iki ana bölümde ortaya
koymaktadır.
İlk kısım “Neden bölgesel üsler?” sorusuna cevap vermektedir. Buradan çıkarılan ana sonuç ise bölgesel üslerin günümüzün
çok kutuplu dünyasında belirli coğrafya ve sektörlerin ihtiyaçlarına etkin bir şekilde cevap vermesi gerektiğidir. Bölgesel
üs olmanın ülkenin GSYİH’sı ve istihdamı üzerinde doğrudan etkisi olmaktadır. Viyana, Cenevre ve Dublin gibi tarihe
geçmiş üslere rağmen, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) ülkeri arasında artan entegrasyon Bakü, Moskova ve Doha
gibi şehirleri bölgesel üs olmaya itmiştir.
İkinci kısım ise Türkiye’yi bölgesel üslerin yapı taşları üzerinden değerlendirmektedir. Karşılaştırmalı değerlendirmelerin
sonucunda önde gelen bölgesel üslerin dört makro seviyede (iktisadi, politik, sosyal ve beşeri) bulunan temel kriterlerin
gerekliliklerini etkili bir şekilde karşıladıkları ortaya çıkmıştır. En iyi uygulamaların değerlendirilmesi, başarılı bölgesel
üslerin uzun yıllar boyunca bu makro seviyedeki kriterlerde diğer bölgelerden daha iyi performans gösterdiğini ortaya
çıkarmıştır. Örnek olarak Singapur, iş yapma kolaylığı, politik ve ekonomik istikrar, devlet desteği, altyapı, yaşam kalitesi
ve yetişmiş insan kaynağı bakımlarından benzeri olmayan bir rekabet gücüne sahiptir. Benzer olarak Dubai yüksek kalitede
yaşam standartları ve etkileşimli ortamı ile birlikte expat’lar için en iyi hedef noktalarından birisidir.
1.1
Neden bölgesel üsler?
Günümüzün çok kutuplu dünyasında, önde gelen bölgesel üsler kendi bölgelerinde ve kendi bölgelerinin ötesinde refah
kaynağı haline gelmişlerdir. Bölgesel üsse sahip olma ihtiyacını tetikleyen ana faktörler Şekil 5’te açıklanmıştır.
Şekil 5 • Bölgesel bir üsse sahip olma ihtiyacını TETİKLEYEN faktörler1
Pazar genişlemesi,
uluslararasılaşma &
küreselleşme
Farklı bölgelerde
tecrübeli
yeteneklere olan
talep
Artış gösteren sınır
ötesi entegrasyon
Maliyetlerin ve
operasyonEL
zorlukların artışı
• Özellikle merkezi olmayan yapılar
yüzünden
“Herkese uyacak bir
kalıp” anlayışından
“bölgesel kalıp”
anlayışına geçiş
• Değişen müşteri ihtiyaçları ve istege
uyarlanmış ürün ve hizmet talepleri,
“bir pazar olarak dünya” anlayışından
bölgesel pazar anlayışına geçilmesine
neden olmuştur
Küresel ihtiyaçları
karşılamak için
değişen kurumsal
yapılar
Bölgesel
üslere olan
talep
Vergilendirme ve
teşviklerde ülkeler
arası farklılıklar
Bölgesel üs olmak ülkeye başta GSYİH ve istihdam üzerinde olmak üzere çok sayıda fayda sağlamaktadır. Bölgesel üs
olmanın ülkenin “Uluslararası Doğrudan Yatırımlar-UDY” alanındaki rekabetçiliği ve ticaret dengesi üzerindeki etkisinin
yanında doğrudan olarak ana sektörlerde ve dolaylı olarak yan sanayilerdeki iş fırsatlarının artmasıyla istihdam üzerinde
de olumlu katkısı bulunmaktadır. Beşeri kaynakları bakımından faydalar, yerel iş gücünün daha fazla katılımı ve bölgesel
1
Kaynak: EIU, Measuring Success in the Global Economy Timothy J. Sturgeon and Gary Gereffi, 2009, Duke University Offshoring Research Network, A.T. Kearney
7
seviyede farklılaşmış insan kaynağı oluşturulmasını kapsamaktadır. Bölgesel üsler ana sanayide gerçekleşen iş geliştirme
sayesinde tedarikçilerin ve yan sanayilerinin de gelişmesini sağlar. Buna ek olarak ekonomik ve mali gücün bölgesel üslere
doğru yönelmesi siyasal mevcudiyeti de etkiler.
1.2
Bölgesel üslerin yapı taşları ve en iyi uygulamalar
Coğrafyalar ve sektörler arasındaki etkileşim dünya genelinde yeni bölgesel üslerin oluşmasını sağlamıştır. Genellikle
bölgesel üsler, yatırımları ve yeni işletmeleri bölgelerine çekebilmek adına belirli sektörlerde uzmanlaşmıştır. En iyi
uygulamalar arasında görebileceğimiz Avrupa’nın yönetim üssü olan Viyana, finansal hizmetler, hızlı tüketim ürünleri ve
lüks mallar üzerine yoğunlaşmıştır. Bir diğer örnek olarak Avrupa’nın Ar-Ge ve BİT merkezi olan Dublin, teknoloji odaklı
sektörlere yönelmiştir. Orta Doğu ve Afrika’nın yönetim üssü olan Dubai, petrol, turizm ve perakendeciliğe odaklanmıştır.
Son olarak Asya Pasifik’in yönetim ve Ar-Ge üssü olan Singapur, otomotiv, teknoloji, finansal hizmetler ve sigorta
sektörlerine odaklanmıştır. Dünyadaki önemli bölgesel üsler Şekil 6’da listelenmiştir.
Şekil 6 • Önemli bölgesel üsler2
AMSTERDAM
FRANKFURT
DUBLİN
VİYANA
ZÜRİH
CHICAGO
SAN FRANCISCO
HOUSTON
MADRİD
CENEVRE
ŞANGHAY
İSTANBUL
OSAKA
MIAMI
DUBAİ
MUMBAİ
HONG KONG
PANAMA
SİNGAPUR
JOHANNESBURG
SAO PAULO
Singapur yaşam döngüsü yönetimi konusunda iyi bir örnek olarak gösterilebilir. Singapur’un genel stratejisi sürdürülebilir
kalite ile çok iyi ürün ve hizmetler sunarak ticaret, finans, lojistik, dağıtım ve bilgi alanlarında rekabetçi bir bölgesel üs haline
gelmekti. Bu amaçla devlet aşağıdaki aksiyonları gerçekleştirdi:
•
•
•
•
•
Belirli sektörlere (bankacılık, nakliye ve denizcilik, turizm, e-ticaret, sigorta vb.) odaklı vergi teşviki,
Yolsuzlukla mücadele,
Expat’lar için sosyal çevreyi ve eğitim standartlarını sürekli iyileştirme,
Altyapı yoğunluklu yatırımlar,
Ekonominin sürdürebilir gelişimi için üs yaşam döngüsünü sürekli olarak denetleme.
Singapur bu aksiyonların ışığında 1970’li yıllarda düşük maliyetli tekstil, 1980’li yıllarda elektronik, 1990’lı yıllarda yönetimsel
merkezler ve Ar-Ge, 2000’li yıllarda ise BİT ve biyo-teknolojiye odaklanmıştır.
Uluslararası 500 şirketin merkez sayılarına göre ülkeler arasında ayrıntılı olmayan seçim
Şekil sadece bölgesel üsleri göstermektedir, bundan dolayı global üs olan Londra, New York, Paris ve Tokyo gibi şehirler şekilde gösterilmemiştir
Kaynak: CNN Money, CNBC Asia Pacific News Reports, A.T. Kearney Global Cities Index and Emerging Cities Outlook
2
8
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
Şekil 7 • Komşu ülkeleri güçlendiren bölgesel üsler: Dubai ve Singapur
BANGKOK
Üretim
Gelişmiş Hizmetler
KUALA LUMPUR
Bankacılık
BİT
Enerji
BAHREYN
Bankacılık
KING ABDULLAH CITY
Üretim
Gelişmiş Hizmetler
DUBAİ
DOHA
Enerji
Bankacılık
SİNGAPUR
JAKARTA
Gelişmiş Hizmetler
Üretim
ABU DABİ
Yönetim
Üretim
SİDNEY
Bankacılık
BİT
Tüketim Ürünleri
Önde gelen bölgesel üsler dört makro seviyede (iktisadi, politik, sosyal, beşeri) bulunan temel kriterlerin gerekliliklerini
etkili bir şekilde uygulamışlardır. İktisadi kriterler; küresel ve bölgesel ulaşım, pazarlara yakınlık, iş yapma kolaylığı ve iç
pazardaki sürdürülebilir büyüme olarak sayılabilir. Politik ayağı ise “devlet teşvikleri bölgesel üs bakış açısından yararlı mı,
altyapıda yeteri kadar yatırım var mı ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek adına yeteri kadar politik istikrar mevcut mu?”
soruları sorularak değerlendirilebilir. Sosyal ayağı, expat’lar için uygun ortam, yaşam kalitesi ve bölgeye kültürel yakınlık
ile değerlendirilebilir. Beşeri olarak ise uluslararası şirketlerin gereksinimlerini karşılayacak dil kabiliyetleri ve yetişmiş
insan kaynağından oluşmaktadır. Coğrafi olarak yakın yerel üsler ile bağlantı halinde olmak da bu üslerin rekabetçiliğini
güçlendirmektedir.
Sürdürülebilir bölgesel üs performansını sağlayabilmek için sürdürülebilir bir yaşam döngüsü sağlamak gereklidir.
Etkili bir üs yaşam döngüsü yönetimi; sektörlerin rekabetçiliğini mevcut üsler ile karşılaştırmayı, belirli sektörler için üst
seviye stratejiler geliştirmeyi, faydaları artırmak adına sektör stratejilerini ulusal sanayi bölgeleri ile ekonomik kümelenme
desteklerini uyumlaştırmayı, etkili bir uygulama için aksiyonlar belirlemeyi ve bunları detaylı bir yol haritasında pekiştirmeyi
ve seçilmiş temel performans göstergeleri sayesinde performans takibi yapmayı gerektirir. Süreç boyunca devlet ve sektör
paydaşları arasında sağlanacak uyum başarı için esastır.
Expat’lar için yüksek kalitede, etkileşimli ve sürdürülebilir bir ortam sunmak, dünya çapındaki yeteneklerin ilgisini çekme
konusunda anahtar görevi üstlenmektedir. Dubai bu alanda başarılı örnekler arasında yer almaktadır. Dubai’de nüfusun
yüzde 80’i expat’lardan oluşmaktadır ve şehir buna göre birçok uluslararası okul ile tasarlanmıştır. Dubai’de yaşayan çoğu
expat’ın daha önce başka expat bölgelerde (Afrika, Singapur vb.) yaşama tecrübesi bulunmaktadır. Expat’ların Dubai’de
oturma süresi ortalama iki-üç yıl arasında değişmektedir. Sosyalleşme anlamında expat’lar kökenlerine, uzmanlık ve ilgi
alanlarına göre kulüplere, sosyal ağlara ve etkinliklere katılmaktadır. Özel sektör expat’lar için cazip ortam yaratılması
konusunda anahtar rol oynamaktadır (Çoğu firma expat’lara ev bulmaktan dişçi seçmeye kadar bütün hizmetlerde destek
sağlayan arkadaş sistemi ile çalışmaktadır). İşverenler expat’lar için rekabetçi yaşam ortamı sağlarlar. Meslek okulları ve
eğitim enstitüleri sürekli olarak geliştirilmektedir. Sonuç olarak Dubai dünya genelinde expat’lar için en cazip bölgeler
arasında değerlendirilmektedir. Buradan çıkarılacak sonuç devlet teşvikinin yanında özel sektörün uluslararası çaptaki
yeteneklerin ilgisini çekme konusunda expat’ların yaşam standartlarının yükseltilmesi yönünde sağladıkları 360 derecelik
hizmet anlayışının esas oluşturduğudur. “Nitelikli iş gücü için rekabet” (war for talent) gittikçe uluslararası hale dönüştükçe
“zaman içinde gelişme” beraberinde daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir yönetim gerektirecektir.
Bölgesel iletişimin geliştirilmesinde ve yeni yeteneklerin ilgisini çekmede dil kabiliyetleri anahtar rolü oynamaktadır. Düşük
seviyede çok dillilik özelliklerine sahip olan şehirler bölgesel bir üs olarak görev alma yolunda önemli kısıtlamalara maruz
kalmaktadırlar. Buna örnek olarak sadece temel hizmetlerin (işyeri sicil kaydı, ruhsat vb.) İngilizce olarak mevcut olduğu
ve haberler, okullar, kamu hizmetleri ve çoğu kurumsal iletişimin yerel dil ile gerçekleştiği Moskova gösterilebilir. Paris gibi
9
ortalama derecede iki dil kullanılan şehirlerde çoğu hizmet ve halkla ilişkiler İngilizce olarak sunulmakta ve üniversiteler
İngilizce ön lisans programları sunmaktadırlar. Buna rağmen çoğu kurumsal iletişim yerel dil kullanılarak gerçekleştirilir ve
bu durum uluslararası çalışanların önünde bir engel olarak yer alır. Montreal ve Dubai gibi yüksek seviyede iki dil kullanılan
şehirlerde çoğu bireysel hizmet, broşürler, faturalar, reklamlar ve TV programları İngilizce olarak sunulmaktadır. Singapur
gibi tamamen iki dil kullanılan şehirlerde yerel seçim kampanyaları, yerel ve ulusal haberler, okullar, eğlence programları
ve reklamlar hem yerel dilde hem de İngilizce olarak sunulmaktadır.
1.3
Türkiye’nin mevcut ve potansiyel rakiplerinin değerlendirilmesi
Türkiye bölgedeki artan sermaye yüzünden tarihi ve gelişmekte olan Avrupa, Orta Doğu ve Afrika üsleri ile güçlü bir rekabet
ile karşı karşıyadır. Mevcut ve gelişmekte olan rakip üsler Şekil 8’de görülebileceği üzere Bakü, Doha, Dubai, Moskova,
Viyana ve Dublin’dir.
•
•
•
•
•
•
Bakü: Avrasya’nın ulaşım üssü haline dönüşme için Azerbaycan 2025 projesi.
Dubai: Orta Doğu ve Afrika’nın yönetim üssü, ulaşım ve finans alanlarında bölgesel üs.
Moskova: “Profesyonel hizmetler” alanına yoğunlaşma ve Orta ve Doğu Avrupa’nın operasyonel üssü.
Doha: Petrole olan bağımlılığı azaltma, ulaşım ve finans üssüne dönüşme planları için Vizyon 2030.
Dublin: Avrupalı bir genel merkez olarak 1000’den fazla uluslararası firma için çalışan Avrupa’nın yönetim ve Ar-Ge üssü.
Viyana: 300’den fazla genel merkezi ve güçlü katma değer hizmet sektörü ağına sahip Orta ve Doğu Avrupa’nın
yetkinlik merkezi.
Şekil 8 • Mevcut ve potansiyel rakiplerin genel değerlendirmesi3
• Avrupa’nın Ar-Ge yönetim üssü
• 1000’den fazla uluslararası firmasın Avrupa
merkezi
• Orta ve Doğu Avrupa’nın operasyon
ve profesyonel hizmet üssü
• Düşük enerji ve işçi maliyeti
MOSKOVA
DUBLİN
VİYANA
BAKÜ
• 300’den fazla bölgesel genel merkez ile Orta ve
Doğu Avrupa’nın yönetim üssü
• Yüksek katma değere sahip hizmet sektörü
DUBAİ
DOHA
• Orta Doğu ve Afrika’nın yönetim üssü
• Ulaştırma ve finans alanlarında bölgesel üs
• Petrol gelirlerine bağımlığı azaltmayı, ulaşım ve
finans üssü olmayı hedeflemektedir
3
• Avrupa’nın ulaşım üssü olmayı
hedeflemektedir
Kaynak: Kamu bilgisi, EIU, İrlanda Strateji dosyası, Katar Vision 2030 Strateji dosyası, Azerbaycan bölgesel üs strateji dosyası, Dubai vaka incelemesi, A.T. Kearney
10
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
2.
Türkiye İÇİN makro değerlendirme ve aksiyonlar
Eksikliklerin ve iyileştirme alanlarının belirtildiği ikinci bölüm Türkiye’nin temel makro kriterlere göre değerlendirmesini
sunmaktadır. Türkiye’nin mevcut iç durumu göz önünde bulundurulduğunda, hükümetin 2023 yılı vizyonunda yer alan
500 milyar dolar sanayi ve 150 milyar dolar hizmet sektörü ihracat hedeflerine ulaşma yönünde katalizöre gereksinim
duymaktadır. Türkiye bölgesel üs yetkinliğine ulaşmak ve bunun sürdürülebilirliği için potansiyel yatırımcıların verdiği
önem sırasına göre temel kriterlerde rekabetçiliğini artırmalıdır.
Şekil 9 • Türkiye ihracat hacmi ve sektör dağılımı4
(milyar ABD doları)
3.3x
500
70 (14%) Diğerleri
20 (4%) Tekstil
25 (5%) Havacılık ve Savunma
25 (5%) Metal
284
25 (5%) İklimlendirme
45 (9%) Elektrik ve Elektronik
+%14
102
113
50 (10%) Kimyevi Maddeler
135
152
152
50 (10%) Makine
55 (11%) Çelik
60 (12%) Hazır Giyim ve Konfeksiyon
75 (15%) Otomotiv
2009
2010
2011
2012
2013
2018T
2023T
Singapur gibi önde gelen bölgesel üsler, işletmeler için odaklı teşvikler geliştirmek için kendi makro güçleri ile özel
yetkinliklerini bir araya getirmektedir. Bu üsler ile rekabet edebilmek için Türkiye, odaklı devlet desteği, politik ve ekonomik
istikrar, expat’lar için uygun ortam ve yetişmiş insan kaynağı alanlarında farklılaşmaya gitmelidir. Türkiye’yi bölgesel üs
olarak konumlandırırken büyüyen pazar ve kültürel yakınlık gibi mevcut güçlü yönlerini geliştirmek, rekabetçiliği elde
etmedeki anahtar faktör olacaktır.
Makro seviyede yapılan değerlendirmeye göre bölgesel üs olarak rekabetçi olabilmek için Türkiye’nin temel ihtiyaçları
belirlenmiştir. Bu ihtiyaçlar tedarik zinciri yetkinliklerinin etkinleştirilmesi ve kaynak yönetimi, yatırımcı güveninin ve yeni
yatırımlar için uygun ortamın sağlanması, küresel/bölgesel ulaşım ağının güçlendirilmesi, ekonomik ve politik istikrara
yönelik politikaların oluşturulması, expat ihtiyaçlarının anlaşılması, vergi ve destek mekanizmalarının oluşturulması ve son
olarak insan kaynağının sürdürülebilir gelişimini kapsamaktadır.
2.1
Türkiye rekabet GÜCÜNÜN DEĞERLENDİRİLMESİ
Türkiye’nin bölgesel üs olarak rekabet kurmak için anahtar gereksinimleri daha önceden belirlenen dört makro ana başlığın
(iktisadi, politik, sosyal, beşeri) değerlendirilmesiyle belirlenmiştir.
YASED üye firmaları ile yapılan anket çalışmasının sonuçlarına göre politik ve ekonomik istikrar, Türkiye için anahtar
gereklilik olarak belirlenirken, bunu iş yapma kolaylığı ve işletme maliyetleri takip etmektedir. Şekil 10, makro seviyedeki
kriterlere uluslararası yatırımcılar tarafından verilen önemi detaylı bir şekilde göstermektedir.
4
Kaynak: Türkiye İhracatçılar Meclisi, TÜİK, A.T. Kearney
11
Şekil 10 • Türkiye’nin bölgesel üs olabilmesi için gereken temel kriterler5
ULUSLARARASI YATIRIMCILAR TARAFINDAN VERİLEN ÖNEM
Görüşmeler
sırasında her
kritere verilen
ortalama
ağırlık
NİSPETEN DÜŞÜK
ORTA
YÜKSEK
ÇOK YÜKSEK
ÇOK KRİTİK
2%
5%
8%
10%
27%
ULUSLARARASI
HİZMET FİRMALARININ
VAROLUŞU
PAZARLARA
YAKINLIK
KÜRESEL VE
BÖLGESEL ERİŞİM
İŞ YAPMA
KOLAYLIĞI
POLİTİK VE
EKONOMİK
İSTİKRAR
BÖLGEYE KÜLTÜREL
YAKINLIK
EXPAT’LAR İÇİN
UYGUN ORTAM
İÇ PAZAR
BÜYÜMESİ
MALİYETLER
YAŞAM KALİTESİ
İNSAN KAYNAĞI
DEVLET DESTEĞİ
ALTYAPI
İktisadi gereksinimler
Sosyal gereksinimler
Politik gereksinimler
Beşeri kaynak gereksinimleri
Dünyadan başarılı ülke uygulamaları ile Türkiye karşılaştırıldığında; Türkiye’nin temel ihtiyaçları yerine getirmekten çok
sistematik bir şekilde bütün boyutlarda daha iyi performans sergilemeye ihtiyacı olduğu ortaya çıkmıştır. İstanbul’un
Singapur, Dubai, Dublin ve Viyana ile karşılaştırması Şekil 11’de gösterilmiştir.
Şekil 11 • Türkiye’NİN REKABET GÜCÜNÜN DEĞERLENDİRİLMESİ6
Makro
Temel Kriterler
Rekabet Barometresi
Maliyetler
İş yapma kolaylığı
İktisadi
Küresel/bölgesel erişim
İç pazarda büyümesi
Pazarlara yakınlık
Küresel hizmet şirketleri
Politik ve ekonomik istikrar
Politik
Hükümet desteği
Altyapı
Expat’lar için uygun ortam
Sosyal
Bölgeye kültürel yakınlık
Yaşam kalitesi
Beşeri
Yetişmiş insan kaynağı
ARTAN REKABETÇİLİK
İstanbul
Singapur
Dubai
Korumacılık, yasal güvence, öngörülebilirlik, fikri mülkiyet haklarının korunması ve gölge ekonomi de bu kriterler arasındadır
Kaynak: Masaüstü araştırması, A.T. Kearney Global Cities Index and Emerging Cities Outlook, YASED anketi, A.T. Kearney
Kaynak: YASED anketi, A.T. Kearney
5
6
12
Dublin
Viyana
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
2.2
Türkiye’nin iyileştirme aLANLARI
Dünyada en iyi uygulama örnekleri ile yapılan karşılaştırmaya göre Türkiye’nin makro seviyede iyileştirme alanları
belirlenmiştir. Odaklı devlet desteği açısından; Singapur’un bankacılık, taşımacılık, turizm, e-ticaret, sigorta ve hukuki
hizmetler alanlarına odaklanan teşvikleri sektör spesifik sağlanan teşviklere iyi birer örnek teşkil etmektedir. Özellikle fikri
mülkiyet hakkı açısından sağladığı gelişmiş, sağlam ve sofistike hukuki altyapısı ile Dublin, anahtar sektör temsilcilerinin de
işbirliğinde sistematik yasal yol haritası ile politik ve ekonomik istikrar açısından iyi bir örnek teşkil etmektedir. Singapur ise
INSEAD ve University of Chicago Booth School of Business içinde yer alan yeni kampüsleri ve uzmanlaşmış insan kaynağı
alanlarında örnek ülkedir. Türkiye için bu alandaki temel konu, stratejilerin etkili bir şekilde uygulanmasını sağlayacak olan
uzmanlaşmış ara seviye insan kaynağı geliştirmektir.
Teşviklerin ve kapasitenin odaklı olarak geliştirilmesi, Türkiye’nin güçlü yönleri arasında gösterilen pazar büyüklüğü ve
kültürel yakınlık özellikleri üzerinde kaldıraç etkisi yaparak rekabet gücünü artıracaktır. Sektörel bulgu, anket ve görüşme
sonuçlarına göre Türkiye’nin rekabetçiliğini artırmak için iyileştirilmesi gereken önemli konular makro başlıklar altında
aşağıdaki şekilde belirlenmiştir;
•
•
•
•
İktisadi: Enerjide ithalata olan bağımlılık, olası rakiplere kıyasla yüksek hammadde maliyeti (petrol, LNG vb.),
yatırım aşamasından operasyona geçerken yaşanan bürokratik sıkıntılar, teşvik sisteminde bütünsel yaklaşım,
hukuki öngörülebilirliğin iyileştirilmesi gereği, İstanbul’da yoğunlaşan ulaşım ağının diğer potansiyel şehirlerle
(İzmir vb) çeşitlendirilmesi gereği, yetersiz intermodal ulaşım entegrasyonu, bölgesel hizmet merkezlerinin teşviki
(rekabetçi teşvik sistemi), üretimde rekabet edilebilirliği geliştirirken hizmet temelli ihracat gelirlerini hızlandırma
gerekliliği, Ar-Ge tanımının genişletilmesi ihtiyacı (klinik araştırmalar vb.)…
Politik: Uluslararası doğrudan yatırımlarda volatiliteye yol açabilecek politik ve ekonomik istikrarı sürekli kılma
gerekliliği, yüksek kayıt dışı ekonomi, fikri mülkiyet haklarının korunması, düşük adli kapasite (22 fikri mülkiyet
hakkı mahkemesi), uzun vadeli yol haritasına dayandırılan sektör özeli teşvikler…
Sosyal: Expat çocukları için uluslararası standartlardaki okulların geliştirilmesi ihtiyacı, expat destek merkezlerinin
ve dil kabiliyetinin sınırlı olması, yetersiz toplu taşımanın beraberinde getirdiği trafik sorunu…
Beşeri: İnsan kaynağının uzmanlaştırılması gerekliliği, orta kademenin şirket stratejilerini aksiyona geçirme
konusundaki kapasite yetersizliği, uluslararası kariyer planlamasında gelişim gerekliliği…
Tespit edilen sorunları çözmek üzere makro düzeyde iyileştirme alanları da aşağıdaki gibi gruplandırılmıştır:
•
•
•
•
İktisadi: Tedarik zinciri yetkinliklerinin etkinleştirilmesi ve kaynak yönetimi, yatırımcı güveninin ve yeni yatırımlar
için uygun ortamın sağlanması, küresel ve bölgesel ulaşım ağının güçlendirilmesi…
Politik: Politik ve ekonomik istikrara odaklanılması…
Sosyal: Expat ihtiyaçlarının anlaşılması, vergi ve destek mekanizmalarının oluşturulması…
Beşeri: İnsan kaynağının sürdürülebilir gelişimi…
Şekil 12 • Türkiye’nin bölgesel bir üs olabilmesi için makro seviyeDE ALTI
İYİLEŞTİRME ALANI
İyileştirme alanları
Kolaylık
İyileştirme alanları
Etki
Tedarik zinciri
yetkinliklerinin
etkinleştirilmesi ve
kaynak yönetimi
Politik ve ekonomik
istikrara odaklanılması
Yatırımcı güveninin ve
yeni yatırımlar için uygun
ortamın sağlanması
Expat ihtiyaçlarının
anlaşılması, vergi ve
destek mekanizmalarının
oluşturulması
Küresel ve bölgesel
ulaşım ağının
güçlendirilmesi
İnsan kaynağının
sürdürülebilir gelişimi
13
Kolaylık
Etki
Her iyileştirme alanı için aşağıdaki aksiyonlar geliştirilmiştir:
1- Tedarik zinciri yetkinliklerinin etkinleştirilmesi ve kaynak yönetimi:
- Enerjide ithalata bağımlılığı azaltmak için alternatif enerji kaynaklarına odaklanma,
- Güçlü bir sinerjiye dayalı sektörel kümelenme oluşturarak ölçek tesiri yaratılıp ana hammaddeler için
ortak kaynak kullanımı programını başlatmak.
2- Yatırımcı güveninin ve yeni yatırımlar için uygun ortamın sağlanması:
- Yeni şirket kurmak için uygulama, kayıt ve değerlendirme süreçleri için “tek durak hizmet” merkezinin
oluşturulması,
- Şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele programlarının başlatılması ve yolsuzluk denetiminin artırılması,
- Bölgesel merkez bakış açısının 5 ve 10 yıllık ulusal sanayi yol haritalarına dâhil edilmesi,
- Yüksek katma değerli sanayi ve hizmet sektörleri için aşağıdaki gibi vergi teşvikleri sunulması:
• Bu sektörlerde çalışanlar için gelir vergisi muafiyeti ya da indirimi,
• Şirket çalışanlarına sosyal güvenlik primi muafiyeti,
• Hizmet sektörü gelirleri için kurumsal vergi muafiyeti.
- Özellikle bilgi güvenliğini sağlamak için, bulut bilişim ekosisteminin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi,
- Özellikle Ar-Ge ile alakalı yazılım sorunlarını çözmek için teknik destek merkezlerinin kurulması.
3- Küresel ve bölgesel ulaşım ağının güçlendirilmesi:
- Türkiye’nin bölgesel üs konumunu güçlendirmek için Türkiye’nin İstanbul dışındaki büyük şehirlerinin
küresel ve bölgesel ulaşım ağının güçlendirilmesi,
- Hava, su ve demiryolu yatırımlarının devam etmesi ve intermodal ulaşım için gerekli altyapının kurulması
ve entegrasyonu.
4- Politik ve ekonomik istikrara odaklanılması:
- Sektör temsilcilerinin yüksek katılımı ile yol haritasının çizilmesi,
- Kayıt dışı ekonomiyi azaltmak amaçlı elektronik ödemelere teşvik sağlanması,
- Fikri mülkiyet haklarını korumaya yönelik mevzuatın iyileştirilmesi ve yargı kapasitesinin artırılması.
5- Expat ihtiyaçlarının anlaşılması, vergi ve destek mekanizmalarının oluşturulması:
- Expat’ların geliş, entegrasyon ve yaşamalarını kolaylaştırmak için bir merkez kurulması,
- Üniversite öncesi eğitim müfredatındaki yabancı dil eğitiminin ve uluslararası okullara erişimin
iyileştirilmesi,
- Türkiye’deki expat’ların sorunlarını belirlemek için ilgili topluluklar ile işbirliği yapılması,
- Alternatif toplu taşıma modellerine yönelik yatırımın artırılması (araç paylaşma, yeni taşımacılık
yöntemleri vb.).
6- İnsan kaynağının sürdürülebilir gelişimi
- Yüksek lisans programlarının sayısının ve kalitesinin artırılması, önde gelen üniversiteler ile ortak
programların oluşturulması,
- Mesleki okulların sayı ve kalitesinin artırılması,
- Özellikle kamu, BİT ve bankacılık sektörü için beşeri sermaye ve yazılımın iç kaynaktan temininin teşvik
edilmesi,
- Giriş seviyesinden ara seviyeye geçen çalışanlar için yönetim eğitimlerinin düzenlenmesi.
14
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
3.
Türkiye’yi bölgesel üs olarak konumlandırmak
için gerekLİ yapı
Üçüncü bölüm Türkiye’nin bölgesel üs olması hakkında detaylı değerlendirme ve odak alanları için bir yapı sunmaktadır.
Bölgesel, sektörel ve fonksiyonel çekicilik boyutlarında bölgesel üs olarak rekabetçiliğini değerlendirmek için üç boyutlu
bir yapı oluşturulmuştur.
Şekil 13 • Bölgesel üs değerlendirme yapısı
1
BÖLGELER
KUZEY AMERİKA
BATI AVRUPA
DOĞU AVRUPA
ORTA DOĞU
AFRİKA
ASYA
İM
ET
...
YÖN
A
r-Ge
Ş
Mİ
LİŞ
GE ETİM
ÜR
Ş
Mİ ER
LİŞ
GE ZMETL
Hİ
ENERJİ
3
FONKSİYONLAR
İLAÇ
LOJİSTİK
TÜKETİM ÜRÜNLERİ
BANKACILIK
OTOMOTİV
BİT
2
SEKTÖRLER
Bölgesel boyuttaki değerlendirmeler kapsamında, temel kriterler ve Türkiye’den yönetim için potansiyeli yüksek bölgeler
belirlenmiştir.
Sektörel analiz kapsamında anahtar sektörlerin üretim ölçeği ve bölgesel üs olmak için hazır olma kriterleri esas alınmıştır.
Bunun sonucunda yedi tane sektör ayrıntılı değerlendirilmiştir.
Son olarak, seçili sektörler içindeki temel odak alanları fonksiyonel çekicilik değerlendirmeleri temel alınarak yapılmıştır.
3.1
Hizmet verilecek bölgelerin değerlendirilmesi
Görüşme ve anket sonuçları temel alınarak, ulaşılabilirlik, kültürel ve ticari benzerlikler temel özellikler olarak belirlenmiş
ve Türkiye’den hizmet verilmesi için temel kriterler olarak görülmüştür. Diğer önerilen özellikler ise büyüme potansiyeli
olan yükselen pazar, ticaret anlaşmaları, hukuki benzerlik, istikrarlı politik ilişkiler, BİT kapasitesi, coğrafi avantajlar ve
entegrasyon, güçlü insan kaynağı, demografik görünüm, ortak kültürel değerler ve yaşam koşullarıdır.
15
Şekil 14 • Türkiye’den yönetilmek için kritik olarak görülen temel özellikler6
18%
TÜRKİYE İLE İŞ YAPMA
BENZERLİĞİ
TÜRKİYE İLE KÜLTÜREL
YAKINLIK
7%
20%
TÜRKİYE İLE DİL
BENZERLİĞİ
22%
TÜRKİYE’DEN ULAŞIM
KOLAYLIĞI
DİĞERLERİ
33%
Coğrafik olarak bakıldığında, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Orta Asya, Türkiye’nin hizmet vereceği en uygun
bölgeler olarak görülmüştür.
Şekil 15 • Türkiye’den yönetilmesi kolay olan bölgeler7
İSKANDİNAV
ÜLKELER
~6%1
~12%
BATI
AVRUPA
~5%
~1%
DOĞU
AVRUPA
~0.4%
BATI
AFRİKA
DOĞU ASYA
KUZEY
AFRİKA
~3%
~0.6%
~22%
ORTA ASYA
~0.3%
ORTA DOĞU
~7%
GÜNEY
ASYA
BÖLGESEL ÜSSÜN
FAALİYET ALANI
AMERİKA VE
AVUSTRALYA’YI
KAPSAMAMAKTADIR
ORTA
AFRİKA
~0.6%
GÜNEY
AFRİKA
xx%: Küresel GSYİH’deki payı
(2012 nominal değerler)
Yönetmesi zor
Yönetmesi kolay
Türkiye’den yönetilmesi daha kolay olması öngörülen bölgeler küresel GSYİH’nin yaklaşık yüzde 10’nu oluşturmakta ve
birkaç istikrarın düşük olduğu bölge ve bölünmüş pazarları içinde bulundurmaktadır. Batı Avrupa ve Doğu Asya gibi katma
değeri yüksek, gelişmiş pazarlar öncelikli tercihleri oluşturmamaktadır. Orta Doğu’da istikrar volatildir (2008’deki Dubai
krizi vb.). Dubai, bölgesinde Türkiye’nin konumlanmasını zora sokabilecek bir üsse sahiptir. Doğu Avrupa ise küçük ve
durgun pazarlar ile bölünmüştür. Ancak kültürel benzerlik ve Doğu Avrupa’daki bazı milletler ile tarihsel bağlar bölgenin
yönetimini kolaylaştırabilecektir. Orta Asya da küçük ve istikrarsız bir pazara sahiptir; ancak dil ve din benzerlikleri, ortak
kültürel kökenler ve tarihsel bağlar bu bölge için Türkiye’nin bir bölgesel üs olmasını kolaylaştırabilir.
Kuzey Afrika’da politik durum nispeten iyileşme göstermektedir. Bu nedenle Kuzey Afrika da hedef bölgelerden biri olabilir.
Dahası, Kuzey Afrika yönetimleri uluslararası şirketlerin bölgede varlığının artması konusunda çaba göstermektedir; bu
Görüşme sonuçları, A.T. Kearney
Kuzey Avrupa için GSYİH BM sınıflandırması başına verilmiştir.
Kaynak: YASED anketi, Birleşmiş Milletler, EIU, A.T. Kearney
6
7
16
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
durum Türkiye’nin bölgesel bir üs olma yolunda bir fırsat olarak kullanılabilir. Buna karşın Orta Afrika’daki birçok pazar
daha ilk safhalarındadır ve siyasi istikrar çok sınırlıdır. Bu durum, bu bölgeyi fırsat odağının dışında bırakmaktadır.
3.2
Bölgesel üs yetkinlik gelişimi için sektör ve kriterlerin belirlenmesi
Odak pazarlardaki istikrarsızlık ve bölünmüşlük Türkiye’nin bölgesel üs olma yolunda seçeceği sektörleri dikkatle
belirlemesini gerektirmektedir. Bahsedilen temel odak sektörleri seçmek, üretim miktarı ve bölgesel üs olmak için hazırlılık
boyutu, üretim ve hizmet sektörleri için eşleştirilmiştir. Üretim miktarı, imalat hacmi ve hizmet sektörleri için GSYİH’ye
katkısı temel alınarak belirlenmiştir. Üs olmak için hazırlılık, hali hazırda Türkiye’yi bir bölgesel üs olarak kullanan çok uluslu
firma sayısı ve sanayi içinde istihdam edilen üniversite mezunlarının yüzdesine göre belirlenmiştir. Bu değerlendirmeye
göre, yedi sektör ayrıntılı inceleme için seçilmiştir. Bunlar otomotiv, bankacılık, tüketim malları, enerji, lojistik, ilaç ve
BİT’dir.
Her sektörde bulunan gelişime açık noktaların iyileştirilmesi ve mevcut konumlanmaya katkı sağlanması gerekmektedir.
Fakat bu durum Türkiye’nin belirli sektörler ve belirli fonksiyonlarda bölgesel bir üs olmaya odaklanması gerekliliğini
değiştirmemektedir. Türkiye’nin bölgesel bir üs olabilmesi için sektör ve fonksiyon seçimi ülkenin mevcut durumu ve
potansiyel geleceği göz önünde bulundurularak en doğru şekilde yapılmalıdır. Sektörlerin ayrıntılı değerlendirilmesi
sonucunda demir çelik ve tekstil sektörleri belirli bir üretim seviyesinde olmalarına rağmen bölgesel üs olma niteliklerine
henüz sahip değilken; tarım, ormancılık ve yapı sektörleri hem gerekli ölçek seviyesine hem de bölgesel üs niteliklerine
henüz ulaşamamışlardır. Bu sektörlerdeki gelişim, bölgesel üs olma yolunda Türkiye’yi destekleyici konumda yer alacaktır.
Şekil 16 • Ayrıntılı değerlendirme için sektörlerin uzun listesi ve adayların
belirlenmesi8
SEKTÖR ÜRETİMİ
İmalat ile ilgili
İmalat ile ilgili olmayan
Bankacılık
Demir Çelik
BİT ve Lojistik
Enerji
Tekstil
BELLİ BİR ÖLÇEK SEVİYESİNDE
OLMASINA RAĞMEN ÜS OLMA
NİTELİKLERİNDEN YOKSUN
Tüketim Ürünleri
İlaç3
Otomotiv
BELİRLİ BİR ÖLÇEK SEVİYESİ VE GÜÇLÜ İNSAN
KAYNAĞI İLE BİR ÜS OLARAK KULLANILMAKTA
Tarım ve Ormancılık
Yapı
SEKTÖR GEREKLİ ÖLÇEK
SEVİYESİNDEN VE ÜS OLMA
NİTELİKLERİNDEN YOKSUN
SEKTÖR BİR ÜS OLARAK KULLANILMAKTA
FAKAT GEREKLİ ÖLÇEKTEN YOKSUN
BÖLGESEL ÜS OLMAK İÇİN SEKTÖRLERİN HAZIR OLMA DURUMU
İmalat ile ilgili sektörler sektör (2011 üretim değeri ve 2009-2011 büyüme değeri) ve üs olabilmek için sektör hazırlılığı (Türkiye’yi üs olarak kullanan şirket sayısı) temel
alınarak değerlendirilmiştir. Değerler gruptaki en büyük değere göre indekslenmiştir.
İmalat dışı sektörler sektör çıktısı (2012 GSYİH’ye katkısı ve 2005-2012 GSYİH büyümesi) ve sektör hazırlılığı (Türkiye’yi bir üs olarak kullanan şirket sayısı ve sektördeki
üniversite mezunlarının oranı) temel alınarak değerlendirilmiştir. Değer gruptaki en büyük değere göre indekslenmiştir.
Toptancılık ve perakende ticaret değerleri ilaç sektörü için vekil olarak alınmıştır.
Kaynak: TÜİK, kamuya açık bilgiler, A.T. Kearney
8
17
Anket sonuçlarına göre, yönetim ve hizmetler Türkiye’nin hızla gelişebileceği ana fonksiyonel alanlar olarak belirlenmiştir.
Şekil 17 • Türkiye’nin temel kriterler açısından değerlendirmesi9
Türkiye’nin üs olma potansiyeli
Fonksiyonlar
Otomotiv
Bankacılık
Tüketim
mallari
Enerji
Lojistik
İlaç
BİT
Yönetim
Ar-Ge
Gelişmiş Üretim
Gelişmiş Hizmetler
Temel Hizmetler
Değerlendirme dışında tutulmuştur.
Seçilen fonksiyonda Türkiye’nin bölgesel üs olma ihtimali
Düşük ihtimal
Yüksek ihtimal
Seçilen fonksiyonda Türkiye’nin mevcut durumu
En kötü
En iyi
Türkiye bölgesel yönetim üssü olma konusunda önemli bir potansiyele sahiptir. Diğer sektörlere kıyasla, Türkiye enerji
alanında en düşük bölgesel uygunluğa ve üs olma özelliğine sahiptir. Tam anlamıyla bütünleşmiş bir enerji üssü olabilmek
için Türkiye’nin enerji fazlasına, risk yönetimi yaratmasına, diğer pazarları desteklemek için ticaret ve ürün geliştirme
yeteneklerine ihtiyacı vardır. Finansal hizmetler açısından bakıldığında, Türk bankacılık sektörü üst ve orta düzey yönetimde
uluslararası tecrübesini geliştirmeye ihtiyaç duymaktadır. İlaç sektörüne bakıldığında, birçok çok uluslu şirket Orta Doğu ve
Kuzey Afrika bölgesel faaliyetlerini Türkiye’den yönetmektedir. BİT sektörüne bakıldığında, Türkiye’nin çok uluslu telekom
ve teknoloji şirketleri olmasına rağmen birçoğu Türkiye’yi uluslararası operasyonlarını yönetmek için bölgesel üs olarak
kullanmamaktadır.
Türkiye’nin mevcut Ar-Ge yetenekleri bölgesel üs olabilmek için ciddi bir şekilde iyileştirilmeye ihtiyaç duymaktadır. 49
otomotiv Ar-Ge merkezi yeni açılmıştır; fakat birçok faaliyet araştırma seviyesinde kalmakta ve ticarileştirilmemektedir.
İlaç sektöründeki Ar-Ge yatırımı küresel ortalamaya bakıldığında düşüktür, birçok çok uluslu şirket yeni moleküler madde
üretmek yerine düşük maliyetli jenerik ürün üretmeye yoğunlaşmıştır. BİT sektörüne bakıldığında, Ar-Ge teşviki ticari
projelerden çok akademik projelere verilmektedir.
Türkiye’nin ilaç ve otomotiv sektörlerinin mevcut gelişmiş üretim kapasiteleri algılananın gerisindedir. İlaç sektöründeki
üretim genellikle onkoloji ve immünoloji gibi özel ve karmaşık ürünlerin sınırlı jenerik üretimine odaklanmaktadır. Benzeri
olarak, Türkiye’deki otomotiv üretimi yüksek teknolojili ve karmaşık parçalarda ithalata bağımlı iken (yanmalı motorlar,
güvenlik sistemleri vb.) yoğun iş gücü gerektiren montaj işlerine odaklanmaktadır.
İstatistiksel anket sonuçları temel alınmıştır.
Kaynak: YASED anketi, A.T. Kearney
9
18
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
4.
Sektörel çıkarımlar
Bu bölüm, seçilmiş yedi sektördeki temel gereklilikleri ve belirli aksiyonları dört fonksiyonel boyutta analiz etmektedir. Her
boyut için farklı sektörlerde belirlenmiş anahtar gereklilikler aşağıdaki gibidir.
•
Yönetim:
- Orijinal parça üreticileri ve sistem entegratörleri arasındaki işbirliğinin artırılması (otomotiv),
- Uluslararası deneyimi olan insan kaynağı (bankacılık),
- Kapsamlı bir yatırım stratejisi ve daha kolay çalışma koşullarının geliştirilmesi (tüketim ürünleri),
- Daha gelişmiş fiyatlandırma mekanizması (enerji),
- Depolama ve dağıtım kabiliyetlerinin geliştirilmesi (lojistik),
- Fikri mülkiyet haklarının korunması, ruhsatlandırma ve fiyatlandırma alanlarına yönelik regülasyonların
inovasyonu destekleyecek şekilde geliştirilmesi (ilaç).
•
Ar-Ge:
- İşbirliği verimliliğinin artırılması (otomotiv),
- Uluslararası müşterilerin yeni ortaya çıkan ihtiyaçlarını hedefleyen yeni ürünlerin geliştirilmesi (bankacılık),
- Teknoloji sayesinde değişen iş anlayışına uyum sağlamak için kabiliyetlerin ve uzmanlıkların artırılması
(tüketim ürünleri),
- Alternatif enerji kaynakları yatırımları için altyapının geliştirilmesi (enerji),
- Birlikte işlerlik ve uluslararası lojistiğin geliştirilmesi (lojistik),
- Ar-Ge tanımının klinik araştırmaları da kapsayacak şekilde genişletilmesi (ilaç).
•
Gelişmiş üretim:
- Tedarikçi ve orijinal parça üreticileri arasındaki bütünleşmiş işbirliği programlarının geliştirilmesi
(otomotiv),
- Özellikle coğrafi olarak yakın bölgeler ile güvenilir bir tedarik zinciri ağı geliştirme (tüketim ürünleri),
- İleri teknoloji yatırımları için desteklerin ve şartların sağlamlaştırılması (enerji, ilaç),
- Yüksek katma değerli ürünler için üretim kabiliyetlerinin artırılması (ilaç),
- Donanım için uzmanlaşmış mühendis iş gücü (BİT).
•
Gelişmiş hizmetler:
- Araç ve parçaları için ürün tasarımı ve mühendislik kabiliyetlerinin geliştirilmesi (otomotiv),
- Organize sanayi bölgeleri, limanlar ve demiryollarının bağlanabilirliğinin geliştirilmesi (lojistik),
- Uzmanlıkları geliştirmek için işbirliği yaparak bilim kümelenmelerine şekil verme ve onları destekleme
(ilaç),
- İç ve komşu pazarlardaki karşılanmayan ihtiyaçlara cevap vermek için inovatif hizmetler (BİT).
19
4.1
Otomotiv
Uluslararası otomotiv sektöründeki ana yönelimlerin, diğer fonksiyonlara göre Ar-Ge ve gelişmiş üretimde daha fazla etkisi
bulunmaktadır.
Şekil 18 • Otomotiv sektöründeki önemli yönelimler ve bunların fonksiyonel
yansımaları
Etkilenecek fonksiyonlar
Yönelimler
Yönetim
Ar-Ge
Gelişmiş
Üretim
Gelişmiş
Hizmetler
Bağlantılı araç teknolojileri
Üretimin birimlere ayrıştırılması
Kara taşımacılığının
dekarbonizasyonu
Üretimin yer değiştirmesi
Kısalan araç yaşam döngüleri
Bayilik kavramındaki değişim
Düşük
etki
Yüksek
Bu küresel yönelimler aşağıdakileri kapsamaktadır:
•
•
•
•
•
•
Bağlantılı araç teknolojileri (yükselişte olan araç içi bağlantı çözümleri),
Üretimin birimlere ayrıştırılması (daha büyük alt bileşenleri ve farklı araç ailelerini birleştirmek için bütünleşmiş
montaj hatları),
Kara taşımacılığının dekarbonizasyonu (artan çevre düzenlemeleri nedeniyle çevre dostu araçların geliştirilmesi),
Üretimin yer değiştirmesi (uluslararası araç üretimi pazarında maliyetin düşük olduğu ülkelerin payının artması),
Kısalan araç yaşam döngüleri (değişen müşteri yönelimleri, artan rekabet ortamı ve emisyon düzenlemeleri
nedeniyle azalan araç yaşam döngüleri),
Bayilik kavramındaki değişim (bayilerin ticareti ve satışlarını artırmak için tüketiciler ile farklı yollardan iletişime
girme ihtiyacının artması).
Türkiye otomotiv üretimi ve Ar-Ge alanlarında tercih edilen bir konumdadır. Mevcut durumda çeşitli otomotiv tedarikçileri
Türkiye’yi yönetim üssü olarak kullanmaya başlamışken, çoğu orijinal parça üreticisi Türkiye’yi bölgesel bir üs olarak
konumlandırmamıştır.
Türkiye’de otomotiv sektörü 5746 sayılı Teşvik Yasası’ndan en çok yararlanan sektördür. Kısa bir zaman diliminde 49 adet ArGe merkezi kurulmuştur. Buna rağmen, Ar-Ge çalışmaları araştırma evresinde kalmakta ve ticari amaçla kullanılmamaktadır.
Türkiye yılda 1,5 milyondan fazla araç üretimi kapasitesi ile yüksek sayıda tamamen bütünleşmiş otomotiv üretimi tesisine
sahiptir. Türkiye’deki otomotiv tedarikçileri genellikle gövde, iç ve dış parçalar sunmakta olup güç aktarma bileşenlerinde
de aktiftirler. İç pazarda 1000 kişiye düşen 143 araç ile yüksek bir satış potansiyeli bulunmaktadır. Türkiye’deki otomotiv
tedarikçileri yerel üretimin yüzde 85’ini karşılayacak kadar farklılaşmıştır. Beşeri kaynaklar bakımından Türkiye otomotiv
mühendisliğinde kalifiye bir iş gücüne sahiptir.
20
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
Şekil 19 • Türkiye’nin mevcut ve hedeflenen pozisyonu - Otomotiv10
Fonksiyonlar
Türkiye’nin mevcut
ve hedeflenen pozisyonu
Yönetim
Kötü
2
3
4
İyi
Kötü
2
3
4
İyi
Kötü
2
3
4
İyi
Ar-Ge
Gelişmiş Üretim
Mevcut durum
Gelişmiş Hizmetler
Kötü
2
3
4
İyi
Hedeflenen durum
Türkiye’yi otomotiv sektöründe bölgesel üs seviyesine doğru ilerletmek için Ar-Ge çalışmalarını destekleyecek devlet teşviki
ve orijinal parça üreticileri ile tedarikçiler arasındaki birimlere ayrıştırma işbirliği anahtar gereklilikler olarak belirlenmiştir.
Çalışmaya göre sektörün ana gereklilikleri aşağıdaki gibi belirlenmiştir:
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Tedarikçi geliştirme programının hazırlanması (ikinci sıra ve üçüncü sıra tedarikçilerinin birinci sıra tedarikçilere
dönüştürülmesi için programların oluşturulması),
Mevcut kalifiye mühendis ve personel havuzunun iyileştirilmesi,
Ar-Ge teşvik yapısının ve TÜBİTAK ödeneklerinin gözden geçirilmesi (özel sektör için Ar-Ge desteğine daha
fazla odaklanma),
Kamu için operasyonel platformların geliştirilmesi,
Özel sektör - üniversite işbirliği,
Mevcut üretim kabiliyetlerini geliştirmek ve dünya standartlarında üretim altyapısı oluşturmak için teşvik
sisteminin gözden geçirilmesi,
Tedarikçi ve orijinal parça üreticileri arasındaki işbirliği programlarının geliştirilmesi,
Rekabetçi bir vergi sistemine ulaşılması,
Özellikle ürün ve bileşen tasarımlarında olmak üzere mühendislik hizmetlerinin ve üretim kabiliyetlerinin
iyileştirilmesi,
Destekleyici lojistik altyapısının geliştirilmesi.
Çalışmanın sonucunda ortaya çıkan sonuçlara göre güçlü insan kaynağı, stratejik planlama ve proje yönetimi kabiliyetleri,
odaklı devlet teşvikleri, inovatif tasarım ve mühendislik kabiliyetleri, akademik çevre ve özel sektör arası işbirliği, rekabetçi
fiyatlarda hammadde kullanılabilirliği, altyapısal gereklilikler, inovatif yeterlilik, hesap yönetimi kabiliyetleri ve pazar
araştırması ana gereklilikler olarak belirlenmiştir.
Otomotiv sektörü özelinde önerilen aksiyonlar aşağıdaki gibidir:
•
•
•
•
•
10
Daha düşük sıralardaki tedarikçilerin birinci sıra tedarikçi olması için dönüşüm programlarının başlatılması
Ürün geliştirme ve ticarileştirme alanlarında Ar-Ge teşvikine odaklanılması
Araştırmaya dayalı yaklaşımdan farklılaşmak için iş birliği platformlarının iyileştirilmesi
Orijinal parça üreticileri ve tedarikçileri, birimlere ayrıştırma ve iş birliği alanları konularında bilgilendirme
programlarının başlatılması
Teknolojinin yayılması ile rekabetçiliği artırmak için UDY’nin düşük kapasitesi olan parçalarda teşviklendirilmesi
Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TAYSAD, TEPAV, YASED Ar-Ge Raporu 2013, A.T. Kearney
21
Şekil 20 • Otomotiv sektörü özelindeki aksiyonlar11
Fonksiyonlar
Makro aksiyonlar
ile karşılaştırma Sektör özelinde aksiyonlar
Ana gereklilikler
Yönetim
Ar-Ge
• Orjinal parça üreticileri ve sistem entegratörleri
arasındaki işbirliğinin artırılması
• Daha düşük sıralardaki tedarikçilerin birinci sıra
tedarikçi olması için dönüşüm programlarının
başlatılması
• TÜBİTAK fonlarının ve Ar-Ge teşvik yapısının gözden
geçirilmesi
• Ürün geliştirme ve ticarileştirme alanlarında Ar-Ge
teşvikine odaklanılması
• Kamu, özel sektör ve üniversite işbirliğinin artışı
• Araştırmaya dayalı yaklaşımdan farklılaşmak için
işbirliği platformalarının iyileştirilmesi
• İmalatın yoğun olduğu sektörlerde enerji ana girdi
olarak kullanıldığı için daha rekabetçi enerji maliyetleri
Gelişmiş Üretim
Gelişmiş
Hizmetler
• Rekabetçi fiyatlarda hammadde kullanılabilirliği
• Tedarikçi ve orjinal parça üreticileri arasındaki işbirliği
programlarının geliştirilmesi
• Orjinal parça üreticileri ve tedarikçileri, birimlere
ayrıştırma ve işbirliği alanları konularında
bilgilendirme programlarının başlatılması
• Özellikle ürün ve bileşen tasarımlarında olmak üzere
mühendislik hizmetlerinin ve üretim kabiliyetlerinin
iyileştirilmesi
• Teknolojinin yayılması ile rekabetçiliği artırmak
için UDY’nin düşük kapasitesi olan parçalarda
teşviklendirilmesi
• Otomotiv sektöründe uzmanlaşmış yüksek lisans
programları
En iyi uygulama örneği olarak İsveç, güçlü bir iç pazarı olmamasına rağmen otomotiv sektöründe sağlam bir Ar-Ge yönetimi ve
işbirliği stratejisini hayata geçirebilmektedir. Lindholmen Science Park, kamu kuruluşları, iş geliştirme merkezi, üniversiteler
ve araştırma kurumları, BİT ve mühendislik firmaları, otomotiv tedarikçileri ve orijinal parça üreticileri ile birlikte bir çekirdek
teknoloji kümelenmesi gibi hizmet vermektedir. Bu kümelenme, araştırma desteği, bilgi paylaşımı, konferanslar, forumlar,
yönetim kurulu başkanları arasındaki ağlar sayesinde işbirliğine elverişli bir ortam oluşturmanın yanında önemli AB projelerine
(araç güvenliği, çevre vb.) katılım göstermekte ve bu projelerde liderlik rolü üstlenmektedir. Sonuç olarak İsveç, güvenlik,
akıllı araç, telematik ve yeşil araç konularında yeterlilik kazanmıştır. Ülkede akıllı araçlara ve ulaştırma sistemlerine hizmet
veren 300’den fazla şirketi kapsayan bir bilim parkı bulunmakta ve parkın içerisinde araç güvenlik yetkinlik merkezi, otomotiv
bilişim teknolojilerinde inovasyon için kullanılan bir platform (the Vehicle ICT Arena), alandaki önde gelen birlikteliklerin (farklı
sektörlerden üyelerin yer aldığı) bulunduğu the Telematics Valley ve the Swedish Hybrid Vehicle Center yer almaktadır.
Türkiye otomotiv sektörü, kamu - üniversite - sektör işbirliğinin mevcut durumunu ürün geliştirme ve ticarileştirmeye
odaklanarak iyileştirebilir. Geçtiğimiz yıllarda yapılan projeler, endüstrileşmiş alanlarda teknolojik yeterliliklerin geliştirilmesi
ile sonuçlanmamıştır.
Şekil 21 • TR-42 bölgesindeki kamu kuruluşları-üniversiteler-sektör işbirliği12
TR-42’de sektör personeline göre projeler
(2012’deki proje ve personel sayısı)
TR-42 Bölgesinde teknoloji seviyelerine göre
girişimler (%, 2012)
Ar-Ge proje sayısı
Öğretim üyesi ve
araştırmacılar
Bilgisayar, elektronik
ve optik
51
348
Temel tıbbi ilaçlar
29
178
Medikal ve dişsel
ürünler
22
1085
Kimyasallar
62
227
Sınıflandırılmamış
makine ve ekipmanları
140
361
Motorlu araçlar ve
parçaları
117
364
Sektör
DÜŞÜK TEKNOLOJİ
%42
YÜKSEK
TEKNOLOJİ
%9
ORTA-YÜKSEK
TEKNOLOJİ
%14
DÜŞÜK-ORTA
TEKNOLOJİ
%35
Türkiye, otomotiv sektöründe Uluslararası Doğrudan Yatırımlar (UDY) anlamında cazip bir hedef olsa da yüksek teknoloji
alanlarında teşvik uygulanması, bu sektördeki yeterlilikleri uluslararası bir düzeye taşıyabilir.
11
12
Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TAYSAD, TEPAV, YASED Ar-Ge Raporu 2013, A.T. Kearney
TR-42 bölgesi Kocaeli, Yalova, Düzce, Sakarya ve Bolu’dan oluşmaktadır. Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, A.T. Kearney
22
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
4.2
Bankacılık
Uluslararası bankacılık sektöründeki ana yönelimler şu şekildedir:
•
•
•
•
•
Dijital bankacılığın yükselişi (self servis kanallara olan müşteri talebinin artması ve ileri seviyede dijitalleştirme
yeteneklerine sahip yeni cihazların mevcudiyeti),
Ürünlerin ve hizmetlerin kişiye özel yapılması,
Müşterilerin analizi (müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak için mevcut olan bütün bilgilerin birleştirilip analiz
edilmesi ihtiyacının artması),
Yeni ortaya çıkan finansal hizmetlerle rekabet (banka dışı ödeme hizmeti sunucuları vb.),
Değişen bankacılık düzenlemeleri (devlet düzenlemeleri ve BASEL III düzenleyici standartları yüzünden
bankaların likiditesi üzerinde artan baskı).
Şekil 22 • Bankacılık sektöründeki önemli yönelimler ve bunların fonksiyonel
yansımaları
Yönelimler
Etkilenecek fonksiyonlar
Yönetim
İleri
Üretim
Ar-Ge
Dijital bankacılığın yükselişi
Kullanılamaz
Ürünlerin ve hizmetlerin
kişiselleştirilmesi
Kullanılamaz
Müşterilerin analizi
Kullanılamaz
Yeni ortaya çıkan finansal
hizmetlerle rekabet
Kullanılamaz
Değişen bankacılık
düzenlemeleri
Kullanılamaz
Gelişmiş
Hizmetler
Düşük
Şekil 23 • Türkiye’nin mevcut ve hedeflenen pozisyonu - Bankacılık13
Fonksiyonlar
Türkiye’nin mevcut
ve hedeflenen pozisyonu
Yönetim
Kötü
2
3
4
İyi
Kötü
2
3
4
İyi
Ar-Ge
Gelişmiş Üretim
Bölgesel üs anlamında bankacılık
sektörü için ana fonksiyonlardan birisi
değil
Mevcut durum
Gelişmiş Hizmetler
Kötü
13
2
3
4
Yatırım bankaları dışında Kaynak: TBB, BDDK, YASED anketi, A.T. Kearney
23
İyi
Hedeflenen durum
etki
Yüksek
2001 yılındaki ekonomik gerilemenin ardından ortaya çıkan sıkı düzenlemelerin büyük etkisiyle Türk bankacılık sektörü,
bugün güçlü bir sermaye tabanına sahiptir. Türkiye sektöre çok önemli kısıtlamalar getirmemektedir. Türkiye’deki 31
mevduat ve katılım bankasından 21’i uluslararası sermayeye sahiptir. Buna rağmen, Türkiye’deki bankacılık sektörünün
bölgesel rakipleriyle karşılaştırıldığında halen gelişime açık noktaları bulunmaktadır. Türkiye, perakendeci ve kurumsal
müşterileri için piyasaya sürdüğü karmaşık ürünlerde halen ilk safhalardadır. Bu yönelimin tasarruf oranı ve sınır ötesi
ticarette beklenen artış ile birlikte hız kazanması beklenmektedir. Türk bankacılık sektörü dijitalleştirme, ödeme hizmetleri
ve kurumsal bankacılıkta önemli gelişmeler göstermiştir. Buna rağmen uzun dönemli altyapı finansmanı, ürün geliştirme
ve çeşitlendirmede gelişime açık noktalar bulunmaktadır.
Türk bankacılık sektörünün bölgesel üs rekabetçiliğine ulaşmasındaki ana gelişim alanları, uluslararası deneyimi olan
insan kaynağını iyileştirme ve ürün inovasyonuna odaklanmalıdır. Özellikle komşu Orta Doğu’dan olmak üzere Türk
bankacılık sektörü içe yönelik UDY konusunda iyileşme potansiyeli göstermektedir. Bankacılık sektörünün içe yönelik
UDY rekabetine dair sağlam aksiyonlar geliştirmek için Orta Doğu yatırımcılarının anahtar karar verme faktörleri detaylı bir
şekilde incelenmelidir.
Çalışmadan ortaya çıkan temel gereklilikler aşağıdaki gibidir:
•
•
•
•
•
•
İnsan kaynağındaki uluslararası deneyim artışı,
Düzenleyici zorunlulukların hafifletilmesi,
Vergi hukukunun yalınlaştırılması,
Kullanıcılara özel ürünlerin geliştirilmesi,
Finansal literatürün geliştirilmesi,
İnovatif bankacılık hizmetleri geliştirmek için uzmanlaşmış insan kaynağı.
Görüşmelerin sonunda ortaya çıkan sonuçlara göre insan gücünün kalitesinin iyileştirilmesi, küresel stratejik yönelimlerin
ve girişimcilik kabiliyetlerinin daha iyi anlaşılması, odaklı devlet teşvikleri, teknolojik yeterliliklerin artırılması, üniversite
entegrasyonuna odaklanılması, inovasyon kabiliyetlerinin iyileştirilmesi, mesleki okulların desteklenmesi, diğer kültürlere
açıklık, uyumluluk ve iletişim, geliştirilmiş dil yetenekleri ve diğer eğitim ile ilgili uzmanlıklar anahtar gereklilikler olarak
belirlenmiştir. Yasal çerçevenin iyileştirilmesi, Türkiye’yi finansal merkez olarak markalaştırma, mevcut insan kaynağının
uzmanlaşmış yetenekler ile geliştirilmesi, girişimcilik ve inovatif kabiliyetlerin iyileştirilmesi, mali bilginin iyileştirilmesi,
analitik odaklanma, kültür ve dil alanlarında esneklik Türkiye bankacılık sektörü için yukarıdaki gerekliliklere göre anahtar
öncelikler olarak belirlenmiştir. Türkiye’nin bölgesel üs olabilmesi için Orta Doğu ve Avrupa’daki finansal pazarlara daha
yakın olması gerekmektedir.
Sektör özelinde önerilen aksiyonlar aşağıdaki gibidir:
•
•
•
•
Uluslararası deneyimi olan insan kaynağının ilgisini çekebilmek için rekabetçi bir mükâfat sağlamak,
Finansal alanda uzmanlaşmış mahkemelerin operasyonlarına başlaması,
İslami ve Avrupa’ya özgü bankacılık alanlarında inovatif ürünlerin piyasaya çıkarılması,
Üniversite hazırlık seviyesinde temel finans derslerinin sunulması.
24
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
Şekil 24 • Bankacılık sektörü özelindeki aksiyonlar14
Fonksiyonlar
Makro aksiyonlar Sektör özelinde aksiyonlar
ile karşılaştırma
Ana gereklilikler
• Türkiye’yi finansal merkez olarak markalaştırma
• Uluslararası deneyimi olan insan kaynağının ilgisini
çekebilmek için rekabetçi bir mükafat sağlamak
• İnsan kaynağındaki uluslararası deneyim artışı
Yönetim
Ar-Ge
• Vergi hukukunun yalınlaştırılması
• Finansal alanda uzmanlaşmış mahkemelerin
operasyonlarına başlaması
• Finansal alanda uzmanlaşmış mahkemelerin
operasyonlarına başlaması
• Uluslararası kullanıcıların ortaya çıkan ihtiyaçlarını
karşılamak için yeni ürünlerin geliştirilmesi
• İslami ve Avrupa’ya özgü inovatif ürünlerin piyasaya
çıkarılması
Gelişmiş Üretim
Bölgesel üs anlamında bankacılık sektörü için ana fonksiyonlardan birisi değil
• Geliştirilmiş dil yetenekleri
Gelişmiş
Hizmetler
• Üniversite hazırlık seviyesinde temel finans derslerinin
sunulması
• Finansal literatürün geliştirilmesi
• İnovatif bankacılık hizmetleri geliştirmek için
uzmanlaşmış beşeri kaynaklar
Uluslararası pazarda ürün ve hizmet geliştirme sayesinde en iyi uygulamalar arasında yer alan Londra, dünya standartlarında
bir bankacılık üssü haline gelmiştir. 1960’lı yıllarda başlayarak İngiliz Sterlini uluslararası tahvillere kıyasla düşmeye
başlamıştır. Bu durum yerel finans firmalarını, yatırımcıları için deniz aşırı ülkelerdeki fırsatları araştırmaya itmiştir. Bunun
sonucunda Londra, portföy yönetimi, bankerlik ve tahviller konularındaki kabiliyetlerini geliştirmiştir. Finansal pazarların
serbestleşmesinden sonra çok sayıda yabancı yatırım bankası Birleşik Krallık’ta hisse senedi satan komisyoncu firmaları
satın almıştır. Kriz sonrası orta seviye iyileşme ile birlikte Londra, dünyanın önde gelen para piyasaları arasında yer
almaktadır. Londra’nın bankacılık üssü olmasında belirli faktörler rol oynamıştır. Londra tabanlı bankalar Ar-Ge harcamaları
arasında en yüksek seviyede yer alırken ürün geliştirmede lider konumdadır. İngilizce konuşan nüfus belirgin bir avantaj
sağlarken Avrupa, Asya ve Amerika’daki operasyonları yürütmek için Londra elverişli bir zaman diliminde yer almaktadır.
Şekil 25 • En yüksek Ar-Ge yatırımı olan bankalar (milyon €)15
1.098
BS
1.087
RBS
705
DB
620
A&NZB
580
HSBC
BARCLAYS
533
Londra merkezli bankalar
Türkiye, sağlam bir vizyon ile “İstanbul Finans Merkezi” projesine başlamıştır; fakat bu projenin tamamlanması için bazı
görev ve aksiyonların alınması gerekmektedir. İstanbul Finans Merkezi Strateji ve Eylem planı mevzuat, finansal ürün
çeşitlendirilmesi, şeffaflaştırma mekanizmaları, düzenleme ve denetleme konularında aksiyonların altını çizmektedir.
Buna rağmen finans alanında uzmanlaşmış mahkemelerin planda yer alması ve finansal ve emtiya piyasalarının tamamen
entegre edilmesi de sağlanmalıdır.
Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, YASED Ar-Ge Raporu 2013, A.T. Kearney
Banco Santander, Royal Bank of Scotland, Deutsche Bank, Australia and New Zealand Banking Group
Kaynak: The Economist, Haberler, A.T. Kearney
14
15
25
4.3
TüketiM ürünleri
Tüketim ürünleri sektöründeki uluslararası ana yönelimler aşağıda listelenmiştir:
•
•
•
•
•
•
Veri artışına paralel olarak tüketici veri analizlerinin artan önemi,
Online satışlar (dijital satışları ana kanal olarak konumlandırma ve gelişmiş bir çevrimiçi erişebilirlik ihtiyacı),
Ürün özelleştirme (tüketici odaklı ürünler için artan talep),
Yeşile yönelim (artan çevre bilinci ve bunun sonucunda daha yeşil ürünler için artan talep),
Tüketici talebinin fiyat duyarlılığı (ekonomik kaygıların ve azalan marka sadakatinin sonucunda maliyete karşı
daha duyarlı tüketicilerin ortaya çıkması),
Üretim ve dağıtım süreçlerinde şeffaflığın öneminin artması.
Şekil 26 • TüketiM ürünleri sektöründeki önemli yönelimler ve bunların
fonksiyonel yansımaları
Yönelimler
Etkilenecek fonksiyonlar
Yönetim
Ar-Ge
Gelişmiş
Üretim
Gelişmiş
Hizmetler
Tüketici veri analizleri
Online satışlar
Ürün özelleştirme
Yeşile yönelim
Tüketici talebinin fiyat duyarlılığı
Şeffaflığın öneminin artması
Düşük
etki
Yüksek
Tüketim ürünlerinde bölgesel bir üs olmak için Türkiye’de üretim ve yönetim yüksek potansiyele sahip fonksiyonlar olarak
belirlenmiştir. Mevcut durumda Türkiye’yi farklı bölgelere (Orta Asya ve Kafkaslar, Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) hizmet
sunmak için yönetim üssü olarak kullanan tüketim ürünleri şirketleri bulunmaktadır. Yerel maliyet avantajlarından ve Ar-Ge
teşviklerinden yararlanmak adına birkaç şirket Türkiye’de Ar-Ge merkezi açmıştır. Uluslararası tüketim ürünleri şirketleri iç
pazardaki talep artışı ve maliyet avantajlarının yanı sıra AB ile olan gümrük anlaşmasını kullanabilmek için Türkiye’de üretim
tesislerine yatırım yapmaktadırlar. Birkaç firma, satış ve pazarlama faaliyetlerini Türkiye’de gerçekleştirmesine rağmen
tasarım ve ürün geliştirme hizmetlerini ülke dışında gerçekleştirmektedir. Türkiye’nin gelişmiş hizmet üssü olmasındaki en
önemli engeller teknik bilgi ve kalifiye personel eksikliğidir.
26
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
Şekil 27 • Türkiye’nin mevcut ve hedeflenen pozisyonu – TüketiM ürünleri16
Fonksiyonlar
Türkiye’nin mevcut
ve hedeflenen pozisyonu
Yönetim
Kötü
2
3
4
İyi
Kötü
2
3
4
İyi
Kötü
2
3
4
İyi
Ar-Ge
Gelişmiş Üretim
Mevcut durum
Gelişmiş Hizmetler
Kötü
2
3
4
İyi
Hedeflenen durum
Çalışmada ortaya çıkan sonuçlara göre anahtar gereklilikler aşağıdaki gibidir:
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Komşu bölgeler ile olan ticaret ilişkilerinin kolaylaştırılması ve ticaret süreçlerinin basitleştirilmesi,
Kapsamlı bir yatırım stratejisi ve daha kolay çalışma koşullarının geliştirilmesi,
İyileştirilmiş Ar-Ge teşvikleri,
Sektör özelinde eğitim programlarıyla mevcut uzmanlaşmış insan kaynağının geliştirilmesi,
Teknoloji sayesinde değişen iş anlayışına uyum sağlamak için kabiliyetlerin ve uzmanlıkların artırılması,
Özellikle coğrafi olarak yakın bölgeler ile güvenilir bir tedarikçi zinciri ağı geliştirme,
Kapsamlı bir yatırım stratejisi ve daha kolay çalışma koşullarının geliştirilmesi,
UDY için finansal teşviklerin sunulması,
Önemli mühendislik hizmetleri sunabilmek için artırılmış teknik kabiliyetler,
Yeni pazarlara erişim fırsatları.
Görüşmeler sonucunda ortaya çıkan bulgulara göre geliştirilmiş kurumsal yönetim ve kontrol, ekonomik gelişim modelleri
için iyileştirilmiş devlet ilişkileri, kültür ve dil alanlarında artırılmış esneklik, sistemsel ve operasyonel süreçlerdeki en iyi
uygulamaları uyarlama, geliştirilmiş maliyet konumlanması, tedarik zincirinde mükemmelleşme, artırılmış hizmet kalitesi
ve tutarlılık, yerel pazar ve müşteri ihtiyaçlarının daha iyi anlaşılması Türkiye için anahtar gereklilikler olarak belirlenmiştir.
Bu gerekliliklere göre ticaret engellerinin kaldırılması ve ticaret süreçlerinin yalınlaştırılması, kurumsal yönetimi ve
operasyonları düzene sokma, kültür ve dil alanlarında esneklik, yatırım teşviklerinin yeniden değerlendirilmesi, akademik
çevre ile özel sektör arasındaki işbirliğini destekleme, uluslararası ve yerel teknolojik kabiliyetlerin aktarılması, pazar ve
müşteri ihtiyaçlarının daha iyi anlaşılması sektörel öncelikler olarak belirlenmiştir.
İyileştirilmiş finansal teşvikler ve işbirlikçi Ar-Ge programları, Türkiye tüketim ürünleri sektörü için en büyük öncelikler
olarak ön plana çıkmaktadır. Bu anlamda sektör özelinde önerilen anahtar aksiyon, sektör temsilcileri ve girişimciler
arasındaki işbirliği programlarını başlatmak ve desteklemektir.
16
Kaynak: Invest Turkey kurumsal websitesi, A.T. Kearney
27
Şekil 28 • TüketiM ürünleri sektörü özelindeki aksiyonlar17
Fonksiyonlar
Yönetim
Makro aksiyonlar Sektör özelinde aksiyonlar
ile karşılaştırma
Ana gereklilikler
• Komşu bölgeler ile ticaret ilişkilerin kolaylaştırılması
ve ticaret süreçlerinin basitleştirilmesi
• Kapsamlı bir yatırım stratejisi ve daha kolay çalışma
koşullarının geliştirilmesi
• İyileştirilmiş Ar-Ge teşvikleri
Ar-Ge
Gelişmiş Üretim
Gelişmiş
Hizmetler
• Teknoloji sayesinde değişen iş anlayışına uyum
sağlamak için kabiliyetlerin ve uzmanlıkların
artırılması
• Sektör temsilcilerinin ve girişimciler arasındaki işbirliği
programlarını başlatmak ve desteklemektir.
• UDY için finansal teşviklerin sunulması
• Özellikle coğrafi olarak yakın bölgeler ile güvenilir bir
tedarikçi zinciri ağı geliştirme
• Önemli mühendislik hizmetleri sunabilmek için
artırılmış teknik kabiliyetler
• Artırılmış hizmet kalitesi ve tutarlılık
Teknoloji kümelenmeleri ve üsleri, inovatif Ar-Ge çalışmalarını hızlandırmak için sektör temsilcileri arasında önemli
bir işbirliği ortamı sunmaktadır. Londra merkezli yatırım üssü TrueStart, özellikle perakendecilik ve tüketim ürünleri
sektörlerindeki inovasyonları desteklemek için kurulmuştur. Üs, perakendecilik ve tüketim ürünleri sektörlerini geliştirmeye
odaklı inovatif fikirleri olan girişimlerin ilgisini çekmek üzere konumlandırılmıştır.
Şekil 29 • TrueStart – Perakendecilik ve tüketiM ürünleri sektörü inovasyon üssü
GİRİŞİMCİLER /
YENİLİKÇİ
ŞİRKETLER
Çözüm üretme / sektör
ihtiyaçlarını karşılayan
ürünler
Pazar gereksinimi bilgi
birikimi ile yenilikçi
şirketlere rehberlik
ÖNDE GELEN
SEKTÖR
TEMSİLCİLERİ
İVMELENEN İNOVASYON
17
Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, YASED Ar-Ge Raporu 2013, A.T. Kearney
28
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
4.4
Enerji
Türk enerji sektörünün geleceğinde beş ana yönelim etkili olacaktır. Bu yönelimler aşağıdaki gibidir:
•
•
•
•
•
Enerji tedariği güvenliğinin sağlanması ve yeni enerji rotalarının geliştirilmesi (siyasi ve iktisadi değişkenliklerin
tedarik bölgelerindeki artışı nedeniyle yeni enerji taşımacılığı rotalarına olan ihtiyacın artması),
Talep açısından gelişmekte olan oyuncuların hâkimiyeti (Çin ve Hindistan’ın katkılarıyla Asya’da enerji talebinin
artması),
Uluslararası enerji piyasalarında liberalleşme (rekabeti en üst seviyeye getirebilmek için),
Alternatif enerji kaynaklarının kullanılması (yenilenebilir vb.),
Alternatif enerji kaynaklarında artış gösteren inovasyon çalışmaları (Ar-Ge ve inovasyon ile alternatif enerji
kaynaklarından daha fazla enerji elde etmek için yeni teknolojilere duyulan ihtiyaç)
Şekil 30 • ENERJİ sektöründeki önemli yönelimler ve bunların fonksiyonel
yansımaları18
Etkilenecek fonksiyonlar
Yönelimler
Yönetim
Enerji tedariğinin güvenliği
ve yeni enerji rotalarının
geliştirilmesi
Ar-Ge
Gelişmiş
Üretim
Kullanılamaz
Kullanılamaz
Gelişmiş
Hizmetler
Talep açısından gelişmekte olan
oyuncuların hakimiyeti
Uluslararası enerji piyasalarında
libarelleşme
Alternatif enerji kaynaklarının
kullanılması
Alternatif enerji kaynaklarında
artış gösteren inovasyon
çalışmaları
Düşük
etki
Yüksek
Türkiye, ana üreticilerden talebin yüksek olduğu ülkelere sağladığı enerji akışı ile mevcut durumda enerji ticareti için
bölgesel bir merkez olarak konumlanmıştır. Türkiye kendi enerji piyasasında liberalleşmeye başlamış ve 2016 yılına kadar
tamamen rekabetçi bir pazara ulaşmayı beklemektedir. Buna rağmen mevcut düzenleyici ortam, tamamen rekabetçi bir
piyasaya ve alternatif enerji yatırımları için altyapı gelişimlerine kısıtlamalar getirmektedir. Ar-Ge yatırımları liberalleşme
öncesi süreçte kısıtlı haldeyken takip eden liberalleşme ile bu yatırımların adil bir pay elde etmesi beklenmektedir. Elverişsiz
yatırım getirileri ve kar ile zararın eşit olduğu dönemler yüzünden gelişmiş üretim Türkiye’de yenilenebilir enerji üretimi,
dağıtımı, depolaması ve akıllı şebeke uygulamaları konularında yetersiz kalmaktadır. Enerji sektörü müşteriler için ileri
hizmet kabiliyetleri geliştirme konusunda başlangıç seviyelerindedir. Odaklı satış ve pazarlama temelleri oluşturmak güncel
konular arasındadır. Çalışmalara göre enerji sektörü için Türkiye’nin mevcut durumu ve hedefleri Şekil 31’de listelenmiştir.
Enerji sektöründe gelişmelere ayak uydurmak için Türkiye’nin düzenleyici ve Ar-Ge tabanlı zorluklarla başa çıkması
gerekmektedir. Analizlere göre belirlenen anahtar gereklilikler aşağıdaki gibidir:
•
•
•
Tamamen rekabetçi bir piyasaya dönüşmek için açık bir düzenleyici yol haritasının hazırlanması,
Elektriğin yanında diğer pazarların liberalleştirilmesi ,
Daha rekabetçi bir fiyatlandırmaya ulaşabilmek için bir Türk Enerji Borsası’nın geliştirilmesi,
18
Kaynak: European Monitoring Center on Change, Atlantic Council Energy and
Economic Summit 2013, A.T. Kearney
29
•
•
•
•
•
İkinci el ve türev piyasaları ile enerji borsasının bağlantısı,
Mevcut insan kaynağının özellikle ticari alanda uzmanlaşması ve enerji odaklı eğitim enstitülerinin kurulması,
Özel sektör - üniversite ileri işbirliği,
İleri teknoloji ve alternatif enerji yatırımları için destek artışı,
Komşu pazarlar arasında köprü görevi görebilmek için altyapı iyileştirmeleri.
Şekil 31 • Türkiye’nin mevcut ve hedeflenen pozisyonu – Enerji19
Türkiye’nin mevcut
ve hedeflenen pozisyonu
Fonksiyonlar
Yönetim
Kötü
2
3
4
İyi
Kötü
2
3
4
İyi
Kötü
2
3
4
İyi
Ar-Ge
Gelişmiş Üretim
Mevcut durum
Gelişmiş Hizmetler
Kötü
2
3
4
İyi
Hedeflenen durum
Görüşmeler sonucunda ortaya çıkan bulgulara göre stratejik ve risk yönetimi yeterliklerine sahip uzmanlaşmış insan
kaynağı havuzu, kurumsal yönetim açısından en iyi uygulamaların entegrasyonu, iş yapma kolaylığı için teşvikler, inovatif
kurumsal kültür, teknolojik yeterlilikler, fikri mülkiyet haklarının korunması, üniversiteler ile özel sektör arasındaki işbirliği,
Ar-Ge mesleki bilgi sistem ağı, altyapısal gelişimler, şeffaf yasal çerçeve ve etkin vergilendirme sistemi temel gereklilikler
olarak belirlenmiştir.
Şekil 32 • Enerji sektörü özelindeki aksiyonlar
Fonksiyonlar
Makro aksiyonlar Sektör özelinde aksiyonlar
ile karşılaştırma
Ana gereklilikler
• Tamamen rekabetçi bir pazara dönüşmek için açık bir
düzenleyici yol haritasının hazırlanması
Yönetim
• Daha iyi bir enerji fiyatlandırma yapısına ulaşma
• Türkiye Enerji Borsası kurulması
• İş yapma kolaylığı için teşvik sağlanması
Ar-Ge
Gelişmiş Üretim
Gelişmiş
Hizmetler
19
• Alternatif enerji yatırımları için altyapının iyileştirilmesi
• Alternatif enerji kaynaklarına yapılan yatırımlara teşvik
• Üniversiteler ile özel sektör arasındaki işbirliği
• Şeffaf yasal çerçeve ve etkin vergilendirme sistemi
• İleri teknoloji ve alternatif enerji yatırımları için destek
artışı
• Komşu pazarlar arasında köprü görevi görebilmek için
altyapı iyileştirmeleri
• Mevcut insan kaynağının özellikle ticari alanda
uzmanlaşması ve enerji odaklı eğitim enstitülerinin
kurulması
Kaynak: Invest Turkey Türk enerji piyasası, A.T. Kearney
30
• Askıda olan boru hattı altyapısının tamamlanması ve
dış politika ile desteklenmesi
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
Temel gerekliliklere göre şeffaf yasal çerçeve, enerji borsası, elektrik dışındaki enerji piyasalarının liberalleştirilmesi, yatırım
teşviklerinin yeniden değerlendirilmesi ve altyapı oluşturulması öncelikler olarak belirlenmiştir.
Dış politika ile desteklenen fiyatlandırmaya ve boru hattına odaklanılması, Türkiye’nin enerji sektöründeki gelişiminin
hızlanmasına yardımcı olabilir. Sektör özelinde önerilen aksiyonlar aşağıdaki gibidir:
•
•
•
Türkiye Enerji Borsası kurma,
Alternatif enerji kaynaklarına yapılan yatırımlara teşvik artımı,
Askıda olan boru hattı altyapısının tamamlanması ve dış politika ile desteklenmesi.
Türkiye’nin enerji sektörü, enerji borsası sayesinde rekabetçi bir fiyatlandırmadan önemli bir şekilde faydalanabilir. Avrupa
Enerji Borsası, Avrupa’daki önde gelen enerji borsası unvanını elinde bulundurmakta ve elektrik spot piyasası, elektrik
türev piyasası, doğalgaz spot piyasası ve doğalgaz türev piyasasından oluşmaktadır. 2023 hedeflerine ulaşmak için enerji
sektöründe önemli miktarda yatırıma ihtiyaç vardır. Enerji borsası potansiyel yatırımcılar için fiyat şeffaflığı sağlayacak ve
yatırımcıların verdiği kararlarda daha güvenli hissetmesini sağlayacaktır.
Boru hattı altyapı yatırımlarının tamamlanması, Türkiye’ye kendini enerji ulaşım üssü mevkiinde iyileştirebilmesinde
yardımcı olacaktır. Türkiye’nin enerji ulaşım üssü olma konusundaki isteğinin başarıya ulaşmasında iç enerji politikasından
ziyade dış politika önemli bir rol oynayacaktır.
Şekil 33 • Türkiye üzerinden geçen doğalgaz transit rotalar20
TRANS-ADRİYATİK BORU HATTI
Mevcut kapasite: 10 bcm/a
(20 bcm/a’ya kadar olası genişleme)
Güney AkIm Boru Hattı
Mevcut kapasite: 30 bcm/a
(63 bcm/a’ya kadar olası genişleme)
Bakü-Tiflis-Erzurum
Mevcut kapasite: 20 bcm/a
(Shah Deniz faz 2 için boş kapasite)
Türkiye-Yunanistan-İtalya
Boru Hattı
Mevcut kapasite: 10 bcm/a
Trans-Hazar Boru Hattı
Mevcut kapasite: 30 bcm/a
Türkiye-Yunanistan Boru Hattı
Mevcut kapasite: 12 bcm/a
Trans-Anadolu Boru Hattı
Mevcut kapasite: 16 bcm/a
CEYHAN
Tebriz-Ankara Boru HattI
Mevcut kapasite: 10 bcm/a
Nabucco Boru Hattı
Mevcut kapasite: 10 bcm/a
(23 bcm/a’ya kadar olası genişleme)
Irak-Türkiye Gaz Hattı
Arap Boru Hattı
Mevcut kapasite: 10 bcm/a
4.5
MAVİ AKIM
Mevcut kapasite: 16 bcm/a
Mevcut hat
Planlanan hat
LOJİSTİK
Sektör yönelimleri, lojistik sektöründe gelişmiş hizmetler ve yönetim kabiliyetleri ile kazanılacak bölgesel üs fırsatları
ortaya çıkarmaktadır. Sektörün önemli yönelimleri aşağıda belirtilmiştir:
•
•
•
•
•
20
Uluslararası ekonomik merkezlere doğru yönelim (dünyanın ekonomik büyüklüğü Çin ve Hindistan tarafından
öncülük edilerek Uzak Doğu’ya doğru yavaş yavaş yönelmektedir),
Kentleşme (özellikle gelişmekte olan Orta Doğu, Afrika ve Asya görülen kentleşmenin lojistik ihtiyaçları
artırması),
Altyapı yoğunluğu (geri kalmış altyapı kabiliyetleri ulaşım yoğunluğu ve bununla alakalı masraflara neden
olmaktadır),
Karmaşık tedarik zinciri yönetimi (sektör değer zincirindeki operasyonel karmaşıklık yüzünden lojistik sektörü
için geniş kapsamlı işbirliği fırsatları),
Çok türlü taşımacılık yönetimi (artan maliyetler ve yeni karbondioksit emisyon düzenlemeleri yüzünden çok
türlü taşımacılık modellerinin artan önemi).
Kaynak: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Pipelines International, A.T. Kearney
31
Şekil 34 • Lojistik sektöründeki önemli yönelimler ve bunların fonksiyonel
yansımaları21
Etkilenecek fonksiyonlar
Yönelimler
Yönetim
Uluslararası ekonomik
merkezlere doğru yönelim
Ar-Ge
Gelişmiş
Üretim
Kullanılamaz
Kullanılamaz
Kentleşme
Kullanılamaz
Altyapı yoğunluğu
Kullanılamaz
Karmaşık tedarik zinciri yönetimi
Kullanılamaz
Çok türlü taşımacılık yönetimi
Kullanılamaz
Gelişmiş
Hizmetler
Düşük
etki
Yüksek
Türkiye’nin lojistik alanında en fazla yetkinliği bulunduğu alanlar, yönetim ve gelişmiş hizmetlerdir. Üç uluslararası firma,
özellikle Afrika bölgesinde bulunan takriben 10 ülkeden oluşan ağlarını Türkiye’den yönetmektedir. Türkiye önemli bir ArGe merkezi olarak hizmet vermemekle beraber genellikle hizmet odaklı küçük takımların yönetimini üstlenmektedir. Ülke
boyunca ve bölge içerisinde Türkiye’nin lojistik altyapısı, ileri seviyede tedarik zinciri çözümleri sunmaktadır.
Şekil 35 • Türkiye’nin mevcut ve hedeflenen pozisyonu – Lojistik
Fonksiyonlar
Türkiye’nin mevcut
ve hedeflenen pozisyonu
Yönetim
Kötü
2
3
4
İyi
Kötü
2
3
4
İyi
Ar-Ge
Gelişmiş Üretim
Bölgesel üs anlamında lojistik sektörü
için ana fonksiyonlardan birisi değil
Mevcut durum
Gelişmiş Hizmetler
Kötü
2
3
4
İyi
Hedeflenen durum
Yalın yönetim ile desteklenen sağlam bir altyapı ve insan kaynağı, Türkiye’yi lojistik sektöründe bölgesel üs yetkinliğini
geliştirmesinde yardımcı olabilir. Analizlere göre belirlenen anahtar gereklilikler aşağıda belirtilmiştir:
•
•
•
21
Lojistik ana planının geliştirilmesi,
Devlet ve özel sektör arasındaki lojistik sektörü işbirliğinin iyileştirilmesi,
Depolama ve dağıtım kabiliyetlerinin geliştirilmesi,
Kaynak: DHL lojistik endüstrisi yönelim radarı, C.D. Howe Institute Congestion and Costs analysis, A.T. Kearney
32
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
•
•
•
•
•
•
Süreçlerin, vergilerin ve maliyetlerin yalınlaştırılması,
Lojistik eğitimlerin ve lojistik alanında üniversite eğitimlerinin desteklenmesi (son zamanlarda devlet tarafından
sağlam odak noktası),
İnsan kaynağının geliştirilmesi ve Ar-Ge hizmetleri için başlangıç ayarlamaların yapılması,
Lojistik işletmelerin birlikte çalışabilirliğinin artışı ve uluslar ötesi lojistiğin iyileştirilmesi,
Altyapısal gerekliliklerin (hava, yol, deniz) belirlenmesi ve karşılanması,
Organize sanayi bölgeleri, limanlar ve demiryollarının bağlantılarının artırılması.
Görüşmelerin sonucunda elde edilen bulgulara göre özellikle orta katman için sağlam bir insan kaynağı havuzu
oluşturulması, stratejileri aksiyonlara etkili bir şekilde dönüştürmek için stratejik yönetim kabiliyetlerinin artırılması,
operasyonel üstünlüğün elde edilmesi ve organizasyonel yapının yeniden şekillendirilmesi, devlet teşviki, teknolojik
yeterliliklerin artırılması, üniversite entegrasyonuna odaklanılması, yeni teknolojilere uyum sağlama, verimli ürün/proje
yönetimi, öngörü ve kapasite yönetiminin geliştirilmesi, bütünleşmiş uluslararası ve iç iş akışı, teslimat sürelerinin
azaltılması ve pazara sunulma zamanlarının hızlandırılması anahtar gereklilikler olarak belirlenmiştir.
Bu anahtar gereklilikler temel alınarak, lojistik ana planı hazırlanması ve süreçlerin, vergilerin yalınlaştırılması, etkili stratejik
yönetim, iyileştirilmiş devlet teşvikleri, altyapısal ihtiyaçların belirlenmesi ve karşılanması, çok türlü taşımacılık modelleri
ve teslimat sürelerinin azaltılması Türkiye’nin öncelikleri olarak belirlenmiştir.
Bulut bilişim gibi yeni teknolojilere uyum sağlanması ve iş yapma kolaylığının artırılması da Türkiye’ye lojistik sektöründe
olanaklar sağlayabilir. Sektör özelinde önerilen aksiyonlar aşağıda belirtilmiştir:
•
•
Liman ve demiryolları gelişim yatırımlarına olanak sağlamak için mevzuat desteğini de kapsayan çok türlü
taşımacılık modelleri,
Ro-Ro gemi ve trenlerin daha verimli kullanılabilmesi için yazılım ve süreçlerin yanında bulut bilişim gibi bilgi
ve iletişim teknolojileri tabanlı çözümlerin geliştirilmesi ve entegrasyonu.
Şekil 36 • Lojistik sektörü özelindeki aksiyonlar22
Fonksiyonlar
Makro aksiyonlar Sektör özelinde aksiyonlar
ile karşılanma
Ana gereklilikler
• Lojistik eğitimlerin ve lojistik alanında üniversite
eğitimlerinin desteklenmesi
Yönetim
• Depolama ve dağıtım kabiliyetlerinin geliştirilmesi
• Lojistik ana planının geliştirilmesi
• İnsan kaynağının uzmanlaştırılmış yüksek lisans
programları ile geliştirilmesi
Ar-Ge
• Ar-Ge hizmetleri için başlangıç ayarlamaların yüksek
teknolojideki vergi teşviki ile yapılması
• Lojistik işletmelerin birlikte çalışılabilirliğinin artışı ve
uluslar ötesi lojistiğin iyileştirilmesi
Gelişmiş Üretim
Gelişmiş
Hizmetler
• Bulut bilişim gibi bilgi ve iletişim teknolojileri tabanlı
çözümlerin geliştirilmesi ve entegrasyonu
Bölgesel üs anlamında lojistik sektörü için ana fonksiyonlardan birisi değil
• Altyapısal gerekliliklerin (hava, yol, deniz) belirlenmesi
ve karşılanması
• Organize sanayi bölgeleri, limanlar ve demiryollarının
bağlantılarının artırılması
• Çok türlü taşımacılık yöntemlerinin entegrasyonu
İnovatif bilgi ve iletişim teknoloji çözümleri tarafından geliştirilebilecek olan lojistik işletmelerin birlikte çalışabilirliği,
bölgesel üsler için ana ön koşuldur. En iyi uygulamalar arasında yer alan AB’nin LOGICAL projesi, Orta Avrupa’nın lojistik
sektörüne önemli derecede büyüme potansiyeli sağlamıştır. Bulut bilişim özelliklerini doğru bir şekilde kullanarak farklı
yönetim programlarının yüksek işlem maliyetlerini gidermeyi hedefleyen proje, altı farklı ülkeden lojistik üslerin desteği ile
gerçekleşmektedir. İnovatif bilgi ve iletişim teknolojileri tabanlı hizmetleri doğru bir şekilde kullanmanın kapsayıcı hedefi,
hem tek düğüm hem de düğüm grupları arasındaki işletme verimliliğini artırmaktır. Son olarak çıkacak sonuç ise altyapı
22
Kaynak: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, YASED Ar-Ge Raporu 2013, A.T. Kearney
33
sağlayıcılarından ve lojistik operatörlerine kadar geniş çapta bir kitleye fayda sağlayacaktır. Kurumlar arası maliyetin
azaltılması maliyet verimliliğini artıracak, çok türlü işbirliği ve örgütlenme geliştirilecek, kargo ve sürdürülebilir taşıma
usullerinin gruplanması sayesinde çevresel faydalar sağlanacaktır. Buna benzer işbirlikçi projelerin rekabetçiliği artırması,
Türkiye’nin bilgi ve iletişim teknolojileri temelli lojistik çözümlerine odaklanmasını sağlayacak faktörlerden biri olabilir.
4.6
İLAÇ
Sektörün ana yönelimleri şu şekildedir:
•
•
•
•
•
Patent sürecinin yönetimi (Firmalar önemli ilaçlardaki patentlerin süresinin dolmasıyla geçiş süreci zorlukları
yaşıyor).
Karar verme gücünün hekimlerin yanısıra hükümet başta olmak üzere daha geniş bir kitleye yayılmış olması
(jenerik ikame oranlarında artışa yansımıştır),
Kronik hastalıklardaki artış (yaşlanan nüfus, hareketsizlik ve sağlıklı olmayan yaşam biçimleri nedeniyle),
Ar-Ge üretkenlik krizi (düzenleyicilerin yeni ilaçları onaylamaktaki tedbirli tutumu Ar-Ge yatırımlarının geri
dönüşünü azaltmaktadır),
Dünya genelindeki sağlık sistemleri reformları (demografik değişiklikler ve artan maliyetlere bağlı dengesizlik
ve sürekli değişim).
Şekil 37 • İlaç sektöründeki önemli yönelimler ve bunların fonksiyonel
yansımaları23
Yönelimler
Etkilenecek fonksiyonlar
Yönetim
Ar-Ge
Gelişmiş
Üretim
Gelişmiş
Hizmetler
Patent sürelerinin sona ermesi
Karar verme gücünün hekimlerin
yanı sıra hükümet, hasta ve
eczacıları içine alan daha geniş
bir kitleye yayılmış olması
Kronik hastalıklardaki artış
Ar-Ge üretkenlik krizi
Dünya genelindeki sağlık
sistemleri reformları
Düşük
etki
Yüksek
Sağlık hizmeti reformlarıyla elde edilen ivmeye rağmen, öngörülemeyen düzenleyici ortamda alınan kısa vadeli çözüm kararları
nedeniyle Türk ilaç sektörü amaçladığı konumun gerisinde kalmıştır. Öngörülebilirliği sınırlı ve değişken bir düzenleyici
ortamda faaliyet gösteren Türk ilaç sektörü için global ortalamanın altında kalan Ar-Ge yatırımı, düşük ilaç fiyatları ve düşük
yatırım getirisi söz konusu olup sektöre özel sistematik bir master plana gerek bulunmaktadır. Trend ve yönelimleri büyük
farklılık göstermekle birlikte ilaç sektörü kimyasalların bir alt sektörü olarak ele alınmaktadır. Üretim, Avrupa Birliği ve
Birleşik Devletler gibi ileri derecede düzenlenmiş ve olgun piyasalara denk seviyede olmasına rağmen kapasite artışları,
düzenleyici ortamdaki belirsizlikler nedeniyle genellikle ertelenmektedir. Üretim kabiliyetleri genellikle katma değeri az olan
ürünlere dayalı olduğu için özel ilaçlar için ithalata bağlılık söz konusudur. Türkiye, sağlık hizmeti altyapısı ve personeli
konularında dünya ortalamasının üstünde yer almakla birlikte halen AB ortalamasının gerisinde kalmaktadır.
23
Kaynak: JAMA Internal Medicine Journal, MCE, A.T. Kearney
34
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
Şekil 38 • Türkiye’nin mevcut ve hedeflenen pozisyonu – İlaç
Türkiye’nin mevcut
ve hedeflenen pozisyonu
Fonksiyonlar
Yönetim
Kötü
2
3
4
İyi
Kötü
2
3
4
İyi
Kötü
2
3
4
İyi
Ar-Ge
Gelişmiş Üretim
Mevcut durum
Gelişmiş Hizmetler
Kötü
2
3
4
İyi
Hedeflenen durum
Türkiye’nin ilaç sektöründe hedeflenmiş konuma ulaşabilmesi için istikrarlı düzenleyici çevre ve geliştirilmiş altyapı anahtar
rol oynayacaktır. Analizlere göre belirlenen ana gereklilikler aşağıdaki gibidir:
•
•
•
•
•
•
•
•
Sağlık Sektörü Yapısal Dönüşüm Planı’nın ilaç sektörüne yönelik kapsamlı bir master planı içerecek şekilde
geliştirilmesi,
Fikri mülkiyet haklarının korunmasına yönelik mevzuatın Avrupa Patent Sözleşmesi ile uyumlu hale getirilmesi,
Avrupa Birliği yönetmeliklerine uyum sağlamayı da kapsayan pazara erişim fırsatlarının iyileştirilmesi,
Ar-Ge’ye ve yüksek katma değerli alanlardaki üretime odaklanılması,
Pazara erişim süresinin tahmin edilebilirliğini artırmak için istikrarlı düzenleyici ortamın elde edilmesi,
İç piyasanın büyümesini desteklemek
Klinik araştırmaların devlet tarafından desteklenmesi,
Teknik ve iş gücü yeterliliklerin iyileştirilmesi ve biyomedikal gibi tamamlayıcı alanlardaki bilim kümelenmelerinin
desteklenmesi.
Şekil 39 • İlaç sektörü özelindeki aksiyonlar
Fonksiyonlar
Makro aksiyonlar Sektör özelinde aksiyonlar
ile karşılaştırma
Ana gereklilikler
• Öngörülebilir, şeffaf, sürdürülebilir düzenleyici ortam
Yönetim
• Fikri mülkiyet haklarının korunmasına yönelik
mevzuatın Avrup Patent Sözleşmesi ile uyumlu hale
getirilmesi
• İyileştirilmiş fikri mülkiyet hakları
• AB yönetmeliklerine uyum sağlamayı da kapsayan
pazara erişim fırsatlarının iyileştirilmesi
Ar-Ge
Gelişmiş Üretim
Gelişmiş
Hizmetler
• Pazara sürüm süresinin tahmin edilebilirliğini artırmak
için istikrarlı düzenleyici ortamın elde edilmesi
• En iyi hale getirilmiş düzenleyici yapı
• İç pazarın büyümesine yardımcı olan klinik
araştırmaların devlet tarafından desteklenmesi
• Katma değeri yüksek ürünler ile üretim kapasitesinin
artırılması
• Yerel üretim ve ithalat teşvikleri
• Mevcut ve potansiyel oyuncuları teşvik etmek için
sektör kümelenmesi temelleri
• Bilim kümelenmelerinin desteklenmesi
• İç pazarın büyümesini desteklemek
• Teknik ve iş gücü yeterliliklerinin iyileştirilmesi
35
Görüşme sonuçlarında ortaya çıkan ana gereklilikler şöyledir:
•
•
•
•
•
Fiyat kesintileri konusunda sınırlamaları olan öngörülebilir, şeffaf ve sürdürülebilir bir düzenleyici ortam
oluşturmak,
Sürdürülebilir fiyatlandırma ortamı sağlamak,
Bölgesel Merkez yetkinliklerini tanıyan ve teşviklendiren bir mevzuat,
Fikri mülkiyet haklarına yönelik yerel mevzuatı uluslararası standartlara getirmek,
Sektör odaklı eğitim, odaklı hedefler ve stratejik yol haritası, özel sektör - üniversite işbirliği, uluslararası
standartlarda tesisler, yerel üretim ihracat teşvikleri ve işletim maliyetlerinin optimizasyonu.
Bu ana gereklilikler baz alınarak ilaç sektörü için öncelikler ise şu başlıklarda belirlenmiştir: “Pazara erişim; iyileştirilmiş fikri
mülkiyet hakları, optimize edilmiş düzenleyici çerçeve, klinik araştırmaların desteklenmesi, altyapı inşası, gelişmiş insan
kaynağı, resmi teşvikler ve maliyet optimizasyonu.” Türkiye’nin ilaç sektöründe bölgesel üs yeterliliklerine ulaşabilmek için
özel Ar-Ge odağına ve devlet, düzenleyiciler, üreticiler, akademik çevre ve diğer araştırma kurumları gibi ana paydaşlar
arasında daha iyi bir işbirliğine ihtiyacı vardır. Bizim sektör özelinde önerdiğimiz aksiyon, mevcut ve potansiyel oyuncuları
teşvik etmek için sektör kümelenmesi temellerinin atılmasıdır.
Fikri mülkiyet haklarının sağlam bir şekilde korunması ve elverişli düzenleyici ve vergi politikaları sayesinde Singapur ilaç
sektöründeki yatırımlar için çekici konuma gelmiştir. Singapur, Asya’nın Biopolis’i olmayı hedeflemektedir. Abbott Labs,
Novartis, GlaxoSmithKline gibi birçok uluslararası ilaç şirketinin Singapur’da Ar-Ge merkezleri bulunmaktadır. Singapur’un
çekiciliğinde Asyalı ana pazarlar ile bağlantılar, sağlam altyapı ve elverişli gümrük süreçleri önemli rol oynamaktadır. Devlet
canlı bilimdeki araştırmaları desteklemekte ve ileri seviyede uzmanlaşmış ve güvenilir bir işgücü oluşmasını sağlamak
için müfredata uyarlamaktadır. Bunlarla beraber devlet, sağlık hizmetleri sektörüne vergi teşvikleri, insan gücü eğitim
girişimleri ve diğer finansal konularda destek sunmaktadır. Sektörün büyümesini desteklemek için birkaç kurul ve meclis
(National Research Foundation, Industry Partnership Office vb.) bulunmaktadır.
Şekil 40 • Singapur’daki gelişen bilim kümelenmesi24
BİLİMDEKİ ARAŞTIRMACI SAYISI, TOPLAM İSTİHDAMIN
HER BİN KİŞİSİNDE
12,0
SİNGAPUR
10,5
JAPONYA
9,5
BİRLEŞİK DEVLETLER
8,9
FRANSA
8,8
BİRLEŞİK KRALLIK
8,5
KANADA
8,1
ALMANYA
6,0
İSVİÇRE
5,2
HOLLANDA
1,5
ÇİN
1,4
BREZİLYA
1,0
MEKSİKA
KOLOMBİYA
HİNDİSTAN
ENDONEZYA
0,4
0,4
Ar-Ge’ye GSMH’nin
%2.3’ü kadar harcama
0,2
24
En az bir bilim kümelenmesi olan ülkeleri içermektedir.
Biopolis Singapur’da bulunan ve biyomedikal biliminde uluslararası Ar-Ge merkezidir.
Kaynak: Jones Lang LaSalle – Life Sciences Cluster Report, A.T. Kearney
36
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
4.7
Bilgi İletişim Teknolojileri - BİT
BİT sektöründe Ar-Ge ve gelişmiş hizmetler potansiyel odak alanları öne çıkmaktadırlar. Bu sektördeki yönelim aşağıda
belirtilmiştir:
•
•
•
•
•
•
LTE’nin kullanımının artması (92 ülke 244 operatörde LTE hizmetlerinin ticari olarak sunulması),
Mobil uygulamalar ve hizmetler,
Mobil verinin hızla artması (uluslararası mobil veri trafiğinin 2016’ya kadar 18 kat artması beklentisi),
Makineler arası iletişim (makineler arası iletişimin günlük hayatta geniş kullanım alanları),
Büyük veri (farklı ve bütünleşmiş hizmetler sunmak için tüketici analizlerinde büyük veri kullanımın artması),
Yatırım getirilerine odaklanılması (artan vergi yüklerinin ve maliyet rekabetçiliğinin yatırım kararları üzerindeki
baskısı).
Şekil 41 • BİT sektöründeki önemli yönelimler ve bunların fonksiyonel
yansımaları25
Etkilenecek fonksiyonlar
Yönelimler
Yönetim
Ar-Ge
İleri
Üretim
LTE’nin kullanımının artması
Kullanılamaz
Mobil uygulamalar ve hizmetler
Kullanılamaz
Mobil verinin hızla artması
Kullanılamaz
Makineler arası iletişim
Kullanılamaz
Büyük veri
Kullanılamaz
Yatırım getirilerine
odaklanılması
Kullanılamaz
Gelişmiş
Hizmetler
Düşük
etki
Yüksek
BİT şirketleri için Türkiye ilgi çekici bir pazar olmasına rağmen, beceriler ve altyapı alanlarında gelişime ihtiyaç vardır. Mevcut
durumda sadece iki BİT şirketi Türkiye’yi sınırlı sayıdaki pazarları yönetmek için merkez olarak kullanmakta olup, bu alanda
ülkede dünyanın en yüksek dolaylı vergisi uygulanmaktadır. 2009’dan beri Türk BİT şirketleri LTE teknolojisi üzerinde
çalışmalar yapmaktadır. Ar-Ge teşvikleri ticari projelerden ziyade genellikle akademik projelere uygulanmaktadır. Üretim
faaliyetleri ilk safhalarında olup geliştirilmektedir. Teknolojiyi iyi bilen kullanıcılar ve yüksek teknolojili ürünlere olan talep
ile iç pazar yeterince güçlüdür. Sağlam altyapı BİT sektörü ile diğer sektörler arasındaki işbirliğine ortam hazırlamaktadır.
Buna rağmen kısıtlı sayıdaki yazılım mühendisi ve işbirliği modellerindeki iyileştirme gereksinimleri Türkiye’nin Rusya,
Hindistan ve Çin karşısında rekabetçilikte geri kalmasına neden olmaktadır.
İleri Ar-Ge kabiliyetleri altın çağını yaşayan mobil teknolojilerde bir BİT üssü kurabilmek için hayati önem taşımaktadır.
Analizlere göre ortaya çıkan anahtar gereklilikler aşağıdaki gibidir:
•
•
25
Pazara erişimde ve rekabetçilikte belirgin düzenlemeler,
Özellikle ticari odaklı projeler için Ar-Ge teşvik tasarılarının ve hukuki çerçevenin iyileştirilmesi
Kaynak: The Global Mobile Suppliers Association, Cisco, A.T. Kearney
37
•
•
•
•
Özel sektör - üniversite işbirliğinin geliştirilmesi
BİT donanımları için uzmanlaşmış mühendis iş gücü,
Yüksek teknolojili cihazların üretimi için yatırım teşviklerinin sağlanması,
Gelişmiş hizmetleri iyileştirmek için altyapısal gelişim.
Görüşmeler sonucunda ortaya çıkan bulgulara göre dil yeterlilikleri, vergi teşvikleri, expat’lar için uygun ortam, yönetilen
pazarlara yakınlık, devlet teşvikleri, teknolojik yeterlilikler, üniversite entegrasyonu, maliyet optimizasyonu, üretim için vergi
teşvikleri ve AB ile uyumlu kurallar ve düzenlemeler ile önceden tahmin edilebilir düzenleyici çevre anahtar gereklilikler
olarak belirlenmiştir.
Şekil 42 • Türkiye’nin mevcut ve hedeflenen pozisyonu – BİT
Fonksiyonlar
Türkiye’nin mevcut
ve hedeflenen pozisyonu
Yönetim
Kötü
2
3
4
İyi
Kötü
2
3
4
İyi
Kötü
2
3
4
İyi
Ar-Ge
Gelişmiş Üretim
Mevcut durum
Gelişmiş Hizmetler
Kötü
2
3
4
İyi
Hedeflenen durum
Bu anahtar gereklilikler temel alınarak yüksek seviye ana plan ile öngörülebilir düzenleyici ortam, Ar-Ge politikalarının
yeniden değerlendirilmesi, akademik çevre ve özel sektör arasındaki işbirliğinin desteklenmesi, teknik yeterliliklerin
iyileştirilmesi, üretim maliyetlerini düşürebilmek için vergi teşvikleri öncelikler olarak belirlenmiştir.
BİT sektöründe bölgesel bir üs kurmak, teorik araştırmaların pratikte etkili bir şekilde kullanılmasını gerektirmektedir.
Sektör özelinde önerilen aksiyonlar aşağıda belirtildiği gibidir:
•
•
•
Ürün geliştirmeye daha çok odaklanmak için Ar-Ge politikalarının iyileştirilmesi,
BİT ile ilgili ürün geliştirmelerini teşvik etmek için özel sektör ile üniversite işbirliği,
İnovatif BİT hizmetleri için yazılım geliştirmenin teşviklendirilmesi.
38
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
Şekil 43 • BİT sektörü özelindeki aksiyonlar
Fonksiyonlar
Yönetim
Ar-Ge
Gelişmiş Üretim
Makro aksiyonlar Sektör özelinde aksiyonlar
ile karşılanma
Ana gereklilikler
• Pazara erişimde ve rekabetçilikte belirgin düzenlemeler
• Dil yeterliliklerinin geliştirilmesi
• Ticari odaklı projeler için Ar-Ge teşvik programının
iyileştirilmesi
• Ürün geliştirmeye daha çok odaklanmak için Ar-Ge
politikalarının iyileştirilmesi
• Özel sektör - üniversite işbirliğinin geliştirilmesi
• BİT ile ilgili ürün geliştirmelerinin teşvik etmek için
işbirliği politikalarının düzenlenmesi
• BİT donanımları için uzmanlaşmış mühendis iş gücü
• Yüksek teknolojili cihazların üretimi için yatırım
teşviklerinin sağlanması
• Gelişmiş hizmetleri iyileştirmek için altyapısal
düzenlemeler
Gelişmiş
Hizmetler
• Komşu pazarlarda ve iç pazarlarda karşılanmayan
ihtiyaçları gidermek için inovatif hizmetler
• İnovatif BİT hizmetleri için yazılım geliştirmenin
teşviklendirilmesi
• BİT hizmetleri için uzmanlaşmış insan kaynağı
• BİT sektöründeki teknisyen ve çalışan sayısının
artırılması
2007’de Safaricom, M-PESA’yı tanıtmıştır ve bu bölgesel olarak kullanılan bir hizmete dönüşmüştür. Kullanıcılar
M-PESA sayesinde para yatırma (faiz getirmeyen), transfer etme, nakit çekme, kontör alma ve fatura ödeme işlemlerini
gerçekleştirebiliyorlardı. 2009’da M-PESA, Kenya Commercial Bank ile birimlerin nakit parayı M-PESA kontörüne çevirmesi
için gereken zamanını azaltmak ve kullanılabilirliği artırmak için bir anlaşma imzalamıştır. 2010 yılında Equity Bank ve
Safaricom ortak teşebbüste bulunarak, M-PESA kullanıcılarına kredi ve sigorta sunmak ve Equity Bank müşterilerine
elektronik bankacılık hizmetleri sunmak için M-Kesho’yu kurmuşlardır. 2011 yılında ise Western Union ile M-PESA,
Kenya’daki M-PESA müşterilerinin uluslararası para havalelerini 45 ülkeden alabilmeleri için bir anlaşma imzalamıştır.
2014 yılı itibariyle Kenya, Tanzanya, Afganistan, Güney Afrika ve Hindistan’ın bir bölümünde M-PESA kullanılır durumdadır.
Şekil 44 • M-PESA’nın gelişiminin özeti26
2007
2009
2010
2011
2014
M-PESA’nın
piyasaya
sürülmesi
BİRİMLERE
DÖNER SERMAYE
SAĞLAMAK İÇİN
KCB İLE İŞ BİRLİĞİ
SİGORTA, KREDİ
VE E-BANKACILIK
HİZMETLERİNİN
BAŞLAMASI
ULUSLARARASI
PARA HAVALESİ
İŞLEMLERİNİN
BAŞLAMASI
TAMAMEN
KABUL EDİLMİŞ
BÖLGESEL
SERVİS
Ticarileştirme konusunda iyileştirme ihtiyacı duyulan Türkiye’nin kamu sektörü Ar-Ge harcamalarının çoğu TÜBİTAK ve
yükseköğretim fonlarına odaklanmıştır. Türkiye’de diğer sektörlere göre BİT’te Ar-Ge çalışmalarına finansman sağlama
desteği daha azdır ve geliştirilmelidir.
26
Kaynak: M-Pesa, A.T. Kearney
39
Şekil 45 • Türkiye’DE AR-GE yatırımları27
KAMU SEKTÖRÜ AR-GE VE İNOVASYON
(2003 - 2010, milyon ABD doları)
673
SEKTÖRLERE GÖRE FONLAMA MİKTARI
(1995 - 2012 toplam, %)
654
929
872
22%
44%
45%
10%
40%
45%
15%
9%
6%
6%
10%
2%
7%
6%
0%
2%
1% 5%
2007
9%
1%
7%
4% 0%
2%
4%
4%
2008
3%
5%
2009
16%
11%
5%
1%
25%
24%
22%
13%
1%
27%
2%
28%
0%
2010
Makine ve Yapı
TÜBİTAK fonları (TARAL ile birlikte)
TTGV fonları
Bilişim ve Teknoloji
Üniversiteler
Yüksek öğretim fonları
Elektrik-Elektronik
Kamu araştırma kurumları
Ekonomi Bakanlığı fonları
Otomotiv
TÜBİTAK kurumları
AB programları katılım fonları
Savunma
KOSGEB Kobi fonları
27
Diğerleri
Source: TÜBİTAK, A.T. Kearney
40
9%
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
5.
Önerilen yol haritası
Potansiyel etki ve uygulama kolaylığı açılarından önceliklendirme temel alınarak önerilen makro seviye iyileştirme araçları
bir bölgesel üs yol haritası üzerinde geliştirilmiştir. Bu iyileştirme araçları aşağıdaki gibi özetlenebilir:
1-
1 Tedarik zinciri yetkinliklerinin etkinleştirilmesi ve kaynak yönetimi:
- Enerjide ithalata bağımlılığı azaltmak için alternatif enerji kaynaklarına odaklanma,
- Güçlü bir sinerjiye dayalı sektörel kümelenme oluşturarak ölçek tesiri yaratılıp ana hammaddeler için
ortak kaynak kullanımı programını başlatmak.
2-
2 Yatırımcı güveninin ve yeni yatırımlar için uygun ortamın sağlanması:
- Yeni şirket kurmak için uygulama, kayıt ve değerlendirme süreçleri için “tek durak hizmet” merkezinin
oluşturulması,
- Şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele programlarının başlatılması ve yolsuzluk denetiminin artırılması,
- Bölgesel merkez bakış açısının 5 ve 10 yıllık ulusal sanayi yol haritalarına dâhil edilmesi,
- Yüksek katma değerli sanayi ve hizmet sektörleri için aşağıdaki gibi vergi teşvikleri sunulması:
• Bu sektörlerde çalışanlar için gelir vergisi muafiyeti ya da indirimi,
• Şirket çalışanlarına sosyal güvenlik primi muafiyeti,
• Hizmet sektörü gelirleri için kurumsal vergi muafiyeti.
- Özellikle bilgi güvenliğini sağlamak için, bulut bilişim ekosisteminin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi,
- Özellikle Ar-Ge ile alakalı yazılım sorunlarını çözmek için teknik destek merkezlerinin kurulması.
3-
3 Küresel ve bölgesel ulaşım ağının güçlendirilmesi:
- Türkiye’nin bölgesel üs konumunu güçlendirmek için Türkiye’nin İstanbul dışındaki büyük şehirlerinin
küresel ve bölgesel ulaşım ağının güçlendirilmesi,
- Hava, su ve demiryolu yatırımlarının devam etmesi ve intermodal ulaşım için gerekli altyapının kurulması
ve entegrasyonu.
4-
4 Politik ve ekonomik istikrara odaklanılması:
- Sektör temsilcilerinin yüksek katılımı ile yol haritasının çizilmesi,
- Kayıt dışı ekonomiyi azaltmak amaçlı elektronik ödemelere teşvik sağlanması,
- Fikri mülkiyet haklarını koruma yönelik mevzuatın iyileştirilmesi ve yargı kapasitesinin artırılması.
5-
5 Expat ihtiyaçlarının anlaşılması, vergi ve destek mekanizmalarının oluşturulması:
- Expat’ların geliş, entegrasyon ve yaşamalarını kolaylaştırmak için bir merkez kurulması,
- Üniversite öncesi eğitim müfredatındaki yabancı dil eğitiminin ve uluslararası okullara erişimin
iyileştirilmesi,
- Türkiye’deki expat’ların sorunlarını belirlemek için ilgili topluluklar ile işbirliği yapılması,
- Alternatif toplu taşıma modellerine yönelik yatırımın artırılması (araç paylaşma, yeni taşımacılık
yöntemleri vb.).
6-
6 İnsan kaynağının sürdürülebilir gelişimi
- Yüksek lisans programlarının sayısının ve kalitesinin artırılması, önde gelen üniversiteler ile ortak
programların oluşturulması,
- Mesleki okulların sayı ve kalitesinin artırılması,
- Özellikle kamu, BİT ve bankacılık sektörü için beşeri sermaye ve yazılımın iç kaynaktan temininin teşvik
edilmesi,
- Giriş seviyesinden ara seviyeye geçen çalışanlar için yönetim eğitimlerinin düzenlenmesi.
41
Şekil 46 • Aksiyonların önceliklendirilmesi
İyileştirme alanları
Kolaylık
YÜKSEK ETKİ
Etki
Tedarik zinciri yetkinliklerinin
etkinleştirilmesi ve kaynak
yönetimi
2
6
3
Yatırımcı güveninin ve yeni
yatırımlar için uygun ortamın
sağlanması
4
UZUN
DÖNEMLİ
HEDEF
Küresel ve bölgesel ulaşım
ağının güçlendirilmesi
1
HIZLI
KAZANIM
Politik ve ekonomik istikrara
odaklanılması
5
Expat ihtiyaçlarının anlaşılması,
vergi ve destek mekanizmalarının
oluşturulması
ORTA DÖNEMLİ
HEDEF
İnsan kaynağının sürdürülebilir
gelişimi
KOLAY UYGULANMA
Hızlı kazanımların önceliklendirilmesi Türkiye’ye orta ve uzun dönemli aksiyon uygulamalarında sağlam bir konumlanma
sağlayacaktır. Önerilen makro aksiyonların uygulanması beş yılı bulabilecekken, etkisinin tamamen görülmesi ise daha
fazla zaman alacaktır.
Şekil 47 • Makro seviye aksiyonların uygulanma yol haritası28
2014
•Tedarik zinciri yetkinliklerinin etkinleştirilmesi ve
kaynak yönetimi
• Yatırımcı güveninin ve yeni yatırımlar için uygun
ortamın sağlanması
• Küresel ve bölgesel ulaşım ağının güçlendirilmesi
•Politik ve ekonomik istikrara odaklanılması
• Expat ihtiyaçlarının anlaşılması, vergi ve destek
mekanizmalarının oluşturulması
• İnsan kaynağının sürdürülebilir gelişimi
28
Başlangıç düzeyinde
42
2015
2016
2017
2018
Sürdürülebilir Küresel Rekabet için Bölgesel Merkez Türkiye
EKLER
ANKET SORULARI
YASED üye şirketleri ile paylaşılan aşağıdaki anketin sonuçları rapor çalışmamızda kullanılmıştır.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KÜRESEL REKABET İÇİN BÖLGESEL MERKEZ TÜRKİYE ANKETİ
1
Türkiye’yi bölgesel üs olarak konumlandırdınız mı?
• Evet ise, hangi fonksiyonlar Türkiye’den yönetiliyor?
• Hayır ise, hangi ülkeler bölgesel üs olarak kullanılmaktadır?
2
Şirketinizin herhangi bir ülkeyi bölgesel üs olarak seçmesi üzerine yakın dönem stratejisi bulunmakta mıdır?
• Evet ise, şirketiniz Türkiye’yi mi seçti?
• Eğer Türkiye seçilmediyse bunun nedenleri nelerdir?
• Türkiye hangi ülkeye karşı kaybetti?
3
Mevcutta bölgesel üs olarak konumlandırdığınız ülkenin değişmesi durumunda hangi ülkeler/şehirler yeni
bölgesel üs olmak için potansiyele sahiptir?
4
Mevcut bölgesel üstünüzü değiştirmeyi düşünseydiniz, karar vermenizde en etkin kriterler neler olurdu ve
farklı opsiyonları nasıl değerlendirdiniz?
5
Sizin değerlendirme kriterlerinize göre, bölgesel üs olarak Türkiye’yle ilgili açık sorular nelerdir?
6
Bir ülkenin Türkiye’den yönetilmeye uygun olması için ne gibi özelliklere sahip olması gerektiğini
düşünüyorsunuz?
7
Seçilen kriterler dikkate alındığında, hangi bölgeler Türkiye’den yönetilebilir?
8
Fonksiyon perspektifinden bakıldığında, Türkiye, bölgesel üs olmak için hangi temel gereksinimleri
karşılamalıdır?
9
Fonksiyon ve sektör perspektifinden bakıldığında, listelenen fonksiyonlar için hangi sektörler Türkiye’yi
bölgesel üs olarak kullanabilir?
43
A.T. Kearney is a global team of forward-thinking partners that delivers immediate impact and growing
advisors on the most mission-critical issues to the world’s leading organizations across all major industries
For more information,
permission to reprint or
translate this work, and all other
correspondence, please email:
insight@atkearney.com
and service sectors. A.T. Kearney has 60 offices located in major business centers across 40 countries.
www.atkearney.com
Americas
Atlanta
Bogotá
Calgary
Chicago
Dallas
Detroit
Houston
Mexico City
New York
Palo Alto
San Francisco
São Paulo
Toronto
Washington, D.C.
Asia Pacific
Bangkok
Beijing
Hong Kong
Jakarta
Kuala Lumpur
Melbourne
Mumbai
New Delhi
Seoul
Shanghai
Singapore
Sydney
Tokyo
Istanbul Office
A.T. Kearney Yönetim
Danışmanlık A.Ş.
Muallim Naci Caddesi No: 95
Kuruçeşme
34345 İstanbul, Turkey
+90 212 705 4000 Office
Europe
Amsterdam
Berlin
Brussels
Bucharest
Budapest
Copenhagen
Düsseldorf
Frankfurt
Helsinki
Istanbul
Kiev
Lisbon
Ljubljana
London
Madrid
Milan
Moscow
Munich
Oslo
Paris
Prague
Rome
Stockholm
Stuttgart
Vienna
Warsaw
Zurich
Middle East and Africa
Abu Dhabi
Doha
Dubai
Johannesburg
Manama
Riyadh
advantage for its clients. We are passionate problem solvers who excel in collaborating across borders to
co-create and realize elegantly simple, practical, and sustainable results. Since 1926, we have been trusted
© 2013, A.T. Kearney, Inc. All rights reserved.
Michael Weiss, Partner
Michael.Weiss@atkearney.com
Uluslararası Yatırımcılar Derneği
1980 yılında kurulan YASED Uluslararası Yatırımcılar Derneği, üyeleri Türkiye’de
faaliyet gösteren uluslararası şirketlerden oluşan ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş
olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Türkiye’deki uluslararası doğrudan yatırımcıların
en önemli temsilcisi olan YASED; üyeleri ortak bir vizyonu paylaşırken, daha iyi bir
yatırım ortamı için proaktif olarak çalışmakta ve Türkiye’nin dünyadaki ‘en iyi yatırım
ortamına sahip ülke’ konumuna getirilmesine katkıda bulunmaktadır.
NOTLAR
Uluslararası Yatırımcılar Derneği - International Investors Association
Barbaros Bulvarı, Morbasan Sk. Koza İş Mer. B Blok, Kat: 3, 34349, Beşiktaş - İstanbul/Türkiye
T: (212) 272 50 94 F: (212) 274 66 64 www.yased.org.tr