İş Yaşamı, Mimarlık, Kültür ve Sanat İNSAN HER ŞEYİN ÖLÇÜSÜDÜR KATININ REDDİ ANLAMLI YER, ONURLU YAŞAM VE YARATICILIK HAKKI ERGİNOĞLU & ÇALIŞLAR MİMARLIK www.koleksiyon.com.tr Nisan 2014 - Sayı 01 İçindekiler 26 İŞLER & NOTLAR 8 KATI’NIN REDDİ Koleksiyon’da ‘Açık Yaratım Süreçleri’ üzerine bir sergi... 42 ANLAMLI YER, ONURLU YAŞAM VE YARATICILIK HAKKI 12 İKAROS Kanepe Özlem Sert PARTİTA 6 MEGARON Masa Sistemleri TASARIM VAKFI Panel 18 PORTRELER Studio Kairos Faruk Malhan Koray Malhan 20 PROJELERİNİZ İÇİN YENİ BİR DÜNYA 24 GÖRÜŞ CTHB Cafer Tekir Prolog Koray Malhan Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık Kerem Erginoğlu 28 ETKİNLİK TAKVİMİ Nisan, Mayıs, Haziran Etkinlikleri 29 İLHAM #ofishalleri Mimarın Listesi Cem Sorguç 30 DÜNYADA KOLEKSİYON İnsan her şeyin ölçüsüdür ‘Ne tasarlıyoruz?’ sorusuyla değil de ‘kimin için tasarlıyoruz?’ sorusuyla yola çıktığımızda, tasarlanacak objeden önce, o objeyi kullanacak kişilerin tanımı önem kazanır. Böylece Katı’nın Reddi, bu düşünce sistemiyle yapılacak tasarımlar için önermeler içermektedir. Koleksiyon tarafından hazırlanan iş yaşamı, mimarlık, tasarım, kültür-sanat Editör Koray Malhan çalışmalarına yönelik görüş ve eğilimlerin paylaşıldığı üç ayda bir yayımlanan bir dergidir. Bu sayıya aşağıdaki adresten ulaşılabilir: www.koleksiyon.com.tr/rhizome01-2014 Her türlü yayın hakkı, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince Koleksiyon Mobilya A.Ş.’ye aittir. Tanıtım amacıyla yapılacak kısa alıntılar, yazı ve görsel kullanımı yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. ‘Bilgi Toplumu’ tanımı, yerini ‘Yaratıcı Toplum’ tanımına bırakıyor. Bu aşamada en önemli kırılma, üretim-tüketim süreçlerindeki değişimle ortaya çıkıyor. Zira çağımızda üretimi ele alırken, maddi ve maddi-olmayan üretimi ayrı düşünebilmek gerekir. Bu bağlam içersinde üretenin aktif belirleyici, tüketenin de pasif kullanıcı olduğu sanayi toplumu ve onu izleyen dönemde etkin olan düşünce yapısını gözden geçirmenin kaçınılmaz olduğunu görebiliyoruz. Koleksiyon Yayıncılık Cumhuriyet Mahallesi Bağlar Caddesi No: 35 Sarıyer 34457 İstanbul Tel: 0212 363 63 63 info@koleksiyon.com.tr www.koleksiyon.com.tr Grafik Tasarım İrem Mangıtlı Katkıda Bulunanlar Mehveş Çetinkaya Koray Özsoy Dilek Öztürk Elif Seyrekbasan Günümüzün, özellikle de maddi olmayan üretim süreçlerinde, üreten kadar kullanıcılar da aktif ve yaratıcı olarak ortak bir zeminde bir araya gelebiliyorlar. Bu bağlamda kullanıcı, artık pasif bir tüketici olarak değil de, aksine, üretim sürecine yön veren, onu şekillendiren aktif bir yaratıcı olarak ortaya çıkıyor. Fotoğraflar Gürkan Akay Ömer Çiçek Emre Dörter Cemal Emden Onur Kolkır Thomas Mayer Büşra Yeltekin Ve bu katılım, sunulan ürünün yapısındaki ‘açıklık ilkesi’ne bağlı olarak yoğunlaşabiliyor. Böylece kullanıcılar, sunulan ürünlerin ‘bilgi temelli’ olması ölçüsünde, üretim sürecine birer katılımcı olarak dahil olabiliyorlar. Kapak Kaan Bağcı İllüstrasyonlar Kaan Bağcı Baskı ve Renk Ayrımı Promat Basım Yayın San. ve Tic. A.Ş. Sanayi Mah. 1673 Sok. No: 34 Esenyurt - İstanbul Tel: 0212 622 63 63 RHIZOME 3 Empati Anlamların ilişkisi Anlamlı Yer, Onurlu Yaşam & Yaratıcılık Hakkı Özlem Sert oezlemsert@gmail.com Kent mekanları hikayelerle doludur. Bu hikayeler mekanları anlamlı kılar. Geçmişten pek çok farklı insanın hikayesi kenti anlamlandırarak var olmuştur ve gelecekte de anlamlarının olacağına dair umut yaratırlar. Bu mekanların hikayeler zenginliğini görmek, işte bu nedenle o yerin değerini yaşayanlar için arttırır. Hikayelerimiz birbirine dokunur, paylaşılır; başkalarının hikayelerini görürüz beynimizdeki bağlantılarda, bunları biz yaşamışızcasına kurgunun bağlantılarını oluşturan hislere dair benzerlikler yaratmış bağlantılar yaşamışlık hissi duyarcasına uyarılır. Empati duyarız. Başkalarının anlamlı hikayelerinin bizim için anlamlı hale geldiği andır bu. Başkalarının anlamlı hikayeleri de bize mutluluk verir. Onların hikayelerini görmemiz benzer hikayelerimizin de görüleceğine dair bir toplumsal anlaşmadır. Çoğulculuğu ‘insanlik hali’nin bir Özlem Sert’in, 2013 tarihli, Cogito dergisinde yayınlanan ‘Tarihe bir yerimiz var mı?’ adlı yazısından alınmıştır. parçası olarak gören Hannah Arendt’in anlatımı ile anlamlı özgür yaşam görmek, görülmek, gördüğünü bilmek, görüldüğünü bilmek ile olur. Değerli olduğunu düşündüğümüz anıları yaşadığımız mekanların, bizim için hikayeleri vardır. Bir kişinin olduğu gibi bir mekanın kimlik kazanması da yaşanmışlıkları ile gerçekleşir. Yaşanmışlıklardan hatırda kalanlar mekanı insanın aidiyet hissettiği yeri, memleketi haline getirir ve o mekana dair hatırlamaların çerçevelediği farklı kimlikler oluşur. Kişiler, zaman ve mekan yaşanmışlıklarla anlamlanır. Anılarımızda yeri olan, anlamlanan mekanlar yerlerimizi, bizim için anlamlı olan anlar, anılarımızı oluşturur. Yaşadıklarımız bize mekanı anlamlı hale getirirken kendileri de mekanla birlikte anlamlanır; belleğimizde olaylar yerlerle, yerler yaşanmışlıkları ile yer edinirler. Zaman ve mekanda yaşadıklarımızı belleklerimize yerlerdeki anılar ve bu anıların belleğimizdeki diğer hikayeler ile ilişkileriyle kaydederiz. Yaşadığımız anın anlamlı, değerli olduğunu hissettiğimiz vakit mutlu olur, onur duyarız. ‘Tarihte bir yerimizin olması’ bize ait hikayelerin başkaları için de anlamlı olduğunu, kendimizin anlamlı bir varlığımızın olduğunu düşünmektir. Bu da yaratıcı, üretken, fark yaratan, anlamlı, onurlu bir yaşantımız olduğunu gösterir. Mekanlar kişilerin yaşantıları ile anlam kazanır, anımsamalarında hayali bir harita oluşur. Bu mekanlarda mutlu ve özgür hissetmek mekan haritalarının içerisinde anlamlı bir yerimiz olduğuna dair inancımıza bağlı. Bu anlamlığı demokratik toplumlarda, kendini gerçekleştirebilme, özgürlük ve gerçeklik hissi sağlar. Gerçekliğin içinde varlığının anlamlı olması onu değiştirebilme ve ona dokunabilme kapasitesi ile, ‘yaratıcılık hakkı’ ile mümkündür. ‘Kent hakkı, kenti değiştirerek kendimizi değiştirme hakkıdır.’ Nitekim ‘İnsan, insan olmasının bilincine değiştiği ve değiştirebildiği ölçüde’ varır. Kent mekanları hikayelerle doludur. Bu hikayeler mekanları anlamlı kılar. Geçmişten pek çok farklı insanın hikayesi kenti anlamlandırarak var olmuştur ve gelecekte de anlamlarının olacağına dair umut yaratırlar. Bu mekanların hikayeler zenginliğini görmek, işte bu nedenle o yerin değerini yaşayanlar için arttırır. Hikayelerimiz birbirine dokunur, paylaşılır; başkalarının hikayelerini görürüz beynimizdeki bağlantılarda, bunları biz yaşamışızcasına kurgunun bağlantılarını oluşturan hislere dair benzerlikler yaratmış bağlantılar yaşamışlık hissi duyarcasına uyarılır. Empati duyarız. Başkalarının anlamlı hikayelerinin bizim için anlamlı hale geldiği andır bu. Başkalarının anlamlı hikayeleri de bize mutluluk verir. Onların hikayelerini görmemiz benzer hikayelerimizin de görüleceğine dair bir toplumsal anlaşmadır. Çoğulculuğu ‘insanlik hali’nin bir parçası olarak gören Hannah Arendt’in anlatımı ile anlamlı özgür yaşam görmek, görülmek, gördüğünü bilmek, görüldüğünü bilmek ile olur. Kent mekanlarının anlam haritalarına ulaşabilmek, onlara dokunabilmek, onları yorumlayabilmek, kentte yaşayanların açık ve demokratik bir kimlikle kentte mutlu olmalarını sağlar. Bir kenti ‘iyi kent’ yapan sadece sokak yapısının, fiziki yerleşiminin okunulabilirliği değil, aynı zamanda yerlerin anlamlarının okunabilirliği ve anlam haritalarına ulaşılabilirlik ile ilişkilidir. Bir yerde, bir kentte mutlu olmak, oluşturduğumuz hikâyelerin orada anlamlı olduğunu hissetmek ve yeni anlamlar yaratmak için istek duymak, orada gerçekliğimizin kabul edildiğini bilip, anlamlı hissettiğimiz anları gelecekte de çoğaltabileceğimize dair umut duymak, özgür hissetmektir. Bir tarihçinin yazacağı bu anın tarihindeki yerimizin ne olacağına dair fikrimiz, bireylerin yaratıcılıklarını ne kadar gerçekleştirip kendilerini anlamlı ve önemli hissettikleri, bulunduğumuz toplumun ne kadar demokratik bir toplum olduğunun bir göstergesi. Herkesin tarihte bir yeri vardır. Bu ‘tarih hakkı’dır. Bu yeri kendisinin görmesi, bu yerin görülmesi ve görüldüğünü bilmesi onurlu bir yaşam sürdürdüğünün göstergesidir. Demokratik bir toplum, bugün halkın gücünün olduğu, gücünü bildiği, gördüğü ve gücünün görüldüğünün bilindiğini bildiği, bireyin kimliğinden bağımsız olarak kabul gördüğü, anlamlı onurlu bir varlığının olduğuna inandığı ve bir gelecek anlatısı içerisinde de kendisini görebildiği bir toplumdur. ‘Tarih hakkı’ bu açıdan ‘kimlik hakkı’ ile yakından ilişkilidir. ‘Kimlik hakkı’ bir kişinin bir mekanda kimliğinden bağımsız olarak, varlığının tartışması yapılmaksızın kabul görmesi anlamına gelir. Bir de durum böyle olmasa bile oluşmuş ‘umut mekanları’ vardır. ‘Kentin havasının özgürleştireceği’ düşüncesi, ‘kimler gelmiş kimler geçmiş’ diye düşündüğümüz yaşanmışlıklar repertuarı, zengin kozmopolit bir mekan olarak kentin anonim olarak, kimliğimiz sorgulanmadan var olup, özgür hissettiğimiz yer olarak düşünüldüğü bağlamların ürünüdür. Bu durumlarda kimlikler birikiminin çokluğunun yeni bir kimliğe olanak tanıyabilecek bir çoğulluk yaratabilme kapasitesinin yeni bir kimlik hakkına da olanak tanıdığı ve tarih hakkı sunduğu düşünülür. Kent mekanı ve taşra arasındaki fark, mekanların hikayeler zenginliğinin kentte basmakalıp bağımlı yaşanmışlıklardan çok daha fazlasını sunması, belirli kimliklerden bağımsız anonim bir kimliğe ya da henüz üretilmemiş yaratıcı bir kimliğe yaşam olanağı sunmasıdır. Kent politikalarında oluşturulan kapalı kimlik politikaları ise kente dair bu zenginliği kısırlaştırır, bu kenti ‘taşralaştırma’ girişimleri bazı kentleri ‘umut mekanları’ olmaktan çıkarıp ‘mecburiyet mekanları’ haline getirir. Bu durumda bulunulan mekanda geleceğe dair umudun yerini daha önce anlamlı anılar yaşanan yerlere dair melankolik ya da nostaljik duygular alır. Insanlar hem kendilerini hem de çevrelerini farklı anlamlandırdıkları için bir mekanın ‘umut mekanı’ ya da ‘mecburiyet mekanı’ haline gelmesi farklı insanlar için değişik olabilir. Bu belirli tür insanların rahat hissetmesi için oluşturulacak ve çoğunluk hegemonyası oluşturabilecek bir potansiyeldir. Sadece azınlık kimlikleri değil aynı zamanda çoğunluğun içinden olup farklı bir şeyler yapmak isteyenleri baskılama kapasitesi taşır. Bu nedenle mekanlarda onurlu yaşama ve kimliğinden bağımsız olarak var olma hakkı demokratik bir toplumda hukukun güvencesi altındadır. ‘Kimlik hakkı’ ve ‘tarih hakkı’ ‘onurlu yaşam hakkı’nın bir parçasıdır. RHIZOME 5 Tasarım Vakfı; üyelerinin fikirlerini paylaştığı, işlere, eleştirilere ve övgülere, tam bir dayanışma içinde ve katkıda bulunarak kucak açtığı bir ortamda, açık fikirlerin yönlendiricisi olacak. Tasarım Vakfı Tasarım Vakfı; insanlığın arayışında; kültürel anıların izinde; uygarlığın evrelerinin, ekonominin evriminin, kültürel köklerin ve toplumsal mirasın, Akdeniz Yarımadası’ndan, tüm dünyaya, şimdiye yayıldığı, bu Eski Dünya’ya ithafen, dünyanın tüm yaratıcı akıllarına adanmıştır. Tasarım Vakfı; birimiz için değil, hepimiz için daha çok ürettiğimiz, birimiz için değil, hepimiz için daha çok sahip olduğumuz bir geleceği düşleyerek, açık tasarımın, açık yeniliğin, açık ekonomilerin, açık toplumların; birlikte yaratmanın, çoğul aklın, dışarıyı içeriye taşımanın, hepimizin birimize göre üstün gelen bilgeliğinin arayışında olacak. Vakıf; üyelerinin, insanlığın mutluluğunu, evrenin iyiliğini ve ekolojik sürdürülebilirliğini gözeterek birbirleriyle etkileştiği, bu hedeflerle, tüm yaratıcı akıllara ve tüm yaratıcı ekonomilere ilham verdiği bir topluluğun yönlendiricisi olacak. Tasarım Vakfı; ‘tasarım farkındalığını, ekonomik stratejilerin ana paydası olarak’ takdir ederek, ‘tasarım aklı’nı ‘karar aklı’nın önüne yerleştirme misyonuyla var olacak. RHIZOME 7 Katı’nın Reddi Koleksiyon’da ‘Açık Yaratım Süreçleri’ üzerine bir sergi... Bu çalışmanın temelleri, Koleksiyon’un 2010 yılında Ortak Yaratım teması ile Orgatec / Köln’de yaptığı sergide atılmıştı. Bu bakış ile Koleksiyon, katılıma açık yeni yaratım süreçleri ile tasarımda yeni bir dönemi öngörüyordu. Bir mimar tarafından kurulmuş olan Koleksiyon, artık çok sayıda farklı tasarımcı ve tasarım markası ile ortak yaratım süreçlerine girmek üzere projeler geliştirmeye başladı. Kvadrat ile yapılan çalışma bu yaklaşımın önemli adımlarından biri olarak gelişme sürecini tetikledi. Orgatec 2012 fuarında pazardaki ikinci yılını tamamlayan Megaron, özellikle mimarlar ve planlamacılar tarafından çok sıcak karşılandı ve bir sonraki adıma geçmek için hazırlıklara başlandı. İşte bu noktada Kvadrat devreye girdi. Çalışma ortamları için geliştirilen yeni bir yaklaşım olan Megaron adlı sistem, Studio Kairos tarafından tasarlandı. 2011 yılının başında önce İstanbul’da hemen sonrasında ise Koleksiyon’un Londra mağazasında, Clerkenwell Design Week’de dünya mimarlarına sergilendi. Öncelikle bu panel sisteminin iç yapısını ve mimarlara has kullanım önceliklerini paylaştık. Modüler çoğalabilme özelliğini, mekanın içinde yerleşkeler kurabilme fırsatlarını ve özellikle de burada kullanılacak yüzeylerin iç mekana vereceği etkinin üzerinde duruldu. Sonrasında ise akustik özellikler tartışıldı. Bu adımlardan sonra Kvadrat firması bu ürüne özel ve dünya çapında Koleksiyon’a özel olmak üzere bir yüzey kumaşı geliştirdi, bu kumaş serisi Novus diye adlandırıldı ve sadece Megaron panel sistemlerinde kullanılmak üzere 9 özel renk ile portföye alındı. RHIZOME 9 En başta üzerinde durduğumuz co-creation temasına da çok güzel bir örnek olması için Kvadrat’ın Camper ayakkabıları ile yaptığı çalışmanın örnekleri de bu sergide yer aldı. Kvadrat ın ilk ikonik kumaş ailesi olan Hallingdal serisi ile Camper ayakkabılarının en klasik modelleri sergilenmiş oldu. Katı’nın Reddi, tasarlanan objeden önce, tasarım sürecini ilgilendiren bir öneridir. Bu tematik yaklaşımla, akışkan ve esnek; kullanıcının aktif olarak katılımına açık bir tasarlama süreci öngörülüyor. Bu bağlamda, mutlak bir karar merkezi olarak tasarımcının rolü de sorgulanıyor. Zira tasarım sürecini kullanıcılara/ katılımcılara açmak, karar merkezi değil de, çoklu olması fırsatını beraberinde getiriyor. Böylece tasarım süreci, etki ve önerilere açık olmakla, mimarlar ve proje sahiplerinin yanı sıra, kullanıcıların da katılabileceği görüşmelerle son halini alabiliyor. Nitekim bu çoğulcu yaklaşım, Zygmund Bauman’ın akışkan modernite kuramında bahsettiği en önemli diskurlardan birini de tanımlamaktadır. Zira Bauman çağın post modern yapılanma süreciyle birlikte gelen çoklu otorite olgusuyla karşı karşıya olduğumuzu dile getirmiştir. Çoklu otorite tabiri aslında başlı başına bir dikotomi/ ikilem içeriyor. Birden fazla otorite bir araya geldiğinde birbirinin etkisini yok etmeye, hatta süreci işlemez hale getirmeye başlıyor. Bir sonraki adımda ise, Kvadrat’ın yeni geliştirdiği ve dünyanın önde gelen mimarları tarafından tasarlanan kumaşları kullanarak yeni seriler sergiye açıldı. Bu serilerin içinde, Herzog & de Meuron tarafından tasarlanan Basel isimli kumaş, Bunun sonucunda tek ve mutlak otorite, söz konusu otorite adayları arasında seçim yapma inisiyatifine sahip olana devrolur. Bu çağın otoriteleri, artık merkezi kararlar vermek yerine, kendisini seçecek olanlara entegre olup, onlarla eşgüdümlü hareket edip, karar alma aşamasına onları da katmayı hedefler. Patricia Urquiola tasarımı olan Memory isimli kumaş, ve farklı bir perde serisi olan Drops da mekana vereceği ruhu sergileyebileceği ölçeklerde kullanıldı. Bir sonraki adımda, Ronan ve Erwan Bouroullec tarafından Kvadrat için tasarlanan, Ready Made Curtain isimli perde tasarımları iç mekan kurgularına uygun formatlarda sergilendi. RHIZOME 11 Tekli birim Bu modül sağ ya da sol kolçaklı olacak şekilde üretilmektedir. İKAROS Tasarım Koray Malhan İkaros İkaros çalışma ihtiyacını giderebilmek için masa kullanımına alternatif olarak tasarlanmış bir oturma birimidir. İş, dinlenme ve eğlence işlevlerini birleştiren bu tasarımda kanepe hem bir oturma birimi, hem bir sehpa, hem de bir masadır. Kanepenin yanlarından dışarı doğru uzanan tüm yatay yüzeyleri servis alanı olarak kullanılabilir. Bu tasarım çalışma alanlarının tam ortasında yer alabileceği gibi dinlenme alanlarında da kullanılabilir. Şirket içindeki planlanmamış karşılaşmalar ve bölümler arası bağlantıların da geliştirilebileceği sosyal kullanımlar için tasarlanmıştır. Özellikle arka kısımdaki kanat şeklinde uzanan geniş düzlem masa yüksekliğinde tasarlandığından, sandalyeye oturarak bu yüzeyi bir çalışma alanı olarak değerlendirmek mümkündür. Hem içeriden hem de dışarıdan aynı anda kullanılabilmesi kanepeyi ortak bir çalışma alanı olarak sunmaya yarar ve rahat çalışma anları için ideal bir ortam sağlar. Kanepenin yan kanadı Masa yüksekliğindeki yan kanat yiyecek ve içecekler için servis alanı olarak kullanılabilir. Kanepenin arka kanadı Masa yüksekliğinde arka kanat kanepenin iç ya da dış tarafından erişilerek, ortak çalışma alanı olarak kullanılabilir. RHIZOME 13 PARTİTA Tasarım Faruk Malhan Partita Ayak çatkısını bir ünite olarak masa tablalarına bağlayan yapı, özel olarak tasarlanmış bir çelik sistemdir ve aynı zamanda masa boyunca yatay olarak tüm kabloların taşınması için de yüksek kapasiteli bir servis alanı sunar. Bu sistemin modüler olarak altyapısını oluşturduğu bağlantı noktalarına, masa altı ve üstüne bağlanması istenecek tüm aksesuar ve donanımlar monte edilebilir. Bu özel kasa, montaj işlemleri için ulaşımın masa alt ve üstünden mümkün olacağı şekilde kurgulanmıştır. Partita yeni çalışma kültürüne ait çözümleri bir araya getiren bir kurgu olarak tasarlandı. Masaya eklemlenebilecek aksesuar alternatifleri; a) masa altı panel b) hard disc taşıyıcısı c) düşey kablo taşıyıcı aksesuar veya vertebra d) yatay kablo taşınması için geniş tava kullanımı e) kağıt sepeti. Masa üstü kullanılacak aksesuar bağlantısı için alternatifler; a) keçe ile tasarlanmış özel ara bölücü panel b) masa üstü ara kutu veya raf üzerinde; cüzdan, cep telefonu, kozmetikler, ilaç, kırtasıye, saksı ve çiçek yerleştirilebilir c) kişisel kullanım için aydınlatma ünitesi d) ekran taşıyıcı aparatlar e) işaret ve grafikler. Önemli bir tasarım kararı da bu sistem ile yeni ve taze yerleşim formatlarının kurgulanması. Özellikle açık ofis yerleşim planlarında masaların kendi aralarında ve birlikte kullanıldıkları yakın depolama elemanları ile kurdukları ilişkinin biçimleri, farklı önerilere fırsat tanıyabilmektedir. Bilgisayar ekranlarının giderek çok daha az bir derinlik kapsayacak hale gelmesi, masaüstü metrekare kullanımlarına da akılcı şekilde yansımalıdır. Bu yaklaşımlar beraber çalışan kişilerin arasındaki iletişim seviyesini de belirleyici unsurlar olacaktır. Ortak yaratım süreçlerine açık çalışma ortamlarında tüm masa tablalarının aynı anda hem çalışmaya hem de toplanmaya yönelik olabilmesi kritik bir öneridir. Bu çağda üreticiler de kullanıcılar da ürün portfolyosunda yer alan parçalar ve bunların biraraya gelişi üzerinde daha fazla söz sahibi olabilmek adına, gelişime fırsat tanıyan ucu açık sistemleri tercih ediyorlar. Zaman içinde değişen ve gelişen ihtiyaçlara cevap verebilecek adaptasyon kapasitesine sahip olmak, Partita’yı farklı kılan özelliklerin başında geliyor. Masa tablası Masa dışarı uzanan yapısından dolayı her yönden ulaşılabilmektedir. Çalışma istasyonlarının genel maliyet öncelikli yapılarının aksine, butik ve değerli malzeme ve detayları öne çıkaran bir yapıya sahip. Masa ayaklarının masif ahşap görüntüsü ve antik ahşap geçme detaylarını andıran yapısı, hem mimari hafızaya hem de sıcak dokunuşa bir yakınlık gösteriyor. Basit yapısının arkasında gizli olan teknik altyapısı ise bugünün ihtiyaçları olan tüm elektronik donanıma servis verebilecek şekilde tasarlandı. Kullanılan tasarım dili, en temel formları öne çıkararak, tüm ifadeleri sadeleştirmeyi, tüm detayları saklamayı, güncel ihtiyaçları çözecek altyapıyı kurarken bu yapının tüm karmaşasını arka plana atmayı hedefliyor. Temel ele alınan fikir, doğal bir etkiyi canlı tutmak, ahşap yüzeyleri en doğal işlemlerle dokunuşa sunmak, masif, keçe gibi doğal malzemelerin tuşesinde, sessiz bir hazzı aramak. X bacaklar Bacakların basit X yapısı masanın mimarı dokusunu oluşturmaktadır. Bank modülü Bu modül hem bir yönetici masası hem de toplantı masası olarak kullanılabilmektedir. RHIZOME 15 MEGARON Tasarım Studio Kairos Megaron Megaron paneller özel tasarlanmış aluminyum alt ve üst profiller, aluminyum enjeksiyondan özel köşe dönüşleri ile arada çatılan çelik profiller ile kurulan bir iskelet ile çatılır. Daha sonra uzun akustik ve yüzey özellikleri çalışmaları sonucu geliştirilmiş olan styrofoam enjeksiyon yüzey paneller ile kaplanır. Her bir panel ölçüsü ayrı kalıplarda üretilmektedir ve iç yüzeylerinde de sesi hapsetmek için hazırlanmış özel kapsüller bulunmaktadır. Dış yüzey akustik ihtiyacına göre ilk önce özel bir yalıtım malzemesi ile, daha sonra da tercih edilen kumaş ile kaplanır. Panellerin metal strüktüre çatılması da özel tasarlanmış aparatlar ile gerçekleştirilir ve bu aşamada alet kullanımına da gerek duyulmaz. Panellerin her biri istenirse ayrı renkte bir kumaşla da kaplanabilir, bu paneller gene tercihe bağlı olarak sıralı düzende veya kaçık düzende dizilebilirler, bu kurgu en eski tuğla örme hafızası göz önüne alınarak tasarlanmıştır ve son dizilim her zaman mimarın projesine uyabilmek üzere açık bırakılmıştır. Megaron açık ofis planlamalarında mekanı soyut bir şekilde tanımlayabilmek için Studio Kairos tarafından tasarlanmıştır. Bu panel ailesi de ‘Açık İş’ temasının prensipleri doğrultusunda geliştirilmiştir. Bu sayede her mimar projesinin ihtiyaçları doğrultusunda bu panelleri gerekli yükseklik genişlik ve geometrilerde kurgulayabilir, ayrıca yüzeylerde de gene kendi tercihlerine ve projenin bütününe göre bir renk yelpazesi kullanabilir. Çalışma ortamları her mimarın kendi projesi doğrultusunda özgün bir topografi yaratabileceği kurgusal çeşitlilikler ile zenginleşecektir. Megaron ile yaratılması sağlanacak olan kişisel sığınma alanları, bir liman gibi açık ofisin içinde odaklanma kapsülleri sunarken, 21. yüzyılın gerektirdiği açık iletişime olanak veren ortak alanları da daha kullanışlı hale getirmektedir. Konfigürasyonlar Modüller 40, 80 ve 120 cm genişliğinde standart birimlerden oluşturulmaktadır. Üst ve alt profiller Profiller ekstrüzyon aluminyum ve enjeksiyon köşelerle oluşturulmaktadır. Bu köşeler strüktürün bir parçasıdır ve koruyucu görevi üstlenerek temizlik kolaylığı sağlamaktadır. RHIZOME 17 Giuseppe Manente Koray Malhan Portreler Koray Malhan Koray Malhan 1972 yılında Ankara’da doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde başladığı endüstri ürünleri tasarımı eğitimini 1995 yılında Londra’da Kraliyet Sanat Okulu Ravensbourne Tasarım ve İletişim Bölümü’nde (Ravensbourne College of Design & Communication) tamamladı. 2000 yılına kadar Koleksiyon’da tasarım projelerinde görev aldı. Daha sonra iki yıl süresince şirketin marka ve ürün direktörlüğünü üstlendi. Studio Kairos Giuseppe Manente ve Abramo Mion tarafından 1980 yılında İtalya’da kurulan Studio Kairos, 30 yıldan bu yana çok sayıda ödülle taçlandırdıkları başarılı çalışmalarını sürdürüyor. İsmini antik Yunanca’da ‘doğru nokta, doğru zaman, doğru ölçü’ anlamlarını taşıyan Kairos kelimesinden alan Stüdyo Kairos, Koleksiyon için Sambia kanepe, Camina kanepe ve Pasenow kanepe’nin yanı sıra Cumbia TV ünitesi, Tramuntana yatak ve Babylon elbise dolabının tasarımını gerçekleştirdi. Malhan, 2002 senesinden bu yana tasarım projelerinin geliştirilmesi, yabancı tasarımcı ve stüdyolarla çalışmalar ve markanın iletişimi ile ilgili konularda çalışmalarını sürdürüyor. Koleksiyon çatısı altındaki yeni yapılanma doğrultusunda 2012 itibariyle Koleksiyon Tasarım ve Marka Direktörlük görevini yürüten Koray Malhan bu kapsamda markanın tüm ofis ürün ailesini ve temalarını yönetiyor. Kendi tasarımları yanı sıra uluslararası tasarımcı ve tasarım stüdyolarını yönlendirerek gerekli tematik bütünlüğün elde edilmesini sağlayan Malhan bu yöndeki son dönem çalışmaları içerisinde Gerhard Reichert ve Heinrich Iglseder ile birlikte tasarladığı Gala ofis koltuğu ile 2012 Good Design, Red Dot ve Design Turkey tasarım ödüllerini almaya hak kazandı. Abramo Mion Faruk Malhan 1947 İzmir doğumlu Faruk Malhan, ilk ve orta eğitimini İzmir Atatürk Lisesi’nde; üniversite eğitimini ise Ankara’da, Ortada Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde tamamlamıştır. Yüksek lisans derecesini Hacettepe Üniversitesi Demografi Bölümü’nden almıştır. Eğitim ve uygulama alanlarında kazandığı deneyimleriyle, Türkiye’de tasarımın; kültürel, toplumsal, estetik, kullanım yönlerini bir araya getirerek tasarım alanında iş üreten, düşünce üreten ilk kişilerden biridir. 1971 yılıda Koleksiyon firmasını ‘tasarım için bir endüstri’ düşü ile Ankara’da kurdu, tasarımlarını firmasında gerçekleştirmeye başladı... Günümüzde Koleksiyon’un baş tasarımcısı olarak çalışmakta, tasarımcılara küratörlük yaparak gurubunun sanat yönetmenliğini sürdürmektedir. Faruk Malhan Koleksiyon’u kuruluşundan günümüze; tasarıma, sanata, zanaata, yaratıcılığa, özene adanan yıllarla; küçük atölye ölçeğinden entegre üretim tesislerine geçirdi. Tasarladığı ürünler ülkemizde ve yurt dışında insanların günlük yaşamınlarında yer aldı. Türkiye’de tasarım kavramının yaşama aktarılmaya başladığı 70’li ve 80’li yıllarının lider kimliklerinden biri olan Faruk Malhan, Haziran 2013 itibariyle Tasarım Vakfı’nın kuruluşuna öncülük yapmış, tasarımın uluslararası boyutlarıyla ekonomilere, topluma, üretim kültürüne kazandırılması misyonunu tutkuyla ülkü edinmiştir. Faruk Malhan aynı zamanda Siena 2019 Avrupa Kültür Başkenti projesi Danışma Kurulu üyesidir. RHIZOME 19 Projeleriniz için yeni bir dünya Ofis, yönetim binaları, iş merkezleri, bankalar, sağlık merkezleri, oteller ve dinlenme tesisleri gibi her tür kuruluşun, üst yönetim alanlarından çalışma istasyonlarına, toplantı, bekleme, karşılama, hizmet ve servis alanlarından arşiv ve kütüphanelere kadar, tüm mekan ve gereksinimlerini düşlerle özgürleştirerek dönüştürüyor. Koleksiyon tasarım, üretim ve ticari imkanlarını, ithalat, ihracat, ortak girişimler, gibi dünya çapında operasyonlarla geliştiriyor. PROJE Netaş / Aeropark MİMAR Sistema Teknolojik Yapı Tabanlıoğlu Mimarlık YIL 2013 YER İstanbul ÜRÜNLER Portos masa sistemleri Calvino masa sistemleri Guamba toplantı masaları Path kesonlar Gala ofis koltukları Tola ofis koltukları Özel tasarım ürünler RHIZOME 21 PROJE Pharmaceutical Building in Basel MİMAR Ruggero Tropeano YIL 2013 YER Basel ÜRÜNLER İkaros Kanepeler Suri Puflar PROJE TBWA / İstanbul MİMAR Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık YIL 2011 YER İstanbul ÜRÜNLER Partita masa sistemleri Partita ofis dolapları Song dolaplar Miranda sandalye İkaros kanepeler Darius koltuklar Dilim kanepeler Özel tasarım ürünler PROJE Metlife MİMAR Sistema Teknolojik Yapı YIL 2013 YER İstanbul ÜRÜNLER Calvino masa sistemleri Swan seminer masaları Path kesonlar Ruba dolaplar Gala ofis koltukları Tristan ofis koltukları İanus sandalyeler Monte Cristo koltuk Laluna koltuk Guamba sehpa RHIZOME 23 Görüş Günlük çalışma rutininize farklılık getirdiğini düşündüğünüz bir Koleksiyon ürünü var mı? Nasıl bir farklılık getiriyor? Quo Vadis Çalışma masalarımız, sade, kaliteli, pratik ve çok kullanışlı. CTHB Avukatlık Bürosu Cafer Tekir Avukat Evinize gittiğiniz zaman özlediğiniz ofis ürünü var mı? İkaros koltuklarda çok rahat ediyoruz. Gelen misafirlerimiz de çok beğeniyor. Akşam mesai bitip, ofiste yalnız kaldığım zamanlarda ben de çiftli olanda yayılıp, evrakları yayıp, özenle tasarlanmış kol dayama yerini tabla olarak kullanarak bilgisayarımı açıp çalışmaktan keyif alıyorum. Bu benim için vazgeçilmez oldu, eve götürmeyi çok isterim. Çalışma disiplininizi ve ofis stilinizi nasıl tanımlarsınız? Öncelikle kullanıma elverişli, insanı boğmayan, ferah, rahatlatan bir ortam tasarlanmış olmalı ve bu tasarım ve kaliteli ürünlerle sade ve kullanışlı dekor edilmiş, her ürünün bir işlevi olan, işlevsiz ürünlere yer verilmeyen çalışma ortamının çalışma gücü verdiğini, motivasyonu arttırdığını, bunun da verime dönüştüğüne inanıyorum. Ofisimiz de bu anlayışa göre tasarlandı ve dekore edildi. İşimiz ağır sorumluluk ve dikkatin ön planda olduğu yüklü bir iş kolu. Ekibimiz hazırladığımız çalışma ortamında görev ve sorumluluklarını yerine getirmede oldukça başarılı. En sevdiğiniz ofis mobilyasını değiştirme şansınız olsaydı, nasıl olurdu? İkaros koltukları mecbur kalmadan değiştirmek istemem. Çok gerekirse Madrigal koyabilirim yerine. Hayallerinizin ofis nasıl bir ofis olurdu? Daha önce de belirttiğim gibi, öncelikle ferah, boğmayan, çalışma hevesini engellemeyen, geniş, modern anlayışa göre tasarlanmış, modern bir yapı içinde bulunan içi de buna paralel olarak kullanışlı, kaliteli ve işlevsel ürünlerle dekore edilmiş bir ofis vardı hep hayalimde; şu an ki ofisimizde bu gerçekleşti. RHIZOME 25 Çalışma ortamlarında giderek artmakta olan ‘açık alan‘larda ne tür tasarımları tercih ediyorsunuz ve bu tercihleriniz çalışanlar açısından ne gibi faydalar sağlamakta? İşler & notlar Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık Kerem Erginoğlu Mimar Son dönemde masa başı çalışma sistemi için ayrılan alanlar gittikçe azalıyor. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak bu dönüşüm kaçınılmaz. Buna mukabil ortak kullanım alanları, sosyalleşilen küçük toplantıların yapılabildiği ya da farklı bir ortamda çalışma imkanı sağlanan alanların sayısı sürekli olarak artıyor. Ofis sadece çalışılan bir alan dışına da çıkmaya başladı. Kurumsal bağlılığı artırmak adına başka sosyal imkanların da bulunduğu mekanlar kurgulamak gerekiyor. Farklı projelerde olsa dahi mutlaka öncelikli olarak tercih etmiş olduğunuz Koleksiyon tasarımları var mı? İkaros koltuğu seviyorum. İki fonksiyonlu bir kullanımı var. Kullanıcılar arasında iletişim kurulmasına imkan veriyor. Yine Megaron da sevdiğim bir ürün. Bölücü sisteme yeni bir bakış açısı getiriyor. Akustik katkının yanı sıra ofis mekanı içinde küçük özel alanlar yaratılmasına da katkı sağlıyor. Anadolu Sigorta yemeksepeti.com En çok kullandığınız Koleksiyon ürününü revize etme şansınız olsaydı nasıl revize ederdiniz? Koleksiyon tasarımlarına saygımız sonsuz. Bazen renk alternatifi isteklerimiz oluyor. sahibinden.com Yeni çalışma ortamları kurgularken öncelikleriniz var mı? Yenilikçi çalışma alanları için tercih ettiğiniz ürünler nelerdir? Öncelik genellikle işverenimizden aldığımız ‘brief ‘dir. Her kurum yeni mekanına taşınırken o an bulunduğu fiziki durumu irdeler. Gelecek yıllarda alacağı durumunda projeksiyonunu yapar. Hazırlanacak mekanın özelliklerine göre de ön plana çıkartmayı düşündüğümüz noktalar olabilir. Aldığımız brief çerçevesinde mekan değerleriyle birlikte yeni ve yaratıcı öneriler sunarız. Dediğim gibi ürüne bağlı bir tasarım yapmıyoruz. Mekanı tasarlayıp içine ürünleri yerleştirmeyi tercih ediyoruz. TBWA Hayallerinizin ofisini yaratmak için her türlü imkana sahip olsanız, nasıl bir ofis olurdu, ya da nelerden başlardınız? Anadolu Sigorta Sizce 20 yıl sonra nasıl ofislerde olacağız? Belki de hiç ofiste olmayız. İmar kurallarını değiştirmek sanırım başlayacağım ilk konu olurdu. Her şey o kadar tanımlı ki… Çoğu zaman bu sınırlar içinde kalarak tasarlayacaklarınız da limitli oluyor. RHIZOME 27 Etkinlik Takvimi İlham Nisan - Mayıs - Haziran #ofishalleri Sergi Koleksiyon - TSMD Mimarları Ağırlıyor: Ayça - İlhan Kesmez 14 Nisan Fuar Clerkenwell Design Week 2014 20 Mayıs Mekan: Gazi Üniversitesi, Ankara Sergi Mekan ve Olasılıklar 3 Nisan Gösterim The Clock: Christian Marclay 9 Mayıs Söyleşi Brigitte Weber Mimarlık: Brigitte Weber 17 Nisan Mekan: Karaköy Rum İlkokulu, İstanbul Panel Understanding the Changing World Through Architectural Design Studios 10 Nisan Fuar International Contemporary Furniture Fair 2014 17 Mayıs Sergi Koleksiyon - İSMD Mimarları Ağırlıyor 12: Uras X Dilekci 30 Nisan Söyleşi Kreatif Mimarlık: Aydan Volkan 10 Nisan Fuar Office Next Moscow 27 Mayıs Mekan: Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi, İstanbul www.yapifuari.com.tr t ontistne @ortod ler... :) işler güç Mekan: Gostiny Dvor, Moskova www.officenext-moscow.com Fuar Workspace - Index International Exhibition 2014 19 Mayıs Fuar Yapı Fuarı Turkey Build 6 Mayıs Mekan: Tasarım Atölyesi Kadıköy (TAK), İstanbul www.kadikoytasarim.org Mekan: Gazi Üniversitesi, Ankara Mekan: Jacob K. Javits Convention Center, New York www.icff.com Mekan: Koleksiyon Galeri, İstanbul basen ık @seyrek in olanı ış rden bilg . 7 cücele ra la sya arışık do tutuyor k @seyrekbasen Su şişelerimizdeki anlam ve derinlik isimli retrospektifim. Sergi Koleksiyon - TSMD Mimarları Ağırlıyor: Hayri Anamurluoğlu 26 Mayıs Mekan: Gazi Üniversitesi, Ankara Mekan: Gazi Üniversitesi, Ankara Mekan: Maltepe Üniversitesi, İstanbul www.tasarimvakfi.org Mekan: Tasarım Atölyesi Kadıköy (TAK), İstanbul www.kadikoytasarim.org Sergi Koleksiyon - TSMD Mimarları Ağırlıyor: Hasan Özbay, TH & İdil 12 Mayıs Sergi Koleksiyon - TSMD Mimarları Ağırlıyor: Mürşit Günday 28 Nisan Mekan: Milano www.cosmit.it/en Söyleşi Teğet Mimarlık: Ertuğ Uçar, Mehmet Kütükçüoğlu 22 Mayıs Mekan: SALT Beyoğlu, İstanbul www.saltonline.org Mekan: Tasarım Atölyesi Kadıköy (TAK), İstanbul www.kadikoytasarim.org Fuar Salone Internazionale del Mobile 8 Nisan Mekan: Clerkenwell, Londra www.clerkenwelldesignweek.com Çalışma günleri bazen çok hızlı bazen de çok yavaş geçer. Böyle zamanlarda çevremizdeki objeler, semboller, alanlar bize çok şey ifade eder. Birçoğumuzun çalışma alanı böyle neşe ve ilham kaynaklarıyla doludur. Peki ya sizin ofisiniz? Fuar NeoCon 2014 9 Haziran Mekan: Dubai World Trade Centre, Dubai www.workspace-index.com Mimarın Listesi Mekan: The Merchandise Mart, Chicago www.neocon.com @kora yozso y bazı ofi s günle rinde ş da fazla anstan sına ih daha tiyacım ız olur ;) @kaan bagci Amsterd am, Ka llenbac Galeri’d h e sergil e n ecek iş son dü ler için zeltmele r… Cem Sorguç 1. Autechre / Eggshell 2. Can / Moonshake 3. Rachel’s / Music For Egon Schiele 4. Kraftwerk / Showroom Dummies 5. Burial / Dog Shelter 6. Lou Reed / Metal Machine Music 7. Godspeed You! Black Emperor / East Hastings 8. Tortoise / Glass Museum Clerkenwell Design Week The Clock: Christian Marclay Brigitte Weber Mimarlık International Contemporary Furniture Fair 9. Einstürzende Neubauten / Blume 10. Tom Waits / Russian Dance Nisan 2014 Sa 1 Ça 2 Pe 3 Cu 4 Ct 5 Pz 6 Pt 7 Sa 8 Ça 9 Pe 10 Cu 11 Ct 12 Pz 13 Pt 14 Sa 15 Ça 16 Pe 17 Cu 18 Ct 19 Pz 20 Pt 21 Sa 22 Ça 23 Pe 24 Cu 25 Ct 26 Pz 27 Pt 28 Sa 29 Ça 30 Pz 4 Pt 5 Sa 6 Ça 7 Pe 8 Cu 9 Ct 10 Pz 11 Pt 12 Sa 13 Ça 14 Pe 15 Cu 16 Ct 17 Pz 18 Pt 19 Sa 20 Ça 21 Pe 22 Cu 23 Ct 24 Pz 25 Pt 26 Sa 27 Ça 28 Pe 29 Cu 30 Ça 4 Pe 5 Cu 6 Ct 7 Pz 8 Pt 9 Sa 10 Ça 11 Pe 12 Cu 13 Ct 14 Pz 15 Pt 16 Sa 17 Ça 18 Pe 19 Cu 20 Ct 21 Pz 22 Pt 23 Sa 24 Ça 25 Pe 26 Cu 27 Ct 28 Pz 29 Pt 30 Mayıs 2014 Pe 1 Cu 2 Ct 3 Ct 31 Haziran 2014 Pz 1 Pt 2 Sa 3 RHIZOME 29 Dünyada Koleksiyon TÜRKİYE Cumhuriyet Mah. Kefeliköy Bağlar Cad. No: 35 Büyükdere Sarıyer, Istanbul, 34457 Tel: +90 212 363 63 63 Fax: +90 212 223 48 25 info@koleksiyon.com.tr İNGİLTERE Koleksiyon Furniture Limited Brewhouse Yard 9 Londra EC1V 4JR Birleşik Krallık Tel: +44 (0)20 3405 1885 info@koleksiyon.co.uk MISIR Koleksiyon Egypt The 47th Building, 90th Street North 5th Settlement, Yeni Kahire, Mısır Tel: +20 2266 87 01 Fax: +20 226 68 702 info@koleksiyonegypt.com ALMANYA Network2Design Röntgenstrasse 104, 64291 Darmstadt, Almanya Tel: +49 6151 9189512 info@network2design.de LİBYA Avcı Interior Fourth Ring Road Venezia Street, Benghazi, Libya Tel: +218 92 396 4653 cihad@avciorman.com.tr İSPANYA Artis Arquitectura Interior S.a. Poligon Industrial El Cami dels Frares, parc.83, 25190 Lleida, İspanya Tel: +34973257800 Fax: +34973257801 artis@artis.es KOLOMBİYA Schaller Group Cra 11 No: 93A-20 Bogota, Kolombiya Tel: +571 743 560 mariam@schallertech.com KATAR Al Mana Galleria Salwa Road Ramada Signals Nissan Showroom P.O. Box 91 Doha, Katar Tel: +974 4 428 3636 info@mammutgroup.com KAZAKİSTAN V-time Object Office Ltd. Office 111, b/c ‘Prime’ Furmanova 100 ‘g’ 050000, Almaata Tel: +7 727 312 11 22 / 23 v-time@yandex.ru PERU Ziyaz Avenue Mariscal La Mar 835, Lima, Peru Tel: +51 714 9914 webziyaz@ziyaz.com ÜRDÜN Triology Furniture Company Iritiria str. Um Uthienah Vista P.O. Box 630 - 11118 Amman, Ürdün Tel: +962 6 5563778 Fax: +962 6 5563779 salah@trilogyfurniture.com KIBRIS Divani Mobilya 2 Irmak Sokak Gönyeli Çemberi, Gönyeli, Lefkoşe, Kıbrıs Tel: +90 392 224 04 50 - 51 Fax: +90 392 225 65 79 fetanetcan@gmail.com AZERBAYCAN Workplace Interiors Baku Residence Building 25 Samed Vurgun Street Bakü, Azerbaycan Tel: +99 412 493 62 22 ilham.behbudov@workplace.az SUUDİ ARABİSTAN Technolight P.O. Box 12679 Jeddah 21483 Suudi Arabistan Tel: +966 2 669 3241 Fax: +966 2 668 3069 hazemalazem@technolight-ksa.com RUSYA Grafit Interiors 119021, Timura Frunze Street Building: 3, No:20 Moskova, Rusya Tel: +7 499 922 42 12 akochemazov@grafitinteriors.ru AVUSTRALYA Envoy Furniture Suite 30391 Murphy Street Richmond 3121 Melbourne, Avustralya Tel: +613 9029 3161 dan@envoyfurniture.com.au IRAN Mammut Construction 7th Street, Khaled Estamboli Ave, No:7, P.O. Box 1513737511 Tehran, Iran Tel: +98 21 88 109 109 HOLLANDA Loading-DDesign Collections G. van Nijenrodestraat 151 3621 GJ Breukelen, Hollanda Tel: +31 63195 1872 info@loading-ddesign.com thijs@loading-ddesign.com cihan.koseoglu@almanagalleria.com.qa RHIZOME 31 İnsan her şeyin ölçüsüdür. Protagoras Tola Ofis Koltuğu | f /p design www.koleksiyon.com.tr shop.koleksiyon.com.tr Adana / Ankara Kavaklıdere, Ümitköy / Antalya Bodrum / Gaziantep / İstanbul Caddebostan, Masko Modoko, Tarabya / İzmir / Kayseri / Kocaeli / Tekirdağ
© Copyright 2024 Paperzz