insan her şeyin ölçüsüdür katının reddi anlamlı yer

İş Yaşamı, Mimarlık, Kültür ve Sanat
İNSAN HER ŞEYİN ÖLÇÜSÜDÜR
KATININ REDDİ
ANLAMLI YER, ONURLU YAŞAM VE YARATICILIK HAKKI
ERGİNOĞLU & ÇALIŞLAR MİMARLIK
www.koleksiyon.com.tr
Nisan 2014 - Sayı 01
İçindekiler
26
İŞLER & NOTLAR
8
KATI’NIN REDDİ
Koleksiyon’da ‘Açık Yaratım
Süreçleri’ üzerine bir sergi...
42
ANLAMLI YER, ONURLU YAŞAM
VE YARATICILIK HAKKI
12
İKAROS
Kanepe
Özlem Sert
PARTİTA
6
MEGARON
Masa Sistemleri
TASARIM VAKFI
Panel
18
PORTRELER
Studio Kairos
Faruk Malhan
Koray Malhan
20
PROJELERİNİZ İÇİN
YENİ BİR DÜNYA
24
GÖRÜŞ
CTHB
Cafer Tekir
Prolog
Koray Malhan
Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık
Kerem Erginoğlu
28
ETKİNLİK TAKVİMİ
Nisan, Mayıs, Haziran Etkinlikleri
29
İLHAM
#ofishalleri
Mimarın Listesi
Cem Sorguç
30
DÜNYADA KOLEKSİYON
İnsan her şeyin ölçüsüdür
‘Ne tasarlıyoruz?’ sorusuyla değil de
‘kimin için tasarlıyoruz?’ sorusuyla
yola çıktığımızda, tasarlanacak
objeden önce, o objeyi kullanacak
kişilerin tanımı önem kazanır.
Böylece Katı’nın Reddi, bu düşünce
sistemiyle yapılacak tasarımlar için
önermeler içermektedir.
Koleksiyon tarafından hazırlanan iş yaşamı, mimarlık, tasarım, kültür-sanat
Editör
Koray Malhan
çalışmalarına yönelik görüş ve eğilimlerin paylaşıldığı üç ayda bir yayımlanan
bir dergidir.
Bu sayıya aşağıdaki adresten ulaşılabilir:
www.koleksiyon.com.tr/rhizome01-2014
Her türlü yayın hakkı, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince Koleksiyon Mobilya
A.Ş.’ye aittir. Tanıtım amacıyla yapılacak kısa alıntılar, yazı ve görsel kullanımı yayıncının
yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz.
‘Bilgi Toplumu’ tanımı, yerini
‘Yaratıcı Toplum’ tanımına bırakıyor.
Bu aşamada en önemli kırılma,
üretim-tüketim süreçlerindeki
değişimle ortaya çıkıyor. Zira
çağımızda üretimi ele alırken, maddi
ve maddi-olmayan üretimi ayrı
düşünebilmek gerekir. Bu bağlam
içersinde üretenin aktif belirleyici,
tüketenin de pasif kullanıcı olduğu
sanayi toplumu ve onu izleyen
dönemde etkin olan düşünce yapısını
gözden geçirmenin kaçınılmaz
olduğunu görebiliyoruz.
Koleksiyon Yayıncılık
Cumhuriyet Mahallesi
Bağlar Caddesi No: 35
Sarıyer 34457 İstanbul
Tel: 0212 363 63 63
info@koleksiyon.com.tr
www.koleksiyon.com.tr
Grafik Tasarım
İrem Mangıtlı
Katkıda Bulunanlar
Mehveş Çetinkaya
Koray Özsoy
Dilek Öztürk
Elif Seyrekbasan
Günümüzün, özellikle de maddi
olmayan üretim süreçlerinde, üreten
kadar kullanıcılar da aktif ve yaratıcı
olarak ortak bir zeminde bir araya
gelebiliyorlar. Bu bağlamda kullanıcı,
artık pasif bir tüketici olarak değil de,
aksine, üretim sürecine yön veren,
onu şekillendiren aktif bir yaratıcı
olarak ortaya çıkıyor.
Fotoğraflar
Gürkan Akay
Ömer Çiçek
Emre Dörter
Cemal Emden
Onur Kolkır
Thomas Mayer
Büşra Yeltekin
Ve bu katılım, sunulan ürünün
yapısındaki ‘açıklık ilkesi’ne bağlı
olarak yoğunlaşabiliyor. Böylece
kullanıcılar, sunulan ürünlerin ‘bilgi
temelli’ olması ölçüsünde, üretim
sürecine birer katılımcı olarak dahil
olabiliyorlar.
Kapak
Kaan Bağcı
İllüstrasyonlar
Kaan Bağcı
Baskı ve Renk Ayrımı
Promat Basım Yayın San. ve Tic. A.Ş.
Sanayi Mah. 1673 Sok. No: 34
Esenyurt - İstanbul
Tel: 0212 622 63 63
RHIZOME
3
Empati
Anlamların ilişkisi
Anlamlı Yer,
Onurlu Yaşam &
Yaratıcılık Hakkı
Özlem Sert
oezlemsert@gmail.com
Kent mekanları hikayelerle doludur. Bu hikayeler mekanları anlamlı kılar.
Geçmişten pek çok farklı insanın hikayesi kenti anlamlandırarak var olmuştur
ve gelecekte de anlamlarının olacağına dair umut yaratırlar. Bu mekanların
hikayeler zenginliğini görmek, işte bu nedenle o yerin değerini yaşayanlar için
arttırır. Hikayelerimiz birbirine dokunur, paylaşılır; başkalarının hikayelerini
görürüz beynimizdeki bağlantılarda, bunları biz yaşamışızcasına kurgunun
bağlantılarını oluşturan hislere dair benzerlikler yaratmış bağlantılar yaşamışlık
hissi duyarcasına uyarılır. Empati duyarız. Başkalarının anlamlı hikayelerinin
bizim için anlamlı hale geldiği andır bu. Başkalarının anlamlı hikayeleri de bize
mutluluk verir. Onların hikayelerini görmemiz benzer hikayelerimizin de
görüleceğine dair bir toplumsal anlaşmadır. Çoğulculuğu ‘insanlik hali’nin bir
Özlem Sert’in, 2013 tarihli, Cogito dergisinde
yayınlanan ‘Tarihe bir yerimiz var mı?’ adlı
yazısından alınmıştır.
parçası olarak gören Hannah Arendt’in anlatımı ile anlamlı özgür yaşam
görmek, görülmek, gördüğünü bilmek, görüldüğünü bilmek ile olur.
Değerli olduğunu düşündüğümüz
anıları yaşadığımız mekanların, bizim
için hikayeleri vardır. Bir kişinin olduğu
gibi bir mekanın kimlik kazanması
da yaşanmışlıkları ile gerçekleşir.
Yaşanmışlıklardan hatırda kalanlar
mekanı insanın aidiyet hissettiği yeri,
memleketi haline getirir ve o mekana
dair hatırlamaların çerçevelediği
farklı kimlikler oluşur. Kişiler, zaman
ve mekan yaşanmışlıklarla anlamlanır.
Anılarımızda yeri olan, anlamlanan
mekanlar yerlerimizi, bizim için
anlamlı olan anlar, anılarımızı oluşturur.
Yaşadıklarımız bize mekanı anlamlı
hale getirirken kendileri de mekanla
birlikte anlamlanır; belleğimizde
olaylar yerlerle, yerler yaşanmışlıkları
ile yer edinirler. Zaman ve mekanda
yaşadıklarımızı belleklerimize
yerlerdeki anılar ve bu anıların
belleğimizdeki diğer hikayeler ile
ilişkileriyle kaydederiz. Yaşadığımız
anın anlamlı, değerli olduğunu
hissettiğimiz vakit mutlu olur, onur
duyarız. ‘Tarihte bir yerimizin olması’
bize ait hikayelerin başkaları için de
anlamlı olduğunu, kendimizin anlamlı
bir varlığımızın olduğunu düşünmektir.
Bu da yaratıcı, üretken, fark yaratan,
anlamlı, onurlu bir yaşantımız
olduğunu gösterir. Mekanlar kişilerin
yaşantıları ile anlam kazanır,
anımsamalarında hayali bir harita
oluşur. Bu mekanlarda mutlu ve
özgür hissetmek mekan haritalarının
içerisinde anlamlı bir yerimiz
olduğuna dair inancımıza bağlı. Bu
anlamlığı demokratik toplumlarda,
kendini gerçekleştirebilme, özgürlük
ve gerçeklik hissi sağlar.
Gerçekliğin içinde varlığının anlamlı
olması onu değiştirebilme ve ona
dokunabilme kapasitesi ile,
‘yaratıcılık hakkı’ ile mümkündür.
‘Kent hakkı, kenti değiştirerek
kendimizi değiştirme hakkıdır.’
Nitekim ‘İnsan, insan olmasının
bilincine değiştiği ve değiştirebildiği
ölçüde’ varır.
Kent mekanları hikayelerle doludur.
Bu hikayeler mekanları anlamlı kılar.
Geçmişten pek çok farklı insanın
hikayesi kenti anlamlandırarak var
olmuştur ve gelecekte de anlamlarının
olacağına dair umut yaratırlar. Bu
mekanların hikayeler zenginliğini
görmek, işte bu nedenle o yerin
değerini yaşayanlar için arttırır.
Hikayelerimiz birbirine dokunur,
paylaşılır; başkalarının hikayelerini
görürüz beynimizdeki bağlantılarda,
bunları biz yaşamışızcasına kurgunun
bağlantılarını oluşturan hislere dair
benzerlikler yaratmış bağlantılar
yaşamışlık hissi duyarcasına uyarılır.
Empati duyarız. Başkalarının anlamlı
hikayelerinin bizim için anlamlı hale
geldiği andır bu. Başkalarının anlamlı
hikayeleri de bize mutluluk verir.
Onların hikayelerini görmemiz benzer
hikayelerimizin de görüleceğine
dair bir toplumsal anlaşmadır.
Çoğulculuğu ‘insanlik hali’nin bir
parçası olarak gören Hannah
Arendt’in anlatımı ile anlamlı özgür
yaşam görmek, görülmek,
gördüğünü bilmek, görüldüğünü
bilmek ile olur.
Kent mekanlarının anlam haritalarına
ulaşabilmek, onlara dokunabilmek,
onları yorumlayabilmek, kentte
yaşayanların açık ve demokratik bir
kimlikle kentte mutlu olmalarını
sağlar. Bir kenti ‘iyi kent’ yapan
sadece sokak yapısının, fiziki
yerleşiminin okunulabilirliği değil,
aynı zamanda yerlerin anlamlarının
okunabilirliği ve anlam haritalarına
ulaşılabilirlik ile ilişkilidir. Bir yerde,
bir kentte mutlu olmak,
oluşturduğumuz hikâyelerin orada
anlamlı olduğunu hissetmek ve
yeni anlamlar yaratmak için istek
duymak, orada gerçekliğimizin
kabul edildiğini bilip, anlamlı
hissettiğimiz anları gelecekte de
çoğaltabileceğimize dair umut
duymak, özgür hissetmektir.
Bir tarihçinin yazacağı bu anın
tarihindeki yerimizin ne olacağına
dair fikrimiz, bireylerin yaratıcılıklarını
ne kadar gerçekleştirip kendilerini
anlamlı ve önemli hissettikleri,
bulunduğumuz toplumun ne kadar
demokratik bir toplum olduğunun
bir göstergesi.
Herkesin tarihte bir yeri vardır. Bu
‘tarih hakkı’dır. Bu yeri kendisinin
görmesi, bu yerin görülmesi ve
görüldüğünü bilmesi onurlu bir
yaşam sürdürdüğünün göstergesidir.
Demokratik bir toplum, bugün halkın
gücünün olduğu, gücünü bildiği,
gördüğü ve gücünün görüldüğünün
bilindiğini bildiği, bireyin kimliğinden
bağımsız olarak kabul gördüğü,
anlamlı onurlu bir varlığının olduğuna
inandığı ve bir gelecek anlatısı
içerisinde de kendisini görebildiği bir
toplumdur. ‘Tarih hakkı’ bu açıdan
‘kimlik hakkı’ ile yakından ilişkilidir.
‘Kimlik hakkı’ bir kişinin bir mekanda
kimliğinden bağımsız olarak,
varlığının tartışması yapılmaksızın
kabul görmesi anlamına gelir.
Bir de durum böyle olmasa bile
oluşmuş ‘umut mekanları’ vardır.
‘Kentin havasının özgürleştireceği’
düşüncesi, ‘kimler gelmiş kimler
geçmiş’ diye düşündüğümüz
yaşanmışlıklar repertuarı, zengin
kozmopolit bir mekan olarak kentin
anonim olarak, kimliğimiz
sorgulanmadan var olup, özgür
hissettiğimiz yer olarak düşünüldüğü
bağlamların ürünüdür. Bu durumlarda
kimlikler birikiminin çokluğunun yeni
bir kimliğe olanak tanıyabilecek bir
çoğulluk yaratabilme kapasitesinin
yeni bir kimlik hakkına da olanak
tanıdığı ve tarih hakkı sunduğu
düşünülür. Kent mekanı ve taşra
arasındaki fark, mekanların hikayeler
zenginliğinin kentte basmakalıp
bağımlı yaşanmışlıklardan çok daha
fazlasını sunması, belirli kimliklerden
bağımsız anonim bir kimliğe ya da
henüz üretilmemiş yaratıcı bir
kimliğe yaşam olanağı sunmasıdır.
Kent politikalarında oluşturulan
kapalı kimlik politikaları ise kente
dair bu zenginliği kısırlaştırır, bu
kenti ‘taşralaştırma’ girişimleri bazı
kentleri ‘umut mekanları’ olmaktan
çıkarıp ‘mecburiyet mekanları’
haline getirir. Bu durumda bulunulan
mekanda geleceğe dair umudun
yerini daha önce anlamlı anılar
yaşanan yerlere dair melankolik ya
da nostaljik duygular alır. Insanlar
hem kendilerini hem de çevrelerini
farklı anlamlandırdıkları için bir
mekanın ‘umut mekanı’ ya da
‘mecburiyet mekanı’ haline gelmesi
farklı insanlar için değişik olabilir.
Bu belirli tür insanların rahat
hissetmesi için oluşturulacak ve
çoğunluk hegemonyası
oluşturabilecek bir potansiyeldir.
Sadece azınlık kimlikleri değil aynı
zamanda çoğunluğun içinden olup
farklı bir şeyler yapmak isteyenleri
baskılama kapasitesi taşır. Bu
nedenle mekanlarda onurlu yaşama
ve kimliğinden bağımsız olarak var
olma hakkı demokratik bir toplumda
hukukun güvencesi altındadır.
‘Kimlik hakkı’ ve ‘tarih hakkı’ ‘onurlu
yaşam hakkı’nın bir parçasıdır.
RHIZOME
5
Tasarım Vakfı; üyelerinin fikirlerini
paylaştığı, işlere, eleştirilere ve
övgülere, tam bir dayanışma içinde
ve katkıda bulunarak kucak açtığı bir
ortamda, açık fikirlerin yönlendiricisi
olacak.
Tasarım Vakfı
Tasarım Vakfı; insanlığın arayışında;
kültürel anıların izinde; uygarlığın
evrelerinin, ekonominin evriminin,
kültürel köklerin ve toplumsal
mirasın, Akdeniz Yarımadası’ndan,
tüm dünyaya, şimdiye yayıldığı, bu
Eski Dünya’ya ithafen, dünyanın
tüm yaratıcı akıllarına adanmıştır.
Tasarım Vakfı; birimiz için değil,
hepimiz için daha çok ürettiğimiz,
birimiz için değil, hepimiz için daha
çok sahip olduğumuz bir geleceği
düşleyerek, açık tasarımın, açık
yeniliğin, açık ekonomilerin, açık
toplumların; birlikte yaratmanın, çoğul
aklın, dışarıyı içeriye taşımanın,
hepimizin birimize göre üstün gelen
bilgeliğinin arayışında olacak.
Vakıf; üyelerinin, insanlığın mutluluğunu, evrenin iyiliğini ve ekolojik
sürdürülebilirliğini gözeterek
birbirleriyle etkileştiği, bu hedeflerle,
tüm yaratıcı akıllara ve tüm yaratıcı
ekonomilere ilham verdiği bir
topluluğun yönlendiricisi olacak.
Tasarım Vakfı; ‘tasarım farkındalığını,
ekonomik stratejilerin ana paydası
olarak’ takdir ederek, ‘tasarım aklı’nı
‘karar aklı’nın önüne yerleştirme
misyonuyla var olacak.
RHIZOME
7
Katı’nın Reddi
Koleksiyon’da ‘Açık Yaratım Süreçleri’ üzerine bir sergi...
Bu çalışmanın temelleri, Koleksiyon’un
2010 yılında Ortak Yaratım teması
ile Orgatec / Köln’de yaptığı sergide
atılmıştı. Bu bakış ile Koleksiyon,
katılıma açık yeni yaratım süreçleri
ile tasarımda yeni bir dönemi
öngörüyordu.
Bir mimar tarafından kurulmuş olan
Koleksiyon, artık çok sayıda farklı
tasarımcı ve tasarım markası ile
ortak yaratım süreçlerine girmek
üzere projeler geliştirmeye başladı.
Kvadrat ile yapılan çalışma bu
yaklaşımın önemli adımlarından biri
olarak gelişme sürecini tetikledi.
Orgatec 2012 fuarında pazardaki
ikinci yılını tamamlayan Megaron,
özellikle mimarlar ve planlamacılar
tarafından çok sıcak karşılandı ve
bir sonraki adıma geçmek için
hazırlıklara başlandı. İşte bu noktada
Kvadrat devreye girdi.
Çalışma ortamları için geliştirilen
yeni bir yaklaşım olan Megaron adlı
sistem, Studio Kairos tarafından
tasarlandı. 2011 yılının başında önce
İstanbul’da hemen sonrasında ise
Koleksiyon’un Londra mağazasında,
Clerkenwell Design Week’de dünya
mimarlarına sergilendi.
Öncelikle bu panel sisteminin iç
yapısını ve mimarlara has kullanım
önceliklerini paylaştık. Modüler
çoğalabilme özelliğini, mekanın
içinde yerleşkeler kurabilme
fırsatlarını ve özellikle de burada
kullanılacak yüzeylerin iç mekana
vereceği etkinin üzerinde duruldu.
Sonrasında ise akustik özellikler
tartışıldı. Bu adımlardan sonra
Kvadrat firması bu ürüne özel ve
dünya çapında Koleksiyon’a özel
olmak üzere bir yüzey kumaşı
geliştirdi, bu kumaş serisi Novus
diye adlandırıldı ve sadece Megaron
panel sistemlerinde kullanılmak
üzere 9 özel renk ile portföye alındı.
RHIZOME
9
En başta üzerinde durduğumuz
co-creation temasına da çok güzel
bir örnek olması için Kvadrat’ın
Camper ayakkabıları ile yaptığı
çalışmanın örnekleri de bu sergide
yer aldı. Kvadrat ın ilk ikonik kumaş
ailesi olan Hallingdal serisi ile Camper
ayakkabılarının en klasik modelleri
sergilenmiş oldu.
Katı’nın Reddi, tasarlanan objeden
önce, tasarım sürecini ilgilendiren
bir öneridir. Bu tematik yaklaşımla,
akışkan ve esnek; kullanıcının aktif
olarak katılımına açık bir tasarlama
süreci öngörülüyor. Bu bağlamda,
mutlak bir karar merkezi olarak
tasarımcının rolü de sorgulanıyor.
Zira tasarım sürecini kullanıcılara/
katılımcılara açmak, karar merkezi
değil de, çoklu olması fırsatını
beraberinde getiriyor. Böylece
tasarım süreci, etki ve önerilere
açık olmakla, mimarlar ve proje
sahiplerinin yanı sıra, kullanıcıların
da katılabileceği görüşmelerle son
halini alabiliyor.
Nitekim bu çoğulcu yaklaşım,
Zygmund Bauman’ın akışkan
modernite kuramında bahsettiği en
önemli diskurlardan birini de
tanımlamaktadır. Zira Bauman
çağın post modern yapılanma
süreciyle birlikte gelen çoklu otorite
olgusuyla karşı karşıya olduğumuzu
dile getirmiştir. Çoklu otorite tabiri
aslında başlı başına bir dikotomi/
ikilem içeriyor. Birden fazla otorite
bir araya geldiğinde birbirinin
etkisini yok etmeye, hatta süreci
işlemez hale getirmeye başlıyor.
Bir sonraki adımda ise, Kvadrat’ın
yeni geliştirdiği ve dünyanın önde
gelen mimarları tarafından tasarlanan
kumaşları kullanarak yeni seriler
sergiye açıldı. Bu serilerin içinde,
Herzog & de Meuron tarafından
tasarlanan Basel isimli kumaş,
Bunun sonucunda tek ve mutlak
otorite, söz konusu otorite adayları
arasında seçim yapma inisiyatifine
sahip olana devrolur. Bu çağın
otoriteleri, artık merkezi kararlar
vermek yerine, kendisini seçecek
olanlara entegre olup, onlarla
eşgüdümlü hareket edip, karar
alma aşamasına onları da katmayı
hedefler.
Patricia Urquiola tasarımı olan
Memory isimli kumaş, ve farklı bir
perde serisi olan Drops da mekana
vereceği ruhu sergileyebileceği
ölçeklerde kullanıldı. Bir sonraki
adımda, Ronan ve Erwan Bouroullec
tarafından Kvadrat için tasarlanan,
Ready Made Curtain isimli perde
tasarımları iç mekan kurgularına
uygun formatlarda sergilendi.
RHIZOME
11
Tekli birim
Bu modül sağ ya da sol kolçaklı
olacak şekilde üretilmektedir.
İKAROS
Tasarım Koray Malhan
İkaros
İkaros çalışma ihtiyacını giderebilmek
için masa kullanımına alternatif olarak
tasarlanmış bir oturma birimidir.
İş, dinlenme ve eğlence işlevlerini
birleştiren bu tasarımda kanepe hem
bir oturma birimi, hem bir sehpa,
hem de bir masadır. Kanepenin
yanlarından dışarı doğru uzanan tüm
yatay yüzeyleri servis alanı olarak
kullanılabilir.
Bu tasarım çalışma alanlarının tam
ortasında yer alabileceği gibi dinlenme
alanlarında da kullanılabilir. Şirket
içindeki planlanmamış karşılaşmalar
ve bölümler arası bağlantıların da
geliştirilebileceği sosyal kullanımlar
için tasarlanmıştır.
Özellikle arka kısımdaki kanat
şeklinde uzanan geniş düzlem masa
yüksekliğinde tasarlandığından,
sandalyeye oturarak bu yüzeyi bir
çalışma alanı olarak değerlendirmek
mümkündür. Hem içeriden hem de
dışarıdan aynı anda kullanılabilmesi
kanepeyi ortak bir çalışma alanı
olarak sunmaya yarar ve rahat çalışma
anları için ideal bir ortam sağlar.
Kanepenin yan kanadı
Masa yüksekliğindeki yan kanat
yiyecek ve içecekler için servis alanı
olarak kullanılabilir.
Kanepenin arka kanadı
Masa yüksekliğinde arka kanat
kanepenin iç ya da dış tarafından
erişilerek, ortak çalışma alanı
olarak kullanılabilir.
RHIZOME
13
PARTİTA
Tasarım Faruk Malhan
Partita
Ayak çatkısını bir ünite olarak masa
tablalarına bağlayan yapı, özel olarak
tasarlanmış bir çelik sistemdir ve
aynı zamanda masa boyunca yatay
olarak tüm kabloların taşınması için
de yüksek kapasiteli bir servis alanı
sunar. Bu sistemin modüler olarak
altyapısını oluşturduğu bağlantı
noktalarına, masa altı ve üstüne
bağlanması istenecek tüm aksesuar
ve donanımlar monte edilebilir. Bu
özel kasa, montaj işlemleri için
ulaşımın masa alt ve üstünden mümkün olacağı şekilde kurgulanmıştır.
Partita yeni çalışma kültürüne ait
çözümleri bir araya getiren bir kurgu
olarak tasarlandı.
Masaya eklemlenebilecek aksesuar
alternatifleri; a) masa altı panel
b) hard disc taşıyıcısı c) düşey kablo
taşıyıcı aksesuar veya vertebra
d) yatay kablo taşınması için geniş
tava kullanımı e) kağıt sepeti. Masa
üstü kullanılacak aksesuar bağlantısı
için alternatifler; a) keçe ile
tasarlanmış özel ara bölücü panel
b) masa üstü ara kutu veya raf
üzerinde; cüzdan, cep telefonu,
kozmetikler, ilaç, kırtasıye, saksı ve
çiçek yerleştirilebilir c) kişisel kullanım
için aydınlatma ünitesi d) ekran
taşıyıcı aparatlar e) işaret ve grafikler.
Önemli bir tasarım kararı da bu sistem
ile yeni ve taze yerleşim formatlarının
kurgulanması. Özellikle açık ofis
yerleşim planlarında masaların kendi
aralarında ve birlikte kullanıldıkları
yakın depolama elemanları ile
kurdukları ilişkinin biçimleri, farklı
önerilere fırsat tanıyabilmektedir.
Bilgisayar ekranlarının giderek çok
daha az bir derinlik kapsayacak hale
gelmesi, masaüstü metrekare
kullanımlarına da akılcı şekilde
yansımalıdır. Bu yaklaşımlar beraber
çalışan kişilerin arasındaki iletişim
seviyesini de belirleyici unsurlar
olacaktır.
Ortak yaratım süreçlerine açık
çalışma ortamlarında tüm masa
tablalarının aynı anda hem çalışmaya
hem de toplanmaya yönelik
olabilmesi kritik bir öneridir. Bu çağda
üreticiler de kullanıcılar da ürün
portfolyosunda yer alan parçalar ve
bunların biraraya gelişi üzerinde daha
fazla söz sahibi olabilmek adına,
gelişime fırsat tanıyan ucu açık
sistemleri tercih ediyorlar. Zaman
içinde değişen ve gelişen ihtiyaçlara
cevap verebilecek adaptasyon
kapasitesine sahip olmak, Partita’yı
farklı kılan özelliklerin başında geliyor.
Masa tablası
Masa dışarı uzanan yapısından dolayı
her yönden ulaşılabilmektedir.
Çalışma istasyonlarının genel maliyet
öncelikli yapılarının aksine, butik ve
değerli malzeme ve detayları öne
çıkaran bir yapıya sahip. Masa
ayaklarının masif ahşap görüntüsü
ve antik ahşap geçme detaylarını
andıran yapısı, hem mimari hafızaya
hem de sıcak dokunuşa bir yakınlık
gösteriyor. Basit yapısının arkasında
gizli olan teknik altyapısı ise bugünün
ihtiyaçları olan tüm elektronik
donanıma servis verebilecek şekilde
tasarlandı.
Kullanılan tasarım dili, en temel
formları öne çıkararak, tüm ifadeleri
sadeleştirmeyi, tüm detayları
saklamayı, güncel ihtiyaçları çözecek
altyapıyı kurarken bu yapının tüm
karmaşasını arka plana atmayı
hedefliyor. Temel ele alınan fikir,
doğal bir etkiyi canlı tutmak, ahşap
yüzeyleri en doğal işlemlerle
dokunuşa sunmak, masif, keçe
gibi doğal malzemelerin tuşesinde,
sessiz bir hazzı aramak.
X bacaklar
Bacakların basit X yapısı
masanın mimarı dokusunu
oluşturmaktadır.
Bank modülü
Bu modül hem bir yönetici masası
hem de toplantı masası olarak
kullanılabilmektedir.
RHIZOME
15
MEGARON
Tasarım Studio Kairos
Megaron
Megaron paneller özel tasarlanmış
aluminyum alt ve üst profiller,
aluminyum enjeksiyondan özel köşe
dönüşleri ile arada çatılan çelik
profiller ile kurulan bir iskelet ile çatılır.
Daha sonra uzun akustik ve yüzey
özellikleri çalışmaları sonucu geliştirilmiş olan styrofoam enjeksiyon
yüzey paneller ile kaplanır. Her bir
panel ölçüsü ayrı kalıplarda üretilmektedir ve iç yüzeylerinde de sesi
hapsetmek için hazırlanmış özel
kapsüller bulunmaktadır.
Dış yüzey akustik ihtiyacına göre ilk
önce özel bir yalıtım malzemesi ile,
daha sonra da tercih edilen kumaş
ile kaplanır. Panellerin metal strüktüre
çatılması da özel tasarlanmış
aparatlar ile gerçekleştirilir ve bu
aşamada alet kullanımına da gerek
duyulmaz.
Panellerin her biri istenirse ayrı
renkte bir kumaşla da kaplanabilir,
bu paneller gene tercihe bağlı
olarak sıralı düzende veya kaçık
düzende dizilebilirler, bu kurgu en
eski tuğla örme hafızası göz önüne
alınarak tasarlanmıştır ve son
dizilim her zaman mimarın projesine
uyabilmek üzere açık bırakılmıştır.
Megaron açık ofis planlamalarında
mekanı soyut bir şekilde tanımlayabilmek
için Studio Kairos tarafından tasarlanmıştır.
Bu panel ailesi de ‘Açık İş’ temasının
prensipleri doğrultusunda
geliştirilmiştir. Bu sayede her mimar
projesinin ihtiyaçları doğrultusunda
bu panelleri gerekli yükseklik genişlik
ve geometrilerde kurgulayabilir,
ayrıca yüzeylerde de gene kendi
tercihlerine ve projenin bütününe
göre bir renk yelpazesi kullanabilir.
Çalışma ortamları her mimarın kendi
projesi doğrultusunda özgün bir
topografi yaratabileceği kurgusal
çeşitlilikler ile zenginleşecektir.
Megaron ile yaratılması sağlanacak
olan kişisel sığınma alanları, bir liman
gibi açık ofisin içinde odaklanma
kapsülleri sunarken, 21. yüzyılın
gerektirdiği açık iletişime olanak
veren ortak alanları da daha kullanışlı
hale getirmektedir.
Konfigürasyonlar
Modüller 40, 80 ve 120 cm
genişliğinde standart birimlerden
oluşturulmaktadır.
Üst ve alt profiller
Profiller ekstrüzyon aluminyum ve
enjeksiyon köşelerle oluşturulmaktadır.
Bu köşeler strüktürün bir parçasıdır
ve koruyucu görevi üstlenerek temizlik
kolaylığı sağlamaktadır.
RHIZOME
17
Giuseppe
Manente
Koray
Malhan
Portreler
Koray Malhan
Koray Malhan 1972 yılında Ankara’da
doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi’nde başladığı endüstri
ürünleri tasarımı eğitimini 1995 yılında
Londra’da Kraliyet Sanat Okulu
Ravensbourne Tasarım ve İletişim
Bölümü’nde (Ravensbourne College
of Design & Communication) tamamladı. 2000 yılına kadar Koleksiyon’da
tasarım projelerinde görev aldı. Daha
sonra iki yıl süresince şirketin marka
ve ürün direktörlüğünü üstlendi.
Studio Kairos
Giuseppe Manente ve Abramo Mion
tarafından 1980 yılında İtalya’da
kurulan Studio Kairos, 30 yıldan bu
yana çok sayıda ödülle taçlandırdıkları
başarılı çalışmalarını sürdürüyor.
İsmini antik Yunanca’da ‘doğru
nokta, doğru zaman, doğru ölçü’
anlamlarını taşıyan Kairos
kelimesinden alan Stüdyo Kairos,
Koleksiyon için Sambia kanepe,
Camina kanepe ve Pasenow
kanepe’nin yanı sıra Cumbia TV
ünitesi, Tramuntana yatak ve
Babylon elbise dolabının tasarımını
gerçekleştirdi.
Malhan, 2002 senesinden bu yana
tasarım projelerinin geliştirilmesi,
yabancı tasarımcı ve stüdyolarla
çalışmalar ve markanın iletişimi ile
ilgili konularda çalışmalarını sürdürüyor. Koleksiyon çatısı altındaki yeni
yapılanma doğrultusunda 2012
itibariyle Koleksiyon Tasarım ve Marka
Direktörlük görevini yürüten Koray
Malhan bu kapsamda markanın tüm
ofis ürün ailesini ve temalarını yönetiyor.
Kendi tasarımları yanı sıra uluslararası
tasarımcı ve tasarım stüdyolarını
yönlendirerek gerekli tematik bütünlüğün elde edilmesini sağlayan Malhan
bu yöndeki son dönem çalışmaları
içerisinde Gerhard Reichert ve
Heinrich Iglseder ile birlikte tasarladığı
Gala ofis koltuğu ile 2012 Good
Design, Red Dot ve Design Turkey
tasarım ödüllerini almaya hak kazandı.
Abramo
Mion
Faruk Malhan
1947 İzmir doğumlu Faruk Malhan,
ilk ve orta eğitimini İzmir Atatürk
Lisesi’nde; üniversite eğitimini ise
Ankara’da, Ortada Doğu Teknik
Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde
tamamlamıştır. Yüksek lisans
derecesini Hacettepe Üniversitesi
Demografi Bölümü’nden almıştır.
Eğitim ve uygulama alanlarında
kazandığı deneyimleriyle, Türkiye’de
tasarımın; kültürel, toplumsal, estetik,
kullanım yönlerini bir araya getirerek
tasarım alanında iş üreten, düşünce
üreten ilk kişilerden biridir.
1971 yılıda Koleksiyon firmasını
‘tasarım için bir endüstri’ düşü ile
Ankara’da kurdu, tasarımlarını
firmasında gerçekleştirmeye başladı...
Günümüzde Koleksiyon’un baş
tasarımcısı olarak çalışmakta,
tasarımcılara küratörlük yaparak
gurubunun sanat yönetmenliğini
sürdürmektedir.
Faruk
Malhan
Koleksiyon’u kuruluşundan
günümüze; tasarıma, sanata, zanaata,
yaratıcılığa, özene adanan yıllarla;
küçük atölye ölçeğinden entegre
üretim tesislerine geçirdi. Tasarladığı
ürünler ülkemizde ve yurt dışında
insanların günlük yaşamınlarında
yer aldı.
Türkiye’de tasarım kavramının
yaşama aktarılmaya başladığı 70’li
ve 80’li yıllarının lider kimliklerinden
biri olan Faruk Malhan, Haziran 2013
itibariyle Tasarım Vakfı’nın
kuruluşuna öncülük yapmış, tasarımın
uluslararası boyutlarıyla ekonomilere,
topluma, üretim kültürüne
kazandırılması misyonunu tutkuyla
ülkü edinmiştir. Faruk Malhan aynı
zamanda Siena 2019 Avrupa
Kültür Başkenti projesi Danışma
Kurulu üyesidir.
RHIZOME
19
Projeleriniz için
yeni bir dünya
Ofis, yönetim binaları, iş merkezleri,
bankalar, sağlık merkezleri, oteller
ve dinlenme tesisleri gibi her tür
kuruluşun, üst yönetim alanlarından
çalışma istasyonlarına, toplantı,
bekleme, karşılama, hizmet ve servis
alanlarından arşiv ve kütüphanelere
kadar, tüm mekan ve gereksinimlerini
düşlerle özgürleştirerek dönüştürüyor.
Koleksiyon tasarım, üretim ve ticari
imkanlarını, ithalat, ihracat, ortak
girişimler, gibi dünya çapında
operasyonlarla geliştiriyor.
PROJE
Netaş / Aeropark
MİMAR
Sistema Teknolojik Yapı
Tabanlıoğlu Mimarlık
YIL
2013
YER
İstanbul
ÜRÜNLER
Portos masa sistemleri
Calvino masa sistemleri
Guamba toplantı masaları
Path kesonlar
Gala ofis koltukları
Tola ofis koltukları
Özel tasarım ürünler
RHIZOME
21
PROJE
Pharmaceutical Building in Basel
MİMAR
Ruggero Tropeano
YIL
2013
YER
Basel
ÜRÜNLER
İkaros Kanepeler
Suri Puflar
PROJE
TBWA / İstanbul
MİMAR
Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık
YIL
2011
YER
İstanbul
ÜRÜNLER
Partita masa sistemleri
Partita ofis dolapları
Song dolaplar
Miranda sandalye
İkaros kanepeler
Darius koltuklar
Dilim kanepeler
Özel tasarım ürünler
PROJE
Metlife
MİMAR
Sistema Teknolojik Yapı
YIL
2013
YER
İstanbul
ÜRÜNLER
Calvino masa sistemleri
Swan seminer masaları
Path kesonlar
Ruba dolaplar
Gala ofis koltukları
Tristan ofis koltukları
İanus sandalyeler
Monte Cristo koltuk
Laluna koltuk
Guamba sehpa
RHIZOME
23
Görüş
Günlük çalışma rutininize farklılık
getirdiğini düşündüğünüz bir
Koleksiyon ürünü var mı? Nasıl
bir farklılık getiriyor?
Quo Vadis Çalışma masalarımız,
sade, kaliteli, pratik ve çok kullanışlı.
CTHB
Avukatlık Bürosu
Cafer Tekir
Avukat
Evinize gittiğiniz zaman özlediğiniz
ofis ürünü var mı?
İkaros koltuklarda çok rahat ediyoruz.
Gelen misafirlerimiz de çok beğeniyor.
Akşam mesai bitip, ofiste yalnız
kaldığım zamanlarda ben de çiftli
olanda yayılıp, evrakları yayıp, özenle
tasarlanmış kol dayama yerini tabla
olarak kullanarak bilgisayarımı açıp
çalışmaktan keyif alıyorum. Bu
benim için vazgeçilmez oldu, eve
götürmeyi çok isterim.
Çalışma disiplininizi ve ofis
stilinizi nasıl tanımlarsınız?
Öncelikle kullanıma elverişli, insanı
boğmayan, ferah, rahatlatan bir
ortam tasarlanmış olmalı ve bu
tasarım ve kaliteli ürünlerle sade ve
kullanışlı dekor edilmiş, her ürünün
bir işlevi olan, işlevsiz ürünlere yer
verilmeyen çalışma ortamının
çalışma gücü verdiğini, motivasyonu
arttırdığını, bunun da verime
dönüştüğüne inanıyorum. Ofisimiz
de bu anlayışa göre tasarlandı ve
dekore edildi.
İşimiz ağır sorumluluk ve dikkatin
ön planda olduğu yüklü bir iş kolu.
Ekibimiz hazırladığımız çalışma
ortamında görev ve sorumluluklarını
yerine getirmede oldukça başarılı.
En sevdiğiniz ofis mobilyasını
değiştirme şansınız olsaydı,
nasıl olurdu?
İkaros koltukları mecbur kalmadan
değiştirmek istemem. Çok gerekirse
Madrigal koyabilirim yerine.
Hayallerinizin ofis nasıl bir ofis
olurdu?
Daha önce de belirttiğim gibi,
öncelikle ferah, boğmayan, çalışma
hevesini engellemeyen, geniş,
modern anlayışa göre tasarlanmış,
modern bir yapı içinde bulunan içi
de buna paralel olarak kullanışlı,
kaliteli ve işlevsel ürünlerle dekore
edilmiş bir ofis vardı hep hayalimde;
şu an ki ofisimizde bu gerçekleşti.
RHIZOME
25
Çalışma ortamlarında giderek
artmakta olan ‘açık alan‘larda ne
tür tasarımları tercih
ediyorsunuz ve bu tercihleriniz
çalışanlar açısından ne gibi
faydalar sağlamakta?
İşler & notlar
Erginoğlu & Çalışlar
Mimarlık
Kerem Erginoğlu
Mimar
Son dönemde masa başı çalışma
sistemi için ayrılan alanlar gittikçe
azalıyor. Teknolojinin gelişmesine
paralel olarak bu dönüşüm kaçınılmaz.
Buna mukabil ortak kullanım alanları,
sosyalleşilen küçük toplantıların
yapılabildiği ya da farklı bir ortamda
çalışma imkanı sağlanan alanların
sayısı sürekli olarak artıyor.
Ofis sadece çalışılan bir alan dışına
da çıkmaya başladı. Kurumsal
bağlılığı artırmak adına başka sosyal
imkanların da bulunduğu mekanlar
kurgulamak gerekiyor.
Farklı projelerde olsa dahi
mutlaka öncelikli olarak tercih
etmiş olduğunuz Koleksiyon
tasarımları var mı?
İkaros koltuğu seviyorum. İki
fonksiyonlu bir kullanımı var. Kullanıcılar
arasında iletişim kurulmasına imkan
veriyor. Yine Megaron da sevdiğim
bir ürün. Bölücü sisteme yeni bir bakış
açısı getiriyor. Akustik katkının yanı
sıra ofis mekanı içinde küçük özel
alanlar yaratılmasına da katkı sağlıyor.
Anadolu Sigorta
yemeksepeti.com
En çok kullandığınız Koleksiyon
ürününü revize etme şansınız
olsaydı nasıl revize ederdiniz?
Koleksiyon tasarımlarına saygımız
sonsuz. Bazen renk alternatifi
isteklerimiz oluyor.
sahibinden.com
Yeni çalışma ortamları kurgularken
öncelikleriniz var mı?
Yenilikçi çalışma alanları için
tercih ettiğiniz ürünler nelerdir?
Öncelik genellikle işverenimizden
aldığımız ‘brief ‘dir. Her kurum yeni
mekanına taşınırken o an bulunduğu
fiziki durumu irdeler. Gelecek yıllarda
alacağı durumunda projeksiyonunu
yapar. Hazırlanacak mekanın
özelliklerine göre de ön plana
çıkartmayı düşündüğümüz noktalar
olabilir. Aldığımız brief çerçevesinde
mekan değerleriyle birlikte yeni ve
yaratıcı öneriler sunarız.
Dediğim gibi ürüne bağlı bir tasarım
yapmıyoruz. Mekanı tasarlayıp içine
ürünleri yerleştirmeyi tercih ediyoruz.
TBWA
Hayallerinizin ofisini yaratmak
için her türlü imkana sahip
olsanız, nasıl bir ofis olurdu, ya
da nelerden başlardınız?
Anadolu Sigorta
Sizce 20 yıl sonra nasıl ofislerde
olacağız?
Belki de hiç ofiste olmayız.
İmar kurallarını değiştirmek sanırım
başlayacağım ilk konu olurdu. Her
şey o kadar tanımlı ki… Çoğu
zaman bu sınırlar içinde kalarak
tasarlayacaklarınız da limitli oluyor.
RHIZOME
27
Etkinlik Takvimi
İlham
Nisan - Mayıs - Haziran
#ofishalleri
Sergi
Koleksiyon - TSMD Mimarları
Ağırlıyor: Ayça - İlhan Kesmez
14 Nisan
Fuar
Clerkenwell Design Week 2014
20 Mayıs
Mekan: Gazi Üniversitesi, Ankara
Sergi
Mekan ve Olasılıklar
3 Nisan
Gösterim
The Clock: Christian Marclay
9 Mayıs
Söyleşi
Brigitte Weber Mimarlık:
Brigitte Weber
17 Nisan
Mekan: Karaköy Rum İlkokulu,
İstanbul
Panel
Understanding the Changing
World Through Architectural
Design Studios
10 Nisan
Fuar
International Contemporary
Furniture Fair 2014
17 Mayıs
Sergi
Koleksiyon - İSMD Mimarları
Ağırlıyor 12: Uras X Dilekci
30 Nisan
Söyleşi
Kreatif Mimarlık: Aydan Volkan
10 Nisan
Fuar
Office Next Moscow
27 Mayıs
Mekan: Tüyap Fuar ve Kongre
Merkezi, İstanbul
www.yapifuari.com.tr
t
ontistne
@ortod
ler... :)
işler güç
Mekan: Gostiny Dvor, Moskova
www.officenext-moscow.com
Fuar
Workspace - Index
International Exhibition 2014
19 Mayıs
Fuar
Yapı Fuarı Turkey Build
6 Mayıs
Mekan: Tasarım Atölyesi Kadıköy
(TAK), İstanbul
www.kadikoytasarim.org
Mekan: Gazi Üniversitesi, Ankara
Mekan: Jacob K. Javits
Convention Center, New York
www.icff.com
Mekan: Koleksiyon Galeri, İstanbul
basen
ık
@seyrek
in olanı ış
rden bilg
.
7 cücele
ra
la
sya
arışık do
tutuyor k
@seyrekbasen
Su şişelerimizdeki anlam ve
derinlik isimli retrospektifim.
Sergi
Koleksiyon - TSMD Mimarları
Ağırlıyor: Hayri Anamurluoğlu
26 Mayıs
Mekan: Gazi Üniversitesi, Ankara
Mekan: Gazi Üniversitesi, Ankara
Mekan: Maltepe Üniversitesi, İstanbul
www.tasarimvakfi.org
Mekan: Tasarım Atölyesi Kadıköy
(TAK), İstanbul
www.kadikoytasarim.org
Sergi
Koleksiyon - TSMD Mimarları
Ağırlıyor: Hasan Özbay, TH & İdil
12 Mayıs
Sergi
Koleksiyon - TSMD Mimarları
Ağırlıyor: Mürşit Günday
28 Nisan
Mekan: Milano
www.cosmit.it/en
Söyleşi
Teğet Mimarlık: Ertuğ Uçar,
Mehmet Kütükçüoğlu
22 Mayıs
Mekan: SALT Beyoğlu, İstanbul
www.saltonline.org
Mekan: Tasarım Atölyesi Kadıköy
(TAK), İstanbul
www.kadikoytasarim.org
Fuar
Salone Internazionale del Mobile
8 Nisan
Mekan: Clerkenwell, Londra
www.clerkenwelldesignweek.com
Çalışma günleri bazen çok hızlı
bazen de çok yavaş geçer. Böyle
zamanlarda çevremizdeki objeler,
semboller, alanlar bize çok şey ifade
eder. Birçoğumuzun çalışma alanı
böyle neşe ve ilham kaynaklarıyla
doludur. Peki ya sizin ofisiniz?
Fuar
NeoCon 2014
9 Haziran
Mekan: Dubai World Trade
Centre, Dubai
www.workspace-index.com
Mimarın Listesi
Mekan: The Merchandise Mart,
Chicago
www.neocon.com
@kora
yozso
y
bazı ofi
s günle
rinde ş
da fazla
anstan
sına ih
daha
tiyacım
ız olur
;)
@kaan
bagci
Amsterd
am, Ka
llenbac
Galeri’d
h
e sergil
e
n
ecek iş
son dü
ler için
zeltmele
r…
Cem Sorguç
1. Autechre / Eggshell
2. Can / Moonshake
3. Rachel’s / Music For Egon Schiele
4. Kraftwerk / Showroom Dummies
5. Burial / Dog Shelter
6. Lou Reed / Metal Machine Music
7. Godspeed You! Black Emperor / East Hastings
8. Tortoise / Glass Museum
Clerkenwell Design Week
The Clock: Christian Marclay
Brigitte Weber Mimarlık
International Contemporary Furniture Fair
9. Einstürzende Neubauten / Blume
10. Tom Waits / Russian Dance
Nisan 2014
Sa
1
Ça
2
Pe
3
Cu
4
Ct
5
Pz
6
Pt
7
Sa
8
Ça
9
Pe
10
Cu
11
Ct
12
Pz
13
Pt
14
Sa
15
Ça
16
Pe
17
Cu
18
Ct
19
Pz
20
Pt
21
Sa
22
Ça
23
Pe
24
Cu
25
Ct
26
Pz
27
Pt
28
Sa
29
Ça
30
Pz
4
Pt
5
Sa
6
Ça
7
Pe
8
Cu
9
Ct
10
Pz
11
Pt
12
Sa
13
Ça
14
Pe
15
Cu
16
Ct
17
Pz
18
Pt
19
Sa
20
Ça
21
Pe
22
Cu
23
Ct
24
Pz
25
Pt
26
Sa
27
Ça
28
Pe
29
Cu
30
Ça
4
Pe
5
Cu
6
Ct
7
Pz
8
Pt
9
Sa
10
Ça
11
Pe
12
Cu
13
Ct
14
Pz
15
Pt
16
Sa
17
Ça
18
Pe
19
Cu
20
Ct
21
Pz
22
Pt
23
Sa
24
Ça
25
Pe
26
Cu
27
Ct
28
Pz
29
Pt
30
Mayıs 2014
Pe
1
Cu
2
Ct
3
Ct
31
Haziran 2014
Pz
1
Pt
2
Sa
3
RHIZOME
29
Dünyada
Koleksiyon
TÜRKİYE
Cumhuriyet Mah. Kefeliköy
Bağlar Cad. No: 35 Büyükdere
Sarıyer, Istanbul, 34457
Tel: +90 212 363 63 63
Fax: +90 212 223 48 25
info@koleksiyon.com.tr
İNGİLTERE
Koleksiyon Furniture Limited
Brewhouse Yard 9 Londra
EC1V 4JR Birleşik Krallık
Tel: +44 (0)20 3405 1885
info@koleksiyon.co.uk
MISIR
Koleksiyon Egypt
The 47th Building, 90th Street
North 5th Settlement,
Yeni Kahire, Mısır
Tel: +20 2266 87 01
Fax: +20 226 68 702
info@koleksiyonegypt.com
ALMANYA
Network2Design
Röntgenstrasse 104, 64291
Darmstadt, Almanya
Tel: +49 6151 9189512
info@network2design.de
LİBYA
Avcı Interior
Fourth Ring Road
Venezia Street, Benghazi, Libya
Tel: +218 92 396 4653
cihad@avciorman.com.tr
İSPANYA
Artis Arquitectura Interior S.a.
Poligon Industrial El Cami dels Frares,
parc.83, 25190 Lleida, İspanya
Tel: +34973257800
Fax: +34973257801
artis@artis.es
KOLOMBİYA
Schaller Group
Cra 11 No: 93A-20 Bogota, Kolombiya
Tel: +571 743 560
mariam@schallertech.com
KATAR
Al Mana Galleria
Salwa Road Ramada Signals
Nissan Showroom
P.O. Box 91 Doha, Katar
Tel: +974 4 428 3636
info@mammutgroup.com
KAZAKİSTAN
V-time Object Office Ltd.
Office 111, b/c ‘Prime’ Furmanova
100 ‘g’ 050000, Almaata
Tel: +7 727 312 11 22 / 23
v-time@yandex.ru
PERU
Ziyaz
Avenue Mariscal La Mar 835,
Lima, Peru
Tel: +51 714 9914
webziyaz@ziyaz.com
ÜRDÜN
Triology Furniture Company
Iritiria str. Um Uthienah Vista
P.O. Box 630 - 11118
Amman, Ürdün
Tel: +962 6 5563778
Fax: +962 6 5563779
salah@trilogyfurniture.com
KIBRIS
Divani Mobilya
2 Irmak Sokak Gönyeli Çemberi,
Gönyeli, Lefkoşe, Kıbrıs
Tel: +90 392 224 04 50 - 51
Fax: +90 392 225 65 79
fetanetcan@gmail.com
AZERBAYCAN
Workplace Interiors
Baku Residence Building
25 Samed Vurgun Street
Bakü, Azerbaycan
Tel: +99 412 493 62 22
ilham.behbudov@workplace.az
SUUDİ ARABİSTAN
Technolight
P.O. Box 12679 Jeddah 21483
Suudi Arabistan
Tel: +966 2 669 3241
Fax: +966 2 668 3069
hazemalazem@technolight-ksa.com
RUSYA
Grafit Interiors
119021, Timura Frunze Street
Building: 3, No:20
Moskova, Rusya
Tel: +7 499 922 42 12
akochemazov@grafitinteriors.ru
AVUSTRALYA
Envoy Furniture
Suite 30391 Murphy Street
Richmond 3121 Melbourne,
Avustralya
Tel: +613 9029 3161
dan@envoyfurniture.com.au
IRAN
Mammut Construction
7th Street, Khaled Estamboli Ave,
No:7, P.O. Box 1513737511
Tehran, Iran
Tel: +98 21 88 109 109
HOLLANDA
Loading-DDesign Collections
G. van Nijenrodestraat 151 3621
GJ Breukelen, Hollanda
Tel: +31 63195 1872
info@loading-ddesign.com
thijs@loading-ddesign.com
cihan.koseoglu@almanagalleria.com.qa
RHIZOME
31
İnsan her şeyin ölçüsüdür.
Protagoras
Tola Ofis Koltuğu | f /p design
www.koleksiyon.com.tr
shop.koleksiyon.com.tr
Adana / Ankara Kavaklıdere, Ümitköy / Antalya
Bodrum / Gaziantep / İstanbul Caddebostan, Masko
Modoko, Tarabya / İzmir / Kayseri / Kocaeli / Tekirdağ