KAPAK KIZLAR 46 TURKISHTIME MAYIS 2014 YÖNETİMDE Aile şirketlerinde kızların yönetime gelme hızı arttı... Pek çoğunda erkek kardeşler olmasına rağmen kızlar ön planda ya da etkinlikleri çok yüksek. Kızlar, babalarının kurduğu şirketlerde finanstan satın almaya, üretimden yatırıma, ihracattan CEO’luğa kadar yönetimin her kademesinde sorumluluk alıyor. Yönetim katının yeni sahipleri artık kız çocukları... 2014 MAYIS TURKISHTIME 47 H KAPAK Haber: Selma Şimşek Bektaş selmabektas@turkishtimedergi.com ani meşhur bir söz vardır, “Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” diye. Bu sözü bugünlerde Türk iş dünyasının yüzde 90’ını oluşturan aile şirketlerinde yaşanan dönüşüme uyarlayacak olursak, “Her başarılı işadamının arkasında genç, eğitimli ve cesur bir kızı var” diyebiliriz... Neden mi? Pelin Akın, Ebru Özdemir, Sibel Kutman, Perihan İnci, Begümhan Doğan Faralyalı, Elif Çoban ve daha birçoğu... Onları artık ne taşıdıkları soyadlarından ne de iş dünyasının önde gelen isimleri olan babalarından ötürü tanıyoruz. Türkiye’nin sanayici ailelerinin bu ikinci, üçüncü kuşak genç kadınlarını yönetimdeki etkinlikleri, şirketlerde aldıkları sorumluluklarla tanıyoruz. Sayıları giderek çoğalıyor. Artık daha çok genç işkadınını aile şirketlerinin patron katında ya da stratejik bir birimin başında görüyor, onların aldığı kararlara tanıklık ediyoruz. Bu kızların bir kısmı şirkette artık babalarıyla yan yana, onların sağ kolu olarak mesai yapıyor, ihale masalarında onlarla iş kovalıyor, yurtdışı bağlantıları kuruyor, bir kısmı ise çoktan yönetimi devraldı bile... Babalar ise artık patron koltuğunda erkek çocukları kadar kız çocuklarına da yer açıyor, onlara fırsat tanıyor. Aile şirketlerinde yükselişe geçen ve yönetime ortak olan kız çocuklarının en belirgin ortak özellikleri ise hepsinin iyi eğitimli, dünya ile entegre, cesur ve yenilikçi olmaları. Bir de aynı koşulları paylaşan erkek kardeşlerine göre hem şirkette hem de iş dünyasında daha aktif ve ön planda olmaları. Peki kız çocukları nasıl ve hangi koşullarda aile şirketlerinde yeni bir dönemin kapılarını araladı? İş dünyasında ‘erkek veliaht’ saltanatı sona mı eriyor? Genç kuşağın hedefleri neler? Rüzgâr kızlardan yana esecek Grant Thornton’ın İş Hayatında Kadınlar Araştırması’nın 2013 yılı verilerine göre, dünyada aktif olarak çalışanların sadece yüzde 32’si kadın. Dünya Ekonomi Forumu’na katılan her yedi temsilciden sadece biri kadındı. Dünyada üst düzey yönetici rolündeki kadınların oranı ise yüzde 24. Her ne kadar rakamlar kadınlar cephesinde ideal seviyede olmazsa da, aile şirketlerinde kız çocukları lehine yaşanan dönüşümün önümüzdeki yıllarda istatistikleri kadınların lehine değiştirmesi ihtimali düşünülürse umut verici. Çünkü, Deloitte Türkiye Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer’e göre aile şirketlerinde yaşanan dönüşüm sadece Türkiye’de değil tüm dünyada da aynı biçimde ilerliyor. Şu anda aile şirketlerinde kızların yönetime daha fazla dahil olmasının temel nedeninin patron/babaların ilerleyen yaşlarına karşılık, kız ya da erkek evlatların görev alma döneminin gelip çatması. Sezer, bu sürecin devam edeceğini ve daha fazla sayıda genç kadını aile şirketlerinin yönetiminde göreceğimizi belirtiyor. Gelişen işletme kültürü etkili oldu Aile şirketlerine danışmanlık yapan Ebru Karpuzoğlu’na göre ise aile şirketlerinde kız çocuklarının hiç olmadığı kadar ön plana çıkması ve çoğu zaman erkek kardeşlerinin bile önüne geçerek şirkette varlık göstermesinin temel nedenlerinden biri, Türkiye’de şirket kültürünün artık oluşmaya başlaması. Karpuzoğlu, “Bilindiği gibi Türkiye’de serbest piyasa ekonomisine geçiş 1980 sonrasında TÜRKLER YÖNETİM KURULLARINDA KADIN KOTASINA EVET DİYOR Grant Thornton’ın İş Hayatında Kadınlar Araştırması sonuçlarından bir diğeri, kadın yönetim kurulu üyesi sayısında kota uygulamasına bakışı ortaya koyuyor. Araştırmanın ilgili bölümüne göre, araştırmaya Türkiye’den katılan temsilcilerin yüzde 71’i büyük halka açık şirketler için yönetim kurulunda kadın üye kotasına olumlu bakıyor. Ancak geçen yıl bu soruya verilen pozitif cevapların oranı yüzde 76 idi. Araştırmanın global ortalamasına göre olumlu bakanların oranı ise yüzde 45. Bilindiği gibi SPK Türkiye’deki halka açık şirketlerde en az bir kadın yönetim kurulu üyesi olmasını tavsiye ediyor. Secretcv.com’un 2013 tarihli araştırmasına göre ise kadın yöneticilerin çoğunlukla aile şirketlerinde babalarından devraldıkları görevleri sürdürdükleri görülüyor. 48 TURKISHTIME MAYIS 2014 AİLE ŞİRKETİNDE KIZLARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ 1 Kız çocuklarının hepsi iyi birer eğitim geri planına sahip. Yüksek lisans derecesi sahibi ve eğitimlerini genellikle yurtdışında yapmışlar. ABD, İngiltere, Fransa eğitimde tercih edilen üç ülke. Dilleri, eğitimleri ve seyahatleri ile dünya vatandaşı özelliği taşıyorlar 2 Eğitim alanları genel olarak aile tarafından belirleniyor. Aile Anayasası’nda çocukların eğitim konusuna yer veriliyor. Küçük yaşta eğitim koçları eşliğinde büyüyor ve ilgi odakları belirleniyor. Şirkette üstlenmeleri hedeflenen görevler alınacak eğitimi de belirliyor. oldu. Önceki süreçte ne özel sektör ne de bugünkü anlamıyla bir işletme kültürü gelişmişti. O yıllarda aile şirketlerinde kadınlardan bahsedildiğinde Suna Kıraç, Güler Sabancı gibi birkaç isim sayılırdı. Üstelik bu isimlerin şirketlerde varlık nedeni daha çok vizyon sahibi babalar ya da aile büyükleri idi. Bugün ise Türkiye’de artık oturmuş bir şirket kültürü var. Bu kültür, kız çocuklarını görmezden gelmiyor. İşletme kültürünün içinde değişen ve dönüşen babalar, şirkette sorumluluk alacak evlatlarını kız ya da erkek olarak değil eğitim, yetenek ve motivasyon olarak değerlendiriyor. ABD’de de süreç benzer şekilde ilerlemişti. ABD’de ‘60’lı ve ‘80’li yıllarda kadınların şirketlere katılması konusunda özel bir talep oluştu. ‘80 sonrasında ise kadınlar daha stratejik konularda görev almaya başladılar. ABD’yi 20 yıl geriden takip eden Türkiye’de de benzer süreç yaşanıyor” diyor. İyi eğitimli kızlar kuşağı büyüdü Eğitim ise bu süreçte kız çocuklarını en çok destekleyen faktör olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü ekonomik olarak güçlenen aileler, çocuklarına iyi bir eğitim alma imkanı veriyor. Ailedeki erkek kardeşler gibi onlar da yüksek öğrenimlerini başta ABD, İngiltere ve Fransa olmak üzere farklı ülkelerde en iyi okullarda yaptı. Hemen hepsi aynı imkânlar dahilinde yüksek lisans ve master prog- Aile şirketlerinde kızlara ortalama 2 koltuk ayrılıyor Borsa İstanbul’da işlem gören 55 aile şirketinin yönetim kurulu üyeleri incelendiğinde, şirketlerin ortalama yedi kişilik yönetim kurulu üyesinden oluştuğu ve bu 55 şirketin 41’inde kadın üye olduğu gözlemleniyor. Şirketlerin yönetim kurullarında genellikle bir ya da iki aile üyesi kadın, yönetim kurulunda yer alıyor. Ayrıca kadınların demografik özellikleri incelendiğinde, kadın ya da erkek arasında farklılık olmadığı ve YKÜ’lerinin dil ve eğitim düzeyleri olarak da serbest piyasa ekonomisinin koşullarına uyum sağladıkları gözleniyor. 3 Kızların çoğu, iş hayatına doğrudan aile şirketinde başlıyor. Çocukluktan itibaren aile şirketlerinde zaman geçiriyorlar. Aile şirketinde çalışmak öncelikli tercihleri. 4 Şirketin kurucusu baba şirketteki en önemli rol model. Hedefleri var ama son sözün babada olduğunu kabulleniyorlar. Kızlar, babalarıyla yan yana çalışmaktan mutluluk duyuyorlar. Motivasyonları ve istekleri erkek çocuklara göre daha baskın. Ekip çalışmasına uyumlular, yenilikçiler. 5 İşe şirketin farklı birimlerinde görev alarak başlıyorlar. Yönetimde söz hakkı deneyimlerin ardından veriliyor. İş hayatlarında aileleri tarafından destekleniyorlar. Sadece şirketlerinde değil birçok dernek ve vakıfta da etkinler. 2014 MAYIS TURKISHTIME 49 KAPAK Aile şirketlerinde kIzlara kapIyI ilk onlar açtI Suna Kıraç, Güler Sabancı, Meltem Kurtsan, Meral İnci Zaim, Zeynep Bodur Okyay, Leyla Alaton, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Vuslat Doğan Sabancı, İdil Yiğitbaşı ve diğerleri... Aile şirketlerinde kız çocuklarının yönetimde söz sahibi olabileceğinin birer kanıtı olan bu ilk kuşak kızlar, yeni kuşak kızlara aynı zamanda rol modeli oldu... BABASI VEHBİ KOÇ İLE YILLARCA YAN YANA ÇALIŞTI Suna Kıraç, 1941’da Ankara’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi Bankacılık ve Finansman bölümünden mezun olan Kıraç, uzun yıllar babası ile yan yana Koç Holding’de çalıştı. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği yaptı. 1999’da üstün yöneticilik ve liderlik vasıfları ile Koç Holding’e, iş dünyasına ve Türk çocuklarının eğitimine katkılarından dolayı London Businness School tarafından Onur Üyeliği’ne layık görüldü. DÜNYANIN EN GÜÇLÜ İŞKADINLARINDAN Sabancı Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi olan Güler Sabancı ise Yüksel ve İhsan Sabancı’nın ilk çocuğu olarak 1955 yılında Adana’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İşletme bölümü mezunu olan Sabancı, kariyerine 1978 yılında Lassa’da başladı. Uzun yıllar grubun pek çok alanında görev alan Güler Sabancı, 2004 yılında amcası Sakıp Sabancı’nın vefatı üzerine holdingin başına geçti. 50 TURKISHTIME MAYIS 2014 TÜSİAD’ın ilk kadın yönetim kurulu üyesi olan Sabancı, European Round Table of Industrialists’in (ERT) halen ilk ve tek kadın üyesi. 2013 yılında Fortune tarafından “Dünyanın En Güçlü 50 İşkadını” listesine ikinci sırada giren Sabancı, Türk iş dünyasının en güçlü simalarından biri olarak görevine devam ediyor. “BABAM SELÇUK YAŞAR BANA KOÇLUK YAPTI” Aralık 2003-2009 yılları arasında Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanvekilliği görevini yürüten İdil Yiğitbaşı, 2009’dan bu yana Yaşar Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor. 1964 doğumlu olan Yiğitbaşı, Boğaziçi Üniversitesi İşletme mezunu. Indiana Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansı (MBA) yapan Yiğitbaşı’nın aile şirketinde görev alması, baba Selçuk Yaşar’ın yönlendirmesiyle oldu. “Babam beni her zaman desteklemiştir ve koçluk yapmıştır” diyen Yiğitbaşı, kadınların iş hayatındaki rollerine ilişkin kurumsal bakış açılarını şu sözlerle özetliyor: “Kız çocuklarının eğitime katılım oranı ve kadın çalışan oranı arttı. Bugün kadınlar küresel işgücünün yüzde 40’ını, tarımsal işgücünün yüzde 43’ünü ve üniversite öğrencilerinin yarısından fazlasını temsil ediyor. Biz de Yaşar Topluluğu olarak 2007’de imzalamış olduğumuz Küresel İlkeler Sözleşmesi’nde kadın çalışanlara yönelik olarak hazırlanan İş’te Eşitlik Bildirgesi’ni 2012 yılında imzaladık”. ramlarını tamamladı ve geri döndü. Öte yandan uzun bir süredir aile şirketlerinin gündeminde olan Aile Şirketleri Anayasası’nın ilgilendiği konulardan biri de eğitim. Aileler artık çocuklarına vereceği eğitimi önceden planlıyor ve hayata geçiriyor. Şu anda aile şirketlerinde aktif çalışmaya başlayan kız çocuklarının birçoğu, bu kapsamda şirkette çalışmak ve görev almak üzere eğitilmiş bir kuşak. Baby Bommer (1946-64) jenerasyonu babalar, şu anda karşılarında iyi eğitimli, kültürlü ve şirkette çalışmaya hevesli kızlar kuşağı ile karşı karşıya. Sürdürülebilirlik endişesi kızları öne çıkardı Şirketler için artık rekabet daha zor. Babalar döneminde rakip birkaç iken bugün bütün dünya ile rekabet etmek gerekiyor. Bu kadar zor koşullarda varlık gösteren şirketlerin en önemli gündem maddeleri de elbette şirketin geleceği yani “sürdürülebilirlik”. Sıfırdan var ettikleri şirketin geleceğini düşünen babalar da şirketi hangi çocuğu daha iyi yöneteceğine inanıyorsa artık ona fırsat tanıyor. Gaziantepli Şölen Çikolata ya da Gedik Holding bu açıdan iki önemli örnek. Şölen Gıda’nın CEO’su Elif Çoban, bu göreve beş erkek kardeşine rağmen atandı. Ailenin bu kararı vermesinde, Elif Çoban’ın aldığı eğitim, profesyonel iş dünyasında KIZLAR NEDEN YÜKSELİŞTE? - Aile şirketlerinde kurucu patronların devir dönemi başladı. - İkinci ve üçüncü kuşakta çok iyi eğitim alan kız çocukları yetişti. - Değişen çağla birlikte babalar da değişti, kendini geliştirdi. - Aile şirketlerinde sürdürülebilirliğin önemi giderek arttı. - Artık çocuğun cinsiyeti değil yeteneği ve motivasyonu önemli. - Aile Anayasaları, kız çocuklarının ön plana çıkmasını destekliyor. - Kızlar, yönetimde babalarıyla daha iyi geçiniyor. - Erkekler kendi işlerine ya da bireysel yatırımlara yönelebiliyor. MİLENYUM ÇAĞI KADINLARI GELİYOR edindiği deneyimler ve vizyonu belirleyici oldu. Halil Kaya Gedik de daha yaşarken kızı Hülya Gedik’i holdingin yönetimine hazırladı. Erkek kardeşlere göre daha ön plandalar Aile şirketlerinde gözlemlenen bir diğer olgu da kızların erkek kardeşleriyle aynı eğitim, görev ve sorumluluğu paylaşmasına rağmen babalarının yanında, şirketteki görevlerinde ya da kamuoyunda daha fazla görünür olmaları. Buna en iyi örneklerden biri Limak’ın patronu Nihat Özdemir’in çocukları Ebru ve Batuhan Özdemir. Ebru Özdemir, gerek babasına olan bağlılığı gerekse de iş dünyasındaki etkinliği ile ön plana çıkarken Batuhan şirket sınırları içinde kalmayı tercih ediyor. Akın Holding’de Pelin Akın ve Selim Akın, Gedik Holding’de Hülya Gedik ve Hakkı Gedik ve Aras Kargo’da Evrim ve Baran Aras ile Doluca Şarapları’nın genç yöneticileri Sibel ve Ali Kutman için de aynı değerlendirmeyi yapmak mümkün. Deloitte Türkiye Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer bu durumun farklı nedenleri olduğunu belirtiyor. “Çocukların aldığı eğitim ve sorumlulukların görünürlüklerini etkileyebiliyor. Örneğin Ebru Özdemir inşaat eğitimi almış. Batuhan ise farklı bir eğitim almış. Ayrıca kız ve erkek çocukları iş hayatında farklı davranış şekilleri gösterebiliyor. Örneğin kız çocukları yapı olarak babalarıyla birlikte çalışmaktan erkeklere göre daha çok mutlu oluyor. Kızlar için aile şirketinde kariyer yapmak öncelikli iken erkekler ise kendi işlerini kurmak ve babalarının kurduğu şirketten bağımsız ama onun yan kolu olabilecek başka işlere girmek konusunda daha hevesliler. Önümüzdeki günlerde aile şirketlerinde farklı sektörlere geçen daha fazla erkek çocuklarına tanıklık edeceğiz” diyor. Anadolu da kızlara alıştı Grant Thornton Türkiye ortaklarından Jale Akkaş’a göre ise aile şirketlerinde giderek yaygınlaşan bu trend, kadın yöneticilerin daha stratejik görevlere gelmesine neden oluyor. Akkaş, “Bu gelişmeyi birçok sektörde görmek mümkün. Türkiye’nin dalgalı ekonomik yapısı, iş dünyasının krizlere aşinalığı, zorluklara karşı mücadele edebilme kabiliyeti uluslararası seviyede kadın yöneticilerin yetişmesi için ideal bir platform oluşturuyor. Buna karşılık kadın yöneticiler, daha fazla sorumluluk ve inisiyatif almak istiyorlar. Büyükşehirlerle birlikte Anadolu’da da kadınların toplumsal hayatta rolleri artıyor” diye belirtiyor. n PricewaterhouseCoopers International (PwC) Mart 2014 tarihinde “Next Generation Diversity – Developing Tomorrow’s Female Leaders” (Gelecek Kuşakta ÇeşitlilikYarının Kadın Liderlerini Geliştirmek) adlı bir rapor hazırladı. Kadınlarının işyerinde yükselmesini sağlayacak doğru ortamı yaratmak için şirketlerin neler yapması gerektiğine ilişkin hazırlanan raporda, milenyum kadınlarını şirketlere çekmek, elde tutmak ve geliştirmek adına büyük önem taşıyan altı temel konu ele alındı: - Günümüz kadınları şirketler için büyük önem taşıyor, çünkü onlar önceki kuşaklara kıyasla daha eğitimliler ve işgücüne daha fazla katkıda bulunuyorlar. - Milenyum kadınları önceki tüm kuşaklardan daha yüksek özgüvene sahip ve kariyer fırsatlarına daha fazla önem veriyor. - Çeşitlilik konusunda iyi bir geçmişi olan işverenlerle çalışmak istiyor. - İş hayatında eşi benzeri şirket kültürü değişikliğine neden olabilir. - Milenyum kadınları düzenli olarak geribildirim almayı bekliyor; teknik konularda oldukça bilgili olsalar da geribildirim görüşmelerini yüz yüze yapmayı tercih ediyor. - Bu kuşağın kadınlarının uluslararası deneyim talebi çok fazla. - Onlar için sektör imajı, işveren ve itibarı büyük önem taşıyor. 2014 MAYIS TURKISHTIME 51 KAPAK Kızlar bağımsız yönetim kurullarında mutlaka olmalı GENÇ NESİL KURUMSALLAŞMA İLE BAŞARILI OLACAK Family Business Advisors Kurucusu Haluk Alacaklıoğlu’na göre, Türkiye’de aile şirketleri kurumsallaşma konusunda henüz istenilen aşamada olmadıkları için kuşaktan kuşağa devir süreçleri sancılı oluyor. Alacaklıoğlu, başarı için genç kuşakların kendi misyon ve vizyonunu oluşturması gerektiğini savunuyor. A ile şirketlerinde kızların geçmişe göre daha etkin oldukları doğru. Türkiye’de kadınlar, zaten pek çok şeyi kanıtladılar ve kanıtlamaya devam ediyorlar. Bu konuda hiçbir endişem yok. Liderlik anlamında da Türkiye’den çok iyi örnekler çıkmaya başladı. Bu durumu; zaman ya da nesil ile açıklamak doğru olur. Bugün karşımızda çok iyi eğitim görmüş, network ve dünya ile iletişim açısından geçmişe göre daha etkin, dil bilen, hırslı ve bir önceki kuşak ne düşünüyor diye çok da ilgilenmeyen bir nesil var. Bu faktörler kız evlatların aile şirketlerinde daha fazla etkin olmasına neden oluyor. En çok gençlerden talep alıyoruz Türkiye’de aile şirketlerinin en önemli eksiği kurumsallaşma. Gençler bu konuda çok umut vaad ediyor. Ancak aile şirketlerinde ataerkil yapı hala devam ediyor. Çoğu zaman kuşakları karşı karşıya getiren bu yapı son sözün babada olmasına neden oluyor. Batı’da da benzer eğilimler olmasına karşın orada kurumsallaşmanın oturması nedeniyle söz söyleme mekanizmalarının geliştiğini 54 TURKISHTIME MAYIS 2014 ve dengelerin kurulabildiğini görüyoruz. Bağımsız yönetim kurulları, Aile Anayasaları bu dengeyi kuruyor ve babanın her dediği her zaman olmuyor. Nesiller arasında pozitif gerilim Devir süreçlerini sancısız bir şekilde atlatan şirketler başarılı oluyor. Bugün Türkiye’de aile şirketlerinde bu sürecin gerilimi yaşanıyor. Bir yanda babalar yetkiyi devretme konusunda istekli davranmayabiliyor diğer tarafta genç kuşaklar kendilerini ispatlamak için babalarının çok anlamadığı ama kendilerinin çok iyi olduğu bilişim, enerji, pazarlama, lojistik ve perakende gibi alanlarda yatırım konusunda babalarını ikna etmeye çalışıyor. Batı bu süreci bizden önce yaşamış. Bizde bu süreç kayıplarla yaşanacak çünkü gençler bu süreçte çok da hazırlıklı değil. n - Genç kızlar ve erkekler devir sürecinde babalarına karşı hazırlıklı olmalı. Genç nesil olarak kendi vizyon ve misyonunu belirlemeli. Bunu varsa kardeşler ve kuzenlerle birlikte organizasyonlarla yapmaları gerekiyor. - Kurumsallaşma konusunda patron ya da babanın ikna edilmesi çok önemli. Bu sürecin baba tarafından başlatılması beklenmemeli. Gençlere bu konuda çok fazla görev düşüyor. - Özellikle bağımsız yönetim kurullarının oluşturulması sağlanmalı. Aile üyelerinden oluşan yönetim kurulları bazen yıpratıcı olabiliyor. Bu nedenle kızların bağımsız yönetim kurullarında var olması çok önemli. - Genç neslin şirketi babadan devralması için gereken süreç 14 yıl. Türkiye’de aileler buna hazırlıklı değil. Şirketlerin hem devir ve liderlik hem de iş senaryolarını en iyiden en kötüsüne farklı alanlarda planlamaları gerekiyor. - Babaların iş dışında başka hayatları yok. Amerika’da babalara kariyer sonrasında ne yapmaları konusunda danışmanlık hizmeti veren firmalar var. Bu hizmet Türkiye’de de olmalı. Çok ihtiyaç var. - Türkiye’de genel olarak aile şirketlerinde çocukların eşlerini aile şirketlerine dahil etmeme eğilimi var. Bana göre doğru değil. Değişim ve dönüşüm için dışarıya açık olmak gerekir. Aile içi sorunları aşmak kurumsallaşma ile mümkün. KAPAK Aile şirketleri yönetim kurullarındaki kadın ve erkek sayısı Şirket YKÜ Üyeleri Kadın Akfen Holding 1 Akın Tekstil 2 Alarko 2 AKSGY 2 Alkim 1 Alkim Kâğıt 2 Altınyağ Yok Altınyıldız 3 Anadolu Isuzu 1 Anel 2 Aneltech 2 Arçelik 1 Artı Yatırım Holding Yok Ata GYO 1 Ayen 1 Aygaz 1 Av Tur 2 Avod Kurutulmuş Gıda ve Tarım Ürünleri A.Ş. Yok Bağfaş 1 Bak Ambalaj Yok Banvitaş 1 Berkosan 1 Bilici Yatırım 1 Birlik Mensucat Yok Bizim Investor Relations Yok Eczacıbaşı Holding Yok Ege Plast 2 Emek Elektrik Endüstri 2 Ersu 2 Koç Holding 14 Sabancı Holding 3 Saray Matbaacılık Kağıtçılık Kırtasiyecilik 1 Selçuk Gıda Endüstri 1 Söktaş Tekstil Yok Sönmez Flament Sönmez Pamuklu Sönmez Hold. Yok Tekfen Holding 2 Teknosa İç ve Dış Tic. 1 Ulaşlar Turizm Yok Uşak Seramik Yok Uyum Gıda İhtiyaç malzemeleri San. Tic. A.Ş. Yok Ülker Bisküvi Yok Ütopya Turizm İnşaat Tic. 1 Viking Kâğıt ve Selüloz A.Ş. 1 Vestel Beyaz Eşya San. 1 Vestel Elektronik San. 1 Yapı Kredi Bankası A.Ş. 3 Yapı Kredi Koray Yapı Endüstri Tic. A.Ş. Yok Yapı Kredi Sigorta A.Ş. 2 Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş. 2 Yaprak Süt ve Besi Çiftlikleri 3 Yataş Yatak Yorgan San. 2 Yazıcılar Holding Yok Yonga Mobilya 1 Yünsa Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş. 1 Borsa İstanbul'da işlem gören 55 aile şirketinin yönetim kurulu üyelerini kapsamaktadır. 52 TURKISHTIME MAYIS 2014 Erkek 4 5 6 6 8 7 5 6 11 5 6 11 3 6 6 8 3 5 6 7 6 2 9 5 9 8 3 3 3 1 6 2 4 7 4 9 6 7 4 5 8 2 6 5 6 9 9 5 3 3 5 8 4 6 Adı Soyadı Seyda Akdurak Pelin Akın Diane Arkas Aktaş Damla Alışan Evrim Aras Esin Güral Argat Zeynep Erkunt Armağan Nilüfer Benzeş Ceceli Esra Görener Christoffel Şule Cümbüş Beyza Abalıoğlu Çaputçu Merve Şirin Çelikel Berrak Dalkılıç Çekin Ayşe Köksal Çetin Elif Çoban Ayşegül Kısakürek Dinçer Banu Dedeman Meral Ekmekçioğlu Fisun Erman Burcu Evciler Begümhan Doğan Faralyalı Işıl Okan Gülen Gülçin Güloğlu Zeynep Ece Arabul Günel Esra Durbakayım Gür Hediye Güral Gür Gülden Güral Harika Güral Aydan Hekim Handan Hekim Özge Hekim Perihan İnci Ayşegül Dursun Karaca Duygu Kaplan Naz Kavran İrem Oral Kayacık İpek Kıraç Zeynep Göker Kırcıoğlu Nazlı Ceylan Balduk Kurtul Selen Zorlu Melik Mine Narin Oya Narin Sibel Kutman Oral Zeynep Özçoban Ebru Özdemir Beril Abalıoğlu Özharat Esra Bilici Pekcan Hülya Gedik Sadıklar Gözde Sarar Yasemin Sağın Gözde Akpınar Sezgin Sema Güral Sürmeli Reyhan Benzeş Şahin Buket Gençer Şahin Deniz Şenocaklı Işıl Taşkın Aslı Özçoban Ünsal İpek Üstündağ Zeynep Köksal Yaykıran Şirket Görevi Söke Genel Müdürü - Yönetim Kurulu Üyesi Akfen Holding Kurumsal Yönetim Komitesi Üyesi Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yard. - Lojistik Grup Başk. Alışan Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aras Kargo Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Gürallar Artcraft Yönetim Kurulu Üyesi Erkunt Traktör Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Yard. APS Tekstil Operasyondan Sorumlu Başkan Yardımcısı Banvitaş Yönetim Kurulu Üyesi Vestel Beyaz Eşya Yönetim Kurulu Üyesi Abalıoğlu Holding Kurumsal Yönetim ve Yatırımcı İlişkileri Müd. Anel Yönetim Kurulu Üyesi Hidrotam Genel Müdür Yardımcısı Pet Holding Yönetim Kurulu Üyesi – İngiltere Temsilcisi Şölen Gıda İcra Kurulu Başkanı – CEO Atlas Giyim Üretim ve Finans Yönetmeni Dedeman Holding Yönetim Kurulu Üyesi Kil San Yönetim Kurulu Üyesi Papirüs Ahşap Yönetim Kurulu Üyesi – Genel Müdür Evciler Geri Dönüşüm Yurtdışı Pazarlar ve Finansman Koordinatörü Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Okan Eğitim Kurumları Kurucu Temsilcisi PAN-PEN Güloğlu Plastik Yönetim Kurulu Üyesi Emek Elektrik Endüstri Yönetim Kurulu Üyesi Teknik Yapı İcra Kurulu Üyesi ve Proje Yöneticisi NG Hotels İcra Kurulu Başkanı – NG Kütahya Yönetim Kurulu Başk. Porselen Sepeti Yönetim Kurulu Başkanı Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Hekim Holding YKÜ ve İdari ve Mali İşler Başkan Yardımcısı Hekim Holding YKÜ ve Yatırımlardan Sorumlu Teknik Başkan Yard. Hekim Holding Hekim Yapı A.Ş. Görevli İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ütopya Turizm Yönetim Kurulu Üyesi Kaplanlar Soğutma Genel Müdürü URU Group Genel Müdürü Odak Grup Yönetim Kurulu Üyesi Kıraça Holding Sirena Marine CEO'su Yaprak Süt ve Besi Çiftlikleri Yönetim Kurulu Üyesi Nazlı Ceylan Kurucusu – Nazar Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Zorlu Enerji Grubu Başkan Yardımcısı Martı GYO Yönetim Kurulu Başkanı Martı Otel İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Doluca Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Park Bravo İcra Kurulu Başkanı Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Açık Kart Teknolojileri İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Bilici Yatırım Yönetim Kurulu Üyesi Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sarar Kadın Grup Başkanı Pames AŞ Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Betek Boya ve Kimya Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Sarar Kadın Grup Başkanı APS Tekstil Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Bağfaş Yönetim Kurulu Üyesi Diamon by Şenocaklı Yönetim Kurulu Üyesi Petrofer Genel Müdürü Park Bravo İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Şen Piliç Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Pet Holding İcra Kurulu Üyesi – Yönetim Kurulu Üyesi Liste de isimler aile soyadına göre alfabetik olarak sıralanmıştır. Aile şirketlerinde yönetimdeki kızlar ve görevleri KAPAK Hekim Holding’de artık kızlar da var Aydan Hekim Hekim Holding YKÜ ve İdari ve Mali İşler Başkan Yardımcısı Prefabrik ve hafif çelik yapı sektöründe hizmet veren Hekim Holding’de ‘kızlar dönemi’ yaşanıyor. 1989 yılında Dr. Öner Hekim ve kardeşi Ünal Nafiz Hekim tarafından kurulan holdingde Yönetim Kurulu Başkanı Öner Hekim’in üç kızı da aktif olarak görev yapıyor. Aydan Hekim, Hekim Holding’in Yönetim Kurulu Üyesi - İdari ve Mali İşler Başkan Yardımcısı olarak sorumluluk alırken, ablası Handan Hekim Yönetim Kurulu Üyesi ve Yatırımlardan Sorumlu Teknik Başkan Yardımcısı. Küçük kardeş Özge Hekim ise holding bünyesinde bulunan Hekim Yapı A.Ş.’de oryantasyon sürecine devam ediyor. 1988 doğumlu ve Yeditepe Üniversitesi, Uluslararası İşletme Yönetimi Bölümü (Almanca) mezunu olan Aydan Hekim hedefleri ve şirketteki görevi hakkında şunları anlatıyor: “Aile şirketimizde çalışmak benim ve kardeşlerim için üniversite hayatımızdan önce belirlenmiş; meslek seçimlerimiz, ilgi alanlarımız, kişisel ter- cihlerimiz ve şirkette görev alacağımız pozisyonlara göre yapılmıştı. Bu konuda babamızın yönlendirmeleri bizler için büyük önem taşıyor. Hekim Holding’de çalışmak ve şirketimize artı değerler kazandırmak hedeflerim arasındaydı. Hedefim, Hekim Holding bünyesindeki mevcudu muhafaza ederek, şirket kurucularımızın izinde ilerleyip her geçen gün marka değerimizi ve bilinirliğimizi artırmak”. n Hekim Holding yönetiminde aileden üç kız kardeş de aktif görev yapıyor. ŞİRKETİMİZİN SORUMLULUĞUNU ÜSTLENECEK EĞİTİMLER ALDIK Ayşe Köksal Çetin Pet Holding Yönetim Kurulu Üyesi / Holding İngiltere Temsilcisi Pet Holding ailesinin büyük kızı Ayşe Köksal Çetin ABD Boston, Northeastern Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği okudu, Bilkent Üniversitesi’nde işletme yüksek lisansı yaptı. Şirkette yaşanan yasal bir sorundan hareketle hukuk bilgisinin faaliyetlerinde elzem olduğunu düşünerek Westminster Üniversitesi Uluslararası Anlaşmalarda Anlaşmazlıkların Önlenmesi ve Giderilmesi konusunda hukuk yüksek lisans eğitimini tamamladı. Çocukluğundan itibaren aile şirketinde çalışacağı bilinciyle büyüyen Ayşe Köksal “Ben ve kardeşim Çetin, Pet Holding’de petrol, finans, maden ve telekomüZeynep ilk günden nikasyon alanlarında üst düzey görevlerde bulundu, bir itibaren şirketimizi dönem yönetim kurulu başkan yardımcılığı yaptı. Ayşe devralmak ve yönetici olmak için Çetin Köksal, aile şirketinde başarılı kız çocuk örneği olayetiştirildik. Babam rak şunları söyledi: “Ben ve kardeşim Zeynep ilk günden okuyacağım mesleği itibaren şirketimizi devralmak ve yönetici olmak için yeseçerken de bu tiştirildik. Esasen babam şimdi durup geçmişe baktığımda amaçla yönlendirdi.” 56 TURKISHTIME MAYIS 2014 okuyacağım mesleği dahi seçerken beni yönlendirdi. Ben seçimimi yalnız yapmadım, ama okullarımı severek okudum ve eğitimim sürecinde hiç zorlanmadım. Bence aileler her çocuğuna destek verip yönlendirmeye çalışıyor. Ancak kimi çocuk bunu kabul ediyor ve ailenin yolunda ilerliyor, kimisi ise deneyip ya da denemeden bu yolu seçmek istemediğine karar veriyor. Elbette kadınlar da bir erkek kadar çalışkan ve pratik olabiliyor ve altıncı hisleri sayesinde çoğu zaman kendilerini hatalara karşı daha iyi koruyabiliyorlar. Bunun bir dezavantajı ise kadının genel olarak erkeğe nazaran daha az risk alabiliyor olması. Bu kimi zaman kadını korurken, kimi zaman da geri dönüşü azaltabiliyor maalesef. Kadın bir taraftan çalışıp, bir taraftan çocuklarını yetiştirip bir taraftan da evine ve çoğu zaman eşine bakıyor. Dünyada bundan daha büyük bir güç olabileceğini sanmıyorum”. n İLK ŞİRKET TOPLANTISINI 12 YAŞINDA YAPTI Ayşe Malhan Koleksiyon Strateji ve Planlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Henüz 12 yaşında iken şirkette ilk yönetim kurulu toplantısına katıldı. Ağabeyleri Koray ve Doruk ile birlikte okul dışındaki vakitlerinin tamamını babasının yanında şirkette ya da üretim atölyelerinde geçirdi. Üniversiteden mezun olduktan sonra tatile gitmek istedi, geçerken Tekirdağ’daki üretim tesisine uğradı, o günden bu yana Koleksiyon Mobilya’da çalışıyor. 1972 yılında Ankara’da küçük bir demir atölyesinde mimar Faruk Malhan tarafından kurulan Koleksiyon’un ikinci kuşak temsilcilerinden Ayşe Malhan’dan söz ediyoruz. Bugün 150 milyon TL cirosuyla bir holdin150 milyon TL ciro ge dönüşen Koleksiyon, artık küçük yapan Koleksiyon kızı Ayşe de dahil olmak üzere üç Mobilya’nın Strateji ve kardeşe emanet. Ayşe Malhan KoPlanlama konuları leksiyon Strateji ve Planlama’dan Ayşe Malhan’ın sorumlu yönetim kurulu üyeliğini sorumluluğunda. yürütüyor, özellikle yurtdışı firmaMalhan, özellikle yurtdışı firmalarla larla yapılacak olası işbirliklerinde yapılacak görüşme ilk görüşmeler Ayşe Malhan’ın sosüreçlerini rumluluğunda. Ayşe Malhan, aile yönetiyor. şirketindeki yükseliş öyküsünü şöyle özetliyor: “Koleksiyon’daki varlığımı aile şirketinde görev almaktan farklı olarak, büyük bir sistemde fark yaratmak için elinden geleni yapmaya çalışmak olarak görüyorum. Koleksiyon’un geleceğine olan bakış açım, çocuğum olduktan sonra çok değişti. Nasıl bir dünya insanı yetiştirmek istiyorsam, aynen öyle bir dünya markası olalım istiyorum. Koleksiyon Mobilya, tasarım için yapılanmış endüstriyel bir kuruluş. Çay bardağı da tasarlar, hastane mobilyası da, hatta şehir de…Koleksiyon için yaratmanın ve sunmanın sonu yok. Birkaç kuşağa daha yetecek hayallerimiz ve projelerimiz var”. n 2014 MAYIS TURKISHTIME 57 KAPAK AKFEN İÇİN HAYALLERİM VAR Akfen Holding’in yönetim katında eğitimli, cesur ve hedefleri olan bir genç kadın var... Bu genç kadının Akfen için iddialı hayalleri var. İş dünyasının hızlı patronlarından Hamdi Akın’ın kızı Pelin Akın’dan bahsediyoruz. G izli gizli Akfen’i uluslararası bir marka yapmanın hayallerini kuran Pelin Akın, aile şirketinin kendisine sunulmuş bir şans olduğuna inanıyor. Akfen Holding çatısı altında ağabeyi Selim Akın ile birlikte yan yana çalışan Pelin Akın, şimdiden geleceğin başarılı yöneticilerinden biri olacağının ipuçlarını veriyor. 2010 yılında İngiltere’de Surrey Üniversitesi İspanyolca İşletme Bölümü’nden mezun olan Pelin Akın, iş hayatına Madrid’de Deutsche Bank Finans departmanının strateji bölümünde adım attı. Türkiye’ye döndükten sonra TAV Havalimanları Holding bünyesinde MT Program’ına alınan Pelin Akın halihazırda, Akfen Holding Kurumsal Yönetim Komitesi ve Yönetim Kurulu Üyeliklerinin yanı sıra TAV Havalimanları Holding Kurumsal Yönetim Komitesi üyesi olarak görevini sürdürüyor. Aile şirketinde çalışmaya başlamasının bir tesadüf olmadığını söyleyen Pelin Akın, İngiltere’deki eğitiminin ardından görev yaptığı Deutsche Bank Finans Departmanı ve ardından TAV Holding’deki tecrübeleri sayesinde yabancı, ulusal ve farklı yapıların içinde yer alarak olaylara daha objektif ve global bakabilme yeteneğinin oluştuğunu söylüyor. Pelin Akın’a aile şirketlerinde kız çocuklarının son yıllardaki başarılı çıkışlarının nedenlerini ve gelecekle ilgili hedeflerini sorduk... İşe şirketlerimizi tanıyarak başladım Her aile ve her şirket kendi dinamiklerini belirler. Ben de öncelikle kendi şirketlerimizi tanımaya yöneldim. Global bir marka olan TAV’ın kurumsal yapısını, MIP ve İDO’nun yabancı ortaklı işleyişini, Akfen GYO’nun ise kendine özgü yapısını inceledim. Akfen İnşaat, Akfen Enerji ve Akfen Su’nun bağlı ortaklık olarak işleyişini de... Gözlemlerim üzerine şu sonuca vardım; kurumsallaşan şirketler aidiyet duygusu için şirket kültürü ve aile yapısı yaratmaya çalışırken (TAV Ailesi gibi), aile şirketleri profesyonelleşmeye dolayısıyla sistemler yaratarak kurumsallaşmaya 58 TURKISHTIME MAYIS 2014 çalışıyor. Aile duygusunu kaybetmeden kurumsallaşmak şirketin biwr ihtiyacı haline geliyor. Ben de çalışma koşullarımı ve kendi çalışma disiplinimi soyadımın getirdiklerine göre değil, çalıştığım şirketin dinamiklerine göre belirledim. Kendi tecrübelerime bakılacak olursa, ben babamla bire bir çalışıyorum; bu da iş saatleri, odaklanılan konular vs. gibi terimleri anlamsızlaştırıyor. Bu bazen esneklik ve özgürlük sağlarken, kimi zaman 24 saat iş ve seyahat etmek anlamına gelebiliyor. Suzan Sabancı Dinçer’in mentorluğu bana yol gösterdi Çok şanslıyım ki Sayın Suzan Sabancı “Yönetim Kurullarında Daha Çok Kadın İçin Şirketlerarası Mentorluk Programı” kapsamında pek çok değerli bilgiyi benimle paylaştı, bana yol gösterdi. Değişik senaryolara bakarak nasıl davranmam gerektiğine ilişkin metotları profesyonel hayatıma kattım. Tabii ki babamın yüklediği güven duygusunun değerini unutmamak gerek. Sayesinde teorik olarak öğrendiğim bütün bilgileri pratikte de uygulama fırsatı buluyorum. Onun desteğini hissetmek, daha girişimci adımlar atmamı sağlıyor. Kendisi bana her ortamı gözlemlememi sağlayarak sorunlara hazırlıklı olmamı sağlıyor. Dolayısıyla ben henüz çok sorun yaşadığımı söyleyemem ama burada girdiğim ortamlarda yaşça küçük olmamın verdiği avantajı kullanıyor olduğumu da eklemeliyim. “İkinci nesil olarak şirketin sürdürülebilirliğini en şeffaf ve adil şekilde kurumsal yönetişim ilkeleri dahilinde devam ettirmek bize biçilen görev. Bu görev dahilinde, şirketin algı yönetiminin çok önemli olduğunu düşünüyorum; dolayısıyla ben şirketin paydaşlarının algı yönetimini oluşturan bütün departman ve fonksiyonlarıyla ilgileniyorum.” lendirmek varken başka bir şey istemek söz konusu olabilir mi... Akfen’i uluslararası marka yapmak gizli hayalim Akfen, Türkiye’de kendi sektörünün lideri, o yüzden onu yeni sektörlere yöneltmek, en azından ağabeyimle birlikte, kendimizde o cesareti bulana kadar ve üst yönetimimizin desteğini almadan koyabileceğimiz bir hedef olamaz. Ancak bir Türk markası olan Akfen’i uluslararası bir markaya dönüştürmenin benim gizlice kurduğum bir hayal olduğunu da inkar edemeyeceğim. Hangi yeni kuşak yöneticisi bunu düşlemez ki... Ancak asıl hedefim, şirketin aynı başarıdaki sürdürülebilirliğini sağlamak. Şirketin algı yönetimi en önemli görevimiz İkinci nesil olarak şirketin sürdürülebilirliğini en şeffaf ve adil şekilde kurumsal yönetişim ilkeleri dahilinde devam ettirmek bize biçilen görev. Bu görev dahilinde, şirketin algı yönetiminin çok önemli olduğunu düşünüyorum; dolayısıyla ben şirketin paydaşlarının algı yönetimini oluşturan bütün departman ve fonksiyonlarıyla ilgileniyorum. Amacım en önemli paydaşlarımız olan çalışanlarımızdan hissedarlarımıza yapılan raporlama ve risk analiziyle ilgili fonksiyonlardan ve yönetim kurulundan çıkan mesajın yatırımcılara, medyaya, topluma ve çalışanlarımıza doğru ve her birine aynı şekilde ulaşmasını sağlamak. Şirket içi ve şirket dışı doğru iletişimin artırılması ve çalışanlarımızın motivasyonunun yükseltilmesi, kurum kimliğinin benimsenmesi, sosyal sorumluluk projelerine destek verilmesi gibi konularda kadın olmanın verdiği farklı bakış açısıyla etkin olarak çalışmaya gayret ediyorum. Aile şirketimiz bana sunulan şans Bence aile şirketimizde görev alıyor olmak bana sunulan bir şans... Bu sayede inanılmaz insanlarla tanışıp, her türlü anlaşmayı inceleme fırsatı elde edip, birbirinden farklı yatırım kararı sürecini takip edebiliyorum. Süreçleri başından sonuna kadar inceleyip farklı kişilere istediğim soruyu sorabiliyorum. Yepyeni finansal enstrümanlarla tanışarak elde edilen kâr ile vakfımız aracılığıyla topluma yardım edebiliyorum. Her dakikamda bu şansımı değer- Çalışma koşullarımı ve disiplinimi soyadımın getirdiklerine göre değil; şirketin dinamiklerine göre belirledim. Yeni kuşak kadın yöneticiler şanslı Tabii ki yeni kuşak geçmişe kıyasla çok daha fazla imkâna sahip. Teknolojinin sunduğu kolaylıklar, daha yüksek eğitim standartlarına sahip olabilme ve geçmiş dönemdeki başarılı örneklerden yararlanma şansı, yeni kuşak kadın yöneticilere de avantaj sağlıyor. Bizden önce iş dünyasına adım atarak lider pozisyonuna gelen kadın çalışanlar da bugün bizlere çok önemli zemin oluşturuyor. Onların deneyimleri, aktardıkları bilgiler bize zaman kazandırıyor. Bu da genç kuşağın kendi hayatını ve iş hayatını nasıl düzenleyeceğine dair önemli ipuçları veriyor. Sonuç olarak biz hem daha sistemli olarak hayat ve iş arasındaki dengeyi kurabiliyor hem de neye odaklanmamız gerektiğini kısa yoldan öğreniyoruz. Türkiye’de de altyapısı yeni yeni oluşan SPK ve TTK’nın da kadınlara pozitif ayrımcılık uygulayarak haklar tanıması, bir önceki neslin yaptığı kavgaların meyvesini toplamamızı sağlıyor. Dezavantaj olarak ise verilen bu imkanlardan dolayı beklentiler çok artıyor; bir kadının hata veya başarısı çok daha fazla ilgi/tepki topluyor. Kadınların iş yaşantısına katılmasının sağlanması toplumsal cinsiyet eşitliği adına önemli bir adım atılması demek. Kadının iş hayatında yer alması, ancak o toplumun sosyal ve hukuki anlamda gerekli altyapıya sahip olmasının bir sonucu olabilir. Özellikle EQ’nun da IQ kadar önem kazandığı bu dönemde, kadının gücünün iş hayatında kesinlikle bir denge unsuru oluşturduğunu düşünüyorum. n KAPAK Babam beni bu iş için yetiştirdi Ayşegül Kısakürek Dinçer Atlas Giyim Genel Müdürü 40 yıl önce Ali Rıza Kısakürek’in Kahramanmaraş’ta ısmarlama terzi olarak temellerini attığı Atlas Giyim, ailenin kızı Ayşegül Kıskürek Dinçer yönetiminde 50 milyon TL ciro yapan bir şirket haline geldi. Ayşegül Kısakürek Dinçer, erkek hazır giyim sektöründe Piserro markasıyla tanınan Atlas Hazır Giyim Sanayi’nin Üretim ve Planlama Yönetmeni. Dinçer, 1973 yılında babası Ali Rıza Kısakürek’in kurduğu şirketi bugün yıllık 50 milyon TL ciro elde eden, 15 milyon dolar ihracat gerçekleştiren uluslararası bir markaya dönüştürmüş. “Babam beni bu iş için yetiştirdi” diyen Dinçer’in aile şirketindeki serüveni daha çocuk yaşlarda babasının yanı başında işi öğrenerek geçmiş. Çukurova Üniversitesi Moda ve Tasarım Bölümü mezunu olan Ayşegül Kısakürek Dinçer, “Babamın yanında geçirdiğim yıllarda her geçen gün biraz daha fazla şey öğreniyor, giderek şirkete ve mesleğe bağlanıyordum. Bu nedenle eğitimimi de işimizle ilgili bir bölümde tamamladım. İstihdamın yoğun olduğu bir sektörde yöneticilik yapıyorum. Kadınların özellikle böyle istihdam yoğun sektörlerde çalışanla kurduğu samimi ve net ilişkileri nedeniyle şirketlere kritik bir avantaj sağladığını düşünüyorum. Ayrıca kriz yönetiminde de daha hızlı karar alabilme özelliğimiz önemli”. n ABALIOĞLU HOLDİNGDE KIZLAR İŞ BAŞINDA Beril Abalıoğlu Özharat Açık Kart Teknolojileri ve Ödeme Sistemleri İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi 60 TURKISHTIME MAYIS 2014 Temeli 1941 yılında Cafer Sadık Abalıoğlu tarafından atılan Abalıoğlu Holding, günümüzde Anadolu’nun en önemli aile şirketlerinden biri. Bakır, selülozik ambalaj, tekstil, enerji, madencilik ile hizmet ve bilişim sektöründe faaliyet gösteren grup, 2013 yılında 413 milyar doları ihracattan olmak üzere toplamda 1.39 milyar dolarlık ciroya ulaştı. Abalıoğlu Ailesi üyeleri tarafından yönetilen holdingde özellikle üçüncü kuşaktaki kız çocukları başarılarıyla “Kadınlar için bir dikkat çekiyor. Açık Kart Teknoloönceki kuşakta jileri İcradan Sorumlu Yönetim Kuevlilik ve anne olmak birinci vazifeyken rulu Üyesi Beril Abalıoğlu Özharat günümüzde kariyer bu isimlerden biri. Çocukluğundan bütün bunların önüne itibaren aile şirketinde üstleneceği geçmiş durumda.” sorumlulukları düşünerek büyüdüğünü söyleyen Özhharat, Bilkent Üniversitesi’nde Ekonomi eğitiminin ardından ABD’de de University of California Los Angeles’da (UCLA) “Marketing Extension” eğitimini tamamladı. 2000 yılından bu yana şirketin çeşitli kademelerde çalışan Özharat şunları söylüyor: “Abalıoğlu Holding için gelecekteki hayalim yurtdışındaki yatırımlarını da artırarak dünya çapında bir holding olması. Bunun dışında hedeflerimiz arasında yeni iş alanlarına odaklanmak, yurtdışındaki KAPAK fırsatları değerlendirmek var. Biz sanayi odaklı bir grup olarak kurulduk ve büyüdük ancak şu an çok farklı iş dallarıyla da ilgileniyoruz. Madencilik, enerji, teknoloji ve hizmet sektörleri ilgilendiğimiz yeni sektörlerin arasında geliyor. Aile şirketinde işe başlamadan önce Amerika’da uluslararası bir şirkette en az beş yıl çalışarak tecrübe etmiş olmayı isterdim. Yeni kuşak kadın yöneticilerin başarıdaki en önemli avantajları, daha iyi eğitim almış olmaları. Geçmiş kuşağa göre dezavantajları ise daha rekabetçi ve zorlu iş dünyanın içinde yer alması”. n BÜYÜYEN AİLE ŞİRKETİNE PROFESYONEl DESTEK VERDİ Burcu Evciler Evciler Geri Dönüşüm Yurtdışı Pazarlar ve Finansman Koordinatörü EVİN KÜÇÜK KIZI ŞİRKET SORUMLULUĞUNU ÜSTLENDİ Beyza Abalıoğlu Abalıoğlu Holding Kurumsal Yönetim ve Yatırımcı İlişkileri Müdürü Yeni kuşak kadın yöneticiler girişimciliğin ve refah yaratmanın doğasını değiştirecek. Yeni iş kültürü kadınların kültürü olacak. 62 TURKISHTIME MAYIS 2014 Kız çocuklarının üçüncü kuşakla birlikte yönetime katıldıkları Abalıoğlu Holding bünyesinde üçüncü kuşak kız torun Beyza Abalıoğlu Çaputçu, yaklaşık iki yıldır Kurumsal Yönetim ve Yatırımcı İlişkileri Müdürü olarak görev yapıyor. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi Bölümü’nden mezun olan Çaputçu, Abalıoğlu Tekstil Sanayi A.Ş.’nin ve Abalıoğlu Doğal Kaynaklar Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin de yönetim kurulu üyesi aynı zamanda. Sanayici bir ailenin kız çocuğu olarak büyüyen Çaputçu, ailenin baş tacı bir evin tek kızı iken aile şirketindeki sorumluluklar ve patron kızı olmanın getirdiği yük ile 2006 yılından itibaren holdingin insan kaynakları bölümünden aktif olarak çalışmaya başlamış. Çaputçu, “Babam İsmet Abalıoğlu ve amcam Ali Abalıoğlu çekirdekten yetişen ikinci kuşak temsilcilerimiz. Ailedeki üçüncü kuşak temsilcileri olarak bizler şirketlerimizi daha da büyütmek için çaba harcıyoruz. Bizim bir önceki kuşağa göre avantajımız şartlarımızın ve imkanlarımızın daha iyi olması. Dezavantajımız ise geçmişte bu kadar hissedilmeyen zorlu rekabet koşulları. Holdingde üçüncü kuşakla birlikte kız çocukları da yönetimde görev almaya başladı. Çalışan kadın olarak birbirinden farklı ve çok sayıda sosyal rolü yaşamak zorundayız. Aynı anda iyi bir eş, anne ve başarılı bir işkadını olmak. Bunlar eskiden kadınların iş hayatının önüne geçiyordu. Şimdi ise iş hayatında bulunmak, her şeyi başaran kadının simgesi haline geldi” diyor. n Profesyonel iş hayatına bankacılık sektöründe başlayan Burcu Evciler, aile şirketinin büyümesi ile birlikte babası ve ağabeyinin isteği üzerine aile şirketi Evciler Geri Dönüşüm’e katıldı. Evciler Geri Dönüşüm, 1996 yılından bu yana elektronik atık geri dönüşüm gerçekleştiren bir firma. Ankara merkezli firmanın kurucusu yüksek mühendisi olan baba Nurettin Evciler ve kimya mühendisi Levent Evciler. 2010 yılında ailenin küçük kızı Burcu Evciler›in aile şirketine katılması ile birlikte Evciler Geri Dönüşüm, kurumsallaşma ve yurtdışı pazarlar konularında önemli ilerlemeler kaydetti. Burcu Evciler, aile şirketinde KAPAK göreve başlama sürecini şöyle anlatıyor: “Ailem ve şirketimiz zaten mühendislerden oluşan bir grup. Ben işletme eğitimi almış bir kadın yönetici olarak bankacılıkta almış olduğum yönetim ve iş geliştirme becerilerini buraya taşıdığımı düşünüyorum. Bankacılık kuralları olan bir sektör, bu kuralları kendi şirketimizde uygulayarak şirketin ağırlıklı olarak yurtdışındaki faaliyetleri, finansal açıdan yönetimi ve kurumsallaşma çabaları üzerinde duruyorum. Elektronik atık geri dönüşüm konusunu çoğu kişi duymamıştır bile. Ekosistemimizin korunmasıyla bağlantılı bir faaliyet konusu var. Kurumsallaşma adımları atan, Türkiye’de yüksek kapasite ve ileri entegre teknoloji ile çalışan bu alanda tek tesisiz diyebilirim. Türkiye dışında yaklaşık 40 ülkede atık toplama faaliyeti gösteriyoruz. Bu konuda sınırların ötesine taşmak ve uzun vadede global bir firma olmak amacımız. Dolayısıyla yurtdışındaki çalışanlarımızın organizasyonu, işin geliştirilmesi, rafinerilerle olan ilişkiler, ayrıca yurtiçi tarafta finansman, bütçe, yönetim raporlama, faaliyet konumuzla iç içe geçmiş olan sosyal sorumluluk projelerinin geliştirilmesi, konumuzun tanıtılması ve toplumda farkındalık yaratılması gibi pek çok çeşitli konularla ilgileniyorum ve katkıda bulunmaya çalışıyorum”. n 64 TURKISHTIME MAYIS 2014 BAŞARILI KIZLAR MODELİ, BAŞKA BABALARI ETKİLİYOR Nazlı Ceylan Balduk Kurtul Nazlı Ceylan Kurucusu / Nazar Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Üç kuşaktır tekstil işiyle uğraşan Balduk Ailesi’nin genç temsilcilerinden Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, bir dönem duayen gazeteci Mehmet Ali Birand’ın yanında gazeteciliğe bulaşsa da aile işi olan tekstil-konfeksiyon işinden uzak kalamayan bir isim. Eğitimini gönül verdiği aile işi tekstil üzerine yapan ve GAP. Inc.’deki ilk iş deneyiminin ardından soluğu baba şirketinde Nazar Tekstil’de alan Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, aile şirketinde Yönetim Kurulu Üyesi olarak babasıyla yan yana çalıştı, ihracat sorumluluğunun yanı sıra ailenin konfeksiyon işine girmesinde öncülük etti. Bir süre sonra kendi markası “Nazlı Ceylan”ı yaratmak için kolları sıvayan Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, Tekstilci bir ailenin beş yılın ardından şu günlerde ise yeniden kızı olarak babasından aile şirketi Nazar Tekstil’de aktif olarak görev öğrendikleri ile yapmaya başlayacak olmanın heyecanını yakendi markası ‘Nazlı Ceylan’ı kuran Nazlı şadığını belirtiyor. Nazar Tekstil’in yenileneCeylan Balduk Kurtul, bilir enerji üretim ve dağıtım sektöründe de günümüzde hem faaliyet gösterdiğini söyleyen Kurtul, bu yıl markasını hem de baba tekstile 100 milyon TL yatırım düşündükleşirketi Nazar Tekstil’i geleceğe taşıyacak rini genç kuşak olarak turizm ve bilişim sekprojelere imza atmaya törünü hedeflediklerini söyledi. İş hayatında hazırlanıyor. sürekli babasının desteğini alan Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, “Ben şanslı kadınlardanım. Benim babam Mehmet Balduk her zaman kadınların ön planda olmasını, ekonomiye katkı sağlamak için iş hayatına atılmasını destekleyen bir yönetici ve kanaat önderi oldu. Her zaman bana sonsuz destek oldu. Kadınların bu zor şartlarda başarılı olmaları için erkek destekçilere ihtiyaçları var. Bu yüzden erkek rol modeller çok önemli. Başarılı örnekler karşısında erkekler de birbirinden etkileniyor. ‘Falanca kızını hangi mevkiye getirdi bak başarılı oldu bende kızıma bir şans vereyim’ demeye başlıyor”. n KAPAK İŞ HAYATINDA TERCİHİM AİLE ŞİRKETİMİZDEN YANA Damla Alışan Alışan Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı laşan bir aile şirketi olduklarını belirten Alışan Lojistik, sektöründe başarılı Alışan şöyle devam ediyor: “Aile şirkeişlere imza atan ve yatırımları ile dikkat tinde çalışmanın birçok fırsatı da beraçeken aktif bir şirket. 1985 yılında Erberinde getirdiğini düşünüyorum. Aile tuğrul Alışan tarafından kurulan şirketin olmanın avantajlarından yararlanılarak en önemli avantajı, kurucusu Ertuğrul düşünceler daha özgürce söylenebiliAlışan’ın kızı Damla Alışan’ın yönetim yor ve dolayısıyla şirketin hedefleri çok kadrosunda yer alması. Çünkü her ne daha gerçekçi bir şekilde belirlenebikadar kendine has kuralları ve erkek liyor. Aile şirketleri birbirlerini tanıyan egemen yapısı ile dikkat çekse de lobireylerden oluştuğu için jistik sektörü arka planda Alışan, “Kadının gücü ekip sinerjisinden maksiciddi bir takip, koordinasşirketler açısından da mum ölçüde yararlanılıyor. yon ve organizasyon gekabullenilmeye başlandı. İşimi severek yapıyorum rektiren bir sistemi barınBaşarı örnekleri kız çocuklarına yeni fırsatlar ve dolayısıyla şirketimizde dırıyor. Bu noktada ikinci tanıyor” diyor. çalıştığım için çok mutlukuşak yönetici olarak şiryum. Geçtiğimiz 2012 ve 2013 seneleri ketin yönetim kurulu başkan yardımcıAlışan Lojistik olarak bizim için başarılı lığını yürüten Damla Alışan’ın başarıları bir dönemdi. 2012 senesini 270 milyon ön plana çıkıyor. Damla Alışan da bunu, TL ciro ile tamamladık. 2013 senesinde “Yönetimde kadın bakışının farklılıkları yüzde 20 büyüme hedefimizi gerçekolduğunu inanıyorum. Sahadan gelen leştirdik. Alışan Lojistik olarak her sene talep de bunu destekliyor. Kadınların büyüyerek ve gelişerek yoluna devam” sektör yönetiminde sayısının artması ile diyor. İngilizce ve Fransızca bilen Damdeğişecek üslup ve tarz ile sektöre renk la Alışan İstanbul Üniversitesi İngilizce geleceğine inanıyorum” sözleriyle doğİşletme Fakültesi mezunu. n ruluyor. Profesyonelleşen ve kurumsal- DOĞRU KARAR ALMAMDA BABAMIN TECRÜBELERİ REHBER OLUYOR Deniz Şenocaklı Diamond By Yönetim Kurulu Üyesi “Eğitimli ve yeniliklere açık genç kızlara fırsat verilip de bir önceki kuşağın tecrübeleri ile buluştuğunda ortaya harikalar çıkıyor.” Mücevher sektöründe 40 yılını geride bırakan Diamond By Şenocaklı’yı Naci Şenocaklı ve kızı Deniz Şenocaklı yönetiyor. Çocukluğundan bu yana evde babasını sürekli mücevher tasarımı yaparken izleyen Deniz Şenocaklı büyüdüğünde kendini baba işinde çalışırken bulmuş. Pırlanta uzmanlığı konusunda eğitim alan ve babası ile iyi bir ekip kurduklarını belirten Deniz Şenocaklı aile şirketinde çalışmanın kriterlerini şu sözlerle anlatıyor: “Çok küçük yaşlarımdan itibaren babamın mücevher çalışmalarının içinde bulundum. Yaptığı tasarımlarla ilgili benim de fikrimi alırdı hatta bana da çizim yaptırırdı. Babam bana işi öğretmek için elinden gelen çabayı gösterdi. O yüzden çok şanslıyım. Benim için KAPAK bu işin okulu babam. Ürünlerimizi tasarımlarını da imalatını da kendimiz yapıyoruz. Aile şirketinde çalışıyor olmanın ayrıcalıkları var. Yol göstericilik, destek ve işi öğrenmenizde gösterilen sabır. Babamın tecrübelerini aktarmış olması çok değerli kazanımlar. Zaten kadınlar eğitimli ve yeniliklere açık olmaları nedeniyle iş hayatında bir adım öne çıkıyorlar. Buna bir de aile şirketi tecrübesi eklendiğinde ortaya harikalar çıkıyor. Aile şirketlerinde çalışıyor olmak hazıra konmak olarak algılanabiliyor. Tecrübe olarak faydalandığımız doğru ancak eğer başarılı değilseniz aile şirketinde de olsanız duramazsınız. Başka bir yerde çalıştığınızdan daha verimli, daha azimli, daha dikkatli ve sahiplenici olmanız gerekiyor. Çünkü sorumluluğunuz çok büyük. Bir tek kendinizi değil markanızı, verilen emeği ve babanızı da temsil ediyorsunuz”. n LUCIEN ARKAS KADINLARA EŞİT FIRSAT VEREN BİR BABA VE PATRONDUR Gelişmekte olan yeni yönetim sistemleri ve teorilerine karşı ilgisi olan Diane Arkas Aktaş, “Fırsatım ve vaktim olursa doktoramı bu konuda yapmak hayallerimden biri. Yeni nesli anlamak ve şirketi bir yetenek çekim merkezine dönüştürmek için bunun çok gerekli olduğunu düşünüyorum” diyor. Diane Arkas Aktaş Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Lojistik Grubu Başkanı Diane Arkas Aktaş, Türkiye’nin en köklü aile şirketlerinden Arkas Holding’in dördüncü kuşak temsilcisi. 1900’lerin başlarından bugünlere kadar varlığını sürdüren Arkas Holding deniz, kara, demir ve havayolu taşımacılığı ile entegre ederek sunduğu lojistik hizmetlerinden acenteciliğe, armatörlükten liman işletmeciliğine, gemilere yakıt ikmalinden otomotive, sigorta hizmetlerinden bilgi sistemlerine ve kruvaziyer turizmine kadar bir- 68 TURKISHTIME MAYIS 2014 çok alanda faaliyet gösteriyor. 61 şirketi ile 6 bin 700 kişiye istihdam sağlıyor. İş dünyasının duayen isimlerinden Lucien Arkas’ın kızı olarak babasını model alarak büyüyen Diane Arkas Aktaş, “Ben çocuk olduğum dönemde annelerimiz çalışmıyorlardı dolayısıyla büyürken öğretmenlerim dışında etrafımda çok fazla çalışan kadın görmedim. Ancak annem çok ileri görüşlü ve güçlü bir kadındı. Beni hep kariyer yapmam için teşvik etti onun için benim ileride çalışmamam söz konusu bile değildi ve ben bu istekle büyüdüm. Model olarak babamı aldım, zira babam her zaman çok karizmatik ve çok yönlü idi. 15 yaşındayken aile olarak annemizin vefatından çok sarsıldık ve şirkete gelip çalışarak hepimiz sanırım yapabileceğimiz en iyi şeyi yaptık. Üniversite biter bitmez de Arkas’ta aktif olarak çalışmaya başladım. Ben iş hayatı konusunda şanslıyım, bu anlamda hayata kuvvetli bir pozisyonda başladım. Lucien Arkas kadınlara eşit fırsat tanımaya çalışan bir patron ve bir baba olarak da bana her daim destek olmuştur, başarı ve sonuç odaklıdır. Amacımız bu noktalardan, Türkiye dahil tüm dünyada müşterisine değer veren bir lojistik şirketi olarak kaliteli ve güvenilir servis vermek” diyor. n Dünya devlerine ürün tedarik eden Anadolu’nun başarılı aile şirketlerinden Kaplanlar Soğutma Kaplan ailesinin kızı Duygu Kaplan yönetiminde başarılara imza atmaya devam ediyor. Kaplan’ın hedefinde ise dünya markası olmak var. ANADOLU KADIN YÖNETİCİYE ALIŞMAYA BAŞLADI Duygu Kaplan Kaplanlar Soğutma Genel Müdürü 1978 yılında Bursa’da girişimci Ertuğrul Kaplan tarafından kurulan Kaplan Soğutma, sektörünün en iddialı şirketlerinden biri. Walmart, Tesco gibi dünya devlerine ürün tedarik eden şirket dünyanın birçok ülkesine ihracat gerçekleştiriyor. Kaplanlar Soğutma Genel Müdürü Duygu Kaplan, aile şirketlerinde yaşanan geleneğe uygun olarak Amerika’daki eğitimini tamamladıktan sonra babasının kurduğu şirkette aktif olarak iş hayatına başladı. Aile şirketinde çalışması konusunda babasından büyük destek aldığını belirten Duygu Kaplan, “İş yaşamına başladığım günden itibaren babam beni çok destekledi. Özellikle yurtdışında lisansüstü eğitimimi tamamlayıp Türkiye’ye döndüğümde dış ticaret, üretim planlama ve finans gibi her departmanda bana görevler vererek işe doğru bir şekilde başlamama katkı sağladı. 2009 yılından bu yana ailemin desteği ile genel müdür olarak görevimi sürdürüyorum” diyor. Ailelerin desteği sayesinde kız çocuklarının daha aktif bir şekilde iş hayatına dahil olmaya başladığını ve Anadolu’da kadın yöneticilere alışkanlığın giderek arttığını belirten Duygu Kaplan şunları söylüyor: “Bana göre kadınlar artık iş hayatında kendini kanıtladı. Başarı elde etmeye başladıkları için ve bu kamuoyunda daha fazla duyulmaya başladığı için farkındalık oluşuyor. Başarılı çok güzel örnekler ortaya çıkıyor. Bu da kadınları ve aileleri teşvik ediyor. Kadınlar iş dünyasında ilk etapta bakış açıları ile fark yaratıyor. Detaycı olmaları kadınları her zaman bir adım öne taşıyor. Kadınların yönetim anlayışı her zaman daha kapsayıcı, şeffaf, eşitlikçi ve paylaşımcıdır. Bu tanımı sürekli kullanıyorum. Çünkü başarıda bu bakış açısının önemi var”. n ANADOLU’DA KIZLAR TEŞVİK EDİLİYOR Elif Çoban Şölen Gıda İcra Kurulu Başkanı (CEO) Gaziantep’te İmam Şölen ve oğulları Asef ve İsmail Çoban’ın kurduğu Şölen Gıda’nın CEO koltuğunda ailenin ODTÜ Ekonomi Bölümü mezunu kızı Elif Çoban oturuyor. Önümüzdeki beş yıl içerisinde iki bölgesel marka yaratmayı, ciroda 1 milyar TL, ihracatta 450 milyon elde etmeyi hedefine odaklanan Şölen’in patronu Elif Çoban, “Hayalim yenilikçi ürünlerimizle bir dünya markası olmak” diyor. 2010 yılında beş erkek kardeşin arasından yine aile üyelerinin kararıyla Şölen Gıda’nın başına geçen Çoban, Beş erkek kardeşin onayı ile aslında profesyonel iş hayatına farklı şirkete başladı ancak şirketin başına zamanla ihracattaki potansiyeli değerlendirmek ve bu alangeçen kız kardeş da gördüğü boşluğu doldurmak üzere aile şirketine ihracat Elif Çoban’ın müdürü olarak katıldı. Beş erkek kardeşine rağmen CEO uzun vadeli koltuğuna oturan Elif Çoban, Anadolu’daki aile şirketlerinhedefi ise dünya markası olmak. de kadınların artık hem kendi istekleri ile hem de aileleri 2014 MAYIS TURKISHTIME 69 KAPAK tarafından teşvik edilerek daha ön plana çıktıklarını belirtiyor. Bu konuda önemli bir örnek olduğunun altını çizen Elif Çoban şunları söylüyor: “Sadece bizim şirkette ya da sektörde değil, Türkiye’nin de bu konuda geçmişe göre daha eşitlikçi bir noktaya doğru ilerlediğini düşünüyorum. Türkiye’de kadın yönetici sayısı gitgide artıyor, engeller azalıyor. Ben de bunun en iyi örneklerinden biriyim. Gaziantep’te kendi bünyemizde çalıştığım dönemde Antep sanayisinde takdir topladım ve oldukça destek gördüm. Bugünün yaşam tarzı, eğitim olanakları, teknoloji ve bilgi paylaşım seviyesine baktığımızda yeni kuşak aile üyelerinin birikim bakımından bir adım daha önde olduğunu görüyoruz. Kurucu kuşağın yeni kuşaklarla paylaştığı deneyime, bu bilgi birikimi ve yeni çağın vizyonu eklendiğinde yeni kuşak kadın yöneticiler için gelişime, değişime son derece açık, ilerlemeye imkan tanıyan bir yapının olduğunu görüyorum”. n MÜHENDİS BABANIN MİMAR KIZI OLARAK AİLE ŞİRKETİNDE Esra Durbakayım Gür Teknik Yapı İcra Kurulu Üyesi ve Teknik Yapı Proje Yöneticisi İnşaat sektörünün başarılı ismi Nazmi Durbakayım’ın kızı Esra Durbakayım Gür, Uprise Park, Upcity Flat, Evora Park, Evora İstanbul, Deluxia Palace, Concord gibi başarılı projelerde 8 bin konutun proje müellifi. Teknik Yapı’nın patronu Nazmi Durbakayım’ın kızı Esra Durbakayım Gür, aile şirketinde babasıyla yan yana çalışan genç kuşak kadın temsilcilerden... Ekonomist bir anne ve mühendis babanın ikinci çocuğu olarak dünyaya gelen Gür, babasının yolundan ilerleyerek mimarlık okudu. Henüz fakültede iken Teknik Yapı’da stajyerlik ve çıraklık dönemine başladı. Mezuniyetten sonra şirketteki idari işler ile projelerin mimari kısmında etkin olarak görev almaya başladı. 2006’dan itibaren de Teknik Yapı çatısı altında Teknik Yapı Proje şirketini kurdu ve bu yapılanma içinde Uprise Park, Upcity Flat, Upcity Residence, Evora Park, Evora İstanbul, Deluxia Palace, Deluxia Suites, Concord İstanbul projelerinde yer alan yaklaşık 8 bin konutun proje müellifi olarak iş hayatına devam ediyor. “İş yaşamında erkeklerin kadınlara göre fazla olmasının sebebi, sadece ve sadece kadınlara fazla fırsat tanınmaması” diyen Esra Durbakayım Gür şunları ekliyor: “Özellikle inşaat sektöründe kadının farklı bakış açısı büyük önem kazanıyor. Bu kapsamda gayrimenkul sektöründe gerçekleştirilen projelerin bir aileye sağlayacağı huzur, rahat ve konfor için gerekli olan asgari donatıların tanımı ve yerleştirilmesinde kadın bakışı çok önemli. Aynı şekilde bir daire içindeki yaşam alanının tasarımındaki kadın bakışı, erkeklerden çok daha etkili. İş dünyasındaki kadın gücü son 10 yılda kendini iyice hissettirdi. Genel anlamda bakıldığında kadınlardaki naif düşünce yapısı, ince ve kıvrak zeka çok az sayıda erkekte var”. n 70 TURKISHTIME MAYIS 2014 KAPAK BABASI HAZIRLADI, AİLESİ DESTEKLEDİ, CEO KOLTUĞUNA OTURDU Evrim Aras Şu an için yalnızca Aras Kargo olarak 2014 ve 2015 yılları için yatırım öngörümüz 100 milyon TL civarında olacak. 2014 yılı için 30’a yakın şube daha açmayı öngörüyoruz” diyeÇocukluk hayali ya şarkı söylemek ya da rek yeni yatırım planlarını açıklayan Evrim savaş muhabirliği yapmaktı. Ankara Devlet Aras, aile şirketlerinde ikinci kuşak olmanın Konservatuvarı’nı kazanmış olmasına karşın en büyük avantajının sonsuz eğitim imkanı babasının isteği üzerine bu hayalinden vazverilmesini gösteriyor. Aras şunları söylüyor: geçti. Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sis“Bu eğitimin ardından proje ve yatırımlarını temleri Bölümü’nden mezun olduktan sonra doğru şekillendirecek teknolojiye çok kolay iş bulmakta zorlanınca, babası Celal Aras’tan ulaşabilmeleri de yeni neslin en önemli avanaldığı iş teklifi ile kendini bir anda aile şirkettajlarından. Bu teknolojik destekle leri Aras Kargo’da buldu. Karslı bir Önümüzdeki iki şimdiki zamanda sektörün global eğitimci olan Celal Aras’ın 1979 yılda 100 milyon TL ayağını takip ederek, piyasayı, rayılında kurduğu aile şirketinin yatırım yapmayı kipleri ve trendleri analiz etmek CEO’su olarak görev yapan 1981 planladıklarını söyleyen Aras, 100 çok daha kolay. Zaten zorlu rekadoğumlu Evrim Aras, bugün bayıllık şirket olma bet şartlarında bu analizleri yapbasının 100 yıllık şirket olma hahedefini koruyor. mak şart. Ancak erkek egemen yalini gerçekleştirmek için çaba sektörlerde kadın yönetici olmak başlı başına harcıyor. 2008 yılında babasının vefatının bir dezavantaj. Aile şirketlerinde sürdürülebiüzerine, annesi Meral Aras ve kardeşi Baran lirliği sağlamak için yönetimde profesyonelAras’ın kararı ile şirketin yönetim koltuğuna leşme zorunlu. Biz bir önceki kuşağın da tecoturan Evrim Aras, ortakları Austrian Post rübelerinden ve tavsiyelerinden yararlanarak ile ortaya koyacakları iddialı iş planı doğbir aile anayasası yaptık. Bağımsız yönetim rultusunda babasından devraldığı aile şirkurulu oluşturduk. Şu an profesyonel yönetiketini büyütmenin heyecanını yaşıyor. “Yeni ciler tarafından yönetilen, 100 yıllık bir şirket ortağımızla istikrarlı, verimli ve planlı bir olmak hedefiyle çalışıyoruz”. n büyüme anlayışı ile ilerlemeyi amaçlıyoruz. Aras Kargo CEO’su Aile şirketinde ahşap sihirbazlığı yapıyor Fisun Erman Papirüs Ahşap Genel Müdürü Erman, bir sonraki kuşağa kızlarına örnek bir rol model olmaktan mutlu olduğunu belirtiyor. 72 TURKISHTIME MAYIS 2014 Ahşap Dekorasyon sektöründe faaliyet gösteren Papirüs Ahşap, 2004 yılında aile şirketi olarak kuruldu. İç Mimar Fisun Erman ve kardeşi M. Murat Gökçen’in kurduğu şirket bugüne kadar Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi, Conrad Otel, Hilton Kongre Merkezi, Bosphorus Hyatt Otel ve ABD Büyükelçilikleri gibi birçok projeyi hayata geçirdi. Şirketin genel müdürü olarak görev yapan Fisun Erman başarılı bir işkadını olarak kızlarına rol model olmaktan mutluluk duyduğunu belirtiyor. Erman, “Erkek egemen bir toplumda kadın olarak imalat ve sanayide yer almak zor fakat başarılamayacak bir iş değil. İnşaat ve ahşap imalat sektöründe, çalışmaya başladığım dönemde kadın yöneticilerin sayıları yok denecek kadar azdı.Çalışma şartlarının zorluğu karşısında yılmadan, çalışarak başarmaya başladığınızda bir kadın olarak gücünüzün kendinizi bile şaşırtacak düzeyde olduğunu görüyorsunuz. Yeter ki zekamızı ve yeteneklerimizi mesleğimizle birleştirelim”. n KAPAK KADIN BAKIŞ AÇISI KARLILIK GETİRİYOR Babası Aydın Doğan’dan aldığı dersleri kendine rehber edinen Begümhan Doğan Faralyalı, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi gibi önemli bir sorumluluğu iki yıldır başarıyla yürütüyor. Ailenin en küçük kızı olan Doğan Faralyalı, “Kadınların farklı görüşleri, duygusal zekaları, iş takibi, sabırlı yapıları... Daha birçok şey, şirketlerimizin üst yönetiminde kadınların görev almasında etkili, bu kârlılığımızı olumlu etkiliyor” diyor. T ürk medya sektörünün önemli kuruluşu olan Doğan Holding bugün sadece medyada değil enerji ve perakende de iddialı. Doğan Holding’in yönetimini yıllardır kızları, Hanzade V. Doğan Boyner, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Vuslat Doğan Sabancı ve Begümhan Doğan Faralyalı ile birlikte yürüten Aydın Doğan, 2010 yılından itibaren holdingin dümenini kızlarına bıraktı. Kızların en küçüğü Begümhan Doğan Faralyalı ise 1 Ocak 2012 yılından bu yana Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor. Begümhan Doğan Faralyalı’ya göre günümüzde büyük kurumsal şirketler, kadın bakış açısının şirketlerine ve yönetim kurullarına katkısının daha çok farkına varmaya başlıyor. Özellikle 2008 krizi döneminde dillendirilen “Bazı kritik pozisyonlarda kadınlar olsaydı bu kriz yaşanmazdı” görüşünü hatırlatan Begümhan Doğan Faralyalı, “Farklı bakış açıları ve çeşitlilik rekabette büyük önem taşıyor. Kadınlar, kendilerine özgü bazı içgüdüsel ve karakteristik özellikleriyle bir adım öne çıkıyor, en önemli liderlik yeteneklerinden biri olan duygusal zekâlarıyla iş dünyasına ayrı bir bakış açısı getiriyor. Tanımladığınız profilin de tüm bunlarla birleştiğinde başarıyı beraberinde getireceğine inanıyorum” diyor. Genç kuşak kadın patronların önemli temsilcilerinden Begümhan Doğan Faralyalı yeni kuşağın dönüştürücü gücünü ve grup hedeflerini anlattı. 74 TURKISHTIME MAYIS 2014 Kardeşler olarak sorumlulukları paylaştık Girişimci bir babanın çocuğu olarak küçük yaştan itibaren iş dünyasının içinde, bu dünyayı gözlemleme şansı ile büyüdüm. Kendimi hep bu dünyanın bir parçası olarak hissettim. Aile şirketinde çalışma kararını çocukluğumda verdiğimi ve o yaşlarda aile işimizde neler yapabileceğimizi düşünerek, hayal ederek büyüdüğümü söyleyebilirim. Eğitim hayatım süresince grup şirketlerimizin dışında deneyim kazanma fırsatım da oldu. İki önemli global danışmanlık şirketinde, uluslararası şirketlerin ürün lansmanları ve yeni pazar stratejileri üzerine çalıştım. Bu sayede olayları analitik şekilde incelemek, problem çözmek, şirket kültürü nasıl oturtulur, şirket kültürünün başarıdaki önemi gibi konulara odaklanma fırsatı buldum. 2004’te Stanford’da MBA eğitimimi tamamladıktan sonra da grubumuzda çalışmaya başladım. 2010 yılında babamın Holding yönetimini bizlere bırakmaya karar vermesiyle birlikte de kardeşler olarak stratejik anlamda gruba en yüksek katma değeri sağlayacağımız şekilde sorumlulukları paylaştık. “Öncesinde başka şirketlerde iş deneyimi kazanmama rağmen Stanford’dan mezun olduktan sonra grubumuzda çalışmaya başlamak benim tercihimdi. İstesem belki bir süre daha başka şirketlerde çalışabilirdim. Ama Türkiye’de belli bir noktaya gelmiş, önemli bir birikime sahip grubumuzu bölgesel bir oyuncu haline getirme hayalim beni buraya çekti.” Medyada olduğumuz için kadın olarak şanslıyım Medya sektöründe kadınların ciddi bir ağırlığı var. Ancak Türkiye’nin bütününe baktığınızda kadınlar hala büyük zorluklar yaşıyorlar. Üst yönetici olarak baktığınızda son yıllarda kadınların sayısı arttı. Ancak şunu unutmayalım. Ülkemizde dört kadından sadece biri çalışıyor. Bu büyük bir kayıp ve eksiklik. Doğan Grubu olarak da nüfusun yarısını oluşturan kadınlar üretime iştirak etmediği takdirde, modern ve demokratik bir toplum yaratmanın, refahı artırmanın mümkün olmadığına inanıyor, bunu sosyal sorumluluğumuzun da bir parçası olarak görüyoruz. Baba Beni Okula Gönder, Aile İçi Şiddete Son, Haklı Kadın Platformu gibi uzun vadeli ve etkili bu projeler sayesinde kadınların eğitim seviyelerinin yükseltilmesi, hak bilincinin geliştirilmesi, kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesi ve buna bağlı olarak Türkiye’deki kadın istihdamının artırılmasına yatırım yapıyoruz. Aile şirketinde çalışmak benim tercihimdi Öncesinde başka şirketlerde iş deneyimi kazanmama rağmen Stanford’dan mezun olduktan sonra grubumuzda çalışmaya başlamak benim tercihimdi. İstesem belki bir süre daha başka şirketlerde çalışabilirdim. Ama Türkiye’de belli bir noktaya gelmiş, önemli bir birikime sahip grubumuzu bölgesel bir oyuncu haline getirme hayalim beni buraya çekti. Bugün geriye dönüp baktığımda da doğru bir karar vermiş olduğumu düşünüyorum. Hedefimiz bölgesel başarı Doğan Holding faaliyet gösterdiği ve yatırım yaptığı sektörleri belirlemiş ve kurumsal yapısını oturtmuş bir şirket. Gelecekte de medyadaki öncülüğümüzü ve liderliğimizi sürdürmeyi hedefliyoruz. Değer katacağımıza inandığımız yeni sektörlerde yatırımlar yaparken, medya ve enerjinin yanı sıra perakendede de büyümeye devam edeceğiz. Ayrıca, uluslararası standartlarda iş yapan bir grup olarak sadece Türkiye’nin değil bölgemizin en başarılı gruplarından biri olmak hedefimiz. Yeni kuşağın şirketin tarihini bilmeli Dünyada ve Türkiye’de aile şirketlerinin sürekliliğini zorlayan en önemli etken kurumsallaşma sorunudur. Bunu beceremeyen aile şirketleri, günün gerçeklerine uyum sağlamakta zorlanır. Öte yandan bir şirketi yoktan var eden ve başarıya kavuşturan kurucuların hakkını yememek gerekir. Bu birikimden mutlaka yararlanılması lazım. Yeni kuşak yöneticiler dünyaya daha fazla açık, nispeten daha iyi eğitimli ve iyi dil bilen insanlardan oluşuyor. Eğer kurucuların tecrübesi ile birleştirilirse bu yeni kuşak için büyük bir avantajdır. Eğer yeni kuşak, şirketin tarihini yok sayıp her şeye sıfırdan başlama gibi bir yaklaşım içine girerse tüm kazanımları riske eder. Dolayısıyla uyum içinde değişim bence en uygun yol olarak görünüyor. Aile şirketimizde çalışma kararımı çocukken verdim. O yaşlarda aile işimizde neler yapabileceğimizi düşünerek, hayal ederek büyüdüğümü söyleyebilirim. Kadın bakış açısı kârlılığımızı olumlu etkiliyor Doğan Grubu’nun kadın çalışan oranı uzun yıllardır Türkiye ortalamasının üzerinde. Bugün insan kaynağımızın yüzde 34’ü, yönetici kadrolarımızın ise yüzde 40’ı kadınlardan oluşuyor. Bizim işimizin ve insan kaynağımızın en büyük kısmı medyada. Bu sektör özellikle kadın bakış açısına ihtiyaç duyan bir sektör, biz de ilk günden beri bunun farkındayız, bu durumun bizim rekabet gücümüzü, kârlılığımızı olumlu etkilediğine inanıyoruz. Kadınların farklı görüşleri, duygusal zekaları, iş takibi, sabırlı yapıları... Daha birçok şey, şirketlerimizin üst yönetiminde kadınların görev almasında etkili. n 2014 MAYIS TURKISHTIME 75 KAPAK ÖNYARGILAR KADININ FIRSAT EŞİTLİĞİNİ ENGELLİYOR Gözde Sarar Sarar Şirketler Grubu Yönetİm Kurulu Üyesi / Sarar Kadın Grup Başkanı “Benden önceki kuşağın başarılarından ilham alarak Sarar Kadın’ı yaratmanın mutluluğunu yaşıyorum. Hedefim erkek modasında yakaladığımız başarı gibi bir dünya markası olmak.” 76 TURKISHTIME MAYIS 2014 Sarar Grubu’nun üçüncü kuşak temsilcisi ve Sarar Kadın’ın kurucusu Gözde Sarar. Sarar Şirketler Grubu’nun üç kardeş ortaklarından biri olan Celaleddin Sarar’ın üç çocuğundan biri olan Gözde Sarar, İsviçre ve Amerika’daki eğitiminin ardından grupta ithalat ve ihracat müdürü olarak çalışmaya başladı. Sarar, 2004 yılında Sarar Kadın Grubu’nu kurarak erkek moda dünyasında etkin olan aile şirketini yeni bir alana taşımış oldu. Bugün 44 milyon dolarlık ihracat potansiyeline ulaşan Sarar Kadın’ı bir dünya markası yapmak istediğini anlatan Gözde Sarar, kadınlara fırsat tanındığı zaman başarılı olmamaları için hiçbir gerekçe olmadığına inanıyor. Ve iş hayatında kadının yarattığı farklılıklara ilişkin şunları söylüyor: “Kadınlar esas olarak iş hayatında iken değil iş hayatına atılmadan önce önyargılarla karşılaşıyor. Kadınlara karşı duyulan önyargı nedeniyle fırsat tanınmaması asıl sorun. Bu şansı yakalayan kadınlar, güçlü önsezileri ile başarıyı yakalıyor. Kadınların düşünce yapısı erkeklerden oldukça farklı. Şefkat duygusuna sahip olmak, uzlaşmacı olmak, iyi bir dinleyici olmak, yenilikçilik, aile ve çevre duyarlılığına sahip olmak ve pratik çözümler bulmak kadınlara iş dünyasında avantaj sağlayan özellikler. Kadınlar iş hayatındaki büyük resmi erkeklerden daha iyi okuyabiliyor. Günümüz iş dünyasında klasik endüstri mantığı yerine bilginin ve hizmetin ön plana çıktığını görüyoruz. Bu da iş dünyasında kadınların daha fazla katılmasını tetikliyor. Kadınları artık üst düzey yönetimlerde daha fazla görüyoruz. Aile şirketlerinde bir önceki kuşağın deneyimleri ile buluşan yeni kuşak geçmişle geleceği harmanlamarak doğru karar alma şansı yakalıyor”. n BABA-KIZIN UYUMU ŞİRKETİ, ULUSLARARASI PAZARA TAŞIDI Gülçin Güloğlu PAN-PEN Güloğlu Plastik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Üniversite sınavlarından bir gün önce babasıyla yaptığı konuşma, hayatının en önemli kararını almasına neden oldu. Babasının isteği ile psikoloji ve felsefe eğitiminden vazgeçerek, iktisat eğitimi aldı çünkü babası küçük kızının aile şirketinde, yanında çalışmasını istiyordu. Öyle de oldu. Şeracettin Güloğlu tarafından kurulan PAN-PEN Güloğlu Plastik’in ikinci patronu kızı Gülçin Güloğlu bugün babasının sağ kolu. Babası ile birlikte yerel bir şirketi uluslararası pazara taşıyan Gülçin Güloğlu, inşaat ve yan sanayiye plastik malzeme üretmek amacıyla kurulan şirketlerini bugün yenilikçi ürünlerle ihracat pazarlarına taşıdılar. Tarımda ilk plastik kasa fikrini ortaya atan şirketin kendileri olduğunu belirten Gülçin Güloğlu, babasının küçük kızı olarak Babası Şeracattin Güloğlu’nun düğün hediyeleri ile kurduğu plastik sektöründeki yerel şirketi bugün uluslararası bir yapıya dönüştüren Gülçin Güloğlu, şirketin yenilikçi ürünlerle iç ve dış pazarlarda büyüme hedefine bir yenisini ekledi, termal turizme yatırım yapmak. başladığı işinde yaşadıklarını anlatıyor: “Küçük yaşta ve kadın olarak işe başladığım için bazı zorluklar yaşadım. Örneğin çok önemli bir anlaşma yapacaksınız, bütün süreci siz yönetmişsiniz ve iş sonuçlanmak üzere... Müşteriniz sizin bir üstünüzle konuşmak ve el sıkışmak istediğini söylüyor. Burada bir üst demek bir erkek anlamına geliyor. Bu kadar büyük bir işi bir kadının yapacağına inanılmıyor. Ancak bu da zamanla değişiyor. Aile şirketlerinde başarının arkasındaki esas neden, birinci kuşağın tecrübesinin ve birikiminin ikinci kuşağın enerji ve eğitimiyle harmanlanması ve uyumunun en güzel sonuçları doğurması. Tabii her aile şirketi yöneticisi gibi benim de hayalim kurumsal bir şirket olmak. Bunun için de çok çalışıyoruz. Ambalaj sektöründe henüz çok yeni bir firmayız ve bu anlamda farklı gruplarla büyüme hedeflerimiz var. Bir de ilerleyen süreçte termal turizm düşüncemiz mevcut”. n BABAM KIZLARININ ÇALIŞMAMA İHTİMALİNİ HİÇ DÜŞÜNMEDİ Gülden Güral Nafi Güral’ın küçük kızı Gülden Güral, abisi Er- Porselen Sepeti Yönetim kan ve ablalarından farklı olarak babasının sunduğu Kurulu Başkanı seçeneği değerlendirerek önce farklı bir şirkette deneyim kazandı 2005 yılında o da kardeşleri gibi aile şirketine geri döndü. Gülden Güral, şu anda çağın gerekliliğine uygun olarak kurulan ve aile içinde de önemsenen e-ticaret sitesi Porselen Sepeti A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyor. Ayrıca grubun tüm online çalışmalarının NG Kütahya Grubu sorululuğu da Gülden Güşirketlerinden ral’da. 2003 yılında Bilkent Porselensepeti.com’un yöneticisi Gülden Güral, Üniversitesi Uluslararası şirketin tüm online İlişkiler Bölümü’nü bitiren faaliyetlerini yönetiyor. Güral, Boston Üniversitesi’nde Pazarlama Extension ve Uluslararası Ticaret alanında master yaptı. Kardeşleri gibi babası Nafi Güral’dan büyük destek gören Sema Güral, “Oldukça demokratik bir ailede yetiştik. Mezun olduğumuzda babam bize dört seçenek sundu. İsterseniz benimle çalışabilirsiniz, isterseniz dışarıda çalışabilirsiniz, isterseniz kendi işinizi kurabilirsiniz ya da hiç çalışmayabilirsiniz. Aslında hiç çalışmamak ne babamın ne de bizim arzumuzdu. Çalışmamak aklımıza dahi gelmedi”. n AİLE ŞİRKETİNDE ÇALIŞMAMI, BABAM PLANLANMIŞTI Harika Güral Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Porselen, armatür, çelik, turizm ve enerji gibi alanlarda faaliyet gösteren Güral Şirketler Grubu’nun patronu İsmet Güral’ın 33 yaşındaki kızı Harika Güral aile şirketini babası ile birlikte yönetiyor. Yönetim kurulu üyesi olarak görev alan kızları Harika Güral ile birlikte şirkette önemli yeniliklere imza atıldı. Ça“Yeni kuşağın işi eskilere göre tal-bıçak üretimine karar verilmedaha zor. Eskiden rakipler, ülke sinde Harika Güral’ın etkisi önemli. içinde iken şimdi tüm dünyadalar. İhracatta atılan adımlar da başarı Başarılı olmak için yenilikleri en iyi şekilde takip etmek, sosyal hikayesinin bir parçası. “Kısa ve orta medya araçlarını iyi kullanmak vadede çelik grubu ve armatür gruartık bir zorunluluk.” bunda büyüyerek ilk üçte yerimizi almayı istiyoruz. 2015 yılının ortasında hayata geçirmeyi planladığımız yeni bir yatırımımız var. Bunun yanında enerji sektöründe büyüyoruz. Barajlarımızı devreye aldık, bu sene sonunda rüzgar enerjisi planımız devreye girecek. Benim hayalim Güral markasını iç piyasada ve dış pi- 2014 MAYIS TURKISHTIME 77 KAPAK yasa da daha yaygın hale getirerek dünyada ülkemizi temsil eden en güçlü markalardan biri olarak benden sonraki kuşağa teslim etmek” diyen Harika Güral’ın aile şirketine katılması bir tesadüf değil. Annesi ve babasıyla daha fazla zaman geçirebilmek için çocukluğunu işyerinde geçiren Harika Güral babası tarafından çok küçük yaşlarda işe hazırlanır. Güral bu süreci şöyle anlatıyor: “13 yaşında Almanya Frankfurt’taki Ambiente Fuarı’na gittim. Babam fuar hakkında rapor istedi. Üniversiteden mezun olana dek bunu her sene tekrarladık. Yıllar sonra anladım ki, tüm bunlar beni işe hazırlamak için planlı atılmış adımlardı. İşe başladığımda her şeyi biliyordum. Aile şirketinde çalışma kararını ben almadım, plan başından beri buydu, ben de aksini düşünmedim”. n BABAM EN İYİ BİLDİĞİ İŞLERDE BİZİ YETİŞTİRDİ Hediye Güral Gür NG Hotels İcra Kurulu Başkanı ve NG Kütahya Yönetim Kurulu Üyesi Porselen sektörünün önde gelen isimlerinden Nafi Güral’ın çocuklarıyla birlikte kurduğu NG Kütahya porselen, seramik ve turizm alanlarında faaliyet gösteriyor. Şirketin turizm faaliyetlerinin başında ise NG Hotels İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür bulunuyor. Babalarının iyi bildiği ve çocuklarını da en iyi şekilde yetiştirdiği sektörlerde faaliyet gösterdiklerini söyleyen Hediye Güral Gür’ün aile şirketine katılmasının hikâyesi ise Marmara depremiyle birlikte başlıyor. Hediye Güral Gür hikayesini ve hedeflerini anlattı: “Üniversiteden mezun olduğum sırada 1999 Marmara depremi meydana geldi. O günün psikolojisi ile ailemin yanına Kütahya’ya gittim ve şirkette çalışmaya başladım. O günden bu yana İK departmanından başlayarak çeşitli alanlarda görev aldım. NG Hotels ulusal zincir olma hedefiyle kuruldu. Üçüncü halkası açıldı. Farklı illerde yeni otel projelerimiz devam ediyor. Kısa vadeli hedefimiz ise Afyonkarahisar’ı uluslararası turizmden pay alır hale getirebilmek. Özellikle termal turizm için Avrupa ülkelerinden turistin Afyon’a getirilmesi için çaba sarf ediyorum”. n Ben yeni kuşak olarak kendimi şanslı görüyorum. Çünkü önümde müthiş bir rol modelim var. Babamın tecrübeleri ve öğretileri benim için hiç bir kitapta bulunamayacak kadar önemli. 78 TURKISHTIME MAYIS 2014 YOL HARİTASINI BABASI ÇİZDİ, AİLE ŞİRKETİNİN BAŞINA GEÇTİ Hülya Gedik Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aile şirketlerinde daha yaşarken şirketini kız çocuğuna emanet eden baba örneklerinden biri de Türk sanayinin önde gelen isimlerinden Gedik Holding’in kurucusu Halil Kaya Gedik. Türk otomobil dünyasının efsane girişimi ‘Devrim Otomobili’nin mühendislerinden olan Halil Kaya Gedik, ölümünden kısa bir süre önce kızı Hülya Gedik’e Gedik Holding, Gedik Kaynak, Gedik Döküm ve Vana, Gedik Eğitim Vakfı ve Gedik Üni- Devrim Otomobili’nin versitesi’nin yönetimini devretti. mühendislerinden Hülya Gedik’in sorumluluğunda- Uşaklı Halil Kaya ki sanayi grubu bugün 450 mil- Gedik’in kurduğu yon lira ciro yapıyor. Daha küçük Gedik Holding, kızı Hülya Gedik’e yaşlardan itibaren babası tara- emanet. Holdingin fından fabrikaları yönetmesi için sanayi grubunu eğitilen ve ‘iyi bir eğitim, yüksek yöneten Hülya Gedik, 450 milyon lisans ve sonrasında şirket içinde lira ciro yapıyor. her bölümde çalışmak’ şeklinde yol çizilen Hülya Gedik, babasını çok sevdiği için onun çizdiği yoldan başka bir tercihe yönelmedi. Küçük yaştan itibaren şirketin en önemli en kritik toplantılarına katılan ve günümüzde döküm ve kaynak sektöründe tek kadın yönetici örneği olarak yetişen Hülya Gedik, holdingin ihracat yaptığı ülke sayısını 88’e çıkardı, 85 milyon dolarlık ihracata imza attı. n BABASININ HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN HAZIRLANIYOR Işıl Okan Gülen Okan Koleji Kurucu Temsilcisi Enerji, inşaat, turizm ve gıda gibi birçok sektörde yatırımları olan Okan Holding’in en stratejik sektörlerinden biri de eğitim. Bekir Okan’ın kurucusu olduğu holding için eğitim yatırımlarının önemi farklı. Ömer ve Can adında iki oğlu da bulunan Bekir Okan’ın kızı Işıl için planları ise eğitim sektöründe ilk olacak. Bekir Okan, Türkiye’de bir ilke imza atarak akademisyen-rektör yerine CEO-Rektör uygulamasını hayata geçirmek istiyor ve bu konuda 1981 doğumlu kızı Işıl Okan hazırlanıyor. Saint Joseph Fransız Lisesi’nden mezun olduktan sonra Paris Sorbonne Üniversitesi’nde işletme/insan kaynakları eğitimi alan ve Florida International University’de MBA-işletme yüksek lisansı yapan Işıl Okan halihazırda Marmara Üniversitesi’nde yönetim&organizasyon alanında doktora çalışmaları devam ediyor. Okan Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nde öğretim görevlisi de olan Işıl Okan, üniversitenin gelişmesi ve ilerlemesi için yeni projeler üzerinde çalışıyor. Okan’ın bir diğer sorumluluk alanı ise kurucu temsilcisi olduğu Okan Eğitim Kurumları... Işıl Okan, eğitime katkı sağlamak üzere çalıştıklarını belirterek şunları anlatıyor: “Eğitimci bir anne-babanın çocuğu olarak her zaman eğitime yakın ve önem veren bir ortamda yetiştim. Okan Grubu olarak 40 yıldır ülkemizde ve yurtdışında gıdadan turizme, inşaattan enerjiye çeşitli alanlarda işler yaptıktan sonra Okan Üniversitesi’ni kurarak eğitim sektörüne girdik ve daha sonra Okan Koleji’ni kurduk. Ben de eğitime her zaman ilgili biri olarak genç ve dinamik bir sektör olduğu için eğitim sektörünü seçtim”. n Sanayici kimliğinin yanı sıra eğitim yatırımları ile de dikkat çeken işadamı Bekir Okan, kızı Işıl Okan’ı hayalini kurduğu yeni eğitim sistemi için hazırlıyor. Okan, Türkiye’de ilk kez CEO-Rektör uygulamasını kızı ile hayata geçirmeyi planlıyor. İŞ HAYATINDA İSTEDİĞİM HER ŞEY AİLE ŞİRKETİMİZDE VAR Işıl Taşkın Petrofer Genel Müdürü Endüstriyel yağ sektörünün Alman devi Petrofer ile 30 yıldır başarılı bir ortaklık yürüten Tamer Taşkın’ın şirketteki en büyük yardımcısı Işıl Taşkın. Ekibi ile başarılı bir performans sergileyen Genel Müdür Işıl Taşkın şu sıralar yeni yatırım fırsatlarını kovalıyor. 64 yıllık Alman endüstriyel yağ üreticisi Petrofer, 30 yıldır Türkiye pazarında. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) eski Başkanı Tamer Taşkın’ın yönetim kurulu başkanı ve ortağı olduğu şirketin genel müdür koltuğunda ise Tamer Taşkın’ın kızı Işıl Taşkın oturuyor. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan ve yedi yıl avukatlık geçmişi olan Işıl Taşkın ile şirketi Petrofer’de kariyerini şöyle anlatıyor: “Çocukluğumda yaz tatillerinin en az bir ayını şirketimizde geçiriyordum. Ama ben avukat olmak istedim. Ancak avukatlık yaparken işimi çok fazla severek yapmadığımı fark ettim. Bir liste yaptım ve işimde olmasını arzu ettiğim her şeyin şirketimizde olduğunu gördüm. İzmir’e döndüm. Ailem hiçbir konuda bana baskı yapmadı. Bunun için minnettarım. Kolay bir karar değildi ama şimdi şirketimizle ilgili hayallerim var. Her şirket sahibinin birlikte çalışmak isteyeceği bir ekibimiz var. Şirketimizde üst düzey yönetimde dahil olmak üzere pek çok pozisyonda kadın profesyonellerle çalışıyoruz ve şirket olarak bunun avantajını görüyoruz. Ekibimle hedefimiz hem sektörümüzde hem de yeni alanlarda şirketimizi başarıya taşımak”. n 2014 MAYIS TURKISHTIME 79 KAPAK AİLE ŞİRKETİNİ DÜNYA MARKASINA DÖNÜŞTÜRECEK İpek Kıraç Sirena Marine CEO’su isimleri İnan Kıraç ve Claude Nahum Suna ve İnan Kıraç’ın kızı İpek Kıtarafından kurulan Kıraça Holding, raç, 2012 Mart ayından bu yana Kıraotomotivin yanı sıra faaliyet alanlarıça Grubu Şirketleri’nden Sirena Marina denizcilik (hem üretim hem de sane’nin CEO’su olarak görev yapıyor. tış ve servis), tasarım-mühenABD’deki biyoloji eğitimidislik ve enerji alanlarını da ni tamamlayarak 2011 yılın- Kıraça Holding’in en prestijli ekledi. İpek Kıraç’ın sorumda aile şirketinde aktif olayatırımlarından biri olan Sirena luluğundaki Sirena Marine rak çalışmaya başlayan İpek Marine, Kıraça ise 2006 yılında Avrupa’nın Kıraç, aynı zamanda TürkiHolding’in genç üçüncü büyük tekne imalatye’nin ilk ve tek seri yelkenkuşağı İpek Kıraç’a emanet. çısı ve 24 metre üzeri motorli tekne üretimi yapan bir İpek Kıraç, yat üretiminde dünya lideri şirketin sorumluluğunu da Türkiye’den olan İtalyan Azimut - Benetüstlenmiş durumda. Genç uluslararası bir marka çıkarmayı ti Grubu ile motoryat imalatı CEO’nun hedefi ise “Türkihedefliyor. ve denizcilikle ilgili faaliyetleye’den uluslararası markari gerçekleştirmek üzere kuruldu. 2008 lar yaratmak”... İpek Kıraç ile birlikyılında iki şirket arasındaki işbirliği orte uluslararası bayi ağı genişletilerek taklığa dönüştü. Böylece Türkiye AziHong Kong, Japonya, Avustralya kıyımut - Benetti Grubu’nun İtalya dışınlarında da satışlar başladı.1998 yılında da ilk defa üretim yaptığı ülke oldu. n Türk otomotiv sektörünün önde gelen AİLEMİN ISRARI İLE ŞİRKETE KATILDIM, MUTLUYUM İpek Üstündağ Şen Piliç Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Babası Haşim Gürdamar’dan devraldığı Şen Piliç’i günümüzde 210 bin ton üretim kapasitesi ile Türkiye’nin önde gelen piliç firmalarından biri haline getiren İpek Üstündağ, aile şirketinde çalışmadan önce farklı bir şirkette deneyim kazanmanın faydalı olacağına inanıyor. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu İpek Üstündağ, aile şirketi olan Şenpiliç’i 10 yıldır yönetiyor. 1978 yılında Haşim Gürdamar’ın kurduğu Şen Piliç, 1980’li yıllardan itibaren istikrarlı bir şekilde büyümeye başlar. İpek Üstündağ eğitiminin ardından yoluna profesyonel olarak devam etmeyi arzularken ailesinin ısrarı ile Şen Piliç serüveni başlar. Yalnızca Türkiye’de değil dünyada da tavukçuluk sektöründe üst düzey kadın yönetici olmadığını belirten ve yurtdışında meslektaşlarının şaşırdıklarını söyleyen İpek Üstündağ, Şen Piliç serüvenini şöyle anlatıyor: “Babam inşaat mühendisi. Mesleğinin dışında bir işkoluna yatırım yapması sebebiyle bunun zorluklarını yaşadı. Ben bu konuda avantajlıyım, çünkü kurulu bir düzeni büyütmek için çalıştım ve en önemlisi babamın tecrübelerinden yararlandım. 2012 yılında Türkiye’nin en büyük ilk 100 sanayi kuruluşu arasında olan Şenpiliç 210 bin ton üretim kapasitesi ile sektörün önde gelen firması ve 7 bin kişiye istihdam sağlıyor. Erkeklerin dünyasında kadın oyuncu olarak yer almak kolay değil ancak kadınların toplumsal, kültürel, siyasal ve ekonomik hayata katılımını sağlayacak tüm haklardan erkeklerle eşit şekilde yararlanmaları gerektiğini düşünüyorum. n 80 TURKISHTIME MAYIS 2014 KAPAK ANADOLU’DA ARTIK KIZLAR İYİ BİR EVLİLİK İÇİN OKUTULMUYOR Perihan İnci İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı LUNAPARKI KENTİN MODERN ETKİNLİK MEKANI YAPTI Naz Kavran URU Group Genel Müdürü İstanbul’un en eski eğlence mekanlarından biri olan Küçükçiflik Parkı, bugün kentin en önemli etkinlik merkezlerinden biri. Uzun yıllar Kavran Ailesi tarafından lunapark olarak hizmet veren Küçükçiftlik Parkı’nın bugünkü haline imza atan isim ise 29 yaşında genç bir kadın. Kavran Ailesi’nin üçüncü kuşak yöneticisi Naz Kavran... 2009 yılında aileden onay alarak Küçükçiftlik Parkı’ndan ailenin geleneksel işi luEski İstanbul’un naparkı çıkaran ve mekanı lunapark alanı başta konserler olmak üzere Küçükçiflik modern bir etkinlik alanı haliParkı’nı modern bir etkinlik mekanına ne getiren Naz Kavran, “50 dönüştüren yıldır turistik mekan işletme29 yaşındaki Naz ciliği ve sirk organizasyonu Kavran, kurduğu yapan aile şirketimizi de yeni URU Grup ile dünyaya açılacağı çağa adapte olmuş, inovatif günün hayalini ve genç bir yapı haline getirkuruyor. dik.” diyor. Kurucusu olduğu URU Group’a bağlı dört şirketi yöneten Naz Kavran’ın hem kurumsallaşma hem de yeni yatırımlarla büyüme hedefi var. Bir diğer hedefi de yurtdışı pazarlara açılmak... Kadın yöneticisi olan şirketlerin başarı grafiğinin daha yüksek olduğuna dikkat çeken Kavran’a göre, yeni jenerasyon beklentileri aşacak ve etkinliğini giderek artıracak. n 82 TURKISHTIME MAYIS 2014 İnci Holding’in temelleri 1952 yılında Cevdet İnci tarafından atıldı. Otomotiv yan sanayinin yanı sıra satış ve pazarlama, otel ekipmanları, sigorta, lojistik ve atık yönetimi alanında faaliyet gösteren ve 1 milyar 200 milyon TL ciro elde eden holdingin yönetimi Perihan İnci’de. Profesyonel iş hayatına tekstil sektöründe başlayan ve 1996 yılından itibaren aile şirketinde görev almaya başlayan Perihan İnci 2013 yılı başında holdingde başkanlık görevini devraldı. Aile şirketindeki sorumluklarını bir karardan ziyade ihtiyaçlar doğrultusunda zaman içinde gelişen bir süreç olduğunu belirten Perihan İnci konu hakkında şunları söyledi: “Her zaman ailenin işlerinin sürdürülebilmesi, kurumsallaşma çalışmalarının yürütülebilmesi için ne şekilde katkı koyabileceksem o yönde tercihler kullanmaya çalıştım. Kadın olmanın değer olduğu bir bölgede, bir ailede büyüdüm. Bizim ailemizde annemin de çok büyük desteği ile beş kız kardeşin hepsi de iyi eğitim aldı ve iş dünyasında söz sahibi oldu. Aileler önceki kuşaklarda kızlarını daha ziyade iyi evlilikler yapabilsin diye okuturdu. Zamanla eğitimli insan kaynağının kıt olduğu ülkemizde kız çocuklarının da başarılı olabildiği görüldü ve örnekler çoğaldı. Artık Anadolu’da çocuk sayısı sorulduğunda sadece erkek çocukların sayısı verilmiyor, kız çocukları da sayılıyor. Ayrıca küreselleşen bir ekonomide eğitim, yabancı dil bilgisi tabii ki oldukça önemli.” n 2003 yılından bu yana kurucusu Cevdet İnci’nin kararı ile kızların yönettiği İnci Holding’de 2013 yılında dümene Perihan İnci geçti. Önümüzdeki 10 yılda her yıl yaklaşık yüzde 17 seviyesinde büyüme hedefi koyan şirketin bu amaçla birleşme ve satın almaları gündemine aldı. KAPAK ARTIK KIZLARA EŞİT FIRSAT TANINIYOR Limak Holding’in ikinci kuşak temsilcileri patron katındaki yerlerine çoktan oturdular. Nihat Özdemir’in kızı Ebru Özdemir ailenin başarılı kız çocuğu profiliyle iş dünyasındaki ağırlığını ve ‘babasının sağ kolu’ imajını her geçen gün biraz daha güçlendiriyor. Özdemir, aile şirketlerinde artık kız-erkek fırsat eşitliğinin olduğunu söylüyor. M master eğitimini ABD’de tamamlayıp Türkiye’ye döndüğünde uçaktan iner inmez şirkete gitti ve çalışmaya başladı. O günden bu yana da her an babasının yanında. Çünkü babasının ortağı olduğu şirkette çalışmak bir zorunluluk değil hayatın doğal akışı. İş dünyasının başarılı isimlerinden Nihat Özdemir’in kızı Ebru Özdemir, daha uzun yıllar babasıyla yan yana çalışacağı o başlangıcı bu sözlerle anlatıyor. 2000 yılında Limak Yönetim Kurulu Üyesi, 2010 yılından bu yana da Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren Ebru Özdemir, hem Türk iş dünyası hem de uluslararası platformlarda adından başarıyla söz ettiriyor. BM Avrupa Ekonomik Konseyi bünyesinde oluşturulan Uluslararası Kamu Özel İşbirliği Projelerinde En İyi Uygulamalar Merkezi’nin danışma kuruluna Türkiye’den seçilen tek isim. Arıca girişimcilik ağı Endeavor Türkiye’deki çalışmaları ile de takdir topluyor. Özdemir, iş dünyasındaki hedeflerini ve yeni kuşak genç kadınların dikkat çeken başarı grafiğini anlattı. Eşitlik fırsatını yakalayan kadın başarılı oluyor Artık aile şirketlerinde de kız çocuklarına erkek çocukları ile eşit fırsatlar tanınıyor. İyi eğitim ve kendini geliştirme imkanlarını yetenekleriyle birleştiren kadınlar başarılarıyla öne çıkabiliyor. Limak’ın ikinci kuşağı olarak bizlere sağlanan eğitim ve gelişim fırsatlarını herhangi bir ayırım olmadan değerlendirdik, yeteneklerimize uygun görev ve sorumluluklar üstlendik. Biz Limak Holding olarak gerçek bir takım oyunu yürütüyoruz. 84 TURKISHTIME MAYIS 2014 Kadınlar iyi bir takım oyuncusu Ben kadınların empati yeteneklerinin çok güçlü olduğuna ve kendilerini karşılarındaki kişilerin yerine koyarak düşünebilmelerinin her ortamda büyük bir avantaj sağladığına inanıyorum. Ayrıca kadınların çok iyi birer takım oyuncusu olduğunu düşünüyorum. Kadınların yönetici olduğu şirketlerin finansal başarılarının yükseldiğini araştırmalar gösteriyor. Dolayısıyla dünyada ve Türkiye’de kadınların iş dünyasındaki etkinliği artıyor. Güler Sabancı gibi bir örneğimiz var Türk iş dünyasındaki kadın liderlerin global dünyadakilerle yarışacak denli önemli bir gelişimi ve dönüşümü tetiklediklerine inanıyorum. Nitekim gerek girişimci gerekse üst düzey profesyonel profilinde, dünya standartlarında nitelik ve yeteneklere sahip çok sayıda Türk iş kadını var. Önemli bölgesel sorumluluk üstlenen Türk kadın yöneticilerin sayısı giderek artıyor. Güler Sabancı gibi... “Bütün üyeleri mühendis olan bir ailede büyüdüm. Annem-babam makine mühendisi, kardeşim de benim gibi inşaat mühendisi. Çocukluğumdan beri projelerin, inşaat çalışmalarının içerisinde oldum. Küçükken yaz tatili dönüşleri şantiyeye uğrardık, stajlarımı hep şantiyelerde yaptım. Dolayısıyla şirketimizde çalışmak bir zorunluluk ya da tercihten öte benim için hayatın doğal akışıydı.” Yaptığım işe büyük sevgi duyuyorum Üniversitede inşaat mühendisliği okudum. Bütün üyeleri mühendis olan bir ailede büyüdüm. Annem-babam makine mühendisi, kardeşim de benim gibi inşaat mühendisi. Çocukluğumdan beri projelerin, inşaat çalışmalarının içerisinde oldum. Küçükken yaz tatili dönüşleri şantiyeye uğrardık, stajlarımı hep şantiyelerde yaptım. Dolayısıyla şirketimizde çalışmak bir zorunluluk ya da tercihten öte benim için hayatın doğal akışıydı. Büyük projeler üstlenmek, çetrefilli finansman süreçlerini ve inşaat organizasyonlarını aşıp bunların hayata geçtiğini görmek büyük bir iş tatmini yaratıyor. Özellikle altını çizmek isterim ki yaptığım işe büyük bir sevgi duyuyorum. Başka türlü olması da mümkün değil bana göre. 17 senedir Limak’tayım. Hala ilk günkü heyecanımı koruduğumu fark etmek doğru karar verdiğimi gösteriyor. luyoruz. Bu konudaki tüm eksikleri tamamlayıp orta vadede Türkiye ve yakın coğrafyada büyüyerek faaliyet alanlarımızda liderlik hedefliyoruz. Yeni alanlar ve sektörlere girmek açısından tam bir fırsat avcısıyız. Fırsatları iyi inceliyoruz ve yüksek hareket kabiliyetine sahibiz. Önümüzdeki beş yıl içerisinde TL bazında ciromuzu en az beş kat büyütmeyi planlıyoruz. Aramızda tam bir takım oyunu söz konusu Birçok şirkette ikinci kuşak daha eğitimli ve donanımlı ancak Limak’ta bu durum biraz farklı. Bizim kurucularımız üniversitedeki kariyerlerini bırakarak iş dünyasına atılmışlar. Biz ikinci kuşak temsilcileri için bu durum hem çok avantajlı hem de çok rekabetçi bir ortamı beraberinde getiriyor. Kadın ya da erkek fark etmiyor. İkinci kuşağın temsilcileri olarak bizler daha fazla imkanlarla daha iyi kurumlarda eğitim aldık, eğitim ve kendimizi geliştirme anlamında ya da deneyimlerini paylaşarak bizi ileri iten bir ilk kuşak oldu arkamızda. Aramızda tam bir takım oyunu söz konusu. Global oyuncu olmak için gerekli hazırlıkları tamamlayacağız Limak’ta ilk kuşak o kadar önemli bir yol kat etmiş ki bugün bizim bunu ileriye taşımamız, fark yaratmamız lazım. Yeni kuşak yönetici olarak grubumuzun kurumsallığını tamamlamak ve sürdürülebilirliği sağlamamız gerekiyor. Projelerimiz ülke sınırlarını aştı, dünyanın her yerinden ortaklıklarımız var. Dolayısıyla biz de global bir oyuncu olmak için gerekli hazırlıkları tamamlamak üzere yola çıktık. Yürüttüğümüz projelerde yerli ortaklarımızın yanı sıra çok sayıda yabancı ortağımız var. Bir kısmı yabancı borsalara kote şirketler. Dolayısıyla bir takım kurumsal yapıları, uluslararası prensipleri halihazırda uygu- Araştırmalar, kadınların yönetici olduğu şirketlerin finansal başarılarının yüksek olduğunu gösteriyor. Halka açık gibi yönetilen profesyonel bir şirketiz Biz hiçbir zaman bir aile şirketi olmadık. Aksine iki ailenin ortaklığı olan Limak, yatırım yaptığı her sektörü o alanın profesyonelleriyle yöneten bir yapıya sahip. Şirketlerde kararlar yönetim kurullarınca alınır. Aslında biz bir aile şirketinden farklı olarak halka açık gibi yönetilen özel bir şirketiz. Halka açık olan ve olmayan çok sayıda ortağımız ile projelerin finansmanına katılan banka ve finans kurumları dolayısıyla her zaman şeffaf ve hesap veren bir iş yapış biçimine sahibiz. Ben hangi işi yaparsanız yapın, özenli ve çok çalışmaktan yanayım. Çalışırken iş süreçleriyle çok yakından ilgileniyorum, esasında herhangi bir profesyonelden farklı da davranmıyorum. Bu nedenle benim için sermayenin kime ait olduğu değil, işin hedeflendiği gibi başarıyla tamamlanması önemli. Bildiğiniz gibi Limak Grubu olarak farklı sektörlerde faaliyet gösteriyoruz, önemli altyapı projelerini üstleniyoruz. Esasında grubumuza bağlı her yeni proje, her yeni ortaklık, her yeni iş farklı bir deneyim. Elbette ekip arkadaşlarımla birlikte birinci kuşağın kurduğu işi yürütmekten, işlerimizi daha ileriye götürmekten son derece memnunum. 2014 MAYIS TURKISHTIME 85 KAPAK İLGİM VE YETENEKLERİM AİLEMİN İŞİYLE BULUŞTU Sema Güral Sürmeli Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Üyesi / Ürün Geliştirme Tasarım Başkanı Dünyanın en büyük porselen fabrikası olan ve 2013 yılında Türkiye Porselen ihracatının yüzde 45’ini gerçekleştiren Kütahya Porselen’in patronu Nafi Güral, şirketin yönetimini kız çocukları ile paylaşıyor. 2013 yılında 239 milyon 337 bin TL ciro elde eden şirketin ürün geliştirme ve tasarım sorumluluğu ailenin küçük kızı Sema Güral Sürmeli’de. Pek çok sanayici ailenin çocuğu gibi Sema Güral Sürmeli’nin de çocukluğu ailesinin fabrikasında geçti. Güzel sanatlara olan eğilimi nedeniyle Anadolu Üniversitesi Seramik Bölümü’nde okudu. Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisansını tamamladı. Bugün tasarımcı kimliği ile şirketine değer katan Sürmeli, Kütahya Porselen’in Kütahya Porselen’in sahibi Nafi ‘porselende moda’ kavramının Güral’ın kızlarından Sema Güral öncüsü olduğunu söylüyor. SeSürmeli aldığı eğitime paralel ma Güral Sürmeli, aile şirketinolarak şirketin ürün geliştirme ve tasarımdan sorumlu olan isim. de kariyer yapmayı tercih etme nedenleri konusunda şunları söylüyor: “Çocukluğumdan beri içinde bulunduğum bu ortam, kariyerimi de aile şirketimizde sürdürme kararımda büyük etken oldu. Elbette çocukluğumdan itibaren en büyük hayalim, şirketimizde görev almak ve sevgili babam gibi şirketin büyümesinde rol oynamaktı. Bunun ilk adımını aldığım eğitimle attım ve hemen ardından aile şirketimizde görev aldım. Eğitimimi tamamladıktan sonra işletmemizin üretim bölümünde iş hayatıma başladım. Ailemizde de, şirketimizde de bu ayrımcılık hiçbir zaman olmadı. Çünkü sonuçta başarı cinsiyete bağlı değil, iyi bir eğitim almaya, kendini sürekli geliştirmeye bağlıdır. Şirketin sorumluluğunu taşımak zor olduğu kadar güçlü bir yöneticilik vasfı da gerektiriyor. Ürün geliştirme ve tasarım konusunda çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor”. n ANADOLU’DA KADININ İŞ HAYATINDA OLMASI BAZEN ÇOK ETKİLİ Seyda Akdurak Söke Genel Müdürü / Yönetim Kurulu Üyesi Söke, Anadolu’daki başarılı aile şirketlerinden biri... Şirketin genel müdürü, şirketin kurucu ortaklardan Halil Fırat’ın kızı Seyda Akdurak... Babasının vefatının ardından genel müdür olan Seyda Akdurak, Boston Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. Babası Halil Fırat’ın desteği ve güveni sayesinde bugün başarılı bir yönetici olabildiğini belirtiyor. Babasının sorumluluk bilincinin daha çok genç yaşlarda gelişmesine bağlı olduğunu bildiğini ve bu nedenle erken yaşlarda farkında olmadan sorumluluklar aldığını anlatan Akdurak şöyle devam etti: “İş üniversiteden mezun olunduktan sonra değil, yaşarken öğrenilir inancıyla yaz aylarında çalışmanın gerekliliği ailemizde yer etmiştir. Ancak gerçek anlamda Söke ile tanışmam lise dönemime denk gelen bir buğday hasat zamanı oldu. Babam o dönem tam da hasat zamanı işten ayrılan bir personelin görevini bana verdi. Orada çalıştığım sürede babamı uzun uzun gözlemledim. Sonrasında da her yaz tatilinde Çok küçük yaşta babasının verdiği sorumlulukla yetişen Seyda Akdurak, “Okul dönemlerinde yaptığım stajlar sayesinde genç yaşta bir değirmencinin taşıması gereken özellikleri kazandım. Babam bu sürecin mimarı oldu” diyor. firmanın diğer bölümlerinde çalışarak bir değirmeci de olması gereken nitelikleri öğrendim. Şirketin ikinci kuşak yöneticisi olarak göreve başladıktan sonra ise farklı stratejiler geliştirdim. Söke’nin kısa dönemli satış hareketleri yerine müşteri istek ve faydalarını önemseyen, uzun dönemli pazarlama çabalarına yönelmesine önem verdim. Kurumsal kültürün oluşturulması ve marka değeri yönetimi konularında projeler yürüttüm.” Anadolu’da kadınların iş hayatında yer almasının toplumsal yapıda en az yasal düzenlemeler kadar önemli olduğunu düşünen Seyda Akdurak, “Kadının iş hayatında olmasının yarattığı etki bazı bölgelerde yasal düzenlemelerin bile önüne geçiyor. Kadın, ekonominin var olduğu ilk andan günümüze kadar olan süreçte çalışma hayatı içerisinde yer aldı. adının çalışması yeni bir kavram değil ancak hala hak ettiği yerde de değil” diyor. n AİLEMİZDE KIZ ÇOCUKLARININ İŞİMİZE DEĞER KATACAĞINA İNANCI HAKİMDİR Yasemin Sağın Pames A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi, Genel Müdür Yardımcısı Ayakkabı sektöründe faaliyet gösteren Pames Grubu’nun genç kadın yöneticisi Yasemin Sağın. İlkokula başlayacağı gün, babası elinden tutup Gedikpaşa’daki mağazaya ayakkabı almaya götürmüş ama o hangi ayakkabıyı alacağından çok mağazada toptancılarla nasıl alışveriş yapılabileceğiyle ilgilenmişti. Pames Grubu’nun hukukçu olan kurucusu Kazım Sağın’ın kızı Yasemin Sağın son dört yıldır çocukluğundan bu yana hayalini kurduğu aile şirketinin yönetiminde aktif görev alıyor. Sağın’ın iş hayatındaki en büyük destekçisi ise babası Kazım Sağın. Şirketin Ar-Ge, işletme, finans, pazarlama ve diğer deArow, Arow Kids, partmanlarında çalışmalar yapan YaM.P., M.P. One ve semin Sağın, 16 markayı bünyesinde Powerpuff Girls gibi toplam 16 barındıran ve yıllık 2 milyon adet markayı bünyesinde üretim yapan Pames Grubu’nun fibarındıran Pames nans ve reklam sorumluluğunu yürüA.Ş.’nin finans ve tüyor... Ve aile şirketindeki yöneticilik reklam sorumluluğu ailenin küçük kızı 28 kariyeriyle ilgili olarak şunları anlatıyaşındaki Yasemin yor: “Aile şirketimizde çalışmamı, Sağın’a emanet. başta babam (yönetim kurulu başkanımız) olmak üzere tüm ailem destekledi. Çocukluğumdan beri, sektörün içinde bulunmam ve sektörü tanımam ve aldığım eğitim bu durumu pekiştirerek beni cesaretlendirdi. Ayrıca Sağın Ailesi’nde kız çocuklarının aile şirketinde çalışmalarının şirkete olumlu yönde birçok artı sağlayacağı anlayışı hakim. Bu anlayışta kız çocuklarının tabiatı gereği daha çalışkan, disiplinli ve detaycı olmaları önemli etken. Kadın liderler, şirketin hedeflerini ve yapılacak olan işlemleri detaylı bir şekilde anlatır. Çalışanlardan gelen tepkilere bakarlar ve birlikte hedefe ulaşmaya çalışırlar ve de ulaşırlar. İletişim çağındayız ve kadınlar doğası gereği iletişime daha açıklar. Bu yüzden yeni döneme ve gelişen yeni yöneticilik tanımlarına adapte olmamız daha kolay oluyor”. n 2014 MAYIS TURKISHTIME 87 KAPAK BABAMA VE ÜRETİME AŞIK BİR ÇOCUK OLARAK BÜYÜDÜM Zeynep Erkunt Armağan Erkunt Traktör Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sanayici bir babanın kızı olarak üretime aşık bir çocukluk geçiren Zeynep Erkunt Armağan, bugün traktör sektöründe dünyanın tek kadın yöneticisi olarak Erkunt Traktör’de genel müdürlük ve yönetim kurulu başkan yardımcılığı yürütüyor. 2006 yılına kadar aile şirketinde çeşitli kademelerde görev alan Zeynep Erkunt Armağan, Hacettepe Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu. Çocukluğundan itibaren hep babası Mümin Erkunt ile çalışmanın hayalini kurduğunu ve eğitim konusundaki tercihini de buna göre belirlediğini söyleyen Armağan şöyle konuştu: Türkiye traktör pazarının üçüncü büyük markası Erkunt Traktör’ü yöneten Zeynep Erkunt Armağan, “ Dünyaya bir daha gelsem yine babamla çalışmak isterdim. Fikir önderi bir sanayicinin kızı olmanın gururunu yaşıyorum” diyor. “Ben aslında hep babamla çalışmak istedim, aile şirketinde değil. Bu benim hayalimdi. Her yaz tatilinde fabrikaya giderdim. O tezgâhlar arasında yapılan işleri hayranlıkla izlerdim. Fikir önderi bir sanayicinin kızı olmanın gururunu yaşıyorum hep. İş hayatım boyunca Mümin Erkunt’tan öğrendiğim çok şey oldu. Ancak aile şirketinde çalışmak göründüğü kadar kolay değil. Traktör sektöründe dünyadaki tek kadın yönetici olmama rağmen, bu konunun hiçbir zaman önüme bir avantaj kaybı olarak geldiğini görmedim. 2003 yılından bu yana inanması zor işler başardık. İki model ile başladığımız üretimimizi sekiz farklı tipte 71 modele kadar genişlettik. Türkiye’de Ar-Ge’ye en çok kaynak ayıran 100 kuruluştan biriyiz. Aynı zamanda en hızlı büyüyen 100 kuruluşun da arasındayız”. n İŞLERİ ÖĞRENMEMİZ İÇİN YEMEK MASASINDA İŞ KONUŞULURDU Zeynep Köksal Yaykıran Pet Holding Yönetim ve İcra Kurulu Üyesi 1974 yılında Güntekin Köksal tarafında kurulan petrol arama, maden ve arsa geliştirme alanlarında faaliyet gösteren ve alanının önde gelen kuruluşlarından olan Pet Holding, ailedeki kızların yönetimde aktif görev almasıyla birlikte kurumsallaşma açısından önemli mesafeler kaydeden şirketlerin başında geliyor. Ailenin küçük kızı Zeynep Köksal Yaykıran da Pet Holding Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Üyesi olarak ailesiyle yan yana bu yola katkıda bulunan isimler arasında. Bilkent Turizm ve Otelcilik eğitiminin ardından Londra’da Business School’da Girişimcilik ve Webster University’de İşletme Master’ı yapan Yaykıran, Petrol ve Petrol Mühendisliği konularında eğitim aldı. Küçüklüğünden itibaren şirketin ablası ile kendisine emanet edileceğini dinleyerek büyüdüklerini Aile şirketinde çalışmalı mıyım, sorusu üzerine ilk master tezini “Türkiye’de Aile Şirketleri’nin Sürekliliği ve Kurumsallaşma” üzerine hazırlayan Zeynep Köksal Yaykıran, Pet Holding’de kız çocuklarının yükselişine örnek olarak iş hayatına devam ediyor. 88 TURKISHTIME MAYIS 2014 PARK BRAVO’YU KADINLARLA BULUŞTURDU Zeynep Özçoban Park Bravo Group İcra Kurulu Başkanı Başarılı genç nesil yöneticilerden Zeynep Özçoban, son günlerde Park Bravo’yu kadınlarla buluşturmanın heyecanı içinde... Özçoban’a göre “Yeni kuşak son derece kuvvetli ve kendinden emin, ne istediğini ve istemediğini iyi biliyor”. belirten Yaykıran: “Küçüklüğüm, eğitim yıllarım kısaca tüm hayatım boyunca yaz stajlarımı şirketlerde yaptım. Ayrıca küçüklükten itibaren şirketlerin bize emanet edileceği, abla-kardeş şirketi yöneteceğimiz şeklinde yönlendirildik. Yemek masalarında çoğu zaman işler konuşulur, babam ve annem işlerin yönetimini öğrenelim diye anlatırlardı. Ben ilk master’ımı tamamlarken, şirkette çalışmak isteyip istemediğimi çok sorguladım ve bu sorgulamadan yola çıkarak master tezimi “Türkiye’de Aile Şirketleri’nin Sürekliliği ve Kurumsallaşma” üzerine yazdım. Master tezimi tamamladıktan sonra anladım ki, bu şirket bizim için çok büyük bir lütuf ve kesinlikle onu geleceğe taşıyacak ve büyütecek, geliştirecek olan da bizleriz. Aile şirketlerinde örneklerini sıkça görmeye başladığımız gibi kadının Türkiye’de sosyal ve iş hayatlarında daha aktif rol almalarının desteklenmesi, Türkiye’nin geleceğine yapılabilecek en önemli yatırım. Başarılı kadınların kurumlarda örnek teşkil etmesi adına daha kuvvetli bir şekilde yönetime teşvik edilmesi gerekir”. n Park Bravo’nu kurucusu Kâmil Özçoban’ın kızı Zeynep Özçoban, 2013 yılı Mayıs ayından itibaren Park Bravo Group İcra Kurulu Başkanlığı’nı yürütüyor. Park Bravo ve La Senza markalarını yöneten Zeynep Özçoban, bir süredir babasının kurduğu markayı yeniden konumlandırma faaliyeti yürütüyordu. 2014’te Park Bravo’yu Türk kadınlarının beğenisine sunan Zeynep Özçoban aile şirketinde önemli bir yapılanmaya da imza attı. Zeynep Özçoban neden aile şirketinde kariyer yaptığını ve hedeflerini anlatıyor: “Benim doğduğum yıl ile şirketin kuruluşu aynı döneme denk geliyor. Dolayısıyla tüm çocukluğum mağazada ve işle alakalı konulara kulak verip dinleyerek geçti. Babamın en büyük arzusu, benim ve kardeşimin eğitimlerimizi üstlenip aile şirketinde sorumluluk almamızdı. Tüm gelecek planı, babamın kafasında yapılmış ve bize de empoze edilmiş olduğu için zaten olması gereken gerçekleşti. Şu anda Park Bravo markasını güncelle- yip yeniden tanımladığımız bir dönemdeyiz. Markamızı yeni konumuyla sunmak, koleksiyonlardaki yenilenme ve gençleşme, mağaza dekorasyon ve konsept değişiklikleri, tüm bunların iletişimini doğru yapmak, yaptığımız eğitimlerle kadromuzu tüm yeniliklere entegre etmek şu an için önümüzdeki hedefler. Tüm bunların sonucu olarak da kârlı bir operasyon olması gerekiyor.” Kâmil Özçoban’ın küçük kızı Aslı Çoban Ünsal ise geçen yıldan bu yana aile şirketinde Park Bravo İcra Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor. Bir gün Park Bravo’da çalışacağı günün heyecanı ile New York’ta FIT (Fashion Institute of Technology) de Moda Satın Alma ve Pazarlama üzerine eğitim alan Aslı Özçoban Ünsal hedefleri konusunda şunları söylüyor: “Hedefimiz uzun çalışmalar neticesinde tekrardan şekillendirdiğimiz Yeni Dönem Park Bravo’yu hak ettiği, olması gereken noktaya getirmek. İleride belki yeni yabancı firmalar ile işbirliği yaparak, bu markaları Türkiye’ye getirmek”. n 2014 MAYIS TURKISHTIME 89 ğine borçluyum. Kendilerine çağdaş davranışlarından dolayı minnettarım. Bu nokta da özellikle babam, hem beni hem de annemi bir işkadını olarak her zaman destekledi. Annem Ayşan Dalkılıç ise aile ve iş dengelerini bir arada yürütme becerisi ile idolüm oldu. Küçük bir kıza sorumluluk verilir mi? Hidrotam’a ilk geldiğimde annemle babamın kafasında pembe çantalı kız, diğer çalışanların kafasında ise Barbie bebekleriyle oynayan küçük kız imajı vardı. Bu imajı nasıl kıracağımı bilmiyordum. Şirkette çalışmaya en alt seviyeden başladım. Ailemin başlarda kaygılar yaşadığını biliyorum. Eğitimini yeni tamamlamış bir kız çocuğuna işleri nasıl teslim edeceklerdi? Sorumluluk alabilecek miydim? Anne ve babamın aklında bu sorular varken benim kafamda ise “Anne ve babam ne zaman işi bana bırakacaklar?” sorusu vardı. PEMBE ÇANTALI KIZLARINI DESTEKLEDİLER M akine sektöründe müşteriye özel tasarım metal sac üretim hat üreten Hidrotam, 1994 yılında Ayşan Dalkılıç ve eşi Fehmi Dalkılıç tarafından kuruldu. 22 yıl Arçelik’te profesyonel olarak çalışan Dalkılıç Ailesi, artık zamanı geldi diyerek kendi şirketini kurmaya karar verir. Bugün sektöründe lider olan şirketin yöneticilerinden biri de ailenin küçük kızı Berrak Dalkılıç Çekin... 2003 yılında Amerika’daki İşletme Yüksek Lisans’ını tamamladıktan sonra ailesinin talebi ve desteği üzerine Hidrotam’daki görevine başlayan Çekin şu anda Hidrotam’da Genel Müdür Vekil olarak yeni projeler üzerine çalışıyor. Ayrıca çeşitli okul, şirket ve kongrelere konuşma yapmak üzere davet ediliyor. Ailemin çağdaş tavrına minnettarım Annem ve babam Hidrotam’ı 80 metrekarelik bir yerde ellerinde bir torna ve bir freze ile kurdu. Şirketimiz bugün alanında lider. Eğitimimi tamamladıktan sonra Hidrotam’da çalışmaya başladım. Bugün genç ve başarılı bir kadın yönetici olarak varlığımı babam ve annemin deste- 90 TURKISHTIME MAYIS 2014 Berrak Dalkılıç Çekin, anne ve babasının kurduğu şirkette yaşadığı deneyimlerini “Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma Pembe Çantalı Kızın Hikayesi” adlı kitabında topladı. Hiç pes etmemek, çözüm odaklı olmak Çekin’in başarısını belirleyen ilkeler. Değişimi yönetirken zorlandım Kurulu bir aile şirketinde başlamış olmak, bana her zaman avantaj sağlamadı. Kurumsallaşma ve profesyonelleşmeyle ilgili çalışmalarımda sistem kurarken, ikinci kuşak olarak değişimi yönetirken epey zorlandım. Kurucu kuşak ile işi devralacak ikinci kuşağın arasındaki görüş ve yöntem farklılıkları çözümsüz kalınca şirket değişen koşullara uyum sağlayamaz ve yok olur. İş ile aile kararlarının birbirinden ayrılmama olasılığı, aile şirketlerinin ciddi dezavantajlarından biri olabilir. Bu tehlikenin farkında olarak ve çok dikkatli adımlar atmam gerektiğini bilerek bugünlere geldim. İkinci kuşak olarak yaşadığım tüm zorluklar ve geçiş döneminin sıkıntıları, beni bu konu hakkında bir kitap yazmaya itti. “Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma Pembe Çantalı Kızın Hikayesi” bir ikinci kuşak temsilcisinin yaşadıkları, problemleri, çözümleri, tespitleri, başarıları ve hayal kırıklıkları yer alıyor. Anlatılanların başkalarının yolculuğunu kolaylaştırması, en azından neyle karşılaşacaklarını fark etmeleri amaçlanıyor. Son yıllarda ülkemizde gördüğüm o ki, çok başarılı yeni bir kuşak geliyor. Çalışan kadınların sayısı hızla artmaya başladı ve başarı öyküleri de aynı hızla artmaya devam ediyor. n KAPAK Saltanat yıkılınca, kızlara yer açılıyor Türkiye’nin en eski şarap şirketi Doluca, üçüncü kuşak yöneticisi Sibel Kutman Oral ile birlikte ‘konuşan ve kendini anlatan bir markaya’ dönüştü. Sibel Kutman Oral, “Babam Ahmet Kutman iş hayatımda beni ve ağabeyimi hep destekledi ama sonsuz bir güvenle de işe başlamadık” diyor. T ürkiye’de şarapçılık sektörünün en eski kuruluşlarından bir olan Doluca 88 yılı geride bıraktı. Özellikle 2000’li yıllardan itibaren marka bilinirliğini artıran ve satış ve pazarlama alanlarında önemli çıkışlar yakalayan Doluca’nın bu başarılarının arkasında ise ailenin üçüncü kuşak temsilcisi Sibel Kutman Oral’ın katkıları büyük. Şirketi babası Ahmet Kutman ve ağabeyi Ali Kutman ile ile birlikte yöneten Sibel Kutman Oral, markanın dışarıda tanınan yüzü olarak da önemli bir misyon yüklenmiş durumda. Sibel Kutman Oral ile Doluca serüvenini ve genç kuşuk kadnları konuştuk.. Ödül töreninde babamı adımla anons ettiler Şirkette herkes, yetenekleri ve tercihlerine göre görev alıyor. Yönetime dair kararları ortak alıyoruz. Başarılarımızın arkasında iyi bir ekip olma durumu var. Babam ve ağabeyim hiçbir zaman ön plana çıkmak istemediler ve çıkmadılar da. Bu bilinçli tercihleri. Ben marka ile birlikte çok daha ön planda oldum. Öyle ki, bir ödül töreninde babamı anons ettiklerinde “Ahmet Kutman tanımayanlar için Sibel Kutman’ın babası” gibi esprili bir ifade kullandılar. Babam bu durumu gülümseyerek karşıladı. Artık lafa, cinsiyete değil işe bakılıyor İstatistiksel olarak kız çocuklarının aile şirketlerindeki ağırlıkları hakkında görüş veremem. Ancak, çağ ilerledikçe ve bizler de modernleştikçe, ister kurumsallaşmış olsun isterse de daha klasik olsun artık şirketlerde lafa ya da cinsiyete değil, işte gösterilen başarıya, performansa bakılıyor. Bence; genel olarak aile şirketlerindeki saltanat mantığı yapısı kalktığı zaman, patronun gözünde kız ya da erkek fark etmez evlatlarınn işi yapan kişi ön plana çıkıyor. Günümüzde saltanatlık zihniyetinin kalkmaya başladığını görüyoruz. Ancak bu konuda hala müthiş bir konumda olduğumuzu düşünmüyorum. Şarabın içinde doğduk doğal olarak buradayız 88 yıllık bir kuruluşuz. Babam tek çocuk olduğu için şirketimiz zorunlu olarak kurumsallaşmalıydı. Ağabeyim ve ben de zaman geldiğinde bu sürece dahil olduk. Çocuklu- 92 TURKISHTIME MAYIS 2014 ğumuz bağlarda ve bağ bozumlarında geçti. Şirkette çalışmamız konusunda babam hiç zorlamadı ama ürünü ve şirketi sevdirmeyi başardı. Çağ ilerledikçe bizler de modernleştikçe kurumsallaşmış ya da kurumsal olmayan şirketlerde değişimden pay alıyor. Lafa, cinsiyete değil işe bakılıyor. Babamın desteğini hep hissettim Doluca ilk geldiğimde çok konuşan, kendini anlatan bir şirket değildi. Üretici kimliği ön planda idi. Pazarlama ve müşteri ilişkileri konusunda önemli bir aşama kaydettik. Bütün hayatım boyunca babamın desteğini gördüm. Çocuklarına her zaman eşit muamelede bulundu. İşe sonsuz bir güvenle başlamadık. Sorumlulukları başardıkça aşama aşama yol almaya başladık. Şu anda da takım ruhu ile çalışıyoruz. Kimse bu benim başarım demiyor. n
© Copyright 2024 Paperzz