Makale - Hacettepe Üniversitesi

ARAŞTIRMA (Research)
Hacettepe Dişhekimliği Fakültesi Dergisi
Cilt: 30, Sayı: 4, Sayfa: 67-76, 2006
Bilateral Sagittal Split Ramus Osteotomisi
İle Mandibuler Setback Sonrası Kondil
Pozisyonunun Değerlendirilmesi
Evaluation of Condyle Position After Mandibular
Setback by Bilateral Sagittal Split Ramus
Osteotomy
*Dr. Banu SAĞLAM AYDINATAY, *Prof.Dr. Ayhan ENACAR, *Prof.Dr. E. Filiz YUKAY
*Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı
ÖZET
ABSTRACT
Giriş: Mandibuler prognasiye sahip hastaların tedavisinde bilateral sagittal split osteotomisi (BSSO) sıklıkla
uygulanan bir yöntemdir.
Amaç: Amacımız; BSSO sonrası kondil pozisyonunda meydana gelen değişikliklerin belirlenmesidir.
Bireyler ve Yöntem: Araştırmamızda Le Fort I cerrahisiyle birlikte veya tek başına BSSO uygulanmış
15 olguda cerrahiden hemen önce (T1), cerrahiden
1 ay sonra (T2), ve cerrahiden 6 ay sonra (T3) alınan
lateral sefalometrik, anteroposterior, baziller ve eklem
radyografları kullanılarak kondil pozisyonundaki değişiklikler incelenmiştir. İstatistiksel analiz Tek Yönlü
Tekrarlayan Ölçümler Dizaynı, Friedman Analizi ve
Bonferroni düzeltimli Wilcoxon analizi kullanılarak
yapılmıştır.
Bulgular: Mandibuler geri alma miktarı ortalama
3.86mm, T2’den T3’e anterior mandibuler hareket
miktarı ortalama 1.56 mm olarak belirlendi. İki
zaman aralığında sağ ve sol kondillerin mediolateral,
superior-inferior ve rotasyonel hareketleri istatistiksel
olarak anlamlı değildi (p >0,05).
Sonuç: Araştırmamızda kondili içeren proksimal
segmentin; dolayısıyla kondilin; uygulanan cerrahi
protokol ile stabil kaldığı bulunmuştur.
Introduction: Bilateral sagittal split osteotomy
(BSSO) is widely used in orthognathic treatment of
mandibular prognathia patients.
Aim: Our aim was to determine the changes in
condyle position after BSSO.
Subjects and Method: Our study consisted of 15
patients who had BSSO with or without Le Fort
I surgery. Lateral cephalograms; anteroposterior,
basillary and transcranial radiographs taken before surgery (T1), 1 month after surgery (T2) and 6
months after surgery (T3) were used to evaluate
the changes in condyle position. Statistical analysis
was carried out using One-way repeated measures
design, Friedman analysis and Wilcoxon analysis
with Bonferroni correction.
Results: The average amount of mandibular setback was 3.86mm, and the average mandibular
anterior movement from T2 to T3 was 1.56 mm.
Mediolateral, superoinferior and rotational movements of the right and left condyles were not statistically significant (p >0,05). Conclusion: The results
of this study showed that the surgical protocol used
in this study maintains the position of the proximal
segment and the condyle.
ANAHTAR KELİMELER
KEYWORDS
Bilateral sagittal split osteotomi, Temporomandibuler
eklem, Kondil
Bilateral sagittal split osteotomy, Temporomandibular
joint, Condyle
68
GİRİŞ
İntraoral sagittal split ramus osteotomisi ağız
içi bir yaklaşım olması, farklı tipteki deformitelerde uygulanabilmesi ve anatomik ve biyolojik
uyumluluğu nedeniyle mandibuler prognatizmin
cerrahi tedavisinde en sık kullanılan yöntem olma
özelliğine sahiptir. Diğer yandan bilateral sagittal split osteotomi (BSSO) prosedürü esnasında
uygulanan rijid fiksasyonun kondiler displasman
riskini arttırdığı yönünde endişeler mevcuttur1-11.
Bu uygulama sırasında mandibula ramusu sagittal olarak çift yanlı ayrılmakta, böylece mandibula korpusu uygun konuma getirilmektedir12.
Ancak genel uygulamada operasyon sırasında
ramus parçası herhangi bir yere tespit edilmediğinden, lateral yada sagittal yönde yer değiştirmesi ve eklem fonksiyonlarında bir bozulmanın
ortaya çıkması mümkündür.
Bu çalışmanın amacı; mandibuler prognatizmi olan hastalarda Le Fort cerrahisi ile birlikte
yada tek başına BSSO ile mandibuler setback
cerrahisi sonrası kondil pozisyonunun radyografik yöntemlerle incelenmesi ve kondilde meydana gelen değişikliklerin belirlenmesidir.
BİREYLER ve YÖNTEM
Araştırmamıza 11’i bayan 4’ü erkek, ortalama yaşları 22,4 + 1,04 yıl (Dağılım aralığı 1732,9 yıl) olan toplam 15 birey katılmıştır. Hastalar maksiller retrüzyonla beraber veya tek başına
mandibuler prognatizmi olan, iskeletsel ve dental
Sınıf III malokluzyonlarının düzeltimi için kombine ortodontik ve cerrahi tedavi görmekte olan
bireyler arasından seçilmiştir. Bireylerde mandibulanın büyük miktarda rotasyonel hareketini gerektirecek bir yüz asimetrisi olmamasına dikkat
edilmiştir.
Hastaların 9 tanesine mandibuler setback
için Obwegeser-Dal Pont tipi BSSO ve maksiller
ilerletme için Le Fort I osteotomisi ile çift çene
cerrahi uygulanmıştır. Diğer 6 hastada ise Obwegeser-Dal Pont tipi BSSO ile mandibuler setback
yapılarak Sınıf III düzeltim tek çene cerrahi ile
sağlanmıştır.
Cerrahi sırasında proksimal segment cerrah
tarafından uygun pozisyona getirilmiş ve her iki
osteotomi hattında mini vidalar kullanılarak rijid
fiksasyon uygulanmıştır. İntermaksiller fiksasyon
(İMF) süresi 4-6 haftadır. Cerrahi sırasında uygun okluzyonun elde edilmesinde kullanılan akrilik splintler İMF süresince ağızda tutulmuştur.
İMF’un açılmasının ardından okluzyonun detaylandırılması amacıyla ortodontik tedaviye devam
edilmiştir.
Bireylerden cerrahiden 1 hafta önce (T1),
intermaksiller fiksasyonun açılmasından 1 ay
sonra (T2) ve cerrahiden 6 ay sonra (T3) sentrik
okluzyon pozisyonunda ve standart olarak lateral, anteroposterior ve baziler sefalogramlar ile
transkranial radyograflar elde edilmiştir.
Tablo I’de bireylerden elde edilmiş olan lateral sefalogramlar Tablo II ve Tablo III’te alınmış
lateral sefalogramlarla, Bjork’ün kafa kaidesinde
stabil kaldığını belirlediği başlıca kemik yapılar
üzerinde maksimum uyum gösterecek şekilde
çakıştırılmıştır13. Çakıştırmanın ardından ilk lateral sefalogramdaki referans düzlemler diğer
iki lateral sefalograma aktarılmıştır. Mandibuler
setback ve cerrahiden sonraki anterior mandibuler hareketin miktarını belirlemek için lateral
sefalogramlar üzerinde yapılan ölçüm Şekil 1’de
gösterilmiştir.
Anteroposterior filmlerde araştırmada kullanılan anatomik noktalar, doğru ve düzlemler ve
yapılan ölçümler Şekil 2’de; baziler filmlerde kullanılan anatomik noktalar, doğru ve düzlemler ve
yapılan ölçümler Şekil 3’te gösterilmiştir.
Transkranial radyografların değerlendirilmesi için Cohlmia ve ark.’larının önerdiği yöntem kullanılmıştır14. Yapılan ölçümler Şekil 4’te
gösterilmiştir.
Tablo I, II, III’te bireylerden elde edilen değerler arasında fark olup olmadığının değerlendirilmesi Tek Yönlü Tekrarlayan Ölçümler Dizaynı,
Friedman Analizi ve Bonferroni düzeltimli Wilcoxon analizi kullanılarak yapıldı. Tüm istatistiksel analizler SPSS 10.0 programı kullanılarak
gerçekleştirildi.
69
ŞEKİL 1
Lateral sefalogramlarda, araştırmada kullanılan anatomik nokta, doğru, düzlemler ve yapılan ölçümler. Pog, Pogonion noktası;
FH, Frankfort Horizontal Düzlemi; PTV, Pterygoid Vertikal Düzlemi; Pog-PTV (mm), Pog’dan PTV’ye dikme indirildiğinde aradaki
lineer mesafe.
ŞEKİL 2
Anteroposterior filmelerde, araştırmada kullanılan anatomik nokta, doğru, düzlemler ve yapılan ölçümler. CG, crista gali noktası;
V, vomer en uç noktası; AZ, sağ zigomatik nokta; ZA, sol zigomatik nokta; ZA-AZ, ZA ve AZ noktaları arasında çizilen horizontal
referans düzlemi; MSD, CG ve V noktaları arasında çizilen vertikal referans düzlemi; SLK, sağ kondil başının en lateral noktası;
LKS, sol kondil başının en lateral noktası; SMK, sağ kondilin en medial noktası; MKS, sol kondilin en medial noktası; SSK, sağ
kondilin en superior ve orta noktası; SKS, sol kondilin en superior ve orta noktası; KDS, LKS ve MKS noktaları birleştirilerek
oluşturulan sol kondil düzlemi; SKD, SLK ve SMK noktaları birleştirilerek oluşturulan sağ kondil düzlemi; 1, SKD-ZA/AZ açısı
(∞); 2, KDS- ZA/AZ açısı (∞); 3, SLK-MSD mesafesi (mm); 4, LKS-MSD mesafesi (mm); 5, SSK-MSD mesafesi (mm); 6, SKS-MSD
mesafesi (mm); 7, SSK-ZA/AZ mesafesi (mm); 8, SKS- ZA/AZ mesafesi (mm).
70
ŞEKİL 3
Baziler filmlerde, araştırmada kullanılan anatomik nokta, doğru, düzlemler ve yapılan ölçümler.SKL, sağ lateral kondil noktası;
KLS, sol lateral kondil noktası; SKM, sağ medial kondil noktası; KMS, sol medial kondil noktası; PrR, sağ porion noktası; PrL, sol
porion noktası; Op, opisthion noktası; Ba, basion noktası; HD, PrR ve PrL noktalarından geçen horizontal referans düzlem; SD, Ba
ve Op’dan geçen sagittal referans düzlem; SKE, SKL ve SKM’den geçen sağ kondil ekseni; KES, KLS ve KMS’den geçen sol kondil
ekseni; SHKA(∞), HD ve SKE düzlemleri arasında oluşan sağ horizontal kondiler angulasyonu; HKAS(∞), HD ve KES düzlemleri
arasında oluşan sol horizontal kondiler angulasyonu.
ŞEKİL 4
Transkranial filmlerde, araştırmada kullanılan anatomik nokta, doğru, düzlemler ve yapılan ölçümler. SF, glenoid fossanın en
superior noktası; L1, SF noktasından geçen ve filmin üst sınırına paralel düzlem; L2, L1 düzlemine paralel ve kondilin üst sınırına
teğet düzlem; PK, posterior kondil noktası; KS, kondilin en superior noktası; AK, anterior kondil noktası; PF, posterior fossa
noktası; AF, anterior fossa noktası; PEA (mm), PK ve PF noktaları arasındaki mesafe olarak ölçülen posterior eklem aralığı; SEA
(mm), KS ve SF noktaları arasındaki mesafe olarak ölçülen superior eklem aralığı; AEA (mm), AK ve AF noktaları arasındaki mesafe
olarak ölçülen anterior eklem aralığı
71
Yapılan radyografik ölçümlerin hata oranını
belirlemek için rastgele seçilen 8 bireyin tüm
filmleri aynı araştırmacı tarafından tekrar çizilerek tüm ölçümler tekrarlandı. Ölçüm hatasını değerlendirmek için Dahlberg Formülü kullanıldı.
BULGULAR
Dahlberg formülü kullanılarak yapılan değerlendirmeye göre metod hatası doğrusal ölçümler
için 0,19 mm-0,78 mm ve açısal ölçümler için
0,38°-0,73° arasında değişmektedir.
BSSO ile setback sonrası lateral sefalometrik
filmlerde mandibuler pozisyonda meydana gelen
değişiklikler incelendiğinde Pog-PTV mesafesinin T1’den T2’ye ortalama 3,86 mm azaldığı,
T2’den T3’e 1,56 mm arttığı, T1 ve T3 arasında
ise Pog- PTV mesafesi 2,30 mm azalma gösterdiği tespit edilmiştir. Mandibulanın doğrusal
hareketini gösteren bu değişiklikler, istatistiksel
olarak anlamlı bulunmuştur (p <0,05).
Anteroposterior radyograflarda kondil pozisyonunda meydana gelen değişikliklerle ilgili ölçümlerin ortalama değer, standart sapma ve değişim aralıkları Tablo I’de, istatistiksel anlamlılık
değerlendirmeleri Tablo II’de gösterilmiştir. Sağ
ve sol kondillerin frontal düzlemdeki hareketleri-
TABLO I
Anteroposterior radyograflarda sağ ve sol kondil pozisyonundaki değişikliklere ait iskeletsel ölçümler
Değişim Aralığı
Ölçüm
Zaman
X
SS
Minimum
Maksimum
T1
5,86
3,40
2,00
13,00
T2
6,46
3,49
2,50
12,00
T3
5,40
4,79
-7,00
12,00
T1
64,35
2,64
59,80
69,00
T2
64,18
2,65
60,00
67,90
T3
63,76
1,63
61,60
67,50
T1
53,59
2,58
50,20
59,00
T2
53,20
3,23
48,20
58,00
T3
53,22
2,49
50,00
58,30
T1
0,10
4,12
-4,40
7,00
T2
0,25
3,99
-4,20
7,50
T3
0,00
3,96
-6,00
6,40
T1
7,30
4,83
1,50
19,00
T2
7,26
3,45
1,00
13,00
T3
7,26
3,93
2,00
14,00
T1
63,26
2,99
56,90
67,00
T2
62,84
2,57
59,00
67,00
T3
64,61
2,46
60,40
68,00
T1
52,22
2,65
48,00
56,50
T2
49,38
12,42
5,70
57,00
T3
53,37
3,04
47,30
58,00
T1
0,75
3,60
-4,20
6,40
T2
-0,10
3,76
-5,20
6,50
T3
1,07
3,06
-3,00
6,00
SKD-ZA/AZ (°)
SLK-MSD (mm)
SSK-MSD (mm)
SSK-ZA/AZ (mm)
KDS-ZA/AZ (°)
LKS-MSD (mm)
SKS-MSD (mm)
SKS-ZA/AZ (mm)
X, ortalama; SS,standart sapma
72
ni gösteren bu ölçümler hiçbir zaman aralığında
istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik göstermemişlerdir (p >0,05).
Baziler radyograflarda kondil pozisyonunda
meydana gelen değişikliklerle ilgili ölçümlerin
ortalama değer, standart sapma ve değişim aralıkları Tablo III’te, istatistiksel anlamlılık değerlendirmeleri Tablo IV’de gösterilmiştir. Bu ölçümler
de hiçbir zaman aralığında istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik göstermemişlerdir (p >0,05).
Transkranial radyograflarda kondil pozisyonunda meydana gelen değişikliklerle ilgili ölçümlerin ortalama değer, standart sapma ve değişim
aralıkları Tablo III’te, istatistiksel anlamlılık değerlendirmeleri Tablo IV’de gösterilmiştir. Bu ölçümler incelendiğinde sol kondilin anteroposterior ve superior-inferior yönde hiçbir zaman aralığında istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik
göstermediği izlenmiştir (p >0,05). Sağ eklemde
ise AEA ve SEA hiçbir zaman aralığında anlamlı
bir değişiklik göstermemiş, sadece PEA T2’den
T3’e 0,36 mm artış göstermiştir. Sağ kondilin
anterior yöndeki hareketinin cerrahiden sonraki 6 aylık dönemde de devam ettiğini gösteren
bu artış istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur
(p <0,05).
TABLO II
Anteroposterior radyograflarda ölçülen sağ ve sol kondil pozisyonuna ait değişikliklerin istatistiksel değerlendirmeleri
Ölçüm
Zaman Aralığı
p
T1-T2
SKD-ZA/AZ (°)
T2-T3
0,686
T1-T3
T1-T2
SLK-MSD (mm)
T2-T3
0,628
T1-T3
T1-T2
SSK-MSD (mm)
T2-T3
0,750
T1-T3
T1-T2
SSK-ZA/AZ (mm)
T2-T3
0,975
T1-T3
T1-T2
KDS-ZA/AZ (°)
T2-T3
0,999
T1-T3
T1-T2
LKS-MSD (mm)
T2-T3
0,121
T1-T3
T1-T2
SKS-MSD (mm)
T2-T3
0,279
T1-T3
T1-T2
SKS-ZA/AZ (mm)
T2-T3
T1-T3
* p <0.05
0,463
73
TABLO III
Baziler ve transkranial radyograflarda sağ ve sol kondil pozisyonundaki değişikliklere ait iskeletsel ölçümler
Değişim Aralığı
Ölçüm
Zaman
SHKA (°)
HKAS (°)
Sol AEA (mm)
Sol SEA (mm)
Sol PEA (mm)
Sağ AEA (mm)
Sağ SEA (mm)
Sağ PEA (mm)
X
SS
Minimum
Maksimum
T1
25,40
6,89
15,00
36,00
T2
27,60
11,14
11,00
49,00
T3
28,00
9,59
17,00
49,00
T1
21,86
8,06
13,00
40,00
T2
21,86
10,68
5,00
47,00
T3
23,66
11,84
2,00
52,00
T1
1,83
0,32
1,30
2,20
T2
2,03
0,44
1,10
2,70
T3
1,96
0,37
1,40
3,00
T1
2,78
0,86
1,70
4,30
T2
2,92
0,71
1,90
4,00
T3
2,91
1,03
1,90
5,80
T1
2,50
0,63
1,50
4,00
T2
2,43
0,51
1,50
3,10
T3
2,64
0,51
1,90
3,70
T1
2,34
0,50
1,90
3,50
T2
2,29
0,59
1,00
3,00
T3
2,54
0,70
1,00
4,10
T1
2,82
0,90
1,50
4,10
T2
3,18
1,51
1,80
8,00
T3
3,31
1,20
1,70
6,00
T1
2,44
0,54
1,60
3,50
T2
2,70
1,27
1,90
7,00
T3
3,06
1,36
1,90
7,30
X, ortalama; SS,standart sapma.
TARTIŞMA
Intraoral sagittal split ramus osteotomisi 1957
yılında Trauner ve Obwegeser15 tarafından tanıtıldığından beri mandibuler setback veya ilerletme için en sık kullanılan yöntemlerden birisidir.
Bunun en önemli sebeplerinden birisi bu prosedür esnasında rijid fiksasyon kullanılabilmesidir16.
Ancak rijid fiksasyon uygulanırken, fiksasyon vidasını sıkıştırmakta kullanılan kuvvetlerin proksimal segmentte tork oluşturarak kondiler displasman yaratabileceği de söylenmiştir16,17.
Literatürde hem kullanılan fiksasyon yöntemlerini hem de uygulanan cerrahi yöntemleri
kıyaslayan araştırmalar mevcuttur1,5,6,9,18,19. Bu
araştırmaların ortak noktası rijid fiksasyonun ardından ya hiç İMF uygulanmaması yada uygulanan İMF’un süresinin kısa olmasıdır. Elbette rijid
fiksasyonun en önemli avantajlarından birinin
İMF süresini kısaltması olduğu düşünüldüğünde
bu durum şaşırtıcı değildir.
Kliniğimizde tedavi görmekte olan ortognatik
tedavi hastalarında ise cerrahi protokolde rijid
fiksasyonun ardından hem kondiler sarkma riskini önlemek, hem de okluzyonu daha iyi sağlayabilmek için 4-6 hafta İMF uygulanmaktadır. Bu
nedenle araştırmamıza katılan bireylerde diğer
74
TABLO IV
Baziler ve transkranial radyograflarda ölçülen sağ ve sol kondil pozisyonuna ait değişikliklerin istatistiksel değerlendirmeleri
Ölçüm
Zaman Aralığı
p
T1-T2
SHKA (°)
T2-T3
0,563
T1-T3
T1-T2
HKAS (°)
T2-T3
0,646
T1-T3
T1-T2
Sol AEA (mm)
T2-T3
0,759
T1-T3
T1-T2
Sol SEA (mm)
T2-T3
0,658
T1-T3
T1-T2
Sol PEA (mm)
T2-T3
0,382
T1-T3
T1-T2
Sağ AEA (mm)
T2-T3
0,287
T1-T3
T1-T2
Sağ SEA (mm)
T2-T3
0,134
T1-T3
Sağ PEA (mm)
T1-T2
1,000
T2-T3
0,016*
T1-T3
0,073
*p< 0.05
araştırmalara göre uzun sayılabilecek bir İMF
süresi mevcuttur. Literatürde hem rijid fiksasyon
hem de göreceli olarak daha uzun bir İMF uygulanan bireylerde kondiler displasman riskiyle ilgili
herhangi bir araştırmaya rastlanmamıştır.
Konvansiyonel radyografik teknikler kullanıldığında, kondiler displasmanın derecesi ve yönünün değerlendirilmesinde bazı sınırlamalar olduğu söylenmiş, TME’de en güvenilir gözlemlerin
MRI ile yapılabileceği belirtilmiştir16.
Araştırmamızda kondiler displasmanın değerlendirilmesinde anteroposterior, baziler ve
transkranial radyograflar kullanılmıştır. MRI
tercih edilmemesinin sebebi T1 ve T2’de hastaların tamamının braketle tedavi görüyor olması
ve braketlerin varlığında MRI görüntülerinde
bozulmanın ve parlamanın oluşması riskidir.
Konvansiyonel radyografik teknik kullanımının
yaratacağı dezavantajlar ise, bireyler ve yöntem
bölümünde anlatılan standardizasyon yöntemleri
kullanılarak azaltılmaya çalışılmıştır.
Bu araştırmada lateral sefalogramlarda PogPTV mesafesinde meydana gelen değişiklik
olarak ölçülen mandibuler setback miktarı litera-
75
türde rapor edilmiş olanlara göre çok daha azdır.
Hu ve ark.’ları6, çalışmalarında İVRO uygulanan
bireylerde 7,6 mm, BSSO uygulanan bireylerde
ise 7,9 mm mandibuler setback elde edildiğini
belirtmişlerdir. Lee ve Park’ın5 araştırmalarında
elde ettiklerini belirttikleri mandibuler setback
miktarı 8,77 mm’dir. Bizim grubumuzda rapor
edilen setback miktarının literatürdeki diğer
araştırmalara göre daha az olmasının sebebi 9
hastanın çift çene cerrahi, 6 hastanın ise izole
BSSO yapılarak tek çene cerrahisi ile tedavi edilmiş olmasıyla ilişkilendirilebilir. Maksiller ilerletmenin ardından ihtiyaç duyulan setback miktarı
azalacağı için, ortalama setback miktarında da
bir azalma ortaya çıkmaktadır.
Literatürde incelenen araştırmalarda birbirlerinden farklı da olsa kondilde displasman ve rotasyon olduğu belirtilmiştir1,5,6,9,11,19. Araştırmamızda
ise anteroposterior filmlerde ölçülen kondillerin
frontal düzlemdeki rotasyonları, inferior-superior
hareketleri ve iç-dış hareketleri anlamlı bulunmamıştır. Benzer şekilde baziler filmlerde ölçülen medial-lateral rotasyon miktarları da anlamlı
değildir. Transkranial projeksiyonlarda ölçülen
tek anlamlı değişiklik sağ kondilde T2’den T3’e
meydana gelen 0,36 mm’lik anterior yöndeki harekettir. Sağ kondilde gözlenen türde anterior hareketin lateral pterigoid kasın proksimal segment
üzerindeki çekiş yönüne bağlı olarak beklenebileceği, bu sayede kondilin eklem içinde daha fonksiyonel bir pozisyona oturabileceği literatürde belirtilmiştir6,16. Diğer eklem boşluklarında anlamlı
bir değişiklik meydana gelmemiş olması, literatürdeki araştırmacıların bulguları ile uyumlu değildir. Bu durum araştırmamızda uygulanan cerrahi protokolünde İMF’un daha uzun süre ağızda
tutulması ile ilişkilendirilebilir. Araştırmamızdaki
toplam mandibuler setback miktarının literatüre
göre daha az olması da bir faktör olabilir ancak
Magalhaes ve ark.’ları20 mandibuler setback miktarı ile kondilde meydana gelen değişiklikler arasında anlamlı bir korelasyon bulunmadığını rapor
etmişlerdir. Bu nedenle araştırmadaki bireylerde
cerrahiden sonra İMF süresinin uzun tutulmasının proksimal segmentin stabil kalması üzerinde
daha etkili olduğu sonucuna varılmıştır.
SONUÇ
Le Fort cerrahisi ile birlikte veya tek başına
BSSO ile mandibuler setback cerrahisi sonrası yapılan radyografik incelemede kondilde displasman
oluşmadığı saptanmıştır. Sadece sağ PEA cerrahiden 6 ay sonra anlamlı bir artış göstermiştir.
KAYNAKLAR
1. Kundert M, Hadjianghelou O. Condylar displacement after
sagittal splitting of the mandibular rami. J Oral Maxillofac
Surg 1980; 8: 278-287.
2. Rosenquist B, Rune R, Petersson A, Selvik G. Condylar
displacement after oblique sliding osteotomy of the
mandibular rami: A stereometric and plain radiographic
study. J Craniomaxillofac Surg 1988; 16: 301-307.
3. Petersson A, Hogeman KW. Radiographic changes of the
temporomandibular joint after oblique sliding osteotomy
of the mandibular rami. Int J Oral Maxillofac Surg 1989;
18: 27-31.
4. Bell WH, Yamaguchi Y. Condyle position and mobility
before and after intraoral vertical ramus osteotomies
and neuromuscular rehabilitation. Int J Adult Orthod
Orthognath Surg 1991; 6: 97-104.
5. Lee W, Park JU. Three-dimensional evaluation of positional
change of the condyle after mandibular setback by means
of bilateral sagittal split ramus osteotomy. Oral Surg Oral
Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 2002; 94: 305-309.
6. Hu J, Wong D, Zou S. Effects of mandibular setback on
the temporomandibular joint: A comparison of oblique
and sagittal split ramus osteotomy. J Oral Maxillofac Surg
2000; 58: 375-380.
7. Alder ME, Deahl ST, Matteson SR, Van Sickels JE, Tiner
BD, Rugh JD. Short-term changes of condylar position
after sagittal split osteotomy for mandibular advancement.
Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 1999;
87: 159-165.
8. Harris MD, Van Sickels JE, Alder M. Factors influencing
condylar position after the bilateral sagittal split osteotomy
fixed with bicortical screws. J Oral Maxillofac Surg 1999;
57: 650-654.
9. Kawamata A, Fujishita M, Nagahara K, Kanematu N, Niwa
K, Langlais RP. Three-dimensional computed tomography
evaluation of postsurgical condylar displacement after
mandibular osteotomy. Oral Surg Oral Med Oral Pathol
Oral Radiol Endod 1998; 85: 371-376.
10. Stroster TG, Pangrazio-Kulbersh V. Assessment of
condylar position following bilateral sagittal split ramus
osteotomy with wire fixation or rigid fixation. Int J Adult
Orthod Orthognath Surg 1994; 9: 55-63.
11. Carter J, Leonard M, Cavanaugh G, Brand J. Horizontal
rotation of the condyle after sagittal split osteotomy of the
mandible. Am J Orthod Dentofac Orthop 1991; 99: 319327.
76
12. Obwegeser HL. Mandibular Growth Anomalies:
Terminology, Aetiology, Diagnosis. Heidelberg: SpringerVerlag, 2001.
13. Uzel İ, Enacar A. Ortodontide Sefalometri. Çukurova
Üniversitesi Basımevi, Adana, 2000.
14. Cohlmia JT, Ghosh J, Sinha PK, Nanda RS, Currier GF.
Tomographic assessment of temporomandibular joints in
patients with malocclusion. Angle Orthod 1996; 1: 27-35.
15. Trauner R, Obwegeser H. Surgical correction of mandibular
prognathism with consideration of genioplasty. Oral
Surg Oral Med Oral Pathol 1957;10: 677-689. Alınmıştır:
Obwegeser HL. Mandibular Growth Anomalies:
Terminology, Aetiology, Diagnosis. Heidelberg: SpringerVerlag, 2001
16. Bell WH, Proffit WR, White RP Jr. Surgical correction of
dentofacial deformities. Philadelphia: Saunders, 1980.
17. Sinclair PM, Thomas PM, Tucker MR. Common
complications in orthognathic surgery: Etiology and
management. ‘’Modern Practice in Orthognathic and
Reconstructive Surgery” (Ed. W.H Bell) ’de, W.B.
Saunders Company, Philadelphia,1992, s. 49-83.
18. Wall G, Rosenquist B. Postoperative migration at the
individual osteotomy site following sagittal split ramus
osteotomy: A stereometric radiographic study. Int J Adult
Orthod Orthognath Surg 2001; 16: 130-137.
19. Ueki K, Marukawa K, Nakagawa K, Yamamoto E.
Condylar and temporomandibular joint disc positions after
mandibular osteotomy for prognathism. J Oral Maxillofac
Surg 2002; 60: 1424-1432.
20. Magalhaes AE, Stella JP, Tahasuri TH. Changes in
condylar position following bilateral sagittal split ramus
osteotomy with setback. Int J Adult Orthod Orthognath
Surg 1995; 10: 137-145.
* Bu çalışma ‘’Ortognatik Tedavide Sagittal Osteotomi Sonrası Temporomandibuler Eklem ve Stomatognatik Sistem Fonksiyonlarının
Değerlendirilmesi” isimli Doktora Tezi’nin bir bölümüdür. Bu tez Hacettepe Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Birimi tarafından desteklenmiştir
(HÜAF 04.T07.102.001).
İLETİŞİM ADRESİ
Dr. Banu SAĞLAM AYDINATAY
Hacettepe Üniversitesi, Dişhekimliği Fakültesi, Ortodonti Anabilim Dalı 06100, Sıhhiye /Ankara
Tel: 0 312 311 64 61 Fax: 0 312 309 11 38 e-mail: banusaglam@hotmail.com