Nisan Sayısı - Milli Eğitim Bakanlığı

İLHAN TİCARET
İLHAN TİCARET
Mutfak Dolabı-Yüklük
Çimento-Kireç-Demir
Biriket-Tuğla-Kereste
İnşaat malzemeleri
ALİ İLHAN
Tel : 05436016568
BOZTEPE-KIRŞEHİR
Vestiyer-Panel Kapı
Mobilya İşleri Yapılır
ALİ İLHAN
Tel : 05436016568
BOZTEPE-KIRŞEHİR
ÇÖL RÜZGARI
Vvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvv
Yıl: 1 Sayı: 6
Yenidoğanlı İlköğretim Kurumu Bültenidir.
www.yenidoganliortaokulu.meb.k12.tr
Nisan 2014
AYGAZ
UĞUR TİCARET
Mustafa DEMİR
KIRŞEHİR
Sipariş Hattı
213 48 51
213 56 01
Eski Ankara Cad.
Müftülük Arkası
KIRŞEHİR
EĞİTİM ŞART
Ünlü komedyenimiz
Cem YILMAZ'ın bir reklam filminde
söylediği ve uzun zaman dilimize
doladığımız bir sözdü 'Eğitim Şart’
Gerçekten de eğitim şart mı
acaba?
Harun İLERİ
Dünya ülkelerinin
1.Sınıf Öğrt.
eğitim-öğretim faaliyetlerinden sorumlu bakanlıklarıyla
alakalı internette yaptığım kısa bir araştırmada bakanlık
isimlerinin şu şekilde olduğunu gördüm: Almanya
Eğitim ve Araştırma Bakanlığı, ABD Eğitim Bakanlığı,
BOZTEPE İLÇE MÜFTÜMÜZ TALAT İLBAHAR İLE SÖYLEŞİ YAPTIK
İspanya Eğitim, Kültür ve Spor Bakanlığı, Hollanda
Haberin Devamı Sayfa 4'te
Eğitim, Kültür ve Bilim Bakanlığı… Bu örnekleri daha da
artırabiliriz.
Ama bir gerçek var ki arama motoruna 'Dünyada
Öğretim Bakanlığı' yazdığımda hiçbir veriye
ulaşamadım. Demek ki tüm dünyada önem verilen ve
gerçekten öğretimden önce gelen bir konu eğitim.
Bizler de mesleğimizin adı öğretmenlik olmasına
rağmen kendimizi eğitimciler olarak adlandırmaz mıyız?
zaten? Hatta öğrencilerimize; yaptığı inşaatın demir ve
çimentosunu çalan bir mühendis olmasındansa, dürüst
bir inşaat işçisi olmasını, devleti dolandıran, tek derdi
para olan bir doktor olmasındansa, sevilen, sayılan,
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 94.yılı okulumuzda hazırlanan programla çoşkulu örnek gösterilen bir temizlik işçisi olmasını tavsiye
etmez miyiz?
bir şekilde kutlandı. Emeği geçen öğretmenlerimize ve öğrencilerimize teşekkür
O zaman dürüst, çalışkan, saygılı, doğruyu yanlışı
ediyoruz. EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.!! (M. Kemal ATATÜRK)
birbirinden ayırabilen, suça bulaşmayacak kadar sağlam
iradeli nesiller yetiştirebilmek için eğitime daha çok
önem vermeliyiz.
Yazımı ünlü bir düşünürün sözüyle bitirmek
istiyorum. “Okuma yazma bilmeyen cahil bir insana
okuma yazma öğretirseniz, okuma yazma bilen cahil bir
insan elde edersiniz.”
Y
AĞMUR DUASI:YENİDOĞANLI KÖYÜ SON ZAMANLARDA DEVAM EDEN KURAKLIK
MÜNASEBETİYLE YAĞMUR DUASINA ÇIKTI.YAĞMUR DUASINA BOZTEPE BELEDİYE
BAŞKANI RAMAZAN AYDIN,İLÇE MÜFTÜSÜ TALAT İLBAHAR,ÇEVRE KÖYLERDEN
VATANDAŞLAR VE YENİDOĞANLI HALKI KATILDI.KÖYLÜLERİMİZ YAĞMUR DUASINA
BÜYÜK İLGİ GÖSTERDİ.ALLAH DUALARINI KABUL EYLESİN.
IRMAK - ET
Özel kasap Sucuğu hazırlanır
ORHAN KILIÇ
Yeni adliye Karşısı KIRŞEHİR
Tel : 0386 213 31 76
GSM: 0546 879 31 78
Hoop, Alo.!!! Uyan
bakalım. Yaz tatili
başlayalı üç gün oldu...
Haa, ne
matematik
dersinde
biraz
uyuyayım
demiştim..
DALGALI KARDEŞLER
Gıda Tarım hayvancılık San.
Tic. Ltd Şti
Alİ DALGALI
HACI DALGALI
Orta Mah. Belediye Cad. No: 4
BOZTEPE-KIRŞEHİR
Tel: 0543 603 4667 - 0544 512 3449
Sayfa 2
Yenidoğanlı İlköğretim Kurumu Bültenidir.www.yenidoganliortaokulu.meb.k12.tr
6/A
SINIFI
Cengiz KOYUNCU: Kararsızlık ve gecikme başarısızlığın
anahtarıdır. Her şeyin mühim noktası, başlangıçtır.
Mert Can TOSUN: Olumsuz düşünceleri zihinsel
canavarlar halini almadan önce yok et. Unutma; Başarıya
ulaşamayanların yüzde doksanı yenilgiye uğramamıştır.
Sadece pes etmişlerdir.
Erol GÖNÜL: Başarıya ulaşıp sıçrama yapan bireyler, aynı
zamanda değişimin ustaları olacaklardır. Hadi sen neyi
bekliyorsun!!!
Mehmet OĞUL: Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası
değil. Başarılarını gizle ve yoluna devam et...Unutma;
Başarı tatlıdır ama ter kokar...
Burak CEYLAN: "Yetenekler ortaktır; herkes onlara
sahiptir ama nadir olan yeteneklerimizin bizi götürdüğü
yere gitme cesaretidir." Sende O cesaretin daha fazlası
var...
Ferhat MURT: "Gerçek başarı başarısızlık korkusunu
yenebilmektir. Unutma Büyük adamlar olmazsa hiçbir
şey başarılmaz, insanlar da ancak karar verilirse büyük
olabilirler. Korkma ve Karar ver...
Güzel yaren KOÇAK: Bir gemi doğuya gider, biri batıya.
Esen aynı rüzgarla: hangi yöne
gidebileceğini belirleyen rüzgar değil, yelkendir. Sen
nereye gitmek istiyorsun. Unutma: Ne Aradığını
bilmeyen, bulduğunu anlayamaz.
Hasan MAHLUT: Demir mıklatısa aşıktır. Hep ona doğru
koşar, zaferde sabra aşıktır ve devamlı ona koşar. Sabırlı
ol. Unutma!!! Taşı delen suyun gücü değil, damlaların
sürekliliğidir.
Hasan YELTEKİN: Zafer, zafer benimdir, diyebilenindir.
Muvaffakiyet, muvaffak olacağım diye başlayanın ve
muvaffak oldum, diyebilenindir. Karşılaşılan zorluklar ne
kadar büyükse, bunların üstesinden gelmek o kadar
gurur vericidir
Hasibe YELTEKİN: Eğer bile bile gücünüz yettiğinden
daha azını olmayı planlıyorsanız; sizi uyarırım, hayatınızın
geri kalan kısmında mutsuz olacaksınız. Kendi
yeteneklerinizden ve olanaklarınızdan kaçıyor
olacaksınız.
Sevgili gençler;
Hepiniz eşsiz
insanlarsınız.
ihtiyacınız olan
bütün kaynaklara
içinizde sahipsiniz”
G ül Kitabevi
Lise Cad. 19/A Kırşehir
www.gülkitabevi.com
gülkitabevi_40@hotmail.com
Tel/Faks: 0386 212 23 50
KÜLTÜR VE EDEBIYAT
MEVLANA
CELALEDDİN-İ RUMİ
Mevlana'nın asıl adı
Muhammed Celaleddin'dir.
Mevlana ve Rumi de,
kendisine sonradan verilen
isimlerdendir. Efendimiz
manasına gelen Mevlana ismi O'na daha pek genç iken
Konya'da ders okutmaya başladığı tarihlerde verilir. Bu
ismi, Semseddin-i Tebrizi ve Sultan Veled'den itibaren
Mevlana'yı sevenler kullanmış, adeta adi yerine sembol
olmuştur. Rumi, Anadolu demektir. Mevlana’nın, Rumi
diye tanınması, geçmiş yüzyıllarda Diyar-i Rum denilen
Anadolu ülkesinin vilayeti olan Konya'da uzun müddet
oturması, ömrünün büyük bir kısmının orada geçmesi ve
nihayet türbesinin orada olmasındandır. Mevlâna 30
Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde
yer alan Horasan yöresinde, Belh şehrinde doğmuştur.
Mevlâna'nın babası Belh şehrinin ileri gelenlerinden
olup sağlığında "Bilginlerin Sultanı" ünvanını almış olan
Hüseyin Hatibî oğlu Bahaeddin Veled'dir. Annesi ise
Belh Emiri Rükneddin'in kızı Mümine Hatun'dur.
Sultânü'l-Ulemâ Bahaeddin Veled, bazı siyasi olaylar ve
yaklaşmakta olan Moğol istilası nedeniyle Belh'ten
ayrılmak zorunda kalmıştır. Sultânü'l-Ulemâ 1212 veya
1213 yıllarında aile fertleri ve yakın dostları ile birlikte
Belh'ten ayrıldı. Sultân’ül-Ulemâ'nın ilk durağı Nişâbur
olmuştur. Nişâbur şehrinde tanınmış Mutasavvıf
Ferîdüddin Attar ile de karşılaşmıştır. Mevlâna burada
küçük yaşına rağmen Ferîdüddin Attar'ın ilgisini çekmiş
ve takdirlerini kazanmıştır. Yaşamını "Hamdım, piştim,
yandım" sözleri ile özetleyen Mevlâna 17 Aralık 1273
pazar günü Hakk'ın rahmetine kavuştu. Mevlâna'nın
cenaze namazını vasiyeti üzerine Sadreddin Konevi
kıldıracaktı. Ancak Sadreddin Konevi çok sevdiği
Mevlâna'yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı.
Bunun üzerine Mevlâna'nın cenaze namazını Kadı
Siraceddin kıldırdı. Mevlâna ölüm gününü yeniden
doğuş günü olarak kabul ediyordu. O öldüğü zaman
sevdiğine, yani Allah'ına kavuşacaktı.
"Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız!
Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir" Hz.
Mevlana'nın doğum yılı olan 30 Eylül 1207 tarihi oluşuna
dolayısıyla, Türkiye, Afganistan ve Mısır'ın teklifi
üzerine, Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür
Kurumu (UNESCO), 800'üncü doğum yılı olan 2007
yılının "Mevlana Yılı" olarak anılmasını kararlaştırdı.
Haber: Tugay SAYLAN (5/A)
SBS’DE KARİYER
SONUÇ, ŞAMPİYON !
11 KIRŞEHİR FEN LİSESİ
14 ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ
KARIYER ETÜT
MERKEZI
Tlf: 0386 212 02 02
Nisan 2014
6/A
SINIFI
İsmail SARAY: Yaptığım on şeyden dokuzunun
başarısızlıkla sonuçlandığını gördüm gençken.
Başarısız olmak istemiyordum, onun içinde ben
de on kat daha çok çalıştım.
Melisa GÜZEL: Yaşamak, karanlık şeye rağmen,
buğulanmış pencere camına güneşi
çizebilmektedir. İşler asla zor değildir. Yeter ki
onları küçük parçalara bölebilelim.
Meryem ŞAHAN: "Adım adım küçük başarılar
dizisi yaratabilirsiniz. Her yolculuk ilk adımla başlar.
Ama gideceğimiz yere ulaşmak için ikinci, üçüncü
ve gerekli tüm adımları atmak zorundayız. "Önemli
olan uzaklık değil, ilk adımı atabilmektir.”
Nihal ALTUNTAŞ: Bazı yenilgilerin nedeni
insanların işi yarıda bıraktıklarında, başarıya ne
kadar yakın olduklarını bilmemeleridir. Engeller
seni durdurmasın, daha da güçlendirsin...
Nuriye ALTUN: Mağlubiyete uğrayınca
ümitsizliğe kapılma, her başarısızlıkta bir zafer
arzusu yatar. Ne geçmiş vardır, ne gelecek; sadece
sonsuz bir şimdi var. Bugünü değerlendir.
Recep SAYLAN: Plansız çalışan kimse, ülke ülke
dolaşıp hazine arayan bir insana benzer. Ne
aradığını bilmeli ve yönünü iyi tayin etmelisin.
Zeliha ALTUNTAŞ: Bazı yenilgilerin nedeni,
insanların işi yarıda bıraktıklarında, başarıya ne
kadar yakın olduklarını bilememeleridir.
AYIN ÖĞRENCİSİ
Nisan ayı içerisinde yapılan
değerlendirme sonucu 7/A sınıfı
öğrencimiz Dilek YAVUZTÜRK ayın
öğrencisi olmaya hak kazanmıştır.
VATAN
KIRTASİYE
EĞİTİM MATERYALLERİ
KİTAP-KIRTASİYE
ÜNİVERSİTE KİTAPLARI
KOSTÜM-OKUL ÖNCESİ KİTAPLARI
İLKÖĞRETİM KAYNAK KİTAPLARI
SINIF DONANIMLARI VE
MATBUU EVRAKLAR
TERME CADDESİ AZİMLİ APT. ALTI
NO:40/C
KIRŞEHİR
TEL/FAX: ( 0 386 ) 212 12 90
Nisan 2014
Yenidoğanlı İlköğretim Kurumu Bültenidir.www.yenidoganliortaokulu.meb.k12.tr
BİL BAKALIM
2 Santraççı 5 turnuva oynamıştır. İkisede aynı
sayıda turnuva kazanmıştır. Ama hiç
beraberlik olmamıştır. Bu nasıl olur?
Bir odada bir tane mum, bir tane gaz
lambası, bir tanede meşale var. Hangisini
önce yakarız?
Bir pasta var bu pastanın üzerinde 10 tane mum
var. 4'ünü üflersen pastanın üzerinde kaç mum
kalır?
Ahmetcan ALTUNTAŞ (8/A)
BUNLARI
BİLİYOR MUSUNUZ?
· Uyurken televizyon
izlerken olduğundan iki
kat daha fazla kalori
harcarız.
· Klinik olarak ölen insan
5 dakika içinde tekrar
hayata döndürülebilir.
Bazı durumlarda bu süre
5 dakika daha
uzatılabilir.
·
Bir insan uzun süre böbreksiz, akciğersiz,
dalaksız ve midesiz yaşayabilir. Ama
karaciğersiz 1 dakika bile yaşayamaz.
·
İnsan yılda en az 1460 rüya görür.
·
Timsahlar daha derine dalabilmek için taş
yutarlar.
·
Sağ elini kullananlar sol elini kullananlardan
ortalama 9 yıl daha uzun yaşarlar.
·
İnsan saçı 3 kilo ağırlık kaldırabilecek
esnekliğe sahiptir.
·
İnsanın kalça kemiği betondan daha
sağlamdır.
Hasibe YELTEKİN(6/A)
AYIN SÖZÜ
Küçük şeylere gereğinden fazla önem
verenler, elinden büyük iş
gelmeyenlerdir.
EFLATUN
Sayfa 3
HANIMELİ
Ezilmiş Halılar :Halılarınızın ezilmiş yerlerini düzletmek için,
ıslak bir bezle ılık ütüyü bu ezilmiş yerlerin üzerinde gezdirin.
bu işlemi yaparken ütüyü çok fazla bastırmamaya çalışın.
Ezilmiş olan kısımların dikleştiğini göreceksiniz. Gerekirse
biraz da fırçalayabilirsiniz.
Çiçekleriniz Bozuluyorsa: Evinizdeki çiçekler bazen böcek
yüzünden kurur. Onların çiçek köklerini yemelerini önlemek
için sigara külünden yararlanın. Çiçek köküne dökeceğiniz
küller, böceğin hastalanıp ölmesini sağlar.
Koltukların Tozunu Alırken: Elektrik süpürgeniz yoksa ve
koltuklarınızın tozunu almanız gerekiyorsa, şu yöntemi
uygulayın. Tozunu alacağınız eşyanın üstüne nemli bir bez
yayın, beze sopa ile vurarak tozunu çıkarın. Çıkan toz nemli
beze yapışacağından hem oda tozlanmaz, hem de
eşyalarınız tertemiz olur.
ŞİİR YAZALIM... Haber: Zeliha ALTUNTAŞ (6/A)
KİTAPLAR
Kitaplar sessiz bir cümbüş
Parlak gün ışığında.
Kitaplar bizi aydınlatan fener,
Zifiri karanlıkta.
Kitaplar bilgi edinme yolu,
Cahillik surlarında.
Kitaplar kucak kucak sevgi,
Bu eşsiz dünyada.
Kitaplar tüm varlığımız, benliğimiz,
Şu kısa hayatımızda.
Kitaplar serüven dolu bir film,
Bizim hayal dolu dünyamızda.
Kitaplar dünyamız, neşe kaynağımız.
Kitaplar bir umut, yaşama amacımız.
Kitaplar kitaplar, kitaplar…
Şu dünyada tek varlığımız.
Büşra YILDIRIM (8/A)
RESİM ÇİZELİM
GÜLMEK
Gülmek; kuşkusuz, insan yaşamının en tatlı
olgusu, iç rahatlamasının ana kaynağı ve
karamsarlığın can düşmanıdır. Yaşamın acı
gerçekleriyle karşılaşmışız yıllarca. Kişilerin
mutluluğunu acılar gölgelemiş. Halkın
folkloruna değin sinmiş üzüntü; halay
havalarına, türkülerine dek işlemiş derinden
derine. Ama bu güçlü halk bu üzüntüler içinde
bile gülmeyi unutmamış. Gülmek ama neye,
niçin, nasıl gülmek? İşte gülmek gerek stresten
de olsa. Hep gülün; gülmek bize Türk insanına
yakışıyor ve insanı gençleştiriyor. Bunca
yaradılan içinde yaradılışında, tepki olarak
gülebilen tek varlıktır insan. O halde kullanalım ;
tabiki ölçüsünde...
Gülme yan etkisi olmayan yatıştırıcı bir ilaçtır.
Dünya 15.04.2014 Tarihinde, "Kanlı Ay Tutulması" olarak
adlandırılan astronomi olayına tanıklık etti. Tutulma, TSİ
08.58'te Ay'ın, Dünya'nın gölgesine girmesi ile başladı.
Uydunun tam olarak Dünya'nın gölgesine girmesi ile
birlikte de 'Kanlı Ay Tutulması' olarak adlandırılan
astronomi olayı yaşandı.
Nuriye ALTUN / 6-A
İnsan sahip olduklarının toplamı değil, fakat
henüz gerçekleştiremediklerinin toplamıdır.
Jean Paul Sartre
ŞAHİN
ELEKTRONİK
Her Türlü Elektronik Malzeme Satışı
Kırşehir Yetkili Servisi
Dijital Uydular Kırşehir Bölge Bayi
Tel: 0386 213 82 20 Gsm: 0543 511 40 40
Ankara Cad. Sülükçüler Apt. Altı No:14 KIRŞEHİR
YENİDOĞANLI
ORTAOKULU ADINA
İMTİYAZ SAHİBİ
Selim ERBAŞ
Okul Müdürü
(İrtibat Tel: 03865154124)
YAYIN KURULU
Anıl BEKTAŞ 8/A
Hasret YELTEKİN 8/A
Berat KIZILIRMAK 7/A
Sultan ŞAN 7/A
Sıla DEMİR 5/A
Hatice ERDOĞAN 5/A
Tugay SAYLAN 5/A
TASARIM
H. Selçuk SÜMBÜL
(Fen ve Teknoloji Öğrt.)
Ahmet GÖZ
(Mdr. Yrd.)
Sayfa
4 Yenidoğanlı İlköğretim Kurumu Bültenidir.www.yenidoganliortaokulu.meb.k12.tr
REHBERLİK
KÖŞESİ
Nisan2014
ESKİLERİN DİLİNDEN YENİDOĞANLI
Murat KARA
Matematik Öğretmeni
AVCILIK VE DOĞA SEVGİSİ
İnsanlar bulundukları çevreye uyum sağlamak
zorundadırlar. Zamanla bu zorunluluk sevgiye
dönüşür. çevresi ile bir bütün içerisinde olmayanlar
mutsuz ve huzursuz olurlar. Bu sebeple
bulunduğumuz çevreyi önemsemeli ve koruyup,
kollamalıyız. Doğada canlı olarak sadece insanlar
yaşamaz. Hayvanlar ve bitkiler bulunduğumuz
çevrenin ayrılmaz bir parçasıdır. Bir canlının yaşam
alanına habitat denir. Canlıların yaşam alanlarına zarar
vermek bir anlamda insanın kendi yaşamına zarar
vermesidir. Tüm canlıların en büyük düşmanı
maalesef insanlardır. Bu yüzden doğayı koruyup
kollamak biz insanların görevidir. Bu yüzden
çevremizde bilinçli bireylere çok ihtiyacımız var. İşte bu
noktada ortaya biz avcılar çıkarız. Ama avcı dediğim
gerçek avcılardan bahsediyorum. Doğayı seven,
koruyan, amacı sadece öldürmek olmayan, doğadan
aldığından çok doğaya katkıda bulunan avcıdır. Şimdi
siz okurlarımıza şunu sormak isterim. Avcılar doğayı
korur mu? Asıl avcılar doğayı korur… neden bilir
misiniz? Açıklayayım...Avcı avını çok sever. Onların
doğada olması avcıya mutluluk ve yaşama sevinci verir.
Bu yüzden doğayı sever. Doğaya ne kadar zarar verirse
bilir ki avına da o kadar zarar vermiş olur. Bu nedenle
avlanma kurallarına mutlaka uyalım. Avlanma
limitlerine, avlanma tarihlerine ve en önemlisi
devletimizin verdiği izin ve belgelerle avlanalım. Ne
kadar bilinçli avcı yetiştirirsek o kadar doğamıza katkı
sağlamış oluruz. Sevgili avcı kardeşlerim unutmayın!
İnsan ve doğa birbirinden ayrılmaz bütündür. Avcılar
doğaya ne kadar katkıda bulunurlarsa doğada biz
insanlara o kadar bol nimetler sunar. Unutma…ben de
avcıyım. Doğadan çalan ,yaşamından çalar..
Rastgele…
AVCI MURAT
Çöl Rüzgarımızın bu ayki durağı okulumuza da ev sahipliği yapan Yenidoğanlı köyü. Köyümüz
büyüklerinden Hacı DEMİR’le yaptığımız söyleşimiz yine son derece keyifli geçti. Köyün eski adının Araplı
Cedit olduğu, hala çoğu insan tarafından Araplı adıyla anılmaya devam edildiği dile getirildi. Çöl köylerimizin
içinde hemen hemen en kalabalığı olan köyümüzü,diğer köylerden ayıran en büyük özelliği TİGEM'e ait
Malya Çiftliği'nin burada kurulu olmasıdır. Bu sebeple tarım ve hayvancılık haricinde diğer bir geçim kaynağı
da devlet kapısı olarak karşımıza çıkıyor. Köy halkından kadrolu ve taşeron firmalarda çalışan birçok insan var.
Eskiden Çiftlikte daha çok işçi çalıştığı için köyde çok sayıda market ve işyeri mevcutken, şimdilerde
işçi sayısındaki azalma nedeniyle hiç işyeri kalmamış. Ayrıca Hacı Amcamız çiftliğin hayvan ırklarını
çeşitlendirdiğini ve bunun da faydalarına olduğunu söyledi.
Tüm yenilik ve gelişmelere rağmen gelenek ve göreneklerinden hiçbir şey kaybetmediklerini ifade
eden konuğumuz, eskiden at ve eşekle yapılan işlerin şimdilerde traktörler ve her türlü tarım araçları
yardımıyla daha kolay ve kısa zamanda yapıldığından bahsetti.
Son olarak köyde bulunan okulun öğrenci ve veliler için çok büyük öneme sahip oluşundan ve yapımı
devam eden sağlık evinin de bu anlamda çok fayda sağlayacağından söz eden Hacı DEMİR'e teşekkür
ediyoruz. Çöl Rüzgarımızın, tarlaların suya hasret kaldığı şu dönemde yağmur serinliğiyle esmesi dileğiyle
yazımıza son veriyoruz.
Haber : Dicle DEMİR (8/A)
Efendimizin Kıssaları
Resulullah (s.a.a)’in Ağlaması
Resulullah (s.a.v) bir gece zevcesi Ümmü Seleme’nin evinde idi. Gece yarısı uykudan kalkıp evin karanlık bir köşesinde
dua ve ağlamakla (Allah’a yalvarıp yakarmakla) meşgul oldu. Ümmü Seleme, Resulullah (s.a.v)’ı yatağında görmeyince
kalkıp onu aramaya koyuldu. Bir de baktı ki Resulullah (s.a.v) evin karanlık bir köşesinde durup ellerini göğe kaldırmış,
ağlayarak Allah’a şöyle yalvarıp yakarıyor: “Allah’ım! Bağışladığın nimetleri benden esirgeme. Beni, düşmanların bana
gülmek vesilesi kılma, kıskançları bana musallat etme. Allah’ım! Beni hiçbir zaman ve hiçbir an kendi başıma bırakma;
kendin beni her şeyden ve her afetten (beladan) koru.” Ümmü Seleme Resulullah (s.a.v)’in bu durumunu görünce
ağlayarak kendi yerine döndü. Resulullah (s.a.v) Ümmü Seleme’nin ağlama sesini duyunca, ona doğru gidip
ağlamasının sebebini sordu. Ümmü Seleme şöyle dedi: “Siz Allah katında olan onca büyük makam ve yakınlığınıza
rağmen Allah’tan böyle korkuyorsunuz, Resulullah (s.a.v) onun sözüne karşılık şöyle buyurdular: “Nasıl korkmayayım,
nasıl ağlamayayım, nasıl kendi akıbetimden korkmayayım, nasıl kendi makam ve mevkime güveneyim! Oysaki Allah
Teala, Hz. Yunus’u bir an kendi haline bıraktı ve onun başına gelmemesi gereken şey geldi!”
HATİCE ERDOĞAN(5/A)
AYDIN MARKET
GIDA MARKET TEMİZLİK
TURİZM NAKLİYE PAZ.
LİMİTED ŞİRKETİ
AYDIN
Ramazan & Rıfat AYDIN
Tel: 0-386 512 30 43
Vergi No: 115 054 0655 Tic. Sic. No: 3389
ORTA MAHALLE
Boztepe/KIRŞEHİR
DUMAN KIRTASIYE
ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK
YARDIMCI KİTAP DERGİ
BAYİLİKLERİ
OKUL KİTAPLARI
BOL KIRTASİYE ÇEŞİDİ
ADLİYE SARAYI KARŞISI UFUK
PASAJI/KIRŞEHİR
TEL: ( 0 386 ) 213 39 33
Baş tarafı Sayfa 1'de
İLÇE MÜFTÜMÜZ TALAT İLBAHAR İLE SÖYLEŞİ
1-)Merhaba; öncelikle sizi tanımak isteriz. Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? İsmim Talat İLBAHAR, Kayseri
Develiliyim, Develi İmam Hatip Lisesinde okudum. Erzurum İlahiyat Fakültesi ve Kayseri Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel
İslam Bilimleri mezunuyum. Boztepe ilçe müftüsü olarak görev yapmaktayım.
2-) En büyük hayaliniz ve gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz nelerdir? En büyük hayalim topluma faydalı ve dini
ilimler sahasında yeterli birey olarak görev yapmaktır. Cenab-ı Allah bu dileğime müftülük görevini vermek suretiyle
gerçekleştirdi. En önemli projem halkımızı en küçük ferdinden en yaşlısına kadar, yaşlısıyla genciyle kadınıyla erkeğiyle
görevlerimiz marifetiyle herkese ulaşmak ve onları din hizmetini sunmak dini eğitim vermek ve rehberlik yapmaktır.
3-) Dini günlerde yapılan programları yeterli buluyor musunuz? eksiklikleri varsa nelerdir? Dini gün ve gece yapılan
programlara bütün personelimiz ile beraber katılmakta ve birlikte en güzel şekilde yapmaya çalışmaktayız. Ancak
halkımızın tamamının katılımını sağlamak konusunda yetersiz kalmaktayız. Eğer halkımızın tamamını bu programlara
rağbet etmesini sağlayabilirsek daha güzel programlar yapabileceğimizi tahmin ediyoruz.
4-)Boztepe halkının manevi olarak değerlendirecek olursanız olumlu ve olumsuz neler söylemek istersiniz?
Boztepe halkımızın tamamı Müslüman olup dindar kişilerden oluşmaktadır. Ancak zaman içerisinde kendisine
ulaşılmayan ve dini bir eğitim almamış kişilerde bulunmaktadır. Bu sebeple bazı kusurlu davranışlar ortaya
çıkabilmektedir, bu durum camilerde, kuran kurslarında ve okullarda verilecek olan eğitimle düzeleceğini düşünüyoruz.
5-) Boztepe'de görev yaptığınız süreçte ne gibi zorluklarla karşılaştınız? Boztepe’de göreve başladığımda halkımızın
örf ve adetlerini iyi bilmediğim için öğreninceye kadar biraz zorluk yaşadım. Ancak halkımızı tanıdıkça bu zorluklar
ortadan kalktı ve buradaki görevimi yapmaktayım.
6-) Dinimizin gençlerimizin hayatındaki etkisi sizce yeterli mi? Tavsiyeleriniz nelerdir?Gençlerimizin dindarlığına
etki eden hususların başında aile eğitimi ondan sonrada Tv den edinilen bilgiler etkili olduğundan bazı eksiklikler ortaya
çıkabilmekte. Gençlerimiz eksik eğitim almış olmaktadırlar. Bunu telafi edebilmek için yaz tatillerinde bütün camilerde ve
kuran kurslarında 6 yaşından itibaren öğrencilerimize ve gençlerimize yaz kursları düzenlemekteyiz, ayrıca anne babalar
içinde eğitim öğretim esnasında camilerde kuran öğretim programları düzenlemekteyiz.
7-) İslamiyet hoşgörü dinidir, sizce toplumumuz sosyal hayatta bu hoşgörüyü ilişkilerine ne kadar
yansıtmaktadır? İslam dininin etkisiyle toplumumuz hoşgörülü insanlardan oluşmaktadır ancak iyi bir dini eğitimle
bu konuda mükemmele ulaşmak hedefimiz olmalıdır.
8-) Türkiye Müslüman bir ülke olmasına rağmen halkımızın dinini hayatına tam yansıtamamasının sebepleri
neler olabilir? Türkiye nüfusumuzun yüzde doksan dokuzu Müslüman olmasına rağmen aile ve tv dışında resmi
eğitim alma şansı bulunmayan kişilerin de hedef kitle kabul edilerek çalışmalar yapılması halinde bütün olumsuz
durumların ortadan kalkacağını ümit ediyoruz.
Haber: Hasan YELTEKİN- Meryem ŞAHAN (6/A)