İLHAN TİCARET İLHAN TİCARET Mutfak Dolabı-Yüklük Çimento-Kireç-Demir Biriket-Tuğla-Kereste İnşaat malzemeleri ALİ İLHAN Tel : 05436016568 BOZTEPE-KIRŞEHİR Vestiyer-Panel Kapı Mobilya İşleri Yapılır ALİ İLHAN Tel : 05436016568 BOZTEPE-KIRŞEHİR ÇÖL RÜZGARI Vvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvvv Yıl: 1 Sayı: 6 Yenidoğanlı İlköğretim Kurumu Bültenidir. www.yenidoganliortaokulu.meb.k12.tr Nisan 2014 AYGAZ UĞUR TİCARET Mustafa DEMİR KIRŞEHİR Sipariş Hattı 213 48 51 213 56 01 Eski Ankara Cad. Müftülük Arkası KIRŞEHİR EĞİTİM ŞART Ünlü komedyenimiz Cem YILMAZ'ın bir reklam filminde söylediği ve uzun zaman dilimize doladığımız bir sözdü 'Eğitim Şart’ Gerçekten de eğitim şart mı acaba? Harun İLERİ Dünya ülkelerinin 1.Sınıf Öğrt. eğitim-öğretim faaliyetlerinden sorumlu bakanlıklarıyla alakalı internette yaptığım kısa bir araştırmada bakanlık isimlerinin şu şekilde olduğunu gördüm: Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanlığı, ABD Eğitim Bakanlığı, BOZTEPE İLÇE MÜFTÜMÜZ TALAT İLBAHAR İLE SÖYLEŞİ YAPTIK İspanya Eğitim, Kültür ve Spor Bakanlığı, Hollanda Haberin Devamı Sayfa 4'te Eğitim, Kültür ve Bilim Bakanlığı… Bu örnekleri daha da artırabiliriz. Ama bir gerçek var ki arama motoruna 'Dünyada Öğretim Bakanlığı' yazdığımda hiçbir veriye ulaşamadım. Demek ki tüm dünyada önem verilen ve gerçekten öğretimden önce gelen bir konu eğitim. Bizler de mesleğimizin adı öğretmenlik olmasına rağmen kendimizi eğitimciler olarak adlandırmaz mıyız? zaten? Hatta öğrencilerimize; yaptığı inşaatın demir ve çimentosunu çalan bir mühendis olmasındansa, dürüst bir inşaat işçisi olmasını, devleti dolandıran, tek derdi para olan bir doktor olmasındansa, sevilen, sayılan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 94.yılı okulumuzda hazırlanan programla çoşkulu örnek gösterilen bir temizlik işçisi olmasını tavsiye etmez miyiz? bir şekilde kutlandı. Emeği geçen öğretmenlerimize ve öğrencilerimize teşekkür O zaman dürüst, çalışkan, saygılı, doğruyu yanlışı ediyoruz. EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.!! (M. Kemal ATATÜRK) birbirinden ayırabilen, suça bulaşmayacak kadar sağlam iradeli nesiller yetiştirebilmek için eğitime daha çok önem vermeliyiz. Yazımı ünlü bir düşünürün sözüyle bitirmek istiyorum. “Okuma yazma bilmeyen cahil bir insana okuma yazma öğretirseniz, okuma yazma bilen cahil bir insan elde edersiniz.” Y AĞMUR DUASI:YENİDOĞANLI KÖYÜ SON ZAMANLARDA DEVAM EDEN KURAKLIK MÜNASEBETİYLE YAĞMUR DUASINA ÇIKTI.YAĞMUR DUASINA BOZTEPE BELEDİYE BAŞKANI RAMAZAN AYDIN,İLÇE MÜFTÜSÜ TALAT İLBAHAR,ÇEVRE KÖYLERDEN VATANDAŞLAR VE YENİDOĞANLI HALKI KATILDI.KÖYLÜLERİMİZ YAĞMUR DUASINA BÜYÜK İLGİ GÖSTERDİ.ALLAH DUALARINI KABUL EYLESİN. IRMAK - ET Özel kasap Sucuğu hazırlanır ORHAN KILIÇ Yeni adliye Karşısı KIRŞEHİR Tel : 0386 213 31 76 GSM: 0546 879 31 78 Hoop, Alo.!!! Uyan bakalım. Yaz tatili başlayalı üç gün oldu... Haa, ne matematik dersinde biraz uyuyayım demiştim.. DALGALI KARDEŞLER Gıda Tarım hayvancılık San. Tic. Ltd Şti Alİ DALGALI HACI DALGALI Orta Mah. Belediye Cad. No: 4 BOZTEPE-KIRŞEHİR Tel: 0543 603 4667 - 0544 512 3449 Sayfa 2 Yenidoğanlı İlköğretim Kurumu Bültenidir.www.yenidoganliortaokulu.meb.k12.tr 6/A SINIFI Cengiz KOYUNCU: Kararsızlık ve gecikme başarısızlığın anahtarıdır. Her şeyin mühim noktası, başlangıçtır. Mert Can TOSUN: Olumsuz düşünceleri zihinsel canavarlar halini almadan önce yok et. Unutma; Başarıya ulaşamayanların yüzde doksanı yenilgiye uğramamıştır. Sadece pes etmişlerdir. Erol GÖNÜL: Başarıya ulaşıp sıçrama yapan bireyler, aynı zamanda değişimin ustaları olacaklardır. Hadi sen neyi bekliyorsun!!! Mehmet OĞUL: Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değil. Başarılarını gizle ve yoluna devam et...Unutma; Başarı tatlıdır ama ter kokar... Burak CEYLAN: "Yetenekler ortaktır; herkes onlara sahiptir ama nadir olan yeteneklerimizin bizi götürdüğü yere gitme cesaretidir." Sende O cesaretin daha fazlası var... Ferhat MURT: "Gerçek başarı başarısızlık korkusunu yenebilmektir. Unutma Büyük adamlar olmazsa hiçbir şey başarılmaz, insanlar da ancak karar verilirse büyük olabilirler. Korkma ve Karar ver... Güzel yaren KOÇAK: Bir gemi doğuya gider, biri batıya. Esen aynı rüzgarla: hangi yöne gidebileceğini belirleyen rüzgar değil, yelkendir. Sen nereye gitmek istiyorsun. Unutma: Ne Aradığını bilmeyen, bulduğunu anlayamaz. Hasan MAHLUT: Demir mıklatısa aşıktır. Hep ona doğru koşar, zaferde sabra aşıktır ve devamlı ona koşar. Sabırlı ol. Unutma!!! Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir. Hasan YELTEKİN: Zafer, zafer benimdir, diyebilenindir. Muvaffakiyet, muvaffak olacağım diye başlayanın ve muvaffak oldum, diyebilenindir. Karşılaşılan zorluklar ne kadar büyükse, bunların üstesinden gelmek o kadar gurur vericidir Hasibe YELTEKİN: Eğer bile bile gücünüz yettiğinden daha azını olmayı planlıyorsanız; sizi uyarırım, hayatınızın geri kalan kısmında mutsuz olacaksınız. Kendi yeteneklerinizden ve olanaklarınızdan kaçıyor olacaksınız. Sevgili gençler; Hepiniz eşsiz insanlarsınız. ihtiyacınız olan bütün kaynaklara içinizde sahipsiniz” G ül Kitabevi Lise Cad. 19/A Kırşehir www.gülkitabevi.com gülkitabevi_40@hotmail.com Tel/Faks: 0386 212 23 50 KÜLTÜR VE EDEBIYAT MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ Mevlana'nın asıl adı Muhammed Celaleddin'dir. Mevlana ve Rumi de, kendisine sonradan verilen isimlerdendir. Efendimiz manasına gelen Mevlana ismi O'na daha pek genç iken Konya'da ders okutmaya başladığı tarihlerde verilir. Bu ismi, Semseddin-i Tebrizi ve Sultan Veled'den itibaren Mevlana'yı sevenler kullanmış, adeta adi yerine sembol olmuştur. Rumi, Anadolu demektir. Mevlana’nın, Rumi diye tanınması, geçmiş yüzyıllarda Diyar-i Rum denilen Anadolu ülkesinin vilayeti olan Konya'da uzun müddet oturması, ömrünün büyük bir kısmının orada geçmesi ve nihayet türbesinin orada olmasındandır. Mevlâna 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan yöresinde, Belh şehrinde doğmuştur. Mevlâna'nın babası Belh şehrinin ileri gelenlerinden olup sağlığında "Bilginlerin Sultanı" ünvanını almış olan Hüseyin Hatibî oğlu Bahaeddin Veled'dir. Annesi ise Belh Emiri Rükneddin'in kızı Mümine Hatun'dur. Sultânü'l-Ulemâ Bahaeddin Veled, bazı siyasi olaylar ve yaklaşmakta olan Moğol istilası nedeniyle Belh'ten ayrılmak zorunda kalmıştır. Sultânü'l-Ulemâ 1212 veya 1213 yıllarında aile fertleri ve yakın dostları ile birlikte Belh'ten ayrıldı. Sultân’ül-Ulemâ'nın ilk durağı Nişâbur olmuştur. Nişâbur şehrinde tanınmış Mutasavvıf Ferîdüddin Attar ile de karşılaşmıştır. Mevlâna burada küçük yaşına rağmen Ferîdüddin Attar'ın ilgisini çekmiş ve takdirlerini kazanmıştır. Yaşamını "Hamdım, piştim, yandım" sözleri ile özetleyen Mevlâna 17 Aralık 1273 pazar günü Hakk'ın rahmetine kavuştu. Mevlâna'nın cenaze namazını vasiyeti üzerine Sadreddin Konevi kıldıracaktı. Ancak Sadreddin Konevi çok sevdiği Mevlâna'yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı. Bunun üzerine Mevlâna'nın cenaze namazını Kadı Siraceddin kıldırdı. Mevlâna ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. O öldüğü zaman sevdiğine, yani Allah'ına kavuşacaktı. "Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir" Hz. Mevlana'nın doğum yılı olan 30 Eylül 1207 tarihi oluşuna dolayısıyla, Türkiye, Afganistan ve Mısır'ın teklifi üzerine, Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO), 800'üncü doğum yılı olan 2007 yılının "Mevlana Yılı" olarak anılmasını kararlaştırdı. Haber: Tugay SAYLAN (5/A) SBS’DE KARİYER SONUÇ, ŞAMPİYON ! 11 KIRŞEHİR FEN LİSESİ 14 ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ KARIYER ETÜT MERKEZI Tlf: 0386 212 02 02 Nisan 2014 6/A SINIFI İsmail SARAY: Yaptığım on şeyden dokuzunun başarısızlıkla sonuçlandığını gördüm gençken. Başarısız olmak istemiyordum, onun içinde ben de on kat daha çok çalıştım. Melisa GÜZEL: Yaşamak, karanlık şeye rağmen, buğulanmış pencere camına güneşi çizebilmektedir. İşler asla zor değildir. Yeter ki onları küçük parçalara bölebilelim. Meryem ŞAHAN: "Adım adım küçük başarılar dizisi yaratabilirsiniz. Her yolculuk ilk adımla başlar. Ama gideceğimiz yere ulaşmak için ikinci, üçüncü ve gerekli tüm adımları atmak zorundayız. "Önemli olan uzaklık değil, ilk adımı atabilmektir.” Nihal ALTUNTAŞ: Bazı yenilgilerin nedeni insanların işi yarıda bıraktıklarında, başarıya ne kadar yakın olduklarını bilmemeleridir. Engeller seni durdurmasın, daha da güçlendirsin... Nuriye ALTUN: Mağlubiyete uğrayınca ümitsizliğe kapılma, her başarısızlıkta bir zafer arzusu yatar. Ne geçmiş vardır, ne gelecek; sadece sonsuz bir şimdi var. Bugünü değerlendir. Recep SAYLAN: Plansız çalışan kimse, ülke ülke dolaşıp hazine arayan bir insana benzer. Ne aradığını bilmeli ve yönünü iyi tayin etmelisin. Zeliha ALTUNTAŞ: Bazı yenilgilerin nedeni, insanların işi yarıda bıraktıklarında, başarıya ne kadar yakın olduklarını bilememeleridir. AYIN ÖĞRENCİSİ Nisan ayı içerisinde yapılan değerlendirme sonucu 7/A sınıfı öğrencimiz Dilek YAVUZTÜRK ayın öğrencisi olmaya hak kazanmıştır. VATAN KIRTASİYE EĞİTİM MATERYALLERİ KİTAP-KIRTASİYE ÜNİVERSİTE KİTAPLARI KOSTÜM-OKUL ÖNCESİ KİTAPLARI İLKÖĞRETİM KAYNAK KİTAPLARI SINIF DONANIMLARI VE MATBUU EVRAKLAR TERME CADDESİ AZİMLİ APT. ALTI NO:40/C KIRŞEHİR TEL/FAX: ( 0 386 ) 212 12 90 Nisan 2014 Yenidoğanlı İlköğretim Kurumu Bültenidir.www.yenidoganliortaokulu.meb.k12.tr BİL BAKALIM 2 Santraççı 5 turnuva oynamıştır. İkisede aynı sayıda turnuva kazanmıştır. Ama hiç beraberlik olmamıştır. Bu nasıl olur? Bir odada bir tane mum, bir tane gaz lambası, bir tanede meşale var. Hangisini önce yakarız? Bir pasta var bu pastanın üzerinde 10 tane mum var. 4'ünü üflersen pastanın üzerinde kaç mum kalır? Ahmetcan ALTUNTAŞ (8/A) BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? · Uyurken televizyon izlerken olduğundan iki kat daha fazla kalori harcarız. · Klinik olarak ölen insan 5 dakika içinde tekrar hayata döndürülebilir. Bazı durumlarda bu süre 5 dakika daha uzatılabilir. · Bir insan uzun süre böbreksiz, akciğersiz, dalaksız ve midesiz yaşayabilir. Ama karaciğersiz 1 dakika bile yaşayamaz. · İnsan yılda en az 1460 rüya görür. · Timsahlar daha derine dalabilmek için taş yutarlar. · Sağ elini kullananlar sol elini kullananlardan ortalama 9 yıl daha uzun yaşarlar. · İnsan saçı 3 kilo ağırlık kaldırabilecek esnekliğe sahiptir. · İnsanın kalça kemiği betondan daha sağlamdır. Hasibe YELTEKİN(6/A) AYIN SÖZÜ Küçük şeylere gereğinden fazla önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir. EFLATUN Sayfa 3 HANIMELİ Ezilmiş Halılar :Halılarınızın ezilmiş yerlerini düzletmek için, ıslak bir bezle ılık ütüyü bu ezilmiş yerlerin üzerinde gezdirin. bu işlemi yaparken ütüyü çok fazla bastırmamaya çalışın. Ezilmiş olan kısımların dikleştiğini göreceksiniz. Gerekirse biraz da fırçalayabilirsiniz. Çiçekleriniz Bozuluyorsa: Evinizdeki çiçekler bazen böcek yüzünden kurur. Onların çiçek köklerini yemelerini önlemek için sigara külünden yararlanın. Çiçek köküne dökeceğiniz küller, böceğin hastalanıp ölmesini sağlar. Koltukların Tozunu Alırken: Elektrik süpürgeniz yoksa ve koltuklarınızın tozunu almanız gerekiyorsa, şu yöntemi uygulayın. Tozunu alacağınız eşyanın üstüne nemli bir bez yayın, beze sopa ile vurarak tozunu çıkarın. Çıkan toz nemli beze yapışacağından hem oda tozlanmaz, hem de eşyalarınız tertemiz olur. ŞİİR YAZALIM... Haber: Zeliha ALTUNTAŞ (6/A) KİTAPLAR Kitaplar sessiz bir cümbüş Parlak gün ışığında. Kitaplar bizi aydınlatan fener, Zifiri karanlıkta. Kitaplar bilgi edinme yolu, Cahillik surlarında. Kitaplar kucak kucak sevgi, Bu eşsiz dünyada. Kitaplar tüm varlığımız, benliğimiz, Şu kısa hayatımızda. Kitaplar serüven dolu bir film, Bizim hayal dolu dünyamızda. Kitaplar dünyamız, neşe kaynağımız. Kitaplar bir umut, yaşama amacımız. Kitaplar kitaplar, kitaplar… Şu dünyada tek varlığımız. Büşra YILDIRIM (8/A) RESİM ÇİZELİM GÜLMEK Gülmek; kuşkusuz, insan yaşamının en tatlı olgusu, iç rahatlamasının ana kaynağı ve karamsarlığın can düşmanıdır. Yaşamın acı gerçekleriyle karşılaşmışız yıllarca. Kişilerin mutluluğunu acılar gölgelemiş. Halkın folkloruna değin sinmiş üzüntü; halay havalarına, türkülerine dek işlemiş derinden derine. Ama bu güçlü halk bu üzüntüler içinde bile gülmeyi unutmamış. Gülmek ama neye, niçin, nasıl gülmek? İşte gülmek gerek stresten de olsa. Hep gülün; gülmek bize Türk insanına yakışıyor ve insanı gençleştiriyor. Bunca yaradılan içinde yaradılışında, tepki olarak gülebilen tek varlıktır insan. O halde kullanalım ; tabiki ölçüsünde... Gülme yan etkisi olmayan yatıştırıcı bir ilaçtır. Dünya 15.04.2014 Tarihinde, "Kanlı Ay Tutulması" olarak adlandırılan astronomi olayına tanıklık etti. Tutulma, TSİ 08.58'te Ay'ın, Dünya'nın gölgesine girmesi ile başladı. Uydunun tam olarak Dünya'nın gölgesine girmesi ile birlikte de 'Kanlı Ay Tutulması' olarak adlandırılan astronomi olayı yaşandı. Nuriye ALTUN / 6-A İnsan sahip olduklarının toplamı değil, fakat henüz gerçekleştiremediklerinin toplamıdır. Jean Paul Sartre ŞAHİN ELEKTRONİK Her Türlü Elektronik Malzeme Satışı Kırşehir Yetkili Servisi Dijital Uydular Kırşehir Bölge Bayi Tel: 0386 213 82 20 Gsm: 0543 511 40 40 Ankara Cad. Sülükçüler Apt. Altı No:14 KIRŞEHİR YENİDOĞANLI ORTAOKULU ADINA İMTİYAZ SAHİBİ Selim ERBAŞ Okul Müdürü (İrtibat Tel: 03865154124) YAYIN KURULU Anıl BEKTAŞ 8/A Hasret YELTEKİN 8/A Berat KIZILIRMAK 7/A Sultan ŞAN 7/A Sıla DEMİR 5/A Hatice ERDOĞAN 5/A Tugay SAYLAN 5/A TASARIM H. Selçuk SÜMBÜL (Fen ve Teknoloji Öğrt.) Ahmet GÖZ (Mdr. Yrd.) Sayfa 4 Yenidoğanlı İlköğretim Kurumu Bültenidir.www.yenidoganliortaokulu.meb.k12.tr REHBERLİK KÖŞESİ Nisan2014 ESKİLERİN DİLİNDEN YENİDOĞANLI Murat KARA Matematik Öğretmeni AVCILIK VE DOĞA SEVGİSİ İnsanlar bulundukları çevreye uyum sağlamak zorundadırlar. Zamanla bu zorunluluk sevgiye dönüşür. çevresi ile bir bütün içerisinde olmayanlar mutsuz ve huzursuz olurlar. Bu sebeple bulunduğumuz çevreyi önemsemeli ve koruyup, kollamalıyız. Doğada canlı olarak sadece insanlar yaşamaz. Hayvanlar ve bitkiler bulunduğumuz çevrenin ayrılmaz bir parçasıdır. Bir canlının yaşam alanına habitat denir. Canlıların yaşam alanlarına zarar vermek bir anlamda insanın kendi yaşamına zarar vermesidir. Tüm canlıların en büyük düşmanı maalesef insanlardır. Bu yüzden doğayı koruyup kollamak biz insanların görevidir. Bu yüzden çevremizde bilinçli bireylere çok ihtiyacımız var. İşte bu noktada ortaya biz avcılar çıkarız. Ama avcı dediğim gerçek avcılardan bahsediyorum. Doğayı seven, koruyan, amacı sadece öldürmek olmayan, doğadan aldığından çok doğaya katkıda bulunan avcıdır. Şimdi siz okurlarımıza şunu sormak isterim. Avcılar doğayı korur mu? Asıl avcılar doğayı korur… neden bilir misiniz? Açıklayayım...Avcı avını çok sever. Onların doğada olması avcıya mutluluk ve yaşama sevinci verir. Bu yüzden doğayı sever. Doğaya ne kadar zarar verirse bilir ki avına da o kadar zarar vermiş olur. Bu nedenle avlanma kurallarına mutlaka uyalım. Avlanma limitlerine, avlanma tarihlerine ve en önemlisi devletimizin verdiği izin ve belgelerle avlanalım. Ne kadar bilinçli avcı yetiştirirsek o kadar doğamıza katkı sağlamış oluruz. Sevgili avcı kardeşlerim unutmayın! İnsan ve doğa birbirinden ayrılmaz bütündür. Avcılar doğaya ne kadar katkıda bulunurlarsa doğada biz insanlara o kadar bol nimetler sunar. Unutma…ben de avcıyım. Doğadan çalan ,yaşamından çalar.. Rastgele… AVCI MURAT Çöl Rüzgarımızın bu ayki durağı okulumuza da ev sahipliği yapan Yenidoğanlı köyü. Köyümüz büyüklerinden Hacı DEMİR’le yaptığımız söyleşimiz yine son derece keyifli geçti. Köyün eski adının Araplı Cedit olduğu, hala çoğu insan tarafından Araplı adıyla anılmaya devam edildiği dile getirildi. Çöl köylerimizin içinde hemen hemen en kalabalığı olan köyümüzü,diğer köylerden ayıran en büyük özelliği TİGEM'e ait Malya Çiftliği'nin burada kurulu olmasıdır. Bu sebeple tarım ve hayvancılık haricinde diğer bir geçim kaynağı da devlet kapısı olarak karşımıza çıkıyor. Köy halkından kadrolu ve taşeron firmalarda çalışan birçok insan var. Eskiden Çiftlikte daha çok işçi çalıştığı için köyde çok sayıda market ve işyeri mevcutken, şimdilerde işçi sayısındaki azalma nedeniyle hiç işyeri kalmamış. Ayrıca Hacı Amcamız çiftliğin hayvan ırklarını çeşitlendirdiğini ve bunun da faydalarına olduğunu söyledi. Tüm yenilik ve gelişmelere rağmen gelenek ve göreneklerinden hiçbir şey kaybetmediklerini ifade eden konuğumuz, eskiden at ve eşekle yapılan işlerin şimdilerde traktörler ve her türlü tarım araçları yardımıyla daha kolay ve kısa zamanda yapıldığından bahsetti. Son olarak köyde bulunan okulun öğrenci ve veliler için çok büyük öneme sahip oluşundan ve yapımı devam eden sağlık evinin de bu anlamda çok fayda sağlayacağından söz eden Hacı DEMİR'e teşekkür ediyoruz. Çöl Rüzgarımızın, tarlaların suya hasret kaldığı şu dönemde yağmur serinliğiyle esmesi dileğiyle yazımıza son veriyoruz. Haber : Dicle DEMİR (8/A) Efendimizin Kıssaları Resulullah (s.a.a)’in Ağlaması Resulullah (s.a.v) bir gece zevcesi Ümmü Seleme’nin evinde idi. Gece yarısı uykudan kalkıp evin karanlık bir köşesinde dua ve ağlamakla (Allah’a yalvarıp yakarmakla) meşgul oldu. Ümmü Seleme, Resulullah (s.a.v)’ı yatağında görmeyince kalkıp onu aramaya koyuldu. Bir de baktı ki Resulullah (s.a.v) evin karanlık bir köşesinde durup ellerini göğe kaldırmış, ağlayarak Allah’a şöyle yalvarıp yakarıyor: “Allah’ım! Bağışladığın nimetleri benden esirgeme. Beni, düşmanların bana gülmek vesilesi kılma, kıskançları bana musallat etme. Allah’ım! Beni hiçbir zaman ve hiçbir an kendi başıma bırakma; kendin beni her şeyden ve her afetten (beladan) koru.” Ümmü Seleme Resulullah (s.a.v)’in bu durumunu görünce ağlayarak kendi yerine döndü. Resulullah (s.a.v) Ümmü Seleme’nin ağlama sesini duyunca, ona doğru gidip ağlamasının sebebini sordu. Ümmü Seleme şöyle dedi: “Siz Allah katında olan onca büyük makam ve yakınlığınıza rağmen Allah’tan böyle korkuyorsunuz, Resulullah (s.a.v) onun sözüne karşılık şöyle buyurdular: “Nasıl korkmayayım, nasıl ağlamayayım, nasıl kendi akıbetimden korkmayayım, nasıl kendi makam ve mevkime güveneyim! Oysaki Allah Teala, Hz. Yunus’u bir an kendi haline bıraktı ve onun başına gelmemesi gereken şey geldi!” HATİCE ERDOĞAN(5/A) AYDIN MARKET GIDA MARKET TEMİZLİK TURİZM NAKLİYE PAZ. LİMİTED ŞİRKETİ AYDIN Ramazan & Rıfat AYDIN Tel: 0-386 512 30 43 Vergi No: 115 054 0655 Tic. Sic. No: 3389 ORTA MAHALLE Boztepe/KIRŞEHİR DUMAN KIRTASIYE ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK YARDIMCI KİTAP DERGİ BAYİLİKLERİ OKUL KİTAPLARI BOL KIRTASİYE ÇEŞİDİ ADLİYE SARAYI KARŞISI UFUK PASAJI/KIRŞEHİR TEL: ( 0 386 ) 213 39 33 Baş tarafı Sayfa 1'de İLÇE MÜFTÜMÜZ TALAT İLBAHAR İLE SÖYLEŞİ 1-)Merhaba; öncelikle sizi tanımak isteriz. Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? İsmim Talat İLBAHAR, Kayseri Develiliyim, Develi İmam Hatip Lisesinde okudum. Erzurum İlahiyat Fakültesi ve Kayseri Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri mezunuyum. Boztepe ilçe müftüsü olarak görev yapmaktayım. 2-) En büyük hayaliniz ve gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz nelerdir? En büyük hayalim topluma faydalı ve dini ilimler sahasında yeterli birey olarak görev yapmaktır. Cenab-ı Allah bu dileğime müftülük görevini vermek suretiyle gerçekleştirdi. En önemli projem halkımızı en küçük ferdinden en yaşlısına kadar, yaşlısıyla genciyle kadınıyla erkeğiyle görevlerimiz marifetiyle herkese ulaşmak ve onları din hizmetini sunmak dini eğitim vermek ve rehberlik yapmaktır. 3-) Dini günlerde yapılan programları yeterli buluyor musunuz? eksiklikleri varsa nelerdir? Dini gün ve gece yapılan programlara bütün personelimiz ile beraber katılmakta ve birlikte en güzel şekilde yapmaya çalışmaktayız. Ancak halkımızın tamamının katılımını sağlamak konusunda yetersiz kalmaktayız. Eğer halkımızın tamamını bu programlara rağbet etmesini sağlayabilirsek daha güzel programlar yapabileceğimizi tahmin ediyoruz. 4-)Boztepe halkının manevi olarak değerlendirecek olursanız olumlu ve olumsuz neler söylemek istersiniz? Boztepe halkımızın tamamı Müslüman olup dindar kişilerden oluşmaktadır. Ancak zaman içerisinde kendisine ulaşılmayan ve dini bir eğitim almamış kişilerde bulunmaktadır. Bu sebeple bazı kusurlu davranışlar ortaya çıkabilmektedir, bu durum camilerde, kuran kurslarında ve okullarda verilecek olan eğitimle düzeleceğini düşünüyoruz. 5-) Boztepe'de görev yaptığınız süreçte ne gibi zorluklarla karşılaştınız? Boztepe’de göreve başladığımda halkımızın örf ve adetlerini iyi bilmediğim için öğreninceye kadar biraz zorluk yaşadım. Ancak halkımızı tanıdıkça bu zorluklar ortadan kalktı ve buradaki görevimi yapmaktayım. 6-) Dinimizin gençlerimizin hayatındaki etkisi sizce yeterli mi? Tavsiyeleriniz nelerdir?Gençlerimizin dindarlığına etki eden hususların başında aile eğitimi ondan sonrada Tv den edinilen bilgiler etkili olduğundan bazı eksiklikler ortaya çıkabilmekte. Gençlerimiz eksik eğitim almış olmaktadırlar. Bunu telafi edebilmek için yaz tatillerinde bütün camilerde ve kuran kurslarında 6 yaşından itibaren öğrencilerimize ve gençlerimize yaz kursları düzenlemekteyiz, ayrıca anne babalar içinde eğitim öğretim esnasında camilerde kuran öğretim programları düzenlemekteyiz. 7-) İslamiyet hoşgörü dinidir, sizce toplumumuz sosyal hayatta bu hoşgörüyü ilişkilerine ne kadar yansıtmaktadır? İslam dininin etkisiyle toplumumuz hoşgörülü insanlardan oluşmaktadır ancak iyi bir dini eğitimle bu konuda mükemmele ulaşmak hedefimiz olmalıdır. 8-) Türkiye Müslüman bir ülke olmasına rağmen halkımızın dinini hayatına tam yansıtamamasının sebepleri neler olabilir? Türkiye nüfusumuzun yüzde doksan dokuzu Müslüman olmasına rağmen aile ve tv dışında resmi eğitim alma şansı bulunmayan kişilerin de hedef kitle kabul edilerek çalışmalar yapılması halinde bütün olumsuz durumların ortadan kalkacağını ümit ediyoruz. Haber: Hasan YELTEKİN- Meryem ŞAHAN (6/A)
© Copyright 2024 Paperzz