Tam metin için tıklayınız. (PDF)

İsmail Büyükgümüş, Adli Yargı Hâkim ve Savcı Adaylarının Meslek Öncesi Eğitimi – Sorunlar ve Muhtemel Çözüm Yolları,
Hukuk Kuramı, C. 1, S. 2, Mart-Nisan 2014, ss. 10-23.
ADLİ YARGI HÂKİM VE SAVCI ADAYLARININ MESLEK ÖNCESİ EĞİTİMİ
SORUNLAR VE MUHTEMEL ÇÖZÜM YOLLARI*
İsmail Büyükgümüş**
* Makale, 15 Şubat 2014 tarihli 6524 sayılı kanunla Türkiye Adalet Akademisi’nin yapısında ve
görevlerinde yapılan değişiklikten önce kaleme alınmıştır. Ancak temel tartışma ve eleştiri konuları
geçerliliğini korumaktadır.
Ankara Savcısı. 2009-2014 yılları arasında Türkiye Adalet Akademisi Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nde
meslek içi eğitimden sorumlu müdür yardımcısı olarak görev yapmıştır. Makalede yansıtılan gözlemler
bu dönemdeki deneyime de dayanmaktadır.
**
Hukuk Kuramı, C. 1, S. 2, Mart-Nisan 2014
II. HÂKİM SAVCI ADAYLIĞI ÖNCESİ
I. GİRİŞ
Her sistemde olduğu gibi yargı sisteminin işleyişinde de
Ünlü düşünür Bertrant Russell, okullarda zekâ eğitimi
en önemli unsur insan kaynağıdır. Bu kaynağı oluşturan
yerine bedensel gelişime önem vermesinden dolayı
hâkim ve savcılarla alakalı düşünürken yukarıdaki
İngiltere’nin dünya liderliğini belki de imparatorluğu
kaybedeceğini
söylediğinde
tarihler
1926
satırlarda da ifade edildiği gibi eğitim meselesine
yılını
eğilmek bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.3
gösteriyordu.1 Eğitimi ve eğitimin içeriğini yaşanılan
Yüksek nitelikler gerektiren bir meslek olarak görülen
veya yaşanılacak problemlerin sebebi olarak gören bu
yargı profesyonelliğinde eğitimi konuşmaya nereden
köklü anlayış hala devam ediyor. Yargı aparatı
günümüzde
siyasi
ve
hukuki
tartışmaların
başlamak gerekmektedir?
tam
A. LİSE EĞİTİMİ
odağında yer almakta. Yargı sisteminin işleyişi ile ilgili
olarak veya hâkim ve savcıların yaptığı işlemlerle
alakalı
olarak
ortaya
bir
sorun
çıktığında
Hâkim ve savcı adaylarının eğitimini irdelerken konuyu
da
lise eğitimine kadar götürmeye gerek var mıdır? “Klasik
tartışmaların vardığı sonuç benzer şekilde adli eğitim
lise eğitimi, en genel eğitim-öğretim aşaması olarak,
sistemindeki eksiklikler oluyor.
muhtemelen tüm öğretim aşamalarının en önemlisi ama bu
Ülkemizde hâkim ve savcı olarak atanmadan önce iki
aşama maalesef, bir dizi ve iyi bilinen nedenlerden galiba en
yıl süren bir stajın ve meslek öncesi eğitimin başarıyla
verimsiz, en kötü aşama olarak karşımıza çıkıyor.”4 Bu
tamamlanması gerekmektedir. Hâkim ve savcı adayları
iddialı
için büyük öneme haiz bu eğitim süreci pek tabii olarak
araştırmalardan sayılabilecek bir çalışmada hâkim ve
bünyesinde bazı eksiklikler taşımaktadır. Sıkıntıların
savcı adaylarının yazılı anlatım becerileri ölçülmeye
aşılması için gerekli kaynakların bir çok alanda yeter
çalışılmıştır. 2009-2010 akademik yılında Türkiye Adalet
hale
hala
Akademisinde öğrenim gören 600 hâkim ve savcı
çözülememesinin sebepleri olarak görülen zihniyet2 ve
adayından yansız olarak rastgele örnekleme yoluyla
ciddiyet problemi hâkim ve savcı adaylarının meslek
seçilen 274 kişi üzerinde gerçekleştirilen çalışma
öncesi
neticesinde
geldiği
ülkemizde
eğitiminde
de
bazı
karşımıza
meselelerin
çıkmaktadır.
Bu
hükmü
destekleyen
katılımcıların
ve
ancak
alanında
yarısının
sayılı
başarılı
çalışmada bu yaklaşımın izleri sürülecektir.
sayılabileceği ortaya çıkmıştır.5
Çalışmamızda eleştirel bir yaklaşım tercih edilerek
Hukuk
sistemin yaşadığı problemlere dikkat çekildikten sonra
dayalıdır. Dil ise bu faaliyetlerin en önemli ve
muhtemel çözüm yollarına işaret edilecektir. Hâkim ve
vazgeçilemez nitelikteki aracıdır. Büyük bir ekseriyetle
disiplini
düşünmeye
ve
yazılı
anlatıma
savcı adaylığı rejimi bir bütün olarak müstakilen
kaliteli eğitim verdiği kabul edilen hukuk fakültelerini
anlatılmayacak,
problemler ve çözüm yolları izah
bitirerek, ciddi bir eleme süzgecinden geçmek suretiyle
edilirken mevcut sistem gözler önüne serilecektir.
gelinen hâkim ve savcı adaylığı stajında ortaya çıkan bu
Çalışmada alanın içinde çalışan bir kişi olmanın avantajı
sonucun
sebebini
nerede
aramak
gerekmektedir?
kullanılarak temel referanslar ve kanuni düzenlemeler
ışığında tecrübi bilgi de aktarılmaya çalışılacaktır.
3
Erdoğan, a.g.m.
Eser Karakaş, Bir Özel Lise Sahibi Olsaydım, Star
Gazetesi,
22
Eylül
2012,
(çevrimiçi
http://haber.stargazete.com/yazar/bir-ozel-lise-sahibi-olsaidim/yazi-691208, erişim 31.12.2013)
4
1 Bertrand Russell, Eğitim Üzerine, çev: Nail Bezel, 5. Bası,
İstanbul, Say Yayınları, 2001, s. 90.
Murat Özbay, Türkiye Adalet Akademisi Hakim ve
Savcı Adaylarının Yazma Becerileri, Ankara, Türkiye
Adalet Akademisi Yayınları, 2011, s. 22, 98.
5
Mustafa Erdoğan, Yargı Reformu, Star gazetesi, 21 Mart
2007.
2
11
Büyükgümüş/ Hâkim ve Savcı Adaylarının Meslek Öncesi Eğitimi
Sorumlu veya sorunlu olan lise eğitimi mi yoksa
adayı profili ile adil, etkin ve süratli bir adli sistem
üniversite eğitimi midir?
kurmak mümkün değildir.
Türkiye’de “ortalama bir lise öğrencisi ne doğru dürüst
B. ÜNİVERSİTE EĞİTİMİ
yabancı dil öğrenebiliyor, ne de belki daha önemlisi kendi
Hâkim ve savcı adaylarının meslek öncesi eğitimi ile
dilini zengin bir çerçeve içinde kullanabiliyor, matematik
ilgili olarak konuşmaya başlandığında en önemli
öğrenmiyor, matematiksel düşünce hiç öğrenmiyor, tarih,
eleştiriyi pek çok kez üniversite eğitimi almaktadır.
edebiyat gibi konulardan da nefret ederek lise mezunu
Mesleğe yönelik olarak eleştiri yapıldığında bunun
oluyor... Aklı başında herkes bu gün lise mezunlarının
mesleki temel eğitimin verildiği yere yönelmesi de pek
ortalama düzeyinin çok sevimsiz olduğunu kabul edecektir.”6
tabiidir.
Temel eğitimde ciddi sıkıntıların olduğu bir ülkede
Türkiye’de adli yargıda hâkim ve savcı adayı olabilmek
sadece üniversite eğitimine eğilerek bu alanda reform
için liseden sonra dört yıllık eğitim veren hukuk
yapmak meseleleri çözmeyecektir. Ülkemizde lise
fakültelerinin
eğitimi
büyüklüğü
Birleşik Devletlerinde olduğu gibi hukuk fakültesi ile
düşünüldüğünde bu alanda ciddi ve etkili bir reform
liseler arasında genellikle dört yıl süren bazen üç yıla da
yapmanın kolay olmadığı da açıktır. Buna rağmen Türk
düşen bir kolej eğitimi bulunmamaktadır. Amerika’da
adli eğitimi düzeltilecekse mutlaka lise eğitimini
hukuk diploması almak isteyen kişiler böyle bir
merkeze alan bir bakış açısına ve reform çalışmasına
eğitimden sonra
ihtiyaç vardır.
fakültesine kaydolma imkânı bulabilmektedirler.7 Bu
Lise eğitimi ile ilgili olarak en büyük eksikliklerden bir
yaklaşımda hukuk eğitimi bir nevi lisans üstü eğitimi
tanesi sınavlarda ölçme değerlendirme aracı olarak
gibi
daha ziyade test tekniğinin kullanılması neticesinde
değerlendirilmektedir. Hukuk formasyonunun modern
öğrenciler, kitap okumadan veya çok az sayıda
bir toplumda üstlendiği rol ve taşıdığı önem birlikte
okuyarak
düşünüldüğünde
alan
lise
öğrenci
eğitimini
nüfusunun
tamamlamaktadır.
Lise
bitirilmesi
görülmekte
gerekmektedir.
genellikle
ve
bir
üç
üst
ülkemizdeki
yıl
Amerika
süren hukuk
formasyon
sistemin
olarak
yetersiz
eğitiminin belki de en büyük eksikliklerinden birisi de
kalacağı ve hukuk eğitiminin süre ve muhteva olarak
kitap okuma azlığıdır. Bu konuda yapılabilecek en ciddi
bir
değişiklik üniversite sınavında hukuk fakültesini tercih
çıkmaktadır.
edecek öğrenciler için hazırlanan sorulardaki en büyük
eğitiminde
çıkacak
soruların
sınavı
kazanan
ortaya
eğitimini vasat bulurken %85’i yeniden yapılandırılması
yönünde görüş serdetmiştir.8
gerçekten okuyup okumadıklarını ölçmeye yarayacak
hazırlanmalarının
gerektiği
hukuk akademisyenlerinin % 62’si ülkemizdeki hukuk
künye
bilgilerinden ve kısa özetlerinden ziyade adayların
şekilde
tutulması
fazla eleştiri yapılmaktadır. Yapılan bir araştırmada
üniversite
kitapların
tabi
Türkiye’de hukuk fakültelerindeki eğitimle ilgili çok
ağırlığın temel edebiyat eserlerine ayrılması olacaktır.
Zengin bir okuma listesi hazırlanarak
değişime
aday
Konuyla ilgili en önemli eleştirilerden bir tanesi son
profilinde önemli değişiklikler yapacağı ve geleceğin
yıllarda açılan ve yeterli öğretim üyesi kadrosu
hukukçularının donanım seviyesinde büyük bir çarpan
bulunmayan hukuk fakülteleridir. Kalabalık sınıflarda
etki yaratacağı düşünülmektedir. Bu önerinin getireceği
Tuğrul Ansay, Amerika Birleşik Devletlerinde ve
Federal Almanya’da Hukuk Öğretimi, Hukuk Öğretimi
Sempozyumu, Ed.: Adnan Güriz, Ankara, Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, 1993, s. 19-20.
7
mali yük az olup etkili sonuçlar doğuracağı açıktır. Bu
problem çözülmediği takdirde yazılı anlatım becerileri
konusunda yüzde elli başarıya sahip hâkim ve savcı
Meral Öztoprak Sağır, Güncel Gelişmeler Işığında
Türkiye’de Hukuk Eğitimi, Araştırma Raporu, Ankara,
Türkiye Barolar Birliği Yayınları, 2010, s. 144.
8
6
Karakaş, a.g.m.
12
Hukuk Kuramı, C. 1, S. 2, Mart-Nisan 2014
eğitim yapılması yani gereğinden fazla öğrenci alınması
aktarmaya ve belletmeye dayanan bir sistem.”11 Bu keskin
diğer bir şikâyet konusudur. Öğretim üyelerinin aşırı
satırlar üniversitelerdeki hukuk eğitimi ile ilgili durumu
ders
bütün çıplaklığı ile ortaya koymaktadır. Eleştiri hem
yükü altında
faaliyetlerine
yeterli
görev yapması
zaman
ve araştırma
ayıramamaları
da
öğretim teknikleri ile hem de ders içerikleri ile ilgili
eksiklikler arasında zikredilmelidir.9
yetersizliğe işaret etmektedir. Türk üniversitelerinde
öğretim yöntemi çok büyük bir ağırlıkla takrir yani
Çözüm yeri lise eğitimi midir yoksa üniversite aşaması
öğretim görevlisinin derse girerek tek taraflı bir şekilde
mıdır tam bir kanıya varmak zor olmakla birlikte
ders anlatması şekline dayanmaktadır. Arada bir
ülkemizde hukuk fakültesi mezunlarının yabancı dil
öğrencinin soru sorması ve cevabını alması bu niteliği
bilme oranı ile ilgili olarak elimizde kesin bir rakam ve
ortadan
araştırma bulunmamakla birlikte seviyenin çok düşük
mevcutlarının değişik öğretim tekniklerini uygulamayı
rakam göreceli olarak yüksek gözükse de tüm hukuk
imkânsız kılacak şekilde fazla olması ile de alakası
sistemini dışarıdan almış bir devlet için bu oran çok
bulunmaktadır.
düşük kalmaktadır. Hukukçuların yabancı dil bilme
yöntemini tamamen terk etmeden öğrencilere eleştirel
insan kaynağı açısından kaymak tabakasını oluşturan
ve analitik düşünme yeteneğinin kazandırılarak bunu
mesleklerden biri olan yargı profesyonellerinin, kişilerin
yazılı ve sözlü bir şekilde aktarmalarını sağlayacak
düşünme kapasitelerini arttıran, yabancı kültür ve bakış
şekilde çeşitlendirilmesi gereği ortadadır.
açılarını tanıyarak çok değerli bir mukayese ve
zenginleşme imkanına sahip olunmasını sağlayan
“Türkiye’de
hukuk
fakültelerinin
büyük
çoğunluğu 90’lı hatta 2000’li yıllardan sonra
kurulduğu
için
yeni
kurulan
hukuk
fakültelerinin ders programları esasen Ankara ve
İstanbul Üniversitesi hukuk fakültelerinin
programlarına dayanmaktadır. Yeni gelişen
alanlara ve hukuk bilimini doğrudan ilgilendiren
genel hukuk tarihi, Türk hukuk tarihi, Roma
hukuku, hukuk felsefesi, hukuk sosyolojisi, suç
bilimi, adalet psikolojisi, hukuk sistemleri gibi
derslere yeterince yer verilmemesi ya da seçmeli
ders olarak yer verilmesi özel hukuk konularının
kamu hukuku konularından daha ağırlıklı olarak
okutulması bu klasik programların başlıca
yabancı dil bilgisinin azlığı ve yetersizliği, Türkiye gibi
özgürlük
Hukuk fakültesi
öğrencilerinin mezun olduklarında okuma, yazma,
anlama ve konuşma şeklindeki dört alanda en az bir
dile iyi bir seviyede sahip olmaları,
konumdan
ders içeriklerinin ve öğretim tekniklerinin, takrir
sağlayan önlemlerden birisi gibi gözükse de toplumun
üretememesi sonucunu doğurur.
pasif
edilmesine olan ihtiyaç açıktır. Hukuk fakültelerindeki
hukukun evrensel standartların gerisinde kalmamasını
hukukun
Öğrencilerin
çıkarılarak aktif bir şekilde öğrenme sürecine dâhil
oranının yüksek olması görünüşte belki uyguladığınız
sonra
öğretim
sahip olmaması ile yakın ilgisi bulunduğu gibi sınıf
gerekli olduğunu düşünenlerin oranı %62’dir.10 Bu
süre
sıkıntının
modern öğretim teknikleri konusunda yeterli donanıma
arasında hukuk eğitiminde yabancı dil eğitiminin
bir
Bu
görevlilerinin temel eğitim alanındaki bilgi becerileri ve
olduğu bilinen bir gerçektir. Öğretim elemanları
ülkelerde
kaldırmıyor.
bir zaruri ve
stratejik hedef olarak benimsenmelidir.
“Hukuk öğrencisi belliyor, öğrenmiyor. Bellemek zorunda;
çünkü o cilt cilt kitabı oturup 15 günde öğrenmeyi ancak
bellemekle sağlayabilir, bunun için öğrenmesi mümkün değil.
Bakın bir kimse ne kadar çabuk, ne kadar kısa sürede
özellikleridir.”12
öğrenmişse o kadar çabuk unutuyor..... Öğrenci soru
sormuyor ve soru sormadan, tartışmadan, analitik düşünceyi
öğrenmeden mezun oluyor...
Sistem tek taraflı bilgi
Hakan Pekcanıtez, (Konuşma), “Hukuk Öğrenimi ve
Hukukçunun Eğitimi”, Uluslararası Toplantı, Ankara,
Türkiye Barolar Birliği Yayınları, 2004, s. 111.
11
9
Sağır, a.g.e., s. 144.
10
Sağır, a.g.e., s. 65.
12
13
Sağır, a.g.e., s. 53.
Büyükgümüş/ Hâkim ve Savcı Adaylarının Meslek Öncesi Eğitimi
Ülkemizde hukukla ilgili yaşanan problemlerin önemli
değerlendirme prensipleri ışığında bu listeler baz
bir kısmının zihniyet ile ilgili olduğuna yukarıdaki
alınarak gerçekleştirilmelidir.
satırlarda değinilmişti. Yapılacak reform çalışmalarında
zihniyet
reformunun
hedeflenmesi
konsensüs
veya
gerektiği
oluşmuş
yönünde
neredeyse
durumdadır.
gerçekleştirilecektir? Yapılması
hukuk fakültesi
Ülkemizde adli eğitimin tartışıldığı zeminlerde veya
modernizasyonunun
Peki
bu
gereken ilk
müfredatlarının yukarıda
idari ve yasal düzenlemeler gerçekleştirilirken yapılan
bir
en önemli hatalardan birisi de çalışmalara eğitim
nasıl
profesyonellerinin katılmaması, konunun hukukçuların
husus
inhisarına
sayılan
düzenlenen
derslere yer verecek şekilde değişmesi için gerekli ve
ayıracak
çözüm
önceki
iyi
yetişmiş
öğretim
çalışmaların
ile
katılımcı
ilgili
ve
bir tanesi de 2010 yılında yapılan ve alanında nadir olan
bir projedir. Yapılan alan araştırmasında çalışmaya
şekilde okutulmasını sağlamaktır. Ancak bu konuda en
sıkıntının
eğitim
görülecektir.14 Bu düşünceyi destekleyen bulgulardan
satırlarda
isimleri verilen derslerin üniversitelerde etkin bir
önemli
bilimsel
Adli
konuşmacı listesine bakıldığında bu bakışın izleri
uygun tedbirlerin alınmasıdır. Hukukçuyu hukuk
teknisyeninden
bırakılmasıdır.
katılan öğretim elemanlarının %80’i hukuk eğitimi
görevlisi
alanında çalışan bir merkez enstitünün kuruluşunu
bulmakta yaşanacağı düşünülmektedir. Türkiye hukuk
yararlı bulmuş, hukuk eğitimine yönelik akademik
fakülteleri için öğretim görevlisi yetiştirirken ne yazık ki
çalışmaları yetersiz bulan öğretim elemanı sayısı da
hukuk tarihi, hukuk felsefesi, hukuk sosyolojisi, adli
psikoloji gibi temel kamu hukuku alanlarına yeterince
aynı oranda çıkmıştır.15 Eğitim biliminin çok önemli
yatırım yapmamıştır. Türkiye Adalet Akademisi meslek
noktalara
öncesi eğitim müfredatına metodoloji dersini dahil
fakültelerin ve enstitülerin kurulduğu, önemli araştırma
etmek için araştırma yaparken Türkiye gibi nüfusu
projelerinin gerçekleştirildiği bir çağda mesele sadece
yetmiş milyonu geçen büyük bir ülkede bu alanda
hukukçulara bırakılmamalı, adli eğitim, hukuk ve
çalışan öğretim görevlisi sayısının çok az olduğunu
eğitim
gördüğümüzde şaşırmıştık. Yukarıda adını verdiğimiz
çalışacakları bir alan haline gelmelidir.
dersler ve alt alanlarda da manzaranın pek farklı
C. HAKİM SAVCI ADAYLIĞI İMTİHANI
olduğunu söylemek mümkün gözükmemektedir.
geldiği,
akademisyen
adına
ve
ana
bilim
dallarının,
uygulayıcılarının
birlikte
Adli Yargı hâkim ve savcı adaylığına iki kaynaktan alım
Konu ile ilgili diğer bir sorun da ders kitapları
yapılmaktadır. Birincisi hukuk fakültesi mezunlarıdır.
sorunudur.
fakültelerinde
İkinci kaynak ise mesleklerinden en az beş yıl çalışmış
genellikle ders kitabı tavsiye edilmez fakat öğrenciler
ve kırk beş yaşını doldurmamış avukatlardır. Sınav
öğretim görevlilerinin takip ettikleri ders kitabını
yazılı ve sözlü olmak üzere iki aşamadan oluşmaktadır.
öğrenir ve ondan çalışmaya başlar veya eğitmenin
Yazılı sınav Adalet Bakanlığı ile Öğrenci Seçme ve
derste anlattıklarını not haline getirerek çalışmalarını bu
Yerleştirme
notlar üzerinden yürütür.13 Eşya hukuku, borçlar
kapsamında ÖSYM tarafından yapılmaktadır. Yazılı
hukuku ve ceza hukuku gibi pozitif temelli derslerde
imtihan test usulü yapılmakta ve 40 sorudan oluşan
çok büyük bir sıkıntı yaratmasa da hukuk felsefesi,
Genel Yetenek ve Genel Kültür ile 100 sorudan oluşan
hukuk
Alan Bilgisi olarak iki ana kısımdan oluşmaktadır.
Ülkemizdeki
tarihi
gibi
asıl
hukuk
hukuk
formasyonunu
Merkezi’nin
imzaladıkları
protokol
kazandıracak ana akım derslerde tek ders kitabı
uygulamasından vazgeçilerek zengin okuma listeleri
“Hukuk Öğretimi Sempozyumu”, editör : Adnan Güriz,
Ankara,
Ankara
Üniversitesi
Hukuk
Fakültesi
Yayınları,1993 ; “Hukuk Öğrenimi ve Hukukçunun
Eğitimi” Uluslararası Toplantı, Ankara, Türkiye Barolar
Birliği Yayınları, 2004.
14
hazırlanmalı, dersler bu listelerde yer alan kitaplar
okunarak
işlenmeli,
sınavlarda
modern
ölçme
13 Hakan Öztürk, Hukukçuların Eğitimi, Türkiye Adalet
Akademisi Dergisi, Ankara, Nisan 2010, Sayı 1, s. 173.
15
14
Sağır, a.g.e., s. 120-1.
Hukuk Kuramı, C. 1, S. 2, Mart-Nisan 2014
Genel Yetenek ve Genel Kültür bölümünde sorular
yargı etiği, hukuk metodolojisi gibi alanlara yer
Türkçe, matematik, Türk kültür ve medeniyetleri,
verilmemektedir.
Atatürk ilke ve inkılap tarihi ile temel yurttaşlık bilgisi
alanında da bir hukukçu için en önemli disiplinlerden
konularından çıkmaktadır. Alan bilgisi bölümü ile ilgili
biri olan edebiyat bulunmamaktadır. Ülkemizin hukuk
sorular ise anayasa hukuku, medeni hukuk, borçlar
alanında yaşadığı sıkıntıların sebebi çok açık bir şekilde
hukuku, hukuk yargılama usulü, ticaret hukuku, icra ve
test
iflas hukuku, ceza hukuku, ceza yargılama usulü, idari
yatmaktadır. Mevcut yazılı sınav sisteminin çağdaş bir
yargılama
hukukçu profili çıkarması mümkün değildir. Yazılı
usulü ve
idare
hukuku konularından
Genel
sorularının
yetenek ve
çıkacağı
genel kültür
alanların
tercihinde
sınav sistemi düzenlenirken test usulünün terk edilmesi
16
çıkmaktadır.
veya sınırlı olarak bazı alanlarda kullanılması; mutlaka
Yazılı sınavla ilgili üç temel eleştirimiz bulunmaktadır.
problem
Birincisi hâkimlik ve savcılık gibi çok önemli bir
çözme
ölçülebileceği
mesleğin alım sınavında gerekli bilgiyi 140 tane test
ve
yazılı
yazılı
anlatım
sınav
sistemine
becerisinin
geçilmesi
gerekmektedir. Bu konu ile ilgili önerilerimizden bir
sorusu ile ölçülebilir mi? İkincisi yazılı sınavın şekli
tanesi de bir komisyon tarafından hukuk ve edebiyat
olarak test, doğru bir yöntem olarak kabul edilebilir mi?
alanında
Yukarıdaki satırlarda bahsettiğimiz yazılı anlatım
temel
eserlerin
belirlendiği
bir
okuma
listesinin oluşturulması ve yazılı ve sözlü imtihanda
becerisi ile ilgili yapılan bir çalışmada hâkim ve savcı
soruların bu listedeki kitaplardan çıkmasıdır.
adaylarının yarısının başarısız olduğu bir yerde, test
tekniğinin terkedilmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Alan
Hâkim savcı adaylığı sınavı, yazılı ve sözlü olmak üzere
bilgisinin temel bölümlere ayrılarak her birinden
iki kısımdan oluşmaktadır. Yazılı sınavdan sonra bir de
problem çözme temelli, yazılı anlatım becerilerinin de
mülakat sınavı yapılmaktadır. “Yazılı sınavda yüz tam
ölçüleceği sınavların yapılacağı bir sisteme geçilmesi
puan üzerinden yetmiş puan almak kaydıyla en yüksek
yerinde olacaktır. Böyle bir öneri getirildiğinde, bu
puanı alan adaydan başlamak üzere bir liste yapılmakta
sınavın standardının sağlanamayacağı, çok masraflı ve
ve alınacak kişi sayısının iki katı fazlası mülakata
uzun
yapılmaktadır.
çağrılmaktadır.
ifade
etmeye
Müsteşarı veya Müsteşar Yardımcısı başkanlığında
problemi
Teftiş Kurulu Başkanı, Ceza İşleri, Hukuk İşleri ve
yatmaktadır. İngilizce dil becerisini dört alanda ölçen
Personel Genel Müdürleri ile Türkiye Adalet Akademisi
IELTS imtihanı dünyanın birçok ülkesinde yapılmakta
Yönetim Kurulunun her sınav için kendi üyeleri
her bir kişi bu imtihanda okuma ve dinlemeyi ölçen
arasından belirleyeceği iki üye olmak üzere toplam yedi
testlerin yanında iki kompozisyon yazmakta ve sözlü
üyeden oluşmaktadır. Mülakatta ilgilinin muhakeme
mülakata
sıhhatine
gücü, bir konuyu kavrayıp özetleme ve ifade yeteneği,
yönelik ciddi bir eleştiri de getirilmemektedir. Eğer
genel fiziki görünümü, davranış ve tepkilerinin mesleğe
problemin temeline ciddiyet ölçütünü koyarsak çok
uygunluğu ve liyakati, yetenek ve kültürü, çağdaş
önemli
bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı puan vermek
süreceği
Meselenin
çalıştığımız
şeklinde
temelinde
gibi
eleştiriler
daha
zihniyet
girmektedir.
ve
IELTS
bir mesleğin yazılı
sorusundan
önce
oluşamayacağı
ciddiyet
sınavının
imtihanının 140
kendiliğinden
test
Mülakat
suretiyle ölçülmektedir.
ortaya
kurulu
Adalet
Bakanlığı
Sınava katılanların yazılı
çıkacaktır. Üçüncü eleştirimiz ise daha önce üniversite
yarışma sınavı notunun yüzde yetmişi ile mülakat
eğitimini anlattığımız bölümde değinildiği gibi genel
notunun yüzde otuzunun toplamı tespit edildikten
kültür ve genel yeteneğe 40 soru ayrılırken alan
sonra en yüksek puandan başlamak üzere nihai başarı
bilgisine 100 soru ayrılmasıdır. Alan bilgisi bölümünde
listesi hazırlanır.17
de hukuk felsefesi, hukuk sosyolojisi, hukuk tarihi,
16 Hüsnü Aldemir, Hakimlik ve Savcılık Mesleğinin
Temel Esasları, Ankara, 2013, Seçkin Yayınevi, s. 321 vd.
17
15
Aldemir, a.g.e. s. 322 vd.
Büyükgümüş/ Hâkim ve Savcı Adaylarının Meslek Öncesi Eğitimi
Mülakat ile ilgili en önemli eleştiri şeffaflık noktasında
oluşmaktadır. 2011 yılında yapılan bir değişiklikle
gelmektedir. Mülakat Kurulunun ağırlıklı olarak Adalet
hukuk fakültesi mezunları açısından iki yıl olan staj beş
Bakanlığı bürokratlarından oluşması ayrıca soruların ve
yıl geçerli olmak üzere Adalet Bakanlığının teklifi ve
mülakatın
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun kabulü ile bir
objektifliğinin
eleştirilmektedir.
18
Bu
denetlenememesi
konuda
daha
karma
yıla düşürülmüştür.19
bir
komisyon düşünmek mümkündür. Adalet Bakanlığı,
Hakimler
ve
Savcılar
Yüksek
Kurulu,
Çok genç yaşta hâkim ve savcı olunması ülkemizde
yüksek
sıklıkla eleştirilmektedir.20 Belli bir hayat tecrübesi ve
mahkemeler, Türkiye Adalet Akademisi ve baro
olgunluk
temsilcilerinden oluşan bir komisyon şeffaflığı ve
gerektiren
mesleğe
23-24
yaşlarında
başlanılmasının doğru olmadığı kanaatindeyiz. Fakat
güvenilirliği sağlamada daha etkili olabilir.
öte yandan ülkemizde ciddi miktarda hakim ve savcı
Mülakat veya sözlü görüşme aşaması açısından önemli
açığı bulunmaktadır. Diğer bir husus böyle önemli bir
olan başka bir husus, kişinin psikolojik açıdan uzman
mesleğe giriş için iki yıllık staj süresi yeterli midir? Bu
marifeti
ve
veriler birlikte değerlendirildiğinde bir yanda hâkim ve
savcılık mesleği dirayet, cesaret, analitik düşünme,
savcı açığı dururken diğer yanda staj süresinin kısalığı
temsil kabiliyeti gibi bir takım değerler ve beceriler
ve erken yaşta hâkim ve savcı olabilme imkânı yan yana
gerektirmektedir. Bu hususlarında konunun uzmanı
durmaktadır.
psikologlar tarafından değerlendirilmesi ve tespiti bir
benimsenmelidir? Bizim önerimiz karma bir görüşün
zorunluluk olmasına rağmen mevcut sistemde böyle bir
benimsenmesidir. Staj süresi iki yıldan kesinlikle az
ölçme ve değerlendirme yapılmamaktadır.
olmamalıdır. Stajın bir yıla indirilmesi çok ciddi bir
ile
değerlendirilmemesidir.
Hâkimlik
Bu
konuda
nasıl
bir
çözüm
yanlış olmuştur. Kanımızca staj altı yıla çıkarılmalıdır.
III. HÂKİM VE SAVCI ADAYLIĞI DÖNEMİ
İki yılı mevcut staj gibi olmalı bu stajı tamamladıktan
Hâkim ve savcı adaylığı rejimi 2802 sayılı “Hâkimler ve
sonra adaylar dört yıllığına yardımcı hâkim ve savcı
Savcılar Kanunu” ile 4954 sayılı “Türkiye Adalet
olarak atanmalıdır. Bu aşamada yardımcı hâkim ve
Akademisi
savcılar bir hakim ve savcının tüm yetkilerini haiz
Kanunu”nda
düzenlenmiştir.
Adaylar
adaylık döneminde Devlet Memurları Kanunundaki
olmalı
genel idare hizmetleri sınıfına dâhil olup hâkim ve savcı
geçirilmelidir.
fakat
dört
yıllık
sınıfına dâhil değildirler.
planlanmış meslek içi eğitimlere alınarak yetkinlikleri
Deneme
bir
süresi
deneme
sürecinden
içerisinde
de
iyi
artırılmalıdır. Bu dört yılın sonunda hâkim ve savcı
A. SÜRE VE YAŞ
yardımcıları bağımsızlığı ve tarafsızlığı güvence altına
Daha önce de değinildiği üzere adli yargı hâkim ve
alınmış, son derece şeffaf çalışan, değerlendirme
savcı adaylığının kaynağı hukuk fakültesi mezunları ile
yapacağı
avukatlardır. Hukuk fakültesi mezunu olup yazılı ve
tarafından her açıdan değerlendirilerek hâkim ve
sözlü sınavda başarılı olarak hâkim ve savcı adaylığına
savcılığa
atananların staj süresi iki yıldır. Bu stajın 17 ayı
verilmelidir.
mahkemeler ve Yargıtay’da kalan yedi ayı ise Türkiye
Adalet
Akademisinde
geçmektedir.
eğitim
hak
tanımlanmış
edip
bir
komisyon
etmediklerine
karar
yaşta mesleğe başlamaları ile ilgili olarak olgunluk
süresi ise altı ay olup stajın tamamı Türkiye Adalet
geçirilen
alınmayı
iyi
Bu yapıldığı takdirde hâkim ve savcıların çok erken
Avukatlık
mesleğinden hâkim ve savcı adaylığına alınanların staj
Akademisi’nde
ölçütler
2802 sayılı Kanun madde 28, geçici madde 11 ve 4954
sayılı Kanun madde 10.
19
sürecinden
Ahmet Hamsici, HSYK Başkanvekili, Basın konuşması,
http://www.trthaber.com/haber/gundem/hakim-vesavcilara-30-yas-siniri-geliyor-106048.html,
erişim
05.01.2014
20
Halit Yılmaz, Hakim ve Savcı Adayı Alımında Mülakat
Sınavına İlişkin Hukuksal Sorunlar, Türkiye Barolar
Birliği Dergisi, Mart-Nisan 2011, Yıl 23, Sayı 93, Ankara.
18
16
Hukuk Kuramı, C. 1, S. 2, Mart-Nisan 2014
noktasında getirilen eleştirilerde karşılanmış olacaktır.
Mevzuat bazında hâkim ve savcı adaylarının adliye
Sadece yaş meselesi nazara alınarak genç yaşta hukuk
stajında ne yapacakları ayrıntılı bir şekilde belirlenmişse
fakültesi
ve savcılık
de bu aşamada eğitimin verimsiz geçtiği, hâkim ve
mesleğine alınmanın önü de kapatılmamalıdır. Zira
savcıların adaylarla yeterince ilgilenemediği yönündeki
mensubu olduğumuz Kıta Avrupası’nda birçok ülke
eski şikâyetler hala devam etmektedir.22 Hâkim ve savcı
benzer bir sistemi benimsemiştir.
adaylarının 17 aylarını geçirdikleri adliye stajında
Avukatlık mesleğinden hâkimlik ve savcılık mesleğine
kendilerine çoğu adliyede müstakil oda veya masa
alınma sistemi de devam etmelidir. Her iki kaynaktan
tahsis edilmemesi mevcut sistemin işleyiş tarzına dair
almanın
önemli
mezunları
kendi
arasından hâkim
içinde
avantaj
ve
dezavantajı
bir
veri
olarak
karşımızda
durmaktadır.
bulunmaktadır. İkisinden de vazgeçmeden eksik yanlar
Müstakil bir çalışma alanı bile bulamayan hâkim ve
tespit edilip sorunların çözüme kavuşturulması daha
savcı adayından herhangi bir şey beklemek gerçekçi
sağlıklı bir yöntem olacaktır.
olmayacaktır. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi
adliye stajının bir eğitim sürecinden ziyade her gün
Diğer bir eksiklik avukatlık mesleğinden hakim ve savcı
uğranılacak ve bunu ispat için imza atılacak bürokratik
adaylığına geçenlerin staj süresi ve planlaması ile
bir süreç olarak zihinlerde yer etmesidir. Türkiye Adalet
ilgilidir. Bu kaynaktakiler için hukuk pratiğini bildikleri
Akademisi’ndeki eğitim ile adliye stajındaki eğitim
varsayılarak adliye stajı öngörülmemiş, Türkiye Adalet
arasında herhangi bir koordinasyon olduğuna dair
Akademisi’nde geçirilecek altı aylık bir eğitim yeterli
yazılı mevzuatımızda bir işaret bulunmamaktadır. İki
görülmüştür. Bu kaynaktan gelen bir çok adayın daha
önceki
meslek
yaşamlarında
hukuk
ve
aşama
ceza
birbirinden
tamamen
gerçekleştirilmektedir.
alanlarından sadece biri ile meşgul olmaları hatta bazen
giderilmesi
sadece icra gibi çok sınırlı bir alanda meslek icra
için
Bu ve
tüm
staj
bağımsız
olarak
benzeri mahzurların
bir
bütün
olarak
değerlendirilmeli ve adli eğitim alanında tek kamu
etmeleri nedeniyle, hâkimlik mesleğinde hem ceza hem
kurumu olan Türkiye Adalet Akademisi sürecin tüm
de hukuk davalarına aynı anda bakacak olmaları
yönetim ve işleyişinden yetkili ve sorumlu yegâne
savcılık mesleğinde de ceza dosyaları ile uğraşacak
kurum kılınmalı, müteakiben de hâkim ve savcı
olmaları yönündeki mevcut sistem düşünüldüğünde
adaylığı dönemi eğitim perspektifinden bütüncül bir
Türkiye Adalet Akademisi’nde görecekleri eğitimden
yaklaşımla baştan sona elden geçirilmelidir.
önce ve sonra olmak üzere an az altı ay süre ile adliye
veya Yargıtay stajına yapmaları yerinde olacaktır.
C. TÜRKİYE ADALET AKADEMİSİ DÖNEMİ
B. YETKİ DAĞILIMI
Türkiye Adalet Akademisi’nin 23.7.2003 tarih ve 4954
sayılı yasa ile kurulması adli eğitim ile ilgili olarak
Hâkim ve savcı adaylığı rejiminde iki sorumlu makam
kurumsal alanda geleceğe yönelik olarak yapılan en
bulunmaktadır. Hâkim ve savcı adaylarının gerçekte
önemli yeniliklerden ve atılımlardan biri olmuştur.
özlük hakları itibariyle bağlı olduğu ve stajın tümünden
Adalet Akademisi kurulmadan önce de mevcut olan ve
sorumlu bulunan makam Adalet Bakanlığıdır. Türkiye
faaliyetine devam eden Eğitim Merkezi Müdürlüğü
Adalet Akademisi ise stajın formal eğitim bölümü olan
Akademi bünyesine alınmış bununla birlikte hâkim ve
yedi aylık eğitimden sorumludur. Bu yetki dağılımı
savcıların meslek içi eğitimi (her ne kadar sonradan
mevcut işleyiş itibariyle iki başlılığa neden olmakta,
stajın
etkinliğini
azaltarak
verim
kaybına
yanlış
yol
bir kararla Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunun sorumluluğuna
açmaktadır.21
bırakılmışsa da) yasal
olarak mevzuatımıza girmiştir. Yapılan değişiklikler
bununla da kalmamış, büyük bir vukufiyetle, Türkiye
Ahmet Akgül
(Tartışma ),“Hukuk Öğrenimi ve
Hukukçunun Eğitimi”, Uluslararası Toplantı, Ankara,
Türkiye Barolar Birliği Yayınları, 2004, s. 226.
21
22
17
Akgül, a.g.e., s. 224.
Büyükgümüş/ Hâkim ve Savcı Adaylarının Meslek Öncesi Eğitimi
Adalet Akademisi kendi genel kurulu, denetim kurulu
kamu
ve yönetim kurulu olan bağımsız bir kurum olarak
görevlendirmeler yapma imkânı getirilmişse de bu
oluşturulmuştur.23 En önemli yeniliklerden bir tanesi
imkânı sayılan görevlerin üstünden gelmek için yeter
Türkiye
bir araç olarak görmek mümkün değildir.
danışma,
Adalet
Akademisi’ne
yardım,
inceleme,
eğitimin
yanında
araştırma,
yayın,
kurumlarından
Belirtilen
gerek
bir
birim
yıl
gerek
süre
ile
kadro
geçici
yetersizliği
dökümantasyon, çeviri gibi bilgi teorisi açısından çok
kuruluşundan itibaren eksikliğini hissettirmiş ve son
önemli ek görevler verilmesi olmuştur. Tüm bu olumlu
yıllara kadar Türkiye Adalet Akademisi’nin görevlerini
gelişmelere karşın yazı içeriğinde değinildiği gibi
gereği gibi yerine getirmesine engel olmuştur. Son
zihniyet ve ciddiyet problemleri burada da karşımıza
yıllarda Kanunda sayılan görevlerin yerine getirilmesi
çıkmaktadır.
için idari bir kararla Genel Koordinatörlükler ihdas
edilmiş ve 23. Madde uyarınca 19 hâkim ve savcı
1. ORGANİZASYONEL EKSİKLİKLER
Türkiye
Adalet
Akademisi
istihdam edilmiştir25. Bu yol kullanılarak önemli
Kanununun
tümü
kazanımlar elde edilmiştir. Ancak Kanunda sayılı
incelendiğinde bir devrim niteliğinde olan ve yukarıda
görevlerin önem ve ağırlığı düşünüldüğünde geçici
ifade edilen yeniliklere karşın iki büyük eksiklikle malul
idari tedbirlerle bir yere kadar yol alınacağı açıktır.
olduğu görülecektir. Birincisi Akademiye verilen çok
Yapılacak bir kanun çalışması ile her bir görevin ifası
önemli görevlere karşın bu görevleri gerçekleştirecek
birimler
ihdas
edilmemiştir.
Türkiye
için Türk idari teşkilat yapısına uygun olarak daire
Adalet
başkanlığı seviyesinde birimler ihdas edilip burada
Akademisinin organları Başkanlık, Genel Kurul ve
nitelikli
Yönetim Kurulu’dur. Başkanlık, bir Başkan ve iki
personelin
çalışması
için
düzenlemeler
yapılması gerekmektedir.
Başkan yardımcısından oluşmaktadır. Genel Kurul üst
karar organı olarak yılda bir defa toplanmaktadır.
Yönetim Kurulu asli görevleri dışarıda olan üyelerden
oluşan ve ayda iki kere toplanan bir birim olarak
ve ilgilinin kabul etmesi şartı ile Yönetim Kurulu
tarafından, yapılacak çalışmanın kapsamı ve süresi de
dikkate alınarak en çok bir yıl süreyle görevlendirilebilirler.
Süresi sona erenler, aynı usule göre yeniden
görevlendirilebilir. Uygun görme kararı; Yargıtay üyeleri
hakkında Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu, Danıştay
üyeleri hakkında Danıştay Başkanlık Kurulu, Askerî
Yargıtay üyeleri hakkında Askerî Yargıtay Başkanlar
Kurulu, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi üyeleri hakkında
Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulu,
hâkimler ve savcılar hakkında Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu, Adalet Bakanlığında çalışan hâkimler
hakkında Bakan, askerî hâkim ve savcılar hakkında Millî
Savunma Bakanlığı, noterler hakkında Türkiye Noterler
Birliği Yönetim Kurulu tarafından verilir. Yukarıdaki
hükümlere
göre
Akademide
görevlendirilenler,
kurumlarınca görev süresince aylıklı izinli sayılırlar.
Bunların aylık, ek gösterge, tazminat ve diğer malî ve
sosyal hak ve yardımları kendi kurum, kuruluş ve
kurullarınca ödenir ve her türlü özlük hakları devam eder.
Akademide çalıştıkları süreler terfi ve emekliliklerinde
hesaba katılır, terfileri başkaca bir işleme gerek
duyulmadan süresinde yapılır.
25 Türkiye Adalet Akademisi 9.Olağan Genel Kurul
Toplantısı (yayımlanmamış), Ankara, 2012, s. 7.
tasarlanmıştır. Bu durumda her biri çok önemli olan ve
ciddi
organizasyonel faaliyet
gerektiren inceleme,
araştırma, yayın, dökümantasyon, çeviri, danışma ve
yardım gibi görevleri hangi birimler yapacaktır? İkinci
eksiklik Kanunun ekindeki kadro cetveline bakıldığında
ortaya çıkmaktadır. Türkiye Adalet Akademisi’ne
yüklenen görevleri yerine getirecek birimler ihdas
edilmediği gibi kadro yani personel de verilmemiştir.
Aynı sıkıntıyı Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nde de
görmek mümkündür. Bir müdür, iki müdür yardımcısı
ve bir eğitim şube müdürlüğü verilen birime eğitim
programcısı, ölçme değerlendirme uzmanı, rehberlik ve
psikolojik
danışman
gibi
uzman
24
tanınmamıştır. Her ne kadar 23. madde
kadrolar
gibi diğer
Bkz 4954 sayılı Türkiye Adalet Akademisi Kanunu
madde 4, 5 vd.
23
Madde 23 - Kamu kurum, kuruluş ve kurullarında
çalışanlar, ilgili kurum, kuruluş ve kurulun uygun görmesi
24
18
Hukuk Kuramı, C. 1, S. 2, Mart-Nisan 2014
Eğitim dışındaki görevlerin yerine getirilmesi için
olarak ikili bir ayrıma tabi tutması ve mahkeme yetkisi
önerdiğimiz çözüm Eğitim Merkezi Müdürlüğü için de
verirken de bu ayrıma dikkat etmesi gerekmektedir.
geçerli olmalıdır. Müdürlük bünyesinde Eğitim Plan ve
Programlama, Ölçme ve Değerlendirme, Rehberlik ve
3. HAZIRLIK VE SON DÖNEM EĞİTİMİ
Psikolojik Danışmanlık, Ders Materyalleri Geliştirme,
Hâkim ve savcı adaylarının eğitimi Türkiye Adalet
Bilişim ve Uzaktan Eğitim, Sosyal ve İdari İşler gibi alt
Akademisi
bünyesinde
kurulan
Eğitim
Merkezi
birimler kurularak mutlaka her birime, uygun nitelikte
Müdürlüğünde gerçekleştirilmektedir.
daimi
Müdürlüğü bir müdür, iki müdür yardımcısı ve bir
ve
geçici
idari
personel
26
istihdamı
gerçekleştirilmelidir.
Eğitim Merkezi
bürodan oluşur. Müdür ve müdür yardımcıları hâkim
ve savcı sınıfındandır.
2. HÂKİM VE SAVCI AYRIMI
Son yıllarda hâkim ve savcı açığını gidermek için alınan
Hâkim ve savcı ayrımı 2802 sayılı “Hakimler ve Savcılar
hâkim ve savcı adayı sayısındaki artış, Eğitim Merkezi
Kanununun” 10. maddesi uyarınca hukuk fakültesi
Müdürlüğü’nün iş yükünü aşırı ölçüde arttırmıştır. 2012
mezunlarından adaylığa geçenler için meslek öncesi
rakamlarına göre 2305, 2013 rakamlarına göre ise 2085
eğitimin veya stajın ilk altı ayını, avukatlık mesleğinden
geçenler için ise ilk üç ayını tamamladıktan sonra
aday eğitim görmüştür.27 Artan iş yükünü karşılamak
yapılmaktadır. Bu ayrım yapılana kadar herkes hâkim
için 4954 sayılı Kanunun 23. Maddesi uyarınca geçici bir
ve savcı adayı unvanını kullanmakta ve ortak dersler
tedbir olarak birer yıllığına koordinatör hâkim sıfatı ile
görmektedir. Ayrım yapıldıktan sonra ise adaylar,
hakim ve savcılar görevlendirilmiş ise de bu tedbir tek
hâkim adayı veya savcı adayı olarak isimlendirilmekte
başına yeterli olmamıştır.
ve ayrıldığı hâkimlik veya savcılık mesleğine göre
İdari yapılanma olarak Eğitim Merkezi Müdürlüğü
farklılaştırılmış bir eğitim ve staja tabi tutulmaktadırlar.
altında sadece bir büro olup bu da günlük idari işleri
Her ne kadar ortak bir alanda hareket ediliyor olsa da
yapmak için öngörülmüştür. Yukarıda değinildiği gibi
hâkimlik
ve
Eğitim Plan ve Programlama, Ölçme ve Değerlendirme,
formasyonunun farklılık göstermesi nedeniyle ortak
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Ders Materyalleri
geçirilen dönem adaylar açısından verimsizliğe yol
Geliştirme, Bilişim ve Uzaktan Eğitim, Sosyal ve İdari
açmaktadır. Hâkim adayları için de benzer bir sıkıntı
İşler şeklinde kanunla kurulacak idari bir yapılanmaya
mevcuttur. Hâkim adaylığına ayrıldıktan sonra hukuk
olan ihtiyaç açıktır. Bu idari organizasyonda görev
ve ceza şeklinde bir ayrım yapılmamaktadır. Hâkim
yapmak üzere gerek hakim ve savcı sınıfından gerekse
adaylarının mesleğin ilk başlarında çoğu zaman hem
eğitim bilimi ile ilgili uzmanlık alanlarından yeterli
ve
savcılık mesleğinin nosyonunun
hukuk hem ceza mahkemesine aynı anda bakma
şeklindeki uygulama adaylık sürecinde de kendini
göstermektedir. Hukuk ve ceza davalarının da çok farklı
4954 sayılı Türkiye Adalet Akademisi Kanunu: Eğitim
Merkezi Madde 27 - Adlî, idarî ve askerî yargı hâkim ve
savcıları, avukat ve noterler ile adalet hizmetlerine
yardımcı personelin meslek öncesi ve meslek içi eğitimi ve
gelişmesi için faaliyette bulunmak üzere Ankara'da
Akademi bünyesinde Eğitim Merkezi kurulur. Eğitim
Merkezi Müdürlüğü, Müdür ile iki müdür yardımcısı ve
bir bürodan oluşur.
27 Türkiye Adalet Akademisi 9. Olağan Genel Kurul
Toplantısı (yayımlanmamış), Ankara, 2012, s. 7; Türkiye
Adalet Akademisi 10. Olağan Genel Kurul Toplantısı
(yayımlanmamış), Ankara, 2013, s. 3.
26
nosyona ve yargılama usullerine tabi olduğu düşünülür
ayrıca her bir alanın kendi içinde çok geniş bir bilgi ve
içtihat yığınına sahip olduğu düşünülürse böyle bir
ayrımın
yapılmamasının
kendiliğinden
ortaya
yol
açacağı
çıkacaktır.
sıkıntılar
Adaylığın
başlangıcında hakim ve savcı ayrımı ile birlikte
hakimlerde kendi aralarında hukuk ve ceza hakimi
olarak ayrılmalıdır. Bunun gerçekleştirilmesi için hiç
şüphesiz Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun adli yargı
hakimlerini kendi aralarında hukuk ve ceza hakimi
19
Büyükgümüş/ Hâkim ve Savcı Adaylarının Meslek Öncesi Eğitimi
sayıda nitelikli personel istihdamı da büyük bir
oluşturan kişiler her ne kadar alanlarında uzman olsalar
zorunluluk olarak gözükmektedir.
da komisyonlarda bu güne kadar eğitim bilimi
Hâkim
ve savcı
adaylığı
uzmanları görev almamıştır. Müfredatlar hazırlanırken
eğitiminin Akademi’de
alan çalışması, mülakat, inceleme ve araştırma gibi
geçirilen bölümü ile ilgili en büyük problemlerden bir
tanesi
de
eğitici
problemidir.
Eğitim
önemli bazı bilimsel yöntemlerle ihtiyaç analizleri
Merkezi
yapılamamıştır. Bu eksiklik eğitim programının Türk
Müdürlüğü’nün kendisine ait bir eğitici kadrosu
yargısının
bulunmamaktadır. Eğitici kaynağını büyük ölçüde
yüksek mahkemeler ve adliyeler oluşturmaktadır.
adaylara dağıttıkları notlardan ibarettir. Bu sıkıntıyı
dönmektedirler.
Yapılan işin ehemmiyeti, Türkiye Adalet Akademisi’nin
kurumsal ve kanuni konumu düşünüldüğünde bu
ve
nitelikli
eğitim
sağlamak
oldukça
gidermek
için
amacıyla
Türkiye
ders
materyallerinin
Adalet
hazırlanması
Akademisi
Başkanlığı
tarafından bir proje başlatılmıştır. Proje kapsamında ilk
şekilde arızi olarak görev yapan bir eğitim kadrosu ile
ciddi
verip
ders materyalleri ağırlıklı olarak öğretim görevlilerinin
görevlileri Akademiye ders vermek için gelmekte ders
geri
cevap
önceden hazırlanmış ortak ders materyalleri olmayıp
görmesi koşuluna bağlı olarak görevlendirilen öğretim
görevlerine
olarak
ders materyali eksikliğidir. Meslek öncesi eğitimler için
uyarınca yapılan talep üzerine ilgili kurumun uygun
sonra
tam
Bu konu ile paralel olarak ortaya çıkan diğer bir hususta
Türkiye Adalet Akademisi Kanunun 22. maddesi
verdikten
ihtiyaçlarına
vermediği noktasında soru işaretleri oluşturmaktadır.
önce “Hukuk”, “ Ceza”, “Adalet Yönetimi ve Meslek
zor
Kültürü” şeklinde üç ana bilim dalı kurulmuş ve bu
olmaktadır. Az sayıda dahi olsa daimi bir eğitici
alanlara öğretim görevlileri arasından koordinatörler
kadrosunun olmaması eğitimin etkinliğini ve verimini
atanmıştır. Daha sonra dört ve sekiz saatlik müstakil
büyük ölçüde düşürmektedir. Diğer bir problem de
modüller,
Akademi Kanununun 38. maddesi uyarınca öğretim
oluşturulan
ana
dersler
altında
birleştirilmiştir. Müteakiben, eğitim programı uzmanı
görevlilerine ödenen ücretin azlığıdır. 2013 yılı itibariyle
bir
dört saatlik bir eğitim sonunda eğiticilere elli liranın
akademisyen
tarafından
biraz üzerinde ücret ödenmektedir. Öğretim görevlileri
ders
eşliğinde
öğretim
materyallerinin
görevlileri
yazılmasına
başlanılmıştır. Proje tamamlandığında eğitimin planlı
eğitim vermeyi ve eğitici olmayı bir görev ve prestij
ve öngörülebilir olması yolunda önemli mesafe alınması
olarak görseler de ücretin yapılan işin çok altında
beklenmektedir.28
olduğu açıktır. Ücret miktarı yargı kurumlarından gelen
görevliler için çok büyük bir mesele olarak sayılmasa da
4. DÖNEM SINAVI
yargı dışı kurumlardan gelen ve profesyonel eğitim
hizmeti sunan birçok kişi için çok az görülmektedir.
Türkiye Adalet Akademisi Eğitim Merkezi Müdürlüğü
Yapılacak bir kanuni düzenleme ile Türkiye Adalet
bünyesinde gerçekleştirilen eğitimle ilgili diğer bir
Akademisi’ne kendi çalışacağı çekirdek bir eğitim
sıkıntı da dönem sonunda yapılan sınavdır. Konuyu
kadrosunu belli bir süreliğine seçme ve görevlendirme
düzenleyen 4954 sayılı Türkiye Adalet Akademisi
imkânı tanınmalı ayrıca ders ücretlerinde iyileştirme
Kanununun 28. maddesi şöyledir :
sağlanmalıdır.
“Eğitim sonunda adaylar, eğitim süresi içinde
kendilerine öğretilen konularla ilgili olarak yazılı
sınava alınırlar. Eğitim sonunda yazılı sınavda
başarı gösterenlerin mesleğe kabulleri ile
Diğer bir sıkıntılı alan ders içerikleridir. Türkiye Adalet
Akademisi
meslek
hazırlanırken
ağırlıklı
öncesi
olarak
eğitim
Eğitim
müfredatı
Merkezi
Müdürlüğü meslek öncesi eğitim bölümünde çalışan
görevliler
ve
eğiticilerden müteşekkil
karma
Türkiye Adalet Akademisi 10.Olağan Genel Kurul
Toplantısı (yayımlanmamış), Ankara, 2013, s. 2-3.
28
bir
komisyon oluşturulmakta ve müfredat hâkim ve savcı
adaylarından alınan dönütler ışığında tecrübi bilgi
temelli bir yaklaşımla hazırlanmaktadır. Komisyonu
20
Hukuk Kuramı, C. 1, S. 2, Mart-Nisan 2014
bilgi alanını içeren bir disiplinden sınav yapılmasına ve
atanmaları 24.2.1983 tarihli ve 2802 sayılı
Hâkimler ve Savcılar Kanunu hükümlerine göre
yapılır. Eğitim sonunda yazılı sınavda başarı
gösteremeyenlere iki ay içinde bir sınav hakkı
daha tanınır; bu sınavda da başarılı olamayanlar,
talepleri hâlinde Bakanlıkça merkez veya taşra
teşkilâtında genel idare hizmetleri sınıfında bir
kadroya atanabilir, aksi hâlde bunların
adaylığına Bakanlıkça son verilir. Yazılı sınava
ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir.”
görülen onca konuya rağmen ölçme değerlendirmenin
tek bir sınavla, yirmi soruyla ve üç buçuk saat içerisinde
yapılmasıdır. Bu hususlar ölçme ve değerlendirmenin
sıhhatini etkilemekte ve adaylarda ciddi bir sıkıntıya yol
açmaktadır. Bu hususların değiştirilmesi için yukarıda
belirtilen proje kapsamında eğitimde anlatılan konular
ana dersler altında birleştirildikten ve ders materyalleri
oluşturulduktan sonra ilgili Yönetmelik değiştirilerek
Sınavın şeklinin Kanuna konulması doğru bir yöntem
her
olmamıştır. Eğitim kurumlarının sınav sistemi zaman
planlanmaktadır. Yapılacak bir kanuni düzenleme ile
içerisinde
yapılan
sınav şeklinin Kanundan çıkarılarak Akademi Yönetim
değişikliklere göre değişebilmektedir. Kanuna böyle bir
Kurulunun çıkaracağı bir yönetmeliğe bağlı kılınması
hüküm
çok daha yerinde olacaktır.
ihtiyaçlara
konulması
veya
esnekliği
müfredatta
ortadan kaldırmıştır.
Mesela bu sisteme göre sözlü sınav yapmak mümkün
değildir
zira
kanun
metni
açıkça
yazılı
yukarıda
yazılı
bir
sınav
yapılması
sınav hakkı tanınmaktadır. İkisinden de kalan adaylar
hâkim ve savcı olma hakkını kaybetmekte, sadece
hükmü
talepleri halinde Adalet Bakanlığınca merkez veya taşra
doğrultusunda çıkarılan 27.07.2004 gün ve Resmi
teşkilatında genel idare hizmetleri sınıfında bir kadroya
Gazete: 25535 numaralı “Adli Yargı Hakim ve Savcı
atanma hakkına sahip olmaktadır. Bu düzenlemenin
Adayları ile İdari Yargı Hakim Adaylarının Eğitimleri
sonucu çok ağır olduğundan adaylar üzerinde çok
Sonunda Yapılacak Yazılı Sınavın Usul ve Esaslarına Dair
büyük bir strese yol açmakta ayrıca sınav kurulunu da
hükümlerine
yapılmaktadır.
gereksiz bir baskı altına almaktadır. Son yıllarda çok
Yönetmeliğin ilgili maddelerine göre Akademi Yönetim
önemli miktarda hâkim ve savcı adayının girdiği bu
Kurulu tarafından öğretim görevlileri arasından bir
sınavlarda
sınav kurulu oluşturulmaktadır. Sınavın yönetimi,
edilmeyen sadece tek bir kişi bulunmaktadır. Bu
soruların belirlenmesi ve kâğıtların okunması beş
konuda da yasal düzenleme yapılmak suretiyle ilk iki
üyeden oluşan sınav kurulu tarafından yapılmaktadır.
imtihanda başarısız olan adaya dönem kaybettirilerek,
Öğretim görevlileri girdikleri ders ile ilgili dört soru ve
akademi eğitimini tekrarlaması zorunluluğu getirilip,
cevap anahtarı hazırlamakta bunu kapalı zarf içerisinde
belli bazı mali yoksunluklara tabi kılınması ikinci eğitim
Başkanlığa teslim etmektedir.
sonunda da başarısız olması durumunda mesleğe kabul
Yönetmelik”
göre
Kanun
ayrı
sonucu ile ilgilidir. Eğitim dönemi sonunda adaylara iki
sınav yapmanın da mümkün gözükmemesidir.
sınav
dersten
Sınavla ilgili diğer bir husus sınavda kalmanın ağır
sınav
demektedir. Diğer bir eksiklik kanun metnine göre ara
Mevcut
bir
Sınav Kurulu tüm
soruları Başkanlıktan kapalı zarfla almakta ve soruları
edilmemesi
belirleyerek sınavı yapmaktadır. Sınavın klasik yazılı
giderecektir.
veya
test
usulü
takdirindedir.
Akademisi
yapılması
Bunun
Yönetim
dışında
Başkanlığının
veya
başarısız
gibi
olduğu
çözümler
için
mesleğe
belirtilen
kabul
sıkıntıları
Kurulunun
Türkiye
Eğitim
IV. SONUÇ
Adalet
Merkezi
Ülkemizde
reform
veya
iyileştirme
çalışmaları
Müdürlüğünün sınavla ilgili herhangi bir yetkisi
yapılırken düşülen en büyük hatalardan birisi bütüncül
bulunmamaktadır.
bakış açısının olmaması ve bütün alanın gözden
Mevcut sistemde yıllardır yirmi soru sorulmakta ve
geçirilmesi yerine alt bir iki konunun değişikliğe tabi
sınav klasik yazılı şeklinde yapılmaktadır. Adaylara
tutulmasıdır. Bu perspektifi kaybetmemek için hâkim
soruları cevaplamaları için üç buçuk saat verilmektedir.
ve savcı adaylarının meslek öncesi eğitimi incelediğimiz
Sınavla ilgili en büyük eksiklik, hukuk gibi çok geniş bir
bu çalışmada konuya lise eğitiminden başlanılmıştır
21
Büyükgümüş/ Hâkim ve Savcı Adaylarının Meslek Öncesi Eğitimi
zira incelenen alanla ilgili birçok problem temel eğitimle
ihtiyaçları ve personel eksikliği giderilmelidir. Türkiye
alakalıdır.
Adalet Akademisi’nin diğer bir eksiği olan belli süreler
ile görev yapacak daimi eğitici kadronun ihdası
Hâkim ve savcı adaylarının meslek öncesi eğitimi
eğitimin etkinliği ve verimini ciddi oranda arttıracaktır.
düzenlenirken mutlaka lise ve üniversite eğitimi de bir
Eğitim dönemi sonunda yapılan sınavın şekil ve
reforma tabi tutulmalıdır. Bu yaklaşım tarzı bazıları için
şartlarının
işi uzatmak gibi görülme ihtimalini içinde barındırsa da
üniversite
eğitiminde
öğrencileri
yerine
yönetmelik
ile
Adli yargı hâkim ve savcı adaylarının meslek öncesi
reform çabası olarak değerlendirilmelidir.
ve
kanun
düzenlenmesi de daha yararlı sonuçlar doğuracaktır.
bu hataya düşülmemeli, daha temelli ve “ciddi” bir
Lise
ilgili
eğitimleri ile ilgili incelemeye genel olarak bakıldığında
tekrar
eksikliklerin eskiden olduğu gibi mali ve insani kaynak
kitaplarla buluşturacak; tek bir ders kitabı yerine iyi
yetersizliğinden ziyade; bakış açısından, meselelere
belirlenmiş geniş listeler üzerinden okuma yapmalarını
yaklaşımdaki zihniyet yapısından ve en önemlisi
sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Hukuk fakültelerinin
ciddiyet eksikliğinden kaynaklandığı görülmektedir.
müfredatı tekrar elden geçirilerek pozitif hukuk temelli
Çözüm yolu da bu alanlarda değişikliğe gitmekten
mevcut yasal rejimi öğreten bir eğitim programı yerine
geçmektedir.
öğrencileri hukuk teknisyeninden ziyade hukukçu
yapacak hukuk metodolojisi, hukuk felsefesi, hukuk
KAYNAKÇA
tarihi, hukuk sosyolojisi, adli psikoloji, etik, edebiyat
Bertrant Russell, Eğitim Üzerine, çev: Nail Bezel, 5.
gibi derslere ağırlık veren bir program oluşturulmalıdır.
Bası, İstanbul, 2001.
Her hukuk öğrencisinin, bir yabancı dili okuma,
dinleme, yazma ve konuşma alanlarında iyi derecede
Mustafa Erdoğan, Yargı Reformu, Star gazetesi, 21 Mart
bilmesi ülkemiz için bir kaynak israfı ve lüks değil
2007.
bilakis ihtiyaç olarak görülmelidir.
Eser Karakaş, Bir Özel Lise Sahibi Olsaydım, Star
Hukuk fakültesi sonrası hâkim ve savcı adaylığına giriş
Gazetesi,
için yapılan yazılı sınavda da yukarıda sayılan derslerin
(http://haber.stargazete.com/yazar/bir-ozel-
ağırlığı diğer derslere göre ciddi oranda arttırılmalıdır.
lise-sahibi-olsa-idim/yazi-691208,
Bu yapıldığı takdirde dört yıl gibi çok kısa sayılabilecek
31.12.2013)
bir zaman diliminde üniversiteler müfredatlarını bu
22
Eylül
2012,
(Erişim:
Murat Özbay, Türkiye Adalet Akademisi Hakim ve
istikamette değiştirmek zorunda kalacak ve hukukçu
Savcı Adaylarının Yazma Becerileri, Ankara,
profilimiz çok hızlı bir şekilde özgürlük idealine doğru
Türkiye Adalet Akademisi Yayınları, 2011.
evrilecektir.
Tuğrul Ansay, Amerika Birleşik Devletlerinde ve
Sözlü sınavla ilgili olarak da şeffaflığı ve güvenilirliği
Federal Almanya’da Hukuk Öğretimi, Hukuk
arttıracak tedbirler alınmalıdır. Ayrıca hâkim ve savcı
Öğretimi Sempozyumu,
adayı olmak isteyen adaylar mutlaka ciddiyetle yapılan
Ed.:
Adnan Güriz,
Ankara, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
psikolojik testlerden geçirilmelidir.
Yayınları, 1993.
Hâkim savcı adaylığı stajının süresi özellikle genç
Meral Öztoprak Sağır, Güncel Gelişmeler Işığında
hukuk fakültesi mezunu adaylar için arttırılmalıdır.
Türkiye’de Hukuk Eğitimi, Araştırma Raporu,
Hâkim ve savcı adaylığı ile ilgili ikili yetki dağılımı
Ankara, Türkiye Barolar Birliği Yayınları, 2010.
terkedilerek bu konuda tek yetkili ve sorumlu Türkiye
Adalet
Akademisi
olmalıdır.
Türkiye
Hakan Pekcanıtez, ( Konuşma ), “Hukuk Öğrenimi ve
Adalet
Hukukçunun Eğitimi”, Uluslararası Toplantı,
Akademisinin belirtilen görevlerini ve özellikle eğitim
Ankara, Türkiye Barolar Birliği Yayınları, 2004.
görevini daha nitelikli yapabilmesi için organizasyonel
22
Hukuk Kuramı, C. 1, S. 2, Mart-Nisan 2014
Hakan Öztürk, Hukukçuların Eğitimi, Türkiye Adalet
Akademisi Dergisi,Ankara, Nisan 2010, Sayı 1.
“Hukuk Öğretimi Sempozyumu”, editör : Adnan Güriz,
Ankara, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Yayınları,1993
;
“Hukuk
Öğrenimi
ve
Hukukçunun Eğitimi” Uluslararası Toplantı,
Ankara, Türkiye Barolar Birliği Yayınları, 2004.
Hüsnü Aldemir, Hakimlik ve Savcılık Mesleğinin
Temel Esasları, Ankara, 2013, Seçkin Yayınevi.
Halit Yılmaz, Hakim ve Savcı Adayı Alımında
Mülakat Sınavına İlişkin Hukuksal Sorunlar,
Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Mart-Nisan 2011,
Yıl 23, Sayı 93, Ankara.
Ahmet Hamsici, HSYK Başkanvekili, Basın konuşması,
http://www.trthaber.com/haber/gundem/ha
kim-ve-savcilara-30-yas-siniri-geliyor106048.html (Erişim 05.01.2014)
Ahmet
Akgül
(Tartışma),“Hukuk
Öğrenimi ve
Hukukçunun Eğitimi”, Uluslararası Toplantı,
Ankara, Türkiye Barolar Birliği Yayınları, 2004.
TAA
9.
Olağan
Genel
Kurul
Toplantısı
(yayımlanmamış), Ankara, 2012.
TAA
10.
Olağan
Genel
Kurul
Toplantısı
(yayımlanmamış), Ankara, 2013.
23