http://www.dermatoz.org/makaleler/dox/Otolog_Fibroblast_Injeksiyonu.pdf DERLEME Otolog Fibroblast İnjeksiyonu Doç. Dr. Zekayi Kutlubay1, Uzm. Dr. Özge Karakuş2, Doç. Dr. Burhan Engin1, Prof. Dr. Server Serdaroğlu1 1 İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı. 2 Serbest Dermatolog Yazışma Adresi: Dr Zekayi Kutlubay, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı, Kocamustafa Paşa 34098, İstanbul. E-mail: zekayikutlubay@hotmail.com Özet Abstract Otolog Fibroblast İnjeksiyonu Autologous Fibroblast Injection Otolog kültüre fibroblastlar akne sikatrisi tedavisinde ve kozmetik alanda giderek artan sıklıkta kullanılmaktadır. Kırışıklık tedavisinde, yüz yenilemede daha az yan etki avantajına sahip olmasından dolayı kullanımı giderek artmaktadır. Dermal fibroblastlar kollajen sentezleyerek bu etkilerini sağlamaktadırlar. Kozmetik alanda kullanılan diğer dolgu maddelerine göre etkisi daha yavaş başlayıp daha uzun sürmektedir. Otolog hücre tedavileri kişinin kendine ait hücreleri olduğundan dolayı hipersensitivite reaksiyonlarının gözlenmemesi diğer tedavilerden üstün yanlarıdır. Etkinlik ve güvenilirliğinin değerlendirilmesi için daha fazla klinik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Autologous cultured fibroblasts have been used often in the treatment of acne scars and in cosmetic dermatology. It has less side effects compared to other augmentation products used in the treatment of wrinkles and facial rejuvenation. Dermal fibroblasts function by producing collagen. In cosmetology, in comparison to other augmentation products, fibroblasts’ effects begin slowly but last longer. The advantage of this therapy is because of being autologous cell therapy, no hypersensitivity reactions are seen during the treatment. But further clinical trials are needed to estimate the efficacy and safety of autologous fibroblast injections. Anahtar kelimeler: Otolog, fibroblast, kırışıklık, akne, hücre kültürü Key words: Autologous, fibroblast, wrinkle, acne, cell culture Dermatoz 2014; 5(2): 1452d1 Fibroblastlar bağ dokuda bulunan mezenkimal kaynaklı hücrelerdir. Tam farklılaşmış, gelişim evrelerini tamamlamış olanlarına fibrosit denir. Bağ dokunun ana maddesi olan ve yaraların iyileşmesinde işlevi olan öncü kollajen, elastin ve mukopolisakkaridlerin yapımından sorumlu hücrelerdir. Aktif sentez ve salgı evresinde olduklarını gösteren gelişmiş endoplazmik retikulumları, ribozomları ve Golgi cisimcikleri vardır (1). Kollajen sentezi yanısıra birçok sitokin salınımı, otokrin ve parakrin etkileşimi de sağlarlar. Bu özelliklerinden dolayı fibroblastlar birçok dermatoloji ve plastik cerrahi klinik uygulamalarında kullanılırlar. Yanık, diabetik ülser, kronik venöz ülser ve bası ülseri tedavilerinde; akne sonrası oluşan sikatrislerin azaltılmasında ve kozmetik amaçlı yüz yenileme ve kırışıklık tedavisinde kullanılabilmektedir (2, 3). Otolog fibroblast injeksiyonu kozmetik alanda ilk olarak 1995 yılında kullanılmıştır (4). 2005 yılında Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından fibroblast hücre terapilerinin onaylanmasının ardından; Isolagen firmasının klinik çalışmalarıyla, estetik amaçlı kullanım başlamıştır. 2008 yılından itibaren yurdumuzda uygulanmaktadır. Atrofik sikatris ve kırışıklık tedavisinde dolgu maddeleri olarak günümüze kadar birçok farklı ürün kullanılagelmiştir. Parafin, sığır kollajeni, otolog yağ, otolog insan kollajeni ve hyaluronik asit injeksiyonları bu amaçla kullanılan dolgu maddeleridir (5). Otolog olmayan ürünlerin hastalarda granülomatoz inflamasyon, nodül oluşumu, nekroz ve abse gibi hipersensitivite reaksiyonlarına sebep olduğu yayınlarda bildirilmiştir. Otolog yağ injeksiyonu ise çok fazla doku alımı gerektirdiği ve hızlı rezorbsiyona uğramasından dolayı hasta için konforlu bir yöntem değildir. İdeal bir dolgu maddesi uzun süreli bir etki sağlamalı, vücuda yabancı olmamalı, Sayfa 1/4 http://www.dermatoz.org/makaleler/dox/Otolog_Fibroblast_Injeksiyonu.pdf Kutlubay Z. ve ark. Otolog Fibroblast İnjeksiyonu allerjik reaksiyonlara sebep vermemeli ve uygulaması kolay olmalıdır (6, 7, 8). Bu yüzden kozmetik alanda da belirli bir organdan izole edilen büyüme faktörleri ve diğer etken maddelerin eşliğinde uygun bir matriks içerisinde proliferasyonu ile birlikte daha sonrasında implantasyonuna dayanan hücresel tedavilere merak ve eğilim gittikçe artmaktadır. Otolog kültüre fibroblast tedavisi de bir hücresel tedavi yöntemidir. Otolog fibroblast injeksiyonu yapıldıktan sonra histolojik incelemelerde dermiste yeni tip III kollajen yapımına bağlı olarak daha kalın ve yoğun bir kollajen tabakası tespit edilmiş, herhangi bir inflamasyon bulgusuna da rastlanılmamıştır. Görülen en sık yan etkileri uygulama yerinde eritem, ödem, ekimoz ve endürasyon olarak bildirilmiştir (9, 10). Otolog fibroblast injeksiyonu için güneş görmeyen, kanlanması iyi olan ve yara izi açısından çok farkedilmeyen bölge olarak en sık hastanın kulak arkasından öncesinde lokal anestezi yapılarak 3-4 mm’lik punch biyopsi alınır. Koltuk altı ve kasık bölgelerinden de biyopsi yapılabilir. Saçlı deri biyopsisi yapılacaksa; enseden kıl folikülü de içerecek tarzda biyopsi alınmalıdır. Biyopsi ile beraber hastadan 60 cc kan alınır. Kanlar santrifüje edilerek yaklaşık 25 cc serum elde edilir. Alınan doku parçası ve serumlar aseptik koşullarda soğuk zincirle hücre kültür laboratuvarına gönderilir. Doku örneği küçük parçalara ayrıştırılarak yağ tabakası ve kıl follikülleri uzaklaştırılır, özel bir karışım içinde %5 CO2 içeren 37 0C ve %95 neme sahip havada kültüre edilmek üzere işleme alınır. Fibroblastlar yeterli sayıya ulaşarak çoğaldıklarında ki bu 4-6 hafta kadar sürebilmektedir, izole edilerek transplantasyon için hazır hale getirilirler. Bu süre sonunda yaklaşık 5-6 cc otolog fibroblast solüsyonu soğuk zincirle gönderilir. Toplamda 3 uygulama yapılır. Otolog fibroblast hücre süspansiyonu, %98 fibroblast hücre topluluğudur. Kalite kontrol testleri yapılmadan salınmaz (farklılaşma, canlılık, telomer enzim aktivite, sayı vs.). Hücre canlılığı %85’ten az olmamalıdır. Gönderilen solüsyon; alan temizlendikten sonra 30 Gauge bir iğne vasıtasıyla, derinin papiller dermis tabakasına injekte edilir (6, 11, 12). Resim 1. Otolog fibroblast uygulaması öncesi. Resim 2. Üç seans, ayda bir otolog fibroblast injeksiyonundan üç ay sonraki görünüm. 1999 yılında fareler üzerinde yapılan bir deneyde; radyasyona maruz kalan bölgedeki ülserin intradermal otolog fibroblast injeksiyonu sonrası, yapılmayan gruba göre daha hızlı iyileştiği gösterilmiştir. Bu bölgedeki ekstraselüler matriksin daha kalın ve gerilmeye daha dayanıklı kollajen liflerine sahip olduğu ve yaranın dış yüzeyinde de belirgin bir hat şeklinde görülebildiği belirtilmiştir (13). Watson ve arkadaşlarının 1999’daki 10 hastalık çalışmalarında hastaların ihtiyaçlarına göre glabellar çizgi, perioral kırışıklıklar, nazolabiyal oluk veya deprese fasyal sikatrislerine otolog fibroblast injeksiyonları uygulanmıştır. 2-3 haftalık aralarla toplam 3 seans olacak şekilde fibroblastlarla 3ml’lik ürün 30 Gauge iğnelerle, hastaların ihtiyaç duyduğu bölgelere uygulanmıştır. Son injeksiyondan 3 ve 6 ay sonra kontroller ve değerlendirmeler yapıldığında; 6. ayda daha fazla olmak üzere hastaların kırışıklıklarında ve deprese sikatrislerinde %40-60 oranında azalma olduğu gözlenmiştir. Hafif bir eritem dışında herhangi bir yan etkiye rastlanılmamıştır. Mikroskobik olarak da dermal bölgede daha kalın bir kollajen tabakası ve canlı fibroblastlar görüldüğü belirtilmiştir (7). Karchilaki ve arkadaşları 2006 yılında, 45 yaşında elektriğe bağlı 3. derece yanık olan olgu sunumlarında 15-20 milyon kültüre fibroblastları 10 günlük aralarla 3 seansta intradermal olarak yara yerine uyguladıkları; tedavi sonucu daha ilk seanstan itibaren yara iyileşmesinde hızlanma olduğunu bildirmişlerdir (14). 2007 yılında Weiss ve arkadaşları tarafından yapılan faz III klinik çalışma olan fasyal kontür düzeltme amaçlı olarak, gönüllü 145 hastaya (106 hasta, 39 kontrol grubu) 1-2 haftalık aralarla toplam 3 seans otolog fibroblast injeksiyonu yapılmış. 1, 2, 4, 6 ve 9. aylarda olmak üzere Günümüze kadar yapılan çalışmalarda kütanöz ülser tedavisinde, akne sikatris tedavilerinde, kırışıklık tedavisinde otolog fibroblast tedavisinin etkili ve güvenilir bir yöntem olduğu gösterilmiştir (Resim 1, 2). Sayfa 2/4 http://www.dermatoz.org/makaleler/dox/Otolog_Fibroblast_Injeksiyonu.pdf kontroller yapıldığında plaseboya göre otolog fibroblast injeksiyonu kırışıklıkların düzeltilmesinde çok daha etkilibulunmuştur. Bu çalışmaya göre injeksiyonlar yüzeyel dermise yapıldığından ve dermal yenilenme hedeflendiğinden, yüzeyel kırışıklıklarda derin kırışıklıklarda olduğundan daha etkili olduğu belirtilmiştir (15). 2008 yılında sıçanlar üzerinde yapılan bir çalışmada çapraz bağlı hiyaluronik asitle desteklenmiş fibroblast hücre kültürü çalışmasında, injekte edildikleri yerden yapılan biyopsi incelemelerinde elastin ve kollajen üretiminin kalıcı ve dayanıklı olduğu gösterilmiştir. Dermal yapıda yenilenmede hiyaluronik asitle kombine fibroblast injeksiyonlarının daha uzun süre etki ettiği ve vücut tarafından iyi tolere edildiği belirtilmiştir (5). 2009 yılında yapılan bir çalışmada 20 hastaya nazolabiyal kıvrıma otolog fibroblast injeksiyonu yapılmış, 6 aylık takibinde kırışıklıklarda %20-60 oranında düzelme olduğu görülmüştür (6). Kim ve arkadaşları 22 hastada 2 hafta aralıklarla 3 seans uyguladıkları fibroblast hücre kültürünün akne sikatrislerinde tedavi edici etkisini 3 boyutlu bir görüntüleme sistemi ile kaydederek hastaların sikatrislerinde tedavi sonrasında belirgin iyileşme olduğunu gözlemlemişlerdir. Bir gün içinde kaybolan eritemden başka bir yan etkiye bu çalışmada rastlanılmamıştır (16). Smith ve arkadaşları yaptıkları geniş kapsamlı çift-kör, plasebo kontrollü 372 hastayı kapsayan çalışmalarında otolog fibroblast injeksiyonunun nazolabiyal bölgedeki kırışıklık tedavisinde plasebodan daha etkili olduğunu ve bu etkinin ilerleyen kontrollerde (6. ayda özellikle) daha belirgin olduğunu belirtmişlerdir. Bir yıl sonrasında bile etkinin devam ettiğini ancak kıvrım yerinde değil kırışıklıklarda etkili olduğunu belirtmişlerdir. Kısa süren şişme, eritem ve morarma haricinde herhangi bir yan etki ile karşılaşmamışlardır (8). Eça ve arkadaşlarının 2011 yılında yaptıkları çalışmada otolog fibroblast injeksiyonunun yüzdeki kırışıklıklara etkisini araştırmak amacıyla 5 hastaya 15 gün aralıklarla 4 seans fibroblast injeksiyonu yapılırken; 3 hastaya sadece PBS (phosphate buffered saline) injeksiyonu uygulanmıştır. Tuzlu su grubunda herhangi bir değişiklik görülmezken, fibroblast injeksiyonu yapılan hastaların periorbital bölgelerinde tonisitenin arttığı ancak derin kırışıklıklarda değişiklik olmadığı gözlemlenmiştir (11). Köse ve arkadaşlarının 2012 yılında yaptıkları faz III pilot çalışmada akne sikatrisi olan 6 hastaya iki doz halinde, 20 milyon\ml olarak 2 hafta arayla otolog fibroblast injeksiyonları yapılmıştır. Altıncı ay takibinde 2 hastada %50’nin üzerinde düzelme görülürken, 12. ayda 6 hastanın 5’inde %50-75 oranında düzelme görülmüştür. Buz kıracağı (ice-pick) tipi akne sikatrislerinin tedaviye yanıt vermediği, yeni oluşan akne sikatrislerinde daha belirgin düzelme olduğu belirtilmiştir (10). 2013 yılında 99 hastayı içeren Munavalli ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada akne sikatris tedavisinde otolog fibroblast injeksiyonunun etkisi araştırılmıstır. Hastaların bir yanaklarına fibroblast injeksiyonu yapılırken, diğer yanakları kontrol grubu olarak değerlendirilmiştir. İki haftalık aralarla, üç intradermal uygulama sonrasında kontrol grubuna göre fibroblast injekte edilen sikatrislerde daha fazla düzelme olduğu görülmüştür. Otolog fibroblast tedavisi bu Kutlubay Z. ve ark. Otolog Fibroblast İnjeksiyonu çalışmada güvenilir ve iyi tolere edilebilen bir tedavi yöntemi olarak belirtilmiştir (9). Otolog fibroblast injeksiyonu otolog kullanım içindir. Başka bir hastaya kullanımında ciddi immunolojik reaksiyon gözlenebilir. Ciddi hipersensitivite reaksiyonları görülebilir. Gentamisin, amfoterisin veya sığır orijinli materyallere allerjisi olan hastalarda kullanılmamalıdır. Aktif infeksiyon varlığında kullanılmamalıdır. İnjeksiyon bölgesinde eritem, ödem, ağrı, hemoraji, papül, irritasyon ve pruritus görülebilir. Görülme sıklığı <1%’dır. Akne, hipersensitivite, injeksiyon alanında artan deri hassasiyeti, uygulama sonrası rahatsızlık (baş ağrısı, diş ağrısı ve çene ağrısı), herpes labialis ve hiperpigmentasyon çok nadiren görülebilir. Kemoterapötik ilaçlar otolog injeksiyon fonksiyonuna engel olabilir. Geçmişinde deri kanseri hikayesi olan hastalarda kullanılmamalıdır. Dermal fibroblastları etkileyen genetik bozukluklarda önerilmez. Ehler-Danlos sendromu, akondroplazi, osteogenesis imperfekta, epidermolizis büllosa, Marfan sendromu ve ataksi-telanjiyektazi tanısı alan hastalarda uygulama önerilmez. İmmunosupresif tedavi gören hastalarda, infeksiyon riski ve uygulama sonrası iyileşmede gecikme gözlenebilir. Otoimmun hastalığı bulunan hastalarda güvenlik ve etkinliği bilinmemektedir (2-7). Tüm bu çalışmalar incelendiğinde; kozmetik alanda yüz yenilemede, kırışıklık tedavisinde, sikatris tedavilerinde otolog fibroblast injeksiyonu yöntemi hem güvenilir hem de etkili bir tedavidir. Hastanın kendi hücrelerinden kültüre edilip çoğaltılarak uygulanan bir tedavi olduğu için diğer dolgu maddelerinde görülen yabancı cisim reaksiyonlarına, nodüllere, allerjik reaksiyonlara bu tedavide rastlanılmamaktadır. Canlı hücre injekte edildiğinden dolayı o bölgede devamlı bir kollajen sentezi sağlayarak daha uzun süreli bir etki sağlanmaktadır. Hastadan alınan 3-4 mm’lik bir biyopsi ile milyonlarca fibroblast üretilerek hatta fibroblastlar -80 0C’de saklanarak istenilen zamanda tekrar çoğaltılarak tedavide kullanılabilmektedir (10). Genellikle 4-5 hafta aralıklarla uygulama yapılır. Hastanın ihtiyacına göre injeksiyon sayısı değişebilmektedir. Çalışmalarda sıklıkla 3 seans uygulama yapılmıştır. Yüzeyel kırışıklıklarda derin kırışıklıklarda olduğundan daha etkili bulunmuştur. En büyük dezavantajı ise maliyetinin yüksek olmasıdır. Ancak diğer dolgu maddelerinin 2-3 yıllık süre içinde tekrarlandığı düşünülerek uzun süreli maliyet hesaplandığında otolog fibroblast injeksiyonunun maliyetine yaklaştığı görülmektedir. Bilinen bir kontrendikasyonu yoktur, hamileler üzerinde yapılan bir çalışma olmadığı için hamilelerin uygulama dışında tutulması daha uygundur (9-12). Kaynaklar 1. Tüzün Y. Derinin yapısı ve gelişmesi. Dermatoloji. Ed. Tüzün Y, Gürer MA, Serdaroğlu S, Oğuz O, Aksungur VL. 3. Baskı. Istanbul, Nobel Tıp Kitabevleri, 17-32. 2. Wong T, McGrath JA, Navsaria H. The role of fibroblasts in tissue engineering and regeneration. Br J Dermatol 2007; 156: 1149-1155. 3. Köse O. Kozmetik dermatolojide otolog hücre tedavileri. Türkiye Klinikleri J Cosm Dermatol- Special Topics 2013; 6: 40-43. 4. Boss WK Jr, Usal H, Fodor PB, Chernoff G. Autologous cultured Sayfa 3/4 http://www.dermatoz.org/makaleler/dox/Otolog_Fibroblast_Injeksiyonu.pdf fibroblasts: a protein repair system. Ann Plast Surg 2000; 44: 536-542. 5. Solakoglu S, Tiryaki T, Ciloglu SE. The effect of cultured autologous fibroblasts on longevity of cross-linked hyaluronic acid used as a filler. Aesthetic Surg J 2008; 28: 412-416. 6. Nilforoushzadeh MA, Siadat AH, Arianrad M, Moulavi F, Baradaran EH, Esfahani MHN. Soft tissue augmentation by autologous cultured fibroblasts transplantation for treatment of wrinkles and scars: a case series of 20 patients. J Res Med Sci 2010; 15: 167-171. 7. Watson D, Keller GS, Lacombe V, Fodor PB, Rawnsley J, Lask GP. Autologous fibroblasts for treatment of facial rhytids and dermal depressions. Arch Facial Plast Surg 1999; 1: 165-170. 8. Smith SR, Munavalli G, Weiss R, Maslowski JM, Hennegan KP, Novak JM. A multicenter, double-blind, placebo-controlled trial of autologuous fibroblast therapy for the treatment of nasolabial fold wrinkles. Dermatol Surg 2012; 38: 1234-1243. 9. Munavalli GS, Smith S, Maslowski JM, Weiss RA. Successful treatment of depressed, distensible acne scars using autologous fibroblasts: a multi-site, prospective, double blind, placebocontrolled clinical trial. Dermatol Surg 2013; 39: 1226-1236. 10. Köse O, Özmen İ, Yeniay Y. Akne skarları tedavisinde otology Kutlubay Z. ve ark. Otolog Fibroblast İnjeksiyonu culture fibroblast enjeksiyonu. Türkderm 2012; 46: 90-93. 11. Eça LP, Pinto DG, De Pinho AMS, Mazzetti MPV, Odo MEY. Autologous fibroblast culture in the repair of aging skin. Dermatol Surg 2012; 38: 180-184. 12. Bassetto F, Turra G, Salmaso R, Lancerotto, Del Vecchio DA. Autologous injectable dermis: a clinical and histological study. Plast Reconstr Surg 2013; 131: 589-596. 13. Ferguson PC, Boynton EL, Wunder JS, Hill RP, O’Sullivan B, Sandhu JS, Bell RS. Intradermal injection of autologous dermal fibroblasts improves wound healing in irradiated skin. J Surg Res 1999; 85: 331-338. 14. Karchilaki I, Topakas G, Castana O, Sotiriou P, Michelakis D, Giokas CS. The use of cultured autologous fibroblasts in burn wounds healing process. Burns 2007; 33: 791-792. 15. Weiss RA, Weiss MA, Beasly KL, Munavalli G. autologous cultured fibroblast injection for facial contour deformities: a prospective, placebo-controlled, phase III clinical trial. Dermatol Surg 2007; 33: 263-268. 16. Kim JE, Lee OS, Choi J, Son SW, Oh CH. The efficacy of stereoimage optical topometry to evaluate depressed acne scar treatment using cultured autologous fibroblast injection. Dermatol Surg. 2011; 37:1304-13. Sayfa 4/4
© Copyright 2024 Paperzz