indirmek için tıklayınız

763
II. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMCİLER KONGRESİ
KIRGIZİSTAN KADIN KIYAFETLERİNDE MODERNLEŞME SÜRECİ VE
MEDYANIN ETKİSİ
Fatma Ayhan*
Giriş
Modern terimi ile gelenekselliğin çağdaş bir duruma dönüşümü olarak da ifade
edilebilir. Modernleşme terimi ise Latince ‘modermus’ kelimesinden alınmıştır. Modermus ise
’modo’ dan türetilmiştir. Modo ise eski latince‘de “hemen şimdi” demektir.
Moderleşme ise eski zamanların toplum tipinden günümüzdeki toplum tipine doğru bir
değişme anlamına gelir .(Kızılçelik , frjem 385:1996)
Modernleşme kavramı ise değişik şekillerde tanımlanmaktadır. Geleneksel tarımsal
üretim ve küçük çaplı el sanatlarına dayalı durağan bir yapıdan , sanayileşmiş , şehirleşmiş,
okuryazarlık oranının arttığı, kitle iletişim ve ulaşım araçlarının geliştiği dinamik bir yapıya
modernleşme olgusunun ortak özelliği olarak ele alınmaktadır. Hakim özellik ise tarıma dayalı
toplumsal bir yapıdan , sanayiye dayalı toplumsal bir yapıya geçiş olarak belirlenmektedir.
Toplumda belirgin bir farklılaşma ve uzmanlaşmayı beraberinde getiren modernleşme
toplumun eski değerlerinden soyutlanıp yeniden dizayn edilmesi anlamına gelmektedir .
(Aslan, Yılmaz, 2006)
Kentsel alanın kullanımı gelenek ile modernlik arasındaki uyumsuzluğun altını
çizmektedir.( Göle, 2002.67)
Modernleşme geleneksel toplumdan çağdaş topluma geçiş olan fakat manevi ( tinsel)
yöntemleri değiştirmiş, toplumun hem sosyal hem ekonomik hem de siyasal karakterini köklü
değişime uğratmıştır. Modernleşmenin sosyokültürel tahlili çok büyük önem taşımaktadır. Post
modernleşme ise çağdaş toplumdan post-çağdaş topluma geçiş olarak değerlendirilmektedir .
Böylelikle post modernleşme , modernleşmenin çağdaş biçimidir. Çünkü modernleşme zaten
gelenekselin çağdaşa geçişidir.
Geleneksel yapıdan modernliğe geçiş için gerekli olan etkenlerde , yeni deneylere
açıklık ,aile ve dini otorite gibi geleneksel otorite figürlerinden giderek artan bağımsızlık ülke
işleri ile siyasal lider , sendikalar gibi modern kurum ve konulara artan ilgi , fatalizm ve
pasifliğin azalması , bilim ve tıbbın etkinliğine inanç , kişinin yüksek mevkiler elde etmeye
duyduğu hırs olarak sıralanabilir(Yılmaz,1996.20)
Bundan yola çıkan yaklaşımlardan biri çağdaş toplumu , Batı:geleneksel toplumu ise
doğu gibi ele aldığı için geleneksel toplum ve çağdaş toplum kavramlarını Doğu ve Batı
koordinatlarıyla ilişkilendirmektedir.
*
Yrd. Doç. Dr., Gazi Üniversitesi, Mesleki Eğitim Fakültesi,Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarım Bölümü fayhan@gazi.edu.tr
764
II. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMCİLER KONGRESİ
Tarihe dönüp baktığımızda , tarihin belli dönemlerinde bazı kırılmalar yaşandığı ve
ilkelden geleneksele gelenekselden moderne doğru yeni oluşumlar geçirildiği görülmektedir
.Artık bu oluşum modernden post moderne doğru gerçekleşmektedir.(Kızılçelik , 1994:88)
Modernlik geleneğin normalleştirici fonksiyonlarına karşı baş kaldırır. Modernlik,
normatif olan her şeye isyan deneyimiyle başlar. Bu başkaldırı ahlakilik ve yararlılık
standartlığını etkisiz hale getirmenin bir yoludur.(Kızılçelik,1994:88)
Tarihsel süreçte toplumsal bazda meydana gelen olaylar olgular devamlı bir değişim ve
gelişim içersindedir. Bu değişim ve gelişim kimi yerde “Batılılaşma” kimi yerde
“Avrupalılaşma” kimi yerde de “Modernleşme” kavramı adı altında çeşitli ölçütler göz önünde
bulundurularak izlenmiş tanımlanmış ve tartışılmıştır.S.S.C.B.’den Kırgızistan Cumhuriyetine
geçiş aşamasında bir tarafta geleneksel toplum diğer tarafta modern toplum bulunmaktadır.
Cumhuriyet Öncesi Kırgızistan Kadın Giysileri
Kırgızlar Orta Asya’daki en eski milletlerden biridir. Burası ulu ipek yolu Avrupa ve
Asya’yı birbirine bağlayan Akdeniz limanlarından Çin’e kadar bütün Asya kıtası üzerinden
geçen ticaret yolu olarak tanımlanmaktadır.
Kırgız geleneksel giyimi bu güne kadar süregelmiştir. Kırgızların milli giysileri göçebe
halka özgü olarak yabani ve ev hayvanlarının postları, işlenmiş deri , keçi, koyun, deve
yününden dokunan kumaşlar (taar) ve ipek gibi ev şartlarında elde edilen doğal malzemelerden
yapılmaktadır. Giysilerdeki en büyük farkların esas sebebi iklim koşullarından
kaynaklanmaktadır. Dağlık kesimlerde kalın materyallerin özellikle hayvan postu ve kürkü
ılıman bölgelerde ise ince materyallerin (ipekler) kullanılması dikkati çekmektedir . Yine
soğuk kesimlerde koyu renk tercih edilmekte ve işlemelerdeki stiline hayvan motifleri,
özellikle ülkenin simgesi haline gelmiş “Bugu” boynuzu ve “Koç “boynuzudur.
“Koç kormüyüz” motifleri kullanılmaktadır. Sıcak kesimlerde “gül ,çiçek motifleri
açık renkler özellikle beyaz kullanılmaktadır. (Kalkan,2002)
Kırgız milli giysilerinin uzun bir tarihi vardır. Bu tarihi gelişme iki ana kaynaktan
beslenerek tamamlanmıştır. Birincisi; hayat tarzından , halkın kendisinin yaşamından oluşan ,
ikincisi; başka etnik gruplardan alınan ancak estetik ve günlük hayatta gerektiği şekle getirilen
gelişmelerdir.Ayrıca giysilerin gelişimine XIX. yüzyıl Kırgızlarına asgari düzeyde olmasına
rağmen dini kurallarda etki yapmıştır.(Avaşova,2007)
Arkeolojik ve tarihi kaynaklar Kırgızların dışarıdan gelen kumaşlardan dikilen elbiseler
giydiğine tanıklık etmektedir . özellikle önde gelenler her zaman Çin’den Ön Asya
ülkelerinden getirilen ipek ve simli kumaştan yapılan süslü elbiseleri giymiştir. Eski
Kırgızların giyim kuşamları , özellikle de savaş kıyafetleri hakkında arkeolojik kazılara
dayanarak fikir yürütmek mümkündür. Doğu Sibirya’daki Kırgız kurganlarında bulunan
miğferlerl ağaçtan yapılan göğüs ,kol ve koruyucu parçalar , zırhlar , yelmeler, diğer koruyucu
aletler ve çeşitli savaş aletleri incelenmiştir.
XIX. yüzyıl kaynakları liderler ile normal halkın giyim kuşamındaki farkları
göstermektedirler. Liderler simli kumaş elbise ve kürkler ile süslenmiş keçe şapkalar giyerken ;
normal halk ise kaba yün kumaştan dikilmiş elbiseler giyiyor, keten kuşak kuşanıyor , şapkaları
765
II. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMCİLER KONGRESİ
ise süssüz , yarı işlenmiş deriden yapılan çizmeler giyiyorlardı . Elbiseler genişçe açılıyor
erkek ve kadın elbiselerinin kesimleri birbirlerine benziyordu. Ve yakaları şal yakaydı. (Bilge
Kağan anıtındaki gibi( Ayhan,2000))
İnsan vücudunu korumak amacıyla başlayan çeşitli etkenler ile biçimlenen giysiler
,vücudun örtüsü , baş süsleme ve kullanılan gereçler gibi katmanlar ile oluşturulmuştur. İnsanın
doğal çevresi ülkenin coğrafi konumu, ekonomik ve toplumsal yapı ve erotik etmenler bile
giyimin şekillenmesinde önemli ölçüde katkıda bulunmuşlardır. Bu karmaşık görünümler ve
ayrışımların oluşumu dünya uygarlık tarihinin başından bu yana görülebilmektedir.
Dünya uygarlığının çok önceki devirlerinde arkaik insanı kendi toplumunda , ait olduğu
kabilede sosyal statüsünü belirleyen ve giymek zorunda olduğu giysiler aslında zorunluluktan
çok geleneğin insanlara sunmuş olduğu bir yaşam biçimi anlayışıdır. Bu durum sadece giyilen
olarak kalmamış kuşanmayı şekillendiren süslenmelerine de yansıtmıştır.
İlk aşamada örtünmek ile başlayan sonrasında giyinme etkinliğine dönüşen süreç daha
sonra da “farklı olma “ kavramı ile sosyal etkileri de içine alarak şekillenmiştir. Bedenin
giydirilme halini başka bir örnek ile açıklayacak olursak açlığın tokluğa , tokluğunda lezzete
dönüşme sürecine benzetebiliriz . Öncelikle açlığın giderebilmesi yaşamın sürdürülebilmesi
nasıl elzemse aynı yaklaşımla ilk insanın örtünme içgüdüsünün ardındaki neden sonuç ilişkisi
bu örnek arasında bir paralellik olduğunu söylemek mümkün olabilir.( Onur,2004:28)
Geleneksel yaşamda giyim, aslında doğal çevrenin koşullarıyla biçimlenmesine karşın
toplumsal özelliklere göre değer almış olduğundan değişmezlik kazanmıştır. Giysilerin
sosyolojik ,psikolojik ve tarihsel oluşumunda doğal çevrenin kendisiyle doğrudan ilişkisi
yoktur.Ancak coğrafi bölgeler içerisinde değerlendirmek gerekmektedir. Böylece ulusal
giysiler, yerel giysiler,aşiret (boy) giysileri olarak bölümlere ayrılabilirler. Bu nedenle bölgesel
giysilerde topoğrafik etkenler sosyal etkenlerden daha önemlidir.
Bazı bölgelerde kullanılan giysilerin çok büyük çeşitlilik gösterdikleri bilinmektedir.
Bu giysiler yerel özelliklerini koruyarak modanın etkisi ile değişimlere uğramaktadırlar. Bu
değişimler gerekli olan ve çağımızın gereği olan değişimlerdir. Ancak bu değişimin hızı
yeryüzünün her yerinde aynı hızla gerçekleşemez. (Sürür,1983:228)
Moda geleneğe karşı kendisine yenileyenin adıdır. Yani kabul görmüş ,alışkanlık haline
dönüşmüş, olanın tersine, moda alışkanlık dışını acayip olanı, tuhafı, dikkat çekici olanı yani
nasıl olursa olsun, farklı olanı kendi içinde toplayan bir olgudur. Vebles‘e göre 1987 “Moda
toplumun refah içinde yaşayan sınıfının psikolojik ve toplumsal kurtuluşumuzun bir parçası
aynı zamanda gereksiz ve nedensiz tüketimin simgesidir.
Moda birbirini izleyen moda ürünlerini ortaya çıkaran bir sürekli değişim sürecidir.
Benimsenme , beraberce bir sosyal görüş birliği sergileyen tüketicilere bir taklit edilme süreci
ile olur. Bir bireyin benimseme kararına yol açan ivmeyi açıklamada sosyal yada ekonomik
statü kazanma isteğinin önemli olduğu görülmektedir.(Başar, 1989)
Giysilerde kendisini ortaya koyduğu gibi , moda önemli sayıda çeşittli biçimlerde
tanımlanmıştır.modanın genelde bir değişim süreci olduğu ve hiçbir zaman tek başına
değişmez bir varlık olmadığını kabul edilip gerçekte literatürden ortaya çıkan en belirgin görüş
birliği (consensus)modaya ilişkin tek değişmez kesinliğin hiçbir zaman değişimin
766
II. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMCİLER KONGRESİ
durdurmadığıdır. Örneğin Robinsun 1960 modadan “dinamik bir süreç “olarak söz eder ve
Young (1937) “moda hedefsiz bir evrimdir” der.
“Moda hiçbir belirli noktaya hedeflenmemiş fakat daha çok değişim sürecinin
kendisine hedeflenmiştir” diyen Douglas(1970) tarafından yankılanmaktadır.
Benthall ve Polhemus (1975) dahil birçok yazar modadaki değişimin toplumsal
değişmeleri yansıttığını ileri sürer.
“Sosyal vücudun formu fiziksel vücudun formu tarafından yansıtılır ve bunun tersi de
olur .” bir değişim süreci olarak modaya değişen toplumun bir sembolü olarak bakılabilir .
Örneğin ; Polhemus ve Procter (1978)şöyle derler: “Çağdaş toplumun artan
modernizasyonunun değişimi kurumsallaştırıldığını kabul ederken modernizasyon kapsamında
değişimin ve onun moda sistemi içerisindeki sembolik gösteriminin , herhangi bir son amaç
olmaksızın sürekli bir devrim türü olan modernizasyon sürecinin uygun doğal ifadeleri
olduğunu da kavramaya başlayabiliriz
Moda aynı zamanda “Şu anda uygun olanın algılanması “olarak da tanımlanmıştır.
Toplumsal değişim bazen rollerde ve yaşam biçiminde yeni giysi formları gerektiren
değişimler gerektirir. Blumer tüketici davranışının önemini ve modanın değişimi sürecindeki
katkısını tartışmakta ve şunu iler sürmektedir . ”modanın işlev gördüğü alan eski uygulamaları
inançları ve bağlılıkları gözden geçirmeye ya da atmaya hazır insanlarıyla , yeni sosyal
formları benimsemeye yönelmiş konumda bir değişimi hareketine karışmış bir alan olmalıdır. “
Robinson (1961) modanın , “Belirli modaların birbirini izlediği bir süreç “ olduğunu
ileri sürer . bu moda teriminin nasıl hem bir sürece hem de bir ürün tasarımını veya tipine
değinmek için kullanıldığının bir göstergesidir. Değişen zevklerin ve duyuların gereksinimlerin
bir bakıma yönettiği süreç değişken süslenme biçimleri ve tüketim davranışının hali hazır
biçimi olarak tanımlanmaktadır.
Bazı gözlemciler moda kabulünü bireylerin bir toplumsal görüş birlini kollektif olarak
açıkladığını bir taklit süreci içinde ortaya çıktığını savunurlar . Brenninkmeyer (1963) örneğin ;
bireysel dürtüler ile grup davranışının ikili önemini,
“Modanın hem psikolojik , hem de sosyolojik yönü vardır;bireysel isteklerin bireylerin
temasa geçtiği sosyal sistem tarafından oluşturuldukları için bir sonucudur” diyerek kabul
etmektedir. Günümüzde özellikle şehirlerde daha hızlı kırsal kesimde daha yavaş olmak üzere
yaşam içerisinde kullanımı yitirilen geleneksel kullanımı değerlendirilecek olursa ; ekonomik
koşulların getirdiği yeni yaşam biçimleri bu biçimlere göre biçimlenen dış dünya ile ona uygun
giyim biçimleri olarak ve inanç dünyasının belirlediği biçimde yalnızca kendilerinin anladığı
bir gizlilik içinde uygulanan ve yine bu inançlara göre düzenlenen törenlerde giyilenler olarak
değerlendirilebilir (Sürür, 1983:229)
Teknoloji sanayileşme ve evrensellik gibi olgular ele alınan modernleşme süreci
içerisinde insanların yaşam ve giyim tarzlarının değişmesinde kitle iletişim araçlarının önemli
rolü bulunmaktadır. Öncelikle televizyonun toplumu yönlendirmedeki etkisi yadsınamaz bir
gerçektir.
Medya yoğun olarak değişik alt kültürleri azaltmak ve kitle toplumun büyümesine
yardım etmekle suçlanmaktadır. Kitle iletişim araçları yüzünden insanlar daha fazla aynı
şekilde konuşmakta daha fazla benzer şekilde düşünmekte , daha fazla benzer şekilde hareket
767
II. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMCİLER KONGRESİ
etmekte ve tepki göstermektedir. Bir görüşe göre , binlerce saatlik medya izleme milyonlarca
insan üzerinde benzer davranış biçimlerini kabullenmek durumunu oluşturmaktadır. Bu
standartlaştırma eğilimi, medyanın kültürel büyümeyi engellediği suçlamasına kadar
gitmektedir. (Özdemir,2003)
Bu aslında dünyadaki ve Kırgızistan’daki toplumsal değişimin televizyonun ve
medyanın gelişimi ile paralel olarak hızlanmasını açıklamaktadır.gazete ve dergiler toplumsal
değerleri , davranış biçimlerini, kıyafet tercihlerini sınırlı bir çevre ile etkilerken televizyonun
yaygınlaşması uydu ve dijital yayıncılığın gelişmesi ile küresel çapta tüm dünyaya ve
toplumları ve bütün insanları aynı anda benzer şekilde etkilemeye başlamıştır.
Medya ,kadın-erkek , iyi kötü , moda olmayan gibi kavramları tarif ederek üretip
topluma sunar ; modern insanlar olarak ne giymemiz gerektiğini , nasıl davranmamız
gerektiğini büyük ölçüde bu yayınlardan öğreniriz .(Kırca,2000:144)
Kültürel hayatı etkileyen medyanın estetik zevkleri ve kıyafet biçimini etkilememesini
düşünülemez. Wolton ‘a göre modaya da estetik düşünce açısından televizyon hem kimlik
belirleme , hem değişim ,hem de meşruluk kazandırma faktörüdür . televizyon yaşam biçimleri
moda ile ilgili değişimlerdeki artışın kendisi aracılığı ile kitlelere iletildiği bir toplum için bir
anlamda estetik düzenleyici gibidir.
Kırgızistan giyiminin modernleşmesi , modernleşme süreçlerinin öğrenilmesinde çok
önemli bir yer tutmaktadır . Kırgızistan’ın 1991’den sonraki bağımsızlığı ile beraber gelişmesi
ve gerçekleştirdiği batılılaşma sürecidir.
Bağımsızlıktan sonraki süreçte medyanın yoğun etkisiyle öncelikle kadın geleneksel
giyiminden batı tarzı giyimine doğru bir süreç takip edilmiştir.
Gündelik hayata ilişkin geleneksel kuralların değişiminde , kadın hiç şüphesiz önemli
bir rol üstlenmiş ve batılılaşma projesinin görselliğini en yoğun şekilde sergilemiştir.
Kırgızistanlı kadının batılı giyim kuşam sürecini benimsemiş kamusal alanda yer
almayı planlamış kentli kadın ile kırsal kesim kadını arasındaki farkın kapanacağını ve bu
konuda bir bütünlüğe doğru hızla gidilmektedir.
Adetler, günlük hayatımızdaki davranışlarımıza alışılagelmiş ve toplumun uygun
saydığı şekillerin uygulanmasından ibarettir. Halbu ki moda bir önceki modayı demode
edebilmek için kendinden önceki modanın tam tersi yönde bir yenilik gerçekleştirmektedir.
Dolayısıyla modanın dinamiğini oluşturan radikal değişiklik anlayışı adetlerin zamansal
süreklilik anlayışına dayanan yapısına ters düşmektedir.(Barbarosoğlu,2004:80)
Kırsaldan kentlere göç şehirlerde yeni bir kültürü oluşturmuştur. Bu yeni oluşan
kültürde giysiler köy ve kent arasında kalarak gelenekseli atamayan modernde alamayan farklı
bir tarz oluşturmuşlardır . Geleneksel giysiler kentlerde hızla değişikliklere uğrayarak ,
televizyonun önemli etkisiyle de günlük yaşamda modern giyim tarzlarında süreç etkinliğini
başlatmıştır.
Kırgızistan kadın kıyafetlerinde modernleşme süreci , medyanın, etkisi ile süreci
oldukça hızlandırmıştır.Geleneksel giysiler kırsal kesimde bazı bölgelerde hala kullanılan ya da
sandıklarda saklanan kent de ise yeni kuşağın, özel tören giysileri dışında fazla ilgi duymadığı
768
II. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMCİLER KONGRESİ
bir giyim tarzı olarak varlığını sürdürmeye çalışmaktadırlar . Geleneksel giysiler modernleşme
sürecinde modern giysilere karşı arka planda özgün giysiler olarak hatırlanmaktadır.
Kırgızistan kıyafetlerinde modernleşme süreci ve medyanın etkisine bakıldığında , her
ne kadar görünüşle çağdaş toplumun birçok çevrelerinde derin bir etkiye sahipse de , en açık
biçimde modanın kendini gösterdiği yer giysi alanıdır. Ve bu alandadır ki moda literatürünün
büyük bölümü dikkatleri yoğunlaştırmaktadır. Bir giysi ürünü ile ilgili kullanımda moda terimi
, bir grup insan tarafından, belirli bir zaman döneminde , daha önce kullanılmış stillerden göze
çarpar biçimde farklılık gösteren giysi stillerine rahatlıkla uygulanabilir. Bazı giysi stilleri
görünüşte farklı moda kabul edilme süreleri sergilerler. “Klasik ve özenti terimlerinin moda
süreleri spektrumunun iki uç noktasına gösterir , biçimde kullanılmaları görünüşte en iyisidir.
Literatürde modanın sosyal sisteminin öğeleri tarafından kabul edilme yoluyla birbirini
izleyen moda ürünlerinin yaratılıp bunların birbirlerini izledikleri sürekli bir değişim süreci
olduğunda açık bir görüş birliği bulunmaktadır.
Bu süreçten sonra ortaya çıkan ürünlerin fiziksel özellikleri görünüşte söz konusu
sosyal sistemin üyelerinin değişken beğenileri ve duyulan gereksinimlerine bağlıdır. Kabul
süreci bireyleri kollektif olarak bir sosyal görüş birliği açığa vurdukları bir taklit sürecidir.
KAYNAKÇA
•
AVAŞOVA, Kunduz,(2007) “ Kırgızların Milli Giysileri”
•
AYHAN,Fatma ,(2000) Moğolistan Orhun anıtları projesi araştırma notları
•
ARMAĞAN , Mustafa ,(1998)”Hayali Doğu’dan Hayali Batı’ya”, Doğu Batı
Dergisi,yıl/Sayı 2- Şubat-Nisan
•
BABBARASOĞLU , Fatma Karabıyık , (2004) Modernleşme Sürecinde Moda ve
Zihniyet, İz yayıncılık İstanbul
•
BENDHALL,J.and Polhemus;The body asa Medimum of Expression: Allen lane
london,1975,p.3r
•
BOLAY,Süleyman
Hayri,(2006)
Postmodernizm,http:/www.canaktan.org
felsesosyotarih/post.modern / post- anasayfa.htm
•
BAŞER,Güngör,(1989) “moda sürekli bir değişim süreci” Tekstil ve Makine, TMMOB
Makine Mühendisleri Odası yayını, s.209. Bursa
•
CRAN E, Diana(2003) Moda ve Gündemlerini, Giyimlerini, Giyimde Sınıf,Cinsiyet,ve
Kimlik, Ayrıntı Yayınları.İstanbul
•
DOUGLAS, M,Natural Symbols. Explorations in Cosmology.cresset pres, london,
1970.p.32
•
GİDDENS,Anthony,(1991)Modernity and Self ideantitiy.Cambridge ,Polity pres
/
769
II. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMCİLER KONGRESİ
•
GÖLE , Nilüfer ,(2004)”Batı Dışı Modernlik : kavram üzerine” , Modernleşme
veBatıcılık İletişim Yayınları ,s:56-57
•
KIZILÇELİK ,Sezgin (1994)” Post modernizm :”Modernlik projesine Bir Başkaldırı “ ,
Türkiye Günlüğü ,sayı:30
•
KIRCA,Süheyla , “ Kadın Dergileri , Popüler ve Politik Söylemin buluştuğu yer
,”Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi ,2000/1.s.144
•
KALKAN ,Mustafa ,(2002) Kırgız Antropolojisi Kırgızistan Türkiye Manas
Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Yayınları . Kırgızistan.
•
ONUR ,Nur , (2004) , Moda bulaşıcıdır.Epsilon Yayınları , İstanbul
•
ÖZDEMİR,Ufuk (2003), Türkiye’de Kadın Kıyafetlerinde Modernleşme Süreci ve
Medyanın etkisi ( Moda, Reklam , Medya üçgeni ) Köprü sayı:84
•
POLHEMUS , T.and Procter .L : fashion and Anti- fashion Anthropoloay of clothing
and Adornment cox and wyman london 1978 P.28
•
PÜSKÜLLÜOĞLU ,Ali(1985),Çağdaş Türkçe Sözlük ,Milliyet yayınları , İstanbul
.s,294.
•
ROBİNSON.D.E.O.J.Ecan.Hist.1960.20.576
•
SÜRÜR,Ayten ,(1983) Ege Yöresi Kadın Giyimi II.Milletlerarası Türk folklor kongresi
Bildirileri, V. Cilt Maddi kültür,Başbakanlık basımevi Ankara S.228-236
•
VEBLEN.Thors tein,(1987) Aylak Sınıfı Teorisi, feminizm.19. yüzyıl Klasiklerinden
seçmeler,Afa Yayınları,İstanbul
•
YILMAZ, Aytekin (1996) Modernden Postmoderne Siyasal Arayışlar, Vadi Yayınları
,Ankara
•
www.turkçebilgi .com