Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014, p. 997-1008, ANKARA-TURKEY BAĞIMSIZLIK DEVRİ ÖZBEK EDEBİYATI* Emin OBA** ÖZET Özbeklerin, Türkistan’ın verimli topraklarında kurmuş oldukları Özbekistan Cumhuriyeti’nin jeopolitik konumu son derece önemlidir. Çünkü Türkistan coğrafyasının merkezinde ve eski medeniyetlerin mirasının üzerinde yer almaktadır. Günümüzde Özbekistan coğrafyasının olduğu yerde, eskiden Çağatay Devleti var idi. Çağatay Devleti; sanat, siyaset, din, edebiyat gibi birçok alanda gelişme göstermiş bir devlettir. Çağatay döneminde yaşamış yazar ve şairler edebi ve kültürel cephelerden devletin gelişmesine katkı sağlamıştır. Bu dönemin en önemli sanatçısı Ali Şîr Nevaî’dir. Günümüzde Özbek Edebiyatı’nın temelleri, Çağatay Edebiyatı zamanında oluşturmuştur. Özbek Edebiyatı büyük bir mirasın, Çağatay Edebiyatı’nın sanat gücünün, üzerine kurulmuş bir edebiyattır. Günümüzde Özbek yazar ve şairlerin eserlerinde, Nevaî’nin izleri görülmektedir. Çalışmamızda Sovyet Rusya’nın dağılmasından sonra oluşan, bağımsızlığın ortaya çıkmasıyla Özbek yazar ve şairlerin halkı bilinçlendirmek ve milli duygularını harekete geçirmek amacıyla verdikleri eserler üzerine durulacaktır. Bu dönem, Bağımsızlık (Mustaqilik) Dönemi Özbek Edebiyatı olarak adlandırılmaktadır. Bu dönemin yazar ve şairleri; şiir, hikâye, roman, tiyatro ve çeviri eserler ile halkın hem milli duygularını uyandırmak hem de Batı Edebiyatını halka tanıtmayı amaçlamışlardır. Bu çalışmalarıyla, Özbek Edebiyatını diğer edebiyatlarla tanışmasını, kaynaşmasını hedeflemişler ve bu doğrultuda eserler vermişlerdir. Bu dönem Özbek yazar ve şairlerde edebi eserlerde çeşitlilik görülmesinin yanında, Batı edebiyatındaki sanatçılar ve edebi akımlardan etkilenmeler de görülmektedir. Bu dönemin sanat eserlerinde genel olarak milli duygulara hitap eden (Özbek milliyetçiliği) temalar işlenirken, bazı sanatçılarda “Turancılık” fikri de görülmektedir. Anahtar Kelimeler: Özbekler, Özbek Edebiyatı, Bağımsızlık dönemi. *Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir. ** Okt, Fatih Üniversitesi TÖMER, El-mek: eminoba@hotmail.com 998 Emin OBA INDEPENDENCE ERA UZBEK LITARETURE ABSTRACT Uzbeks that they have established in the fertile soil of the Turkestan Republic of Uzbekistan's geopolitical position is extremely important. It’s important because it’s located in the center of the geography of Turkestan and is located on the heritage of ancient civilizations. In today’s geography of Uzbekistan, there was formerly Chagatay States. Chagatay State had shown improvements in many fields such as art, politics, religion and literature. Writers and poets lived during Chagatay State had contributed to the development of the state in terms of culture and literacy. The most important artist was Ali Sir Nevada at that period of time. Today, the power of Uzbek Literature comes from Chagatay Literature. We can easily see the effects of Ali Sir Nevada on today’s Uzbek writers. Uzbek Literature has been structured on the power of Chagatay Literature which left a great heritage. In our study, we will be focusing on the works of Uzbek writers and poets whose works had aimed to raise public awareness and to mobilize national feelings that emerged with independence of Uzbeks after the destruction of the Soviet Union. This period is called Independence Period Uzbek Literature (Mustaqilik). Besides evoking national feelings, writers and poets of this period, with their works; poem, story, novel, drama and translational works has accomplished to introduce Uzbek Literature to other nations as well as Western Literature to Uzbeks. Uzbek Literary works of writers and poets in this period, in addition to the diversity seen, it’s influenced by Western literature, and also literary movements of the artists are seen. In this period, in general the effects of “Uzbek Nationalism” can be seen on most of the artist, while “Turanims” also can be seen on some of them. Key Words: Uzbek, Uzbek Literature, Independence period. Giriş Çağdaş Türk lehçelerinden biri olan Özbek Türkçesinin yazılı edebiyatı, klasik ve yeni edebiyat olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Klasik edebiyat, Çağatay ve hanlıklar dönemini kapsamaktadır. Çağatay edebiyatı denilince akla ilk gelen isim, Ali Şir Nevaî’dir. Nevaî’nin sanat gücü dönemindeki birçok şair ve yazarı etkilemekle beraber kendinden sonra gelen sanatçıları da etkilemiştir. Özbek Edebiyatı'nda hala Nevaî’nin izlerini bulmak mümkündür. Günümüzde Özbekistan’da Nevaî’nin eserleri canlılığını koruduğu gibi yeni yetişen sanatçılar arasında onun gibi söyleme, yazma eğilimi vardır. Hanlıklar dönemi, Çağatay edebiyatının son dönemlerinde ortaya çıkan, daha çok mahallileşmenin etkisiyle yerel unsurların edebiyatı, sanatı etkilemesiyle oluşan dönemdir. 17-19. yüzyılları kapsamaktadır. Hanlıklar dönemi kendi arasında; Harezm Edebiyatı, Buhara Edebiyatı ve Hokand Edebiyatı olmak üzere üçe ayrılmaktadır (Tekin 2011, 1845). Yeni Özbek edebiyatı, Çarlık Rusya’nın Türkistan’ı işgaliyle başlar. Bu dönemde Özbek edebiyatında roman, tiyatro ve hikâye gibi yeni türler görülmeye başlar. Bu gelişme toplumsal ve Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014 Bağımsızlık Devri Özbek Edebiyatı 999 siyasal değişimler yanında basımevinin toplum yaşamında yer edinmesiyle bağlantılıdır. Bu dönem geçiş dönemi olarak kabul edilir. 1916’lı yıllara kadar devam eden bu geçiş dönemi edebiyatını Cedit (ceditçilik) edebiyatı izler. Yeni Özbek edebiyatının ikinci dönemi olan cedit edebiyatı 1917 Bolşevik devrimini izleyen ilk yıllarda varlığını sürdürür. 1932 yılından itibaren ortaya konulan edebi ürünlerin meydana getirdiği edebiyatı Sovyetler devri ve Özbekistan’ın Sovyetler Birliğinden ayrıldığını ilan ettiği 1991 yılından sonraki edebi döneme de Bağımsızlık (mustaqilik) devri edebiyatı denilmektedir (Merhan 2007, 168). Bağımsızlık Devri Özbek Edebiyatı Özbek Edebiyatı tarihinde, 1990 yılından sonra varlık gösteren edebiyat bağımsızlık (mustaqilik) devri veya özgürlük (istiqlol) edebiyatı olarak adlandırılmaktadır (Merhan 2007, 170). Özbek Türkleri, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, Özbekistan Cumhuriyetini kurarak kendi ayakları üzerinde durmuşlardır. Bu değişim eziyet ve baskı altında yaşayan halkın kendi kaderini kendi tayin etmesidir. Durgunluk yıllarından sonraki yıllarda yaşanan siyasal ve toplumsal değişiklilerin bir sonucu olarak doğmuş, bir arayışın, kendine dönüşün edebiyatıdır. Millilik unsurların ağır bastığı bir edebiyat devridir. Bu dönem Özbekler için dönüm noktasıdır. Bu dönemde ortaya konulan edebi eserlerde, insanların gönül dünyası ruhi duyuş ve düşünceleri tasvir edilmeye başlanmıştır (Üşenmez 2011, 145). Bireysel konuların yanında toplumsal sorunlardaki aksaklıklar, bu sorunların giderilmesi için çözümler sunulmuştur. Amaç yeni bağımsızlığını elde eden halkı bilinçlendirmek, milli benliğini uyandırmak, devlet ve millet ruhunu aşılamaktır. Bu yönde pek çok şiir, roman gibi milli duyguyu uyandıracak eserler verilmiştir. Yeni bağımsızlığını elde eden Özbek halkı, Rus dilini bir yana bırakarak kendi ana diline yönelmiş ve gerek eğitim dilinde gerekse günlük konuşma dilinde Özbek Türkçesini kullanmıştır. Dönemin sanatçıları, milli duyguları harekete hitap eden eserler vermiştir. Bu doğrultuda, sanatçıların kendi eserlerinin yanında çeviri eserlere de sıklıkla rastlanılmaktadır. Bu dönem Özbek edebiyatı ve Türkçesi açısından çok verimli geçmiştir. Aşağıda dönemin önde gelen sanatçıları ve eserleri hakkında kısaca bahsetmeye çalışacağız. Bu dönemde çok yönlü bir sanatçı olarak bilinen ama daha çok yazdığı şiirlerle ön plana çıkan, dönemin en önemli sanatçısı Erkin Vahidov’dur. Sanatçı, 1936 yılında Fergana’da doğmuştur. İlk şiirlerini okul yıllarında yayımlamıştır. Şairi memleket çapında tanıtan ilk kitabı “Tan Nefesi”dir. 1968 yılında yayımlanan “Yaşlik Devanı” (Gençlik Divanı)ndaki gazeller onun tanınmasına katmıştır. Vahidov’un şiirlerinde hiciv ve istihza önemli bir yer tutar. “Sen Menga Tegma”, “Mejilis Kiling” gibi eserler bu türe örnek gösterilebilir. Erkin Vahidov, tiyatro alanında da birçok eseri vardır. “Altın Devar” adlı komedisi tanınmış bir eserdir. Çeviri alanında ise Gothe’nin “Faust” adlı eserini Özbekçeye çevirmiştir. Şair sosyal hayata da faal olarak iştirak etmiştir. “Yaşlik” dergisinin neşrinde ve Çocuklar Vakfı’nın kuruluşunda önderlik yapmıştır. O sanat ile sosyal çalışmaları beraber yürütmektedir. Vahidov’un şiirleri Türkiye’de “Seçme Şiirler” adıyla yayımlanmıştır (Yelok 2011, 489). Vahidov, vatanperverliği ve insan sevgisiyle eserlerini kaleme almıştır. Vahidov, sanat yönü güçlü bir şairdir. Şiirlerinde daha çok hümanist bir yaklaşım sergilemektedir. İnsana değer veren şair şiirlerinde insan sevgisini işlemiştir. Sabitü säyyarädä insan öziñ, insan öziñ. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014 1000 Emin OBA Mülk-i âläm içrä bir Xaqan öziñ, sultan öziñ. Sabit öz mäʿnasidä Säyyarä fäza dünyasidä Kainat sährasidä Kärvan öziñ, särban öziñ. Şäms-dil täftiñdädür Säyyarälär käftiñdädür Keñ cähan zäbtiñdädür Bağban öziñ, pasban öziñ. (Özbay- Qahhar 1995, 32). “İnsan” adlı kasideden alınan örnekte görüldüğü gibi Vahidov, insanın var olma sebebinden, bu dünyada kalıcı olmayacağından, bahsetmektedir. Şiir ölümü hatırlatmakta, insanların dünyaya meyil etmemesi gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca şiirin dili yalın olmakla beraber Vahidov’un sanat gücünün de bir göstergesidir. Abdullah Aripov, 1941 yılında Qaşqaderya’da doğar. 1963 yılında Taşkent Üniversitesi’nin filoloji bölümünden mezun oldu. 1963-1969 yılları arasında “Yaş Gvardiya”, 1969-1974 yıllarında ise Gafur Gulam Edebiyat ve Sanat neşriyatında yazarlık yaptı. “Şark Yulduzu” dergisinde bölüm şefliği, “Gülxan” dergisnde yazarlık yapmıştır. Abdullah Aripov, 1965 yılında yayımlanan “Milti Yulduz” adlı şiir kitabıyla büyük ilgi çekti. Onun “Közlerim Yolında” (1967), “Anacan” (1969), “Ruhım” (1971), “Hayrat” (1974), “Yüzme-Yüz” (1979), “Hekim ve Ecel” (1980) gibi şiir kitapları halk tarafından çok sevildi ve ilgi gördü. Bu eserlerle o Özbek halkının gönlünde taht kurdu (Özbay- Qahhar 1995, 89). Qançä däryalärdä säyr etip yürdüm, Qançä mänzillärdä tüzdim aşyan. Vä büyük hikmätgä axir yüz burdim, Siylängän cayidä äzizdir insan. Yurtim, sendä ekän nasibäm tügäl Sen öziŋ mäskänim, sen öziŋ şanim. Sen anäm sen siŋlim, yarimsän äzäl, Ey canim, cähanim, Özbekistanim. (Özbay- Qahhar 1995, 89). “İzhar” adlı şiirinden alınan bu iki dörtlükte görüldüğü gibi milli duyguların etkinliği hâkimdir. Şair milli duyguları harekete geçirmek için; Özbekistan’ı şan, şeref, sevgili, anne, kız kardeş gibi kutsi değerlere eş değer görmekte, onu kendi dünyası kabul ederek, bir Özbek için Özbekistan’ın ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmektedir. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014 Bağımsızlık Devri Özbek Edebiyatı 1001 Abdullah Aripov, Dante’nin “İlahi Komedyası”sını ve Lesya Ukrainka’nın “Mağaralarda” adlı destanını ve birçok Rus ve Dünya çapında tanınan sanatçıların eserlerini Özbekçeye çevirmiştir (Üşenmez 2011). Onun şiirleri ve tercümeleri 1970 sonrası yetişen bütün şairleri etkilemiştir. Aripov’un eserleri, Rus ve diğer dillere de çevrilerek yayımlanmıştır. Muhammed Ali, 1942 yılında Endican vilayetine bağlı Boz ilçesinin Beşgül köyünde doğdu. 1966 yılında Moskova’da Gorki Edebiyat Enstitüsü’nü bitirdi. Yazar özellikle tarihi konularda yazdığı eserleriyle ünlüdür. Bir süre öğretmenlik yapan yazar, daha sonra çeşitli edebiyat ve sanat neşriyatlarında yöneticilik yapmıştır. Özbekistan’ın resmi devlet vakıflarından olan Uluslar arası Altın Miras Vakfı’nın (1992-2002) yöneticiliğini yapmıştır. ABD’ de Özbek dili ve edebiyatı üzerine dersler veren yazar, 2003’ten itibaren Emri Timur Vakfı’nın başkanlığını yapmaktadır (Üşenmez 2011, 155). Muhammed Ali’nin şiirleri Modern Özbek şiirinde önemli bir yer kaplamaktadır. Üretken olan şairin ondan çok şiir kitabı vardır. “Atalar Yurdu”, “İlham Perisi”, “Saz”, “Sevsem, Sevilsem”, “Sen Bir Gülsün” gibi şiir kitapları vardır. Yazar “Meşreb” (1961), “Gümbezdeği Nur”, destanları takdir toplayan eserlerindendir. Aşağıda şairin “Buxara gözäligä” adlı şiiri verilmiştir. Ul päriväş bu çämänniŋ bir gül-i xandanidir, Közläri yulduz esä, zängar romal asmanidir. Mähbus ölmaq istäsän gär, kel, ungä köŋlini ber, Väh, uniŋ qalbi Buxara Ärki’niŋ zindanidır! (Özbay- Qahhar 1995, 103). Muhammed Ali’nin Şiirlerinden alınan bu parçada görüldüğü gibi Buhara şehrinin güzelliklerinden, öneminden bahsedilmektedir. Muhammed Ali, “Bakiy Dünya” (1972-1979) adlı manzum romanı, “Serdebarlar” (1976) adlı tarihi romanı yazarın en bilinen eserleridir. Çeviri alanında da başarılı olan yazar, 1976 yılında eski Hint destanı “Ramayana”yı çevirmiştir. Dedexan Hasan, 1942 yılında Fergana’nın Altınarığı’nda doğdu. 1966 yılında Taşkent Üniversitesi’nde gazetecilik bölümünü bitirdi. Sovyet Özbekistan gazetesini iki yıl çalıştırdı. Verdiği eserlerle bağımsızlık hareketinin en faal üyelerinden biri oldu. İlk şiir kitabını 1962 yılında yayımladı. Şairliğinin yanında besteciliğiyle de üne kavuştu. Halkın sevdiği beste ve icracılardan biri oldu. ”Şeyde Könlim”, “Şahımerdan Sayları”, “Çemenimden Ayrılma”, Bahar Kelür Bağlarda” adlı şiir kitapları yayımlandı (Özbay- Qahhar 1995, 1995). Dedexan Hasan lirik şair ve halk türkücüsü sıfatıyla şöhret buldu. Son dönemdeki şiirlerinde ve bestelerinde sosyal, politik ve milli ruhla ilgili konular yer vermiştir. Onun “Gözünü Aç Özbeğim” ve “Birleşin Ey Türk Âlemi (1989)” adlı şiirleri milli duyguların işlendiği şiirlerindendir. Aşağıda şairin “Birleşin Ey Türk Âlemi” adlı şiirinden birkaç dörtlük verilmektedir. Birläşiŋ ey Türkî aläm aläm- ära birläşiŋ, Aqıl u danalik äylän sirläşin tädbirläşiŋ. Birläşiŋ tabarä mähkäm tilläşiŋ batirläşıŋ, Ya Cälalliddin, Muqanna, ya Temür Babirläşiŋ. Öçmäniz zinhar vä zinhar, dost u düşmän sözigä, Yav işi yavlätmağ äsli Türkni Türkniŋ özigä. Heç işanmäŋ sizni çälğitgänni mäkkar közigä, Birläşiŋ ey Türki aläm aläm- ära birläşiŋ. (Özbay- Qahhar 1995, 117). Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014 1002 Emin OBA Görüldüğü gibi sadece Özbekistan halkı değil, bütün Türk boylarının ortak bir çatı altında birleşmelerini, ortak bir dil birliği ve kültür birliğinin oluşturulması gerektiği fikrindedir. Türk milletinin eski gücüne yani Timurların, Babürlerin zamanındaki durumuna dönmelerini dile getirmektedir. Aman Matcan, 1943 yılında Harezm vilayetine bağlı Yengibozor kasabasında doğdu. Semerkant Üniversitesinde filoloji okudu. Çeşitli tarzdaki şiirleri, samimi ve içten söyleyişiyle ön plana çıkmıştır. “Açık Derazeler” (1970), “Kervan Qonğırağı” (1973), “Quyaş Saati” (1974), Yanayetgen Draht” (1977), “Seni Yaxşı Köremen” (1984), “Çöldegiler” (1986), “Ortamızda Birgine Alma” (1990) gibi şiir kitaplarının yayında “Beruniy” (1977), “Pehlevan Mahmud” (1975), “Nege Men?” (1990) gibi yazmış olduğu yapay destanları da vardır (Özbay- Qahhar 1995, 119). Aman Matcan şiirlerinde basit, sade bir dil kullanmıştır, halk tarzı söyleyişiyle büyük ilgi toplamıştır. Aşağıda bu tarzı yansıtan şiirlerinden birkaç örnek verilmiştir. Bu bağlärdän bizlär ötdik Bizim izdän kimlär ötär? Bu yillärdä bizlär yetdik, Väfa fäläk, kimlär yetär? Ey adämzad, qalbiŋdägi Çämänlärniŋ halin sorä, Ağiz açdiŋ, maqsäd uçun Sözläriŋniŋ balin sorä. (Özbay- Qahhar 1995, 124). Rauf Parfi, 23 Eylül 1943 yılında Taşkent’e bağlı Yeniyol ilçesinin Şoralisay Köyünde doğdu. 1965’te Taşkent Üniversitesi’nin filoloji bölümünü bitirdi. Şiire genç yaşta başlayan Parfi, yeni Özbek şiirinin üslup sahibi yazarlarındandır. Şiirlerinde “Ozturk” mahlasını kullanmıştır (Üşenmez 2011, 43). “Kervan Yolı” (1986), “Aks Sada” (1970), “Tasvir” (1973), “Xatırat” (1975), “Közler” (1978), “Qaytış” (1981), “Sabr Dıraxtı” (1982), “Ana Türkistan” (1990), “Saylanma” (1993), “Tavba” (2000) gibi şiir kitapları yayımlanmıştır. Özbekistan’da milli uyanışın önemli temsilcilerinden olan Rauf Parfi, değinilmemiş konuları cesaretle eserlerinde dile getirmiştir. Kendine has kalemiyle, yeni lirik şiirin dikkat çekici temsilcisi olmuştur. Därya käbi daima uygaq İniltişim tağ qadär bäländ, Alis yolgä atländim biraq Mehrin bilän muhäbbät bilän Ey köŋlimgä tuğilgän Vätän. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014 Bağımsızlık Devri Özbek Edebiyatı 1003 Xatirälär sözlär här bir taş Esdäliklär yağärdi asman, Tiriklikniŋ şahidi quyaş Eslämäkdän tinmäydi häman Ah, Türkistan, Anä Türkistan. (Özbay- Qahhar 1995, 140). Türkistan başlıklı şiirinden alınan bu örneklerde görüldüğü gibi ilk dikkati çeken özelliği şiir dilinin oldukça yalın olduğudur. Şiir konu olarak, milli duygulara hitap edecek şekilde yazılmıştır. Şiirin başlığı da bu doğrultuda verilmiştir. Sanatçının en temel özelliği de milliyetçi bir şair olmasıdır. Milli, sosyal ve evrensel konuları işleyen Parfi, Özbekistan’da çeviri edebiyatının da önemli temsilcilerindendir. Asya, Afrika ve Latin Amerika Edebiyatlarında önemli çeviriler yapmıştır. Nazım Hikmet’in “Memleketimden İnsan Manzaraları” adlı eserini “İnsan Manzaraları” adıyla Özbekçeye çevirmiştir. Karlo Kaladze’nin şiirlerini “Deniz Xayali” adıyla çevirmiştir (Özbay- Qahhar 1995, 136). Halime Xudayberdiyeva, 1948 yılında Sırderya’nın Bayavut ilçesinde doğdu. 1972 yılında Taşkent Üniversitesi’nde gazetecilik bölümünü okudu. “Saadet” dergisinde bölüm şefi olarak çalıştı. Daha sonra Moskova’da edebiyat enstitüsünde okudu. Sanatçının “İlk Muhabbet” (1968), “Aq Almalar” (1973), “Çemen” (1974), “Suyanç Tağlarım” (1975), “Baba Quyaş” (1977), “Sadaqat” (1983), “Muqaddes Ayal” (1987), “Yüregimnin Ağrıq Nuqtaları” (1991) gibi Özbek Türkçesinde ve Rusça olarak birçok kitabı yayımlanmıştır. Tatar Tofan Minullin’in “Alle” adlı eserini Özbek Türkçesine çevirmiştir (ÖzbayQahhar 1995, 152). Xudayberdiyeva “Hürlik Oti” (Özgürlük Ateşi) adlı şiir sade ve yalın bir dille yazılmakla beraber bağımsızlıktan sonra Özbekistan’da halkın kendi diline ve milli kimliğine gereken önemi vermesi gerektiği düşüncesindedir. Aşağıda şiirden birkaç dörtlük verilmiştir. Elim, seni mute körsäm. Közdän qaläy, közüm küysin Demä, undä ne deyürsän Sözden qaläy, sözim küysin. Totimäsmän bir biryan til Til bolmäsä ar, iman til. Til bolmäsä därd ü qan til. Tilim degän sezim küysin. (Özbay- Qahhar 1995, 153). Halime Xudayberdiyeva’nın şiirlerinden bazıları Türkiye Türkçesi’ne aktarılmış ve dünyanın diğer dillerine çevrilmiştir. Töre Mirza Cabbarov, 1956 yılında Nemeng vilayetine bağlı Çartak ilçesinin Paşkorğan köyünde doğdu. 1989 yılında Moskova’da edebiyat enstitüsünü bitirdi. Birçok sanat faaliyetlerinde, gazete ve dergi işlerinde bulundu. “ Meyseler Haykırığı” “Tangi Mektublar”, “Külgixane” gibi şiir kitapları yayımlanmıştır. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014 1004 Emin OBA Yazar daha çok tiyatrocu kişiliğiyle, yazdığı dramalarıyla ön plana çıkmıştır. “Beket”, “Tangi Tramvay”, “Paytaxt Latifeleri”, “Muhabbetge Ot Tekken Gün”, “Kavrulgan Ördek Pervazı” gibi eserleri ses getirmiştir (Özbay 1995, 169). Aşağıda Cabbarov’un Emir Timur hakkında yazdığı drama örneği verilmektedir. Ey ähli Türkistan, uxläyätgän xalq Fursätdir, açiñiz kör köziñizni. Tordädur nähaqlik, paygäkdädur haq, Ämir Temur ruhi qolläsin sizni. (Özbay- Qahhar 1995, 176). Müstakilik devri Özbek edebiyatı nesir yazarlarından Özbekistan Millî Yazarı (1991) Ötkir Haşimov, 1941 yılında Taşkent’te doğmuştur. Taşkent Üniversitesi gazetecilik bölümünü bitirdikten sonra (1959-1964) yazar çeşitli gazete ve yayınevlerinde muharrirlik ve yöneticilik yapmıştır. Ötkir Haşimov’un ilk deneme kitabı “Polat Chavandoz” 1962 yılında neşredilmiştir. Daha sonra “Yol Havasi” (1963), “Bahor Qaytmaydi” (1970), “Qalbinge Kulak Sol” (1973), “Uzun Kechalar” (1975), “Nimadir Boldı” (1976), “Quyosh Terozisi” (1980) gibi hikâye ve kıssaları, “Nur Borki”, “Soya Bar” (1979), “Ikki Eshik Orasi (1986) gibi romanları yayımlanmış eserleri arasındandır. Haşimov, piyes yazarlığı da yapmıştır. Vijdon Dorisi, Sizdan Ugina, Bizdan Bogina gibi piyesleri vardır (Üşenmez 2011). Eserleri pek çok dile çevrilen Ötkir Haşimov milli- manevi değerlere haiz yazıları, edep, ahlak ve insanın iç dünyasını yansıtan deneme, kıssa-hikâye ve romanlarıyla Özbek okurların beğenisini kazanmıştır. Mirpolat Mirza, 1949 yılında Türkistan’ın Seyrem köyünde doğdu. Taşkent Üniversitesinde gazetecilik okudu. Özbekistan yazarlar birliğinde çalıştı. “Tan Cilvesi”, “Yaxşı Künler”, “Maviy Derya”, “Etirgül ve Yulsuzlar” gibi şiir kitapları yayımlandı. Birçok konuda şiir yazan sanatçı şiirlerinde yalın bir dil kullanmıştır. Sanatçının şiirlerinde dikkat çeken nokta, halk tarzı söyleme eğilimidir Taşgaridä ingräydi boran Därçälärgä urip köksini. Göya şikäst yegän pählevan Pänah sorär bu tün öksinip. (Özbay- Qahhar 1995, 182). “Boran” adlı şiirden alınan bu dörtlükte yazarın şiir sanatı hakkında bilgi vermektedir. Konu sıkıntısı çekmeyen şair, burada daha çok pastoral bir şiir tarzı oluşturmuştur. Azim Süyün, 1950 yılında Semerkant vilayetine bağlı Nehrrud köyünde doğdu. 1971-1977 yılları arasında Taşkent Üniversitesinde gazetecilik bölümünü okudu. Şiirleriyle ön plana çıkan sanatçının birçok şiir kitabı vardır. Bunlar; “Menin Asmanım” (1978), “Zerb” (1979), “Zemin Taqdiri” (1981), “Xayalat” (1984), “Ziya Yolı”(1986), “Cevza” (1987), “Alıs Tanlar” (1989), “Qara Közin Senin” (1992), “Küynegim- Süynegim” (1992) gibi şiir kitapları vardır. Azim Süyün, birçok konuda şiir yazmış, yaratıcı bir şairdir. Aşağıda onun şiir sanatını yansıtan birkaç dörtlük verilmektedir. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014 Bağımsızlık Devri Özbek Edebiyatı 1005 Bugün gülgün, gül-gül yüzläriŋ, Bugün gül-gül, bilmäm ertägä Saçin sünbül, bülbül sözläriŋ, Bugün gül, kül … bilmäm ertägä Qaydän keldim qaygä ketürmän Bu dünyadä men negä egä? Kel, kel, sözim bugün ayturmän, Ayturmän mi? … bilmäm, ertägä… (Özbay- Qahhar 1995, 211). Ayrıca “Serbedarlar” ve “Ezgülik ve Yavuzlik” adlı iki tiyatro eserleri vardır (Üşenmez 2011, 160). Şevket Rahman, 1950 yılında Oş’ta doğdu. 1975 yılında Moskova’da edebiyat bölümünü bitirdikten sonra Taşkent’te Bedii Edebiyat Neşriyatı ve Özbekistan Yazarlar Birliği’nde çalıştı. Şevket Rahman, kendine özgü üslubuyla ortaya koyduğu eserlerde lirik-felsefi söylemleri ve isyanı öne çıkaran şiirler yazmıştır. ( Üşümez 2011, 46). Şair, mütercim ve makale yazarıdır. Şairin “Rengin Lahzalar” (1978), “Yürek Qırreleri” (1981), “Açıq Künler” (1984), “Güleyatgen Taş” (1985), “Uyğaq Tağlar” (1986), “Hulva” (1988), “Nihayesiz Lahza” (1992), “Qara Çeçekler” (1992) gibi şiir kitapları yayımlandı (Özbay-Qahhar 1995, 212). Aşağıdaki şiir Şevket Rahaman’ın kendine has üslubu hakkında bize bilgi vermektedir. Ya Xuda! Deñizlär bunçä uzaqdä, Bunçälär alisdir qaysär däryalär! Cähandän üzilip ketgän tupraqdä Miltiräp yangändäy ğärip mäʿvalär… (Özbay- Qahhar 1995, 223). Hurşit (Xurşid) Devran 1952 yılında Semerkant’ta doğdu. 1977 yılında Taşkent Üniversitesi’nde gazetecilik bölümünü bitirdi. Özellikle tarihi konulardaki şiir, kıssa ve piyesleriyle Modern Özbek edebiyatının gelişmesine katkı sağladı. Hurşit Devran tarihi değerlere ayrı bir önem vermiş Timur, Uluğbek, Necmeddin-i Kübra gibi şahsiyetlerle ilgili kıssalar, Hive, Semerkant, Buhara gibi şehirler üzerine de piyes, belgesel gibi çalışmalar yapmıştır (Üşümez 2011, 160). Hurşit Devran’ın, “Qadrdan Quyaş” (1979), “Şeherdegi Alma Dıraxtı” (1979), “Tüngi Bağlar” (1981), “Uçıp Baramen Quşlar Bilen” (1983), “Balaliknin Avazı” (1984), “Tomaris’nin Közleri” (1985), “Qaqnüs” (1987), “Semerkand Xayali” (1991), “Bahardan Bir Kün Aldin” (1992) gibi şiir ve nesir kitapları yayımlanmıştır (Özbay- Qahhar 1995, 231). Açilgän däftärgä därtlärim saçsäm, Här bir söz tutgäy mäy-zähärni içsäm, Dost tapmäy, düşmängä köñlimni açsäm, Meni yupätgäy mi muqaddäs sözlär? (Özbay- Qahhar 1995, 233). Hurşit Devran’dan alınan bu dörtlükte görüldüğü gibi, bir halk tarzı söyleyişi hâkimdir. Günlük konuşma dilinin sadeliğinin yanında, söyleyişteki yücelik ilk dikkati çekenlerdendir. Şair Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014 1006 Emin OBA şiirlerinde sanatkârane söyleyişten uzak durmuş, bunun yerine halk tarzı söyleyişi benimsemiştir. Bu üslup tarzı şiirlerinin geneline hakimdir. Bununla beraber çevri alanında da çalışmaları vardır. Türk edebiyatında Karacaoğlan, Âşık Veysel ve Yunus Emre’nin şiirlerini Özbekçeye çevirmiştir. Tahir Qahhar 1953 yılında Nemengan’da doğdu. 1975 yılında Taşkent Üniversitesi’nde gazetecilik bölümünü bitirdi. “Aq Örik” (1980), “Aqayatgan Derya” (1982), “Asman Kimniki” (1984), “Eşik Taqıldayatır” (1984), “Kün Közi” (1987), “Yulduzlar Menin Bağım” (1988), “Tağnın Pervazı” (1990), “Ateşgiyax” (1992) gibi şiir kitapları vardır. Ey, elim, Ey, tilim, Ey därdlik dilim. Men seniñ ğäflätli çağläriñ kördim, Cähalät kökärgän bağläriñ kördim, Telbädän färqı yoq sağläriñ kördim, Bülbülin yep-yutgän sağlärin kördim, Köksimdä yüräkmäs, dağläriñ kördim (Özbay- Qahhar 1995, 255). “Ateşgiyax” adlı şiir kitabına da adını veren bu şiirde şair, sade bir dil kullanarak dönemin ortak teması diyebileceğimiz milliyetçilik konusunu işlemiştir. Yazar Türk, Arap, Fars, Rus edebiyatlarından manzum ve nesir türlerden çeviriler yapmıştır. Tahir Qahhar, 1989 ve 1990 yıllarında Türkiye’de bulunmuştur. Bunun neticesinde Türkiye tarihi, Türk edebiyatı, Türkiye ve Türkistan ilişkileri, Türk matbuatı ve Türkiye’deki Türkistanlılarla ilgili birçok makale yazdı. Ziya Gökalp’ın Ergenekon Destanı’nı ve daha birçok şiirini Özbek Türkçesine ilk defa aktaran kişidir (Özbay- Qahhar 1995, 248). Usman Koçkar, 1953 yılında Buhara’nın Şafirkan ilçesinde doğdu. 1975 yılında Taşkent Üniversitesi filoloji bölümünü bitirdi. Ğafur Ğulam basın ve yayın birliğinde çalıştı. Orta dereceli okullarda Özbek Türkçesi dersleri verdi. Yazarın “Heyecange Kömilgen Dünya” (1982), “Aksiy Sadalar” (1987), “Uyqudaki Minare” (1987), “Ağır Kervan” (1992) gibi şiir kitapları vardır. Şairin şiirlerinde birçok temaya yer verse de genellikle göze çarpan milliyetçilikle ilgili şiirleridir. Aşağıda şairin şiir milliyetçilikle ilgili yazdığı şiirinden bir örnek verilmiştir. Vätän erki yolimdir kim, Ölärmän bu yoldä bir kün, Bu şundäyin ölimlär kim, Bundän şirin ölim bolmäs. (Özbay- Qahhar 1995, 268). Sanatçı Azerbaycan edebiyatından birçok örneği Özbekçeye aktarmıştır. Bunların arasında Hüseyin Cahid’in “Topal Temür” draması, Anar’ın “Baş Qavatli Üynin Altınçı Qavatı” adlı romanını Özbekçeye çevirmiştir (Özbay- Qahhar 1995, 264). Mirza Kencebek, 1956 yılında Surhanderya vilayetinin Seriasya ilçesinde doğdu. Taşkent Üniversitesinde okudu. Mezun olduktan sonra gazete, dergi ve yayın işlerinde çalıştı. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014 Bağımsızlık Devri Özbek Edebiyatı 1007 Yazarın “Mektuplarım”, “Quyaşga Qaragan Üy” (Güneşe Bakan Ev), “Münacat”, “Şark Tili”, “Baharım Yelları” adlı şiir kitapları yayımlanmıştır. Mirza Kencebek’in şiirleri heyecanlı, coşkun ve milli duyguları uyandırıcı özellikler taşır. Qay kün kim cähangä keldi Türkistan. Cähan şul mäydangä keldi, Türkistan. Äziz tuprağinni bir bar körgänlär Dingä-yü iymangä keldi, Türkistan. Sultanlär baş urıp yatgän zämindä Baş urip sultangä keldi, Türkistan. Här gäl bu bostangä kelgändä yağiy Ağrıq utıxangä keldi, Türkistan. Tärix yolläridä türkülär uçdi: Ah, qandäy zämangä keldi, Türkistan? Urhasi fäläkkä yetgändä äzäl Ay dedi: asmangä keldi, Türkistan! Bu tün täʿzim ilä keldik, äñlädik: Äñlägän insangä keldi Türkistan. Yoq, başqa at ilä yatlär kelmädi, Özi Türkistan’gä keldi, Türkistan! Uluğ Yässäviy’ni yad etip, Mirza, Yüräkdä fiğangä keldi Türkistan! (Özbay- Qahhar 1995, 280) Şairin “Türkistan” adlı şiiri, onun gerçek kimliğini ortaya çıkaran şiirlerinden birisidir. Onun şiir sanatının bir göstergesi olan bu şiirde şair milli duygulara seslenmiş ve Türk milli ruhunu, birliğini yeniden uyanmasını dilemektedir. Yazar, tercüme alanında da Rus yazar Puşkin’in “Yevgeniy Onegin” adlı romanını tercüme etmiştir. Bununla beraber, bazı Avrupa ve Fars şairlerden de tercümeler yapmıştır. Mirza Kencebek, son yıllarda Özbekistan’daki sosyal olaylara da aktif olarak katılmış, milletin durumu hakkında milliyetçi makaleler yazmıştır. Özellikle radyo ve meydanlardaki çıkışları, Özbekçenin devlet dili olması için verdiği mücadeleler büyük takdir toplamıştır (ÖzbayQahhar 1995, 279). Sonuç Bağımsızlık dönemi Özbek Edebiyatı konusuna yukarıda ana hatlarıyla ele alındığı gibi Sovyetler Birliğinin yıkılmasından sonra ortaya çıkan ama temelini daha öncelerden alan yani Fıtratlardan, Çulpanlardan alan bir edebiyattır. Sancılı bir süreçten sonra ortaya çıkan bağımsızlık dönemi edebiyatı sanatçıları, hiç vakit kaybetmeden halkı birliğe beraberliğe teşvik etmek amacıyla, milli duygulara hitap eden eserler oraya koymuştur. Sanatçılar kendi eserleriyle Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014 1008 Emin OBA yetinmemiş çeviri yoluyla da dünya çapında tanınan sanatçıların eserlerini de Özbekçeye aktarmışlardır. Bu dönem sanat ve edebiyat açısından verimli geçmiş, sanatçılar birçok alanda eserleriyle halkı bilinçlendirmek, milli ruhu ortaya çıkarmak amacıyla eserler vermiştir. Yukarıda görüldüğü gibi sanatçılar ortak bir kaygı üzerinde yoğunlaşmıştır, bağımsızlıktan sonra Özbek edebiyatı ve dili, bu hedef gözetilerek eserler bu doğrultuda verilmiştir. Özbek dili, zengin söz varlığı ve anlatımıyla dönemin sanatçılarının ilham kaynağı olmuştur. Bu dönem sanatçılarının dili oldukça sade ve yalındır. Eserler Özbek dili ile verilerek halkın kendi diline sahip çıkması, onu öğrenip kullanılması hedeflenmiştir. Bu dönem sanatçılarının üzerinde durdukları tema milliyetçilik, bu sadece Özbek milliyetçiliğiyle yetinilmeyerek Turancılık fikri de bazı sanatçılarda görülmüştür. KAYNAKÇA AÇIK F., 2008. Özbek Edebiyatı. Alp Yay. İstanbul. Başlangıçtan Günümüze Kadar Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları. Kültür Bakanlığı Yay. Ankara. FEYZULLAYEVA A., 2012. Özbek Şairi Rauf Parfi’nin Şiir Dünyası.. KARİMOV N., 2008. 20. Asr Adabiäti Manzaraları. Toşkent. KOCAOĞLU T. Çağdaş Özbek Edebiyatı. Türk Dünyası El Kitabı 3. Cilt. MERHAN A. Abdullah Qadiriy ve Özbek Romanın Doğuşu. Türkiyat Araştırmaları Dergisi. MERHAN A., 2006. Tatarların Özbek Edebi Dilinin Oluşumundaki Rolü. (İdil-Ural Sempozyumunda Sunulmuş Bildiri). MEHRAN A., 2007. Yazılı Özbek Edebiyatı. C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi cilt:31 sayı:2. NASRETTİNOĞLU İ., 1988. Çağdaş Özbekistan Şiiri Antolojisi. Ankara. ÖZBAY H., QAHHAR T., 1995. Günümüz Özbek Şairleri Antolojisi. Kültür Bakanlığı Yay. Ankara. ÖZ ÖZCAN A., 2007. Çağdaş Özbek Edebiyatında Ali Şir Nevayi. Modern Türklük Araştırmaları Dergisi cilt: 4 sayı:3. ÖZGÜL M., 1993. Abhaz-Azeri-Dağıstan-Kazak-Kırgız-Özbek-Tacik-Türkmen Edebiyatlarından Seçmeler. Cem yay. ÜŞENMEZ E., 2011. Modern Özbek Edebiyatı. Uluslararsı Sosyal Araştırmalar Dergisi cilt:4 sayı:19. TEKİN F., 2011. Hanlıklar Dönemi Özbek Edebiyatı. Turkish Studies Vol. 6/1. TEKİN F., 2009. Ortak Dil Bağlamında Terim Birliği Açısından Türkiye Türkçesi-Özbek Türkçesi Edebiyat Terimleri Üzerine Bir Karşılaştırma. Turkish Studies Vol.4/4 Türk Dünyası Edebiyatı (Hz. Halil Açıkgöz) 1991. TDAV. YAMAN E., 1996. Çağdaş Özbek Şiiri. TD Türk Şiiri Özel Sayısı 5, Mart. YELOK V. S., 2008. Erkin Vahidov’un Kelime Dünyasına Bir Bakış. Uluslar arası Sosyal Araştırmalar Dergisi Vol. 3/1. YELOK V. S., 2011. Özbek Şiirinde Müstebit Devrin Eleştirisi (Erkin Vahidov’un Şiirleri Esasında). TÜBAR XIX. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014
© Copyright 2024 Paperzz