Bağımsızlık Devri Özbek Edebiyatı

Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/3 Winter 2014, p. 997-1008, ANKARA-TURKEY
BAĞIMSIZLIK DEVRİ ÖZBEK EDEBİYATI*
Emin OBA**
ÖZET
Özbeklerin, Türkistan’ın verimli topraklarında kurmuş
oldukları Özbekistan Cumhuriyeti’nin jeopolitik konumu son derece
önemlidir. Çünkü Türkistan coğrafyasının merkezinde ve eski
medeniyetlerin mirasının üzerinde yer almaktadır. Günümüzde
Özbekistan coğrafyasının olduğu yerde, eskiden Çağatay Devleti var idi.
Çağatay Devleti; sanat, siyaset, din, edebiyat gibi birçok alanda gelişme
göstermiş bir devlettir. Çağatay döneminde yaşamış yazar ve şairler
edebi ve kültürel cephelerden devletin gelişmesine katkı sağlamıştır. Bu
dönemin en önemli sanatçısı Ali Şîr Nevaî’dir. Günümüzde Özbek
Edebiyatı’nın temelleri, Çağatay Edebiyatı zamanında oluşturmuştur.
Özbek Edebiyatı büyük bir mirasın, Çağatay Edebiyatı’nın sanat
gücünün, üzerine kurulmuş bir edebiyattır. Günümüzde Özbek yazar ve
şairlerin eserlerinde, Nevaî’nin izleri görülmektedir.
Çalışmamızda Sovyet Rusya’nın dağılmasından sonra oluşan,
bağımsızlığın ortaya çıkmasıyla Özbek yazar ve şairlerin halkı
bilinçlendirmek ve milli duygularını harekete geçirmek amacıyla
verdikleri eserler üzerine durulacaktır. Bu dönem, Bağımsızlık
(Mustaqilik) Dönemi Özbek Edebiyatı olarak adlandırılmaktadır. Bu
dönemin yazar ve şairleri; şiir, hikâye, roman, tiyatro ve çeviri eserler
ile halkın hem milli duygularını uyandırmak hem de Batı Edebiyatını
halka tanıtmayı amaçlamışlardır. Bu çalışmalarıyla, Özbek Edebiyatını
diğer edebiyatlarla tanışmasını, kaynaşmasını hedeflemişler ve bu
doğrultuda eserler vermişlerdir.
Bu dönem Özbek yazar ve şairlerde edebi eserlerde çeşitlilik
görülmesinin yanında, Batı edebiyatındaki sanatçılar ve edebi
akımlardan etkilenmeler de görülmektedir. Bu dönemin sanat
eserlerinde genel olarak milli duygulara hitap eden (Özbek milliyetçiliği)
temalar işlenirken, bazı sanatçılarda “Turancılık” fikri de görülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Özbekler, Özbek Edebiyatı, Bağımsızlık
dönemi.
*Bu
makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu
tespit edilmiştir.
** Okt, Fatih Üniversitesi TÖMER, El-mek: eminoba@hotmail.com
998
Emin OBA
INDEPENDENCE ERA UZBEK LITARETURE
ABSTRACT
Uzbeks that they have established in the fertile soil of the
Turkestan Republic of Uzbekistan's geopolitical position is extremely
important. It’s important because it’s located in the center of the
geography of Turkestan and is located on the heritage of ancient
civilizations. In today’s geography of Uzbekistan, there was formerly
Chagatay States. Chagatay State had shown improvements in many
fields such as art, politics, religion and literature. Writers and poets
lived during Chagatay State had contributed to the development of the
state in terms of culture and literacy. The most important artist was Ali
Sir Nevada at that period of time. Today, the power of Uzbek Literature
comes from Chagatay Literature. We can easily see the effects of Ali Sir
Nevada on today’s Uzbek writers. Uzbek Literature has been structured
on the power of Chagatay Literature which left a great heritage.
In our study, we will be focusing on the works of Uzbek writers
and poets whose works had aimed to raise public awareness and to
mobilize national feelings that emerged with independence of Uzbeks
after the destruction of the Soviet Union. This period is called
Independence Period Uzbek Literature (Mustaqilik). Besides evoking
national feelings, writers and poets of this period, with their works;
poem, story, novel, drama and translational works has accomplished to
introduce Uzbek Literature to other nations as well as Western
Literature to Uzbeks.
Uzbek Literary works of writers and poets in this period, in
addition to the diversity seen, it’s influenced by Western literature, and
also literary movements of the artists are seen. In this period, in general
the effects of “Uzbek Nationalism” can be seen on most of the artist,
while “Turanims” also can be seen on some of them.
Key Words: Uzbek, Uzbek Literature, Independence period.
Giriş
Çağdaş Türk lehçelerinden biri olan Özbek Türkçesinin yazılı edebiyatı, klasik ve yeni
edebiyat olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Klasik edebiyat, Çağatay ve hanlıklar dönemini
kapsamaktadır. Çağatay edebiyatı denilince akla ilk gelen isim, Ali Şir Nevaî’dir. Nevaî’nin sanat
gücü dönemindeki birçok şair ve yazarı etkilemekle beraber kendinden sonra gelen sanatçıları da
etkilemiştir. Özbek Edebiyatı'nda hala Nevaî’nin izlerini bulmak mümkündür. Günümüzde
Özbekistan’da Nevaî’nin eserleri canlılığını koruduğu gibi yeni yetişen sanatçılar arasında onun
gibi söyleme, yazma eğilimi vardır.
Hanlıklar dönemi, Çağatay edebiyatının son dönemlerinde ortaya çıkan, daha çok
mahallileşmenin etkisiyle yerel unsurların edebiyatı, sanatı etkilemesiyle oluşan dönemdir. 17-19.
yüzyılları kapsamaktadır. Hanlıklar dönemi kendi arasında; Harezm Edebiyatı, Buhara Edebiyatı ve
Hokand Edebiyatı olmak üzere üçe ayrılmaktadır (Tekin 2011, 1845).
Yeni Özbek edebiyatı, Çarlık Rusya’nın Türkistan’ı işgaliyle başlar. Bu dönemde Özbek
edebiyatında roman, tiyatro ve hikâye gibi yeni türler görülmeye başlar. Bu gelişme toplumsal ve
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/3 Winter 2014
Bağımsızlık Devri Özbek Edebiyatı
999
siyasal değişimler yanında basımevinin toplum yaşamında yer edinmesiyle bağlantılıdır. Bu dönem
geçiş dönemi olarak kabul edilir. 1916’lı yıllara kadar devam eden bu geçiş dönemi edebiyatını
Cedit (ceditçilik) edebiyatı izler. Yeni Özbek edebiyatının ikinci dönemi olan cedit edebiyatı 1917
Bolşevik devrimini izleyen ilk yıllarda varlığını sürdürür. 1932 yılından itibaren ortaya konulan
edebi ürünlerin meydana getirdiği edebiyatı Sovyetler devri ve Özbekistan’ın Sovyetler Birliğinden
ayrıldığını ilan ettiği 1991 yılından sonraki edebi döneme de Bağımsızlık (mustaqilik) devri
edebiyatı denilmektedir (Merhan 2007, 168).
Bağımsızlık Devri Özbek Edebiyatı
Özbek Edebiyatı tarihinde, 1990 yılından sonra varlık gösteren edebiyat bağımsızlık
(mustaqilik) devri veya özgürlük (istiqlol) edebiyatı olarak adlandırılmaktadır (Merhan 2007, 170).
Özbek Türkleri, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, Özbekistan Cumhuriyetini kurarak
kendi ayakları üzerinde durmuşlardır. Bu değişim eziyet ve baskı altında yaşayan halkın kendi
kaderini kendi tayin etmesidir. Durgunluk yıllarından sonraki yıllarda yaşanan siyasal ve toplumsal
değişiklilerin bir sonucu olarak doğmuş, bir arayışın, kendine dönüşün edebiyatıdır. Millilik
unsurların ağır bastığı bir edebiyat devridir. Bu dönem Özbekler için dönüm noktasıdır.
Bu dönemde ortaya konulan edebi eserlerde, insanların gönül dünyası ruhi duyuş ve
düşünceleri tasvir edilmeye başlanmıştır (Üşenmez 2011, 145). Bireysel konuların yanında
toplumsal sorunlardaki aksaklıklar, bu sorunların giderilmesi için çözümler sunulmuştur. Amaç
yeni bağımsızlığını elde eden halkı bilinçlendirmek, milli benliğini uyandırmak, devlet ve millet
ruhunu aşılamaktır. Bu yönde pek çok şiir, roman gibi milli duyguyu uyandıracak eserler
verilmiştir.
Yeni bağımsızlığını elde eden Özbek halkı, Rus dilini bir yana bırakarak kendi ana diline
yönelmiş ve gerek eğitim dilinde gerekse günlük konuşma dilinde Özbek Türkçesini kullanmıştır.
Dönemin sanatçıları, milli duyguları harekete hitap eden eserler vermiştir. Bu doğrultuda,
sanatçıların kendi eserlerinin yanında çeviri eserlere de sıklıkla rastlanılmaktadır. Bu dönem Özbek
edebiyatı ve Türkçesi açısından çok verimli geçmiştir. Aşağıda dönemin önde gelen sanatçıları ve
eserleri hakkında kısaca bahsetmeye çalışacağız.
Bu dönemde çok yönlü bir sanatçı olarak bilinen ama daha çok yazdığı şiirlerle ön plana
çıkan, dönemin en önemli sanatçısı Erkin Vahidov’dur. Sanatçı, 1936 yılında Fergana’da
doğmuştur. İlk şiirlerini okul yıllarında yayımlamıştır. Şairi memleket çapında tanıtan ilk kitabı
“Tan Nefesi”dir. 1968 yılında yayımlanan “Yaşlik Devanı” (Gençlik Divanı)ndaki gazeller onun
tanınmasına katmıştır.
Vahidov’un şiirlerinde hiciv ve istihza önemli bir yer tutar. “Sen Menga Tegma”, “Mejilis
Kiling” gibi eserler bu türe örnek gösterilebilir.
Erkin Vahidov, tiyatro alanında da birçok eseri vardır. “Altın Devar” adlı komedisi
tanınmış bir eserdir. Çeviri alanında ise Gothe’nin “Faust” adlı eserini Özbekçeye çevirmiştir.
Şair sosyal hayata da faal olarak iştirak etmiştir. “Yaşlik” dergisinin neşrinde ve Çocuklar
Vakfı’nın kuruluşunda önderlik yapmıştır. O sanat ile sosyal çalışmaları beraber yürütmektedir.
Vahidov’un şiirleri Türkiye’de “Seçme Şiirler” adıyla yayımlanmıştır (Yelok 2011, 489). Vahidov,
vatanperverliği ve insan sevgisiyle eserlerini kaleme almıştır. Vahidov, sanat yönü güçlü bir şairdir.
Şiirlerinde daha çok hümanist bir yaklaşım sergilemektedir. İnsana değer veren şair şiirlerinde
insan sevgisini işlemiştir.
Sabitü säyyarädä
insan öziñ, insan öziñ.
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/3 Winter 2014
1000
Emin OBA
Mülk-i âläm içrä bir
Xaqan öziñ, sultan öziñ.
Sabit öz mäʿnasidä
Säyyarä fäza dünyasidä
Kainat sährasidä
Kärvan öziñ, särban öziñ.
Şäms-dil täftiñdädür
Säyyarälär käftiñdädür
Keñ cähan zäbtiñdädür
Bağban öziñ, pasban öziñ. (Özbay- Qahhar 1995, 32).
“İnsan” adlı kasideden alınan örnekte görüldüğü gibi Vahidov, insanın var olma
sebebinden, bu dünyada kalıcı olmayacağından, bahsetmektedir. Şiir ölümü hatırlatmakta,
insanların dünyaya meyil etmemesi gerektiğini vurgulamaktadır. Ayrıca şiirin dili yalın olmakla
beraber Vahidov’un sanat gücünün de bir göstergesidir.
Abdullah Aripov, 1941 yılında Qaşqaderya’da doğar. 1963 yılında Taşkent
Üniversitesi’nin filoloji bölümünden mezun oldu. 1963-1969 yılları arasında “Yaş Gvardiya”,
1969-1974 yıllarında ise Gafur Gulam Edebiyat ve Sanat neşriyatında yazarlık yaptı. “Şark
Yulduzu” dergisinde bölüm şefliği, “Gülxan” dergisnde yazarlık yapmıştır.
Abdullah Aripov, 1965 yılında yayımlanan “Milti Yulduz” adlı şiir kitabıyla büyük ilgi
çekti. Onun “Közlerim Yolında” (1967), “Anacan” (1969), “Ruhım” (1971), “Hayrat” (1974),
“Yüzme-Yüz” (1979), “Hekim ve Ecel” (1980) gibi şiir kitapları halk tarafından çok sevildi ve ilgi
gördü. Bu eserlerle o Özbek halkının gönlünde taht kurdu (Özbay- Qahhar 1995, 89).
Qançä däryalärdä säyr etip yürdüm,
Qançä mänzillärdä tüzdim aşyan.
Vä büyük hikmätgä axir yüz burdim,
Siylängän cayidä äzizdir insan.
Yurtim, sendä ekän nasibäm tügäl
Sen öziŋ mäskänim, sen öziŋ şanim.
Sen anäm sen siŋlim, yarimsän äzäl,
Ey canim, cähanim, Özbekistanim. (Özbay- Qahhar 1995, 89).
“İzhar” adlı şiirinden alınan bu iki dörtlükte görüldüğü gibi milli duyguların etkinliği
hâkimdir. Şair milli duyguları harekete geçirmek için; Özbekistan’ı şan, şeref, sevgili, anne, kız
kardeş gibi kutsi değerlere eş değer görmekte, onu kendi dünyası kabul ederek, bir Özbek için
Özbekistan’ın ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmektedir.
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/3 Winter 2014
Bağımsızlık Devri Özbek Edebiyatı
1001
Abdullah Aripov, Dante’nin “İlahi Komedyası”sını ve Lesya Ukrainka’nın “Mağaralarda”
adlı destanını ve birçok Rus ve Dünya çapında tanınan sanatçıların eserlerini Özbekçeye çevirmiştir
(Üşenmez 2011). Onun şiirleri ve tercümeleri 1970 sonrası yetişen bütün şairleri etkilemiştir.
Aripov’un eserleri, Rus ve diğer dillere de çevrilerek yayımlanmıştır.
Muhammed Ali, 1942 yılında Endican vilayetine bağlı Boz ilçesinin Beşgül köyünde
doğdu. 1966 yılında Moskova’da Gorki Edebiyat Enstitüsü’nü bitirdi. Yazar özellikle tarihi
konularda yazdığı eserleriyle ünlüdür. Bir süre öğretmenlik yapan yazar, daha sonra çeşitli edebiyat
ve sanat neşriyatlarında yöneticilik yapmıştır. Özbekistan’ın resmi devlet vakıflarından olan
Uluslar arası Altın Miras Vakfı’nın (1992-2002) yöneticiliğini yapmıştır. ABD’ de Özbek dili ve
edebiyatı üzerine dersler veren yazar, 2003’ten itibaren Emri Timur Vakfı’nın başkanlığını
yapmaktadır (Üşenmez 2011, 155).
Muhammed Ali’nin şiirleri Modern Özbek şiirinde önemli bir yer kaplamaktadır. Üretken
olan şairin ondan çok şiir kitabı vardır. “Atalar Yurdu”, “İlham Perisi”, “Saz”, “Sevsem,
Sevilsem”, “Sen Bir Gülsün” gibi şiir kitapları vardır. Yazar “Meşreb” (1961), “Gümbezdeği Nur”,
destanları takdir toplayan eserlerindendir. Aşağıda şairin “Buxara gözäligä” adlı şiiri verilmiştir.
Ul päriväş bu çämänniŋ bir gül-i xandanidir,
Közläri yulduz esä, zängar romal asmanidir.
Mähbus ölmaq istäsän gär, kel, ungä köŋlini ber,
Väh, uniŋ qalbi Buxara Ärki’niŋ zindanidır! (Özbay- Qahhar 1995, 103).
Muhammed Ali’nin Şiirlerinden alınan bu parçada görüldüğü gibi Buhara şehrinin
güzelliklerinden, öneminden bahsedilmektedir. Muhammed Ali, “Bakiy Dünya” (1972-1979) adlı
manzum romanı, “Serdebarlar” (1976) adlı tarihi romanı yazarın en bilinen eserleridir. Çeviri
alanında da başarılı olan yazar, 1976 yılında eski Hint destanı “Ramayana”yı çevirmiştir.
Dedexan Hasan, 1942 yılında Fergana’nın Altınarığı’nda doğdu. 1966 yılında Taşkent
Üniversitesi’nde gazetecilik bölümünü bitirdi. Sovyet Özbekistan gazetesini iki yıl çalıştırdı.
Verdiği eserlerle bağımsızlık hareketinin en faal üyelerinden biri oldu.
İlk şiir kitabını 1962 yılında yayımladı. Şairliğinin yanında besteciliğiyle de üne kavuştu.
Halkın sevdiği beste ve icracılardan biri oldu. ”Şeyde Könlim”, “Şahımerdan Sayları”,
“Çemenimden Ayrılma”, Bahar Kelür Bağlarda” adlı şiir kitapları yayımlandı (Özbay- Qahhar
1995, 1995). Dedexan Hasan lirik şair ve halk türkücüsü sıfatıyla şöhret buldu. Son dönemdeki
şiirlerinde ve bestelerinde sosyal, politik ve milli ruhla ilgili konular yer vermiştir. Onun “Gözünü
Aç Özbeğim” ve “Birleşin Ey Türk Âlemi (1989)” adlı şiirleri milli duyguların işlendiği
şiirlerindendir. Aşağıda şairin “Birleşin Ey Türk Âlemi” adlı şiirinden birkaç dörtlük verilmektedir.
Birläşiŋ ey Türkî aläm aläm- ära birläşiŋ,
Aqıl u danalik äylän sirläşin tädbirläşiŋ.
Birläşiŋ tabarä mähkäm tilläşiŋ batirläşıŋ,
Ya Cälalliddin, Muqanna, ya Temür Babirläşiŋ.
Öçmäniz zinhar vä zinhar, dost u düşmän sözigä,
Yav işi yavlätmağ äsli Türkni Türkniŋ özigä.
Heç işanmäŋ sizni çälğitgänni mäkkar közigä,
Birläşiŋ ey Türki aläm aläm- ära birläşiŋ. (Özbay- Qahhar 1995, 117).
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/3 Winter 2014
1002
Emin OBA
Görüldüğü gibi sadece Özbekistan halkı değil, bütün Türk boylarının ortak bir çatı altında
birleşmelerini, ortak bir dil birliği ve kültür birliğinin oluşturulması gerektiği fikrindedir. Türk
milletinin eski gücüne yani Timurların, Babürlerin zamanındaki durumuna dönmelerini dile
getirmektedir.
Aman Matcan, 1943 yılında Harezm vilayetine bağlı Yengibozor kasabasında doğdu.
Semerkant Üniversitesinde filoloji okudu. Çeşitli tarzdaki şiirleri, samimi ve içten söyleyişiyle ön
plana çıkmıştır. “Açık Derazeler” (1970), “Kervan Qonğırağı” (1973), “Quyaş Saati” (1974),
Yanayetgen Draht” (1977), “Seni Yaxşı Köremen” (1984), “Çöldegiler” (1986), “Ortamızda
Birgine Alma” (1990) gibi şiir kitaplarının yayında “Beruniy” (1977), “Pehlevan Mahmud” (1975),
“Nege Men?” (1990) gibi yazmış olduğu yapay destanları da vardır (Özbay- Qahhar 1995, 119).
Aman Matcan şiirlerinde basit, sade bir dil kullanmıştır, halk tarzı söyleyişiyle büyük ilgi
toplamıştır. Aşağıda bu tarzı yansıtan şiirlerinden birkaç örnek verilmiştir.
Bu bağlärdän bizlär ötdik
Bizim izdän kimlär ötär?
Bu yillärdä bizlär yetdik,
Väfa fäläk, kimlär yetär?
Ey adämzad, qalbiŋdägi
Çämänlärniŋ halin sorä,
Ağiz açdiŋ, maqsäd uçun
Sözläriŋniŋ balin sorä. (Özbay- Qahhar 1995, 124).
Rauf Parfi, 23 Eylül 1943 yılında Taşkent’e bağlı Yeniyol ilçesinin Şoralisay Köyünde
doğdu. 1965’te Taşkent Üniversitesi’nin filoloji bölümünü bitirdi. Şiire genç yaşta başlayan Parfi,
yeni Özbek şiirinin üslup sahibi yazarlarındandır. Şiirlerinde “Ozturk” mahlasını kullanmıştır
(Üşenmez 2011, 43).
“Kervan Yolı” (1986), “Aks Sada” (1970), “Tasvir” (1973), “Xatırat” (1975), “Közler”
(1978), “Qaytış” (1981), “Sabr Dıraxtı” (1982), “Ana Türkistan” (1990), “Saylanma” (1993),
“Tavba” (2000) gibi şiir kitapları yayımlanmıştır.
Özbekistan’da milli uyanışın önemli temsilcilerinden olan Rauf Parfi, değinilmemiş
konuları cesaretle eserlerinde dile getirmiştir. Kendine has kalemiyle, yeni lirik şiirin dikkat çekici
temsilcisi olmuştur.
Därya käbi daima uygaq
İniltişim tağ qadär bäländ,
Alis yolgä atländim biraq
Mehrin bilän muhäbbät bilän
Ey köŋlimgä tuğilgän Vätän.
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/3 Winter 2014
Bağımsızlık Devri Özbek Edebiyatı
1003
Xatirälär sözlär här bir taş
Esdäliklär yağärdi asman,
Tiriklikniŋ şahidi quyaş
Eslämäkdän tinmäydi häman
Ah, Türkistan, Anä Türkistan. (Özbay- Qahhar 1995, 140).
Türkistan başlıklı şiirinden alınan bu örneklerde görüldüğü gibi ilk dikkati çeken özelliği
şiir dilinin oldukça yalın olduğudur. Şiir konu olarak, milli duygulara hitap edecek şekilde
yazılmıştır. Şiirin başlığı da bu doğrultuda verilmiştir. Sanatçının en temel özelliği de milliyetçi bir
şair olmasıdır.
Milli, sosyal ve evrensel konuları işleyen Parfi, Özbekistan’da çeviri edebiyatının da
önemli temsilcilerindendir. Asya, Afrika ve Latin Amerika Edebiyatlarında önemli çeviriler
yapmıştır. Nazım Hikmet’in “Memleketimden İnsan Manzaraları” adlı eserini “İnsan Manzaraları”
adıyla Özbekçeye çevirmiştir. Karlo Kaladze’nin şiirlerini “Deniz Xayali” adıyla çevirmiştir
(Özbay- Qahhar 1995, 136).
Halime Xudayberdiyeva, 1948 yılında Sırderya’nın Bayavut ilçesinde doğdu. 1972 yılında
Taşkent Üniversitesi’nde gazetecilik bölümünü okudu. “Saadet” dergisinde bölüm şefi olarak
çalıştı. Daha sonra Moskova’da edebiyat enstitüsünde okudu.
Sanatçının “İlk Muhabbet” (1968), “Aq Almalar” (1973), “Çemen” (1974), “Suyanç
Tağlarım” (1975), “Baba Quyaş” (1977), “Sadaqat” (1983), “Muqaddes Ayal” (1987),
“Yüregimnin Ağrıq Nuqtaları” (1991) gibi Özbek Türkçesinde ve Rusça olarak birçok kitabı
yayımlanmıştır. Tatar Tofan Minullin’in “Alle” adlı eserini Özbek Türkçesine çevirmiştir (ÖzbayQahhar 1995, 152). Xudayberdiyeva “Hürlik Oti” (Özgürlük Ateşi) adlı şiir sade ve yalın bir dille
yazılmakla beraber bağımsızlıktan sonra Özbekistan’da halkın kendi diline ve milli kimliğine
gereken önemi vermesi gerektiği düşüncesindedir. Aşağıda şiirden birkaç dörtlük verilmiştir.
Elim, seni mute körsäm.
Közdän qaläy, közüm küysin
Demä, undä ne deyürsän
Sözden qaläy, sözim küysin.
Totimäsmän bir biryan til
Til bolmäsä ar, iman til.
Til bolmäsä därd ü qan til.
Tilim degän sezim küysin. (Özbay- Qahhar 1995, 153).
Halime Xudayberdiyeva’nın şiirlerinden bazıları Türkiye Türkçesi’ne aktarılmış ve
dünyanın diğer dillerine çevrilmiştir.
Töre Mirza Cabbarov, 1956 yılında Nemeng vilayetine bağlı Çartak ilçesinin Paşkorğan
köyünde doğdu. 1989 yılında Moskova’da edebiyat enstitüsünü bitirdi. Birçok sanat faaliyetlerinde,
gazete ve dergi işlerinde bulundu. “ Meyseler Haykırığı” “Tangi Mektublar”, “Külgixane” gibi şiir
kitapları yayımlanmıştır.
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/3 Winter 2014
1004
Emin OBA
Yazar daha çok tiyatrocu kişiliğiyle, yazdığı dramalarıyla ön plana çıkmıştır. “Beket”,
“Tangi Tramvay”, “Paytaxt Latifeleri”, “Muhabbetge Ot Tekken Gün”, “Kavrulgan Ördek Pervazı”
gibi eserleri ses getirmiştir (Özbay 1995, 169). Aşağıda Cabbarov’un Emir Timur hakkında yazdığı
drama örneği verilmektedir.
Ey ähli Türkistan, uxläyätgän xalq
Fursätdir, açiñiz kör köziñizni.
Tordädur nähaqlik, paygäkdädur haq,
Ämir Temur ruhi qolläsin sizni. (Özbay- Qahhar 1995, 176).
Müstakilik devri Özbek edebiyatı nesir yazarlarından Özbekistan Millî Yazarı (1991) Ötkir
Haşimov, 1941 yılında Taşkent’te doğmuştur. Taşkent Üniversitesi gazetecilik bölümünü
bitirdikten sonra (1959-1964) yazar çeşitli gazete ve yayınevlerinde muharrirlik ve yöneticilik
yapmıştır.
Ötkir Haşimov’un ilk deneme kitabı “Polat Chavandoz” 1962 yılında neşredilmiştir. Daha
sonra “Yol Havasi” (1963), “Bahor Qaytmaydi” (1970), “Qalbinge Kulak Sol” (1973), “Uzun
Kechalar” (1975), “Nimadir Boldı” (1976), “Quyosh Terozisi” (1980) gibi hikâye ve kıssaları,
“Nur Borki”, “Soya Bar” (1979), “Ikki Eshik Orasi (1986) gibi romanları yayımlanmış eserleri
arasındandır.
Haşimov, piyes yazarlığı da yapmıştır. Vijdon Dorisi, Sizdan Ugina, Bizdan Bogina gibi
piyesleri vardır (Üşenmez 2011).
Eserleri pek çok dile çevrilen Ötkir Haşimov milli- manevi değerlere haiz yazıları, edep,
ahlak ve insanın iç dünyasını yansıtan deneme, kıssa-hikâye ve romanlarıyla Özbek okurların
beğenisini kazanmıştır.
Mirpolat Mirza, 1949 yılında Türkistan’ın Seyrem köyünde doğdu. Taşkent
Üniversitesinde gazetecilik okudu. Özbekistan yazarlar birliğinde çalıştı. “Tan Cilvesi”, “Yaxşı
Künler”, “Maviy Derya”, “Etirgül ve Yulsuzlar” gibi şiir kitapları yayımlandı. Birçok konuda şiir
yazan sanatçı şiirlerinde yalın bir dil kullanmıştır. Sanatçının şiirlerinde dikkat çeken nokta, halk
tarzı söyleme eğilimidir
Taşgaridä ingräydi boran
Därçälärgä urip köksini.
Göya şikäst yegän pählevan
Pänah sorär bu tün öksinip. (Özbay- Qahhar 1995, 182).
“Boran” adlı şiirden alınan bu dörtlükte yazarın şiir sanatı hakkında bilgi vermektedir.
Konu sıkıntısı çekmeyen şair, burada daha çok pastoral bir şiir tarzı oluşturmuştur.
Azim Süyün, 1950 yılında Semerkant vilayetine bağlı Nehrrud köyünde doğdu. 1971-1977
yılları arasında Taşkent Üniversitesinde gazetecilik bölümünü okudu. Şiirleriyle ön plana çıkan
sanatçının birçok şiir kitabı vardır. Bunlar; “Menin Asmanım” (1978), “Zerb” (1979), “Zemin
Taqdiri” (1981), “Xayalat” (1984), “Ziya Yolı”(1986), “Cevza” (1987), “Alıs Tanlar” (1989),
“Qara Közin Senin” (1992), “Küynegim- Süynegim” (1992) gibi şiir kitapları vardır. Azim Süyün,
birçok konuda şiir yazmış, yaratıcı bir şairdir. Aşağıda onun şiir sanatını yansıtan birkaç dörtlük
verilmektedir.
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/3 Winter 2014
Bağımsızlık Devri Özbek Edebiyatı
1005
Bugün gülgün, gül-gül yüzläriŋ,
Bugün gül-gül, bilmäm ertägä
Saçin sünbül, bülbül sözläriŋ,
Bugün gül, kül … bilmäm ertägä
Qaydän keldim qaygä ketürmän
Bu dünyadä men negä egä?
Kel, kel, sözim bugün ayturmän,
Ayturmän mi? … bilmäm, ertägä… (Özbay- Qahhar 1995, 211).
Ayrıca “Serbedarlar” ve “Ezgülik ve Yavuzlik” adlı iki tiyatro eserleri vardır (Üşenmez
2011, 160).
Şevket Rahman, 1950 yılında Oş’ta doğdu. 1975 yılında Moskova’da edebiyat bölümünü
bitirdikten sonra Taşkent’te Bedii Edebiyat Neşriyatı ve Özbekistan Yazarlar Birliği’nde çalıştı.
Şevket Rahman, kendine özgü üslubuyla ortaya koyduğu eserlerde lirik-felsefi söylemleri
ve isyanı öne çıkaran şiirler yazmıştır. ( Üşümez 2011, 46). Şair, mütercim ve makale yazarıdır.
Şairin “Rengin Lahzalar” (1978), “Yürek Qırreleri” (1981), “Açıq Künler” (1984), “Güleyatgen
Taş” (1985), “Uyğaq Tağlar” (1986), “Hulva” (1988), “Nihayesiz Lahza” (1992), “Qara Çeçekler”
(1992) gibi şiir kitapları yayımlandı (Özbay-Qahhar 1995, 212). Aşağıdaki şiir Şevket Rahaman’ın
kendine has üslubu hakkında bize bilgi vermektedir.
Ya Xuda!
Deñizlär bunçä uzaqdä,
Bunçälär alisdir qaysär däryalär!
Cähandän üzilip ketgän tupraqdä
Miltiräp yangändäy ğärip mäʿvalär…
(Özbay- Qahhar 1995, 223).
Hurşit (Xurşid) Devran 1952 yılında Semerkant’ta doğdu. 1977 yılında Taşkent
Üniversitesi’nde gazetecilik bölümünü bitirdi. Özellikle tarihi konulardaki şiir, kıssa ve piyesleriyle
Modern Özbek edebiyatının gelişmesine katkı sağladı. Hurşit Devran tarihi değerlere ayrı bir önem
vermiş Timur, Uluğbek, Necmeddin-i Kübra gibi şahsiyetlerle ilgili kıssalar, Hive, Semerkant,
Buhara gibi şehirler üzerine de piyes, belgesel gibi çalışmalar yapmıştır (Üşümez 2011, 160).
Hurşit Devran’ın, “Qadrdan Quyaş” (1979), “Şeherdegi Alma Dıraxtı” (1979), “Tüngi
Bağlar” (1981), “Uçıp Baramen Quşlar Bilen” (1983), “Balaliknin Avazı” (1984), “Tomaris’nin
Közleri” (1985), “Qaqnüs” (1987), “Semerkand Xayali” (1991), “Bahardan Bir Kün Aldin” (1992)
gibi şiir ve nesir kitapları yayımlanmıştır (Özbay- Qahhar 1995, 231).
Açilgän däftärgä därtlärim saçsäm,
Här bir söz tutgäy mäy-zähärni içsäm,
Dost tapmäy, düşmängä köñlimni açsäm,
Meni yupätgäy mi muqaddäs sözlär? (Özbay- Qahhar 1995, 233).
Hurşit Devran’dan alınan bu dörtlükte görüldüğü gibi, bir halk tarzı söyleyişi hâkimdir.
Günlük konuşma dilinin sadeliğinin yanında, söyleyişteki yücelik ilk dikkati çekenlerdendir. Şair
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/3 Winter 2014
1006
Emin OBA
şiirlerinde sanatkârane söyleyişten uzak durmuş, bunun yerine halk tarzı söyleyişi benimsemiştir.
Bu üslup tarzı şiirlerinin geneline hakimdir.
Bununla beraber çevri alanında da çalışmaları vardır. Türk edebiyatında Karacaoğlan, Âşık
Veysel ve Yunus Emre’nin şiirlerini Özbekçeye çevirmiştir.
Tahir Qahhar 1953 yılında Nemengan’da doğdu. 1975 yılında Taşkent Üniversitesi’nde
gazetecilik bölümünü bitirdi. “Aq Örik” (1980), “Aqayatgan Derya” (1982), “Asman Kimniki”
(1984), “Eşik Taqıldayatır” (1984), “Kün Közi” (1987), “Yulduzlar Menin Bağım” (1988),
“Tağnın Pervazı” (1990), “Ateşgiyax” (1992) gibi şiir kitapları vardır.
Ey, elim,
Ey, tilim,
Ey därdlik dilim.
Men seniñ ğäflätli çağläriñ kördim,
Cähalät kökärgän bağläriñ kördim,
Telbädän färqı yoq sağläriñ kördim,
Bülbülin yep-yutgän sağlärin kördim,
Köksimdä yüräkmäs, dağläriñ kördim (Özbay- Qahhar 1995, 255).
“Ateşgiyax” adlı şiir kitabına da adını veren bu şiirde şair, sade bir dil kullanarak dönemin
ortak teması diyebileceğimiz milliyetçilik konusunu işlemiştir.
Yazar Türk, Arap, Fars, Rus edebiyatlarından manzum ve nesir türlerden çeviriler
yapmıştır. Tahir Qahhar, 1989 ve 1990 yıllarında Türkiye’de bulunmuştur. Bunun neticesinde
Türkiye tarihi, Türk edebiyatı, Türkiye ve Türkistan ilişkileri, Türk matbuatı ve Türkiye’deki
Türkistanlılarla ilgili birçok makale yazdı. Ziya Gökalp’ın Ergenekon Destanı’nı ve daha birçok
şiirini Özbek Türkçesine ilk defa aktaran kişidir (Özbay- Qahhar 1995, 248).
Usman Koçkar, 1953 yılında Buhara’nın Şafirkan ilçesinde doğdu. 1975 yılında Taşkent
Üniversitesi filoloji bölümünü bitirdi. Ğafur Ğulam basın ve yayın birliğinde çalıştı. Orta dereceli
okullarda Özbek Türkçesi dersleri verdi. Yazarın “Heyecange Kömilgen Dünya” (1982), “Aksiy
Sadalar” (1987), “Uyqudaki Minare” (1987), “Ağır Kervan” (1992) gibi şiir kitapları vardır. Şairin
şiirlerinde birçok temaya yer verse de genellikle göze çarpan milliyetçilikle ilgili şiirleridir.
Aşağıda şairin şiir milliyetçilikle ilgili yazdığı şiirinden bir örnek verilmiştir.
Vätän erki yolimdir kim,
Ölärmän bu yoldä bir kün,
Bu şundäyin ölimlär kim,
Bundän şirin ölim bolmäs. (Özbay- Qahhar 1995, 268).
Sanatçı Azerbaycan edebiyatından birçok örneği Özbekçeye aktarmıştır. Bunların arasında
Hüseyin Cahid’in “Topal Temür” draması, Anar’ın “Baş Qavatli Üynin Altınçı Qavatı” adlı
romanını Özbekçeye çevirmiştir (Özbay- Qahhar 1995, 264).
Mirza Kencebek, 1956 yılında Surhanderya vilayetinin Seriasya ilçesinde doğdu. Taşkent
Üniversitesinde okudu. Mezun olduktan sonra gazete, dergi ve yayın işlerinde çalıştı.
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/3 Winter 2014
Bağımsızlık Devri Özbek Edebiyatı
1007
Yazarın “Mektuplarım”, “Quyaşga Qaragan Üy” (Güneşe Bakan Ev), “Münacat”, “Şark
Tili”, “Baharım Yelları” adlı şiir kitapları yayımlanmıştır. Mirza Kencebek’in şiirleri heyecanlı,
coşkun ve milli duyguları uyandırıcı özellikler taşır.
Qay kün kim cähangä keldi Türkistan.
Cähan şul mäydangä keldi, Türkistan.
Äziz tuprağinni bir bar körgänlär
Dingä-yü iymangä keldi, Türkistan.
Sultanlär baş urıp yatgän zämindä
Baş urip sultangä keldi, Türkistan.
Här gäl bu bostangä kelgändä yağiy
Ağrıq utıxangä keldi, Türkistan.
Tärix yolläridä türkülär uçdi:
Ah, qandäy zämangä keldi, Türkistan?
Urhasi fäläkkä yetgändä äzäl
Ay dedi: asmangä keldi, Türkistan!
Bu tün täʿzim ilä keldik, äñlädik:
Äñlägän insangä keldi Türkistan.
Yoq, başqa at ilä yatlär kelmädi,
Özi Türkistan’gä keldi, Türkistan!
Uluğ Yässäviy’ni yad etip, Mirza,
Yüräkdä fiğangä keldi Türkistan! (Özbay- Qahhar 1995, 280)
Şairin “Türkistan” adlı şiiri, onun gerçek kimliğini ortaya çıkaran şiirlerinden birisidir.
Onun şiir sanatının bir göstergesi olan bu şiirde şair milli duygulara seslenmiş ve Türk milli
ruhunu, birliğini yeniden uyanmasını dilemektedir.
Yazar, tercüme alanında da Rus yazar Puşkin’in “Yevgeniy Onegin” adlı romanını tercüme
etmiştir. Bununla beraber, bazı Avrupa ve Fars şairlerden de tercümeler yapmıştır.
Mirza Kencebek, son yıllarda Özbekistan’daki sosyal olaylara da aktif olarak katılmış,
milletin durumu hakkında milliyetçi makaleler yazmıştır. Özellikle radyo ve meydanlardaki
çıkışları, Özbekçenin devlet dili olması için verdiği mücadeleler büyük takdir toplamıştır (ÖzbayQahhar 1995, 279).
Sonuç
Bağımsızlık dönemi Özbek Edebiyatı konusuna yukarıda ana hatlarıyla ele alındığı gibi
Sovyetler Birliğinin yıkılmasından sonra ortaya çıkan ama temelini daha öncelerden alan yani
Fıtratlardan, Çulpanlardan alan bir edebiyattır. Sancılı bir süreçten sonra ortaya çıkan bağımsızlık
dönemi edebiyatı sanatçıları, hiç vakit kaybetmeden halkı birliğe beraberliğe teşvik etmek
amacıyla, milli duygulara hitap eden eserler oraya koymuştur. Sanatçılar kendi eserleriyle
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/3 Winter 2014
1008
Emin OBA
yetinmemiş çeviri yoluyla da dünya çapında tanınan sanatçıların eserlerini de Özbekçeye
aktarmışlardır.
Bu dönem sanat ve edebiyat açısından verimli geçmiş, sanatçılar birçok alanda eserleriyle
halkı bilinçlendirmek, milli ruhu ortaya çıkarmak amacıyla eserler vermiştir. Yukarıda görüldüğü
gibi sanatçılar ortak bir kaygı üzerinde yoğunlaşmıştır, bağımsızlıktan sonra Özbek edebiyatı ve
dili, bu hedef gözetilerek eserler bu doğrultuda verilmiştir. Özbek dili, zengin söz varlığı ve
anlatımıyla dönemin sanatçılarının ilham kaynağı olmuştur.
Bu dönem sanatçılarının dili oldukça sade ve yalındır. Eserler Özbek dili ile verilerek
halkın kendi diline sahip çıkması, onu öğrenip kullanılması hedeflenmiştir. Bu dönem
sanatçılarının üzerinde durdukları tema milliyetçilik, bu sadece Özbek milliyetçiliğiyle
yetinilmeyerek Turancılık fikri de bazı sanatçılarda görülmüştür.
KAYNAKÇA
AÇIK F., 2008. Özbek Edebiyatı. Alp Yay. İstanbul.
Başlangıçtan Günümüze Kadar Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları. Kültür Bakanlığı Yay.
Ankara.
FEYZULLAYEVA A., 2012. Özbek Şairi Rauf Parfi’nin Şiir Dünyası..
KARİMOV N., 2008. 20. Asr Adabiäti Manzaraları. Toşkent.
KOCAOĞLU T. Çağdaş Özbek Edebiyatı. Türk Dünyası El Kitabı 3. Cilt.
MERHAN A. Abdullah Qadiriy ve Özbek Romanın Doğuşu. Türkiyat Araştırmaları Dergisi.
MERHAN A., 2006. Tatarların Özbek Edebi Dilinin Oluşumundaki Rolü. (İdil-Ural
Sempozyumunda Sunulmuş Bildiri).
MEHRAN A., 2007. Yazılı Özbek Edebiyatı. C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi cilt:31 sayı:2.
NASRETTİNOĞLU İ., 1988. Çağdaş Özbekistan Şiiri Antolojisi. Ankara.
ÖZBAY H., QAHHAR T., 1995. Günümüz Özbek Şairleri Antolojisi. Kültür Bakanlığı Yay.
Ankara.
ÖZ ÖZCAN A., 2007. Çağdaş Özbek Edebiyatında Ali Şir Nevayi. Modern Türklük Araştırmaları
Dergisi cilt: 4 sayı:3.
ÖZGÜL M., 1993. Abhaz-Azeri-Dağıstan-Kazak-Kırgız-Özbek-Tacik-Türkmen Edebiyatlarından
Seçmeler. Cem yay.
ÜŞENMEZ E., 2011. Modern Özbek Edebiyatı. Uluslararsı Sosyal Araştırmalar Dergisi cilt:4
sayı:19.
TEKİN F., 2011. Hanlıklar Dönemi Özbek Edebiyatı. Turkish Studies Vol. 6/1.
TEKİN F., 2009. Ortak Dil Bağlamında Terim Birliği Açısından Türkiye Türkçesi-Özbek Türkçesi
Edebiyat Terimleri Üzerine Bir Karşılaştırma. Turkish Studies Vol.4/4
Türk Dünyası Edebiyatı (Hz. Halil Açıkgöz) 1991. TDAV.
YAMAN E., 1996. Çağdaş Özbek Şiiri. TD Türk Şiiri Özel Sayısı 5, Mart.
YELOK V. S., 2008. Erkin Vahidov’un Kelime Dünyasına Bir Bakış. Uluslar arası Sosyal
Araştırmalar Dergisi Vol. 3/1.
YELOK V. S., 2011. Özbek Şiirinde Müstebit Devrin Eleştirisi (Erkin Vahidov’un Şiirleri
Esasında). TÜBAR XIX.
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 9/3 Winter 2014