Bu Proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. BILGI IÇIN (0212) 268 08 08 129 ülke ve bölgede 3000’den fazla kulüp ve 90.000 üyesi ile Uluslararası Soroptimist Federsayonu, kadınlar ve kız çocukları için farkındalık yaratarak, onların haklarını savunarak ve bu alanlarda etkinlik göstererek onlar için daha iyi bir yaşam oluşturan meslek kadınlarının dünya çapında örgütüdür. Bu organizasyon 1921 yılnda California, Oakland’da kurulmuştur. Soroptimist kelimesi Latince ‘soror’ ve ‘optima’ kelimelerinden oluşmuş ve genellikle ‘en iyiyi amaçlayan kadınlar’ olarak yorumlanmaktadır. Uluslararası Soroptimist Federasyonu her biri kendi içinde Ünyon/Bölge ve kulüplere ayrılmış, Amerika, Avrupa, İngiltere&İrlanda ve Güney Batı Pasifik olmak üzere dört federasyondan oluşmaktadır. Türkiye’de, İstanbul Soroptimist Kulübü adıyla ilk kulüp 1948 yılında kurulmuştur. Ankara Soroptimist Kulübü’nün 1951’de kuruluşundan sonra “Türkiye Soroptimist Kulüpleri Birliği” adı altında 1953 yılında faaliyete geçmiş, 1978’de Bakanlar Kurulu kararı ile kamu yararına hizmet eden kuruluş olarak tescil edilmiş ve 1980’de Avrupa Soroptimist Federasyonu’na (SIE) üye olmuştur. Federasyona üye olan kulüp sayısı 40, üye sayısı ise 1000 civarındadır. Soroptimist Kulüp üyeliği, her yıl bir kulübe çeşitli meslekleri temsil eden kişiler davet edilerek sağlanır. Üyeler hem kişisel nitelikleri hem de mesleki konumları göz önüne alınarak seçilir. info@degisimatolyesi.org www.degisimatolyesi.org Sözleşme Makamı T.C Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi www.cfcu.gov.tr 0 312 295 49 00 Yararlanıcı Kurum Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı www.aile.gov.tr 0 312 705 40 00 Proje Sahibi Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu www.soroptimistturkiye.org 0 212 268 08 08 Proje Ortakları www.gaziantep-bld.gov.tr 0 342 211 12 00 www.toroslar-bld.gov.tr 0 324 322 72 00 www.kocaelibarosu.org.tr 0 262 321 13 90 Acil Durumlarda Alo 183 Aile, Kadın, Çocuk, Engelli Danışma Hattı 155 Polis İmdat 156 Jandarma İmdat ve ilinizde bulunan Baroların Adli Yardım Birimlerine ulaşabilirsiniz.. Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu Abdi İpekçi Cd. No:10/1 34410 Gültepe/İSTANBUL Tel - Faks: +90.212 268 08 08 www.soroptimistturkiye.org soroptimist@soroptimistturkiye.org Degisim Senin de Elinde! Bu ürün Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Yerel ve Ulusal STK’ların Kapasitelerinin Güçlendirilmesi Hibe Programı kapsamında alınmıştır. Bu yayın Avrupa Birliği’nin yardımıyla hazırlanmıştır. Bu yayının içeriğinden yalnızca Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu sorumlu olup, herhangi bir şekilde AB’nin görüşlerini yansıttığı şeklinde yorumlanamaz. “ Bir erkeği eğitirseniz, bir adamı eğitirsiniz. Bir kadını eğitirseniz, bir kuşağı eğitirsiniz.” Brigham Young Her proje bir yolculuktur aslında bir yaşamdan bir başkasına ve ne kadar dokunabilirse diğerine o kadar güzel izler bırakacaktır. Değişim Atölyesi tam da böyle çıktı yola. Dokunduğu her yaşamda bir güzel iz olsun diye. Kadına Yönelik Şiddet (KYŞ) Bir Kadın Sorunu Değil Bir Hak Sorunudur Kadına Yönelik Şiddet (KYŞ) bir insan hakları ve halk sağlığı sorunudur. 21. Yüzyıla ulaşan dünyamızda bir çok alandaki gelişme-değişme-ilerlemeye Konuya duyarlı kurum ve kuruluşların yanı sıra STK’lar çok uzun yıllardır Türkiye’de bu amaçla, farkındalık ve eğitim çalışmaları gerçekleştirmişler ve toplumda konu ile ilgili bilinçlenmede her zaman olumlu sonuçlar yaratmışlardır. Ancak alınan yol; verilen emek ve geçen süre açısından değerlendirildiğinde istenen / beklenen düzeyin çok altında kalmıştır. KYŞ ile mücadelede ilk ve en önemli adım kadının kendi cinsel kimliğine ve evlilik/aile içindeki rolüne ilişkin algısının değiştirilmesidir. Aynı algı kadının toplusal kimliğini de etkilemektedir. Bu duruşu ile kadın kendine yönelik şiddetle mücadele etmede güçsüzleşmektedir. Proje kapsamında yer alan yaratıcı drama atölye çalışmaları bu algının değişmesini, kadının kendi içsel gücünü fark etmesi ve geliştirmesini sağlayacak yetişkin eğitiminde kullanılan en etkili ve hızlı sonuç veren teknik olduğu için seçilmiştir. Projemizin adı : Değişim Atölyesi Süremiz : 18 ay Proje Ortaklarımız : Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Barosu, Mersin Toroslar Belediyesi. Adana-Ankara-Gaziantep-İstanbul-İzmir-Kocaeli-Mersin illerinde kamu kurumları ile STK’lar arasındaki işbirliğini sağlayarak kadına yönelik şiddet konusunda mağdurlara destek olurken kadına karşı şiddet olaylarının temelinde yatan çatışmanın şiddete dönüşmemesini sağlayacak çatışma yönetimi tekniklerinin, hedeflenen kadın gruplarına yaratıcı drama eğitim modeli ile öğretilerek kadınların bilinçlendirilmesini sağlamayı hedefledik. Projenin uygulanacağı 7 ilde ki eğitim çalışmaları ve Türkiye genelinde yapılacak olan görünürlük çalışmaları yanı sıra medya aracılığı ile kadınları, aileleri, çocukları, kadına yönelik şiddet konusunda çalışan kamu personeli, STK gönüllüleri ve çarpan etkisiyle tüm Türkiye’yi etkileyerek kadına yönelik şiddet konusunda toplumsal farkındalığı artırmak ve kadına yönelik şiddetin azalmasını sağlamak için çıktık bu yolculuğa. Şiddet mağduru hedef grup kadınların; paylaşım yoluyla suskunluk, utanç ve suçluluk duygularından uzaklaştırılıp sağlıklı bireyler olmalarına katkıda bulunarak iletişim, çatışmaları saptama (farkındalık), çözüm yollarını geliştirme tekniklerinin öğrenilmesi ile aile bütünlüğü korumlarına da katkı sağlayabiliriz. Bu yolculukta bize katılan, bizimle birlikte olan tüm paydaşlarımıza gönülden teşekkür ediyor ve herkesi bu yolda el ele yürümeye davet ediyoruz. rağmen kadına yönelik şiddet hala en önemli sorunlar arasında bulunuyor. Toplumsal yaşamın neredeyse her aşamasında karşılaştığımız kadına yönelik şiddet kadının fiziksel, duygusal, bilişsel ve toplumsal bütünlüğüne ağır zarar verirken kadının toplumsal yaşama katılımını, üretkenliğini engelleyerek sosyo-ekonomik kalkınmada da bir sorun olarak ortaya çıkıyor. Toplumsal açıdan ise intihar oranlarında artış, hastanelere başvurular, şiddet mağdurunun ve yakın çevresinin yaşam kalitesinde bozulma, şiddeti öğrenen ve uygulayan nesillerin yetişmesi ve toplum içinde sorunlarını etkin iletişim yerine şiddet yoluyla çözme alışkanlıklarının oluşması gibi sonuçlar ortaya çıkıyor. Kadına yönelik şiddet, kadınların insan haklarını ve temel özgürlüklerini kullanmalarını hem engellemekte hem de toplumda eşitlik, kalkınma ve barış hedeflerine ulaşılmasını geciktirmektedir. BUGÜN 2013 YILINDA HALEN KADIN HAKLARINI VE CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ KONUŞUYOR OLMAK KONUYA AİT DUYARLILIK TAŞIYAN HERKES İÇİN BİR UTANÇ KAYNAĞIDIR. Bilişsel Sorunlar: Şiddetin sorumluluğunun kendinde olduğunu düşünme; kendi davranışları için başkalarını suçlama; istediğini yaptırmak-kızgınlığını belirtmek-güçlü hissetmek ve ihtiyaçlarını karşılamak için sevdiği insanlara vurmanın normal olduğuna inanma, düşük benlik saygısı ve özgüven kaybı yaşamaktadır. İstediklerini ve ihtiyaçlarını belirtememe, verilenle yetinme, başkalarına güvenmeme, intihar düşünceleri, rollerle ilgili katı yargılara sahip olma gibi sorunlarla karşılaşmaktadır. Davranışsal (sık ve abartılı ortaya çıktığı durumlarda) Sorunlar: Aşırı hırçın davranma ve isyankârlık, içine kapanma, işlerinde ve günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmede güçlük veya başarı için aşırı gayret, işe gidememe, verimsizlik, sürekli uyuma eğilimi yaşarlar. Başkalarını memnun etmek için aşırı çaba gösterme, saldırganlık ya da aşırı pasiflik, bahaneler bulma, kendini savunma gayretleri gösterirler. Alaycı yaklaşımlar, duygusuz davranma, donukluk, her şeyi "siyah ya da beyaz" görme, aşırı ilgi çekme davranışları, yalan söyleme, duygularını paylaşamama, iletişim güçlükleri, uyku sorunları, kâbuslar, sınırlarını bilmeme, yönergeleri yerine getirememe, şiddet uygulama (özellikle Kadına Yönelik Şiddet : İster kamusal, ister özel yaşamda meydana gelsin, kadına fiziksel, cinsel ve psikolojik acı ve ıstırap veren veya verebilecek olan cinsiyete dayalı bir eylem veya bu tür eylemle tehdit etmektir. Fiziksel şiddet tek başına olduğu kadar çoğunlukla psikolojik, cinsel, ekonomik şiddet türleri ile birlikte uygulanabiliyor. KYŞ’ye uğrayan kadın; duygusal, bilişsel, davranışsal, toplumsal, fiziksel alanlarda birçok etkilenme yaşarken, kadına hayatı çekilmez kılmakta ve hayatının kontrolünü kaybettiği inancını da oluşturmaktadır. Şiddete uğrayan kadın bir çok sorunu birlikte yaşamaktadır. Duygusal Sorunlar: Yaşanan şiddet ve şiddeti durduramamak ile ilgili suçluluk duyguları, ailesi - kendisi ve çocukları adına üzüntü, şiddet failine karşı sevgi ve nefreti aynı anda hissetme, terk edilmekten ve terk etmektenduygularını ifade etmekten- yaralanmaktan korkma, yaşamındaki şiddet ve karmaşa nedeni ile kızgınlık duyma, depresyon, çaresizlik, güçsüzlük ve evde olan bitenlerden utanç hissetmektedir. çocuklara) alkol ve madde bağımlılığı, intihar girişimi içindedirler. Toplumsal Sorunlar: Arkadaşlarından ve akrabalarından uzak durma, ilişkilerinde genellikle ya kavgacı ya pasif olma, çok çabuk arkadaş olup arkadaşlıklarını aniden bitirme, başkalarına güvenmekte zorluk çekme, kızgınlığını kontrol edememe, uzlaşma becerileri gösterememe, evden uzaklaşma-eve kapanma, aşırı sosyal yaşantı, sosyal yalnızlaşma, çocuklarına şiddet uygulama eğilimindedirler. Fiziksel Sorunlar: Şiddet kadının hayatında ölüm, sakatlık, psikosomatik hastalıklar, yaralanmalar, ağrı şikâyetleri, sinirlilik, gerginlik, yorgunluk ya da aşırı enerji, konsantrasyon güçlüğü, sindirim sistemi bozuklukları, nefes darlığı, kişisel temizliğine ve bakımına dikkat etmeme ya da aşırı temizlik-titizlik gösterme, acıya karşı duyarsızlık, tehlikelerden kendini koruyamama, kendine zarar verme belirtileri vardır.
© Copyright 2024 Paperzz