Pdf İndir - On5yirmi5.Com

On5yirmi5.com
'Kimse kadınlık onurunu çiğneyemeyecek
Başbakan Davutoğlu, AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları Kongresi'nde yaptığı
konuşmada "Bir daha bu topraklarda kimse kadınlık onurunu çiğneyemeyecektir."
dedi.
Yayın Tarihi : 15 Mart 2015 Pazar (oluşturma : 3/17/2015)
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yeni Türkiye'de bugün başı açık, başı örtülü
bütün kadınlar onurla TBMM'ye giriyorlarsa bu AK Parti'nin kadınlara duyduğu saygının bir eseridir"
dedi.
Başbakan Davutoğlu, partisinin İstanbul İl Kadın Kolları Kongresi ve MYK toplantısında yaptığı
konuşmada, "Çanakkale'de bundan 100 sene önce vatan savunması için bu aziz İstanbul'un
savunması için şehit düşen yiğitlere, o yiğitlerin analarına, onların yetim bıraktığı çocuklara selam
olsun, kınalı kuzulara selam olsun" diyerek sözlerine başladı.
Tarihi bir kongre gerçekleştirdiklerini belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:
"İzmir işgal edildiğinde İstanbul'da Sultanahmet mitinginde bütün Türk kadınları adına istiklal için
haykıran Halide Edip'e selam olsun. Tek parti zulmünden çıkarken 1947 muhtarlık seçimlerinde
Mersin'de, Aslanköy'de el konulmak istenen seçim sandıklarına sahip çıkıp 'sandık namusumuzdur'
diyen demokrasi kadınlarına selam olsun. AK siyasetin ak kadınlarına İstanbul teşkilatımızın öncü
kadınlarına selam olsun. İstanbul'da bu kadın teşkilatını kurarak kadınların siyasette öncülüğünü
üstlenen Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'a selam olsun."
Başbakan Davutoğlu, yükseköğrenime geçiş sınavına girenlere de başarılar dileyerek, "Onları
yetiştiren annelere hürmetlerimi sunuyorum. Onların yetiştirdiği yeni neslin, bugün üniversiteye
adım atmak üzere harekete geçen bu yeni neslin Türkiye'nin yeni öncü nesli olacağına dair
inancımız sonsuzdur" diye konuştu.
Kadın ve onur, şefkat, estetik kavramları
İlk defa bir il kongresinde, kolları itibarıyla bu denli muhteşem bir topluluğa hitap etmekten büyük
onur duyduğunu anlatan Davutoğlu, kadınların onur, şefkat ve estetik kavramlarını yücelttiğine
inandığını söyledi.
AK Parti siyasetinin bu üç kavramını bütün siyasetine bir mühür gibi vurduğunu dile getiren
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Önce onur, kadınlık, insanlık onuru. AK Parti siyasetinin temeli insanlık onuruna sahip çıkmaktır,
kadınlarımızın onuruna sahip çıkmaktır. Eski Türkiye ile yeni Türkiye arasındaki en temel fark da
budur. Bir an gözünüzü kapatın ve eski Türkiye'yi hatırlayın, hani milli iradeyle TBMM'ye girmiş olan
başörtülü bir hanıma 'bu kadının haddini bildirin' diyen eski Türkiye'yi hatırlayın. O eski Türkiye'de
benim bugün makamımda oturan bir Başbakan, Allah rahmet eylesin, biz yine de rahmetle anarız.
Ama oraya milletin oylarıyla gelmiş ve kadınlık onuruyla gelmiş bir kardeşimize bütün erkekleri
tahrik ederek 'bu kadının haddini bildirin' demişti. Kürsünün önüne erkekler dizilmişti, sanki
'Çanakkale geçilmez demek' için. Halbuki o kadın milletvekili Çanakkale şehitlerini, milli iradeyi
temsil ediyordu."
Başbakan Davutoğlu, yeni Türkiye'de bugün başı açık, başı örtülü bütün kadınların onurla TBMM'ye
giriyorlarsa bunun AK Parti'nin kadınlara duyduğu saygının bir eseri olduğunu dile getirdi.
Geçmişte milli iradeye ve kadına hakaret olduğunu belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:
"O zaman bugün aydın kesilenler, bugün kadınlık onuru diyenler sus pus köşelerinde oturmuşlardı.
Ama bir kadro vardı ki bunu hiç unutmadı ve bu aşkla ve bu sevdayla yola çıktı, eski Türkiye'nin
bütün kalıntılarını ayaklarımızın altına almak için yola çıktık bu yol hayırlı olsun. Halbuki biraz önce
ismini zikrettiğim Halide Edip Adıvar İzmir işgal edildiğinde o başörtüsüyle Sultanahmet
meydanında halka hitap ederek, 'Fatihlerin, Kanunilerin ülkesi istiklalsiz kalamaz bu istiklal
mücadelesinde hiçbir meşakkat ve güçlük karşısında boyun eğmeyeceğiz' demişti. Yine aynı şekilde
seslenerek, '700 yıllık ağlayan minarelerin önünde yemin edelim' demişti. O yeminin esası şuydu 'bu
toprakların üstünde şerefsiz yaşamaktansa bu toprakların altında olmayı yeğ biliriz' demişti Halide
Edip."
O kıyafetle Meclis'e gelen bir hanımefendinin özgür Türkiye'nin Meclisinde tahkir edildiğini anlatan
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"İşte bu salonda elele olan başörtülüler ve başı açıklar adına, her memleketten her ilden gelen
İstanbullular adına diyoruz ki 'Bir daha bu topraklarda ne Meclis'te ne sokakta ne mahallede ne
köyde kimse kadınlık onurunu çiğnemeyecektir, kimse kadınlık onuruna hakaret edemeyecektir.
Herkes özgürce herkes istediği gibi istediği şekilde giyinecek, istediği şekilde düşünecek, istediği
şekilde gidip oyunu verip, Meclis'e girecek. Bu tablo gurur tablosudur. O Meclis'te 'bu kadına haddini
bildirin' diyen eski Türkiye'den sonra yeni Türkiye'de ilk defa başörtülüler de başı açık kardeşlerimiz
gibi eşit bir şekilde milletvekilliğine aday oldular."
AK Parti'deki bin 45 kadın aday adayı
Davutoğlu, 7 Haziran seçimleri öncesi AK Parti'deki 6 bin 330 aday adayının bin 45'inin kadın aday
adayı olduğunu dile getirdi.
Bu durumun AK Parti'nin bütünleştiriciliği olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Biraz önce il başkanımız zikretti, kadınlarımız çok acı çektiler, onun için kadınlarımız bu siyasetin
öncüsü oldular. Türkiye'de kadınlar üzerinden her türlü eşitsizlik yapıldı. Her türlü zulüm yapıldı,
manevi işkencelere tabi tutuldular, ikna odalarına mahkum edilmek istendiler. Bu salonu dolduran
onurlu siyasetimizin öncüsü kadınlarımız, başörtülü başı açık elele vereceksiniz ve herkes görecek ki
bu topraklarda bir daha böyle bir ayrım yapılamayacak, eşitlik gerçek anlamda gerçekleşecek."
Davutoğlu, kişisel bir deneyimini örnek göstererek şunları anlattı:
"Eminim 80'li, 90'lı yıllarda bütün bir nesil bunu yaşadı. Bakın nasıl bir eşitsizlik vardı. Eşim tıp
fakültesindeyken ben Boğaziçi Üniversitesi'ndeyken 1984'te evlendik. Aynı düşünceye sahiptik
ama ben okuluma devam edebildim o 1 yıl okuldan uzaklaştırıldı. Aynı düşünceye sahiptik ama
1989'da ben doktora tezini bitirirken o ihtisas sınav salonunun dışına çıkarıldı. Aynı düşünce aynı
hayat felsefesini benimsiyorduk. Ama ben erkek olarak bu ülkenin vatandaşı olarak yoluma devam
edip 1999'da profesör olduğumda eşim ihtisas sınavının son aşamasına geldiğinde dahi 'acaba
başörtüsü dolayısıyla bir hakarete uğrar mıyım' diye korkuyla sınava giriyordu. Ben bütün bu
süreçte sınav salonlarının kapısında bekliyordum ta ki bir hakarete maruz kalmasın diye."
Başbakan Davutoğlu, "Vicdanen herkese soruyorum o dönemlerde neydi kadınlarımızın suçu" diye
sorarak, şöyle devam etti:
"Bu sadece bizim hikayemiz değil, herkesin hikayesi. Bütün o dönemlerde yaşayanların hikayesi. O
sebepledir ki dönüp başdanışman olduktan sonra Dışişleri Bakanı ve şimdi de Başbakan olduktan
sonra bir an bile hanımımın mesleğini bırakmasını talep etmedim. Biliyorum ki onun mesleği benim
yaptığım görev kadar azizdir. Kadınlarımızın emeği erkeklerimizin emeği kadar azizdir. Onların alın
teri bizim alın terimiz kadar azizdir. Şimdi hep beraber ahitleşelim, kadınlık onuru adına
erkeklerimizle birlikte hep beraber ahitleşelim. Bu topraklarda bir daha ister Meclis'ten ister
üniversite salonlarından, anfilerinden, 'bu kadına haddini bildirin' ya da 'çıkarın' diyenlere fırsat
vermemek için ak siyaseti takip etmeye hazır mısınız? Bu tür ayrımcılık yapanlara başı dik bir şekilde
'dur' demeye kararlı mısınız? İkna odaları yerine milletin huzur odalarına yürümeye hazır mısınız?"
"Erkeklik onuru, kadınlara saygıyla başlar"
Konuşmasında erkeklere de seslenen Davutoğlu, "Sadece bu salondaki değil, bütün Türkiye'deki
erkeklere sesleniyorum. Erkeklik onuru kadınlara saygıyla başlar. Kadınlık onurunu çiğneyen erkek,
erkeklik onuruna da sahip olamaz. Hangi siyasi düşünceyi taşırsa taşısın her kadın azizdir, her kadın
ihtirama layıktır" dedi.
Başbakan Davutoğlu, kadınları sadece eşler olarak görmemek gerektiği vurgulayarak, şunları
kaydetti:
"Hangi mesleği icra ediyorlarsa o mesleğin uygulayıcıları olarak görelim. Kadınlarımıza sadece
evimizin emanetine sahip çıkan mübarek eşler olarak saygı göstermeyelim. Ama aynı zamanda
onların icra ettiği her faaliyete de saygı gösterelim. Biz kadınlarımızın yükselen Türkiye'nin
lokomotif gücü olacağına inanıyoruz. Biz kadınlarımızın demokrasiyi ayağa kaldıracağına inanıyoruz.
Çünkü demokrasiden, gerçek anlamda özgürlükten en çok kadınlarımız istifade etti. İşte haziran
seçimleri böyle bir seçim ki bu kadınlık onurunu ayağa kaldıran kadınlık onuru için yola çıkan AK
Parti'nin yeni Türkiyesinin seçimidir.
Aziz kadınlarımız inşallah 7 Haziran'da kadınlık onuru için sandıklara yürümeye hazır mısınız? Bu
özgürlük bayrağını, AK Parti bayrağını dalgalandırmaya hazır mısınız? Kim olursa olsun hangi
gerekçeyle olursa olsun kadınlık onurunu çiğneyen herkese karşı sesinizi yükseltmeye hazır
mısınız? Biz de size bu ülkenin Başbakanı olarak AK Parti iktidarı olarak tam bir emniyetle söz
veriyoruz. Diyoruz ki hiçbir şekilde hiçbir kadının hiçbir gerekçeyle onurunun çiğnenmesine izin
vermeyeceğiz."
Bu dökümanı orjinal adreste göster
'Kimse kadınlık onurunu çiğneyemeyecek