01-30 Nisan 2014 • Basım Tarihi: 16 Mayıs 2014 • Sayı: 173 • www.ankara.edu.tr Türkiye’nin İlk Çocuk Dostu Sokağı Açıldı 2’de Gölbaşı 50. Yıl Yerleşkesi’ne Üç Bin Fidan Daha Hedef 30 Bin 22’de İslamiyet-Hıristiyanlık Kavramları Sözlüğü Almanya’dan Sonra Türkiye’de Tanıtıldı 4’te Biyoloji Bölümü’nün Hazinesi Görücüye Çıktı Sosyal Mekanlarımız Güzelleşiyor TÖMER’in Yabancı Öğrencilerini Çanakkale’de Gezdirdik 14’te 6’da Doktora ve Yüksek Lisans Öğrencilerinden 21. Kültür ve Toplumsal Sanat Günleri 28’de Cinsiyet Çalışmaları Üniversiteli Kongresi 25’te Engelliler Spor Festivali 33’te En İyi Tezlere Ödül Verildi 27’de Biyoloji Bölümü’nün kuruluşundan itibaren, Türkiye ve Dünyanın değişik yerlerinden toplanan örnekler, 28-30 Nisan tarihlerinde sergilendi. 32’de Edebiyat Ödülleri Vereceğiz DTCF Psikoloji Bölümü 75 Yaşında 9’da Yeni Egzersiz Salonu Açıldı 36’da 7’de Üniversitemiz ve Mamak Belediyesi’nin İşbirliğiyle Gerçekleşen Türkiye’nin İlk Çocuk Dostu Sokağı Açıldı A nkara Üniversitesi ve Mamak Belediye Başkanlığı’nın işbirliğiyle Mamak’ta yaşama geçirilen Türkiye’nin ilk Çocuk Dostu Sokağı, 3 Nisan 2014 tarihinde açıldı. Ankara Üniversitesi, verdiği bilimsel desteğin yanı sıra, Çocuk Dostu Sokak için Kalkınma Ajansı desteğiyle iki halatlı tırmanma oyun grubu, çok işlevli çocuk oyun grubu, dere yatağı üzerine köprü, giriş kapıları, oyun evi, eğitici oyun duvarı, piknik masaları, iki kaydırak ve 200 metrelik kauçuk yol yaptırdı. Çocukların İsteklerine Göre Tasarlandı Ankara Üniversitesi Çocuk Bilim Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Neriman Aral, Ankara Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilen Çocuk Dostu Sokak Projesi’nin, Ankara Üniversitesi ile Mamak Belediyesi ve Kadın Eğitimi ve İstihdamı Derneği’nin ortaklaşa çalışması sonucunda oluştuğunu ş: Rektör Prof. Dr. Erkan İbi ura çam an, bas a “Toprağ bulanan, ağaca tırmanan çocuk istiyoruz.” 2 Ankara Üniversitesi Bülteni söyledi. Proje kapsamında bölgede bulunan çocuklarla odak görüşmeler yapılarak çocukların alan hakkındaki düşünceleri ve hangi oyun alanlarının olması gerektiğiyle ilgili katılımlarının sağlandığını anlatan Prof. Dr. Neriman Aral, konuyla ilgili iki çalıştay gerçekleştirildiğini, İstanbul’daki oyun alanlarıyla Hollanda’daki çocuk dostu sokak alanlarının incelendiğini, peyzaj mimarlarıyla çocuk gelişimcilerinin birlikte çalıştığını ve projenin oluşturulduğunu açıkladı. Projenin eğitim ekibinin ise çocuk dostu sokak eğiticilerinin eğitimi için rehber kitap hazırladığını, bu rehber doğrultusunda Mamak’taki ilkokullarda görev yapan anasınıfı, birinci ve ikinci sınıf öğretmenlerine bilgiler verildiğini, yaklaşık iki bin çocukla alanda uygulamalı çalışmalar gerçekleştirildiğini belirtti. “Çocuk Müzesi’ni de Yakında Açacağız” Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül de projenin, kurumlararası işbirliğinin güzel bir örneği olduğunu belirterek; “Hedefimiz, özgür çocukların yaşayacağı bir Mamak. Çocuk Dostu Sokak, bunun ilk örneği olacak. Ankara Üniversitesi ile protokolünü imzaladığımız Türkiye’nin ilk çocuk müzesi projesini de bu yılın sonuna doğru gerçekleştirip açılışını yapacağız. Şu anda fiziki binaları bitti, içinin donatımıyla ilgili çalışmalar başladı” dedi. “Mutlaka Çocuklara Kulak Verilmeli” Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de çocukların gelişimleri konusunda, mutlaka onlara kulak verilmesi, onların isteklerine, heyecanlarına, arzularına, keşfetme, araştırma isteklerine cevap verecek projeler ortaya koymak gerektiğini söyledi. Ankara Üniversitesi’nin “Çocuk Dostu” bir üniversite olduğunu ve Üniversitemizde her yıl çocuklara yönelik yüzlerce proje ve etkinlik gerçekleştirildiğini anlatan Prof. Dr. Erkan İbiş; “Toprağa basan, çamura bulanan, ağaca tırmanan, gerektiği zaman düşmesini, oynamasını, koşmasını bilen, doğayla etkileşen çocuk istiyoruz” dedi. Üniversitemiz Anaokulu ve Çocuk Kulübü’ndeki Miniklerin Bilim Şenliği Ü niversitemiz Anaokulu ve Çocuk Kulübü’nde eğitim alan minikler, kendileri için 21 Nisan’da düzenlenen bilim şenliğinde hem çok sayıda yeni bilgi öğrendiler hem de aileleriyle hoş vakit geçirdiler. Çocuk Bilim Merkezimizin okullarından Böcek Şenlik Okulu’nun eğitim materyalleri ve eğlenceli matematik düzenekleri miniklerin büyük ilgisini çekti. Minik Öğrencilere Diş Sağlığı Eğitimi Ü niversitemiz Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gürkan Gür ve üçüncü sınıf öğrencisi Osman Ulaşlı, sosyal sorumluluk projesi kapsamında Kırıkkale’nin Ahılı Köyü ve Çullu Mahallesi öğrencilerine ağız bakımı ve diş sağlığı eğitimi verdi. Osman Ulaşlı, hastalara uygulanan tedavi yöntemlerini kısa videolar ile minik öğrencilerle paylaşırken, Prof. Dr. Gürkan Gür, bütün hastalıklarda olduğu gibi ağız ve diş sağlığı ile ilgili problemlerde de erken tanı konulup tedavi edilirse başarılı olma şansının arttığını söyledi. Prof. Dr. Gürkan Gür; “Düzenli diş fırçalama, doğru beslenme, koruyucu uygulamalar ve düzenli diş hekimi kontrolü ağız diş sağlığının temelini oluşturmaktadır” dedi. Ankara Üniversitesi Bülteni 3 Üniversitemiz ve Eugen-Biser Vakfı İşbirliğiyle Yayımlanan “İslamiyet-Hıristiyanlık Kavramları Sözlüğü” Almanya’dan Sonra Türkiye’de Tanıtıldı Hıristiyan ve İslam dünyası arasında kavram karmaşalarının önüne geçerek iki din ve iki kültür arasında doğru anlaşılmanın yolunu açmayı amaçlayan “İslamiyetHıristiyanlık Kavramları Sözlüğü”nün tanıtım toplantısına, Türkiye ve Almanya’dan madde yazarları ile Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl katıldı. A nkara Üniversitesi İlahiyat Fakültemiz ile Almanya’da bulunan Eugen-Biser Vakfı işbirliği ile sekiz yıllık bir çalışmanın sonunda geçtiğimiz aylarda yayımlanan “İslamiyetHıristiyanlık Kavramları Sözlüğü”nün tanıtımı, Almanya’dan sonra bu kez de 10 Nisan 2014 tarihinde Üniversitemizde yapıldı. “Kültürlerarası ve Dinlerarası Çalışma” Sözlüğün editörlerinden, İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mualla Selçuk, 2005 sonbaharında başlayan çalışmalar kapsamında altı çalıştay yapıldığını, bu çalışmalar sonucunda bu sözlükle birlikte “İnsan Onuru”, “Din Devlet İlişkisi”, “Monoteizim” 4 Ankara Üniversitesi Bülteni ve “Vahiy” adlı kitapların ortaya çıktığını, “Din ve Otorite” ve “Akıl ve Din İlişkisi Üzerine” adlı çalışmaların ise kitaplaşma aşamasında olduğunu belirtti. Bu kitapların hepsinin birer kültürlerarası ve dinlerarası çalışma olduğunu kaydeden Prof. Dr. Mualla Selçuk; Sözlükte her kavramın kendi alan uzmanı tarafından tanımlandığını ve ortalama 300 kelimelik bir makale şeklinde kaleme alındığını; her iki dinin iman, ibadet, ahlak boyutunu anlatan kavramların yanı sıra sosyal ve kültürel yönü olan kavramlara da yer verildiğini söyledi. “Dinlerarası Barışı Desteklemeyi Hedefliyor” Prof. Dr. Mualla Selçuk, eserin, kültürlerarası ve dinlerarası barışı bilimsel bilgiyle desteklemeyi amaçladığını, önyargıları gidermeyi ve karşılıklı anlamayı hedeflediğini, birlikte yaşama ve iletişim kültürünü geliştirmeyi öngördüğünü de sözlerine ekledi. “Dünyada İlk Çalışma” Türk-Alman Bilim Yılı kapsamında düzenlenen bu etkinliğin, Üniversitemiz için gurur verici olduğunu söyleyen Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş ise sözlüğün hazırlanması aşamasında bir araya gelen bilim insanlarının, iki dinin önemli ortak noktalarını esas aldıklarını, bunların; “Vicdanlı olmak, insani değerlere önem vermek, iyilik yapmak, kötülükten uzak kalmak, yardım etmek, Sözlük projesinde İslamiyet madde yazarları olarak 54, Hıristiyanlık madde yazarları olarak 24 olmak üzere toplam 78 bilim insanı görev aldı. İslam’a ait 336, Hıristiyanlığa ait 338 kavram temel özellikleriyle tanıtıldı. temiz olmak” olduğunu belirtti. Bu çalışmanın dünyada ilk olduğunu, önümüzdeki yıllarda pek çok dile çevrilerek yaygınlaşacağına inandığını ifade etti. “Kadın Yazarlarımız Beni Gururlandırdı” Prof. Dr. Erkan İbiş, Almanya’da düzenlenen tanıtım toplantısında, Alman Meclis Başkanı’nın, Alman yazarlar arasında kadın olmamasına rağmen Ankara Üniversiteli yazarlar arasında kadın yazarlar bulunmasıyla ilgili saptamasını da izleyicilerle paylaşarak; “Bu da beni çok gururlandırdı. Bu aslında ülkemizin bir gururu” dedi. “Diyaloğu Daha da Geliştirecek Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl de bu sözlüğün, iki ulus arasındaki diyaloğu daha da geliştireceğini söyledi. Alman Hükümeti’nin, Almanya ve Türkiye’de dinlerarası diyalog için çaba gösterdiğini belirten Büyükelçi Eberhard Pohl, ifade özgürlüğü ve düşünce çoğulculuğunun sağlanması gerektiğini sözlerine ekledi. İlahiyat Fakültesi Dünya Dinleri Bölümü öğrencisi Zeynep Yazıcı ise Almanya’da Türk ve Alman öğrencilerin ortaklaşa katıldıkları “Bahar Akademisi” hakkında bilgi verdi. Zeynep Yazıcı; “Oluşturduğumuz gruplarla sözlük maddelerini değerlendirirken, aynı zamanda kendimiz de yeni şeyler üretmeye çalışıyorduk. Hıristiyan ve İslam teolojisi üzerine çalışma yapan genç meslektaşlarımızla bir arada geçirdiğimiz bu zaman diliminin bize hissettirdiği en heyecan verici duygulardan biri aynı dili konuştuğumuz hissiydi” dedi. “Din, İnsanı Etkilemeye Devam Ediyor” “Türk-Alman İlişkilerinin Teolojik Boyutu” başlıklı bir konuşma yapan İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cemal Tosun, teolojik boyutun, diğer alanlar kadar eski olmadığını ama Alman öğretim üyelerinin Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde dersler verdiğini, ortak bilimsel sempozyumlar düzenlendiğini kaydetti. Ludwig Maximilian Üniversitesi Katolik Teolojisi Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Richard Heinzmann, sözlüğün Hıristiyan bakış açısını anlattı. Sözlüğün ortaya konması için verilen bilimsel çabaların herkes tarafından desteklendiğini belirten Prof. Dr. Richard Heinzmann, günümüzde dinin insanı etkilemeye devam ettiğini, dinin özünü kavramak gerektiğini, öze yoğunlaştığında engellerin kendiliğinden ortadan kalkacağını söyledi. “Sorunlar Dinden Çok Kültürden Kaynaklanıyor” Editörlerin değerlendirmelerinin sunulduğu panelde konuşan Prof. Dr. Halis Albayrak, çalışmalar sırasında ‘insandaş’ kavramını ürettiklerini; Ludwig Maximilian Üniversitesi Katolik Teolojisi Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Martin Thurner, bin yıldır olmamış öncü bir projeyi gerçekleştirdiklerini, bu yüzden geleceğe daha iyimser baktığını ama amaçlarının ortak bir din yaratmak olmadığını, amacın ortak bir temel yaratarak barış içinde yaşamak ve bunu zenginlik olarak görmek olduğunu; Leibniz Üniversitesi Teoloji ve Din Bilimi Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Peter Antes, hiçbir ortaklık olmadığını düşündükleri yerlerde bile ortaklıklar olduğunu gördüklerini, sorunların dinden çok kültürden kaynaklandığını düşündüklerini; Prof. Dr. Mahmut Ay da sözlüğün, karşılıklı bir değer aktarımı olduğunu söyledi. Alman Bilim İnsanlarının Üniversitemize Katkıları, Kitap Olacak A nkara Üniversitesi’ne ve Üniversitemizi oluşturan fakültelere, kuruluşlarından itibaren bilimsel destek veren Alman bilim insanlarının katkıları, “2014 Türk-Alman Bilim Yılı” kapsamında kitap olarak yayınlanacak. Kitabın içeriğinin nasıl olması gerektiğiyle ilgili olarak, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Kasım Karakütük ve fakültelerden temsilcilerin katılımıyla 16 Nisan 2014 tarihinde bir toplantı yapıldı. Prof. Dr. Kasım Karakütük, kitabın adının “Alman Bilim İnsanları ve Mimar-Sanatçılarının Ankara Üniversitesi’ne ve Ankara’ya Katkıları” olabileceğini söyledi. Kitabın bölümlerinin de “Ankara Üniversitesi’ne Katkılar”, “Eğitim, Bilim, Sanat, Mimarlık, Yönetim, Sağlık, Yayın Alanlarına Katkılar”, “Öğrencilerin Yetişmesine Katkılar”, “Öğrencilerin Gözüyle Alman Hocalar”, “Alman Bilim İnsanlarının Türkiye’ye Geldikleri Dönemde Türkiye ve Dünya’da Durum” olabileceğini kaydetti. Toplantıda, TÖMER’den Esma Durak, çevirisini yaptığı, Türkiye’ye gelen Alman bilim insanlarıyla ilgili Almanca yayımlanan “Deutcshe Wissenschaftler im Türkischen Exil: Die Wissenschaftsmigration in die Türkei 1933-1945” adlı kitapla ilgili bilgi verirken, Prof. Dr. Halis Albayrak “İslamiyet-Hıristiyanlık Kavramları Sözlüğü”nü anlattı. Prof. Dr. Alp Can, Prof. Dr. Nejat Akar’la birlikte hazırladıkları “Prof. Albert Eckstein ile Anadolu’da 15 Yıl, 1935-1950” adlı kitabı, Prof. Dr. Musa Kadıoğlu, DTCF ile Almanya arasında yayımlanan kitapları, Prof. Dr. Cemalettin Çiftçi de Yüksek Ziraat Enstitüsü’nde Alman bilim insanlarının katkısıyla yayımlanan kitapları anlattı. Ankara Üniversitesi Bülteni 5 Üniversitemizin Sosyal Mekanları Güzelleşiyor Ziraat Fakültesi Muhlis Erkmen Kütüphanesi ile Yıldırım Beyazıt Kız ve Erkek Öğrencievleri Yenilendi Ü niversitemizin Dışkapı Yerleşkesi’nde öğrencilere hizmet eden birimlerden Muhlis Erkmen Kütüphanesi ile Yıldırım Beyazıt Kız ve Erkek Öğrencievleri, Rektörlüğün yaptığı çalışmalarla yenilendi. Çalışmalar kapsamında ortak kullanım alanları olan tuvaletler, banyolar, çalışma salonları ve zeminler yenilendi; odalar boyanarak daha hijyenik yaşam alanları oluşturuldu. Yenilenen birimler, 15 Nisan 2014 tarihinde, Üniversitemiz yöneticileri ve öğrencilerin katıldığı bir törenle açıldı. Kütüphanenin Tarihi Masaları, Yenilenerek Korundu Muhlis Erkmen Kütüphanesi’ndeki yenileme çalışmaları, Ziraat Fakültesi’nde yapılan bakım onarım işleri kapsamında gerçekleştirildi. Çalışmalar kapsamında 2013 Ağustos ayında altyapının geliştirilmesi ve daha kaliteli hizmet 6 Ankara Üniversitesi Bülteni sunulması için kütüphane okuma salonları, teknik hizmetler ofisi ve Veteriner Fakültesi Öğrenci İşleri, ofislerin zeminleri ve aydınlatması yenilendi. Çalışma alanlarının duvarları ve pencereleri boyandı. Kütüphanedeki tarihi ahşap çalışma masaları bakım yapılarak korundu. Üst kattaki okuma salonuna yeni raflar konularak dergi ve kitap koleksiyonunun bir kısmı açık raf sistemiyle hizmete sunuldu. Bu yenileme ile birlikte Kütüphane ve Veteriner Fakültesi Öğrenci İşleri ofislerinde yeni bir düzenleme yapılarak, Öğrenci İşleri üst kata alındı. Her iki katta bulunan lavabolar da restore edildi. Muhlis Erkmen Kütüphanesi, 65770 kitap, 2268’i yüksek lisans ve 958’i doktora olmak üzere toplam 3226 tez, 217 ciltli süreli yayın, 224 adet CD ile tarım ve yaşam bilimlerinde önemli bir birikime sahip. Yıldırım Beyazıt Kız ve Erkek Öğrencievi’nde Kalan Öğrencilerle Akşam Sohbeti Ü niversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Rektör Yardımcıları ve Sağlık Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı yetkilileri, 15 Nisan 2014 tarihinde Yıldırım Beyazıt Kız ve Erkek Öğrencievleri ile Yabancı Öğrencievi’nde kalan öğrencilerle akşam bir toplantı yaparak istek ve şikayetlerini dinledi. Öğrenciler, kütüphanelerde gece ders çalışanlar için çorba çıkarılmasını isterken, Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş de bunun hibe yoluyla sağlanabileceğini söyledi. Öğrencievlerinde akşam ve hafta sonları da yemek çıkarılması konusunda bir çalışma yapıldığını belirtti. Prof. Dr. Erkan İbiş, öğrencilerden katkı payı alınmaması nedeniyle devletin verdiği bütçenin yüzde 80 gibi bir bölümünün yemek desteklerine gittiğini, bu nedenle de kültür ve sanat harcamalarına yeterli para kalmadığını söyledi. Öğrencilerin oluşturduğu kültür ve sanat gruplarını desteklediklerini ama yüksek ücretlerle profesyonel sanatçı getirilmesine karşı olduklarını da kaydetti. Öğrenciler, ortasından Samsun Yolu geçen Ziraat Fakültesi yerleşkelerini birbirine bağlayacak üst geçit projesiyle ilgili gelişmeleri de sordu. Prof. Dr. Erkan İbiş, üst geçitin Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacağını ama şu anda bu konudaki kararın Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’nda olduğunu, oradan çıkacak karara göre hareket edileceğini ifade etti. Yabancı öğrenciler ise Erasmus öğrencilerinin kimlik sorunu olduğunu belirtirken, bazı öğrenciler de öğrencievlerine spor aletleri istediklerini söylediler. SKS’nin düzenlediği gezilerdeki kontenjanın arttırılmasını istediler. Gıda Mühendisliği Bölümü için Gölbaşı’nda bir bina yapılacağını, önümüzdeki aylarda inşaatın başlayacağını da anlatan Prof. Dr. Erkan İbiş, öğrencilerden, gördükleri aksaklıkları e-posta yoluyla yöneticilere bildirmelerini isteyerek, “Siz sahiplendikçe birçok şey düzelir” dedi. Bu yaz eşyasını bırakmak isteyenler için öğrencievlerinde yer ayarlanacağını sözlerine ekledi. Ankara Üniversitesi, Edebiyat Ödülleri Vermeyi Kararlaştırdı Ü niversitemiz, nitelikli yapıtların oluşmasına, okurla buluşmasına ve üniversite ortamında sanatçı-okur etkileşimine olanak sağlamak amacıyla yetişkin edebiyatı (roman, öykü, şiir vd.) ile çocuk ve gençlik edebiyatı alanlarında “Ankara Üniversitesi Edebiyat Ödülleri” vermeyi kararlaştırdı. Ödüller her yıl, yetişkin edebiyatı ile çocuk ve gençlik edebiyatı alanında bir yıl yapıta, bir yıl da sanatçıya verilecek. İlki bu yıl gerçekleştirilecek olan yarışmada; “Ankara Üniversitesi Roman Ödülü” ve “Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Roman Ödülü” olmak üzere iki alanda ödül verilecek. Ankara Üniversitesi, önümüzdeki yıllarda müzik, resim, heykel, fotoğraf, karikatür gibi türlerde de ödüller vermeyi planlıyor. Yarışmaların son başvuru tarihi 31 Temmuz 2014 olarak belirlendi. Ankara Üniversitesi Bülteni 7 Hepatoloji Enstitüsü’nden TÜBİTAK Destekli Proje 110 proje arasından kabul edilerek desteklenmeye uygun bulunan projede, Hepatit B, C ve Delta virüslerinin moleküler tanılarında kullanılan yöntemler için kalite kontrol serumlarının ve Ulusal Kalite Kontrol Programlarının geliştirilmesi hedefleniyor. Prof. Dr. Cihan Yurdaydın Ü niversitemiz Hepatoloji Enstitüsü’nün, TÜBİTAK’ın 2013 yılında çağrıya çıkmış olduğu ve iki aşamalı bir değerlendirmeden geçen öncelikli alanlar Ar-Ge projelerinden, “Tıbbi Tanı Kitleri, Kitlerle İlgili Cihaz, Yazılım ve Referans Materyallerin Geliştirilmesi” çağrısına sunduğu proje önerisi, 110 proje arasından kabul edilerek desteklenmeye uygun bulundu. Projede, “Hepatit B, C ve Delta virüslerinin moleküler tanılarında kullanılan yöntemler için kalite kontrol serumlarının ve Ulusal Kalite Kontrol Programlarının geliştirilmesi” hedefleniyor. Bu projeyle ülkemizde ilk kez, bugüne kadar yurt dışındaki çeşitli merkezlerden sağlanan moleküler tanı testleri için kalite kontrol serumları geliştirilecek ve bu serumlarla yine ilk kez ulusal bir kalite kontrol 8 Ankara Üniversitesi Bülteni programı uygulanacak. İki yıl sürecek program çıktıları, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları Daire Başkanlığı tarafından başlatılan “Ulusal Mikrobiyoloji Dış Kalite Değerlendirme Programı” ile paylaşılacak ve süreklilik kazandırılacak. Hepatoloji Enstitüsü, 2013 yılında da Almanya’dan Paul Ehrlich Enstitüsü öncülüğünde Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) bir proje sundu ve hepatit delta virüs RNA’sı için ilk kez bir WHO referans plazması hazırlanmasına ve tüm dünyanın kullanımına sunulmasına olanak sağladı. “Hepatoloji Enstitüsü Öncü Rol Oynuyor” Hepatoloji Enstitüsü Müdürü olan ve 2013 TÜBİTAK Bilim Ödülü’nü kazanan Prof. Dr. Cihan Yurdaydın ve Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Mithat Bozdayı, ülkemizde ve dünyada çok önemli bir halk Prof. Dr. Mithat Bozdayı sağlığı problemi olan viral hepatitlerle ilgili olarak Hepatoloji Enstitüsü’nün son 20 yılda öncü bir rol oynadığını belirti. Ülkemize ait viral moleküler epidemiyoloji bilgilerinin ortaya çıkarılması, yeni moleküler tanı yöntemlerinin geliştirilmesi, anti-viral ilaç direnç genlerinin bulunması ve patentlenmesi, anti-viral moleküllerin geliştirilmesi ve faz 2 ve 3 çalışmalarına katkı sunulması gibi bilimsel araştırmaların, ülkemizin ve tüm dünyanın bu sorunla baş etme çabalarına çok önemli katkıları olduğunu belirterek, Hepatoloji Enstitüsü’nün, Ankara Üniversitesi adını yurt içinde ve yurt dışında en önlere taşıdığını söyledi. Ankara Üniversitesi Hepatoloji Enstitüsü, Biyoteknoloji Enstitüsü ile işbirliği yaparak pek çok doktora ve yüksek lisans öğrencisi yetişmesine de olanak sağlıyor. Gençleri Yaşatan Proje Tamamlandı Kazan Kaymakamlığı ve DTCF Psikoloji Bölümü’nün işbirliğiyle yürütülen ihtihar davranışlarını önlemeye yönelik proje kapsamında, risk grubunda olabileceği düşünülen 159 öğrenci belirlendi. Bu öğrenciler ile yapılan bireysel görüşmeler sonrasında, öğrencilerin bir kısmı ilgili kurumlara yönlendirildi, bir kısmına ise psikolojik danışmanlık ve terapi hizmeti sunuldu. Ü niversitemiz Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Psikoloji Bölümü ve Kazan İlçesi Kaymakamlığı’nın işbirliği ile yürütülen, gençlik dönemi intihar davranışlarını önlemeye yönelik proje tamamlandı. Çalışmada 2831 öğrenciye, intiharı önlemeye yönelik bir model çerçevesinde ulaşıldığını bildiren Prof. Dr. Ayşegül Durak Batıgün şunları şöyledi: “Ruh sağlığı alanının en büyük problemlerinden biri intihar davranışlarıdır. Özellikle gençler arasında en büyük ruh sağlığı problemleri içinde yer alan bu davranışları önlemeye yönelik yürütülecek olan Koruyucu Ruh Sağlığı çalışmaları önem taşımaktadır. Bilindiği üzere koruyucu ruh sağlığı, bireyin psikolojik yapısının sağlıklı gelişimi, örseleyici faktörlerin belirlenmesi, bunlara ilişkin risklerin azaltılması ve direncin artırılması, zorlanan bireye destek sağlanması ve hastalık belirtilerinin erken fark edilmesi çalışmalarını kapsar. Bu çerçevede, Kazan Kaymakamlığı’ndan gelen istem üzerine DTCF Psikoloji Bölümü ve Kazan Kaymakamlığı ile bir araştırma projesi planlanmış ve Ocak 2013 tarihinde imzalanan bir protokol ile çalışmalar başlatılmıştır. Klinik Psikoloji Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ayşegül Durak Batıgün koordinatörlüğünde, Doç. Dr. Banu Yılmaz, Psk. Dr. Ebru Akün ve Uzm. Psk. Fatma Boyraz tarafından yürütülen proje, Kazan Devlet Hastanesi’nde çalışan sosyal hizmet uzmanları, psikologlar ve hekimler ile işbirliği içerisinde yürütülmüştür. Bir yıl süren çalışma sürecinde intihar davranışları ile ilişkili olan bazı değişkenlere ilişkin veriler toplanmış ve bu verilerin analizi sonucunda risk grubunda olabileceği düşünülen 159 öğrenci belirlenmiştir. Bu öğrenciler ile yapılan bireysel görüşmeler sonrasında, öğrencilerin bir kısmı ilgili kurumlara yönlendirilmiş, bir kısmına ise psikolojik danışmanlık ve terapi hizmeti sunulmuştur. İlgili öğrencilerin takibi Kazan Devlet Hastanesi’nde çalışan uzmanlar tarafından yürütülmektedir.” DTCF Psikoloji Bölümü 75 Yaşında D TCF Psikoloji Bölümü’nün 75. kuruluş yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Bu etkinliklerden biri de Muzaffer Şerif paneli oldu. Muzaffer Şerif, 1939 yılında Fakültenin Felsefe bölümü içerisinde yer alan Psikoloji Kürsüsü’nün kurucusudur ve ABD’de (Harvard ve Columbia Üniversiteleri) derece alan, dünyaca ünlü ilk Türk bilim insanıdır. Şerif, 1939-1945 yılları arasında kürsü başkanlığı yapmıştır. “Mesleki ve Sosyal Yaşamıyla Bir Aydının Portresi: Muzaffer Şerif” adı altında 21 Nisan 2014 tarihinde gerçekleştirilen panel, Psikoloji Bölümü tarafından hazırlanan ve Muzaffer Şerif’in tüm yaşam öyküsünün aktarıldığı bir belgesel gösterimi ile başladı. Oturum başkanlığını Cumhuriyetin İlk Kültür Bakanı Prof. Talat Halman’ın yürüttüğü panele, Prof. Dr. Nebi Sümer (ODTÜ) “Muzaffer Şerif’in Yolundan Bugünün Türkiye’sine”, Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı (Ankara Üniversitesi) “Türkiye Coğrafyasında Entelektüel Kimliğin Siyasetle Sınavını Muzaffer Şerif Başoğlu’nun Metinleri Bağlamında Okumayı Denemek” ve Prof. Dr. Olcay İmamoğlu (ODTÜ) “Muzaffer Şerif’i Düşünürken Anılar ve Anlamlar Üzerine” başlıklı sunumları ile katkı sağladı. Psikoloji Bölümü, Ekim 2014’te yapılacak olan 75. yıl anma toplantısı ve kutlamasına mezunlar, öğretim elemanları ve yolu DTCF Psikoloji’den geçen herkesi davet ediyor. Ankara Üniversitesi Bülteni 9 Veteriner Fakültesi’nden Tiftik Projesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından desteklenen “Tiftik Keçisi Yetiştiricilik İşletmelerinin Sosyo-Ekonomik Analizi ile Sektörel Gelişim ve Destekleme Stratejilerinin Belirlenmesi” başlıklı projede, üretimde artış sağlayıcı sektörel gelişim ve destekleme stratejilerinin saptanması hedefleniyor. T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) 2013 Yılı Ar-Ge Destek Programı kapsamında kabul edilen ve yürütücü kurum olarak Rektörlüğümüz ile TAGEM arasında sözleşmesi imzalanan TAGEM-13/ARGE/36 kod numaralı ve “Tiftik Keçisi Yetiştiricilik İşletmelerinin Sosyo-Ekonomik Analizi ile Sektörel Gelişim ve Destekleme Stratejilerinin Belirlenmesi” başlıklı projenin başlangıç toplantısı 2 Nisan 2014 tarihinde Ankara Üniversitesi Veteriner 10 Ankara Üniversitesi Bülteni Fakültesi Dekanlığı’nda gerçekleştirildi. Toplantıya, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Genel Müdür Yardımcısı Dr. Necati Tuygar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Ankara İl Müdürü Muhsin Temel, TİFTİKBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yavuz ve Yönetim Kurulu Üyesi Başkan Vekili Yakup Kademderesi, Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rıfkı Hazıroğlu ve Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Kemal Küçükersan, Hayvan Sağlığı Ekonomisi ve İşletmeciliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Engin Sakarya ve Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Cevger ile projede araştırmacı olarak yer alan akademik personel katılarak proje hakkında ayrıntılı görüş alışverişinde bulunuldu. Proje başlangıç toplantısında, proje yürütücülüğünü üstlenen Hayvan Sağlığı Ekonomisi ve İşletmeciliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Yılmaz Aral’ın yaptığı sunum sonrasında; Ankara Keçisi yetiştiricilik işletmelerinde öncelikle sektörde baş gösteren sorunların temelinde yatan ekonomik faktörlerin saptanması, sürdürülebilirlik yönünde tiftik üretiminde maliyeti düşürücü, yetiştirici yararı ve ürün satış gelirini yükseltici, sanayi ile bütünleşmeyi sağlayan politikalar geliştirilmesi gerektiği üzerinde duruldu. Araştırma 9 İlde Gerçekleşecek Tiftik keçisi yetiştiriciliğinin ve hayvan varlığının yoğunluğu bakımından ülke genelini temsil edebilecek bir yapıya sahip Ankara ve çevresindeki sekiz ilde gerçekleştirilmesi planlanan araştırmada, temel olarak tiftik keçisi yetiştiricilik işletmelerinin mali, ekonomik ve sosyoekonomik analizlerinin yapılması amaçlanıyor. Çalışma kapsamında üreticilerin işletme ölçeği, sürü ve yetiştiricilik özelliklerinin belirlenmesi, ülkemizde tiftik için uygulanan destekleme politikaları ve etkinliğinin araştırılması, mevcut tiftik piyasası, örgütlenme ve pazarlama sistemine ilişkin yetiştirici düşüncelerinin ortaya konulması sonucu üretimde artış sağlayıcı sektörel gelişim ve destekleme stratejilerinin saptanması hedefleniyor. Ankara Üniversitesi Çocuk Bilim Merkezi Çorum ve Zonguldaklı Çocuklara Gökbilim Eğitimi Verdi A nkara Üniversitesi Çocuk Bilim Merkezi Koordinatörlüğü eğitim programlarından biri olan ve Ankara Üniversitesi Kreiken Gözlemevi yerleşkesinde çalışmalarını sürdüren Gökbilim Okulu, etkinliklerine devam ediyor. Gökbilim Okulu, 5 Nisan 2014 ve 11 Nisan 2014 tarihlerinde Çorum ve Zonguldak Bilim Sanat Merkezi’nden gelen 10-12 yaş grubundan toplam 52 katılımcıyı ağırladı. Çocuklara gökbilimine ilişkin bilgi kazandırmak ve kazandırılan bilgilerin deney ortamına, ardından da günlük yaşama uygulanmasını sağlama hedefine sahip Gökbilim Okulu eğitim programı, “Güneş Sistemi, Yıldızlar, Takımyıldızlar ve Galaksiler” gibi gökbilim konularını içeriyor ve bu konuları çeşitli sunumlar, atölye çalışmaları ve dramalarla derinlemesine ele alıyor. Program, Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi’nde bulunan teleskopların kullanımına da olanak sağlıyor. Bu kapsamda katılımcılara, gündüz Güneşi, gece ise Güneş Sistemi Üyelerini ve derin uzay cisimlerini teleskopla görme fırsatı sunuluyor. Çorum ve Zonguldak BİLSEM’den gelen katılımcılar için sabah saatlerinde başlayan etkinlik, akşam saatlerine kadar devam etti. Etkinliğin ilk yarısında, katılımcılar gökcisimlerini ve teleskopları tanıma şansı buldular. Yaptıkları Güneş Saati yardımıyla zamanı ölçtüler. Ardından kendi teleskoplarını kendileri yaparak hem yaptıkları teleskoplarla hem de Ankara Üniversitesi Kreiken Gözlemevi teleskopları ile Güneş gözlemi yaptılar. Etkinliğin ikinci yarısında, Güneş Sistemi ve Üyelerine ilişkin, görsel malzemeler eşliğinde gerçekleştirilen sunumu dinledikten sonra, bir Güneş Sistemi maketi oluşturdular. Etkinlik, yıldızlar ve takımyıldızların tanıtımı ile devam etti. Programın son kısmında yer alan gökyüzü gözlemi, havanın kapalı olması nedeniyle yapılamadı. Program, öğrencilere katılımcı sertifikaları verilerek son buldu. Sertifika töreni boyunca, katılımcılar Gökbilim Okulu Eğitim Programını başarı ile tamamlamanın verdiği mutluluk ve etkinliğin bitmesinin verdiği hüznü bir arada yaşadı. 11 Ankara Üniversitesi Bülteni Biyoteknoloji Enstitüsü Öğrencilerinden, TÜBİTAK Başarısı T ÜBİTAK’ın, bilim insanlarının yetiştirilmeleri ve geliştirilmeleri için olanaklar sağlamak; gerek yurt içinde gerek yurt dışındaki öğrencilere, öğrenim ve öğrenim sonrasında üstün başarısıyla kendini gösteren kişileri izleyerek onların yetişme ve gelişmelerine yardım etmek amacıyla kurulan BİDEB (Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı) her yıl, yılda iki dönem olmak üzere çeşitli destek ve burs programları düzenliyor. 2013-Eylül BİDEB başvuru programında sunduğu proje ile başarılı bulunan Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü doktora öğrencisi Selen Peker, 2014 dönemi itibariyle 6 ay süresince, çalışmalarına Harward Medical School&Brigham Womens Hospital’da (ABD) devam etmek üzere “Yurtdışı Doktora Sırası Araştırma Bursu” almaya hak kazandı. 2013 Kasım dönemi başvurularında enstitü yüksek lisans öğrencilerinden Alp Aydos, Ceren Can, Gamze Çağatay, Pelin Kolçak, Senem Noyan ve Yasemin Öztemur’un projeleri ilk yüz içerisinde yer alma başarısı göstererek, Mart 2014 dönemi itibariyle 1 yıl süresince “Öncelikli Alanlara Yönelik Yurtiçi Bursu” almaya hak kazandı. Ankara Üniversitesi’nden “Temiz Çevre, Engelsiz Hayat” Projesine Destek A nkara Üniversitesi Çevre Planlama ve Geliştirme Koordinatörlüğü ile Türkiye Çevre Koruma Vakfı arasında, “Bitkisel Atık Yağların Geri Dönüşümü Projesi” kapsamında, 2 Nisan 2014 tarihinde protokol imzalandı. Protokolün önemiyle ilgili bilgi veren Ankara Üniversitesi Çevre Planlama ve Geliştirme Koordinatörü Doç. Dr. Duygu Özel Demiralp, bitkisel atık yağların, en yoğun su kirleticileri arasında yer aldığını belirterek; “Bir litre bitkisel atık yağ, yaklaşık bir milyon litre içme suyunu kirletebilmektedir. Toksik özelliğe sahip bu yağlar en önemli içme suyu kaynağımız olan yeraltı sularına karışarak kısıtlı olan temiz su kaynaklarını 12 Ankara Üniversitesi Bülteni Zürich Üniversitesiyle içilemez hale getirmektedir. Kızartmalarda kullanılan bitkisel yağların tekrar kullanılması da mide ve kolon kanseri gibi hastalıklara neden olmakla birlikte, kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini büyük ölçüde arttırabilmektedir” dedi. Kampanya Başladı Çevre Planlama ve Geliştirme Koordinatörlüğü, “Engelsiz Ankara Üniversitesi” için bitkisel yağ atıklarını toplama kampanyası düzenliyor. Kampanya kapsamında bitkisel yağ atıklarının Üniversitemizdeki bitkisel yağ geri dönüşüm kumbaralarına atılması isteniyor. Kampanyadan toplanacak yağların değerlendirilmesiyle, Üniversitemizin engelli paydaşlarının gereksinimleri karşılanacak. Akademik İşbirliği Z ürich Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Brigitte von Rechenberg, 17 Nisan 2014 tarihinde Üniversitemizi ziyaret ederek, Rektör Prof. Dr. Erkan İbiş’le, her iki üniversite arasındaki akademik işbirliği olanaklarını görüştü. Prof. Dr. Osman İlhan WAA Başkan Yardımcısı Seçildi LAMER, Kolombiyalı Gazeteci-Yazar Carlos Gustava Álvarez’i Ağırladı K olombiyalı GazeteciYazar Carlos Gustavo Álvarez, 2 Nisan 2014 tarihinde Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne (LAMER) konuk olarak, “Kolombiya Popüler Kültüründe Ortadoğu ve Türkiye Algısı” başlıklı bir konferans verdi. Açılış konuşması LAMER Müdürü Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu tarafından yapılan ve Kolombiya Büyükelçisi Fernando Panesso Serna, Lübnan Büyükelçisi Mansour Abdallah, Arap Ligi Temsilcisi Mohamed El Fatah Naciri, İspanya Büyükelçiliği Müsteşarı José María Davó Cabra, İspanya Büyükelçiliği Eğitim Ataşesi Francisco Javier Menéndez, öğretim üyeleri ve öğrencilerin katılımlarıyla gerçekleştirilen konferansta, Ortadoğu ve Türkiye’ye ait edebi eserler, şarkılar ve görsel ürünlerin, Kolombiya popüler kültürü üzerinde bıraktığı etkilerden söz edildi. 1957’de Jorge Tadeo Lozano Üniversitesi’nden mezun olan ve birçok farklı derginin de editörlüğünü yapmakta olan yazar Carlos Gustavo Álvarez Guzmán, halen Toplumsal Refah Dairesi (DPS) ve Ulusal Altyapı Ajansı’nda (ANI) Stratejik İletişim Danışmanlığı yapıyor. T ıp Fakültemiz Hematoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Osman İlhan, ABD’nin San Francisco şehrinde 2-6 Nisan 2014 tarihleri arasında yapılan Dünya Aferez Birliği’nin (World Apheresis Association-WAA) 16. Kongresi’nde yapılan Genel Kurul’da WAA Başkan Yardımcılığına seçildi. Prof. Dr. Osman İlhan, daha önce de Türk Aferez Derneği Kurucusu ve Onursal Başkanı olarak, “15. European Society for Hemapheresis (2005)” ve “12. World Apheresis Association (2012)” kongrelerine de başkanlık yaptı. Arjantin Dio de la Plata Yükseköğretim Vakfı Yöneticileri Üniversitemizdeydi L atin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (LAMER), 17 Nisan 2014 tarihinde Latin Amerika Dostluk ve Eğitim Derneği aracılığıyla ülkemize gelen Arjantin Río de la Plata Yükseköğretim Vakfı’nı ağırladı. Vakıf Başkanı Gracíela N. Adán ve Başkan Yardımcısı Marcelo López Alfonsín’in de aralarında bulunduğu 19 kişilik heyetle yapılan görüşmelerde, Arjantin’in en önemli Üniversitesi olan Buenos Aires Üniversitesi ve Río de la Plata Yükseköğretim Vakfı ile Ankara Üniversitesi arasında akademik işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla anlaşmalar imzalanması konusunda ortak mutabakata varıldı. Bu kapsamda, LAMER ile Arjantin Río de la Plata Yükseköğretim Vakfı arasında bir akademik çerçeve anlaşması imzalandı. Ankara Üniversitesi ile Arjantin Buenos Aires Üniversitesi arasında da bir akademik çerçeve anlaşması ve bir Mevlana anlaşmasının imzalanmasının temelleri atıldı. Anılan tüm anlaşmaların 2015 yılında yürürlüğe girmesi planlanıyor. Arjantin Río de la Plata Üniversitesi Vakfı 1970 yılında gençleri siyasi, ekonomik ve sosyal alanda geliştirmek amacıyla kuruldu. Şimdiye kadar 15 burslu öğrencisini yurtdışına gönderdi ve onların çeşitli kurs ve seminerlerle eğitilmesini sağladı. Vakfın 1000 kişiye yakın katılımcısı bulunuyor. 13 Ankara Üniversitesi Bülteni Deney Hayvanlarını Nasıl Kullanacaklarını Öğreniyorlar A nkara Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (ANKÜSEM) ve Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu işbirliğiyle düzenlenen “8. Deney Hayvanları Kullanım Sertifikası Programı”nı bitirenlere belgeleri, 9 Nisan 2014 tarihinde Rektörlükte düzenlenen törenle verildi. Törende bir konuşma yapan ANKÜSEM Müdürü Prof. Dr. Mualla Selçuk, disiplinlerarası verilen bu eğitimde Veteriner ve Tıp Fakültesi öğretim üyeleri, Yerel Etik Kurul ve ANKÜSEM’in yer aldığını belirterek; “Hayattaki her varlık insana emanet edilmiştir. Emaneti taşımak kolay değildir. Bu, bilgi ve etik değerler ister. Kursiyerler, bu programda hem etik değerleri bir kez daha gözden geçirdi, hem bilgilendi” dedi. Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Oğuz Sarımehmetoğlu da hayvanlar üzerinde deney yaparken dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Deney, canlı hayvan dışında başka bir şeyle yapılabilecekse onunla yapılmasının, en az sayıda canlı hayvan kullanılmasının ve deney yapılan hayvanların refahının en üst düzeyde tutulmasının gerektiğini dile getirdi. Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rıfkı Hazıroğlu ise bundan 30-40 yıl önce hayvanlarla deney yaparken şimdiki kuralların olmadığını belirterek; “Hayvanları sanıyorum katlediyorduk. Şimdi düşününce o kadar büyük üzüntü duyuyorum ki” diye konuştu. Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kasım Karakütük, Üniversitemizde dört etik kurul olduğunu, dördünün de amacının aynı olduğunu söyledi. Hayvan çalışmalarının aslında insan sağlığı için çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Kasım Karakütük; “Bu çalışmalardan biz de Rektörlük olarak büyük gurur duyuyoruz ve destekliyoruz. Bu programa, Türkiye’nin her yerindeki TÖMER’in Yabancı Öğrencilerini Çanakkale’de Gezdirdik A nkara Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma 14Ankara Üniversitesi Bülteni Merkezi (TÖMER) Bursa Şubesi, Suriye, Irak, Afganistan, Somali, 40 saati kuramsal, 40 saati de uygulama olmak üzere 80 saat olan programda, araştırıcılara deney hayvanları ile çalışırken uymaları gereken mevzuat, etik kurallar, hayvanların anatomi, fizyoloji, histolojileri ve biyokimyasal özellikleri gibi derslerin yanı sıra, hastalıkları, bakım besleme ve üremeleri ile ilgili bilgiler, temel ve özel çalışma modelleri ile denemelerde uygulanan yöntemler uygulamalı olarak veriliyor. kamu ve özel sektör kuruluşlarından katılım var, bu da bizim için gurur verici bir şey” dedi. Ukrayna, Pakistan, Sincan Uygur Özerk Bölgesi, Azerbaycan, Bosna Hersek, Karadağ, Kazakistan, Kırgızistan, Endonezya, Filipinler, Mısır, Moriutus gibi birçok farklı ülkeden Türkçe öğrenmek üzere gelen 88 öğrenciye Çanakkale’yi gezdirdi. Geziye katılan öğrenciler şehitlikleri, anıt mezarları ve savaş alanlarını gezerek bol bol fotoğraf çekti. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri ile TBMM Arasında Sağlık Protokolü İmzalandı T BMM Başkanlığı İdari Teşkilatı ile Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri arasında, işbirliği amaçlı protokol imzalandı. Protokolü Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ile TBMM Genel Sekreteri Dr. İrfan Neziroğlu imzaladı. TBMM’de 28 Mart 2014 tarihinde gerçekleştirilen imza töreninde konuşan Dr. İrfan Neziroğlu, çeşitli üniversiteler ile sağlık alanında işbirliği protokolleri imzaladıklarını belirterek, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ile yapılan protokolün sağlık alanında imzalanan bir işbirliği olduğunu ancak bu işbirliğinin iki kurum arasında başka alanlarda da büyüyerek gelişmesini istediklerini belirtti. TBMM olarak her türlü deneyimlerini bütün üniversiteler ile paylaşmaya hazır olduklarını dile getiren Dr. İrfan Neziroğlu; “Bizim genel olarak üniversiteler ile işbirliklerini arttırma yönünde çabalarımız var. Akademik alanda da işbirliği yapalım istiyoruz. Üniversitelerimizin, yüksek lisans ve doktora tezleri noktasında Meclis’ten daha fazla yararlanmasını arzu ediyoruz. Meclis’teki yasama, dış ilişkiler, basın yayın ve halkla ilişkiler faaliyet çalışmalarının bunlara konu olmasını istiyoruz. Araştırmacılar ve öğrenciler TBMM’ye gelip incelemeler ve araştırmalar yapsınlar, yazdıkları tezler hem onların, hem de bizim işimize yarasın istiyoruz. Biz de bu şekilde onların yaptığı bu çalışmalardan yararlanarak kurumu daha da iyiye götürmek arzusundayız” dedi. Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, bu protokol ile milletvekillerine bir ayrıcalık tanınmadığını, protokolün karşılıklı olarak her iki tarafın da yararına olacağına inandığını belirterek; “Üniversitemiz ve Yüce Meclis arasında imzalanan bu protokol sadece sağlık alanında sınırlı kalmayacak. İşbirliğimiz ve birlikteliğimiz eğitim, uygulama, araştırma, kültür ve sanat gibi birçok konuyu da içerecektir” dedi. Üniversitemizde Bir Sejong Enstitüsü Birimi Daha... A nkara Üniversitesi Türkçe ve Yabancı Dil Araştırma ve Uygulama Merkezi (TÖMER) Bursa Şubesi bünyesinde Sejong Enstitüsü Birimi açıldı. TÖMER Müdürü Doç. Dr. Ertan Gökmen, şubede düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türkiye’de Korece öğretim etkinliklerinin 1989 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Kore Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün kurulmasıyla başlatıldığını belirterek, günümüzde Kore dilini öğrenmek isteyenlerin sayısında artış olduğunu söyledi. Sejong Enstitüsü’nün, dünyanın çeşitli yerlerinde bir kültür merkezi şeklinde dili, kültürü ve Kore’yi tanıtmak amacıyla kurulduğunu belirten Doç. Dr. Ertan Gökmen, Kore Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı ve Türkiye’nin Kore Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nin işbirliğiyle Türkiye’de de Sejong Enstitüsü Birimlerinin açılmasına başlandığını anlattı. Doç. Dr. Ertan Gökmen, Ankara, İstanbul, İzmir’in ardından dördüncü enstitü birimini Bursa’da açtıklarını, beşincisini yine İstanbul’da açacaklarını dile getirerek, Bursa’da Korece öğrenmek isteyenlerin, Sejong Enstitüsü kurslarına katılması gerektiğini söyledi. Kore Cumhuriyeti Büyükelçiliği Müsteşarı DongWoo Cho ise Türkiye’nin, Kore Cumhuriyeti’nin kardeş ülkelerinden biri olduğunu bildirdi. DongWoo Cho, Ankara Üniversitesi iş birliğiyle Bursa’da Sejong Enstitüsü Birimi açılmasından büyük mutluluk duyduğunu sözlerine ekledi. 15 Ankara Üniversitesi Bülteni Ceride-i Kantar Ödülleri Verildi A nkara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrenci topluluklarından “Birleşik Hukukçular Kulübü”nün her yıl geleneksel olarak verdiği “Ceride-i Kantar Ödülleri” sahiplerini buldu. Hukuk Fakültesi öğrencilerinin oyları ile belirlenen ve çeşitli kategorilerde verilen ödüllerde, Ankara Barosu Başkanı Avukat Sema Aksoy, “Yılın Hukukçusu” ödülüne layık görüldü. Hukuk Fakültesi Cemil Birsel Konferans Salonu’nda 16 Nisan 2014 tarihinde düzenlenen törende ödülünü Dekan Prof. Dr. Arzu Oğuz’dan alan Sema Aksoy, “Birçok plaket aldım ama benim için aynı sıralarda okuduğum gençler tarafından bu anlamlı ödüle layık görülmenin yeri apayrı” dedi. Öğrencilerin sorularını yanıtlayan Sema Aksoy, Türkiye’de siyaset ve toplumsal hayatın hukukla şekillendirilmeye çalışıldığını belirterek, şunları söyledi: “Biz hukukçulara çok büyük görevler düşüyor. Bu anlamda verdiğimiz sınavı, avukatlar ve barolar olarak geçtiğimizi düşünüyorum. Barolar ve avukatlar, hiçbir zaman birinin yandaşı ya da muhalifi olamaz. Biz avukatlar sadece hukukun tarafındayız.” Ceride-i Kantar ödül töreninde, haberci İrfan Değirmenci, yazar Yekta Kopan ve oyuncu Ali Sunal da ödüle layık görüldü. Törende ayrıca, tiyatro oyunu dalında “Hayvan Çiftliği”, yılın dizisi dalında “Beni Böyle Sev”, yılın filmi dalında “Düğün Dernek”, yılın komedi programı dalında “Güldür Güldür” ve yılın spor programı dalında “Spor Artı” ödül aldı. Ziraat Fakültesi’nde 10. Cansuyu Bayramı Ü niversitemiz Ziraat Fakültesi’nin geleneksel öğrenci etkinliklerinden Cansuyu Bayramı’nın 10’uncusu, 18 Nisan 2014 tarihinde düzenlenen çok sayıda etkinlikle kutlandı. İzci Topluluğu’nun gösterisiyle başlayan etkinlikler kapsamında Ziraat Fakültesi Halk Oyunları Topluluğu ve Büyükşehir Belediyesi Seymen Ekibi gösterisi, çeşitli yarışma ve oyun turnuvaları yapıldı; öğrenci gruplarının müzik dinletileri ve Grup Badem’in konseri yer aldı. 16 Ankara Üniversitesi Bülteni Emekli Öğretim Üyemizden Güzel Bir Kitap: “Evimiz Afganistan’da Kaldı Anne” BİR DOKTORUN YAŞAM YOLCULUĞU “ Çocukluğum Afganistan’da Geçti, Profesör Olana Kadar Aşçı Yamağı Kadrosunda Çalıştım rof. Dr. Uğur Karagöl, yetiştirdiği öğrenciler ve tedavi ettiği hastalar ile Türk tıbbına ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne değer katan öğretim üyelerimizden biri. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda 1991 yılında Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı’nı kuran ve 1999 yılında da aynı bilim dalının başkanı iken emekli olan Prof. Dr. Uğur Karagöl, Ankara’dan başlayıp Afganistan’a, oradan İngiltere’ye uzanan eğitim yaşamı ile İstanbul ve Ankara’da sürdürdüğü doktorluk günlerini kaleme aldığı “Evimiz Afganistan’da Kaldı Anne. Bir Doktorun Yaşam Yolculuğu” adlı kitabını yayımladı. Uzun yıllardır hayalini kurduğu kitabı yazarken, annesinin yönlendirmesiyle çocukluğundan itibaren günü gününe tuttuğu günlüklerden yararlandığını belirten Prof. Dr. Uğur Karagöl’ün, bir solukta okunacak kitabının satır araları, insanı zaman zaman şaşırtan, zaman zaman da güldüren anılarla dolu. Türkiye’nin, Atatürk zamanından başlayarak, 1966’ya kadar Afganistan’ı askeri ve yüksek eğitim yönünden desteklediğini, uzmanlar gönderdiğini, oradan da Türkiye’ye burslu öğrenciler geldiğini hatırlatan Prof. Dr. Uğur Karagöl şunları söyledi: “Babam 1949 yılında Türk askerî heyetiyle Kabil’e gönderilmiş elemanlardan biriydi. Sonraki yıllarda Afganlar kendisinin hizmetlerini çok sevdiler. Toplam 17 yıl orada kaldı. Benim de çocukluğum orada geçti. Afganistan’da çocuklar yabancılara ‘harici, harici’ diye tempo tutarken sadece Türklere Türki derler, yabancı görmezlerdi. Hayatımın çok renkli ve güzel yılları Kabil’de geçtiğinden kitapta ağırlıkla bahsettim. Kitapta aslında tüm hayatımı anlatıyorum. Ama tabii ki en çok ilgi çeken bölüm, 1949’ların Afganistan’ı. Günlük hayatımı yazdım. Annemin yol göstermesiyle 1 Ocak 1953’ten itibaren günlük tutmuştum. Annem her günlüğümü bir ev ödeviymiş gibi kontrol ederdi. Çok ilginç anekdotlar var. Tam bir yaramaz çocuk olarak ailemin başına iş açtığım Afganistan hatıralarım var. Balkona çıkıp, bütün Afgan halkının huzurunda Kral’a ağır sözler söylemiştim. Onun tek bir karşılığı vardı, derhal sınırdışı edilmek. Allah’tan Kral’ın oğlu babamın öğrencisiydi. Onun sayesinde sınırdışı edilmedik. Ben de 11 yıl Afganistan’da kaldım. Kitapta İstanbul Cerrahpaşa Tıp “ P Fakültesi’ndeki öğrenciliğimi, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Kliniği’ndeki ihtisas yıllarımı, İngiltere’ye burs kazanarak gittiğim çocuk nörolojisi yıllarımı anlattım. Uzun yıllar boyunca, Rektörlüğün verebildiği aşçı yamağı kadrosuyla çalıştım. Aşçı yamağı kadrosuyla İngiltere’ye gittim, bilgi ve görgümü arttırdım; aşçı yamağı kadrosuyla doçent oldum, profesör oldum, sonra kadro bulundu. Şimdi belki gülüyoruz ama kadro yoktu. Bizim için döner sermaye falan rüya gibiydi. Yıllar böyle geçti. Çocuk kliniğine her sabah 06.00’da giderdim, uyuyan gececi hademeleri uyandırırdım. Çünkü daha önce çok zor günler geçirmiştim. İstanbul’da gönüllü doktorluk vardı. Ben o şekilde doktorluk yaptım. Çalışmalarınız ihtisasa sayılmaz, bir tek kuruş maaş alamazsınız, askerden kaçaksınızdır ama hocaların gözüne girmek için o yılları doldurmak zorundasınızdır. Ankara Tıp’ta Allah’tan o yoktu. Rahmetli Prof. Dr. Bahtiyar Demirağ’la tanıştıktan sonra sınava girip herkesle ortak yarıştım.” 17 Ankara Üniversitesi Bülteni “Sigara veya Sağlık Sempozyumu” Onkoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fikri İçli, Tıp Fakültesi öğrencileriyle hemşireler arasında sigara içme oranlarının düştüğünü söyledi. A nkara Üniversitesi Onkoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Sigara Savaş Grubu’nun bu yıl Diş Hekimliği Fakültesi’yle ortaklaşa düzenlediği “7. Sigara veya Sağlık Sempozyumu”, 4 Nisan 2014 tarihinde Rektörlük 100. Yıl Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. “Sigara, AIDS’ten Fazla Öldürüyor” Diş Hekimliği Fakültesi öğrencilerinin eserlerinden oluşan “Sigara ve Ağız Sağlığı” konulu fotoğraf sergisinin de açıldığı sempozyumun açılış konuşmasını yapan Onkoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fikri İçli; “Sigara içenlerin yaklaşık yarısı, verimli olacakları ve mutlu yaşayacakları bir dönemde, 35-70 yaş arasında sigaraya bağlı bir hastalıktan ölüyorlar. ABD’de AIDS’ten ölüm bir yıl içinde 17 bin, sigaradan 430 bin. Sigaraya bağlı ölümlerin yüzde 35’i kanserden. Akciğer kanserinin yüzde 90’ı sigaradan. Her dört sigara bir gen mutasyonu yapıyor. Eğer o mutasyon kanser oluşturan bir bölgeye rastlarsa yandınız. Kanserli Toplantıya katılan Türkiye Sanayici ve İşadamları Vakfı Başkanı Veli Sarıtoprak ile Doğa Koruma Vakfı Başkanı Nevzat Ceylan toplantıda sigarayı bıraktıklarını açıkladı. 18 Ankara Üniversitesi Bülteni hücre oluşması için bir adım atılmış demektir. Onun için şimdi başlayıp ilerde bırakmayı planlamayın. Sakın başlamayın” dedi. “Sigara Emperyalist Silah” Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk de sigaranın emperyalist bir silah olduğunu, son 40 yılda gelişmiş ülkeler sigara üretim ve tüketimlerini yarı yarıya azaltırken gelişmekte olan ülkelerin sigara üretim ve tüketimlerini iki katına çıkardıklarını, sigara tröstlerinin yalnızca reklama yılda 10 milyar dolar harcadıklarını söyledi. “Önlem Alınmazsa 10 Milyon Kişi Ölecek” Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gürkan Gür ise gerekli önlemler alınmazsa 2020 yılında dünyada 10 milyon kişinin sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle öleceğini ve bu ölümlerin orta yaşlarda gerçekleşeceğini kaydetti. “Gelecekte Hiç Sigara İçilmeyen Bir Üniversite” Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de Türkiye’de son yıllarda yapılan yasal düzenlemelerle sigara içme oranının düştüğünü “Öğrencilerde Sigara İçme Oranı Azalıyor” T ıp Fakültesi 4-5-6. sınıf öğrencileri üzerinde 2006 yılından itibaren yaptıkları anketlerin sonuçlarını paylaşan Onkoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fikri İçli, 2006’da tüm öğrencilerin yüzde 25’inin, son sınıf öğrencilerinin de yüzde 35’inin sigara içtiğini, bunların yüzde 60’ının da Tıp Fakültesi’nde sigaraya başladıklarını belirterek; “Çalışmalarımız sonucunda son sınıflarda yüzde 35 olan sigara içme oranı, 2009’da yüzde 22’ye, 2012’de de yüzde 9’a indi. Artık fakültede birinci sınıf ile 6. sınıf arasında sigara içme oranlarında artış yok. Gelecek beş yılda bunu aşağı doğru indireceğiz. Sigara içerek gelenler de bırakacaklar” diye konuştu. Hemşireler arasında da sigara içenlerin azaldığını sözlerine ekledi. belirterek; “Bizdeki bu konudaki güçlü mevzuat bazı batılı meslektaşlarımızı imrendiriyor” dedi. Ankara Üniversitesi’nin gelecekte tüm açık ve kapalı mekanlarında hiç sigara içilmeyen bir üniversite olabileceğini de dile getiren Prof. Dr. Erkan İbiş; “Genç nesiller sağlık içinde olmalı. Rakamlar gösteriyor ki o bilinçli nesiller giderek sigaradan arınıyor. Çoğunlukla bilinçli gençler, ebeveynlerine baskı yapıyorlar, baskı yapmaya da devam edecekler ki ondan sonraki kuşaklar tümüyle bu sorundan arınmış olsun” dedi. “İki Sigara Bırakma Polikliniğimiz Var” Sempozyumda Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu ve Prof. Dr. Uğur Gönüllü’nün moderatörlüğünü yaptıkları “Sigara veya Sağlık” oturumunda Prof. Dr. Muharrem Gerçeker sigaranın ült solunum yollarına verdiği zararları anlattı. Aynı Oturumda Uzm. Psk. Şenay Ölmez, Üniversitemizde Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı “Sigara Bırakma Polikliniği” ile Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’na bağlı “Sigara Bırakma” polikliniklerinin hizmet verdiğini belirtti. Prof. Dr. Mehmet Ali Kılıçarslan ile Prof. Dr. Nurhan Özalp’in moderatörlüğünü yaptığı “Sigara veya Ağız Sağlığı” başlıklı oturumda ise Prof. Dr. Kaan Orhan “Ağızda Görülen Prekanseröz Lezyonlar”, Prof. Dr. Murat Akkaya ise “Sigaranın Kozmetik Etkisi ve Sigaranın Dental Tedavilerde Prognoza Etkisi”ni anlattı. Ankara Tıp’ı Omuzlayan Öğretim Üyeleri Plaketle Ödüllendirildi A nkara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Fakülteye uzun yıllar emek veren öğretim üyelerini onurlandırmak için son yıllarda düzenli olarak plaket töreni düzenliyor. Fakültenin ‘büyük’ öğretim üyeleri ile meslekte 30-35-40 yılını tamamlayan öğretim üyeleri için bu yıl da 16 Nisan 2014 tarihinde tören düzenlendi. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk, bugün plaket alan öğretim üyelerinin, eğitim ve rol model olma anlamında çok büyük katkıları olduğunu, hepsine şükranlarını sunduğunu söyledi. Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de hekim olmanın, yaşam boyu öğrenme ve öğretme, sürekli çalışma, empati, insan sevgisi ve yurtseverlik anlamına Öğrencilerimiz Mücevher Fuarında Ü niversitemiz Beypazarı Meslek Yüksekokulu Kuyumculuk ve Takım Tasarım Programı öğrencileri, El Sanatları Bölümü Başkanı Öğr. Gör. Aliye Kurnaz, Moda Tasarım Bölüm Başkanı Öğr. Gör. M. Muhammed Güldür, Öğr. Gör. Gülhan Güldür ve Yüksekokul Sekreteri Zülfikar Portakal ile birlikte, 20-23 Mart 2014 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Mücevherat, Saat ve Malzemeleri Fuarı “İstanbul Jewelery Show Mart”a katılarak, hem Kuyumculuk ve Takı Tasarım Programı’nın hem tanıtımını yaptılar hem de bölümdeki tasarım ile kuyumculuk atölyelerine gerekli olan malzeme ve makineleri yerinde incelediler. Beypazarı Meslek Yüksekokulu Takı Tasarımı standını İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Norayr İşler, Başkan Yardımcısı Mustafa Tiryaki,Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Turaç, Aziz Akbulut ve Genel Yönetmen Hayati Karakullukçu ziyaret etti. Öğrencilerimiz de Mücevher İhracatçıları Birliği JTR’yi ziyaret edip JTR Sektör Danışmanı Oğuz Özdemir’le görüşmeler yaptı ayrıca Mahrec Sanatevi’ni kuran kuyumculuk ve mücevher ustası Hıraç Arslanyan’ı da atölyesinde ziyaret ederek kendilerine İstanbul Kuyumcular Odası aracılığıyla gönderdiği atölye malzemeleri için teşekkür yazısını sundular. Ünlü kalemkar ustası Berç Melikyan’ı da atölyesinde ziyaret ederek Yüksekokula davet ettiler. geldiğini belirterek, “Tüm bunları yaşam boyu hisseden grubuz” dedi. Yaşlanmanın olgunlaşmak olduğunu, yaşlanmakla birlikte dinginlik geldiğini belirten Prof. Dr. Erkan İbiş, “Yüzlerine baktığım zaman bunu çok rahat görebiliyorum. İnsani değerlerin giderek geliştiğini, hakkaniyet, adalet kavramının daha da yerleştiğini, oturduğunu, entelektüel düzeyin daha yukarılara doğru tırmandığını görüyorum” dedi. Üniversitemizde düzenlenen törenlerin, geleneklerin kuşaktan kuşağa aktarıldığı, tarihi birikimlerin ve değerlerin gündemde tutulduğu arenalar olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erkan İbiş, “Gururla söyleyebilirim ki Tıp Fakültemiz, gelenekleriyle Üniversitemiz içinde her zaman öncü ve örnek olmuş çok değerli bir fakültemiz. Ben de bu fakültenin bireyi olmaktan mutluluk duyuyorum” dedi. Törende, Prof. Dr. Hasan Yener ve Prof. Yeşim Alkaya Yener’in oluşturduğu “Yener Alkaya Duo” ile Zeynep Erkan Aran, Erkan Özbek ve Prof. Yeşim Alkaya Yener’in oluşturduğu “Liber Trio” dinleti; Üniversitemiz Devlet Konservatuvarı öğrencileri de dans gösterisi sundu. 19 Ankara Üniversitesi Bülteni ANKÜDEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ömer Kutlu: “Sınav Kaygısı, Psikolojik Şiddete ve Tehdide Dönüşüyor” Ü niversitemiz Ölçme ve Değerlendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (ANKÜDEM), lise ve üniversiteye girecek çocukları ve onların velilerini ilgilendiren sınavları mercek altına aldı. ANKÜDEM, 17 Nisan 2014 tarihinde Rektörlük 100. Yıl Salonu’nda “Ortaöğretimden Yükseköğretime Geçiş Sınavları Çıkmazı” başlıklı bir panel düzenledi. Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Kasım Karakütük’ün açılış konuşmasıyla başlayan panele Üniversitemiz emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Çetin Özoğlu, Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Baykal, Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ferhunde Öktem, Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ziya Selçuk ve ANKÜDEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ömer Kutlu katıldı. Prof. Dr. Ziya Selçuk, toplumun ölçme sonuçlarından değil, ölçme sonuçlarına bağlı yerleştirmelerden rahatsızlık duyduğunu söyledi. Ülkemizde 210 bin derslik ve 128 bin öğretmen açığı olduğunu savunan Pro f. Dr. Ziya Selçuk, öğrencilere yılda harcanan paranın da yetersiz olduğunu, OECD ortalaması 5 bin dolarken, Türkiye’de 2150 dolar harcandığını söyledi. Bazı çocukların, soruları yeterli sürede çözemedikleri için başarısız sayıldığını, bir soruya bir dakika değil, iki dakika verildiğinde çözülen soru sayısının yüzde 82 arttığını sözlerine ekledi. “Öğretmen Yetiştirme Sistemi Düzenlenmeli” Yrd. Doç. Dr. Ömer Kutlu da Türkiye’de ortaokuldan başlayan ve lise son sınıfa giden yarışmacı sınav anlayışının hem bireylerde kendini ve çıkarlarını düşünen bir anlayış oluşturduğunu hem de geleceğin Türk toplumunu olumsuz yönde biçimlendirdiğini; sınav anlayışının oluşturduğu kaygının, bireyler üzerinde neredeyse psikolojik bir şiddete ve tehdide Prof. Dr. Ünal Aytür’den Konferans: “Şiirin Gücü” D il ve Tarih-Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nın 17 Nisan 2014 tarihinde düzenlediği etkinlikte, Anabilim Dalı Başkanlığı ve uzun süre Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanlığı yapmış, emekli öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ünal Aytür, Muzaffer Göker Salonu’nda “Şiirin Gücü” başlıklı konuşmasıyla meslektaşları ve öğrencileriyle buluştu. Prof. Dr. Ünal Aytür, şiirsel dil kullanımlarını Türk, İngiliz ve Amerikan şiirlerinden seçme örneklerle renklendiren ve “şiirin gücünü” vurgulayan etkileyici bir konuşma yaptı. 20 Ankara Üniversitesi Bülteni dönüştüğünü belirtti. Yrd. Doç. Dr. Ömer Kutlu, öğretmen yetiştirme sisteminin düzenlenmesi, öğretmen yetiştirme sisteminde popülist ve arzı gereksiz yere arttıran uygulamalardan vazgeçilmesi ve donanımlı öğretmen yetiştirme anlayışının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Ömer Kutlu şu önerilerde bulundu: “Ortaöğretim kademesi, ‘okul türüne’ dayalı bir yapılanmadan ‘program türüne’ dayalı bir yapılanmaya dönüştürülmelidir. Genel ve Mesleki-Teknik ortaöğretim ana yapıları korunmalı ve her aşamada yatay geçişlere olanak verilmelidir. Test geliştirme süreçlerinde etkin olan merkezler, konunun gerçek uzmanlarınca yönetilmelidir. Hem Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı sınav dairesi başkanlığı hem de ÖSYM, ölçme ve değerlendirme/psikometri alanında uzmanlarca yönetilmelidir.” Üniversitemizde Robotik Cerrahi Toplantısı T ürk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği’nin Minimal İnvazivRobotik Cerrahi ve Renal Yetmezlikte Damar Erişimi Çalışma Grupları Ortak Sertifikasyon Toplantısı 28 Mart 2014 tarihinde Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Yerleşkesi 50. Yıl Amfisi’nde başarıyla gerçekleşti. Toplantının açılış konuşmalarını, Üniversitemiz Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adnan Uysalel, Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Rüçhan Akar ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk yaptı. Tıp Fakültesi’ni Ankara Üniversitesi’nde tamamlayan ve ülkemizde damar cerrahisinin kurucularından Prof. Dr. Erkmen Böke anısına düzenlenen anı saatinde ise Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Gürbüz moderatörlüğünde Prof. Dr. Cevat Yakut, Prof. Dr. İbrahim Ceylan, Prof. Dr. Ünsal Ersoy, Prof. Dr. Bülent Kaya ve Prof. Dr. Bora Farsak, Prof. Dr. Erkmen Böke ile ilgili anılarını paylaştı. Sonrasında, Türk Kalp ve Damar Cerrahisi camiasına yaptığı eşsiz katkılardan dolayı ailesine plaket verildi. Bilimsel program sabah endoskopik ven çıkarılması kursu ve öğleden sonra renal yetmezlikte damar erişimi kursları yapılarak tamamlandı. Anne ve Babaların Katılımıyla Otizm Farkındalık Toplantısı A nkara Üniversitesi Otistik Çocuklar Tanı, Tedavi, Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin kuruluşunun 25. yılı nedeniyle Cebeci Yerleşkesi’nde 4 Nisan 2014 tarihinde toplumla buluşma etkinliği düzenlendi. Merkez Müdürü Prof. Dr. Ayla Aysev, otistik çocuklara verilen eğitimin sadece eğitim ortamı ile sınırlandırılmaması, ailelerin de eğitime katılmalarının sağlanması gerektiğini söyledi. 2008 yılından bu yana 2 Nisan gününün “Dünya Otizm Günü” olarak, Nisan ayının ise “Otizm Farkındalık Ayı” olarak ilan edildiğini belirten Prof. Dr. Ayla Aysev, otizmli çocuğu olan ailelerin günlük pek çok zorlukla karşılaştıklarını, bu nedenle hem bilgi paylaşımı yapmak hem de ailelerin birbirinden ve alanda çalışan diğer profesyonellerden destek almalarını sağlamak amacıyla bu grup etkinliğinin düzenlendiğini dile getirdi. Üniversitemiz Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Melda Akçakın da otistik çocukların eğitiminde ailenin rolünün çok önemli olduğuna işaret ederek; “Eğer aileyi işin içine katmazsak çocukta gelişim sağlanır ama maksimum fayda sağlamak için ailenin de eğitimin içinde olması gerekiyor” dedi. Konuşmaların ardından konferansa katılan aileler, otistik çocuklarına ilişkin sorunlar ve çözüm önerilerini diğer katılımcılarla paylaştı. Doç. Dr. Kağan Gürkan ise otizmli çocuğu olan aileler tarafından sıkça sorulan alternatif tedaviler konusunda ailelere güncel bilgileri aktararak bu konuda hekimlerine danışmalarının önemini vurguladı. Prof. Dr. Ayla Aysev, öncelikli olarak ailelerin katılımına izin vererek, ailelerin çocuklarıyla yaşadığı sorunların paylaşıldığı grup etkinliklerini yönetti. Etkileşim sonunda aileler ve alanda çalışan diğer profesyoneller etkinlik için memnuniyetlerini bildirdiler. Gelecek yıllarda etkinliğin tekrarlanmasını dilediler. 21 Ankara Üniversitesi Bülteni ş: Rektör Prof. Dr. Erkan İbi fidan e yer her z mu ğu “Boş buldu .” ruz yo dikmek isti Gölbaşı 50. Yıl Yerleşkesi’ne Üç Bin Yeni Fidan Fidan dikme etkinliğine, TÖMER’de Türkçe öğrenen yabancı öğrencilerimiz yoğun ilgi gösterdi. 22 Ankara Üniversitesi Bülteni Ü niversitemizin Gölbaşı 50. Yıl Yerleşkesi’ndeki Hızlandırıcı Enstitüsü yanındaki 50 dönüm araziye, Orman ve Su işleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla üç bin fidan dikilerek “Öğretim Üyesi Ormanı” oluşturuldu. 17 Nisan 2014 tarihinde düzenlenen etkinliğe Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Lütfü Akçay, Orman Genel Müdür Yardımcısı Yunus Şeker ve Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay, öğretim üyeleri ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. “2.5 Milyon Fidan Diktik” Orman Genel Müdür Yardımcısı Yunus Şeker, geçen yıl Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı kampanya çerçevesinde 2014 yılı sonuna kadar 5 milyon üniversite öğrencisi için 5 milyon fidan dikimini tamamlayacaklarını, kampanyanın başlamasından bugüne 60 üniversiteyle protokol yaptıklarını ve 2.5 milyon fidan diktiklerini söyledi. “Ağaçlandırmada, Dünyada Üçüncüyüz” Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Lütfü Akçay da 2010 OECD raporuna göre ağaçlandırmada Çin ve Hindistan’dan sonra en başarılı üçüncü ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Orman varlığını 21.7 milyon hektara ulaştırdıklarını, bu süreçte 27393 okul bahçesini, 9826 ibadethane ve mezarlığı, 10577 km karayolu ve köyyolunu, 1095 hastane ve sağlık ocağı bahçesini ağaçlandırdıklarını belirten Prof. Dr. Lütfü Akçay, 109 milyon adet fidanı da kurumlara ve vatandaşlara dağıttıklarını kaydetti. Ormanların ekonomiye de katkı sağlaması için bal ormanları kurduklarını, ceviz, badem ve trüf mantarı eylem planlarını da bölgesel olarak, ulusal çerçevede ilgili kurumlarla birlikte yürüttüklerini, Üniversitelerin bu çalışmalara gösterdiği ilgiden mutlu olduklarını kaydetti. “Ankara Üniversitesi’nde Hedefimiz 30 Bin Fidan” Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de Ülkemizde son yıllarda ağaçlandırma ve yeşillendirmeyle ilgili muazzam bir dönüşüm yaşandığını belirterek; “Gelecek kuşaklara ne kadar yeşil bir dünya bırakabilirsek en büyük iyiliğimiz bu olacaktır” dedi. Ormancıların, Cumhuriyetin kuruluşundan beri ülkeye büyük katkıları olduğunu, 90-100 yıl önceki kıraç Anadolu’nun yeşillendirildiğini belirten Prof. Dr. Erkan İbiş; “Orman bir kültürdür. Birlik ve beraberliğin, kardeşliğin ifadesidir. Uygarlığın ta kendisidir. Bize sabrı, umudu aşılayan çok değerli temel varlıklardan biridir” diye konuştu. Ankara Üniversitesi’nin yerleşkelerine son 1.5 yılda Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve belediyelerin destekleriyle 10 bin ağaç dikildiğini, hedefin ise 30 bin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Erkan İbiş, ODTÜ’nün kuruluş yıllarında öğrencilerin ve vatandaşların desteğiyle binlerce dönüm araziyi ağaçlandıran kurucu Rektör rahmetli Prof. Dr. Kemal Kurdaş’ın yaptığı hizmeti de övdü ve Aşık Veysel, Atatürk, Nazım Hikmet, Fatih Sultan Mehmet, Hz. Muhammed, Franklin Roosevelt’in ağacın önemine işaret eden sözlerinden örnekler verdi. 23 Ankara Üniversitesi Bülteni Adli Tıp Enstitüsü’nün Bahçesi Yeşillendi Ü niversitemiz Adli Tıp Enstitüsü’nde 21 Nisan 2014 tarihinde ağaç dikme şenliği gerçekleştirildi. Etkinliğe Enstitü öğretim elemanları ile farklı disiplinlerde eğitimlerini sürdüren yüksek lisans ve doktora öğrencileri geniş katılım gösterdi. Jandarma Kriminal Dairesi personeli olan lisansüstü öğrencilerimiz de bu çerçevede Jandarmanın kuruluşunun 175. yıldönümünü fidan dikerek kutladı. YAŞAM’dan Fidan Dikme Şenliği “Yaşayan Çınarlar, Büyüyen Fidanlar” S ağlık Dernekleri Federasyonu, Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetler Derneği (EVSAD) tarafından Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (YAŞAM) ile birçok sivil toplum örgütünün işbirliği ile 5 Nisan 2014 tarihinde “Fidan Dikme Şenliği” düzenlendi. “Yaşayan Çınarlar, Büyüyen Fidanlar” sloganı ile gerçekleştirilen etkinliğe yaşlı, engelli ve evde sağlık hizmeti alan hasta ve hasta yakınları ile Dr. Sencer Çörtoğlu liderliğinde Ankara Üniversitesi Çevre Gönüllüsü gençler katıldı. Açılışı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Gazi Alataş, YAŞAM Müdürü Prof.Dr. Emine Özmete, Sağlık Dernekleri Federasyonu ve EVSAD Başkanı Dr. Orhan Koç tarafından yapılan fidan dikme şenliğinde çok sayıda yaşlı, genç ve çocuk bir arada 1000 adet fidan dikti. Fen Bilimleri Enstitüsü Gençler ve Yaşlılar Ağaç Bayramını Kutladı Birlikte Fidan Dikti Ü niversitemiz Fen Bilimleri Enstitüsü, 1 Nisan 2014 tarihinde her personel için birer adet olmak kaydıyla ağaç dikimi yaptı. Eğlenceli ve neşeli şekilde yapılan ağaç dikimi sonrası kısa bir konuşma yapan Enstitü Müdürü Prof. 24 Ankara Üniversitesi Bülteni Dr. İbrahim Demir, yeşilin ve doğanın korunmasından ve Ankara Üniversitesi’nin bu konuda gösterdiği çabalara destek vermekten mutluluk duyduğunu belirtti. Ağaç Bayramı, Enstitü’de yapılan irmik helvası ikramıyla son buldu. Y aşlılara Saygı Haftası dolayısıyla Ankara Büyükşehir Belediyesi Yaşlılara Hizmet Merkezi’ne üye olan yaşlılar ile Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü öğrencileri, “Bir dikili ağacın olsun” sloganı ile Söğütözü Fidanlığı’nda ağaç dikti. Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Emine Özmete ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Yaşlılara Hizmet Merkezi Sosyal Hizmet uzmanı Aylin Koyuner danışmanlığında, öğrenciler Muhammet Sert ve Yusuf Telli tarafından organize edilen ağaç dikme şenliğine çok sayıda yaşlı ve genç ilgi gösterdi. Kuşaklararası dayanışma ve aktif yaşlanma için güzel bir örneğin gerçekleştiği şenlikte yaşlılar ve gençler hep birlikte öğle yemeği yiyerek, sohbet ettiler ve eğlendiler. Yüksek Lisans ve Doktora Öğrencilerimizden Bir İlk: Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Kongresi A nkara Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (KASAUM) 20. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında, 24-25 Nisan 2014 tarihlerinde Türkiye’de ilk kez “Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Öğrenci Kongresi” düzenlendi. Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları yüksek lisans ve doktora öğrencileri Atilla Barutçu, Beyhan Yeni, Elif Gürpınar, Hatice Kül, Tolga Ulusoy ve Naz Hıdır tarafından düzenlenen ve toplumsal cinsiyet alanında yapılan veya yapılması planlanan tez, tezden bölümler, makaleler ve diğer araştırmaların paylaşıldığı kongreye Türkiye’nin birçok üniversitesinden, özellikle İstanbul, Anadolu, Galatasaray, Dokuz Eylül ve Mersin Üniversitelerinden toplam 117 bildiri başvurusu yapıldı. Bu bildirilerden, bilim kurulunun değerlendirmeleri ile 78 bildirinin sunumu gerçekleşti. Kongrede, “Feminist Kuram-Tarih”, “Edebiyat”, “Erkeklik Çalışmaları”, “Queer Çalışmaları”, “Beden/Cinsellik”, “Sinema”, “Medya Çalışmaları”, “Taciz/Şiddet/ Ayrımcılık”, “Ekonomi/ İstihdam”, “Sanat”, “Mekan”, “Siyaset ve Uluslararası İlişkiler”, “Hukuk ve Sosyal Hizmet”, “Eğitim”, “Dil/Söylem/ Hegemonya”, “Göç” ve “Aile” ana başlıklarında bildiriler sunuldu. Toplantının açılışına katılarak bir konuşma yapan KASAUM Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Funda Ş. Cantek, KASAUM’da alışıldık hoca öğrenci ilişkisinin ötesinde eğitim verdiklerini belirterek; “Feminist pedagoji hepimizin inandığı, hayata geçirmeye çalıştığımız bir öğretim metodu. Öğrencilerimizle aynı zamanda arkadaşız. Birbirimizi anlamaya, birbirimizden öğrenmeye çalışıyoruz ve öğrenme sürecini, sınıflarla, derslerle sınırlı tutmamaya çalışıyoruz” dedi. Ayrımcılığa ve nefret söylemine maruz kalan, ötekileştirilen ve haksızlığa uğrayan her kesimden, her cinsel kimlikten insanın yanında olmaya, onlara destek vermeye çalıştıklarını kaydetti. Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alev Özkazanç da Anabilim Dalı’nın kuruluşundan bugüne geçen 20 yılda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Şu ana kadar, aralarında farklı üniversitelerden öğretim üyelerinin de bulunduğu toplam 45 öğretim üyesinin ders verdiğini, 60’a yakın farklı ders açıldığını ama şu andaki akademik kadrolarının 13 kişiden oluştuğunu belirten Prof. Dr. Alev Özkazanç; “1996’dan günümüze kadar 96 mezun vermişiz. 66 tane tez yazılmış. Şu anda 183 öğrencimiz var. Bunların 8’i doktora öğrencisi. Son birkaç yıldır kadın çalışmaları master ve doktora giriş programına her yıl Türkiye’nin her yerinden 150 civarında gerçekten istekli insan başvuruyor. Buna rağmen bir nedenle seçmek zorunda olduğumuz için 30 kişilik bir sınıf oluşturuyoruz” dedi. Toplantıda, Prof. Dr. Çiler Dursun da Avrupa’nın yedi farklı ülkesinden üniversitelerin ortak olduğu “Araştırma ve Yenilikte Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin Örgüt Kültürünü Geliştirmek-GENOVATE” başlıklı proje hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Çiler Dursun, kadınların meslekte yükselmelerinde karşılaştıkları görünmez engellerin ‘cam tavan’ olarak adlandırıldığını, bu projeyle engellerin görünür hale getirilmesini ve ortadan kaldırılmasını amaçladıklarını kaydetti. 25 Ankara Üniversitesi Bülteni “ “ Öğretim Üyeleri İçin de Eğiticilerin Eğitimi Programı Düzenleyeceğiz HİZMETİÇİ EĞİTİM KOORDİNATÖRÜ PROF. DR. İNAYET AYDIN, ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE YAPILACAK EĞİTİMLERİ ANLATTI. Ü niversitemizde 2012 yılında kurulan Hizmet İçi Eğitim Koordinatörlüğü, yaptığı çalışmalar kapsamında, Üniversitemizin değişik birimlerinde çalışan paydaşlar ile aralarında Rektör, Rektör Yardımcıları, Dekanlar ve Müdürlerin de olduğu yöneticilere yönelik çok sayıda eğitim programı gerçekleştirdi. Hizmet İçi Eğitim Koordinatörü Prof. Dr. İnayet Aydın yaptıkları çalışmalar ve önümüzdeki dönemlerde gerçekleştirmeyi planladıkları eğitimler hakkında Bülten’e bilgi verdi. “Hizmetiçi Eğitim Emekliliğe Kadar Devam Eder” Hizmet içi eğitimin, herhangi bir meslek elemanının, mesleğine başladığı ilk günden mesleği bıraktığı son güne kadar, kişisel ve mesleki açıdan devamlı olarak yetiştirilmesi ve geliştirmesi olduğunu belirten Prof. Dr. İnayet Aydın; “Hizmet içi eğitim yetişkinlere yönelik bir eğitim olduğu için geleneksel pedagojik yaklaşımların yerine ‘andragojik’ yaklaşımın kullanılmasını gerektirir. Bu nedenle öğrenmeyi pasif bir yaklaşım ve öğretmen merkezli olmaktan çıkarıp, 26 Ankara Üniversitesi Bülteni yetişkinlerin de katılımının sağlandığı ve aktif olduğu yöntemlerin kullanılmasını hedefliyoruz” dedi. Prof. Dr. İnayet Aydın şunları söyledi: “Gelişmiş ülkelere baktığımızda, personelin eğitimi ve geliştirilmesi için büyük kaynaklar ayrıldığı görülmektedir. Kişi başına ayrılan eğitim ödenekleri, eğitim izinleri, eğitim belgelerinin kariyer gelişiminde dikkate alınması gibi teşvikler sağlanmaktadır. Hizmet içi eğitimin sürekli, sistemli ve ihtiyaçlara dayalı olması, öğrenilenlerin işe transferini artırabilmek açısından çok önemlidir. Bu nedenle Üniversitemizde Hizmet İçi Eğitim Koordinatörlüğü’nün kuruluşundan hemen sonra hizmet içi eğitim döngüsü olarak tanımlanan eğitim ihtiyaçlarının saptanması, uzun ve kısa dönemli eğitim planlarının hazırlanması, eğitim programlarının hazırlanması ve uygulanması ile eğitim etkinliklerinin değerlendirmesinden oluşan çalışmalara bilimsel yöntem ve teknikler kullanılarak başlanmıştır. ‘Personel, Sorunlarını Anlatma Olanağı Buldu’ Hizmet İçi Eğitim Koordinatörlüğü ilk olarak hizmet içi eğitim çalışmalarının en önemli aşaması olan ‘eğitim ihtiyaçlarının saptanması’ çalışmalarında Rektörlüğümüzün destekleri ile kısa zamanda önemli bir aşama kaydetmiştir. Eğitim ihtiyaçlarını ve performans sorunlarını saptamak üzere farklı görev ve unvanda personelin katıldığı 13 toplantı gerçekleştirmiştir. Bu toplantılara katılan personel, bir araya gelme ve sorunlarını, görüşlerini dile getirme fırsatı verildiği için memnuniyetlerini ifade etmişlerdir. Bu çalışmaların sonunda Ankara Üniversitesi Hizmet İçi Eğitim Planı (2014-2016) hazırlanarak uygulamaya konulmuştur. Hem idari hem de akademik personel için ‘Ankara Üniversitesi Personel El Kitabı’ hazırlanarak tüm yeni başlayan personele dağıtılması konusunda önemli adımlar atılmıştır. Hizmet İçi Eğitim Koordinatörlüğünün web sayfası oluşturulmuş (hie. ankara.edu.tr) ve ayrıca koordinatörlüğümüz için bir logo tasarlanmıştır. Telefon ve internette uyulacak görgü kurallarını içeren ‘Günaydın Ankara Üniversitesi’ kitapçığı hazırlanmış ve personele dağıtımı yapılmak üzere basım aşamasına getirilmiştir. Ankara Üniversitesi Hizmet İçi Eğitim Yönetmeliği hazırlanmış, Devlet Personel Başkanlığı’nın incelemesinden geçmiş, Senatomuz’da kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. ‘Yöneticilere de Eğitim Verdik’ Üniversitemizde 2014 yılının Ocak ve Nisan aylarında üst yöneticilere, müdürlere, makam sekreterlerine, kütüphaneci kadrosu dışında kütüphanelerde çalışan personele, hastane danışma ve kayıt birimi çalışanlarına, şoförlere, santral memurlarına, öğrenci işleri memur ve şeflerine, öğretim üyeleri ve araştırma görevlilerine seminerler verildi. Ayrıca çalışanlarımıza yönelik temel bilgisayar eğitimi ve bilgi edinme kanunu eğitimleri de gerçekleştirildi. Bu eğitimlere 386 personel katıldı. Bu yılın sonuna kadar öğretim üyeleri ve araştırma görevlilerine yönelik de eğiticilerin eğitimi programını düzenleyeceğiz. ‘İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi Vereceğiz’ 2014 yılı sonuna kadar yapacağımız eğitimleri de planladık. Mayıs’ta hemşirelere ve kütüphaneci kadrosunda çalışanlara eğitim vereceğiz. Ayrıca Temel Mesleki İngilizce Eğitim Programı’nı da gerçekleştireceğiz. Haziran’da koruma ve güvenlik görevlilerine temel eğitim ve ihale komisyonu üyelerine eğitim programı yapacağız. Ayrıca, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi sunacağız. Temmuz ve Ağustos aylarında ara vereceğimiz eğitimlere Eylül ayında yeniden başlayacağız. Bu ayda oryantasyon eğitimi ile dekan yardımcısı ve müdür yardımcılarına yönelik, yönetici geliştirme eğitim programını gerçekleştireceğiz. Ekim’de eğiticilerin eğitimi ve personel işleri şeflerine yönelik eğitimler; Kasım ayında aday memurlara yönelik eğitim, Aralık ayında ise görevde 25 yılını tamamlamış personele motivasyon eğitimi ile mali işler şeflerine eğitim vereceğiz. ‘Teşekkür Ederim’ Yaptığımız çalışmalarla ilgili bize her zaman destek olan Üniversitemiz üst yöneticileri ile pek çok başka işin yanında hizmet içi eğitim çalışmalarını da büyük özveri ile yürüten Şube Müdür Vekili Remziye Çelikbaş’a, Şef Onur Taşkın’a ve Memur Rıdvan Ceren’e, hizmet içi eğitim çalışmalarına değerli zamanlarını ayırarak ve hiçbir karşılık beklemeden ders verme görevini kabul eden tüm Ankara Üniversitesi akademik personeline, kendisini mesleki ve kişisel anlamda geliştirmek üzere hizmet içi eğitim çalışmalarına büyük bir istekle katılan ve görüşlerini koordinatörlükle paylaşan idari personelimize teşekkür ederim.” Fen Bilimleri Enstitüsü’nde Tamamlanan En İyi Tezler Ödüllendirildi Ü niversitemiz Fen Bilimleri Enstitüsü’nde 2013 yılında tamamlanan tezlerde en yüksek puan alan tez öğrencileri ve tez danışmanları, 28 Nisan 2014 tarihinde düzenlenen törenle ödüllendirildi. Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Filiz Ertunç’un öğrencisi Dr. Didem Canik Orel, Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hayran Çelem’in öğrencisi Dr. Canan Baştemur, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Halil Fidan’ın öğrencisi Dr. Fethi Şaban Özbek, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Bilal Gürbüz’ün öğrencisi Dr. Kiarash Afsharpour Rezaeieh, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Günay Erpul’un öğrencisi Dr. Feras Youssef, Zootekni Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zahide Kocabaş’ın öğrencisi Dr. Şenol Çelik, Ev Ekonomisi Beslenme Bilimleri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. A. Özfer Özçelik’in öğrencisi Dr. Yahya Özdoğan; Fen Fakültesi Biyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Reyhan Çolak’ın öğrencisi Dr. Gül Olgun Karacan, Fizik Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Bekir Sıtkı Kandemir’in öğrencisi Dr. Aybey Moğulkoç, İstatistik Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşen Apaydın’ın öğrencisi Dr. Furkan Başer, Kimya Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Zeynel Kılıç’ın öğrencisi Dr. Aytuğ Okumuş, Matematik Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Yusuf Yaylı’nın öğrencisi Dr. Evren Zıplar; Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Efe’nin öğrencisi Dr. Serdar Tuğaç, Fizik Mühendisliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Yalçın Elerman’ın öğrencisi Dr. Ercüment Yüzüak, Gıda Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Recai Ercan’ın öğrencisi Dr. Yaşar Karaduman, Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Doğan Aydal’ın öğrencisi Dr. Önder Kayadibi, Jeofizik Mühendisliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. M. Emin Candansayar’ın öğrencisi Dr. N. Yıldırım Gündoğdu, Kimya Mühendisliği Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hale Hapoğlu’nun öğrencisi Dr. Saidat Olanipekun Giwa ödüllendirildi. Törende Çukurova Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş “Üniversite, Bilim ve Bilim İnsanı” konulu bir seminer sundu. 27 Ankara Üniversitesi Bülteni Üniversitemizde 21 Yıldır Devam Eden Gelenek: Kültür ve Sanat Günleri İçinde bir de Tiyatro Festivali bulunan Kültür ve Sanat Günleri kapsamında çok sayıda sergi gerçekleştirildi. Ü niversitemizde geleneksel olarak devam eden Kültür ve Sanat Günleri’nin 21’incisi 31 Mart-30 Nisan 2014 tarihleri arasında, öğrenci topluluklarının sunduğu çok sayıda etkinlikle gerçekleştirildi. AGFO’nun Konseriyle Başladı Etkinlikler kapsamında fotoğraf, ebru, resim, minyatür, heykel ve grafik sergileri, felsefe ve drama gösterisi, halk oyunu şöleni, sinema ve tiyatro gösterileri, Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği ve Türk Müziği konserleri, salon dansları gösterileri, münazara etkinliği, bağlama dinletileri ve vurmalı çalgılar gösterisi gerçekleştirildi. Etkinlikler, 31 Mart 2014 tarihinde DTCF Farabi Salonu’nda gerçekleştirilen “Ankara Üniversitesi Genç Filarmoni Orkestrası ve Çoksesli Korosu Topluluğu’nun (AGFO) konseriyle başladı. Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, kültür ve sanatın insanlık tarihi 28 Ankara Üniversitesi Bülteni boyunca varolduğunu ve cahilliğin en büyük düşmanı olduğunu söyledi. Kültür ve sanatın, insanca yaşamanın, hayatı yüceltmenin, birlikte yaşamanın, insanın kendisini geliştirmesinin, yenilemesinin, yaşam disiplini oluşturmasının temel kaynaklarından biri olduğunu belirten Prof. Dr. Erkan İbiş; “Kültür ve sanatın amacı ve aracı kardeşlik, barış, birlikte yaşamak, paylaşmak ve dostluktur” dedi. “Kültür ve Sanat Bilinci Yüksek Mezun Yetiştirmek İstiyoruz” Ankara Üniversitesi’nin sadece bilimde değil, kültür, sanat ve sosyal boyutlu etkinliklerde; öğrencilerinin ve paydaşlarının bu alanda gelişimini sağlamada da öncü bir üniversite olduğunu anlatan Prof. Dr. Erkan İbiş; “Üniversite sadece bilgiyi üretmez. Kültür ve sanatı da üretir, geliştirir, yaşatır, yaygınlaştırır, gelecek kuşaklara aktarır. Ankara Üniversitesi, bu konuda elinden gelen çabayı dün de gösteriyordu, bugün de gösteriyor, yarın da gösterecek, sonsuza kadar gösterecek” dedi. Öğrencilerimizin bu etkinlikler içinde yer alması için her türlü çabayı gösterdiklerini belirten Prof. Dr. Erkan İbiş; “Entelektüel düzeyi, kültür ve sanat bilinci yüksek öğrenci, mezun, meslektaş yetiştirebilmek için kültür ve sanat hedefli 40’tan fazla etkinlik düzenliyoruz” diye konuştu. Azerbaycan, Kerkük ve Rumeli’den Türküler Seslendirdiler Etkinlikler kapsamında düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Devlet Türk Halk Müziği Gençlik Korosu konseri büyük ilgi çekti. Hasan Basri Dumlupınar’ın yönetimindeki koro, ülkemizin çeşitli yörelerinden söylediği türkülerle dinleyicilere zaman zaman halay çektirirken zaman zaman da hüzünlü anlar yaşattı. Üniversitemizin 20 farklı bölümünden 31 öğrencinin oluşturduğu, Cemil Kayacı yönetimindeki Ankara Üniversitesi SKS Türk Halk Müziği Korosu’nun konserinde de Farabi Salonu tıklım tıklım doldu. Koristler arasında Uluslararası Öğrenci Şarkı Yarışması’nda (UNIVISION) jürilik yapan Mehmet Yiğit ve Uluslararası Gençlik Şarkı Yarışması’nda beşinci olan Cihan Bektaş’ın da bulunduğu koronun konserinde ülkemizin çeşitli yöreleri ile Azerbaycan, Kerkük ve Rumeli’den türküler seslendirildi. Koro, Van yöresinden “Menşure Hanım” ve Diyarbakır yöresinden “Kar Yağar Kar Üstüne” parçalarını dinleyicilerle birlikte söyleyip halay çekerek konserine son verdi. Üniversitemiz Kültür Sanat Koordinatörü Doç. Dr. Ömer Adıgüzel, bu tür konserlerin en yakın zamanda Ankara Üniversitesi’nin yerleşkeleri bulunan Beypazarı, Haymana, Elmadağ, Kalecik ve Nallıhan’da da tekrarlanacağını söyledi. Bağlama Dinletisi Sağlık, Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı’nın düzenlediği bağlama kursuna katılan öğrenciler, bir yıllık emeklerini sergilediler. Hukuk Fakültesi’nde gerçekleştirilen etkinlik, Yusuf Ziya Kuzu ve Derya Kahveci’nin seslendirdiği “Metrisin Önünde” şarkısıyla başladı. Ardından Anadolu Ozanlarını anarak ve onların türkülerini seslendirerek devam edilen programda Aşık Veysel Şatıroğlu’ndan “Uzun İnce Bir Yoldayım”, Aşık Mahzuni Şerif’ten “İşte Gidiyorum Çeşmi Siyahım” ve Neşet Ertaş’tan “Bahça Duvarını Aştım” gibi eserlere de yer verildi. Nevzat Çelik’in kaleme aldığı, Ahmet Kaya tarafından da seslendirilen “Şafak Türküsü” solist Yusuf Ziya Kuzu tarafından seslendirildi ve dinleyicilerce çok beğenildi. Programın sonunda ise Tamire Tekgöz, Tokat yöresine ait olan ve ülkesi için mücadele eden, edecek olan tüm insanlara mal edilen “Hey On Beşli On Beşli” türküsünün hikayesinin anlatımını yaptı. Öğrenci ve Öğretim Üyelerinden Konser Öğrenci ve öğretim elemanlarının oluşturduğu Mühendislik Fakültesi Türk Müziği Topluluğu güzel bir performans sergiledi. Prof. Dr. Metin Atamer’in yönetimindeki koronun konseri, geçtiğimiz ay yaşamını kaybeden Şevket Tümer’in anısına gerçekleşti. Konserde Nihavend, Hicazkâr, Muhayyer Kürdi makamlarındaki eserler seslendirildi. Tiyatro Festivali Kültür ve Sanat günleri kapsamında 18 Nisan 2014 tarihinde “5. Tiyatro Şenliği” Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu’nda düzenlenen törenle başladı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sibel Ayşıl Özkan, baharın geldiği şu günlerde Farabi Salonu’nun sanata açılan bir kapı olduğunu; Cumhuriyetin ilk üniversitesi olan Üniversitemizin, tiyatro alanında da ilk bölüm açan üniversite olduğunu belirtti. Ankara Üniversitesi Tiyatro Topluluğu Akademik Danışmanı Araş. Gör. İhsan Metinnam da festival bildirisini okudu. Konuşmaların ardından İstanbul Aydın Üniversitesi Drama ve Oyunculuk Bölümü’nün hazırladığı, Aristophanes’e ait, tiyatro tarihinin ilk savaş karşıtı oyunlarından biri olarak değerlendirilen “Lysistrata” oyunu sahnelendi. Açık Deniz’de ANETİT Eczacılık Fakültesi Tiyatro Topluluğu (ANETİT) oyuncuları, Slowomir Mrozek’in Açık Denizde oyununu sahneledi. Genel yönetmenliğini Neşet Erdem’in yaptığı oyunda yerel seçimlere yönelik güncel göndermeler izleyenlerce çok beğenildi. MİFTOK oyuncuları Konuğumuz Marmara Üniversitesi Tiyatro Kulübü (MİFTOK) oyuncuları, 24 Nisan’da Eczacılık Fakültesi 50. Yıl Salonu’nda izleyicilerle buluşarak Boris Vian’ın kaleme aldığı “İmparatorluk Kuranlar Yahut Şümürz” oyununu sergiledi. Halk Dansları Şöleni Kültür ve Sanat Günleri, Cebeci Spor Salonu’nda gerçekleşen Halk Dansları Şöleni ile sona erdi. Etkinlikte, farklı fakültelerden öğrenciler, çeşitli yörelere ait performanslarını sergiledi. Mühendislik Fakültesi öğrencileri Burdur ve Trabzon yöresi, Veteriner Fakültesi öğrencileri Ankara Seğmen, Eğitim Bilimleri Fakültesi Adana yöresi, Spor Bilimleri Fakültesi Burdur yöresi ve SKS Halk Oyunları Topluluğu da Kırklareli yöresine ait performanslarını sergilediler. İzlemeye gelenler de yer yer kendilerini tutamayarak öğrencilerin başarılı performanslarına tribünlerden eşlik etti. 29 Ankara Üniversitesi Bülteni Ziraat Fakültesi Öğrencilerinden, “10. Sektörle Buluşma ve Kariyer Günleri” Ü niversitemiz Ziraat Fakültesi’nde öğrenciler tarafından, bu yıl 10’uncusu düzenlenen “Sektörle Buluşma ve Kariyer Günleri”, 1416 Nisan 2014 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Etkinlikte, Türkiye’nin önde gelen firmalarının sunumları, iş başvurusu yaparken uyulması gereken kurallar, kişisel gelişim ve yurt dışı eğitim programları, girişimcilik, iletişim ve liderlik konularında sunumlar, mesleğinde zirveye çıkmış ünlü kişilerle söyleşiler yer aldı. Kariyer Planlama Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Sonay Sözüdoğru Ok; “Meslek açısından kendinize koyduğunuz hedefleri gerçekleştirmek için hem iş hem de sosyal konularda kendinizi eğitmeniz size aslında kariyer sağlıyor. Önce kendinizi tanımamız gerekiyor. Yetenekleriniz, ilgi alanlarınız, nasıl bir iş istediğiniz. Bunları kendinize sorduktan sonra aldığınız cevaplar meslek yolunuzu çizmenize yardımcı olacak” dedi. Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çolak, öğrencilere verilen vizyon sayesinde artık daha fazla öğrencilerinin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın teknogirişim desteğini aldığını belirterek; “Başlatmış olduğumuz sektörle buluşma ve kariyer günleri artık mezunlarımızın yalnızca devlet sektöründe değil, özel sektörde de önemli bir yerinin olduğunun, hatta mezunlarımızın artık özel sektör olma yolunda son derece kararlı birer girişimci olarak fakültemizden mezun olduklarının da bir göstergesidir” dedi. Prof. Dr. Ahmet Çolak şunları söyledi: “Öğrencilerimizi daha donanımlı hale getirebilmek için yeni programlar açıyoruz. İki ingilizce programımız Fakülte Kurulu ve Üniversite Senatosu’ndan geçti ve YÖK’e ulaştı. Bu programlara, Türkiye’nin yakın coğrafyasından çok sayıda öğrenci geleceğini umut ediyoruz. Bu program kendi öğrencimize de açık. Dil bilen mezunları yetiştirerek bir rekabeti de beraberinde getirmeyi düşünüyoruz.” Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Başkanı Fehmi Kiraz da önümüzdeki yıllarda su ve gıdanın enerjiden daha önemli hale geleceğini ve ziraat mühendislerinin öneminin daha da artacağını belirterek, öğrencilerin başka ülkeleri de tanımalarını ve yabancı dil öğrenmelerini istedi. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör ise kariyerin, tüm meslek yaşamını kapsayacağını belirterek, öğrencilerin fakülte bittikten sonra da fakülteleriyle bağlarını koparmamalarını istedi. Sağlık Hizmetleri MYO’dan Öğrenciler İçin Alana Hazırlık Seminerleri S ağlık Hizmetleri MYO, öğrencilerin mezuniyet sonrasına hazırlanmasına yönelik çok sayıda etkinlik düzenliyor. Bu etkinlikler kapsamında Alp Ertunga Kızıldağ, “İşitme Testlerine Farklı Yaklaşım” konulu bir 30 Ankara Üniversitesi Bülteni konferans vererek, fizik ve istatistik bilimlerinin klinik odyoloji ile birlikteliğni anlattı. Konferansta ayrıca, işitme testi sonuçlarının yorumlanmasındaki farklı bakış açıları ele alındı. Yüksekokul’da 13 Mart 2014 tarihinde de “Rheo Knee 3 ve Aktif Vakum Sistemi” kursu düzenlendi. Kursta, manyetoreolojik sıvı ile yürüyüşün destek ve salınım fazlarının kontrol edildiği mikroişlemci diz olarak bilinen Rheo dizlerin en son tipi olan Rheo 3 ve özellikleri tanıtıldı. Kursta, Rheo 3’ün salınım fazında daha az rezistans göstermesi ve bu fazın başlatılmasında sağladığı kolaylık ve daha az enerji tüketimine yol açması sebebiyle düşük ve yüksek aktivite düzeyindeki hasta grubu için uygunluğu tartışıldı. Ayrıca kurs sırasında Rheo 3 eklemin transfemoral amputasyonlu hastanın yürüyüş, rampa ve merdiven inip çıkma aktivitelerine sağladığı kolaylıklar değerlendirildi. Protez ve Ortez programı öğrencileri ayrıca, aktif vakum sitemlerinin özellikleri ve işleyişi konusunda Irene Rodriguez Mortimer tarafından bilgilendirildi. Adölesan Çağındaki Çocukların (11-14 Yaş) Beslenme Alışkanlıkları İncelendi “Çok TV İzleyen Çocuklar Daha Şişman” İ çişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi’nin işbirliği, Ankara Üniversitesi, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Flavius Kilo Yönetim Merkezleri’nin katkıları ile Medikal Estetik Hekimleri Derneği tarafından gerçekleştirilen “Adölesan Çağındaki Çocuklar (11-14 Yaş), Velileri ve Öğretmenlerinin Beslenme Alışkanlıklarının Değerlendirilmesi Projesi” sonuçlandı. 3028 Çocuğa Ulaşıldı Ankara’daki 12 okuldan 3028 öğrenci, 3051 veli ve 130 öğretmenle yapılan araştırmadan elde edilen veriler, 30 Nisan 2014 tarihinde Rektörlükte düzenlenen bir toplantıyla kamuoyuna duyuruldu. “Obezitenin Birçok Nedeni Var” Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, 11-14 yaş arasındaki adölesan çağının, çocukların gelişim süreci içerisinde kimlik arayışlarına, fiziksel algılarına ya da özgün davranış geliştirmelerine yönelik bir dönem olduğunu; bu dönemin birtakım sonuçlarının toplum ya da kendileri için olumsuz olabildiğini söyledi. Çalışmanın ana konusunu oluşturan obezitenin birçok nedeni bulunduğunu belirten Prof. Dr. Erkan İbiş, bunlardan birinin dengesiz beslenme olduğunu, onun da bedensel gelişim eksikliğini, vitamin eksikliklerini, anemik hastalıkları, dikkat ve algı eksikliğini, güven bunalımını beraberinde getirdiğini vurguladı. “Obeziteyle Mücadele İçin Hiçbirşey Yapılmıyor” Proje Koordinatörü Uzm. Dr. Sinan İbiş de çalışmayla, çocukların obez olmasında ailelerin ve öğretmenlerin rolü ile okullardaki eksiklikleri de araştırdıklarını söyledi. Türkiye’de obeziteyle mücadele anlamında hiç bir şey yapılmadığını ifade eden Uzm. Dr. Sinan İbiş; “Ama inanıyorum ki bizim bu çalışmamız, ulusal obezite çalışmalarını tetikleyen bir çalışma olacak. Burada özellikle öğretmenlerimize çok büyük bir görev düştüğünü anladık” dedi. Çalışmanın yürütülmesinde Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, Tıp Fakültesi, Fen Fakültesi İstatistik Bölümü, İletişim Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nün büyük katkı sağladığını vurguladı. “Geç Yatanlar Kilolu ya da Obez” Uzm. Dr. Sinan İbiş, çalışmaya katılan çocukların uyku saatleri ile kiloları arasında paralellik olduğunu, 23.00-01.00 arasında yatan çocukların büyük kısmının kilolu ya da obez olduğunu kaydetti. Kardeşi olmayan çocuklarda hafif kilo fazlalığı ve obezitenin daha fazla görüldüğünü, ailedeki üçüncü sıradaki çocukların da birinci sıradaki çocuklara göre daha fazla hafif kilolu ya da daha fazla obez olduğunu belirten Uzm. Dr. Sinan İbiş, çocukların, anne babalarıyla kahvaltı yapmasının da normal kiloda önemli rolü olduğunu dile getirdi. “Kabızlık Obeziteyi Arttırıyor” Uzm. Dr. Sinan İbiş şunları söyledi: “Akşamları evlerinde sofra düzeni olmayan çocuklarda hafif şişman olma oranı % 1.5, obez olma oranı ise % 2.7 daha fazla olmaktadır. Anne ve babasından önce yemeğini yiyen çocuklarda obezite oranı % 6.9, anne ve babası ile birlikte yemek yiyen çocuklarda % 4.9, anne ve babasından sonra yemek yiyen çocuklarda obezite oranı % 5 bulunmuştur. Evlerinde çocuklar için özel yemek pişirilmeyen çocuklarda hafif kilolu olma oranı % 1.5, obez olma oranı ise % 2 oranında daha fazladır. Çok su içmek ve hiç su tüketmemek de obeziteyi arttırmaktadır. Her gün düzenli tuvalete çıkan çocuklarda hafif kilolu olanlar % 5.4, obez olanlar ise % 5.2 oranında bulunurken, sürekli kabız olanlarda hafif kilolu olanlar % 22.2, obez olanlar ise % 5.6 oranında görülmüştür. Hafta içi günlük bir saatten az bilgisayar kullanmadığını ifade edenlerde obezite oranı % 6.9 iken, bir saatten az bilgisayar kullandığını ifade edenlerde obezite oranı % 4.2 görülmüştür. Çocuklarda günlük televizyon izleme süresi uzadıkça obez olma oranı da artmaktadır.” “Dışarda Yemek Obeziteyi Arttırıyor” Araştırmanın velilerle ilgili bölümünde de ilgi çekici sonuçlar çıktığını belirten Uzm. Dr. Sinan İbiş, velilerin ev dışında yemek yeme sıklıkları arttıkça obezite oranlarının da arttığını, öğrenim seviyeleri yükseldikçe kilolu ve obez olma durumlarının azaldığını kaydetti. Günlük olarak çok öğün tüketen insanların hafif kilolu olduğunu, öğün saatlerini aç geçiren ya da az öğün tüketen insanlarda obezite oranının arttığını ifade eden Uzm. Dr. Sinan İbiş, araştırmanın öğretmenlerle ilgili bölümüyle ilgili olarak da şunları söyledi: “Öğretmenlerin % 38.5’i kantinlerin kontrol edildiğini, % 48.5’i ise kantinlerin kontrol edilmediğini, % 26.2’si eğitim müfredatına obezite eğitiminin alınması gerektiğini, % 9.2’si kantinlerdeki besin unsurlarının gözden geçirilmesi gerektiğini, % 6.2’si ise okullardaki öğlen yemek menülerinin dizayn edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir.” 31 Ankara Üniversitesi Bülteni Biyoloji Bölümü’nün Hazinesi Görücüye Çıktı Ü niversitemiz Biyoloji Bölümü’nde, Bölümün kuruluşundan itibaren öğretim üyeleri tarafından Türkiye ve Dünyanın değişik yerlerinden toplanan örnekler, 28-30 Nisan tarihlerinde düzenlenen sergiyle öğrencilerin ve meraklıların incelemesine sunuldu. Sergiyi, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ve öğretim üyeleri de ziyaret etti. Hazırlanmasında ve sunumunda Biyoloji Bölümü öğrencilerinin görev aldığı sergide “Çiçekli Bitkiler”, “Çiçek Tozları”, “Tohumlar”, “Likenler”, “Mantarlar”, “Böcekler”, “Balıklar”, “Kuşlar”, “Sürüngenler”, “İki Yaşamlılar”, “Memeli Hayvanlar”, “Sucul Memeli Canlılar”, “Işık Veren Sucul Canlılar”, “Tatlı Su ve Deniz Balıkları”, “Zehirli Balıklar”, “Kabuklular”, “Ülkemizde Yok Olan Sucul Canlılar” sergilendi. Öğrenciler ayrıca, “Küresel Isınma”, “Ayak İzi”, “Etçil 32 Ankara Üniversitesi Bülteni Bitkiler”, “Geri Dönüşüm”, “Sera Gazları” “Işık Kirliliği”, “Klonlama”, “İnsan Genomu”, “DNA’nın Gizemi”, “Mikroalgler ve Biyoteknoloji”, “Bilinen Hastalıkların Bilinmeyenleri”, “Nobel Ödülleri”, “Yenilenebilir Enerji”, “İnsan Mikrobiyom Projesi” ve “Endüstriyel Mikroorganizmalar” konularında hazırladıkları posterlerle izleyicilere bilgi verdiler. Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu’yla Ortak Üniversiteli Engelliler Spor Festivali A nkara Üniversitesi ve Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu, 17 Nisan 2014 tarihinde Üniversitemiz Spor Bilimleri Fakültesi’nde “Üniversiteli Engelliler Spor Festivali” adıyla bir etkinlik düzenleyerek engelli sporcuların sorunlarını kamuoyunun gündemine taşıdı. Festivalde Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takım Antrenörü Sedat İncesu “Tekerlekli Sandalye Basketbol”, Ampüte Futbol Milli Takım Teknik Direktörü Halil İbrahim Köprülü “Ampute Futbol”, Tekerlekli Sandalye Tenis Milli Takım Antrenörü Ayhan Çelik “Tekerlikli Sandalye Tenis” konularında atölyeler düzenlerken, Volkan Hatunoğlu ile Mehmet Özçetin de “Paralimpik Yelken” konusunda bir sunum gerçekleştirdi. Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mitat Koz’un moderatörlüğünü yaptığı “Engellilerde Spor Aktiviteleri” konulu panele ise Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Sağlık Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevin Ergun, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Demirhan Şerefhan, Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Abdullah Çetin, İşitme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Osman Arslan ve Ampute Futbol Milli Takım Oyuncusu Rahmi Özcan katıldı. Festivalin açılışına katılan Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş, Türkiye’de 8.5 milyon engelli olduğunu belirterek, empati yaparak, toplumsal içselleştirmeyle ve anlayışla her türlü sorunun çözülebileceğini söyledi. Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Koz ise toplumun önemli kısmını oluşturan engelli bireylerin topluma kazandırılması için üniversitelere birçok görev düştüğünü ifade etti. Prof. Dr. Mitat Koz, “Spor, engelli bireyleri engelsizlerle sosyalleştirir. Engelsiz Üniversite İçin Teşekkür E ngellilerin sorunlarının çözümlenmesi için gönüllü çalışmalar yürüten, kendisi de görme engelli, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi Cüneyt Arat, 28 Nisan 2014 tarihinde Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’i ziyaret ederek, Ankara Üniversitesi’ndeki “Engelsiz Üniversite” çalışmaları için teşekkür etti. Bu organizasyonlar bize, iyikötü, kazanmak-kaybetmek, heyecan-hayal kırıklığı gibi yaşamın içindeki duyguları paylaşmayı öğretir” dedi. Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Kemal Tamer ise festivalin ‘birlikte yaşamayı öğrenmek’ olgusuyla da anılması gerektiğini ifade ederek, ilki gerçekleştirilen organizasyonun gelişerek devam etmesi dileğinde bulundu. Engelli dalış eğitmeni Ufuk Koçak sunumunda hayatından örnekler vererek, engelli bireylerin aslında sağlıklı bireyler tarafından nasıl engellendiğini anlattı. Karşılaştırmalı Medeniyet ve Barış Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden Panel: Dünden Bugüne Kültürel Etkileşim A nkara Üniversitesi Karşılaştırmalı Medeniyet ve Barış Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (KAMMER), 30 Nisan 2014 tarihinde “Dünden Bugüne Kültürel Etkileşim” başlıklı bir panel düzenledi. KAMMER, akademisyen ve öğrencilerden büyük ilgi gören panelin organizasyonunda, yine disiplinlerarası ve uluslararası bir tasarımı hayata geçirdi. KAMMER Müdürü Prof. Dr. Neşe Özden, Rusya ve Avusturya’nın Türk tarihi ile hem barış hem de savaş dönemlerindeki yoğun irtibatından bahsetti. Dünyanın merkez gücünde yer alan bu üç ülkenin imparatorluk dönemlerinin aynı süreçte sonlandığını, Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Rus Çarlığı’nın dünya haritasından silindiğini hatırlattı. Bu dönüşümün, Avrupa ve Asya coğrafyalarındaki etkilerinin yanısıra, tarihsel ve güncel olarak, Türkiye, Rusya ve Avusturya’nın, insan, doğal/kültürel miras ve bilimsel bilgi birikiminin zenginliğine de dikkat çekti. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Maraş’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde Avusturya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde ElçiMüsteşar olan Sabine Kroissenbrunner, “Dialogue of Cultures and Religions: Theoretical and Practical Perspectives from Austria”, Erzincan Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Natalia Chernichenkina ise “Türkiye ve Rusya: Medeniyet ve Kültürel Benzerliği” başlıklı konuşmaları yaptı. 33 Ankara Üniversitesi Bülteni Azerbaycan Bakü Devlet Üniversitesi’yle AYÖS İşbirliği A nkara Üniversitesi Ölçme ve Değerlendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi (ANKÜDEM), Ankara Üniversitesi Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı’nı (AYÖS) 2011 yılından itibaren düzenli olarak Azerbaycan’da da (Bakü) yapıyor. Sınavı Bakü Devlet Üniversitesi’nin salonlarında yapan ANKÜDEM, Ankara Üniversitesi ile Bakü Devlet Üniversitesi arasındaki dostluk ilişkisinin gelişmesine de katkıda bulunuyor. Bu yıl sınav için yapılan ön ziyaret, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kasım Karakütük, ANKÜDEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ömer Kutlu ve Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Cavid Abdullahzade tarafından 31 Mart -3 Nisan 2014 tarihlerinde gerçekleştirildi. Görüşmeye Bakü Devlet Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Aliyeva Irade Nureddin qızı, Prof. Dr. Kazımzade Aydın Hesen oğlu, Prof. Dr. Memmedova Şelale Rafik qızı ve Bakü Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Okçularımızın Başarısı Ü niversitemiz Salon Okçuluğu Takımı, 26-29 Mart 2014 tarihleri arasında Anadolu Üniversitesi’nde yapılan yarışmalarda önemli sonuçlar aldı. Karşılaşmalar sonucunda 108 sporcu arasında öğrencilerimizden Arman Javanshir, “Makaralı Yay”da ikinci olurken, Batuğhan Yıkmaz ise “Klasik Yay”da 11. oldu. T 34 Ankara Üniversitesi Bülteni Bakü Devlet Üniversitesi tarafından arzu edildiği taktirde hem Bologna sürecinde tanımlanan yeterliklerin ölçülmesi hem de Azerbaycan’da yükseköğretime öğrenci seçme ve yerleştirme süreçlerine yön veren merkezle işbirliği içinde çalışabileceklerini belirtti. İki üniversite arasındaki akademik ilişkilerin gelişmesini istediklerini belirten Prof. Dr. Aliyeva Irade Nureddin qızı da açılan ortak programlara iki Üniversitenin de daha fazla sahip çıkması gerektiğini vurguladı. Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Doğan’dan, Tayland’dan Konuklarımız Vardı ayland Prens Songkla Üniversitesi’nin parlamento temsilcisi Prof. Dr. Kanok Wongtrangan ve Üniversite’nin Başkanı Doç. Dr. Chusak Limsakul başkanlığında, Üniversitenin önde gelen yöneticilerinden oluşan bir heyet 28 Mart 2014 tarihinde Rektörümüz Prof. Server Süleymanlı katıldı. Prof. Dr. Kasım Karakütük, Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş’in, Ankara Üniversitesi’nin, Bakü Devlet Üniversitesi’yle kurduğu olumlu ilişkileri geliştirme dileğini içeren mesajını ileterek, Türkiye’de eğitim almak isteyen daha fazla Azerbaycan’lı gence ulaşmak için uygun görüldüğü taktirde Bakü Devlet Üniversitesi’nde bir temsilcilik oluşturmanın önemini belirtti. ANKÜDEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ömer Kutlu, Dr. Erkan İbiş’i ziyaret ederek iki üniversite arasında yapılabilecek akademik işbirliği ve öğrenci değişimi olanaklarını görüştüler. Sinop Üniversitesi’nde Konferans Ü niversitemiz Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Doğan, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Sinop Üniversitesi’nde “Değişen Türkiye’de Aile ve Kadın: Sorunlar ve Çözüm Önerileri” konulu bir konferans sundu. Prof. Dr. İsmail Doğan, Türk ailesinin uzak geçmişten gelen özellikleri ve uzak geçmişin Türk ailesi üzerinde etkilerinin varlığını sürdürdüğünü belirtti. Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bircan, öğretim görevlileri ve öğrencilerin ilgiyle takip ettikleri konferans sonrasında Sinop Valisi Yavuz Selim Köşger günün anısına Prof. Dr. İsmail Doğan’a bir plaket sundu. Nisan 2014’te Emekli Olan Akademik ve İdari Personelimiz Üniversitemizden, Nisan 2014 tarihinde 10 kişi emekliye ayrıldı. Ankara Üniversitesi’ne verdikleri değerli hizmetlerden dolayı, emekli olan hocalarımıza ve personelimize teşekkürlerimizi ve saygılarımızı sunar; sağlık ve mutluluk dolu günler dileriz. Kaybettiğimiz Ankara Üniversiteliler D TCF’nin önceki dekanlarından Prof. Dr. Oğuz Erol ile Prof. Dr. Pulat Otkan ve Diş Hekimliği Fakültesi idari personeli Ahmet Dikbayır vefat etti. Prof. Dr. Oğuz Erol, Prof. Dr. Pulat Otkan ve Ahmet Dikbayır’a Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı dileriz. Akademik Personel ADI SOYADI BİRİMİ EMEKLİLİK TARİHİ Prof. Dr. Aziz Ekşi Mühendislik Fakültesi 05 Nisan 2014 Prof. Dr. Teksin Eryılmaz Tıp Fakültesi 07 Nisan 2014 Prof. Dr. Nihat Arıkan Tıp Fakültesi 07 Nisan 2014 Prof. Dr. Hatice Sekine Karakaş DTCF 19 Nisan 2014 Prof. Dr. Memet Erdal Anadol Tıp Fakültesi 21 Nisan 2014 Prof. Dr. Mazhar Semih Baskan Tıp Fakültesi 29 Nisan 2014 Okt. Sami Aydoğan Yabancı Diller Y.O. 17 Nisan 2014 İdari Personel ADI SOYADI BİRİMİ EMEKLİLİK TARİHİ Yaşar Dinç Rektörlük 07 Nisan 2014 Fatma Güzel Tıp Fakültesi 16 Nisan 2014 Emirel Koçak Tıp Fakültesi 21 Nisan 2014 Türkiye’nin İlk Elektron Mikroskobu Üniversitemizde Sergileniyor T Üniversitesi, sahip olduğu tarihi değerlerle de ön plana çıkıyor. Bu değerlerimizden biri de Tıp Fakültemiz Morfoloji Binası’nda sergilenen, Türkiye’nin ilk ve en eski elektron mikroskobu. Zamanın Alman Cumhurbaşkanı Theodor Heuss tarafından 5 Kasım 1959 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a armağan edilen, Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından da Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji-Embriyoloji Kürsüsü’ne verilen elektron mikroskop, 1996 yılına kadar çalıştıktan sonra şimdi de müze materyali olarak hizmet veriyor. Mikroskobun yanındaki tablolarda da bağışla ilgili olarak zamanın gazetelerinde yer alan haberler sergileniyor. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Özkan Kıymaz kiymaz@ankara.edu.tr Yayın İdare Merkezi Telefon: (0 312) 212 79 08 (0 312) 212 60 40 / 2055 Faks: (0 312) 221 16 43 www.ankara.edu.tr Baskı: Ankara Üniversitesi Basımevi, İncitaşı Sok. No:10, Beşevler/Ankara Tel: (0 312) 213 66 55, 222 28 40 ürkiye’de daima ilklere imza atan Ankara Yeni Genel Sekreter Yardımcımız Ü niversitemizin ikinci Genel Sekreter Yardımcılığı görevine Belgin Taşkıran atandı. Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Yayın Organıdır. Parayla satılmaz. Ankara Üniversitesi Adına Sahibi: Prof. Dr. Erkan İbiş (Rektör) Genel Yayın Yönetmeni: Prof. Dr. Sibel Ayşıl Özkan Dağıtım Koordinasyon: Ufuk Koyuncu Yayın İdare Merkezi: Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, Basın Halkla İlişkiler Birimi, Tandoğan 06100, Ankara Yayının Türü: Yerel Süreli Yayın (8000 adet basılmıştır) Basım Tarihi: 16 Mayıs 2014 Renk Ayrımı: Vadi Grafik Matbaacılar Sitesi. 35. Cad. No: 76, Ostim/Ankara 35 Ankara Üniversitesi Bülteni Tandoğan Yerleşkesi’ne Yeni Egzersiz Salonu Açıldı Piri Reis Meydanı’nda yer alan “Egzersiz Salonu”, Üniversitemizin değişik birimlerinden paydaşların bir arada bulunacağı bir sosyal mekan. Ü niversitemiz Tandoğan Yerleşkesi’nde eski Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nun kullandığı spor salonunun bir bölümünde yeni oluşturulan “Piri Reis Egzersiz Salonu”, 9 Nisan 2014 tarihinde düzenlenen törenle açıldı. Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Prof. Dr. Onur Özsoy, egzersiz salonundaki spor malzemelerinin SKS tarafından, inşaat işlerinin ise Elifsu Temizlik Şirketi tarafından yaptırıldığını söyledi. Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de bu tür salonların ve buralardan yararlananların sayısı arttıkça yönetim olarak mutluluk duyduklarını söyledi. Egzersiz salonunda, her türlü egzersize hitap edecek 22 alet ve cihaz olduğunu belirten Prof. Dr. Erkan İbiş, “Ama bu tür alanların sadece egzersiz alanı olarak düşünülmemesi gerekir. Aslında bir paylaşım ve birliktelik alanı. Bu mekanları Üniversitemizin değişik birimlerinden paydaşların bir arada bulunduğu, iletişim içerisinde olduğu alanlar olarak görüyorum, bu yanını daha çok önemsiyorum. Bu paylaşım sırasında işin içine spor ve egzersiz de girecektir. Bu tür mekanların sayısının artmasını diliyorum” dedi.
© Copyright 2024 Paperzz