01-28 Şubat 2014 • Basım Tarihi: 13 Mart 2014 • Sayı: 171 • www.ankara.edu.tr Geleceğe Artık Daha Güvenle Bakıyorlar 12’de Veteriner Anatomi Müzesi Uluslararası Alanda Tanınıyor Diş Sağlığına Acil Servis Ülkemizdeki diş hekimliği fakülteleri içinde ilk acil servis, Diş Hekimliği Fakültemizde açıldı. 3’te Üç Büyük Üniversite Güçlerini Birleştirdi 5’te Türk ve Fransız Bilim İnsanları Ortak Projede Çalışacak 4’te Toplumsal Enerji Cinsiyet Verimliliği Eşitliği Üniversitemizden ve Sağlık Sorulacak 5’te Okuryazarlığı Biyoloji ve Kimya Bölümleri Sertifika Laboratuvarları Programları Yenilendi 29’da Başladı 19 ve 21’de Veteriner Anatomi Müzesi’ni, Ankara’da etkinlik gösteren bir anaokulunun birçok farklı milletten oluşan minik öğrencileri ile Çinli turistler ziyaret etti. 30’da Piri Reis Meydanı Cazibe Merkezi 6’da Eşyalarını Bağışladılar 16’da Türk ve Alman Öğrencilerden, Savaşın Almanya’da Yaralarını Bahar Akademisi Sarıyoruz 2’de 28’de Ü Savaşın Yaralarını Sarıyoruz niversitemiz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Ortopedik Protez ve Ortez Programı öğretim elemanları Prof. Dr. Serap Alsancak ve Öğr. Gör. Yük. Müh. Haydar Altınkaynak, sosyal sorumluluk projesi kapsamında, Suriye’deki olaylarda ayak ve bacaklarını kaybeden çatışma mağduru sivillere protez üretip uygulayabilmeleri için Suriye’de farklı lisans programlarından mezun 10 kişiye eğitim verdi. Eğitim programı katılımcılarına, fonksiyonel anatomi, protezle yürüyüş bozuklukları ve çözümleri, diz altı ve diz üstü protezleri üretimi, üretimde kullanılan malzemeler ve özellikleri, protez bağlantı ayarları, amputasyonlu hastaların uzuvlarının Üniversitemiz Ortopedik Protez ve Ortez Programı öğretim elemanlarının ön eğitim sürecini yönettikleri bu programın uzun vadede paydaşları olacak Salford Üniversitesi (İngiltere) Protez ve Ortez Bölümü hocaları, sosyal sorumluluk projesinin diğer paydaşlarıyla (Syrian British Medical Association gibi) işbirliği ile 2014 Mart ayında Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda programın geliştirilmesi ve sürecin planlanmasına ilişkin bir toplantı gerçekleştirilecek. 2 Ankara Üniversitesi Bülteni proteze hazırlanması ve uyum çalışmaları eğitimleri verildi. Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş’in de desteklediği program, 114 saatin üzerinde teorik ve pratik dersler şeklinde Reyhanlı’da 6-31 Ocak 2014 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Aynı zamanda pekçok Suriyeli sivilin de protezleri üretilip, bu protezlere adaptasyonları sağlandı. Bu çalışmalar sonucunda eğitim alan katılımcılar Ahmad Alibrahim, Amjad Hajklamis, Abdalrahim Alhajkhaluf, Mahmud Shamoo, Muhamad Shakh Omar, Samer Almasri, Nour Kabalan, Fatima Almubarak, Salah Alagbar ve Raed Almasri’nin yeterlilikleri de teorik ve uygulamalı bir sınavla değerlendirildi. Diş Sağlığına “Acil Servis” ÜLKEMİZDEKİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTELERİ İÇİNDE İLK ACİL SERVİS ÜNİVERSİTEMİZDE AÇILDI Ü niversitemiz Diş Hekimliği Fakültesi’nde, hafta içi 17:00-08:00 saatleri arasında, hafta sonları ise kesintisiz 24 saat boyunca hizmet verecek Acil Diş Kliniği 13 Ocak 2014 tarihinden itibaren hizmet vermeye başladı. Türkiye’deki tüm diş hekimliği fakülteleri arasında bir ilk olan, mesai saatleri dışında dört doktorun dönüşümlü olarak çalışacağı bu acil serviste ağrısı olan hastalara bakılacak ancak acil problemi olmayan hastalara hizmet verilemeyecek. Ankara Üniversitesi’nin yenilikçilik özelliğinin bir göstergesi olan Acil Kliniği ile ilgili bilgi veren Dekan Prof. Dr. Gürkan Gür şunları söyledi: “En kötü ağrılar diş ve böbrek ağrılarıdır. Bu ağrılar insanın tahammül sınırlarını zorlar ve insanlar gecenin bir yarısında hekim aramaya başlarlar. Başınıza böyle bir ağrı geldiği zaman müracaat edebileceğiniz servisler son derece sınırlıdır. Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi bir markadır. Marka değerimizi korumak ve geliştirebilmek için yenilikçi uygulamalara ihtiyacımız var. Bu uygulamalar Diş Hekimliği Fakültesi’nin marka değerini devam ettirmek için gereklidir. Nasıl ki Türkiye’nin ilk Diş Hekimliği Fakültesi yataklı servisini açtıysak, ülkemizin ilk acil diş servisini de Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi açmış oluyor. Bu yeniliğin hayata geçirilmesinde Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Erkan İbiş ve Rektör Yardımcılarımızın çok büyük desteklerini gördük. Kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz. Daha önce örneği olan uygulamaları hayata geçirmek nispeten kolaydır. Ancak daha önce mevcut olmayan bir uygulamayı yapabilmek, öncülük edebilmek birçok zorluğu içerir. Özellikle diğer Üniversitelerin yöneticileri ‘Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde acil diş kliniği hizmeti veriliyor, biz de bu uygulamayı yapalım’ kararı aldıklarında acil kliniğinin açılış süreci, acil tedavi hizmetlerinin tanımı, nöbet çizelgesi gibi konular örnek oluşturacaktır. İşte bu nedenle planlamamızı çok ince detaylarına kadar düşündük ve uygulamaya başladık.” Acil Diş Kliniği’nin çalışma yöntemi hakkında da bilgi veren Dekan Prof. Dr. Gürkan Gür, mesai saatleri içinde poliklinik hizmetlerinin kesintisiz sürdürüldüğünü, gün içinde gelen tüm hastaların acil olsalar da olmasalar da tedavi altına alındıklarını belirterek; “Gece bize acil diş ağrısıyla gelen hastalara gerekli müdahale yapılacaktır. Ağrı dindirilmesine yönelik müdahale yapıldıktan sonra hastalarımız mesai saatleri içerisinde Fakültemize gelerek tedavilerine devam edebileceklerdir” dedi. Ankara Üniversitesi Bülteni 3 Türk ve Fransız Bilim İnsanları, Ortak Projede Çalışacak Ü niversitemiz Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Arkeoloji Bölümü Tarih Öncesi Arkeolojisi Anabilim Dalı ile Paris’teki Institut de Paléontologie Humaine’in birlikte hazırladığı “Türkiye ve Fransa’nın İlk Sakinleri: Teknolojik ve Kültürel Açıdan Karşılaştırılması/ Les Premiers Habitants de la Turquie et de la France: Comparaisons Technologiques et Culturelles” başlıklı proje, TÜBİTAK ile Fransa Dışişleri Bakanlığı arasındaki ikili işbirliği çerçevesinde 2014-2015 4 Ankara Üniversitesi Bülteni yıllarında desteklenmesine karar verilen ortak projeler (PIA Bosphorus) arasında yer aldı. Tarih Öncesi Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Harun Taşkıran’ın yürütücü, Doç. Dr. Kadriye Özçelik, Dr. M. Beray Kösem ve Dr. Gizem Kartal’ın araştırmacı olduğu projede, Pleistosen Dönem Arkeolojisi ile ilgili farklı alanlarda uzmanlıkları bulunan Fransız araştırmacılarla, her iki taraftan yüksek lisans ve doktora öğrencileri kapsamlı çalışmalar gerçekleştirecek. Fransız bilim Ankara Üniversitesi ve zırladığı ha a insanlarının ortaklaş Sakinleri: İlk n “Türkiye ve Fransa’nı n ıda Aç Teknolojik ve Kültürel e, jed pro lı Karşılaştırılması” ad Öncesi rih Ta an lisansüstü öğretim yap eri cil ren öğ lı Da Arkeolojisi Anabilim ara zıl ka ik Fransa’daki arkeoloj katılacak. Proje, Türkiye ve Fransa’nın en eski insanlarını ve kültürlerini interdisipliner bir platformda inceleyip, karşılaştırmayı amaçlıyor. Her iki ülkede bulunan, ilk insanlara ev sahipliği yapmış olan birçok mağara ve açıkhava sitinin bütün boyutlarıyla ele alınacağı çalışmada önceliği Türkiye’de Karain Mağarası (Antalya), Fransa’da ise Arago Mağarası (Tautavel) oluşturacak. Lisansüstü öğrenimlerini yapan Tarih Öncesi Arkeolojisi Anabilim Dalı öğrencileri Fransa’daki arkeolojik kazılara katılma ve dünyaca ünlü laboratuvarlarda çalışarak bilgi ve deneyimlerini arttırma fırsatı bulacak. Ev Aletleri Teknolojilerinde Enerji Verimliliği Üniversitemizden Sorulacak Y ürütücülüğünü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’nün yaptığı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından uygulanan Küresel Çevre Fonu (GEF) destekli “Türkiye’de Enerji Verimli Ürünlerin Piyasa Dönüşümü Projesi (EVÜ dP)” kapsamında açılmış olan proje çağrısına 22 Kasım 2013 tarihinde Mühendislik Fakültesi Elektrik ve Elektronik Bölümü, Çevre Planlama ve Geliştirme Koordinatörlüğü ile Teknoloji Geliştirme Bölgesi (ANKÜTEK) Üç Büyük Üniversite Güçlerini Birleştirdi G azi, Hacettepe ve Ankara üniversiteleri, yükseköğretimde bir ilke imza atarak yabancı öğrencilere yönelik İngilizce ortak yüksek lisans ve doktora programı açacak. 1,5 yıldır yürütülen çalışma sonucunda hazırlanan programdan yararlanacak öğrenciler, üç büyük üniversitenin öğretim üyeleri, laboratuvarları, kütüphaneleri ve sosyal tesisleri gibi her türlü olanağı diledikleri gibi kullanacak ve üç üniversiteden onaylı diploma alacak. Programın 2014-2015 eğitim-öğretim döneminde açılması planlanıyor. Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş, üç büyük üniversitenin muazzam bir güç olduğunu belirterek, “Yapabileceğimiz çok daha fazla proje var. Uluslararasılaşma, eğitim ve araştırma alanlarında işbirliğini arttırmamız gerek” dedi. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Murat Tuncer, 1,5 yıldır üzerinde çalıştıkları projeyi artık somutlaştırdıkları için memnun olduğunu belirterek, üniversitelerinin tüm işbirliğinde başvuru yapan Üniversitemiz, “Ankara Elektrikli Ev Aletleri Teknolojilerinde Enerji Verimliliği Araştırma Merkezi” isimli proje ile hibe almaya hak kazandı. KOBİ’lere Araştırma Desteği Sağlanacak Elektrik ve Elektronik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hakkı Gökhan İlk’in koordinatörlüğünü yaptığı, Çevre Planlama ve Geliştirme Koordinatörü Doç. Dr. Duygu Özel Ankara, Gazi ve , Hacettepe Üniversiteleri yabancılara yönelik ortak yüksek lisans ve doktora programları açacak. gücüyle projenin yürütücüsü olacağını vurguladı. Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Büyükberber de yükseköğretim alanında uluslararasılaşmanın özellikle son yıllarda önem kazandığını ve YÖK’ün de bu konuda önemli adımlar attığını söyledi. Bu amaçla, üç üniversitenin temsilcilerinden oluşan komisyon, açılacak ortak programlar ile ilgili hazırlık çalışmalarına başladı. Demiralp, Uzman Burak Çuhadaroğlu ve Araştırma Görevlisi Işıl Şirin Selçuk’un yer aldığı proje ile 9 ay sonunda Gölbaşı Yerleşkesi’nde Elektrik ve Elektronik Bölümü bünyesinde kurulacak olan araştırma merkeziyle, Ankara’da elektrikli ev aletlerinin enerji verimliliği konusunda bilimsel araştırma altyapısı kurulması ve özellikle bu konuda üretimde bulunan KOBİ’lere araştırma desteği sağlanması hedefleniyor. Kurulacak olan araştırma merkezinde aynı zamanda enerji verimliliği üzerine çalışan akademisyenler ve öğrencilere araştırma ve uygulama yapma olanağı sağlanacak. Bunun yanında Mühendislik Fakültesi’nde lisans öğrencilerine enerji verimliliği konusunda seçmeli ders verilecek. 31 Ocak 2014 tarihinde Ankara’da düzenlenen toplantıyla açılışı yapılan projenin sözleşmesi Prof. Dr. Hakkı Gökhan İlk tarafından imzalanarak, projenin içeriği katılımcılara tanıtıldı. Proje ekibi, Rektör Prof. Dr. Erkan İbiş’i ziyaret ederek, proje konusunda bilgi verdi. Ankara Üniversitesi Bülteni 5 toplantı AKKEM’de küçük bir de salonu bulunuyor. Piri Reis Meydanı Cazibe Merkezi Oldu 6 Ankara Üniversitesi Bülteni Ankara Üniversitelilerin Yeni Buluşma Adresi: Piri Reis Meydanı T andoğan Merkez Yerleşke’de, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nun Gölbaşı’na taşınmasıyla boşaltılan binaların yenilenmesi sonucu kazanılan alanlar, Üniversitemizin yurt dışına dönük gülen yüzü oldu. Bu alanlar, merkezinde ünlü Türk denizcisi Piri Reis’in heykeli ile binlerce yıl öncesine ait teknolojiyle yapılan bir Kiklad teknesinin yeraldığı Piri Reis Meydanı’nın etrafında şekillendi. Binaların bir bölümünde, Üniversitemizin yurtdışı ilişkileri ve öğrenci değişimiyle ilgilenen Uluslararası Öğrenci Ofisi, Mevlana Değişim Programı Koordinatörlüğü, AB Eğitim Programları Koordinatörlüğü, ÖYP Kurum Koordinasyon Birimi Koordinatörlüğü, Farabi Değişim Programı Kurum Koordinatörlüğü ve Dış İlişkiler ve Uluslararasılaşma Koordinatörlüğü yer aldı. Bu binada bir spor salonu da bulunuyor. Başka bir binada ise Üniversitemizin konuklarının yararlanacağı ve küçük toplantıların yapılabileceği Ankara Üniversitesi Kurumiçi ve Kurumlararası Eğitim Merkezi (AKKEM) açıldı. Binaların bir bölümünde ise sabah kahvaltısı ve öğle yemeği hizmeti sunan Piri Reis Restoran hizmete girdi. T andoğan Yerleşkesi’ndeki Piri Reis Meydanı’nda yeni açılan Piri Reis Restoran, Ankara Üniversitelilerin kahvaltıda ve öğle yemeklerinde bir araya geldikleri yeni bir sosyal mekan oldu. Restoranda, haftanın tüm günlerinde kahvaltının yanı sıra dört çeşit yemekten oluşan menü ile ayrıca ızgara, makarma ve salata çeşitleri sunuluyor. 80 kişiye kadar grup yemeklerine de hizmet verebilen restoranın telefonu şöyle: 212 60 40/2415 Üniversitemizin Yeni Sosyal ve Eğitim Tesisi AKKEM Açıldı A nkara Üniversitesi Kurumiçi ve Kurumlararası Eğitim Merkezi (AKKEM) 14 Ocak 2014 tarihinde düzenlenen törenle hizmete açıldı. Küçük bir toplantı salonuna ve 23 kişi kapasitesine sahip tesiste, öncelikli olarak Üniversitemizde düzenlenen bilimsel çalışmalara katılmak üzere gelecek bilim insanları konaklayabilecek. Ankara Üniversitesi’nin Tandoğan Merkez Yerleşkesi’ndeki Piri Reis Meydanı’nda, eski Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu idari binalarının baştan sona düzenlenmesiyle ortaya çıkarılan tesisten yararlanmak için 212 40 40 / 2400 numaralı telefonu aramak ya da akkem@ankara.edu.tr posta adresine mesaj göndermek gerekiyor. Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Üniversitemizin, uzun yıllardır konuklarını ağırlayacağı bir yerinin olmadığını, bu konuda tüm öğretim üyelerinin sıkıntı yaşadığını hatta davet ettikleri bilim insanlarına mahçup olduklarını söyledi. Daha önceleri Gaziosmanpaşa’daki Konukevi’nde altı oda bulunduğunu ancak bunların da yıkılıp başka amaçlarla kullanıldığını belirten Prof. Dr. Erkan İbiş, “Dolayısıyla bu ihtiyaç çok daha büyük hale gelmişti. Bu binada geçen yıl onarıma başladık. Arkadaşlarımız bu konuda çok çaba gösterdi. Bugünkü haline getirdik, şirin bir mekan oldu” dedi. Ankara Üniversitesi Bülteni 7 SU YÖNETİMİ ENSTİTÜSÜ’NDEN, ULUSLARARASI KATILIMLI ÇALIŞTAY “ Gölbaşı’nın Suyu Alarm Veriyor” Üniversitemiz tarafından yapılan araştırmaya göre; Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde yer alan 11 mahalleden alınan su örneklerinin yüzde 88’i içme-kullanma suyu olarak uygun değil. Ü niversitemiz Su Yönetimi Enstitüsü liderliğinde yürütülen ve British Council tarafından “İngiltereTürkiye Yükseköğretim ve Sanayi İşbirliği” programı çerçevesinde desteklenen “Türkiye’de Tarımsal Su Yönetimi Üzerine Pilot Bir Proje: Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi” isimli projenin kapanış çalıştayı 10 Şubat 2014 tarihinde Rektörlük 100. Yıl Salonu’nda gerçekleştirildi. Çalıştayda, Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki su kaynaklarının durumu tartışıldı ve kamuoyuna duyuruldu. Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi Alarm Veriyor Projenin Türkiye Ekip Lideri ve Su 8 Ankara Üniversitesi Bülteni Yönetimi Enstitüsü Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Gökşen Çapar, Türkiye’nin önümüzdeki 30 yılda su fakiri bir ülke konumuna geleceğini, önlem alınmazsa su sıkıntısı çekileceğini belirtti. Gölbaşı bölgesindeki su kaynaklarının hem kalite hem de miktar bakımından yetersiz olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Gökşen Çapar, tarımın ve kentleşmenin bölgede ciddi sıkıntılara yol açtığını vurguladı. Son yıllarda sulama ve hayvancılıkta içme suyu temini için yeraltı su kaynaklarına talebin arttığı bölgede, toprağın yapısından kaynaklanan bor kirliliği ve tuzluluk olduğunu kaydetti. Yrd. Doç. Dr. Gökşen Çapar, Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde tarımsal faaliyetlerde kullanılan su kaynaklarında su kalitesi ile sulama ve hayvancılıkta ihtiyaç duyulan su miktarının belirlenmesi, su kıtlığı yaşanan bölgede yağmur suyu hasadı, atıksu geri kazanımı gibi alternatif yöntemlerin uygulanabilirliğinin araştırılması, Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde su ile ilgili problemlere daha iyi çözümler üretmek için tüm paydaşlar arasında farkındalığın artırılması ve işbirliği fırsatları yaratılması amacıyla projenin yapıldığını söyledi. Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin Su Kalitesi İncelendi Araştırmaya göre, Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde yer alan 11 mahalleden alınan su örneklerinin analizi sonucunda, suların yüzde 88’nin içme-kullanma suyu olarak uygun olmadığını belirten Yrd. Doç. Dr. Gökşen Çapar, örneklenen su kaynaklarının yarısından fazlasının sulama suyu olarak kullanılabileceğini, diğer yarısı için önlem alınması ya da hiç kullanılmaması gerektiğini kaydetti. Örnek alınan su kaynaklarının dörtte üçünün, çiftlik hayvanları için içme suyu olarak kullanılabileceğini ama dörtte birinin kullanılmaması gerektiğini vurguladı; bölgedeki su Çalıştayda, proje partnerleri ODTÜ, Gölbaşı İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Imperial College, London ve Newcastle Üniversitesi’nin aktif katılımlarıyla, çeşitli üniversite ve kamu kuruluşlarından 70 uzman hazır bulundu. kaynaklarının dikkatli ve kontrollü kullanılması gerektiğinin altını çizdi. Bölgede su kıtlığı çekilmesi nedeniyle sulu tarımın çok az olduğuna işaret eden Yrd. Doç. Dr. Gökşen Çapar, “Sulama suyu ihtiyacının karşılanmasında alternatif bir su kaynağı olan çatı yağmur suyu hasadı uygulanabilir” dedi. Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde meyve sebze yetiştiren bir ailenin, çatı büyüklüğünün yarısı kadar bir bahçe için bir yıllık sulama suyu ihtiyacının tamamını yağmur suyu hasadı ile karşılayabileceğini vurguladı. Gölbaşı 50. Yıl Yerleşkesi’nde böyle bir çalışmayı başlattıklarını, Yabancı Diller Yüksekokulu’nun çatısında hasat edilen suyun depolandığını ve Yerleşke’de yağmurlama ve damla sulama yöntemleriyle peyzaj sulama amaçlı kullanıldığını kaydetti. Şehirleşmenin su kaynaklarına baskısı olduğunu, kirliliğin de su kalitesini etkilediğini belirten Yrd. Doç. Dr. Gökşen Çapar; “Modern sulama tekniklerinin henüz kullanılmaması da su tasarrufunu ve su verimliliğini olumsuz etkileyen bir durum” dedi. “Su, Enerji ve Gıda, Önümüzdeki 50 Yılın En Önemli Konuları” Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayhan Elmalı da önümüzdeki 50 yılın çok önemli üç konusunun su, enerji ve gıda olacağını belirterek, su konusunda ulusal stratejinin belirleneceği bir merkeze ihtiyaç olduğunu söyledi. Entegre Su Yönetimi Anabilim Dalında Yüksek Lisans Eğitimi Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Süleyman Kodal da su yönetiminin disiplinlerarası bir bilim dalı olduğunu belirterek; “Su Yönetimi Enstitüsü, Ziraat Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Tıp Fakültesi, Fen Fakültesi ve Eczacılık Fakültesi’nin birçok anabilim ve bilim dalları ile ilgilidir” dedi. 2010 yılında kurulan Enstitünün, bu kısa süre içinde çok sayıda projeye imza attığını belirten Prof. Dr. Süleyman Kodal, “Entegre Su Yönetimi Anabilim Dalı”, “Havza Yönetimi Anabilim Dalı”, “Su Politikaları Anabilim Dalı”, “Termal ve Mineralli Sular Anabilim Dalı” ve “Atıksu Yönetimi Anabilim Dalı”nda yüksek lisans ve doktora eğitimleri yapılmasının planlandığını, “Entegre Su Yönetimi Anabilim Dalı” kurularak yüksek lisans eğitimi yapılması konusundaki teklifin Fen Bilimleri Enstitüsü’nce kabul edildiğini kaydetti. İşbirliği Çağrısı Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, yürütmekte oldukları ve tamamladıkları projeler hakkında bilgi vererek, üniversitelerle işbirliği yapmak istediklerini belirtti. İhale yasası gereğince üniversitelere doğrudan proje veremediklerini ancak projelerde akademik kuruluşlara ihtiyaçları olduğunu belirten Cumali Kınacı, önümüzdeki günlerde, Türkiye’deki özellikle yeraltı içmesuyu kaynaklarının ve arıtma tesislerinin değerlendirilmesi konusunda bir projeye başlayacaklarını; bu projeyle Türkiye’deki mevcut su arıtma tesislerinin değerlendirilmesini yapacaklarını kaydederek; “Türkiye’de henüz izlenmeyen bazı özel kirleticiler var. Bu kirleticilerin izlenmesini sağlayacak, aynı zamanda bunların giderilmesini temin edecek bir altyapı ortaya konacak. Bu konuda da üniversitelerimizden destek bekliyoruz. Bu proje de henüz ön ihale aşamasında. İhalenin sonuçlanmasından sonra üniversitelerimizden yararlanmaları için onları yönlendireceğiz” dedi. Sunumlar Çalıştayda, Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Müdür Yardımcısı ve Projenin Türkiye Ekip Lideri Yrd. Doç. Dr. Gökşen Çapar tarafından “Proje Çıktıları: Türkiye’de Tarımsal Su Yönetimi Üzerine Pilot Bir Proje: Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi”, ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Emre Alp tarafından “Tarımsal Faaliyetlerden Kaynaklanan Yayılı Kirliliğin Mogan Gölü’ne Etkileri”, Newcastle Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. John Gowing tarafından “Deneysel Havza Çalışması: İngiltere-Eden Demonstrasyon Test Havzasından Alınan Dersler”, Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Çelik tarafından “Yoğun Kirletilmiş Sığ Akifer Sistemlerde Hidrojeolojik Çalışma Örnekleri”, ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ülkü Yetiş tarafından “Suda Tehlikeli Maddeler ve Kontrolü”, Imperial College, London Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kang Li tarafından “Su Arıtımında Membran Teknolojisi”, Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nalan Kabay tarafından “Jeotermal Sularda Bor ve Membran Filtrasyon Süreçleriyle Giderimi”, Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Süleyman Kodal tarafından “Türkiye’de Tarımsal Su Yönetimi ve Problemler”, Newcastle Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. John Gowing tarafından “İngiltere’de Tarımsal Su Yönetimi ve Problemler” ve son olarak Twente Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Gül Özerol tarafından “Sulu Tarım ve Çevresel Sürdürülebilirlik” konulu sunumlar yapıldı. Ankara Üniversitesi Bülteni 9 Elmadağ MYO’da, “CISCO Networking Academy”nin Üçüncü Mezunları D ört yıldır CISCO Networking Academy üyesi olan Elmadağ Meslek Yüksekokulu, CISCO eğitim programında bu yıl üçüncü kez mezun verdi. 17 Şubat 2014 tarihinde düzenlenen sertifika töreninde birinci kuru tamamlayan 181 öğrenci belgelerini aldı. Sertifika töreninde konuşma yapan Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Ayhan Şerbetçi, Cisco Networking Academy programlarından eğitim alan öğrencilerin iş hayatında uluslararası düzeyde geçerli olan bu sertifika ile avantaj kazanacaklarını belirtti ve öğrencileri kutladı. Dört kurdan oluşan bu programın kalan kısmının bu yaz döneminde açılacak kurslarla tamamlanacağını bildirdi. CISCO Networking Academy, bilişim ve bilgisayar ağları konusunda dünya çapında uygulanmakta olan bir eğitim programı. Bu eğitim programı, CISCO Certified Academy Instructor (CCAI) sertifikasına sahip Öğr. Gör. Erhan Polat tarafından öğrenciler için akademik bir ders olarak veriliyor ve internetin getirdiği olanaklar kullanılarak eğitim sürekli güncelleniyor. İngilizce Öğretimine Filmli Katkı AGFO, Seyirci ile Buluştu niversitemiz İletişim Fakültesi’nde 20132014 eğitim öğretim yılında ELF bursu ile konuk öğretim elemanı olarak bulunan ve İngilizce derslerine katkı sağlayan Slyvia Renfro, öğrencilerin ve personelin İngilizce konuşma becerilerini geliştirebilmek için “Amerikan Sineması İzleme ve Tartışma Kulübü” adlı bir etkinlik gerçekleştiriyor. Her hafta perşembe günleri saat 18.30-22.00 arasında gerçekleştirilen etkinlik sırasında gösterilen filmler, İngilizcenin yanı sıra İngilizce alt yazılı olarak izleyiciye sunuluyor. Böylece katılımcıların hem dinleme, hem de okuma yoluyla dil becerilerinin gelişmesine katkı sağlanıyor. İzleme sonrasında bir saatlik bir tartışma / konuşma oturumu da yapılıyor. Bu 2012 yılında yaylı dörtlüsü ve vokal topluluğu olarak çalışmalarına başlayan ve 2013’ün son çeyreğinde Şef Yıldıray Yener yönetiminde AGFO adıyla büyük bir aile olmayı başaran Ankara Üniversitesi Genç Filarmoni Orkestrası ve Çok Sesli Korosu ilk konserini vermenin heyecanını yaşadı. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu’nda 14 Ocak 2014 tarihinde gerçekleşen konserde keyifli anlar yaşandı. Müzikseverlerin yoğun Ü 10 Ankara Üniversitesi Bülteni oturum, Sylvia Renfro’nun desteğiyle tamamen İngilizce konuşma pratiği üzerine yapılandırılıyor. Üniversitemiz Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı ile İletişim Fakültesi’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği etkinlik, Üniversitemizin bütün birimlerindeki öğrenci ve çalışanlara açık. İsteyen mezunların da katılabildiği etkinlik, 20 Şubat 2014 tarihinde Ankara Üniversitesi Cebeci Yerleşkesi Ahmet Taner Kışlalı Sanatevi’nde başladı. ilgisi ile karşılaşılan konser dinleyiciden büyük alkış aldı. Bir saat süren konser boyunca usta kurumlara taş çıkartan AGFO, dinleyicinin takdirini kazandı. Konser sonunda tüm ekibe ve desteği geçen herkese teşekkür eden Orkestra Şefi Yıldıray Yener; “Kısa zamanda büyük işler başardık. Ekibime ve bizi destekleyen herkese binlerce kez teşekkür ederiz. En kısa zamanda daha güzel işlerle tekrar karşınıza çıkmak için sabırsızlanıyoruz” dedi. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyelerine Hizmet ve Onur Ödülleri “Y üzyılın İslam Kültür Hizmeti, Onur ve Hizmet Ödülleri” 25 Ocak 2014 tarihinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in katılımıyla gerçekleşen görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın prestij eserleri olarak kabul edilen ve iki bin bilim insanının 30 yıl süren çalışmasıyla sonuçlanan büyük boy 44 ciltten oluşan ‘İslam Ansiklopedisi’; 100 hadis öğretim üyesinin yedi yılda hazırladığı büyük boy yedi ciltten oluşan ‘Hadislerle İslam’ ve sekiz yılda hazırlanan büyük boy 40 ciltten oluşan ‘İstanbul Kadı Sicilleri’ adlı üç değerli eserin oluşmasında büyük çaba ve gayretleri olan bilim insanlarına ödüllerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan verdi. Programda 10 bilim insanına ‘onur ödülü’, 27 bilim insanına da ‘hizmet ödülü’ verildi. Ev sahipliğini Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın yaptığı programa üç dev eserin meydana gelmesinde emeği geçen öğretim üyeleri, bilim insanları, akademisyenler ve çok sayıda davetli katıldı. İslam dünyasında ilk ve özgün bir eser olan İslam Ansiklopedisi’ne internetten de erişilebilecek. Programda Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden birkaç yıl önce emekli olan bilim insanlarından Prof. Dr. Mehmed Said Hatiboğlu ile Prof. Dr. Mustafa Sait Yazıcıoğlu’na ‘onur ödülü’, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İ. Hakkı Ünal, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Bünyamin Erul ve Prof. Dr. M. Emin Özafşar’a ise hizmet ödülü verildi. Prof. Dr. Önder Yaman’a İLEF Öğrencilerine Ödül Bakanlığı tarafından Demirbağ ve Buket Uluslararası Unvan ABdüzenlenen Çalıkuşu, T ıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı öğretim üyemiz Prof. Dr. Önder Yaman, “Avrupa Seksüel Tıp Derneği”nin, Androloji konusunda çalışan dünyadaki tüm doktorlar için 28 Ocak 2014’te organize ettiği sınavda başarılı olarak, Avrupa Seksüel Tıp Komitesi Akademi Üyesi unvanını aldı. Prof. Dr. Önder Yaman, Avrupa’da Androloji konusunda çalışan en kapsamlı dernek olan ESSM: Avrupa Seksüel Tıp Derneği’nin yönetim kurulu üyeliğine de seçildi. “2013 AB Yolunda Genç İletişimciler Yarışması”nın Nihai Jüri değerlendirmeleri, 18 Şubat 2014 tarihinde sonuçlandı. Haber dosyası kategorisinde yarışmaya katılan İLEF öğrencilerinden Sadık “Uluslararası Rekabette EkoEtiket Dönemi” isimli projeyle üçüncülük aldı. Öğrencilerimizin çalışmalarına Doç. Dr. Burcu Sümer ve Öğr. Gör. Gökhan Bulut da akademik destek verdi. 11 Ankara Üniversitesi Bülteni Geleceğe Artık Daha Güvenle Bakıyorlar 50/D maddesinde görev yaparken, Üniversitemizin getirdiği ölçütleri yerine getirerek 33. maddeye geçen Ziraat Fakültesi Araştırma Görevlileri, Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş’e teşekkür ziyaretinde bulundular. Ü niversitemiz Ziraat Fakültesi Araştırma Görevlileri, 50/D’den 33’e geçme konusundaki desteklerinden dolayı 7 Şubat 2014 tarihinde Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş’e bir teşekkür ziyaretinde bulundu. “Araştırma Görevlisi Olmazsa Geleceğin Akedemisyeni Olmaz” Araştırma Görevlilerini, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çolak ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kasım Karakütük’le birlikte Rektörlük Senato Salonu’nda kabul eden Prof. Dr. Erkan İbiş, araştırma görevliliğinin çok önemli bir görev olduğunu belirterek; “Araştırma Görevlisi olmazsa, geleceğin akademisyeni olmaz. Ankara Üniversitesi bir çınar. Çınarın kökünü keserseniz, kendisi de olmaz” dedi. Ankara Üniversitesi’nin, köklü ve gelenekleri olan bir üniversite olduğunu ancak bunların yeterli olmadığını belirten Prof. Dr. Erkan İbiş, üniversite içindeki birikimlerin üniversite dışındaki paydaşlarla 12 Ankara Üniversitesi Bülteni paylaşılması gerektiğini belirtti. Asistanların, bilimsel olarak hocalarından daha önde olmaları gerektiğine de işaret ederek şunları söyledi: “Kendinize her zaman güvenin. Gelişme de bu şekilde olur. Siz önünüzdeki hocalardan, sizden sonra gelecekler de sizden önde olursa o zaman üniversitenin gelişimi, başarısı kaçınılmaz olur.” “Tüm Paydaşlar Önemli” Üniversitedeki tüm paydaşların önemli olduğunu, bunun için üniversite içindeki aidiyeti güçlendirmeye çalıştıklarını da anlatan Prof. Dr. Erkan İbiş, “Üniversite içinde aidiyeti yaratamazsak, üniversitenin güçlenmesi imkansız. Aidiyeti hissetmek için de herkesin, ‘bana ne görev düşüyor’ diye düşünüp bu yönde davranması gerekiyor” diye konuştu. “Keşke Herkes Değerlendirilse” Araştırma Görevlilerinin 50/D’den 33’e geçirilmesi konusunda uzun toplantılar yapıldığını, sonunda da başarı gösteren Araştırma Görevlilerinin 33’e geçebildiğini kaydeden Prof. Dr. Erkan İbiş; “Burası üniversite. Nasıl ki yardımcı doçentliğe, doçentliğe, profesörlüğe atanırken başarı bekleniyorsa, 33’e geçme konusunda da mutlaka bilimsel üretime dönük bir başarının olması gerekiyor. Bunun bana göre ömür boyu olması gerekiyor. ‘Profesörlüğe atandım kurtuldum’ olmaması gerekiyor. Keşke beni de beş yılda bir bilimsel olarak değerlendiren bir sistem olsa. Ve onu da başarırsam bana da bir ödül verseler. Umarım bunlar da gelecekte olacaktır” dedi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kasım Karakütük de araştırma görevliliğinin, üniversitenin can damarı ve öğretim üyeliğinin fidanlığı olduğunu belirtti. “Bizi de Rahatlattı” Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çolak da Araştırma Görevlilerinin 50/D’den 33’e geçmesinin, kendilerini de son derece rahatlattığını ve mutlu ettiğini belirterek; “Bu o kadar önemli bir adım ki, benim asistanım, 33. maddeye atanır atanmaz evlendi. Demek ki hayatıyla ilgili önemli planları varmış. Ne yazık ki 50/D’de bu planları gerçekleştirmek oldukça zordu. Aidiyet duygusunun gelişmesi konusunda ciddi sıkıntılarımız vardı” dedi. “Aidiyet İçin Önemliydi” Ziraat Fakültesi Araştırma Görevlileri Temsilcisi Hande Tahmaz da bu gelişmenin, asistanların aidiyet duygusunu kazanmasında çok önemli olduğunu belirterek; “33. maddeye geçmemize önayak olduğunuz için arkadaşlarım ve kendim adına teşekkür ederim” diye konuştu. Mamaklı Miniklere Bilimsel Ortam Hazırladılar E ğitim Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinin bilimsel destekleriyle Abidinpaşa’daki Mehmet Çekiç İlköğretim Okulu’nda oluşturulan Anasınıfı, 10 Şubat 2014 tarihinde düzenlenen törenle açıldı. Okul öncesi dönem çocuklarında öğrenmeyi üst düzeyde destekleyecek biçimde yenilenen anasınıfının açılışı için düzenlenen törene Mamak Kaymakamı Ertuğrul Kılıç, Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürü Şemsettin Durmuş, Okul Müdürü Hacı Yıldırım, Ankara Ünviversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi İlköğretim Bölümü Okulöncesi Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Dilek Acer, sınıfın yenilenmesi için maddi katkı yapan Serap Köprübaşı, veliler ve çocuklar katıldı. Zemin döşemesi, duvarları, kapısı, perdeleri, dolapları ve vestiyeri yenilenen anasınıfına ayrıca çocuk boyuna uygun lavabolar yerleştirildi. Sınıfın projeksiyon ve bilgisayar sistemi de yenilendi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi İlköğretim Bölümü Okulöncesi Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Dilek Acer’in danışmanlığında tasarlanan anasınıfında, dünyaca kabul görmüş erken çocukluk eğitimi yaklaşımlarına uygun olarak öğrenme merkezleri oluşturuldu. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Müdürlüğü’nün 2013 yılında güncellediği Okul Öncesi Eğitimi Program kitabında da yer verilen öğrenme merkezlerinin sınıf içindeki düzenlenme biçimi, çocukların küçük gruplar halinde, daha derinlemesine çalışarak, öğrenmenin üst düzeyde gerçekleşmesine katkı sağlıyor. Doç. Dr. Dilek Acer, Milli Eğitim Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi arasında imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde, Türkiye’de ilk kez model bir anasınıfı tasarladıklarını ve bunun tüm ülkeye örnek olmasını arzu ettiklerini belirterek; yenilenen anasınıfında eğitim alan çocukların gelişimlerini, bilimsel bir araştırma projesi dahilinde gözlemleyeceklerini kaydetti. Montessori Eğitimi Paylaşım Semineri Ç ocuğun gelişimini ve eğitimini destekleyen etkili yöntemler arasında yer alan Montessori Eğitimi’yle ilgili paylaşım semineri, 15 Ocak 2014 tarihinde iki oturum halinde Ankara Üniversitesi Çocuk Bilim Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Neriman Aral’ın yönetiminde Ankara Üniversitesi Çocuk Bilim Merkezi’nde ve Ankara Üniversitesi Uygulama Anaokulu 1 ve Çocuk Kulübü’nde gerçekleştirildi. Montessori Eğitimi Paylaşım Seminerini, Uluslararası Montessori Derneği’nde (AMI-The Association Montessori Internationale) öğretmenlik yapmış, farklı ülkelerde Montessori terapisi eğitimlerine katılmış, Montessori eğitimi ile ilgili dersler ve seminerler vermiş ve Montessori eğitimi uygulayan okullara eğitim danışmanlığı yapmış olan Emel Çakıroğlu Wibrant yürüttü. Seminerin sabah oturumuna Montessori Eğitimi ve uygulamaları konusunda deneyimi olan, alandaki çocuk gelişimci çok sayıda akademisyen katıldı. Bu oturumda Montessori eğitiminin felsefesi ve uygulama örnekleri tartışıldı. Seminerin öğleden sonraki oturumu ise uygulamanın içinde olan Ankara Üniversitesi Anaokulları öğretmenleri ile gerçekleştirildi. Bu oturumda, Ankara Üniversitesi Anaokullarında uygulanan Montessori eğitimi ile ilgili örnekler üzerinde duruldu ve öğretmenlerin uygulama konusundaki yaşantıları paylaşıldı. 13 Ankara Üniversitesi Bülteni “ “ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. ŞENGÜL HABLEMİTOĞLU: Yoğun Olarak Talep Edilen ve İşe Yerleşebilen Mezunlar Yetiştiriyoruz Ü niversitemiz Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, Bülten’in 171’inci sayısına konuk olarak, yetiştirdikleri öğrencilerin sektördeki aranırlığını, yeni açmayı planladıkları bölümleri, hemşirelik bölümünün bir fakülte olarak yapılanma gerekliliğini, topluma sundukları hizmetleri ve yeni yapılan eğitim mekanlarını anlattı. Fakülteyi oluşturan bölümlerin, 2006 yılında Sağlık Bilimleri Fakültesi çatısı altında bir araya geldiğini belirten Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, mezunların iş bulma sıkıntısı olmadığını, hemen tümünün mezun olur olmaz, hatta daha staj dönemlerinde işlerini bulduğunu söyledi. İş bulabilen mezunlar yetiştirmenin kendilerini de çok mutlu ettiğini belirten Prof. Dr. 14Ankara Üniversitesi Bülteni Şengül Hablemitoğlu, yalnızca Sağlık Kurumları Yöneticiliği Bölümü mezunlarının birtakım sıkıntılar yaşadıklarını, bazı yöneticilerin, bu mezunlara yeterince şans tanımadığını ancak bunun da zamanla aşılacağına inandıklarını dile getirdi. “Yerel Yönetimlerle İşbirliği Yapıyoruz” Fakültede lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi ile uzaktan eğitim programlarının gerçekleştirildiğini; çeşitli sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde yerel yönetimlerle işbirliği yaparak yetişkinlere yönelik yaygın eğitim etkinlikleri sürdürüldüğünü; BAP, TÜBİTAK ve Ankara Kalkınma Ajansı destekli projeler yürütüldüğünü belirten Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu şu mesajları verdi: “Türkiye’de en fazla tercih edilen Sağlık Bilimleri Fakültesi olma amacı ile sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde, sağlık politikalarının oluşturulmasında ve yaşama geçirilmesinde etkili, ulusal ve uluslararası platformlarda tercih edilebilen meslek insanı yetiştirebilmek, araştırma projeleri üretmek hedefleri ile çaba gösteren Fakültemiz, ulusal sağlık ve eğitim politikalarına katkıda bulunmaya çalışıyor. “Giderek Daha Fazla İlgi Görüyoruz” Sağlık Bilimleri Fakültesi, Ankara Üniversitesi’nin en genç ikinci fakültesi olmasının yanı sıra, Türkiye’de giderek daha fazla ilgi gören, farklı ancak birbirini destekleyen Beslenme ve Diyetetik, Çocuk Gelişimi, Ebelik, Hemşirelik, Sağlık Kurumları Yöneticiliği, Sosyal Hizmet ve Odyoloji olarak yedi bölümü ile gençlere gelecek vaad eden meslekler kazandırma yolunda hızla ilerliyor. “Hemşirelik Bölümü Fakülte Olmalı” Fakültemizdeki öğretim elemanlarının ve öğrencilerinin büyük bölümünü Hemşirelik Bölümü oluşturuyor. Hemşirelik Bölümü, önümüzdeki dönemlerde de gelişimini sürdürme potansiyeline sahip. Bu bölümün Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden ayrılıp bir fakülte olarak yapılanmasını destekliyoruz. Ankara Üniversitesi bünyesinden yeni bir fakülte çıkmasını memnuniyetle karşılarız. “Çocuk, Yaşlı ve Engellilerle Çalışıyoruz” Topluma sunduğumuz hizmetler kapsamında öğretim üyelerimiz, kadın, çocuk, yaşlı ve engellilerle ilgili çeşitli araştırma, uygulama ve projeleri yürütüyorlar; Sağlık Bakanlığı’nın projeleri içinde yer alıyorlar. Yetiştirme yurtlarındaki, ceza ve tevkif evlerindeki çocukların, yetişkinlerin sorunlarını saptamak ve eğitim faaliyetleri gerçekleştirmek üzere yoğun çaba sarfediyorlar. “Gebeliği Anlatıyoruz” Fakültemiz, Mamak Belediyesi ve Altındağ Belediyesi’nin ortasında yer alıyor. Bu iki belediyeyle yaptığımız protokoller kapsamında vatandaşlara eğitimler sunuyoruz. Öğrencilerimiz, ‘Halk Sağlığı Hemşireliği Dersi’ kapsamında Mamak Belediyesi sınırları içindeki Kutludüğün Mahallesi’nde dört yıldır vatandaşlara aile sağlığı, yaşlı sağlığı, okul sağlığı, ana-çocuk sağlığı alanlarında bilgiler veriyorlar. Mamak Belediyesi, çalışmaya katılan öğrencilerimize Kutludüğün Bilgi Evi’ni tahsis etti. Altındağ Belediyesi’yle yaptığımız protokol kapsamında ise Ebelik Bölümü öğretim elemanlarımız, Altındağlı anne adaylarına gebelikle ilgili teorik ve pratik eğitim sunuyorlar. ‘Gebe Okulu’nda anne adaylarına gebelik sürecinde bireysel bakım, gebeliğin erken döneminde meydana gelen değişimler, genetik hastalıklar, doğuma ilişkin yapılacak düzenlemeler, beslenme, dinlenme ve egzersiz önerileri, gebelikte görülen rahatsızlıklar ve alınacak önlemler, bebek bakımı gibi önemli bilgiler veriliyor. “İngilizce Bölüm Açacağız” Üniversitemizin tüm fakültelerinde yürütülmekte olan İngilizce bölüm açma çalışmaları içinde Fakültemiz de yer alıyor. Sağlık Kurumları Yöneticiliği Bölümü’ne paralel olarak, İngilizce Sağlık Kurumları Yöneticiliği Bölümü’nü ve Almanya Ulm Üniversitesi ile ortak bir doktora programını açmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. “Mezunlarımız Yurt Dışında Çalışmayı Düşünmüyor” Fakültemizin bölümlerinin yer aldığı meslek alanlarında Türkiye’de hala büyük açık var ve mezun olur olmaz işe yerleşebildikleri için mezunlarımızın yurt dışında çalışmayı henüz düşünmediklerini söyleyebilirim. “Tıp Fakültesi Hocalarına Teşekkür Ederim” Tıp Fakültemizin gerek öğretim üyeleri ve gerekse yöneticileri, hem eğitim mekanlarının kullanılması hem de eğitimimizin sürdürülmesinde destek sağlıyorlar. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Öğretim elemanlarımız arasında önemli oranda da konuk öğretim elemanı bulunuyor. Bunlar, kamuda ve özel hastanelerde görev yapan, bilgileri ve deneyimleriyle ön plana çıkmış kişiler. “Yeni Bir Binamız Oldu” Bulunduğumuz yerleşkeye yeni bir bina yapıldı, çok yakında hizmete girecek. Bu bina ile birlikte, sayıları her yıl sürekli artan ve artık iki bini aşan öğrencilerimize daha uygun koşullarda eğitim sunma olanağına kavuşacağız. Bize bu olanağı sağlayan Üniversitemiz yönetimine teşekkür ederim. “Erasmus Öğrencilerimiz Var” Eğitimin ve stajların bir bölümünü Avrupa’daki üniversitelerde gerçekleştirme olanağı sunan Erasmus programından öğrencilerimiz yoğun olarak yararlanıyorlar. Bu yıl iki yabancı öğrenci de bu program kapsamında Fakültemize geldi.” Çocuk Oyunlarına Akademik Eğitim A nkara Kalkınma Ajansı tarafından Sosyal Kalkınma Mali Destek programı kapsamında desteklenen ve Mamak Belediyesi’nin katılımı ile Ankara Üniversitesi tarafından yürütülen “Çocuk Dostu Sokak Projesi” çalışmaları Prof. Dr. Neriman Aral koordinatörlüğünde devam ediyor. Çocuk Dostu Sokak ve uygulamalar hakkında Mamak’taki anaokulu, anasınıfı ile 1. ve 2. sınıf öğretmenlerini bilgilendirmek amacıyla düzenlenen eğitim semineri Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Figen Gürsoy ve Doç. Dr. Müdriye Yıldız Bıçakçı tarafından yürütülüyor. Mamak Kültür Merkezi’nde yapılan eğitim semineri ile Çocuk Dostu Sokak’ın en verimli nasıl kullanılabileceği, sokakta neler yapılabileceği ve ne tür oyunlarla çocukların gelişimine katkı sağlanabileceği katılımcı öğretmenlere etkileşimli bir şekilde anlatılıyor. Eğitim seminerleri, 30 kişilik gruplar halinde pazartesi, salı ve çarşamba olmak üzere haftada üç gün altı oturum şeklinde gerçekleştiriliyor. Proje kapsamında altı hafta devam etmesi hedeflenen seminerlerle yaklaşık 500 öğretmene hem Çocuk Dostu Sokak’ın en doğru şekilde nasıl kullanılacağı anlatılıyor hem de çocuk ve oyun ilişkisi üzerine kapsamlı bir biçimde eğitim veriliyor. 15 Ankara Üniversitesi Bülteni Varşova Üniversitesi ile Ziraat Fakültemizin Bilimsel İşbirliği Sürüyor Ü niversitemizin uluslararası bilimsel anlaşmaları çerçevesinde Ziraat Fakültemiz ile Varşova Üniversitesi Coğrafya Fakültesi Gelişmekte Olan Ülkeler Enstitüsü arasında imzalanan bilimsel işbirliği anlaşmasına dayanarak, ilgili Enstitü ile Tarım Ekonomisi Bölümü’nden öğretim üyeleri arasında 1990’lı yıllarda başlayan ortak bilimsel çalışmalar sürdürülüyor. Prof. Dr. Gülcan Eraktan ve Prof. Dr. Janusz Gudowski’nin proje liderliği altında “Türk ve Polonya Tarımının Pazar Ekonomisine Uyum Sorunları” konusunda, Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri arasında yer alan bir proje 1991-1993 yılları arasında gerçekleştirilmişti (Tarımın Pazar Ekonomisi Koşullarına Uyumu, Polonya ve Türkiye ÖrneğiBir Pilot Çalışma. A.Ü. Ziraat Fak. Yay:1257, Bilimsel Araştırma ve İncelemeler, 695, Ankara, 1992). 1991-1998 yılları arasında da Tarım Ekonomisi Bölümümüz, Gelişmekte Olan Ülkeler Enstitüsü ve Varşova Tarım Üniversitesi’nden öğretim üyeleri, Polonya ve Türkiye’de çeşitli çalıştaylara katılmış, köy ziyaretleri gerçekleştirmiş, bir kitap (Transforming Rural Sector to the Requirements of Market Economy. Examples from Turkey, Poland and Ukraine. Ed: Gülcan Eraktan- Janusz Gudowski. Dialog. Warszawa, 1997) ve Polonya’da çeşitli dergilerde çalışmalarını özetleyen makaleler yayınlatmışlardı. 1999 yılında yeni bir proje başlatıldı, projenin tamamlanması sonrası hazırlanan makaleler yeni bir yayında toplandı (Rural Space Under Modernisation Process. Turkish Polish Field Studies in Southern Anatolia 60 years after Prof. Stanislaw Leszczycki’s Research. Ed: Janusz Gudowski- Gülcan Eraktan Vol.I.,Dialog. Warszawa,1999, ISBN 8388238-12-4). Son ortak çalışma; Prof. Dr. Janusz Gudowski için Varşova’da hazırlanan armağan kitaba Prof. Dr. Gülcan Eraktan, Prof. Dr. Emine Olhan, Prof. Dr. İlkay Dellal ve Doç. Dr. Sema Gün tarafından hazırlanan makalelerle yapılan katkılar şeklinde oldu (Happy and Poor, The Challenges of Rural Development, Ed: Anna Dudek, WUW, Warszawa, 2013, ISBN 97883-235-1053-6). Prof. Dr. Emine Olhan, Tarım Ekonomi Bölümü öğretim üyeleri ile Prof. Dr. Janusz Gudowski başkanlığındaki Polonyalı akademisyenler arasındaki bilimsel ve sıcak dostluk ilişkilerinin gelecekte de devam etmesinin, iki tarafın da samimi istek ve beklentisi olduğunu söyledi. 16 Öğrencilerimiz İçin Eşyalarını Bağışladılar Ü niversitemizde Eylül 2013 tarihinde kurulan Eşya Bankası’na ev eşyalarını bağışlayan Bahri Gökçebay, İlknur Aydoğan, Sezai İlhan, Timur Özkan, Neslihan Şanbey, Sinan Olkun ve Nükhet Demirtaşlı’ya, 13 Şubat 2014 tarihinde Rektörlük’te düzenlenen törenle Burs ve Sosyal Faaliyet Komisyonu tarafından plaket verildi. 16 Ankara Üniversitesi Bülteni Yapılan bağışlar ile farklı fakültelerden 18 öğrencimize destek olunduğunu ve tören sonrası da pek çok bağışseverden yeni eşyalar alındığını belirten Uzm. İlknur Türkkaan, Eşya Bankası’nın çalışma yöntemiyle ilgili şunları söyledi: “Bağış sahipleri, ebfpaylasim@ankara.edu. tr adresine ileti göndererek ya da her fakültenin seçilmiş komisyon üyelerine bizzat başvurarak öğrencilerin kullanabilecekleri eşyaları bildiriyorlar. Komisyon temsilcimiz bizzat yerinde görerek uygun olanların fotoğraflarını çekiyor ve listelendiriyor. Eşyalar, Üniversitemiz olanakları çerçevesince, gönüllü olarak görev edinmiş kadromuz tarafından adresten alınıp saklanıyor. Bununla ilgili olarak öğrencilerimizden gelen talepler de bir öğretim üyemizin referansı ile listeleniyor ve en uygun şekilde dağılımı sağlanıyor. Öğrencilerimizin, aldıkları eşyalar ile düzenledikleri evlerinin fotoğraflarını komisyon ile paylaşmaları ise yapılan çalışmanın ne kadar yerinde olduğunu biz bağışseverlere sergiliyor.” “Dünya Öykü Günü” Üniversitemizde Kutlandı A nkara Üniversitesi ve Uluslararası Ankara Öykü Günleri Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen “Dünya Öykü Günü”, 14 Şubat 2014 tarihinde Üniversitemiz Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu’nda kutlandı. “Ankara Üniversitesi’nin Sunduğu Olanaklarla Kutluyoruz” “2014 Dünya Öykü Günü Bildirgesi”nin okunduğu ve yerli yazarların öyküyle ilgili görüşlerinin paylaşıldığı kutlamada bir konuşma yapan Uluslararası Ankara Öykü Günleri Derneği Genel Sekreteri İnci Gürbüzatik, 2002 yılından bu yana Ankara’da pek çok öykü günü etkinliği gerçekleştirdiklerini ama bu yıl Ankara Üniversitesi’nin sağladığı olanaklarla bir başka coşkuyla kutladıklarını söyledi. Bu günü ilk kez böyle büyük bir salonda kutladıklarını belirten İnci Gürbüzatik; “Rektör Prof. Dr. Erkan İbiş’in vermiş olduğu bu destek gücümüzü arttırdı. Burada olmak, sanattan giderek uzaklaşılan bir ortamda bizi umutlandırdı. Sanatın geleceği adına güven verdi” dedi. İnci Gürbüzatik, 1418 Mayıs 2014 tarihleri arasında düzenleyecekleri “14. Uluslararası Öykü Günleri”nin de yine Ankara Üniversitesi’nin desteğiyle gerçekleştirileceğini, bu etkinliğe 10’u yabancı, 110 yazarın katılacağını kaydetti. “Zamanın Ruhu” Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de Ankara Üniversitesi’nde böylesine bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Bugünün “Öykü Günü” olduğunu çok kişinin bilmediğini belirten Prof. Dr. Erkan İbiş; “Ama bu salondakiler çok farklı bir algı ve anlayışla çok önemli bir günü kutluyor” dedi. Edebiyatın, bir ulusun temeli olduğunu, eğer bir ulus var olmak ve varlığını sonsuza kadar devam ettirmek istiyorsa dil ve edebiyatının çok güçlü olması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Erkan İbiş; “Öyküler geçmişten geleceğe en güçlü köprüler. Öykü, özgürlük, paylaşım ve birliktelik demek. Öykü hepimizin yaşamının bir parçası. Öykünün evrensel dili değişmez. Rengi, ırkı, kültürü, kökeni ne olursa olsun öykü ortak bir dil, arkadaşlık, kardeşlik. Aslında öykü esarete karşı özgürlük ifade ediyor. Acıya karşı sevinç, nefrete karşı sevgiyi ifade ediyor. Yoksulluğa karşı zenginliği, savaşa karşı barışı ifade ediyor. Yaşamı anlamlandıran bir unsur öykü. Öykü bana göre zamanın ruhu” diye konuştu. “Destek Olmaya Devam Edeceğiz” Ankara Üniversitesi’nin böyle etkinliklere destek olmaya devam edeceğini de belirten Prof. Dr. Erkan İbiş; “Bugünü öykü okuyarak geçirelim. Bir öykü kitabı alalım, öykü kitabını paylaşalım ya da hep birlikte, eşimizle, sevgilimizle, arkadaşlarımızla, dostlarımızla öykü okuyalım. Bana göre en güzel hediye bu” dedi. “Türk Şiirinde Sevgili”yi Anlattı Ü niversitemiz Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Muharrem Gerçeker, “14 Şubat Sevgililer Günü” nedeniyle Eczacılık Fakültesi’nde “Türk Şiirinde Sevgili” başlıklı müzikli bir sunum yaptı. Türk şiirine ‘sevgili’ kavramının Karacaoğlan ile girdiğini belirten Prof. Dr. Muharrem Gerçeker, müzikli sunuşunda şunları söyledi: “Bu bağrıyanık ünlü halk ozanı, üç telli sazıyla önce Çukurova’nın pamuk tarlalarında ve Torosların yamaçlarında, sonra da Anadolu’nun karış karış bağrında, hatta karadeniz ve Frengistan’da dahi sevgilisi Elif’i arar. İnce belli, kalem kaşlı, ok kirpikli, sırma saçlı, al yanaklı, bal dudaklı Elif’e şöyle seslenir. İncecikten bir kar yağar, tozar Elif Elif diye; deli gönül Abdal olmuş gezer Elif Elif diye. Elif kaşların çatar, gamzesi sineme batar, ak ellerin kalem tutar, yazar Elif Elif diye. Karacaoğlan eğmelerin, gönül sevmez deymelerin, iliklenmiş düğmelerin çözer Elif Elif diye. Karacaoğlan’ın Elif’i bulup bulmadığını bilmiyoruz. Ama bildiğimiz başka bir şey var. O da sevginin ve sevgilinin edebiyatta, özellikle şiirde daima olduğudur.” 17 Ankara Üniversitesi Bülteni Üniversitemiz ve Sincan Belediyesi’nden “Emlak Vergisi Sempozyumu Ankara Üniversitesi ve Sincan Belediye Başkanlığı’nın, Sincan Kültür Evi’nde ortaklaşa düzenlediği “Emlak Vergisi Sorunları ve Çözümleri” başlıklı sempozyuma Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce ile Türkiye’nin dört bir yanından belediye başkanları ve belediye çalışanları katıldı. A nkara Üniversitesi ve Sincan Belediye Başkanlığı, belediyelerin önemli sorunlarla karşılaştığı, emlak vergisi değerinin tespiti, uygulama, tarh, tahakkuk ve tahsili aşamaları ile emlak vergilerinin etkileri konularını ele almak üzere 11 Şubat 2014 tarihinde “Emlak Vergisi Sorunları ve Çözümleri” konulu bir sempozyum düzenledi. Emlak vergisinin hukuki, mali, ekonomik ve teknik yönlerinin ele alındığı Sempozyuma Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna ve Üniversitemiz Taşınmaz Geliştirme Anabilim Dalı’nın öğretim elemanları, yerel yönetimlerin yönetici ve çalışanları ile Sincan’a bağlı mahallelerin muhtarları katıldı. “Reforma İhtiyaç Var” Sincan Belediyesi Kültürevi’nde gerçekleştirilen sempozyumun açılışına katılan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, emlak değer tespitinin ciddi bir reforma ihtiyacı olduğunu söyledi. Değer tespitinde ciddi tutarsızlıklar olduğunu, yanyana iki belediyenin çok farklı uygulamaları olabildiğini belirten Bakan Mehmet Şimşek, bunun da sadece belediyenin gelirlerini etkileyen bir husus olmadığını, birçok verginin de doğrudan doğruya matrahını 18 Ankara Üniversitesi Bülteni oluşturduğunu söyledi. Şehir rantlarının doğru dürüst vergilendirilememesinin temelinde de değer tespitiyle ilgili yaşanan sorunların geldiğini sözlerine ekledi. “Üniversitelerle Çalışmak Önemli” Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce de emlak vergileriyle ilgili olarak Üniversitelerle çalışmanın önemine işaret ederek; “Onların bilgisi, bizim kararlarımızla birleşecek ve ülkede güzellikleri birlikte oluşturacağız. Bilgiyi kullanmadan yönetim yapmak doğru sonuçlara götürmez” dedi. Önceki dönemlerde emlak vergileriyle ilgili önemli ölçüde kaçak ve eksiklikler olduğunu ancak bilgisayarın yaygınlaşması ve bilim insanlarının yol göstericiliğiyle belediye gelirlerinde inanılmaz artışlar olduğunu kaydetti. “Vergi ve Dönüşümü Hakkaniyetli Olmalı” Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de verginin topluma yaptığı katma değere atıf yaptı. Sincan Belediyesi ve Ankara Üniversitesi arasındaki işbirliğiyle gerçekleştirilen sempozyumun amacının sadece vergi gelirlerinin arttırılması olmadığını belirten Prof. Dr. Erkan İbiş; “Vergi sisteminin ve dönüşümünün de hakkaniyet çerçevesinde olması gerekiyor” dedi. “Bilim Herkes İçin Yapılmalı” Üniversitelerde uzun süre bilimin bilim için yapıldığını ancak artık çağın değiştiğini, bilimin herkes için yapılması gerektiğiyle ilgili anlayışın yerleştiğini anlatan Prof. Dr. Erkan İbiş; “Toplumla paylaşma, halkla bütünleşme, üretimi halka yönlendirme politikaları da ön plana çıkıyor. Biz öğrenci varsa varız, halk varsa varız. Halkla birlikteysek başarılı olabiliriz. Bu paydaşlar olmadan da başarılı olmamız söz konusu değildir” diye konuştu. Ankara Üniversitesi Taşınmaz Geliştirme Anabilim Dalı ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş ise son yıllarda gayrimenkuldeki değer artışı ile bir kent rantı ortaya çıktığını, bu şartlar içerisinde gayrimenkulu vergilendirmenin, artık kendini daha da hissettirmeye başladığını söyledi. Şu anda birçok ilçede emlak vergisi değerlerinin piyasa değerlerinden çok uzakta olduğunu belirten Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş; Türkiye’de bu alanda bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. “10-15 Dakikada Değerleme Yapılıyor Muhtarlardan, kamu kurumu yöneticilerinden ya da meslek odalarından temsilcilerle kurulan komisyonların 10-15 dakikada değerleme yaptıklarını da söyleyen Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş; “Vergiye esas değer böyle bir komisyondan çıkmamalı. Bunu belediyeler belirlememeli. Bu ayrı bir kamu idaresi tarafından belirlenmesi gereken bir şey. Bu akademik tarafı olan bir iş. Muhtar komisyon üyesi. Muhtar, vergiye esas değerin ne olması gerektiğini nereden bilecek” diye konuştu. Mevcut meskenlerin yüzde 99’unun kendi sınıfında gösterilmediğini, bunların kendi sınıfına getirilmesi durumunda belediyelerin gelirinin önemli ölçüde artacağını belirten Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş, muafiyetlerin de doğru uygulanmadığını, değişik ilçelerde birer evi olan emeklilerin her yerde muafiyetten yararlandığını söyledi. Yeni mevzuat, yeni mantalite ve yeni bir otomasyon sistemi gerektiğini, bu işin de ilçe belediyelerine yüklenmeyecek kadar ağır bir yük olduğunu vurguladı. “Belediyeler Uzman Personel Çalıştırmakta Zorlanıyor Toplantıda Doç. Dr. Dilek Özkök Çubukçu, emlak vergisinin en eski vergilerden olduğunu, tüm dünyada çok az küçük değişikliklerle günümüze geldiğini söyledi. Emlak Vergisi’nin, Avrupa’da 17. ve 18. yüzyılda kapı-pencere vergisi diye adlandırıldığını ve mükelleflerin, kapı pencere sayısını azaltarak vergiyi azaltmaya çalıştıklarını kaydetti. Prof. Dr. Semih Öz, belediyelerin vergi konusunda uzman personel çalıştırmakta zorlandıklarını, belediyelerin vatandaşla iç içe olmasının da vergi toplamada sıkıntı yarattığını vurguladı. Belediyelerin emlak vergisinden toplamış oldukları verginin 2012 yılında 3.298 milyon TL olduğunu ama bunun, mükelleflerin ödeyecekleri diğer vergileri de etkileyen bir konu olduğunu, örneğin tapu harcını ve veraset intikal vergisini de etkilediğini sözlerine ekledi. Sayıştay Uzman Denetçisi Sadettin Doğanyiğit, emekli, işsiz ve ev hanımları ile engellilere sıfır oranlı emlak vergisi avantajının 2014’te de devam edeceğini, vergiden muaf olduğunu bilmeyenlerin, bunları belediyeden geri alabileceklerini söyledi. Vergi bilincini geliştirmek için vergisini zamanında ödeyenlere çeşitli ödüller verilebileceğini ama vergi affı popülizminin de lügatten Sempozyumda, “Emlak Vergileme İlke ve Tekniği”, “Seçilmiş Ülkelerde ve Özellikle AB Uygulamaları”, “Türkiye’de Emlak Vergisi Sistemi ve Değişim Gerekliliği”, “Emlak Vergi Değerinin Tespiti ve Etkileri”, “Emlak Vergi Değerinin Tespitine Yönelik Farklı Ülkelerdeki Modeller ve Uygulamalar”, “Türkiye’de Emlak Vergi Değerinin Tespiti: Uygulama İlkeleri, Yaklaşımları ve Sorunları”, “Türkiye’de Emlak Vergisi Değerlerinin Etkileri ve Yeniden Yapılanma Gerekliliği”, “Emlak Vergi Bilgi Sistemi: İzleme-Değerlendime Yaklaşımları” ile “Farklı Kamu İdarelerinin Konuya Yaklaşımları ve Değişim Gerekliliği” ana konularında bildiriler sunuldu. tamamen çıkarılması gerektiğini ifade etti. Toplantının değerlendirmesini yapan Prof. Dr. Metin Arslan, bu çalışmayla bir farkındalık yaratıldığını söyledi. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sertifika Programı Açıldı Ü niversitemiz Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı, Sürekli Eğitim Merkezi (ANKÜSEM) bünyesinde “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Sertifika Programı”nı açtı. Lisans ve lisansüstü öğrenciler, kamu ve özel sektör kurumlarının çalışanları, sendika ve meslek örgütlerinin üyerine yönelik açılan programda; “Toplumsal Cinsiyet ve Eşitlik, Siyasetin Cinsiyeti ve Feminist Hareket, Toplumsal Cinsiyet, Cinsellik ve LGBT Politikalar (Kadınların Tarihi: Edebiyat, Siyaset, Tarih Aile Modelleri, Gelenek ve Toplumsal Roller Dil ve Toplumsal Cinsiyet, Kadının Hane İçindeki Karşılıksız Emeği, Eğitim ve Toplumsal Cinsiyet, İşgücü Piyasaları, Çalışma Yaşamı ve Toplumsal Cinsiyet, Sendikalar ve Kadın Çalışanlar, Hukuk, Toplumsal Cinsiyet ve Şiddet, Toplumsal Cinsiyet ve Mekân, Kadın Bağlamında İslam ve İslam Algısı, Beden, Kadın ve Bioetik, Popüler Kültürde ve Toplumsal İletişimde Cinsiyetçilik, Sinemada Kadınlar ve Cinsiyetçilik” konularında eğitimler sunulacak. 19 Ankara Üniversitesi Bülteni Üniversitemizden, Sevgi Evlerindeki Çocuklara Ü Bilim Etkinliği niversitemiz Çocuk Bilim Merkezi Koordinatörlüğü programlarından “Yaşamın Şifresi DNA” programı, Ankara Sevgi Evleri’nde eğitimlerini gerçekleştirdi. Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Proteombilim sorumlusu Doç. Dr. Duygu Özel Demiralp ve ekibi tarafından 2 Şubat 2014 tarihinde gerçekleştirilen programın etkinliği, çocuklar tarafından büyük ilgi gördü. Yaklaşık 150 çocuğun katıldığı etkinliğin, özellikle 10 yaş ve üzerindeki çocuklar için düzenlenmiş olduğunu ve 7-8 yaş grubundaki çocukların da gönüllü olarak katılımlarının kendilerini mutlu ettiğini aktaran Doç. Dr. Duygu Özel Demiralp; DNA bilim etkinliğinin hedefinin bugün için frekansı giderek artan başta kanser ve obezite gibi pek çok hastalıkta kalıtım yapı taşı olan DNA molekülünün çocuklara eğlenceli bir şekilde tanıtılması olduğunu belirtti. Çevremizde Her Yer Bir Laboratuvar E tkinlikte, moleküler biyoloji alanındaki temel kavramlardan da bahsedilerek, çocukların kolaylıkla ulaşabilecekleri malzemelerle DNA yapısını kolaylıkla görebilecekleri eğlenceli bir şekilde anlatıldı. Ayrıca, laboratuvar koşulları uygun olmayan okullarda da öğrencilere günlük hayatta kullanılan, temini kolay malzemeler ile DNA izolasyonu yapılabileceği ve görünür hale getirilebileceği anlatıldı. Etkinlik kapsamında, DNA yapısı ile ilgili ön bilgiler verilerek DNA’nın yalnızca insanlarda değil, hayvanlarda, bitkilerde ve daha ilkel canlılarda da bulunduğundan bahsedildi ve her canlının farklı DNA dizisine sahip olduğuna değinildi. Çocukların kendi 20 Ankara Üniversitesi Bülteni tükürük örneklerinden DNA izolasyonu yapabilmeleri için neler yapmaları gerektiği, tükürük içerisindeki epitelyum hücrelerine, oradan hücrenin çekirdeğine oradan da iç kısımda saklı tutulan DNA’ya ulaşmak için yapılacaklar adım adım anlatılarak öğrencilerin katılımı sağlandı. Tuz solusyonunun DNA molekülünün bir arada yoğunlaştırılması amacıyla nasıl kullanıldığı; sabun ile hazırlanmış solusyonun hücrelerin etrafını saran koruyucu mebran içerisindeki yağları tıpkı yağlı bir giysi veya malzemeyi yağdan arındırmak için kullanıldığı; çekirdek yapısı parçalanmış hücreden DNA’yı alabilmek için alkol ile nasıl görünür hale getirilerek ayrı bir fazda toplandığı eğlenceli bir şekilde aktarıldı. Aynı etkinlik içerisinde, Çevre Planlama ve Geliştirme Koordinatörlüğü’nün “Bin Fidan Bir Orman” bilinçlendirme ve farkındalık çalışması da yapıldı. Geri dönüşümün önemi anlatıldı ve geri dönüşüm materyalinden yapılan ve içerisinde karaçam tohumu bulunan kalemler öğrenci ve öğretmenlere verildi. Öğrencilerle birlikte tohumlar plastik bardaklar içerisinde ekilerek hem tohum ekimi hem de geri dönüşüm farkındalığı gerçekleştirildi. UZEM, Sağlık Okuryazarlığı Sertifika Programına Başladı Ü niversitemiz Uzaktan Eğitim Merkezi (UZEM), Eğitim Fakültelerinin lisans öğrencileri ile sağlıkla ilgili eğitim veren yükseköğretim kurumlarının önlisans ve lisans öğrencilerine yönelik “Sağlık Okuryazarlığı Sertifika Programı”na başladı. Prof. Dr. Recep Ardur tarafından “Sağlık ve Etik” ve “Sağlık ve İletişim”; Prof. Dr. Birgül Piyal tarafından “Sağlık Kavramı ve Politikaları”; Doç. Dr. Deniz Çalışkan tarafından “Sağlık Okuryazarlığı”; Doç. Dr. M. Esin Ocaktan, Prof. Dr. Birgül Piyal ve Doç. Dr. Deniz Çalışkan tarafından “Sağlık Bilgisi ve Koruma Uygulamaları” derslerinin verileceği programa katılanların, sağlıkla ilgili olaylara daha bilinçli yaklaşmalarını sağlamak amaçlanıyor. Sertifika almaya hak kazanan kişilerin, “Bütüncül bakış açısı ile sağlık ve sağlık hizmetlerini tanıması; sağlığı belirleyen sosyal etmenlerin ve mevcut eşitsizliklerin farkına varması; sağlık, hastalık, korunma, geliştirme gibi temel kavramları kavraması; sağlık okuryazarlığı açısından sağlık politikası, etik ve iletişim konularının önemini kavraması; sağlığını koruma ve geliştirme becerisi kazanması, genel sağlık konularında ve sağlık hizmetlerine erişimde yeterliliği ve yetkinliğinin artması” bekleniyor. Hizmet İçi Eğitim Çalışmaları Devam Ediyor R ektörlüğümüz Hizmet İçi Eğitim Koordinatörlüğü çalışmaları kapsamında, Üniversitemiz birimlerinin kütüphanelerinde çalışan ancak “Kütüphanecilik Bölümü” mezunu olmayan personel ile Üniversitemiz birimlerinin makam sekreterleri için 27-31 Ocak 2014 tarihleri arasında eğitim programı düzenlendi. Eğitimlere katılan personele, 31 Ocak 2014 tarihinde düzenlenen törenle Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kasım Karakütük, Genel Sekreter Serpil Güner ve Personel Daire Başkanı Sevinç Sezer tarafından katılım belgeleri verildi. Üniversitemiz hastanelerinin danışma ve kayıt birimlerinde çalışanlara da 17-21 Şubat, şoförlere ise 24-28 Şubat 2014 tarihleri arasında eğitim verildi. 21 Ankara Üniversitesi Bülteni Yoksulluk Ölçümüne Yeni Yaklaşım Ü niversitemiz Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü öğretim üyeleri, New York Levy Enstitüsü’nün araştırmacıları ve BM Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Ofisi’nin desteğiyle 20 Şubat 2014 tarihinde “Türkiye’ de Yoksulluk Ölçümüne Yeni Yaklaşımlar” başlıklı bir çalıştay düzenledi. Rektörlük 100. Yıl Salonu’ndaki çalıştayda, yoksulluk ölçümlerine yeni yaklaşımlar ile ilgili olarak gerçekleştirilen “Zaman Açığı ve Yoksulluk” araştırma projesinin sonuç raporu, Türkiye’de bu konuda araştırmalar yapan, yoksullukla mücadele politika ve stratejileri üzerine çalışmalar yürüten akademisyenlerin, uzmanların ve öğrencilerin bilgisine sunuldu. “Rapor, Yoksulluğa Alternatif Yaklaşım Getiriyor” Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Emel Memiş, bu raporun temel amacının, yoksulluğa yeni Kadınların yüzde 50’sinden fazlası kayıtdışı istihdam ediliyor. bir alternatif yaklaşım getirirken, aynı zamanda yoksullukla mücadele politikalarını da doğru hedeflere iletmede, özellikle çalışma yaşamında bir bütünlük anlayışı getirmek olduğunu söyledi. Yrd. Doç. Dr. Emel Memiş; “Yani sadece piyasa değil, piyasa dışındaki üretim koşullarının da göz önüne alınmasını sağlayabilmek” dedi. İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Onur Özsoy da Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın, yoksullukla mücadelede eşitliğin sağlanması gerektiğini ortaya koyduğunu, Ankara Üniversitesi İktisat Bölümü’nün de bu tür çalışmalara katkı sunuyor olmasının çok önemli olduğunu kaydetti. “Doğru Göstergelere Bakmak Gerekiyor” Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Sibel A. Özkan ise yoksulluğun geleneksel ölçümlerde gözardı edilen bir boyutunun ortaya çıkarılmasının, bu çalışmanın en önemli katkılarından biri olduğunu söyledi. Prof. Dr. Sibel A. Özkan; “Gerçekten de yoksulluğun mücadele politikalarının, yoksulluğu azaltmada ne derece başarılı olup olmadığının doğru bir değerlendirmesini yapmak, ancak bunun için doğru olan göstergelere bakmakla mümkün olabilir. Çalışmanın bir diğer önemli katkısı da toplumsal cinsiyet perspektifinin, yoksulluğun ölçümü ve analizinde ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkarmaktır” dedi. UNDP Türkiye Ofisi Yöneticisi Kemal Malhotra da politika yapmak üzere geliştirilen yoksulluk rakamlarının, gerçek sonuçları sunmaktan uzak olduğunu, yoksulluğa, toplumsal cinsiyet eşitliği boyutunu eklemek gerektiğini söyledi. İstihdam açısından kadınların işgücü piyasasına katılımının yüzde 30 olduğunu, kadınların hala ücretsiz aile işçisi olarak çalıştırıldığını kaydetti. Kadınların yüzde 50’sinden fazlasının kayıt dışı istihdam edildiğini, oysa bu rakamın erkeklerde yüzde 40 olduğunu da anlattı. Levy Enstitüsü’nden Ajit Zacharias ise kadınların, Türkiye istihdam piyasasına şu anda olduğundan daha fazla katılmaları gerektiğini dile getirdi. BAP’tan İLEF’e, Lisansüstü Tez Projeleri İçin Araştırma Fonu Desteğine Yönelik Atölye A nkara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Gazetecilik, Radyo Televizyon Sinema, Halkla İlişkiler ve Tanıtım ile Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı yüksek lisans ve doktora programında tez aşamasında olan öğrencilere yönelik olarak Lisansüstü Tez Projelerini Destek Hazırlığına Yönelik bir eğitim yapıldı. Genç akademisyen adaylarının araştırma fonlarına yönelik başvurularını arttırmak 22 Ankara Üniversitesi Bülteni amacıyla Genovate projesi kapsamında Prof. Dr. Çiler Dursun’un moderatörlüğünde İLEF Ahmet Taner Kışlalı Sanatevi’nde 21 Şubat 2014’de yapılan eğitime BAP uzmanları Menekşe Örme ve Hayati Ecevit, TÜBİTAK Uzmanı Esra Zuhal Bilir ve 45 lisansüstü öğrenci katıldı. Eğitimin, diğer fakültelerde de tekrarlanarak araştırma fonlarına yönelik başvuruların teşvik edilmesi planlanıyor. Türkiye-Japonya Medikal Değişim Forumu A nkara Üniversitesi ile Japonya’nın Uluslararası Toplam Mühendislik Şirketi tarafından ortaklaşa düzenlenen “TürkiyeJaponya Medikal Değişim Forumu”, 19 Şubat 2014 tarihinde Üniversitemiz İbni Sina Hastanesi Hasan Âli Yücel Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Kanser tedavisindeki ileri tıp teknolojilerinin anlatıldığı foruma Japonya’nın önde gelen doktorları, Tokyo Kadınlar Medikal Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yoshio Uetsuka, Tsukuba Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hideyuki Sakurai, Juntendo Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nobuhiro Sato ve aynı üniversiteden Doç. Dr. Naoto Sakamoto katılarak rejeneratif tedavi, kanser tanı ve tedavisinde endoskopinin yeri ve proton tedavileri konularını anlattı. “İlişkiler Köklü” Türk-Japon Üniversite Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Dökmeci, Türkiye-Japonya arasındaki medikal ilişkilerin çok eskilere dayandığını, kendisinin de 35 yıl önce Japonya’ya gidip 2.5 yıl çalıştığını söyledi. Daha sonraki dönemlerde Türkiye’den çok sayıda doktorun Japonya’da üniversitelerde çalışıp Türkiye’ye döndüğünü, bunların içinden altısının da Ankara Üniversitesi öğretim üyesi olduğunu belirten Prof. Dr. Abdülkadir Dökmeci; “Tümü de akademik kariyerde çok başarılı hizmetler verdiler ve Türk-Japon tıbbına önemli katkılarda bulundular. Türkiye ile Japonya arasındaki tıbbi ilişkiler halen gastroenteroloji alanında devam etmekte. Örneğin Asya-Pasifik Hepatoloji Derneği’nin 2015 yılındaki büyük kongresi İstanbul’da yapılacak” dedi. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Murat Tuncer, ‘kamu özel ortaklığı’ diye anılan “Public-Private Partnership Model (PPP)”de üniversitelerin olmamasını eleştirdi. PPP Model’de Sağlık Bakanlığı’nın hastaneleri olduğunu, üniversitelerin olmamasının anlaşılır bir şey olmadığını belirten Prof. Dr. A. Murat Tuncer; “Japon firmalarının dünya çapında sıralamada çok önde olduğu alanlar var. PPP modelinde de birçok yerde iş yapıyorlar. Üniversitelerle de iş yapabilirler. Japon bankaları çok ucuz krediler veriyorlar ve PPP modelinde cihazları japon firmalarından almak zorunda değilsiniz” dedi. “Paylaşımlar Önemli Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de 124 yıl önce yaşanan Ertuğrul Fırkateyni faciasının ardından Türkiye ile Japonya arasında bir dostluk köprüsü oluştuğunu, zaman içinde de bu dostluğun çeşitli şekillerde gösterildiğini söyledi. Japon dostlarımızın, 1999 yılındaki Marmara ve 2011 yılındaki Van depremlerinde felaketzedelerin yardımına koştuğunu, bizim de Japonya’da 2011 yılındaki deprem ve tsunamiden etkilenenlere destek olduğumuzu belirten Prof. Dr. Erkan İbiş, geçen yıl da Japonya Başbakanının eşi Bayan Abe’nin Üniversimizi ziyaret ederek iki saat süreyle öğrencilerimizle sohbet ettiğini söyledi. Bugünkü toplantının çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Erkan İbiş; “Burada anlatılan konular gerçekten tıp alanındaki ileri uygulamalar. Bu tür paylaşımlar çok önemli. Biz Ankara Üniversitesi olarak Japonya’yı önemsiyoruz. Geçenlerde sayın Büyükelçi ve heyetiyle bir araya geldik ve geleceğe dair ne tür işbirlikleri yapabileceğimizi, işbirliklerimizi nasıl arttırabileceğimizi konuştuk” dedi. “En İleri Araştırmaları Yapan Hocalar” Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Yutaka Yokoi ise Türkiye ile Japonya arasında son yıllarda gelişen kültürel ve ekonomik ilişkilerden söz etti. Geçen yıldan bu yana Japonya Başbakanı Abe’nin Türkiye’ye iki kez, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bir kez ziyarette bulunduğunu anlatan Büyükelçisi Yutaka Yokoi, sadece politika alanında değil, tıp ve sağlık alanında da ilişkilerin güçlendiğini; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretinde, iki ülke arasındaki işbirliğini güçlendirmek için protokol imzalandığını söyledi. Bugün Japonya’nın en ileri tıp araştırmaları yapan hocalarının Ankara’ya geldiğini kaydetti. Büyükelçiler Üniversitemizdeydi J aponya’nın Ankara Büyükelçisi Yutaka Yokoi 3 Şubat 2014 tarihinde, Makedonya’nın Ankara Büyükelçisi Goran Taskovski de 6 Şubat 2014 tarihinde Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş’i ziyaret etti. Büyükelçilerin ziyaretlerinde eğitim, araştırma ve kültürel işbirlikleri konuları görüşüldü. 23 Ankara Üniversitesi Bülteni Emniyet Genel Müdürlüğü ve Üniversitemizden: “Adli Bilimlerde Yeni Ufuklar Sempozyumu” E mniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Dairesi ve Ankara Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü, 12 Şubat 2014 tarihinde “Adli Bilimlerde Yeni Ufuklar Sempozyumu” düzenledi. Başkanlığını Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Dairesi Başkanı Kemal Pelit ve Ankara Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hamit Hancı’nın üstlendiği sempozyumun sekreteryası da Kriminal Araştırma ve Teknik İncelemeler Eğitim Şube Müdürlüğü (KATEM) Şube Müdürü Cem Mehmet Çetin, Ankara Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü Müdür Yardımcıları Prof. Dr. Ayla Sevim Erol ve Prof. Dr. Aslıhan Avcı tarafından yürütüldü. Sempozyuma, emniyet müdürleri ve adli bilimcilerin yanı sıra Üniversitemizden, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Zafer Karaer, Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık da izleyici olarak katıldı. Sempozyumun birinci oturumunda Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürol Cantürk, “Ölü Muayenesi ve Olay Yeri İncelemesi”ni anlattı. Prof. Dr. Gürol Cantürk, olay mekanizmasının çözümlenmesinde titizlikle gerçekleştirilmesi gereken olay yeri incelemesi ve ölü muayesinin önemini, konu ile ilgili yapılan tıbbi uygulama hatalarının yol açtığı sorun ve sonuçları anlattı. “Gömülmüş Cesetlerde Kimliklendirme” konusunu anlatan Prof. Dr. Ayla Sevim Erol ise antropolojik incelemelerin adli bilimlerde sağladığı zamansal ve finansal katkılardan, iş yüküne pozitif etkisinden söz etti. Diğer bilim dallarıyla ortak çalışmanın daha hızlı ve doğru sonuç vereceğine dikkat çekti. Sempozyumun ikinci oturumu Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Zafer Karaer’in başkanlığında gerçekleşti. Bu oturumda Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık, “Kaçak İmal Edilen İçkiler ve Metil Alkol Zehirlenmeleri” üzerine bir konuşma yaparak, kaçak içki imalinin özellikle turizm sektörüne olumsuz etkileri ve halk sağlığına zararını anlattı. Yetkililerin, bu konuda yasal önemleri ve denetimleri arttırması gerektiğini dile getirdi. Prof. Dr. Aslıhan Avcı, “Toksikolojik Analizlerde İleri Yöntemler” konulu konuşmasında, olay yerinden laboratuvara uzanan iş ve işlemlerin, analiz sonuçlarını direkt etkilediğini, preanalitik dönemde titiz yürütülen çalışmanın adli olayların sonuçlandırılmasında birincil öneme sahip olduğunu belirtti. Minik Öğrencilerimizin “Büyükanne-Büyükbaba Günleri” A nkara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel Okulları, Okul Öncesi Eğitim Sınıflarının öğrencileri, büyükanne ve büyükbabalarını okullarında ağırladı. Minik Ankara Üniversiteliler, büyükleriyle birlikte zaman geçirmenin, onlara okullarını tanıtmanın ve onlar için şarkılar 24 Ankara Üniversitesi Bülteni söylemenin mutluluğunu yaşadılar. Aynı zamanda bu etkinlikle büyükanne ve büyükbabalarına karşı duydukları sevgi ve saygıyı dile getirdiler. Öğrencilerin önceden hazırladığı, “Büyükannem, Büyükbabam ve Ben” adlı röportajların kamera çekimlerini izleyenler duygulu anlar yaşadı. Prof. Dr. Mualla Öztürk Anısına Düzenlenen Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Sempozyumlarının 27’ncisi “Okul Çağındaki Özgül Öğrenme Bozukluğu” İrdelendi A nkara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nın, Anabilim Dalı’nın kurucusu Prof. Dr. Mualla Öztürk anısına geleneksel olarak düzenlediği “Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı” sempozyumlarının 27’ncisi, 24-25 Şubat 2014 tarihleri arasında “Okul Çağında Özgül Öğrenme Bozukluğu” ana başlığında düzenlendi. Toplantıda, geleneksel “Prof. Dr. Mualla Öztürk Araştırma Ödülü” de verildi. Ödül, “Anoreksiyanervoza ve Eksojen Obezite Tanılı 11-18 Yaş Arası Olguların Sosyal Bilişsel Becerilerinin Değerlendirilmesi” başlıklı çalışmalarıyla Dr. İpek Perçinel, Doç. Dr. Burcu Özbaran, Yrd. Doç. Dr. Sezen Köse, Prof. Dr. Şükran Dancan ve Prof. Dr. Damla Gökşen Şimşek’e verildi. Dr. İpek Perçinel, çalışma sonuçlarına göre; hem Anoreksiyanervoza, hem de Eksojen Obezite tanılı olguların; yüzlerden duygu tanıma, gözlerdeki ifadelerden zihinsel çıkarımlar yapma, dolaylı olarak söylenmiş sözel ifadelerin arkasında yatan gerçek niyeti tahmin etme, sosyal ortamlardaki sosyal sinyalleri algılama, anlama ve yorumlayarak davranış oluşturma gibi sosyal bilişsel becerilerinde ve duygu düzenleme işlevlerinde bozukluk olduğunun saptandığını söyledi. Dr. İpek Perçinel, belirlenen alanlardaki bozulmalara yönelik erken dönem sosyal beceri eğitimleri gibi müdahale programlarının uygulanmasının, söz S konusu hastalıkların klinik gidişinde ortaya çıkan psikososyal bozuklukların azaltılmasına yardımcı Konferans ve Paneller empozyumda Prof. Dr. Ümran Korkmazlar “Yaşam Boyu Öğrenme Bozukluğu”, Nalar Babür “Öğrenme Güçlükleri: Son Araştırmalar, Bulgular ve Gelişmeler”, Doç. Dr. Cevriye Ergül “Okumada Güçlük Yaşayan Öğrencilerin Öğrenme Güçlüğü Riski Açısından Değerlendirilmesi”, Prof. Dr. Sinan Olkun “Matematik Güçlüğü Tarama Aracı (Dyscalcuulia Screener)”, Prof. Dr. Canan Kalaycıoğlu “Okuma Bozukluğu: Dilbilim ve EEG Verilerininin İlişkilendirilmesi”, Gönül Fidan “Öğretmen Pratikte Ne Yapıyor?”, Prof. Dr. Ümran Korkmazlar “Özgül Öğrenme Bozukluğunda Bilişsel Davranışçı Terapi Uygulamaları” konularında konferanslar verirken; Prof. Dr. Ayla Avsev’in yöneticiliğinde “Anne, Çocuk ve Öğretmenin Gözüyle Özgül Öğrenme Bozukluğu”, Prof. Dr. Melda Akçakın’ın yöneticiliğinde ve Uzm. Psk. Başak Alpas, Uzm. Psk Aynur Şahin ve Uzm. Psk. Dr. İlkiz Dikmeer’in konuşmacı olarak katıldığı “Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’nda yapılan ÖÖG Çalışmaları (Değerlendirme ve Grup Tedavileri” ve Prof. Dr. Ümran Korkmazlar’ın yönetiminde, Uzm. Dr. Özlem Sürücü, Doç. Dr. Aylin İlden Koçlar, Nilgün Karaboncuk, Pınar Çakır Aksu ve Funda Demirel’in konuşmacı olarak katıldığı “’Oynuyorum, Eğleniyorum, Öğreniyorum’ Özgül Öğrenme Bozukluğu Olan Çocukların Psikoeğitim, Psikodrama, Grup Oyunları ve Eğitim Kinesiolojisi (BrainGym) Yöntemleriyle Ele Alınması” konularında paneller gerçekleştirildi. olabileceğini, duygu tanıma ve düzenleme çalışmaları ile ilaç tedavilerinin etkinliği ve tedaviye uyum düzeyinin arttırılabileceğini söyledi. Halen psikiyatrik sınıflandırma sistemlerinde yeme bozuklukları içerisinde yer almayan Ekzojen Obeziteye farklı bir açıdan bakıldığını da belirten Dr. İpek Perçinel, obezite tanılı olguların, sosyal biliş özellikleri yönünden de Anoreksiyanervoza olgularıyla örtüştüğünün ortaya çıktığını kaydetti. Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayla Avsev, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ile ilgili bir gelişmeyi aktardı. Binalarını büyütmeye çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. Ayla Aysev, Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk’ün bu konuda destek verdiklerini belirterek; “Bize bir bina verildi. Kapısına Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi yazacağız” dedi. 25 Ankara Üniversitesi Bülteni Köy Enstitülerinin Kurucusu, Unutulmaz Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’i Andık Üniversitemiz Rektörlüğü’nde düzenlenen anma toplantısında, Hasan Âli Yücel’in, yedi yıl yedi ay yedi gün süren Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Ankara Üniversitesi’nin kuruluşuna yaptığı katkılar, teknik eğitimin güçlendirilmesi için açtığı okullar, çocukların ve gençlerin eğitime yönelik önerileri, Köy Enstitüleri’nin kuruluşu ve dünya klasiklerinin Türkçeye kazandırılması yönündeki çalışmaları anlatıldı. Ü niversitemiz Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇOGEM) ile Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği, unutulmaz Milli Eğitim Bakanlarından Hasan Âli Yücel’i, ölümünün 53. yılında düzenledikleri toplantıyla andı. Üniversitemiz Rektörlüğü’nde 26 Şubat 2014 tarihinde düzenlenen toplantıyı, Üniversitemiz yöneticileri ve öğretim üyelerinin yanı sıra çok sayıda da lise öğrencisi izledi. Toplantıda, Yekta Güngör Özden, Prof. Dr. Sedat Sever, Prof. Dr. Semih Baskan ve Doç. Dr. H. Haluk Erdem’in katıldığı “Ölümünün 53. Yılında Hasan Âli Yücel” başlıklı bir de açıkoturum düzenlendi. “Onun Düşünceleri, ÇOGEM’in Çalışmalarıyla Yaşama Geçirilmeye Çalışılıyor” Toplantının açılışında bir konuşma yapan Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği Ankara Şube Başkanı Dr. Alper Akçam, Hasan Âli Yücel’in 1946 yılında Milli Eğitim Bakanlığı görevinden alınması ile erken cumhuriyet dönemi kültür eğitim politikaları çağının kapandığını ve bugünlere ulaşan bir kültür karmaşasının önünün açıldığını söyledi. 26 Ankara Üniversitesi Bülteni Üniversitemiz ÇOGEM Müdürü Prof. Dr. Sedat Sever ise Hasan Âli Yücel’in, yüreği ve belleği evrensel düşüncelerle beslenmiş, soylu, saygın bir devlet adamı, edebiyatçı ve sanatçı olduğunu belirtti. Prof. Dr. Sedat Sever, Hasan Âli Yücel’in ilerici yönüyle ilgili şunları söyledi: “Birinci Türk Neşriyat Kongresi’nde Gençlik ve Çocuk Edebiyatı Komisyonu kurulur ve ikinci oturumunda Çocuk ve Gençlik Edebiyatı raporu okunur. O raporu bugün, 75 yıl aradan sonra okuduğunuzda bile çocuğun ve gencin eğitimine yönelik çok önemli bilimsel dönütler alıyoruz. Rapor, ‘eğer aydınlanma gerçekleştirilecekse buna erken dönemden başlamalısınız. Bunu çocuğun duygu ve düşünce eğitiminde çok başat bir etken olan kitapla, edebiyatla yapmalısınız. Toplumu aydınlatmak istiyorsanız o zaman yazılı kültürle çocuğu 1-2 yaşından başlayarak dost kılmak zorundasınız’ diyor. Günümüzde tüm gelişmiş ülkelerin üniversitelerinde çocuk ve gençlik edebiyatı merkezleri var. Bunlar lisansüstü düzeyde eğitim sürdürüyorlar. 75 yıl önce Hasan Âli Yücel’in ve saygın bilim ve kültür insanlarının komisyondaki önerileri, düşünceleri, düşleri bugün ÇOGEM’in çalışmalarıyla yaşama geçirilmeye çalışılıyor.” “DTCF’ye Yazma Eserler Kazandırdı” Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülkadir Gürer, Hasan Âli Yücel’in, eğitim sisteminin her alanında akla ve bilime dayanan reformları gerçekleştirdiğini, kültür hayatımızda Türk hümanizmasını yarattığını, bilimsel eğitimi tüm yurda yayma konusunda Atatürk döneminde atılan fikri temelleri, fiziksel bir altyapıya dönüştürerek bugüne uzanan köklü kurum ve kuruluşların mimarı olduğunu kaydetti. Hasan Âli Yücel’in, ülkenin ekonomik ve endüstriyel kalkınmasının, büyük ölçüde mesleki ve teknik eğitimde yetişmiş insan gücüne bağlı olduğu görüşünü benimsediğini ve bununla ilgili ticaret liseleri, kız enstitüleri, erkek sanat enstitüleri, akşam kız sanat okulları ile gezici kadın kursları kurduğunu da anlatan Prof. Dr. Abdülkadir Gürer, onun, batı ve doğu klasiklerinden yaptırdığı çevirilerle kültür hayatımızda bir aydınlanma sürecini de başlattığını vurguladı. Prof. Dr. Abdülkadir Gürer, Hasan Âli Yücel’in, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ne kişisel çabalarıyla kazandırdığı yazma eserlerin büyük bölümünün korunamadığı bilgisini de verdi. “Atatürk İlkelerinin Kökleşmesi İçin Çalıştı” Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Kasım Karakütük de Hasan Âli Yücel’in, Ankara Üniversitesi’nin kuruluşunda yaptığı katkıları anlattı. Onun, yedi yıl süren Milli Eğitim Bakanlığı görevinde, Atatürk ilke ve devrimlerinin ülkemizde yerleşmesi, eğitim sisteminin kurulması ve devamı açısından yaptıklarının çok önemli olduğunu; 500 kadar klasiğin Türkçeye kazandırılmasında çok önemli katkıları olduğu için de büyük bir kültür adamı olduğunu kaydetti. “Türkiye Aydınlanmasının Önünü Açtı” “Ölümünün 53. Yılında Hasan Âli Yücel” panelinin yöneticisi Yekta Güngör Özden, Hasan Âli Yücel’in, Türkiye’nin aydınlanmasının önünü açtığını söyledi. “Ankara Tıp Onu Hiç Unutmadı” Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Semih Baskan da Hasan Âli Yücel’in, Ankara Üniversitesi’nin kuruluşunda yaptığı çalışmaları anlattı. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin onun döneminde yeni binasına taşındığını, Fen ve Tıp Fakültelerinin kurulduğunu; 1946 yılında da Hukuk, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Fen ve Tıp Fakültelerinin Ankara Üniversitesi çatısı altında bir araya geldiklerini kaydetti. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin, Hasan Âli Yücel’i hiç unutmadığını, yılda 100 bilimsel etkinlik düzenlenen konferans salonuna onun adını verdiklerini vurguladı. ÇOGEM Müdürü Prof. Dr. Sedat Sever, Hasan Âli Yücel’in, klasikleri Türkçeye çevirttirmesinin amacının, düşünen insan yetişmesi olduğunu, batı klasikleri olduğu kadar doğu klasiklerini de çevirttirdiğini söyledi. “Hayali Olan Hümanizma Toplantısını Biz Yapabiliriz” Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. H. Haluk Erdem ise Hasan Âli Yücel’in, İkinci Dünya Savaşı’nın sürdüğü 1940’lı yıllarda hümanist eserleri Türkçeye çevirttirdiğini, ölmeden önce de hümanizmle ilgili uluslararası bir toplantı düzenlemek istediğini ama gerçekleştiremediği belirterek, “Böyle bir toplantıyı biz yapabiliriz” dedi. Çocuk Bilim Merkezimiz Matematiği Sevdiriyor Ü niversitemiz Çocuk Bilim Merkezi Koordinatörlüğü, Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlköğretim okulu öğrencileri ile programlarını buluşturuyor. Koordinatörlükte eğitim veren 14 programdan biri olan ve Uzm. Ece Özdoğan tarafından yürütülen “Aranızda Matematiği Sevmeyen Var mı?” programı 21-23 Ocak 2014 tarihleri arasında çocuklarla buluştu. Okul öncesi çocuklardan yedinci sınıf sonuna kadar tüm çocukların katıldığı etkinliklerde her yaş grubu için özel olarak hazırlanmış somut matematik materyalleri üzerinden uygulamalar gerçekleştirildi. Çocukların eğlenerek matematik bilimi ile buluştuğu etkinliklerin, önümüzdeki yıl da tekrarlanması planlanıyor. Ece Özdoğan programla ilgili şunları söyledi: “Matematik bilimini eğlenceli etkinliklerle tanıyarak bu bilime ilişkin olumlu bakış açılarına sahip olmalarını amaçlayan program, Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sinan Olkun’un desteği ile geliştirilerek Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel Okulları anasınıfı ve ilköğretim öğrencilerine uygulanmıştır. Matematik, yaşamımızın her alanında önemli bir yere sahip olan bir bilim dalıdır. Diğer yandan günlük yaşantımızda karşı karşıya kaldığımız problemlere ilişkin ürettiğimiz çözüm yolları da mantık yürütmeyle, problem çözme becerileriyle doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle hayatımızda bu kadar fazla yere sahip olan matematik biliminin ayrıntılarını keşfetmek hayatımızı da kolaylaştırabilmektedir. ‘Aranızda Matematiği Sevmeyen Var mı?’ programının sonunda öğrencilerin matematik hakkında yalnızca kağıt, kalem ve sayılardan oluşan bir bilim olmadığı düşüncesi yaratılmak istenmektedir.” 27 Ankara Üniversitesi Bülteni Türk ve Alman Öğrencilerden, Almanya’da İslamiyet-Hıristiyanlık Bahar Akademisi Akademide, Eugen Biser Vakfı ve Ankara Üniversitesi’nin desteği ile Türkçe ve Almanca yayımlanan “İslamiyet-Hıristiyanlık Kavramları Sözlüğü”nün hazırlanması sürecinde karşılaşılan güçlükler, bu güçlüklerin üstesinden gelme yöntemleri ve yaşanan deneyimler hakkında bilgilendirmeler ve paylaşımlar gerçekleştirildi. A nkara Üniversitesi, Eugen Biser Vakfı, The Post Graduate Program Islamic Theology ve The Protestant Academy Tutzing işbirliği ile “Türk-Alman Araştırrma, Eğitim ve İnovasyon Yılı 2014” kapsamında 9-13 Şubat 2014 tarihleri arasında Almanya’nın Tutzing şehrinde “İslamiyet-Hıristiyanlık Bahar Akademisi” adıyla akademik bir etkinlik gerçekleştirildi. Üniversitemiz öğretim üyeleri Prof. Dr. Mualla Selçuk ve Prof. Dr. Halis Albayrak’ın birer sunum ile katkıda bulunduğu etkinliğe Türkiye ve Almanya’da lisans ve lisansüstü eğitimlerini devam ettiren 30 genç araştırmacı ve akademisyen katıldı. Akademiye Ankara Üniversitesi’nden Araştırma Görevlileri Şahin Kızılabdullah ve Betül Zengin, Sosyal Bilimler Enstitüsü Lisansüstü öğrencilerinden Ramazan Topal, Pınar Usta Doğan ve İlahiyat Fakültesi Dünya Dinleri Bölümü öğrencilerinden Zeynep Yazıcı, Hatice Kübra Şimşek, Mevra Öztaş, Tuba Demir, Osmangazi Üniversitesi’nden Araştırma Görevlisi Aybiçe Tosun, Diyarbakır Polis Meslek Yüksek Okulu’ndan Öğretim Görevlisi Özlem Topcan katıldı. Akademinin ilk gününde, Eugen Biser Vakfı ve Ankara Üniversitesi’nin desteği ile geçtiğimiz günlerde Türkçe ve Almanca yayımlanan “İslamiyetHıristiyanlık Kavramları Sözlüğü”nün hazırlanması sürecinde karşılaşılan güçlükler, bu güçlüklerin üstesinden gelme yöntemleri ve yaşanan tecrübeler hakkında bilgilendirmeler ve paylaşımlar gerçekleştirildi. Akademinin ikinci günü sabah oturumunun ana başlığı “Sözlüğün Hazırlanması Süreci” idi. Prof. Dr. Peter Antes, Prof. Dr. Mualla Selçuk, Prof. Dr. Halis Albayrak ve Prof. Dr. Heine, örnek kavramlar üzerinden birer sunum ile kavramların seçimi, ele alınış yöntemleri, kullanılan dil, yeni kavramlar üretilmesi gibi sözlüğün hazırlanması sürecinde karşılaşılan durumları katılımcılar için daha belirgin hale getirdi. Günün son sunumunda ise Prof. Dr. Reinhard Schulze, Almanya’da İslami ilahiyat kurumları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Toplantıların üçüncü günü, doktora öğrencisi Amir Dziri, klasik İslam teolojisinde bilgi üretimi hakkında sunum yaptı. Prof. Dr. Kerstin Radde-Antweiler, dini bilgiye ulaşmada kullanılan online sözlükler ile offline yani basılmış sözlük ve kitaplar arasındaki farkı gösteren bir çalışma ortaya koydu. Dördüncü günkü toplantıların başlığı “Kutsal Kaynaklar ve Gelenek” idi. Bu konuyla ilgili olarak Dr. Stephan Kokew ve Thomas Würtz birer sunum gerçekleştirdi. Almanya’dan akademiye katılan Dr. Ayşe Başol ve Prof. Peter Antes, Müslüman ve Hıristiyan öğrencilerin iki grup olarak katıldığı çalışmada, iki dinin ahiret anlayışını ortaya koymaya çalıştı. Arş. Gör. Aybiçe Tosun, “Kutsal Kaynaklar ve Gelenek İlişkisi” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Programın son konuşmacısı olarak Prof. Horst Teltschik, sosyal hayatta ve siyasi alanda Müslümanlar ile Hıristiyanların diyaloğunun rolü hakkında bir konuşma yaptı ve Ortadoğudaki politik, siyasi ve dini atmosferi değerlendirdi. Programın son oturumunda, akademi süresince yapılan sunumlarla ilişkili katılımcıların değerlendirmeleri sunuldu. Bu oturumda akademiye Türkiye’den katılan genç araştırmacılardan, Şahin Kızılabdullah, Ramazan Topal, Özlem Topcan, Betül Zengin ve Zeynep Yazıcı tarafından birer sunum gerçekleştirildi. Akademinin ikinci toplantısının, Üniversitemizin ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirilmesi planlanıyor. Etkinliğe, 30 genç araştırmacı ve akademisyen katıldı. 28 Ankara Üniversitesi Bülteni Fen Fakültesi Kimya ve Biyoloji Bölümlerinin Laboratuvarları Yenilendi Ü niversitemiz Fen Fakültesi Kimya ve Biyoloji Bölümlerinin yenilenen laboratuvarları, 28 Şubat 2014 tarihinde düzenlenen törenle açıldı. Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muammer Canel, 1952 yılından beri hizmet veren Fen Fakültesi binalarında yılların getirdiği birtakım altyapı sorunları oluştuğunu ve laboratuvarlarda da yenilikler gerektiğini belirterek; yenileme çalışmaları kapsamında Büyük Kimya Amfisi altındaki büyük deponun elden geçirildiğini, bir merkez laboratuvar ve iki depo yapıldığını kaydetti. Bu depoların birinin cam ve saramik, diğerinin de kimyasal malzemelere ayrıldığını kaydeden Prof. Dr. Muammer Canel, bölümdeki cihazların Merkez Laboratuvarına indirileceğini ve bunların başına bir kimyageri görevlendireceklerini ifade ederek; “Öğretim elemanlarımızdan isteyenler, yapacakları deneyi bu sorumlu arkadaşlarla temas kurarak orada yaptırabilecekler” dedi. Prof. Dr. Muammer Canel, Biyoloji Bölümü’nde de Zooloji Öğrenci Laboratuvarları, D Bloktaki Öğrenci Laboratuvarı, C Bloktaki Araştırma Laboratuvarı ile binanın doğalgaz sisteminin yenilendiğini, binanın alt katında bir havalandırma sistemi motorunun yapıldığı sözlerine ekledi. Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Ankara Üniversitesi’nin bu görkemli ve tarihi yapılarında birşeyleri değiştirebilmiş olmanın sevincini yaşadıklarını söyledi. Bu binalarda zamanla tamiratlar yapılsa da ruhuna dokunmamak gerektiğini belirten Prof. Dr. Erkan İbiş; “Burası, çevresiyle, tarihi binalarıyla çok önemli bir yerleşke. Hepimizin sorumluluğu, bu alanları koruyup gelecek kuşaklara aktarabilmek” dedi. Fen Fakültesi için pozitif ayrımcılık yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini belirten Prof. Dr. Erkan İbiş; “Gerek kadro temininde, gerekse bu tür yatırımlarda olanaklarımız elverdiğince bunları yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Prof. Dr. Erkan İbiş, yenilenen laboratuvarların bilimsel çalışmalara da etkisi olacağını, buralarda değerli araştırmalar, bilimsel makaleler ve ürünler ortaya konacağını, bunların da Ankara Üniversitesi ve Fen Fakültesi’nin hanesine not olarak düşüleceğini sözlerine ekledi. 29 Ankara Üniversitesi Bülteni Veteriner Anatomi Müzesi Uluslararası Alanda Tanınıyor Ü niversitemiz Veteriner Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı sorumluluğunda geçen yıl tüm halkımızın ziyaretine açılan Ankara Veteriner Anatomi Müzesi; bugünlerde farklı uluslardan, büyük küçük birçok ziyaretçisini ağırlamaya devam ediyor. Ankara’da faaliyet gösteren uluslararası bir anaokulunun birçok farklı milletten oluşan minik öğrencileri Ankara Veteriner Anatomi Müzesi’ni ziyaret etti. Miniklerin en küçüğü 14 aylık, en büyüğü ise 6 yaşındaydı. Tüm minikler müzeyi ilgiyle gezdiler ve çok beğendiler. Miniklere Veteriner Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı personeli tarafından bir de İngilizce Ankara Veteriner Anatomi Müzesi’nde temel olarak beş bölüm bulunuyor. Bu bölümler herkesin kolayca anlayabileceği şekilde düzenlendi. Müzede sırasıyla kemik, eklem ve kas örnekleri; sindirim, solunum, boşaltım, üreme ve sinir sistemi preparatları sergileniyor. Bunların yanında, ülkemize özgü hayvanlardan doldurulmuş örnekler ve çeşitli ilgi çekici tasarımlar bulunuyor. Müze envanterinde şu an 350’nin üzerinde eser bulunuyor. 30 Ankara Üniversitesi Bülteni sunum da yapıldı. Müzenin Çin Halk Cumhuriyeti’nden de ziyaretçileri de vardı. Çin’li turistler Veteriner Anatomi Müzesi’ni ülkelerinde yeni yayınlanmış bir “Ankara Gezi Rehberi” kitabında bulduklarını ve Ankara’ya gelince de ziyaret ettiklerini belirttiler. Çinli ziyaretçilerimiz müze gezisi sonrasında beğenilerini anlatan bir de mektup yazdılar. Müze’de; müze gezisinin yanı sıra toplu olarak gelen anaokulu, ilk ve ortaokullar için veteriner hekimlik mesleğini ve hayvanların vücudundaki yapıları anlatan bilgilendirme sunumları da Türkçe ve İngilizce dillerinde düzenli olarak yapılmaya devam ediyor. Şubat 2014’te Emekli Olan Akademik ve İdari Personelimiz Akademik Personel Üniversitemizden, Şubat 2014 tarihinde 21 kişi emekliye ayrıldı. Ankara Üniversitesi’ne verdikleri değerli hizmetlerden dolayı, emekli olan hocalarımıza ve personelimize teşekkürlerimizi ve saygılarımızı sunar; sağlık ve mutluluk dolu günler dileriz. Kaybettiğimiz Ankara Üniversiteliler Ü niversitemiz Siyasal Bilgiler Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Daver, Veteriner Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Nihal Erk, Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü doktora öğrencisi Figen Börtücene Eriş ve Ziraat Fakültesi’nden emekli idari personelimiz Abdullah Yalnız vefat etti. Prof. Dr. Bülent Daver, Prof. Dr. Nihal Erk, Figen Börtücene Eriş ve Abdullah Yalnız’a Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz. Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Yayın Organıdır. Parayla satılmaz. Ankara Üniversitesi Adına Sahibi: Prof. Dr. Erkan İbiş (Rektör) Genel Yayın Yönetmeni: Prof. Dr. Sibel Ayşıl Özkan ADI SOYADI BİRİMİ EMEKLİLİK TARİHİ Prof. Dr. Ahmet Akın Eczacılık Fakültesi 07 Şubat 2014 Prof. Dr. Cahit Günbattı DTCF 15 Şubat 2014 Prof. Dr. Sinan Olkun Eğitim Bilimleri Fakültesi 17 Şubat 2014 Prof. Dr. Murtaza Korlaelçi İlahiyat Fakültesi 22 Şubat 2014 Prof. Dr. Nuran Ulusoy Diş Hekimliği Fakültesi 28 Şubat 2014 Yrd. Doç. Dr. Ekrem Kurum Ziraat Fakültesi 16 Şubat 2014 Okt. Semra Güven Yabancı Diller Y.O. 17 Şubat 2014 İdari Personel ADI SOYADI BİRİMİ EMEKLİLİK TARİHİ Ayşe Şenfert Tıp Fakültesi 07 Şubat 2014 Emin Topçu DTCF 14 Şubat 2014 Tahir Özdemir Ziraat Fakültesi 14 Şubat 2014 Ahmet Taşdemir Ziraat Fakültesi 14 Şubat 2014 Bekir Demirtaş Basımevi 14 Şubat 2014 Nursel Demirbaş Tıp Fakültesi 15 Şubat 2014 Nedim Kocamanoğlu Tıp Fakültesi 16 Şubat 2014 Hanife Usta Tıp Fakültesi 16 Şubat 2014 Mustafa Kahveci Eczacılık Fakültesi 17 Şubat 2014 Erbay Ağar Tıp Fakültesi 17 Şubat 2014 Suat Karateke Tıp Fakültesi 17 Şubat 2014 Zübeyde Baygıner Tıp Fakültesi 17 Şubat 2014 Mehmet Gınıklı Veteriner Fakültesi 17 Şubat 2014 Mustafa Celal Bal Tıp Fakültesi 18 Şubat 2014 Uluslararası Boğaziçi Kupası Eskrim Yarışmalarında Türkiye İkincisiyiz A nkara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlköğretim Okulu 5-C sınıfı öğrencisi Can Alkış, 25 Ocak 2014 tarihinde İstanbul’da yapılan Uluslararası Boğaziçi Kupası Eskrim Yarışmalarında, “Türkiye İkincisi” oldu. Öğrencimizi kutlar, başarılarının devamını dileriz. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Özkan Kıymaz kiymaz@ankara.edu.tr Dağıtım Koordinasyon: Ufuk Koyuncu Yayın İdare Merkezi: Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, Basın Halkla İlişkiler Birimi, Tandoğan 06100, Ankara Yayın İdare Merkezi Telefon: (0 312) 212 79 08 (0 312) 212 60 40 / 2055 Faks: (0 312) 221 16 43 www.ankara.edu.tr Yayının Türü: Yerel Süreli Yayın (8000 adet basılmıştır) Baskı: Ankara Üniversitesi Basımevi, İncitaşı Sok. No:10, Beşevler/Ankara Tel: (0 312) 213 66 55, 222 28 40 Basım Tarihi: 13 Mart 2014 Renk Ayrımı: Vadi Grafik Matbaacılar Sitesi. 35. Cad. No: 76, Ostim/Ankara 31 Ankara Üniversitesi Bülteni Madalyaları Topladı A Ilgaz’da Kayak Eğitimi A nkara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel Lisesi’nin düzenlediği “Kayak Eğitim Kampı”, 14-15-16 Şubat 2014 tarihlerinde Üniversitemizin Ilgaz ÖRSEM tesislerinde 22 öğrencinin katılımı ile gerçekleştirildi. Öğrenci velilerinin ve öğrencilerin son derece mutlu oldukları kampta, tüm öğrenciler kayak eğitimi gereksinimlerini başarıyla tamamladı. nkara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel Lisesi 8-A sınıfı öğrencilerinden Tan Tokalı, 18-19-20 Şubat 2014 tarihlerinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Anıttepe Yüzme Havuzu’nda düzenlenen Ankara Okullar Arası Yıldızlar Yüzme yarışlarında; “100 metre Sırtüstü Branşında 2:21:00 derecesi ile Ankara birincisi”, “200 metre Sırtüstü Branşında 1:05:00 derecesi ile Ankara birincisi”, “100 metre Kelebek Branşında 1:09:00 derecesi ile Ankara üçüncüsü”, “50 metre Sırtüstü Branşında 31:18 derecesi ile Ankara üçüncüsü” oldu. Beypazarı MYO’nun Öğrenci Sayısını 2500’e Çıkaracak Binaların İnşaatı Başladı Ü niversitemiz Beypazarı Meslek Yüksekokulu’nun mevcut binalarının hemen yanında, Rektörümüz Prof. Dr. Erkan İbiş’in yoğun girişimleri sonucu Üniversitemize verilen 13.5 dönüm arazide inşaat çalışmaları başladı. Arazide Beypazarlı bağışçılar Öner Aktürk, Şahin Karaoğuz ve Yücel Karaoğuz tarafından Ankara Üniversitesi Beypazarı MYO için eğitim ve öğretim amaçlı, toplam kapalı alanı 8 bin m2 olan üç yeni bina yapılacak. En geç 1,5 yıl içerisinde teslim edilmesi planlanan yeni binalarla birlikte, Beypazarı MYO’nun, şu an 1400 olan öğrenci sayısı 2500’e çıkacak. Yeni yapılan binalar, bölüm özelliklerine göre derslikler, atölyeler, konferans salonları ve laboratuvarlardan oluşacak. Binalar bittiğinde böyle görünecek
© Copyright 2024 Paperzz