arar Ekonomi 3 Muhasebe 5 Gündem 8 aşbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı yarışında aday olup olmayacağı tartışıldığı bugünlerde Başbakan'a en yakın isim olan danışmanı Yalçın Akdoğan, Star gazetesindeki köşe yazısında en net cevabı verdi. Başbakan Erdoğan danışmanı Yalçın Akdoğan Star gazetesindeki köşe yazısında Köşk seçimini yazdı. Akdoğan, Erdoğan'ın nasıl karar vereceğini köşesine taşıdı. İşte yazıdaki o bölüm; "Cumhurbaşkanlığı seçim süreci henüz başlamadan toplumun büyük bir kesimi, iç ve dış kamuoyu sonucu satın almış, kabullenmiş görünüyor. Ak Parti'nin Cumhurbaşkanı seçebileceğine kesin gözüyle bakılıyor. Özellikle yerel seçimlerde AK Parti'nin yüzde 45'in üzerinde oy alması, bu tabloyu daha da netleştirmiş durumda.Artık merak edilen husus, AK Parti'nin Cumhurbaşkanı'nı seçecek güce sahip olup olmadığı değil. Şimdi merak edilen, Cumhurbaşkanlığı'na kimin geleceği, hükümetin ve partinin başında kimin olacağı, bundan sonrasında devletin ve siyasetin zirvesindeki ilişkilerin nasıl yürüyeceği... ürkiye’nin 2023 yılı hedefl eri kapsamında 500 milyar dolarlık ihracat için hizmet sektörü de farklı bölüm olarak yer alacak. Havayolu şirketleri, gayrimenkul şirketleri, üniversiteler, oteller, restoranlar gibi kurumların yaptığı ihracat bundan sonra şirketler ihracatçı birliğine akredite oldukça Türkiye İhracatçıları Birliği’nin (TİM) açıkladığı ihracat rakamlarında yer alacak. Bu konuda 9 Aralık 2013 tarihi itibariyle hizmet ihracatını da içine alan Elektrik-Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği’ne (TET) yetki verildi. Hizmet ihracatının toplam büyüklüğünün ne kadar olduğunun tam olarak bilinmemesine rağmen geçtiğimiz yıl Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan bir açıklamasında 2013 yılı itibariyle 48 milyar dolarlık bir hizmet ihracatı olduğunu ifade etmişti. Buna karşın rakamların tam olarak belirlenmesine yönelik çalışmalar devam ediyor. Hizmet sektörü 48 milyar dolarlık katkısıyla TİM’e akredite oluyor. B T lektrik üretiminde kömürün payını artırmak isteyen enerji yönetimi yeni yatırımlar için düğmeye bastı. Yatırımlar bittiğinde doğalgaz faturası her yıl 14 milyar dolar azalacak.Petrol ve doğalgazda dışa bağımlı olan Türkiye, enerji faturasını düşürmek için yerli kaynakları devreye sokmaya çalışıyor. Bu noktada öne çıkan kaynakların başında kömür geliyor. Uluslararası Enerji Ajansı (EIA) verilerine göre, Çin elektrik ihtiyacının yüzde 78'ini kömürden karşılıyor. Bu ülkeyi yüzde 45 ile ABD'de, yüzde 44 ile Güney Kore, Danimarka ve Almanya takip ediyor. Hatırı sayılır bir kömür rezervine sahip olan Türkiye'de ise bu oran yüzde 25'ler seviyesinde.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yeni yatırımlarla bu rakamı yüzde 42'lere çıkarmayı hedefliyor. Bakanlığın yol haritasına göre 2023'te Türkiye'deki elektrik üretim tesislerinin toplam gücü 100 bin megavat olacak. E Türk şirketler dünya devleri arasında D onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 17 NİSAN 2014 Perşembe KDV dahil 25 Krş eloitte'un 'Tüketici ürünleri' global raporuna göre, sektör 2012 mali yılında 3,13 trilyon dolarlık toplam net satış elde etti. Avrupa'da durgunluğun etkisini hissettirdiği bu dönemde, Türkiye'den üç şirket net satışlarda dünyanın ilk 250 firması arasına girdi. 2012 yılı net satış rakamlarına göre dünyanın en büyük 250 tüketici ürünleri firması arasına 3 Türk firması da girdi. Uluslararası danışmanlık şirketi Deloitte, 'Tüketici Ürünlerinin Küresel Güçleri 2014' raporunu yayınladı. Raporda en çok satış yapan 250 şirketin 3,13 trilyon dolar düzeyinde toplam satış rakamına ulaştığı belirtildi. www.ekonomigazetesi.net İran'a 30 milyar dolarlık ENFLASYON boyun eğecek! Cari açığın bu yıl önemli ölçüde daralacağını dile getiren Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2014 yılında büyümenin ılımlı ama dengeli süreceğini, enflasyonun ise inişe geçeceğini belirtti. BüYüK CIKARMA 30 milyar $'lık Türkiye ziyareti Ambargonun hafifletilmesiyle ticari ilişkilerini geliştirmeye başlayan İran, yönünü Türkiye'ye çevirdi. İran Cumhurbaşkanı Ruhani, iki ülke arasındaki ticaret hacmini 30 milyar dolara çıkaracak yol haritasını karara bağlamak için Başbakan Erdoğan'ı ziyaret edecek. Ruhani'nin mayıs ayı sonunda Türkiye'ye gelmesi bekleniyor. Ortadoğu bölgesinin en güçlü iki ülkesi olan Türkiye ile İran arasındaki ilişkilerde mayıs ayında yeni bir dönem başlayacak. zellikle ambargonun kalkması yönünde sürecin İran üzerinde olumlu bir psikolojik etki oluşturduğu gözlemleniyor. Bu etki sayesinde Türkiye ile İran arasında ticaret hacmini iki katına çıkaracak adımlar da atılmaya başlandı. 2013'te 14.6 milyar $ olan iki ticaret hacminin 30 milyar $a çıkarılması için olan bütün engelleri kaldıracak adım atılıyor. Ö aliye Bakanı Mehmet Şimşek, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, 2014 yılı Ocak-Mart dönemi bütçe gerçekleşmelerini açıkladı. M Cari açığın bu yıl önemli ölçüde daralacağını dile getiren Şimşek, çünkü iç talebin daha ılımlı olduğunu, kurda destekleyici bir süreç yaşandığını, dış talepte bir güçlenmenin söz konusu olduğun belirtti. Şimşek, şöyle konuştu:' Cari açıkta öngördüğümüz 55,5 milyar dolarlık, yani gayri safi yurt içi hasılaya göre, yüzde 6,4'lük bir rakamı temsil ediyor. Yani biz daha küçük bir cari açık ile seneyi kapatacağız'. Gökçen'de biz geldiğimizde inekler otluyordu. ' diye konuştu. Gündemimizde zam yok GÜNDEMİMİZDE ZAM YOK Şimşek, 'Makro Ekonomik Gelişmeler ve 2014 Yılı İlk Çeyrek Bütçe Gerçekleşmeleri' konulu basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.Şimşek, 'Şu anda hiçbir şekilde gündemimizde zam yok. Ekonomi canlı bir organizmadır, gerektiğinde tedbir alırız. Şu an itibariyle ekonominin gidişatına ilişkin önemli kaygımız söz konusu değil' dedi. ENERJİ VE BANKACILIKTA İŞBİRLİĞİ Bu kapsamda da doğalgaz, petrol konularını içeren enerji komitesinin, ticaret, yatırım ve bankacılık komitesinin, ulaştırma ve transit komitesinin ve genel bir komitenin mayıs ayına kadar çalışmalarını hızlandıracağı ve iki ülke ilişkilerinde dönüm noktası olacak bu çalışmaların tamamlanması ve Ruhani'nin Türkiye ziyaretinde imzalanması üzerinde duruluyor. Ruhani'nin ziyaretinde Başbakan Erdoğan'ın Ocak ayında yaptığı İran ziyaretindeki olumlu havanın etkisinin olduğu belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Ruhani'nin bu ziyaretten duyduğu memnuniyet nedeniyle Türkiye'ye yapacağı ziyareti biran önce olmasını istediği kaydediliyor. Büyük projeler rayındaRAYINDA BÜYÜK PROJELER 'Türkiye'nin büyük projeleri tehlikede mi?' şeklindeki bir soruyu yanıtlayan Şimşek, Türkiye'de yürütülen büyük projelerde herhangi bir tehlikede olmadığını vurguladı.Şimşek, 'Biz şimdi 2018'e kadar, 3. havaalanı devreye girene kadar ne yapabiliriz diye ona bakıyoruz. Proje finansmanı açısından 3. havaalanı son derece rantabldır. Sabiha BORSA zel bir bankadan 30 bin lira kredi çeken Kıran'dan bin 110 lira masraf kesti. Kıran'ın Yargıtay'ın "Dosya masrafı adı altında kesinti haksız" kararı üzerine paranın iadesi için Bahçeli evler Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne başvurusu haklı bulundu. Ancak banka ödemeye yanaşmadı. Bankaya icra kanalıyla ödeme emri gönderildi. Banka, borcu icra dos yası yerine tüketicinin hesabına yatırdı. Bu para dan "Sigorta yaptık" diyerek kesinti uyguladı. Bu kez Tüketici, Bakırköy 11'inci İcra Dairesi'ne başvurdu. İcra memuru, ban kaya hacze giderek cebri icra yolu ile tüketicinin alacağını tahsil etti. Ö İRAN'LA STA'YA KARAR VERILECEK Türkiye ile İran liderlerinin gündeme getirdiği tercihli ticaret anlaşmasının çok önemli bir kilometre taşı olduğunu kaydeden Cevdet Yılmaz, nihai hedef olan serbest ticaret anlaşmasına yönelik adımın da KEK toplantısında alınacak kararlarla ortaya çıkacağını söyledi. Şüheda YILDIRIM’ın Haberi STRATEJİK ANLAŞMALAR MASADA Ruhani'nin Türkiye ziyaretinde yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyinin kurulmasının da ele alınacağı dile getiriliyor. KEK toplantısında bu konunun da Türkiye'de masaya yatırılacak şekilde çalışılacağı kaydedildi. THY'nin ve Atlas Jet'in İran'dan olan alacak- ILIMLI VE DENGELİ Şimşek, '2014'te büyümenin ılımlı ama dengeli süreceğini, enflasyonun inişe geçeceğini, kamu borç dinamiklerindeki iyileşmenin devam edeceğini, cari açıkta ciddi bir azalma olacağını öngörüyoruz' dedi ve ilk 3 aydaki gidişat bahsettiğimiz öngörüleri destekliyor.' dedi. larının da büyük kısmının ödenerek problemin çözüldüğü kaydedildi. Yerli petrol muslukları Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Kışanak’ın bölgede üretilen petrol den pay istediklerini açıklaması tartışılır ken, Türkiye’de petrol en çok Batman’da üretiliyor. Günlük 600 bin varil tüketimi olan Türkiye, petrol ihtiyacının yüzde 8’ini yerli üretimden karşılıyor. İYARBAKIR Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak, El Cezire Türkçe muhabiri Mahmut Bozarslan’ın sorularını yanıtlarken, bölgede üretilen enerjiden yerel yönetimin de pay alması gerektiğini söyleyerek, yeni bir tartışmanın kapısını araladı. D Kışanak’ın demeci ile Diyarbakır’ın petrol üretim miktarı merak konusu olurken, Türkiye’nin petrol ihtiyacının ne kadarının bu şehirden karşılandığını inceledik. Diyarbakır, Batman ’dan sonra Türkiye’de en fazla petrol üretilen ikinci il konumunda. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) üretiminin, yaklaşık % 20’si Diyarbakır ilindeki 201 kuyudan karşılanıyor. & Artık Ekonomi Gazetesini twitter & facebook’dan okuyabilirsiniz 2 Ekonomi 17 NİSAN 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, işsizlikte sistematik düşüş olduğunu belirterek, "Geçen yılın ocak ayına göre yarım puanlık düşüşle, toplamda 761 bin yeni istihdamın bir yılda oluştuğu yıl yaşadık. Bunlar son derece önemli" dedi.Tüpraş ArGe Merkezi'nin açılış töreninde konuşan Işık, dünyada ve Türkiye'de en önemli sektörün enerji olduğunu kaydederek, pek çok siyasi olayın yansımasında veya sebebinde enerji alanındaki rekabetin görülebileceğini söyledi.Bu noktada ülkenin stratejik konumunu bildiklerini dile getiren Işık, bu alanda Türkiye'nin tartışmasız en büyük şirketinin Tüpraş olduğunu vurguladı. B İŞSiZLiKTE dönemde Kocaeli'de O partisinin il başkanlığını yaptığını hatırlatan Işık, şöyle devam etti: "Çok ciddi yani kelli felli adamlar edebi, felsefi gerekçelerle bu özelleştirmeye karşı çıkmışlardı ama bugün burada hem tanıtım filminde hem de genel müdürümüz Yavuz Bey'in ortaya koyduğu rakamlarla ne kadar doğru iş yaptığımızı, Tüpraş'ı özelleştirmekle Türkiye'nin geleceğine yönelik ne kadar iyi adım attığımızı bir kez daha görmüş olmanın gururu ve kıvancını yaşadım. Yani 5 milyar dolara yakın yeni yatırım. Devlet mantığıyla ve bürokrasisiyle bu 5 milyar dolarlık yatırımı yapmanız öyle kolay değil. Bu kadar yeni istihdamı sağlamanız hiç kolay değil. Burada Koç ailesinin değerli mensupları var, eminim ki Koç ailesinden de olsanız, sırtınız terlemeden maaş alamazsınız. İşte bu sayede Tüpraş, dünya markası haline geldi." Türkiye'nin hedefsiz, dümeni kırık gemi olmadığını, aksine 2023 hedeflerine ulaşma noktasında kararlı adımlar attığını aktaran Işık, 11-12 yıllık dönemde ülkeye çok ciddi mesafe kazandırdıklarını anlattı. - 2023 hedefleri şık, devlet yatırımıyla kurulan Tüpraş'ın çok önemli ihtiyaçları karşıladığına dikkati çekerek, şirketin özelleştirildiği dönemde "Tüpraş stratejiktir, özelleştirilemez" diye inanılmaz tartışmalar çıktığını anımsattı. I Işık, Türkiye'nin 233 milyar dolarlık Gayri Safi Milli Hasılası'nın (GSMH) 820 milyar dolara ulaştığını vurgulayarak, bunun önemli olduğunu ama yeterli görmediklerini ifade etti.Cumhuriyetin 100. yılında 2 trilyon dolarlık GSMH hedeflendiğine dikkati çeken Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye, 500 milyar dolar ihracat hedefliyor. 36 milyar dolardı ihracatımız, 152 milyar dolara geldik. 2023 yılında sadece Kocaeli'nin ihracat hedefi 50 milyar dolar. Yani 20 yıl önce bir ülkenin yaptığı ihracatın 1,5 katını bu şehir 2023 yılında yapacak. Kişi başına düşen milli gelir, 3 bin 300 dolardı. 11 bin dolarlar seviyesine getirdik ama hedefimiz 25 bin dolar. Bunlar güzel hedefler, gelinen mesafe önemli ama koyduğumuz hedeflere ulaşmak için bazı olmazsa olmaz çalışma alanlarımız var." - İşsizlik rakamları Işık, işsizliğin yüzde 5'in altına düşürülmesini hedeflediklerini anımsatarak, yeni açıklanan işsizlik rakamlarına göre son derece sevindirici gelişmeler olduğunu aktardı. Işık, şunları belirtti: "İşsizlikte sistematik düşüş var. Geçen yılın ocak ayına göre yarım puanlık düşüşle... Toplamda 761 bin yeni istihdamın oluştuğu yıl yaşadık. Bunlar son derece önemli. Hele hele Türkiye'nin her sene çalışma yaşına gelen genç nüfusunu da hesabın içine katarsanız elde edilen, ulaşılan rakamın ne kadar değerli olduğunu görürüz. Tabii Türkiye, eğer 2 trilyon dolar Gayri Safi Milli Hasıla'ya, 500 milyar dolar ihracata ulaşacaksa, Türkiye'nin geldiği teknoloji düzeyini de hesaba kattığınızda ve ülkenizin de tam orta gelir tuzağı içinde bulunduğunu düşündüğünüzde, yapmanız gereken en önemli çalışma alanı araştırmageliştirme ve inovasyon çünkü artık bu teknoloji düzeyinde gelişmiş ülkelerin size teknoloji bahşetmesi mümkün değil. Işık, dün TÜBİTAK'a bağlı Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsünde (SAGE) olduğunu anlatarak, çok güzel projelerin hayata geçtiğini ve geçmeye devam ettiğini sanal market alışverişlerinin 2 kata kadar büyümesi bekleniyor ürkiye’de online alışveriş yapan T her 10 kişiden 1’i Türkiye’de sanal süpermarket pazarı e-ticaret içinde dikkat çekici bir boyuta geliyor. E-ticaret sitelerine market kategorisi de eklenirken, 2014 yılında sanal market alışverişlerinde 2 kat büyüme bekleniyor.Türkiye’de Migros, Carrefour, Kim gibi marketlerin internetten satış yaptığı sanal süpermarket pazarı hızla büyüyor. Henüz bu kategori e-ticaret içinde yüzde 1’lik bir paya sahip. Ancak her geçen gün sanal süpermarket pazarındaki potansiyeli fark eden bir e-ticaret sitesi, bünyesine süpermarket kategorisini ekliyor. market alışverişlerini de internet üzerinden yaptığını belirten Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Orhun, "Dünyadaki büyük market perakendecilerinde toplam satışın yüzde 10’unun online kanallardan geldiği biliniyor. Ayrıca bu kanalların satışının ABD’de her sene yüzde 25’ten fazla bir büyüme göstereceği öngörülüyor" dedi. E-ticaret süpermarkete girdi sistematik dü ş ü ş va r Orhun, Türkiye’de hali hazırda internetten alışveriş yapan kesimin içinde market alışverişlerini de internet üzerinden yapanların oranın en az 2 kat artacağı tahminini yaptı. Orhun, mobil ticaretin hızla yükselmesi, mağaza online dükkan ilişkisinin giderek öneminin artması ile beraber süpermarket kanalında online hacim giderek yükseleceğini kaydetti. "Süpermarket kategorisinin e- söyledi.SOM füzesinin tamamen yerli imkanlarla orada yapıldığını dile getiren Işık, "Tabii bazı komponentler dışarıdan alınıyor. Şimdi bir parça var, jet motoru, 300 kilometre menzilin üzerine çıktığınız zaman satış yasağı var. Niye? Ondan ötesi kendi rekabet alanına giriyor. Dolayısıyla bu teknoloji düzeyinden sonra artık kendi teknolojinizi üretmek ve geliştirmek zorundasınız. Onun için de biz 2002 yılında yüzde 0,42 olan Ar-Ge harcamasını şuanda yüzde 1'ler seviyesine getirdik ama hedefimiz 2023'te Gayri Safi Milli Hasılamızın yüzde 3'üne ulaşmak. Bunun da üçte ikisini özel sektörün, üçte birini de kamunun yapması" şeklinde konuştu. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye'nin ilk 500 sanayi kuruluşu içinde ArGe merkezine sahip 68 sanayi kuruluşu bulunduğunu belirterek, bunun yetersiz olduğunu, tamamına yakınında aynı merkezlerin bulunması gerektiğini söyledi. Tüpraş Ar-Ge Merkezinin açılış töreninde konuşan Işık, Türkiye'nin Ar-Ge ve inovasyon ekosisteminin zayıf olduğunu, bu işe çok geç başladığını kaydederek, dünyanın Türkiye'den çok daha önce başladığını ve önemli mesafeler aldığını anlattı.Geç kalınmışlığın farkında olduklarından Ar-Ge'ye önemli destekler sunduklarını vurgulayan Işık, "Diyoruz ki 'Türkiye'de Ar-Ge ve inovasyon noktasında kim harcama yapmak istiyorsa, harcamasının en az yüzde 40'ını devlet olarak biz finanse edeceğiz" şeklinde konuştu. Işık, Tüpraş Ar-Ge Merkezi'ne 100 milyon liraya yakın yatırım yapıldığına dikkati çekerek, "Sevindirici olan da şu, yaklaşık 40 milyon liraya yakın destek vermişiz. Yani 40 milyon liraya yakın destek Koç Grubu için çok anlamlı olmayabilir ama devletin bu noktada yanında olduğunu hissetmesi, sadece Koç grubu için değil, Türkiye'de Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapan her şirket, kurum için çok önemli" ifadesini kullandı. - "Ar-Ge merkezi sayımız 157'ye ulaştı" "Ar-Ge merkezi sayımız 157'ye ulaştı, çalışan personel sayımız 20 bini geçti. Bu, son derece önemli" diyen Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yeni bir adım daha attık, ArGe merkezinde en az çalıştırılması gereken tam zamanlı personel sayısını 50'den 30'a indirme yetkisini Bakanlar Kuruluna verdik. Artık ölçekli işletmeleri de Ar-Ge noktasında destekliyoruz, teşvik ediyoruz. 2023 yılında 2 trilyon dolar Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) hedefimizin 60 milyar doları ArGe bütçesi olacak. Ar-Ge harcamasının 40 milyar dolarını özel sektör yapacak. 20 milyar dolarlık kısmını da biz, kamu yapacak.AA ticaretin içinde yükselen trendlerden olduğunu görüyoruz" diyen Kliksa.com Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safk an, CarrefourSA işbirliği ile süpermarket kategorisi açmayı planladıklarını ifade etti. portföyünü artırıp platform içerisinde çapraz ve devamlı alışverişi artırmak amacıyla yola çıktık. Günümüzde perakendede en büyük ciroları yapan şirketlerin süpermarket olması bizim market- 11 markasına yatırım yapmamız sevdiklerini söyleyen Özdal, bu deneyimi yaşayan müşterilerin daha sonra tüm market alışverişlerini bu kanaldan yapmaya başladıklarını ifade etti. Aynı gün teslimat yapılması sipariş sayısını arttırdı.hepsiburada .com Genel Müdürü uzun dönemli ihtiyaçlarını ekonomik olarak sağlamak isteyen kalabalık ve çocuklu ailelerin de tercih ettiğini söyledi. Şu anda aylık 150 bin müşteri aylık market alışverişini hepsiburada. com’dan yaptığını dile getiren Baydar, Taşınması zor ürünlerin kapıya kadar gelmesi cezbetti Yakın zamanda süper market kategorisini bünyesine katan n11. com’un Satış Genel Müdür Yardımcısı Kadri Özdal, şunları söyledi: “Market kategorisi hem yeni müşteri kazandırıyor hem de tüm platformun satışlarının artmasına olanak veriyor. Biz müşteri gerekliliğini doğurdu.” Sadık ve devamlı alışveriş yapan müşterilerinin özellikle annebebek-çocuk, evcil hayvan ürünleri ve hızlı tüketim ürünleri satın aldığını kaydeden Özdal, market-11'in satışlarının her ay artarak büyüdüğünün altını çizdi. İnsanların özellikle taşınması zor ürünleri kargo ile kapılarına kadar gelmesi kolaylığını İlker Baydar, “Market ürünlerinin online satışa sunulması tüketicilerin yoğun talebinden kaynaklanıyor. Müşterilerimiz, ağır olan bebek bezi ve deterjan gibi ürünleri talep etmeye başladılar” dedi. Türkiye’de online market alışverişi yapan kitlenin daha çok 20-45 yaş arası çalışan kitle olduğunu belirten Baydar, onlar kadar alışveriş yapanların yüzde 60’ının kadın, yüzde 40’ının erkek olduğunu ve bu müşterilerin düzenli olarak her ay, aylık alışverişleri yaptıklarını kaydetti. En çok özellikle bebek bezi, deterjan ve temizlik malzemeleri satıldığını söyleyen Baydar, daha çok tercih edilmek için İstanbul içi aynı gün teslimat hizmetini uygulamaya başladıkları belirtti.CİHAN 17 NİSAN 3 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Tekirdağ'ın 'sır' projesi olgunlaşıyor Liman, tren yolu, Avrupa’ya yakınlık ve 13 OSB’nin en önemli avantajları olduğunu söyleyen Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cengiz Günay, önemli bir proje üzerinde merkezi idare ile birikte çalıştıklarını açıkladı ürkiye’nin 2023 yılı hedefl eri kapsamında 500 milyar dolarlık T ihracat için hizmet sektörü de farklı bölüm olarak yer alacak. Havayolu şirketleri, gayrimenkul şirketleri, üniversiteler, oteller, restoranlar gibi kurumların yaptığı ihracat bundan sonra şirketler ihracatçı birliğine akredite oldukça Türkiye İhracatçıları Birliği’nin (TİM) açıkladığı ihracat rakamlarında yer alacak. Bu konuda 9 Aralık 2013 tarihi itibariyle hizmet ihracatını da içine alan Elektrik-Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği’ne (TET) yetki verildi. Hizmet ihracatının toplam büyüklüğünün ne kadar olduğunun tam olarak bilinmemesine rağmen geçtiğimiz yıl Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan bir açıklamasında 2013 yılı itibariyle 48 milyar dolarlık bir hizmet ihracatı olduğunu ifade etmişti. Buna karşın rakamların tam olarak belirlenmesine yönelik çalışmalar devam ediyor. Hizmet sektörü 48 milyar dolarlık katkısıyla TİM’e akredite oluyor.Yıllardır seyahat acentelerinin faaliyetlerinin ihracat sayılması gerektiğini söylediklerini YENİDEN ifade eden Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Genel Sekreteri Çetin Gürcün, seyahat acentelerinin getirdiği dövizin yerinde doğrudan ihracat olduğunu kaydetti. Türkiye’de restoranlarda verilen yemeklerin de ihracat olduğunu söyleyen Gürcün, “Sektörün ihracatçı olarak kabul edilmesiyle, ihracatçıların yararlandığı birtakım teşviklerden yararlanabilirsek yapacağımız tanıtım faaliyetleriyle daha çok turist getirebiliriz. 50 milyon turist hedefini çok daha önce aşacağız. Ama ihracatçı olup teşviklerden yararlanırsak 2023 yılında hedefin çok daha üstünde turist getirebiliriz” dedi. İlk adım THY’den geldi Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ömer Faruk Çelik de gayrimenkul sektörünün ihracatçı sayılmasının çok yerinde bir karar olacağını ifade ederek, “Mütekabiliyet Yasası’ndan sonra çok ciddi bir yabancıya satış bekliyorduk ama olmadı. Şimdi sektörün ihracatçı olarak sayılması durumunda beklenen sıçrama gerçekleşir. Bu sektöre ihracatçı gözüyle bakılırsa her şey daha farklı olur. Sektör uluslararası piyasalarda rol alıyor diye düşünülürse yabancıya direk satışlar daha fazla olur” diye konuştu. İhracat rakamlarında ilk dopingi yaratacak kurum ise Türk Hava Yolları (THY) olacak. Geçtiğimiz günlerde ihracatçı birliğine akredite olan THY’nin yapmış olduğu ihracatın haziran ayı itibariyle TİM’in açıkladığı rakamlara yansıması bekleniyor. Hizmet sektörü temsilcilerinin ihracatçı birliğine üye olması aşamasında diğer firmalara uygulandığı gibi ilk üyelikte 100 lira giriş 100 lira da yıllık üyelik ücreti tahsil ediliyor. Bundan sonra da her yıl için 100 liralık üyelik ücreti alınmaya devam edilecek. Buna karşın firmalardan kesilen 10 binde 5’lik nispi aidat kesintisi hizmet sektörü için geçerli olmayacak. Üye başına 100 lira yıllık aidat Çalışmaların tamamlanma süreci gelecek hafta gerçekleşecek olan TET Genel Kurulu’nda yapılacak başkanlık seçiminden sonraya bırakıldı. TET’in mevcut başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu’nun şu anda tek aday olarak göründüğü seçimlerin ardından yönetime hizmet sektöründe yer alan birkaç ismin yer alabileceği belirtiliyor. Hizmet sektörü temsilcilerinin ihracatçı birliğine kayıt süreci ile ilgili detaylar üzerinde çalışılırken, henüz akredite olmanın zorunluluk mu yoksa gönüllülük esasına göre mi yapılacağı netlik kazanmış değil. İhracatın liderlik koltuğunu devralabilir Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) açıkladığı rakamlara göre Türkiye’nin 2013 yılı toplam ihracatı 151 milyar 707 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu yıl hizmet ihracatının tamamının rakamlara yansıması halinde artış olmasa da Türkiye’nin ihracatı 200 milyar dolar sınırına gelecek. Sektörel olarak incelendiğinde ise geçtiğimiz yıl Türkiye’nin en çok ihracat yapan sektörü 21 milyar 305 milyon dolarlık ihracat ile otomotiv olmuştu. Hizmet sektörü belirtildiği gibi 48 milyar dolarlık ihracat rakamını TİM’e yansıtması halinde Türkiye’nin ihracatta lider sektörü haline gelecek.CİHAN nerji Piyasası Düzenleme Kurulu, tavan fiyatı uygulamasında baz alınan İstanbul Avrupa Yakası'nda 15-18 Nisan arasında E benzinin tavan satış fiyatını 5,04 lira, motorinin tavan satış fiyatını 4,33 lira olarak belirledi.Kurulun, dağıtıcı ve bayi paylarının toplamını 2 ay süresince litrede benzinde 44 kuruştan, motorinde ise 51 kuruştan 37 kuruşa indiren kararı doğrultusunda, akaryakıt ürünlerinde 15-18 Nisan arasında uygulanacak fiyatlar açıklandı.Buna göre, tavan fiyatı uygulamasında baz alınan İstanbul Avrupa Yakası'nda 15-18 Nisan arasında benzinin tavan satış fiyatı 5,04 lira, motorinin tavan satış fiyatı 4,33 lira olarak belirlendi. Böylece benzinin litre fiyatı 5 kuruş, motorinin litre fiyatı 3 kuruş arttı.Söz konusu tarihlerde İstanbul Anadolu Yakası'nda benzinin litresi 5,04 lira, motorinin litresi 4,34 liradan; Ankara'da benzinin litresi 5,05 lira, motorin litresi 4,34 liradan; İzmir'de benzinin litresi 5,06 lira, motorinin litresi 4,22 liradan satılacak.Münir ARIKAN-EKONOMİ 5 LİRANIN ÜZERİNDE ekirdağ, ‘çok önemli bir T proje’ üzerinde çalışıyor. Ticaret ve Sanayi Odası 'krediler daralıyor' uyarısı Başkanı Cengiz Günay söyledi. Nasıl bir proje bu?.. Teşvik belgelerine göre önemli miktarda yatırım çeken Tekirdağ’da neler olup bittiğini konuşmak için, aramıştım Günay’ı. Sarp Elektrik 1.6 milyar liralık, Öznur Kablo 105, Modern Enerji 160, BSH Ev Aletleri 140 milyonluk yatırımı için teşvik almıştı... Bu yaklaşık 2 milyarlık yatırım anlamına geliyor. Tekirdağ önemli bir sanayi bölgesi. Özellikle Çorlu, Çerkezköy.. Son yıllarda çok yatırım çeken bölgeler. Günay, 13 organize sanayi bölgesinde irili ufaklı 2 bin şirketin üretim yaptığını söyledi. Çerkezköy, Çorlu Deri, Hayrabolu OSB, Malkara OSB, Veliköy, Ergene- 1 OSB, Ergene 2 OSB, Türkgücü OSB, Velimeşe, Muratlı, Karaağaç, Çerkezköy Veliköy Yalıboyu Islah OSB ve Tekirdağ OSB. (Bu son OSB bu yıl kuruldu.) Bu yoğunluk bile Tekirdağ’ın ‘sanayi bölgesi’ kimliğini vurguluyor. Cengiz Günay, “Tekirdağ birçok açıdan Türkiye’de ilk 10’dadır. Önemli bir tarım ve üretim kentidir. 13 OSB’si var. Bir Avrupa Serbest Bölgesi var. 2 tane dış ticaret limanı var. Birinin de inşaatı devam ediyor ki Akdeniz’in en büyük konteyner limanı olacak. Duble yollar, tren hattı, limanlar ulaşım açısından Tekirdağ’ı çok avantajlı kılıyor. Ulaşım sorununu çözmüş bir kent. Lokasyonumuz çok iyi, Avrupa’ya, Türkiye’nin en büyük pazarlarına yakınız. Kentin popülaritesi artıyor. 2 bine yakın firma OSB’lerimizde üretim yapıyor. Bunların enerji ihtiyaçları var. 2023 vizyonumuzda enerji önemli bir ihtiyaç. Sarp Elektrik 1.6 milyar liralık büyük enerji yatırımı için bu bölgeyi seçti” dedi. Bilgin Elektrik bünyesindeki Sarp Elektrik’in Tekirdağ Şarköy’de kurmayı planladığı Doğalgaz Çevrim Santrali için mevzuat süreci devam ediyor. Günay, yatırımın henüz başlamadığını söyledi. Bu yatırım 500 milyon euro veya teşvik belgesindeki kayda göre 1.6 milyar TL. Bu kadar çok, 13 OSB ve bir de serbest bölge... Ancak Tekirdağ’da hâlâ yatırım alanı var. Başkanın verdiği bilgiye göre, 13 OSB’de 13 milyon metrekare yatırım alanı bulunuyor. 2 bin irili ufaklı tesis üretim yapıyor. Günay, “Daha fazlasını da barındırabilecek alanlarımız var. Çok daha fazla sayıda firmayı kabul edebiliriz. Bölgenin önemi altyapısının yeterliliğinden, lokasyonundan geliyor. Yeni yatırıma başlayanlar da var. Öznur Kablo, Çorlu’da yatırım yapıyor, önemli bir firma. Modern Enerji, baştan sona entegre bir tesis kuruyor. Tekirdağ dinamik bir yer. Negatif şeyler yaşamadık. Mevsimsel durgunluklar olabiliyor” dedi. Önemli proje ne? Cengiz Günay’a otomotiv sektörünü sordum. İlde, OSB’lerinde otomotiv yan sanayi üretimi yapan çok sayıda firma zaten var. Özellikle liman, otomotivde Türkiye’nin en büyük pazarı Avrupa’ya yakınlık avantajı bu sektörde ana firmalar için bir çekim merkezi olamaz mı? Daha önce Hyundai önemli bir yatırım için Trakya’da araştırma yapmıştı. Gerekçe aynıydı; Avrupa’ya yakınlık! Günay da otomotiv yatırımları için bölgenin avantajlı olduğu görüşünde. Günay, ayrıntısına girmeden, konuşmanın hemen arkasından ‘önemli bir proje üzerinde çalışıyoruz’ dediği için... Acaba, otomotivle ilgili mi diye düşündüm. Fakat, “Merkezi idare ile bir konu üzerinde çalışıyoruz. Üs olabilecek bölgelerden biriyiz. İhracatta ulaşım, navlun maliyetleri çok önemli”dedi.DÜNYA EuroFinance’in konferansında konuşan Borsa İs- tanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. M. İbrahim Turan, orta ve uzun vadede sermaye piyasalarından elde edilecek kazancın hiçbir yerde kazanılamayacağını söyledi. orsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. M. İbrahim Turan, “Türk şirketleri krediler daraldıkça sermaye piyasalarından daha fazla istifade etmek zorunda” dedi. B uroFinance’in düzenE lediği Türkiye’deki 10. konferans, “Türkiye’de Nakit, Hazine ve Risk Yönetimi” başlığıyla ile gerçekleştirilen etkinliğin, küresel sponsorluğunu Bank of America Merill Lynch, Türkiye sponsorluğunu ise Akbank üstlenirken, medya sponsoru ise DÜNYA oldu. “Yarının bölge finans merkezinin kurulması” adlı panelde Türkiye’nin sermaye piyasalarındaki gelişmeleri ve İstanbul’un bölgenin önemli bir finansal merkez olma hedefi için attığı adımları aktaran Turan, orta ve uzun vadede sermaye piyasalarından elde edilecek kazancın hiçbir yerde kazanılamayacağını, bunu birçok araştırmanın ortaya koyduğunu belirtti. Kısa vadede kurumlara güvenin eksik olduğu dönemlerde bu kazancı elde etmenin zor olduğunu ifade eden Turan, sermaye piyasalarının içinden geçmekte olduğu bu süreci doğru algılayıp, doğru anda yer tutabilmenin çok önemli olduğunu belirtti. Mevduattan fazla kredi veriliyor bu artık zorlaşacak Bankalarda önceden mevduatın krediye dönüşme oranın düşük olduğunu fakat şimdi mevduattan da fazla kredi verildiğini be lirten İbrahim Turan, önümüzdeki dönemlerde bunun zorlaşacağını belirtti. Bankacılık sektörünün gelişmeye devam edeceğini ifade eden Turan, “Şirketlerin ihtiyaç duyduğu büyüme finansmanının artık bir kısmını da sermaye piyasalarından temin etmesi vazgeçilmez bir zorunluluktur” diye konuştu. Türkiye’nin yüzde 4-5 büyüme planları olduğunu belirten Turan, dünyada Türk şirketlerinin varlıklarını devam ettirebilmek, Türkiye’nin potansiyel büyüme hızından kendi paylarına düşeni alabilmek, hatta küresel ölçekte bankalar oluşturabilmek için mutlaka sermaye piyasalarından daha fazla istifade etmek mecburiyetinde olduğunu belirtti. “Her arz kendi talebini oluşturur” diye konuşan Turan, finansal varlık arzının oluşması için ise konferanstaki finans yöneticilerine çağrıda bulundu. Eurofinance’in “Büyük Tablo – 10 yıl içinde Türkiye ekonomisi?” adlı panelinde Türkiye ekonomisinin son 10 yıl- daki durumu ve bundan sonraki 10 yıl içinde nerede olacağı masaya yatırıldı. Global Source Partners Ekonomisti Atilla Yeşilada, HSBC Ekonomisti Melis Metiner ve Odea Bank Ekonomik Araştırmalar ve Stratejik Planlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serkan Özcan’ın katılımıyla gerçekleşen panelde hem karamsar hem de iyimser fikirler tartışıldı. Yurtdışı yatırımcılarla da birebir çalışmakta olan Atilla Yeşilada “Türkiye’nin geçtiğimiz on yıldaki büyümesi ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Bernanke sayesindedir” diyerek Fed’in parasal genişlemesinin büyümeye büyük destek olduğunu ifade etti. Özellikle dış borçlanmanın patlama yaşadığını belirten Yeşilada “Zamanında Süleyman Demirel’in de söylediği gibi borç yiğidin kamçısıdır evet, fakat biz aldığımız borcu doğru yerde kullanmadık” ifadelerini kullandı. İnsan kaynaklarına ve istihdam piyasasına yeterli yatırımın yapılmadığını belirten Yeşilada “2015 yılında Fed faizleri artırırsa ve biz bu iyimserlik-özgüvenle devam edersek çok daha kötü günler göreceğiz” diye konuştu. Karamsar ve doktor kıyamet açıklamalar yaptığının farkında olduğunu belirten Yeşilada son yıllarda Türkiye ekonomisinde siyasetin en büyük hayal kırıklığı olduğunu belirtti. Daha fazla katma değer yaratan yeni bir ekonomik model gerek HSCB Ekonomisti Melis Metiner ise Yeşilada’ya bazı konularda katıldığını fakat Türkiye yeni bir ekonomi modeline doğru dönüşürse geleceğin daha fazla umut vadettiğini ve ekonominin bu potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Çok daha büyük ekonomilerde çok büyük cari açıklar olduğunu, cari açık vermenin çok da kötü bir şey olmadığını ifade eden Metiner “Dışardan alınan borcu üretime ve katma değer yaratan faaliyetlere yönlendiriyorsanız cari açığınız fazla olabilir” diye konuştu. HABER MERKEZİ 4 Borsa - Finans 17 NİSAN 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gündemde Neler Var? Faruk BAKAÇ 12:00_Euro Bölgesi TÜFE (Aylık, Mart) Beklenti: 0,50% Önceki: 0,30% 15:00_Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) Üyesi Stein Konuşması Şirket Haberleri Yeni Gimat hisse başına net 1 TL temettü ödemeyi kararlaştırdı. Temettü verimliliği %6,34 Gen Yatırım Holding 1 TL rüçhan hakkı kullandırma fiyatı ile %60 oranında bedelli sermaye artırımı kararı aldı. Uyum Gıda toplam 35.1 mn TL’lik gayrimenkul satışı gerçekleştirdiğini açıkladı. Kristal Kola toplam 32.500.000 adet Didi marka soğuk çay ihalesini kazandığını açıkladı. Trabzonspor Caprice Gold Gayrimenkul Yatırım arasında süren reklam ve sponsorluk görüşmelerinin sonlandırıldığını açıkladı. Gimsan Gediz İplik Ataç İnşaat’la toplam 14 mn TL’lik gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını açıkladı. THY'nin yolcu sayısı ilk çeyrekte 12 milyona ulaştı. Türk Hava Yolları'nın 2014 OcakMart döneminde yolcu sayısı yüzde 20.2 arttı. Yolcu sayısındaki artış iç hatlarda yüzde 27,9, dış hatlarda ise yüzde 15,1 oranında gerçekleşti. Turkcell iştiraki Superonline'ın, Metronet İletişim Teknolojileri'ni satın alması işlemini tamamladı. Turkcell'in yüzde 100 iştiraki konumundaki Superonline, internet servis sağlayıcı olarak faaliyet gösteren Metronet'in hisselerinin tamamını 29 milyon liraya almak için anlaşmıştı. Şimşek: Gündemimizde zam bulunmuyor. Bütçeyi yaparken, vergi gelirlerinin yüzde 6.8 artacağını öngördüklerini belirten Şimşek, “Halbuki milli gelirdeki nominal artış yüzde 10’un üzerinde. Orada ne olur, ne olmaz diye çok önemli bir manevra alanı bırakmıştık. Dolayısıyla, eğer olur da büyüme hedefimizi tutturamazsak dahi, vergi gelir hedeflerini tuttururuz diye düşünüyorum. O nedenle şu anda hiçbir şekilde gündemimizde zam yok” dedi. Öte yandan mart ayı bütçe onuçlarına göre 30 Mart yerel seçimleri öncesinde yatırımlar yüzde 103.5 arttı. Geçen yıl martta yatırımlara 1 milyar 383 milyon lira ödenek ayrılmışken, bu yıl martta 2 milyar 814 milyon liralık harcama yapıldı. Şimşek Türkiye'de ofisi olmayan sosyal medya şirketlerine reklam verenlerin KDV'sinin yüzde 18'den yüzde 36'ya çıkarılabileceğini söyledi. Twitter Türkiye'de ofis açmayacak, iletişim avukatlar aracılığıyla sağlanacak. Doğan Yayın Holding Doğan Holding’le birleşiyor. Her birleşme işleminin arkasında yatan ekonomik gerekçe ve tasarrufların bu birleşme için de geçerli olduğunu söyleyen İcra Kurulu Başkanı Yahya Üzdiyen, Grubun daha sade bir iştirak yapısına kavuşacak olmasını etkinlik bakımından son derece önemli bulduklarını ifade etti. Üzdiyen “Bu birleşme işlemi ile günümüz rekabet koşullarında karar alma kolaylaşacak, operasyonlarımız daha yalın bir hale gelecek, ekonomik kaynaklarımızın daha verimli kullanılması sağlanacak, yatırımcı tabanımız genişleyecek,ve kurumsal yönetim uygulamalarımız daha da ileriye gidecek” dedi. Avrupa'da işsiz sayısının en çok olduğu ülke (yüzde 2,6), Freiburg (yüzde 2,9), Tübingen (yüzde 3) ve Avusturya'nın Salzburg (yüzde 2,9) ile Tirol (yüzde 3) bölgeleri oldu. vrupa Birliği (AB) istatistik kurumu Eurostat'ın açıkladığı verilere göre, Birlik ülkeleri içindeki 272 bölge arasında işsizliğin en yüksek olduğu bölgelerin başında İspanya'nın özerk bölgeleri geliyor. A Eurostat'ın 2013 yılına ilişkin verilerinde, İspanya'nın güneyindeki Endülüs bölgesi yüzde 36,3'lük işsizlik oranıyla AB ülkeleri içinde ilk sırada yer aldı. İlk 10'da bulunan 7 İspanyol böl- gesi ve işsizlik oranları şöyle sıralandı: Endülüs yüzde 36,3, Ceuta yüzde 35,6, Melilla yüzde 34,4, Kanarya Adaları yüzde 34,1, Extremadura yüzde 33,7, Castilla La Mancha yüzde 30,1, Murcia yüzde 29,4. İlk 10'daki diğer bölgeler ise Yunanistan'ın Batı Makedonya ve Doğu Makedonya bölgeleri ile Fransa'nın Reunion Marmarabirlik'te tarihi satış Adası oldu.AB ülkeleri içinde bölgesel işsizlik ortalaması yaklaşık yüzde 10,8 olarak gerçekleşti. İspanya'daki 17 özerk yönetimden 13'ünün, bu ortalamanın iki kat üzerinde olduğu görüldü. Yunanistan'dan 10, Fransa'dan 2 ve İtalya'dan da 1 bölge AB ortalamasının iki kat üzerine çıktı. Bu arada işsizliğin en az görüldüğü bölgeler ise Almanya'nın Oberbayern Almanya'nın 23 bölgesi, AB'deki işsizlik ortalamasının yarısı olan yüzde 5,4'ün de altında kaldı. Avusturya'dan ve İngiltere'den 8'er, Romanya ve Çek Cumhuriyeti'nden 3'er, Belçika'dan 2 ve Hollanda ve İtalya'dan 1'er bölge de bölgesel işsizlik ortalamasının altında kalmayı başardı. Öte yandan gençlerdeki işsizlik oranlarında da listenin en başında yine İspanya'nın Ceuta (yüzde 72,7), Endülüs (yüzde 66,1), Kanarya Adaları (yüzde 65,3), Extremadura (yüzde 61,7) ve Castilla La Mancha (yüzde 61,6) ilk 5 sırayı aldı.AA Çin ekonomisi yüzde 7,4 büyüdü armara Zeytin Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (Marmarabirlik) Yönetim Kurulu M Başkanı Hidamet Asa, birliğin, tarihinin en iyi satış miktarın yakaladığını açıkladı. Asa, yaptığı yazılı açıklamada, 2012-2013 iş yılını yüksek satış miktarlarıyla kapatan ve büyümeye devam eden birliğin, yurt içi ve dışında ambalajlı ürün satış miktarları ve tutarları bakımından önceki senelere oranla en iyi rakamlara ulaştığını belirtti. Birlik olarak 20132014 iş yılı bazında ilk 5 ayda 110 milyon lira değerinde 14 bin ton satış miktarına ulaştıkları bilgisini veren Asa, "Marmarabirlik, tarihinin en iyi satış miktarını, değerini yakaladı ve geçtiğimiz iş yılının 5 aylık dönemine göre yüzde 21 büyüdü" ifadesini kullandı. Ar-Ge'ye büyük önem vererek ürün çeşitliliğini artırdıklarını vurgulayan Asa, "kuru sele, soslu zeytin, zeytin çikolatası ve yeşil zeytin" çeşitleriyle yeni damak tatları oluşturduklarını ve bu ürünlerle farklı tüketici kesimlerine ulaştıklarını aktardı. Zeytin tüketimini daha da artırmayı amaçladıklarına değinen Asa, "Döviz kurunda meydana gelen artışlarla piyasalarda oluşan durgunluk ve zeytinyağı arzındaki düşüşe rağmen bu büyüme oranını yakalamak oldukça önemli. Özellikle Ramazan ayının yaklaşmasıyla gıda piyasalarına gelecek olan canlılığı hesap ettiğimizde iş yılı sonunda hedefimiz olan 35 bin ton satış rakamına ulaşılacağı görülmektedir" değerlendirmesinde bulundu.CİHAN in ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4 oranında büyüyÇ erek beklentilerin altında kaldığı bildirildi. Çin İstatistik İdaresi'nin açıkladığı verilere göre, ülkede ilk çeyrekte GSYH 12 trilyon 821 milyar 300 milyon yuan (yaklaşık 2 trilyon 60 milyar dolar) olarak kaydedilerek, önceki çeyreğe oranla 0,3 değerinde düştü. İlk çeyrekte 7,4 büyüme kaydeden GSYH, periyodik bazda 2012 yılının üçüncü çeyreğinden bu yana en düşük çeyreklik yükselme hızını sergiledi. İstatistik İdaresi Basın Sözcüsü Şıng Layyün yaptığı açıklamada, karmaşık ve değişken iç ve dış etkenlerle yüzleşildiğini belirterek, ülke ekonomisinin halen bazı baskılar altında olduğuna işaret etti. Çin'de reformların hızlandırılmasında ısrar edileceğini hatırlatan Şıng, yapısal sosyal iyileştirme sürecine öncelik verilerek ekonominin "sağlıklı ve istikrarlı büyüme ivmesini sürdüreceğini" söyledi.Pekin yönetimi, 2014 yılı sonu büyüme hedefini 7,5 olarak açıklamıştı.CİHAN 15:30_ABD Konut Başlangıçları (Mart) Beklenti: 7,50% Önceki: -0,2% 16:15_ABD Sanayi Üretimi (Aylık, Mart) Beklenti: 0,50% Önceki: 0,60% 19:15_Fed Başkanı Janet Yellen'ın Konuşması 20:25_FOMC Üyesi Fisher Konuşması 21:00_ABD Bej Kitap DÜNYA Interfax: Ukrayna’da operasyonlarda 11 kişi öldü… Interfax Haber Ajansı, Ukrayna’nın doğu ve güney bölgelerinde başlatılan operasyonlarda 4 ile 11 arasında göstericinin öldüğünü duyurdu. Donetsk bölgesinin kuzeyinde Kramatorsk’ta bulunan havaalanında kontrolü hükümet güçlerinin ele geçirdiği kaydedildi. ABD, Ukrayna'nın ayrılıkçı gruplara karşı operasyonunu destekliyor… Obama yönetimi, silahlı ayrılıkçı gruplara karşı harekete geçen Ukrayna hükümetine destek verdi ve şu ana kadar atılan adımların ölçülü bir yanıt olduğunu savundu. Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney yaptığı açıklamada, "Urkrayna hükümeti, kamu binalarını işgal eden ve yolları kapatan silahlı gruplar ile sorunu barışçı yollarla çözmek için müzakere arayışını sürekli dile getirdi. Ancak Ukrayna hükümetinin düzeni sağlama sorumluluğu var ve Doğu Ukrayna'daki provakosyonlar hükümetin yanıt vermesi gereken bir durum ortaya çıkardı" diye konuştu. vergi artışının tüketime yansıyacağı beklentisiyle, 1.5 yıldır ilk kez ekonomik değerlendirmesini düşürmeye hazırlanıyor. ABD Fed/Kocherlakota, "Fed, faiz oranlarını düşük tutma taahhütüne bağlı kalmalı" Minneapolis Fed Başkanı Naraya Kocherlakota, Fed'in ekonomi tam gücüne yaklaşana kadar faiz oranlarını yükseltmemesi gerektiğini söyledi. Haberde, Kabine Ofisi'nin yarın açıklanacak raporda "ekonominin ılımlı hızda toparlandığı" cümlesini tutarken, tüketici güvenindeki zayıflamaya ve vergi artışının ardından harcamalardaki yüzde 3'lük düşüşe karşı uyaracağı belirtildi. ASYA Çin ekonomisinde büyüme yavaşladı… Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin, 2014 yılının ilk çeyreğinde son 6 çeyreğin en yavaş büyümesini gösterdi. Çin'de GSYH ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4 büyüdü. 2013 yılının son çeyreğinde büyüme oranı yüzde 7,7 olmuştu. Ekonomistler 2014 ilk çeyrekte GSYH'nın yüzde 7,3 büyümesini bekliyorlardı. Japonya ekonomik değerlendirmesini aşağı çekecek… Japon hükümeti, Güngör URAS Her şeye rağmen istihdam artıyor Bir yılda 762 bin kişiye iş imkânı yaratılarak işsiz sayısı 49 bin azaldı. Durgunluğa rağmen iş arayanlardan fazla insana iş imkânı yaratılması önemli... İşsizlik göstergelerini iki ay gecikmeli izleyebiliyoruz.Ocak ayında işsizlik bir önceki aya göre 0,1 puan artışla 10,1 oldu. 2013 yılının Ocak ayına göre işsizlikte 0,5 puan azalma var. - 15 ve daha yüksek yaştaki nüfusun çalışma çağındaki nüfus olduğu varsayılıyor. Bir yılda çalışma çağındaki nüfus 914 bin arttı. - Ne var ki çalışma çağındaki nüfusun tamamı çalışmaya hazır değil. İş aramıyor. İş arayan ve bulduğunda çalışmaya hazır nüfusa işgücü diyoruz. Bir yılda işgücümüz 713 bin arttı. 28 milyon 36 bine yükseldi. - Ülkede bir yılda, işgücündeki artışın üzerindeki nüfusa 762 bin kişiye iş imkânı yaratıldı. - Çalışmak isteyen nüfustaki artışın üzerinde iş imkânı yaratıldığında bir yılda işsiz sayısı 49 bin azaldı. Çalışan sayısında artış işsizlerde azalma var Bu gelişmeler sonucu, bir yılda: - İşsizlik oranı yüzde 10.6’dan 10.1’e geriledi. - Tarım dışı işsizlik yüzde 12.9’dan yüzde 12.3’e indi. - 15-24 yaşları arası genç nüfuslarda işsizlik oranı yüzde 20.7 iken yüzde 19.0 oldu. Ekonomi her şeye rağmen iş imkanı yaratıyor. Ekonomik durgunluğa rağmen bir yılda iş arayan nüfustan daha fazla insana 762 bin kişiye iş imkânı yaratılması önemlidir. Bitmedi. İstihdamdaki gelişmeler değerlendirilirken 3 noktanın üzerinde durulur: - Tarım dışında yaratılan iş imkanı nedir? - Sanayi ne kadar iş imkânı yaratıyor? - Ücretli ve yevmiyeli istihdamda artış nedir? Bir yılda: - Tarım dışı istihdamda 852 bin artış oldu. - Tarımda çalışan sayısı azalırken, sanayide çalışan sayısı 97 bin arttı. Sanayi iş yaratmaya devam etti. - Ücret ve maaşla çalışanların sayısı bir yılda 801 bin arttı. Ülkede mevsimlere göre iş imkanlarında dalgalanmalar görülüyor. İşte bunun için TÜİK, temel istihdam göstergeleri yanında bir de “Mevsim Etkilerinden Arındırılmış” işgücü göstergeleri düzenliyor. Düzeltmeli rakamlar daha da iyi Mevsim Etkilerinden Arındırılmış Göstergelere göre: - 2013 Ağustos ayından bu yana toplam istihdam her ay artmaya devam ediyor. - 2013 Eylül ayından 2014 Ocak ayına doğru işsizlik oranları her ay geriledi. Ocakta yüzde 9.1 oldu. 2014 Ocak ayı işgücü göstergeleri, göreceli olarak istihdamda ve işsizlikte iyileşme eğilimini ortaya koyuyor. Sanayi istihdamında artış var. Maaşlı ve ücretli çalışan sayısı artıyor. Evet, işsizlik oranı hâlâ yüksek ama, istihdamda kötüleşme değil, iyileşme görülüyor. MİLLİYET 16.04.2014 bloomberght.com'da yer alan Nikkei gazetesinin haberine göre, bu ayki satış vergisi artışının tüketime zarar vereceğinden endişe eden Japon hükümeti neredeyse 1.5 yıldır ilk kez ekonomik değerlendirmesini aşağı yönlü revize edecek. ABD, para biriminin hala olması gereken değerin altında olduğu konusunda Çin'i uyardı… ABD Hazine Bakanlığı, Kongre'ye sunduğu yarıyıl raporunda Çin'i bir kur manipülatörü olarak tanımlamaktan vazgeçse de Pekin'i para biriminin çok zayıf olduğu konusunda uyarmaya devam etti. Milli Piyango'ya 10 talip. Milli Piyango ihalesine 10 firma talip. Maliye Bakanı Şimşek, Milli Piyango özelleştirmesinde şu anda bir erteleme düşünmediklerini belirtti. Şimşek, 10 firmanın ihale dökümanı aldığını açıkladı. 17 NİSAN 2014 Muhasebe HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA KO B İ ' l e r i n s o s y a l s o r u m l u l u k p r o je l e r i n e t e ş v i k lektrik üretiminde kömürün payını artırmak isteyen enerji yönetimi yeni yatırımlar için düğmeye bastı. Yatırımlar bittiğinde doğalgaz faturası her yıl 14 milyar dolar azalacak.Petrol ve doğalgazda dışa bağımlı olan Türkiye, enerji faturasını düşürmek için yerli kaynakları devreye sokmaya çalışıyor. E ürkiye İşveren Sendikaları T Konfederasyonu’nun (TİSK) TİSK, şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluk alanına daha çok ilgi göstermeleri için, ‘Yenilikçilik’, ‘Etkililik’, ‘Kapsayıcılık’, ‘İyi Uygulama’ ve ‘Sürdürülebilirlik’ başlıkları altında her kriter için 2, toplamda 10 şirkete ödül verecek liderliğinde Güneydoğu Avrupa bölgesindeki 5 ülkenin çatı işveren örgütünün şirketlerde kurumsal sosyal sorumluluk bilincini harekete geçirmek amacıyla başlattıkları proje sürüyor.TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler, 2012 yılında anlaşması imzalanan Herkes İçin Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi’nin TİSK’in liderliğinde Güneydoğu Avrupa bölgesinde Hırvatistan, Karadağ, Bosna Hersek ve Makedonya’nın çatı işveren örgütleri tarafından uygulanacağını bildirdi. Proje kapsamında 124 kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) uzmanı yetiştirileceğini belirten Pirler, 7 Nisan’da başlayan başvuruların 30 Haziran’da sona ereceğini aktardı. Son yıllarda dünya genelinde önemi giderek artan kurumsal sosyal sorumluluk kavramının Türkiye’de de bilinirliği yükseliyor. TİSK ise bu bilincin daha fazla yükselmesi amacıyla uluslararası bir projeye dahil oldu. Güneydoğu Avrupa bölgesinde Hırvatistan, Karadağ, Bosna Hersek ve Makedonya’nın çatı işveren örgütleri TİSK öncülüğünde bir araya gelerek Herkes İçin Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi’ne imza attı.Proje hakkında DÜNYA’ya bilgi veren TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler, KSS uygulamalarını; ‘şirketlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirmekle yetinmeyerek, toplumun refahını artıracak eylemler” şeklinde tanımladı. Kamuoyunda KSS’nin yardım-hibe gibi kavramlarla tanımlandığını ancak bunun doğru olmadığının altını çizen Pirler, “Kurumsal sosyal sorumluluk; toplumsal, ekonomik, çevresel vb. birçok boyutu içermektedir. Sosyal sorumluluk ‘gönüllü’ bir girişimdir” dedi. TİSK’in sosyal sorumluluk konusundaki faaliyetlerinin uzun bir geçmişe dayandığını belirten Pirler, “TİSK sosyal sorumluluk konusunda 5 sadece işletmelere rehberlik etmekle kalmamakta, aynı zamanda kendisi de bir sosyal sorumluluk uygulayıcısı olarak faaliyet göstermekte ve uluslararası örgütler tarafından örnek gösterilmektedir” dedi. ‘Amaç toplum genelinde KSS bilincini yerleştirmek’ Herkes İçin Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi’ne ilişkin imzaların 2012 yılında atıldığını belirten Pirler, işveren kesiminde ve kamuoyunda farkındalık yaratılacağını, ülkeler arasında bir iletişim ağı kurulacağını söyledi. Bu kapsamda KSS kılavuzu hazırlanacağı bilgisini veren Pirler, ayrıca toplam 124 KSS uzmanı yetiştirileceğini kaydetti. Her yıl 14 milyar dolar c eb i m i z d e ka l a c a k Kredi çekecekler dikkat etsin etrol ve doğalgazda dışa P bağımlı olan Türkiye, enerji faturasını düşürmek için yerli tüketici Şükran Kıran, alacağı için bankaya haciz gönderdi. İÖzelstanbullu bir bankadan 30 bin lira kredi çeken Kıran'dan bin 110 lira masraf kesti. Kıran'ın Yargıtay'ın "Dosya masrafı adı altında kesinti haksız" kararı üzerine paranın iadesi için Bahçelievler Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne başvurusu haklı bulundu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yeni yatırımlarla bu rakamı yüzde 42'lere çıkarmayı hedefliyor. Bakanlığın yol haritasına göre 2023'te Türkiye'deki elektrik üretim tesislerinin toplam gücü 100 bin megavat olacak. Bunun 30 bin megavatlık bölümünün kömür santrallerinden oluşması hedefleniyor. Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Genel Müdürü Mustafa Aktaş, "Ülkemizdeki yerli termik santral kurulu gücü 8 bin 516 42 milyar $'lık yatırım Bahsedilen yatırımların hayata geçirilebilmesi için yaklaşık 42 milyar dolarlık yatırım gerekiyor. Bu rakam ilk bakışta insanın gözünü korkutsa da bu sayede Türkiye'nin doğalgaz faturasının her yıl 14 milyar dolar azalacağı tahmin ediliyor. TKİ Genel Müdürü Aktaş, "Kurumumuz rödövans yöntemi ile çeşitli bölgelerde termik santral kurma şartıyla ihaleler yaptı ve yapmaya devam edecekt" dedi. Aktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kömür sahalarına yerli yatırımcıların ilgisi olmakla beraber enerji yatırımlarındaki finans problemlerinden dolayı ihalelere katılan firma sayısı sınırlı kalıyor. Yabancı yatırımcılar da daha çok Elbistan ve Karapınar gibi büyük rezervli sahalara ilgi duymakta ve Milletler Arası Antlaşmalar (İGA) veya PPP (Public Private Partnership) yoluyla ülkemizdeki enerji yatırımlarına girmeyi planlıyor. sırada yer aldı. Kurum son yıllarda Ar-Ge çalışmalarına özel bir önem veriyor. Kurum kömürün gazlaştırılarak kullanımı kapsamında 2 sene önce Kütahya Tunçbilek'te bir pilot tesisi devreye aldı. Bu durumda yerli kömürden üretilecek enerji ile enerjide dışa bağımlılık önemli düzeyde azalacak. Yetim kızın kulağındaki elmas küpe niteliğindeki kömür, cari açığın düşmesinde çok önemli olacaktır." Elde edilen başarılı sonuçların ardından bu sefer ManisaSoma'da büyük bir Gazlaştırma tesisi kurmak için kolları sıvadı. TKİ Genel Müdürü Aktaş, "Soma'da kurmayı planladığımız tesislerde etanol, üre gübresi ve SNG (doğalgaz) gazı olmak üzere toplamda yılda 1.5 milyar m3'lük sentez gazı üretmeyi planlıyoruz ve elde edilecek sentez gazı elektrik üreten kombine gaz çevrim santralinde kullanmayı planlıyoruz" dedi. Kömür gazından elektrik üretmek için düğmeye bastı Türkiye Kömür İşletmeleri, 2011 yılında 514 milyon, 2012 yılında da 1 milyar TL kâr elde etti. İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan '500 Büyük Sanayi Kuruluşu' sıralamasında karlılıkta 10'ncu sırada, istihdamda ise 4'ncü 2 milyon ton bedava kömür Seçim döneminde kömür yardımları çok konuşuldu, çok tartışıldı. TKİ Genel Müdürü Mustafa Aktaş, bu konuda şunları söyledi: "2003 yılından itibaren her yıl Bakanlar Kurulu Kararıyla çıkarılan kararnameler gereğince, Kurumumuz koordinatörlüğünde 2 milyon ISSN 1308 7606 Ancak banka ödemeye yanaşmadı. Bankaya icra kanalıyla ödeme emri gönderildi. Banka, borcu icra dosyası yerine tüketicinin hesabına yatırdı. Bu paradan "Sigorta yaptık" diyerek kesinti uyguladı. Bu kez Tüketici, Bakırköy 11'inci İcra Dairesi'ne başvurdu. İcra memuru, bankaya hacze giderek cebri icra yolu ile tüketicinin alacağını tahsil etti.CİHAN kaynakları devreye sokmaya çalışıyor. Bu noktada öne çıkan kaynakların başında kömür geliyor. Uluslararası Enerji Ajansı (EIA) verilerine göre, Çin elektrik ihtiyacının yüzde 78'ini kömürden karşılıyor. Bu ülkeyi yüzde 45 ile ABD'de, yüzde 44 ile Güney Kore, Danimarka ve Almanya takip ediyor. Hatırı sayılır bir kömür rezervine sahip olan Türkiye'de ise bu oran yüzde 25'ler seviyesinde. megavat civarında. 2023 hedeflerine ulaşabilmek için 21 bin 500 megavatın üzerinde ek yatırıma ihtiyaç var" dedi. Aktaş'ın verdiği bilgilere göre yeni santral yatırımlarının 4 bin megavatlık bölümü TKİ kanalıyla gerçekleşecek. Geriye kalan 18 bin 500 megavatın 11 bin megavatı Elektrik Üretim A.Ş kanalıyla, 4 bin 500 megavatlık kısmı taş kömürü ile ve kalan 3 bin megavatlık kısmı da MTA'nın yeni bulduğu rezervlerle yapılacak. fakir aileye, 2 milyon ton kömür yardımı yapılıyor. Bu kömürler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın belirlemiş olduğu kriterlere göre seçiliyor. Hangi bölgelerde kömür yakıt olarak kullanılabilir hangi bölgelerde kullanılamaz bunu Çevre Bakanlığı belirliyor. Doğalgazın yakıt olarak kullanıldığı bölgelerde kömür kullanılmıyor." Ülkenin % 60'ı henüz aranmadı Türkiye'nin toplam kömür rezervi 15.4 milyar ton civarında. Bunun 1.3 milyar tonu taşkömürü geriye kalan 14.1 milyar tonu ise linyit kömürü. 2005 yılından bu yana yapılan arama çalışmalarıyla rezervlerde yüzde 85'lik bir artış yaşandı. TKİ Genel Müdürü Mustafa Aktaş, "Türkiye'nin sadece yüzde 40'ı taranmış durumda. Kalan yüzde 60'ı arama ve detay çalışmalarını bekliyor. Zonguldak havzasındaki çalışmalar da sonuçlanmadı. Türkiye Taşkömürü Kurumu ve anlaşma imzaladığı şirketler, deniz dâhil olmak üzere arama faaliyetleri başlattı" bilgisini verdi.CİHAN artması anlamına geliyor. SINIR TAMAMEN KALKSIN Yıl:70 Sayı:24771 Tarih:17 Nisan 2014 Perşembe Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Emekli ikramiyeleri hesaplanırken, 30 yıldan daha fazla çalışarak emekli olanların sadece 30 yıllık hizmetleri dikkate alınarak hesaplama yapılıyor. 30 yıldan fazla memuriyet yapanlar, daha fazla ikramiye elde edemiyordu. Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Sorumlu Müdür Bilal ÇETİN Yazıişleri Müdürü Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü Sayfa Editörü Gülşan KURT İstihbarat Şefi Caner ERDOĞAN Yasemin ERENER Haber Müdürü Kenan KURTOĞLU İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . info@ekonomigazetesi.net Ankara Temsilciliği Macun Mah.3. Cadde No:2 Yenimahalle /ANK. Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 İstanbul Dağıtım REKDAĞ Ltd.Şti. İnternet Site Editörü Kübra ERENER Reklam Pazarlama ve Dağıtım Dolmabahçe Caddesi Eti İş Merkezi No:23 Kat:3 Beşiktaş/İST. Tel: 0212 259 12 20 Fax: 0212 259 12 10 ANKARA Atatürk Bulvarı Palas İş Merkezi B Blok Kat:6 D:114 Kızılay/ANKARA Tel: 0312 425 99 63 Fax: 0312 425 99 76 Ankara Dağıtım AKDAĞ DAĞITIM APDULGANİ AKDAĞ Yayın Türü:Yerel Süreli Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Toplantı sonrası emekliye ikramiye müjdesi Sendikalar ile Bakan Çelik, KPDK toplantısında el sıkışarak, emekli ikramiyesindeki 30 yıl sınırını kaldırdı. Böylece memurların alacağı ikramiye miktarı arttı. Mart ayında yapılan Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) toplantısında, milyonlarca çalışanı ilgilendiren 33 konu masaya yatırılmıştı. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve kamuda yetkili sendikaların genel başkanlarının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile yaptığı toplantı sonrasında, 9 konu üzerinde kanun tasarısı hazırlanarak Başbakanlık'a iletildiği açıklanmıştı.Bu konular arasında emekli adaylarının dikkatini en çok çeken, emekli ikramiyesinin hesaplanmasında 30 yıllık hizmet süresi sınırının kaldırılması oldu. Hazırlanan kanun tasarısında, 30 yıllık hizmet süresi sınırının kademeli olarak 35 yıla çıkarılması maddesi yer aldı. Bu da emekli adaylarının alacağı ikramiyenin Yasal düzenlemeyle 30 yıllık sınırın 35 yıla çıkarılması ve kamu çalışanlarının mağduriyetlerinin ortadan kaldırılması planlanıyor. Sendikaların esas talebi ise, emekli ikramiyesi hesaplanırken, yıl sınırının tamamen kalkmasıydı. Kamu çalışanları, üzerinde mutabakata varılmış 9 konu hakkında bir an önce gerekli adımların atılmasını bekliyor.CİHAN 6 17 NİSAN 2014 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA LÜKSEMBURG Lüksemburg'da toplanan AB dışişleri bakanları, Ukrayna'daki faaliyetleri sebebiyle Rusya'ya yaptırımların genişletilmesi konusunda anlaştı. Toplantının ardından açıklama yapan İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, Avrupa'daki mal varlıkları dondurulacak ve Avrupa'ya seyahat yasağı konulacak Rus yetkililerin sayısının artacağını söyledi. Yaptırım uygulanacak isimlerin ise hızla belirleneceğini dile getirdi. CİHAN LETONYA Letonya Cumhurbaşkanı Andris Berzins, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün davetlisi olarak 16-17 Nisan 2014 tarihlerinde Türkiye’ye bir resmi ziyaret gerçekleştirecek. Cumhurbaşkanı Berzins’in ziyaretinin, Cumhurbaşkanı Gül’ün 1-3 Nisan 2013 tarihlerindeki Letonya ziyaretlerinin iadesi niteliğini taşıdığı kaydedildi. Ziyaret vesilesiyle Ankara’da gerçekleştirilecek resmi görüşmelerde, Türkiye ile Letonya arasındaki siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel ilişkiler tüm veçheleriyle ele alınacak, ilave işbirliği imkânları değerlendirilecek ve diğer güncel konularda görüş alışverişinde bulunulacak. CİHAN Bütçe ayrılmazsa Almanca kursları bitecek lmanya'da Federal Konsey, Federal Hükümet'ten Almanca kurslarına bütçe ayrılmasını talep etti. Teklif Bremen, Hamburg, Aşağı Saksonya ve Baden Württemberg eyaletleri öncülüğünde sunuldu. Almanya 2009 yılından beri her yıl Avrupa Birliği Sosyal Fonu'ndan yaklaşık 50 milyon Euro Almanca kursları için yardım alıyor. Baden-Württemberg'de son 5 yılda yaklaşık 12 bin 600 kişi Almanca kurslarına katıldı. Bu kurslara ilginin yoğun olmasından dolayı 50 milyon Euro'luk bütçenin bu ayın sonunda biteceği belirtiliyor. A Dolayısıyla federal hükümetin bütçe ayırmaması durumunda önümüzdeki aydan itibaren kursların askıya alınması bekleniyor. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Baden-Württemberg Eyaleti Uyum Bakanı Bilkay Öney (SPD), "Almanca kursları iş hayatına uyum sağlama konusunda gerekli. Bütçe yetersizliği sebebiyle Almanca kurslarının askıya alınacak olması felaket olur." dedi. Hatırlanacağı gibi daha önce de sivil toplum kuruluşları tarafından Federal Uyum Bakanlığı'nın özellikle Almanca kursları için ayırdığı bütçenin yeterli olmadığı şeklinde eleştiriler yapılmıştı. CİHAN Lamnsdorff: Avrupa Birliği’ni halka daha fazla anlatacağız Alman Hür Demokrat Parti (FDP) Avrupa Parlamentosu (AP) birinci sıra milletvekili adayı Alexander Graf Lambsdorff, Avrupa Birliği’ni halka daha fazla anlatacaklarını söyledi. Seçim startını veren Lambsdorff, Avrupa’nın özgürlükler ve şanslar yeri olarak kalacağını ifade etti. vrupa Parlamentosu (AP)seçimlerine az bir süre kala partiler adaylarını tanıtıp parti programlarını kamuoyu ile paylaşıyor. Hıristiyan Demokratik Birlik (CDU) ve SPD’den sonra FDP de seçim startını verdi. A Hür Demokratların birinci sıra milletvekili adayı Alexander Graf Lambsdorff, AB’nin vatandaşların hayatını etkilemesine rağmen gündemde olmadığını parti olarak halkın ilgisini artırmak için çalışacaklarını söyledi. AB’nin “özgürlükler ve şansların yeri” olarak tanımlayan Lambsdorff, bu özelliğinin bozulmaması gerektiğini vurguladı. “Özgürlük ve özel bilgilerin gizliliği korunmalı, gençler arasında işsizlik hala çok yüksek, çalışma piyasasında reformlar devam etmeli” diyen FDP’li politikacı, tasarruf planlarıyla ilgili kararların ise büyük küçük devlet olmadan birlik ülkelerinde uygulanması gerektiğini hatırlattı. AB’nin giderek daha büyük sorumluluklar aldığını söyleyen Lambsdorff, “AB insanların evinde hangi elektrikli süpürgeyi kullanacağı veya hangi ampulü takacağıyla uğraşmamalı.”dedi. Enerji politikasında da hükümetlerin kuralları koyma yerine şirketlere bırakması gerektiğini kaydeden Lambsdorff, AB’nin liberal anlayışa ihtiyacı olduğunu ifade etti. Federal seçimde sürpriz çıkış yapan Almanya için Alternatif (AfD) Partisi'nin AP’de etkili olamayacağını belirten FDP’li Lambsdorf, “AB Konseyi’nde liberaller, muhafazakarlar ve sosyal demokratlar temsil ediliyor. AfD karar mekanizmasında temsil hakkı olmayacağı için etkili olmayacaktır.”ifadelerini kullandı. Türkiye’nin AB ile müzakerelerine de değinen FDP’li politikacı, Türkiye’nin hızla Kopenhag Kriterleri’nden uzaklaştığını belirterek, "AB bir siyasi projedir. Burada özgürlükler vardır. Fikir ve düşünce, basın, toplanma özgürlükleri gibi. Normalde AB ile müzakere eden bir ülkede iyileşmeler olurken Türkiye kötüye gidiyor, Kopenhag Kriterleri’nden uzaklaşıyor." dedi. Üyelik müzakerelerinin devam etmesinin faydalı olmadığını düşünen Lambsdorff, AB’nin önümüzdeki günlerde Türkiye’de halkla doğrudan iletişim kurma yoluna gidip onların hayatlarını kolaylaştıracak adımlar atmasının yararlı CİHAN olacağını söyledi. YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ ALMANYA Almanya'nın batısındaki Aachen kentine yeni emniyet müdürü atandı. Hafta içinde Kuzey RenVestfalya İçişleri Bakanlığı’nca yapılan açıklamada Dirk Weinspach isimli güvenlik uzmanının Aachen Emniyet Müdürlüğü’ne getirildiği ifade edildi. 54 yaşındaki Dirk Weinspach 1 Haziran 2014 tarihi itibariyle emekliye ayrılacak olan Klaus Oelze’nin yerine geçecek. Weinspach 1993 yılından bu yana KRV İçişleri Bakanlığı’nda yabancı ve yerel konularla ilgileniyordu. Dirk Weinspach bunun yanında bakanlığın polis departmanında polis adaylarının ve memurlarının eğitiminden sorumlu idi. 2009 yılından bu yana da Anayasayı Koruma Dairesi içerisinde ırkçılıkla mücadele konusunda çalışmalar yürütüyordu. CİHAN IRAK Irak merkezi hükümeti, Kuzey Irak Kürt Bölgesi'nin Suriye sınırna kazdığı hendeğin, ülke anayasasına aykırı olduğunu duyurdu. Konuyla ilgili açıklama yapan Irak Hükümeti Sözcüsü Ali Musevi, Erbil yönetiminin Suriye sınırına kazdığı güvenlik hendeğinin Irak Anayasası'na aykırı olduğunu savundu. Musevi,"Irak'ın komşu ülkelerle olan sınır kararlarını sadece Bağdat Hükümeti verir ."ifadesini kullandı. Suriyeli Kürtler, Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin kendilerine ambargo koymak için söz konusu hendeği kazdırdığını iddia etmişti. Erbil yönetimi ise bu iddiayı redetmiş, bölgeye teröristlerin sızmaması için böyle bir çalışma başlattıklarını duyurumuştu. CİHAN İnternet yarı yarıya ucuzlayacak BadenWürttemberg’de 20 milyon yangın uyarı detektörü eksik lmanya'nın BadenWürttemberg (BW) eyaletinde hükümetin aldığı kararla mesken ve işyerlerinde duman detektörleri bulunmasının mecburi hale getirilmesi ile birlikte birçok yeni konutta bu sistemler kuruldu. Ancak yeni olmayan konutlarda henüz beklenen rakamlara ulaşılamadığı ortaya çıktı. A ürksat 4A uydusu geçtiğimiz günlerde uzaya en kısa nokta olan Baykonur'dan gönderilmişti. Türksat, yeni uyduyu göndermek için test aşaması devam eden 4B'nin yıl sonuna kadar fırlatmayı planlıyor. T Üretim ve testleri MELCO ve JAXA tesislerinde yapılan 4B uydusunun da Baykonur'dan Japon Mitsubishi Electric firmasının geliştirdiği DS2000 platformundan, Proton taşıyıcı roketiyle fırlatıl- ması bekleniyor. 2019'DA UYDU FİLOMUZ OLACAK GENİŞ ALANI KAPLAYACAK Üretiminin yüzde 70'i Japonya'da gerçekleştirilen 4B'den sonraki süreçte, yerli uydular yapılacak. Yüksek yerli katkıyla üretilmesi ve 2018'de fırlatılması planlanan Türksat 6A uydusunun TAI'de imal edilmesi planlanıyor. 2019'da 7 uydudan oluşan bir filoya sahip olacak olan Türkiye, bu filoların en az 3 tanesinin yerli üretim olmasını planlıyor. Halen Türksat 3A uydusu üzerinden sağlanan internet hizmetinin, Türksat 4B uydusu ile yarı yarıya ucuzlaması bekleniyor. 43 kanala ev sahipliği yapacak olan Türksat-4B, internet götürülemeyen bölgelerin yanı sıra komşu ülkelere de ucuz genişbant internet servisi sağlayacak. Sony bazı dizüstü bilgisayarlarını geri çağırıyor apon elektronik şirketi Sony, bazı Vaio dizüstü bilgisayar modellerini geri çağırma kararı aldı. Sony'den yapılan açıklamada, şubat ayında piyasaya sürülen "Vaio Fit 11 A" modellerini de kapsayan bazı modellerin sabit batarya kutularının aşırı ısınmaya neden olabileceği bildirildi. J Açıklamada, bataryadaki sorunun dizüstü bilgisayarın kasasında yanmalara neden olabileceği uyarısında bulunularak bu bilgisayarların kullanılmaması istendi. Şirketin sorunu giderecek bir yazılım geliştirme aşamasında olduğu belirtilen açıkla- mada, bunun mümkün olmaması durumunda satılan dizüstü bilgisayarlarının yenileriyle değiştirilmesi veya parasının iade edilmesi yoluna gidileceği belirtildi. Sony'nin bataryadaki sorunu gidermek amacıyla geliştirilen yazılıma ilişkin açıklamayı iki hafta içinde yapması bekleniyor. Geri çağırma kararının, ürün adı "SVF11N1XXXX" olan modelleri kapsadığı bildirildi ancak kaç adet dizüstü bilgisayarın geri çağırma kararından etkilendiği konusunda henüz bir açıklama yapılmadı. Eyalette bu senenin sonundan itibaren mecburi olarak tüm mesken ve işyerlerine bulundurulması gereken duman ve yangın detektörlerinin sadece 200 bin evde olduğu tespit edildi. 5,2 milyon konut bulunan eyalette sadece 200 bin konutta yangın uyarı sistemi olması yetkilileri harekete geçirdi. Detektör sayısının bu kadar düşük seviyelerde seyretmesinin doğrudan düzenlemeyle alakası olduğunu düşünen uzmanlar, bunun sorumluluğunun siyasi iradede olduğu kanaatinde. BW’de geçerli olan yasalara göre tüm konut ve işyerlerinde yangın uyarı sistemlerinin bulunması mecburi olsa da mülk sahiplerine bu sistemleri kurmamaları durumunda hiçbir cezai müeyyide uygulanmayacak. Bunun bilincinde olan ev sahipleri cihazları kurmakta acele etmiyor. Ancak cihazların takılı olmaması halinde muhtemel bir yangın durumunda sigortaların ev sahiplerinin zararlarını tazmin etmemesi söz konusu. Detektörler bakım masraflarıyla birlikte vatandaşa yılda sadece 33 Euro’ya mal olacak. CİHAN 17 NİSAN 2014 Politika HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA İşler: Vatandaşlarımız yurtdışında rahatlıkla oylarını kullanabilecek bulunduğunuz ülkelerde rahatlıkla kullanabileceksiniz. Cumhurbaşkanlığı seçimleri 2 turdan oluşmakta 10 Ağustos’ta ilk turu 24 Ağustos’ta da 2.nci turu yapılacak ve her bir tur için yurtdışında 4 gün boyunca sandıklar açık tutulacak. Bu şekilde vatandaşlarımız yurtdışında artık rahatlıkla cumhurbaşkanlığı seçimlerinde genel seçimlerde ve eğer yapılırsa ileriki dönemde referandumlarda oylarını kullanabilecek. Yaklaşık 2 milyon 700 bin vatandaşımız yurtdışında bu şekilde oyunu kullanacak. Aynı dönemde yine giriş kapılarına da sandıklar konulacak gelenler burada da aynı rahatlık içerisinde Türkiye’ye gelirlerse orda de sandıklarda oylarını kullanabilecekler." ifadelerini kullandı. "HEDEFİMİZ ALMANYA’DA YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZIN ÇİFTE VATANDAŞLIKTAN YARARLANMASI" aşbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Vatandaşlarımız yurtdışında artık rahatlıkla cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, genel seçimlerde ve referandumlarda oylarını kullanabilecek." dedi. B Yurtdışı Türkler Başkanlığı’nda Yurtdışı Genç liderler Programı açılışına katılan Emrullah İşler, burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında, "Sizin bulunduğunuz toplumlarda daha aktif olmanız için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Daha önce bildiğiniz gibi oy kullanıyordunuz. Ama gelip kapılarda havalimanlarında bu oylarınızı kullanıyordunuz. Şimdi bilindiği gibi 2012 yılında çıkarmış olduğumuz yasa ile bir ilki yaşayacağız. Cumhurbaşkanlığı seçimini hep birlikte idrak edeceğiz ve sizler bulunduğunuz bölgelerde oylarınız alyoz davası hükümlüsü emekli Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'un Akşam gazetesinde yayınlanan röportajına Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Ünsal Karabulut, yazılı bir açıklamayla tepki gösterdi. "Sorgulamayı, incelemeyi ve araştırmayı şiar edinmiş Türk milletinin değerli evlatları Alperenlerin süflörü Allah ve Resul'üdür. Hz. Kur'an dır, B Müslüman Türk milletinin hizmetkarları olan Alparslan Gazi'dir, Ahmet Yesevi'dir ve Şehit Muhsin Yazıcıoğlu'nun pek kutlu ve aziz hayatıdır." diyen Karabulut, gazetede yayınlanan ve 'Alperen Ocakları paralel yapı tarafından ele geçirildi' kurgusuyla aktarılan haberi, "Hükümet medyasındaki komplo teorisi ve dezenformasyondan ibaret" diye yorumladı. Millete mal olmuş şahsiyetleri kendisine rol model İşler, Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik 'opsiyon modeli' olduğunu hatırlatarak, o modelde iyileştirme ya da kaldırılmanın söz konusu olduğunu söyledi. Bir takım iyileştirmeler yapıldığını belirten İşler, şöyle dedi: "Ancak biz bunların yeterli olduğunu düşünmüyoruz. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "Yalova'da belediye başkanlığını kaybedenlerin iddia ettiği gibi askerlerin, ölülerin, sandık kurulu görevlilerinin oy kullanmadığı, zihinsel engellilerden oy kullanan 3 yurttaşımızın iradesinin seçim sonuçlarını değiştirmeyeceği net bir şekilde ortaya çıkmıştır" ifadesini kullandı. İnce, yaptığı yazılı açıklamada, Yalova Belediye Başkanlığı seçiminin iptal edileceği iddiasının, gerçekleri yansıtmadığını savundu. Merkez İlçe Seçim Kurulunun incelemeleri sonucu, AK Parti'nin, Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) itirazında belirtilen 41 kişiden sadece 11'inin oy kullandığının tespit edildiğini ileri süren İnce, şunları kaydetti: 'Balyoz, Sahte Çürük Çetesi' başta olmak üzere 10 ayrı davadan 1000 yıl hapsi istenen ve 36 yıl 3 ay ceza alan emekli hakim Albay Zeki Üçok'un, "Alperenler, paralel yapının Ötüken adlı yeni bir örgütü ile kullanılacak" türünden mesnetsiz, 'zırva tevil götürmez' misali sözlerinin ise Türkiye'nin geldiği bu sıkıntılı dönemde manidar olduğunu ifade etti. Karabulut Alperenler, kültür emperyalizminin 5. kol faaliyeti olan ve Türk milletini küçük düşürmek - öz kimliğinden uzaklaştırmayı hedefleyen tüm faaliyetlerinin karşısında şimdiye kadar durduğu gibi, milletimizin bütünlüğüne ve yarınlarına sekte vurma hoyratlığına düşen her oluşumun karşısındadır." Son oparasyonlar ve ardından gelen 'yasaklarla' AK Parti'nin gerçek yüzünü ifşa ettiğini dile getiren Karabulut, medya cuntasının tıpkı Başbakan Erdoğan gibi kendisine yeni alanlar oluşturduğunu ve milleti uyuttuğunu söyledi. Sincan Cezaevinde 'infazını' yaşamakta olan ve sözde Ergenekon kumpası içerisinde C Dolayısıyla hedefimiz Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızın herhangi bir şart ve kayda bağlı kalmaksızın orada doğan ve vatandaşlarımızın da istedikleri takdirde çifte vatandaşlıktan diğer ülke vatandaşlarının yararlandığı gibi yararlanması asıl hedefimiz ve gayemiz o konuda da önümüzdeki dönemde de çalışmalarımız yine devam edecek." CİHAN Şehit Lider Muhsin Yazıcıoğlu'nun 'bizim tarlamız çoktan sürülmüş' şeklinde bir sözün bulunmadığının altını çizen Karabulut, "Muhsin Yazıcıoğlu şehidimiz, iradesinin dışında kurulan hiçbir planın içinde olmadığı gibi 80'li yıllarda edindiği müthiş tecrübesi ile dostu dost bilmiş, düşmanını da düşman bilmiş bir basirete ve ferasete sahip bir liderdi. Temcit pilavı gibi kamuyonunun önüne konulan bu söz de asla ve kat'a gerçeği yansıtmadığı gibi ham şehidimizin şahsi maneviyesini tahkir etmekte hem de ülküdaşlarını incitmektedir. Camia medyasına söyleyeceğimiz şu ki: gerçeği yansıtmayan şuy-u vukuundan beter sözleri zinhar Yazıcıoğlu'na ve Alperenlere mal etmemenizdir. Ülkemiz ayrışma sürecine sokulan bir 'cenderede' iken; hiçbir kurgunun içinde olmayan Alperenlere atılan iftiralar, ABD ve İsrail komplo teorisinden başka bir şey değildir. Buna çanak tutanlarda AKP ve şürekasıdır. AKP medyasına diyeceğimiz şu ki; milletimizi asılsız-mesnetsiz haberlerle uyutmayın. Eğer onurlu habercilik yapmak istiyorsanız, ülkemiz yolsuzluklarla çalkalanıyor. Bu milleti iğdiş etmek isteyen 5. kol faaliyetleri ile, Millete mal olmuş şahsiyetleri tahkir ve tezyif etmekle meşgul küstahların maniplüsyanlarıyla iç içe, onlarla uğraşın. Alperenlerin sinir uçlarına dokunmayın. Rahat olun onlar milletin istikbali ve sigortasıdır." şeklinde konuştu. Mehmet Akın ÇAVDARLI-EKONOMİ CHP'li İnce Yalova iddialarına sert çıktı HP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, yaptığı yazılı açıklamada, Yalova Belediye Başkanlığı seçiminin iptal edileceği iddiasının, gerçekleri yansıtmadığını savundu. Fakat şunun da altını çizmek istiyoruz ki yapılan şu an Almanya’da adım atılan önceki uygulamaya göre elbette ki daha olumlu bir adım ama Almanya’da pek çok ülke vatandaşına uygulanmayan hala negatif ayrımcılığın Türk vatandaşlarına uygulanmasını kabul etmemiz mümkün değil. Hükümet medyasındaki komplo teorisi ve dezenformasyondan ibaret edinen Alperenlerin hiç kimsenin et bağı olmayacağını belirten Karabulut, şöyle devam etti: "Alperenler, bu necip ve izzetli milletin daha müreffeh ve hür yaşayabilmesi için Şehit Liderleri Muhsin Yazıcıoğlu'nun izinden giden, bir elinde bilgisayar bir elinde Kur'an'la yaşamlarını sürdüren nezih bir topluluktur. AK Parti İl Başkanı Sorgun: 442 oyumuz daha olsa tüm ilçeleri alacaktık 7 "YSK, geçtiğimiz hafta aldığı bir ara kararla AKP'nin yapmış olduğu itiraza dayanak olarak belirlediği 41 yurttaşımızın bilgilerini Yalova İlçe Seçim Kurulundan istemiştir. K Parti Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun, yerel seçimlerde ilin 31 ilçesinden 5’ini kaybettiklerini dile getirerek “Bu 5 ilçede 442 oy daha kendi lehimize dengeli dağılsaydı tüm ilçeleri almış olacaktık.” dedi. A İl Başkanı Sorgun ile Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, AK Partili 26 ilçe belediye başkanı ile birlikte düzenlediği basın toplantısında seçim süreci ve yeni dönemi değerlendirdi. Konya’da kazanamadıkları 5 ilçe ile alakalı değerlendirme ve muhasebeyi kendi aralarında yaptıklarını dile getirerek “Neden kaybettik, nerede hata yaptık her yönü ile ve etraflıca ele alınacak, bu konuda ne gerekiyorsa yapılacak. Biz bu konuda kabahati kendimizde görürüz.” dedi. Muhalefetin aynı muhasebeyi yapmadığını savunan Sorgun, “Zira muhalefet kaybettiği yerlerde sorumluluğu kendi üzerinden atıyor ve ‘Onlar, vatandaşı kömür-makarna ile kandırdı’ diyor. Bunu söyleyenler bu milleti tanımıyor.” şeklinde konuştu. Yerel seçimde kazanamadıkları Akören, Doğanhisar, Halkapınar, Emirgazi ve Tuzlukçu ilçelerini kıl payı denilebilecek oylarla kaybettiklerini anlatan Sorgun “Bu 5 ilçedeki toplam oy farkı 882. Yani 442 oy lehimize dengeli olsa 31 ilçeyi de almış olacaktık.” değerlendirmesinde bulundu. Büyükşehir Belediyesi Meclis üye dağılımı hakkında bilgi veren Ahmet Sorgun, 99 meclis üyesinin 83’ünün Ak Parti, 12’sinin MHP, 3’ünün BDP ve bir tane de CHP meclis üyesi seçildiğini aktardı. Sorgun, seçimlerde en yüksek ve dün düşük oy aldıkları bölgeleri ise şu şekilde sıraladı: “İlçe bazında en yüksek oyu yüzde 77,40 Karatay’da, en düşük oyu Ereğli’de yüzde 46.77 ile Ereğli’de aldık. Beldeler bazında en yüksek oyu Meram’a bağlı Sefaköy Beldesi’nde yüzde 90,8, en düşük oyu yüzde 16,4 ile Cihanbeyli’nin Kuşça Beldesi’nde aldık. Köy bazında en yüksek oyu yüzde 97,7 ile Meram’ın Çukurçimen Köyü’nde, en düşük oyu yüzde 1,1 ile Ereğli’nin Özgürler Köyü’nde aldık.” CİHAN İlçe Seçim Kurulu tarafından yapılan inceleme sonucunda haklarında inceleme yapılan 11 kişiden 4'ünün kısıtlama kararlarının kesinleşmesinin, 2014 nisan ayı içerisinde yani seçimden sonra alındığı belirlenmiş olup bu kişilerin 30 Mart'ta oy kullanmalarında herhangi bir sakıncanın olmadığı anlaşılmıştır. Haklarında kısıtlama kararı olan 4 vatandaşımız için ise YSK'nın anayasamıza ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ilgili kararına dayandırarak verdiği 5 Ekim 2013 tarihli kararındaki gibi kısıtlılıkları oy kullanmalarına engel teşkil etmemektedir. YSK, bu kararında kısıtlılık gerekçeleri açıkça belirtilmeyen kişilerin oy kullanabileceği kararını vermiştir. Yalova'da da bu 4 kişinin mahkeme kararlarında aynı durum söz konusu olduğu için oy kullanmalarında bir sakınca bulunmamaktadır." YSK tarafından haklarında inceleme yapılan 41 kişiden 3'ünün, 30 Mart'ta oy kullanmalarında sakınca olabileceğine değinen İnce, bu durumun, seçim sonuçlarını etkilemeyeceğini ve değiştirmeyeceğini öne sürdü. Seçimin yenilenmeyeceğini iddia eden İnce, "Yalova'da belediye başkanlığını kaybedenlerin iddia ettiği gibi askerlerin, ölülerin, sandık kurulu görevlilerinin oy kullanmadığı, zihinsel engellilerden oy kullanan 3 yurttaşımızın iradesinin seçim sonuçlarını değiştirmeyeceği net bir şekilde ortaya çıkmıştır. O nedenle seçimin yenileneceği yönündeki haberler ve iddialar, gerçeği yansıtmamaktadır. Bu haber ve iddiaları yayan merkezler, sandıkta kaybettikleri seçimi masa başında kazanmaya çalışanlardır ancak buna da güçleri yetmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu. AA 8 Gündem "Seçimler gergin ortamda yapılmamalı" aşbakan Yardımcısı B Emrullah İşler, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na TOBB Başkanlığındaki makamında iadeyi ziyarette bulundu.Araya seçimlerin 17 NİSAN Gelecek dönemde de Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile TİKA olarak iş dünyasının taleplerini, beklentilerini karşılamak için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini söyleyen İşler, TOBB'un önemli bir kurum olduğunu vurguladı. "Bu tür gerginliklerden hepimiz zarar görüyoruz" Gerilim ve gerginlik ortamlarını iş dünyasının tasvip etmediği durumlar olarak nitelendiren İşler, Hisarcıklıoğlu'nun da bulunduğu TESK Genel 17 NİSAN 2014 Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gergin bir ortamda yapılmaması gerektiğini kaydetti. Başkanı Bendevi Palandöken'in eşbaşkanlığındaki Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi'nin bir girişim başlattığını hatırlattı. Bu kapsamda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve muhalefet liderleriyle görüşüldüğünü hatırlatan İşler, şunları HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Cumhurbaşkanlığı seçimleri Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaklaştığını kaydetti:"Hakikaten artık millet, ülke olarak bu gergin ortamlardan çıkmamız lazım. Geçtiğimizi yılın ortalarında ülkede bir takım olaylar oldu, Gezi olayları oldu ve ondan sonra ekonomik göstergelerde de ister istemez bir takım oynamalar oldu. Bu tür gerginliklerden hepimiz zarar görüyoruz. Dolayısıyla huzur, istikrar içinde eğer yolumuza devam edersek kazananlar da yine hepimiz olacağız, kazanan Türkiye olacak. Bunu hepimizin çok iyi bilmesi lazım. Bundan dolayı bizler huzurun, barışın, istikrarın sürmesi için hükümet olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Diğer muhalefet partilerin de aynı şekilde aynı hassasiyeti göstermesi ülkenin menfaati açısından olduğunu belirten İşler, "Bu cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de artık gergin ortamda yapılmaması lazım. Bu konudaki, cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda sicilimiz maalesef çok da iyi değil. Daha önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Türkiye'de her zaman sıkıntılar oldu, gerginlikler oldu. Artık bunlara bir son vermenin zamanı geldi diye düşünüyorum" dedi. ayından itibaren başlar ve son gruplar haziran sonuna kadar, yurtiçindeki kamp bölgelerinde tertiplenmeyi bitirmiş olurlar. EPAR Genel Başkanı ve emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu, barış süreciyle birlikte silah bırakan ve Türkiye'den çekilen PKK hakkında endişe veren detaylar paylaştı. H KK'nın, Hakkari P ve Şırnak'a yönelik yeniden konuşlandığı bilgisini doğrulayan emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu, "Türkiye'ye giriş için bekliyorlar" dedi. bulunduğu ilçelere yönelik olarak Cudi, Gabar, Kato ve Herakol-Besta kamplarına yığınak yaptığı bilgisi gündeme gelmişti. PAMUKOĞLU: HAVALARIN ISINMASINI BEKLİYORLAR Açılım sürecinde silahlı eylemlere ara veren PKK'nın, Hakkari ve Şırnak'a yönelik yeniden konuşlandığı belirtilirken, bölgede uzun yıllar görev yapan emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu, ''PKK, Kuzey Irak kamplarındaki siyasi ve askeri hazırlıklarını tamamladı. Türkiye topraklarına giriş için havaların biraz daha ısınmasını bekliyor'' dedi. ''HAFİF AKILLILAR'' Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı olarak bölgede görev yapan emekli Tümgeneral ve HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu da bu bilgileri doğruladı. Pamukoğlu ''İşbirlikçilerin, aymazların, (Bir yıldır kan dökülmüyor) teranesini sayıklayan hafif akıllıların, gözü Aydın'' dedi ve şunları söyledi: "Girişler, mayıs Sonbaharda havaların soğumasıyla da yurtiçindeki grupların üçte biri Kuzey Irak kamplarına çekilir. Bu sıradan ve rutin işlem, geçen yıl millete, çözüm süreci için yapıyormuş gibi yutturuldu. Nevruz gösterileri ise tam bir meydan okumaydı. 'Özerklik' artık sıradan sözcük oldu. Yerel seçim sonuçları ortada. Kandildekiler, (Oldu oldu, olmadı, günah bizden gitti) diyorlar. Körebe oyununda bile çocuklar, kimin ne olduğunu ve nerede saklandığını bilir.''CİHAN MİT kanun teklifinde değişiklik yapıldı BMM'de görüşülen yeni MİT T kanununda MİT'in görevleri arasında yer alan "Bakanlar Kurulu'nca verilen her türlü görevi yerine getirmek " cümlesindeki "her türlü" ibaresi metinden çıkarıldı. TBMM Genel Kurulu'nda, MİT Kanunu'nda değişiklik öngören teklifin görüşmeleri sürüyor. Teklifin birinci maddesinde AK Parti'nin önergesiyle değişiklik yapıldı.Buna göre, MİT'in görevleri arasındaki "Bakanlar Yerel seçimlerde milletin 'Biz istikrar, huzur istiyoruz' mesajını hem iktidara hem de muhalefet partilerine verdiğini kaydeden İşler, "Sandığın vermiş olduğu mesajı bütün siyasi partilerin alması gerektiği kanaatindeyim" ifadelerini kullandı. CİHAN Kurulunca verilen her türlü görevi yerine getirmek" cümlesindeki "her türlü" ibaresi metinden çıkarıldı.İkinci fıkrada yapılan değişiklikle de "üretilen istihbaratı gerekli kuruluşlara ulaştırmak" ibaresi metne eklendi.Birinci madde kabul edildi.Kabul edilen birinci maddeye göre, "Dış güvenlik, terörle mücadele ve milli güvenliğe ilişkin konularda Bakanlar Kurulu'nca verilen görevleri yerine getirmek", "Dış istihbarat, milli savunma, terörle mücadele ve uluslararası suçlar ile siber güvenlik konularında her türlü teknik istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistemlerini kullanmak suretiyle bilgi, belge, haber ve veri toplamak, kaydetmek, analiz etmek ve üretilen istihbaratı gerekli kuruluşlara ulaştırmak", "İstihbarat kapasitesini, niteliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla, çağdaş istihbarat teşkilat usul ve yöntemlerini araştırmak, teknolojik gelişmeleri takip etmek ve uygun görülenleri temin etmek" MİT'in görevleri arasında yer alacak.MİT'e kanunla sayılan görevler dışında görev verilemeyecek.CİHAN bir süre kala son hazırlıklıklarını yapıyor. Köşk için adaylık düğümü birkaç hafta içinde çözülecek. Türkiye, adayın kim olacağını merak ederken Abdullah Gül döneminde başlatılan projelerin tamamlanması için çalışmalara hız verildi. GÖREV SÜRESİ 28 AĞUSTOS'TA DOLUYOR Gül şimdiye kadar 26, eşi Hayrünnisa Gül de 7 projeyi himayesine almıştı. First Lady ayrıca Köşk'te büyük bir restorasyon çalışması başlatmıştı. Bu restorasyon çalışmaları da ağustos ayından önce tamamlanmış GÜL ÇİFTİNİN HİMAYE ETTİĞİ PROJELER Gül'ün himaye edip tamamlanan 16 proje şöyle: “Necip Fazıl Kısakürek'i RESTORASYON ÇALIŞMALARI DA BİTECEK Cumhurbaşkanı Gül son olarak Uluslararası İpek Yolu Kongresi'ni himayesine aldı. First Lady Hayrunnisa Gül ise, 7 yıllık süreç boyunca “81 İlden 81 Yıldız”, “Konuşan Kitap Şenliği”, “Eğitim Her Engeli Aşar”, “Diyabeti Durduralım!” “Emekliyiz Gönüllüyüz” projelerine imza attı. Bunlardan “Bilişim Teknolojisi Sınıfları, “6. Dünya Okullar arası Satranç Şampiyonası” tamamlandı. First Lady ayrıca Köşk'te büyük bir restorasyon çalışması başlatmıştı. Bu restorasyon çalışmaları da Ağustos 2014'ten önce bitecek.CİHAN K Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa A Şentop, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarında üyelerin hakimiyeti olması gerektiğini belirterek, "Maalesef raportörler hakimiyeti var mahkemede, raportörler aktif. Burada bir sıkıntı var. Mahkemenin buna bir tedbir alması lazım. Oranın asıl aktörü üyelerdir, raportörler yardımcı aktördür" dedi. Şentop, Meclis'te gazetecilerin, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili sorularını yanıtladı. okur yazarlık konusunda bazı yerlerde sıkıntı olabilir. Yine okur yazar olanlar da bazen çok net olarak okuyamıyor. Biz doğrusu 'en uygunu fotoğraf olabilir'diye düşündük. Olması lazım, sadece isimle olmaz" karşılığını verdi. "Yurtdışında ne kadar seçmen var?" sorusu üzerine Şentop, "Tam sayı olarak bir şey diyemeyeceğim ama YSK herhalde 500'ten fazla vatandaşın yaşadığı yere bildiğim kadarıyla sandık kuracak. Artık gümrük kapılarına gelmeye gerek kalmıyor" diye konuştu. "Fotoğraflı pusulayla ilgili başvurunuza bir yanıt geldi mi?" sorusu üzerine Şentop, "Başvuru yapmadık biz. Kanunda 'adı, soyadı yazar' diyor. Fakat diğer hususların Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından belirleneceğini dair de hüküm var. Dolayısıyla YSK kendisi isterse fotoğraf koyulmasına karar verebilir" dedi. "Olması gerekir mi?" sorusuna Şentop, "Olması gerekir. Çünkü GERİYE YÜRÜMEYİ ENGELLEYEN BİR SİSTEM Şentop, Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla ilgili "kaos oluşturdu" şeklindeki ifadesinin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi: "Garip olan durum şu; sen kalkıyorsun kelime, kelime ayıklama yapıyorsun. Anayasaya şu kelime aykırı, bu kelime aykırı. Bakınca da 'anayasaya uygunluğu ne kadar hassasiyetle gözetmiş' diyorsun. Tamam sonra da bakıyorsun 'iptal kararı gerekçesi yazılmadan açıklanamaz' diyor. Niye açıklıyorsun o zaman? Resmi Gazete'de yayınlandı ama yürürlüğün durdurulması kararları yayınlandı. Diğerleri daha henüz yayınlanmadı. '3 ay sonra yürürlüğe girecek' diyor. Bizde AYM kararları gerekçesi yazılır ve Resmi Gazete'de yayınlanır. Yayınlandıktan sonra yürürlüğe girer, geriye yürümez. Açık hüküm var, geriye yürümez. Sen şimdi yürürlüğün durdurulması kararı verdiğinde ne yapıyorsun, iptal kararını daha sonra vereceksin. İptal kararını geriye yürütmüş oluyorsun aslında. Bizdeki sistem mantık itibariyle geriye yürümeyi engelleyen bir sistem. Anayasa Mahkemesi yürürlüğün durdurulması kararıyla bu sistemin mantığını bozuyor. Bu boşu boşuna unutulmuş bir şey de değil. Biz de sistemin tabiatı gereği bu var. Bu da anayasaya aykırı. Şimdi bu kadar anayasaya açık aykırılıklarla hareket eden bir mahkeme kalkıyor cımbızlayarak 'şu kelime aykırı' yapıyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu yani. Önce kendin anayasaya uy." "RAPORTORÜN HAKİMİYETİ KARARA YANSIYOR" Konuyla ilgili başka bir soru üzerine de Şentop, şunları söyledi: "Bunlar tabii çok hoş şeyler değil. Anayasa Mahkemesi'nin yaptığı da hoş değil de. Şahsi görüşüm olarak şunu söyleyebilirim; mahkemede tuhaf bir durum var. Bazı yerlerde oluyor bu. Mahkemelerde üyelerin hakimiyeti olması lazım. Mahkemenin kararların da üyelerin hakimiyeti olması lazım. Mahkeme kararlarını üyeler belirlemeli, üyeler karar vermeli, üyeler yönlendirmeli. Halbuki raportörler hakimiyeti var mahkemede maalesef. Raportör hakimiyeti ne yapıyor? Dosyayı raportör inceliyor, dosyanın sunumunu o yapıyor, üyelere o anlatıyor, o açıklıyor. Üyeler öyle bilgileniyor. Kararı onlar yazıyor, itiraz üzerine rötuşu onlar yapıyor imzalıyor üyeler. Üyeler sanki orada görüyor, denetliyor, dinliyor falan. Aktif değiller yani. Maalesef raportörler aktif. Burada bir sıkıntı var. Mahkemenin buna bir tedbir alması lazım. Oranın asıl aktörü üyelerdir, raportörler yardımcı aktördür, yardımcı oyuncudur”diye konuştu.CİHAN Başbakan Erdoğan danışmanı Yalçın Akdoğan Star gazetesindeki köşe yazısında Köşk seçimini yazdı. Akdoğan, Erdoğan'ın nasıl karar vereceğini köşesine taşıdı. İşte yazıdaki o bölüm; TABLO DAHA DA NETLEŞTİ "Cumhurbaşkanlığı seçim süreci henüz başlamadan toplumun büyük bir kesimi, iç ve dış kamuoyu sonucu satın almış, kabullenmiş görünüyor. Ak Parti'nin Cumhurbaşkanı seçebileceğine kesin gözüyle bakılıyor. Özellikle yerel Artık merak edilen husus, AK Parti'nin Cumhurbaşkanı'nı seçecek güce sahip olup olmadığı değil. Şimdi merak edilen, Cumhurbaşkanlığı'na kimin geleceği, hükümetin ve partinin başında kimin olacağı, bundan sonrasında devletin ve siyasetin zirvesindeki ilişkilerin nasıl yürüyeceği... Başbakan Erdoğan, ilgili kurullarında değerlendirmelerini yapıp kararını verecektir. Bu karar onun kişisel kararı olmaktan öte Türkiye'nin en büyük siyasi hareketi olan, 9 milyon üyesiyle en büyük teşkilatı durumundaki AK Parti'nin vereceği bir karar olacaktır.2007 yılındaki aday belirleme sürecinin nasıl işlediği İstanbul Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Çağlayan'daki Adalet Sarayı'nda görev yapan gazetecilerle bir araya geldi. Salihoğlu, "Göreve geldikten sonra iş bölümü yaptık. Burada yapılanların günahları da sevapları da bize yıkılacak. Yapılan yanlışların, haksızlıkların ya da insanları üzen olayların sorumlusu biziz" dedi. Erdoğan millete mal olmuş ve dünyevi makam-mevki ihtiraslarını aşmış bir şahsiyettir. Türkiye Cumhuriyeti'nin halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olmak büyük bir şereftir, çok önemli bir siyasi gelişmedir. Bugün de kritik soru Erdoğan'ın tercihinin ve takdirinin yanında ülkenin ve AK Parti'nin geleceği açısından doğru pozisyonun ne olduğudur. Yoksa ‘halk kabul eder mi' anlamında bir soru işareti bulunmuyor. AK Parti ailesi kendi içinde objektif, rasyonel ve serinkanlı bir şekilde değerlendirme yaparak bir fikir oluşturacaktır. Bu değerlendirme kimin aday olacağından ziyade Türkiye'nin yakın ve orta vadeli geleceğinin nasıl şekilleneceğiyle ilgili olacaktır. Adliyedeki iş yoğunluğuna da değinen Salihoğlu, "Bugün 09.45 itibariyle son soruşturma numaramız 2014/54081. 1 Ocak 2014 itibariyle savcılarımız asliye ceza mahkemelerinde de duruşmalara çıkıyor. Bunun için de 61 savcımızı görevlendirdik" ifadelerini kullandı. Dün ‘muhtar bile olamaz' diyen statükocu zihniyetin bugün ‘Cumhurbaşkanı olamaz' demesi hiç şaşırtıcı değildir. Yenilgi yorgunu olan ve hezimetten başı dönen muhalefetin ‘kim olsun' diyemediği için ‘kim olmasın' demesi normaldir..."CİHAN "HSYK'DAN 60 SAVCI İSTEDİK" Terörle Mücadele Kanunu kapsamında görev yapan savcılıkların tasfiye edildiğini vurgulayan Salihoğlu, "O bürodan gelen arkadaşlarımıza yer açmak Erdoğan, bugüne kadar olduğu gibi kendi kişisel kariyerini değil partisinin ve ülkesinin geleceğini nazara alarak bir değerlendirme yapacak ve kararını verecektir. turduğunu belirterek, "Parlamentolar, bugünü ve geleceği inşa etmeli, geçmişi tarihçilere bırakmalıyız. Parlamentolar tarihi olaylarla ilgili karar verme sürecini başlatırsa, bu barışa, dostluğa, ikili ilişkilere zarar verir" dedi. Çiçek, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner ile başbaşa görüştü.Görüşmenin ardından Çiçek, Boehner ve beraberindeki heyet onuruna öğle yemeği verdi.Heyeti, Türkiye'de görmekten ve Meclis'te ağırlamaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Çiçek, ziyaretin önemli bir zaman dilimine denk geldiğini söyledi. Çiçek, ziyaretin gerçekleştiği bu günlerin, bölge ve Türk- Amerikan ilişkileri bakımından hassasiyetle durmaları gereken bir kaç konuyu içerdiğini belirtti.Dünya gündemini meşgul eden önemli olayların gerçekleştiği bir coğrafyanın merkezinde yaşadıklarını dile getiren Çiçek, Suriye konusunun bunların başında geldiğini anımsattı. Çiçek, Irak'ta henüz istikrar, huzur, iç barış sağlanamadığını, güney Kafkasya'daki istikrarsızlık, gerilimin sürdüğünü vurgulayarak, bunlara Ukrayna'nın da eklendiğini anımsattı.CİHAN Merkez İlçe Seçim Kurulunun incelemeleri sonucu, AK Parti'nin, Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) itirazında belirtilen 41 kişiden sadece 11'inin oy kullandığının tespit edildiğini ileri süren İnce, şunları kaydetti: biliniyor. Başbakan Erdoğan çok geniş yelpazede istişareler yürüttü ve bunun sonucunda olgunlaşan fikir çerçevesinde hareket etti. O gün de kritik soru, ‘kim olsun'dan ziyade ‘Erdoğan olsun mu olmasın mı' idi. Erdoğan her iki göreve de layık görülüyor, ancak hangisini sürdürmesinin daha yararlı olacağı tartışılıyor. BMM Başkanı Cemil Çiçek, Ermeni sorununun, T Türkiye'ye yapılan en büyük bühtan olduğunu, Türkiye ile ABD ilişkilerinde büyük bir yük oluş- CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, yaptığı yazılı açıklamada, Yalova Belediye Başkanlığı seçiminin iptal edileceği iddiasının, gerçekleri yansıtmadığını savundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada "Son zamanlarda bazı savcılar, hakimler bir yerlere ait gibi düşünülüyor. Gerçek hukuk insanı Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir. Başkasına ait olamaz ki. Millete ait olur. Bu mesleği yapan herkes hakkın, hukukun yanındadır. Yanında olmayana yazıklar olsun" diye konuştu. bugünlerde Başbakan'a en yakın isim olan danışmanı Yalçın Akdoğan, Star gazetesindeki köşe yazısında en net cevabı verdi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Ermeni sorunuyla ilgili konuştu.Çiçek, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner ile başbaşa görüştü. döndüğü Yalova hakkında kesin konuştu. ilgili çok önemli açıklamalar geldi. seçimlerde AK Parti'nin yüzde 45'in üzerinde oy alması, bu tabloyu daha da netleştirmiş durumda. "Ermeni sorunu ABD ilişkilerinde yük" HP'li Muharrem İnce , 30 mart yerel seçimlerinden C sonra sonucunun arap saçına stanbul Cumhuriyet İSalihoğlu'ndan Başsavcısı Hadi gündemle aşbakan Erdoğan'ın B cumhurbaşkanlığı yarışında aday olup olmayacağı tartışıldığı 9 Muharrem İnce'den Yalova açıklaması ERDOĞAN'IN DANIŞMANI KÖŞK iDDiALARINI AÇIKLADI Anma Etkinlikleri, Uluslararası İşbirliği Platformu-İstanbul, 1. Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi, I. Uluslararası Selçuklu Sempozyumu, Türkiye'nin Stratejik Vizyonu 2023, Mimar Sinan'ı Anma Faaliyetleri, 1. ve 2. Uluslararası İstanbul Opera Festivalleri, 16. Türk Dünyası Çocuk Şöleni, Kamu Kalite Sempozyumu ve Kamu Kategorisi Ulusal Kalite Ödülü Töreni, IV. Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı, II. Uluslararası Türk Dünyası Kültür Kongresi, Bilişim '08, Frankfurt Book Fair, Turkey 2009–2010, EXPO 2015, Trafikte Dikkat 10 Bin Hayat.” olacak. Türkiye, Köşk düğümünün nasıl çözüleceğine odaklanırken Çankaya Köşkü'nde başka bir hareketlilik var. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresi, 28 Ağustos 2014'te doluyor. Gül çifti, şimdiye kadar çok sayıda sosyal sorumluluk projesini himayesine almıştı. Başlatılan projelerin yarım kalmasını istemeyen Cumhurbaşkanlığı, mevcutları tamamlayacak, uzun vadeli yeni projelere başlamayacak. MUSTAFA ŞENTOP'TAN AYM'YE TEPKi Pamukoğlu'ndan endişe veren PKK açıklaması düşünüyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamının menfaatine olacağını düşünüyorum ve bu gerginliklere bir son vermemiz gerektiğini düşünüyorum." Cumhurbaşkanı Gül hazırlıklara başladı umhurbaşkanı Abdullah C Gül, cumhurbaşkanlığı görevinin dolmasına kısa Gündem HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA YIĞINAK YAPILIYOR İDDİASI Terör örgütünün Hakkari ve Şırnak başta olmak üzere Eruh, Uludere, Cizre ve Silopi'nin de aralarında girmesinden dolayı ziyaretinin geciktiğini belirten İşler, görüşmede kendisine bağlı kurumlarla, TOBB arasındaki işbirliğinin daha da geliştirilmesi konusunu da ele aldıklarını bildirdi. 2014 için yeniden görevlendirme yaptık. Terör ve örgütlü suçları bir potada, bir arada düşündük. Bu işlerin başına da Başsavcı Vekilimiz Orhan Kapıcı'yı koyduk. 14 tane de savcımız görev yapıyor. Bürolar şeklinde yapmış olduğumuz çalışmaların soruşturmalara faydası olduğunu düşünmekteyim. Haziran ayı için de HSYK'dan 60 savcı görevlendirmesini istedik" dedi. "HERKES BENİM ENERJİME UYACAK" Salihoğlu açıklamalarına şöyle devam etti: "Ben çalışmayı ibadet olarak kabul ediyorum. İşine saygı göstermeyenin başarılı olacağına inanmıyorum. Devlet memurları işlerini sevmiyorlar. Mesai saatlerine uyma ve iş yapma konusunda gerekli özeni göstermiyorlar. Buraya gelen insanlara hizmet vermek zorundayız. Bu işin öncüsü benim. Herkese örnek olmak zorundayım ve arkadaşlarımdan şunu istiyorum. Herkes benim enerjime uyacak." "Hakim ve savcılar konuşmaz. Bizim kararımız konuşmamızdır. Savcı ve hakim arkadaşlarımızın bir tek düşüncesi vardır. O da, adaleti gerçekleştirmek. Adliye kapısından giren insanın kendisine farkındalık uygulanacak diye bir kaygısı olmamalı. Son zamanlarda bazı savcılar, hakimler bir yerlere ait gibi düşünülüyor. Gerçek hukuk insanı Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir. Başkasına ait olamaz ki. Millete ait olur. Şu hakim, bu hakim deniyor. Tutuklama isteyince şöyle düşünülüyor, istemeyince böyle. Bu mesleği yapan herkes hakkın, hukukun yanındadır. Yanında olmayana yazıklar olsun." "BAŞBAKAN'IN OĞLUNUN KAZASINA BEN BAKMADIM" Twitter üzerinden yapılan yorumlar kalbimi acıtıyor. Benim için, ‘Sayın Başbakan'ın oğlunun trafik kazasını kapatan savcıdır' dediler. Ben o olayı hatırlamıyorum bile. Olayı araştırdım. Olay Şişli'de olmuş. Biz o zaman Devlet Güvenlik Mahkemesi'ndeyiz. Hakaretler ediliyor, mektuplar geliyor. Biz eleştiriye açığız ama eleştirinin küfre çevrilmesi insanın canını yakıyor. En son beni üzen bir olayı paylaşayım. Terör ve örgütlü suçlar bürosu kurup bir başsavcı vekili ve 14 savcı görevlendirdik. Bunun üzerine www.adalet.org adlı sitede Kartal Hakimi Sevgi Övünç, acımasızca ‘Hırsızlık ve yolsuzlukları kapatmak için 15 savcı az mı?' diyerek bize ve 35 yıllık meslek hayatıma küfretmiştir. Yasal yollara başvuracağım. Haksızlıkların, o haksızlığı yapana döneceğine inanan biriyim" "LALETTAYİN DİNLEME OLMAZ" "Son yapılan düzenlemeyle telefon dinlemeleriyle ilgili kararların alındığı teknik büro kuruldu. Eleştirilerin şimdilik haksız olduğu, işlerin gayet düzgün yürüdüğü ortada. Dinlenmek kolay bir olay değil. Hanımla konuşmanızın dinlenmesi kadar abes bir şey var mı? İnsanların özeline giren konularda dikkatli karar verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Öyle lalettayin dinleme olmaz" "YSK, geçtiğimiz hafta aldığı bir ara kararla AKP'nin yapmış olduğu itiraza dayanak olarak belirlediği 41 yurttaşımızın bilgilerini Yalova İlçe Seçim Kurulundan istemiştir. İlçe Seçim Kurulu tarafından yapılan inceleme sonucunda haklarında inceleme yapılan 11 kişiden 4'ünün kısıtlama kararlarının kesinleşmesinin, 2014 nisan ayı içerisinde yani seçimden sonra alındığı belirlenmiş olup bu kişilerin 30 Mart'ta oy kullanmalarında herhangi bir sakıncanın olmadığı anlaşılmıştır. SELAM ÖRGÜTÜ SORUŞTURMASI Başsavcı Salihoğlu, basına bilgi vermesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 2 bin 280 kişinin dinlendiğinin açıklandığı ‘Selam Örgütü' soruşturmasına ilişkin soru üzerine "Soruşturma halen devam ediyor. Kimsenin yaptığı hukuksuzluk yanına kar kalmamalı" dedi. "25 ARALIK SORUŞTURMASI DEVAM EDİYOR" 25 Aralık soruşturmasının halen devam ettiğini de belirten Başsavcı Salihoğlu, "Bu soruşturma ile ilgili herhangi bir yetkisizlik kararı vermedik. Çalışmalar devam ediyor. Bir soruşturmayı ne uzatacaksın ne de acele edeceksin. Şu anda soruşturmaya üç savcı bakıyor" dedi. YASADIŞI DİNLEME SORUŞTURMASI Bir gazetecinin "Bazı illerde yürütülen yasadışı dinleme soruşturmaları var. Bu kapsamda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü bir soruşturma var mı?" sorusu üzerine Başsavcı Salihoğlu, "Bu konuda yüzlerce şikayet dilekçesi geliyor. Bu dilekçeleri değerlendiriyoruz. Henüz bir sonuç yok" diye yanıt verdi.CİHAN Haklarında kısıtlama kararı olan 4 vatandaşımız için ise YSK'nın anayasamıza ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ilgili kararına dayandırarak verdiği 5 Ekim 2013 tarihli kararındaki gibi kısıtlılıkları oy kullanmalarına engel teşkil etmemektedir. YSK, bu kararında kısıtlılık gerekçeleri açıkça belirtilmeyen kişilerin oy kullanabileceği kararını vermiştir. Yalova'da da bu 4 kişinin mahkeme kararlarında aynı durum söz konusu olduğu için oy kullanmalarında bir sakınca bulunmamaktadır." YSK tarafından haklarında inceleme yapılan 41 kişiden 3'ünün, 30 Mart'ta oy kullanmalarında sakınca olabileceğine değinen İnce, bu durumun, seçim sonuçlarını etkilemeyeceğini ve değiştirmeyeceğini öne sürdü. Seçimin yenilenmeyeceğini iddia eden İnce, "Yalova'da belediye başkanlığını kaybedenlerin iddia ettiği gibi askerlerin, ölülerin, sandık kurulu görevlilerinin oy kullanmadığı, zihinsel engellilerden oy kullanan 3 yurttaşımızın iradesinin seçim sonuçlarını değiştirmeyeceği net bir şekilde ortaya çıkmıştır. O nedenle seçimin yenileneceği yönündeki haberler ve iddialar, gerçeği yansıtmamaktadır. Bu haber ve iddiaları yayan merkezler, sandıkta kaybettikleri seçimi masa başında kazanmaya çalışanlardır ancak buna da güçleri yetmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.CİHAN 10 17 NİSAN 2014 Basın-Kritik HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Abdülhamit BİLİCİ Uğur GÜRSES Hizmet’in demokrasi sicili! 'Kavgadaki yumruk' 6 aya hanehalkına yansıyacak D evlet adına yetki kullanan kimi odaklar; maalesef ülkemizde dindarları, Kürtleri, Alevileri, ülkücüleri, solcuları, azınlıkları ve demokrat aydınları farklı dönemlerde hedef tahtasına oturttu ve Hizmet Hareketi, bu “vebalılar” listesinin değişmez kurbanlarındandı. Meşrutiyet ve Cumhuriyet fikrini savunan, Abdülhamid’in istibdadını eleştiren, Doğu’da 3 dilli üniversite hayali kuran, isyan çağrılarına karşı hep müspet hareketi temsil eden, özgürlükçü çizgisinden dolayı Demokrat Parti’yi destekleyen bir dava ve fikir adamı. Mehmet Akif’ten Hrant Dink’e mağdur edilen birçok isim gibi Bediüzzaman ve Fethullah Gülen Hocaefendi de karanlık planların hep hedefinde oldu. Ergenekon davaları ve 12 Eylül referandumu ile tarihin çöp sepetine atıldığını sandığımız bu illet, şimdi yeni bir maske ile hortlamış görünüyor. Bu hususlarda takipçisi Fethullah Gülen de 20 yıl önce farklı fikirlere sahip insanları buluşturan bir platformda ilk kez geniş kamuoyunun karşısına çıktığında, “Demokrasiden geri dönülmeyecek” mesajı veren bir fikir ve aksiyon adamı. Dün cumhuriyete, demokrasiye, yasalara bağlı insanlar, nasıl mürteci, hain, yobaz diye yaftalandığı gibi bugün de aralarında benim de bulunduğum insanların oyuyla iktidara gelen AKP’yi etkisi altına alan “niyetleri belirsiz dar oligarşik bir grup”, milleti birbirine düşürme, kamplaştırma pahasına camiayı; darbeci, vesayetçi, çeteci, paralel devlet ve demokrasi düşmanı diye yaftalıyor. Peki, tek parti döneminin, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat’ların hep mağduru olmuş bir camia ile darbecilik ithamı bağdaşır mı? Hizmet’in demokrasi sicili nedir? Demokrasi ve hukuk dışı darbelerin yol açtığı acı tarihinin de etkisiyle Hizmet, Türkiye’nin gerçek bir demokrasi ve hukuk devleti olması davasının en açık destekçilerinden biri. Camiayı oluşturan insanlar, çoğunlukla Türkiye toplumunun bir parçası. Dolayısıyla demokrasiyi özümseme açısından bu toplumun maruz kaldığı birçok virüsten tamamen bağışık olması zor. Ama 30-40 yıllık süreçteki söz ve eylemlerine bakarak, demokrasi sicili bakımından toplum ortalamasının üstünde ve çoğu zaman öncü rol oynadığı rahatlıkla söylenebilir.Kökende Bediüzzaman, Hem de demokrasinin tramvaya benzetildiği, İslam’la bağdaşıp bağdaşmadığının tartışıldığı günlerde. Soğuk Savaş boyunca karşıt siperlerden birbirine ateş açan sağ, sol, laik, dindar aydınları ilk kez bir masada toplayan Abant Platformu da aynı anlayışın sonucu. Kimse muhatap almadığı için sokağa çıkmakta dahi zorlanan Patrik Bartholomeos ile görüşen; azınlık liderlerini iftar sofralarında buluşturan da Hocaefendi ve Hizmet’in bu demokrat tutumu. Medeniyetler çatışması riskine karşı 11 Eylül 2001’den yıllar önce Papa ile görüşmek de tutucu çevrelerce o gün eleştirilse de daha sonra Diyanet ve başkalarınca kurumsallaştırılan benzer bir adım. İslamî kesimde bazılarının “Hıristiyan kulübü” diye karşı çıktığı AB sürecini, Hizmet’in Turgut Özal’ın tam üyelik başvurusu yaptığı 1987’den bugüne Türkiye’nin gerçek bir demokrasi ve hukuk devleti olma özlemiyle desteklemesi de demokratik sicilin somut delillerinden biri. Eski Türkiye’nin Barzani’yi, “aşiret ağası” diye aşağıladığı 1990’larda arkadaşlarını eğitime katkı için Irak Kürdistanı’na gönderip geliştirdiği mükemmel ilişkileri Türkiye ile bölge arasındaki bu- zların erimesi için seferber eden Gülen, çözüm süreci başladığında “Sulh hayırdır, hayır sulhtadır.” diyerek barış için gerekirse el etek bile öpülebileceğini söyledi. Rudaw röportajında “Anadilde eğitim, devletin adil olmasının gereği.” diyen Gülen’in, Alevi kanaat önderi İzzettin Doğan’la cami-cemevi projesine öncülük etmesi; BBC röportajında, “Diyanet’e verilen imkânların Alevilere de tanınması, dedelere maaş bağlanması” önerileri de aynı demokratik duruşla ilgili. Demokrasiyi hedef alan Ergenekon darbe girişimleri ve AKP’yi kapatma çabalarına açıkça karşı çıkan, 12 Eylül referandumuna tam destek veren, sivil anayasa talebini gür şekilde dile getiren, her türlü şiddete karşı çıkan bir camianın demokratik sicili çok net. Şu gazetede, Etyen Mahçupyan’dan Ahmed Şahin’e, Mümtaz’er Türköne’den Ali Bulaç ve Herkül Millas’a farklı perspektifteki isimlerin yıllardır özgürce yazıyor olması bile tek başına demokratlık sicilini ispata yeter. Hizmet, yapıcı eleştirilere de açık. GYV’nin, sırf eleştirileri dinlemek için toplantılar düzenlediği malum. Geçen hafta, Avrupa Parlamentosu’ndaki Türkiye İlerleme Raporu müzakeresi sürerken, Hizmet’e de atıf yapan bir değişiklik önergesi verildi. Hükümetin yargıya müdahalesini eleştiren önerge, camiaya da “şeffaflığını ilerlet” diyordu. Camiayla irtibatlı Kültürlerarası Diyalog Platformu, önergeyi memnuniyetle karşıladığını duyurdu. Herkesin şahit olduğu bu tablo ortadayken, dünün bazı mağdurlarının, eskiden Ergenekon ve Perinçek’in yaptığı Hizmet’i karalama misyonuna soyunması ibretlik olduğu gibi demokrasiye, hukuka ve insan haklarına ağır bir darbe. Zaman 26 Ocak 2014 D önüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. Siyasal savunma için 'yumruklar', hem bankacılık sistemine hem de ekonominin genel görünümüne atılıyor. Mevcut siyasal krizin göbeğinde “Kavgada yumruk sayılmaz” mantığı ile öyle bel altı manevralar yapılıyor ki sırf ‘yumruk olsun’ diye yalan yanlış iddiaları dile getirenler, bizatihi ekonomiye darbe vuruyor. Adeta siyaseten ‘kendi bacağına ateş etmek’ gibi bir durum var. Yalan yanlış iddialar, sonuçta hiç kimsenin istemeyeceği bir ekonomik sonuç getirecek. Nitekim Ekonomist dergisinin 132 CEO ile yaptığı anketten görülüyor ki olumsuzluk hemen beklentilere yansımış. Hükümet ve hükümete yakın kesimlerin, soruşturma çerçevesinde yargıya karşı yaptıkları siyasal manevralarda ekonominin en hassas kurumlarını bir manivela olarak kullanmaları, bizatihi ekonominin genel görünümüne fena halde hasar veriyor. Boksta bile ‘bel altına’ yumruk vurulmuyor. Arada kimi sağduyulu bakanların durumu düzeltmeye çalışmaları da çok geç kalabiliyor. Örneğin soruşturulan kamu bankası genel müdürünün evinde yüklü para bulunması dışında hangi eylemden dolayı gözaltında olduğu dahi bilinmezken, “Bankanın tüm dataları alındı, yabancı istihbarat örgütlerinin eline geçecek” iddiaları manşetleri doldur- muştu. Buna bakan herhangi bir yatırımcının rahatsız olması kaçınılmazdı. Oysa ilgili bankanın borsada işlem gören hisselerinde işlemlerin durdurulması beklenirdi, o da yapılmadı. Günler sonra, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan açıkladı ki tüm veriler alınmamış, sadece savcılığın talep ettiği bazı bilgiler verilmişti. Hafta sonu da bir katılım bankasının tüm varlıkları ile döviz aldığı ve 2 milyar dolar kazanç sağladığı iddiası kimi yayın organlarında dile getirildi. Operasyonların başladığı 17 Aralık tarihinden cuma günü kapanışa kadar olan 10 günde dolar kuru yüzde 6 arttı. İddianın maddi sonucu olan ‘2 milyar dolarlık kazancın’ sağlanabilmesi için bir kurumun satın almış olması gereken döviz miktarı tam olarak 34 milyar dolar. Oysaki adı geçen bankanın toplam bilanço büyüklüğü 15 milyar dolar. Bunun da kredi benzeri kullandırıldığı hesaba katılırsa ne bu kazancı sağlayacak bilançosu ne de kaynağı var demektir. Ama bu matematiği bile yapmayan, yapamayanlar için ‘2 milyar dolarlık kazanç’ hemen satın alınabilecek bir dedikodu. Bu furyaya, İçişleri Bakanı Efkan Ala da katıldı; “Kurulmak istenen bu tuzak öncesinde kim dolar satın aldı? Bunu açıklayacağız” dedi. Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. Siyasal savunma için ‘yumruklar’, hem bankacılık sistemine hem de ekonominin genel görünümüne atılıyor. Gezi protestoları sırasında da FED nedeniyle dolar kuru yükselmiş, yine “Ekonomiyi çökertecekler” başlıkları ile durumu daha da kötüleştiren bir tablo çizilmişti. Daha sonra ise “Doları kim yükseltti” sorusu sorulmuş, BDDK ve SPK inceleme başlatmıştı. Sonuçlarından hâlâ bir ses çıkmadı bugüne kadar. Çıkacağını da sanmam; yılda 65 milyar dolarlık cari açığı, 120 milyar dolarlık kısa vadeli borcu çeviren ülkeye güvenip para getirmelerini istediklerimiz, herhangi bir nedenle çıkarken de ‘cadı avına’ tabi tutuldu. Yargı aşamasındaki soruşturmaya, yürütmenin karşı duruşu ile ortaya çıkan bir anayasal güçler çatışması ve krizi var; bu durumdan ürken yatırımcılar da doğal olarak çıkıyor. Hisse ve tahvil satıyorlar, döviz alıyorlar. Bu yetmezmiş gibi her döviz alanı suçlu hissettirecek, bankalarını zor duruma düşürecek açıklamalar, iddialar birbirini izliyor. Bu kadar yalanı yanlışı, komplo kuramını bağıra çağıra ilan eden, krizi uluslararası platformlara taşımaya, anayasal güçler ayrılığını felç etmeye çalışan bir ülkeden sermaye kaçışı sürpriz mi? Bu tutumun sonuçlarının 6 ay içinde hanehalkının işine ve ekmeğine yansıması kaçınılmaz olur. Radikal 26 Ocak 2014 Murat 131 marka otomobil ve klasik araç tutkunları düzenledikleri programda bir araya geldi. Yolcu 'sıcaktan patladık' deyince THY uçağında bomba araması yapıldı Murat 131 marka otomobiller tura çıktı HY'nin, İstanbul'dan Moskova'ya gidecek yolcu uçağında bir yolcuT nun kabin görevlilerine 'Klimaları açın, patladık' demesi üzerine bomba arama prosedürü uygulandı. 'Patlama' kelimesini şüpheli sözcükler arasında kabul eden kabin görevlileri, havacılık kuralı gereği durumu kaptan pilota bildirdi, kaptan pilot da güvenlik güçlerini çağırdı. Yolcuların indirilmesinin ardında uçakta bomba araması yapıldı. İstanbul'dan Rusya'nın başkenti Moskova'ya gidecek olan 177 yolculu TK 415 sefer sayılı TC-JRU kuyruk numaralı THY uçağında bomba araması prosedürü uygulandı. Uçağın kapısının kapatılmasının ardından Türk vatandaşı bir yolcu, kabin görevlilerine hitaben sıcaktan bunaldığını ifade ederek, klimaların açılmasını istedi. Kabin görevlileri, klimaların kalkıştan sonra çalıştırılacağını söyleyince yolcu, 'Klimaları açın, patladık' diye tepki gösterdi. Kabin görevlileri, kısa süreli tartıştıkları yolcunun sarf ettiği 'Patlama' kelimesini, şüpheli sözcüklerden sayarak havacılık kuralı gereği durumu kaptan pilota bildirdi. Kaptan pilot da durumu güvenlik güçlerine iletti. Kalkışı gerçekleşmeyen uçağa gelen polisler, kabin görevlileri ile tartışan yolcuyu gözaltına aldı. Polisler, uçakta bulunan bütün yolcular, ardından da kabin görevlilerinin uçaktan indirilmesine refakat etti. Ardından bomba imha uzmanı polis memurları, rutin uygulama gereği uçakta bomba araması yaptı. Yapılan aramada tehlike arz edebilecek herhangi bir şeye rastlanılmadı. Yolcular güvenlik kontrolünün ardından başka bir uçağa alındı. Yeni tahsis edilen Moskova uçağı ise normal kalkış süresinden tam 1,5 saat sonra 18.05'te hareket etti. Şüpheli yolcu ise ifadesine başvurulmak üzere havalimanı polislerince karakola götürüldü. Mediha SELÇUK-EKONOMİ Babadan öğrendiği nalbantlığı köylü için yaşatmaya çalışıyor Zonguldak'ın Ereğli ilçesine bağlı Akköy köyünde Yaşar Dönmez (55), babasından öğrendiği nalbantlık mesleğini yaşatmaya çalışıyor. K öyde kendisine ait eşeğin nallarını çakan Dönmez, ayrıca köylülerin hayvanlarını da ücretsiz nallıyor. Ereğli'ye bağlı Akköy köyünde yaşayan Yaşar Dönmez, kendi eşeğinin nallarını kendisi çakıyor. 15 yaşından bu yana sürdürdüğü ve babasından öğrendiği mesleği yaşatmak için çaba sarf eden Dönmez, geçmiş yıllarda köyde çok hayvan olduğunu ve yaptığı bu işlerden para aldığını ancak günümüzde ise teknolojinin ilerlemesi nedeniyle hayvan taşımacılığının öldüğünü söyledi. öğrendim. Babam da askerde öğrenmiş. Eşekle pek işimiz olmasa da yine iş görüyor bize. Fındık bahçelerinden odun taşıyoruz. Fındık taşıyoruz. İhtiyacımızı görebiliyoruz. Bunun kendi özel çivileri var. Nalları var. Sıntıraş, kerpeten, çekiç gibi malzemeleri var. Özel çivileri var. Normal çiviler gibi değildir. Çivileri başlıklıdır. Nallar 3 ayda bir değişir. Nallamadaki amacımız ayakları uzuyor, tırnakları büyüyor, hayvan yürüyemiyor. Nal olduğu zaman ayakları acımıyor, yara olmuyor. Bir de yollarımız taşlı. Hayvanlara nal çakma işinin ustalık istediğini ifade eden Dönmez, nalın yanlış çakılması durumunda hayvanın canının acıyacağını hatta hayvanın sakat kalma ihtimalinin olduğunu kaydetti. Nal olmazsa yara yapıyor. Nalları kuru tırnaklardan çakacaksın. Eğer usta olarak çakmazsan tabi ki ayaklar da acır, topal da olur, hayvan sakat da kalabilir." Dönmez, yıllar önce odun ve fındık taşımacılığının hayvanlarla yağıldığını ancak şimdilerde ise patpat olarak adlandırılan tarım araçlarının hayvanların yerini aldığını söyledi. Dönmez sözlerine şöyle devam etti: "Mesleği babamdan Önceden nal çaktığı hayvan sahiplerinden para aldığını ancak şimdiki dönemlerde köyde pek fazla hayvan kalmadığı için para almadığını kaydeden Yaşar Dönmez, kendi işlerini ancak gördüğünü sözlerine ekledi. CİHAN İ çlerinde 77 ve 83 model olan Murat 131 marka otomobiller konvoy halinde tura çıktı. Zeytinburnu Demirciler Sitesinde, Murat 131 klasik otomobil sevdalıları düzenledikleri programda bir araya geldi. Bir araya gelen klasik otomobiller tekrardan nostaljiyi canlandırdı. Bazı araç sürülerinin yaşları ise arabalarından daha küçük. çok fazla haber veremedik. Bizim amacımız sadece araçları yan yana dizmek değil. Her konuda birbirimize yardımcı olmak. Parça konusunda. Sonuçta bu araçlar eski olduğu için bazen parça konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Burada en gencimiz 20 yaşında diğerleri 30’lı 20’li yaşlarda ama nostaljiyi seven insanlar. Murat 131 klasik otomobillerinin buluşmasını organize eden Murat Uzun, “Bu araçları kullanan insanlar zaten nostaljiyi seven insanlar. Çok zor olmadı toplanmamız. Kendisi aracından küçük insanlar var. Araçların en eskisi 37 yaşına girecek. 29 Aralıkta 37 yaşında. 77 ile 83 arasındaki araçlar burada. Biz kendi arkadaşlarımız olarak 77 ve 83 arasındaki araçları istedik. İki kişi karar veriyoruz daha sonra Facebook’ta bu yayıldıkça araç sahipleri diğer arkadaşlarına haber veriyor. Bu kadar sayı oldu. Bu herhalde Türkiye’de böle yan yana ilk defa. 18-20 aracız. Aslında çok daha fazlayız ama biraz ani oldu Buluşmalarımızda o araçları kapsıyor.” diye konuştu. Büyük ilgi gören Murat 131’lerle vatandaşlar hatıra fotoğrafı çektirdi. Toplamda bir araya gelen 20 araç daha sonra konvoy halinde İstanbul turuna çıktı. CİHAN 17 NİSAN 2014 Eğitim HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Fatih Koleji öğrencisinin projesi final sergisine seçildi Tok: Eğitimin kalitesi öğretmenin kalitesine bağlıdır Merzifon Ahi Koleji öğrencileri velileriyle birlikte öğreniyor Zirve Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hidayet Tok, eğitimin başarısının öğretmen başarısıyla doğru orantılı olduğunu söyledi. T ok, “Eğitim sistemimizi güçlendirmek istiyorsak, öğretmenlerin eğitimine önem vermeliyiz. Eğitim sisteminde yapılacak iyileşmeler, öğretmen eğitimi ile başlar. Nitelikli öğretmen nitelikli eğitim demektir.” dedi. Öğretmenlik mesleğinin üniversite mezunlarına iş bulma mesleği olarak algılanmaması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Hidayet Tok, “Geleceğimizi emanet edeceğimiz kişileri planlı ve programlı bir eğitim sürecinden geçirmeden tesadüfen seçemeyiz. sorununun nitelik sorunu olduğuna dikkat çekti. Tok, “YÖK 2012-13 akademik yılın başında Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi bünyesinde okulöncesi öğretmenliği ve İngilizce öğretmenliği programlarını kapatmıştı. Durum böyle iken, öğretmenlik mesleği derslerinin açıköğretim ile tekrar verilmesiyle nitelik boyutu acaba ne kadar önemsenmiştir? Öğretmenlik mesleğinin uzaktan eğitime havale edilmesi, ciddi sıkıntılara yol açacaktır. Binlerce eğitim fakültesi mezunu öğretmen olmayı beklerken, başka lisan öğrencilerine bu hakkın tanınması, başka bir meslek yapamayacak öğretmen adaylarını hayal kırıklığına uğratmak demektir.” diye konuştu. Açıköğretim ve uzaktan eğitimin öğretmen yetiştirmenin niteliği düşürdüğünü söyleyen Tok, öğretmenlik mesleğinin en büyük Eğitim şuralarında ve çeşitli eğitim ile ilgili platformlarda öğretmenlik uygulama süresinin azlığı ve stajların sadece bir dönemde bir kaç saat ile verilmemesi gerektiği konuşulurken, öğretmenlik mesleğini uzaktan eğitimle ve geçiştirilen bir sertifika ile verilmesi eğitime vurulacak en büyük darbedir.” ifadelerine yer verdi. CİHAN D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L B U L M A C A 11 Amasya’nın Merzifon ilçesinde eğitim, öğretim veren Ümit Eğitim Kurumları Özel Ahi Koleji, öğrencilerine ve velilerine yönelik eğitim semineri verdi. A hi kolejinde gerçekleşen seminerde 'Öğrenme Modelleri Testi' ile öğrencilerin nasıl çalışması gerektiği, veliler ise öğrencilerine nasıl davranmaları gerektiğini öğrendi. Psikolojik Danışman Dr. Halil İbrahim Erden tarafından hazırlanıp uygulanan testin sonuçları, öğrenci ve veli tarafından memnuniyetle karşılandı. Test sonucunda öğrenciler kendilerini daha iyi tanıyıp, nasıl çalışırlarsa verim alabileceklerini öğrenmiş oldu. Dr. Halil İbrahim Erden, Ahi Koleji’nde veli ve öğrencilere etkili ve kolay öğrenme yöntemlerini anlatan seminer verdi. Erden, “Her öğrencinin kendine özgü algılama ve öğrenme yeteneği var. Temelde üç farklı model var, bunlar görsel öğrenme, işitsel öğrenme ve kinestetik öğrenmedir. Çocuğun kendini tanıyarak en kolay nasıl anladığını öğrendiğini bulması gerekir. laştırır. Dersi öğrenmelerinin tek yolu birileri tarafından kendilerine anlatılmasıdır. Bir konuyu sıfırdan kendi başlarına öğrenmeleri zordur. Yaptığımız testle öğrencilerimiz ve velilerimiz bunu öğrenmiş oldu. Öğrenci doğru öğrenme yöntemiyle çalışmadığında öğrenirken zorlanmakta, ayrıca bilgi kalıcı olamamaktadır. Görsel öğrenme modeline sahip çocuklar şekil, grafik ve harita gibi görsel materyalle çalışmalı, renkli kalemler kullanmaları, şekiller çizmeleri engellenmemelidir."’ şeklinde konuştu. Kinestetik bir öğrenci, deneyerek yaparak bilgiyi öğrenmektedir, ayrıca bu öğrencilerin ders çalışırken sallanması veya kalem vb. araç gereçle oynaması engellenmemelidir; bu davranışları öğrenmelerini kolaylaştırmaktadır. İşitsel öğrencilerin de yüksek sesle konuşarak ders çalışmaları onların öğrenmelerini kolay- Velilere, çocukların başarısında bu öğrenme modellerinin evde nasıl kullanılması gerektiğini anlatan Dr. Halil İbrahim Erden, öğrenmenin başarıya ulaşmasında çocukların duygularının çok önemli olduğunu, moralsiz, karamsar çocuğun çalışmasından verim alınamayacağını söyledi. CİHAN dirne Fatih Koleji öğrencisinin E hazırladığı proje, Ankara’da yapılacak final sergisine katılmaya hak kazandı. Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK tarafından ortaokullar arasında bu yıl 9'ncusu düzenlenen 'Bu Benim Eserim' proje yarışmasında Fatih Koleji öğrencisi önemli bir başarıya imza attı. Danışmanlığını Fen Bilimler Öğretmeni Özcan Ceyhan’ın yaptığı ortaokul 7. sınıf öğrencisi Emir Özdemir, 'Kemerini Bağla, Hayata Bağlan' isimli bir proje hazırladı. Kolej öğrencisi, projesi ile Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde yapılan İstanbul Bölge Sergisi’ne katıldı. 8-10 Nisan tarihleri açılan sergiye İstanbul, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Düzce, Kocaeli, Sakarya illerinden katılım oldu. 12 bin 494 proje başvurusunun yapıldığı yarışmada yapılan elemeler sonucunda 128 proje İstanbul Bölge Sergisi’nde sergilenmeye layık görüldü. 128 proje arasında 13 tanesi 6-8 Mayıs tarihleri Ankara’da yapılacak Türkiye finalinde sergileme hakkı kazandı. Bu projelerden birisi Edirne Fatih Koleji Ortaokul 7. sınıf öğrencisi Emir Özdemir’in hazırladığı 'Kemerini Bağla, Hayata Bağlan' adlı proje oldu. CİHAN Samanyolu Yüksel Sarıkaya Ortaokulu ikinci kez Türkiye şampiyonu oldu O kullar arası Yıldız Masa Tenisi Şampiyonasında grup elemelerinden sonra farklı kentlerden gelen 19 erkek ve 19 kız takımı Mardin'in Artuklu ilçesinde karşı karşıya geldi. Atatürk Spor Salonu'ndaki karşılaşmada kızlar kategorisinde Özel Samanyolu Yüksel Sarıkaya Ortaokulu takımı, Adana Özel Burç Öge Ortaokulu takımını yenerek, namağlup birinci oldu. Erkeklerde ise Yalova Saffet Çam Ortaokulu takımı, Ankara Özel Samanyolu Nurettin Topçu Ortaokulu'nu Mardin'de düzenlenen ‘Türkiye Okullararası Yıldızlar Masa Tenisi Şampiyonası' sona erdi. Kızlar kategorisinde Özel Samanyolu Yüksel Sarıkaya Ortaokulu takımı, Adana Özel Burç Öge Ortaokulu takımını yenerek, namağlup birinci oldu. 3-2 yenerek şampiyonluğunu ilan etti. Batıkent Samanyolu Ortaokulu ise Nurettin Topçu Ortaokulu'yla yaptığı karşılaşma sonucunda üçüncülüğü elde etti. Nurettin Topçu Ortaokulu ikinci oldu. Masa Tenisi Antrenörü Abdül Kadir Yılmaz, yaptığı açıklamada, Türkiye okullar arası Yıldızlar Masa Tenisi Şampiyonası'nda 38 takımın yarıştığını kaydetti. Şampiyonada çok önemli maçların yapıldığını, Türkiye'nin en iyi sporcularının kıyasıya yarıştıklarını ifade eden Yılmaz, “Yarışmalar teknik anlamda çok güzel, sorunsuz bir şekilde geçti. Takımlar kıyasıya yarıştı.” dedi. Samanyolu Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hakan Yılmaz ise “Bilim Olimpiyatları başarısının yanında Spora da önem veren bir kurum olarak, spor başarılarında da en önde olmayı hedefleyen okullarımız, yetenekli sporcuları Türk sporuna kazandırmayı amaçlamaktadır.” ifadelerini kullandı. CİHAN 12 17 NİSAN 2014 Sağlık HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Akıllı binalarda oturmak akıllı adam işi mi? Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA B üyük şehir insanlarının çoğu zamanlarının neredeyse tamamını kapalı mekânlarda geçiriyor. Bunların önemli bir kısmı gökdelen, plaza veya alış-veriş merkezleri cinsinden yapılar. leten pek çok faktörün yanında, merkezi ısıtma ve nemlendirme sistemlerinin enerji tasarrufu sağlamak amacıyla havanın sadece yüzde 20’sinin değiştirilmesi esasına göre çalışması da rol oynamaktadır. Dışı giydirme cam cepheli, merkezi olarak ısıtılan, otomatik olarak aydınlatılan, kapıları elektronik olarak açılan kapatılan, içi uzaktan kumandalarla çalışan elektronik aletlerle dolu binalara akıllı bina da deniliyor. Klimaların iç ortam havasındaki negatif iyon yoğunluğunu azaltmalarının da HBS oluşumda önemli olduğu düşünülmektedir. Solunan havadaki negatif iyonların azalması, vücudumuzda serotonin salgılanmasına yol açarak baş ağrısı, migren krizleri, baş dönmesi, halsizlik, uyuşukluk, konsantrasyon azalması gibi belirtilere yol açabilmektedir. Bu binaların pencereleri olduğunu görürsünüz ama camları açıp da odalarınızı havalandıramazsınız, çünkü binanız merkezi olarak havalandırılmakta, ısıtılmakta ve nemlendirilmektedir. Enerji tasarrufu için de bu havanın çok iyi korunması gerekmektedir. Akıllı binalarda yaşamanın pek çok iyi tarafı olduğu gibi sağlığımızı etkileyen olumsuzlukları olduğu da giderek daha çok dikkat çekiyor. Çünkü bu tür kapalı mekânların havası bazen dışarıdaki havadan çok daha kirli olabiliyor. Dış hava kirliliğinden başka bir de ‘bina içi hava kirliliği’ var. Son senelerde büyük şehirlerimizde sayıları her geçen gün artan gökdelenler, plazalar, oteller, iş merkezleri gibi kapalı binalara girdiğinde bir takım rahatsızlıklar hisseden insanların sayısı katlanıyor. Bu belirtilerin en az biri bile ortaya çıkıyorsa, aman dikkat ‘Hasta Bina Sendromu’ adı verilen yeni bir hastalıkla, bir modern zaman hastalığı ile karşı karşıya olabilirsiniz! Hasta bina sendromu Bina Hastalığı, Toksik Büro Sendromu, Kapalı Bina Problemleri, Bina-içi Hava Kirliliği gibi birçok başka isimle de bilinen HBS özellikle yeni yapılmış ya da döşenmiş binalarda çalışan kişilerin bir sorunu olmakla birlikte, bu ortamlarda kısa süreli bulunanlarda bile görülebiliyor. HBS, çalışanların verimini azalttığı için ekonomik bakımdan da çok önemli sonuçlar doğuruyor. HBS teşhisi için, bu belirtileri gösteren kişilerde saman nezlesi, astım, farenjit gibi başka bir hastalığın olmaması ve şikâyetlerin tatil günlerinde ya da binadan uzaklaşıldığı zaman tamamen ortadan kalkması gerekiyor. Bu belirtilerin hepsinin bir kişide genellikle aynı anda görülmediğini hemen hatırlatalım! Sebebi tam bilinmiyor HBS’ nin ilk önceleri çalışma ortamının yarattığı strese bağlı olabileceği ileri sürülmüşse de, sonradan bu hastalığın stresle bir ilgisi olmadığı kanaatine varılmıştır. Bugün, HBS’ nin bina havasının kirliliğinden kaynaklandığı görüşü kabul görmektedir. Bu kirliliğin ortaya çıkmasında, bina havasını kir- Kadınlar daha fazla etkileniyor Araştırmalara göre, HBS kadınlarda ve sekreter, tezgâhtar gibi alt kademe çalışanlarda daha fazla, üst düzey yöneticilerde ise daha az görülüyor. Özellikle risk altında olanlar, tüm gün bilgisayar başında çalışan kişiler. Bunun, ekranların çevresinde bir elektrostatik alan oluşması ve bu alanda daha fazla kirleticinin toplanmasına bağlı olduğu düşünülüyor. Çalışma masaları yakınlarında fotokopi, lazerli yazıcılar gibi ozon oluşumuna sebep olan aletlerin bulunmasının da belirtilerin fazlalığı ile ilgili olması kuvvetle muhtemel. Bir de bina içinde bulunan insanların sayısı çok önemli. İnsan sayısı ne kadar fazla ise HBS görülme ihtimali de o kadar fazla oluyor. HBS’ nin kadınlarda neden daha fazla görüldüğü konusunda kafa yoran uzmanlar, bunu kadınların erkeklere göre vücutları ile daha çok ilgili olmaları ve şikayetlerini daha çok bildirme eğiliminde olmaları ile açıklıyorlar. Görülme sıklığı Amerika’da yapılan bir araştırmada, gökdelenlerde çalışanların yüzde 20’sinin iş performanslarının etkilendiği, yüzde 10’unun ise yorgunluk, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, solunum güçlüğü, göz tahrişi gibi ciddi sorunlar yaşadıkları belirlendi. İ ş s t re s i , k a l p k r i z i r i s k i n i a r t ı r ı yo r U zmanlar iş stresinin kalp krizi riskini arttırdığını söylüyor. Kardiyoloji uzmanı Doç. Dr. Meltem Ege, "Yoğun iş stresi yaşayan ve aile öyküsü, sigara, diyabet, kolesterol yüksekliği gibi diğer kardiyovasküler risk faktörlerine sahip olan kişilerde rutin kalp muayenelerini yaptırmalı uygun check-up programlarından muhakkak geçmelidir." dedi. Doç. Dr. Meltem Ege, yaptığı yazılı açıklamada, çağın hastalığı olarak nitelendirebilecek stresin, kalp damar hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığı habercisi olabildiğine işaret ederek, "Yoğun stres altındaki kişilerde, stresle kanda bazı hormon seviyeleri artar. Kan seviyeleri artan başlıca hormonlar olan adrenalin ve kortizol uzun dönemde damarların endotel yapısını bozabilmekte, damarlarda büzüşmeye neden olabilmekte, kalp ve dolaşım sis- temini de daha birçok mekanizma ile olumsuz etkileyebilmektedir." dedi. "İŞ STRESİ ALTINDAKİLER DAHA DİKKATLİ OLMALI" Özellikle en sık karşılaşılan streslerden biri olan iş stresine yoğun şekilde maruz kalan kişilerin kalp damar hastalıklarına yakalanma riski açısından daha dikkatli davranmaları gerektiğine vurgu yapan Ege, şöyle devam etti: "Strese bağlı olarak sigara, alkol tüketimini artıran ve hatta kilo alma yolunda olan kişiler stresle kişisel olarak başa çıkamıyorlarsa muhakkak profesyonel destek almalıdır. Yoğun iş stresi yaşayan ve aile öyküsü, sigara, diyabet, kolesterol yüksekliği gibi diğer kardiyovasküler risk faktörlerine sahip olan kişilerde rutin kalp muayenelerini yaptırmalı uygun check-up programlarından muhakkak geçmelidir. Günümüzde çok sık karşılaştığımız iş stresi de kalp krizi riskini iki kat arttırabilmektedir. Yoğun stres yaşayan kişilerin kalp atışlarındaki hızlanma, tansiyon değerlerinde yükselme günlük hayatta sıkça karşılaştığımız şikayetler arasında yer almaktadır. Stres altında olan kişilerde gördüğümüz aşırı sigara ve hatta zaman zaman alkol tüketimi klinik bulgularla birleşince damar sertleşmesi riskinde artışlar görülmektedir." 2014 yılında yapılan bir araştırmaya dikkat çeken Kardiyoloji uzmanı Ege, psikolojik stresin, bilinen kardiyovasküler risk faktörleri olan hipertansiyon, diyabet, sigara gibi faktörlere eşdeğer oranda koroner kalp hastalığına neden olabileceğinin saptandığını aktardı. "MÜZİK DİNLEMEK KALP İÇİN FAYDALI" Bir başka çalışmada da koroner kalp hastalarında müzik dinlemenin, anksiyeteyi azalttığı, beraberinde de sistolik kan basıncını, kalp hızını, göğüs ağrısı sıklığını azalttığını gösterdiğini kaydeden Ege, "Sosyal ilişkileri zayıf, yalnız, A tipi kişiliğe sahip olan (agresif, rekabetçi, işine düşkün.. ) kişilerde koroner kalp hastalığına yakalanma riskinin daha yüksek olduğu bilinmektedir. Bunun yanında yoğun stres altındaki kişilerde depresyon yada anksiyete artışı ile ilişkili görülebilecek aşırı gıda tüketimi, kilo artışını tetikleyebilmekte ve beraberinde kalp hastalıkları için önemli bir risk faktörü olan insulin direnci hatta diyabet gelişimini hızlandırabilmektedir." dedi. CİHAN Varis, kalp ve damar sağlığı için büyük risk! rof. Dr. Cem Yorgancıoğlu, varislerin P kalp ve damar sağlığı için büyük risk oluşturduğunu söyledi. Yorgancıoğlu, Amerika’ da her dört binadan birinin Hasta Bina Sendromu’ na sebep olacak özelliklerde olduğu ileri sürülüyor. "Varislerin tedavi edilmediğinde toplardamarın iltihabı, varisli damarın patlaması, gibi sorunlara neden olabilir." dedi. Memorial Ankara Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cem Yorgancıoğlu, varisler ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Danimarka’da 3500 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada da akıllı binalarda çalışanların yüzde 27’sinde göz, burun ya da boğaz tahrişi ve yüzde 36’sında ise baş ağrısı, yorgunluk, hâlsizlik gibi genel belirtiler olduğu saptandı. Varislerin fazla kilolar, hareketsizlik ve sürekli ayakta kalmak gibi nedenlerle tetiklenebileceğini açıklayan Yorgancıoğlu, “Varisler kanın cilt altı damarlarda anormal şekilde toplanmasıyla meydana gelen, mavimsi-mor, şiş ve kıvrıntılı damarlarla ortaya çıkar. Bunlar çok önemli Görünen o ki merkezi olarak havalandırılan, nemlendirilen, ısıtılan dev alış-veriş merkezleri ve gökdelenlerden kaçış yok. Bunların sayısı özellikle büyük şehirlerimizde her gün artıyor. Buna paralel olarak önümüzdeki senelerde HBS’ nin artması da hiç şaşırtıcı olmayacak. Variste toplardamar içerisindeki küçük kapakların kanı kalbe doğru itme özelliğini yitirmesi altta yatan en önemli patolojidir. Genellikle bacaklarda, daha sık olarak da baldırda görülür. Varisler, bacaklarda ağrı, dolgunluk, ağırlık hissi, gece krampları, karıncalanma, uyuşukluk, atmalar, ayak bileklerinde şişlik ve deride renk değişiklikleri şeklinde görülmektedir. Tedavi edilmediğinde ise flebit yani toplardamarın iltihabı, bacak ülser oluşumu ve varisli damarın patlaması gibi sorunlara neden olabilir.” dedi. Varislerin yalnızca estetik değil sağlık açısından da çok önemli olduğunu vurgulayan Yorgancıoğlu, varisleri önlemek için şu önerilerde bulundu: “Fırsat buldukça bacakları yukarı kaldırılarak istirahat edin, varis çorabı kullanın. Bol sıvı tüketin. Uzun topuklu ayakkabılar kullanmayın. Sabah ve akşam soğuk su ile 10-15 dakika masaj yapın. Uzun süre sabit ayakta kalmayın ve uzun süre sabit oturmayın. Fazla kilolardan uzak durun. Yüzme ya da tempolu yürüyüşler yapın.” CİHAN Batı kesimlerde güneş yüzünü gösteriyor, lodos ılık esecek ancak Anadolu boyunca Nisan yağmurları etkisini sürdürüyor. Batıda ise Perşembe'den itibaren 4-5 gün yağış var. Cuma günü sıcaklık da düşecek. İstanbul az bulutlu, lodosla sıcaklık 18 dereceye çıkıyor. Zayıf rüzgar yine sis ve pusa yol açabilir. Ankara hafif yağmurlu, öğleden sonra güneş de görülebilecek, sıcaklık 17 derece. İzmir güneşli, sıcaklık 22 derece. Bursa az bulutlu 21, Adana ise yağmurlu, 24 derece. Marmara'da güneş yüzünü gösteriyor, sıcaklık lodosla 22-23 dereceye çıkıyor. Akşama doğru Edirne'de başlayacak yağmur 4 gün devam edecek. Cuma'ya doğru hava soğuyor İç Anadolu'da güneş kısa süreli, hava genellikle bulutlu ve Nisan yağmurları var. Sıcaklık ise gün gün artacak ve Perşembe günü 22 dereceyi bulacak. Ege'nin kıyıları güneşli. Denizli, Afyonkarahisar arasında hafif yağış olabilir. Perşembe'den itibaren daha kuvvetli yağış geliyor. Yağışlar 4-5 gün sürecek. Akdeniz'de sıcaklık yüksek, ama gökyüzü sıkça bulutlu. Akşama doğru Mersin, Kuzey Kıbrıs, Adana, Hatay arasında yağmur kuvvetli. Güneydoğu'da yağmur Perşembe ara verecek, sıcaklık ise 20 derece. Doğu Anadolu'da 2 gün öğleden sonraları sağanak yağmur var. Çarşamba gününe dikkat! Yağmur çok daha kuvvetli. Dolu, su baskını ve yıldırım riski var. Sıcaklık Erzurum'da 10, Malatya'da 20 derece. Karadeniz'de Samsun-Rize boyunca hava bulutlu, yağmur var. Batı Karadeniz'de ise yağmur kısa süreli, güneş de görülecek. Çarşamba'dan itibaren hava ısınıyor. Sıcaklık 18-20 derece arasına çıkacak. ANKARA İS TAN BUL Bugün 17 Nisan Perşembe 19 Rüzgar 14 12 Bugün 17 Nisan Perşembe Nem %63 21 Rüzgar 13 6 AN TAL YA İZ MİR Bugün 17 Nisan Perşembe Nem % 76 20 Rüzgar 22 13 Bugün 17 Nisan Perşembe Nem % 96 23 Rüzgar 20 11 Nem % 72 13 Adana Uluslararası Tiyatro Festivali başladı 17 NİSAN 2014 Kültür-Sanat HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA A dana’da düzenlenen 'Devlet Tiyatroları-Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali', Taşköprü ve Seyhan Nehri üzerinde yapılan törenle başladı. Merhum işadamı Sakıp Sabancı'nın emaneti olarak gelenekselleşen festivalin açılışı için ilk kez Türkiye'ye gelen Fransız Ilotopie Grubu' sunduğu 'Suya Yansıyan Düşler' adlı gösteri büyük beğeni topladı. Daha önceki yıllarda 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nde başlayan ancak bu yıl seçimler nedeniyle açılışı yapılan Uluslararası Adana Tiyatro Festivali için Adana HiltonSA Oteli'nde tören düzenlendi. Törene Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Özgür Özarslan, Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt ile çok sayıda tiyatrocu ve davetli katıldı. Adana Valisi Coş törene yaklaşık 10 dakika gecikmeyle katılırken, tören Vali Coş gelmeden başlatıldı. Tarihi Taşköprü ve Seyhan Nehri üzerinde Fransız şov grubu Ilotopie'nin sunduğu, 'Suya Yansıyan Düşler' adlı gösteri büyük ilgi topladı. Mitolojik figürler, şövalye, soytarı, büyücü, hayalet ve palyaço gibi karakterlerin suyla bütünleşen gösterisini nehir kenarında toplanan izleyiciler de cep telefonlarıyla görüntülemeye çalıştı. Törende konuşan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, 40 yıl önce bu topraklarda tohumları atılan vakıflarının kültür ve sanata büyük önem verdiğini söyledi. Festivali 16 yıldır Adanalıların desteğiyle gerçekleştirdiklerini belirten Sabancı, “Aramızdan 10 yıl evvel ayrılan merhum Sakıp Sabancı’nın bıraktığı bu mirasa hep birlikte sahip çıkıyoruz. Ne mutlu ki her yıl barışın dostluğun anlayışın sahnesinde Atana Tiyatro Festivali’nde buluşuyoruz. Dünyaca ünlü tiyatroları Türkiye’den çok değerli tiyatro topluluklarını Adana’da ağırlıyoruz." dedi. Adana Devlet Tiyatrosu Müdürü Gökhan Doğan, festivalin çıtasını daha da yükseltmek için çalıştıklarını söyledi. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt, 16 yıl önce Sakıp Sabancı ile bir yola çıktıklarını ve önemli bir adım attıkları için mutlu olduğunu belirtti. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Özgür Özarslan da festival için emek verenlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından Güler Sabancı ve Vali Coş ile beraberindekiler, bu yıl Sakıp Sabancı Yaşam Boyu Başarı Ödülü'nü alan usta sanatçı Zeliha Berksoy'a ödülünü sundu. Sakıp Sabancı'yı saygıyla andığını ve ödülün kendisi için çok anlamlı olduğunu belirten Berksoy, ödülü tüm tiyatrocular adına aldığını ifade etti. 21 TİYATRO TOPLULUĞU GELİYOR 16 Mayıs'a kadar gerçekleştirilecek festivalde Türkiye'den 16, yurt dışından 5 tiyatro topluluğu 21 oyun sahneleyecek. Fransız İlotepi grubunun açılış gösterisiyle başlayan festivalde, İspanya'dan Yllana Tiyatrosu 'Muu', Romanya'dan Passe-Partout Tiyatrosu 'Biz İkimiz', İran'dan Inruzha Tiyatrosu 'Kuraklık ve Yalan' ve Azerbaycan Milli Akademik Dram Tiyatrosu 'Lenkeran Han'ın Veziri' adlı oyunlarını seyircilerle buluşturacak. Festivalde, Türkiye'den de İs- tanbul Devlet Tiyatrosu, 'Cimri', 'Hamlet' ve 'Çöl Fırtınaları', Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları 'Kafesten Bir Kuş UçtuGuguk Kuşu', İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları 'İstanbul Efendisi', Ankara Ekin Tiyatrosu 'Üçüncü Zil', Bursa Devlet Tiyatrosu 'Sarıpınar 1914', Mersin Devlet Opera ve Balesi 'Çalıkuşu', İzmir Devlet Tiyatrosu 'Son Çığlık', Adana Devlet Tiyatrosu 'Merhaba Hayat', Ankara Devlet Tiyatrosu 'Nereye', Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları 'Nafile Dünya', Kenter Tiyatrosu 'İyi Geceler Desdemona, Günaydın Juliet' ve 'Toplu Hikayeler', Tiyatro Kedi 'Bana Esmeyi Anlat' ve Van Devlet Tiyatrosu 'Ay Işığı Sirki' oyunlarını seyirciyle buluşturucak. Festival kapsamında, 10-16 Mayıs tarihleri arasında tarihi Taşköprü üzerinde müzik, dans ve performans gösterileri yapılırken, danstan müziğe, resimden sahne fotoğrafçılığına kadar birçok farklı konuda atölye çalışmaları gerçekleştirilecek. SABANCI ÖDÜLÜ ZELİHA BERKSOY'A VERİLDİ Festivalde geride kalan 15 yılda, 38 farklı ülkeden 74 yabancı tiyatro grubu, yerli ve yabancı 5 binden fazla sanatçı seyirciyle buluşurken, toplam 271 oyun 573 kez sahnelendi. Her yıl 80 binden fazla seyirci tarafından takip edilen festivalde, tiyatronun gelişmesine önemli katkılarda bulunmuş ustalara 2005'ten beri festivalin açılış töreninde 'Sakıp Sabancı Yaşam Boyu Başarı Ödülü' veriliyor. Sakıp Sabancı Yaşam Boyu Başarı Ödülü'nü bugüne dek Cüneyt Gökçer, Macide Tanır, Bozkurt Kuruç, Yıldız Kenter, Genco Erkal, Müşfik Kenter, Gülriz Sururi, Haldun Dormen ve Rutkay Aziz aldı. Festivalin 16'ncı yılında ise bu ödül usta sanatçı Zeliha Berksoy'a verildi. CİHAN 3. Uluslararası Malatya Anadolu Kitap Fuarı 29 Nisan’da başlıyor B u yıl 3’üncüsü düzenlenen Uluslararası Malatya Anadolu Kitap Fuarı, 29 Nisan’da kapılarını açacak. Birçok yayınevi ile yazara ev sahipliği yapacak organizasyonun bu yılki teması, insanın kendi özüne dikkat çekmek amacıyla ‘kendini oku’ olarak belirlendi. Fuar için Malatya Öğretmenevi'nde gazetecilerle bir araya gelen Malatya Valisi Vasip Şahin, ilk iki fuarın her şehirde hem de ülke genelinde beğeni topladığını belirtti. olduğu gibi fuarın Malatya Büyükşehir Belediyesi yanındaki alanda tertip edilecek. Atölye çalışmalarının yapılacağı fuarda konuk yazarlar konferanslarda okuyucularıyla bir araya gelecek. Fuarın bu seneki temasının ‘kendini oku’ olarak belirlendi. İnsanın kendi özünü bilerek tüm varlığı buna göre anlamlandırması için farkındalık oluşturmaya dönük tema için Vali Şahin, “Kendini oku, bütün bilmenin, bilme gayretlerinin, öğrenme faaliyetlerinin temel amacıdır. bilirsek etrafımızı biliriz, eşyayı biliriz. Dünyayı biliriz. Kainatı biliriz. Kendimizden başka kendi olanları biliriz ve onların kıymetini fark ederiz." dedi. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır Malatya’nın birçok başarılı fuar organizasyonundan yüzünün akıyla çıktığını anımsattı. Her yıl daha iyi bir fuar organizasyonu gerçekleştirmeye çalıştıklarına dikkat çeken Şahin, bu yılki fuar için hazırlıkların tamamlandığını ifade etti. Yunus diyor ya, 'İlim, ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsin, bu nice okumaktır' diye. 3. Uluslararası Malatya Anadolu Kitap Fuarı’nı da eksiksiz bir şekilde gerçekleştirmeyi planladıklarına işaret eden Çakır, ülkenin önemli kitap fuarları arasına giren bir programa ev sahipliği yapmanın bahtiyarlığını hissettiklerini dile getirdi. 29 Nisan-4 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek etkinliğin onur konuğu yazar Gülten Dayıoğlu olacak. Her yıl Niye varız, görevimiz nedir, ne olacağız? Bu soruları sormak ve bu soruların cevabını aramak. Eğer kendimizi Çakır, fuara geçtiğimiz yıl 150'nin üzerinde yazar, 300'e yakın kitabevinin iştirak ettiğini de anımsattı. CİHAN İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ORGANİZASYON HİZMETİ ALINACAKTIR 2014 Yılında İstanbul'da Gerçekleştirilecek Olan "Kadınlara Yönelik Muhtelif Organizasyon Tanıtım Duyuru Çalışmaları"' hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/42868 1- İdarenin a) Adresi : 19 Mayıs Mh.Aytekin Kotil Cad.No:8/A Kat:6 ŞİŞLİ/İSTANBUL b) Telefon ve faks numarası : 212 3126300-212 3802227 c) Elektronik posta adresi : kultur@ibb.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP 2- İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : 30 Kalem hizmet alımı. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içimle bulunan idari şartnameden ulaşılabilir b) Yapılacağı yer : İstanbul c) Süresi : İşe başlama tarihinden itibaren 210 (İkiyüzon) gündür 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ek Hizmet Binası İhale İşleri Müdürlüğü-Mehmet Nezihi Özmen Cad.Kasım Sok.No:62 Merter-Güngören/İSTANBUL b) Tarihi ve saati : 12.05.2014-10.30 4- İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge. 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu işin alt yüklenicilere yaptırmayı düşündükleri işlere ait listeyi, teklif eki olarak tekliflerine dahil edeceklerdir. 4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.2.1. Bankalardan temin edilecek belgeler: Teklif edilen bedelin % 10 dan az olmamak üzere istekli tarafından belirlenecek tutarda bankalar nezdindeki kullanılmamış nakdi veya gayrinakdi kredisini ya da üzerinde kısıtlama bulunmayan mevduatını gösterir banka referans mektubu. Bu kriter mevduat ve kredi tutarları toplanmak ya da birden fazla banka referans mektubu sunularak sağlanabilir. 4.2.2. İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait yıl sonu bilançosu veya eşdeğer belgeleri: a) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olan istekliler yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini. b) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olmayan istekliler, yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini ya da bu kriterlerin sağlandığını göstermek üzere yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir tarafından standart forma uygun olarak düzenlenen belgeyi sunar. Sunulan bilanço veya eşdeğer belgelerde: a) Cari oranın (dönen varlıklar/kısa vadeli borçlar) en az 0,75 olması. b) Öz kaynak oranının (öz kaynaklar/toplam aktif) en az 0.15 olması. c) Kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının 0.50'den küçük olması, yeterlik kriterleridir ve bu üç kriter birlikte aranır. Yukarıda belirtilen kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde, son iki yılın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. Serbest meslek erbabının vereceği, ilgili mevzuatına göre düzenlenmiş ve onaylanmış serbest meslek kazanç defteri özelinde gösterilen değerlere göre, son yıla ait toplam gelirin toplam gidere oranının veya son iki yıla ait gelir ve giderlerin parasal tutarlarının ortalaması üzerinden bulunacak oranın en az (1,25) olması şartı aranır. Serbest meslek kazanç defteri özetinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir ya da vergi dairesince onaylı olması gerekir. 4.2.3. İş hacmini gösteren belgeler: a) İhalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait toplam ciroyu gösteren gelir tablosu. b) Taahhüt altında devam eden hizmet işlerinin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen hizmet işlerinin parasal tutarını gösteren, ihalenin yapıldığı yıldan önceki yılda düzenlenmiş faturalar, Bu belgelerden birinin sunulması yeterlidir. Toplam cironun teklif edilen bedelin % 25'inden, taahhüt altında devam eden işlerin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen işlerin parasal tutarının ise teklif edilen bedelin % 15'inden az olmaması gerekir. Bu kriterlerden herhangi birini sağlayan ve sağladığı kritere ilişkin belgeyi sunan istekli yeterli kabul edilir. Bu kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde son iki yılın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanamadığına bakılır. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyim belgeleri: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 40 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: 4.4.1. Konferans, Sempozyum, Konser, Fuar veya Festival organizasyonu gerçekleştirmiş olmak benzer iş olarak kabul edilecektir. 5- Ekonoınik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6- İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. 7- İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü 19 Mayıs Mah.Aytekin Kotil Cad.No:8/A Kat:6 Şişli/İSTANBUL adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8- Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ek Hizmet Binası İhale İşleri Müdürlüğü-Mehmet Nezihi Öznıen Cad.Kasım Sok.No:62 Merter-Güngören/İSTANBUL adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9- İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10- İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (Yüzyirmi) takvim günüdür. 12- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. BASIN:24921/www.bik.gov.tr 14 Magazin-Tv 'Çekin çekin kaçırmayın' 17 NİSAN 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA AYNANA Gelin Seda’ya K Gelin programına RTÜK’ün bir ayda toplam 837 bin 926 lira ceza kestiği Seda Sayan, önceki gün sevgilisi Erkan Çelik’le Akmerkez’de alışveriş yaptı. Sayan, girişte fotoğrafını çeken gazetecilere, “Aman koşun koşun, hepiniz gelin, çekin, kaçırmayın sakın!” diyerek tepki gösterdi.HABER MERKEZİ Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu eniz Seki’nin avukatı Naim D Karakaya yaptığı bir sayfalık yazılı açıklamada, "Daha önceden de basına yansıdığı üzere Müvekkilimiz Deniz Seki hakkında kapatılan İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesince verilen ve usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğu için tarafımızca temyiz edilen mahkumiyet hükmü, Yargıtay’ın bu davalar hususunda uzmanlaşmış ilgili dairesince bozulmasına rağmen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı neticesinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nca ’oyçokluğu’ ile onanmıştır" denildi.Açıklamada şu ifadelere yer verildi:"Dikkat edilmelidir ki bu yargılamada daha sonradan kapatılan bir mahkemece hüküm verilmiş ve bu mahkemeler kapatılırken de yaptıkları yargılama hususunda ’adil yargılanma’ yönünden büyük sakıncaların söz konusu olduğu bizzat kanun gerekçesinde yer almıştır. Yapılan yargılamada ise olaya ilişkin gerçeklerin ortaya çıkarılmasına yönelik tüm delil toplama taleplerimiz reddedilmiş, dinlenmesini istediğimiz hiçbir tanık dinlenmemiştir. Mahkemenin kararına dayanak olan tek delil telefon görüşme kayıtları olup bunların da kanuna aykırı olarak elde edildiği tüm yönleriyle ortaya konulmuş, ancak bu yönelik beyanlarımız da her nasılsa dikkate alınmamıştır. Neticede somut hiçbir delil yokken, dinlenen ilgili tüm şahıslar aksi yönde beyanda bulunuyorken ve müvekkilimiz ile ilişkilendirilebilecek tek bir uyuşturucu madde bulunmamışken mahkeme telefon görüşme kayıtlarını gerçek mecralarının çok dışında sübjektif bir şekilde yorumlamış ve yalnızca kullanıcı olduğunu beyan eden ve bu gerçek de her yönüyle açık olan Türkiye’nin en önemli ses sanatçısı ve bestecilerinden birinin uyuşturucu satıcısı olduğuna karar vermiştir. Bu şekilde verilen bir karar bizce hukuka aykırı olup müvekkilimizin başta adil yargılanma hakkı olmak üzere temel hak ve hürriyetlerini ağır bir şekilde ihlal etmiştir bu nedenle tarafımızca müvekkilimize vekaleten 15 Nisan 2014 tarihi itibariyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılmıştır."HABER ı d a ll o y e s p a h ı ın n a r Hay ÜZEL G oyun cu Çiğdem Batur’un, özel telefonuna mesajlar yollayan Erdinç B.’ye bir yıl önce açtığı dava sonuçlandı. İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi, Erdinç B.’nin tehdit ve kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçundan hapisle cezalandırılmasına karar verdi.HABER MERKEZİ 'Çok oynak bir röportaj olur' ENAN Doğulu-Beren Saat K çifti, Mert Tünay’ın Çirkin albümünün tanıtımı için Babylon’da düzenlenen geceye katıldı. Sahneye çıkıp Tünay’la birlikte şarkılar söyleyen Doğulu, gazetecilerin evlilik tarihini ertelemeleriyle ilgili sorulara sokak çalgıcılarını gösterip “Onlar buradayken çok oynak bir röportaj olur, sonra konuşalım arkadaşlar” diyerek cevap vermedi.HABER MERKEZİ MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 07:00Sabah Haber 08:15İyi Şeyler 08:30Sen de Gitme 10:00Eline Sağlık 11:15 İyi Şeyler 11:30 İyi Fikir 13:00Haber 13:15Spor 13:20Hava Durumu 13:30Elde Var Hayat 14:45Aileler Yarışıyor 16:30 Zengin Kız Fakir Oğlan 19:00 Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 19:55Kızılelma 04:30Oynat Bakalım 05:00Saba Tümer'le Bu Gece 06:15Flashpoint 07:00Gülhan'ın Galaksi Rehberi 08:40Aramızda Kalsın 12:00Özge İle Yeni Hayat 14:30Anlatacaklarım Var 17:15Sine 8 18:15Flashpoint 19:00Komedi Dükkanı 19:45Cehennemden Kaçış 2 06:45Bugün 09:00Beni Affet 10:00Melek 12:00En Güzel Bölüm 12:30Aşkın Bedeli 14:30Soframız 15:30Küçük Kadınlar kardeşlerin hikâyesi... 16:45 En Güzel Bölüm 17:15 Beni Affet 19:00Star Haber 20:00Aramızda Kalsın 22:45 Kardeş Payı 06:45İrfan Değirmenci ile Günaydın 09:00Doktorum 11:00 Mutfağım 12:15Gün Arası 12:30Kaynana Gelin Seda’ya Gelin 15:00Evim Şahane 17:00Arka Sokaklar 18:50Koca Kafalar 19:00Kanal D Ana Haber 20:00Boynu Bükükler 22:30Arkadaşım Hoşgeldin 05:30Adanalı 07:00 Kahvaltı Haberleri 10:00Müge Anlı ile Tatlı Sert 13:00Kızlar ve Anneleri 15:00Alemin Kıralı 16:00Zahide ile Yetiş Hayata 19:00ATV Ana Haber 20:00Kurtlar Vadisi Pusu 23:15Dosta Doğru 00:00Gerçek Adalet 01:45Ekip 49 03:30Yedi Psikopat 05:10Dudaktan Kalbe 06:15Yeter Ki Sen Kazan 07:00Her Sabah 08:452. Sayfa 10:30Doktor Aytuğ 12:30Öğle Haberleri 12:50Derya'nın Dünyası 14:45Dudaktan Kalbe 16:15Dolu Dolu Anadolu 17:50Sıcak Gündem 18:00Ana Haber 18:50Yeter Ki Sen Kazan 19:50Fünye 21:45Kayıp Kimlik 23:45Hayatın Rengi 06:40Ejder Avcıları 07:00Kavak Yelleri 09:00Bir Bulut Olsam 11:00Bıçak Sırtı 13:00Menekşe İle Halil 15:15Hanımın Çiftliği 17:10Ejder Avcıları 18:10Kobra Takibi 20:00BKM Mutfak Çok Güzel Hareketler Bunlar 21:30Kaplanlar Timi 23:50Ah Biz Kadınlar 08:45Lifestyle 08:55 Hava Durumu 09:00Haber Merkezi 09:15Ekonomi Piyasalar 09:20Spor 09:30Ekonomi Notları 10:00Haber Merkezi 10:15Ekonomi Piyasalar 10:20Spor 10:30Seçim Aktüel 10:45Spor 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Haber Merkezi 11:35Ekonomi Piyasalar 11:40Spor 06:30Cennet Mahallesi 07:15Büyük Sır 08:20Pepee 08:30Yeni 1 Gün 10:00Her Şey Dahil 12:00Gülben 14:15Büyük Sır 15:45 Show Dünyası 16:15Adını Feriha Koydum 18:20Pepee 18:30 Show Ana Haber 19:15Büyük Risk 20:00Gizemli Adaya Yolculuk 22:15Fatih Harbiye 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 07:00Geri Sayım 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:30Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00 Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00 Kapanışa Doğru 16:45Cnbc-e.com'da Bugün 17:00 Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Avatar 18:30Penguins of Madagascar 19:00The Simpsons 20:00Mom 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 05:45Çocuklar Duymasın 06:45İsmail Küçükkaya ile 10:00Doktorlar 12:30Yemekteyiz Anadolu 14:30Unutma Beni 16:30Esra Erol'da Evlen Benimle 19:00Fatih Portakal ile Ana Haber 19:30Deniz Yıldızı 20:45Çocuklar Duymasın 22:45 Umutsuz Ev Kadınları 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi 17 NİSAN 2014 Spor HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA F.Bahçe'nin kupa isteğine TFF’den yanıt geldi Trabzonspor'da Hami rüzgarı Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Fenerbahçe'ye Türkiye Futbol Federasyonu'ndan cevap geldi. F Trabzonspor'da teknik sorumlu Hami Mandıralı, göreve geldikten sonra Trabzonlu oyunculara daha fazla görev verdi. enerbahçe'nin 'Kupa Rize maçına gelsin' talebine TFF olumsuz bakıyor. Rize kümede kalmaya, Karabük de Avrupa Ligi için oynuyor. TFF kupayı vermeyi kabul etse bile diğer takımlar ve rakipleri istemez. Lig biter ertesi günü Yıldırım Demirören kupayı F.Bahçe'ye verir. O tarih de 19 Mayıs.F.Bahçe yönetiminin "Beşiktaş'ı yener, şampiyonluğu garantilersek, kupa Çaykur Rize maçında Kadıköy'e gelsin" talebine TFF'den olumsuz yanıt geldi. TFF yetkilileri, F.Bahçe'ye şampiyonluk kupasını ancak sezon bittikten sonra verebileceklerini bildirdi. Yani F.Bahçe kupasını en erken 19 Mayıs'ta alacak. TFF'nin F.Bahçe'nin şampiyonluk kupasını Nisan yerine 19 Mayıs'ta vermesinin iki kritik gerekçesi var: S por Toto Süper Lig'de Eskişehirspor beraberliğine karşın ligde 4. sıradaki yerini koruyarak Avrupa kupalarına katılma hedefini sürdüren Trabzonspor'da teknik sorumlu Hami Mandıralı, göreve geldikten sonra Trabzonlu oyunculara daha fazla görev verdi. Sezon ortasında izinsiz olarak İstanbul'da düğün yapıp evlenen Didier Zokora ve bu düğüne izin almadan giden Gustavo Colman'ı kadro dışı bırakan, performansından memnun olmadığı Malouda'yı kadroda düşünmeyen, Janko'dan istediği verimi alamayan bordo-mavili teknik adam, altyapıdan yetişen genç oyunculara da forma vermesiyle ilk 11'de forma giyen Trabzonlu oyuncu sayısını artırdı. Görevden ayrılan teknik direktör Mustafa Akçay döneminde ligin 9'uncu haftası ve 10'uncu haftasında sadece bir Trabzonlu oyuncunun görev aldığı Karadeniz ekibinde, teknik sorumlu Hami Mandıralı döneminde Elazığspor, Gençlerbirliği ve Eskişehirspor maçlarında ilk 11'de beşer, sonradan da birer olmak üzere altışar Trabzonlu oyuncu forma giydi. Ligin 27. haftasındaki Elazığspor maçında Trabzon doğumlu ve kökenli olmak üzere Aykut Demir, Şahin Aygüneş, Özer Hurmacı, Mustafa Yumlu, Mustafa Akbaş'ı ilk 11'de sahaya süren Hami Mandıralı, sonradan da oyuna Zeki Yavru'yu aldı. Mandıralı, ligin 28. haftasında 3-0 kazanılan Gençlerbirliği maçında Aykut Demir, Özer Hurmacı, Mustafa Yumlu, Mustafa Akbaş, Zeki Yavru'yu ilk 11'de oynatırken sonradan da oyuna Gökhan Alsan'ı aldı. Son hafta 2-2'lik Eskişehirspor maçında da Mandıralı, Aykut Demir, Özer Hurmacı, Mustafa Yumlu, Mustafa Akbaş ve Zeki Yavru'ya 11'de görev verirken sonradan da oyuna Kadir Keleş'i dahil etti.. KADRODA 11 TRABZON KÖKENLİ OYUNCU Trabzonspor'un kadrosunda 11 Trabzon kökenli oyuncu bulunurken teknik sorumlu Mandıralı, son 3 haftada 8'ine forma verdi. Karadeniz ekibinde Aykut Demir, Şahin Aygüneş, Özer Hurmacı, Mustafa Yumlu, Mustafa Akbaş, Zeki Yavru, Gökhan Alsan ve Kadir Keleş forma giyen oyuncular olurken kaleci Zeki Ayvaz, Caner Osmanpaşa ve Abdülkadir Özdemir görev alamadı. Caner Osmanpaşa'nın stoperde Aykut Demir'in eksikliğinde bu hafta Kayseri Erciyesspor maçında forma giymesi bekleniyor. "SUDAN UCUZ" OYUNCULAR Trabzonlu genç oyuncular, Spor Toto Süper Lig'deki oyuncuların çok altında ücret alıyor. Sağ bekte forma giyen Bosingwa'nın, kulüple yıllık 2 milyon 126 bin avro garanti ücret karşılığında sözleşmesi bulunurken son 7 maçta sol bekte forma giyen Mustafa Akbaş, yarım sezon için 50 bin lira garanti ücret alıyor. Devre arasında 1461 Trabzon'dan gelen Mustafa Akbaş, gelecek sezon için 110 bin liraya anlaşırken, Kadir Keleş 145 bin liraya oynuyor. Karadeniz ekibinde sağ bekte oynayan Portekizli oyuncu, yaklaşık olarak Mustafa Akbaş'tan 60 kat, Kadir Keleş'ten 43 kat daha fazla para kazanıyor. GÜNEY: "1975-80'Lİ YILLARIN RUHUNU ORTAYA ÇIKARMAMIZ LAZIM" Trabzonspor Kulübü Genel Sekreteri Köksal Güney, AA muhabirine yaptığı açıklamada, takımda kaptanları Onur Recep Kıvrak gibi futbolcularla kendi insanlarını harmanlamaları gerektiğini belirterek, "Bu yolda ilerliyoruz. Gerek teknik anlamda gerek futbolcularla ilk günden beri bu mücadeleyi verdik. Mustafa hocayla başlamamız da bundan dolayı oldu. 1975-80'li yılların ruhunu ortaya çıkarmamız lazım" dedi. Altyapıya önem verip öze dönüş hamlesini gerçekleştirmeleri gerektiğini vurgulayan Güney, şunları söyledi: "Genç oyuncularımıza sabır göstermek gerekir. Bunlar fedakarlıkla iş yapıyorlar. Trabzonspor, bu oyuncuların hakkını yemez, zamanı gelince değerlendirecektir. Şu anki ortamda ekonomik olarak da aynı parayı alıyorlarmış gibi oynuyorlar. Onlarda Trabzonspor ruhu, sevdası var. Bu ruhun yaygınlaşması için uğraşacağız. Bunları gerçekleştirmek çok önemli misyon. Bunlar fedakarca mücadele ederken Trabzonspor gibi büyük bir formayı terletiyorlar. Hemen büyük başarılar, hatasız futbol onlardan beklemek mümkün değil. Heyecan içerisindeler, yıllarca hayal ettikleri formayı giyiyorlar. Heyecanla birtakım hata yapabilirler." Taraftarlara seslenen Güney, "Bu oyunculara tahammül göstermeleri, zaman vermeleri, onları anlayışla karşılamaları lazım. Seyirciler de eskisi gibi altyapıdan yetişen oyunculara tepki göstermiyor. Bu futbolcuları kaybetmemek adına herkese görev düşüyor" ifadelerini kullandı. AA 15 STATÜLER KUPAYA MÜSAADE ETMİYOR 1-Süper Lig statüsü. 2-Kümede kalmaya ve Avrupa kupalarına katılmaya çalışan takımların durumu. Süper Lig Statüsü'nün "Kupa ve madalyalar" hükmünü içeren 11. Maddesi, TFF'nin istediği anda F.Bahçe'ye kupasını vermeye engel. Statü açıkça şampiyonluk kupasının sezon bittikten sonra şampiyona verileceğini yazıyor. TFF hoşgörü gösterse kurallar esnetilse bile düğüm çözülmüyor. F.Bahçe'nin kalan haftalarda iç sahada oynayacağı rakipleri Çaykur Rize ve Karabük ile bu iki takımın kümede kalma ve Avrupa kupalarına katılım mücadalesi veren rakipleri de F.Bahçe'nin kupayı lig bitmeden almasına rıza göstermesi gerekiyor. Drogba'nın kaderi o maça bağlı Çaykur Rize cephesinin F.Bahçe maçı öncesi şampiyonluk kupasının verilmesine "Ben kümede kalmaya çalışıyorum. Benim maçım öncesi neden atmosferi değiştiriyorsunuz?" itirazı yapma ihtimali var. Kümede kalmaya çalışan diğer takımlar da "Çaykur Rize maçı öncesi kupayı verip F.Bahçe'yi neden gevşettiniz?" diye TFF'ye itiraz hakkı var. Aynı durum Karabük ve Karabük'ün Avrupa kupalarına katılım için rekabet ettiği rakipleri için de geçerli. Statü ve rakiplerin itirazları nedeniyle TFF kupayı Kadıköy'e lig bitmeden göndermeyecek. Lig bitecek, ertesi günü, büyük ihtimalle de 19 Mayıs'ta TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in katılacağı törenle kupa F.Bahçe'ye verilecek. Haber Merkezi Galatasaray'ın Fildişili yıldızı Didier Drogba son kararını Galatasaray'ın sezon sonu durumuna göre karar vereceği iddia edildi. D idier'e yakın kaynaklar, "Şu anki konuşulanların hepsi senaryo. Lig bitmeden karar çıkmaz. Drogba, G.Saray'ın puan durumu tablosuna bakar, kararını verir" görüşünde. Yani Didier'in kaderi 19 Mayıs'ta belli olacak. da asla bırakmaz. 2- Kalma konusunda belirleyici olacak şey G.Saray'ın isteği ve hedefleri. Şampiyonlar Ligi'ne alışmış bir oyuncu olduğu için G.Saray'ın direkt Devler Ligi'ne katılmasını bekliyor. DROGBA'DA KADER ANI 19 MAYIS Aksi takdirde Dünya Kupası'na da katılacağı için Temmuz-Ağustos ayında 4 eleme maçı oynamak istemiyor. Fıtık teşhisi konulan ve kendi özel doktoruna kontrol olmak için Fransa'ya giden Drogba'nın geleceği merak konusu oldu. Golcü oyuncunun herkes G.Saray defterini kapattığını savunurken Fildişili yıldıza yakın kaynaklar, "Lig bitmeden hiçbir şey belli olmaz" düşüncesinde. Sakatlık nedeniyle kalan maçlarda oynaması zor gözüken Didier için transfer daha da önem kazanırkan olası senaryolar şu şekilde: DROGBA 2 YILA DAHA YAKIN 3-Ünal Aysal, "Çocukları ve ailesi ile ilgili sorunlar var. Drogba ailesiyle görüşüp karar verecek" derken Fildişili yıldızın geleceğini aile zirvesinde belirleyeceği de son olasılık. G.Saray'da tüm şartlar oluşsa bile eş son düdüğü çalabilir. G.SARAY'IN DURUMU BELİRLER 4-En son ise gündeme para ve süre gelecek. G.Saray'la daha önce 4 milyon euro garanti ve 20 bin euro maç başı ücretle anlaşan Drogba aynı tarifeyi istiyor. 1- Drogba henüz karar vermedi. Kararının verirken de erken hareket etmek istemiyor. Ancak G.Saray ile lig bitmeden masaya oturmaz. Bu işi Dünya Kupası'na 1 yıl mı, 2 yıl mı meselesi ise Aysal-Drogba zirvesinde belli olacak. Drogba, "Aileyi ikna edersem 2 yıl kalırım" görüşünde. Haber Merkezi Vural: Süper Lig'e direk çıkmak için şansımız var PTT 1. Ligi'nde mücadele eden Mersin İdmanyurdu Teknik Direktörü Yılmaz Vural Süper Lig'e direk çıkmak için küçükte olsa bir şanslarının bulunduğunu belirtti. M acit Özcan Spor Tesisleri'nde basın toplantısı düzenleyen tecrübeli teknik adam Yılmaz Vural, hafta sonu oynanacak Ankaraspor maçıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Süper Lig’e direkt çıkmak için küçükte olsa bir şanslarının bulunduğunu anlatan Vural, şöyle konuştu: "Kalan üç maçımızı da kazanarak küçük de olsa bu şansımızı sürdürmek istiyoruz. Orduspor, 1461 Trabzon ve Gaziantep Büyükşehir Belediyespor karşılaşmalarında yaşadığımız puan kayıpları olmasa şimdi belki de direkt çıkma yolunda en avantajlı ekiplerden biri olabilirdik." Bu hafta karşılaşacakları Ankaraspor'un kendini Süper Lig'e çıkma yolunda en avantajlı takım olarak görürken son haftalarda yaşadıkları puan kayıplarıyla dördüncü sıraya kadar gerilediklerini anlatan Vural, "Bu nedenle hırpalanmış ve panik içinde bir takımla karşılaşacağız. Bu maçı kazanıp hem play off’u garantilemek hem de direkt çıkma yolundaki az da olsa şansımızı sürdürmek istiyoruz." ifadesini kullandı. Bucaspor maçında oynanan futbol ve alınan 3 puandan dolayı oldukça mutlu olduğunu vurgulan Vural şöyle devam etti: "Bucaspor galibiyeti çok önemliydi. Çünkü play off’a kalma yolundaki rakibimiz Manisaspor da haftayı 3 puanla kapattı. Eğer bu maçta olası bir puan kaybı yaşasaydık play off şansımız da zora girerdi. Buca gibi tehlikeli bir takım karşısında uzun süre 10 kişi oynamamıza rağmen aldığımız 3 puan takımdaki olumlu gidişatın göstergesidir. Artık rakibin oyununu bozan, baskı kuran ve daha az pas hatası yapan bir takım olma yolunda büyük bir aşama ile ilerliyoruz. Futbolcularımız 10 kişiyle nasıl oynanması gerektiğini gösterdi. Bunlar bir teknik di- rektör olarak beni sevindiriyor. Futbolcularımı gösterdiği performanslarından dolayı kutluyor ve alınlarından öpüyorum." Bucaspor maçında küfür cezası nedeniyle sadece bayan ve çocuklara karşı oynadıklarını hatırlatan Vural, taraftarlara küfürlü tezahürat nedeniyle uyarılarda da bulunarak, sözlerine şöyle devam etti: "Küfürlü tezahüratlarda bulunarak, takımının ceza almasına neden olan taraftarlarımız lütfen dikkatli olsun. Bunu bir daha tekrar eden taraftarların samimiyetinden ve takıma olan sevgisinden şüphe duyarım. Aman ha sakın bir daha yapmayın. Çünkü bu iş taraftarsız olmaz. Play off gibi zorlu bir süreçte lütfen bizi taraftar desteğinden yoksun bırakmayın. Buradan ayrıca Buca maçında bizi destekleyen bayan ve çocuk taraftarlarımıza da teşekkür ediyorum." Play off maçlarına sorunsuz bir şekilde hazırlanmak ve maddi sıkıntıları ortadan kaldırmak için kent dinamikleriyle birlikte destek gecesi düzenleyeceklerini kaydeden Vural, bu geceye herkesi davet ederek sözlerini şöyle noktaladı: "Seçimlerin ardından Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanımız Burhanettin Kocamaz, Akdeniz Belediyesi Belediye Başkanı Fazıl Türk ve Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna ile görüştük. Sağ olsunlar kendileri de bize destek vereceklerini vurguladılar. Maddi sıkıntılarımızı bir an önce çözmek zorundayız. Çünkü CAS’taki davalarımız nedeniyle büyük sıkıntılar yaşayabiliriz. Mersin İdmanyurdu'nun başarıya ulaşması için herkesin taşın altına elini sokması lazım. Destek gecesi bir an önce düzenlenmeli ve gerekli miktar mutlaka toplanmalı." CİHAN onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 17 NİSAN 2014 Perşembe KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net C ARi AÇIK öNEMLi oranda daralacak Maliye Bakanı Şimşek, cari açığın bu yıl önemli oranda daralacağını, büyümenin ılımlı devam edeceğini, enflasyonun yılın ikinci yarısında düşüş trendine gireceğini söyledi. iHRACAT HEDEFiNi SüRPRiZ ŞEKiLDE YAKALAYACAĞIZ! Ekonomi Bakanı Zeybekci, bu yıl Türkiye'nin ihracat hedeflerinin beklentilerin üzerinde sürpriz bir şekilde yakalayacağını öngördüklerini bildirdi. Z "Bu yılki ihracat hedefinin yakalanacağını öngörüyoruz" Orta Vadeli Program'da (OVP) bu yıl için 166,5 milyar dolar ihracat hedefi belirlendiğini hatırlatan Zeybekci, "Hedeflere ulaşılması için 10. Kalkınma Planı'nda üzerinde önemle durulan bir sıçramaya ihtiyaç duyduğumuz gayet açıktır" değerlendirmesinde bulundu. 2023 hedeflerine ulaşmada ekonomideki tüm aktörlere önemli görev ve sorumluluklar düştüğünün altını çizen Zeybekci, bu anlamda takım çalışması ve ekip ruhunun önemine işaret etti.Türkiye'nin, küreselleşmenin entegrasyonlarla ivme kazandığı bu dönemde bölgesel ve Uluslar arası işbirlikleri ile ikili ve çok taraflı anlaşmalarla entegrasyon sürecine başarıyla uyum sağladığını dile getiren Zeybekci, şöyle devam etti: "Ticaret politikalarımızın ana hedefi ihracat bazlı bir büyüme ve bu meyanda Uluslar arası rekabet gücümüzün artmasını sağlamaktır. Dünya ihracat pastasından pay almanın giderek, rekabetin kızıştığı bir ortamda ihracatçılarımızın ihtiyaçlarına cevap verecek düzenlemeleri süratle hayata geçirmemiz hedeflerimize ulaşmamızda çok kritik bir rol oynamaktadır. Toplumsal refahın artırılması amacıyla tasarlanan ekonomi, ticaret, yatırım, istihdam, tasarım, ar-ge gibi tüm politikaların kesişme noktası ve ortak paydası M OCAK-MART DÖNEMİ Ocak-Mart döneminde 1,5 milyar liralık bütçe açığı oluştuğunu ifade eden Şimşek, ilk çeyrekteki açığın 2014 yılı için gördükleri 33,3 milyar liralık bütçe açığının yüzde 4,6'sına denk geldiğini belirtti. Şimşek, geçen yılın ilk çeyreğindeki 5 milyar liralık özelleştirme geliri dikkate alındığında bu senenin bütçe performansının iyi olduğunun görüldüğünü kaydetti.Faiz dışı fazlanın da bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,6 daha düşük gerçekleştiğini ifade eden Şimşek, ilk çeyrekte 12,5 milyar lira faiz dışı fazla verildiğini bildirdi. Şimşek, bu rakamla birlikte faiz dışı fazla hedefinin yüzde 66,5'ine ulaşıldığını söyledi. eybekci, Bakanlıkta düzenlenen "2023 Türkiye İhracat Stratejisi ve Eylem Planı Koordinasyon Kurulu Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, strateji hazırlanırken kamu ve özel sektörün ortak hareket ettiğini söyledi. Strateji eylem planının kamuözel sektör ortaklığı ile hazırlanan Türkiye'nin ilk uzun vadeli ulusal eylem planı olma özelliğini taşıdığını anlatan Zeybekci, eylem planında gerek nicelik gerek nitelik açısından büyük hedefler tespit ettiklerini kaydetti. Strateji kapsamında 2023 yılı için belirlenen 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak adına hangi politikalara, paydaşlara ve süreçlere ihtiyaç duyulduğunun tespit edildiğini dile getiren Zeybekci, "Bu doğrultuda 9 ana eylem planının altında 19 stratejik hedef ve bu hedeflere ilişkin 76 eylem belirlendi" diye konuştu.2012-2023 dönemini kapsayan 3 aşamada 4 yıllık dönemler halinde tasarlanan stratejinin ilk dönemi olan 2012-2015 döneminde kısa vadeli projelerin ele alındığını, 2012-2019 döneminde orta, 2012-2023 döneminde uzun vadeli projeksiyonların yer aldığını ifade etti.İlk dönemin sonunda birçok eylemin gözden geçirilip revize edileceğini anlatan Zeybekçi, 2013 sonu itibarıyla 4 eylemin süresinin tamamlandığını açıkladı. aliye Bakanı Mehmet Şimşek, düzen lediği basın toplantısında 2014 yılı OcakMart dönemindeki bütçe gerçekleşme lerini açıkladı.Cari açığın bu yıl önemli oranda daralacağını belirten Şimşek, büyümenin ılımlı devam edeceğini, enflasyonun yılın ikinci yarısında düşüş trendine gireceğini söyledi.Bu yılın mart ayında bütçenin, geçen yılın aynı ayına göre 300 milyon lira azalışla 5,1 milyar lira açık verdiğini belirten Şimşek, faiz dışı dengede ise geçen seneye göre önemli iyileşme kaydedildiğini söyledi.Geçen yıl mart ayında 460 milyon liralık faiz dışı açık varken, bu yıl 538 milyon liralık faiz dışı fazla verildiğini anlatan Şimşek, "Gerek bütçe açığı gerekse faiz dışı denge açısından bakıldığında 2014 yılı mart ayında 2013 martına göre daha iyi performans söz konusu" dedi. İlk çeyrekte bütçe giderlerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,3 artış gösterdiğini ifade eden Şimşek, bütçe harcamalarının ilk 3 ayda bütün yıl için öngörülen bütçe hedeflerinin yüzde 24,2'sine denk geldiğine işaret etti. Bu kapsamda bütçe gider gerçekleşmelerinin başlangıç hedefleriyle uyumlu olduğunu vurgulayan Bakan Şimşek, toplam harcamalar içerisinde faiz hariç bütçe giderlerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 arttığını belirtti. Şimşek, bu rakamın yüksek seyretmesinde özellikle yatırımlar, personel giderleri, sosyal güvenlik giderleri gibi bir çok faktörün etken olduğunu dile getirdi. şüphesiz ki ihracattır. İşte 2023 ihracat stratejisi tüm bu politikaların kesişiminde yer alarak adeta hedeflerimize ulaşmamızın bir garantisidir.”Son dönemlerde dünyanın ve Türkiye'nin yaşadığı ekonomik gelişmelere bakıldığında ülkenin ihracatını artırması ve ihracata dayalı bir kalkınma modelini benimsemesinin ne kadar doğru bir strateji olduğunun görüldüğüne işaret eden Zeybekci, "Bu yıl Türkiye'nin ihracat hedeflerinin beklenenin üzerinde sürpriz bir şekilde yakalayacağını öngörüyoruz" diye konuştu. "Küresel ekonomideki kırılganlıklar tam onarılmadı" Türkiye ekonomisinin son 10 yılda önemli mesafe kat ettiğine işaret eden Zeybekci, 2012 yılında Türkiye'nin dünya ekonomisindeki zor şartlara rağmen yüzde 2,1, geçen yıl da yüzde 4 büyüdüğünü anımsattı.OVP'ye göre bu yıl yüzde 4 büyümenin hedeflendiğini anımsatan Zeybekci, IMF ve Dünya Bankası raporlarına bakıldığında küresel ekonominin, başta gelişmiş ekonomilerdeki toparlanma nedeniyle ivme kazanmaya başladığını belirtti. Zeybekci, bu yıl küresel ekonomik büyümenin 2013'e göre daha güçlü olacağının öngörüldüğünü söyledi. Küresel ekonomiye ilişkin beklentilerin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından fırsat oluşturduğuna dikkati çeken Zeybekci, gelişmekte olan ülkelerin mal ve hizmet ihracatlarının yüzde 5 büyümesinin beklendiğini belirtti. "Ancak küresel ekonomide ve ticarette yaşanan kırılganlıklar henüz tam olarak onarılmış değildir" diyen Zeybekci, küresel ekonomik veriler gelişme göstermesine rağmen bazı tehlikelerin bulunduğunu kaydetti. ABD'nin genişleyici para politikasından vazgeçmesinin gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkisine kafa yorulması gerektiğinin altını çizen Zeybekci, geçen yıl Türkiye'nin ihracatının yakın coğrafyada yaşanan gelişmeler ve altın ihracatındaki düşüşe rağmen 2012 seviyeleri ile hemen hemen aynı gerçekleştiğini dile getirdi. Şap Enstitüsü'ndeki aşılar bozulmadı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Şap Enstitüsü'ne sabotaj haberlerini doğrulayarak, olayın 2 ay önce olduğunu ve aşıların bozulmasına fırsat verilmediğini bildirdi. ıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Şap Enstitüsü'ne sabotaj yapıldığı" yönündeki haberlere ilişkin, "Birisi veya birileri ODTÜ tarafından, yoldan girmiş. Oradan telleri kesmek suretiyle jeneratörü devre dışı bırakmış. Arkadaşlarımız da bunu tespit etmişler ve tekrar elektrik akımını sağlamışlar" dedi. G Eker, Meclis'te gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. "Şap Enstitüsü'nün elektriğinin kesilmesi bir sabotaj mı?" sorusu üzerine Eker, konuya ilişkin haberlere değinerek, 10 Şubat 2014 tarihinde gece, sabaha karşı enstitünün elektrik hatlarının kesilmesi, jeneratörün devre dışı bırakılmasıyla ilgili bir olay yaşandığını söyledi.Enstitüde bulunanların durumu fark ederek, yedek jeneratörü çalıştırdıklarını belirten Eker, aşılarda herhangi bir bozulmaya fırsat verilmediğini, sağlıklı bir şekilde aşı üretimine devam edildiğini kaydetti. Bunu kimin yaptığına dair Emniyet Genel Müdürlüğü ve Milli İstihbarat Teşkilatı'nın çalıştığını bildiren Eker, onların soruşturmasının devam ettiğini, kendilerine intikal eden bir konu olmadığını belirtti. Eker, şöyle devam etti: "Enstitü şu anda 30 milyon doz, biz ona 'trivalan' diyoruz, yani 3'lü olabiliyor. Toplamda 90 milyon doz aşı üretebilme kapasitesine sahip. Türkiye'nin ihtiyacının tamamını giderecek şekilde aşı üretimi var ve sağlıklı şekilde yapılıyor. Biz ona fırsat vermedik. Birisi veya birileri girmiş, ODTÜ tarafındaki yoldan, oradan telleri kesmek suretiyle jeneratörü devre dışı bırakmış. Arkadaşlarımız da bunu tespit etmişler ve tekrar elektrik akımını sağlamışlar. 2 aydan daha fazla zaman önce vuku bulan bir hadise, şu anda herhangi bir sorun yok. Aşı üretimi devam ediyor, sahaya da bütün ihtiyaçların tamamı giderilecek şekilde aşı tedariki yapıldı ve gönderiliyor. Türkiye'nin bu alandaki tek enstitüsü, aşı üretim merkezi son derece modern şartlarda üretimimini yapıyor." AŞILAR BOZULMADI "Aşıların bozulması söz konusu mu?" sorusuna Eker, "Hayır, kesinlikle öyle bir şey zaten olmadı. Çünkü hemen bir iki saat içerisinde elektrik tekrar bağlanıyor" yanıtını verdi.Bunu yapanların çok ciddi bir şeye kastettiğini vurgulayan Eker, "Neden? Çünkü şehir elektriğinin jeneratöre bağlandığı yerden kesiyor. Normalde jeneratör otomatik devreye giriyor ama böylece o devreye girmemiş oluyor" diye konuştu. Eker, şap ile ilgili haberlerde yer alan bilgilerin yanlış olduğunu belirterek, "(Kanser) falan gibi benzetmişler. Şap ekonomik değeri çok önemli bir hastalıktır. Hayvanların ağızlarında ve ayaklarında birtakım yaralar oluşuyor. Hayvan yem yiyemiyor, yürüyemiyor. Hayvanın kilo kaybı oluyor. Bu da çok önemli bir tehlike ve risk. Tüm gücümüzle bununla mücadele ediyoruz. Bunun epey bir etkisi ve zararını çok minimal düzeye indirmiş durumdayız" dedi.
© Copyright 2024 Paperzz