Şubat 2014 - Elektrik Dergisi

34. <ÕO
(1(5-è(/(.75è.$<',1/$70$(/(.7521è.9(2720$6<210ž+(1'è6/èÜè'(5*è6è
(1(5-è
è (/(.75è. $<',1/$
/ 70$ (/(.7521è. 9( 2720$6<21 0ž+(1'è6/èÜè '(5*è6è
3AYŨÀ 6 TL
ƐTA@SÌ
˜= ( /% ˜ / ž 0
: , 1) 8 $ 5 ,Ƞ1 '$ 1
6 ( ‰ 0 ( / ( 5
$*'(95(.(6è&è/(5è1'(6(‰è&è/è.7(.1è./(5è *(27235$./$0$7(67&è+$=/$5, (02Č8%(.21*5(/(5è6218‰/$1', (/(.75è.(/(.7521è.7(è+5$&$7<,/',=/$5, (1(5-è9(5è0/è/èÜèè/ž=<218
www
w. e l e k t r i k d e r g i s i . co m yeni sitemizi ziyaret ediniz
ilan.indd 1
06.03.2014 16:15
ilan.indd 1
06.02.2014 13:37
hascelik.indd 1
06.08.2013 13:29
Lojik
Kumanda
Sensör
Kontrol
Güç
SmartWire-DT®´MJ%4:VNVÛBL:PMWFSJDJMFS
4NBSU8JSF%5[FSJOEFO1-$ZVNVÚBLZPMWFSJDJOJOUNQBSBNFUSFMFSJOF
EJSFLUPMBSBLFSJÚFCJMJS,VMMBOÎDÎQPUBOTJZPNFUSFBZBSMBSÎOÎPLVZBCJMJSWF
[FSJOFZB[BCJMJS(FOJÚMFUJMNJÚEVSVNIBUBWFUBOÎNFTBKMBSÎEJSFLUPMBSBL
BMÎOÎS4POVmUBNWFSJÚFGGBGMÎÜÎEÎS4PLFUMJBEBQUzSMFSLVMMBOÎMBSBLZBQÎMBO
CBÜMBOUÎLPMBZWFIBUBTÎ[EÎSZVNVÚBLZPMWFSJDJOJOHmCFTMFNFTJOJEF
CBSÎOEÎSÎS#J[CVOB:BMÎO(mEJZPSV[#VTJ[FZBSBUÎDÎWFFLPOPNJL
mz[NMFSJmJOHFSFLFOz[HSMÜTBÜMBS
,PNQBLU%4ZVNVÚBLZPMWFSJDJMFSL8µBLBEBSBTFOLSPONPUPSMBSB
ZVNVÚBLZPMWFSNFTBÜMBS1,&NPUPSLPSVNBÚBMUFSMFSJJMFCJSMFÚUJÜJOEFBÚÎSÎ
ZLEVSVNVOEBzOVZBSÎz[FMMJÜJEFEBIJMPMNBL[FSFNLFNNFMLPSVNB
TVOBS%BIBGB[MBCJMHJJmJO&BUPOJMFJMFUJÛJNFHFmJO
XXXFBUPODPNUS
XXXFBUPOFVFMFDUSJDBM
ilan.indd 1
06.03.2014 16:01
Ülkemizde, AB-479-T akreditasyon numarasıyla TS EN ISO/IEC 17025
standardına göre akredite, 100 kArms-1 saniye ve
50 kArms-3 saniye süresince kısa devre deneyleri yapılabilen
yegane bağımsız laboratuvar...
Akreditasyon kapsamında yapılan
deneyler:
• Kısa devre deneyleri Irms:100kA-1s Ipeak:250kA
• İç ark deneyleri
Irms:100kA-1s Ipeak:250kA
• Sıcaklık artış deneyleri
0-6000A
• İzolasyon deneyleri
• Toprak sürekliliği deneyleri
• DC direnç ölçüm deneyleri
• Sigortaların akım-zaman karakteristik deneyleri
ilan.indd 1
30.09.2013 16:47
ilan.indd 1
06.09.2013 14:47
epc.indd 1
08.10.2012 11:40
22
İMMİB,
2013 ihracat yıldızlarını
ödüllendirdi
24
26
28
30
32
34
36
42
44
46
48
50
52
54
EMO ŞUBELERİ
genel kurulları
tamamlandı
56
58
RÜZGAR ENERJİSİNDE AVRUPA’DA İLK ON ARASINA GİRDİK
TANER YILDIZ: Elektrikte
15 milyar Lira tasarruf etme
imkanımız var
HÜKÜMETİN
yeni hedefi: Dünya Enerji Konseyi
Türk Milli Komitesi
YILDIZ
Teknik üniversitesi Teknopark’ı
Kuluçka Merkezi açılışı yapıldı
FATİH PROJESİ’NE
dikkat! 2B sınıfı olası
kanserojen uyarısı
12. TESİD
Yaratıcılık Ödülleri
verildi
ENERJİ
dünyasının önemli isimleri
sektördeki fırsatları anlattılar
BİRLEŞİM MÜHENDİSLİK
ve Erde Grubu
güçlerini birleştirdi
İSVEÇ, Innova akıllı elektrik
şebekesi projesine mükemmellik
ödülü verdi
PHOENIX CONTACT
RIFLINE röle sistemini
tanıttı
GÜRCİSTAN
Shuakhevi Hidroelektrik Santralı’na
Alstom’dan ekipman
JAIN
sürdürülebilir tarımı
destekliyor
ABB,
WIN 2014 Fuarı’nda
ürünlerini sergiliyor
SULTANBEYLİ AVM
projesinde Klas Kablo
ürünleri kullanılacak
VİKO
ve Marmara Üniversitesi Tasarım
Projesi tamamlandı
PRYSMIAN GRUP
Türkiye’nin 2014 yılı bilgilendirme
ve kıdem töreni
38
60
62
64
68
70
1
ERSE KABLO’DAN
strateji geliştirme
toplantısı
ALMAN
dağıtım şirketlerine, MAKEL
sayaçları tanıtıldı
ŞALT
bayilerinin
MAKEL buluşması
ERSE KABLO: “Nitelikli ürünler,
hizmet ve marka değerimiz
üzerinden fark yaratıyoruz”
ANKARA MEKTUBU
Enerji verimliliği illüzyonu:
Enerji verimliliğinin neresindeyiz?
26
165
AÇIK PLANLI OFİS ÖRNEĞİ
124
sayfa
ÖZ E L B Ö L Ü M:
WIN FUARI
ÖZ E L B Ö L Ü M Ü
74
78
85
106
112
116
118
120
134
181
188
ELK. TARİHİNDE YOLCULUK
Kadro Dergisinden; “Türkiye’de
elektrik sanayii nasıl olmalıdır?”
BİLİRKİŞİ RAPORLARI
Parçalar dövizle,
işçilik TL ile hesaplanacak
ELEKTRİK GÜNCESİ
Son bir ayda enerji sektöründe
olup bitenler
ENERJİ DÜNYASI
Dünyadan önemli
enerji haberleri
İŞLETMELERDE
enerji güç kalitesinin
önemi
CIHAZLARINIZ
ve sistemleriniz hasar görmeden
harekete geçin
YENİ FLUKE
1623-2 VE 1625-2 GEO
topraklama test cihazları
TEKNO MARKET
Yeni Fluke VT02 ile
sıcaklığın ötesini görün
WIN FUARI
ÖZEL
BÖLÜMÜ
TEKNO MARKET
Soçi’nin beş yıldızlı yeni oteline
Bosch koruması
BİLGİSAYAR DÜNYASI
E-Faturaya geçiş için
son bir ay!
6
68
74
ilan.indd 1
06.03.2014 15:47
ilan.indd
ilan
indd 1
30.01.2014
30
01 2014 14:44
ho)D]O×*o$QDOL]|U
PCE-360
), DQDKWDUODU×Q× K×]O× NRQWURO dHüLWOL WHVW
DN×PODU×QGDQ VHoLP \DSPD WHWLNOH\LFL DN×P
YHWHWLNOHPH]DPDQ×Q×EHOLUOHPH),VHoLOHELOLU
YH\DQRUPDODQDKWDULPNDQ×
ho)D]O×*o$QDOL]|U3RZHU$QDO\]HU
ELU YH\D o ID]O× Jo DQDOL]OHUL LoLQ LGHDO ELU
FLKD]G×U
JHUoHN]DPDQOÕNRQWUROND\ÕWYHDNÕPJHULOLP|OoP
P$µGDQP$µ\DWHVWDNÕPÕD\DUÕ
5HHO(IHNWLI'H÷HU
0DNVLPXPJLULúJHULOLPLQLDúÕPGDWRSUDNODPD
JoIDNW|UQYHID]DoÕVÕQÕDNWLIJF
HNVLNOL÷LQGHYHWRSUDNSRWDQVL\HOL9VWQGH
J|UQHQJFYHUHDNWLIJF|OoHU
ROGX÷XQGDDODUPYHUPH
N%GDKLOLKDIÕ]D
),DQDKWDUÕQÕQWHWLNOHPH]DPDQÕQÕ|OoPH
GDKLOL86%DUD\]86%3&.DEORYH$NWDUPDYH
(1&$7,,,9
'H÷HUOHQGLUPH<D]ÕOÕPÕ
8OXVODUDUDV×(QGVWUL\HO2WRPDV\RQ
)XDU×·QDNDW×O×\RUX]
19 - 22 Mar t 2014
%L]L=L\DUHWHGLQ
7\DS)XDUYH.RQJUH0HUNH]L
Salon/Hall 1
)XDULQGLULPLVXQPDNWD\×]
)XDUGD\DS×ODQWPVLSDULüOHULoLQJHoHUOLGLU
www.pce-cihazlari.com.tr
3&(7HNQLN&LKD]ODU/WGùWL
+DONDOÕ0HUNH]0DK$WDPDQ6RN1R
.oNoHNPHFHøVWDQEXO
Telefon:
+90 (0) 212 471 11 47
Fax:
+90 (0) 212 705 53 93
- PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar -
FI/RCD Kontrolör
PCE-RCD 1
PCE-360
PCE-RCD 1
gOoP.RQWUROYH7HUD]L%DVNO
7HNQRORMLVLQGHX]PDQRU WDù×Q×]
#$$'NGMVTKMVGUKUCVEKJC\NCTČ
'UPGMXGIØXGPKNKTÃÒ\ØONGT
#$$JGTVØTNØMQPWVGPFØUVTK[GNXGVKECTKDKPCNCTKÃKPOQFGTPIØXGPKNKT
XGIGPKĵØTØP[GNRC\GUKPGUCJKRVGUKUCVEKJC\NCTČUWPW[QT#$$QVQOCVKM
UKIQTVCNCTČMCÃCMCMČOTÒNGNGTKIKDKVGUKUCVEKJC\NCTČMQTWOCMQPVTQNXG
MWOCPFCCOCÃNČFKüGT&+0TC[ČØTØPNGTKKNGGOPK[GVKUCüNCOCMGUPGMNKM
XGHQPMUK[QPGNNKüK[CMCNCOCMUK\KPGNKPK\FGYYYCDDEQOVT
#$$'NGMVTKM5CPC[K#Ĵ
6GN (CMU 'OCKNDWNGPVGTFQICP"VTCDDEQO
YAYIN DANIŞMA KU RULU
ELEKTROMEKANİK SANAYİİ
Hüseyin ARABUL Barmek Holding Yönetim Kurulu Başkan›
Muzaffer AVCI Elimsan fiirketler Grubu Kurucu orta¤›
Mustafa NURDO⁄AN Federal Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan›
Bülent DAMAR Pelka Yön. Kur. Başkan›
Dr. Arnold HORNFELD Siemens Türkiye eski Başkan›
Hüseyin SALI BEST Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi
TRAFO VE FİALT CİHAZLARI
Refik Can ERKÖK ABB Elektrik Transformatör Genel Müdür Yrd.
Ergin D‹KMEN TEKON Enerji A.Ş.
Teoman ÇET‹N TEKON Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan›
Doç. Dr. Okan PEK‹NER Y›ld›z Teknik Üniversitesi
Süleyman KASIRGA EAE Kabin Dan›şman›
KONDANSATÖRLER
Hakk› ONAT TOKAY Elektrik Ltd. Şti. • VISHAY-ESTA Türkiye Temsilcisi
Ahmet BAŞARAN KONDAŞ Genel Müdürü
ENERJ‹, ELEKTR‹K, AYDINLATMA, ELEKTRON‹K VE
OTOMASYON MÜHEND‹SL‹⁄‹ DERG‹S‹
Yerel Süreli Yay›n
Avrupa Bak›r Enstitüsü
Türkiye Medya Partneri
Say›: 297 - ŞUBAT 2014
Kaynak Yay›n Tan›t›m Reklam
San. ve Tic. Ltd. Şti. ad›na Sahibi,
Yay›n Yönetmeni
ELEKTRİK MAKİNALARI
Prof. Dr. Nurdan GÜZELBEYO⁄LU ‹TÜ Elek. -Elektronik Fak.Emekli Ö¤retim Üyesi
Prof. Dr. Kemal SARIO⁄LU ‹TÜ Elek.-Elektronik Fak. Emekli Ö¤retim Üyesi
Prof. Dr. H. Bülent ERTAN ODTÜ Elektrik Müh. Bölümü
Osman ULUSOY
Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü
BAKIR,‹LETKEN VE KABLOLAR
Hayrettin ÇAYCI Sarkuysan A.Ş. Genel Müdürü
Yaşar SÜRÜCÜ Klas Kablo A.Ş. Genel Müdürü
Mustafa TANÖREN Ünika Kablo A.Ş. Gn. Müd.
Genel Yay›n Koordinatörü
ELEKTRİK ‹LETİM VE DAĞITIM SİSTEMLERİ
Prof. Dr. Nevzat ÖZAY ODTÜ
Dr. T. Tunçay ÇAYLI
Yusuf H. KAYA EAE Yönetim Kurulu Başkan›
A.G. TESİSAT, ŞALT CİHAZLARI
Cem BAŞ Legrand-‹malat ve Endüstri Md.
Salih Öztekin Elektrik Yüksek Mühendisi Cihan Elektrik Sat›ş Müdürü
Ersin KAYA
ersin@kaynakelektrik.com
Ekim N. KAYA
ekim.kaya@botego.com
Haber Müdürü
Nizamettin ÖZBEN
nizamettin@kaynakelektrik.com
Kapak Kompozisyonu
ELEKTRİKLİ ULAŞIM
Prof. Dr. At›f URAL Kocaeli Üniv. Kurucu Rektörü
Rıza Akçan Elektrik Yüksek Mühendisi
mehmetakifdilmen@hotmail.com
ELEKTRONİK
Prof. Dr. Sabih TANSAL Bo¤aziçi Üniversitesi Eski Rek.
Fuat BAYRAKTAR EGES Yönetim Kurulu Bşk.
Selçuk ŞAH‹N Elkotek Yönetim Kurulu Başkanı
Ayhan ÜSTÜNER
GÜÇ ELEKTRONİĞİ
Prof. Dr. Nejat TUNÇAY Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan›
Prof. Dr. Hac› BODUR YT Üniversitesi Ö¤r. Üyesi
GÜVENLİK
U¤ur YERTUT Yestaş Güvenlik Sist. Ltd. Şti.
OTOMASYON ENSTRÜMANTASYON
Oral AVCI Piomak Otomasyon Gen. Müd.
Burak CEDETAŞ ABC Cedetaş Otom.Kont.Gn.Md.
Levent SÖKMEN Allen-Bradley - Türkiye
Ertan SÖYLEMEZ ENELSAN End. Elekt. Gn. Müd.
Prof.Dr.Do¤an ‹BRAH‹M Yak›n Do¤u Üniversitesi
ÖLÇÜ VE KONT. CİHZ.
Ahmet T. UZUNKAYA ENTES Yön. Kurulu Üyesi
Ça¤atay KÖKSALO⁄LU DKE Genel Müdürü
Ali MANSUR‹ DEMA Yönetim Kurulu Başkanı
Halis Erdal GÜREL GEMTA Genel Müdürü
Esen ERG‹N Demir Enerji Proje Yöneticisi
O¤uzhan ‹LBAY TERRA Ltd. Şti. Genel Müd.
YILDIRIMDAN KORUNMA
Çetin TEK‹N Radsan Ltd. Şti. Gn.Müd.
Harun SIRMABIYIK Amper A.Ş. Yön. Kur. Bşk.
M. Akif D‹LMEN
Reklam Müdürü
ayhan@kaynakelektrik.com
Ayda bir ç›kar
Fiyat›: 5 TL.
Y›ll›k (12 say›) abone bedeli 60 TL.
Ö¤renciler için 35 TL.
Yönetim Yeri
Eski Osmanl› Sk. Ar›kan İş Mrk.
No:30 K:2 D:10 34387
Mecidiyeköy-‹ST.
Tel: (0 212) 272 59 59 (pbx)
Faks: (0 212) 272 33 90
e-mail: nizamettin@elektrikdergisi.com
web: http://www.elektrikdergisi.com
Ankara Bölge Temsilcisi
AYDINLATMA
Prof. Dr. Mehmet Ş. KÜÇÜKDO⁄U Kültür Üni. Mühendislik ve Mimarl›k Bölümü Başkan›
Prof.Dr. Sermin ONAYG‹L ‹TÜ Enerji Enstitüsü
Prof.Dr. Muzaffer ÖZKAYA ‹TÜ Emekli Ö¤retim Üyesi
JUPİTEK Elk. Elo. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti.
ELEKTRİK MÜH. EĞT.
Prof. Dr. Ahmet DERV‹ŞO⁄LU İTÜ Emekli Öğretim Üyesi
Fax: 312-438 74 77
KALİTE VE STANDARTLAR
Dr. Sait SAMLI SIEMENS- Kalite Yön. Direktörü
ANAHTAR TESLİMİ SİSTEMLER VE FABRİKA ELEKTRİFİKASYONU
Ömer OYDAIŞIK SIEMENS - Endüstriyel Hiz. ve Çözümler Bölüm Direktörü
Çetin ODUNCU Cegelec Elektrik Gn. Müdürü
MÜHENDİS ÖRGÜTLERİ
Teoman ALPTÜRK TMMOB ve EMO eski Bşk.
Ramazan PEKTAŞ
Tel: 312-433 74 76
Bask›: G.M. Matbaac›l›k ve Tic. A.Ş.
100 Y›l Mah. MASS‹T 1. Cad. No: 88
Ba¤c›lar/‹ST.
Tel: (0212) 629 00 24-25
Faks: (0212) 629 20 13.
‹mzal› yaz›lar›n düşünsel sorumlulu¤u
yazarlar›na, reklam içeri¤inin sorumlulu¤u ilgili
firmaya aittir. Dergimizdeki haber ve yaz›lardan
izinsiz al›nt› yap›lamaz.
Son Bask› Tarihi MART 2014
YAYINCIDAN
www.elektrikdergisi.com
ZZZHOHNWULNGHUJLVLFRP
ERSíN KAYA
ersin@kaynakelektrik.com
Dergimizin web sitesi yeniden düzenlenmiş hali ile
okurlarımıza hizmet vermeye başladı ve çok kısa bir
sürede ziyaretçi sayımız birkaç binlerle ifade edilen
değerlere ulaştı. Aldığımız ilk izlenimler, ziyaretçiler
arasında sektör profesyonellerinin önemli bir oranı
oluşturduğu kanısını güçlendiriyor. “Akıllı Şebekeler”
ve “Enerji Yönetimi Sistemleri” gibi makalelerin
en çok tıklanan yazılar arasında bulunmasını bu
kanımızın bir göstergesi sayıyoruz.
Öte yandan firma ve ürün tanıtımı yazılarının da
çok okunan bölümler arasında yer almasını, yine
profesyonel okurların yüksek oranda bulunduğunun
bir başka kanıtı olarak kabul ediyoruz. Ama bu ikinci
verinin işaret ettiği bir başka gerçek daha var, Kaynak
Elektrik Dergisi’nin sitesi ürün ve teknolojilerini hedef
kitlelerine ulaştırmak isteyen, üretici ve satıcı firmalar
için iyi bir mecra olarak dikkatleri çekiyor. Önceki
sayımızda, Ulusoy Elektrik, Tempa Pano,Siemens ve
ONKA markalı ürünlerin tanıtıldığı metin, yazı ve
reklamlar okuyuculardan gördükleri ilgi ile bir adım
öne çıktılar. Öte yandan dergimize ilk kez giren
EVD Elektrik firması da, kadim iş ortaklarımızdan
İnform ile birlikte Kaynak Elektrik’e röportaj vermiş
olmalarının çekiciliğinden yararlandılar. Söyleşide
verdikleri mesajlar adreslerine ulaştı.
Sitemizdeki son sayımızda reklam, tanıtım yazısı
ve makaleleri ile yer aldıkları halde yukarıda adı
geçmeyen firmaların ilgi görmedikleri sanılmasın.
Biz burada, sadece, atletizm deyimi ile, göğüs farkı
ile öne çıkan markaların adlarını andık. Gerçek
durumu olduğu gibi yansıtmış olmak için birkaç
tıklama farkı ile tüm markalar ipi biribirlerine yakın
olarak göğüslediler demek en doğrusu olacak.
Çünkü, uzman bir okurun, Siemens’in yanında
ABB’nin, ENTES’in, AKSA’nın, KONDAŞ’ın, AKTİF
Mühendisliğin ve adını saymadığımız onlarca
diğer markanın ürün ve yazıları ile ilgilenmemesi
düşünülemez .Olsa olsa rastlantısal açıdan, öne çıkan,
şanslı olan markalardan söz edilebilir.
HABERİNİZ OLSUN!
Dergimiz Ocak ayı sayısı ile, 34. yılına girdi.
Bildiğimiz kadarı ile Türkiye’de bu derece uzun
geçmişe sahip başka bir sektörel yayın yok. Çeşitli
meclislerde bu konu gündeme geldiğinde, bunca
yıl yaşamı sürdürmemizin ardında bir dayanışma
olduğundan söz ederiz. Bu bir başarı ise ,derginin
içeriğinin oluşmasına katkıda bulunan, uzman
mühendislerin, öğretim üyelerinin, verdikleri
reklamlarla ve besledikleri haber ve yazılarla
sektör firmalarının, zaman zaman bizimle işbirliği
yapan kamu kurum ve kuruluşlarının, mühendis
ve teknisyen örgütlerinin, mesleki ve sektörel
derneklerin, özveri ile çalışan iş arkadaşlarımızın ortak
ürünüdür deriz.
Gerçekten inanarak dile getirdiğimiz bu kolektivizmi
web sitemizde de sürdürmek düşüncesindeyiz. Bu
nasıl olacak derseniz, projemiz şöyle; sitemizin ve
dergimizin her okuru, aynı zamanda muhtemel yazarı
da olacak. Çevresinde izlediği, yaşadığı elektrikelektronikle ilgili her olayı, her gelişmeyi yazıp bize
gönderen okurlarımızı yazı ve fotoğrafları, bir ön
değerlendirme sonrasında sitemizde ve uygun
bulunursa dergimizde, hazırlayan okurumuzın
adı, soyadı ve fotoğrafı ile birlikte yayımlanacak.
Böylelikle sitemiz ve dergimiz, okurlarımızın katılımı
ile kolektif bir ürün haline dönüşecek.
Bu etkinliği duyururken, “HABERİNİZ OSUN”
sloganını kullanıyoruz. Okurlarımızın bize gönderdiği
haber dergimizde çıktığında, haber, yazarının haberi
olacak ve okuyanların da olaylardan haberi olacak.
Evet, sloganımızı tekrarlıyoruz;
BİZE YAZIN; HABERİNİZ OLSUN!
21
Şubat 2014
HABER
www.elektrikdergisi.com
İMMİB, 2013
İHRACATIN YILDIZLARINI
ÖDÜLLENDİRDİ
Türkye’nn toplam hracatının yaklaşık yüzde
30’unu gerçekleştren altı brlğ bünyesnde
barındıran İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı
Brlkler “İMMİB” bu başarıya mza atan şrketler
ödüllendrd. 19 Şubat’ta İstanbul Swssotel’de
düzenlenen törende İMMİB Koordnaör Başkanı
Tahsn Öztryak, TİM Başkanı Mehmet Büyükekş
ve Ekonom Bakanı Nhat Zeybekç brer konuşma
yaptı.
İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri “İMMİB”
çatısı altında; Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları
Birliği, Çelik İhracatçıları Birliği, İstanbul Kimyevi
Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, İstanbul
Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği, İstanbul
Maden İhracatçıları Birliği ve Mücevher İhracatçıları
Birliği yer alıyor.
İMMİB Koordinatör Başkanı Tahsin Öztiryaki yaptığı açılış
konuşmasında, “İMMİB olarak 22 bin üyemiz var. Türkiye
ihracatında en çok ihraç gerçekleştiren bin şirketin 456’sı
İMMİB üyesi. Daha da önemlisi ülkemizin en büyük 10
ihracatçısının 8’i üyelerimiz arasında yer alıyor.” dedi.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise konuşmasında
Türkiye’nin 2014 yılındaki iç büyümesinin sınırlı
kalacağını ifade ederek, 2014 ve önümüzdeki süreçte
ihracat odaklı büyümenin gerekliliğini vurguladı.
Büyükekşi son olarak rekabetçi ve öngörülebilir kura
ihtiyaç olduğunu, kurlardaki dalgalanmanın ise
durulmaya başladığını belirtti.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci büyümenin üretim,
istihdam, tüketimdeki artışla doğru orantılı olduğunu
vurgulayarak başladığı konuşmasında, “Serbest ticaret
anlaşmaları (STA) ülkemiz ekonomisi ve ihracatı açısından
büyük önem taşıyor. Avrupa Birliği ile Japonya arasında
STA görüşmeleri devam ederken, Türkiye olarak Japonya
ile AB’den önce STA imzalama kararı aldık. Görüşme
turlarına 1 Haziran’da başlamaya karar verdik. İkinci
olarak Malezya ile 15-17 Nisan’da STA imzalayacağız”
diye konuştu.
AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı STA’ların Türkiye aleyhine
sonuçlar doğurduğuna da dikkat çeken Nihat Zeybekci,
“AB’ye Gümrük Birliği anlaşmasından rahatsızlığımızı
bildirdik. Kayıtlara da bu şekilde geçti. Türkiye ile
AB arasındaki Gümrük Birliği anlaşması ‘upgrade’
edilmelidir. Güncelleme değil upgrade’” diyerek
sözlerine son verdi.
İMMİB 2013 ihracatı yıldızları ödülleri Nihat Zeybekci,
Mehmet Büyükekşi ve ilgili Birlik Başkanları tarafından
dağıtılarak sahiplerine verildi.
Elektrik-Elektronik sektörlerinden toplam131 firmanın yer
aldığı Onur Listesi’ndeki firmaların 36’sı iletken , kablo,
emaya tel, 25’i trafo, generatör ,pano ve şalt cihazları,
9’u AG tesisat cihazları, 3’ü aydınlatma ve 4’ü ise
elektronik ve telekomünikasyon cihazları üreticisi.
22
Şubat 2014
Alt sektörlerde ilk üç sırayı alan firmalar ise şöyle dizildi;
ELEKTRİK, ELEKTRONİK,
HİZMET İHRACATÇILARI BİRLİĞİ
ÖDÜLLERİNDE İLK ÜÇLER:
Türkiye Geneli Elektrik-Elektronik
1. Vestel Ticaret A.Ş.
2. Arçelik A.Ş.
3. BSH Ev Aletleri San. ve Tic. A.Ş.
Beyaz Eşya
1. Arçelik A.Ş.
2. Vestel Ticaret A.Ş.
3. BSH Ev Aletleri San. ve Tic. A.Ş.
TV Alıcıları
1. Vestel Ticaret A.Ş.
2. Arçelik A.Ş.
3. Atmaca Elektronik San. ve Tic. Ltd. Şti.
Küçük Ev Aletleri
1. BSH Ev Aletleri San. ve Tic. A.Ş.
2. Arçelik A.Ş.
3. Senur Elektrik Motorları San. ve Tic. A.Ş.
Diğer Tüketici Elektroniği
1. Gülhan Denizcilik ve Tic. Ltd. Şti.-Dearsan Gemi İnşaat
San. A.Ş. İş Ortaklığı
2. E.G.O. Elekt. Aletler San. A.Ş.
3. Electrifil Unifil Otom.San. ve Tic. A.Ş.
Zayıf Akım ve Telekomünikasyon Kabloları
1. Corning Kablo ve Sist. Ltd. Şti.
2. Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş.
3. Etabir Birtaş Kablo San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.
Enerji Kabloları
1. Pamukkale Kablo San. Tic. A.Ş.
2. Nexans Türkiye End. ve Tic. A.Ş.
3. Atom Kablo San. ve Tic. A.Ş.
Emaye Bobin Telleri
1. Bemka Emaye Bobin Teli ve Kablo San. Tic. A.Ş.
2. Erikoğlu Emaye Bakır Tel San. A.Ş.
3. Em-Tel Emaye Tel ve Kablo San. A.Ş.
Bağlantı Parçalı İletkenler
1. De-Ka Elektroteknik San. ve Tic. A.Ş.
2. Kabel Kablo Elemanları Sanayi ve Ticaret A.Ş.
3. Çağatay Kablo Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti.
HABER
www.elektrikdergisi.com
Transformatörler, Endüktörler
1. Alstom Grid Enerji Endüstrisi A.Ş.
2. Schneider Enerji End. San. ve Tic. A.Ş.
3. Balıkesir Elektro Mekanik San. Tesisleri A.Ş.
Panolar
1. Siemens San. ve Tic. A.Ş.
2. ABB Elektrik San. A.Ş.
3. Ekosinerji Elektrik San. ve Tic. AŞ.
Sigortalar, Ayırıcı ve Kesici Cihazlar
1. Eltaş Elekt. Malz. San. ve Paz. A.Ş.
2. EAE Elektrik Asansör Endüstrisi San. ve Tic. A.Ş.
3. Siemens San. ve Tic. A.Ş.
Diğer Elektrik-Elektronik Üretim ve
Dağıtım Ekipmanları
1. Arçelik A.Ş.
2. Enpay Endüstriyel Pazarlama ve Yatırım A.Ş.
3. Aksa Jeneratör Sanayi A.Ş.
2013 YILI İHRACATÇILARBİRLİĞİ ONUR LİSTESİ
1) Vestel Ticaret A.Ş.
2) Arçelik A.Ş.
3) BSH Ev Aletleri San.ve Tic. A.Ş.
4) Siemens San. ve Tic. A.Ş.
5) Indesit Company Beyaz Eşya Paz. A.Ş.
6) Alstom Grid Enerji Endüstrisi A.Ş.
7) Schneider Elektrik San. ve Tic. A.Ş.
8) Schneider Enerji End. San. ve Tic. A.Ş.
9) HES Hacılar Elektrik Sanayi ve Ticaret A.Ş.
10) Balıkesir Elektromekanik San. Tes. A.Ş.
11) Nexans Türkiye End. ve Tic.A.Ş.
12) Seval İhracat İthalat ve Paz. Tic. Ltd. Şti.
13) Pamukkale Kablo San. Tic. A.Ş.
14) Atom Kablo San. ve Tic. A.Ş.
15) Candy Hoover Eurosia Ev Gereçleri San. ve Tic. A.Ş.
16) Eltas Elektrik Malz. San. ve Paz. A.Ş.
17) CVS Makina İnş. San. ve Tic. A.Ş.
18) Ulusoy Elektrik IML. Taah. ve Tic. A.Ş.
19) Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş.
20) ABB Elektrik San. A.Ş.
21) Gülhan Denizcilik ve Tic. Ltd. Şti.
Dearsan Gemi İnşaat San. A.Ş. İş Ortaklığı
22) Enpay Endüstriyel Pazarlama ve Yatırım A.Ş.
23) ABB İhracat ve Tic. ve Elektrik San. A.Ş.
24) Vatan Kablo Metal Endüstri ve Tic. A.Ş.
25) Polimeks İnşaat Taahhüt ve San. Tic. A.Ş.
26) EAE Elektrik Asansör Endüstrisi San. ve Tic. A.Ş.
27) Viko Elektrik ve Elektronik End. San. ve Tic. A.Ş.
28) Delphi Automotve Systems Ltd. Şti.
29) Aksa Jeneratör Sanayi A.Ş.
30_ Elkon Beton Makinaları San. ve Tic. A.Ş.
31) Termikel Dış Ticaret A.Ş.
32) Kabtek Kablo İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.
33) Ram Dış Ticaret A.Ş.
34) Mass Kablo Yatırım ve Tic. A.Ş.
35) Has Çelik ve Halat San. Tic. A.Ş.
36) Surtel Ambalaj Dağıt. San. e Tic. A.Ş.
37) CMK Kablo Elektrik Sanayi ve Tic. A.Ş.
38) Aselsan Elektronik Sanayi ve Tic. A.Ş.
39) Mak-PA Elektrik Malz. Paz. Tic. Ltd. Şti.
40) Ego Elekt. Aletler San. A.Ş.
41) Elsan Elektrik Gerçleri San. ve Tic. A.Ş.
42) Electrifil Unifil Otom. San. ve Tic. A.Ş.
43) Tumka Kablo Sanayi A.Ş.
44) Astor Transformatör Enerji Tur. İns. ve Tic. Ltd. Şti.
45) Özgüven Dış Tic. Ltd. Şti.
46) Sartel Elektrik Kablo ve Mot. Mak. İnş. Tur. San. ve Tc.
Ltd. Şti.
47) Teksan Jeneratör Elektrik San. ve Tic. A.Ş.
48) Ekosinerji Elektrik San. ve Tic. A.Ş.
49) Borsan Kablo Elekt. Aydınlatma İnş. San. ve Tic. A.Ş.
50) Erna-Maş Makina Tic. ve San. A.Ş.
51) Danpa Dış Ticaret Ltd. Şti.
52) Corning Kablo Sist. Ltd. Şti.
53) Borusan Makina ve Güç Sist. San. ve Tic. A.Ş.
54) Demirer Kablo Tesisleri San. ve Tic. A.Ş.
55) Ünal Kablo Dış Tic. Ltd. Şti.
56) Üntel Kabloları Sanayi ve Ticaret A.Ş.
57) Kartet Karadeniz Toptan Elektrik Tic. A.Ş.
58) Kasem Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş.
59) Kumtel Dayanıklı Tüketim Mal. Plastik San. Tic. A.Ş.
60) Dal Teknik Makina Ticaret ve San. A.Ş.
61) Tek Kablo Sanayi ve Ticaret A.Ş.
62) Baylan Ölçü Aletleri San. ve Tic. Ltd. Şti.
63) OCS Kablo San. ve Tic. A.Ş.
64) Senur Elektrik Motorları San. ve Tic. A.Ş.
65) Alce Elektrik San. ve Tic. A.Ş.
66) Atos Bilişim Danış.ve Müşteri Hizm. San. ve Tic. A.Ş.
67) Unika Universal Kablo Sanayi ve Ticaret A.Ş.
68) Nazen İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.
69) Dekanya Otomotiv San. Tic. A.Ş.
70) Erikoğlu Emaye Bakır Tel. San. A.Ş.
71) El-Ko Elektrik Tic. ve San. A.Ş.
72) İnform Elektronik San. ve Tic. A.Ş.
73) Bemka Emaye Bobin Teli ve Kablo San. Tic. A.Ş.
74) Surtel Kablo San. A.Ş.
75) EFBA Dayanıklı Tük. Mal. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.
76) Asel Dış Tic. ve Paz. Ltd. Şti.
77) Emsa Enerji Paz. ve Dış Tic. Ltd. Şti.
78) Estap Dış Tic. A.Ş.
79) Ae Arma Elektropanç Elektromek. Taah. ve Tic. A.Ş.
80) Günsan Elektrik Malz. San. ve Tic. A.Ş.
81) De-Ka Elektroteknik San. ve Tic. A.Ş.
82) Ebion Kablo San. Tic. A.Ş.
83) Etabir Birtaş Kablo San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.
84) Meksan Kablo San. ve Tic. Ltd. Şti.
85) Elbi Elektrik Uluslararası Tic. ve San. A.Ş.
86) Murat Aydınlatma San. ve Tic. Ltd. Şti.
87) Şişecam dış Tic. A.Ş.
88) Simfer İç ve Dış Tic. A.Ş.
89) Vianet Telekomünikasyon İle. Hizm. ve Tic. A.Ş.
90) Atmaca Elektronik San. ve Tic. A.Ş.
91) Çalık Enerji San. ve Tic. A.Ş.
92) Altın Kablo Sanayi A.Ş.
93) Erse Kablo İmalat San. Tic. Ltd. Şti.
94) HCS Kablolama Sistemleri San. ve Tic. A?Ş.
95) Eleks Dış Tic. A.Ş.
96) Akumsan Plastik Ürünler San. Tic. A.Ş.
97) İlk İnşaat Taahhüt San. ve Tic. A.Ş.
98) Metro Elektrik Müh. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.
99) Hewlett-Packard Teknik Çözümleri Ltd. Şti.
100) Prizma Grup İth. İhr. Plas. İnş. Isı Sis. San. Tic. Ltd. Şti.
101) Klass Dış Tic. Ltd. Şti.
102) Özgüney Elk. İnş Nak. Mob. San. ve Tic. Ltd. Şti.
103) Etsun Entegre Tar. Ür. San. ve Tic. A.Ş.
104) Sistem Reklamcılık Aydınlatma ve İnş. San. A.Ş.
105) Huawet Telekomünikasyon Dış Tic. Ltd. Şti.
106) Unka Kablo San. ve Tic. A.Ş.
107) Bıçakçılar Dış Tic. A.Ş.
108) Enka İnş. ve San. A.Ş.
109) Korkut Elektrik İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.
110) AKS Elektromekanik San. ve Tic. A.Ş.
111) Çemsan Dış Tic. A.Ş.
112) Yılmaz Makina Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.
113) Volga Dış Tic. ve Danışmanlık A.Ş.
114) Demas Kablo San. ve Tic. A.Ş.
115) Sanmed Medikal Otom. Teks. Tic. Ltd. Şti.
116) Güzeller Elekt. Nak. İnş. Gıda Tar. San. ve Tic. Ltd.Şti.
117) Dorçe Prefabrik Yapı ve İnş. A.Ş.
118) Dilmenler Makine Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti.
119) 2M Kablo Paz. ve Dış Tic. Ltd. Şti.
120) Tekfen İnş. ve Tesisat A.Ş.
121) Yamakoğlu İnş. Taah. ve Dış. Tic. Ltd. Şti.
122) Koç Elektrik A.Ş.
123) Emek Elektrik Endüstrisi A.Ş.
124) Ekomak End. Kompresör ve Mak. San. ve Tic. A.Ş.
125) Federal Elektrik Yatırım ve Tic. A.Ş.
126) Legrand Elektrik San. A.Ş.
127) A.C. Elektrik San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.
128) Türk Philips Ticaret A.Ş.
129) Öztiryakiler Madeni Eşya San. Tic. A.Ş.
130) TGS Dış Tic. A.Ş.
131) Alkanlar Elektrik San. ve Tic. A.Ş.
23
Şubat 2014
HABER
www.elektrikdergisi.com
ELEKTRİK
MÜHENDİSLERİ ODASI
ŞUBE GENEL KURULLARI
TAMAMLANDI
11-12 Ocak’ta Adana, Mersn ve Kocael le
başlayan maraton, 22-23 Şubat’ta Bursa,
Gazantep ve İstanbul EMO şubelernn genel
kurullarıyla sona erd.
ADANA
Adana Şubesi 15. Olağan Genel Kurulu 11-12 Ocak
2014 tarihlerinde gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen
seçimler sonucunda, Mehmet Mak, İlhan Yıldırım, Barış
Cem Özdoğan, Derya Olpak Kadeş, Bilal Tanburoğlu,
Sayim Ergül ve İ. Efdal Çiçekdemir EMO Adana Şubesi
15. Dönem Yönetim Kurulu üyeliklerine seçildiler.
KOCAELİ
Kocaeli Şubesi 8. Olağan Genel Kurulu 11-12 Ocak 2014
tarihlerinde gerçekleştirildi. Üç listenin katıldığı seçimler
sonucunda “Demokrat Mühendisler” listesinde yer
alan Mehmet Fidan, Özgür Yakışan, Sait Erçel, Serkan
Topal, Serhat Boztaş, Aykut Halamoğlu ve Leman Subaşı
Yönetim Kurulu üyeliklerine seçildiler.
MERSİN
Mersin Şubesi 8. Olağan Genel Kurulu 11-12 Ocak
2014 tarihlerinde gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen
seçimler sonucunda Yönetim Kurulu üyeliklerine Seyfettin
Atar, Alkan Alkaya, Hasip Selçuk, İsmail Alkaya, Umut
Temizkan, Hanifi Yayıcı ve Ahmet Sert seçildiler.
DENİZLİ
10. Olağan Genel Kurulu 18-19 Ocak 2014 tarihlerinde
gerçekleştirildi. “Demokrat Mühendisler” ve “Meslekte
Birlik” adlı iki listenin katıldığı seçimleri “Demokrat
Mühendisler” listesinde yer alan adaylar kazandı.
EMO Denizli Şubesi 10. Dönem Yönetim Kurulu,
Abdullah Şavklı, Bülent Pala, T. Volkan Ayanoğlu, Adnan
Ünay, Ceyhun Yenişehirli, Temel Özenmiş ve Eylem
Ölmezoğlu’ndan oluştu.
SAMSUN
Samsun Şubesi 15. Olağan Genel Kurulu, 18-19 Ocak
2014 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen
seçimler sonucunda Mehmet Özdağ, Adnan Korkmaz,
Murat Kardaş, Aynur Doğdaş Agit, İlker Ceylan, Hasan
Kablan ve Tamer Bilal, Yönetim Kurulu Üyesi olarak
seçildiler.
ANTALYA
Antalya Şubesi 11. Olağan Genel Kurulu 25-26 Ocak
2014 tarihleri arasında yapıldı. İki listenin katıldığı
seçimleri, mevcut yönetimin ağırlıkta olduğu liste
kazandı. Böylece 11. Dönem Yönetim Kurulu; İlhan
Metin, İbrahim Kücü, Murat Sönmez, Şaban tat, Halil
Alaçam, Tülay Koç ve Suat Kaş’tan oluştu.
DİYARAKIR
Diyarbakır Şubesi 18. Olağan Genel Kurulu 25-26 Ocak
2014 tarihlerinde gerçekleştirildi. Tek listenin katıldığı
24
Şubat 2014
Yeniden İstanbul EMO Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Beyza
Metin, Genel Kurul’da konuşmasını yaparken.
seçimler sonucunda Ahmet Sormaz, Mehmet Orak,
Evindar Aydın, Mehmet Tanrıkulu, Neval Zümrüt,
Ruhşen Kardaş ve Mehmet Kocakaya Yönetim Kurulu
üyeliklerine seçildiler.
ANKARA
Ankara Şubesi 22. Olağan Genel Kurulu 15-16 Şubat
2014 tarihlerinde düzenlendi. “Demokrat Mühendisler”
adı altında tek liste ile gidilen seçimler sonucunda, Ebru
Akgün Yalçın, Şakir Aydoğan, Özenç Akdağ, Alaattin Ali
Yolcu, Hüseyin Mert Külahcı, Bahadır Acar ve Tufan Teziş
Yönetim Kurulu’na seçildiler.
ESKİŞEHİR
Eskişehir Şubesi 3. Olağan Genel Kurulu 15-16 Şubat
2014 tarihleri arasında yapıldı. Seçimler sonucunda EMO
Eskişehir Şube 3. Dönem Yönetim Kurulu; Hakan Tuna,
Alkan Ulukoca, Zeliha Aziret, Ender Kelleci, Hüseyin
Güray Gürlek, Bennur Nadar ve Erhan Gocuklu’dan
oluştu.
BURSA
Bursa Şubesi 14. Olağan Genel Kurulu 22-23 Şubat
2014 tarihlerinde düzenlendi. Tek liste ile gidilen
seçimlerin sonucunda Remzi Çınar, Tunç Aladağlı, Münir
Büyükyazıcı, Onur Dallılar, Aytaç Sevim, Eda Yenigül ve
Sabiha Cesur Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildiler.
İZMİR
İzmir Şubesi 30. Olağan Genel Kurulu 15-16 Şubat 2014
tarihleri arasında gerçekleştirdi. “Demokrat Mühendisler”
adı altında tek liste ile gidilen seçimlerin sonucunda
Mahir Ulutaş, Alpaslan Güzeliş, Murat Kocaman, Ahmet
Becerik, Hasan Şahin, Özgür Tamer ve Semra Yamiş
Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildiler.
GAZİANTEP
Trabzon Şubesi, 13. Olağan Genel Kurulu’nu 22-23
Şubat 2014 tarihleri arasında gerçekleştirdi. Tek liste ile
gidilen seçimlerin sonucunda Doç. Dr. Hasan Karal, Doç.
Dr. Halil İbrahim Okumuş, Hüseyin Karasoy, Emrullah
İskender, Emre Akyüz, Tuncay Değermenci ve Adem
Yardım, Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildiler.
İSTANBUL
İstanbul Şubesi 39. Olağan Genel Kurulu, 22-23
Şubat 2014 tarihlerinde gerçekleştirildi. “Demokrat
Mühendisler”, “Değişim Grubu”, “Meslekte Birlik” adlı
üç farklı listenin yarıştığı seçimler sonucunda “Demokrat
Mühendisler” listesinde yer alan Beyza Metin, Mustafa
Bulut, Faik Kemal Özoğuz, Hüseyin Ergun Doğru, Hasan
Ece, Mehmet Bozkırlıoğlu ve Nihal Türüt Yönetim
Kurulu’na seçildiler.
HABER
www.elektrikdergisi.com
ENERJİ VE TABİİ
KAYNAKLAR BAKANI
TANER YILDIZ, “BORU
ÖZELLEŞTİRMEYİ
DÜŞÜNMÜYORUZ.
BÖYLE BİR
PROGRAMIMIZ,
DÜŞÜNCEMİZ VE
BÖYLE BİR HEDEFİMİZ
YOK” DEDİ.
TANER YILDIZ: ELEKTRİKTE 15 MİLYAR LİRA
TASARRUF ETME İMKANIMIZ VAR
BÜYÜMENİN BEDELLERİNİN YURT İÇİNDE VE DIŞINDA ÖDENMESİ GEREKTİĞİNİ İFADE
EDEN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ, BÜYÜMEYE KARAR VERENLERİN,
ULUSLARARASI SERMAYEYLE OLUŞTURULAN BİR YAPIYLA KARŞI KARŞIYA KALDIĞINI
VURGULADI. ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIĞIN BİRÇOK ÜLKEDE TÜRKİYE’DEKİNDEN DAHA
FAZLA OLDUĞUNU, YÜZDE 100 ENERJİDE DIŞA BAĞIMLI OLAN ÜLKELER BULUNDUĞUNU
ANLATAN YILDIZ, ENERJİDE BAĞIMLILIĞIN OTURUP BAŞINDA AĞLANACAK DEĞİL,
ÇÖZÜMLER ÜRETİLMESİ GEREKEN BİR SORUN OLDUĞUNU SÖYLEDİ.
“Eğer amacımız üzüm yemekse bunu hep beraber
yiyebiliriz ama maksadımız başka bir şeyse biz bunun
altına girmeyiz” diyen Yıldız, enerjide özel sektörün
yatırımlar yaptığını, kamu bütçesinden buraya ayrılan
payın ise adalet ve eğitime ayrıldığını ifade etti.
Yıldız, Türkiye’de 2002 yılında enerji sektöründe, özel
sektörün payı yüzde 32’lerdeyken, bugün kamunun
payının yüzde 32’lere düştüğünü bildirdi.
İsveç’te çöpten enerji üretildiğini anımsatan Yıldız,
“Türkiye henüz çöplerini bitirmedi. Türkiye’nin
çöplerinden arınması gerekiyor, bütün çıkıntılarından
da arınması gerekiyor. Türkiye’nin temiz bir toplum
olması gerekiyor” diye konuştu.
Taner Yıldız, nükleer santrallara ilişkin olarak,
sanayileşmeye yönelik bir adım olarak baktıklarını,
bu santrallarda 515 bin parça bulunduğunu ve
Türkiye’nin bir süre sonra bunları üretebileceğini
söyledi.
AFŞİN-ELBİSTAN ÖZELLEŞTİRMESİ
Yıldız, Tahran’da İran ile doğalgaz konusunda tahkim
sürecini ele aldıklarını, İran’dan alınan doğalgazın
fiyatının yüksek olduğunu, bunu İranlıların da
bildiğini kaydetti. Fiyatın düşürülmesini istediklerini
ifade ettiklerini aktaran Yıldız, fiyatın makul olması
halinde tahkimi geri çekilebileceğini söylediklerini
bildirdi.
Afşin-Elbistan Termik Santralı’nın özelleştirilmesi
konusunda görüşmelerin devam ettiğini anlatan
Yıldız, “Japonya, Katar, Güney Kore ve Çin ile
görüşmelerimiz devam ediyor. İyi bir sonuç
alacağımız kanaatindeyim” diye konuştu.
26
Şubat 2014
Enerji verimliliğini teşvike ilişkin bir düzenlemenin
Bakanlar Kurulu’nda imzada olduğunu bildiren
Yıldız, “Hangi ilde bulunuyor olursanız olun o şehrin
bölgesine bakılmaksızın beşinci bölge
teşviklerinden yararlanacaksınız. Hangi sektörde
olursanız olun bundan yararlanacaksınız” ifadesini
kullandı.
Enerji tasarrufu ve enerji verimliliğinin bir kültür
olduğunu ifade eden Yıldız, “Türkiye’nin elektrik
faturası yılda 60 milyar Lira. Ölçülebilir rakamlarla
yılda 15 milyar Lira tasarruf etme imkanımız var.
Bu çok ciddi bir oran, çok ciddi bir kapasite. Yüzde
20’ler civarında tasarruf etme imkanımız var” dedi.
151 kamu binasına yönelik yaklaşık 48 milyon liralık
yatırımla 2,5 yılda kendini amorti eden izolasyon
yapılabileceğini kaydeden Yıldız, bunların yerleşmesi
adına tekrar tekrar söylenmesi gerektiğine işaret etti.
Nükleer enerji santrallarının güvenliğine yönelik bir
soru üzerine de Yıldız, Türkiye’nin Akkuyu’da da
Sinop’ta da sağlam ve güvenilir binalar yapacağını
vurguladı.
BOR STRATEJİK BİR ÜRÜN
Yıldız, kömürden sentetik gaz elde edilmesine yönelik
pilot tesisin Soma’da devrede olduğunu bildirdi.
Bor konusuna da değinen Yıldız, şunları söyledi:
“Bor stratejik bir üründür. Birçok mamulü vardır. Boru
özelleştirmeyi düşünmüyoruz. Böyle bir programımız
yok, böyle bir düşüncemiz yok, böyle bir hedefimiz
yok. Ancak o boru elde ederken bir kısım teknolojileri
buraya taşımak adına hizmet alımlarının özelleştirme
kapsamında algılanmaması lazım.”
s
6,(B6LPDULVB[PPBPPBWD]HILNLUB&21LQGG
30
HABER
www.elektrikdergisi.com
Dünya Enerj Konsey Türk Mll
Komtes`nn (DEK-TMK) tüzel
kş olarak üyes olan Elektrk
Mühendsler Odası, ktdarın
seçmlere müdahale edeblmes
amacıyla, 465 memuru tüzüğe
aykırı br şeklde enerj alanı
le lgl eserler olmadığı halde
DEK-TMK Genel Kurulu öncesnde
üye yapılmak stenmesne tepk
gösterd. EMO Yönetm Kurulu’nun
bu üyelklern onaylanmaması
konusunda DEK-TMK Yönetm
Kurulu’na çağrıda bulunduğu
basın açıklamasını sayfalarımıza
aktarıyoruz.
HÜKÜMETİN YENİ HEDEFİ: DÜNYA ENERJİ
KONSEYİ TÜRK MİLLİ KOMİTESİ
Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi’nin (DEKTMK) 21 Mart 2014 tarihinde yapılacak Genel Kurulu öncesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen ile Enerji
İşleri Genel Müdür Yardımcısı Barış Sanlı’nın referansıyla 465 bakanlık görevlisi tüzüğe aykırı olarak
DEK-TMK’ya üye yapılmaya çalışılıyor. DEK-TMK
Dernek Tüzüğü’ne göre derneğe, gerçek ve tüzel
kişiler üye olabiliyor. Gerçek kişi olarak üye olmak
için adayların, derneğin iki “gerçek kişi” üyesinden
referans mektubu almaları gerekiyor. Derneğin 200
“gerçek kişi” üyesinin yanı sıra aralarında Elektrik
Mühendisleri Odası’nın da (EMO) yer aldığı 67
“tüzel kişi” üyesi bulunuyor. 60 yılı aşkın bir tarihi
bulunan DEK-TMK’nin “gerçek kişi üye” sayısı bu
sürede 200 ile sınırlı kalırken, iki bakanlık bürokratının referansı ile 465 kişinin bir günde derneğe
kayıt edilmek istenmesi dikkat çekicidir.
BAKANLIK MEMURLARI
Dernek Tüzüğü’nün 7. maddesinde gerçek üyelik
için yeterlilik, “fiil ehliyetine sahip gerçek kişiler,
enerji veya enerji-çevre ilişkisi konusunda araştırmaları, çalışmaları, görevleri, hizmetleri ve eserleri
ile tanınmış olmalıdır” ifadeleri ile açıklanmıştır.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın iki bürokratının gerçek üyelik için referans olduğu 465 kişilik
listeye bakıldığında, hizmet ve eserleri ile tanınan
kişilerden daha çok, enerji alanından uzak kamu
görevlilerine de yer verildiği görülmektedir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Dış İlişkiler
ve AB Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan 40,
Strateji Geliştirme Başkanlığı’ndan 23, Nükleer
Enerji Proje Uygulama Dairesi Başkanlığı’ndan
15, Enerji İşleri Genel Müdürlüğü’nden 13,
Enerji Üretim A.Ş.’den 61, Maden İşleri Genel
Müdürlüğü’nden 17, Türkiye Petrolleri Anonim
Ortaklığı’ndan 13, Türkiye Kömür İşletmeleri
Kurumu’ndan 126, ETİ Maden İşletmeleri Genel
Müdürlüğü’nden 48, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü’nden 7, Türkiye Elektrik Ticaret
ve Taahhüt A.Ş.’den 25, Yenilenebilir Enerji
Genel Müdürlüğü’nden 39, Petrol İşleri Genel
Müdürlüğü’nden 17, Elektrik Üretim A.Ş.’den 21
28
Şubat 2014
kişinin üye yapılmak istendiği belirlendi. Bakanlığın
çeşitli birimlerinde ve bağlı kuruluşlarda görev
yapan bu kişiler arasında daire başkanları ve
müdürlerin yanı sıra “güvenilir” memurlar, insan
kaynakları uzmanları, mali müşavirler bile yer alıyor. Hatta lise mezunu düz memurlardan, teknisyenlere, teknikerlere, işletmecilere ve beden eğitimi
öğretmeni veya imam kökenli memurlara varıncaya
kadar ilgisiz kişiler dahi listeye eklenmiştir.
Listede yer alan sınırlı sayıda ismin derneğe üye
olabilmek için gerekli ehliyeti olduğu varsayılsa
bile listenin büyük bir bölümünün derneğe hedeflenen bir operasyon için üye yapılmaya çalışıldığı
aşikardır. Talimat ile derneğe üye olmaya çalışan
bu kişilerin ortak özellikleri hepsine kendileri gibi
bürokrat olan iki ismin referans olmasıdır. Genel
Kurul öncesinde bu kadar kişinin üye yapılmaya
çalışılmasının seçimleri etkilemek dışında bir amaç
taşımadığı açıktır.
HEDEF DÜNYA ENERJİ KONGRESİ 2016
Mütevazı bir bütçesi ile saygın bir kurum olan
DEK-TMK’nın bugün AKP iktidarının hazırladığı
bir operasyona hedef olmasının arkasında, 23.
Dünya Enerji Kongresi’nin 2016 yılında İstanbul’da
düzenlenecek olması yatmaktadır. Dünya çapında
bir organizasyonu yürütecek olan ve kongre öncesi
Dünya Enerji Konseyi’nin başkan yardımcılığı,
kongre sonrasında ise başkanlığını üstelenecek
isimler, bizzat bakanlık tarafından bu operasyon ile
belirlenmek istenmektedir. Yürütülen operasyonun
yalnızca DEK-TMK’nın değil aynı zamanda 90 ülkede yerel örgütlenmelere sahip olan Dünya Enerji
Konseyi’nin üst yönetimini belirleme ve büyük
ölçekteki 23. Dünya Enerji Kongresi’nin bütçesini
kontrol etmeyi de hedeflediği endişesini taşıyoruz.
DEK-TMK’nın tüm saygın üyelerini gelişmeler karşısında duyarlı davranmaya çağırıyoruz. DEK-TMK
Yönetim Kurulu’nu ise tüzüğe uygun olmadığı
aşikar olan bu isimlerin üye kaydedilmemesi konusunda uyarıyoruz. Siyasal iktidarın tüm bağımsız
kurumları ele geçirme ve yozlaştırma anlayışına
karşı üyelerimizi EMO ile birlikte mücadele etmeye
davet ediyoruz.
HABER
www.elektrikdergisi.com
YILDIZ TEKNİK
ÜNİVERSİTESİ
TEKNOPARK’I KULUÇKA
MERKEZİ AÇILIŞI
YAPILDI
Yıldız Teknk Ünverstes (YTÜ) Teknopark’ı
‘Kuluçka Merkez’nn açılışı, 21 Şubat 2014
tarhnde düzenlenen br tören le gerçekleşt.
İler teknoloj odaklı Ar-Ge ve novasyon
fkrn, şe dönüştürmes çn teşvk edlen YTÜ
Teknopark AŞ’nn 36 kuluçka frmasında, 80’e
yakın geleceğe yön verecek blm nsanları
desteklenyor. Geleceğn Bll Gates, Steve
Jobs’larını yetştrmey hedefleyen YTÜ
Teknopark Kuluçka Merkez’nde; tıp, savunma,
ulaşım, mekatronk, blgsayar, elektronk
gb farklı alanlarda ler teknoloj ürünler
gelştrlyor.
YTÜ Teknopark Kuluçka Merkezi açılışına, YTÜ
Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, YTÜ Teknopark
Genel Müdürü Dr. Mahmut Karaman, YTÜ Sürekli
Eğitim Merkezi Müdürü ve Teknopark Eğitim
Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Hakan Karataş, Teknoloji
Transfer Ofisi Koordinatörü Prof. Dr. Mesut Güner,
Kuluçka Merkezi’ndeki 36 kuluçka firması yetkilileri
ile Teknopark’ta faaliyet gösteren Uyumsoft Yönetim
Kurulu Başkanı Mehmet Önder’in de aralarında
bulunduğu firmaların üst düzey temsilcileri katıldılar.
“DÜNYADA ÇIĞIR AÇACAĞI PROJELER,
YTÜ KULUÇKA MERKEZİ’NDEN ÇIKACAK”
Açılış konuşmasını gerçekleştiren YTÜ Rektörü
Prof. Dr. İsmail Yüksek, şunları söyledi: “Yıldız
Teknik Üniversitesi, Türkiye’nin 2023 hedeflerine
ulaşmasında ileri teknolojiye dayanan girişimciliğin
öneminin farkındadır. Teknopark ve bünyesindeki
Kuluçka Merkezi, üniversitemizde ve ülkemizde
Ar-Ge ve girişimcilik kültürünün güçlenmesi için
önemli bir rol oynayacaktır. Kuluçka merkezimizdeki
firmaların hemen hepsi akademisyen ve yeni mezun
öğrencilerden oluşmaktadır. Şu an, Teknoparkta
mevcut olan 180 civarında ileri teknoloji firmasında 2
bin 500’ün üzerinde Ar-Ge elamanı ve 200 civarında
akademisyen; 300’den fazla Ar-Ge projelerinde
görev almışlardır. Yıldız Teknik Üniversitesi’nin yanı
sıra, diğer üniversitelerimizden de akademisyen
ve öğrencilere kuluçka merkezimizde yer verdik.
Öğrencilerimizin girişimciliği ve çalıştıkları projeler,
bizleri heyecanlandırıyor ve yaptığımız işlerde bize
güç veriyor. YTÜ Teknopark Kuluçka Merkezi’ndeki
firmalarımızın, Türkiye’nin dünyada çığır açacak
projelerine imza atacak kabiliyette olduğunu
biliyoruz” dedi.
30
Şubat 2014
Ülkemiz yazılım sektörü potansiyeline değinerek
konuşmasını sürdüren Rektör Prof. Dr. İsmail
Yüksek, şöyle devam etti: “Ülkemizde, şu an yazılım
sektörünün büyüklüğü, iki milyar Dolar civarındadır.
Oysa ülke olarak yazılım sektöründe, 15- 20 milyar
Dolar’a ulaşabilecek potansiyele sahibiz. Nitekim
GSMH’mız ortalama 35 milyar Dolar iken, Ar-Ge’ye
ayrılan pay yüzde 0,2 idi. 2013 yılı verilerine göre
GSMH’mız ortalama 165 milyar Dolar’a ulaştı ve ArGe’ye ayrılan pay yüzde 0,87’yi buldu. Zira gelişmiş
ülkelerde, devletin Ar-Ge’ye ayırdığı pay yüzde bir
civarındadır, şirketlerin ayırdığı pay ise yüzde iki
civarındadır. Günümüz itibariyle Devletimiz, ArGe’ye gelişmiş ülkeler düzeyinde pay ayırmaktadır.
Şirketlerimizin de, küresel pazarlarda daha etkin
olabilmeleri için Ar-Ge ve inovasyona gerekli payı
ayırmaları önemlidir.” diye konuştu.
“GELECEĞİN AR-GE, KNOW-HOW
PROJELERİNE İMZA ATACAĞIZ”
Dünya çapında ileri teknoloji çalışmalarına imza
atmayı hedeflediklerini anlatan YTÜ Teknopark Genel
Müdürü Dr. Mahmut Karaman, şunları kaydetti:
“Ülkemizde, kuluçka merkezleri yeni bir olgu ve
geçmişi birkaç yıla dayanıyor. Bilim insanlarımızın;
geleceğin Ar-Ge ve inovasyon projelerine
imza atabilmeleri için başlangıç aşamasında
desteklenmeleri lazımdır. Kuluçka merkezimizde, ileri
teknolojide fikri olan genç girişimcileri ve geleceğe
yön verecek ileri teknoloji projelerini destekliyoruz.
Kuluçka Merkezimizdeki genç girişimcilerin;
Teknoparkımızda yer alan başarılı ve deneyimli
girişimcilerin bilgi ve tecrübelerinden istifade
edebilmeleri için mentörlük programları, seminerler
ve kahvaltı organizasyonları düzenliyoruz. Teknoparkı,
kuluçka firmalarımızın büyüyüp gelişebileceği, sıcak
ve samimi bir ortam haline getirmek için gayret
ediyoruz. Kuluçkadaki şirketlerin, ülkemiz için ne
kadar değerli olduklarının farkındayız.”
HABER
www.elektrikdergisi.com
FATİH PROJESİ’NE DİKKAT!
2B SINIFI OLASI
KANSEROJEN UYARISI
KESK Eğtm-Sen tarafından bu yıl beşncs
düzenlenen Demokratk Eğtm Kurultayı’na
katılan, EMO Ankara Şubes Yönetm Kurulu
Sayman Üyes Ömürhan Soysal, Fath Projes
kapsamında öğrenclere dağıtılması plânlanan
tabletlern etkleşeceğ W-F sstemlerde
cep telefonları, baz stasyonları, evlerde ve
ş yerlernde kullanılan kablosuz telefonlar
gb brer radyo rekans radyasyon kaynağı
olduğunu ve RF alanlarının 2011 yılından
tbaren 2B sınıfı olası kanserojen olarak
tanımlandığına dkkat çekt.
16 yaşın altındaki çocukların Dünya Sağlık ÖrgütüWHO’nun tavsiye etmemesine rağmen giderek artan
oranda cep telefonu kullanıyor olmasının, RF’in
özellikle hamilelerde ve çocuklarda etkilerine yönelik
yeni araştırmalara ivme kazandırma gerçeğini ortaya
koyduğunu anlatan Soysal şunları söyledi: “Radyo
frekans radyasyonun çocuk ve yetişkin beyinlerinde
nasıl soğurulduğuna dair yapılan çalışmalarda
çocuklarda yüzde 80 daha fazla RF soğurulduğu
bulgulanmıştır. Çocuk ve bebek kafatasının yetişkinlere
göre daha farklı olması ve beyin iletkenliklerinin
de daha yüksek olması sebebiyle beyin dokularının
EM alanlara yetişkinlere göre daha hassas olduğu
açıklanmıştır. Cep telefonu kaynaklı RF alanlar ile
beyin tümörü ilişkisini inceleyen INTERPHONE
çalışması 13 ülkede yapılmış ve 7 yıl sürmüş olup, 10
yıl daha fazla süreyle cep telefonu kullanan binlerce
hasta incelenmiş ve beyin tümörü oluşumunun,
cep telefonu kullanmayanlara göre 1,5 kat arttığı
belirlenmiştir
Fatih projesi kapsamında okullarda bütün çocuklara
tablet bilgisayar verileceği, bu kadar bilgisayarın
Bağımsız ve Kurumsal Bildiriler bölümünde
“Elektromanyetik Dalgalar ve Zararları” hakkında
konuşan Ömürhan Soysal şunları söyledi;
“Teknolojideki gelişmelerin sonucu olarak
elektromanyetik dalgaların kullanımı her geçen gün
artmakta ve günlük yaşamda doğada bulunanın çok
üstündeki seviyelerde elektromanyetik alanlara maruz
kalmaktayız. Son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya
başlanan cep telefonları, baz istasyonları ve kablosuz
internet, kablosuz iletişim gibi kaynaklardan yayılan
elektromanyetik alanların insan sağlığına etkileri
konusunda bilim dünyası hızla artan sayıda araştırma
yürütmektedir. Bu çalışmalara dayanarak Uluslararası
Kanser Araştırma Ajansı 2004 yılında ELF manyetik
alanları, 2011 yılında RF radyasyonu 2B sınıfı olası
kanserojen sınıfına almıştır”dedi.
Bilim insanlarının gelecek yıllarda elektromanyetik
alanların sağlık ve biyolojik etkilerinin sigarada olduğu
gibi gecikmeli olarak açıklanacağını, bu nedenle
önlemlerin acilen alınması gerektiğini vurguladığını
aktaran Soysal, “Bu noktada ‘ihtiyat ilkesi’ prensibinin
altı çizilmektedir. İnsanları korumaya yönelik mevcut
standartlar sadece akut ve termal maruziyet etkileri
dikkate alınarak oluşturulmuş, kronik maruziyet
ve biyolojik etkileri göz önüne alan standartlar
henüz oluşturulmamıştır. Aralarında Gazi Biyofizik
araştırmacılarının da olduğu birçok bilim insanı
elektromanyetik kirlilik konusunda ihtiyat ilkesinin
hayata geçirilmesi gerekti görüşünde birleşmektedirler.
İhtiyat ilkesi, bir ajanın tamamıyla güvenli olduğu
kanıtlanıncaya kadar o ajana karşı zararlıdır yaklaşımı
yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.
Bu sebeplerle 2B-olası kanserojen sınıfına alınarak
etkileri kabul edilen RF alan kaynaklarının kullanımına
yönelik ihtiyat ilkesinin ivedilikle dikkate alınması
gerekmektedir. Yaşam alanlarında RF kaynakları
olabildiğince sadeleştirilmelidir. Kullanımlar zorunlu
ise bilinçli kullanım için bilinçlendirme kampanyaları
gerçekleştirilmelidir”dedi.
32
Şubat 2014
EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu
Sayman Üyesi Ömürhan Soysal
okullarda yaratacağı manyetik alanların çocuklar
üzerinde nasıl etki edeceği sorusuna da cevap
arayan Soysal, “Fatih Projesi kapsamında öğrencilere
dağıtılması plânlanan tabletlerin etkileşeceği Wi-fi
sistemler de cep telefonları, baz istasyonları, evlerde
ve iş yerlerinde kullanılan kablosuz telefonlar gibi birer
RF- Radyo Frekans radyasyon kaynağıdır ve RF alanları
2011 yılından itibaren 2B sınıfı olası kanserojen olarak
tanımlanmıştır. Bu sınıflandırma RF alanların beyin
tümörü oluşum riskini arttırdığına dair çalışmalar
dayandırılmıştır. Son yıllarda günlük yaşamda cep
telefonları ve baz istasyonlarından sonra en yoğun
kullanılan RF kaynaklarından biri olan Wi-Fi sistemlerin
bu denli yoğun bir şekilde – üstelik de gelişmeleri
devam eden çocukların yaşamına- sürekli yani kronik
olarak girmesi, çocuklarımızın gönüllü denek olması
gibi bir durumu beraberinde getirmektedir” bilgisini
verdi.
HABER
www.elektrikdergisi.com
12. TESİD YENİLİKÇİLİK
YARATICILIK ÖDÜLLERİ
VERİLDİ
Türk Elektronk Sanaycler Derneğ (TESİD)
tarafından bu yıl 12’ncs düzenlenen “TESİD
Yenlkçlk Yaratıcılık Ödüller”, 28 Ocak 2014
Salı günü sahplern buldu. Işık Ünverstes
Maslak Kampüsü’nde gerçekleşen törene,
Kalkınma Bakanlığı Blg Toplumu Dares
Başkanı Emn Sadık Aydın katıldı.
Ödül töreninde konuşan TESİD Yönetim Kurulu
Başkanı C. Müjdat Altay, “Günümüzde ulusal ihracat
stratejisi oluşturulurken, dış pazarlarda rekabet
üstünlüğü sağlayacak hedef sektörlerin başında
elektrik ve elektronik sektörü geliyor. Bu ekonomi
nezdinde sektörün önemini ve yerini gösteriyor.
Elektrik ve elektronik sektörü; tek başına bir sanayi
sektörü olmaktan çıkarak, yansıttığı teknoloji ile
diğer tüm sektörlerin gelişmesine ve verimliliğin
artmasına katkı sağlayan bir sektöre dönüştü.
Elektronik sektörü 2012 yılında yaklaşık 7 milyar
ABD Doları ihracat gerçekleştirdi. Sektörün 2012 yılı
üretim rakamı ise 12,5 milyar ABD Doları oldu. 2013
yılı ilk 6 aylık ihracat rakamı ise yaklaşık 4 milyar
ABD Doları seviyesine ulaştı. TÜİK verilerine göre
elektronik sektörünün 2013 yılı ilk 6 aylık ithalat
miktarı ise yaklaşık 9 milyar ABD Doları oldu. 2023
yılında, dünya ihracatının 34 trilyon dolara, elektrikelektronik sektörü ihracatının ise 7 trilyon Dolara
ulaşacağı öngörülüyor. Bu rakam, sektörün toplam
ihracat içindeki payının yüzde 21’e çıkacağını
gösteriyor. Yüzyılımızın en nitelikli işgücünü
barındıran sektörün hedefi, bölgede Ar-Ge ve üretim
üssü haline gelerek elektrik ve elektronik alanında
dünya pazarında söz sahibi olmak. Bu hedefi ancak
kamu, sanayi, üniversite işbirliğini artırarak ve kendi
teknolojimizi üreterek gerçekleştirebiliriz. TESİD
Yenilikçilik Yaratıcılık Ödülleri’nin bu yolda önemli
bir teşvik unsuru olduğuna inanıyor, tüm katılımcıları
kutluyorum”dedi.
Netaş CEO’su Altay, bu yarışmanın Türk elektronik
sektörü kuruluşlarının yenilikçi ve yaratıcı projelerini
desteklemek amacıyla, sektörün yardımlarıyla
gerçekleştiğini belirterek bu yılın sponsorları Arçelik,
Aselsan, Netaş, Türkcell, Netaş, TTGV’ye (Türkiye
Teknoloji Geliştirme Vakfı) teşekkür etti.
TESİD 2013 YENİLİKÇİLİK YARATICILIK ÖDÜLLERİ
TESİD – Işık Üniversitesi Jüri Özel ödülü
Firma: NETAŞ
Ürün: Loupe-Uygulama Katmanı İşlem İzleme
Sistemi
TESİD Jüri Özel Ödülü:
Firma: ARÇELİK
Ürün: Ağ Bağlantılı LED TV
34
Şubat 2014
Yenilikçiliğin Ticarileştirilmesi Ödülü
Firma: MEDEL
Ürün: Kompakt Yardımcı Konvertör
BÜYÜK FİRMA DALINDA VERİLEN ÖDÜLLER
Yaratıcı Fikir Ödülü
Firma: ARGELA
Ürün: Yazılım Tanımlı Ağlar Yöneticisi ve
Uygulamaları
KOBİ DALINDA VERİLEN ÖDÜLLER
Yaratıcı Fikir Ödülü
Firma: KRON
Ürün: CG Logger
Yenilikçi Ürün Ödülü
Firma: ASELSAN
Ürün: Havan Tespit Radarı
Yenilikçi Ürün Ödülü
Firma: KARTNET
Ürün: Manage ATM
Ürün Geliştirme Süreci Ödülü
Firma: TUSAŞ
Ürün: Özgün Uçuş Kontrol Bilgisayarı
HABER
www.elektrikdergisi.com
ENERJİ DÜNYASININ
ÖNEMLİ İSİMLERİ
SEKTÖRDEKİ FIRSATLARI
ANLATTILAR
Türkye’de grşmclğ özendrme ve destekleme
msyonuyla kurulan ve grşmcler br araya
getrerek vzyon paylaşımlarına olanak
sağlayan Grşmc Kulübü’nün bu yılk lk
toplantısı, Avea CEO’su Erkan Akdemr,
Grşmc Kulübü Başkanı Nevzat Aydın le
Ekonomst ve Captal Dergler Yayın Drektörü
M. Rauf Ateş ev sahplğnde, Doğa Kolej CEO’su
Uğur Gazanker’n de katılımıyla gerçekleşt.
Toplantı kapsamında ayrıca, Türk enerj
sektörünün blnen smler; Mehmet Öğütçü,
Murat Özyeğn, Yalçın Kıroğlu ve Muzaffer
Akpınar da yaptıkları konuşmalarla mevcut
durumu değerlendrerek, sektörün geleceğ
hakkında açıklamalarda bulundular.
Avea’nın “enerji” konusundaki odağının daha da arttığını
vurgulayan Avea CEO’su Erkan Akdemir: “Türkiye akıllı
enerji konusunda ciddi potansiyel taşıyor. Son dönemde
de girişimcilik bu alanda öne çıkıyor. Değer yaratmaya
odaklı bir şirket olarak girişimciliği biz de önemsiyoruz.
Türkiye’nin öncelikli konularından olan enerji sektörü,
telekom sektörü ile yüksek yatırım gerektirmesi açısından
benzerlik gösteriyor. Bu anlamda enerji sektörü mobil
teknolojilere de ihtiyaç duyuyor. Konunun çözümü
ise GSM sektöründe yatıyor. Geliştirdiğimiz M2M
uygulamaları sayesinde, doğalgaz ve elektrik tüketiminde
ciddi miktarlarda tasarruf fırsatı sağlıyoruz.”
“ÖZELLİKLE YENİLENEBİLİR ENERJİ KISMINDA
YAPILAN YATIRIMLARI ÇOK ÖNEMSİYORUZ”
Yatırımcıların yatırımlarının geri dönüşümlerini almaları
için ciddi düşünmeleri gerektiğini belirten Erkan
Akdemir: “Enerji arzı, enerji açığı, ödemeler dengesi,
doğalgaza olan bağlılık, kayıp-kaçak gibi konular
enerji sektörünün odağındaki konular. Özelleştirme
dışında, özellikle yenilenebilir enerji kısmında yapılan
yatırımları çok önemsiyoruz. Bunların düzenlemelerle
desteklenmesi çok kritik. Biz, özellikle son 2-3 yıldır,
dağıtım özelleştirmeleriyle birlikte bu şirketlerle
çalışıyoruz. Bu şirketlerin yaklaşık üçte biriyle yaptığımız
anlaşmalar kapsamında, piyasada birlikte geliştirdiğimiz
çözümleri satıyoruz.
Doğa Koleji CEO’su Uğur Gazanker yaptığı konuşmada
“Öğrencilerimizi girişimcilik kulübümüzde yol gösteren
fikir önderleriyle bir araya getiriyoruz. Bu anlamda
duygusal enerjiye yatırım yapıyoruz” dedi.
“DÜNYANIN KADERİNİ
DEĞİŞTİREBİLECEĞİ BİR ALAN…”
Girişimci Kulübü Başkanı Nevzat Aydın gerçekleştirilen
toplantıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Nüfusun ve
kişi başına düşen enerji tüketiminin giderek arttığı bir
dünyada, enerji alanında yeni çözümler üretmemiz
kaçınılmaz görünüyor. Girişimciliğin özünde, bireyin
ve toplumun en eski ve köklü sorunlarını çözmenin,
36
Şubat 2014
insanların yaşayışını tamamen dönüştürmenin yattığı
göz önüne alındığında enerji sektörü, girişimcilerin
yenilikçi projelerle gerçek anlamda dünyanın kaderini
değiştirebileceği bir alan olarak karşımıza çıkıyor.”
BU YIL 1.600 KURULUŞ KENDİ ELEKTRİĞİNİ
ÜRETMEK İÇİN BAŞVURU YAPTI
Toplantı kapsamında düzenlenen panelde konuşan
Lisanssız Elektrik Üretimi Derneği Başkanı Yalçın Kıroğlu,
Türkiye’de enerji sektörünü lisanslı ve lisanssız olmak
üzere iki ayrı pazar olarak değerlendirmek gerektiğini
vurgulayarak; “Enerji sektöründe lisanslı yatırımlar ve
lisanssız enerji üretimi olarak iki ayrı pazar var. İkisini
de ayrı ayrı değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü yenilenebilir enerji pazarı bugün ciddi bir yatırım
potansiyeli taşıyor. 2014 yılından itibaren 1.600 kuruluş
kendi elektriğini üretmek için başvuru yaptı” dedi.
“TÜRKİYE DIŞINDAKİ FIRSATLARI DA
DEĞERLENDİRMEK ÖNEMLİ”
Toplantının bir diğer konuğu Küresel Kaynaklar
Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öğütçü
enerji sektöründe dünyanın rekabet haritasının
değiştiğini, Türkiye’nin enerji ekonomisinin küresel
enerji ekonomisiyle paralel ilerlediğini belirtti. Öğütçü;
“Dünyanın arz-talep haritaları son konjonktürde değişim
göstermekte. Örneğin, Avrupa’da enerji sektöründe
talep azalırken Hindistan ve Çin’de artıyor. Bugün dünya
ihtiyacının neredeyse üçte biri Arktik Bölgesi’nde yer
alıyor. Dolayısıyla enerji sektöründeki girişim fırsatlarını
değerlendirirken daha küresel bir yaklaşımla, Türkiye
dışındaki fırsatları da değerlendirmek önemli” dedi.
GEREKLİ DÜZENLEMELERİN YAPILMASI ÖNEMLİ
Fiba Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin
ise “Sektörü canlandırabilmek için yatırımcıların
yolunu açacak gerekli düzenlemelerin yapılmasının
önemini vurguladı. Özyeğin, sözlerine şöyle devam
etti: ”Yenilenebilir enerji tarafında ihtiyaç duyulan
ekipman ve tedarik zincirinde yabancı ortaklarla yatırım
yapmak durumundayız. Çünkü Dolar ve Avro bazında
bir fiyatlandırma var. Yıllık bazda değerlendirdiğimizde
santrallardakı üretim miktarlarıyla birlikte yatırımların geri
dönüşleri de değişebiliyor.“
ENERJİ TÜKETİMİNDE BİLİNÇLENME DÖNEMİ
Dost Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Akpınar
yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Sektör genelinde
son 7 yılda yüzde 100 gibi bir oranla tam kapasite bir
büyüme gerçekleşse de geçen senenin ilk yarısında bir
önceki senenin aynı dönemine kıyasla düşüş oldu. Enerji
tüketiminde bir bilinçlenme söz konusu. Hem ekonomik
yavaşlama hem de bu tasarruf eğiliminden ötürü talepte
azalma mevcut. Bu noktada enerji sektörü yatırımcıları
için en önemli parametre arz-talep dengesidir.”
HABER
www.elektrikdergisi.com
RÜZGAR ENERJİSİNDE AVRUPA’DA
İLK ON ARASINA GİRDİK
RÜZGAR ENERJİSİ
LİGİNİ HIZLA
TIRMANAN TÜRKİYE,
HOLLANDA’YI
GERİDE BIRAKARAK
AVRUPA’DA
10.
OLDU. ŞİMDİ DE
POLONYA’NIN
ENSESİNDE.
Türkiye’nin kurulu rüzgâr enerjisi
gücü geçen yıl yüzde 28 arttı ve
3 bin megavata dayandı. Türkiye
bu sayede rüzgârdan elektrik
üretiminde Hollanda’yı geride
bırakarak Avrupa’nın 10. büyüğü
oldu. Avrupa Rüzgâr Enerjisi
Birliği verilerine göre Türkiye’nin
rüzgâr kapasitesi 2012’de 2 bin
312 megavat iken devreye giren
yatırımlarla 646 megavat arttı.
Böylece Türkiye 2013 sonunda
2956 megavat kapasiteye ulaştı.
Rüzgâr enerjisinde Avrupa lideri
Almanya. Almanlar kapasiteyi
geçen yıl 3 bin 200 megavat
artırdı ve 31 bin megavata ulaştı.
Almanları 23 bin megavatla
İspanyollar izlerken, İngiltere
10 bin 500 megavat ile üçüncü
sırada kaldı.
POLONYA İLE YARIŞIYORUZ
Bu ülkeleri İtalya, Fransa,
Danimarka, Portekiz ve İsveç
takip ediyor. Türkiye’nin kısa bir
süre içinde 3 bin 400 megavat
kurulu güce sahip Polonya’yı
geride bırakarak sıralamada
bir üst basamağa yükselmesi
bekleniyor. Geçen yıl kurulu
rüzgâr enerjisi kapasitesini
38
Şubat 2014
300 megavat artıran Hollanda,
toplamda 2700 megavat
kapasiteyle Türkiye’nin arkasında
kaldı ve 11. sırayı aldı.
Avrupa’da toplam kurulu
kapasite geçen yıl yaklaşık 16
milyar euro yatırımla sağlanan
12 bin megavat ilave kapasiteyle
toplamda 121 bin 500 megavata
ulaştı.
Avrupa Birliği’nde rüzgârın
toplam elektrik üretimindeki payı
yüzde 8’e ulaşmış durumda.
ÇİN DÜNYANIN RÜZGAR DEVİ
Rüzgâr enerjisi kapasitesini geçen
yıl yüzde 21 artışla 91 bin 400
megavata çıkaran Çin, dünya
liderliğini sürdürdü. Çin’i 61
bin 100 megavat ile ABD izledi.
Almanya, İspanya’nın ardından
Hindistan 20 bin 100 megavat
kapasitesiyle ilk 5’i oluşturuyor.
Grand View Research halen 318
bin megavat olan toplam dünya
kurulu kapasitenin 2020’de 760
bin megavata ulaşacağını tahmin
ediyor.
Avrupu Birliği enerjisinin yüzde
8’ini rüzgar santrallarından elde
ediyor.
HABER
www.elektrikdergisi.com
BİRLEŞİM MÜHENDİSLİK VE
ERDE GRUBU GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRDİ
12 YILDIR YURT İÇİ
VE YURT DIŞINDA
TOPLAM
8
MİLYON
METREKARELİK PROJE
VE TAAHHÜDE İMZA
ATAN BİRLEŞİM
MÜHENDİSLİK,
TÜRKİYE’NİN PRESTİJLİ
PROJELERİNDE
İMZASI BULUNAN
ERDE MÜHENDİSLİK
İLE GÜÇLERİNİ
BİRLEŞTİREREK BİR
STRATEJİK ALIM
GERÇEKLEŞTİRDİ.
42
Şubat 2014
Birleşmeyi duyurmak amacıyla,
19 Şubat’ta sektörün önde gelen
firma ve yetkililerinin katılımı ile
Hilton Convention Center’da özel
bir gece düzenlendi. İclal Aydın’ın
sunumu ve Enbe Orkestrası’nın
müzikleriyle renklenen gecede
konuşan Birleşim Mühendislik
Yönetim Kurulu Başkanı Mesut
Altan, Türkiye’de ilk defa mekanik
ve elektrik sektöründe yer alan bu
büyüklükteki iki firmanın iş kollarını
tek bir çatı altında birleştirdiğine
dikkat çekerek bunun sektör için
öncü bir adım olduğunu söyledi.
Birleşim Mühendislik olarak
12 yıl boyunca sayısız proje ve
taahhüde imza attıklarını, toplam 8
milyon m² projeyi başarıyla teslim
ettiklerini belirten Mesut Altan,
“Artık daha büyük hedeflerimiz
var. Türkiye’nin ilk 100 sanayi
kuruluşu firmasının arasına
girmeyi, uluslararası piyasalarda
daha fazla iş yapmayı ve küresel
bir şirket olmayı hedefliyoruz. Güç
birliktelikleri ve stratejik alımlarla
büyümemizi devam ettirme
kararımız doğrultusunda, 1978
yılından bu yana çalışmalarını
sürdüren, Türkiye’nin prestijli
projelerinde imzası bulunan
elektrik taahhüt sektörünün en
saygın firmalarından biri olan
Erde Mühendislik ile gücümüze
güç katacağımıza inandığımız
bu stratejik alımı gerçekleştirdik.
Hedeflerimize ulaşmada bize
büyük katkı ve destek sağlayacak
bu güç birliği ile her iki firmanın
deneyimlerini, bilgi birikimlerini
bir araya getirerek Türkiye’nin ve
dünyanın önde gelen firmalarının
yatırımlarına elektro mekanik
olarak imza atacağız” dedi.
1 MİLYAR TL PROJE
BÜYÜKLÜĞÜNE ULAŞMAK
İşbirliği sayesinde üç yıl içinde yılda
500 milyon TL proje büyüklüğüne
ulaşmayı öngördüklerini söyleyen
Mesut Altan, “Birleşim Grup
olarak hedefimiz; elektromekanik
alanında Türkiye ve dünyanın öncü
kuruluşu olmak, daha önce Rusya,
Türkmenistan ve Azerbaycan’da
tamamladığımız prestijli projelerin
benzerlerini diğer ülkelerde de
yaparak küresel bir firma olmak.
Vizyonumuz, hisselerimizi halka
arz ederek daha şeffaf bir yapıya
sahip olmak ve kuracağımız yeni
stratejik ortaklıklarla yılda 1 Milyar
TL proje büyüklüğüne ulaşmak”
dedi.
ANAHTAR TESLİM HİZMET
Gelişen dünyada artık büyümenin
bir zorunluluk olduğunu belirten
Erde Mühendislik İcra Kurulu
Başkanı Ceren Atapek Ataman,
“Bunu gerçekleştirebilmenin
en güzel yolu; stratejik güç
birliktelikleri. Ülkemizden farklı
olarak dünyada yaygın olan trend,
‘müşterilere elektromekanik
anahtar teslim hizmet’ sunmak.
Artık bu yapının ülkemiz içinde
geçerli olması gerektiğini
düşünüyoruz. Bu güç birliğinin
gerek sektörümüze, gerek
gelişen piyasalara, gerekse Türk
ekonomisine yepyeni bir enerji
getireceğine inanıyorum” dedi.
HABER
www.elektrikdergisi.com
İNNOVA’NIN
KATILDIĞI AVRUPA
BİRLİĞİ AR-GE
PROJELERİNDEN OLAN
IMPONET AKILLI
ELEKTRİK ŞEBEKESİ’NE
GEÇİŞ PROJESİ,
‘SEİZİNG THE
HİGH GROUNDS’
MÜKEMMELLİK
ÖDÜLÜ ALDI.
İSVVEÇ, İNNOVA AKILLI ELEKTRİK ŞEBEKESİ
PROJESİNE MÜKEMMELLİK ÖDÜLÜ VERDİ
İsveç’in başkenti Stockholm’de
gerçekleştirilen ITEA-ARTEMIS
Ortak Zirvesi’nde ITEA Yönetim
Kurulu Destek Grubu tarafından
açıklanan ödüller kapsamında,
İnnova’nın Türkiye ayağında yer
aldığı Imponet (Intelligent
Monitoring of POwer NETworks)
Projesi, Avrupa ekonomisine
sağladığı katkılar nedeni ile
“Seizing The High Grounds”
kategorisinde mükemmellik
ödülüne layık görüldü. ITEA
Mükemmeliyet Ödülü, ITEA
desteklerinden yararlanan
projelerin değerlendirilmesi
sonucunda üç farklı başlıkta
veriliyor: “Seizing The High
Grounds”, “Exploitation” ve
“Standardization”.
enerjisi gibi enerji sürekliliği
değişkenlik gösteren kaynakların
da sisteme dahil edilmesinin
getirdiği belirsizlikler sebebiyle
mevcut konvansiyonel
sistemlerden daha esnek
bir şebeke yapısına ihtiyaç
duyuluyor ve bu yeni
şebeke sistemi, Akıllı Elektrik
Şebekesi (Smart Grid) olarak
adlandırılıyor.
AKILLI ELEKTRİK ŞEBEKESİ
(SMART GRİD)
Imponet, enerji kalitesinin
artırılması, arz ve talep
dengesinin kurulması,
enerji yönetimi ve
faturalandırma için gerekli
teknolojilerin ve standartların
oluşturulmasını hedefleyen bir
Avrupa Birliği Ar-Ge projesi
olarak 4 ülkeden 15 firmanın
katılımı ile 2010 yılında hayata
geçirildi.
Tüm dünyada elektrik enerjisine
olan talebin artması sebebi ile
enerji arzının fosil yakıtların yanı
sıra, hidroelektrik başta olmak
üzere, rüzgar enerjisi, güneş
enerjisi ve jeotermal enerji gibi
yenilenebilir enerji kaynakları ile
çeşitliliğinin artırılması giderek
önem kazanıyor.
Meteorolojik koşullardan
etkilenen rüzgâr ve güneş
Projenin hedefleri arasında
elektrik sisteminin şebeke
dağıtım operasyonlarını
iyileştirmek ve kendi kendini
yönetebilir bir altyapı ortaya
koyma hedefleri bulunuyordu.
2013 yılında tamamlanan
proje ile, paydaş şirketler akıllı
şebeke uygulamaları konusunda
know-how’a sahip olmuş ve
44
Şubat 2014
Avrupa ekonomisine geleceğe
dair önemli bir katma değer
sağlanmış oldu.
Imponet projesi, yenilenebilir
kaynakların da elektrik üretimine
dahil edilmesi sebebi ile, fosil
yakıtların kullanımını azaltarak,
elektrik üretim maliyetlerinin
azalmasına ve fosil yakıtların
sebep olduğu çevre kirliliğinin
de azaltılmasına katkı
sağlayacak.
İNNOVA’NIN PROJEDEKİ ROLÜ
İnnova, Imponet projesinde
hem monitör edilen verilerin
izlenmesine olanak tanıdı, hem
de bölgesel tüketim oranlarının
tahminine yönelik çalışmaların
yanı sıra abonelere hangi
tarifenin uygulanacağının
belirlenmesi için müşterilerin
belirli özelliklerine göre
kümelenmesi çalışmalarını
yürüttü.
Bu Ar-Ge projesi ile İnnova,
elektrik üretim ve dağıtım
şirketlerinin kullanabileceği,
şebekenin ürettiği veri trafiğinin
izlenmesi ve kümelenmesine
dair bir Bilgi ve İletişim
Teknolojileri (ICT) Entegrasyonu
çözümü geliştirmiş oldu.
HABER
www.elektrikdergisi.com
PHOENIX CONTACT,
RIFLINE RÖLE SİSTEMİNİ
TANITTI
Phoenx Contact frması, 4 Mart Salı günü
Swssotel’de düzenledğ br toplantı le sektörel
basına RIFLINE endüstryel röle sstemnn
tanıtımını gerçekleştrd. Kalabalık br basın
mensubunun katıldığı toplantıda,
frma adına Genel Müdür Gökhan Yücel,
Pazarlama ve İş Gelştrme Müdürü Ömer
Dvarcı le Ürün Yönetmen Kerem Kökel hazır
bulundu. Toplantıda Phoenx Contact le
Elektroport arasında br şbrlğ anlaşması da
mzalandı.
Toplantının açılış konuşmasnı
yapan Pazarlama ve İş
Geliştirme Müdürü Ömer
Divarcı, Phoenix Contact’ın
Türkiye’de ve dünyadaki
durumuyla ilgili bilgi verdi.
Divarcı bir Alman firması olan
Phoenix Contact’ın 65’ten
fazla ülkede ürünlerinin
satıldığını, Türkiye’de
sektörün önemli ve güvenilir
bir firması olduklarını, 2013’te
42,5 milyon Dolar ciro
yaptıklarını sözlerine ekledi.
Pazar rekabetini fiyatla değil,
kalite ve hizmetle yürüttüklerini ifade eden Divarcı,
“Ürünlerimizi kullanan son kullanıcılar, işçilikten ve
zamandan kazanım elde ediyorlar. Bu da kaliteli ürüne
biraz fazla fiyat vermeyi telafi ediyor” dedi.
Bursa’da üretim yaptıklarını da söyleyen Ömer Divarcı,
burada üretilen ürünlerin tamamının Almanya’ya
gönderildiğini, dünyaya dağıtımının yapıldığını açıkladı.
Ömer Divarcı’dan sonra yeni Rifline röle sistemini
tanıtmak için söz alan Ürün Yönetmeni Kerem Kökel’in,
ürün hakkında verdiği ayrıntılı bilgileri sayfamıza
aktarıyoruz:
KOLAY MONTAJ VE BAĞLANTI
“Phoenix Contact Rifline complete röle ürün gamında,
diğer birçok üründe kendini kanıtlamış Push-in
Resim 1: Push-in teknolojisi, röle
sisteminin kablolamasını çok
kolaylaştırır
46
Şubat 2014
Teknolojisi’ni tercih
ediyor (Resim 1).
Bağlantı tekniği, iletkenin
klemense doğrudan
geçirilmesi sayesinde
aletsiz kablo bağlantısı
sağlar. Bu sayede,
kurulum süreleri oldukça
kısalmaktadır.
Push-in Teknolojisi’nin
yanı sıra Rifline complete
ürün gamının tüm
soketlerinde, giriş
kablosunda ortak negatif
potansiyel (A2 bağlantısı)
köprülenebilecek şekilde uygulanır. Bu amaçla, Cliplinecomplete klemens ürünlerinin geçmeli köprüleri kullanılır
(Resim 2). Bu sayede azami derecede zaman ve maliyet
tasarrufu elde edilir.
Sözü edilen köprülemelerin yanı sıra Rifline complete
ürün gamı, Clipline complete modüler klemenslerinin
başka aksesuarlarına da uyum sağlar. Bu sayede röle
etiketleri için ayrı stok tutma ihtiyacı ortadan kalkar. Röle
modülleri, örneğin ayırma koluna takılabilen standart
etiket şeritleri ile etiketlenebilir. Buna ilaveten, soketlerin
üzerindeki etiket taşıyıcılara da başka işaretler takılması
mümkündür. (Resim 3).
Röleye sonradan eklenebilen RIF-T3-24UC zaman
modülü, standart röleyi bir zaman rölesine dönüştürür.
(Resim 4).”
Resim 2: Giriş tarafında ortak negatif
potansiyeli bütün modüller üzerinden
köprülenebilir
Resim 3: Rifline complete, Clipline
complete modüler klemenslerinin
aksesuarıyla geliştirilebilir
Resim 4: Rifline complete geçmeli
zaman modülü sayesinde röle
modülünden zaman modülüne
dönüştürülür.
Detaylı bilgi için WIN FUARI'na
geldiğinizde 8.salon G145'te bulunan
3M alanını ziyaret edebilirsiniz
HABER
www.elektrikdergisi.com
KURULU KAPASİTESİ
178,6 OLAN
SHUAKHEVI
HİDROELEKTRİK
SANTRALI’NIN
30 MİLYON AVRO
DEĞERİNDEKİ
EKİPMANI İÇİN
ALSTOM’LA SÖZLEŞME
İMZALANDI.
GÜRCİSTAN SHUAKHEVİ HİDROELEKTRİK
SANTRALINA ALSTOM’DAN EKİPMAN
ALSTOM LİDERLİĞİNDEKİ KONSORSİYUM, GÜRCİSTAN’DA YER ALAN 2 X 89,3 MW’LIK
SHUAKHEVİ HİDROELEKTRİK SANTRALINA EKİPMAN TEDARİKİ İÇİN, YAKLAŞIK 30 MİLYON
AVRO DEĞERİNDEKİ İHALEYİ KAZANDI. ALSTOM’UN SÖZLEŞMEDEKİ PAYI YAKLAŞIK 22
MİLYON EURO.
Bugüne kadar Gürcistan’a yapılmış en büyük
doğrudan yabancı yatırımlı projelerden birisi olacak
Shuakhevi Hidroelektrik Projesi ile Gürcistan ve
Türkiye’ye kış mevsiminde zirveye ulaşan elektrik
talebini karşılamak üzere temiz yenilenebilir enerji
temin edilecek. Santralın kurulu kapasitesinin 178,6
MW olması ve 2016 yılında işletmeye alınması
bekleniyor.
Alstom sözleşme kapsamında; her biri 89,3 MW
kapasiteli 2 adet dikey Francis türbini, regülatörler,
küresel tip ana giriş vanaları, çıkık kutup tasarımlı
2 adet üç fazlı dikey şaftlı generatör, 2 adet üç fazlı
generatör yükseltici transformatör, 220kV gaz izoleli
şalt sahası ve bir havai elektrikli vinç temin
edecek, ayrıca santralin tüm mekanik
ve elektrik tamamlayıcı ekipmanını
sağlayacak ve montajını üstlenecek.
Ana türbin ve generatörler,
Alstom’un dünyadaki en
büyük hidroelektrik üretim
merkezlerinden birisi olan
Hindistan Gujarat’taki son
teknolojiyle donatılmış
Vadodara tesisinde üretilirken,
diğer elektrik ve mekanik
ekipman ve teçhizat ise kısmen
Alstom’un Hindistan ve Türkiye’de
yer alan tesislerinden tedarik
edilecek.
48
Şubat 2014
Alstom Türkiye’nin Gürcistan’da daha önce Paravani
Hidroelektrik Santrali’ni gerçekleştirdiklerine dikkat
çeken Alstom Türkiye Ülke Başkanı Adil Tekin:
“Gürcistan’da, gerçekleştirdiğimiz Paravani gibi
önemli bir projeden sonra yine başka bir projenin
daha tedarikçisi olmaktan dolayı son derece gurur
duyuyoruz. Gürcistan’ın yanı sıra ülkemize de enerji
sağlayacak bu projenin katılımcısı olmak bizi ayrıca
mutlu ediyor. Her projede olduğu gibi Alstom bu
projede de gelişmiş teknik uzmanlığını kullanacak ve
teknoloji ve inovasyon yoluyla sınırlarını aşmak için
yeni fırsatları aramaya devam edecektir” dedi.
Proje, Adjaristsqali Georgia LLC (AGL) [Clean Energy
Invest AS (Norveç), Tata Power (Hindistan)
ve International Financing Corporation
Konsorsiyumu] tarafından
geliştiriliyor. AGL, yakın gelecekte
ortalama yıllık üretim kapasitesi
500-1200 GWh olan üç
hidroelektrik santral -Shuakhevi
Hidroelektrik Santrali,
Koromkheti Hidroelektrik
Santralı ve Kertvisi Hidroelektrik
Santralı - yapmayı planlıyor.
Shuakhevi Hidroelektrik Santrali
bu üç santralin ilki olup bölgedeki
nüfus için olumlu ve yoğun bir
sosyal ve çevresel etki meydana
getirmesi bekleniyor.
HABER
www.elektrikdergisi.com
JAİN SÜRDÜRÜLEBİLİR
TARIMI DESTEKLİYOR
Kuraklık tehdd, Dünya’nın ve Türkye’nn karşı
karşıya olduğu en öneml sorunlardan br.
Dünyanın en büyük mkro sulama frması olan
Jan Sulama Sstemler, bu krtk soruna, tarıma
olan bütünsel yaklaşımı ve çevre duyarlılığı
le çözüm üretyor ve sürdürüleblr tarımı,
ürünler le desteklyor.
Tarımsal kuraklık ve su kaynaklarının doğru
kullanımı, Türkiye’nin yanı sıra, dünya tarım
gündeminin de ilk sıralarında yer alıyor. Türkiye’de
25 milyon hektar tarım arazisi bulunuyor. Bu
arazilerin büyük bölümü ancak kışın yağış alıyor
ve 5,3 milyon hektarı sulanabiliyor. Sulanabilen
alanların tamamında bilinçli ve öngörülebilir
tarımsal uygulamalar söz konusu değil. Zira
sulanan 5,3 milyon hektar arazinin 4 milyon hektarı
salma sulama adı verilen vahşi sulama yöntemiyle
sulanıyor. Ne var ki, salma sulama sisteminde,
verimlilik yüzde 30 olarak kaydediliyor. 4 milyon
hektarlık bu arazinin damlama ya da yağmurlama
yöntemi ile sulanması durumunda, sulanabilecek
arazi miktarını ülkemizde 12 milyon hektara
çıkarmak mümkün.
Jain, sürdürülebilir tarım ve ürünleriyle ilgili basın
açıklamasında şu bilgileri verdiler:
“İlkel sulama metotlarına karşı Jain’in öncülük ettiği
akıllı tarım anlayışıyla geliştirilen sulama sistemleri,
tarımsal sürdürülebilirlik adına yapılmış çalışmalar
olarak öne çıkıyor. Jain sulama sistemleri tüm
dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sürdürülebilir,
çevre dostu ve verimlilik sağlayan ürünleri ile
çiftçilerin çözüm ortağı oluyor.
Ayrıca, ülkemizde suyun verimli kullanımı yüzde
75-85 olan yağmurlama sulama ile 900 bin
hektarlık bir alan sulanırken, verimliliği yüzde 90-98
olan damla sulama ile sadece 424 bin hektarlık
bir alan sulanmaktadır. Damla ve yağmurlama
sulama ile yüzde 50’ye varan su tasarrufu
sağlanırken, enerjiden de yüzde 40’a kadar tasarruf
sağlanabiliyor.
Jain Sulama Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Can
Adamoğlu; modern sulama ile tarımın girdilerinden
olan; sulama, gübreleme, işçilik ve enerjiden tasarruf
ile ülke ekonomisine yılda minimum 18,5 milyar
Dolar kazanç sağlanabileceğini belirtti. 2013 yılında
8.000 çiftçiye sulama konusunda eğitim veren Jain,
2014 yılında yapacağı projeler ile 15.000 çiftçiye
sulama eğitimi vermeyi planlıyor.
50
Şubat 2014
Jain Sulama Sistemleri Genel
Müdür Yardımcısı
Can Adamoğlu (Sağda)
Bu bağlamda sunduğu sulama sistemleri ile Jain,
kaynakların sürdürülebilir kullanımına doğru
önemli adımlar atmaya devam ediyor. Üreticilere
akıllı tarım konusunda çözümler geliştiren Jain
Sulama Sistemleri, uzmanların sesine kulak veriyor
ve gelişmiş modern sulama sistemleri ile hem
Türkiye’nin su kaynaklarını korunmasına yardım
ediyor hem de çiftçilerin daha verimli sulama
yapmalarını destekliyor.”
JAİN SULAMA SİSTEMLERİ HAKKINDA
Dünya’nın en büyük mikro sulama
firması olarak toplam 76 ülkedeki 16 adet
üretim tesisi ve 64 ofisi ile 45 yıldır tarım
sektörüne katma değer sağlayan Jain,
Türkiye faaliyetlerine 2008 yılının
sonunda başladı. Kısa zaman içinde 220
bayi ve her bölgede hizmet veren uzman
satış ekibi, ürün müdürleri ve proje ekibi
aracılığıyla Türk çiftçisi ile buluştu. 2010
yılında Adana’da Hacı Sabancı Organize
Sanayi Bölgesi’nde 36 dönümlük arazi
üzerine kurulan fabrikada yerli üretime
başladı.
Jain Sulama Sistemleri bugün Jain,
NaandanJain, Valley, Raphael, Chapin ve
Galcon markaları ile sektörde teknolojik
sulama anlamında Türk çiftçisine en geniş
ürün portföyünü tek çatı altında sunuyor.
HABER
www.elektrikdergisi.com
ABB, WIN 2014
FUARI’NDA ÜRÜNLERİNİ
SERGİLİYOR
ABB, 19 – 22 Mar’ta TÜYAP’ta gerçekleşecek
WIN’14 Fuarı’nda malat otomasyonu ve
hareket sstemler, robot sstemler, alçak
gerlm ürünler ve otomasyon ürünlernde son
teknolojlern sunulacağı standında zyaretçler
le buluşacak.
ABB’nin fuarla ilgili basın açıklamasında özetle şu
bilgilere yer verildi:
“19 - 22 Mart’ta TÜYAP Fuar Merkezi 2. Salon, Stand
No: C – 100’de ABB’nin Din Rayı ürün grubunda
veri merkezleri, bankalar, hastane ve havaalanları gibi
elektrik tesisatlarının servis sürekliliğinin kritik olduğu
yerlerde kullanılan Smissline TP temas korumalı bara
sistemi; her bir otomatik sigortanın ölçülmesini ve
sistemin detaylı izlenebilmesini sağlayan CMS akım
ölçüm otomasyonu sistemi ABB panolar içerisinde
canlı olarak ziyaretçiler tarafından görülebilecektir.
Yalnızca ABB tarafından piyasaya sunulan vidasız
terminal ile bağlantı imkanı sağlayan S 200 S serisi
otomatik sigortalar
Türkiye’de ilk kez WIN
Fuar’ında yer alacak.
ABB KNX akıllı bina
otomasyonu bölümünde
ABB’nin Welcome 2
interkom sistemi ile
birlikte yeni BuschComfortTouch® 12,1”
dokunmatik paneli ve
Millenium serisi metal
otomasyon anahtarları
sergilenecek.
Kontrol ürünleri grubunda
endüstri alanındaki tüm
uygulamalarda sistem ve
can güvenliği noktasında
önemli bir ürün olan
TVOC-2 pano içi ark koruma sistemi ile yumuşak
yolverici ailesinde PSR, PSE ve PST serileri sunulacak.
SNK serisi vidalı ve PI-spring klemensler, yeni seri AC/
DC AF kontaktörler ve AF serisi ile birlikte kullanılan
TF42 termik, EF elektronik termik röleler de fuarda yer
alacak.
YENİ NESİL DEVRE KESİCİ EMAX2
CANLI PANO SİSTEMİ İLE TANITILACAK
ABB Alçak Gerilim Sürücü Bölümü ise, ABB’nin yeni
nesil endüstriyel sürücü ailesi ACS880’in sunumunu
gerçekleştirecektir. ACS880 serisi sürücüler;
kullanıcılarla, proseslerle, iş yapıları ve çevreyle tam
uyum sağlayabiliyor. Ziyaretçilerimiz fuarda, ABB’nin
kısa süre önce tanıtımını gerçekleştirdiği senkron
relüktans motor ve ACS850 sürücü paketini de
yakından görme fırsatını bulacaklar. Yeni nesil senkron
52
Şubat 2014
relüktans motorlar sayesinde makina imalatçıları artık
güç ve kompakt yapı arasında seçim yapmak zorunda
kalmıyor. Geleneksel stator teknolojisi ve yenilikçi rotor
tasarmına sahip senkron relüktans motor ve sürücü
paketi, iki özelliği de bir arada sunuyor. Yüksek verimli
motor ve sürücü paketi yatırım maliyetini, harcanan
enerjinin tasarrufundan dolayı çok kısa sürede amorti
etmektedir.
PLC ve otomasyon ürün grubu, müşterilerimizin proje
ve uygulamaları için düşük maliyetli donanım ve kısa
mühendislik sürelerini hedefleyen sistemlere sahiptir.
Fuarımızda ölçeklenebilir özelliği ile AC500 PLC
Platformu, AC500-XC zorlu koşul PLC’ler, SIL2 ve SIL3
seviyesinde yüksek güvenlik gerektiren uygulamalar
için AC500-S Safety PLC’ler, yüksek teknoloji CP600
serisi kontrol panelleri, makine otomasyonu için
PLC’ler ve servo sistem uygulamaları için entegre
edilmiş hareket kontrol sistemleri sergilenecektir.
ROBOT UYGULAMALARI
Fuarda sergilenecek olan ABB’nin yeni nesil robot
uygulamaları, imalat sanayinde üreticilerin verimlilik
ve ürün kalitesini yükseltirken çalışanların güvenliğini
de artırmaktadır. Son geliştirilen robotlar arasında yer
alan IRB 120, tasarımı, yörünge hassasiyeti ve hareket
kontrolü gibi ABB robot sistemleri geleneğinin tüm
ortak özelliklerini barındırıyor. ISO 5 (Class 100) sürüm
ve IPA sertifikalı olması, temiz oda uygulamalarında
kullanılmasında avantaj
sağlıyor. Üniversite ve
teknik liselerde eğitim,
elektronik sektöründe
makine besleme,
montaj ilaç ve gıda,
sektöründe paketleme
uygulamaları plastik
sektöründe, plastik
enjeksiyon makinası
boşaltma IRB 120’nin
temel kullanım
alanlarından bazılarıdır.
IRB 2600 yüksek
üretim kapasitesi,
az yer kaplayan
tasarımı, kolay servis
ve düşük bakım
maliyeti ile muhtelif
uygulamalarda en
mükemmel robot
olarak öne çıkmaktadır. Taşıma kapasitesi ve erişimi
ile kaynak, makine besleme, mastik, malzeme taşıma
alanlarında en çok tercih edilen orta sınıf robot
modelidir.
GÜÇ KONTROL ÜRÜNLERİ
ABB güç koruma ürünleri ailesinden PCS100 – AVC
aktif gerilim düzenleyici ürünü ile tesis, hat veya
makine korumada performans ve işletme sürekliliğini,
PCS100 – RPC reaktif güç düzenleyici ürünü ile
anlık kademesiz kompanzasyon ihtiyaçlarını, 5. ve 7.
harmoniklerin giderilmesini, PCS100 – SFC statik
frekans konvertörü ürünü ile yük ve kaynak arasındaki
frekansı ve PCS100 – UPS-I endüstriyel kesintisiz güç
kaynağı ürünü ile tesis, hat veya makine korumada
performans ve işletme sürekliliğini sağlamak
mümkün.
HABER
www.elektrikdergisi.com
SULTANBEYLİ AVM
VE YENİDEN İNŞA
EDİLECEK ÇOK
FONKSİYONLU
ALIŞVERİŞ MERKEZİ
“KAPITOLYKUNTSEVO”DA
KLAS KABLO ZAYIF
AKIM KABLOLALARI
KULLANILACAK.
SULTANBEYLİ AVM PROJESİNDE
KLAS KABLO ÜRÜNLERİ KULLANILACAK
ALIŞVERİŞ YAPANLARI KAPALI ALAN FOBİRİSDAN KURTARMAK HEDEFİYLE YOLA
ÇIKILAN SULTANBEYLİ AVM, FERAH İÇ MEKAN TASARIMIYLA TEM ÇEVRE YOLU
ÜZERİNDE İNŞA EDİLİYOR.
Sultanbeyli AVM ve kullanılan halojensiz zayıf akım
kabloları ile ilgili Klas Kablo yetkilileri şu bilgileri verdi:
“TEM’E göre konumu, yoldan görünümü açısından
binaya imgesel bir değer yüklemekte ve araç
ulaşımını pratikleştirmektedir. Kompleksin Fatih
Caddesi üzerinden yerleşim merkezi ile kurduğu
ilişki ise yaya sirkülasyonunu sağlamaktadır. Yapı inşa
edildiğinde, hem TEM’den geçiş durumunda hem
de Sultanbeyli’ye giriş anında gişelerin tarafından
bütünüyle algılanacak bir konumdadır.
Yapının bütünü yaklaşık 148.000 metrekaredir.
52.000 metrekare kiralanabilir alan olan bir AVM ile
27.000 metrekare ofis alanı olan bir yapıdır.
2012 yılında başlanmış olup 2014 yılında açılışı
planlanan Sultanbeyli AVM projesinin tüm zayıf akım
kablolama sisteminde KLAS KABLO markası tercih
edildi.
Proje kapsamında kullanılan Klas Kablo markalı
halojensiz alev iletmeyen (HFFR) koaksiyel, data,
yangın alarm, sinyal ve kumanda, kontrol kabloları ile
telefon kabloları; merkezi şirket binaları, hastaneler,
alışveriş merkezleri, oteller, tatil köyleri, sinemalar,
yeraltı metro, elektrik santralları, yangınla ilgili
merkezler gibi insanların toplandığı yerlerde yangın
esnasında insan hayatının, değerli malzemelerin
ve önemli belgelerin korunması için geliştirilmiştir.
Yangın esnasında bu binalardaki yangın alarm
sistemleri, havalandırma sistemleri, asansörler, ikaz ve
yönlendirme ışıkları, kapılar en azından bir süre çalışır
olmalıdır. Bundan dolayı bu sistemlerin besleme ve
kontrol kabloları halojensiz (HFFR), emniyet kabloları
olmalıdır.”
54
Şubat 2014
KUNTSEVO MULTIFONCTIONAL COMPLEXS
1997 yılında işletmeye alınan “Kapitoly-Kuntsevo”
yeniden inşa edilecek ilk çok fonksiyonlu alışveriş ve
yaşam merkezidir.
İnşaat sözleşmesi Enka İnşaat ve Sanayi A.Ş. ile işveren
Enka TC arasında Nisan 2011 yılında imzalanmıştır.
19,400 metrekarelik bir alanı kapsayan mevcut
alışveriş merkezi yıkılarak yerine 62.500 metrekare net
kiralanabilir alana, 4.500 metrekarelik ofis ve 16.500
metrekarelik konut alanlari ile 2,000 araç kapasiteli
otoparka sahip modern bir alışveriş merkezi inşa
edilecektir. Yeni alışveriş merkezi yaklaşık 242.000
metrekarelik inşaat alanına sahip olacaktır.
Tamamlanmasının ardından projenin doğa, sanat ve
kentsel yaşamı bir araya getiren, Moskova halkına eşsiz
deneyimler sunacak sinerjisi yüksek bir mekan olması
hedefleniyor.2014 yılının ilk çeyreğinde tamamlanması
öngörülen projenin tüm zayıf akım kablolama
sisteminde Klas Kablo markası tercih edildi.
Ö Z G E N
Üretim
E L E K T R Ý K
V E
T Ý C A R E T
Ta a h h ü t
A . Þ .
Müþavirlik
Bus-Bar Sistemleri • Ana Daðýtým Panolarý • Çekmeceli Panolar • MCC Panolar • Aydýnlatma ve Priz Panolarý
Mimik Kumanda Panolarý • Metal Clad Hücreler • Metal Köþkler • Mobil Köþkler
Fiberoptik Altyapýlar
Havaalanlarý • Raylý Sistemler • Otoyol ve Tüneller • Pompa Ýstasyonlarý • Hidroelektrik Santraller
Trafo Merkezleri • Silo Tesisleri • Endüstriyel Tesisler
1. Organize Sanayi Bölgesi Göktürk Caddesi No:8 06935 Sincan - Ankara
0(312) 267 10 25 0(312) 267 10 28 info@ozgen.com
w w w . oz g e n . co m
HABER
www.elektrikdergisi.com
VİKO VE MARMARA ÜNİVERSİTESİ TASARIM
PROJESİ TAMAMLANDI
BİLGİ BİRİKİMİNİ ÜRETİME DÖNÜŞTÜRMENİN EN ÖNEMLİ ARAÇLARINDAN BİRİSİ DE
ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİKLERİDİR. ÜNİVERSİTELERDE ELDE EDİLEN TEMEL VE TEORİK
BİLGİLERİN UYGULAMAYA DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLAYAN BU
İŞBİRLİKLERİ ÖĞRENCİLERİN HAYAT BAŞARILARINA VE İŞ YAŞAMINA DEĞER KATAN ÇOK
ÖNEMLİ PROJE ORTAKLIKLARI SAĞLAR.
VİKO, genç beyinlerin
içindeki potansiyeli ortaya
çıkarmak ve üniversiteler
ile işbirlikleri oluşturmak
amacı ile hayata
geçirdiği projelerin bir
yenisini daha Marmara
Üniversitesi Endüstri
Ürünleri Tasarım Bölümü
ile gerçekleştirdi. “Topraklı
Fiş “ temalı projenin
final kokteyli Marmara
Üniversites’inde, VİKO
yöneticileri, akademisyenler
ve öğrencilerin hazır
bulunduğu bir organizasyonla
tamamlandı. Marmara Üniversitesi
proje yöneticisi ve End. Ürünleri
Tasarım Bölümü Yrd. Doç Dr.
Arslan Özbiçer “ Tasarımla üretimi
birlikte ele alan endüstri kuruluşları
ile işbirliği yapmak bölümümüzün
en büyük hedefleri arasında yer
almaktadır. Bu proje ile henüz
eğitim aşamasında olan öğrenciler,
profesyonel veriler doğrultusunda
tasarım yapma deneyimi
yaşadılar. Tasarımın artı bir değer
olduğu yaklaşımı ile bölümümüz
öğrencilerine katkıda bulunan
VİKO’ya çok teşekkür ederim“ dedi.
Üniversiteler ile sanayi kuruluşları
arasında köprü kurmak gerektiğini
vurgulayan VİKO Ar-Ge Merkezi
Direktörü Orhan Ünal, “İnovatif
tasarımlar ile fark yaratma günümüz
dünyasının yeni arayışları arasında
yer alıyor. VİKO olarak üniversitesanayi işbirliğine her zaman çok
önem verdik. VİKO olarak bu
kapsamda rol model olmaya
gayret gösteriyoruz. Bugüne
kadar Sakarya, Kadir Has, Doğuş
Üniversiteleri ile değerli proje
işbirlikleri gerçekleştirdik.
Marmara Üniversitesi
ile gerçekleştirdiğimiz
“Topraklı Fiş” temalı bu
proje ile öğrencilerin
endüstri deneyimi
kazanmalarına imkan
tanıdık” dedi.
VİKO Genel Müdürü
Nusret Kayhan Apaydın,
“Bu proje ile geleceğin
tasarımcılarının keşif
yolculuklarına eşlik etmek
bizleri çok mutlu etti.
Genç endüstri ürünleri
tasarımcısı adaylarının endüstri
kuruluşlarının gerçek tasarım
sorunlarıyla karşılaşmalarını,
endüstrinin ciddi çalışma ve
üretim koşullarıyla tanışmalarını
sağlayarak profesyonel
deneyimlerini artırmak bizim için
mutluluk vericiydi.
Projeye katkı sağlayan başta
Marmara Üniversitesi Endüstri
Ürünleri Tasarım Bölümü’nün
değerli akademisyen ve
öğrencileri ile VİKO yöneticilerine
teşekkürlerimi sunuyorum“ dedi.
VİKO ‘İNSANA SAYGI’ ÖDÜLÜNE LAYIK GÖRÜLDÜ
Bu yıl 13’üncüsü düzenlenen İnsana Saygı Ödülleri,
Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen törenle
kazananlara verildi. Türkiye’nin en
büyük insan kaynakları platformu
Kariyer.net’in, başvurularını özenle
cevaplayan kuruluşlar arasından
yaptığı değerlendirmeye göre
‘İnsana Saygı’ ödüllerinden
birisine de VİKO layık görüldü.
VİKO’nun adaylarına özel başvuru
cevaplama oranının yüzde 99,11
ve bu adaylara ortalama cevap
süresinin ise iki gün gibi kısa bir
zamanda gerçekleşmesi VİKO’nun
Kariyer.Net ‘İnsana Saygı’ ödülüne
layık görülmesinde ana etken
oldu.
VİKO’dan yapılan açıklamada
56
Şubat 2014
konuyla ilgili şu bilgilere yer verildi:
“Bugün gelinen noktada, iş yaşamında başarının yolu
insana ve kurumsal kültüre verilen
önemden geçmekte. VİKO da
kurulduğu günden bu yana, insana
ve kurum kültürünü besleyen
etik değerlere verdiği önem ile
varlığını sürdürüyor. VİKO’ya
yapılan her iş başvurusu insana
verilen değer doğrultusunda
hassasiyetle ele alınıp, titizlikle
inceleniyor ve en kısa sürede
cevaplanıyor. VİKO’nun genel
olarak içselleştirdiği bu hassasiyet,
insan kaynakları alanında kurulan
sistemleri daha üst seviyelere taşıma
ve yaygınlaştırmaya da itici güç
oluyor.”
HABER
www.elektrikdergisi.com
PRYSMIAN GRUP TÜRKİYE’NİN 2014 YILI
BİLGİLENDİRME VE KIDEM TÖRENİ
PRYSMİAN GROUP TÜRKİYE, 12 ŞUBAT’TA BURSA MERİNOS KÜLTÜR MERKEZİ’NDE,
TÜM ÇALIŞANLARININ KATILIMIYLA 2014 YILI BİLGİLENDİRME TOPLANTISI VE KIDEM
TÖRENİNİ DÜZENLEDİ. PRYSMİAN GROUP TÜRKİYE’NİN ORGANİZASYONUNA PRYSMİAN
GROUP DÜNYA CEO’SU VALERİO BATTİSTA DA KATILDI. FİRMA ÇALIŞANLARI “TÜRKİYE’Yİ
YARINLARA BAĞLIYORUZ. 1964’TEN BUGÜNE...” TEMALI TOPLANTIDA MEHMET AUF
TARAFINDAN SERGİLENEN “HAYATIN RİTMİ” ŞOVUYLA EĞLENCELİ DAKİKALAR YAŞADI.
Prysmian Group Türkiye
CEO’su Hans Hoegstedt,
Prysmian Group
Türkiye CFO’su Ercan
Karaismailoğlu ve Fabrika
Direktörü Halil Kongur‘un
sunumlarıyla başlayan
organizasyon, “İnovasyon
Ödülleri Töreni”, Mehmet
Auf’un “Hayatın Ritmi”
gösterisi ve “Kıdem
Töreni”nin ardından
Prysmian Group Dünya
CEO’su Valerio Battista’nın
sunumuyla son buldu.
Prysmian Group Türkiye’de 36.
yılını dolduran Müjdat Yayvak,
29. yılını dolduran Esat Baykal
ve Hans Hoegstedt 50. yıla özel
hazırlanan pastayı birlikte kestiler.
Takım çalışması, iletişim, etkileme,
ikna etme, başarı, etik anlayış,
profesyonellik gibi çeşitli konuları
eğlenceli bir şekilde anlatan
“Hayatın Ritmi” gösterisinde
Prysmian Group Türkiye çalışanları
da interaktif bir şekilde yer aldı.
Bilgilendirme toplantısı ve
kıdem Töreni’nde konuşma
yapan Prysmian Group Dünya
CEO’su Valerio Battista yaptığı
konuşmasında “Prysmian
Group ailesinin en başarılı
fabrikalarından biri olan ve bu
yıl 50. yılını kutlayan Prysmian
Group Türkiye’nin bu önemli
gününde burada olmaktan dolayı
sonsuz mutluluk duyuyorum. Bu
büyük ailenin vazgeçilmez
ferdinin başarılı
yolculuğunda siz değerli
iş arkadaşlarıma da sonsuz
teşekkür ederim. Türkiye
pazarında emin adımlarla
ilerleyen Prysmian Group
Türkiye’nin gelecek
yıllarda da başarılarını
katlayarak devam
edeceğine olan inancım
sonsuz” dedi.
Toplantıda konuşma
yapan Prysmian Group
Türkiye CEO’su Hoegstedt
ise,”Sayın Battista’yı bugün
yanımızda görmekten dolayı
büyük mutluluk duyduğumu
belirtmek isterim. Türkiye’ye
Prysmian Group Türkiye olarak
geçtiğimiz seneyi hedeflerimiz
doğrultusunda kapatmış
olmanın gururu içerisindeyiz. Bu
başarılarımıza olan katkılarınız
için hepinize teker teker teşekkür
ederim” dedi.
EMTEL EMAYE 2013 İHRACAT YILDIZLARI ÖDÜLÜ ALDI
İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri
(İMMİB), İhracat payı yüksek şirketleri
belirleyerek, “İhracatın Yıldızları” ödülleri ile
ihracatlarını artırmaları için firmaları teşvik eden
İMMİB tarafından gerçekleştirilen “2013 İhracat
Yıldızları’ ödül töreninde EMTEL Emaye firması
Emaye Bobin telleri kategorisinde, ödüle layık
görüldü.
İMMİB tarafından 19 Şubat’ta gerçekleştirilen
törene Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet
Büyükekşi ve İMMİB Koordinatör Başkanı Tahsin
Öztiryaki katıldı. 2013 yılında en çok ihracat
yapan firmalara 56 kategoride toplam 168 ödülün
verildiği törende, EMTEL Emaye adına ödülü Genel
Müdür Turgut Bingöl, Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekçi’den aldı.
58
Şubat 2014
HABER
www.elektrikdergisi.com
ERSE KABLO’DAN STRATEJİ GELİŞTİRME TOPLATISI
ERSE KABLO ÜST YÖNETİMİ VE BÖLÜM MÜDÜRLERİ İLE BİRLİKTE GENEL MÜDÜR
SELAMİ SİVRİTEPE BAŞKANLIĞINDA 2013 YILININ GÖZDEN GEÇİRİLMESİ VE GELECEK
PLANLARI İÇİN STRATEJİ TOPLANTISINI 8-9 ŞUBAT’TA SAPANCA , GURAL OTEL’DE
GERÇEKLEŞTİRDİ.
İlk gün toplantının birinci oturumunda tüm bölüm müdürleri, bölümlerinin 2013 yılı
performansını üst yönetime sunumlar ve görseller eşliğinde aktardılar. Sunum sonrası
birimlerden ve üst yönetimden gelen soruları yanıtlayan yöneticiler birimlerinin “müşteri
memnuniyeti”nin sürekliliğinin sağlanması ve “daha iyiyi nasıl yaparız?” sorularının karşılığını
firma bünyesindeki diğer çalışma arkadaşları ile paylaştılar.
Toplantının ikinci günü gerçekleştirilen oturuma katılan şirketin lider kadrosu gelecek yıllara
ışık tutacak olan projeksiyonlar ve stratejiler üzerine Çalıştay gerçekleştirdi. Çalıştay’ın
sonunda Erse Kablo’nun gelecek yıllara dair izleyeceği yol ve gerçekleştireceği planları masaya
yatırılarak üzerinde değerlendirmeler yapıldı.
RİTTAL’DEN FUAR DAVETİ
Rittal, pano teknolojisindeki gelişmeleri takip
etmek isteyen sektör bileşenlerini WIN’14
Fuarı’nda 2. Salon, B110 standına davet ediyor.
Türkiye ve Avrasya Bölgesi imalat endüstrisinin
önemli fuarlarından biri olan WIN Fuarı bu yıl 1922 Mart’ta gerçekleştirilecek. Rittal, WIN Fuarı’na
Türkiye’de faaliyete başladığı 2005 yılından bu
yana her yıl katılıyor. Firmanın konuyla ilgili
açıklaması özetle şöyle:
“Bu yıl fuarda “Rittal-The System” teması ile
tüm çözümlerimizi bir sistem çatısı altında
toplayarak ön plana çıkartacağız. “Rittal – The
System” içerisinde; Ri4Power tip testli alçak
gerilim dağıtım panosundan, RiLine60 bara
sistemlerimize, CP taşıyıcı kol sistemlerinden, TS
IT rack kabinlere, panolar için klima ve ısıtıcıdan
fan-filtre ünitelerine kadar pek çok ürünümüz bir
arada bir sistem içerisinde görücüye çıkacak.
Yeniliklerimiz çerçevesinde ise; PC panosu ve TS
8 platformu üzerine kurulu dikili tip pano serisi
olan SE 8 monoblok panolar da sergilenecek.
Bunlarla birlikte, mevcut aktivitelerimizin
yanı sıra geçen yıl uygulamaya başladığımız
ve paslanmaz panolar da dâhil olmak üzere
60
Şubat 2014
panolarda kesme/delme gibi modifikasyon
hizmetimize ait uygulanmış örneğimizin de ilgi
görmesini bekliyoruz.
Standımızda ayrıca, Rittal Pano Sistemleri
gibi Friedhelm LOH grubuna bağlı, pano
sistemleri mühendislik yazılımı konusunda
faaliyet gösteren EPLAN Software & Services
de olacak. Verimli pano tasarım çalışması
yapmanıza yardımcı olabileceğine inandığımız
EPLAN Electric P8 yazılımı fuar boyunca ilgililere
tanıtılacak.
HABER
www.elektrikdergisi.com
ALMAN DAĞITIM ŞİRKETLERİNE,
MAKEL SAYAÇLARI TANITILDI
MAKEL ŞİRKETLER GRUBU, ALMANYA’NIN ESSEN KENTİNDE DÜZENLENEN E-WORLD
ENERGY & WATER 2014 FUARI’NA KATILDI. 11–13 ŞUBAT’TA DÜZENLENEN FUARDA MAKEL
ÜRÜNLERİNE İLGİ BÜYÜKTÜ.
Almanya’nın enerji,
elektronik, elektrik ve
gaz şebeke dağılımı
alanındaki en önemli
fuarları arasında
yer alan e-World
Energy & Water’a
30 metrekarelik bir
stand ile katılan Makel
Şirketler Grubu sayaç
ve uzaktan okuma
sistemlerine yönelik
ürünlerini tanıttı.
Elektrik gaz ve su
alanında dağıtım
yapan kamu ve özel
şirketlerin de yer aldığı fuara
üreticilerle birlikte yaklaşık 620
firma katıldı. Makel Şirketler
Grubu’nun sayaç ürün gamından
satılacak ürünlerle ilgili de Alman
elektrik dağıtım firmaları, lokal
belediyeler veya bu hizmeti
veren daha küçük şebekeler ile
görüşmeler yapıldığını belirten
Makel yetkilileri fuarda Sırbistan,
Karadağ ve Nijerya’dan da
kendilerine taleplerin oluştuğunu
söyledi.
Makel Şirketler Grubu’nun
Almanya’daki şirketi Makel
GmbH’nın uzun
süredir dağıtım
şirketleri ile düzenli
olarak görüştüğünü
belirten yetkililer,
Almanya’ın en
büyük dağıtım
şirketi EON ve
ENBW gibi şirketlerin
laboratuarlarında
test edilen mevcut
sayaçların geçer
not aldığı ve satın
alma portföyüne
dahil edildiği bilgisi
verildi. Sözkonusu
dağıtım firmalarından
yetkililer fuar standını da
ziyaret ettikleri verilen bilgiler
arasındaydı. Daha çok trifaze ve
kombi sayaç ürünleri ile ilgilenen
Alman dağıtım firmalarından
yakın zamanda sipariş gelmesi
bekleniyor.
BAYİLERİN KÜBA GEZİSİ
Makel Şirketler Grubu,Türkiye genelinden katılmaya
hak kazanan ana bayi ve bayileri için Küba seyahati
organize etti. 2013 yılı kampanya satışlarında başarı
sağlayan ana bayi ve bayilerini, 5-10 Şubat’ta
Küba’ya götürdü.
Karaibler’in en büyük adası olan Küba, eski ve yeni
Havana bölgeleri ile dikkat çekmektedir. İlk gün şehir
turu yapan Makel bayileri yakın tarihe ışık tutmuş
birçok tarihi mekanı görme şansına sahip oldu.
Ertesi gün Küba’nın önemli tarım ve tütün yetiştirme
bölgesi olan Pinar Del Rio ile Vinalis Vadisi’ni ziyaret
62
Şubat 2014
eden bayiler mağaraları ziyaret ederek nehirde tekne
gezileri gerçekleştirdiler.
Makel bayileri, puro fabrikalarını da ziyaret etme
imkanını buldular. Diğer gün Katamaran tekne ile
Karaipler’in cennet köşesi ve koyları olan Caya Blanco
turu da bu gezi de iz bırakan köşeler arasında yer aldı.
Akşam yemekleri, muhteşem iklimi ve seyrine
doyulmaz manzaraları ile geçmiş ve gelecekte yer
alan otantik mekanların gezen bayiler, Küba’dan
mutlu ayrıldılar.
HABER
www.elektrikdergisi.com
ŞALT BAYİLERİ’NİN MAKEL BULUŞMASI
24–25
OCAK’TA MAKEL
ŞİRKETLER
GRUBU’NUN
DAVETLİSİ OLARAK
TÜRKİYE’NİN FARKLI
İLLERİNDEN GELEN
MİSAFİRLERE MAKEL
ŞALT VE ENDÜSTRİYEL
ÜRÜNLERİNİN
TANITIMI YAPILDI.
64
Ocak 2014
Makel Şirketler Grubu’nu ziyaret
etmek amacıyla farklı illerden
bir araya gelen yaklaşık 70 kişi
kendileri için özel hazırlanan
sunumları dinledikten sonra
Makel yetkilileri eşliğinde tesisi
gezdiler ve ürünler hakkında
bilgi aldılar. Özellikle şalt
ürünleri üretimi ile ilgili detaylı
bilgi edinen misafirler, Makel’in
35 yıldan bu yana sektöre
kattığı bilgi, birikim ve deneyimi
yakından görme ve tanıma
şansına sahip oldular.
Karşılama sonrası Makel
Konferans Salonu’nda
hazırlanan sunumu dinlemek
üzere bir araya gelen
misafirlere bir konuşma yapan
Genel Müdür Hakan Öztürk,
Makel’in Türkiye’nin en
modern fabrikalardan birisi
olduğunu belirtti. Öztürk,
“Birlikte iş yaptığımız herkesin
katkıları ile Türkiye’nin ilk
500 firmasından birisi haline
geldik” dedi. Türkiye’nin dört
bir köşesinde yüzlerce iş ortağı
ile çalışmalarını sürdürdüklerini
belirten Öztürk, yıllar içinde
Makel Bayileri ile çok güçlü
sevgi, saygı ve güven bağları
oluştuğunu sözlerine ekledi.
Öztürk, “Bizler iş ortaklarımızı
müşteri olarak değil, Makel
ailesinin birer ferdi olarak
görüyoruz.” dedi.
Ardından Makel Firma
sunumunu gerçekleştiren
Pazarlama Müdürü Fatih
Yüzbaşıoğlu firma ve ürünler
hakkında bilgiler aktardı.
Şalt ve Endüstriyel Ürünler
Türkiye Satış Müdürü İmdat
Kalemci de mevcut ve yeni
çıkması hedeflenen ürünler ve
satış organizasyonu hakkında
misafirlerin yoğun ilgisini
gördü.
Sunumlar sonrasında Makel
üretim tesislerini gezen bayiler,
hammadde girişinden ürün
çıkışına dek tüm süreci yakından
gözlemleyerek bilgi aldılar.
Özellikle yarı mamul otomasyon
makineleri firmayı gezen
misafirler tarafından yoğun ilgi
gördü.
Fabrika gezisi sonrası otele
geçen bayiler kısa bir
dinlenmenin ardından “gala
yemeği” için salonda tekrar bir
araya geldiler.
Gece boyunca Makel
yöneticileri ile birlikte yemek
ve müzikle birlikte güzel bir
gece geçiren tüm misafirlere
gerçekleştirdikleri katılımlardan
dolayı plaket sunumları yapıldı.
Ertesi gün ise tarihi yarım
adayı gezen Makel misafirleri
ziyareti İstanbul’un en
güzel köşelerinden birinde
tamamlamış oldular.
RÖPORTAJ
www.elektrikdergisi.com
ERSE KABLO SATIŞ MÜDÜRÜ FİKRET AKKURT:
“NİTELİKLİ ÜRÜNLER, HİZMET VE
MARKA DEĞERİMİZ ÜZERİNDEN
FARK YARATIYORUZ”
KABLO SEKTÖRÜNÜN ÖNEMLİ FİRMALARINDAN ERSE KABLO SATIŞ MÜDÜRÜ FİKRET
AKKURT’UN FİRMALARI, ÜRÜNLERİ, KALİTE BELGELERİ, İHRACAT VE SEKTÖR SORUNLARI
İLE İLGİLİ SORULARIMIZA VERDİĞİ YANITLARI SAYFALARIMIZA AKTARIYORUZ.
–Firmanızı kısaca tanıtabilir misiniz?
–Erse kablo zayıf akım kablo üreticisi olarak 1996
yılında kurulmuştur. Üretim faaliyetlerini 8.000
metrekare kapalı, toplamda 12.000 metrekarelik
alanda kurulu Silivri’de bulunan fabrikasında
gerçekleştirmektedir. Ayrıca İstanbul Habipler’de 3000
metrekare lojistik deposuyla müşterilerinin ihtiyaçlarını
daha hızlı karşılamaktadır.
Ayrıca geçen ay 5.000 metrekare kapalı alanı bulunan
yeni üretim binası yatırımı gerçekleştirdik. Şirketimiz bu
yatırım ve bundan sonra da gerçekleştirmeye devam
edeceğimiz yeni yatırımlarımızla müşterilerimize hızlı
ve nitelikli ürün ve hizmetlerimizi sunmaya devam
edecektir.
Erse Kablo, satış ve pazarlama faaliyetlerini
Perpa’da bulunan genel merkezi ile birlikte
Ankara bölge ofisi, Adana, Antalya ve Bursa’da
satış danışmanları ile sürdürmektedir.
Firmamız her geçen yıl kontrollü olarak ülke
çapında ve uluslararası alanda satışlarını
artırarak büyümesini sürdürmektedir.
İhracatımız bu gün toplam satışımızın yüzde
42’sini oluşturmaktadır. Şirketimizin ihraç
ettiği ürünler ülkemizi, uluslararası arenadaki
projelerde kalitesi ve nitelikleri ile temsil
etmektedir.
Erse Kablo; vizyonu, yatırımları, satışları, ihracatı
ve 20’si mühendis 50 kişilik beyaz yaka,
toplamda 200 kişilik profesyonel
personeli ile sektörde alanının lider
kuruluşudur.
–Ürünleriniz ve teknik
özellikleri ile ilgili bilgi verir
misiniz?
–Şirketimizin üretim
portföyünde; veri iletişim
kabloları, koaksial
kablolar, sinyal ve kontrol
kabloları, yangına
dayanıklı kablolar,
enstrüman kabloları,
silikon kablolar,
marin ve gemi tip
68
Şubat 2014
kablolar haberleşme kabloları ve müşterilerimizin özel
projelerine yönelik ürettiğimiz nitelikli özel kablolar
bulunmaktadır.
–Sahip bulunduğunuz yerli ve uluslararası standart
belgeleri ile kalite sertifikalarına ilişkin neler
söyleyebilirsiniz?
–Şirketimiz; kablo sektöründe kendi alanında MPA.
NRW firmasından almayı hak kazandığı DIN 4102-12
ye uygun E30/E90 yangına dayanıklılık belgesi ile ilk
olmayı başarmıştır. Ervital markalı yangına dayanıklı
kablolar başta olmak üzere ürünlerimizin büyük bir
kısmı Alman Standartları Enstitüsü VDE tarafından
sertifikalandırılmıştır. VDE sertifikasına sahip ilk
Türk firmasıdır.
Erse Kablo ilkeleri gereği tüm
organizasyonuna yayarak uygulamayı
prensip edindiği ISO 9001:2008
Kalite Yönetim Sistemi NQA ve VDE
tarafından belgelendirilmiştir. Almış
olduğumuz “VDE, GOST-R, Yangın
Sertifikası (Rusya), TÜRKLOYDU, RINA,
BV, LR, ABS, RoHS, TSEK, TSE ve Yangına
dayanıklı ürün grubumuz ERVITAL
kablolar ile taahhüt ettiğimiz E90 yangın
dayanım standardımızı uluslararası
saygın bir kuruluş olan MPA NRW’
nin laboratuarlarında “DIN
4102-12(E30-E90)’ye
uygun olarak, sistem
süreklilik testlerini
başarıyla geçti ve VDE
kalite belgesi almaya
hak kazanmış ilk ve tek
firma olduk.
Burada E90 belgesi
hakkında kısa bilgi
vermek gerekirse; DIN
4102-12 (E30…E90)
yangın dayanım standardı,
fonksiyon devamlılığını
sağlayan, uluslararası bir
kriterdir. Temel amacı; acil
aydınlatma, asansör ve anons
Erse Kalo Satış Müdürü
Fikret Akkurt
sistemleri gibi yangın esnasında insanlar için hayati
önem taşıyacak sistemlerin fonksiyonel devamlılığını
sürdürmesidir.
–Ürünlerinizin uluslararası pazarlardaki kullanımına
ilişkin açıklamalar yapar mısınız?
-Erse Kablo ürünlerini; başta Avrupa olmak üzere Asya,
Afrika ve Avustralya pazarlarına ihraç etmekte, birçok
büyük toptancı ve projeye kablo tedarik etmektedir.
Örneğin ağır sanayi kuruluşları, tersaneler, AVM,
hastane, residance, eğitim kurumları, oteller vb.
İhracat yaptığımız ülkeler arasında İngiltere, Almanya,
Avusturya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Litvanya,
Rusya, Gürcistan, Kazakistan, Mısır, Irak, Ürdün, Katar,
Kuveyt, Portekiz, İspanya, Fransa, Singapur, Malezya,
Kore, Ukrayna ve Beyaz Rusya yer almaktadır.
–Sektörün sorunlarına ilişkin düşünceleriniz?
–Ana hatlarıyla değerlendirmek gerekirse kablo
sektörünün kalite, verimlilik, kapasite, kalifiye işgücü,
hammadde ve teknolojide dışa bağımlılık ve fiyata
bağlı rekabet gibi temel sorunları vardır. Ama en
önemli sorunu “İnovasyon” yani değişim yönetimi ve
değişime ayak uyduramamadır.
Kapasite, verimlilik ve dışa bağımlılık gibi teknik
konularda araştırma geliştirme faaliyetlerine öncelik
verilmesi ve inovasyon tekniklerinin kullanılarak
know how yaratılması bazı çözümleri beraberinde
getirecektir.
Bir başka problem, sektörümüzde nitelikli iş gücü
sorunudur. Biz bu sorunu şirket içi ve dışı bir eğitim
kültürünü yaygınlaştırarak, konusunda uzman
danışman ve kurumlardan yardım alarak çözmek
konusunda çaba harcıyoruz.
Kalite konusunda elbetteki denetçi kuruluşların
denetimleri çok önemli fakat daha da önemlisi
tüketici bilincinin geliştirilmesi gerekiyor. Bunun için
de teknik eğitim seminerleri, paneller düzenlemek,
teknik makaleler yayınlayarak ortak bir akıl zemininde
buluşmak gerekiyor.
Artık herkes tarafından bilinen ve kabul edilen fiyata
bağlı rekabet tüm üreticiler için kaotik bir durum
yaratıyor. Erse Kablo olarak ürettiğimiz nitelikli ürünler,
hizmet ve marka değerimiz üzerinden farklılığımızı
ortaya koyuyoruz.
Bir başka çözümümüz ise; müşterilerimiz için
özel dizayn edilmiş kabloların ihtiyaca yönelik
kişiselleştirilerek sunulması, halkla ilişkiler
faaliyetlerimiz, hizmet ve ürün kalitemiz, geri dönüş ve
imalat sürelerimiz, stok gücümüz, lojistik kabiliyetimiz;
satış öncesi ve sonrası destek gibi enstrümanları
kullanarak müşterilerimizin takdirini ve memnuniyetini
sağlamaya çalışıyoruz.
–Kullanıcılara önerileriniz...
–Öncelikle bize şirketimizi ve şirketimizde olan
gelişmeleri anlatma fırsatı verdiğiniz için sizlere
teşekkür ederiz.
Müşterilerimiz ve diğer paydaşlarımız “kablo” söz
konusu ise mutlaka bizlere Erse Kablo ile irtibata
geçsinler. Bizler; gerek ulusal gerekse uluslar arası
etkinlikler ile gelişmeleri ve teknolojiyi yakından takip
etmeye devam etmektedir. Buna paralel olarak ise;
ürün, üretim ve çalışanları ile gelişimini sürdürmekteyiz
ve müşterilerimizin gereksinimleri için çalışıyoruz.
Erse Kablo için; kalite bilinci, güven odaklı çalışma
anlayışımız, marka bilinirliği, sağlıklı ve etkin çalışan
müşteri ilişkileri yönetim modeli, hızlı teslimat, kuvvetli
stok yapısı, kalite gibi yönetim enstrümanlarını etkin ve
yoğun olarak uygulamaya devam edeceğiz.
69
Şubat 2014
ENERJñ VERñMLñLñïñ ñLLÜZYONU[1]
ENERJñ VERñMLñLñïñNñN NERESñNDEYñZ?
CUMHURñYET GAZETESñNñN GAZETE EKñ OLARAK VERDñïñ “SÜRDÜRÜLEBñLñR YAóAM” DERGñSñNñN 29 OCAK 2013
TARñHLñ SAYISININ KAPAK KONUSU “UZUN ñNCE BñR YOL: ENERJñ VERñMLñLñïñ”. ÖZLEM YÜZAK’IN KAPAK KONUSUNU
ñóLEYEN HABER YAZISINDA, 30 KÜSUR YILDAN BERñ ELEKTRñK ñóLERñ ETÜT ñDARESñ GENEL MÜDÜRLÜïÜ (EñE)
TARAFINDAN DÜZENLENEN KAMUOYU BñLñNÇLENDñRñLMESñNE YÖNELñK BñR ETKñNLñK OLAN VE HER YILIN OCAK
AYININ ñKñNCñ HAFTASINDA YñNELENEN “ENERJñ VERñMLñLñïñ HAFTASI”NIN 2013 YILI UYGULAMA PLANINA
DEïñNñLEREK ÜLKEMñZñN UZUN YILLARI KAPSAYAN “ENERJñ VERñMLñLñïñ SERÜVENñ” SORGULANIYOR.
Yüzak; “Ocak ayının ikinci haftasını ‘Enerji
Verimliliği Haftası’ olarak kutladık. Yeni hedefler
belirlendi. Ama Türkiye’nin ‘Enerji Verimliliği’nde
bugüne kadar neler yaptığı, ne kadar yol aldığı her
zamanki gibi havada kaldı” saptamasını yapıyor.
Özellikle eski bir EİE çalışanı olarak ben de hep
merak ederim. Geçmişi, gazete haberinde
geçtiği gibi 30 yıl öncesine dayanan, o zamanki
adı ile “Enerji Tasarrufu Haftaları”da sürekli
ülke genelinde yüzde 30 enerji tasarrufu
potansiyelinden söz edilirdi. Hatta o dönemi
izleyen dergi yazılarımda, yıllar geçtiği halde bu
oranın yerinden kımıldamadığından yakınarak
söz ederdim. Geçen 30 küsur yılda bu yüzde
30 potansiyelin ne kadarının ülkemizin kazanç
hanesine yazıldığını, 75 yıllık Elektrik İşleri
Etüt İdaresi (EİE) Genel Müdürlüğü yerine
kurulan Yenilenebilir Enerji (YE) kuruluşunun
yöneticilerinden öğreniyoruz.
EİE Genel Müdür Yardımcısı Çalıkoğlu, 2013’ün
Ocak ayındaki son Enerji Verimliliği Haftası’nda
2000-2009 arasındaki 10 yıllık dönemde
ülkemizde enerji tasarrufu açısından yüzde 27
iyileşme sağlandığından söz ediyor. Bu iyileştirme
oranının yüzde 15’inin konut sektöründe
olduğunu söylüyor. Bu 10 yıl beyanına itibar
edilirse demek oluyor ki, geçen 30 yılın ilk 20
yılında enerji tasarrufu potansiyelimizi geliştirmeye
boş vermişiz. Ne yapıldıysa son on yılda yapılmış
ve 30 yıl önce ülke genelinde yüzde 30 olarak
hedeflenen enerji tasarrufu iyileştirilmesinde bu
70
Şubat 2014
son 10 yılda yüzde 30’a 3 puan kalacak kadar
yaklaşılmış.
Oysa, bırakınız akla gelen tüm enerji tasarrufu
konularını, ülke çapında konuşulan tasarruf
konusunun en büyük ayağını oluşturan
ülkemizdeki binaların yüzde 95’inden fazlasının
ısı yalıtımsız olduğu bir noktadayız. Enerji
1)
İllüzyon: Yanılsama, gözbağı, Türkçe Sözlük, Ali Püsküllüoğlu.
Verimliliği Derneği (ENVERDER) Yön. Kur. Üyesi
Mustafa Yalçın aynı gazete “Sürdürülebilir
Yaşam” dergi ekindeki “Ülkemizdeki binaların
yüzde 95’nden fazlasının yalıtımsız olduğu
düşünüldüğünde, tablonun vahameti daha iyi
anlaşılır” değerlendirmesi enerji tasarrufu/
verimliliği konusunda iyimserlik noktasında
olmadığımızı açıkça gösteriyor. O zaman
ülkemizdeki enerji tasarrufu iyileştirmesine ilişkin
olarak verilen yüzde 27 oranının neredeyse
tamamını sanayi kesimine mal etmemiz gerekiyor.
Ancak, burada da duraklıyoruz. Ülkemiz sanayi
sektöründe iyileştirmenin ölçütü olan “enerji
yoğunluğu”nun, yazımızın devamında açıklandığı
gibi, son 30 yıldır yerinde sayarak günümüzde
OECD ülkeleri ortalamasını ikiye
katlayan son derece olumsuz
düzeyi yeterince hayal kırıklığı
oluşturuyor.
yalıtımları da eklendiğinde elde edilecek enerji
tasarrufunun yüzde 90’a kadar çıkacağını”
söylüyor.[2] İyi de,“Binanızın ısı yalıtımını yaptırın,
bu takdirde yüzde 90 enerji tasarrufu sağlarsınız”
derken, “enerji giderleriniz ısı yalıtımı öncesinin
yüzde 10’una düşer” dediğinin de farkında mı?
Örneğim çok güncel ve çok gerçek. Ankara’da
oturduğum apartmanın kısa süre önce dış cephe,
çatı, pencere, bodrum ısı yalıtımları teknik
koşullara uygun olarak yapıldı. Enerji (yakıt) için
harcamamız ortalama kış koşullarında yüzde 30,
sert kış koşullarında ancak yüzde 20 azalabildi.
Yüzde 70-80 yerinde duruyor. Nerede yüzde 90
tasarruf? Tam da “Hesaplı atalım, civcivler yesin”
örneği.
Biz yine de, konuyu bilinmezler sarmalından
kurtarmak için yeniden yazımızın girişindeki Ocak
2013 “Enerji Verimliliği Haftası” ile Özlem
Yüzak’ın gazete eki dergi yazısına başvuralım. Bu
Bahis konusu 30 küsur yılın
yazı kapsamında mesleğimizin temsilcisi TMMOB
sonlarına doğru örneğin elektrik
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)
enerjisinde tasarruflu kompakt
dergisinden çarpıcı alıntılar
ÜLKEMİZ SİYASAL
ve led lambalar piyasaya çıktı. Bu
bulunduğu için en iyi seçimi
YÖNETİMİNİN YETKİLİ
lambaların aydınlatmada halkımız
yapmış sayılırım.
tarafından kullanılmaya başlanmasıyla
“1980’li yıllardan beri EİE
NOKTALARINDA
belirli, ancak 30 yıl önce alınan
tarafından sürdürülen ‘Enerji
BULUNANLARIN
hedef yanında kayda değmeyecek
SÜREGELEN BEYANLARINA Verimliliği’ konusunda 2007 yılında
düzeyde bir tasarruf sağlandığı
‘Enerji Verimliliği Yasası’ çıkarılarak
BAKARSAK, 2013 YILI
söylenebilir. Bu tasarrufun sokak ve
yasal çerçeve oluşturuldu.
BAŞINDAN BİR YIL
çevre aydınlatılmasında kazanılıp
Ancak, bir yandan (Enerji Verimliliği
SONRA DA SÖZÜNÜ
kazanılmadığını, kazanıldı ise ne
alanında etkinliği artıran) yasal
ETTİĞİMİZ GERÇEK
oranda olduğunu ise bilmiyoruz.
düzenlemeler yapılırken, öte yandan
ENERJİ VERİMLİLİĞİ
Daha sonra haftanın adı tasarruf’tan
uygulanan neo-liberal politikalarla
verimliliğe terfi ediyor. Tasarruf’tan
HEDEFLERİNE ULAŞMADA süreç yaz-boz tahtasına
sonra Verimlilik, tanım olarak daha
dönüştürüldü. Bu arada geçen yıl
YERİNDE SAYMAYI
doğru bir seçimdi. Ancak bu seçimin
(2012) EİE (nedeni açıklanmayan)
BAŞARDIĞIMIZ
hakkının ne kadar verildiği hep
ani bir kararla kapatıldı ve yerine
GÖRÜLÜYOR.
tartışma konusu oldu. Kapatılan
yine Enerji Bakanlığı bünyesinde
EİE’nin bir süredir özellikle sanayi
Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü
alanında verimliliği artırma amaçlı
(YEGM) kuruldu.
‘Verimlilikte Devlet-Sanayi İşbirliği’ projeleri
Enerji Verimliliği alanında ikinci dönüm noktasını
yönettiği biliniyor. Bu projelerden bazı olumlu
‘Enerji Verimliliği Strateji Belgesi (2012-2023)’
sonuçlar alındığını duyuyoruz. EİE geçen yıllarda
oluşturdu.
tarihin sayfaları arasına gömüldü. Bu noktaya
gelinceye kadar ülkemizde gerçek enerji verimliliği
Ocak 2013 ‘Enerji Verimliliği Haftası’nda, 2000hedeflerine ne kadar yaklaşıldı?
2009 dönemini baz alarak neler yapıldığını YEGM
Ülkemiz siyasal yönetiminin yetkili noktalarında
Gn. Md. Yard. Erdal Çalıkoğlu anlattı; son beş yıllık
bulunanların süregelen beyanlarına bakarsak,
dönemde enerjinin verimli kullanımı ile ilgili olarak
2013 yılı başından bir yıl sonra da sözünü
(genel enerji alanında) 25,4 milyon TEP enerji
ettiğimiz gerçek enerji verimliliği hedeflerine
tasarrufu sağlandığı, bu tasarrufun 27,6 milyar
ulaşmada yerinde saymayı başardığımız görülüyor.
dolara eşdeğer olduğunu açıkladı”.
Çiçeği burnunda yeni Çevre ve Şehircilik
Bakanı’mız “Binalarda zorunlu hale getirilen ısı
2) Haber. “Isı yalıtımıyla yüzde 90’a kadar tasarruf”, Sözcü Gazetesi,
16 Ocak 2014.
yalıtım sistemleriyle, buna pencere, bodrum, çatı
71
Şubat 2014
Çalıkoğlu, yukarıdaki alıntının yapıldığı Elektrik
Mühendisleri Odası (EMO) dergisinin Ocak 2013
sayısında Banu Salman imzasıyla yayımlanan
söyleşisinde sanayi sektörümüzde enerji tasarrufu
ile ilgili olarak şunları da söylüyor.
“Ülkemizde 2000-2010 döneminde birincil Enerji
Yoğunluğu’ndaki iyileşme oranı yüzde 9,4’tür.
Avrupa Birliği’ne üye ülkelerle kıyaslama metodu
kullanılarak çimento, demir-çelik, cam, kağıt, tekstil,
kimya ve gıda sektörlerinde elektrik ve ısı enerjileri
için tasarruf potansiyelleri belirlenmiş; buna göre
sanayi sektörümüzde yüzde 20’ye yakın enerji
tasarrufu potansiyeli olduğu belirlenmiştir.
Bina ve ulaştırma sektörlerindeki
asgari enerji tasarrufu potansiyellerinin
ise sırasıyla yüzde 35 ve
yüzde 15 dolayında olduğu
değerlendirilmektedir.
Enerji Verimliliği Strateji Belgesi
genelde Türkiye’nin 2011 yılı
‘Enerji Yoğunluğu’nu 2023
yılına kadar en az yüzde 20
azaltmasını öngörmektedir”.
Yine aynı dergide EMO
İzmir Şubesi Enerji
Verimliliği Komisyonu
Raportörü imzasıyla yazan
Talat Canpolat ise, “Türkiye’de
‘Enerji Verimliliği ile ilgili
çalışmaların plan ve programdan,
dolayısıyla bilimsellikten uzak, el
yordamıyla yapıldığını ve bu şekilde
devam ettirildiğini”, devamında
“1998-2008 döneminde Türkiye’nin
‘Enerji Yoğunluğu’nda hemen hiçbir
değişiklik olmadığını”, bu nedenle
“Strateji Belgesi’nde 2011-2023 arasındaki
12 yılda ülkemizin ‘Enerji Yoğunluğu’nda yüzde
20’lik olumlu bir düşme beklentisinin gerçekçi
olmadığını” ileri sürüyor. Canpolat, “Enerji
iletim ve dağıtım hatlarında kayıp-kaçak oranı
yüzde 17-18 dolayında iken Strateji Belgesi’nde
ülkemizin ‘Enerji Yoğunluğu’ sorununun çözümü
için bu oranın gelişmiş ülkeler ortalamasına
indirilmesine yönelik somut hedef ve eylem
planları bulunmuyor. Günümüz siyasal iktidarı
tarafından da bilinmektedir ki, enerji varlıklarımızın
özelleştirilmesi sürecinde özel dağıtım şirketleri
dağıtım hat ve tesislerinin rehabilitasyonu gibi bir
harcamaya yanaşmayacaklardır. Tasarruflu ampulle
yol alınamaz. Son 5 yılda yapılan ‘Enerji Verimliliği’
uygulamalarıyla, 10 milyon adet tasarruflu
ampul dağıtmakla, üç beş kamu binasını yalıtıp
(mantolayıp) verimli binalar haline getirmekle,
72
Şubat 2014
‘Enerji Verimliliği Danışmanlık Şirketleri’ kurmakla
‘Enerji Verimliliği’ hedefleri gerçekleştirilemez”
demektedir.
Öncelikle şu çok sözü edilen ülkemizin ‘enerji
tasarrufu potansiyeli’ni açıklığa kavuşturalım.
Yukarıda değinildiği gibi bundan yaklaşık 30
yıl önce bu tasarruf ülke genelinde yüzde 30
olarak veriliyordu. Son 10 yılda 2013’e kadar bu
tasarrufun 3 puan eksiği ile kazanıldığını yetkili
ağızlardan duyuyoruz.
Hepsi iyi de,
30
yıl öncesinin
yüzde 30 ‘enerji
tasarrufu potansiyeli’nin
günümüzde aynı yetkili ağızlardan, büyükten
küçüğe sıralarsak sadece ulaştırmada yüzde 35,
sanayinin bir bölümünde yüzde 20, konutlarda
yüzde 15 olduğunu öğreniyoruz. Bu üç
potansiyelin toplamı yüzde 70 ediyor. Demek
ki, günümüzde tasarruf eksiğimiz, Çalıkoğlu’nun
verdiği yüzde 27’lik iyileştirme doğru kabul
edilerek dikkate alınırsa oransal olarak 2013
yılı itibarıyla yüzde 3 filan değil, mübalağasız
en az yüzde 43 oluyor. Bu da ‘enerji tasarrufu
potansiyeli’mizi değerlendirme konusunda,
tasarruf konusunu anımsayıp yola çıktığımız son
30 yıl boyunca yerinde saydığımızı gösteriyor.
konusu aynı 10 yıllık dönemde Türkiye’nin ‘enerji
yoğunluğu’nda hemen hiçbir değişiklik olmadığını”,
aynı yetkililer; kendileri tarafından hazırlanmış
olan ‘Enerji Verimliliği Strateji Belgesi’ni
baz alarak “Genelde Türkiye’nin 2011 yılı Enerji
Yoğunluğu’nun 2023 yılına kadar olan 12 yıllık
sürede en az yüzde 20 azaltılmasını” öngörürken,
uzmanlar; aynı sürede “Ülkemizin ‘Enerji
Yoğunluğu’nda yüzde 20’lik olumlu bir düşme
beklentisinin gerçekçi olmadığını” ileri sürüyorlar.
Unutmadan ilave edelim. Bu yılın (2014)
Ocak ayında düzenlenen Enerji Verimliliği
Haftası’nda öne çıkan en önemli haber, bu
mektubumuz boyunca anlattıklarımıza yeni bir
şey katılmadığının en çarpıcı kanıtını oluşturuyor.
Gazetelerde, “En Verimli Ürün”, “En Verimli
Endüstriyel Tesis” ödüllerinin ülkemizin
kalburüstü bir endüstriyel firmasına ve ürününe
verildiği haberleştiriliyor.[3] Haber değeri olan konu
nedense ödüllerden ibaret. Bu da gerekli, bu da
yapılmalı ama, konunun ön planı
salt ödül dağıtımı değil ki. Enerji
SON 10 YILDA 2013’E
verimliliği konusunda bu yıl da
KADAR BU TASARRUFUN yinelenen bol öğütlü siyasetçi ve
3 PUAN EKSİĞİ İLE
bürokrat söylemleri dışında temel
KAZANILDIĞINI
sorunlarımızın esasını, dolayısıyla
YETKİLİ AĞIZLARDAN
dünyada çoktan yola çıkmış
DUYUYORUZ. 30 YIL
ve önemli mesafe kat etmiş
ÖNCESİNİN YÜZDE 30
olan enerji verimliliği trenini
‘ENERJİ TASARRUFU
kaçırmaya pervasızca devam
POTANSİYELİ’NİN
ettiğimizin aksini gösteren hiçbir
GÜNÜMÜZDE AYNI
kanıt ortada yok.[4] Bu arada,
YETKİLİ AĞIZLARDAN,
son yıl itibarıyla dünyada fosil
BÜYÜKTEN KÜÇÜĞE
yakıtlardan ileri gelen çevre
SIRALARSAK SADECE
tahribatına en büyük katkıyı
ULAŞTIRMADA YÜZDE
veren Avusturya ile birlikte “Fosil
35, SANAYİNİN BİR
Ülke” ilan edilen iki ülkeden
BÖLÜMÜNDE YÜZDE
biri olduğumuz utancımızı da
20, KONUTLARDA
anımsatalım.
Bu arada yetkilimizin, geçen son 10 yılda genel
enerji’de yüzde 27 tasarruf sağlandığı söylemine
dönersek, konutlarımızın yüzde 95’inde ‘enerji
verimliliği’nin yerinde saydığını dikkate alarak
yüzde 7 tasarrufu binalarımıza bırakarak
tasarrufun yüzde 20’sinin sanayi sektörümüzün
bir bölümünde yapıldığını varsayarsak,
sanayimizin oranı verilmeyen en azından bir
bölümünde ‘enerji verimliliği’ konusunda hiçbir
sorunumuzun kalmadığı, yüzde 100 verim
sağlandığı gibi çelişkili bir sonuç çıkıyor ki, bu da
hiç inandırıcı değil.
Öte yandan günümüzde ‘enerji
yoğunluğu’nun ülkelerin
gelişmişlik düzeyini gösteren
ölçütlerin başına geçmiş
olduğu görülüyor. Daha
önce ülkelerin kişi başına
enerji (örneğin elektrik)
kullanımı ölçüt alınıyordu. Enerji
kaynaklarının giderek azaldığı ve
değerlendiği günümüzde eski ölçüte
pek rağbet edilmediği bir yerdeyiz.
‘enerji yoğunluğu’ tanımını da aynı
gazete eki “Sürdürülebilir Yaşam”
dergisindeki yazıdan aktaralım:
“Türkiye, ekonomisi gelişmiş ülkelerle
karşılaştırıldığında ‘Enerji yoğun’ olarak
değerlendirilebilir. Enerji yoğunluğu;
1000 dolarlık GSMH (Gayri Safi Milli
Hasıla) başına tüketilen birincil enerji
miktarıyla hesaplanıyor. Bu oran
günümüzde (2013) OECD ülkeleri
ortalaması olarak 0,14 tep (petrol
eşdeğeri enerji) iken Türkiye’de 0,28
tep, yani OECD ülkeleri ortalamasının
iki katıdır. Bu da, bir birim sanayi
üretimi için gelişmiş ülkelerin iki katı
enerji harcadığımız anlamına geliyor”.
YÜZDE 15 OLDUĞUNU
ÖĞRENİYORUZ.
Aslında, ülkemizin ‘enerji verimliliği’
konusunda nerede olduğunu
gerçekçi olarak görebilmek için ‘Enerji Tasarrufu
Potansiyeli’ gibi soyut kavramları bir yana bırakıp
asıl somut veri olarak günümüzde tüm dünyada
geçer akçe olan ‘enerji yoğunluğu’ kavramını
benimsememiz gerekiyor.
Sonuç olarak, bu bilgi ve
değerler karmaşasında ülkemiz
açısından “Enerji Verimliliği ya
da enerjiyi verimli kullanma başarısı”ndan değil,
“Enerji Verimliliği İllüzyonu”ndan ve dünyada
“Fosil Ülke” ilan edilen iki ülkeden biri olmayı
nasıl başardığımızdan söz edilmesi çok daha
gerçekçi gözüküyor.
Ne var ki ülkemizin ‘enerji yoğunluğu’nda da
yetkililerimiz ve uzmanlarımız anlaşamıyorlar.
Yetkililer; “Ülkemizde 2000-2010 arasındaki 10
yıllık dönemde birincil Enerji Yoğunluğu’ndaki
iyileşme oranının yüzde 9,4 olduğunu” söylerken,
uzmanlar; “Yok böyle bir şey” diyorlar. “Söz
3) Haber: “Enerji haftasında Arçelik’e iki ödül”, Sözcü gazetesi, 16
Ocak 2014.
4) Dergimizin son Ocak 2014 sayısında yer verilen Enerji verimliliği
Forumu haberine lütfen göz atınız , sayfa 26.
73
Şubat 2014
ELEKTRñK TARñHñNDE YOLCULUK
OSMAN BAHADIR
“ELEKTRñKLñ TÜRKñYE DERGñSñNDEN;
TÜRKñYE’DE ELEKTRñK SANAYññ NASIL OLMALIDIR?”
MEHMET ŞEVKİ (YAZMAN)
Mehmet Şevki (Yazman), Kadro dergisinin Şubat
1933 tarihli 14. sayısında, “Türkiye’de elektrik
sanayii nasıl olmalıdır” başlıklı ikinci yazısında şunları
söylemektedir:
“Bu bahsin başında akla gelen sualler şunlardır:
Türkiye’de elektrik sanayiinin inkişafına,
genişlemesine lüzum var mıdır? Belli başlı
şehirlerimizde ve sınai mıntıkalarımızda tesis
edilmiş santrallar ihtiyacımıza yetmez mi? Sonra
memleketimiz bu inkişaf için lazım olan unsurlara
malik midir?
Cevap: Evvela Türkiye geniş mikyasta elektrik
kudretine muhtaçtır. Çünkü; Türkiye evvela kendisine
yeten sonra hiç olmazsa komşu bulunduğu bazı
memleketlere ihracat yapabilecek modern bir sanayi
sistemi kurmak istiyor.
Türkiye geniş mikyasta sahip olduğu madenleri
işletmek istiyor. Mesela yalnız Ergani bakır madeni
tam faaliyetle çalıştığı takdirde Fırat’a kadar devam
edecek bir işletmesiyle birlikte bugün Türkiye’de
istihlak edilen (tüketilen) kudretten (83.000.000
kilovatsaat) daha fazlasını istihlak edebileceği
düşünülürse geniş elektrik enerjisine olan ihtiyacımız
çok güzel anlaşılır.
Türkiye geniş ormanlarını işletip kerestesini sahile
nakletmek istiyor.
Türkiye’de yeni yapılacak sulama işleri ve inşaatı,
yol inşaatı, liman inşaatı ve modern tahmil ve
tahliye tesisatı, nakliyat işleri için muharrik kuvvete
muhtacız.
Nihayet daha beş altı şehirle 150 kasaba ve bütün
Anadolu köyleri ya hariçten ithal olunan petrolle
tenvir edilmekte yahut gecelerini karanlıkta
geçirmektedir. Elektrik tesisatı mevcut şehirlerimizde
ise, bundan nüfusu umumiyemizin ancak yüzde
2.7’sinin istifade ettiğini görmüştük. Demek ki
nüfusumuzun daha yüzde 97.3’ü ziya ve nur
bekliyor.
74
Şubat 2014
Bu işler yüz binlerce beygirlik takat ister ve bugün
müesses takatlarımız bunların yüzde birine dahi
tekabül edemez. Mütebaki kısım adeli kuvvetle
temin olunamayacağı gibi mihaniki vasıtaların da en
elverişlisinin elektrik kudreti olduğunu tekrar tekrar
ispata lüzum görmüyoruz.
Saniyen (ikinci olarak): Elektriğin tekmil bu
ihtiyaçlarımızı karşılayacak surette istihsali,
genişlemesi, harcı alem kılınması için bütün
unsurlara sahibiz. Hatta bu hususta belki dünyanın
en zengin memleketlerinden birinde bulunuyoruz.
En iyi ve bol kömürlerden birine sahibiz.
MEHMET ŞEVKİ KİMDİR?
Mehmet Şevki (Yazman) Bey (1895-1974),
Cumhuriyet döneminde ülkemizde yetişmiş ilk elektrik
mühendislerimizdendir. İstanbul Darülfünunu Fen
Fakültesi bünyesinde 1926-1927 öğretim yılında
kurulmuş bulunan Elektromekanik (Elektrik-Makine)
Enstitüsü’nü 1931 yılında bitirerek bu enstitünün ilk
mezunlarından olan bir elektrik mühendisidir.
Mehmet Şevki Bey, 1895’de Elazığ’da doğdu. İlkokulu
ve askeri rüştiyeyi bu şehirde tamamladıktan (1911)
sonra İstanbul’a giderek Kuleli Askeri İdadisi’ne yazıldı.
1914’te bu okulu bitirdi ve Harbiye Mektebi’ne girdi.
Fakat büyük savaşın başlaması üzerine Çanakkale’ye
gönderildi. Çanakkale Şavaşı’nda ve Kurtuluş
Savaşı’nda savaştıktan sonra Harbiye’deki eğitimini
1924’te tamamlayarak subay oldu. Ancak savaştan
sonra Darülfünun’daki eğitimine başlayan Mehmet
Şevki Bey, komutanlarının izniyle mühendislik eğitimini
de tamamladı.
Mehmet Şevki Bey, Birinci Dünya Savaşı sırasında
Galiçya cephesinde de savaşmıştı. Onun 1928’de
yazdığı Mehmetçik Avrupa’da adlı eseri Galiçya’daki
Türk askerinin Avrupa izlenimlerini aktaran benzersiz
bir eserdir. 1938’de yazdığı Türk Çanakkale adlı eseri
ise bu savaşın içinden yazılmış eleştirel bir eserdir.
Mehmet Şevki Bey, 1932 yılında yayımlanmaya
başlayan Kadro dergisinin kurucuları arasındadır. Bu
derginin 12. sayısından itibaren de daimi yazarlarından
biri olmuştur.
Anadolu’nun her tarafında çok güzel linyit madenleri
vardır.
O halde termik santrallar için mahrukatımız çok
mebzuldur.
Beyaz kömüre (su kuvvetine) gelince, Anadolu
yarımadası coğrafi vaziyeti dolayısıyla bu hususta çok
istisnai, çok bahtiyar bir vaziyettedir. Yüksek silsileler
ile çevrilmiş yarımadamızın sahillere yakın yerlerinde
mühim su sukutları (düşüşleri) vardır. Trabzon,
Samsun, Giresun’dan tutunuz da, Marmara havzası,
Gediz, Menderes nehirleri, Antalya civarındaki
şelaleler, sonra birbirine muvazi Tarsus çayı, Seyhan
ve Ceyhan nehirleri, orta ve şarki Anadolu’da
Sakarya, Kızılırmak, Çoruh, Murat ve Fırat nehirleri
memleketimizin hemen her istediğimiz yerinde su
kuvvetinden istifade için bize fırsat bahşederler.
Bunlardan istihsal edilecek kudreti, yalnız bariz su
sukutlarına (düşüşlerine) inhisar ettirerek 300-400
bin beygirle değil belki her akan sudan küçük veya
büyük bir tesisle kudret istihsalinin mümkün
olduğu düşünülerek milyonlarca beygir kuvvetiyle
ifade etmek kabildir. Çünkü mesela büyük nehirlerde
bir iki metre gibi az bir sukut elde edildiği zaman
geçen su miktarının fazlalığı dolayısıyla (sukut x
su miktarı) ndan ibaret olan kudret alabildiğine
artırılabilir.
Elektrik tesisatının takriben yüzde 20 sermayesini bel
eden (gerektiren) bakır madeninin en zenginlerinden
birisi bizdedir. Elektrik sanayiinin memleket dahilinde
vücut bulması için lazım olan makineler ise takriben
yüzde 30’unu teşkil ederler.
O halde hulasa olarak diyebiliriz ki, Türkiyemiz geniş
mikyasta elektriğe muhtaçtır ve inkişaf için lüzumu
olan en mühim unsurlara sahiptir.
Esasen öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, bütün dünya
tamamen iktisadi ve içtimai sebepler altında bütün
işlerin elektriğe gördürüleceği tam bir ‘elektrik
asrı’na doğru gidiyoruz. Bu gidiş esnasında önde
giden milletlerden geri kalmamak en büyük
menfaatimiz ve emelimizdir. Fakat rakamla gösterdik
ki, bugünkü elektrik sanayimiz gerek kemiyet ve
gerekse keyfiyet itibariyle kifayetsizdir. Dağılmaya ve
ve genişlemeye müsait değildir.
Bugünkü elektrikleşme usulleri ile bu büyük hedefe
varamayız. Nitekim 1930 senesine kadar hep
tezayüd kaydeden (artan) elektrik tesisatı bu tarihten
itibaren durgunlaşmıştır. Çünkü sırf şehirlerinde
elektrik ziyası (ışığı) görmek ve bu vesileyle bir
faaliyet ibraz etmiş bulunmak arzusuyla harekete
geçmiş bütçesi müsait belli başlı şehirler ucuz
pahalı birer santral edinmişlerdir. Halbuki bizim
gayemiz yalnız mahdut vatandaşa münhasır olmak
üzere petrol lambası yerine elektrik ampulu ikamesi
değildir. Bizim gayemiz memleketimize elektrik
enerjisi şeklinde Türk iktisadiyatını ve sanayiini
yükseltecek yeni bir unsur ithal etmektir. O halde
enerjiyi nasıl temin edeceğiz, bu sanayii nasıl
harekete geçireceğiz? Ne şekilde genişletebileceğiz?
Onu araştıralım.
Bu araştırma şu bakımlardan yapılabilir:
A – Elektriğin genişlemesine müsait fiyat
bakımından,
B – Memleket sanayii ve nakliye vasıtalarından
muharrik kuvvetleri kamilen memleket mahrukatına
inhisar ettirecek kuvvet membaı bakımından,
C – Umumi sanayii kuracak miktar bakımından.
A – Elektrik enerjisinin de ucuzlaması tıpkı diğer
mamulatta olduğu gibi onun temerküz ettirilmesiyle
kabildir. Bu tarzda bir taraftan kilovat başına isabet
eden tesis ve işleme masrafı azalır, idare masrafı
azalır. İstatistiklere göre bu azalma bazan 2-3 misline
çıkar. Mesela bir istatistiğe nazaran Fransa’da elektrik
santrallarının son senelerdeki vasati tesis sermayesi
şöyledir:
100 kilovata kadar olan makinelerde
Bir kilovat takat için
2.000 Frank
500 kilovat takat için
1.800 Frank
1000 kilovat takat için
1.600 Frank
3000 kilovat takat için
1.400 Frank
5000 kilovat takat için
1.200 Frank
10.000 kilovat takat için
1.000 Frank
Buradan görülüyor ki, 100 kilovatlıkla 10.000
kilovatlık makineler arasında yarı yarıya bir kazanç
var.
Bu sebeple bütün memleketin elektrik ihtiyacını
tek bir merkezden temin etmek, diğer memleketler
gibi bizim için de bir gayedir. Fakat şunu da derhal
kaydetmeliyiz, memleketin sınai mıntıkalarından
uzak, nüfusu ve iş kesafeti az olan orta Anadolu’da
birden onlarca milyonluk santrallar tesisine taraftar
olamayacağımız gibi, ucuza mal olabilen yerlerde
büyük mikyasta istihsalat yaparak bunu çok
uzak hatlara ve yine nüfus ve iş kesafeti az olan
mıntıkalardan geçirerek diğer istihlak mıntıkalarına
götürmeye de keza taraftar değiliz. Bunlar, aşağıda
vereceğimiz misallerden anlaşılacağı üzere astarı
yüzünden pahalı olabilecek hal şekilleridir.
75
Şubat 2014
Biz iktisadi vaziyetimizin ve nüfus kesafetimizin
(yoğunluğumuzun) bugünkü şekline nazaran yegane
çıkar yolu, muayyen (belirli) mıntıkalardaki mevzii
temerküz’lerde görüyoruz. Ancak ondan sonradır
ki nüfus ve işin, sanayi kesafetinin, maden, inşaat
veya sulama işletmelerinin tezayüdü nispetinde bu
mevzi temerküzler gittikçe genişleyerek birbirlerine
kol atabilirler ve tekmil memlekete şamil birkaç esas
merkez vücuda gelmiş bulunur.
Fikrimizi izah için birkaç misal verelim: Şimdiye
kadar memleketimizde vasi mikyasta elektrik
istihsalatı için belli başlı iki fikir ortaya atıldı. Biri 30
milyon tesis sermayeli Sakarya idrolik santralı, diğeri
takriben 10 milyon tesis sermayeli Ereğli termik
santralı. Sakarya santralı ancak Devlet Demiryolları
işletmesinin elektrikle icrası halinde bir mana ifade
edebilir. Halbuki nakliyat kesafeti az olan hatlarda
elektrik işletmesinin iktisadi olmadığı taayyün etmiş
bir hakikat olduğu gibi geniş kömür madenine malik
bizim memleketimizde buna bir mecburiyet de
yoktur. Bundan başka hatların elektriklendirilmesi
için lazım olan 20-25 milyon para ile bu 30
milyonluk santralın yalnız senelik yüzde 15 faiz ve
amortismanı 7.5-8 milyon eder. Azami mahrukat
sarfiyatı 3 milyonu geçmeyen Devlet Demiryolları’nın
bu masrafı nasıl karşılayacağı cayi sualdir (sorulacak
şeydir). Bundan başka mesela Fevzipaşa-Malatya
hattına lazım olan elektriğin Sakarya’dan
gönderilmesinde vakıa fenni bir imkansızlık yoktur
ama bu arada vukua gelecek zayiat ve pahalı
tesisatın böyle bir şeyi koruyamayacağı tabiidir.
Tatbiki daha mümkün gibi görünen Ereğli termik
santralını nazarı itibara alalım: Mesela buradan
Ankara’ya kudreti nakli için 350 kilometrelik bir
havai hatta ihtiyaç vardır. Böyle bir hattın kilometresi
vasati olarak 10.000 lira ile yapılabileceğine göre
hattın tesis sermayesi 3.500.000 liradır. Ortada
belli başlı müstehlik bir merkez bulunmadığından
bu hattan nakledilecek kudretin Ankara’da ve
civarındaki sanayide istihlak edilebileceğini kabul
edeceğiz. Bu istihlakın miktarını bugünkünün
takriben bir misli fazlasıyla 7.000.000 kilovat olarak
kabul edelim.
Havai hattın senelik faiz ve amortismanı yüzde 15,
mütemadi (sürekli) tamiratı yüzde 3 alındığı takdirde
yalnız hattın senelik masrafı 63.000 lira ve beher
kilovata isabet eden miktarı 9 kuruştur.
Buna mukabil kömürün Ereğli’den Ankara’ya
nakliyesini kazanmış olacağız. Beher kilovat için
sarfedilen kömür miktarını 500 gram kabul edersek
bir senelik ihtiyaç 3.500 ton ve beher tona 15’er
liradan nakliye masrafı hesabıyla mecmu masraf
5.250 lira eder ki, kilovat başına 30 para düşer.
Bu şartlar altında kudreti elektrik halinde ise
kömür halinde nakletmenin 12 defa daha iktisadi
olduğu görülür. Fakat Ankara veya İstanbul’a nakil
edilmemek şartıyla Ereğli-Zonguldak mıntıkasındaki
maden, orman ve liman işletmesinde, kesif olan
Ereğli-Zonguldak demiryolu nakliyatında istihlake
yetişecek ve bugün o sahada çalışan yedi sekiz
76
Şubat 2014
muharrik kuvvet santralının vazifesini görecek
büyüklükte tek bir muharrik kuvvet santralı
vücuda getirmek kilovat fiyatını en az yarı yarıya
ucuzlatabilir.
Bundan daha bariz bir misal vereyim:
Adana, Tarsus, Mersin şehirlerinin hepsinde elektrik
tesisatı ve bunun yanıbaşında da mühim miktarda
pamuk ve mensucat fabrikası vardır. Adana’da bu
fabrikaların bir kısmı elektrikle çalışır. Fakat mesela
Tarsus’ta ve Mersin’de gerek tesisatın azlığından ve
gerekse fiyatın müsait olmamasından fabrikaların
diğer hususi kudret membaları vardır. Binaenaleyh
elektrik bollaşır ve fiyat ucuzlatılırsa istihlak miktarı
çok fazlalaşacaktır.
Diğer taraftan bu üç şehir arasındaki demiryolu hem
kısa, hem de sık nakliyata sahnedir. Binaenaleyh
elektrikle işlemesi iktisadi olabilir.
Bu üç şehir arasındaki köyler refah itibariyle Orta
Anadolu’dan çok ileridedir. Ucuz elektriğe müşteri
çıkarlar. Köylerde çırçır makineleri, değirmen gibi
muharrik kuvvete ihtiyacı olan tesisat da vardır.
Kudret nakil hatlarında kesafet temin olunabilir. Fiyat
ucuzlarsa şehirlerdeki tenvirat ve saire istihlaki birkaç
misli artabilir. Mersin limanının inşaatı ve inşadan
sonra tahmil ve tahliye işleri büyük mikyasta kudret
bel eder.
Mümbit ve düz arazinin sulanması, ova içerisinden
geçen nehirlerin suyu elektrik tulumbalarıyla terfi
edilmek suretiyle ve yağmur duasına çıkmaya hacet
kalmadan en pratik şekilde hallolunabilir. Buna
mukabil bu üç şehrin teşkil ettiği müselles dahilinde
ve Toroslardan geldiği için kafi meyli ve sukutu
haiz olan Tarsus çayı veya Seyhan nehri vasıtasıyla
kudret istihsali de hem kolay ve hem ucuz olur. Tesis
edilecek büyükçe bir santral (mesela 25.000 beygirlik
ve hatlarla beraber takriben beş milyon tesis
sermayeli) hem kar getiren bir iş olacak ve hem de
bu en mamur mıntıkamızın sanayi, ziraat, nakliyat,
sulama, tahmil ve tahliye, inşaat gibi işlerinin çok
mütekamil ve ucuz bir şekilde yapılmasına hizmet
edecektir.
Böyle mevzi temerküzlere bugünden müsait olan
yerler şunlardır:
Samsun- Bafra- Çarşamba mıntıkası ve demiryolları,
Ereğli- Zonguldak mıntıkası maden, orman ve liman
işletmesi ve demiryolu, İstanbul- İzmit- Adapazarı
mıntıkası ve demiryolları, İzmir- Menemen- ManisaAlaşehir vadisi ve demiryolu, Ankara civarındaki
harp sanayi, Ergani bakır madeni ve Ergani-Fırat
demiryolu.
Bu sonuncu mıntıkada bakır madeninin istihracı,
yıkanması, izabesi ve bilhassa dünya piyasasında
sürümü çok olan elektrolitik bakır istihsali
yüzbinlerce kilovat enerji ister. Mahrukatı az olan bu
mıntıkada bu işi ya etüd edildiği gibi seviye itibariyle
Harput ovasına nazaran mürtefi bulunan gölcüğün
akıtılması ve daha iyisi Fırat nehrinden istihsal
edilecek kudretle yapmak mümkün ve karlıdır.
Fırattan istifade edilirse Fırat- Ergani demiryolu
da bununla işler, konserve ve saire gibi sanayinin
teessüsüne müsait Malatya ve Elaziz (Elazığ)
şehirlerinin tenvirata ve muharrik kuvvete ihtiyaçları
da buradan temin olunabilir.
Bizce elektriklenme planının birinci safhası bu mevzii
temerküzler’dir. Bundan sonra ve planda müteakip
genişlemelere müsait tutulacak bu merkezler
vasıtasıyla elektriklenme hududu genişletilebilir
ve icap eden yerlerde yenileri de tesis olunarak
birbirlerine bağlanır.
Esasen elektriğin inkişafı Avrupa’da böyle olduğu
gibi sanayileşmede en kestirme yolu takip eden
Rusya’da da o memleketin mikyasında ve bu şekilde
inkişaf etmektedir.
Bu esnada halen mevcut tesisat ne olur? Bunların
işten çıkartılması memleket için bir ziyan değil
midir?
Hayır. Çünkü bir defa düşündüğümüz bu
merkezileştirme ve temerküz ettirme planının
tatbikine kadar tesis sermayesinin mühim bir kısmını
teşkil eden makineler amorti edilmiş yani eskimiş
bulunacaktır. Tevzi şebekeleri ise yine bu hizmeti
görecek, şimdiki santral binası o vakit büyük bir
transformatör merkezi olacaktır. Şayet makineler
eskimemiş ise her tesiste olduğu gibi santralda
yedek vazifesini görecektir. Bu suretle hiçbir milli
servet boşu boşuna israf edilmemiş olacaktır.
Bir de Adana ve mıntıkası için tesis edilecek santral
ve şebeke dolayısıyla elektriğin maliyet fiyatını hesap
edelim:
Beş milyon sermayenin faizi yüzde 7, amortismanı
yüzde 5, mütemadi tamiratı yüzde 2 ile hesap
edilirse 750.000 lira eder. Buna mukabil 25.000
beygirlik takatın yüzde 50’si satılsa takriben
75.000.000 kilovat saat eder. Bu takdirde
sermaye, faiz, amortisman ve mütemadi tamiratın
beher kilovata isabet eden miktarı takriben 40
para eder. İdrolik tesisat olduğuna ve mahrukat
kullanılmadığına nazaran işletme ve idare
masraflarını da takriben bu kadar kabul edersek
kilovat saatin maliyet fiyatı nihayet 2 kuruştur. Ve
işte elektriği genişletecek, yayacak, iktisadi yapacak
da budur.
Nihayet fiyat meselesinde son sözümüzü söylemiş
olmak için arzedelim ki, bunda kastettiğimiz ucuzluk
ve pahalılık meselesi canlı enerjiye kıyasendir. Bir
insan takatı yarım beygir, sekiz saatlik mesaide
mecmu işi 4 beygir saat, o da takriben 3 kilovat
saat olduğuna nazaran yukarıki kilovat fiyat olan
iki kuruşla amele yevmiyesi azami 6 kuruşa geliyor
demektir. Ve ancak buna istinaden iddia edebiliyoruz
ki iş kesafeti olan bu mıntıkada Türkiye’nin bugünkü
mecmu istihlaki kadar yani 75-80 milyon kilovatın
istihlak olunabileceğini kati olarak tahmin ediyoruz.
Yoksa bugünkü vasati fiyat olan 13 kuruşla amele
yevmiyesi 39 kuruşa geliyorsa Anadolu’da amele
yevmiyesinin vasati olarak 20-25 kuruş kabul
edileceğine nazaran bizde mihaniki ve elektriki enerji
adeli enerjiden daha pahalı demektir ki, bundan daha
manasız ve maksatsız bir şey olamaz.
B- Milli mahrukat bakımından elektrik enerjisi en
kestirme bir yoldur. Kömür veya su kuvvetiyle yani
mahalli kuvvetlerle daha şimdiden hariçten gelen
petrol sarfiyatını azaltabiliriz, iyi yollar sayesinde
mesela elektrikli otobüsler, gittikçe inkişaf etmekte
bulunan şehir dahilindeki akümülatörlü otomobiller,
fabrikaların benzin veya mazotla işleyen motörlerinin
elektrikliye tahvili (dönüştürülmesi) milli mahrukatın
taammümüne en mühim hizmetleri görürler.
Memlekete benzin ve mazot ithalini tahdit ederler.
C- Miktar bakımı itibariyle halen mevcut sanayi çok
geridedir. Bugün kendi şehirlerimizde dahi nüfus
başına takriben 5 vat haddi münasip görülmektedir.
İngiltere, Almanya gibi memleketlerde bunun
30-35 arasında olduğunu nazarı itibara alırsak ve
bunu tekmil memlekete teşmil edersek müesses
(kurulu) takatın 700.000 beygir yani şimdikinin hiç
değilse yedi misli olması lazımdır. Bizim için istihsali
düşünülen ilk gaye de hiç değilse bu olmalıdır.
77
Şubat 2014
BñLñRKñóñ RAPORLARI
PROF. DR. OSMAN SEVAñOïLU’NUN ARóñVñNDEN
MEDñKAL BñR ANLAóMAZLIK:
PARÇALAR DÖVñZLE, ñóÇñLñK TL ñLE HESAPLANACAK
DAVACI
: T. P. A.ó.
DAVALI
: ÜNñVERSñTE REKTÖRLÜïÜ
TESPñT TALEBñ : ñTñRAZIN ñPTALñ
1. BİLİRKİŞİ HEYETİNE VERİLEN GÖREV:
Mahkemenizce, “Hukuk Dairesi’nin BOZMA kararı
doğrultusunda Bilirkişi Heyetimizden ek-rapor
aldırılmasına; buna dayalı olarak da Davacı tarafın
iddiasının yerine olup olmadığının ortaya çıkarılması ve bu
hususta bir bilirkişi ek-raporu hazırlanması”
şeklinde Bilirkişi Heyetimize verilen talimat üzerine tevdi
edilen dosya yeniden tetkik edilmiştir.
Bilirkişi Heyetimizin sözkonusu BOZMA kararına dayalı
olarak dava konusu ihtilaf üzerinde vardığı görüş ve
kanaati belirtmek üzere işbu ek-rapor hazırlanmıştır.
2. DAVA KONUSU
2.1. Davacı Tarafın İddia ve Talebi
Davacı Taraf Sayın Vekilinin Mahkemeye ibraz etmiş
olduğu Dava dilekçesinde özet olarak;
“Davacı Şirket ile Üniversite Döner Sermaye İşletmesi
arasında akdedilen Sözleşme ile “Üniversite Hastaneleri
Radyodiagnostik Makine ve Cihazları ve Sistemlerin
Bakım ve Onarımları ile Yedek Parça ve Malzemenin
Kararlaştırılan Bedel Mukabili Temini İşi”nin Sözleşmede
belirtilen şartlar dahilinde yerine getirilmesinin
üstlenildiğini, Davalı Tarafın da bakım ve onarımların
Davacı Şirket ve onun elemanları tarafından yapılmasını
kabul ettiğini, Bakım ve Onarım Bedelinin Avro para
birimi olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, Sözleşmenin
Sayıştay tarafından tescil edildiğini, Sözleşme kapsamında
yapılan bakım ve onarım hizmeti için tanzim edilerek
Davalı Tarafa gönderilen faturaların, Davalı borçlu
tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla
29.990.965.495 TL bedelli icra takibi başlatıldığını,
ancak, takibe Davalı tarafından Kuruluşa Sayıştay
tarafından yapılan denetim gerekçe gösterilerek borçlu
bulunulmadığından bahisle itiraz edildiğini belirterek,
78
Şubat 2014
itirazın iptali ile takibin devamına yüzde 40’tan aşağı
olmamak üzere icra inkar tazminatının Davalı Taraftan
tahsiline karar verilmesini” dava ve talep etmektedir.
2.2. Davalı Tarafın Davaya Cevabı
Davalı Taraf Sayın Vekilinin Mahkemeye ibraz etmiş
olduğu tarihli Davaya Cevap dilekçesinde özet olarak;
“Üniversite Hastaneleri Radyoloji ve Kardiyoloji Ana Bilim
Dallarına bağlı ünitelerde kurulu bulunan 88 adet cihazın
sürekli olarak çalışır durumda bulundurulmasını teminen,
periyodik bakım ve onarımları ile ihtiyaç duyulduğunda
röntgen tüpü ve sarf malzemelerinin, sözkonusu cihazların
ileri derecede uzmanlaşmayı gerektiren elektronik
donanıma sahip olması, hizmetin aksamaması için
bakım ve onarımlarının sürekli yapılmasının zorunlu
olması ve bu hizmetin verilebilmesinde gerekli her
türlü bilgi ve malzemenin sadece bu cihazların Türkiye
Mümessili olan Davacı Şirket tarafından sağlanabileceği
hususları dikkate alınarak Döner Sermayeli Kuruluşlar
İhale Yönetmeliğinin 43. ve 44. maddelerinin (b)
fıkrası uyarınca şartname düzenlenmeksizin, ihale
yapılmaksızın, kesin teminat alınarak teknik ve idari
hususları kapsayan Sözleşme yapılmasına ilişkin Döner
Sermaye İşletmesi Satınalma Müdürlüğünün yazısı ve
İta Amirinin onayı ile uygun görülmüş olduğundan, işin
Davacı Şirkete 882.148 Avro karşılığında verildiğini,
Sözleşmenin Noterlikçe onaylanarak imzalandığını,
hesaplarının Sayıştay tarafından denetlenmesi sırasında
mutad bakım ve onarım, işçilik hizmetlerinin döviz
olarak belirlenmesinin ve ödenmesinin yasal dayanağının
olmadığı, aksine mer-i mevzuat hükümlerine aykırılık
teşkil ettiği gerekçesiyle 22.673.980.000,-TL’nin fuzulen
fazla ödendiği bildirildiğinden alacaklı firmaya yazı
gönderilerek sözkonusu fazla ödemenin ne kadarının
yedek parça, ne kadarının işçilik bakım ve onarım ücreti
olduğu sorulduğunu, ancak, bu hususta herhangi bir
´
Başka üniversitelerle Şirket
arasında, bu emsal sözleşmelerin
uygulanması hususunda hiçbir
sorun yaşanmamıştır. Bu hususun
tarafınızca nazara dikkate alınması
gerekir. Zira, gerek hukuki yapıları
itibarı ile Üniversite kurumları gerekse
sözleşmeler nitelikleri itibarıyla
benzerdir.
yanıt alınamadığından onay ile T. P. T. A.Ş. Firmasının
bakım ve onarım hakedişi olarak düzenlenen faturasından
22.673.980.000,-TL’nin mahsubuna karar verildiğini,
mahsup nedeniyle Davacı Şirketin İcra Müdürlüğünün
icra takibine geçtiğini, Davalı İdareye ödeme emri
gönderildiğini, icranın haksız ve yersiz olması nedeniyle
takibe itiraz edildiğini ve bu nedenle takibin durduğunu
belirterek açılan davanın reddine, Davacı Tarafın
kötüniyetli olduğunu, bu nedenle % 40 tan aşağı olmamak
üzere kötüniyet tazminatı ödemesine mahkum edilmesini”
savunmuştur.
3. DAVACI FİRMANIN İHTAR YAZISI
Davacı Taraf Sayın Vekili tarafından Davalı Tarafa Noter
Kanalı ile yazılan ihtar yazısında;
“Bakım ve Onarım Sözleşmesinden dolayı, Sayıştay
tarafından Kurumunuzdan, fazla ödeme yapıldığı iddiası
ile istenen izahatın sunumu ile ortak bir çözüm bulunması
talebimiz hakkındadır.
“Şirket” ile Üniversite Döner Sermaye İşletmesi (“İdare”)
arasında yapılan Bakım ve Onarım Sözleşmesi’nde
(“Sözleşme”), Sayıştay tarafından yapılan incelemede,
hizmete yönelik bakım ve onarım bedelinin döviz cinsinden
belirlenmesinin yasal dayanağı bulunmadığından bahisle,
İşletmenin 64.862.871.000.-TL zarara uğratıldığı
belirtilerek bunun izahatı istenmektedir. Ayrıca, aynı
husus 2000 yılında da:22.673.980.000.-TL fazla
ödeme yapıldığı gerekçesi ile gündeme gelmiştir. Bu
konudaki izahatımız ve önerilerimiz aşağıda bilgilerinize
sunulmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; yapılan Sözleşme niteliği
itibarıyla, parça tedariki içeren bakım sözleşmesi olup, yurt
dışından getirilen parçalarla yapılan bakım ve onarımı
kapsar. Bu nedenle, bakım ve onarım sözleşmesinin
döviz cinsinden yapılması 2001/1 sıra nolu Devlet
ihale Genelgesi’nin 4. maddesine uygundur. Zira, adı
geçen bakım ve onarım hizmeti, yurtdışından sağlanan
parçalarla yapılan parça tedarikli bakım ve onarım
hizmetidir.
İşbu Sözleşme, Şirket ile İdare arasında yaklaşık on
yıldır yürürlüktedir. Sözleşme bedelinin döviz cinsinden
belirlenmesinin mevzuata aykırılığı konusunda taraflar
arasında hiçbir sorun yaşanmamıştır. Sözleşme, müvekkil
şirket ile İdare arasında hiçbir sorun yaşanmadan iyiniyet
ve uyum çerçevesinde uygulanagelmiştir.
Ayrıca, işbu Bakım ve Onarım Sözleşmesi ve benzeri parça
bakım sözleşmeleri, Şirket ile çeşitli üniversiteler arasında
1989 yılından beri yapılmaktadır. Başka üniversitelerle
Şirket arasında, bu emsal sözleşmelerin uygulanması
hususunda hiçbir sorun yaşanmamıştır. Bu hususun
tarafınızca nazara dikkate alınması gerekir. Zira, gerek
hukuki yapıları itibarı ile Üniversite kurumları gerekse
sözleşmeler nitelikleri itibarıyla benzerdir.
Bu aşamada, taraflar arasında uzun zamandır devam
eden iyi ilişkiler çerçevesinde, Sayıştay tarafından izahat
istenen yukarıdaki hususa, ortak bir çözüm bulunması
gerektiği kanaatindeyiz.
Önerimiz, bakım ve onarım hizmetleri ile parça arasında
bir ayrım yapılmasıdır. Parçalı yapılan bakım ve onarımda
ki parça giderlerinin döviz cinsinden belirlenmesinde
hukuka aykırılık yoktur. Çünkü bu parçaların tamamı,
mevzuatta belirtildiği gibi yurt dışından ithal edilmektedir.
Öte yandan, bakım ve onarım hizmetinde yerli firma
elemanları tarafından gerçekleştirilen ve emeğe
dayanan bakım ve onarım hizmetinin TL cinsinden
kararlaştırılmasını kabul ediyoruz. Böylelikle, Sayıştay
tarafından işaret edilen husus çözüme kavuşturulacaktır.
Sonuç olarak, yukarıda belirtilen ayırım çerçevesinde,
yurt dışından ithal edilen ve yurt içinden karşılanması
mümkün olmayan parça tedarikli bakım ve onarımın
bedelinin sözleşmede belirtildiği gibi devam edilmesi ve
yerli elemanlar tarafından verilen hizmetin TL cinsinden
79
Şubat 2014
ödenmesi hususunda mutabakata varılması, hem sorunun
çözümlenmesi, hem de süregelen iyi ilişkilerin devamı
bakımından tek çözümdür.
hesaplanacak TL esas alınarak yapılacak bir ödemenin
hatalı yasal dayanaktan yoksun olduğu esasen
Sayıştay’ın kendi mahsup raporunda ifade edilmiştir.
Bilgilerinizi ve gereğini rica ederiz.
Saygılarımızla,
Bilirkişi Heyetimiz Davacı Tarafça sunulan bakım ve
onarım hizmetlerinin bedelinin TL olarak ödenmesi
için esas alınması gereken döviz kurunun tarihi olarak,
sözleşme imza tarihinin esas alınması gerektiği yönünde
bir görüş ve kanaate sahiptir. Zira, Sözleşme tarihi
itibarı ile ödenecek bedel hususunda taraflar arasındaki
mutabakat teşekkül etmiştir. Bu nedenle de, bu tarih
itibarı ile geçerli olan TCMB döviz kuru üzerinden de,
akitte mutabakata varılmış olan Avro cinsinden hizmet
bedelinin TL ye çevrilmesi ve bulunan bu bedelin esas
alınması gerekir.
T. P. T. A.Ş. Vekili Av. E. B.
Sayın Noter;
İşbu cevabi bildirimimizin bir nüshasının ilgiliye
gönderilmesini, bir nüshasının daireniz nezdinde
saklanmasını, tebliğ şerhini havi bir nüshasının da
tarafımıza iadesini saygılarımızla rica ederiz” denilmiştir.
4. İNCELEME, GÖRÜŞ VE KANAAT
Dosyada mevcut Taraf Vekillerinin iddia ve savunmaları,
ibraz edilen belgeler, deliller ve diğer belgelerin Bilirkişi
tarafından incelenmesi sonucunda tespit edilen hususlar
ve varılan görüş ve kanaat aşağıda verilmiştir.
5.1. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun ilk kısmında
Davacı Tarafça sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin
bedelinin TL olarak ödenmesi hususu incelenecektir.
Davacı Tarafça sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin
bedellerinin Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin BOZMA
kararı doğrultusunda; esasen Davacı Tarafın kendisi
tarafından da Noter İhtarnamesinde ifade edilmiş olan;
“Bakım ve onarım hizmetinde yerli firma elemanları
tarafından gerçekleştirilen ve emeğe dayanan bakım ve
onarım hizmetinin TL cinsinden kararlaştırılmasını kabul
ediyoruz. Böylelikle, Sayıştay tarafından işaret edilen
husus da çözüme kavuşturulacaktır” şeklindeki beyanı
doğrultusunda bakım ve onarım hizmetlerinin bedelinin
TL olarak ödenmesinin gerektiği yönündeki Yargıtay
kararı Bilirkişi Heyetimiz tarafından kabul edilmiştir.
5.2. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında
Davacı Tarafça sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin
bedelinin TL olarak ödenmesi için esas alınması gereken
döviz kurunun tarihinin ne olması gerektiği hususu
incelenecektir.
Sayıştay Uzman Denetçisi Sn. Recep TÜZEN tarafından
hazırlanan bila-tarih mahsup hesaplamasında Davacı
Tarafça sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin
bedelinin TL olarak ödenmesi için esas alınması gereken
döviz kurunun tarihi olarak sözleşmenin yapıldığı
tarih değil, Davalı Tarafça ilk ödemenin yapıldığı tarih
esas alınmıştır. Bilirkişi Heyetimiz, eğer Davacı Tarafça
sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin bedelinin
TL olarak ödenmesi için esas alınması gereken döviz
kurunun tarihi olarak ödeme tarihleri esas alınacak
olursa, o zaman bir anlamda dava konusu ihtilafın
esasını teşkil eden ve Sayıştay tarafından inceleme ve
de mahsup konusu edilen değişken döviz kuruna dayalı
hesaplama yöntemine geri dönüleceği, bu nedenle de,
bu tür bir hesaplama yönteminin kabule şayan olmadığı
yönünde bir görüş ve kanaate sahiptir. Bir başka
ifade ile, ödeme tarihindeki TCMB döviz kuruna göre
80
Şubat 2014
Mahsup fişinin
numarası
Davalı Tarafça
Yapılan Aylık
Ödeme (TL)
Ödenmesi Gereken
Aylık Bedel
(TL)
Aylık Fazla Ödeme
(Mahsubu Gereken)
(TL)
2327
65.120.165.000,00
62.319.014.654,50
2.801.150.345,50
3543
64.754.956.000,00
62.319.014.654,50
3.368.947.000,00
4443
64.882.426.000,00
62.319.014.654,50
3.518.087.000,00
3962
63.589.307.000,00
62.319.014.654,50
2.005.138.000,00
5391
64.506.521.000,00
62.319.014.654,50
3.078.278.000,00
5621
67.779.179.000,00
62.319.014.654,50
6.907.288.000,00
Toplam
390.632.554.000,00
21.678.888.345,50
Tablo 1 - Davacı taraftan mahsup edilmesi gereken toplam bedel
5.3. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında
Davacı Tarafça sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin
bedelinin TL olarak ödenmesi için esas alınması
gereken TL ödemelerine Davalı Taraf lehine faiz
tahakkuk ettirilmesinin gerekli olup olmadığı hususu
incelenecektir.
Davalı Tarafça ödemeler aylık olarak zamanında
yapılmıştır. Hatta, denilebilir ki, ödemelerin ödeme tarihi
itibarı ile geçerli olan döviz kuru üzerinden yapılması
neticesinde Tablo 1.de verilen meblağ kadar mahsubu
gereken fazla ödeme yapıldığı kabul edilmelidir.
Yukarıdaki kısımda ifade edilen tespit ve gerekçe
doğrultusunda, Bilirkişi Heyetimiz Davacı Taraf alacağına
onun lehine bir faiz tahakkuk ettirilmesinin gerekli ve de
uygun olmadığı yönünde bir görüş ve kanaate sahiptir.
5.4. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun son kısmında
Davacı Tarafça sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin
içinde hangi oranda yabancı menşeili parça teminine
dayalı tedarik hizmeti olduğu hususu incelenecektir.
Bilindiği gibi, Taraflar arasında akdedilen sözleşme
kapsamında sunulması öngörülen malzeme ve hizmet
sunumu;
a) Sözleşmenin eki olan Ek-2 Listesinde verilmiş olan
yabancı menşeili parça teminine dayalı malzeme tedarik
hizmeti,
b) Yerli insangücü kaynaklarından temin, tedarik ve
sunumu öngörülen Bakım ve onarım hizmeti olmak
´
Bilirkişi Heyetimiz Davacı
Tarafça sunulan bakım ve onarım
hizmetlerinin bedelinin TL olarak
ödenmesi için esas alınması gereken
döviz kurunun tarihi olarak, sözleşme
imza tarihinin esas alınması gerektiği
yönünde bir görüş ve kanaate
sahiptir. Zira, Sözleşme tarihi itibarı
ile ödenecek bedel hususunda
taraflar arasındaki mutabakat teşekkül
etmiştir.
üzere iki çeşittir.
Bu malzeme ve hizmet sunumlarından ilkinin bedeli
Avro olarak hesaplanacak ve satış tarihi itibarı TCMB
döviz kuru üzerinden TL’ye çevrilerek ödenecek, diğeri
ise doğrudan doğruya TL olarak ödenecektir.
Bu noktada (b) kalemi altında yapılan sunumda
yabancı menşeili parça teminine dayalı malzeme
tedarik hizmetinin mevcut olup olmadığı hususunun
incelenmesinin gerekip gerekmediği sorulabilir. Bu
sorunun cevabı bu kalem atında yapılacak ödemelerin
ne kadarlık kısmının Avro olarak, ne kadarlık kısmının
ise TL olarak yapılacağının tespiti bakımından elbette
önemlidir. Bu husus Davalı Tarafça Davacı Tarafa
sorulmuş, fakat değil tatmin edici bir cevap, hiçbir cevap
alınamamıştır.
Bilirkişi Heyetimiz tarafından bu husus Sözleşmenin
eklerinde yer alan hizmet kalemlerine bakılarak
incelenmiş ve bu inceleme sonucunda Davacı Tarafça
(b) kalemi altında yapılan sunumda, kayda değer bir
oranda ve/veya miktarda ve/veya hesaplamalara esas
alınabilecek büyüklükte yabancı menşeili parça teminine
dayalı malzeme tedarik hizmetinin mevcut olmadığı
yönünde bir görüş ve kanaate varılmıştır.
Özet olarak, Bilirkişi Heyetimiz tarafından Davacı
Tarafça (b) kalemi altında yapılan sunum için Davalı
Tarafça yapılması gereken ödemelerin tümünü TL olarak
yapılabileceği ve de yapılması gerektiği yönünde bir
görüş ve kanaate varılmıştır.
5. SONUÇLAR
Bilirkişi olarak, dosyada mevcut Taraf Vekillerinin
iddia ve savunmaları, ibraz edilen belgeler, deliller
ve Sözleşme ve dosya muhteviyatının incelenmesi
sonucunda;
• Davalı Tarafça Davacı Tarafın faturasından bakım
ve onarım hakedişi olarak fazla ödendiği iddia edilen
22.673.980.000,-TL’nin 21.678.888.345,50 TL lık
kısmının mahsubunun haklı, yerinde ve yasal dayanağa
sahip olduğu, geriye kalan 995.091.654,50 TL (995,09
YTL) tutarındaki kısmının Davacı Tarafa iade edilmesi
gerektiği,
• Davalı Tarafça Davacı Tarafın faturasından bakım
ve onarım hakedişi olarak fazla ödendiği iddia
edilen mahsup edilen 22.673.980.000,-TL’nin
21.678.888.345,50 TL lık kısmının mahsub edilmesi
ile geriye kalan 995.091.654,50 TL (995,09 YTL)
tutarındaki kısmına uygulanması gereken ticari faizin
uygulanma usul ve esaslarının Sayın Mahkemenin
takdirlerinde olan bir husus olduğu,
• Davalı Tarafça yapılan Tarafın faturasından bakım
ve onarım hakedişi olarak fazla ödendiği iddia edilen
22.673.980.000,-TL’nin 21.678.888.345,50 TL lık
kısmının mahsubunun haklı, yerinde ve yasal dayanağa
sahip olduğu kabul edildikten sonra, Davacı Tarafın İcra
İnkar Tazminatı talebinin reddedilmesinin gerektiğinin
kabul edilmesi gerektiği,
• Davalı Tarafın İcra İnkar Tazminatı talebinin
kabulünün ise Sayın Mahkemenin takdirlerinde olan bir
husus olduğu, yönünde bir görüş ve kanaate varıldığını
ifade eden işbu bilirkişi raporu, karar verme ve hüküm
tesis etme yetkisi elbette Sayın Mahkemenize ait olmak
üzere, tasviplerinize saygı ile sunulur.
6. BİLİRKİŞİ HEYETİ
(SOYADINA GÖRE ALFABETİK SIRA İLE)
Mehmet Bilgin, Hukukçu, Ankara
Yalçın KOTANOĞLU, Yeminli Mali Müşavir, Ankara.
Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU, Elektrik ve Elektronik
Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi,
06531, Balgat, Ankara. 15.12.2008
81
Şubat 2014
Ek-1: 21.04.2000 tarihli TCMB döviz kurları
EK-2
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin BOZMA kararı
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin BOZMA kararında;
“Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen
tetkiki Davalı Taraf Vekili tarafından istenmiş ve temyiz
dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla
dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Dava, kalan iş bedelinin tahsili için başlatılan icra
takibinin davalı iş sahibi Üniversitenin itirazı üzerine
durması nedeniyle, itirazın iptali icra takibinin devamı
istemiyle açılmış, Mahkemece davanın kısmen kabulüne
karar verilmiş, karar Davalı Taraf Vekili tarafından temyiz
edilmiştir.
22.673.980.000 TL zarara uğratıldığı bildirilmiştir.
Sayıştay’ın bu durumu Davalı Üniversiteye bildirmesi üzerine;
Üniversitenin zarara uğratıldığı Davalı Üniversite tarafından
Davacı Yüklenici Şirkete bildirilmiş ve icra takibine konu teşkil
eden 22.673.980.000 TL Davacı Yükleniciye ödenmemiştir.
Davacı Yüklenici Şirket, Üniversiteye gönderdiği ihtarında,
bakım ve onarım hizmetlerinde yerli firma elemanları
tarafından gerçekleştiren ve emeğe dayanan bakım ve
onarım hizmetinin TL cinsinden kararlaştırılmasını kabul
ettiğini bildirmiştir. Bu ihtarname Davacı Yüklenici Şirketi
bağlayıcı niteliktedir. Bu durum bilirkişiler tarafından dikkate
alınmadığı gibi, Mahkemece de değerlendirilmemesi doğru
olmamıştır.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya
uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde
bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Davalı Taraf Vekilinin
aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz
itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
Yapılacak iş; Davacı Yüklenici tarafından Davalı Üniversiteye
gönderilen 25.07.2003 günlü ihtarnamedeki kabul beyanı
doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor alınmasından, bu
şekilde Davacı Yüklenici Şirketin varsa kalan alacağının
hesaplattırılmasından, sonucuna göre değerlendirme yapılıp,
karar verilmesinden ibarettir.
Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki sözleşmede iş bedeli Avro olarak
kararlaştırılmış, bu sözleşme Sayıştay tarafından da tescil
edilmiştir. Daha sonra Sayıştay tarafından yurt içinden
temin edilen malzemeler ile işçilik bedellerinin yabancı
para cinsinden hesaplanması nedeniyle Üniversitenin
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle
Davalı Üniversitenin sair temyiz itirazlarının reddine,
2. bent uyarınca kararın Davalı Üniversite yararına
BOZULMASINA, 03.04.2007 gününde oybirliğiyle karar
verildi” denilmiştir.
82
Şubat 2014
BASINDAN SEÇİLMİŞ HABERLER
Elektrikgüncesi
Enerji • Elektrik • Ekonomi • Politika • Olaylar
1.8 MñLYAR
DOLAR’LIK DEV
NÜKLEER ñHALESñ
HÜRRñYET
ürkiye’nin ilk nükleer santralÕ olan Mersin Akkuyu
Projesi çerçevesinde bu yÕl 1.8 milyar dolarlÕk ihale
açÕlacak. Saha içi yapÕlar, yollar, inôaat malzemelerinin
üretimi, nükleer buhar jeneratörü ve aðÕr inôaat
vinçleri tedariki için 1.8 milyar dolarlÕk ekipman alÕm ihalesi
açÕlacak.
Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi’nin 2014
takviminde herhangi bir deðiôiklik bulunmadÕðÕ, çalÕômalarÕn
iô takvimine uygun yürütüldüðü ve gecikmenin söz konusu
olmadÕðÕ bildirildi. HazÕrlanan iô takvimine göre bu yÕl
bir dizi ihale ve buna baðlÕ olarak yapÕm ve tedarik iôleri
gerçekleôtirilecek.
Proje kapsamÕnda bu yÕl ilk olarak, saha inôaata hazÕrlanacak.
Bu çerçevede sahaya enerji temini ve baðlantÕ yollarÕnÕn yapÕmÕ
gerçekleôtirilecek. Hidroteknik yapÕlarÕn tasarÕmÕ, saha dÕôÕ
yol inôaatÕ, su boru hattÕ ôebeke ve tesis inôaatÕ, çalÕôanlar için
geçici yaôam alanÕ, saha içi alt yapÕ tesisleri ve yol yapÕmÕ, inôaat
malzemeleri üretim tesisi yapÕmÕ, nükleer buhar jeneratörü ve
aðÕr inôaat vinçlerinin tedariki yapÕlacak.
Y
SU ALMA YAPISI İÇİN İHALE
Gerekli izinlerin alÕnmasÕnÕn ardÕndan su alma yapÕsÕnÕn tesisi
için ihaleye çÕkÕlacak. Bu iô çerçevesinde, su alma tesisinden
santral sahasÕna ‘su boru hattÕnÕn çekilmesi’ ve ‘su arÕtma
tesisinin yapÕlmasÕ’ da planlanÕyor. AyrÕca sahayÕ karayollarÕna
baðlayan tali yolun uzatÕlmasÕ ve ikinci yolun yapÕmÕ
öngörülüyor.
ÇED, NİSAN’A...
“Çevresel Etki Deðerlendirme (ÇED)
Olumlu’ kararÕnÕn Nisan ayÕnda
alÕnmasÕ beklenirken, bu kararÕn
ardÕndan inôaatta çalÕôacaklar için
geçici bir yaôam alanÕ ve yapÕ-montaj
tesisi için iöncelikli yapÕlarÕ inôa
edilecek.
AynÕ dönemde sahada yangÕn
güvenlik tedbirlerine iliôkin
çalÕômalara devam edilecek ve geçici
yangÕn deposu ile yangÕn emniyet
yollarÕ oluôturulacak. Sahada
kullanÕlacak inôaat malzemelerinin üretimine de devam edilecek.
Yine aynÕ ôekilde proje kapsamÕndaki gerekli mühendislik
etütleri ve sahanÕn çevresel izlemesi ile ilgili çalÕômalar da
sürecek.
3.5 MİLYAR DOLARLIK EKİPMAN ALINACAK
Akkuyu için yaklaôÕk 3,5 milyar dolarlÕk ekipman alÕmÕ yapÕlmasÕ
planlanÕrken, bunun 1.8 milyar dolarlÕk bölümü 2014 yÕlÕ
içinde yapÕlacak. Bu çerçevede açÕlacak bazÕ ihaleler ise ôöyle
sÕralanÕyor:
- Hidroteknik yapÕlarÕn tasarÕmÕ
- Saha dÕôÕ ulaôÕm yollarÕnÕn inôaatÕ, nükleer santral su boru
hattÕnÕn dÕô ôebekeleri ve tesisleri, inôaat çalÕôanlarÕ için
geçici yaôam alanÕ, saha içi altyapÕ tesisleri ve yollarÕ, inôaat
malzemelerinin üretimi
- Tedariki uzun süren ekipmanlarÕn imalatÕ ve tedariki (nükleer
buhar jeneratörü), aðÕr inôaat vinçlerin tedariki
Yetkililer, 20 milyar dolarlÕk yatÕrÕmla gerçekleôtirilecek
nükleer santral için belirlenen çalÕôma takviminde herhangi bir
deðiôiklik yapÕlmadÕðÕnÕ ve Nisan’da alÕnacak olan ÇED olumlu
raporunun ardÕndan çalÕômalara hÕz verileceðini belirttiler.
İLK ÜRETİM, 2020
Proje için inôaat lisansÕnÕn Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’ndan
2015 sonunda alÕnmasÕ, ilk ünite inôaatÕnÕn ise Ocak 2016’da
baôlamasÕ öngörülüyor. Herhangi bir aksilik olmaz ise ilk
reaktörde elektrik üretiminin 2020 ortasÕnda baôlamasÕ
planlanÕyor. Diðer 3 ünitenin ise birer yÕllÕk aralarla devreye
girmesi ve 2023 yÕlÕnda tüm projenin bitirilmiô olmasÕ
hedefleniyor.
BAKAN YILDIZ: “NÜKLEER HIZLANDIRILACAK”
Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanÕ Taner YÕldÕz, Soçi’de yaptÕðÕ
açÕklamada Akkuyu Nükleer SantralÕ ile ilgili hÕzlanÕlmasÕ
gerektiðini belirterek, Fukuôima’dan sonra güvenlik
endekslerinin artÕrÕldÕðÕna dikkat çekmiôti. “Tabii bundan sonra
ÇED süreci var, inôaat izni süreci var, lisanslama süreci var.
BunlarÕn ayrÕ ayrÕ deðerlendirilm
deðerlendirilmesi gerekir. Bu manada iki
ayrÕ kkomite kurduk. O iki komite de
bunda
bundan sonra daha hÕzlÕ çalÕômanÕn
yollar
yollarÕnÕ inôallah açmÕô olacak”
demiô
demiôti. Akkuyu Enerji SantralÕnÕn
yapÕm
yapÕmÕnÕ üstlenen ôirketin kayÕtlÕ
serma
sermayesini 2.8 milyar liraya
yükse
yükselttiðini vurgulayan YÕldÕz,
“Bu öözellikle Türkiye’nin siyasi
istikra
istikrarÕnÕn tartÕôÕlmaya çalÕôÕldÕðÕ
bir or
ortamda ciddi ve önemli bir güven
göste
göstergesidir. Rusya Federasyonu
ile kar
karôÕlÕklÕ güvene dayanan birçok
projey
projeyi geniôletmeye ve ilerletmeye
çalÕôÕy
çalÕôÕyoruz” diye konuômuôtu.
85
Şubat 2014
ENERJñ VERñMLñLñïñ
ñÇñN ‘TENCERE-TAVA’
MñLLñYET
nerji PiyasasÕ Düzenleme Kurumu (EPDK) BaôkanÕ
Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanÕ Taner YÕldÕz, ‘Enerji
Verimli Sanayi’ projesiyle sanayi kuruluôlarÕnda
belirlenen 13 enerji verimlilik artÕrÕcÕ proje
alanÕyla iôletmelerin faturalarÕnÕ yüzde 30 azaltmayÕ ve 10
yÕlda 65 milyar lira deðerinde enerji tasarrufu oluôturmayÕ
planladÕklarÕnÕ söyledi.
‘Enerji Verimli Sanayii Projesi’nin tanÕtÕmÕnda konuôan YÕldÕz,
Greenpeace ve çevreci sivil toplum kuruluôlarÕna çaðrÕda
bulundu. YÕldÕz, “Beraber çalÕôalÕm ve enerji verimliliðini
birlikte yayalÕm” dedi.
E
YATIRIMCIYA TEŞVİK VAR
‘KIRIN ZİNCİRLERİNİZİ’
Taner YÕldÕz, enerji verimliliðine yatÕrÕm yapan sanayicilerin
yatÕrÕmÕn yapÕldÕðÕ bölgeye bakÕlmaksÕzÕn 5. Bölge
teôviklerinden yararlanacaklarÕnÕ belirterek ôunlarÕ söyledi:
“Bölgesine bakÕlmaksÕzÕn Edirne’den Kars’a, Sinop’tan
Hatay’a varÕncaya kadar sanayicimiz enerji verimliliði
ve tasarrufuyla alakalÕ iôlem yapacaksa, bu 5. bölge
teôviklerinden yararlandÕrÕlacak. BakanlÕðÕmÕz ile Ekonomi
BakanlÕðÕ tarafÕndan çÕkarÕlacak tebliðde belirtilen usul ve
esaslar doðrultusunda iôlemler yürütülecek. Bu teôvikler
atÕk ÕsÕdan elektrik elde edecek tesisler, petrol ve doðalgaz
aramalarÕ, enerji terminal iôletme tesisleri, doðalgaz
depolama tesislerini de kapsayacak.”
DAR GELñRLñYE ELEKTRñK
ñNDñRñMñ
Yüksel, çÕkÕô noktalarÕnÕn Elektrik PiyasasÕ Kanunu’nun
‘tarifeler ve tüketicilerin desteklenmesi’ baôlÕklÕ bölümü
olduðunu belirtti.
Yüksel, buna göre elektrik maliyetinin yük oluôturduðu
dar gelirli meskenlere yönelik sübvansiyonun Türkiye’de
de uygulanabilir olduðuna dikkati çekti. ñngiltere’de
maðdur tüketicilere ‘SÕcak Ev’ adlÕ kampanya ile indirim
yapÕldÕðÕnÕ ifade eden Yüksel, ôunlarÕ kaydetti: “Türkiye’de
10 milyon yeôil kart kullanÕcÕsÕ yaklaôÕk 2-2.5 milyon
hanede yaôÕyor. Bu meskenlerin aylÕk elektrik faturalarÕ
ortalama 50 lira.
YapÕlacak indirimin
maliyeti yÕllÕk 1-1.5
milyar lira civarÕnda. Bu
tür bir uygulama, kaçak
elektrik kullanÕmÕnÕ
azaltÕr. Çünkü elektrik
faturasÕ yük olunca
kaçak kullanÕma
yönelim oluôuyor.
Faturalardan 1.5
milyar liraya yakÕn
tasarruf saðlanÕrsa, bu
sübvansiyon kendini
amorti edebiliyor.”
YÕldÕz ôöyle devam etti: “Çevreci bazÕ sivil toplum örgütleri var.
Saðolsunlar, nükleer santrallerimize karôÕ çÕkar bir kÕsmÕ,
kömür santrallerimize, su santrallerine karôÕ çÕkar. Biz bu iyi
niyetli çevreci toplum örgütlerimizi bu iôe davet etmiô olalÕm.
Tencere, tavalarÕnÕ, davullarÕnÕ zurnalarÕnÕ alsÕnlar. Bir araya
gelelim, bir kÕsÕm protestolar yapacaklarÕna, ‘Arkadaô niye
enerjiyi verimli kullanmÕyorsunuz?’ desinler. Bir kamu binasÕ
önünde davul zurna çalsÕnlar, ‘Bu binanÕn yalÕtÕmÕ yapÕlmamÕô’
diye. Sürekli protestolarla, kendini zincirleyerek bir yere
varÕlmaz. KÕrÕn zincirlerinizi, Türkiye’nin yararÕna hep beraber
bir iô saðlamÕô olalÕm.”
HÜRRñYET
aðÕtÕm Hizmetleri Derneði (ELDER), Türkiye’de
yaklaôÕk 2-2.5 milyon dar gelirli meskene ‘indirimli
elektrik’ verilmesine yönelik proje hazÕrlÕyor.
ELDER Genel Sekreteri Uður Yüksel, dar gelirli tüketicinin
elektrik faturasÕnda indirim yapÕlmasÕ ve bu tutarÕn
devlet tarafÕndan
karôÕlanmasÕ için çalÕôma
yaptÕklarÕnÕ anlattÕ.
Tüketicinin Desteklenmesi
ÇalÕôma Grubu olarak
proje detaylarÕnÕ kÕsa
sürede bir kitapçÕkta
toplayarak Enerji ve Tabii
Kaynaklar BakanlÕðÕnÕ
bilgilendireceklerini,
daha sonra sübvansiyonu
saðlamasÕ öngörülen
Aile ve Sosyal Politikalar
BakanlÕðÕna öneri olarak
sunacaklarÕnÕ bildiren
D
86
Şubat 2014
AKKUYU’YA 11 EYLÜL TESTñ
BU ARAÇ 1 LñTRE BENZñNLE
BñN KM GñDEBñLECEK
MñLLñYET
ediz Teknoloji TakÕmÕ (G-TECH), yakÕt
tüketimi azaltÕlmÕô, performansÕ
ise artÕrÕlmÕô seri hibrit araçlar
üzerinde çalÕôÕyor. Makine ve elektrikelektronik mühendisliði öðrencileri, danÕôman
hocalarÕyla birlikte önemli bir baôarÕya imza attÕ,
1 litre benzinle bin kilometre gidebilen otomobil
tasarladÕ. Benzinin önce elektriðe, ardÕndan
da mekanik enerjiye çevrildiði, yakÕt kaybÕnÕn
en aza çekilip, yüksek verimliliðin elde edildiði
sistem yurtdÕôÕnda yankÕ buldu.
Gedizli genç mucitler, 15-18 MayÕs tarihleri
arasÕnda Hollanda’da yapÕlacak Shell EcoMaraton’a prototip benzinli araçlar kategorisinde ülkemizden katÕlmaya hak kazanan tek
ekip oldu.
G-TECH, montajÕna baôladÕklarÕ Gediz Gasoline
Car 2 (GGC2) adÕnÕ taôÕyacak otomobilleriyle,
26 Avrupa ülkesinden 229 takÕm arasÕnda
Türkiye’yi temsil edecek.
Gediz Üniversitesi Makine Mühendisliði
Öðretim Üyesi Doç. Dr. Selim Solmaz, GGC2’nin
kategorisinde seri hibrit mimarisini taôÕyan tek
araç olarak dikkatleri çektiðini açÕkladÕ. Doç. Dr.
Solmaz, bu yarÕô alanÕnda geçen yÕl da ülkemiz
adÕna sadece kendilerinin yer aldÕðÕnÕ hatÕrlattÕ.
Doç. Dr. Selim Solmaz, “Bu sene benzin
motorunun atÕl ÕsÕl enerjisini geri kazandÕran
ve enerji verimliliði saðlama özelliði bulunan
daha geliômiô bir araç tasarladÕk. Aerodinamiði,
yürüyen aksamÕ ve direksiyon sistemiyle üstün
özelliklere sahip. Otomotiv sektörünün yakÕndan takip ettiði, önümüzdeki süreçte yaygÕn
kullanÕma baôlanmasÕ planlanan hibrit araçlar
teknolojisine katkÕmÕzÕ daha yukarÕya taôÕmak
istiyoruz. Bu amaçla tamamen bizim üretimimiz
olacak, yeni ve yüksek verimli bir benzinli motor
yapÕp, bir litre benzinle 5 bin kilometreye varan
menzile ulaômayÕ hedefliyoruz. Otomotiv teknolojilerine meraklÕ öðrencilerimizle beraber buna
da baôaracaðÕmÕza inanÕyoruz” dedi.
G
RADñKAL
ürkiye ’nin ilk nükleer santralÕ Mersin -Akkuyu’yu
inôa etmeyi üstlenen Rusya ’nÕn “Rosatom”
ôirketi, tamamlandÕðÕnda dört reaktörden
oluôacak Türkiye’deki bu santrale 400 ton
aðÕrlÕnda bir uçaðÕn tam hÕz çarpmasÕ halinde bile felaket
yaôanmayacaðÕ garantisini almak için ilginç testi ihaleye
açtÕðÕ bildirildi.
Rus ñntenfaks ajansÕnÕn Rosatom kaynaklarÕna dayanarak
verdiði habere göre Akkuyu nükleer santralÕne “Ya uçak
düôerse” testi geçtiðimiz günlerde Rusya’daki devlet
ihaleleri internet sitesine yayÕnlandÕ. Rosatom’un kardeô
kuruluôu Akkuyu Aó ôirketi tarafÕndan açÕlan ihale ôartlarÕ
ise ôöyle sÕralandÕ: “Bize bu konuda danÕômanlÕk hizmeti
verecek firma 400 ton aðÕrlÕðÕndaki bir uçaðÕn saniyede
150-200 metre hÕzla reaktörlere çarpmasÕ halinde felakete
yol açmayacak kriterlerin ne olmasÕ gerektiðini hesaplamasÕ
gerek. ñhale bedeli azami 25.6 milyon ruble (yaklaôÕk
1.6 milyon TL) olarak düôünülüyor. Bu hesaplamalarÕ
yapabilecek firmalar 17 óubat tarihine kadar tekliflerini
sunmuô olmasÕ gerek. ñhaleyi kimin kazandÕðÕnÕ ise 25
óubat tarihinde açÕklanmayÕ planlÕyoruz”.
Rusya’nÕn Rosatom ôirketi benzer “Ya uçak düôerse”
testini ikinci kez sipariô etmiô oluyor. Benzer ilk uçak testi
Bulgaristan’da inôa edilmesi planlanan Belene-2 nükleer
santralÕ için yapÕlmÕôtÕ.
Türkiye ile Rusya arasÕnda saðlanan mutabakat
kapsamÕnda Rusya, dört üniteden oluôacak toplam 4.800
MW kurulu güce sahip Türkiye’nin ilk nükleer santralÕ
olacak Akkuyu Nükleer SantralÕ’nÕ 20 milyar dolarlÕk
yatÕrÕmla yapacak.
T
ANADOLU GÜNEóñNE ÇñNLñ AKINI
SABAH
BD’li ve Alman devlerin Anadolu’da güneô enerjisindeki rekabetine Çinliler de katÕldÕ. DünyanÕn en büyük güneô
enerji ôirketlerinden Zhongli Talesun, Türkiye’ye girme kararÕ aldÕ. Dünya genelinde 3 GW’lÕk kurulu gücü bulunan
Zhongli Talesun Solar, ñzmirli Ege Trade ôirketiyle ortak oldu. Ege Trade’in Yöneticisi Mustafa Kürkan, “Anadolu
Enerji adlÕ ôirketimizle Çinli firma bir araya geldik. Yüzde 50’ôer ortaklÕkla Talesun Anadolu Solar Enerji’yi kurduk. ñlk adÕmda
güneô enerjisinden elektrik üretmek için birlikte proje geliôtireceðiz” dedi. Hisseleri Çin BorsasÕ’nda iôlem gören Talesun’un
ABD, Almanya ve Avustralya’da üretim tesisleri bulunuyor. Kurulu parkÕ 3 GW’Õn üzerinde olan Talesun’un Türkiye’de
büyük projelere imza atacaðÕnÕ dile getiren Kürkan, “2015’e kadar ortaklarÕmÕzda 50 MW’lÕk bir üretim gerçekleôtirmeyi
hedefliyoruz. AyrÕca önümüzdeki dönemde güneô paneli ve montaja yönelik bir üretim de olabilir” ôeklinde konuôtu.
A
88
Şubat 2014
UCUZ ELEKTRñK
2015’E KALDI
ZAMAN
nerji PiyasasÕ Düzenleme Kurumu (EPDK), abonelere
tükettiði elektriðini istediði yerden alma hakkÕ
getiren ‘elektrikte serbest tüketici limitini’ beklenen
oranda indirmedi. Sektör temsilcileri limitin yarÕ yarÕya
düômesini beklerken EPDK yüzde 10’luk bir indirim kararÕ
aldÕ. Böylece aylÕk 5 bin kWh olan limit, 4 bin 500 kWh’a
indirildi. Daha önce aylÕk faturasÕ 150 TL’nin üzerinde olan
mesken veya ticarethane abonesi, elektriðini istediði yerden
alma hakkÕna sahipken yapÕlan düzenleme sonrasÕ bu rakam
133 TL’ye geriledi. Sektör temsilcileri bu düzenlemeyle alt
limitin 75 TL’ye düôürülmesini bekliyordu. ñndirimin sÕnÕrlÕ
kalmasÕnda, daðÕtÕm ôirketlerinin piyasanÕn serbestleômesine
sÕcak bakmamasÕ ve teknik altyapÕnÕn yetersiz kalacaðÕ
endiôesinin etkili olduðu belirtiliyor.
E
İNDİRİM SINIRLI KALDI
Türkiye’de halihazÕrda 570 bin civarÕnda serbest tüketici
bulunuyor. YapÕlan son düzenlemeyle ise 500 bin abonenin
daha serbest tüketici hakkÕ kazanacaðÕ tahmin ediliyor. Yeni
düzenlemeyle 1 milyonu aôkÕn elektrik abonesi, yüzde 10 ile
30 arasÕnda indirimden faydalanabilecek. Beklentilerinin
altÕnda bir indirim gerçekleôen sektör temsilcileri ise önlerinin
açÕlmasÕ için EPDK’nÕn limiti sÕfÕrlama taahhüdüne uymasÕnÕ
istiyor. Elektrik Ticareti Derneði (ETD) Baôkan YardÕmcÕsÕ
Birol Ergüven, indirimin sÕnÕrlÕ kalmasÕna raðmen gelecek
yÕl sÕfÕrlanmasÕ umudunu koruduklarÕnÕ söyledi. EPDK
daha önceden 2015 yÕlÕnda limitleri sÕfÕrlama taahhüdünde
bulunmuôtu. Sistemin milyonu aôan sayÕda serbest tüketici
operasyonunu saðlÕklÕ ôekilde yürütmede zorlanacaðÕnÕ
aktaran Ergüven, milyonlarca serbest tüketicinin her ay
sonunda sayaçlarÕnÕn okunmasÕnÕn da teknik olarak zor
olduðunu ifade etti. Bu sebepten dolayÕ limitin beklenen
seviyede düôürülmemesine karar verilmiô olabileceðini
belirten Ergüven, “Çünkü teknik altyapÕ henüz hazÕr deðil.
AyrÕca hâlâ mevcut tüm serbest tüketicilere de özel tedarik
ôirketleri tarafÕndan enerji saðlanmÕyor. Özel sektörün elinde,
yeterli üretim kapasitesi de yok. Bu anlamda yeni limitin
yeterli olduðunu düôünüyorum.” ifadelerini kullandÕ. Her ôeye
raðmen limitin 2015 yÕlÕnda sÕfÕrlanabileceðini dile getiren
Ergüven, “Bunun gecikmemesini temenni ediyoruz. Zira
2015’te bunu gerçekleôtirmek mümkün. Ancak bu noktada
EPDK’nÕn deðerlendirmesi önemli. PiyasanÕn serbestleômesi
hedefinin bu ôekilde resmî otorite tarafÕndan teyit edilmesi
doðru olacaktÕr.” dedi. EPDK tarafÕndan limitin sÕfÕrlanmasÕnÕn
sektördeki tüm oyunculara olumlu yansÕyacaðÕnÕ aktaran
Ergüven, “YÕllardÕr devam eden elektrik sektörünün liberal bir
yapÕya kavuôturulmasÕ için yapÕlan çalÕômalarÕn faydasÕ, en iyi
bu ôekilde son tüketiciye yansÕyacaktÕr.” diye konuôtu.
500 BİN KİŞİLİK YENİ MÜŞTERİ PASTASI
BñSEN Elektrik Genel Müdür YardÕmcÕsÕ Arif Akôam
ise son düzenlemeyle 500 bin kiôilik yeni bir müôteri
pastasÕnÕn geldiðini kaydetti. Akôam beklentinin altÕnda
bir indirim çÕkmasÕnÕn, teknik altyapÕnÕn yetersizliði ve
daðÕtÕm ôirketlerinin piyasanÕn serbestleômesine negatif
bakÕôlarÕndan kaynaklandÕðÕnÕ söyledi. Akôam, “Normalde
2004 yÕlÕnda strateji belgesi yayÕnlandÕ. Burada 2015 yÕlÕ
itibarÕyla serbest tüketici limiti sÕfÕr olacak deniyordu. Yani
önümüzdeki yÕl bunun sÕfÕra düôeceði yönünde ümidimizi
taôÕyoruz. Çünkü EPDK’nÕn bu yönde taahhüdü var. Bunun
aksini beklemiyoruz. EPDK’nÕn gelecek yÕl limitin sÕfÕr olmasÕ
hükmünü aynen açÕklamasÕnÕ bekliyoruz.” ôeklinde konuôtu.
133 LİRAYI AŞAN HER ABONE, SERBEST TÜKETİCİ
EPDK, elektrikte meskenlere de serbest tüketici hakkÕ vermek
için limitleri her yÕl aôama aôama düôürüyor. 2010 yÕlÕnda
100 bin kWh olan serbest tüketici limiti, 2011’de 30 bin,
2012’de 25 bin, 2013’te 5 bin kWh’e indirildi, bu yÕl ise 4 bin
500’e çekildi. Böylece ortalama aylÕk faturasÕ 133 lirayÕ aôan
her abone, serbest tüketici hakkÕ kazandÕ. EPDK’nÕn 2015
yÕlÕnda herkesin elektrikte serbest tüketici olabilmesi için
limitleri sÕfÕrlama taahhüdü bulunuyor. Teknik altyapÕnÕn
tamamlanmasÕ halinde gelecek yÕl Türkiye genelindeki
yaklaôÕk 33 milyon elektrik abonesi serbest tüketici olma
hakkÕ elde edecek. Böylelikle tüketim miktarÕna bakÕlmaksÕzÕn
akÕllÕ sayaca sahip herkes, istediði ôirketten elektrik satÕn
alabilecek.
90
Şubat 2014
TÜRKñYE’YE DENñZñN
ALTINDAN ROMEN
ELEKTRñïñ
MñLLñYET
ara kÕô nedeniyle doðalgaza olan talep artÕnca bazÕ
bölgelerde elektrik kesintilerinin yaôanmasÕnÕn
ardÕndan enerji yönetimi, ôalteri indirtmeyecek
adÕmlar atÕyor.
Bulgaristan ve Romanya gibi ülkelerle enerji yedeklemesi yapÕlarak elektrikte ilave kaynak giriôi saðlanacak. Bu kapsamda
Romanya’dan Türkiye’ye deniz altÕndan kablo ile elektrik
aktarÕmÕ üzerinde görüômeler devam ediyor. Konu, kÕsa süre
önce Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanÕ Taner YÕldÕz’Õn Bükreô
temaslarÕnda ayrÕntÕlarÕyla ele alÕndÕ. ñki taraf, proje üzerinde
kasÕm ayÕna kadar detaylÕ bir fizibilite çalÕômasÕ yapÕlmasÕna
karar verdi.
Projeyle iki ülke ihtiyaç olmasÕ halinde birbirlerine 1000 MW
gücünde elektriði 450 kilometrelik elektrik hattÕyla aktarabilecek. Elektrik ticaretinde yeni dönemi baôlatacak olan proje,
iki ülkenin kamu elektrik ôirketleri TEñAó ve Transelektrika’nin
yapacaðÕ çalÕômanÕn sonucuna göre hayata geçirilecek.
Romanya’nÕn yanÕ sÕra Türkiye Bulgaristan ile de elektrik alÕô
veriôine yönelik önemli bir adÕm attÕ. Enerji BakanÕ YÕldÕz’Õn
Bükreô ve Sofya temaslarÕnÕn bir diðer gündem maddesinin
ise Romanya’dan Bulgaristan’a, oradan da Türkiye’ye karadan
uzanacak elektrik hattÕ projesi olduðu ortaya çÕktÕ.
K
FİZİBİLİTE SONRASI KARAR VERİLECEK
Türkiye ile Bulgaristan arasÕndaki hat sayesinde halihazÕrda
SANAYñ ELEKTRñïñNE
‘ñNDñRñM’ FORMÜLÜ
HÜRRñYET
nerji ve Tabii Kaynaklar BakanlÕðÕ ile Enerji
Verimliliði Derneði, Türkiye’de enerji tüketiminin
yüzde 27’sinin yapÕldÕðÕ sanayide,
ide, enerji
verimliliðini artÕrmak için kollarÕ sÕvadÕ.
“Enerji Verimli Sanayi” adÕyla baôlatÕlan proje
ile sanayi kuruluôlarÕnda belirlenen 13
enerji verimlilik artÕrÕcÕ proje alanÕyla on
yÕlda 65 milyar liralÕk enerji tasarrufu
saðlanmasÕ hedefleniyor. Bu da 10
Boðaz Köprüsü, 10 havalimanÕ, 7
Atatürk BarajÕ ve 6 ünite nükleer
santral için gerekli olan kaynaða
karôÕlÕk geliyor. Öte yandan, enerji
verimliliðine yatÕrÕm yapan sanayiciler,
yatÕrÕmÕn yapÕldÕðÕ bölgeye bakÕlmaksÕzÕnn
beôinci bölgeye yapÕlan yatÕrÕmlardan
faydalanacak.
Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanÕ Taner YÕldÕz’Õn
E
92
Şubat 2014
500 MW gücünde elektrik iletiliyor. Yeni proje ise üç ülkenin
birbirine ihtiyaç duyduklarÕnda elektrik aktarmasÕnÕ öngörüyor. Projeyle bu hat üzerinden Türkiye’ye ilave olarak 1800
MW daha elektrik gelebilecek. Projeye, fizibilite çalÕômasÕ
sonrasÕ karar verilecek.
TÜM TARAFLAR KAZANÇLI ÇIKACAK
Bulgaristan ve Romanya ile yürütülen enerji projeleri hakkÕnda deðerlendirmede bulunan Bakan YÕldÕz, çalÕômalarÕn
enerjide kaynak ve güzergah çeôitlendirmesi politikasÕnÕn bir
parçasÕ olduðunu söyledi. YÕldÕz “Trakya ve ñstanbul’un sürekli
artan elektrik talebini göz önüne alÕrsak, bu projelerin önemi
daha iyi anlaôÕlacaktÕr. Bu kapasite, aynÕ zamanda yoðun
tüketim zamanlarÕnda kullanÕlabilecek yedek bir güç olacak.
Projeler için ülkeler kendi arasÕnda görüômelerini sürdürecek
ve fizibilite çalÕômalarÕ yapÕlacak. AmacÕmÕz bütün taraflarÕn da
kazançlÕ çÕkacaðÕ bir yapÕyÕ kurgulamak” diye konuôtu.
katÕlÕmÕyla Gebze’de yapÕlan toplantÕyla sanayicilere tanÕtÕlan
proje ile sanayicilerin elektrik faturasÕnda yüzde 30 tasarruf
saðlamasÕ hedefleniyor. Tasarruf konusunda Greenpeace ve
çevreci sivil toplum kuruluôlarÕna da “Ortak çalÕôalÕm” çaðrÕsÕ
yapan Bakan YÕldÕz, “Yerli enerji kaynaðÕmÕz, enerji verimliliði
için tencere tava ile tanÕtÕm yapmak da serbest” dedi.
YENİ TEŞVİK İÇİN ÜÇ BAKANLIK ORTAK
ÇALIŞIYOR
Taner YÕldÕz
YÕldÕz, Hazine, Ekonomi ve Enerji
BakanlÕðÕ’nÕn tasarrufa yönelik verilecek
BakanlÕð
teôvikler için ortak çalÕôtÕðÕnÕ belirterek,
teôvikle
ôunlarÕ söyledi: “Bunun yakÕnda
ôunla
yürürlüðe gireceðini en kÕsa sürede
yürü
göreceðiz. Bu teôvik kapsamÕnda belli bir
göre
ton eeôdeðer petrolde kadar geri dönüô
süresi
süres olan, azami beô yÕlda yatÕrÕmÕ
kendini amorte edecek enerji verimliliði
kend
yatÕrÕmlarÕ
yatÕrÕm için bir düzenlememiz olacak.
ÕsÕdan elektrik elde edecek tesislerde,
AtÕk ÕsÕd
petrol ve ddoðalgaz aramalarÕ, enerji terminal
tesisleri, doðalgaz depolama tesisleri de
iôletme tesisle
bu teôvikler kapsayacak.”
kapsay
BORUSAN
ENERJñDE
BÜYÜYECEK
SABAH
orusan Holding Üst Yöneticisi (CEO) Agah Uður,
Borusan EnBW ile Vestas arasÕndaki anlaômaya
iliôkin, yatÕrÕmÕn 346 milyon dolara çÕkacaðÕnÕ
belirterek, “Anlaôma, Türkiye ile Almanya arasÕndaki iliôkinin
ticari boyutta giderek büyümesini saðlayan unsurlardan biri
olduðu için çok sevindirici” dedi.
B
Borusan EnBW Enerji, önemli rüzgar türbini üreticilerinden
Vestas ile 4 adet Rüzgar Enerji SantralÕ (RES) ve bir kapasite
artÕôÕ için anlaôma imzaladÕ. YatÕrÕm Avrupa’nÕn en büyük onshore (karasal) rüzgar enerji yatÕrÕmlarÕndan biri olacak.
Anlaôma töreninde konuôan Uður, yatÕrÕmlarla 10-15 yÕl
sonra da sektörde olmayÕ garanti altÕna almak istediklerini,
ortaklarÕyla birlikte Avrupa’da enerji konusunda en önemli
oyunculardan biri olduklarÕnÕ, son anlaômanÕn, Türkiye ile
Almanya arasÕndaki iliôkinin ticari boyutta giderek büyümesini
saðlayan unsurlardan biri olmasÕnÕn da çok sevindirici olduðunu
anlattÕ.
Anlaômayla 5 kente yatÕrÕm yapacaklarÕnÕ belirten Uður,
“YatÕrÕmÕn boyutu 346 milyon dolara çÕkacak. Bu rakama
Borusan perspektifinde bakacak olursak, toplam bilanço
büyüklüðümüz 3 milyar dolarÕn biraz üzerinde... Bunun yüzde
50’si bizim bilançomuza konsolide ediliyor ancak Borusan
açÕsÕndan yüzde 5 gibi direkt büyümeye karôÕlÕk geliyor” dedi.
Proje için satÕn alÕnan tribünler karôÕlÕk Vestas’a ne kadar
ödeme yapÕlacaðÕnÕn anlaôma gereði açÕklayamayacaðÕnÕ
belirten Uður, “Çok para olduðunu söyleyebilirim” demekle
yetindi.
Borusan EnBW Genel Müdürü Mehmet Acarla da portföylerinin
yüzde 62’sinin rüzgar santralleri, yüzde 38’ini ise hidroelektrik
santrallerden oluôtuðuna dikkati çekerek, anlaômayla
Mersin’de Mut RES, ñzmir’de Fuat RES, Bursa Karacabey’de
HarmanlÕk RES, Çanakkale Lapseki’de Koru RES’in inôasÕna
ve BandÕrma’da mevcut BandÕrma RES’in kapasite artÕrÕmÕ
yatÕrÕmÕna baôlayacaklarÕnÕ açÕkladÕ.
Toplamda 207 megavatlÕk yatÕrÕmÕn, Avrupa’nÕn en büyük
karasal, rüzgar, enerji yatÕrÕmlarÕndan biri olduðunun
altÕnÕ çizen Acarla, 2007 yÕlÕnda girdikleri enerji sektöründe
bugüne kadar 460 milyon dolarlÕk yatÕrÕm yaptÕklarÕnÕ, 2015
yÕlÕnda tamamlamayÕ hedefledikleri ve kendilerini kurulu güç
bakÕmÕndan lider rüzgar enerjisi ôirketlerinden biri haline
getirecek yatÕrÕmÕn toplam tutarÕnÕn 300 milyon dolarÕn üzerinde
olacaðÕnÕ söyledi.
Bu çerçevede RES’te orta vadeli hedeflerinin, portföylerinde
bulunan tüm projeleri kapsayan 455 megavatlÕk kurulu güç
kapasitesini yakalamak olduðunu ifade eden Acarla, “Uzun
94
Şubat 2014
vadede ise RES’te 1500 megavatÕn üzerinde kurulu güce
ulaômayÕ öngörüyoruz. Türkiye’nin enerjide dÕôa baðÕmlÕlÕðÕnÕ
azaltacak ôekilde yerli kaynaklarÕn sürdürülebilir ve
yenilenebilir ôekilde kullanÕlmasÕna katkÕ saðladÕðÕmÕz için
mutluluk duyuyoruz” diye konuôtu.
EnBW AG Üst Yöneticisi (CEO) Dr. Frank Mastiaux ise en büyük
rüzgar tribünü sözleômelerinden birini imzaladÕklarÕnÕ dile
getirerek, “Türkiye rüzgar enerji sektöründeki en kapsamlÕ
sözleômeyi imzalÕyoruz” dedi.
Borusan EnBW olarak gerek Almanya’da gerekse Türkiye’de
çevre konularÕnda yaôanan geliômeleri yakÕndan takip ettiklerini
dile getiren Mastiaux, enerji sektörü açÕsÕndan Almanya ve
Türkiye arasÕndaki iôbirliðine katkÕda bulunmak istediklerini
belirtti.
Türkiye’nin son 10 yÕlda çok önemli bir ekonomik büyümeye
imza attÕðÕna deðinen Mastiaux, enerji sektöründe yatÕrÕm
yapan bir yatÕrÕmcÕ olarak, herhangi bir kÕsa dönemli
türbülansÕn Türkiye’nin genel ekonomisini hiçbir ôekilde kötü
yönlendirmeyeceðini dile getirdi.
Almanya Büyükelçisi Eberhard Pohl de yaklaôÕk 5.500
Alman ôirketinin Türkiye’de 12 milyar dolar civarÕnda yatÕrÕm
gerçekleôtirdiðini ve Türkiye’nin genç ve dinamik bir nüfusa
sahip, çekici bir pazar olduðunu vurgulayarak, “Türkiye,
türbülanslara karôÕn saðlam temellerdedir” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanlÕðÕ Müsteôar YardÕmcÕsÕ Sefa
SadÕk Aytekin ise Borusan EnBW gibi yerli yabancÕ ortaklÕklarÕ
bakanlÕk olarak desteklediklerini dile getirerek, ôirketin,
hedeflerine rahatlÕkla ulaôacaðÕna inandÕðÕnÕ söyledi.
Aytekin, “Ülkemizde RES sektöründe 10 yÕllÕk süre içerisinde
kurulu gücünü yaklaôÕk 10 kat artÕrma hedefiyle, bu
sektörün çevre ve ekonomiye katkÕlarÕndan azami derecede
yararlanÕldÕðÕnÕ ortaya koymuôtur. LisanssÕz dönemde
KOBñ’lerin enerji girdisini azaltacak yenilenebilir enerji projeleri
de yatÕrÕmcÕlara önemli bir pazar sunmaktadÕr. Ülkemiz RES
sektörüne yapÕlan her yatÕrÕm hem enerjide dÕôa baðÕmlÕlÕðÕmÕzÕn
azaltÕlmasÕna hem de çevre dostu bir üretim olmasÕ sebebiyle
gelecek nesillerin karôÕ karôÕya kalacaðÕ çevresel sorunlarÕn
önüne geçilmesine katkÕ saðladÕðÕ için önemlidir” diye konuôtu.
DEDAó’TAN
KÜRTÇE AÇILIMI
SABAH
Dicle Elektrik DaðÕtÕm Anonim óirketi (DEDAó)
DiyarbakÕr Bölge Müdürlüðü’nde kurulan çaðrÕ
merkezi açÕlÕôÕna DEDAó Genel Müdürü Murat
Karagüzel ile kurum müdürleri katÕldÕ. Kurdele kesimi öncesi
konuôan Murat Karagüzel, EPDK’nÕn kendileri için belirlediði
birçok kriterin olduðunu söyledi. Bu kriterlerin genelde müôteri
memnuniyeti esasÕ çerçevesinde oluôturulan kriterler olduðunu
belirten Karagüzel, buna baðlÕ olarak karôÕlaôtÕklarÕ en büyük
sorun olan, “DEDAó’a ulaôamÕyoruz” sorununu çözmek için
çaðrÕ merkezini hizmete açtÕklarÕnÕ belirterek, ôöyle dedi:
E
“ESKİ ARIZA İHBAR TELEFONLARI
DEVRE DIŞI BIRAKILDI”
“ÇaðrÕ merkezimiz sadece arÕza ihbarÕ ôeklinde algÕlanmasÕn,
merkezimizde arÕza ihbarÕ fatura, abone bilgileri, ileride fatura
tahsilatÕna kadar gidecek bir çok faaliyeti burada sunmayÕ
düôünüyoruz. Eski arÕza ihbar telefonlarÕmÕz olan 186’larÕ
hemen devre dÕôÕ bÕrakmayacaðÕz. Çünkü 6 ilimizde bunun bir
alÕôma süreci olacak. VatandaôlarÕn telefonlarÕ öðrenme, bizlere
ulaôma süreleri olacak. Bunu da göz önüne alarak, belli bir
süre hem 186, hem de 444 80 86 numaralarÕ çaðrÕ merkezimiz,
beraber devam edecek. ÇaðrÕ merkezimize vatandaôlarÕmÕzÕn
uyum saðlamasÕ neticesinde biz 186 arÕza ihbar servisini devre
dÕôÕ bÕrakÕp, çaðrÕ merkezi ile yolumuza devam edeceðiz. 444
80 86’yÕ arayan abonelerimiz, bize ulaôÕp hem arÕza ihbarlarÕnÕ
bÕrakabilirler, hem aboneleri hakkÕnda almak istedikleri bilgileri
alabilirler, hem de fatura tahsilatÕ ile alakalÕ borçtan dolayÕ
elektrik kesme ile alakalÕ kÕsaca abonelik ile ilgili her türlü
GEDñZ ÜNñVERSñTESñ’NDEN BñR ñLK
HÜRRñYET
ediz Üniversitesi Mühendislik ve MimarlÕk
Fakültesi, yerli teknoloji çalÕômalarÕnda önemli bir
baôarÕya imza attÕ.
Elektrik-Elektronik Mühendisliði Öðretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Durmuô Uygun, dÕôa baðÕmlÕlÕða son verecek TÜBñTAK’Õn
da desteklediði yeni bir elektrik motoru geliôtirdi.
Öncelikle su altÕ araôtÕrma sistemleri için düôünülen 4 kw
gücündeki motor birçok yeniliði barÕndÕrÕyor, dünyadaki
benzerlerine göre üstün özelliklere sahip, ülkemizde
ise henüz üretilemiyor. Ulusal Genç AraôtÕrmacÕ Kariyer
Geliôtirme ProgramÕ kapsamÕnda 18 ayda seri üretime hazÕr
hale getirilip kullanÕma sunulacak olan yüzde 100 yerli
teknoloji, insansÕz sualtÕ araçlarÕnda ve savunma sanayiinde
kullanÕlabilecek. AynÕ zamanda rüzgar türbinlerinde elektrik
üretimini saðlayan alternatör görevi görecek ve yüzde 30
daha fazla enerji elde edilmesini saðlayacak. Yenilenebilir
enerjide üretim kapasitesini artÕrÕrken, bu alanda tamamen
dÕôa baðÕmlÕ olduðumuz teknolojiyi millileôtirecek, ülkemizi
yurtdÕôÕna teknoloji satar hale getirecek.
Yrd. Doç. Dr. Uygun, TÜBñTAK’Õn da sahip çÕktÕðÕ motorun,
G
96
Şubat 2014
bilgiyi bundan sora çaðrÕ merkezi üzerinden alabileceklerdir.
“İLERİDE YENİ DİLLER EKLEYECEĞİZ”
Türkçe, Kürtçe ve Zazaca olmak üzere 3 dilde baôlÕyoruz, ileride
ñngilizce ve Arapça ile bu iôi devam ettirip, 5 dille hizmet vermeye
çalÕôacaðÕz” dedi. Karagüzel ve beraberindekiler daha sonra
çaðrÕ merkezinin açÕlÕôÕnÕ gerçekleôtirdi. Karagüzel telefonu
eline alarak 444 80 86 numaralÕ telefonla çaðrÕ merkezine
ulaôÕp bilgi aldÕ. DEDAó ÇaðrÕ Merkezi, kuruluô çalÕômalarÕnÕn
tamamlanmasÕ ile birlikte DiyarbakÕr, óanlÕurfa, Mardin,
Batman, Siirt ve óÕrnak’taki abonelere hizmet verecek. 50 kiôilik
personel ile hizmet vermeye baôlayan çaðrÕ merkezi, 7 gün 24
saat abonelere Türkçe’nin yanÕ sÕra Kürtçe ve Zazaca olarak
da hizmet sunacak. ñleriki süreçte çaðrÕ merkezi, bu üç dilin
yanÕnda Arapça olarak da hizmet verecek. YÕlÕn ikinci yarÕsÕnda,
bölgedeki istihdama da katkÕ saðlanmasÕ amacÕyla merkezde
çalÕôan personel sayÕsÕ 100 kiôiye çÕkarÕlacak
özellikle rüzgar türbinlerinde elektrik elde edilmesini
saðlayan alternatör görevi görecek olmasÕnÕn önemine
iôaret ederek “óu anki rüzgar türbinlerinde kullanÕlmakta
olan alternatörlerde, tek rotorlu ve tek dönüôlü sistem
üzerinden elektrik elde ediliyor. Yeni teknoloji ise çift
rotorlu ve çift dönüôlü yapÕyÕ destekler nitelikte olacak.
Böylece birim-güç yoðunluðunun artmasÕyla verimlilik
yükselecek. Bu sayede rüzgar enerjisinden daha çok
yararlanÕlacak ve bu çevreci kaynaktan daha çok ekonomik
fayda saðlanmÕô olacak.” dedi.
DonanmayÕ güçlendirecek
Uygun, yeni nesil yerli motorun sualtÕ araôtÕrmalarÕna ve
savunma sanayiine katkÕlarÕnÕ da ôöyle açÕkladÕ: “Uzaktan
kontrol edilen otonom insansÕz deniz araçlarÕyla sualtÕnda
arama ve çeôitli bilimsel incelemeler gerçekleôtirilebiliyor.
Hem daha güçlü hem de daha hafif olacak yeni motor
sayesinde bu araçlar daha kolay kontrol edilebilecek,
manevra kabiliyeti yükselecek. Böylece sualtÕndaki
araôtÕrmalarda araôtÕrmacÕlarÕn eli güçlenecek, daha hÕzlÕ
ve daha iyi sonuçlar alÕnabilecek. Bu motor, denizaltÕlardan
atÕlan torpillerde de kullanÕlabilme özelliðine sahip. Daha
yüksek itiô gücü saðlayarak taarruz torpillerinin hÕzÕnÕ,
dolayÕsÕyla da menzilini artÕracak. Bu yönüyle de savunma
sanayiinde tercih edileceðini düôünüyoruz.”
ONKA Gebze’deki üretim tesislerinde Pano içi ve
sıvaüstü kablo kanalı üretimine başlamıştır.
Kondansatör üretiminde Dünya’nın önde
gelen firmalarından İspanyol RTR
ONKA markası ile Türkiye’de!
www.onka.com.tr
ñÇERñDE
ÖZELLEóñYOR
DIóARIDA SANTRAL
KURUYOR
DÜNYA
nerji devi Elektrik Üretim Anonim óirketi (EÜAó),
elektrik üretim özelleôtirmeleri nedeniyle küçülürken,
gözünü yurt dÕôÕ yatÕrÕmlarÕna dikti. Genel Müdür Halil
AlÕô, EÜAó`Õ dünyadaki benzeri ôirketlerin yaptÕðÕ gibi sÕnÕr
ötesi operasyonlara hazÕrladÕklarÕnÕ açÕkladÕ.
AlÕô`Õn verdiði bilgiye göre EÜAó, kurduðu ortaklÕklarla
yurtdÕôÕnda mal edinebilme, santral sahibi olabilme çalÕômalarÕ
yürütüyor. EÜAó`Õ Avrupa`daki paydaôlarÕyla rekabet edebilir
hale getirmek istediklerini anlatan Genel Müdür Halil AlÕô,
“SÕnÕrötesi operasyonlarla elektrik güç santralleri yapmaktan
veya satÕn almaktan bahsediyorum” diye konuôtu. Halil AlÕô,
Enerji Günlüðü`nün sorularÕnÕ cevapladÕ:
E
EÜAŞ`IN BUGÜNKÜ DURUMUNU SORSAK,
NEDİR DURUM?
Zannediyorum biz EÜAó’Õ bugüne kadar pek de iyi prezante
edememiôiz. EÜAó aslÕnda milli bir ôampiyon. Elinde yaklaôÕk 24
bin MW`lik kurulu güç var. Bugünkü cari fiyatlarla baktÕðÕnÕzda,
70-80 milyar dolarlÕk varlÕk deðerine sahip bir ôirket.
Üretim özelleôtirmeleri bu varlÕðÕ küçülteceðine göre EÜAó yeni
dönemde kendisine nasÕl bir misyon biçiyor ve neler hedefliyor?
Biz EÜAó`Õ Avrupa`daki benzerleri gibi, herkesle yarÕô edebilir
bir oyuncu haline getirmek istiyoruz. Benzer ôirketler derken,
RWE, GDF, E.ON gibi ôirketleri kastediyorum. Ve bunlarÕn hepsi
kamu ôirketi aslÕnda. BakanlÕðÕmÕz da bize bu konuda destek
oluyor.
KONUYU BİRAZ AÇAR MISINIZ?
SÕnÕrötesi operasyonlarla elektrik güç santrallarÕ yapmaktan
veya satÕn almaktan bahsediyorum. BakÕn, az önce saydÕðÕm
ôirketlerin hepsi Türkiye`de santraller yapÕyor. Oysa bu kamu
ôirketlerinin tamamÕnÕn kendi ülkeleri içindeki malvarlÕklarÕ,
bizim EÜAó`Õn Türkiye`deki sahip olduðu mal varlÕklarÕ kadar
bile deðil. GDF hariç, enerjigunlugu.net bu ôirketlerin mal
varlÕklarÕnÕn çoðu kendi ülkeleri dÕôÕndaki ülkelerde edindikleri
mal varlÕklarÕndan oluôuyor...
EÜAŞ’A YURT DIŞI YOLU GÖRÜNDÜ
DİYEBİLİR MİYİZ?
óimdi biz bu ôirketi, yeni iôbirlikleriyle büyütmek istiyoruz.
Nükleerde GDF Suez ve Japon Mitsubishi ile ondan sonra
Afôin-Elbistan`da BAE veya Katar ôirketleriyle anlaômalar
imzalÕyoruz. En son Rus Inter RAO ile birlikte anlaôma imzaladÕk.
http://enerjigunlugu.net Bu ortaklÕklarla yurtdÕôÕnda mal
edinebilme, santral sahibi olabilme açÕsÕndan uðraôlarda
bulunuyoruz. Yani verdiðimiz mücadelelerden biri de EÜAó`Õ
Avrupa`daki paydaôlarÕyla rekabet edebilir hale getirmek...
BU KONUDA İLK AKSİYON NE ZAMAN ALINIR?
Bu büyük ihtimalle Sinop`taki nükleer santral iôbirliðiyle,
98
Şubat 2014
Mitsubishi ile ya da GDF ile baôlar... Veyahut Afôin-Elbistan`da
ve Konya KarapÕnar`da kömür ve kömüre dayalÕ santraller
konusunda iôbirliði yapacaðÕmÕz ôirketlerle... http://
enerjigunlugu.net Bizim düôüncemiz, yurtdÕôÕnda da yeni
santraller yapmak. Hem santral yapmak hem de iôletmek. Belki
de onlarÕn ya da baôka ülkelerin özelleôtirme ihalelerine girerek
santral sahibi olmak. Her ôey düôünülebilir.
YAKIN ZAMANDA ÖZELLEŞTİRİLMİŞ VARLIKLAR
VAR MI, KEŞKE ALSAYDIK DEDİĞİNİZ?
Var tabii. Mesela Bulgaristan ve Romanya elektrik daðÕtÕm
ôirketlerini özelleôtirirken bize mektup yazdÕlar. Hem EÜAó’a
hem de TEñAó`a... Gelip katÕlÕn dediler. Keôke katÕlabilseydik.
ñnôallah bundan sonra olursa buna benzer fÕrsatlar
deðerlendiririz.
NERELER VAR BÖYLE HALEN GÜNDEMDE OLAN?
óu anda mesela bence halen primer enerji kaynaklarÕna sahip
olan Kafkas ülkelerinde ve Irak`ta, Suriye`de veyahut baôka
ülkelerde, ñran`da santral sahibi olunabilir.
BUNUN İÇİNDE DOĞALGAZ SANTRALLERİ DE
OLABİLİR Mİ?
Her ôey olabilir. Biz aslÕnda EÜAó`Õn deneyimini yurtdÕôÕna
taôÕmak istiyoruz. ñnôallah nükleerde de deneyim kazanÕrsak,
belki ortak nükleer santral yapma ôansÕ da olabilir. Bunlar
o kadar da abartÕlacak ölçüde büyük hedefler deðil. Mesela
Güney Koreliler ôu anda yurt dÕôÕnda nükleer santral
yapÕyorlar. http://enerjigunlugu.net Kendi ülkelerinde bu
yapmaya baôladÕklarÕnda hiç bir bilgileri yoktu. Ama bugün
gidiyorlar, bütün dünyada santral yapÕyorlar. ñôte Birleôik Arap
Emirlikleri`nde nükleer santrali Güney Koreliler yapÕyor. Rusya
ôu anda gelmiô Türkiye`de nükleer santral sahibi oluyor. Biz
niye oralarda olmayalÕm?
AnlattÕklarÕnÕz doðrultusunda EÜAó`ta ciddi bir dönüôümün
iôaretleri ve pek çok ôeyin deðiômesi gerek. Öyle deðil mi?
Doðru. Bunun için tabii biraz kabuðumuzu kÕrÕp daha hÕzlÕ
düôünen firma haline gelmemiz gerekiyor. Bu konuda
insan kaynaðÕ da çok önemli. Yani EÜAó`Õn bu hedefler
doðrultusunda yeni insan kaynaðÕna da ihtiyacÕ olacaktÕr.
AslÕnda Elektrik piyasasÕnÕn geliômesiyle birlikte ortaya çÕkan
en önemli meselelerden bir tanesi ve belki de en önemlisi ñnsan
kaynaðÕdÕr. Bu sektörde çalÕôacak olan ñnsan gücünün gerek
ekonomik,gerek hukuk ve gerekse Mühendislik formasyonuna
aynÕ anda sahip olmalarÕ gerekecektir.
İRTU ELEKTROMEKANİK SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ.
Akşemsettin Mah. Akgül Cd. Kadırga Sk. No: 6 - Sultanbeyli/İSTANBUL/TÜRKİYE
Tel: 90 216 487 54 65 - 216 487 54 71 - Fax: 90 216 487 51 45
www.irtugroup.com.tr
HES BñTTñ óñMDñ
RES’LER BAóLADI
ODA TV
ürkiye Barolar Birliði Çevre ve Kent Hukuku
Komisyonu Baôkan YardÕmcÕsÕ Av. Bülent Kaçar, Çevre
ve óehircilik BakanlÕðÕ’nÕn KÕrklareli’nde 19 RES
yapÕlacaðÕ yönündeki duyurusunun ardÕndan yaptÕðÕ
deðerlendirmede, “RES Projesi Planlama Hukuku’na da açÕkça
aykÕrÕdÕr. Trakya’da hayatÕmÕzla RES(t)leôen bu yanlÕôtan bir an
önce dönülmelidir. Doðal yaôam söz konusu olduðunda yatÕrÕm
ve kar sadece bir ayrÕntÕdan ibarettir. BakanlÕklarÕn öncelikli
görevi yatÕrÕmlarÕn önünü açmak deðil çevreyi her zaman
korumaktÕr” görüôünü dile getirdi.
Bereketli topraklarÕyla Türkiye’nin önemli tarÕmsal üretim
merkeslerinden biri olan KÕrklareli ve çevresi, doðal
zenginlikleri ve su kaynaklarÕyla biliniyor. Ancak Trakya’nÕn
kalbinin attÕðÕ bölge son yÕllarda hep yÕkÕm projeleriyle anÕlÕr
oldu. Taô ocaklarÕ, çimento fabrikalarÕ ve altÕn madeninin
yanÕsÕra termik santral projeleriyle gündeme KÕrklareli’de yöre
halkÕnÕn son kabusu ise rüzgar enerjisi santrallari, kÕsaca
RES’ler.
KÕrklareli Çevre ve óehircilik ñl Müdürlüðü, Kofçaz ilçesine
baðlÕ Taôtepe, KocayazÕ ve ElmacÕk Köyleriyle,
am 19 adet
merkeze baðlÕ Kuzulu Köyünde toplam
RES kurulacaðÕnÕ duyurdu. Projeleree iliôkin
ÇED süreci de baôladÕ.Ancak bölgedee kurulmasÕ
nÕn yanÕsÕra
planlanan RES’lerle ilgili yöre halkÕnÕn
hukukçularÕn da itirazÕ var.
Türkiye Barolar Birliði Çevre ve Kentt Hukuku
ülent Kaçar, konuyla
Komisyonu Baôkan YardÕmcÕsÕ Av. Bülent
nca DaðlarÕnÕn
ilgili yaptÕðÕ deðerlendirmede, Istranca
kalbindeki doða cennetlerinden birii olan Koçfaz ve
çevresinin, toprak ve su kirliliðindenn uzak kalan
ender yerlerden biri olduðuna dikkat
at çekerek,
“IstrancalarÕn bu kesiminin zengin doðasÕ
tarÕm, ormancÕlÕk, turizm ve hayvancÕlÕk
ÕlÕk
açÕsÕndanKofçaz’Õ deðerli kÕlmaktadÕr.
Õr. ArÕcÕlÕk
faaliyetleri sonucu kalitesi yüksek bal elde
edilmeye baôlanmÕô ve bu üretimin arttÕrÕlÕp
halkÕn ekonomik gücünü yükseltmekk için teôvik edilmektedir.
OrmancÕlÕk yöre halkÕnÕn geçim kaynaklarÕndan
aklarÕndan birisi olarak
halen geçerliliðini korumaktadÕr” görüôünü
örüôünü dile getirdi.
Koçfaz’da kurulmasÕ planlanan RES’lerle
’lerle ilgili proje tanÕtÕm
dosyasÕnda, tarÕm ve hayvancÕlÕðÕn zarargörmeyeceðinin
arargörmeyeceðinin
g
y ð
belirtildiðini ancak ñzmir Karaburun’da
n’da kurulan RES’lerin
faaliyete geçmesi sonucu doðal hayat,
at, arÕcÕlÕk ve
hayvancÕlÕðÕn yok olma aôamasÕna geldiðini
eldiðini ve canlÕ yaôamÕn
psikolojisininbozulduðuna
dikkat çeken Kaçar, “Karaburun
Yaylaköy’de önce ada martÕlarÕ,
ardÕndan da tilkiler gitmiô,
keçiler bitki örtüsündeki
tozlanmadan dolayÕ hastalanmÕô, düôük yapmÕôlardÕr. Yerleôim
alanÕna yakÕn mesafedeki RES’lerden çÕkan gürültü köyde
yaôayanlarÕn psikolojisini bozmuô, sosyal yaôam tahribata
uðramÕôtÕr” dedi.
Kofçaz bölgesindeki yaban hayatÕn oldukça zengin olduðuna
iôaret eden Kaçar, karaca, yaban domuzu, kÕzÕl ôahin, atmaca
ve yaban kedisi gibi türlerin yaôam alanÕ olan proje alanÕnÕn
ayrÕca kuô göçyollarÕ üzerinde olduðunu belirterek, “kuô göç
zamanÕ konaklama ve beslenme alanÕdÕr. óirketinproje tanÕtÕm
dosyasÕndaki alanÕn önemli kuô göç yollarÕ üzerinde olmadÕðÕ
iddiasÕ doðru deðildir. Bu durum dahi BakanlÕkça ilgili kamu
kurumlarÕndan orman, kuô göç yollarÕ, milli parklar, yerleôim
T
100
Şubat 2014
alanlarÕ, canlÕ saðlÕðÕna olan riskler, tarÕma etkiler, flora ve
faunaya etkiler ve benzeri konularda yeterli ayrÕntÕlÕ görüô ve
bilgiler alÕnmadÕðÕnÕ düôündürtmektedir” diye konuôtu.
Projeyle ilgili tanÕtÕm dosyasÕndaki bilgilerin doðruluðunun
tartÕômalÕ olduðunu ileri süren avukat Bülent Kaçar, söz
konusu bilgilerin ÇED Yönetmeliði ile ilgili yasaya aykÕrÕ
olduðunu söyledi.
RES’lerin bölgede biyoçeôitliliðe zarar vereceðini dile getiren
Kaçar, aôÕrÕ miktarda aðaç kesimi ve dev kanatlarÕn rüzgarÕn
hÕzÕnÕ kesmesinden oluôan aerodinamik ve manyetik enerji
alanlarÕnÕn etkileri ile bir kaç derecelik iklimsel deðiôikliklere
neden olabileceðini belirterek, ôu görüôleri dile getirdi:
“RES’lerin kurulacaklarÕ bölgede rüzgarÕn hÕz kaybetmemesi
için etraftaki mevcut orman alanlarÕ’temizlenir.’ Genellikle
RES’lerin devasa parçalarÕ bölgeye mevcut yollardan
sokulamazlar. Bu yüzden daha geniô yeni asfalt yollar inôa
edilir. Daha geniô yollar için daha çok aðaç kesilir,daha çok
orman varlÕðÕ yok edilir. RES’lerin parçalarÕ kurulacaklarÕ yere
ulaôtÕðÕnda artÕk bir araya getirilmelidirler. Bu parçalarÕn
montajÕ için ihtiyaç duyulan atölyenin, ôantiyenin de inôaatÕ
dolayÕsÕyla yeni katliamlar yapÕlacaktÕr.
Tirbünlerin Kanat yüksekliði ile birlikte boylarÕ 125 metreyi
bulan devasa RES direkleri yörede yaôayan insanlar
üzerinde psikolojik etkiler bÕrakabilecektir. Gündoðumu
ve günbatÕmÕna yakÕn saatlerde çok büyüyen kanat
gölgeleri flash etkisi yaparak ve insanlarÕ önemli ölçüde
etkileyeceklerdir. RES’ler 3 km alan içinde radyo, tv, telsiz
gibi haberleôme sinyallerinin bozulmasÕna da neden
olmaktadÕrlar. Rüzgar türbinleri gürültülü çalÕômaktadÕrlar.
Mekanikhareketlerden oluôan sesler teknoloji sayesinde
son yÕllarda en aza indirilse
de, kanat çapÕ 80 metreyi bulan
ind
dev pervanenin dönmesiyle
havada oluôan aerodinamik ses
dönme
engellenememektedir. Rüzgar türbinlerinden kaynaklÕ bu
hastalÕklarÕn ortak adÕna da, ‘Wind
Turbine Syndrome’ (Rüzgar Türbini
Sendromu) adÕ verilmektedir.
Elektromanyetik dalgalara maruz
kalmak kanserin birincil
birin nedenidir.”
Çevre ve óehircilik BakanlÕðÕ’nÕn,
ruhsat ve faaliyet izniyle
Bak
ÇED Olumlu veya ÇED Gerekli Deðildir KararÕ vermeden
önce, Türkiye’nin imza koyduðu ve AnayasanÕn 90. maddesi
gereðince tüm devlet kurumlarÕnÕ baðlayÕcÕ özelliði olan
UluslararasÕ Çevre Sözleômelerinin
Sö
yanÕ sÕra bölgeyle ilgili
planlarÕ da deðerlendirerek
deðerlend
bu yatÕrÕm projesine yönelik
tüm talepleri reddetmesi
reddetm gerektiðinin de altÕnÕ çizen
Kaçar,”Çünkü verilecek
verilece her tür izin, karar, onay, ruhsat
v.b. idari iôlem yargÕya
yargÕy taôÕnacak olup, yatÕrÕm projesinin
hukuka aykÕrÕlÕðÕna ddair mahkeme kararÕ elde edildiði
takdirde bu iôlemler
iôlemlere imza atmÕô yetkililer hakkÕnda adli ve
idari sorumluluk doð
doðabilecektir” ifadelerini kullandÕ.
Bölge halkÕnÕn ve siv
sivil toplum örgütlerinin konuyla
ilgili görüôlerinin alÕnmasÕnÕn son derece önemli
olduðu
olduðuna deðinen Kaçar, “ilgili uluslararasÕ
sözleômelere göre halkÕn istemediði
hiçbir projeyeve yatÕrÕma, doðaya
ve kamu yararÕna aykÕrÕ olarak
izin ve onay verilemez. Proje
dosyasÕnda kimden ve ne zaman hangi yönde görüô alÕndÕðÕ
belge veya tutanakla sabit deðildir. Tüm kamu kurumlarÕ
için baðlayÕcÕ bir plan olan Kofçaz Vizyon PlanÕnda
ormancÕlÕk, tarÕm, hayvancÕlÕk, eko-turizm ve benzeri deðerler
desteklendiði halde bu tür projelerin kurulmasÕ ve iôletilmesi
öngörülmemiôtir. RES projesi planlama hukukuna da açÕkça
aykÕrÕdÕr. Trakya’da hayatÕmÕzla RES(t)leôen bu yanlÕôtan bir
an önce dönülmelidir. Doðal yaôam söz konusu olduðunda
yatÕrÕm ve kar sadece bir ayrÕntÕdan ibarettir. BakanlÕklarÕn
öncelikli görevi yatÕrÕmlarÕn önünü açmak deðil çevreyi her
zaman korumaktÕr. Çünkü herkes saðlÕklÕ ve dengeli bir
çevrede yaôama hakkÕna sahiptir” görüôünü savundu.
ENERJñ ñTHALATINA
1,4 TRñLYON DOLAR
RADñKAL
Türkiye ’nin yumuôak karnÕ cari açÕktaki en büyük faktör
olan enerji ithalatÕna son 10 yÕlda 385 milyar Dolar ödendi.
Enerjide büyük ölçüde dÕôa baðÕmlÕ olan Türkiye’nin, ithalat
faturasÕ önümüzdeki dönemde de hayli kabaracak.
Bu konuda çeôitli kurumlar tarafÕndan yapÕlan
tahminlere bir yenisini ekleyen Akdeniz Ülkeleri
Enerji óirketleri Birliði (OME) Petrol ve Gaz Direktörü Dr.
Sohbet Karbuz, “Türkiye’nin 2013-2030 toplam enerji ithalat
faturasÕ iyimser senaryoda 1.1 trilyon Dolar, kötümser
senaryoda ise 1.4 trilyon Dolar olacak. Enerji faturasÕnÕn
ekonomi üzerindeki etkisi daha da artacak. 90 milyar Dolar
sadece elektrik ihtiyacÕnÕ karôÕlamak için harcanacak” dedi.
E
2013’te 56 milyar Dolar2013 yÕlÕnda ithal enerjiye yaklaôÕk
56 milyar Dolar ödedik. Bu yÕl ise yükselen kur nedeniyle bu
faturanÕn daha da kabarmasÕ bekleniyor. Enerji BakanÕ Taner
YÕldÕz, 107 DolarlÕk ham petrol ve 2.27’lik Dolar paritesinin
bir yÕl sürmesi halinde maliyetlerde 7 milyar DolarlÕk artÕô
olacaðÕnÕ kaydetmiôti. UluslararasÕ AraôtÕrma AðÕ’nÕn (IRN)
düzenlediði “2014 Türkiye Petrol ve Doðalgaz Zirvesi”nde
sorularÕmÕzÕ yanÕtlayan OME Petrol ve Gaz Direktörü Dr.
Karbuz ise yeni bir öngörü paylaôtÕ: “1970 ila 2012 arasÕnda
enerjiye yaklaôÕk 500 milyar Dolar harcandÕ. 2030’a kadar
gerçekleôecek rakam, 1970’ten 2012’ye kadar ödenen enerji
faturasÕnÕn neredeyse 3 katÕ olacak.”
ñki tahminin arasÕndaki farkÕn nasÕl oluôtuðunu sorduðumuz
Karbuz, ôunlarÕ söyledi: “ñyimser senaryo, yerli ve
yenilenebilir enerji kaynaklarÕnÕn azami ôekilde geliôtirilmesi,
bunun yanÕnda enerji verimliliði ve tasarrufuna gereken
aðÕrlÕðÕn verilmesini öngörüyor. Sanayide ve konutlarda
verimlilik olacaðÕ için daha az enerji kullanÕmÕ olacak. KabarÕk
enerji ithalat faturasÕ, rekabeti ciddi ôekilde düôürür.
Sanayideki en önemli girdilerden biri enerji; PahalÕ enerji
kullanÕrsanÕz, enerjiyi yoðun kullanan sektörlerde ürettiðiniz
ürün de pahalÕ olur. PahalÕ malÕ kime satacaksÕnÕz? Ucuz
GÜNEó VE RÜZGÂRA ARSA DESTEïñ
DÜNYA
ubat’ta Resmi Gazete’de yayÕnlanan Milli Emlak Genel
Tebliði’ne göre, yenilenebilir enerji kaynaklarÕyla
elektrik üretimi yapan ôirketlere kamu arazileri tahsis
edilebilecek.
Kurulu gücü 500 kilovata (kW) kadar olan yenilenebilir enerji
tesislerine 20 yÕl, 1 megavata (MW) kadar olanlara ise 30 yÕl
Hazine taôÕnmazlarÕ üzerinde irtifak hakkÕ tesis edilecek veya
kullanma izni verilecek. Ancak söz konusu düzenleme, 1 MW’a
kadar üretim hakkÕ bulunan lisanssÕz elektrik sektörünü böldü.
Kimi yatÕrÕmcÕlar düzenlemenin hareket getireceðini, kimileri ise
yetersiz kaldÕðÕnÕ savunuyor. LisanssÕz Elektrik Üretimi Derneði
(LñDER) BaôkanÕ YalçÕn KÕroðlu, düzenlemenin Türkiye açÕsÕndan
7
102
Şubat 2014
enerji kullanarak sanayide üretilecek mamulün, ihracata
yönelmesi ekonomiye gelir saðlar ve istihdam yaratÕr. ABD
bu yüzden senelerdir çÕkardÕðÕ kaya gazÕnÕ ihraç edip etmeme
konusunda karar veremedi.”
TPAO’DAN İKİ ŞİRKET ÇIKACAK
Tpao Genel Müdür Vekili Besim óiôman, uzun süredir
üzerinde çalÕôtÕklarÕ bir yol haritasÕnÕ yakÕnda
açÕklayacaklarÕnÕ kaydederek, “Bu kapsamda sondaj gibi
tüm servis iôleri bünyemizden çÕkacak. Bunlar ayrÕ bir
ôirkette birleôecek. TPAO esas iôi olan petrol arayÕp bulmaya
odaklanacak” dedi.
Türkiye Petrolleri Anonim OrtaklÕðÕ (TPAO) Genel Müdür
Vekili Besim óiôman, önemli deðiôikliklerden birinin
TPAO’nun iki ôirket olarak ayrÕômasÕ olduðunu dile getirdi.
Sondaj ve kuyu hizmetleri gibi arazide yapÕlan servis iôlerinin
tamamÕnÕn TPAO bünyesinden çÕkacaðÕnÕ kaydeden óiôman,
yeni bir iôtirak oluôturulacaðÕnÕ söyledi. UluslararasÕ
AraôtÕrma AðÕ’nÕn (IRN) düzenlediði “2014 Türkiye Petrol ve
Doðalgaz Zirvesi”nde sorularÕmÕzÕ yanÕtlayan óiôman, 2013
yÕlÕnda yaklaôÕk 600 milyon Dolar kâr ettiklerini dile getirdi.
óiôman, “Halka açÕlma hedefi de var. 2017 gibi hisselerimizin
yüzde 5’lik bölümünü halka arz etmeyi planlÕyoruz” dedi.
çok olumlu bir konu olduðunu söyleyerek, “AtÕl durumdaki bu
arazilerin yenilenebilir enerji tesislerine açÕlmasÕyla hem mevcut
araziler bir deðer kazanmÕô olacak, hem de lisanssÕz yatÕrÕmlarÕn
yapÕlabileceði yeni seçenekler çÕkacak” dedi. Deloitte Türkiye
Enerji Endüstri Lideri Uygar Yörük ise “20 yÕl ve 30 yÕl sonra, tesisi
yüzde 80 verimlilikte kamuya teslim etme zorunluluðu var. Yani
tesisi kurduðunuzdaki verimlilik oranÕ yüzde 100 olarak kabul
edilerek, teslim ettiðinizde bu oranÕn yüzde 80’inin hesaplanmasÕ
gerekiyor” dedi.
Proje, Enerji FirmasÕ Genel Müdürü óenol Tunç, “Önceden Hazine
arazisi satÕn almak ya da kiralamak istediðiniz zaman izinler
vardÕ. óimdi devlet bunu ihaleyle kiralÕyor. Böylece sizin araôtÕrÕp
bulduðunuz araziyi, bir baôkasÕ gelip kapabiliyor. Bence arazi
tahsis edilirken ilk gelenin öncelikli olduðu (first come, first serve)
mekanizma olmalÕydÕ. YatÕrÕmcÕ uygun mu diye araôtÕracak sonra
50 kiôi baôvuracak. Bu bir teôvik mekanizmasÕ deðil” dedi.
Hazırlayan: İrfan Bülbül
www.elektrikdergisi.com
ENERJñ DÜNYASINDAN
Google, California’daki
kkii
güneé enerjisi tesisinii
devreye aldË
Arama devi Google, bir süredir yeéil enerji çözümleri
mleri
erkezini
zini
konusunda önemli yatËrËmlar yaparak genel merkezini
enebilir
e ililir
ve sunucu tesislerini mümkün olduæunca yenilenebilir
enerji kaynaklarËyla beslemeye çalËéËyor. FirmanËn
bu konuda yaptËæË son yatËrËm, California-Nevada
sËnËrË yakËnËndaki Ivanpah tesisinde güneé enerjisi
panellerini devreye almasË oldu. Bu tesiste, kendi
konumunu güneée göre ayarlayabilen 347.000 güneé
paneli var ve toplamda 392 MW enerji üretiliyor. Tesiste
üretilen enerjiyle California’da 140.000 eve elektrik
saælanabilecek.
Apple, Facebook, Microsoft ve Google gibi teknoloji
devleri, bu alanda yaptËklarË yatËrËmlarËn yanËnda
yenilenebilir enerji kaynaklarË konusunda da devasa
giriéimlerde bulunuyorlar. Facebook’un çsveç’in buzul
bölgesindeki Lulea kasabasËnda, Apple’Ën ABD Maiden
- North Carolina’da ve Google’Ën California’da kurduæu
tesisler bu yaklaéËmËn örnekleri arasËnda gösteriliyor.
Bu konudaki çabalarËnË artËran arama devi Google’Ën,
son olarak California-Nevada sËrËnË yakËnËndaki Ivanpah
tesisinde devreye aldËæË güneé enerjisi sistemiyse
sektördeki en büyük yatËrËmlardan birisi olarak ön plana
çËkËyor.
Google’Ën yeni tesisinde her birisi yaklaéËk iki metre
yüksekliæinde ve üç metre geniéliæinde 347.000 adet
bilgisayar kontrollü güneé paneli toplamda 392 MW
güneé enerjisi üretiyor. Google’dan yapËlan açËklamaya
göre, karbondioksit salËmËnË önleyen bu tesisin çevreye
katkËsË 72.000 aracËn trafikten çekilmesi ile eédeæer
seviyede. Arama devi, bu tesisin hizmete girmesiyle
birlikte toplamda 15 rüzgar ve güneé enerjisi tesisine
1 milyar Dolar’Ën üzerinde yatËrËm gerçekleétirdiæini
duyuruyor. Firma, ayrËca tüm operasyonlarËnËn
yaklaéËk üçte birinin yenilenebilir enerji kaynaklarË ile
beslendiæini açËklËyor.
KWWSZZZWXUNLQWHUQHWFRPSRUWDO\D]LJRVWHU
SKS"\D]LLG Ruanda
da elek
elektrik
ektrik
hedef ine bir adËm daha
yaklaétË
Ruanda’nËn toplam elektrik üretim kapasitesini
yüzde sekiz artËracak 8,5 MW kapasiteli ilk güneé
santralË kuruluyor. Norveçli Scatec Solar éirketi 8,5
MW kapasitesindeki ilk güneé santralËnË Ruanda’da
kurmak için Norveç UluslararasË KalkËnma Fonu
Norfund ve Gigawatt Global Coöperatief ile 23,7
milyon Dolar’lËk bir anlaéma imzaladË. Santral bu
kapasitede Doæu Afrika’da kurulan ilk santral olma
özelliæine sahip.
SantralËn yapËmËna hemen baélanacak ve yaza
kadar tamamlanacak. Santral, Ruanda’nËn baékenti
Kigale’den 60 kilometre uzaklËkta olan ve “AahozoShalom Gençlik Köyü” adË verilen, 1994 Ruanda
soykËrËmË sonrasË kimsesiz kalan çocuklarËn eæitilip
konakladËæË topluluæa ait olan bir alanda kurulacak.
Santraldan elde edilen elektrik Ruanda Enerji, Su
ve SaælËæË koruma Kurumu (EWSA) ile 25 yËllËk
enerji alËm anlaémasË kapsamËnda ulusal éebekeye
aktarËlacak.
Proje için sermaye yatËrËmË FMO, Hollanda KalkËnma
BankasË, Yükselen Afrika AltyapË Fonu ve Norfund
tarafËndan finanse edilecek. Scatec Solar ve Norfund
güneé parkËnda çoæunluk hisseye sahip olacaklar.
Proje geliétirici firma Gigawatt Global Coöperatief
ise yüzde 20 hisseye sahip olacak.
KWWSZZZHQHUMLJXQOXJXQHWUXDQGDHOHNWULN
KHGHILQHELUDGLPGDKD\DNODVWLBKWPO
8ZXW[IOBV4
106
Şubat 2014
Çin enerji verimliliæi ve
yenilenebilir hedef lerini
yükseltti
Klaus Bath
Teldafax davasË baéladË
Almanya’da ucuz elektrik saælama vaadiyle girdiæi
enerji piyasasËnda yüz binlerce tüketiciyi maædur eden
Teldafax’Ën eski yönetim kurulu üyeleri mahkeme önüne
çËkarËldË. Teldafax eski yönetim kurulu üyeleri Klaus
Bath, Gernot Koch ve Michael Josten iflasË geciktirmek ve
nitelikli dolandËrËcËlËk suçlarËndan yargËlanËyor. SanËklarËn
beé yËla kadar hapsi isteniyor.
700 bin aboneli Teldafax, 2011 yËlËnËn ortasËnda
iflas etmiéti. çddianameye göre, mali koéullarËndan
ötürü Teldafax’Ën 2009 yËlËnda konkordato ilan
etmesi gerekiyordu. Ancak éirket yöneticileri içinde
bulunduklarË mali güçlüæü kamuoyundan gizlemeyi
tercih etti. Teldafax’Ën riskli ié modelinin ilk aéamasËnË
müéterilerinden ön ödeme yoluyla gelir tahsili
oluéturuyordu. èirket, bu yöntemle elde ettiæi kaynaæË
kullanarak elektriæi maliyetinin altËna satËyordu. Piyasa
uzmanlarË, söz konusu ié modelinin içerdiæi büyük riske
dikkat çekiyor.
Teldafax, ucuz elektrik sunma iddiasËndaki Alman enerji
éirketleri arasËnda iflas eden ilk éirketti. Onu geçen yËlËn
nisan ayËnda Flexstrom izlemiéti. Teldafax, çkinci Dünya
SavaéË sonrasË Alman ekonomisinde kaydedilen en
büyük iflas olarak deæerlendiriliyor.
KWWSZZZGZGHWHOGDID[GDYDV&%
ED&)ODG&%D
Enerji üretimini yüzde 70 oranËnda kömürden saælayan
Çin’de aéËrË seviyelere yükselerek, insan hayatË
için risk oluéturan noktaya gelen hava kirliæi ülke
hükümetinin enerji politikalarËnË bu duruma göre revize
etmesine neden oluyor. Çin Ulusal KalkËnma ve Reform
Komisyonu’nun yËllËk raporunda bu alandaki çalËémalar
ve 2013 hedefleri hakkËnda bilgi verildi. Komisyon’un
raporuna göre, Çin’in birim gayrisafi yurt içi hasËla
üretimi için tükettiæi enerji oranË 2012’de, resmi hedef
olan yüzde 3,5’luk hedefi de aéarak bir önceki yËla
göre yüzde 3,6 oranËnda geriledi. Raporda Çin’in bu yËl
için hedefinin ise yüzde 3,7’lik gerileme olduæu ifade
ediliyor.
Çin’in 2010-2015 yËllarË arasËnda bu oranË yüzde 16,
bu üretimden kaynaklË karbon salËmËnË ise yüzde 17
oranËnda azaltma hedefi bulunuyor. Çin bu hedefe
ulaémak için ise bu dönemde 2.37 trilyon Yuan (380
milyar ABD Dolar’Ë) düzeyinde yatËrËm planlËyor.
Yine rapora göre Çin 2013 yËlËnda kurulu gücünü
hidroelektrikte 21 GW, rüzgar enerjisinde 18 GW, güneé
enerjisinde 10 GW ve nükleer enerjide 3.24 GW artËrmayË
hedefliyor.
KWWSZZZ\HVLOHNRQRPLFRPYHULPOLOLNFLQHQHUML
YHULPOLOLNFLQHQHUML
YHULPOLOLJLYH\HQLOHQHELOLUKHGHIOHULQL\XNVHOWWL
HIOHULQL\XNVHOWWL
95
Ocak
Şubat2013
2014
Hazırlayan: İrfan Bülbül
www.elektrikdergisi.com
ENERJñ DÜNYASINDAN
Fosil enerjilere “aéËrË”
sübvansiyon
Dünya BankasË, UluslararasË Para Fonu ve UluslararasË
Enerji AjansË gibi uluslararasË örgütler sËk sËk fosil
enerjilere verilen sübvansiyon sorunu konusunda
raporlar hazËrlËyor ve yeniden yapËlanma konusunda
tavsiyelerde bulunuyor. UluslararasË Para Fonu’nun
tahminlerine göre, 2012 yËlËnda fosil yakËtlar dünya
genelinde 397 milyar Avro sübvanse edilirken,
yenilenebilir enerjiler sadece 74 milyar Avro
sübvanse edildi. 2007 yËlËnda ise fosil yakËtlara verilen
sübvansiyonlar 259 milyar Avro, yenilenebilir enerjilerde
ise 28 milyar Avro oldu. UluslararasË Enerji AjansË ise
özellikle petrol ve doæalgaz bulunan ülkelerin fosil
enerjileri sübvanse ettiæini bildiriyor.
Ajans’a göre, bilhassa Hindistan, Çin ve Endonezya
gibi ülkelerde tüketicinin ödeyebilmesi için fosil
enerjiler büyük oranda sübvanse ediliyor. UluslararasË
Yenilenebilir Enerjiler Örgütü’nden Dolf Gielen, sorunun
sübvansiyonlarËn kaldËrËlmasËyla çözülebileceæi
görüéünde: “Fosil enerji kaynaklarËna sübvansiyonlar,
dünya genelinde éu anda yËlda 600 milyar Dolar
dolayËnda. Yenilenebilir enerji kaynaklarËna verilen
sübvansiyonlara kËyasla altË kat daha fazla. Fosil
enerjilerin sübvansiyonu aracËlËæËyla yenilebilir enerjiler
ekonomik açËdan daha az hesaplË. Bu sorun, fosil
enerji kaynaklarËna sübvansiyonlarËn kaldËrËlmasËyla
çözülebilir. Bu da bir hayli zor.”
Gielen’e göre, sübvansiyonlar gittikçe daha fazla
oranda hükümetlerin görüé alanËna giriyor. Gielen,
Suudi Arabistan örneæini veriyor: “Suudi Arabistan, éu
anda elektriæi petrolle çalËéan elektrik santrallarËyla
elde ediyor. Orada petrol üretimi tahminen varil baéËna
20 Dolar’a geliyor. Daha sonra bu petrol için dünya
pazarËnda varil baéËna 100 dolar alËyor. Bu da bir çeéit
sübvansiyondur. Suudi Arabistan hükümeti, bunun daha
fazla devam ettirilemeyeceæini fark etti. Bu nedenle
2032 yËlËna kadar 54 gigavat kapasiteli güneé ve rüzgâr
enerjisi santrallarË inéa etmeyi planlËyor.”
KWWSZZZGZGHIRVLOHQHUMLOHUH
D&)&%U&%
V&%&EYDQVL\RQD
AB’nin tercihi nükleer ve
yenilenebilir enerji oldu
Avrupa Birliæi’nin istatistik kurumu Eurostat,
2006-2012 döneminde enerji tüketiminin yüzde 8,1
düétüæünü, enerji üretiminin yarËsËnËn nükleer ve
yenilenebilir enerjiden saælandËæËnË açËkladË. Eurostat
verilerine göre, 2012’de AB’de üretilen enerjinin yüzde
29’u nükleer enerjiden, yüzde 22’si yenilenebilir enerji
kaynaklarËndan, yüzde 21’i katË yakËttan, yüzde 17’si
gazdan, yüzde 10’u ise petrolden saælandË.
AB açËsËndan oldukça önemli bir sorun olan enerjide
dËéa baæËmlËlËæËn 2012’de yüzde 53,3 seviyesine
düétüæünü gösteren Eurostat verilerine göre, 2012’de
AB içinde enerji ihraç eden tek ülke Danimarka oldu.
Enerji baæËmlËlËæË en yüksek olan ülkeler ise Malta,
Lüksemburg (yüzde 97,4) ve Güney KËbrËs Rum
Yönetimi (yüzde 97) olarak sËralandË.
Danimarka’nËn (yüzde -3,4) ardËndan enerji açËsËndan
dËéa baæËmlËlËæË en düéük ülkeler ise yüzde 17,2 ile
Estonya ve yüzde 22,7 ile Romanya oldu. Eurostat,
AB’de en fazla enerji üreten ülkelerini ise Fransa,
Almanya, çngiltere, Polonya ve Hollanda olarak
açËkladË.
KWWSZZZHQHUMLJD]HWHVLFRPDEQLQWHUFLKL
QXNOHHUYH\HQLOHQHELOLUHQHUMLROGX
108
Şubat 2014
çspan rüzgarË birinci
çspanya,
enerji kaynaæË olarak
kullanan ilk ülke
F uéima’da
Fukuéima’da
ma’da yeni
radyoaktif
oaktif sËzËntË
tespit edildi
çspanya Rüzgar Enerjisi Birliæi (AEE) verilerine göre, rüzgar
enerjisini birincil enerji kaynaæË olarak kullanan ilk ülke
çspanya oldu. Rüzgar enerjisi, 2013 yËlË toplam elektrik
talebinin yüzde 20,9’unu karéËladË. Üretilen elektriæin yüzde
42,4’ü yenilenebilir enerji kaynaklarËndan geldi.
Japonya’da Fukuéima Daiçi nükleer santralËndaki yeraltË
soæutma havuzlarËndan birinde yeni bir sËzËntËnËn bulunduæu
bildirildi. Nükleer santralË iéleten Tokyo Elektrik Enerji èirketi
(TEPCO), bir vananËn yanlËélËkla açËk bËrakËlmasË sonucu
soæutma havuzundan yaklaéËk 100 ton radyoaktif suyun
sËzdËæËnË açËkladË. TEPCO Sözcüsü Masayuki Ono, litresinde
230 milyon bekerel radyoaktif izotop tespit edilen radyoaktif
suyun okyanusa dökülmediæini söyledi.
SËzËntËnËn radyoaktif suyun yanlËélËkla zaten dolu olan bir
havuza boéaltËlmasË sËrasËnda meydana geldiæine iéaret
eden Ono, “SËzan su ile radyoaktif madde bulaéan topraæËn
temizlenmesi için çalËémalar devam ediyor. HalkËmËzË böyle
bir sËzËntË haberi ile yeniden endiéelendirdiæimiz için özür
diliyoruz” dedi.
Japonya’nËn kuzeydoæusunda 11 Mart 2011’de meydana
gelen 9 büyüklüæündeki deprem ve ardËndan oluéan dev
tsunami, Fukuéima santralinde radyoaktif sËzËntËya yol açarak
Çernobil’den 25 yËl sonra dünyanËn en büyük ikinci nükleer
felaketine neden olmuétu. Üç reaktörün erimesi, radyasyon
sËzËntËsËna yol açmËé ve bölgede yaéayan 160 bin kiéi tahliye
edilmiéti.
KWWSHQHUMLHQVWLWXVXFRPIXNXVLPDGD\HQL
UDG\RDNWLIVL]LQWLWHVSLWHGLOGL
Bütün enerji kaynaklarËndan yararlanan çspanya’da,
kömür ve nükleer gibi fosil kaynaklarËn toplamË yüzde 35
seviyesinde bulunuyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarËnËn
toplam üretimde payË bir önceki seneye göre yüzde 10,5
artËé gösterdi. Rüzgar enerjisi üretimi yËllËk olarak yüzde
13,2 artarak 54,478 GWh üretim gerçekleétirildi. Nükleer
enerjiden elektrik üretimi, rüzgar enerjisinden biraz fazla
gerçekleéerek 56,815 GWh oldu fakat üretimin bir kËsmË
iç tüketime harcandËæË için éebekeye verilen elektrik,
rüzgardan daha düéük gerçekleémié oldu.
KWWSHQHUMLHQVWLWXVXFRPLVSDQ\DUX]JDUL
ELULQFLHQHUMLND\QDJLRODUDNNXOODQDQLONXONH
Japonya’da elektrikli araç éarj istasyonlarË için iébirliæi
Elektrikli araç kullanËmËnËn en hËzlË yaygËnlaétËæË ülkelerin baéËnda gelen Japonya’da ülkenin önde gelen otomobil üreticileri elektrikli araç
éarj istasyonlarËnËn yaygËnlaémasË için iébirliæi geliétirdiklerini açËkladË. Nissan, Honda, Mitsubishi ve Toyota tarafËndan ortak yayËmlanan
açËklamada dört éirketin iébirliæi ile gerçekleétirilecek çalËémalar ile ülkedeki hËzlË éarj istasyonlarËnËn sayËsËnËn 4.000’e, normal éarj
istasyonlarË sayËsËnËn ise 8.000’e çËkarËlmasËnËn hedeãendiæi belirtildi. AçËklamada bu hedef için herhangi bir zaman aralËæË ise belirtilmedi.
HalihazËrda ülkede 1.700 hËzlË, 3.000 de normal éarj istasyonu bulunuyor. Bununla birlikte Japon hükümeti yakËn zamanda elektrikli araç éarj
istasyonlarËnËn sayËsËnËn artmasË için 100,5 milyar Yen’lik ( 1 milyar Dolar ) bir teévik paketi hazËrlamËétË. 2012 yËlËnda ülkede satËlan 26,000
elektrikli araç, toplam araç satËélarË içinde yalnËzca yüzde 0.6 oranËnda pay sahibi olmué iken Japon hükümeti bu oranË 2020 yËlËna kadar
yüzde 15 ila 20 aralËæËna yükseltmeyi hedef ledi.
KWWSZZZ\HVLOHNRQRPLFRPHOHNWULNOLDUDFODUMDSRQ\DGDHOHNWULNOLDUDFVDUMLVWDV\RQODULLFLQLVELUOLJL
109
95
Ocak
Şubat2013
2014
TUNÇMATİK - Yrd. Doç. Dr. Vehbi Bölat
FİRMA/ÜRÜN TANITIMI
İŞLETMELERDE ELEKTRİK GÜÇ KALİTESİNİN ÖNEMİ
ELEKTRİK SANTRALLERİNDE ÜRETİLEN ELEKTRİK ENERJİSİ TÜKETİCİYE ULAŞTIĞINDA GENELLİKLE ÜRETİLDİĞİ KALİTEDE OLMAZ.
ELEKTRİK ENERJİSİNİN KALİTESİNİ BELİRLEYEN KRİTERLER; ÜRETİLEN AC (ALTERNATİNG CURRENT) GERİLİMİN DALGA ŞEKLİ, ETKİN
DEĞERİ, FREKANSI VE ÜÇ FAZLI SİSTEMLER İÇİN FAZ GERİLİMLERİ ARASINDAKİ FAZ AÇISI DENGESİDİR. İDEAL ŞEKİLDE ÜRETİLEN AC
GERİLİMİN DALGA ŞEKLİ SAF SİNÜZOİDAL, ETKİN GERİLİM VE FREKANS DEĞERLERİ İSE SIRASIYLA 220V (FAZ-NÖTR)/380V (FAZ-ARASI)
VE 50HZ DİR. ÜÇ FAZLI GERİLİM SİSTEMLERİNDE HER BİR FAZ GERİLİMİ ARASINDAKİ FAZ AÇISI 120° (ELEKTRİKSEL)’DİR.
üksek genliklere çıkarılıp
uzak mesafelere taşınan
ve dağıtım noktalarında
düşürücü transformatörlerle
gerilim seviyeleri düşürülen
bu gerilim, iletimi ve dağıtımı
sırasında çevresel faktörler
ve/veya aynı güç dağıtım
sisteminden beslenen diğer
elektrik güç tüketicilerinin
kullandığı motor, transformatör,
reaktif güç kompanzasyon
sistemleri ve güç elektroniği
uygulamaları (akü şarj
üniteleri, UPS’ler, motor hız
kontrol cihazları vs.) nedeniyle
bozulmaya uğrar. Gerilim
dalga şeklindeki bozulma
(voltage distortion), doğrudan
işletmelerin kullandığı elektrik
enerjisinin kalitesindeki sapmayı
belirler. Üretime yönelik
kullanılan hassas ve pahalı
elektronik cihazlar bu gerilim
dalga şeklindeki bozulmanın
şiddetine bağlı olarak ya tümüyle
kullanılamaz hale gelir, ya da
kendilerinden beklenen çalışma
performansını gerçekleştiremez.
Arızalanan veya devre dışı kalan
hassas cihazlar nedeniyle üretim
kesintiye uğrar.
Örneğin, güç kalitesini belirleyen
unsurlardan biri olan elektrik
güç harmonikleri ile ilgili
Amerikan standardı IEEE-519,
elektrik enerjisinin kalitesinde
hem üreticilere, hem de
tüketicilere sorumluluk yükleyen
tavsiyelerde bulunmaktadır.
Elektrik enerjisini üreten kurum/
kuruluş distorsiyonu (dalga
şeklindeki bozulma) düşük
gerilim üretmekten, elektrik
enerjisini kullanan tüketici ise
beslendiği güç sisteminden
düşük distorsiyonlu akım
çekmekten sorumludur.
Y
112
Şubat 2014
Standardın tavsiye ettiği sınır
değerleri tüketicilerin bağlı
olduğu noktanın (beslendiği
güç barasının) kısa devre akım
kapasitesi ve bu noktadan
çekilen yük akım değeri belirler.
IEEE 1159 IEEE Recommended
Practice for the Transfer of
Power Quality Data güç kalitesi
problemlerini aşağıdaki şekilde
sınıflandırmıştır:
• Geçici ve hızlı değişimler
(Transients)
• RMS gerilim değişimleri (RMS
variations) - sags, swell ve
kesintiler (interruptions)
• Kısa süreli değişimler (Shortduration variations)
• Uzun süreli değişimler (Longduration variations)
• Sürekli devam eden değişimler
(Sustained variations)
• Dalga şekli bozulmaları
(Waveform distortions)
• DC offset
• Harmonikler (Harmonics)
• Interharmonics
• Gerilim çentikleri (Notching)
• Gerilim dalgalanmaları
(Voltage fluctuations)
• Güç frekansı değişimleri
(Power frequency variations)
Bu güç kalitesi problemleri
aşağıda kısaca açıklanmıştır:
1- GEÇİCİ VE HIZLI
DEĞİŞİMLER (TRANSIENTS)
Gerilim veya akım darbesi
(impulsive transient): Süresi
kısa ve tek yönlüdür. Yaygın
nedenleri yıldırım, endüktif
yüklerin anahtarlanmasıdır.
Pozitif ve negatif yönde olabilir.
Salınımlı gerilim veya akım
darbesi (oscillatory transient):
Süresi kısa ve çift yönlüdür.
Yaygın nedenleri güç faktörü
düzeltme kondansatörlerinin
anahtarlanması, transformatör
ferrorezonansıdır.
Gerilim ve/veya akımda oluşacak
bu iki tipteki hızlı değişim
anlık olarak oluşur ve tespit
edilmeleri güçtür. 1 msn’den
daha kısa sürerler ve ancak kayıt
cihazları ile kaydedilebilirler.
Sistem kilitlenmelerine, veri
kayıplarına ve motor hız kontrol
cihazlarının beklenmedik şekilde
devre dışı kalmalarına neden
olurlar. Cihazlara kalıcı zarar
verebilirler. MOV ve zener diyot
benzeri elemanlar kullanılarak
önlenebilirler. Tipik değişimleri
aşağıda sunulmuştur.
2- RMS GERİLİM DEĞİŞİMLERİ
(RMS VARIATIONS)
Gerilim düşümü (voltage sag/
dip): 0.5 periyottan 1dakikaya
kadar süren ve etkin (rms)
gerilim düşümü, nominal
gerilim değerinin yüzde 10yüzde 90’ı arasında kalan olan
olaydır. Örneğin 220V’luk
sistemimizde gerilim değerinin
10msn ile 1dakika arası süreyle
198V-22V arasında kalması
sag türü gerilim düşümü
probleminin yaşandığı anlamına
gelir. Yaygın nedenleri yüksek
yol alma akımı çeken güçlü
motorların devreye girmesi,
asansörler, kompresörler ve
şebeke hatalarıdır.
Gerilim yükselmesi
(voltage swell/surge):
Gerilim düşümünün tersidir.
0.5 periyottan 1dk. ya kadar
süren ve etkin (rms) gerilim
yükselmesi nominal gerilim
değerinin %110-yüzde 180’i
arasında kalan olaydır. Büyük
üretim tesislerinde sıklıkla
oluşurlar. Yaygın nedenleri
büyük güçlü yüklerin devreden
çıkarılması, güç istasyonlarında
yanlış kademe seçimi ve şebeke
hatalarıdır.
Kesinti (interruption):
Gerilim değerinin 60 sn’den
daha kısa süreyle nominal
değerin yüzde 10’unun altına
inmesidir. Geçici kesinti olarak
tanımlanan bu olayın dışında
60sn. den uzun süren ve gerilim
etkin değerinin 0V olduğu
kesintiler uzun süreli kesintilerdir
(Blackout) ve temel nedenleri
devre kesicilerin açması, şebeke
hatalarıdır. Uzun süren yüksek
gerilimler (overvoltage) ve
düşük gerilimler (undervoltage)
swell ve sag’lara göre daha
uzun sürelidir (1 dk’dan uzun)
ve bilgisayar belleklerinde
veri kaybı, veri hatası, hassas
cihazların devre dışı kalması
gibi problemlere neden
olabilir. Saatlerce veya günlerce
sürebilen düşük gerilimler
Brownout olarak adlandırılır ve
yetersiz kapasiteye sahip güç
kaynaklarına olan aşırı elektrik
güç talebi bu olayların en önemli
oluşum nedenlerinden biridir.
3- GERİLİM ÇENTİĞİ
(VOLTAGE NOTCH)
Gerilim dalga şeklinde gözlenen
periyodik kısa süreli düşümlerdir.
Yaygın nedeni DC ve AC motor
sürücülerinde, Kesintisiz Güç
Kaynakları’nda (UPS) yer alan,
akım komütasyonu yapan
doğrultucu devreleridir. 6
darbeli bir doğrultucu beslendiği
şebeke gerilim dalga şeklinde bir
periyotta 6 adet gerilim çentiği
oluşturur. Gerilim çentiklerinin
süre ve derinliklerinin artması
aynı gerilim kaynağından
beslenen diğer yüklerde sorun
yaratabilir.
5- GERİLİM DENGESİZLİĞİ
(VOLTAGE IMBALANCE/
UNBALANCE)
Üç faz gerilim genliklerinin
birbirine eşit olmaması, birinin
diğerine göre maksimum
sapması durumudur. Yaygın
nedeni faz iletkenlerinden
farklı değerde akımlar çeken
yüklerin neden olduğu dengesiz
yük akımları ve kondansatör
gruplarında yaşanan
anormalliklerdir. 3 fazlı AC
motorların dengesiz gerilimler ile
beslenmesi moment ve ısınma
ile ilgili problemleri doğurur.
Nominal değerden olan sapma
miktarı yüzde cinsinden verilir.
4- GERİLİM DALGALANMALARI
(VOLTAGE FLUCTUATİONS/
FLICKER)
Gerilim etkin değerinin 3-5Hz
frekansla ±%10 değişmesidir.
Diğer bir deyişle gerilim
dalgalanmasını oluşturan
kaynak var olduğu sürece
gerilimin etkin değeri sabit
kalmaz, düşük frekansla sürekli
değişir. Yaygın nedenleri bir
güç elektroniği uygulaması
olan cycloconverter’lar, ark
fırınları ve şebeke frekansına
senkron olmayan akımlar çeken
diğer yüklerdir. Kullanılan
cihazlarda performans sorunu
yaşanmaması için beslendiği AC
gerilimin değişim aralığı ±%5’te
sınırlandırılmalıdır.
6- DC OFFSET
AC güç sisteminde DC gerilim
veya DC akım bileşenin yer
alması durumudur. Dengesiz
çalışan güç konvertörleri veya
yarım dalga doğrultucular
nedeniyle oluşur ve güç
transformatörlerini doymaya
götürebilir.
7- Harmonikler (Harmonics)
Gerilim veya akım dalga şeklinin
saf sinüzoidal halden sapması
durumudur. Harmonikler
güç frekansının (örn. 50Hz)
tam katları (100Hz, 150Hz,
200Hz gibi) olabileceği gibi
interharmonik şeklinde kesirli
katları da (125Hz, 175Hz gibi)
olabilir. Harmonik içeren
dalga şekli de periyodiktir ve
temel bileşen olan 50Hz’lik
bileşen dışında kalan tüm
harmonik bileşenler elektrik
113
Şubat 2014
sisteminde artan güç kayıplarına,
gerilim düşümlerine ve
elektrik sisteminin verimli
kullanılamamasına neden olur.
Yok edilmesi veya zayıflatılması
düşünülen harmoniklere ayar
edilmiş harmonik filtrelerin
kullanılmasıyla harmoniklerin
elektrik sisteminde ve yükler
üzerindeki zararlı etkileri
azaltılabilir. Aşağıda içinde
harmonik akım bileşenlerinin yer
aldığı, üç fazlı tristör kontrollu
bir doğrultucunun kaynaktan
çektiği akım dalga şekli
verilmiştir.
Güç kalitesi problemlerinin en
sık karşılaşılan doğal nedenleri
114
Şubat 2014
yıldırım, güç iletimini kesintiye
uğratan kuş ve ağaçlardır.
Bakım ve onarım nedeniyle
elektrik üreticisi/satıcısı kuruluş
tarafından elektrik hatlarının
devre dışı bırakılması ve yeniden
devreye alınması esnasında
da bahsi geçen güç kalitesi
problemleri ortaya çıkabilir.
Bununla beraber bu problemleri
oluşturan en yaygın nedenler
işletmelerde kullanılan güç
ekipmanları ve cihazlarıdır. Diğer
bir deyişle işletme kullandığı
elektrik enerjisinin kalitesini
bizzat kendisi de bozabilir.
Gerilim dalga şekli bozulmuş bir
gerilimden beslenen bilgisayarın
yeniden açılması (re-boot)
veya kilitlenmesi işletmelerde
sıklıkla karşılaşılabilecek
sorunlardandır ve böyle bir
durumda saklanmamış verilerin
kaybolması kaçınılmazdır!
Güç kalitesi ile ilgili problemleri
en aza indirmenin değişik yolları
vardır. Bu yöntemlerin her biri
genellikle tek bir problemi
önleyebilir. Örneğin düşük
güç faktörünü yükseltmek için
güç faktörü kompanzasyon
sistemleri; şebekeden çekilen
harmonik akımlarının
genliklerini azaltmak için pasif
veya aktif harmonik filtreler;
gerilim değişimlerini nominal
değerlerde tutmak için gerilim
regülatörleri kullanılır. Anılan
bu yöntemler genellikle sadece
bir tek güç kalitesi probleminin
çözümünde etkilidir.
Hassas elektronik cihazları
şebekede ortaya çıkabilecek güç
kalitesi ile ilgili problemlerden
izole etmek için Kesintisiz
Güç Kaynakları’nın (KGK,
UPS) kullanımı kaçınılmazdır.
KGK’lar gelişmiş kontrol ve
güç elektroniği sistemlerini
bünyelerinde barındıran
güç koruma çözümleridir.
Şebeke gerilim dalga şeklinde
ortaya çıkabilecek her türlü
bozulmayı ortadan kaldıracak
şekilde çift güç dönüşümü
(double power conversion)
gerçekleştirirler. Bir KGK
öncelikle şebeke gerilimini giriş
kısmında yer alan doğrultucu
aracılığıyla regüle edilmiş
DC (Direct Current) gerilime
dönüştürür ve bünyesinde yer
alan aküleri şarj altında tutar.
Aynı zamanda çıkış kısmında
yer alan evirici yardımıyla
girişindeki DC gerilimi çıkışında
AC (Alternating Current)
gerilime dönüştürerek hassas
kritik yükleri frekansı sabit,
değeri ayarlanmış sabit bir
gerilim ile besler. KGK’larda
yükleri besleyen gerilim
evirici tarafından şebekeye
tam senkron olarak yeniden
oluşturulmaktadır.
Günümüzde KGK’lar yaygın
kullanım alanına sahiptir. ATM
cihazları, baz istasyonları,
askeri savunma sistemleri, tıp
cihazları, endüstriyel otomasyon
sistemleri, bilgisayarların
kullanıldığı tüm uygulamalarda
KGK sistemleri yer almaktadır.
Destekleme süresinin ve KGK
gücünün belirlediği aküler
elektrik kesintileri sırasında kritik
yüklerin ihtiyacı olan elektrik
enerjisini sağlamaya devam
ederler.
Bu makalede işletmelerin
üretimini ve elektrik
sistemlerini olumsuz yönde
etkileyen elektrik güç kalitesi
problemlerine kısaca değinilmiş,
kritik yükleri bu etkilerden izole
etmek için KGK kullanımının
önemi vurgulanmıştır
Makalenin hazırlanmasında
Peter M. Curtis’in ‘’Maintaining
Mission Critical Systems In
A 24/7 Environment’’ adlı
kitabından yararlanılmıştır.
OBO BETTERMANN- Serdar Aksoy (TBS Ürün Grubu Müdürü - Elektrik Mühendisi)
FİRMA/ÜRÜN TANITIMI
CİHAZLARINIZ VE SİSTEMLERİNİZ HASAR GÖRMEDEN
HAREKETE GEÇİN
CİHAZLARINIZI YILDIRIMDAN KORUMAK İÇİN TEK BAŞINA PARATONER VE FARADAY KAFESİ UYGULAMALARI YETERLİ OLMAMAKTADIR.
bo Bettermann
dünyada birçok ürün
grubunda olduğu gibi
aşırı gerilimden ve yıldırımdan
korunma sistemleri (TBS) ürün
grubunda da teknik gerçekleri
çözüm paketleri halinde son
kullanıcıya ulaştırmaktadır.
Standartlar ve mühendislik
çalışmaları bize gösteriyor ki
binamızdaki elektrikle çalışan
cihazları yıldırımdan ve aşırı
gerilimden korumak için
ülkemiz elektrik sektöründe
yer alan genel bilginin aksine
tek başına paratoner, Faraday
Kafesi, yakalama ucu gibi dış
yıldırımlık sistemleri yeterli
olmamaktadır. İç yıldırımlık adı
verilen aşırı gerilim koruyucuları
topraklama ve eşpotansiyel
sistemle entegre bir şekilde
çözüm oluşturulmaz ise kurmuş
olduğumuz paratoner sistemleri
bizlere pimi çekilmiş bir bomba
tehdidi oluşturmaktadır.
Korunma ihtiyacının ortaya
çıkmasında; maalesef teknolojik
gelişmelerle ters orantılı bir
süreç yaşanmaktadır. Bu olayın
nedeni teknolojik gelişmelere
paralel olarak boyutları çok
küçülen elektronik cihazların
çalışma gerilimlerinin de daha
küçük Voltlar mertebesine
inmesidir. Tarihsel gelişim
sırasına göre vakum tüplü
lambalı cihazlardan transistörlü
yapıya ve entegre devrelere
geçiş sürecinde cihazların
elektronik kartlarında
kullanılan komponentlerin
çalışma gerilimlerinin 3000
V’lardan 24 Volt’lara ve 5 V DC
gerilimlere doğru bir düşüş
meydana geldiği bilinmektedir.
Dolayısıyla süreç içerisinde
hassasiyeti artan elektronik
cihazlara doğru bir geçiş söz
konusudur. Elektrik enerjisinin
anahtarlanması anında yük
O
116
Şubat 2014
çeşidine bağlı olarak (endüktif
yükler) oluşan gerilimlerde
veya tabiat olaylarında yıldırım
deşarjında (200 kA’ler) bu
teknolojik gelişmeye paralel
boyutlarda küçülmeler ya
da indirimler söz konusu
olmadığından, sistemlerimizi
ve ekipmanlarımızı bu olumsuz
etkilerden korumak için
gerekli koruma elemanları ile
donatmak zorundayız.
Elektrik tesisatınızda iç
yıldırımlık sistemleri olmadığı
takdirde, üzerinde ya da 2 km
yakınında dış yıldırımlık sistemi
bulunan bir yapının içerisinde
yer alan tüm elektronik cihazlar
yıldırım düşmesi ile oluşan
kuplaj etkileri nedeni ile tehdit
altındadır.
Endüstriyel tesislerden
oturduğumuz binaya,
hastanelerden baz
istasyonlarına hayatımızda
elektrik enerjisi ile beslenen
cihazların olduğu her yerde
aşırı gerilim koruyucularına
ihtiyaç duyulmaktadır.
Evimizdeki led TV’mizi veya bir
fabrikada bulunan herhangi bir
makinanın da yüksek gerilim
nedeni ile yanmasını kesinlikle
istemeyiz. Hassas bilgi işlem
sistemleri, telekomünikasyon
ve ağ alt yapı sistemleri, seri
üretim bantları kesinlikle zarar
görmeden işlev görmeye
devam etmek zorundadırlar.
Bu sistemlerin bir saat bile
çalışmaması milyonlarca liralık
zarara neden olabilmektedir.
Bu nedenle ufak bir yatırım ile
sistemlerinizin ve cihazlarınızın
koruma altına alınması
gerekmektedir. Ancak önceden
alınmayan önlemler ile her yıl
milyonlarca liralık zararlar aşırı
gerilim nedeni ile oluşmaya
devam etmektedir.
Aşırı gerilimden korunma
sistemlerinin kullanım
sahası ana dağıtım şebekesi
korumasından hassas
korumaya, veri hattından
ölçüm ve kontrol sistemlerinin
korunmasına ve metal
boruların kıvılcım atlama
aralığı ile korunmasını da
kapsamaktadır. Sistem merkezi
veya dağıtılmış olarak tesis
edilmektedir.
Grafik 1
Aşırı gerilim darbelerininin
oluşma nedenlerine göz atacak
olursak yıldırım darbeleri,
anahtarlama darbeleri, geçici
gerilim dalgalanmaları,
harmonikler, gerilim düşmeleri
olarak sıralayabiliriz. Bu darbe
türlerinin diğer darbelerden
farkı kısa süreli olmalarıdır ve
bu nedenle sistemlerimizin
korunması için iç yıldırımlık
sistemlerine ihtiyaç
duyulmaktadır.Sigorta ve
rölelerin uzun süreli darbelerde
sisteme dahil olmaları iç
yıldırımlık ürünlerinin en az
bir sigorta gibi her panoda
yer almasının gerekliliğini
kanıtlayan en önemli neden
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Grafik 1’de görüldüğü
gibi, düşük voltajlı tüketici
şebekesinde en büyük voltaj
tepe değeri, yıldırım boşalması
ile meydana gelmektedir.
Harici yıldırımdan korunma
tesisatı veya düşük voltaj havai
hat üzerine direkt yıldırım
düşmesi durumundaki yıldırım
geriliminin yüksek enerji
miktarı genellikle bağlanmış
yüklerin devre dışı kalmasına ve
izolasyon hasarına sebep olur.
Binalardaki tesisatlarda güç veya
data hatlarındaki indüklenmiş
voltaj artışı nominal çalışma
geriliminin birkaç kat fazlasına
da ulaşabilmektedir.
Anahtarlama (şalt hareketleri)
sonucu oluşan aşırı gerilimler ,
yıldırım boşalmasında olduğu
gibi yüksek voltaj artışına sebep
olmaz fakat çok sık meydana
gelmektedir ve tesisatın
arızalanmasına sebep olabilir.
Anahtarlama (şalt hareketleri),
sonucu oluşan aşırı gerilimler,
çalışma voltajının iki-üç katına
çıkabilirken, yıldırım gerilimi
nominal voltajın yirmi katına
ulaşabilir ve çok büyük oranda
enerji taşıyabilir. Arızalar
genellikle daha sonra meydana
gelir, çünkü daha küçük geçici
gerilimlerin sebep olduğu
hasarlar sonucu elektronik
komponentlerin yaşlanması
cihazlara zamanla zarar verir.
Geçici gerilim dalgalanmaları
mikro saniyeler mertebesinde
kısa süreli olarak oluşan ancak
nominal gerilime göre çok
yüksek genlik değerlerine
ulaşabilen gerilimlerdir.
Yıldırımdan ve aşırı gerilimden
korunma sistemlerinin
tasarımı ilk paragrafta da
belirttiğimiz gibi standartlar
ve mühendislerce uygulanan
teknik spesifikasyonlar
paralelinde yapılmalıdır.
Ancak sistemin uygulanması
ve tasarlanması için OBO
BETTERMANN uzman mühendis
kadrosundan her zaman destek
alabilirsiniz. Çünkü sistem
seçimi de en az sistemlerin
uygulanması kadar önemli bir
konudur.
117
Şubat 2014
NETES MÜHENDİSLİK
FİRMA/ÜRÜN TANITIMI
YENİ FLUKE 1623-2 VE 1625-2
GEO TOPRAKLAMA TEST CİHAZLARI
YENİ FLUKE 1623-2 VE 1625-2 GEO TOPRAKLAMA TEST CİHAZLARI, USB PORTU ÜZERİNDEN VERİ SAKLAMA VE İNDİRME ÖZELLİKLERİ
SUNAR. BİRİNCİ SINIF AKSESUARLAR, TEST İŞLEMİNİ KOLAYLAŞTIRIR VE TEST SÜRESİNİ KISALTIR.
ÜRÜN ÖZELLİKLERİ:
ve 4 kutuplu potansiyel
düşüşü, topraklama
dirençli devre testi,
• 4 kutuplu toprak özgül direnci
testi,
• 1 pens kullanılarak seçmeli
topraklama çubuğu testi,
• 2 pens kullanılarak kazıksız
topraklama çubuğu testi,
• Dış mekanda kullanım için
IP56 dereceli,
• Profesyonel taşıma çantası,
• USB ile veri saklama ve veri
aktarımı.
3
Fluke 1625-2, bunlara ek
olarak aşağıdaki gelişmiş
özelliklere sahip:
• Otomatik frekans kontrolü
(AFC): Mevcut paraziti belirler
ve etkilerini minimum düzeye
indirmek için bir ölçüm
frekansı seçerek daha doğru bir
topraklama değeri sağlar.
• R* ölçümü: 55 Hz’de
topraklama empedansını
hesaplayarak arızalı bir
topraklamanın neden olacağı
topraklama direncini daha
doğru bir şekilde yansıtır.
• Daha hızlı testler için
ayarlanabilir limitler.
KAZIKSIZ TEST
Fluke 1623-2 ve 1625-2
topraklama test cihazları,
yalnızca penslerden
yararlanarak topraklama devresi
96
Şubat 2014
dirençlerini ölçebilir. Bu test
yönteminde, topraklama
çubuğunun etrafına iki pens
yerleştirilir ve her bir pens
test cihazına bağlanır. Hiçbir
topraklama kazığı kullanılmaz.
Penslerden biri bilinen, sabit
düzeyde bir gerilimi tetiklerken
diğer pens de akımı ölçer.
Ardından test cihazı otomatik
olarak topraklama çubuğunun
direncini belirler.
Bu test yöntemi, yalnızca test
edilen bina veya yapı için
bağlı bir topraklama sistemi
varsa sonuç verir; ancak çoğu
bina veya yapı bu özelliğe
zaten sahiptir. Toprağa giden
tek bir yol varsa birçok konut
uygulamasında olduğu gibi
Kazıksız yöntem kabul edilebilir
bir değer sağlamaz. Bu
durumda Potansiyel Düşüşü
test yönteminin kullanılması
gerekir.
Kazıksız testte, topraklama
çubuğunun bağlantısının
kesilmesine gerek yoktur.
Bağlı topraklama sistemi
test boyunca bozulmadan
bırakılabilir. Sisteminizdeki her
bir topraklama çubuğu için
kazık yerleştirerek ve bağlantı
yaparak zaman harcanan
günler geride kaldı; bu ürün
sayesinde zamandan büyük
ölçüde tasarruf edeceksiniz.
Ayrıca binaların içinde, elektrik
direklerinin üzerinde veya
toprağa ulaşamadığınız her
yerde olmak üzere daha önce
tahmin bile edemediğiniz
yerlerde topraklama testleri
gerçekleştirebilirsiniz.
EKSİKSİZ TEST CİHAZLARI
Fluke 1623-2 ve 1625-2, dört
topraklama ölçümü tipini
de gerçekleştirebilmesiyle
fark yaratan topraklama test
cihazlarıdır:
• 3 ve 4 Kutuplu Potansiyel
Düşüşü (kazıklar kullanılarak)
• 4 Kutuplu Toprak Özgül
Direnci testi (kazıklar
kullanılarak)
• Seçmeli test (1 pens ve
kazıklar kullanılarak)
• Kazıksız test (sadece 2 pens)
Test cihazları, ayrıca kullanım
kolaylığı da sunar.
Test cihazları, her testte
bağlanması gereken kazıklar
veya pensler konusunda bilgi
verir. Ayrıca büyük döner
anahtarı elinizde eldiven
olduğunda bile kullanabilirsiniz.
Eksiksiz model seti, hepsi
profesyonel bir Fluke taşıma
çantası içinde sunulan 16232 veya 1625-2 test cihazı, test
uçları, 4 topraklama kazığı,
3 adet telli kablo makarası, 2
pens, piller ve kılavuzu içerir.
<óOODUóQDUDġWóUPDYH
WHFU¾EHVLQHGD\DQDQELOJL
ELULNLPLPL]LVXQX\RUX]
Bu günün çözümleri asırlık tecrübe
ve buluġlar üzerine kurulmuġtur.
Bilgi... Kritik, deáerli teçhizatınız hakkında doáru karar vermek için size yardımcı olacak en önemli
husus. Doble ihtiyacınız olan hata tanımlayıcı bilgiyi ve çözümleri sunan lider firma. Daha da
iyisini, teçhizatınızda oluġmakta olan problemleri en hızlı ve doáru ġekilde size ileterek enerji
sisteminizin emniyetli ve güven içersinde çalıġtıáına emin olmanızı uygun maliyetle saálıyoruz.
TEKON ENERJĜ
Tel: + 90 216 384 3562-3563
info@tekonenerji.com
www.tekonenerji.com
Dün. Bugün. Yarın. Hep Birlikte.
ABB - Ozan Gültekin (Alçak Gerilim Ürünleri Kontrol Ürünleri Ürün Müdürü)
FİRMA/ÜRÜN TANITIMI
AG DEVRE KESİCİLER SEÇİCİLİK TEKNİKLERİ:
ZAMAN-AKIM BAZLI SEÇİCİLİK
MOTOR KORUMA ŞALTERLERİ MOTORLARI VE TESİSATLARI KISA DEVRE VE AŞIRI AKIMIN ETKİLERİNE KARŞI KORUYAN, AŞIRI AKIM
VE KISA DEVRE AÇTIRMA ÖZELLİĞİ BULUNAN ÜÇ KUTUPLU ELEKTROMEKANİK KORUMA ELEMANLARIDIR. AYRICA TESİSATIN VE GÜÇ
KAYNAĞININ GÜVENLİ İZOLASYONU İÇİN AYIRMA FONKSİYONU SAĞLANIR VE YÜKLERİN MANUEL OLARAK ANAHTARLAMASI YAPILABİLİR.
otor koruma şalterleri
aşağıdaki koruma
fonksiyonlarına sahiptir:
– Aşırı akım koruması,
– Kısa devre koruması,
– Faz kaybı hassasiyeti.
Motor koruma şalterleri bir aşırı
akım ya da kısa devre durumu
oluşması durumunda tüm
fazları aynı anda keser. Böylece
korunan motora giden enerji
direkt olarak, kesin bir şekilde
kesilmiş olur.
İlave olarak, motor koruma
şalterleri kısa devre durumunda
hızlı reaksiyon süreleri ile motoru
milisaniyeler mertebesinde
kapatarak doğabilecek hasarları
önler. Bu özellik motor koruma
şalterlerini devre kesicilerden ve
otomatik sigortalardan ayıran en
önemli parametredir.
M
AÇMA ELEMANLARI
Motor koruma şalterleri
aşağıdaki açma elemanları ile
donatılmıştır:
– Ters zaman gecikme prensipli
aşırı akım koruma elemanı
(termik-aşırı akım),
– Ani açmalı kısa devre koruma
elemanı (manyetik-kısa devre
akımı).
Ters zaman gecikme prensipli
aşırı akım koruma elemanı
beslenen motor akımına göre
ayarlanabilir özelliktedir. Bu
değer şalter üzerinden bir
ayar skalası ile direkt olarak
ayarlanabilir.
Ani açmalı kısa devre koruma
elemanları nominal akımın sabit
bir katı şeklinde fabrika ayarlıdır.
Aşırı akım ve kısa devre akımına
göre açma zamanları şalterin
tipine ve akımına göre değişiklik
gösterir. Açma zamanları ile ilgili
120
Şubat 2014
daha doğru verilere ulaşmak
için şalterlerin açma eğrileri
incelenmelidir.
Bu kısa girişten sonra motor
koruma şalterlerin kataloglarında
ve teknik dokümanlarında
yer alan teknik terimleri ve
ibarelere bir göz atalım. Bu
teknik özellikler kullanılan
motor koruma şalteri tipine
ve markasına göre değişiklik
gösterebilir. Bazı markalarda
standart olarak bulunurken bazı
markalarda olmayabilir.
TEKNİK VERİLER
1- Açma sınıfı (trip class)
motor koruma şalterleri IEC
60947-4-1 ve UL 60947-4-1A’ya
göre farklı açma sınıflarına
sahiptir. Bir motor koruma
şalterinin açma sınıfı, soğuk
durumdan itibaren maksimum
açma zamanını belirtir. Bu
açma zamanının süresi “7,2 x
ayarlanan akım” da üç kutuplu
sabit simetrik yüke bağlıdır.
Örneğin 10A açma sınıfına sahip
bir motor koruma şalterine
ayarlanan akımının 7,2 katı
kadar bir akım uygulandığında
açma zamanı, 2< açma zamanı
≤ 10 saniye arasında olmak
zorundadır.
2- Nominal çalışma
gerilimi (Ue)
Motor koruma şalterinin
nominal çalışma gerilimi
muhtemel uygulamanın fazfaz gerilimini belirtir. Nominal
çalışma akımı ile beraber
düşünülmelidir.
3- Nominal kısa devre
kapama kapasitesi (Icm)
Kısa devre kapama kapasitesi
(gerilim, akım) motor koruma
şalterinin nominal çalışma
geriliminde, nominal frekansta
– A = Kısa devre durumunda
selektiviteye uygun
tasarlanmamış devre kesiciler.
(Diğer bir deyişle üzerinde kısa
devre zaman gecikme ayarı
olmayan devre kesiciler)
– B = Kısa devre durumunda
selektiviteye uygun tasarlanmış
devre kesiciler (Diğer bir deyişle
üzerinde kısa devre zaman
gecikme ayarı olan devre
kesiciler)
Motor koruma şalterleri
çoğunlukla A kategorisindedirler.
ve sabit güç faktöründe kapama
yapabileceği kısa devre akımıdır.
Maksimum muhtemel darbe
akımı olarak da adlandırılabilir.
4- Nominal kısa devre açma
(kesme) kapasitesi
Kısa devre açma kapasitesi
(gerilim, akım) motor koruma
şalterinin nominal çalışma
geriliminde, nominal frekansta
ve sabit güç faktöründe kesme
yapabileceği kısa devre akımıdır.
Maksimum nominal kısa devre
kesme kapasitesi veya servis kısa
devre kesme kapasitesi olarak da
adlandırılabilir.
9- Ortam hava sıcaklık
kompanzasyonu
Ortam hava sıcaklık
kompanzasyonu, ters zaman
gecikmeli aşırı akım bimetallerin
etkisini yok eden ikinci bir
bimetal tarafından sağlanır.
İkinci bimetal motor akımından
bağımsız olarak ısınır ve sadece
ortam hava sıcaklığına göre
eğilir. Böylece, ortam sıcaklığının
motor koruma şalterinin açma
karakteristiğine etkisi otomatik
olarak kompanze edilmiş olur.
5- Nominal maksimum kısa
devre kesme kapasitesi
(Icu) IEC/EN 60947-2’e göre
Motor koruma şalterinin hasar
görmeden kesme yapabileceği
maksimum kısa devre kesme
kapasitesidir (gerilim, akım). Kısa
devre kesintisinden sonra bir aşırı
akım durumunda motor koruma
şalteri arttırılmış toleranslarda
açma yapabilmelidir.
6- Nominal servis kısa devre
kesme kapasitesi (Ics) IEC/
EN 60947-2’e göre
Motor koruma şalterinin hasar
görmeden sürekli olarak kesme
yapabileceği kısa devre kesme
kapasitesidir (gerilim, akım).
Kısa devre kesintisinden sonra,
motor koruma şalteri bir aşırı
akım durumunda açabilir
ve nominal çalışma akımını
taşıyabilir durumda olmalıdır.
7- Nominal kısa süre
dayanma akımı (Icw)
Nominal kısa süre dayanma
akımı, ürün standartlarında
belirtilen test koşullarında hasar
görmeden taşınabilecek akımın
değeridir. Ekipman bu değeri
taşımalıdır.
8- Selektivite kategorileri
Selektivite seri bağlı iki
koruma cihazının kısa devre
durumundaki durumlarını
tanımlar. Selektivitede hataya
yakın koruma cihazı hızlı
olarak kesme yapmalı ve daha
yukarıdaki, kaynağa yakın
olan koruma cihazı açma
yapmamalıdır. IEC 60947 alçak
gerilim devre kesicilerde (IEC’de
motor koruma şalteri ibaresine
rastlanmaz, bunun yerine devre
kesici ibaresi geçmektedir.) iki
farklı kategori tanımlar:
10- Serbest açma (trip free)
mekanizması
IEC/EN 60947-1’ te tarif
edildiği gibi motor koruma
şalteri serbest açma (trip-free)
mekanizmalı olmalıdır. Trip-free
özelliği motor koruma şalterinin
mandalı ON konumunda kilitli
kalsa veya elle tutulup hareketi
engellense bile şalter açma
yapar demektir.
11- Faz kaybı hassasiyeti
IEC/EN 609471-4-1’e göre faz
kaybı hassasiyeti ters zaman
gecikmeli termik aşırı akımın
bir karakteristiğidir. Faz kaybı
durumunda veya fazların
121
Şubat 2014
dengesizliğinde motor koruma
şalteri açma yapar. Motorun
iki fazda çalışması durumunda
motor sargılarında aşırı ısınma
olur ve yükler zarar görebilir.
Normal çalışma sırasında,
motor koruma şalterinin açma
yapmaması için, üç fazdan
da simetrik bir şekilde ve eşit
bir şekilde yüklenmelidir. Tek
faz veya doğru akım cihazları
korumak için üç kutup da seri
olarak bağlanmalıdır
60 Hz üzerindeki veya DC‘deki
değerler için ani kısa devre
açma birimlerinin çalışma
değerleri artar. 50 Hz’in
aşağısındaki değerlerde ise
düşer.
Ters zaman gecikmeli
termik açma elemanlarının
açma karakteristikleri ise AC
(0Hz…400 Hz) ve DC ‘de
geçerlidir. Sadece tüm çalışma
değerleri için yüzde 20 tolerans
göz önünde bulundurulmalıdır.
12- Test fonksiyonu
Test fonksiyonu kullanılarak
motor koruma şalterinin doğru
çalışıp çalışmadığı kontrol
edilebilir. Test butonuna bir
tornavida ile bastırılarak motor
koruma şalterinin açma yapması
sağlanabilir. Böylece devreye
alma sırasında kablolamanın
doğru yapılıp yapılmadığı,
aksesuar montajlarının kontrolü
yapılabilir.
15- IT sistem uygulamaları
Motor koruma şalterleri IEC/EN
60947-2 ‘e göre IT sistemlerde
kullanıma uygundur. Üç faz kısa
devre durumunda aynı Icu ve Ics
değerlerini de koruyarak diğer
sistemlerdeki gibi davranır.
13- Ayırma fonksiyonu
IEC 60947-2 ‘ye uygun olarak
motor koruma şalteri, tıpkı
bir devre kesici gibi izolasyon
amaçlı da kullanılabilir. Bu da
IEC/EN 60204 ‘e uyumlu bir
şekilde motor koruma şalterinin
istenirse yük ayırıcı şeklinde
kullanılabileceği manasına gelir.
14- Frekansa bağlılık
Ani açmalı kısa devre
elemanlarının akım zaman
karakteristikleri 50 Hz’ den 60
Hz’e kadar olan frekanslar için
geçerlidir. 50/60 Hz’ den faklı
frekanslarda ani açmalı kısa
devre elemanlarının çalışma
değerlerinde değişiklikler
olur. 45…66 Hz değerleri
toleranslar içerisinde kalırken,
122
Şubat 2014
16- DC anahtarlama
Motor koruma şalterleri DC
anahtarlamada kullanıma
uygundur, fakat DC’deki
nominal çalışma gerilimi ve kısa
devre kesme kapasitesi değerleri
göz önünde bulundurulmalıdır.
Ayrıca ana kutuplarda bağlantı
şekli çok önemlidir ve tüm
kutuplardan enerji geçmesi
sağlanacak şekilde bağlantı
yapılmalıdır.
17-Çalışma koşulları
Motor koruma şalterleri
hemen hemen tüm koşullarda
çalışmaya müsaittir; ancak aşırı
tozlu, yakıcı buharın ve zehirli
gazların bulunduğu ortamlarda
özel bir muhafazanın içerisinde
kullanılması gerekmektedir.
18- Ortam sıcaklığı / güç
düşümü
İzin verilen ortam hava
sıcaklığı değerleri, maksimum
anahtarlama kapasiteleri, açma
akımları ve diğer teknik verilere
teknik dokümanlardan ve açma
karakteristiği eğrilerinden
ulaşılabilir.
Motor koruma şalterleri
IEC/EN 60947-4-1’e göre
sıcaklık kompanzasyonlu
olarak üretilirler. Cihaza
göre değişmekle beraber
genellikle çalışma sıcaklıkları
-25 °C … +55 °C veya +60 °C
arasındadır ve bu değerlerde
güç düşümü olmaz. +55 °C
veya +60 °C….+70 °C’ye kadar
olan kullanımlarda ise güç
düşümünü hesaba katmak
gereklidir.
19- Periyodik çalıştırma
Motor koruma şalterini kısa
sürelerde periyodik olarak
çalıştırmak mümkündür.
Genellikle saatte 15 startstop işlemine kadar kullanım
normaldir ve değerlerde
bir değişiklik olmaz. Kısa
sürelerde daha fazla başlatma
ve durdurma yapabilmek için
motorun demeraj akımının
nominal akımın 6 katını
geçmeyeceği varsayılarak
çalışma katsayısı, motor
başlangıç süresi göz önünde
bulundurulmalıdır.
Kısa sürelerde çok sayıda
yol verilmesi gereken
uygulamalarda tam
anlamıyla güvenli bir koruma
yapılabilmesi için motor
koruma şalteri ile beraber
termistör röle kullanılması
da önerilmektedir. Çünkü
termistör röle motorun sargı
sıcaklığına bakacağından
kesin değerlerde bir koruma
sağlayacaktır.
MİLİMETRE TASARIM
Trafo, Hücre ve Ana Dağıtım
Panolarınıza Periyodik Bakım
Yaptırıyor musunuz?
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
AYGIT IŞIK YEĞİNLİK DAĞILIMININ
AYDINLIĞIN DÜZGÜN YAYILMIŞLIĞINA ETKİSİ:
AÇIK PLANLI OFİS ÖRNEĞİ
Günümüzde mekanların şlevsel ve estetk olmasının yanında, fzk ortam
öğeler açısından kullanıcı konforuna yönelk uygun koşulları sağlaması
mekandak eylemlern zorlanmadan, yorulmadan ve uzun süre verml br
bçmde gerçekleştrleblmes çn gerekldr. Bu koşullardan br de fzk ortam
öğelernden ışığın oluşturduğu aydınlatma konusudur. Br aydınlatma düzennn
sunacağı ncelk ve ntelk mekandak eylem ve kullanıcı özellklerne göre
tasarlanmalıdır. Bu bağlamda aydınlığın ntelğyle lgl özellklerden aydınlığın
dağılımı ve aydınlık düzey değşmler mekandak değşmlern rahatça
gerçekleştrleblmes açısından önem taşımaktadır. Kapalı br mekanda yapay
aydınlatma düzen oluşturulurken aydınlığın dağılımını ve aydınlık düzey
değşmlern belrleyen başlıca parametreler hacmn boyutları, ç yüzeylern
ışık yansıtma çarpanları, aydınlatma aygıtlarının ışık yeğnlk dağılımı vb.
olarak sıralanablr. Bu çalışmada söz konusu parametrelern çalışma düzlem
üzerndek yapay aydınlığın düzgün yayılmışlığına etks açık planlı ofs örneğ
üzernde ncelenmş ve sonuçlar değerlendrlmştr.
Kasım ÇELİK1, Eska KÜÇÜKKILIÇ ÖZCAN2, Rengn ÜNVER3
1, 2, 3) Mmarlık Bölümü, Mmarlık Fakültes, Yıldız Teknk Ünverstes, 34349, Beşktaş/İstanbul
1) e-posta: kasmc@yldz.edu.tr
2) e-posta: esrakucukklc@gmal.com
3) e-posta: runver@yldz.edu.tr
124
Şubat 2014
0
1. GİRİŞ
ekanların şlevne bağlı olarak
gerçekleştrlen eylemler çok
çeştl olup her değşk eylem
çn aydınlatma gereksnmler
brbrnden ayrımlar gösterr. Bu
nedenle, her eylemn kendne
özgü gereksnmler doğrultusunda farklı aydınlatma
düzenler oluşturulmalıdır. Bu düzenler tasarlanırken,
aydınlığın hem ncelk hem de ntelk boyutu
dkkate alınmalıdır. Aydınlığın ncelk boyutu, bell
br büyüklüktek alana düşen ışık akısının, bu alana
bölümü olup aydınlık düzey term le fade edlr
[1, 2]. Anlaşılması çok kolay olan aydınlığın ncelğ le
lgl hesaplamalar da oldukça kolay yapılır. Aydınlığın,
ncelkten daha da öneml olan ntelk boyutu se
aydınlığı oluşturan ışığın, ncelğ dışındak başka
özellkler le lgldr. Örneğn, bell büyüklüktek
br alana düşen ışık akısının ncelğ değştrlmeden
(aynı tutularak), ışığın reng, doğrultusu ve/veya alan
üzerndek dağılımı değştrleblr.
Aydınlığın ntelğ le lgl olarak, aydınlığı oluşturan
ışığın,
• Alan üzerndek dağılımı, aydınlık düzey
değşmler,
• Doğrultusu ve oluşturduğu gölgeler,
• Reng/tayfsal yapısı
olarak sıralanablen özellkler, aydınlatma
tasarımlarında önemle üzernde durulması gereken
konulardır [3, 4].
Bu çalışmada, önce aydınlığın ntelğne lşkn
özellklerden “aydınlık düzey değşmler” konusu
kısaca ele alınmış ardından, düzlemde aydınlığın
düzgün yayılmışlığını etkleyen parametrelerden
hacmn boyutları, ç yüzeylern ışık yansıtma
çarpanları ve aydınlatma aygıtlarının ışık yeğnlk
dağılımları bağlamında açık planlı ofs örneğ
üzernde rdelemeler yapılmış ve sonuçlar
değerlendrlmştr.
2. AYDINLIK DÜZEYİ DEĞİŞİMLERİ
VE İLGİLİ PARAMETRELER
Bell büyüklüktek br alana/yüzeye düşen ışık
akısının ncelğ değştrlmeden ışığın yüzeydek
dağılımı değşeblr. Br başka anlatımla, söz konusu
alan üzerndek ortalama aydınlık aynı kalırken,
aydınlığın dağılımı düzgün, değşken ya da bölge
vurgulamalı özellkte olablr. Bu nedenle, br ntelk
konusu olan aydınlık düzeynn alan üzerndek
dağılış bçm le lgl olan aydınlığın dağılımındak
değşmler, aydınlatılan alanın mmar özellklerne ve
kullanılış bçmne göre düzenlenmeldr. Aydınlığın
dağılımındak değşmler, gerek dış gerekse ç
aydınlatma konuları açısından uygun ışık mmarsnn
kurulablmes çn önemle üzernde durulmasını
zorunlu kılar.
Br düzlem üzerndek aydınlık düzey dağılımındak
değşmler, lkesel olarak,
• genel aydınlatma ve
• bölgelk aydınlatma
olarak adlandırılan k temel durum le açıklanır [3,
4, 5].
Konu ç aydınlatma açısından ele alındığında,
• Genel aydınlatma, kapalı br mekanın tümünün
aydınlatılmasıdır. Bu aydınlatma bçm, düzgün
yayılmış ya da düzgün yayılmamış-değşken yayılmışolablr. Düzgün yayılmış genel aydınlatmada,
aydınlatılan alan üzerndek aydınlık, düzlemn her
noktasında hemen hemen aynı düzeydedr. Aydınlığın
düzgün yayılmış olması, düzlemn her noktasında
eş değerde ve eş türde eylemn yapılableceğnn
göstergesdr. Bu nedenle, derslkler, açık planlı ofsler,
spor salonları gb mekanın tamamında aynı türden
125
Şubat 2014
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
eylemlern yapıldığı ortamlarda düzgün yayılmış
genel aydınlatma uygulanır.
Aydınlanan alan üzerndek aydınlık düzeynn
bölgeden bölgeye ayrımlar göstermes, yan aydınlık
düzeynn km yerlerde yüksek km yerlerde alçak
olması ve bu değşmlern alanın tümünü kaplaması
durumu se değşken yayılmış genel aydınlatma
olarak adlandırılır. Banka, ofs, hastane gb yapıların
bekleme salonları, otel lobler, konser ve tyatro
yapılarının fuayeler gb mekanlarda değşken
yayılmış genel aydınlatmanın oluşturulması, mekanın
kullanılış bçmn vurgulamanın yanı sıra enerj
tasarrufu açısından da yararlıdır.
• Bölgelk aydınlatma, mekanın bell br bölgesn
vurgular br başka anlatımla bell br bölgede özel
alan kullanımını tanımlar. Bu aydınlatma bçm
genelde eğlence, dnlenme, konut mekanları gb
breysel eylemlern ağırlık kazandığı ortamlarda
uygulanır. Bölgelk aydınlatmayı değşken yayılmış
genel aydınlatmadan farklı kılan özel kullanımlar,
şlevsel ayrımların olduğu yerler, çevrelerne göre
daha yüksek aydınlık düzey gerektren eylemler,
dkkat çekmek ve kullanıcıları yönlendrmey
hedefleyen durumlar vb. olarak sıralanablr.
Kapalı br hacmde yer alan bell büyüklüktek
br düzlem üzerndek yapay aydınlık düzey
dağılımını belrleyen parametreler temelde hacme
ve aydınlatma aygıtına özgü özellkler olarak k ayrı
grupta ele alınarak,
• Hacme özgü özellkler, mekanın boyutları
(en, boyu, yükseklğ), mekan ç yüzeylernn ve
donatılarının yansıtma çarpanları (açıklık-koyuluğu)
le ışık yansıtma bçmler (mat-parlak oluşu),
donatıların (masa, dolap vb. engellern) konum ve
boyutları vb.,
• aydınlatma aygıtına özgü özellkler, aygıtların
konumu (tavan, duvar, döşeme), düzleme olan
uzaklıkları (yükseklkler), sayıları ve ışıksal özellkler
(aydınlatma bçmler -dolaysız, dolaylı vb.-, ışık
yeğnlk dağılımları, gervermler vb.)
olarak sıralanablr [6].
Aydınlatma aygıtları aracılığıyla lambanın yayımladığı
ışığın dağılımı gereğ gb bçmlendrleblr ve
Şekil 1 Aydınlatma
aygıtı ışık
yeğinlik
dağılımı
örnekleri [8,9)
126
Şubat 2014
değşk amaçlara yönelk aydınlıklar oluşturulablr.
Aydınlatma aygıtından çıkan ışığın dağılımı, aygıt ve
yansıtıcının geometrk özellklerne ve kullanılan
gereçlern yansıtma/geçrme bçmlerne göre değşk
özellkler kazanır [6, 7]. Örneğn opal gereçl küresel
br aygıt le paletl doğrusal br aygıttan çıkan ışığın
dağılımları brbrnden ayrımlar gösterecektr (Şekl 1).
3. ÇALIŞMANIN YÖNTEMİ VE KABULLER
Çalışmada bell özellktek br mekanda, km
parametreler sabt tutularak, çalışma düzlem
üzerndek aydınlığın düzgün yayılmışlığının
ncelenmes hedeflenmştr. Belrtlen hedef
doğrultusunda, uygulanan yöntemn adımları aşağıda
sıralanmıştır.
• Aydınlık dağılımının düzgün olmasını gerektrecek
br şlev seçm,
• Mekan özellklernn
Aydınlanan alan
belrlenmes,
üzerndek aydınlık
• Yapay aydınlatma
düzeynn bölgeden
düzen özellklernn
bölgeye ayrımlar
belrlenmes,
göstermes,
• Aygıt ışık yeğnlk
yan aydınlık
dyagramına lşkn
düzeynn km
güncel seçeneklern
yerlerde yüksek
oluşturulması,
km yerlerde
• Çalışma düzlem
alçak olması ve bu
üzerndek aydınlık düzey
değşmlern alanın
hesaplarının yapılması,
tümünü kaplaması
• Çalışma düzlem
durumu se değşken
üzernde oluşturulan
yayılmış genel
aydınlığın düzgün
aydınlatma olarak
yayılmışlığının lgl
adlandırılır.
lteratür değerler
bağlamında
değerlendrlmes,
• Aydınlatma düzenlernn enerj harcamalarının
rdelenmes.
İşlev olarak, açık planlı mmarlık ofs seçlmştr.
Mekanda 16 kşnn yer aldığı, gerçekleştrlen
eylemlern blgsayar ortamında yapılan çalışmalar
olduğu kabul edlmştr. Mekan boyutları ve ç
yüzey yansıtma çarpanları çn k ayrı alternatf (H1,
H2; R1, R2) belrlenmştr. Hacm boyutları H1 çn
8.00×8.00×2.50m, H2 çn 10.00×10.00×2.50m’dr. Bu
tür mekanlar çn genel eğlmler doğrultusunda
ç yüzeylern yansıtma çarpanları tavan, duvar ve
döşeme çn sırasıyla R1 çn 0.70, 0.50, 0.20, R2 çn
0.85, 0.65, 0.20 kabul edlmştr. Donatıların ışık
yansıtma çarpanı 0.50; çalışma düzlem yükseklğ
0.80 m olarak alınmıştır. Işık yansıtma bçm
bakımından ç yüzey ve donatılar mat (zotrop
yayınık yansıma) varsayılmıştır. Şekl 2’de verlen
örnek plan üzernde görüldüğü gb, masaların
bakış doğrultusuna paralel konumlanmış, eşt
adımlarla tavan yüzeyne tespt edlmş doğrusal
aydınlatma aygıtları le dolaysız aydınlatma düzen
oluşturulmuştur.
Aydınlatma düzenler, mekanda gerçekleştrlen
eylemler doğrultusunda “TS EN 12464-1: 2009- Işık ve
Işıklandırma- İş Mahallernn Aydınlatılması - Bölüm
1: Kapalı Alandak İş Mahaller” başlıklı standartta
önerlen ortalama aydınlık düzey (Eort) ve düzgün
yayılmışlık oranı (U0=Emn/Eort) değerler dkkate
alınarak tasarlanmış ve değerlendrlmştr (Tablo 1).
Şekil 2 - Ofis tefrişi ve aygıt yerleşim planı örneği.
Tablo 1 - Sağlanması önerilen minimum aydınlatma
Güncel kataloglardan aydınlatma aygıtları
alternatfler belrlenmştr. Bu belrlemeler
yapılırken, aygıtların boyut, ışık akısı, gerverm,
vb. özellkler bakımından brbrne oldukça yakın
doğrusal flüoresan (F) ve LED (L) ışık kaynaklı, ışık
yeğnlk dyagramları açısından pantolon bacağı ve
küresel bçmde olmasına özen gösterlmştr. Bu
bağlamda,
• 3 adet doğrusal flüoresan lambalı ve paletl aygıt
(FP1, FP2, FP3),
• 1 adet doğrusal flüoresan lambalı ve opal yayıcılı
aygıt (FO1),
• 2 adet LED’l ve opal yayıcılı aygıt (LO1, LO2)
olmak üzere toplam altı adet aydınlatma aygıtı
belrlenmştr. Işık yeğnlk dağılımı paletl aygıtlarda
(FP1, FP2, FP3, FP4) pantolon bacağı opal aygıtlarda
(FO1, FO2, LO1, LO2) küresel bçmdedr. Söz konusu
aygıtların özellkler Tablo 2 ve 3’te sunulmuştur [11,
12, 13].
Seçlen aygıtlardan oluşturulan aydınlatma
düzenlernn çalışma düzlemnn tümü (genel çalışma
düzlem; GÇ) le yalnızca masa dzlernn yer aldığı
dört özel çalışma düzlem (ÖÇ1, ÖÇ2, ÖÇ3, ÖÇ4)
Şekil 3 - Dialux 4.11 programında modellenen açık planlı ofis örneği.
127
Şubat 2014
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
Tablo 2 - Paletli flüoresan lambalı (FPI, FP2, FP3) aygıtların özellikleri
üzerndek,
• Ortalama aydınlık düzeyler (Eort) ve
• Düzgün yayılmışlık oranları (U 0=Emn/Eort)
Dalux 4.11 Aydınlatma Programı kullanılarak
belrlenmştr. Ayrıca düzenlern enerj harcamaları
da hesaplanmıştır. Mekanların görselleştrlmesne
lşkn br örnek Şekl 3’te sunulmuştur.
4. BULGULAR VE DEĞERLENDİRME
Çalışma kapsamında seçlen altı tp aygıtın,
• İk hacm boyutu (H1, H2),
• İk ç yüzey yansıtma çarpanı (R1, R2)
ve hacmlern tefrşsz ve tefrşl olmaları koşullarında,
genel ve dört çalışma düzlem üzernde oluşturduğu
• Ortalama aydınlık düzeyler (Eort) ve
• Düzgün yayılmışlık oranları (U 0=Emn/Eort)
48 ayrı durum çn hesaplanmıştır.
Aygıtlar, yayımladıkları toplam ışık akıları ve ışık
yeğnlk dağılım
Işık yansıtma bçm
bçmler dkkate
bakımından ç
alınarak Tablo 4’te
yüzey ve donatılar
verlen bçmde
mat (zotrop
gruplandırılarak hesap
yayınık yansıma)
sonuçları karşılaştırılmış
varsayılmıştır.
ve değerlendrlmştr.
İkl gruplara lşkn
hesap sonucu örnekler Tablo 5’te sunulmuştur.
Aydınlatma düzenlernn enerj harcaması yönünden
sstem güçler, 1 1m/m2 aydınlık düzeyn sağlamak
çn harcanan güç (W/(lm/m2)) ve 1 m2 çn harcanan
Tablo3 - Opal yayıcılı flüoresan lambalı (FO1) ve LED’li (LO1, LO2) aygıtların özellikleri
128
Şubat 2014
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
Tablo 4 - Aygıt tipi gruplamaları
güç değerler Tablo 6’da verlmştr.
Ortalama aydınlık düzey (Eort) ve aydınlığın düzgün
yayılmışlığına (Uo) lşkn hesaplama bulgularının
gruplar bağlamında karşılaştırmalı değerlendrmes
kısaca aşağıda gb verleblr.
K1 (FP1-FO1) durumu: Flüoresan lambalı opal
yayıcılı aygıtların (küresel ışık yeğnlkl; FO1) hacm
boyutu, ç yüzey yansıtma çarpanı değşm ve tefrş
durumundan bağımsız olarak, tüm koşullarda genel
çalışma düzlem üzernde sağladığı ortalama aydınlık
düzey değerler (Eort), paletl aygıtların (pantolon
bacağı bçmnde ışık yeğnlkl; FP1) oluşturduğu
değerlere göre ~%3-4 oranında daha düşüktür.
FO1 aygıtının özel çalışma düzlemler üzernde
oluşturduğu ortalama aydınlık düzey değerler
se FP1 aygıtının oluşturduğu ortalama aydınlık
düzeylernden ~%5-12 oranında yüksektr.
Yne tüm koşullarda FO1 aygıtının genel ve özel
çalışma düzlemler üzernde oluşturduğu düzgün
yayılmışlık oranı (Uo) değerler, FP1 aygıtının
oluşturduğu düzgün yayılmışlık oranı değerlernden
~%3-30 oranında daha yüksektr.
Tablo 5. K4 (FP2 ve LO2) grubu için ortalama aydınlık düzeyi (Eort) ve düzgün yayılmışlık oranları (U0=Emin/Eort).
129
Şubat 2014
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
oranı değerler (Uo), FP2 aygıtının oluşturduğu düzgün
yayılmışlık oranı değerlernden ~% 1-27 oranında daha
yüksektr.
Tablo 6 - Aygıtların enerji kullanımı
K2 (FP2-FO1) durumu: Flüoresan lambalı opal yayıcılı
FO1 aygıtının genel ve özel çalışma düzlemler
üzernde oluşturduğu ortalama aydınlık düzey
değerler (Eort), hacm boyutu, ç yüzey yansıtma
çarpanı değşm ve tefrş durumundan bağımsız
olarak, tüm koşullarda paletl flüoresan FP2 aygıtının
sağladığı değerlerden ~%6-22 oranında daha
yüksektr.
Tüm koşullarda FO1 aygıtının genel ve özel çalışma
düzlemler üzernde oluşturduğu düzgün yayılmışlık
130
Şubat 2014
K3 (FP1-LO1) durumu: LED’l opal yayıcılı aygıtların
(küresel ışık yeğnlkl; LO1) hacm boyutu, ç yüzey
yansıtma çarpanı ve tefrş durumundan bağımsız
olarak tüm koşullarda
genel çalışma düzlem
Bu bldrde çalışma
üzernde oluşturduğu
düzlem üzerndek
ortalama aydınlık düzey
aydınlığın düzgün
değerler (Eort), pantolon
yayılmışlığını
bacağı bçmnde ışık
etkleyen
yeğnlğne sahp aygıtların
parametrelern
(FP1) sağladığı değerlere
hacm boyutları,
göre ~% 1-2 oranında daha
ç yüzey yansıtma
düşüktür.
çarpanları, aygıt
ışık yeğnlk
Özel çalışma düzlemler
dağılımı ve sstem
üzerndek ortalama
enerj kullanımı
aydınlık düzey değerler
bağlamında açık
(Eort) se LO1 çn ~% 10-16
planlı br ofs
oranında daha yüksektr.
örneğ üzernde
Öte yandan, ç yüzey
rdelenmes
yansıtma çarpanından
hedeflenmştr.
bağımsız olarak hacm
boyutu ve tefrş durumuna
göre düzgün yayılmışlıktak (Uo) değşm ~% 10
oranında, km zaman FP1, km zaman se LO1 lehne
artış göstermektedr.
K4 (FP2-LO2) durumu: K4 durumunda elde
edlen bulgular, K3 durumuna büyük br benzerlk
göstermektedr. Hacm boyutu, ç yüzey yansıtma
çarpanı değşm ve tefrş durumundan bağımsız
olarak tüm koşullarda genel çalışma düzlem üzernde
oluşan ortalama aydınlık düzey değerler (Eort),
paletl FP2 aygıtı çn opal yayıcılı LED’l LO2 aygıtı
değerlernden ~% 2-4 oranında daha yüksektr.
Özel çalışma düzlemler üzerndek ortalama aydınlık
düzey değerler (Eort) se LO2 aygıtı çn ~% 2-10
oranında daha yüksektr.
Aydınlığın düzgün yayılmışlığındak (Uo) değşm,
ç yüzey yansıtma çarpanından bağımsız olarak
hacm boyutu ve tefrş durumuna göre, km zaman
FP1, km zaman se LO1 çn ~%20 oranında artış
göstermektedr
K5 (FP3-LO2) durumu: K5 durumunda hacm boyutu,
ç yüzey yansıtma çarpanı ve tefrş durumundan
bağımsız olarak tüm koşullarda paletl flüoresan
lambalı, aygıtların (FP3) genel çalışma düzlem
üzernde oluşturduğu ortalama aydınlık düzey
değerler (Eort) , LED’l opal aygıtların (LO2)
oluşturduğu ortalama aydınlık düzey değerlernden
~%6-8 oranında daha yüksektr.
Öte yandan, ç yüzey yansıtma çarpanı, hacm
boyutu ve tefrş durumlarından bağımsız olarak özel
çalışma düzlemler üzerndek düzgün yayılmışlık
(Uo) değşm ~% 1-3 oranında, km zaman FP3, km
zaman se LO2 lehne artış göstermektedr.
Tüm koşullarda LO2 aygıtının genel ve özel çalışma
düzlemler üzernde oluşturduğu düzgün yayılmışlık
oranı değerler (Uo), FP3 aygıtının oluşturduğu
değerlerden yüksek olmakla brlkte tefrşsz
durumlarda artış ~%3-23 oranında ken, tefrşl
durumlarda ~%23-51 oranlarına çıkmaktadır.
Aydınlatma düzenlernn enerj harcaması yönünden
sstem güçler, 1 1m/m2 aydınlık düzeyn sağlamak
çn harcanan güç (W/(l m/m2)) ve 1 m2 çn harcanan
güç (W/m2) değerlernn yer aldığı Tablo 6’dak
bulgular ncelendğnde,
• Hacm boyutu, ç yüzey yansıtma çarpanı ve tefrş
durumundan bağımsız olarak, paletl flüoresan
lambalı aygıtlar (pantolon bacağı bçmnde ışık
yeğnlkl),
• Flüoresan lambalı, opal aygıtlara göre (küresel
ışık yeğnlkl) 1 lm/m2 aydınlık düzey sağlamak çn
harcanan güç mktarı açısından (W/(lm/m2)) ~%46 ve
1 m2 çn harcanan güç mktarı (W/m2) açısından ~%47
daha az enerj harcamaktadır.
• LED’l opal aygıtlara göre (küresel ışık yeğnlkl)
1 lm/m2 aydınlık düzey sağlamak çn harcanan güç
mktarı açısından (W/(lm/m2)) ve 1 m2 çn harcanan
güç mktarı (W/m2) açısından se ~%25 daha fazla
enerj, harcamaktadır.
• Hacm boyutlarının değştğ, ç yüzey yansıtma
çarpanlarının değşmedğ durumda 1 lm/m2 aydınlık
düzey sağlamak çn harcanan güç mktarı (W/(lm/
m2)) ve 1 m2 çn harcanan güç mktarı (W/m2);
o Aygıt türünden bağımsız olarak hacm boyutları
büyüdükçe azalmakta, hacm boyutu küçüldükçe
artmaktadır.
• Hacm boyutlarının değşmedğ, ç yüzey yansıtma
çarpanlarının değştğ durumda ;
• Aygıt türünden bağımsız olarak 1 m2 harcanan güç
(W/m2) sabt kalırken, ç yüzey yansıtma çarpanları
büyüdükçe 1 lm/m2 aydınlık düzey sağlamak çn
harcanan güç mktarı (W/(lm/m2)) azalırken ç yüzey
yansıtma çarpanları küçüldükçe 1 lm/m2 aydınlık
düzey sağlamak çn harcanan güç mktarı (W/(lm/
m2)) artmaktadır.
5. SONUÇ
Kapalı br mekanda bell br yüzey üzerndek
yapay aydınlık düzeynn temel belrleycler, ışık
kaynaklarından gelen dolaysız ışık ve dolaysız ışığın
peşpeşe yansımasıyla oluşturduğu yansımış ışıktır. Bu
bağlamda kapalı br mekanın yüzeylerndek yapay
aydınlık düzey ve dağılımını etkleyen parametreler
temelde hacme ve aydınlatma aygıtına özgü özellkler
olarak k grupta toplanır.
Bu bldrde çalışma düzlem üzerndek aydınlığın
düzgün yayılmışlığını etkleyen parametrelern
131
Şubat 2014
MAKALE
www.elektrikdergisi.com
hacm boyutları, ç yüzey yansıtma çarpanları, aygıt
ışık yeğnlk dağılımı ve sstem enerj kullanımı
bağlamında açık planlı br ofs örneğ üzernde
rdelenmes hedeflenmştr.
Belrlenen hedef doğrultusunda 3. bölümde
açıklandığı üzere 16 kşnn çalışabldğ açık planlı
br ofsn 2 değşk hacm boyutu, 2 ayrı ç yüzey
yansıtma çarpanları ve 2 farklı bçmde ışık yeğnlk
dağılımına sahp toplam altı değşk aydınlatma
aygıtının kullanıldığı aydınlatma düzenler
oluşturulmuştur. Bu düzenlern tümünde TS EN
12464-1’de önerlen mnmum 500 lm/m2 ortalama
aydınlık düzey ve 0,60 düzgün yayılmışlık oranı
değernn sağlanması amaçlanmıştır. Çalışma
kapsamında ncelenen düzenlere lşkn 4. bölümdek
değerlendrmeler kısaca aşağıdak gb özetleneblr.
• Aydınlatma düzenlernde aygıtların genel ve özel
çalışma düzlemler üzernde oluşturduğu ortalama
aydınlık düzeyler (Eort), hacm boyutlarının
küçüldüğü, ç yüzey yansıtma çarpanlarının arttığı
ve tefrşsz durumlarda dğer durumlara göre daha
yüksektr.
• Aydınlatma düzenlernde aygıtların genel ve özel
çalışma düzlemler üzernde oluşturduğu düzgün
yayılmışlık oranları (Uo) hacm boyutu ve ç yüzey
yansıtma çarpanı değşmlernden bağımsız olarak
tefrşsz durumda tefrşl duruma göre daha yüksektr.
• Aydınlatma düzenlernde hacm boyutu, ç yüzey
yansıtma çarpanı ve tefrşten bağımsız olarak
genel çalışma düzlem üzernde paletl aygıtların
oluşturduğu ortalama aydınlık düzeyler opal
yayıcılı aygıtların oluşturduğu aydınlık düzey
(Eort) değerlerne göre daha yüksektr. Özel çalışma
düzlemler üzernde se opal yayıcılı aygıtların
oluşturduğu ortalama aydınlık düzeyler (Eort) daha
yüksektr.
• Aydınlatma düzenlernde hacm boyutu, ç yüzey
yansıtma çarpanı ve tefrşten bağımsız olarak genel
ve özel çalışma düzlemler üzernde opal yayıcılı
aygıtların oluşturduğu düzgün yayılmışlık oranı (Uo)
değerler paletl aygıtların oluşturduğu değerlere
göre daha yüksektr. Ancak, tefrşl hesaplamalarda
paletl aygıtın (pantolon bacağı bçmnde ışık
yeğnlğ) ve opal yayıcılı aygıtın (küresel ışık
yeğnlğ) kullanılması durumları çn aydınlığın
düzgün yayılmışlığı (Uo) değerler arasında belrgn
br fark saptanamamıştır. Bu durum, mekanın kapalı
olması nedenyle aygıttan çıkan ışığın ç yüzeylerden
peşpeşe yansıması sonucunda yaptığı katkıya bağlı
olduğu bçmnde açıklanablr.
• Aydınlatma düzenlernn enerj kullanımı (sstem
güçler) açısından paletl flüoresan lambalı aygıtlar,
opal yayıcılı flüoresan lambalı aygıtlara göre daha az
enerj harcamaktadır. LED’l aygıtlar le oluşturulan
132
Şubat 2014
aydınlatma düzenlernde se flüoresan lambalı
aygıtlar le oluşturulan aydınlatma düzenlerne göre
daha az enerj harcanmaktadır. Enerj harcaması
açısından, LED’l kaynakların flüoresan lambalara
göre daha avantajlı olduğu belrlenmştr. Ancak,
kataloglarda LED’l aygıtların gervermlernn
1 olarak verlmes ve sstem kayıplarının yer almaması
düşündürücü bulunmuştur.
Çalışmada sunulan temel blgler ve ele alınan
ofs mekanı aydınlatma tasarım önerler
bağlamında yapılan hesaplama bulguları, ofs ve
benzer eylemlern gerçekleştrldğ hacmlerde
oluşturulacak aydınlatma düzenler çn dkkat
edlmes gereken krterler konusunda katkı
sağlayacaktır.
KAYNAKLAR
1. SİREL, Ş., Aydınlatma Termler Sözlüğü, YEM
Yayın, ISBN 975-7438-44-8, İstanbul, 1997.
2. IES, The Lghtng Handbook, 10th Edton, ISBN
978-087995-241-9, USA, 2011.
3. SİREL, Ş., Aydınlığın Ntelğ http://www.yfu.com/
booklet-4.htm.
4. ÜNVER, R., İç Mekandak Gölgelern Düzenlenmes,
Tasarım, ISSN: 1300-7351, Sayı 110, ss.112-115, Nsan
2001.
5. ÜNVER, R., Görsel Konfor ve Aydınlatma, VI. Ulusal
Aydınlatma Sempozyumu, ISBN 978-605-01-0203-1,
EMO Yayın No: SK/2011/6, ss.127-138, Altındağ Grafk
Matbaacılık, İzmr, 24-25 Kasım 2011.
6 ÜNVER, R., Kapalı Hacmlerde Lamba Işığının
Yatay Düzlemde Oluşturduğu Aydınlığın ve Aygıt
Gervermnn Hesaplanması, YÜ Mm. Fak.,
Ünverste Yayın No. 223, YÜ Mm Fak., Yayın No: MFMİM 91.010, 1991.
7 ÖZTÜRK, L. D., İç Mmar Aydınlatmada, Düzgün
Yansıma Geometrs le Aydınlığın Denetlenmesnde
Kullanılablecek Yen Br Yöntem Öners, Doktora
Tez, YTÜ Fen Blmler Ensttüsü, 1995.
8 DIALux 4.11, Lous Poulsen Plug-n.
9 DIALux 4.11, Arcluce Plug-n.
10 TS EN 12464-1: Işık ve Işıklandırma İş Mahallernn
Aydınlatılması - Bölüm 1: Kapalı Alandak İş
Mahaller, 2009.
11 DIALux 4.11, Phlps Plug-n.
12 DIALux 4.11, Fagerhult Plug-n.
13 DIALux 4.11, Dextra Plug-n.
(*) Bu çalışma, 21-22 Kasım 2013 tarhlernde İzmr’de
gerçekleştrlen, TMMOB Elektrk Mühendsler Odası
İzmr Şubes le Aydınlatma Türk Mll Komtes’nn brlkte
düzenledğ “VII. Ulusal Aydınlatma Sempozyumu” nda
sunulmuştur (EMO Yayın No: SK/2013/552).
RADSAN
WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM
“RADSAN, ALMANYA, FRANSA, ABD GİBİ ÜLKELERDE
TANINAN, KABUL EDİLEN BİR FİRMA”
RADSAN YÖNETİM KURULU ÜYESİ,
MAKİNE MÜHENDİSİ TUĞCAN TEKİN’İN,
FUAR ÖZEL BÖLÜMÜMÜZ İÇİN FİRMA
TANITIMI, ÜRÜNLERİ, KALİTE VE STANDART
BELGELERİ, SEKTÖRÜN SORUNLARIYLA
İLGİLİ SORULARIMIZA VERDİĞİ YANITLARI
SAYFALARIMIZA AKTARIYORUZ.
–Radsan hakkında kısa bilgi
verebilir misiniz?
–Firmamız, 1953 yılında kurulmuş
ve kurulduğu tarihten itibaren
sadece yıldırımdan korunma
ve topraklama sektöründe
faaliyet göstermektedir. 61
yıllık uzmanlığımız boyunca,
Türkiye’nin ilk yerli radyoaktif
paratoner üretimi, ilk yerli aktif
paratoner üretimi, termokaynak
teknolojisinin ülkemize getirilmesi
gibi birçok yeniliğe imza attık.
Günümüzde, 12 mühendis ve
toplamda 110 kişi ile tasarım,
uygulama ve müşavirlik
konularında uluslar arası ölçekte
faaliyet göstermekteyiz. Ürettiğimiz
tüm ürünler ulusal ve uluslararası
standartlar doğrultusunda
üretilmektedir ve hepsi belgelidir.
İnsan hayatına, eğitimli iş gücüne
ve kaliteye verdiğimiz önemi
eyleme dökerek YILKODER’in
(Yıldırımdan Korunma ve
Topraklama Derneği) kurucu
üyeleri arasında yer aldık. Aynı
zamanda uluslararası Yıldırımdan
Korunma ve Topraklama
Organizasyonu olan ILPA’ya
(www.intlpa.org) Türkiye’den ilk
134
Şubat 2014
ve tek kabul edilen üye olmanın
mutluluğunu yaşıyoruz.
Yıldırım Algılama ve Uyarı
Sistemi’nin devreye girmesiyle
birlikte gelişmiş ülkelerdeki
firmalarla aramızda teknoloji veya
mühendislik farkı kalmadığını da
özellikle belirtmek isterim.
–Radsan’ın başarısının temel
kuralları nelerdir?
–Öncelikle kaliteye verdiğimiz
önem. TSE tarafından
belgelendirilmiş ISO 9001, ISO
14001 ve ISO 18001 belgelerine
sahibiz. İki kişilik ekibimiz, tüm bu
sistemlerin yürütülmesini sağlıyor.
Bu sayede iş kazası olmayan,
emniyetli bir şirket haline geldik.
Sistemli çalışmanın sonucu genel
işletme maliyetlerimiz önemli
derecede azaldı ve çevreye zarar
vermiyoruz.
Ayrıca mühendisliğe çok önem
veriyoruz. Maalesef sektörümüzde
orta ölçekli firmalarda bile elektrik
mühendisi bulunmuyor. Düşünün,
emniyetinizi bir firmaya emanet
ediyorsunuz oysa o firmada konu
ile ilgili yetişmiş teknik eleman
yok. Radsan’ın her işinde mutlaka
proje bölümümüzdeki
mühendis arkadaşlar
konuyu detaylarıyla ele
alır ve gerekli önlemleri
belirler. Bu çalışma
sonucunda satış ekibi
gerekli teklifi hazırlar.
Sektörümüzdeki genel
uygulama ise önce teklifi
ver sonra projelendir.
–2014’te Radsan’da
göreceğimiz yenilikler
nelerdir?
–Daha önce de belirttiğim
gibi, Uluslararası bir
organizasyon olan ILPA’ya (www.
intlpa.org) Türkiye’den kabul
edilen ilk ve tek üye olmamız
önemli bir yeniliktir. ILPA,
konusunda öncü firmaları çatısı
altında toplamış tüm dünyada
faaliyet gösteren bir organizasyon.
Haliyle üye seçiminde çok
hassaslar ve üye kabulünü iki
aylık zorlu denetim sonucunda
gerçekleştiriyorlar. Mühendislik,
kalite belgeleri, üretim gücü gibi
birçok bileşeni denetliyorlar.
Bu üyeliğin anlamına gelince,
Radsan, Almanya, Fransa, ABD
v.b. ülkelerden herhangi birinde
tanınan, kabul edilen bir firma. Bu
tescil sadece ürün satmakla elde
edilemez.
En önemli yeniliğimiz, Radsan’a
ticari kazanç sağlamayacak ancak
ülkemize çok şey katacak bir proje.
Ülkemizin ilk yıldırım algılama
ve uyarı sistemini pilot bölge
Marmara’da kurduk. Bu sistemin
önemini birazdan ayrıntılarla
açıklayacağım.
Yıldırımdan korunmayı biliyoruz
ancak yıldırım algılama ve uyarı
sistemi bilmediğimiz bir konu. Ne
işe yarayacak bu sistem?
Bu sisteme, bilimsel
araştırmalardan günlük yaşama
etkiyecek uygulamalara kadar çok
geniş açıdan bakmamız gerekiyor.
Tabii ki en önemli nokta bilimsel
çalışmalar. Sistemin verileri
bilimsel çevrede ülkemize
oldukça fazla katma değer
katacak. Yıldırım fiziği, yıldırımın
oluşumu, özellikleri, yıldırımların
fırtınalardaki etkisi ve davranışları
136
Şubat 2014
belirtmek isterim. Bu tarz
sistemler sadece gelişmiş
ülkelerde mevcuttur.
gibi konular bilim adamları
açısından araştırılabilecek
konulardan sadece bir kısmı.
Diğer bir fayda ise yıldırımdan
korunma ile ilgili. Güvenliğinizi,
yeni bir bakış açısı kazandırarak,
klasik uygulamaların ötesine
taşıyoruz. Büyük bir hastane
düşünün. Bu yapıda dış yıldırımlık
sistemi, iç yıldırımlık sistemi ve
darbe koruma (A.G. parafadur)
çok başarılı bir şekilde uygulanmış
olsun. Tüm önlemlere rağmen,
yine de yıldırıma karşı %100
güvende olmayabiliriz. Hastane
’de kafes metodu uygulanmışsa,
yapının bahçe avlusu, açık park
alanı gibi bölgeleri yıldırıma
karşı korunamamaktadır. Bu açık
alanlarda bulunan insanları riskten
koruyacak tek önlem erken uyarı
sistemidir. Hastane örneğini okul,
gar, tatil köyü gibi farklı yapılarla
çoğaltabiliriz.
Farklı bir örnek verelim.
Durmaması gereken ya da cihazları
çok pahalı olan bir işletme
düşünün. Bu işletmeye yıldırım
düşecek veya yıldırım uzaktan
etkileyecek olursa oluşacak
maddi kayıp çok büyük olabilir.
Sistemimiz, işletmeyi önceden
uyararak gerekli önlemlerin
alınmasını sağlayacaktır.
Örnekleri çoğaltabiliriz. Anlatmak
istediğimiz, korunması hedeflenen
alana düşebilecek yıldırımların
önceden bilinmesinin can
güvenliği, mal güvenliği ve işletme
sürekliliği açısından çok değerli
olduğudur.
Ülkemiz için prestij kazandıracak
bir proje olduğunu da özellikle
–Peki, yıldırım algılama
ve uyarı Sistemi nasıl
çalışır?
–Önce algılama kısmına
cevap vereyim. Bu
sorunun cevabı yıldırım
fiziğinde gizlidir. Yıldırım,
karakteristiği nedeniyle
özel bir dalga boyunda
özel bir ışıma yapar. Bu
ışımayı algılayan sensörler
yıldırımın konumu,
meydana geldiği zaman, kaç kA
olduğu, tipi (şimşek/yıldırım) gibi
bilgileri bize iletirler.
Uyarı kısmı ise çok daha karmaşık
hesaplar sonucu ortaya çıkar.
Yıldırımların oluş hızı, konumları,
hava sıcaklığı, nem oranı, rüzgar
yönü ve hızı gibi bilgiler belirli
algoritmalar ile işlenir ve 45
dak. sonra fırtınanın nereye
gideceğine dair ön tahmin yapılır.
Bu ön tahmin, fırtınanın sürekli
izlenmesi ile birlikte yerini daha
hassas tahminlere bırakır. Böylece
yapınıza gelebilecek yıldırımların
bilgisi 45 dak. önce sarı alarm
olarak, 15 dak. önce kırmızı alarm
olarak tarafınıza ulaşır.
Zaman doğruluğu, yıldırım
karakteristiği hakkındaki bilgiler
ise neredeyse %100 doğrudur.
Yıldırım konum doğruluğu hata
payı ise en fazla 100 m.’dir.
–Sistem ne zaman devreye
girecek?
–Şu anda sistemi başlangıç olarak
Marmara Bölgemize kurduk. Bu
yılın sonuna kadar tüm ülkemizi
kapsamayı hedefliyoruz. Proje
tamamlandığında, Artvin’deki
bir ormana veya Antalya’daki bir
otele düşen bir yıldırımın bilgisini
anında sistemde görebileceğiz.
19-22 Mart 2014’te İstanbul’da
düzenlenecek olan WIN fuarında
sistemi duyuracağız. İlgilenen
herkesi standımızda ağırlamaktan
büyük mutluluk duyarız. Aynı
zamanda www.radsan.com.tr
web sitemiz üzerinden de yıldırım
aktivitelerini incelenebilir.
ñdñ',ð,%ñ5
<(1ñ*5((17+(6(5ñ6ñ(1
67$1'$5',1'$8/75$<h.6(.9(5ñ0/ñ
.8587ñ375$16)250$7g5
/(*5$1'·,1g'h//(5.$=$1$1
6h5'h5h/(%ñ/ñ5(1(5-ñ9(5ñ0/ñ/ñòñ
dg=h0/(5ñ1ñ1(1621+$/.$6,
*UHHQ%UDQGIRU5HVLGHQWLDO%XLOGLQJ0DWHULDOV*UHHQHVW$90DQXIDFWXUHU
*
UHHQ %UDQGIRU5HV
/HJUDQG:,1$XWRPDWLRQ)XDU×·QGD
0DUW7\DS)XDUYH.RQJUH0HUNH]L6DORQ(
www.legrand.com.tr
youtube.com/LegrandTurkiyeTV
facebook.com/LegrandTR
twitter.com/LegrandTR
SEVAL KABLO
WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM
ÜRETİMİMİZİN YÜZDE 70’İNİ
50’Yİ AŞKIN ÜLKEYE İHRAÇ EDİYORUZ
FİRMAMIZ 1980 YILINDA DENİZLİ’DE
ÜRETİME BAŞLADI. FAALİYETE İLK
BAŞLADIĞI GÜNDEN İTİBAREN, SEVAL
KABLO, YÜZÜNÜ GELECEĞE ÇEVİREN,
KALİTEDEN HİÇBİR ZAMAN VAZGEÇMEYEN,
MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNİ İLKE EDİNMİŞ,
İNSANA VE ÇEVREYE DUYARLI, KENDİNİ
YENİLEYEN, DOĞRU REKABETTEN
KAÇMAYAN, DÜRÜST, İLKELİ TİCARET
ANLAYIŞIN BENİMSEYEN YAPISI İLE
VİZYONUNU DOĞRU BÜYÜME VE DÜNYA
MARKASI OLMAK OLARAK BELİRLEMİŞTİR.
Firmamız, 2006 yılında, şimdiki
iç piyasa üretim fabrikasına
geçişiyle Türkiye ve dünyadan
almış olduğu yoğun siparişlere
cevap verebilmek adına,
makine, Ar-Ge, personel ve tesis
yatırımları yapmaya başlamıştır.
2011 yılında başlamış olduğu
yeni fabrika binası inşaatını
tamamlayarak, bu yıl yeni
fabrikasında üretime başlamıştır.
Son teknoloji makine parkuru ve
konusunda deneyimli personel
yapısı ile Seval Kablo, sektörün
dünya devleri ile aynı klasmana
yükselmiştir.
Firmamız şu anda,
alçak gerilim kabloları,
0,6/1 kV zırhlı/zırhsız enerji
kabloları, yassı ve yuvarlak
kontrol kabloları, yangına
dayanıklı kablolar (Profire / HF),
trafik sinyal, sokak aydınlatma
ve pist kabloları, alüminyum
iletkenli kablolar üretmektedir.
OG kablolarının imalatına ise
2014 yılında başlayacaktır.
Firmamız kaliteli ürün ve
hizmet ilkesine paralel olarak
dünya kablo sektöründeki
138
Şubat 2014
birçok kalite belgesini almaya
hak kazanmıştır. BASEC, TSE,
HAR, SII, GOST, ROHS, KEMA
bunlardan bazılarıdır. Sistemini
insan ve çevreye duyarlı olarak
kuran firmamız, BASEC Yönetim
Sertifikası, ISO-9001, 14001
ve OHSAS 18001 belgeleriyle
üretim yapmaktadır.
Seval Kablo üretiminin yüzde
70’ini dünyanın 50’den fazla
ülkesine ihraç etmektedir.
Kalite belgeleri, istikrarlı
satış politikası ve ürün kalite
değerleri ile birlikte bu sayı
her geçen yıl artmakta ve var
olan müşterilerimizdeki pazar
payımız yükselmektedir.
Gelişen teknoloji, bilgiye
daha rahat ulaşılabilirlik,
müşterilerimizin bilinçlenmesini
ve taleplerindeki kriterleri
yükseltmiştir. Bu da bizim gibi
işini doğru yapan, kaliteli ürün
satan firmaları öne çıkarmıştır.
İlk baz alınacak olgunun fiyat
olması müşterilerimizi yanıltır.
En iyi tercih; kalite belgeleri,
alt yapısı ve referansları iyi olan
firmaları seçmektir.
CEDETAŞ ELEKTROMEKANİK
WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM
SEÇENEKLER ÇOK!
AYKIRI ÖRNEKLER DE ÇOK!
ACİL DURUM AYDINLATMA VE
YÖNLENDİRME ÜRÜNÜ SEÇERKEN
• Aranan ürün bir armatür ise, bu armatürün EN
60598-2-22 standardına uyumlu olması gerekiyor.
Aranan ürün bir balast (“kit”) ise, bu ürünün EN
61347-1 standardına uyumlu olması gerekiyor.
• Bu standartlara uygun olduğunu kim söylüyor? Bu
“standarda göre tasarlanmış” , “bu standarda göre
imalat yapılmış” gibi ibareler, “bu standart x-isimli
akrediteli kurum tarafından belgelendirildiği” ibaresi
ile eşit değildir. Belgelendirilen ürünlerin tasarım
hatası varsa, belgelendirme kurumu sorumludur!
• Acil durum aydınlatma ve yönlendirme ürünlerin
güvenlik şartları EN 60598-2-22 ve EN 61347-1
standartlarında belirlenmiştir. Ürünlerin CE’ si varsa,
EMC/EMI çevre koşulları uygun olduğu beyan ediliyor.
CE belgesi varsa, belgelendiren kurumun belgelerini
talep edin ve inceleyin. İmalatçı kendisi beyan ettiyse,
test raporlarını talep edin.
• Yönlendirme armatürlerinin zemini mutlaka yeşil
olacaktır ve ISO 7010 kapı içine koşan adam sembolü
kullanılması gerekmektedir.
• Seçilen levha, 850 derecelik ısıya dayanan, yüksek
ışık geçirgenliğine sahip malzemeden imal edilmiş
olmalıdır. Gövdesi plastik ise, aynı ısıya dayanıklılığını
göstermelidir.
• Seçilen pil bağlantısı, değişime müsait olmalı ve pil
tipi kolayca temin edilebilmelidir. Lehimlenmiş kablo
bağlantılarından sakının. Piller, ürünün ömrüne göre
birkaç kere değiştirilebilir.
• Pil ve aydınlatma düzeneğinin ömrünün
tükenmediğinden emin olmak için bir test butonu ve/
veya otomatik test imkanı olmak zorundadır.
• Silikon yapıştırıcılar genelde ısıya dayanıklı değildir.
• Elektronik kart (PCB) ters polariteye karşı korunmuş
olmalıdır.
• Çok damarlı kablolar kullanılmış ise, kullanılan
klemenslerin yay tipi olmalıdır, vidalı tipi olmamalıdır.
140
Şubat 2014
NEDEN CEDETAŞ ELEKTROMEKANİK?
• Bu sektörde pratik uygulamalardan edinilen bilgi
birikimi ile 30 seneye yakın tecrübe,
• Binlerce yurt içi ve yurt dışı uygulamalardan
oluşan özgüven,
• Yurt içi ve yurt dışı standart ve yönetmeliklere
uygun ürün tasarımı ve üretimi,
• Türk Standart Enstitüsü ve Dekra tarafından
denetlenmiş ve belgelendirilmiş ürün kalitesine
ithaf,
• Ulusal ve uluslararası kurumlar tarafından
denetlenen ve uygulanan toplam kalite
standardına uyumlu ürün ve hizmet,
• Hizmet ve üretimde sürdürülen kalitenin ölçülen
yüzde 98 müşteri memnuniyeti,
• Sorularınız ve problemlerinizi uzmanlar
tarafından hızlı cevap ve çözümler,
• Modern yöntem ve teknolojilerde yerli ürün
geliştirme ve üretim,
• Özel proje ve ürün ihtiyaçlarınıza özgün, esnek
tasarım ve üretim kabiliyeti,
• Proje ihtiyaçlarınıza geniş ve çeşitli ürün gamı,
• Kurumsal firması tarafından desteklenen ve güç
alınan motiveli satış ekibi,
• Prestijli ulusal ve yabancı tesislerin proje
şartname yazılmasında uzmanlık,
• Asya, Avrupa ve Ortadoğu arasında avantajlı bir
lokasyon,
• Grup yapısında birbirini tamamlayan ürün gamı
ve hizmetleri,
• Geniş çaplı dağıtım ağı ve proje takibi,
• Rekabetçi üretim.
ACİL DURUM AYDINLATMA SEÇİMİ HAYATİ BİR SEÇİMDİR
İZLENEN PARAMETRELER
ADRESLENEBİLİR ACİL DURUM YÖNETİM SİSTEMİ
Güç kaynağı genel durumu
• Ana şebeke
• Pil durumu
Pil durumu
• Pil yeterliliği / arıza durumu
• Pil şarj / deşarj durumu
Işık Kaynağının Durumu
• Lamba yeterliliği / arıza
durumu
• Lamba acil durum kullanım
süresi
• Lamba kullanım süresi
Al-Akaria Alışveriş Merkezi
Suudi Arabistan
Divan Otel - Gaziantep
Esentai Park - Kazakistan
Olimpiyat Kompleksi - Türkmenistan
Battalgazi Cad.
No: 19/1
Samandıra
Sancaktepe
İSTANBUL
141
Şubat 2014
AFİ ELEKTRONİK
WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM
AFİ: 20 YILDIR GENÇ VE DİNAMİK KADROMUZLA,
PORTFÖYÜMÜZE YENİ FİRMA VE ÜRÜNLER KATIYORUZ
ISO 9001 KALİTE YÖNETİM SERTİFİKASINA
SAHİP FİRMAMIZ, BU DOĞRULTUDAKİ
GEREKLİLİKLERİNİ YERİNE GETİRİRKEN,
DİĞER TARAFTAN DA MÜŞTERİ
MEMNUNİYETİ ODAKLI OLARAK
ÇALIŞMAKTA VE SAHİP OLDUĞU BU
GÜÇLE HEDEFLERİNE DAHA GÜVENLİ, EMİN
ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR.
Firmamız, elektrik kablo koruma
ve sonlandırma sistemleri
konusunda küresel boyutta
hizmet vermek üzere 20 yıl önce
kurulmuş olup, profesyonel
yönetim anlayışı, genç ve dinamik
kadrosunun sahip olduğu
uluslararası ticaret birikiminin
yarattığı sinerji ile her yıl ürün
portföyüne yeni firma ve ürünler
katmaktadır.
ISO 9001 kalite yönetim
sertifikasına sahip firmamız,
bu doğrultudaki gereklilikleri
yerine getirirken, diğer taraftan
da müşteri memnuniyeti odaklı
olarak çalışmakta ve sahip
olduğu bu güçle hedeflerine
daha güvenli, emin adımlarla
ilerlemektedir.
Şirketimizin ticari faaliyetini kısaca;
dünyanın her yanında yapılmakta
olan uluslararası projelere Amerika
Birleşik Devletleri standartlarında
142
Şubat 2014
üretilmiş UL sertifikalı elektrik
tesisat malzemelerinin satış ve
pazarlamasını yapmak olarak
tanımlayabiliriz.
DİSTRİBÜTÖRLÜĞÜNÜ
YAPTIĞIMIZ FİRMALAR:
Emerson Industrial Automation
Appleton Group, Hubbell
Inc., Wheatland Tube, Texas
Fluorescent, Cooper Crouse
Hinds, Adaptaflex, MP Husky,
Arrowpipe, IMH,Teddico,
Southwire Cable, Eaton,
Harger, Cantex, IDEAL ve bu
yıl bünyemize yeni katmış
olduğumuz Electroline
FittingsLLC.
Firmamız herhangi bir projenin
başlangıç aşamasından sonuna
kadar ihtiyaç gösteren süreçte
her türlü elektrik malzemesini,
örnek olarak Schedule 40 PVC
conduit boru ve aksesuarları,
AWG kesitli A.G - O.G elektrik
HOHNWURPHNDQLN
(/(.75ù.7(6ù6$70$/=(0(6ùùdù1
.h5(6(/dg=h0257$õ,1,=
EMT / IMC / RGS ELEKTRİK TESİSAT BORU VE AKSESUARLARI
POLYAMID SPİRAL BORU SİSTEMLERİ
ÇELİK SPİRAL BORU VE AKSESUARLARI
PVC KAPLI ÇELİK SPİRAL BORU VE AKSESUARLARI
DAHİLİ HARİCİ BUATLAR
ÇEKME KUTULARI
TESİSAT SARF MALZEMELERİ
EX-PROOF TESİSAT VE AYDINLATMA
BS / NEMA ANAHTAR, PRİZ VE AKSESUARLARI
AYDINLATMA ARMATÜRLERİ
YILDIRIMDAN KORUNMA VE TOPRAKLAMA SİSTEMLERİ
UL VE FAA ONAYLI DAHİLİ VE HARİCİ KABLOLAR
KABLO KANALLARI VE ASKI SİSTEMLERİ
İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI EKİPMANLARI
YÜKSEK BİNALAR / AVM / HASTANE PROJELERİ
SANAYİ TESİSLERİ
ALTYAPI YATIRIMLARI / TÜNEL VE METROLAR
RAFİNERİ / PETROKİMYA TESİSLERİ
DOĞALGAZ TAŞIMA / AKTARMA İSTASYONLARI
ENERJİ SANTRALLERİ / ASKERİ TESİSLER
HAVALİMANLARI / STADYUMLAR
EX-WORKS / FOB / CFR LOJISTIK HİZMETİ
SERBEST BÖLGE DEPOMUZDAN KDV’ SİZ İHRACAT OLANAĞI
İSTANBUL DEPOMUZDAN AYNI GÜN SEVKİYAT
AMERİKA’DAKİ DEPOMUZDAN DÜNYANIN HER YERİNE SEVKİYAT
Şerifali Mh. Emin Sk. No:43
34775 İstanbul / TÜRKİYE
Tel : +90 216 313 52 52
Fax : +90 216 313 52 51
www.afielektrik.com
www.afiisguvenligi.com
sonucunda:
Yurt dışında; Asya’da Afganistan,
Gürcistan, Kazakistan,
Azerbaycan, Rusya, Ukrayna,
Ermenistan ve diğer Türkî
Cumhuriyetler ile Afrika’da
Dijibuti, Brundi, Fas ve Libya,
Ortadoğu’da Irak, Katar,
Yemen’den Güney Amerika’da
Venezüella’ya kadar geniş bir
coğrafyada yer alan projelere
hizmet verebilmekteyiz.
Yurt içinde ise;demir çelik
fabrikaları, enerji çevrim
santralları, AVM’ler, plazalar,
stadyumlar, metro, köprü, ve
tüneller ile askeri hangarlar
gibi projelere malzeme tedarik
etmekteyiz.
kabloları, topraklama sistemini,
her türlü elektrik anahtar ve
prizi, EMT, IMC, RSC elektrik
tesisat boru ve fittingleri, PVC
kaplı ve halojensiz fleksible
çelik spiral boru ve fittingleri ile
birlikte aydınlatma armatürleri,
kablo tavaları, bağlantı kutuları,
dağıtım panoları, ex-proof
aydınlatma armatürleri ve
ekipmanı gibi çeşitli ürünleri
müşterilerine tedarik etmektedir.
Proje gereklilik ve koşullarına
göre, müşterilerimize en
uygun lojistik çözümü, üç ayrı
yerde bulunan birimlerimizin
hangisinden istenirse,
sunabilmekteyiz:
144
Şubat 2014
• New Jersey / ABD’deki
depomuz aracılığı ile proforma
bazında FOB, CFR, EX-WORKS.
• Tuzla Serbest Bölgesi’nde yer
alan depomuzdan KDV’siz ve
İhraç kayıtlı
• Dudullu / İstanbul’daki
depomuz vasıtası ile
müşterilerimizin yurt içi ve yurt
dışı siparişlerini süratli, güvenli
ve uygun şartlarla tedarik
edebilmekteyiz.
Geliştirmiş olduğumuz bu esnek
operasyonel lojistik çözümler
Malzeme tedarik ettiğimiz yurt
içi ve yurt dışında yer alan
birkaç önemli referans projeyi
belirtmek gerekirse;
• Marmaray CR1 Projesi
(Boğaz Tüp Geçit ve
5 İstasyon’u) / İstanbul
• İŞ GYO İŞMER Projesi – Tuzla /
İstanbul
• Ankara ve İstanbul Metro
Projeleri
• Tüpraş İzmir ve İzmit
Rafinerileri
• Bakü Olimpiyat Stadı Projesi –
Bakü / Azerbaycan
• Dohuk, Süleymaniye, Erbil
•Combined Cycle Power Plant
/ Irak projeleri örnek olarak
verilebilir.
erdem.indd 1
13.02.2013 10:27
ARTRONIC
WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM
GÜVENİLİR, VERİMLİ, KULLANIŞLI VE AKILLI
HUAWEI UPS SERİLERİ
ARTRONIC’İN 2013 SON ÇEYREĞİNDE
TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRLÜK ANLAŞMASI
İMZALADIĞI HUAWEI UPS ÇÖZÜMLERİ,
ÖZELLİKLE DATACENTERLAR İÇİN
GÜVENİLİR, VERİMLİ, KULLANIŞLI VE AKILLI
ÇÖZÜMLER SUNUYOR.
HUAWEI UPS 2000G
Giriş terminallerinde 5kA kapasiteli yıldırıma karşı korumalı tasarımı
ile ön plana çıkan Huawei UPS serileri, akü kullanımını azaltmak için
80-280 V AC gerilim aralığında çalışma, yüzde 100 yükte 176-280 V
AC giriş gerilim aralığı, yüzde 40~yüzde 100 yük aralığı için 80-176
V AC lineer değişen gerilim aralığı ve önemli komponentler (DC bara
kondansatörleri, fanlar ve aküler) için hata öncesi alarm göstergesi
ile yüksek güvenilirlik sunuyor.
Huawei UPS 2000G serisi genişleyebilir standart tasarımı (4 adet
paralellenebilme), esnek akü konfigürasyonu (16-17-18-19-20
akü ile çalışabilme), yatay (19 inç kabinet tipi) veya dikey kullanım
gibi özellikleriyle farklı çözümler sunuyor. Akıllı akü yönetimi le
kullanıcılara daha uzun akü ömrü ve akü kapasitesi tahmini ve
sağlamlık değerlendirmesi ile de daha güvenli kullanım imkanı
sağlıyor.
1. Giriş/Çıkış Terminalleri
2. IEC320 C13 Çıkış Prizi
3. Paralelleme Portu
4. CAN Bus Portu
5. Akıllı Yuva (SNMP, modbus ve röle kartı desteği
6) Akü giriş terminali
7. Giriş kesicisi
8. EPO ve bakım bypass girişi
9. USB
10. Akü sıcaklık sensörü girişi
146
Şubat 2014
ilan.indd 1
06.03.2014 15:41
Ayrıca Huawei UPS 2000G serisi SNMP kartı,
modbus kartı, röle (kuru kontak) kartı, PDU (güç
dağıtım kutusu), ek akü kutusu, STS, izolasyon
trafosu, sıcaklık sensörü, ortam sıcaklığı ve nem
algılama modülü gibi opsiyonel seçenekleriyle de
göz dolduruyor.
aralığı, 5 kA ve 6 kV değerinde yıldırım düşmesine
karşı koruma; giriş terminalleri koruması ile
yıldırım nedeni ile oluşan arızaların en aza
indirgenmesi için özel olarak üretilmiştir. Çift
kontrol denetleyicili tasarım; tek noktada besleme
hatalarının ortadan kaldırılması ve hata toleransı
sağlayan fan sistemi ile de tam bir koruma sağlar.
HUAWEİ UPS 5000E
UYGULAMA ALANLARI
•
•
•
•
Büyük / orta ölçek veri merkezleri
Büyük / orta ölçek ofisler
Otomasyon sistemleri
Hastaneler ve laboratuarlar
OPSİYONEL SEÇENEKLER
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Serinin 0,5 metrekarede 320 kW güce çıkabilmesi,
enerji altında (Hot Swap) çalışırken modül
değişikliği ya da artırımı yapılabilmesi, gerçek
güçte çalışabilmesi (güç faktörü:1), güç
modüllerinin yanı sıra bütün kontrol kartları, bypass modülünün modüler olarak ve enerji altında
değiştirilebilmesi, dolayısı ile bir dakikada servis
verilebilme hızına ulaşılabilmesi gibi özellikleri
bilişim dünyasında gözde ürünler arasında yer
alacağının kanıtı.
Akü kullanımını azaltan çok geniş giriş gerilim
aralığı ile kullanıcı dostu olan Huawei UPS 5000E;
yüzde 100 yük için 305~485 V AC, yüzde 40 ile
yüzde 100 yük aralığında.
138 ~ 305 V AC lineer olarak değişen gerilim
148
Şubat 2014
Ek röle kartı
Geri besleme koruma kartı
Depreme karşı koruma için montaj kiti
IP21 koruma sınıfı
Üstten çıkış kiti
Giriş güç dağıtım panosu
Çıkış güç dağıtım panosu
Akü devre kesici kutusu
Akü anahtarı kutusu
Akü izleme sistemi
Akü topraklama hatası
Ortam koşulları algılama cihazı
Akü sıcaklık sensörü
129.sayfa 2.indd 1
05.04.2013 17:13
TELTEKS
WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM
“TELTEKS KABLO, BİLGİ BİRİKİMİ VE TECRÜBESİYLE
SEKTÖRÜN UZMAN KURULUŞLARINDAN BİRİSİDİR”
1976 YILINDA KABLO SEKTÖRÜNDE
FAALİYET GÖSTERMEYE BAŞLAYAN
TELTEKS KABLO, İLK YILLARDA SADECE
TELEFON HAT KORDONLARI VE SPİRALLER
ÜRETİRKEN BUGÜN, TECRÜBESİNİN
VE ARAŞTIRMACILIĞININ SONUCUNDA
ÜRETTİĞİ 3000 ÇEŞİT KABLO İLE
PAZARDA TERCİH EDİLEN BİR MARKA
DURUMUNDADIR.
Üretimi ana hatlarıyla, harici
ve dahili tip telefon kabloları,
telefon kordonları, koaksiyel
kablolar, data/LAN kabloları,
kumanda kabloları, elektronik
sinyal ve kontrol kabloları,
enerji kabloları, video ve
kamera kabloları, yangın ihbar
kabloları ve halojensiz kablolar
olan Telteks Kablo, pazarın
ihtiyaçları ve müşteri talepleri
doğrultusunda ürün yelpazesini
sürekli genişletmeyi ilke
edinmiştir. Telteks Kablo, bilgi
birikimi ve tecrübesinin yanısıra
uyguladığı modern kablo üretim
teknikleri, üretim, pazarlama
ve teslimat zamanlaması ile
sektörün uzman kuruluşlarından
biridir.
Yönetim sisteminin kalitesi TS
EN ISO 9001: 2008 ve TS EN ISO
14000: 2004 ile belgelendirilmiş,
üretilen ürünlerin kalitesi ise
TSE ve TSEK belgeleriyle garanti
altına alınmıştır. Teknoloji
ve insan kaynaklarıyla ilgili
dünyadaki gelişmeleri takip
etmeyi prensip haline getiren
Telteks Kablo, bunun sonucu
olarak gerek yetiştirdiği
kalifiye elemanlarla gerekse
modern teknolojiye yapmış
olduğu yatırımlarla kaliteden
ödün vermediğini açıkça
150
Şubat 2014
ortaya koymaktadır. “Makine
parkımızı sürekli güncelleyerek
en modern teknolojiye göre
yeniden yapılandırıyoruz. Bu
yapılandırmada, yatırımlarımızı
yaparken, gelecek nesillere
yaşanabilir bir çevre
bırakabilmek amacıyla titizlikle
çevre dostu teknolojileri tercih
ediyoruz.”
Telteks Kablo, küreselleşen
dünyada uluslararası düzeyde
yerini sağlamlaştırmak amacıyla
üretimini bilgisayar kontrollü
modern makinalarda uzman
teknik personeli ile ulusal
ve uluslararası standartlarda
yapmaktadır. Sınırların hızla
kalktığı dünyamızda, pazarın
tüm dünya olduğu bilinciyle,
uluslararası pazarda dünya kablo
sektöründeki yerini almıştır.
Telteks Kablo kuruluşundan bu
yana kaliteli üretim ve hizmeti,
müşteri memnuniyetinin
vazgeçilmezleri olarak prensip
edinmiştir. Kaliteli ürün,
zamanında teslimat ilkesi ile
kendisine Türkiye’de ve başta
Avrupa olmak üzere tüm
kıtalarda kablo pazarında
önemli bir yer edinmiştir.
Türkiye’nin telekomünikasyon
alt yapısında telefon, ADSL ve
Outdoor
Telephone
Cables
Data/Lan
Cables
Bus
Connection
Cables
Fire
Alarm
Cables
Indoor
Telephone
Cables
Coaxial
Cables
Signal &
Control
Cables
Loudspeaker
Cables
Energy
Cables
CABLE
SPECIALIST
Instrumentation
Cables
Video
Cables
CCTV
Cables
HFFR
Halogen
Free
Cables
(FE180-E30/
FE 180-E 90)
GSM sektörününde vazgeçilmez
tedarikçi
durumuna gelmiştir. Başta
inşaat sektörü olmakla birlikte
otomotivden otomasyona,
tarımdan makine sektörüne,
hastanelerden okullara tüm
sektörlere hitap eden zengin
ürün gamıyla sürekli olarak
kendini yenileyen ve arge’ye
gerekli önemi vererek çalıştığı
ülke sayısını her geçen gün
artırmaktadır.
Telteks her başarılı şirketin
arkasında başarılı bir kadro,
her başarılı kadronun arkasında
da bilgi ve tecrübeyi paylaşan
bir ekip çalışması olduğunu
bilir. Bu bilinçle her yıl daha
da güçlenen Telteks Kablo
hedeflerine ulaşmanın vermiş
olduğu motivasyon ile çıtayı
her yıl biraz daha yükselterek
kendini sürekli geliştirmeyi
başarmaktadır.
152
Şubat 2014
TELTEKS Kablo olarak
sertifikalarımız şu şekildedir:
• TS EN ISO 9001:2008: Kalite
Yönetim Sistemi Sertifikası
• TS EN ISO 14000:2004: Çevre
Yönetim Sistem Sertifikası
• Türk Telekom için: Türk
Telekom Yeterlilik Belgesi
• TTR kablosu için: TS EN 505252-11:2011 TSE Sertifikası
• TTR kablosu için:
HAR Sertifikası
• Alçak frekans kablosu için:
TSEK Sertifikası
• Kamera kablosu için: TSEK
Sertifikası
• Haberleşme ve bilgi iletim
kablosu için: TSEK Sertifikası
• Sinyal ve kontrol kablosu ve
radyo frekans kablosu için:
TSEK Sertifikası
• Halojensiz radyo frekans
kablosu için: TSEK Sertifikası
Ürünlerimiz dünyanın pek çok
ülkesinde kalitesinden ödün
vermemesiyle doğru orantılı
olarak geniş bir yelpazede
kullanılmaktadır. Data kabloları,
telefon kabloları, enerji kabloları,
koaksiyel kablolar ve özellikle
son yıllarda halojensiz kablo
üretiminde aranılan bir firma
olmuştur.
Piyasa daralması, rekabet,
vadelerin uzaması, üretimin
talebin önüne geçmesi
sektördeki en büyük sıkıntıların
başında gelmektedir.
Üretici olarak başlıca
önerilerimiz; uzun ömürlü ve
“sağlıklı ve emniyetli kablo
kullanımı için” öncelikle
kaliteye önem verilmesi;
sevkiyat sırasında kabloya zarar
gelmemesi için ambalajın sağlıklı
yapılması ve sevk aracına uygun
istiflenerek zamanında teslimata
önem veren firmalara öncelik
verilmesi.
ilan.indd 1
06.03.2014 16:32
ilan.indd 1
06.09.2013 16:32
SERVOMATİK
WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM
SERVOMATİK: ULUSLARARASI PAZARLARDA
SÜREKLİ ENERJİYE İHTİYAÇ OLAN HER YERDE
YÜZDE 100 YERLİ TASARIM VE ÜRETİM OLAN SERVOMATİK NETPRO SERİSİ KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI, YÜKSEK ORANDA TASARRUF İLE
TEMİZ, SÜREKLİ SİNÜS DALGA ENERJİ İLE KRİTİK YÜKLERİNİZ İÇİN MAKSİMUM KORUMA SAĞLAR.
“Kesintisiz güçte kesintisiz hizmet”
sloganıyla 1989 yılında çalışmaya
başlayan Servomatik Elektronik,
güç elektroniği alanındaki 23 yıllık
tecrübesi ve dinamik Ar-Ge yapısı
ile günümüz enerji ihtiyaçlarına
cevap vermektedir.
Kesintisiz güç kaynakları başta
olmak üzere mikroişlemcili
voltaj regülatörleri, statik voltaj
regülatörleri, redresör ve inverter
imalatlarının yanı sıra akü ve
switch mode uygulamalarında
birçok ürünün Türkiye
temsilciliği ile satış öncesi, satış
ve satış sonrası hizmetlerde en
mükemmeli hedefleyen kalite
politikası ve ürettiği ileri teknolojili
cihazlar ile yanıt vermektedir.
Yurt içinde 7 bölge ofisi, 65 bayi
ve servis noktaları, yurt dışında
ise 4 ülkede temsilciliği, 40 bayi
ve servis noktaları ile ulusal ve
uluslararası operasyonlarını
sürdürmektedir. Uluslararası
pazarlarda ülkemizi güvenilir,
temiz, sürekli enerjiye ihtiyaç
olan her yerde başarıyla temsil
etmektedir.
NETPRO SERİSİ
KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI
Enerji verimliliği: NETPRO
serisi kesintisiz güç kaynakları,
üstün kalitedeki elektronik
bileşenleri, yüksek verimlilik ve
yüksek performans sağlayan
yazılımı sayesinde yüzde 50 yük
seviyelerinde yüzde 96’ya varan
online çift çevrim verimliliği
sağlamaktadır.
Gerçek çift çevrim teknolojisi:
Gerçek çift çevrim teknolojisine
sahip NETPRO 33 serisi kesintisiz
güç kaynakları, çıkışa verilen gücü,
giriş gücündeki düzensizliklerden
tamamen izole ederek, kritik
yükleriniz için yüzde 100 temiz,
sürekli sinüs dalga enerji ve kritik
yükleriniz için maksimum koruma
sağlar.
Dokunmatik LCD Panel:
Türkiye’de ilk Dokunmatik LCD
Panelli UPS olma özelliğine sahip
NETPRO serisi kesintisiz güç
kaynakları, tek bir dokunuşla
menüler arasında sınırsız gezinme
imkanına sahiptir. Kullanıcılara
esnek ve kolay bir çalışma alanı
yaratılmıştır.
Uzaktan izlenebilme ve
yönetim seçenekleri: NETPRO
serisi kesintisiz güç kaynakları,
uzaktan izlenebilme ve yönetim
özellikleri ile şebeke, UPS, aküler
ve yük hakkında anlık verilerin
merkezi olarak izlenmesine olanak
tanımaktadır.
Gelişmiş akü yönetim
yazılımı: Yüzde 100 yerli
tasarım ve üretim olan Servomatik
NETPRO serisi kesintisiz
güç kaynakları gelişmiş akü
yönetim yazılımıyla aküleriniz
için maksimum performans,
maksimum kullanım ömrü
sağlamaktadır.
Paralelleleme ile kolay
güç artırımı: Benzersiz
eşitlenmiş çıkış akımı kontrol
algoritması ve senkronizasyon
yeteneği ile NETPRO kesintisiz
güç kaynakları 10 adede kadar
paralellenebilmekte, bu sayede
gelecekte olabilecek güç artırım
ihtiyaçları minimum maliyetlerle
karşılanabilmektedir.
SERVO-REG SERİSİ
MİKROİŞLEMCİ KONTROLLÜ
VOLTAJ REGÜLATÖRLERİ
SERVO-REG Serisi voltaj
regülatörleri, RISC mikroişlemci
kontrolü ile yüksek performans
sağlayan, geniş giriş gerilim
aralığına sahip, voltaj
regülatörleridir.
Kullanılan akıllı yazılım sayesinde
servo motorun gereksiz hareketleri
önlenerek regülatörün mekanik
ömrü uzatılmış, bu sayede
sistemin dinamik cevabı ve hızı da
maksimum düzeyde artırılmıştır.
Regülatörde her faz birbirinden
bağımsız olarak kontrol
edildiğinden fazlarda dengesiz
yük veya farklı gerilim olması
durumunda dahi sistemin çıkışına
bağlı yükler sorunsuz olarak
çalıştırılabilmektedir.
NETPRO-SVR SERİSİ STATİK
VOLTAJ REGÜLATÖRLERİ
NETPRO-SVR Serisi statik
voltaj regülatörleri, tam dijital
mikroişlemci kontrolü ile
yüksek güvenilirlik sağlayan,
yüksek koruma fonksiyonlarına
sahip, ileri teknoloji ürünü
regülatörlerdir.
Bünyesinde hareketli parça
içermeyen NETPRO-SVR serisi
statik regülatörler, gerilim
regülasyonunu mikro kontrolör
denetiminde dijital teknoloji
ile milisaniyeler mertebesinde
gerçekleştirmektedir.
Yüksek performanslı mikroişlemci
ve güçlü geri besleme kontrol
algoritması sayesinde, şebeke
voltajının tehlikeli derecede düşük
veya yüksek geldiği durumlarda
ve aşırı akım, aşırı ısı ile çıkışın
kısa devre olması gibi anormal
durumlarda kendisini ve beslediği
yükü korur.
156
Şubat 2014
servomatik.yeni.indd 1
06.03.2014 14:11
ilan.indd 1
19.03.2013 18:02
ilan.indd 1
13.12.2013 09:30
ilan.indd 2
13.12.2013 09:30
ENEL - Çağrı DİP (Elektrik Elektronik Mühendisi)
WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM
YÜKSEK VERİMLİ KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI
KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI (KGK) KRİTİK
YÜKLERİN KALİTELİ VE KESİNTİSİZ BİR
ENERJİ İLE BESLENMESİNDE YAYGINCA
KULLANILAN GÜÇ ELEKTRONİĞİ TEMELLİ
CİHAZLARDIR. ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN
ARTAN ÖNEMİ VE ÇEVRESEL KAYGILAR
KGK SİSTEMLERİNİN YAPISINDA DA
ÖNEMLİ GELİŞİMLERE ÖNAYAK OLMUŞTUR.
KGK’LER ÇEVRE DOSTU ÇALIŞMAYI
KGK’NİN ISIL GÜÇ KAYIPLARI DÜŞÜK YANİ
TOPLAM VERİMİ YÜKSEK TUTARAK VE
ENERJİ ÇEKTİĞİ AC GÜÇ KAYNAĞINDAN
ELEKTRİK GÜÇ KALİTESİ YÜKSEK OLAN BİR
GÜÇ ÇEKEREK SAĞLAYABİLİR.
Transformatörlü KGK’lerde
doğrultucu birimi tristörler,
faz kaydırma transformatörü
ve harmonik filtreleri, evirici
biriminde ise IGBT’ler ve
gerilim yükseltici transformatör
kullanılmaktadır. Çok sayıda
pasif eleman kullanıldığı için
karmaşıktır ve hacmi büyüktür.
Evirici transformatörü KGK
sisteminin hantal, düşük
performanslı ve düşük verimli
olmasına neden olmaktadır.
Ayrıca transformatör,
KGK sisteminin hem satış
fiyatının hem de işletme
maliyetinin yüksek olmasının
nedendir. Transformatörlü
KGK’lerin bu dezavantajlarını
ortadan kaldırmak amacıyla
transformatörsüz iki seviyeli
KGK sistemleri geliştirilmiştir. İki
seviyeli KGK’lerin doğrultucu
birimi IGBT’lerden oluşmaktadır.
Bu nedenle faz kaydırma
transformatörü ve harmonik
filtrelerine, evirici biriminde
yükseltici transformatöre
ihtiyaç duyulmamaktadır. Bu
nedenlerden ötürü boyutları
transformatörlü KGK’lerden
daha küçük, performansı
yüksektir. Hem yatırım
hem de işletme maliyetleri
transformatörlü KGK’ye oranla
daha düşüktür. İki seviyeli
KGK’lerin doğrultucu birimi
çıkışında yeterli seviyede DC
gerilim oluşturulduğu için
evirici biriminde yükseltici
transformatöre gerek yoktur. İki
seviyeli KGK’lerin topolojileri
gereği doğrultucu girişinde
güç devresinin boost konvertör
olarak çalışabilmesini mümkün
kılmak için kullanılan şok
bobinler, giriş/çıkış harmonik
değerlerini azaltmak için
kullanılan pasif devrelerin
boyutları DC bara geriliminde
anahtarlama yapıldığı için belirli
bir seviyede kalmaktadır. Üç
seviyeli (3S) KGK’de kullanılan
IGBT’ler yarım DC bara
geriliminde anahtarlandıkları
için kullanılan pasif filtrelerin
boyutları iki seviyeli KGK’de
kullanılanlara oranla daha
küçüktür. Ayrıca üç seviyeli
KGK’de IGBT’leri soğutmak
için kullanılan soğutucuların
boyutları da iki seviyeli KGK’de
kullanılandan daha küçüktür.
Bu nedenle aynı anma gücüne
sahip üç seviyeli KGK’nin
boyutları iki seviyeli KGK’nin
boyutlarına oranla daha
küçüktür ve ağırlığı da daha
düşüktür. Üç seviyeli KGK
kullanıcısına düşük hacimde
yüksek güç sunmaktadır. Üç
seviyeli KGK’de kullanılan
IGBT’lerin neden olduğu enerji
kayıpları iki seviyeli KGK’deki
kayıplara oranla daha düşüktür.
Daha az kayıp daha yüksek
verim değerleri anlamına
gelmektedir. İki seviyeli KGK’de
maksimum yüzde 92 olan verim
üç seviyeli KGK’de yüzde 96
değerine ulaşmaktadır. Yüksek
verim değeri düşük işletme
maliyeti anlamına gelmektedir.
Bu nedenle üç seviyeli KGK’nin
yatırım maliyetinin geri dönüş
süresi iki seviyeli KGK’den
yaklaşık olarak 2 veya 3 yıl daha
kısadır.
Türkiye’de zayıf şebeke koşulları
nedeniyle KGK kullanım
oranları yüksek seviyelerdedir.
Bu nedenle KGK’ler enerji
verimliliği açısından kritik
cihazlardır. Enerji verimliliğinin
160
Şubat 2014
win.indd 1
06.03.2014 14:13
artan önemi ve çevresel kaygılar KGK sistemlerinin
yapısında da önemli gelişimlere önayak olmuştur
ve son on yıllık süreçte yarı iletken teknolojisindeki
gelişmelere paralel olarak ağır, hantal, düşük
başarımlı transformatörlü KGK’ler yerlerini
enerji verimliliği yüksek, çevreye duyarlı, üstün
başarımlı yeni nesil KGK’lere bırakmışlardır.
iki seviyeli topolojiye sahip KGK’lerle başlayan
bu süreç, günümüzde yerini yüksek verimli üç
seviyeli topolojili KGK’lere bırakmaktadır. Enerji
verimliliğinin artan önemi ve çevresel kaygılar ve
KGK sistemlerinin işletim ve soğutma maliyetlerinin
azaltılması, yatırım maliyetlerinin geri dönüş
süresinin kısaltılmasını zorunlu hale getirmiştir.
Geleneksel transformatörlü ve iki seviyeli
topolojiler ile maksimum yüzde 92 seviyesinde
KGK verimi elde edilebilmektedir. Kullanıcıların
yer ihtiyacı dolayısıyla düşük hacimde yüksek güç
talepleri artmaktadır. Geleneksel transformatörlü
ve iki seviyeli topolojili KGK’ler kullanıcıların bu
ihtiyaçlarına cevap verememektedir. E2 serisi
ürünlerinin geliştirilmesinin amacı sektördeki
yüksek verimli ve küçük boyutlu çevre dostu KGK
ihtiyacıdır. Geleneksel KGK’lerle karşılaştırıldığında
elektrik şebekesine daha az zarar veren, şebekenin
güç kapasitesini gereksiz şekilde kullanmayan E2
serisi ürünler yüzde 96’ya varan verim değeri,
yüksek giriş/çıkış performansı ve yüzde 40’a
varan azalan boyutları ile verimlilik ve performans
konusunda öncü olmuştur.
gerilimi anma değerini oluşturmaya yeterli
olacağından çıkış katında yükseltici transformatör
kullanımına gerek kalmaz. Transformatörün
getirdiği bütün olumsuz etkiler de onunla beraber
gider. Bu yapıda, şebekeden harmonik bileşen
miktarı küçük, reaktif bileşen içermeyen, güç
katsayısı 1’e yakın, saf sinüzoidal akım çekilir.
Bu sayede, girişteki büyük harmonik süzgeçler,
faz kaydırma transformatörleri ve tepkin güç
düzeltim kondansatörleri kullanma ihtiyacı
ortadan kalkar. Azalan bileşenler, doğrultucunun,
şebeke geriliminin bozukluklarına daha hızlı
tepki vermesine, şebeke geriliminde oluşabilecek
dengesizliklerinden etkilenmemesine imkan
verir. Ayrıca, rejeneratif yük uygulamalarında, bu
doğrultucu yapısıyla yükün sağladığı enerjinin
şebekeye iadesi mümkündür. Bu tip uygulamalarda
enerji tasarrufu sağlanır, enerjinin ısıya dönüşmesi
engellenir.
(a)
ÜÇ SEVİYELİ (3S) KGK YAPISI
KGK’ler AC şebeke gerilimini DC gerilime
dönüştüren doğrultucu ve bu DC gerilim ile çıkışta
temiz bir AC gerilim üreten evirici yapılarından
oluşurlar. Ayrıca, KGK yapısında bakım ya da arıza
durumunda yükün beslenmesinde görev alan
tristör yangeçit hattı bulunur. Sekil 1.a’da genel
itibariyle KGK blok diyagramı gösterilmiştir. Bir
çevrimiçi KGK doğrultucu ve evirici kısımları sürekli
çalışma için tasarlanmışlardır. Evirici devrede iken
KGK çıkış gerilim ve frekans değerleri girişten
bağımsız olarak oluşturulur, böylece şebeke
bozukluklarının olumsuz etkileri yük tarafına
yansıtılmaz.
Üç seviyeli (3S) KGK’lerde Darbe Genlik
Modülasyonu (DGM) ile yüksek frekansta
anahtarlanan üç seviyeli gerilim yükseltici
IGBT doğrultucu tipi kullanılır. Bu yapıdaki
doğrultucular ile şebeke geriliminin tepe
değerinden yeterince yüksek (±400 V DC)
değerde kararlı bir DC bara gerilimi oluşturulur.
Bu yüksek gerilim değeri evirici çıkısında şebeke
(b)
(c)
Şekil-1: Üç seviyeli (3S) KGK yapısı: (a) KGK blok diyagramı,
(b) doğrultucu ve evirici yapısı,
(c) çıkış dalga şekli
161
Şubat 2014
DC bara geriliminden AC sinüs gerilimi oluşturmak
için, evirici katında IGBT’ler kullanılarak ve DGM
tekniği ile anahtarlama yapılarak yüksek frekanslı
dikdörtgen gerilim darbeleri elde edilir. Bu darbe
gerilimleri KGK’nin çıkış LC süzgeci ile süzülerek
yükü besleyen sinüs gerilim dalgaları haline
getirilir. Üç seviyeli evirici yapısında çıkış gerilimi
-Vdc/2, 0 ve +Vdc/2 olmak üzere 3 seviyeden
oluşur (Sekil 1.c). Böylece çıkıştaki yüksek frekanslı
dikdörtgen gerilim darbeleri, ek basamakla sinüse
daha yakın forma getirmek ve çıkış harmoniklerini
azaltmak mümkün olur. Artırılan basamak sayısı
sonucu düsen gerilim darbe hızı (dv/dt), güç yarı
iletkenlerinin anma gerilimlerinin daha düşük
seçilmesine olanak sağlar; üç seviyeli yapıda
genellikle 600V IGBT modüller kullanılır ki, iki
seviyeli topolojili sistemlerde kullanılan 1200V
IGBT’lere nazaran bu elemanların anahtarlama ve
iletim kayıpları oldukça azdır. Bu sayede üç seviyeli
KGK sistemlerinde özellikle yüksek güç seviyelerine
çıkıldığında yüzde 95-97 gibi yüksek verim
değerlerine ulaşmak mümkün olur. Ayrıca düşük
dv/dt oranı, akustik gürültü ve elektromanyetik
girişim seviyelerinin de önemli miktarda düşmesini
sağlar. Tüm artılar bir araya getirildiğinde süzgeç
boyutlarındaki ciddi azalmalar boyut ve toplam
sistem maliyete olumlu şekilde yansır.
İŞLETME MALİYETİ
teknolojisinin sonunu hazırlayan bir verim farkı
ortaya çıkar. Üç seviyeli KGK’ler, sahip oldukları
yüksek ve yatay verim eğrisi sayesinde, iki seviyeli
KGK’ler ile de karsılaştırıldıklarında işletme
maliyetleri açısından ciddi miktarda tasarruf
etme imkanı sunarlar. Dolayısıyla, çok kısa bir
zaman aralığında yatırım maliyetlerinin geri
dönüşü sağlanır. Yıllık kayıp enerji ve soğutma
tasarrufu tabloları incelendiğinde yatırımın amorti
zamanının 2 yıldan az bir sürede gerçekleştiği
belirlenmektedir. Artan güçlerde KGK yapıları
arasındaki verim farkı ve onun tüm getirileri de
artmaktadır.
Verimlilik ve Enerji Tasarrufu tablosunda aşağıdaki
hesaplamalar kullanılmıştır.
Yıllık Enerji Kazancı = {((A/Verim A)-A)((B/Verim B)-B)} x Enerji Birim Maliyeti x 24 x 365
Yıllık Soğutma Kazancı= {((A/Verim A)-A)((B/Verim B)-B)} x
Enerji Birim Maliyeti x 24 x 365 x 0,4
A=Düşük verimli KGK gücü kW cinsinden değeri
Verim A= Düşük verimli KGK’nin verimi
B= Yüksek verimli KGK gücü kW cinsinden değeri
Verim B= Yüksek verimli KGK’nin verimi
Not: Açığa çıkan 1 kWh enerjiyi ortamdan
uzaklaştırmak için 0,4 kW enerji harcanmaktadır.
E2 Serisi KGK’lerin transformatörlü ve iki seviyeli
KGK’lere göre yıllık enerji ve soğutma tasarruf
miktarı aşağıdaki tablolarda gösterilmiştir.
Üç seviyeli KGK yapısının en önemli farkı verim
değerlendirmesinde ortaya çıkar. Şekil-2’de E2 serisi
KGK verimi yanında, karsılaştırma için iki seviyeli ve
transformatörlü KGK verimleri de gösterilmiştir.
Tablo-1 Yıllık Enerji Kayıp Miktarı (kWh)
Tablo-2 E2 serisi KGK kullanıldığında yıllık tasarruf miktarı (TL)
Şekil-2: 120 kVA verim değerleri
Verim eğrisi incelendiğinde, üç seviyeli KGK’ler
ile transformatörlü KGK’ler arasında yük
seviyesi azaldıkça artan ve transformatörlü KGK
162
Şubat 2014
Grafik-1 E2 serisi KGK kullanıldığında yıllık tasarruf miktarı (TL)
Tablo-3 Soğutma için gereken yıllık enerji miktarı (kWh)
Tablo-6 E2 serisi KGK kullanıldığında yıllık CO2 tasarrufu (kg)
Tablo-4 E2 serisi KGK kullanıldığında yıllık soğutma tasarruf miktarı (TL)
Grafik-2 E2 serisi KGK kullanıldığında yıllık soğutma tasarruf
miktarı (TL)
Grafik-2 E2 serisi KGK kullanıldığında yıllık soğutma tasarruf
miktarı (TL)
Not-1: KGK’lerin yıl boyunca yüzde 100 yükte çalıştığı
kabul edilmiştir.
Not-2: Enerji birim maliyeti 0,28 TL/kWh kabul
edilmiştir.
Not-3: KGK’lerin çıkış güç faktörü 0,9 kabul edilmiştir.
E2 Serisi KGK’lerin Transformatörlü ve İki Seviyeli
KGK’lere göre yıllık CO2 tasarruf miktarı hesabında
aşağıdaki hesaplama kullanılmıştır.
Yıllık C02 tasarrufu (kg)= 2367 x (yıllık enerji
tasarrufu (kWh)/1000)/8,76
* Assumed CCGT’s (Combined Cycle Gas Turbines) at
yüzde 45 thermal efficiency
** 1 mW for 8,760 hours
164
Şubat 2014
SONUÇ
Üç seviyeli topoloji, sahip olduğu yüksek giriş ve
çıkış başarımları ve özellikle verim değeriyle ile
eski nesil teknolojilerin yerini almaktadır. Girişten
yaklaşık “1” güç katsayılı saf sinüs formunda
akım çekilir, giriş akım THD değeri yüzde 4’ün
altındadır. Küçülen süzgeç boyutlarıyla kazanılan
dinamik yapı çıkış gerilim kalitesini önemli ölçüde
yükseltir. 2,5 tepe katsayılı yük koşulunda yüzde
5’ten düşük harmonik bileşenli gerilim üretilir. Bu
teknolojinin en önemli özelliklerinden birisi de
KGK yapımında kullanılan malzemelerin azalarak
boyutlarının küçülmesi ve daha hafif yapıların
oluşturulmasıdır. Böylece, metal ve kimyasal
kullanımı, dolayısıyla ekolojik çevreye olumsuz etki
asgari düzeye iner.
Üç seviyeli sisteminin getirdiği bir başka avantaj,
artan verim sayesinde KGK sisteminde işletme
ve soğutma maliyetlerinin azalması, yatırım
maliyetlerinin geri dönüş süresinin kısalmasıdır.
+LONDUÙ
ǁǁǁ͘ŚŝůŬĂƌ͘ĐŽŵ
3/&+$77,.$d/$5,
8<*8/$0$/$5
ϱϱϬŬs͚ĂŬĂĚĂƌLJƺŬƐĞŬŐĞƌŝůŝŵůŝŚĂǀĂŝŚĂƚůĂƌƺnjĞƌŝŶĚĞŶƚĂƔŦŶĂŶ
LJƺŬƐĞŬĨƌĞŬĂŶƐůŦƐŝŶLJĂůůĞƌŝ;ŚĂďĞƌůĞƔŵĞ͕ďŝůŐŝͿŚĂƚƚŦŶŝŬŝďĂƔŦŶŦŶ
ĚŦƔŦŶĂĕŦŬŵĂƐŦŶŦƂŶůĞŵĞŬ;ƚŦŬĂŵĂŬͿŝĕŝŶŬƵůůĂŶŦůĂŶŚĂƚƚĂƐĞƌŝ
ďĂŒůĂŶĂŶƉĂƌĂůĞůƌĞnjŽŶĂŶƐĚĞǀƌĞƐŝĚŝƌ͘
g=(//ú./(5
ΎůƚĨƌĞŬĂŶƐ͗ϰϬͲϮϬϬŬ,nj͕mƐƚĨƌĞŬĂŶƐ͗ϵϬͲϰϱϬŬ,nj
Ύ/ϲϬϯϱϯƐƚĂŶĚĂƌĚŦŶĂƵLJŐƵŶ͘
Ύ<ŦƐĂĚĞǀƌĞĂŬŦŵůĂƌŦŶĂĚĂLJĂŶŦŬůŦ͘
Ύ,ĂĨŝĨĂŒŦƌůŦŬƚĂŽůĚƵŬůĂƌŦŶĚĂŶŬŽůĂLJŵŽŶƚĂũ͘
Ύ^ĂƌŐŦƔĞŬůŝƐŽŒƵƚŵĂLJĂĞůǀĞƌŝƔůŝ͘
Ύ&ƌĞŬĂŶƐĚĞŒŝƔŝŬůŝŒŝŶĚĞ͕ŚĂƚƚŦŬĂĐŦŶŦŝŶĚŝƌŵĞĚĞŶ
LJĞƌŝŶĚĞ͕ƚƵŶŝŶŐŬƵƚƵƐƵŶƵŶĚĞŒŝƔŵĞŝŵŬĂŶŦ͘
Ύ<ĂƉĂƐŝƚŝĨǀŽůƚĂũƚƌĂĨŽůĂƌŦƺnjĞƌŝŶĞ͕ŵĞƐŶĞƚŝnjŽůĂƚƂƌůĞƌŝ
ƺƐƚƺŶĞǀĞnjŝŶĐŝƌŝnjŽůĂƚƂƌůĞƌůĞĂƐŵĂLJĂŵƺƐĂŝƚ͕ĞƐŶĞŬ
ƵLJŐƵůĂŵĂŝŵŬĂŶŦ͘
Ύ^ĂƌŐŦůĂƌĂƌĂƐŦLJĂLJŦůŵŦƔĚƺƔƺŬŬĂƉĂƐŝƚĂŶƐǀĞLJƺŬƐĞŬ
ŬĂůŝƚĞĨĂŬƚƂƌƺ;YͿ͘
ΎϮϰϱŬsĚĂŶLJƺŬƐĞŬƵLJŐƵůĂŵĂůĂƌŝĕŝŶŬŽƌŽŶĂŬƺƌĞůŝ͘
ΎĂƌďĂŶƚ͕ŐĞŶŝƔďĂŶƚǀĞĕŝĨƚďĂŶƚůŦĨƌĞŬĂŶƐĂƌĂůŦŒŦ͘
Ύ<ŦƐĂĚĞǀƌĞƐŦƌĂƐŦŶĚĂŽůƵƔĂĐĂŬĂƔŦƌŦŐĞƌŝůŝŵůĞƌĞŬŽƌƵŵĂůŦ͘
Ύ,ĞƌƚƺƌŝůĞƚŬĞŶĞďĂŒůĂŵĂLJĂŵƺƐĂŝƚƚĞƌŵŝŶĂůLJĂƉŦƐŦ͘
EŽŵŝŶĂůŬŦŵ
;Ϳ
ϰϬϬ
ϲϯϬ
ϴϬϬ
ϭϬϬϬ
ϭϮϱϬ
ϭϲϬϬ
ϮϬϬϬ
<ŦƐĂĞǀƌĞŬŦŵŦ
;ŬͬϭƐĂŶŝLJĞͿ
ϭϬͲϭϲ
ϭϲͲϮϬ
ϮϬͲϮϱ
ϮϱͲϯϭ͘ϱ
ϯϭ͘ϱͲϰϬ
ϰϬͲϱϬ
ϱϬͲϲϯ
/ŶĚƺŬƚĂŶƐ
;ŵ,Ϳ
Ϭ͘ϭϬͲϬ͘ϮϬͲϬ͘ϯϮͲϬ͘ϱϬͲϭ͘ϬϬ
<ĂƉĂƐŝƚŝĨǀŽůƚĂũƚƌĂĨŽƐƵƺnjĞƌŝŶĚĞ
ŝŶĐŝƌŝnjŽůĂƚƂƌůĞĂƐŬŦĚĂDĞƐŶĞƚŝnjŽůĂƚƂƌůĞƌŝƺnjĞƌŝŶĚĞ6
VATAN KABLO
WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM
VATAN KABLO ALÜMİNYUM TESİSİNİ HİZMETE AÇTI
ALÇAK GERİLİM, ORTA VE YÜKSEK
GERİLİM KABLOLARI, BAKIR, ALÜMİNYUM
VE PLASTİK GRANÜL ÜRETİM TESİSLERİ
İLE HİZMET VEREN FİRMAMIZ ÇORLU’DA,
40 BİN METREKARESİ KAPALI, 150 BİN
METREKARESİ AÇIK ALANDAN OLUŞAN
TESİSLERİNDE ÜRETİM YAPMAKTADIR.
ÜRETİM KOMPLEKSİ, MERKEZ OFİSİ VE
ANKARA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNDE ÇALIŞAN
200’Ü AŞKIN PERSONELİ İLE 39.YILINI
KUTLAYAN FİRMAMIZ, SON YILLARDA
YAPMIŞ OLDUĞU AR-GE VE YENİ TESİS
YATIRIMLARI İLE TÜM DÜNYADA ADINDAN
SÖZ ETTİRMEYE BAŞLAMIŞTIR.
Vatan Kablo Pazarlama Müdürü
Ali Tümkaya
168
Şubat 2014
2013 yılının sonunda sahip
olduğu tesislere alüminyum
üretim tesisini de ekleyen
firmamız, burada aylık 1000 ton
üretim kapasitesiyle üretime
başlamıştır.
Üretilen alüminyum iletkenler
alçak gerilim ve orta ve
yüksek gerilimli kablolarında
kullanıldığı gibi transformatör
üreticilerine ve diğer kablo,
tel üretici firmalarına da
satılmaktadır. Üretimimiz AAC
(saf alüminyum), AAAC (alaşımlı
iletken) tiplerinde, 7,5-9,5 mm2/
od çapında alüminyum çubuk
kullanılarak yapılmaktadır.
Üretimimizde EC Grade (1350)
ve Alloy (1120-6201&6101)
alüminyum çubuk tipleri
kullanılmaktadır. Özellikle
Avrupa ve Afrika ülkelerinde
gerek fiyat avantajı ve üretilen
kablonun daha hafif olması
nedeniyle alüminyum iletken
tercih edilmeye başlanılmıştır.
Dünya da birkaç örneği olan,
Türkiye’de ise benzeri olmayan
bakır tesisimiz 2009 senesinde
Çorlu’da, alçak gerilim ve orta
gerilim tesislerimizin yanında
kurulmuştur. Bakır üretim
tesisimizin açılmasıyla firmamız
entegre bir tesise dönüşmüştür.
Bakır tesisimize katotlar halinde
gelen bakırlar 1250-1300
derecelerde ergitilerek sıvı bakır
haline dönüştürülür. UPCAST
yöntemi ile çalışan tesisimizde,
katotlar kablolarımızın içinde
kullanılmak üzere yüzde 99,99
saflıkta 8, 12 ve 16 mm’lik
bakır filmaşin haline getirilirler.
En son teknoloji kullanılarak
üretim yapan tesisimizde üç
kişi vardiyalı olarak görev
yapmaktadır.
Ayrıca insan yoğunluğu fazla
olan mekanlarda kullanımı
yurdumuzda da zorunlu hale
getirilen, yangın anında yoğun
duman ve toksik gaz çıkarmayan,
halojensiz kablolar da
bünyemizde üretilmekte, yangın
esnasında can ve mal güvenliği
en üst düzeyde koruma bu
sayede sağlanmaktadır.
VATAN Kablo, yüzde yüz yerli
sermaye ile kurulmuş bir
firmadır. Özellikle bakır üretim
Jamaika, Libya, Kamerun,
Nijerya, Zambia gibi ülkelere
yapmış olduğumuz ihracatı her
geçen gün artırmaktayız.
Şu anda ürettiğimiz ürünlerin
yüzde 50’sini ihraç ediyoruz.
2014 yılı hedefimiz ise bu
oranı daha yukarılara çıkartıp
ulaşamadığımız ülke pazarlarına
girebilmektir. Dış piyasada
krizler ile boğuşan Avrupa
ülkelerinin bu sene itibari ile
yatırımlarını artıracağı ayrıca
Türki Cumhuriyetler, Irak ve
Afrika pazarlarının da 2014
yılında kablo ihtiyaçlarının daha
da artacağını düşünmekteyiz.
tesisi ve orta gerilim tesisleri
ile birlikte sektöre seçim şansı
getirmiş ve rekabeti artırarak
tüketicinin daha uygun fiyata
kablo alabilmesini sağlamıştır.
Özellikle yer altı kabloları diye
tabir ettiğimiz YVV, YVŞV,
YVOV, N2XSY, N2XSEYFGbY
gibi işin amiral köşkünde
bulunan kablolarda VATAN
Kablo, kalitesiyle dünya ile
yarışmaktadır. Konusunda
uzman personeli, dinamik ve
tecrübeli satış ve pazarlama
elemanları ile müşterilerine
en uygun fiyat ve en kaliteli
ürün politikasıyla hareket
eder. Tam otomatik makine
ve ekipmanları ve yüksek
teknolojiye sahip tesisleri
ile her geçen gün pazardaki
payını artırmaktadır.
Kapsamlı ürün ve sistem
sertifikaları; TSE, REACH,
RoHS2, VDE, HAR, TS EN
ISO 9001:2000 Kalite
Yönetim Sistem Belgesi,
GOST-R, UKR-SEPRO, ISO
14001 Çevre Yönetim
Belgesi ve OHSAS 18001
ile müşterilerine güven
vermektedir.
4 kıtada 72 ülkeye ihracat yapan,
tüm dünyada talep gören bir
firma haline geldik. Avrupa,
Asya, Afrika kıtalarından sonra
Amerika kıtasına da ihracat
gerçekleştirerek yolumuza emin
adımlarla devam ediyoruz.
Özellikle Almanya, Fransa,
İtalya, Macaristan, Bulgaristan,
Romanya, Ukrayna, Rusya,
Irak, BAE, Katar, Cezayir, Fildişi
Sahilleri, Moritanya, Venezuella,
VATAN Kablo Metal End. ve Tic.
A.Ş. olarak, vizyonu “10 yılda
10 dünya markası yaratmak”
olan dünyanın ilk devlet destekli
markalaşma programı olan
TURQUALITY’deki “ilk kablo
üreticisi” olmanın haklı gururu
içerisindeyiz.
TURQUALITY, markalaşma
potansiyeli olan ürün gruplarına
sahip firmaların, uluslararası
pazarlarda kendi markalarıyla
global bir oyuncu olabilmeleri
amacıyla oluşturulmuş destek
platformudur. Bu kapsamda
uluslararası denetleme
şirketinin yapmış olduğu
denetlemeleri, tüm
birimlerimiz başarıyla
geçerek TURQUALITY
programına dahil olmuş
bulunmaktayız.
Firmamız bu zorlu yolda
uluslararası lider bir marka
olabilmek için her birimiyle
üstün bir başarı göstermiş,
eksik olduğu yönlerini
daha da güçlendirerek bu
sınavdan başarıyla çıkmıştır.
Ar-Ge, Satış ve Pazarlama,
Finans ve Muhasebe,
169
Şubat 2014
Üretim, İnsan Kaynakları, Bilgi
İşlem ile Kurumsal Yönetim
Bölümlerimiz bu kapsamda
denetlemeden geçerek başarılı
bir sınav vermişlerdir.
Alçak gerilim tesisimiz, Orta ve
Yüksek Gerilim Tesisimiz ve Bakır
Çubuk ve Tel Üretim Tesislerimiz
ile entegre bir tesise dönüşen
firmamız, 4 kıtaya yapmış
olduğu ihracat ile uluslararası
ölçekte bir Türk markası olma
yolculuğunda hızla büyümeye
devam etmektedir. TURQUALITY
programına dahil olan ilk Türk
kablo üreticisi olarak yurt
dışında marka bilinirliğimizi daha
da artırarak çok kısa zamanda
bir dünya markası olacağımıza
inancımız sonsuzdur.
Son yıllarda inşaat sektöründeki
gelişme, enerji yatırımları ve
diğer sektörlerin ihtiyaçları ile
birlikte kabloya olan talep, hem
iç pazarda hem de dış pazarda
büyüyerek artmıştır. Özellikle
Türkiye sahip olduğu kablo
üreticileri ile birlikte bölgenin
kablo merkezi konumuna
gelmiştir. Buna bağlı olarak
iç piyasada son 3-4 yıldır
kapasitelerini çok ciddi bir şekilde
artıran kablo fabrikaları, yeni işler
almak için kıran kırana bir rekabet
içine girmişlerdir. Alternatif
pazarların arayışı şu an için
kaçınılmazdır. Diğer bir konu da
her ülkenin artık kendi üretimini
yapmak istemesidir. Kendi
firmalarını korumak isteyen
bazı ülkeler, ithal edilen
kablolar için talep ettiği
yüksek gümrük vergileri ile
de sıkıntı yaratmaktadırlar.
Kablo sektöründeki en
önemli sorunlardan birisi
de, bazı firmaların hurda
bakır kullanmalarıdır.
170
Şubat 2014
Elektrolitik bakır katotlara,
ergitilirken karıştırılan hurda
bakır, kullanım oranına göre
yüzde 3 ile yüzde 6 arasında
fiyat farkı oluşturmaktadır.
Gerektiğinde yüzde 0,5 fiyat
farklarıyla siparişlerin alındığı
sektörümüzde, bu oranlar haksız
kazançlara yol açmaktadır. Hurda
bakır ile üretilen kalitesi düşük
bu kablolar, verim düşüklüğüne,
kablonun kullanım süresinin
kısalığına dolayısıyla tüketicinin
parasını boşuna harcamasına
yol açmaktadır. Londra Metal
Borsasının (LME) onayladığı
elektrolitik bakır katotları
kullanan firmamız kalitesi ve
hizmetiyle müşterilerine güven
vermektedir.
Kablo insanların hayat
kalitesini
yükselten en önemli
unsurlardan biridir.Hayatın
hemen her alanında kablo
kullanılmaktadır. Kabloyu
oluşturan hammaddelerin en
önemlisi ise bakırdır. İyi ve
kaliteli kablodaki en önemli
etken kullanılan bakırın saflığıdır.
Bakırın saflık yüzdesinin yüksek
olması, elektrik iletkenliğinin
yüksek olmasını sağlar. Maalesef
sektörümüzün en önemli sorunu
hurda bakır kullanımıdır. Bu
şekilde haksız rekabet ortamı
yaratan bazı firmalar, insanların
can ve mal güvenliğini de hiçe
saymaktadırlar. Bu yüzden kablo
tüketicilerinin marka kabloları
kullanmasını tavsiye ederim.
Enerji, Elektrik ve
Elektronik Dünyasını Tek
Bir Yerde Keşfedin
19-22 Mart 2014
TÜYAP Büyükçekmece - İstanbul / Türkiye
Diğer 3 uluslararası lider fuarın sinerjisinden yararlanın
Phone : 0212 334 69 00
0212 324 44 43
Supported by
www.win-fair.com
Email : info@hf-turkey.com
info@bilesim.com.tr
%8)8$5/$56$<,/,.$181*(5(öø1&(72%%7h5.ø<(2'$/$59(%256$/$5%ø5/øöøø=1øø/('h=(1/(10(.7('ø5
İNFORM - Kubilay Han Çetiner (Elektronik Yük. Müh. - Pazarlama Müdürü)
WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM
İNFORM, ÜRÜN PORTFÖYÜNÜ GELİŞTİRMEYE DEVAM EDİYOR
YENİ NESİL ÜRÜNLERİMİZ HAKKINDA
DETAYLI BİLGİ ALMAK İSTERSENİZ
WIN FUARI 7. SALON C300’DE SİZLERİ
BEKLİYOR OLACAĞIZ.
34 yıllık tecrübesini
gerçekleştirdiği büyük
yatırımlara yansıtan, sektörünün
öncüsü ve lider firması İnform
Elektronik, mevcut ürünleri ile
yetinmeyip ürün portföyünü
geliştirmeye devam ediyor.
Müşteri memnuniyetini esas
alarak çalışan ve üretimini
yapmış olduğu ürünleri 85 ayrı
ülkede kullanıma sunan İnform,
her geçen gün artan kalitesi ve
geliştirdiği yeni nesil teknolojik
ürünler ile pazara yön vermeye
devam ediyor.
KEOR T
10-120 kVA aralığında, 3-Level
teknolojisi sayesinde, yüzde
96 seviyesine varan verimlilik
değerine sahip, çevre dostu
bir üründür. Yüksek çıkış
güç faktörü sayesinde (0,9)
pazarda bulunan 0,8 güç
faktörüne sahip rakiplerine
göre yüzde 12 daha fazla aktif
güç sağlayabilmektedir. IGBT
doğrultuculu yapısı sayesinde
giriş akım harmonikleri
minimumda tutulurken, yüksek
giriş güç faktörü (0,99) sayesinde
daha az reaktif harcama
yapılırken kompanzasyon
panosu, giriş tesisatı, jeneratör
gücü gibi yatırım maliyetlerini de
minimum seviyede tutar.
Özel tasarımı sayesinde 1060 KVA aralığındaki güçlerde
bile dahili akü kullanımı
mümkündür. Bu sayede ilave
akü kabini kullanımına gerek
kalmadan alan tasarrufu
sağlar. 10-30 KVA güç aralığı
için tasarlanan modelde,
dahili olarak kullanılan aküleri
sayesinde 60 dakikaya kadar
uzun besleme süreleri ilave
akü kabinine gerek kalmadan
sağlanabilmektedir. Keor T için
yapılan özel tasarım sayesinde
servis ve montaj daha kolay hale
getirilmiştir. Akü montajı için
tasarlanan çekmeceler montaj
ve servis kolaylığı sağlamaktadır.
Güvenlik her zaman için
önemlidir. Cihaz girişi enerjisi
bırakılmış ve tüm sistem
akülerden beslenirken, bypass
tristörlerinde meydana
gelebilecek bir arıza nedeniyle
çıkış enerjisi girişe aktarılabilir.
Cihaz girişinde yapılması
muhtemel bir çalışma sırasında
geriye gelen enerji, insan
sağlığına etki eden hatta
ölüme neden olabilecek
sonuçlar doğurabilir. Böyle
bir riski önlemek adına Keor
T bünyesinde “Geri Besleme
Koruması” standart ve dahili
olarak bulunmaktadır.
Şık tasarımı ve dokunmatik
ekranı kullanım kolaylığı
sağlar. Ön panel altında
bulunan LED BAR sayesinde
173
Şubat 2014
uzak mesafelerden bile
cihazın ne durumda olduğu
konusunda bilgi sahibi
olunabilir. Dokunmatik ekran
menülere erişim kolaylığı
sağlar. Cihazla ilgili her türlü
detaylı bilgiye kolayca erişim
mümkündür. Şifreli alt menüler
içerisinden herhangi bir
yazılıma ihtiyaç duymadan çıkış
gerilim ve frekans değerleri
ayarlanabilmektedir. Gelişmiş
haberleşme seçenekleri ile uzak
erişim ve görüntüleme
mümkündür. Standart modbus
haberleşmesi sayesinde
bina otamasyon sistemi ile
entegrasyonu mümkündür.
Ayrıca standart olarak
cihaz üzerinde bulunan
kuru kontaklar istenilen
alarmlara göre ön panelden
programlanabilmektedir.
KEOR HP
doğrultuculu yapısı sayesinde
giriş akım harmonikleri
minimumda tutulurken, yüksek
giriş güç faktörü (0,99) sayesinde
daha az reaktif harcama
yapılırken kompanzasyon
panosu, giriş tesisatı, jeneratör
gücü gibi yatırım maliyetlerini de
minimum seviyede tutar.
yüzde 95 seviyelerine varan
yüksek verimliliğe sahiptir.
Yüksek çıkış güç faktörü
sayesinde 0,8 güç faktörüne
sahip rakiplerine göre yüzde
12 daha fazla aktif güç
sağlayabilmektedir.
İzolasyon trafosu standart ve
100-800 kVA aralığındaki tüm
güç grupları için dahili olarak
bulunmaktadır. Yüksek güçlerde
ve endüstriyel uygulamalarda
mükemmel bir çözüm
sağlar. Tesislerde yedekleme
için kullanılan çift şebeke
uygulamalarına uyumludur
ve cihaz bünyesinde standart
olarak bulunmaktadır. Keor
HP bünyesinde “Geri Besleme
Koruması” standart ve dahili
olarak bulunmaktadır.
Gelişmiş yazılım desteği
sayesinde saha şartlarına göre
programlama yapılabilir,
jenaratör uyumu, yüksek
besleme süresi için gerekli olan
şarj şekli gibi birçok uygulama
kolaylıkla gerçekleştirilebilir.
Gelişmiş haberleşme seçenekleri
ile uzak erişim ve görüntüleme
mümkündür.
KEOR S
Keor HP ile yüksek güç
gerektiren uygulamalar için,
4,8 MWA gücüne kadar çözüm
üretilebilmektedir. 100-800
kVA güç aralığında, IGBT
174
Şubat 2014
3-10 KVA güç aralığında, tek faz
çıkışa sahip Keor S, endüstriyel
tesisler ve telekom uygulamaları
için tasarlanmıştır. Endüstriyel
uygulamalar için standart olarak
IP 31 koruma sınıfına sahiptir.
Koruma sınıfının gerektirdiği 2,5
mm’den büyük katı cisimlere
karşı özel ızgara sistemi ve
dikey su damlamalarına karşı
koruma sistemi bulunmaktadır.
Endüstriyel uygulamalar
için dahili izolasyon trafosu
kullanımı mümkündür.
Oldukça kompakt bir yapıya
sahip olan Keor S için 3 kVA
modelinde izolasyon trafosu,
hem de dahili akü kullanımı aynı
kabin içerisinde mümkündür.
Diğer güç aralıklarında ise
dahili akü kullanımı sayesinde
ilave akü kabinine ihtiyaç
duyulmamaktadır. Cihaz
üzerinde bakım bypass sigortası
standart olarak bulunmaktadır.
Ayrıca geri besleme koruması
standarttır. Yüksek besleme
sürelerinin istendiği özel
telekom uygulamaları için
ilave akü kabinleri ile besleme
süresi artırılabilir. Özel şarj
ekipmanları, özel tasarım akü
kabinlerinde kullanılarak akü şarj
akımı artırılabilir. Bu sayede çok
uzun akü besleme süreleri elde
edilebilir. Tek faz çıkışlı bir cihaz
olmasına karşın, 0,9 çıkış güç
faktörüne sahip olması sayesinde,
pazardaki rakiplerine göre daha
fazla aktif güç sağlayabilmektedir.
EATON
WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM
BİR ADIM ÖNDE
EATON, TÜM MAKİNAYI GÖZLEM ALTINDA
TUTUYOR. IŞIKLI KOLONLARIN ÖN UYARI
FONKSİYONU, BU ENTEGRE SİSTEMİN ÇOK
ÖNEMLİ BİR PARÇASI. IŞIKLI KOLONLAR
ÖNCELİKLİ OLARAK BİLGİ SAĞLADIKLARI
İÇİN, OPERATÖRLER MAKİNALARIN ARIZA
SÜRELERİNİ AZALTIYOR VE MEVCUDİYETİ
ARTIRIYORLAR.
Makina ve sistemlerde daha fazla emniyet
ve verim için yeni ışıklı kolonlar
Işıklı kolonların geliştirilmiş
verimliliğine ek olarak Eaton,
ürünlerin genel görüntülerini
de iyileştirmiştir. Etkileyici
tasarımları ve yuvarlak
hatları ile SL7 ve SL4 ışıklı
kolonları, Eaton ürünlerinin
yüksek kalite standardına
sahiptirler.
Geliştirilmiş ışıklı kolonların
makinalarınızın ve tesislerinizin
kapasitelerini ve verimliliklerini
nasıl artırabileceğini kendiniz
görün.
Eaton şimdi ışıklı kolonlarını
daha da fonksiyonel hale getirdi:
• Daha dikkat çekici
• Montajı ve demontajı daha
kolay
• Yeni tasarım
• 40 mm boy seçeneği
• Daha güvenilir ve daha verimli
Olası hatalar sadece akıllı şalt
donanımı sayesinde önceden
tespit edilmiyor; bunun yanı
sıra SmartWire-DT ile optimize
edilmiş ışıklı
kolonlar aracılığı ile de önceden
tespit edilebiliyor.
Kesinlikle dikkat çekici:
Işıklı kolonlar, farklı makina
durumlarını optik ve akustik
sinyaller kullanarak bildirir.
Dolayısı ile bunların uzak bir
175
Şubat 2014
verebilmektedir.
Aynı anda en fazla beş
seviye, güvenli biçimde,
tekli ve ergonomik olarak
kullanılabilmektedir.
Yalın Çözüm kapsamı içinde,
Eaton’ın sunduğu SmartWireDT, bir makinanın elektrik
mühendisliği maliyetini
yüzde 30’a varan oranlarda
azaltmaktadır.
SmartWire-DT verimliliği daha da artırır ve sorunlar oluşmadan,
olası problemleri önceden belirtir.
mesafeden kolaylıkla tespiti
ile uygun ve doğru sinyal
sınıflandırması yapılması çok
önemlidir. Yeni LED’ler ve
gelişmiş akustik modül
sayesinde, Eaton’ın SL7
ve SL4’leri ses ve parlaklık
açısından çok daha fazla dikkat
çekici olmaktadır. Ayrıca, çok
sayıda ses ve ışık seçenekleri
de mevcuttur. Buna ek
olarak, yüksek performans
özelliklerinden dolayı, 24
V’luk LED’ler ve 120 V ve 230
V’luk yeni ışıklı kolonları da
bulunmaktadır. Seçenekler
arasındaki tüm sekiz ışık
sinyalleri ve ayarlanabilir ses
şiddeti ayarları tüm şartlara
uyum sağlamanızı mümkün
kılmaktadır.
Net sinyalizasyonu sağlamak
amacı ile tüm önemli renkleri
içeren ve tek parlaklık
seviyesinde, tekli ışık modülleri
de mevcuttur. Eaton’ın kehribar
rengindeki yeni renk seçeneği,
uluslararası standartlar
ve gereksinimlere cevap
176
Şubat 2014
Birçok makinada montaj alanı sınırlıdır veya
bağlantı için bazı spesifik faktörlere dikkat
edilmedir. Eaton, SL4 ile SL7‘yi alandan
tasarruf eden 40 mm‘lik kompakt
alternatif olarak sunmaktadır.
SmartWire-DT tarafından
gönderilen veriler sayesinde
anlık müdahale edebilmenin
yanı sıra makinanın arıza
sürelerini de azaltabilirsiniz.
Cihazların sağlamlığı da dikkate
alınmıştır. Tüm ışıklı kolonlar,
IP66’ya uygun korumalı olarak
sprey (püskürtülen) sudan
koruma altına alınmıştır. Çok
yakında denizcilik uygulamaları
için de onay görecektir.
Çıkıntı yaratan ışıklı kolonların
takılması ve çıkartılması, özellikle
makinaların nakli sırasında, ciddi
bir çabayı gerektiriyordu. Ancak,
yeni gelişmiş bağlantılar, bu
işlemleri yüzde 50 oranında
hızlandırmıştır.
Bu yeni hızlı montaj sistemi
ile ışıklı kolonların artık güç
kaynağından ayrılmasına gerek
kalmamıştır. Kolonların baz
üniteleri makinanın üzerinde
kalabilmektedir.
Bununla birlikte, birçok
makinada montaj alanları
kısıtlıdır. Yeterli tavan
yüksekliğinin olmaması veya
sağda ya da solda farklı sinyal
gereksinimleri olduğuna
bakmaksızın Eaton şimdi 40 mm
eninde esnek kullanıma uygun
ışıklı kolonlar sunmaktadır.
Bunlar kısıtlı alanlarda kullanıma
SL7’lerde de olduğu gibi
uygundur.
PROTEK TEKNİK
WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM
ICAR AG KOMPANZASYON SİSTEMLERİ
ELEKTRİK SİSTEMİNİZİN GÜÇ FAKTÖRÜNÜ DÜZELTMEK NEDEN ÖNEMLİDİR?
ENERJİ DAĞITIMI KONUSUNDA OTORİTE
OLAN YEREL ENERJİ DAĞITIM ŞİRKETLERİ
VE DEVLETİN YETKİLİ KURUMLARI
TARAFINDAN BELİRLENEN, AŞILDIĞINDA
FATURALARA EK BEDELLER ÖDENECEK
SINIRLAR VARDIR. TÜRKİYE’DE COS DEĞERİ 0,98 İLE SINIRLANDIRILMIŞTIR.
BU REAKTİF BEDELLERDEN KAÇINMANIN
TEK YOLU ELEKTRİK SİSTEMLERİNE
DOĞRU KOMPANZASYON SİSTEMİNİN
UYGULANABİLMESİDİR.
Ticari ve endüstriyel tesislerin
elektriksel sistemleri; elektronik
sürücü devreleri, bilgisayarlar,
akkor telli olmayan aydınlatma
ürünleri, değişken hızlı motor
sürücüleri vb. gibi yükler
sebebiyle, sürekli artan
harmonik akımların etkisine
maruz kalmaktadır. Harmonik
akımlar kompanzasyon
kondansatörlerinin nominal
şartlara göre daha çok
zorlanmasına neden olur,
kondansatörlerin performansı
yavaş yavaş düşer ve zamanla
tesisiniz güç faktörü sınır
değerinin altına iner. Aynı
zamanda kompanzasyon
tesisinizde de sık sık yenileme
yapmak zorunda kalırsınız.
ICAR elektronik güç faktörü
düzeltme kontrolörleri sayesinde
ağır çalışma şartları altında dahi
cos değerinin ayar değerinde
tutulması sağlanabilmektedir.
Ayrıca kontrolörlerin sunduğu
tanılayıcı bakım özellikleri
sayesinde haftalık ortalama cos
phi değerini izleyebildiğiniz gibi
daha birçok farklı veri, alarm
vb. göstergeleri kullanılabilir,
aynı zamanda uzaktan
işletme olanağı ile daha iyi
bir sistem bakımı ve yönetimi
gerçekleştirebilirsiniz.
Yeni ICAR ekipmanları daha
fazla adıma sahip olduğundan:
özellikle yeni MICROmatic serisi
(400V’ta 14’ten 64kVAr’a kadar
farklı boyutlar sunulmaktadır)
19 adıma kadar çıkmaktadır.
Fazla sayıdaki adımlar daha
hassas bir cos phi ayarı sağladığı
gibi mekanik ve elektriksel
zorlanmaları birkaç adımlı
sistemlere göre oldukça
azaltmaktadır. Bu şekilde çok
adım sayısına sahip bir otomatik
güç faktörü düzeltme sistemi
çok düşük yük şartlarında bile
güç faktöründe doğru ayarlama
gerçekleştirebilmektedir.
Kompanzasyon sistemi doğru
boyutlandırılmış bir tesis, aynı
yük koşullarındaki farklı bir
tesisle karşılaştırıldığında kablo
ve transformatör kayıpları
bakımından ciddi oranda bir
kazanç sağlar. Kompanzasyonu
iyi yapılmış bir sistemde
verimlilik artışı olduğundan
çevre korumaya da destek
sağlanmış olur.
Endüstriyel
tesislerin
kendi
bünyesinde
kurulan
fotovoltaik
santrallerin
(ve genel kojenerasyon
tesislerinin) sağladığı aktif
güç desteği dolayısıyla bu
tesislerin genel aktif güç tüketim
değeri düşerken reaktif güç
tüketimleri sabit kalmaktadır.
Bunun sonucu olarak cos değeri düşmekte ve reaktif
bedeller ödenebilmektedir.
Bu tarz yatırımlar yaparken
kompanzasyon konusu da
değerlendirilmelidir.
Sisteminizin cos değeri sınır
değerin altına düşüyorsa,
faturanıza ne kadar reaktif enerji
bedeli eklendiğini; tesisinizin
elektrik faturasında düşük güç
177
Şubat 2014
faktörü bedeli veya reaktif enerji tüketim bedeli
olarak belirtilmiş şekilde görebilirsiniz.
ICAR KOMPANZASYON ÇÖZÜMLERİNDE
KULLANILAN KONDANSATÖRLER
ICAR kompanzasyon sistemlerimizde yalnız
tüm üretimi ICAR tarafından gerçekleştirilmiş
kondansatörler kullanıyoruz, böylece
müşterilerimize sistem güvenilirliğinde en iyi
garantiyi verebiliyoruz. Değişik elektriksel ve ömür
özelliklerine göre üç farklı tip kondansatör seçeneği
mevcuttur.
Standart metalize polipropilen kondansatörler
ICAR dünya çapında metalize polipropilen
kondansatör üretimini gerçekleştiren ilk
şirketlerdendir. Piyasada standart hale gelmiş bu
teknoloji sayesinde kondansatörler kullanıldıkları
endüstriyel veya ticari tesislerde maruz kaldıkları
harmonik akımlar ve zor şartlar altında iyi
performans sağlayabilirler.
Yüksek enerji yoğunluklu metalize polipropilen
kondansatörler
Standart polipropilen kondansatörlerde film
yüzeyine kaplanan metal katmanın kalınlığı
sabittir. 1995’te ICAR, metal katmanın kalınlığını
değişken yapabilmeye uygun yeni bir üretim süreci
geliştirerek DC ve enerji depolama uygulamaları
için sıradışı üstün sonuçlar elde etmiştir.
İlerleyen zamanla bu teknoloji AC uygulamalarında
kullanılan kondansatörlere de uygulandı ve böylece
endüstriyel kompanzasyon uygulamalarında da
benzer şekilde büyük başarı elde edildi.
Metalize tabakanın kalınlığının ayarlanabilmesi,
kondansatörlerin performansında aşağıda sıralanan
konularda çok önemli avantajlar sağlamıştır:
• Aynı güç değeri için daha küçük kondansatörler,
hacim başına kompanse edilen gücün artması
(kVar/dm3)
• Uzun süreli veya ani aşırı ve yüksek gerilim
etkilerine karşı daha yüksek dayanım. 3UT
kondansatörleri nominal gerilimlerinin 3 katında
test edilmiştir (isimleri buradan gelmektedir.)
• Değişken kalınlıklı metal katman sayesinde içerde
oluşabilecek kısadevre durumlarında daha iyi tepki
Geliştirilmiş dayanımlı metalize kağıt
kondansatörler
Bi-metalize ve yağa doyurulmuş kağıtlı
kondansatörler bugün endüstriyel kompanzasyon
uygulamalarında en güçlü seçenektir.
178
Şubat 2014
Buharlaştırılarak sonsuz küçüklükte parçacıklar
haline getirilen metal alaşım çok ince bir kağıdın iki
yanına püskürtülür ve böylece bir zırh oluşturulur.
Ardından kağıtların arasına dielektrik malzeme
olan polipropilen filmi yerleştirilir ve sonra bu ikili
sarılarak kondansatör oluşturulur.
Bi-metalize kağıt kondansatörler son olarak
yağ emdirilmesi ile mekanik olarak daha da
güçlü hale gelirler. Bu teknoloji yüksek frekanslı
akımların ve sıcaklıkların olduğu güç elektroniği
uygulamalarında kendini ispatlamış ve en çok
tercih edilen çözüm olmuştur. ICAR bi-metalize
kağıt kondansatörleri etiket değerlerinin 3 katı akım
ile test edilmektedir; bu yüzden bu seri “3In” olarak
isimlendirilmektedir. Bunlar özellikle sistemdeki
akımın yüksek harmonik bileşenler içerdiği ve/veya
yüksek işletme sıcaklıklarına çıkılan uygulamalar
için tercih edilmektedir.
ICAR; tek ayarlı (detuned) otomatik güç kat sayısı
düzeltme sistemleri üretirken de; sabit kapasite
değerleri ve uzun ömürleri sebebiyle, bi-metalize
kağıt kondansatörleri kullanmaktadır.
Bugün bi-metalize kağıt kondansatör teknolojimiz
en çok taklit edilen ürünlerimizdendir… ancak
sadece isimde kaldıkları görülebilir. Çeşitli
üreticilerin kataloglarında “3In” veya “4In”
terimleri görebilirsiniz, ancak tasarım özelliklerini
incelerseniz bunların sadece sıradan polipropilen
kondansatörler olduğunu farkedeceksiniz, üretim
teknolojileri dolayısıyla “kağıt ve yağ” teknolojisinin
performansına yakın bile değillerdir. Aşağıda
ICAR kondansatörlerinin farklı teknolojilerinin
performans özelliklerini özetleyen bir tablo
yer almaktadır, burada 3In kondansatörlerin
oldukça yüksek işletme şartlarında çalışabildiğini
farkedeceksiniz.
(1) Nominal gerilim ve akım değerleri için
(harmonikler hariç)
(2) Kapasitekaybı (her çalışma yılı için ortalama)
(3) RMS akım değeri (harmonikler dahil)
(4) Şebeke transientleri için akım peak değerleri
(5) Kondansatörün 10 mm civarında ölçülen çevre
sıcaklığı
GÜÇ KATSAYISI DÜZELTME ÇÖZÜMLERİ
SUPERriphaso
IP40 koruma sınıfında modüler
plastik kasalı 3 faz sistemler için
sabit kompanzasyon modülü.
Modüler yapısı sayesinde
SUPERRiphaso ailesi kolay ve hızlı
mekanik bağlantıları sayesinde
çeşitli modüllerin birleştirilmesi
ile farklı güç ihtiyaçlarını
karşılayabilir. (400 V’ta 5 kVAr’dan 50 kVAr’a kadar.)
Riphaso
IP3X koruma sınıfında metal
kasalı 3 faz sistemler için sabit
kompanzasyon, epoksi kaplama
ile boyanmış. 400V’ta 5kVAr’dan
50kVAR’a kadar. 25 kVAR üzeri
güçlerde hat tıkacı (line trap)
versiyonu mevcuttur.
MICROfix
IP3X koruma sınıfında metal
kasalı 3 fazlı sabit kompanzasyon.
MICROfix kapak kilidine entegre
bir kesici, sigortalar ve kabinin
gerilim altında olduğunu
gösteren sinyal lambaları ile
donatılmıştır. 400V’ta 60kVar üstü
sistemler mevcuttur.
MICROmatic
Bu grup; otomatik güç katsayısı
düzeltme sistemlerinin en
küçüğüdür. Küçük güçlü
reaktif güç çeken tüketiciler
için uygulanabilir. Yedek parça
yönetimi ve bakım işlerini kolaylaştırmak üzere
modüler yapıda tasarlanmıştır (MICROrack).
400V’ta 64kVAr’a kadar çok küçük boyutlarda
reaktif güç seçeneği. Çok değişken yüklerde veya
yüksüz durumlarda bile optimum güç katsayısı
düzletme için 19 adıma kadar çıkabilir. HP10
bankları aynı zamanda asansörler, küçük vinçler,
araba yıkama-bakım makinaları gibi hızlı değişen
küçük güçlü yükler için kullanılabilecek “hızlı”
versiyonlara da sahiptir.
MINImatic
Küçük ve orta büyüklükte yükler
için otomatik güç katsayısı düzeltme
sistemleri, 400V’ta 225kVAR’a
kadar farklı güç seçeneği. Bakım
ve yedek parça yönetimi işlerini kolaylaştırmak
üzere tamamen sökülebilir bloklarla üretilmiştir
(MINIrack). MINImatic aynı zamanda harmonik
filtre reaktörlü versiyonlara da sahiptir.
MIDImatic
400V’ta 420kVAr’a kadar orta
büyüklükte farklı güçler için
otomatik güç katsayısı düzeltme
sistemleri. Tamamen sökülebilir
bloklar halinde üretilmiş ve
yardımcı malzemelerde veya
giriş kablosu yerinde olabilecek
muhtemel değişiklikler göz
önüne alınarak oldukça esnek bir
kablolama yapısı kullanılmış, kolay ve hızlı montaj
imkanı yaratılmıştır.
MULTImatic
Bu otomatik güç katsayısı
düzeltme sistemleri büyük
güçlü tüketiciler için çeşitli
güçlerde MVAr seviyelerinde
(Master- Slave uygulaması
şeklinde eklenebilir modüler
hücreler) kompanzasyon
uygulamaları için uygun
çözümü sunabilir. MULTImatic
ailesi kabin içerisinde
bakım ve değişim işlerini
kolaylaştıracak,iyi organize
edilerek tasarlanmış raflardan
(MULTIracks) oluşmaktadır. Statik anahtarlama
ile hızlı değişen yükler için uygun versiyonlar
mevcuttur. Aynı zamanda MULTImatic; IP40/
IP55 koruma sınıfından, harmonik filtre reaktörlü
versiyonlara da sahiptir.
Micromatic iç görünüşü
179
Şubat 2014
AG GÜÇ KATSAYISI DÜZELTME SİSTEMLERİ
SEÇİM REHBERİ
Kompanzasyon sistemi reaktif gücü tesisin tasarım
verilerine bakarak (eğer yeni kurulan bir tesis ise)
belirlenebilir veya varolan tesisin enerji faturalarına
bakarak reaktif tüketimi belirlenebilir.
Kompanzasyon sistemi tipi belirlenirken
aşağıdaki tablo kullanılabilir. Tabloda dikey
yönde artan şekilde tesisin akımındaki toplam
harmonik bozulma oranları verilmiş ve yatay
olarak da kompanzasyon sistemi reaktif gücü ile
transformatör görünür gücü oranları verilmiş, bu
parametrelere göre seçilmesi uygun olan sistemler
tabloda sıralanmıştır. Bu tablo ile söz konusu tesis
için hem en uygun kompanzasyon sistemi seçimi
gerçekleştirilmiş olur, hem de böylece en verimli
en ekonomik çözüme ulaşılabilir.
Sabit kompanzasyon sistemleri için seçim kriteri
aynı olacak (örnek olarak otomatik sistem FH20
olarak belirlendiyse; sabit için FD20 seçilebilir.
Otomatik HP10 ise; sabit SP20).
sebebiyle sorunlar yaşamaktadır. Teknik ekibimiz
tesisinizde yaşayabileceğiniz bu gibi sorunlara
yönelik ölçüm ve analizler yaparak, tesisinizin
durumunu ulusal ve uluslararası standart ve
yönetmeliklere göre değerlendirerek sizlere
detaylı ve anlaşılır şekilde raporlar sunar.
Harmonikler, gerilim salınımları vb gibi güç kalitesi
problemlerinize çözüm önerileri getirirler.
ÖZEL SİPARİŞ VE İHTİYACA UYGUN
ÜRETİM SEÇENEĞİ
Örneğin, 1000 kVA OG/AG trafo üzerinden
beslenen bir tesis için, THDIr yüzde= 25.
Kompanzasyon sistemi de 220kVAr olarak
belirlenmiş ise; Qc/Str=0,22 olmaktadır.
Doğru kompanzasyon sistemi seçimi
yatayda; 0,2<Qc/Str≤0,25 aralığı ve dikeyde;
20<THDIr%≤27 aralığında yapılmalıdır. Bu
durumda HP30 serisini önermek doğru olacaktır
veya daha üst seviye TC20 de uygundur veya daha
güvenli bir çözüm için FH20 serisi seçilebilir.
BAKIM
KONDANSATÖR BANKLARININ KONTROLÜ
Birkaç yıldır çalışmakta olan kondansatörlerin
durumunu düzenli kontrol etmeniz önerilir.
Kondansatörler zamanla kapasite kaybına uğrarlar,
bunun sonucu olarak kompanzasyonun yetersiz
kalması gibi sorunlar yaşanabilmektedir. Satış
sonrası kurulum ve bakım hizmetleri firmamız
tarafından sağlanabilmektedir.
GÜÇ KALİTESİ ANALİZ VE DEĞERLENDİRMESİ
Birçok modern tesis güç kalitesi problemleri
180
Şubat 2014
Özel ürün arayışınız veya sıradışı işletme değerleri
olan tesisleriniz (460V, 500V, 600V işletme gerilimi,
50Hz veya 60Hz frekans değerleri gibi) varsa veya
ağır işletme veya çevre şartlarının söz konusu
olduğu tesisleriniz için ihtiyaçlarınıza yönelik özel
üretim imkanı sunulabilmektedir.
TEKNİK VE SATIŞ DESTEK
ICAR ürün katalogları ve teknik bilgilere www.
icar.com adresinden ulaşabilirsiniz. ICAR’ın
Türkiye’deki mühendislik, proje ve teknik destek
çözüm ortağı Minerji Ltd.’dir. (iletişim için : info@
minerji.com) .
Minerji; proje-uygulama, ölçme, analiz gibi teknik
uzmanlık gerektiren konularda güvenilir, kaliteli
ve doğru çözümü sunabilen bir mühendislik
firmasıdır.
ICAR ürün satışı Türkiye temsilcisi Protek Teknik’tir.
Detaylı bilgi için www.protek-teknik.com.tr sitesini
inceleyebilirsiniz.
Protek Teknik ürün tedariği ve teknik satış
konusunda piyasada sağladığı müşteri
memnuniyeti ve güvenilirliği ile tanınmış bir
firmadır.
Bilgisayar
•
Otomasyon
•
Elektrik
•
Elektronik
Soçi’nin 5 yıldızlı yeni
oteline Bosch koruması
SOÇİ’DE YENİ AÇILAN 5 YILDIZLI RADİSSON BLU RESORT HOTEL & KONGRE MERKEZİ
GÜVENLİK SİSTEMLERİNDE BOSCH’U TERCİH ETTİ. AÇILIŞINI YAPAN LÜKS OTEL, BOSCH
YANGIN ALGILAMA SİSTEMLERİ, GENEL SESLENDİRME VE ACİL ANONS SİSTEMİ İLE BİRLİKTE
KAPSAMLI BİR VİDEO GÖZETİM SİSTEMİ İLE DONATILDI. TÜM BU SİSTEMLER BİRBİRİ İLE
ENTEGRE EDİLEREK, BOSCH BİNA ENTEGRASYON SİSTEMİ (BIS) ÜZERİNDEN MERKEZİ OLARAK
YÖNETİLMELERİ SAĞLANDI.
Karadeniz kıyısına yakın bir yerde
bulunan Radisson Blu Resort &
Kongre Merkezi’nde 500’den
fazla misafir odası, üç restoran,
bir sağlık kulübü ve SPA ile başka
tesisler yer alıyor. 1.500 m2
büyüklüğündeki Premier Hall ile
birlikte 11 konferans salonuna
sahip olan Radisson Blu, aynı
zamanda Güney Rusya’nın en
büyük kongre merkezlerinden
biri.
Binanın farklı kısımları farklı
güvenlik gereksinimlerine sahip
olduğu için, Krasnoda merkezli
yüklenici LLC Computer-svyaz,
tümü tek bir entegre sistem
tarafından yönetilen 11 bağımsız
yangın paneline ve 8.000’den
fazla yangın dedektörüne
sahip bir ağ çözümü tasarladı.
Gerektiğinde otelin hızlı bir
şekilde tahliye edilmesini
sağlamak için, Bosch yangın
algılama sistemi ile Bosch
Praesideo genel seslendirme
ve acil anons sistemi birbirine
entegre edildi. Otele kurulan
video gözetim sistemi ise, Bosch
Video Yönetim Sistemi (BVMS)
tarafından yönetilen 300’e yakın
IP kameradan oluşuyor. Bosch’un
Akıllı Video İçerik Analizi (IVA)
yazılımı sayesinde kritik öneme
sahip olaylar güvenilir bir şekilde
anında tespit edilip, iş gücü
maliyetlerinin azaltılmasına destek
oluyor.
Bosch Güvenlik Sistemleri,
Rusya Satış Direktörü Christoph
Hampe proje ile ilgili “Güvenlik
ve emniyet bugünlerde açıkçası
Soçi’deki en önemli konu…
Ancak, Radisson Blu ziyaretçilerine
güvenlik konusunda daha
fazlasını sunmak istedi. Uzun
ömürlü bir güvenlik çözümünü
tercih eden otel yetkilileri,
bu nedenle, açık standartlara
dayalı, entegre, yüksek derecede
ölçeklendirilebilir bir güvenlik
sistemini tercih ettiler. Bu, onların
sistemlerini gerektiğinde kolayca
genişletmelerine, böylece ileride
yeni güvenlik gereksinimleri
doğması durumunda ilk
yatırımlarını korumalarına olanak
sağlayacak” dedi.
181
Şubat 2014
TESõSAT
qSŤMON 630 DOT
Simon’un, profesyonel aydťnlatma ihtiyaçlarťnť karƑťlamak
üzere pazara sunduœu 630 DOT projektör serisi, yeni
aydťnlatma çözümleri sunuyor.
GeniƑ ürün yelpazesine sahip olan bu aydťnlatma armatürleri,
LED teknolojisinin maksimum verimliliœi ile beraber
montaj, oryantasyon, yoœunluk, aydťnlatma ve ťƑťk rengi
ile kullanťcťlara çok sayťda seçim imkanť sunar. LED’ler
maksimum tasarru͸a sabit aydťnlatma seviyesi ve yüksek
performans sunuyor.
MONTAJ AVANTAJLARI
gÌ2ťvaüstü montaj, daha önce açťlmťƑ olan delikler ile çok daha
hťzlť.
gÌ1@XKť montaj, hťzlť baœlantť sistemi ile armatür raya uyum
saœlar.
gÌ2ťva altť montaj, asma ve alçťpan tavana tam entegre olmayť
kolaylaƑtťran minimalist sťva altť montaj kutusu ile çok kolay.
gÌ!TÌ@U@MS@IK@Q@ÌDJÌNK@Q@JÌÌ#.3ÌOQNIDJSīQÌīYDKÌS@R@Qťmť
ile en son nesil LED’in kapasitesini artťrťrken, minimum enerji
tüketimini de saœlťyor. Aydťnlatma kapasitesi 75lm/W’tan
büyük, kullanťm ömrü 60,000 saat (L70) oluyor.
ÇOKLU KOMBİNASYONLAR
630 DOT farklť kombinasyonlar ve modüler sistemi ile
kullanťcalara bir çok deœiƑik alternatif sunuyor. 9 ‘lu, 18’li ve
21’li LEDler kare yada dikdörtgen olarak birleƑtilebiliyor, tekli,
ikili yada dört modül olarak kullanťK@AHKHXNQÌ!TÌR@XDCDÌSDJÌAHQÌ
elektrik baœlantťsť ile farklť alanlarť kontrol etmek mümkün
oluyor.
ÖZEL AYDINLATMA İHTİYAÇLARI İÇİN
İKİ YENİ OPTİK
630 DOT ürün ailesi saœüst optik ve oval optik ile büyüyor.
Dikey alanlar için özel tasarlanmťƑ saœüst optik dikey ťƑťk seli
ile asimetrik dikey ťƑťk hüzmesinin kullanťmťnť en uygun hale
getiriyor. Yatay alanlarťn aydťnlatmasťnda ideal olan Oval optik
, sergileme alanlarťna vurgu yaparak ihtiyaç duyulan armatür
sayťsťnť azaltťyor ve duvarť boydan boya aydťnlatabiliyor.
SİMON
web : www.simonled.com
182
Şubat 2014
ÖLÇME
q Fluke Ti105 Termal Görüntüleme Cihazť
Ultra Ƒťk, akťllť tasarťm ve günlük sorun giderme iƑlemleri bir arada.
Gündelik sorun giderme iƑlemlerinde rahatlťœa ihtiyacť olan
endüstriyel ve ticari uzmanlar için optimize edilmiƑ performans.
Fluke, müƑterilere ulaƑmťƑ ve onlara nasťl çalťƑtťklarťnť, denetimleri
daha hťzlť ve daha kolay gerçekleƑtirmek için ne tür özelliklere
ihtiyaç duyduklarťnť sormuƑtur. Ortaya Ƒu sonuç çťkmťƑtťr: Ti105
termal görüntüleme cihazť, olasť sorunlar yüksek maliyetli arťzalara
dönüƑmeden bu sorunlarť tespit ederek size zaman ve para
tasarrufu saœlar.
Sorunlu alanlarť anťnda, sťkťntť yaƑamadan tespit edin:
gÌ'HRRDCHMÌ$MCİRSQHXDKSHB@QHÌTXFTK@L@K@QÌHĜHMÌFDKHƑtirilen ultra Ƒťk
tasarťm, termal görüntüleme cihazťnťzť güvenli, kolay ve eœlenceli
bir Ƒekilde kullanmanťzť saœlar.
gÌ&īQİMÌ(1Ì%TRHNMtÌ1DRHLÌŤĜHMCDÌ1DRHLÌLNCTÌSDJMNKNIHRHÌRNQTMKTÌ
alanlarť tespit etmeye ve el feneri karanlťk yerlerin aydťnlatťlmasťna
yardťmcť olur.
gÌ1@ONQK@XťMÌ#@GHKHÌ2L@QS5HDVtÌX@Yťlťmť bulgularťnťzť
belgelemenize ve raporlarťnťzť özelleƑtirmenize yardťm eder.
ÖZELLİKLER
gÌ2HYHMÌHĜHMÌFDKHƑtirilen ultra Ƒťk akťllť tasarťm deneyimini yaƑayťn dayanťklť, ergonomik, hafif, bas-çek özellikli, odaksťz görüntüleme
cihazť
gÌ(1%TRHNMtÌSDJMNKNIHRHÌHKDÌRNQTMK@Qť daha hťzlť ve daha kolay tespit
DCHMÌ1DRHLÌŤĜHMCDÌ1DRHLÌLNCTÌ3@L@LťÌ(1Ì3@L@Lť Görülebilir)
gÌ%KTJDÌSDQL@KÌFīQİMSİKDLDÌBHG@Yťnťzť ve CNX kablosuz modüllerini
kullanarak tek seferde beƑ adede kadar kablosuz modülden hťzlť ve
kolay bir Ƒekilde akťm ölçümleri alťn.
gÌ$KDJSQHJÌJ@AHMKDQHÌFHAHÌJ@Q@MKťk yerleri
ve zayťf aydťnlatmalť mekanik odalarť
entegre el feneri ileaydťnlatťn
gÌ2NQTMKTÌXDQKDQHÌK@YDQÌHLKDĜÌHKDÌ
gösterin
gÌ2@G@C@ÌCDœiƑtirilebilir pil ile
kesintisiz termal görüntülemeden
faydalanťn
Fluke’un ultra Ƒťk Ti105 EndüstriyelTicari Termal Görüntüleme Cihazť
ile sorunlarť tespit etmeye daha az,
çözmeye daha fazla zaman ayťrťn.
NETES MÜHENDİSLİK
Tel. : 0216 340 50 50
Faks : 0216 340 51 51
Mail : netes@netes.com.tr
KGK
qÌ/HKKDQÌ#HM@LHJÌ'HAQHSÌ
*&*Ì4!1
gÌ 8@Qť iletken malzeme kullanmadan elde edilen doœal
sinüs sinyali
gÌ ·
·ÌFDMHƑ giriƑ gerilim toleransť
gÌ q·ÌFHQHƑ frekansť toleransť
gÌ ·X@ÌU@Q@MÌUDQHL
gÌ 'DQÌJNƑul altťMC@Ì·ÌG@QLNMHJÌA@RSťrma
gÌ ·İMÌ@KSťnda giriƑ akťm harmoniœi
gÌ +HLHSRHYÌBQDRSÌE@JSīQİ
gÌ 8İJRDJÌJťsa devre dayanťmť (14xln)
gÌ &HQHƑ güç faktörü 0,99
gÌ ·ÌXİJSDÌÌR@@SÌ·ÌXİJSDÌÌC@JHJ@ÌĜ@KťƑabilme
gÌ ·Ì&@KU@MHJÌHYNK@RXNM
gÌ ÌAHMÌR@@SÌ,3!%ÌRİQDRHÌ
gÌ ÌXťl çalťƑma ömrü
gÌ #İƑük bakťm maliyetleri
gÌ #İƑük iƑletme maliyetleri
gÌ ·ÌCİƑük akü kullanťmť
gÌ #Nœal havalandťrma
gÌ *@O@RHSHEÌFİĜÌE@JSīQİMCDÌC@GHÌS@LÌJ@O@RHSDCDÌĜťkťƑ
verebilme
gÌ !,2ÌUDÌAHQĜNJÌG@ADQKDƑme sistemiyle uyumlu
gÌ *NMSDXMťr kabin çözüm opsiyonu
gÌ 2TÌRNœutmalť çözüm opsiyonu
Sürekli ve temiz enerji kaynaœť dinamik kesintisiz güç
kaynaklarťnťn en önemli özelliœi Ƒebekeden baœťmsťz doœal
sinüs üreten eƑsiz senkron makinanaya sahip olmasťdťr.
4-(!+."*>1Ì@JİKİÌUDÌJDMCHÌHĜHMCDÌXDCDJKDLDKHÌX@Oťya
R@GHOÌLNCDKCHQ*5 *5 Ì@Q@Rťnda üretilmektedir.
4-(!+."*>1ÌCHM@LHJÌGHAQHSÌ*&*ÌJDMCHÌX@Oťsťnda 4
ayrť hattan yedekleme saœladťœťndan Tier 3 ve Tier 4
gereksinimlerimizi karƑťlamada yardťmcťÌNKTQÌ*QHSHJÌ
yükleriniz yüksek güvenilirlik sahibi olur.
gÌ #HM@LHJÌXİJÌƑartlarťnda, ani peak akťmlarťnda bile
Ƒebekeden baœťmsťz senkron motorda yeni baƑtan üretilen
FDQHKHLÌ*&*ÌĜťkťƑťnda parazitsiz ve doœal bir sinus elde
etmemizi saœlar.
gÌ 8İJÌS@Q@Eťnda oluƑan kťsa devre akťmlarť, nominal
akťmťn 14 katť kadar elemine edilerek selektif kritik yük
operasyonunun devamť saœlanťr.
gÌ 2@CDBDÌDMDQIHÌJDRHMSHKDQHMCDÌA@S@QX@ÌNODQ@RXNMTÌ
kullanťlmasť ve çok daha düƑük olan AC ripple sayesinde
bataryalarťMÌīLQİÌ·ÌC@G@ÌTYTMCTQ
gÌ 8İJRDJÌJ@O@RHSDCDÌDKDJSQNIDMÌFQTATÌRDĜHLHÌFDQDJKHÌ
olmayan dinamik kgk sistemlerinde harici elektrojen
gruplarť ile çalťƑmada çťkťƑ gerilimi ve frekansťnda
bozulmalar yaƑanmaz.
gÌ !@œťmsťz topraklama sayesinde ek bir izolasyon
trafosuna gerek yoktur.
gÌ '@QLNMHJÌEHKSQDKDQÌJ@O@RHSīQKDQDÌFDQDJÌCTXTKL@Cťœťndan
düƑük alanda yüksek verim saœlar.
gÌ 4-(!+."*ÌRDMJQNMÌL@JHM@X@ÌDMSDFQDÌDMCİRSQHXDKÌ
pervane sayesinde sistem havalandťrmasť doœal olarak
saœlanťr. Ťlave bir klima sisteminin kullanťlmasťna gerek
yoktur.
gÌ 4-(!+."*1ÌCHM@LHJÌGHAQHSÌ*&*K@QÌXİJRDJÌCDOQDLÌ
standartťna sahiptir.
gÌ 8@S@XC@Ì&ÌCHJDXCDÌ
0.5G deprem ivmesine
dayanabilecek Ƒekilde
dizayn edilmektedir.
è1)250
Tel. : 0216 622 58 00
KONTROL
q*NMEHFİQDÌ$CHKDAHKHQÌ
#TQCTQL@ÌUDÌ'ťz Denetimi
Güvenli durdurmanťn izlenmesi ve sürücü bileƑenlerinin
G@QDJDSHÌ/GNDMHWÌ"NMS@BSÌ/21Ì,NSHNMRSNOÌDLMHXDSÌ
modülüyle artťk çok daha kolay. Standart enkoderle,
güvenlik onaylťÌ2(+ÌCīMDQÌDMJNCDQKDQÌUDÌX@JK@Ƒťm
anahtarlarť 35 mm’lik cihaza baœlanabilir ve önemli
güvenlik fonksiyonlarťnť EN 61800-5-2’ye göre
uygulayabilir. Yarť iletken ve röle çťkťƑlarť gerektiœinde
tehlikeli hareketleri hťYK@ÌUDÌFİUDMKDÌCTQCTQTQÌ!HQÌL@JHMDÌ
için harici sürücü bileƑenleriyle baœlantťlť olarak dört
farklť iƑletim modu ve entegre STO (safe torque oͶ), SLS
(safely limited speed), SMS (safe speed management)
UDÌ2#(ÌR@EDKXÌLNMHSNQDCÌCHQDBSHNMÌFİUDMKHJÌJQHSDQKDQHÌ
izlenebilir.
$LMHXDSÌLNCİKİÌRīJİKDAHKHQÌ/21./ÌRDQUHRÌUDÌFīRSDQFDÌ
İMHSDRHXKDÌJNK@XB@ÌJNMEHFİQDÌDCHKHQÌ!TÌ@M@ÌBHG@Yťn
çalťƑmasť için gerekli deœildir, yani uzaktan kontrol
DCHKDMÌ/21Ì./ÌİMHSDRHÌL@MHOİK@RXNM@ÌJ@QƑť maksimum
korumaya sahiptir ve birçok ana cihazťn kullanťmťna göre
maliyet avantajť sunmaktadťr. Emniyet modülü EN 61508
UDÌ$-Ì($"ÌDÌFīQDÌ2(+ÌÌUDÌ$-Ì(2.ÌDÌFīQDÌ
PLe uyumludur.
PHOENIX CONTACT
Tel.
: 0216) 481 0300
Mail
: info@phoenixcontact.com.tr
Web
: www.phoenixcontact.com.tr
KORUMA
qVŤ*.Ì
*@Ĝ@JÌ JťLÌ1īKDRH
Günümüzde her anťmťzda ihtiyaç duyulan elektriœin faydasť
olduœu kadar oluƑturabileceœi tehlikesi de bilinen bir
gerçektir. Elektrikle çalťƑan cihazlar ve elektrik taƑťyan
kablolarda yalťtťm deformasyonu veya montaj hatasť
nedeniyle kaçak akťm oluƑmaktadťr. Evlerimizde ve
yaƑam alanlarťmťzda elektriœin kaçak akťm oluƑturarak
neden olacaœť tehlikeye karƑť kaçak akťm koruma rölesi
kullanťlarak önlem alťnmalťdťr.
*@Ĝ@JÌ JťLÌ*NQTL@Ì1īKDRHMHMÌFīQDUHÌÌX@Kťtťm hatasťndan
kaynaklanan hata akťmťnť algťlamasť ve algťlanan bu
kaçak akťm deœerinin belirlenen deœerlerin üzerine çťkmasť
durumunda ise baœlť bulunduœTÌCDUQDXHÌJDRLDRHCHQÌ5H*.Ì
*@Ĝ@JÌ JťLÌ1īKDKDQHÌDKDJSQHJÌSDL@Rťna ve yangťn riskine
karƑť korunmak için kullanťlmasť zorunlu bir üründür.
L C@Ì'@X@SÌŤMR@MÌ*NQTL@ÌL C@ÌC@Ì3DRHR@SÌ
(YangťMÌ*NQTL@ÌJNQTL@ÌENMJRHXNMTMTÌFDQĜDJKDƑSHQHQÌ*@Ĝ@JÌ
akťm rölelerinin çalťƑmasť, devreye giren akťmlarťn toplamť
ile çťkan akťmlarťn toplamťnťn eƑit olmasť prensibine dayanťr.
'DQG@MFHÌAHQÌE@QJÌ@Jťmťnda cihaz sistemdeki kaçak akťmť
algťlayarak enerjiyi kesmektedir.
*@Ĝ@JÌ@Jťm tehlikeli eƑik deœerlere ulaƑtťœťnda insan
hayatťnť tehdit edebilecek boyutta risk taƑťmaktadťr. Aynť
zamanda yalťtťm hatasťndan kaynaklanan kaçak akťm
belli deœerlerde yangťn tehlikesi oluƑturmaktadťQÌ*@Ĝ@JÌ
AkťLÌ*NQTL@Ì1īKDKDQHÌRHRSDLDÌDJÌL@KHXDSÌFDSHQDBDœi
düƑünülerek tesisatlarda kullanťlmaz ise, maddi ve
manevi kayťplar yaƑanabilir. Ťnsan hayatťnťn ve yaƑam
alanlarťnťn yangťnlardan korunmasť için tesisatlarda
kaçak akťm rölelerinin mutlaka uygun standartlar göz
önünde bulundurularak seçilmesi, topraklama sistemi ve
otomatik sigortalarťn yanťnda sistem tamamlayťcťsť olarak
kullanťlmasť gerekmektedir.
VİKO
Tel.
Faks
Web
186
Şubat 2014
: 0216 564 55 55
: 0216 564 55 44
: www.viko.com.tr
YENİLİKLER... UYGULAMALAR...
OFİSTE • İLETİŞİMDE • MÜHENDİSLİKTE
E-Faturaya geçiş için son 1 ay!
Vergi Usul Kanunu (VUK) tebliği
ile hayata geçirilen, veri formatı
ve standardı Gelir İdaresi
Başkanlığı (GİB) tarafından
belirlenen e-Fatura uygulamasına
son başvuru tarihi 31 Mart’ta
doluyor! Böylece, son başvuru
tarihi yoğunluk nedeniyle 31
Aralık 2013’ten 31 Mart 2014’e
ertelenen e-Fatura başvurusu
için son aya girildi. 24 bin
mükellefi kapsayan e-Fatura
uygulamasına o tarihe kadar
geçmeyenlere cezai işlem
uygulanacak.
E-Dönüşüm sürecinin önemli
bir ayağını oluşturan e-Fatura,
süreçleri hızlandırmanın yanı
sıra ekonomik ve çevresel fayda
da sağlıyor. 24 bin mükellefin
e-Faturaya geçmesiyle, yılda
ortalama 48 bin ağacın
kesilmesinin önüne geçileceği
tahmin ediliyor.
Türkiye’nin e-Fatura, Kayıtlı
Elektronik Posta (KEP) ve e-Arşiv
hizmetlerini bir arada sunan ilk
ve tek kurumu olan TÜRKKEP,
sunduğu avantajlı hizmetlerle
e-Fatura mükelleflerinin işlerine
büyük kolaylıklar getiriyor.
E-FATURA DÖNÜŞÜM SÜRECİ
KURUMLARA NE KATACAK?
E-Ticaretin bir gereği olan
Elektronik Fatura (e-Fatura)
sayesinde, şirketler kâğıt
faturalardan kurtulacak,
faturaların basılması,
gönderilmesi, alınması ve
saklanması kolaylaşacak, hızlı,
verimli ve çok daha düşük
maliyetli hale gelecek. TÜRKKEP
müşterilerine mevzuata uygun,
hızlı, her tür muhasebe yazılımıyla
çalışabilen e-Fatura hizmeti ve
saklamacı kuruluş yetkisi ile
188
Şubat 2014
tahsilat süreçlerini hızlandıracak,
• Doğanın korunmasına ve daha
az enerji harcanmasına katkı
sağlayacak,
• Maliye Bakanlığı Gelir
İdaresi Başkanlığının yaptığı
ve bundan sonra yapacağı
düzenlemelere kolaylıkla
ve daha az maliyetle uyum
sağlayacak,
• Kurumsal itibar ve imajına
önemli katkı sağlayacaktır.
E-FATURA HİZMETİNİ NASIL
ALABİLİRSİNİZ?
sunduğu
e-Arşiv
hizmetinin
yanı sıra, diğer özel
entegratörlerden farklı olarak
sunduğu KEP hizmetleriyle
müşterilerinin ticari, resmi ve
hukuki belge paylaşımlarını yasal
geçerli ve güvenli biçimde, çok
düşük maliyetle yapabilmesini
sağlıyor.
TÜRKKEP E-FATURA HİZMETİNİ
SEÇEN KURUMLAR:
• Fatura maliyetini 10’da 1’e
düşürecek,
• Basılı faturanın gönderimi
günler sürerken, e-Faturayı
saniyeler içinde gönderebilecek,
• Kâğıt fatura kullanımı sırasında
harcanan işgücünü 6’da 1’e
düşürecek,
• Hem faturalarını arşivlemek
için yer ayırmaktan, saklama
zorluklarından ve masraflarından
kurtulacak hem de e-Faturalarını
uzun yıllar güvenle saklayacak,
• Müşterilere yanlış fatura
gitmesinin önüne geçecek,
• E-Fatura sayesinde ödeme ve
E-Faturaya geçişte mükelleflerin
üç farklı yöntemden birini
seçmeleri gerekiyor. Bu
yöntemler; Gelir İdaresi
Başkanlığı (GİB) e-Fatura portalını
kullanmak, GİB’e doğrudan
entegrasyon ile bağlanmak
ve GİB’nin yetkili kıldığı Özel
Entegratörler ile e-Faturaya
geçmektir. Gelir İdaresi Başkanlığı
(GİB) tarafından yetkilendirilen
e-Fatura Özel Entegratörlerden
biri olan TÜRKKEP e-Faturaya
geçişte müşteriyle çözüm ortağı
anlayışıyla çalışarak, onların
sahip olduğu Logo, Netsis, SAP,
Micro ve benzeri herhangi bir
muhasabe veya ERP yazılımı
ile e-Fatura sisteminin birkaç
yöntemle entegrasyonunu kolayca
sağlamaktadır. Türkiye’nin her
yerinde yaygın 100’ü aşkın
çözüm merkezleriyle müşterilerine
yerinde kurulum, entegrasyon
ve eğitim hizmetleri vererek her
bir müşteriye kendi ihtiyaçlarına
uygun çözüm ve hizmet
sunmaktadır. Müşteriler e-Fatura
gönderip, alabilir hale geldikten
sonra da, 7/24 müşteri destek
hattıyla her an gerekli desteği
almaktadır.
Panasonic MWC’de 5 inçlik yeni
tabletinin ilk detaylarını açıkladı
Panasonic, mobil çalışanlar için
sahada ve zorlu koşullarda sesli
arama ve veri transferi imkânı
sunan, Microsoft Windows
Embedded 8 Handheld ve Android
işletim sistemi seçeneklerine sahip
yeni 5 inçlik Toughpad tablet
cihaza ilişkin ilk bilgileri sundu.
Panasonic Mobile World
Congress’te Toughpad ailesine
katmaya hazırlandığı yeni 5 inçlik
dayanıklı tablet cihazını acil
durum hizmetleri, güvenlik,
üretim ve lojistik gibi
zorlu koşullarda kesintisiz
çalışmaya ihtiyaç duyan
sektörler için tanıttı.
5 inçlik tablet, güç
kesilmeden batarya
değişimine imkan
veren hot swap ve
hızlı şarj özellikleriyle
sınıfında lider
batarya ömrü sunarak
kullanıcıların sahada
kesintisiz çalışmalarını sağlıyor.
Eldiven ile kullanılabilen, güneş
ışığında üstün görünebilirlik
sunan ve yüksek çözünürlüklü
dokunmatik ekran, kamera, barkod
okuyucu gibi özellikler, cihazı her
ortamda kolayca kullanılabilir
kılıyor. Yeni tablet, Panasonic
Toughbook ve Toughpad serisinin
bir üyesi olarak darbelere,
düşmeye, aşırı sıcaklıklara, suya
ve toza karşı aynı dayanıklılık
standartlarına
sahip olarak üretilerek tablet
cihazlar için düşme dayanımı
ve katı cisimlere karşı koruma
standartlarında referans olacak.
Panasonic Toughpad 5 inç tablet,
ayrıca konforlu bir kullanım için el
kayışı ve giyilebilir PC çözümleri
gibi aksesuarlar ile birlikte
alınabilecek.
Sesli arama ve veri kullanımının
yanı sıra iki farklı işletim sistemi
seçeneklerini sunan 5
inçlik tabletin sesli arama
özellikli sürümü, gürültülü
ortamlarda bile kristal
netliğinde ses kalitesi
sunan Panasonic gürültü
azaltma teknolojisine de
sahip olacak.
Panasonic Avrupa Bölgesi’nden
sorumlu Pazarlama Müdürü
Jan Kaempfer yeni tabletle ilgili
olarak: “Yeni 5 inçlik tabletimiz
sesli arama imkânı sunmasıyla,
çalışma şartlarının zorlu olduğu iş
kollarına yönelik yeni nesil tabletler
arasında bir ilk olma özelliğini
taşıyor. Pazardaki en dayanıklı ve
en uzun çalışma süresi sunan 5
inçlik tabletlerden biri olacaktır.
Tabletin yeni tasarımı, acil durum
hizmetleri ve güvenliğin yanı
sıra lojistik, nakliye, inşaat ve
mühendislik gibi iş alanlarında
çalışanlar için mükemmel bir
kullanım sunuyor” dedi.
Panasonic Toughpad serisinin en
yeni üyesi olacak 5 inçlik tablet,
Eylül 2014’ten itibaren belirli
Avrupa ülkelerinde piyasaya
çıkacak. Mobil çalışanların iş
akışlarına yeni bir yön vermek
ve verimliliği artırma hedefiyle
tasarlanan Toughpad ürün serisi,
yeni üyesiyle 20 inçten 5 inçe
kadar geniş bir ürün yelpazesine
ulaşmış olacak.
Qualcomm Snapdragon 801’i tanıttı
Qualcomm Technologies Inc.
popüler Snapdragon 800 SoC (çip
üzerinde sistem) üzerinde birçok
geliştirme içerirken başta yazılım
ve pin uyumluluğu gibi önemli
temel benzerlikleri koruyan yeni
Snapdragon™ 801 işlemcisini tanıttı.
Snapdragon 801 işlemci, daha
büyük, daha hızlı kamera sensörleri
ve gelişmiş görüntü işleme desteğiyle
daha yüksek kaliteli fotoğraf ve
videonun yanı sıra gelişmiş mobil
grafikler ve oyun performansı, yüksek
hızlı SD kart erişimi, çift SIM kart /
Çin için dual active servisi (DSDA)
ve artırılmış genel performans gibi
çarpıcı özellikler sunuyor.
Snapdragon 800 işlemcilerde olduğu
gibi Snapdragon 801 işlemciler de
dahili 4G LTE Cat 4 ve 802.11ac
Wi-Fi bağlanabilirlik seçeneklerine
sahip. Gelişmiş işleme gücü için dört
çekirdekli Krait 400 CPU ve üstün
grafik performansı sunan Andreno
330 GPU ile donatılan Snapdragon
801, batarya performansını
koruyor. Qualcomm Technologies,
Snapdragon 801 işlemcilerde
CPU, GPU, DSP, kamera sensörü ve
hafıza bileşenleri gibi temel işlem
motorlarının performansını artırdı.
Qualcomm Technologies, tüm
Snapdragon işlemci ailesinde olduğu
gibi Qualcomm’un ayrışık bilgisayar
mimarisi de dahil olmak üzere özel
tasarlanmış işlem motorlarının
eşsiz ve etkin şekilde entegrasyonu
sayesinde üstün işlem gücüne
ulaşmaya devam ediyor.
189
Şubat 2014
REÇBER KABLO
èNFORM
AKSA JENERATÖR
3M
ABB
AFè
AKTèF MÜHENDèSLèK
ARTRONIC
BEST
BEMèS
BÜSTYAL
CEDETAČ
CESè
CèHAN ELEKTRèK
ÇAÜDAČ KABLO
DATAKOM ELEKTRONèK
DELTEC
DILO
DKE ELEKTRèK
EAE ELEKTRèK
EAE ELEKTROTEKNèK
EATON ELEKTRèK
EKO SèNERJè
EL-KO
ELPA ČALT
EMEK PERÇèN
EMS
EMTEL
ENEL
ENTES
EPC ENERJè
ERDEM PANO
ERSE KABLO
GEMTA
GERMEN ELEKTRONèK
GEWISS
GRUP ARGE
GÜL PANO
Ö.è.K.
A.è.K.
A.K.
47
19
143-153
31-33
147
84
61
8
140-141
14
40-41
15-139
158-159
185
35-37
1
39-57
91
6
95
9
66-67
184
110-111
63-149-183
163
43-59
10
145
11
89
93
104-105
3
2
GÜRAL ELEKTRèK
HASÇELèK
HES KABLO
HèLKAR
èNTERTEKNèK
èRTU ELEKTROMEKANèK
KABLOTEL
KLAS KABLO
KONDAČ
KONEN ELEKTRèK
KOZTEK
LEGRAND
MAKEL
NETES MÜHENDèSLèK
OBO BETTERRMANN
ONKA
OPTèK AYDINLATMA
ÖZGEN ELEKTRèK
PCE TEKNèK CèHAZLAR
PELSAN
POLèPAR ENERJè
PROTAČ
RADSAN
RESèSTÜRK ELEKTRèK
SERVOMATèK
SIEMENS
TEKON ENERJè
TELTEKS KABLO
TEMPA PANO
TENSE ELEKTRèK
TOREKS
ULUSOY
VATAN KABLO
VEKMAR (INSERT)
VERA ELEKTROMEKANèK
VESA GRUP
WIN 2014 FUARI
115
5
29
165-166-167
182
99
51
192
154-155
133
45
137
7
53
65
97
187
55
16
25
18
101
135
83
157
27
119
151
49
87
123
4
171
-103
17
172
OKUYUCU èLGè FORMU
Bu sayımızda, reklam ve yeni ürün sayfalarında tanıtımı yapılan ürün ve hizmetler ve ilgili firmalara ilişkin ayrıntılı bilgi
edinmek istiyor iseniz lütfen 0(212) 272 33 90 no’lu faksımıza ya da; Eski Osmanl› Sokak Ar›kan ‹ş Merkezi No:30 Kat: 2
Daire: 10 Mecidiyeköy/‹STANBUL adresine gönderebilirsiniz. İsteğiniz ilgili firmaya bildirilecektir.