34. <ÕO (1(5-è(/(.75è.$<',1/$70$(/(.7521è.9(2720$6<210+(1'è6/èÜè'(5*è6è (1(5-è è (/(.75è. $<',1/$ / 70$ (/(.7521è. 9( 2720$6<21 0+(1'è6/èÜè '(5*è6è 3AYŨÀ 6 TL ƐTA@SÌ = ( /% / 0 : , 1) 8 $ 5 ,Ƞ1 '$ 1 6 ( 0 ( / ( 5 $*'(95(.(6è&è/(5è1'(6(è&è/è.7(.1è./(5è *(27235$./$0$7(67&è+$=/$5, (02Č8%(.21*5(/(5è6218/$1', (/(.75è.(/(.7521è.7(è+5$&$7<,/',=/$5, (1(5-è9(5è0/è/èÜèè/=<218 www w. e l e k t r i k d e r g i s i . co m yeni sitemizi ziyaret ediniz ilan.indd 1 06.03.2014 16:15 ilan.indd 1 06.02.2014 13:37 hascelik.indd 1 06.08.2013 13:29 Lojik Kumanda Sensör Kontrol Güç SmartWire-DT®´MJ%4:VNVÛBL:PMWFSJDJMFS 4NBSU8JSF%5[FSJOEFO1-$ZVNVÚBLZPMWFSJDJOJOUNQBSBNFUSFMFSJOF EJSFLUPMBSBLFSJÚFCJMJS,VMMBOÎDÎQPUBOTJZPNFUSFBZBSMBSÎOÎPLVZBCJMJSWF [FSJOFZB[BCJMJS(FOJÚMFUJMNJÚEVSVNIBUBWFUBOÎNFTBKMBSÎEJSFLUPMBSBL BMÎOÎS4POVmUBNWFSJÚFGGBGMÎÜÎEÎS4PLFUMJBEBQUzSMFSLVMMBOÎMBSBLZBQÎMBO CBÜMBOUÎLPMBZWFIBUBTÎ[EÎSZVNVÚBLZPMWFSJDJOJOHmCFTMFNFTJOJEF CBSÎOEÎSÎS#J[CVOB:BMÎO(mEJZPSV[#VTJ[FZBSBUÎDÎWFFLPOPNJL mz[NMFSJmJOHFSFLFOz[HSMÜTBÜMBS ,PNQBLU%4ZVNVÚBLZPMWFSJDJMFSL8µBLBEBSBTFOLSPONPUPSMBSB ZVNVÚBLZPMWFSNFTBÜMBS1,&NPUPSLPSVNBÚBMUFSMFSJJMFCJSMFÚUJÜJOEFBÚÎSÎ ZLEVSVNVOEBzOVZBSÎz[FMMJÜJEFEBIJMPMNBL[FSFNLFNNFMLPSVNB TVOBS%BIBGB[MBCJMHJJmJO&BUPOJMFJMFUJÛJNFHFmJO XXXFBUPODPNUS XXXFBUPOFVFMFDUSJDBM ilan.indd 1 06.03.2014 16:01 Ülkemizde, AB-479-T akreditasyon numarasıyla TS EN ISO/IEC 17025 standardına göre akredite, 100 kArms-1 saniye ve 50 kArms-3 saniye süresince kısa devre deneyleri yapılabilen yegane bağımsız laboratuvar... Akreditasyon kapsamında yapılan deneyler: • Kısa devre deneyleri Irms:100kA-1s Ipeak:250kA • İç ark deneyleri Irms:100kA-1s Ipeak:250kA • Sıcaklık artış deneyleri 0-6000A • İzolasyon deneyleri • Toprak sürekliliği deneyleri • DC direnç ölçüm deneyleri • Sigortaların akım-zaman karakteristik deneyleri ilan.indd 1 30.09.2013 16:47 ilan.indd 1 06.09.2013 14:47 epc.indd 1 08.10.2012 11:40 22 İMMİB, 2013 ihracat yıldızlarını ödüllendirdi 24 26 28 30 32 34 36 42 44 46 48 50 52 54 EMO ŞUBELERİ genel kurulları tamamlandı 56 58 RÜZGAR ENERJİSİNDE AVRUPA’DA İLK ON ARASINA GİRDİK TANER YILDIZ: Elektrikte 15 milyar Lira tasarruf etme imkanımız var HÜKÜMETİN yeni hedefi: Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi YILDIZ Teknik üniversitesi Teknopark’ı Kuluçka Merkezi açılışı yapıldı FATİH PROJESİ’NE dikkat! 2B sınıfı olası kanserojen uyarısı 12. TESİD Yaratıcılık Ödülleri verildi ENERJİ dünyasının önemli isimleri sektördeki fırsatları anlattılar BİRLEŞİM MÜHENDİSLİK ve Erde Grubu güçlerini birleştirdi İSVEÇ, Innova akıllı elektrik şebekesi projesine mükemmellik ödülü verdi PHOENIX CONTACT RIFLINE röle sistemini tanıttı GÜRCİSTAN Shuakhevi Hidroelektrik Santralı’na Alstom’dan ekipman JAIN sürdürülebilir tarımı destekliyor ABB, WIN 2014 Fuarı’nda ürünlerini sergiliyor SULTANBEYLİ AVM projesinde Klas Kablo ürünleri kullanılacak VİKO ve Marmara Üniversitesi Tasarım Projesi tamamlandı PRYSMIAN GRUP Türkiye’nin 2014 yılı bilgilendirme ve kıdem töreni 38 60 62 64 68 70 1 ERSE KABLO’DAN strateji geliştirme toplantısı ALMAN dağıtım şirketlerine, MAKEL sayaçları tanıtıldı ŞALT bayilerinin MAKEL buluşması ERSE KABLO: “Nitelikli ürünler, hizmet ve marka değerimiz üzerinden fark yaratıyoruz” ANKARA MEKTUBU Enerji verimliliği illüzyonu: Enerji verimliliğinin neresindeyiz? 26 165 AÇIK PLANLI OFİS ÖRNEĞİ 124 sayfa ÖZ E L B Ö L Ü M: WIN FUARI ÖZ E L B Ö L Ü M Ü 74 78 85 106 112 116 118 120 134 181 188 ELK. TARİHİNDE YOLCULUK Kadro Dergisinden; “Türkiye’de elektrik sanayii nasıl olmalıdır?” BİLİRKİŞİ RAPORLARI Parçalar dövizle, işçilik TL ile hesaplanacak ELEKTRİK GÜNCESİ Son bir ayda enerji sektöründe olup bitenler ENERJİ DÜNYASI Dünyadan önemli enerji haberleri İŞLETMELERDE enerji güç kalitesinin önemi CIHAZLARINIZ ve sistemleriniz hasar görmeden harekete geçin YENİ FLUKE 1623-2 VE 1625-2 GEO topraklama test cihazları TEKNO MARKET Yeni Fluke VT02 ile sıcaklığın ötesini görün WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ TEKNO MARKET Soçi’nin beş yıldızlı yeni oteline Bosch koruması BİLGİSAYAR DÜNYASI E-Faturaya geçiş için son bir ay! 6 68 74 ilan.indd 1 06.03.2014 15:47 ilan.indd ilan indd 1 30.01.2014 30 01 2014 14:44 ho)D]O×*o$QDOL]|U PCE-360 ), DQDKWDUODU×Q× K×]O× NRQWURO dHüLWOL WHVW DN×PODU×QGDQ VHoLP \DSPD WHWLNOH\LFL DN×P YHWHWLNOHPH]DPDQ×Q×EHOLUOHPH),VHoLOHELOLU YH\DQRUPDODQDKWDULPNDQ× ho)D]O×*o$QDOL]|U3RZHU$QDO\]HU ELU YH\D o ID]O× Jo DQDOL]OHUL LoLQ LGHDO ELU FLKD]G×U JHUoHN]DPDQOÕNRQWUROND\ÕWYHDNÕPJHULOLP|OoP P$µGDQP$µ\DWHVWDNÕPÕD\DUÕ 5HHO(IHNWLI'H÷HU 0DNVLPXPJLULúJHULOLPLQLDúÕPGDWRSUDNODPD JoIDNW|UQYHID]DoÕVÕQÕDNWLIJF HNVLNOL÷LQGHYHWRSUDNSRWDQVL\HOL9VWQGH J|UQHQJFYHUHDNWLIJF|OoHU ROGX÷XQGDDODUPYHUPH N%GDKLOLKDIÕ]D ),DQDKWDUÕQÕQWHWLNOHPH]DPDQÕQÕ|OoPH GDKLOL86%DUD\]86%3&.DEORYH$NWDUPDYH (1&$7,,,9 'H÷HUOHQGLUPH<D]ÕOÕPÕ 8OXVODUDUDV×(QGVWUL\HO2WRPDV\RQ )XDU×·QDNDW×O×\RUX] 19 - 22 Mar t 2014 %L]L=L\DUHWHGLQ 7\DS)XDUYH.RQJUH0HUNH]L Salon/Hall 1 )XDULQGLULPLVXQPDNWD\×] )XDUGD\DS×ODQWPVLSDULüOHULoLQJHoHUOLGLU www.pce-cihazlari.com.tr 3&(7HNQLN&LKD]ODU/WGùWL +DONDOÕ0HUNH]0DK$WDPDQ6RN1R .oNoHNPHFHøVWDQEXO Telefon: +90 (0) 212 471 11 47 Fax: +90 (0) 212 705 53 93 - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - PCE Teknik Cihazlar - FI/RCD Kontrolör PCE-RCD 1 PCE-360 PCE-RCD 1 gOoP.RQWUROYH7HUD]L%DVNO 7HNQRORMLVLQGHX]PDQRU WDù×Q×] #$$'NGMVTKMVGUKUCVEKJC\NCTČ 'UPGMXGIØXGPKNKTÃÒ\ØONGT #$$JGTVØTNØMQPWVGPFØUVTK[GNXGVKECTKDKPCNCTKÃKPOQFGTPIØXGPKNKT XGIGPKĵØTØP[GNRC\GUKPGUCJKRVGUKUCVEKJC\NCTČUWPW[QT#$$QVQOCVKM UKIQTVCNCTČMCÃCMCMČOTÒNGNGTKIKDKVGUKUCVEKJC\NCTČMQTWOCMQPVTQNXG MWOCPFCCOCÃNČFKüGT&+0TC[ČØTØPNGTKKNGGOPK[GVKUCüNCOCMGUPGMNKM XGHQPMUK[QPGNNKüK[CMCNCOCMUK\KPGNKPK\FGYYYCDDEQOVT #$$'NGMVTKM5CPC[K#Ĵ 6GN (CMU 'OCKNDWNGPVGTFQICP"VTCDDEQO YAYIN DANIŞMA KU RULU ELEKTROMEKANİK SANAYİİ Hüseyin ARABUL Barmek Holding Yönetim Kurulu Başkan› Muzaffer AVCI Elimsan fiirketler Grubu Kurucu orta¤› Mustafa NURDO⁄AN Federal Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Bülent DAMAR Pelka Yön. Kur. Başkan› Dr. Arnold HORNFELD Siemens Türkiye eski Başkan› Hüseyin SALI BEST Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi TRAFO VE FİALT CİHAZLARI Refik Can ERKÖK ABB Elektrik Transformatör Genel Müdür Yrd. Ergin D‹KMEN TEKON Enerji A.Ş. Teoman ÇET‹N TEKON Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan› Doç. Dr. Okan PEK‹NER Y›ld›z Teknik Üniversitesi Süleyman KASIRGA EAE Kabin Dan›şman› KONDANSATÖRLER Hakk› ONAT TOKAY Elektrik Ltd. Şti. • VISHAY-ESTA Türkiye Temsilcisi Ahmet BAŞARAN KONDAŞ Genel Müdürü ENERJ‹, ELEKTR‹K, AYDINLATMA, ELEKTRON‹K VE OTOMASYON MÜHEND‹SL‹⁄‹ DERG‹S‹ Yerel Süreli Yay›n Avrupa Bak›r Enstitüsü Türkiye Medya Partneri Say›: 297 - ŞUBAT 2014 Kaynak Yay›n Tan›t›m Reklam San. ve Tic. Ltd. Şti. ad›na Sahibi, Yay›n Yönetmeni ELEKTRİK MAKİNALARI Prof. Dr. Nurdan GÜZELBEYO⁄LU ‹TÜ Elek. -Elektronik Fak.Emekli Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. Kemal SARIO⁄LU ‹TÜ Elek.-Elektronik Fak. Emekli Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. H. Bülent ERTAN ODTÜ Elektrik Müh. Bölümü Osman ULUSOY Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü BAKIR,‹LETKEN VE KABLOLAR Hayrettin ÇAYCI Sarkuysan A.Ş. Genel Müdürü Yaşar SÜRÜCÜ Klas Kablo A.Ş. Genel Müdürü Mustafa TANÖREN Ünika Kablo A.Ş. Gn. Müd. Genel Yay›n Koordinatörü ELEKTRİK ‹LETİM VE DAĞITIM SİSTEMLERİ Prof. Dr. Nevzat ÖZAY ODTÜ Dr. T. Tunçay ÇAYLI Yusuf H. KAYA EAE Yönetim Kurulu Başkan› A.G. TESİSAT, ŞALT CİHAZLARI Cem BAŞ Legrand-‹malat ve Endüstri Md. Salih Öztekin Elektrik Yüksek Mühendisi Cihan Elektrik Sat›ş Müdürü Ersin KAYA ersin@kaynakelektrik.com Ekim N. KAYA ekim.kaya@botego.com Haber Müdürü Nizamettin ÖZBEN nizamettin@kaynakelektrik.com Kapak Kompozisyonu ELEKTRİKLİ ULAŞIM Prof. Dr. At›f URAL Kocaeli Üniv. Kurucu Rektörü Rıza Akçan Elektrik Yüksek Mühendisi mehmetakifdilmen@hotmail.com ELEKTRONİK Prof. Dr. Sabih TANSAL Bo¤aziçi Üniversitesi Eski Rek. Fuat BAYRAKTAR EGES Yönetim Kurulu Bşk. Selçuk ŞAH‹N Elkotek Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan ÜSTÜNER GÜÇ ELEKTRONİĞİ Prof. Dr. Nejat TUNÇAY Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Hac› BODUR YT Üniversitesi Ö¤r. Üyesi GÜVENLİK U¤ur YERTUT Yestaş Güvenlik Sist. Ltd. Şti. OTOMASYON ENSTRÜMANTASYON Oral AVCI Piomak Otomasyon Gen. Müd. Burak CEDETAŞ ABC Cedetaş Otom.Kont.Gn.Md. Levent SÖKMEN Allen-Bradley - Türkiye Ertan SÖYLEMEZ ENELSAN End. Elekt. Gn. Müd. Prof.Dr.Do¤an ‹BRAH‹M Yak›n Do¤u Üniversitesi ÖLÇÜ VE KONT. CİHZ. Ahmet T. UZUNKAYA ENTES Yön. Kurulu Üyesi Ça¤atay KÖKSALO⁄LU DKE Genel Müdürü Ali MANSUR‹ DEMA Yönetim Kurulu Başkanı Halis Erdal GÜREL GEMTA Genel Müdürü Esen ERG‹N Demir Enerji Proje Yöneticisi O¤uzhan ‹LBAY TERRA Ltd. Şti. Genel Müd. YILDIRIMDAN KORUNMA Çetin TEK‹N Radsan Ltd. Şti. Gn.Müd. Harun SIRMABIYIK Amper A.Ş. Yön. Kur. Bşk. M. Akif D‹LMEN Reklam Müdürü ayhan@kaynakelektrik.com Ayda bir ç›kar Fiyat›: 5 TL. Y›ll›k (12 say›) abone bedeli 60 TL. Ö¤renciler için 35 TL. Yönetim Yeri Eski Osmanl› Sk. Ar›kan İş Mrk. No:30 K:2 D:10 34387 Mecidiyeköy-‹ST. Tel: (0 212) 272 59 59 (pbx) Faks: (0 212) 272 33 90 e-mail: nizamettin@elektrikdergisi.com web: http://www.elektrikdergisi.com Ankara Bölge Temsilcisi AYDINLATMA Prof. Dr. Mehmet Ş. KÜÇÜKDO⁄U Kültür Üni. Mühendislik ve Mimarl›k Bölümü Başkan› Prof.Dr. Sermin ONAYG‹L ‹TÜ Enerji Enstitüsü Prof.Dr. Muzaffer ÖZKAYA ‹TÜ Emekli Ö¤retim Üyesi JUPİTEK Elk. Elo. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. ELEKTRİK MÜH. EĞT. Prof. Dr. Ahmet DERV‹ŞO⁄LU İTÜ Emekli Öğretim Üyesi Fax: 312-438 74 77 KALİTE VE STANDARTLAR Dr. Sait SAMLI SIEMENS- Kalite Yön. Direktörü ANAHTAR TESLİMİ SİSTEMLER VE FABRİKA ELEKTRİFİKASYONU Ömer OYDAIŞIK SIEMENS - Endüstriyel Hiz. ve Çözümler Bölüm Direktörü Çetin ODUNCU Cegelec Elektrik Gn. Müdürü MÜHENDİS ÖRGÜTLERİ Teoman ALPTÜRK TMMOB ve EMO eski Bşk. Ramazan PEKTAŞ Tel: 312-433 74 76 Bask›: G.M. Matbaac›l›k ve Tic. A.Ş. 100 Y›l Mah. MASS‹T 1. Cad. No: 88 Ba¤c›lar/‹ST. Tel: (0212) 629 00 24-25 Faks: (0212) 629 20 13. ‹mzal› yaz›lar›n düşünsel sorumlulu¤u yazarlar›na, reklam içeri¤inin sorumlulu¤u ilgili firmaya aittir. Dergimizdeki haber ve yaz›lardan izinsiz al›nt› yap›lamaz. Son Bask› Tarihi MART 2014 YAYINCIDAN www.elektrikdergisi.com ZZZHOHNWULNGHUJLVLFRP ERSíN KAYA ersin@kaynakelektrik.com Dergimizin web sitesi yeniden düzenlenmiş hali ile okurlarımıza hizmet vermeye başladı ve çok kısa bir sürede ziyaretçi sayımız birkaç binlerle ifade edilen değerlere ulaştı. Aldığımız ilk izlenimler, ziyaretçiler arasında sektör profesyonellerinin önemli bir oranı oluşturduğu kanısını güçlendiriyor. “Akıllı Şebekeler” ve “Enerji Yönetimi Sistemleri” gibi makalelerin en çok tıklanan yazılar arasında bulunmasını bu kanımızın bir göstergesi sayıyoruz. Öte yandan firma ve ürün tanıtımı yazılarının da çok okunan bölümler arasında yer almasını, yine profesyonel okurların yüksek oranda bulunduğunun bir başka kanıtı olarak kabul ediyoruz. Ama bu ikinci verinin işaret ettiği bir başka gerçek daha var, Kaynak Elektrik Dergisi’nin sitesi ürün ve teknolojilerini hedef kitlelerine ulaştırmak isteyen, üretici ve satıcı firmalar için iyi bir mecra olarak dikkatleri çekiyor. Önceki sayımızda, Ulusoy Elektrik, Tempa Pano,Siemens ve ONKA markalı ürünlerin tanıtıldığı metin, yazı ve reklamlar okuyuculardan gördükleri ilgi ile bir adım öne çıktılar. Öte yandan dergimize ilk kez giren EVD Elektrik firması da, kadim iş ortaklarımızdan İnform ile birlikte Kaynak Elektrik’e röportaj vermiş olmalarının çekiciliğinden yararlandılar. Söyleşide verdikleri mesajlar adreslerine ulaştı. Sitemizdeki son sayımızda reklam, tanıtım yazısı ve makaleleri ile yer aldıkları halde yukarıda adı geçmeyen firmaların ilgi görmedikleri sanılmasın. Biz burada, sadece, atletizm deyimi ile, göğüs farkı ile öne çıkan markaların adlarını andık. Gerçek durumu olduğu gibi yansıtmış olmak için birkaç tıklama farkı ile tüm markalar ipi biribirlerine yakın olarak göğüslediler demek en doğrusu olacak. Çünkü, uzman bir okurun, Siemens’in yanında ABB’nin, ENTES’in, AKSA’nın, KONDAŞ’ın, AKTİF Mühendisliğin ve adını saymadığımız onlarca diğer markanın ürün ve yazıları ile ilgilenmemesi düşünülemez .Olsa olsa rastlantısal açıdan, öne çıkan, şanslı olan markalardan söz edilebilir. HABERİNİZ OLSUN! Dergimiz Ocak ayı sayısı ile, 34. yılına girdi. Bildiğimiz kadarı ile Türkiye’de bu derece uzun geçmişe sahip başka bir sektörel yayın yok. Çeşitli meclislerde bu konu gündeme geldiğinde, bunca yıl yaşamı sürdürmemizin ardında bir dayanışma olduğundan söz ederiz. Bu bir başarı ise ,derginin içeriğinin oluşmasına katkıda bulunan, uzman mühendislerin, öğretim üyelerinin, verdikleri reklamlarla ve besledikleri haber ve yazılarla sektör firmalarının, zaman zaman bizimle işbirliği yapan kamu kurum ve kuruluşlarının, mühendis ve teknisyen örgütlerinin, mesleki ve sektörel derneklerin, özveri ile çalışan iş arkadaşlarımızın ortak ürünüdür deriz. Gerçekten inanarak dile getirdiğimiz bu kolektivizmi web sitemizde de sürdürmek düşüncesindeyiz. Bu nasıl olacak derseniz, projemiz şöyle; sitemizin ve dergimizin her okuru, aynı zamanda muhtemel yazarı da olacak. Çevresinde izlediği, yaşadığı elektrikelektronikle ilgili her olayı, her gelişmeyi yazıp bize gönderen okurlarımızı yazı ve fotoğrafları, bir ön değerlendirme sonrasında sitemizde ve uygun bulunursa dergimizde, hazırlayan okurumuzın adı, soyadı ve fotoğrafı ile birlikte yayımlanacak. Böylelikle sitemiz ve dergimiz, okurlarımızın katılımı ile kolektif bir ürün haline dönüşecek. Bu etkinliği duyururken, “HABERİNİZ OSUN” sloganını kullanıyoruz. Okurlarımızın bize gönderdiği haber dergimizde çıktığında, haber, yazarının haberi olacak ve okuyanların da olaylardan haberi olacak. Evet, sloganımızı tekrarlıyoruz; BİZE YAZIN; HABERİNİZ OLSUN! 21 Şubat 2014 HABER www.elektrikdergisi.com İMMİB, 2013 İHRACATIN YILDIZLARINI ÖDÜLLENDİRDİ Türkye’nn toplam hracatının yaklaşık yüzde 30’unu gerçekleştren altı brlğ bünyesnde barındıran İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Brlkler “İMMİB” bu başarıya mza atan şrketler ödüllendrd. 19 Şubat’ta İstanbul Swssotel’de düzenlenen törende İMMİB Koordnaör Başkanı Tahsn Öztryak, TİM Başkanı Mehmet Büyükekş ve Ekonom Bakanı Nhat Zeybekç brer konuşma yaptı. İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri “İMMİB” çatısı altında; Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği, Çelik İhracatçıları Birliği, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği ve Mücevher İhracatçıları Birliği yer alıyor. İMMİB Koordinatör Başkanı Tahsin Öztiryaki yaptığı açılış konuşmasında, “İMMİB olarak 22 bin üyemiz var. Türkiye ihracatında en çok ihraç gerçekleştiren bin şirketin 456’sı İMMİB üyesi. Daha da önemlisi ülkemizin en büyük 10 ihracatçısının 8’i üyelerimiz arasında yer alıyor.” dedi. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise konuşmasında Türkiye’nin 2014 yılındaki iç büyümesinin sınırlı kalacağını ifade ederek, 2014 ve önümüzdeki süreçte ihracat odaklı büyümenin gerekliliğini vurguladı. Büyükekşi son olarak rekabetçi ve öngörülebilir kura ihtiyaç olduğunu, kurlardaki dalgalanmanın ise durulmaya başladığını belirtti. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci büyümenin üretim, istihdam, tüketimdeki artışla doğru orantılı olduğunu vurgulayarak başladığı konuşmasında, “Serbest ticaret anlaşmaları (STA) ülkemiz ekonomisi ve ihracatı açısından büyük önem taşıyor. Avrupa Birliği ile Japonya arasında STA görüşmeleri devam ederken, Türkiye olarak Japonya ile AB’den önce STA imzalama kararı aldık. Görüşme turlarına 1 Haziran’da başlamaya karar verdik. İkinci olarak Malezya ile 15-17 Nisan’da STA imzalayacağız” diye konuştu. AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı STA’ların Türkiye aleyhine sonuçlar doğurduğuna da dikkat çeken Nihat Zeybekci, “AB’ye Gümrük Birliği anlaşmasından rahatsızlığımızı bildirdik. Kayıtlara da bu şekilde geçti. Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği anlaşması ‘upgrade’ edilmelidir. Güncelleme değil upgrade’” diyerek sözlerine son verdi. İMMİB 2013 ihracatı yıldızları ödülleri Nihat Zeybekci, Mehmet Büyükekşi ve ilgili Birlik Başkanları tarafından dağıtılarak sahiplerine verildi. Elektrik-Elektronik sektörlerinden toplam131 firmanın yer aldığı Onur Listesi’ndeki firmaların 36’sı iletken , kablo, emaya tel, 25’i trafo, generatör ,pano ve şalt cihazları, 9’u AG tesisat cihazları, 3’ü aydınlatma ve 4’ü ise elektronik ve telekomünikasyon cihazları üreticisi. 22 Şubat 2014 Alt sektörlerde ilk üç sırayı alan firmalar ise şöyle dizildi; ELEKTRİK, ELEKTRONİK, HİZMET İHRACATÇILARI BİRLİĞİ ÖDÜLLERİNDE İLK ÜÇLER: Türkiye Geneli Elektrik-Elektronik 1. Vestel Ticaret A.Ş. 2. Arçelik A.Ş. 3. BSH Ev Aletleri San. ve Tic. A.Ş. Beyaz Eşya 1. Arçelik A.Ş. 2. Vestel Ticaret A.Ş. 3. BSH Ev Aletleri San. ve Tic. A.Ş. TV Alıcıları 1. Vestel Ticaret A.Ş. 2. Arçelik A.Ş. 3. Atmaca Elektronik San. ve Tic. Ltd. Şti. Küçük Ev Aletleri 1. BSH Ev Aletleri San. ve Tic. A.Ş. 2. Arçelik A.Ş. 3. Senur Elektrik Motorları San. ve Tic. A.Ş. Diğer Tüketici Elektroniği 1. Gülhan Denizcilik ve Tic. Ltd. Şti.-Dearsan Gemi İnşaat San. A.Ş. İş Ortaklığı 2. E.G.O. Elekt. Aletler San. A.Ş. 3. Electrifil Unifil Otom.San. ve Tic. A.Ş. Zayıf Akım ve Telekomünikasyon Kabloları 1. Corning Kablo ve Sist. Ltd. Şti. 2. Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş. 3. Etabir Birtaş Kablo San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. Enerji Kabloları 1. Pamukkale Kablo San. Tic. A.Ş. 2. Nexans Türkiye End. ve Tic. A.Ş. 3. Atom Kablo San. ve Tic. A.Ş. Emaye Bobin Telleri 1. Bemka Emaye Bobin Teli ve Kablo San. Tic. A.Ş. 2. Erikoğlu Emaye Bakır Tel San. A.Ş. 3. Em-Tel Emaye Tel ve Kablo San. A.Ş. Bağlantı Parçalı İletkenler 1. De-Ka Elektroteknik San. ve Tic. A.Ş. 2. Kabel Kablo Elemanları Sanayi ve Ticaret A.Ş. 3. Çağatay Kablo Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti. HABER www.elektrikdergisi.com Transformatörler, Endüktörler 1. Alstom Grid Enerji Endüstrisi A.Ş. 2. Schneider Enerji End. San. ve Tic. A.Ş. 3. Balıkesir Elektro Mekanik San. Tesisleri A.Ş. Panolar 1. Siemens San. ve Tic. A.Ş. 2. ABB Elektrik San. A.Ş. 3. Ekosinerji Elektrik San. ve Tic. AŞ. Sigortalar, Ayırıcı ve Kesici Cihazlar 1. Eltaş Elekt. Malz. San. ve Paz. A.Ş. 2. EAE Elektrik Asansör Endüstrisi San. ve Tic. A.Ş. 3. Siemens San. ve Tic. A.Ş. Diğer Elektrik-Elektronik Üretim ve Dağıtım Ekipmanları 1. Arçelik A.Ş. 2. Enpay Endüstriyel Pazarlama ve Yatırım A.Ş. 3. Aksa Jeneratör Sanayi A.Ş. 2013 YILI İHRACATÇILARBİRLİĞİ ONUR LİSTESİ 1) Vestel Ticaret A.Ş. 2) Arçelik A.Ş. 3) BSH Ev Aletleri San.ve Tic. A.Ş. 4) Siemens San. ve Tic. A.Ş. 5) Indesit Company Beyaz Eşya Paz. A.Ş. 6) Alstom Grid Enerji Endüstrisi A.Ş. 7) Schneider Elektrik San. ve Tic. A.Ş. 8) Schneider Enerji End. San. ve Tic. A.Ş. 9) HES Hacılar Elektrik Sanayi ve Ticaret A.Ş. 10) Balıkesir Elektromekanik San. Tes. A.Ş. 11) Nexans Türkiye End. ve Tic.A.Ş. 12) Seval İhracat İthalat ve Paz. Tic. Ltd. Şti. 13) Pamukkale Kablo San. Tic. A.Ş. 14) Atom Kablo San. ve Tic. A.Ş. 15) Candy Hoover Eurosia Ev Gereçleri San. ve Tic. A.Ş. 16) Eltas Elektrik Malz. San. ve Paz. A.Ş. 17) CVS Makina İnş. San. ve Tic. A.Ş. 18) Ulusoy Elektrik IML. Taah. ve Tic. A.Ş. 19) Türk Prysmian Kablo ve Sistemleri A.Ş. 20) ABB Elektrik San. A.Ş. 21) Gülhan Denizcilik ve Tic. Ltd. Şti. Dearsan Gemi İnşaat San. A.Ş. İş Ortaklığı 22) Enpay Endüstriyel Pazarlama ve Yatırım A.Ş. 23) ABB İhracat ve Tic. ve Elektrik San. A.Ş. 24) Vatan Kablo Metal Endüstri ve Tic. A.Ş. 25) Polimeks İnşaat Taahhüt ve San. Tic. A.Ş. 26) EAE Elektrik Asansör Endüstrisi San. ve Tic. A.Ş. 27) Viko Elektrik ve Elektronik End. San. ve Tic. A.Ş. 28) Delphi Automotve Systems Ltd. Şti. 29) Aksa Jeneratör Sanayi A.Ş. 30_ Elkon Beton Makinaları San. ve Tic. A.Ş. 31) Termikel Dış Ticaret A.Ş. 32) Kabtek Kablo İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. 33) Ram Dış Ticaret A.Ş. 34) Mass Kablo Yatırım ve Tic. A.Ş. 35) Has Çelik ve Halat San. Tic. A.Ş. 36) Surtel Ambalaj Dağıt. San. e Tic. A.Ş. 37) CMK Kablo Elektrik Sanayi ve Tic. A.Ş. 38) Aselsan Elektronik Sanayi ve Tic. A.Ş. 39) Mak-PA Elektrik Malz. Paz. Tic. Ltd. Şti. 40) Ego Elekt. Aletler San. A.Ş. 41) Elsan Elektrik Gerçleri San. ve Tic. A.Ş. 42) Electrifil Unifil Otom. San. ve Tic. A.Ş. 43) Tumka Kablo Sanayi A.Ş. 44) Astor Transformatör Enerji Tur. İns. ve Tic. Ltd. Şti. 45) Özgüven Dış Tic. Ltd. Şti. 46) Sartel Elektrik Kablo ve Mot. Mak. İnş. Tur. San. ve Tc. Ltd. Şti. 47) Teksan Jeneratör Elektrik San. ve Tic. A.Ş. 48) Ekosinerji Elektrik San. ve Tic. A.Ş. 49) Borsan Kablo Elekt. Aydınlatma İnş. San. ve Tic. A.Ş. 50) Erna-Maş Makina Tic. ve San. A.Ş. 51) Danpa Dış Ticaret Ltd. Şti. 52) Corning Kablo Sist. Ltd. Şti. 53) Borusan Makina ve Güç Sist. San. ve Tic. A.Ş. 54) Demirer Kablo Tesisleri San. ve Tic. A.Ş. 55) Ünal Kablo Dış Tic. Ltd. Şti. 56) Üntel Kabloları Sanayi ve Ticaret A.Ş. 57) Kartet Karadeniz Toptan Elektrik Tic. A.Ş. 58) Kasem Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş. 59) Kumtel Dayanıklı Tüketim Mal. Plastik San. Tic. A.Ş. 60) Dal Teknik Makina Ticaret ve San. A.Ş. 61) Tek Kablo Sanayi ve Ticaret A.Ş. 62) Baylan Ölçü Aletleri San. ve Tic. Ltd. Şti. 63) OCS Kablo San. ve Tic. A.Ş. 64) Senur Elektrik Motorları San. ve Tic. A.Ş. 65) Alce Elektrik San. ve Tic. A.Ş. 66) Atos Bilişim Danış.ve Müşteri Hizm. San. ve Tic. A.Ş. 67) Unika Universal Kablo Sanayi ve Ticaret A.Ş. 68) Nazen İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. 69) Dekanya Otomotiv San. Tic. A.Ş. 70) Erikoğlu Emaye Bakır Tel. San. A.Ş. 71) El-Ko Elektrik Tic. ve San. A.Ş. 72) İnform Elektronik San. ve Tic. A.Ş. 73) Bemka Emaye Bobin Teli ve Kablo San. Tic. A.Ş. 74) Surtel Kablo San. A.Ş. 75) EFBA Dayanıklı Tük. Mal. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. 76) Asel Dış Tic. ve Paz. Ltd. Şti. 77) Emsa Enerji Paz. ve Dış Tic. Ltd. Şti. 78) Estap Dış Tic. A.Ş. 79) Ae Arma Elektropanç Elektromek. Taah. ve Tic. A.Ş. 80) Günsan Elektrik Malz. San. ve Tic. A.Ş. 81) De-Ka Elektroteknik San. ve Tic. A.Ş. 82) Ebion Kablo San. Tic. A.Ş. 83) Etabir Birtaş Kablo San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. 84) Meksan Kablo San. ve Tic. Ltd. Şti. 85) Elbi Elektrik Uluslararası Tic. ve San. A.Ş. 86) Murat Aydınlatma San. ve Tic. Ltd. Şti. 87) Şişecam dış Tic. A.Ş. 88) Simfer İç ve Dış Tic. A.Ş. 89) Vianet Telekomünikasyon İle. Hizm. ve Tic. A.Ş. 90) Atmaca Elektronik San. ve Tic. A.Ş. 91) Çalık Enerji San. ve Tic. A.Ş. 92) Altın Kablo Sanayi A.Ş. 93) Erse Kablo İmalat San. Tic. Ltd. Şti. 94) HCS Kablolama Sistemleri San. ve Tic. A?Ş. 95) Eleks Dış Tic. A.Ş. 96) Akumsan Plastik Ürünler San. Tic. A.Ş. 97) İlk İnşaat Taahhüt San. ve Tic. A.Ş. 98) Metro Elektrik Müh. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. 99) Hewlett-Packard Teknik Çözümleri Ltd. Şti. 100) Prizma Grup İth. İhr. Plas. İnş. Isı Sis. San. Tic. Ltd. Şti. 101) Klass Dış Tic. Ltd. Şti. 102) Özgüney Elk. İnş Nak. Mob. San. ve Tic. Ltd. Şti. 103) Etsun Entegre Tar. Ür. San. ve Tic. A.Ş. 104) Sistem Reklamcılık Aydınlatma ve İnş. San. A.Ş. 105) Huawet Telekomünikasyon Dış Tic. Ltd. Şti. 106) Unka Kablo San. ve Tic. A.Ş. 107) Bıçakçılar Dış Tic. A.Ş. 108) Enka İnş. ve San. A.Ş. 109) Korkut Elektrik İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. 110) AKS Elektromekanik San. ve Tic. A.Ş. 111) Çemsan Dış Tic. A.Ş. 112) Yılmaz Makina Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. 113) Volga Dış Tic. ve Danışmanlık A.Ş. 114) Demas Kablo San. ve Tic. A.Ş. 115) Sanmed Medikal Otom. Teks. Tic. Ltd. Şti. 116) Güzeller Elekt. Nak. İnş. Gıda Tar. San. ve Tic. Ltd.Şti. 117) Dorçe Prefabrik Yapı ve İnş. A.Ş. 118) Dilmenler Makine Pazarlama San. ve Tic. Ltd. Şti. 119) 2M Kablo Paz. ve Dış Tic. Ltd. Şti. 120) Tekfen İnş. ve Tesisat A.Ş. 121) Yamakoğlu İnş. Taah. ve Dış. Tic. Ltd. Şti. 122) Koç Elektrik A.Ş. 123) Emek Elektrik Endüstrisi A.Ş. 124) Ekomak End. Kompresör ve Mak. San. ve Tic. A.Ş. 125) Federal Elektrik Yatırım ve Tic. A.Ş. 126) Legrand Elektrik San. A.Ş. 127) A.C. Elektrik San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. 128) Türk Philips Ticaret A.Ş. 129) Öztiryakiler Madeni Eşya San. Tic. A.Ş. 130) TGS Dış Tic. A.Ş. 131) Alkanlar Elektrik San. ve Tic. A.Ş. 23 Şubat 2014 HABER www.elektrikdergisi.com ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI ŞUBE GENEL KURULLARI TAMAMLANDI 11-12 Ocak’ta Adana, Mersn ve Kocael le başlayan maraton, 22-23 Şubat’ta Bursa, Gazantep ve İstanbul EMO şubelernn genel kurullarıyla sona erd. ADANA Adana Şubesi 15. Olağan Genel Kurulu 11-12 Ocak 2014 tarihlerinde gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimler sonucunda, Mehmet Mak, İlhan Yıldırım, Barış Cem Özdoğan, Derya Olpak Kadeş, Bilal Tanburoğlu, Sayim Ergül ve İ. Efdal Çiçekdemir EMO Adana Şubesi 15. Dönem Yönetim Kurulu üyeliklerine seçildiler. KOCAELİ Kocaeli Şubesi 8. Olağan Genel Kurulu 11-12 Ocak 2014 tarihlerinde gerçekleştirildi. Üç listenin katıldığı seçimler sonucunda “Demokrat Mühendisler” listesinde yer alan Mehmet Fidan, Özgür Yakışan, Sait Erçel, Serkan Topal, Serhat Boztaş, Aykut Halamoğlu ve Leman Subaşı Yönetim Kurulu üyeliklerine seçildiler. MERSİN Mersin Şubesi 8. Olağan Genel Kurulu 11-12 Ocak 2014 tarihlerinde gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimler sonucunda Yönetim Kurulu üyeliklerine Seyfettin Atar, Alkan Alkaya, Hasip Selçuk, İsmail Alkaya, Umut Temizkan, Hanifi Yayıcı ve Ahmet Sert seçildiler. DENİZLİ 10. Olağan Genel Kurulu 18-19 Ocak 2014 tarihlerinde gerçekleştirildi. “Demokrat Mühendisler” ve “Meslekte Birlik” adlı iki listenin katıldığı seçimleri “Demokrat Mühendisler” listesinde yer alan adaylar kazandı. EMO Denizli Şubesi 10. Dönem Yönetim Kurulu, Abdullah Şavklı, Bülent Pala, T. Volkan Ayanoğlu, Adnan Ünay, Ceyhun Yenişehirli, Temel Özenmiş ve Eylem Ölmezoğlu’ndan oluştu. SAMSUN Samsun Şubesi 15. Olağan Genel Kurulu, 18-19 Ocak 2014 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimler sonucunda Mehmet Özdağ, Adnan Korkmaz, Murat Kardaş, Aynur Doğdaş Agit, İlker Ceylan, Hasan Kablan ve Tamer Bilal, Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildiler. ANTALYA Antalya Şubesi 11. Olağan Genel Kurulu 25-26 Ocak 2014 tarihleri arasında yapıldı. İki listenin katıldığı seçimleri, mevcut yönetimin ağırlıkta olduğu liste kazandı. Böylece 11. Dönem Yönetim Kurulu; İlhan Metin, İbrahim Kücü, Murat Sönmez, Şaban tat, Halil Alaçam, Tülay Koç ve Suat Kaş’tan oluştu. DİYARAKIR Diyarbakır Şubesi 18. Olağan Genel Kurulu 25-26 Ocak 2014 tarihlerinde gerçekleştirildi. Tek listenin katıldığı 24 Şubat 2014 Yeniden İstanbul EMO Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Beyza Metin, Genel Kurul’da konuşmasını yaparken. seçimler sonucunda Ahmet Sormaz, Mehmet Orak, Evindar Aydın, Mehmet Tanrıkulu, Neval Zümrüt, Ruhşen Kardaş ve Mehmet Kocakaya Yönetim Kurulu üyeliklerine seçildiler. ANKARA Ankara Şubesi 22. Olağan Genel Kurulu 15-16 Şubat 2014 tarihlerinde düzenlendi. “Demokrat Mühendisler” adı altında tek liste ile gidilen seçimler sonucunda, Ebru Akgün Yalçın, Şakir Aydoğan, Özenç Akdağ, Alaattin Ali Yolcu, Hüseyin Mert Külahcı, Bahadır Acar ve Tufan Teziş Yönetim Kurulu’na seçildiler. ESKİŞEHİR Eskişehir Şubesi 3. Olağan Genel Kurulu 15-16 Şubat 2014 tarihleri arasında yapıldı. Seçimler sonucunda EMO Eskişehir Şube 3. Dönem Yönetim Kurulu; Hakan Tuna, Alkan Ulukoca, Zeliha Aziret, Ender Kelleci, Hüseyin Güray Gürlek, Bennur Nadar ve Erhan Gocuklu’dan oluştu. BURSA Bursa Şubesi 14. Olağan Genel Kurulu 22-23 Şubat 2014 tarihlerinde düzenlendi. Tek liste ile gidilen seçimlerin sonucunda Remzi Çınar, Tunç Aladağlı, Münir Büyükyazıcı, Onur Dallılar, Aytaç Sevim, Eda Yenigül ve Sabiha Cesur Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildiler. İZMİR İzmir Şubesi 30. Olağan Genel Kurulu 15-16 Şubat 2014 tarihleri arasında gerçekleştirdi. “Demokrat Mühendisler” adı altında tek liste ile gidilen seçimlerin sonucunda Mahir Ulutaş, Alpaslan Güzeliş, Murat Kocaman, Ahmet Becerik, Hasan Şahin, Özgür Tamer ve Semra Yamiş Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildiler. GAZİANTEP Trabzon Şubesi, 13. Olağan Genel Kurulu’nu 22-23 Şubat 2014 tarihleri arasında gerçekleştirdi. Tek liste ile gidilen seçimlerin sonucunda Doç. Dr. Hasan Karal, Doç. Dr. Halil İbrahim Okumuş, Hüseyin Karasoy, Emrullah İskender, Emre Akyüz, Tuncay Değermenci ve Adem Yardım, Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildiler. İSTANBUL İstanbul Şubesi 39. Olağan Genel Kurulu, 22-23 Şubat 2014 tarihlerinde gerçekleştirildi. “Demokrat Mühendisler”, “Değişim Grubu”, “Meslekte Birlik” adlı üç farklı listenin yarıştığı seçimler sonucunda “Demokrat Mühendisler” listesinde yer alan Beyza Metin, Mustafa Bulut, Faik Kemal Özoğuz, Hüseyin Ergun Doğru, Hasan Ece, Mehmet Bozkırlıoğlu ve Nihal Türüt Yönetim Kurulu’na seçildiler. HABER www.elektrikdergisi.com ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ, “BORU ÖZELLEŞTİRMEYİ DÜŞÜNMÜYORUZ. BÖYLE BİR PROGRAMIMIZ, DÜŞÜNCEMİZ VE BÖYLE BİR HEDEFİMİZ YOK” DEDİ. TANER YILDIZ: ELEKTRİKTE 15 MİLYAR LİRA TASARRUF ETME İMKANIMIZ VAR BÜYÜMENİN BEDELLERİNİN YURT İÇİNDE VE DIŞINDA ÖDENMESİ GEREKTİĞİNİ İFADE EDEN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ, BÜYÜMEYE KARAR VERENLERİN, ULUSLARARASI SERMAYEYLE OLUŞTURULAN BİR YAPIYLA KARŞI KARŞIYA KALDIĞINI VURGULADI. ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIĞIN BİRÇOK ÜLKEDE TÜRKİYE’DEKİNDEN DAHA FAZLA OLDUĞUNU, YÜZDE 100 ENERJİDE DIŞA BAĞIMLI OLAN ÜLKELER BULUNDUĞUNU ANLATAN YILDIZ, ENERJİDE BAĞIMLILIĞIN OTURUP BAŞINDA AĞLANACAK DEĞİL, ÇÖZÜMLER ÜRETİLMESİ GEREKEN BİR SORUN OLDUĞUNU SÖYLEDİ. “Eğer amacımız üzüm yemekse bunu hep beraber yiyebiliriz ama maksadımız başka bir şeyse biz bunun altına girmeyiz” diyen Yıldız, enerjide özel sektörün yatırımlar yaptığını, kamu bütçesinden buraya ayrılan payın ise adalet ve eğitime ayrıldığını ifade etti. Yıldız, Türkiye’de 2002 yılında enerji sektöründe, özel sektörün payı yüzde 32’lerdeyken, bugün kamunun payının yüzde 32’lere düştüğünü bildirdi. İsveç’te çöpten enerji üretildiğini anımsatan Yıldız, “Türkiye henüz çöplerini bitirmedi. Türkiye’nin çöplerinden arınması gerekiyor, bütün çıkıntılarından da arınması gerekiyor. Türkiye’nin temiz bir toplum olması gerekiyor” diye konuştu. Taner Yıldız, nükleer santrallara ilişkin olarak, sanayileşmeye yönelik bir adım olarak baktıklarını, bu santrallarda 515 bin parça bulunduğunu ve Türkiye’nin bir süre sonra bunları üretebileceğini söyledi. AFŞİN-ELBİSTAN ÖZELLEŞTİRMESİ Yıldız, Tahran’da İran ile doğalgaz konusunda tahkim sürecini ele aldıklarını, İran’dan alınan doğalgazın fiyatının yüksek olduğunu, bunu İranlıların da bildiğini kaydetti. Fiyatın düşürülmesini istediklerini ifade ettiklerini aktaran Yıldız, fiyatın makul olması halinde tahkimi geri çekilebileceğini söylediklerini bildirdi. Afşin-Elbistan Termik Santralı’nın özelleştirilmesi konusunda görüşmelerin devam ettiğini anlatan Yıldız, “Japonya, Katar, Güney Kore ve Çin ile görüşmelerimiz devam ediyor. İyi bir sonuç alacağımız kanaatindeyim” diye konuştu. 26 Şubat 2014 Enerji verimliliğini teşvike ilişkin bir düzenlemenin Bakanlar Kurulu’nda imzada olduğunu bildiren Yıldız, “Hangi ilde bulunuyor olursanız olun o şehrin bölgesine bakılmaksızın beşinci bölge teşviklerinden yararlanacaksınız. Hangi sektörde olursanız olun bundan yararlanacaksınız” ifadesini kullandı. Enerji tasarrufu ve enerji verimliliğinin bir kültür olduğunu ifade eden Yıldız, “Türkiye’nin elektrik faturası yılda 60 milyar Lira. Ölçülebilir rakamlarla yılda 15 milyar Lira tasarruf etme imkanımız var. Bu çok ciddi bir oran, çok ciddi bir kapasite. Yüzde 20’ler civarında tasarruf etme imkanımız var” dedi. 151 kamu binasına yönelik yaklaşık 48 milyon liralık yatırımla 2,5 yılda kendini amorti eden izolasyon yapılabileceğini kaydeden Yıldız, bunların yerleşmesi adına tekrar tekrar söylenmesi gerektiğine işaret etti. Nükleer enerji santrallarının güvenliğine yönelik bir soru üzerine de Yıldız, Türkiye’nin Akkuyu’da da Sinop’ta da sağlam ve güvenilir binalar yapacağını vurguladı. BOR STRATEJİK BİR ÜRÜN Yıldız, kömürden sentetik gaz elde edilmesine yönelik pilot tesisin Soma’da devrede olduğunu bildirdi. Bor konusuna da değinen Yıldız, şunları söyledi: “Bor stratejik bir üründür. Birçok mamulü vardır. Boru özelleştirmeyi düşünmüyoruz. Böyle bir programımız yok, böyle bir düşüncemiz yok, böyle bir hedefimiz yok. Ancak o boru elde ederken bir kısım teknolojileri buraya taşımak adına hizmet alımlarının özelleştirme kapsamında algılanmaması lazım.” s 6,(B6LPDULVB[PPBPPBWD]HILNLUB&21LQGG 30 HABER www.elektrikdergisi.com Dünya Enerj Konsey Türk Mll Komtes`nn (DEK-TMK) tüzel kş olarak üyes olan Elektrk Mühendsler Odası, ktdarın seçmlere müdahale edeblmes amacıyla, 465 memuru tüzüğe aykırı br şeklde enerj alanı le lgl eserler olmadığı halde DEK-TMK Genel Kurulu öncesnde üye yapılmak stenmesne tepk gösterd. EMO Yönetm Kurulu’nun bu üyelklern onaylanmaması konusunda DEK-TMK Yönetm Kurulu’na çağrıda bulunduğu basın açıklamasını sayfalarımıza aktarıyoruz. HÜKÜMETİN YENİ HEDEFİ: DÜNYA ENERJİ KONSEYİ TÜRK MİLLİ KOMİTESİ Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi’nin (DEKTMK) 21 Mart 2014 tarihinde yapılacak Genel Kurulu öncesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen ile Enerji İşleri Genel Müdür Yardımcısı Barış Sanlı’nın referansıyla 465 bakanlık görevlisi tüzüğe aykırı olarak DEK-TMK’ya üye yapılmaya çalışılıyor. DEK-TMK Dernek Tüzüğü’ne göre derneğe, gerçek ve tüzel kişiler üye olabiliyor. Gerçek kişi olarak üye olmak için adayların, derneğin iki “gerçek kişi” üyesinden referans mektubu almaları gerekiyor. Derneğin 200 “gerçek kişi” üyesinin yanı sıra aralarında Elektrik Mühendisleri Odası’nın da (EMO) yer aldığı 67 “tüzel kişi” üyesi bulunuyor. 60 yılı aşkın bir tarihi bulunan DEK-TMK’nin “gerçek kişi üye” sayısı bu sürede 200 ile sınırlı kalırken, iki bakanlık bürokratının referansı ile 465 kişinin bir günde derneğe kayıt edilmek istenmesi dikkat çekicidir. BAKANLIK MEMURLARI Dernek Tüzüğü’nün 7. maddesinde gerçek üyelik için yeterlilik, “fiil ehliyetine sahip gerçek kişiler, enerji veya enerji-çevre ilişkisi konusunda araştırmaları, çalışmaları, görevleri, hizmetleri ve eserleri ile tanınmış olmalıdır” ifadeleri ile açıklanmıştır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın iki bürokratının gerçek üyelik için referans olduğu 465 kişilik listeye bakıldığında, hizmet ve eserleri ile tanınan kişilerden daha çok, enerji alanından uzak kamu görevlilerine de yer verildiği görülmektedir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Dış İlişkiler ve AB Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan 40, Strateji Geliştirme Başkanlığı’ndan 23, Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Başkanlığı’ndan 15, Enerji İşleri Genel Müdürlüğü’nden 13, Enerji Üretim A.Ş.’den 61, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden 17, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’ndan 13, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’ndan 126, ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nden 48, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü’nden 7, Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş.’den 25, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’nden 39, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden 17, Elektrik Üretim A.Ş.’den 21 28 Şubat 2014 kişinin üye yapılmak istendiği belirlendi. Bakanlığın çeşitli birimlerinde ve bağlı kuruluşlarda görev yapan bu kişiler arasında daire başkanları ve müdürlerin yanı sıra “güvenilir” memurlar, insan kaynakları uzmanları, mali müşavirler bile yer alıyor. Hatta lise mezunu düz memurlardan, teknisyenlere, teknikerlere, işletmecilere ve beden eğitimi öğretmeni veya imam kökenli memurlara varıncaya kadar ilgisiz kişiler dahi listeye eklenmiştir. Listede yer alan sınırlı sayıda ismin derneğe üye olabilmek için gerekli ehliyeti olduğu varsayılsa bile listenin büyük bir bölümünün derneğe hedeflenen bir operasyon için üye yapılmaya çalışıldığı aşikardır. Talimat ile derneğe üye olmaya çalışan bu kişilerin ortak özellikleri hepsine kendileri gibi bürokrat olan iki ismin referans olmasıdır. Genel Kurul öncesinde bu kadar kişinin üye yapılmaya çalışılmasının seçimleri etkilemek dışında bir amaç taşımadığı açıktır. HEDEF DÜNYA ENERJİ KONGRESİ 2016 Mütevazı bir bütçesi ile saygın bir kurum olan DEK-TMK’nın bugün AKP iktidarının hazırladığı bir operasyona hedef olmasının arkasında, 23. Dünya Enerji Kongresi’nin 2016 yılında İstanbul’da düzenlenecek olması yatmaktadır. Dünya çapında bir organizasyonu yürütecek olan ve kongre öncesi Dünya Enerji Konseyi’nin başkan yardımcılığı, kongre sonrasında ise başkanlığını üstelenecek isimler, bizzat bakanlık tarafından bu operasyon ile belirlenmek istenmektedir. Yürütülen operasyonun yalnızca DEK-TMK’nın değil aynı zamanda 90 ülkede yerel örgütlenmelere sahip olan Dünya Enerji Konseyi’nin üst yönetimini belirleme ve büyük ölçekteki 23. Dünya Enerji Kongresi’nin bütçesini kontrol etmeyi de hedeflediği endişesini taşıyoruz. DEK-TMK’nın tüm saygın üyelerini gelişmeler karşısında duyarlı davranmaya çağırıyoruz. DEK-TMK Yönetim Kurulu’nu ise tüzüğe uygun olmadığı aşikar olan bu isimlerin üye kaydedilmemesi konusunda uyarıyoruz. Siyasal iktidarın tüm bağımsız kurumları ele geçirme ve yozlaştırma anlayışına karşı üyelerimizi EMO ile birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. HABER www.elektrikdergisi.com YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ TEKNOPARK’I KULUÇKA MERKEZİ AÇILIŞI YAPILDI Yıldız Teknk Ünverstes (YTÜ) Teknopark’ı ‘Kuluçka Merkez’nn açılışı, 21 Şubat 2014 tarhnde düzenlenen br tören le gerçekleşt. İler teknoloj odaklı Ar-Ge ve novasyon fkrn, şe dönüştürmes çn teşvk edlen YTÜ Teknopark AŞ’nn 36 kuluçka frmasında, 80’e yakın geleceğe yön verecek blm nsanları desteklenyor. Geleceğn Bll Gates, Steve Jobs’larını yetştrmey hedefleyen YTÜ Teknopark Kuluçka Merkez’nde; tıp, savunma, ulaşım, mekatronk, blgsayar, elektronk gb farklı alanlarda ler teknoloj ürünler gelştrlyor. YTÜ Teknopark Kuluçka Merkezi açılışına, YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, YTÜ Teknopark Genel Müdürü Dr. Mahmut Karaman, YTÜ Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü ve Teknopark Eğitim Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Hakan Karataş, Teknoloji Transfer Ofisi Koordinatörü Prof. Dr. Mesut Güner, Kuluçka Merkezi’ndeki 36 kuluçka firması yetkilileri ile Teknopark’ta faaliyet gösteren Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder’in de aralarında bulunduğu firmaların üst düzey temsilcileri katıldılar. “DÜNYADA ÇIĞIR AÇACAĞI PROJELER, YTÜ KULUÇKA MERKEZİ’NDEN ÇIKACAK” Açılış konuşmasını gerçekleştiren YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, şunları söyledi: “Yıldız Teknik Üniversitesi, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasında ileri teknolojiye dayanan girişimciliğin öneminin farkındadır. Teknopark ve bünyesindeki Kuluçka Merkezi, üniversitemizde ve ülkemizde Ar-Ge ve girişimcilik kültürünün güçlenmesi için önemli bir rol oynayacaktır. Kuluçka merkezimizdeki firmaların hemen hepsi akademisyen ve yeni mezun öğrencilerden oluşmaktadır. Şu an, Teknoparkta mevcut olan 180 civarında ileri teknoloji firmasında 2 bin 500’ün üzerinde Ar-Ge elamanı ve 200 civarında akademisyen; 300’den fazla Ar-Ge projelerinde görev almışlardır. Yıldız Teknik Üniversitesi’nin yanı sıra, diğer üniversitelerimizden de akademisyen ve öğrencilere kuluçka merkezimizde yer verdik. Öğrencilerimizin girişimciliği ve çalıştıkları projeler, bizleri heyecanlandırıyor ve yaptığımız işlerde bize güç veriyor. YTÜ Teknopark Kuluçka Merkezi’ndeki firmalarımızın, Türkiye’nin dünyada çığır açacak projelerine imza atacak kabiliyette olduğunu biliyoruz” dedi. 30 Şubat 2014 Ülkemiz yazılım sektörü potansiyeline değinerek konuşmasını sürdüren Rektör Prof. Dr. İsmail Yüksek, şöyle devam etti: “Ülkemizde, şu an yazılım sektörünün büyüklüğü, iki milyar Dolar civarındadır. Oysa ülke olarak yazılım sektöründe, 15- 20 milyar Dolar’a ulaşabilecek potansiyele sahibiz. Nitekim GSMH’mız ortalama 35 milyar Dolar iken, Ar-Ge’ye ayrılan pay yüzde 0,2 idi. 2013 yılı verilerine göre GSMH’mız ortalama 165 milyar Dolar’a ulaştı ve ArGe’ye ayrılan pay yüzde 0,87’yi buldu. Zira gelişmiş ülkelerde, devletin Ar-Ge’ye ayırdığı pay yüzde bir civarındadır, şirketlerin ayırdığı pay ise yüzde iki civarındadır. Günümüz itibariyle Devletimiz, ArGe’ye gelişmiş ülkeler düzeyinde pay ayırmaktadır. Şirketlerimizin de, küresel pazarlarda daha etkin olabilmeleri için Ar-Ge ve inovasyona gerekli payı ayırmaları önemlidir.” diye konuştu. “GELECEĞİN AR-GE, KNOW-HOW PROJELERİNE İMZA ATACAĞIZ” Dünya çapında ileri teknoloji çalışmalarına imza atmayı hedeflediklerini anlatan YTÜ Teknopark Genel Müdürü Dr. Mahmut Karaman, şunları kaydetti: “Ülkemizde, kuluçka merkezleri yeni bir olgu ve geçmişi birkaç yıla dayanıyor. Bilim insanlarımızın; geleceğin Ar-Ge ve inovasyon projelerine imza atabilmeleri için başlangıç aşamasında desteklenmeleri lazımdır. Kuluçka merkezimizde, ileri teknolojide fikri olan genç girişimcileri ve geleceğe yön verecek ileri teknoloji projelerini destekliyoruz. Kuluçka Merkezimizdeki genç girişimcilerin; Teknoparkımızda yer alan başarılı ve deneyimli girişimcilerin bilgi ve tecrübelerinden istifade edebilmeleri için mentörlük programları, seminerler ve kahvaltı organizasyonları düzenliyoruz. Teknoparkı, kuluçka firmalarımızın büyüyüp gelişebileceği, sıcak ve samimi bir ortam haline getirmek için gayret ediyoruz. Kuluçkadaki şirketlerin, ülkemiz için ne kadar değerli olduklarının farkındayız.” HABER www.elektrikdergisi.com FATİH PROJESİ’NE DİKKAT! 2B SINIFI OLASI KANSEROJEN UYARISI KESK Eğtm-Sen tarafından bu yıl beşncs düzenlenen Demokratk Eğtm Kurultayı’na katılan, EMO Ankara Şubes Yönetm Kurulu Sayman Üyes Ömürhan Soysal, Fath Projes kapsamında öğrenclere dağıtılması plânlanan tabletlern etkleşeceğ W-F sstemlerde cep telefonları, baz stasyonları, evlerde ve ş yerlernde kullanılan kablosuz telefonlar gb brer radyo rekans radyasyon kaynağı olduğunu ve RF alanlarının 2011 yılından tbaren 2B sınıfı olası kanserojen olarak tanımlandığına dkkat çekt. 16 yaşın altındaki çocukların Dünya Sağlık ÖrgütüWHO’nun tavsiye etmemesine rağmen giderek artan oranda cep telefonu kullanıyor olmasının, RF’in özellikle hamilelerde ve çocuklarda etkilerine yönelik yeni araştırmalara ivme kazandırma gerçeğini ortaya koyduğunu anlatan Soysal şunları söyledi: “Radyo frekans radyasyonun çocuk ve yetişkin beyinlerinde nasıl soğurulduğuna dair yapılan çalışmalarda çocuklarda yüzde 80 daha fazla RF soğurulduğu bulgulanmıştır. Çocuk ve bebek kafatasının yetişkinlere göre daha farklı olması ve beyin iletkenliklerinin de daha yüksek olması sebebiyle beyin dokularının EM alanlara yetişkinlere göre daha hassas olduğu açıklanmıştır. Cep telefonu kaynaklı RF alanlar ile beyin tümörü ilişkisini inceleyen INTERPHONE çalışması 13 ülkede yapılmış ve 7 yıl sürmüş olup, 10 yıl daha fazla süreyle cep telefonu kullanan binlerce hasta incelenmiş ve beyin tümörü oluşumunun, cep telefonu kullanmayanlara göre 1,5 kat arttığı belirlenmiştir Fatih projesi kapsamında okullarda bütün çocuklara tablet bilgisayar verileceği, bu kadar bilgisayarın Bağımsız ve Kurumsal Bildiriler bölümünde “Elektromanyetik Dalgalar ve Zararları” hakkında konuşan Ömürhan Soysal şunları söyledi; “Teknolojideki gelişmelerin sonucu olarak elektromanyetik dalgaların kullanımı her geçen gün artmakta ve günlük yaşamda doğada bulunanın çok üstündeki seviyelerde elektromanyetik alanlara maruz kalmaktayız. Son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlanan cep telefonları, baz istasyonları ve kablosuz internet, kablosuz iletişim gibi kaynaklardan yayılan elektromanyetik alanların insan sağlığına etkileri konusunda bilim dünyası hızla artan sayıda araştırma yürütmektedir. Bu çalışmalara dayanarak Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı 2004 yılında ELF manyetik alanları, 2011 yılında RF radyasyonu 2B sınıfı olası kanserojen sınıfına almıştır”dedi. Bilim insanlarının gelecek yıllarda elektromanyetik alanların sağlık ve biyolojik etkilerinin sigarada olduğu gibi gecikmeli olarak açıklanacağını, bu nedenle önlemlerin acilen alınması gerektiğini vurguladığını aktaran Soysal, “Bu noktada ‘ihtiyat ilkesi’ prensibinin altı çizilmektedir. İnsanları korumaya yönelik mevcut standartlar sadece akut ve termal maruziyet etkileri dikkate alınarak oluşturulmuş, kronik maruziyet ve biyolojik etkileri göz önüne alan standartlar henüz oluşturulmamıştır. Aralarında Gazi Biyofizik araştırmacılarının da olduğu birçok bilim insanı elektromanyetik kirlilik konusunda ihtiyat ilkesinin hayata geçirilmesi gerekti görüşünde birleşmektedirler. İhtiyat ilkesi, bir ajanın tamamıyla güvenli olduğu kanıtlanıncaya kadar o ajana karşı zararlıdır yaklaşımı yapılması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu sebeplerle 2B-olası kanserojen sınıfına alınarak etkileri kabul edilen RF alan kaynaklarının kullanımına yönelik ihtiyat ilkesinin ivedilikle dikkate alınması gerekmektedir. Yaşam alanlarında RF kaynakları olabildiğince sadeleştirilmelidir. Kullanımlar zorunlu ise bilinçli kullanım için bilinçlendirme kampanyaları gerçekleştirilmelidir”dedi. 32 Şubat 2014 EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ömürhan Soysal okullarda yaratacağı manyetik alanların çocuklar üzerinde nasıl etki edeceği sorusuna da cevap arayan Soysal, “Fatih Projesi kapsamında öğrencilere dağıtılması plânlanan tabletlerin etkileşeceği Wi-fi sistemler de cep telefonları, baz istasyonları, evlerde ve iş yerlerinde kullanılan kablosuz telefonlar gibi birer RF- Radyo Frekans radyasyon kaynağıdır ve RF alanları 2011 yılından itibaren 2B sınıfı olası kanserojen olarak tanımlanmıştır. Bu sınıflandırma RF alanların beyin tümörü oluşum riskini arttırdığına dair çalışmalar dayandırılmıştır. Son yıllarda günlük yaşamda cep telefonları ve baz istasyonlarından sonra en yoğun kullanılan RF kaynaklarından biri olan Wi-Fi sistemlerin bu denli yoğun bir şekilde – üstelik de gelişmeleri devam eden çocukların yaşamına- sürekli yani kronik olarak girmesi, çocuklarımızın gönüllü denek olması gibi bir durumu beraberinde getirmektedir” bilgisini verdi. HABER www.elektrikdergisi.com 12. TESİD YENİLİKÇİLİK YARATICILIK ÖDÜLLERİ VERİLDİ Türk Elektronk Sanaycler Derneğ (TESİD) tarafından bu yıl 12’ncs düzenlenen “TESİD Yenlkçlk Yaratıcılık Ödüller”, 28 Ocak 2014 Salı günü sahplern buldu. Işık Ünverstes Maslak Kampüsü’nde gerçekleşen törene, Kalkınma Bakanlığı Blg Toplumu Dares Başkanı Emn Sadık Aydın katıldı. Ödül töreninde konuşan TESİD Yönetim Kurulu Başkanı C. Müjdat Altay, “Günümüzde ulusal ihracat stratejisi oluşturulurken, dış pazarlarda rekabet üstünlüğü sağlayacak hedef sektörlerin başında elektrik ve elektronik sektörü geliyor. Bu ekonomi nezdinde sektörün önemini ve yerini gösteriyor. Elektrik ve elektronik sektörü; tek başına bir sanayi sektörü olmaktan çıkarak, yansıttığı teknoloji ile diğer tüm sektörlerin gelişmesine ve verimliliğin artmasına katkı sağlayan bir sektöre dönüştü. Elektronik sektörü 2012 yılında yaklaşık 7 milyar ABD Doları ihracat gerçekleştirdi. Sektörün 2012 yılı üretim rakamı ise 12,5 milyar ABD Doları oldu. 2013 yılı ilk 6 aylık ihracat rakamı ise yaklaşık 4 milyar ABD Doları seviyesine ulaştı. TÜİK verilerine göre elektronik sektörünün 2013 yılı ilk 6 aylık ithalat miktarı ise yaklaşık 9 milyar ABD Doları oldu. 2023 yılında, dünya ihracatının 34 trilyon dolara, elektrikelektronik sektörü ihracatının ise 7 trilyon Dolara ulaşacağı öngörülüyor. Bu rakam, sektörün toplam ihracat içindeki payının yüzde 21’e çıkacağını gösteriyor. Yüzyılımızın en nitelikli işgücünü barındıran sektörün hedefi, bölgede Ar-Ge ve üretim üssü haline gelerek elektrik ve elektronik alanında dünya pazarında söz sahibi olmak. Bu hedefi ancak kamu, sanayi, üniversite işbirliğini artırarak ve kendi teknolojimizi üreterek gerçekleştirebiliriz. TESİD Yenilikçilik Yaratıcılık Ödülleri’nin bu yolda önemli bir teşvik unsuru olduğuna inanıyor, tüm katılımcıları kutluyorum”dedi. Netaş CEO’su Altay, bu yarışmanın Türk elektronik sektörü kuruluşlarının yenilikçi ve yaratıcı projelerini desteklemek amacıyla, sektörün yardımlarıyla gerçekleştiğini belirterek bu yılın sponsorları Arçelik, Aselsan, Netaş, Türkcell, Netaş, TTGV’ye (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı) teşekkür etti. TESİD 2013 YENİLİKÇİLİK YARATICILIK ÖDÜLLERİ TESİD – Işık Üniversitesi Jüri Özel ödülü Firma: NETAŞ Ürün: Loupe-Uygulama Katmanı İşlem İzleme Sistemi TESİD Jüri Özel Ödülü: Firma: ARÇELİK Ürün: Ağ Bağlantılı LED TV 34 Şubat 2014 Yenilikçiliğin Ticarileştirilmesi Ödülü Firma: MEDEL Ürün: Kompakt Yardımcı Konvertör BÜYÜK FİRMA DALINDA VERİLEN ÖDÜLLER Yaratıcı Fikir Ödülü Firma: ARGELA Ürün: Yazılım Tanımlı Ağlar Yöneticisi ve Uygulamaları KOBİ DALINDA VERİLEN ÖDÜLLER Yaratıcı Fikir Ödülü Firma: KRON Ürün: CG Logger Yenilikçi Ürün Ödülü Firma: ASELSAN Ürün: Havan Tespit Radarı Yenilikçi Ürün Ödülü Firma: KARTNET Ürün: Manage ATM Ürün Geliştirme Süreci Ödülü Firma: TUSAŞ Ürün: Özgün Uçuş Kontrol Bilgisayarı HABER www.elektrikdergisi.com ENERJİ DÜNYASININ ÖNEMLİ İSİMLERİ SEKTÖRDEKİ FIRSATLARI ANLATTILAR Türkye’de grşmclğ özendrme ve destekleme msyonuyla kurulan ve grşmcler br araya getrerek vzyon paylaşımlarına olanak sağlayan Grşmc Kulübü’nün bu yılk lk toplantısı, Avea CEO’su Erkan Akdemr, Grşmc Kulübü Başkanı Nevzat Aydın le Ekonomst ve Captal Dergler Yayın Drektörü M. Rauf Ateş ev sahplğnde, Doğa Kolej CEO’su Uğur Gazanker’n de katılımıyla gerçekleşt. Toplantı kapsamında ayrıca, Türk enerj sektörünün blnen smler; Mehmet Öğütçü, Murat Özyeğn, Yalçın Kıroğlu ve Muzaffer Akpınar da yaptıkları konuşmalarla mevcut durumu değerlendrerek, sektörün geleceğ hakkında açıklamalarda bulundular. Avea’nın “enerji” konusundaki odağının daha da arttığını vurgulayan Avea CEO’su Erkan Akdemir: “Türkiye akıllı enerji konusunda ciddi potansiyel taşıyor. Son dönemde de girişimcilik bu alanda öne çıkıyor. Değer yaratmaya odaklı bir şirket olarak girişimciliği biz de önemsiyoruz. Türkiye’nin öncelikli konularından olan enerji sektörü, telekom sektörü ile yüksek yatırım gerektirmesi açısından benzerlik gösteriyor. Bu anlamda enerji sektörü mobil teknolojilere de ihtiyaç duyuyor. Konunun çözümü ise GSM sektöründe yatıyor. Geliştirdiğimiz M2M uygulamaları sayesinde, doğalgaz ve elektrik tüketiminde ciddi miktarlarda tasarruf fırsatı sağlıyoruz.” “ÖZELLİKLE YENİLENEBİLİR ENERJİ KISMINDA YAPILAN YATIRIMLARI ÇOK ÖNEMSİYORUZ” Yatırımcıların yatırımlarının geri dönüşümlerini almaları için ciddi düşünmeleri gerektiğini belirten Erkan Akdemir: “Enerji arzı, enerji açığı, ödemeler dengesi, doğalgaza olan bağlılık, kayıp-kaçak gibi konular enerji sektörünün odağındaki konular. Özelleştirme dışında, özellikle yenilenebilir enerji kısmında yapılan yatırımları çok önemsiyoruz. Bunların düzenlemelerle desteklenmesi çok kritik. Biz, özellikle son 2-3 yıldır, dağıtım özelleştirmeleriyle birlikte bu şirketlerle çalışıyoruz. Bu şirketlerin yaklaşık üçte biriyle yaptığımız anlaşmalar kapsamında, piyasada birlikte geliştirdiğimiz çözümleri satıyoruz. Doğa Koleji CEO’su Uğur Gazanker yaptığı konuşmada “Öğrencilerimizi girişimcilik kulübümüzde yol gösteren fikir önderleriyle bir araya getiriyoruz. Bu anlamda duygusal enerjiye yatırım yapıyoruz” dedi. “DÜNYANIN KADERİNİ DEĞİŞTİREBİLECEĞİ BİR ALAN…” Girişimci Kulübü Başkanı Nevzat Aydın gerçekleştirilen toplantıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Nüfusun ve kişi başına düşen enerji tüketiminin giderek arttığı bir dünyada, enerji alanında yeni çözümler üretmemiz kaçınılmaz görünüyor. Girişimciliğin özünde, bireyin ve toplumun en eski ve köklü sorunlarını çözmenin, 36 Şubat 2014 insanların yaşayışını tamamen dönüştürmenin yattığı göz önüne alındığında enerji sektörü, girişimcilerin yenilikçi projelerle gerçek anlamda dünyanın kaderini değiştirebileceği bir alan olarak karşımıza çıkıyor.” BU YIL 1.600 KURULUŞ KENDİ ELEKTRİĞİNİ ÜRETMEK İÇİN BAŞVURU YAPTI Toplantı kapsamında düzenlenen panelde konuşan Lisanssız Elektrik Üretimi Derneği Başkanı Yalçın Kıroğlu, Türkiye’de enerji sektörünü lisanslı ve lisanssız olmak üzere iki ayrı pazar olarak değerlendirmek gerektiğini vurgulayarak; “Enerji sektöründe lisanslı yatırımlar ve lisanssız enerji üretimi olarak iki ayrı pazar var. İkisini de ayrı ayrı değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Çünkü yenilenebilir enerji pazarı bugün ciddi bir yatırım potansiyeli taşıyor. 2014 yılından itibaren 1.600 kuruluş kendi elektriğini üretmek için başvuru yaptı” dedi. “TÜRKİYE DIŞINDAKİ FIRSATLARI DA DEĞERLENDİRMEK ÖNEMLİ” Toplantının bir diğer konuğu Küresel Kaynaklar Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öğütçü enerji sektöründe dünyanın rekabet haritasının değiştiğini, Türkiye’nin enerji ekonomisinin küresel enerji ekonomisiyle paralel ilerlediğini belirtti. Öğütçü; “Dünyanın arz-talep haritaları son konjonktürde değişim göstermekte. Örneğin, Avrupa’da enerji sektöründe talep azalırken Hindistan ve Çin’de artıyor. Bugün dünya ihtiyacının neredeyse üçte biri Arktik Bölgesi’nde yer alıyor. Dolayısıyla enerji sektöründeki girişim fırsatlarını değerlendirirken daha küresel bir yaklaşımla, Türkiye dışındaki fırsatları da değerlendirmek önemli” dedi. GEREKLİ DÜZENLEMELERİN YAPILMASI ÖNEMLİ Fiba Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin ise “Sektörü canlandırabilmek için yatırımcıların yolunu açacak gerekli düzenlemelerin yapılmasının önemini vurguladı. Özyeğin, sözlerine şöyle devam etti: ”Yenilenebilir enerji tarafında ihtiyaç duyulan ekipman ve tedarik zincirinde yabancı ortaklarla yatırım yapmak durumundayız. Çünkü Dolar ve Avro bazında bir fiyatlandırma var. Yıllık bazda değerlendirdiğimizde santrallardakı üretim miktarlarıyla birlikte yatırımların geri dönüşleri de değişebiliyor.“ ENERJİ TÜKETİMİNDE BİLİNÇLENME DÖNEMİ Dost Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Akpınar yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Sektör genelinde son 7 yılda yüzde 100 gibi bir oranla tam kapasite bir büyüme gerçekleşse de geçen senenin ilk yarısında bir önceki senenin aynı dönemine kıyasla düşüş oldu. Enerji tüketiminde bir bilinçlenme söz konusu. Hem ekonomik yavaşlama hem de bu tasarruf eğiliminden ötürü talepte azalma mevcut. Bu noktada enerji sektörü yatırımcıları için en önemli parametre arz-talep dengesidir.” HABER www.elektrikdergisi.com RÜZGAR ENERJİSİNDE AVRUPA’DA İLK ON ARASINA GİRDİK RÜZGAR ENERJİSİ LİGİNİ HIZLA TIRMANAN TÜRKİYE, HOLLANDA’YI GERİDE BIRAKARAK AVRUPA’DA 10. OLDU. ŞİMDİ DE POLONYA’NIN ENSESİNDE. Türkiye’nin kurulu rüzgâr enerjisi gücü geçen yıl yüzde 28 arttı ve 3 bin megavata dayandı. Türkiye bu sayede rüzgârdan elektrik üretiminde Hollanda’yı geride bırakarak Avrupa’nın 10. büyüğü oldu. Avrupa Rüzgâr Enerjisi Birliği verilerine göre Türkiye’nin rüzgâr kapasitesi 2012’de 2 bin 312 megavat iken devreye giren yatırımlarla 646 megavat arttı. Böylece Türkiye 2013 sonunda 2956 megavat kapasiteye ulaştı. Rüzgâr enerjisinde Avrupa lideri Almanya. Almanlar kapasiteyi geçen yıl 3 bin 200 megavat artırdı ve 31 bin megavata ulaştı. Almanları 23 bin megavatla İspanyollar izlerken, İngiltere 10 bin 500 megavat ile üçüncü sırada kaldı. POLONYA İLE YARIŞIYORUZ Bu ülkeleri İtalya, Fransa, Danimarka, Portekiz ve İsveç takip ediyor. Türkiye’nin kısa bir süre içinde 3 bin 400 megavat kurulu güce sahip Polonya’yı geride bırakarak sıralamada bir üst basamağa yükselmesi bekleniyor. Geçen yıl kurulu rüzgâr enerjisi kapasitesini 38 Şubat 2014 300 megavat artıran Hollanda, toplamda 2700 megavat kapasiteyle Türkiye’nin arkasında kaldı ve 11. sırayı aldı. Avrupa’da toplam kurulu kapasite geçen yıl yaklaşık 16 milyar euro yatırımla sağlanan 12 bin megavat ilave kapasiteyle toplamda 121 bin 500 megavata ulaştı. Avrupa Birliği’nde rüzgârın toplam elektrik üretimindeki payı yüzde 8’e ulaşmış durumda. ÇİN DÜNYANIN RÜZGAR DEVİ Rüzgâr enerjisi kapasitesini geçen yıl yüzde 21 artışla 91 bin 400 megavata çıkaran Çin, dünya liderliğini sürdürdü. Çin’i 61 bin 100 megavat ile ABD izledi. Almanya, İspanya’nın ardından Hindistan 20 bin 100 megavat kapasitesiyle ilk 5’i oluşturuyor. Grand View Research halen 318 bin megavat olan toplam dünya kurulu kapasitenin 2020’de 760 bin megavata ulaşacağını tahmin ediyor. Avrupu Birliği enerjisinin yüzde 8’ini rüzgar santrallarından elde ediyor. HABER www.elektrikdergisi.com BİRLEŞİM MÜHENDİSLİK VE ERDE GRUBU GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRDİ 12 YILDIR YURT İÇİ VE YURT DIŞINDA TOPLAM 8 MİLYON METREKARELİK PROJE VE TAAHHÜDE İMZA ATAN BİRLEŞİM MÜHENDİSLİK, TÜRKİYE’NİN PRESTİJLİ PROJELERİNDE İMZASI BULUNAN ERDE MÜHENDİSLİK İLE GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİREREK BİR STRATEJİK ALIM GERÇEKLEŞTİRDİ. 42 Şubat 2014 Birleşmeyi duyurmak amacıyla, 19 Şubat’ta sektörün önde gelen firma ve yetkililerinin katılımı ile Hilton Convention Center’da özel bir gece düzenlendi. İclal Aydın’ın sunumu ve Enbe Orkestrası’nın müzikleriyle renklenen gecede konuşan Birleşim Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Altan, Türkiye’de ilk defa mekanik ve elektrik sektöründe yer alan bu büyüklükteki iki firmanın iş kollarını tek bir çatı altında birleştirdiğine dikkat çekerek bunun sektör için öncü bir adım olduğunu söyledi. Birleşim Mühendislik olarak 12 yıl boyunca sayısız proje ve taahhüde imza attıklarını, toplam 8 milyon m² projeyi başarıyla teslim ettiklerini belirten Mesut Altan, “Artık daha büyük hedeflerimiz var. Türkiye’nin ilk 100 sanayi kuruluşu firmasının arasına girmeyi, uluslararası piyasalarda daha fazla iş yapmayı ve küresel bir şirket olmayı hedefliyoruz. Güç birliktelikleri ve stratejik alımlarla büyümemizi devam ettirme kararımız doğrultusunda, 1978 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren, Türkiye’nin prestijli projelerinde imzası bulunan elektrik taahhüt sektörünün en saygın firmalarından biri olan Erde Mühendislik ile gücümüze güç katacağımıza inandığımız bu stratejik alımı gerçekleştirdik. Hedeflerimize ulaşmada bize büyük katkı ve destek sağlayacak bu güç birliği ile her iki firmanın deneyimlerini, bilgi birikimlerini bir araya getirerek Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen firmalarının yatırımlarına elektro mekanik olarak imza atacağız” dedi. 1 MİLYAR TL PROJE BÜYÜKLÜĞÜNE ULAŞMAK İşbirliği sayesinde üç yıl içinde yılda 500 milyon TL proje büyüklüğüne ulaşmayı öngördüklerini söyleyen Mesut Altan, “Birleşim Grup olarak hedefimiz; elektromekanik alanında Türkiye ve dünyanın öncü kuruluşu olmak, daha önce Rusya, Türkmenistan ve Azerbaycan’da tamamladığımız prestijli projelerin benzerlerini diğer ülkelerde de yaparak küresel bir firma olmak. Vizyonumuz, hisselerimizi halka arz ederek daha şeffaf bir yapıya sahip olmak ve kuracağımız yeni stratejik ortaklıklarla yılda 1 Milyar TL proje büyüklüğüne ulaşmak” dedi. ANAHTAR TESLİM HİZMET Gelişen dünyada artık büyümenin bir zorunluluk olduğunu belirten Erde Mühendislik İcra Kurulu Başkanı Ceren Atapek Ataman, “Bunu gerçekleştirebilmenin en güzel yolu; stratejik güç birliktelikleri. Ülkemizden farklı olarak dünyada yaygın olan trend, ‘müşterilere elektromekanik anahtar teslim hizmet’ sunmak. Artık bu yapının ülkemiz içinde geçerli olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu güç birliğinin gerek sektörümüze, gerek gelişen piyasalara, gerekse Türk ekonomisine yepyeni bir enerji getireceğine inanıyorum” dedi. HABER www.elektrikdergisi.com İNNOVA’NIN KATILDIĞI AVRUPA BİRLİĞİ AR-GE PROJELERİNDEN OLAN IMPONET AKILLI ELEKTRİK ŞEBEKESİ’NE GEÇİŞ PROJESİ, ‘SEİZİNG THE HİGH GROUNDS’ MÜKEMMELLİK ÖDÜLÜ ALDI. İSVVEÇ, İNNOVA AKILLI ELEKTRİK ŞEBEKESİ PROJESİNE MÜKEMMELLİK ÖDÜLÜ VERDİ İsveç’in başkenti Stockholm’de gerçekleştirilen ITEA-ARTEMIS Ortak Zirvesi’nde ITEA Yönetim Kurulu Destek Grubu tarafından açıklanan ödüller kapsamında, İnnova’nın Türkiye ayağında yer aldığı Imponet (Intelligent Monitoring of POwer NETworks) Projesi, Avrupa ekonomisine sağladığı katkılar nedeni ile “Seizing The High Grounds” kategorisinde mükemmellik ödülüne layık görüldü. ITEA Mükemmeliyet Ödülü, ITEA desteklerinden yararlanan projelerin değerlendirilmesi sonucunda üç farklı başlıkta veriliyor: “Seizing The High Grounds”, “Exploitation” ve “Standardization”. enerjisi gibi enerji sürekliliği değişkenlik gösteren kaynakların da sisteme dahil edilmesinin getirdiği belirsizlikler sebebiyle mevcut konvansiyonel sistemlerden daha esnek bir şebeke yapısına ihtiyaç duyuluyor ve bu yeni şebeke sistemi, Akıllı Elektrik Şebekesi (Smart Grid) olarak adlandırılıyor. AKILLI ELEKTRİK ŞEBEKESİ (SMART GRİD) Imponet, enerji kalitesinin artırılması, arz ve talep dengesinin kurulması, enerji yönetimi ve faturalandırma için gerekli teknolojilerin ve standartların oluşturulmasını hedefleyen bir Avrupa Birliği Ar-Ge projesi olarak 4 ülkeden 15 firmanın katılımı ile 2010 yılında hayata geçirildi. Tüm dünyada elektrik enerjisine olan talebin artması sebebi ile enerji arzının fosil yakıtların yanı sıra, hidroelektrik başta olmak üzere, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ve jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynakları ile çeşitliliğinin artırılması giderek önem kazanıyor. Meteorolojik koşullardan etkilenen rüzgâr ve güneş Projenin hedefleri arasında elektrik sisteminin şebeke dağıtım operasyonlarını iyileştirmek ve kendi kendini yönetebilir bir altyapı ortaya koyma hedefleri bulunuyordu. 2013 yılında tamamlanan proje ile, paydaş şirketler akıllı şebeke uygulamaları konusunda know-how’a sahip olmuş ve 44 Şubat 2014 Avrupa ekonomisine geleceğe dair önemli bir katma değer sağlanmış oldu. Imponet projesi, yenilenebilir kaynakların da elektrik üretimine dahil edilmesi sebebi ile, fosil yakıtların kullanımını azaltarak, elektrik üretim maliyetlerinin azalmasına ve fosil yakıtların sebep olduğu çevre kirliliğinin de azaltılmasına katkı sağlayacak. İNNOVA’NIN PROJEDEKİ ROLÜ İnnova, Imponet projesinde hem monitör edilen verilerin izlenmesine olanak tanıdı, hem de bölgesel tüketim oranlarının tahminine yönelik çalışmaların yanı sıra abonelere hangi tarifenin uygulanacağının belirlenmesi için müşterilerin belirli özelliklerine göre kümelenmesi çalışmalarını yürüttü. Bu Ar-Ge projesi ile İnnova, elektrik üretim ve dağıtım şirketlerinin kullanabileceği, şebekenin ürettiği veri trafiğinin izlenmesi ve kümelenmesine dair bir Bilgi ve İletişim Teknolojileri (ICT) Entegrasyonu çözümü geliştirmiş oldu. HABER www.elektrikdergisi.com PHOENIX CONTACT, RIFLINE RÖLE SİSTEMİNİ TANITTI Phoenx Contact frması, 4 Mart Salı günü Swssotel’de düzenledğ br toplantı le sektörel basına RIFLINE endüstryel röle sstemnn tanıtımını gerçekleştrd. Kalabalık br basın mensubunun katıldığı toplantıda, frma adına Genel Müdür Gökhan Yücel, Pazarlama ve İş Gelştrme Müdürü Ömer Dvarcı le Ürün Yönetmen Kerem Kökel hazır bulundu. Toplantıda Phoenx Contact le Elektroport arasında br şbrlğ anlaşması da mzalandı. Toplantının açılış konuşmasnı yapan Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü Ömer Divarcı, Phoenix Contact’ın Türkiye’de ve dünyadaki durumuyla ilgili bilgi verdi. Divarcı bir Alman firması olan Phoenix Contact’ın 65’ten fazla ülkede ürünlerinin satıldığını, Türkiye’de sektörün önemli ve güvenilir bir firması olduklarını, 2013’te 42,5 milyon Dolar ciro yaptıklarını sözlerine ekledi. Pazar rekabetini fiyatla değil, kalite ve hizmetle yürüttüklerini ifade eden Divarcı, “Ürünlerimizi kullanan son kullanıcılar, işçilikten ve zamandan kazanım elde ediyorlar. Bu da kaliteli ürüne biraz fazla fiyat vermeyi telafi ediyor” dedi. Bursa’da üretim yaptıklarını da söyleyen Ömer Divarcı, burada üretilen ürünlerin tamamının Almanya’ya gönderildiğini, dünyaya dağıtımının yapıldığını açıkladı. Ömer Divarcı’dan sonra yeni Rifline röle sistemini tanıtmak için söz alan Ürün Yönetmeni Kerem Kökel’in, ürün hakkında verdiği ayrıntılı bilgileri sayfamıza aktarıyoruz: KOLAY MONTAJ VE BAĞLANTI “Phoenix Contact Rifline complete röle ürün gamında, diğer birçok üründe kendini kanıtlamış Push-in Resim 1: Push-in teknolojisi, röle sisteminin kablolamasını çok kolaylaştırır 46 Şubat 2014 Teknolojisi’ni tercih ediyor (Resim 1). Bağlantı tekniği, iletkenin klemense doğrudan geçirilmesi sayesinde aletsiz kablo bağlantısı sağlar. Bu sayede, kurulum süreleri oldukça kısalmaktadır. Push-in Teknolojisi’nin yanı sıra Rifline complete ürün gamının tüm soketlerinde, giriş kablosunda ortak negatif potansiyel (A2 bağlantısı) köprülenebilecek şekilde uygulanır. Bu amaçla, Cliplinecomplete klemens ürünlerinin geçmeli köprüleri kullanılır (Resim 2). Bu sayede azami derecede zaman ve maliyet tasarrufu elde edilir. Sözü edilen köprülemelerin yanı sıra Rifline complete ürün gamı, Clipline complete modüler klemenslerinin başka aksesuarlarına da uyum sağlar. Bu sayede röle etiketleri için ayrı stok tutma ihtiyacı ortadan kalkar. Röle modülleri, örneğin ayırma koluna takılabilen standart etiket şeritleri ile etiketlenebilir. Buna ilaveten, soketlerin üzerindeki etiket taşıyıcılara da başka işaretler takılması mümkündür. (Resim 3). Röleye sonradan eklenebilen RIF-T3-24UC zaman modülü, standart röleyi bir zaman rölesine dönüştürür. (Resim 4).” Resim 2: Giriş tarafında ortak negatif potansiyeli bütün modüller üzerinden köprülenebilir Resim 3: Rifline complete, Clipline complete modüler klemenslerinin aksesuarıyla geliştirilebilir Resim 4: Rifline complete geçmeli zaman modülü sayesinde röle modülünden zaman modülüne dönüştürülür. Detaylı bilgi için WIN FUARI'na geldiğinizde 8.salon G145'te bulunan 3M alanını ziyaret edebilirsiniz HABER www.elektrikdergisi.com KURULU KAPASİTESİ 178,6 OLAN SHUAKHEVI HİDROELEKTRİK SANTRALI’NIN 30 MİLYON AVRO DEĞERİNDEKİ EKİPMANI İÇİN ALSTOM’LA SÖZLEŞME İMZALANDI. GÜRCİSTAN SHUAKHEVİ HİDROELEKTRİK SANTRALINA ALSTOM’DAN EKİPMAN ALSTOM LİDERLİĞİNDEKİ KONSORSİYUM, GÜRCİSTAN’DA YER ALAN 2 X 89,3 MW’LIK SHUAKHEVİ HİDROELEKTRİK SANTRALINA EKİPMAN TEDARİKİ İÇİN, YAKLAŞIK 30 MİLYON AVRO DEĞERİNDEKİ İHALEYİ KAZANDI. ALSTOM’UN SÖZLEŞMEDEKİ PAYI YAKLAŞIK 22 MİLYON EURO. Bugüne kadar Gürcistan’a yapılmış en büyük doğrudan yabancı yatırımlı projelerden birisi olacak Shuakhevi Hidroelektrik Projesi ile Gürcistan ve Türkiye’ye kış mevsiminde zirveye ulaşan elektrik talebini karşılamak üzere temiz yenilenebilir enerji temin edilecek. Santralın kurulu kapasitesinin 178,6 MW olması ve 2016 yılında işletmeye alınması bekleniyor. Alstom sözleşme kapsamında; her biri 89,3 MW kapasiteli 2 adet dikey Francis türbini, regülatörler, küresel tip ana giriş vanaları, çıkık kutup tasarımlı 2 adet üç fazlı dikey şaftlı generatör, 2 adet üç fazlı generatör yükseltici transformatör, 220kV gaz izoleli şalt sahası ve bir havai elektrikli vinç temin edecek, ayrıca santralin tüm mekanik ve elektrik tamamlayıcı ekipmanını sağlayacak ve montajını üstlenecek. Ana türbin ve generatörler, Alstom’un dünyadaki en büyük hidroelektrik üretim merkezlerinden birisi olan Hindistan Gujarat’taki son teknolojiyle donatılmış Vadodara tesisinde üretilirken, diğer elektrik ve mekanik ekipman ve teçhizat ise kısmen Alstom’un Hindistan ve Türkiye’de yer alan tesislerinden tedarik edilecek. 48 Şubat 2014 Alstom Türkiye’nin Gürcistan’da daha önce Paravani Hidroelektrik Santrali’ni gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Alstom Türkiye Ülke Başkanı Adil Tekin: “Gürcistan’da, gerçekleştirdiğimiz Paravani gibi önemli bir projeden sonra yine başka bir projenin daha tedarikçisi olmaktan dolayı son derece gurur duyuyoruz. Gürcistan’ın yanı sıra ülkemize de enerji sağlayacak bu projenin katılımcısı olmak bizi ayrıca mutlu ediyor. Her projede olduğu gibi Alstom bu projede de gelişmiş teknik uzmanlığını kullanacak ve teknoloji ve inovasyon yoluyla sınırlarını aşmak için yeni fırsatları aramaya devam edecektir” dedi. Proje, Adjaristsqali Georgia LLC (AGL) [Clean Energy Invest AS (Norveç), Tata Power (Hindistan) ve International Financing Corporation Konsorsiyumu] tarafından geliştiriliyor. AGL, yakın gelecekte ortalama yıllık üretim kapasitesi 500-1200 GWh olan üç hidroelektrik santral -Shuakhevi Hidroelektrik Santrali, Koromkheti Hidroelektrik Santralı ve Kertvisi Hidroelektrik Santralı - yapmayı planlıyor. Shuakhevi Hidroelektrik Santrali bu üç santralin ilki olup bölgedeki nüfus için olumlu ve yoğun bir sosyal ve çevresel etki meydana getirmesi bekleniyor. HABER www.elektrikdergisi.com JAİN SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIMI DESTEKLİYOR Kuraklık tehdd, Dünya’nın ve Türkye’nn karşı karşıya olduğu en öneml sorunlardan br. Dünyanın en büyük mkro sulama frması olan Jan Sulama Sstemler, bu krtk soruna, tarıma olan bütünsel yaklaşımı ve çevre duyarlılığı le çözüm üretyor ve sürdürüleblr tarımı, ürünler le desteklyor. Tarımsal kuraklık ve su kaynaklarının doğru kullanımı, Türkiye’nin yanı sıra, dünya tarım gündeminin de ilk sıralarında yer alıyor. Türkiye’de 25 milyon hektar tarım arazisi bulunuyor. Bu arazilerin büyük bölümü ancak kışın yağış alıyor ve 5,3 milyon hektarı sulanabiliyor. Sulanabilen alanların tamamında bilinçli ve öngörülebilir tarımsal uygulamalar söz konusu değil. Zira sulanan 5,3 milyon hektar arazinin 4 milyon hektarı salma sulama adı verilen vahşi sulama yöntemiyle sulanıyor. Ne var ki, salma sulama sisteminde, verimlilik yüzde 30 olarak kaydediliyor. 4 milyon hektarlık bu arazinin damlama ya da yağmurlama yöntemi ile sulanması durumunda, sulanabilecek arazi miktarını ülkemizde 12 milyon hektara çıkarmak mümkün. Jain, sürdürülebilir tarım ve ürünleriyle ilgili basın açıklamasında şu bilgileri verdiler: “İlkel sulama metotlarına karşı Jain’in öncülük ettiği akıllı tarım anlayışıyla geliştirilen sulama sistemleri, tarımsal sürdürülebilirlik adına yapılmış çalışmalar olarak öne çıkıyor. Jain sulama sistemleri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sürdürülebilir, çevre dostu ve verimlilik sağlayan ürünleri ile çiftçilerin çözüm ortağı oluyor. Ayrıca, ülkemizde suyun verimli kullanımı yüzde 75-85 olan yağmurlama sulama ile 900 bin hektarlık bir alan sulanırken, verimliliği yüzde 90-98 olan damla sulama ile sadece 424 bin hektarlık bir alan sulanmaktadır. Damla ve yağmurlama sulama ile yüzde 50’ye varan su tasarrufu sağlanırken, enerjiden de yüzde 40’a kadar tasarruf sağlanabiliyor. Jain Sulama Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Can Adamoğlu; modern sulama ile tarımın girdilerinden olan; sulama, gübreleme, işçilik ve enerjiden tasarruf ile ülke ekonomisine yılda minimum 18,5 milyar Dolar kazanç sağlanabileceğini belirtti. 2013 yılında 8.000 çiftçiye sulama konusunda eğitim veren Jain, 2014 yılında yapacağı projeler ile 15.000 çiftçiye sulama eğitimi vermeyi planlıyor. 50 Şubat 2014 Jain Sulama Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Can Adamoğlu (Sağda) Bu bağlamda sunduğu sulama sistemleri ile Jain, kaynakların sürdürülebilir kullanımına doğru önemli adımlar atmaya devam ediyor. Üreticilere akıllı tarım konusunda çözümler geliştiren Jain Sulama Sistemleri, uzmanların sesine kulak veriyor ve gelişmiş modern sulama sistemleri ile hem Türkiye’nin su kaynaklarını korunmasına yardım ediyor hem de çiftçilerin daha verimli sulama yapmalarını destekliyor.” JAİN SULAMA SİSTEMLERİ HAKKINDA Dünya’nın en büyük mikro sulama firması olarak toplam 76 ülkedeki 16 adet üretim tesisi ve 64 ofisi ile 45 yıldır tarım sektörüne katma değer sağlayan Jain, Türkiye faaliyetlerine 2008 yılının sonunda başladı. Kısa zaman içinde 220 bayi ve her bölgede hizmet veren uzman satış ekibi, ürün müdürleri ve proje ekibi aracılığıyla Türk çiftçisi ile buluştu. 2010 yılında Adana’da Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde 36 dönümlük arazi üzerine kurulan fabrikada yerli üretime başladı. Jain Sulama Sistemleri bugün Jain, NaandanJain, Valley, Raphael, Chapin ve Galcon markaları ile sektörde teknolojik sulama anlamında Türk çiftçisine en geniş ürün portföyünü tek çatı altında sunuyor. HABER www.elektrikdergisi.com ABB, WIN 2014 FUARI’NDA ÜRÜNLERİNİ SERGİLİYOR ABB, 19 – 22 Mar’ta TÜYAP’ta gerçekleşecek WIN’14 Fuarı’nda malat otomasyonu ve hareket sstemler, robot sstemler, alçak gerlm ürünler ve otomasyon ürünlernde son teknolojlern sunulacağı standında zyaretçler le buluşacak. ABB’nin fuarla ilgili basın açıklamasında özetle şu bilgilere yer verildi: “19 - 22 Mart’ta TÜYAP Fuar Merkezi 2. Salon, Stand No: C – 100’de ABB’nin Din Rayı ürün grubunda veri merkezleri, bankalar, hastane ve havaalanları gibi elektrik tesisatlarının servis sürekliliğinin kritik olduğu yerlerde kullanılan Smissline TP temas korumalı bara sistemi; her bir otomatik sigortanın ölçülmesini ve sistemin detaylı izlenebilmesini sağlayan CMS akım ölçüm otomasyonu sistemi ABB panolar içerisinde canlı olarak ziyaretçiler tarafından görülebilecektir. Yalnızca ABB tarafından piyasaya sunulan vidasız terminal ile bağlantı imkanı sağlayan S 200 S serisi otomatik sigortalar Türkiye’de ilk kez WIN Fuar’ında yer alacak. ABB KNX akıllı bina otomasyonu bölümünde ABB’nin Welcome 2 interkom sistemi ile birlikte yeni BuschComfortTouch® 12,1” dokunmatik paneli ve Millenium serisi metal otomasyon anahtarları sergilenecek. Kontrol ürünleri grubunda endüstri alanındaki tüm uygulamalarda sistem ve can güvenliği noktasında önemli bir ürün olan TVOC-2 pano içi ark koruma sistemi ile yumuşak yolverici ailesinde PSR, PSE ve PST serileri sunulacak. SNK serisi vidalı ve PI-spring klemensler, yeni seri AC/ DC AF kontaktörler ve AF serisi ile birlikte kullanılan TF42 termik, EF elektronik termik röleler de fuarda yer alacak. YENİ NESİL DEVRE KESİCİ EMAX2 CANLI PANO SİSTEMİ İLE TANITILACAK ABB Alçak Gerilim Sürücü Bölümü ise, ABB’nin yeni nesil endüstriyel sürücü ailesi ACS880’in sunumunu gerçekleştirecektir. ACS880 serisi sürücüler; kullanıcılarla, proseslerle, iş yapıları ve çevreyle tam uyum sağlayabiliyor. Ziyaretçilerimiz fuarda, ABB’nin kısa süre önce tanıtımını gerçekleştirdiği senkron relüktans motor ve ACS850 sürücü paketini de yakından görme fırsatını bulacaklar. Yeni nesil senkron 52 Şubat 2014 relüktans motorlar sayesinde makina imalatçıları artık güç ve kompakt yapı arasında seçim yapmak zorunda kalmıyor. Geleneksel stator teknolojisi ve yenilikçi rotor tasarmına sahip senkron relüktans motor ve sürücü paketi, iki özelliği de bir arada sunuyor. Yüksek verimli motor ve sürücü paketi yatırım maliyetini, harcanan enerjinin tasarrufundan dolayı çok kısa sürede amorti etmektedir. PLC ve otomasyon ürün grubu, müşterilerimizin proje ve uygulamaları için düşük maliyetli donanım ve kısa mühendislik sürelerini hedefleyen sistemlere sahiptir. Fuarımızda ölçeklenebilir özelliği ile AC500 PLC Platformu, AC500-XC zorlu koşul PLC’ler, SIL2 ve SIL3 seviyesinde yüksek güvenlik gerektiren uygulamalar için AC500-S Safety PLC’ler, yüksek teknoloji CP600 serisi kontrol panelleri, makine otomasyonu için PLC’ler ve servo sistem uygulamaları için entegre edilmiş hareket kontrol sistemleri sergilenecektir. ROBOT UYGULAMALARI Fuarda sergilenecek olan ABB’nin yeni nesil robot uygulamaları, imalat sanayinde üreticilerin verimlilik ve ürün kalitesini yükseltirken çalışanların güvenliğini de artırmaktadır. Son geliştirilen robotlar arasında yer alan IRB 120, tasarımı, yörünge hassasiyeti ve hareket kontrolü gibi ABB robot sistemleri geleneğinin tüm ortak özelliklerini barındırıyor. ISO 5 (Class 100) sürüm ve IPA sertifikalı olması, temiz oda uygulamalarında kullanılmasında avantaj sağlıyor. Üniversite ve teknik liselerde eğitim, elektronik sektöründe makine besleme, montaj ilaç ve gıda, sektöründe paketleme uygulamaları plastik sektöründe, plastik enjeksiyon makinası boşaltma IRB 120’nin temel kullanım alanlarından bazılarıdır. IRB 2600 yüksek üretim kapasitesi, az yer kaplayan tasarımı, kolay servis ve düşük bakım maliyeti ile muhtelif uygulamalarda en mükemmel robot olarak öne çıkmaktadır. Taşıma kapasitesi ve erişimi ile kaynak, makine besleme, mastik, malzeme taşıma alanlarında en çok tercih edilen orta sınıf robot modelidir. GÜÇ KONTROL ÜRÜNLERİ ABB güç koruma ürünleri ailesinden PCS100 – AVC aktif gerilim düzenleyici ürünü ile tesis, hat veya makine korumada performans ve işletme sürekliliğini, PCS100 – RPC reaktif güç düzenleyici ürünü ile anlık kademesiz kompanzasyon ihtiyaçlarını, 5. ve 7. harmoniklerin giderilmesini, PCS100 – SFC statik frekans konvertörü ürünü ile yük ve kaynak arasındaki frekansı ve PCS100 – UPS-I endüstriyel kesintisiz güç kaynağı ürünü ile tesis, hat veya makine korumada performans ve işletme sürekliliğini sağlamak mümkün. HABER www.elektrikdergisi.com SULTANBEYLİ AVM VE YENİDEN İNŞA EDİLECEK ÇOK FONKSİYONLU ALIŞVERİŞ MERKEZİ “KAPITOLYKUNTSEVO”DA KLAS KABLO ZAYIF AKIM KABLOLALARI KULLANILACAK. SULTANBEYLİ AVM PROJESİNDE KLAS KABLO ÜRÜNLERİ KULLANILACAK ALIŞVERİŞ YAPANLARI KAPALI ALAN FOBİRİSDAN KURTARMAK HEDEFİYLE YOLA ÇIKILAN SULTANBEYLİ AVM, FERAH İÇ MEKAN TASARIMIYLA TEM ÇEVRE YOLU ÜZERİNDE İNŞA EDİLİYOR. Sultanbeyli AVM ve kullanılan halojensiz zayıf akım kabloları ile ilgili Klas Kablo yetkilileri şu bilgileri verdi: “TEM’E göre konumu, yoldan görünümü açısından binaya imgesel bir değer yüklemekte ve araç ulaşımını pratikleştirmektedir. Kompleksin Fatih Caddesi üzerinden yerleşim merkezi ile kurduğu ilişki ise yaya sirkülasyonunu sağlamaktadır. Yapı inşa edildiğinde, hem TEM’den geçiş durumunda hem de Sultanbeyli’ye giriş anında gişelerin tarafından bütünüyle algılanacak bir konumdadır. Yapının bütünü yaklaşık 148.000 metrekaredir. 52.000 metrekare kiralanabilir alan olan bir AVM ile 27.000 metrekare ofis alanı olan bir yapıdır. 2012 yılında başlanmış olup 2014 yılında açılışı planlanan Sultanbeyli AVM projesinin tüm zayıf akım kablolama sisteminde KLAS KABLO markası tercih edildi. Proje kapsamında kullanılan Klas Kablo markalı halojensiz alev iletmeyen (HFFR) koaksiyel, data, yangın alarm, sinyal ve kumanda, kontrol kabloları ile telefon kabloları; merkezi şirket binaları, hastaneler, alışveriş merkezleri, oteller, tatil köyleri, sinemalar, yeraltı metro, elektrik santralları, yangınla ilgili merkezler gibi insanların toplandığı yerlerde yangın esnasında insan hayatının, değerli malzemelerin ve önemli belgelerin korunması için geliştirilmiştir. Yangın esnasında bu binalardaki yangın alarm sistemleri, havalandırma sistemleri, asansörler, ikaz ve yönlendirme ışıkları, kapılar en azından bir süre çalışır olmalıdır. Bundan dolayı bu sistemlerin besleme ve kontrol kabloları halojensiz (HFFR), emniyet kabloları olmalıdır.” 54 Şubat 2014 KUNTSEVO MULTIFONCTIONAL COMPLEXS 1997 yılında işletmeye alınan “Kapitoly-Kuntsevo” yeniden inşa edilecek ilk çok fonksiyonlu alışveriş ve yaşam merkezidir. İnşaat sözleşmesi Enka İnşaat ve Sanayi A.Ş. ile işveren Enka TC arasında Nisan 2011 yılında imzalanmıştır. 19,400 metrekarelik bir alanı kapsayan mevcut alışveriş merkezi yıkılarak yerine 62.500 metrekare net kiralanabilir alana, 4.500 metrekarelik ofis ve 16.500 metrekarelik konut alanlari ile 2,000 araç kapasiteli otoparka sahip modern bir alışveriş merkezi inşa edilecektir. Yeni alışveriş merkezi yaklaşık 242.000 metrekarelik inşaat alanına sahip olacaktır. Tamamlanmasının ardından projenin doğa, sanat ve kentsel yaşamı bir araya getiren, Moskova halkına eşsiz deneyimler sunacak sinerjisi yüksek bir mekan olması hedefleniyor.2014 yılının ilk çeyreğinde tamamlanması öngörülen projenin tüm zayıf akım kablolama sisteminde Klas Kablo markası tercih edildi. Ö Z G E N Üretim E L E K T R Ý K V E T Ý C A R E T Ta a h h ü t A . Þ . Müþavirlik Bus-Bar Sistemleri • Ana Daðýtým Panolarý • Çekmeceli Panolar • MCC Panolar • Aydýnlatma ve Priz Panolarý Mimik Kumanda Panolarý • Metal Clad Hücreler • Metal Köþkler • Mobil Köþkler Fiberoptik Altyapýlar Havaalanlarý • Raylý Sistemler • Otoyol ve Tüneller • Pompa Ýstasyonlarý • Hidroelektrik Santraller Trafo Merkezleri • Silo Tesisleri • Endüstriyel Tesisler 1. Organize Sanayi Bölgesi Göktürk Caddesi No:8 06935 Sincan - Ankara 0(312) 267 10 25 0(312) 267 10 28 info@ozgen.com w w w . oz g e n . co m HABER www.elektrikdergisi.com VİKO VE MARMARA ÜNİVERSİTESİ TASARIM PROJESİ TAMAMLANDI BİLGİ BİRİKİMİNİ ÜRETİME DÖNÜŞTÜRMENİN EN ÖNEMLİ ARAÇLARINDAN BİRİSİ DE ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİKLERİDİR. ÜNİVERSİTELERDE ELDE EDİLEN TEMEL VE TEORİK BİLGİLERİN UYGULAMAYA DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE ÖNEMLİ KATKILAR SAĞLAYAN BU İŞBİRLİKLERİ ÖĞRENCİLERİN HAYAT BAŞARILARINA VE İŞ YAŞAMINA DEĞER KATAN ÇOK ÖNEMLİ PROJE ORTAKLIKLARI SAĞLAR. VİKO, genç beyinlerin içindeki potansiyeli ortaya çıkarmak ve üniversiteler ile işbirlikleri oluşturmak amacı ile hayata geçirdiği projelerin bir yenisini daha Marmara Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarım Bölümü ile gerçekleştirdi. “Topraklı Fiş “ temalı projenin final kokteyli Marmara Üniversites’inde, VİKO yöneticileri, akademisyenler ve öğrencilerin hazır bulunduğu bir organizasyonla tamamlandı. Marmara Üniversitesi proje yöneticisi ve End. Ürünleri Tasarım Bölümü Yrd. Doç Dr. Arslan Özbiçer “ Tasarımla üretimi birlikte ele alan endüstri kuruluşları ile işbirliği yapmak bölümümüzün en büyük hedefleri arasında yer almaktadır. Bu proje ile henüz eğitim aşamasında olan öğrenciler, profesyonel veriler doğrultusunda tasarım yapma deneyimi yaşadılar. Tasarımın artı bir değer olduğu yaklaşımı ile bölümümüz öğrencilerine katkıda bulunan VİKO’ya çok teşekkür ederim“ dedi. Üniversiteler ile sanayi kuruluşları arasında köprü kurmak gerektiğini vurgulayan VİKO Ar-Ge Merkezi Direktörü Orhan Ünal, “İnovatif tasarımlar ile fark yaratma günümüz dünyasının yeni arayışları arasında yer alıyor. VİKO olarak üniversitesanayi işbirliğine her zaman çok önem verdik. VİKO olarak bu kapsamda rol model olmaya gayret gösteriyoruz. Bugüne kadar Sakarya, Kadir Has, Doğuş Üniversiteleri ile değerli proje işbirlikleri gerçekleştirdik. Marmara Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz “Topraklı Fiş” temalı bu proje ile öğrencilerin endüstri deneyimi kazanmalarına imkan tanıdık” dedi. VİKO Genel Müdürü Nusret Kayhan Apaydın, “Bu proje ile geleceğin tasarımcılarının keşif yolculuklarına eşlik etmek bizleri çok mutlu etti. Genç endüstri ürünleri tasarımcısı adaylarının endüstri kuruluşlarının gerçek tasarım sorunlarıyla karşılaşmalarını, endüstrinin ciddi çalışma ve üretim koşullarıyla tanışmalarını sağlayarak profesyonel deneyimlerini artırmak bizim için mutluluk vericiydi. Projeye katkı sağlayan başta Marmara Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarım Bölümü’nün değerli akademisyen ve öğrencileri ile VİKO yöneticilerine teşekkürlerimi sunuyorum“ dedi. VİKO ‘İNSANA SAYGI’ ÖDÜLÜNE LAYIK GÖRÜLDÜ Bu yıl 13’üncüsü düzenlenen İnsana Saygı Ödülleri, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen törenle kazananlara verildi. Türkiye’nin en büyük insan kaynakları platformu Kariyer.net’in, başvurularını özenle cevaplayan kuruluşlar arasından yaptığı değerlendirmeye göre ‘İnsana Saygı’ ödüllerinden birisine de VİKO layık görüldü. VİKO’nun adaylarına özel başvuru cevaplama oranının yüzde 99,11 ve bu adaylara ortalama cevap süresinin ise iki gün gibi kısa bir zamanda gerçekleşmesi VİKO’nun Kariyer.Net ‘İnsana Saygı’ ödülüne layık görülmesinde ana etken oldu. VİKO’dan yapılan açıklamada 56 Şubat 2014 konuyla ilgili şu bilgilere yer verildi: “Bugün gelinen noktada, iş yaşamında başarının yolu insana ve kurumsal kültüre verilen önemden geçmekte. VİKO da kurulduğu günden bu yana, insana ve kurum kültürünü besleyen etik değerlere verdiği önem ile varlığını sürdürüyor. VİKO’ya yapılan her iş başvurusu insana verilen değer doğrultusunda hassasiyetle ele alınıp, titizlikle inceleniyor ve en kısa sürede cevaplanıyor. VİKO’nun genel olarak içselleştirdiği bu hassasiyet, insan kaynakları alanında kurulan sistemleri daha üst seviyelere taşıma ve yaygınlaştırmaya da itici güç oluyor.” HABER www.elektrikdergisi.com PRYSMIAN GRUP TÜRKİYE’NİN 2014 YILI BİLGİLENDİRME VE KIDEM TÖRENİ PRYSMİAN GROUP TÜRKİYE, 12 ŞUBAT’TA BURSA MERİNOS KÜLTÜR MERKEZİ’NDE, TÜM ÇALIŞANLARININ KATILIMIYLA 2014 YILI BİLGİLENDİRME TOPLANTISI VE KIDEM TÖRENİNİ DÜZENLEDİ. PRYSMİAN GROUP TÜRKİYE’NİN ORGANİZASYONUNA PRYSMİAN GROUP DÜNYA CEO’SU VALERİO BATTİSTA DA KATILDI. FİRMA ÇALIŞANLARI “TÜRKİYE’Yİ YARINLARA BAĞLIYORUZ. 1964’TEN BUGÜNE...” TEMALI TOPLANTIDA MEHMET AUF TARAFINDAN SERGİLENEN “HAYATIN RİTMİ” ŞOVUYLA EĞLENCELİ DAKİKALAR YAŞADI. Prysmian Group Türkiye CEO’su Hans Hoegstedt, Prysmian Group Türkiye CFO’su Ercan Karaismailoğlu ve Fabrika Direktörü Halil Kongur‘un sunumlarıyla başlayan organizasyon, “İnovasyon Ödülleri Töreni”, Mehmet Auf’un “Hayatın Ritmi” gösterisi ve “Kıdem Töreni”nin ardından Prysmian Group Dünya CEO’su Valerio Battista’nın sunumuyla son buldu. Prysmian Group Türkiye’de 36. yılını dolduran Müjdat Yayvak, 29. yılını dolduran Esat Baykal ve Hans Hoegstedt 50. yıla özel hazırlanan pastayı birlikte kestiler. Takım çalışması, iletişim, etkileme, ikna etme, başarı, etik anlayış, profesyonellik gibi çeşitli konuları eğlenceli bir şekilde anlatan “Hayatın Ritmi” gösterisinde Prysmian Group Türkiye çalışanları da interaktif bir şekilde yer aldı. Bilgilendirme toplantısı ve kıdem Töreni’nde konuşma yapan Prysmian Group Dünya CEO’su Valerio Battista yaptığı konuşmasında “Prysmian Group ailesinin en başarılı fabrikalarından biri olan ve bu yıl 50. yılını kutlayan Prysmian Group Türkiye’nin bu önemli gününde burada olmaktan dolayı sonsuz mutluluk duyuyorum. Bu büyük ailenin vazgeçilmez ferdinin başarılı yolculuğunda siz değerli iş arkadaşlarıma da sonsuz teşekkür ederim. Türkiye pazarında emin adımlarla ilerleyen Prysmian Group Türkiye’nin gelecek yıllarda da başarılarını katlayarak devam edeceğine olan inancım sonsuz” dedi. Toplantıda konuşma yapan Prysmian Group Türkiye CEO’su Hoegstedt ise,”Sayın Battista’yı bugün yanımızda görmekten dolayı büyük mutluluk duyduğumu belirtmek isterim. Türkiye’ye Prysmian Group Türkiye olarak geçtiğimiz seneyi hedeflerimiz doğrultusunda kapatmış olmanın gururu içerisindeyiz. Bu başarılarımıza olan katkılarınız için hepinize teker teker teşekkür ederim” dedi. EMTEL EMAYE 2013 İHRACAT YILDIZLARI ÖDÜLÜ ALDI İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB), İhracat payı yüksek şirketleri belirleyerek, “İhracatın Yıldızları” ödülleri ile ihracatlarını artırmaları için firmaları teşvik eden İMMİB tarafından gerçekleştirilen “2013 İhracat Yıldızları’ ödül töreninde EMTEL Emaye firması Emaye Bobin telleri kategorisinde, ödüle layık görüldü. İMMİB tarafından 19 Şubat’ta gerçekleştirilen törene Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ve İMMİB Koordinatör Başkanı Tahsin Öztiryaki katıldı. 2013 yılında en çok ihracat yapan firmalara 56 kategoride toplam 168 ödülün verildiği törende, EMTEL Emaye adına ödülü Genel Müdür Turgut Bingöl, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’den aldı. 58 Şubat 2014 HABER www.elektrikdergisi.com ERSE KABLO’DAN STRATEJİ GELİŞTİRME TOPLATISI ERSE KABLO ÜST YÖNETİMİ VE BÖLÜM MÜDÜRLERİ İLE BİRLİKTE GENEL MÜDÜR SELAMİ SİVRİTEPE BAŞKANLIĞINDA 2013 YILININ GÖZDEN GEÇİRİLMESİ VE GELECEK PLANLARI İÇİN STRATEJİ TOPLANTISINI 8-9 ŞUBAT’TA SAPANCA , GURAL OTEL’DE GERÇEKLEŞTİRDİ. İlk gün toplantının birinci oturumunda tüm bölüm müdürleri, bölümlerinin 2013 yılı performansını üst yönetime sunumlar ve görseller eşliğinde aktardılar. Sunum sonrası birimlerden ve üst yönetimden gelen soruları yanıtlayan yöneticiler birimlerinin “müşteri memnuniyeti”nin sürekliliğinin sağlanması ve “daha iyiyi nasıl yaparız?” sorularının karşılığını firma bünyesindeki diğer çalışma arkadaşları ile paylaştılar. Toplantının ikinci günü gerçekleştirilen oturuma katılan şirketin lider kadrosu gelecek yıllara ışık tutacak olan projeksiyonlar ve stratejiler üzerine Çalıştay gerçekleştirdi. Çalıştay’ın sonunda Erse Kablo’nun gelecek yıllara dair izleyeceği yol ve gerçekleştireceği planları masaya yatırılarak üzerinde değerlendirmeler yapıldı. RİTTAL’DEN FUAR DAVETİ Rittal, pano teknolojisindeki gelişmeleri takip etmek isteyen sektör bileşenlerini WIN’14 Fuarı’nda 2. Salon, B110 standına davet ediyor. Türkiye ve Avrasya Bölgesi imalat endüstrisinin önemli fuarlarından biri olan WIN Fuarı bu yıl 1922 Mart’ta gerçekleştirilecek. Rittal, WIN Fuarı’na Türkiye’de faaliyete başladığı 2005 yılından bu yana her yıl katılıyor. Firmanın konuyla ilgili açıklaması özetle şöyle: “Bu yıl fuarda “Rittal-The System” teması ile tüm çözümlerimizi bir sistem çatısı altında toplayarak ön plana çıkartacağız. “Rittal – The System” içerisinde; Ri4Power tip testli alçak gerilim dağıtım panosundan, RiLine60 bara sistemlerimize, CP taşıyıcı kol sistemlerinden, TS IT rack kabinlere, panolar için klima ve ısıtıcıdan fan-filtre ünitelerine kadar pek çok ürünümüz bir arada bir sistem içerisinde görücüye çıkacak. Yeniliklerimiz çerçevesinde ise; PC panosu ve TS 8 platformu üzerine kurulu dikili tip pano serisi olan SE 8 monoblok panolar da sergilenecek. Bunlarla birlikte, mevcut aktivitelerimizin yanı sıra geçen yıl uygulamaya başladığımız ve paslanmaz panolar da dâhil olmak üzere 60 Şubat 2014 panolarda kesme/delme gibi modifikasyon hizmetimize ait uygulanmış örneğimizin de ilgi görmesini bekliyoruz. Standımızda ayrıca, Rittal Pano Sistemleri gibi Friedhelm LOH grubuna bağlı, pano sistemleri mühendislik yazılımı konusunda faaliyet gösteren EPLAN Software & Services de olacak. Verimli pano tasarım çalışması yapmanıza yardımcı olabileceğine inandığımız EPLAN Electric P8 yazılımı fuar boyunca ilgililere tanıtılacak. HABER www.elektrikdergisi.com ALMAN DAĞITIM ŞİRKETLERİNE, MAKEL SAYAÇLARI TANITILDI MAKEL ŞİRKETLER GRUBU, ALMANYA’NIN ESSEN KENTİNDE DÜZENLENEN E-WORLD ENERGY & WATER 2014 FUARI’NA KATILDI. 11–13 ŞUBAT’TA DÜZENLENEN FUARDA MAKEL ÜRÜNLERİNE İLGİ BÜYÜKTÜ. Almanya’nın enerji, elektronik, elektrik ve gaz şebeke dağılımı alanındaki en önemli fuarları arasında yer alan e-World Energy & Water’a 30 metrekarelik bir stand ile katılan Makel Şirketler Grubu sayaç ve uzaktan okuma sistemlerine yönelik ürünlerini tanıttı. Elektrik gaz ve su alanında dağıtım yapan kamu ve özel şirketlerin de yer aldığı fuara üreticilerle birlikte yaklaşık 620 firma katıldı. Makel Şirketler Grubu’nun sayaç ürün gamından satılacak ürünlerle ilgili de Alman elektrik dağıtım firmaları, lokal belediyeler veya bu hizmeti veren daha küçük şebekeler ile görüşmeler yapıldığını belirten Makel yetkilileri fuarda Sırbistan, Karadağ ve Nijerya’dan da kendilerine taleplerin oluştuğunu söyledi. Makel Şirketler Grubu’nun Almanya’daki şirketi Makel GmbH’nın uzun süredir dağıtım şirketleri ile düzenli olarak görüştüğünü belirten yetkililer, Almanya’ın en büyük dağıtım şirketi EON ve ENBW gibi şirketlerin laboratuarlarında test edilen mevcut sayaçların geçer not aldığı ve satın alma portföyüne dahil edildiği bilgisi verildi. Sözkonusu dağıtım firmalarından yetkililer fuar standını da ziyaret ettikleri verilen bilgiler arasındaydı. Daha çok trifaze ve kombi sayaç ürünleri ile ilgilenen Alman dağıtım firmalarından yakın zamanda sipariş gelmesi bekleniyor. BAYİLERİN KÜBA GEZİSİ Makel Şirketler Grubu,Türkiye genelinden katılmaya hak kazanan ana bayi ve bayileri için Küba seyahati organize etti. 2013 yılı kampanya satışlarında başarı sağlayan ana bayi ve bayilerini, 5-10 Şubat’ta Küba’ya götürdü. Karaibler’in en büyük adası olan Küba, eski ve yeni Havana bölgeleri ile dikkat çekmektedir. İlk gün şehir turu yapan Makel bayileri yakın tarihe ışık tutmuş birçok tarihi mekanı görme şansına sahip oldu. Ertesi gün Küba’nın önemli tarım ve tütün yetiştirme bölgesi olan Pinar Del Rio ile Vinalis Vadisi’ni ziyaret 62 Şubat 2014 eden bayiler mağaraları ziyaret ederek nehirde tekne gezileri gerçekleştirdiler. Makel bayileri, puro fabrikalarını da ziyaret etme imkanını buldular. Diğer gün Katamaran tekne ile Karaipler’in cennet köşesi ve koyları olan Caya Blanco turu da bu gezi de iz bırakan köşeler arasında yer aldı. Akşam yemekleri, muhteşem iklimi ve seyrine doyulmaz manzaraları ile geçmiş ve gelecekte yer alan otantik mekanların gezen bayiler, Küba’dan mutlu ayrıldılar. HABER www.elektrikdergisi.com ŞALT BAYİLERİ’NİN MAKEL BULUŞMASI 24–25 OCAK’TA MAKEL ŞİRKETLER GRUBU’NUN DAVETLİSİ OLARAK TÜRKİYE’NİN FARKLI İLLERİNDEN GELEN MİSAFİRLERE MAKEL ŞALT VE ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLERİNİN TANITIMI YAPILDI. 64 Ocak 2014 Makel Şirketler Grubu’nu ziyaret etmek amacıyla farklı illerden bir araya gelen yaklaşık 70 kişi kendileri için özel hazırlanan sunumları dinledikten sonra Makel yetkilileri eşliğinde tesisi gezdiler ve ürünler hakkında bilgi aldılar. Özellikle şalt ürünleri üretimi ile ilgili detaylı bilgi edinen misafirler, Makel’in 35 yıldan bu yana sektöre kattığı bilgi, birikim ve deneyimi yakından görme ve tanıma şansına sahip oldular. Karşılama sonrası Makel Konferans Salonu’nda hazırlanan sunumu dinlemek üzere bir araya gelen misafirlere bir konuşma yapan Genel Müdür Hakan Öztürk, Makel’in Türkiye’nin en modern fabrikalardan birisi olduğunu belirtti. Öztürk, “Birlikte iş yaptığımız herkesin katkıları ile Türkiye’nin ilk 500 firmasından birisi haline geldik” dedi. Türkiye’nin dört bir köşesinde yüzlerce iş ortağı ile çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Öztürk, yıllar içinde Makel Bayileri ile çok güçlü sevgi, saygı ve güven bağları oluştuğunu sözlerine ekledi. Öztürk, “Bizler iş ortaklarımızı müşteri olarak değil, Makel ailesinin birer ferdi olarak görüyoruz.” dedi. Ardından Makel Firma sunumunu gerçekleştiren Pazarlama Müdürü Fatih Yüzbaşıoğlu firma ve ürünler hakkında bilgiler aktardı. Şalt ve Endüstriyel Ürünler Türkiye Satış Müdürü İmdat Kalemci de mevcut ve yeni çıkması hedeflenen ürünler ve satış organizasyonu hakkında misafirlerin yoğun ilgisini gördü. Sunumlar sonrasında Makel üretim tesislerini gezen bayiler, hammadde girişinden ürün çıkışına dek tüm süreci yakından gözlemleyerek bilgi aldılar. Özellikle yarı mamul otomasyon makineleri firmayı gezen misafirler tarafından yoğun ilgi gördü. Fabrika gezisi sonrası otele geçen bayiler kısa bir dinlenmenin ardından “gala yemeği” için salonda tekrar bir araya geldiler. Gece boyunca Makel yöneticileri ile birlikte yemek ve müzikle birlikte güzel bir gece geçiren tüm misafirlere gerçekleştirdikleri katılımlardan dolayı plaket sunumları yapıldı. Ertesi gün ise tarihi yarım adayı gezen Makel misafirleri ziyareti İstanbul’un en güzel köşelerinden birinde tamamlamış oldular. RÖPORTAJ www.elektrikdergisi.com ERSE KABLO SATIŞ MÜDÜRÜ FİKRET AKKURT: “NİTELİKLİ ÜRÜNLER, HİZMET VE MARKA DEĞERİMİZ ÜZERİNDEN FARK YARATIYORUZ” KABLO SEKTÖRÜNÜN ÖNEMLİ FİRMALARINDAN ERSE KABLO SATIŞ MÜDÜRÜ FİKRET AKKURT’UN FİRMALARI, ÜRÜNLERİ, KALİTE BELGELERİ, İHRACAT VE SEKTÖR SORUNLARI İLE İLGİLİ SORULARIMIZA VERDİĞİ YANITLARI SAYFALARIMIZA AKTARIYORUZ. –Firmanızı kısaca tanıtabilir misiniz? –Erse kablo zayıf akım kablo üreticisi olarak 1996 yılında kurulmuştur. Üretim faaliyetlerini 8.000 metrekare kapalı, toplamda 12.000 metrekarelik alanda kurulu Silivri’de bulunan fabrikasında gerçekleştirmektedir. Ayrıca İstanbul Habipler’de 3000 metrekare lojistik deposuyla müşterilerinin ihtiyaçlarını daha hızlı karşılamaktadır. Ayrıca geçen ay 5.000 metrekare kapalı alanı bulunan yeni üretim binası yatırımı gerçekleştirdik. Şirketimiz bu yatırım ve bundan sonra da gerçekleştirmeye devam edeceğimiz yeni yatırımlarımızla müşterilerimize hızlı ve nitelikli ürün ve hizmetlerimizi sunmaya devam edecektir. Erse Kablo, satış ve pazarlama faaliyetlerini Perpa’da bulunan genel merkezi ile birlikte Ankara bölge ofisi, Adana, Antalya ve Bursa’da satış danışmanları ile sürdürmektedir. Firmamız her geçen yıl kontrollü olarak ülke çapında ve uluslararası alanda satışlarını artırarak büyümesini sürdürmektedir. İhracatımız bu gün toplam satışımızın yüzde 42’sini oluşturmaktadır. Şirketimizin ihraç ettiği ürünler ülkemizi, uluslararası arenadaki projelerde kalitesi ve nitelikleri ile temsil etmektedir. Erse Kablo; vizyonu, yatırımları, satışları, ihracatı ve 20’si mühendis 50 kişilik beyaz yaka, toplamda 200 kişilik profesyonel personeli ile sektörde alanının lider kuruluşudur. –Ürünleriniz ve teknik özellikleri ile ilgili bilgi verir misiniz? –Şirketimizin üretim portföyünde; veri iletişim kabloları, koaksial kablolar, sinyal ve kontrol kabloları, yangına dayanıklı kablolar, enstrüman kabloları, silikon kablolar, marin ve gemi tip 68 Şubat 2014 kablolar haberleşme kabloları ve müşterilerimizin özel projelerine yönelik ürettiğimiz nitelikli özel kablolar bulunmaktadır. –Sahip bulunduğunuz yerli ve uluslararası standart belgeleri ile kalite sertifikalarına ilişkin neler söyleyebilirsiniz? –Şirketimiz; kablo sektöründe kendi alanında MPA. NRW firmasından almayı hak kazandığı DIN 4102-12 ye uygun E30/E90 yangına dayanıklılık belgesi ile ilk olmayı başarmıştır. Ervital markalı yangına dayanıklı kablolar başta olmak üzere ürünlerimizin büyük bir kısmı Alman Standartları Enstitüsü VDE tarafından sertifikalandırılmıştır. VDE sertifikasına sahip ilk Türk firmasıdır. Erse Kablo ilkeleri gereği tüm organizasyonuna yayarak uygulamayı prensip edindiği ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi NQA ve VDE tarafından belgelendirilmiştir. Almış olduğumuz “VDE, GOST-R, Yangın Sertifikası (Rusya), TÜRKLOYDU, RINA, BV, LR, ABS, RoHS, TSEK, TSE ve Yangına dayanıklı ürün grubumuz ERVITAL kablolar ile taahhüt ettiğimiz E90 yangın dayanım standardımızı uluslararası saygın bir kuruluş olan MPA NRW’ nin laboratuarlarında “DIN 4102-12(E30-E90)’ye uygun olarak, sistem süreklilik testlerini başarıyla geçti ve VDE kalite belgesi almaya hak kazanmış ilk ve tek firma olduk. Burada E90 belgesi hakkında kısa bilgi vermek gerekirse; DIN 4102-12 (E30…E90) yangın dayanım standardı, fonksiyon devamlılığını sağlayan, uluslararası bir kriterdir. Temel amacı; acil aydınlatma, asansör ve anons Erse Kalo Satış Müdürü Fikret Akkurt sistemleri gibi yangın esnasında insanlar için hayati önem taşıyacak sistemlerin fonksiyonel devamlılığını sürdürmesidir. –Ürünlerinizin uluslararası pazarlardaki kullanımına ilişkin açıklamalar yapar mısınız? -Erse Kablo ürünlerini; başta Avrupa olmak üzere Asya, Afrika ve Avustralya pazarlarına ihraç etmekte, birçok büyük toptancı ve projeye kablo tedarik etmektedir. Örneğin ağır sanayi kuruluşları, tersaneler, AVM, hastane, residance, eğitim kurumları, oteller vb. İhracat yaptığımız ülkeler arasında İngiltere, Almanya, Avusturya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Litvanya, Rusya, Gürcistan, Kazakistan, Mısır, Irak, Ürdün, Katar, Kuveyt, Portekiz, İspanya, Fransa, Singapur, Malezya, Kore, Ukrayna ve Beyaz Rusya yer almaktadır. –Sektörün sorunlarına ilişkin düşünceleriniz? –Ana hatlarıyla değerlendirmek gerekirse kablo sektörünün kalite, verimlilik, kapasite, kalifiye işgücü, hammadde ve teknolojide dışa bağımlılık ve fiyata bağlı rekabet gibi temel sorunları vardır. Ama en önemli sorunu “İnovasyon” yani değişim yönetimi ve değişime ayak uyduramamadır. Kapasite, verimlilik ve dışa bağımlılık gibi teknik konularda araştırma geliştirme faaliyetlerine öncelik verilmesi ve inovasyon tekniklerinin kullanılarak know how yaratılması bazı çözümleri beraberinde getirecektir. Bir başka problem, sektörümüzde nitelikli iş gücü sorunudur. Biz bu sorunu şirket içi ve dışı bir eğitim kültürünü yaygınlaştırarak, konusunda uzman danışman ve kurumlardan yardım alarak çözmek konusunda çaba harcıyoruz. Kalite konusunda elbetteki denetçi kuruluşların denetimleri çok önemli fakat daha da önemlisi tüketici bilincinin geliştirilmesi gerekiyor. Bunun için de teknik eğitim seminerleri, paneller düzenlemek, teknik makaleler yayınlayarak ortak bir akıl zemininde buluşmak gerekiyor. Artık herkes tarafından bilinen ve kabul edilen fiyata bağlı rekabet tüm üreticiler için kaotik bir durum yaratıyor. Erse Kablo olarak ürettiğimiz nitelikli ürünler, hizmet ve marka değerimiz üzerinden farklılığımızı ortaya koyuyoruz. Bir başka çözümümüz ise; müşterilerimiz için özel dizayn edilmiş kabloların ihtiyaca yönelik kişiselleştirilerek sunulması, halkla ilişkiler faaliyetlerimiz, hizmet ve ürün kalitemiz, geri dönüş ve imalat sürelerimiz, stok gücümüz, lojistik kabiliyetimiz; satış öncesi ve sonrası destek gibi enstrümanları kullanarak müşterilerimizin takdirini ve memnuniyetini sağlamaya çalışıyoruz. –Kullanıcılara önerileriniz... –Öncelikle bize şirketimizi ve şirketimizde olan gelişmeleri anlatma fırsatı verdiğiniz için sizlere teşekkür ederiz. Müşterilerimiz ve diğer paydaşlarımız “kablo” söz konusu ise mutlaka bizlere Erse Kablo ile irtibata geçsinler. Bizler; gerek ulusal gerekse uluslar arası etkinlikler ile gelişmeleri ve teknolojiyi yakından takip etmeye devam etmektedir. Buna paralel olarak ise; ürün, üretim ve çalışanları ile gelişimini sürdürmekteyiz ve müşterilerimizin gereksinimleri için çalışıyoruz. Erse Kablo için; kalite bilinci, güven odaklı çalışma anlayışımız, marka bilinirliği, sağlıklı ve etkin çalışan müşteri ilişkileri yönetim modeli, hızlı teslimat, kuvvetli stok yapısı, kalite gibi yönetim enstrümanlarını etkin ve yoğun olarak uygulamaya devam edeceğiz. 69 Şubat 2014 ENERJñ VERñMLñLñïñ ñLLÜZYONU[1] ENERJñ VERñMLñLñïñNñN NERESñNDEYñZ? CUMHURñYET GAZETESñNñN GAZETE EKñ OLARAK VERDñïñ “SÜRDÜRÜLEBñLñR YAóAM” DERGñSñNñN 29 OCAK 2013 TARñHLñ SAYISININ KAPAK KONUSU “UZUN ñNCE BñR YOL: ENERJñ VERñMLñLñïñ”. ÖZLEM YÜZAK’IN KAPAK KONUSUNU ñóLEYEN HABER YAZISINDA, 30 KÜSUR YILDAN BERñ ELEKTRñK ñóLERñ ETÜT ñDARESñ GENEL MÜDÜRLÜïÜ (EñE) TARAFINDAN DÜZENLENEN KAMUOYU BñLñNÇLENDñRñLMESñNE YÖNELñK BñR ETKñNLñK OLAN VE HER YILIN OCAK AYININ ñKñNCñ HAFTASINDA YñNELENEN “ENERJñ VERñMLñLñïñ HAFTASI”NIN 2013 YILI UYGULAMA PLANINA DEïñNñLEREK ÜLKEMñZñN UZUN YILLARI KAPSAYAN “ENERJñ VERñMLñLñïñ SERÜVENñ” SORGULANIYOR. Yüzak; “Ocak ayının ikinci haftasını ‘Enerji Verimliliği Haftası’ olarak kutladık. Yeni hedefler belirlendi. Ama Türkiye’nin ‘Enerji Verimliliği’nde bugüne kadar neler yaptığı, ne kadar yol aldığı her zamanki gibi havada kaldı” saptamasını yapıyor. Özellikle eski bir EİE çalışanı olarak ben de hep merak ederim. Geçmişi, gazete haberinde geçtiği gibi 30 yıl öncesine dayanan, o zamanki adı ile “Enerji Tasarrufu Haftaları”da sürekli ülke genelinde yüzde 30 enerji tasarrufu potansiyelinden söz edilirdi. Hatta o dönemi izleyen dergi yazılarımda, yıllar geçtiği halde bu oranın yerinden kımıldamadığından yakınarak söz ederdim. Geçen 30 küsur yılda bu yüzde 30 potansiyelin ne kadarının ülkemizin kazanç hanesine yazıldığını, 75 yıllık Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİE) Genel Müdürlüğü yerine kurulan Yenilenebilir Enerji (YE) kuruluşunun yöneticilerinden öğreniyoruz. EİE Genel Müdür Yardımcısı Çalıkoğlu, 2013’ün Ocak ayındaki son Enerji Verimliliği Haftası’nda 2000-2009 arasındaki 10 yıllık dönemde ülkemizde enerji tasarrufu açısından yüzde 27 iyileşme sağlandığından söz ediyor. Bu iyileştirme oranının yüzde 15’inin konut sektöründe olduğunu söylüyor. Bu 10 yıl beyanına itibar edilirse demek oluyor ki, geçen 30 yılın ilk 20 yılında enerji tasarrufu potansiyelimizi geliştirmeye boş vermişiz. Ne yapıldıysa son on yılda yapılmış ve 30 yıl önce ülke genelinde yüzde 30 olarak hedeflenen enerji tasarrufu iyileştirilmesinde bu 70 Şubat 2014 son 10 yılda yüzde 30’a 3 puan kalacak kadar yaklaşılmış. Oysa, bırakınız akla gelen tüm enerji tasarrufu konularını, ülke çapında konuşulan tasarruf konusunun en büyük ayağını oluşturan ülkemizdeki binaların yüzde 95’inden fazlasının ısı yalıtımsız olduğu bir noktadayız. Enerji 1) İllüzyon: Yanılsama, gözbağı, Türkçe Sözlük, Ali Püsküllüoğlu. Verimliliği Derneği (ENVERDER) Yön. Kur. Üyesi Mustafa Yalçın aynı gazete “Sürdürülebilir Yaşam” dergi ekindeki “Ülkemizdeki binaların yüzde 95’nden fazlasının yalıtımsız olduğu düşünüldüğünde, tablonun vahameti daha iyi anlaşılır” değerlendirmesi enerji tasarrufu/ verimliliği konusunda iyimserlik noktasında olmadığımızı açıkça gösteriyor. O zaman ülkemizdeki enerji tasarrufu iyileştirmesine ilişkin olarak verilen yüzde 27 oranının neredeyse tamamını sanayi kesimine mal etmemiz gerekiyor. Ancak, burada da duraklıyoruz. Ülkemiz sanayi sektöründe iyileştirmenin ölçütü olan “enerji yoğunluğu”nun, yazımızın devamında açıklandığı gibi, son 30 yıldır yerinde sayarak günümüzde OECD ülkeleri ortalamasını ikiye katlayan son derece olumsuz düzeyi yeterince hayal kırıklığı oluşturuyor. yalıtımları da eklendiğinde elde edilecek enerji tasarrufunun yüzde 90’a kadar çıkacağını” söylüyor.[2] İyi de,“Binanızın ısı yalıtımını yaptırın, bu takdirde yüzde 90 enerji tasarrufu sağlarsınız” derken, “enerji giderleriniz ısı yalıtımı öncesinin yüzde 10’una düşer” dediğinin de farkında mı? Örneğim çok güncel ve çok gerçek. Ankara’da oturduğum apartmanın kısa süre önce dış cephe, çatı, pencere, bodrum ısı yalıtımları teknik koşullara uygun olarak yapıldı. Enerji (yakıt) için harcamamız ortalama kış koşullarında yüzde 30, sert kış koşullarında ancak yüzde 20 azalabildi. Yüzde 70-80 yerinde duruyor. Nerede yüzde 90 tasarruf? Tam da “Hesaplı atalım, civcivler yesin” örneği. Biz yine de, konuyu bilinmezler sarmalından kurtarmak için yeniden yazımızın girişindeki Ocak 2013 “Enerji Verimliliği Haftası” ile Özlem Yüzak’ın gazete eki dergi yazısına başvuralım. Bu Bahis konusu 30 küsur yılın yazı kapsamında mesleğimizin temsilcisi TMMOB sonlarına doğru örneğin elektrik Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) enerjisinde tasarruflu kompakt dergisinden çarpıcı alıntılar ÜLKEMİZ SİYASAL ve led lambalar piyasaya çıktı. Bu bulunduğu için en iyi seçimi YÖNETİMİNİN YETKİLİ lambaların aydınlatmada halkımız yapmış sayılırım. tarafından kullanılmaya başlanmasıyla “1980’li yıllardan beri EİE NOKTALARINDA belirli, ancak 30 yıl önce alınan tarafından sürdürülen ‘Enerji BULUNANLARIN hedef yanında kayda değmeyecek SÜREGELEN BEYANLARINA Verimliliği’ konusunda 2007 yılında düzeyde bir tasarruf sağlandığı ‘Enerji Verimliliği Yasası’ çıkarılarak BAKARSAK, 2013 YILI söylenebilir. Bu tasarrufun sokak ve yasal çerçeve oluşturuldu. BAŞINDAN BİR YIL çevre aydınlatılmasında kazanılıp Ancak, bir yandan (Enerji Verimliliği SONRA DA SÖZÜNÜ kazanılmadığını, kazanıldı ise ne alanında etkinliği artıran) yasal ETTİĞİMİZ GERÇEK oranda olduğunu ise bilmiyoruz. düzenlemeler yapılırken, öte yandan ENERJİ VERİMLİLİĞİ Daha sonra haftanın adı tasarruf’tan uygulanan neo-liberal politikalarla verimliliğe terfi ediyor. Tasarruf’tan HEDEFLERİNE ULAŞMADA süreç yaz-boz tahtasına sonra Verimlilik, tanım olarak daha dönüştürüldü. Bu arada geçen yıl YERİNDE SAYMAYI doğru bir seçimdi. Ancak bu seçimin (2012) EİE (nedeni açıklanmayan) BAŞARDIĞIMIZ hakkının ne kadar verildiği hep ani bir kararla kapatıldı ve yerine GÖRÜLÜYOR. tartışma konusu oldu. Kapatılan yine Enerji Bakanlığı bünyesinde EİE’nin bir süredir özellikle sanayi Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü alanında verimliliği artırma amaçlı (YEGM) kuruldu. ‘Verimlilikte Devlet-Sanayi İşbirliği’ projeleri Enerji Verimliliği alanında ikinci dönüm noktasını yönettiği biliniyor. Bu projelerden bazı olumlu ‘Enerji Verimliliği Strateji Belgesi (2012-2023)’ sonuçlar alındığını duyuyoruz. EİE geçen yıllarda oluşturdu. tarihin sayfaları arasına gömüldü. Bu noktaya gelinceye kadar ülkemizde gerçek enerji verimliliği Ocak 2013 ‘Enerji Verimliliği Haftası’nda, 2000hedeflerine ne kadar yaklaşıldı? 2009 dönemini baz alarak neler yapıldığını YEGM Ülkemiz siyasal yönetiminin yetkili noktalarında Gn. Md. Yard. Erdal Çalıkoğlu anlattı; son beş yıllık bulunanların süregelen beyanlarına bakarsak, dönemde enerjinin verimli kullanımı ile ilgili olarak 2013 yılı başından bir yıl sonra da sözünü (genel enerji alanında) 25,4 milyon TEP enerji ettiğimiz gerçek enerji verimliliği hedeflerine tasarrufu sağlandığı, bu tasarrufun 27,6 milyar ulaşmada yerinde saymayı başardığımız görülüyor. dolara eşdeğer olduğunu açıkladı”. Çiçeği burnunda yeni Çevre ve Şehircilik Bakanı’mız “Binalarda zorunlu hale getirilen ısı 2) Haber. “Isı yalıtımıyla yüzde 90’a kadar tasarruf”, Sözcü Gazetesi, 16 Ocak 2014. yalıtım sistemleriyle, buna pencere, bodrum, çatı 71 Şubat 2014 Çalıkoğlu, yukarıdaki alıntının yapıldığı Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) dergisinin Ocak 2013 sayısında Banu Salman imzasıyla yayımlanan söyleşisinde sanayi sektörümüzde enerji tasarrufu ile ilgili olarak şunları da söylüyor. “Ülkemizde 2000-2010 döneminde birincil Enerji Yoğunluğu’ndaki iyileşme oranı yüzde 9,4’tür. Avrupa Birliği’ne üye ülkelerle kıyaslama metodu kullanılarak çimento, demir-çelik, cam, kağıt, tekstil, kimya ve gıda sektörlerinde elektrik ve ısı enerjileri için tasarruf potansiyelleri belirlenmiş; buna göre sanayi sektörümüzde yüzde 20’ye yakın enerji tasarrufu potansiyeli olduğu belirlenmiştir. Bina ve ulaştırma sektörlerindeki asgari enerji tasarrufu potansiyellerinin ise sırasıyla yüzde 35 ve yüzde 15 dolayında olduğu değerlendirilmektedir. Enerji Verimliliği Strateji Belgesi genelde Türkiye’nin 2011 yılı ‘Enerji Yoğunluğu’nu 2023 yılına kadar en az yüzde 20 azaltmasını öngörmektedir”. Yine aynı dergide EMO İzmir Şubesi Enerji Verimliliği Komisyonu Raportörü imzasıyla yazan Talat Canpolat ise, “Türkiye’de ‘Enerji Verimliliği ile ilgili çalışmaların plan ve programdan, dolayısıyla bilimsellikten uzak, el yordamıyla yapıldığını ve bu şekilde devam ettirildiğini”, devamında “1998-2008 döneminde Türkiye’nin ‘Enerji Yoğunluğu’nda hemen hiçbir değişiklik olmadığını”, bu nedenle “Strateji Belgesi’nde 2011-2023 arasındaki 12 yılda ülkemizin ‘Enerji Yoğunluğu’nda yüzde 20’lik olumlu bir düşme beklentisinin gerçekçi olmadığını” ileri sürüyor. Canpolat, “Enerji iletim ve dağıtım hatlarında kayıp-kaçak oranı yüzde 17-18 dolayında iken Strateji Belgesi’nde ülkemizin ‘Enerji Yoğunluğu’ sorununun çözümü için bu oranın gelişmiş ülkeler ortalamasına indirilmesine yönelik somut hedef ve eylem planları bulunmuyor. Günümüz siyasal iktidarı tarafından da bilinmektedir ki, enerji varlıklarımızın özelleştirilmesi sürecinde özel dağıtım şirketleri dağıtım hat ve tesislerinin rehabilitasyonu gibi bir harcamaya yanaşmayacaklardır. Tasarruflu ampulle yol alınamaz. Son 5 yılda yapılan ‘Enerji Verimliliği’ uygulamalarıyla, 10 milyon adet tasarruflu ampul dağıtmakla, üç beş kamu binasını yalıtıp (mantolayıp) verimli binalar haline getirmekle, 72 Şubat 2014 ‘Enerji Verimliliği Danışmanlık Şirketleri’ kurmakla ‘Enerji Verimliliği’ hedefleri gerçekleştirilemez” demektedir. Öncelikle şu çok sözü edilen ülkemizin ‘enerji tasarrufu potansiyeli’ni açıklığa kavuşturalım. Yukarıda değinildiği gibi bundan yaklaşık 30 yıl önce bu tasarruf ülke genelinde yüzde 30 olarak veriliyordu. Son 10 yılda 2013’e kadar bu tasarrufun 3 puan eksiği ile kazanıldığını yetkili ağızlardan duyuyoruz. Hepsi iyi de, 30 yıl öncesinin yüzde 30 ‘enerji tasarrufu potansiyeli’nin günümüzde aynı yetkili ağızlardan, büyükten küçüğe sıralarsak sadece ulaştırmada yüzde 35, sanayinin bir bölümünde yüzde 20, konutlarda yüzde 15 olduğunu öğreniyoruz. Bu üç potansiyelin toplamı yüzde 70 ediyor. Demek ki, günümüzde tasarruf eksiğimiz, Çalıkoğlu’nun verdiği yüzde 27’lik iyileştirme doğru kabul edilerek dikkate alınırsa oransal olarak 2013 yılı itibarıyla yüzde 3 filan değil, mübalağasız en az yüzde 43 oluyor. Bu da ‘enerji tasarrufu potansiyeli’mizi değerlendirme konusunda, tasarruf konusunu anımsayıp yola çıktığımız son 30 yıl boyunca yerinde saydığımızı gösteriyor. konusu aynı 10 yıllık dönemde Türkiye’nin ‘enerji yoğunluğu’nda hemen hiçbir değişiklik olmadığını”, aynı yetkililer; kendileri tarafından hazırlanmış olan ‘Enerji Verimliliği Strateji Belgesi’ni baz alarak “Genelde Türkiye’nin 2011 yılı Enerji Yoğunluğu’nun 2023 yılına kadar olan 12 yıllık sürede en az yüzde 20 azaltılmasını” öngörürken, uzmanlar; aynı sürede “Ülkemizin ‘Enerji Yoğunluğu’nda yüzde 20’lik olumlu bir düşme beklentisinin gerçekçi olmadığını” ileri sürüyorlar. Unutmadan ilave edelim. Bu yılın (2014) Ocak ayında düzenlenen Enerji Verimliliği Haftası’nda öne çıkan en önemli haber, bu mektubumuz boyunca anlattıklarımıza yeni bir şey katılmadığının en çarpıcı kanıtını oluşturuyor. Gazetelerde, “En Verimli Ürün”, “En Verimli Endüstriyel Tesis” ödüllerinin ülkemizin kalburüstü bir endüstriyel firmasına ve ürününe verildiği haberleştiriliyor.[3] Haber değeri olan konu nedense ödüllerden ibaret. Bu da gerekli, bu da yapılmalı ama, konunun ön planı salt ödül dağıtımı değil ki. Enerji SON 10 YILDA 2013’E verimliliği konusunda bu yıl da KADAR BU TASARRUFUN yinelenen bol öğütlü siyasetçi ve 3 PUAN EKSİĞİ İLE bürokrat söylemleri dışında temel KAZANILDIĞINI sorunlarımızın esasını, dolayısıyla YETKİLİ AĞIZLARDAN dünyada çoktan yola çıkmış DUYUYORUZ. 30 YIL ve önemli mesafe kat etmiş ÖNCESİNİN YÜZDE 30 olan enerji verimliliği trenini ‘ENERJİ TASARRUFU kaçırmaya pervasızca devam POTANSİYELİ’NİN ettiğimizin aksini gösteren hiçbir GÜNÜMÜZDE AYNI kanıt ortada yok.[4] Bu arada, YETKİLİ AĞIZLARDAN, son yıl itibarıyla dünyada fosil BÜYÜKTEN KÜÇÜĞE yakıtlardan ileri gelen çevre SIRALARSAK SADECE tahribatına en büyük katkıyı ULAŞTIRMADA YÜZDE veren Avusturya ile birlikte “Fosil 35, SANAYİNİN BİR Ülke” ilan edilen iki ülkeden BÖLÜMÜNDE YÜZDE biri olduğumuz utancımızı da 20, KONUTLARDA anımsatalım. Bu arada yetkilimizin, geçen son 10 yılda genel enerji’de yüzde 27 tasarruf sağlandığı söylemine dönersek, konutlarımızın yüzde 95’inde ‘enerji verimliliği’nin yerinde saydığını dikkate alarak yüzde 7 tasarrufu binalarımıza bırakarak tasarrufun yüzde 20’sinin sanayi sektörümüzün bir bölümünde yapıldığını varsayarsak, sanayimizin oranı verilmeyen en azından bir bölümünde ‘enerji verimliliği’ konusunda hiçbir sorunumuzun kalmadığı, yüzde 100 verim sağlandığı gibi çelişkili bir sonuç çıkıyor ki, bu da hiç inandırıcı değil. Öte yandan günümüzde ‘enerji yoğunluğu’nun ülkelerin gelişmişlik düzeyini gösteren ölçütlerin başına geçmiş olduğu görülüyor. Daha önce ülkelerin kişi başına enerji (örneğin elektrik) kullanımı ölçüt alınıyordu. Enerji kaynaklarının giderek azaldığı ve değerlendiği günümüzde eski ölçüte pek rağbet edilmediği bir yerdeyiz. ‘enerji yoğunluğu’ tanımını da aynı gazete eki “Sürdürülebilir Yaşam” dergisindeki yazıdan aktaralım: “Türkiye, ekonomisi gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında ‘Enerji yoğun’ olarak değerlendirilebilir. Enerji yoğunluğu; 1000 dolarlık GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) başına tüketilen birincil enerji miktarıyla hesaplanıyor. Bu oran günümüzde (2013) OECD ülkeleri ortalaması olarak 0,14 tep (petrol eşdeğeri enerji) iken Türkiye’de 0,28 tep, yani OECD ülkeleri ortalamasının iki katıdır. Bu da, bir birim sanayi üretimi için gelişmiş ülkelerin iki katı enerji harcadığımız anlamına geliyor”. YÜZDE 15 OLDUĞUNU ÖĞRENİYORUZ. Aslında, ülkemizin ‘enerji verimliliği’ konusunda nerede olduğunu gerçekçi olarak görebilmek için ‘Enerji Tasarrufu Potansiyeli’ gibi soyut kavramları bir yana bırakıp asıl somut veri olarak günümüzde tüm dünyada geçer akçe olan ‘enerji yoğunluğu’ kavramını benimsememiz gerekiyor. Sonuç olarak, bu bilgi ve değerler karmaşasında ülkemiz açısından “Enerji Verimliliği ya da enerjiyi verimli kullanma başarısı”ndan değil, “Enerji Verimliliği İllüzyonu”ndan ve dünyada “Fosil Ülke” ilan edilen iki ülkeden biri olmayı nasıl başardığımızdan söz edilmesi çok daha gerçekçi gözüküyor. Ne var ki ülkemizin ‘enerji yoğunluğu’nda da yetkililerimiz ve uzmanlarımız anlaşamıyorlar. Yetkililer; “Ülkemizde 2000-2010 arasındaki 10 yıllık dönemde birincil Enerji Yoğunluğu’ndaki iyileşme oranının yüzde 9,4 olduğunu” söylerken, uzmanlar; “Yok böyle bir şey” diyorlar. “Söz 3) Haber: “Enerji haftasında Arçelik’e iki ödül”, Sözcü gazetesi, 16 Ocak 2014. 4) Dergimizin son Ocak 2014 sayısında yer verilen Enerji verimliliği Forumu haberine lütfen göz atınız , sayfa 26. 73 Şubat 2014 ELEKTRñK TARñHñNDE YOLCULUK OSMAN BAHADIR “ELEKTRñKLñ TÜRKñYE DERGñSñNDEN; TÜRKñYE’DE ELEKTRñK SANAYññ NASIL OLMALIDIR?” MEHMET ŞEVKİ (YAZMAN) Mehmet Şevki (Yazman), Kadro dergisinin Şubat 1933 tarihli 14. sayısında, “Türkiye’de elektrik sanayii nasıl olmalıdır” başlıklı ikinci yazısında şunları söylemektedir: “Bu bahsin başında akla gelen sualler şunlardır: Türkiye’de elektrik sanayiinin inkişafına, genişlemesine lüzum var mıdır? Belli başlı şehirlerimizde ve sınai mıntıkalarımızda tesis edilmiş santrallar ihtiyacımıza yetmez mi? Sonra memleketimiz bu inkişaf için lazım olan unsurlara malik midir? Cevap: Evvela Türkiye geniş mikyasta elektrik kudretine muhtaçtır. Çünkü; Türkiye evvela kendisine yeten sonra hiç olmazsa komşu bulunduğu bazı memleketlere ihracat yapabilecek modern bir sanayi sistemi kurmak istiyor. Türkiye geniş mikyasta sahip olduğu madenleri işletmek istiyor. Mesela yalnız Ergani bakır madeni tam faaliyetle çalıştığı takdirde Fırat’a kadar devam edecek bir işletmesiyle birlikte bugün Türkiye’de istihlak edilen (tüketilen) kudretten (83.000.000 kilovatsaat) daha fazlasını istihlak edebileceği düşünülürse geniş elektrik enerjisine olan ihtiyacımız çok güzel anlaşılır. Türkiye geniş ormanlarını işletip kerestesini sahile nakletmek istiyor. Türkiye’de yeni yapılacak sulama işleri ve inşaatı, yol inşaatı, liman inşaatı ve modern tahmil ve tahliye tesisatı, nakliyat işleri için muharrik kuvvete muhtacız. Nihayet daha beş altı şehirle 150 kasaba ve bütün Anadolu köyleri ya hariçten ithal olunan petrolle tenvir edilmekte yahut gecelerini karanlıkta geçirmektedir. Elektrik tesisatı mevcut şehirlerimizde ise, bundan nüfusu umumiyemizin ancak yüzde 2.7’sinin istifade ettiğini görmüştük. Demek ki nüfusumuzun daha yüzde 97.3’ü ziya ve nur bekliyor. 74 Şubat 2014 Bu işler yüz binlerce beygirlik takat ister ve bugün müesses takatlarımız bunların yüzde birine dahi tekabül edemez. Mütebaki kısım adeli kuvvetle temin olunamayacağı gibi mihaniki vasıtaların da en elverişlisinin elektrik kudreti olduğunu tekrar tekrar ispata lüzum görmüyoruz. Saniyen (ikinci olarak): Elektriğin tekmil bu ihtiyaçlarımızı karşılayacak surette istihsali, genişlemesi, harcı alem kılınması için bütün unsurlara sahibiz. Hatta bu hususta belki dünyanın en zengin memleketlerinden birinde bulunuyoruz. En iyi ve bol kömürlerden birine sahibiz. MEHMET ŞEVKİ KİMDİR? Mehmet Şevki (Yazman) Bey (1895-1974), Cumhuriyet döneminde ülkemizde yetişmiş ilk elektrik mühendislerimizdendir. İstanbul Darülfünunu Fen Fakültesi bünyesinde 1926-1927 öğretim yılında kurulmuş bulunan Elektromekanik (Elektrik-Makine) Enstitüsü’nü 1931 yılında bitirerek bu enstitünün ilk mezunlarından olan bir elektrik mühendisidir. Mehmet Şevki Bey, 1895’de Elazığ’da doğdu. İlkokulu ve askeri rüştiyeyi bu şehirde tamamladıktan (1911) sonra İstanbul’a giderek Kuleli Askeri İdadisi’ne yazıldı. 1914’te bu okulu bitirdi ve Harbiye Mektebi’ne girdi. Fakat büyük savaşın başlaması üzerine Çanakkale’ye gönderildi. Çanakkale Şavaşı’nda ve Kurtuluş Savaşı’nda savaştıktan sonra Harbiye’deki eğitimini 1924’te tamamlayarak subay oldu. Ancak savaştan sonra Darülfünun’daki eğitimine başlayan Mehmet Şevki Bey, komutanlarının izniyle mühendislik eğitimini de tamamladı. Mehmet Şevki Bey, Birinci Dünya Savaşı sırasında Galiçya cephesinde de savaşmıştı. Onun 1928’de yazdığı Mehmetçik Avrupa’da adlı eseri Galiçya’daki Türk askerinin Avrupa izlenimlerini aktaran benzersiz bir eserdir. 1938’de yazdığı Türk Çanakkale adlı eseri ise bu savaşın içinden yazılmış eleştirel bir eserdir. Mehmet Şevki Bey, 1932 yılında yayımlanmaya başlayan Kadro dergisinin kurucuları arasındadır. Bu derginin 12. sayısından itibaren de daimi yazarlarından biri olmuştur. Anadolu’nun her tarafında çok güzel linyit madenleri vardır. O halde termik santrallar için mahrukatımız çok mebzuldur. Beyaz kömüre (su kuvvetine) gelince, Anadolu yarımadası coğrafi vaziyeti dolayısıyla bu hususta çok istisnai, çok bahtiyar bir vaziyettedir. Yüksek silsileler ile çevrilmiş yarımadamızın sahillere yakın yerlerinde mühim su sukutları (düşüşleri) vardır. Trabzon, Samsun, Giresun’dan tutunuz da, Marmara havzası, Gediz, Menderes nehirleri, Antalya civarındaki şelaleler, sonra birbirine muvazi Tarsus çayı, Seyhan ve Ceyhan nehirleri, orta ve şarki Anadolu’da Sakarya, Kızılırmak, Çoruh, Murat ve Fırat nehirleri memleketimizin hemen her istediğimiz yerinde su kuvvetinden istifade için bize fırsat bahşederler. Bunlardan istihsal edilecek kudreti, yalnız bariz su sukutlarına (düşüşlerine) inhisar ettirerek 300-400 bin beygirle değil belki her akan sudan küçük veya büyük bir tesisle kudret istihsalinin mümkün olduğu düşünülerek milyonlarca beygir kuvvetiyle ifade etmek kabildir. Çünkü mesela büyük nehirlerde bir iki metre gibi az bir sukut elde edildiği zaman geçen su miktarının fazlalığı dolayısıyla (sukut x su miktarı) ndan ibaret olan kudret alabildiğine artırılabilir. Elektrik tesisatının takriben yüzde 20 sermayesini bel eden (gerektiren) bakır madeninin en zenginlerinden birisi bizdedir. Elektrik sanayiinin memleket dahilinde vücut bulması için lazım olan makineler ise takriben yüzde 30’unu teşkil ederler. O halde hulasa olarak diyebiliriz ki, Türkiyemiz geniş mikyasta elektriğe muhtaçtır ve inkişaf için lüzumu olan en mühim unsurlara sahiptir. Esasen öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, bütün dünya tamamen iktisadi ve içtimai sebepler altında bütün işlerin elektriğe gördürüleceği tam bir ‘elektrik asrı’na doğru gidiyoruz. Bu gidiş esnasında önde giden milletlerden geri kalmamak en büyük menfaatimiz ve emelimizdir. Fakat rakamla gösterdik ki, bugünkü elektrik sanayimiz gerek kemiyet ve gerekse keyfiyet itibariyle kifayetsizdir. Dağılmaya ve ve genişlemeye müsait değildir. Bugünkü elektrikleşme usulleri ile bu büyük hedefe varamayız. Nitekim 1930 senesine kadar hep tezayüd kaydeden (artan) elektrik tesisatı bu tarihten itibaren durgunlaşmıştır. Çünkü sırf şehirlerinde elektrik ziyası (ışığı) görmek ve bu vesileyle bir faaliyet ibraz etmiş bulunmak arzusuyla harekete geçmiş bütçesi müsait belli başlı şehirler ucuz pahalı birer santral edinmişlerdir. Halbuki bizim gayemiz yalnız mahdut vatandaşa münhasır olmak üzere petrol lambası yerine elektrik ampulu ikamesi değildir. Bizim gayemiz memleketimize elektrik enerjisi şeklinde Türk iktisadiyatını ve sanayiini yükseltecek yeni bir unsur ithal etmektir. O halde enerjiyi nasıl temin edeceğiz, bu sanayii nasıl harekete geçireceğiz? Ne şekilde genişletebileceğiz? Onu araştıralım. Bu araştırma şu bakımlardan yapılabilir: A – Elektriğin genişlemesine müsait fiyat bakımından, B – Memleket sanayii ve nakliye vasıtalarından muharrik kuvvetleri kamilen memleket mahrukatına inhisar ettirecek kuvvet membaı bakımından, C – Umumi sanayii kuracak miktar bakımından. A – Elektrik enerjisinin de ucuzlaması tıpkı diğer mamulatta olduğu gibi onun temerküz ettirilmesiyle kabildir. Bu tarzda bir taraftan kilovat başına isabet eden tesis ve işleme masrafı azalır, idare masrafı azalır. İstatistiklere göre bu azalma bazan 2-3 misline çıkar. Mesela bir istatistiğe nazaran Fransa’da elektrik santrallarının son senelerdeki vasati tesis sermayesi şöyledir: 100 kilovata kadar olan makinelerde Bir kilovat takat için 2.000 Frank 500 kilovat takat için 1.800 Frank 1000 kilovat takat için 1.600 Frank 3000 kilovat takat için 1.400 Frank 5000 kilovat takat için 1.200 Frank 10.000 kilovat takat için 1.000 Frank Buradan görülüyor ki, 100 kilovatlıkla 10.000 kilovatlık makineler arasında yarı yarıya bir kazanç var. Bu sebeple bütün memleketin elektrik ihtiyacını tek bir merkezden temin etmek, diğer memleketler gibi bizim için de bir gayedir. Fakat şunu da derhal kaydetmeliyiz, memleketin sınai mıntıkalarından uzak, nüfusu ve iş kesafeti az olan orta Anadolu’da birden onlarca milyonluk santrallar tesisine taraftar olamayacağımız gibi, ucuza mal olabilen yerlerde büyük mikyasta istihsalat yaparak bunu çok uzak hatlara ve yine nüfus ve iş kesafeti az olan mıntıkalardan geçirerek diğer istihlak mıntıkalarına götürmeye de keza taraftar değiliz. Bunlar, aşağıda vereceğimiz misallerden anlaşılacağı üzere astarı yüzünden pahalı olabilecek hal şekilleridir. 75 Şubat 2014 Biz iktisadi vaziyetimizin ve nüfus kesafetimizin (yoğunluğumuzun) bugünkü şekline nazaran yegane çıkar yolu, muayyen (belirli) mıntıkalardaki mevzii temerküz’lerde görüyoruz. Ancak ondan sonradır ki nüfus ve işin, sanayi kesafetinin, maden, inşaat veya sulama işletmelerinin tezayüdü nispetinde bu mevzi temerküzler gittikçe genişleyerek birbirlerine kol atabilirler ve tekmil memlekete şamil birkaç esas merkez vücuda gelmiş bulunur. Fikrimizi izah için birkaç misal verelim: Şimdiye kadar memleketimizde vasi mikyasta elektrik istihsalatı için belli başlı iki fikir ortaya atıldı. Biri 30 milyon tesis sermayeli Sakarya idrolik santralı, diğeri takriben 10 milyon tesis sermayeli Ereğli termik santralı. Sakarya santralı ancak Devlet Demiryolları işletmesinin elektrikle icrası halinde bir mana ifade edebilir. Halbuki nakliyat kesafeti az olan hatlarda elektrik işletmesinin iktisadi olmadığı taayyün etmiş bir hakikat olduğu gibi geniş kömür madenine malik bizim memleketimizde buna bir mecburiyet de yoktur. Bundan başka hatların elektriklendirilmesi için lazım olan 20-25 milyon para ile bu 30 milyonluk santralın yalnız senelik yüzde 15 faiz ve amortismanı 7.5-8 milyon eder. Azami mahrukat sarfiyatı 3 milyonu geçmeyen Devlet Demiryolları’nın bu masrafı nasıl karşılayacağı cayi sualdir (sorulacak şeydir). Bundan başka mesela Fevzipaşa-Malatya hattına lazım olan elektriğin Sakarya’dan gönderilmesinde vakıa fenni bir imkansızlık yoktur ama bu arada vukua gelecek zayiat ve pahalı tesisatın böyle bir şeyi koruyamayacağı tabiidir. Tatbiki daha mümkün gibi görünen Ereğli termik santralını nazarı itibara alalım: Mesela buradan Ankara’ya kudreti nakli için 350 kilometrelik bir havai hatta ihtiyaç vardır. Böyle bir hattın kilometresi vasati olarak 10.000 lira ile yapılabileceğine göre hattın tesis sermayesi 3.500.000 liradır. Ortada belli başlı müstehlik bir merkez bulunmadığından bu hattan nakledilecek kudretin Ankara’da ve civarındaki sanayide istihlak edilebileceğini kabul edeceğiz. Bu istihlakın miktarını bugünkünün takriben bir misli fazlasıyla 7.000.000 kilovat olarak kabul edelim. Havai hattın senelik faiz ve amortismanı yüzde 15, mütemadi (sürekli) tamiratı yüzde 3 alındığı takdirde yalnız hattın senelik masrafı 63.000 lira ve beher kilovata isabet eden miktarı 9 kuruştur. Buna mukabil kömürün Ereğli’den Ankara’ya nakliyesini kazanmış olacağız. Beher kilovat için sarfedilen kömür miktarını 500 gram kabul edersek bir senelik ihtiyaç 3.500 ton ve beher tona 15’er liradan nakliye masrafı hesabıyla mecmu masraf 5.250 lira eder ki, kilovat başına 30 para düşer. Bu şartlar altında kudreti elektrik halinde ise kömür halinde nakletmenin 12 defa daha iktisadi olduğu görülür. Fakat Ankara veya İstanbul’a nakil edilmemek şartıyla Ereğli-Zonguldak mıntıkasındaki maden, orman ve liman işletmesinde, kesif olan Ereğli-Zonguldak demiryolu nakliyatında istihlake yetişecek ve bugün o sahada çalışan yedi sekiz 76 Şubat 2014 muharrik kuvvet santralının vazifesini görecek büyüklükte tek bir muharrik kuvvet santralı vücuda getirmek kilovat fiyatını en az yarı yarıya ucuzlatabilir. Bundan daha bariz bir misal vereyim: Adana, Tarsus, Mersin şehirlerinin hepsinde elektrik tesisatı ve bunun yanıbaşında da mühim miktarda pamuk ve mensucat fabrikası vardır. Adana’da bu fabrikaların bir kısmı elektrikle çalışır. Fakat mesela Tarsus’ta ve Mersin’de gerek tesisatın azlığından ve gerekse fiyatın müsait olmamasından fabrikaların diğer hususi kudret membaları vardır. Binaenaleyh elektrik bollaşır ve fiyat ucuzlatılırsa istihlak miktarı çok fazlalaşacaktır. Diğer taraftan bu üç şehir arasındaki demiryolu hem kısa, hem de sık nakliyata sahnedir. Binaenaleyh elektrikle işlemesi iktisadi olabilir. Bu üç şehir arasındaki köyler refah itibariyle Orta Anadolu’dan çok ileridedir. Ucuz elektriğe müşteri çıkarlar. Köylerde çırçır makineleri, değirmen gibi muharrik kuvvete ihtiyacı olan tesisat da vardır. Kudret nakil hatlarında kesafet temin olunabilir. Fiyat ucuzlarsa şehirlerdeki tenvirat ve saire istihlaki birkaç misli artabilir. Mersin limanının inşaatı ve inşadan sonra tahmil ve tahliye işleri büyük mikyasta kudret bel eder. Mümbit ve düz arazinin sulanması, ova içerisinden geçen nehirlerin suyu elektrik tulumbalarıyla terfi edilmek suretiyle ve yağmur duasına çıkmaya hacet kalmadan en pratik şekilde hallolunabilir. Buna mukabil bu üç şehrin teşkil ettiği müselles dahilinde ve Toroslardan geldiği için kafi meyli ve sukutu haiz olan Tarsus çayı veya Seyhan nehri vasıtasıyla kudret istihsali de hem kolay ve hem ucuz olur. Tesis edilecek büyükçe bir santral (mesela 25.000 beygirlik ve hatlarla beraber takriben beş milyon tesis sermayeli) hem kar getiren bir iş olacak ve hem de bu en mamur mıntıkamızın sanayi, ziraat, nakliyat, sulama, tahmil ve tahliye, inşaat gibi işlerinin çok mütekamil ve ucuz bir şekilde yapılmasına hizmet edecektir. Böyle mevzi temerküzlere bugünden müsait olan yerler şunlardır: Samsun- Bafra- Çarşamba mıntıkası ve demiryolları, Ereğli- Zonguldak mıntıkası maden, orman ve liman işletmesi ve demiryolu, İstanbul- İzmit- Adapazarı mıntıkası ve demiryolları, İzmir- Menemen- ManisaAlaşehir vadisi ve demiryolu, Ankara civarındaki harp sanayi, Ergani bakır madeni ve Ergani-Fırat demiryolu. Bu sonuncu mıntıkada bakır madeninin istihracı, yıkanması, izabesi ve bilhassa dünya piyasasında sürümü çok olan elektrolitik bakır istihsali yüzbinlerce kilovat enerji ister. Mahrukatı az olan bu mıntıkada bu işi ya etüd edildiği gibi seviye itibariyle Harput ovasına nazaran mürtefi bulunan gölcüğün akıtılması ve daha iyisi Fırat nehrinden istihsal edilecek kudretle yapmak mümkün ve karlıdır. Fırattan istifade edilirse Fırat- Ergani demiryolu da bununla işler, konserve ve saire gibi sanayinin teessüsüne müsait Malatya ve Elaziz (Elazığ) şehirlerinin tenvirata ve muharrik kuvvete ihtiyaçları da buradan temin olunabilir. Bizce elektriklenme planının birinci safhası bu mevzii temerküzler’dir. Bundan sonra ve planda müteakip genişlemelere müsait tutulacak bu merkezler vasıtasıyla elektriklenme hududu genişletilebilir ve icap eden yerlerde yenileri de tesis olunarak birbirlerine bağlanır. Esasen elektriğin inkişafı Avrupa’da böyle olduğu gibi sanayileşmede en kestirme yolu takip eden Rusya’da da o memleketin mikyasında ve bu şekilde inkişaf etmektedir. Bu esnada halen mevcut tesisat ne olur? Bunların işten çıkartılması memleket için bir ziyan değil midir? Hayır. Çünkü bir defa düşündüğümüz bu merkezileştirme ve temerküz ettirme planının tatbikine kadar tesis sermayesinin mühim bir kısmını teşkil eden makineler amorti edilmiş yani eskimiş bulunacaktır. Tevzi şebekeleri ise yine bu hizmeti görecek, şimdiki santral binası o vakit büyük bir transformatör merkezi olacaktır. Şayet makineler eskimemiş ise her tesiste olduğu gibi santralda yedek vazifesini görecektir. Bu suretle hiçbir milli servet boşu boşuna israf edilmemiş olacaktır. Bir de Adana ve mıntıkası için tesis edilecek santral ve şebeke dolayısıyla elektriğin maliyet fiyatını hesap edelim: Beş milyon sermayenin faizi yüzde 7, amortismanı yüzde 5, mütemadi tamiratı yüzde 2 ile hesap edilirse 750.000 lira eder. Buna mukabil 25.000 beygirlik takatın yüzde 50’si satılsa takriben 75.000.000 kilovat saat eder. Bu takdirde sermaye, faiz, amortisman ve mütemadi tamiratın beher kilovata isabet eden miktarı takriben 40 para eder. İdrolik tesisat olduğuna ve mahrukat kullanılmadığına nazaran işletme ve idare masraflarını da takriben bu kadar kabul edersek kilovat saatin maliyet fiyatı nihayet 2 kuruştur. Ve işte elektriği genişletecek, yayacak, iktisadi yapacak da budur. Nihayet fiyat meselesinde son sözümüzü söylemiş olmak için arzedelim ki, bunda kastettiğimiz ucuzluk ve pahalılık meselesi canlı enerjiye kıyasendir. Bir insan takatı yarım beygir, sekiz saatlik mesaide mecmu işi 4 beygir saat, o da takriben 3 kilovat saat olduğuna nazaran yukarıki kilovat fiyat olan iki kuruşla amele yevmiyesi azami 6 kuruşa geliyor demektir. Ve ancak buna istinaden iddia edebiliyoruz ki iş kesafeti olan bu mıntıkada Türkiye’nin bugünkü mecmu istihlaki kadar yani 75-80 milyon kilovatın istihlak olunabileceğini kati olarak tahmin ediyoruz. Yoksa bugünkü vasati fiyat olan 13 kuruşla amele yevmiyesi 39 kuruşa geliyorsa Anadolu’da amele yevmiyesinin vasati olarak 20-25 kuruş kabul edileceğine nazaran bizde mihaniki ve elektriki enerji adeli enerjiden daha pahalı demektir ki, bundan daha manasız ve maksatsız bir şey olamaz. B- Milli mahrukat bakımından elektrik enerjisi en kestirme bir yoldur. Kömür veya su kuvvetiyle yani mahalli kuvvetlerle daha şimdiden hariçten gelen petrol sarfiyatını azaltabiliriz, iyi yollar sayesinde mesela elektrikli otobüsler, gittikçe inkişaf etmekte bulunan şehir dahilindeki akümülatörlü otomobiller, fabrikaların benzin veya mazotla işleyen motörlerinin elektrikliye tahvili (dönüştürülmesi) milli mahrukatın taammümüne en mühim hizmetleri görürler. Memlekete benzin ve mazot ithalini tahdit ederler. C- Miktar bakımı itibariyle halen mevcut sanayi çok geridedir. Bugün kendi şehirlerimizde dahi nüfus başına takriben 5 vat haddi münasip görülmektedir. İngiltere, Almanya gibi memleketlerde bunun 30-35 arasında olduğunu nazarı itibara alırsak ve bunu tekmil memlekete teşmil edersek müesses (kurulu) takatın 700.000 beygir yani şimdikinin hiç değilse yedi misli olması lazımdır. Bizim için istihsali düşünülen ilk gaye de hiç değilse bu olmalıdır. 77 Şubat 2014 BñLñRKñóñ RAPORLARI PROF. DR. OSMAN SEVAñOïLU’NUN ARóñVñNDEN MEDñKAL BñR ANLAóMAZLIK: PARÇALAR DÖVñZLE, ñóÇñLñK TL ñLE HESAPLANACAK DAVACI : T. P. A.ó. DAVALI : ÜNñVERSñTE REKTÖRLÜïÜ TESPñT TALEBñ : ñTñRAZIN ñPTALñ 1. BİLİRKİŞİ HEYETİNE VERİLEN GÖREV: Mahkemenizce, “Hukuk Dairesi’nin BOZMA kararı doğrultusunda Bilirkişi Heyetimizden ek-rapor aldırılmasına; buna dayalı olarak da Davacı tarafın iddiasının yerine olup olmadığının ortaya çıkarılması ve bu hususta bir bilirkişi ek-raporu hazırlanması” şeklinde Bilirkişi Heyetimize verilen talimat üzerine tevdi edilen dosya yeniden tetkik edilmiştir. Bilirkişi Heyetimizin sözkonusu BOZMA kararına dayalı olarak dava konusu ihtilaf üzerinde vardığı görüş ve kanaati belirtmek üzere işbu ek-rapor hazırlanmıştır. 2. DAVA KONUSU 2.1. Davacı Tarafın İddia ve Talebi Davacı Taraf Sayın Vekilinin Mahkemeye ibraz etmiş olduğu Dava dilekçesinde özet olarak; “Davacı Şirket ile Üniversite Döner Sermaye İşletmesi arasında akdedilen Sözleşme ile “Üniversite Hastaneleri Radyodiagnostik Makine ve Cihazları ve Sistemlerin Bakım ve Onarımları ile Yedek Parça ve Malzemenin Kararlaştırılan Bedel Mukabili Temini İşi”nin Sözleşmede belirtilen şartlar dahilinde yerine getirilmesinin üstlenildiğini, Davalı Tarafın da bakım ve onarımların Davacı Şirket ve onun elemanları tarafından yapılmasını kabul ettiğini, Bakım ve Onarım Bedelinin Avro para birimi olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, Sözleşmenin Sayıştay tarafından tescil edildiğini, Sözleşme kapsamında yapılan bakım ve onarım hizmeti için tanzim edilerek Davalı Tarafa gönderilen faturaların, Davalı borçlu tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla 29.990.965.495 TL bedelli icra takibi başlatıldığını, ancak, takibe Davalı tarafından Kuruluşa Sayıştay tarafından yapılan denetim gerekçe gösterilerek borçlu bulunulmadığından bahisle itiraz edildiğini belirterek, 78 Şubat 2014 itirazın iptali ile takibin devamına yüzde 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının Davalı Taraftan tahsiline karar verilmesini” dava ve talep etmektedir. 2.2. Davalı Tarafın Davaya Cevabı Davalı Taraf Sayın Vekilinin Mahkemeye ibraz etmiş olduğu tarihli Davaya Cevap dilekçesinde özet olarak; “Üniversite Hastaneleri Radyoloji ve Kardiyoloji Ana Bilim Dallarına bağlı ünitelerde kurulu bulunan 88 adet cihazın sürekli olarak çalışır durumda bulundurulmasını teminen, periyodik bakım ve onarımları ile ihtiyaç duyulduğunda röntgen tüpü ve sarf malzemelerinin, sözkonusu cihazların ileri derecede uzmanlaşmayı gerektiren elektronik donanıma sahip olması, hizmetin aksamaması için bakım ve onarımlarının sürekli yapılmasının zorunlu olması ve bu hizmetin verilebilmesinde gerekli her türlü bilgi ve malzemenin sadece bu cihazların Türkiye Mümessili olan Davacı Şirket tarafından sağlanabileceği hususları dikkate alınarak Döner Sermayeli Kuruluşlar İhale Yönetmeliğinin 43. ve 44. maddelerinin (b) fıkrası uyarınca şartname düzenlenmeksizin, ihale yapılmaksızın, kesin teminat alınarak teknik ve idari hususları kapsayan Sözleşme yapılmasına ilişkin Döner Sermaye İşletmesi Satınalma Müdürlüğünün yazısı ve İta Amirinin onayı ile uygun görülmüş olduğundan, işin Davacı Şirkete 882.148 Avro karşılığında verildiğini, Sözleşmenin Noterlikçe onaylanarak imzalandığını, hesaplarının Sayıştay tarafından denetlenmesi sırasında mutad bakım ve onarım, işçilik hizmetlerinin döviz olarak belirlenmesinin ve ödenmesinin yasal dayanağının olmadığı, aksine mer-i mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle 22.673.980.000,-TL’nin fuzulen fazla ödendiği bildirildiğinden alacaklı firmaya yazı gönderilerek sözkonusu fazla ödemenin ne kadarının yedek parça, ne kadarının işçilik bakım ve onarım ücreti olduğu sorulduğunu, ancak, bu hususta herhangi bir ´ Başka üniversitelerle Şirket arasında, bu emsal sözleşmelerin uygulanması hususunda hiçbir sorun yaşanmamıştır. Bu hususun tarafınızca nazara dikkate alınması gerekir. Zira, gerek hukuki yapıları itibarı ile Üniversite kurumları gerekse sözleşmeler nitelikleri itibarıyla benzerdir. yanıt alınamadığından onay ile T. P. T. A.Ş. Firmasının bakım ve onarım hakedişi olarak düzenlenen faturasından 22.673.980.000,-TL’nin mahsubuna karar verildiğini, mahsup nedeniyle Davacı Şirketin İcra Müdürlüğünün icra takibine geçtiğini, Davalı İdareye ödeme emri gönderildiğini, icranın haksız ve yersiz olması nedeniyle takibe itiraz edildiğini ve bu nedenle takibin durduğunu belirterek açılan davanın reddine, Davacı Tarafın kötüniyetli olduğunu, bu nedenle % 40 tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine mahkum edilmesini” savunmuştur. 3. DAVACI FİRMANIN İHTAR YAZISI Davacı Taraf Sayın Vekili tarafından Davalı Tarafa Noter Kanalı ile yazılan ihtar yazısında; “Bakım ve Onarım Sözleşmesinden dolayı, Sayıştay tarafından Kurumunuzdan, fazla ödeme yapıldığı iddiası ile istenen izahatın sunumu ile ortak bir çözüm bulunması talebimiz hakkındadır. “Şirket” ile Üniversite Döner Sermaye İşletmesi (“İdare”) arasında yapılan Bakım ve Onarım Sözleşmesi’nde (“Sözleşme”), Sayıştay tarafından yapılan incelemede, hizmete yönelik bakım ve onarım bedelinin döviz cinsinden belirlenmesinin yasal dayanağı bulunmadığından bahisle, İşletmenin 64.862.871.000.-TL zarara uğratıldığı belirtilerek bunun izahatı istenmektedir. Ayrıca, aynı husus 2000 yılında da:22.673.980.000.-TL fazla ödeme yapıldığı gerekçesi ile gündeme gelmiştir. Bu konudaki izahatımız ve önerilerimiz aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki; yapılan Sözleşme niteliği itibarıyla, parça tedariki içeren bakım sözleşmesi olup, yurt dışından getirilen parçalarla yapılan bakım ve onarımı kapsar. Bu nedenle, bakım ve onarım sözleşmesinin döviz cinsinden yapılması 2001/1 sıra nolu Devlet ihale Genelgesi’nin 4. maddesine uygundur. Zira, adı geçen bakım ve onarım hizmeti, yurtdışından sağlanan parçalarla yapılan parça tedarikli bakım ve onarım hizmetidir. İşbu Sözleşme, Şirket ile İdare arasında yaklaşık on yıldır yürürlüktedir. Sözleşme bedelinin döviz cinsinden belirlenmesinin mevzuata aykırılığı konusunda taraflar arasında hiçbir sorun yaşanmamıştır. Sözleşme, müvekkil şirket ile İdare arasında hiçbir sorun yaşanmadan iyiniyet ve uyum çerçevesinde uygulanagelmiştir. Ayrıca, işbu Bakım ve Onarım Sözleşmesi ve benzeri parça bakım sözleşmeleri, Şirket ile çeşitli üniversiteler arasında 1989 yılından beri yapılmaktadır. Başka üniversitelerle Şirket arasında, bu emsal sözleşmelerin uygulanması hususunda hiçbir sorun yaşanmamıştır. Bu hususun tarafınızca nazara dikkate alınması gerekir. Zira, gerek hukuki yapıları itibarı ile Üniversite kurumları gerekse sözleşmeler nitelikleri itibarıyla benzerdir. Bu aşamada, taraflar arasında uzun zamandır devam eden iyi ilişkiler çerçevesinde, Sayıştay tarafından izahat istenen yukarıdaki hususa, ortak bir çözüm bulunması gerektiği kanaatindeyiz. Önerimiz, bakım ve onarım hizmetleri ile parça arasında bir ayrım yapılmasıdır. Parçalı yapılan bakım ve onarımda ki parça giderlerinin döviz cinsinden belirlenmesinde hukuka aykırılık yoktur. Çünkü bu parçaların tamamı, mevzuatta belirtildiği gibi yurt dışından ithal edilmektedir. Öte yandan, bakım ve onarım hizmetinde yerli firma elemanları tarafından gerçekleştirilen ve emeğe dayanan bakım ve onarım hizmetinin TL cinsinden kararlaştırılmasını kabul ediyoruz. Böylelikle, Sayıştay tarafından işaret edilen husus çözüme kavuşturulacaktır. Sonuç olarak, yukarıda belirtilen ayırım çerçevesinde, yurt dışından ithal edilen ve yurt içinden karşılanması mümkün olmayan parça tedarikli bakım ve onarımın bedelinin sözleşmede belirtildiği gibi devam edilmesi ve yerli elemanlar tarafından verilen hizmetin TL cinsinden 79 Şubat 2014 ödenmesi hususunda mutabakata varılması, hem sorunun çözümlenmesi, hem de süregelen iyi ilişkilerin devamı bakımından tek çözümdür. hesaplanacak TL esas alınarak yapılacak bir ödemenin hatalı yasal dayanaktan yoksun olduğu esasen Sayıştay’ın kendi mahsup raporunda ifade edilmiştir. Bilgilerinizi ve gereğini rica ederiz. Saygılarımızla, Bilirkişi Heyetimiz Davacı Tarafça sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin bedelinin TL olarak ödenmesi için esas alınması gereken döviz kurunun tarihi olarak, sözleşme imza tarihinin esas alınması gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate sahiptir. Zira, Sözleşme tarihi itibarı ile ödenecek bedel hususunda taraflar arasındaki mutabakat teşekkül etmiştir. Bu nedenle de, bu tarih itibarı ile geçerli olan TCMB döviz kuru üzerinden de, akitte mutabakata varılmış olan Avro cinsinden hizmet bedelinin TL ye çevrilmesi ve bulunan bu bedelin esas alınması gerekir. T. P. T. A.Ş. Vekili Av. E. B. Sayın Noter; İşbu cevabi bildirimimizin bir nüshasının ilgiliye gönderilmesini, bir nüshasının daireniz nezdinde saklanmasını, tebliğ şerhini havi bir nüshasının da tarafımıza iadesini saygılarımızla rica ederiz” denilmiştir. 4. İNCELEME, GÖRÜŞ VE KANAAT Dosyada mevcut Taraf Vekillerinin iddia ve savunmaları, ibraz edilen belgeler, deliller ve diğer belgelerin Bilirkişi tarafından incelenmesi sonucunda tespit edilen hususlar ve varılan görüş ve kanaat aşağıda verilmiştir. 5.1. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun ilk kısmında Davacı Tarafça sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin bedelinin TL olarak ödenmesi hususu incelenecektir. Davacı Tarafça sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin bedellerinin Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin BOZMA kararı doğrultusunda; esasen Davacı Tarafın kendisi tarafından da Noter İhtarnamesinde ifade edilmiş olan; “Bakım ve onarım hizmetinde yerli firma elemanları tarafından gerçekleştirilen ve emeğe dayanan bakım ve onarım hizmetinin TL cinsinden kararlaştırılmasını kabul ediyoruz. Böylelikle, Sayıştay tarafından işaret edilen husus da çözüme kavuşturulacaktır” şeklindeki beyanı doğrultusunda bakım ve onarım hizmetlerinin bedelinin TL olarak ödenmesinin gerektiği yönündeki Yargıtay kararı Bilirkişi Heyetimiz tarafından kabul edilmiştir. 5.2. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında Davacı Tarafça sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin bedelinin TL olarak ödenmesi için esas alınması gereken döviz kurunun tarihinin ne olması gerektiği hususu incelenecektir. Sayıştay Uzman Denetçisi Sn. Recep TÜZEN tarafından hazırlanan bila-tarih mahsup hesaplamasında Davacı Tarafça sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin bedelinin TL olarak ödenmesi için esas alınması gereken döviz kurunun tarihi olarak sözleşmenin yapıldığı tarih değil, Davalı Tarafça ilk ödemenin yapıldığı tarih esas alınmıştır. Bilirkişi Heyetimiz, eğer Davacı Tarafça sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin bedelinin TL olarak ödenmesi için esas alınması gereken döviz kurunun tarihi olarak ödeme tarihleri esas alınacak olursa, o zaman bir anlamda dava konusu ihtilafın esasını teşkil eden ve Sayıştay tarafından inceleme ve de mahsup konusu edilen değişken döviz kuruna dayalı hesaplama yöntemine geri dönüleceği, bu nedenle de, bu tür bir hesaplama yönteminin kabule şayan olmadığı yönünde bir görüş ve kanaate sahiptir. Bir başka ifade ile, ödeme tarihindeki TCMB döviz kuruna göre 80 Şubat 2014 Mahsup fişinin numarası Davalı Tarafça Yapılan Aylık Ödeme (TL) Ödenmesi Gereken Aylık Bedel (TL) Aylık Fazla Ödeme (Mahsubu Gereken) (TL) 2327 65.120.165.000,00 62.319.014.654,50 2.801.150.345,50 3543 64.754.956.000,00 62.319.014.654,50 3.368.947.000,00 4443 64.882.426.000,00 62.319.014.654,50 3.518.087.000,00 3962 63.589.307.000,00 62.319.014.654,50 2.005.138.000,00 5391 64.506.521.000,00 62.319.014.654,50 3.078.278.000,00 5621 67.779.179.000,00 62.319.014.654,50 6.907.288.000,00 Toplam 390.632.554.000,00 21.678.888.345,50 Tablo 1 - Davacı taraftan mahsup edilmesi gereken toplam bedel 5.3. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun bu kısmında Davacı Tarafça sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin bedelinin TL olarak ödenmesi için esas alınması gereken TL ödemelerine Davalı Taraf lehine faiz tahakkuk ettirilmesinin gerekli olup olmadığı hususu incelenecektir. Davalı Tarafça ödemeler aylık olarak zamanında yapılmıştır. Hatta, denilebilir ki, ödemelerin ödeme tarihi itibarı ile geçerli olan döviz kuru üzerinden yapılması neticesinde Tablo 1.de verilen meblağ kadar mahsubu gereken fazla ödeme yapıldığı kabul edilmelidir. Yukarıdaki kısımda ifade edilen tespit ve gerekçe doğrultusunda, Bilirkişi Heyetimiz Davacı Taraf alacağına onun lehine bir faiz tahakkuk ettirilmesinin gerekli ve de uygun olmadığı yönünde bir görüş ve kanaate sahiptir. 5.4. Bilirkişi Heyetimiz tarafından raporun son kısmında Davacı Tarafça sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin içinde hangi oranda yabancı menşeili parça teminine dayalı tedarik hizmeti olduğu hususu incelenecektir. Bilindiği gibi, Taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında sunulması öngörülen malzeme ve hizmet sunumu; a) Sözleşmenin eki olan Ek-2 Listesinde verilmiş olan yabancı menşeili parça teminine dayalı malzeme tedarik hizmeti, b) Yerli insangücü kaynaklarından temin, tedarik ve sunumu öngörülen Bakım ve onarım hizmeti olmak ´ Bilirkişi Heyetimiz Davacı Tarafça sunulan bakım ve onarım hizmetlerinin bedelinin TL olarak ödenmesi için esas alınması gereken döviz kurunun tarihi olarak, sözleşme imza tarihinin esas alınması gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate sahiptir. Zira, Sözleşme tarihi itibarı ile ödenecek bedel hususunda taraflar arasındaki mutabakat teşekkül etmiştir. üzere iki çeşittir. Bu malzeme ve hizmet sunumlarından ilkinin bedeli Avro olarak hesaplanacak ve satış tarihi itibarı TCMB döviz kuru üzerinden TL’ye çevrilerek ödenecek, diğeri ise doğrudan doğruya TL olarak ödenecektir. Bu noktada (b) kalemi altında yapılan sunumda yabancı menşeili parça teminine dayalı malzeme tedarik hizmetinin mevcut olup olmadığı hususunun incelenmesinin gerekip gerekmediği sorulabilir. Bu sorunun cevabı bu kalem atında yapılacak ödemelerin ne kadarlık kısmının Avro olarak, ne kadarlık kısmının ise TL olarak yapılacağının tespiti bakımından elbette önemlidir. Bu husus Davalı Tarafça Davacı Tarafa sorulmuş, fakat değil tatmin edici bir cevap, hiçbir cevap alınamamıştır. Bilirkişi Heyetimiz tarafından bu husus Sözleşmenin eklerinde yer alan hizmet kalemlerine bakılarak incelenmiş ve bu inceleme sonucunda Davacı Tarafça (b) kalemi altında yapılan sunumda, kayda değer bir oranda ve/veya miktarda ve/veya hesaplamalara esas alınabilecek büyüklükte yabancı menşeili parça teminine dayalı malzeme tedarik hizmetinin mevcut olmadığı yönünde bir görüş ve kanaate varılmıştır. Özet olarak, Bilirkişi Heyetimiz tarafından Davacı Tarafça (b) kalemi altında yapılan sunum için Davalı Tarafça yapılması gereken ödemelerin tümünü TL olarak yapılabileceği ve de yapılması gerektiği yönünde bir görüş ve kanaate varılmıştır. 5. SONUÇLAR Bilirkişi olarak, dosyada mevcut Taraf Vekillerinin iddia ve savunmaları, ibraz edilen belgeler, deliller ve Sözleşme ve dosya muhteviyatının incelenmesi sonucunda; • Davalı Tarafça Davacı Tarafın faturasından bakım ve onarım hakedişi olarak fazla ödendiği iddia edilen 22.673.980.000,-TL’nin 21.678.888.345,50 TL lık kısmının mahsubunun haklı, yerinde ve yasal dayanağa sahip olduğu, geriye kalan 995.091.654,50 TL (995,09 YTL) tutarındaki kısmının Davacı Tarafa iade edilmesi gerektiği, • Davalı Tarafça Davacı Tarafın faturasından bakım ve onarım hakedişi olarak fazla ödendiği iddia edilen mahsup edilen 22.673.980.000,-TL’nin 21.678.888.345,50 TL lık kısmının mahsub edilmesi ile geriye kalan 995.091.654,50 TL (995,09 YTL) tutarındaki kısmına uygulanması gereken ticari faizin uygulanma usul ve esaslarının Sayın Mahkemenin takdirlerinde olan bir husus olduğu, • Davalı Tarafça yapılan Tarafın faturasından bakım ve onarım hakedişi olarak fazla ödendiği iddia edilen 22.673.980.000,-TL’nin 21.678.888.345,50 TL lık kısmının mahsubunun haklı, yerinde ve yasal dayanağa sahip olduğu kabul edildikten sonra, Davacı Tarafın İcra İnkar Tazminatı talebinin reddedilmesinin gerektiğinin kabul edilmesi gerektiği, • Davalı Tarafın İcra İnkar Tazminatı talebinin kabulünün ise Sayın Mahkemenin takdirlerinde olan bir husus olduğu, yönünde bir görüş ve kanaate varıldığını ifade eden işbu bilirkişi raporu, karar verme ve hüküm tesis etme yetkisi elbette Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, tasviplerinize saygı ile sunulur. 6. BİLİRKİŞİ HEYETİ (SOYADINA GÖRE ALFABETİK SIRA İLE) Mehmet Bilgin, Hukukçu, Ankara Yalçın KOTANOĞLU, Yeminli Mali Müşavir, Ankara. Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, 06531, Balgat, Ankara. 15.12.2008 81 Şubat 2014 Ek-1: 21.04.2000 tarihli TCMB döviz kurları EK-2 Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin BOZMA kararı Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin BOZMA kararında; “Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki Davalı Taraf Vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: KARAR Dava, kalan iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin davalı iş sahibi Üniversitenin itirazı üzerine durması nedeniyle, itirazın iptali icra takibinin devamı istemiyle açılmış, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar Davalı Taraf Vekili tarafından temyiz edilmiştir. 22.673.980.000 TL zarara uğratıldığı bildirilmiştir. Sayıştay’ın bu durumu Davalı Üniversiteye bildirmesi üzerine; Üniversitenin zarara uğratıldığı Davalı Üniversite tarafından Davacı Yüklenici Şirkete bildirilmiş ve icra takibine konu teşkil eden 22.673.980.000 TL Davacı Yükleniciye ödenmemiştir. Davacı Yüklenici Şirket, Üniversiteye gönderdiği ihtarında, bakım ve onarım hizmetlerinde yerli firma elemanları tarafından gerçekleştiren ve emeğe dayanan bakım ve onarım hizmetinin TL cinsinden kararlaştırılmasını kabul ettiğini bildirmiştir. Bu ihtarname Davacı Yüklenici Şirketi bağlayıcı niteliktedir. Bu durum bilirkişiler tarafından dikkate alınmadığı gibi, Mahkemece de değerlendirilmemesi doğru olmamıştır. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Davalı Taraf Vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. Yapılacak iş; Davacı Yüklenici tarafından Davalı Üniversiteye gönderilen 25.07.2003 günlü ihtarnamedeki kabul beyanı doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor alınmasından, bu şekilde Davacı Yüklenici Şirketin varsa kalan alacağının hesaplattırılmasından, sonucuna göre değerlendirme yapılıp, karar verilmesinden ibarettir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2-Taraflar arasındaki sözleşmede iş bedeli Avro olarak kararlaştırılmış, bu sözleşme Sayıştay tarafından da tescil edilmiştir. Daha sonra Sayıştay tarafından yurt içinden temin edilen malzemeler ile işçilik bedellerinin yabancı para cinsinden hesaplanması nedeniyle Üniversitenin SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle Davalı Üniversitenin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın Davalı Üniversite yararına BOZULMASINA, 03.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi” denilmiştir. 82 Şubat 2014 BASINDAN SEÇİLMİŞ HABERLER Elektrikgüncesi Enerji • Elektrik • Ekonomi • Politika • Olaylar 1.8 MñLYAR DOLAR’LIK DEV NÜKLEER ñHALESñ HÜRRñYET ürkiye’nin ilk nükleer santralÕ olan Mersin Akkuyu Projesi çerçevesinde bu yÕl 1.8 milyar dolarlÕk ihale açÕlacak. Saha içi yapÕlar, yollar, inôaat malzemelerinin üretimi, nükleer buhar jeneratörü ve aðÕr inôaat vinçleri tedariki için 1.8 milyar dolarlÕk ekipman alÕm ihalesi açÕlacak. Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi’nin 2014 takviminde herhangi bir deðiôiklik bulunmadÕðÕ, çalÕômalarÕn iô takvimine uygun yürütüldüðü ve gecikmenin söz konusu olmadÕðÕ bildirildi. HazÕrlanan iô takvimine göre bu yÕl bir dizi ihale ve buna baðlÕ olarak yapÕm ve tedarik iôleri gerçekleôtirilecek. Proje kapsamÕnda bu yÕl ilk olarak, saha inôaata hazÕrlanacak. Bu çerçevede sahaya enerji temini ve baðlantÕ yollarÕnÕn yapÕmÕ gerçekleôtirilecek. Hidroteknik yapÕlarÕn tasarÕmÕ, saha dÕôÕ yol inôaatÕ, su boru hattÕ ôebeke ve tesis inôaatÕ, çalÕôanlar için geçici yaôam alanÕ, saha içi alt yapÕ tesisleri ve yol yapÕmÕ, inôaat malzemeleri üretim tesisi yapÕmÕ, nükleer buhar jeneratörü ve aðÕr inôaat vinçlerinin tedariki yapÕlacak. Y SU ALMA YAPISI İÇİN İHALE Gerekli izinlerin alÕnmasÕnÕn ardÕndan su alma yapÕsÕnÕn tesisi için ihaleye çÕkÕlacak. Bu iô çerçevesinde, su alma tesisinden santral sahasÕna ‘su boru hattÕnÕn çekilmesi’ ve ‘su arÕtma tesisinin yapÕlmasÕ’ da planlanÕyor. AyrÕca sahayÕ karayollarÕna baðlayan tali yolun uzatÕlmasÕ ve ikinci yolun yapÕmÕ öngörülüyor. ÇED, NİSAN’A... “Çevresel Etki Deðerlendirme (ÇED) Olumlu’ kararÕnÕn Nisan ayÕnda alÕnmasÕ beklenirken, bu kararÕn ardÕndan inôaatta çalÕôacaklar için geçici bir yaôam alanÕ ve yapÕ-montaj tesisi için iöncelikli yapÕlarÕ inôa edilecek. AynÕ dönemde sahada yangÕn güvenlik tedbirlerine iliôkin çalÕômalara devam edilecek ve geçici yangÕn deposu ile yangÕn emniyet yollarÕ oluôturulacak. Sahada kullanÕlacak inôaat malzemelerinin üretimine de devam edilecek. Yine aynÕ ôekilde proje kapsamÕndaki gerekli mühendislik etütleri ve sahanÕn çevresel izlemesi ile ilgili çalÕômalar da sürecek. 3.5 MİLYAR DOLARLIK EKİPMAN ALINACAK Akkuyu için yaklaôÕk 3,5 milyar dolarlÕk ekipman alÕmÕ yapÕlmasÕ planlanÕrken, bunun 1.8 milyar dolarlÕk bölümü 2014 yÕlÕ içinde yapÕlacak. Bu çerçevede açÕlacak bazÕ ihaleler ise ôöyle sÕralanÕyor: - Hidroteknik yapÕlarÕn tasarÕmÕ - Saha dÕôÕ ulaôÕm yollarÕnÕn inôaatÕ, nükleer santral su boru hattÕnÕn dÕô ôebekeleri ve tesisleri, inôaat çalÕôanlarÕ için geçici yaôam alanÕ, saha içi altyapÕ tesisleri ve yollarÕ, inôaat malzemelerinin üretimi - Tedariki uzun süren ekipmanlarÕn imalatÕ ve tedariki (nükleer buhar jeneratörü), aðÕr inôaat vinçlerin tedariki Yetkililer, 20 milyar dolarlÕk yatÕrÕmla gerçekleôtirilecek nükleer santral için belirlenen çalÕôma takviminde herhangi bir deðiôiklik yapÕlmadÕðÕnÕ ve Nisan’da alÕnacak olan ÇED olumlu raporunun ardÕndan çalÕômalara hÕz verileceðini belirttiler. İLK ÜRETİM, 2020 Proje için inôaat lisansÕnÕn Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’ndan 2015 sonunda alÕnmasÕ, ilk ünite inôaatÕnÕn ise Ocak 2016’da baôlamasÕ öngörülüyor. Herhangi bir aksilik olmaz ise ilk reaktörde elektrik üretiminin 2020 ortasÕnda baôlamasÕ planlanÕyor. Diðer 3 ünitenin ise birer yÕllÕk aralarla devreye girmesi ve 2023 yÕlÕnda tüm projenin bitirilmiô olmasÕ hedefleniyor. BAKAN YILDIZ: “NÜKLEER HIZLANDIRILACAK” Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanÕ Taner YÕldÕz, Soçi’de yaptÕðÕ açÕklamada Akkuyu Nükleer SantralÕ ile ilgili hÕzlanÕlmasÕ gerektiðini belirterek, Fukuôima’dan sonra güvenlik endekslerinin artÕrÕldÕðÕna dikkat çekmiôti. “Tabii bundan sonra ÇED süreci var, inôaat izni süreci var, lisanslama süreci var. BunlarÕn ayrÕ ayrÕ deðerlendirilm deðerlendirilmesi gerekir. Bu manada iki ayrÕ kkomite kurduk. O iki komite de bunda bundan sonra daha hÕzlÕ çalÕômanÕn yollar yollarÕnÕ inôallah açmÕô olacak” demiô demiôti. Akkuyu Enerji SantralÕnÕn yapÕm yapÕmÕnÕ üstlenen ôirketin kayÕtlÕ serma sermayesini 2.8 milyar liraya yükse yükselttiðini vurgulayan YÕldÕz, “Bu öözellikle Türkiye’nin siyasi istikra istikrarÕnÕn tartÕôÕlmaya çalÕôÕldÕðÕ bir or ortamda ciddi ve önemli bir güven göste göstergesidir. Rusya Federasyonu ile kar karôÕlÕklÕ güvene dayanan birçok projey projeyi geniôletmeye ve ilerletmeye çalÕôÕy çalÕôÕyoruz” diye konuômuôtu. 85 Şubat 2014 ENERJñ VERñMLñLñïñ ñÇñN ‘TENCERE-TAVA’ MñLLñYET nerji PiyasasÕ Düzenleme Kurumu (EPDK) BaôkanÕ Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanÕ Taner YÕldÕz, ‘Enerji Verimli Sanayi’ projesiyle sanayi kuruluôlarÕnda belirlenen 13 enerji verimlilik artÕrÕcÕ proje alanÕyla iôletmelerin faturalarÕnÕ yüzde 30 azaltmayÕ ve 10 yÕlda 65 milyar lira deðerinde enerji tasarrufu oluôturmayÕ planladÕklarÕnÕ söyledi. ‘Enerji Verimli Sanayii Projesi’nin tanÕtÕmÕnda konuôan YÕldÕz, Greenpeace ve çevreci sivil toplum kuruluôlarÕna çaðrÕda bulundu. YÕldÕz, “Beraber çalÕôalÕm ve enerji verimliliðini birlikte yayalÕm” dedi. E YATIRIMCIYA TEŞVİK VAR ‘KIRIN ZİNCİRLERİNİZİ’ Taner YÕldÕz, enerji verimliliðine yatÕrÕm yapan sanayicilerin yatÕrÕmÕn yapÕldÕðÕ bölgeye bakÕlmaksÕzÕn 5. Bölge teôviklerinden yararlanacaklarÕnÕ belirterek ôunlarÕ söyledi: “Bölgesine bakÕlmaksÕzÕn Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a varÕncaya kadar sanayicimiz enerji verimliliði ve tasarrufuyla alakalÕ iôlem yapacaksa, bu 5. bölge teôviklerinden yararlandÕrÕlacak. BakanlÕðÕmÕz ile Ekonomi BakanlÕðÕ tarafÕndan çÕkarÕlacak tebliðde belirtilen usul ve esaslar doðrultusunda iôlemler yürütülecek. Bu teôvikler atÕk ÕsÕdan elektrik elde edecek tesisler, petrol ve doðalgaz aramalarÕ, enerji terminal iôletme tesisleri, doðalgaz depolama tesislerini de kapsayacak.” DAR GELñRLñYE ELEKTRñK ñNDñRñMñ Yüksel, çÕkÕô noktalarÕnÕn Elektrik PiyasasÕ Kanunu’nun ‘tarifeler ve tüketicilerin desteklenmesi’ baôlÕklÕ bölümü olduðunu belirtti. Yüksel, buna göre elektrik maliyetinin yük oluôturduðu dar gelirli meskenlere yönelik sübvansiyonun Türkiye’de de uygulanabilir olduðuna dikkati çekti. ñngiltere’de maðdur tüketicilere ‘SÕcak Ev’ adlÕ kampanya ile indirim yapÕldÕðÕnÕ ifade eden Yüksel, ôunlarÕ kaydetti: “Türkiye’de 10 milyon yeôil kart kullanÕcÕsÕ yaklaôÕk 2-2.5 milyon hanede yaôÕyor. Bu meskenlerin aylÕk elektrik faturalarÕ ortalama 50 lira. YapÕlacak indirimin maliyeti yÕllÕk 1-1.5 milyar lira civarÕnda. Bu tür bir uygulama, kaçak elektrik kullanÕmÕnÕ azaltÕr. Çünkü elektrik faturasÕ yük olunca kaçak kullanÕma yönelim oluôuyor. Faturalardan 1.5 milyar liraya yakÕn tasarruf saðlanÕrsa, bu sübvansiyon kendini amorti edebiliyor.” YÕldÕz ôöyle devam etti: “Çevreci bazÕ sivil toplum örgütleri var. Saðolsunlar, nükleer santrallerimize karôÕ çÕkar bir kÕsmÕ, kömür santrallerimize, su santrallerine karôÕ çÕkar. Biz bu iyi niyetli çevreci toplum örgütlerimizi bu iôe davet etmiô olalÕm. Tencere, tavalarÕnÕ, davullarÕnÕ zurnalarÕnÕ alsÕnlar. Bir araya gelelim, bir kÕsÕm protestolar yapacaklarÕna, ‘Arkadaô niye enerjiyi verimli kullanmÕyorsunuz?’ desinler. Bir kamu binasÕ önünde davul zurna çalsÕnlar, ‘Bu binanÕn yalÕtÕmÕ yapÕlmamÕô’ diye. Sürekli protestolarla, kendini zincirleyerek bir yere varÕlmaz. KÕrÕn zincirlerinizi, Türkiye’nin yararÕna hep beraber bir iô saðlamÕô olalÕm.” HÜRRñYET aðÕtÕm Hizmetleri Derneði (ELDER), Türkiye’de yaklaôÕk 2-2.5 milyon dar gelirli meskene ‘indirimli elektrik’ verilmesine yönelik proje hazÕrlÕyor. ELDER Genel Sekreteri Uður Yüksel, dar gelirli tüketicinin elektrik faturasÕnda indirim yapÕlmasÕ ve bu tutarÕn devlet tarafÕndan karôÕlanmasÕ için çalÕôma yaptÕklarÕnÕ anlattÕ. Tüketicinin Desteklenmesi ÇalÕôma Grubu olarak proje detaylarÕnÕ kÕsa sürede bir kitapçÕkta toplayarak Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanlÕðÕnÕ bilgilendireceklerini, daha sonra sübvansiyonu saðlamasÕ öngörülen Aile ve Sosyal Politikalar BakanlÕðÕna öneri olarak sunacaklarÕnÕ bildiren D 86 Şubat 2014 AKKUYU’YA 11 EYLÜL TESTñ BU ARAÇ 1 LñTRE BENZñNLE BñN KM GñDEBñLECEK MñLLñYET ediz Teknoloji TakÕmÕ (G-TECH), yakÕt tüketimi azaltÕlmÕô, performansÕ ise artÕrÕlmÕô seri hibrit araçlar üzerinde çalÕôÕyor. Makine ve elektrikelektronik mühendisliði öðrencileri, danÕôman hocalarÕyla birlikte önemli bir baôarÕya imza attÕ, 1 litre benzinle bin kilometre gidebilen otomobil tasarladÕ. Benzinin önce elektriðe, ardÕndan da mekanik enerjiye çevrildiði, yakÕt kaybÕnÕn en aza çekilip, yüksek verimliliðin elde edildiði sistem yurtdÕôÕnda yankÕ buldu. Gedizli genç mucitler, 15-18 MayÕs tarihleri arasÕnda Hollanda’da yapÕlacak Shell EcoMaraton’a prototip benzinli araçlar kategorisinde ülkemizden katÕlmaya hak kazanan tek ekip oldu. G-TECH, montajÕna baôladÕklarÕ Gediz Gasoline Car 2 (GGC2) adÕnÕ taôÕyacak otomobilleriyle, 26 Avrupa ülkesinden 229 takÕm arasÕnda Türkiye’yi temsil edecek. Gediz Üniversitesi Makine Mühendisliði Öðretim Üyesi Doç. Dr. Selim Solmaz, GGC2’nin kategorisinde seri hibrit mimarisini taôÕyan tek araç olarak dikkatleri çektiðini açÕkladÕ. Doç. Dr. Solmaz, bu yarÕô alanÕnda geçen yÕl da ülkemiz adÕna sadece kendilerinin yer aldÕðÕnÕ hatÕrlattÕ. Doç. Dr. Selim Solmaz, “Bu sene benzin motorunun atÕl ÕsÕl enerjisini geri kazandÕran ve enerji verimliliði saðlama özelliði bulunan daha geliômiô bir araç tasarladÕk. Aerodinamiði, yürüyen aksamÕ ve direksiyon sistemiyle üstün özelliklere sahip. Otomotiv sektörünün yakÕndan takip ettiði, önümüzdeki süreçte yaygÕn kullanÕma baôlanmasÕ planlanan hibrit araçlar teknolojisine katkÕmÕzÕ daha yukarÕya taôÕmak istiyoruz. Bu amaçla tamamen bizim üretimimiz olacak, yeni ve yüksek verimli bir benzinli motor yapÕp, bir litre benzinle 5 bin kilometreye varan menzile ulaômayÕ hedefliyoruz. Otomotiv teknolojilerine meraklÕ öðrencilerimizle beraber buna da baôaracaðÕmÕza inanÕyoruz” dedi. G RADñKAL ürkiye ’nin ilk nükleer santralÕ Mersin -Akkuyu’yu inôa etmeyi üstlenen Rusya ’nÕn “Rosatom” ôirketi, tamamlandÕðÕnda dört reaktörden oluôacak Türkiye’deki bu santrale 400 ton aðÕrlÕnda bir uçaðÕn tam hÕz çarpmasÕ halinde bile felaket yaôanmayacaðÕ garantisini almak için ilginç testi ihaleye açtÕðÕ bildirildi. Rus ñntenfaks ajansÕnÕn Rosatom kaynaklarÕna dayanarak verdiði habere göre Akkuyu nükleer santralÕne “Ya uçak düôerse” testi geçtiðimiz günlerde Rusya’daki devlet ihaleleri internet sitesine yayÕnlandÕ. Rosatom’un kardeô kuruluôu Akkuyu Aó ôirketi tarafÕndan açÕlan ihale ôartlarÕ ise ôöyle sÕralandÕ: “Bize bu konuda danÕômanlÕk hizmeti verecek firma 400 ton aðÕrlÕðÕndaki bir uçaðÕn saniyede 150-200 metre hÕzla reaktörlere çarpmasÕ halinde felakete yol açmayacak kriterlerin ne olmasÕ gerektiðini hesaplamasÕ gerek. ñhale bedeli azami 25.6 milyon ruble (yaklaôÕk 1.6 milyon TL) olarak düôünülüyor. Bu hesaplamalarÕ yapabilecek firmalar 17 óubat tarihine kadar tekliflerini sunmuô olmasÕ gerek. ñhaleyi kimin kazandÕðÕnÕ ise 25 óubat tarihinde açÕklanmayÕ planlÕyoruz”. Rusya’nÕn Rosatom ôirketi benzer “Ya uçak düôerse” testini ikinci kez sipariô etmiô oluyor. Benzer ilk uçak testi Bulgaristan’da inôa edilmesi planlanan Belene-2 nükleer santralÕ için yapÕlmÕôtÕ. Türkiye ile Rusya arasÕnda saðlanan mutabakat kapsamÕnda Rusya, dört üniteden oluôacak toplam 4.800 MW kurulu güce sahip Türkiye’nin ilk nükleer santralÕ olacak Akkuyu Nükleer SantralÕ’nÕ 20 milyar dolarlÕk yatÕrÕmla yapacak. T ANADOLU GÜNEóñNE ÇñNLñ AKINI SABAH BD’li ve Alman devlerin Anadolu’da güneô enerjisindeki rekabetine Çinliler de katÕldÕ. DünyanÕn en büyük güneô enerji ôirketlerinden Zhongli Talesun, Türkiye’ye girme kararÕ aldÕ. Dünya genelinde 3 GW’lÕk kurulu gücü bulunan Zhongli Talesun Solar, ñzmirli Ege Trade ôirketiyle ortak oldu. Ege Trade’in Yöneticisi Mustafa Kürkan, “Anadolu Enerji adlÕ ôirketimizle Çinli firma bir araya geldik. Yüzde 50’ôer ortaklÕkla Talesun Anadolu Solar Enerji’yi kurduk. ñlk adÕmda güneô enerjisinden elektrik üretmek için birlikte proje geliôtireceðiz” dedi. Hisseleri Çin BorsasÕ’nda iôlem gören Talesun’un ABD, Almanya ve Avustralya’da üretim tesisleri bulunuyor. Kurulu parkÕ 3 GW’Õn üzerinde olan Talesun’un Türkiye’de büyük projelere imza atacaðÕnÕ dile getiren Kürkan, “2015’e kadar ortaklarÕmÕzda 50 MW’lÕk bir üretim gerçekleôtirmeyi hedefliyoruz. AyrÕca önümüzdeki dönemde güneô paneli ve montaja yönelik bir üretim de olabilir” ôeklinde konuôtu. A 88 Şubat 2014 UCUZ ELEKTRñK 2015’E KALDI ZAMAN nerji PiyasasÕ Düzenleme Kurumu (EPDK), abonelere tükettiði elektriðini istediði yerden alma hakkÕ getiren ‘elektrikte serbest tüketici limitini’ beklenen oranda indirmedi. Sektör temsilcileri limitin yarÕ yarÕya düômesini beklerken EPDK yüzde 10’luk bir indirim kararÕ aldÕ. Böylece aylÕk 5 bin kWh olan limit, 4 bin 500 kWh’a indirildi. Daha önce aylÕk faturasÕ 150 TL’nin üzerinde olan mesken veya ticarethane abonesi, elektriðini istediði yerden alma hakkÕna sahipken yapÕlan düzenleme sonrasÕ bu rakam 133 TL’ye geriledi. Sektör temsilcileri bu düzenlemeyle alt limitin 75 TL’ye düôürülmesini bekliyordu. ñndirimin sÕnÕrlÕ kalmasÕnda, daðÕtÕm ôirketlerinin piyasanÕn serbestleômesine sÕcak bakmamasÕ ve teknik altyapÕnÕn yetersiz kalacaðÕ endiôesinin etkili olduðu belirtiliyor. E İNDİRİM SINIRLI KALDI Türkiye’de halihazÕrda 570 bin civarÕnda serbest tüketici bulunuyor. YapÕlan son düzenlemeyle ise 500 bin abonenin daha serbest tüketici hakkÕ kazanacaðÕ tahmin ediliyor. Yeni düzenlemeyle 1 milyonu aôkÕn elektrik abonesi, yüzde 10 ile 30 arasÕnda indirimden faydalanabilecek. Beklentilerinin altÕnda bir indirim gerçekleôen sektör temsilcileri ise önlerinin açÕlmasÕ için EPDK’nÕn limiti sÕfÕrlama taahhüdüne uymasÕnÕ istiyor. Elektrik Ticareti Derneði (ETD) Baôkan YardÕmcÕsÕ Birol Ergüven, indirimin sÕnÕrlÕ kalmasÕna raðmen gelecek yÕl sÕfÕrlanmasÕ umudunu koruduklarÕnÕ söyledi. EPDK daha önceden 2015 yÕlÕnda limitleri sÕfÕrlama taahhüdünde bulunmuôtu. Sistemin milyonu aôan sayÕda serbest tüketici operasyonunu saðlÕklÕ ôekilde yürütmede zorlanacaðÕnÕ aktaran Ergüven, milyonlarca serbest tüketicinin her ay sonunda sayaçlarÕnÕn okunmasÕnÕn da teknik olarak zor olduðunu ifade etti. Bu sebepten dolayÕ limitin beklenen seviyede düôürülmemesine karar verilmiô olabileceðini belirten Ergüven, “Çünkü teknik altyapÕ henüz hazÕr deðil. AyrÕca hâlâ mevcut tüm serbest tüketicilere de özel tedarik ôirketleri tarafÕndan enerji saðlanmÕyor. Özel sektörün elinde, yeterli üretim kapasitesi de yok. Bu anlamda yeni limitin yeterli olduðunu düôünüyorum.” ifadelerini kullandÕ. Her ôeye raðmen limitin 2015 yÕlÕnda sÕfÕrlanabileceðini dile getiren Ergüven, “Bunun gecikmemesini temenni ediyoruz. Zira 2015’te bunu gerçekleôtirmek mümkün. Ancak bu noktada EPDK’nÕn deðerlendirmesi önemli. PiyasanÕn serbestleômesi hedefinin bu ôekilde resmî otorite tarafÕndan teyit edilmesi doðru olacaktÕr.” dedi. EPDK tarafÕndan limitin sÕfÕrlanmasÕnÕn sektördeki tüm oyunculara olumlu yansÕyacaðÕnÕ aktaran Ergüven, “YÕllardÕr devam eden elektrik sektörünün liberal bir yapÕya kavuôturulmasÕ için yapÕlan çalÕômalarÕn faydasÕ, en iyi bu ôekilde son tüketiciye yansÕyacaktÕr.” diye konuôtu. 500 BİN KİŞİLİK YENİ MÜŞTERİ PASTASI BñSEN Elektrik Genel Müdür YardÕmcÕsÕ Arif Akôam ise son düzenlemeyle 500 bin kiôilik yeni bir müôteri pastasÕnÕn geldiðini kaydetti. Akôam beklentinin altÕnda bir indirim çÕkmasÕnÕn, teknik altyapÕnÕn yetersizliði ve daðÕtÕm ôirketlerinin piyasanÕn serbestleômesine negatif bakÕôlarÕndan kaynaklandÕðÕnÕ söyledi. Akôam, “Normalde 2004 yÕlÕnda strateji belgesi yayÕnlandÕ. Burada 2015 yÕlÕ itibarÕyla serbest tüketici limiti sÕfÕr olacak deniyordu. Yani önümüzdeki yÕl bunun sÕfÕra düôeceði yönünde ümidimizi taôÕyoruz. Çünkü EPDK’nÕn bu yönde taahhüdü var. Bunun aksini beklemiyoruz. EPDK’nÕn gelecek yÕl limitin sÕfÕr olmasÕ hükmünü aynen açÕklamasÕnÕ bekliyoruz.” ôeklinde konuôtu. 133 LİRAYI AŞAN HER ABONE, SERBEST TÜKETİCİ EPDK, elektrikte meskenlere de serbest tüketici hakkÕ vermek için limitleri her yÕl aôama aôama düôürüyor. 2010 yÕlÕnda 100 bin kWh olan serbest tüketici limiti, 2011’de 30 bin, 2012’de 25 bin, 2013’te 5 bin kWh’e indirildi, bu yÕl ise 4 bin 500’e çekildi. Böylece ortalama aylÕk faturasÕ 133 lirayÕ aôan her abone, serbest tüketici hakkÕ kazandÕ. EPDK’nÕn 2015 yÕlÕnda herkesin elektrikte serbest tüketici olabilmesi için limitleri sÕfÕrlama taahhüdü bulunuyor. Teknik altyapÕnÕn tamamlanmasÕ halinde gelecek yÕl Türkiye genelindeki yaklaôÕk 33 milyon elektrik abonesi serbest tüketici olma hakkÕ elde edecek. Böylelikle tüketim miktarÕna bakÕlmaksÕzÕn akÕllÕ sayaca sahip herkes, istediði ôirketten elektrik satÕn alabilecek. 90 Şubat 2014 TÜRKñYE’YE DENñZñN ALTINDAN ROMEN ELEKTRñïñ MñLLñYET ara kÕô nedeniyle doðalgaza olan talep artÕnca bazÕ bölgelerde elektrik kesintilerinin yaôanmasÕnÕn ardÕndan enerji yönetimi, ôalteri indirtmeyecek adÕmlar atÕyor. Bulgaristan ve Romanya gibi ülkelerle enerji yedeklemesi yapÕlarak elektrikte ilave kaynak giriôi saðlanacak. Bu kapsamda Romanya’dan Türkiye’ye deniz altÕndan kablo ile elektrik aktarÕmÕ üzerinde görüômeler devam ediyor. Konu, kÕsa süre önce Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanÕ Taner YÕldÕz’Õn Bükreô temaslarÕnda ayrÕntÕlarÕyla ele alÕndÕ. ñki taraf, proje üzerinde kasÕm ayÕna kadar detaylÕ bir fizibilite çalÕômasÕ yapÕlmasÕna karar verdi. Projeyle iki ülke ihtiyaç olmasÕ halinde birbirlerine 1000 MW gücünde elektriði 450 kilometrelik elektrik hattÕyla aktarabilecek. Elektrik ticaretinde yeni dönemi baôlatacak olan proje, iki ülkenin kamu elektrik ôirketleri TEñAó ve Transelektrika’nin yapacaðÕ çalÕômanÕn sonucuna göre hayata geçirilecek. Romanya’nÕn yanÕ sÕra Türkiye Bulgaristan ile de elektrik alÕô veriôine yönelik önemli bir adÕm attÕ. Enerji BakanÕ YÕldÕz’Õn Bükreô ve Sofya temaslarÕnÕn bir diðer gündem maddesinin ise Romanya’dan Bulgaristan’a, oradan da Türkiye’ye karadan uzanacak elektrik hattÕ projesi olduðu ortaya çÕktÕ. K FİZİBİLİTE SONRASI KARAR VERİLECEK Türkiye ile Bulgaristan arasÕndaki hat sayesinde halihazÕrda SANAYñ ELEKTRñïñNE ‘ñNDñRñM’ FORMÜLÜ HÜRRñYET nerji ve Tabii Kaynaklar BakanlÕðÕ ile Enerji Verimliliði Derneði, Türkiye’de enerji tüketiminin yüzde 27’sinin yapÕldÕðÕ sanayide, ide, enerji verimliliðini artÕrmak için kollarÕ sÕvadÕ. “Enerji Verimli Sanayi” adÕyla baôlatÕlan proje ile sanayi kuruluôlarÕnda belirlenen 13 enerji verimlilik artÕrÕcÕ proje alanÕyla on yÕlda 65 milyar liralÕk enerji tasarrufu saðlanmasÕ hedefleniyor. Bu da 10 Boðaz Köprüsü, 10 havalimanÕ, 7 Atatürk BarajÕ ve 6 ünite nükleer santral için gerekli olan kaynaða karôÕlÕk geliyor. Öte yandan, enerji verimliliðine yatÕrÕm yapan sanayiciler, yatÕrÕmÕn yapÕldÕðÕ bölgeye bakÕlmaksÕzÕnn beôinci bölgeye yapÕlan yatÕrÕmlardan faydalanacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanÕ Taner YÕldÕz’Õn E 92 Şubat 2014 500 MW gücünde elektrik iletiliyor. Yeni proje ise üç ülkenin birbirine ihtiyaç duyduklarÕnda elektrik aktarmasÕnÕ öngörüyor. Projeyle bu hat üzerinden Türkiye’ye ilave olarak 1800 MW daha elektrik gelebilecek. Projeye, fizibilite çalÕômasÕ sonrasÕ karar verilecek. TÜM TARAFLAR KAZANÇLI ÇIKACAK Bulgaristan ve Romanya ile yürütülen enerji projeleri hakkÕnda deðerlendirmede bulunan Bakan YÕldÕz, çalÕômalarÕn enerjide kaynak ve güzergah çeôitlendirmesi politikasÕnÕn bir parçasÕ olduðunu söyledi. YÕldÕz “Trakya ve ñstanbul’un sürekli artan elektrik talebini göz önüne alÕrsak, bu projelerin önemi daha iyi anlaôÕlacaktÕr. Bu kapasite, aynÕ zamanda yoðun tüketim zamanlarÕnda kullanÕlabilecek yedek bir güç olacak. Projeler için ülkeler kendi arasÕnda görüômelerini sürdürecek ve fizibilite çalÕômalarÕ yapÕlacak. AmacÕmÕz bütün taraflarÕn da kazançlÕ çÕkacaðÕ bir yapÕyÕ kurgulamak” diye konuôtu. katÕlÕmÕyla Gebze’de yapÕlan toplantÕyla sanayicilere tanÕtÕlan proje ile sanayicilerin elektrik faturasÕnda yüzde 30 tasarruf saðlamasÕ hedefleniyor. Tasarruf konusunda Greenpeace ve çevreci sivil toplum kuruluôlarÕna da “Ortak çalÕôalÕm” çaðrÕsÕ yapan Bakan YÕldÕz, “Yerli enerji kaynaðÕmÕz, enerji verimliliði için tencere tava ile tanÕtÕm yapmak da serbest” dedi. YENİ TEŞVİK İÇİN ÜÇ BAKANLIK ORTAK ÇALIŞIYOR Taner YÕldÕz YÕldÕz, Hazine, Ekonomi ve Enerji BakanlÕðÕ’nÕn tasarrufa yönelik verilecek BakanlÕð teôvikler için ortak çalÕôtÕðÕnÕ belirterek, teôvikle ôunlarÕ söyledi: “Bunun yakÕnda ôunla yürürlüðe gireceðini en kÕsa sürede yürü göreceðiz. Bu teôvik kapsamÕnda belli bir göre ton eeôdeðer petrolde kadar geri dönüô süresi süres olan, azami beô yÕlda yatÕrÕmÕ kendini amorte edecek enerji verimliliði kend yatÕrÕmlarÕ yatÕrÕm için bir düzenlememiz olacak. ÕsÕdan elektrik elde edecek tesislerde, AtÕk ÕsÕd petrol ve ddoðalgaz aramalarÕ, enerji terminal tesisleri, doðalgaz depolama tesisleri de iôletme tesisle bu teôvikler kapsayacak.” kapsay BORUSAN ENERJñDE BÜYÜYECEK SABAH orusan Holding Üst Yöneticisi (CEO) Agah Uður, Borusan EnBW ile Vestas arasÕndaki anlaômaya iliôkin, yatÕrÕmÕn 346 milyon dolara çÕkacaðÕnÕ belirterek, “Anlaôma, Türkiye ile Almanya arasÕndaki iliôkinin ticari boyutta giderek büyümesini saðlayan unsurlardan biri olduðu için çok sevindirici” dedi. B Borusan EnBW Enerji, önemli rüzgar türbini üreticilerinden Vestas ile 4 adet Rüzgar Enerji SantralÕ (RES) ve bir kapasite artÕôÕ için anlaôma imzaladÕ. YatÕrÕm Avrupa’nÕn en büyük onshore (karasal) rüzgar enerji yatÕrÕmlarÕndan biri olacak. Anlaôma töreninde konuôan Uður, yatÕrÕmlarla 10-15 yÕl sonra da sektörde olmayÕ garanti altÕna almak istediklerini, ortaklarÕyla birlikte Avrupa’da enerji konusunda en önemli oyunculardan biri olduklarÕnÕ, son anlaômanÕn, Türkiye ile Almanya arasÕndaki iliôkinin ticari boyutta giderek büyümesini saðlayan unsurlardan biri olmasÕnÕn da çok sevindirici olduðunu anlattÕ. Anlaômayla 5 kente yatÕrÕm yapacaklarÕnÕ belirten Uður, “YatÕrÕmÕn boyutu 346 milyon dolara çÕkacak. Bu rakama Borusan perspektifinde bakacak olursak, toplam bilanço büyüklüðümüz 3 milyar dolarÕn biraz üzerinde... Bunun yüzde 50’si bizim bilançomuza konsolide ediliyor ancak Borusan açÕsÕndan yüzde 5 gibi direkt büyümeye karôÕlÕk geliyor” dedi. Proje için satÕn alÕnan tribünler karôÕlÕk Vestas’a ne kadar ödeme yapÕlacaðÕnÕn anlaôma gereði açÕklayamayacaðÕnÕ belirten Uður, “Çok para olduðunu söyleyebilirim” demekle yetindi. Borusan EnBW Genel Müdürü Mehmet Acarla da portföylerinin yüzde 62’sinin rüzgar santralleri, yüzde 38’ini ise hidroelektrik santrallerden oluôtuðuna dikkati çekerek, anlaômayla Mersin’de Mut RES, ñzmir’de Fuat RES, Bursa Karacabey’de HarmanlÕk RES, Çanakkale Lapseki’de Koru RES’in inôasÕna ve BandÕrma’da mevcut BandÕrma RES’in kapasite artÕrÕmÕ yatÕrÕmÕna baôlayacaklarÕnÕ açÕkladÕ. Toplamda 207 megavatlÕk yatÕrÕmÕn, Avrupa’nÕn en büyük karasal, rüzgar, enerji yatÕrÕmlarÕndan biri olduðunun altÕnÕ çizen Acarla, 2007 yÕlÕnda girdikleri enerji sektöründe bugüne kadar 460 milyon dolarlÕk yatÕrÕm yaptÕklarÕnÕ, 2015 yÕlÕnda tamamlamayÕ hedefledikleri ve kendilerini kurulu güç bakÕmÕndan lider rüzgar enerjisi ôirketlerinden biri haline getirecek yatÕrÕmÕn toplam tutarÕnÕn 300 milyon dolarÕn üzerinde olacaðÕnÕ söyledi. Bu çerçevede RES’te orta vadeli hedeflerinin, portföylerinde bulunan tüm projeleri kapsayan 455 megavatlÕk kurulu güç kapasitesini yakalamak olduðunu ifade eden Acarla, “Uzun 94 Şubat 2014 vadede ise RES’te 1500 megavatÕn üzerinde kurulu güce ulaômayÕ öngörüyoruz. Türkiye’nin enerjide dÕôa baðÕmlÕlÕðÕnÕ azaltacak ôekilde yerli kaynaklarÕn sürdürülebilir ve yenilenebilir ôekilde kullanÕlmasÕna katkÕ saðladÕðÕmÕz için mutluluk duyuyoruz” diye konuôtu. EnBW AG Üst Yöneticisi (CEO) Dr. Frank Mastiaux ise en büyük rüzgar tribünü sözleômelerinden birini imzaladÕklarÕnÕ dile getirerek, “Türkiye rüzgar enerji sektöründeki en kapsamlÕ sözleômeyi imzalÕyoruz” dedi. Borusan EnBW olarak gerek Almanya’da gerekse Türkiye’de çevre konularÕnda yaôanan geliômeleri yakÕndan takip ettiklerini dile getiren Mastiaux, enerji sektörü açÕsÕndan Almanya ve Türkiye arasÕndaki iôbirliðine katkÕda bulunmak istediklerini belirtti. Türkiye’nin son 10 yÕlda çok önemli bir ekonomik büyümeye imza attÕðÕna deðinen Mastiaux, enerji sektöründe yatÕrÕm yapan bir yatÕrÕmcÕ olarak, herhangi bir kÕsa dönemli türbülansÕn Türkiye’nin genel ekonomisini hiçbir ôekilde kötü yönlendirmeyeceðini dile getirdi. Almanya Büyükelçisi Eberhard Pohl de yaklaôÕk 5.500 Alman ôirketinin Türkiye’de 12 milyar dolar civarÕnda yatÕrÕm gerçekleôtirdiðini ve Türkiye’nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip, çekici bir pazar olduðunu vurgulayarak, “Türkiye, türbülanslara karôÕn saðlam temellerdedir” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanlÕðÕ Müsteôar YardÕmcÕsÕ Sefa SadÕk Aytekin ise Borusan EnBW gibi yerli yabancÕ ortaklÕklarÕ bakanlÕk olarak desteklediklerini dile getirerek, ôirketin, hedeflerine rahatlÕkla ulaôacaðÕna inandÕðÕnÕ söyledi. Aytekin, “Ülkemizde RES sektöründe 10 yÕllÕk süre içerisinde kurulu gücünü yaklaôÕk 10 kat artÕrma hedefiyle, bu sektörün çevre ve ekonomiye katkÕlarÕndan azami derecede yararlanÕldÕðÕnÕ ortaya koymuôtur. LisanssÕz dönemde KOBñ’lerin enerji girdisini azaltacak yenilenebilir enerji projeleri de yatÕrÕmcÕlara önemli bir pazar sunmaktadÕr. Ülkemiz RES sektörüne yapÕlan her yatÕrÕm hem enerjide dÕôa baðÕmlÕlÕðÕmÕzÕn azaltÕlmasÕna hem de çevre dostu bir üretim olmasÕ sebebiyle gelecek nesillerin karôÕ karôÕya kalacaðÕ çevresel sorunlarÕn önüne geçilmesine katkÕ saðladÕðÕ için önemlidir” diye konuôtu. DEDAó’TAN KÜRTÇE AÇILIMI SABAH Dicle Elektrik DaðÕtÕm Anonim óirketi (DEDAó) DiyarbakÕr Bölge Müdürlüðü’nde kurulan çaðrÕ merkezi açÕlÕôÕna DEDAó Genel Müdürü Murat Karagüzel ile kurum müdürleri katÕldÕ. Kurdele kesimi öncesi konuôan Murat Karagüzel, EPDK’nÕn kendileri için belirlediði birçok kriterin olduðunu söyledi. Bu kriterlerin genelde müôteri memnuniyeti esasÕ çerçevesinde oluôturulan kriterler olduðunu belirten Karagüzel, buna baðlÕ olarak karôÕlaôtÕklarÕ en büyük sorun olan, “DEDAó’a ulaôamÕyoruz” sorununu çözmek için çaðrÕ merkezini hizmete açtÕklarÕnÕ belirterek, ôöyle dedi: E “ESKİ ARIZA İHBAR TELEFONLARI DEVRE DIŞI BIRAKILDI” “ÇaðrÕ merkezimiz sadece arÕza ihbarÕ ôeklinde algÕlanmasÕn, merkezimizde arÕza ihbarÕ fatura, abone bilgileri, ileride fatura tahsilatÕna kadar gidecek bir çok faaliyeti burada sunmayÕ düôünüyoruz. Eski arÕza ihbar telefonlarÕmÕz olan 186’larÕ hemen devre dÕôÕ bÕrakmayacaðÕz. Çünkü 6 ilimizde bunun bir alÕôma süreci olacak. VatandaôlarÕn telefonlarÕ öðrenme, bizlere ulaôma süreleri olacak. Bunu da göz önüne alarak, belli bir süre hem 186, hem de 444 80 86 numaralarÕ çaðrÕ merkezimiz, beraber devam edecek. ÇaðrÕ merkezimize vatandaôlarÕmÕzÕn uyum saðlamasÕ neticesinde biz 186 arÕza ihbar servisini devre dÕôÕ bÕrakÕp, çaðrÕ merkezi ile yolumuza devam edeceðiz. 444 80 86’yÕ arayan abonelerimiz, bize ulaôÕp hem arÕza ihbarlarÕnÕ bÕrakabilirler, hem aboneleri hakkÕnda almak istedikleri bilgileri alabilirler, hem de fatura tahsilatÕ ile alakalÕ borçtan dolayÕ elektrik kesme ile alakalÕ kÕsaca abonelik ile ilgili her türlü GEDñZ ÜNñVERSñTESñ’NDEN BñR ñLK HÜRRñYET ediz Üniversitesi Mühendislik ve MimarlÕk Fakültesi, yerli teknoloji çalÕômalarÕnda önemli bir baôarÕya imza attÕ. Elektrik-Elektronik Mühendisliði Öðretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Durmuô Uygun, dÕôa baðÕmlÕlÕða son verecek TÜBñTAK’Õn da desteklediði yeni bir elektrik motoru geliôtirdi. Öncelikle su altÕ araôtÕrma sistemleri için düôünülen 4 kw gücündeki motor birçok yeniliði barÕndÕrÕyor, dünyadaki benzerlerine göre üstün özelliklere sahip, ülkemizde ise henüz üretilemiyor. Ulusal Genç AraôtÕrmacÕ Kariyer Geliôtirme ProgramÕ kapsamÕnda 18 ayda seri üretime hazÕr hale getirilip kullanÕma sunulacak olan yüzde 100 yerli teknoloji, insansÕz sualtÕ araçlarÕnda ve savunma sanayiinde kullanÕlabilecek. AynÕ zamanda rüzgar türbinlerinde elektrik üretimini saðlayan alternatör görevi görecek ve yüzde 30 daha fazla enerji elde edilmesini saðlayacak. Yenilenebilir enerjide üretim kapasitesini artÕrÕrken, bu alanda tamamen dÕôa baðÕmlÕ olduðumuz teknolojiyi millileôtirecek, ülkemizi yurtdÕôÕna teknoloji satar hale getirecek. Yrd. Doç. Dr. Uygun, TÜBñTAK’Õn da sahip çÕktÕðÕ motorun, G 96 Şubat 2014 bilgiyi bundan sora çaðrÕ merkezi üzerinden alabileceklerdir. “İLERİDE YENİ DİLLER EKLEYECEĞİZ” Türkçe, Kürtçe ve Zazaca olmak üzere 3 dilde baôlÕyoruz, ileride ñngilizce ve Arapça ile bu iôi devam ettirip, 5 dille hizmet vermeye çalÕôacaðÕz” dedi. Karagüzel ve beraberindekiler daha sonra çaðrÕ merkezinin açÕlÕôÕnÕ gerçekleôtirdi. Karagüzel telefonu eline alarak 444 80 86 numaralÕ telefonla çaðrÕ merkezine ulaôÕp bilgi aldÕ. DEDAó ÇaðrÕ Merkezi, kuruluô çalÕômalarÕnÕn tamamlanmasÕ ile birlikte DiyarbakÕr, óanlÕurfa, Mardin, Batman, Siirt ve óÕrnak’taki abonelere hizmet verecek. 50 kiôilik personel ile hizmet vermeye baôlayan çaðrÕ merkezi, 7 gün 24 saat abonelere Türkçe’nin yanÕ sÕra Kürtçe ve Zazaca olarak da hizmet sunacak. ñleriki süreçte çaðrÕ merkezi, bu üç dilin yanÕnda Arapça olarak da hizmet verecek. YÕlÕn ikinci yarÕsÕnda, bölgedeki istihdama da katkÕ saðlanmasÕ amacÕyla merkezde çalÕôan personel sayÕsÕ 100 kiôiye çÕkarÕlacak özellikle rüzgar türbinlerinde elektrik elde edilmesini saðlayan alternatör görevi görecek olmasÕnÕn önemine iôaret ederek “óu anki rüzgar türbinlerinde kullanÕlmakta olan alternatörlerde, tek rotorlu ve tek dönüôlü sistem üzerinden elektrik elde ediliyor. Yeni teknoloji ise çift rotorlu ve çift dönüôlü yapÕyÕ destekler nitelikte olacak. Böylece birim-güç yoðunluðunun artmasÕyla verimlilik yükselecek. Bu sayede rüzgar enerjisinden daha çok yararlanÕlacak ve bu çevreci kaynaktan daha çok ekonomik fayda saðlanmÕô olacak.” dedi. DonanmayÕ güçlendirecek Uygun, yeni nesil yerli motorun sualtÕ araôtÕrmalarÕna ve savunma sanayiine katkÕlarÕnÕ da ôöyle açÕkladÕ: “Uzaktan kontrol edilen otonom insansÕz deniz araçlarÕyla sualtÕnda arama ve çeôitli bilimsel incelemeler gerçekleôtirilebiliyor. Hem daha güçlü hem de daha hafif olacak yeni motor sayesinde bu araçlar daha kolay kontrol edilebilecek, manevra kabiliyeti yükselecek. Böylece sualtÕndaki araôtÕrmalarda araôtÕrmacÕlarÕn eli güçlenecek, daha hÕzlÕ ve daha iyi sonuçlar alÕnabilecek. Bu motor, denizaltÕlardan atÕlan torpillerde de kullanÕlabilme özelliðine sahip. Daha yüksek itiô gücü saðlayarak taarruz torpillerinin hÕzÕnÕ, dolayÕsÕyla da menzilini artÕracak. Bu yönüyle de savunma sanayiinde tercih edileceðini düôünüyoruz.” ONKA Gebze’deki üretim tesislerinde Pano içi ve sıvaüstü kablo kanalı üretimine başlamıştır. Kondansatör üretiminde Dünya’nın önde gelen firmalarından İspanyol RTR ONKA markası ile Türkiye’de! www.onka.com.tr ñÇERñDE ÖZELLEóñYOR DIóARIDA SANTRAL KURUYOR DÜNYA nerji devi Elektrik Üretim Anonim óirketi (EÜAó), elektrik üretim özelleôtirmeleri nedeniyle küçülürken, gözünü yurt dÕôÕ yatÕrÕmlarÕna dikti. Genel Müdür Halil AlÕô, EÜAó`Õ dünyadaki benzeri ôirketlerin yaptÕðÕ gibi sÕnÕr ötesi operasyonlara hazÕrladÕklarÕnÕ açÕkladÕ. AlÕô`Õn verdiði bilgiye göre EÜAó, kurduðu ortaklÕklarla yurtdÕôÕnda mal edinebilme, santral sahibi olabilme çalÕômalarÕ yürütüyor. EÜAó`Õ Avrupa`daki paydaôlarÕyla rekabet edebilir hale getirmek istediklerini anlatan Genel Müdür Halil AlÕô, “SÕnÕrötesi operasyonlarla elektrik güç santralleri yapmaktan veya satÕn almaktan bahsediyorum” diye konuôtu. Halil AlÕô, Enerji Günlüðü`nün sorularÕnÕ cevapladÕ: E EÜAŞ`IN BUGÜNKÜ DURUMUNU SORSAK, NEDİR DURUM? Zannediyorum biz EÜAó’Õ bugüne kadar pek de iyi prezante edememiôiz. EÜAó aslÕnda milli bir ôampiyon. Elinde yaklaôÕk 24 bin MW`lik kurulu güç var. Bugünkü cari fiyatlarla baktÕðÕnÕzda, 70-80 milyar dolarlÕk varlÕk deðerine sahip bir ôirket. Üretim özelleôtirmeleri bu varlÕðÕ küçülteceðine göre EÜAó yeni dönemde kendisine nasÕl bir misyon biçiyor ve neler hedefliyor? Biz EÜAó`Õ Avrupa`daki benzerleri gibi, herkesle yarÕô edebilir bir oyuncu haline getirmek istiyoruz. Benzer ôirketler derken, RWE, GDF, E.ON gibi ôirketleri kastediyorum. Ve bunlarÕn hepsi kamu ôirketi aslÕnda. BakanlÕðÕmÕz da bize bu konuda destek oluyor. KONUYU BİRAZ AÇAR MISINIZ? SÕnÕrötesi operasyonlarla elektrik güç santrallarÕ yapmaktan veya satÕn almaktan bahsediyorum. BakÕn, az önce saydÕðÕm ôirketlerin hepsi Türkiye`de santraller yapÕyor. Oysa bu kamu ôirketlerinin tamamÕnÕn kendi ülkeleri içindeki malvarlÕklarÕ, bizim EÜAó`Õn Türkiye`deki sahip olduðu mal varlÕklarÕ kadar bile deðil. GDF hariç, enerjigunlugu.net bu ôirketlerin mal varlÕklarÕnÕn çoðu kendi ülkeleri dÕôÕndaki ülkelerde edindikleri mal varlÕklarÕndan oluôuyor... EÜAŞ’A YURT DIŞI YOLU GÖRÜNDÜ DİYEBİLİR MİYİZ? óimdi biz bu ôirketi, yeni iôbirlikleriyle büyütmek istiyoruz. Nükleerde GDF Suez ve Japon Mitsubishi ile ondan sonra Afôin-Elbistan`da BAE veya Katar ôirketleriyle anlaômalar imzalÕyoruz. En son Rus Inter RAO ile birlikte anlaôma imzaladÕk. http://enerjigunlugu.net Bu ortaklÕklarla yurtdÕôÕnda mal edinebilme, santral sahibi olabilme açÕsÕndan uðraôlarda bulunuyoruz. Yani verdiðimiz mücadelelerden biri de EÜAó`Õ Avrupa`daki paydaôlarÕyla rekabet edebilir hale getirmek... BU KONUDA İLK AKSİYON NE ZAMAN ALINIR? Bu büyük ihtimalle Sinop`taki nükleer santral iôbirliðiyle, 98 Şubat 2014 Mitsubishi ile ya da GDF ile baôlar... Veyahut Afôin-Elbistan`da ve Konya KarapÕnar`da kömür ve kömüre dayalÕ santraller konusunda iôbirliði yapacaðÕmÕz ôirketlerle... http:// enerjigunlugu.net Bizim düôüncemiz, yurtdÕôÕnda da yeni santraller yapmak. Hem santral yapmak hem de iôletmek. Belki de onlarÕn ya da baôka ülkelerin özelleôtirme ihalelerine girerek santral sahibi olmak. Her ôey düôünülebilir. YAKIN ZAMANDA ÖZELLEŞTİRİLMİŞ VARLIKLAR VAR MI, KEŞKE ALSAYDIK DEDİĞİNİZ? Var tabii. Mesela Bulgaristan ve Romanya elektrik daðÕtÕm ôirketlerini özelleôtirirken bize mektup yazdÕlar. Hem EÜAó’a hem de TEñAó`a... Gelip katÕlÕn dediler. Keôke katÕlabilseydik. ñnôallah bundan sonra olursa buna benzer fÕrsatlar deðerlendiririz. NERELER VAR BÖYLE HALEN GÜNDEMDE OLAN? óu anda mesela bence halen primer enerji kaynaklarÕna sahip olan Kafkas ülkelerinde ve Irak`ta, Suriye`de veyahut baôka ülkelerde, ñran`da santral sahibi olunabilir. BUNUN İÇİNDE DOĞALGAZ SANTRALLERİ DE OLABİLİR Mİ? Her ôey olabilir. Biz aslÕnda EÜAó`Õn deneyimini yurtdÕôÕna taôÕmak istiyoruz. ñnôallah nükleerde de deneyim kazanÕrsak, belki ortak nükleer santral yapma ôansÕ da olabilir. Bunlar o kadar da abartÕlacak ölçüde büyük hedefler deðil. Mesela Güney Koreliler ôu anda yurt dÕôÕnda nükleer santral yapÕyorlar. http://enerjigunlugu.net Kendi ülkelerinde bu yapmaya baôladÕklarÕnda hiç bir bilgileri yoktu. Ama bugün gidiyorlar, bütün dünyada santral yapÕyorlar. ñôte Birleôik Arap Emirlikleri`nde nükleer santrali Güney Koreliler yapÕyor. Rusya ôu anda gelmiô Türkiye`de nükleer santral sahibi oluyor. Biz niye oralarda olmayalÕm? AnlattÕklarÕnÕz doðrultusunda EÜAó`ta ciddi bir dönüôümün iôaretleri ve pek çok ôeyin deðiômesi gerek. Öyle deðil mi? Doðru. Bunun için tabii biraz kabuðumuzu kÕrÕp daha hÕzlÕ düôünen firma haline gelmemiz gerekiyor. Bu konuda insan kaynaðÕ da çok önemli. Yani EÜAó`Õn bu hedefler doðrultusunda yeni insan kaynaðÕna da ihtiyacÕ olacaktÕr. AslÕnda Elektrik piyasasÕnÕn geliômesiyle birlikte ortaya çÕkan en önemli meselelerden bir tanesi ve belki de en önemlisi ñnsan kaynaðÕdÕr. Bu sektörde çalÕôacak olan ñnsan gücünün gerek ekonomik,gerek hukuk ve gerekse Mühendislik formasyonuna aynÕ anda sahip olmalarÕ gerekecektir. İRTU ELEKTROMEKANİK SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. Akşemsettin Mah. Akgül Cd. Kadırga Sk. No: 6 - Sultanbeyli/İSTANBUL/TÜRKİYE Tel: 90 216 487 54 65 - 216 487 54 71 - Fax: 90 216 487 51 45 www.irtugroup.com.tr HES BñTTñ óñMDñ RES’LER BAóLADI ODA TV ürkiye Barolar Birliði Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Baôkan YardÕmcÕsÕ Av. Bülent Kaçar, Çevre ve óehircilik BakanlÕðÕ’nÕn KÕrklareli’nde 19 RES yapÕlacaðÕ yönündeki duyurusunun ardÕndan yaptÕðÕ deðerlendirmede, “RES Projesi Planlama Hukuku’na da açÕkça aykÕrÕdÕr. Trakya’da hayatÕmÕzla RES(t)leôen bu yanlÕôtan bir an önce dönülmelidir. Doðal yaôam söz konusu olduðunda yatÕrÕm ve kar sadece bir ayrÕntÕdan ibarettir. BakanlÕklarÕn öncelikli görevi yatÕrÕmlarÕn önünü açmak deðil çevreyi her zaman korumaktÕr” görüôünü dile getirdi. Bereketli topraklarÕyla Türkiye’nin önemli tarÕmsal üretim merkeslerinden biri olan KÕrklareli ve çevresi, doðal zenginlikleri ve su kaynaklarÕyla biliniyor. Ancak Trakya’nÕn kalbinin attÕðÕ bölge son yÕllarda hep yÕkÕm projeleriyle anÕlÕr oldu. Taô ocaklarÕ, çimento fabrikalarÕ ve altÕn madeninin yanÕsÕra termik santral projeleriyle gündeme KÕrklareli’de yöre halkÕnÕn son kabusu ise rüzgar enerjisi santrallari, kÕsaca RES’ler. KÕrklareli Çevre ve óehircilik ñl Müdürlüðü, Kofçaz ilçesine baðlÕ Taôtepe, KocayazÕ ve ElmacÕk Köyleriyle, am 19 adet merkeze baðlÕ Kuzulu Köyünde toplam RES kurulacaðÕnÕ duyurdu. Projeleree iliôkin ÇED süreci de baôladÕ.Ancak bölgedee kurulmasÕ nÕn yanÕsÕra planlanan RES’lerle ilgili yöre halkÕnÕn hukukçularÕn da itirazÕ var. Türkiye Barolar Birliði Çevre ve Kentt Hukuku ülent Kaçar, konuyla Komisyonu Baôkan YardÕmcÕsÕ Av. Bülent nca DaðlarÕnÕn ilgili yaptÕðÕ deðerlendirmede, Istranca kalbindeki doða cennetlerinden birii olan Koçfaz ve çevresinin, toprak ve su kirliliðindenn uzak kalan ender yerlerden biri olduðuna dikkat at çekerek, “IstrancalarÕn bu kesiminin zengin doðasÕ tarÕm, ormancÕlÕk, turizm ve hayvancÕlÕk ÕlÕk açÕsÕndanKofçaz’Õ deðerli kÕlmaktadÕr. Õr. ArÕcÕlÕk faaliyetleri sonucu kalitesi yüksek bal elde edilmeye baôlanmÕô ve bu üretimin arttÕrÕlÕp halkÕn ekonomik gücünü yükseltmekk için teôvik edilmektedir. OrmancÕlÕk yöre halkÕnÕn geçim kaynaklarÕndan aklarÕndan birisi olarak halen geçerliliðini korumaktadÕr” görüôünü örüôünü dile getirdi. Koçfaz’da kurulmasÕ planlanan RES’lerle ’lerle ilgili proje tanÕtÕm dosyasÕnda, tarÕm ve hayvancÕlÕðÕn zarargörmeyeceðinin arargörmeyeceðinin g y ð belirtildiðini ancak ñzmir Karaburun’da n’da kurulan RES’lerin faaliyete geçmesi sonucu doðal hayat, at, arÕcÕlÕk ve hayvancÕlÕðÕn yok olma aôamasÕna geldiðini eldiðini ve canlÕ yaôamÕn psikolojisininbozulduðuna dikkat çeken Kaçar, “Karaburun Yaylaköy’de önce ada martÕlarÕ, ardÕndan da tilkiler gitmiô, keçiler bitki örtüsündeki tozlanmadan dolayÕ hastalanmÕô, düôük yapmÕôlardÕr. Yerleôim alanÕna yakÕn mesafedeki RES’lerden çÕkan gürültü köyde yaôayanlarÕn psikolojisini bozmuô, sosyal yaôam tahribata uðramÕôtÕr” dedi. Kofçaz bölgesindeki yaban hayatÕn oldukça zengin olduðuna iôaret eden Kaçar, karaca, yaban domuzu, kÕzÕl ôahin, atmaca ve yaban kedisi gibi türlerin yaôam alanÕ olan proje alanÕnÕn ayrÕca kuô göçyollarÕ üzerinde olduðunu belirterek, “kuô göç zamanÕ konaklama ve beslenme alanÕdÕr. óirketinproje tanÕtÕm dosyasÕndaki alanÕn önemli kuô göç yollarÕ üzerinde olmadÕðÕ iddiasÕ doðru deðildir. Bu durum dahi BakanlÕkça ilgili kamu kurumlarÕndan orman, kuô göç yollarÕ, milli parklar, yerleôim T 100 Şubat 2014 alanlarÕ, canlÕ saðlÕðÕna olan riskler, tarÕma etkiler, flora ve faunaya etkiler ve benzeri konularda yeterli ayrÕntÕlÕ görüô ve bilgiler alÕnmadÕðÕnÕ düôündürtmektedir” diye konuôtu. Projeyle ilgili tanÕtÕm dosyasÕndaki bilgilerin doðruluðunun tartÕômalÕ olduðunu ileri süren avukat Bülent Kaçar, söz konusu bilgilerin ÇED Yönetmeliði ile ilgili yasaya aykÕrÕ olduðunu söyledi. RES’lerin bölgede biyoçeôitliliðe zarar vereceðini dile getiren Kaçar, aôÕrÕ miktarda aðaç kesimi ve dev kanatlarÕn rüzgarÕn hÕzÕnÕ kesmesinden oluôan aerodinamik ve manyetik enerji alanlarÕnÕn etkileri ile bir kaç derecelik iklimsel deðiôikliklere neden olabileceðini belirterek, ôu görüôleri dile getirdi: “RES’lerin kurulacaklarÕ bölgede rüzgarÕn hÕz kaybetmemesi için etraftaki mevcut orman alanlarÕ’temizlenir.’ Genellikle RES’lerin devasa parçalarÕ bölgeye mevcut yollardan sokulamazlar. Bu yüzden daha geniô yeni asfalt yollar inôa edilir. Daha geniô yollar için daha çok aðaç kesilir,daha çok orman varlÕðÕ yok edilir. RES’lerin parçalarÕ kurulacaklarÕ yere ulaôtÕðÕnda artÕk bir araya getirilmelidirler. Bu parçalarÕn montajÕ için ihtiyaç duyulan atölyenin, ôantiyenin de inôaatÕ dolayÕsÕyla yeni katliamlar yapÕlacaktÕr. Tirbünlerin Kanat yüksekliði ile birlikte boylarÕ 125 metreyi bulan devasa RES direkleri yörede yaôayan insanlar üzerinde psikolojik etkiler bÕrakabilecektir. Gündoðumu ve günbatÕmÕna yakÕn saatlerde çok büyüyen kanat gölgeleri flash etkisi yaparak ve insanlarÕ önemli ölçüde etkileyeceklerdir. RES’ler 3 km alan içinde radyo, tv, telsiz gibi haberleôme sinyallerinin bozulmasÕna da neden olmaktadÕrlar. Rüzgar türbinleri gürültülü çalÕômaktadÕrlar. Mekanikhareketlerden oluôan sesler teknoloji sayesinde son yÕllarda en aza indirilse de, kanat çapÕ 80 metreyi bulan ind dev pervanenin dönmesiyle havada oluôan aerodinamik ses dönme engellenememektedir. Rüzgar türbinlerinden kaynaklÕ bu hastalÕklarÕn ortak adÕna da, ‘Wind Turbine Syndrome’ (Rüzgar Türbini Sendromu) adÕ verilmektedir. Elektromanyetik dalgalara maruz kalmak kanserin birincil birin nedenidir.” Çevre ve óehircilik BakanlÕðÕ’nÕn, ruhsat ve faaliyet izniyle Bak ÇED Olumlu veya ÇED Gerekli Deðildir KararÕ vermeden önce, Türkiye’nin imza koyduðu ve AnayasanÕn 90. maddesi gereðince tüm devlet kurumlarÕnÕ baðlayÕcÕ özelliði olan UluslararasÕ Çevre Sözleômelerinin Sö yanÕ sÕra bölgeyle ilgili planlarÕ da deðerlendirerek deðerlend bu yatÕrÕm projesine yönelik tüm talepleri reddetmesi reddetm gerektiðinin de altÕnÕ çizen Kaçar,”Çünkü verilecek verilece her tür izin, karar, onay, ruhsat v.b. idari iôlem yargÕya yargÕy taôÕnacak olup, yatÕrÕm projesinin hukuka aykÕrÕlÕðÕna ddair mahkeme kararÕ elde edildiði takdirde bu iôlemler iôlemlere imza atmÕô yetkililer hakkÕnda adli ve idari sorumluluk doð doðabilecektir” ifadelerini kullandÕ. Bölge halkÕnÕn ve siv sivil toplum örgütlerinin konuyla ilgili görüôlerinin alÕnmasÕnÕn son derece önemli olduðu olduðuna deðinen Kaçar, “ilgili uluslararasÕ sözleômelere göre halkÕn istemediði hiçbir projeyeve yatÕrÕma, doðaya ve kamu yararÕna aykÕrÕ olarak izin ve onay verilemez. Proje dosyasÕnda kimden ve ne zaman hangi yönde görüô alÕndÕðÕ belge veya tutanakla sabit deðildir. Tüm kamu kurumlarÕ için baðlayÕcÕ bir plan olan Kofçaz Vizyon PlanÕnda ormancÕlÕk, tarÕm, hayvancÕlÕk, eko-turizm ve benzeri deðerler desteklendiði halde bu tür projelerin kurulmasÕ ve iôletilmesi öngörülmemiôtir. RES projesi planlama hukukuna da açÕkça aykÕrÕdÕr. Trakya’da hayatÕmÕzla RES(t)leôen bu yanlÕôtan bir an önce dönülmelidir. Doðal yaôam söz konusu olduðunda yatÕrÕm ve kar sadece bir ayrÕntÕdan ibarettir. BakanlÕklarÕn öncelikli görevi yatÕrÕmlarÕn önünü açmak deðil çevreyi her zaman korumaktÕr. Çünkü herkes saðlÕklÕ ve dengeli bir çevrede yaôama hakkÕna sahiptir” görüôünü savundu. ENERJñ ñTHALATINA 1,4 TRñLYON DOLAR RADñKAL Türkiye ’nin yumuôak karnÕ cari açÕktaki en büyük faktör olan enerji ithalatÕna son 10 yÕlda 385 milyar Dolar ödendi. Enerjide büyük ölçüde dÕôa baðÕmlÕ olan Türkiye’nin, ithalat faturasÕ önümüzdeki dönemde de hayli kabaracak. Bu konuda çeôitli kurumlar tarafÕndan yapÕlan tahminlere bir yenisini ekleyen Akdeniz Ülkeleri Enerji óirketleri Birliði (OME) Petrol ve Gaz Direktörü Dr. Sohbet Karbuz, “Türkiye’nin 2013-2030 toplam enerji ithalat faturasÕ iyimser senaryoda 1.1 trilyon Dolar, kötümser senaryoda ise 1.4 trilyon Dolar olacak. Enerji faturasÕnÕn ekonomi üzerindeki etkisi daha da artacak. 90 milyar Dolar sadece elektrik ihtiyacÕnÕ karôÕlamak için harcanacak” dedi. E 2013’te 56 milyar Dolar2013 yÕlÕnda ithal enerjiye yaklaôÕk 56 milyar Dolar ödedik. Bu yÕl ise yükselen kur nedeniyle bu faturanÕn daha da kabarmasÕ bekleniyor. Enerji BakanÕ Taner YÕldÕz, 107 DolarlÕk ham petrol ve 2.27’lik Dolar paritesinin bir yÕl sürmesi halinde maliyetlerde 7 milyar DolarlÕk artÕô olacaðÕnÕ kaydetmiôti. UluslararasÕ AraôtÕrma AðÕ’nÕn (IRN) düzenlediði “2014 Türkiye Petrol ve Doðalgaz Zirvesi”nde sorularÕmÕzÕ yanÕtlayan OME Petrol ve Gaz Direktörü Dr. Karbuz ise yeni bir öngörü paylaôtÕ: “1970 ila 2012 arasÕnda enerjiye yaklaôÕk 500 milyar Dolar harcandÕ. 2030’a kadar gerçekleôecek rakam, 1970’ten 2012’ye kadar ödenen enerji faturasÕnÕn neredeyse 3 katÕ olacak.” ñki tahminin arasÕndaki farkÕn nasÕl oluôtuðunu sorduðumuz Karbuz, ôunlarÕ söyledi: “ñyimser senaryo, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarÕnÕn azami ôekilde geliôtirilmesi, bunun yanÕnda enerji verimliliði ve tasarrufuna gereken aðÕrlÕðÕn verilmesini öngörüyor. Sanayide ve konutlarda verimlilik olacaðÕ için daha az enerji kullanÕmÕ olacak. KabarÕk enerji ithalat faturasÕ, rekabeti ciddi ôekilde düôürür. Sanayideki en önemli girdilerden biri enerji; PahalÕ enerji kullanÕrsanÕz, enerjiyi yoðun kullanan sektörlerde ürettiðiniz ürün de pahalÕ olur. PahalÕ malÕ kime satacaksÕnÕz? Ucuz GÜNEó VE RÜZGÂRA ARSA DESTEïñ DÜNYA ubat’ta Resmi Gazete’de yayÕnlanan Milli Emlak Genel Tebliði’ne göre, yenilenebilir enerji kaynaklarÕyla elektrik üretimi yapan ôirketlere kamu arazileri tahsis edilebilecek. Kurulu gücü 500 kilovata (kW) kadar olan yenilenebilir enerji tesislerine 20 yÕl, 1 megavata (MW) kadar olanlara ise 30 yÕl Hazine taôÕnmazlarÕ üzerinde irtifak hakkÕ tesis edilecek veya kullanma izni verilecek. Ancak söz konusu düzenleme, 1 MW’a kadar üretim hakkÕ bulunan lisanssÕz elektrik sektörünü böldü. Kimi yatÕrÕmcÕlar düzenlemenin hareket getireceðini, kimileri ise yetersiz kaldÕðÕnÕ savunuyor. LisanssÕz Elektrik Üretimi Derneði (LñDER) BaôkanÕ YalçÕn KÕroðlu, düzenlemenin Türkiye açÕsÕndan 7 102 Şubat 2014 enerji kullanarak sanayide üretilecek mamulün, ihracata yönelmesi ekonomiye gelir saðlar ve istihdam yaratÕr. ABD bu yüzden senelerdir çÕkardÕðÕ kaya gazÕnÕ ihraç edip etmeme konusunda karar veremedi.” TPAO’DAN İKİ ŞİRKET ÇIKACAK Tpao Genel Müdür Vekili Besim óiôman, uzun süredir üzerinde çalÕôtÕklarÕ bir yol haritasÕnÕ yakÕnda açÕklayacaklarÕnÕ kaydederek, “Bu kapsamda sondaj gibi tüm servis iôleri bünyemizden çÕkacak. Bunlar ayrÕ bir ôirkette birleôecek. TPAO esas iôi olan petrol arayÕp bulmaya odaklanacak” dedi. Türkiye Petrolleri Anonim OrtaklÕðÕ (TPAO) Genel Müdür Vekili Besim óiôman, önemli deðiôikliklerden birinin TPAO’nun iki ôirket olarak ayrÕômasÕ olduðunu dile getirdi. Sondaj ve kuyu hizmetleri gibi arazide yapÕlan servis iôlerinin tamamÕnÕn TPAO bünyesinden çÕkacaðÕnÕ kaydeden óiôman, yeni bir iôtirak oluôturulacaðÕnÕ söyledi. UluslararasÕ AraôtÕrma AðÕ’nÕn (IRN) düzenlediði “2014 Türkiye Petrol ve Doðalgaz Zirvesi”nde sorularÕmÕzÕ yanÕtlayan óiôman, 2013 yÕlÕnda yaklaôÕk 600 milyon Dolar kâr ettiklerini dile getirdi. óiôman, “Halka açÕlma hedefi de var. 2017 gibi hisselerimizin yüzde 5’lik bölümünü halka arz etmeyi planlÕyoruz” dedi. çok olumlu bir konu olduðunu söyleyerek, “AtÕl durumdaki bu arazilerin yenilenebilir enerji tesislerine açÕlmasÕyla hem mevcut araziler bir deðer kazanmÕô olacak, hem de lisanssÕz yatÕrÕmlarÕn yapÕlabileceði yeni seçenekler çÕkacak” dedi. Deloitte Türkiye Enerji Endüstri Lideri Uygar Yörük ise “20 yÕl ve 30 yÕl sonra, tesisi yüzde 80 verimlilikte kamuya teslim etme zorunluluðu var. Yani tesisi kurduðunuzdaki verimlilik oranÕ yüzde 100 olarak kabul edilerek, teslim ettiðinizde bu oranÕn yüzde 80’inin hesaplanmasÕ gerekiyor” dedi. Proje, Enerji FirmasÕ Genel Müdürü óenol Tunç, “Önceden Hazine arazisi satÕn almak ya da kiralamak istediðiniz zaman izinler vardÕ. óimdi devlet bunu ihaleyle kiralÕyor. Böylece sizin araôtÕrÕp bulduðunuz araziyi, bir baôkasÕ gelip kapabiliyor. Bence arazi tahsis edilirken ilk gelenin öncelikli olduðu (first come, first serve) mekanizma olmalÕydÕ. YatÕrÕmcÕ uygun mu diye araôtÕracak sonra 50 kiôi baôvuracak. Bu bir teôvik mekanizmasÕ deðil” dedi. Hazırlayan: İrfan Bülbül www.elektrikdergisi.com ENERJñ DÜNYASINDAN Google, California’daki kkii güneé enerjisi tesisinii devreye aldË Arama devi Google, bir süredir yeéil enerji çözümleri mleri erkezini zini konusunda önemli yatËrËmlar yaparak genel merkezini enebilir e ililir ve sunucu tesislerini mümkün olduæunca yenilenebilir enerji kaynaklarËyla beslemeye çalËéËyor. FirmanËn bu konuda yaptËæË son yatËrËm, California-Nevada sËnËrË yakËnËndaki Ivanpah tesisinde güneé enerjisi panellerini devreye almasË oldu. Bu tesiste, kendi konumunu güneée göre ayarlayabilen 347.000 güneé paneli var ve toplamda 392 MW enerji üretiliyor. Tesiste üretilen enerjiyle California’da 140.000 eve elektrik saælanabilecek. Apple, Facebook, Microsoft ve Google gibi teknoloji devleri, bu alanda yaptËklarË yatËrËmlarËn yanËnda yenilenebilir enerji kaynaklarË konusunda da devasa giriéimlerde bulunuyorlar. Facebook’un çsveç’in buzul bölgesindeki Lulea kasabasËnda, Apple’Ën ABD Maiden - North Carolina’da ve Google’Ën California’da kurduæu tesisler bu yaklaéËmËn örnekleri arasËnda gösteriliyor. Bu konudaki çabalarËnË artËran arama devi Google’Ën, son olarak California-Nevada sËrËnË yakËnËndaki Ivanpah tesisinde devreye aldËæË güneé enerjisi sistemiyse sektördeki en büyük yatËrËmlardan birisi olarak ön plana çËkËyor. Google’Ën yeni tesisinde her birisi yaklaéËk iki metre yüksekliæinde ve üç metre geniéliæinde 347.000 adet bilgisayar kontrollü güneé paneli toplamda 392 MW güneé enerjisi üretiyor. Google’dan yapËlan açËklamaya göre, karbondioksit salËmËnË önleyen bu tesisin çevreye katkËsË 72.000 aracËn trafikten çekilmesi ile eédeæer seviyede. Arama devi, bu tesisin hizmete girmesiyle birlikte toplamda 15 rüzgar ve güneé enerjisi tesisine 1 milyar Dolar’Ën üzerinde yatËrËm gerçekleétirdiæini duyuruyor. Firma, ayrËca tüm operasyonlarËnËn yaklaéËk üçte birinin yenilenebilir enerji kaynaklarË ile beslendiæini açËklËyor. KWWSZZZWXUNLQWHUQHWFRPSRUWDO\D]LJRVWHU SKS"\D]LLG Ruanda da elek elektrik ektrik hedef ine bir adËm daha yaklaétË Ruanda’nËn toplam elektrik üretim kapasitesini yüzde sekiz artËracak 8,5 MW kapasiteli ilk güneé santralË kuruluyor. Norveçli Scatec Solar éirketi 8,5 MW kapasitesindeki ilk güneé santralËnË Ruanda’da kurmak için Norveç UluslararasË KalkËnma Fonu Norfund ve Gigawatt Global Coöperatief ile 23,7 milyon Dolar’lËk bir anlaéma imzaladË. Santral bu kapasitede Doæu Afrika’da kurulan ilk santral olma özelliæine sahip. SantralËn yapËmËna hemen baélanacak ve yaza kadar tamamlanacak. Santral, Ruanda’nËn baékenti Kigale’den 60 kilometre uzaklËkta olan ve “AahozoShalom Gençlik Köyü” adË verilen, 1994 Ruanda soykËrËmË sonrasË kimsesiz kalan çocuklarËn eæitilip konakladËæË topluluæa ait olan bir alanda kurulacak. Santraldan elde edilen elektrik Ruanda Enerji, Su ve SaælËæË koruma Kurumu (EWSA) ile 25 yËllËk enerji alËm anlaémasË kapsamËnda ulusal éebekeye aktarËlacak. Proje için sermaye yatËrËmË FMO, Hollanda KalkËnma BankasË, Yükselen Afrika AltyapË Fonu ve Norfund tarafËndan finanse edilecek. Scatec Solar ve Norfund güneé parkËnda çoæunluk hisseye sahip olacaklar. Proje geliétirici firma Gigawatt Global Coöperatief ise yüzde 20 hisseye sahip olacak. KWWSZZZHQHUMLJXQOXJXQHWUXDQGDHOHNWULN KHGHILQHELUDGLPGDKD\DNODVWLBKWPO 8ZXW[IOBV4 106 Şubat 2014 Çin enerji verimliliæi ve yenilenebilir hedef lerini yükseltti Klaus Bath Teldafax davasË baéladË Almanya’da ucuz elektrik saælama vaadiyle girdiæi enerji piyasasËnda yüz binlerce tüketiciyi maædur eden Teldafax’Ën eski yönetim kurulu üyeleri mahkeme önüne çËkarËldË. Teldafax eski yönetim kurulu üyeleri Klaus Bath, Gernot Koch ve Michael Josten iflasË geciktirmek ve nitelikli dolandËrËcËlËk suçlarËndan yargËlanËyor. SanËklarËn beé yËla kadar hapsi isteniyor. 700 bin aboneli Teldafax, 2011 yËlËnËn ortasËnda iflas etmiéti. çddianameye göre, mali koéullarËndan ötürü Teldafax’Ën 2009 yËlËnda konkordato ilan etmesi gerekiyordu. Ancak éirket yöneticileri içinde bulunduklarË mali güçlüæü kamuoyundan gizlemeyi tercih etti. Teldafax’Ën riskli ié modelinin ilk aéamasËnË müéterilerinden ön ödeme yoluyla gelir tahsili oluéturuyordu. èirket, bu yöntemle elde ettiæi kaynaæË kullanarak elektriæi maliyetinin altËna satËyordu. Piyasa uzmanlarË, söz konusu ié modelinin içerdiæi büyük riske dikkat çekiyor. Teldafax, ucuz elektrik sunma iddiasËndaki Alman enerji éirketleri arasËnda iflas eden ilk éirketti. Onu geçen yËlËn nisan ayËnda Flexstrom izlemiéti. Teldafax, çkinci Dünya SavaéË sonrasË Alman ekonomisinde kaydedilen en büyük iflas olarak deæerlendiriliyor. KWWSZZZGZGHWHOGDID[GDYDV&% ED&)ODG&%D Enerji üretimini yüzde 70 oranËnda kömürden saælayan Çin’de aéËrË seviyelere yükselerek, insan hayatË için risk oluéturan noktaya gelen hava kirliæi ülke hükümetinin enerji politikalarËnË bu duruma göre revize etmesine neden oluyor. Çin Ulusal KalkËnma ve Reform Komisyonu’nun yËllËk raporunda bu alandaki çalËémalar ve 2013 hedefleri hakkËnda bilgi verildi. Komisyon’un raporuna göre, Çin’in birim gayrisafi yurt içi hasËla üretimi için tükettiæi enerji oranË 2012’de, resmi hedef olan yüzde 3,5’luk hedefi de aéarak bir önceki yËla göre yüzde 3,6 oranËnda geriledi. Raporda Çin’in bu yËl için hedefinin ise yüzde 3,7’lik gerileme olduæu ifade ediliyor. Çin’in 2010-2015 yËllarË arasËnda bu oranË yüzde 16, bu üretimden kaynaklË karbon salËmËnË ise yüzde 17 oranËnda azaltma hedefi bulunuyor. Çin bu hedefe ulaémak için ise bu dönemde 2.37 trilyon Yuan (380 milyar ABD Dolar’Ë) düzeyinde yatËrËm planlËyor. Yine rapora göre Çin 2013 yËlËnda kurulu gücünü hidroelektrikte 21 GW, rüzgar enerjisinde 18 GW, güneé enerjisinde 10 GW ve nükleer enerjide 3.24 GW artËrmayË hedefliyor. KWWSZZZ\HVLOHNRQRPLFRPYHULPOLOLNFLQHQHUML YHULPOLOLNFLQHQHUML YHULPOLOLJLYH\HQLOHQHELOLUKHGHIOHULQL\XNVHOWWL HIOHULQL\XNVHOWWL 95 Ocak Şubat2013 2014 Hazırlayan: İrfan Bülbül www.elektrikdergisi.com ENERJñ DÜNYASINDAN Fosil enerjilere “aéËrË” sübvansiyon Dünya BankasË, UluslararasË Para Fonu ve UluslararasË Enerji AjansË gibi uluslararasË örgütler sËk sËk fosil enerjilere verilen sübvansiyon sorunu konusunda raporlar hazËrlËyor ve yeniden yapËlanma konusunda tavsiyelerde bulunuyor. UluslararasË Para Fonu’nun tahminlerine göre, 2012 yËlËnda fosil yakËtlar dünya genelinde 397 milyar Avro sübvanse edilirken, yenilenebilir enerjiler sadece 74 milyar Avro sübvanse edildi. 2007 yËlËnda ise fosil yakËtlara verilen sübvansiyonlar 259 milyar Avro, yenilenebilir enerjilerde ise 28 milyar Avro oldu. UluslararasË Enerji AjansË ise özellikle petrol ve doæalgaz bulunan ülkelerin fosil enerjileri sübvanse ettiæini bildiriyor. Ajans’a göre, bilhassa Hindistan, Çin ve Endonezya gibi ülkelerde tüketicinin ödeyebilmesi için fosil enerjiler büyük oranda sübvanse ediliyor. UluslararasË Yenilenebilir Enerjiler Örgütü’nden Dolf Gielen, sorunun sübvansiyonlarËn kaldËrËlmasËyla çözülebileceæi görüéünde: “Fosil enerji kaynaklarËna sübvansiyonlar, dünya genelinde éu anda yËlda 600 milyar Dolar dolayËnda. Yenilenebilir enerji kaynaklarËna verilen sübvansiyonlara kËyasla altË kat daha fazla. Fosil enerjilerin sübvansiyonu aracËlËæËyla yenilebilir enerjiler ekonomik açËdan daha az hesaplË. Bu sorun, fosil enerji kaynaklarËna sübvansiyonlarËn kaldËrËlmasËyla çözülebilir. Bu da bir hayli zor.” Gielen’e göre, sübvansiyonlar gittikçe daha fazla oranda hükümetlerin görüé alanËna giriyor. Gielen, Suudi Arabistan örneæini veriyor: “Suudi Arabistan, éu anda elektriæi petrolle çalËéan elektrik santrallarËyla elde ediyor. Orada petrol üretimi tahminen varil baéËna 20 Dolar’a geliyor. Daha sonra bu petrol için dünya pazarËnda varil baéËna 100 dolar alËyor. Bu da bir çeéit sübvansiyondur. Suudi Arabistan hükümeti, bunun daha fazla devam ettirilemeyeceæini fark etti. Bu nedenle 2032 yËlËna kadar 54 gigavat kapasiteli güneé ve rüzgâr enerjisi santrallarË inéa etmeyi planlËyor.” KWWSZZZGZGHIRVLOHQHUMLOHUH D&)&%U&% V&%&EYDQVL\RQD AB’nin tercihi nükleer ve yenilenebilir enerji oldu Avrupa Birliæi’nin istatistik kurumu Eurostat, 2006-2012 döneminde enerji tüketiminin yüzde 8,1 düétüæünü, enerji üretiminin yarËsËnËn nükleer ve yenilenebilir enerjiden saælandËæËnË açËkladË. Eurostat verilerine göre, 2012’de AB’de üretilen enerjinin yüzde 29’u nükleer enerjiden, yüzde 22’si yenilenebilir enerji kaynaklarËndan, yüzde 21’i katË yakËttan, yüzde 17’si gazdan, yüzde 10’u ise petrolden saælandË. AB açËsËndan oldukça önemli bir sorun olan enerjide dËéa baæËmlËlËæËn 2012’de yüzde 53,3 seviyesine düétüæünü gösteren Eurostat verilerine göre, 2012’de AB içinde enerji ihraç eden tek ülke Danimarka oldu. Enerji baæËmlËlËæË en yüksek olan ülkeler ise Malta, Lüksemburg (yüzde 97,4) ve Güney KËbrËs Rum Yönetimi (yüzde 97) olarak sËralandË. Danimarka’nËn (yüzde -3,4) ardËndan enerji açËsËndan dËéa baæËmlËlËæË en düéük ülkeler ise yüzde 17,2 ile Estonya ve yüzde 22,7 ile Romanya oldu. Eurostat, AB’de en fazla enerji üreten ülkelerini ise Fransa, Almanya, çngiltere, Polonya ve Hollanda olarak açËkladË. KWWSZZZHQHUMLJD]HWHVLFRPDEQLQWHUFLKL QXNOHHUYH\HQLOHQHELOLUHQHUMLROGX 108 Şubat 2014 çspan rüzgarË birinci çspanya, enerji kaynaæË olarak kullanan ilk ülke F uéima’da Fukuéima’da ma’da yeni radyoaktif oaktif sËzËntË tespit edildi çspanya Rüzgar Enerjisi Birliæi (AEE) verilerine göre, rüzgar enerjisini birincil enerji kaynaæË olarak kullanan ilk ülke çspanya oldu. Rüzgar enerjisi, 2013 yËlË toplam elektrik talebinin yüzde 20,9’unu karéËladË. Üretilen elektriæin yüzde 42,4’ü yenilenebilir enerji kaynaklarËndan geldi. Japonya’da Fukuéima Daiçi nükleer santralËndaki yeraltË soæutma havuzlarËndan birinde yeni bir sËzËntËnËn bulunduæu bildirildi. Nükleer santralË iéleten Tokyo Elektrik Enerji èirketi (TEPCO), bir vananËn yanlËélËkla açËk bËrakËlmasË sonucu soæutma havuzundan yaklaéËk 100 ton radyoaktif suyun sËzdËæËnË açËkladË. TEPCO Sözcüsü Masayuki Ono, litresinde 230 milyon bekerel radyoaktif izotop tespit edilen radyoaktif suyun okyanusa dökülmediæini söyledi. SËzËntËnËn radyoaktif suyun yanlËélËkla zaten dolu olan bir havuza boéaltËlmasË sËrasËnda meydana geldiæine iéaret eden Ono, “SËzan su ile radyoaktif madde bulaéan topraæËn temizlenmesi için çalËémalar devam ediyor. HalkËmËzË böyle bir sËzËntË haberi ile yeniden endiéelendirdiæimiz için özür diliyoruz” dedi. Japonya’nËn kuzeydoæusunda 11 Mart 2011’de meydana gelen 9 büyüklüæündeki deprem ve ardËndan oluéan dev tsunami, Fukuéima santralinde radyoaktif sËzËntËya yol açarak Çernobil’den 25 yËl sonra dünyanËn en büyük ikinci nükleer felaketine neden olmuétu. Üç reaktörün erimesi, radyasyon sËzËntËsËna yol açmËé ve bölgede yaéayan 160 bin kiéi tahliye edilmiéti. KWWSHQHUMLHQVWLWXVXFRPIXNXVLPDGD\HQL UDG\RDNWLIVL]LQWLWHVSLWHGLOGL Bütün enerji kaynaklarËndan yararlanan çspanya’da, kömür ve nükleer gibi fosil kaynaklarËn toplamË yüzde 35 seviyesinde bulunuyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarËnËn toplam üretimde payË bir önceki seneye göre yüzde 10,5 artËé gösterdi. Rüzgar enerjisi üretimi yËllËk olarak yüzde 13,2 artarak 54,478 GWh üretim gerçekleétirildi. Nükleer enerjiden elektrik üretimi, rüzgar enerjisinden biraz fazla gerçekleéerek 56,815 GWh oldu fakat üretimin bir kËsmË iç tüketime harcandËæË için éebekeye verilen elektrik, rüzgardan daha düéük gerçekleémié oldu. KWWSHQHUMLHQVWLWXVXFRPLVSDQ\DUX]JDUL ELULQFLHQHUMLND\QDJLRODUDNNXOODQDQLONXONH Japonya’da elektrikli araç éarj istasyonlarË için iébirliæi Elektrikli araç kullanËmËnËn en hËzlË yaygËnlaétËæË ülkelerin baéËnda gelen Japonya’da ülkenin önde gelen otomobil üreticileri elektrikli araç éarj istasyonlarËnËn yaygËnlaémasË için iébirliæi geliétirdiklerini açËkladË. Nissan, Honda, Mitsubishi ve Toyota tarafËndan ortak yayËmlanan açËklamada dört éirketin iébirliæi ile gerçekleétirilecek çalËémalar ile ülkedeki hËzlË éarj istasyonlarËnËn sayËsËnËn 4.000’e, normal éarj istasyonlarË sayËsËnËn ise 8.000’e çËkarËlmasËnËn hedeãendiæi belirtildi. AçËklamada bu hedef için herhangi bir zaman aralËæË ise belirtilmedi. HalihazËrda ülkede 1.700 hËzlË, 3.000 de normal éarj istasyonu bulunuyor. Bununla birlikte Japon hükümeti yakËn zamanda elektrikli araç éarj istasyonlarËnËn sayËsËnËn artmasË için 100,5 milyar Yen’lik ( 1 milyar Dolar ) bir teévik paketi hazËrlamËétË. 2012 yËlËnda ülkede satËlan 26,000 elektrikli araç, toplam araç satËélarË içinde yalnËzca yüzde 0.6 oranËnda pay sahibi olmué iken Japon hükümeti bu oranË 2020 yËlËna kadar yüzde 15 ila 20 aralËæËna yükseltmeyi hedef ledi. KWWSZZZ\HVLOHNRQRPLFRPHOHNWULNOLDUDFODUMDSRQ\DGDHOHNWULNOLDUDFVDUMLVWDV\RQODULLFLQLVELUOLJL 109 95 Ocak Şubat2013 2014 TUNÇMATİK - Yrd. Doç. Dr. Vehbi Bölat FİRMA/ÜRÜN TANITIMI İŞLETMELERDE ELEKTRİK GÜÇ KALİTESİNİN ÖNEMİ ELEKTRİK SANTRALLERİNDE ÜRETİLEN ELEKTRİK ENERJİSİ TÜKETİCİYE ULAŞTIĞINDA GENELLİKLE ÜRETİLDİĞİ KALİTEDE OLMAZ. ELEKTRİK ENERJİSİNİN KALİTESİNİ BELİRLEYEN KRİTERLER; ÜRETİLEN AC (ALTERNATİNG CURRENT) GERİLİMİN DALGA ŞEKLİ, ETKİN DEĞERİ, FREKANSI VE ÜÇ FAZLI SİSTEMLER İÇİN FAZ GERİLİMLERİ ARASINDAKİ FAZ AÇISI DENGESİDİR. İDEAL ŞEKİLDE ÜRETİLEN AC GERİLİMİN DALGA ŞEKLİ SAF SİNÜZOİDAL, ETKİN GERİLİM VE FREKANS DEĞERLERİ İSE SIRASIYLA 220V (FAZ-NÖTR)/380V (FAZ-ARASI) VE 50HZ DİR. ÜÇ FAZLI GERİLİM SİSTEMLERİNDE HER BİR FAZ GERİLİMİ ARASINDAKİ FAZ AÇISI 120° (ELEKTRİKSEL)’DİR. üksek genliklere çıkarılıp uzak mesafelere taşınan ve dağıtım noktalarında düşürücü transformatörlerle gerilim seviyeleri düşürülen bu gerilim, iletimi ve dağıtımı sırasında çevresel faktörler ve/veya aynı güç dağıtım sisteminden beslenen diğer elektrik güç tüketicilerinin kullandığı motor, transformatör, reaktif güç kompanzasyon sistemleri ve güç elektroniği uygulamaları (akü şarj üniteleri, UPS’ler, motor hız kontrol cihazları vs.) nedeniyle bozulmaya uğrar. Gerilim dalga şeklindeki bozulma (voltage distortion), doğrudan işletmelerin kullandığı elektrik enerjisinin kalitesindeki sapmayı belirler. Üretime yönelik kullanılan hassas ve pahalı elektronik cihazlar bu gerilim dalga şeklindeki bozulmanın şiddetine bağlı olarak ya tümüyle kullanılamaz hale gelir, ya da kendilerinden beklenen çalışma performansını gerçekleştiremez. Arızalanan veya devre dışı kalan hassas cihazlar nedeniyle üretim kesintiye uğrar. Örneğin, güç kalitesini belirleyen unsurlardan biri olan elektrik güç harmonikleri ile ilgili Amerikan standardı IEEE-519, elektrik enerjisinin kalitesinde hem üreticilere, hem de tüketicilere sorumluluk yükleyen tavsiyelerde bulunmaktadır. Elektrik enerjisini üreten kurum/ kuruluş distorsiyonu (dalga şeklindeki bozulma) düşük gerilim üretmekten, elektrik enerjisini kullanan tüketici ise beslendiği güç sisteminden düşük distorsiyonlu akım çekmekten sorumludur. Y 112 Şubat 2014 Standardın tavsiye ettiği sınır değerleri tüketicilerin bağlı olduğu noktanın (beslendiği güç barasının) kısa devre akım kapasitesi ve bu noktadan çekilen yük akım değeri belirler. IEEE 1159 IEEE Recommended Practice for the Transfer of Power Quality Data güç kalitesi problemlerini aşağıdaki şekilde sınıflandırmıştır: • Geçici ve hızlı değişimler (Transients) • RMS gerilim değişimleri (RMS variations) - sags, swell ve kesintiler (interruptions) • Kısa süreli değişimler (Shortduration variations) • Uzun süreli değişimler (Longduration variations) • Sürekli devam eden değişimler (Sustained variations) • Dalga şekli bozulmaları (Waveform distortions) • DC offset • Harmonikler (Harmonics) • Interharmonics • Gerilim çentikleri (Notching) • Gerilim dalgalanmaları (Voltage fluctuations) • Güç frekansı değişimleri (Power frequency variations) Bu güç kalitesi problemleri aşağıda kısaca açıklanmıştır: 1- GEÇİCİ VE HIZLI DEĞİŞİMLER (TRANSIENTS) Gerilim veya akım darbesi (impulsive transient): Süresi kısa ve tek yönlüdür. Yaygın nedenleri yıldırım, endüktif yüklerin anahtarlanmasıdır. Pozitif ve negatif yönde olabilir. Salınımlı gerilim veya akım darbesi (oscillatory transient): Süresi kısa ve çift yönlüdür. Yaygın nedenleri güç faktörü düzeltme kondansatörlerinin anahtarlanması, transformatör ferrorezonansıdır. Gerilim ve/veya akımda oluşacak bu iki tipteki hızlı değişim anlık olarak oluşur ve tespit edilmeleri güçtür. 1 msn’den daha kısa sürerler ve ancak kayıt cihazları ile kaydedilebilirler. Sistem kilitlenmelerine, veri kayıplarına ve motor hız kontrol cihazlarının beklenmedik şekilde devre dışı kalmalarına neden olurlar. Cihazlara kalıcı zarar verebilirler. MOV ve zener diyot benzeri elemanlar kullanılarak önlenebilirler. Tipik değişimleri aşağıda sunulmuştur. 2- RMS GERİLİM DEĞİŞİMLERİ (RMS VARIATIONS) Gerilim düşümü (voltage sag/ dip): 0.5 periyottan 1dakikaya kadar süren ve etkin (rms) gerilim düşümü, nominal gerilim değerinin yüzde 10yüzde 90’ı arasında kalan olan olaydır. Örneğin 220V’luk sistemimizde gerilim değerinin 10msn ile 1dakika arası süreyle 198V-22V arasında kalması sag türü gerilim düşümü probleminin yaşandığı anlamına gelir. Yaygın nedenleri yüksek yol alma akımı çeken güçlü motorların devreye girmesi, asansörler, kompresörler ve şebeke hatalarıdır. Gerilim yükselmesi (voltage swell/surge): Gerilim düşümünün tersidir. 0.5 periyottan 1dk. ya kadar süren ve etkin (rms) gerilim yükselmesi nominal gerilim değerinin %110-yüzde 180’i arasında kalan olaydır. Büyük üretim tesislerinde sıklıkla oluşurlar. Yaygın nedenleri büyük güçlü yüklerin devreden çıkarılması, güç istasyonlarında yanlış kademe seçimi ve şebeke hatalarıdır. Kesinti (interruption): Gerilim değerinin 60 sn’den daha kısa süreyle nominal değerin yüzde 10’unun altına inmesidir. Geçici kesinti olarak tanımlanan bu olayın dışında 60sn. den uzun süren ve gerilim etkin değerinin 0V olduğu kesintiler uzun süreli kesintilerdir (Blackout) ve temel nedenleri devre kesicilerin açması, şebeke hatalarıdır. Uzun süren yüksek gerilimler (overvoltage) ve düşük gerilimler (undervoltage) swell ve sag’lara göre daha uzun sürelidir (1 dk’dan uzun) ve bilgisayar belleklerinde veri kaybı, veri hatası, hassas cihazların devre dışı kalması gibi problemlere neden olabilir. Saatlerce veya günlerce sürebilen düşük gerilimler Brownout olarak adlandırılır ve yetersiz kapasiteye sahip güç kaynaklarına olan aşırı elektrik güç talebi bu olayların en önemli oluşum nedenlerinden biridir. 3- GERİLİM ÇENTİĞİ (VOLTAGE NOTCH) Gerilim dalga şeklinde gözlenen periyodik kısa süreli düşümlerdir. Yaygın nedeni DC ve AC motor sürücülerinde, Kesintisiz Güç Kaynakları’nda (UPS) yer alan, akım komütasyonu yapan doğrultucu devreleridir. 6 darbeli bir doğrultucu beslendiği şebeke gerilim dalga şeklinde bir periyotta 6 adet gerilim çentiği oluşturur. Gerilim çentiklerinin süre ve derinliklerinin artması aynı gerilim kaynağından beslenen diğer yüklerde sorun yaratabilir. 5- GERİLİM DENGESİZLİĞİ (VOLTAGE IMBALANCE/ UNBALANCE) Üç faz gerilim genliklerinin birbirine eşit olmaması, birinin diğerine göre maksimum sapması durumudur. Yaygın nedeni faz iletkenlerinden farklı değerde akımlar çeken yüklerin neden olduğu dengesiz yük akımları ve kondansatör gruplarında yaşanan anormalliklerdir. 3 fazlı AC motorların dengesiz gerilimler ile beslenmesi moment ve ısınma ile ilgili problemleri doğurur. Nominal değerden olan sapma miktarı yüzde cinsinden verilir. 4- GERİLİM DALGALANMALARI (VOLTAGE FLUCTUATİONS/ FLICKER) Gerilim etkin değerinin 3-5Hz frekansla ±%10 değişmesidir. Diğer bir deyişle gerilim dalgalanmasını oluşturan kaynak var olduğu sürece gerilimin etkin değeri sabit kalmaz, düşük frekansla sürekli değişir. Yaygın nedenleri bir güç elektroniği uygulaması olan cycloconverter’lar, ark fırınları ve şebeke frekansına senkron olmayan akımlar çeken diğer yüklerdir. Kullanılan cihazlarda performans sorunu yaşanmaması için beslendiği AC gerilimin değişim aralığı ±%5’te sınırlandırılmalıdır. 6- DC OFFSET AC güç sisteminde DC gerilim veya DC akım bileşenin yer alması durumudur. Dengesiz çalışan güç konvertörleri veya yarım dalga doğrultucular nedeniyle oluşur ve güç transformatörlerini doymaya götürebilir. 7- Harmonikler (Harmonics) Gerilim veya akım dalga şeklinin saf sinüzoidal halden sapması durumudur. Harmonikler güç frekansının (örn. 50Hz) tam katları (100Hz, 150Hz, 200Hz gibi) olabileceği gibi interharmonik şeklinde kesirli katları da (125Hz, 175Hz gibi) olabilir. Harmonik içeren dalga şekli de periyodiktir ve temel bileşen olan 50Hz’lik bileşen dışında kalan tüm harmonik bileşenler elektrik 113 Şubat 2014 sisteminde artan güç kayıplarına, gerilim düşümlerine ve elektrik sisteminin verimli kullanılamamasına neden olur. Yok edilmesi veya zayıflatılması düşünülen harmoniklere ayar edilmiş harmonik filtrelerin kullanılmasıyla harmoniklerin elektrik sisteminde ve yükler üzerindeki zararlı etkileri azaltılabilir. Aşağıda içinde harmonik akım bileşenlerinin yer aldığı, üç fazlı tristör kontrollu bir doğrultucunun kaynaktan çektiği akım dalga şekli verilmiştir. Güç kalitesi problemlerinin en sık karşılaşılan doğal nedenleri 114 Şubat 2014 yıldırım, güç iletimini kesintiye uğratan kuş ve ağaçlardır. Bakım ve onarım nedeniyle elektrik üreticisi/satıcısı kuruluş tarafından elektrik hatlarının devre dışı bırakılması ve yeniden devreye alınması esnasında da bahsi geçen güç kalitesi problemleri ortaya çıkabilir. Bununla beraber bu problemleri oluşturan en yaygın nedenler işletmelerde kullanılan güç ekipmanları ve cihazlarıdır. Diğer bir deyişle işletme kullandığı elektrik enerjisinin kalitesini bizzat kendisi de bozabilir. Gerilim dalga şekli bozulmuş bir gerilimden beslenen bilgisayarın yeniden açılması (re-boot) veya kilitlenmesi işletmelerde sıklıkla karşılaşılabilecek sorunlardandır ve böyle bir durumda saklanmamış verilerin kaybolması kaçınılmazdır! Güç kalitesi ile ilgili problemleri en aza indirmenin değişik yolları vardır. Bu yöntemlerin her biri genellikle tek bir problemi önleyebilir. Örneğin düşük güç faktörünü yükseltmek için güç faktörü kompanzasyon sistemleri; şebekeden çekilen harmonik akımlarının genliklerini azaltmak için pasif veya aktif harmonik filtreler; gerilim değişimlerini nominal değerlerde tutmak için gerilim regülatörleri kullanılır. Anılan bu yöntemler genellikle sadece bir tek güç kalitesi probleminin çözümünde etkilidir. Hassas elektronik cihazları şebekede ortaya çıkabilecek güç kalitesi ile ilgili problemlerden izole etmek için Kesintisiz Güç Kaynakları’nın (KGK, UPS) kullanımı kaçınılmazdır. KGK’lar gelişmiş kontrol ve güç elektroniği sistemlerini bünyelerinde barındıran güç koruma çözümleridir. Şebeke gerilim dalga şeklinde ortaya çıkabilecek her türlü bozulmayı ortadan kaldıracak şekilde çift güç dönüşümü (double power conversion) gerçekleştirirler. Bir KGK öncelikle şebeke gerilimini giriş kısmında yer alan doğrultucu aracılığıyla regüle edilmiş DC (Direct Current) gerilime dönüştürür ve bünyesinde yer alan aküleri şarj altında tutar. Aynı zamanda çıkış kısmında yer alan evirici yardımıyla girişindeki DC gerilimi çıkışında AC (Alternating Current) gerilime dönüştürerek hassas kritik yükleri frekansı sabit, değeri ayarlanmış sabit bir gerilim ile besler. KGK’larda yükleri besleyen gerilim evirici tarafından şebekeye tam senkron olarak yeniden oluşturulmaktadır. Günümüzde KGK’lar yaygın kullanım alanına sahiptir. ATM cihazları, baz istasyonları, askeri savunma sistemleri, tıp cihazları, endüstriyel otomasyon sistemleri, bilgisayarların kullanıldığı tüm uygulamalarda KGK sistemleri yer almaktadır. Destekleme süresinin ve KGK gücünün belirlediği aküler elektrik kesintileri sırasında kritik yüklerin ihtiyacı olan elektrik enerjisini sağlamaya devam ederler. Bu makalede işletmelerin üretimini ve elektrik sistemlerini olumsuz yönde etkileyen elektrik güç kalitesi problemlerine kısaca değinilmiş, kritik yükleri bu etkilerden izole etmek için KGK kullanımının önemi vurgulanmıştır Makalenin hazırlanmasında Peter M. Curtis’in ‘’Maintaining Mission Critical Systems In A 24/7 Environment’’ adlı kitabından yararlanılmıştır. OBO BETTERMANN- Serdar Aksoy (TBS Ürün Grubu Müdürü - Elektrik Mühendisi) FİRMA/ÜRÜN TANITIMI CİHAZLARINIZ VE SİSTEMLERİNİZ HASAR GÖRMEDEN HAREKETE GEÇİN CİHAZLARINIZI YILDIRIMDAN KORUMAK İÇİN TEK BAŞINA PARATONER VE FARADAY KAFESİ UYGULAMALARI YETERLİ OLMAMAKTADIR. bo Bettermann dünyada birçok ürün grubunda olduğu gibi aşırı gerilimden ve yıldırımdan korunma sistemleri (TBS) ürün grubunda da teknik gerçekleri çözüm paketleri halinde son kullanıcıya ulaştırmaktadır. Standartlar ve mühendislik çalışmaları bize gösteriyor ki binamızdaki elektrikle çalışan cihazları yıldırımdan ve aşırı gerilimden korumak için ülkemiz elektrik sektöründe yer alan genel bilginin aksine tek başına paratoner, Faraday Kafesi, yakalama ucu gibi dış yıldırımlık sistemleri yeterli olmamaktadır. İç yıldırımlık adı verilen aşırı gerilim koruyucuları topraklama ve eşpotansiyel sistemle entegre bir şekilde çözüm oluşturulmaz ise kurmuş olduğumuz paratoner sistemleri bizlere pimi çekilmiş bir bomba tehdidi oluşturmaktadır. Korunma ihtiyacının ortaya çıkmasında; maalesef teknolojik gelişmelerle ters orantılı bir süreç yaşanmaktadır. Bu olayın nedeni teknolojik gelişmelere paralel olarak boyutları çok küçülen elektronik cihazların çalışma gerilimlerinin de daha küçük Voltlar mertebesine inmesidir. Tarihsel gelişim sırasına göre vakum tüplü lambalı cihazlardan transistörlü yapıya ve entegre devrelere geçiş sürecinde cihazların elektronik kartlarında kullanılan komponentlerin çalışma gerilimlerinin 3000 V’lardan 24 Volt’lara ve 5 V DC gerilimlere doğru bir düşüş meydana geldiği bilinmektedir. Dolayısıyla süreç içerisinde hassasiyeti artan elektronik cihazlara doğru bir geçiş söz konusudur. Elektrik enerjisinin anahtarlanması anında yük O 116 Şubat 2014 çeşidine bağlı olarak (endüktif yükler) oluşan gerilimlerde veya tabiat olaylarında yıldırım deşarjında (200 kA’ler) bu teknolojik gelişmeye paralel boyutlarda küçülmeler ya da indirimler söz konusu olmadığından, sistemlerimizi ve ekipmanlarımızı bu olumsuz etkilerden korumak için gerekli koruma elemanları ile donatmak zorundayız. Elektrik tesisatınızda iç yıldırımlık sistemleri olmadığı takdirde, üzerinde ya da 2 km yakınında dış yıldırımlık sistemi bulunan bir yapının içerisinde yer alan tüm elektronik cihazlar yıldırım düşmesi ile oluşan kuplaj etkileri nedeni ile tehdit altındadır. Endüstriyel tesislerden oturduğumuz binaya, hastanelerden baz istasyonlarına hayatımızda elektrik enerjisi ile beslenen cihazların olduğu her yerde aşırı gerilim koruyucularına ihtiyaç duyulmaktadır. Evimizdeki led TV’mizi veya bir fabrikada bulunan herhangi bir makinanın da yüksek gerilim nedeni ile yanmasını kesinlikle istemeyiz. Hassas bilgi işlem sistemleri, telekomünikasyon ve ağ alt yapı sistemleri, seri üretim bantları kesinlikle zarar görmeden işlev görmeye devam etmek zorundadırlar. Bu sistemlerin bir saat bile çalışmaması milyonlarca liralık zarara neden olabilmektedir. Bu nedenle ufak bir yatırım ile sistemlerinizin ve cihazlarınızın koruma altına alınması gerekmektedir. Ancak önceden alınmayan önlemler ile her yıl milyonlarca liralık zararlar aşırı gerilim nedeni ile oluşmaya devam etmektedir. Aşırı gerilimden korunma sistemlerinin kullanım sahası ana dağıtım şebekesi korumasından hassas korumaya, veri hattından ölçüm ve kontrol sistemlerinin korunmasına ve metal boruların kıvılcım atlama aralığı ile korunmasını da kapsamaktadır. Sistem merkezi veya dağıtılmış olarak tesis edilmektedir. Grafik 1 Aşırı gerilim darbelerininin oluşma nedenlerine göz atacak olursak yıldırım darbeleri, anahtarlama darbeleri, geçici gerilim dalgalanmaları, harmonikler, gerilim düşmeleri olarak sıralayabiliriz. Bu darbe türlerinin diğer darbelerden farkı kısa süreli olmalarıdır ve bu nedenle sistemlerimizin korunması için iç yıldırımlık sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır.Sigorta ve rölelerin uzun süreli darbelerde sisteme dahil olmaları iç yıldırımlık ürünlerinin en az bir sigorta gibi her panoda yer almasının gerekliliğini kanıtlayan en önemli neden olarak karşımıza çıkmaktadır. Grafik 1’de görüldüğü gibi, düşük voltajlı tüketici şebekesinde en büyük voltaj tepe değeri, yıldırım boşalması ile meydana gelmektedir. Harici yıldırımdan korunma tesisatı veya düşük voltaj havai hat üzerine direkt yıldırım düşmesi durumundaki yıldırım geriliminin yüksek enerji miktarı genellikle bağlanmış yüklerin devre dışı kalmasına ve izolasyon hasarına sebep olur. Binalardaki tesisatlarda güç veya data hatlarındaki indüklenmiş voltaj artışı nominal çalışma geriliminin birkaç kat fazlasına da ulaşabilmektedir. Anahtarlama (şalt hareketleri) sonucu oluşan aşırı gerilimler , yıldırım boşalmasında olduğu gibi yüksek voltaj artışına sebep olmaz fakat çok sık meydana gelmektedir ve tesisatın arızalanmasına sebep olabilir. Anahtarlama (şalt hareketleri), sonucu oluşan aşırı gerilimler, çalışma voltajının iki-üç katına çıkabilirken, yıldırım gerilimi nominal voltajın yirmi katına ulaşabilir ve çok büyük oranda enerji taşıyabilir. Arızalar genellikle daha sonra meydana gelir, çünkü daha küçük geçici gerilimlerin sebep olduğu hasarlar sonucu elektronik komponentlerin yaşlanması cihazlara zamanla zarar verir. Geçici gerilim dalgalanmaları mikro saniyeler mertebesinde kısa süreli olarak oluşan ancak nominal gerilime göre çok yüksek genlik değerlerine ulaşabilen gerilimlerdir. Yıldırımdan ve aşırı gerilimden korunma sistemlerinin tasarımı ilk paragrafta da belirttiğimiz gibi standartlar ve mühendislerce uygulanan teknik spesifikasyonlar paralelinde yapılmalıdır. Ancak sistemin uygulanması ve tasarlanması için OBO BETTERMANN uzman mühendis kadrosundan her zaman destek alabilirsiniz. Çünkü sistem seçimi de en az sistemlerin uygulanması kadar önemli bir konudur. 117 Şubat 2014 NETES MÜHENDİSLİK FİRMA/ÜRÜN TANITIMI YENİ FLUKE 1623-2 VE 1625-2 GEO TOPRAKLAMA TEST CİHAZLARI YENİ FLUKE 1623-2 VE 1625-2 GEO TOPRAKLAMA TEST CİHAZLARI, USB PORTU ÜZERİNDEN VERİ SAKLAMA VE İNDİRME ÖZELLİKLERİ SUNAR. BİRİNCİ SINIF AKSESUARLAR, TEST İŞLEMİNİ KOLAYLAŞTIRIR VE TEST SÜRESİNİ KISALTIR. ÜRÜN ÖZELLİKLERİ: ve 4 kutuplu potansiyel düşüşü, topraklama dirençli devre testi, • 4 kutuplu toprak özgül direnci testi, • 1 pens kullanılarak seçmeli topraklama çubuğu testi, • 2 pens kullanılarak kazıksız topraklama çubuğu testi, • Dış mekanda kullanım için IP56 dereceli, • Profesyonel taşıma çantası, • USB ile veri saklama ve veri aktarımı. 3 Fluke 1625-2, bunlara ek olarak aşağıdaki gelişmiş özelliklere sahip: • Otomatik frekans kontrolü (AFC): Mevcut paraziti belirler ve etkilerini minimum düzeye indirmek için bir ölçüm frekansı seçerek daha doğru bir topraklama değeri sağlar. • R* ölçümü: 55 Hz’de topraklama empedansını hesaplayarak arızalı bir topraklamanın neden olacağı topraklama direncini daha doğru bir şekilde yansıtır. • Daha hızlı testler için ayarlanabilir limitler. KAZIKSIZ TEST Fluke 1623-2 ve 1625-2 topraklama test cihazları, yalnızca penslerden yararlanarak topraklama devresi 96 Şubat 2014 dirençlerini ölçebilir. Bu test yönteminde, topraklama çubuğunun etrafına iki pens yerleştirilir ve her bir pens test cihazına bağlanır. Hiçbir topraklama kazığı kullanılmaz. Penslerden biri bilinen, sabit düzeyde bir gerilimi tetiklerken diğer pens de akımı ölçer. Ardından test cihazı otomatik olarak topraklama çubuğunun direncini belirler. Bu test yöntemi, yalnızca test edilen bina veya yapı için bağlı bir topraklama sistemi varsa sonuç verir; ancak çoğu bina veya yapı bu özelliğe zaten sahiptir. Toprağa giden tek bir yol varsa birçok konut uygulamasında olduğu gibi Kazıksız yöntem kabul edilebilir bir değer sağlamaz. Bu durumda Potansiyel Düşüşü test yönteminin kullanılması gerekir. Kazıksız testte, topraklama çubuğunun bağlantısının kesilmesine gerek yoktur. Bağlı topraklama sistemi test boyunca bozulmadan bırakılabilir. Sisteminizdeki her bir topraklama çubuğu için kazık yerleştirerek ve bağlantı yaparak zaman harcanan günler geride kaldı; bu ürün sayesinde zamandan büyük ölçüde tasarruf edeceksiniz. Ayrıca binaların içinde, elektrik direklerinin üzerinde veya toprağa ulaşamadığınız her yerde olmak üzere daha önce tahmin bile edemediğiniz yerlerde topraklama testleri gerçekleştirebilirsiniz. EKSİKSİZ TEST CİHAZLARI Fluke 1623-2 ve 1625-2, dört topraklama ölçümü tipini de gerçekleştirebilmesiyle fark yaratan topraklama test cihazlarıdır: • 3 ve 4 Kutuplu Potansiyel Düşüşü (kazıklar kullanılarak) • 4 Kutuplu Toprak Özgül Direnci testi (kazıklar kullanılarak) • Seçmeli test (1 pens ve kazıklar kullanılarak) • Kazıksız test (sadece 2 pens) Test cihazları, ayrıca kullanım kolaylığı da sunar. Test cihazları, her testte bağlanması gereken kazıklar veya pensler konusunda bilgi verir. Ayrıca büyük döner anahtarı elinizde eldiven olduğunda bile kullanabilirsiniz. Eksiksiz model seti, hepsi profesyonel bir Fluke taşıma çantası içinde sunulan 16232 veya 1625-2 test cihazı, test uçları, 4 topraklama kazığı, 3 adet telli kablo makarası, 2 pens, piller ve kılavuzu içerir. <óOODUóQDUDġWóUPDYH WHFU¾EHVLQHGD\DQDQELOJL ELULNLPLPL]LVXQX\RUX] Bu günün çözümleri asırlık tecrübe ve buluġlar üzerine kurulmuġtur. Bilgi... Kritik, deáerli teçhizatınız hakkında doáru karar vermek için size yardımcı olacak en önemli husus. Doble ihtiyacınız olan hata tanımlayıcı bilgiyi ve çözümleri sunan lider firma. Daha da iyisini, teçhizatınızda oluġmakta olan problemleri en hızlı ve doáru ġekilde size ileterek enerji sisteminizin emniyetli ve güven içersinde çalıġtıáına emin olmanızı uygun maliyetle saálıyoruz. TEKON ENERJĜ Tel: + 90 216 384 3562-3563 info@tekonenerji.com www.tekonenerji.com Dün. Bugün. Yarın. Hep Birlikte. ABB - Ozan Gültekin (Alçak Gerilim Ürünleri Kontrol Ürünleri Ürün Müdürü) FİRMA/ÜRÜN TANITIMI AG DEVRE KESİCİLER SEÇİCİLİK TEKNİKLERİ: ZAMAN-AKIM BAZLI SEÇİCİLİK MOTOR KORUMA ŞALTERLERİ MOTORLARI VE TESİSATLARI KISA DEVRE VE AŞIRI AKIMIN ETKİLERİNE KARŞI KORUYAN, AŞIRI AKIM VE KISA DEVRE AÇTIRMA ÖZELLİĞİ BULUNAN ÜÇ KUTUPLU ELEKTROMEKANİK KORUMA ELEMANLARIDIR. AYRICA TESİSATIN VE GÜÇ KAYNAĞININ GÜVENLİ İZOLASYONU İÇİN AYIRMA FONKSİYONU SAĞLANIR VE YÜKLERİN MANUEL OLARAK ANAHTARLAMASI YAPILABİLİR. otor koruma şalterleri aşağıdaki koruma fonksiyonlarına sahiptir: – Aşırı akım koruması, – Kısa devre koruması, – Faz kaybı hassasiyeti. Motor koruma şalterleri bir aşırı akım ya da kısa devre durumu oluşması durumunda tüm fazları aynı anda keser. Böylece korunan motora giden enerji direkt olarak, kesin bir şekilde kesilmiş olur. İlave olarak, motor koruma şalterleri kısa devre durumunda hızlı reaksiyon süreleri ile motoru milisaniyeler mertebesinde kapatarak doğabilecek hasarları önler. Bu özellik motor koruma şalterlerini devre kesicilerden ve otomatik sigortalardan ayıran en önemli parametredir. M AÇMA ELEMANLARI Motor koruma şalterleri aşağıdaki açma elemanları ile donatılmıştır: – Ters zaman gecikme prensipli aşırı akım koruma elemanı (termik-aşırı akım), – Ani açmalı kısa devre koruma elemanı (manyetik-kısa devre akımı). Ters zaman gecikme prensipli aşırı akım koruma elemanı beslenen motor akımına göre ayarlanabilir özelliktedir. Bu değer şalter üzerinden bir ayar skalası ile direkt olarak ayarlanabilir. Ani açmalı kısa devre koruma elemanları nominal akımın sabit bir katı şeklinde fabrika ayarlıdır. Aşırı akım ve kısa devre akımına göre açma zamanları şalterin tipine ve akımına göre değişiklik gösterir. Açma zamanları ile ilgili 120 Şubat 2014 daha doğru verilere ulaşmak için şalterlerin açma eğrileri incelenmelidir. Bu kısa girişten sonra motor koruma şalterlerin kataloglarında ve teknik dokümanlarında yer alan teknik terimleri ve ibarelere bir göz atalım. Bu teknik özellikler kullanılan motor koruma şalteri tipine ve markasına göre değişiklik gösterebilir. Bazı markalarda standart olarak bulunurken bazı markalarda olmayabilir. TEKNİK VERİLER 1- Açma sınıfı (trip class) motor koruma şalterleri IEC 60947-4-1 ve UL 60947-4-1A’ya göre farklı açma sınıflarına sahiptir. Bir motor koruma şalterinin açma sınıfı, soğuk durumdan itibaren maksimum açma zamanını belirtir. Bu açma zamanının süresi “7,2 x ayarlanan akım” da üç kutuplu sabit simetrik yüke bağlıdır. Örneğin 10A açma sınıfına sahip bir motor koruma şalterine ayarlanan akımının 7,2 katı kadar bir akım uygulandığında açma zamanı, 2< açma zamanı ≤ 10 saniye arasında olmak zorundadır. 2- Nominal çalışma gerilimi (Ue) Motor koruma şalterinin nominal çalışma gerilimi muhtemel uygulamanın fazfaz gerilimini belirtir. Nominal çalışma akımı ile beraber düşünülmelidir. 3- Nominal kısa devre kapama kapasitesi (Icm) Kısa devre kapama kapasitesi (gerilim, akım) motor koruma şalterinin nominal çalışma geriliminde, nominal frekansta – A = Kısa devre durumunda selektiviteye uygun tasarlanmamış devre kesiciler. (Diğer bir deyişle üzerinde kısa devre zaman gecikme ayarı olmayan devre kesiciler) – B = Kısa devre durumunda selektiviteye uygun tasarlanmış devre kesiciler (Diğer bir deyişle üzerinde kısa devre zaman gecikme ayarı olan devre kesiciler) Motor koruma şalterleri çoğunlukla A kategorisindedirler. ve sabit güç faktöründe kapama yapabileceği kısa devre akımıdır. Maksimum muhtemel darbe akımı olarak da adlandırılabilir. 4- Nominal kısa devre açma (kesme) kapasitesi Kısa devre açma kapasitesi (gerilim, akım) motor koruma şalterinin nominal çalışma geriliminde, nominal frekansta ve sabit güç faktöründe kesme yapabileceği kısa devre akımıdır. Maksimum nominal kısa devre kesme kapasitesi veya servis kısa devre kesme kapasitesi olarak da adlandırılabilir. 9- Ortam hava sıcaklık kompanzasyonu Ortam hava sıcaklık kompanzasyonu, ters zaman gecikmeli aşırı akım bimetallerin etkisini yok eden ikinci bir bimetal tarafından sağlanır. İkinci bimetal motor akımından bağımsız olarak ısınır ve sadece ortam hava sıcaklığına göre eğilir. Böylece, ortam sıcaklığının motor koruma şalterinin açma karakteristiğine etkisi otomatik olarak kompanze edilmiş olur. 5- Nominal maksimum kısa devre kesme kapasitesi (Icu) IEC/EN 60947-2’e göre Motor koruma şalterinin hasar görmeden kesme yapabileceği maksimum kısa devre kesme kapasitesidir (gerilim, akım). Kısa devre kesintisinden sonra bir aşırı akım durumunda motor koruma şalteri arttırılmış toleranslarda açma yapabilmelidir. 6- Nominal servis kısa devre kesme kapasitesi (Ics) IEC/ EN 60947-2’e göre Motor koruma şalterinin hasar görmeden sürekli olarak kesme yapabileceği kısa devre kesme kapasitesidir (gerilim, akım). Kısa devre kesintisinden sonra, motor koruma şalteri bir aşırı akım durumunda açabilir ve nominal çalışma akımını taşıyabilir durumda olmalıdır. 7- Nominal kısa süre dayanma akımı (Icw) Nominal kısa süre dayanma akımı, ürün standartlarında belirtilen test koşullarında hasar görmeden taşınabilecek akımın değeridir. Ekipman bu değeri taşımalıdır. 8- Selektivite kategorileri Selektivite seri bağlı iki koruma cihazının kısa devre durumundaki durumlarını tanımlar. Selektivitede hataya yakın koruma cihazı hızlı olarak kesme yapmalı ve daha yukarıdaki, kaynağa yakın olan koruma cihazı açma yapmamalıdır. IEC 60947 alçak gerilim devre kesicilerde (IEC’de motor koruma şalteri ibaresine rastlanmaz, bunun yerine devre kesici ibaresi geçmektedir.) iki farklı kategori tanımlar: 10- Serbest açma (trip free) mekanizması IEC/EN 60947-1’ te tarif edildiği gibi motor koruma şalteri serbest açma (trip-free) mekanizmalı olmalıdır. Trip-free özelliği motor koruma şalterinin mandalı ON konumunda kilitli kalsa veya elle tutulup hareketi engellense bile şalter açma yapar demektir. 11- Faz kaybı hassasiyeti IEC/EN 609471-4-1’e göre faz kaybı hassasiyeti ters zaman gecikmeli termik aşırı akımın bir karakteristiğidir. Faz kaybı durumunda veya fazların 121 Şubat 2014 dengesizliğinde motor koruma şalteri açma yapar. Motorun iki fazda çalışması durumunda motor sargılarında aşırı ısınma olur ve yükler zarar görebilir. Normal çalışma sırasında, motor koruma şalterinin açma yapmaması için, üç fazdan da simetrik bir şekilde ve eşit bir şekilde yüklenmelidir. Tek faz veya doğru akım cihazları korumak için üç kutup da seri olarak bağlanmalıdır 60 Hz üzerindeki veya DC‘deki değerler için ani kısa devre açma birimlerinin çalışma değerleri artar. 50 Hz’in aşağısındaki değerlerde ise düşer. Ters zaman gecikmeli termik açma elemanlarının açma karakteristikleri ise AC (0Hz…400 Hz) ve DC ‘de geçerlidir. Sadece tüm çalışma değerleri için yüzde 20 tolerans göz önünde bulundurulmalıdır. 12- Test fonksiyonu Test fonksiyonu kullanılarak motor koruma şalterinin doğru çalışıp çalışmadığı kontrol edilebilir. Test butonuna bir tornavida ile bastırılarak motor koruma şalterinin açma yapması sağlanabilir. Böylece devreye alma sırasında kablolamanın doğru yapılıp yapılmadığı, aksesuar montajlarının kontrolü yapılabilir. 15- IT sistem uygulamaları Motor koruma şalterleri IEC/EN 60947-2 ‘e göre IT sistemlerde kullanıma uygundur. Üç faz kısa devre durumunda aynı Icu ve Ics değerlerini de koruyarak diğer sistemlerdeki gibi davranır. 13- Ayırma fonksiyonu IEC 60947-2 ‘ye uygun olarak motor koruma şalteri, tıpkı bir devre kesici gibi izolasyon amaçlı da kullanılabilir. Bu da IEC/EN 60204 ‘e uyumlu bir şekilde motor koruma şalterinin istenirse yük ayırıcı şeklinde kullanılabileceği manasına gelir. 14- Frekansa bağlılık Ani açmalı kısa devre elemanlarının akım zaman karakteristikleri 50 Hz’ den 60 Hz’e kadar olan frekanslar için geçerlidir. 50/60 Hz’ den faklı frekanslarda ani açmalı kısa devre elemanlarının çalışma değerlerinde değişiklikler olur. 45…66 Hz değerleri toleranslar içerisinde kalırken, 122 Şubat 2014 16- DC anahtarlama Motor koruma şalterleri DC anahtarlamada kullanıma uygundur, fakat DC’deki nominal çalışma gerilimi ve kısa devre kesme kapasitesi değerleri göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca ana kutuplarda bağlantı şekli çok önemlidir ve tüm kutuplardan enerji geçmesi sağlanacak şekilde bağlantı yapılmalıdır. 17-Çalışma koşulları Motor koruma şalterleri hemen hemen tüm koşullarda çalışmaya müsaittir; ancak aşırı tozlu, yakıcı buharın ve zehirli gazların bulunduğu ortamlarda özel bir muhafazanın içerisinde kullanılması gerekmektedir. 18- Ortam sıcaklığı / güç düşümü İzin verilen ortam hava sıcaklığı değerleri, maksimum anahtarlama kapasiteleri, açma akımları ve diğer teknik verilere teknik dokümanlardan ve açma karakteristiği eğrilerinden ulaşılabilir. Motor koruma şalterleri IEC/EN 60947-4-1’e göre sıcaklık kompanzasyonlu olarak üretilirler. Cihaza göre değişmekle beraber genellikle çalışma sıcaklıkları -25 °C … +55 °C veya +60 °C arasındadır ve bu değerlerde güç düşümü olmaz. +55 °C veya +60 °C….+70 °C’ye kadar olan kullanımlarda ise güç düşümünü hesaba katmak gereklidir. 19- Periyodik çalıştırma Motor koruma şalterini kısa sürelerde periyodik olarak çalıştırmak mümkündür. Genellikle saatte 15 startstop işlemine kadar kullanım normaldir ve değerlerde bir değişiklik olmaz. Kısa sürelerde daha fazla başlatma ve durdurma yapabilmek için motorun demeraj akımının nominal akımın 6 katını geçmeyeceği varsayılarak çalışma katsayısı, motor başlangıç süresi göz önünde bulundurulmalıdır. Kısa sürelerde çok sayıda yol verilmesi gereken uygulamalarda tam anlamıyla güvenli bir koruma yapılabilmesi için motor koruma şalteri ile beraber termistör röle kullanılması da önerilmektedir. Çünkü termistör röle motorun sargı sıcaklığına bakacağından kesin değerlerde bir koruma sağlayacaktır. MİLİMETRE TASARIM Trafo, Hücre ve Ana Dağıtım Panolarınıza Periyodik Bakım Yaptırıyor musunuz? MAKALE www.elektrikdergisi.com AYGIT IŞIK YEĞİNLİK DAĞILIMININ AYDINLIĞIN DÜZGÜN YAYILMIŞLIĞINA ETKİSİ: AÇIK PLANLI OFİS ÖRNEĞİ Günümüzde mekanların şlevsel ve estetk olmasının yanında, fzk ortam öğeler açısından kullanıcı konforuna yönelk uygun koşulları sağlaması mekandak eylemlern zorlanmadan, yorulmadan ve uzun süre verml br bçmde gerçekleştrleblmes çn gerekldr. Bu koşullardan br de fzk ortam öğelernden ışığın oluşturduğu aydınlatma konusudur. Br aydınlatma düzennn sunacağı ncelk ve ntelk mekandak eylem ve kullanıcı özellklerne göre tasarlanmalıdır. Bu bağlamda aydınlığın ntelğyle lgl özellklerden aydınlığın dağılımı ve aydınlık düzey değşmler mekandak değşmlern rahatça gerçekleştrleblmes açısından önem taşımaktadır. Kapalı br mekanda yapay aydınlatma düzen oluşturulurken aydınlığın dağılımını ve aydınlık düzey değşmlern belrleyen başlıca parametreler hacmn boyutları, ç yüzeylern ışık yansıtma çarpanları, aydınlatma aygıtlarının ışık yeğnlk dağılımı vb. olarak sıralanablr. Bu çalışmada söz konusu parametrelern çalışma düzlem üzerndek yapay aydınlığın düzgün yayılmışlığına etks açık planlı ofs örneğ üzernde ncelenmş ve sonuçlar değerlendrlmştr. Kasım ÇELİK1, Eska KÜÇÜKKILIÇ ÖZCAN2, Rengn ÜNVER3 1, 2, 3) Mmarlık Bölümü, Mmarlık Fakültes, Yıldız Teknk Ünverstes, 34349, Beşktaş/İstanbul 1) e-posta: kasmc@yldz.edu.tr 2) e-posta: esrakucukklc@gmal.com 3) e-posta: runver@yldz.edu.tr 124 Şubat 2014 0 1. GİRİŞ ekanların şlevne bağlı olarak gerçekleştrlen eylemler çok çeştl olup her değşk eylem çn aydınlatma gereksnmler brbrnden ayrımlar gösterr. Bu nedenle, her eylemn kendne özgü gereksnmler doğrultusunda farklı aydınlatma düzenler oluşturulmalıdır. Bu düzenler tasarlanırken, aydınlığın hem ncelk hem de ntelk boyutu dkkate alınmalıdır. Aydınlığın ncelk boyutu, bell br büyüklüktek alana düşen ışık akısının, bu alana bölümü olup aydınlık düzey term le fade edlr [1, 2]. Anlaşılması çok kolay olan aydınlığın ncelğ le lgl hesaplamalar da oldukça kolay yapılır. Aydınlığın, ncelkten daha da öneml olan ntelk boyutu se aydınlığı oluşturan ışığın, ncelğ dışındak başka özellkler le lgldr. Örneğn, bell büyüklüktek br alana düşen ışık akısının ncelğ değştrlmeden (aynı tutularak), ışığın reng, doğrultusu ve/veya alan üzerndek dağılımı değştrleblr. Aydınlığın ntelğ le lgl olarak, aydınlığı oluşturan ışığın, • Alan üzerndek dağılımı, aydınlık düzey değşmler, • Doğrultusu ve oluşturduğu gölgeler, • Reng/tayfsal yapısı olarak sıralanablen özellkler, aydınlatma tasarımlarında önemle üzernde durulması gereken konulardır [3, 4]. Bu çalışmada, önce aydınlığın ntelğne lşkn özellklerden “aydınlık düzey değşmler” konusu kısaca ele alınmış ardından, düzlemde aydınlığın düzgün yayılmışlığını etkleyen parametrelerden hacmn boyutları, ç yüzeylern ışık yansıtma çarpanları ve aydınlatma aygıtlarının ışık yeğnlk dağılımları bağlamında açık planlı ofs örneğ üzernde rdelemeler yapılmış ve sonuçlar değerlendrlmştr. 2. AYDINLIK DÜZEYİ DEĞİŞİMLERİ VE İLGİLİ PARAMETRELER Bell büyüklüktek br alana/yüzeye düşen ışık akısının ncelğ değştrlmeden ışığın yüzeydek dağılımı değşeblr. Br başka anlatımla, söz konusu alan üzerndek ortalama aydınlık aynı kalırken, aydınlığın dağılımı düzgün, değşken ya da bölge vurgulamalı özellkte olablr. Bu nedenle, br ntelk konusu olan aydınlık düzeynn alan üzerndek dağılış bçm le lgl olan aydınlığın dağılımındak değşmler, aydınlatılan alanın mmar özellklerne ve kullanılış bçmne göre düzenlenmeldr. Aydınlığın dağılımındak değşmler, gerek dış gerekse ç aydınlatma konuları açısından uygun ışık mmarsnn kurulablmes çn önemle üzernde durulmasını zorunlu kılar. Br düzlem üzerndek aydınlık düzey dağılımındak değşmler, lkesel olarak, • genel aydınlatma ve • bölgelk aydınlatma olarak adlandırılan k temel durum le açıklanır [3, 4, 5]. Konu ç aydınlatma açısından ele alındığında, • Genel aydınlatma, kapalı br mekanın tümünün aydınlatılmasıdır. Bu aydınlatma bçm, düzgün yayılmış ya da düzgün yayılmamış-değşken yayılmışolablr. Düzgün yayılmış genel aydınlatmada, aydınlatılan alan üzerndek aydınlık, düzlemn her noktasında hemen hemen aynı düzeydedr. Aydınlığın düzgün yayılmış olması, düzlemn her noktasında eş değerde ve eş türde eylemn yapılableceğnn göstergesdr. Bu nedenle, derslkler, açık planlı ofsler, spor salonları gb mekanın tamamında aynı türden 125 Şubat 2014 MAKALE www.elektrikdergisi.com eylemlern yapıldığı ortamlarda düzgün yayılmış genel aydınlatma uygulanır. Aydınlanan alan üzerndek aydınlık düzeynn bölgeden bölgeye ayrımlar göstermes, yan aydınlık düzeynn km yerlerde yüksek km yerlerde alçak olması ve bu değşmlern alanın tümünü kaplaması durumu se değşken yayılmış genel aydınlatma olarak adlandırılır. Banka, ofs, hastane gb yapıların bekleme salonları, otel lobler, konser ve tyatro yapılarının fuayeler gb mekanlarda değşken yayılmış genel aydınlatmanın oluşturulması, mekanın kullanılış bçmn vurgulamanın yanı sıra enerj tasarrufu açısından da yararlıdır. • Bölgelk aydınlatma, mekanın bell br bölgesn vurgular br başka anlatımla bell br bölgede özel alan kullanımını tanımlar. Bu aydınlatma bçm genelde eğlence, dnlenme, konut mekanları gb breysel eylemlern ağırlık kazandığı ortamlarda uygulanır. Bölgelk aydınlatmayı değşken yayılmış genel aydınlatmadan farklı kılan özel kullanımlar, şlevsel ayrımların olduğu yerler, çevrelerne göre daha yüksek aydınlık düzey gerektren eylemler, dkkat çekmek ve kullanıcıları yönlendrmey hedefleyen durumlar vb. olarak sıralanablr. Kapalı br hacmde yer alan bell büyüklüktek br düzlem üzerndek yapay aydınlık düzey dağılımını belrleyen parametreler temelde hacme ve aydınlatma aygıtına özgü özellkler olarak k ayrı grupta ele alınarak, • Hacme özgü özellkler, mekanın boyutları (en, boyu, yükseklğ), mekan ç yüzeylernn ve donatılarının yansıtma çarpanları (açıklık-koyuluğu) le ışık yansıtma bçmler (mat-parlak oluşu), donatıların (masa, dolap vb. engellern) konum ve boyutları vb., • aydınlatma aygıtına özgü özellkler, aygıtların konumu (tavan, duvar, döşeme), düzleme olan uzaklıkları (yükseklkler), sayıları ve ışıksal özellkler (aydınlatma bçmler -dolaysız, dolaylı vb.-, ışık yeğnlk dağılımları, gervermler vb.) olarak sıralanablr [6]. Aydınlatma aygıtları aracılığıyla lambanın yayımladığı ışığın dağılımı gereğ gb bçmlendrleblr ve Şekil 1 Aydınlatma aygıtı ışık yeğinlik dağılımı örnekleri [8,9) 126 Şubat 2014 değşk amaçlara yönelk aydınlıklar oluşturulablr. Aydınlatma aygıtından çıkan ışığın dağılımı, aygıt ve yansıtıcının geometrk özellklerne ve kullanılan gereçlern yansıtma/geçrme bçmlerne göre değşk özellkler kazanır [6, 7]. Örneğn opal gereçl küresel br aygıt le paletl doğrusal br aygıttan çıkan ışığın dağılımları brbrnden ayrımlar gösterecektr (Şekl 1). 3. ÇALIŞMANIN YÖNTEMİ VE KABULLER Çalışmada bell özellktek br mekanda, km parametreler sabt tutularak, çalışma düzlem üzerndek aydınlığın düzgün yayılmışlığının ncelenmes hedeflenmştr. Belrtlen hedef doğrultusunda, uygulanan yöntemn adımları aşağıda sıralanmıştır. • Aydınlık dağılımının düzgün olmasını gerektrecek br şlev seçm, • Mekan özellklernn Aydınlanan alan belrlenmes, üzerndek aydınlık • Yapay aydınlatma düzeynn bölgeden düzen özellklernn bölgeye ayrımlar belrlenmes, göstermes, • Aygıt ışık yeğnlk yan aydınlık dyagramına lşkn düzeynn km güncel seçeneklern yerlerde yüksek oluşturulması, km yerlerde • Çalışma düzlem alçak olması ve bu üzerndek aydınlık düzey değşmlern alanın hesaplarının yapılması, tümünü kaplaması • Çalışma düzlem durumu se değşken üzernde oluşturulan yayılmış genel aydınlığın düzgün aydınlatma olarak yayılmışlığının lgl adlandırılır. lteratür değerler bağlamında değerlendrlmes, • Aydınlatma düzenlernn enerj harcamalarının rdelenmes. İşlev olarak, açık planlı mmarlık ofs seçlmştr. Mekanda 16 kşnn yer aldığı, gerçekleştrlen eylemlern blgsayar ortamında yapılan çalışmalar olduğu kabul edlmştr. Mekan boyutları ve ç yüzey yansıtma çarpanları çn k ayrı alternatf (H1, H2; R1, R2) belrlenmştr. Hacm boyutları H1 çn 8.00×8.00×2.50m, H2 çn 10.00×10.00×2.50m’dr. Bu tür mekanlar çn genel eğlmler doğrultusunda ç yüzeylern yansıtma çarpanları tavan, duvar ve döşeme çn sırasıyla R1 çn 0.70, 0.50, 0.20, R2 çn 0.85, 0.65, 0.20 kabul edlmştr. Donatıların ışık yansıtma çarpanı 0.50; çalışma düzlem yükseklğ 0.80 m olarak alınmıştır. Işık yansıtma bçm bakımından ç yüzey ve donatılar mat (zotrop yayınık yansıma) varsayılmıştır. Şekl 2’de verlen örnek plan üzernde görüldüğü gb, masaların bakış doğrultusuna paralel konumlanmış, eşt adımlarla tavan yüzeyne tespt edlmş doğrusal aydınlatma aygıtları le dolaysız aydınlatma düzen oluşturulmuştur. Aydınlatma düzenler, mekanda gerçekleştrlen eylemler doğrultusunda “TS EN 12464-1: 2009- Işık ve Işıklandırma- İş Mahallernn Aydınlatılması - Bölüm 1: Kapalı Alandak İş Mahaller” başlıklı standartta önerlen ortalama aydınlık düzey (Eort) ve düzgün yayılmışlık oranı (U0=Emn/Eort) değerler dkkate alınarak tasarlanmış ve değerlendrlmştr (Tablo 1). Şekil 2 - Ofis tefrişi ve aygıt yerleşim planı örneği. Tablo 1 - Sağlanması önerilen minimum aydınlatma Güncel kataloglardan aydınlatma aygıtları alternatfler belrlenmştr. Bu belrlemeler yapılırken, aygıtların boyut, ışık akısı, gerverm, vb. özellkler bakımından brbrne oldukça yakın doğrusal flüoresan (F) ve LED (L) ışık kaynaklı, ışık yeğnlk dyagramları açısından pantolon bacağı ve küresel bçmde olmasına özen gösterlmştr. Bu bağlamda, • 3 adet doğrusal flüoresan lambalı ve paletl aygıt (FP1, FP2, FP3), • 1 adet doğrusal flüoresan lambalı ve opal yayıcılı aygıt (FO1), • 2 adet LED’l ve opal yayıcılı aygıt (LO1, LO2) olmak üzere toplam altı adet aydınlatma aygıtı belrlenmştr. Işık yeğnlk dağılımı paletl aygıtlarda (FP1, FP2, FP3, FP4) pantolon bacağı opal aygıtlarda (FO1, FO2, LO1, LO2) küresel bçmdedr. Söz konusu aygıtların özellkler Tablo 2 ve 3’te sunulmuştur [11, 12, 13]. Seçlen aygıtlardan oluşturulan aydınlatma düzenlernn çalışma düzlemnn tümü (genel çalışma düzlem; GÇ) le yalnızca masa dzlernn yer aldığı dört özel çalışma düzlem (ÖÇ1, ÖÇ2, ÖÇ3, ÖÇ4) Şekil 3 - Dialux 4.11 programında modellenen açık planlı ofis örneği. 127 Şubat 2014 MAKALE www.elektrikdergisi.com Tablo 2 - Paletli flüoresan lambalı (FPI, FP2, FP3) aygıtların özellikleri üzerndek, • Ortalama aydınlık düzeyler (Eort) ve • Düzgün yayılmışlık oranları (U 0=Emn/Eort) Dalux 4.11 Aydınlatma Programı kullanılarak belrlenmştr. Ayrıca düzenlern enerj harcamaları da hesaplanmıştır. Mekanların görselleştrlmesne lşkn br örnek Şekl 3’te sunulmuştur. 4. BULGULAR VE DEĞERLENDİRME Çalışma kapsamında seçlen altı tp aygıtın, • İk hacm boyutu (H1, H2), • İk ç yüzey yansıtma çarpanı (R1, R2) ve hacmlern tefrşsz ve tefrşl olmaları koşullarında, genel ve dört çalışma düzlem üzernde oluşturduğu • Ortalama aydınlık düzeyler (Eort) ve • Düzgün yayılmışlık oranları (U 0=Emn/Eort) 48 ayrı durum çn hesaplanmıştır. Aygıtlar, yayımladıkları toplam ışık akıları ve ışık yeğnlk dağılım Işık yansıtma bçm bçmler dkkate bakımından ç alınarak Tablo 4’te yüzey ve donatılar verlen bçmde mat (zotrop gruplandırılarak hesap yayınık yansıma) sonuçları karşılaştırılmış varsayılmıştır. ve değerlendrlmştr. İkl gruplara lşkn hesap sonucu örnekler Tablo 5’te sunulmuştur. Aydınlatma düzenlernn enerj harcaması yönünden sstem güçler, 1 1m/m2 aydınlık düzeyn sağlamak çn harcanan güç (W/(lm/m2)) ve 1 m2 çn harcanan Tablo3 - Opal yayıcılı flüoresan lambalı (FO1) ve LED’li (LO1, LO2) aygıtların özellikleri 128 Şubat 2014 MAKALE www.elektrikdergisi.com Tablo 4 - Aygıt tipi gruplamaları güç değerler Tablo 6’da verlmştr. Ortalama aydınlık düzey (Eort) ve aydınlığın düzgün yayılmışlığına (Uo) lşkn hesaplama bulgularının gruplar bağlamında karşılaştırmalı değerlendrmes kısaca aşağıda gb verleblr. K1 (FP1-FO1) durumu: Flüoresan lambalı opal yayıcılı aygıtların (küresel ışık yeğnlkl; FO1) hacm boyutu, ç yüzey yansıtma çarpanı değşm ve tefrş durumundan bağımsız olarak, tüm koşullarda genel çalışma düzlem üzernde sağladığı ortalama aydınlık düzey değerler (Eort), paletl aygıtların (pantolon bacağı bçmnde ışık yeğnlkl; FP1) oluşturduğu değerlere göre ~%3-4 oranında daha düşüktür. FO1 aygıtının özel çalışma düzlemler üzernde oluşturduğu ortalama aydınlık düzey değerler se FP1 aygıtının oluşturduğu ortalama aydınlık düzeylernden ~%5-12 oranında yüksektr. Yne tüm koşullarda FO1 aygıtının genel ve özel çalışma düzlemler üzernde oluşturduğu düzgün yayılmışlık oranı (Uo) değerler, FP1 aygıtının oluşturduğu düzgün yayılmışlık oranı değerlernden ~%3-30 oranında daha yüksektr. Tablo 5. K4 (FP2 ve LO2) grubu için ortalama aydınlık düzeyi (Eort) ve düzgün yayılmışlık oranları (U0=Emin/Eort). 129 Şubat 2014 MAKALE www.elektrikdergisi.com oranı değerler (Uo), FP2 aygıtının oluşturduğu düzgün yayılmışlık oranı değerlernden ~% 1-27 oranında daha yüksektr. Tablo 6 - Aygıtların enerji kullanımı K2 (FP2-FO1) durumu: Flüoresan lambalı opal yayıcılı FO1 aygıtının genel ve özel çalışma düzlemler üzernde oluşturduğu ortalama aydınlık düzey değerler (Eort), hacm boyutu, ç yüzey yansıtma çarpanı değşm ve tefrş durumundan bağımsız olarak, tüm koşullarda paletl flüoresan FP2 aygıtının sağladığı değerlerden ~%6-22 oranında daha yüksektr. Tüm koşullarda FO1 aygıtının genel ve özel çalışma düzlemler üzernde oluşturduğu düzgün yayılmışlık 130 Şubat 2014 K3 (FP1-LO1) durumu: LED’l opal yayıcılı aygıtların (küresel ışık yeğnlkl; LO1) hacm boyutu, ç yüzey yansıtma çarpanı ve tefrş durumundan bağımsız olarak tüm koşullarda genel çalışma düzlem Bu bldrde çalışma üzernde oluşturduğu düzlem üzerndek ortalama aydınlık düzey aydınlığın düzgün değerler (Eort), pantolon yayılmışlığını bacağı bçmnde ışık etkleyen yeğnlğne sahp aygıtların parametrelern (FP1) sağladığı değerlere hacm boyutları, göre ~% 1-2 oranında daha ç yüzey yansıtma düşüktür. çarpanları, aygıt ışık yeğnlk Özel çalışma düzlemler dağılımı ve sstem üzerndek ortalama enerj kullanımı aydınlık düzey değerler bağlamında açık (Eort) se LO1 çn ~% 10-16 planlı br ofs oranında daha yüksektr. örneğ üzernde Öte yandan, ç yüzey rdelenmes yansıtma çarpanından hedeflenmştr. bağımsız olarak hacm boyutu ve tefrş durumuna göre düzgün yayılmışlıktak (Uo) değşm ~% 10 oranında, km zaman FP1, km zaman se LO1 lehne artış göstermektedr. K4 (FP2-LO2) durumu: K4 durumunda elde edlen bulgular, K3 durumuna büyük br benzerlk göstermektedr. Hacm boyutu, ç yüzey yansıtma çarpanı değşm ve tefrş durumundan bağımsız olarak tüm koşullarda genel çalışma düzlem üzernde oluşan ortalama aydınlık düzey değerler (Eort), paletl FP2 aygıtı çn opal yayıcılı LED’l LO2 aygıtı değerlernden ~% 2-4 oranında daha yüksektr. Özel çalışma düzlemler üzerndek ortalama aydınlık düzey değerler (Eort) se LO2 aygıtı çn ~% 2-10 oranında daha yüksektr. Aydınlığın düzgün yayılmışlığındak (Uo) değşm, ç yüzey yansıtma çarpanından bağımsız olarak hacm boyutu ve tefrş durumuna göre, km zaman FP1, km zaman se LO1 çn ~%20 oranında artış göstermektedr K5 (FP3-LO2) durumu: K5 durumunda hacm boyutu, ç yüzey yansıtma çarpanı ve tefrş durumundan bağımsız olarak tüm koşullarda paletl flüoresan lambalı, aygıtların (FP3) genel çalışma düzlem üzernde oluşturduğu ortalama aydınlık düzey değerler (Eort) , LED’l opal aygıtların (LO2) oluşturduğu ortalama aydınlık düzey değerlernden ~%6-8 oranında daha yüksektr. Öte yandan, ç yüzey yansıtma çarpanı, hacm boyutu ve tefrş durumlarından bağımsız olarak özel çalışma düzlemler üzerndek düzgün yayılmışlık (Uo) değşm ~% 1-3 oranında, km zaman FP3, km zaman se LO2 lehne artış göstermektedr. Tüm koşullarda LO2 aygıtının genel ve özel çalışma düzlemler üzernde oluşturduğu düzgün yayılmışlık oranı değerler (Uo), FP3 aygıtının oluşturduğu değerlerden yüksek olmakla brlkte tefrşsz durumlarda artış ~%3-23 oranında ken, tefrşl durumlarda ~%23-51 oranlarına çıkmaktadır. Aydınlatma düzenlernn enerj harcaması yönünden sstem güçler, 1 1m/m2 aydınlık düzeyn sağlamak çn harcanan güç (W/(l m/m2)) ve 1 m2 çn harcanan güç (W/m2) değerlernn yer aldığı Tablo 6’dak bulgular ncelendğnde, • Hacm boyutu, ç yüzey yansıtma çarpanı ve tefrş durumundan bağımsız olarak, paletl flüoresan lambalı aygıtlar (pantolon bacağı bçmnde ışık yeğnlkl), • Flüoresan lambalı, opal aygıtlara göre (küresel ışık yeğnlkl) 1 lm/m2 aydınlık düzey sağlamak çn harcanan güç mktarı açısından (W/(lm/m2)) ~%46 ve 1 m2 çn harcanan güç mktarı (W/m2) açısından ~%47 daha az enerj harcamaktadır. • LED’l opal aygıtlara göre (küresel ışık yeğnlkl) 1 lm/m2 aydınlık düzey sağlamak çn harcanan güç mktarı açısından (W/(lm/m2)) ve 1 m2 çn harcanan güç mktarı (W/m2) açısından se ~%25 daha fazla enerj, harcamaktadır. • Hacm boyutlarının değştğ, ç yüzey yansıtma çarpanlarının değşmedğ durumda 1 lm/m2 aydınlık düzey sağlamak çn harcanan güç mktarı (W/(lm/ m2)) ve 1 m2 çn harcanan güç mktarı (W/m2); o Aygıt türünden bağımsız olarak hacm boyutları büyüdükçe azalmakta, hacm boyutu küçüldükçe artmaktadır. • Hacm boyutlarının değşmedğ, ç yüzey yansıtma çarpanlarının değştğ durumda ; • Aygıt türünden bağımsız olarak 1 m2 harcanan güç (W/m2) sabt kalırken, ç yüzey yansıtma çarpanları büyüdükçe 1 lm/m2 aydınlık düzey sağlamak çn harcanan güç mktarı (W/(lm/m2)) azalırken ç yüzey yansıtma çarpanları küçüldükçe 1 lm/m2 aydınlık düzey sağlamak çn harcanan güç mktarı (W/(lm/ m2)) artmaktadır. 5. SONUÇ Kapalı br mekanda bell br yüzey üzerndek yapay aydınlık düzeynn temel belrleycler, ışık kaynaklarından gelen dolaysız ışık ve dolaysız ışığın peşpeşe yansımasıyla oluşturduğu yansımış ışıktır. Bu bağlamda kapalı br mekanın yüzeylerndek yapay aydınlık düzey ve dağılımını etkleyen parametreler temelde hacme ve aydınlatma aygıtına özgü özellkler olarak k grupta toplanır. Bu bldrde çalışma düzlem üzerndek aydınlığın düzgün yayılmışlığını etkleyen parametrelern 131 Şubat 2014 MAKALE www.elektrikdergisi.com hacm boyutları, ç yüzey yansıtma çarpanları, aygıt ışık yeğnlk dağılımı ve sstem enerj kullanımı bağlamında açık planlı br ofs örneğ üzernde rdelenmes hedeflenmştr. Belrlenen hedef doğrultusunda 3. bölümde açıklandığı üzere 16 kşnn çalışabldğ açık planlı br ofsn 2 değşk hacm boyutu, 2 ayrı ç yüzey yansıtma çarpanları ve 2 farklı bçmde ışık yeğnlk dağılımına sahp toplam altı değşk aydınlatma aygıtının kullanıldığı aydınlatma düzenler oluşturulmuştur. Bu düzenlern tümünde TS EN 12464-1’de önerlen mnmum 500 lm/m2 ortalama aydınlık düzey ve 0,60 düzgün yayılmışlık oranı değernn sağlanması amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında ncelenen düzenlere lşkn 4. bölümdek değerlendrmeler kısaca aşağıdak gb özetleneblr. • Aydınlatma düzenlernde aygıtların genel ve özel çalışma düzlemler üzernde oluşturduğu ortalama aydınlık düzeyler (Eort), hacm boyutlarının küçüldüğü, ç yüzey yansıtma çarpanlarının arttığı ve tefrşsz durumlarda dğer durumlara göre daha yüksektr. • Aydınlatma düzenlernde aygıtların genel ve özel çalışma düzlemler üzernde oluşturduğu düzgün yayılmışlık oranları (Uo) hacm boyutu ve ç yüzey yansıtma çarpanı değşmlernden bağımsız olarak tefrşsz durumda tefrşl duruma göre daha yüksektr. • Aydınlatma düzenlernde hacm boyutu, ç yüzey yansıtma çarpanı ve tefrşten bağımsız olarak genel çalışma düzlem üzernde paletl aygıtların oluşturduğu ortalama aydınlık düzeyler opal yayıcılı aygıtların oluşturduğu aydınlık düzey (Eort) değerlerne göre daha yüksektr. Özel çalışma düzlemler üzernde se opal yayıcılı aygıtların oluşturduğu ortalama aydınlık düzeyler (Eort) daha yüksektr. • Aydınlatma düzenlernde hacm boyutu, ç yüzey yansıtma çarpanı ve tefrşten bağımsız olarak genel ve özel çalışma düzlemler üzernde opal yayıcılı aygıtların oluşturduğu düzgün yayılmışlık oranı (Uo) değerler paletl aygıtların oluşturduğu değerlere göre daha yüksektr. Ancak, tefrşl hesaplamalarda paletl aygıtın (pantolon bacağı bçmnde ışık yeğnlğ) ve opal yayıcılı aygıtın (küresel ışık yeğnlğ) kullanılması durumları çn aydınlığın düzgün yayılmışlığı (Uo) değerler arasında belrgn br fark saptanamamıştır. Bu durum, mekanın kapalı olması nedenyle aygıttan çıkan ışığın ç yüzeylerden peşpeşe yansıması sonucunda yaptığı katkıya bağlı olduğu bçmnde açıklanablr. • Aydınlatma düzenlernn enerj kullanımı (sstem güçler) açısından paletl flüoresan lambalı aygıtlar, opal yayıcılı flüoresan lambalı aygıtlara göre daha az enerj harcamaktadır. LED’l aygıtlar le oluşturulan 132 Şubat 2014 aydınlatma düzenlernde se flüoresan lambalı aygıtlar le oluşturulan aydınlatma düzenlerne göre daha az enerj harcanmaktadır. Enerj harcaması açısından, LED’l kaynakların flüoresan lambalara göre daha avantajlı olduğu belrlenmştr. Ancak, kataloglarda LED’l aygıtların gervermlernn 1 olarak verlmes ve sstem kayıplarının yer almaması düşündürücü bulunmuştur. Çalışmada sunulan temel blgler ve ele alınan ofs mekanı aydınlatma tasarım önerler bağlamında yapılan hesaplama bulguları, ofs ve benzer eylemlern gerçekleştrldğ hacmlerde oluşturulacak aydınlatma düzenler çn dkkat edlmes gereken krterler konusunda katkı sağlayacaktır. KAYNAKLAR 1. SİREL, Ş., Aydınlatma Termler Sözlüğü, YEM Yayın, ISBN 975-7438-44-8, İstanbul, 1997. 2. IES, The Lghtng Handbook, 10th Edton, ISBN 978-087995-241-9, USA, 2011. 3. SİREL, Ş., Aydınlığın Ntelğ http://www.yfu.com/ booklet-4.htm. 4. ÜNVER, R., İç Mekandak Gölgelern Düzenlenmes, Tasarım, ISSN: 1300-7351, Sayı 110, ss.112-115, Nsan 2001. 5. ÜNVER, R., Görsel Konfor ve Aydınlatma, VI. Ulusal Aydınlatma Sempozyumu, ISBN 978-605-01-0203-1, EMO Yayın No: SK/2011/6, ss.127-138, Altındağ Grafk Matbaacılık, İzmr, 24-25 Kasım 2011. 6 ÜNVER, R., Kapalı Hacmlerde Lamba Işığının Yatay Düzlemde Oluşturduğu Aydınlığın ve Aygıt Gervermnn Hesaplanması, YÜ Mm. Fak., Ünverste Yayın No. 223, YÜ Mm Fak., Yayın No: MFMİM 91.010, 1991. 7 ÖZTÜRK, L. D., İç Mmar Aydınlatmada, Düzgün Yansıma Geometrs le Aydınlığın Denetlenmesnde Kullanılablecek Yen Br Yöntem Öners, Doktora Tez, YTÜ Fen Blmler Ensttüsü, 1995. 8 DIALux 4.11, Lous Poulsen Plug-n. 9 DIALux 4.11, Arcluce Plug-n. 10 TS EN 12464-1: Işık ve Işıklandırma İş Mahallernn Aydınlatılması - Bölüm 1: Kapalı Alandak İş Mahaller, 2009. 11 DIALux 4.11, Phlps Plug-n. 12 DIALux 4.11, Fagerhult Plug-n. 13 DIALux 4.11, Dextra Plug-n. (*) Bu çalışma, 21-22 Kasım 2013 tarhlernde İzmr’de gerçekleştrlen, TMMOB Elektrk Mühendsler Odası İzmr Şubes le Aydınlatma Türk Mll Komtes’nn brlkte düzenledğ “VII. Ulusal Aydınlatma Sempozyumu” nda sunulmuştur (EMO Yayın No: SK/2013/552). RADSAN WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM “RADSAN, ALMANYA, FRANSA, ABD GİBİ ÜLKELERDE TANINAN, KABUL EDİLEN BİR FİRMA” RADSAN YÖNETİM KURULU ÜYESİ, MAKİNE MÜHENDİSİ TUĞCAN TEKİN’İN, FUAR ÖZEL BÖLÜMÜMÜZ İÇİN FİRMA TANITIMI, ÜRÜNLERİ, KALİTE VE STANDART BELGELERİ, SEKTÖRÜN SORUNLARIYLA İLGİLİ SORULARIMIZA VERDİĞİ YANITLARI SAYFALARIMIZA AKTARIYORUZ. –Radsan hakkında kısa bilgi verebilir misiniz? –Firmamız, 1953 yılında kurulmuş ve kurulduğu tarihten itibaren sadece yıldırımdan korunma ve topraklama sektöründe faaliyet göstermektedir. 61 yıllık uzmanlığımız boyunca, Türkiye’nin ilk yerli radyoaktif paratoner üretimi, ilk yerli aktif paratoner üretimi, termokaynak teknolojisinin ülkemize getirilmesi gibi birçok yeniliğe imza attık. Günümüzde, 12 mühendis ve toplamda 110 kişi ile tasarım, uygulama ve müşavirlik konularında uluslar arası ölçekte faaliyet göstermekteyiz. Ürettiğimiz tüm ürünler ulusal ve uluslararası standartlar doğrultusunda üretilmektedir ve hepsi belgelidir. İnsan hayatına, eğitimli iş gücüne ve kaliteye verdiğimiz önemi eyleme dökerek YILKODER’in (Yıldırımdan Korunma ve Topraklama Derneği) kurucu üyeleri arasında yer aldık. Aynı zamanda uluslararası Yıldırımdan Korunma ve Topraklama Organizasyonu olan ILPA’ya (www.intlpa.org) Türkiye’den ilk 134 Şubat 2014 ve tek kabul edilen üye olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yıldırım Algılama ve Uyarı Sistemi’nin devreye girmesiyle birlikte gelişmiş ülkelerdeki firmalarla aramızda teknoloji veya mühendislik farkı kalmadığını da özellikle belirtmek isterim. –Radsan’ın başarısının temel kuralları nelerdir? –Öncelikle kaliteye verdiğimiz önem. TSE tarafından belgelendirilmiş ISO 9001, ISO 14001 ve ISO 18001 belgelerine sahibiz. İki kişilik ekibimiz, tüm bu sistemlerin yürütülmesini sağlıyor. Bu sayede iş kazası olmayan, emniyetli bir şirket haline geldik. Sistemli çalışmanın sonucu genel işletme maliyetlerimiz önemli derecede azaldı ve çevreye zarar vermiyoruz. Ayrıca mühendisliğe çok önem veriyoruz. Maalesef sektörümüzde orta ölçekli firmalarda bile elektrik mühendisi bulunmuyor. Düşünün, emniyetinizi bir firmaya emanet ediyorsunuz oysa o firmada konu ile ilgili yetişmiş teknik eleman yok. Radsan’ın her işinde mutlaka proje bölümümüzdeki mühendis arkadaşlar konuyu detaylarıyla ele alır ve gerekli önlemleri belirler. Bu çalışma sonucunda satış ekibi gerekli teklifi hazırlar. Sektörümüzdeki genel uygulama ise önce teklifi ver sonra projelendir. –2014’te Radsan’da göreceğimiz yenilikler nelerdir? –Daha önce de belirttiğim gibi, Uluslararası bir organizasyon olan ILPA’ya (www. intlpa.org) Türkiye’den kabul edilen ilk ve tek üye olmamız önemli bir yeniliktir. ILPA, konusunda öncü firmaları çatısı altında toplamış tüm dünyada faaliyet gösteren bir organizasyon. Haliyle üye seçiminde çok hassaslar ve üye kabulünü iki aylık zorlu denetim sonucunda gerçekleştiriyorlar. Mühendislik, kalite belgeleri, üretim gücü gibi birçok bileşeni denetliyorlar. Bu üyeliğin anlamına gelince, Radsan, Almanya, Fransa, ABD v.b. ülkelerden herhangi birinde tanınan, kabul edilen bir firma. Bu tescil sadece ürün satmakla elde edilemez. En önemli yeniliğimiz, Radsan’a ticari kazanç sağlamayacak ancak ülkemize çok şey katacak bir proje. Ülkemizin ilk yıldırım algılama ve uyarı sistemini pilot bölge Marmara’da kurduk. Bu sistemin önemini birazdan ayrıntılarla açıklayacağım. Yıldırımdan korunmayı biliyoruz ancak yıldırım algılama ve uyarı sistemi bilmediğimiz bir konu. Ne işe yarayacak bu sistem? Bu sisteme, bilimsel araştırmalardan günlük yaşama etkiyecek uygulamalara kadar çok geniş açıdan bakmamız gerekiyor. Tabii ki en önemli nokta bilimsel çalışmalar. Sistemin verileri bilimsel çevrede ülkemize oldukça fazla katma değer katacak. Yıldırım fiziği, yıldırımın oluşumu, özellikleri, yıldırımların fırtınalardaki etkisi ve davranışları 136 Şubat 2014 belirtmek isterim. Bu tarz sistemler sadece gelişmiş ülkelerde mevcuttur. gibi konular bilim adamları açısından araştırılabilecek konulardan sadece bir kısmı. Diğer bir fayda ise yıldırımdan korunma ile ilgili. Güvenliğinizi, yeni bir bakış açısı kazandırarak, klasik uygulamaların ötesine taşıyoruz. Büyük bir hastane düşünün. Bu yapıda dış yıldırımlık sistemi, iç yıldırımlık sistemi ve darbe koruma (A.G. parafadur) çok başarılı bir şekilde uygulanmış olsun. Tüm önlemlere rağmen, yine de yıldırıma karşı %100 güvende olmayabiliriz. Hastane ’de kafes metodu uygulanmışsa, yapının bahçe avlusu, açık park alanı gibi bölgeleri yıldırıma karşı korunamamaktadır. Bu açık alanlarda bulunan insanları riskten koruyacak tek önlem erken uyarı sistemidir. Hastane örneğini okul, gar, tatil köyü gibi farklı yapılarla çoğaltabiliriz. Farklı bir örnek verelim. Durmaması gereken ya da cihazları çok pahalı olan bir işletme düşünün. Bu işletmeye yıldırım düşecek veya yıldırım uzaktan etkileyecek olursa oluşacak maddi kayıp çok büyük olabilir. Sistemimiz, işletmeyi önceden uyararak gerekli önlemlerin alınmasını sağlayacaktır. Örnekleri çoğaltabiliriz. Anlatmak istediğimiz, korunması hedeflenen alana düşebilecek yıldırımların önceden bilinmesinin can güvenliği, mal güvenliği ve işletme sürekliliği açısından çok değerli olduğudur. Ülkemiz için prestij kazandıracak bir proje olduğunu da özellikle –Peki, yıldırım algılama ve uyarı Sistemi nasıl çalışır? –Önce algılama kısmına cevap vereyim. Bu sorunun cevabı yıldırım fiziğinde gizlidir. Yıldırım, karakteristiği nedeniyle özel bir dalga boyunda özel bir ışıma yapar. Bu ışımayı algılayan sensörler yıldırımın konumu, meydana geldiği zaman, kaç kA olduğu, tipi (şimşek/yıldırım) gibi bilgileri bize iletirler. Uyarı kısmı ise çok daha karmaşık hesaplar sonucu ortaya çıkar. Yıldırımların oluş hızı, konumları, hava sıcaklığı, nem oranı, rüzgar yönü ve hızı gibi bilgiler belirli algoritmalar ile işlenir ve 45 dak. sonra fırtınanın nereye gideceğine dair ön tahmin yapılır. Bu ön tahmin, fırtınanın sürekli izlenmesi ile birlikte yerini daha hassas tahminlere bırakır. Böylece yapınıza gelebilecek yıldırımların bilgisi 45 dak. önce sarı alarm olarak, 15 dak. önce kırmızı alarm olarak tarafınıza ulaşır. Zaman doğruluğu, yıldırım karakteristiği hakkındaki bilgiler ise neredeyse %100 doğrudur. Yıldırım konum doğruluğu hata payı ise en fazla 100 m.’dir. –Sistem ne zaman devreye girecek? –Şu anda sistemi başlangıç olarak Marmara Bölgemize kurduk. Bu yılın sonuna kadar tüm ülkemizi kapsamayı hedefliyoruz. Proje tamamlandığında, Artvin’deki bir ormana veya Antalya’daki bir otele düşen bir yıldırımın bilgisini anında sistemde görebileceğiz. 19-22 Mart 2014’te İstanbul’da düzenlenecek olan WIN fuarında sistemi duyuracağız. İlgilenen herkesi standımızda ağırlamaktan büyük mutluluk duyarız. Aynı zamanda www.radsan.com.tr web sitemiz üzerinden de yıldırım aktivitelerini incelenebilir. ñdñ',ð,%ñ5 <(1ñ*5((17+(6(5ñ6ñ(1 67$1'$5',1'$8/75$<h.6(.9(5ñ0/ñ .8587ñ375$16)250$7g5 /(*5$1'·,1g'h//(5.$=$1$1 6h5'h5h/(%ñ/ñ5(1(5-ñ9(5ñ0/ñ/ñòñ dg=h0/(5ñ1ñ1(1621+$/.$6, *UHHQ%UDQGIRU5HVLGHQWLDO%XLOGLQJ0DWHULDOV*UHHQHVW$90DQXIDFWXUHU * UHHQ %UDQGIRU5HV /HJUDQG:,1$XWRPDWLRQ)XDU×·QGD 0DUW7\DS)XDUYH.RQJUH0HUNH]L6DORQ( www.legrand.com.tr youtube.com/LegrandTurkiyeTV facebook.com/LegrandTR twitter.com/LegrandTR SEVAL KABLO WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM ÜRETİMİMİZİN YÜZDE 70’İNİ 50’Yİ AŞKIN ÜLKEYE İHRAÇ EDİYORUZ FİRMAMIZ 1980 YILINDA DENİZLİ’DE ÜRETİME BAŞLADI. FAALİYETE İLK BAŞLADIĞI GÜNDEN İTİBAREN, SEVAL KABLO, YÜZÜNÜ GELECEĞE ÇEVİREN, KALİTEDEN HİÇBİR ZAMAN VAZGEÇMEYEN, MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNİ İLKE EDİNMİŞ, İNSANA VE ÇEVREYE DUYARLI, KENDİNİ YENİLEYEN, DOĞRU REKABETTEN KAÇMAYAN, DÜRÜST, İLKELİ TİCARET ANLAYIŞIN BENİMSEYEN YAPISI İLE VİZYONUNU DOĞRU BÜYÜME VE DÜNYA MARKASI OLMAK OLARAK BELİRLEMİŞTİR. Firmamız, 2006 yılında, şimdiki iç piyasa üretim fabrikasına geçişiyle Türkiye ve dünyadan almış olduğu yoğun siparişlere cevap verebilmek adına, makine, Ar-Ge, personel ve tesis yatırımları yapmaya başlamıştır. 2011 yılında başlamış olduğu yeni fabrika binası inşaatını tamamlayarak, bu yıl yeni fabrikasında üretime başlamıştır. Son teknoloji makine parkuru ve konusunda deneyimli personel yapısı ile Seval Kablo, sektörün dünya devleri ile aynı klasmana yükselmiştir. Firmamız şu anda, alçak gerilim kabloları, 0,6/1 kV zırhlı/zırhsız enerji kabloları, yassı ve yuvarlak kontrol kabloları, yangına dayanıklı kablolar (Profire / HF), trafik sinyal, sokak aydınlatma ve pist kabloları, alüminyum iletkenli kablolar üretmektedir. OG kablolarının imalatına ise 2014 yılında başlayacaktır. Firmamız kaliteli ürün ve hizmet ilkesine paralel olarak dünya kablo sektöründeki 138 Şubat 2014 birçok kalite belgesini almaya hak kazanmıştır. BASEC, TSE, HAR, SII, GOST, ROHS, KEMA bunlardan bazılarıdır. Sistemini insan ve çevreye duyarlı olarak kuran firmamız, BASEC Yönetim Sertifikası, ISO-9001, 14001 ve OHSAS 18001 belgeleriyle üretim yapmaktadır. Seval Kablo üretiminin yüzde 70’ini dünyanın 50’den fazla ülkesine ihraç etmektedir. Kalite belgeleri, istikrarlı satış politikası ve ürün kalite değerleri ile birlikte bu sayı her geçen yıl artmakta ve var olan müşterilerimizdeki pazar payımız yükselmektedir. Gelişen teknoloji, bilgiye daha rahat ulaşılabilirlik, müşterilerimizin bilinçlenmesini ve taleplerindeki kriterleri yükseltmiştir. Bu da bizim gibi işini doğru yapan, kaliteli ürün satan firmaları öne çıkarmıştır. İlk baz alınacak olgunun fiyat olması müşterilerimizi yanıltır. En iyi tercih; kalite belgeleri, alt yapısı ve referansları iyi olan firmaları seçmektir. CEDETAŞ ELEKTROMEKANİK WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM SEÇENEKLER ÇOK! AYKIRI ÖRNEKLER DE ÇOK! ACİL DURUM AYDINLATMA VE YÖNLENDİRME ÜRÜNÜ SEÇERKEN • Aranan ürün bir armatür ise, bu armatürün EN 60598-2-22 standardına uyumlu olması gerekiyor. Aranan ürün bir balast (“kit”) ise, bu ürünün EN 61347-1 standardına uyumlu olması gerekiyor. • Bu standartlara uygun olduğunu kim söylüyor? Bu “standarda göre tasarlanmış” , “bu standarda göre imalat yapılmış” gibi ibareler, “bu standart x-isimli akrediteli kurum tarafından belgelendirildiği” ibaresi ile eşit değildir. Belgelendirilen ürünlerin tasarım hatası varsa, belgelendirme kurumu sorumludur! • Acil durum aydınlatma ve yönlendirme ürünlerin güvenlik şartları EN 60598-2-22 ve EN 61347-1 standartlarında belirlenmiştir. Ürünlerin CE’ si varsa, EMC/EMI çevre koşulları uygun olduğu beyan ediliyor. CE belgesi varsa, belgelendiren kurumun belgelerini talep edin ve inceleyin. İmalatçı kendisi beyan ettiyse, test raporlarını talep edin. • Yönlendirme armatürlerinin zemini mutlaka yeşil olacaktır ve ISO 7010 kapı içine koşan adam sembolü kullanılması gerekmektedir. • Seçilen levha, 850 derecelik ısıya dayanan, yüksek ışık geçirgenliğine sahip malzemeden imal edilmiş olmalıdır. Gövdesi plastik ise, aynı ısıya dayanıklılığını göstermelidir. • Seçilen pil bağlantısı, değişime müsait olmalı ve pil tipi kolayca temin edilebilmelidir. Lehimlenmiş kablo bağlantılarından sakının. Piller, ürünün ömrüne göre birkaç kere değiştirilebilir. • Pil ve aydınlatma düzeneğinin ömrünün tükenmediğinden emin olmak için bir test butonu ve/ veya otomatik test imkanı olmak zorundadır. • Silikon yapıştırıcılar genelde ısıya dayanıklı değildir. • Elektronik kart (PCB) ters polariteye karşı korunmuş olmalıdır. • Çok damarlı kablolar kullanılmış ise, kullanılan klemenslerin yay tipi olmalıdır, vidalı tipi olmamalıdır. 140 Şubat 2014 NEDEN CEDETAŞ ELEKTROMEKANİK? • Bu sektörde pratik uygulamalardan edinilen bilgi birikimi ile 30 seneye yakın tecrübe, • Binlerce yurt içi ve yurt dışı uygulamalardan oluşan özgüven, • Yurt içi ve yurt dışı standart ve yönetmeliklere uygun ürün tasarımı ve üretimi, • Türk Standart Enstitüsü ve Dekra tarafından denetlenmiş ve belgelendirilmiş ürün kalitesine ithaf, • Ulusal ve uluslararası kurumlar tarafından denetlenen ve uygulanan toplam kalite standardına uyumlu ürün ve hizmet, • Hizmet ve üretimde sürdürülen kalitenin ölçülen yüzde 98 müşteri memnuniyeti, • Sorularınız ve problemlerinizi uzmanlar tarafından hızlı cevap ve çözümler, • Modern yöntem ve teknolojilerde yerli ürün geliştirme ve üretim, • Özel proje ve ürün ihtiyaçlarınıza özgün, esnek tasarım ve üretim kabiliyeti, • Proje ihtiyaçlarınıza geniş ve çeşitli ürün gamı, • Kurumsal firması tarafından desteklenen ve güç alınan motiveli satış ekibi, • Prestijli ulusal ve yabancı tesislerin proje şartname yazılmasında uzmanlık, • Asya, Avrupa ve Ortadoğu arasında avantajlı bir lokasyon, • Grup yapısında birbirini tamamlayan ürün gamı ve hizmetleri, • Geniş çaplı dağıtım ağı ve proje takibi, • Rekabetçi üretim. ACİL DURUM AYDINLATMA SEÇİMİ HAYATİ BİR SEÇİMDİR İZLENEN PARAMETRELER ADRESLENEBİLİR ACİL DURUM YÖNETİM SİSTEMİ Güç kaynağı genel durumu • Ana şebeke • Pil durumu Pil durumu • Pil yeterliliği / arıza durumu • Pil şarj / deşarj durumu Işık Kaynağının Durumu • Lamba yeterliliği / arıza durumu • Lamba acil durum kullanım süresi • Lamba kullanım süresi Al-Akaria Alışveriş Merkezi Suudi Arabistan Divan Otel - Gaziantep Esentai Park - Kazakistan Olimpiyat Kompleksi - Türkmenistan Battalgazi Cad. No: 19/1 Samandıra Sancaktepe İSTANBUL 141 Şubat 2014 AFİ ELEKTRONİK WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM AFİ: 20 YILDIR GENÇ VE DİNAMİK KADROMUZLA, PORTFÖYÜMÜZE YENİ FİRMA VE ÜRÜNLER KATIYORUZ ISO 9001 KALİTE YÖNETİM SERTİFİKASINA SAHİP FİRMAMIZ, BU DOĞRULTUDAKİ GEREKLİLİKLERİNİ YERİNE GETİRİRKEN, DİĞER TARAFTAN DA MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ODAKLI OLARAK ÇALIŞMAKTA VE SAHİP OLDUĞU BU GÜÇLE HEDEFLERİNE DAHA GÜVENLİ, EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR. Firmamız, elektrik kablo koruma ve sonlandırma sistemleri konusunda küresel boyutta hizmet vermek üzere 20 yıl önce kurulmuş olup, profesyonel yönetim anlayışı, genç ve dinamik kadrosunun sahip olduğu uluslararası ticaret birikiminin yarattığı sinerji ile her yıl ürün portföyüne yeni firma ve ürünler katmaktadır. ISO 9001 kalite yönetim sertifikasına sahip firmamız, bu doğrultudaki gereklilikleri yerine getirirken, diğer taraftan da müşteri memnuniyeti odaklı olarak çalışmakta ve sahip olduğu bu güçle hedeflerine daha güvenli, emin adımlarla ilerlemektedir. Şirketimizin ticari faaliyetini kısaca; dünyanın her yanında yapılmakta olan uluslararası projelere Amerika Birleşik Devletleri standartlarında 142 Şubat 2014 üretilmiş UL sertifikalı elektrik tesisat malzemelerinin satış ve pazarlamasını yapmak olarak tanımlayabiliriz. DİSTRİBÜTÖRLÜĞÜNÜ YAPTIĞIMIZ FİRMALAR: Emerson Industrial Automation Appleton Group, Hubbell Inc., Wheatland Tube, Texas Fluorescent, Cooper Crouse Hinds, Adaptaflex, MP Husky, Arrowpipe, IMH,Teddico, Southwire Cable, Eaton, Harger, Cantex, IDEAL ve bu yıl bünyemize yeni katmış olduğumuz Electroline FittingsLLC. Firmamız herhangi bir projenin başlangıç aşamasından sonuna kadar ihtiyaç gösteren süreçte her türlü elektrik malzemesini, örnek olarak Schedule 40 PVC conduit boru ve aksesuarları, AWG kesitli A.G - O.G elektrik HOHNWURPHNDQLN (/(.75ù.7(6ù6$70$/=(0(6ùùdù1 .h5(6(/dg=h0257$õ,1,= EMT / IMC / RGS ELEKTRİK TESİSAT BORU VE AKSESUARLARI POLYAMID SPİRAL BORU SİSTEMLERİ ÇELİK SPİRAL BORU VE AKSESUARLARI PVC KAPLI ÇELİK SPİRAL BORU VE AKSESUARLARI DAHİLİ HARİCİ BUATLAR ÇEKME KUTULARI TESİSAT SARF MALZEMELERİ EX-PROOF TESİSAT VE AYDINLATMA BS / NEMA ANAHTAR, PRİZ VE AKSESUARLARI AYDINLATMA ARMATÜRLERİ YILDIRIMDAN KORUNMA VE TOPRAKLAMA SİSTEMLERİ UL VE FAA ONAYLI DAHİLİ VE HARİCİ KABLOLAR KABLO KANALLARI VE ASKI SİSTEMLERİ İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI EKİPMANLARI YÜKSEK BİNALAR / AVM / HASTANE PROJELERİ SANAYİ TESİSLERİ ALTYAPI YATIRIMLARI / TÜNEL VE METROLAR RAFİNERİ / PETROKİMYA TESİSLERİ DOĞALGAZ TAŞIMA / AKTARMA İSTASYONLARI ENERJİ SANTRALLERİ / ASKERİ TESİSLER HAVALİMANLARI / STADYUMLAR EX-WORKS / FOB / CFR LOJISTIK HİZMETİ SERBEST BÖLGE DEPOMUZDAN KDV’ SİZ İHRACAT OLANAĞI İSTANBUL DEPOMUZDAN AYNI GÜN SEVKİYAT AMERİKA’DAKİ DEPOMUZDAN DÜNYANIN HER YERİNE SEVKİYAT Şerifali Mh. Emin Sk. No:43 34775 İstanbul / TÜRKİYE Tel : +90 216 313 52 52 Fax : +90 216 313 52 51 www.afielektrik.com www.afiisguvenligi.com sonucunda: Yurt dışında; Asya’da Afganistan, Gürcistan, Kazakistan, Azerbaycan, Rusya, Ukrayna, Ermenistan ve diğer Türkî Cumhuriyetler ile Afrika’da Dijibuti, Brundi, Fas ve Libya, Ortadoğu’da Irak, Katar, Yemen’den Güney Amerika’da Venezüella’ya kadar geniş bir coğrafyada yer alan projelere hizmet verebilmekteyiz. Yurt içinde ise;demir çelik fabrikaları, enerji çevrim santralları, AVM’ler, plazalar, stadyumlar, metro, köprü, ve tüneller ile askeri hangarlar gibi projelere malzeme tedarik etmekteyiz. kabloları, topraklama sistemini, her türlü elektrik anahtar ve prizi, EMT, IMC, RSC elektrik tesisat boru ve fittingleri, PVC kaplı ve halojensiz fleksible çelik spiral boru ve fittingleri ile birlikte aydınlatma armatürleri, kablo tavaları, bağlantı kutuları, dağıtım panoları, ex-proof aydınlatma armatürleri ve ekipmanı gibi çeşitli ürünleri müşterilerine tedarik etmektedir. Proje gereklilik ve koşullarına göre, müşterilerimize en uygun lojistik çözümü, üç ayrı yerde bulunan birimlerimizin hangisinden istenirse, sunabilmekteyiz: 144 Şubat 2014 • New Jersey / ABD’deki depomuz aracılığı ile proforma bazında FOB, CFR, EX-WORKS. • Tuzla Serbest Bölgesi’nde yer alan depomuzdan KDV’siz ve İhraç kayıtlı • Dudullu / İstanbul’daki depomuz vasıtası ile müşterilerimizin yurt içi ve yurt dışı siparişlerini süratli, güvenli ve uygun şartlarla tedarik edebilmekteyiz. Geliştirmiş olduğumuz bu esnek operasyonel lojistik çözümler Malzeme tedarik ettiğimiz yurt içi ve yurt dışında yer alan birkaç önemli referans projeyi belirtmek gerekirse; • Marmaray CR1 Projesi (Boğaz Tüp Geçit ve 5 İstasyon’u) / İstanbul • İŞ GYO İŞMER Projesi – Tuzla / İstanbul • Ankara ve İstanbul Metro Projeleri • Tüpraş İzmir ve İzmit Rafinerileri • Bakü Olimpiyat Stadı Projesi – Bakü / Azerbaycan • Dohuk, Süleymaniye, Erbil •Combined Cycle Power Plant / Irak projeleri örnek olarak verilebilir. erdem.indd 1 13.02.2013 10:27 ARTRONIC WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM GÜVENİLİR, VERİMLİ, KULLANIŞLI VE AKILLI HUAWEI UPS SERİLERİ ARTRONIC’İN 2013 SON ÇEYREĞİNDE TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRLÜK ANLAŞMASI İMZALADIĞI HUAWEI UPS ÇÖZÜMLERİ, ÖZELLİKLE DATACENTERLAR İÇİN GÜVENİLİR, VERİMLİ, KULLANIŞLI VE AKILLI ÇÖZÜMLER SUNUYOR. HUAWEI UPS 2000G Giriş terminallerinde 5kA kapasiteli yıldırıma karşı korumalı tasarımı ile ön plana çıkan Huawei UPS serileri, akü kullanımını azaltmak için 80-280 V AC gerilim aralığında çalışma, yüzde 100 yükte 176-280 V AC giriş gerilim aralığı, yüzde 40~yüzde 100 yük aralığı için 80-176 V AC lineer değişen gerilim aralığı ve önemli komponentler (DC bara kondansatörleri, fanlar ve aküler) için hata öncesi alarm göstergesi ile yüksek güvenilirlik sunuyor. Huawei UPS 2000G serisi genişleyebilir standart tasarımı (4 adet paralellenebilme), esnek akü konfigürasyonu (16-17-18-19-20 akü ile çalışabilme), yatay (19 inç kabinet tipi) veya dikey kullanım gibi özellikleriyle farklı çözümler sunuyor. Akıllı akü yönetimi le kullanıcılara daha uzun akü ömrü ve akü kapasitesi tahmini ve sağlamlık değerlendirmesi ile de daha güvenli kullanım imkanı sağlıyor. 1. Giriş/Çıkış Terminalleri 2. IEC320 C13 Çıkış Prizi 3. Paralelleme Portu 4. CAN Bus Portu 5. Akıllı Yuva (SNMP, modbus ve röle kartı desteği 6) Akü giriş terminali 7. Giriş kesicisi 8. EPO ve bakım bypass girişi 9. USB 10. Akü sıcaklık sensörü girişi 146 Şubat 2014 ilan.indd 1 06.03.2014 15:41 Ayrıca Huawei UPS 2000G serisi SNMP kartı, modbus kartı, röle (kuru kontak) kartı, PDU (güç dağıtım kutusu), ek akü kutusu, STS, izolasyon trafosu, sıcaklık sensörü, ortam sıcaklığı ve nem algılama modülü gibi opsiyonel seçenekleriyle de göz dolduruyor. aralığı, 5 kA ve 6 kV değerinde yıldırım düşmesine karşı koruma; giriş terminalleri koruması ile yıldırım nedeni ile oluşan arızaların en aza indirgenmesi için özel olarak üretilmiştir. Çift kontrol denetleyicili tasarım; tek noktada besleme hatalarının ortadan kaldırılması ve hata toleransı sağlayan fan sistemi ile de tam bir koruma sağlar. HUAWEİ UPS 5000E UYGULAMA ALANLARI • • • • Büyük / orta ölçek veri merkezleri Büyük / orta ölçek ofisler Otomasyon sistemleri Hastaneler ve laboratuarlar OPSİYONEL SEÇENEKLER • • • • • • • • • • • • • Serinin 0,5 metrekarede 320 kW güce çıkabilmesi, enerji altında (Hot Swap) çalışırken modül değişikliği ya da artırımı yapılabilmesi, gerçek güçte çalışabilmesi (güç faktörü:1), güç modüllerinin yanı sıra bütün kontrol kartları, bypass modülünün modüler olarak ve enerji altında değiştirilebilmesi, dolayısı ile bir dakikada servis verilebilme hızına ulaşılabilmesi gibi özellikleri bilişim dünyasında gözde ürünler arasında yer alacağının kanıtı. Akü kullanımını azaltan çok geniş giriş gerilim aralığı ile kullanıcı dostu olan Huawei UPS 5000E; yüzde 100 yük için 305~485 V AC, yüzde 40 ile yüzde 100 yük aralığında. 138 ~ 305 V AC lineer olarak değişen gerilim 148 Şubat 2014 Ek röle kartı Geri besleme koruma kartı Depreme karşı koruma için montaj kiti IP21 koruma sınıfı Üstten çıkış kiti Giriş güç dağıtım panosu Çıkış güç dağıtım panosu Akü devre kesici kutusu Akü anahtarı kutusu Akü izleme sistemi Akü topraklama hatası Ortam koşulları algılama cihazı Akü sıcaklık sensörü 129.sayfa 2.indd 1 05.04.2013 17:13 TELTEKS WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM “TELTEKS KABLO, BİLGİ BİRİKİMİ VE TECRÜBESİYLE SEKTÖRÜN UZMAN KURULUŞLARINDAN BİRİSİDİR” 1976 YILINDA KABLO SEKTÖRÜNDE FAALİYET GÖSTERMEYE BAŞLAYAN TELTEKS KABLO, İLK YILLARDA SADECE TELEFON HAT KORDONLARI VE SPİRALLER ÜRETİRKEN BUGÜN, TECRÜBESİNİN VE ARAŞTIRMACILIĞININ SONUCUNDA ÜRETTİĞİ 3000 ÇEŞİT KABLO İLE PAZARDA TERCİH EDİLEN BİR MARKA DURUMUNDADIR. Üretimi ana hatlarıyla, harici ve dahili tip telefon kabloları, telefon kordonları, koaksiyel kablolar, data/LAN kabloları, kumanda kabloları, elektronik sinyal ve kontrol kabloları, enerji kabloları, video ve kamera kabloları, yangın ihbar kabloları ve halojensiz kablolar olan Telteks Kablo, pazarın ihtiyaçları ve müşteri talepleri doğrultusunda ürün yelpazesini sürekli genişletmeyi ilke edinmiştir. Telteks Kablo, bilgi birikimi ve tecrübesinin yanısıra uyguladığı modern kablo üretim teknikleri, üretim, pazarlama ve teslimat zamanlaması ile sektörün uzman kuruluşlarından biridir. Yönetim sisteminin kalitesi TS EN ISO 9001: 2008 ve TS EN ISO 14000: 2004 ile belgelendirilmiş, üretilen ürünlerin kalitesi ise TSE ve TSEK belgeleriyle garanti altına alınmıştır. Teknoloji ve insan kaynaklarıyla ilgili dünyadaki gelişmeleri takip etmeyi prensip haline getiren Telteks Kablo, bunun sonucu olarak gerek yetiştirdiği kalifiye elemanlarla gerekse modern teknolojiye yapmış olduğu yatırımlarla kaliteden ödün vermediğini açıkça 150 Şubat 2014 ortaya koymaktadır. “Makine parkımızı sürekli güncelleyerek en modern teknolojiye göre yeniden yapılandırıyoruz. Bu yapılandırmada, yatırımlarımızı yaparken, gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakabilmek amacıyla titizlikle çevre dostu teknolojileri tercih ediyoruz.” Telteks Kablo, küreselleşen dünyada uluslararası düzeyde yerini sağlamlaştırmak amacıyla üretimini bilgisayar kontrollü modern makinalarda uzman teknik personeli ile ulusal ve uluslararası standartlarda yapmaktadır. Sınırların hızla kalktığı dünyamızda, pazarın tüm dünya olduğu bilinciyle, uluslararası pazarda dünya kablo sektöründeki yerini almıştır. Telteks Kablo kuruluşundan bu yana kaliteli üretim ve hizmeti, müşteri memnuniyetinin vazgeçilmezleri olarak prensip edinmiştir. Kaliteli ürün, zamanında teslimat ilkesi ile kendisine Türkiye’de ve başta Avrupa olmak üzere tüm kıtalarda kablo pazarında önemli bir yer edinmiştir. Türkiye’nin telekomünikasyon alt yapısında telefon, ADSL ve Outdoor Telephone Cables Data/Lan Cables Bus Connection Cables Fire Alarm Cables Indoor Telephone Cables Coaxial Cables Signal & Control Cables Loudspeaker Cables Energy Cables CABLE SPECIALIST Instrumentation Cables Video Cables CCTV Cables HFFR Halogen Free Cables (FE180-E30/ FE 180-E 90) GSM sektörününde vazgeçilmez tedarikçi durumuna gelmiştir. Başta inşaat sektörü olmakla birlikte otomotivden otomasyona, tarımdan makine sektörüne, hastanelerden okullara tüm sektörlere hitap eden zengin ürün gamıyla sürekli olarak kendini yenileyen ve arge’ye gerekli önemi vererek çalıştığı ülke sayısını her geçen gün artırmaktadır. Telteks her başarılı şirketin arkasında başarılı bir kadro, her başarılı kadronun arkasında da bilgi ve tecrübeyi paylaşan bir ekip çalışması olduğunu bilir. Bu bilinçle her yıl daha da güçlenen Telteks Kablo hedeflerine ulaşmanın vermiş olduğu motivasyon ile çıtayı her yıl biraz daha yükselterek kendini sürekli geliştirmeyi başarmaktadır. 152 Şubat 2014 TELTEKS Kablo olarak sertifikalarımız şu şekildedir: • TS EN ISO 9001:2008: Kalite Yönetim Sistemi Sertifikası • TS EN ISO 14000:2004: Çevre Yönetim Sistem Sertifikası • Türk Telekom için: Türk Telekom Yeterlilik Belgesi • TTR kablosu için: TS EN 505252-11:2011 TSE Sertifikası • TTR kablosu için: HAR Sertifikası • Alçak frekans kablosu için: TSEK Sertifikası • Kamera kablosu için: TSEK Sertifikası • Haberleşme ve bilgi iletim kablosu için: TSEK Sertifikası • Sinyal ve kontrol kablosu ve radyo frekans kablosu için: TSEK Sertifikası • Halojensiz radyo frekans kablosu için: TSEK Sertifikası Ürünlerimiz dünyanın pek çok ülkesinde kalitesinden ödün vermemesiyle doğru orantılı olarak geniş bir yelpazede kullanılmaktadır. Data kabloları, telefon kabloları, enerji kabloları, koaksiyel kablolar ve özellikle son yıllarda halojensiz kablo üretiminde aranılan bir firma olmuştur. Piyasa daralması, rekabet, vadelerin uzaması, üretimin talebin önüne geçmesi sektördeki en büyük sıkıntıların başında gelmektedir. Üretici olarak başlıca önerilerimiz; uzun ömürlü ve “sağlıklı ve emniyetli kablo kullanımı için” öncelikle kaliteye önem verilmesi; sevkiyat sırasında kabloya zarar gelmemesi için ambalajın sağlıklı yapılması ve sevk aracına uygun istiflenerek zamanında teslimata önem veren firmalara öncelik verilmesi. ilan.indd 1 06.03.2014 16:32 ilan.indd 1 06.09.2013 16:32 SERVOMATİK WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM SERVOMATİK: ULUSLARARASI PAZARLARDA SÜREKLİ ENERJİYE İHTİYAÇ OLAN HER YERDE YÜZDE 100 YERLİ TASARIM VE ÜRETİM OLAN SERVOMATİK NETPRO SERİSİ KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI, YÜKSEK ORANDA TASARRUF İLE TEMİZ, SÜREKLİ SİNÜS DALGA ENERJİ İLE KRİTİK YÜKLERİNİZ İÇİN MAKSİMUM KORUMA SAĞLAR. “Kesintisiz güçte kesintisiz hizmet” sloganıyla 1989 yılında çalışmaya başlayan Servomatik Elektronik, güç elektroniği alanındaki 23 yıllık tecrübesi ve dinamik Ar-Ge yapısı ile günümüz enerji ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Kesintisiz güç kaynakları başta olmak üzere mikroişlemcili voltaj regülatörleri, statik voltaj regülatörleri, redresör ve inverter imalatlarının yanı sıra akü ve switch mode uygulamalarında birçok ürünün Türkiye temsilciliği ile satış öncesi, satış ve satış sonrası hizmetlerde en mükemmeli hedefleyen kalite politikası ve ürettiği ileri teknolojili cihazlar ile yanıt vermektedir. Yurt içinde 7 bölge ofisi, 65 bayi ve servis noktaları, yurt dışında ise 4 ülkede temsilciliği, 40 bayi ve servis noktaları ile ulusal ve uluslararası operasyonlarını sürdürmektedir. Uluslararası pazarlarda ülkemizi güvenilir, temiz, sürekli enerjiye ihtiyaç olan her yerde başarıyla temsil etmektedir. NETPRO SERİSİ KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI Enerji verimliliği: NETPRO serisi kesintisiz güç kaynakları, üstün kalitedeki elektronik bileşenleri, yüksek verimlilik ve yüksek performans sağlayan yazılımı sayesinde yüzde 50 yük seviyelerinde yüzde 96’ya varan online çift çevrim verimliliği sağlamaktadır. Gerçek çift çevrim teknolojisi: Gerçek çift çevrim teknolojisine sahip NETPRO 33 serisi kesintisiz güç kaynakları, çıkışa verilen gücü, giriş gücündeki düzensizliklerden tamamen izole ederek, kritik yükleriniz için yüzde 100 temiz, sürekli sinüs dalga enerji ve kritik yükleriniz için maksimum koruma sağlar. Dokunmatik LCD Panel: Türkiye’de ilk Dokunmatik LCD Panelli UPS olma özelliğine sahip NETPRO serisi kesintisiz güç kaynakları, tek bir dokunuşla menüler arasında sınırsız gezinme imkanına sahiptir. Kullanıcılara esnek ve kolay bir çalışma alanı yaratılmıştır. Uzaktan izlenebilme ve yönetim seçenekleri: NETPRO serisi kesintisiz güç kaynakları, uzaktan izlenebilme ve yönetim özellikleri ile şebeke, UPS, aküler ve yük hakkında anlık verilerin merkezi olarak izlenmesine olanak tanımaktadır. Gelişmiş akü yönetim yazılımı: Yüzde 100 yerli tasarım ve üretim olan Servomatik NETPRO serisi kesintisiz güç kaynakları gelişmiş akü yönetim yazılımıyla aküleriniz için maksimum performans, maksimum kullanım ömrü sağlamaktadır. Paralelleleme ile kolay güç artırımı: Benzersiz eşitlenmiş çıkış akımı kontrol algoritması ve senkronizasyon yeteneği ile NETPRO kesintisiz güç kaynakları 10 adede kadar paralellenebilmekte, bu sayede gelecekte olabilecek güç artırım ihtiyaçları minimum maliyetlerle karşılanabilmektedir. SERVO-REG SERİSİ MİKROİŞLEMCİ KONTROLLÜ VOLTAJ REGÜLATÖRLERİ SERVO-REG Serisi voltaj regülatörleri, RISC mikroişlemci kontrolü ile yüksek performans sağlayan, geniş giriş gerilim aralığına sahip, voltaj regülatörleridir. Kullanılan akıllı yazılım sayesinde servo motorun gereksiz hareketleri önlenerek regülatörün mekanik ömrü uzatılmış, bu sayede sistemin dinamik cevabı ve hızı da maksimum düzeyde artırılmıştır. Regülatörde her faz birbirinden bağımsız olarak kontrol edildiğinden fazlarda dengesiz yük veya farklı gerilim olması durumunda dahi sistemin çıkışına bağlı yükler sorunsuz olarak çalıştırılabilmektedir. NETPRO-SVR SERİSİ STATİK VOLTAJ REGÜLATÖRLERİ NETPRO-SVR Serisi statik voltaj regülatörleri, tam dijital mikroişlemci kontrolü ile yüksek güvenilirlik sağlayan, yüksek koruma fonksiyonlarına sahip, ileri teknoloji ürünü regülatörlerdir. Bünyesinde hareketli parça içermeyen NETPRO-SVR serisi statik regülatörler, gerilim regülasyonunu mikro kontrolör denetiminde dijital teknoloji ile milisaniyeler mertebesinde gerçekleştirmektedir. Yüksek performanslı mikroişlemci ve güçlü geri besleme kontrol algoritması sayesinde, şebeke voltajının tehlikeli derecede düşük veya yüksek geldiği durumlarda ve aşırı akım, aşırı ısı ile çıkışın kısa devre olması gibi anormal durumlarda kendisini ve beslediği yükü korur. 156 Şubat 2014 servomatik.yeni.indd 1 06.03.2014 14:11 ilan.indd 1 19.03.2013 18:02 ilan.indd 1 13.12.2013 09:30 ilan.indd 2 13.12.2013 09:30 ENEL - Çağrı DİP (Elektrik Elektronik Mühendisi) WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM YÜKSEK VERİMLİ KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI (KGK) KRİTİK YÜKLERİN KALİTELİ VE KESİNTİSİZ BİR ENERJİ İLE BESLENMESİNDE YAYGINCA KULLANILAN GÜÇ ELEKTRONİĞİ TEMELLİ CİHAZLARDIR. ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN ARTAN ÖNEMİ VE ÇEVRESEL KAYGILAR KGK SİSTEMLERİNİN YAPISINDA DA ÖNEMLİ GELİŞİMLERE ÖNAYAK OLMUŞTUR. KGK’LER ÇEVRE DOSTU ÇALIŞMAYI KGK’NİN ISIL GÜÇ KAYIPLARI DÜŞÜK YANİ TOPLAM VERİMİ YÜKSEK TUTARAK VE ENERJİ ÇEKTİĞİ AC GÜÇ KAYNAĞINDAN ELEKTRİK GÜÇ KALİTESİ YÜKSEK OLAN BİR GÜÇ ÇEKEREK SAĞLAYABİLİR. Transformatörlü KGK’lerde doğrultucu birimi tristörler, faz kaydırma transformatörü ve harmonik filtreleri, evirici biriminde ise IGBT’ler ve gerilim yükseltici transformatör kullanılmaktadır. Çok sayıda pasif eleman kullanıldığı için karmaşıktır ve hacmi büyüktür. Evirici transformatörü KGK sisteminin hantal, düşük performanslı ve düşük verimli olmasına neden olmaktadır. Ayrıca transformatör, KGK sisteminin hem satış fiyatının hem de işletme maliyetinin yüksek olmasının nedendir. Transformatörlü KGK’lerin bu dezavantajlarını ortadan kaldırmak amacıyla transformatörsüz iki seviyeli KGK sistemleri geliştirilmiştir. İki seviyeli KGK’lerin doğrultucu birimi IGBT’lerden oluşmaktadır. Bu nedenle faz kaydırma transformatörü ve harmonik filtrelerine, evirici biriminde yükseltici transformatöre ihtiyaç duyulmamaktadır. Bu nedenlerden ötürü boyutları transformatörlü KGK’lerden daha küçük, performansı yüksektir. Hem yatırım hem de işletme maliyetleri transformatörlü KGK’ye oranla daha düşüktür. İki seviyeli KGK’lerin doğrultucu birimi çıkışında yeterli seviyede DC gerilim oluşturulduğu için evirici biriminde yükseltici transformatöre gerek yoktur. İki seviyeli KGK’lerin topolojileri gereği doğrultucu girişinde güç devresinin boost konvertör olarak çalışabilmesini mümkün kılmak için kullanılan şok bobinler, giriş/çıkış harmonik değerlerini azaltmak için kullanılan pasif devrelerin boyutları DC bara geriliminde anahtarlama yapıldığı için belirli bir seviyede kalmaktadır. Üç seviyeli (3S) KGK’de kullanılan IGBT’ler yarım DC bara geriliminde anahtarlandıkları için kullanılan pasif filtrelerin boyutları iki seviyeli KGK’de kullanılanlara oranla daha küçüktür. Ayrıca üç seviyeli KGK’de IGBT’leri soğutmak için kullanılan soğutucuların boyutları da iki seviyeli KGK’de kullanılandan daha küçüktür. Bu nedenle aynı anma gücüne sahip üç seviyeli KGK’nin boyutları iki seviyeli KGK’nin boyutlarına oranla daha küçüktür ve ağırlığı da daha düşüktür. Üç seviyeli KGK kullanıcısına düşük hacimde yüksek güç sunmaktadır. Üç seviyeli KGK’de kullanılan IGBT’lerin neden olduğu enerji kayıpları iki seviyeli KGK’deki kayıplara oranla daha düşüktür. Daha az kayıp daha yüksek verim değerleri anlamına gelmektedir. İki seviyeli KGK’de maksimum yüzde 92 olan verim üç seviyeli KGK’de yüzde 96 değerine ulaşmaktadır. Yüksek verim değeri düşük işletme maliyeti anlamına gelmektedir. Bu nedenle üç seviyeli KGK’nin yatırım maliyetinin geri dönüş süresi iki seviyeli KGK’den yaklaşık olarak 2 veya 3 yıl daha kısadır. Türkiye’de zayıf şebeke koşulları nedeniyle KGK kullanım oranları yüksek seviyelerdedir. Bu nedenle KGK’ler enerji verimliliği açısından kritik cihazlardır. Enerji verimliliğinin 160 Şubat 2014 win.indd 1 06.03.2014 14:13 artan önemi ve çevresel kaygılar KGK sistemlerinin yapısında da önemli gelişimlere önayak olmuştur ve son on yıllık süreçte yarı iletken teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak ağır, hantal, düşük başarımlı transformatörlü KGK’ler yerlerini enerji verimliliği yüksek, çevreye duyarlı, üstün başarımlı yeni nesil KGK’lere bırakmışlardır. iki seviyeli topolojiye sahip KGK’lerle başlayan bu süreç, günümüzde yerini yüksek verimli üç seviyeli topolojili KGK’lere bırakmaktadır. Enerji verimliliğinin artan önemi ve çevresel kaygılar ve KGK sistemlerinin işletim ve soğutma maliyetlerinin azaltılması, yatırım maliyetlerinin geri dönüş süresinin kısaltılmasını zorunlu hale getirmiştir. Geleneksel transformatörlü ve iki seviyeli topolojiler ile maksimum yüzde 92 seviyesinde KGK verimi elde edilebilmektedir. Kullanıcıların yer ihtiyacı dolayısıyla düşük hacimde yüksek güç talepleri artmaktadır. Geleneksel transformatörlü ve iki seviyeli topolojili KGK’ler kullanıcıların bu ihtiyaçlarına cevap verememektedir. E2 serisi ürünlerinin geliştirilmesinin amacı sektördeki yüksek verimli ve küçük boyutlu çevre dostu KGK ihtiyacıdır. Geleneksel KGK’lerle karşılaştırıldığında elektrik şebekesine daha az zarar veren, şebekenin güç kapasitesini gereksiz şekilde kullanmayan E2 serisi ürünler yüzde 96’ya varan verim değeri, yüksek giriş/çıkış performansı ve yüzde 40’a varan azalan boyutları ile verimlilik ve performans konusunda öncü olmuştur. gerilimi anma değerini oluşturmaya yeterli olacağından çıkış katında yükseltici transformatör kullanımına gerek kalmaz. Transformatörün getirdiği bütün olumsuz etkiler de onunla beraber gider. Bu yapıda, şebekeden harmonik bileşen miktarı küçük, reaktif bileşen içermeyen, güç katsayısı 1’e yakın, saf sinüzoidal akım çekilir. Bu sayede, girişteki büyük harmonik süzgeçler, faz kaydırma transformatörleri ve tepkin güç düzeltim kondansatörleri kullanma ihtiyacı ortadan kalkar. Azalan bileşenler, doğrultucunun, şebeke geriliminin bozukluklarına daha hızlı tepki vermesine, şebeke geriliminde oluşabilecek dengesizliklerinden etkilenmemesine imkan verir. Ayrıca, rejeneratif yük uygulamalarında, bu doğrultucu yapısıyla yükün sağladığı enerjinin şebekeye iadesi mümkündür. Bu tip uygulamalarda enerji tasarrufu sağlanır, enerjinin ısıya dönüşmesi engellenir. (a) ÜÇ SEVİYELİ (3S) KGK YAPISI KGK’ler AC şebeke gerilimini DC gerilime dönüştüren doğrultucu ve bu DC gerilim ile çıkışta temiz bir AC gerilim üreten evirici yapılarından oluşurlar. Ayrıca, KGK yapısında bakım ya da arıza durumunda yükün beslenmesinde görev alan tristör yangeçit hattı bulunur. Sekil 1.a’da genel itibariyle KGK blok diyagramı gösterilmiştir. Bir çevrimiçi KGK doğrultucu ve evirici kısımları sürekli çalışma için tasarlanmışlardır. Evirici devrede iken KGK çıkış gerilim ve frekans değerleri girişten bağımsız olarak oluşturulur, böylece şebeke bozukluklarının olumsuz etkileri yük tarafına yansıtılmaz. Üç seviyeli (3S) KGK’lerde Darbe Genlik Modülasyonu (DGM) ile yüksek frekansta anahtarlanan üç seviyeli gerilim yükseltici IGBT doğrultucu tipi kullanılır. Bu yapıdaki doğrultucular ile şebeke geriliminin tepe değerinden yeterince yüksek (±400 V DC) değerde kararlı bir DC bara gerilimi oluşturulur. Bu yüksek gerilim değeri evirici çıkısında şebeke (b) (c) Şekil-1: Üç seviyeli (3S) KGK yapısı: (a) KGK blok diyagramı, (b) doğrultucu ve evirici yapısı, (c) çıkış dalga şekli 161 Şubat 2014 DC bara geriliminden AC sinüs gerilimi oluşturmak için, evirici katında IGBT’ler kullanılarak ve DGM tekniği ile anahtarlama yapılarak yüksek frekanslı dikdörtgen gerilim darbeleri elde edilir. Bu darbe gerilimleri KGK’nin çıkış LC süzgeci ile süzülerek yükü besleyen sinüs gerilim dalgaları haline getirilir. Üç seviyeli evirici yapısında çıkış gerilimi -Vdc/2, 0 ve +Vdc/2 olmak üzere 3 seviyeden oluşur (Sekil 1.c). Böylece çıkıştaki yüksek frekanslı dikdörtgen gerilim darbeleri, ek basamakla sinüse daha yakın forma getirmek ve çıkış harmoniklerini azaltmak mümkün olur. Artırılan basamak sayısı sonucu düsen gerilim darbe hızı (dv/dt), güç yarı iletkenlerinin anma gerilimlerinin daha düşük seçilmesine olanak sağlar; üç seviyeli yapıda genellikle 600V IGBT modüller kullanılır ki, iki seviyeli topolojili sistemlerde kullanılan 1200V IGBT’lere nazaran bu elemanların anahtarlama ve iletim kayıpları oldukça azdır. Bu sayede üç seviyeli KGK sistemlerinde özellikle yüksek güç seviyelerine çıkıldığında yüzde 95-97 gibi yüksek verim değerlerine ulaşmak mümkün olur. Ayrıca düşük dv/dt oranı, akustik gürültü ve elektromanyetik girişim seviyelerinin de önemli miktarda düşmesini sağlar. Tüm artılar bir araya getirildiğinde süzgeç boyutlarındaki ciddi azalmalar boyut ve toplam sistem maliyete olumlu şekilde yansır. İŞLETME MALİYETİ teknolojisinin sonunu hazırlayan bir verim farkı ortaya çıkar. Üç seviyeli KGK’ler, sahip oldukları yüksek ve yatay verim eğrisi sayesinde, iki seviyeli KGK’ler ile de karsılaştırıldıklarında işletme maliyetleri açısından ciddi miktarda tasarruf etme imkanı sunarlar. Dolayısıyla, çok kısa bir zaman aralığında yatırım maliyetlerinin geri dönüşü sağlanır. Yıllık kayıp enerji ve soğutma tasarrufu tabloları incelendiğinde yatırımın amorti zamanının 2 yıldan az bir sürede gerçekleştiği belirlenmektedir. Artan güçlerde KGK yapıları arasındaki verim farkı ve onun tüm getirileri de artmaktadır. Verimlilik ve Enerji Tasarrufu tablosunda aşağıdaki hesaplamalar kullanılmıştır. Yıllık Enerji Kazancı = {((A/Verim A)-A)((B/Verim B)-B)} x Enerji Birim Maliyeti x 24 x 365 Yıllık Soğutma Kazancı= {((A/Verim A)-A)((B/Verim B)-B)} x Enerji Birim Maliyeti x 24 x 365 x 0,4 A=Düşük verimli KGK gücü kW cinsinden değeri Verim A= Düşük verimli KGK’nin verimi B= Yüksek verimli KGK gücü kW cinsinden değeri Verim B= Yüksek verimli KGK’nin verimi Not: Açığa çıkan 1 kWh enerjiyi ortamdan uzaklaştırmak için 0,4 kW enerji harcanmaktadır. E2 Serisi KGK’lerin transformatörlü ve iki seviyeli KGK’lere göre yıllık enerji ve soğutma tasarruf miktarı aşağıdaki tablolarda gösterilmiştir. Üç seviyeli KGK yapısının en önemli farkı verim değerlendirmesinde ortaya çıkar. Şekil-2’de E2 serisi KGK verimi yanında, karsılaştırma için iki seviyeli ve transformatörlü KGK verimleri de gösterilmiştir. Tablo-1 Yıllık Enerji Kayıp Miktarı (kWh) Tablo-2 E2 serisi KGK kullanıldığında yıllık tasarruf miktarı (TL) Şekil-2: 120 kVA verim değerleri Verim eğrisi incelendiğinde, üç seviyeli KGK’ler ile transformatörlü KGK’ler arasında yük seviyesi azaldıkça artan ve transformatörlü KGK 162 Şubat 2014 Grafik-1 E2 serisi KGK kullanıldığında yıllık tasarruf miktarı (TL) Tablo-3 Soğutma için gereken yıllık enerji miktarı (kWh) Tablo-6 E2 serisi KGK kullanıldığında yıllık CO2 tasarrufu (kg) Tablo-4 E2 serisi KGK kullanıldığında yıllık soğutma tasarruf miktarı (TL) Grafik-2 E2 serisi KGK kullanıldığında yıllık soğutma tasarruf miktarı (TL) Grafik-2 E2 serisi KGK kullanıldığında yıllık soğutma tasarruf miktarı (TL) Not-1: KGK’lerin yıl boyunca yüzde 100 yükte çalıştığı kabul edilmiştir. Not-2: Enerji birim maliyeti 0,28 TL/kWh kabul edilmiştir. Not-3: KGK’lerin çıkış güç faktörü 0,9 kabul edilmiştir. E2 Serisi KGK’lerin Transformatörlü ve İki Seviyeli KGK’lere göre yıllık CO2 tasarruf miktarı hesabında aşağıdaki hesaplama kullanılmıştır. Yıllık C02 tasarrufu (kg)= 2367 x (yıllık enerji tasarrufu (kWh)/1000)/8,76 * Assumed CCGT’s (Combined Cycle Gas Turbines) at yüzde 45 thermal efficiency ** 1 mW for 8,760 hours 164 Şubat 2014 SONUÇ Üç seviyeli topoloji, sahip olduğu yüksek giriş ve çıkış başarımları ve özellikle verim değeriyle ile eski nesil teknolojilerin yerini almaktadır. Girişten yaklaşık “1” güç katsayılı saf sinüs formunda akım çekilir, giriş akım THD değeri yüzde 4’ün altındadır. Küçülen süzgeç boyutlarıyla kazanılan dinamik yapı çıkış gerilim kalitesini önemli ölçüde yükseltir. 2,5 tepe katsayılı yük koşulunda yüzde 5’ten düşük harmonik bileşenli gerilim üretilir. Bu teknolojinin en önemli özelliklerinden birisi de KGK yapımında kullanılan malzemelerin azalarak boyutlarının küçülmesi ve daha hafif yapıların oluşturulmasıdır. Böylece, metal ve kimyasal kullanımı, dolayısıyla ekolojik çevreye olumsuz etki asgari düzeye iner. Üç seviyeli sisteminin getirdiği bir başka avantaj, artan verim sayesinde KGK sisteminde işletme ve soğutma maliyetlerinin azalması, yatırım maliyetlerinin geri dönüş süresinin kısalmasıdır. +LONDUÙ ǁǁǁ͘ŚŝůŬĂƌ͘ĐŽŵ 3/&+$77,.$d/$5, 8<*8/$0$/$5 ϱϱϬŬs͚ĂŬĂĚĂƌLJƺŬƐĞŬŐĞƌŝůŝŵůŝŚĂǀĂŝŚĂƚůĂƌƺnjĞƌŝŶĚĞŶƚĂƔŦŶĂŶ LJƺŬƐĞŬĨƌĞŬĂŶƐůŦƐŝŶLJĂůůĞƌŝ;ŚĂďĞƌůĞƔŵĞ͕ďŝůŐŝͿŚĂƚƚŦŶŝŬŝďĂƔŦŶŦŶ ĚŦƔŦŶĂĕŦŬŵĂƐŦŶŦƂŶůĞŵĞŬ;ƚŦŬĂŵĂŬͿŝĕŝŶŬƵůůĂŶŦůĂŶŚĂƚƚĂƐĞƌŝ ďĂŒůĂŶĂŶƉĂƌĂůĞůƌĞnjŽŶĂŶƐĚĞǀƌĞƐŝĚŝƌ͘ g=(//ú./(5 ΎůƚĨƌĞŬĂŶƐ͗ϰϬͲϮϬϬŬ,nj͕mƐƚĨƌĞŬĂŶƐ͗ϵϬͲϰϱϬŬ,nj Ύ/ϲϬϯϱϯƐƚĂŶĚĂƌĚŦŶĂƵLJŐƵŶ͘ Ύ<ŦƐĂĚĞǀƌĞĂŬŦŵůĂƌŦŶĂĚĂLJĂŶŦŬůŦ͘ Ύ,ĂĨŝĨĂŒŦƌůŦŬƚĂŽůĚƵŬůĂƌŦŶĚĂŶŬŽůĂLJŵŽŶƚĂũ͘ Ύ^ĂƌŐŦƔĞŬůŝƐŽŒƵƚŵĂLJĂĞůǀĞƌŝƔůŝ͘ Ύ&ƌĞŬĂŶƐĚĞŒŝƔŝŬůŝŒŝŶĚĞ͕ŚĂƚƚŦŬĂĐŦŶŦŝŶĚŝƌŵĞĚĞŶ LJĞƌŝŶĚĞ͕ƚƵŶŝŶŐŬƵƚƵƐƵŶƵŶĚĞŒŝƔŵĞŝŵŬĂŶŦ͘ Ύ<ĂƉĂƐŝƚŝĨǀŽůƚĂũƚƌĂĨŽůĂƌŦƺnjĞƌŝŶĞ͕ŵĞƐŶĞƚŝnjŽůĂƚƂƌůĞƌŝ ƺƐƚƺŶĞǀĞnjŝŶĐŝƌŝnjŽůĂƚƂƌůĞƌůĞĂƐŵĂLJĂŵƺƐĂŝƚ͕ĞƐŶĞŬ ƵLJŐƵůĂŵĂŝŵŬĂŶŦ͘ Ύ^ĂƌŐŦůĂƌĂƌĂƐŦLJĂLJŦůŵŦƔĚƺƔƺŬŬĂƉĂƐŝƚĂŶƐǀĞLJƺŬƐĞŬ ŬĂůŝƚĞĨĂŬƚƂƌƺ;YͿ͘ ΎϮϰϱŬsĚĂŶLJƺŬƐĞŬƵLJŐƵůĂŵĂůĂƌŝĕŝŶŬŽƌŽŶĂŬƺƌĞůŝ͘ ΎĂƌďĂŶƚ͕ŐĞŶŝƔďĂŶƚǀĞĕŝĨƚďĂŶƚůŦĨƌĞŬĂŶƐĂƌĂůŦŒŦ͘ Ύ<ŦƐĂĚĞǀƌĞƐŦƌĂƐŦŶĚĂŽůƵƔĂĐĂŬĂƔŦƌŦŐĞƌŝůŝŵůĞƌĞŬŽƌƵŵĂůŦ͘ Ύ,ĞƌƚƺƌŝůĞƚŬĞŶĞďĂŒůĂŵĂLJĂŵƺƐĂŝƚƚĞƌŵŝŶĂůLJĂƉŦƐŦ͘ EŽŵŝŶĂůŬŦŵ ;Ϳ ϰϬϬ ϲϯϬ ϴϬϬ ϭϬϬϬ ϭϮϱϬ ϭϲϬϬ ϮϬϬϬ <ŦƐĂĞǀƌĞŬŦŵŦ ;ŬͬϭƐĂŶŝLJĞͿ ϭϬͲϭϲ ϭϲͲϮϬ ϮϬͲϮϱ ϮϱͲϯϭ͘ϱ ϯϭ͘ϱͲϰϬ ϰϬͲϱϬ ϱϬͲϲϯ /ŶĚƺŬƚĂŶƐ ;ŵ,Ϳ Ϭ͘ϭϬͲϬ͘ϮϬͲϬ͘ϯϮͲϬ͘ϱϬͲϭ͘ϬϬ <ĂƉĂƐŝƚŝĨǀŽůƚĂũƚƌĂĨŽƐƵƺnjĞƌŝŶĚĞ ŝŶĐŝƌŝnjŽůĂƚƂƌůĞĂƐŬŦĚĂDĞƐŶĞƚŝnjŽůĂƚƂƌůĞƌŝƺnjĞƌŝŶĚĞ6 VATAN KABLO WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM VATAN KABLO ALÜMİNYUM TESİSİNİ HİZMETE AÇTI ALÇAK GERİLİM, ORTA VE YÜKSEK GERİLİM KABLOLARI, BAKIR, ALÜMİNYUM VE PLASTİK GRANÜL ÜRETİM TESİSLERİ İLE HİZMET VEREN FİRMAMIZ ÇORLU’DA, 40 BİN METREKARESİ KAPALI, 150 BİN METREKARESİ AÇIK ALANDAN OLUŞAN TESİSLERİNDE ÜRETİM YAPMAKTADIR. ÜRETİM KOMPLEKSİ, MERKEZ OFİSİ VE ANKARA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNDE ÇALIŞAN 200’Ü AŞKIN PERSONELİ İLE 39.YILINI KUTLAYAN FİRMAMIZ, SON YILLARDA YAPMIŞ OLDUĞU AR-GE VE YENİ TESİS YATIRIMLARI İLE TÜM DÜNYADA ADINDAN SÖZ ETTİRMEYE BAŞLAMIŞTIR. Vatan Kablo Pazarlama Müdürü Ali Tümkaya 168 Şubat 2014 2013 yılının sonunda sahip olduğu tesislere alüminyum üretim tesisini de ekleyen firmamız, burada aylık 1000 ton üretim kapasitesiyle üretime başlamıştır. Üretilen alüminyum iletkenler alçak gerilim ve orta ve yüksek gerilimli kablolarında kullanıldığı gibi transformatör üreticilerine ve diğer kablo, tel üretici firmalarına da satılmaktadır. Üretimimiz AAC (saf alüminyum), AAAC (alaşımlı iletken) tiplerinde, 7,5-9,5 mm2/ od çapında alüminyum çubuk kullanılarak yapılmaktadır. Üretimimizde EC Grade (1350) ve Alloy (1120-6201&6101) alüminyum çubuk tipleri kullanılmaktadır. Özellikle Avrupa ve Afrika ülkelerinde gerek fiyat avantajı ve üretilen kablonun daha hafif olması nedeniyle alüminyum iletken tercih edilmeye başlanılmıştır. Dünya da birkaç örneği olan, Türkiye’de ise benzeri olmayan bakır tesisimiz 2009 senesinde Çorlu’da, alçak gerilim ve orta gerilim tesislerimizin yanında kurulmuştur. Bakır üretim tesisimizin açılmasıyla firmamız entegre bir tesise dönüşmüştür. Bakır tesisimize katotlar halinde gelen bakırlar 1250-1300 derecelerde ergitilerek sıvı bakır haline dönüştürülür. UPCAST yöntemi ile çalışan tesisimizde, katotlar kablolarımızın içinde kullanılmak üzere yüzde 99,99 saflıkta 8, 12 ve 16 mm’lik bakır filmaşin haline getirilirler. En son teknoloji kullanılarak üretim yapan tesisimizde üç kişi vardiyalı olarak görev yapmaktadır. Ayrıca insan yoğunluğu fazla olan mekanlarda kullanımı yurdumuzda da zorunlu hale getirilen, yangın anında yoğun duman ve toksik gaz çıkarmayan, halojensiz kablolar da bünyemizde üretilmekte, yangın esnasında can ve mal güvenliği en üst düzeyde koruma bu sayede sağlanmaktadır. VATAN Kablo, yüzde yüz yerli sermaye ile kurulmuş bir firmadır. Özellikle bakır üretim Jamaika, Libya, Kamerun, Nijerya, Zambia gibi ülkelere yapmış olduğumuz ihracatı her geçen gün artırmaktayız. Şu anda ürettiğimiz ürünlerin yüzde 50’sini ihraç ediyoruz. 2014 yılı hedefimiz ise bu oranı daha yukarılara çıkartıp ulaşamadığımız ülke pazarlarına girebilmektir. Dış piyasada krizler ile boğuşan Avrupa ülkelerinin bu sene itibari ile yatırımlarını artıracağı ayrıca Türki Cumhuriyetler, Irak ve Afrika pazarlarının da 2014 yılında kablo ihtiyaçlarının daha da artacağını düşünmekteyiz. tesisi ve orta gerilim tesisleri ile birlikte sektöre seçim şansı getirmiş ve rekabeti artırarak tüketicinin daha uygun fiyata kablo alabilmesini sağlamıştır. Özellikle yer altı kabloları diye tabir ettiğimiz YVV, YVŞV, YVOV, N2XSY, N2XSEYFGbY gibi işin amiral köşkünde bulunan kablolarda VATAN Kablo, kalitesiyle dünya ile yarışmaktadır. Konusunda uzman personeli, dinamik ve tecrübeli satış ve pazarlama elemanları ile müşterilerine en uygun fiyat ve en kaliteli ürün politikasıyla hareket eder. Tam otomatik makine ve ekipmanları ve yüksek teknolojiye sahip tesisleri ile her geçen gün pazardaki payını artırmaktadır. Kapsamlı ürün ve sistem sertifikaları; TSE, REACH, RoHS2, VDE, HAR, TS EN ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistem Belgesi, GOST-R, UKR-SEPRO, ISO 14001 Çevre Yönetim Belgesi ve OHSAS 18001 ile müşterilerine güven vermektedir. 4 kıtada 72 ülkeye ihracat yapan, tüm dünyada talep gören bir firma haline geldik. Avrupa, Asya, Afrika kıtalarından sonra Amerika kıtasına da ihracat gerçekleştirerek yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Özellikle Almanya, Fransa, İtalya, Macaristan, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya, Irak, BAE, Katar, Cezayir, Fildişi Sahilleri, Moritanya, Venezuella, VATAN Kablo Metal End. ve Tic. A.Ş. olarak, vizyonu “10 yılda 10 dünya markası yaratmak” olan dünyanın ilk devlet destekli markalaşma programı olan TURQUALITY’deki “ilk kablo üreticisi” olmanın haklı gururu içerisindeyiz. TURQUALITY, markalaşma potansiyeli olan ürün gruplarına sahip firmaların, uluslararası pazarlarda kendi markalarıyla global bir oyuncu olabilmeleri amacıyla oluşturulmuş destek platformudur. Bu kapsamda uluslararası denetleme şirketinin yapmış olduğu denetlemeleri, tüm birimlerimiz başarıyla geçerek TURQUALITY programına dahil olmuş bulunmaktayız. Firmamız bu zorlu yolda uluslararası lider bir marka olabilmek için her birimiyle üstün bir başarı göstermiş, eksik olduğu yönlerini daha da güçlendirerek bu sınavdan başarıyla çıkmıştır. Ar-Ge, Satış ve Pazarlama, Finans ve Muhasebe, 169 Şubat 2014 Üretim, İnsan Kaynakları, Bilgi İşlem ile Kurumsal Yönetim Bölümlerimiz bu kapsamda denetlemeden geçerek başarılı bir sınav vermişlerdir. Alçak gerilim tesisimiz, Orta ve Yüksek Gerilim Tesisimiz ve Bakır Çubuk ve Tel Üretim Tesislerimiz ile entegre bir tesise dönüşen firmamız, 4 kıtaya yapmış olduğu ihracat ile uluslararası ölçekte bir Türk markası olma yolculuğunda hızla büyümeye devam etmektedir. TURQUALITY programına dahil olan ilk Türk kablo üreticisi olarak yurt dışında marka bilinirliğimizi daha da artırarak çok kısa zamanda bir dünya markası olacağımıza inancımız sonsuzdur. Son yıllarda inşaat sektöründeki gelişme, enerji yatırımları ve diğer sektörlerin ihtiyaçları ile birlikte kabloya olan talep, hem iç pazarda hem de dış pazarda büyüyerek artmıştır. Özellikle Türkiye sahip olduğu kablo üreticileri ile birlikte bölgenin kablo merkezi konumuna gelmiştir. Buna bağlı olarak iç piyasada son 3-4 yıldır kapasitelerini çok ciddi bir şekilde artıran kablo fabrikaları, yeni işler almak için kıran kırana bir rekabet içine girmişlerdir. Alternatif pazarların arayışı şu an için kaçınılmazdır. Diğer bir konu da her ülkenin artık kendi üretimini yapmak istemesidir. Kendi firmalarını korumak isteyen bazı ülkeler, ithal edilen kablolar için talep ettiği yüksek gümrük vergileri ile de sıkıntı yaratmaktadırlar. Kablo sektöründeki en önemli sorunlardan birisi de, bazı firmaların hurda bakır kullanmalarıdır. 170 Şubat 2014 Elektrolitik bakır katotlara, ergitilirken karıştırılan hurda bakır, kullanım oranına göre yüzde 3 ile yüzde 6 arasında fiyat farkı oluşturmaktadır. Gerektiğinde yüzde 0,5 fiyat farklarıyla siparişlerin alındığı sektörümüzde, bu oranlar haksız kazançlara yol açmaktadır. Hurda bakır ile üretilen kalitesi düşük bu kablolar, verim düşüklüğüne, kablonun kullanım süresinin kısalığına dolayısıyla tüketicinin parasını boşuna harcamasına yol açmaktadır. Londra Metal Borsasının (LME) onayladığı elektrolitik bakır katotları kullanan firmamız kalitesi ve hizmetiyle müşterilerine güven vermektedir. Kablo insanların hayat kalitesini yükselten en önemli unsurlardan biridir.Hayatın hemen her alanında kablo kullanılmaktadır. Kabloyu oluşturan hammaddelerin en önemlisi ise bakırdır. İyi ve kaliteli kablodaki en önemli etken kullanılan bakırın saflığıdır. Bakırın saflık yüzdesinin yüksek olması, elektrik iletkenliğinin yüksek olmasını sağlar. Maalesef sektörümüzün en önemli sorunu hurda bakır kullanımıdır. Bu şekilde haksız rekabet ortamı yaratan bazı firmalar, insanların can ve mal güvenliğini de hiçe saymaktadırlar. Bu yüzden kablo tüketicilerinin marka kabloları kullanmasını tavsiye ederim. Enerji, Elektrik ve Elektronik Dünyasını Tek Bir Yerde Keşfedin 19-22 Mart 2014 TÜYAP Büyükçekmece - İstanbul / Türkiye Diğer 3 uluslararası lider fuarın sinerjisinden yararlanın Phone : 0212 334 69 00 0212 324 44 43 Supported by www.win-fair.com Email : info@hf-turkey.com info@bilesim.com.tr %8)8$5/$56$<,/,.$181*(5(öø1&(72%%7h5.ø<(2'$/$59(%256$/$5%ø5/øöøø=1øø/('h=(1/(10(.7('ø5 İNFORM - Kubilay Han Çetiner (Elektronik Yük. Müh. - Pazarlama Müdürü) WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM İNFORM, ÜRÜN PORTFÖYÜNÜ GELİŞTİRMEYE DEVAM EDİYOR YENİ NESİL ÜRÜNLERİMİZ HAKKINDA DETAYLI BİLGİ ALMAK İSTERSENİZ WIN FUARI 7. SALON C300’DE SİZLERİ BEKLİYOR OLACAĞIZ. 34 yıllık tecrübesini gerçekleştirdiği büyük yatırımlara yansıtan, sektörünün öncüsü ve lider firması İnform Elektronik, mevcut ürünleri ile yetinmeyip ürün portföyünü geliştirmeye devam ediyor. Müşteri memnuniyetini esas alarak çalışan ve üretimini yapmış olduğu ürünleri 85 ayrı ülkede kullanıma sunan İnform, her geçen gün artan kalitesi ve geliştirdiği yeni nesil teknolojik ürünler ile pazara yön vermeye devam ediyor. KEOR T 10-120 kVA aralığında, 3-Level teknolojisi sayesinde, yüzde 96 seviyesine varan verimlilik değerine sahip, çevre dostu bir üründür. Yüksek çıkış güç faktörü sayesinde (0,9) pazarda bulunan 0,8 güç faktörüne sahip rakiplerine göre yüzde 12 daha fazla aktif güç sağlayabilmektedir. IGBT doğrultuculu yapısı sayesinde giriş akım harmonikleri minimumda tutulurken, yüksek giriş güç faktörü (0,99) sayesinde daha az reaktif harcama yapılırken kompanzasyon panosu, giriş tesisatı, jeneratör gücü gibi yatırım maliyetlerini de minimum seviyede tutar. Özel tasarımı sayesinde 1060 KVA aralığındaki güçlerde bile dahili akü kullanımı mümkündür. Bu sayede ilave akü kabini kullanımına gerek kalmadan alan tasarrufu sağlar. 10-30 KVA güç aralığı için tasarlanan modelde, dahili olarak kullanılan aküleri sayesinde 60 dakikaya kadar uzun besleme süreleri ilave akü kabinine gerek kalmadan sağlanabilmektedir. Keor T için yapılan özel tasarım sayesinde servis ve montaj daha kolay hale getirilmiştir. Akü montajı için tasarlanan çekmeceler montaj ve servis kolaylığı sağlamaktadır. Güvenlik her zaman için önemlidir. Cihaz girişi enerjisi bırakılmış ve tüm sistem akülerden beslenirken, bypass tristörlerinde meydana gelebilecek bir arıza nedeniyle çıkış enerjisi girişe aktarılabilir. Cihaz girişinde yapılması muhtemel bir çalışma sırasında geriye gelen enerji, insan sağlığına etki eden hatta ölüme neden olabilecek sonuçlar doğurabilir. Böyle bir riski önlemek adına Keor T bünyesinde “Geri Besleme Koruması” standart ve dahili olarak bulunmaktadır. Şık tasarımı ve dokunmatik ekranı kullanım kolaylığı sağlar. Ön panel altında bulunan LED BAR sayesinde 173 Şubat 2014 uzak mesafelerden bile cihazın ne durumda olduğu konusunda bilgi sahibi olunabilir. Dokunmatik ekran menülere erişim kolaylığı sağlar. Cihazla ilgili her türlü detaylı bilgiye kolayca erişim mümkündür. Şifreli alt menüler içerisinden herhangi bir yazılıma ihtiyaç duymadan çıkış gerilim ve frekans değerleri ayarlanabilmektedir. Gelişmiş haberleşme seçenekleri ile uzak erişim ve görüntüleme mümkündür. Standart modbus haberleşmesi sayesinde bina otamasyon sistemi ile entegrasyonu mümkündür. Ayrıca standart olarak cihaz üzerinde bulunan kuru kontaklar istenilen alarmlara göre ön panelden programlanabilmektedir. KEOR HP doğrultuculu yapısı sayesinde giriş akım harmonikleri minimumda tutulurken, yüksek giriş güç faktörü (0,99) sayesinde daha az reaktif harcama yapılırken kompanzasyon panosu, giriş tesisatı, jeneratör gücü gibi yatırım maliyetlerini de minimum seviyede tutar. yüzde 95 seviyelerine varan yüksek verimliliğe sahiptir. Yüksek çıkış güç faktörü sayesinde 0,8 güç faktörüne sahip rakiplerine göre yüzde 12 daha fazla aktif güç sağlayabilmektedir. İzolasyon trafosu standart ve 100-800 kVA aralığındaki tüm güç grupları için dahili olarak bulunmaktadır. Yüksek güçlerde ve endüstriyel uygulamalarda mükemmel bir çözüm sağlar. Tesislerde yedekleme için kullanılan çift şebeke uygulamalarına uyumludur ve cihaz bünyesinde standart olarak bulunmaktadır. Keor HP bünyesinde “Geri Besleme Koruması” standart ve dahili olarak bulunmaktadır. Gelişmiş yazılım desteği sayesinde saha şartlarına göre programlama yapılabilir, jenaratör uyumu, yüksek besleme süresi için gerekli olan şarj şekli gibi birçok uygulama kolaylıkla gerçekleştirilebilir. Gelişmiş haberleşme seçenekleri ile uzak erişim ve görüntüleme mümkündür. KEOR S Keor HP ile yüksek güç gerektiren uygulamalar için, 4,8 MWA gücüne kadar çözüm üretilebilmektedir. 100-800 kVA güç aralığında, IGBT 174 Şubat 2014 3-10 KVA güç aralığında, tek faz çıkışa sahip Keor S, endüstriyel tesisler ve telekom uygulamaları için tasarlanmıştır. Endüstriyel uygulamalar için standart olarak IP 31 koruma sınıfına sahiptir. Koruma sınıfının gerektirdiği 2,5 mm’den büyük katı cisimlere karşı özel ızgara sistemi ve dikey su damlamalarına karşı koruma sistemi bulunmaktadır. Endüstriyel uygulamalar için dahili izolasyon trafosu kullanımı mümkündür. Oldukça kompakt bir yapıya sahip olan Keor S için 3 kVA modelinde izolasyon trafosu, hem de dahili akü kullanımı aynı kabin içerisinde mümkündür. Diğer güç aralıklarında ise dahili akü kullanımı sayesinde ilave akü kabinine ihtiyaç duyulmamaktadır. Cihaz üzerinde bakım bypass sigortası standart olarak bulunmaktadır. Ayrıca geri besleme koruması standarttır. Yüksek besleme sürelerinin istendiği özel telekom uygulamaları için ilave akü kabinleri ile besleme süresi artırılabilir. Özel şarj ekipmanları, özel tasarım akü kabinlerinde kullanılarak akü şarj akımı artırılabilir. Bu sayede çok uzun akü besleme süreleri elde edilebilir. Tek faz çıkışlı bir cihaz olmasına karşın, 0,9 çıkış güç faktörüne sahip olması sayesinde, pazardaki rakiplerine göre daha fazla aktif güç sağlayabilmektedir. EATON WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM BİR ADIM ÖNDE EATON, TÜM MAKİNAYI GÖZLEM ALTINDA TUTUYOR. IŞIKLI KOLONLARIN ÖN UYARI FONKSİYONU, BU ENTEGRE SİSTEMİN ÇOK ÖNEMLİ BİR PARÇASI. IŞIKLI KOLONLAR ÖNCELİKLİ OLARAK BİLGİ SAĞLADIKLARI İÇİN, OPERATÖRLER MAKİNALARIN ARIZA SÜRELERİNİ AZALTIYOR VE MEVCUDİYETİ ARTIRIYORLAR. Makina ve sistemlerde daha fazla emniyet ve verim için yeni ışıklı kolonlar Işıklı kolonların geliştirilmiş verimliliğine ek olarak Eaton, ürünlerin genel görüntülerini de iyileştirmiştir. Etkileyici tasarımları ve yuvarlak hatları ile SL7 ve SL4 ışıklı kolonları, Eaton ürünlerinin yüksek kalite standardına sahiptirler. Geliştirilmiş ışıklı kolonların makinalarınızın ve tesislerinizin kapasitelerini ve verimliliklerini nasıl artırabileceğini kendiniz görün. Eaton şimdi ışıklı kolonlarını daha da fonksiyonel hale getirdi: • Daha dikkat çekici • Montajı ve demontajı daha kolay • Yeni tasarım • 40 mm boy seçeneği • Daha güvenilir ve daha verimli Olası hatalar sadece akıllı şalt donanımı sayesinde önceden tespit edilmiyor; bunun yanı sıra SmartWire-DT ile optimize edilmiş ışıklı kolonlar aracılığı ile de önceden tespit edilebiliyor. Kesinlikle dikkat çekici: Işıklı kolonlar, farklı makina durumlarını optik ve akustik sinyaller kullanarak bildirir. Dolayısı ile bunların uzak bir 175 Şubat 2014 verebilmektedir. Aynı anda en fazla beş seviye, güvenli biçimde, tekli ve ergonomik olarak kullanılabilmektedir. Yalın Çözüm kapsamı içinde, Eaton’ın sunduğu SmartWireDT, bir makinanın elektrik mühendisliği maliyetini yüzde 30’a varan oranlarda azaltmaktadır. SmartWire-DT verimliliği daha da artırır ve sorunlar oluşmadan, olası problemleri önceden belirtir. mesafeden kolaylıkla tespiti ile uygun ve doğru sinyal sınıflandırması yapılması çok önemlidir. Yeni LED’ler ve gelişmiş akustik modül sayesinde, Eaton’ın SL7 ve SL4’leri ses ve parlaklık açısından çok daha fazla dikkat çekici olmaktadır. Ayrıca, çok sayıda ses ve ışık seçenekleri de mevcuttur. Buna ek olarak, yüksek performans özelliklerinden dolayı, 24 V’luk LED’ler ve 120 V ve 230 V’luk yeni ışıklı kolonları da bulunmaktadır. Seçenekler arasındaki tüm sekiz ışık sinyalleri ve ayarlanabilir ses şiddeti ayarları tüm şartlara uyum sağlamanızı mümkün kılmaktadır. Net sinyalizasyonu sağlamak amacı ile tüm önemli renkleri içeren ve tek parlaklık seviyesinde, tekli ışık modülleri de mevcuttur. Eaton’ın kehribar rengindeki yeni renk seçeneği, uluslararası standartlar ve gereksinimlere cevap 176 Şubat 2014 Birçok makinada montaj alanı sınırlıdır veya bağlantı için bazı spesifik faktörlere dikkat edilmedir. Eaton, SL4 ile SL7‘yi alandan tasarruf eden 40 mm‘lik kompakt alternatif olarak sunmaktadır. SmartWire-DT tarafından gönderilen veriler sayesinde anlık müdahale edebilmenin yanı sıra makinanın arıza sürelerini de azaltabilirsiniz. Cihazların sağlamlığı da dikkate alınmıştır. Tüm ışıklı kolonlar, IP66’ya uygun korumalı olarak sprey (püskürtülen) sudan koruma altına alınmıştır. Çok yakında denizcilik uygulamaları için de onay görecektir. Çıkıntı yaratan ışıklı kolonların takılması ve çıkartılması, özellikle makinaların nakli sırasında, ciddi bir çabayı gerektiriyordu. Ancak, yeni gelişmiş bağlantılar, bu işlemleri yüzde 50 oranında hızlandırmıştır. Bu yeni hızlı montaj sistemi ile ışıklı kolonların artık güç kaynağından ayrılmasına gerek kalmamıştır. Kolonların baz üniteleri makinanın üzerinde kalabilmektedir. Bununla birlikte, birçok makinada montaj alanları kısıtlıdır. Yeterli tavan yüksekliğinin olmaması veya sağda ya da solda farklı sinyal gereksinimleri olduğuna bakmaksızın Eaton şimdi 40 mm eninde esnek kullanıma uygun ışıklı kolonlar sunmaktadır. Bunlar kısıtlı alanlarda kullanıma SL7’lerde de olduğu gibi uygundur. PROTEK TEKNİK WIN FUARI ÖZEL BÖLÜMÜ • TANITICI REKLAM ICAR AG KOMPANZASYON SİSTEMLERİ ELEKTRİK SİSTEMİNİZİN GÜÇ FAKTÖRÜNÜ DÜZELTMEK NEDEN ÖNEMLİDİR? ENERJİ DAĞITIMI KONUSUNDA OTORİTE OLAN YEREL ENERJİ DAĞITIM ŞİRKETLERİ VE DEVLETİN YETKİLİ KURUMLARI TARAFINDAN BELİRLENEN, AŞILDIĞINDA FATURALARA EK BEDELLER ÖDENECEK SINIRLAR VARDIR. TÜRKİYE’DE COS DEĞERİ 0,98 İLE SINIRLANDIRILMIŞTIR. BU REAKTİF BEDELLERDEN KAÇINMANIN TEK YOLU ELEKTRİK SİSTEMLERİNE DOĞRU KOMPANZASYON SİSTEMİNİN UYGULANABİLMESİDİR. Ticari ve endüstriyel tesislerin elektriksel sistemleri; elektronik sürücü devreleri, bilgisayarlar, akkor telli olmayan aydınlatma ürünleri, değişken hızlı motor sürücüleri vb. gibi yükler sebebiyle, sürekli artan harmonik akımların etkisine maruz kalmaktadır. Harmonik akımlar kompanzasyon kondansatörlerinin nominal şartlara göre daha çok zorlanmasına neden olur, kondansatörlerin performansı yavaş yavaş düşer ve zamanla tesisiniz güç faktörü sınır değerinin altına iner. Aynı zamanda kompanzasyon tesisinizde de sık sık yenileme yapmak zorunda kalırsınız. ICAR elektronik güç faktörü düzeltme kontrolörleri sayesinde ağır çalışma şartları altında dahi cos değerinin ayar değerinde tutulması sağlanabilmektedir. Ayrıca kontrolörlerin sunduğu tanılayıcı bakım özellikleri sayesinde haftalık ortalama cos phi değerini izleyebildiğiniz gibi daha birçok farklı veri, alarm vb. göstergeleri kullanılabilir, aynı zamanda uzaktan işletme olanağı ile daha iyi bir sistem bakımı ve yönetimi gerçekleştirebilirsiniz. Yeni ICAR ekipmanları daha fazla adıma sahip olduğundan: özellikle yeni MICROmatic serisi (400V’ta 14’ten 64kVAr’a kadar farklı boyutlar sunulmaktadır) 19 adıma kadar çıkmaktadır. Fazla sayıdaki adımlar daha hassas bir cos phi ayarı sağladığı gibi mekanik ve elektriksel zorlanmaları birkaç adımlı sistemlere göre oldukça azaltmaktadır. Bu şekilde çok adım sayısına sahip bir otomatik güç faktörü düzeltme sistemi çok düşük yük şartlarında bile güç faktöründe doğru ayarlama gerçekleştirebilmektedir. Kompanzasyon sistemi doğru boyutlandırılmış bir tesis, aynı yük koşullarındaki farklı bir tesisle karşılaştırıldığında kablo ve transformatör kayıpları bakımından ciddi oranda bir kazanç sağlar. Kompanzasyonu iyi yapılmış bir sistemde verimlilik artışı olduğundan çevre korumaya da destek sağlanmış olur. Endüstriyel tesislerin kendi bünyesinde kurulan fotovoltaik santrallerin (ve genel kojenerasyon tesislerinin) sağladığı aktif güç desteği dolayısıyla bu tesislerin genel aktif güç tüketim değeri düşerken reaktif güç tüketimleri sabit kalmaktadır. Bunun sonucu olarak cos değeri düşmekte ve reaktif bedeller ödenebilmektedir. Bu tarz yatırımlar yaparken kompanzasyon konusu da değerlendirilmelidir. Sisteminizin cos değeri sınır değerin altına düşüyorsa, faturanıza ne kadar reaktif enerji bedeli eklendiğini; tesisinizin elektrik faturasında düşük güç 177 Şubat 2014 faktörü bedeli veya reaktif enerji tüketim bedeli olarak belirtilmiş şekilde görebilirsiniz. ICAR KOMPANZASYON ÇÖZÜMLERİNDE KULLANILAN KONDANSATÖRLER ICAR kompanzasyon sistemlerimizde yalnız tüm üretimi ICAR tarafından gerçekleştirilmiş kondansatörler kullanıyoruz, böylece müşterilerimize sistem güvenilirliğinde en iyi garantiyi verebiliyoruz. Değişik elektriksel ve ömür özelliklerine göre üç farklı tip kondansatör seçeneği mevcuttur. Standart metalize polipropilen kondansatörler ICAR dünya çapında metalize polipropilen kondansatör üretimini gerçekleştiren ilk şirketlerdendir. Piyasada standart hale gelmiş bu teknoloji sayesinde kondansatörler kullanıldıkları endüstriyel veya ticari tesislerde maruz kaldıkları harmonik akımlar ve zor şartlar altında iyi performans sağlayabilirler. Yüksek enerji yoğunluklu metalize polipropilen kondansatörler Standart polipropilen kondansatörlerde film yüzeyine kaplanan metal katmanın kalınlığı sabittir. 1995’te ICAR, metal katmanın kalınlığını değişken yapabilmeye uygun yeni bir üretim süreci geliştirerek DC ve enerji depolama uygulamaları için sıradışı üstün sonuçlar elde etmiştir. İlerleyen zamanla bu teknoloji AC uygulamalarında kullanılan kondansatörlere de uygulandı ve böylece endüstriyel kompanzasyon uygulamalarında da benzer şekilde büyük başarı elde edildi. Metalize tabakanın kalınlığının ayarlanabilmesi, kondansatörlerin performansında aşağıda sıralanan konularda çok önemli avantajlar sağlamıştır: • Aynı güç değeri için daha küçük kondansatörler, hacim başına kompanse edilen gücün artması (kVar/dm3) • Uzun süreli veya ani aşırı ve yüksek gerilim etkilerine karşı daha yüksek dayanım. 3UT kondansatörleri nominal gerilimlerinin 3 katında test edilmiştir (isimleri buradan gelmektedir.) • Değişken kalınlıklı metal katman sayesinde içerde oluşabilecek kısadevre durumlarında daha iyi tepki Geliştirilmiş dayanımlı metalize kağıt kondansatörler Bi-metalize ve yağa doyurulmuş kağıtlı kondansatörler bugün endüstriyel kompanzasyon uygulamalarında en güçlü seçenektir. 178 Şubat 2014 Buharlaştırılarak sonsuz küçüklükte parçacıklar haline getirilen metal alaşım çok ince bir kağıdın iki yanına püskürtülür ve böylece bir zırh oluşturulur. Ardından kağıtların arasına dielektrik malzeme olan polipropilen filmi yerleştirilir ve sonra bu ikili sarılarak kondansatör oluşturulur. Bi-metalize kağıt kondansatörler son olarak yağ emdirilmesi ile mekanik olarak daha da güçlü hale gelirler. Bu teknoloji yüksek frekanslı akımların ve sıcaklıkların olduğu güç elektroniği uygulamalarında kendini ispatlamış ve en çok tercih edilen çözüm olmuştur. ICAR bi-metalize kağıt kondansatörleri etiket değerlerinin 3 katı akım ile test edilmektedir; bu yüzden bu seri “3In” olarak isimlendirilmektedir. Bunlar özellikle sistemdeki akımın yüksek harmonik bileşenler içerdiği ve/veya yüksek işletme sıcaklıklarına çıkılan uygulamalar için tercih edilmektedir. ICAR; tek ayarlı (detuned) otomatik güç kat sayısı düzeltme sistemleri üretirken de; sabit kapasite değerleri ve uzun ömürleri sebebiyle, bi-metalize kağıt kondansatörleri kullanmaktadır. Bugün bi-metalize kağıt kondansatör teknolojimiz en çok taklit edilen ürünlerimizdendir… ancak sadece isimde kaldıkları görülebilir. Çeşitli üreticilerin kataloglarında “3In” veya “4In” terimleri görebilirsiniz, ancak tasarım özelliklerini incelerseniz bunların sadece sıradan polipropilen kondansatörler olduğunu farkedeceksiniz, üretim teknolojileri dolayısıyla “kağıt ve yağ” teknolojisinin performansına yakın bile değillerdir. Aşağıda ICAR kondansatörlerinin farklı teknolojilerinin performans özelliklerini özetleyen bir tablo yer almaktadır, burada 3In kondansatörlerin oldukça yüksek işletme şartlarında çalışabildiğini farkedeceksiniz. (1) Nominal gerilim ve akım değerleri için (harmonikler hariç) (2) Kapasitekaybı (her çalışma yılı için ortalama) (3) RMS akım değeri (harmonikler dahil) (4) Şebeke transientleri için akım peak değerleri (5) Kondansatörün 10 mm civarında ölçülen çevre sıcaklığı GÜÇ KATSAYISI DÜZELTME ÇÖZÜMLERİ SUPERriphaso IP40 koruma sınıfında modüler plastik kasalı 3 faz sistemler için sabit kompanzasyon modülü. Modüler yapısı sayesinde SUPERRiphaso ailesi kolay ve hızlı mekanik bağlantıları sayesinde çeşitli modüllerin birleştirilmesi ile farklı güç ihtiyaçlarını karşılayabilir. (400 V’ta 5 kVAr’dan 50 kVAr’a kadar.) Riphaso IP3X koruma sınıfında metal kasalı 3 faz sistemler için sabit kompanzasyon, epoksi kaplama ile boyanmış. 400V’ta 5kVAr’dan 50kVAR’a kadar. 25 kVAR üzeri güçlerde hat tıkacı (line trap) versiyonu mevcuttur. MICROfix IP3X koruma sınıfında metal kasalı 3 fazlı sabit kompanzasyon. MICROfix kapak kilidine entegre bir kesici, sigortalar ve kabinin gerilim altında olduğunu gösteren sinyal lambaları ile donatılmıştır. 400V’ta 60kVar üstü sistemler mevcuttur. MICROmatic Bu grup; otomatik güç katsayısı düzeltme sistemlerinin en küçüğüdür. Küçük güçlü reaktif güç çeken tüketiciler için uygulanabilir. Yedek parça yönetimi ve bakım işlerini kolaylaştırmak üzere modüler yapıda tasarlanmıştır (MICROrack). 400V’ta 64kVAr’a kadar çok küçük boyutlarda reaktif güç seçeneği. Çok değişken yüklerde veya yüksüz durumlarda bile optimum güç katsayısı düzletme için 19 adıma kadar çıkabilir. HP10 bankları aynı zamanda asansörler, küçük vinçler, araba yıkama-bakım makinaları gibi hızlı değişen küçük güçlü yükler için kullanılabilecek “hızlı” versiyonlara da sahiptir. MINImatic Küçük ve orta büyüklükte yükler için otomatik güç katsayısı düzeltme sistemleri, 400V’ta 225kVAR’a kadar farklı güç seçeneği. Bakım ve yedek parça yönetimi işlerini kolaylaştırmak üzere tamamen sökülebilir bloklarla üretilmiştir (MINIrack). MINImatic aynı zamanda harmonik filtre reaktörlü versiyonlara da sahiptir. MIDImatic 400V’ta 420kVAr’a kadar orta büyüklükte farklı güçler için otomatik güç katsayısı düzeltme sistemleri. Tamamen sökülebilir bloklar halinde üretilmiş ve yardımcı malzemelerde veya giriş kablosu yerinde olabilecek muhtemel değişiklikler göz önüne alınarak oldukça esnek bir kablolama yapısı kullanılmış, kolay ve hızlı montaj imkanı yaratılmıştır. MULTImatic Bu otomatik güç katsayısı düzeltme sistemleri büyük güçlü tüketiciler için çeşitli güçlerde MVAr seviyelerinde (Master- Slave uygulaması şeklinde eklenebilir modüler hücreler) kompanzasyon uygulamaları için uygun çözümü sunabilir. MULTImatic ailesi kabin içerisinde bakım ve değişim işlerini kolaylaştıracak,iyi organize edilerek tasarlanmış raflardan (MULTIracks) oluşmaktadır. Statik anahtarlama ile hızlı değişen yükler için uygun versiyonlar mevcuttur. Aynı zamanda MULTImatic; IP40/ IP55 koruma sınıfından, harmonik filtre reaktörlü versiyonlara da sahiptir. Micromatic iç görünüşü 179 Şubat 2014 AG GÜÇ KATSAYISI DÜZELTME SİSTEMLERİ SEÇİM REHBERİ Kompanzasyon sistemi reaktif gücü tesisin tasarım verilerine bakarak (eğer yeni kurulan bir tesis ise) belirlenebilir veya varolan tesisin enerji faturalarına bakarak reaktif tüketimi belirlenebilir. Kompanzasyon sistemi tipi belirlenirken aşağıdaki tablo kullanılabilir. Tabloda dikey yönde artan şekilde tesisin akımındaki toplam harmonik bozulma oranları verilmiş ve yatay olarak da kompanzasyon sistemi reaktif gücü ile transformatör görünür gücü oranları verilmiş, bu parametrelere göre seçilmesi uygun olan sistemler tabloda sıralanmıştır. Bu tablo ile söz konusu tesis için hem en uygun kompanzasyon sistemi seçimi gerçekleştirilmiş olur, hem de böylece en verimli en ekonomik çözüme ulaşılabilir. Sabit kompanzasyon sistemleri için seçim kriteri aynı olacak (örnek olarak otomatik sistem FH20 olarak belirlendiyse; sabit için FD20 seçilebilir. Otomatik HP10 ise; sabit SP20). sebebiyle sorunlar yaşamaktadır. Teknik ekibimiz tesisinizde yaşayabileceğiniz bu gibi sorunlara yönelik ölçüm ve analizler yaparak, tesisinizin durumunu ulusal ve uluslararası standart ve yönetmeliklere göre değerlendirerek sizlere detaylı ve anlaşılır şekilde raporlar sunar. Harmonikler, gerilim salınımları vb gibi güç kalitesi problemlerinize çözüm önerileri getirirler. ÖZEL SİPARİŞ VE İHTİYACA UYGUN ÜRETİM SEÇENEĞİ Örneğin, 1000 kVA OG/AG trafo üzerinden beslenen bir tesis için, THDIr yüzde= 25. Kompanzasyon sistemi de 220kVAr olarak belirlenmiş ise; Qc/Str=0,22 olmaktadır. Doğru kompanzasyon sistemi seçimi yatayda; 0,2<Qc/Str≤0,25 aralığı ve dikeyde; 20<THDIr%≤27 aralığında yapılmalıdır. Bu durumda HP30 serisini önermek doğru olacaktır veya daha üst seviye TC20 de uygundur veya daha güvenli bir çözüm için FH20 serisi seçilebilir. BAKIM KONDANSATÖR BANKLARININ KONTROLÜ Birkaç yıldır çalışmakta olan kondansatörlerin durumunu düzenli kontrol etmeniz önerilir. Kondansatörler zamanla kapasite kaybına uğrarlar, bunun sonucu olarak kompanzasyonun yetersiz kalması gibi sorunlar yaşanabilmektedir. Satış sonrası kurulum ve bakım hizmetleri firmamız tarafından sağlanabilmektedir. GÜÇ KALİTESİ ANALİZ VE DEĞERLENDİRMESİ Birçok modern tesis güç kalitesi problemleri 180 Şubat 2014 Özel ürün arayışınız veya sıradışı işletme değerleri olan tesisleriniz (460V, 500V, 600V işletme gerilimi, 50Hz veya 60Hz frekans değerleri gibi) varsa veya ağır işletme veya çevre şartlarının söz konusu olduğu tesisleriniz için ihtiyaçlarınıza yönelik özel üretim imkanı sunulabilmektedir. TEKNİK VE SATIŞ DESTEK ICAR ürün katalogları ve teknik bilgilere www. icar.com adresinden ulaşabilirsiniz. ICAR’ın Türkiye’deki mühendislik, proje ve teknik destek çözüm ortağı Minerji Ltd.’dir. (iletişim için : info@ minerji.com) . Minerji; proje-uygulama, ölçme, analiz gibi teknik uzmanlık gerektiren konularda güvenilir, kaliteli ve doğru çözümü sunabilen bir mühendislik firmasıdır. ICAR ürün satışı Türkiye temsilcisi Protek Teknik’tir. Detaylı bilgi için www.protek-teknik.com.tr sitesini inceleyebilirsiniz. Protek Teknik ürün tedariği ve teknik satış konusunda piyasada sağladığı müşteri memnuniyeti ve güvenilirliği ile tanınmış bir firmadır. Bilgisayar • Otomasyon • Elektrik • Elektronik Soçi’nin 5 yıldızlı yeni oteline Bosch koruması SOÇİ’DE YENİ AÇILAN 5 YILDIZLI RADİSSON BLU RESORT HOTEL & KONGRE MERKEZİ GÜVENLİK SİSTEMLERİNDE BOSCH’U TERCİH ETTİ. AÇILIŞINI YAPAN LÜKS OTEL, BOSCH YANGIN ALGILAMA SİSTEMLERİ, GENEL SESLENDİRME VE ACİL ANONS SİSTEMİ İLE BİRLİKTE KAPSAMLI BİR VİDEO GÖZETİM SİSTEMİ İLE DONATILDI. TÜM BU SİSTEMLER BİRBİRİ İLE ENTEGRE EDİLEREK, BOSCH BİNA ENTEGRASYON SİSTEMİ (BIS) ÜZERİNDEN MERKEZİ OLARAK YÖNETİLMELERİ SAĞLANDI. Karadeniz kıyısına yakın bir yerde bulunan Radisson Blu Resort & Kongre Merkezi’nde 500’den fazla misafir odası, üç restoran, bir sağlık kulübü ve SPA ile başka tesisler yer alıyor. 1.500 m2 büyüklüğündeki Premier Hall ile birlikte 11 konferans salonuna sahip olan Radisson Blu, aynı zamanda Güney Rusya’nın en büyük kongre merkezlerinden biri. Binanın farklı kısımları farklı güvenlik gereksinimlerine sahip olduğu için, Krasnoda merkezli yüklenici LLC Computer-svyaz, tümü tek bir entegre sistem tarafından yönetilen 11 bağımsız yangın paneline ve 8.000’den fazla yangın dedektörüne sahip bir ağ çözümü tasarladı. Gerektiğinde otelin hızlı bir şekilde tahliye edilmesini sağlamak için, Bosch yangın algılama sistemi ile Bosch Praesideo genel seslendirme ve acil anons sistemi birbirine entegre edildi. Otele kurulan video gözetim sistemi ise, Bosch Video Yönetim Sistemi (BVMS) tarafından yönetilen 300’e yakın IP kameradan oluşuyor. Bosch’un Akıllı Video İçerik Analizi (IVA) yazılımı sayesinde kritik öneme sahip olaylar güvenilir bir şekilde anında tespit edilip, iş gücü maliyetlerinin azaltılmasına destek oluyor. Bosch Güvenlik Sistemleri, Rusya Satış Direktörü Christoph Hampe proje ile ilgili “Güvenlik ve emniyet bugünlerde açıkçası Soçi’deki en önemli konu… Ancak, Radisson Blu ziyaretçilerine güvenlik konusunda daha fazlasını sunmak istedi. Uzun ömürlü bir güvenlik çözümünü tercih eden otel yetkilileri, bu nedenle, açık standartlara dayalı, entegre, yüksek derecede ölçeklendirilebilir bir güvenlik sistemini tercih ettiler. Bu, onların sistemlerini gerektiğinde kolayca genişletmelerine, böylece ileride yeni güvenlik gereksinimleri doğması durumunda ilk yatırımlarını korumalarına olanak sağlayacak” dedi. 181 Şubat 2014 TESõSAT qSŤMON 630 DOT Simon’un, profesyonel aydťnlatma ihtiyaçlarťnť karƑťlamak üzere pazara sunduœu 630 DOT projektör serisi, yeni aydťnlatma çözümleri sunuyor. GeniƑ ürün yelpazesine sahip olan bu aydťnlatma armatürleri, LED teknolojisinin maksimum verimliliœi ile beraber montaj, oryantasyon, yoœunluk, aydťnlatma ve ťƑťk rengi ile kullanťcťlara çok sayťda seçim imkanť sunar. LED’ler maksimum tasarrua sabit aydťnlatma seviyesi ve yüksek performans sunuyor. MONTAJ AVANTAJLARI gÌ2ťvaüstü montaj, daha önce açťlmťƑ olan delikler ile çok daha hťzlť. gÌ1@XKť montaj, hťzlť baœlantť sistemi ile armatür raya uyum saœlar. gÌ2ťva altť montaj, asma ve alçťpan tavana tam entegre olmayť kolaylaƑtťran minimalist sťva altť montaj kutusu ile çok kolay. gÌ!TÌ@U@MS@IK@Q@ÌDJÌNK@Q@JÌÌ#.3ÌOQNIDJSīQÌīYDKÌS@R@Qťmť ile en son nesil LED’in kapasitesini artťrťrken, minimum enerji tüketimini de saœlťyor. Aydťnlatma kapasitesi 75lm/W’tan büyük, kullanťm ömrü 60,000 saat (L70) oluyor. ÇOKLU KOMBİNASYONLAR 630 DOT farklť kombinasyonlar ve modüler sistemi ile kullanťcalara bir çok deœiƑik alternatif sunuyor. 9 ‘lu, 18’li ve 21’li LEDler kare yada dikdörtgen olarak birleƑtilebiliyor, tekli, ikili yada dört modül olarak kullanťK@AHKHXNQÌ!TÌR@XDCDÌSDJÌAHQÌ elektrik baœlantťsť ile farklť alanlarť kontrol etmek mümkün oluyor. ÖZEL AYDINLATMA İHTİYAÇLARI İÇİN İKİ YENİ OPTİK 630 DOT ürün ailesi saœüst optik ve oval optik ile büyüyor. Dikey alanlar için özel tasarlanmťƑ saœüst optik dikey ťƑťk seli ile asimetrik dikey ťƑťk hüzmesinin kullanťmťnť en uygun hale getiriyor. Yatay alanlarťn aydťnlatmasťnda ideal olan Oval optik , sergileme alanlarťna vurgu yaparak ihtiyaç duyulan armatür sayťsťnť azaltťyor ve duvarť boydan boya aydťnlatabiliyor. SİMON web : www.simonled.com 182 Şubat 2014 ÖLÇME q Fluke Ti105 Termal Görüntüleme Cihazť Ultra Ƒťk, akťllť tasarťm ve günlük sorun giderme iƑlemleri bir arada. Gündelik sorun giderme iƑlemlerinde rahatlťœa ihtiyacť olan endüstriyel ve ticari uzmanlar için optimize edilmiƑ performans. Fluke, müƑterilere ulaƑmťƑ ve onlara nasťl çalťƑtťklarťnť, denetimleri daha hťzlť ve daha kolay gerçekleƑtirmek için ne tür özelliklere ihtiyaç duyduklarťnť sormuƑtur. Ortaya Ƒu sonuç çťkmťƑtťr: Ti105 termal görüntüleme cihazť, olasť sorunlar yüksek maliyetli arťzalara dönüƑmeden bu sorunlarť tespit ederek size zaman ve para tasarrufu saœlar. Sorunlu alanlarť anťnda, sťkťntť yaƑamadan tespit edin: gÌ'HRRDCHMÌ$MCİRSQHXDKSHB@QHÌTXFTK@L@K@QÌHĜHMÌFDKHƑtirilen ultra Ƒťk tasarťm, termal görüntüleme cihazťnťzť güvenli, kolay ve eœlenceli bir Ƒekilde kullanmanťzť saœlar. gÌ&īQİMÌ(1Ì%TRHNMtÌ1DRHLÌŤĜHMCDÌ1DRHLÌLNCTÌSDJMNKNIHRHÌRNQTMKTÌ alanlarť tespit etmeye ve el feneri karanlťk yerlerin aydťnlatťlmasťna yardťmcť olur. gÌ1@ONQK@XťMÌ#@GHKHÌ2L@QS5HDVtÌX@Yťlťmť bulgularťnťzť belgelemenize ve raporlarťnťzť özelleƑtirmenize yardťm eder. ÖZELLİKLER gÌ2HYHMÌHĜHMÌFDKHƑtirilen ultra Ƒťk akťllť tasarťm deneyimini yaƑayťn dayanťklť, ergonomik, hafif, bas-çek özellikli, odaksťz görüntüleme cihazť gÌ(1%TRHNMtÌSDJMNKNIHRHÌHKDÌRNQTMK@Qť daha hťzlť ve daha kolay tespit DCHMÌ1DRHLÌŤĜHMCDÌ1DRHLÌLNCTÌ3@L@LťÌ(1Ì3@L@Lť Görülebilir) gÌ%KTJDÌSDQL@KÌFīQİMSİKDLDÌBHG@Yťnťzť ve CNX kablosuz modüllerini kullanarak tek seferde beƑ adede kadar kablosuz modülden hťzlť ve kolay bir Ƒekilde akťm ölçümleri alťn. gÌ$KDJSQHJÌJ@AHMKDQHÌFHAHÌJ@Q@MKťk yerleri ve zayťf aydťnlatmalť mekanik odalarť entegre el feneri ileaydťnlatťn gÌ2NQTMKTÌXDQKDQHÌK@YDQÌHLKDĜÌHKDÌ gösterin gÌ2@G@C@ÌCDœiƑtirilebilir pil ile kesintisiz termal görüntülemeden faydalanťn Fluke’un ultra Ƒťk Ti105 EndüstriyelTicari Termal Görüntüleme Cihazť ile sorunlarť tespit etmeye daha az, çözmeye daha fazla zaman ayťrťn. NETES MÜHENDİSLİK Tel. : 0216 340 50 50 Faks : 0216 340 51 51 Mail : netes@netes.com.tr KGK qÌ/HKKDQÌ#HM@LHJÌ'HAQHSÌ *&*Ì4!1 gÌ 8@Qť iletken malzeme kullanmadan elde edilen doœal sinüs sinyali gÌ · ·ÌFDMHƑ giriƑ gerilim toleransť gÌ q·ÌFHQHƑ frekansť toleransť gÌ ·X@ÌU@Q@MÌUDQHL gÌ 'DQÌJNƑul altťMC@Ì·ÌG@QLNMHJÌA@RSťrma gÌ ·İMÌ@KSťnda giriƑ akťm harmoniœi gÌ +HLHSRHYÌBQDRSÌE@JSīQİ gÌ 8İJRDJÌJťsa devre dayanťmť (14xln) gÌ &HQHƑ güç faktörü 0,99 gÌ ·ÌXİJSDÌÌR@@SÌ·ÌXİJSDÌÌC@JHJ@ÌĜ@KťƑabilme gÌ ·Ì&@KU@MHJÌHYNK@RXNM gÌ ÌAHMÌR@@SÌ,3!%ÌRİQDRHÌ gÌ ÌXťl çalťƑma ömrü gÌ #İƑük bakťm maliyetleri gÌ #İƑük iƑletme maliyetleri gÌ ·ÌCİƑük akü kullanťmť gÌ #Nœal havalandťrma gÌ *@O@RHSHEÌFİĜÌE@JSīQİMCDÌC@GHÌS@LÌJ@O@RHSDCDÌĜťkťƑ verebilme gÌ !,2ÌUDÌAHQĜNJÌG@ADQKDƑme sistemiyle uyumlu gÌ *NMSDXMťr kabin çözüm opsiyonu gÌ 2TÌRNœutmalť çözüm opsiyonu Sürekli ve temiz enerji kaynaœť dinamik kesintisiz güç kaynaklarťnťn en önemli özelliœi Ƒebekeden baœťmsťz doœal sinüs üreten eƑsiz senkron makinanaya sahip olmasťdťr. 4-(!+."*>1Ì@JİKİÌUDÌJDMCHÌHĜHMCDÌXDCDJKDLDKHÌX@Oťya R@GHOÌLNCDKCHQ*5 *5 Ì@Q@Rťnda üretilmektedir. 4-(!+."*>1ÌCHM@LHJÌGHAQHSÌ*&*ÌJDMCHÌX@Oťsťnda 4 ayrť hattan yedekleme saœladťœťndan Tier 3 ve Tier 4 gereksinimlerimizi karƑťlamada yardťmcťÌNKTQÌ*QHSHJÌ yükleriniz yüksek güvenilirlik sahibi olur. gÌ #HM@LHJÌXİJÌƑartlarťnda, ani peak akťmlarťnda bile Ƒebekeden baœťmsťz senkron motorda yeni baƑtan üretilen FDQHKHLÌ*&*ÌĜťkťƑťnda parazitsiz ve doœal bir sinus elde etmemizi saœlar. gÌ 8İJÌS@Q@Eťnda oluƑan kťsa devre akťmlarť, nominal akťmťn 14 katť kadar elemine edilerek selektif kritik yük operasyonunun devamť saœlanťr. gÌ 2@CDBDÌDMDQIHÌJDRHMSHKDQHMCDÌA@S@QX@ÌNODQ@RXNMTÌ kullanťlmasť ve çok daha düƑük olan AC ripple sayesinde bataryalarťMÌīLQİÌ·ÌC@G@ÌTYTMCTQ gÌ 8İJRDJÌJ@O@RHSDCDÌDKDJSQNIDMÌFQTATÌRDĜHLHÌFDQDJKHÌ olmayan dinamik kgk sistemlerinde harici elektrojen gruplarť ile çalťƑmada çťkťƑ gerilimi ve frekansťnda bozulmalar yaƑanmaz. gÌ !@œťmsťz topraklama sayesinde ek bir izolasyon trafosuna gerek yoktur. gÌ '@QLNMHJÌEHKSQDKDQÌJ@O@RHSīQKDQDÌFDQDJÌCTXTKL@Cťœťndan düƑük alanda yüksek verim saœlar. gÌ 4-(!+."*ÌRDMJQNMÌL@JHM@X@ÌDMSDFQDÌDMCİRSQHXDKÌ pervane sayesinde sistem havalandťrmasť doœal olarak saœlanťr. Ťlave bir klima sisteminin kullanťlmasťna gerek yoktur. gÌ 4-(!+."*1ÌCHM@LHJÌGHAQHSÌ*&*K@QÌXİJRDJÌCDOQDLÌ standartťna sahiptir. gÌ 8@S@XC@Ì&ÌCHJDXCDÌ 0.5G deprem ivmesine dayanabilecek Ƒekilde dizayn edilmektedir. è1)250 Tel. : 0216 622 58 00 KONTROL q*NMEHFİQDÌ$CHKDAHKHQÌ #TQCTQL@ÌUDÌ'ťz Denetimi Güvenli durdurmanťn izlenmesi ve sürücü bileƑenlerinin G@QDJDSHÌ/GNDMHWÌ"NMS@BSÌ/21Ì,NSHNMRSNOÌDLMHXDSÌ modülüyle artťk çok daha kolay. Standart enkoderle, güvenlik onaylťÌ2(+ÌCīMDQÌDMJNCDQKDQÌUDÌX@JK@Ƒťm anahtarlarť 35 mm’lik cihaza baœlanabilir ve önemli güvenlik fonksiyonlarťnť EN 61800-5-2’ye göre uygulayabilir. Yarť iletken ve röle çťkťƑlarť gerektiœinde tehlikeli hareketleri hťYK@ÌUDÌFİUDMKDÌCTQCTQTQÌ!HQÌL@JHMDÌ için harici sürücü bileƑenleriyle baœlantťlť olarak dört farklť iƑletim modu ve entegre STO (safe torque oͶ), SLS (safely limited speed), SMS (safe speed management) UDÌ2#(ÌR@EDKXÌLNMHSNQDCÌCHQDBSHNMÌFİUDMKHJÌJQHSDQKDQHÌ izlenebilir. $LMHXDSÌLNCİKİÌRīJİKDAHKHQÌ/21./ÌRDQUHRÌUDÌFīRSDQFDÌ İMHSDRHXKDÌJNK@XB@ÌJNMEHFİQDÌDCHKHQÌ!TÌ@M@ÌBHG@Yťn çalťƑmasť için gerekli deœildir, yani uzaktan kontrol DCHKDMÌ/21Ì./ÌİMHSDRHÌL@MHOİK@RXNM@ÌJ@QƑť maksimum korumaya sahiptir ve birçok ana cihazťn kullanťmťna göre maliyet avantajť sunmaktadťr. Emniyet modülü EN 61508 UDÌ$-Ì($"ÌDÌFīQDÌ2(+ÌÌUDÌ$-Ì(2.ÌDÌFīQDÌ PLe uyumludur. PHOENIX CONTACT Tel. : 0216) 481 0300 Mail : info@phoenixcontact.com.tr Web : www.phoenixcontact.com.tr KORUMA qVŤ*.Ì *@Ĝ@JÌ JťLÌ1īKDRH Günümüzde her anťmťzda ihtiyaç duyulan elektriœin faydasť olduœu kadar oluƑturabileceœi tehlikesi de bilinen bir gerçektir. Elektrikle çalťƑan cihazlar ve elektrik taƑťyan kablolarda yalťtťm deformasyonu veya montaj hatasť nedeniyle kaçak akťm oluƑmaktadťr. Evlerimizde ve yaƑam alanlarťmťzda elektriœin kaçak akťm oluƑturarak neden olacaœť tehlikeye karƑť kaçak akťm koruma rölesi kullanťlarak önlem alťnmalťdťr. *@Ĝ@JÌ JťLÌ*NQTL@Ì1īKDRHMHMÌFīQDUHÌÌX@Kťtťm hatasťndan kaynaklanan hata akťmťnť algťlamasť ve algťlanan bu kaçak akťm deœerinin belirlenen deœerlerin üzerine çťkmasť durumunda ise baœlť bulunduœTÌCDUQDXHÌJDRLDRHCHQÌ5H*.Ì *@Ĝ@JÌ JťLÌ1īKDKDQHÌDKDJSQHJÌSDL@Rťna ve yangťn riskine karƑť korunmak için kullanťlmasť zorunlu bir üründür. L C@Ì'@X@SÌŤMR@MÌ*NQTL@ÌL C@ÌC@Ì3DRHR@SÌ (YangťMÌ*NQTL@ÌJNQTL@ÌENMJRHXNMTMTÌFDQĜDJKDƑSHQHQÌ*@Ĝ@JÌ akťm rölelerinin çalťƑmasť, devreye giren akťmlarťn toplamť ile çťkan akťmlarťn toplamťnťn eƑit olmasť prensibine dayanťr. 'DQG@MFHÌAHQÌE@QJÌ@Jťmťnda cihaz sistemdeki kaçak akťmť algťlayarak enerjiyi kesmektedir. *@Ĝ@JÌ@Jťm tehlikeli eƑik deœerlere ulaƑtťœťnda insan hayatťnť tehdit edebilecek boyutta risk taƑťmaktadťr. Aynť zamanda yalťtťm hatasťndan kaynaklanan kaçak akťm belli deœerlerde yangťn tehlikesi oluƑturmaktadťQÌ*@Ĝ@JÌ AkťLÌ*NQTL@Ì1īKDKDQHÌRHRSDLDÌDJÌL@KHXDSÌFDSHQDBDœi düƑünülerek tesisatlarda kullanťlmaz ise, maddi ve manevi kayťplar yaƑanabilir. Ťnsan hayatťnťn ve yaƑam alanlarťnťn yangťnlardan korunmasť için tesisatlarda kaçak akťm rölelerinin mutlaka uygun standartlar göz önünde bulundurularak seçilmesi, topraklama sistemi ve otomatik sigortalarťn yanťnda sistem tamamlayťcťsť olarak kullanťlmasť gerekmektedir. VİKO Tel. Faks Web 186 Şubat 2014 : 0216 564 55 55 : 0216 564 55 44 : www.viko.com.tr YENİLİKLER... UYGULAMALAR... OFİSTE • İLETİŞİMDE • MÜHENDİSLİKTE E-Faturaya geçiş için son 1 ay! Vergi Usul Kanunu (VUK) tebliği ile hayata geçirilen, veri formatı ve standardı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından belirlenen e-Fatura uygulamasına son başvuru tarihi 31 Mart’ta doluyor! Böylece, son başvuru tarihi yoğunluk nedeniyle 31 Aralık 2013’ten 31 Mart 2014’e ertelenen e-Fatura başvurusu için son aya girildi. 24 bin mükellefi kapsayan e-Fatura uygulamasına o tarihe kadar geçmeyenlere cezai işlem uygulanacak. E-Dönüşüm sürecinin önemli bir ayağını oluşturan e-Fatura, süreçleri hızlandırmanın yanı sıra ekonomik ve çevresel fayda da sağlıyor. 24 bin mükellefin e-Faturaya geçmesiyle, yılda ortalama 48 bin ağacın kesilmesinin önüne geçileceği tahmin ediliyor. Türkiye’nin e-Fatura, Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) ve e-Arşiv hizmetlerini bir arada sunan ilk ve tek kurumu olan TÜRKKEP, sunduğu avantajlı hizmetlerle e-Fatura mükelleflerinin işlerine büyük kolaylıklar getiriyor. E-FATURA DÖNÜŞÜM SÜRECİ KURUMLARA NE KATACAK? E-Ticaretin bir gereği olan Elektronik Fatura (e-Fatura) sayesinde, şirketler kâğıt faturalardan kurtulacak, faturaların basılması, gönderilmesi, alınması ve saklanması kolaylaşacak, hızlı, verimli ve çok daha düşük maliyetli hale gelecek. TÜRKKEP müşterilerine mevzuata uygun, hızlı, her tür muhasebe yazılımıyla çalışabilen e-Fatura hizmeti ve saklamacı kuruluş yetkisi ile 188 Şubat 2014 tahsilat süreçlerini hızlandıracak, • Doğanın korunmasına ve daha az enerji harcanmasına katkı sağlayacak, • Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının yaptığı ve bundan sonra yapacağı düzenlemelere kolaylıkla ve daha az maliyetle uyum sağlayacak, • Kurumsal itibar ve imajına önemli katkı sağlayacaktır. E-FATURA HİZMETİNİ NASIL ALABİLİRSİNİZ? sunduğu e-Arşiv hizmetinin yanı sıra, diğer özel entegratörlerden farklı olarak sunduğu KEP hizmetleriyle müşterilerinin ticari, resmi ve hukuki belge paylaşımlarını yasal geçerli ve güvenli biçimde, çok düşük maliyetle yapabilmesini sağlıyor. TÜRKKEP E-FATURA HİZMETİNİ SEÇEN KURUMLAR: • Fatura maliyetini 10’da 1’e düşürecek, • Basılı faturanın gönderimi günler sürerken, e-Faturayı saniyeler içinde gönderebilecek, • Kâğıt fatura kullanımı sırasında harcanan işgücünü 6’da 1’e düşürecek, • Hem faturalarını arşivlemek için yer ayırmaktan, saklama zorluklarından ve masraflarından kurtulacak hem de e-Faturalarını uzun yıllar güvenle saklayacak, • Müşterilere yanlış fatura gitmesinin önüne geçecek, • E-Fatura sayesinde ödeme ve E-Faturaya geçişte mükelleflerin üç farklı yöntemden birini seçmeleri gerekiyor. Bu yöntemler; Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) e-Fatura portalını kullanmak, GİB’e doğrudan entegrasyon ile bağlanmak ve GİB’nin yetkili kıldığı Özel Entegratörler ile e-Faturaya geçmektir. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından yetkilendirilen e-Fatura Özel Entegratörlerden biri olan TÜRKKEP e-Faturaya geçişte müşteriyle çözüm ortağı anlayışıyla çalışarak, onların sahip olduğu Logo, Netsis, SAP, Micro ve benzeri herhangi bir muhasabe veya ERP yazılımı ile e-Fatura sisteminin birkaç yöntemle entegrasyonunu kolayca sağlamaktadır. Türkiye’nin her yerinde yaygın 100’ü aşkın çözüm merkezleriyle müşterilerine yerinde kurulum, entegrasyon ve eğitim hizmetleri vererek her bir müşteriye kendi ihtiyaçlarına uygun çözüm ve hizmet sunmaktadır. Müşteriler e-Fatura gönderip, alabilir hale geldikten sonra da, 7/24 müşteri destek hattıyla her an gerekli desteği almaktadır. Panasonic MWC’de 5 inçlik yeni tabletinin ilk detaylarını açıkladı Panasonic, mobil çalışanlar için sahada ve zorlu koşullarda sesli arama ve veri transferi imkânı sunan, Microsoft Windows Embedded 8 Handheld ve Android işletim sistemi seçeneklerine sahip yeni 5 inçlik Toughpad tablet cihaza ilişkin ilk bilgileri sundu. Panasonic Mobile World Congress’te Toughpad ailesine katmaya hazırlandığı yeni 5 inçlik dayanıklı tablet cihazını acil durum hizmetleri, güvenlik, üretim ve lojistik gibi zorlu koşullarda kesintisiz çalışmaya ihtiyaç duyan sektörler için tanıttı. 5 inçlik tablet, güç kesilmeden batarya değişimine imkan veren hot swap ve hızlı şarj özellikleriyle sınıfında lider batarya ömrü sunarak kullanıcıların sahada kesintisiz çalışmalarını sağlıyor. Eldiven ile kullanılabilen, güneş ışığında üstün görünebilirlik sunan ve yüksek çözünürlüklü dokunmatik ekran, kamera, barkod okuyucu gibi özellikler, cihazı her ortamda kolayca kullanılabilir kılıyor. Yeni tablet, Panasonic Toughbook ve Toughpad serisinin bir üyesi olarak darbelere, düşmeye, aşırı sıcaklıklara, suya ve toza karşı aynı dayanıklılık standartlarına sahip olarak üretilerek tablet cihazlar için düşme dayanımı ve katı cisimlere karşı koruma standartlarında referans olacak. Panasonic Toughpad 5 inç tablet, ayrıca konforlu bir kullanım için el kayışı ve giyilebilir PC çözümleri gibi aksesuarlar ile birlikte alınabilecek. Sesli arama ve veri kullanımının yanı sıra iki farklı işletim sistemi seçeneklerini sunan 5 inçlik tabletin sesli arama özellikli sürümü, gürültülü ortamlarda bile kristal netliğinde ses kalitesi sunan Panasonic gürültü azaltma teknolojisine de sahip olacak. Panasonic Avrupa Bölgesi’nden sorumlu Pazarlama Müdürü Jan Kaempfer yeni tabletle ilgili olarak: “Yeni 5 inçlik tabletimiz sesli arama imkânı sunmasıyla, çalışma şartlarının zorlu olduğu iş kollarına yönelik yeni nesil tabletler arasında bir ilk olma özelliğini taşıyor. Pazardaki en dayanıklı ve en uzun çalışma süresi sunan 5 inçlik tabletlerden biri olacaktır. Tabletin yeni tasarımı, acil durum hizmetleri ve güvenliğin yanı sıra lojistik, nakliye, inşaat ve mühendislik gibi iş alanlarında çalışanlar için mükemmel bir kullanım sunuyor” dedi. Panasonic Toughpad serisinin en yeni üyesi olacak 5 inçlik tablet, Eylül 2014’ten itibaren belirli Avrupa ülkelerinde piyasaya çıkacak. Mobil çalışanların iş akışlarına yeni bir yön vermek ve verimliliği artırma hedefiyle tasarlanan Toughpad ürün serisi, yeni üyesiyle 20 inçten 5 inçe kadar geniş bir ürün yelpazesine ulaşmış olacak. Qualcomm Snapdragon 801’i tanıttı Qualcomm Technologies Inc. popüler Snapdragon 800 SoC (çip üzerinde sistem) üzerinde birçok geliştirme içerirken başta yazılım ve pin uyumluluğu gibi önemli temel benzerlikleri koruyan yeni Snapdragon™ 801 işlemcisini tanıttı. Snapdragon 801 işlemci, daha büyük, daha hızlı kamera sensörleri ve gelişmiş görüntü işleme desteğiyle daha yüksek kaliteli fotoğraf ve videonun yanı sıra gelişmiş mobil grafikler ve oyun performansı, yüksek hızlı SD kart erişimi, çift SIM kart / Çin için dual active servisi (DSDA) ve artırılmış genel performans gibi çarpıcı özellikler sunuyor. Snapdragon 800 işlemcilerde olduğu gibi Snapdragon 801 işlemciler de dahili 4G LTE Cat 4 ve 802.11ac Wi-Fi bağlanabilirlik seçeneklerine sahip. Gelişmiş işleme gücü için dört çekirdekli Krait 400 CPU ve üstün grafik performansı sunan Andreno 330 GPU ile donatılan Snapdragon 801, batarya performansını koruyor. Qualcomm Technologies, Snapdragon 801 işlemcilerde CPU, GPU, DSP, kamera sensörü ve hafıza bileşenleri gibi temel işlem motorlarının performansını artırdı. Qualcomm Technologies, tüm Snapdragon işlemci ailesinde olduğu gibi Qualcomm’un ayrışık bilgisayar mimarisi de dahil olmak üzere özel tasarlanmış işlem motorlarının eşsiz ve etkin şekilde entegrasyonu sayesinde üstün işlem gücüne ulaşmaya devam ediyor. 189 Şubat 2014 REÇBER KABLO èNFORM AKSA JENERATÖR 3M ABB AFè AKTèF MÜHENDèSLèK ARTRONIC BEST BEMèS BÜSTYAL CEDETAČ CESè CèHAN ELEKTRèK ÇAÜDAČ KABLO DATAKOM ELEKTRONèK DELTEC DILO DKE ELEKTRèK EAE ELEKTRèK EAE ELEKTROTEKNèK EATON ELEKTRèK EKO SèNERJè EL-KO ELPA ČALT EMEK PERÇèN EMS EMTEL ENEL ENTES EPC ENERJè ERDEM PANO ERSE KABLO GEMTA GERMEN ELEKTRONèK GEWISS GRUP ARGE GÜL PANO Ö.è.K. A.è.K. A.K. 47 19 143-153 31-33 147 84 61 8 140-141 14 40-41 15-139 158-159 185 35-37 1 39-57 91 6 95 9 66-67 184 110-111 63-149-183 163 43-59 10 145 11 89 93 104-105 3 2 GÜRAL ELEKTRèK HASÇELèK HES KABLO HèLKAR èNTERTEKNèK èRTU ELEKTROMEKANèK KABLOTEL KLAS KABLO KONDAČ KONEN ELEKTRèK KOZTEK LEGRAND MAKEL NETES MÜHENDèSLèK OBO BETTERRMANN ONKA OPTèK AYDINLATMA ÖZGEN ELEKTRèK PCE TEKNèK CèHAZLAR PELSAN POLèPAR ENERJè PROTAČ RADSAN RESèSTÜRK ELEKTRèK SERVOMATèK SIEMENS TEKON ENERJè TELTEKS KABLO TEMPA PANO TENSE ELEKTRèK TOREKS ULUSOY VATAN KABLO VEKMAR (INSERT) VERA ELEKTROMEKANèK VESA GRUP WIN 2014 FUARI 115 5 29 165-166-167 182 99 51 192 154-155 133 45 137 7 53 65 97 187 55 16 25 18 101 135 83 157 27 119 151 49 87 123 4 171 -103 17 172 OKUYUCU èLGè FORMU Bu sayımızda, reklam ve yeni ürün sayfalarında tanıtımı yapılan ürün ve hizmetler ve ilgili firmalara ilişkin ayrıntılı bilgi edinmek istiyor iseniz lütfen 0(212) 272 33 90 no’lu faksımıza ya da; Eski Osmanl› Sokak Ar›kan ‹ş Merkezi No:30 Kat: 2 Daire: 10 Mecidiyeköy/‹STANBUL adresine gönderebilirsiniz. İsteğiniz ilgili firmaya bildirilecektir.
© Copyright 2024 Paperzz