07 eylül 2014 - Ekonomi Gazetesi

ELEKTRiĞE ZAM VAR MI?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi
ile birlikte geldiği Kayseri’de, elektriğe
zam yapılacağı yönündeki haberleri
değerlendirdi.
nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile birlikte Kayseri Valiliğini ziyaret etti. Ziyarette, barajlardaki
su seviyelerinin yüzde 20 oranında düşmesi sonrasında elektriğe zam yapılacağı yönündeki haberin sorulması üzerine
Bakan Taner Yıldız, “Dün basın toplantısında son derece açık
ve net ifadeler kullandım. Yalnızca iki tane gazetenin yaptığı
yorumların yanına bakan fotoğrafı
E
yapıştırmakla habercilik olmaz. Ne söylediğini anlatabilen
kişi deriz her birimiz. Su seviyeleri, yağmur seviyeleri düştü
2014 yılında su seviyesinin düşük olması bir gerçek. Sudan
HES’lerden elde edilen elektrik oranlarının düştüğü de bir
gerçek. Ama bunun diğer konuya atlayacak şekilde yapılmasını doğru bulmam. Bunun bir mekanizması var. Her ay
doğal gaz ile alakalı, her 3 ayda bir de elektrik ile alakalı otururuz, hesaplarımızı, kitaplarımızı çıkarırız, maliyetlerimizi
çıkarırız, bunu hazine ile paylaşırız ve sonunda kamuoyuyla
bunu deklare ederiz. Şu ana kadar da yaptığımız bu. Buradan
vatandaşımızı sıkıntıya sokacak tarzda bir haber yapma isteğini ben farklı bir gerekçeye bağlıyorum. O yüzden lütfen o
iki tane gazetede buna dikkat etmesi lazım diye düşünüyorum. Onlar kendilerini çok iyi biliyorlar. Aynı sözden 15 tane
gazete aynı anlamı çıkartıp da iki tane gazete farklı anlam
çıkarıyorsa burada farklı bir şey var demektir.
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
07 EYLÜL 2014 Pazar
Yılmaz'dan bütçede
revizyon açıklaması
alkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Orta
Vadeli Program (OVP) kapsamında
yapılacak revizyonlara ilişkin bilgi
verdi. Yılmaz, “Bütün makroekonomik
gelişmelerde son gelişmelere göre bir
takım aşağı ve yukarı yönlü revizyon olacaktır. Gayet normal bir durum.
Olağanüstü bir durum, çok sürprizle
karşılayacağı bir durum yok.” dedi.
K
‘En çok dinlenen
ikinci kişi benim'
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
AB'NIN ENERJi KÖPRÜSÜ
TüRKiYE OLSUN
Ukrayna çıkmazındaki Avrupa, petrol ve gazda Rusya'ya bağımlılığın önüne geçmek
istiyor. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu'ndan Bela Szombati İstanbul'da konuştu.
S
zombati Türkiye üzerindenTürkmenistan,
Irak, İsrail, İran gibi
birçok ülkenin petrol ve gazının
Avrupa'ya taşınabileceğini söyledi.
AB Türkiye Delegasyonu Başkan
Yardımcısı Bela Szombati, 'Türkiye
potansiyel olarak Türkmenistan,
Irak, İsrail, Kıbrıs belki İran gazının
da Avrupa'ya akışına imkan sağlayabilir' dedi. Szombati, İstanbul'da
düzenlenen 3. Uluslararası Petrol ve
Doğalgaz Konferansı'nda, güney koridorunun Türkiye'nin kendi doğalgaz arz güvenliğine de katkı
sağlayacağını ve uzun vadede AB ile
enerji politikalarındaki işbirliğini
kuvvetlendireceğini söyledi.AB
Komisyonu'nun Türkiye ile birlikte
çalışmaya hazır olduğuna işaret
eden Szombati, şöyle konuştu:
İSRAİL'İN GAZINI DA TAŞIYIN
'Doğu Akdeniz'deki keşifler bölge
için yeni perspektifler sağladı.
Yapılan çalışmalar, İsrail ve Kıbrıs'ı
Türkiye'ye bağlayacak bir boru hattının ekonomik faydalarını gösterdi.
Gelecek 2 yılda izlenecek politikalar
ve yatırım kararları son derece
önemli. Doğu Akdeniz'deki keşiflerle ilgili gelişmeleri yakından
takip ediyoruz. AB ile bölge ülkeleri
arasındaki işbirliği buradaki potansiyeli artıracaktır.'
AVRUPALI 6 ÜLKE RUSYA'YA
BAĞIMLI
AB'nin, enerji kaynaklarını ve transfer güzergahlarını çeşitlendirmeyi
amaçladığını vurgulayan Szombati,
'Şu an 6 üye devlet tek doğalgaz
ihracatçısı olarak Rusya'ya bağımlı
durumda. 2013 yılında, Rusya'dan
ithal edilen doğalgaz, AB'nin
toplam gaz ithalatının yüzde 39'unu
oluştururken, AB'nin gaz tüketiminin yüzde 27'sine karşılık geldi'
ifadesini kullandı. Güney koridorunun inşasının AB'nin çeşitlendirme
stratejilerinin ilk adımı olduğunu
belirten Szombati, şöyle devam etti:
'AB'nin enerji ithalat maliyeti günlük 1 milyar avrodan fazla. 2013'te
ise 400 milyar avro olarak
kaydedildi. Bu rakam AB'nin toplam
ithalatının 5'te birinden fazla.
Emekliye 2. maaş müjdesi
BD, İngiltere ve Almanya gibi
ülkelerin Türkiye’yi dinlediği, bu
kapsamda Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı’nın da enerji projleri nedeniyle
dinlenen yerlerden biri olduğu yönündeki
iddialara gönderme yapan Bakan Taner
Yıldız, “Cumhurbaşkanımızdan sonra en
fazla dinlenen kişi olduğum söyleniyor”
dedi.Bakanı Taner Yıldız, Ekonomi
Muhabirleri Derneği’nin toplantısında iddialara değindi ve cep telefonunu kullanmaya devam ettiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
Galler temasları sırasında ABD Başkanı
Barack Obama ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşerek, uluslararası dinleme iddialarını da gündeme getireceğini
hatırlatan Yıldız, şunları söyledi:
A
“Bakanlıktaki toplantılarda cep telefonum
yanımdadır. Böyle bir rekor içerisinde de
bulunmayı tercih etmezdim. Cumhurbaşkanımızdan sonra en fazla dinlenen
kişi olduğum söyleniyor. Gizlimiz saklımız
yok. Hukuken bunu yapma hakkına sahip
misiniz? Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanını, başbakanını, bakanını ve kurul
üyelerini dinleme hakkına sahip misiniz?
Şöyle bir savunmayı hiç kimse gerekçelendirilemez; biz aslında başkasını dinliyorduk, dinlerken siz takılmışsınız. Devlet,
hükümet başkanlarıyla ve ilgili meslektaşlarımla yaptığım görüşmeler var.
Hangisini ayıklayacaksınız da, dinleyeceksiniz?”
‘IŞİD petrolü almadık’
Irak’tan petrol akışı ve sevkıyatının durumuna ilişkin de konuşan Yıldız, Kuzey Irak
petrolünde 13. tankerin sevkıyatının
tamamlandığını bildirdi. IŞİD’den petrol
alındığına dair iddialar ortaya atıldığını
hatırlatan Yıldız, “IŞİD’den petrol
aldığımız külliyen yalandır. ‘
BORSA
akan Faruk Çelik, tamamlayıcı emeklilikle beraber
emeklilerin 2. bir maaşa kavuşacağını
belirtti.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
Çelik, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bir televizyon programında soruları yanıtlayan
Çelik, "Programdaki ifadeyle emekli olunduğunda olabilecek gelir kayıplarını azaltmak amacıyla tamamlayıcı emeklilik
sistemini kurup yaygınlaşmasını sağlayacağız deniyor. Burada ne öngörüyorsunuz?" sorusuna "Üç çeşit emeklilik var.
Birisi kamu emekliliği. Bir tasarruf aracı
olacak bu tamamlayıcı emeklilik.
B
Faturanızı tekrar kontrol edin
üBilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu TTNET'e "fazla
faturalandırma" cezası verdi.Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu (BTK), TTNET'in, abonelerden fazla
fatura tahsil etmek ve BTK'ya yanlış ve eksik bilgi vermek
suçlarından toplamda 30.47 milyon lira idari para cezası
ödemesine ve fazladan tahsil edilen tutarların altı ay
içinde iadesine karar verdi.TTNET Türk Telekom'un
bağlı ortaklığı genişbant internet sağlayıcısı
olarak faaliyet gösteriyor.Kurumun internet
sitesinde yer alan kurul kararına göre, TTNET,
Mayıs 2006 ila Aralık 2013 arasındaki üç ayrı
dönemde çeşitli borç tahsilatı işlemlerinde
111.9 milyon liralık fazladan faturalandırma gerçekleştirdi.
T
Sosyal dönüşüm Khamlesi
Beş yılda 2 milyon gence iş imkânı hedefiyle yola çıkan 62'nci
Hükümet'in ekonomi programında mutlak yoksulluğun bitirilmesi, işsizliğin yüzde 5'e düşürülmesi ve kadın çalışana destek öne çıkıyor.
eni Türkiye, çalışma yaşamı ve
sosyal politikalar alanında
radikal adımlara sahne olacak.
62'nci Hükümet Programı'nda yer alan
'güçlü sosyal devlet' vizyonunda önemli
hedefler ortaya kondu. İlk hedef yoksulluğu
ortadan kaldırmak. Bu amaçla gelir
dağılımındaki dengesizlik asgariye indirilecek ve işsizlik yüzde 5'e düşürülecek. Son 12
yılda 100 milyarlık sosyal yardım yapan
hükümet, engelli, yaşlı, çocuk, şehit aileleri
ve gaziler başta olmak üzere birçok kesime
yönelik desteklerini sürdürecek. Beş yılda 2
milyonu aşkın gence iş kapısı açacak
eğitimler verilecek. "Yoksulluk ve fakirlikle
mücadelede güçlü sosyal politikalarla
başlattığımız sosyal restorasyon sürecine
devam edeceğiz"dedi.
GELİR DAĞILIMI EŞİTLENİYOR:
Gelecek yıl 65 doların altında gelirle yaşamak zorunda olan vatandaş kalmayacak.
2023 için temel hedef, hak ve sorumluluk
temelli aileyi merkeze alan bütüncül sosyal
politikalarla mutlak yoksulluğu tamamen
ortadan kaldırmak.
Gündem
8
TBMM Genel
Kurulu'nda,
62. hükümet
programı
görüşüldü
Yalçın İÇYER
BİR GEZİNİN ARDINDAN DİRENİŞ YOLUMUZUN
HARİTASI HESENEYİ(İYİLİĞİ) YAPMAK VE
SEYYİEDEN (KÖTÜLÜKTEN) UZAKLAŞMAK
Yazısı S.10’da
Süleyman GÖKSU
HACCIN HİKMETİ
Yazısı S.10’da
2
07 EYLÜL 2014
Ekonomi
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
MALİYE'DEN BİR HABERE DAHA YALANLAMA
aliye Bakanlığı, hiçbir gelirin
kanuni dayanağı olmaksızın
M
tahsil edilemeyeceğini
bildirdi.Bakanlıktan yapılan
açıklamada, bir gazetenin, "53
milyar fazla vergi ödedik" başlıklı
haberiyle kamuoyunda Maliye
Bakanlığı'nın keyfi, kanunsuz ve
haksız vergi topladığı algısı
oluşturmak istediği ifade edildi.
Ekonomideki gelişmelerin bir etki
analizi olduğu ve sebep sonuç
ilişkilerinin iyi değerlendirilmesi
gerektiği vurgulanan açıklamada,
şunlar kaydedildi:"Her yıl
hazırlanan bütçe kanunları gelecek
yılın gelir ve giderlerine ilişkin
tahminleri içermekte olup, bu
tahminler mevcut ekonomik
verilerden hareketle yapılmaktadır.
Bütçenin gelir tahminleri, vergi ve
vergi dışı gelirlerden oluşmakta ve
ilgili yıl tahsil edilecek gelirlerin
kanuni dayanakları ilgili bütçe
kanunlarında yer almaktadır. Hiçbir
gelir, kanuni dayanağı olmaksızın
tahsil edilemez. Bütçe kanunlarında
öngörülen gelir tahminlerinin
üzerinde gelir gerçekleşmesi, ülke
ekonomisindeki iyileşmeler, geçici
yasal düzenlemeler gibi
nedenlerden kaynaklanmaktadır.
Nitekim 2010 ile 2011 yıllarında
büyüme, tahminlerin üzerinde,
yüzde 9 seviyesinde gerçekleşmiş ve
gelir tahminini aşan bir tahsilat
meydana gelmiştir."
- "Yasal düzenlemelerle geçici
nitelikli gelirler de meydana
gelebilir"
Öte yandan, bütçe tahminleri
yapıldıktan sonra gerçekleştirilen
yasal düzenlemelerle geçici nitelikli
gelirlerin de meydana gelebildiğine
işaret edilen açıklamada, 6111 sayılı
Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılmasına İlişkin Kanun ile
2011 yılında 13,3 milyar lira gelir elde
edildiği hatırlatıldı.
Ayrıca, kayıt dışı mücadele eylem
planı çerçevesinde sürdürülen
çalışmalar ve vergi kanunlarına
uyumun sağlanması amacıyla
yapılan etkin denetim faaliyetleri
sonucunda da gelir toplama
performansının arttığı belirtilen
açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Gelir İdaresi Başkanlığının
mükellefleri bilgilendirme
çalışmaları, hizmetlerin elektronik
ortamda sunulması, önceden
hazırlanmış kira geliri beyannamesi
uygulamaları gibi çok sayıda vergiye
uyumu artırıcı faaliyetleri de gelir
gerçekleşmelerinin artmasına neden
olmuştur. Unutulmaması gereken
bir diğer husus ise mali disiplindir.
Bütçe kanunları gelir tahminlerinin
yanı sıra gider tahminlerini de
içermektedir. Son yıllarda sağlanan
mali disiplinin devamı için gelir
tahminlerinin ihtiyatlı yapılması
şarttır.
Kaçağın nedeni altyapı eksikliği
THY'den devrim
gibi karar
Elektrik borçlarının primlerden tahsiline çalışılırken, uzmanlara göre kaçağı altyapı eksikliği artırıyor...
üneydoğu’da elektrik savaşı bitmiyor.
Elektrik borçlarının, tarım destek
G
primlerinden kesilmesi kararıyla,
yapılmadığından, burada kaçak elektrik
kullanımı daha kolay” dedi.
alacakları için devlet garantisine kavuşan
Dicle Elektrik Dağıtım AŞ (DEDAŞ),
Güneydoğu’da Kaçak elektriğin önüne
geçilemeyeceği görüşünde. Elektrik
mühendislerine göreyse kaçağın nedeni
altyapı eksikliği...
Özel şirketi alacağının, prim
ödemelerinden kesintiyle devletçe tahsil
edilmesinin rastlanmayan bir uygulama
olduğunu belirten Yeşil, “Şirket kaçak
hedeflerinin yükseltilmesiyle aslında
kayıp-kaçak bedellerini devletin
ödemesini istiyor. Elektrik borçlarının
prim desteklerinden kesilmesi, devleti
tahsilatçı konumuna itiyor” diye
konuştu.
Ekonomi yönetimi, yeni hükümette,
Güneydoğu’da çatışmalara neden olan
elektrik kesintilerini ilk icraatlardan
birisi olarak gündemine aldı. Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
“tarımsal destekten ödemek istiyorum”
diyenin elektriğinin açılacağını
belirterken, bu plan, henüz hayata
geçirilemedi. DEDAŞ’ın, ödemeleri
görmeden borçluların elektriğini
açmadığı belirtildi.
Önümüzdeki günlerde destek primi
alacaklarından elektrik borçlarının
otomatik tahsili başlayacak. Kabul
etmeyen borçlu, elektriğe veda edecek.
Alacakları için devlet garantisine
kavuşan DEDAŞ, sözleşme imzaladığı
kayıp-kaçak hedefinin yükseltilmesini ve
kaçak elektriği azaltma yükümlülüğünün
yumuşatılmasını istiyor.
Özelleştirmenin ardından dağıtım
bölgesinde bakım faaliyetlerinin
seyrekleştiği, personelin de azaltıldığı
belirtiliyor. Pek çok yerde dağıtım
şebekesinin ulaşılabilir olmasıyla
buradan alternatif çeken kaçak
elektrik aboneleri, kendi trafolarını
oluşturup tarlalara kaçak elektrik
dağıtabiliyor.
Geçen yılın ağustos ayı sonunda 61.151
MW olan Türkiye toplam enerji kurulu
gücü, 2014 Ağustos sonu itibarıyla yüzde
11.5 artışla 68.236 MW’a ulaştı. Santral
sayısı da aynı dönemde yüzde 21 artarak
861’den 1041’e çıktı. 2013 ağustos ayından
bu yana toplam 7084 MW gücünde 180
santral devreye alınırken, geçtiğimiz
ağustosta da 731 MW gücünde 14 santral
devreye alındı.
Üretim arttı
Devreye alınan 731 MW’ın 95 MW’lık
kısmı rüzgar enerjisinden oluştu. Toplam
kurulu güç içinde rüzgar enerjisinin payı
yüzde 5’e ulaştı.
Elektrik üretimi son bir yılda yüzde 4.7
artarken, elektrik tüketimindeki artış da
yüzde 3.2 oldu. Ağustos ayları baz
alındığında, elektrik üretimi geçen yılın
aynı ayına göre yüzde 11.5, tüketimiyse
yüzde 10.7 arttı.
Kürt gazı 2017 yılında gelecek
Kuzey Irak’ın önemli petrol ve doğalgaz
üreticilerinden olan Genel Energy’nin
CEO’su Tony Hayward, bölgeden
Türkiye’ye doğalgaz akışının 2017 kışında
başlayabileceğini söyledi. Hayward,
başlangıçta 4 milyar metreküplük gaz
akışını amaçladıklarını, miktarı 2020’ye
kadar yıllık 10 milyar, 2025’e kadar da 20
milyar metreküpe çıkarmayı
hedeflediklerini bildirdi.
Enerji Bakanı Yıldız, dün bu konuda
“Sayaç takılmasını istemeyen
çiftçilerimiz var. Bunu doğru
bulmuyoruz. Elektrik kullanacaksa
onun parasını mutlaka ödemeli”
ifadesini kullandı.
Altyapı zaafiyeti
Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı
Hüseyin Yeşil, “Yapılan devirlere göre
şirketlerin kayıp-kaçağı düşürme
hedefleri vardı. Ama bunun için altyapı
gerekiyor. Altyapı yatırımı
Türkiye’nin elektrik üretiminde
kömürün payı yüzde 20.5, doğalgaz
ile LNG’nin payı yüzde 31, HES’lerin
yüzde 34.2, rüzgarın ise yüzde 5
oldu. Güneşin payı yüzde 1’e
ulaşamadı. Dışa bağımlı olduğumuz
doğalgazın elektrik üretimindeki
payı düşerken, rüzgar enerjisinin
yükselişi sevindirici bir gelişme
olarak kayda geçti.
DİNÇER: 15 AYI KAYBETTİK,
9 AYI HEBA ETMEYELİM
ÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer,
Türkiye’nin geçen yıl Mayıs ayı sonunda
T
başlayan gezi parkı olaylarını takiben, 17
ve 25 Aralık operasyonları ve yargıda
yaşanan sorunların tutuklamaların da
etkisiyle son 15 ayını kaybettiğini söyledi.
Toplam 9 aylık ömrü bulunan 62’nci
Hükümetin de önümüzdeki bu süreci
kaybetmemek adına çok dikkatli olması
gerektiğini belirten Dinçer, “Bu durum
Türkiye’nin yurtdışında da itibar kaybına
yol açtı. Her ne kadar sayın
Cumhurbaşkanı bize bunların dış
güçlerden kaynaklandığını söylese de,
ister dış ister iç güçler olsun Türkiye bir
itibar kaybetti” diye konuştu.
62’nci Hükümetin 9 aylık dönemde tüm
sorunları çözemeyeceğini ancak 9 aylık
dönemin de heba edilmemesi gerektiğini
belirten Dinçer, yatırım sürecinin
iyileştirilmesi, yargı reformu, hukuk
hizmetlerinin niteliğinin artırılması ve AB
sürecinin devamı gibi alanlarda adım
atılmasının şart olduğunu aktardı.
Bugüne kadar yaptıkları açıklamalarda
uzlaşma ve siyasetin normalleşmesi
ile başta cep telefonu olmak
üzere elektronik aletlerin uçak
yerdeyken kullanımına izin
verdi. Kokpit.aero sitesinin
haberine göre, yeni uygulama ile
birlikte uçağa binen yolcular,
kapı kapanıncaya kadar cep
telefonu, tablet, bilgisayar gibi
kablosuz veri alışverişi
yapabilen elektronik aletleri
olarak kullanabilecek. Ancak
kapı kapatılıp motor
çalıştırılınca, uçak havalanıp
kemer ikaz lambaları
söndürülünceye kadar tüm
elektronik aletler kapalı kalacak.
HAVADA UÇUŞ MODUNDA
AÇILACAK
Hava durumuna göre değişmekle
birlikte kemer ikaz lambaları 20
bin feet (6 bin 600 metre)
yüksekliğe ulaştığında
söndürülüyor ve yolcular
kemerlerini açabiliyor. İkaz
lambasının sönmesiyle birlikte
yolcular yayın yapmayan
elektronik aletleri, inişe kadar
kullanabilecek. Ancak kullanım
uçuş moduna alınarak
yapılabilecek. Uçak alçalmaya
geçip ininceye kadar ise bu
aletler kapalı konuma
getirilecek.
Elektrikte doğalgazın payı düştü
Şirketin durum tespiti, Güneydoğu’da
kaçağın engellenemeyeceği yönünde.
Bölgede incelemeler yapan elektrik
mühendislerinin tespitiyse farklı.
ürk Hava Yolları, yayınladığı
Taşınabilir Elektronik
T
Cihazların Kullanım Prosedürü
Ülker İngiliz deviyle flörtte
hayata geçirilmesinin önemine
Göreve
vurgu yaptı ve fikri haklar,
Vergisi ve doğalgaz
geldiği haziran Gelir
piyasası konusunda
bekleyen düzenlemelerin
ayından bu yana
çıkarılmasını istedi.
3’üncü kez Ankara
ve Kıbrıs konusunda
ziyareti gerçekleştiren AB
adımlar atılmalı
TÜSİAD olarak AB
TÜSİAD Başkanı Dinçer, sürecini
çok
önemsediklerini söyleyen
düzenlediği sohbet
Haluk Dinçer, Kıbrıs’ın da
toplantısında temasları mutlaka
çözülmesi
gereken bir sorun olarak
hakkında bilgi
“Daha çok yatırım için
ortada durduğunu bildirdi.
yatırım ortamı iyileştirilmeli”
Bu
konuda AB’nin de
verdi.
Rekabet gücünün artırılması
sorumlulukları bulunduğunun
gerektiğine vurgu yaptıklarını
ifade eden Haluk Dinçer,
bunun yanı sıra Türkiye’nin
yeni Anayasaya ihtiyacı
olduğunun altını çizdi.
Ayın zamanda
demokratikleşme adımı
ve AB sürecinde ısrarın
da önemli olduğunu dile
getiren Dinçer, “Sayın
Erdoğan ilk
konuşmasında elini
uzattı, bu elin havada
kalmaması gerekir” dedi.
yönünde yapılacak ekonomik
reformlara ve daha çok yatırım için
yatırım ortamının iyileştirilmesine ihtiyaç
olduğunu söyleyen Başkan Dinçer, Gezi
Parkı olayları, 17-25 Aralık süreci, yargıda
yaşanan tartışmalar, emniyette yaşanan
operasyonlarla birlikte Türkiye’nin 15 ayını
kaybettiğini bildirdi. Önümüzdeki 9 ayın
da heba edilmemesi için çalışılması
gerektiğini belirten Dinçer, gündemde
olan taslak çalışmaların bir an önce
altını çizen Dinçer, Türkiye’nin
bazı başlıkları açmasını Kıbrıs Rum
Kesimi’nin engellediğini söyledi.Türkiye ve
AB’ye çok şey katan Gümrük Birliği’nin
karar mekanizmasında asimetrik
durumun sözkonusu olduğunu anlatan
Haluk Dinçer, ABD ve AB arasında
yürütülen görüşmelere de atıfta
bulunarak, Hükümetin “Gümrük Birliği bu
yapıyla yürümez” görüşüne katıldıklarını
bildirdi.
“Çözüm sürecine başından
beri destek veriyoruz”
Ankara temasları
çerçevesinde önceki gün HDP
yöneticileriyle görüştüklerini
belirten Haluk Dinçer, devam
eden çözüm sürecine
başından beri destek
verdiklerini dile getirdi. Bu
konuda bir reçete olmadığını
ve sorunun diyalogla
çözülebileceğini belirten
Dinçer, “Şiddetsizlik ortamını
olumlu değerlendiriyoruz.
Ancak biz da köşemizde
sessizce oturmuyoruz.
Bölgenin ekonomik
kalkınmaya ihtiyacı var.
TÜSİAD olarak yoğun
katılımla Batman ve Cizre’de
toplantılar yaptık, Mardin ve
Van’a gideceğiz. Çözüm
sisteminin ekonomik ayağına
sahip çıkıyoruz.
on yıllarda yaptığı satın
almalarla tüm dikkatleri üzerine
S
çeken Ülker’in, dünyanın altıncı
büyük bisküvi üreticisi İngiliz
United Biscuits'i satın almak için
bu hafta şirket yetkilileriyle
görüşme yapacağı iddia edildi.
Dow Jones’da yer alan haberde,
İngiliz United Biscuits bu hafta
aralarında Ülker Bisküvi'nin de
olduğu potansiyel alıcı firmalarla
görüşecek. United Biscuits'in
görüşeceği firmalar arasında Ülker
Bisküvi'nin yanı sıra ABD'li
Kellogs, İtalyan Ferrero, Kanadalı
fon Ontario Teacher’s Pension
Plan’ın da bulunduğu belirtildi.
United Biscuits'in bu görüşmeler
sonucunda şirketin tamamını bu
adaylardan birine satması ya da
şirketi halka arz etme kararı alması
bekleniyor.
DÜNYANIN 6. BÜYÜK ÜRETİCİSİ
United Biscuits 2013 yılındaki 1.10
milyar sterlinlik satışlarıyla ciro
bakımından dünyanın en büyük
altıncı kurabiye üreticisi
konumunda bulunuyor. Satın alma
anlaşmasının 2 milyar sterlini
bulabileceği belirtiliyor. Şirket
İngiliz pazarının yüzde 25'ini
elinde bulunduruyor. Şirket
bünyesinde Jaffa Cakes, McVitie's
gibi İngiliz tüketicinin yakından
tanıdığı köklü markalar bulunuyor.
İngiliz firma 2010 yılına kadar
uzanan uzun bir süreçten bu yana
satış tezgahında. Yıldız Holding ise
o günden bu yana şirketin talipleri
arasında yer almıştı. Ancak şirket
bu süreç içinde bir çok teklifi
reddetti. Hızlı çorba ürünleriyle
öne çıkan şirketlerden biri olan
ABD'li Campbell Soup, 2010 yılı
ağustos ayında United Biscuits’i 2.3
milyar dolara almak için teklif
verdi. Çinli yemek üreticisi Bright
Food, United Biscuits’i almak için
2010 yılı eylülde görüşmelere
başladı. 3.1 milyar dolar veren Çinli
şirket, anlaşmaya varamadı.
Alman Intersnack Knabber-Geback
şirketi, United Biscuits’i satın
almak için 2012’de görüşme yaptı.
644 milyon dolar veren Almanya
merkezli şirket de anlaşmaya
varamadı.
3
07 EYLÜL 2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
400 ton kapak bakın ne oldu!
Kredi kullanan kişi sayısı azaldı
Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği'nin 3 yılda önce başlattığı "plastik kapak"
kampanyası çerçevesinde bugüne kadar 400 ton plastik kapak toplandı.
apakların satışından elde
edilen gelirle 408 özellikli
K
manuel tekerlekli sandalye, 28
akülü tekerlekli sandalye ile çok
sayıda yara minderi ve akü
alınarak ihtiyaç sahiplerine
dağıtıldı. TOFD Genel Başkanı
Ramazan Baş, AA muhabirine
konuya ilişkin yaptığı açıklamada,
dernek kurulduğundan bu yana
ulusal ve uluslararası birçok
projeyi başarıyla yürüttüğünü
belirterek, bunların en
önemlilerinden birinin de
toplumda "mavi kapak" olarak
bilinen "plastik kapak
kampanyası" olduğunu söyledi.
Kampanyanın öneminin bazı
kesimlerce yeterince
anlaşılamadığını dile getiren Baş,
çöpe atılan plastik kapakların bu
yolla nasıl işe yaradığının
gösterildiğini ifade etti.
bir kısmını verdiğini, belirli kriter
koyduğunu, o kriterleri uymayıp
da tekerlekli sandalyeye ihtiyaç
duyanların bulunduğunu aktardı.
Baş, TOFD olarak ilgililerle sürekli
bu konularda görüştüklerini ifade
ederek, bu konuda ihtiyaçların
giderilebilmesinin takibini yasal
yollardan yaptıklarını, 4 duvar
arasında yaşayıp evlerinden hiç
çıkamamış insanların özgürce
hareket edebilmeleri için bu tür
projeleri gerçekleştirdiklerini
söyledi.
"Yüzlerce insanın ihtiyacı
karşılandı"
sKampanyaya bütün halkın
katılımını ağladıklarını ve bu
süreçte farkındalık oluştuğunu
dile getiren Baş, şöyle devam etti:
"Yüzlerce insanın akülü veya
manuel tekerlekli sandalye ve
diğer ihtiyaçları karşılandı.
Türkiye'nin en çok ihtiyacı olan
projelerinden biri bence. Çok
farklı ideolojilere sahip insanlar
her gün kamplara ayrılarak
birbirleriyle ideolojik tartışmalar
yaparken bir yere konmuş kutuya
hepsi aynı anda kapak atıyor.
İnsanları birleştiren bir proje.
Ayrıca biz sonuçlarını da en güzel
şekilde insanlara anlatmaya
çalışıyoruz. Nerede ne kadar fayda
sağlandı biz raporlandırıyoruz.
Törenlerle dağıttığımız ya da
gelemeyen kişilere gönderdiğimiz
araçların kimlere ulaştığı
bilgilerini veriyoruz. Bugüne
kadar 3 yılda 400'ün üzerinde
özellikli manuel tekerlekli
sandalye verildi. Yani devlet 250
lira karşılığında bir manuel
sandalye veriyor ama özellikli
manuel tekerlekli sandalyeler bin
lira civarında."
"2011 yılının ekim ayından beri
400 ton kapak toplamışız. Çöpe
atılacak, bir değeri olmayan hem
çevre kirliliğine hem de doğal
kaynakların kaybına neden olacak
ürünleri gönüllü olarak
topluyorsunuz ve onlar akülü veya
manuel tekerlekli sandalye, yara
minderli sandalye gibi insanların
özgürce hareket edebilmelerini
sağlayacak araçların alımını
sağlıyor" diyen Baş, bazen bu
konuda kendilerine eleştiriler
geldiğini belirtti. Bu eleştirilerden
birinin "Bu tekerlekli sandalyeleri
vermek devletin görevi değil mi?"
sorusunun olduğuna işaret eden
Baş, devletin bu sandalyelerden
PROF. BAN: PROGRAM
SAĞLAM, YOLA DEVAM!
Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) "Tüketici
Kredileri ve Konut Kredileri Nisan-Haziran
2014" raporuna göre 3 aylık dönemde 2 milyon
642 bin 985 kişi 35,8 milyar liralık tüketici ve
konut kredisi kullandı, kredi kullanan kişi
sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre
yüzde 13 azaldı.TBB'den yapılan açıklamaya
göre, "Tüketici ve Konut Kredileri NisanHaziran 2014" raporunda, 3 aylık dönemde 2
milyon 642 bin 985 kişi, 35,8 milyar liralık
tüketici ve konut kredisi kullandı. Kredi
kullanan kişi sayısı bir önceki yılın aynı
dönemine göre yüzde 13 azaldı. Kredi
kullanım miktarları Nisan-Haziran 2013
dönemine göre yüzde 33, Ocak-Mart
dönemine göre yüzde 14 küçüldü.
YAKLAŞIK 83 BİN KİŞİYE 8 MİLYAR LİRALIK
KONUT KREDİSİ
Nisan-Haziran 2014 döneminde tüketici
kredileri ve konut kredilerinin mal ve hizmet
gruplarına göre dağılımında ise ihtiyaç
kredilerinin yüzde 58 ile en büyük paya sahip
olduğu görülüyor. Bunu sırasıyla, yüzde 22'lik
ve yüzde 16'lık pay ile konut ve diğer krediler
izledi. Aynı dönemde 2 milyon 22 bin 748 kişi
Prof. Dr. Ünsal Ban, 62. Hükümet'in, 2002'den bu yana ülkeyi bugünkü istikrarlı
yapıya kavuşturan hükümetleri aratmayacağını söyledi.
çıkarılmasını sağlayacak yatırımların
destekleneceğini söyledi.Ban,
“İhracatta Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve
markaya dayalı ürünlerinin payının
artırılmasına yönelik çalışma ve
desteklere devam edilecek. 'Montaj'
bağımlılığını aşabilmek için topyekûn
hareket şart. Hükümet yolu açacak,
müteşebbis de 'yeniliklere' açık olacak.
Sadece hükümetin işi değil bu.
Hepimize düşen görevler var” dedi.
Temel amaç fiyat istikrarı olacak
an, Başbakan Ahmet Davutoğlu
tarafından açıklanan 62'nci
B
Hükümet programının 'ekonomi
politikaları’nı değerlendirdi.
Ban, vaatlerin büyük ölçüde yerine
getirildiği 12 yıllık bir süreçten
geçtiğimizi, bundan sonrada Türkiye’de
her şeyin böyle olacağını ifade etti.
İşsizlik yüzde 5'e inecek.İşsizliğin kalıcı
bir şekilde azaltılmasının
hedeflendiğini söyleyen Prof. Ban,
“2023'te yüzde 5 seviyesine ulaşılacak.
Bunun için eğitim-istihdam ilişkisinin
güçlendirilmesi, işgücü piyasalarında
güvenceli esnekliğin sağlanması, özel
politika gerektiren grupların
istihdamının artırılması ve istihdamsosyal koruma ilişkisinin
güçlendirilmesi hedeflerine hizmet
eden stratejiler kararlılıkla
uygulanacak. Bu adımlar senkronize ve
organize bir şekilde atıldığı takdirde
işsizlik yüzde 5'lik hedef seviyeye
düşürülebilir. 'Geleneksel' dirençlere
dikkat” dedi.
Cari açığa yerli enerji çözümü
“Bu da 'geleneksel dirençlerle'
karşılaşabilecek adımların atılmasını
gerektiren bir alan” diyen Ban, “2014'te
yüzde 6'ya gerilemesi beklenen cari
açığı daha düşük seviyelere indirmek
ve enerjide dışa bağımlılığı azaltmak
amacıyla yerli ve yenilenebilir enerji
kaynaklarının enerji arzı içindeki
payının artırılmasına ve nükleer
santrallerin kullanılmasına yönelik
çalışmalara kararlılıkla devam
edilecek. Özellikle 'nükleer santral'
boyutu çok çok önemli. Bu konudaki
adımlar 'dış bağlantılı' ve 'ideolojik
saplantılı' çevreler tarafından
engellenmek istenecektir” diye
konuştu.Katma değeri yüksek, ileri
teknoloji ürünleri üretilecek
“Yükte ağır pahada hafif üretime son”
diyen Ban, bilgiye dayalı, ileri
teknolojili-yüksek katma değerli
malların üretimi ve bu yolla ihracatta
yüksek teknolojili ürünlerin yüzde
4'lerde olan payının yüzde 15'e
Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı
programa göre, para politikası
alanındaki temel amacın, fiyat
istikrarını sağlamak ve sürdürmek
olacağını sözlerine ekleyen Prof.Dr.
Ünsal Ban, Önümüzdeki dönemde
enflasyonla mücadeleye daha fazla
yoğunlaşılacağını belirtti.Ban,
benimsenecek para politikasının,
finansal istikrarı gözetecek ve fiyat
istikrarını sağlama amacıyla çelişme
mek kaydıyla büyüme ve istihdam
politikalarını destekleyeceğini söyledi.
KOBİ'lere yeni destekler yolda
KOBİ'lere yönelik KOBİ borsalarına
açılma faaliyetlerinin teşvik edileceğini
de belirten Ban, “Kredi Garanti
Fonu'nun kefalet sağladığı KOBİ sayısı
artırılacak. Girişim sermayesi fonları
yaygınlaştırılacak” dedi.
Kayıt dışı ile mücadele tam gaz
devam edecek
Kayıt dışılıkla mücadele için yeni bir
eylem planının yürürlüğe koyulacağını
da ifade eden Ban, “İlgili tüm kamu
kurum ve kuruluşlarıyla elektronik
ortamda bilgi ve veri paylaşımı
yapılarak, elde edilen veriler bilişim
teknolojileri vasıtasıyla çapraz kontrol
lere tabi tutulacak diye konuştu.
Yerli gemimizle petrol arayacağız
Enerji ve
Tabii
Kaynaklar
Bakanı Taner
Yıldız,
Ekonomi
Muhabirleri
Derneği
(EMD)
üyeleriyle bir
araya geldiği
toplantıda
konuştu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız, Ekonomi
Muhabirleri Derneği (EMD)
üyeleriyle bir araya geldiği
toplantıda konuştu. Petrol
aramaları için 10 yılda 14 milyar
dolarlık yatırım yapılacağını
anlatan Yıldız, sismik arama
gemisinin yerli tersanelerde
inşasına başlandığını kaydetti.
Bakan Yıldız, 2 yıl içerisinde
Türkiye'nin hemen hemen yüzde
100 yerli sanayiyle üretilmiş
sismik gemisinin hizmete alınmış
olacağını ifade ederek, 'Maliyeti 1
milyar dolar olacak sondaj
gemimizin siparişini vermeye
hazırlanıyoruz. Hem Karadeniz
hem de Akdeniz'de yapacağımız
sismikler yol haritamızı ne kadar
hızlandırmamız lazım geldiğini
söyleyecek' diye konuştu.
Türkiye'nin santral sayısının bir
yılda yüzde 21 artarak bu yıl
ağustosta 1041'e ulaştığını bildiren
Yıldız, 2013 yılı ağustos ayından
bu yana toplam 7 bin 84 MW
gücünde 180 santrali devreye
aldıklarını, yalnızca ağustos
ayında 731 MW gücünde 14
santralin devreye girdiğini
kaydetti.
külliyen yalandır. Bizim aldığımız
petrol Irak'ın petrolüdür' diye
konuştu. Yıldız, Kuzey Irak
petrolünün sevkiyatında
Ceyhan'da 13. tankerin
yüklendiğini ve toplam sevk
edilen petrol miktarının 10 milyon
varile ulaştığını söyledi.
IŞİD'DEN PETROL ALMADIK
'Filistin'de yapılacak olan elektrik
santralin hangi aşamada
olduğunun' sorulması üzerine
Yıldız, 'Özel şirket hazırlıklarını
tamamladı. Bir abluka
bölgesinden Gazze'ye yapılacak
olan elektrik ile alakalı belli
izinlerin alınması lazım. Türkiye,
elinden geleni yapmaya fazlasıyla
yapmaya hazırdır' diye konuştu.
Bakan Yıldız, devreye alınanların
yüzde 13'üne denk gelen 95
megavatlık kısmın rüzgar
enerjisinden oluştuğunu söyledi.
Türkiye'nin IŞİD'den petrol
aldığına dair iddialar da
hatırlatılan Yıldız, 'Bu, İsrail'e jet
yakıtı sattığımız iddiası gibi
GAZZE'YE ELEKTRİK İÇİN
HAZIRIZ
21 milyar lira tutarında ihtiyaç kredisi, 82 bin
919 kişi 8 milyar lira tutarında konut kredisi
ve 510 bin 869 kişi yaklaşık 6 milyar lira
tutarında "diğer" başlığı altına giren krediler
kullandı.Nisan-Haziran 2013 dönemine göre
taşıt kredileri kullanımı yüzde 57, konut
kredileri kullanımı yüzde 54, ihtiyaç kredileri
kullanımı yüzde 24 ve diğer kredilerin
kullanımı yüzde 7 oranında azaldı.
646 MİLYON LİRALIK KREDİ TAKİP ALTINDA
Nisan-Haziran 2014 döneminde kişi başına
ortalama 13,5 bin lira tüketici ve konut kredisi
kullanıldı. Bu dönemde, ortalama konut
kredisi büyüklüğü 94 bin lira, ortalama taşıt
kredisi büyüklüğü ise 55,5 bin lira oldu.NisanHaziran 2014 döneminde kullandırılan
tüketici kredileri ve konut kredilerinden
kanuni takibe alınan kredi miktarı, bir önceki
yılın aynı dönemine göre yüzde 57 oranında
artarak 646 milyon liraya ulaştı.Buna karşın
bireysel kredilerde takip oranı yüzde 2,5 ile
sektör ortalamasının altında kaldı. Takipteki
kredilerin yaklaşık yüzde 2'sini taşıt, yüzde
7'sini konut, yüzde 37'sini ihtiyaç kredileri ve
yüzde 54'ünü diğer krediler oluşturdu.
Erdoğan ve Davutoğlu
Türkiye için büyük şans
Reaya Holding CEO'su Dr. Ahmet Emara; Türkiye'ye
çekinmeden yatırım yaptıklarını söyledi.
eni Türkiye' vurgusu yapan Emara,
'Cumhurbaşkanı Erdoğan ve
Y
Başbakan Davutoğlu Türkiye için büyük
şans' dedi.Reaya Holding kurucusu ve
CEO'su Dr. Ahmed Emara ve Avrupa Göz
Ankara Şubesi Yöneticisi Kemalettin
Göktaş, Yeni Şafak Gazetesini ziyaret
ederek İcra Kurulu Başkanı Ahmet
Albayrak ile görüştü. Dr. Ahmed Emera,
Reaya Holding ve Nesmal Holding
ortaklığıyla kurulan 2005'te kurulan
Avrupa Göz'ün, Türkiye'nin önde gelen
göz sağlığı gruplarından biri olduğunun
söyledi. Bu ortak girişim sayesinde TürkArap birlikteliğinde önemli bir adım
attıklarını belirten Emara, karşılıklı
güven çerçevesinde atılan bu adımdan
mutluluk duyduğunu ifade etti.
TÜRKİYE'NİN EKONOMİK GÜCÜNE
GÜVENİYORUZ
Türkiye'ye çekinmeden yatırım
yaptıklarını dile getiren Emara, 'Reaya
Holding olarak geçtiğimiz yıllarda 10
milyon TL ile ilk yatırımımızı yapmıştık.
Ocak 2014'de 22 milyon TL ve sonrasında
da 20 milyon TL daha yatırım yaparak
Avrupa Göz'ün hisselerinin büyük bir
çoğunluğunu satın aldık. Türkiye'nin
ekonomik gücüne çok güveniyoruz'
dedi.
Kaliteli hizmetle büyürüz
Dr. Ahmed Emera, 'Cumhurbaşkanı
Erdoğan; Başbakanlığı döneminde
Arap-Türk ilişkilerini oldukça iyi
noktalara getirmiş ve bizlere destek
vermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve
Başbakan Davutoğlu'nun Türkiye için
büyük birer şans olduğunu
düşünüyorum' dedi. Avrupa Göz Ankara
Şubesi Yöneticisi Kemalettin Göktaş ise,
çok geniş bir coğrafyada hizmet vermeyi
planladıklarını belirtti.
4
07 EYLÜL 2014
Borsa Finans
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Dünyanın en ucuz veri ücreti Borsa İstanbul'da
Borsa İstanbul'dan yapılan açıklamada, Borsa İstanbul’un aldığı
kararla 1 Eylül 2014 itibarıyla veri
yayını kurallarında yeni düzenlemelere gidildiği, bu kapsamda
daha önce ücretsiz yayınlanmakta
olan Pay Piyasası, Borçlanma
Araçları Piyasası ve Vadeli İşlem ve
Opsiyon Piyasası Düzey 1 (Yüzeysel)
verilerinin ücretli olmasının kararlaştırıldığı bilgisinin kamuoyuyla
paylaşıldığı anımsatıldı.
Yeni düzenlemenin yürürlüğe
girmesinin ardından özellikle sosyal
medya mecralarında Borsa İstanbul
tarafından getirilen yeni uygulamaya
karşı, gerçeklerle bağdaşmayan haksız bir kampanyanın başlatılmak istendiği belirtilen açıklamada, şunlar
olmasına ilişkin, "Belirlenen ücret se- kaydedildi:
orsa İstanbul: "(Veri ücretleri)
viyesi hizmet sağlayıcının talep ettiği
"Dünya borsalarındaki benzer
"Öncelikle bu eleştirileri yöneltenlere
içerikteki veri paketlerinin fiyatları ile kullanıcı sayısına göre 6 liradan
hatırlatmak isteriz ki dünyada
mukayese edildiğinde Borsa İstanbul başlayıp 50 kuruşa kadar düşmektegelişmiş ve gelişmekte olan borverileri dünyanın en uygun şartlarda dir. Dünya borsalarındaki benzer
içerikteki veri paketlerinin fiyatları ile saların tümü gerçek zamanlı verisatılan verileridir." Borsa İstanbul,
mukayese edildiğinde Borsa İstanbul lerini ücretli vermektedir. 1 Eylül
ücretsiz yayınlanan Pay Piyasası,
verileri dünyanın en uygun şartlarda 2014’te yürürlüğe giren düzenleme ile
Borçlanma Araçları Piyasası ve
satılan verileridir" açıklamasında bu- kapalı ortamda (kullanıcı isim ve
Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası
şifresi ile girilen ortamlar) daha önce
Düzey 1 (Yüzeysel) verilerinin ücretli lundu.
B
Tüketici kredileri
253,9 milyar lira oldu
ücretsiz olan gerçek zamanlı son
işlem fiyatı, en iyi alış, en iyi satış verilerini içeren Düzey 1 veri paketi
ücrete tabi tutulmuştur.Belirlenen
ücret seviyesi hizmet sağlayıcının
talep ettiği kullanıcı sayısına göre 6
liradan başlayıp 50 kuruşa kadar
düşmektedir. Dünya borsalarındaki
benzer içerikteki veri paketlerinin fiyatları ile mukayese edildiğinde Borsa
İstanbul verileri dünyanın en uygun
şartlarda satılan verileridir."
Benzer verilerin dünyanın önde gelen
borsalarından Viyana Borsası’nda 40
$, Johannesburg Borsası’nda 29 $,
İtalya Borsası’nda 16 dolar, İrlanda
Borsası’nda 16 $, NASDAQ OMX’te 38
$, İspanya Borsası’nda 21 $, Londra
Borsası’nda 43 dolar, Varşova Borsası’nda 49 $, Hindistan Borsası’ nda
(BSE) 6 $, Bükreş Borsası’nda 13 $,
Belgrad Borsası’nda 13 dolara
satıldığı belirtilen açıklamada, yeni
uygulamaya ilişkin kararın tüm süreç
boyunca veri yayın kuruluşları,
yatırım kuruluşları ve dağıtıcılar ile
iletişim halinde olunarak belirlendiği
kaydedildi.
evduat bankalarındaki tüketici kredileri geçen hafta yüzde 0,41 artarak
M
253,9 milyar liraya yükseldi. Mevduat
bankalarının tüketici kredileri, 29 Ağustos
ile biten haftada bir önceki haftaya göre
yüzde 0,41 artarak 253,9 milyar lira, kredi
kartı harcama tutarı ise yüzde 1,23 artarak
82,8 milyar lira oldu. Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve
Banka istatistiklerine göre, 29 Ağustos ile
biten haftada mevduat bankalarının
tüketici kredileri yüzde 0,41 artarak 253
milyar 891 milyon 934 bin liraya çıktı.
Kredi kartı harcama tutarı ise yüzde 1,23
artışla 82 milyar 815 milyon 719 bin liraya
yükseldi. Söz konusu dönemde taksitli
ticari krediler yüzde 0,65 artarak 138 milyar 811 milyon 146 bin liraya ulaştı.
29 Ağustos'la biten haftada mevduat
bankalarındaki tüketici kredilerinin 107
milyar 503 milyon 473 bin lirası konut, 6
milyar 543 milyon 274 bin lirası taşıt, 139
milyar 845 milyon 187 bin lirası da diğer
kredilerden oluştu. Geçen yılın aynı dönemine oranla mevduat bankalarındaki
tüketici kredileri yüzde 14,22, taksitli
ticari krediler de yüzde 28,46 arttı. Bireysel ve kurumsal kredi kartlarıyla yapılan
harcamalar da 2013 yılının aynı dönemine
göre yüzde 5,50, yıl sonuna göre yüzde
8,75 azalışa işaret etti.
Borsaya bir şirket
daha geliyor
Mehmet CAVLI
Komisyon sistemi ve
Emlak Piyasası
Komisyonculuk ve vatandaşlardan kesilen komisyonlar
mali yönden vergilendirme ve Sosyal Güvenlik Kurumu
mesuliyetleri açısından masaya yatırılırsa önemlidir.
Yakın takip gerektiren bir konudur. Komisyoncular
olmasa dünya ticareti yapılamaz. Onların gelirleri
kayda geçirilmese bugün ticaret büyüyemezdi.
Altının gözü nerede?
ları Avivasa Emeklilik ve Hayat'ın toplam
yüzde 19.7 hissesini halka arz etmeye
karar verdiler. Sabancı Holding şirketin
yüzde 9.8344'ünü halka arz etmiş olacak.
Komisyonluk sistemi korunan bir sistemdir. Az emekle
büyük kazanç edinme sistemidir. Komisyoncular
güvenilen kurumlardır. Bütün anlaşmalarda gelirlerini
ibraz ederler ve vergilerini kanunlara uyumlu öderler.
Galericilik, oto kiralama, al-satcılık ve birçokları
sistemin içinde.
Sabancı Holding tarafından KAP'a
yapılan açıklamada, AvivaSA Emeklilik
ve Hayat'ın sermayesinde sahip olduğu
beher hissesi bir kuruş nominal değerli
ve toplam 3.06 milyon lira nominal
değerli 306 milyon adet hissesinin, mevcut payların halka arzı yoluyla halka arz
edilmesine karar verildiği belirtildi. Açıklamada, ayrıca ek satış hakkı
çerçevesinde yine bir kuruş nominal
değerli 45.9 milyon hissenin kısmen veya
tamamen satılmasına karar verildiği
kaydedildi.
Bazı komisyonculuk örnekleri genelin içinde maalesef
düşündürüyor.Emlak yani gayrimenkul komisyoncuları
ticarette alıcı ve satıcılardan çok yüksek komisyon
alıyorlar. Kanunen öyle belirlenmiş deniliyor. Aldıkları
komisyonları maliyeye gösterip göstermediklerini
maliye bilir ancak konut ve arsa fiyatlarına spekülatif
doğrudan müdahalede bulunma imkanları da yok
değil.
Arsa ve konut alış-satışlarında manipülasyon veya
spekülasyon yapmaları ortamı açık ve mümkün.
Şişirilmiş gayrımenkullerin fiyatlarını izah etmek kolay
olmasa gerek. Detayları bir tarafa, nedenlerini
araştırmak lazım.
Sabancı Holding açıklamasında, Buna
göre, Aviva Europe S.E. ile Şirketimizin
müşterek yönetime tabi ortaklığı olarak
faaliyet gösteren Avivasa Emeklilik ve
Hayat'ın yüzde 9.8344 oranındaki hissesinin şirketimiz tarafından olmak üzere,
toplam yüzde 19.6688 oranındaki hissesinin halka arzı gerçekleştirilecektir denildi.
Yüksek gayrımenkul maliyetleri sonucu piyasalarda
yüksek kiralar istenilmektedir. Yüksek kiralar
enflasyonun yükselmesi demektir.Onların birçok
açıdan takip edilmeleri elzem. Çünkü konut ve arsa
fiyatları rant aracı olarak kullanılmaktan
çıkartılmalıdır. ABD’deki 2008 krizi oldukça ibret
vericiydi. Arsa ve emlak piyasası bütün piyasayı
etkileyen bir sektör. Enflasyon hesaplamasına
doğrudan etkili.
Satıcıların abartılı fiyatlarla gayrı menkullerini satması
ne derece doğrudur çok tartışılır. Bu sektör
tüccarlarının konumu bu konuda önemli. Çok önemli
olan enflasyon hedeflemesinde bir unsur. Bir lokanta,
bir alışveriş mağazası kirasının aşırı yüksekliği
ürünlerin fiyatlarına toplam ürün fiyatı olarak yansıyor.
Yani yükselen kira gideri çoğu ürünlerde enflasyonun
yükselmesine etkili bir gider. Yüksek kiralar
enflasyonun artması demektir.
Konuta ait kredilerde de toplumun korunması anlamı
taşınmaktadır. Kredilerin verimliliği için önemlidir.
Konut ve arsa manipülasyonlarında bütün hareketlerin
önlenmesi ve izlenmesi gerekmektedir. Yabancıların
alış satışları her ülkede izlenen bir stratejidir. Acaba
yükselen fiyatlarda yabancıların al-satları da etkili mi?
Bir diğer taraftan bu sahada yerel yönetim yetkilerinin,
merkezi otoriteye devri gerekebilir. Bu yetkinin merkeze
kaydırılmasında tereddüt etmemek lazımdır. Konut ve
arsa piyasasında oluşacak sıkıntılar malum, GSYİH’yı
etkileyecektir. Meselenin ciddiyetine dikkat etmek
gerekmektedir.
Emlak komisyoncularının maliye ve sosyal güvenlik
kurumları tarafından yakın takibe alınması halinde
enflasyonun düşürülmesinde önemli bir yol kat
edileceğini söylemek mümkündür. Çok farklı çapraz
izlenme açıları var. Uzmanlar bunu iyi bilirler. Ben
hiçbir makalemde anlattığım konuların çarelerini
anlatmam. Sadece ana hatlarını yazar, meseleyi
uzmanlarına bırakırım.Gelişmiş ülkeler bu konuda
önemli çalışmalar yaptıkları halde çözüm üretmede
başarılı olduklarını söyleyememekteler. Az gelişmiş
ülkeler maalesef üzücü noktadalar. 2008 yılı ABD
gayrımenkul fiyatlarının örneğini unutmamak lazım.
Şişirilmiş fiyatlardı onlar.
vivasa Emeklilik'in yüzde 19,7'si
halka arz edilecek.Sabancı Holding
A
SAHOL ve Aviva Europe S.E. ortak olduk-
Dolar 1 yıl sonra
ne olur?
zellikle güvenli liman özelliği düşünüldüğünde
Ö
gelişmiş ekonomilerdeki
genişlemelerin altın gibi
yatırım araçlarına olan talebin
artmasını sağlaması gerekirdi.
Evet, bu durum geçtiğimiz
dönemlerde böyle olabilir.
Ama içinde bulunduğumuz
küresel gerginlik içerisinde
yatırımcıların artık riskli varlıklara olan yönelimleri altına
giden yollara engel koyduğu
söylenebilir.
Amerika ekonomisindeki “tapering” sürecinin başlaması ile
birlikte gelişmekte olan
ekonomilere akan likidite
akışına engel vurulmuş ve yüksek faiz oranları risk arayan
yatırımcıları çekmeye
başlamıştı. Fakat Amerika’nın
ardından dün bu destek Avrupa’nın genişlemesinden
geldi.Yaşanan bu algınında
küresel piyasalarda yatırımcıları altına olan yönelimden
yine alı koyduğu söylenebilir.
ALTIN FİYATLARINDAKİ
ANLIK DURUM İÇİN TIKLAYIN...
Diğer taraftan altın üzerindeki
aşağı yönlü salınımların devam
etmesini sağlayan faktörler
arasında jeopolitik etkiler ile
fiziki talepteki kötü senaryonun da yer aldığı unutulmamalıdır. Ukrayna ve Rusya
arasındaki gerginliğin artık
ekonomik açıdan da ülkelere
zarar vermesi üzerine olumlu
adımlar atılmaya başlandı.
Dün gerçekleşen NATO
zirvesindeki en önemli satır
başı olan Ukrayna Rusya
gerginliğinde pozitif adımların
atılıyor olması, altın üzerindeki
jeopolitik gerginlik alışlarını da
aşağı yönlü çekmektedir.
Ayrıca Asya kanadında
yaşanan ekonomik daralmanın, altına olan fiziki talebi
de olumsuz etkilediği
görülmektedir.Dünya’nın en
büyük altın tüketicisi (aynı zamanda ithalatçısı) konumunda
olan Çin’de devlet müdahaleleri halen istenilen topar-
lanma etkisini yaratamadı.
Hindistan’da ise cari açığı dengelemek adına uygulanan ithalattaki daralma politikaları
altın üzerindeki talebi olumsuz
etkileyeceği söylenebilir.
Orta vade de incelediğimizde
içinde bulunduğu düşüş
trendindeki hareketine devam
etmesi beklenecek olan altın
için 1240 seviyesinin önemli
destek olduğu göze çarpmaktadır. Bugün Amerika’dan gelecek olan verilerin ise önemli bir
yön belirleyici olması beklenebilir. Avrupa gibi bir
ekonomide faiz indirimi
gelirken ABD’den gelmesi
muhtemel faiz artışı
düşüncesinin altın üzerindeki
baskıları aşağı yönlü daha
fazla artıracağı unutulmamalıdır. Bundan kaynaklı
bugün gelecek ekonomik verilerin Amerikan Doları’na güç
katacak yönde olması altın için
üretim maliyeti seviyelerinin
tekrardan konuşulma noktasına getirebilecektir.
olar/TL'nin 1 ay sonra 2,16, 6 ay sonra
2,20, 12 ay sonra 2,24 seviyesinde
D
işlem görmesi bekleniyor.
Reuters anketine göre, Türk Lirası'nın
dolar karşısında 6 ay sonra 2,20, 12 ay
sonra ise 2,24 seviyesinde işlem görmesi
bekleniyor. Reuters anketine toplam 31
kurum katılırken, tahminlerin medyanına göre dolar/TL'nin 1 ay sonra 2,16,
3 ay sonra 2,18 seviyesinde olması bekleniyor.
Dolar/TL için bir aylık beklentiler 2,052,25; üç aylık beklentiler 2,02-2,25
bandında yer aldı. Ankette altı aylık vadede beklenti bandı 2-2,35, 12 aylık beklenti ise 2,00-2,50 bandında oluştu.
5
SGK Açılışları Elektronik Ortamda
07 EYLÜL 2014
Muhasebe
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
SGK mevzuatına göre, bir işverenin sigortalı çalıştırdığı her işyeri için SGK’ya ayrı ayrı işyeri açılışı yaptırması ve her işyeri için e-bildirge kullanıcı şifresi alarak SGK bildirimlerinin yapılması gerekmektedir.
SGK uygulamalarına bakıldığında
işyeri açılışlarında her SGK
müdürlüğünün farklı belgeler talep
etmesi veya aynı işler için farklı
işkolu kodları vermesi nedeniyle
sıkıntılar yaşanıyor. Yine işyeri tescil
işlemlerinde, vergi levhasında
belirtilen NACE kodu ile işyeri açılış
bildirgesinde talep edilen “faaliyet
konusundaki” farklılıkları nedeniyle
ciddi sorunlar yaşanıyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından
Ankara ilinde (isteğe bağlı olarak), eSigorta kanalıyla internet üzerinden
işyeri bildirgesinin gönderilmesi
deneme uygulaması başarılı olmuş
ve Türkiye genelinde işlem yapan
tüm Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri
ve Sosyal Güvenlik Merkezlerinin
işyeri bildirgelerini elektronik
ortamda alabilmelerine olanak
sağlayan program işletime açılmıştır.
Bahse konu uygulama vasıtasıyla ilk
defa sigortalı çalıştırmaya başlayan
işverenler halen kağıt ortamında
verdikleri işyeri bildirgelerini bundan
böyle (isteğe bağlı olarak)
http://www.
EVDE ÇALIŞANLAR EKİMİ BEKLİYOR
Seçim sonrası yasalaşmasını
beklediğimiz torba kanun
görüşmeleri ekim ayına kaldı.
Esasen birkaç günlük çalışmayla
yasalaşabilecek olan torba kanunda toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren önemli
düzenlemeler olmakla birlikte,
hem ev hizmetlerinde çalışanları
ve hem de bunları çalıştıran ev
sahiplerini yakından ilgilendiren
düzenlemeler de vardı.
Birçok kişi yasal bürokrasinin
zorluğundan dolayı evinde çalıştırdığı
kişileri sigortalı yapmaktan imtina
ediyor. Oysa torba kanunla bu yönde
bürokrasiyi azaltacak önemli bir
düzenleme yapılıyor. Dolayısıyla sosyal
güvenceden mahrum olan ev
çalışanları için torba yasa ayrı bir
önem taşıyor. Buna göre ev
hizmetlerinde bir veya birden fazla
gerçek kişi tarafından çalıştırılan ve
çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde
çalışma saati süresine göre hesaplanan
çalışma gün sayısı 10 gün ve daha fazla
olan sigortalılar hakkında 4/(a) bendi
kapsamındaki (SSK) sigortalılara
ilişkin hükümler uygulanacak.
Bunların bildirimi, işverenler
tarafından örneği SGK tarafından
hazırlanan belgeyle en geç çalışmanın
geçtiği ayın sonuna kadar yapılacak.
Süresinde yapılmayan bildirim için
işverene idari para cezası uygulanacak.
ve çalıştıran imzalarını da ihtiva eden
ve en geç çalışmanın geçtiği ayın
sonuna kadar SGK’na verilmesi
gereken örneği SGK tarafından
hazırlanacak belgenin verilmesi ile
sağlanacak. Sigortalılık başlangıcında
bu belge üzerinde çalışma
başlangıcına dair kayıtlı en eski tarih
esas alınacaktır. Bunlar hakkında
hastalık sigortası hükümleri
uygulanmayacak. Bu fıkra kapsamına
girenler, adlarına ödenen priminin ait
olduğu ayı takip eden ayın sonuna
kadar aynı kazancın otuz katının yüzde
32,5 oranında prim ödeyebilecek.
Bunun yüzde 20’si malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları, yüzde 12,5’i genel
sağlık sigortası primidir. Bu süre içinde
ödenmeyen primin ödenme hakkı
düşer. Ödenen primler 4/(a) bendi
kapsamında sigortalılık sayılacak.
Ay içerisinde çalışma saati süresine
göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10
günden az olanlar için ise,
çalıştırıldıkları süreyle orantılı olarak
çalıştıranlarca prime esas günlük
kazanç alt sınırının yüzde 2’si oranında
iş kazası ve meslek hastalığı sigortası
primi ödenecek. Bu şekilde
çalışanların sigortalılık tescili, çalışan
Vergi mevzuatı ülkemizde çok sık
değişikliğe uğramakta olan bir alandır.
Konu ile ilgilenen herkesin güncel
mevzuatı takip etmesi gerekmektedir.
Neredeyse her yıl onlarca vergi
kanununda değişiklik yapılması da
güncel kanunların takibini
zorlaştırmaktadır. Son dönemde vergi
mevzuatında 6274, 6288, 6303, 6322,
Son şekliyle tüm vergi kanunları
6327, 6495 ve 6525 sayılı
kanunlarla önemli değişiklikler
yapıldı. Çıkarılan bu yasalar
sonucunda, neredeyse
uygulamacıların bile vergi
mevzuatındaki değişiklikleri
takip etmesi oldukça zorlaştı.
Vergi uygulamaları konusundaki
çalışmalarından dolayı birçok
okurun yakından tanıdığı Eski
Baş Hesap Uzmanı (Yeminli Mali
Müşavir) Musa Örmeci; 6525
Sayılı Yasaya Göre Son Şekliyle
“Tüm Vergi Kanunları” isimli
kitabının 11. baskısını yayınladı.
Her yönüyle doğru, kapsamlı,
güvenilir, pratik ve kullanışlı bir
el altı kitabı olan bu eserde,
geçerli bulunan hadler, oranlar,
tutarlar ve vergi tarifeleri, ilgili
maddelerde yerlerine işlenmiş ve
son beş yılda uygulananlar da
toplu olarak ayrıca gösterilmiştir.
Kitapta, vergi kanunlarında
değişiklik yapan kanunlar aynen
verilmek yerine değişiklik yapan
kanunun her maddesinden,
değiştirdiği kanun maddelerine
yollamada bulunularak bir
yandan değiştirilen ya da
getirilen hükümlerin takibi sağlanmış,
diğer yandan hükümlerin kitapta
mükerrer olarak yer alması
önlenmiştir. Böylece kitabın pratikliği
sağlanmıştır. Özellikle Yeminli Mali
Müşavirler, Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler, Serbest Muhasebeciler,
Muhasebe Müdürleri, Personel
Müdürleri, Öğretim Üyeleri, Öğrenciler,
Avukatlar ve konuya ilgi duyan diğer
tüm kullanıcılara tavsiye ettiğimiz bu
kitapta, 100’den fazla vergi kanununun
en son şeklini bulabileceksiniz. Kitapta
ayrıca, Kanun maddeleriyle ilgili tüm
Genel Tebliğler, Bakanlar Kurulu
Kararları, Tüzük ve Yönetmelikler,
değişiklikler ile değişiklilerin tek tek
yürürlük ve geçerlilik tarihleri,
yürürlükteki vergi ve stopaj oranları,
Kanun maddelerinin zaman aşımı
süresi içindeki değişmeden önceki
şekli gibi son derece güncel ve önemli
bilgilere kolayca ulaşabileceksiniz.
Eski Baş Hesap Uzmanı YMM Musa
Örmeci tarafından “Tüm Vergi
Kanunları” kitabından edinmek
isteyenler “Göztepe Mah. Hisar Evleri
Çamlı Sok. G2 Blok No:7/B (D.4)
Beykoz/İstanbul” adresine bizzat
başvurabilecekleri gibi 0216-4658718
nolu telefondan bilgi alabilir veya
istemde de bulunabilirler.
sgk.gov.tr/wps/portal/tr/e sgk/ diger
uygulamalar/ linkinde yer alan
“İşyeri Bildirgesi (4-a lı Sigortalı
Çalıştırılanlar Yönünden)”
seçeneğinden Türkiye genelinde
elektronik ortamda
gönderilebilecektir.
İşyeri bildirgelerinin Sosyal Güvenlik
Kurumuna e-Sigorta kanalıyla
gönderilebilmesi için öncelikle
bildirgeyi düzenleyecek kişiye ilişkin
T.C. kimlik numarası, nüfusa kayıtlı
olduğu il, cilt no ve doğum yılı
bilgilerinin sisteme girilmesi
gerekmektedir.
Bildirgeyi düzenleyecek olan kişiye
ilişkin bilgilerin sisteme girilmesinin
ardından, işverenin tüzel kişilik
koduna bakılarak, Gerçek kişi, Kamu
Bölünmenin Önündeki Vergi Engeli
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun
yürürlüğe girdiği 01.01.2006 tarihinde
yürürlüğe girmesinden önce de devir,
birleşme, tam ve kısmi bölünmeye ilişkin
düzenlemeler kanunlarımızda yer almış,
ancak, çok sınırlı bir uygulama söz
konusu olmuştu.Nedeni, Türk Ticaret
Kanunu’nda paralel bir düzenlemenin
yapılmamış olmasıydı. 5520 Sayılı
Kanun’un yürürlüğe girmesi ve Türk
Ticaret Kanunu’nda yapılan paralel
düzenlemeler ve özellikle 6102 Sayılı
TTK’nun yürürlüğe girmesi ile devir ve
bölünme müesseseleri işlerlik
kazanmıştır.Anılan yasal düzenlemeler
uyarınca “bölünme” mümkün hale
gelmesine rağmen, özellikle “kısmi
bölünme”de sermaye azaltımı yapılması
sırasında, azaltılan sermaye içinde
geçmiş yıllarda sermayeye ilave edilmiş
olan geçmiş yıl karları, olağanüstü
yedekler, enfl asyon düzeltme farkları ve
benzerlerinin bulunması durumunda,
vergileme gerekip gerekmediği
konusunda Maliye Bakanlığı’nın vermiş
olduğu aynı konuya ilişkin farklı görüşler
uygulamada tereddüt yaratmakta ve bu
işlemlerde vergileme yapılması riski
bölünmenin önünde ciddi engel teşkil
etmektedir.Bilindiği üzere “Kısmi
Bölünme”, 5520 sayılı Kanun’un 19.
maddesinin 3.fıkrasının (b) bendinde;
“Tam mükellef bir sermaye şirketinin
veya sermaye şirketi niteliğindeki bir
yabancı kurumun Türkiye’deki işyeri veya
daimi temsilcisinin bilançosunda yer
alan taşınmazlar ile en az iki tam yıl
süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da
sahip oldukları üretim ve hizmet
Taşeron İşçi Yıllık İzin Kullanacak
En başta devlet, hem
yasaya aykırı
taşeronlaşmaya
gidiyor hem bu
işçileri temel
haklardan mahrum
olarak çalıştırıyor.
Ayrıca işçiler lehine
verilen mahkeme
kararları fiilen
uygulanmayarak
mağduriyet
katmerleniyor.
Taşeron işçilerinin
gerek kamuda gerek
özel sektörde
yaşadıkları sorunları
altı başlıkta toplamak
mümkün:
Torba Kanun, özellikle kamuda çalışan taşeron
işçiler için iyileşme sağlıyor. Örneğin kıdem
tazminatı alabilecekler. Tüm taşeron işçiler ise
yıllık izin kullanma hakkına kavuşacak..
Çalışma hayatının kronik sorunlarından birisi
de taşeronlaşma veya alt işverenlik.
Mevzuatımız işverenlere, sınırlı konularda
taşeronlaşmaya gitmelerine izin veriyor. Fakat
uygulamada bu sınırlı konular epey aşıldı.
Mağduriyet katlanıyor
*Esasında asıl işveren
işçisi olan pek çok işçi, kağıt üzerinde taşeron
işçisi olarak gösteriliyor.
*İşe girdi-çıktı gösterilerek kıdem tazminatı ve
yıllık izin hakları engelleniyor.
*Ücretleri aynı işyerinde benzer işi yaptıkları
asıl işçilere göre çok daha düşük.
*İş sağlığı ve güvenliği açısından en zayıf
halkayı oluşturuyorlar. Soma faciası bu
gerçeğin en acı örneği oldu.
*İş güvencesinden hemen hiç
yararlanamıyorlar.
tüzel kişisi, Özel hukuk tüzel kişisi,
Adi ortaklık ve Apartman yöneticiliği
olarak beş farklı şekilde işyeri
bildirgesi düzenlenebilecektir.
İşyeri bildirgelerinin düzenlenmesi
sırasında, gerçek kişi işverenlerin T.C.
kimlik numarasının, tüzel kişi
işverenlerin ise vergi kimlik
numarasının sisteme girilmesi
zorunludur.İşyeri bildirgelerinin
elektronik ortamda düzenlenmesinin
ardından işyeri bildirgesi ilgili sosyal
güvenlik merkezine elektronik
ortamda intikal ettirilecek olmakla
birlikte, tescil edilecek işyeri için
Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliğinin 29. maddesinde
belirtilen belgelerle birlikte 7 gün
içinde ilgili sosyal güvenlik
merkezine müracaat edilmesi
gerekmektedir.
işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı
değerleri üzerinden ayni sermaye olarak
mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef
bir sermaye şirketine devretmesi” olarak
tanımlanmıştır. Keza, anılan madde
hükmünde; “Kısmi bölünmede
devredilen varlıklara karşılık edinilen
devralan şirket hisseleri, devreden
şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu
şirketin ortaklarına da verilebilir.” ifadesi
yer almıştır.6102 Sayılı Türk Ticaret
Kanunu’nda ise Kısmi Bölünme; “Bir
şirketin mal varlığının bir veya birden
fazla bölümü diğer şirketlere devrolunur.
Bölünen şirketin ortakları, devralan
şirketin paylarını ve haklarını iktisap
ederler veya bölünen şirket devredilen
mal varlığı bölümlerinin karşılığında
devralan şirketlerdeki payları ve hakları
elde ederek yavru şirketini oluşturur.”
şeklinde açıklanmıştır.
İştirak hisselerinin ortaklara verilmesi ve
sermaye artışı -azalışı
Kısmi bölünmede devredilen varlıklara
karşılık edinilen devralan şirket hisseleri,
devreden şirkette kalabileceği gibi
doğrudan bu şirketin ortaklarına da
verilebilir.İştirak hisselerinin ortaklara
verilebilmesi için birçok halde önce şirket
sermayesinin artırılması daha sonra da
sermayenin verilen hisselerin kayıtlı
değeri kadar azaltılması gerekir. Sermaye
artışı için kullanılabilecek iç kaynaklar
(enfl asyon düzeltme olumlu farkları,
dağıtılmamış geçmiş yıl karları vb.)
yeterli değilse nakdi sermaye artışı da söz
konusu olabilir.
ISSN 1308 7606
İşçi çalıştırmaya başlayan işverenler
için en önemli işlemlerden birisi de
işyerlerinin faaliyet konusu, adresi,
yetkilileri gibi bilgileri içeren İşyeri
Bildirgesinin en geç sigortalı
çalıştırılmaya başlanan tarihte
SGK’ya verilmesi gerekmektedir.
İşyeri Bildirgesinin bu sürede
verilmemesi durumunda 1-3 asgari
ücret arası idari para cezası
uygulanıyor.
Yıl:70 Sayı:24913 Tarih:07 EYLÜL 2014 Pazar
Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş.
*Sendikal haklardan tamamen mahrumlar.
Müjde kamudakilere
Kanun, taşeron sorununu devlet ve özel sektör
açısından farklı ele alıyor. Özel sektörde için de
bazı iyileştirmeler var ama asıl müjde
kamudaki taşeron işçileri için:
*Kamuda çalışan taşeron işçisi, hizmet konusu
dışında çalıştırılamayacak. Çalıştırılması
halinde oluşacak zarardan, çalıştıran amirler
sorumlu olacak. Örneğin güvenlik görevlisi
olarak alınan işçi büro işlerinde
çalıştırılamayacak. Çalıştırılır ve bu işçi dava
açarak kadroya geçerse, bunun maliyetini ilgili
birim amirleri karşılayacak.
‘Sözleşme’ avantajı
*Taşeron işçilerin çalıştığı işkolunda, kadrolu
işçiler için yapılan toplu iş sözleşmesi
kapsamındaki ücret ve sosyal haklardaki
iyileştirmeler, taşeron işçilere de yansıtılacak.
Özel sektördeki taşeron işçileri için bu hak söz
konusu değil.
*Kamu kurumlarında her yıl ihale yenilenmesi
ve alt işverenin değişmesi sebebiyle kıdem
tazminatı alamayan taşeron işçileri, kıdem
tazminatlarını toplam çalışma süreleri
üzerinden alabilecekler. Ayrıca aynı alt işverene
bağlı fakat farklı kamu kurumlarında
çalışanların da tazminatı toplam çalışma süresi
dikkate alınarak hesaplanacak.
Genel Yayın Yönetmeni
Reyhan AYTEKİN
Sorumlu Müdür
Bilal ÇETİN
Yazıişleri Müdürü
Şüheda YILDIRIM
Sayfa Editörü
Sayfa Editörü
Gülşan KURT
İstihbarat Şefi
Caner ERDOĞAN
Yasemin ERENER
Haber Müdürü
İnternet Site Editörü
Kenan KURTOĞLU
İdari Merkez
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu
Cad. No:2 Sefaköy/
Küçükçekmece/İST
Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
info@ekonomigazetesi.net
Ankara Temsilciliği
Macun Mah.3. Cadde No:2
Yenimahalle /ANK.
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
İstanbul Dağıtım
ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM
Kübra ERENER
Reklam Pazarlama ve Dağıtım
Tevfik Bey Mah. Tahsin
Tekoğlu Cad. No:2
Sefaköy/ Küçükçekmece/İST
Tel :0212 540 40 45
Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
info@ekonomigazetesi.net
ANKARA İRTİBAT
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
Ankara Dağıtım
AKDAĞ DAĞITIM ABDULGANİ AKDAĞ
Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli
Basıldığı Yer İstanbul
Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL
Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de
görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)
EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
6
7 EYLÜL 2014
Dış Haberler
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
AZERBAYCAN
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen,
NATO'nun kurum olarak
askerî teçhizata sahip olmadığını ve bu yüzden
Ukrayna'ya da silah
sevkiyatlarının söz
konusu olmayacağını
söyledi. Galler'deki NATO
Zirvesi sırasında Ukrayna
Cumhurbaşkanı Petro
Poroşenko ile ortak basın
toplantısı düzenleyen
Rasmussen, her ülkenin
bu konuda kendi kararını
vereceğini ve NATO'nun
buna karışmayacağını
vurguladı. Rusya'ya da
seslenen Rasmusen,
"Kırım'ı yasadışı olarak
tek taraflı ilhaka son
verin. Ukrayna'daki askerlerinizi çekin, ayrılıkçılara
silah, savaşçı ve para
desteğini çekin. Rusya'ya
çatışmadan dönüp barış
yoluna girmeleri çağrısı
yapıyoruz." dedi. CİHAN
GALLER
NATO Genel Sekreteri
Anders Fogh Rasmussen, Rusya’ya,
“Askerlerini
Ukrayna’dan geri çek
ve Ukrayna’nın
doğusundaki
isyancıları desteklemekten vazgeç.”
çağrısında bulundu.
Rasmussen, Galler’deki
NATO liderler
zirvesinde yaptığı
basın toplantısında
yaptığı açıklamada,
“Rusya’nın bir an evvel
illegal ve kendi
kendine ilan ettiği
Kırım ilhakına son vermesi çağrısında bulunuyoruz.” dedi.
NATO Genel Sekreteri,
Moskova yönetiminden, Ukrayna’ya silah
gönderimini durdurmasını ve isyancılara
maddi yardımı
kesmesini isteyerek,
Rusya’nın tekrar barış
yoluna dönmesini
talep etti.
CİHAN
Rasmussen:
Ukrayna'ya
silah yardımı
ülkelerin
kendilerini
ilgilendirir
ATO Genel Sekreteri Anders
Fogh Rasmussen, NATO'nun
kurum olarak askerî teçhizata
sahip olmadığını ve bu yüzden
Ukrayna'ya da silah sevkiyatlarının
söz konusu olmayacağını söyledi.
N
Galler'deki NATO Zirvesi sırasında
Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro
Poroşenko ile ortak basın toplantısı
düzenleyen Rasmussen, her ülkenin
bu konuda kendi kararını vereceğini
ve NATO'nun buna karışmayacağını
vurguladı.
Rusya'ya da seslenen Rasmusen,
"Kırım'ı yasadışı olarak tek taraflı ilhaka son verin. Ukrayna'daki askerlerinizi çekin, ayrılıkçılara silah,
savaşçı ve para desteğini çekin.
Rusya'ya çatışmadan dönüp barış
yoluna girmeleri çağrısı yapıyoruz."
dedi.
CİHAN
Fischer, Türk işçilere teşekkür etti
Türkiye’den
Avusturya’ya
işçi göçünün
50. yılı
vesilesiyle
Viyana
Belediye
Sarayı’nda
‘Çağrıldılar,
geldiler’ isimli
teşekkür
programı
düzenlendi.
vusturya Cumhurbaşkanı
Heinz Fischer ve Viyana
Belediye Başkanı Michael
Haupl’ın ev sahipliğinde düzenlenen programa altmışlı yıllarda ülkeye gelmiş olan yüzlerce Türk ve
çeşitli Balkan ülkelerinden vatandaşlar katıldı.
A
cektir." şeklinde konuştu. Fischer
ailelerin fedakarlıklarına dikkat
çekerek,"‘İnsanlar geldikleri
ülkelere sevgi ya da saygı duymadıkları için bunca sıkıntıya katlanmadılar. Onlar çocuklarına iyi
bir gelecek sağlamak için
çalıştılar." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Fischer, programda yaptığı konuşmada "Sizler
olmasaydınız o yıllardaki projelerin
gerçekleşmesi mümkün olmayacaktı. Sizlere büyük bir teşekkür
borcumuz var." dedi.
Programda konuşan Viyana
Belediye Başkanı Michael Haupl ilk
yıllarda çalışmak için Viyana’ya
gelen işçilere şehrin gelişmesine
yaptıkları katkılar dolayısıyla
teşekkür etti.
1960’lı yıllarda tüm ülkelerde
işgücü sorunu yaşandığını ve bir
işçinin Avusturya’yı seçmesi durumunda mutlu olunduğunu kaydeden Fischer, "İşçi ailelerinin
geçmişine bakıldığında göçün nasıl
bir başarı hikayesi olduğu görüle-
Haupl konuşmasında dönemin zor
şartlarına atıfta bulunarak, "O
günün zor yaşam şartlarında cesaretinizle şehrimizin bugünkü
hale gelmesine katkı sağladınız.
Destekleriniz olmasaydı bugünkü
durumumuzda olamazdık."
ifadelerini kullandı. Şehirde
yaşayanların biyografilerinin
Viyana tarihinin bir parçası
olduğunu belirten Viyana Belediye
Başkanı Haupl ‘kökenlerine bakılmaksızın her birey bu şehirde eşit
imkanlara sahip olmalıdır’ dedi.
Program sonunda Cumhurbaşkanı
Heinz Fischer ve Viyana Uyum
Bakanı Sandra Frauenberger ilk
gelen göçmenlere teşekkür belgesi
vererek hatıra fotoğrafı çektirdiler.
50. Yıl teşekkür programında Avusturya Federal Meclis Milletvekilleri
Alev Korun ve Nurten Yılmaz,
Viyana Eyalet Meclisi Milletvekilleri Şenol Akkılıç ve Şafak Akçay
da hazır bulundu. Programda
katılımcılara Kenan Kılıç’ın Gurbet
filminden görüntüler sunuldu.
CİHAN
YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ
Deve kuşu yumurtasından yara bandı üretildi
İNGİLTERE
İngiltere polisinin yaptığı açıklamaya göre,
elinde bıçakla dolaşan
bir kişi hakkında gelen
ihbar üzerine olay yerine giden polis
memurları bahçede bir
kadın cesedi buldu.
Kadının olay yerinde
öldüğü tespit edildi.
Polis, 25 yaşında bir
şüpheliyi gözaltına
aldı.
ABD
New York Motorlu
Araçlar Dairesi, Filistin
bayrağı taşıyan bir
aracın "Hamas"ı ima
ettiği gerekçesiyle
"Hammas" yazılı
plakasını iptal ettiğini
açıkladı.
Kurum adına açıklama
yapan Jackie McGinnis,
plakanın "ABD’nin
terörist örgütler listesinde yer alan bir
grubun" adını
çağrıştırdığı gerekçesiyle bu kararı aldıklarını belirtti.
McGinnis, aracın söz
konusu plaka ile trafiğe
çıkmasını "açıkça rahatsız edici" diye nitelendirdi.
CİHAN
lmanya’nın önde
gelen kamuoyu
araştırma enstitülerinden Forsa’nın, çocukların internette
gerektiğinden fazla vakit
geçirdiğini belirledi. Anketi yaptıran Teknik Sigort
Yönetim Kurulu Başkanı
Dr. Jens Baas, anket çalışmasına yaklaşık bin
velinin katıldığı açıkladı.
Baas, çocukların yüzde
80’ninin bir akıllı telefona
sahip olduğunu, cihazlarıyla erkeklerin daha
çok oyun oynarken kız
çocukların arkadaşlarıyla
mesajlaştığını belirtti. Ortalamanın üstünde internet kullanan çocuklarda
uyku bozukluğu, dikkat
eksikliği ve bel ağrısı tespit
ettiklerini açıklayan Baas,
“Velilerin yarısı çocuklarının interneti gerektiğinden fazla kullandığını
söylüyor.
A
İngiltere'nin başkenti
Londra'nın kuzeyindeki bir evin
bahçesinde başı kesilmiş bir kadın cesedi
bulundu.
Baş müfettiş, gündüz
vakti işlenen cinayetin
çevrede yaşayanları
endişelendirdiğini ve
şu an için olayla
bağlantılı başka bir
şüpheliyi aramadıklarını söyledi.
Cinayetin terörle ilgisi
olmadığı açıklandı.
CİHAN
Almanya'da
çocukların üçte
biri internet
bağımlısı
elçuk Üniversitesi (SÜ) Diş Hekimliği
Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Ercan Durmuş ile Veteriner Fakültesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, yaklaşık 14 yıldır sürdürdükleri çalışmalar
sonucunda, deve kuşu yumurta zarından
doğal yara örtü malzemesi üretti. Yaklaşık
20 yıldır biyomateryaller üzerinde
araştırma yapan öğretim üyeleri, 2000'li
yıllarda çalışmalarına deve kuşu yumurtasını ekledi. Geçen yıl yumurta kabuğundan insan kemiği dolgu maddesi üreten
Durmuş ve Çelik, şimdi de kabuk zarından
yara bandı elde etti. Prof. Dr. Durmuş, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık
14 yıldır üzerinde çalıştıkları konuların
ana ham madde kaynağının, deve kuşu
yumurtası olduğunu söyledi.
S
Birçok tıbbi ürünün çok yüksek fiyata
ithal edildiğini belirten Durmuş, "Acaba
kendi imkanlarımızla yurt içi kaynaklarını
kullanarak yeni malzemeler geliştirebilir
miyiz?" düşüncesiyle çalışmalara start
verdiklerini ifade etti. Deve kuşu yumurtası kabuğunun iç kısmından aldıkları
zarın, ağız mukozasında ve deride yara
örtü malzemesi olarak kullanabilmesi için
araştırmalar yaptıklarını anlatan Durmuş,
"Bu zarı pratik anlamda nasıl kullanabiliriz, bundan yara bandı çıkarabilir miyiz?'
diye düşündük. Buna istinaden yara
bandı ürettik. Yaklaşık 3 hayvan deneyi
yaparak deneme çalışmalarını tamamladık. Çok iyi sonuçlar elde ettik. Bunlardan biri doktora tezi oldu. Uluslararası
kongrede ödül aldık" diye konuştu.
"Zarın özelliğini bozmadan yara bandına
taşıdık"
Durmuş, klinisyen olarak uyguladıkları
malzemenin, her zaman doku tarafından
kabul edilmesini beklediklerini, çünkü
eğer doku malzemeyi kabul etmezse enfeksiyon oluştuğunu vurguladı. Bunun
sonucunda da yapılan ameliyat, kullanılan malzeme ve ödenen paraların
boşa gittiğine işaret eden Durmuş, şunları
kaydetti: "Bu nedenle 'Dokunun çok daha
iyi kabul edebileceği, organik ne gibi
malzemeler kullanabiliriz?' diyerek sert ve
yumuşak doku çalışmaları yaptık.
Bununla ilgili çeşitli ürünler çıkardık.
Yara bandı da bu ürünlerden biri. Deve
kuşu yumurtasının içinde barındırdığı
birçok özelliği bozmadan yara bandına
taşıdık.
Çalışmalarımızı genişletmek adına geçen
yıl bir şirket kurduk. Şirketi, hem deve
kuşu ve tavuğun yumurta kabuğunun
yapılarını bozmadan toz halinde ham
madde üretebilmek hem de ağız ve diş
bakımında kullanılabilecek doğal diş macununu üretmek adına kurduk. Zarla ilgili
de Konya Teknokent'in kuluçka merkezine
bir proje sunduk ve projemiz kabul edildi.
Şu anda orada bu malzemelerin üretimiyle ilgili çalışmalarımız sürüyor. Tabii
teknokentlerdeki şirketler seri üretim yapmıyor. Bu nedenle yatırımcı arayışlarımız
devam ediyor. Bu konuyla ilgilenen firmalar olursa, ortak üretimler yapabiliriz."
Neden deve kuşu yumurtası?
Prof. Dr. İlhami Çelik ise yumurtanın,
içinde yavru barındırdığı için çok özel
yapıya sahip olduğunun altını çizdi. Yumurta kabuk altı zarlarının, vücuttaki bağ
dokusunun hücreler arası bölgesindeki
ipliksel yapılarına çok benzeyen ipliklerden oluştuğunu dile getiren Çelik, "Bu iplikler birbirlerine paralel demetler halinde
yerleşmiştir ve aralarında delikçikler
vardır. Bu özelliğiyle yumurta kabuk
zarları, özellikle açık yaraların veya ağız
yaralarının kapatılabilmesinde kullanılabilecek yara örtü malzemesi olma potansiyeline sahiptir. Biz de bundan hareketle
yara örtü malzemesi ortaya çıkardık" dedi.
Günümüzde kullanılan yara bantlarının,
yara iyileşmesini kolaylaştıran moleküller
içermediğini, sadece yara üzerini kapatarak bakteriyel bulaşmayı engelleyebildiğini belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Ürünümüz, günümüzde kullanılan yara
bantlarından çok farklı özellikte. Ürettiğimiz yara örtü malzemesinde; yara iyileşmesini hızlandıran, bakterilerin
çoğalmasını durduran ve öldüren yumurta kabuk zarındaki bir takım
materyaller bulunuyor. Yara bandımız
biyoaktif özellik taşımaktadır. Deve kuşu
yumurtasının kabuk zarı DNA içermediğinden dolayı, üründe doku reddi
reaksiyonu gerçekleşmiyor. Ayrıca
hastalık bulaşma riski de olmuyor. Bu,
hem ağız içinde iyileşmesi zor, inatçı
yaraların hem de deri yaralarının
örtülmesinde fizyolojik iyileşme için kullanılabilecek bir materyaldir."
Üçte biri çocuklarının internet bağımlısı olduğunu
ve yüzde 30’u da internet
kullanmalarının okul
başarısını menfi bir şekilde etkilediğini
düşünüyor.” dedi. Zamanın büyük bir
bölümünü bilgisayar
başında geçiren gençlerin
toplumla ilişkilerinde
önemli sorunlar yaşadığını
vurgulayan Baas, internette fazla zaman geçiren
çocuk ve gençlerin giderek
yalnızlaştığını ve yüz yüze
ilişki kurmakta güçlük
yaşadıkları belirtti. Baas,
“İnternet yoluyla kurulan
iletişim günümüzün gençleri için en önemli
olanıdır. Bilgisayar oyunları ve internet, çocuk ve
gencin arkadaşının yerini
alarak sosyal yalnızlığa
neden olmaktadır.” dedi.
Film yapımcısı Holger
Braack ise özellikle erkek
çocukların oynadığı oyunların çoğu zaman aşırı şiddet içerdiğini ve
ebeveynler tarafından
mutlaka kontrol edilmesi
gerektiğini söyledi. CİHAN
7 EYLÜL 2014
Politika
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
CHP'li Koç,
kurultay
yapılacak ATO
Congresium'u
gazetecilere
gezdirdi
raporu ve bunların üzerinde
hesaplama olmadığından doğrudan
genel başkanlık seçimlerine geçilecek.”
diye devam etti. Oy verme alanına
dönüştürülmesi işleminin zaman
aldığını belirten Koç, “Basın mensupları olsun, kurultayı izleyenler olsun,
3-4 saatlik süre gerekiyordu, sandıklar
kurulsun, seçim kurulu görevini yapar
hale gelebilsin." dedi. 26-27 Şubat 2012
yılında gerçekleştirilen parti içi
demokrasiye açılan yeni tüzük
çerçevesinde, uygulamada doğan bazı
küçük aksaklıkların giderilmesine
dönük değişikliklerin görüşüldüğünü
belirten CHP'li Koç, şunları söyledi: "34 maddeyi geçmeyecek. Hemen bir karmaşayı ifade etmek üzere şu sözleri
eklemek istiyorum. Ne CHP kurultaylarında parti meclisi seçimlerinde asıl
olan çarşaf listenin ortadan kaldırılması. Ne ön seçimin genişletilmesine
dönük atılan adımlardan taviz verilmesi söz konusu değildir.
C
Hiç kimse demokratikleşmeden geriye
adım atılacağı yönünde bir propagandayı kendi amacı için kullanmasın.
Bunlar gerçekçi değildir." Kurultay
hakkında sayısal verileri de basın mensuplarıyla paylaşan Koç, "Ana salonumuz 3 bin 250 kişilik bir oturma
kapasitesine sahip. Bunun içinde
CHP’ye daha önce hizmet eden genel
başkanlar, mevcut genel başkan, görev
yapmış kişiler, partiye emeği geçen
büyükler, milletvekilleri, siyasi parti
üyeleri, basın mensupları katılacak.
CHP’nin bin 218 delegesi ilk defa kendi
isimlerine ayrılmış koltuklarda ve kart
numaralarında oturacakları koltuklarında belirtildiği daha sonra kurultaya katılacaklardır." bilgisini verdi.
Haluk Koç, "Olağanüstü kurultay gündemleri çağrıyı yapanın talebiyle sınırlıdır. Tüzük gereği de odur. Yani divan
teşekkül ettikten sonra genel başkan
aday ya da adayları divana son yapılan
tüzük değişikliği çerçevesinde daha
önceki kurultaylarda tanık olduğunuz
gibi divanın önünde rehin tutularak
değil. İradeleriyle verdikleri imzalar
divan tarafından değerlendirilir. Yüzde
20 değil, yüzde 10’luk imzayı toplayan
adayların divan tarafından adaylıkları
kesinleştikten sonra belirlenecek sıraya
göre genel başkan adayları konuşmaları yapacaklar. Sonrasında hesap
Koç, konuşmasını, "Çok basın mensubunun kurultayı izleyecek. Hemen bir
siyasi nükte olarak değerlendirmeyin.
Bir konuyu da dün basın toplantısında
söylemiştim. Kim ne şekilde yayın politikasına sahip olursa olsun. Kim günün
modası çerçevesinde çok katı taraflı
yayın ilkesine sahip olursa olsun CHP
basın özgürlüğü ve genel özgürlükler
temelinde hiçbir televizyon kanalına
hiçbir yazılı, görsel basın organına
akreditasyon sınırlaması getirmemiştir.
Bunun geçen hafta yaşanan iktidar
partisinin kurultayında Türkiye’nin
öneli yayın organlarının görsel ya da
yazılı muhalif çizgide bulundukları
gerekçesiyle salonlara alınmadıklarına
tanık olduktan sonra ifade ediyorum.
Bu da bizim Karadenizlilerin deyimiyle
birilerine ders olsun." şeklinde
sürdürdü.
CİHAN
umhuriyet Halk Partisi (CHP) 18.
Olağanüstü Kurultayı'nın yarın
toplanacağı Ankara Ticaret Odası
(ATO) Congresium'daki hazırlıklar
tamamlanma aşamasına geldi. Kurultay alanında basın mensuplarına
gezdirip, bilgiler veren Genel Başkan
Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç,
kurultayın öncekilerde daha farklı olacağını belirtti.
illiyetçi Hareket Partisi
(MHP) Kayseri Milletvekili
Yusuf Halaçoğlu, AK Parti
iktidarının kurumları, kuralları ve
kavramları siyasi ve şahsi çıkarları
doğrultusunda dönüştürme
çabasına girdiğini ifade ederek
"Suçüstü yakalanmanın korkusu
ve paniğine kapılan iktidar sahipleri maalesef yolsuzluktan ‘darbe’
çıkarma kurnazlığına sapmıştır."
dedi.
anlayışların ülkemize verdiği
zararlar çok fazladır.” değerlendirmesinde bulundu. Halaçoğlu, bölünerek
demokratikleşen bir ülkenin olamayacağını belirterek AK Parti’nin
demokrasiden anladığının PKK’ya
teslimiyet olduğunu ileri sürdü.
MHP Kayseri Milletvekili Yusuf
Halaçoğlu’nun TBMM’de yaptığı
konuşmadan satır başları şu şekilde:
Hükümet programı üzerinde ilk konuşan HDP
Grup Başkanvekili Pervin
Buldan olurken, MHP adına
konuşmayı Kayseri Milletvekili
Yusuf Halaçoğlu yaptı. MHP
olarak hükümetin Türkiye’nin
lehinde alacağı kararların yanında
olacağı gibi aleyhinde alınacak
kararlarda da hükümetin
karşısında olacaklarını ifade eden
Halaçoğlu, yapılan yanlışları
düzeltmek için hukuk dışı uygulamalara başvurmak düzeltme yerine yeni yanlışları beraberinde
Süreç terörle mücadele
konusunda başarısızlığını
itiraf eden hükümetin önce
terörle müzakere sonra da terörle
mütareke ettiği bir dönemdir. Bu
sözlerimi muhalefet olduğumuz
için kurduğum hamasi cümleler
olarak nitelendirmeyiniz. Açılım
süreci ile birlikte hükümetin politikalarıyla terör örgütünün stratejik hedeflerinin nasıl uyuştuğu
görülmelidir. AKP etnik temelli
açılım sürecini başlatarak PKK’nın
stratejik hedeflerinin de önünü
açmıştır. Stratejik derinlik ve sıfır
M
Halaçoğlu
Suçüstü yakalananlar yolsuzluktan
‘darbe’ çıkarma kurnazlığına saptı
getirdiğinin altını çizdi. 62.
Hükümet programının büyük
bölümün kendilerinden önceki AK
Parti hükümetlerinin övülmesine
ayrıldığını kaydeden MHP’li Halaçoğlu, “AKP’nin ‘ileri demokrasisi’ herhalde tek adam rejimi,
yargının siyasallaştırılması ve
yürütmenin emrine verilmesi,
basın yayın organlarının siyasilerin baskısına maruz kalması,
güvenlik güçlerinin görevlerinin
illegal silahlı örgütlere devredilmesi ve ‘ben yaptım oldu’
mantığıdır.” ifadelerini kullandı.
Çözüm sürecinden de eleştirilen yaklaşımlar sergileyen
Yusuf Halaçoğlu, AK Parti
hükümetinin demokrasiyi ortak
paydada buluşma aracı yerine
toplumsal kamplaşmalara yeni
cepheler açma aracı olarak
gördüğünü savundu. Demokrasi
açığının gittikçe büyüdüğünü belirten Halaçoğlu, bunun ülkenin
ne büyük sorunlarından birisi
hale geldiğini vurguladı.
“Demokrasiyi sadece sözde hatırlayan, baskıcı, dayatmacı ve
dışlayıcı tavırlarıyla çok sesliliği
sindirmekten, hak arayışlarını
bastırmaktan kaçınmayan siyasi
sorun ile başlayan dış politika
macerası “değerli yalnızlığa”
dönüşmüştür. Değerli yalnızlık
“zavallı yalnızlığa” doğru pupa
yelken gitmektedir. Hükümetin
ekonomide ortaya koyduğu pembe
tablo tersinden okunduğunda,
Türkiye'de ciddi bir ekonomik
krizin ayak sesleri duyulmaktadır.
Piyasada adı konmamış bir hayat
pahalılığı vardır. Geçim sıkıntısı
içindeki insanlarımızı sadaka ile,
ambalaj ve kolilerle ile avutmak
mümkün değildir.
İsraf edilen kaynaklar tükenmek üzeredir; üretim ve istihdam yaratmayan
ekonomimizde cari açık daha da
büyüyecektir. Suçüstü yakalanmanın korkusu ve paniğine
kapılan iktidar sahipleri maalesef
yolsuzluktan 'darbe' çıkarma kurnazlığına sapmıştır. Hükümete
darbe yapıldığını, ne kadar saf
olduklarını, ne istediler de vermediklerini sızlanarak söylemeye
başladılar. Bu nedenle de AK Parti
iktidarı, kurumları, kuralları ve
kavramları siyasi ve şahsi çıkarları
doğrultusunda dönüştürme
çabasına girmiştir.
Mediha SELÇUK-EKONOMİ
DSP'li
Çakmak:
Büyükşehir'in
koordinatör
ataması milli
iradeye
saygısızlıktır
7
CHP'li Havutça:
Yolsuzluğu
ortaya çıkaran
polislere şükran
borçluyuz
HP Balıkesir Milletvekili
Namık Havutça, yolsuzluğun ortaya çıkmasında
milletin parasını koruyan, vergilerini, asgari ücretlilerin, bu milletin hakkını, hukukunu
koruyan o şerefli polisler ve
savcıların ülkenin en önemli insanları olduğunu belirterek onlara şükran borçlu olunduğunu
söyledi. Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Havutça, Milli
Eğitim Bakanlığı'nın okul
müdürlerini görevden almasını
eleştirdi. Yeni müdür olma
hakkını elde edenlerin sendikal
dağılımlarını açıklayan Havutça,
8 bin 705 kişinin yüzde 81'i
Eğitim Bir Sen, yüzde 9'u Türk
Eğitim Sen, yüzde 1 Eğitim İş,
yüzde 1 Aktif Eğitim Sen, yüzde
4'ünün de sendikasız olduğunu
ifade etti. Değerlendirmeler ve
kriterlerin objektif olmadığının
altını çizen Havutça, yandaş bir
eğitim sistemi oluşturulmaya
çalışıldığını belirtti.
C
Rüşvet ve yolsuzluk operasyonu
yapan polislerin gözaltına alınmasına ilişkin bir soruya
Havutça, "17-25 Aralık operasyonlarında hükümetin aynen Ergenekon davasında olduğu gibi
kafasında bir örgüt yarattığını 12
yıldan beri MİT emrinde, Emniyet Teşkilatı emrinde, jandarma emrinde olan hükümetin
biranda paralel yapı diye bir
terör örgütünü keşfettiğini hayret
ve ibretle izliyoruz. O zaman 12
yıldan beri senin MİT'in Emniyet
Teşkilatın ne iş yapıyordu. Siz bu
ülkenin dağdaki köylüsü müydünüz? 12 yıldan beri Başbakan
sıfatıyla siz yönetmiyor muydunuz? O bakımdan bunlar bize
inandırıcı değil.
emokratik Sol Parti(DSP) Manavgat
İlçe Başkanı Ahmet Çakmak, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin
ilçelere koordinatörlük atamasının milli
iradeye saygısızlık olarak gördüklerini
söyledi.
D
AK Parti iktidarının, koordinatör ataması
ile seçim kazanamadığı ilçelerde milli
irade gasbı ile o ilçeyi kontrol altına almaya çalıştığını savunan Çakmak, İlçe
Seçim Kurulu'nun mazbata vermediği hiç
bir kurumun yasallığı olmadığını kaydetti.
Başkan Çakmak, herkesin 30 Mart'ta
yapılan tercihe saygılı olması gerektiğini
söyledi. AK Parti'nin seçim kazanamadığı
yerleri Büyükşehir Yasası ile koordinatör
atayarak kontrol ettiğini iddia eden Çakmak, "Antalya Büyükşehir, Manavgat'ın
bir Manavgat Şelalesi'ni almadığı kaldı. "
dedi.
30 Mart mahalli seçimler sonrası seçimi
CHP'li Manavgat Belediye Başkanı Şükrü
Sözen'in kazanmasına rağmen 5 aydır
ilçede çift başlı bir yönetimin hakim
olduğunu vurgulayan Çakmak, Antalya
Büyükşehir Belediyesi'ni AK Parti kazansa
da Manavgat seçmeninin sandıktaki tercihine saygı göstermesi gerektiğini söyledi.
DSP olarak her zaman halka etkin ve hızlı
hizmet vermek için yerinde yönetimi
savunduklarının altını çizen Çakmak,
Büyükşehir Yasası'nı çıkması için dün
Manavgat'ın geliri yerinde kalsın
Ankara'ya gitmesin diye bağıranların
bugün Antalya'ya taşınmasına ses çıkarmamasına bir anlam veremediklerini kaydetti.
Manavgat'ın içme suyu, mezbahana,
kanalizasyon, yaş sebze ve meyve
komisyon hali, su sporları gelirleri,
ilaçlama ve şehirler arası otobüs terminalinin Antalya Büyükşehir'e bağladığını
belirten Çakmak, "AK Parti'li Antalya
Büyükşehir Belediyesi Manavgat'ın kendisine bağlamadığı bir yer kaldı oda Manavgat Şelalesi. Manavgat Şelalesi'ni
taşıyabileceğine inansalar onuda götürecekler herhalde. Büyükşehir Manavgat şehirler arası terminalde görevini yapmıyor.
Terminal pislikten geçilmiyor. Çöpler
toplanmadığı için her tarafa pislik
saçılmış vaziyette. Bu durum Manavgat ismini kötü duruma düşürüyor. " ifadesini
kullandı.
CİHAN
Burada söz konusu olan 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun,
kaçakçılığın, yolsuzluğun, hırsızlığın öznesinde bulunan 4 tane
bakan ve bizzat Cumhurbaşkanı
seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ın
oğlunun da kendisinin de içinde
bulunduğu yolsuzluk operasyonunun ortaya çıkmasını engellenmesi için açıkça devletin
savcıları, bu yolsuzluğun ortaya
çıkmasında bu milletin parasını
koruyan, bu milletin vergilerini,
asgari ücretlilerin bu milletin
hakkını, hukukunu koruyan o
şerefli polisler ve savcılar bu
ülkenin en önemli insanlarıdır.
Onlara burdan şükran
borçluyuz. Adalet eninde sonunda yerini alacaktır. Anayasa
ve yasalara göre verilmiş görevleri yapan savcıların ve polislerin
örgüt diye suçlanması ancak
kendilerine güvenmeyen, kendi
korkuları olan devlet
görevlilerinin işidir.
Deniz Feneri e.v davasında
olduğu gibi. Almanya'da Deniz
Feneri e.v davasında, asrın yolsuzluk davası olarak tescil edilen
davada olayı ortaya çıkaran
savcılar yargılanıyor bugün ama
bir türlü o yolsuzluğu, hırsızlığı
yapan kişiler, failler
yargılanamıyor. Türkiye maalesef bu noktada. O polis
arkadaşlarımız görevlerini yapmışlardır. Anayasa ve yasalar
temelindeki haklarının korunması noktasında onu çok yakından CHP olarak takip ediyoruz."
karşılığını verdi. HSYK seçimlerine ilişkin bir soruya ise
Havutça, AKP döneminde tüm
adalet ve yargı mekanizmalarına
müdahale olunduğunu söyledi.
Türkiye'de artık bağımsız bir
yargıdan, yansız bir yargıdan söz
etmek mümkün olmadığını vurgulayan Havutça, Türkiye'de en
ağır darbeyi siyasal müdahalelerle açıkça Adalet Bakanı ve
Başbakanın müdahaleleriyle
bağımsız yargının çok ağır bir
darbe aldığını ifade etti. AB'nin
ilerleme raporunda da bunun
açıkça ortaya konduğunu anlatan Havutça, bunları yakinen
takip edeceklerini hem Meclis'te
hem de basında sık sık gündeme
getireceklerini, hakim savcılara
her türlü desteği vereceklerini
kaydetti.
CİHAN
9
8
TBMM Genel Kurulu'nda, 62. Zapturaptla parti yönetilmez Savaşın çocukları Türkiye'de ayağa kalkıyor
hükümet programı görüşüldü
Malatya'daki
07 EYLÜL 2014
Gündem
07 EYLÜL 2014
Gündem
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
HP Genel Başkan adayı İnce, parC
tiliye sopa göstermenin 'seni disipline veririm' demenin disiplin
olmadığını belirterek, "Bunun adı
zapturaptır. Zapturaptla parti
yönetilmez" dedi. CHP Genel Başkan
Adayı Muharrem İnce, 18.
Olağanüstü Kurultay'da yaptığı
konuşmada, şunları söyledi:
"İktidar olmak için, önce kendimiz
olacağız, önce devrimciliğimizi önce,
solculuğumuzu hatırlayacağız.''Artık
Cumhuriyet Halk Partisi rakiplerinin
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
karışma ihtimalinden, Bülent Arınç
ile Tayyip Erdoğan'ın kavgasından,
Abdullah Gül ile çekişmesinden
medet uman bir parti olmayacak.
Artık bu partide genel başkanın ne
zaman çekileceği, ne zaman istifa
edeceği tartışılmayacak, tüzükte
yazacak. Tüzük diyecek ki, 'genel
başkan olduktan sonra, ilk iki
seçimde partiyi birinci parti yapamazsan gidersin.
Halk muhafazakar, halk sağda, oy
sağda, o zaman sağdan bir aday bu-
vermeyeceğimizi belirtiyoruz" ifadelerini
kullandı.
Program üzerinde HDP'den Buldan'ın yanı sıra
Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, MHP Grubu
Adına Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, CHP
Grubu adına Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş,
AK Parti Grubu adına Grup Başkanvekilleri Naci
Bostancı ve Mustafa Elitaş, şahısları adına ise
CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ile AK Parti
Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç söz alacak.
HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise
iktidar merkezinin, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle
beraber Atatürk Orman Çiftliği'ne (AOÇ)
taşındığını savundu. Siyasi gerçeğin bu olduğunu
belirten Kürkçü, bu gerçeğin, Başbakan Ahmet
Davutoğlu'nun kabinesinin gerçek, fiili ve
egemen bir iktidar merkezi olarak tartışmanın
önünde engel olduğunu kaydetti.
Hükümet adına konuşmayı ise Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç yapacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın
"verilmemiş hesaplarla, Çankaya'ya çıkmadığını,
AOÇ'ye kaçtığını" öne süren Kürkçü,
Davutoğlu'nun da faturaları temizlenmemiş bir
dış politikanın mimarı olduğunu savundu.
Genel Kurul'da MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli hazır bulundu.
Buldan: "Bu program güven vermemektedir"
HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, TBMM
Genel Kurulu'nda, 62. hükümet programı
üzerinde yaptığı konuşmada, Türkiye halklarının
demokrasi, özgürlük, adalet ve eşitlik talepleri
dikkate alındığında hükümet programının ileri
bir çizgiyi temsil etmediğinin görüleceğini öne
sürdü.
Programda köklü bir demokratik değişim ve
dönüşüm hedefinin yer almadığını, var olan
mevcut sistemi kısmi restorasyonlarla sürdürme
amaç ve hedefinin söz konusu olduğunu belirten
Buldan, "Kim ne derse desin Türkiye’de
demokrasinin ve özgürlüklerin alanı son derece
sınırlıdır" diye konuştu.
Ülkeyi toz pembe gösteren, sanki hiçbir sorun
yokmuş gibi yansıtan, Türkiye gerçeklerinden
uzak bir hükümet programıyla karşı karşıya
olduklarını savunan Buldan, "Program bu
yönüyle bir heyecan yaratmadığı gibi
umutsuzluğu da arttırmaktadır. Görüldüğü
kadarıyla hükümetin hedefi de mevcut sisteme
fazla dokunmadan, kendi iktidar hedefleri
doğrultusunda bazı değişiklikleri
gerçekleştirmektir. Yoksa köklü bir reform iradesi
ve niyeti görülmemektedir" dedi.
Hükümet programında yer alan "yeni anayasa"
söyleminin AK Parti’nin mevcut pratiğiyle ve
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu
önerilerle çeliştiğini söyleyen Buldan, programda
belirtilen katılımcı anayasa vaadinin AK Parti’nin
sunduğu anayasa taslağında yer almadığını
kaydetti.
Çözüm sürecinin bir hükümet programında
olması ve siyasi muhatabını bulmasının, barışın
toplumsal tabandaki kabulünün ve
vazgeçilmezliğinin en önemli göstergesi
olduğunu dile getiren Buldan, şunları söyledi:
Dış politikaya ilişkin eleştirilerde bulunan
Kürkçü, programda yolsuzluklarla mücadele adı
altında çok iddialı sözler bulunduğunu ancak
Türkiye'nin karşı karşıya geldiği en esaslı
yolsuzluk iddiasıyla Meclis'in
hesaplaşamadığını, dosyaların kaçırıldığını
söyledi..
"Tarih hocası olsaydım Davutoğlu'na sıfır
verirdim" ifadesini kullanan Kürkçü, "Türkiye'nin
geleceğini geçmişinde arayamazsınız" dedi.
Kürkçü, sözlerini "Hayır, hayır, hayır, bu
programınızı kabul etmiyoruz" diyerek bitirdi.
Öte yandan, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut
Tanal, önünde "Sı-fır" yazılı gömlekle Genel
Kurul'a geldi.
"Demokrasiyi yeni cepheler açma aracı
görmektedir"
MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu ise
TBMM Genel Kurulu'nda, 62. Hükümet Programı
üzerinde yapılan görüşmelerde MHP Grubu adına
söz alarak, programın büyük kısmının, AK Parti
hükümetlerinin icraatlarının övülmesine
ayrıldığını ifade etti.
Programda demokrasi üzerinden güzel ve etkili
sözlerle kamuoyunun yönlendirilmek istendiğini
belirten Halaçoğlu, "AKP zihniyeti demokrasiyi
ortak paydada buluşma aracı olarak değil, kelime
oyunlarıyla yeni sorunlar üreterek toplumsal
kamplaşmalara yeni cepheler açma aracı olarak
görmektedir" dedi. Halaçoğlu, gittikçe büyüyen
demokrasi açığının, ülkenin en önemli
sorunlarından birisi haline geldiğini ileri sürdü.
Açılım süreci ile birlikte, hükümetin
politikalarıyla terör örgütünün stratejik
hedeflerinin nasıl uyuştuğunun görüldüğünü
savunan Halaçoğlu, sürecin, terör örgütüne
verilen tavizlerle ilerlediğini iddia etti.
konteyner
kentte kurulan protez ve
rehabilitasyon
merkezinde
çoğunluğu
çocuk olan
Suriyeli sığın macılar tedavi
görerek hayata tutunmaya
çalışıyor.
Benim iddiam size diyorum ki ben
genel başkan olduğumda CHP'nin
genel merkezinin ışıkları sabaha
kadar yanacak. Onun için burdayım.
Seçim akşamları genel merkezin
önünü cenaze evine değil bayram
yerine döndürmek için bu
kürsüdeyiz.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun namuslu bir
adam olduğundan hiç şüphem yok.
Ama uyguladığı yanlış politikalarla
Recep Tayyip Erdoğan'a, Cumhurbaşkanlığını hediye etmiştir. Ben
buna isyan ediyorum. Ben bunu
hazmedemiyorum. Hazmetmeyeceğim, hazmedenler hazmetsin."
Genel Kurul, Başkanvekili Sadık Yakut
başkanlığında toplandı.Hükümet programı
üzerinde görüşmelerin yapılacağı oturumda,
konuşmalar gruplar ve hükümet için 40'ar
dakika, kişisel iki konuşma için 10'ar dakika
ile sınırlı olacak. Gruplar adına en fazla iki
kişi söz alabilecek.
üzerinde ilk sözü HDP Grubu adına
Grup Başkanvekili Pervin Buldan aldı.
Program
lalım, oylar da çantada keklik olsun
bize gelsin mantığı doğru mantık
değildir. Bir, seçmene karşı saygısızlıktır. İki, seçmene hiledir. Seçmene
diyoruz ki 'ben sağcı değilim, ama
seni kandırmak için bu sağcıyı öne
sürdüm, hadi gel şimdi oltaya' diyor.
Bu mantığı doğru bulmuyorum.
sopa göstermek, partiliyi
"'seniPartiliye
disiplin kurullarıyla tehdit etmek,
disipline veririm' demek bir
disiplin değildir. Bunun adı zapturaptır. Zapturaptla parti
yönetilmez."
Davutoğlu'ndan
kabir ziyaretleri
lkelerindeki iç savaşta kolunu, bacağını
ve bazı uzuvlarını kaybeden ve çoğunluğu
Ü
çocuk olan Suriyeli sığınmacılar,
Sabah namazını Eyüp Sultan
Camisinde kılan Başbakan
Davutoğlu, partisinin il yöne timiyle toplantısı sonrası eski
başbakanlardan Menderes ve
Erbakan ile 8. Cumhurbaşkanı Özal'ın kabirlerini
ziyaret etti.
aşbakan Ahmet Davutoğlu, sabah
namazını Eyüp Sultan Camisi'nde
kıldı. Başbakan Davutoğlu, sabah
erken saatlerinde Göktürk'teki
konutundan ayrılarak, Eyüp Sultan
Camisi'ne geldi.
B
Burada sabah namazını kılan
Davutoğlu'na, AK Parti Genel Başkan
Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili
Ekrem Erdem, İstanbul Valisi Hüseyin
Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve AK
Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu
eşlik etti.Davutoğlu, namazın
ardından Eyüp Sultan Türbesi'ni
ziyaret etti. Başbakan Davutoğlu, cami
avlusunda bir çocuğu kucağına alarak
sevdi.
Vatandaşlar, namaz çıkışında
Davutoğlu'na yoğun sevgi gösterisinde
bulundu. Başbakan Davutoğlu da bazı
vatandaşlarla tokalaştı, onları
Malatya'daki konteyner kentte kurulan protez
ve rehabilitasyon merkezinde tedavi görerek
hayata tutunmaya çalışıyor.Konteyner kentin
sorumlu yöneticisi Nihat Yazıcıoğlu, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'deki
iç savaşta kolunu, bacağını kaybeden ve
Türkiye'deki kamplarda yaşayan mültecilerin
tedavisi için yaklaşık iki ay önce Afet ve Acil
Durum Yönetimi Başkanlığı ve Birleşmiş
Milletler Çocuklara Yardım Fonu tarafından
konteyner kentte protez ve rehabilitasyon
merkezi kurulduğunu söyledi.
selamladı.Daha sonra Davutoğlu,
caminin karşısındaki bir fırına girerek
simit aldı ve çalışanlarla sohbet
etti.Camiye Başbakanın eşi Sare
Davutoğlu da geldi.
Davutoğlu, partisinin il yönetimiyle
toplantı yaptı
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan
Ahmet Davutoğlu'nun, partisinin
İstanbul il yönetimiyle yaptığı toplantı
sona erdi.Sabah namazını Eyüp Sultan
Camisi'nde kılan Başbakan Davutoğlu,
buradan ayrıldıktan sonra
Sütlüce'deki AK Parti İstanbul İl
Başkanlığı'na geldi.
Davutoğlu'nun, partisinin il yöneti
miyle gerçekleştirdiği toplantı, basına
kapalı yaklaşık 3 saat sürdü. Toplan
tıda, İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Kadir Topbaş ve AK Partili ilçe
belediye başkanları da bulundu.
Menderes, Erbakan ve Özal'ın
kabirlerine ziyaret
Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski
başbakanlardan Adnan Menderes ve
Necmettin Erbakan ile 8.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın
kabirlerini ziyaret etti.
Sütlüce'deki AK Parti İstanbul İl
Başkanlığı'nda partisinin il
yönetimiyle bir toplantı gerçekleştiren
Davutoğlu, daha sonra Topkapı'da
bulunan Adnan Menderes'in anıt
mezarına gitti.Davutoğlu'na, AK Parti
Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem
de eşlik etti.Başbakan Davutoğlu,
Menderes'in kabri başında bir süre tek
başına dua etti. Davutoğlu,
Menderes'in mezarını ziyaretinin
ardından 8. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal ve eski başbakanlardan
Necmettin Erbakan'ın kabirlerini
ziyaret ederek, dua etti.
Bu merkezde çocuklara öncelik verdiklerini
belirten Yazıcıoğlu, bu kapsamda,
Türkiye'deki diğer kamplarda tespit ettikleri
208 kişinin aileleriyle Malatya'ya nakillerinin
yapılacağını ifade etti. Konteyner kente diğer
kamplardan bugüne kadar 20 ailenin
geldiğini, protez ve rehabilitasyon
merkezinde 4'ü Malatya'daki konteyner
kentte kalan 24 kişinin tedavi gördüğünü dile
getiren Yazıcıoğlu, bu kişilerden 11'inin
protezle ilgili işlemlerinin tamamlandığını
belirterek, şunları söyledi:"Bunlardan kolu
bacağı olmayanların protezleri yapıldı.
Eğitimleri şu anda burada sürdürülüyor.
Çalışmalar devam ediyor. Diğer kamplardan
gelmeyen bütün çocukları inşallah buraya
bekliyoruz. Onların da gelmelerini,
protezlerine kavuşmalarını bekliyoruz.
Burada yürümelerini ve kolunu tutabilecek
hale gelmelerini sağlamak için gerekli eğitimi
görmelerini istiyoruz."
Savaşta uzuvlarını kaybeden çocukların
aileleriyle kampa geldikleri anı
unutamadığını belirten Yazıcıoğlu, "Bu
çocuklar buraya ya tekerlekli sandalyede
veya anne babasının kucağında geldi ama
şimdi hepsi protezine kavuşunca
yürüyebiliyor. Bunların ilk baştaki halini
görmüş olsaydınız, şimdi bunların yüzündeki
mutluluğu daha iyi anlardınız" diye konuştu.
Protez-ortez teknikeri Aziz Abdulaziz de
amaçlarının özellikle 18 yaşından küçük
çocuklara psikolojik destek ve moral vermek
olduğunu kaydetti. Hastalarının ayaksız,
kolsuz ve bacaksız geldiklerini dile getiren
Abdulaziz, "Savaştan çıkan insanların
Melih Gökçek: Kılıçdaroğlu
bir CIA projesidir
psikolojileri daha hassas ve onlara yeni bir
hayat verirsek düşünüyorum ki daha güzel
bir hayata dönebilirler, yeni bir sayfa
açabilirler" dedi.Hastanın kilosuna ve diz
eklemine baktıklarını, ardından ölçü
aldıklarını ve test için protez yaptıklarını
anlatan Abdulaziz, sonra da kalıcı protez
yaptıklarını belirterek, "Amacımız, onu en
hızlı şekilde ayağa kaldırmak ki kendini bir
zindana kapatmasın ve insanlar ona kötü
bakmasın. Boş ele insanlar hemen bakıyor,
boş bacaklara hemen bakıyor. İnsanın gözü
bazı zaman başka şeylerden daha kötüdür.
Yani, en azından başka gözlerden korumak ve
ona normal bir insan gibi bakılsın. Amacımız
bu" şeklinde konuştu.
Hastanın ilk protez takıldığında
gülümseyebildiğini belirten Abdulaziz, "Yani
bir hasta gülümsüyorsa demek ki kazandık"
dedi. Abdulaziz, rehabilitasyon merkezinde
hastalara her gün bir saat protez kullanma
eğitimi verdiklerini dile getirdi."Yeniden
bisiklet sürmek istiyorum"
Suriyeli çocuklardan Ahmed el Kureci (12),
savaştan önce 5 kişilik ailesiyle İdlib'de
yaşadığını söyledi. Annesi ve kardeşinin
Ankara
Büyükşehir
Belediye Başkanı
Melih Gökçek,
Kılıçdaroğlu'nun
operasyonla
geldiğini açıkladı.
Kur'an-ı Kerim okuduğu bir saatte eve bomba
düştüğünü belirten Kureci, onların yaşamını
yitirdiğini, kendisinin de sağ bacağını
tamamen kaybettiğini ifade etti.Türkiye'de
birçok ameliyat geçirdiğini anlatan Kureci,
bacağına protez takıldığı için çok mutlu
olduğunu belirterek, "Üstümde yeni bir bacak
görüyorum, yeni bir vücut gibi ve bana
yürüme şansı veriyor. Yürümeyi unutmuş
gibiyim ama yeni bir sayfa açtım, beni mutlu
etti" diye konuştu.
Çocuklardan Ahmed el Ahmar (6) da
ülkelerindeki iç savaştan önce 5 kişilik
ailesiyle Halep'te yaşadıklarını söyledi.
Evden oynamak için dışarı çıktığı esnada
uçak sesi duyduğunu anlatan Ahmar, sokağa
bombalar düştüğünü ve sol bacağını
kaybettiğini belirtti.Olayı çok hatırlamadığını
ifade eden Ahmar, Halep'teki bir hastanede
gözünü açtığını, orada bacağının olmadığını
gördüğünü ve hissettiğini dile getirdi.
Bacağındaki iltihap nedeniyle ameliyat
olması gerektiğini belirten Ahmar, ameliyatın
ardından bacağına protez takılacağını ifade
ederek, "Yeniden bisiklet sürmek istiyorum.
Erdoğan'dan Obama'ya:
Gülen'i bize verin
NATO Zirvesi'nde tören uçuşu
"Güvenlik siyaseti yoktur"
"Bugüne kadar parlamentoda bulunan bütün
partiler tarafından bu sürecin
sahiplenilmemesini büyük bir eksiklik olarak
görmekteyiz. Bugün Türkiye’nin hiçbir ilinde,
ilçesinde, köyünde, kasabasında süreçten
memnun olmayan kimse yoktur. Toplumu
rahatlatan bu süreç, sadece Kürt halkı ve
temsilcileriyle devlet arasında yapılan ve sadece
Kürt halkını ilgilendiren bir konu da değildir. Bu
mesele Türkiye’nin demokratikleşmesi
meselesidir. Bu nedenle de parlamentodaki
bütün partiler bu konuya siyaset üstü bir
anlayışla yaklaşmalıdır. Bir buçuk yıldır
sürdürülen diyalog sürecinin bundan sonraki
aşamada Türkiye’nin büyük barışına uygun
olarak taraflar arası bir müzakereye dönüşmesi
gerekir.
Bununla birlikte müzakere koşullarının
oluşturulması, tarafların farklı toplumsal
kesimlerle teması, müzakereyi izleyecek ve
tıkanma noktalarında tavsiyede bulunabilecek
üçüncü bir tarafın oluşması ve görüşmeleri kayıt
altına alacak ve taraflara farklı ihtiyaçlarda
destek sunabilecek bir sekretaryanın oluşması
öncelikli beklentilerimiz arasındadır. Çözüm
yasasının çıkması zemini güçlendirmiştir. Şimdi
bu zemin üzerinden süreci kalıcı hale getirecek
diğer adımların atılması gerekir."
Türkiye’de adalet sisteminin yeniden tam bir
güvenle inşasının herkesin ortak arzusu ve
beklentisi olduğunu belirten Buldan, "Hükümet
programının Türkiye’nin temel sorunlarına kalıcı
ve köklü çözümler üretmediği açıkça
görülmektedir. Bu program güven
vermemektedir. Bu nedenle destek
Hükümet programından, 12 yıllık AK Parti
iktidarının dış politikadaki yanlışlarının devam
edeceğinin anlaşıldığını öne süren Halaçoğlu,
programın güçlü ve saygın bir Türkiye hedefi ile
örtüşmediğini savundu.
umhurbaşkanı Erdoğan,
bugün ABD Başkanı Obama
C
ile yapacağı görüşmede Gülen'in
Halaçoğlu, şöyle devam etti:
"AKP dış politikası ötekileştiren, milli çıkarları
değil kişisel hırs ve çıkarları esas alan, Türklüğü
yok sayan bir yaklaşım içerisinde olmuştur.
AKP’nin 12 yıllık dış politika muhasebesi
yapıldığında, Türk dış politikasının yönünün,
yönsüzlüğe döndüğü görülecektir. Kavramlar ve
söylemler üzerinden yürütülen AKP dış
politikası, çelişkiler ve belirsizlikler içinde adeta
gözü kapalı olarak yol almaya çalışmaktadır.
Stratejik derinlik ve sıfır sorun ile başlayan dış
politika macerası 'değerli yalnızlığa'
dönüşmüştür. Değerli yalnızlık 'zavallı yalnızlığa'
doğru pupa yelken gitmektedir. Bir devletin en
önemli dış politika misyonu egemenliğini ve
vatandaşlarının güvenliğini sağlamaktır.
Hükümet programının güvenlik siyaseti yoktur.
Türkiye’nin bugün dış politika ekseninin ana
gündemini Ortadoğu ülkeleriyle ilişkiler
oluşturmaktadır. Hükümet programında da
Ortadoğu’ya geniş yer verildiğini görmekteyiz.
Ancak bu alanda kullanılan ifadeler şimdiye
kadar savunulan ve açıklanan görüş ve
yaklaşımların bir tekrarı niteliğindedir.
Programda Ortadoğu ülkeleriyle bozulan
ilişkilerin düzeltilmesi için hiçbir ifade yer
almamaktadır. Programda IŞİD krizine dair de
hiçbir ifade bulunmamaktadır. Ortadoğu’da
nkara Büyükşehir Belediye
Başkanı Melih Gökçek A
A
Haber'de yayınlanan Deşifre programına konuk oldu. Gökçek, CHP
ve Kılıçdaroğlu ile ilgili şok eden
görüntüler ve belgeler açıkladı...
NATO Zirvesi’nin ikinci günü
savaş uçaklarının alçak irtifada
gerçekleştirdikleri tören
uçuşuyla başladı.
NATO’ya üye 28 ülkenin devlet ve
hükümet başkanlarını bir araya getiren
Newport’taki NATO Zirvesi’nin ikinci
günü savaş uçaklarının alçak irtifada
gerçekleştirdikleri tören uçuşuyla
başladı.Zirvenin yapıldığı Celtic Manor
tesisinin üzerinden geçen uçaklara
liderler büyük ilgi gösterirken uçuşa,
Polonya’dan Mig 29, Fransa'dan Mirage
2000C, Danimarka, Portekiz ve
Hollanda’dan F-16, ABD’den F-15C,
Kanada’dan F-18, Almanya’dan
Eurofighter, İngiltere’den ise Typhoon
tipi savaş uçakları ve Voyager tipi
tanker uçak katıldı.
Tayyip Erdoğan ise etkinliğe
katılamadı.
- Nihai bildiri açıklanacak
Uçuş, İngiliz Hava Kuvvetleri’nin
gösteri ekibi Red Arrows’un geçişiyle
sona erdi.
Tören uçuşunu, aralarında ABD
Başkanı Barack Obama, İngiltere
Başbakanı David Cameron, Almanya
Başbakanı Angela Merkel, Fransa
Cumhurbaşkanı François Hollande,
İtalya Başbakanı Matteo Renzi’nin de
bulunduğu çok sayıda lider izledi.
Polonya Cumhurbaşkanı Bronislaw
Komorowski ile ikili bir görüşme
gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep
NATO Zirvesi’nin sonunda
yayınlanacak nihai sonuç bildirisini
şekillendirmek üzere bir araya gelen
NATO liderleri, terör örgütü Irak Şam
İslam Devleti’nin (IŞİD) oluşturduğu
tehdide yönelik atılacak adımlara
ilişkin ifadeleri metne yansıtacak.
Liderlerin NATO ülkelerindeki savunma
harcamalarını artırma, İttifak’ın
yapısını mevcut ve gelecekteki
tehditlerle mücadele edebilecek boyuta
kavuşturmaya yönelik adımları ele
almaları öngörülüyor.
KILIÇDAROĞLU CIA PROJESİDİR
CHP'liler beni izleyip sinirlenecek
gidip Kılıçdaroğlu'na sarılacak ancak
sorgulamaya başlayacaklar. Kılıçdaroğlu istemediği sürece kimse onu
koltuktan indiremeyecek. Yani baron
lardan emir almadığı sürece koltuktan inmez. Yalçın Küçük "Kılıçdaroğ
lu bir CIA projesidir" derdi. Kaset
komplosunun arkasında Kılıçdar
oğlu var. Kılıçdaroğlu kendi iradesi
ile hareket eden birisi değil. Paralel
yapı CHP içinde sürekli yer aldı.
HALK KILIÇDAROĞLU'NU
SEVMİYOR
Baykal Kılıçdaroğlu'ndan çok daha
kaliteli bir siyaset adamıdır. CHP'nin
alt yapısı da bunu nasıl kabul etti.
Baykal'ın bir karizması vardı sev
sevme. Artık Kılıçdaroğlu yok.
Halkta sevmiyor onu. Kendi kitlesi
dahi onu savunmaktan vazgeçmiş.
KIZINI, OĞLUNU VE TORUNUNU
SAHTECİLİKLE SİGORTA YAPTIRDI
Kızı Zeynep Kılıçdaroğlu Ekinciler
Holding'de 1996 tarihinde işe giriş
yapıyor 1 ay sonra işten çıkış
yapılıyor. Kızı o sırada Ankara'da
okuyor okulllar açık ve o sırada 1
aylık sigorta yapıyorlar.Kılıçdaroğlu'nun oğlu da 14 yaşındayken Ekinciler Holding tarafından 2 aylığına
sigorta yaptırılıyor.Bir de torunu var
o da 10 aylıkken Efe Akça Kayalıoğlu
adına kayıtlı bir şirkette çalışmadığı
halde torununu sigorta yaptırıyor. Bu
işi yapan Kılıçdaroğlu halen neden
görev yapıyor. Çalışmayan bir
çocuğun çalışıyormuş gibi göstermek
sahteciliktir. Çıkar sağladığımı ispat
edersen diye konuşuyor. Al işte bunlar ispat değil mi? Bu yapılan iş etik
değil diyor. Madem etik değil neden
istifa etmiyorsun...
KIZINI VAKIFBANK'TA SINAVSIZ
İŞE SOKTU
Temiz Türkiye yürüyüşünü yakalayacağız politika halk için yapılacak
diyor Kılıçdaroğlu. Arkasından da
kızı Zeynep'i Vakıfbank'a imtihansız
girdi.
ya iadesini ya da deport
(sınırdışı) edilmesini isteyecek.
Azerbaycan ziyaretinin ardından
NATO toplantısına katılmak için
Galler'e gelen Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, paralel
yapı ve yeni hükümete ilişkin
çarpıcı açıklamalar yaptı. Paralel
yapının bir 'casusluk örgütüne'
dönüştüğünü anlatan Erdoğan,
bugün görüşeceği ABD Başkanı
Barack Obama'dan, Fetullah
Gülen'in iadesini ya da sınırdışı
edilmesini isteyeceğini anlattı.
ADETA CASUSLUK ÖRGÜTÜ
Paralel yapıyla ilgili Obama'ya ne
diyeceksiniz?Her şey ortada.
Türkiye'de 'elde bilgi-belge
olmadan ne yapacaksınız'
diyenler var. Oysa her şey,
dinlemeler, tapeler ortada. Bir
ülkenin Başbakanı dinlendi,
bakanları dinleniyor, bundan
daha büyük belge olur mu?
Türkiye'nin Başbakanı yazış
malarda, 'dönemin Başbakanı'
ifadeleriyle yeralıyor. Bunlar ele
geçti. Kabineler oluşturul du.
Tabii ki şimdi ne yapacak lar,
inkâr edecekler... İş o safhaya
geliyor. Bundan daha büyük,
daha ciddi hangi belge olabilir?
Şu anda bu adamlar bütün
elektronik cihazları falan
kaçırmak suretiyle delilleri yok
etme noktasına geldiler. Bunlar
adeta bir casusluk örgütü oluş
turmuşlar. Bütün bu işlerin
odaklandığı merkez şu anda
Pensilvanya.
'Y
YA DEPORT YA İADE'
DİYECEĞİM
Pensilvanya Amerika'dan başka
bir yerde değil. Biz de tabii
Amerika'dan madem biz stratejik
ortağız, madem bizim aramızda
bir model ortaklık var, siz nasıl
bizden zaman zaman bazı
teröristleri istiyorsunuz biz de
size veriyorsak şu anda biz de
size diyoruz ki böyle böyle... Ya
bunu deport (sınırdışı) edin ya
da verecekseniz bize verin.
Bunlar çok açık ve net olarak
ortada.
10
7 EYLÜL 2014
Basın-Kritik
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Yalçın İÇYER
Süleyman GÖKSU
Bir gezinin ardından direniş yolumuzun haritası heseneyi
(İyiliği) yapmak ve seyyieden (Kötülükten) uzaklaşmak
‫سحْلاِب ءاَج نَم‬
َ ‫عزَف ِنّم ُمهَو َا ْه ِنّم ٌ ْريَخ ُ َهلَف ِ َة َن‬
َ ٍ ‫ئ ْموَي‬
َ ‫ٍ ِذ‬
‫َن ُونِمآ‬Kim bir iyilikle gelirse, artık kendisine
daha hayırlısı vardır ve onlar, o günün korkusuna karşı güvenlik içindedirler.'27/89
‫يّسلاِب ءاَج َنمَو‬
َ ‫ئ‬
ِّ ‫بكَف ِ َة‬
ُ ‫ت‬
َّ ْ ‫ْلَه ِر َاّنلا يِف ْ ُمهُه ُوجُو‬
‫َن ُو َل ْمعَت ْمُتنُك اَم َّالِإ َ ْن َو ْزجُت‬Kim bir kötülükle
gelirse, artık onlar da ateşe yüzükoyun
atılır (ve onlara:) "Yaptıklarınızdan
başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz?"
(denir).27/90
I- GİRİŞ
Bize ihsanın yolunu kitabı ile gösteren
âlemlerin Rabbine hamd olsun. Salât ve
selam, ihsana nasıl ulaşmamızı bize yaşayarak gösteren tüm Resuller'e ve onların
dostlarına olsun. Rabbim onların yolunda
gidenlerden razı olsun, bizi onlardan
eylesin. Sevgili Okurlarım! Sizleri ve tüm
Müslümanları Allah'ın selamı ile selamlıyorum. Rabbim sizlerin ve tüm direnen mazlumların yardımcısı olsun. Rabbim tarih
boyunca yeryüzünde zulmü yaygınlaştıran
ve şu an da dünyamızı kan gölüne çeviren
zalimlerin cezasını mazlumların eli ile
versin. Onlara destek olan tüm işbirlikçilerin oyunlarını bozsun. Onların oyununa
karşı Rabbim bize ve mazlumlara feraset
versin. Bir kaç haftadır sizlerle değildim.
Bir seyahate çıkacağımı söylemiştim. On
beş, on altı gün oldukça hızlı bir seyahat
yaşadım. Gezimin birçok sebebi vardı. İki
yeğenimin velimesinde(düğünde) bulundum. Mazlumlar için kardeşlerimizin yaptığı hayırları ulaştırmaya çalıştım.
Memlekette, Gaziantep, Diyarbakır, Batman ve İstanbul’da bir hayli ziyaretlerde
bulundum. Kısacası oldukça hızlı geçti.
Hatıralarımda detaylarını okuyabilirsiniz.
Tüm bu gezilerden sonra sizlerle neler paylaşacağımı düşündüm. Geçen hafta
Ankara’da canlı yaptığım konferası iki yazı
halinde sizinle paylaşmayı kararlaştırdım.
Bu konfernasın güzel bir hatırası vardır.
Ankara’da gezmeyi sevdiğim yerlerden biri
de Hacı Bayram çevresidir. Onunla ilgili
güzel hatıralarım var. En güzel hatıramda
kitaplar ve kitapçılardır. Kütüphanemin
çoğunu oradan almışım. Ankara’ya her
gidişimde oraya muhakkak uğrarım. Şeyho
Hocamla(bana Arapçayı, İslam’ın özünü,
tevhidi öğreten hocam) orada yaptığım
dersler ayrı bir güzellik hatırası. Her ziyaretimde abdest alır ve namaz kılarım. Bu
sefer vakit girmediği için duha(kuşluk) namazını kıldım. Sonra kendime, aileme,
kardeşlerime özellikle yardım eden
kardeşlerime- ve tüm ümmete ağlayarak
dua ettim. Sonra bir mushaf alıp Kur’an
okuyayım dedim. Bir sayfayı açtım.
Yazımın başında verdiğim iki ayetle
başlayan ve Hz. Musa(a.s.s) ve Firavun kıssasının başlangıcı ile biten ayetleri
okudum. Baktım bu ayetler benim ve sizlerin sorumluluğunu ve derdini anlatıyor.
En son yazdığım, ‘Dört sorumluluğumuz’
adlı konuyu da adeta içeriyordu.
Karar verdim ve Ankara’da hem radyoda
hem de İLKAV’da(İslami Araştırmalar
Vakfı) kardeşlerimle paylaştım. Şimdi de
sizinle paylaşacağım inşallah. Yazım iki
bölümdür: Birinci bölüm, Neml suresinin
son dört ayeti. İkinci bölüm ise Kassas
suresinin ilk beş ayeti. Bu iki bölüm sorumluluğumuzu ve içinde bulunduğumuz
durumu o kadar güzel anlatıyor ki ayet
meallerini vermek ve gerisini size bırakmak geliyor içimden. İlahi beyanlara hiç
bir şey eklemeyi düşünmüyorum; içinden
öyle geliyor. Sizler yine benim yazdıklarımı
okuduktan sonra unutun ve ayetleri defalarca okuyun.
II-BİRİNCİ BÖLÜM
AYETLERİN BİZE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUKLARIMIZ
1- ALLAH’A HESENE İLE GİTMEK
Yazımın başında verdiğim ilk ayet bir
hedefi anlatıyor: Korkunç bir günün
olduğu sonuç. İnsanın gün gün yaklaştığı
bir akıbet. Bu korkunç günden bizi kurtaracak görev. ‘Hesene ‫’ةنسح‬- Hayatımıza
renk kazandıracak güzellik. Güzelin, kötü
olduğunu kim söyleyebilir? Bu ayetlerden
önce kıyamet günü anlatılıyor. ‘Feze‫’عزف‬
korkutan, titreten, dehşete sokan bir anlamı taşıyan kelime ile ifade ediliyor, o
gün. İşte o gün bizi kurtaracak olan şey
çirkinin güzel olmayanın zıddı olan heseneyi işlemekle olacak. Dünyada da
Ahirette de istediğimiz güzellik. ‘‫َنّم ُم ْه ِنمِو‬
ْ ‫يفَو ً َة َنسَح َا‬
ِ ‫ِ َةرِخآلا‬
‫ي ُنّدلا يِف َانِتآ َا َّنبَر ُل ُوقَي‬
‫ِر َاّنلا َب َاذَع َا ِنقَو ً َة َنسَح‬kimisi de «Rabbena bize
dünyada bir güzellik ver Ahirette de bir
güzellik ve bizi ateş azabından koru»
der.‘(2/201) Kıyamette bunun daha hayırlısı vardır. Güzel olan nedir? Allah’ın razı
olduğudur. Tüm ümmet olarak fert fert
yapmamız gereken budur. Bugün emin olmanın yolu da kıyamette emin olmanın
yolu da hesene(iyilik) yapmaktan geçer. Bu
konuda Resulullah’tan gelen birçok rivayet
vardır. Bunlardan bir şudur: Devamı Yarın
Haccın Hikmeti
A
llâhü Teâlâ Hz. Adem'e
(a.s.): "Ey Adem! Sen
benim için yeryüzünde, gökteki Beyt'imin hizasında bir
Beyt yap ki melekler
Arş'ımın etrafında tavâf ettikleri gibi, sen ve çocukların da onun etrafında
tavaf ederek bana ibadet
ediniz." buyurdu.
Adem Aleyhisselâm
Mekke'ye gidip Beytullah'ı
inşa etti.
Sonra Cenâb-ı Hakk'a şöyle
yalvardı: "Yâ Rabbi! Şüphesiz her çalışanın bir ücreti
vardır, benim de bir ücretim
vardır."
Allâhü Teâlâ da: "Evet,
vardır. Dile benden ne dilersen." buyurdu.
Hz. Adem: "Yâ Rabbi! Beni
tekrar cennete gönder."
dedi. Allâhü Teâlâ: "Bu,
senin için gerçekleşecektir."
buyurdu.
Hz. Adem: "Yâ Rabbi! Benim
hatalarımı itiraf ettiğim gibi,
aşını otomobilin ön camına
B
vuran kadın ağır yaralandı.
Yaralı kadının yardımına çevre-
vatandaşlar koştu. Bir kadın,
yaralının şuurunu açık tutmak
için konuşturmaya çalıştı.
deki vatandaşlar koştu.
Kaza, Taksim Meydanı Sıraselviler Caddesi girişinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre,
Meshi Çınar (58) meydanda
karşıya geçmeye çalıştı.
Bu sırada seyir halinde olan
Halil Yenhan Özgün yönetimindeki 34 VF6864 plakalı otomobil
kadına çarptı. Başı ön cama
çarpan kadın kanlar içinde yola
düştü. Yaralı kadının yardımına
Daha sonra olay yerine polis ve
sağlık ekipleri çağırıldı. Polis
çevre güvenliğini aldıktan sonra,
sağlık ekipleri yaralıya ilk müdahaleyi yaptı.
Daha sonra yaralı kadın ambulansla Şişli Etfal Eğitim ve
Araştırma Hastanesi'ne
kaldırıldı. Çınar'ın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu
öğrenildi.
Murat BÜLBÜL-EKONOMİ
Kaza, İnönü Mahallesi Vural Sokak üzerinde
meydana geldi. Sürücü, sokağın yüksek eğimli
olmasına rağmen 34 VP 6583 plakalı tonlarca
ağırlığındaki dolu beton mikseri ile aşağı inmek
için manevra yaptı. Ancak daha sokağın
başında frenler tonlarca ağırlığı tutamayınca
Yaklaşık 100 metre boyunca sokakta sürüklenen
tonlarca ağırlığında içi beton dolu olan mikser,
yoğun trafik akışının olduğu ana yola sadece
metreler kala durabildi. Bu arada, kaza
sırasında sokakta kimsenin olmaması, facianın
"Ey insanlar! Beytü'l- Atîk'i
(Ka'be'yi) ziyaret etmek sizlere farz kılındı, Rabb'inizin dâvetine icabet
edin, gelin."
İbrahim (a.s.) zamanından
günümüze kadar haccetmeye muvaffak olanlar,
İbrahim (a.s.)'ın dâvetine
"Lebbeyk Lebbeyk!" diyerek
icabet edenlerdir.
Allâhü Teâlâ, İbrahim
(a.s.)'a, Ka'be'yi inşâ ve insanlara haccı ilân etmesini
emir buyurdu.
İbrahim (a.s.) "Ya Rabbi!
Buna sesim yetmez." dedi.
Hz. Allah: "Sen ilân et,
sesini ulaştırmak bize aittir." buyurdu.
Bir kimse o vakit İbrahim
Aleyhisselâm'ın davetine
kaç kere "Lebbeyk" diyerek
cevap vermişse o kadar haccetmek nasib olur.
Bunun üzerine Hz. İbrahim,
Makam-ı İbrahim'in üzerine
çıkıp baktı ve bütün
yeryüzünün, dağların,
Tartışmanın büyüyerek kavgaya
dönüşmesi üzerine şahıs, otobüs
şoförünü yumruklamaya başladı.
Art arda yediği yumruk darbeleriyle
yüzü kanlar içinde kalan sürücü,
telefonuna sarılarak polisi aramak
istedi.
Sürücünün polisi aramaya çalışmasıyla daha da sinirlenen şahıs,
cebinden çıkardığı bıçakla sürücüye
Beton mikseri kazası
ucuz atlatıldı
sırasında sokakta kimsenin olmaması faciayı
önledi.
Nûh Tufanı'ndan İbrahim
(a.s.) zamanına kadar
Ka'be'nin yeri belirsiz kaldı.
otobüs şoförü
tarafından fark
edildi.
Karttaki fotoğrafın
başkasına ait olduğunu gören
sürücü, karta el koymak istedi.
Kartının alınmasına sinirlenen şahıs
da, sürücüyle tartışmaya başladı.
Sancaktepe'de pompalı
S
dehşeti: 2 ölü
mikser sürüklenmeye başladı. Aracı durduramayacağını anlayan sürücü de son anda atlayarak canını kurtardı. Sokaktan aşağı ilerlemeye
başlayan mikser de önce bir evin bahçe duvarını
ve yol kenarındaki ağaçları parçaladıktan sonra
devrilerek sürüklenmeye başladı.
"Ey Adem! Ben seni affettim.
Senin zürriyetinden, bu
Beyt'i ziyaret edip de günahlarından tevbe edenleri
de affettim." buyurdu.
İki parmağını kulaklarına
koyarak doğuya, batıya,
kuzey ve güneye doğru
dönerek şöyle seslendi:
(Lebbeyk: 'Emrine
âmâdeyim' demektir.) Allah
Haccınızı makbul eylesin.
İstanbul’da, başkasına ait indirimli kartla belediye otobüsüne
binmek isteyen şahsın kartına
sürücü tarafından el konuldu.
len
Dereli'ye yöne
an oğlu Cemal in yanında yakalalış
ça
an
da
ev
r baba, araların
li baba, onu da adı. Her iki
şl
ancaktepe'de bi uğu iki oğlunu pom- öfke
ba
e
ey
m
et
eş
at
nd
yarak
fekle öldüren
laşmazlık bulu Baba daha sonra
tü
lı
pa
m
rdü.
lunu da po
dü
oğ
öl
e
rrine gelen
kl
fe
du
tü
ay
Ab
lı
pa
ha sonra ol ye ndığı tüfekle
oldu. Olay,
da
im
i,
sl
el
te
er
e
D
rin
le
ayda kulla
polis ekip
ahallesi Çelik
lis ekiplerine ol Dereli, polise
po
rahmangazi M
4
n
na
oldu.
arada bulu
birlikte teslim üğünü söyledi.
Sokak 10 num
geldi.
rd
na
dü
da
öl
ey
ı
m
rın
la
da
ul
oğ
katlı bina
olduğu
an
eşlerin annesi
ile birlikte otur
rada ölen kard
eli'nin
sı
er
Bu
D
f
su
Binada 3 oğlu
Yu
süredir ar
şlı kadın ile
ya
un
n
uz
le
i
ni
nir
el
si
re
er
D
öğ
da
z
Salim
nilen genç kı
azlık bulunan
kızı olduğu öğre k sayıda vatandaş da
alarında anlaşm eli (43) ve
Ço
Der
krizleri geçirdi. k polis ekiplerinin
oğulları Yusuf
maya
ış
rt
re
ta
le
ge
ile
e
8)
rin
(3
i
olay ye
sakinleri eşCemal Derel
ı izledi. Mahalle Yusuf ve
ın ardından
ın
an
ar
m
al
ış
m
rt
lış
Ta
ı.
ça
başlad
kları öğrenilen
satın aldığı öğre
lerinden ayrıldı uzun süreden bu yana
kısa süre önce
ar
kr
te
in
e
tüfekl
Cemal Dereli'n ının kötü olduğunu ve
nilen pompalı
ar
na giden Salim
nı
ya
ın
babaları ile aral
rın
edi. CİHAN
la
ul
oğ
eli'ye art arda sürekli kavga ettiklerini söyl
er
D
f
su
Yu
ce
Dereli ön
sonra kaçmaya
ateş etti. Daha
taşehir'de, yokuş aşağı inen beton mikseri,
frenleri tutmayınca takla attı. Sürücü, son
A
anda mikserden atlayarak canını kurtardı. Kaza
Ka'beyi tavaf edenleri de affetmeni istiyorum." dedi.
Cenâb-ı Allah:
taşların, ovaların, kara ve
denizlerin, insan ve cinleri
ile beraber hepsinin
gözünün önünde toplandığını gördü.
Otobüs şoförüne
dayak kamerada
Otomobilin çarptığı kadının
yardımına vatandaşlar koştu
Taksim'de,
karşıya
geçmeye
çalışan
bir
artının alınmasına sinirlenen
K
şahıs, sürücüyü yumrukladı.
kadın,
Hızını alamayıp cebindeki bıçağı
çıkaran şahsa diğer yolcular engel
seyir
oldu.
halinOtobüs şoförünün hastanelik
olduğu olay, güvenlik kamerasına
Geçtiğimiz ay meydana
deki oto- yansıdı.
gelen ve belediye otobüsünün
kamerasına yansıyan olay
mobilin güvenlik
şöyle gelişti:
altında Başkasına ait indirimli kartla
belediye otobüsüne binmek isteyen
şahıs, kartı cihaza okuttuğu sırada
kaldı.
zürriyetimden de günahlarını itiraf edip sana
yalvararak bu Beyt'i;
önüne geçti. Öte yandan mikser sürücüsü, basın
mensuplarının sorularını cevaplamadan kaza
yerinden uzaklaştı.
Kazanın ilk olmadığını söyleyen mahalle sakinleri ise, daha önce de yüksek eğim nedeniyle
çok sayıda benzer kazaların meydana geldiğini
söyledi. Mikser sürücüsünün aracın sürüklenmeye başlamasıyla sürücü kabininden son anda
atladığını belirten vatandaşlar, sokağın araç
trafiğine kapatılmasını istediklerini söyledi.
CİHAN
doğru yöneldi. Bıçağı gören diğer
yolcular, şahsa müdahale etti. Yolculardan birçoğu ise panikle otobüsü terk etti.
ŞİKAYETÇİ OLMAMASI İÇİN
ŞOFÖRÜ İKNA ETMEYE ÇALIŞTI
Saldırganın ayrılmasının ardından
sürücü, otobüsün kapılarını kapatarak polisi beklemeye başladı. Bu
sırada, yırtılan tişörtünü değiştiren
şahıs, arkadaşlarıyla birlikte tekrar
otobüsün yanına geldi.
Saldırgan, şikayetçi olmaması için
uzun süre sürücüyü ikna etmeye
çalıştı. Olay yerine gelen polis,
şikayetçi olan sürücüyle birlikte
saldırgan şahsı polis merkezine
götürdü.
CİHAN
İki günlük bebeği apartman merdivenine terk ettiler
ayrampaşa’da bir apartmanın
B
giriş merdivenlerine bırakılmış
2 günlük kız bebek bulundu.
Sokak sakinlerinin bulduğu
bebek, polise teslim edilmeden
önce emzirildi. Karakola götürülen
bebeğin ismi Zafer Tuğba Zafer
oldu. Bayrampaşa Terazidere Mahallesi Sümer Sokak’taki Karaosmanoğlu apartmanı girişinde
kundak içinde yaklaşık 2 günlük
olduğu tahmin edilen bir kız
bebek bulundu. Bebeği bulan
sokak sakinleri, polise haber
verdi. Aynı sokakta bulunan bir
anne, kız bebeği emzirdikten
sonra polise teslim etti. Bayrampaşa Polis Karakolu’nda tutanak
tutan polis, bebeği daha sonra İlçe
Emniyet Müdürlüğü Çocuk
Büro’ya teslim etti. Buradan alınan bebek Bayrampaşa Devlet
Hastanesi’ne getirildi. Bayan polis
memurlarının ilgi gösterdiği kız
bebek, burada alınan sağlık raporunun ardından Süleymaniye
Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne teslim edildi.
CİHAN
7 EYLÜL 2014
Eğitim
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Bilfen Ege ve
Akdeniz'e açılıyor
11
Türkiye'de her üç öğrenciden
biri ÇOMÜ'yü tercih etti
Ankara ve Kayseri'deki kampuslarıyla Anadolu'ya açılan Bilfen, rotayı Akdeniz ve Ege'ye çevirdi. Başkan
Vekili Fatih Öztürk, "Eğitim kalitemizi başka şehirlerin yanı sıra yurtdışına taşımak için çalışıyoruz" dedi
2
5 yıllık eğitim geçmişini İstanbul
dışına da taşıyan Bilfen Okulları,
2014-2015 öğretim yılına 29
anaokulu, 12 ilkokul, 11 ortaokul ve 9
lise ile girmeye hazırlanıyor. İstanbul'dan sonra Anadolu'ya açılarak
Ankara ve Kayseri'de eğitim kampusları kuran Bilfen, önümüzdeki yıl
Bursa, Antalya, İzmir ve İskenderun'a anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise açacak. Bilfen Okulları
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatih
Öztürk, eğitim kalitelerinden daha
fazla öğrencinin faydalanması için
sadece İstanbul'la sınırlı kalmadıklarını söyledi.
ürkiye genelinde bu yıl her
üç öğrenciden biri
T
Çanakkale Onsekiz Mart
11 BİN ÖĞRENCİSİ VAR
Öztürk, yeni yatırımlarıyla ilgili şunları anlattı: "Geçtiğimiz öğretim
yılında ilk kez İstanbul dışına
çıkarak Çayyolu'nda başkente
yakışır anaokulu ve ilkokulumuzu
açtık. Yeni öğretim yılında bu kampusa ortaokul, anadolu ve fen lisemizi de ekleyeceğiz. 11 bin öğrenciye
eğitim hizmeti veriyoruz. Yeni
yatırımlarımızla yüzde 15.41
büyüdük. İstanbul'da Halkalı, Kayseri, Bursa, Antalya, İzmir ve İskenderun'da açacağımız eğitim
kampuslarıyla eğitim kalitemizi
daha fazla öğrenciyle buluşturacağız."
OKULDA EĞİTİM YAŞINI 18 AYA
KADAR İNDİRDİ
Bilfen Okulları, ilkini Acarkent'te
açtığı 18-36 ay okul öncesi eğitim
merkezinin aynısını 2014-2015 öğretim yılında da Gebze ve Çekmeköy'de açacak. Bilfen Anaokulları
Koordinatörü Damla Özyiğit, bu yaş
D
Ü
N
K
Ü
Ç
Ö
Z
Ü
M
Ç
E
N
G
E
L
B
U
L
M
A
C
A
grubundaki minikleri tam donanımlı
olarak ilkokul yıllarına hazırlamayı
amaçladıklarını belirtti.
HEDEF EĞİTİMİ SINIR ÖTESİNE
TAŞIMAK
Bilfen'in eğitim kalitesini başka şehirlere taşımaya devam ettiklerini
söyleyen Öztürk, şöyle devam etti:
"Bilfen'i Türkiye sınırlarının ötesine
taşımak, dünyaya duyurmak istiyoruz. İngiltere ve Türk Cumhuriyetleri'nde okul açma hazırlıklarımız
sürüyor. İsviçre ve Dubai'de de takip
ettiğimiz projeler var. Bilfen yurtdışında da eğitim ihtiyaçlarına en iyi
şekilde cevap vermek için çalışacak.
Bölge ve ülkenin eğitim standartlarına uyum sağlayacak yepyeni bir
kabuğa bürünecek. Değişmeyen tek
şey Bilfen özü olacak."
78 ÖĞRENCİ HİÇBİR SORUYU
KAÇIRMADI
Bilfen Okulları'nın, Ortaöğretime
Geçiş Sınavları'nda (TEOG) sağladığı
başarıyı değerlendiren Bilfen
İlköğretim Kurumları Genel Müdür
Yardımcısı Nurşen Kayatürk, "Bu
sene ilk kez düzenlenen TEOG'da
öğrencilerimiz büyük başarı elde
etti. 78 öğrencimiz TEOG 1 ve 2'deki 6
dersten girdikleri toplam 12 sınavda
tüm soruları doğru yanıtladı. Başarı
rekorunu bu yıl da kimseye kaptırmadık. 10 öğrencinin tam puan
aldığı TEOG'da, 2 Türkiye derecesi
yine Bilfen'in oldu" diye konuştu.
OKULLARA TECRÜBELİ KADRO
Fatih Öztürk, yeni okullarının kadrolarını, yıllardır Bilfen misyonunu
taşıyarak çalışan eğitim kadrolarından oluşturduklarını söyledi.
Öztürk, "Böylece hem yeni kadrolar
için istihdam yaratıyor hem de
tecrübemizi yeni okullarımıza da aktarıyoruz" dedi.
AA
Üniversitesi’ni (ÇOMÜ) tercih
etti. Çanakkale 2013’de olduğu
gibi bu yıl da Türkiye’nin en
çok tercih edilen üniversite
kentlerinden biri oldu.
en çok tercih edilen bölümlerin başında ise sınıf öğretmenliği, okul öncesi
öğretmenlik ve tıp fakültesi
geliyor. ÇOMÜ Rektörü Prof.
Dr. Sedat Laçiner, yerleştirme
verilerinin kendilerini memnun ettiğini belirterek şunları
söyledi:
2014 LYS sonuçlarına göre sınava giren her 3 öğrenciden 1’i
tercih listesine ÇOMÜ'yü
yazdı. ÖSYM’ye göre,
ÇOMÜ’nün 210 programını bu
yıl tercih listelerine yazan
öğrenci sayısı 293 bin 52 kişi
oldu. Tercih eden sayısının 300
bine yaklaşmasına rağmen bu
öğrencilerden sadece 10 bin
419’u ÇOMÜ’ye yerleşebildi.
"Bir üniversitenin başarısını
ölçmede öğrenci ilgisi de
önemli verilerden bir tanesidir.
Bu yıl ilk yerleştirmede yerleşen oranı yüzde 97’ye kadar
çıktı. Yabancı öğrenciler,
dikey, yata geçişler de eklendiğinde yüzde 120 civarında
bir doluluk oranıyla hizmet
vermek durumunda kalıyoruz.
Ek yerleştirmeler ile bu rakam
artarken, Çanakkale’de okumak isteyen öğrencilerin
yüzde 96,5’i bu isteğine
kavuşamamış olacak. Bu
rakamlara göre ÇOMÜ'yü tercihlerine yazan öğrencilerin
sadece yüzde 3,5’i bu isteklerine kavuşabiliyor. ÇOMÜ'nün
Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesi son 3 yılda çok
sayıda yeni fakülte, okul ve
programın açılması, hazırlık
okulunun devreye girmesiyle
öğrenci sayısını 27 binden 46
bine kadar çıkardı. Buna rağmen okula olan ilginin artması
sevindirici. Başka bir deyişle
ÇOMÜ sadece nicel olarak
değil, nitelik olarak da, tercih
edilirlik yönünden de
başarısını arttırarak
sürdürüyor. Türkiye’de LYS’de
tercih yapan her 3 öğrenciden
1’i üniversitemizi tercih listesinden yazdı. Elbette bu da
bir ölçüdür. Çanakkale bu
sayede Türkiye’de en çok tercih
edilen illerden biri haline
geldi.
Kontenjanımız 10 bin 900 değil
de 100 bin 900 de olsaydı eminim dolardı. Herkes
Çanakkale’de okumak istiyor.
Bu başarıyı aynı zamanda kent
ile uyumlu bir üniversite
idaresi olmasına da borçluyuz.
Elbette Çanakkale’de de bazı
öğrenci sorunları var. Ancak
bu sorunlar diğer iller ile
kıyaslandığında minimumda
kalıyor. Üniversitenin son 3
yılda sağladığı atak ile öğrenci
Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birinde
okuduğunu biliyor."
CİHAN
Gevher Hatun Koleji PYBS'de Türkiye 16.sı çıkardı
014 Yılı Parasız Yatılılık ve
2açıklandı.
Bursluluk Sınavı sonuçları
Açıklanan
sonuçlara göre Gevher Hatun
Koleji öğrencisi Mustafa Talha
Arıkan Türkiye 16.'sı oldu.
Konu ile ilgili açıklama yapan
Okul Müdürü Ali Celal Öztan
şampiyonluklarla dolu
geçmişi olan Gevher Hatun
Koleji'nin 2013-2014 eğitim
öğretim yılını başarılar ile
süslemeye devam ettirdiğini
belirtip, "2014 TEOG sınavında
iki Türkiye 1.si, Karamanın en
yüksek YEP’nı, ilk 10’da 5
öğrenci, yerleştirmede yüzde
100 başarı,Türkiye’nin en
güzide okullarına öğrencilerimizi yerleştirerek şampiyonların okulu olduğumuzu yine
kanıtladık. Açıklanan PYBS
sonuçlarına göre Türkiye 16.sı
olarak Karamanımızı tekrar
gururlandırdık. Akademik
başarılarımızın yanında, akıl
oyunları Karaman ve Türkiye
dereceleri, ulusal ve uluslar
arası matematik olimpiyat
dereceleri, sporsal yarışma
dereceleri, kültür ve sanatsal
etkinlik başarılar ile Karamanda özel okulculukta açıl-
ması gereken çığırları açtık.
İnançlı ve çalışkan öğretmen
kadrosu ile kaliteli insan
yetiştirme adına gece gündüz
demeden eğitime devam ettik.
Vatan ve millete hizmet eden
nesiller yetiştirmek için öğrencilerimize birebir eğitim verdik
ve vermeye devam edeceğiz.
Emeği geçen herkesi canı
gönülden kutluyorum.” dedi.
CİHAN
12
7 EYLÜL 2014
Sağlık
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Gözle bilgisayar arasında
bir kol mesafesi olmalı
Kolesterol hapları için hüsran, yine hüsran…
Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
olesterol haplarının (statinler),
K
anti-enflamatuar etkilerinden
dolayı birçok hastalıkta faydalı olabileceği iddiaları bir bir “fos”
çıkıyor.
Birçok çalışmada statinlerin KOAH
alevlenmelerinin sayısını, şiddetini, hastaneye yatma oranını ve
mortaliteyi azalttığı gösterilmişti
ama bunların tümü de retrospektif
(geriye dönük) çalışmalardı.
45 merkezde, orta ile ağır KOAH’ ı
olan ve önceki sene akut bir
alevlenme geçiren ama statine
ihtiyacı olmayan 885 hastanın bir
gurubuna 12-36 ay süreyle 40 mg
simvastatin bir grubuna ise
plasebo verilmesi planlandı.
İleriye dönük, randomize, çift kör
çalışmada birincil sonlanımlar
hasta ve sene başına geçirilen
alevlenme sayısı idi.
40-80 yaş arası hastaların FEV1
değerleri yüzde 80’ den, FEV1/FVC
oranı yüzde 70’ den az idi, en az 10
paket-sene’ den fazla sigara
içmişlerdi, kortizon veya antibiyotiklerle beraber oksijen kullanıyorlardı ve son sene içinde KOAH
alevlenmesi sebebiyle acile başvurmuşlardı.
Diyabet ve kalp-damar hastaları ile
statin kullananlar çalışma dışı
bırakıldı.
Araştırma, ara sonuçlar alevlenme
sıklığının her iki grupta aynı
olduğunu göstermesi üzerine zamanından önce sonlandırıldı.
Mortalite ve aksi tesirler de her iki
grup arasında farklı değildi. Statin
alanlarda lipit seviyelerinin ortalama olarak yüze 33 azalması
hastaların ilaçlarını kullandıklarını
ve ilacın etkili olduğunu gösteriyordu.
Araştırmacılar, “Günde 40 mg simvastatinin alevlenme riski yüksek
KOAH’ lı hastalarda alevlenme
oranlarını veya ilk alevlenmenin
zamanını etkilemediği” ifadesiyle
özetliyorlar.
Statinlerin iltihap baskılayıcı etkileri var
Statinlerin TNF (tümör nekroz faktörü), CRP ve başka birçok enflamatuar mediatörü azalttığı
biliniyor. Bu sebeple de statinler
romatoit artrit, diyabet ve bazı
böbrek hastalıkları için tavsiye
ediliyor.
Bu ilaçların havayolu hastalıklarında faydalı olabileceğini
gösteren bazı araştırmalar olmakla
beraber bunlar randomize, ileriye
dönük ve çift kör olmadığından
sonuçları şüpheli idi.
Mesela, emekliler üzerinde yapılan
gözleme dayalı bir araştırmada
statin yazılanlarda akciğer fonksiyonlarındaki azalmanın statin kullanmayanlara göre daha az olduğu
tespit edildi ama burada birçok
başka etkenin rol oynaması
mümkündü.
Hepsi de geriye dönük olan 9 çalışmanın meta-analizinde akut KOAH
alevlenmelerinin sayısı, bunların
entübe edilmesi, solunum fonksiyonları, egzersiz kapasitesi ve ölüm
oranları statin alanlarda daha iyi
bulundu.
Çok yeni 10 çalışmanın meta-analizi de statin alan KOAH’ lılarda
ölüm oranının yüzde 19 az
olduğunu ortaya koydu ama bunların tümü de çeşitli sebeplerle
güvenilemeyen çalışmalardı.
Gelelim neticeye
Kolesterol haplarının anti-enflamatuar etkilerinin olması değil
bunun klinik bir karşılığının olması önemli.
belirli aralıklarla
gözlerin kırpılması
alışkanlık haline
getirilmelidir."
tavsiyesinde bulundu.
anakkale Onsekiz Mart
Ç
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi Göz Hastalıkları
indirmek için alınacak tedbirleri
Yrd. Doç. Dr. Erşan sıraladı.
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. İsmail Erşan, gözle
bilgisayar arasındaki mesafenin
en az bir kol mesafesinde olması
gerektiğini söyledi.
"Normalde dakikada 14-18 defa
gözümüzü kırparken bilgisayar
karşısına geçtiğimizde göz
kapaklarımızı kırpma sayımız 67’lere düşmektedir." diyen
Erşan, azalan göz kırpmasıyla
yeteri miktarda gözyaşı
salmadığı ve göz küresi yeteri
miktarda ıslanmadığı için gözde
belirgin şikayetler ortaya
çıktığını söyledi.
Bilgisayar kullanımın
yaygınlaşması ile birlikte göz ile
ilgili rahatsızlıklar ciddi oranda
artı. Gözlerde ağrı, kuruluk hissi,
batma, yanma, kaşıntı,
sulanma, kızarıklık, bulanık
görme, nesneleri çift görme gibi
şikayetler görülüyor.
Erşan, büro gibi klimalı
ortamlar, sıcak yaz ayları gibi
gözyaşı buharlaşma hızının
arttığı ve ortam neminin azaldığı
durumlarda bilgisayar
kullanıcılarının şikayetleri
arttığını belirterek, "Çalıştığımız
ortam iyice havalandırılmalı,
ekran başında uzun süre
kalınmamalı, 45 dakika ekran
karşısında kalındı ise 15 dakika
süreyle daha az görsel dikkat
gerektiren işle uğraşılmalı,
ekran karşısında bilinçli olarak
Bu şikayetlerin bilgisayar
kullanıcılarında yaygınlığı yüzde
60-90 oranında. Günümüzde,
yoğun iş temposu ile birlikte
bilgisayar ekranı başında kalma
süresi 7-8 saati bulan kişilerde
bu şikayetler daha da sık ve
şiddetli görülüyor. Artık
herkesin hayatında vazgeçilmez
bir araç olan bilgisayarın gözlere
verdiği zarar ver bu zararı en aza
Bu araştırma statinlerin KOAH’
lılarda rutin olarak kullanılmasının
hiçbir faydası olmadığını ispatlıyor.
Ne diyelim, kolesterol haplarına
yine hüsran…! Statinlere “acıların
ilacı” dense yeri var.
A
California Üniversitesi'nden
bilim adamları 2606 bin kişiyi
kapsayan 19 araştırmanın
sonuçlarını inceledi. Pilot ve
hosteslerde cilt kanserine
yakalanma riskinin başka
meslek sahiplerinden 2 kat fazla
olduğu belirlendi. Uçakların
genellikle 9 bin metre yüksekte
uçtuğunu ve bu yükseklikte cilt
Bilgisayar ekranıyla kişi
arasındaki mesafe çok önemli
olduğunu belirten Erşan,
bilgisayar ile göz kişi arasındaki
mesafenin kabaca bir kol
mesafesi olacak şekilde
ayarlanması gerektiğini söyledi.
Erşan tavsiyelerini şöyle
sıraladı;
r. Mustafa Mantı, böbrekD
lerin vücuda giren pek
çok ilaç ve toksik maddelerin
kanserine yol açan ultraviyole
ışınların çok yoğun olduğunu
belirten bilim adamlarından
Martina Sanlorenzo, üzerinden
geçildiğinde bulutların ışınları
yansıttığını belirtti.
Sanlorenzo, bulutların ayna
görevi görmesinin ışınların etkisinin daha fazla olmasına yol
açtığına dikkati çekti. Araştırmanın sonuçları "Journal of the
American Medical Association"
dergisinde yayımlandı. Cilt
kanseri erken teşhis halinde kolayca iyileştirilebiliyor. Ancak
genellikle ciltteki tümörler benle
karıştırıldığından gözden kaçaAA
biliyor.
Yapılan çalışmalarda çocuk ve
ergenlerin yüzde 87’sinin rutin
olarak bilgisayar oyunu
oynadığı, 2 ile 7 yaş arası
çocukların haftada 3 ila 5 saat, 8.
ve 9. sınıf öğrencilerinin ise
haftada ortalama 9 saat
bilgisayar oyunu oynadığı tespit
edilmiştir.
"Bilgisayar ekranının üst
seviyesinin, göz seviyesini
aşmamasına özen gösterilmeli,
bu sayede göz kapakları
arasındaki açıklık daha az
olacağından gözyaşı etkin bir
biçimde gözü ıslatabilmektedir.
Bilgisayar oyunlarının çocuğun
ruhsal ve fiziksel gelişimindeki
olumsuzluklar düşünüldüğünde
ailelerin, çocuklarının oynadığı
bilgisayar oyunlarının içeriğini
ve bilgisayar karşısında geçirilen
zamanı denetlemeleri
gerekmektedir. Başta bilgisayar
olmak üzere teknolojik aletleri
kullanma konusunda
yasaklayıcı değil yönlendirici bir
tutum sergilenerek, çocuklara
yararlı kullanımı öğretilmelidir."
CİHAN
Bilgisayar klavyesi ekranın
hemen önünde olmalıdır. Yana
yerleştirilen klavye, gözlerin
daha çabuk yorulmasına neden
olmaktadır. Aynı nedenle
kaynak ve dokümanların da
ekranın hemen yanına
yerleştirilmesi gerekmektedir.
Uygun çözünürlükte ekranın
Karabük’ün Eflani il
çe
Aile ve İşyeri Hekimi sinde Sağlık Ocağı
Mustafa Mantı, böbre olarak görev yapan Dr.
k
kalktıktan sonra gec lerin korunması adına sabah
e ya
her saat başı bir bard tıncaya kadar olan sürede
ak su içilmesi gerekti
ğini
söyledi.
ve düzenli, yani her saat
başı bir bardak su
içilmesini tavsiye ediyoruz. Peki su neden çok
önemlidir?
Pilotlar da cilt kanseri riski 2 kat fazla
merikalı bilim adamlarının
araştırması, yüksek rakımda
ultraviyole ışınların yoğunluğunun daha fazla olması nedeniyle
sık sık uçan ve bu ışınlara maruz
kalan pilot ve hosteslerde
melanom cilt kanseri riskinin
arttığını gösterdi.
BİLGİSAYAR
KARŞISINDA NASIL
DURULMALI
Her gün sabah kalkıp yatana kadar, 12 - 13 bardak su içmek şart
Kötü kolesterolü azaltan veya iyi
kolesterolü yükselten birçok ilaç
kalp krizi ve felçleri azaltmadığı
için kullanılmıyor.
seçilip, doğru şekilde
konumlandırılmasına ilave
olarak ekran üzerindeki toz ve
lekelerin parlama ve yansıma
problemine karşı temizliği de
önemlidir. Bu koruyucu
önlemlere ilave olarak göz
doktorunun uygun gördüğü
kişilerin mevcut gözyaşına
destek olması amacıyla yapay
gözyaşı damlalarını kullanması
gerekmektedir.
yine vücuttan uzaklaştırılmasında ana görevi
üstlendiğini belirterek,"
Böbreklerimizdeki en ufak
bir problem bizi geri kalan
hayatımız boyunca diyaliz
makinesine mahrum bırakabilir.
içerisinde alacağımız diğer
sıvı gıdalar; çay, meyve suyu,
soda ve ayran gibi diğer sıcak
ve soğuk içecekler ile çorba
gibi sulu yemekler hariç, bu
kritere dahil edilmemeli,
sadece su olarak alınmalıdır.
Böylelikle bir günde yaklaşık
12 – 14 saat ayakta kalan bir
kişi ortalama 3 litre su almış
olur.
Bu sebeple böbreklerimizi korumaya azami ölçüde dikkat
etmeliyiz. Böbreklerimizi korumanın en temel yolu,
sabah kalktıktan sonra gece
yatıncaya kadar her saat başı
bir bardak su içmektir. Gün
Bu da bizim hedefimiz olan
su alımıdır. Fakat biz bunu
tek seferde ya da birkaç seferde alınmasını istemiyoruz.
Çünkü bunun böbreklerimize
hiçbir faydası olmaz, aksine
zararı olabilir. Biz azar azar
Vücudumuzdaki toksik
ve zehirli maddeler kan
yolu ile böbreklerimize
gelir ve oradan tahliye edilir.
Böbreklerimiz ne kadar çok
çalışırsa içerisinde bu toksik
maddeler o kadar az kalır. Bir
böbrekte ne kadar az toksik
madde kalırsa o böbrek o
kadar çok uzun ömürlü olur.
sakıncası bulunmadığını
sadece, yaşlı, şeker hastalığı,
tansiyon ve kalp hastalığı ve
karaciğer veya akciğer
hastalığı gibi ek hastalığı
olan ve ağızdan düzenli
beslenemeyen, beslenmesi
bozuk olan bireylerde vitamin eksikliğine yol açabildiğini belirten Dr. Mantı, "
Bu da dışarıdan vitamin
desteği ile tolere edilebilir.
İşte bu nedenle, hayat
kalitemizin yüksek olmasını
istiyorsak ve diyaliz cihazına
bağlı yaşamak istemiyorsak,
her gün ve her saat başı bir
bardak su içmeliyiz.
Bir böbrek ne kadar uzun
ömürlü olursa o kadar az
diyalize girme ihtimali olur.
İşte bu yüzden su böbreklerimiz için çok önemlidir."
dedi.
Çok su alımının; genç,
sağlıklı ve beslenmesi normal
olan bireylerde herhangi bir
Bunu daha genç yaşlardan
alışkanlık haline getirmeli ve
3 ayda bir, 6 ayda bir ya da en
geç yılda bir kan tahlili yaptırıp böbrek fonksiyonlarımızı sıkı takip altına
almalıyız ve takip etmeliyiz."
diye konuştu.
CİHAN
Batı kesimleri etkileyen yağışlar hafta sonu iç kesimleri de etkisi altına alarak devam edecek. Marmara ve Batı Karadeniz'de poyrazın kuvvetlenmesi hissedilen sıcaklıkları düşürüyor. Ancak Anadolu'nun iç ve
doğu kesimlerinde sıcaklıklar hala mevsim ortalamasının üzerinde.
İstanbul'da Pazar'a kadar sağanak geçişleri sürecek, sıcaklık kuvvetli poyrazla biraz daha düşürüyor, 26-27 derecelerde. Ankara parçalı bulutlu 33 derece, hafta sonu başkent de yağmur alacak. İzmir parçalı bulutlu 29 derece. Cumartesi
İzmir'de de yağmur başlıyor. Bursa 29, Adana ise yine çok sıcak 35 derece. Marmara 3 gün yağmurlu. Cuma da sağanaklar
Trakya-Çanakkale taraflarında yer yer şiddetli yağacak. Su baskını riski var. Kırklareli, Kocaeli, Sakarya boyunca ise
poyraz kuvvetleniyor. Termometre sıcaklığı 26-27 derece, hissedilen ise 25 derecenin altında. İç Anadolu'da sıcaklıklar yüksek 29 ila 33 derece. Akşama doğru Eskişehir, Çankırı çevresinde başlayacak yağmur hafta sonu bölge geneline yayılacak.
Ege'de Cuma Kütahya'da, Cumartesi bölge genelinde yağmur görülecek. Sıcaklıklar artık daha düşük değerlerde, gölgede
29-32 derece ama rüzgar hafif olduğundan güneşin altı yine sıcak. Akdeniz'de gelecek hafta ortasına kadar rüzgarlar
denizden nemli esmeye devam edecek. Bunaltıcılık fazla. Cumartesi günü Antalya'da yağmur başlıyor. Güneydoğu'da
çok yüksek seyreden sıcaklıklar Pazar günü 2-3 derece düşecek. Gaziantep 36, Diyarbakır 38 derece. Doğu Anadolu sonbahara da yüksek sıcaklıklarla girdi. Erzurum 29, Malatya 36 derece, sonraki günlerde de önemli bir yağış beklenmiyor.
Pazar günü sadece Kars, Ağrı arasında olabilir. Karadeniz'in batısında poyraz kuvvetli ve serin esmeye başladı. Yine de
sıcaklıklar yüksek Bolu 29, Samsun 28 derece. Bolu, Karabük, Kastamonu ve Rize yağmurlu. Hafta sonu ise yağış alacak
kentlerin sayısında artış olacak.
ANKARA
İS TAN BUL
Bugün
7 Eylül Pazar
27
Rüzgar
14
20
Bugün
7 Eylül Pazar
Nem
%63
30
Rüzgar
13
14
AN TAL YA
İZ MİR
Bugün
7 Eylül Pazar
Nem
% 76
29
Bugün
7 Eylül Pazar
Rüzgar
22
21
Nem
% 96
31
Rüzgar
20
21
Nem
% 72
7 EYLÜL 2014
Turizm
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
13
İzmir'de yabancı ziyaretçi
sayısında yüzde 4,6 düşüş yaşandı
ge Turistik İşletmeler ve KonE
aklamalar Birliği (ETİK), Ar-Ge
Birimi çalışmalarıyla oluşturulan
'ETİK Exclusive Yönetim Raporları
14'üncü sayısı yayımlandı. 2014
yılının 8 aylık döneminde İzmir'e
gelen toplam yabancı ziyaretçi
sayısının ele alındığı raporda,
gelen yabancı turist sayısının 969
bin 8 kişiden 924 bin 837 kişiye
düşerek yüzde 4,6 oranında bir
azalma olduğu belirtildi.
ilemiştir" dedi. Yaşanan bu olumsuz durumun yanında havayoluyla
İzmir'i ziyaret eden yabancı turist
sayısında artışın devam ettiğini
belirten İşler, "Havayolu ile ülkemize giriş yapan yabancı ziyaretçi
sayısında artış devam etmiştir.
Geçen senenin 8 aylık döneminde
629 bin kişi olan Adnan Menderes
Havaalanı trafiği, bu yıl yüzde 5,2
oranında yükselerek 661 bin kişiyi
geçmiştir" şeklinde konuştu.
ETİK Yönetim Kurulu Başkanı ve
Türkiye Otelciler Federasyonu
(TÜROFED) Başkan Yardımcısı
Mehmet İşler, "Bu düşüşün asıl
nedeni, kurvaziyer yolcu trafiğinde
meydana gelen azalmadır. Ayrıca,
geçen sene Alsancak Limanı'nda
305 bin kişilik olan yolcu
trafiğimiz, yüzde 29 oranında bir
düşüş göstererek 216 bine ger-
İzmir'in ana pazarlarındaki son
durumları da masaya yatıran raporda, ülkeler bazında İzmir'i ziyaret eden yabancı sayılarına da
değinildi. Raporda, 8 aylık
dönemde İzmir'e gelen en fazla
turist sayısının ise Almanya'dan
olduğu görüldü. 8 aylık dönemde
Almanya'dan gelen turist sayısı
geçen seneyle karşılaştırıldığında,
yüzde 0,8 artış göstererek 228 bin
kişiye ulaştığı belirtildi. Almanların havayolu ile yüzde 90 gibi
dikkat çekici bir oranla İzmir'e
giriş yaptığı belirtilen raporda,
ayrıca Adnan Menderes trafiğinin
yüzde 2,9'luk bir gelişme göstererek 204 bine yükseldiği açıklandı.
Almanların denizyolu ile İzmir'e
yaptığı girişlerde ise yüzde 16'lık
bir gerileme olduğu kaydedildi.
Havayolu girişlerinde en yüksek
pazarlar arasında yer alan Fransa'dan İzmir gelen turist sayısı yüzde
7,1 artarak toplamda yaklaşık 97
bine ulaşırken, denizyolu girişlerinde ise yüzde 1,8 büyümenin
gerçekleştiği bilgisi verildi.
İzmir'in yüksek pazarları arasında
dikkat çeken ülkelerden İtalya
pazarı, 8 aylık dönemde yüzde 11,6
düşüşle dikkatleri üzerine çekti.
Genellikle, denizyoluyla İzmir'i ziyaret eden İtalya pazarı, bu yıl 86
bin civarlarında seyretti. Öte yandan İtalya'dan gelişler, havayolu
ve denizyolu kapılarında azalma
gösterdi. 8 aylık döneme
bakıldığında, Adnan Menderes'ten
yapılan girişlerin yüzde 18, Alsancak Liman'ından yapılan girişlerin
ise yaklaşık yüzde 11 oranında
azaldığı belirtildi. Pazarlar
bazında bu yıl gerileme yaşayan
bir diğer ülke de İngiltere oldu. 8
aylık dönem içerisinde yüzde 12,8
oranında gerileme gösteren pazar,
İzmir'e gelen toplam turist sayısı
bakımından 98 bine geriledi.
Adnan Menderes'ten yapılan girişlerde yüzde 1,2'lik düşüşe ek
olarak, Alsancak Limanı girişlerinde yaşanan yüzde 44'lük
düşüş, bir diğer dikkat çekici
gelişme olarak gözlendi. İzmir'in
bu yıl en canlı pazarları arasında
yer alan Hollanda pazarı, 8 aylık
dönemde yüzde 15,6'lık artış
oranıyla 68 binin üstünde seyrederken, havayolu gelişlerinde ise
yüzde 20 oranında artış sağlandı.
Ayrıca, Adnan Menderes trafiğinin
53 binden 64 bine çıktığı belirtilen
raporda, Hollanda'dan gelen tur-
istlerin Alsancak Limanı girişlerinde yüzde 29'luk düşüşle 4
binin altına indiği bildirildi.
İzmir'in ziyaretçi trafiğinde dikkat
çeken bir diğer gelişme ise İran'dan gelen turist sayısında oldu.
İran'dan gelenlerin İzmir'de yüzde
58'lik bir ilerleme göstermesiyle
oldukça önemli bir aşama kaydeden turist sayısı, bu artışla 33 bini
geçti. Son olarak, İzmir'in gelişme
gösterdiği pazarların masaya
yatırıldığı raporda, havayolu ile
girişlerde artış gösterdiği belirtilen
Polonya, Yunanistan ve Belarus
AA
ülkeleri dikkat çekti.
istiyorlar
ak
m
ır
d
n
za
ka
e
zm
ri
tu
yi
se
li
ki
Tarihi
İstanbul 8 ayda % 13'lük artış yakalandı
İ
ırklareli'nin Pınarhisar ilçesine bağlı Kaynarca beldesindeki 1107 yıllık kilise restore
K
edilmeyi bekliyor. Belediye Başkanı Serdar Türker, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
yıllardır atıl durumdaki kilisenin turizme kazandırılması için çalıştıklarını söyledi. Belediye
stanbul'a ocak-ağustos döneminde gelen yabancı ziyaretçi sayısı
yüzde 13 artarak 7 milyon 828 bin 491 oldu. Arap pazarlarındaki
yükseliş sürdü. 2014 yılının ağustos ayında ise yüzde 20’lik artışla
1 milyon 290 bin 218 kişi kenti ziyaret etti.
başkanı seçildikten sonra kilisenin durumunu gördüğünde vicdanının sızladığını belirten
Türker, şöyle konuştu: "Bizans döneminden kalma bir kilise. Kilisenin durumunu
gördüğümüzde çok üzüldük. Çok atıl durumdaydı. Etrafını temizlettik. Kiliseyi gün yüzüne
çıkardık. Kilisenin çevresinde düzenlemeler yaptık. Kilisenin restorasyonu için Kültür Ve Turizm Bakanlığı yetkilileri ile görüşmelerimiz sürüyor. Kiliseyi şu anki durumunda bile başta
Yunanistan ve Bulgaristan'dan gelenler olmak üzere yabancı ve yerli turistler ziyaret ediyor."
Yılın 8 aylık diliminde İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçilerin
ülkelere dağılımında ise birinci Pazar Almanya’dan gelenler hafif
bir artışla 798 bin 834 kişi oldu. İkinci Pazar Rusya’dan da 404 bini
aşkın kişi geldiği gözlendi. Artış yaşanan bir diğer Pazar İngiltere’den de 333 bin 244 kişi giriş yaptı.
Türker, kilisenin restore edilmesi durumunda turizme önemli katkı sağlayacağını vurguladı.
Kilise için Kültür Ve Turizm Bakanlığı ile yazışmalar yaptıklarını, Fener Rum Patrikhanesi'nden patrik yardımcısı ile görüştüklerini dile getiren Türker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendilerini Kaynarca'ya davet ettik. 15 gün önce Bulgaristan'dan bir heyet gelerek kilisede
incelemelerde bulundu. Kilisemizin 1107 yıllık tarihini gün yüzüne çıkartıp turizme kazandırmak istiyoruz. Kaynarcamıza ve Türk turizmine hizmet edeceğine inanıyoruz. Restorasyon
yapıldıktan sonra turistlerin ziyaret etmesini, beldemizin ve ülkemizin tanıtımına katkı yapmasını sağlamak istiyoruz. 1107 yıllık kilisenin etrafında çevre düzenlemeleri yaptık. Kültür
Ve Turizm Bakanlığı da restorasyonunu yaparsa kilise turizme kazandırılır."
AA
İran ve Ortadoğu pazarlarındaki hızlı yükselişin ise sürdüğü dikkat
çekti. Son yılların yükselen pazarı İran’dan 2013’ün 8 ayında 232
bin 391 kişi gelirken, 2014’ün 8 aylık diliminde 367 bin 893 kişinin
geldiği gözlendi. Ocak-ağustos döneminde toplam 1 milyon 400
bin 33 ziyaretçinin geldiği Arap ülkelerindeki artış ise bu dönemde
yüzde 28’e yaklaştı.
AA
Baraj kurudu, 800 yıllık han gün yüzüne çıktı Çankırı'da su samuru fosili bulundu
Yaklaşık 50 yıl
önce baraj inşası
sonrası sular altında kalan Selçuklu
dönemine ait Argıt
Hanı, kuraklığın
etkisiyle yeniden
gün yüzüne
çıktı.
viyelere düştü. Konya'da içme ve sulama suyu sağlanan Altınapa Barajı
da kuraklıktan nasibini aldı.
K
Bölgede yaşanan kuraklık ile birlikte baraj ve göllerdeki su seviyesinin düşmesi ise çeşitli
kurumları harekete geçirdi.
onya'da içme ve sulama suyunun sağlandığı Altınapa Barajı'nda su seviyesinin son yılların en
düşük seviyesine inmesiyle 800 yıllık tarihi eser gün yüzüne çıktı.
Türkiye, son yılların en kurak dönemini yaşıyor. Kış, ilk bahar ve yaz
mevsimlerinde ortalamanın altında
seyreden yağışlar sonucu barajlardaki su seviyeleri de minimum se-
Yaklaşık 50 yıl önce baraj inşasıyla
oluşan gölün suları altında kalan
Argıt Hanı (Altınapa Hanı), su seviyesinin yüzde 18'e kadar düşmesi
sonucu yeniden gün yüzüne çıktı.
Uzmanlar, yurt genelinde yaşanan
kuraklıktan en çok İç Anadolu Bölgesi'nin etkilendiğini ifade ediyor.
Zaten yarı kurak bir iklim özelliğine
sahip olan bölgede yaşanan kuraklık, tarımsal verim ile içme suyu üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor.
Konya Büyükşehir Belediyesi Su ve
Kanalizasyon İdaresi (KOSKİ) su
tasarrufuna yönelik çeşitli kampanyalar başlattı.
SULAR ÇEKİLDİ, SELÇUKLU ESERİ
ORTAYA ÇIKTI
Yaklaşık 50 yıldır sular altında bulunan Argıt Hanı (Altınapa Hanı)
Konya-Beyşehir karayolunun
13'üncü kilometresinde bulunan Altınapa Baraj Gölü içerisinde bulunuyor.
Yıllardır sular altında bulunan Argıt
Hanı'nın önemli bir zamanla biriken
biriken çamurun altında kalmış.
Şuan gölün suyu ise Han'dan yaklaşık 30 metre uzakta.
Han, bugüne kadar herhangi bir
onarım veya restorasyon görmemesine karşın hala ayakta kalabilmiş.
Çamurun altında kalan kısımlarında
ise neler olduğu bilinmiyor.
Argıt Hanı, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde kölelikten devletin
en yüksek mevkilerine kadar yükselmiş azatlı bir köle olan Şemseddin Altunba (Altınapa) tarafından
1201 yılında yaptırıldığı biliniyor.
Hanın kitabesi bulunmuyor ancak,
Şemseddin Altunba tarafından yaptırıldığı 1201–1202 tarihli vakfiyeden
anlaşıldığı ifade ediliyor.
CİHAN
Y
apraklı yolu üzerindeki
kazı alanında yürütülen
çalışmalarda bugüne kadar
aralarında 8 milyon yıllık
fosillerin de bulunduğu
kalıntılara ulaşıldı.
Ankara Üniversitesi (AÜ) Dil
ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Antropoloji Bölümü Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Ayla Sevim
Erol başkanlığında 17'nci
yılını dolduran kazılara bu
yıl çeşitli üniversitelerden
20 öğrenci katılıyor.
Erol, uzun yıllardır
sürdürülen kazılardan
oldukça verimli sonuçlar
aldıklarını söyledi.
Bu yılki kazılarda alan çalışmasını sona erdirdiklerini
belirten Erol, laboratuvar
çalışması ve arşivleme yaptıklarını ifade etti.
Erol, kazılarda fil, gergedan,
at, domuz, zürafa, keçi,
geyik, koyun, kılıç dişli ka-
plan ve kuyruksuz maymun
gibi birçok türün kalıntılarına ulaşıldığına dikkati
çekerek, "Son dönemde elde
edilen yeni fosillerle tür
sayımız 20'nin üzerine
çıkıyor.
Buradaki fosillerden elde
edilen bilgi ışığında 8 milyon yıl öteye gidebiliyoruz"
şeklinde konuştu.
"Bu yılki kazılarda su
samuru fosiline rastladık"
diyen Erol, "Su samurları
sulak ve ormanlık ortamlarda yaşar.
Su samuru fosili bulunması
nedeniyle 'kurak bölge' diye
tanımladığımız çorak yerlerin aslında çok kurak olmadığını görüyoruz.
Su samuru fosili bulunmuş
olması, buranın ormanlık
olduğunu gösteriyor. Su
samuru fosili bizim için
önemli sürpriz oldu. Yeni
sürprizlerle karşılaşmaya
devam ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Yeni bulunan türlerin bölgenin ekolojik ortamını aydınlatmada kendilerine
yardımcı olduğunu vurgulayan Erol, her geçen gün
karşılaştıkları yeni şeylerle
bölgeye ilişkin yeni bilgilere
ulaştıklarını dile getirdi.
TÜRKİYE'DE FOSİL
ÇEŞİTLİLİĞİ EN FAZLA
OLAN YER
Bölgenin fosil çeşitliliği
yönünden oldukça zengin
olduğunu ifade eden Erol,
"Birçok fosil çıkan yer var
ama Çorak Yerler Lokalitesi'nin durumu çok farklı.
Türkiye'de aynı yerden bu
kadar çok fosilin çıktığı
başka bir yer yok" dedi.
Erol, geçen yıl çıkardıkları
antilop fosilinin farklı türe
ait olduğunu belirlediklerini
sözlerine ekledi.
AA
T.C.
İSTANBUL 18. İCRA DAİRESİ
TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI
2014/16571 ESAS
Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup:
Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin % 50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; Şu kadar
ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin % 50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan
alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini
geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna
kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma
gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden
aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği;
gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin
yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur.
1. İhale Tarihi : 30.09.2014 günü, saat 10.30-10.40 arası,
2. İhale Tarihi : 15.10.2014 günü, saat 10.30-10.40 arası,
İhale Yeri
: Rami Kışla Cad.Nur Sanayi Sitesi No:69/21 Topçular/İSTANBUL-null null/null
No
Takdir Edilen Değeri TL. Adedi
KDV
Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri)
1
42.000,00
14 Adet % 18
14 Adet Montajı Yapılmamış Motosiklet,
TDRC38Z-97 Seri Numaralı Plugin Marka,
Plakasız ve Montajı Yapılmamış Motosiklet
(Tanesi 3.000 TL.)
BASIN:55229-B.Tashih/www.bik.gov.tr
14
7 EYLÜL 2014
Magazin-Tv
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Emmy Ödüllü
Oyuncu Özgür
Teke, Kurtlar
Vadisi Pusu'ya
Transfer Oldu
İbrahim Tatlıses, Sahibi Olduğu
Tatlıses TV'nin Kapanmasına
İsyan Etti
Selçuk Yöntem, Kim Milyoner
Olmak İster'in Yeni Sunucusu
Oldu
rekorları kıran
yarışma 'Kim Milyoner
Reyting
Olmak İster'i yeni se-
ATTIĞI TWEET'LER
zonda ünlü oyuncu
Selçuk Yöntem
sunacak.
"Tatlıses'in yayını kesilmiş
vaziyette.Kolumu kesseydiniz canım
bu kadar yanmayacaktı. Sayın
bakanıma seslendim, ama boşunaymış meğer!
Kenan Işık’ın beyin
kanaması
geçirmesinin ardından Kim Milyoner
Olmak İster’i her
hafta farklı bir ünlü
sunmuştu.
11 senedir o televizyonu ayakta nasıl
tuttuğumuzu bir biz biliriz bir de
Allah, bir de çalışanlar... Gerisi hava
cıva ! Halkın dilini kestiniz.
nlü türkücü İbrahim Tatlıses,
Ü
televizyon kanalının kapanmasını sosyal medya hesabı Twit-
YERİNE GEÇİCEK İSİM BELLİ
OLDU
ter'dan eleştirdi.
Atv yönetimi ünlü yarışmanın yeni sunucusunu
artık kesin olarak belirlemek istedi ve yeni sezonda yarışmayı ünlü
oyuncu Selçuk Yöntem sunmasına karar verdi.
HABER MERKEZİ
Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses'in
sahip olduğu Tatlıses TV kapandı.
Kapatma kararının ardından ünlü
sanatçı İbrahim Tatlıses isyan etti.
Tatlıses, Twitter'dan kararı eleştirdi.
TATLISES'İN Twitter HESABINDAN
Tatlıses TV'nin 80 bin dolar teminat
mektubu var. Kesintiye uğraması
utanç verici bir olay. Tatlıses TV
çocuğum gibidir, başka bir çocukla
asla istemem.
Kapatma kararı çok ağır bir karardır,
sayın genel müdürüm ve sayın
bakanım size yalvarmıyorum
sadece…
Bu arada parasını ödemeyen bir
süre kanal var..." HABER MERKEZİ
urtlar vadisi’nde ana karakterlerK
den Abdülhey ve Kara’nın ayrılmasından sonra yeni karakterler diziye
dahil oldu. Ünlü Hollywood starı Andy
Garcia’yı konuk oyuncu olarak diziye
dahil eden Pana Film, ABD’den ikinci
bir transfer daha yaptı ve birçok yabancı dizide rol alan Türk oyuncu
Özgür Teke’yle anlaştı.
e
v
r
e
M
a
r
n
o
s
n
a
'd
a
Adrian
i
d
l
i
d
e
h
i
c
r
e
t
r
u
Boluğ
EMMY ÖDÜLLÜ OYUNCU
Özgür Teke Emmy ödüllü yönetmen
Greg Yaitenes’in oyuncu listesine adını
yazdırdı. Ocak 2013′te yayına giren
Banshee’nin New York seçimleri için
yapılan seçmeleri kazanarak, başrol
oyuncuları Ben Cross ve Zeljko Ivanek
ile aynı sahneleri paylaşan genç bir
oyuncu olan Özgür Teke vadide Türk
izleyicisinin karşısına çıkacak.
HABER MERKEZİ
Yüzyıl'ın Nurbanu Sultan'ı Merve Boluğur, aralarında
Muhteşem
Adriana Lima gibi dünyaca ünlü yıldızların yer aldığı Maybelline New York markasının ilk Türk yüzü oldu.
DİYETE GİRDİ
Daha önce Adriana Lima, Christy Turlington, Emily DiDonato, Jourdan Dunn ve Marloes Horst gibi ünlü isimlerle çalışan firmayla
reklam anlaşması yapan genç oyuncu, önümüzdeki günlerde
markanın davetlisi olarak New York Fashion Week'i izlemeye gideceğini söyledi. Boluğur, "Sırf bu yüzden diyete girdim" dedi. HABER
MERKEZİ
KANAL AKIŞLARI
04:10Türk Müziği
05:10Yalancı Bahar
07:00Yalancı Yarim
08:00Kayıp Prenses
10:00Nedir Ne Değildir
12:00Süper Star Life
14:00Tülin Şahin ile Moda
15:10Kenan Erçetingöz ile
Yüz Yüze
16:15Dizi
19:00Star Haber
20:00Survivor
23:30Süper Dadı
08:00Çok Güzel
Hareketler Bunlar
12:30Pazar Gezmesi
13:00Akasya Durağı
16:00Ben Bilmem Eşim Bilir
19:00Kanal D Ana Haber
20:00Güneşi Beklerken
23:15Galip Derviş
06:50Ömür Dediğin
07:25Adam Olacak Çocuk
08:05Joker
09:30Büyük Ülke
11:15Cumhurbaşkanlığı
Bisiklet Turu
14:30Beni Böyle Sev
16:55Balıkesirspor - İstanbul
19:00Ana Haber Bülteni
19:45Spor
19:50Hava Durumu
19:55Bir Yusuf Masalı
22:00Stadyum
06:30Comedya
08:00Gülhan'ın Galaksi
Rehberi
09:00Dünya Listeleri
10:30Pazar Magazin
12:00Güneri Cıvaoğlu ile
Şeffaf Oda
13:15Teksus
14:30Bay Tahmin
22:30Pazar Magazin
04:20Yahşi Cazibe
05:30Hatırla Sevgili
07:00Çocuklar Duymasın
11:30Dizi TV
12:40Dizi
14:30Dizi
16:45Dizi
19:00ATV Ana Haber
20:00Hükümet Kadın
22:20Gladyatör
00:00Gerçek Adalet
01:45Ekip 49
03:30Yedi Psikopat
05:10Dudaktan Kalbe
06:15Yeter Ki Sen Kazan
07:00Her Sabah
08:452. Sayfa
10:30Doktor Aytuğ
12:30Öğle Haberleri
12:50Derya'nın Dünyası
14:45Dudaktan Kalbe
16:15Dolu Dolu Anadolu
17:50Sıcak Gündem
18:00Ana Haber
18:50Yeter Ki Sen Kazan
19:50Fünye
21:45Kayıp Kimlik
23:45Hayatın Rengi
05:00Gezenti
05:20Donanım Haber
06:00Shappies
06:20Monster Warriors
06:40Ejder Avcıları
09:00Trend Topic
12:00I Heart Radio
15:30Donanım Haber
18:00Yeşil Öyküler
18:40Fırıldak Ailesi
08:45Lifestyle
08:55 Hava Durumu
09:00Haber Merkezi
09:15Ekonomi Piyasalar
09:20Spor
09:30Ekonomi Notları
10:00Haber Merkezi
10:15Ekonomi Piyasalar
10:20Spor
10:30Seçim Aktüel
10:45Spor
10:55Hava Durumu
11:00Haber Merkezi
11:15Ekonomi Piyasalar
11:20Spor
11:30Haber Merkezi
11:35Ekonomi Piyasalar
11:40Spor
07:00Cennet Mahallesi
08:30Winx Club and Poppixie
09:30Pepee
10:00Pazar Sürprizi
13:00Lezzet Haritası
14:00Ev Kuşu
15:00Fatih Harbiye
17:00Nereye Bakıyor
Bu Adamlar
19:00Show Ana Haber
19:45Analı Oğullu
21:45Güldür Güldür Show
22:30Kuzeyin Oğlu
02:00Gece Haberleri
02:15Tarafsız Bölge
04:00Gece Haberleri
04:155N1K
05:20Serra ile İtalyan İşi
06:00Güne Merhaba
07:40Spor
07:50Güne Merhaba
08:40Spor
08:49Güne Merhaba
09:00Parametre
10:00Haber
10:35Paranın Gündemi
11:00Haber
12:00Bugün
13:48Hava Durumu
14:00Günlük
14:50Hava Durumu
07:00Geri Sayım
09:45Cnbc-e.com'da Bugün
10:00Piyasa Ekranı
10:30Piyasaya Bakış
11:00Piyasa Ekranı
12:00Finans Cafe
14:00Piyasaya Bakış
14:30İş Dünyasından
15:00 Piyasaya Bakış
15:30Piyasa Ekranı
16:00 Kapanışa Doğru
16:45Cnbc-e.com'da Bugün
17:00 Son Baskı
17:30Piyasaya Bakış
18:00Avatar
18:30Penguins of Madagascar
19:00The Simpsons
20:00Mom
11:35Spor Bülteni
11:55Hava Durumu +
Yol Durumu
12:00Ajans Bugün
12:35İşin Sırrı
12:503 Dakika
12:55Hava Durumu +
Yol Durumu
13:00Ajans
13:50Hava Durumu
13:55Yol Durumu
14:00Ajans
14:30Spor Bülteni
14:50 3 Dakika
15:00Ajans Gün İçi
15:25Bize Sorun
16:00Ajans Gün İçi
16:30Spor Bülteni
05:45Sana Bir Sır Vereceğim
07:30Murat Güloğlu İle Çalar
Saat Hafta Sonu
10:00Milyoner
12:30Türkan Şoray ile
Pazar Kahvaltısı
13:30Çocuklar Duymasın
14:30Hitman
16:15Karagül
19:00FOX Ana Haber
12:00Haber Masası
12:25Dünya Raporu
12:35Ekonomide Görünüm
12:45Spor Bülteni
13:00Gün Ortası
13:35Ekonomide Görünüm
13:45Spor Bülteni
14:00Gün Ortası
14:45Ekonomide Görünüm
15:00Güne Bakış
15:35Ekonomide Görünüm
15:45Spor Bülteni
16:00Güne Bakış
16:35Ekonomide Görünüm
16:45Spor Bülteni
17:00Akşam Haberleri
18:00Akşam Raporu
20:00Televizyon Gazetesi
7 EYLÜL 2014
Spor
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Geçen sezon katıldığı sarıkırmızılı takımda talihsiz bir sakatlık yaşayarak, sezonun
ikinci yarısında forma giyemeyen Bruma, Galatasaray Dergisi'ne açıklamalarda
bulundu. Bruma, sarıkırmızılı takımda forma giydiği için mutlu olduğunu belirterek, Galatasaray'la büyük başarılar yakaladıktan sonra Premier Lig'nde oynamayı hayal ettiğini söyledi.
Bruma'nın gözü
Premier Lig'de!
Y
eni sezon öncesinde
sakatlıktan kurtularak, sezona etkili bir
başlangıç yapan Portekizli
oyuncu, "Galatasaray'dayım ve burada olmaktan
çok mutluyum. Kafamda,
çok çalışıp Galatasaray'a
yararlı olmak var. Bunun
için de düzenli forma
giymeliyim. Önümüzde
çok önemli maçlar var.
Şampiyonlar Ligi'nde ve
Süper Lig'de önemli
maçlara çıkacağız ve bu
maçlarda takıma katkı vermeliyim" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de düzenlenen 20
Yaş Altı Dünya Kupası'nda
gösterdiği performansla
Galatasaray'ın yanı sıra İngiliz kulübü Tottenham'ın
da dikkatini çeken Bruma,
sarı-kırmızılı takımı seçmiş
olmasına rağmen Premier
Lig hedefinden
vazgeçmediğini aktardı.
Genç hücum oyuncusu,
her futbolcunun İngiltere'de forma giymeyi
isteyeceğinden
bahsederek, şunları kaydetti:"Galatasaray'ı seçmendeki en büyük sebep
Şampiyonlar Ligi'nde oynaması ve Avrupa'nın önde
gelen takımlarından bir
tanesi olmasıydı. Ayrıca
Fatih Terim'in beni çok
istediğini biliyordum.
Kulübün bana göstermiş
olduğu ilgi de çok fazlaydı
ve bu ilgiden etkilendim.
Zaten biraz araştırınca
Galatasaray ve İstanbul ile
ilgili güzel şeyler duyarsınız. Diğer bir yandan
da her futbolcu Premier
Lig'de oynamak ister ama
şu dönemde Galatasaray
benim için çok daha iyi bir
tercihti. Premier Ligi
hedefini bırakmış değilim.
Fakat öncesinde hedefim
Galatasaray'la büyük
başarılar yakalamak."
Galatasaray'ın üç kulvarda
mücadele ettiğini aktaran
19 yaşındaki futbolcu, şu
ifadeleri kullandı: "Maç
sayısı anlamında ortaya bir
hedef koymak çok doğru
olmaz. Bütün maçlarda sahaya çıkmak için çalışacağım. Takım olarak
dördüncü yıldızı sezon sonunda takmak istiyoruz.
Ayrıca Şampiyonlar Ligi
hedefimiz var. Yine Türkiye
Kupası'nı geçtiğimiz sezon
olduğu gibi kazanmak istiyoruz. Bu hedeflere
giderken maksimum seviyede takıma yardım
etmek için çalışacağım."
Geçen sezon yaşadığı
çapraz bağ sakatlığının ve
takımdaki teknik direktörlük değişikliğinin ken-
disini olumsuz etkilediğini
anlatan Bruma, şöyle
devam etti: "Geçen sene
baktığımızda iyi maçlarım
da oldu, kötü maçlarım da.
Yeni gelmiştim ve kısa süre
sonra bir teknik direktör
değişikliği yaşandı. Açıkça
söylemek gerekirse Fatih
Terim'in gidişi beni çok
olumsuz etkiledi.
Geçtiğimiz sezon çok
şanssız bir sakatlık
yaşadım ve sezonu kapattım. Bu sene ise takımın
başına sayın Prandelli
geldi. Kendisinin iletişimi
çok kuvvetli ve bana çok
yardımcı oluyor. Sahada ne
yapmam gerektiğini bana
ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. Benim görüşüm bu
senenin geçtiğimiz sezondan en çok daha iyi olacağı
yönünde. Ben kapasitemi
ve saha içinde neler yapa-
bileceğimi biliyorum."
Bruma, sarı-kırmızılı
takımın teknik direktörü
Cesare Prandelli'nin kendisinden beklentilerinin
farkında olduğunu dile getirerek, "Hocanın benden
beklentileri büyük, bunu
biliyorum. Kapasitemin
farkında. Kilit nokta, sorumluluk almam. Özellikle
üçüncü bölgede, birebirde
rakibi geçmemi ve rakibin
arkasına koşular yapmamı
istiyor. Ofansta takıma
maksimum oranda katkı
vermem gerektiğini
söylüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Portekizli futbolcu, son vuruşlarda etkisiz kaldığı
yönündeki eleştirilerin
farkında olduğunu ve eksiklerini kapatmak için
özel çalışmalar yaptığını
söyledi.
AA
Diego Ribas ilk 11’e
Meireles kulübeye!
Fenerbahçe, lige
verilen
milli maç
arasında
sakat futbolcuların
iyileşmesini
munu da
Ribas'ın duru
ik
kn
diği ve özel
te
le
iz
çe
h
n
nda
bekliyor.. Fendireerktbaörü İsmail Kenartal, yaçakılışm
alar yaptırdığı
ed
m
bildirildi.
tedavileri deva kıma
Sarıın ta
futbolcuların
olcuyu
sağlık
Brezilyalı futb ında
dönmesi için
a
şm
lı
ça
aç
r
m
bi
lacivertli
Trabzonspor
heyetiyle sıkı
len
ri
ve
e
i planlayan
lig
ey
,
rm
en
sahaya sü
içine girerk
n
la
pı
ya
enmanlarda
larda
teknik
Kartal'ın, antr gulamak
arada da maç
ek
rm
di
uy
in
a
futbolcusuna
hataları en az steriyor.
i anlattığı
gö
iğ
heyetin en için özel çaba
istediği takt
belirtiliyor.
mine
li
zi
di
l
ea
id
n
büyük
Defansı
rumuyla ilk
yen teknik
Diego form du
dönmesini iste artal,
u
hedefi, Tra- diBrurenktoörAlvİsesmai'inl Kdurumunu ongöbisterr içirinkenh,azteırknolikdudiğurenktör
n yabancı
p ediyor
İsmail Kartal'ı sunda
yakından taki
bzonspor
u
n
ko
kontenjanı
ğı
dı
öğrenildi
şa
ğu
ya
a
du
'd
ol
i
pa
düşünel
maçı öncesi Süsakapetlr ıkKunedeniyle r
ması halinde
abükspo
Diego'yu oynat kulübesine
Kardemir Kar ındaki
k
Bruno
m
Meireles'i yede
sınavında takı Bruno
en İsmail
en
an
kl
ay
be
i
am
çekmes
yerini al
de
in
uda
iç
n
si
Alves'in
Kartal'ın bu ko ve tam
Alves'in tedavi kımı'ndan
ı
ığ
Ta
ld
li
kararsız ka
Portekiz Mil
ğı ve
cak
takıma
özel izin alındı erinde özel kadro yapıla an sonra
sl
rd
si
la
te
an
ra
m
dı
en
antr
Saman
ndığı
belirtiliyor.
la
ği
gu
ce
uy
re
vi
ve
n
dönmesi.
da
si
te
ke
bir
AA
n
l'ı
ta
di İsmail Kar
öğrenil
bi Diego
Bruno Alves gi
Halilhodzic kolay gol yeme sorununu çözdü
Trabzon d
ahi
V
,
a
d
'
r
o
sp
etkc
i
z
d
o
h
l
Hali
rmeye
e
t
s
ö
g
i
n
isi
zayir
e
C
.
ı
d
a
l
baş
ı'nm
ı
k
a
T
i
l
Mil
unma
v
a
s
i
k
a
d
ordob
ı
n
ı
ş
ı
y
a
anl
i de
b
i
k
e
i
l
i
v
ma
tmeyi
e
e
t
n
o
m
oşnak
B
n
a
r
a
ş
ba
m,
a
d
a
k
i
n
tek
l yeme
o
g
y
a
l
o
k
ü.
d
z
ö
ç
u
n
sorunu
ahid Halilhodziç'in Trabzonspor'a
V
gelmesinin ardından savunmaya
yapılan transferler, bordo mavililerin gol
yeme sorununu da çözmüş oldu.
Avusturya kampına kendinden önce
yapılan transferlerle giden ve burada oynadığı 3 hazırlık maçında, 1 beraberlik ve 2
mağlubiyet alan Trabzonspor'da Vahid
Halilhodziç, bu bölgeye yaptığı takviyelerle
sorunu çözmüş oldu.
15
Bilic sistemi
değiştiriyor!
B
eşiktaş'ta Jose
Sosa'nın transfer
edilmesiyle teknik direktör Slaven Biliç, yeniden
4-2-3-1 sistemine
dönüyor.
Bilic, ileride Demba Ba,
Mustafa Pektemek, Cenk
Tosun, Gökhan töre,
Olcay Şahan, Oğuzhan
Özyakup, Jose Sosa ve
Kerim Frei alternatiflerinden sadece dört
tanesini kullanabilecek
Elinde geniş bir ofansif
kadro bulunan Bilic, 8
oyuncudan sadece 4'üne
ilk 11 de yer verebilirken,
diğer 4 ismi ise yedek kulubesinde oturtacak
Mustafa, Cenk Tosun ve
Olcay'ın formda olmasıyla Biliç, Demba Ba,
Gökhan Töre ve Sosa'ya
yer açmakta zorlanıyor.
Hırvat teknik adamın, ik-
Trabzonspor, Avrupa Ligi Play-Off turunda
oynadığı Rostov maçlarında kalesinde gol
görmezken; Spor Toto Süper Lig'in ilk haftasında deplasmanda oynadığı Kayseri Erciyesspor maçında da gol yemedi.
Kalesini gole kapatan bordo-mavililer,
buna karşın 3 resmi maçta sadece 2 gol
attı. Kayseri Erciyesspor maçı sonrası
Vahid Halilhodziç tarafından "savunma
problemini çözdük bu bölgeye transfer
yapmayacağız" açıklaması gelse de, transferin son gününde Yunan savunmacı Papadopulos transfer edildi.
Forvet hattına yıldız futbolcu Cardozo'yu
monte eden Trabzonspor, Waris ve
Yatabare transferleriyle bu sezon hem
ligde, hem Türkiye Kupası'nda, hem de
Avrupa kupalarında yarışmacı bir takım
olacağının sinyallerini verdi. Spor Toto
Süper Lig'in ikinci haftasında Fener-
Adanaspor'da hedef siftah yapmak
danaspor'un tecrübeli teknik
direktörü Levent Eriş; "Milli maç
nedeniyle lige verilen arayı Kayseri
Erciyesspor ile oynayacağımız özel
maçla değerlendireceğiz.
A
Orduspor maçına hazırlandıklarını
bildiren Eriş, şunları kaydetti:
"Orduspor maçı bizim için çok
önemli ve mutlaka kazanmamız
gerek.
oynayacağımız özel maçla
değerlendireceğiz. Orduspor
müsabakasında da hedefimiz,
seyircimiz önünde bu sezonun ilk
galibiyetini almak."
Orduspor müsabakasında da
hedefimiz, seyircimiz önünde bu
sezonun ilk galibiyetini almak"
ifadelerini kullandı. Eriş, yazılı
açıklamasında, milli maç nedeniyle
lige verilen arada hazırlıklarını
aralıksız şekilde sürdürdüklerini
belirtti. Günde çift antrenman
yaparak ligin 2'inci haftasında,
sahalarında karşılaşacakları
Orduspor maçı öncesinde Spor Toto
Süper Lig ekiplerinden Kayseri
Erciyesspor ile önemli bir hazırlık
maçı oynayacağız. Ligin ilk
haftasındaki Şanlıurfaspor maçında
basit hatalar yaparak yenildik. Lige
iyi başlamak isterdik. İlk yarısını
etkisiz oynadığımız maçı maalesef
kaybettik. Milli maç nedeniyle lige
verilen arayı Kayseri Erciyesspor ile
Bu arada geçen sezonun son
haftalarında üst adalesinden
sakatlanan ve Bolu kampında
takımdan ayrı çalışan Mehmet
Sak'ın takımla çalışmalara başladığı
bildirildi. Genç oyuncunun 10 gün
içinde tam olarak hazır olacağı
açıklandı. Ahmet Dereli'nin ise
topla antrenmana başladığı
kaydedildi.
AA
bahçe'yi konuk edecek bordo-mavili ekip,
bu maçın hazırlıklarını milli takım kamplarında olan oyunculardan yoksun
sürdürüyor.
Kendi evinde, taraftarlarının önünde iyi bir
başlangıç yapma isteğinde olan Trabzonspor'da sakatlıkları süren Cardozo ve
Bosingwa takımdan ayrı çalışmalarını
sürdürürken, bu oyuncuların maça kadar
hazır hale gelecekleri öğrenildi.
AA
inci başkan Ahmet Nur
Çebi ile yaptığı
görüşmede "elimde 8
tane iyi ofansif oyuncu
var, bunların 4 tanesini
ilk 11 de oynayabileceğim.
Bir teknik adam için hem
mutlu edici bir o kadar
da zor bir durum.
Mustafa, Cenk Tosun ve
Olcay'ın formda olması
da işimi daha da zorlaştırıyor" dediği öğrenildi.
Çaykur Rizespor maçında
Sosa'yı yedek bekletecek
olan Biliç'in, Demba
Ba'nın fizik olarak hazır
olmaması halinde, yıldız
futbolcuyu yedek soyundurabileceği ve maçın
gidişatına göre oyuna alabileceği vurgulandı.
Bu arada Demba ba'nın
ağrılarının azaldığı ve
Çaykur Rizespor maçında
forma giyebilecegi belirtildi
Haber Merkezi
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
07 EYLÜL 2014 Pazar
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
C
UMHURBAŞKANI
elini uzattı
bu el havada
kalmamalı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın balkon konuşmasına gönderme yapan TÜSİAD Başkanı Dinçer "Bu el havada
kalmamalı diye düşünüyoruz. Bu tutumundan dolayı
Sayın Cumhurbaşkanı'na teşekkür ediyoruz" dedi.
110 MiLYON $ GETiRiYOR
ÜNLÜ & Co Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut
Ünlü, bu hafta itibariyle
Avrupa'nın en büyük
vakıflarından biriyle
yatırım ortaklığı anlaşması gerçekleştirdiklerini belirterek, "Bu
anlaşmaya göre ilk aşamada 110 milyon dolarlık bir sermaye ile
başlıyoruz" dedi.
D
Sene sonuna kadar her biri 100-150
milyon dolarlık olmak üzere 3 tane
daha birleşme ve satın alma işlemi
tamamlamayı planladıklarını, bu
yılın toplamının 1 milyar dolara yakın
olacağını ifade eden Ünlü, toplamda
15 işlemle uğraştıklarını anlattı. Ünlü,
3 tane alım satım işleminden birisinin
perakende, birisinin gıda, birisinin
de banka dışı finans sektöründe
olduğunu vurguladı.
Yılın ilk çeyreğinde politik soru
işaretlerinin çokluğu nedeniyle
yatırımcıların durup beklemeyi tercih
ettiğini belirten Ünlü, 2015'in ilk
çeyreğinin birleşme ve satın alma
işlemlerinin tamamlanması açısından daha aktif olacağını söyledi.
Belirsizlik döneminden en fazla halka
arzların etkilendiğine, bu sene yapılması planlanan halka arzların hepsinin ötelendiğine dikkati çeken
Ünlü, şöyle devam etti:
"Ekim-kasım döneminde de ciddi bir
halka arz gerçekleşmeyecek. Elim-
luslararası Enerji Ajansı'nın
(IEA) "2014 Orta Vadeli Yenilenebilir Enerji Piyasası Raporu"ndan derlenen bilgilere göre,
Avrupa'da enerji ihtiyacı 2020'ye
kadar her yıl ortalama yüzde 0,8 artacak. Bunun yarıya yakını
Türkiye'nin enerji ihtiyacındaki
artıştan kaynaklanacak. Ekonomik
büyüme, kişi başına düşen gelir
U
YENİ ANAYASA ŞART
Göreve gelecek Cumhurbaşkanı, ’Türkiye’de
siyaseti normalleştirmeli, tekrar rayına oturtmalı’
demiştik. Türkiye’nin önünde çok önemli meseleler var. Örneğin anayasa meselesi. Türkiye’nin
yeni bir sivil anayasaya ihtiyacı var. Bu sorunları
kutuplaşma ortamında aşamayız. Türkiye’nin
demokratikleşmeye ihtiyacı var. AB uyum
sürecini hızlandırmaya ihtiyacı var. Dev gibi bir
Kürt sorunu ve çözüm süreci var. Bütün bunları
öncelikle kutuplaşmayı yenerek gerçekleştirebiliriz dedik ve bu anlamda Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra yaptığı ilk konuşmada,
‘geçmişi unutalım geleceğe bakalım’ diye elini
uzattı. Bu el havada kalmamalı diye düşünüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanına teşekkür ediyoruz
bu tutumundan dolayı” diye konuştu.
9 ay heba edilemez
‘62. Hükümet dönemi 9 aylık bir dönem tüm,
sorunları bu dönemde çözemez’ diyen Dinçer,
“Bu 9 ay heba edilemez. Türkiye’nin önünde kocaman bir yargı sorunu var. Köklü bir reformla
bunu aşabiliriz. Türkiye’nin öncelikli konularından biri bu olmalıdır. Bir başka konu Türkiye’de
yatırım ortamının iyileştirilmesi gerekir.
Geçtiğimiz hükümetin birçok adımı var. Ama
bunların bir kısmı yürürlüğe geçmedi”
ifadelerini kullandı.
izdeki halka arz projelerini gelecek
yıla erteledik. 2010 başından bu yana
özelleştirmeler harici yaklaşık 2,7 milyar dolarlık plasman gerçekleştirdik.
Geçen sene Ülker'in ikincil halka
arzını gerçekleştirmiştik. Bu sene için
de buna benzer ikincil arzlar yapacağız. Bir tanesi açıklandı. 12 ay
içerisinde Gözde'nin ikincil arzını yapacağız. Bu aralar üzerinde
çalıştığımız ve bu yıl başlayacağımız
bir arz daha olacak, 200 milyon
doların üzerinde bir arz. Şirket halka
açık olduğu için ismini açıklayamıyorum ama önümüzdeki bir hafta içinde
açıklama imkanını bulacağız. Halka
arz piyasası çok aktif olmasa da her
halde sene sonuna kadar 400-500 milyon dolar tutarında plasman gerçekleştirmiş olacağız."
"BU AY İÇİNDE KARSAN'A İKİNCİ BİR
ARZ YAPACAĞIZ"
Ünlü, bu sene özel sektör tahvillerinde gelişmeler olduğunu, bütün
firmaların artık bunu cazip ve alternatif bir fonlama imkanı olarak
gördüğünü anlattı.Şirketlerin buradaki ihraçları arttıkça yatırımcı il-
gisinin de arttığını belirten Ünlü, bu
yıl 3 tane arz gerçekleştirdiklerini, bu
ay içinde Karsan'a ikinci bir arz yapacaklarını, sene sonuna kadar 2 ya
da 3 tane daha halka arz gerçekleştirmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Hedeflerinin gelecek yıl her ay en az
bir tahvil ihracı gerçekleştirmek
olduğunu söyleyen Ünlü, bunun olası
gözüktüğünü, şu anda 8-9 firmayla
görüştüklerini dile getirdi.
Faizlerin düşmesi ve yatırım
araçlarının çoğalmasıyla beraber,
bireysel yatırımların karar vermelerinin daha güç bir hale geldiğine
işaret eden Ünlü, bu nedenle profesyonel portföy yöneticilerine ihtiyacın
arttığının altını çizdi.Emekliliğe
yapılan yatırımlarla buradaki kaynakların da büyüdüğüne dikkati
çeken Ünlü, 3 yıl içinde yönettikleri
fonun 2,5 milyar liraya çıkmasını
hedeflediklerini vurguladı.
Varlık yönetim işlerinin de büyümeye
devam ettiğini anlatan Ünlü, "Son 1,5
yıl içinde 3 tane portföy satın aldık,
450 milyon liraya yakın yeni tahsili
gecikmiş alacak devraldık. Toplam
borçlu sayımız 250 bine ulaştı" diye
konuştu.Bu hafta itibariyle Avrupa'nın en büyük vakıflarından biriyle
yatırım ortaklığı anlaşması gerçekleştirdikleri bilgisini veren Ünlü, sözlerini şöyle sürdürdü:
artışı ve yüksek şehirleşme hızı
Türkiye'nin enerji talebindeki
artışın başlıca sebeplerini oluşturuyor.Enerji talebinin bir bölümünü
karşılamak için Avrupa'da yenilenebilir enerjide 2020 yılına
kadar 141 bin megavat kapasite
artışı bekleniyor. Avrupa'da 2013
yılında yenilenebilir enerjiden
üretilen elektrik 1.095 teravatsaat
ile toplam elektrik üretiminin yüzde
30'unu oluşturdu. Bu miktarın
2020'de yüzde 36,5'lik pay ile bin
400 teravatsaate çıkması
öngörülüyor. Rüzgar enerjisinin
artışın yaklaşık yüzde 40'lık
bölümünü üstlenmesi hedefleniyor.IEA'ya göre, Avrupa
ülkelerinin 2020'ye kadarki yenilenebilir enerji üretiminin yarısından fazlasını Almanya, İngiltere ve
Türkiye sağlayacak.
Çavuşoğlu ve Bozkır vurgusu
TÜSİAD olarak AB sürecini önemsediklerini
kaydeden Dinçer, “Brüksel ve Paris’te ofislerimiz
var. Bunlar aktif şekilde lobi faaliyetlerini
sürdürüyorlar. Gerek Dışişleri Bakanlığı'na
Çavuşoğlu’nun gelmesi, AB’ye Bozkır’ın gelmesi
hükümette bu kilit görevi tutması bir şanstır
"Bu anlaşmaya göre ilk aşamada 110 Türkiye için. Gerçekten AB sürecinde bir ivme
milyon dolarlık bir sermaye ile başlıy- kazanabiliriz diye düşünüyoruz” dedi.
oruz. Bu fonun yatırım alanı daha
Ekonomik ayağı bize emanet
geniş tabanlı. Hisse senetlerine
yatırım yapıyor. Ama gayrimenkul,
HDP’NİN eş başkanlarıyla Meclis'te görüşme
altyapı gibi borç araçları üzerinden
yaptığını ifade eden Dinçer, “Çözüm sürecine
yatırım yapabilme gibi bir esnekliğe
de sahip bir fon. Bu süresiz bir ortak- baştan beri destek veriyoruz. Bugünkü ortamı
lık... Ortağımız bir vakıf olduğu için, son derece olumlu değerlendiriyoruz. Akılcı olzaman baskısı olmadığı ve 20 milyar ması için bölgede ekonomik kalkınmaya ihtiyaç
var. Bu anlamda iş dünyasında farkındalığı artırdoların üzerinde kaynakları olduğu
mak için TÜSİAD’ın çok sayıda üyesiyle toplaniçin bu şekilde bir ortaklık gerçektılar düzenledik. Bu ay Mardin’e gidiyoruz,
leştirdik, ismini açıklayamıyoruz."
alternatif turizm için. Diğer taraftan kasım
ayında da Van’a gidiyoruz. Dolayısıyla TÜSİAD
Ünlü, 2015 senesinin daha aktif olaçözüm sürecinin ekonomik ayağına sahip
cağını düşündüklerini belirterek, "Ya- çıkıyor” diye konuştu.
bancı yatırımcılar seçimler
bittikten sonra politik istikrarda bir sorun
görmedikleri için yatırıma
tekrar başlamak istiyorlar"
dedi.
Türkiye, yenilenebilir enerjide fark atıyor
Yenilenebilir enerjide
2020 yılına kadar Avrupa'da 141 bin megavat
kapasite artışı bekleniyor. Bu artışın yüzde
15'lik bölümünü
Türkiye'nin yatırımları
sağlayacak.
T
15 ayı kaybettik
Dinçer, “Türkiye, maalesef üzülerek söylüyorum
geçtiğimiz 15 ayı kaybetmiştir. Gezi olaylarıyla
başlayan ve 17 Aralık’la devam eden dönem,
yargıya müdahaleler, tutuklamalar, seçim
sürecinde yaşanan gergin ortam Türkiye’ye 15 ay
kaybettirmiştir. Dış ya da iç güçler olsun olmasın
hangi nedenle olursa olsun Türkiye itibar kaybetmiştir. Vatandaşın hukuk düzenin de ciddi bir
itibar kaybı olmuştur” dedi.
üzenlenen basın toplantısında
konuşan Ünlü, ekonomide bu
dönemde oldukça olumsuz
görüşler olmasına rağmen, mali
piyasaların beklentilere göre daha iyi
performans gösterdiğini söyledi.
Geçen yılki Gezi olayları, aralık ayındaki gelişmeler ve çift seçime rağmen
yatırımların sürdüğünü aktaran Ünlü,
2013 başından bu yana 2 milyar liranın üzerinde satın alma ve birleşme
işlemi gerçekleştirdikleri bilgisini
verdi. Ünlü, bu yılın geçen seneye
göre daha iyi bir yıl olduğunu, şu ana
kadar imzalanan ve tamamlanan 6
işlemleri olduğunu dile getirdi.
ÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk
Dinçer, iki gündür gerçekleştirdiği Ankara
temasları hakkında basın toplantısı düzenledi. Dinçer, “62. Hükümete başarılar diliyor, milletimize hayırlı olmasını diliyoruz. Göreve
geldiğimiz zaman Türkiye’de önemli bir kutuplaşmaya işaret etmiştik.