ELEKTRiĞE ZAM VAR MI? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile birlikte geldiği Kayseri’de, elektriğe zam yapılacağı yönündeki haberleri değerlendirdi. nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile birlikte Kayseri Valiliğini ziyaret etti. Ziyarette, barajlardaki su seviyelerinin yüzde 20 oranında düşmesi sonrasında elektriğe zam yapılacağı yönündeki haberin sorulması üzerine Bakan Taner Yıldız, “Dün basın toplantısında son derece açık ve net ifadeler kullandım. Yalnızca iki tane gazetenin yaptığı yorumların yanına bakan fotoğrafı E yapıştırmakla habercilik olmaz. Ne söylediğini anlatabilen kişi deriz her birimiz. Su seviyeleri, yağmur seviyeleri düştü 2014 yılında su seviyesinin düşük olması bir gerçek. Sudan HES’lerden elde edilen elektrik oranlarının düştüğü de bir gerçek. Ama bunun diğer konuya atlayacak şekilde yapılmasını doğru bulmam. Bunun bir mekanizması var. Her ay doğal gaz ile alakalı, her 3 ayda bir de elektrik ile alakalı otururuz, hesaplarımızı, kitaplarımızı çıkarırız, maliyetlerimizi çıkarırız, bunu hazine ile paylaşırız ve sonunda kamuoyuyla bunu deklare ederiz. Şu ana kadar da yaptığımız bu. Buradan vatandaşımızı sıkıntıya sokacak tarzda bir haber yapma isteğini ben farklı bir gerekçeye bağlıyorum. O yüzden lütfen o iki tane gazetede buna dikkat etmesi lazım diye düşünüyorum. Onlar kendilerini çok iyi biliyorlar. Aynı sözden 15 tane gazete aynı anlamı çıkartıp da iki tane gazete farklı anlam çıkarıyorsa burada farklı bir şey var demektir. onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 07 EYLÜL 2014 Pazar Yılmaz'dan bütçede revizyon açıklaması alkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında yapılacak revizyonlara ilişkin bilgi verdi. Yılmaz, “Bütün makroekonomik gelişmelerde son gelişmelere göre bir takım aşağı ve yukarı yönlü revizyon olacaktır. Gayet normal bir durum. Olağanüstü bir durum, çok sürprizle karşılayacağı bir durum yok.” dedi. K ‘En çok dinlenen ikinci kişi benim' KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net AB'NIN ENERJi KÖPRÜSÜ TüRKiYE OLSUN Ukrayna çıkmazındaki Avrupa, petrol ve gazda Rusya'ya bağımlılığın önüne geçmek istiyor. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu'ndan Bela Szombati İstanbul'da konuştu. S zombati Türkiye üzerindenTürkmenistan, Irak, İsrail, İran gibi birçok ülkenin petrol ve gazının Avrupa'ya taşınabileceğini söyledi. AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Bela Szombati, 'Türkiye potansiyel olarak Türkmenistan, Irak, İsrail, Kıbrıs belki İran gazının da Avrupa'ya akışına imkan sağlayabilir' dedi. Szombati, İstanbul'da düzenlenen 3. Uluslararası Petrol ve Doğalgaz Konferansı'nda, güney koridorunun Türkiye'nin kendi doğalgaz arz güvenliğine de katkı sağlayacağını ve uzun vadede AB ile enerji politikalarındaki işbirliğini kuvvetlendireceğini söyledi.AB Komisyonu'nun Türkiye ile birlikte çalışmaya hazır olduğuna işaret eden Szombati, şöyle konuştu: İSRAİL'İN GAZINI DA TAŞIYIN 'Doğu Akdeniz'deki keşifler bölge için yeni perspektifler sağladı. Yapılan çalışmalar, İsrail ve Kıbrıs'ı Türkiye'ye bağlayacak bir boru hattının ekonomik faydalarını gösterdi. Gelecek 2 yılda izlenecek politikalar ve yatırım kararları son derece önemli. Doğu Akdeniz'deki keşiflerle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. AB ile bölge ülkeleri arasındaki işbirliği buradaki potansiyeli artıracaktır.' AVRUPALI 6 ÜLKE RUSYA'YA BAĞIMLI AB'nin, enerji kaynaklarını ve transfer güzergahlarını çeşitlendirmeyi amaçladığını vurgulayan Szombati, 'Şu an 6 üye devlet tek doğalgaz ihracatçısı olarak Rusya'ya bağımlı durumda. 2013 yılında, Rusya'dan ithal edilen doğalgaz, AB'nin toplam gaz ithalatının yüzde 39'unu oluştururken, AB'nin gaz tüketiminin yüzde 27'sine karşılık geldi' ifadesini kullandı. Güney koridorunun inşasının AB'nin çeşitlendirme stratejilerinin ilk adımı olduğunu belirten Szombati, şöyle devam etti: 'AB'nin enerji ithalat maliyeti günlük 1 milyar avrodan fazla. 2013'te ise 400 milyar avro olarak kaydedildi. Bu rakam AB'nin toplam ithalatının 5'te birinden fazla. Emekliye 2. maaş müjdesi BD, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerin Türkiye’yi dinlediği, bu kapsamda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın da enerji projleri nedeniyle dinlenen yerlerden biri olduğu yönündeki iddialara gönderme yapan Bakan Taner Yıldız, “Cumhurbaşkanımızdan sonra en fazla dinlenen kişi olduğum söyleniyor” dedi.Bakanı Taner Yıldız, Ekonomi Muhabirleri Derneği’nin toplantısında iddialara değindi ve cep telefonunu kullanmaya devam ettiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Galler temasları sırasında ABD Başkanı Barack Obama ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşerek, uluslararası dinleme iddialarını da gündeme getireceğini hatırlatan Yıldız, şunları söyledi: A “Bakanlıktaki toplantılarda cep telefonum yanımdadır. Böyle bir rekor içerisinde de bulunmayı tercih etmezdim. Cumhurbaşkanımızdan sonra en fazla dinlenen kişi olduğum söyleniyor. Gizlimiz saklımız yok. Hukuken bunu yapma hakkına sahip misiniz? Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanını, başbakanını, bakanını ve kurul üyelerini dinleme hakkına sahip misiniz? Şöyle bir savunmayı hiç kimse gerekçelendirilemez; biz aslında başkasını dinliyorduk, dinlerken siz takılmışsınız. Devlet, hükümet başkanlarıyla ve ilgili meslektaşlarımla yaptığım görüşmeler var. Hangisini ayıklayacaksınız da, dinleyeceksiniz?” ‘IŞİD petrolü almadık’ Irak’tan petrol akışı ve sevkıyatının durumuna ilişkin de konuşan Yıldız, Kuzey Irak petrolünde 13. tankerin sevkıyatının tamamlandığını bildirdi. IŞİD’den petrol alındığına dair iddialar ortaya atıldığını hatırlatan Yıldız, “IŞİD’den petrol aldığımız külliyen yalandır. ‘ BORSA akan Faruk Çelik, tamamlayıcı emeklilikle beraber emeklilerin 2. bir maaşa kavuşacağını belirtti.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bir televizyon programında soruları yanıtlayan Çelik, "Programdaki ifadeyle emekli olunduğunda olabilecek gelir kayıplarını azaltmak amacıyla tamamlayıcı emeklilik sistemini kurup yaygınlaşmasını sağlayacağız deniyor. Burada ne öngörüyorsunuz?" sorusuna "Üç çeşit emeklilik var. Birisi kamu emekliliği. Bir tasarruf aracı olacak bu tamamlayıcı emeklilik. B Faturanızı tekrar kontrol edin üBilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu TTNET'e "fazla faturalandırma" cezası verdi.Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), TTNET'in, abonelerden fazla fatura tahsil etmek ve BTK'ya yanlış ve eksik bilgi vermek suçlarından toplamda 30.47 milyon lira idari para cezası ödemesine ve fazladan tahsil edilen tutarların altı ay içinde iadesine karar verdi.TTNET Türk Telekom'un bağlı ortaklığı genişbant internet sağlayıcısı olarak faaliyet gösteriyor.Kurumun internet sitesinde yer alan kurul kararına göre, TTNET, Mayıs 2006 ila Aralık 2013 arasındaki üç ayrı dönemde çeşitli borç tahsilatı işlemlerinde 111.9 milyon liralık fazladan faturalandırma gerçekleştirdi. T Sosyal dönüşüm Khamlesi Beş yılda 2 milyon gence iş imkânı hedefiyle yola çıkan 62'nci Hükümet'in ekonomi programında mutlak yoksulluğun bitirilmesi, işsizliğin yüzde 5'e düşürülmesi ve kadın çalışana destek öne çıkıyor. eni Türkiye, çalışma yaşamı ve sosyal politikalar alanında radikal adımlara sahne olacak. 62'nci Hükümet Programı'nda yer alan 'güçlü sosyal devlet' vizyonunda önemli hedefler ortaya kondu. İlk hedef yoksulluğu ortadan kaldırmak. Bu amaçla gelir dağılımındaki dengesizlik asgariye indirilecek ve işsizlik yüzde 5'e düşürülecek. Son 12 yılda 100 milyarlık sosyal yardım yapan hükümet, engelli, yaşlı, çocuk, şehit aileleri ve gaziler başta olmak üzere birçok kesime yönelik desteklerini sürdürecek. Beş yılda 2 milyonu aşkın gence iş kapısı açacak eğitimler verilecek. "Yoksulluk ve fakirlikle mücadelede güçlü sosyal politikalarla başlattığımız sosyal restorasyon sürecine devam edeceğiz"dedi. GELİR DAĞILIMI EŞİTLENİYOR: Gelecek yıl 65 doların altında gelirle yaşamak zorunda olan vatandaş kalmayacak. 2023 için temel hedef, hak ve sorumluluk temelli aileyi merkeze alan bütüncül sosyal politikalarla mutlak yoksulluğu tamamen ortadan kaldırmak. Gündem 8 TBMM Genel Kurulu'nda, 62. hükümet programı görüşüldü Yalçın İÇYER BİR GEZİNİN ARDINDAN DİRENİŞ YOLUMUZUN HARİTASI HESENEYİ(İYİLİĞİ) YAPMAK VE SEYYİEDEN (KÖTÜLÜKTEN) UZAKLAŞMAK Yazısı S.10’da Süleyman GÖKSU HACCIN HİKMETİ Yazısı S.10’da 2 07 EYLÜL 2014 Ekonomi HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA MALİYE'DEN BİR HABERE DAHA YALANLAMA aliye Bakanlığı, hiçbir gelirin kanuni dayanağı olmaksızın M tahsil edilemeyeceğini bildirdi.Bakanlıktan yapılan açıklamada, bir gazetenin, "53 milyar fazla vergi ödedik" başlıklı haberiyle kamuoyunda Maliye Bakanlığı'nın keyfi, kanunsuz ve haksız vergi topladığı algısı oluşturmak istediği ifade edildi. Ekonomideki gelişmelerin bir etki analizi olduğu ve sebep sonuç ilişkilerinin iyi değerlendirilmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:"Her yıl hazırlanan bütçe kanunları gelecek yılın gelir ve giderlerine ilişkin tahminleri içermekte olup, bu tahminler mevcut ekonomik verilerden hareketle yapılmaktadır. Bütçenin gelir tahminleri, vergi ve vergi dışı gelirlerden oluşmakta ve ilgili yıl tahsil edilecek gelirlerin kanuni dayanakları ilgili bütçe kanunlarında yer almaktadır. Hiçbir gelir, kanuni dayanağı olmaksızın tahsil edilemez. Bütçe kanunlarında öngörülen gelir tahminlerinin üzerinde gelir gerçekleşmesi, ülke ekonomisindeki iyileşmeler, geçici yasal düzenlemeler gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Nitekim 2010 ile 2011 yıllarında büyüme, tahminlerin üzerinde, yüzde 9 seviyesinde gerçekleşmiş ve gelir tahminini aşan bir tahsilat meydana gelmiştir." - "Yasal düzenlemelerle geçici nitelikli gelirler de meydana gelebilir" Öte yandan, bütçe tahminleri yapıldıktan sonra gerçekleştirilen yasal düzenlemelerle geçici nitelikli gelirlerin de meydana gelebildiğine işaret edilen açıklamada, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun ile 2011 yılında 13,3 milyar lira gelir elde edildiği hatırlatıldı. Ayrıca, kayıt dışı mücadele eylem planı çerçevesinde sürdürülen çalışmalar ve vergi kanunlarına uyumun sağlanması amacıyla yapılan etkin denetim faaliyetleri sonucunda da gelir toplama performansının arttığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Gelir İdaresi Başkanlığının mükellefleri bilgilendirme çalışmaları, hizmetlerin elektronik ortamda sunulması, önceden hazırlanmış kira geliri beyannamesi uygulamaları gibi çok sayıda vergiye uyumu artırıcı faaliyetleri de gelir gerçekleşmelerinin artmasına neden olmuştur. Unutulmaması gereken bir diğer husus ise mali disiplindir. Bütçe kanunları gelir tahminlerinin yanı sıra gider tahminlerini de içermektedir. Son yıllarda sağlanan mali disiplinin devamı için gelir tahminlerinin ihtiyatlı yapılması şarttır. Kaçağın nedeni altyapı eksikliği THY'den devrim gibi karar Elektrik borçlarının primlerden tahsiline çalışılırken, uzmanlara göre kaçağı altyapı eksikliği artırıyor... üneydoğu’da elektrik savaşı bitmiyor. Elektrik borçlarının, tarım destek G primlerinden kesilmesi kararıyla, yapılmadığından, burada kaçak elektrik kullanımı daha kolay” dedi. alacakları için devlet garantisine kavuşan Dicle Elektrik Dağıtım AŞ (DEDAŞ), Güneydoğu’da Kaçak elektriğin önüne geçilemeyeceği görüşünde. Elektrik mühendislerine göreyse kaçağın nedeni altyapı eksikliği... Özel şirketi alacağının, prim ödemelerinden kesintiyle devletçe tahsil edilmesinin rastlanmayan bir uygulama olduğunu belirten Yeşil, “Şirket kaçak hedeflerinin yükseltilmesiyle aslında kayıp-kaçak bedellerini devletin ödemesini istiyor. Elektrik borçlarının prim desteklerinden kesilmesi, devleti tahsilatçı konumuna itiyor” diye konuştu. Ekonomi yönetimi, yeni hükümette, Güneydoğu’da çatışmalara neden olan elektrik kesintilerini ilk icraatlardan birisi olarak gündemine aldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “tarımsal destekten ödemek istiyorum” diyenin elektriğinin açılacağını belirterken, bu plan, henüz hayata geçirilemedi. DEDAŞ’ın, ödemeleri görmeden borçluların elektriğini açmadığı belirtildi. Önümüzdeki günlerde destek primi alacaklarından elektrik borçlarının otomatik tahsili başlayacak. Kabul etmeyen borçlu, elektriğe veda edecek. Alacakları için devlet garantisine kavuşan DEDAŞ, sözleşme imzaladığı kayıp-kaçak hedefinin yükseltilmesini ve kaçak elektriği azaltma yükümlülüğünün yumuşatılmasını istiyor. Özelleştirmenin ardından dağıtım bölgesinde bakım faaliyetlerinin seyrekleştiği, personelin de azaltıldığı belirtiliyor. Pek çok yerde dağıtım şebekesinin ulaşılabilir olmasıyla buradan alternatif çeken kaçak elektrik aboneleri, kendi trafolarını oluşturup tarlalara kaçak elektrik dağıtabiliyor. Geçen yılın ağustos ayı sonunda 61.151 MW olan Türkiye toplam enerji kurulu gücü, 2014 Ağustos sonu itibarıyla yüzde 11.5 artışla 68.236 MW’a ulaştı. Santral sayısı da aynı dönemde yüzde 21 artarak 861’den 1041’e çıktı. 2013 ağustos ayından bu yana toplam 7084 MW gücünde 180 santral devreye alınırken, geçtiğimiz ağustosta da 731 MW gücünde 14 santral devreye alındı. Üretim arttı Devreye alınan 731 MW’ın 95 MW’lık kısmı rüzgar enerjisinden oluştu. Toplam kurulu güç içinde rüzgar enerjisinin payı yüzde 5’e ulaştı. Elektrik üretimi son bir yılda yüzde 4.7 artarken, elektrik tüketimindeki artış da yüzde 3.2 oldu. Ağustos ayları baz alındığında, elektrik üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11.5, tüketimiyse yüzde 10.7 arttı. Kürt gazı 2017 yılında gelecek Kuzey Irak’ın önemli petrol ve doğalgaz üreticilerinden olan Genel Energy’nin CEO’su Tony Hayward, bölgeden Türkiye’ye doğalgaz akışının 2017 kışında başlayabileceğini söyledi. Hayward, başlangıçta 4 milyar metreküplük gaz akışını amaçladıklarını, miktarı 2020’ye kadar yıllık 10 milyar, 2025’e kadar da 20 milyar metreküpe çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi. Enerji Bakanı Yıldız, dün bu konuda “Sayaç takılmasını istemeyen çiftçilerimiz var. Bunu doğru bulmuyoruz. Elektrik kullanacaksa onun parasını mutlaka ödemeli” ifadesini kullandı. Altyapı zaafiyeti Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Yeşil, “Yapılan devirlere göre şirketlerin kayıp-kaçağı düşürme hedefleri vardı. Ama bunun için altyapı gerekiyor. Altyapı yatırımı Türkiye’nin elektrik üretiminde kömürün payı yüzde 20.5, doğalgaz ile LNG’nin payı yüzde 31, HES’lerin yüzde 34.2, rüzgarın ise yüzde 5 oldu. Güneşin payı yüzde 1’e ulaşamadı. Dışa bağımlı olduğumuz doğalgazın elektrik üretimindeki payı düşerken, rüzgar enerjisinin yükselişi sevindirici bir gelişme olarak kayda geçti. DİNÇER: 15 AYI KAYBETTİK, 9 AYI HEBA ETMEYELİM ÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, Türkiye’nin geçen yıl Mayıs ayı sonunda T başlayan gezi parkı olaylarını takiben, 17 ve 25 Aralık operasyonları ve yargıda yaşanan sorunların tutuklamaların da etkisiyle son 15 ayını kaybettiğini söyledi. Toplam 9 aylık ömrü bulunan 62’nci Hükümetin de önümüzdeki bu süreci kaybetmemek adına çok dikkatli olması gerektiğini belirten Dinçer, “Bu durum Türkiye’nin yurtdışında da itibar kaybına yol açtı. Her ne kadar sayın Cumhurbaşkanı bize bunların dış güçlerden kaynaklandığını söylese de, ister dış ister iç güçler olsun Türkiye bir itibar kaybetti” diye konuştu. 62’nci Hükümetin 9 aylık dönemde tüm sorunları çözemeyeceğini ancak 9 aylık dönemin de heba edilmemesi gerektiğini belirten Dinçer, yatırım sürecinin iyileştirilmesi, yargı reformu, hukuk hizmetlerinin niteliğinin artırılması ve AB sürecinin devamı gibi alanlarda adım atılmasının şart olduğunu aktardı. Bugüne kadar yaptıkları açıklamalarda uzlaşma ve siyasetin normalleşmesi ile başta cep telefonu olmak üzere elektronik aletlerin uçak yerdeyken kullanımına izin verdi. Kokpit.aero sitesinin haberine göre, yeni uygulama ile birlikte uçağa binen yolcular, kapı kapanıncaya kadar cep telefonu, tablet, bilgisayar gibi kablosuz veri alışverişi yapabilen elektronik aletleri olarak kullanabilecek. Ancak kapı kapatılıp motor çalıştırılınca, uçak havalanıp kemer ikaz lambaları söndürülünceye kadar tüm elektronik aletler kapalı kalacak. HAVADA UÇUŞ MODUNDA AÇILACAK Hava durumuna göre değişmekle birlikte kemer ikaz lambaları 20 bin feet (6 bin 600 metre) yüksekliğe ulaştığında söndürülüyor ve yolcular kemerlerini açabiliyor. İkaz lambasının sönmesiyle birlikte yolcular yayın yapmayan elektronik aletleri, inişe kadar kullanabilecek. Ancak kullanım uçuş moduna alınarak yapılabilecek. Uçak alçalmaya geçip ininceye kadar ise bu aletler kapalı konuma getirilecek. Elektrikte doğalgazın payı düştü Şirketin durum tespiti, Güneydoğu’da kaçağın engellenemeyeceği yönünde. Bölgede incelemeler yapan elektrik mühendislerinin tespitiyse farklı. ürk Hava Yolları, yayınladığı Taşınabilir Elektronik T Cihazların Kullanım Prosedürü Ülker İngiliz deviyle flörtte hayata geçirilmesinin önemine Göreve vurgu yaptı ve fikri haklar, Vergisi ve doğalgaz geldiği haziran Gelir piyasası konusunda bekleyen düzenlemelerin ayından bu yana çıkarılmasını istedi. 3’üncü kez Ankara ve Kıbrıs konusunda ziyareti gerçekleştiren AB adımlar atılmalı TÜSİAD olarak AB TÜSİAD Başkanı Dinçer, sürecini çok önemsediklerini söyleyen düzenlediği sohbet Haluk Dinçer, Kıbrıs’ın da toplantısında temasları mutlaka çözülmesi gereken bir sorun olarak hakkında bilgi “Daha çok yatırım için ortada durduğunu bildirdi. yatırım ortamı iyileştirilmeli” Bu konuda AB’nin de verdi. Rekabet gücünün artırılması sorumlulukları bulunduğunun gerektiğine vurgu yaptıklarını ifade eden Haluk Dinçer, bunun yanı sıra Türkiye’nin yeni Anayasaya ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Ayın zamanda demokratikleşme adımı ve AB sürecinde ısrarın da önemli olduğunu dile getiren Dinçer, “Sayın Erdoğan ilk konuşmasında elini uzattı, bu elin havada kalmaması gerekir” dedi. yönünde yapılacak ekonomik reformlara ve daha çok yatırım için yatırım ortamının iyileştirilmesine ihtiyaç olduğunu söyleyen Başkan Dinçer, Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık süreci, yargıda yaşanan tartışmalar, emniyette yaşanan operasyonlarla birlikte Türkiye’nin 15 ayını kaybettiğini bildirdi. Önümüzdeki 9 ayın da heba edilmemesi için çalışılması gerektiğini belirten Dinçer, gündemde olan taslak çalışmaların bir an önce altını çizen Dinçer, Türkiye’nin bazı başlıkları açmasını Kıbrıs Rum Kesimi’nin engellediğini söyledi.Türkiye ve AB’ye çok şey katan Gümrük Birliği’nin karar mekanizmasında asimetrik durumun sözkonusu olduğunu anlatan Haluk Dinçer, ABD ve AB arasında yürütülen görüşmelere de atıfta bulunarak, Hükümetin “Gümrük Birliği bu yapıyla yürümez” görüşüne katıldıklarını bildirdi. “Çözüm sürecine başından beri destek veriyoruz” Ankara temasları çerçevesinde önceki gün HDP yöneticileriyle görüştüklerini belirten Haluk Dinçer, devam eden çözüm sürecine başından beri destek verdiklerini dile getirdi. Bu konuda bir reçete olmadığını ve sorunun diyalogla çözülebileceğini belirten Dinçer, “Şiddetsizlik ortamını olumlu değerlendiriyoruz. Ancak biz da köşemizde sessizce oturmuyoruz. Bölgenin ekonomik kalkınmaya ihtiyacı var. TÜSİAD olarak yoğun katılımla Batman ve Cizre’de toplantılar yaptık, Mardin ve Van’a gideceğiz. Çözüm sisteminin ekonomik ayağına sahip çıkıyoruz. on yıllarda yaptığı satın almalarla tüm dikkatleri üzerine S çeken Ülker’in, dünyanın altıncı büyük bisküvi üreticisi İngiliz United Biscuits'i satın almak için bu hafta şirket yetkilileriyle görüşme yapacağı iddia edildi. Dow Jones’da yer alan haberde, İngiliz United Biscuits bu hafta aralarında Ülker Bisküvi'nin de olduğu potansiyel alıcı firmalarla görüşecek. United Biscuits'in görüşeceği firmalar arasında Ülker Bisküvi'nin yanı sıra ABD'li Kellogs, İtalyan Ferrero, Kanadalı fon Ontario Teacher’s Pension Plan’ın da bulunduğu belirtildi. United Biscuits'in bu görüşmeler sonucunda şirketin tamamını bu adaylardan birine satması ya da şirketi halka arz etme kararı alması bekleniyor. DÜNYANIN 6. BÜYÜK ÜRETİCİSİ United Biscuits 2013 yılındaki 1.10 milyar sterlinlik satışlarıyla ciro bakımından dünyanın en büyük altıncı kurabiye üreticisi konumunda bulunuyor. Satın alma anlaşmasının 2 milyar sterlini bulabileceği belirtiliyor. Şirket İngiliz pazarının yüzde 25'ini elinde bulunduruyor. Şirket bünyesinde Jaffa Cakes, McVitie's gibi İngiliz tüketicinin yakından tanıdığı köklü markalar bulunuyor. İngiliz firma 2010 yılına kadar uzanan uzun bir süreçten bu yana satış tezgahında. Yıldız Holding ise o günden bu yana şirketin talipleri arasında yer almıştı. Ancak şirket bu süreç içinde bir çok teklifi reddetti. Hızlı çorba ürünleriyle öne çıkan şirketlerden biri olan ABD'li Campbell Soup, 2010 yılı ağustos ayında United Biscuits’i 2.3 milyar dolara almak için teklif verdi. Çinli yemek üreticisi Bright Food, United Biscuits’i almak için 2010 yılı eylülde görüşmelere başladı. 3.1 milyar dolar veren Çinli şirket, anlaşmaya varamadı. Alman Intersnack Knabber-Geback şirketi, United Biscuits’i satın almak için 2012’de görüşme yaptı. 644 milyon dolar veren Almanya merkezli şirket de anlaşmaya varamadı. 3 07 EYLÜL 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 400 ton kapak bakın ne oldu! Kredi kullanan kişi sayısı azaldı Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği'nin 3 yılda önce başlattığı "plastik kapak" kampanyası çerçevesinde bugüne kadar 400 ton plastik kapak toplandı. apakların satışından elde edilen gelirle 408 özellikli K manuel tekerlekli sandalye, 28 akülü tekerlekli sandalye ile çok sayıda yara minderi ve akü alınarak ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. TOFD Genel Başkanı Ramazan Baş, AA muhabirine konuya ilişkin yaptığı açıklamada, dernek kurulduğundan bu yana ulusal ve uluslararası birçok projeyi başarıyla yürüttüğünü belirterek, bunların en önemlilerinden birinin de toplumda "mavi kapak" olarak bilinen "plastik kapak kampanyası" olduğunu söyledi. Kampanyanın öneminin bazı kesimlerce yeterince anlaşılamadığını dile getiren Baş, çöpe atılan plastik kapakların bu yolla nasıl işe yaradığının gösterildiğini ifade etti. bir kısmını verdiğini, belirli kriter koyduğunu, o kriterleri uymayıp da tekerlekli sandalyeye ihtiyaç duyanların bulunduğunu aktardı. Baş, TOFD olarak ilgililerle sürekli bu konularda görüştüklerini ifade ederek, bu konuda ihtiyaçların giderilebilmesinin takibini yasal yollardan yaptıklarını, 4 duvar arasında yaşayıp evlerinden hiç çıkamamış insanların özgürce hareket edebilmeleri için bu tür projeleri gerçekleştirdiklerini söyledi. "Yüzlerce insanın ihtiyacı karşılandı" sKampanyaya bütün halkın katılımını ağladıklarını ve bu süreçte farkındalık oluştuğunu dile getiren Baş, şöyle devam etti: "Yüzlerce insanın akülü veya manuel tekerlekli sandalye ve diğer ihtiyaçları karşılandı. Türkiye'nin en çok ihtiyacı olan projelerinden biri bence. Çok farklı ideolojilere sahip insanlar her gün kamplara ayrılarak birbirleriyle ideolojik tartışmalar yaparken bir yere konmuş kutuya hepsi aynı anda kapak atıyor. İnsanları birleştiren bir proje. Ayrıca biz sonuçlarını da en güzel şekilde insanlara anlatmaya çalışıyoruz. Nerede ne kadar fayda sağlandı biz raporlandırıyoruz. Törenlerle dağıttığımız ya da gelemeyen kişilere gönderdiğimiz araçların kimlere ulaştığı bilgilerini veriyoruz. Bugüne kadar 3 yılda 400'ün üzerinde özellikli manuel tekerlekli sandalye verildi. Yani devlet 250 lira karşılığında bir manuel sandalye veriyor ama özellikli manuel tekerlekli sandalyeler bin lira civarında." "2011 yılının ekim ayından beri 400 ton kapak toplamışız. Çöpe atılacak, bir değeri olmayan hem çevre kirliliğine hem de doğal kaynakların kaybına neden olacak ürünleri gönüllü olarak topluyorsunuz ve onlar akülü veya manuel tekerlekli sandalye, yara minderli sandalye gibi insanların özgürce hareket edebilmelerini sağlayacak araçların alımını sağlıyor" diyen Baş, bazen bu konuda kendilerine eleştiriler geldiğini belirtti. Bu eleştirilerden birinin "Bu tekerlekli sandalyeleri vermek devletin görevi değil mi?" sorusunun olduğuna işaret eden Baş, devletin bu sandalyelerden PROF. BAN: PROGRAM SAĞLAM, YOLA DEVAM! Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) "Tüketici Kredileri ve Konut Kredileri Nisan-Haziran 2014" raporuna göre 3 aylık dönemde 2 milyon 642 bin 985 kişi 35,8 milyar liralık tüketici ve konut kredisi kullandı, kredi kullanan kişi sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13 azaldı.TBB'den yapılan açıklamaya göre, "Tüketici ve Konut Kredileri NisanHaziran 2014" raporunda, 3 aylık dönemde 2 milyon 642 bin 985 kişi, 35,8 milyar liralık tüketici ve konut kredisi kullandı. Kredi kullanan kişi sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13 azaldı. Kredi kullanım miktarları Nisan-Haziran 2013 dönemine göre yüzde 33, Ocak-Mart dönemine göre yüzde 14 küçüldü. YAKLAŞIK 83 BİN KİŞİYE 8 MİLYAR LİRALIK KONUT KREDİSİ Nisan-Haziran 2014 döneminde tüketici kredileri ve konut kredilerinin mal ve hizmet gruplarına göre dağılımında ise ihtiyaç kredilerinin yüzde 58 ile en büyük paya sahip olduğu görülüyor. Bunu sırasıyla, yüzde 22'lik ve yüzde 16'lık pay ile konut ve diğer krediler izledi. Aynı dönemde 2 milyon 22 bin 748 kişi Prof. Dr. Ünsal Ban, 62. Hükümet'in, 2002'den bu yana ülkeyi bugünkü istikrarlı yapıya kavuşturan hükümetleri aratmayacağını söyledi. çıkarılmasını sağlayacak yatırımların destekleneceğini söyledi.Ban, “İhracatta Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markaya dayalı ürünlerinin payının artırılmasına yönelik çalışma ve desteklere devam edilecek. 'Montaj' bağımlılığını aşabilmek için topyekûn hareket şart. Hükümet yolu açacak, müteşebbis de 'yeniliklere' açık olacak. Sadece hükümetin işi değil bu. Hepimize düşen görevler var” dedi. Temel amaç fiyat istikrarı olacak an, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan 62'nci B Hükümet programının 'ekonomi politikaları’nı değerlendirdi. Ban, vaatlerin büyük ölçüde yerine getirildiği 12 yıllık bir süreçten geçtiğimizi, bundan sonrada Türkiye’de her şeyin böyle olacağını ifade etti. İşsizlik yüzde 5'e inecek.İşsizliğin kalıcı bir şekilde azaltılmasının hedeflendiğini söyleyen Prof. Ban, “2023'te yüzde 5 seviyesine ulaşılacak. Bunun için eğitim-istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi, işgücü piyasalarında güvenceli esnekliğin sağlanması, özel politika gerektiren grupların istihdamının artırılması ve istihdamsosyal koruma ilişkisinin güçlendirilmesi hedeflerine hizmet eden stratejiler kararlılıkla uygulanacak. Bu adımlar senkronize ve organize bir şekilde atıldığı takdirde işsizlik yüzde 5'lik hedef seviyeye düşürülebilir. 'Geleneksel' dirençlere dikkat” dedi. Cari açığa yerli enerji çözümü “Bu da 'geleneksel dirençlerle' karşılaşabilecek adımların atılmasını gerektiren bir alan” diyen Ban, “2014'te yüzde 6'ya gerilemesi beklenen cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı içindeki payının artırılmasına ve nükleer santrallerin kullanılmasına yönelik çalışmalara kararlılıkla devam edilecek. Özellikle 'nükleer santral' boyutu çok çok önemli. Bu konudaki adımlar 'dış bağlantılı' ve 'ideolojik saplantılı' çevreler tarafından engellenmek istenecektir” diye konuştu.Katma değeri yüksek, ileri teknoloji ürünleri üretilecek “Yükte ağır pahada hafif üretime son” diyen Ban, bilgiye dayalı, ileri teknolojili-yüksek katma değerli malların üretimi ve bu yolla ihracatta yüksek teknolojili ürünlerin yüzde 4'lerde olan payının yüzde 15'e Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı programa göre, para politikası alanındaki temel amacın, fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olacağını sözlerine ekleyen Prof.Dr. Ünsal Ban, Önümüzdeki dönemde enflasyonla mücadeleye daha fazla yoğunlaşılacağını belirtti.Ban, benimsenecek para politikasının, finansal istikrarı gözetecek ve fiyat istikrarını sağlama amacıyla çelişme mek kaydıyla büyüme ve istihdam politikalarını destekleyeceğini söyledi. KOBİ'lere yeni destekler yolda KOBİ'lere yönelik KOBİ borsalarına açılma faaliyetlerinin teşvik edileceğini de belirten Ban, “Kredi Garanti Fonu'nun kefalet sağladığı KOBİ sayısı artırılacak. Girişim sermayesi fonları yaygınlaştırılacak” dedi. Kayıt dışı ile mücadele tam gaz devam edecek Kayıt dışılıkla mücadele için yeni bir eylem planının yürürlüğe koyulacağını da ifade eden Ban, “İlgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla elektronik ortamda bilgi ve veri paylaşımı yapılarak, elde edilen veriler bilişim teknolojileri vasıtasıyla çapraz kontrol lere tabi tutulacak diye konuştu. Yerli gemimizle petrol arayacağız Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle bir araya geldiği toplantıda konuştu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle bir araya geldiği toplantıda konuştu. Petrol aramaları için 10 yılda 14 milyar dolarlık yatırım yapılacağını anlatan Yıldız, sismik arama gemisinin yerli tersanelerde inşasına başlandığını kaydetti. Bakan Yıldız, 2 yıl içerisinde Türkiye'nin hemen hemen yüzde 100 yerli sanayiyle üretilmiş sismik gemisinin hizmete alınmış olacağını ifade ederek, 'Maliyeti 1 milyar dolar olacak sondaj gemimizin siparişini vermeye hazırlanıyoruz. Hem Karadeniz hem de Akdeniz'de yapacağımız sismikler yol haritamızı ne kadar hızlandırmamız lazım geldiğini söyleyecek' diye konuştu. Türkiye'nin santral sayısının bir yılda yüzde 21 artarak bu yıl ağustosta 1041'e ulaştığını bildiren Yıldız, 2013 yılı ağustos ayından bu yana toplam 7 bin 84 MW gücünde 180 santrali devreye aldıklarını, yalnızca ağustos ayında 731 MW gücünde 14 santralin devreye girdiğini kaydetti. külliyen yalandır. Bizim aldığımız petrol Irak'ın petrolüdür' diye konuştu. Yıldız, Kuzey Irak petrolünün sevkiyatında Ceyhan'da 13. tankerin yüklendiğini ve toplam sevk edilen petrol miktarının 10 milyon varile ulaştığını söyledi. IŞİD'DEN PETROL ALMADIK 'Filistin'de yapılacak olan elektrik santralin hangi aşamada olduğunun' sorulması üzerine Yıldız, 'Özel şirket hazırlıklarını tamamladı. Bir abluka bölgesinden Gazze'ye yapılacak olan elektrik ile alakalı belli izinlerin alınması lazım. Türkiye, elinden geleni yapmaya fazlasıyla yapmaya hazırdır' diye konuştu. Bakan Yıldız, devreye alınanların yüzde 13'üne denk gelen 95 megavatlık kısmın rüzgar enerjisinden oluştuğunu söyledi. Türkiye'nin IŞİD'den petrol aldığına dair iddialar da hatırlatılan Yıldız, 'Bu, İsrail'e jet yakıtı sattığımız iddiası gibi GAZZE'YE ELEKTRİK İÇİN HAZIRIZ 21 milyar lira tutarında ihtiyaç kredisi, 82 bin 919 kişi 8 milyar lira tutarında konut kredisi ve 510 bin 869 kişi yaklaşık 6 milyar lira tutarında "diğer" başlığı altına giren krediler kullandı.Nisan-Haziran 2013 dönemine göre taşıt kredileri kullanımı yüzde 57, konut kredileri kullanımı yüzde 54, ihtiyaç kredileri kullanımı yüzde 24 ve diğer kredilerin kullanımı yüzde 7 oranında azaldı. 646 MİLYON LİRALIK KREDİ TAKİP ALTINDA Nisan-Haziran 2014 döneminde kişi başına ortalama 13,5 bin lira tüketici ve konut kredisi kullanıldı. Bu dönemde, ortalama konut kredisi büyüklüğü 94 bin lira, ortalama taşıt kredisi büyüklüğü ise 55,5 bin lira oldu.NisanHaziran 2014 döneminde kullandırılan tüketici kredileri ve konut kredilerinden kanuni takibe alınan kredi miktarı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 57 oranında artarak 646 milyon liraya ulaştı.Buna karşın bireysel kredilerde takip oranı yüzde 2,5 ile sektör ortalamasının altında kaldı. Takipteki kredilerin yaklaşık yüzde 2'sini taşıt, yüzde 7'sini konut, yüzde 37'sini ihtiyaç kredileri ve yüzde 54'ünü diğer krediler oluşturdu. Erdoğan ve Davutoğlu Türkiye için büyük şans Reaya Holding CEO'su Dr. Ahmet Emara; Türkiye'ye çekinmeden yatırım yaptıklarını söyledi. eni Türkiye' vurgusu yapan Emara, 'Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Y Başbakan Davutoğlu Türkiye için büyük şans' dedi.Reaya Holding kurucusu ve CEO'su Dr. Ahmed Emara ve Avrupa Göz Ankara Şubesi Yöneticisi Kemalettin Göktaş, Yeni Şafak Gazetesini ziyaret ederek İcra Kurulu Başkanı Ahmet Albayrak ile görüştü. Dr. Ahmed Emera, Reaya Holding ve Nesmal Holding ortaklığıyla kurulan 2005'te kurulan Avrupa Göz'ün, Türkiye'nin önde gelen göz sağlığı gruplarından biri olduğunun söyledi. Bu ortak girişim sayesinde TürkArap birlikteliğinde önemli bir adım attıklarını belirten Emara, karşılıklı güven çerçevesinde atılan bu adımdan mutluluk duyduğunu ifade etti. TÜRKİYE'NİN EKONOMİK GÜCÜNE GÜVENİYORUZ Türkiye'ye çekinmeden yatırım yaptıklarını dile getiren Emara, 'Reaya Holding olarak geçtiğimiz yıllarda 10 milyon TL ile ilk yatırımımızı yapmıştık. Ocak 2014'de 22 milyon TL ve sonrasında da 20 milyon TL daha yatırım yaparak Avrupa Göz'ün hisselerinin büyük bir çoğunluğunu satın aldık. Türkiye'nin ekonomik gücüne çok güveniyoruz' dedi. Kaliteli hizmetle büyürüz Dr. Ahmed Emera, 'Cumhurbaşkanı Erdoğan; Başbakanlığı döneminde Arap-Türk ilişkilerini oldukça iyi noktalara getirmiş ve bizlere destek vermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun Türkiye için büyük birer şans olduğunu düşünüyorum' dedi. Avrupa Göz Ankara Şubesi Yöneticisi Kemalettin Göktaş ise, çok geniş bir coğrafyada hizmet vermeyi planladıklarını belirtti. 4 07 EYLÜL 2014 Borsa Finans HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Dünyanın en ucuz veri ücreti Borsa İstanbul'da Borsa İstanbul'dan yapılan açıklamada, Borsa İstanbul’un aldığı kararla 1 Eylül 2014 itibarıyla veri yayını kurallarında yeni düzenlemelere gidildiği, bu kapsamda daha önce ücretsiz yayınlanmakta olan Pay Piyasası, Borçlanma Araçları Piyasası ve Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası Düzey 1 (Yüzeysel) verilerinin ücretli olmasının kararlaştırıldığı bilgisinin kamuoyuyla paylaşıldığı anımsatıldı. Yeni düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından özellikle sosyal medya mecralarında Borsa İstanbul tarafından getirilen yeni uygulamaya karşı, gerçeklerle bağdaşmayan haksız bir kampanyanın başlatılmak istendiği belirtilen açıklamada, şunlar olmasına ilişkin, "Belirlenen ücret se- kaydedildi: orsa İstanbul: "(Veri ücretleri) viyesi hizmet sağlayıcının talep ettiği "Dünya borsalarındaki benzer "Öncelikle bu eleştirileri yöneltenlere içerikteki veri paketlerinin fiyatları ile kullanıcı sayısına göre 6 liradan hatırlatmak isteriz ki dünyada mukayese edildiğinde Borsa İstanbul başlayıp 50 kuruşa kadar düşmektegelişmiş ve gelişmekte olan borverileri dünyanın en uygun şartlarda dir. Dünya borsalarındaki benzer içerikteki veri paketlerinin fiyatları ile saların tümü gerçek zamanlı verisatılan verileridir." Borsa İstanbul, mukayese edildiğinde Borsa İstanbul lerini ücretli vermektedir. 1 Eylül ücretsiz yayınlanan Pay Piyasası, verileri dünyanın en uygun şartlarda 2014’te yürürlüğe giren düzenleme ile Borçlanma Araçları Piyasası ve satılan verileridir" açıklamasında bu- kapalı ortamda (kullanıcı isim ve Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası şifresi ile girilen ortamlar) daha önce Düzey 1 (Yüzeysel) verilerinin ücretli lundu. B Tüketici kredileri 253,9 milyar lira oldu ücretsiz olan gerçek zamanlı son işlem fiyatı, en iyi alış, en iyi satış verilerini içeren Düzey 1 veri paketi ücrete tabi tutulmuştur.Belirlenen ücret seviyesi hizmet sağlayıcının talep ettiği kullanıcı sayısına göre 6 liradan başlayıp 50 kuruşa kadar düşmektedir. Dünya borsalarındaki benzer içerikteki veri paketlerinin fiyatları ile mukayese edildiğinde Borsa İstanbul verileri dünyanın en uygun şartlarda satılan verileridir." Benzer verilerin dünyanın önde gelen borsalarından Viyana Borsası’nda 40 $, Johannesburg Borsası’nda 29 $, İtalya Borsası’nda 16 dolar, İrlanda Borsası’nda 16 $, NASDAQ OMX’te 38 $, İspanya Borsası’nda 21 $, Londra Borsası’nda 43 dolar, Varşova Borsası’nda 49 $, Hindistan Borsası’ nda (BSE) 6 $, Bükreş Borsası’nda 13 $, Belgrad Borsası’nda 13 dolara satıldığı belirtilen açıklamada, yeni uygulamaya ilişkin kararın tüm süreç boyunca veri yayın kuruluşları, yatırım kuruluşları ve dağıtıcılar ile iletişim halinde olunarak belirlendiği kaydedildi. evduat bankalarındaki tüketici kredileri geçen hafta yüzde 0,41 artarak M 253,9 milyar liraya yükseldi. Mevduat bankalarının tüketici kredileri, 29 Ağustos ile biten haftada bir önceki haftaya göre yüzde 0,41 artarak 253,9 milyar lira, kredi kartı harcama tutarı ise yüzde 1,23 artarak 82,8 milyar lira oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka istatistiklerine göre, 29 Ağustos ile biten haftada mevduat bankalarının tüketici kredileri yüzde 0,41 artarak 253 milyar 891 milyon 934 bin liraya çıktı. Kredi kartı harcama tutarı ise yüzde 1,23 artışla 82 milyar 815 milyon 719 bin liraya yükseldi. Söz konusu dönemde taksitli ticari krediler yüzde 0,65 artarak 138 milyar 811 milyon 146 bin liraya ulaştı. 29 Ağustos'la biten haftada mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 107 milyar 503 milyon 473 bin lirası konut, 6 milyar 543 milyon 274 bin lirası taşıt, 139 milyar 845 milyon 187 bin lirası da diğer kredilerden oluştu. Geçen yılın aynı dönemine oranla mevduat bankalarındaki tüketici kredileri yüzde 14,22, taksitli ticari krediler de yüzde 28,46 arttı. Bireysel ve kurumsal kredi kartlarıyla yapılan harcamalar da 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 5,50, yıl sonuna göre yüzde 8,75 azalışa işaret etti. Borsaya bir şirket daha geliyor Mehmet CAVLI Komisyon sistemi ve Emlak Piyasası Komisyonculuk ve vatandaşlardan kesilen komisyonlar mali yönden vergilendirme ve Sosyal Güvenlik Kurumu mesuliyetleri açısından masaya yatırılırsa önemlidir. Yakın takip gerektiren bir konudur. Komisyoncular olmasa dünya ticareti yapılamaz. Onların gelirleri kayda geçirilmese bugün ticaret büyüyemezdi. Altının gözü nerede? ları Avivasa Emeklilik ve Hayat'ın toplam yüzde 19.7 hissesini halka arz etmeye karar verdiler. Sabancı Holding şirketin yüzde 9.8344'ünü halka arz etmiş olacak. Komisyonluk sistemi korunan bir sistemdir. Az emekle büyük kazanç edinme sistemidir. Komisyoncular güvenilen kurumlardır. Bütün anlaşmalarda gelirlerini ibraz ederler ve vergilerini kanunlara uyumlu öderler. Galericilik, oto kiralama, al-satcılık ve birçokları sistemin içinde. Sabancı Holding tarafından KAP'a yapılan açıklamada, AvivaSA Emeklilik ve Hayat'ın sermayesinde sahip olduğu beher hissesi bir kuruş nominal değerli ve toplam 3.06 milyon lira nominal değerli 306 milyon adet hissesinin, mevcut payların halka arzı yoluyla halka arz edilmesine karar verildiği belirtildi. Açıklamada, ayrıca ek satış hakkı çerçevesinde yine bir kuruş nominal değerli 45.9 milyon hissenin kısmen veya tamamen satılmasına karar verildiği kaydedildi. Bazı komisyonculuk örnekleri genelin içinde maalesef düşündürüyor.Emlak yani gayrimenkul komisyoncuları ticarette alıcı ve satıcılardan çok yüksek komisyon alıyorlar. Kanunen öyle belirlenmiş deniliyor. Aldıkları komisyonları maliyeye gösterip göstermediklerini maliye bilir ancak konut ve arsa fiyatlarına spekülatif doğrudan müdahalede bulunma imkanları da yok değil. Arsa ve konut alış-satışlarında manipülasyon veya spekülasyon yapmaları ortamı açık ve mümkün. Şişirilmiş gayrımenkullerin fiyatlarını izah etmek kolay olmasa gerek. Detayları bir tarafa, nedenlerini araştırmak lazım. Sabancı Holding açıklamasında, Buna göre, Aviva Europe S.E. ile Şirketimizin müşterek yönetime tabi ortaklığı olarak faaliyet gösteren Avivasa Emeklilik ve Hayat'ın yüzde 9.8344 oranındaki hissesinin şirketimiz tarafından olmak üzere, toplam yüzde 19.6688 oranındaki hissesinin halka arzı gerçekleştirilecektir denildi. Yüksek gayrımenkul maliyetleri sonucu piyasalarda yüksek kiralar istenilmektedir. Yüksek kiralar enflasyonun yükselmesi demektir.Onların birçok açıdan takip edilmeleri elzem. Çünkü konut ve arsa fiyatları rant aracı olarak kullanılmaktan çıkartılmalıdır. ABD’deki 2008 krizi oldukça ibret vericiydi. Arsa ve emlak piyasası bütün piyasayı etkileyen bir sektör. Enflasyon hesaplamasına doğrudan etkili. Satıcıların abartılı fiyatlarla gayrı menkullerini satması ne derece doğrudur çok tartışılır. Bu sektör tüccarlarının konumu bu konuda önemli. Çok önemli olan enflasyon hedeflemesinde bir unsur. Bir lokanta, bir alışveriş mağazası kirasının aşırı yüksekliği ürünlerin fiyatlarına toplam ürün fiyatı olarak yansıyor. Yani yükselen kira gideri çoğu ürünlerde enflasyonun yükselmesine etkili bir gider. Yüksek kiralar enflasyonun artması demektir. Konuta ait kredilerde de toplumun korunması anlamı taşınmaktadır. Kredilerin verimliliği için önemlidir. Konut ve arsa manipülasyonlarında bütün hareketlerin önlenmesi ve izlenmesi gerekmektedir. Yabancıların alış satışları her ülkede izlenen bir stratejidir. Acaba yükselen fiyatlarda yabancıların al-satları da etkili mi? Bir diğer taraftan bu sahada yerel yönetim yetkilerinin, merkezi otoriteye devri gerekebilir. Bu yetkinin merkeze kaydırılmasında tereddüt etmemek lazımdır. Konut ve arsa piyasasında oluşacak sıkıntılar malum, GSYİH’yı etkileyecektir. Meselenin ciddiyetine dikkat etmek gerekmektedir. Emlak komisyoncularının maliye ve sosyal güvenlik kurumları tarafından yakın takibe alınması halinde enflasyonun düşürülmesinde önemli bir yol kat edileceğini söylemek mümkündür. Çok farklı çapraz izlenme açıları var. Uzmanlar bunu iyi bilirler. Ben hiçbir makalemde anlattığım konuların çarelerini anlatmam. Sadece ana hatlarını yazar, meseleyi uzmanlarına bırakırım.Gelişmiş ülkeler bu konuda önemli çalışmalar yaptıkları halde çözüm üretmede başarılı olduklarını söyleyememekteler. Az gelişmiş ülkeler maalesef üzücü noktadalar. 2008 yılı ABD gayrımenkul fiyatlarının örneğini unutmamak lazım. Şişirilmiş fiyatlardı onlar. vivasa Emeklilik'in yüzde 19,7'si halka arz edilecek.Sabancı Holding A SAHOL ve Aviva Europe S.E. ortak olduk- Dolar 1 yıl sonra ne olur? zellikle güvenli liman özelliği düşünüldüğünde Ö gelişmiş ekonomilerdeki genişlemelerin altın gibi yatırım araçlarına olan talebin artmasını sağlaması gerekirdi. Evet, bu durum geçtiğimiz dönemlerde böyle olabilir. Ama içinde bulunduğumuz küresel gerginlik içerisinde yatırımcıların artık riskli varlıklara olan yönelimleri altına giden yollara engel koyduğu söylenebilir. Amerika ekonomisindeki “tapering” sürecinin başlaması ile birlikte gelişmekte olan ekonomilere akan likidite akışına engel vurulmuş ve yüksek faiz oranları risk arayan yatırımcıları çekmeye başlamıştı. Fakat Amerika’nın ardından dün bu destek Avrupa’nın genişlemesinden geldi.Yaşanan bu algınında küresel piyasalarda yatırımcıları altına olan yönelimden yine alı koyduğu söylenebilir. ALTIN FİYATLARINDAKİ ANLIK DURUM İÇİN TIKLAYIN... Diğer taraftan altın üzerindeki aşağı yönlü salınımların devam etmesini sağlayan faktörler arasında jeopolitik etkiler ile fiziki talepteki kötü senaryonun da yer aldığı unutulmamalıdır. Ukrayna ve Rusya arasındaki gerginliğin artık ekonomik açıdan da ülkelere zarar vermesi üzerine olumlu adımlar atılmaya başlandı. Dün gerçekleşen NATO zirvesindeki en önemli satır başı olan Ukrayna Rusya gerginliğinde pozitif adımların atılıyor olması, altın üzerindeki jeopolitik gerginlik alışlarını da aşağı yönlü çekmektedir. Ayrıca Asya kanadında yaşanan ekonomik daralmanın, altına olan fiziki talebi de olumsuz etkilediği görülmektedir.Dünya’nın en büyük altın tüketicisi (aynı zamanda ithalatçısı) konumunda olan Çin’de devlet müdahaleleri halen istenilen topar- lanma etkisini yaratamadı. Hindistan’da ise cari açığı dengelemek adına uygulanan ithalattaki daralma politikaları altın üzerindeki talebi olumsuz etkileyeceği söylenebilir. Orta vade de incelediğimizde içinde bulunduğu düşüş trendindeki hareketine devam etmesi beklenecek olan altın için 1240 seviyesinin önemli destek olduğu göze çarpmaktadır. Bugün Amerika’dan gelecek olan verilerin ise önemli bir yön belirleyici olması beklenebilir. Avrupa gibi bir ekonomide faiz indirimi gelirken ABD’den gelmesi muhtemel faiz artışı düşüncesinin altın üzerindeki baskıları aşağı yönlü daha fazla artıracağı unutulmamalıdır. Bundan kaynaklı bugün gelecek ekonomik verilerin Amerikan Doları’na güç katacak yönde olması altın için üretim maliyeti seviyelerinin tekrardan konuşulma noktasına getirebilecektir. olar/TL'nin 1 ay sonra 2,16, 6 ay sonra 2,20, 12 ay sonra 2,24 seviyesinde D işlem görmesi bekleniyor. Reuters anketine göre, Türk Lirası'nın dolar karşısında 6 ay sonra 2,20, 12 ay sonra ise 2,24 seviyesinde işlem görmesi bekleniyor. Reuters anketine toplam 31 kurum katılırken, tahminlerin medyanına göre dolar/TL'nin 1 ay sonra 2,16, 3 ay sonra 2,18 seviyesinde olması bekleniyor. Dolar/TL için bir aylık beklentiler 2,052,25; üç aylık beklentiler 2,02-2,25 bandında yer aldı. Ankette altı aylık vadede beklenti bandı 2-2,35, 12 aylık beklenti ise 2,00-2,50 bandında oluştu. 5 SGK Açılışları Elektronik Ortamda 07 EYLÜL 2014 Muhasebe HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA SGK mevzuatına göre, bir işverenin sigortalı çalıştırdığı her işyeri için SGK’ya ayrı ayrı işyeri açılışı yaptırması ve her işyeri için e-bildirge kullanıcı şifresi alarak SGK bildirimlerinin yapılması gerekmektedir. SGK uygulamalarına bakıldığında işyeri açılışlarında her SGK müdürlüğünün farklı belgeler talep etmesi veya aynı işler için farklı işkolu kodları vermesi nedeniyle sıkıntılar yaşanıyor. Yine işyeri tescil işlemlerinde, vergi levhasında belirtilen NACE kodu ile işyeri açılış bildirgesinde talep edilen “faaliyet konusundaki” farklılıkları nedeniyle ciddi sorunlar yaşanıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Ankara ilinde (isteğe bağlı olarak), eSigorta kanalıyla internet üzerinden işyeri bildirgesinin gönderilmesi deneme uygulaması başarılı olmuş ve Türkiye genelinde işlem yapan tüm Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri ve Sosyal Güvenlik Merkezlerinin işyeri bildirgelerini elektronik ortamda alabilmelerine olanak sağlayan program işletime açılmıştır. Bahse konu uygulama vasıtasıyla ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlayan işverenler halen kağıt ortamında verdikleri işyeri bildirgelerini bundan böyle (isteğe bağlı olarak) http://www. EVDE ÇALIŞANLAR EKİMİ BEKLİYOR Seçim sonrası yasalaşmasını beklediğimiz torba kanun görüşmeleri ekim ayına kaldı. Esasen birkaç günlük çalışmayla yasalaşabilecek olan torba kanunda toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren önemli düzenlemeler olmakla birlikte, hem ev hizmetlerinde çalışanları ve hem de bunları çalıştıran ev sahiplerini yakından ilgilendiren düzenlemeler de vardı. Birçok kişi yasal bürokrasinin zorluğundan dolayı evinde çalıştırdığı kişileri sigortalı yapmaktan imtina ediyor. Oysa torba kanunla bu yönde bürokrasiyi azaltacak önemli bir düzenleme yapılıyor. Dolayısıyla sosyal güvenceden mahrum olan ev çalışanları için torba yasa ayrı bir önem taşıyor. Buna göre ev hizmetlerinde bir veya birden fazla gerçek kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 gün ve daha fazla olan sigortalılar hakkında 4/(a) bendi kapsamındaki (SSK) sigortalılara ilişkin hükümler uygulanacak. Bunların bildirimi, işverenler tarafından örneği SGK tarafından hazırlanan belgeyle en geç çalışmanın geçtiği ayın sonuna kadar yapılacak. Süresinde yapılmayan bildirim için işverene idari para cezası uygulanacak. ve çalıştıran imzalarını da ihtiva eden ve en geç çalışmanın geçtiği ayın sonuna kadar SGK’na verilmesi gereken örneği SGK tarafından hazırlanacak belgenin verilmesi ile sağlanacak. Sigortalılık başlangıcında bu belge üzerinde çalışma başlangıcına dair kayıtlı en eski tarih esas alınacaktır. Bunlar hakkında hastalık sigortası hükümleri uygulanmayacak. Bu fıkra kapsamına girenler, adlarına ödenen priminin ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar aynı kazancın otuz katının yüzde 32,5 oranında prim ödeyebilecek. Bunun yüzde 20’si malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, yüzde 12,5’i genel sağlık sigortası primidir. Bu süre içinde ödenmeyen primin ödenme hakkı düşer. Ödenen primler 4/(a) bendi kapsamında sigortalılık sayılacak. Ay içerisinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olanlar için ise, çalıştırıldıkları süreyle orantılı olarak çalıştıranlarca prime esas günlük kazanç alt sınırının yüzde 2’si oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi ödenecek. Bu şekilde çalışanların sigortalılık tescili, çalışan Vergi mevzuatı ülkemizde çok sık değişikliğe uğramakta olan bir alandır. Konu ile ilgilenen herkesin güncel mevzuatı takip etmesi gerekmektedir. Neredeyse her yıl onlarca vergi kanununda değişiklik yapılması da güncel kanunların takibini zorlaştırmaktadır. Son dönemde vergi mevzuatında 6274, 6288, 6303, 6322, Son şekliyle tüm vergi kanunları 6327, 6495 ve 6525 sayılı kanunlarla önemli değişiklikler yapıldı. Çıkarılan bu yasalar sonucunda, neredeyse uygulamacıların bile vergi mevzuatındaki değişiklikleri takip etmesi oldukça zorlaştı. Vergi uygulamaları konusundaki çalışmalarından dolayı birçok okurun yakından tanıdığı Eski Baş Hesap Uzmanı (Yeminli Mali Müşavir) Musa Örmeci; 6525 Sayılı Yasaya Göre Son Şekliyle “Tüm Vergi Kanunları” isimli kitabının 11. baskısını yayınladı. Her yönüyle doğru, kapsamlı, güvenilir, pratik ve kullanışlı bir el altı kitabı olan bu eserde, geçerli bulunan hadler, oranlar, tutarlar ve vergi tarifeleri, ilgili maddelerde yerlerine işlenmiş ve son beş yılda uygulananlar da toplu olarak ayrıca gösterilmiştir. Kitapta, vergi kanunlarında değişiklik yapan kanunlar aynen verilmek yerine değişiklik yapan kanunun her maddesinden, değiştirdiği kanun maddelerine yollamada bulunularak bir yandan değiştirilen ya da getirilen hükümlerin takibi sağlanmış, diğer yandan hükümlerin kitapta mükerrer olarak yer alması önlenmiştir. Böylece kitabın pratikliği sağlanmıştır. Özellikle Yeminli Mali Müşavirler, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler, Serbest Muhasebeciler, Muhasebe Müdürleri, Personel Müdürleri, Öğretim Üyeleri, Öğrenciler, Avukatlar ve konuya ilgi duyan diğer tüm kullanıcılara tavsiye ettiğimiz bu kitapta, 100’den fazla vergi kanununun en son şeklini bulabileceksiniz. Kitapta ayrıca, Kanun maddeleriyle ilgili tüm Genel Tebliğler, Bakanlar Kurulu Kararları, Tüzük ve Yönetmelikler, değişiklikler ile değişiklilerin tek tek yürürlük ve geçerlilik tarihleri, yürürlükteki vergi ve stopaj oranları, Kanun maddelerinin zaman aşımı süresi içindeki değişmeden önceki şekli gibi son derece güncel ve önemli bilgilere kolayca ulaşabileceksiniz. Eski Baş Hesap Uzmanı YMM Musa Örmeci tarafından “Tüm Vergi Kanunları” kitabından edinmek isteyenler “Göztepe Mah. Hisar Evleri Çamlı Sok. G2 Blok No:7/B (D.4) Beykoz/İstanbul” adresine bizzat başvurabilecekleri gibi 0216-4658718 nolu telefondan bilgi alabilir veya istemde de bulunabilirler. sgk.gov.tr/wps/portal/tr/e sgk/ diger uygulamalar/ linkinde yer alan “İşyeri Bildirgesi (4-a lı Sigortalı Çalıştırılanlar Yönünden)” seçeneğinden Türkiye genelinde elektronik ortamda gönderilebilecektir. İşyeri bildirgelerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna e-Sigorta kanalıyla gönderilebilmesi için öncelikle bildirgeyi düzenleyecek kişiye ilişkin T.C. kimlik numarası, nüfusa kayıtlı olduğu il, cilt no ve doğum yılı bilgilerinin sisteme girilmesi gerekmektedir. Bildirgeyi düzenleyecek olan kişiye ilişkin bilgilerin sisteme girilmesinin ardından, işverenin tüzel kişilik koduna bakılarak, Gerçek kişi, Kamu Bölünmenin Önündeki Vergi Engeli 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.01.2006 tarihinde yürürlüğe girmesinden önce de devir, birleşme, tam ve kısmi bölünmeye ilişkin düzenlemeler kanunlarımızda yer almış, ancak, çok sınırlı bir uygulama söz konusu olmuştu.Nedeni, Türk Ticaret Kanunu’nda paralel bir düzenlemenin yapılmamış olmasıydı. 5520 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesi ve Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan paralel düzenlemeler ve özellikle 6102 Sayılı TTK’nun yürürlüğe girmesi ile devir ve bölünme müesseseleri işlerlik kazanmıştır.Anılan yasal düzenlemeler uyarınca “bölünme” mümkün hale gelmesine rağmen, özellikle “kısmi bölünme”de sermaye azaltımı yapılması sırasında, azaltılan sermaye içinde geçmiş yıllarda sermayeye ilave edilmiş olan geçmiş yıl karları, olağanüstü yedekler, enfl asyon düzeltme farkları ve benzerlerinin bulunması durumunda, vergileme gerekip gerekmediği konusunda Maliye Bakanlığı’nın vermiş olduğu aynı konuya ilişkin farklı görüşler uygulamada tereddüt yaratmakta ve bu işlemlerde vergileme yapılması riski bölünmenin önünde ciddi engel teşkil etmektedir.Bilindiği üzere “Kısmi Bölünme”, 5520 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 3.fıkrasının (b) bendinde; “Tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye’deki işyeri veya daimi temsilcisinin bilançosunda yer alan taşınmazlar ile en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip oldukları üretim ve hizmet Taşeron İşçi Yıllık İzin Kullanacak En başta devlet, hem yasaya aykırı taşeronlaşmaya gidiyor hem bu işçileri temel haklardan mahrum olarak çalıştırıyor. Ayrıca işçiler lehine verilen mahkeme kararları fiilen uygulanmayarak mağduriyet katmerleniyor. Taşeron işçilerinin gerek kamuda gerek özel sektörde yaşadıkları sorunları altı başlıkta toplamak mümkün: Torba Kanun, özellikle kamuda çalışan taşeron işçiler için iyileşme sağlıyor. Örneğin kıdem tazminatı alabilecekler. Tüm taşeron işçiler ise yıllık izin kullanma hakkına kavuşacak.. Çalışma hayatının kronik sorunlarından birisi de taşeronlaşma veya alt işverenlik. Mevzuatımız işverenlere, sınırlı konularda taşeronlaşmaya gitmelerine izin veriyor. Fakat uygulamada bu sınırlı konular epey aşıldı. Mağduriyet katlanıyor *Esasında asıl işveren işçisi olan pek çok işçi, kağıt üzerinde taşeron işçisi olarak gösteriliyor. *İşe girdi-çıktı gösterilerek kıdem tazminatı ve yıllık izin hakları engelleniyor. *Ücretleri aynı işyerinde benzer işi yaptıkları asıl işçilere göre çok daha düşük. *İş sağlığı ve güvenliği açısından en zayıf halkayı oluşturuyorlar. Soma faciası bu gerçeğin en acı örneği oldu. *İş güvencesinden hemen hiç yararlanamıyorlar. tüzel kişisi, Özel hukuk tüzel kişisi, Adi ortaklık ve Apartman yöneticiliği olarak beş farklı şekilde işyeri bildirgesi düzenlenebilecektir. İşyeri bildirgelerinin düzenlenmesi sırasında, gerçek kişi işverenlerin T.C. kimlik numarasının, tüzel kişi işverenlerin ise vergi kimlik numarasının sisteme girilmesi zorunludur.İşyeri bildirgelerinin elektronik ortamda düzenlenmesinin ardından işyeri bildirgesi ilgili sosyal güvenlik merkezine elektronik ortamda intikal ettirilecek olmakla birlikte, tescil edilecek işyeri için Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 29. maddesinde belirtilen belgelerle birlikte 7 gün içinde ilgili sosyal güvenlik merkezine müracaat edilmesi gerekmektedir. işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden ayni sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesi” olarak tanımlanmıştır. Keza, anılan madde hükmünde; “Kısmi bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir.” ifadesi yer almıştır.6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda ise Kısmi Bölünme; “Bir şirketin mal varlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketin paylarını ve haklarını iktisap ederler veya bölünen şirket devredilen mal varlığı bölümlerinin karşılığında devralan şirketlerdeki payları ve hakları elde ederek yavru şirketini oluşturur.” şeklinde açıklanmıştır. İştirak hisselerinin ortaklara verilmesi ve sermaye artışı -azalışı Kısmi bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir.İştirak hisselerinin ortaklara verilebilmesi için birçok halde önce şirket sermayesinin artırılması daha sonra da sermayenin verilen hisselerin kayıtlı değeri kadar azaltılması gerekir. Sermaye artışı için kullanılabilecek iç kaynaklar (enfl asyon düzeltme olumlu farkları, dağıtılmamış geçmiş yıl karları vb.) yeterli değilse nakdi sermaye artışı da söz konusu olabilir. ISSN 1308 7606 İşçi çalıştırmaya başlayan işverenler için en önemli işlemlerden birisi de işyerlerinin faaliyet konusu, adresi, yetkilileri gibi bilgileri içeren İşyeri Bildirgesinin en geç sigortalı çalıştırılmaya başlanan tarihte SGK’ya verilmesi gerekmektedir. İşyeri Bildirgesinin bu sürede verilmemesi durumunda 1-3 asgari ücret arası idari para cezası uygulanıyor. Yıl:70 Sayı:24913 Tarih:07 EYLÜL 2014 Pazar Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. *Sendikal haklardan tamamen mahrumlar. Müjde kamudakilere Kanun, taşeron sorununu devlet ve özel sektör açısından farklı ele alıyor. Özel sektörde için de bazı iyileştirmeler var ama asıl müjde kamudaki taşeron işçileri için: *Kamuda çalışan taşeron işçisi, hizmet konusu dışında çalıştırılamayacak. Çalıştırılması halinde oluşacak zarardan, çalıştıran amirler sorumlu olacak. Örneğin güvenlik görevlisi olarak alınan işçi büro işlerinde çalıştırılamayacak. Çalıştırılır ve bu işçi dava açarak kadroya geçerse, bunun maliyetini ilgili birim amirleri karşılayacak. ‘Sözleşme’ avantajı *Taşeron işçilerin çalıştığı işkolunda, kadrolu işçiler için yapılan toplu iş sözleşmesi kapsamındaki ücret ve sosyal haklardaki iyileştirmeler, taşeron işçilere de yansıtılacak. Özel sektördeki taşeron işçileri için bu hak söz konusu değil. *Kamu kurumlarında her yıl ihale yenilenmesi ve alt işverenin değişmesi sebebiyle kıdem tazminatı alamayan taşeron işçileri, kıdem tazminatlarını toplam çalışma süreleri üzerinden alabilecekler. Ayrıca aynı alt işverene bağlı fakat farklı kamu kurumlarında çalışanların da tazminatı toplam çalışma süresi dikkate alınarak hesaplanacak. Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Sorumlu Müdür Bilal ÇETİN Yazıişleri Müdürü Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü Sayfa Editörü Gülşan KURT İstihbarat Şefi Caner ERDOĞAN Yasemin ERENER Haber Müdürü İnternet Site Editörü Kenan KURTOĞLU İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . info@ekonomigazetesi.net Ankara Temsilciliği Macun Mah.3. Cadde No:2 Yenimahalle /ANK. Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 İstanbul Dağıtım ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM Kübra ERENER Reklam Pazarlama ve Dağıtım Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . info@ekonomigazetesi.net ANKARA İRTİBAT Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 Ankara Dağıtım AKDAĞ DAĞITIM ABDULGANİ AKDAĞ Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. 6 7 EYLÜL 2014 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA AZERBAYCAN NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, NATO'nun kurum olarak askerî teçhizata sahip olmadığını ve bu yüzden Ukrayna'ya da silah sevkiyatlarının söz konusu olmayacağını söyledi. Galler'deki NATO Zirvesi sırasında Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko ile ortak basın toplantısı düzenleyen Rasmussen, her ülkenin bu konuda kendi kararını vereceğini ve NATO'nun buna karışmayacağını vurguladı. Rusya'ya da seslenen Rasmusen, "Kırım'ı yasadışı olarak tek taraflı ilhaka son verin. Ukrayna'daki askerlerinizi çekin, ayrılıkçılara silah, savaşçı ve para desteğini çekin. Rusya'ya çatışmadan dönüp barış yoluna girmeleri çağrısı yapıyoruz." dedi. CİHAN GALLER NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Rusya’ya, “Askerlerini Ukrayna’dan geri çek ve Ukrayna’nın doğusundaki isyancıları desteklemekten vazgeç.” çağrısında bulundu. Rasmussen, Galler’deki NATO liderler zirvesinde yaptığı basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Rusya’nın bir an evvel illegal ve kendi kendine ilan ettiği Kırım ilhakına son vermesi çağrısında bulunuyoruz.” dedi. NATO Genel Sekreteri, Moskova yönetiminden, Ukrayna’ya silah gönderimini durdurmasını ve isyancılara maddi yardımı kesmesini isteyerek, Rusya’nın tekrar barış yoluna dönmesini talep etti. CİHAN Rasmussen: Ukrayna'ya silah yardımı ülkelerin kendilerini ilgilendirir ATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, NATO'nun kurum olarak askerî teçhizata sahip olmadığını ve bu yüzden Ukrayna'ya da silah sevkiyatlarının söz konusu olmayacağını söyledi. N Galler'deki NATO Zirvesi sırasında Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko ile ortak basın toplantısı düzenleyen Rasmussen, her ülkenin bu konuda kendi kararını vereceğini ve NATO'nun buna karışmayacağını vurguladı. Rusya'ya da seslenen Rasmusen, "Kırım'ı yasadışı olarak tek taraflı ilhaka son verin. Ukrayna'daki askerlerinizi çekin, ayrılıkçılara silah, savaşçı ve para desteğini çekin. Rusya'ya çatışmadan dönüp barış yoluna girmeleri çağrısı yapıyoruz." dedi. CİHAN Fischer, Türk işçilere teşekkür etti Türkiye’den Avusturya’ya işçi göçünün 50. yılı vesilesiyle Viyana Belediye Sarayı’nda ‘Çağrıldılar, geldiler’ isimli teşekkür programı düzenlendi. vusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer ve Viyana Belediye Başkanı Michael Haupl’ın ev sahipliğinde düzenlenen programa altmışlı yıllarda ülkeye gelmiş olan yüzlerce Türk ve çeşitli Balkan ülkelerinden vatandaşlar katıldı. A cektir." şeklinde konuştu. Fischer ailelerin fedakarlıklarına dikkat çekerek,"‘İnsanlar geldikleri ülkelere sevgi ya da saygı duymadıkları için bunca sıkıntıya katlanmadılar. Onlar çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak için çalıştılar." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Fischer, programda yaptığı konuşmada "Sizler olmasaydınız o yıllardaki projelerin gerçekleşmesi mümkün olmayacaktı. Sizlere büyük bir teşekkür borcumuz var." dedi. Programda konuşan Viyana Belediye Başkanı Michael Haupl ilk yıllarda çalışmak için Viyana’ya gelen işçilere şehrin gelişmesine yaptıkları katkılar dolayısıyla teşekkür etti. 1960’lı yıllarda tüm ülkelerde işgücü sorunu yaşandığını ve bir işçinin Avusturya’yı seçmesi durumunda mutlu olunduğunu kaydeden Fischer, "İşçi ailelerinin geçmişine bakıldığında göçün nasıl bir başarı hikayesi olduğu görüle- Haupl konuşmasında dönemin zor şartlarına atıfta bulunarak, "O günün zor yaşam şartlarında cesaretinizle şehrimizin bugünkü hale gelmesine katkı sağladınız. Destekleriniz olmasaydı bugünkü durumumuzda olamazdık." ifadelerini kullandı. Şehirde yaşayanların biyografilerinin Viyana tarihinin bir parçası olduğunu belirten Viyana Belediye Başkanı Haupl ‘kökenlerine bakılmaksızın her birey bu şehirde eşit imkanlara sahip olmalıdır’ dedi. Program sonunda Cumhurbaşkanı Heinz Fischer ve Viyana Uyum Bakanı Sandra Frauenberger ilk gelen göçmenlere teşekkür belgesi vererek hatıra fotoğrafı çektirdiler. 50. Yıl teşekkür programında Avusturya Federal Meclis Milletvekilleri Alev Korun ve Nurten Yılmaz, Viyana Eyalet Meclisi Milletvekilleri Şenol Akkılıç ve Şafak Akçay da hazır bulundu. Programda katılımcılara Kenan Kılıç’ın Gurbet filminden görüntüler sunuldu. CİHAN YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ Deve kuşu yumurtasından yara bandı üretildi İNGİLTERE İngiltere polisinin yaptığı açıklamaya göre, elinde bıçakla dolaşan bir kişi hakkında gelen ihbar üzerine olay yerine giden polis memurları bahçede bir kadın cesedi buldu. Kadının olay yerinde öldüğü tespit edildi. Polis, 25 yaşında bir şüpheliyi gözaltına aldı. ABD New York Motorlu Araçlar Dairesi, Filistin bayrağı taşıyan bir aracın "Hamas"ı ima ettiği gerekçesiyle "Hammas" yazılı plakasını iptal ettiğini açıkladı. Kurum adına açıklama yapan Jackie McGinnis, plakanın "ABD’nin terörist örgütler listesinde yer alan bir grubun" adını çağrıştırdığı gerekçesiyle bu kararı aldıklarını belirtti. McGinnis, aracın söz konusu plaka ile trafiğe çıkmasını "açıkça rahatsız edici" diye nitelendirdi. CİHAN lmanya’nın önde gelen kamuoyu araştırma enstitülerinden Forsa’nın, çocukların internette gerektiğinden fazla vakit geçirdiğini belirledi. Anketi yaptıran Teknik Sigort Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Jens Baas, anket çalışmasına yaklaşık bin velinin katıldığı açıkladı. Baas, çocukların yüzde 80’ninin bir akıllı telefona sahip olduğunu, cihazlarıyla erkeklerin daha çok oyun oynarken kız çocukların arkadaşlarıyla mesajlaştığını belirtti. Ortalamanın üstünde internet kullanan çocuklarda uyku bozukluğu, dikkat eksikliği ve bel ağrısı tespit ettiklerini açıklayan Baas, “Velilerin yarısı çocuklarının interneti gerektiğinden fazla kullandığını söylüyor. A İngiltere'nin başkenti Londra'nın kuzeyindeki bir evin bahçesinde başı kesilmiş bir kadın cesedi bulundu. Baş müfettiş, gündüz vakti işlenen cinayetin çevrede yaşayanları endişelendirdiğini ve şu an için olayla bağlantılı başka bir şüpheliyi aramadıklarını söyledi. Cinayetin terörle ilgisi olmadığı açıklandı. CİHAN Almanya'da çocukların üçte biri internet bağımlısı elçuk Üniversitesi (SÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Durmuş ile Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, yaklaşık 14 yıldır sürdürdükleri çalışmalar sonucunda, deve kuşu yumurta zarından doğal yara örtü malzemesi üretti. Yaklaşık 20 yıldır biyomateryaller üzerinde araştırma yapan öğretim üyeleri, 2000'li yıllarda çalışmalarına deve kuşu yumurtasını ekledi. Geçen yıl yumurta kabuğundan insan kemiği dolgu maddesi üreten Durmuş ve Çelik, şimdi de kabuk zarından yara bandı elde etti. Prof. Dr. Durmuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 14 yıldır üzerinde çalıştıkları konuların ana ham madde kaynağının, deve kuşu yumurtası olduğunu söyledi. S Birçok tıbbi ürünün çok yüksek fiyata ithal edildiğini belirten Durmuş, "Acaba kendi imkanlarımızla yurt içi kaynaklarını kullanarak yeni malzemeler geliştirebilir miyiz?" düşüncesiyle çalışmalara start verdiklerini ifade etti. Deve kuşu yumurtası kabuğunun iç kısmından aldıkları zarın, ağız mukozasında ve deride yara örtü malzemesi olarak kullanabilmesi için araştırmalar yaptıklarını anlatan Durmuş, "Bu zarı pratik anlamda nasıl kullanabiliriz, bundan yara bandı çıkarabilir miyiz?' diye düşündük. Buna istinaden yara bandı ürettik. Yaklaşık 3 hayvan deneyi yaparak deneme çalışmalarını tamamladık. Çok iyi sonuçlar elde ettik. Bunlardan biri doktora tezi oldu. Uluslararası kongrede ödül aldık" diye konuştu. "Zarın özelliğini bozmadan yara bandına taşıdık" Durmuş, klinisyen olarak uyguladıkları malzemenin, her zaman doku tarafından kabul edilmesini beklediklerini, çünkü eğer doku malzemeyi kabul etmezse enfeksiyon oluştuğunu vurguladı. Bunun sonucunda da yapılan ameliyat, kullanılan malzeme ve ödenen paraların boşa gittiğine işaret eden Durmuş, şunları kaydetti: "Bu nedenle 'Dokunun çok daha iyi kabul edebileceği, organik ne gibi malzemeler kullanabiliriz?' diyerek sert ve yumuşak doku çalışmaları yaptık. Bununla ilgili çeşitli ürünler çıkardık. Yara bandı da bu ürünlerden biri. Deve kuşu yumurtasının içinde barındırdığı birçok özelliği bozmadan yara bandına taşıdık. Çalışmalarımızı genişletmek adına geçen yıl bir şirket kurduk. Şirketi, hem deve kuşu ve tavuğun yumurta kabuğunun yapılarını bozmadan toz halinde ham madde üretebilmek hem de ağız ve diş bakımında kullanılabilecek doğal diş macununu üretmek adına kurduk. Zarla ilgili de Konya Teknokent'in kuluçka merkezine bir proje sunduk ve projemiz kabul edildi. Şu anda orada bu malzemelerin üretimiyle ilgili çalışmalarımız sürüyor. Tabii teknokentlerdeki şirketler seri üretim yapmıyor. Bu nedenle yatırımcı arayışlarımız devam ediyor. Bu konuyla ilgilenen firmalar olursa, ortak üretimler yapabiliriz." Neden deve kuşu yumurtası? Prof. Dr. İlhami Çelik ise yumurtanın, içinde yavru barındırdığı için çok özel yapıya sahip olduğunun altını çizdi. Yumurta kabuk altı zarlarının, vücuttaki bağ dokusunun hücreler arası bölgesindeki ipliksel yapılarına çok benzeyen ipliklerden oluştuğunu dile getiren Çelik, "Bu iplikler birbirlerine paralel demetler halinde yerleşmiştir ve aralarında delikçikler vardır. Bu özelliğiyle yumurta kabuk zarları, özellikle açık yaraların veya ağız yaralarının kapatılabilmesinde kullanılabilecek yara örtü malzemesi olma potansiyeline sahiptir. Biz de bundan hareketle yara örtü malzemesi ortaya çıkardık" dedi. Günümüzde kullanılan yara bantlarının, yara iyileşmesini kolaylaştıran moleküller içermediğini, sadece yara üzerini kapatarak bakteriyel bulaşmayı engelleyebildiğini belirten Çelik, şöyle devam etti: "Ürünümüz, günümüzde kullanılan yara bantlarından çok farklı özellikte. Ürettiğimiz yara örtü malzemesinde; yara iyileşmesini hızlandıran, bakterilerin çoğalmasını durduran ve öldüren yumurta kabuk zarındaki bir takım materyaller bulunuyor. Yara bandımız biyoaktif özellik taşımaktadır. Deve kuşu yumurtasının kabuk zarı DNA içermediğinden dolayı, üründe doku reddi reaksiyonu gerçekleşmiyor. Ayrıca hastalık bulaşma riski de olmuyor. Bu, hem ağız içinde iyileşmesi zor, inatçı yaraların hem de deri yaralarının örtülmesinde fizyolojik iyileşme için kullanılabilecek bir materyaldir." Üçte biri çocuklarının internet bağımlısı olduğunu ve yüzde 30’u da internet kullanmalarının okul başarısını menfi bir şekilde etkilediğini düşünüyor.” dedi. Zamanın büyük bir bölümünü bilgisayar başında geçiren gençlerin toplumla ilişkilerinde önemli sorunlar yaşadığını vurgulayan Baas, internette fazla zaman geçiren çocuk ve gençlerin giderek yalnızlaştığını ve yüz yüze ilişki kurmakta güçlük yaşadıkları belirtti. Baas, “İnternet yoluyla kurulan iletişim günümüzün gençleri için en önemli olanıdır. Bilgisayar oyunları ve internet, çocuk ve gencin arkadaşının yerini alarak sosyal yalnızlığa neden olmaktadır.” dedi. Film yapımcısı Holger Braack ise özellikle erkek çocukların oynadığı oyunların çoğu zaman aşırı şiddet içerdiğini ve ebeveynler tarafından mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. CİHAN 7 EYLÜL 2014 Politika HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA CHP'li Koç, kurultay yapılacak ATO Congresium'u gazetecilere gezdirdi raporu ve bunların üzerinde hesaplama olmadığından doğrudan genel başkanlık seçimlerine geçilecek.” diye devam etti. Oy verme alanına dönüştürülmesi işleminin zaman aldığını belirten Koç, “Basın mensupları olsun, kurultayı izleyenler olsun, 3-4 saatlik süre gerekiyordu, sandıklar kurulsun, seçim kurulu görevini yapar hale gelebilsin." dedi. 26-27 Şubat 2012 yılında gerçekleştirilen parti içi demokrasiye açılan yeni tüzük çerçevesinde, uygulamada doğan bazı küçük aksaklıkların giderilmesine dönük değişikliklerin görüşüldüğünü belirten CHP'li Koç, şunları söyledi: "34 maddeyi geçmeyecek. Hemen bir karmaşayı ifade etmek üzere şu sözleri eklemek istiyorum. Ne CHP kurultaylarında parti meclisi seçimlerinde asıl olan çarşaf listenin ortadan kaldırılması. Ne ön seçimin genişletilmesine dönük atılan adımlardan taviz verilmesi söz konusu değildir. C Hiç kimse demokratikleşmeden geriye adım atılacağı yönünde bir propagandayı kendi amacı için kullanmasın. Bunlar gerçekçi değildir." Kurultay hakkında sayısal verileri de basın mensuplarıyla paylaşan Koç, "Ana salonumuz 3 bin 250 kişilik bir oturma kapasitesine sahip. Bunun içinde CHP’ye daha önce hizmet eden genel başkanlar, mevcut genel başkan, görev yapmış kişiler, partiye emeği geçen büyükler, milletvekilleri, siyasi parti üyeleri, basın mensupları katılacak. CHP’nin bin 218 delegesi ilk defa kendi isimlerine ayrılmış koltuklarda ve kart numaralarında oturacakları koltuklarında belirtildiği daha sonra kurultaya katılacaklardır." bilgisini verdi. Haluk Koç, "Olağanüstü kurultay gündemleri çağrıyı yapanın talebiyle sınırlıdır. Tüzük gereği de odur. Yani divan teşekkül ettikten sonra genel başkan aday ya da adayları divana son yapılan tüzük değişikliği çerçevesinde daha önceki kurultaylarda tanık olduğunuz gibi divanın önünde rehin tutularak değil. İradeleriyle verdikleri imzalar divan tarafından değerlendirilir. Yüzde 20 değil, yüzde 10’luk imzayı toplayan adayların divan tarafından adaylıkları kesinleştikten sonra belirlenecek sıraya göre genel başkan adayları konuşmaları yapacaklar. Sonrasında hesap Koç, konuşmasını, "Çok basın mensubunun kurultayı izleyecek. Hemen bir siyasi nükte olarak değerlendirmeyin. Bir konuyu da dün basın toplantısında söylemiştim. Kim ne şekilde yayın politikasına sahip olursa olsun. Kim günün modası çerçevesinde çok katı taraflı yayın ilkesine sahip olursa olsun CHP basın özgürlüğü ve genel özgürlükler temelinde hiçbir televizyon kanalına hiçbir yazılı, görsel basın organına akreditasyon sınırlaması getirmemiştir. Bunun geçen hafta yaşanan iktidar partisinin kurultayında Türkiye’nin öneli yayın organlarının görsel ya da yazılı muhalif çizgide bulundukları gerekçesiyle salonlara alınmadıklarına tanık olduktan sonra ifade ediyorum. Bu da bizim Karadenizlilerin deyimiyle birilerine ders olsun." şeklinde sürdürdü. CİHAN umhuriyet Halk Partisi (CHP) 18. Olağanüstü Kurultayı'nın yarın toplanacağı Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium'daki hazırlıklar tamamlanma aşamasına geldi. Kurultay alanında basın mensuplarına gezdirip, bilgiler veren Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, kurultayın öncekilerde daha farklı olacağını belirtti. illiyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, AK Parti iktidarının kurumları, kuralları ve kavramları siyasi ve şahsi çıkarları doğrultusunda dönüştürme çabasına girdiğini ifade ederek "Suçüstü yakalanmanın korkusu ve paniğine kapılan iktidar sahipleri maalesef yolsuzluktan ‘darbe’ çıkarma kurnazlığına sapmıştır." dedi. anlayışların ülkemize verdiği zararlar çok fazladır.” değerlendirmesinde bulundu. Halaçoğlu, bölünerek demokratikleşen bir ülkenin olamayacağını belirterek AK Parti’nin demokrasiden anladığının PKK’ya teslimiyet olduğunu ileri sürdü. MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu’nun TBMM’de yaptığı konuşmadan satır başları şu şekilde: Hükümet programı üzerinde ilk konuşan HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan olurken, MHP adına konuşmayı Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu yaptı. MHP olarak hükümetin Türkiye’nin lehinde alacağı kararların yanında olacağı gibi aleyhinde alınacak kararlarda da hükümetin karşısında olacaklarını ifade eden Halaçoğlu, yapılan yanlışları düzeltmek için hukuk dışı uygulamalara başvurmak düzeltme yerine yeni yanlışları beraberinde Süreç terörle mücadele konusunda başarısızlığını itiraf eden hükümetin önce terörle müzakere sonra da terörle mütareke ettiği bir dönemdir. Bu sözlerimi muhalefet olduğumuz için kurduğum hamasi cümleler olarak nitelendirmeyiniz. Açılım süreci ile birlikte hükümetin politikalarıyla terör örgütünün stratejik hedeflerinin nasıl uyuştuğu görülmelidir. AKP etnik temelli açılım sürecini başlatarak PKK’nın stratejik hedeflerinin de önünü açmıştır. Stratejik derinlik ve sıfır M Halaçoğlu Suçüstü yakalananlar yolsuzluktan ‘darbe’ çıkarma kurnazlığına saptı getirdiğinin altını çizdi. 62. Hükümet programının büyük bölümün kendilerinden önceki AK Parti hükümetlerinin övülmesine ayrıldığını kaydeden MHP’li Halaçoğlu, “AKP’nin ‘ileri demokrasisi’ herhalde tek adam rejimi, yargının siyasallaştırılması ve yürütmenin emrine verilmesi, basın yayın organlarının siyasilerin baskısına maruz kalması, güvenlik güçlerinin görevlerinin illegal silahlı örgütlere devredilmesi ve ‘ben yaptım oldu’ mantığıdır.” ifadelerini kullandı. Çözüm sürecinden de eleştirilen yaklaşımlar sergileyen Yusuf Halaçoğlu, AK Parti hükümetinin demokrasiyi ortak paydada buluşma aracı yerine toplumsal kamplaşmalara yeni cepheler açma aracı olarak gördüğünü savundu. Demokrasi açığının gittikçe büyüdüğünü belirten Halaçoğlu, bunun ülkenin ne büyük sorunlarından birisi hale geldiğini vurguladı. “Demokrasiyi sadece sözde hatırlayan, baskıcı, dayatmacı ve dışlayıcı tavırlarıyla çok sesliliği sindirmekten, hak arayışlarını bastırmaktan kaçınmayan siyasi sorun ile başlayan dış politika macerası “değerli yalnızlığa” dönüşmüştür. Değerli yalnızlık “zavallı yalnızlığa” doğru pupa yelken gitmektedir. Hükümetin ekonomide ortaya koyduğu pembe tablo tersinden okunduğunda, Türkiye'de ciddi bir ekonomik krizin ayak sesleri duyulmaktadır. Piyasada adı konmamış bir hayat pahalılığı vardır. Geçim sıkıntısı içindeki insanlarımızı sadaka ile, ambalaj ve kolilerle ile avutmak mümkün değildir. İsraf edilen kaynaklar tükenmek üzeredir; üretim ve istihdam yaratmayan ekonomimizde cari açık daha da büyüyecektir. Suçüstü yakalanmanın korkusu ve paniğine kapılan iktidar sahipleri maalesef yolsuzluktan 'darbe' çıkarma kurnazlığına sapmıştır. Hükümete darbe yapıldığını, ne kadar saf olduklarını, ne istediler de vermediklerini sızlanarak söylemeye başladılar. Bu nedenle de AK Parti iktidarı, kurumları, kuralları ve kavramları siyasi ve şahsi çıkarları doğrultusunda dönüştürme çabasına girmiştir. Mediha SELÇUK-EKONOMİ DSP'li Çakmak: Büyükşehir'in koordinatör ataması milli iradeye saygısızlıktır 7 CHP'li Havutça: Yolsuzluğu ortaya çıkaran polislere şükran borçluyuz HP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, yolsuzluğun ortaya çıkmasında milletin parasını koruyan, vergilerini, asgari ücretlilerin, bu milletin hakkını, hukukunu koruyan o şerefli polisler ve savcıların ülkenin en önemli insanları olduğunu belirterek onlara şükran borçlu olunduğunu söyledi. Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Havutça, Milli Eğitim Bakanlığı'nın okul müdürlerini görevden almasını eleştirdi. Yeni müdür olma hakkını elde edenlerin sendikal dağılımlarını açıklayan Havutça, 8 bin 705 kişinin yüzde 81'i Eğitim Bir Sen, yüzde 9'u Türk Eğitim Sen, yüzde 1 Eğitim İş, yüzde 1 Aktif Eğitim Sen, yüzde 4'ünün de sendikasız olduğunu ifade etti. Değerlendirmeler ve kriterlerin objektif olmadığının altını çizen Havutça, yandaş bir eğitim sistemi oluşturulmaya çalışıldığını belirtti. C Rüşvet ve yolsuzluk operasyonu yapan polislerin gözaltına alınmasına ilişkin bir soruya Havutça, "17-25 Aralık operasyonlarında hükümetin aynen Ergenekon davasında olduğu gibi kafasında bir örgüt yarattığını 12 yıldan beri MİT emrinde, Emniyet Teşkilatı emrinde, jandarma emrinde olan hükümetin biranda paralel yapı diye bir terör örgütünü keşfettiğini hayret ve ibretle izliyoruz. O zaman 12 yıldan beri senin MİT'in Emniyet Teşkilatın ne iş yapıyordu. Siz bu ülkenin dağdaki köylüsü müydünüz? 12 yıldan beri Başbakan sıfatıyla siz yönetmiyor muydunuz? O bakımdan bunlar bize inandırıcı değil. emokratik Sol Parti(DSP) Manavgat İlçe Başkanı Ahmet Çakmak, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin ilçelere koordinatörlük atamasının milli iradeye saygısızlık olarak gördüklerini söyledi. D AK Parti iktidarının, koordinatör ataması ile seçim kazanamadığı ilçelerde milli irade gasbı ile o ilçeyi kontrol altına almaya çalıştığını savunan Çakmak, İlçe Seçim Kurulu'nun mazbata vermediği hiç bir kurumun yasallığı olmadığını kaydetti. Başkan Çakmak, herkesin 30 Mart'ta yapılan tercihe saygılı olması gerektiğini söyledi. AK Parti'nin seçim kazanamadığı yerleri Büyükşehir Yasası ile koordinatör atayarak kontrol ettiğini iddia eden Çakmak, "Antalya Büyükşehir, Manavgat'ın bir Manavgat Şelalesi'ni almadığı kaldı. " dedi. 30 Mart mahalli seçimler sonrası seçimi CHP'li Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen'in kazanmasına rağmen 5 aydır ilçede çift başlı bir yönetimin hakim olduğunu vurgulayan Çakmak, Antalya Büyükşehir Belediyesi'ni AK Parti kazansa da Manavgat seçmeninin sandıktaki tercihine saygı göstermesi gerektiğini söyledi. DSP olarak her zaman halka etkin ve hızlı hizmet vermek için yerinde yönetimi savunduklarının altını çizen Çakmak, Büyükşehir Yasası'nı çıkması için dün Manavgat'ın geliri yerinde kalsın Ankara'ya gitmesin diye bağıranların bugün Antalya'ya taşınmasına ses çıkarmamasına bir anlam veremediklerini kaydetti. Manavgat'ın içme suyu, mezbahana, kanalizasyon, yaş sebze ve meyve komisyon hali, su sporları gelirleri, ilaçlama ve şehirler arası otobüs terminalinin Antalya Büyükşehir'e bağladığını belirten Çakmak, "AK Parti'li Antalya Büyükşehir Belediyesi Manavgat'ın kendisine bağlamadığı bir yer kaldı oda Manavgat Şelalesi. Manavgat Şelalesi'ni taşıyabileceğine inansalar onuda götürecekler herhalde. Büyükşehir Manavgat şehirler arası terminalde görevini yapmıyor. Terminal pislikten geçilmiyor. Çöpler toplanmadığı için her tarafa pislik saçılmış vaziyette. Bu durum Manavgat ismini kötü duruma düşürüyor. " ifadesini kullandı. CİHAN Burada söz konusu olan 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun, kaçakçılığın, yolsuzluğun, hırsızlığın öznesinde bulunan 4 tane bakan ve bizzat Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlunun da kendisinin de içinde bulunduğu yolsuzluk operasyonunun ortaya çıkmasını engellenmesi için açıkça devletin savcıları, bu yolsuzluğun ortaya çıkmasında bu milletin parasını koruyan, bu milletin vergilerini, asgari ücretlilerin bu milletin hakkını, hukukunu koruyan o şerefli polisler ve savcılar bu ülkenin en önemli insanlarıdır. Onlara burdan şükran borçluyuz. Adalet eninde sonunda yerini alacaktır. Anayasa ve yasalara göre verilmiş görevleri yapan savcıların ve polislerin örgüt diye suçlanması ancak kendilerine güvenmeyen, kendi korkuları olan devlet görevlilerinin işidir. Deniz Feneri e.v davasında olduğu gibi. Almanya'da Deniz Feneri e.v davasında, asrın yolsuzluk davası olarak tescil edilen davada olayı ortaya çıkaran savcılar yargılanıyor bugün ama bir türlü o yolsuzluğu, hırsızlığı yapan kişiler, failler yargılanamıyor. Türkiye maalesef bu noktada. O polis arkadaşlarımız görevlerini yapmışlardır. Anayasa ve yasalar temelindeki haklarının korunması noktasında onu çok yakından CHP olarak takip ediyoruz." karşılığını verdi. HSYK seçimlerine ilişkin bir soruya ise Havutça, AKP döneminde tüm adalet ve yargı mekanizmalarına müdahale olunduğunu söyledi. Türkiye'de artık bağımsız bir yargıdan, yansız bir yargıdan söz etmek mümkün olmadığını vurgulayan Havutça, Türkiye'de en ağır darbeyi siyasal müdahalelerle açıkça Adalet Bakanı ve Başbakanın müdahaleleriyle bağımsız yargının çok ağır bir darbe aldığını ifade etti. AB'nin ilerleme raporunda da bunun açıkça ortaya konduğunu anlatan Havutça, bunları yakinen takip edeceklerini hem Meclis'te hem de basında sık sık gündeme getireceklerini, hakim savcılara her türlü desteği vereceklerini kaydetti. CİHAN 9 8 TBMM Genel Kurulu'nda, 62. Zapturaptla parti yönetilmez Savaşın çocukları Türkiye'de ayağa kalkıyor hükümet programı görüşüldü Malatya'daki 07 EYLÜL 2014 Gündem 07 EYLÜL 2014 Gündem HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA HP Genel Başkan adayı İnce, parC tiliye sopa göstermenin 'seni disipline veririm' demenin disiplin olmadığını belirterek, "Bunun adı zapturaptır. Zapturaptla parti yönetilmez" dedi. CHP Genel Başkan Adayı Muharrem İnce, 18. Olağanüstü Kurultay'da yaptığı konuşmada, şunları söyledi: "İktidar olmak için, önce kendimiz olacağız, önce devrimciliğimizi önce, solculuğumuzu hatırlayacağız.''Artık Cumhuriyet Halk Partisi rakiplerinin HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA karışma ihtimalinden, Bülent Arınç ile Tayyip Erdoğan'ın kavgasından, Abdullah Gül ile çekişmesinden medet uman bir parti olmayacak. Artık bu partide genel başkanın ne zaman çekileceği, ne zaman istifa edeceği tartışılmayacak, tüzükte yazacak. Tüzük diyecek ki, 'genel başkan olduktan sonra, ilk iki seçimde partiyi birinci parti yapamazsan gidersin. Halk muhafazakar, halk sağda, oy sağda, o zaman sağdan bir aday bu- vermeyeceğimizi belirtiyoruz" ifadelerini kullandı. Program üzerinde HDP'den Buldan'ın yanı sıra Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, MHP Grubu Adına Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, CHP Grubu adına Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, AK Parti Grubu adına Grup Başkanvekilleri Naci Bostancı ve Mustafa Elitaş, şahısları adına ise CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ile AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç söz alacak. HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise iktidar merkezinin, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle beraber Atatürk Orman Çiftliği'ne (AOÇ) taşındığını savundu. Siyasi gerçeğin bu olduğunu belirten Kürkçü, bu gerçeğin, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kabinesinin gerçek, fiili ve egemen bir iktidar merkezi olarak tartışmanın önünde engel olduğunu kaydetti. Hükümet adına konuşmayı ise Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yapacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "verilmemiş hesaplarla, Çankaya'ya çıkmadığını, AOÇ'ye kaçtığını" öne süren Kürkçü, Davutoğlu'nun da faturaları temizlenmemiş bir dış politikanın mimarı olduğunu savundu. Genel Kurul'da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hazır bulundu. Buldan: "Bu program güven vermemektedir" HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, TBMM Genel Kurulu'nda, 62. hükümet programı üzerinde yaptığı konuşmada, Türkiye halklarının demokrasi, özgürlük, adalet ve eşitlik talepleri dikkate alındığında hükümet programının ileri bir çizgiyi temsil etmediğinin görüleceğini öne sürdü. Programda köklü bir demokratik değişim ve dönüşüm hedefinin yer almadığını, var olan mevcut sistemi kısmi restorasyonlarla sürdürme amaç ve hedefinin söz konusu olduğunu belirten Buldan, "Kim ne derse desin Türkiye’de demokrasinin ve özgürlüklerin alanı son derece sınırlıdır" diye konuştu. Ülkeyi toz pembe gösteren, sanki hiçbir sorun yokmuş gibi yansıtan, Türkiye gerçeklerinden uzak bir hükümet programıyla karşı karşıya olduklarını savunan Buldan, "Program bu yönüyle bir heyecan yaratmadığı gibi umutsuzluğu da arttırmaktadır. Görüldüğü kadarıyla hükümetin hedefi de mevcut sisteme fazla dokunmadan, kendi iktidar hedefleri doğrultusunda bazı değişiklikleri gerçekleştirmektir. Yoksa köklü bir reform iradesi ve niyeti görülmemektedir" dedi. Hükümet programında yer alan "yeni anayasa" söyleminin AK Parti’nin mevcut pratiğiyle ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu önerilerle çeliştiğini söyleyen Buldan, programda belirtilen katılımcı anayasa vaadinin AK Parti’nin sunduğu anayasa taslağında yer almadığını kaydetti. Çözüm sürecinin bir hükümet programında olması ve siyasi muhatabını bulmasının, barışın toplumsal tabandaki kabulünün ve vazgeçilmezliğinin en önemli göstergesi olduğunu dile getiren Buldan, şunları söyledi: Dış politikaya ilişkin eleştirilerde bulunan Kürkçü, programda yolsuzluklarla mücadele adı altında çok iddialı sözler bulunduğunu ancak Türkiye'nin karşı karşıya geldiği en esaslı yolsuzluk iddiasıyla Meclis'in hesaplaşamadığını, dosyaların kaçırıldığını söyledi.. "Tarih hocası olsaydım Davutoğlu'na sıfır verirdim" ifadesini kullanan Kürkçü, "Türkiye'nin geleceğini geçmişinde arayamazsınız" dedi. Kürkçü, sözlerini "Hayır, hayır, hayır, bu programınızı kabul etmiyoruz" diyerek bitirdi. Öte yandan, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, önünde "Sı-fır" yazılı gömlekle Genel Kurul'a geldi. "Demokrasiyi yeni cepheler açma aracı görmektedir" MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu ise TBMM Genel Kurulu'nda, 62. Hükümet Programı üzerinde yapılan görüşmelerde MHP Grubu adına söz alarak, programın büyük kısmının, AK Parti hükümetlerinin icraatlarının övülmesine ayrıldığını ifade etti. Programda demokrasi üzerinden güzel ve etkili sözlerle kamuoyunun yönlendirilmek istendiğini belirten Halaçoğlu, "AKP zihniyeti demokrasiyi ortak paydada buluşma aracı olarak değil, kelime oyunlarıyla yeni sorunlar üreterek toplumsal kamplaşmalara yeni cepheler açma aracı olarak görmektedir" dedi. Halaçoğlu, gittikçe büyüyen demokrasi açığının, ülkenin en önemli sorunlarından birisi haline geldiğini ileri sürdü. Açılım süreci ile birlikte, hükümetin politikalarıyla terör örgütünün stratejik hedeflerinin nasıl uyuştuğunun görüldüğünü savunan Halaçoğlu, sürecin, terör örgütüne verilen tavizlerle ilerlediğini iddia etti. konteyner kentte kurulan protez ve rehabilitasyon merkezinde çoğunluğu çocuk olan Suriyeli sığın macılar tedavi görerek hayata tutunmaya çalışıyor. Benim iddiam size diyorum ki ben genel başkan olduğumda CHP'nin genel merkezinin ışıkları sabaha kadar yanacak. Onun için burdayım. Seçim akşamları genel merkezin önünü cenaze evine değil bayram yerine döndürmek için bu kürsüdeyiz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun namuslu bir adam olduğundan hiç şüphem yok. Ama uyguladığı yanlış politikalarla Recep Tayyip Erdoğan'a, Cumhurbaşkanlığını hediye etmiştir. Ben buna isyan ediyorum. Ben bunu hazmedemiyorum. Hazmetmeyeceğim, hazmedenler hazmetsin." Genel Kurul, Başkanvekili Sadık Yakut başkanlığında toplandı.Hükümet programı üzerinde görüşmelerin yapılacağı oturumda, konuşmalar gruplar ve hükümet için 40'ar dakika, kişisel iki konuşma için 10'ar dakika ile sınırlı olacak. Gruplar adına en fazla iki kişi söz alabilecek. üzerinde ilk sözü HDP Grubu adına Grup Başkanvekili Pervin Buldan aldı. Program lalım, oylar da çantada keklik olsun bize gelsin mantığı doğru mantık değildir. Bir, seçmene karşı saygısızlıktır. İki, seçmene hiledir. Seçmene diyoruz ki 'ben sağcı değilim, ama seni kandırmak için bu sağcıyı öne sürdüm, hadi gel şimdi oltaya' diyor. Bu mantığı doğru bulmuyorum. sopa göstermek, partiliyi "'seniPartiliye disiplin kurullarıyla tehdit etmek, disipline veririm' demek bir disiplin değildir. Bunun adı zapturaptır. Zapturaptla parti yönetilmez." Davutoğlu'ndan kabir ziyaretleri lkelerindeki iç savaşta kolunu, bacağını ve bazı uzuvlarını kaybeden ve çoğunluğu Ü çocuk olan Suriyeli sığınmacılar, Sabah namazını Eyüp Sultan Camisinde kılan Başbakan Davutoğlu, partisinin il yöne timiyle toplantısı sonrası eski başbakanlardan Menderes ve Erbakan ile 8. Cumhurbaşkanı Özal'ın kabirlerini ziyaret etti. aşbakan Ahmet Davutoğlu, sabah namazını Eyüp Sultan Camisi'nde kıldı. Başbakan Davutoğlu, sabah erken saatlerinde Göktürk'teki konutundan ayrılarak, Eyüp Sultan Camisi'ne geldi. B Burada sabah namazını kılan Davutoğlu'na, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Ekrem Erdem, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu eşlik etti.Davutoğlu, namazın ardından Eyüp Sultan Türbesi'ni ziyaret etti. Başbakan Davutoğlu, cami avlusunda bir çocuğu kucağına alarak sevdi. Vatandaşlar, namaz çıkışında Davutoğlu'na yoğun sevgi gösterisinde bulundu. Başbakan Davutoğlu da bazı vatandaşlarla tokalaştı, onları Malatya'daki konteyner kentte kurulan protez ve rehabilitasyon merkezinde tedavi görerek hayata tutunmaya çalışıyor.Konteyner kentin sorumlu yöneticisi Nihat Yazıcıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'deki iç savaşta kolunu, bacağını kaybeden ve Türkiye'deki kamplarda yaşayan mültecilerin tedavisi için yaklaşık iki ay önce Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu tarafından konteyner kentte protez ve rehabilitasyon merkezi kurulduğunu söyledi. selamladı.Daha sonra Davutoğlu, caminin karşısındaki bir fırına girerek simit aldı ve çalışanlarla sohbet etti.Camiye Başbakanın eşi Sare Davutoğlu da geldi. Davutoğlu, partisinin il yönetimiyle toplantı yaptı AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, partisinin İstanbul il yönetimiyle yaptığı toplantı sona erdi.Sabah namazını Eyüp Sultan Camisi'nde kılan Başbakan Davutoğlu, buradan ayrıldıktan sonra Sütlüce'deki AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'na geldi. Davutoğlu'nun, partisinin il yöneti miyle gerçekleştirdiği toplantı, basına kapalı yaklaşık 3 saat sürdü. Toplan tıda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve AK Partili ilçe belediye başkanları da bulundu. Menderes, Erbakan ve Özal'ın kabirlerine ziyaret Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski başbakanlardan Adnan Menderes ve Necmettin Erbakan ile 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kabirlerini ziyaret etti. Sütlüce'deki AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda partisinin il yönetimiyle bir toplantı gerçekleştiren Davutoğlu, daha sonra Topkapı'da bulunan Adnan Menderes'in anıt mezarına gitti.Davutoğlu'na, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem de eşlik etti.Başbakan Davutoğlu, Menderes'in kabri başında bir süre tek başına dua etti. Davutoğlu, Menderes'in mezarını ziyaretinin ardından 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın kabirlerini ziyaret ederek, dua etti. Bu merkezde çocuklara öncelik verdiklerini belirten Yazıcıoğlu, bu kapsamda, Türkiye'deki diğer kamplarda tespit ettikleri 208 kişinin aileleriyle Malatya'ya nakillerinin yapılacağını ifade etti. Konteyner kente diğer kamplardan bugüne kadar 20 ailenin geldiğini, protez ve rehabilitasyon merkezinde 4'ü Malatya'daki konteyner kentte kalan 24 kişinin tedavi gördüğünü dile getiren Yazıcıoğlu, bu kişilerden 11'inin protezle ilgili işlemlerinin tamamlandığını belirterek, şunları söyledi:"Bunlardan kolu bacağı olmayanların protezleri yapıldı. Eğitimleri şu anda burada sürdürülüyor. Çalışmalar devam ediyor. Diğer kamplardan gelmeyen bütün çocukları inşallah buraya bekliyoruz. Onların da gelmelerini, protezlerine kavuşmalarını bekliyoruz. Burada yürümelerini ve kolunu tutabilecek hale gelmelerini sağlamak için gerekli eğitimi görmelerini istiyoruz." Savaşta uzuvlarını kaybeden çocukların aileleriyle kampa geldikleri anı unutamadığını belirten Yazıcıoğlu, "Bu çocuklar buraya ya tekerlekli sandalyede veya anne babasının kucağında geldi ama şimdi hepsi protezine kavuşunca yürüyebiliyor. Bunların ilk baştaki halini görmüş olsaydınız, şimdi bunların yüzündeki mutluluğu daha iyi anlardınız" diye konuştu. Protez-ortez teknikeri Aziz Abdulaziz de amaçlarının özellikle 18 yaşından küçük çocuklara psikolojik destek ve moral vermek olduğunu kaydetti. Hastalarının ayaksız, kolsuz ve bacaksız geldiklerini dile getiren Abdulaziz, "Savaştan çıkan insanların Melih Gökçek: Kılıçdaroğlu bir CIA projesidir psikolojileri daha hassas ve onlara yeni bir hayat verirsek düşünüyorum ki daha güzel bir hayata dönebilirler, yeni bir sayfa açabilirler" dedi.Hastanın kilosuna ve diz eklemine baktıklarını, ardından ölçü aldıklarını ve test için protez yaptıklarını anlatan Abdulaziz, sonra da kalıcı protez yaptıklarını belirterek, "Amacımız, onu en hızlı şekilde ayağa kaldırmak ki kendini bir zindana kapatmasın ve insanlar ona kötü bakmasın. Boş ele insanlar hemen bakıyor, boş bacaklara hemen bakıyor. İnsanın gözü bazı zaman başka şeylerden daha kötüdür. Yani, en azından başka gözlerden korumak ve ona normal bir insan gibi bakılsın. Amacımız bu" şeklinde konuştu. Hastanın ilk protez takıldığında gülümseyebildiğini belirten Abdulaziz, "Yani bir hasta gülümsüyorsa demek ki kazandık" dedi. Abdulaziz, rehabilitasyon merkezinde hastalara her gün bir saat protez kullanma eğitimi verdiklerini dile getirdi."Yeniden bisiklet sürmek istiyorum" Suriyeli çocuklardan Ahmed el Kureci (12), savaştan önce 5 kişilik ailesiyle İdlib'de yaşadığını söyledi. Annesi ve kardeşinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Kılıçdaroğlu'nun operasyonla geldiğini açıkladı. Kur'an-ı Kerim okuduğu bir saatte eve bomba düştüğünü belirten Kureci, onların yaşamını yitirdiğini, kendisinin de sağ bacağını tamamen kaybettiğini ifade etti.Türkiye'de birçok ameliyat geçirdiğini anlatan Kureci, bacağına protez takıldığı için çok mutlu olduğunu belirterek, "Üstümde yeni bir bacak görüyorum, yeni bir vücut gibi ve bana yürüme şansı veriyor. Yürümeyi unutmuş gibiyim ama yeni bir sayfa açtım, beni mutlu etti" diye konuştu. Çocuklardan Ahmed el Ahmar (6) da ülkelerindeki iç savaştan önce 5 kişilik ailesiyle Halep'te yaşadıklarını söyledi. Evden oynamak için dışarı çıktığı esnada uçak sesi duyduğunu anlatan Ahmar, sokağa bombalar düştüğünü ve sol bacağını kaybettiğini belirtti.Olayı çok hatırlamadığını ifade eden Ahmar, Halep'teki bir hastanede gözünü açtığını, orada bacağının olmadığını gördüğünü ve hissettiğini dile getirdi. Bacağındaki iltihap nedeniyle ameliyat olması gerektiğini belirten Ahmar, ameliyatın ardından bacağına protez takılacağını ifade ederek, "Yeniden bisiklet sürmek istiyorum. Erdoğan'dan Obama'ya: Gülen'i bize verin NATO Zirvesi'nde tören uçuşu "Güvenlik siyaseti yoktur" "Bugüne kadar parlamentoda bulunan bütün partiler tarafından bu sürecin sahiplenilmemesini büyük bir eksiklik olarak görmekteyiz. Bugün Türkiye’nin hiçbir ilinde, ilçesinde, köyünde, kasabasında süreçten memnun olmayan kimse yoktur. Toplumu rahatlatan bu süreç, sadece Kürt halkı ve temsilcileriyle devlet arasında yapılan ve sadece Kürt halkını ilgilendiren bir konu da değildir. Bu mesele Türkiye’nin demokratikleşmesi meselesidir. Bu nedenle de parlamentodaki bütün partiler bu konuya siyaset üstü bir anlayışla yaklaşmalıdır. Bir buçuk yıldır sürdürülen diyalog sürecinin bundan sonraki aşamada Türkiye’nin büyük barışına uygun olarak taraflar arası bir müzakereye dönüşmesi gerekir. Bununla birlikte müzakere koşullarının oluşturulması, tarafların farklı toplumsal kesimlerle teması, müzakereyi izleyecek ve tıkanma noktalarında tavsiyede bulunabilecek üçüncü bir tarafın oluşması ve görüşmeleri kayıt altına alacak ve taraflara farklı ihtiyaçlarda destek sunabilecek bir sekretaryanın oluşması öncelikli beklentilerimiz arasındadır. Çözüm yasasının çıkması zemini güçlendirmiştir. Şimdi bu zemin üzerinden süreci kalıcı hale getirecek diğer adımların atılması gerekir." Türkiye’de adalet sisteminin yeniden tam bir güvenle inşasının herkesin ortak arzusu ve beklentisi olduğunu belirten Buldan, "Hükümet programının Türkiye’nin temel sorunlarına kalıcı ve köklü çözümler üretmediği açıkça görülmektedir. Bu program güven vermemektedir. Bu nedenle destek Hükümet programından, 12 yıllık AK Parti iktidarının dış politikadaki yanlışlarının devam edeceğinin anlaşıldığını öne süren Halaçoğlu, programın güçlü ve saygın bir Türkiye hedefi ile örtüşmediğini savundu. umhurbaşkanı Erdoğan, bugün ABD Başkanı Obama C ile yapacağı görüşmede Gülen'in Halaçoğlu, şöyle devam etti: "AKP dış politikası ötekileştiren, milli çıkarları değil kişisel hırs ve çıkarları esas alan, Türklüğü yok sayan bir yaklaşım içerisinde olmuştur. AKP’nin 12 yıllık dış politika muhasebesi yapıldığında, Türk dış politikasının yönünün, yönsüzlüğe döndüğü görülecektir. Kavramlar ve söylemler üzerinden yürütülen AKP dış politikası, çelişkiler ve belirsizlikler içinde adeta gözü kapalı olarak yol almaya çalışmaktadır. Stratejik derinlik ve sıfır sorun ile başlayan dış politika macerası 'değerli yalnızlığa' dönüşmüştür. Değerli yalnızlık 'zavallı yalnızlığa' doğru pupa yelken gitmektedir. Bir devletin en önemli dış politika misyonu egemenliğini ve vatandaşlarının güvenliğini sağlamaktır. Hükümet programının güvenlik siyaseti yoktur. Türkiye’nin bugün dış politika ekseninin ana gündemini Ortadoğu ülkeleriyle ilişkiler oluşturmaktadır. Hükümet programında da Ortadoğu’ya geniş yer verildiğini görmekteyiz. Ancak bu alanda kullanılan ifadeler şimdiye kadar savunulan ve açıklanan görüş ve yaklaşımların bir tekrarı niteliğindedir. Programda Ortadoğu ülkeleriyle bozulan ilişkilerin düzeltilmesi için hiçbir ifade yer almamaktadır. Programda IŞİD krizine dair de hiçbir ifade bulunmamaktadır. Ortadoğu’da nkara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek A A Haber'de yayınlanan Deşifre programına konuk oldu. Gökçek, CHP ve Kılıçdaroğlu ile ilgili şok eden görüntüler ve belgeler açıkladı... NATO Zirvesi’nin ikinci günü savaş uçaklarının alçak irtifada gerçekleştirdikleri tören uçuşuyla başladı. NATO’ya üye 28 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getiren Newport’taki NATO Zirvesi’nin ikinci günü savaş uçaklarının alçak irtifada gerçekleştirdikleri tören uçuşuyla başladı.Zirvenin yapıldığı Celtic Manor tesisinin üzerinden geçen uçaklara liderler büyük ilgi gösterirken uçuşa, Polonya’dan Mig 29, Fransa'dan Mirage 2000C, Danimarka, Portekiz ve Hollanda’dan F-16, ABD’den F-15C, Kanada’dan F-18, Almanya’dan Eurofighter, İngiltere’den ise Typhoon tipi savaş uçakları ve Voyager tipi tanker uçak katıldı. Tayyip Erdoğan ise etkinliğe katılamadı. - Nihai bildiri açıklanacak Uçuş, İngiliz Hava Kuvvetleri’nin gösteri ekibi Red Arrows’un geçişiyle sona erdi. Tören uçuşunu, aralarında ABD Başkanı Barack Obama, İngiltere Başbakanı David Cameron, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, İtalya Başbakanı Matteo Renzi’nin de bulunduğu çok sayıda lider izledi. Polonya Cumhurbaşkanı Bronislaw Komorowski ile ikili bir görüşme gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep NATO Zirvesi’nin sonunda yayınlanacak nihai sonuç bildirisini şekillendirmek üzere bir araya gelen NATO liderleri, terör örgütü Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) oluşturduğu tehdide yönelik atılacak adımlara ilişkin ifadeleri metne yansıtacak. Liderlerin NATO ülkelerindeki savunma harcamalarını artırma, İttifak’ın yapısını mevcut ve gelecekteki tehditlerle mücadele edebilecek boyuta kavuşturmaya yönelik adımları ele almaları öngörülüyor. KILIÇDAROĞLU CIA PROJESİDİR CHP'liler beni izleyip sinirlenecek gidip Kılıçdaroğlu'na sarılacak ancak sorgulamaya başlayacaklar. Kılıçdaroğlu istemediği sürece kimse onu koltuktan indiremeyecek. Yani baron lardan emir almadığı sürece koltuktan inmez. Yalçın Küçük "Kılıçdaroğ lu bir CIA projesidir" derdi. Kaset komplosunun arkasında Kılıçdar oğlu var. Kılıçdaroğlu kendi iradesi ile hareket eden birisi değil. Paralel yapı CHP içinde sürekli yer aldı. HALK KILIÇDAROĞLU'NU SEVMİYOR Baykal Kılıçdaroğlu'ndan çok daha kaliteli bir siyaset adamıdır. CHP'nin alt yapısı da bunu nasıl kabul etti. Baykal'ın bir karizması vardı sev sevme. Artık Kılıçdaroğlu yok. Halkta sevmiyor onu. Kendi kitlesi dahi onu savunmaktan vazgeçmiş. KIZINI, OĞLUNU VE TORUNUNU SAHTECİLİKLE SİGORTA YAPTIRDI Kızı Zeynep Kılıçdaroğlu Ekinciler Holding'de 1996 tarihinde işe giriş yapıyor 1 ay sonra işten çıkış yapılıyor. Kızı o sırada Ankara'da okuyor okulllar açık ve o sırada 1 aylık sigorta yapıyorlar.Kılıçdaroğlu'nun oğlu da 14 yaşındayken Ekinciler Holding tarafından 2 aylığına sigorta yaptırılıyor.Bir de torunu var o da 10 aylıkken Efe Akça Kayalıoğlu adına kayıtlı bir şirkette çalışmadığı halde torununu sigorta yaptırıyor. Bu işi yapan Kılıçdaroğlu halen neden görev yapıyor. Çalışmayan bir çocuğun çalışıyormuş gibi göstermek sahteciliktir. Çıkar sağladığımı ispat edersen diye konuşuyor. Al işte bunlar ispat değil mi? Bu yapılan iş etik değil diyor. Madem etik değil neden istifa etmiyorsun... KIZINI VAKIFBANK'TA SINAVSIZ İŞE SOKTU Temiz Türkiye yürüyüşünü yakalayacağız politika halk için yapılacak diyor Kılıçdaroğlu. Arkasından da kızı Zeynep'i Vakıfbank'a imtihansız girdi. ya iadesini ya da deport (sınırdışı) edilmesini isteyecek. Azerbaycan ziyaretinin ardından NATO toplantısına katılmak için Galler'e gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, paralel yapı ve yeni hükümete ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı. Paralel yapının bir 'casusluk örgütüne' dönüştüğünü anlatan Erdoğan, bugün görüşeceği ABD Başkanı Barack Obama'dan, Fetullah Gülen'in iadesini ya da sınırdışı edilmesini isteyeceğini anlattı. ADETA CASUSLUK ÖRGÜTÜ Paralel yapıyla ilgili Obama'ya ne diyeceksiniz?Her şey ortada. Türkiye'de 'elde bilgi-belge olmadan ne yapacaksınız' diyenler var. Oysa her şey, dinlemeler, tapeler ortada. Bir ülkenin Başbakanı dinlendi, bakanları dinleniyor, bundan daha büyük belge olur mu? Türkiye'nin Başbakanı yazış malarda, 'dönemin Başbakanı' ifadeleriyle yeralıyor. Bunlar ele geçti. Kabineler oluşturul du. Tabii ki şimdi ne yapacak lar, inkâr edecekler... İş o safhaya geliyor. Bundan daha büyük, daha ciddi hangi belge olabilir? Şu anda bu adamlar bütün elektronik cihazları falan kaçırmak suretiyle delilleri yok etme noktasına geldiler. Bunlar adeta bir casusluk örgütü oluş turmuşlar. Bütün bu işlerin odaklandığı merkez şu anda Pensilvanya. 'Y YA DEPORT YA İADE' DİYECEĞİM Pensilvanya Amerika'dan başka bir yerde değil. Biz de tabii Amerika'dan madem biz stratejik ortağız, madem bizim aramızda bir model ortaklık var, siz nasıl bizden zaman zaman bazı teröristleri istiyorsunuz biz de size veriyorsak şu anda biz de size diyoruz ki böyle böyle... Ya bunu deport (sınırdışı) edin ya da verecekseniz bize verin. Bunlar çok açık ve net olarak ortada. 10 7 EYLÜL 2014 Basın-Kritik HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Yalçın İÇYER Süleyman GÖKSU Bir gezinin ardından direniş yolumuzun haritası heseneyi (İyiliği) yapmak ve seyyieden (Kötülükten) uzaklaşmak سحْلاِب ءاَج نَم َ عزَف ِنّم ُمهَو َا ْه ِنّم ٌ ْريَخ ُ َهلَف ِ َة َن َ ٍ ئ ْموَي َ ٍ ِذ َن ُونِمآKim bir iyilikle gelirse, artık kendisine daha hayırlısı vardır ve onlar, o günün korkusuna karşı güvenlik içindedirler.'27/89 يّسلاِب ءاَج َنمَو َ ئ ِّ بكَف ِ َة ُ ت َّ ْ ْلَه ِر َاّنلا يِف ْ ُمهُه ُوجُو َن ُو َل ْمعَت ْمُتنُك اَم َّالِإ َ ْن َو ْزجُتKim bir kötülükle gelirse, artık onlar da ateşe yüzükoyun atılır (ve onlara:) "Yaptıklarınızdan başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz?" (denir).27/90 I- GİRİŞ Bize ihsanın yolunu kitabı ile gösteren âlemlerin Rabbine hamd olsun. Salât ve selam, ihsana nasıl ulaşmamızı bize yaşayarak gösteren tüm Resuller'e ve onların dostlarına olsun. Rabbim onların yolunda gidenlerden razı olsun, bizi onlardan eylesin. Sevgili Okurlarım! Sizleri ve tüm Müslümanları Allah'ın selamı ile selamlıyorum. Rabbim sizlerin ve tüm direnen mazlumların yardımcısı olsun. Rabbim tarih boyunca yeryüzünde zulmü yaygınlaştıran ve şu an da dünyamızı kan gölüne çeviren zalimlerin cezasını mazlumların eli ile versin. Onlara destek olan tüm işbirlikçilerin oyunlarını bozsun. Onların oyununa karşı Rabbim bize ve mazlumlara feraset versin. Bir kaç haftadır sizlerle değildim. Bir seyahate çıkacağımı söylemiştim. On beş, on altı gün oldukça hızlı bir seyahat yaşadım. Gezimin birçok sebebi vardı. İki yeğenimin velimesinde(düğünde) bulundum. Mazlumlar için kardeşlerimizin yaptığı hayırları ulaştırmaya çalıştım. Memlekette, Gaziantep, Diyarbakır, Batman ve İstanbul’da bir hayli ziyaretlerde bulundum. Kısacası oldukça hızlı geçti. Hatıralarımda detaylarını okuyabilirsiniz. Tüm bu gezilerden sonra sizlerle neler paylaşacağımı düşündüm. Geçen hafta Ankara’da canlı yaptığım konferası iki yazı halinde sizinle paylaşmayı kararlaştırdım. Bu konfernasın güzel bir hatırası vardır. Ankara’da gezmeyi sevdiğim yerlerden biri de Hacı Bayram çevresidir. Onunla ilgili güzel hatıralarım var. En güzel hatıramda kitaplar ve kitapçılardır. Kütüphanemin çoğunu oradan almışım. Ankara’ya her gidişimde oraya muhakkak uğrarım. Şeyho Hocamla(bana Arapçayı, İslam’ın özünü, tevhidi öğreten hocam) orada yaptığım dersler ayrı bir güzellik hatırası. Her ziyaretimde abdest alır ve namaz kılarım. Bu sefer vakit girmediği için duha(kuşluk) namazını kıldım. Sonra kendime, aileme, kardeşlerime özellikle yardım eden kardeşlerime- ve tüm ümmete ağlayarak dua ettim. Sonra bir mushaf alıp Kur’an okuyayım dedim. Bir sayfayı açtım. Yazımın başında verdiğim iki ayetle başlayan ve Hz. Musa(a.s.s) ve Firavun kıssasının başlangıcı ile biten ayetleri okudum. Baktım bu ayetler benim ve sizlerin sorumluluğunu ve derdini anlatıyor. En son yazdığım, ‘Dört sorumluluğumuz’ adlı konuyu da adeta içeriyordu. Karar verdim ve Ankara’da hem radyoda hem de İLKAV’da(İslami Araştırmalar Vakfı) kardeşlerimle paylaştım. Şimdi de sizinle paylaşacağım inşallah. Yazım iki bölümdür: Birinci bölüm, Neml suresinin son dört ayeti. İkinci bölüm ise Kassas suresinin ilk beş ayeti. Bu iki bölüm sorumluluğumuzu ve içinde bulunduğumuz durumu o kadar güzel anlatıyor ki ayet meallerini vermek ve gerisini size bırakmak geliyor içimden. İlahi beyanlara hiç bir şey eklemeyi düşünmüyorum; içinden öyle geliyor. Sizler yine benim yazdıklarımı okuduktan sonra unutun ve ayetleri defalarca okuyun. II-BİRİNCİ BÖLÜM AYETLERİN BİZE YÜKLEDİĞİ SORUMLULUKLARIMIZ 1- ALLAH’A HESENE İLE GİTMEK Yazımın başında verdiğim ilk ayet bir hedefi anlatıyor: Korkunç bir günün olduğu sonuç. İnsanın gün gün yaklaştığı bir akıbet. Bu korkunç günden bizi kurtaracak görev. ‘Hesene ’ةنسح- Hayatımıza renk kazandıracak güzellik. Güzelin, kötü olduğunu kim söyleyebilir? Bu ayetlerden önce kıyamet günü anlatılıyor. ‘Feze’عزف korkutan, titreten, dehşete sokan bir anlamı taşıyan kelime ile ifade ediliyor, o gün. İşte o gün bizi kurtaracak olan şey çirkinin güzel olmayanın zıddı olan heseneyi işlemekle olacak. Dünyada da Ahirette de istediğimiz güzellik. ‘َنّم ُم ْه ِنمِو ْ يفَو ً َة َنسَح َا ِ ِ َةرِخآلا ي ُنّدلا يِف َانِتآ َا َّنبَر ُل ُوقَي ِر َاّنلا َب َاذَع َا ِنقَو ً َة َنسَحkimisi de «Rabbena bize dünyada bir güzellik ver Ahirette de bir güzellik ve bizi ateş azabından koru» der.‘(2/201) Kıyamette bunun daha hayırlısı vardır. Güzel olan nedir? Allah’ın razı olduğudur. Tüm ümmet olarak fert fert yapmamız gereken budur. Bugün emin olmanın yolu da kıyamette emin olmanın yolu da hesene(iyilik) yapmaktan geçer. Bu konuda Resulullah’tan gelen birçok rivayet vardır. Bunlardan bir şudur: Devamı Yarın Haccın Hikmeti A llâhü Teâlâ Hz. Adem'e (a.s.): "Ey Adem! Sen benim için yeryüzünde, gökteki Beyt'imin hizasında bir Beyt yap ki melekler Arş'ımın etrafında tavâf ettikleri gibi, sen ve çocukların da onun etrafında tavaf ederek bana ibadet ediniz." buyurdu. Adem Aleyhisselâm Mekke'ye gidip Beytullah'ı inşa etti. Sonra Cenâb-ı Hakk'a şöyle yalvardı: "Yâ Rabbi! Şüphesiz her çalışanın bir ücreti vardır, benim de bir ücretim vardır." Allâhü Teâlâ da: "Evet, vardır. Dile benden ne dilersen." buyurdu. Hz. Adem: "Yâ Rabbi! Beni tekrar cennete gönder." dedi. Allâhü Teâlâ: "Bu, senin için gerçekleşecektir." buyurdu. Hz. Adem: "Yâ Rabbi! Benim hatalarımı itiraf ettiğim gibi, aşını otomobilin ön camına B vuran kadın ağır yaralandı. Yaralı kadının yardımına çevre- vatandaşlar koştu. Bir kadın, yaralının şuurunu açık tutmak için konuşturmaya çalıştı. deki vatandaşlar koştu. Kaza, Taksim Meydanı Sıraselviler Caddesi girişinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Meshi Çınar (58) meydanda karşıya geçmeye çalıştı. Bu sırada seyir halinde olan Halil Yenhan Özgün yönetimindeki 34 VF6864 plakalı otomobil kadına çarptı. Başı ön cama çarpan kadın kanlar içinde yola düştü. Yaralı kadının yardımına Daha sonra olay yerine polis ve sağlık ekipleri çağırıldı. Polis çevre güvenliğini aldıktan sonra, sağlık ekipleri yaralıya ilk müdahaleyi yaptı. Daha sonra yaralı kadın ambulansla Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Çınar'ın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Murat BÜLBÜL-EKONOMİ Kaza, İnönü Mahallesi Vural Sokak üzerinde meydana geldi. Sürücü, sokağın yüksek eğimli olmasına rağmen 34 VP 6583 plakalı tonlarca ağırlığındaki dolu beton mikseri ile aşağı inmek için manevra yaptı. Ancak daha sokağın başında frenler tonlarca ağırlığı tutamayınca Yaklaşık 100 metre boyunca sokakta sürüklenen tonlarca ağırlığında içi beton dolu olan mikser, yoğun trafik akışının olduğu ana yola sadece metreler kala durabildi. Bu arada, kaza sırasında sokakta kimsenin olmaması, facianın "Ey insanlar! Beytü'l- Atîk'i (Ka'be'yi) ziyaret etmek sizlere farz kılındı, Rabb'inizin dâvetine icabet edin, gelin." İbrahim (a.s.) zamanından günümüze kadar haccetmeye muvaffak olanlar, İbrahim (a.s.)'ın dâvetine "Lebbeyk Lebbeyk!" diyerek icabet edenlerdir. Allâhü Teâlâ, İbrahim (a.s.)'a, Ka'be'yi inşâ ve insanlara haccı ilân etmesini emir buyurdu. İbrahim (a.s.) "Ya Rabbi! Buna sesim yetmez." dedi. Hz. Allah: "Sen ilân et, sesini ulaştırmak bize aittir." buyurdu. Bir kimse o vakit İbrahim Aleyhisselâm'ın davetine kaç kere "Lebbeyk" diyerek cevap vermişse o kadar haccetmek nasib olur. Bunun üzerine Hz. İbrahim, Makam-ı İbrahim'in üzerine çıkıp baktı ve bütün yeryüzünün, dağların, Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine şahıs, otobüs şoförünü yumruklamaya başladı. Art arda yediği yumruk darbeleriyle yüzü kanlar içinde kalan sürücü, telefonuna sarılarak polisi aramak istedi. Sürücünün polisi aramaya çalışmasıyla daha da sinirlenen şahıs, cebinden çıkardığı bıçakla sürücüye Beton mikseri kazası ucuz atlatıldı sırasında sokakta kimsenin olmaması faciayı önledi. Nûh Tufanı'ndan İbrahim (a.s.) zamanına kadar Ka'be'nin yeri belirsiz kaldı. otobüs şoförü tarafından fark edildi. Karttaki fotoğrafın başkasına ait olduğunu gören sürücü, karta el koymak istedi. Kartının alınmasına sinirlenen şahıs da, sürücüyle tartışmaya başladı. Sancaktepe'de pompalı S dehşeti: 2 ölü mikser sürüklenmeye başladı. Aracı durduramayacağını anlayan sürücü de son anda atlayarak canını kurtardı. Sokaktan aşağı ilerlemeye başlayan mikser de önce bir evin bahçe duvarını ve yol kenarındaki ağaçları parçaladıktan sonra devrilerek sürüklenmeye başladı. "Ey Adem! Ben seni affettim. Senin zürriyetinden, bu Beyt'i ziyaret edip de günahlarından tevbe edenleri de affettim." buyurdu. İki parmağını kulaklarına koyarak doğuya, batıya, kuzey ve güneye doğru dönerek şöyle seslendi: (Lebbeyk: 'Emrine âmâdeyim' demektir.) Allah Haccınızı makbul eylesin. İstanbul’da, başkasına ait indirimli kartla belediye otobüsüne binmek isteyen şahsın kartına sürücü tarafından el konuldu. len Dereli'ye yöne an oğlu Cemal in yanında yakalalış ça an da ev r baba, araların li baba, onu da adı. Her iki şl ancaktepe'de bi uğu iki oğlunu pom- öfke ba e ey m et eş at nd yarak fekle öldüren laşmazlık bulu Baba daha sonra tü lı pa m rdü. lunu da po dü oğ öl e rrine gelen kl fe du tü ay Ab lı pa ha sonra ol ye ndığı tüfekle oldu. Olay, da im i, sl el te er e D rin le ayda kulla polis ekip ahallesi Çelik lis ekiplerine ol Dereli, polise po rahmangazi M 4 n na oldu. arada bulu birlikte teslim üğünü söyledi. Sokak 10 num geldi. rd na dü da öl ey ı m rın la da ul oğ katlı bina olduğu an eşlerin annesi ile birlikte otur rada ölen kard eli'nin sı er Bu D f su Binada 3 oğlu Yu süredir ar şlı kadın ile ya un n uz le i ni nir el si re er D öğ da z Salim nilen genç kı azlık bulunan kızı olduğu öğre k sayıda vatandaş da alarında anlaşm eli (43) ve Ço Der krizleri geçirdi. k polis ekiplerinin oğulları Yusuf maya ış rt re ta le ge ile e 8) rin (3 i olay ye sakinleri eşCemal Derel ı izledi. Mahalle Yusuf ve ın ardından ın an ar m al ış m rt lış Ta ı. ça başlad kları öğrenilen satın aldığı öğre lerinden ayrıldı uzun süreden bu yana kısa süre önce ar kr te in e tüfekl Cemal Dereli'n ının kötü olduğunu ve nilen pompalı ar na giden Salim nı ya ın babaları ile aral rın edi. CİHAN la ul oğ eli'ye art arda sürekli kavga ettiklerini söyl er D f su Yu ce Dereli ön sonra kaçmaya ateş etti. Daha taşehir'de, yokuş aşağı inen beton mikseri, frenleri tutmayınca takla attı. Sürücü, son A anda mikserden atlayarak canını kurtardı. Kaza Ka'beyi tavaf edenleri de affetmeni istiyorum." dedi. Cenâb-ı Allah: taşların, ovaların, kara ve denizlerin, insan ve cinleri ile beraber hepsinin gözünün önünde toplandığını gördü. Otobüs şoförüne dayak kamerada Otomobilin çarptığı kadının yardımına vatandaşlar koştu Taksim'de, karşıya geçmeye çalışan bir artının alınmasına sinirlenen K şahıs, sürücüyü yumrukladı. kadın, Hızını alamayıp cebindeki bıçağı çıkaran şahsa diğer yolcular engel seyir oldu. halinOtobüs şoförünün hastanelik olduğu olay, güvenlik kamerasına Geçtiğimiz ay meydana deki oto- yansıdı. gelen ve belediye otobüsünün kamerasına yansıyan olay mobilin güvenlik şöyle gelişti: altında Başkasına ait indirimli kartla belediye otobüsüne binmek isteyen şahıs, kartı cihaza okuttuğu sırada kaldı. zürriyetimden de günahlarını itiraf edip sana yalvararak bu Beyt'i; önüne geçti. Öte yandan mikser sürücüsü, basın mensuplarının sorularını cevaplamadan kaza yerinden uzaklaştı. Kazanın ilk olmadığını söyleyen mahalle sakinleri ise, daha önce de yüksek eğim nedeniyle çok sayıda benzer kazaların meydana geldiğini söyledi. Mikser sürücüsünün aracın sürüklenmeye başlamasıyla sürücü kabininden son anda atladığını belirten vatandaşlar, sokağın araç trafiğine kapatılmasını istediklerini söyledi. CİHAN doğru yöneldi. Bıçağı gören diğer yolcular, şahsa müdahale etti. Yolculardan birçoğu ise panikle otobüsü terk etti. ŞİKAYETÇİ OLMAMASI İÇİN ŞOFÖRÜ İKNA ETMEYE ÇALIŞTI Saldırganın ayrılmasının ardından sürücü, otobüsün kapılarını kapatarak polisi beklemeye başladı. Bu sırada, yırtılan tişörtünü değiştiren şahıs, arkadaşlarıyla birlikte tekrar otobüsün yanına geldi. Saldırgan, şikayetçi olmaması için uzun süre sürücüyü ikna etmeye çalıştı. Olay yerine gelen polis, şikayetçi olan sürücüyle birlikte saldırgan şahsı polis merkezine götürdü. CİHAN İki günlük bebeği apartman merdivenine terk ettiler ayrampaşa’da bir apartmanın B giriş merdivenlerine bırakılmış 2 günlük kız bebek bulundu. Sokak sakinlerinin bulduğu bebek, polise teslim edilmeden önce emzirildi. Karakola götürülen bebeğin ismi Zafer Tuğba Zafer oldu. Bayrampaşa Terazidere Mahallesi Sümer Sokak’taki Karaosmanoğlu apartmanı girişinde kundak içinde yaklaşık 2 günlük olduğu tahmin edilen bir kız bebek bulundu. Bebeği bulan sokak sakinleri, polise haber verdi. Aynı sokakta bulunan bir anne, kız bebeği emzirdikten sonra polise teslim etti. Bayrampaşa Polis Karakolu’nda tutanak tutan polis, bebeği daha sonra İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro’ya teslim etti. Buradan alınan bebek Bayrampaşa Devlet Hastanesi’ne getirildi. Bayan polis memurlarının ilgi gösterdiği kız bebek, burada alınan sağlık raporunun ardından Süleymaniye Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne teslim edildi. CİHAN 7 EYLÜL 2014 Eğitim HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Bilfen Ege ve Akdeniz'e açılıyor 11 Türkiye'de her üç öğrenciden biri ÇOMÜ'yü tercih etti Ankara ve Kayseri'deki kampuslarıyla Anadolu'ya açılan Bilfen, rotayı Akdeniz ve Ege'ye çevirdi. Başkan Vekili Fatih Öztürk, "Eğitim kalitemizi başka şehirlerin yanı sıra yurtdışına taşımak için çalışıyoruz" dedi 2 5 yıllık eğitim geçmişini İstanbul dışına da taşıyan Bilfen Okulları, 2014-2015 öğretim yılına 29 anaokulu, 12 ilkokul, 11 ortaokul ve 9 lise ile girmeye hazırlanıyor. İstanbul'dan sonra Anadolu'ya açılarak Ankara ve Kayseri'de eğitim kampusları kuran Bilfen, önümüzdeki yıl Bursa, Antalya, İzmir ve İskenderun'a anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise açacak. Bilfen Okulları Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatih Öztürk, eğitim kalitelerinden daha fazla öğrencinin faydalanması için sadece İstanbul'la sınırlı kalmadıklarını söyledi. ürkiye genelinde bu yıl her üç öğrenciden biri T Çanakkale Onsekiz Mart 11 BİN ÖĞRENCİSİ VAR Öztürk, yeni yatırımlarıyla ilgili şunları anlattı: "Geçtiğimiz öğretim yılında ilk kez İstanbul dışına çıkarak Çayyolu'nda başkente yakışır anaokulu ve ilkokulumuzu açtık. Yeni öğretim yılında bu kampusa ortaokul, anadolu ve fen lisemizi de ekleyeceğiz. 11 bin öğrenciye eğitim hizmeti veriyoruz. Yeni yatırımlarımızla yüzde 15.41 büyüdük. İstanbul'da Halkalı, Kayseri, Bursa, Antalya, İzmir ve İskenderun'da açacağımız eğitim kampuslarıyla eğitim kalitemizi daha fazla öğrenciyle buluşturacağız." OKULDA EĞİTİM YAŞINI 18 AYA KADAR İNDİRDİ Bilfen Okulları, ilkini Acarkent'te açtığı 18-36 ay okul öncesi eğitim merkezinin aynısını 2014-2015 öğretim yılında da Gebze ve Çekmeköy'de açacak. Bilfen Anaokulları Koordinatörü Damla Özyiğit, bu yaş D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L B U L M A C A grubundaki minikleri tam donanımlı olarak ilkokul yıllarına hazırlamayı amaçladıklarını belirtti. HEDEF EĞİTİMİ SINIR ÖTESİNE TAŞIMAK Bilfen'in eğitim kalitesini başka şehirlere taşımaya devam ettiklerini söyleyen Öztürk, şöyle devam etti: "Bilfen'i Türkiye sınırlarının ötesine taşımak, dünyaya duyurmak istiyoruz. İngiltere ve Türk Cumhuriyetleri'nde okul açma hazırlıklarımız sürüyor. İsviçre ve Dubai'de de takip ettiğimiz projeler var. Bilfen yurtdışında da eğitim ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap vermek için çalışacak. Bölge ve ülkenin eğitim standartlarına uyum sağlayacak yepyeni bir kabuğa bürünecek. Değişmeyen tek şey Bilfen özü olacak." 78 ÖĞRENCİ HİÇBİR SORUYU KAÇIRMADI Bilfen Okulları'nın, Ortaöğretime Geçiş Sınavları'nda (TEOG) sağladığı başarıyı değerlendiren Bilfen İlköğretim Kurumları Genel Müdür Yardımcısı Nurşen Kayatürk, "Bu sene ilk kez düzenlenen TEOG'da öğrencilerimiz büyük başarı elde etti. 78 öğrencimiz TEOG 1 ve 2'deki 6 dersten girdikleri toplam 12 sınavda tüm soruları doğru yanıtladı. Başarı rekorunu bu yıl da kimseye kaptırmadık. 10 öğrencinin tam puan aldığı TEOG'da, 2 Türkiye derecesi yine Bilfen'in oldu" diye konuştu. OKULLARA TECRÜBELİ KADRO Fatih Öztürk, yeni okullarının kadrolarını, yıllardır Bilfen misyonunu taşıyarak çalışan eğitim kadrolarından oluşturduklarını söyledi. Öztürk, "Böylece hem yeni kadrolar için istihdam yaratıyor hem de tecrübemizi yeni okullarımıza da aktarıyoruz" dedi. AA Üniversitesi’ni (ÇOMÜ) tercih etti. Çanakkale 2013’de olduğu gibi bu yıl da Türkiye’nin en çok tercih edilen üniversite kentlerinden biri oldu. en çok tercih edilen bölümlerin başında ise sınıf öğretmenliği, okul öncesi öğretmenlik ve tıp fakültesi geliyor. ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, yerleştirme verilerinin kendilerini memnun ettiğini belirterek şunları söyledi: 2014 LYS sonuçlarına göre sınava giren her 3 öğrenciden 1’i tercih listesine ÇOMÜ'yü yazdı. ÖSYM’ye göre, ÇOMÜ’nün 210 programını bu yıl tercih listelerine yazan öğrenci sayısı 293 bin 52 kişi oldu. Tercih eden sayısının 300 bine yaklaşmasına rağmen bu öğrencilerden sadece 10 bin 419’u ÇOMÜ’ye yerleşebildi. "Bir üniversitenin başarısını ölçmede öğrenci ilgisi de önemli verilerden bir tanesidir. Bu yıl ilk yerleştirmede yerleşen oranı yüzde 97’ye kadar çıktı. Yabancı öğrenciler, dikey, yata geçişler de eklendiğinde yüzde 120 civarında bir doluluk oranıyla hizmet vermek durumunda kalıyoruz. Ek yerleştirmeler ile bu rakam artarken, Çanakkale’de okumak isteyen öğrencilerin yüzde 96,5’i bu isteğine kavuşamamış olacak. Bu rakamlara göre ÇOMÜ'yü tercihlerine yazan öğrencilerin sadece yüzde 3,5’i bu isteklerine kavuşabiliyor. ÇOMÜ'nün Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi son 3 yılda çok sayıda yeni fakülte, okul ve programın açılması, hazırlık okulunun devreye girmesiyle öğrenci sayısını 27 binden 46 bine kadar çıkardı. Buna rağmen okula olan ilginin artması sevindirici. Başka bir deyişle ÇOMÜ sadece nicel olarak değil, nitelik olarak da, tercih edilirlik yönünden de başarısını arttırarak sürdürüyor. Türkiye’de LYS’de tercih yapan her 3 öğrenciden 1’i üniversitemizi tercih listesinden yazdı. Elbette bu da bir ölçüdür. Çanakkale bu sayede Türkiye’de en çok tercih edilen illerden biri haline geldi. Kontenjanımız 10 bin 900 değil de 100 bin 900 de olsaydı eminim dolardı. Herkes Çanakkale’de okumak istiyor. Bu başarıyı aynı zamanda kent ile uyumlu bir üniversite idaresi olmasına da borçluyuz. Elbette Çanakkale’de de bazı öğrenci sorunları var. Ancak bu sorunlar diğer iller ile kıyaslandığında minimumda kalıyor. Üniversitenin son 3 yılda sağladığı atak ile öğrenci Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birinde okuduğunu biliyor." CİHAN Gevher Hatun Koleji PYBS'de Türkiye 16.sı çıkardı 014 Yılı Parasız Yatılılık ve 2açıklandı. Bursluluk Sınavı sonuçları Açıklanan sonuçlara göre Gevher Hatun Koleji öğrencisi Mustafa Talha Arıkan Türkiye 16.'sı oldu. Konu ile ilgili açıklama yapan Okul Müdürü Ali Celal Öztan şampiyonluklarla dolu geçmişi olan Gevher Hatun Koleji'nin 2013-2014 eğitim öğretim yılını başarılar ile süslemeye devam ettirdiğini belirtip, "2014 TEOG sınavında iki Türkiye 1.si, Karamanın en yüksek YEP’nı, ilk 10’da 5 öğrenci, yerleştirmede yüzde 100 başarı,Türkiye’nin en güzide okullarına öğrencilerimizi yerleştirerek şampiyonların okulu olduğumuzu yine kanıtladık. Açıklanan PYBS sonuçlarına göre Türkiye 16.sı olarak Karamanımızı tekrar gururlandırdık. Akademik başarılarımızın yanında, akıl oyunları Karaman ve Türkiye dereceleri, ulusal ve uluslar arası matematik olimpiyat dereceleri, sporsal yarışma dereceleri, kültür ve sanatsal etkinlik başarılar ile Karamanda özel okulculukta açıl- ması gereken çığırları açtık. İnançlı ve çalışkan öğretmen kadrosu ile kaliteli insan yetiştirme adına gece gündüz demeden eğitime devam ettik. Vatan ve millete hizmet eden nesiller yetiştirmek için öğrencilerimize birebir eğitim verdik ve vermeye devam edeceğiz. Emeği geçen herkesi canı gönülden kutluyorum.” dedi. CİHAN 12 7 EYLÜL 2014 Sağlık HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gözle bilgisayar arasında bir kol mesafesi olmalı Kolesterol hapları için hüsran, yine hüsran… Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA olesterol haplarının (statinler), K anti-enflamatuar etkilerinden dolayı birçok hastalıkta faydalı olabileceği iddiaları bir bir “fos” çıkıyor. Birçok çalışmada statinlerin KOAH alevlenmelerinin sayısını, şiddetini, hastaneye yatma oranını ve mortaliteyi azalttığı gösterilmişti ama bunların tümü de retrospektif (geriye dönük) çalışmalardı. 45 merkezde, orta ile ağır KOAH’ ı olan ve önceki sene akut bir alevlenme geçiren ama statine ihtiyacı olmayan 885 hastanın bir gurubuna 12-36 ay süreyle 40 mg simvastatin bir grubuna ise plasebo verilmesi planlandı. İleriye dönük, randomize, çift kör çalışmada birincil sonlanımlar hasta ve sene başına geçirilen alevlenme sayısı idi. 40-80 yaş arası hastaların FEV1 değerleri yüzde 80’ den, FEV1/FVC oranı yüzde 70’ den az idi, en az 10 paket-sene’ den fazla sigara içmişlerdi, kortizon veya antibiyotiklerle beraber oksijen kullanıyorlardı ve son sene içinde KOAH alevlenmesi sebebiyle acile başvurmuşlardı. Diyabet ve kalp-damar hastaları ile statin kullananlar çalışma dışı bırakıldı. Araştırma, ara sonuçlar alevlenme sıklığının her iki grupta aynı olduğunu göstermesi üzerine zamanından önce sonlandırıldı. Mortalite ve aksi tesirler de her iki grup arasında farklı değildi. Statin alanlarda lipit seviyelerinin ortalama olarak yüze 33 azalması hastaların ilaçlarını kullandıklarını ve ilacın etkili olduğunu gösteriyordu. Araştırmacılar, “Günde 40 mg simvastatinin alevlenme riski yüksek KOAH’ lı hastalarda alevlenme oranlarını veya ilk alevlenmenin zamanını etkilemediği” ifadesiyle özetliyorlar. Statinlerin iltihap baskılayıcı etkileri var Statinlerin TNF (tümör nekroz faktörü), CRP ve başka birçok enflamatuar mediatörü azalttığı biliniyor. Bu sebeple de statinler romatoit artrit, diyabet ve bazı böbrek hastalıkları için tavsiye ediliyor. Bu ilaçların havayolu hastalıklarında faydalı olabileceğini gösteren bazı araştırmalar olmakla beraber bunlar randomize, ileriye dönük ve çift kör olmadığından sonuçları şüpheli idi. Mesela, emekliler üzerinde yapılan gözleme dayalı bir araştırmada statin yazılanlarda akciğer fonksiyonlarındaki azalmanın statin kullanmayanlara göre daha az olduğu tespit edildi ama burada birçok başka etkenin rol oynaması mümkündü. Hepsi de geriye dönük olan 9 çalışmanın meta-analizinde akut KOAH alevlenmelerinin sayısı, bunların entübe edilmesi, solunum fonksiyonları, egzersiz kapasitesi ve ölüm oranları statin alanlarda daha iyi bulundu. Çok yeni 10 çalışmanın meta-analizi de statin alan KOAH’ lılarda ölüm oranının yüzde 19 az olduğunu ortaya koydu ama bunların tümü de çeşitli sebeplerle güvenilemeyen çalışmalardı. Gelelim neticeye Kolesterol haplarının anti-enflamatuar etkilerinin olması değil bunun klinik bir karşılığının olması önemli. belirli aralıklarla gözlerin kırpılması alışkanlık haline getirilmelidir." tavsiyesinde bulundu. anakkale Onsekiz Mart Ç Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları indirmek için alınacak tedbirleri Yrd. Doç. Dr. Erşan sıraladı. Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Erşan, gözle bilgisayar arasındaki mesafenin en az bir kol mesafesinde olması gerektiğini söyledi. "Normalde dakikada 14-18 defa gözümüzü kırparken bilgisayar karşısına geçtiğimizde göz kapaklarımızı kırpma sayımız 67’lere düşmektedir." diyen Erşan, azalan göz kırpmasıyla yeteri miktarda gözyaşı salmadığı ve göz küresi yeteri miktarda ıslanmadığı için gözde belirgin şikayetler ortaya çıktığını söyledi. Bilgisayar kullanımın yaygınlaşması ile birlikte göz ile ilgili rahatsızlıklar ciddi oranda artı. Gözlerde ağrı, kuruluk hissi, batma, yanma, kaşıntı, sulanma, kızarıklık, bulanık görme, nesneleri çift görme gibi şikayetler görülüyor. Erşan, büro gibi klimalı ortamlar, sıcak yaz ayları gibi gözyaşı buharlaşma hızının arttığı ve ortam neminin azaldığı durumlarda bilgisayar kullanıcılarının şikayetleri arttığını belirterek, "Çalıştığımız ortam iyice havalandırılmalı, ekran başında uzun süre kalınmamalı, 45 dakika ekran karşısında kalındı ise 15 dakika süreyle daha az görsel dikkat gerektiren işle uğraşılmalı, ekran karşısında bilinçli olarak Bu şikayetlerin bilgisayar kullanıcılarında yaygınlığı yüzde 60-90 oranında. Günümüzde, yoğun iş temposu ile birlikte bilgisayar ekranı başında kalma süresi 7-8 saati bulan kişilerde bu şikayetler daha da sık ve şiddetli görülüyor. Artık herkesin hayatında vazgeçilmez bir araç olan bilgisayarın gözlere verdiği zarar ver bu zararı en aza Bu araştırma statinlerin KOAH’ lılarda rutin olarak kullanılmasının hiçbir faydası olmadığını ispatlıyor. Ne diyelim, kolesterol haplarına yine hüsran…! Statinlere “acıların ilacı” dense yeri var. A California Üniversitesi'nden bilim adamları 2606 bin kişiyi kapsayan 19 araştırmanın sonuçlarını inceledi. Pilot ve hosteslerde cilt kanserine yakalanma riskinin başka meslek sahiplerinden 2 kat fazla olduğu belirlendi. Uçakların genellikle 9 bin metre yüksekte uçtuğunu ve bu yükseklikte cilt Bilgisayar ekranıyla kişi arasındaki mesafe çok önemli olduğunu belirten Erşan, bilgisayar ile göz kişi arasındaki mesafenin kabaca bir kol mesafesi olacak şekilde ayarlanması gerektiğini söyledi. Erşan tavsiyelerini şöyle sıraladı; r. Mustafa Mantı, böbrekD lerin vücuda giren pek çok ilaç ve toksik maddelerin kanserine yol açan ultraviyole ışınların çok yoğun olduğunu belirten bilim adamlarından Martina Sanlorenzo, üzerinden geçildiğinde bulutların ışınları yansıttığını belirtti. Sanlorenzo, bulutların ayna görevi görmesinin ışınların etkisinin daha fazla olmasına yol açtığına dikkati çekti. Araştırmanın sonuçları "Journal of the American Medical Association" dergisinde yayımlandı. Cilt kanseri erken teşhis halinde kolayca iyileştirilebiliyor. Ancak genellikle ciltteki tümörler benle karıştırıldığından gözden kaçaAA biliyor. Yapılan çalışmalarda çocuk ve ergenlerin yüzde 87’sinin rutin olarak bilgisayar oyunu oynadığı, 2 ile 7 yaş arası çocukların haftada 3 ila 5 saat, 8. ve 9. sınıf öğrencilerinin ise haftada ortalama 9 saat bilgisayar oyunu oynadığı tespit edilmiştir. "Bilgisayar ekranının üst seviyesinin, göz seviyesini aşmamasına özen gösterilmeli, bu sayede göz kapakları arasındaki açıklık daha az olacağından gözyaşı etkin bir biçimde gözü ıslatabilmektedir. Bilgisayar oyunlarının çocuğun ruhsal ve fiziksel gelişimindeki olumsuzluklar düşünüldüğünde ailelerin, çocuklarının oynadığı bilgisayar oyunlarının içeriğini ve bilgisayar karşısında geçirilen zamanı denetlemeleri gerekmektedir. Başta bilgisayar olmak üzere teknolojik aletleri kullanma konusunda yasaklayıcı değil yönlendirici bir tutum sergilenerek, çocuklara yararlı kullanımı öğretilmelidir." CİHAN Bilgisayar klavyesi ekranın hemen önünde olmalıdır. Yana yerleştirilen klavye, gözlerin daha çabuk yorulmasına neden olmaktadır. Aynı nedenle kaynak ve dokümanların da ekranın hemen yanına yerleştirilmesi gerekmektedir. Uygun çözünürlükte ekranın Karabük’ün Eflani il çe Aile ve İşyeri Hekimi sinde Sağlık Ocağı Mustafa Mantı, böbre olarak görev yapan Dr. k kalktıktan sonra gec lerin korunması adına sabah e ya her saat başı bir bard tıncaya kadar olan sürede ak su içilmesi gerekti ğini söyledi. ve düzenli, yani her saat başı bir bardak su içilmesini tavsiye ediyoruz. Peki su neden çok önemlidir? Pilotlar da cilt kanseri riski 2 kat fazla merikalı bilim adamlarının araştırması, yüksek rakımda ultraviyole ışınların yoğunluğunun daha fazla olması nedeniyle sık sık uçan ve bu ışınlara maruz kalan pilot ve hosteslerde melanom cilt kanseri riskinin arttığını gösterdi. BİLGİSAYAR KARŞISINDA NASIL DURULMALI Her gün sabah kalkıp yatana kadar, 12 - 13 bardak su içmek şart Kötü kolesterolü azaltan veya iyi kolesterolü yükselten birçok ilaç kalp krizi ve felçleri azaltmadığı için kullanılmıyor. seçilip, doğru şekilde konumlandırılmasına ilave olarak ekran üzerindeki toz ve lekelerin parlama ve yansıma problemine karşı temizliği de önemlidir. Bu koruyucu önlemlere ilave olarak göz doktorunun uygun gördüğü kişilerin mevcut gözyaşına destek olması amacıyla yapay gözyaşı damlalarını kullanması gerekmektedir. yine vücuttan uzaklaştırılmasında ana görevi üstlendiğini belirterek," Böbreklerimizdeki en ufak bir problem bizi geri kalan hayatımız boyunca diyaliz makinesine mahrum bırakabilir. içerisinde alacağımız diğer sıvı gıdalar; çay, meyve suyu, soda ve ayran gibi diğer sıcak ve soğuk içecekler ile çorba gibi sulu yemekler hariç, bu kritere dahil edilmemeli, sadece su olarak alınmalıdır. Böylelikle bir günde yaklaşık 12 – 14 saat ayakta kalan bir kişi ortalama 3 litre su almış olur. Bu sebeple böbreklerimizi korumaya azami ölçüde dikkat etmeliyiz. Böbreklerimizi korumanın en temel yolu, sabah kalktıktan sonra gece yatıncaya kadar her saat başı bir bardak su içmektir. Gün Bu da bizim hedefimiz olan su alımıdır. Fakat biz bunu tek seferde ya da birkaç seferde alınmasını istemiyoruz. Çünkü bunun böbreklerimize hiçbir faydası olmaz, aksine zararı olabilir. Biz azar azar Vücudumuzdaki toksik ve zehirli maddeler kan yolu ile böbreklerimize gelir ve oradan tahliye edilir. Böbreklerimiz ne kadar çok çalışırsa içerisinde bu toksik maddeler o kadar az kalır. Bir böbrekte ne kadar az toksik madde kalırsa o böbrek o kadar çok uzun ömürlü olur. sakıncası bulunmadığını sadece, yaşlı, şeker hastalığı, tansiyon ve kalp hastalığı ve karaciğer veya akciğer hastalığı gibi ek hastalığı olan ve ağızdan düzenli beslenemeyen, beslenmesi bozuk olan bireylerde vitamin eksikliğine yol açabildiğini belirten Dr. Mantı, " Bu da dışarıdan vitamin desteği ile tolere edilebilir. İşte bu nedenle, hayat kalitemizin yüksek olmasını istiyorsak ve diyaliz cihazına bağlı yaşamak istemiyorsak, her gün ve her saat başı bir bardak su içmeliyiz. Bir böbrek ne kadar uzun ömürlü olursa o kadar az diyalize girme ihtimali olur. İşte bu yüzden su böbreklerimiz için çok önemlidir." dedi. Çok su alımının; genç, sağlıklı ve beslenmesi normal olan bireylerde herhangi bir Bunu daha genç yaşlardan alışkanlık haline getirmeli ve 3 ayda bir, 6 ayda bir ya da en geç yılda bir kan tahlili yaptırıp böbrek fonksiyonlarımızı sıkı takip altına almalıyız ve takip etmeliyiz." diye konuştu. CİHAN Batı kesimleri etkileyen yağışlar hafta sonu iç kesimleri de etkisi altına alarak devam edecek. Marmara ve Batı Karadeniz'de poyrazın kuvvetlenmesi hissedilen sıcaklıkları düşürüyor. Ancak Anadolu'nun iç ve doğu kesimlerinde sıcaklıklar hala mevsim ortalamasının üzerinde. İstanbul'da Pazar'a kadar sağanak geçişleri sürecek, sıcaklık kuvvetli poyrazla biraz daha düşürüyor, 26-27 derecelerde. Ankara parçalı bulutlu 33 derece, hafta sonu başkent de yağmur alacak. İzmir parçalı bulutlu 29 derece. Cumartesi İzmir'de de yağmur başlıyor. Bursa 29, Adana ise yine çok sıcak 35 derece. Marmara 3 gün yağmurlu. Cuma da sağanaklar Trakya-Çanakkale taraflarında yer yer şiddetli yağacak. Su baskını riski var. Kırklareli, Kocaeli, Sakarya boyunca ise poyraz kuvvetleniyor. Termometre sıcaklığı 26-27 derece, hissedilen ise 25 derecenin altında. İç Anadolu'da sıcaklıklar yüksek 29 ila 33 derece. Akşama doğru Eskişehir, Çankırı çevresinde başlayacak yağmur hafta sonu bölge geneline yayılacak. Ege'de Cuma Kütahya'da, Cumartesi bölge genelinde yağmur görülecek. Sıcaklıklar artık daha düşük değerlerde, gölgede 29-32 derece ama rüzgar hafif olduğundan güneşin altı yine sıcak. Akdeniz'de gelecek hafta ortasına kadar rüzgarlar denizden nemli esmeye devam edecek. Bunaltıcılık fazla. Cumartesi günü Antalya'da yağmur başlıyor. Güneydoğu'da çok yüksek seyreden sıcaklıklar Pazar günü 2-3 derece düşecek. Gaziantep 36, Diyarbakır 38 derece. Doğu Anadolu sonbahara da yüksek sıcaklıklarla girdi. Erzurum 29, Malatya 36 derece, sonraki günlerde de önemli bir yağış beklenmiyor. Pazar günü sadece Kars, Ağrı arasında olabilir. Karadeniz'in batısında poyraz kuvvetli ve serin esmeye başladı. Yine de sıcaklıklar yüksek Bolu 29, Samsun 28 derece. Bolu, Karabük, Kastamonu ve Rize yağmurlu. Hafta sonu ise yağış alacak kentlerin sayısında artış olacak. ANKARA İS TAN BUL Bugün 7 Eylül Pazar 27 Rüzgar 14 20 Bugün 7 Eylül Pazar Nem %63 30 Rüzgar 13 14 AN TAL YA İZ MİR Bugün 7 Eylül Pazar Nem % 76 29 Bugün 7 Eylül Pazar Rüzgar 22 21 Nem % 96 31 Rüzgar 20 21 Nem % 72 7 EYLÜL 2014 Turizm HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 13 İzmir'de yabancı ziyaretçi sayısında yüzde 4,6 düşüş yaşandı ge Turistik İşletmeler ve KonE aklamalar Birliği (ETİK), Ar-Ge Birimi çalışmalarıyla oluşturulan 'ETİK Exclusive Yönetim Raporları 14'üncü sayısı yayımlandı. 2014 yılının 8 aylık döneminde İzmir'e gelen toplam yabancı ziyaretçi sayısının ele alındığı raporda, gelen yabancı turist sayısının 969 bin 8 kişiden 924 bin 837 kişiye düşerek yüzde 4,6 oranında bir azalma olduğu belirtildi. ilemiştir" dedi. Yaşanan bu olumsuz durumun yanında havayoluyla İzmir'i ziyaret eden yabancı turist sayısında artışın devam ettiğini belirten İşler, "Havayolu ile ülkemize giriş yapan yabancı ziyaretçi sayısında artış devam etmiştir. Geçen senenin 8 aylık döneminde 629 bin kişi olan Adnan Menderes Havaalanı trafiği, bu yıl yüzde 5,2 oranında yükselerek 661 bin kişiyi geçmiştir" şeklinde konuştu. ETİK Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, "Bu düşüşün asıl nedeni, kurvaziyer yolcu trafiğinde meydana gelen azalmadır. Ayrıca, geçen sene Alsancak Limanı'nda 305 bin kişilik olan yolcu trafiğimiz, yüzde 29 oranında bir düşüş göstererek 216 bine ger- İzmir'in ana pazarlarındaki son durumları da masaya yatıran raporda, ülkeler bazında İzmir'i ziyaret eden yabancı sayılarına da değinildi. Raporda, 8 aylık dönemde İzmir'e gelen en fazla turist sayısının ise Almanya'dan olduğu görüldü. 8 aylık dönemde Almanya'dan gelen turist sayısı geçen seneyle karşılaştırıldığında, yüzde 0,8 artış göstererek 228 bin kişiye ulaştığı belirtildi. Almanların havayolu ile yüzde 90 gibi dikkat çekici bir oranla İzmir'e giriş yaptığı belirtilen raporda, ayrıca Adnan Menderes trafiğinin yüzde 2,9'luk bir gelişme göstererek 204 bine yükseldiği açıklandı. Almanların denizyolu ile İzmir'e yaptığı girişlerde ise yüzde 16'lık bir gerileme olduğu kaydedildi. Havayolu girişlerinde en yüksek pazarlar arasında yer alan Fransa'dan İzmir gelen turist sayısı yüzde 7,1 artarak toplamda yaklaşık 97 bine ulaşırken, denizyolu girişlerinde ise yüzde 1,8 büyümenin gerçekleştiği bilgisi verildi. İzmir'in yüksek pazarları arasında dikkat çeken ülkelerden İtalya pazarı, 8 aylık dönemde yüzde 11,6 düşüşle dikkatleri üzerine çekti. Genellikle, denizyoluyla İzmir'i ziyaret eden İtalya pazarı, bu yıl 86 bin civarlarında seyretti. Öte yandan İtalya'dan gelişler, havayolu ve denizyolu kapılarında azalma gösterdi. 8 aylık döneme bakıldığında, Adnan Menderes'ten yapılan girişlerin yüzde 18, Alsancak Liman'ından yapılan girişlerin ise yaklaşık yüzde 11 oranında azaldığı belirtildi. Pazarlar bazında bu yıl gerileme yaşayan bir diğer ülke de İngiltere oldu. 8 aylık dönem içerisinde yüzde 12,8 oranında gerileme gösteren pazar, İzmir'e gelen toplam turist sayısı bakımından 98 bine geriledi. Adnan Menderes'ten yapılan girişlerde yüzde 1,2'lik düşüşe ek olarak, Alsancak Limanı girişlerinde yaşanan yüzde 44'lük düşüş, bir diğer dikkat çekici gelişme olarak gözlendi. İzmir'in bu yıl en canlı pazarları arasında yer alan Hollanda pazarı, 8 aylık dönemde yüzde 15,6'lık artış oranıyla 68 binin üstünde seyrederken, havayolu gelişlerinde ise yüzde 20 oranında artış sağlandı. Ayrıca, Adnan Menderes trafiğinin 53 binden 64 bine çıktığı belirtilen raporda, Hollanda'dan gelen tur- istlerin Alsancak Limanı girişlerinde yüzde 29'luk düşüşle 4 binin altına indiği bildirildi. İzmir'in ziyaretçi trafiğinde dikkat çeken bir diğer gelişme ise İran'dan gelen turist sayısında oldu. İran'dan gelenlerin İzmir'de yüzde 58'lik bir ilerleme göstermesiyle oldukça önemli bir aşama kaydeden turist sayısı, bu artışla 33 bini geçti. Son olarak, İzmir'in gelişme gösterdiği pazarların masaya yatırıldığı raporda, havayolu ile girişlerde artış gösterdiği belirtilen Polonya, Yunanistan ve Belarus AA ülkeleri dikkat çekti. istiyorlar ak m ır d n za ka e zm ri tu yi se li ki Tarihi İstanbul 8 ayda % 13'lük artış yakalandı İ ırklareli'nin Pınarhisar ilçesine bağlı Kaynarca beldesindeki 1107 yıllık kilise restore K edilmeyi bekliyor. Belediye Başkanı Serdar Türker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır atıl durumdaki kilisenin turizme kazandırılması için çalıştıklarını söyledi. Belediye stanbul'a ocak-ağustos döneminde gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 13 artarak 7 milyon 828 bin 491 oldu. Arap pazarlarındaki yükseliş sürdü. 2014 yılının ağustos ayında ise yüzde 20’lik artışla 1 milyon 290 bin 218 kişi kenti ziyaret etti. başkanı seçildikten sonra kilisenin durumunu gördüğünde vicdanının sızladığını belirten Türker, şöyle konuştu: "Bizans döneminden kalma bir kilise. Kilisenin durumunu gördüğümüzde çok üzüldük. Çok atıl durumdaydı. Etrafını temizlettik. Kiliseyi gün yüzüne çıkardık. Kilisenin çevresinde düzenlemeler yaptık. Kilisenin restorasyonu için Kültür Ve Turizm Bakanlığı yetkilileri ile görüşmelerimiz sürüyor. Kiliseyi şu anki durumunda bile başta Yunanistan ve Bulgaristan'dan gelenler olmak üzere yabancı ve yerli turistler ziyaret ediyor." Yılın 8 aylık diliminde İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçilerin ülkelere dağılımında ise birinci Pazar Almanya’dan gelenler hafif bir artışla 798 bin 834 kişi oldu. İkinci Pazar Rusya’dan da 404 bini aşkın kişi geldiği gözlendi. Artış yaşanan bir diğer Pazar İngiltere’den de 333 bin 244 kişi giriş yaptı. Türker, kilisenin restore edilmesi durumunda turizme önemli katkı sağlayacağını vurguladı. Kilise için Kültür Ve Turizm Bakanlığı ile yazışmalar yaptıklarını, Fener Rum Patrikhanesi'nden patrik yardımcısı ile görüştüklerini dile getiren Türker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendilerini Kaynarca'ya davet ettik. 15 gün önce Bulgaristan'dan bir heyet gelerek kilisede incelemelerde bulundu. Kilisemizin 1107 yıllık tarihini gün yüzüne çıkartıp turizme kazandırmak istiyoruz. Kaynarcamıza ve Türk turizmine hizmet edeceğine inanıyoruz. Restorasyon yapıldıktan sonra turistlerin ziyaret etmesini, beldemizin ve ülkemizin tanıtımına katkı yapmasını sağlamak istiyoruz. 1107 yıllık kilisenin etrafında çevre düzenlemeleri yaptık. Kültür Ve Turizm Bakanlığı da restorasyonunu yaparsa kilise turizme kazandırılır." AA İran ve Ortadoğu pazarlarındaki hızlı yükselişin ise sürdüğü dikkat çekti. Son yılların yükselen pazarı İran’dan 2013’ün 8 ayında 232 bin 391 kişi gelirken, 2014’ün 8 aylık diliminde 367 bin 893 kişinin geldiği gözlendi. Ocak-ağustos döneminde toplam 1 milyon 400 bin 33 ziyaretçinin geldiği Arap ülkelerindeki artış ise bu dönemde yüzde 28’e yaklaştı. AA Baraj kurudu, 800 yıllık han gün yüzüne çıktı Çankırı'da su samuru fosili bulundu Yaklaşık 50 yıl önce baraj inşası sonrası sular altında kalan Selçuklu dönemine ait Argıt Hanı, kuraklığın etkisiyle yeniden gün yüzüne çıktı. viyelere düştü. Konya'da içme ve sulama suyu sağlanan Altınapa Barajı da kuraklıktan nasibini aldı. K Bölgede yaşanan kuraklık ile birlikte baraj ve göllerdeki su seviyesinin düşmesi ise çeşitli kurumları harekete geçirdi. onya'da içme ve sulama suyunun sağlandığı Altınapa Barajı'nda su seviyesinin son yılların en düşük seviyesine inmesiyle 800 yıllık tarihi eser gün yüzüne çıktı. Türkiye, son yılların en kurak dönemini yaşıyor. Kış, ilk bahar ve yaz mevsimlerinde ortalamanın altında seyreden yağışlar sonucu barajlardaki su seviyeleri de minimum se- Yaklaşık 50 yıl önce baraj inşasıyla oluşan gölün suları altında kalan Argıt Hanı (Altınapa Hanı), su seviyesinin yüzde 18'e kadar düşmesi sonucu yeniden gün yüzüne çıktı. Uzmanlar, yurt genelinde yaşanan kuraklıktan en çok İç Anadolu Bölgesi'nin etkilendiğini ifade ediyor. Zaten yarı kurak bir iklim özelliğine sahip olan bölgede yaşanan kuraklık, tarımsal verim ile içme suyu üzerinde olumsuz etkilere yol açıyor. Konya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (KOSKİ) su tasarrufuna yönelik çeşitli kampanyalar başlattı. SULAR ÇEKİLDİ, SELÇUKLU ESERİ ORTAYA ÇIKTI Yaklaşık 50 yıldır sular altında bulunan Argıt Hanı (Altınapa Hanı) Konya-Beyşehir karayolunun 13'üncü kilometresinde bulunan Altınapa Baraj Gölü içerisinde bulunuyor. Yıllardır sular altında bulunan Argıt Hanı'nın önemli bir zamanla biriken biriken çamurun altında kalmış. Şuan gölün suyu ise Han'dan yaklaşık 30 metre uzakta. Han, bugüne kadar herhangi bir onarım veya restorasyon görmemesine karşın hala ayakta kalabilmiş. Çamurun altında kalan kısımlarında ise neler olduğu bilinmiyor. Argıt Hanı, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde kölelikten devletin en yüksek mevkilerine kadar yükselmiş azatlı bir köle olan Şemseddin Altunba (Altınapa) tarafından 1201 yılında yaptırıldığı biliniyor. Hanın kitabesi bulunmuyor ancak, Şemseddin Altunba tarafından yaptırıldığı 1201–1202 tarihli vakfiyeden anlaşıldığı ifade ediliyor. CİHAN Y apraklı yolu üzerindeki kazı alanında yürütülen çalışmalarda bugüne kadar aralarında 8 milyon yıllık fosillerin de bulunduğu kalıntılara ulaşıldı. Ankara Üniversitesi (AÜ) Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayla Sevim Erol başkanlığında 17'nci yılını dolduran kazılara bu yıl çeşitli üniversitelerden 20 öğrenci katılıyor. Erol, uzun yıllardır sürdürülen kazılardan oldukça verimli sonuçlar aldıklarını söyledi. Bu yılki kazılarda alan çalışmasını sona erdirdiklerini belirten Erol, laboratuvar çalışması ve arşivleme yaptıklarını ifade etti. Erol, kazılarda fil, gergedan, at, domuz, zürafa, keçi, geyik, koyun, kılıç dişli ka- plan ve kuyruksuz maymun gibi birçok türün kalıntılarına ulaşıldığına dikkati çekerek, "Son dönemde elde edilen yeni fosillerle tür sayımız 20'nin üzerine çıkıyor. Buradaki fosillerden elde edilen bilgi ışığında 8 milyon yıl öteye gidebiliyoruz" şeklinde konuştu. "Bu yılki kazılarda su samuru fosiline rastladık" diyen Erol, "Su samurları sulak ve ormanlık ortamlarda yaşar. Su samuru fosili bulunması nedeniyle 'kurak bölge' diye tanımladığımız çorak yerlerin aslında çok kurak olmadığını görüyoruz. Su samuru fosili bulunmuş olması, buranın ormanlık olduğunu gösteriyor. Su samuru fosili bizim için önemli sürpriz oldu. Yeni sürprizlerle karşılaşmaya devam ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Yeni bulunan türlerin bölgenin ekolojik ortamını aydınlatmada kendilerine yardımcı olduğunu vurgulayan Erol, her geçen gün karşılaştıkları yeni şeylerle bölgeye ilişkin yeni bilgilere ulaştıklarını dile getirdi. TÜRKİYE'DE FOSİL ÇEŞİTLİLİĞİ EN FAZLA OLAN YER Bölgenin fosil çeşitliliği yönünden oldukça zengin olduğunu ifade eden Erol, "Birçok fosil çıkan yer var ama Çorak Yerler Lokalitesi'nin durumu çok farklı. Türkiye'de aynı yerden bu kadar çok fosilin çıktığı başka bir yer yok" dedi. Erol, geçen yıl çıkardıkları antilop fosilinin farklı türe ait olduğunu belirlediklerini sözlerine ekledi. AA T.C. İSTANBUL 18. İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2014/16571 ESAS Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin % 50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin % 50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 1. İhale Tarihi : 30.09.2014 günü, saat 10.30-10.40 arası, 2. İhale Tarihi : 15.10.2014 günü, saat 10.30-10.40 arası, İhale Yeri : Rami Kışla Cad.Nur Sanayi Sitesi No:69/21 Topçular/İSTANBUL-null null/null No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) 1 42.000,00 14 Adet % 18 14 Adet Montajı Yapılmamış Motosiklet, TDRC38Z-97 Seri Numaralı Plugin Marka, Plakasız ve Montajı Yapılmamış Motosiklet (Tanesi 3.000 TL.) BASIN:55229-B.Tashih/www.bik.gov.tr 14 7 EYLÜL 2014 Magazin-Tv HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Emmy Ödüllü Oyuncu Özgür Teke, Kurtlar Vadisi Pusu'ya Transfer Oldu İbrahim Tatlıses, Sahibi Olduğu Tatlıses TV'nin Kapanmasına İsyan Etti Selçuk Yöntem, Kim Milyoner Olmak İster'in Yeni Sunucusu Oldu rekorları kıran yarışma 'Kim Milyoner Reyting Olmak İster'i yeni se- ATTIĞI TWEET'LER zonda ünlü oyuncu Selçuk Yöntem sunacak. "Tatlıses'in yayını kesilmiş vaziyette.Kolumu kesseydiniz canım bu kadar yanmayacaktı. Sayın bakanıma seslendim, ama boşunaymış meğer! Kenan Işık’ın beyin kanaması geçirmesinin ardından Kim Milyoner Olmak İster’i her hafta farklı bir ünlü sunmuştu. 11 senedir o televizyonu ayakta nasıl tuttuğumuzu bir biz biliriz bir de Allah, bir de çalışanlar... Gerisi hava cıva ! Halkın dilini kestiniz. nlü türkücü İbrahim Tatlıses, Ü televizyon kanalının kapanmasını sosyal medya hesabı Twit- YERİNE GEÇİCEK İSİM BELLİ OLDU ter'dan eleştirdi. Atv yönetimi ünlü yarışmanın yeni sunucusunu artık kesin olarak belirlemek istedi ve yeni sezonda yarışmayı ünlü oyuncu Selçuk Yöntem sunmasına karar verdi. HABER MERKEZİ Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses'in sahip olduğu Tatlıses TV kapandı. Kapatma kararının ardından ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses isyan etti. Tatlıses, Twitter'dan kararı eleştirdi. TATLISES'İN Twitter HESABINDAN Tatlıses TV'nin 80 bin dolar teminat mektubu var. Kesintiye uğraması utanç verici bir olay. Tatlıses TV çocuğum gibidir, başka bir çocukla asla istemem. Kapatma kararı çok ağır bir karardır, sayın genel müdürüm ve sayın bakanım size yalvarmıyorum sadece… Bu arada parasını ödemeyen bir süre kanal var..." HABER MERKEZİ urtlar vadisi’nde ana karakterlerK den Abdülhey ve Kara’nın ayrılmasından sonra yeni karakterler diziye dahil oldu. Ünlü Hollywood starı Andy Garcia’yı konuk oyuncu olarak diziye dahil eden Pana Film, ABD’den ikinci bir transfer daha yaptı ve birçok yabancı dizide rol alan Türk oyuncu Özgür Teke’yle anlaştı. e v r e M a r n o s n a 'd a Adrian i d l i d e h i c r e t r u Boluğ EMMY ÖDÜLLÜ OYUNCU Özgür Teke Emmy ödüllü yönetmen Greg Yaitenes’in oyuncu listesine adını yazdırdı. Ocak 2013′te yayına giren Banshee’nin New York seçimleri için yapılan seçmeleri kazanarak, başrol oyuncuları Ben Cross ve Zeljko Ivanek ile aynı sahneleri paylaşan genç bir oyuncu olan Özgür Teke vadide Türk izleyicisinin karşısına çıkacak. HABER MERKEZİ Yüzyıl'ın Nurbanu Sultan'ı Merve Boluğur, aralarında Muhteşem Adriana Lima gibi dünyaca ünlü yıldızların yer aldığı Maybelline New York markasının ilk Türk yüzü oldu. DİYETE GİRDİ Daha önce Adriana Lima, Christy Turlington, Emily DiDonato, Jourdan Dunn ve Marloes Horst gibi ünlü isimlerle çalışan firmayla reklam anlaşması yapan genç oyuncu, önümüzdeki günlerde markanın davetlisi olarak New York Fashion Week'i izlemeye gideceğini söyledi. Boluğur, "Sırf bu yüzden diyete girdim" dedi. HABER MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 04:10Türk Müziği 05:10Yalancı Bahar 07:00Yalancı Yarim 08:00Kayıp Prenses 10:00Nedir Ne Değildir 12:00Süper Star Life 14:00Tülin Şahin ile Moda 15:10Kenan Erçetingöz ile Yüz Yüze 16:15Dizi 19:00Star Haber 20:00Survivor 23:30Süper Dadı 08:00Çok Güzel Hareketler Bunlar 12:30Pazar Gezmesi 13:00Akasya Durağı 16:00Ben Bilmem Eşim Bilir 19:00Kanal D Ana Haber 20:00Güneşi Beklerken 23:15Galip Derviş 06:50Ömür Dediğin 07:25Adam Olacak Çocuk 08:05Joker 09:30Büyük Ülke 11:15Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu 14:30Beni Böyle Sev 16:55Balıkesirspor - İstanbul 19:00Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 19:55Bir Yusuf Masalı 22:00Stadyum 06:30Comedya 08:00Gülhan'ın Galaksi Rehberi 09:00Dünya Listeleri 10:30Pazar Magazin 12:00Güneri Cıvaoğlu ile Şeffaf Oda 13:15Teksus 14:30Bay Tahmin 22:30Pazar Magazin 04:20Yahşi Cazibe 05:30Hatırla Sevgili 07:00Çocuklar Duymasın 11:30Dizi TV 12:40Dizi 14:30Dizi 16:45Dizi 19:00ATV Ana Haber 20:00Hükümet Kadın 22:20Gladyatör 00:00Gerçek Adalet 01:45Ekip 49 03:30Yedi Psikopat 05:10Dudaktan Kalbe 06:15Yeter Ki Sen Kazan 07:00Her Sabah 08:452. Sayfa 10:30Doktor Aytuğ 12:30Öğle Haberleri 12:50Derya'nın Dünyası 14:45Dudaktan Kalbe 16:15Dolu Dolu Anadolu 17:50Sıcak Gündem 18:00Ana Haber 18:50Yeter Ki Sen Kazan 19:50Fünye 21:45Kayıp Kimlik 23:45Hayatın Rengi 05:00Gezenti 05:20Donanım Haber 06:00Shappies 06:20Monster Warriors 06:40Ejder Avcıları 09:00Trend Topic 12:00I Heart Radio 15:30Donanım Haber 18:00Yeşil Öyküler 18:40Fırıldak Ailesi 08:45Lifestyle 08:55 Hava Durumu 09:00Haber Merkezi 09:15Ekonomi Piyasalar 09:20Spor 09:30Ekonomi Notları 10:00Haber Merkezi 10:15Ekonomi Piyasalar 10:20Spor 10:30Seçim Aktüel 10:45Spor 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Haber Merkezi 11:35Ekonomi Piyasalar 11:40Spor 07:00Cennet Mahallesi 08:30Winx Club and Poppixie 09:30Pepee 10:00Pazar Sürprizi 13:00Lezzet Haritası 14:00Ev Kuşu 15:00Fatih Harbiye 17:00Nereye Bakıyor Bu Adamlar 19:00Show Ana Haber 19:45Analı Oğullu 21:45Güldür Güldür Show 22:30Kuzeyin Oğlu 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 07:00Geri Sayım 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:30Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00 Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00 Kapanışa Doğru 16:45Cnbc-e.com'da Bugün 17:00 Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Avatar 18:30Penguins of Madagascar 19:00The Simpsons 20:00Mom 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 05:45Sana Bir Sır Vereceğim 07:30Murat Güloğlu İle Çalar Saat Hafta Sonu 10:00Milyoner 12:30Türkan Şoray ile Pazar Kahvaltısı 13:30Çocuklar Duymasın 14:30Hitman 16:15Karagül 19:00FOX Ana Haber 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi 7 EYLÜL 2014 Spor HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Geçen sezon katıldığı sarıkırmızılı takımda talihsiz bir sakatlık yaşayarak, sezonun ikinci yarısında forma giyemeyen Bruma, Galatasaray Dergisi'ne açıklamalarda bulundu. Bruma, sarıkırmızılı takımda forma giydiği için mutlu olduğunu belirterek, Galatasaray'la büyük başarılar yakaladıktan sonra Premier Lig'nde oynamayı hayal ettiğini söyledi. Bruma'nın gözü Premier Lig'de! Y eni sezon öncesinde sakatlıktan kurtularak, sezona etkili bir başlangıç yapan Portekizli oyuncu, "Galatasaray'dayım ve burada olmaktan çok mutluyum. Kafamda, çok çalışıp Galatasaray'a yararlı olmak var. Bunun için de düzenli forma giymeliyim. Önümüzde çok önemli maçlar var. Şampiyonlar Ligi'nde ve Süper Lig'de önemli maçlara çıkacağız ve bu maçlarda takıma katkı vermeliyim" ifadelerini kullandı. Türkiye'de düzenlenen 20 Yaş Altı Dünya Kupası'nda gösterdiği performansla Galatasaray'ın yanı sıra İngiliz kulübü Tottenham'ın da dikkatini çeken Bruma, sarı-kırmızılı takımı seçmiş olmasına rağmen Premier Lig hedefinden vazgeçmediğini aktardı. Genç hücum oyuncusu, her futbolcunun İngiltere'de forma giymeyi isteyeceğinden bahsederek, şunları kaydetti:"Galatasaray'ı seçmendeki en büyük sebep Şampiyonlar Ligi'nde oynaması ve Avrupa'nın önde gelen takımlarından bir tanesi olmasıydı. Ayrıca Fatih Terim'in beni çok istediğini biliyordum. Kulübün bana göstermiş olduğu ilgi de çok fazlaydı ve bu ilgiden etkilendim. Zaten biraz araştırınca Galatasaray ve İstanbul ile ilgili güzel şeyler duyarsınız. Diğer bir yandan da her futbolcu Premier Lig'de oynamak ister ama şu dönemde Galatasaray benim için çok daha iyi bir tercihti. Premier Ligi hedefini bırakmış değilim. Fakat öncesinde hedefim Galatasaray'la büyük başarılar yakalamak." Galatasaray'ın üç kulvarda mücadele ettiğini aktaran 19 yaşındaki futbolcu, şu ifadeleri kullandı: "Maç sayısı anlamında ortaya bir hedef koymak çok doğru olmaz. Bütün maçlarda sahaya çıkmak için çalışacağım. Takım olarak dördüncü yıldızı sezon sonunda takmak istiyoruz. Ayrıca Şampiyonlar Ligi hedefimiz var. Yine Türkiye Kupası'nı geçtiğimiz sezon olduğu gibi kazanmak istiyoruz. Bu hedeflere giderken maksimum seviyede takıma yardım etmek için çalışacağım." Geçen sezon yaşadığı çapraz bağ sakatlığının ve takımdaki teknik direktörlük değişikliğinin ken- disini olumsuz etkilediğini anlatan Bruma, şöyle devam etti: "Geçen sene baktığımızda iyi maçlarım da oldu, kötü maçlarım da. Yeni gelmiştim ve kısa süre sonra bir teknik direktör değişikliği yaşandı. Açıkça söylemek gerekirse Fatih Terim'in gidişi beni çok olumsuz etkiledi. Geçtiğimiz sezon çok şanssız bir sakatlık yaşadım ve sezonu kapattım. Bu sene ise takımın başına sayın Prandelli geldi. Kendisinin iletişimi çok kuvvetli ve bana çok yardımcı oluyor. Sahada ne yapmam gerektiğini bana ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. Benim görüşüm bu senenin geçtiğimiz sezondan en çok daha iyi olacağı yönünde. Ben kapasitemi ve saha içinde neler yapa- bileceğimi biliyorum." Bruma, sarı-kırmızılı takımın teknik direktörü Cesare Prandelli'nin kendisinden beklentilerinin farkında olduğunu dile getirerek, "Hocanın benden beklentileri büyük, bunu biliyorum. Kapasitemin farkında. Kilit nokta, sorumluluk almam. Özellikle üçüncü bölgede, birebirde rakibi geçmemi ve rakibin arkasına koşular yapmamı istiyor. Ofansta takıma maksimum oranda katkı vermem gerektiğini söylüyor" değerlendirmesinde bulundu. Portekizli futbolcu, son vuruşlarda etkisiz kaldığı yönündeki eleştirilerin farkında olduğunu ve eksiklerini kapatmak için özel çalışmalar yaptığını söyledi. AA Diego Ribas ilk 11’e Meireles kulübeye! Fenerbahçe, lige verilen milli maç arasında sakat futbolcuların iyileşmesini munu da Ribas'ın duru ik kn diği ve özel te le iz çe h n nda bekliyor.. Fendireerktbaörü İsmail Kenartal, yaçakılışm alar yaptırdığı ed m bildirildi. tedavileri deva kıma Sarıın ta futbolcuların olcuyu sağlık Brezilyalı futb ında dönmesi için a şm lı ça aç r m bi lacivertli Trabzonspor heyetiyle sıkı len ri ve e i planlayan lig ey , rm en sahaya sü içine girerk n la pı ya enmanlarda larda teknik Kartal'ın, antr gulamak arada da maç ek rm di uy in a futbolcusuna hataları en az steriyor. i anlattığı gö iğ heyetin en için özel çaba istediği takt belirtiliyor. mine li zi di l ea id n büyük Defansı rumuyla ilk yen teknik Diego form du dönmesini iste artal, u hedefi, Tra- diBrurenktoörAlvİsesmai'inl Kdurumunu ongöbisterr içirinkenh,azteırknolikdudiğurenktör n yabancı p ediyor İsmail Kartal'ı sunda yakından taki bzonspor u n ko kontenjanı ğı dı öğrenildi şa ğu ya a du 'd ol i pa düşünel maçı öncesi Süsakapetlr ıkKunedeniyle r ması halinde abükspo Diego'yu oynat kulübesine Kardemir Kar ındaki k Bruno m Meireles'i yede sınavında takı Bruno en İsmail en an kl ay be i am çekmes yerini al de in uda iç n si Alves'in Kartal'ın bu ko ve tam Alves'in tedavi kımı'ndan ı ığ Ta ld li kararsız ka Portekiz Mil ğı ve cak takıma özel izin alındı erinde özel kadro yapıla an sonra sl rd si la te an ra m dı en antr Saman ndığı belirtiliyor. la ği gu ce uy re vi ve n dönmesi. da si te ke bir AA n l'ı ta di İsmail Kar öğrenil bi Diego Bruno Alves gi Halilhodzic kolay gol yeme sorununu çözdü Trabzon d ahi V , a d ' r o sp etkc i z d o h l Hali rmeye e t s ö g i n isi zayir e C . ı d a l baş ı'nm ı k a T i l Mil unma v a s i k a d ordob ı n ı ş ı y a anl i de b i k e i l i v ma tmeyi e e t n o m oşnak B n a r a ş ba m, a d a k i n tek l yeme o g y a l o k ü. d z ö ç u n sorunu ahid Halilhodziç'in Trabzonspor'a V gelmesinin ardından savunmaya yapılan transferler, bordo mavililerin gol yeme sorununu da çözmüş oldu. Avusturya kampına kendinden önce yapılan transferlerle giden ve burada oynadığı 3 hazırlık maçında, 1 beraberlik ve 2 mağlubiyet alan Trabzonspor'da Vahid Halilhodziç, bu bölgeye yaptığı takviyelerle sorunu çözmüş oldu. 15 Bilic sistemi değiştiriyor! B eşiktaş'ta Jose Sosa'nın transfer edilmesiyle teknik direktör Slaven Biliç, yeniden 4-2-3-1 sistemine dönüyor. Bilic, ileride Demba Ba, Mustafa Pektemek, Cenk Tosun, Gökhan töre, Olcay Şahan, Oğuzhan Özyakup, Jose Sosa ve Kerim Frei alternatiflerinden sadece dört tanesini kullanabilecek Elinde geniş bir ofansif kadro bulunan Bilic, 8 oyuncudan sadece 4'üne ilk 11 de yer verebilirken, diğer 4 ismi ise yedek kulubesinde oturtacak Mustafa, Cenk Tosun ve Olcay'ın formda olmasıyla Biliç, Demba Ba, Gökhan Töre ve Sosa'ya yer açmakta zorlanıyor. Hırvat teknik adamın, ik- Trabzonspor, Avrupa Ligi Play-Off turunda oynadığı Rostov maçlarında kalesinde gol görmezken; Spor Toto Süper Lig'in ilk haftasında deplasmanda oynadığı Kayseri Erciyesspor maçında da gol yemedi. Kalesini gole kapatan bordo-mavililer, buna karşın 3 resmi maçta sadece 2 gol attı. Kayseri Erciyesspor maçı sonrası Vahid Halilhodziç tarafından "savunma problemini çözdük bu bölgeye transfer yapmayacağız" açıklaması gelse de, transferin son gününde Yunan savunmacı Papadopulos transfer edildi. Forvet hattına yıldız futbolcu Cardozo'yu monte eden Trabzonspor, Waris ve Yatabare transferleriyle bu sezon hem ligde, hem Türkiye Kupası'nda, hem de Avrupa kupalarında yarışmacı bir takım olacağının sinyallerini verdi. Spor Toto Süper Lig'in ikinci haftasında Fener- Adanaspor'da hedef siftah yapmak danaspor'un tecrübeli teknik direktörü Levent Eriş; "Milli maç nedeniyle lige verilen arayı Kayseri Erciyesspor ile oynayacağımız özel maçla değerlendireceğiz. A Orduspor maçına hazırlandıklarını bildiren Eriş, şunları kaydetti: "Orduspor maçı bizim için çok önemli ve mutlaka kazanmamız gerek. oynayacağımız özel maçla değerlendireceğiz. Orduspor müsabakasında da hedefimiz, seyircimiz önünde bu sezonun ilk galibiyetini almak." Orduspor müsabakasında da hedefimiz, seyircimiz önünde bu sezonun ilk galibiyetini almak" ifadelerini kullandı. Eriş, yazılı açıklamasında, milli maç nedeniyle lige verilen arada hazırlıklarını aralıksız şekilde sürdürdüklerini belirtti. Günde çift antrenman yaparak ligin 2'inci haftasında, sahalarında karşılaşacakları Orduspor maçı öncesinde Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Kayseri Erciyesspor ile önemli bir hazırlık maçı oynayacağız. Ligin ilk haftasındaki Şanlıurfaspor maçında basit hatalar yaparak yenildik. Lige iyi başlamak isterdik. İlk yarısını etkisiz oynadığımız maçı maalesef kaybettik. Milli maç nedeniyle lige verilen arayı Kayseri Erciyesspor ile Bu arada geçen sezonun son haftalarında üst adalesinden sakatlanan ve Bolu kampında takımdan ayrı çalışan Mehmet Sak'ın takımla çalışmalara başladığı bildirildi. Genç oyuncunun 10 gün içinde tam olarak hazır olacağı açıklandı. Ahmet Dereli'nin ise topla antrenmana başladığı kaydedildi. AA bahçe'yi konuk edecek bordo-mavili ekip, bu maçın hazırlıklarını milli takım kamplarında olan oyunculardan yoksun sürdürüyor. Kendi evinde, taraftarlarının önünde iyi bir başlangıç yapma isteğinde olan Trabzonspor'da sakatlıkları süren Cardozo ve Bosingwa takımdan ayrı çalışmalarını sürdürürken, bu oyuncuların maça kadar hazır hale gelecekleri öğrenildi. AA inci başkan Ahmet Nur Çebi ile yaptığı görüşmede "elimde 8 tane iyi ofansif oyuncu var, bunların 4 tanesini ilk 11 de oynayabileceğim. Bir teknik adam için hem mutlu edici bir o kadar da zor bir durum. Mustafa, Cenk Tosun ve Olcay'ın formda olması da işimi daha da zorlaştırıyor" dediği öğrenildi. Çaykur Rizespor maçında Sosa'yı yedek bekletecek olan Biliç'in, Demba Ba'nın fizik olarak hazır olmaması halinde, yıldız futbolcuyu yedek soyundurabileceği ve maçın gidişatına göre oyuna alabileceği vurgulandı. Bu arada Demba ba'nın ağrılarının azaldığı ve Çaykur Rizespor maçında forma giyebilecegi belirtildi Haber Merkezi onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 07 EYLÜL 2014 Pazar KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net C UMHURBAŞKANI elini uzattı bu el havada kalmamalı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın balkon konuşmasına gönderme yapan TÜSİAD Başkanı Dinçer "Bu el havada kalmamalı diye düşünüyoruz. Bu tutumundan dolayı Sayın Cumhurbaşkanı'na teşekkür ediyoruz" dedi. 110 MiLYON $ GETiRiYOR ÜNLÜ & Co Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Ünlü, bu hafta itibariyle Avrupa'nın en büyük vakıflarından biriyle yatırım ortaklığı anlaşması gerçekleştirdiklerini belirterek, "Bu anlaşmaya göre ilk aşamada 110 milyon dolarlık bir sermaye ile başlıyoruz" dedi. D Sene sonuna kadar her biri 100-150 milyon dolarlık olmak üzere 3 tane daha birleşme ve satın alma işlemi tamamlamayı planladıklarını, bu yılın toplamının 1 milyar dolara yakın olacağını ifade eden Ünlü, toplamda 15 işlemle uğraştıklarını anlattı. Ünlü, 3 tane alım satım işleminden birisinin perakende, birisinin gıda, birisinin de banka dışı finans sektöründe olduğunu vurguladı. Yılın ilk çeyreğinde politik soru işaretlerinin çokluğu nedeniyle yatırımcıların durup beklemeyi tercih ettiğini belirten Ünlü, 2015'in ilk çeyreğinin birleşme ve satın alma işlemlerinin tamamlanması açısından daha aktif olacağını söyledi. Belirsizlik döneminden en fazla halka arzların etkilendiğine, bu sene yapılması planlanan halka arzların hepsinin ötelendiğine dikkati çeken Ünlü, şöyle devam etti: "Ekim-kasım döneminde de ciddi bir halka arz gerçekleşmeyecek. Elim- luslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) "2014 Orta Vadeli Yenilenebilir Enerji Piyasası Raporu"ndan derlenen bilgilere göre, Avrupa'da enerji ihtiyacı 2020'ye kadar her yıl ortalama yüzde 0,8 artacak. Bunun yarıya yakını Türkiye'nin enerji ihtiyacındaki artıştan kaynaklanacak. Ekonomik büyüme, kişi başına düşen gelir U YENİ ANAYASA ŞART Göreve gelecek Cumhurbaşkanı, ’Türkiye’de siyaseti normalleştirmeli, tekrar rayına oturtmalı’ demiştik. Türkiye’nin önünde çok önemli meseleler var. Örneğin anayasa meselesi. Türkiye’nin yeni bir sivil anayasaya ihtiyacı var. Bu sorunları kutuplaşma ortamında aşamayız. Türkiye’nin demokratikleşmeye ihtiyacı var. AB uyum sürecini hızlandırmaya ihtiyacı var. Dev gibi bir Kürt sorunu ve çözüm süreci var. Bütün bunları öncelikle kutuplaşmayı yenerek gerçekleştirebiliriz dedik ve bu anlamda Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra yaptığı ilk konuşmada, ‘geçmişi unutalım geleceğe bakalım’ diye elini uzattı. Bu el havada kalmamalı diye düşünüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanına teşekkür ediyoruz bu tutumundan dolayı” diye konuştu. 9 ay heba edilemez ‘62. Hükümet dönemi 9 aylık bir dönem tüm, sorunları bu dönemde çözemez’ diyen Dinçer, “Bu 9 ay heba edilemez. Türkiye’nin önünde kocaman bir yargı sorunu var. Köklü bir reformla bunu aşabiliriz. Türkiye’nin öncelikli konularından biri bu olmalıdır. Bir başka konu Türkiye’de yatırım ortamının iyileştirilmesi gerekir. Geçtiğimiz hükümetin birçok adımı var. Ama bunların bir kısmı yürürlüğe geçmedi” ifadelerini kullandı. izdeki halka arz projelerini gelecek yıla erteledik. 2010 başından bu yana özelleştirmeler harici yaklaşık 2,7 milyar dolarlık plasman gerçekleştirdik. Geçen sene Ülker'in ikincil halka arzını gerçekleştirmiştik. Bu sene için de buna benzer ikincil arzlar yapacağız. Bir tanesi açıklandı. 12 ay içerisinde Gözde'nin ikincil arzını yapacağız. Bu aralar üzerinde çalıştığımız ve bu yıl başlayacağımız bir arz daha olacak, 200 milyon doların üzerinde bir arz. Şirket halka açık olduğu için ismini açıklayamıyorum ama önümüzdeki bir hafta içinde açıklama imkanını bulacağız. Halka arz piyasası çok aktif olmasa da her halde sene sonuna kadar 400-500 milyon dolar tutarında plasman gerçekleştirmiş olacağız." "BU AY İÇİNDE KARSAN'A İKİNCİ BİR ARZ YAPACAĞIZ" Ünlü, bu sene özel sektör tahvillerinde gelişmeler olduğunu, bütün firmaların artık bunu cazip ve alternatif bir fonlama imkanı olarak gördüğünü anlattı.Şirketlerin buradaki ihraçları arttıkça yatırımcı il- gisinin de arttığını belirten Ünlü, bu yıl 3 tane arz gerçekleştirdiklerini, bu ay içinde Karsan'a ikinci bir arz yapacaklarını, sene sonuna kadar 2 ya da 3 tane daha halka arz gerçekleştirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Hedeflerinin gelecek yıl her ay en az bir tahvil ihracı gerçekleştirmek olduğunu söyleyen Ünlü, bunun olası gözüktüğünü, şu anda 8-9 firmayla görüştüklerini dile getirdi. Faizlerin düşmesi ve yatırım araçlarının çoğalmasıyla beraber, bireysel yatırımların karar vermelerinin daha güç bir hale geldiğine işaret eden Ünlü, bu nedenle profesyonel portföy yöneticilerine ihtiyacın arttığının altını çizdi.Emekliliğe yapılan yatırımlarla buradaki kaynakların da büyüdüğüne dikkati çeken Ünlü, 3 yıl içinde yönettikleri fonun 2,5 milyar liraya çıkmasını hedeflediklerini vurguladı. Varlık yönetim işlerinin de büyümeye devam ettiğini anlatan Ünlü, "Son 1,5 yıl içinde 3 tane portföy satın aldık, 450 milyon liraya yakın yeni tahsili gecikmiş alacak devraldık. Toplam borçlu sayımız 250 bine ulaştı" diye konuştu.Bu hafta itibariyle Avrupa'nın en büyük vakıflarından biriyle yatırım ortaklığı anlaşması gerçekleştirdikleri bilgisini veren Ünlü, sözlerini şöyle sürdürdü: artışı ve yüksek şehirleşme hızı Türkiye'nin enerji talebindeki artışın başlıca sebeplerini oluşturuyor.Enerji talebinin bir bölümünü karşılamak için Avrupa'da yenilenebilir enerjide 2020 yılına kadar 141 bin megavat kapasite artışı bekleniyor. Avrupa'da 2013 yılında yenilenebilir enerjiden üretilen elektrik 1.095 teravatsaat ile toplam elektrik üretiminin yüzde 30'unu oluşturdu. Bu miktarın 2020'de yüzde 36,5'lik pay ile bin 400 teravatsaate çıkması öngörülüyor. Rüzgar enerjisinin artışın yaklaşık yüzde 40'lık bölümünü üstlenmesi hedefleniyor.IEA'ya göre, Avrupa ülkelerinin 2020'ye kadarki yenilenebilir enerji üretiminin yarısından fazlasını Almanya, İngiltere ve Türkiye sağlayacak. Çavuşoğlu ve Bozkır vurgusu TÜSİAD olarak AB sürecini önemsediklerini kaydeden Dinçer, “Brüksel ve Paris’te ofislerimiz var. Bunlar aktif şekilde lobi faaliyetlerini sürdürüyorlar. Gerek Dışişleri Bakanlığı'na Çavuşoğlu’nun gelmesi, AB’ye Bozkır’ın gelmesi hükümette bu kilit görevi tutması bir şanstır "Bu anlaşmaya göre ilk aşamada 110 Türkiye için. Gerçekten AB sürecinde bir ivme milyon dolarlık bir sermaye ile başlıy- kazanabiliriz diye düşünüyoruz” dedi. oruz. Bu fonun yatırım alanı daha Ekonomik ayağı bize emanet geniş tabanlı. Hisse senetlerine yatırım yapıyor. Ama gayrimenkul, HDP’NİN eş başkanlarıyla Meclis'te görüşme altyapı gibi borç araçları üzerinden yaptığını ifade eden Dinçer, “Çözüm sürecine yatırım yapabilme gibi bir esnekliğe de sahip bir fon. Bu süresiz bir ortak- baştan beri destek veriyoruz. Bugünkü ortamı lık... Ortağımız bir vakıf olduğu için, son derece olumlu değerlendiriyoruz. Akılcı olzaman baskısı olmadığı ve 20 milyar ması için bölgede ekonomik kalkınmaya ihtiyaç var. Bu anlamda iş dünyasında farkındalığı artırdoların üzerinde kaynakları olduğu mak için TÜSİAD’ın çok sayıda üyesiyle toplaniçin bu şekilde bir ortaklık gerçektılar düzenledik. Bu ay Mardin’e gidiyoruz, leştirdik, ismini açıklayamıyoruz." alternatif turizm için. Diğer taraftan kasım ayında da Van’a gidiyoruz. Dolayısıyla TÜSİAD Ünlü, 2015 senesinin daha aktif olaçözüm sürecinin ekonomik ayağına sahip cağını düşündüklerini belirterek, "Ya- çıkıyor” diye konuştu. bancı yatırımcılar seçimler bittikten sonra politik istikrarda bir sorun görmedikleri için yatırıma tekrar başlamak istiyorlar" dedi. Türkiye, yenilenebilir enerjide fark atıyor Yenilenebilir enerjide 2020 yılına kadar Avrupa'da 141 bin megavat kapasite artışı bekleniyor. Bu artışın yüzde 15'lik bölümünü Türkiye'nin yatırımları sağlayacak. T 15 ayı kaybettik Dinçer, “Türkiye, maalesef üzülerek söylüyorum geçtiğimiz 15 ayı kaybetmiştir. Gezi olaylarıyla başlayan ve 17 Aralık’la devam eden dönem, yargıya müdahaleler, tutuklamalar, seçim sürecinde yaşanan gergin ortam Türkiye’ye 15 ay kaybettirmiştir. Dış ya da iç güçler olsun olmasın hangi nedenle olursa olsun Türkiye itibar kaybetmiştir. Vatandaşın hukuk düzenin de ciddi bir itibar kaybı olmuştur” dedi. üzenlenen basın toplantısında konuşan Ünlü, ekonomide bu dönemde oldukça olumsuz görüşler olmasına rağmen, mali piyasaların beklentilere göre daha iyi performans gösterdiğini söyledi. Geçen yılki Gezi olayları, aralık ayındaki gelişmeler ve çift seçime rağmen yatırımların sürdüğünü aktaran Ünlü, 2013 başından bu yana 2 milyar liranın üzerinde satın alma ve birleşme işlemi gerçekleştirdikleri bilgisini verdi. Ünlü, bu yılın geçen seneye göre daha iyi bir yıl olduğunu, şu ana kadar imzalanan ve tamamlanan 6 işlemleri olduğunu dile getirdi. ÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer, iki gündür gerçekleştirdiği Ankara temasları hakkında basın toplantısı düzenledi. Dinçer, “62. Hükümete başarılar diliyor, milletimize hayırlı olmasını diliyoruz. Göreve geldiğimiz zaman Türkiye’de önemli bir kutuplaşmaya işaret etmiştik.
© Copyright 2024 Paperzz