PETROLDEKi - Ekonomi Gazetesi

BORSA
PETROLDEKi
İŞSIZLIĞI YÜZDE 10 DÜŞÜRECEK HAMLE
ekonomiye 1 trilyon dolar katkı yapması ve 21
milyon kişiye istihdam sağlaması bekleniyor.
Dünyada halen 202 milyon kişi işsiz var. DTÖ
bu hamlesiyle dünyada işsizliği yüzde 10 azaltacak. Anlaşmayla DTÖ gümrük kontrolleri ve
sınırlardaki prosedürlerle ilgili standartlar getirecek.
DTÖ Genel Direktörü Roberto Azevedo 19 yıl önce kurulan örgütün uzun müzakerelerden sonra gerçekleştirdiği
anlaşmayla ilgili olarak, "Müzakerelerimiz rayına oturdu
ancak yeni bir anlaşma için 17-18 yıl bekleyemeyiz" dedi.
TÖ, küresel anlamdaki ilk ticaret reformunda
başarı sağladı. Anlaşmayla gümrük ve sınırlarda
prosedür değişecek, küresel işsizlik yüzde 10 azalacak.Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) uzun yıllar süren anlaşmazlıkların ardından tarihindeki ilk kez küresel ticaret
reformu üzerinde anlaşma sağladı. Anlaşmanın küresel
D
düşüşle, bir taşla
iki kuş vuracağız
etrolde düşüş hızlandı. Bakan Zeybekci,
"Yılbaşından sonra hem vatandaşa hem
de cari açığa yansıyacak. Açığı konuşmadığımız bir döneme katkı yapacak" diye
konuştu.Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci,
Lüksemburg'da OPEC'in petrol üretimini kısmama kararıyla 75 doların da altına gerileyen
petrol fiyatlarına ilişkin değerlendirmelerde
bulundu. Zeybekci olumlu etkilerin, Ocak
2015’te görüleceğinin dikkat çekerken
“Petroldeki düşüş yılbaşından sonra hem
vatandaşa hem de cari açığa yansıyacak. Cari
açığı konuşmadığımız bir dönemi yakalamamıza katkı sağlayacak” dedi.
P
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
01 ARALIK 2014 Pazartesi
KDV dahil 25 Krş
YUNANİSTAN BİZİ HAKLI BULUYOR
Avrupa Birliği (AB) ve ABD arasında Transatlantik Serbest Ticaret Anlaşması (TTİP)
süreci devam ederken Bakan Zeybekci,
Türkiye’nin tüm savlarının resmi dokümanlara girdiğini belirterek bunun Dünya
Bankası raporuyla de desteklendiğini
söyledi. Zeybekci, “İspanya ve Portekiz’e gittik şimdi Lüksemburg’dayız. İtalya’ya gideceğiz. Yunanistan’da dahil bir çok ülke bizi
bu konuda yüzde 100 haklı buluyor” dedi.
www.ekonomigazetesi.net
SüRDüRüLEBiLiR BüYüME iSTiYORUZ
Başbakan Yardımcısı Babacan, “Popülist hamlelerle, kısa vadede belki yüksek büyüme
oranı elde edebilirsiniz ama bu saman alevi gibi olur. Sürdürülebilir büyüme istiyoruz” dedi.
temiyoruz. Biz sürdürülebilir, sıhhatli büyüme istiyoruz''
dedi.
abacan, Türkiye’nin bu yıl sonunda kaydedeceği büyümenin Avrupa’nın en yüksek büyüme oranlarından biri
olacağını belirterek, bazı atraksiyonlarla, popülist
hamlelerle, kısa vadede belki daha yüksek büyüme oranı
elde edilebileceğini ancak bunun geçici olacağını anlattı.
B
“Bizim dediğimiz rakamlara yükseltiyorlar”
Uluslararası kuruluşların ve kredi derecelendirme şirketlerinin bu yılın başında Türkiye ekonomisine dair büyüme
tahminlerini yıl sonuna doğru yukarı doğru revize etmelerini değerlendiren Babacan, “Bu yıl Türkiye ekonomisi
için yıl başında yüzde 4 demiştik. Biz yüzde 4 derken
Babacan devamla, ''Saman alevi gibi olur. Nasıl samanı yakmaya çalıştığınız zaman birden parlar ama sonra hemen
geri söner. Ama sonunda da bir kül kalır. Biz öyle bir
büyüme istemiyoruz. Sonunda kül bırakacak bir büyüme is-
bazıları 2 küsur diyordu” dedi.Daha sonra yılın sonuna
doğru gelindiğinde özellikle Irak, Ukrayna ve Rusya’ya olan
ihracatın da iyi gitmemesi nedeniyle büyümeyi bir miktar
aşağı doğru revize ettiklerini anımsatan Babacan, ''4 değil
de 3,3 dedik. Uluslararası kuruluşlar da bugünlerde yüzde
2’lerden alıyorlar bizim dediğimiz rakamlara doğru yüzde
3’lere 3 küsurlara doğru beklentilerini yükseltiyorlar. Bu
civarda bir büyüme zaten bizim öngördüğümüz bir büyüme.
Yüzde 3,3 dahi bu yıl Avrupa’nın en yüksek büyüme birisi
olacak'' diye konuştu.
ELDEN MAAŞ ÖDENMEYECEK
ükümetin kayıt dışı ile savaş planı
hazır. Kayda girmeyen esnaf kalmayacak. Çalışana elden ücret ödeme
dönemi kapanacak.Hükümet, kayıt dışı
ekonomiyi azaltacak ve kamuyu tasarrufa
yöneltecek çift ayaklı yeni bir politikayı devreye alıyor.
H
BAŞVURU SÜRESI 1 AY UZATILDI
M
aliye Bakanı Şimşek, vatandaşlarıdan ve sektörlerden
gelen yoğun ilgi ve talep üzerine, yapılandırmada son
başvuru ve son ödeme tarihlerini 1 ay uzattıklarını açıkladı.Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yoğun ilgi ve talep üzerine, yapılandırmada son başvuru ve son ödeme tarihlerinin 1
ay uzatıldığını belirterek, Maliye Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, belediyeler, TEDAŞ
ve kalkınma ajanslarına olan borçlar için vatandaşların, başvurularını 31 Aralık'a kadar yapabileceğini bildirdi.Karar, Resmi
Gazete'de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun talimatıyla hazırlanan kayıt dışı eylem
planının yılbaşından önce açıklanması
bekleniyor. Eylem planı kapsamında,
kayıt dışı ekonominin GSYH'ye oranının 5
puan azaltılması hedefleniyor.
Plana göre küçük esnaf daha fazla kayıt
içine girecek, sigortasız işçi çalıştıran
patron ihalelere katılmayacak, inşaat
sektörü başta olmak üzere elden ücret
ödeme dönemi kapanacak. Ücret, prim
FATURA İÇİN KAPIYA GELMEYE SON
E
lektrikte otomatik sayaçla
okuma sistemine (OSOS)
geçiş için EPDK düğmeye
bastı. 31 Aralık 2015'e kadar
otomatik sayaçla okuma sistemi kurulmuş olacak.Buna
göre, OSOS kapsamında, sayaç
verileri otomatik olarak uzaktan
okunabilecek, veriler merkezi
bir sisteme aktarılacak, doğrulanacak, eksik veriler doldurulacak, veriler saklanacak.
gibi ödemeler bankalar üzerinden yapılacak.
Buna uymayan firmalara yönelik yaptırımlar
ağırlaştırılıyor. Ayrıca nakit yerine kredi
kartı kullanımı teşvik edilecek.
Vergi ve primini düzenli ödeyenlere taksitlendirme gibi farklı yöntemlerle ödül verilecek. Bugüne kadar yapılan çalışmalarla
akaryakıt programları ödeme kaydedici cihazlara bağlandı.
Alkollü içki ve sigarada bandrollü izleme
sistemi kuruldu. Enerji sektöründe lisans
alma zorunluluğu getirilirken, akaryakıt
ürünlerinde marker uygulaması başladı.
PiYASALARDA PETROL BAYRAMI
etroldeki düşüş Türkiye'ye olumlu yansımaya devam
ediyor. Borsa 1.5 yıl sonra 85 bini geçti, faiz yüzde 7.5'in
8 bin lirayı aşan tahsilat ve ödemeler
altına, dış açık 21 ayın dibine indi.Petrol İhraç Eden
bankalar aracılığıyla yapılırken, kayıt
Ülkeler Örgütü'nün (OPEC), üretimi kısmama kararının ardındışı işlemlerin tespiti için mali kayıtları
dan düşüşünü sürdüren petrolün varil fiyatı dün 71.12 dolarla
esas alan veri ambarı kuruldu.
4.5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Türkiye, petrol fiyatlarındaki düşüşten olumlu etkilenen ülkelerin başında yer aldı.
Petroldeki düşüşle
birlikte cari açık ve enM. Vasfi PAKMAN
flasyonun hızla gerileyeceği beklentisi
LEZZET YARATAN, ÜRETEN, SUNAN
Türkiye'ye ilgiyi artırdı.
VE SEVENLER BULUŞUYOR !
Piyasalarda faiz yüzde
Yazısı S.16’da
7.5'in altına gerilerken,
borsada endeks 1.5 yıl
Ahmet RASİM KÜÇÜKUSTA
aradan sonra 85 bini
geçerek, Gezi Parkı olayları öncesindeki seviyeye NESLE’DE “İLAÇLI GAZOZ”
ÇIKARIYOR
yükseldi. Petrol fiyatlarındaki düşüş Türkiye
Yazısı S.10’da
'ye olumlu yansırken,
Rusya'da deprem devam
Süleyman GÖKSU
ediyor. Rus rublesi dün
TESBİH NAMAZI
yüzde 2'ye yakın düşerek
dolar karşısında tarihinin
en düşük seviyesine indi.
Yazısı S.10’da
P
2
Ekonomi
1 ARALIK
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
''TÜRKİYE DOĞALGAZ TİCARET ÜSSÜ OLMALI''
ETFORM Başkanı
P
Aytaç Eren,
Türkiye'ye Rusya'dan
gelen doğalgazın
yüzde 40 oranında
azalması nedeniyle
bu kış mevsiminde
ülkede doğalgaz
sıkıntısı
yaşanabileceği
uyarısında bulundu.
Aytaç Eren, yaptığı
açıklamada, geçen
hafta Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı
Elektronikte ihracatı
televizyon sırtladı
Taner Yıldız'ın,
Rusya'dan Batı Hattı
üzerinden Türkiye'ye
gelen doğalgazın
günlük 42 milyon
metreküpten 26-28
seviyesine
gerilediğini
söylediğini hatırlattı.
Eren, Türkiye'nin kış
aylarında günlük
doğalgaz tüketiminin
190 milyon metreküp
civarında
gerçekleştiğini, Batı
Hattı'ndaki düşüşün
Türkiye'nin günlük
doğalgaz ihtiyacının
yüze 8,5'ine denk
geldiğini belirtti.
Kısa vadede
doğalgaz sıkıntısına
bir çözüm
bulunmasının zor
olduğunu savunan
Eren, şunları
kaydetti:
"Türkiye'nin bir gaz
ticaret üssü haline
gelmesi gerekli.
Bunun önünde ne
kadar ticari, hukuki
engel varsa ortadan
kaldırılmalıdır. Uzun
vadede Türkiye'yi bir
gaz ticaret üssü
haline getirebilirsek,
yani herkes gazını
serbestçe Türkiye'ye
getirip pazarlayabilir,
gazın gazla
rekabetini sağlarsak,
zaten bu durumda
gaz sıkıntısı diye bir
şey kalmaz."
Bir dönem sona erdi
Kış mevsiminin çok
soğuk geçmesi
halinde sıkıntının
daha da belirgin hale
geleceğini aktaran
Eren, "Ticaret, suyun
akışı gibi her zaman
boşluğu doldurur.
Eğer bir pazar varsa,
bir boşluk varsa biri
getirip gazını orada
satar. Fiyat rekabeti
olmadığı müddetçe
dışarıdan kimse gaz
getirmez"
dedi.C
CİHAN
İnşaat sektöründe
çalışan sayısı azaldı
Abonelik sözleşmelerinden tüketici kredilerine, maketten konut satışından yanıltıcı ilan ve reklamlara kadar
pek çok düzenlemeyi içeren yeni Tüketici Kanunu, tüm yönetmenlikleri ve düzenlemeleriyle hayatımıza girdi.
eni Tüketici Kanunu,
Y
28 Mayıs 2014
tarihinde yürürlüğe
ürk elektronik sektörü, ocak-ekim
T
döneminde 2,9 milyar dolarlık
ihracat gerçekleştirdi, televizyon
grubu yüzde 50'lik payıyla sektörün
lokomotifi oldu.
Elektrik Elektronik ve Hizmet
İhracatçıları Birliği (TET) verilerinden
derlenilen bilgiye göre, geçen yılın 10
aylık döneminde 2 milyar 622 milyon
889 bin dolar olan sektördeki ihracat,
bu yılın aynı döneminde yüzde
10,6'lık artışla 2 milyar 902 milyon 273
bin dolara ulaştı. 2014'ün spor
organizasyonları açısından zengin
olması, sektörün lokomotifi
televizyon grubundaki dış geliri de
yüzde 9,4 arttırdı. Böylece sektördeki
ihracatın yarısına denk gelen 1 milyar
453 milyon 164 bin dolarlık dış gelir
sadece bu üründen elde edildi.
Ölçü cihazları ve aletleri ihracatı,
geçen yıla kıyasla yüzde 8'lik düşüşle
212 milyon 346 bin dolara gerilese de
ikinciliğini korudu. CİHAN
Türkiye pazarı daraldı
tomotiv Distribütörleri Derneği
(ODD), Buna göre Avrupa Birliği
ve EFTA ülkeleri toplamına göre
otomotiv pazarı 2014 yılı Ocak-Ekim
döneminde yüzde 6,3 arttı ve 12
milyon 608 bin 591 adet seviyesinde
gerçekleşti. 2013 yılı aynı dönemde
toplam 11 milyon 861 bin 915 adet
satış gerçekleşmişti. AB ve Avrupa
Serbest Ticaret Birliği (EFTA: Norveç,
İsviçre, İzlanda, Lihtenştayn) ülkeleri
toplamına göre 2014 yılı ilk on ayında
en fazla düşüş yüzde 4,1 ile
Hollanda’da, ardından yüzde 3,1 ile
Avusturya’da, yüzde 2,4 ile İsviçre’de
ve yüzde 0,6 ile Belçika’da
gerçekleşti. 2014 Ocak-Ekim
döneminde satışlarını en çok artıran
ilk üç pazar sırasıyla; Portekiz yüzde
37,6, İrlanda yüzde 32,1 ve İzlanda
yüzde 31,0 oranıyla yer aldı.
O
AB ve EFTA ülkeleri toplamına göre
otomotiv pazarı 2014 yılı Ekim ayında
2013 yılı aynı ayına göre yüzde 6,8
büyüdü ve toplam 1 milyon 295 bin
746 adet seviyesinde pazar
gerçekleşti. 2013 yılı aynı ayında ise 1
milyon 213 bin 036 adet satış
gerçekleşmişti. Ekim ayında en fazla
düşüş yüzde 8 ile Letonya’da,
ardından yüzde 4,3 ile Fransa’da ve
yüzde 3,3 ile Belçika’da gerçekleşti.
Daralma yaşayan diğer ülkeler;
Finlandiya, Hollanda, İsviçre,
Hırvatistan ve Lüksemburg oldu. 2014
yılı Ekim ayında satışlarını en çok
artıran ilk üç pazar sırasıyla; İrlanda
yüzde 36,5, Portekiz yüzde 31,3 ve
Romanya yüzde 30,5 oranıyla yer aldı.
2014 yılı Ocak-Ekim döneminde,
Türkiye yüzde 15,5 daralma ile en
fazla küçülen pazar olurken, Avrupa
'otomotiv' satışları sıralamasında 6.
ülke konumunda yer aldı.
AB ve EFTA ülkeleri toplamına göre
otomobil pazarı 2014 yılı Ocak-Ekim
döneminde 2013 yılı aynı dönemine
göre yüzde 5,9 arttı ve toplam 11
milyon 20 bin 107 adet seviyesinde
pazara ulaşıldı. 2013 yılı aynı
dönemde ise 10 milyon 409 bin 7 adet
satış gerçekleşmişti.C
CİHAN
girmesine rağmen,
yönetmeliklerde
düzenlemeler
yapılmasını 6 ay süreye
bağlamıştı. İşte bugün
28 Kasım itibariyle 6
aylık süre sona erdi ve
Tüketici Kanunu, tüm
yönetmenlikleri ve
düzenlemeleriyle
hayatımıza girdi.
Yeni düzenlemelerin en
dikkat çekici maddeleri
arasında satın alınan
ayıplı mal ve
hizmetlerdeki hak
arama süresinin bir
aydan 6 aya
çıkarılmasının yer
aldığını belirten Tüketici
Sorunları Derneği
(TÜSODER) Genel
Başkanı Aydın Ağaoğlu,
“Buna göre üründe 6 ay
zarfında herhangi bir
ayıp ortaya çıkarması
durumunda tüketici
onarımı kabul etmek
zorunda olmadan,
parasını geri
isteyebilecek ya da yeni
bir mal talep edebilecek.
Tercih tüketiciye
bırakıldı. Ayrıca
kapıdan satış, mesafeli
sözleşmeler ve devren
tatil gibi çok
sayıda şikayet
aldığımız
konularda da
sözleşmenin
imzasından
itibaren cayma
süresi 14 güne
çıkarıldı yani
tüketici 14 gün
süre zarfında
herhangi bir
cezai şart
ödemeden cayma
hakkını
kullanabilecek” dedi.
MAKETTEN KONUT
SATIŞINDA
MAĞDURİYETE SON
Yeni düzenlemelerin
maketten konut
satışındaki
mağduriyetleri de
ortadan kaldırdığını
belirten Aydın Ağaoğlu,
“Maketten konut satış
sözleşmesi imzalayan
tüketicilere de 14 gün
zarfında cayma hakkı
getirildi. 30 daireden
fazla konut yapan
müteahhitler, inşaat
ruhsatını almış olacak,
sözleşmeyi noterde
yapacak ve tapuya da
şerh edecek. Ayrıca
tamamlama sigortası
veya teminat mektubu
ürkiye İstatistik Kurumu
T
(TÜİK), yılın üçüncü
çeyreğine ilişkin inşaat işgücü
gibi güvenceler
vermezse o satıcını
yaptığı iş, kanuna aykırı
olacak. İnsanlar mağdur
olmayacak” diye
konuştu.
Yeni kanununun 31.
maddesinde 57 milyon
kart kullanıcısına müjde
verildiğini söyleyen
Aydın Ağaoğlu,
bankaların, kart
kullanıcılarına aidatız
ve ücretsiz bir kredi
kartı sunmak zorunda
olduklarını da söyledi.
Yalancı indirimler ve
yanıltıcı reklamların da
yeni düzenlemeyle
yasaklandığını ve cezai
müeyyideleri olduğunu
söyleyen Aydın Ağaoğlu,
“Bu tarz reklamlar
yüzünden aldatılan
tüketiciler, tüketici
hakem heyetlerine
başvurarak haklarını
arayabilirler. Bu
başvurular sırasında
herhangi bir bedel
ödemelerine gerek yok.
Fiyat etiketiyle ilgili
getirilen düzenlemede
ise artık indirimli
satıştan önceki fiyatla
indirimli satış fiyatı
görülebilir ve aynı
etiketteki kağıtlara
yazılmak zorunda. Raf
veya ilanlarda
belirlenen fiyatla
kasada tüketiciden talep
edilen fiyat arasında
fark varsa satıcı tüketici
lehine olan fiyatı
uygulayacak” ifadelerini
kullandı.
Aydın Ağaoğlu, yeni
düzenlemenin içeriği
hakkında şunları
AYAKKABI İTHALATININ
YARISI ÇİN'DEN
on günlerde kanserojen
madde içeren ürünlerin
S
piyasaya sürüldüğünün
tespit edilmesiyle
gündeme gelen ithal
ayakkabıların yarısından
fazlası Çin'den temin
ediliyor.
Gümrük ve Ticaret Bakanı
Nurettin Canikli'nin
"zararlı olduğu
gerekçesiyle imhasına
karar verilen ama sonraki
denetimlerde kullanılmış
ayakkabılarla
değiştirilerek piyasa
sürüldüğü anlaşılan 33 bin
civarında ayakkabı
olduğuna ilişkin
açıklamaları" ithal
ayakkabı konusunu
yeniden gündeme getirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK) verilerinden
derlediği bilgilere göre,
Türkiye, bu yılın 9 ayında
800,2 milyon dolar
tutarında ayakkabı ithal
etti. İthalatta ilk sırayı
418,3 milyon dolarla Çin
alırken, Çin'den yapılan
ithalatın toplam ayakkabı
ithalatı içindeki payı
yüzde 52 olarak
hesaplandı. Vietnam 132
milyon dolar, Endonezya
da 68 milyon dolar ile
ithalatta ön plana çıkan
diğer Asya ülkeleri oldu.
İthalat 5 yılda
yüzde 84 arttı
Türkiye'nin ayakkabı
ithalatının yıllar içindeki
seyrine bakıldığında 20092013 dönemini kapsayan 5
yılda toplam ayakkabı
ithalatı yüzde 84 artış
göstererek, 539,5 milyon
dolardan 993 milyon
dolara yükseldi.
Söz konusu dönemde
Çin'den yapılan ithalat
yüzde 86, Vietnam'dan
ithalat yüzde 106,
Endonezya'dan ithalat da
yüzde 65 artış kaydetti.
"İhtisas gümrüklerinin
kaldırılması suistimalleri
artırdı"
Türkiye
Ayakkabı
Sanayicileri
Derneği (TASD)
Başkanı
Hüseyin Çetin,
son yaşanan
olayın, ithal
ayakkabılarla
ilgili sorunu bir
kez daha gözler
önüne
Son günlerde
kanserojen
madde içeren
ürünlerin piyasaya
sürüldüğünün tespit
edilmesiyle
gündeme gelen
ithal ayakkabıların
yarısından fazlası
Çin'den temin
ediliyor
serdiğini, Asya ve
Uzakdoğu'dan ithal edilen
ayakkabıların büyük
çoğunluğunun Çin,
Vietnam ve Endonezya'da
üretildiğini söyledi.
Çetin, "ihtisas
gümrüklerinin 2012 yılında
kaldırılmasının
suistimallerin önünü
açtığını", bu
gümrüklerinin yeniden
kurulması gerektiğini
belirtti.
Türkiye'nin ayakkabı
konusunda kendi kendine
yetebilen bir ülke
olduğunu ve Avrupa'nın
üretim üssü konumunda
bulunduğunu dile getiren
Çetin, "Geçen yıl 57 milyon
çift ayakkabı ithal edildi.
Özellikle Çin'den ithal
edilen ayakkabılar Türk
ayak yapısına kesinlikle
uygun değil. Halkımızın
mağazalardan ayakkabı
alırken altının, üstünün ne
olduğunu ve hangi ülkede
üretildiğini gösteren
etiketleri mutlaka araması
lazım" ifadesini kullandı.
CİHAN
söyledi:“Artık
tüketicilere
gecikmelerinden ötürü
bileşik faiz de
uygulanmayacak.
Sipariş edilmediği halde
bir ürünün gelmesi
durumunda tüketiciler o
ürünü kullandığı
takdirde herhangi bir
bedel talep
edilemeyecek. Abonelik
sözleşmelerinden
caymak tüketicileri için
adeta çile haline
gelmişti. Artık 12 aydan
uzun süreli iş için
tüketici taahhütten
cayma bedeli ile
muhatap olmadan
aboneliğini
sonlandırabilecek.
Saadet zinciri diye
bilinen piramit satış
yöntemi de kesinlikle
yasaklandı.”CİHAN
Devler bu fuarda
buluşuyor
çekleşen
stanbul Hilton Otel’de ger
ın
bas
n”
Lyo
5
“Sirha 201
li ve
toplantısına çok sayıda yer i
jür
a
sır
ı
yan
yabancı aşçıların
ı. Yeni
ıld
kat
r
cile
ete
gaz
üyeleri ve
ik
loj
no
ürünler ve en son tek
on için
yenilikler, mutfak ya da sal
hiç
r,
tle
me
hiz
n
ene
hedefl
teriler,
yayınlanmamış “canlı” gös el
yon
fes
pro
rı,
ala
yemek yarışm
ha 2015
ağlar ve alışverişlerle Sir
arasında
eri
ihl
Fuarı 24-28 Ocak tar
de
tin
ken
n
Lyo
Fransa’nın
gerçekleşecek.
İ
YEMEK
"LYON’DA Kİ FUARDA BİR
ADA
OR
STÜDYOSU OLACAK VE
ŞİFLER
KE
Nİ
YE
DE
CANLI BİR ŞEKİL
YAPILACAK"
İstanbul’da
Sirha 2015 Lyon fuarının
konuşan
gerçekleşen tanıtımında
Odile
rie
Ma
rü
Sirha Genel Müdü
tarihleri
ak
Oc
28
24ar
Fondeur, ‘’Fu
tirilecek.
leş
arasında Lyon’da gerçek
nların
bu
cak
ola
a
Toplam 18 yarışm
ece
der
son
a
ınd
çap
nya
3 tanesi dü
r.
ala
ışm
yar
sı
prestijli ve uluslar ara
e
ind
ves
zir
ğı
tfa
Ayrıca Dünya mu
ecekte
geleceğe dair trendler gel
ın
gastronomi dünyasın
bekledikleri, mevcut ortam
içerisinde sektörün nasıl
sedilecek.
büyüyebileceğinden bah
ek
yem
bir
rda
Lyon’daki fua
canlı bir
da
ora
ve
cak
ola
su
stüdyo
yor
eni
den
şekilde yeni şeyler
a
n’d
Lyo
a
rıc
Ay
i.
olacak’’ ded
ek tasarım
yem
rda
fua
k
ece
len
zen
dü
en Marie
sergisi olacağının altını çiz
bir
el
güz
k
‘’Ço
r,
deu
Odile Fon
nomi
tro
gas
e
ind
eliğ
nit
l
tiva
fes
deki
etkinliği düzenleyip sektör
yi
me
ter
gös
ızı
farkım
AN
planlamaktayız”dedi. CİH
girdi endekslerini açıkladı.
İnşaat istihdam endeksi, yılın
üçüncü çeyreğinde, önceki
çeyreğe göre yüzde 4,5
azaldı.Buna göre, mevsim ve
takvim etkilerinden
arındırılmış inşaat istihdam
endeksi, bu yılın üçüncü
çeyreğinde, önceki çeyreğe
göre yüzde 4,5 azalış gösterdi.
Takvim etkilerinden
arındırılmış inşaat istihdam
endeksi ise geçen yılın aynı
çeyreğine göre yüzde 14,9
azaldı.
İnşaat sektöründe çalışılan
saat endeksi, önceki çeyreğe
göre yüzde 4,3 düştü.
Takvim etkilerinden
arındırılmış inşaat sektöründe
çalışılan saat endeksi, geçen
yılın aynı çeyreğine göre yüzde
14,5 azaldı.
Sektördeki brüt ücret-maaş
endeksi ise önceki çeyreğe göre
yüzde 0,8 azaldı. Takvim
etkilerinden arındırılmış inşaat
brüt ücret-maaş endeksi ise
geçen yılın aynı çeyreğine göre
değişmedi.CİHAN
ABD'de Türk balına boykot
çağrısı
ürkiye'deki 'sahte bal'
T
tartışmasının benzeri
ABD'ye taşındı. Türkiye'nin
ABD'ye bal ihracatı 3 yılda 10
kat artınca ABD'li bal
üreticileri isyan bayrağı açtı.
ABD'li üreticiler, "Türkiye
Avrupa'ya sattığının yarı
fiyatına ABD'ye bal satıyor.
Bu bal Türk balı olamaz çünkü
Türk balı kaliteli ve dolayısıyla
fiyatı yüksek. ABD'ye Türkiye
üzerinden gelen bal olsa olsa
Çin balıdır" diye isyan ettiler.
"Türkiye'den gelen bala
şüpheyle yaklaşın, hatta
tüketmeyin" diyerek de boykot
çağrısı yaptılar.
True Source Honey (Gerçek
Kaynak Bal) adlı sektör
kuruluşu, son bir yılda
ABD'nin Türkiye'den 2 milyon
kilogram (2 bin ton) bal
aldığını açıkladı. Kuruluş, bu
miktarın 3 yıl önceki bal
ithalatından 10 kat fazla
olduğunu ifade ederek, şu
açıklamayı yaptı:
"Türkiye'den ABD'ye gelen
balda esas şüphe uyandıran
ise balın fiyatı oldu.
Türkiye'den gelen balın
kilogram fiyatı 2.5 dolar
civarında. Oysa Türkiye'den
Avrupa'ya ihraç edilen balın
ise sadece yarım kilosu 2.13
dolar. Avrupa'da giden balın
fiyatı, ABD'ye göre iki kat
daha pahalı. AB'ye satış fiyatı,
bal piyasasına daha uygun bir
fiyat."C
CİHAN
1 ARALIK
3
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Hammadde ithalatında KKDF kalkıyor TESK'ten yapılandırmada ek süre talebi
Sanayicilerin ‘Hammadde ithalatı taksitli de yapılsa KKDF alınmasın’ önerisine
karşı Ekonomi Bakanlığı harekete geçti. Bakan Zeybekci “Çalışmalar belli aşamaya
geldi. Prosese uğrayan ürünlerin ithalatından alınan KKDF’yi çözeceğiz” dedi
konomi Bakanı Nihat
Zeybekci vadeli
hammadde ithalatında
kesilen yüzde 6’lık Kaynak
Kullanımına Destekleme
Fonu (KKDF) ile ilgili bir
çalışma yürüttüklerini
söyleyerek, “Çalışmalar
belli aşamaya geldi.
Prosese uğrayan ürünlerin
ithalatından alınan
KKDF’yi çözeceğiz” dedi.
E
İstanbul Sanayi Odası’nın
(İSO) Kasım Ayı Meclis
Toplantısı’na katılan
Bakan Zeybekci yaptığı
konuşmada, dünyanın
ekonomik haritalarının
yeniden çizildiğini
Türkiye’nin bu haritanın
dışında kalamayacağını
ifade etti. Türkiye
ekonomisinde yaşanan
son gelişmeleri
katılımcılarla paylaşan
Bakan Zeybekci,
dünyanın artık ekonomik
ortaklık zeminine
oturttuğu ilişkiler
kurduğunu, bu zemine
oturmayan hiçbir
ilişkinin sürdürülebilir
olmadığını söyledi.
Bakan Zeybekci
konuşmasının sonunda
İSO üyelerinin kendisine
ilettiği sorunlardan olan
organize sanayideki arsa
fiyatları ve bina
finansmanı ile ilgili çok
ciddi bir çalışmalarının
olduğunu aktararak bunu
mutlaka formüle
edeceklerini anlattı.
getirdik, uyum içindeyiz,
çerçevesi de çizildi, en son
yazımı da bitti, bunu
çözeceğiz. Bu bizim asla
kabul edilebilir
bulmadığımız bir şey”
diye konuştu.
“Yani Bursa’daki organize
sanayide metrekaresi 300400 dolardan arsa alınır
da bunun üzerine sanayi
kurulur da o iş olur mu
Allah aşkına? Uydu mu
yapacağız orada?”
yorumunda bulunan
Zeybekci, bunun çaresinin
bulunacağını ifade etti.
Zeybekci, “Kaynak
Kullanımına Destekleme
Fonu (KKDF) çözülecek.
Yani Türkiye’de, prosese
uğrayan ürünlerin
ithalatından alınan
KKDF’yi bir noktaya
Transatlantik Ticaret ve
Yatırım Ortaklığı’na (TTIP)
eş zamanlı girmemesi
durumunda Türkiye
ekonomisinin zarar
göreceğini ifade eden
Zeybekci, ocak ayında
Kore ile çok geniş
kapsamlı bir serbest
ticaret anlaşmasına (STA)
geçileceğini belirterek, bu
hafta gerçekleştirecekleri
Moskova ziyaretine ilişkin
şu bilgileri verdi: “33
milyar dolarlık dış ticaret
hacmimizi kısa bir süre
içinde 100 milyar dolara
‘TTIP’den zarar görürüz’
Zeybekci, AB’nin diğer
ülkelerle imzaladığı
Gümrük Birliği
anlaşmaları yüzünden
Türkiye’nin zor durumda
kaldığını, bu anlaşmalar
sayesinde Türkiye’de
dolaşımı gerçekleşen diğer
ülke mallarına karşın,
Türkiye’nin o ülkelerde
aynı avantaja sahip
olmadığına dikkati çekti.
çıkarmak istiyoruz.
Rusya’yı her anlamda
fırsatlar ülkesi olarak
görüyoruz. Rusya’yla şu
an da çok farklı bir tempo
içindeyiz. Rusya’ya
ihracatımızı artıracağız.
Rusya’ya yatırım yapan
firmalarımızı
destekliyoruz. Yıl sonuna
kadar Rusya ile Türkiye
arasındaki bütün engelleri
kaldırma amacımız var.
Gittiğimizde son noktaya
getirmeye çalışacağız.”
Bahçıvan: Gümrük Birliği
revize edilmeli
İSO Yönetim Kurulu
Başkanı Erdal Bahçıvan,
“Gümrük Birliği serbest
ticaret anlaşmalarına
karşı revize edilmeli”
dedi. Türkiye’nin ABD ve
AB arasındaki TTIP'nin
dışında kalmaması
gerektiğini vurgulayan
Bahçıvan, 2015’in Gümrük
Birliği yılı olmasını
önererek, “Bunu yaparken
de Gümrük Birliği’nin
serbest ticaret
anlaşmalarının olumsuz
etkisini bertaraf edecek
şekilde revize edilmesine
ve kapsamının değişen
ticari koşullara uygun
olarak genişletilmesine
odaklanmalıyız.”A
AA
ürkiye Esnaf ve
T
Sanatkarları
Konfederasyonu
(TESK) Genel Başkanı
Bendevi Palandöken,
vergi borçlarının
yapılandırılmasında
başvuruların 1
Aralık'ta
(bugün)biteceğini
belirterek, başvuru
süresinin 3 ay daha
uzatılmasını istedi.
yapılandırıldığını
kaydederek, "Sürenin
uzatılması halinde bu
rakamın çok daha
yükselmesini
bekliyoruz. Sürenin
uzatılması ile hem
devletimiz alacağını
tahsil edecek hem de
esnaf ve sanatkarımız
rahatlayacaktır"
ifadelerini
kullandı.
Palandöken, yazılı
açıklamasında,
başvuruların bitimine
iki gün kala 20 milyar
liraya yakın borcun
yeniden
Esnaf ve sanatkar
devlete olan
borçlarını ödemede
son derece hassas
olduğunu belirten
Palandöken, şunları
"İSTANBUL, İSLAMİ FİNANSIN MERKEZİ OLMALI"
İstanbul'un dünyanın finans merkezi
olmadığını belirten IBF Başkanı Yarar,
"Madem dünyada 2 tane finans merkezi var,
üçüncüsü de İstanbul olsun" dedi
luslararası İş Forumu
(IBF) Başkanı Erol
Yarar, "İki finans merkezi
var, New York ve Londra.
Biri borsa, diğeri de para
açısından finans merkezi.
İstanbul, İslami finansın
merkezi olmalıdır. Türkiye
bu öncülüğü, bu fırsatı
kimseye kaptırmasın"
dedi.
vurgulandığını
belirten Yarar, 1,5
milyar müslümanın
yaşadığı dünyada
10-15 yıl içinde helal
sertifikası olmayan
ürünlerin
satılamadığının
görüleceğini anlattı.
geliştirerek, İslami finans
sektörünü teşvik etmeleri
gerektiğinin tavsiye
edildiğini anlattı.
U
Anadolu Ajansı'nın
"Global İletişim Ortağı"
olduğu 18. Uluslararası İş
Forumu (IBF) Kongresi
kapsamında, yapılan
toplantılar sonrasında
alınan nihai kararlar,
basın toplantısıyla
açıklandı.
IBF Başkanı Yarar,
organizasyonun bu yıl 30
ülkeden 800 akademisyen
ve işadamının katılımıyla
rekor kırdığını ve IBF'e dair
bir nihai bildiri
hazırlandığını belirterek,
kongrede son 50 yıldan bu
yana gelişen İslami finans
endüstrisinin gelecek
yıllarda da gündemde
kalmaya devam edeceğinin
vurgulandığını dile getirdi.
2007'de 650 milyar dolar
olan İslami finansın
büyüklüğünün, bu yıl 2
trilyon dolara ulaştığını
belirten Yarar, kongrede
İslam İşbirliği Teşkilatı
(İİT) üyesi ülkelerdeki
kamu politika
yapıcılarının, mevcut yasal
ve düzenleyici çerçeveleri
Yarar, şunları kaydetti:
"Biz dünyanın finans
merkezi olamadık. Bugün 2
finans merkezi var, New
York ve Londra. Biri borsa,
diğeri de para açısından
finans merkezidir. Peki
dünyanın İslami finans
merkezi neresi olacak?
İstanbul, İslami finansın
merkezi olmalıdır. Türkiye
bu öncülüğü, bu fırsatı
kimseye kaptırmasın.
Madem dünyada 2 tane
finans merkezi var,
üçüncüsü de İstanbul
olsun. 2 trilyon dolardan
bahsediliyor. Bilelim ki bu
rakamlar bir 10 sene sonra
10-20 trilyon dolarlarla
ifade edilecek. Bu işin
merkezi Türkiye olursa,
bunun Türkiye'ye
getireceği katkıyı herkesin
görmesi lazım. Bunu siyasi
tartışmaların bir parçası
yapmaktan çıkarıp,
iktisadi bir realite
olduğunu kabul etmemiz
lazım."
15 yıl içinde helal
sertifikası olmayan ürünler
satılamayacak
Kongrede başta helal
sektörü olmak üzere,
İslami finans sektörü ile
reel ekonomi arasında
daha büyük bir bağın
olması gerektiğinin
Erol Yarar, daha
önce bir vakıf
kurmayı, helal
sertifikaları verecek
bir grup kurmayı,
sertifikayı İsviçre
üzerinden vermeyi ve
gelirlerinin tamamını da
İslam alemindeki fakirlere
harcanmasını
düşündüklerini ama söz
konusu projeyi hayata
geçiremediklerini kaydetti.
Henüz büyük boyutlara
ulaşmamasına karşın,
İslami finans sektörünün
şimdiden ekonomik
büyüme ve finansal
istikrara yönelik sağladığı
katkılar bakımından
küresel finansal sistemin
bir parçası olduğunu
kaydeden Yarar, şöyle
devam etti:
"Kongrede İslami finans
sektöründe daha adil ve
sürdürülebilir ürünlerin
geliştirilmesi için
kurumsal çerçevede
önemli değişiklikler olması
gerektiği önerildi.
Özellikle, bankacılık
düzeyinde mevduat
toplama ve yatırım
. Boğaz
3Kuzey
Köprüsü ve
Marmara
Otoyolu
Projesi'ni
yürüten inşaat
firması ICA
tarafındoan
yapılan
açıklamada, 3.
Boğaz
Köprüsü ve
Kuzey
Marmara
Otoyolu
Projesi'nde
çalışmaların
devam ettiği
belirtildi.
Açıklamada,
Kuzey
Marmara
Otoyolu
güzergahında
Avrupa
Yakası'nda ilk
kez asfalt
dökülen
otoyolun 2
kilometrelik
bölümü
kullanıma
hazır hale
getirildi.
Altyapı işleri
tamamlanan
güzergahta
64. ve 66.
kilometreleri
arasında
asfalt
dökülme
işlemi yapıldı
denildi.
Asfalt döküm
işlemi
sırasında 45
kişilik bir
ekibin
çalıştığını
söyleyen
Kuzey
Marmara
Otoyolu E-2
Kısım
Sorumlusu ise
bölgede
yapımı süren
viyadük
37'nin bitimi
sonrası asfalt
döküm
işleminin
sürdürülmesi
nin
planlandığını
belirtti. Bir
süre önce,
güzergah
üzerinden
geçen SarıyerDemirciköy
ulaşım yolu
asfaltlanarak
hizmete
açılmıştı.
CİHAN
Bunun içinde
Bakanlar Kurulu
yetkilidir. İlk
toplantıda süre
mutlaka
uzatılmalıdır. Esnaf
ve sanatkarımızın
ödeme gücü olsaydı,
bu vergi borçları
birikmez ve bu hale
gelmezdi.
İmkansızlıklar
sebebiyle yeniden
yapılandırma talep
etmeyen mükelleflere
biraz daha süre
verilerek 3 ay daha
başvurular
uzatılmalıdır."AA
Yüksek teknoloji dünyaya açıldı
üstakil Sanayici ve İşadamları
Derneği (MÜSİAD) tarafından
M
organize edilen ve yerli üretim yüksek
teknolojilerin sergilendiği High Tech Port
By MÜSİAD Fuarı başta işadamları olmak
üzere ziyaretçilerinden yoğun ilgi gördü.
Fuarın ikinci gününde teknolojik
ürünlerin sergilendiği High Tech Port’a
akın eden vatandaşlar ilk kez Savunma
Sanayi Müsteşarlığı ve kurumlarının
sergilediği tank, roket, helikopter ve
silah gibi savaş ürünlerini inceleyerek
yakından görme imkanı buldu.
‘ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK’
yönetimi faaliyetlerini
ayrılması gerekliliği
vurgulandı. Daha etkin ve
bütüncül eğitim ve öğretim
programları vasıtasıyla
yeni nesil İslami finans
uzmanları geliştirmeye
odaklanılması gerektiği
tavsiye edildi. Bankacılık
ve finans alanındaki
düzenlemelerin, finans
profesyonelleri ile berber
toplumum tüm kesimlerine
hitap eden ve sosyal
sorumluluğu daha çok
teşvik eden düzenlemeler
şeklinde olması gerektiği
önerildi.
Fuarın son durumu hakkında bilgi veren
MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı ve
Fuar Sorumlusu Adnan Bostan, “High
Tech Port MÜSİAD Fuarı’nda yüzde 70’i
özel firmaların katıldığı teknoloji
sergileniyor. Bu fuarında kendine has
özellikleri var. Yeni teknolojilere
verdiğimiz önemi küçük sergilerle
tanıtmaya başladık. Daha sonra ise
görülen ilgi ve duyulan ihtiyaç
neticesinde High Tech Port MÜSİAD
ortaya çıktı. MÜSİAD lider iş adamı
derneği olduğu için bu taşın altına elini
koydu. Bu fuarla da üstümüze düşen
görevi yerine getirdiğimizi düşünüyoruz”
açıklamasında bulundu.
Ayrıca likidite eksikliğini
aşmak için İslam'da
mevcut olan zekat, vakıf ve
sadaka kurumlarını
kullanarak hayırseverlik
sektörünün geliştirilmesi
tavsiye edildi. İslam
ülkelerinde kaynakların
daha etkin tahsisi için
daha çok iş dünyası odaklı
politikalar ve daha kolay
finansmana erişimin
sağlanması gerekliliği
önerildi. AA
MÜSİAD Fuarı'nın 8’inci Hall’inde tüm
ziyaretçilere açık olan High Tech Port By
MÜSİAD’la milli teknolojilerimiz dünyaya
tanıtıldı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve
altındaki tüm kamu kurumlarının
katıldığı fuarda geliştirilen yerli
savunma sistemleri ilk kez sivil bir fuarda
görücüye çıktı. Savunma Sanayi
Müsteşarlığı’nın yanı sıra Hıgh Tech
Port'a Havelsan, Roketsan, Aselsan,
TÜBİTAK , Makine Kimya Endüstrisi
(MKE) gibi kritik öneme sahip devlet
kuruluşları da yer aldı. Silah, tank,
3. Köprü yoluna asfalt döküldü
3. Köprü ve Kuzey
Marmara Otoyolu
Projesi'nde, otoyol
güzergahındaki
asfalt çalışmalarına
başlandı. Yolun
Odayeri
mevkiindeki 2
kilometrelik
bölüme asfalt
dökülerek, yol
kullanıma hazır
hale getirildi.
kaydetti:
"Bu yapılandırma
esnafımız için de
önemli bir fırsattır. Bu
vesile ile hem
devletimiz kamu
alacaklarını tahsil
etmekte hem de
esnafımız borçlarını
düşük faizle ve 3 yıla
varan taksitlerle
ödeme imkanına
kavuşmaktadır.
Dolayısıyla
yapılandırmadan en
yüksek verimin
alınabilmesi için
sürenin 3 ay daha
uzatılması
gerekmektedir.
helikopter, füze, kriptolu telefon gibi
teknolojileri halka tanıtan yetkililer,
vatandaşlarla kaynaşma noktasında bu
tarz fuarların öneme dikkat çekti.
YENİ KİMLİKLERİMİZ DE SERGİLENDİ
Önümüzdeki sene dağıtılmaya
başlanacak yeni akıllı kimliklerde
TÜBİTAK standında ilk kez halka
sergilendi. Fuarda savunma sanayisinin
yanısıra teknoloji alanında faaliyet
gösteren mobile telefon operatörleri,
beyaz eşya firmaları, teknoparklar,
elektrikli otomobil, yerli tramvay, yerli
tren gibi projelerin stantları da
vatandaşlarla buluştu.
7’den 70’e ziyaretçisi var
TANKLAR İLK KEZ SİVİL FUARDA
Fuara 720 şirket katıldığını bildiren
Adnan Bostan, “MÜSİAD Fuarı yerel
içinde çok önemli bir önem teşkil ediyor.
Belediye başkanları ve kamunun tüm
yöneticileri bu fuarı ziyaret ediyor ve
ihtiyaçlarını MÜSİAD’lı iş adamlarından
tedarik ediyor. Burası sadece iş
adamlarına hitap etmiyor. 7’den 70’e
herkesin ziyaret edebileceği fuarımızda
bin bir çeşit ürün mevcut. Yani tabiri
caizse sıfırdan fuara gelen birisi aklınıza
gelebilecek bütün her şeyi temin ederek
tam donanımlı hale gelebilir” ifadelerini
kullandı.H
HABER MERKEZİ
4
Borsa Finans
1 ARALIK
2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Ekim ayı dış ticaret açığı verileri açıklandı
arttı. Takvim etkilerinden
arındırılmış seriye
göre ise; 2014 yılı
Ekim ayında önceki
yılın aynı ayına göre
ihracat yüzde 4
arttı, ithalat yüzde
9,3 azaldı.
AVRUPA BİRLİĞİ'NE İHRACAT
YÜZDE 8,1 ARTTI
ürkiye'nin dış ticaret açığı
Ekim'de yüzde 15,8 azalarak 6
T
milyar 252 milyon dolara geriledi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),
Dış Ticaret İstatistiklerini açıkladı.
Buna göre; ihracat 2014 yılı Ekim
ayında, 2013 yılının aynı ayına göre
yüzde 7,3 artarak 12 milyar 933 milyon dolar, ithalat yüzde 1,5
azalarak 19 milyar 185 milyon dolar
olarak gerçekleşti. Ekim ayında dış
ticaret açığı yüzde 15,8 azalarak 7
milyar 429 milyon dolardan 6 milyar 252 milyon dolara düştü. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2013
Ekim ayında yüzde 61,9 iken, 2014
Ekim ayında yüzde 67,4'e yükseldi.
Mevsim ve takvim etkilerinden
arındırılmış seriye göre; 2014 Ekim
ayında bir önceki aya göre ihracat
yüzde 0,9 azaldı, ithalat yüzde 0,8
Türkiye’nin en değerli
caddeleri İstiklal ve Bağdat
Ekim ayı dış ticaret
açığı, yüzde 15,8
azalarak son yedi
ayın en düşük seviyesine gerilemiş oldu.
Avrupa Birliği'nin (AB-28) ihracattaki payı 2013 Ekim ayında yüzde
43,8 iken, 2014 Ekim ayında yüzde
44,2 oldu. AB'ye yapılan ihracat,
2013 yılının aynı ayına göre yüzde
8,1 artarak 5 milyar 711 milyon
dolar olarak gerçekleşti.
Almanya'ya yapılan ihracat 2014
yılı Ekim ayında 1 milyar 283 milyon dolar olurken, bu ülkeyi
sırasıyla İngiltere (860 milyon
dolar), Irak (857 milyon dolar) ve
İtalya (566 milyon dolar) takip etti.
JLL Türkiye Perakende Pazarı Raporu’na göre Türkiye’nin cadde
perakendepazarında 7 lokasyonda
deyim yerindeyse yer bulmak
imkansız hale geldi.
İstiklal Caddesi’nde 100 metrekarelik bir mağazanın aylık kirası ortalama 24 bin Euro’ya çıkarken,
İstiklal Caddesi’ni sırasıyla Bağdat
Caddesi ve Nişantaşı
Çin'den yapılan ithalat, 2014 yılı
Ekim ayında 2 milyar 79 milyon
dolar oldu. Bu ülkeyi sırasıyla Almanya (1 milyar 798 milyon dolar),
Rusya (1 milyar 732 milyon dolar)
ve İtalya (997 milyon dolar) izledi.
HABER MERKEZİ
75 ülkede, 200 kurumsal ofisi ve 53
bin çalışanıyla müşterilerinin
yerel, bölgesel ve küresel
ihtiyaçlarına cevap veren JLL,
Türkiye “Perakende Pazarı Raporu”
ile perakende pazarının nabzını tutuyor. JLL’in raporuna göre perakende pazarında ulusal ve
uluslararası perakendecilerin
Türkiye genelindeki büyüme hedefleri bakımından oldukça aktif bir
görüntü gözlemleniyor ve bu söz
konusu eğilimin önümüzdeki
dönemde de devam etmesi
öngörülüyor.
100 metrekarelik mağaza 24 bin
EuroJLL’in raporunda en dikkat çekici noktalardan biri cadde perakende pazarı oluyor. Rapora göre
perakende sektörünün İstiklal ve
Resul KURT
Teşvikten yersiz
yararlananlar
dikkat!
İstihdamın artması için zaman zaman çeşitli
teşvikler çıkarılmaktadır. Bu teşviklerden birisi de
ilave istihdam teşviki olarak bilinen 611 sayılı Kanun'la getirilen teşviktir. Buna göre 01.03.2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan 6111
teşvikinden yararlanmaya hak kazanılabilmesi için
hem sigortalı açısından hem de işveren açısından
sağlanması gereken şartlar bulunmaktadır.
Sigortalı açısından şartlar
•1.3.2011 ila 31.12.2015 tarihleri arasında işe alınmış
olması,
•Teşvikten yararlanılacak kişinin 18 yaşından büyük
olması,
•Teşvikten yararlanılacak işyerinde fiilen çalışması,
• Sigortalı işe alındığı tarihten önceki 6 aylık sürede
herhangi bir işyerinde SSK sigortalısı olarak çalışmamış olmalıdır. (SGK gün dökümüne göre son 6
ayda çalışması olmamalıdır)
•Sigortalı işe girmeden önce başka işyerinden bu
teşvikten yararlanmamış olmalıdır. (6111 teşvikinden
bir işçi sadece bir işyerinden yararlanabilir. Daha
önce bir işyerinde bu teşvikten yararlanmış işçiyi işe
almış olsanız dahi diğer şartlar sağlansa bile 6111
teşvikinden yararlanılamamaktadır)
Satın alma hacmi 1 milyar euroya koşuyor
eknoloji devlerinden
Siemens, Türkiye’deki
T
yatırımlarını ve büyüme hedefl
erini artırıyor. Şirket, pazardaki
ciro artışına paralel 2014 mali
yılında Türkiye’den toplam 700
milyon euroluk satın alma
gerçekleştirdi. Siemens’in 2020
yılında Türkiye’den satın alma
hedefi ise 1 milyar euro.
Türkiye 30 lider ülkeden
biri oldu
• Teşvikten yararlanacak işverenin özel sektör işvereni olması,
• Sigortalının, ortalama sigortalı sayısına ilave
olarak çalıştırılması,
•Yasal ödeme süresi geçmiş prim, idari para cezası
ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı
borcunun bulunmaması,
• Aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi
içinde SGK’ ya verilmesi,
• Tahakkuk eden sigorta primlerinin yasal süresi
içinde ödenmesi gerekmektedir.
İşverenler bu teşvikten, teşvikin özellikle son altı ay
ve her bir sigortalı için ayrı ayrı ortalama takibinin
ve yararlanma şartlarının ağır olması gerekçesi ile
çoğunlukla yararlanmamaktadır. Sigorta primi
teşviklerinden yersiz yararlandığı için cari dönemde
6111 sayılı Kanun türü ile aylık prim ve hizmet belgesini gönderilmek istenildiğinde e-bildirge
ekranında;
“…. sayılı kanun no'lu prim teşvikinden yersiz yararlanıldığı tespit edilmiştir. Belgenin …. sayılı kanun
numarası seçilmeden düzenlenmesi gerekir. …..
sayılı kanun numarası ile belge seçilebilmesi için
işyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik merkezine
müracaat ediniz.” şeklinde bir hata mesajı ile
karşılaşıldığı durumlarda, işyerinin bağlı bulunduğu
sosyal güvenlik merkezine başvurarak, yersiz yararlanılan dönemde yersiz yararlanılan sigortalılarla ilgili hatalı yararlanılmış prim teşvikine ilişkin aylık
prim ve hizmet belgesi için iptal nitelikte, kanun numarası seçilmeksizin asıl/ek nitelikte aylık prim ve
hizmet belgesinin verilmesi ve fark primlerin
gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ödenmesi gerekmektedir.
İşyerlerinin yersiz yararlanılmış ise 2014/Nisan ve
önceki aylara ilişkin olması halinde fark primlerin
yapılandırılması mümkün olduğundan, sistemlerini
kontrol etmelerini önermekteyiz.
KOBİ’lere global kapıyı açıyor
Siemens Türkiye Tedarik Zinciri
Yönetimi Bölüm Direktörü Tuğrul
Günay, Türkiye’nin Siemens
Global için çok önemli bir ülke
olduğunu vurgulayarak,
“Türkiye iki kıta arasında çok
önemli bir konumda bulunuyor.
Hem Avrupa kültürünü iyi biliyor
hem de Asya kültürünü. Hızla
büyüyen bu ülkede Siemens’in
de büyüme potansiyeli artıyor.
Ciro artışımız ve büyüme hedefl
İşyeri açısından şartlar
erimiz doğrultusunda 2020
yılında Türkiye’den 1 milyar euroluk satın alma gerçekleştirmeyi
planlıyoruz” dedi. Siemens’in
180 ülkede faaliyet gösterdiğini
ve 80’inde bölgesel şirketi
olduğunu belirten Tuğrul Günay,
“Siemens Global’in 1 Ekim
itibarıyla Türkiye’yi 30 lider ülkeden biri olarak seçtiğini açıkladı.
Siemens Türkiye’nin, tedarikçilerinin ve KOBİ’lerin gelişimine
katkıda bulunmayı hedefl ediğini
belirten Günay, “En iyi tedarikçilerimize Siemens Global’in
kapılarını da açarak yurt dışına
satış yapmalarını sağlıyoruz”
dedi. Günay, Türkiye’deki
tedarikçilerinin yıllık yaklaşık 70
milyon euro Siemens’in diğer
ülkelerdeki şirketlerine de satış
yaptığını söyledi. Bu miktarın
artması için Siemens Türkiye
olarak KOBİ’leri ve tedarikçileri
desteklemeye yönelik çalışmalar
yaptıklarına dikkat çeken Günay,
bu amaçla Siemens Global yöneticileri ve tedarikçilerini bir
araya getirdiklerini ifade etti.
Günay, Siemens’in globalde yıllık 38 milyar euro satın alma
hacmi olduğunu açıkladı.
‘Sürdürülebilirlik en önemli
kriter’
Siemens’in kalite ve güven
kavramlarıyla ön plan çıkan bir
şirket olduğunu vurgulayan
Günay, bu nedenle her zaman en
iyi tedarikçiyi seçtiklerinin altını
çizdi. Sürdürülebilirliğin bir şirket için öncelikli hedef olması
gerektiğini belirten Günay, şöyle
konuştu:
“Tedarikçilerimize ne yapıyorsak
yapalım, en iyisini hep beraber
ortaya koymamız gerektiğini anlatıyoruz. Nihai olarak biz hep
beraber ana müşterimize yönelik
hizmetler verme gayreti
içerisindeyiz. Ürünlerimizi ana
tedarikçimize en iyi şekilde teslim etme gayretindeyiz. Bunların
içerisinde en ufak bir aksaklık
dahi bizim müşteri memnuniyetimizi mutlaka etkileyecek. Memnun olan müşteri
bizimle sürdürülebilir şekilde
işbirliğini devam ettirecekken,
memnun olmayan müşteri rakiplerimize doğru kendi yolunu
çizecektir. Bu kapsamda bizim
bütün politikamız aynı gemide
olduğumuzun ortaya iyi konması. Biz sürdürülebilirliği
önemseyen ve kaliteli hizmet
veren tedarikçilerimize Siemens
Global’in kapılarını açmaya
devam edeceğiz.”
D
tonu eylül ayından bu
yana 200 liranın üzerinde geriledi.
Türkiye’de genel olarak
hurdadan üretim
yapılıyor.
Fakat dünya
piyasalarında Çin kaynaklı olarak cevher fiyatlarında ve nihai
ürünlerde fiyatların
düşmesi yerli üreticinin
de fiyatları aşağı
çekmesine neden oldu.
Bu fiyat baskısına
dayanamayan yerli
Nişantaşı lüks perakende
piyasasının kalbi olmaya devam
ediyor.Ortalama kira bedeli 200
Euro civarında olan Nişantaşı bölgesi, her zamanki gibi lüks
markaların en önemli merkezi olmaya devam ediyor. İstanbul’un en
gözde lokasyonları arasında olan
Nişantaşı’nda 2015 yılında kira bedellerinin artan perakende
talebiyle birlikte yükselmesi bekleniyor.
Bunun yanı sıra, rapora göre 2015
yılında İstiklal, Bağdat,Bahariye ve
Beşiktaş Çarşı’da kira bedellerindeki yükseliş trendi sürecek.
2015’te Alemdağ ve Nispetiye Caddeleri’nde fiyatların mevcut seviyelerini muhafaza edeceği
öngörülüyor.izliyor.H
HABER
MERKEZİ
‘İşinizi para için
yaparsanız para
kazanamazsınız’
merican Rag Cie ve Industry DenA
im’in kurucusu ve CEO’su Mark
Werts, perakendecilerin rüya sattıklarını belirterek, “Perakende bana göre
en büyük değer kazandığınız paradan
öte markanız. Perakende detaydır, eğlencedir. Bugünden yarın için yaptığınız
planlar tutmayabiliyor. Bu yüzden
değişime açık olmalısınız” dedi. Perakende Günleri’nde konuşan Werts şunları söyledi:
“Perakende sektöründe trendlere açık
olmak önemli. Çünkü global bir
dünyada yaşıyoruz. Başarı hiçbir zaman
sonlanmaz. Tutkular paradan daha
önemlidir. Bir işi para için yaparsanız
paranız olmaz ama severek yaparsanız
hem manen memnun olursunuz hem
de paranız olur. Ben çalışmıyorum
aslında. Benim yaptığım hobi. Zaman
kavramım yok, saat yok sadece eğleniyorum.”
Günay, bir sosyal sorumluluk
kapsamında geçtiğimiz aralık
ayında başkanlığını da üstlendiği
Tedarik Zinciri Yönetimi
Derneği’nin kurulmasına
öncülük ettiklerini
vurguladı.HABER MERKEZİ
Çin ve antidamping etkisi yerli demirciyi zora soktu
ünya piyasalarında
beklenen iyileşmenin hala gerçekleşmemesine karşın
Çin’in ‘istihdam kapısı’
olarak gördüğü demirçelik sektöründeki
cevher üretiminde hız
kesmemesi fiyatlarda
aşağı yönlü baskı oluşturuyor. Bu baskıdan
etkilenen Türkiye’ye
karşı bir de bazı
ülkelerin antidamping
önlemleri almasıyla birlikte iç piyasada özellikle inşaat demirinin
Bağdat Caddeleri’ne yönelik talebi
artıyor. Bu yılın 3. çeyrek sonu
itibariyle İstiklal ve Bağdat Caddeleri’nde kira bedelleri bir önceki
yıla kıyasla yüzde 6.67 artış gösterdi. Bu iki caddede birincil kira
arzında metrekare fiyat ortalaması
240 Euro oluyor. Başka bir ifade ile,
yüz metrekarelik bir mağazanın
aylık kira bedeli 24 bin Euro’yu buluyor.
üreticiler, fiyatların
yanında üretimlerini de
düşürmek zorunda
kaldı. Sektör temsilcilerine göre bu durumun
devam etmesi halinde
bazı yerli üreticilerin
üretimini durdurması
kaçınılmaz. Türkiye’de
şu anda yıllık 36 milyon
ton demir-çelik üretimi
yapılırken, 17-18 milyon
ton civarında ihracat
yapıyoruz.
Türk demir-çelik sektörünün dünyayla entegre olduğunu söyleyen
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı
Namık Ekinci, bu nedenle dünyadaki her
türlü tetiklemeden
olumlu ya da olumsuz
olarak etkilendiğimizi
dile getirdi. Fiyatlardaki düşüşün öncelikli
nedeni Türk ürünlerine
bazı ülkelerde getirilen
antidamping uygulaması sonucunda oluşan
arz fazlası olduğunu
belirten Ekinci, “Bazı
çelik üreticileri, ürünlerimizin kendi ülkelerine ithal edilmesinden
duydukları rahatsızlıktan dolayı çeşitli engelleme yollarına
başvuruyorlar” dedi.
Çin stoklarını
ihracata
yöneltti
Çin’in cevher
üretiminin yüzde 65’ini
de karşıladığı bilgisini
veren Ekinci, “Bu nedenle, Çin
ekonomisinde ve çelik
sektöründeki en ufak
bir değişiklik fiyatlar
üzerinde etkide bulunabiliyor”dedi.HABER
MERKEZİ
‘4 bin çalışanım,
Facebook arkadaşım’
Teknosa Genel Müdürü Necil Oyman ise
perakendecilikte yakınlık ve güvenin
önemini vurguladığı konuşmasında,
“Müşteriler her kanaldan, uyumadığı
her an bize ulaşmak istiyor. Teknosa’nın
tablet uygulamaları 1 milyon kez indirildi. Biz fiziki mağazalarımıza ek
olarak 1 milyon daha mağazamız var
diyoruz” bilgisini verdi. Şırnak’la ilgili
Teknosa özelinde ilginç bir anektod
paylaşan Oyman, “Nüfusa göre
teknosa.com’a en çok giren il Şırnak’tı.
Biz de mağazamızı açtık” dedi.
Çalışanlarıyla yakın ilişkide olmanın,
onları memnun etme sürecinde önemli
bir etkisi olduğunu ifade eden Oyman,
sözlerini şöyle sürdürdü: “4 bin kişilik
ekibim, benim Facebook’tan arkadaşım.
Mesela, Türkiye’de bilek güreşinde
üçüncü olan arkadaşımızı ABD’ye gönderdik ve dünya yedincisi olarak bizi
gururlandırdı. Sinop’ta kepenkleri indirdik, bize üç teyze, ‘evladım burada
kepenk kapatılmaz, biz evlerimizin
kapısında bile anahtar bırakırız’ dedi ve
biz de kepengi kaldırdık. Yakınlık son
derece önemli. Kadınlar teknolojiye hiç
uzak değiller”dedi.C
CİHAN
1 ARALIK
2014
Muhasebe
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
5
130 bin sağlıkçıya lisans tamamlama hakkı
Sağlık bilimleri alanında ön lisans mezunu 130 bin civarındaki sağlık personeline lisans tamamlama fırsatı verildi.Bakanlıktan yapılan açıklamaya
göre, ''Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı ve 6569 sayılı Kanun'' kapsamında yer alan düzenlemenin Resmi Gazete'de yayımlandı.
ağlık Bakanlığı, sağlık bilimleri
S
alanında ön lisans mezunu 130
bin civarındaki sağlık personeline
lisans tamamlama fırsatının
verildiğini bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya
göre, ''Türkiye Sağlık Enstitüleri
Başkanlığı ve 6569 sayılı Kanun''
kapsamında yer alan düzenlemenin
önceki gün Resmi Gazete'de
yayımlandı.
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Hüseyin Çelik, düzenlemeye ilişkin,
sağlık çalışanlarına yönelik
iyileştirici çalışmalar yapmaya
devam ettiklerini, lisans tamamlama
hakkının bu kapsamda
değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Sağlık çalışanlarının donanımlı
olmasına özen gösterdiklerini
vurgulayan Çelik, ''Son 12 yılda
sağlık alanında yapılan reformlar,
Türkiye'yi bugün model ülke
konumuna taşıdı. Sağlık alanında
elde ettiğimiz bu başarılarda sağlık
çalışanlarımızın fedakarlığı ve emeği
önemli bir yer tutuyor. Var olan
efektif insan kaynağını daha nitelikli
ve donanımlı hale getirmek amacıyla
lisans tamamlama fırsatını getirdik''
ifadelerini kullandı.
hayata geçirildiğine işaret eden
Çelik, ebelik ve hemşirelik
programlarından mezun olanların
kendi alanlarında, diğer program
mezunlarının ise YÖK'ün
belirleyeceği alanlarda lisans
tamamlayacaklarını belirtti.
YÖK'ün belirleyeceği alanlarda
uzaktan eğitim yönteminin de
kullanılabileceğine dikkati çeken
Çelik, bu uygulamanın sağlık
çalışanlarına büyük bir avantaj
sağlayacağını bildirdi.
Bakanlık ve YÖK işbirliği
Kamu hastaneleri arasındaki döner
sermaye farklılığı azaltılacak
Düzenlemenin, Sağlık Bakanlığı ve
Yükseköğretim Kurulunun işbirliğiyle
Çelik, 6569 sayılı Kanun'la birlikte
birçok düzenlemenin yapıldığını
Trafikte yeni dönem
Konuya ilişkin konuşan
İstanbul Taksiciler Esnaf
Odası (İTEO) Başkanı
Yahya Uğur, kararı,
müşterilerinin
memnuniyeti açısından
önemli bulduklarını
söyledi.
Uğur, kararın daha önce
alındığını ancak esnaf
"Ancak gerek sayının azlığı
gerek arkadaşlarımızın bu
konuyu duyduğunu
düşünerek, kararın
rahatlıkla
uygulanabileceğini
düşünüyoruz. Yılbaşından
itibaren artık İstanbul'da 5
yaşın üzerinde araç
çalışmayacak. Biz de
arkadaşlarımızı
uyarıyoruz. Artık son
hazırlıklarını yapmaları
gerekir. Şimdi en düşük
40-50 bin seviyelerinde
olduğundan yeni araç
almak kolay değil. Bu
nedenle aracını
yenilemeyen arkadaşlar da
şimdiden tedbirlerini
alsınlar."
Yahya Uğur, İstanbul'daki
taksilerin büyük kısmının
yenilendiğini
belirtti.
"BEYEFENDİ TAKSİCİLİK
HEDEFİMİZE, BİRAZ
DAHA YAKLAŞTIK"
Bundan sonra 5 yaşından
büyük taksinin trafiğe
çıkamayacağını dile
getiren Uğur, şöyle
konuştu:
"Beyefendi taksicilik
anlayışıyla yola çıktık. Bu
nedenle müşteri
memnuniyetini en üst
seviyede tuttuk. Aracın
kalitesi artınca
müşterilerimiz de oldukça
memnun olacak. Böylece
biz de hedefimize biraz
daha yaklaşacağız.
Meslektaşlarımızın büyük
kısmı gerçekten
mesleklerine sahip çıkıyor.
Bazı arkadaşlarımız
müşteri memnuniyeti
dolayısıyla aracının
modelini belli aralıklarla
yükseltiyor. Bazı
arkadaşlarımız da üstün
körü davranıyor. Zorlayıcı
sebepleri olanlar vardır
elbet ama yapılacak bir şey
yok. Genel bir karar
alınmışsa buna da uymak
zorundayız."
İTEO Başkanı Yahya Uğur,
taksicilerden yaz-kış
klimalarını müşterilerden
esirgememelerini
isteyerek, taksicilerin,
yakıt tasarrufunun,
müşterilerin
memnuniyetinden
kısılarak
sağlanamayacağını
vurguladı.Taksicilerden
yeni araçlarında yeni
anlayışla hareket
etmelerini talep eden Uğur,
"Taksici olmalarını, esnaf
olmalarını istiyorum. Hani
Anadolu'da bir kişi
övülürken, 'Esnaf adam'
derler, işte bizim
arkadaşlarımız da bu esnaf
kültürüne sahip olmalıdır.
Zaten son kuruşuna kadar
helal olan kazançlarını,
daha güler yüzlü, müşteri
memnuniyetinin üst
seviyede olduğu şekilde
elde ettiklerinde kendileri
de memnun olacak"
ifadelerini kullandı.A
AA
uygulama usul ve
esasları belirlendi.
Gümrük ve Ticaret
Bakanlığının Ön
Ödemeli Konut
Satışları Hakkında
Yönetmelik, Resmi
Gazete'nin
bugünkü sayısında
yayımlanarak,
yürürlüğe girdi.
Buna göre, ön
ödemeli konut
satışlarına ilişkin
uygulama usul ve
esasları
düzenlendi. Ön
ödemeli konut
satış sözleşmesi
kurulmadan en az
bir gün önce en az
12 punto
büyüklüğünde,
anlaşılabilir dilde,
açık, sade ve
okunabilir şekilde
satıcı bilgileri,
sözleşme konusu
konuta ilişkin
bilgiler, konutun
tüm vergiler dahil
TL olarak peşin ve
taksitli toplam
satış fiyatı,
tüketicinin cayma
ve sözleşmeden
dönme hakkına
ilişkin bilgiler,
konutun teslim
tarihi, teminata
ilişkin bilgiler, yapı
ruhsatının alınış
tarihi, yönetim
planına uygun
olarak genel
giderlere katılıma
ilişkin bilgilerin
yer aldığı ön
bilgilendirme
formu tüketiciye
verilecek.
Tüketiciye,
bağımsız bölüm
planı, vaziyet
planı, kat planı ve
mahal listesi
verilecek. Ön
bilgilendirme
yapıldığına ilişkin
ispat, satıcıya ait
olacak. Satıcı,
geçerli sözleşme
yapılmadan
tüketiciden
herhangi bir isim
altında ödeme
yapmasını veya
tüketiciyi borç
altına sokan
herhangi bir belge
vermesini
istemeyecek. Yapı
ruhsatı alınmadan,
tüketicilerle ön
ödemeli konut
satış sözleşmesi
yapılamayacak.
14 GÜNDE
CAYABİLECEK
Tüketici,
sözleşmenin
kurulduğu tarihten
itibaren 14 gün
içinde herhangi bir
Yaşamaları için 1500 lira lazım
ürk-İş "Açlık ve Yoksulluk
Sınırı" araştırmasının
Kasım ayı verilerine göre,
dört kişilik ailenin açlık sınırı
1.225 liraya, yoksulluk sınırı
da 3.990 liraya çakarak 4 bin
liraya dayandı. Geçen yıl
Kasım ayında açlık sınırı
1,065 lira, yoksulluk sınırı da
3,470 lira seviyesindeydi. Bu
veriler ile açlık ve yoksulluk
sınırları bir yılda yüzde 15.0
düzeyinde yükseldi.
T
SEBZE MEYVEDE
YÜKSELİŞ SÜRÜYOR
Raporda, yaş-sebze ve meyve
grubundaki fiyat artışın
devam ettiği belirtildi. Ekim
ayında 2.82 lira olan sebzemeyve ortalama kilogram
fiyatı Kasım'da 3.11 liraya
çıktı. Raporda, bu ay ceviz,
fındık, yumurta ve çay
fiyatlarında da artış izlendiği
belirtildi.
BİR KİŞİNİN YAŞAM
MALİYETİ
Kasım ayında tek kişinin
yaşama maliyetinin 1,448
liraya yükseldiği
vurgulandığı
maliyeti ise 519 lira artış
gösterdiğine işaret edildi.
DEĞERLENDİRME BÖLÜMÜ
ZORUNLU HARCAMALARDA
HIZLI ARTIŞ
Raporda dört kişilik bir
ailenin aylık gıda harcaması
bir önceki yılın aynı ayına
göre 160 lira ve yaşam
Raporun değerlendirme
kısmında "Devletin resmi
verilerine göre, ülke
genelinde ortalama kira
tutarı günümüzde ayda 615
liradır. Ancak işveren ve
hükümet temsilcileri
tarafından işçi kesimi
temsilcilerinin muhalefetiyle
belirlenen asgari ücret
günümüzde sadece 891
liradır. Özel kesimde bu ücret
düzeyinde çalışmak
durumunda/zorunda olan
milyonlarca işçi bulunuyor.
Yapılacak düzenlemeyle bu
milyonlara yüzbinlerce
gerekçe
göstermeksizin ve
cezai şart
ödemeksizin
sözleşmeden
cayma hakkına
sahip olacak.
Cayma hakkının
kullanıldığına dair
bildirimin bu süre
içinde satıcıya
noterlikler
aracılığıyla
yöneltilecek. Ön
ödemeli konut
satışında, devir
veya teslim
tarihine kadar
tüketicinin
herhangi bir
gerekçe
göstermeden
sözleşmeden
dönme hakkı
olacak.
Sözleşmeden
dönme
bildiriminin
satıcıya noterlikler
aracılığıyla
yöneltilecek.
Sözleşmeden
dönülmesi
durumunda satıcı,
ön ödemeli konut
satışı nedeniyle
oluşan vergi, harç
ve benzeri yasal
yükümlülüklerden
doğan masraflar
ile sözleşme
bedelinin yüzde
2'sine kadar
tazminatın
ödenmesini
isteyebilecek. Ön
ödemeli konut
satışında devir
veya teslim süresi
sözleşme
tarihinden itibaren
36 ayı
geçemeyecek. Kat
mülkiyetine konu
konutun tüketici
adına tescili, kat
irtifakına konu
konutun tüketici
adına tapu siciline
tescil edilmesiyle
konutun oturmaya
elverişli şekilde
zilyetliğinin devri
hallerinde
konutun tüketiciye
devir veya teslim
edildiği kabul
edilecek.
DEĞİŞİKLİKLER
BİLDİRİLECEK
Sözleşmeye konu
konutun yer aldığı
projede değişiklik
yapılması
durumunda,
değişikliğin
tüketiciye yazılı
veya kalıcı veri
saklayıcısıyla
bildirilecek. Bina
tamamlama
sigortasının
kapsamı, koşulları
ve uygulama
esasları Hazine
Müsteşarlığınca
belirlenecek.
Ödemelerin
hakediş sistemiyle
teminat altına
alınması
durumunda,
tüketici, ödemeleri
sözleşmede
belirtilen bir
bankada satıcı
adına açılacak
hesaba yatıracak.
Hesapta toplanan
tüketici ödemeleri
konutun devir veya
teslimine kadar
bloke altında olup,
yalnızca hakediş
karşılığında
serbest
bırakılabilecek. AA
ISSN 1308 7606
Karar kapsamında,
İstanbul'daki yaklaşık 3
bin taksi plakasının, 1
Ocak itibarıyla trafiğe yeni
araçlarla çıkması
gerekiyor.
hazır olmadığından birkaç
kez ertelenmesi için
girişimlerde
bulunduklarını anlatarak,
şunları kaydetti:
Çelik, ''Buna göre, yüzde 50 döner
sermaye tavanı değiştirilmeden,
hastanelerde uygulanan döner
sermayeden dağıtılacak üst limit
yüzde 50'den yüzde 65'e çıkarıldı.
Böylece aynı branş uzmanları
arasındaki farklar azaltıldı''
değerlendirmesinde bulundu. Türk
Diş Hekimleri Birliğinin, Anayasa
Mahkemesi'nin iptal kararından
sonra genel kurul yapamadığını
hatırlatan Çelik, son düzenlemeyle
bu sorunun da giderildiğini
bildirdi. AA
EV ALACAKLARA ÖNEMLİ UYARI
n ödemeli
Ö
konut
satışlarına ilişkin
UKOME'nin aldığı
karar
doğrultusunda, artık
5 yaşın üzerindeki
taksilere ruhsat
verilmeyecek.
İstanbul'daki 17 bin
395 taksiden,
yaklaşık 3 bini, 5
yaşın üzerinde
bulunuyor.
belirterek, aynı Kamu Hastane Birliği
bünyesinde branşlar arasındaki
döner sermaye farkının da
azaltıldığını kaydetti.
göçmen ve sığınmacı çalışan
da eklenecek. Bu ücret
politikasıyla, insanların
çaresizliği istismar ediliyor.
Bu ücret düzeyinde çalışmak
durumunda olan milyonlarca
işsiz, düşük ücret temelinde
sürdürülmek istenen
rekabetin ve karlılığın
gerekçesi yapılmak isteniyor"
denildi.A
AA
Yıl:70 Sayı:24999 Tarih:1 Aralık 2014 Pazartesi
Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş.
Genel Yayın Yönetmeni
Reyhan AYTEKİN
Sorumlu Müdür Yazı İşleri Müdürü Yayın Sahibi Temsilcisi
Bilal ÇETİN
Kübra ERENER
Şüheda YILDIRIM
Sayfa Editörü
Sayfa Editörü
Gülşan KURT
Yasemin ERENER
İstihbarat Şefi
Caner ERDOĞAN
Haber Müdürü
İnternet Site Editörü
Kenan KURTOĞLU
Yücel TANOL
İdari Merkez
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu
Cad. No:2 Sefaköy/
Küçükçekmece/İST
Reklam Pazarlama ve Dağıtım
Tevfik Bey Mah. Tahsin
Tekoğlu Cad. No:2
Sefaköy/ Küçükçekmece/İST
Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
info@ekonomigazetesi.net
Tel :0212 540 40 45
Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
info@ekonomigazetesi.net
Ankara Temsilciliği
Macun Mah.3. Cadde No:2
Yenimahalle /ANK.
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
ANKARA İRTİBAT
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
İstanbul Dağıtım
DORUKKAYA MATBACILIK YAY. REKL. MADENCİLİK ENERJİ VE İNŞAAT A.Ş
ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM
Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli
Basıldığı Yer İstanbul
Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL
Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de
görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)
EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
6
1 ARALIK 2014
Dış Haberler
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
ALMANYA
Düsseldorf Üniversitesi
yakınındaki Südpark
adlı banliyö durağında
U79 numarasıyla Duisburg ve Düsseldorf iç
hatlarında çalışan tren
raydan çıkarak, devrildi.
Kazayı 21 kişi hafif sıyrıklarla yaralandı.
İlk belirlemelere göre virajın çok keskin olması
ve trenin viraja hızlı
girmesi ile birinci vagonun raydan çıkarak,
diğer vagonları da devirdiği bildirildi.
Uzman ekiplerin yaptıkları çalışmalara göre,
tren raylarında da hafif
kusurların olduğunu
tespit ettiler. Kaza
sonucu 46 no'lu otoban
ve üniversite çevresindeki tüm sokakların kapanması ile trafik felç
oldu.
CİHAN
AFGANİSTAN
Son zamanlarda intihar saldırılarının arttığı Afganistan’ın
başkenti Kabil’de, intihar yeleklerinin ve
mıknatıslı bombaların
en büyük üretim
merkezinin bulunduğu
açıklandı.
Afganistan Emniyet
Müdürlüğü tarafından
yapılan açıklamada,
Kabil’in sekizinci
nahiyesinde emlak işi
yapan Sifatullah adlı
vatandaşın intihar
yelekleri üretim
merkezinin başında
olduğu bildirildi.
Emlakçının aynı zamanda Hakkani şebekesine de çalıştığı
ortaya çıktı. Özellikle
son günlerde intihar
saldırılarının arttığı Afganistan'da, sadece Kabil'deki son iki haftada
düzenlenen intihar
saldırısı sayısı 9'u bulmuş durumda.
CİHAN
ABD
ABD’nin Austin
şehrinde polis, etraftaki
binalara ateş açan bir
Amerikalıyı vurdu.
Texas eyaletine bağlı
şehrin merkezinde vurulan şahsın üzerinde
bomba olduğundan
şüpheleniliyor. Şerif
yardımcısı Raul
Munguia, gün doğmadan önce meydana
gelen olayda yaralanan
olmadığını açıkladı.
Burkina
Faso’yu terk
eden devrik
liderin
peşine
düştüler
kim ayında çıkan sokak olaylarından sonra Burkina Faso’yu terk ederek Fas’a sığınan
devrik lider Blaise Compaoré’nin
iadesi istendi.
E
Blaise Compaoré’nin görevi bırakmasından sonra kurulan geçici
hükümetin başbakanı Yarbay Isaac
Zida, önceki Devlet Başkanı Thomas
Sankara’nın 27 yıl önceki ölümüyle
ilgili olarak devrik liderin iadesi
için hukuki işlemlerin başlatılacağını söyledi.
Isaac Zida, ‘Afrika’nın Che Guevarası’ olarak adlandırdığı
Sankara’nın ölümüyle ilgili tüm
gerçeklerin gün yüzüne çıkaracağını vurguladı.
Thomas Sankara’nın mezarı tekrar
açılacak ve DNA testi yapılarak cenazenin eski cumhurbaşkanına ait
olup olmadığı araştırılacak. Zira
taraftarları ve ailesi mezarda
yatanın Sankara olmadığını iddia
ediyor.
CİHAN
İngiltere AB'den göçü kısıtlamaya hazırlanıyor
Avrupa Birliği
(AB) ülkelerinden
İngiltere'ye gelen
göçmenlerin
sayısının
kısıtlanmasına
yönelik İngiliz
hükümetinin
hazırladığı
planlar açıklandı.
Göçün kontrol
altına alınmasını
isteyen İngiltere
Başbakanı David
Cameron, AB'den
endişelerini
dikkate
almalarını istedi.
eni önlemlere göre, AB ülkelerinden
İngiltere'ye gelen göçmenler ülkeye
girişlerinden itibaren altı ay içinde iş
bulamazlarsa sınır dışı edilebilecek. Göçmenler ayrıca, ülkede dört yıl yaşamadan
toplu konut gibi sosyal yardımlardan faydalanamayacak. Çocukları İngiltere
dışında yaşayan göçmenler de İngiltere'de
ne kadar uzun yaşarlarsa yaşasınlar artık
çocuk yardımı alamayacak. Birleşik Krallık'a AB'den gelen göçmenler halihazırda
ülkedeki maddi sistemden ve devlet
yardımlarından faydalanabiliyor.
Cameron, uzun süredir beklenen konuşmasında göçmenliğin İngiltere'ye fayda
sağladığını ancak artık kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı. Cameron, şunları söyledi: "Hep beraber çok ırklı, başarılı
bir demokrasi yarattığımız için bundan
büyük gurur duyuyorum. Göç sayesinde
Büyük Britanya olduk. Konu AB'ye
gelince, çoğu İngiliz vatandaşı mevcut
durum ve birlikten ayrılma arasında yanlış
bir seçim yapmak istemiyor. Reform ve
referandum istiyorlar. Göç konusunda ise
sınırsızlık istemiyorlar. Hiç göçmen olmamasını da istemiyorlar. Kontrollü göç istiyorlar ve haklılar." Cameron, İngiltere'ye
gelen göçmen sayısının düşürülmesi ve
kontrol altına alınması için MuhafazakarLiberal Demokrat koalisyon hükümetinin,
sahte dil okullarının kapatılması, yurt
Y
dışındaki eşlerini İngiltere'ye getirmek
isteyen göçmenlere yönelik uygulanan
mali durum kontrol programları, ev kiralama, banka hesabı açma ve ehliyet almanın zorlaştırılması gibi uygulamaları
hali hazırda uyguladığını hatırlattı.
Cameron, 2015 yılının nisan ayından
itibaren ülkeden çıkış yapılan noktalarda,
çıkış kontrolleri uygulamasına
başlanacağını duyurdu ve böylece İngiltere'den ayrılan göçmenlerin sayısına ilişkin daha net verilerin elde edileceğini
söyledi. Mevcut halde İngiltere'den
çıkışlarda herhangi bir pasaport kontrolü
yapılmıyor. Mayıs ayında İngiltere'de
yapılacak genel seçimlerden sonra lideri
olduğu Muhafazakar Parti'nin göçmenliğin kontrol altına alınması için daha
fazla plan üzerinde çalışacağını belirten
Cameron, bunları aktarırken, "Sponsor
oldukları göçmenlerin vizelerinin bitiminde ülkeden ayrılmalarını önlemede
başarısız olan okul ve işyerlerinin
lisanslarını iptal edeceğiz. 'Önce sınır dışı
et sonra temyize başvur' politikamızı, tüm
göçmen temyiz başvurularına uygulanması için genişleteceğiz. Ev sahiplerinden,
evlerini kiralayacak göçmenlerin göçmenlik statülerini kontrol etmeleri konusundaki uygulamayı hızlandıracağız" diye
konuştu. Hükümetin yeni planları
arasında ayrıca AB'den İngiltere'ye çalış-
mak için gelenlerin tercihen "iş teklifi üzerine" ülkeye gelmesi yer alıyor. Cameron,
hükümetin bu planına yönelik, "İngiltere'de iş arayan AB vatandaşlarının bu
ülkede yasal kalış sürelerini kısıtlamak istiyoruz. Eğer iş arayan bir AB vatandaşı,
ülkeye gelişinden itibaren 6 ay içerisinde iş
bulamazsa ülkeyi terk etmeleri istenecek"
dedi. Mevcut halde AB ülkelerinden İngiltere'ye gelenlerin yüzde 40'ı herhangi
bir iş teklifi olmadan ülkeye giriyor.
ngiltere'de mayıs ayında yapılacak genel
seçimlerde yeniden başbakan seçilmesi
halinde uygulanması beklenen hükümet
planlarını "radikal reformlar" olarak
tanımlayan Cameron, şöyle konuştu:
"Avrupalı ortaklarımıza gerçek endişelerimiz olduğunu söylüyorum. Endişelerimiz
garip veya mantıksız değil. Duyulmayı hak
ediyoruz. Duyulmak zorundayız. Eğer
endişelerimiz duyulmazsa ve AB ile olan
ilişkimizi daha iyi duruma getiremezsek
işte o zaman tabii ki her şeyi silerim. Brüksel'e giderek değişikliği başarmak istiyorum. Eğer mayısta beni başbakan
seçerseniz AB'nin reforma sokulmasını ve
İngiltere'nin AB ile ilişkisini müzakere
edeceğim. Serbest dolaşım konusu bu
müzakerenin kilit parçası olacak. Eğer
başarırsam daha önceden dediğim gibi bu
ülkeyi reformlaşmış bir AB'de tutmak için
mücadele edeceğim."
AA
YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ
Isıyı uzaya gönderen
ayna geliştirildi
Raul Munguia, 911’e
yapılan bir ihbarı
değerlendirdiklerini,
kurşunların polis
merkezine de isabet ettiğini bildirdi. Munguia,
olay esnasında polis
merkezi dışında bulunan bir memurun
şüpheliyi vurduğunu
açıkladı. Vurulan şahsın aracı Meksika Konsolosluğu ve Federal
Mahkeme’nin yakınlarında bulundu.
Müfettişler, araçta patlayıcı olup olmadığını
araştırıyor.
CİHAN
KIRGIZİSTAN
Rusya'ya 2 Aralık'ta
resmi temaslarda bulunacak Kırgızistan
Başbakanı Coomart
Otorbayev, Rusya
Başbakanı Dmitri
Medvedev ile bir araya
gelecek. Otorbayev, 2 Aralıkta Moskova’da
düzenlenecek Kırgız-Rus
Hükümetlerarası
Komisyonu'nun toplantısına da katılacak.
Toplantıda iki ülke
arasındaki; ekonomi,
ulaşım, ticaret ve enerji
işbirliği ele alınacak.
Kırgızistan, yeni yıldan
itibaren, Rusya, Kazakistan ve Belarus
arasında kurulan Gümrük Birliği’ne üye olacak.
CİHAN
BD'li araştırmacıların
geliştirdiği yüzeyine çarpan
ışınlarının yüzde 97'sini yansıtma özelliğine sahip ayna, klimaların yerini alabilir. Stanford
Üniversitesi, yaz aylarında klimaları
gereksiz kılacak bir keşfe imza attı.
A
Yüzeyine yansıyan ışığın yüzde
97'sini yansıtma özelliğine sahip olan
ayna, aynı zamanda ısıyı da uzayın
derinliklerine gönderiyor.
Binaları soğuk tutmak için kullanılabileceği düşünülen aynalar, yüksek
enerji harcayan soğutma sistemlerinin maliyetini ortadan kaldırabilir.
Araştırmacılar, ABD'deki binalarda
harcanan enerjinin yüzde 15'inin
soğutma sistemleri tarafından kullanıldığına dikkat çekerek, aynaların
bu maliyeti ortadan kaldırabileceğini
belirtti. Binaların çatılarında yapılan
deneylerde, siyaha boyalı yüzeylerin
sıcaklığı 60, alüminyum ile kaplı
yüzeyler ise 40 dereceye ulaşırken,
yansıtma özelliği üstün aynalar bulundukları çevreden 5 derece daha
soğuk kalmayı başardı.
Soğutucu aynaları geliştiren ekibin
başında yer alan Shanhui Fan, "Eğer
binaların çatılarındaki belli bölgeleri
bu aynalarla kaplarsak, ciddi bir enerji tasarrufu yapabiliriz. Bazı zamanlarda kısmen, bazen de tamamen
soğutma sistemlerini kapatabiliriz"
dedi
ISIYI UZAYA GÖNDERIYOR
Binalar birçok farklı şekilde ısınıyor.
Sıcak su kazanları ve büyük mutfaklara sahip tesislerde içten ısınma
yaşanırken, sıcak ülkelerde hava
pencere ve kapılardan giriyor.
Güneşten yayılan görünür ve
kızılötesi ışınlar da sıcaklığı artırıyor.
Shanhui Fan ve ekibinin geliştirdiği
ayna, üzerine düşen görünür ışığın
yüzde 97'sini yansıtıyor.
Aynı zamanda ısıyı dağıtma özelliğine
sahip olan ayna, belli bir dalga
boyunda ısıyı kızılötesi ışın olarak
uzayın derinliklerine gönderiyor.
Birçok ince tabakadan üretilen aynanın ilk tabakası yansıtıcı gümüşten
oluşuyor. Üst tabakalar ise silikon
dioksit ve hafniyum oksit içeriyor.
Nature dergisinde yayımlanan
araştırma, uzayın karanlık bölgelerinin en sıcak günlerde bile yenilenebilir termodinamik bir kaynak
olarak kullanılabileceğini belirtti.
Yapılan testler, yansıtıcı aynanın metrekare başına 40 Watt soğutma gücü
olduğunu ortaya koydu.
Shanhui Fan, 20-70 dolar maliyeti
olacak aynaların üç katlı bir binada
her yıl 100 Megawatt saat (MWh) elektrik tasarrufu yapabileceğini belirtti.
Çıraklar eğitimden
ve ücretten
memnun değil
ünyaya örnek gösterilen ve bir 'ihraç
ürünü' olması planlanan Alman çıraklık sistemiyle ilgili Kuzey
Ren-Vestfalya’daki (KRV)
çırakların eğitimden
memnun olmadıkları ortaya çıktı. Alman
Sendikalar Birliği (DGB)
KRV’deki meslek eğitim
sistemi üzerine yaptığı
araştırma (Ausbildungsreport 2014) çırakların üçte birinin
eğitimin muhtevasından
ve şartlarından memnun
olmadıklarını gösterdi.
Gayrimemnun çıraklar,
meslek eğitimi süresince
kendilerine lazım olmayacak birçok konu ile
meşgul edildiklerini,
eğitimde ve derslerde
zorlandıklarını belirttiler.
Çıraklar ayrıca ucuz işçi
olarak algılandıklarını ve
işletme tarafından
meslekleri ile ilgisi olmayan yerlerde 'işçi' gibi
çalıştırıldıklarını da
bildirdiler.
D
Bunun dışında meslek
yapan gençler tüm günlerini işletmede geçirdiklerini aldıkları maaşın da
yetersiz olduğuna işaret
ettiler. Mesleğinden
memnun olmayanların
aşçılık, diş teknisyeni,
boya ve badanacı gibi
daha çok zanaatkârlık
alanında olması dikkat
çekti. Rapora göre
mesleğinden en mutlu
görünen çıraklar ise
bankacılar oldu. Bu
meslek gurubu aylık 935
Euro eğitim maaşları ile
kuaförlük gibi bazı
mesleklerin neredeyse iki
katı daha fazla aldıkları
belirlendi. Bu memnuniyetsizlik eğitimi
bırakmaya da yansıyor.
Eğitimi yarıda bırakma
oranı kuaförlerde yüzde
44,6 gibi rekor düzeyde
olduğunu da göz önüne
alan uzmanlar mesleği
yarıda bırakma ile aylık
maaşın birbiri ile sıkı
bağlantılı olduğuna
dikkat çektiler.
CİHAN
1 ARALIK 2014
Politika
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
MHP’li Yeniçeri:
Yargı, TBMM'nin
yasama faaliyetine
müdahale etti
HP Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri, AK Parti iktidarının
onca yolsuzluk iddiaları
karşısında değiştirdiği yargıç, kurduğu
mahkemelerden takipsizlik kararı aldırmasının kendilerini temize çıkarmaya
yetmediğini söyledi. Soruşturma
Komisyonundaki yasak kararının yolsuzlukları aklama, paklama ve saklama
komisyonuna dönüştürdüğünün kanıtı
olduğunu dile getiren Yeniçeri, sivil
hakim tarafından yayın yasağı konulmasının kabul edilemez olduğunu, bu
durumun TBMM’nin yasama faaliyetine
yargının müdahalesi anlamına geldiğini
ifade etti.
M
Meclis'te basın toplantısı düzenleyen
Yeniçeri, AK Partili yöneticilerin Türk
milletine yönelik iftira, isnat, ithamlar
konusunda Türk ve Türkiye düşmanlarının görüşlerini bire bir paylaştığını
savundu. 1915 Ermeni Tehciri, Şeyh Sait
isyanı, 1937-38 Dersim olayları, PKK
terörü vb. bu konuda Türkiye düşmanlarının tezlerini AK Parti zihniyetinin
aynen benimsediğini belirten Yeniçeri,
"AKP özellikle Cumhuriyetin kuruluş
döneminde meydana gelen olayları
Cumhuriyetin kurucuları aleyhine kullanmaktadır. İktidarın bu tutumunun
sayısız örnekleri vardır. Tarihle yüzleşiyoruz söylemini Atatürk döneminde meydana gelen olayları, Atatürk’ü ve
Cumhuriyeti yargılamakta kullanıyorlar.
İskilipli Atıf Hoca, Ali Kemal, Çerkez
Ethem, Ali Şükrü gibi şahıslar, İstiklal
Mahkemeleri, Takrir-i Sukun gibi
emokrat Parti (DP) Genel
Başkanı Gültekin Uysal, MHP
lideri Devlet Bahçeli'nin Tunceli
ziyareti ve Tunceli tartışmaları
hakkında açıklama yaptı. Başbakan
Ahmet Davutoğlu'nun yanlışta
yarıştığını ifade eden Uysal,
"Başbakan Davutoğlu'nun bu şuursuz
meydan okumaları zımnen, bölgenin
PKK terör örgütüne tesliminin itirafıdır." dedi.
D
DP lideri Gültekin Uysal yazılı
değerlendirmesinde iktidarın,
yanlışlardan doğruyu aramak,
yanlışların üzerinden doğruya ulaşmak gibi bir gayretin içerisinde
olduğunu belirtti. Uysal, şunları kaydetti: "PKK terör örgütü ve Meclis'teki
uzantıları ile AKP İktidarı arasında,
'çözüm' adı altında yürütülen süreç
sayesinde, etnik siyasete mahkum
edilmiş bir bölgeye, muhalefet partilerini gidememekle itham eden iktidar
ve iktidarın ikinci adamı Başbakan
Davutoğlu, yanlış bir tutum ve
davranış içerisindedir. Bölgenin,
adına çözüm süreci denen muammalar manzumesi nedeniyle, seyahat
özgürlüğüne sahip olmadığı, iktidarın
süreçler, Seyit Rıza, Şeyh Sait gibi
isyancılar hep bu amaç için kullanılmaktadır. AKP bugün karşılaştığı ve altından
kalkmayı beceremediği sorunlardan
Cumhuriyet dönemini suçlayarak sıyrılmaya kalkmaktadır. AKP, Türkiye
Cumhuriyetine karşı koyan ya da isyan
eden herkesin yanında olduğunu açıkça
ortaya koymuştur. AKP, Cumhuriyeti
günah keçisi yapmıştır. AKP kendi
halkını kendi tarihine karşı kışkırtmaktadır. Üzgünüz ama bu iktidardan kurtulmadan bu hasarlı zihniyetten
kurtulma imkanı da kalmamıştır." diye
konuştu. "Açıklık insanları özgür kılar.
Özgürlük de demokrasinin oksijenidir."
diyen Yeniçeri, yasakların açıklığın ve
demokrasinin düşmanı olduğuna dikkat
çekti. Geçmiş dönemlerde yasakların devlet güvenliği ve istihbarat gibi konularda istisnai olarak uygulandığını dile
getiren Yeniçeri, günümüzde ise iktidarın uygun görmediği hemen her
konuda yasak kararı verildiğini, iktidarla
ilgili iddialar konusunda yasakların
kural halini aldığını kaydetti. "TBMM’de
dört bakan ve çocuklarının yolsuzlukla
ilgili iddiaları soruşturmakla görevli
komisyonun çalışmalarına sivil hakim
tarafından yayın yasağı konulması kabul
edilemez." diyen Yeniçeri, şöyle devam
etti:
"Bu durum TBMM’nin yasama
faaliyetine yargının müdahalesi anlamına gelmektedir. Bu da hukuk devlet
ilkesine aykırıdır. Açıklık, halkın bilgi
edinme hakkı ve basın özgürlüğü gibi
kavramlar demokrasinin olmazsa olmaz
değerleridir. Yolsuzlukları araştırma
komisyonunun çalışmalarına yasak getirmek doğrudan doğruya demokrasiye
ve hukuk devletine kastetmek anlamına
gelmektedir. 17/25 Aralık’tan bu yana
hakkında ortaya atılmadık, iddia, itham
kalmayan kimselerin bu suçlamalara
karşı verdikleri cevapların kamuoyuna
duyurulmaması herkesten daha çok
suçlamalara muhatap olanlara yapılan
haksızlıktır. AKP iktidarı onca yolsuzluk
iddiaları karşısında değiştirdiği yargıç,
kurduğu mahkemelerden takipsizlik
kararı aldırması kendilerini temize çıkarmaya yetmemiştir. Bu defa da TBMM’deki yolsuzlukları soruşturma
komisyonunun çalışmalarına yasak
kararı aldırmıştır. Bu durum AKP’nin
yolsuzlukları araştırma komisyonunu,
yolsuzlukları aklama, paklama ve saklama komisyonuna dönüştürdüğünün
kanıtıdır. İddia muhataplarının
ifadelerinin kamuoyunca duyulmasını
sakıncalı görülmüştür. AKP bu tutumuyla iddiaların altında kalmıştır.
CİHAN
ziyaret edememekle suçlamıştır. Dahası, Dersim isyanı üzerinden
yaşanan tartışmaya binaen, gayri
ciddi bir ifade ile tehdit edercesine,
MHP liderine, söylemlerini Tunceli'de
tekrarlamasını salık veren Başbakan,
anlaşılan odur ki bir çatışma beklemekte ve olabilecekler Başbakanlık'ın
meşruiyeti adına iştahını kabartmaktadır."
Uysal, netice itibariyle MHP
Genel Başkanı Devlet
Bahçeli'nin, böyle bir tehditle
üzerlerine gölge düşmemesi adına,
böyle bir meydan okumayla beraber,
Türk bayrağının dalgalandığı her yeri
vatan bildiği gibi bir tavır içerisinde,
kendi adlarına bir irade ortaya koyduğunu söyledi. Ülkenin egemenliğini
güvenlik güçlerinin sınırlarına
hapsedenlerin bu vesileyle kaybedenin Türkiye olduğu gerçeğini
bilmesini isteyen Uysal, "Kaybeden,
Türkiye'nin, iktidarı ile muhalefeti ile
meşru siyaseti, diğer tarafta kazananı
ise her daim olduğu gibi Kürtçü
bölücü etnik siyasettir. Başbakan
Davutoğlu'nun bu şuursuz meydan
okumaları zımnen, bölgenin PKK terör
Uysal
Davutoğlu yanlışta yarışıyor
kendi milletvekillerinin de farklı farklı
vesilelerle kabul ettiği bir gerçektir."
örgütüne tesliminin itirafıdır." ifadesine yer verdi.
'DAVUTOĞLU BİR ÇATIŞMA BOYU
ÖNDEDİR'
'ŞECAAT ARZ EDERKEN MERD-İ KIPTİ
SİRKATİN SÖYLER'
Uysal sözlerine şöyle devam
etti: "Kendisinin, akademik ve
diplomatik vasıfları, müktesebatı itibariyle, bir önceki başbakana
göre biraz daha itidalli, hikmet-i
hükümet dediğimiz bir olgunlukla
davranmasını beklerken Başbakan
Davutoğlu, bir önceki başbakana,
mevcut genel başkanına, bir öykünmeyle beraber, çatışma çıkarmak, kutuplaştırmak, bölmek noktasında fark
atacak hale gelmiştir. Başbakan Davutoğlu da Türkiye'nin önemli meselelerini, kısır tartışmaların arkasına
hapsetmek, kısır polemiklerle
Türkiye'de siyaset yapmak gayreti
içerisine düşmüştür."
'BURADAN TÜRKİYE LEHİNE BİR
SONUÇ ÇIKMAZ'
"Davutoğlu, marifet diye
ayıbını, zafiyetini ortaya koymuştur." diyen DP Genel
Başkanı Uysal, şunlaır ekledi: "Adları
adalet olan ancak adaletten nasibini
almayanların teşekkülü diyebileceğimiz iktidar partisi, mensubu
olduklarını iddia ettikleri, barış ve
adalet timsali yüce dinimizin mesellerinden de bihaberdir. Adaleti ile cihana örnek olan İslam Devleti lideri
ve Halife Hz. Ömer'in Fırat kenarındaki bir kuzunun dahi sorumluluğunu
alan adalet anlayışı iktidarda
görülmemektedir. İktidar, süreç diyerek bölgeyi güvenlikten arındırmıştır.
Fırat'ı ıslah ediyorum diye bataklığa
çevirmek, sonrasında kuzuyu gitmemekle itham etmek, ahlakla ve iyi
niyetle bağdaşmayan bir harekettir."
İktidarın ortaya çıkardığı kısır tartışmalardan Türkiye lehine bir sonuç çıkmayacağını dile getiren Gültekin
Uysal, şöyle dedi: "Başbakan Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde,
Başbakanına öykünerek, Milliyetçi
Hareket Partisi ve liderini, iktidarın
gayreti ile vatandaşın seyahat özgürlüğünden arınan, PKK terör örgütü
tarafından hakimiyeti alınan bölgeye
Uysal açıklamasını, "Muhtemelen
artık kendilerinin dahi aşamalarını
bilmediği, belirlemediği 'süreç'
Türkiye'yi milletten habersiz bir
yükümlülüğün altına sokmuştur.
Ülkeyi topyekun hapsettikleri bu
ayrışma ikliminde, artık kendilerinin
de Türk milletine söyleyecek sözleri
kalmamıştır." diye tamamladı.
Mediha SELÇUK-EKONOMİ
SP’li Kamalak:
Papa, Türkiye
için değil
Patrikhane
için geldi
7
CHP'li
Havutça:
Balıkesir'deki
kanser
vakaları
araştırılsın
HP Milletvekili Namık
Havutça, Balıkesir'deki
kanser vakalarını, sebeplerini ve alınması gereken önlemleri Meclis'in araştırmasını
istedi. Hazırladığı araştırma önergesinde, kanser hastalığında
çevre faktörlerinin büyük bir
yeri olduğuna dikkat çekerek,
"Çevresel nedenlere dayanan
kanser vakaları önlenebilir.
Bunun için devletin, çevre kirliliğini azaltması önemlidir." dedi.
C
aadet Partisi (SP) Genel Başkanı
Mustafa Kamalak, Papa Francesco’nun
Türkiye ziyaretini "Papa Türkiye için
değil, Cumhurbaşkanı’nın daveti için değil,
Patrikhane için geliyor" diye yorumladı. SP
Genel Merkezi'nde yapılan Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısında seçime hazırlık
çalışmaları, milletvekilleri aday belirleme ve
güncel konular masaya yatırıldı. Kamalak,
toplantıda yaptığı konuşmada, Papa'nın
Türkiye ziyaretini değerlendirdi. Kamalak,
şunları söyledi: "Türkiye’de istenmeyen olaylar meydana geliyor. Papa Türkiye’yi ziyaret
ediyor ama ‘Türkiye’yi ziyaret ediyorum’
demiyor, ‘Konstantinapolis’i ziyaret ediyorum’ diyor. İki kilise arasındaki ittifakları gidermek için geleceğini söylüyor. Bu millet
İstanbul Konstantinapol olmasın diye 450
bin şehit verdi. Bu ifadeler Papa’nın zihniyetini ortaya koymaktadır. Bu bir turistik
gezi değildir. Çok önemli hedefleri ve
amaçları vardır. En önemlisi de Ekümenik
diyerek Patrikhaneye özel statü vermektir.
Papa Türkiye için değil, Cumhurbaşkanı’nın
daveti için değil, Patrikhane için geliyor."
S
'BİZİM İNANCIMIZDA KİMSİYE KUTSİYET
ATFETMEK YOKTUR'
Papa’nın Türkiye’ye gelişini değerlendiren
Mustafa Kamalak, gerçeklere rağmen
Cumhurbaşkanı’nın Papa’ya hitaben yazdığı
davet mektubunda 'kutsiyetpenahları' diye
hitap etmesini eleştirdi. Kamalak, "Cumhurbaşkanı hiç lüzum yokken yazdığı mektupta
‘kutsiyetpenahları’ diye hitap ediyor. Kutsiyetpenahı sığınılacak yer, sığınılacak merci
anlamına geliyor. Bizim inancımızda kimseye kutsiyet atfetmek yoktur. Bizim
inancımızda peygamberler bile önce kuldur.
Bu yüzden ‘abduhü ve rasulühü' diye geçer.
Yani önce kul, sonra resul." ifadelerini kullandı.
'BUNUN AYIBI İKTİDARA VE BAŞBAKAN'A
AİTTİR'
Tunceli tartışmalarına da değinen Kamalak,
bir takım olayların tekrar gündeme getirilmek istendiğini belirterek, şunları dile getirdi: "Başbakan ‘siz oraya gidemezsiniz
diyor’. Eğer bir ülkede, herhangi bir insan o
ülkenin sınırları içinde herhangi bir yere
gidemiyorsa, bunun sorumluluğu o iktidara
aittir. Ülkeyi yöneten Başbakan’a aittir. Eğer
herhangi bir yere gidilemiyorsa, bu iktidarın
orada güvenliği sağlayamadığını gösterir. Bu
da o ülkeyi yönetenlerin ayıbıdır. Yani Sayın
Başbakan'ın ayıbı olur. Ama bakıyoruz bu
hükümet, acziyetinden dahi siyasi prim
çıkarmaya çalışıyor. Hem suçlular hem
güçlüler."
'BASINA SANSÜR ANAYASA SUÇUDUR'
Konuşmasında, 4 bakanla ilgili yolsuzluk
komisyonu haberlerine getirilen yayın
yasağını da sert bir dille eleştiren Kamalak,
"Yolsuzluk iddiaları ile ilgili bir komisyon kuruluyor. Ancak şimdi de çalışması engelleniyor. Basın özgürlüğü Anayasa’nın bir
gereğidir. Basın hürdür ama basının haber
kaynağına ulaşması engelleniyor. Bakanlarla
ilgili haber yapmak yasak. Bu Anayasa
suçudur. Kim yapıyorsa suç işliyor. Komisyonun böyle bir hakkı da yetkisi de yoktur. Bu
tür baskılarla gerçeklerin ortaya çıkması engellenemez. Hakikatin en önemli özelliği er
ya da geç ortaya çıkmasıdır." değerlendirmesini yaptı.
CİHAN
Balıkesir'de 60 mahallenin arsenikli su kullanıyor olması ve
Balıkesir Tabip Odası'nın arsenikli su kullanımının ciddi
kanser vakalarına yol açtığı
uyarısı gündemde yerini korurken Milletvekili Havutça, su
kirliliğine dikkat çekerek kanser
vakalarının Meclis'te kurulacak
bir komisyon tarafından
araştırılmasını istedi. Araştırma
önergesinin gerekçesinde ise
Sağlık Bakanlığı'nın verilerini
kullandı.
Havutça, "Bakanlığın 30 Eylül
2013 tarihindeki istatistik bilgilerine dayanarak verdiği bilgilere göre Balıkesir'de 2006
yılında 133,77, 2007 yılında
146,47, 2008 yılında 149,79
kanser vakası görülme sıklığı
yaşandı. Sağlık Bakanlığı,
'Balıkesir ilinde Türkiye ortalamasından anlamlı farklılık
gösteren bir kanser artışı söz
konusu değildir.' dese de bu üç
yıla bakıldığında bir artış gözlenmektedir." dediği önergede,
son beş yılın verilerinin de açıklanmadığına dikkat çekti.
Kanser hastalığında çevre faktörlerinin büyük bir yeri
olduğuna vurgu yapılan önergede, şu görüşlere yer verildi:
"2010 yılında TBMM'de kanser
hastalığı konusunun
araştırılarak alınması gereken
önlemlerin belirlenmesi
amacıyla kurulan araştırma
komisyonunun raporunda,
'Yapılan araştırmalar, çoğu
kanserin üçte ikisinin (yüzde
67) bazı çevresel faktörlerle (bir
başka görüşe göre bu değer
yüzde 80'dir) ilişkili olduğunu
göstermiştir.
Bu araştırmalar, çevresel faktörler arasında olan gıda, aynı zamanda radyasyona, enfeksiyöz
ajanlar ile hava, su ve toprakta
bulunabilen maddelere maruz
kalma ile kanser arasında bir ilişkili olduğunu göstermektedir.'
denilmiş ve devamında da, 'Bu
nedenle kanserle mücadelede
önlenebilir nitelikte olan çevresel etmenlerin azaltılması
önemlidir. Bu alandaki ilk sorumluluk, çevresel etmenlerin
kontrolünden sorumlu olan
resmi otoritelere düşmektedir.'
denilerek, çevresel etmenlerden
birinci derecede devlet otoritesi
sorumlu tutulmuştur."
'BAKANLIK ENVANTERİNDE
BALIKESİR'İN ÖNCELİKLİ
SORUNU SU KİRLİLİĞİ'
Milletvekili Namık Havutça, önergesinin gerekçesinde Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı'nın verilerine de dikkat çekti: "Balıkesir
ilinde çevresel kirlilik giderek
artmaktadır. 2004 yılında dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı'nın hazırladığı Türkiye Çevre
Atlası'ndaki 'Kıyılarımızdaki
kirlilik düzeyi'ne göre Marmara
Denizi, Bandırma ve Ayvalık da
su kirlilik yükü fazla olan bölgeler arasındadır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın
2012 Yılı İl Çevre Sorunları ve
Öncelikleri Envanteri'nde,
Balıkesir'in 2009-10 yıllarında
birinci öncelikli sorunu su kirliliği, ikinci öncelikli sorunu hava
kirliliği, üçüncü öncelikli
sorunu da atık kirliliği olarak
tespit edilmiştir."
CİHAN
8
Gündem
1 ARALIK
ediyor" diye konuştu.
17, 25 Aralık
hadiselerinin ne olduğu
konusunda herkesin
farklı bir değerlendirme
yaptığını kaydeden
Bozdağ, şöyle devam
etti:
A
Bozdağ, kamuoyunda
"yargı paketi" olarak
bilinen Hakimler ve
Savcılar Kanunu ile Bazı
Kanun ve Kanun
Hükmünde
Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Teklifi'nin 2.
bölümdeki görüşmeleri
sırasında
milletvekillerinin
sorularını yanıtladı.
Bozdağ, 2002 yılı dahil
bugüne kadar 94 tane
cezaevi açıldığını, bu
süre içerisinde 247 tane
cezaevinin kapatıldığını
belirterek, şu anda
cezaevlerinde 156 bin
232 tutuklu ve hükümlü
bulunduğunu söyledi.
Cezaevlerindeki tutuklu
ve hükümlü sayılarında
artış olduğunu ifade
eden Bozdağ, bunun
nedenlerine ilişkin
şunları söyledi:
"Bu çok açık net ortada.
Bunun da değişik
2014
Gündem
nedenleri var. Sadece
suç işleme oranının
artması değil, yeni ceza
kanunu ceza
miktarlarını artırdı.
Şimdi cezanın 3'te 2'si
infaz ediliyor. Yeni suç
türleri ortaya çıktı.
Bunlar nedeniyle de
mahkumiyetlerde artış
var. Suç ve suçluyla
mücadele konusunda
daha aktif bir yapı
ortaya çıktı. İmkanların
artması, delilleri
toplama konusundaki
teknolojik gelişmeler de
bunda etken."
Bozdağ, şu anda
cezaevlerinde
kapasitesinin üstünde
bir doluluk oranının
farkında olduklarını
belirterek, bu oranları
daha iyi bir noktaya
çekmek için
çalışmaların devam
ettiğini bildirdi. Bozdağ,
"İnşaatı bitmek üzere
olanlar var, devam
edenler var, proje
aşamasında olanlar var.
Biz oradaki doluluğun
makul bir seviyede
olmasını ve herkesin
daha rahat bir ortamda
cezasını çekmesini arzu
ediyoruz. Bunun için de
bakanlık olarak
çalışmalarımız devam
"Bazıları bunun bir
yolsuzluk operasyonu
olduğunu söylüyor,
bazıları bunun bir darbe
teşebbüsü olduğunu
söylüyor, bazıları bunun
hükümeti indirmek veya
başka bir şekilde
itibarsızlaştırmak için
planlı, düzenli bir
operasyon... Herkes
farklı bir noktadan
bakar. Ama bu noktada
işin doğrusu ne zaman
ortaya çıkacak? Elbette
yargılamadan sonra
çıkacak. Bunun
üzerinde siyasal rekabet
konusu... Bunlar
yapılırsa bundan herkes
zarar görür. İnsanlar 30
yıl, 40 yıl, 50 yıl, 70 yıl
uğraşıyor bir itibar
kazanıyor. Milletvekili,
bakan, insan olarak.
Hepimizin onuru
kıymetlidir. Ama
gazetenin biri bir gün
bir manşet atıyor. O
manşetin yaptığı tesiri
Türkiye'nin bütün
hakimleri biraraya gelip
beraat kararı verse
oradan silemiyor. Onun
için insanların itibarını,
onurunu, haysiyetini
herkesin koruması,
gözetmesi lazım. Bu
parlamentonun daha
fazla gözetmesi lazım."
Soruşturmanın
gizliliğinin önemine
nkara Büyükşehir Belediye
Başkanı Melih Gökçek Yalova'nın
Tonami Meydanı'nda yapılacak olan
köprülü üst kavşak nedeniyle
bölgede bulunan 180 ağacın çevrecilerin tüm tepkilerine rağmen sabah
erken saatlerinde kesilmesini
eleştirdi. CHP'li Yalova Belediyesi'nin ağaç katliamı üzerine TVNET'e
bağlanan Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Melih Gökçek
çarpıcı açıklamalarda bulundu.
A
Gökçek "Şöyle söyliyeyim o meydanın içerisinde Yalova Meydanı için
söylüyorum bir ihtiyaç var mı yok mu
bilmiyorum ihtiyaç var sa ağaçlar
nakledilir değilse kesilir benim buna
karşı çıkmam mümkün değil. Benim
üzerinde durmak istediğim konu şu
özellikle Türkiye'de Cumhuriyet Halk
Partisive sol bütün grupların hepsi
her ağaç kesimini haklı olsun haksız
olsun eylem konusu yapmışlardır.
Şimdi Ankara'da bizim açmış olduğumuz 1071 Malazgirt Bulvarı var.
Planını Karayalçın yapmış ODTÜ ile
oturup beraber planını yapmışız.
Buna rağmen ODTÜ'nün içerisindeki
öğrenciler ve özellikle bazı öğretim
görevlileri olmak üzere eylem içerisine girdi. Milletvekilleri Hüseyin
Aygün başta olmak üzere hatta
Aygün taş attı. Ancak yol açıldı
oranın ne kadar faydalı olduğunu
kendileri gördü sabah akşam kendi-
Hadi ötsünler bakayım
bir tanesi ötmüyor
Zaruret olduğunda ağaç kesme ve
sökme işlemlerinin yapılabileceğine
işaret eden Gökçek "Sol ve özellikle
CHP sekiz ağaç İstanbulun eltını
üstüne getirdi sekiz ağaç için ve Gezi
eylemlerini ortaya koydu, yani istismarcı bunlar yani samimi değil
yani bunların ağaç diye bir lafı yok
hani önce lafı söyleyip kaçtı ya yurt
dışına Mehmet Ali Alabora 'mesele
ağaç değil kardeşim hala anlamadınız mı?' Türkiye'nin önce bunu
anlaması lazım. Bu solcular ve
özellikle CHP milletvekilleri
sadece ve sadece ağacı istismar
konusu için işlerler kendileri
olduğu zaman da sesleri çıkmaz
hadi ötsünler bakayım bir tanesi
ötmüyor" eleştirisini yöneltti.
Gökçek TVNET'te ağaç katliamını
değerlendirdi
CHP'li Yalova Belediyesi'nin ağaç
katliamı üzerine TVNET'e
bağlanan Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Melih Gökçek
çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Bu medya sessizliği varya bu medya
ikiyüzlü medya sadece bu konuda da
değil Amerika'da kan gövdeyi
götürüyor malum medyada herhangibir ses yok Türkiye'de olsa İstanbul'da Gezi olaylarında yeri göğü
inlettiler. Orada insanları gözaltına
alıp eziyet ediyorlar tık yok. Bunlar
iki yüzlü insanlar bunlar samimi
değil. Aynı şekilde ağaç meselesinde
de konu CHP'yi ilgilendirdiği için CHP'yi yıpratacağı için kendilerinin bu
konuda haklılığına kamuoyunu
inandıramayacakları için sesleri çıkmıyor. Bunlar sahte yeşilciler bunların yeşille falan ilgisi yok. Sadece
ve sadece istismar sadece ve sadece
kavga. Rabbim öyle yardım ediyorki
şöyle günlerde ODTÜ ağaçları kesiyor
katliam yapıyor resmen katliam
yapıyor. CHP güya yeşile karşı
hareket olduğunda karşı çıkan birileri yok alakası işte geliyorlar diledikleri zaman ağaçları kesiyorlar. “AA
Erdoğan ve Davutoğlu
tencere kapak gibi
Kimin sorunu çözülecekse o
dinlenir. Alevilerin sorununu
çözecek yasal düzenlemeler bir
haftalık iş. Bunu uzatıp
durmanın ne anlamı var?
Egolarından arınmış bir
hükümet gerçekten özür diler.
Hükümet Dersim'den özür
konusunda şu anda, ne kadar
oy getirir noktasında.
Almanya'da Willy Brandt anıt
önünde özür diliyor. bizde ise
Başbakan il başkanları
toplantısında muhalefeti
sıkıştırmak için.C
CİHAN
Girmeden 'kurtarın beni' demeye başladı N
edenlerle yürüyerek cezaevi
kapısına geldi. Pekünlü,
cezaevine teslim olmadan önce
yaptığı konuşmada, "Fransız
Devrimi sırasında Bastille'i
basıp içeridekileri çıkarmışlardı.
Size adresi göstermek istiyorum,
Türkiye'nin Bastille'i burası.
Burayı basıp çıkaracaksınız
beni, tamam mı? Yalnız
çiçeklere ve ağaçlara zarar
vermeden" ifadelerini
kullandı.CİHAN
ihat Zeybekci,
Erdoğan ile
Davutoğlu’nun çalışma
arkadaşlıklarıyla ilgili
“Adeta tencere kapak
gibiler, konuşmadan
anlaşıyorlar” dedi.
Bir grup gazeteciyle
sohbet eden Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekci,
şunları söyledi: “İki
siyasi arasında uyum çok
güzel. Konuşmaya bile
ihtiyaç duymayacak
şekilde bir uyum var.
Tencere kapak gibi.
Birbirlerinin ne yapması
gerektiğini biliyorlar.
Başbakan Ahmet
Davutoğlu'nun inanılmaz
bir çalışma temposu var.
Buna rağmen sık sık
diyalog içerisindeler.
Yapılan anket
Dünyanın neresinde olursa olsun
halkının güvenini desteğini almış
meşru bir devlet kendisine
yönelen tehlikeleri bertaraf
etmekle yükümlüdür. Hiçbir
ahlaksız sürece müsamaha
gösterilemez. Milleti bölmeye
çalışanlara izin verilemez. 193738’de Tunceli’de baş gösterenler
isyandır.
Bunlar sahte yeşilciler
Hüseyin Çelik'in mesajları
şöyle:"Günaydın gençler. Şartları çok iyi
hazırlanmış, yeni mağduriyetlere yol
açmayacak bir bedelli askerlik
uygulamasını destekliyorum. Bu konu
öyle veya böyle en kısa zamanda
sonuçlandırılmalıdır. En kötüsü,
belirsizlik hali ve insanların beklenti
içinde bırakılmasıdır."AA
tekrarlamak, Dersimliye bir kez
daha yüzüne hakaret etmek
değildir. Bu uygun bir tutum
olmamıştır. MHP'nin bu
söylemi Dersim gerçeği ile
uyuşmamaktadır. Ve bu şekilde
ifade edilmesi kesinlikle
yanlıştır. Gidip bir kez daha
bunu Dersim'de söylemek,
Başbakan'ın provokasyonuna
gelmektir. Bunların doğru bir
şekilde hesap edilmesi gerekir.
Dersimlinin bu konudaki
hassasiyeti görülmelidir.
Bizim ne dediğimizden çok
Alevilerin ne dediği önemli.
gibi yürek, demir dağları eritecek
kadar devasa bir cesaret vardır.
Ne inşamızdan cayarız ne
vatanımızdan vazgeçeriz.
Efendilerinin koltuğuna sığınmış
sığ zihniyetlerin bizimle aşık
atması mümkün değildir.
Geçmişte yaşananları bugüne
getirip özür lobisi kurmanın
huzurumuza katkı
sağlamayacağını da asla
unutmuyoruz.
Yalova'nın mevcut konumunu
bilmediğini belirten Gökçek "Orayı
incelemeden ağaca dokunmadan altgeçide gidilir mi bilemem mesala
Kuğulu alt üst geçitlerini yaptık asırlık ağaçlar var biz asırlık ağaçları
yaşatmak için proje çizdik ve ağaçları
kurtardık ve daha değişik daha geniş
bir alt geçit yapabilirdik ama ağaçlar
için biz kendimizi ona zorladık ama
orada böyle birşey yapılabilir miydi?
Yapılabilirdi. Ancak ağaçların taşınacak olanları varsa başkanın kendisinde yoksa benden isteseydi ben
gönderirdim kendisine ne olacak ben
gönderirdim kendisine ağaç ha Yalova'da olmuş ha Ankara'da ülkenin
ortak malı" ifadelerini kullandı.
Melih Gökçek'in açıklamaları şöyle:
çalışmalarına göre
şu anda partinin
durumu gayet iyi.
Sonuçta bu
hareketin içinden
gelen bir
cumhurbaşkanı
var. Partinin
oylarına etkisinin
olmaması
beklenebilir mi?
Lider konusunda
bir tartışma olmaz.
Bu hareketin tek
bir lideri var.
Halkın seçtiği bir
cumhurbaşkanı varsa, bu
da temelden gelen
Erdoğan ise bunun aksini
düşünmek ve beklenti
içinde olmak yanlış olur
zaten. Lider belli.
SARAY SEÇİME ETKİ
ETMEZ
Saray ve yolsuzluk
iddialarının seçim
sonuçlarına etki
edeceğini
düşünmüyorum.
Süleyman Demirel de
uçak aldı diye rahmetli
Turgut Özal’a
söylenmedik hakaret
bırakmamıştı. Ülke öyle
bir hale geldi ki enerji,
ekonomi, dışişleri
bakanları, tarifeli seferle
işlerini takip etmeye
kalkamaz. Çankaya
Köşkü sempatik, şık bir
yer ama bu fonksiyon
böyle bir
cumhurbaşkanlığı için
yeterli değil. Türkiye
bunu tartışmamalı.
Vatandaşın sloganlarına
dikkat edin. Halk,
Cumhurbaşkanı’na
‘Tayyip’ diyor. Ötekine
‘Kılıçdaroğlu’, diğerine
‘Bahçeli’ diyor. Halk
Erdoğan demeye başlarsa
o zaman sıkıntı var
demektir.” CİHAN
HP lideri Devlet Bahçeli
Tunceli'de konuştu. Bahçeli
M
konuşmasında 1937 yılında
yaşanan isyanla ilgili "1937-38'de
başgösteren hadiseler bir
isyandır, buna karışanlar devrin
teröristleridir. Devletin diz
çökeceğini söyleyen Başbakan'a
söylüyorum ki devlet diz
çökmez." dedi.
İşte Bahçeli'nin konuşmasının
satır başları:
Bugün buraya kardeşlik
hissiyatını pekiştirmeye geldik.
Bugün buraya Tuncelili
kardeşlerimle hasret gidermeye
geldim. Aramıza örülen nifak
duvarlarını yıkmak için
Tunceli’deyim. İcazet altında
Başbakanlık yapan Davutoğlu
şahsıma meydan okumuştu.
Cesaretimi sınamıştı. Başbakan
öylesine çıldırmıştı ki 'Buyurun
gidin bu söylediklerinizi
Tunceli’de de söyleyin cesaretiniz
varsa' diyerek dengesini tümüyle
kaybetmişti. İşte Tunceli’deyim.
Türk milletinin güzide evlatları
ile bir aradayım. Devlet devletiyle
milletiyle Tunceli’dedir. Biz
Türkiye’nin her yerinde birlik ve
beraberlik mesajı veriyoruz.
Bu isyana karışanlar da devrin
bölücü teröristleridir.
Teröristin dini, milliyeti, nesebi
önemli olmayacaktır. Elinde
silahla dağda gezen
topraklarımızdan pay kapmak
isteyen masum vatandaşlarımıza
kasteden hiçbir bedbaht mazlum
görülemeyecektir. Bunların
özürler dilenerek, hürmet ve
hayranlıkla yad ettiğimiz evladı
Kerbela’dan addedilmesi
hakarettir.
DEVLET EL ETEK ÖPMEZ
SEYİT RIZA TERÖRİSTTİR
Sayın Davutoğlu bilmiyorsa,
öğrenmediyse buradan
hatırlatıyorum: MHP’de mangal
9
MHP lideri Devlet Bahçeli Tunceli'de
konuştu. Bahçeli konuşmasında 1937 yılında
yaşanan isyanla ilgili "1937-38'de başgösteren
hadiseler bir isyandır, buna karışanlar
devrin teröristleridir. Devletin diz çökeceğini söyleyen Başbakan'a söylüyorum ki
devlet diz çökmez." dedi.
Devlet Bahçeli:
Seyit Rıza teröristtir
Ağaçların taşınacak olanları varsa
başkanın kendisinde yoksa benden
isteseydi ben gönderirdim
A
Dersim'in değerlerine hakaret
ettikten sonra Dersim'e gitmek
Başbakan'a değil Dersim'e
meydan okumaktır. Protesto
çağrımız ya da tavrımız yoktur.
Bunu herkesin bilmesi lazım.
MHP ya da başka bir parti
istediği il ve ilçeye gider, siyasi
çalışmasını yürütür. Bu bizi
ilgilendiren bir konu değil.
Fakat durum siyasi bir faaliyeti
ve ziyareti aşmış durumda.
Zaten Dersim'deki tepkinin
nedeni de bu.
ge Üniversitesi (EÜ) Fen
Fakültesi Astronomi
Bölümü'nün eski öğretim üyesi
Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü,
"başörtülü öğrencinin eğitim
hakkını engellediği" gerekçesiyle
aldığı hapis cezasını çekmek
üzere Foça Açık Cezaevi'ne
teslim oldu. Ailesi, avukatı ve
arkadaşlarının eşlik ettiği
Pekünlü, cezaevi kavşağında
araçtan inerek yaklaşık 1
kilometrelik yolu kendisine eşlik
leri geçiyor zaruret olduğunda bunlar
yapılır. Ama bunlar sadece işin yaygarasını koparıyorlar. Bakın şuanda
Ankara'da üç dört günden beri bizim
de yaşadığımız bir olay var. Eymir
Gölü'nde ağaçlar kesildi, hiçbir
gerekçe yok sadece ve sadece lokantaya rant temin etmek maksadıyla
lokantanın kenarındaki yerleri ODTÜ
rektörlüğü kestiriyor. Yani bunlar
kendileri yaptığı zaman herşey
meşru ama bunun haricinde herhangibir kimse bir yol açmak için
bunu yaptığı zaman buna karşı her
türlü eylemi yapıyorlar. Şimdi örnek
veriyorum Cumhurbaşkanlığı
Köşkü'nün önüne duvar yaptık
mecburiyet olduğu için biz de ağaç
oradan kestik ama onun karşılığında
ağaç diktik" dedi.
K Parti Genel Başkan Danışmanı
Hüseyin Çelik Twitter'dan bedelli
askerlikle ilgili tweet attı. Çelik tweetinde
"Yeni mağduriyetlere yol açmayacak bir
bedelli askerlik uygulamasını
destekliyorum" ifadelerine yer verdi.
H
Çünkü siz onları acısıyla ilgili
onların yaşadığı bir tarihi
dramla ilgili sert sözlerle,
onların değerleriyle ilgili
hakaretvari bir söylemde
bulundunuz. Başbakan'a
meydan okuyacaksınız bunun
yeri gidip Dersim'de onları
Gökçek'ten CHP'ye ağaç tepkisi
Hüseyin Çelik'ten bedelli
askerlik açıklaması
DP Eş Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş, MHP
Genel Başkanı Devlet
Bahçeli'nin Tunceli ziyaretini
değerlendirdi.
Bunun anlaşılması algılanması
lazım. Dersimli'nin acısı, tarihi
yarasıyla ilgili bu kadar ağır
konuşma veya değerlerine
hakaret yapıldıktan sonra gidip
bunları Dersim'de tekrarlama
iddiası Başbakan'a meydan
okuma değil, Dersimliye
meydan okumaktır.
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
"CHP milletvekilleri sadece ve sadece ağacı istismar konusu için işlerler kendileri olduğu zaman da sesleri çıkmaz hadi ötsünler bakayım bir tanesi ötmüyor"
işaret eden Bozdağ,
şunları kaydetti:
"Lekelenmeme
hakkının gereğidir.
İnsanlar
soruşturulurken eğer
aleniyet olursa belki
takipsizlik çıkacak,
belki dosya ileri
gitmeyecek. Masumiyet
karinesi de var
yargılanmayla alakalı.
Hem lekelenmeme
hakkı hem masumiyet
karinesi çiğneniyor.
Hepimiz 'suçluluğu
hükmen sabit oluncaya
kadar hiç kimse suçlu
kabul edilemez' diyoruz.
Öte yandan da insanları
yargıladık, iddiayı
tanzim ettik, kestik
faturayı ve cezayı da
infaz ediyoruz.
Ben Balyoz ve
Ergenekon'da da benzer
lafları söyledim.
Tutanaklar şahittir.
Toplum ikiye bölündü.
Yarısı suçlu, yarısı
suçsuz. Ben bunun
ikisinin de yanlışlığını
defalarca söylemiş
insanlardan bir
tanesiyim. O dönemde
de bu ikiye bölünme
yanlıştı, şimdi de yanlış.
Bizim hepimizin
gerçeğin peşinde
olmamız lazım. Eğer bir
ülkede herhangi bir
grubun ülkenin
hükümetine karşı
yargının içerisindeki
kendisine yakın olan
kişileri kullanarak bir iş
yapmaya teşebbüs
ettiğine dair iddialar
varsa bunu hepimizin
dikkate alması
lazım."C
CİHAN
'Bahçeli'nin ziyareti
Dersim'e meydan
okumadır'
E
1 ARALIK
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Bozdağ: 'İnsanların
haysiyetini
korumak gerekir'
dalet Bakanı Bekir
Bozdağ, "İnsanların
itibarını, onurunu,
haysiyetini herkesin
koruması, gözetmesi
lazım. Bu
parlamentonun daha
fazla gözetmesi lazım"
dedi.
2014
Ben Tunceli’de olduğuma göre
devlet devletinin her yerinde
sapa sağlam durduğuna göre
Başbakan ne yapacaktır. Bu
şahsiyet bundan sonra nasıl
Başbakanlık yapacaktır.
Davutoğlu erdemli davranıp istifa
ederek kalan haysiyetini
kurtarabilecek midir? Devlet diz
çökmez. Devletin el etek
öpeceğini iler i süren Başbakan’a
diyorum ki devlet el de etek de
öpmez.
Diz çökseydi, el öpseydik Tunceli
diye bir ilimiz de olmazdı. Büyük
Türk milleti hepimizin iftiharıdır.
Bu topraklar bu vatanın
ayrılmayacak bir parçasıdır.
Kardeşçe yaşamak varken el ele,
gönül gönüle Allah’ın
nimetlerinden sahiplenmek
dururken içimizi karıştırmak
isteyenlere niçin göz yumalım.
PİR SULTAN ABDAL
HEPİMİZİN KUTUP
YILDIZIDIR
Pir Sultan Abdal’a yarın
mahşerde ne diyeceğiz.
Yavrusunu kaybetmiş bir
koyunun dahi feryadını ciğerinde
duymuş Pir Sultan Abdal
hepimizin kutup yıldızıdır. Hz.
Hüseyin hepimizin içindeki yas
ve acıdır. Hz. Ali bizimdir,
insanlığa istikamet vermiş 12
imam her şeyimizdir.
Allahımız, peygamberimiz,
kıblemiz bir. Dinimiz, dilimiz,
geleceğimiz bir ve aynıdır.
Başbakan’ın korku istismarını
yarıp muhabbet deryasından
kana kana içmek için sizlerin
konuğu olduk. Ne mutlu Türküm
diyene.A
AA
Davutoğlu: Şehirlerdeki metruk alanlar bitecek
Başbakan Ahmet Davutoğlu ATO'daki şuranın
açılışında konuştu. Davutoğlu uyuşturucu ile ön lemde atılacak adımları
açıkladı. Davutoğlu şe hirlerde kullanılmayan
metruk binaların 2018 so nuna kadar yıkılacağını
açıkladı. Davutoğlu "İç
Güvenlik Reformu ve
özgürlüklerin korun masıyla ilgili hazırladığımız pakette ve daha
önceki çalışmalarda şu
konuyu açıkça vurguladık,
uyuşturucu tacirleri bizim
için en zararlı terörist
ayarındadır ve terör
muamelesi göreceklerdir."
aşbakan Davutoğlu,
B
"İç Güvenlik Reformu
ve özgürlüklerin korunmasıyla ilgili hazırladığımız pakette ve daha
önceki çalışmalarda şu
konuyu açıkca vurguladık; uyuşturucu tacirleri bizim için en zararlı
terörist ayarındadır ve
terör muamelesi göreceklerdir." dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Atalay'dan yol
haritası açıklaması
ilişkin önemli açıklamalar
yaptı.
AK Parti Genel Başkan
Yardımcısı Beşir Atalay
gündeme ilişkin önemli
açıklamalarda bulundu.
Atalay'ın açıklamasından
satır başları şöyle:
CHP ve MHP'nin somut
bilgiler vermesi gerekiyor
aksi halde büyük bir
aymazlık olur.
Papa ziyareti önemli bu tür
ziyaretleri Türkiye olarak
önemli buluyoruz.
Çözüm Süreci
Parti Sözcüsü Beşir
AKAtalay
basın toplantısı
düzenledi. Atalay çözüm
süreci ve Alevi açılımına
Verdiğim bir mülakat
nedeniyle gazeteler böyle
haber yapmış aslında orada
ifade etmek istediğim
arkadaşlar yol haritası
üzerinde çok çalıştı orada
sorun yok ilk önemli safha
kamu düzenin sağlanması
ve diğer safhaların
tamamlanması. Gidecek
heyet ya da üçüncü
gözlemci bir tarafın
oluşturulması bu konularda
hükümetimizin
açıklamaları önemli heyette
genişleme olacak ama nasıl
olur hükümet açıklamadığı
için bilemiyorum.
Üçüncü göz meselesinde de
hükümetin açıklamasına
bakmak gerekir. Daha çok
akil insanlar içinden böyle
birşey oluşturulabilir.
Alevi açılımı
Akil insanlar olarak Aleviler
için böyle bir karar yok.
Alevi kesimlerin önde gelen
isimleri ile görüşüldü,
Türkiye genelinde Alevi
önderleri ile görüşmeler
yapılacak bu konduaki
gecikme bu çok zor bir konu
kendi aralarında bir
mükabat sağlanması
önemli en azın büyük
ekseriyetini memnun eden
bir uygulama olması
gerekir. AA
- Birkaç hususu özellikle
burada belirmek istiyorum bu sorun mekan
aşan bir sorun olduğu
için bir süreç yönetmi
gerektiri. Dört ana
hususa dikkatinizi çekmek istiyorum birincisi
tespit. Bu sorunun kapsamını bir değerlendirmeye tabi tutmak
zorundayız. Bizim verilerimizde yüzde 2,7. Bir
araştırma ve gözleme
sürecine ihtiyacımız var.
İnşallah özel ihtisas
araştırma birimleri kurarak sorunu ortaya koyacağız bir anlamda
uyuşturucu haritasını
ortya koyacağız. Bir
Türkiye haritası çıkarmak
zorundayız.
- İkinci aşama koruyucu
hekimlik aşaması. Bir
problem bize gelene
kadar o problemin bize
çok uzak olduğunu
düşünürüz. Bütün
toplumumuza seslenmek
istiyorum sanmayın ki
uyuşturucu meselesi sizden uzakta heran
karşınıza çıkabilecek durumda. Toplumun en üst
ve alt gelir grubunda da
bu tehlike söz konusu ve
toplumun her kesime
seslenmek zorundayız.
Gerekli yasal düzenlemeleri yapıyoruz. Okul
önü ve duvar dibinden
kantine kadar bir koruyucu tedbir almak
zorundayız.
- Yine toplumsal bilinçlendirme ve sivil
toplum kruluşlarımız
açısından her türlü
desteğimizi sivil toplum
kuruluşlarına vereceğiz.
Bu koruyucu alanın sonrasından piskolojik alan
gelir.
- Çocuklarımızı korurken
bu sorunu bir rant haline
getirenlere karşı en sert
mücadeleyi sürdürmek
zorundayız. Bir zincir var
bizim yapmamız gereken
üretici aracı ve tüketici
arasındaki zinciri kırmak
zorundayız.
İç Güvenlik Reformu ve
özgürlüklerin korunmasıyla ilgili hazırladığımız pakette ve daha
önceki çalışmalarda şu
konuyu açıkca vurguladık; uyuşturucu tacirleri bizim için en zararlı
terörist ayarındadır ve
terör muamelesi göreceklerdir.
- Önleyici tedbirler
içerisinde eğer bir sorunu
tespit edip koruyucu ve
öneleyici tedbirleri alıp
bir şekilde bulaşıp
müptela olanlarıda tedavi aşamasına alıyoruz.
Uyuşturucu ile danışma
hattını kuruyoruz ve 24
saat çalışacak narko timler ve anatemler bu
sıralamada yer alıyor.
- Son iki, üç ay içinde
çalışmalara hız verdik ve
önümüzdeki haftadan
itibaren Narkotimler devreye girecek. 11 ilde
başlamak üzere aralarında hem asayiş,
güvenlik unsurlarımızın
hem de psikologlarımızın
olduğu Narkotimler inşallah alanda mücadele
bağlamında önemli bir
misyon üstlenecekler.
- Şehirdeki virene alanların tasfiye edilmesi
sağlanacak. Deprem sonrası yıkılma kararı alınmış ama yıkılmamış
binalar tam bir tehlikedir.
Ometruk binalar ve
etraflarında bir asyiş
sorunu ortaya çıkıyor en
sona 2018 sonuna kadar
bu alanlar bitirilecek.AA
10
1 ARALIK 2014
Basın-Kritik
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
Süleyman GÖKSU
NESTLE DE “İLAÇLI GAZOZ” ÇIKARIYOR
TESBİH NAMAZI
H
alk arasında Ülker adıyla tanınan Yıldız Holding’ in Harvard’
da başında Prof. Dr. Hotamışlıgil’ in
bulunduğu merkeze yaptığı 24 milyon
dolarlık bağışın altında ya “zayıflatan
bisküvi” ya da “diyabeti bitiren
gazozun” keşfinin yattığını yazmıştım
(1).
Harvard’ dan henüz bir ses yok ama
medyadaki haberler, Ülker’ in en
büyük rakiplerinden biri olan Nestle’
nin bir adım önde olduğunu gösteriyor (2).
Nestle, düzenli egzersiz yapma ile
aynı etkiyi yaratacak olan ve “şişede
egzersiz” adıyla etiketlenen bir içecek
üzerinde çalışıyor.
İsviçre sermayeli firma, kilo vermek
isteyen herkese yardım edecek “emsalsiz bir buluş” yaptığını iddia
ediyor.
Şirketin araştırmacılarının “C13”
adını verdikleri ve yağların parçalanmasını sağlayan bileşik sayesinde,
spor yapmaya imkân ve zamanları olmayanlar “kıllarını bile kıpırdatmadan” yağsız, sırım gibi bir vücuda
sahip olabilecekler.
Fareler üzerinde yapılan klinik
deneyde AMPK adını verdikleri ve
metabolizmayı düzenleyen enzimin
uyarılmasıyla karaciğer yağ yapmayı
durduruyor.
Araştırmacılar ilk sonuçların çok
müspet olduğunu ve AMPK enzimini
etkileyecek tabii bitki ve meyve ekstrelerinin de bulunduğunu bildiriyorlar.
Nestle’ nin diyabet ve sirkadiyen ritim
bölümünün başı olan (bu bir nevi
Gökhan Hotamışlıgil’ in muadili
oluyor) Kei Sakamato diyor ki:
“Bu enzim ağır egzersizi tolere edemeyen veya sürdüremeyenlere
yardım edebilir. 20 dakika koşma
veya 40 dakika bisiklete binme yerine
hafif bir yürüyüşle metabolizmayı
canlandırılmak mümkün olabilecek
yani daha az yorularak aynı etki
sağlanabilecek”.
T
Gelelim neticeye
BİR: Ülker’ in bir çırpıda bir
araştırma merkezine 24 milyon dolar
bağışlamasının boşuna olmadığını
tahmin etmiştim. Bu haberi de
okuyunca Ülker’ in de Nestle gibi
AMKP enzimini uyaran bileşiklerin
peşinde olduğuna şüphem kalmadı.
Resûl-i Ekrem (s.a.v.), amcaları Hz. Abbâs'a (r.a.)
hitaben tesbih namazı ile
alâkalı şöyle buyurmuşlardır:
İKİ: Artık “zayıflatan gazoz” mu olur
yoksa “diyabeti bitiren bisküvi” mi
bilemem ama yakında nur topu gibi
abur-cuburlarımız olacağını şimdiden müjdeleyebilirim.
ÜÇ: Gıda endüstrisinin her türlü numarasına hazırlıklı olun, bunlar şişeden egzersiz bir tarafa cin bile
çıkarabilirler. Siz paraları hazırlayın.
DÖRT: En çok da Nuri Alço’ nun bu
işe ne diyeceğini merak ediyorum.
Bakalım, ilaçlı gazozun mucidi
benim, patenti bende diye ortaya
çıkacak mı?
esbih namazı tövbenin,
istiğfarın en büyüğü ve
bütün vücutla yapılanıdır.
"Ey amca! Sana on (çeşit günahını silecek) şey(i) haber
vererek ikram etmiş olayım
ki, onu işlediğin vakit günahının evveli ve ahiri,
yenisi ve eskisi, hata ile ve
kasden yapılanı, küçüğü ve
büyüğü, gizlisi ve aşikâr
olanı mağfiret edilmiş
olsun.
Dört rekât namazı kılarsın...
Gücün yeterse bu namazı
her gün kıl.
Her gün kılamazsan ayda bir
kere kıl. Onu da yapamazsan senede bir, onu da
yapamazsan ömründe bir
kere kıl."
(tesbihlerden sonra)
10 kere, iki secde arasındaki
oturuşta (celsede),
Tesbih namazı 4 rek'attir. Bu
namazda 300 defa şu tesbih
okunur:
"Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber velâ havle velâ
kuvvete illâ billâhil aliyyilazîm."
Bu tesbih, namaz içinde şu
kadar okunur:
15 kere, Sübhâneke'den
sonra (Fâtiha'dan önce),
10 kere, zamm-ı sûreden
sonra,
10 kere, rükûda, (tesbihlerden sonra)
10 kere, rükûdan kalkınca
ayakta (kavmede),
10 kere, birinci secdede,
10 kere, ikinci secdede. (tesbihlerden sonra)
Birinci rek'atte okunan tesbihlerin adedi 75'tir. İkinci
rek'atte aynı sıralama ile
yine 75 defa okunur. Üçüncü
ve dördüncü rek'atler de
böyle kılınır.
Birinci kâdede (oturuşta)
tahiyyattan sonra salli ve
bârik, üçüncü rek'ate
kalkınca önce sübhâneke
okunur.
Tesbih namazı, kılınması
teşvik edilmiş bir namazdır.
Bunu alışkanlık hâline getirmek müstehaptır.
Kılmasını bilmeyenlerin istifâde etmesi maksadıyla cemaatle de kılınabilir.
Kartal'da silahlı
saldırı: 2 yaralı
Topkapı alt
geçitte yangın
Kartal'da bir
oto yıkama
istasyonuna
gelen kimliği
belirsiz kişi
ya da kişilerce silahlı
saldırıya
uğrayan 2 kişi
yaralandı.
Yaralılar hastaneye
kaldırıldı.
Araçla silahlı
saldırıyı
gerçekleştiren zanlılar
kayıplara
karıştı.
Zeytinburnu’ndaki
Topkapı
Yeraltı Geçidi’nde bulunan Ucuzluk Çarşısı’nda yangın çıktı.
lay, Mustafa Kemal Caddesi
üzerindeki bir oto yıkama istasyonunda meydana geldi. İddiaya göre, olay yerine araçla gelen
zanlılar, istasyonda çalışanların
üzerine kurşun yağdırdı.
O
Zanlıların açtıkları ateş sonucu
istasyonda çalışan ve yabancı
uyruklu oldukları iddia edilen 2
kişi yaralandı. İhbar üzerine olay
yerine gelen sağlık ekipleri,
yaralıları Kartal Eğitim ve
Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı.
Olay yerini güvenlik çemberine
alan polis ekipleri, detaylı
çalışma başlattı.
Silahlı saldırının olduğu oto
yıkama istasyonu önünde çok
sayıda boş kovan olduğu
görüldü. Olayla ilgili soruşturma
açılırken saldırıyı yapanların
yakalanması için çalışma
başlatıldı.
Yücel TANOL-EKONOMİ
ısa sürede büyüyen yangın 6 iş
K
yerine sıçradı. İtfaiye ekiplerince
söndürülen yangın sonrası iş yerlerinde büyük çaplı maddi hasar
meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre, içinde 25 iş
yerinin bulunduğu Topkapı Yeraltı
Geçidi Ucuzluk Pazarı’ndaki sünger
deposunda henüz bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı. Alevler kısa
sürede büyüyerek 5 iş yerine daha
sıçradı.
İhbar üzerine olay yerine Şişli,
Fatih, Zeytinburnu, Bayrampaşa,
Bakırköy ve Kocasinan itfaiye grupları sevk edildi. İtfaiye ekipleri kısa
sürede yangın mahalline ulaşarak
alevlere müdahale etti.
Alevler
bastırılarak
yangının diğer iş
yerlerine sıçraması önlendi. Yangın sonrası 6 iş
yerinde büyük çaplı maddi hasar
meydana geldi. Olayda ölen ya da
yaralanan olmadı. Yangın mahallindeki soğutma çalışmaları
sürüyor.
Acar, “Yangın içeriden değil dışarıdan çıkmış. Kundaklama olmuş.
Benim kimseyle husumetim yok
ama çekemeyen olabilir. Benim iş
yerimde battaniye, yatak gibi
eşyalar vardı hepsi tamamen yandı.
Topkapı’daki yangında kundaklama
iddiası
Topkapı Yeraltı Geçidi'nde bulunan
Ucuzluk Çarşısı'nda çıkan yangında
dükkanı kül olan bir iş yeri sahibi,
Kundaklandığını gören yok ama burada başka türlü yangın çıkmaz.”
diye konuştu. İtfaiyenin tamamen
söndürdüğü yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.
CİHAN
Suriyeliler için
Ü
çadırda hayat zor!
Evi yıkılmak üzere olan
vatandaş muhatap bulamıyor
yatağında bulunan binaların
yıkılması kararlaştırılırken yine
aynı selde evleri zarar gören Kesikkaya Mahallesi sakinleri ise
muhatap bulamamaktan
yakınıyor.
Yaklaşık 1 hafta önce meydana
gelen ve ilçe merkezi ve çevre
mahallelerinde büyük hasarlar
meydana getiren sel sonrası ilçe
merkezine 15 kilometre uzaklıkta
bulunan Kesikkaya Mahallesi
Uludere mevkiinde bulunan bazı
evler ise toprağın yumuşaması
nedeniyle yıkılmanın eşiğinde.
toprak kaymaları oluştu. Allah
muhafaza bir sel olayı daha olacak olsa bu kez içerisinde oturduğumuz evler yıkılıp gidecek.
Selin en çok zarar verdiği iki binadan birisinin sahibi olan Veysel Kaya, "Aynı sel 2006 yılında
da meydana geldi.
Başka gidecek yerimiz olmadığından mecbur bütün aile
evde kalıyoruz ama uyumadan
sabahlıyoruz." dedi.
O zamanda evlerimizin bulunduğu bölgede ciddi toprak kaymaları meydana geldi. Şimdi son
yaşanan sel felaketinde de evlerimizin bulunduğu yerde yine
Söz konusu durumu yetkililere
iletmesine rağmen hiç kimsenin
mahalleye gelip bir inceleme
dahi yapmadığını kaydeden
Kaya, "Terme belediyesine, kay-
Büyük çapta maddi zararın
yaşandığı yangında, 80 bin lira
zararı olduğunu söyleyen bir
dükkan sahibi Mehmet Acar,
yangının kundaklamadan çıktığını
iddia etti.
Yangının başladığı iş yerinin sahibi
Mehmet Acar, yemeğe gittiğini o
anda alevlerin yükseldiğini
gördüğünü söyledi. Yangının neden
çıktığını bilmediğini belirten iş yeri
sahibi, “Buraya geldiğimde alevler
dükkanı sarmıştı.” dedi.
yı memrışıklıktan dola na'da
ka
i
ek
'd
ye
ri
Su
da
rak
kıp gelenler A
savaştan kaça
leketlerini bıra ak tabir edilen en ücra
lkelerindeki iç
in
er
lil
ar
eşen Suriye
şehrin varoş ol rca çadır kurdu.
Adana'ya yerl in ücra
la
hr
Şe
.
or
köşelerinde on alanlarında çalışarak
iy
dramı bitm
arda
rl
m
dı
rı
ça
ta
rı
le
la
lik
uk
el
rd
Gen
liler, her
köşelerinde ku tutunmaya çalışan
sağlayan Suriye k sıkıntı
ni
ri
le
m
çi
a
m
ge
yaşa
rlarında büyü
r yağmurda
yağmurda çadı rulan tarım arazileri
sığınmacılar, he r. Soğuk
ku
r
dı
yo
çamur,
yaşıyor. Ça
büyük çile yaşı
göle dönerken dınmak için porğışlarda adeta
Ka
ya
r.
yo
lu
havalarda ısın
e kadar do
ı kullanan
çadırların için soğuk havaya rağmen
takal kabuklar t, banyo ile
ni
ri
le
le
ek
va
m
lar, ye
cuklarSuriyeler, tu
ak zorunda. Ço ya terın iyileştirın
pm
ar
ya
nl
da
ka
rı
im
şa
ve
dı
elektrik
ğık bir ayakkabı
. Çocukların ya
dan bazısı yazl ancak ekserisi ayağı
ilmesini istiyor
en
ğm
ra
iş
ya
k hava
lik bulup giym Sığınmacılardan biri,
murlu ve soğu rla dolaşması
r.
la
bı
ka
ak
ay
çıplak dolaşıyo ıyı anlatırken yetkililık
yazl
riye'de
nt
kı
Su
.
sı
ı
or
ar
uy
kl
rk
dı
bu
esini, tuyaşa
yürekleri
i
er
çl
elektrik verilm ğunu
a
gü
ar
et
rl
vl
dı
de
ça
n
ile
de
er
du
er
ifl
ol
al
muh
rken,
a ihtiyaçları
nan savaş süre
CİHAN
valet ve banyoy
arasında yaşa mek zorunda
.
et
or
rk
üy
te
yl
ni
sö
ri
ülkele
k darbe yiyor.
kalanlar büyü
amsun'un Terme ilçesinde
S
meydana gelen sel felaketi
sonrasında Terme Irmağı
yangının kundaklamadan çıktığını
iddia etti. Topkapı Yeraltı Geçidi'nde
bulunan Ucuzluk Çarşısı'nda çıkan
yangında birçok iş yeri yandı.
makamlığa ve büyükşehir
belediyesine gittim.
Hepsi söz konusu bölgenin kendi
sınırları içerisinde bulunmadığını söyleyerek bizleri başka
yerlere gönderiyor.
İllaki bir felaket yaşandığında mı
mahalleye yetkililer gelecek buradan tüm duyarlı kişilere
sesleniyorum. Evlerimiz risk altına her an bir toprak kaymasında yıkılabilir." diye
konuştu.
CİHAN
Metrobüs kazası kamerada
erter'de 2 hafta önce meyM
dana gelen metrobüs kazası
güvenlik kameralarına yansıdı.
Metrobüsün içindeki kameralar,
yaşanan dehşeti saniye saniye
kaydetti. Atatürk Havalimanı'ndan Topkapı istikametine giden
34 MTT 12 plakalı minibüsle
karşı yönden gelen 34 TP 2277
metrobüs 17 Kasım tarihinde
çarpışmış olayda minibüs
sürücüsü hayatını kaybederken,
12 yolcu yaralanmıştı. Kazaya ait
metrobüsün güvenlik kamera
görüntüleri ortaya çıktı. Ayakta
çok sayıda yolcunun bulunduğu
metrobüs, metrobüs yoluna
giren bir minibüs ile çarpışıyor.
Çarpışmanın şiddetiyle yolcular
yere düşüyor, camlar patlıyor.
Kaza sırasında yolculardan bir
kısmı kitap okurken, kimi müzik
dinliyor ve kaza sonrası
metrobüsteki yolcular etrafa
saçılıyor.
CİHAN
1 ARALIK 2014
Eğitim
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
TEOG'da sorular orta düzey zordu
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından düzenlenen Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemini kapsayan birinci dönem ortak sınavı tamamlandı.
11
MEB: 8. sınıflar 1. dönem mazeret
sınavı 13-14 Aralık tarihlerinde yapılacak
S
ınavı Bahçeşehir koleji uzmanları değerlendirdi. Fen ve
Teknoloji Bölüm Başkanı Senem
Ertün, "Sorular genel olarak bilgiden çok öğrencilerin fen
okuryazarlığını ölçmektedir. 8'inci
sınıf 1'inci dönem Fen ve Teknoloji
Merkezi Ortak Sınavı'nın, MEB'in
daha önce açıkladığı sınırlamalara
ve kazanımlara uygun olduğu
görülmektedir" dedi. Ertün, sınavın
genel özellikleriyle akademik seviyesi çok iyi olan öğrencileri ayırt
etmekte çok etkin olmadığını belirterek "Dersi düzenli takip eden
ve sistemli ders çalışan öğrencilerin
başarılı olacağı bir sınavdır. Geçen
sene yapılan merkezi sınav sorularına göre sorular daha anlaşılır ve
net ifade edilmiştir. Fen ve
Teknoloji sınavında tüm seçeneklerin eşit olarak dağıldığı gözlenmiştir" diye konuştu.
Yabancı Diller Bölüm Başkanı
Orçun Barış, sınavdaki İngilizce
sorularının, dağılımları ve
kazanımları MEB tarafından açıklanan kazanımlara ve müfredata
uygun olduğunu belirtti. Geçen
yılla bu yılı karşılaştıran Barış,
"Geçen yıl daha çok okuduğunu anlama soruları ağırlıktaydı. Bu yıl ise
kelime ve konu bilgisi gerektiren
soruların görseller ile desteklenerek verildiği gözlemlenmiştir.
Soru dağılımlarına bakıldığında
her ünite kazanımlarının test
edildiği görülmüştür. Geçen yıl
ağırlıklı olarak sorulan günlük hayattaki diyalogları anlama ve uygun
karşılığı veren ifadeyi bulma tarzı
sorular bu yılda yoğun olarak test
edilmiştir. Bu sorular zor olmamasına karşın, dikkatli okumayı ve
çıkarım yapmayı gerektirmektedir"
dedi. Barış, nisanda yapılacak olan
ikinci sınavda konu içerikleri ve
kazanımlar daha fazla olacağından, öğrencilerin çalışma tempo-
D
Ü
N
K
Ü
Ç
Ö
Z
Ü
M
Ç
E
N
G
E
L
B
U
L
M
A
C
A
larını yükseltmeleri ve düzenli
tekrar yapmaları gerektiğini
söyledi. Sosyal Bilgiler Bölüm
Başkanı Ferda Gençel ise T.C.
İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük sınavıyla ilgili sorularda bir sürpriz
yaşanmadığını anlattı. Gençel,
"Sınav sorularının MEB müfredatına ve kazanımlarına uygun
olduğu, geçen sene ve daha önceki
sınav sorularına göre benzerlik gösterdiği görülmüştür. Soru kökleri
gayet açık, anlaşılır ve çelişkiye yer
vermeyen ifadelerden oluşmuştur.
Soru şekilleri daha önceki yıllarda
çıkmış sorularla benzer özellikler
taşımaktadır. Bu yıl farklı olarak sınava dahil edilen 3'üncü üniteden 5
soru sorulmuştur. Böylece geçen
yıla göre 1'inci sınavın kapsamı
genişletilmiştir" dedi. "Soruların
zorluk derecesi orta düzeydedir"
diyen Gençel şunları söyledi:
"Doğrudan bilgiyi ölçmek yerine
bilginin yorumlanmasına yöneliktir. Kurtuluş Savaşı'na ait Nutuk'tan
alınan bölümle ilgili sorunun
öğrenciler tarafından yanlış yapılabilecek ayırt edici soru olduğu
söylenebilir.Ayrıca bir soruda yerli
halkı örgütleme ile ilgili verilen bil-
ginin farklı bir sorunun çözümünde
etken olduğu görülmüştür." TEOG
sistemi kapsamında, 8. sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen birinci
dönem ortak sınavları sona erdi. 1
milyon 287 bin 847 öğrencinin
katıldığı ortak sınavlar kapsamında, önceki gün Türkçe,
matematik, din kültürü ve ahlak
bilgisi, dün ise fen ve teknoloji, T.C
inkılap tarihi ve Atatürkçülük ile
yabancı dil yazılıları gerçekleştirildi.
Mazeret sınavları ise 13-14 Aralık'ta
yapılacak. İkinci dönem ise ortak
sınavlar, 29-30 Nisan 2015'te, mazeret sınavı ise 16-17 Mayıs 2015'te
gerçekleştirilecek. MEB, Konya'da
55, Karaman'da 6 olmak üzere 61
okulda kar yağışı nedeniyle sınav
yapılamadığını belirterek, öğrencilerin aralık ayında düzenlenecek
mazeret sınavına alınacağını
bildirdi. TEOG sınavında ilk kez
Musevi öğrencilere, ayrı bir müfredat kapsamında "din kültürü ve
ahlak bilgisi" soruları yöneltildi.
Özel Ulus Musevi 1. Karma Ortaokulu'nun isteği üzerine hazırlanan
soruları, yalnızca bu okulun öğrencileri yanıtladı.
AA
illi Eğitim Bakanlığı
(MEB), 2014-2015 öğreM
tim yılı 8. sınıflar 1. dönem
ortak sınavlarına olumsuz
hava koşulları nedeniyle
giremeyen öğrencilerin 13-14
Aralık 2014 tarihlerinde
yapılacak mazeret sınavına
alınacaklarını açıkladı.
MEB’den yapılan yazılı bilgilendirmede, 2014-2015
öğretim yılı 8. sınıflar 1.
dönem ortak sınavları 6
temel ders için, 26-27 Kasım
2014 tarihlerinde ülke
genelinde, olağanüstü
haller ve özel durumlar
dışında öğrencilerin
öğrenim gördükleri
okullarla, yurt dışında,
KKTC ve Bakanlığa bağlı
okulların bulunduğu yurtdışı sınav merkezlerinde,
Türkiye saatiyle 09.00, 10.10
ve 11.20’de aynı anda
başladığı, saat 12.00’de sona
erdiği hatırlatılarak, Türkiye
ve yurtdışı sınav merkezlerinde sınav uygulamasının
eş zamanlı olarak gerçekleştirildiği kaydedildi.
26 Kasım 2014 Çarşamba
günü sınavın 1. oturumunda
Türkçe, Matematik, Din
Kültürü ve Ahlâk Bilgisi derslerinden; 27 Kasım 2014
Perşembe günü yapılan 2.
oturumunda ise Fen ve
Teknoloji, T.C. İnkılâp Tarihi
ve Atatürkçülük ile Yabancı
Dil derslerinden sınavlar
yapıldığı belirtildi.
Ülke genelinde 970 sınav
merkezinde, 15 bin 353
okulda 1 milyon 287 bin 847,
yurt dışında 8 ülkede, 15
sınav merkezinde, 742
olmak üzere toplam 1 milyon 288 bin 589 8. sınıf
öğrencisinin katılması planlanmış ortak sınavlarla ilgili
sınav evrakının yer aldığı
sınav güvenlik kutularının
MEB tarafından sınav
merkezlerine sorunsuz bir
şekilde ve zamanında
ulaştırıldığı aktarıldı.
Ancak bölgesel olarak kar
yağışının yoğun olduğu ve
taşımalı eğitim kapsamında
olan illerden, 27 Kasım 2014
tarihi itibariyle ulaşan bilgilere göre, Konya ilinde 55,
Karaman ilinde 6 olmak
üzere toplam 61 okulda
sınav yapılamadığına dikkat
çekilerek, "Bu illerden
Konya’da bin 556, Karaman’da 193 öğrenci sınava
girememiştir.
Sınava olumsuz hava
koşulları nedeniyle giremeyen öğrenciler 13-14 Aralık 2014 tarihlerinde
yapılacak mazeret sınavına
alınacaklardır." denildi. AA
ÖSYM KPSS tercih işlemleri sona erdi
SYM'nin açıklamasına
Ö
göre KPSS 2014/2 tercihleri sona erdi. KPSS 2014/2
tercihleri 17 Kasım'da- 26
Kasım tarihleri arasında
gerçekleşti. Şimdi adaylar
atanmak için gün sayacak.
KPSS'de ter döken adaylar
tercihlerini yaptı. Adaylar
şimdilerde ise tercihlerin
açıklanmasını ve nereye yerleştirileceklerini merak
ediyor.
Tercihlerin ise önümüzdeki
haftalarda açıklanması bekleniyor. Lisans, önlisans ve
ortaöğretim düzeyinde
gerçekleştirilen KPSS'nin
tercih işlemlerinin ne
zaman başlayacağı merak
ediliyordu. ÖSYM KPSS tercih işlemleriyle ilgili bir
duyuru yayınladı.
ÖSYM resmi sitesinden
gerçekleştirilen tercih işlemleri 17 Kasım'da başladı ve
26 Kasım yani dün son
buldu.
KPSS SONUÇLARI NE
ZAMAN AÇIKLANACAK?
KPSS 2014/2 tercihleri 17
Kasım'da- 26 Kasım tarihleri
arasında gerçekleşti. Şimdi
adaylar atanmak için gün
sayıyor. Tercih sonuçlarının
15 gün içerisinde açıklanması bekleniyor.
AA
12
1 ARALIK 2014
Sağlık
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
AIDS'den korunmak için
dikkat edilmesi gerekenler
Hepatit B
sinsi ilerliyor
bireyin yüzde 20'si hastalığının
farkında ve tedavi alabilmekte
iken yüzde 80 bu durumun
farkında değil. Hastalık erken
dönemlerinde belirgin bir
şikayete neden olmadığı için
çoğunlukla geç dönemde teşhis
edilmektedir.
BV infeksiyonunun
H
varlığının HBsAg pozitifliği
ile anlaşıldığını belirten Başkent
ızlı kilo kaybı, öksürük, tekrarH
layan yüksek ateş, aşırı yorgunluk,
uzun süren ishal, hafıza kaybı, depresyon ve başka nörolojik rahatsızlıklarla kendini belli eden HIV
enfeksiyonun görülme sıklığı gün
geçtikçe artıyor. Bağışıklık sisteminin
zayıflamasına sebep olan bu virüs,
erken evrede tespit edilip uygun tedaviye başlanırsa, AIDS’e dönüşmesi
engellenebiliyor. Memorial Ankara
Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve
Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Uz.
Dr. Çiğdem Erol, “1 Aralık Dünya AIDS
Günü” öncesinde HIV virüsünden korunma ve tanı yöntemleri hakkında
bilgi verdi.
Sinsice ilerliyor
HIV, kişilerin bağışıklık sistemlerini
zayıflatarak fırsatçı enfeksiyonlara
açık hale getirir. AIDS, HIV tarafından
oluşturulan bir hastalıklar bütünüdür.
Günümüzde tedavi olanaklarına
ulaşamayan kişilerde AIDS’e gidiş
daha sık görülürken, HIV taşıdığı
erken dönemde tespit edilen ve uygun
zamanda tedavi başlanan kişilerde bu
durum çok nadir görülmektedir. HIV,
bulaştığı kişinin vücudunda yıllarca
belirti vermeden kalabilir. Kişi eğer
virüsü cinsel yolla almışsa, ortalama
8-10 yıl boyunca hiçbir belirti ortaya
çıkmayabilir. Virüs kan yoluyla alınmışsa, alınan virüs miktarı daha fazla
olduğundan, bu süre kısalarak 5 ay ile
2 yıl arasında değişebilir. Kişi virüsü
aldığı andan itibaren başkalarına bulaştırabilmektedir. Sonuçta, birden
fazla hastalık ve kanserin ortaya çıkması ile AIDS oluşur ve eğer tedaviye
başlanmazsa hastalık ölümle
sonuçlanır.
Korunmasız cinsel ilişkiden uzak durulmalı
HIV’in en yaygın bulaşma şekli, korunmasız cinsel ilişkidir. Her şekilde
korunmasız cinsel ilişki ile HIV ve
diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, kişiden kişiye geçebilmektedir.
Ayrıca, HIV bulunan kan veya kan
ürünlerinin nakli ya da doku ve organ
nakilleriyle de bulaşma olabilmektedir. Ortak enjektör kullanımı ve HIV
pozitif kan ile kirlenmiş aletlerle kesici
delici yaralanmalar da diğer bir bulaş
yoludur. Bunların yanı sıra, HIV gebelik süresince, doğum sırasında ve
emzirme ile bebeğe geçebilir. Gerekli
önlemler alınmadığı takdirde bulaşma
oranı %20-30 arasındadır. Ancak HIV
pozitif anne gebeliği süresince de tedavi görmeye devam eder ve gerekli
önlemler alınırsa virüsün bebeğe geçiş
riski %0,5’in altına kadar
düşürülebilir. Sosyal ilişkiler ise
HIV’in kişiden kişiye bulaşmasına
sebep olmaz. Dokunma, sarılma, el
sıkışma ve HIV taşıyıcısıyla aynı ortamda bulunma virüsün bulaşma nedeni değildir. Ayrıca bu kişilerle aynı
bardağı kullanmanın ya da ter ve
tükürük gibi vücut salgılarıyla temas
etmenin herhangi bir riski yoktur.
Korunmak için dikkat edilmesi
gerekenler
· Her cinsel ilişkide kondom (prezervatif) kullanılmalı
· Kan ürünlerinin kontrol edilmiş ve
güvenli olanları transfer edilmeli
· Ortak enjektör (şırınga) kullanımından kaçınmalı
· Bebeğe geçişi önlemek için gebelik
öncesi ve sırasında HIV testi yaptırılmalı
· HIV pozitif annenin doğumunda
gerekli önlemler alınmalı.
· HIV pozitif anne bebeğini
emzirmemeli.
Üniversitesi Gastroenteroloji
Bilim Dalı uzmanı Prof. Dr. Birol
Özer, 'Geç belirti veren hastalık
tedavi edilmediği takdirde
karaciğer sirozu ve kanserine
yol açabiliyor' dedi.
Tedavisiz kalan bu hastalar hem
karaciğer sirozu, yetmezliği ve
kanseri riski ile karşı karşıya,
hem de bu virüsü başkalarına
bulaştırma potansiyeline
sahiplerdir. Bu nedenle riskli
bireylere yönelik tarama testleri
uygulanmalı ve tespit edilen
hastalar tedavi edilmelidirler'
diye konuştu. Hastalığın,
doğum sırasında, kan ve kan
ürünleri ile temas ve cinsel yolla
bulaştığı bilgisini veren
Prof.Dr.Özer, toplumdaki riskli
bireyleri; 'Cerrahi müdahale
geçirenler, diş tedavisi olanlar,
kan ve kan ürünü alanlar,
sağlıksız koşullarda dövme
Bir kişide HBsAg'nin 6 aydan
daha uzun süre pozitif olması
halinde kronik hepatit B
infeksiyonundan söz
edilebileceğini belirten Prof. Dr.
Birol Özer; ülkemizde HBsAg
pozitif birey oranı yüzde 4 olup,
yaklaşık 3 milyon kişinin bu
virüsle enfekte olduğunu
söyledi. Bunların yüzde 10'unun
tedavi ihtiyacı olan kronik
hepatit hastaları olduğunun
tahmin edildiğini belirten Prof.
Dr. Birol Özer, ' Ancak
ülkemizde bugün itibariyle
tedavi alan hasta sayısı 58
bindir. Yaklaşık 300 bin hasta
Dünya genelinde her yıl HBV'ye
bağlı son dönem karaciğer
hastalığı ve karaciğer kanseri
nedeniyle 0.5-1 milyon ölüm
gerçekleşmektedir' dedi. Kronik
hepatit B infeksiyonu
hastalarının tedavi edilmediği
takdirde 5 yılda yüzde 8-20
oranında siroza ilerlediğini ve
sirozu olanların da tedavi
edilmezlerse 5 yılda yüzde
20'sinde karaciğer yetmezliği
geliştiğini vurgulayan
Prof.Dr.Özer, sözlerini şöyle
sürdürdü: 'Karaciğer yetmezliği
gelişmiş sirotik hastalar tedavi
almazlar ise 5 yıllık yaşam şansı
yüzde 14-35 gibi oldukça düşük
oranlara iner. Sirozu olan HBV'li
Şeker tüketimi azalıyor
Tanı için doğru zamanda doğru test
HIV pozitif olup olmadığının anlaşılması için doğru zamanda doğru HIV
testinin yaptırılması gerekmektedir.
Antikor testlerinin doğru sonuç vermesi için şüpheli temastan sonra 10-12
hafta süre geçmesi gerekmektedir.
Ancak yüksek riskli temaslarda daha
erken tanı için 2-3 hafta içerisinde antijen ve PCR yöntemleriyle tanı
mümkün olabilmektedir. Korunmasız
her türlü cinsel ilişki, güvenli olmayan
kan alışverişi sonrası ve hamilelik
öncesi HIV testi yaptırılması tavsiye
edilir. Testler öncesinde, sırasında ve
sonrasında mutlaka danışman hekim
yardımı alınmalıdır.
İlaç tedavisi hastanın yaşam kalitesini
ve süresini artırıyor
HIV’i vücuttan tamamen atacak bir tedavi henüz bulunmamaktadır. Dünya
Sağlık Örgütü’nün (WHO) kronik
hastalıklar listesinde olan HIV,
1996’dan bu yana mevcut gelişmiş ilaç
seçenekleriyle kontrol altında tutulabilmektedir. Doğru zamanda ilaç tedavisine başlayan HIV pozitif kişiler,
kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilir. Geç HIV tanısı alan ve AIDS
evresinde olan kişiler dahi ilaç tedavisine yanıt verebilmektedir. Tedavideki
amaç; virüs sayısını azaltarak bağışıklık sistemine verilen hasarı en aza indirmek, CD4 hücrelerinin sayısını
artırarak bağışıklık istemini
güçlendirmek, yaşam süresini uzatmak ve yaşam kalitesini artırmaktır.
yaptıranlar, şüpheli
cinsel teması olanlar'
şeklinde tanımladı.
Dünya nüfusunun 3'te
1'inin bu virüsle
karşılaştığını ve 300-400
milyon kişinin de virüsle
enfekte bir yaşam
sürdüğünü kaydeden
Başkent Üniversitesi
Gastroenteroloji Bilim
Dalı uzmanı Prof. Dr. Birol Özer,
'Hastalığın doğal seyri çok
değişken olup aktif olmayan
taşıyıcılıktan, kronik hepatit,
siroz ve karaciğer kanserine
kadar değişen etkilere neden
olabilir.
ünyada şeker tüketiminin
D
son 30 yıllık süreçte
azaldığı, buna karşın obezitenin
artış gösterdiği açıklandı. Londra’da gerçekleştirilen iki ayrı
toplantıda 3 gün boyunca şeker
sektörünün geleceğinin masaya
yatırıldı.
Uluslararası Şeker Örgütü (ISO)
ile Dünya Pancar ve Kamış
Üreticileri Birliği (WABCG)
toplantıları 24-26 Kasım tarihleri arasında Londra’da gerçekleştirildi. Şeker pancarı ve şeker
kamışı üretici örgütlerinin yanı
sıra şeker sanayicilerinin de yer
aldığı toplantılarda Türkiye’yi
Pancar Üreticileri Kooperatifleri
Birliği (Pankobirlik) temsil etti.
Pankobirlik Yönetim Kurulu
hastaların her yıl yüzde 2-5'inde
karaciğer kanseri gelişir.
Kronikleşme yenidoğanlarda
yüzde 90, bebek ve çocuklarda
yüzde 25-30, erişkinlerde ise
yüzde 5 dolayındadır. Güncel
tedavilerle virüsun çoğalması
önlenerek hastalığın KC de
yaptığı hasar
düzeltilebilmektedir. Tedavide
ideal hedef HBsAg kaybıdır.
Ancak günümüzdeki tedavi
seçenekleri ile bu hedefe
ulaşmadaki başarı oranları
yüzde 10 dolayındadır. Bu
nedenle, taşıyıcı, hasta ve
bağışık bireylerin bilinmesi
tedavi ve hasta takibi açısından
önemlidir. '
Prof. Dr. Birol Özel, Hepati C
virüsünün (HCV) ise, vakaların
yüzde 85'inde kronik hepatite
neden olduğunu, dünya
genelinde 170 milyon,
ülkemizde ise 1 milyon bireyin
bu virüsle enfekte olduğunu
kaydetti. Özer, Hepatit B gibi
aynı yollardan bulaşan HCV ile
ilgili ülkemizde tedavi gören kişi
sayısının ise yılda 5 bin
olduğunu bildirdi. Son iki yılda
kullanıma giren sofosbuvir ve
daclatasvir gibi antiviral tedavi
seçenekleri ile bu hasta
grubunda yüzde 90 tedavi
başarısı elde edildiğini söyledi.
AA
Uluslararası üreticiler Lond
ra’da
şekerin geleceğini masaya y
atırdı. Dünya
genelinde şeker kullanımın
ın azalmasına
rağmen, obezitenin hızla art
tığı açıklandı.
Başkanı Recep Konuk’un da
İcra Kurulu’nda yer aldığı
WABCG’nin yıllık olağan genel
kurulu da Londra’da toplandı.
Uluslararası Şeker Örgütü’nün
(ISO) düzenlediği toplantının
ilk gününe şeker ve obezite ilişkisini inceleyen istatistikler
damgasını vurdu.
sanayinde kullanılmaya
başlandığını vurgulayan
Geldart, ABD’de NBŞ kullanımındaki artışla paralel
pancar ve kamış şekeri
tüketiminin azaldığını,
obezitenin de 60’lı yıllardan
başlayarak artan bir oranla
sorun haline geldiğini söyledi.
Geldart, 30 yıl öncesine göre
toplam şeker tüketiminin ABD’de yüzde 17 oranında azalmasına rağmen obezitenin
yüzde 42-62 oranında arttığını
vurguladı.
İngiltere’nin 150 yıllık istatistik
kuruluşu CzarnikowGroup’un
uzman analisti Stephan Geldart; İngiltere, Avustralya ve
ABD’de, 1980’li yıllara göre kişi
başına şeker tüketiminin üçte
iki oranında azalmasına rağmen obezitede artış
yaşandığına dikkat çekti.
Nişasta Bazlı Şeker’in (NBŞ)
1960’lı yıllarda şekerli mamuller
Geldart, benzer şekilde son 30
yılda Avustralya’da şeker tüketimi yüzde 20 azalırken
obezitenin yüzde 30 arttığını,
İngiltere’de de şeker tüketimi
üçte iki azalırken obezitenin
yüzde 20 artış gösterdiğini belirtti. Toplantılarda Türkiye’yi
temsil eden Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep
Konuk, Türk çiftçisinin ve
Pankobirlik’in Türk insanını
kimyasal şekere mahkûm etmeyeceğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Doğal
olmayan tatlandırıcıların
obeziteye etkisi rakamlarla ortaya konuldu. Ayrıca AB’nin
2017’de kotaları kaldırma
kararının gerekçeleri netleşti.
AB Komisyonu Tarım Masası
Yöneticisi 2000 yılından öncesi
gibi AB’nin yeniden pancar şekeri ihracatçısı olmak istediğini
dile getirdi.
Hem biz hem de toplantıya
katılan herkes 2017 sonrası için
önünü daha net görme
imkânına kavuştu. Bizim pancar şekeri sektörümüz büyük
kaynaklar harcayarak reform
gerçekleştiren ve dünyaya meydan okumaya hazırlanan AB
şeker sektörü ile hem fiyatta
hem de verimlilik de her şeye
rağmen rekabet edebilecek durumdadır.”
AA
Türkiye genelinde Cumartesi günü yağışsız geçecek ama çoğu kente beyaz bulutlar hakim.
Anadolu'da sıcaklık biraz artsa bile ayaz ve buzlanma etkisini sürdürüyor. Pazar günü ise yağmurlar yeniden başlayacak ama yağışa rağmen, yeni haftada lodosla hava daha ılık olacak.
Beş büyük kent merkezinin hava koşullarına gelince: İstanbul yine biraz kapalı sıcaklık 14 derece. Pazar günü
sağanak yağış ve sert poyraz var, sıcaklık 13 dereceye inecek. Ankara puslu, gündüz 10, gece 1 derece, pazar günü yağmur geliyor. İzmir körfezi puslu sıcaklık 17 derece, pazar kısa süreli yağmur var. Bursa parçalı bulutlu 16, adana 18
derece. Marmara'da gökyüzü çoğunlukla bulutlu, güneş az görülüyor, sıcaklık biraz daha artarak 15 dereceye yaklaşacak. Pazar günü ise sağanak yağmur ve sert poyrazla daha serin geçecek, 10-13 derece. İç Anadolu'da pus ve ayaz
devam ediyor, gece sıcaklık sıfırın altında. Gündüz ise sivas 5, eskişehir 11 derece. Pazar günü bölgede yağmur var, hafta
başı ise hava daha ılık olacak. Ege bölgesi parçalı bulutlu, zayıf rüzgarla hafif pus da oluşuyor.
Hergün 2-3 derece daha artan sıcaklık pazartesi sahillerde 20 dereceye yaklayacak. Cumartesi ise Muğla 17, Kütahya
13 derece. Pazar günü Manisa ve İç Ege'de yağmur var. Akdeniz'de hava çoğunlukla parçalı bulutlu, antalya 18 derece,
rüzgar akşamları serin esiyor. Pazar günü ısparta ve toroslarda hafif yağmur var. Güneydoğu az bulutlu, Gaziantep 13,
Diyarbakır 11 derece. Doğu Anadolu'da hafta sonu ayaz, sis ve yer yer buzlanmanın etkisinde geçecek. Gece Erzurum
-6 derece, gündüz ise Malatya 11, van 4 derece. Pazar akşamı Erzurum çevresine yeniden kar gelecek. Karadeniz'de
cumartesi günü çoğu yerde hafif puslu ve parçalı bulutlu geçecek. Hava hala soğuk, Zonguldak ve Samsun 12, Bolu 8
derece. Pazar ve sonraki günlerde bölgede yine sağanak yağış var.
ANKARA
İS TAN BUL
Bugün
1 Aralık Pazartesi
15
Rüzgar
14
9
Bugün
1 Aralık Pazartesi
Nem
%63
9
Rüzgar
13
4
AN TAL YA
İZ MİR
Bugün
1 Aralık Pazartesi
Nem
% 76
18
Rüzgar
22
16
Bugün
1 Aralık Pazartesi
Nem
% 96
20
Rüzgar
20
11
Nem
% 72
1 ARALIK 2014
Turizm
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
13
Erciyes’te 5 liraya
kayak, 1 liraya çay
apılan yatırımlarla birlikte
Y
dünyanın önemli kış turizm
merkezlerinden birisi haline
aktararak, mesafenin şehir
merkezine yakın olmasının da
önemli olduğunu vurguladı.
gelen Erciyes Kayak Merkezi'nde
kayak 5, çay 1 lira. Bir liraya çay
keyfi yapabilme imkanının bulunduğu merkezde, yemek
içinde 5 liraya ekmek arası
sucuk yiyebilecek.
Hava limanından kayak
merkezine ulaşmak için sadece
30 kilometre olduğunu anlatan
Cıngı, merkezde 18 mekanik
tesisin bulunduğunu dile getirdi.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Erciyes A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı Murat Cahid
Cıngı, Erciyes Kayak Merkezi’nde
kayak yapmak isteyenlere en
ucuz hizmetin verildiğini dile
getirdi.
Cıngı, kayak merkezine özel
aracıyla ulayamayanların bile
belediyenin otobüs seferlerinden yararlanabileceklerini
Cıngı, kayak sporunun zengin
sporu gibi bir algı olduğunu
ifade ederek amaçlarının bu algıyı kırmak olduğunu ve
herkesin kayak yapmasına
imkan sağlayacaklarını söyledi.
Fiyatları alt seviyede tuttuklarını
anlatan Cıngı, şu bilgileri verdi:
"Kayak yapmadan sadece gondola binmek isteyen vatandaşlarımız tam 4, öğrenci 2, 7
çıkışlık günlük bilet alan
kayakçılarımız tam 35, öğrenci
25 lira, sezonluk bilet alanlar ise
tam 300, öğrenci 200 lira ödeyecek.
Yani kayakçılarımızın mekanik
tesis kullanım ücreti tek çıkış
için 5 liraya geliyor. Türkiye'deki
birçok kayak merkezinde geçen
yıl bizim 25 liraya sattığımız 7
çıkışlık tam günlük biletin fiyatı
130 liraydı.
Avrupa'daki kayak merkezlerinde ise günlük biletlerin fiyatı 60 Euro civarında. Erciyes bu
yönüyle dünyanın en ucuz kayak
merkezi özelliğine sahip. İnsanlarımız burada kayak yapabilmeleri için her türlü hizmeti
en ucuza veriyoruz. Bunu fark
eden birçok kayaksever düzenli
olarak merkeze gelmekte ve faydalanmaktadır." Murat Cahit
Cıngı, kayak merkezinde sıcak
çay keyfi yaşamak isteyenlerinde
yine en ucuz hizmeti aldıklarını
aktararak "Birçok kayak
merkezinde pahalı olan bir bardak çay burada 1-2 liraya, 10-15
liraya satılan ekmek arası sucuk
gibi yiyecek 5 liradan satışa
sunuluyor." dedi. Cıngı, kayak
merkezindeki otellerden yararlanmak isteyenlerin ise, günlük
kişi başı 150-280 lira öderken,
başka kayak merkezlerinde bu
rakamın 500-600 liraya kadar
çıktığını hatırlattı.
CİHAN
ret etti
ya
zi
st
ri
tu
n
bi
21
i
i'n
es
al
el
Ş
t
ne
en
C
Gizli
A
Yalvaç’ta antik kente turist akını
A
ntalya'nın Manavgat ilçesine 25 kilometre uzaklıkta bulunan dünyaca
ünlü Gizli Cennet Şalalesi'ni bu sene 21 bin
turist ziyaret etti. Namaras(Çamlıtepe) Mahallesi'nde bulunan 3 kademeli akışı olan
Gizli Cennet Şelalesi'ni ziyarete gelen 21
bin turistin 15 binin Avrupalı, 6 bininin
Rus olduğu belirtildi. 9 yıl önce eko turizme açılan şelale son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin gözde çağlayanı haline
geldi. Antalya'ya deniz, kum ve güneş turizmi için gelen Avrupalı turistler, ülkelerine dönmeden önce Gizli Cennet Mağarası'na
giderek doğa ile başbaşa kalıyor. Gizli Cennet Şelalesi İşletme Sahibi Güner Doğan, bu sene
Gizli Cennet Şelalesi'ni toplamda 21 bin turistin ziyaret ettiğini, bunun 6 bininin Rus
olduğunu söyledi. Şelaleye genelde Alman, İngiliz, Çek Cumhuriyeti, Belçika, Norveç,
İsveç, Finlandiya, Lüksemburg, Danimarka, Hollanda, Avusturya ve Rus turistleri geldiğini
belirten Doğan, "Şelalede turizm sezonu sona erdi. Bu yıl 21 bin yabancı turist geldi. Gizli
Cennet Şelalesi'nin tanılırlığı her geçen gün Avrupa, İskandinav ülkeleri ve Rusya'da
artıyor. Hedefimiz önümüzdeki yıl 40 binin üzerinde turist çekmek." diye konuştu. CİHAN
ziz Paul'ün ilk vaazını verdiği Yalvaç Psidia Antiocheia Antik Kenti, Isparta'nın turizm değerini ikiye katladı. Henüz yüzde 5'i gün yüzüne
çıkarılan antik kente, 8 ayda 20 bin turist geldi. 800 yıllık çınar ağacı,
Selçuklu ve Osmanlı döneminden miras tarihi camiler ve aynı döneme ait
hamamlarıyla kültür envanterine giren Yalvaç, Psidia Antiocheia Antik Kenti'yle turizm değerini artırıyor. Tarihin hemen hemen her dönemine şahitlik
etmiş, Aziz Paul'ün ilk vaazını verdiği Pisidia Antiocheia Antik Kenti, Yalvaç'ın mevcut turizm potansiyelini ikiye katlıyor. Yılda yaklaşık 20 bin turistin
ziyaret ettiği antik kent, sadece Yalvaç'ın değil, Isparta'nın da turizm değerini
artırması yönünden önemli bir fırsat sunuyor. Yalvaç Kaymakamı Ahmet Altıntaş, antik kentin 2 bin 200 yıl öncesine ait bir yerleşim yeri olduğunu belirtti. Hem Yalvaç hem de Isparta için bu kültürel mirası en iyi şekilde
değerlendirmeye çalıştıklarını kaydeden Altıntaş, yılda sadece 20 bin turistin
inanç vazifelerini yerine getirmek için buraya geldiğini kaydetti. Altıntaş, şunları söyledi: “20 bin turist, yaptıkları törenlerde hacı olma şansı yakalıyor. Bu
nedenle burası onlar için çok büyük önem arz ediyor. Bu ziyaretçilerin büyük
kısmını da Güney Koreliler oluşturuyor. Şu anda antik şehirde gün yüzüne
çıkmayı bekleyen daha birçok eser bulunuyor. Kazı çalışmaları Süleyman
Demirel Üniversitesi bünyesinde aralıksız devam ediyor."
AA
Tiyatroya "Necip Fazıl" dopingi Enerji ve sanat
Edebiyat ve fikir
dünyasının önde
gelen isimlerinden
Necip Fazıl Kısakürek, tiyatro eserleriyle Anadolu'nun sahnelerinde hayat
bulacak. Müstakil Sahne
Sanatları ve Eğitimi Derneği
(MÜSSED), Kısakürek'in
üç eseriyle 4 Aralık'tan
itibaren Türkiye'yi
dolaşacak.
M
ÜSSED Başkanı Mahmut
Karakaya, Necip Fazıl
Kısakürek'in eseri "Bir Adam Yaratmak"
ile Anadolu turnesine çıkacaklarını belirterek, "Bir Adam Yaratmak eseri üzerimizde bir sorumluluktu. Biz üstadın bu
eserinin, düşüncesinin sadece Ankara
veya İstanbul merkezli değil, Anadolu'nun her yerinde yaşamasını istedik"
dedi. Karakaya, AA muhabirine tiyatroya
yeni bir soluk getirmek amacıyla yaklaşık 5 ay önce kurdukları MÜSSED
hakkında bilgi vererek, "Bağımsızız ama
bir rengimiz de var ve bu renk Üstadın
ideolojisi" ifadesini kullandı.
Bazı hassasiyetlere sahip ailelerin,
sahne sanatlarına hevesi ve yeteneği
olan çocuklarını gönül rahatlığıyla gönderebilecekleri kurumların yokluğundan
şikayet ettiklerini söyleyen Karakaya,
"Böyle bir yapının bir zaruret haline
geldiğini çekirdek ailemizden sosyal
yaşantımıza bütün çevremizde hissettik.
Aslında çok da geç kalındı bunun için"
diye konuştu. Karakaya, temel çıkış noktalarının sahne sanatları alanında insan
yetiştirmek olduğunu belirterek, bugüne
kadarki İstanbul merkezli tiyatro
ekolünün Anadolu'daki büyük kitleyi
yansıtmadığını savundu. Gördükleri
tepkiyle yaptıkları işin önemini daha iyi
anladıklarını da kaydeden Karakaya,
"Ülke olarak kabuk değiştiriyoruz bakış
açılarımız da farklılaşıyor. 20 yıl önce
tiyatro derneği kurulsa Anadolu insanı
tepki gösterirdi ama bugün dedem bile
beni destekliyor" diye konuştu.
"Rengimiz Üstad'ın ideolojisi"
Karakaya, dernek olarak ilk faaliyet-
lerinden birinin Başkent Tiyatrolarının
Necip Fazıl Kısakürek'e ait "Bir Adam
Yaratmak" oyununu Anadolu'ya çıkarmak olduğunu vurguladı. Turneye, 4 Aralık'ta Malatya ile başlayacaklarını
bildiren Karakaya, "Bu eser üzerimizde
bir sorumluluktu. Üstadın bu eserinin,
düşüncesinin sadece Ankara veya İstanbul merkezli değil, Anadolu'nun her
yerinde yaşamasını istedik. Doğu'dan
başlayıp Batı'ya, Karadeniz'e, İç
Anadolu'ya devam edeceğiz. Bir gaye
uğruna yapıyoruz. Bağımsızız ama bir
rengimiz de var ve bu renk Üstadın ideolojisi" şeklinde konuştu.
Necip Fazıl'ın 2 oyunu daha turneye
çıkacak
Son dönemde Devlet Tiyatrolarının
Necip Fazıl'ın eserlerini yeniden sahnelemeye başladığını anımsatan
Karakaya, "Haklarını teslim
edemediğimiz değerlerimizin haklarını
verme zamanı geldi. Farklı nedenlerle
Anadolu insanı kültür sanat meselesini
sahiplenemediği gibi Necip Fazıl gibi
sanatçıları sahiplenmeye de korkuyordu.
Ama artık her şeyi konuşma, her
mecrada bunları münazara etme fırsatımız oluyor" değerlendirmesinde bulundu. Karakaya, "Kaldırımların Çileli
Yolcusu", "Siyah Pelerinli Adam" oyunlarını da hazırladıklarını ve "Bir Adam
Yaratmak"ın ardından bu oyunlarla turneye devam edeceklerini sözlerine ekledi.
"Bir Adam Yaratmak" ile 18 yıldır
sahnede
Öte yandan, MÜSSED'in Anadolu turnesine çıktığı "Bir Adam Yaratmak", ye-
nilenen dekor ve kostüm tasarımlarıyla
tiyatroseverlerin beğenisine sunulacak.
Oyunun yönetmeni ve başrol oyuncusu
Mehmet Tahir İkiler, Ankaralı sanatseverlerin yakından bildiği oyuna, 19 yıl
önce yönetmen olarak başladığını, bir
yıl sonra da başrolü üstlenerek 18 yıldır
sahne aldığını, toplamda 620 temsil
verdiklerini belirtti.
Muhsin Ertuğrul, Bir Adam Yaratmak'tan vazgeçmedi
İkiler, oyunun adından dolayı
Anadolu'da ilk başta tepki çektiğini
ancak eser sahibi olarak Necip Fazıl'ın
adını görenlerin 'Bunda mutlaka bir
nükte vardır' diyerek oyuna sahip çıktıklarını anlattı. Oyunun Devlet Tiyatrolarında en son 1940'lı yıllarda
sahnelendiğini anımsatan İkiler, şunları
dile getirdi: "Üstadın eserleri, 'Necip
Fazıl'ın düşünceleri budur' diyerek ayıklanmış ve Devlet Tiyatrolarında, şehir
tiyatrolarında oynanmamış. Bir Adam
Yaratmak oyununu en son Muhsin Ertuğrul oynamış.
O dönemde Üstadın da şaşırdığı şu ki
oyun çok başarılıyken, en kalabalık
seyirci çektiği dönemde, kapalı gişe oynanırken, kapıda ambulans beklerken,
Muhsin Ertuğrul 40 derece ateşliyken
bile oyundan vazgeçmezken, bir anda
sezon ortasında kaldırılmış. O günden
beri de bir daha DT'de oynanmamış." İkiler, oyunun dil ve derin anlam yapısına
da dikkati çekerek, kitabı okumayan
seyircinin oyunu ilk izleyişte anlayamayabileceğini ancak birkaç temsilin
ardından derin manalara ulaşılabileceğini ifade etti.
AA
Eskişehir’de buluştu
İ
zocam ve İFSAK (İstanbul
Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği) iş birliğinde,
çok sayıda ünlü ismin eserlerinin de yer aldığı 'Enerji’k
Bakış', resim sergisi Eskişehir'de görücüye çıktı.
Eskişehir Büyükşehir
Belediyesi Atatürk Kültür,
Sanat ve Kongre Merkezi’nde
ziyarete açılan sergi, 12 Aralık
2014 tarihine kadar açık kalacak.
Türkiye’nin farklı illerinde
sergilenen ve bu yıl 11. kez
kapılarını açan 'Enerji'k
Bakış' sergisi bugüne dek 40
bin sanatseverle buluştu.
Farklı meslek gruplarından
kişilerin bir araya gelerek
oluşturduğu sergide enerjinin
sanatsal olarak işlendiği
eserler yer alıyor. Ana yapısı,
öncelikle fotoğrafları baz
alarak farklı disiplinlerinden
kişiler ile enerjiye sanatsal
açıdan yaklaşmak olan sergi
sayesinde geleceğe enerji
konusunda ışık tutmak,
çocukların, gençlerin ve
bireylerin dikkatinin enerji
verimliliğine çekmek
amaçlanıyor.
Ayrıca projede 'sanatçı' duyarlılığı ile enerji verimliliğine ayna tutulması
hedefleniyor. İFSAK ile birlikte yürütülen proje kapsamında, aralarında birçok
tanınmış ismin de yer aldığı
birçok fotoğrafçı 'enerji'yi
sanatsal yaklaşımla yorumluyor. Eserleriyle projeye
katkıda bulunanlar fotoğraf,
edebi metin, öykü, düz yazı,
anı, şiir, kısa film, karikatür,
animasyon film ve beste dallarında yaratıcılıklarını ortaya koyuyor.
Sergilenen söz konusu bu
eserlerin, ileri de albüm haline getirilerek gelecek nesillere ışık tutacak bir sanat
rehberine dönüştürülecek.
Sanat dünyasının önde gelen
isimlerinin destek verdiği
'Enerji’k Bakış' sergisinde
küresel gündem konuları
arasında yer alan 'Enerji Verimliliği' temalı 120 fotoğraf, o
fotoğraflardan yola çıkılarak
yazılmış 120 metin ve
karikatürler ile birlikte bu
projeye özel hazırlanmış iki
beste, bir kısa film ve bir animasyon film yer alıyor.
CİHAN
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İL MÜDÜRLÜĞÜ
İSTANBUL 7. KADIN KONUKEVİ
DÜZELTME İLANI
2014/159172
27.11.2014 günü 75438 basın numarasıyla yayınlanan "36 ay süreli 4 KİŞİ İLE temizlik ve 2 kişi ile ziyaretçi danışma yönlendirme" ihalemizin ihale tarihi, 18.12.2014. saat 14:00'dan, 22.12.2014 saat 15.00
Tarihine ertelenmiştir. İlan olunur.
BASIN:76598/www.bik.gov.tr
14
Magazin-Tv
1 ARALIK
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Sinem'in annesi son
noktayı koydu
Eski menajeri, ünlü
şarkıcıyı dolandırdı
akan Altun'un (42) eski menajeri Ömer Ç., ünlü
şarkıcı adına konser ve organizasyon anlaşH
maları imzalayarak 900 bin liralık haksız kazanç
Yakışıklı model
İstanbul'a gelince
ünlü güzelleri
heyecan bastı
inem Kobal’ın annesi
Nuray Kobal, İbrahim
S
Çelikkol'u takip listesin-
sağladı.Para kaptıran işletme sahipleri, Altun ve
menajer hakkında şikâyetçi olup tazminat davaları
açtı. Ömer Ç. ile yollarını ayıran şarkıcı Hakan Altun,
dolandırıldığını ve mağdur olduğunu belirtti. Altun'un
avukatı Baran Akcan, şarkıcının adının kullanılması
dışında bir bilgisi ve sorumluluğu olmadığını söyledi.
HABER MERKEZİ
den çıkarıp Instagram'a
şu mesajı yazdı: Sahip
olmayı istiyorsan önce
ait olmayı öğreneceksin!
haberine göre,
evlenecekleri beklenen
Sinem Kobal ile İbrahim
Çelikkol geçen günlerde
ayrılmış ve karşılıklı
sosyal medyadan birbirlerini takip etmeyi bırakmıştı. Bu sırada Çelikkol,
Kobal’a ait tüm mesajları
silerken, Kobal ise Çelikkol ve köpeği Dağlı’yla
çektirdiği fotoğrafı sayfasında tutmaya devam
etmişti. Çiftin ilişkisi sürerken Kobal’ın geçmişte
beraber reklam da çektiği annesi Nuray Kobal,
müstakbel damadını
sosyal medyadan takibe
almıştı. Ancak çiftin ilişkisi bitince bir süre
sonra anne Kobal da,
Çelikkol’u takipten
çıkardı ve ardından
“Sahip olmayı istiyorsan
önce ait olmayı bileceksin” sözünü paylaştı.
idiyor
g
e
t
e
r
a
y
i
z
i
'y
i
k
Se
yuşturucu madde bulundurma ve başkalarına temin
etme suçlarından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan
UDeniz
Seki’yi ekonomik olarak da zor bir dönem bekliyor.Uyuşturucu madde bulundurma ve başkalarına
temin etme suçlarından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve infaz yasası gereği 3.5 yıl hapis yatacak olan
Deniz Seki’yi ekonomik olarak da zor günler bekliyor. Seki’nin ekonomisi ilk hapse girdiği dönem çok bozulmuş ve
ünlü popçu müzik dünyasına hayli borçlanmıştı. Aradan
geçen dönemde bu borçlarını konserlerle ödemeye çalışan
Seki, daha borçları bitmeden firari duruma düşüp
yeniden hapse girdi.HABER MERKEZİ
ünyaca ünlü Kanadalı model
Nick Bateman, bir markanın
çekimleri için İstanbul’a
gelince ünlü Türk hayranlarını heyecan bastı. Ebru Şallı yakışıklı modele aşure yolladı, Burcu Esmersoy
başında duvakla soluğu stüdyoda
aldı.KASLI vücuduyla tanınan
Kanadalı ünlü model Nick Bateman,
bir giyim firmasının katalog çekimi
için geldiği İstanbul’da sadece halktan değil ünlü kadınlardan da büyük
ilgi gördü. 1.2 milyon takipçisine
Türkiye’ye geleceğini çıplak fotoğrafıyla duyuran Bateman,Tamer
Yılmaz’ın stüdyosunda katalog
çekimine katıldı.HABER MERKEZİ
D
Çelikkol, başrolünü oynadığı Reaksiyon dizisinden ayrıldıktan sonra
daha önce Sinem
Kobal’la evlenmeyi planladığı şehir olan Los Angeles’a gitti. Ayrılık
acısını dindirmeye ve iş
stresini atmaya çalışan
Çelikkol, Sunset Strip yer
bildirimiyle fotoğraf paylaştı. Başrolünü oynadığı
dizinin reytingleri çok iyi
giden Kobal da, kız
arkadaşlarıyla Paris
seyahatinden fotoğraf
yayınladı. HABER
MERKEZİ
KANAL AKIŞLARI
09:001'de Bugün
09:15Avrupa Avrupa
11:00İyi Fikir
13:00Haber
13:10Spor
13:13Hava Durumu
13:15Süper Dadı
14:30Beni Böyle Sev
16:40Zengin Kız Fakir Oğlan
19:00Ana Haber Bülteni
19:45Spor
19:50Hava Durumu
19:55Beni Böyle Sev
23:00Joker
00:40Beni Böyle Sev
06:30Comedya
08:00Gülhan'ın Galaksi
Rehberi
09:00Dünya Listeleri
10:30Pazar Magazin
12:00Güneri Cıvaoğlu ile
Şeffaf Oda
13:15Teksus
14:30Bay Tahmin
22:30Pazar Magazin
2014
06:00Geniş Aile
07:00İrfan Değirmenci
ile Günaydın
10:00Alın Yazım
11:00Özledim Seni
13:00Gün Arası
13:30Çok Güzel
Hareketler Bunlar
15:00Evim Şahane
17:00Çarkıfelek
18:50Koca Kafalar
19:00Kanal D Ana Haber
20:00Ulan İstanbul
23:30Dizi
00:00Gerçek Adalet
01:45Ekip 49
03:30Yedi Psikopat
05:10Dudaktan Kalbe
06:15Yeter Ki Sen Kazan
07:00Her Sabah
08:452. Sayfa
10:30Doktor Aytuğ
12:30Öğle Haberleri
12:50Derya'nın Dünyası
14:45Dudaktan Kalbe
16:15Dolu Dolu Anadolu
17:50Sıcak Gündem
18:00Ana Haber
18:50Yeter Ki Sen Kazan
19:50Fünye
21:45Kayıp Kimlik
23:45Hayatın Rengi
09:00Beni Affet
10:00Melek
12:00En Güzel Bölüm
12:30Aşkın Bedeli
14:30Benim Kuaförüm
16:00En Güzel Bölüm
16:30Beni Affet
18:30Star Haber
19:15Deniz Yıldızı
20:30Reaksiyon
22:30Dizi
04:20Yahşi Cazibe
05:30Hatırla Sevgili
07:00Çocuklar Duymasın
11:30Dizi TV
12:40Dizi
14:30Dizi
16:45Dizi
19:00ATV Ana Haber
20:00Hükümet Kadın
22:20Gladyatör
05:00Gezenti
05:20Donanım Haber
06:00Shappies
06:20Monster Warriors
06:40Ejder Avcıları
09:00Trend Topic
12:00I Heart Radio
15:30Donanım Haber
18:00Yeşil Öyküler
18:40Fırıldak Ailesi
08:45Lifestyle
08:55 Hava Durumu
09:00Haber Merkezi
09:15Ekonomi Piyasalar
09:20Spor
09:30Ekonomi Notları
10:00Haber Merkezi
10:15Ekonomi Piyasalar
10:20Spor
10:30Seçim Aktüel
10:45Spor
10:55Hava Durumu
11:00Haber Merkezi
11:15Ekonomi Piyasalar
11:20Spor
11:30Haber Merkezi
11:35Ekonomi Piyasalar
11:40Spor
07:00Cennet Mahallesi
08:30Winx Club and Poppixie
09:30Pepee
10:00Pazar Sürprizi
13:00Lezzet Haritası
14:00Ev Kuşu
15:00Fatih Harbiye
17:00Nereye Bakıyor
Bu Adamlar
19:00Show Ana Haber
19:45Analı Oğullu
21:45Güldür Güldür Show
22:30Kuzeyin Oğlu
02:00Gece Haberleri
02:15Tarafsız Bölge
04:00Gece Haberleri
04:155N1K
05:20Serra ile İtalyan İşi
06:00Güne Merhaba
07:40Spor
07:50Güne Merhaba
08:40Spor
08:49Güne Merhaba
09:00Parametre
10:00Haber
10:35Paranın Gündemi
11:00Haber
12:00Bugün
13:48Hava Durumu
14:00Günlük
14:50Hava Durumu
07:00Geri Sayım
09:45Cnbc-e.com'da Bugün
10:00Piyasa Ekranı
10:30Piyasaya Bakış
11:00Piyasa Ekranı
12:00Finans Cafe
14:00Piyasaya Bakış
14:30İş Dünyasından
15:00 Piyasaya Bakış
15:30Piyasa Ekranı
16:00 Kapanışa Doğru
16:45Cnbc-e.com'da Bugün
17:00 Son Baskı
17:30Piyasaya Bakış
18:00Avatar
18:30Penguins of Madagascar
19:00The Simpsons
20:00Mom
11:35Spor Bülteni
11:55Hava Durumu +
Yol Durumu
12:00Ajans Bugün
12:35İşin Sırrı
12:503 Dakika
12:55Hava Durumu +
Yol Durumu
13:00Ajans
13:50Hava Durumu
13:55Yol Durumu
14:00Ajans
14:30Spor Bülteni
14:50 3 Dakika
15:00Ajans Gün İçi
15:25Bize Sorun
16:00Ajans Gün İçi
16:30Spor Bülteni
03:15Umutsuz Ev Kadınları
05:30Çocuklar Duymasın
06:45İsmail Küçükkaya
ile Çalar Saat
10:00Nilgün Belgün ile
Yeni Bir Gün
12:15Kocamın Ailesi
14:30Unutma Beni
16:30Esra Erol'la
19:00Fatih Portakal
ile FOX Ana Haber
19:45Avatar
23:15Kelime Oyunu
12:00Haber Masası
12:25Dünya Raporu
12:35Ekonomide Görünüm
12:45Spor Bülteni
13:00Gün Ortası
13:35Ekonomide Görünüm
13:45Spor Bülteni
14:00Gün Ortası
14:45Ekonomide Görünüm
15:00Güne Bakış
15:35Ekonomide Görünüm
15:45Spor Bülteni
16:00Güne Bakış
16:35Ekonomide Görünüm
16:45Spor Bülteni
17:00Akşam Haberleri
18:00Akşam Raporu
20:00Televizyon Gazetesi
1 ARALIK 2014
Spor
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Anderlecht yenilgisi sonrası Cesare Prandelli’nin bileti kesildi. Fatih Terim’in yardımcısında karar kılındı. Hamzaoğlu, sarı kırmızılı
yöneticilere “Hocam izin verirse sizinle çalışırım” cevabını verdi.
Terim ile görüştükten sonra imzayı attı.
Fatih Terim Hamza
Hamzaoğlu'na ne söyledi?
C
esare Prandelli ile yollarını ayıran
tGalatasaray’ın yeni Teknik
Direktörü Hamza Hamzaoğlu oldu. Sarı kırmızılı
yönetim, İtalyan hoca ile
ipleri kopardıktan sonra
eski kaptanı ve Türkiye
Futbol Direktörü Fatih Terim’in yardımcısında karar
kıldı... Çarşamba gecesi
başlayan “Hamza Hamzaoğlu-Galatasaray” hattında
neler yaşandı ve
Galatasaray’ın eski yıldızı
nasıl teknik direktörlük
koltuğuna getirildi gelin
yaşananlara hep birlikte
bakalım... Anderlecht yenilgisinin ardından Prandelli’nin bileti kesildi.
Yönetimin kafasında
kulübü yakından tanıyan
ve lig, rakipler hakkında
bilgi sahibi olan yerli bir
hocayı göreve getirmek
vardı. İlk aday Hamza
Hamzaoğlu’ydu.
İMPARATOR İZİN VERDİ
O gece Sportif AŞ Yönetim
Kurulu üyesi Ali Dürüst,
Hamza Hamzaoğlu’nu
aradı ve kendisini
düşündüklerini belirtip
görüşme talep etti. Hamzaoğlu, “Fatih hocam izin
verirse elbette” diye
karşılık verdi.
Bunun üzerine Dürüst,
Türkiye Futbol Direktörü
Fatih Terim’i aradı ve “Biz
Hamza hoca ile iznin
olursa görüşmek, çalışmak
istiyoruz” dedi. Terim de
“Hamza ile görüştünüz
mü?” sorusuna “Evet”
yanıtını alınca Hamzaoğlu’nu aradı, fikrini
sordu. Hamzaoğlu, Terim’e
G.Saray’dan aldığı teklifi
doğrulayıp “Ben bu fırsatı
değerlendirmek istiyorum
hocam” dedi. İmparator da
yardımcısına izin verdi.
Belçika dönüşünde
Hamzaoğlu Perşembe
akşamı İstanbul’a davet
edildi. Kendisi, Abdurrahim Albayrak ve Ali
Dürüst ile görüştü.
SAAT 03.00’TE EL SIKIŞTILAR
Dürüst ve Albayrak ikilisi,
Hamza Hamzaoğlu ile
geceyarısı Türkiye Futbol
Direktörü Fatih Terim’in
İstinye’deki evine gitti. Yöneticiler, Türkiye A Milli
Takımı’nda yardımcı hocalık yapan Hamza
Hamzaoğlu’na,
Galatasaray’dan aldığı teklifi değerlendirmesi adına
izin veren Fatih Terim’e
teşekkür ziyaretinde bulundular.
Hamza Hamzaoğlu ile
Galatasaray yönetimi daha
sonra son detaylarını
konuştu. Bir dönem
Galatasaray formasıyla
başarılar yaşayan Hamza
Hamzaoğlu ile önceki gece
yarısı saat 03.00’te el
sıkışıldı. Cesare Prandelli
sonrası artık
Galatasaray’ın yeni Teknik
Direktörü Hamza Hamzaoğlu oldu...
5 AYLIK SÖZLEŞME IMZALANDI
Galatasaray yönetimi,
görev süresinin kısa süreli
olması nedeniyle yeni hocaları Hamza Hamzaoğlu
ile 5 aylık bir kontrat yaptı.
Mayıs ayında görevini
bırakıp seçim yapacak
olan Duygun Yarsuvat
yönetimi, görev süresinin
dışında bir anlaşma yapmanın etik olmayacağı
gerekçesiyle Hamzaoğlu’nun da onayıyla yeni
hocasıyla 5 ay artı opsiyonlu bir sözleşmeye imza
attı. Hamzaoğlu’nun 5
aylık görev süresi sona erince opsiyon maddesinin
devreye girip girmemesine
Mayıs ayında seçilecek
olan Galatasaray’ın yeni
yönetimi karar verecek.
Haber Merkezi
Jose Sosa'dan şaşırtan
G.Saray-F.Bahçe yorumu!
Beşiktaş'ın formda ismi Jose
Sosa, İspanya'nın As
gazetesine bir
röportaj verdi.
Siyah-beyazlılara Metalist
Kharkiv'den
gelen, geçen yıl
da Atletico
Madrid'de kiralık olarak
forma giyen Arjantinli futbolcu,
Türkiye Ligi ile
La Liga arasında
ilginç bir benzerlik kurdu.
Galatasaray ve
Fenerbahçe'yi
Barcelona ile
Real Madrid'e
benzettti, Beşiktaş'ın da İspanya'daki
Atletico
Madried'e denk
geldiğini dile getirdi.
iego gibi isimbolcu. Bazen, D adıklarına
l
m
yı
na
lerin neden oy
a Liga'da geçen letico
sınız. Ancak
az
At
m
la
an
ol
bu
bir cevap
şampiyon
e
bz
es
ne
lit inin
l bir
herkes onun ka
Madrid'in bu yı kkat çeken
nda kendini
nu
di
so
a
farkında ve
İsgeride kaldığın
,
uncu
" diye konuştu.
siyah-beyazlı oy Madrid bu yıl gösterecektir n bir diğer
o
panyol ekibinde a Turan'a
"Umarım Atletic ücadeArd
m
uk
nl
takım arkadaşı beyazlı futda şampiyo
hlir. İspanya
ya
bi
si
re
n
gi
e
ne
in
ği
iç
de
n
da
lesini
ü
nk
Çü
i.
Atletico
lig
ile
r
a
zo
rd
bolcu, "A
dünyanın en
al
Re
kte oynadık.
a ve
Madrid'de birli
orada Barcelon k bütçeli ve
el bir futbolcu.
öz
yü
n,
Fark yarata
Madrid gibi bü
v
de
i
ik
an
önemli ve artık
ları ol
Kulüp için çok
yıldız futbolcu ek zorunmiş bir isim.
eş
şl
m
kulüple özde
li
ile mücadele et için de
rdan çok önem
aş
Başka takımla ak takım için
dasınız. Beşikt olabilir.
nc
A
k
teklifler aldı.
Atletico bir örne tasaray ve
li bir futbolcu
la
ne kadar önem in Atletico
Türkiye'de de Ga i güçlü ekip
iç
ği
ik
olduğu bilindi
Fenerbahce gibi rla başa çıkadı" şekkm
ra
bı
la
u
on
Madrid on
var ve bizim
bu
en
ı. FIFA
zd
nd
yü
lla
r. Bu
r ku
mamız gerekiyo u elde etmek linde ifadele
teknik
i
iy
en
lın
uğ
yı
nl
tarafından
ligde şampiyo
ında
as
ar
kı
ları
ak sı
direktörü aday cası ve vatankolay değil. Anc letico gibi yaho
ki
At
gösterilen es
r
çalışarak, aynı
eone'ye övgüle
. Arjantinli futdaşı Diego Sim
i:
pabiliriz" dedi
ed
yl
sö
ı
en
ar
'd
nl
rid
şu
Mad
yağdıran Sosa
bolcu Atletico iego Ribas'ın
k ediyor. AdayD
"Bence ödülü ha riyerli ve
takım arkadaşı
i,
ird
nd
rle
k ka
değe
lar arasında ço ama Simeone
durumunu da
i
er
r
til
va
en
r
kl
le
güçlü isim
şu ana dek be
şına
da
teşem işlere
ka
uh
ar
m
n
an
zo
ay
se
m
n
karşılaya
arılı geçe
aş
"B
e de benim
,
kt
sa
ce
So
le
.
imza attı. Ge
adeta kefil oldu em yok. Çok
kımının başına
ph
ülkemin milli ta inliler böyle
olacağından şü r oyuncu.
nt
rja
bi
geçecek. Biz A
etkili ve baskın önemli
Haber Merkezi
"
a
z.
rd
ru
la
yo
m
düşünü
Büyük takı
tfu
r
bi
ış
başarılar kazanm
L
Uslu: Birlik olursak bizi engelleyecek güç yok
bulundu.
ceğiz. Bir de biz her branşta şampiyonluğa
oynuyoruz. Bu kolay iş değil. Tabii ki insanlar bize rakip çıkıyor, bize karşı, bizim
şampiyon olmamamız için uğraşıyorlar.
Kulübün resmi sitesinden yayınlanan ve
rakip sahalarda futbolculara yönelik tezahüratların ve bu konuda yapılacakların
dile getirildiği açıklamanın sorulması üzerine Mahmut Uslu, "Çok yanlış işler oluyor.
Biz sportif olarak mücadele ediyoruz ama
sportif mücadelenin dışında da bazı şeyler
Ama bunların hiçbirinin; normal pratikte
geçerliliği olmayan şeyler de yapılıyor.
Bunlar kamuoyunda maalesef yanlış da
anlaşılıyor. Biz güçlü, birlikte olduğumuz
müddetçe, bizi engelleyecek herhangi bir
güç görmüyoruz Fenerbahçe olarak. İnşallah bu sene de başarılı bir sezon geçire-
Ama biz birlikte olduğumuz müddetçe
bunların üstesinden geliriz." diye konuştu.
Fenerbahçe’nin e-bilet’e geçmesi hakkında
ise Uslu, "Evet e-biletin uygulamasına biz
de geçiyoruz. Kısa dönemde bu problemler
oldu, oluyor. Ben e-biletin, Passolig’in
oturabileceğine inanıyorum. Biliyorsunuz
Milli Takımda Alex bombası!
Galatasaray’ın A Milli Takım’da
Fatih Terim’in yardımcılığını
yapan Hamza Hamzaoğlu’nu
teknik direktör olarak takımın
başına getirmesinden sonra en
büyük soru; Terim’in bundan
sonra kiminle çalışacağıydı.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun
bu görev için Fenerbahçe’nin
unutulmaz yıldızı Alex de Souza
ile temasta olduğu öğrenildi.
ulüp basın sözcüsü
K
Durmuş Karaağaç, yaptığı açıklamada, daha önce
Orduspor taraftarlarına ve
camiasına verilen sözü yerine getirdiklerini aktaran
Karaağaç, Ziya Doğan'ın
Orduspor'a kazandırılmasında en büyük payın
kulüp başkanı Nedim Türkmen'e ait olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Hocamızı ikna etmek
kolay olmadı. Birkaç
gündür hocamızı ikna etme
konusunda Nedim
başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimiz büyük çaba
oluyor. Biz bu tür şeyleri anlayamıyoruz.
Yani hiçbir şey olmadan yeni kanunlar
çıkarıyorlar. Yeni yeni bir takım yönetmelikler yayınlıyorlar.
FF, Brezilyalı efsane ile
T
birkaç ay öncesinden
bağlantı kurmuştu.
Orduspor'da Ziya
Doğan dönemi
marka ve Orduspor'a
yakışır bir hocayla anlaşma
sağlayacaklarını duyurduklarını hatırlatarak, "Kariyeri başarılarla dolu ve
marka bir hoca ile anlaştığımız için mutluyuz"
dedi.
hçe
Fenerba sın
Ba
Kulübü ahM
Sözcüsü , biru
mut Usl
lik ve
lik
beraber ket
are
içinde h kime
ederlers ndisenin ke
lerini
ecek
y
e
l
l
e
g
n
e
ayam
l
o
n
ü
güc
di.
e
l
y
ö
s
ı
cağın
slu, Fenerium Ortaköy Mağzası açılış
U
töreninde kulüp televizyonuna gündemdeki konular hakkında açıklamalarda
15
Aslında TFF, Brezilyalı efsane
ile birkaç ay öncesinden
bağlantı kurmuştu. Ancak
Hamzaoğlu’nun Sarı-Kırmızılı
takımın başına geçmesi sonrası
görüşmeler hız kazandı.
Şu an Brezilya’nın Coritiba
ekibinde forma giyen Alex, 8
Aralık’ta Coritiba ile çıkacağı ve
futbolu bırakacağı son maçın
ardından TFF yetkililerine yanıt
vereceğini söyledi.
İÇİMİZDEN BİRİ
8 sezon Fenerbahçe’nin
formasını giyen ve 3
şampiyonluk yaşayan Alex de
Souza, Türkiye’de taraflıtarafsız her futbolseverin saygı
duyduğu bir isim olarak öne
çıkıyor.
“Türkiye benim ikinci vatanım”
diyen, her fırsatta ailesinin de
Türkiye’yi çok özlediğini ifade
eden Alex’in Milli Takım’dan
gelen teklife olumlu yanıt
vermesine kesin gözüyle
bakılıyor.
Haber Merkezi
biz yalnız kart parası vererek, kendi
taraftarımıza bir ek yük getirmeden bu
işlere girdik. İnşallah eğrisi, doğrusu
ayrılacak şekilde bir sistem oturtturulur ve
devam eder.
Ben daha iyi olacağına inanıyorum. Futbolun seyircisinin azlığı veya çokluğu
değil; futbolun seyircisi her zaman iyi olur.
Ancak bu aksaklıkları giderdiğimiz zaman
daha da büyür futbol seyircisi." ifadelerini
kullandı.
CİHAN
harcayıp özveri gösterdi.
En büyük mutluluğumuz,
verdiğimiz sözü yerine getirmek olmuştur. Şimdi sıra
futbolcularımıza
verdiğimiz sözleri yerine
getirmek olacaktır. Bundan
sonra Orduspor layık olacağı yerlere gelecektir.
Taraftarlarımızdan tek istediğimiz şudur, tek Orduspor vardır. Dargınlık ve
küskünlükleri bir kenara
bırakıp Orduspor çatısı altında birleşelim."
Öte yandan teknik direktör
Ziya Doğan da yaptığı açıklamada, Orduspor'a
gelmekten mutlu olduğunu
belirterek, şunları kaydetti:
"Şunun bilinmesini isterim
ki ben bu zamana kadar
zorla ve başka şartları zorlayarak bir yerlere
gitmedim. Bu zamana
kadar hep istediğim yere
gittim. Hiçbir zaman birilerinin vasıtasıyla takım
bulmadım. Takımlar hep
bunu buldu. Orduspor beni
çok istedi. Ben de bunu
kabul ettim ama bir gerçek
var ki Ziya Doğan hiçbir
yere kendi talip olmadı.
Türkiye'nin şartlarına
bakıldığı zaman bunu kamuoyu değerlendirir." AA
onom
HERKES iÇiN LEZZET VE GASTRONOMİ
Türkiye Lezzet Hareketi tarafından LEZZETSEVERLER için hazırlanmıştır
GKM
İSTANBUL
Gourmet Chef
Haldun Z. Tüzel
GASTRO
KÜLTÜR
MERKEZi
Yönetiminde Halkımızın Hizmetinde...
Levent Metro istasyonu üstü ÇARŞI PAZAR AVM içinde
www.gastrokulturmerkezi.com
M. VASFİ PAKMAN
Türkiye LEZZET HAREKETİ
Genel Başkanı
vasfipakman@gmail.com
LEZZET Yaratan,
Üreten, Sunan ve
Sevenler buluşuyor !
arTürkiye’nin her ilinde ve
ilçesinde, şehir otellerinden tatil
köylerinin restaurantlarına, kebapçısından, balıkçısına, meyhanesinden kır bahçesine hemen hemen her
restaurant ve lokantada masaların üstünde ERİKLİ var. Yerel ve ulusal
hemen hemen her marketin rafl arında
küçük şişesi var, büyük şişesi var, bardak ürünü var. Ama netice olarak
Erikli var. Yurt dışındaki Türk lokantalarında, market rafl arında boy boy
Erikli şişeleri var.Fastfood Zincirlerinde, AVM Food Courtlarında, büfelerde, terminallerde, hava alanlarında
ve tabiiki evlerde, ofi slerde, atölyelerde, dükkanlarda hayatın içinde hep
yanımızda o var, lezzetiyle olduğu
kadar çabuk ulaşılabilir ve her yerde
bulunabilirolmasıyla tercihleri üzerinde topluyor.
H
Uludağ’ın 2300 metre yüksekliğinde
bulunan kaynağından alınarak, el
değmeden şişelenen Erikli, dolumun
her aşamasında özenle yapılan analizlerle güvenli şekilde tüketicilerine
sunuluyor. Özel içim keyfi ile lezzete
önem verenlerin vazgeçilmezi olan
Erikli’ye lezzet katan mineraller, Ulu-
dağ’ın binlerce yıl önce oluşmuş jeolojik katmanlarından geliyor. Erikli’nin
eşsiz tadını ve yumuşak içimini
deneyenler bu lezzetten vazgeçemiyor.
Ambalajlı su pazarının lider markası
Erikli, damacana pazarında ev ve iş
yerlerine servis edilen 19 litrelik polikarbonat ambalajı ve perakende sektöründe de 0.225 lt, 033 lt , 05,lt, 1 lt,1,5
lt, 5 lt, 8 lt ve 10 litrelik ürünleriyle
tüketicilerine geniş bir ürün yelpazesi
sunuyor. “
“DÜNYA ÜZERİNDE
20’YE YAKIN ÜLKEYE İHRACAT
YAPIYORUZ...” diyerek sözlerini
sürdürüyorlar. “Erikli ürünleri
Türkiye’de 8 dağıtım merkezi 1000’e
yakın bayi ve hizmet noktası ile
hergün yüzbinlerce haneye on binlerce
perakende noktasına sistemli bir
dağıtım yapısı içinde teslim ediliyor.
Erikli, uluslararası platformda
Almanya başta olmak üzere İngiltere,
Hollanda, Belçika, Danimarka,
Avusturya, İsviçre ve Birleşik Arap
Emirlikleri gibi 20’ye yakın ülkeye
yurtdışı dağıtım kanalları aracılığı ile
ihracat yapıyor. “ Erikli 0,5 litre ve 1,5
litrelik ambalajları dünyanın en büyük
3. perakende zinciri olan ve 12 ülkede
faaliyet gösteren TESCO’nun merkezi
İngiltere’de satışa sunuluyor. Ayrıca
geçtiğimiz ay içerinde Almanya Real’de
listelenen 0.5 lt ve 1.5 lt ürünler,
Berlin’den başlayan yolculuğunu
toplamda 20 mağazaya kadar
çıkarmayı planlıyor.
Erikli lezzeti, evinizde, ofi sinizde, arabada,
kısacası susadığınız her an yanınızda.
"TÜRKIYENIN EN ÇOK TÜKETILEN VE
EN BEGENILEN SUYU ERIKLI "
“10 milyar litre büyüklüğünde yaklaşık
300 oyuncunun yer aldığı su sektöründe Erikli, ürün kalitesi, su kaynaklarına verdiği önem, güçlü dağıtım
ağı, hizmet kalitesi ve yaptığı düzenli
iletişim kampanyalarıyla hem perakende hem de damacana pazarlarında
artan pazar paylarıyla tartışmasız açık
ara liderliğini sürdürüyor. Ayrıca,
araştırma raporlarına göre Erikli su
sektöründe güçlü sadakat oranlarına
ulaşmış ve her geçen gün
geliştirmeye devam etmektedir. Tüketicisi tarafından
Türkiye’nin en lezzetli suyu
kabul edilen Erikli son
yıllarda bu
lezzet al-
gısı üzerinden hareket ederek, gerek
mevcut tüketicilerine gerekse bu
lezzeti deneyimlemek isteyen tüketicilere özel avantajlar sunuyor. “
ERIKLI, TÜRKIYE'NIN MÜSTERI
MEMNUNIYETI SAMPIYONU
“Erikli, Kalder tarafından organize
edilen, Türkiye Müşteri Memnuniyeti
Endeksi ölçüm sonuçlarına göre
müşteri memnuniyeti şampiyonluğunu
yıllardır sürdürüyor.” Yıllardır içinde
olduğumuz gastronomi sektöründe
bu tercihe şahit olduğumuz için siz
değerli okurlarımıza da duyuralım
ve sorumuzu soralım: “Sizce de
Türkiye’nin en lezzetli suyu
Erikli
değil mi?
TLH / Türkiye Lezzet Hareketi çatısı altında toplanan LEZZET
DOSTLARI, LEZZET MARKALARI ve LEZZET PROFESYONELLERİ'neşimdi de LEZZET YAZAR ve BLOGGERLARI ekleniyor.
Tarafımdan yönetilen hareket, sesini ülkemizin en güçlü
ulusal yayınları Aylık Milliyet LEZZET Gazetesi ve Günlük
EKONOMİ Gazetesi ile ülkeye ve dünyaya duyuruyor !
u yıl, yeme-içme dünyamız sezona hızlı girdi. Fuarlar,
yarışmalar, festivaller, etkinlikler vede Türkiyede bu
konuda kırılan GUİNNES Rekorları ile alıp başını giden
sektörde, yine birbirinden alımlı mekanlar açılmakta, yeni
franchise markaları ortaya çıkmakta, et, süt, kanatlı ve bilhassa Balık ve balık ürünlerinde inovatif gelişmelerle dolu bir
sezon başladı.(Piyasalara hazır, pişmiş BALIK DÖNERİ girdi ! )
Yemek ve içmek insan hayatı için ne kadar önemliyse, o
ülkenin ekonomisi içinde o kadar önemli. Tarım, sanayii, inşaat, tekstil ve otomotiv sektörlerini tetikleyen, istihdama çiddi
katkılar sağlayan bir olgu. ihracaat ve ithalat kanallarında da
söz sahibi. Bir çok gida maddesini direkt veya işleyerek ihrac
eden ülkemiz bu miktarın 3/1 i kadar da ithalat yapıyor. Genellikle lüx tüketim ve turizm amaçlı olan ithalatı prestij amaçlı
yapıyor. Bu yöndeki ihracaatta bilhassa fabrikasyon şekerleme, konserveler, salçalar, turşular, meyve suları, makarna,
un, zeytin, zeytinyağı ve şarap konusunda ataktayız. Dünya
pazarlarında ve fuarlarda dikkat çekmekteyiz.İstanbul ağırlıklı
yeme-içme hayatımızda Et ve Steak House furyası halen
devam etmekte, insanımızın beslenme eğilimi kuşkusuz kırmızı et ağırlıklı, tavuk yanısıra koşuyor, hindi, devekuşu ve
ördek hala bu hayatın dışında. Balık konusu gerçekten çok
önemli, üç tarafı dünyanın en bereketli denizleriyle çevrili, iki
iç denizi gölleri ve nehirleriyle suyundan bereket fışkıran bu
ülkede tüketilen balık oranı hala düşük. Balık ve deniz mahsullerine ilgiyi arttırma, yenmesini teşvik eden, ancak mum
alevi gibi yanıp sönen, kısa süreli kampanyalar düzenleniyor,
fakat sürekliliği olmayan bu kampanyalar akılda dahi
kalmıyor. Bakın sonuncusunun ismini dahi hatırlıyamıyorum
ki internetten, google amcadan sorup öğrenebileyim.
B
Geçtiğimiz ay Barcelona'da " seafood expo europa " yapıldı,
önümüzdeki yıl nisan ayında da Brüksel'de " seafood expo
global " yapılacak ve heryıl olduğu gibi konuyla ilgili kuruluşlarımız orada da boy gösterecekler. Ne olacak ? Balığını
usullere göre avlayan, çiftliklerinde üreten, iç pazarında satan,
sonra yiyen ve yedirmesini bilen, daha sonrada dünyaya
satan, bu konuda mönüler üretebilen, bunları yaratan profesyonelleri ödüllendiren, basınla ve gastronomi alemiyle barışık
politikalar uygulayan, düşünce sahibi firma yöneticileri,
bürokratlar ve STK'lara sahip olmalıyız veya oluşturmalıyız.
Fikir alış verişleri, deneyin aktarımları ve YARIŞMALAR düzenlemeliyiz.İstanbuldaki Ulusal ve Yerel marketlerin bir çoğunun, aralarında İtalyan Marketi de dahil, Balık Reyonlarını
işleten kuruluşun; Aynı balığının, aynı gün hemde aynı mıntıkadaki 5 yerinde, 5 ayrı fiyatla satıldığına şahit oldum. Tabiiki
bu yerlerin kira ve diğer koşullarıyla ilgili olabilir, personellerinin bazılarının çok deneyimli, profesyonel ve cana yakın
olmalarına rağmen bazılarının çok zayıf kaldıklarını müşahade ettim. Bu konulardaki STK'lar grubunun başı ve bu konulardaki uluslararası gazeteci kimliğimle ilgili kuruluşun
Y.K.Başkanı ile görüştüğümde aldığım cevap, yukarıdaki tüm
soru ve sorunlarımı aydınlatan ve arzularımın ne kadar ümitsiz olduğunu ispatlayan bir boyut arzetti. " Abi hiç gerek yok,
Allaha emanet olun " dedi ve telefonu kapattı.
Yine de bu kafalar değişir, bu nimet ülkemizde de dünyada
olduğu gibi layık olduğu yere inşallah gelir diyorum. Geçen aylarda; İstanbulda sırasıyla, .İngiliz fuar şirketinin Worldfood
fuarını, İOFAM.Dünya organik kongresini, Zücchex Züccaciye
ve mutfak malzemeleri fuarını, Bayim olurmusun ? Franchising Fuarını, TÜGİS'in dünya gıda gününü, İzmir'de Foodex'i,
Pariste SİAL'i yaşadık. Bu ay ise: Ulusal Obezite Kongresi ve
Sağlıklı Beslenme Bienali ile başlayan etkinliklere, Sirha 2014
Gastronomi fuarı ve Aşçılık Pastacılık yarışmalarına, Berlin'de
Avrupa Mutfağının Kraliçeleri yarışması ve Eat&Style Gurme
Fuarına şahit olduk. Önümüzdeki günlerde ise İstanbul'da
Dünya Döner Kongresi 6 -7 Aralık 2014 ile Un&Bakliyat Kongrelerimiz var.Tüm dünyada hızla gelişen ve yükselen bu
TREND'in ( Yeme-İçme ) gerisindeki, ancak gastronomi sektörünün içindeki kafalara sesleniyorum. Yüzünüzü ışığa
dönün ve kalbinizin sesini dinleyin, birleşerek güçlenin, size
uzanan elleri lütfen geri çevirmeyin. Kısaca menfaatlerinizi
kollayanları sizde kollayın.