EFSANE RÖPORTAJLAR CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’e göre; Baykal, İnönü, Sarıgül, cemaat, MİT, medya vs kreteri Gürsel CHP Genel Se zeldereli’nin Gü ne sa Ef Tekin oldu. röportaj konuğu darım” h din “Elhamdülilla ak bir şeyac diyen, “Korun erek koruimiz yok ki” diy rsel Tekin, masız gezen GüTRT hakkıni protesto ettiklermde gündemda ve son döneMİT hakkında den düşmeyen i anlattı. düşüncelerin Gürsen Tekin, CHP’den istifalar, ihraçlar, partiye büyük zarar veren Sarıgül-İnönü kavgası medya tarafından hep öne çıkarılırken diğer partilerle ilgili haberler konusunda bu kadar cömert davranmadığını söyledi. “Cemaat- CHP işbirliği” var mı? Bu işbirliği varmış havası yayanların amacı ne? Baykal yeniden aktif siyasete döner mi, dönmeli mi? Baykal'ın yokluğu CHP'yi nasıl etkiledi? Bank Asya operasyonunu nasıl değerlendiriyor? Böcek Davası ile ilgili neden soru önergesi verdi? “İç güvenlik paketi” ile ilgili düşünceleri nedir? Adalet Bakanlığı raporunda, suçlarda patlama olduğu ifadesini neye bağlıyor? gibi soruların yanıtları… Efsane GÜZELDERELİ’nin röportajı 13’TE Erdoğan TAKİPÇİ Davutoğlu bir İLKÇİ Fiyatı 25 Kr www.yedigungazetesi.com 18 Şubat 2015 Çarşamba Bozkır ‘TETİKÇİ’! Mersin'de bindiği dolmuşta saldırıya uğrayarak vahşice katledilen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın başına gelenlere sadece vatandaşlar değil, devleti yönetenler; Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar da tepkisini gösterdi. ATEŞ SÖNMÜYOR ÖFKE DİNMİYOR! Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özgecan kızımızı canice katleden faillerin, hak ettikleri cezayı en ağır şekilde almaları için bizzat davanın takipçisi olacağım" derken, Bakanlar Kurulu sonrası bir ilk yaşandı ve toplantı sonrası ilk kez bir başbakan, Başbakan Davutoğlu açıklama yaptı. Davutoğlu, Özgecan Aslan cinayetinin insanlığın katli olduğunu söyledi. Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır’ın açıklaması ise en çarpıcı olanıydı. Bozkır, “Benim kızımın başına böyle bir olay gelseydi elime silah alır cezasını kendim verirdim” dedi. Sonra ‘ama’ diyerek devam etti: “Ama devletlerin reaksiyonlarının bu şekilde olmaması gerekir. Devlete insan öldürmek bir anlamda yakışmaz diye düşünüyorum. Devletin görevi suçluyu yakalamaktır ve hak ettiği en ağır cezayı vermektir.” Türkiye’nin her yerinde sokağa dökülen vatandaşlar ‘idam’ isterken, kadınların korunması için daha etkin önlemler alınmasını istedi. Özgecan Aslan'ın öldürülmesi, çeşitli illerde düzenlenen gösterilerle protesto edildi. İstanbul ve Ankara’daki gösterilerin dışında Anadolu’nun her köşesinde de gösteriler yapıldı. HABERİ 12. SAYFADA HABERİ 12. SAYFADA Mısır’a 5 milyarlık silah sattı Karakuş’tan inekli, koçlu eyleme tepki HABERİ 4’TE Fehmi Koru IŞİD katliamları Fransa’ya yaradı Teşekkürlükler Özgecan ‘millet’ olduğumuzu hatırlattı 3. Sayfada Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 9. Sayfada Hayrettin İvgin Kültürel Boyut BAN ŞAKASI! Ateşkes sürecinde 5 Ukrayna askeri ölürken BM Genel Sekreteri Ban, ateşkesten memnuniyeti dile getirdi. 12’DE IŞİD’ın insanlık dışı katliamlarıyla Müslümanlar en büyük mağduriyeti yaşarken, batının emperyal güçleri maddi çıkarlarını katlamayı sürdürüyor. Bunun son örneği 20 Kıptinin başının kesilmesinden sonra IŞİD’e karşı harekete geçen Mısır’ın darbeci generali Sisi’nin, Fransa'dan "Rafale" tipi 24 savaş uçağı Mısır’ın darbeci Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ayakta alması oldu. Mısır, uçaklar ve diğer silahlar poz verirken, Fransa Savunma Bakanı Jean-Yves Le Drian, için Fransa’ya 5 milyar 200 milyon avro görüşmenin ardından Mısır Savunma Bakanı Sıdki Subhi ile ödeyecek. HABERİ 12. SAYFADA Fransa'nın savaş uçaklarının Mısır'a satışı için anlaşma imzaladı. 8. Sayfada M.Nuri Parmaksız Hayata ve Aşka dair 8. Sayfada www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz ’ü ’dan takip edebilirsiniz Gazetemizi https://www. .com/YediGün-Gazetesi Gazetemizi https://www. /yedigun.gazetesi Ayın Personeli seçilen çalışanları makamında ağırlayan Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, kendilerine hizmetlerinden dolayı teşekkür etti. Emeğin en yüce değer olduğunu belirten Taşdelen, “Belediyenin asıl sahibi işçisi ve memurudur” dedi. HABERİ 5. SAYFADA Vatan Partisi’nden ‘isim’ atağı İşçi Partisinin ismini Vatan Partisi olarak değiştirmesinin ardından partinin yeni Merkez Karar Kurulu üyeleri de belirlendi. HABERİ 12’DE 2 TV / MAGAZIN SINEMA 18 Şubat 2015 Çarşamba “Altın Ayı” ödülünü İranlı yönetmen Panahi'nin “Taksi” filmi kazandı Şarkıcı Mustafa Sandal Yeşilay Haftası kapsamında konser verecek Vizyona yeni girecek filmler "Netekim Karakolu" Yasin Korkmaz'ın yönettiği, Deniz Sandalcı, Sinan Uğuz, İbrahim Özcan ile Caner Öztaş'ın oynadığı "Netekim Karakolu"nda, 12 Eylül döneminde siyasi olaylarla ilgisi olmayan insanların yaşadığı trajikomik durumlar anlatılıyor. Mersin'de yaşanmış gerçek bir hikayeden uyarlanan komedi ve dram türündeki filmin konusu şöyle: "Torosların eteklerinde kendi halinde köylerinde yaşayan bir grup genç, amatör bir sevda ile sinema filmi çekmek için kolları sıvar. Gençler aksiyon türündeki filme başlar ama başlarına gelen bir takım ilginç olaylardan dolayı film tamamlanamaz. 05:23 İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı 05:25 Sarayın Doktoru 06:30 1'de Sabah 09:00 1'de Bugün 09:15 Avrupa Avrupa 11:00 İyi Fikir 12:45 Böyle Bitmesin 14:30 Beni Böyle Sev 16:35 1'de Bugün 16:50 Zengin Kız Fakir Oğlan 19:00 Ana Haber Bülteni 19:45 Spor 19:50 Hava Durumu 19:55 Diriliş Ertuğrul 23:00 Yedikule Hayat Yokuşu 01:05 Beni Böyle Sev 03:05 1'de Bugün 03:20 Dizi Klip 03:30 Zengin Kız Fakir Oğlan 07:00 Kahvaltı Haberleri 10:00 Müge Anlı İle Tatlı Sert 13:00 Kızlar ve Anneleri 15:00 Alemin Kıralı 16:00 Zahide ile Yetiş Hayata 18:55 Atv Ana Haber 20:00 Kara Para Aşk 23:40 Kim Milyoner Olmak İster? 00:55 Bitmeyen Şarkı 02:20 Aşk ve Ceza 03:50 Beyaz Gelincik 19:55 DİRİLİŞ ERTUĞRUL 13. Yüzyıl… Dünya yeni kudretini arıyordu. Ve Anadolu, emperyallerin kavgaya tutuştuğu bir diyardı. 1071’de Türklerin girdiği bu topraklara şimdi, Haçlılar ve Moğollar da ortak olmak istiyordu. Akdeniz, Karadeniz, Balkanlar, Kafkasya ve Mezopotamya yeni sahibini arıyordu. İşte bu yangın yerinde, bizim hikayemizin kahramanı Ertuğrul da, 400 çadırlık obasına bir yurt arıyordu. Yıllardır yersiz ve yurtsuz kalan Kayılar, Ertuğrul’dan acılarına, çilelerine ve yolculuklarına son verecek. "Yav He He" Yücel Gökçek, Sabahattin Yakut, Ayşenil Şamlıoğlu ile Yakup Yavru'nun oynadığı "Yav He He", komedi meraklılarının ilgisini çekmeye aday. Volkan Özgümüş'ün yönettiği filmin konusu şöyle: "Doğu Anadolu'nun Cırtik köyünde doğan Sabri ile Medeni, hastalanan nenelerinin ilaç masrafları için çareyi sahip oldukları üç koyunu satmakta bulur. İnternete verdikleri ilana İstanbul'dan müşteri çıkınca, İstanbul'a gitmeye karar verirler. 07:00 HER SABAH 08:45 2.SAYFA 10:40 DİLARA KOÇAK İLE İYİ YAŞAM 12:30 ERKAN AKKUŞ İLE ÖĞLE HABERLERİ 12:50 DERYA'NIN DÜNYASI 15:00 DUDAKTAN KALBE 17:00 İKİNCİ BAHAR 18:15 EKİN OLCAYTO İLE ANA HABER 19:30 SPOR BÜLTENİ 19:45 YABANCI SİNEMA 21:30 YABANCI SİNEMA ASLA VAZGEÇME 23:10 BUNU KONUŞALIM YAŞAM-CANLI 00:00 YABANCI SİNEMA TEKRAR 01:30 YABANCI SİNEMA TEKRAR 06:00 Dila Hanım 07:00 Aşkın Bedeli 07:45 Deniz Yıldızı 09:00 Beni Affet 10:00 Melek 12:00 En Güzel Bölüm 12:30 Aşkın Bedeli 14:30 Benim Kuaförüm 16:00 En Güzel Bölüm 16:30 Beni Affet 18:30 Star Haber 19:15 Deniz Yıldızı 20:30 Güzel Köylü 23:30 Aşktan Kaçılmaz 21:40 EFSANEVİ YARATIKLAR Orjinal İsmi:Pegasus Vs Chimera Yönetmen:John Bradshaw Oyuncular:Sebastian Roche, Nazneen Contractor, Rae Dawn Yapım Yılı:2012 Tür:Fantastik/Macera/Bilim Kurgu Chimera dört boynuzlu, korkunç görünümlü bir yaratıktır ve herkese zarar vermektedir. Pegasus ise, yarı tanrı olan Herkül’ün kanatlı atıdır. Halk, Chimera ile mücadele etmektedir, bu dört boynuzlu yaratık durdurulamamaktadır. Pegasus, bu savaş sırasında halka yardım etmek için olan gücüyle mücadele etmektedir. Koşulların eşit olmaktan çok uzak olduğu bu savaşta Pegasus, zoru başarabilecek midir? "Seni Seviyorum Rio" Stephan Elliott, John Turturro ve Paolo Sorrentino'nun da yer aldığı 10 farklı yönetmenin Rio'yu aşk teması üzerinden hikayeleştirdiği, "Seni Seviyorum Rio", "Cities of Love" serisinin son halkasını oluşturuyor. "Seni Seviyorum Paris" ve "Seni Seviyorum New York" filmlerinden sonra Rio'da devam eden seri, dünyanın dört bir yanından yıldızlarla dolu bir oyuncu kadrosu ile Rio'da aşık olmanın hikayelerini anlatıyor. Rio'nun egzotik doğal güzelliklerini ve insan çeşitliliğini şehirde geçen farklı aşk hikayeleri üzerinden anlatan her bir kısa film, iki günlük sürede ve Rio'nun farklı mahallelerinde geçiyor. 07:30 Aile Doktoru (Yeni) 08:45 Magazin 8 09:00 Aramızda Kalmasın 11:45 Sekizde 8 12:30 Ütopya Panorama 13:45 Ver Fırına (Yeni Bölüm) 15:30 Bu Tarz Benim (Yeni) 18:30 Ütopya 20:00 O Ses Türkiye Düelo 23:15 3 Adam 01:15 Bu Tarz Benim 04:45 Ver Fırına 06:00 Geniş Aile 06:45 Günaydın 09:30 Alın 11:00 Aşk-ı Memnu 12:30 Gün Arası 13:00 Ben Bilmem Eşim Bilir 15:45 Evim Şahane 17:15 Arka Sokaklar 18:40 Baba Haber Bülteni 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Hayat Yolunda 23:15 Yerli Dizi 01:30 Abbas Güçlü ile Genç Bakış 20:30 GÜZEL KÖYLÜ Cemal ve Gül ilişkilerini gizleme konusunda iyice kapana kısılmışlardır. Nikah günü iyice yaklaşmıştır. Bir yandan Sultanana Gül'ü sıkıştırmaktadır. Bir yandan da Hüsnü ve Dudu, Cemal'i sıkıştırmaktadır. Bunlarla uğraşan Cemal ve Gül nikah gününe kadar ilişkilerini gizlemek için ellerinden geleni yaparlar. Öte yandan Sultanana'ya gelen esrarengiz mektup herkesin ilgisini çekmiştir. Bu mektup Sultanana'nın psikolojisi bozulmuştur. Nihal, Gül ve Sude Sultanana'nın bu durumuna oldukça üzülmektedirler. Kamuran ve Kaan'ında ilişki içerisinde olduğunu düşünen köy halkı, Kaan'ın İstanbul'dan gelen ablasını da Kamuran'ı görmek için geldiğini düşünürler. 18 Şubat 2015 Çarşamba Bu yıl yeni Hac başvurusu alınmayacak Kabe ve çevresinde yapımı süren genişletme çalışmaları nedeniyle 2015 yılında yeni hac müracaatı alınmayacak. ANKARA - Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in başkanlığında toplanarak, 2015 yılı hac kayıt kriterlerini belirledi. Kriterler, Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğünün internet sitesinde yayımlandı. Buna göre, Suudi Arabistan makamlarınca Kabe ve çevresindeki genişletme çalışmaları bitmediği için 2013 ve 2014'te uygulamaya konulan yüzde 20 kontenjan indirimi, 2015 yılında da devam edecek ve yeni hac müracaatı alınmayacak. Bu kapsamda, 2007'de kayıtlı olan ve 2014 yılına kadar da kesintisiz kayıt yenileten hacı adaylarına 2014 yılı kura sıra numarasına göre kesin kayıt hakkı verilecek. Hacca gitmek üzere sırada bekleyen hacı Yerel medya temsilcileri yarın Ankara'da buluşacak ANKARA Anadolu Yayın Platformu Genel Başkanı Sinan Burhan (sağda), yarın 250 yerel medya temsilcisinin katılımıyla "Yeni Türkiye ve Medya Oturumları" toplantısının düzenleneceğini bildirdi. AA muhabirine etkinliğe ilişkin açıklamalarda bulunan Burhan, toplantının, Yeni Türkiye'de yerel medyanın nasıl daha fazla güçlendirileceğine çözüm bulma amacını taşıdığını ifade etti. Toplantıda sadece yerel medyanın değil, ulusal medyanın da ele alınacağını bildiren Burhan, "Çünkü medya bir bütün. Burada medya ve sermaye, siyaset ilişkileri, medya özgürlükler ve değerler konularında oturumlar gerçekleştireceğiz" diye konuştu. Etkinliğin ilk oturumunun "Medya Sermaye ve Siyaset İlişkileri" üzerine olacağını aktaran Burhan, Başbakan eski Başdanışmanı Prof. Dr. Vedat Bilgin, THK eski Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban, akademisyen-yazar Erol Göka, akademisyen yazar Prof. Dr. Birol Akgün'ün birer konuşma yapacağını ifade etti. Burhan, ilk oturumun ardından Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un 250 yerel televizyon kanalı temsilcisiyle yemekte bir araya gelmesini ve yerel medyanın sorunlarını ele alınmasını beklediklerini belirtti. Yerel medyanın sorunlarını dile getiren Burhan, "Yerel televizyonlar, kamu spotlarını ücretli yayınlamak istiyorlar. Yerel gazeteler nasıl resmi ilandan yararlanıyorlarsa ki haklarıdır, almalıdırlar, ama televizyon kanalları da alsınlar istiyoruz. TÜRKSAT uydu ücretlerinin düşürülmesini talep ediyoruz. RTÜK, çok ağır para cezaları kesiyor, neredeyse televizyon kanalları kapanmaya doğru gidiyor. Bu konuda uyarıda bulunacağız. Anadolu medya kuruluşlarından bir temsilcinin RTÜK üyesi olmasını istiyoruz. Resmi ilanların dışında partilerin seçim zamanında, yerel gazete ve televizyonlara daha çok reklam vermelerini istiyoruz." Burhan'ın verdiği bilgiye göre, Anadolu Yayın Platformu tarafından düzenlenecek etkinlikte, çeşitli televizyon kanallarının Ankara Temsilcilerinin katılımıyla "Medya İktidar Özgürlükler ve Değerler" oturumu düzenlenecek. Etkinlikte ayrıca yerel televizyon, radyo ve gazete temsilcilerinin birer konuşma yapacağı "Yeni Türkiye ve Yerel Medya" oturumu düzenlenecek. Etkinlikte, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Anadolu Medya temsilcileriyle yemekte bir araya gelmesi bekleniyor. (AA) adaylarının kayıtları, 2015 yılı için Diyanet İşleri Başkanlığınca yenilenecek. Hacı adaylarının, kayıt ili değişiklikleriyle konaklama türü tercihi ve adres güncellemeleri için 16-20 Şubat tarihlerinde il ve ilçe müftülüklerine müracaat etmeleri gerekecek. Bu yıl için hac kurası, 12 Mart Perşembe günü saat 11.00'de bilgisayar ortamında çekilecek. Kura sonuçları, aynı gün "http://hac.diyanet.gov.tr" internet adresinden TC kimlik numaralarıyla sorgulanabilecek. Hacı adaylarının kesin kayıt yaptıracakları organizasyonu serbestçe tercih etmelerine imkan sağlamak amacıyla, kura çekiminde diyanet ve acenta ayırımına gidilmeyecek. Hac kesin kayıtları, 16-27 Mart tarihlerinde yapılacak. Kesin kayıt hakkı kazanan hacı adaylarından Diyanet İşleri Başkanlığı organizasyonunu tercih edenler, kesin kayıtlarını il müftülüklerden yaptırabilecek. Bu hacı adaylarına "Diyanet İşleri Başkanlığına veya Acentaya Kesin Kayıt Yaptırabilir Belgesi" verilecek. Söz konusu belge, bizzat hac yolcusuna veya birinci derecedeki yakınına verilecek. "Kesin Kayıt Yaptırabilir" belgesi olmayan hiçbir hacı adayının kaydı yapılmayacak. Hac mevsimi, 16 Ağustos-21 Ekim tarihlerini içerecek. Hac çıkışları 21 Ağustos-18 Eylül, dönüşler ise 28 Eylül- 22 Ekim tarihlerinde yapılacak. Kriterlerde, kesin kayıt hususları, hac konaklama türleri ile bina ve otellere ilişkin bilgiler de yer aldı. (AA) THK 90 yaşında ANKARA - Türk Hava Kurumu (THK) Genel Başkanı Vacit Öktem, halkın artık çok farklı bir THK göreceğini belirterek, "Tüm şeffaflığımızla asli işimiz olan havacılık faaliyetlerine önem vereceğiz. Holdingleşme düşüncesiyle maalesef geri plana itilmiş asli işimiz olan havacılık eğitimlerimizi süratle eski parlak günlerine taşıyacak adımları atacağız" dedi. Öktem, THK'nın kuruluşunun 90. yıldönümü dolayısıyla alışveriş merkezi Ankamall'ın sergi alanında, 41 ilin havadan çekilen fotoğraflarının yer aldığı "Gökyüzünden Türkiye Manzaraları" adlı fotoğraf sergisinin açılışını yaptı. Öktem, serginin açılışının ardından, THK'nın 90. kuruluş yıldönümünü geçmiş yıllardan farklı olarak halkın yoğun olarak bulunduğu bir yerde kutlamak istediklerini ifade ederek, "Yıllardır bize desteklerini esirgemeyen halkımız, bu dönemle birlikte artık çok farklı bir Türk Hava Kurumu görecek. Tüm şeffaflığımızla asli işimiz olan havacılık faaliyetlerine önem vereceğiz. Holdingleşme düşüncesiyle maalesef geri plana itilmiş asli işimiz olan havacılık eğitimlerimizi süratle eski parlak günlerine taşıyacak adımları atacağız" diye konuştu. Kurumun 90 yıllık tarihinde ilk defa bir şube başkanının seçimle genel başkan olduğunu anımsatan Öktem, Atatürk'ün en önemli eserlerinden olan THK'nın, halkın desteği ve şube başkanlarının fedakar çalışmalarıyla üzerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirdiğini söyledi. Öktem, önceki genel başkanın şahsından kaynaklanan olumsuzlukları yargıya bırakıp ileriye baktıklarını dile getirerek, "Hepsi ülkemizin dört bir yanından seçilerek gelen merkez kurullarımızla, halkımıza, hedefi sadece sportif ve amatör havacılık olan ve havacılığın dışında hiçbir uğraşı olmayan dürüst ve şeffaf bir THK vadediyoruz. Halkımız bize inansın ve güvensin" dedi. Türk Hava Kurumunun kamudan hiçbir geliri olmayan ve kendi olanakları ile faaliyetlerini sür- düren bir kurum olarak Avrupa'nın en büyük yangın söndürme filosuna sahip olduğunu anlatan Öktem, şunları kaydetti: "22 adet tek motorlu ve 4 adet çok motorlu glass kokpit son teknolojiye sahip uçaklarımızla sadece 2014 yılında 160 pilot yetiştirerek sisteme dahil edilmiş ve bu sayede sektörün pilot ihtiyacının yüzde 45'i kurumumuz tarafından karşılanmıştır. 17 ambulans helikopterimizle hava ambulans hizmeti vermeye devam ediyoruz. Yakında hizmete girecek 4 adet gece görüş helikopterimiz sayesinde şu anda sadece gündüz şartlarında verilebilen bu hizmet bundan sonra zaman kavramı olmaksızın 24 saat sürdürülebilecek." Eskişehir-İnönü, Selçuk-Efes, Sinop ve Erzincan'da bulunan havacılık eğitim merkezlerinde, her yıl binlerce gence, paraşüt, planör, yelkenkanat, yamaç paraşütü ve model uçak eğitiminin yemek ve konaklama dahil ücretsiz verildiğini ifade eden Öktem, şubelerin bulunduğu yerlerde bölgesel kurslar düzenleyerek, havacılık eğitimlerini halkın ayağına götürdüklerini, bu sayede gençlerin bulundukları yörede eğitim alma fırsatını yakaladıklarını bildirdi. Bu sene ayrıca uzun zamandır ihmal edilen paraşüt eğitimine 2 uçak ile ağırlık verip yeniden paraşüt milli takımını oluşturacaklarını ifade eden Öktem, "Gökyüzünü keşfetmek, uçmanın heyecanını yaşamak isteyen gençlerimiz Türkiye'nin dört bir yanında bulunan THK şubelerine başvursunlar" dedi. Vacit Öktem, basın açıklamasının ardından, Tarsus'ta öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın fotoğrafının yer aldığı ve "Özgecan Aslan bulutlarda rahat uyu" yazılı afişin asılı olduğu balonu, hava muhalefeti nedeniyle uçuramadıklarını belirterek, Özgecan Aslan'ın ailesinin ve yakınlarının acısını paylaştıklarını söyledi. (AA) Fehmi KORU fkoru@gmail.com 3 fkoru@htgazete.com.tr bölge haberlerİ Özgecan ‘millet’ olduğumuzu hatırlattı NASIL olduysa bu defa başardık: Özgecan’ın hunharca katli, başka konularda birbirine fersah fersah uzak duran toplumsal katmanları, değişik eğilimlerdeki insanları, kadınları ve erkekleri birleştirdi. Eylemi tek yürek, tek yumruk olarak lanetledik. Hem cinayet, hem de caninin tecavüze yeltenme eylemini... Bir-iki farklı ses çıkmadı değil, çıktı; onların varlığı da büyük Türkiye korosunun yanında yok hükmündedir... Yine de o soruyu sormamız gerekiyor: Sahi nasıl oldu da, bu defa bir konuda birleşmeyi başardık? Geriye bakıp düşündüğümüzde, başka bir toplumda yaşansa aykırı tek bir sesin bile çıkmayacağı, sevinmemiz veya üzülmemiz gereken nice ortak konumuz oldu; ancak hepsinde bir vesile bulup kendimizi farklı köşelerde konuşlandırabildik... Uludere’de öyle olmadı mı? Son birkaç yıl içerisinde çeşitli eylemlerde hayatlarını kaybeden civanlar konusunda öyle olmadı mı? Berkin Elvan’a ağlayanların yüreği Yasin Börü’ye bir türlü üzülemedi. Oysa her ikisi de henüz çocuk yaştaydılar; biri ekmek almaya, diğeri kurban eti dağıtmaya giderken çıkan eylemlerde hayatlarını kaybetmişti. “Kürt sorunu” gibi on binlerce canı alan bir konuda bile, çözüm yoluna girildiği için üzülenler var bu ülkede... Ancak ne olduysa oldu, Özgecan için zaman durdu; yüreği olan herkes yüreği yaralı annenin acısını paylaşmak için sıraya girdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iki kızının, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun eşinin derhal devreye girmeleri, iktidar partisine yakın bilinenlerin olayı kınamada gecikmemesi herhalde bu buluşmada rol oynamıştır; iktidara iyi hisler beslemeyen çeşitli kuruluşların olaya en sert tepkileri vermelerinden etkilenmeden... “Onlar sahipleniyorsa biz bu olaydan uzak durmalıyız” kuralı Özgecan olayında rağbet görmedi... Kimse Özgecan’ın ailesinin siyasi eğilimini merak da etmedi. Beğenmediği siyasi tarafı faka bastırmak için olayı kullanmaya kalkışan olmuş mudur? Olmuşsa bile, fark edenimiz çıkmadı. İlk tepkilere baktım, kendi elleriyle yazdıkları pankartlarla olayı kınayan başörtülü genç kızlar da vardı... Kadın haklarına duyarlı bilinen çevrelerin daha tertipli temsilcileri de... Giyim kuşamlarından “Kürt” olduklarını belli eden kadınlar da, etnik kimlik derdi olmayan kadınlar da... Birbirleriyle yan yana... Özgecan’a sahip çıktılar. Kızın kimliğini sorgulamadan; sorgulamışlarsa bile umursamadan... Türkiye için, ülkemiz için bu ne kadar önemlidir, tahmin edemezsiniz... “Millet olmak” sadece aynı toprak parçasında yaşamak, aynı devletin nüfus cüzdanını ve pasaportunu taşımak anlamına gelmez; ortak davalarda benzer tepkiler vermeyi de gerektirir “millet olmak”... Neşede ve tasada ortak hareket eder milletin bireyleri... Biri kahkahalar atarken diğeri katıla katıla ağlamaz aynı olaya tepki verirken... Özgecan hunharca katledildi; ama ölümüyle, galiba, bu topraklarda yaşayan bizlere, aynı milletin birer unsuru olduğumuzu hatırlattı. Bunun değerini bilelim. Tepki verilmesi gereken hemen her olayda farklı köşelerde konuşlanan, bunu marifet sanan insanlar olmaya veda etme zamanımız geldi. Düğünlerde ve cenazelerde dahi birleşemiyoruz; farklı olma ihtiyacı bizi stadyumlardan bile uzak tutuyor. Daha ne zamana kadar? Medyamız, bir kereliğine olsun, çatlak ses aramaktan vazgeçsin; elde ettiğimiz ahengi kaybetmemek için onu koruma reflekslerimizi geliştirmeye bakalım. Özgecan’a bu kadarını borçluyuz. 17 Şubat 2015/ HABER TÜRK Beyşehir Gölü Milli Parkı'nda martılarla özçekim keyfi KONYA - Milli park olan Beyşehir Gölü kıyılarında martıları gören vatandaşlar, onları beslemek için ekmek ve benzeri yiyecekler atarken cep telefonu ve bilgisayarlarıyla fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmiyor. Beyşehir ilçesinde, vatandaşlar göl kıyılarında, martılar arasında özçekim yapmanın keyfini yaşıyor. Beyşehir Gölü Milli Parkı sahiline akın eden vatandaşlar, yiyecek arayışı içerisine girerek martılar ile su kuşlarını beslemek için adeta yarış içerisine giriyor. Bayat ekmek ya da simit parçalarını kapmak için mücadele eden martılar ilginç görüntüler sergiliyor. Beyşehirli vatandaşların yakın ilgisi kış döneminde özellikle Kızkalesi Adası'nda yaşam süren beyaz martıları kent merkezindeki sahile kadar çekiyor. Adalarda yiyecek bulamadığı için kıyılara kadar gelen martılar, kanat çırpışları ve cıvıltılarıyla sahilde renkli görüntüler oluşturuyor. Yüzlerce martının göl kenarında kanat çırpması vatandaşların sahile olan ilgisini de artırıyor. Doğadaki bu güzel görüntüleri ölümsüzleştirmek ve martılar arasında fotoğraf çektirmek isteyenlerin sayısı ise gün geçtikçe artıyor. Beyşehir'in yanı sıra çevre il ve ilçelerden, taşra mahallelerinden gelenler Beyşehir Gölü kıyılarında güzel vakit geçiriyor. (AA) 4 ANKARA 18 Şubat 2015 Çarşamba AGSD Başkanı Karakuş’tan inekli, koçlu eyleme tepki HABER MERKEZİÇankaya Belediyesi Cenaze Hizmetleri Birimi, yeni hizmet yeriyle birlikte araç ve ekipman sayısını artırdı. Belediyeye başvuran yurttaşların acılı gününde işlerini kolaylaştırmak için gece gündüz çalışan birimde, 2014 yılında ve bu yılın ilk ayında gelen toplam 2 bin 350 başvurudan, bin 473’ünün Ankara dışı illere nakli sağlandı. Çankaya Belediyesi doktorları tarafından evinde vefat eden 633 vatandaşa ölüm raporu verilirken hastanede vefat eden bin 710 vatandaşın da defin için nakilleri sağlandı. Vatandaşların iyi gününde ve kötü gününde yanlarında olmaya özen gösteren Çankaya Belediyesi, vefat eden kişinin yakınlarına taziyeye gelenlere ikram edilmesi için börek ve tatlı götürüyor. Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı da yakınını kaybeden vatandaşlara telefon aracılığı ile ulaşıp başsağlığı dileğinde bulunarak belediyenin yanlarında olduğunu söylüyor. TBMM’de yapılan koçlu eylemi değerlendiren Ankara Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Canip Karakuş, tepki gösterdi. HABER MERKEZİAnkara Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Canip Karakuş, TBMM’de yapılan koçlu eyleme tepki göstererek, “Hayvan haklarına aykırı bir şekilde koça eziyet ederek yapılan eylem çağdışı ve şov amaçlı bir eylemdir. Bu tarz eylemler yerine Hükümet’in Doğuda Güneydoğuda yaptığı çalışmalara destek ve öneride bulunulmalı ve bölgede yaşanan ekonomik sorunların, yoksulluğun çözülmesi için çaba gösterilmelidir” dedi. CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, meclis bahçesine inek koymak istemişti bu girişiminde başarısız olan Öğüt bu kez aracının bagajında TBMM’ye getirdiği koç ile basın açıklaması yaptı. Öğüt’ün basın açıklamasına getirdiği koçun ağzının bağlanması ve kötü şartlarda getirilmesine tepki çekti. Yapılan basın açıklaması hiçbir soruna çözüm olmayacak şov amaçlı bir açıklamadır diyen AGSD Yönetim Kurulu Başkanı Canip Karakuş, “Doğuda ve Güneydoğu’da yaşanan çok daha ciddi sorunların çözülmesi gerekirken TBMM’ye getirilen koç hiç bir sorunun çözümü olmayacaktır. Bölgede yaşanan ekonomik ve diğer sorunların çözülmesi için daha bilinçli ve çözüm odaklı çalışmaların yapılması gerekiyor. Ak Parti’nin son yıllarda böl- geyi kalkındırmak adına yaptığı çalışmalara ve barış sürecine destek olunması gerekir. Şov amaçlı yapılan bu tarz eylemler yerine bölgedeki ekonomik sorunları, insanların yaşadıkları gerçek problemleri gündeme getirip çözmek çok daha anlamlı olacaktır. Hayvan haklarına aykırı, koça eziyet ederek yapılan eylem tam anlamıyla çağdışı bir eylemdir. Bu tarz eylemlerin bir an önce son bulmasını diliyorum” diye konuştu. Yaşar'dan, Güney'e nezaket ziyareti HABER MERKEZİYenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Kızılcahamam Belediye Başkanı Muhittin Güney’i ziyaret etti. Kızılcahamam Belediye Başkanı Muhittin Güney’i makamında ziyaret eden Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Başkan Güney'e görevinde, çalışmalarında başarılar dileyerek, Çankaya’da cenaze hizmeti Yenimahalle Belediyesi Cam Atölyesinde hazırlanan hediyeyi takdim etti. Belediye Başkanı Muhittin Güney, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ın bu ziyaretinden dolayı memnun olduğunu dile getirerek, Kızılcahamam’ın yöresel ürünlerinden oluşan sepet hediye etti. Mamak Belediyesi, 81 Türkmen’e kucak açtı CHP Yenimahalle teşkilatı Başkan Yaşar'ı ziyaret etti Cumhuriyet Halk Partisi Yenimahalle İlçe ve Gençlik Kolları yönetimi, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar'ı ayrı ayrı ziyaret etti. HABER MERKEZİCHP Yenimahalle İlçe Başkanlığı görevine yeni atanan Ahmet Meşe, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’la bir araya geldi. Meşe’yi ve beraberindeki heyeti makamında ağırlayan Yaşar, kendisinin de 3 dönem Yenimahalle İlçe Başkanlığı yaptığını belirterek, “Yeni görevinizde başarılar diliyorum. Hepiniz pırıl pırılsınız. Çok çalışacağınızı biliyorum” dedi. Başkan Yaşar’ın Yenimahalle İlçe Başkanlığı’na yaptığı ziyareti hatırlatan Meşe ise, “Belediye Başkanları İlçe Başkanlarını ziyaret ettiğinde bu bizi motive ediyor. Birlik beraberliğimizi pekiştiriyor” diye konuştu. Meşe’nin sözlerine katılarak birlik ve beraberlik içinde olmanın, fikir alışverişi yapmanın Ankara’nın yararına olacağına vurgu yapan Yaşar, “Bu ülkenin kaynakları doğru kullanılmalıdır. Ankara’nın bir tarafı güzel olmuşken, başka tarafı dökülüyor ise bu başkente değer katmaz. Değer kaybettirir. Bunun için kurumlar arası diyalog önemlidir” dedi. Siyasette önceliğin halka hizmet olduğunu belirterek sözlerine devam eden Yaşar, “Kendinizi yüceltmenin yolu, insanlara değer vermekten saygı duymaktan geçer. Siyasetin sermayesi halk, ticaretin sermayesi paradır. Ben halka değer verdim. Halka güvendim. Siz de herkesi kucaklayın, kimseyi ötekileştirmeyin. İşte o zaman kazanırsınız” diye konuştu. HABER MERKEZİTürkiye’ye sığınan Iraklı Türkmenlere Mamak Belediyesi kucak açtı. Lalahan Mahallesi’ne taşınan ve zor şartlarda yaşam mücadelesi veren Türkmen vatandaşların gıdadan, battaniyeye, halıdan, soba, odun, kömür ve sağlık taramasına kadar tüm ihtiyaçları Mamak Belediyesi Dayanışma Merkezi tarafından karşılandı. 20-30 kişinin aynı çatı altında yaşadığı 11 aileden oluşan 81 Iraklı Türkmen vatandaşın yaralarını saran Mamak Belediyesi aynı zamanda evde sağlık ekipleri ile de hastalıklarla mücadele eden Türkmenleri kaldıkları evlerde ziyaret ederek sağlık kontrolünden geçirdi. Türkiye’ye sığınan Türkmenlere kanunlar ve imkanlar el verdiğince yardım ettiklerini kaydeden Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, “Bizim dinimiz yardımlaşmayı emreder. Biz de belediye olarak bu ailelere insana dair her konuda dayanışmanın en güzel örneğini sergileyen ve gönüllülük esasına dayalı olarak çalışmalarını sürdüren Mamak Dayanışma Merkezimiz aracılığıyla yardımda bulunduk. İlçemizde tespit ettiğimiz 81 Iraklı Türkmen kardeşimize sahip çıktık” dedi. Hastaların kulak, burun, boğaz ve ciğer taramalarını gerçekleştiren Mamak Belediyesi Evde Sağlık Hizmeti ekipleri de, çocukların çoğunda soğuk algınlığının yanı sıra öksürük ve bademcik enfeksiyonu tespit etti. Ebeveynler de kontrolden geçirilerek ilk müdahaleleri yapıldı. Türkmen ailelerin ilaçları da Mamak Belediyesi tarafından temin edildi. Ekipler, 6 aylık Muhammed Fadıl ile birlikte 10 bebeğe mama ve bez desteği sağladı. Musul Üniversitesi Tarih bölümünden yeni mezun olduğunu, öğretmenlik hayallerinin yarım kaldığını belirten Natık Haib Karabaş (26), Türkiye’den başka kendilerini hiçbir ülkenin kapılarını açmadığını söyleyerek teşekkür etti. Karabaş, “Savaştan kaçtım, evimi, arabamı, her şeyimi orada bıraktım. Yeni evliyim. Kimse bizi anlamadı, Türkiye’den başka hiçbir ülke bize kucak açmadı. Musul Üniversitesi’nde tarih okudum. Öğretmen olacaktım. Şu an hiçbirimizin işi yok. Savaş bitse de ülkemize dönsek keşke. Mamak Belediyesi’ne de bizi yalnız bırakmadıkları için teşekkür ediyorum” dedi. Namazla Diriliş konferansı YOĞUN İLGİ GÖRDÜ HABER MERKEZİPursaklar'da düzenlenen “Namazla Diriliş” konferansına halk yoğun ilgi gösterdi. Pursaklar Belediyesi Abdurrahim Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen konferansta çok sayıda Pursaklarlı bir araya geldi. İlahiyatçı Yazar Ahmet Bulut’un kendine has anlatımı ile gerçekleşen “Namazla Diriliş” konulu konferansta namazın önemi anlatıldı. Konferans salonunu dolduran davetliler, Ahmet Bulut’un hikâyelerle desteklenen anlatımını dinlerken duygu dolu anlar yaşadı. Kalabalık bir topluluğa hitap eden Bulut, Hz. Muhammed (s.a.v)’e peygamberliğin pazartesi günü verildiğini salı günü ise namazın emredildiğini belirterek namazın önemine dikkat çekti. “Namaz kılmamak küçük bir problem değildir” diyen Ahmet Bulut, Hz. Peygamber’in hayatından örnekler vererek yaklaşık 90 dakika konuştu. Bulut: “Allah’la aranızın nasıl olduğunu merak ediyorsanız namazla aranıza bakın. Kul namazda kimle sohbet ettiğini bilseydi asla namazı terk etmezdi.” dedi. Yenimahalle’den sokak hayvanlarına kış desteği HABER MERKEZİYenimahalle Belediyesi, soğuk kış aylarında yiyecek bulmakta zorlanan hayvanlar için harekete geçti. Yenimahalle Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü tarafından ilçenin belirli noktalarına kedi ve köpekler için kuru mama bırakıldı. Yenimahalle Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü İlker Çelik ve ekibi tarafından, gönüllülerinde işbirliği ile düzenlenen örnek çalışma, hayvan severlerin takdirini kazandı. Sokak hayvanlarının özellikle kış aylarında yiyecek bulmakta zorlandığını kaydeden Yenimahalle Belediyesi ekipleri, ilçenin belirli noktalarına hayvanlar için kuru mama bırakarak örnek bir davranışa imza attı. Her vatandaşı da konuya duyarlı olmaya davet eden belediye ekipleri, Yenimahallelileri sokak hayvanlarına yiyecek bırakmaya davet etti. Kimsesiz hayvanlara karşı gösterilen hassas tutumundan dolayı Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’a teşekkür eden hayvanseverler, “Bütün belediyeleri bu tür çalışmalar yapmaya davet ediyoruz. Sokak hayvanları kış aylarında sokaklarda zor koşullarda yaşıyor. Herkesin bu konu hakkında duyarlı olmalısını istiyoruz” dedi. Çok fazla yardıma muhtaç ve sahipsiz hayvanın olduğunu da belirten gönüllüler, hayvan sahibi olmak isteyen vatandaşların petshoplar yerine barınaklarla gitmesi gerektiğini söyledi. ANKARA 18 Şubat 2015 Çarşamba Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Ankara Şubesi ile KOSGEB’in işbirliği çalışmaları hız kesmeden devam etmekte. MÜSİAD Ankara - KOSGEB işbirliği aralıksız sürüyor HABER MERKEZİKOSGEB'e bağlı Siteler, Ostim ve Sincan bölge müdürlüklerinin MÜSİAD Ankara Şubesi üyelerine yönelik verdiği bilgilendirme toplantılarından sonra çalışma daha spesifik bir boyuta taşındı. KOSGEB 150 bin TL’ye kadar destek verecek olan ve 20 Mart 2015 tarihine kadar projeleri kabul eden “KOBİ Proje Destek Programı” KOSGEB Siteler Bölge Müdürü Hacı Murat ELYÜREK tarafından MÜSİAD Ankara Şubesi üyelerine aktarıldı. Markalaşma ve kurumsallaşma noktalarında, KOBİ’lerin gelişimi için destek sağlayan program kapsamındaki hibeden yararlanmak isteyen MÜSİAD Ankara üyeleri, bilgilendirme toplantısına yoğun yakaladılar. KOSGEB desteklerine en rahat ve en doğru bir katılım gerçekleştirdi. Toplantıya katılım şekilde nasıl ulaşılacağı konusunda bilsağlayanlar program dahilinde kafalarında gilendirmede bulunan KOSGEB temsilcileri, oluşan sorularına ilk elden yanıt bulma fırsatı destek programlarına başvuru aşamalarını adım adım anlatarak, MÜSİAD Ankara üyesi girişimci ve yatırımcıları başta KOBİ Proje Destek Programı olmak üzere KOSGEB desteklerinden azami miktarda faydalanmaya davet etti. Toplantı sonunda KOSGEB Siteler Bölge Müdürü Hacı Murat ELYÜREK ve katılımcılara teşekkür eden MÜSİAD Ankara Şube Başkan Yardımcısı Hasan Basri ACAR, “MÜSİAD Ankara Şubesi ve KOSGEB işbirliği kapsamında yapılan çalışmaların devamını ve takibini sağlayacağız. Amacımız daha çok üyemizin kendi gelişimi ve ekonomimize katkı için bu tarz desteklerden faydalanmaları. “ diyerek KOBİ’lerin gelişmelerinin ve kurumsallaşmalarının ülkemiz için önemi ve ülkemize sağlayacağı katkının altını çizdi. Ankara Esnaf ve Sanatkârlar Odası’ndan Tuna’ya plaket Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkan ve üyeleri, Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna’yı ziyaret etti. Hanımlara beslenme semineri HABER MERKEZİPursaklar Belediyesi okul öncesi çocuklarda beslenme konulu seminer düzenledi. Pursaklar Belediyesi Nezaket Hanımevi’nde düzenlenen sağlık seminerinde, okul öncesi yaşlardaki çocukların beslenmeleri konusunda anneler bilgilendirildi. Pursaklar Belediyesi Diyetisyeni Sibel Ünver Sarıkaya, çocukların sağlıklı beslenmesinden düzenli kilo almasına kadar birçok konuda önemli bilgiler verdi. Beslenmede süt, yoğurt ve peynirin önemli olduğunu belirten Sarıkaya, temel enerji kaynağı olan ekmeğin daha az tüketilerek sebze ve meyvelerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Sebze ve meyvelerin çocukların büyüme döneminde önemli olduğunu belirten Sibel Sarıkaya, kemik ve dişlerin gelişimi için ise süt, yoğurt ve peynirin önemli olduğunu kaydetti. HABER MERKEZİSincan Belediye Balkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İlhan Koyuncu ve üyeleri ile bir araya geldi. Sincan’daki esnafın durumu hakkında bilgi paylaşımında bulunan Koyuncu, Belediyenin içine açılan ATO içinde teşekkür etti. Koyuncu, Sincan’a ve esnafa verdiği önem için Başkan Tuna’ya teşekkür plaketi takdim etti. Sincan’daki hizmetlerden çok memnun olduğunu belirten İlhan Koyuncu; “Sincan esnafı Belediye Başkanından çok memnun… Başkanımız Mustafa Tuna talepleri dinleyip yerine getirmek için durmadan çalışıyor. Kendisine çok teşekkür ediyoruz.” dedi. Sincan için durmadan çalışacaklarını kaydeden Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna, Ankara Esnaf Sanatkarlar Odasına ziyaretleri için teşekkür etti. 5 ES-DER heyetinden Tiryaki’ye ziyaret HABER MERKEZİAltındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Esnaf ve Sanatkârlar Derneği (ES-DER) Genel Başkanı Mahmut Çelikus ve yönetim kurulu üyelerini makamında konuk etti. Başkan Veysel Tiryaki, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Esnafın, kendileri için büyük önem taşıdığını ifade eden Başkan Tiryaki, “Altındağ Belediyesi olarak esnafımızın yanındayız.” dedi. ES-DER Genel Başkanı Mahmut Çelikus ise Altındağ Belediyesi’nin kendilerine verdiği desteği asla göz ardı edemeyeceklerini vurguladı. Başkan Veysel Tiryaki ile birlikte ilçenin her geçen gün daha modern bir hale geldiğini söyleyen Çelikus, yeni yapılan çarşıların Altındağ’a çok yakıştığını belirtti. Ayın personellerine teşekkür belgesi HABER MERKEZİÇankaya Belediyesi’nin çalışanlar arasında artırmak amacıyla başlattığı “Ayın Personelleri” uygulamasında ilkler belirlendi. Başarılı ve özverili çalışmalarıyla ön plana çıkan belediye çalışanları arasından belirlenen Şubat ayı personelleri Belediye Başkanı Alper Taşdelen ile bir araya geldi. Ayın Personeli seçilen çalışanları makamında ağırlayan Taşdelen, kendilerine hizmetlerinden dolayı teşekkür etti. Emeğin en yüce değer olduğunu belirten Taşdelen, “Belediyenin asıl sahibi işçisi ve memurudur. Bu mantıkla bundan sonra her ay başarılı arkadaşlarımıza teşekkür belgesi vererek tanıtımlarını yapacağız” dedi. Çankaya Belediyesi’nde ayın personeli seçilecek özveriyle çalışan çok sayıda kişi olduğunun altını çizen Taşdelen, “Bu çalışmayla hem arkadaşlarımızın motivasyonunu artırmayı hedefliyoruz hem de zaten alın teri döken arkadaşlarımızın bu emeğinin taçlandırılmasını istiyoruz. Hizmetlerimizi, çalışan arkadaşlarımız ve yönetimimizle bir bütün halinde sürdürüyoruz, sırayla bütün arkadaşlarımıza ulaşacağız” dedi. Taşdelen daha sonra ayın personellerine teşekkür belgelerini ve hediyelerini verdi. Uygulamanın ilki olan 2015 Şubat’ta “Ayın Personelleri” Park ve Bahçeler, Temizlik İşleri, Fen İşleri, Veteriner İşleri, Kültür ve Sosyal İşler, Sosyal Yardım İşleri ve Destek Hizmetleri Müdürlüklerinden belirlendi. Gölbaşı Belediyesi’nden İngilizce ve Rusça kursu HABER MERKEZİGölbaşı Belediyesi Gençlik ve Sanat Merkezi birçok branşta verilen hizmetlerini İngilizce ve Rusça kursları ile sürdürüyor. İngilizce ve Rusça kurs kayıtları, Mehmet Akif Ersoy Kongre ve Kültür Merkezi’nde başlamış olup, hemşehrilerimiz 25 Şubat tarihine kadar başvurularını gerçekleştirebilirler. Gölbaşı Belediye Başkanı Fatih Duruay, tüm Gölbaşılıları ücretsiz kurslardan faydalanmaya davet ederken, “Kültür ve sanat kurslarımızda vatandaşımız hem yeteneklerini geliştiriyor, hem de yeni beceriler kazanabiliyor. Daha önce ki kurslarımıza büyük ilgi gösteren hemşehrilerimizden aynı ilgiyi bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Başvuru Yeri: Mehmet Akif Ersoy Kongre ve Kültür Merkezi 0 312 485 53 10 6 ANKARA 18 Şubat 2015 Çarşamba Ermeni meselesine karşı tarihi gerçekleri ortaya koymak ve öğrencilerde tarih bilincini geliştirmek amacıyla Ankara Büyükşehir Belediyesi, 2015 yılında yayın atağı başlatacak. Büyükşehir’den yayın atağı HABER MERKEZİAnkara Büyükşehir Belediye Meclisi, 2. Başkan Vekili Nail Çimen’in başkanlığında yaptığı toplantının ana gündem maddelerinden biri olarak öne çıkan; “2015 yılının Ermeni meselesinin ulusal ve uluslararası alanda geniş boyutlarda gündeme getirildiği bir yıl olması nedeniyle, özellikle öğrencilerin de tarih bilincinin arttırılması ve Türk kültürünü ve tarihini tanıtmak amacıyla, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce çeşitli kişi ve kuruluşlara dağıtılmak üzere yayın alınması” uygun bulunan Başkanlık Yazısı ele alındı. Meclis, Ankara’da bulunan okul, araştırma merkezleri, dernek, vakıf ve öğretim görevlisi, öğretmen, öğrenciler ile yerli ve yabancı ziyaretçilere ücretsiz olarak dağıtılmak üzere; Yeni Türkiye Yayınları tarafından basılan 20 adet broşür takımı halinde sayfa sayfa “Ermeni Meselesi” broşürleri, 2-5 ciltlik Yeni Türkiye Dergisi “Ermeni Meselesi Külliyatı”, 3-12 ciltlik Osmanlı Projesi, 4-21 ciltlik Türkler, 5-6 ciltlik The Turks (İngilizce) adlı eserlerden satın alınması hususunda, Ankara Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı’nın yetkili kılınmasını oy çokluğu ile kabul etti. Büyükşehir Belediye Meclisi, çok katlı ve kapalı otopark ile açık ve yol boyu otopark ücretlerinin yeniden belirlenmesine ilişkin Hukuk ve Tarifeler Komisyonu Raporu’nu da oy çokluğu ile kabul etti. Yol boyu otoparklarının özelliği ve trafik yoğunluğu dikkate alındığında otobüs, kamyon, karavan, traktör ve çekicilerin park etmesinin trafiği olumsuz etkileyeceğinden dolayı park ettirilmemesinin uygun olacağı belirtilen rapora göre, açık ve yol boyu otoparklarda tüm araçlar için 15 dakikaya kadar ücret alınmayacak. Sürücüler, 15 dakika - 4 saat arası KDV dahil 5.00, 4-8 saat arası KDV dahil 7.00, tam gün için ise KDV dahil 10.00 TL ödeyecek. Çok katlı ve kapalı otoparklar için (tüm araçlar) için fiyat tarifesi; 0-1 saat arası KDV dahil 5.00, 1-4 saat arası KDV dahil 7.00, 4-8 saat arası KDV dahil 9.00, Tam gün DE KDV dahil 12.00 TL olması benimsendi. Raporda, süre kargaşasına son vermek için otopark görevlilerine el terminali kullanılmasının zorunlu olması ve otopark çalışanlarının özellikle trafik polislerinin kullandığı ikaz yeleklerinden tek tip kıyafet giymeleri ve vatandaş tarafından rahatlıkla görülebilecek şekilde kimlik bilgilerinin yer aldığı yaka kartı takmalarının zorunlu olması uygun bulundu. BALIKÇILAR Büyükşehir Belediye Meclisi, Ankara’nın merkez ve kırsal bölgelerde ekonomik, sosyal, ticari ve kültürel gelişimine katkı sağlayacak çok sayıda projeyi de onadı. Büyükşehir Belediye Meclisi, Ankara Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde bulunan orman içi balıkçılık çalışmalarının geliştirilmesi için Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile ilgili protokol yapılmasını, protokol ile ilgili çalışmaların da Kırsal Hizmetler ve Jeotermal Kaynakları Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülmesini oy birliği ile onadı. Meclis Nallıhan ilçesindeki balıkçılığın desteklenmesine ilişkin Kırsal Kalkınma Tarım ve Hayvancılık Komisyonu raporunu da oy birliği ile kabul etti. ANKARA BALI Hititlerden bu yana arıcılık yapılan Ankara’da, Ankara Balı’nın geliştirilmesi için imkanlar ölçüsünde uygun sayıda arıcıya ana arıları üretme eğitimi ve üretim konusunda malzeme desteği sağlanması, vakıflar, üniversiteler, üretici birlikleri ile protokol imzalamasına yetki verilmesi talep edilen Başkanlık yazısı da oy birliği ile kabul edildi. TUZGÖLÜ Beşir Göğüş Ödülü Adnan Binyazar'ın HABER MERKEZİDil Derneği’nin kurucu üyesi, Dilci, Eğitimci Beşir Göğüş adına düzenlenen Türk Dilini ve Edebiyatını Geliştirme Ödülü, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen törenle sahibini buldu. Beşir Göğüş'ün 100. doğum yılına denk gelen bu yılki ödülün bir çocuk kitabına verilmesi kararlaştırılmıştı. Başvuran eserler arasında ödüle Adnan Binyazar'ın Günışığına Yolculuk / Varış 2 adlı kitabı layık görüldü. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde gerçekleştirilen ödül törenine Beşir Göğüş'ün ailesinin yanı sıra Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Nafiz Kaya, Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel ve ünlü dil eğitmeni Emin Özdemir de katılanlar arasındaydı. Türkiye'nin en önemli dilcileri arasında sayılan Beşir Göğüş, 1999 Büyük Marmara Depremi'nde eşi Cemile Göğüş ve kızı Sezen Göğüş ile birlikte dinlenmek için gittiği Yalova'da yaşamını yitirmişti. Dil Devrimine, Türkçenin eğitim ve öğretimine verdiği emeği unutturmamak, kişiliğini ve düşüncelerini gelecek kuşaklara aktarmak için Göğüş Ailesi ile Dil Derneği her yıl Türk Dilini ve Edebiyatını Geliştirme Ödülü’nü düzenliyor. HABER MERKEZİKızılcahamam Belediye Başkanı Muhitin Güney, ilçe terminalini ziyaret ederek otobüs şoförleri ile görüştü. Kızılcahamam-Ankara arası hizmet veren Sınırlı Sorumlu Otobüsçüler ve Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi üyelerini terminal binasında ziyaret eden Belediye Başkanı Muhittin Güney otobüsçü esnafının büyük sıkıntılar içerisinde olduğunu belirterek bu sıkıntıları Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile görüştüğünü iletti. Otobüsçü esnafı bu konuda yapılan çalışmalar için Belediye Başkanı Muhittin Güney’e teşekkür etti. Meclis, Türkiye’nin ikinci büyük yüzölçümüne sahip olan Tuz Gölü’nün, barındırdığı turizm potansiyelinin yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmesi amacıyla yöresel lezzetlerin yer alacağı lokantalar, tuzdan imal edilmiş dekoratif ve kozmetik ürünlerin satış noktaları ile dinlenme alanlarının yapımı ve tanıtımının planlandığı komisyon raporunu da oy birliği ile kabul etti. GÖÇMENLERE YARDIM Büyükşehir Belediye Meclisi, Suriyeli ve Iraklı göçmenlere yardımları yoğunlaştırmak için Valilikten izin alınmak suretiyle nakdi ve ayni yardım kampanyaları açılması, göçmenlerin sokaklarda dilencilik yapmasının engellenmesi, Devletin izin verdiği çerçevede çalışma imkanları bulunmasına yardım edilmesi, çeşitli ilan ve duyuruların yapılması konusundaki Başkanlık Yazısı’nı da oy birliği ile kabul etti. MACUNKÖY’DE KENTSEL DÖNÜŞÜM Toplantıda, Büyükşehir Belediyesi Emlak İstimlak Dairesi Başkanlığı Kentsel Dönüşümler Şube Müdürlüğü’nün “Başkanlık olur”u ile Meclise gönderdiği protokol yetkisi talebi de görüşüldü. Yenimahalle İlçesi Macunköy Mahallesi’nde bulunan 40 bin metrekare yüzölçümlü alanda çarpık yerleşme alanlarının tasfiye edilerek çağdaş standartlarda kentsel alanlar oluşturmak üzere Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve Yenimahalle Belediye Başkanlığı arasında işbirliği yapılması amacıyla Büyükşehir Belediye Başkanı’na veya görevlendireceği bir personele protokol imzalama yetkisi verilmesi oy birliği ile kabul edildi. Gökçek K.O.Z. filmini izledi HABER MERKEZİTürkiye'nin son 2 yılda yaşadığı sansasyonel olayları ele alan “Kod Adı: K.O.Z” filmini izleyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, filmi çok beğendiğini belirtti. Gökçek, “Bir dahaki filmde Ankara’dan bir sahne çıkarsa bizim Belediye ile ilgili bir konu varsa ben de rol alırım” dedi. Armada Alışveriş Merkezi’nde gösterime giren filmi izlemeye gelen Başkan Gökçek salona girmeden önce kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Filmi gerçekleri yansıtan bir film olarak bildiğini ve bu çerçevede vatandaşların ilgisinin bu manada son derece anlamlı olduğunu dile getiren Başkan Gökçek, “Demek ki vatandaşın bugün Güney, otobüscülerle görüştü de olan olaylarda ciddi anlamda bir tepkisi doğmuş, bu onu gösteriyor. Filmin de ilgi çekici olduğu zaten İstanbul’dan bu taraflara doğru seslendirildi. Belli ki milletin alakası büyük” diye konuştu. Celal Çimen'in yönettiği "Kod Adı: K. O. Z." filmini kalabalık oyuncu kadrosu ile birlikte izleyen Başkan Gökçek filmi izledikten sonra, gazetecilerin sorularını yanıtladı. İlk değerlendirmesi, “Bütün samimiyetimle söylüyorum böyle bir film seyredeceğimi bu kadar mükemmel olacağını tahmin etmiyordum” şeklinde olan Başkan Gökçek ardından, “Senaryo da mükemmel olmuş, arkadaşlar gerçekten müthiş oynamışlar, mükemmel oynamışlar. Zaman zaman insan o kadar etkileniyor ki gözleri yaşarıyor. Oyuncular rollerinin haklarını da vermişler. Hepsini kutluyorum, tebrik ediyorum” dedi. Başkan Gökçek, “En etkilendiğiniz sahne hangisi oldu?” sorusunu ise, “Bir çok yerde ‘Amin’ dedik bir kere onu söyleyeyim. Sanatkar rol icabı ‘Amin’ derken biz dışarıdan ‘Amin’ deme ihtiyacını hissettik o kadar etkilendik” diyerek cevaplandırdı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Film son zamanların siyasi ortamı ile uyumlu olmuş mu?” sorusuna da “Evet olmuş, yani gerçekten hakikatleri anlatıyor ve rollerini oynayanlar da olayı yaşıyorlar, bu çok mükemmel bir şey. Kutluyorum hepsini. Bir dahaki filmde Ankara’dan bir sahne çıkarsa bizim Belediye ile ilgili bir konu varsa ben de rol alırım” diyerek cevap verdi. Başkan Gökçek daha sonra başta filmin oyuncuları ile birlikte bir süre sohbet ederek hatıra fotoğrafı çektirdi. NOT: Haber ve haberle ilgili fotoğraflar mail adreslerine gönderildi… Görüntü için 317 56 63 no’lu telefonla irtibat kurulabilir… Görüntü FTP adreslerine gönderildi… Sokak hayvanlarına GIDA DESTEĞİ Etimesgut Belediyesi, sokak hayvanlarına kuru mama desteği veriyor. HABER MERKEZİEtimesgut Belediyesi, mevsim şartlarını da dikkate alarak sokak hayvanlarına yönelik çalışmalarını yoğunlaştırdı. Bahçekapı Mahallesi’ndeki hayvan barınağında sokaklardan alınan bakıma muhtaç köpekler tedavi ediliyor. Bulaşıcı hastalıklara karşı aşılanan hayvanlar, ilgili yasa ve yönetmelikler uyarınca alındıkları bölgelere tekrar bırakılıyor. 200 köpeğin aynı anda geçici olarak alıkonulduğu barınak, yılda binlerce sadık dosta ev sahipliği yapıyor. Kar yağışıyla birlikte özellikle yaşlı, hasta ve hamile köpekler sokaklarda hayatta kalma mücadelesinde zorlanırken, sokak hayvanlarının imdadına Etimesgut Belediyesi yetişiyor. Kar nedeniyle beslenme ihtiyacını karşılayamayan sokak hayvanlarına yönelik beslenme noktaları oluşturan Etimesgut Belediyesi, beslenme noktalarına düzenli olarak gıda takviyesi yapıyor. Kuru gıdalar köpeklere enerji vererek soğuktan korurken kışın hayatta kalmalarını sağlıyor. Hasta, yaşlı ve hamile sokak hayvanları ekipler tarafından alınarak hayvan barınağına getiriliyor. Hayvanların barınakta bakım ve tedavileri ile aşıları yapılıyor. Samanyolu eskrimde madalya kazandı MİHRİBAN DEMİRELEskrimde bir gümüş bir bronz madalya kazanan Ankara Özel Batıkent Samanyolu Lisesi, büyük bir başarı elde etti. Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te gerçekleştirilen Eskrim Yıldızlar Avrupa Circuit Turnuvası’nda Samanyolu Lisesi öğrencisi Melisa Beyza Sözen ve Bursalı takım arkadaşı Melis Sarıçam takım bazında ikinci olarak gümüş madalya kazandı. Finalde Gürcü rakibine yenilen iki kişilik Türk takımı ikincilik ile ülkelerine döndü. Ferdi alanda ikinci gün yapılan müsabakalarda ise Melisa Beyza Sözen bronz madalyanın sahibi oldu. Başarılarından dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen Melisa, mayısta ayında yapılacak olan Türkiye Şampiyonasına en iyi şekilde hazırlanarak iyi derece almak istediğini ifade etti. EKONOMİ 18 Şubat 2015 Çarşamba Türkiye mutfak eşyası ihracatında iddialı... FRANKFURT - ABDULSELAM DURDAK Almanya'nın Frankfurt kentinde düzenlenen uluslararası mobilya, dekorasyon, aksesuar, züccaciye ve hediyelik eşya fuarı "Ambiente 2015", 4. gününde devam ediyor. Türkiye fuara bu yıl, 66'sı milli katılım olmak üzere 119 firmayla katılıyor. AA muhabirinin fuara ilişkin sorularını yanıtlayan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Öztiryaki, Türkiye'de demir ve demir dışı metaller sektörünün Türkiye'nin büyümesiyle paralel, mutfak sektörünün ise Türkiye'nin büyümesinin üzerinde büyüdüğünü söyledi. Öztiryaki, Türkiye'nin mutfak sektörü ihracatının geçen yıldan bu yana yaklaşık yüzde 10 arttığını ve dünya ihracatında yedinci sıradan altıncı sıraya yükseldiğini kaydetti. Türkiye'nin sektörde fiyatı, kalitesi ve konumuyla ön plana çıktığını vurgulayan Öztiryaki, mutfak ürünleri sektörünün en fazla ihracatı Birleşik Krallık'a yaptığı, bunu Fransa ve Almanya'nın takip ettiğini bildirdi. Öztiryaki, ABD'nin de Türkiye için önemli bir pazar haline geldiğine işaret ederek, "ABD'de bir depo firmasıyla anlaştık. Fuara giden ürünlerimiz orada kalacak ve sonra bu mallar orada depodan satabileceğimiz hale gelecek" dedi. Fuarda geçen yıllara oranla ziyaretçi sayısında gerileme gözlendiğini aktaran Öztiryaki, "Ancak burası yine de bize dünyadaki tüm fuarlardan daha fazla katkı sağlayacak bir yer. Fuara katılan firmalar en az 3 aylık siparişlerini burada alıyorlar ve bu ev tipi mutfak eşyası sektörü ihracatının yaklaşık yüzde 50'sini karşılıyor" diye konuştu. Öztiryaki, Türkiye'nin artık her alanda geliştiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye artık taklit edilen ülke haline geldi, ürettiği ürünler açısından. Türkiye kendini bu sektörde de yeniledi. Biz de okullarından yeni mezun olmuş ve düzenlenen yarışmalardan ödül almış 10 tasarımcıyı fuara getirdik. Buradaki tasarımları gözlemliyorlar. Böylece geleceğe yatırım yapıyoruz." İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz de Türkiye'nin 10 yıl öncesine göre sektörde önemli bir konuma geldiğini söyledi. Bu yıl kendi sektörlerinde yüzde 8 ihracat artışı beklediklerini dile getiren Mertöz, bu hedefi yakalayacaklarına inandıklarını dile getirdi. Türk firmalarının fuar konusundaki genel memnuniyetinin iyi olduğunu aktaran Mertöz, firmaların fuar alanındaki yerlerini genişletmek istediğini ve bu talep için gerekeni yapacaklarını ifade etti. (AA) BLADE SUNUCU-SAN SWİTCH VE ÇEVRE DONANIMLARI İÇİN BAKIM ONARIM HİZMETİ (1 YIL) T.C.POSTA VE TELGRAF TEŞKİLATI A.Ş. SATINALMA DAİRE BAŞKANLIĞI Blade Sunucu-San Switch ve Çevre donanımları için bakım onarım hizmeti (1 yıl) hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/11195 1-İdarenin a) Adresi : Şehit Teğmen Kalmaz Caddesi No: 2 F Blok Kat: 1 06101 Ulus ALTINDAĞ/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : 3125095420 - 3123095616 c) Elektronik Posta Adresi : ihale@ptt.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : Blade Sunucu-San Switch ve Çevre Donanımları İçin Bakım-Onarım hizmeti (1 yıl) Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : POSTA VE TELGRAF TEŞKİLATI A.Ş. Bilgi Teknolojileri Altyapı D. Bşk.lığı Ulus / ANKARA c) Süresi : İşe başlama tarihinden itibaren 12(Oniki) aydır 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. Satınalma Daire Başkanlığı Şehit Teğmen Kalmaz Caddesi No: 2 F Blok Kat:1 06101 Ulus/ ANKARA b) Tarihi ve saati : 26.02.2015 - 14:00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. Makine, teçhizat ve diğer ekipmana ait belgeler ve kapasite raporu: İstekliler, üretici firma veya Türkiye'deki yetkili temsilcisinden, ihale kapsamındaki ürünlerin bakım, onarımının yürütüleceğinin garanti altına alındığını gösteren yetki belgesini teklifle birlikte verecektir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. Satınalma Daire Başkanlığı Şehit Teğmen Kalmaz Caddesi No:2 F Blok Kat:1 06101 Ulus/ANKARA adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. Satınalma Daire Başkanlığı Şehit Teğmen Kalmaz Caddesi No:2 F Blok Kat:1 06101 Ulus/ ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Basın - 25460 (www.bik.gov.tr) Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr.de 7 Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki, "Türkiye'nin mutfak sektörü ihracatı geçen yıldan bu yana yaklaşık yüzde 10 arttı. Dünya mutfak ürünleri ihracatında geçen yıl yedinci sırada olan Türkiye, payını artırarak altıncı sıraya yükseldi" dedi. T.C. ANKARA İFLAS (21. İCRA) DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ , B034İİ D) 4060021 PTT KOD : 06058 ESAS NO: 2015/4 İFLASA İLİŞKİN İLAN Müflisin Adı ve Adresi : PUSTİLER İNŞAAT TİCARET VE SANAYİ A.Ş. Ceyhun Atıf Kansu Caddesi 18. Sokak No: 1/9 Balgat Çankaya/ANKARA Mülisin Ticaret Sicil No.: 130005 Yukarıda adres ve sicil numarası yazılı PUSTİLER İNŞAAT TİCARET VE SANAYİ A.Ş.'nin Ankara Asliye 2.Ticaret Mahkemesi'nin 13/02/2015 tarih ve 2013/5 Esas sayılı kararları ile iflasına, iflasın aynı tarih ve saat 10.30'de açılmasına karar verilmiştir. İc.İf.K.nun. 166. Maddesi gereğince ilanen tebliğ olunur. 13/02/2015 Basın - 25995 (www.bik.gov.tr) Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr.de VERİCİ VE ALICI TLS.İST.K.LIĞI BUNKER BİNALARI ZEMİNİ İLE YEŞİLDERE KIŞLASI ER YAŞAM BİNASI ZEMİN ONARIMI. ANKARA BAKIM ONARIM VE İSTİHKAM KOMUTANLIĞI Verici ve Alıcı Tls.İst.K.lığı Bunker Binaları Zemini İle Yeşildere Kışlası Er Yaşam Binası Zemin Onarımı yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/13950 1- İdarenin a) Adresi : Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İnönü Bulvarı Bakanlıklar Çankaya/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : 3124033221-3124033439 c) Elektronik Posta Adresi : yildirim.s5781@dzkk.tsk.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2- İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı: 1 Adet Yapım İşi Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Elmadağ/ANKARA c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 5 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Dz.K.K.lığı Ankara Bakım Onarım ve İstihkam Komutanlığı BakanlıklarÇankaya/ANKARA b) Tarihi ve saati : 26.02.2015- 10:00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi. 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sanatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri. 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi. 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortaklan, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurluktan veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 60 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: 4.4.1. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: B III Grubu İşler. 4.4.2. Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İnşaat Mühendisliği veya Mimarlık. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 5 TRY (Türk Lirası) karşılığı Dz.K.K.lığı Ankara Bakım Onarım ve istihkam Komutanlığı adresinden satın alınabilir. 7.2. ihaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satınalmaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Dz.K.K.lığı Ankara Bakım Onarım ve İstihkam Komutanlığı adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu İhalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N): 1,00 Teklifi sınır değerin altında kalan isteklilerden Kanunun 38 inci maddesine göre açıklama istenecektir. Basın - 26245 (www.bik.gov.tr) Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr.de 8 EKONOMİ 18 Şubat 2015 Çarşamba Çifte kavrulmuş fındığın kilogramı 100 liradan satılırken, piyasa paydaşları fiyatların gerileyeceği görüşünde. Fındık cepleri kavuruyor İSTANBUL - MUSAB TURAN - AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Fındık Tanıtım Grubu (FTG) Başkanı İlyas Edip Sevinç, geçen yıl yaşanan don olayının rekolteyi yarıya düşürdüğünü, fiyatların yükselmesinin normal olduğunu söyledi. Fındığın kilogramının piyasada 100 liraya dayanmasına ilişkin Sevinç, "Piyasa kendi içinde dengesini bulur. Kavrulmuş fındığın 2012 yılında 12 liraya da satıldığını gördük, arz-talep dengesi bu... Rekolte geçen yıl yarıya yakın düşünce spekülatörler devreye girdi. Her üründe spekülatör vardır tabii ama şimdi 70 liraya 100 liraya kimse fındık yiyemediğine göre fiyatlar düşecektir. Bu fiyatların devam etme şansı yok" değerlendirmesini yaptı. Türkiye'nin, fındık üretiminin yüzde 15'inin iç piyasaya sürüldüğünü aktaran Sevinç, "İhracatta fiyatlar arttığı için iç piyasada da bu kadar yükseldi. Fındık şu an ihracatta bu yıl sonunda 3 milyar dolara kadar ulaşacak. Tüm zamanların rekoru bekleniyor fındık ihracatında... Orası artmasa iç piyasa da artmaz bu kadar. Bu kuru yemiş piyasasıyla alakalı değil, dünyadaki fındık endüstrisindeki arz-taleple ilgili. 'Dünyada ucuz fındık var da Türkiye'de yok' gibi bir durum kesinlikle yoktur" diye konuştu. "KÖYLÜNÜN YÜZDE 95'İ 2014 MAHSULÜNÜ HALI HAZIRDA ELDEN ÇIKARDI" İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Gören ise, geçen yılki don nedeniyle rekoltenin 850 bin tondan 450 bin tona gerilediğini hatırlatarak, "Fındıkta şu an görülen fiyatlar tabiat şartlarıyla ilgilidir. Fındık bu sene için sorun olmazsa fiyat dengesini yeniden toparlayacak, ülke ekonomisine rekor oranda getiriler sağlamayı sürdürecektir" dedi. Türkiye'deki tüketicilere "fındıktan vazgeçmeyin" çağrısında bulunan Gören, iç piyasada işlem gören fındığın yüzde 85'inin çikolata sanayisinde kullanıldığını hatırlatarak, yüksek fiyatın sadece kuru yemiş tüketicisine değil, çikolata sanayisine de ağır bir maliyet yükü getirdiğine dikkati çekti. Gören, İtalyan devi çikolata şirketi Nutella'nın sadece geçen yıl Türkiye'den yaklaşık 800 milyon dolarlık fındık satın aldığını da anımsattı. Yüksek seyreden fiyatlarda fındık üreticisinin bir kazanç elde etmediğini de sözlerine ekleyen Gören, köylünün yüzde 95'inin 2014 mahsulünü hali hazırda elden çıkarmış durumda olduğunu bildirdi. Mısır Çarşısı'nda kuru yemiş satan İbrahim Fidan da orta kalite kavrulmuş fındığın kilosunu ortalama 60 liradan sattıklarını belirterek, yüksek fiyatlardan dolayı müşterilerine karşı mahcup olduklarını söyledi. Yüksek kalite kavrulmuş fındığı 90-100 lira aralığında satmak zorunda kaldıklarını ifade eden Fidan, "Biz de bu durumdan memnun değiliz, böyle fiyat mı olur? 100 liraya fındık mı satılırmış... Ama yapacak bir şeyimiz yok. Geçen sene de Antep fıstığında böyle dev bir artış olmuştu ama fındık onu ikiye katladı" ifadelerini kullandı. (AA) Türkiye’deki 10 traktörden biri Manisa ve Konya’da BALIKESİR- Türkiye'deki trafiğe kayıtlı traktör sayısı 2014 sonu itibarıyla 1 milyon 626 bin 938'e ulaşırken, en fazla traktör 78 bin 150 ile Manisa ve 77 bin 18 ile Konya'da bulunuyor. AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2014 Aralık ayına ilişkin Motorlu Kara Taşıtları İstatistiklerinden derlediği bilgiye göre, trafiğe kayıtlı araç sayısı, 2014'te bir önceki yıla kıyasla yüzde 4,95 artarak 18 milyon 828 bin 721'e yükseldi. Bu dönemde, traktör sayısı geçen yıla göre 1 milyon 565 bin 817'den 1 milyon 626 bin 938'e çıktı. Traktör sayısında son 10 yıldaki artış ise yaklaşık yüzde 35'e ulaştı. Trafiğe kayıtlı traktör sayısının illere göre dağılımına bakıldığında Manisa ilk sırada geliyor. 78 bin 150 traktörün bulunduğu bu ili 77 bin 18 ile "hububat ambarı" Konya izliyor. Bu rakamlara göre, ülkedeki 10 traktörden biri Manisa ve Konya'da bulunuyor. Manisa'da motosiklet hariç 339 bin 891 olan motorlu taşıtların her 5'inden birini de traktörler oluşturuyor. "Türkiye'yi doyuran il" olarak nitelendirilen Balıkesir, 57 bin 147 traktör sayısıyla bu iki ilin ardından üçüncü sırada geliyor. Balıkesir'i de 56 bin 368 ile İzmir izliyor. Bu aracın en fazla bulunduğu Manisa, Konya, Balıkesir ve İzmir ise ülkedeki yaklaşık her 6 traktörden birini barındırıyor. Manisa Şehzadeler Ziraat Odası'nın eski başkanı Nuri Sorman, il genelinde traktörün, meyve ve sebze üretimi, hayvan yetiştiriciliği ile sanayide kullanıldığını söyledi. (AA) KARA’CA İsmail KARA karozan@gmail.com ŞİDDET, ŞİDDET Bugün yine şiddet üstünde durmak istiyorum. Çünkü, son günlerde medyada da geniş yer alan bazı aile içi şiddet olaylarına tanık oldum. Bu olayları tek tek açıklamak da istemiyorum. Onları tekrar duymak da, duyurmak da zoruma gidiyor. Daha önce kaç kere yazdım. Devlet, içeriği hep kavga, dövüş, silah ve kanla dolu film ve dizilere Kültür ve Turizm Bakanlığı kanalıyla destek veriyor. Nerdeyse TV dizilerinin % 90’ı böyle… Yapımcılar ve diğerleri böyle olmazsa dizileri kimse izlemez sanıyorlar. Oysa ki, az sayıda da olsa; içinde hiçbir şiddet olmayan çok güzel diziler de var ve fazlaca da izleyicisi bulunuyor. Öte yandan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, aile içi şiddet başta olmak üzere her türlü şiddeti önleme gayretinde… Çelişen bir durum var ortada ve bu duruma son verilmesi gerekmekte. Bu nasıl olur? Kültür ve Turizm Bakanlığı (Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürlüğü) ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın müşterek çalışması ile olur. Destek istenen film ve dizileri Kültür ve Turizm Bakanlığı değerlendirme komisyonunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkililerinin de görev alması, ya da bu bakanlığın da görüşünün alınması gibi çözümler veya daha değişik çareler getirilebilir. Millete izlettirilen şiddet dolu film ve dizi filmler çığ gibi artarken, söz konusu şiddetin önüne ne Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı geçebilir ne de bir başka kuruluş. Öte yandan insanların kolayca silah temin etmesinin de önüne geçilmesi gerekir bence… Ülkemizde, gelişmiş ülkelere göre eğitim ve kültür seviyesi düşük. İnsanlar bazı durumlarda hiç beklenmedik tepkiler verebiliyor. Silahına sarılıp başkalarını öldürebiliyor. Bu, karşısındaki kişi veya kişilerin aileden olma özelliği bulunsa da değişmiyor. Aklıma bir atasözümüz geldi şimdi; “Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşır” demiş atalarımız. Kaba kuvvetle meseleleri halletmeye kalkışmak, zaten ilkelcedir. Medeni insanlarsa sorunları konuşarak, anlaşarak çözmeye çalışır. En küçük bir olayda şiddetle tepki vermek, yangına körükle gitmektir. Konumuzla ilgili bazı veciz sözlerle yazımı bitiriyorum. “Şiddet cahillik göstergesinin en üst sınırıdır”. “Şiddetle güç kanıtlayan barışa hasret kalır”. “Hoşgörünün olduğu yere şiddetin gölgesi bile düşmez”. “Sopaya uzanan elin, küfüre dolanan dilin sahibi olmaz”. Türkiye’de, benzin ve motorin fiyatları AB ortalamasının üstünde ANKARA - Motorin, 95 oktan kurşunsuz benzin ve Brent petrolün fiyatları uluslararası piyasada, ocak ayının ilk yarısında aşağı yönlü bir seyir izlerken ikinci yarısında yükselişe geçti. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), ocak ayına ait Petrol ve LPG Piyasası Fiyatlandırma Raporu'nu açıkladı. Buna göre, ocak ayı boyunca uluslararası fiyatlara bağlı olarak benzin ve motorin fiyatları Türkiye'de azalış gösterdi. 95 oktan kurşunsuz benzinin ay boyunca vergisiz bayi litre satış fiyatı ortalaması 1,32 lira olurken, motorinin litre satış fiyatı 1,46 lira olarak gerçekleşti. Irak, büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya Altına talep azaldı İSTANBUL- Dünya Altın Konseyi, 2014 yılında küresel altın talebinin bir önceki yıla göre yüzde 4 azaldığını bildirdi. Dünya Altın Konseyi tarafından yayımlanan "2014 Küresel Altın Raporu"na göre; 2014 yılının son çeyreğinde küresel altın talebinde yaşanan artış, yılın geneline yansımadı. Altın talebi, 2014 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 4 azalarak 3 bin 924 tona geriledi. Bununla birlikte, 2014 yılının 4. çeyreğinde merkez bankalarının alımları ve mücevher talebinin artmasıyla, küresel altın talebi yıllık bazda yüzde 6 artarak 987 tona çıktı. Aynı dönemde, mücevher talebi yıllık yüzde 10 düşüşle 2 bin 153 tona geriledi. Dünyanın en büyük ikinci altın piyasası Hindistan'ın mücevher talebi, 1995 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıktı ve yıllık yüzde 8 artışla 662 ton oldu. Bu yükselişte, hükümetin altın ithalatı kısıtlamalarına karşın düğün ve festival kaynaklı alımlar etkili oldu. Hindistan'ın yanında ABD ve İngiltere'nin mücevher talebi de 2014'te güçlü oldu. Mücevher talebi İngiltere'de yüzde 18 artışla 28 tona, ABD'de ise yüzde 9 yükselişle 132 tona çıktı. Çin'de ise mücevher talebi yıllık bazda yüzde 33 düşüş göstermesine karşın, rakamlar mücevher talebi açısından en iyi ikinci yıllık performansına işaret etti. Altın talebinin en büyük sürücüsü yatırım amaçlı altın alımlarında, geçen yıl yükseliş görüldü. Yatırım amaçlı altın alımları, 2014 yılında bir önceki yıla göre yüzde 2 yükselerek, 885 tondan 905 tona yükseldi. (AA) ERBİL - Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Neçirvan Barzani, mali kriz içinde olan merkezi hükümetin bütçedeki paylarını gönderemediğini, buna rağmen anlaşmaya bağlı kalacaklarını ve petrol göndermeye devam edeceklerini bildirdi. Barzani, IKBY Elektrik Bakanı Selahaddin Babekir'le görüştükten sonra yaptığı açıklamada, başkent Bağdat'taki temasları hakkında bilgi verdi. Başbakan Haydar el-İbadi ve hükümetin diğer yetkilileriyle uzun süren müzakerelerde bulunduklarını anlatan Barzani, "Bağdat'a daha önce gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerde petrol gönderimiyle ilgili bir anlaşmazlık vardı. Görüşmelerimizin esasını bu konu teşkil ediyordu. Dünkü ziyaretimizde bu sorun tamamen çözüldü. Biz, anlaşmaya bağlı olduğumuzu ve belirlenen petrol miktarını göndereceğimizi yineledik. Bu noktada Irak hükümetinin de bir sorunu kalmadı" dedi. Kürt tarafı olarak anlaşmaya bağlı kalacaklarını merkezi hükümete bildirdiklerini dile getiren Barzani, "Merkezi hükümet yetkililerine, 'göndereceğimiz petrol miktarını 3 ayda bir kontrol edin. Şayet belirlenen miktarın altında gönderiyorsak dördüncü ayın başında bütçemizi kesin' dedik" ifadelerini kullandı.Barzani, anlaştıkları petrol gönderimi kapsamında merkezi hükümetin "Kürdistan bölgesine" bütçedeki payını vereceğini belirterek, şöyle devam etti: "Anlaşma bu temeller üzerinde yapıldı. Ancak son ziyaretimizde Bağdat'ta para olmadığını gördük. Parlamentoda kabul edilen ve Başbakan İbadi'nin de imzaladığı yasaya göre, merkezi hükümetin, Kürdistan bölgesine aylık 1 trilyon 200 milyar dinar göndermesi gerekiyordu. Sorun Bağdat'ta paranın olmaması. Buna göre yaptığımız anlaşmanın da hiçbir geçerliliği yok. Yani biz 550 bin varil petrol göndersek de onlar parayı gönderemeyecek. Daha önce 110 dolar olan petrol varili şimdi 50-55 dolara satılıyor. Irak'ın gelirinin yüzde 90-95'i petrolden elde ediliyor. Onlar da memur maaşlarını veremiyor. Bakanlar Kurulunda 40 gün de bir maaş verme kararı verilmiş." (AA) İstanbul Avrupa Yakası'nda vergiler dahil 95 oktan kurşunsuz benzinin nihai litre satış fiyatı ortalama 4,13 lira olurken, bu fiyatın 2,81 liralık kısmını vergiler oluşturdu. Dağıtıcı ve bayi marjı toplamı ise 43 kuruş olarak gerçekleşti. Aralık ayında ise 95 oktan kurşunsuz benzinin nihai litre satış fiyatı ortalama 4,32 lira, dağıtıcı ve bayi marjı toplamı ise 41 kuruş olarak gerçekleşmişti. Motorinin nihai litre satış fiyatı 3,60 lira olurken, dağıtıcı ve bayi marjı 46 kuruş oldu. Aralık ayında motorinin nihai litre satış fiyatı 3,83 lira, dağıtıcı ve bayi marjı ise 44 kuruş idi. AB-28 ülkeleri ile Türkiye'deki 95 oktan kurşunsuz benzin ve motorin vergisiz fiyatları karşılaştırıldığında Türkiye, AB-28 ağırlıklı ortalamasının üzerinde kaldı. Türkiye'de ocak ayında 95 oktan kurşunsuz benzinin vergisiz ortalama bayi pompa satış fiyatı 1,34 lira iken AB-28 ortalaması 1,21 lira olarak gerçekleşti. Motorinin vergisiz ortalama bayi pompa satış litre fiyatı Türkiye'de 1,49 lira, AB-28 ortalaması ise 1,36 lira oldu. Ocak ayı boyunca Türkiye genelinde 95 oktan kurşunsuz benzinin ağırlıklı ortalama bayi pompa satış fiyatı 1 Ocak'ta 4,28 lira ile en yüksek seviyesindeyken 16-18 Ocak tarihlerinde 4,08 lira ile en düşük seyrini yaşadı. Motorinin ağırlıklı ortalama bayi pompa satış fiyatı 1 Ocak'ta 3,79 lira ile en yüksek rakamı gördü. 16-18 Ocak tarihlerinde ise 3,54 lira ile en düşük seviyede idi. (AA) KÜLTÜR-SANAT KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN hayrettinivgin@gmail.com YUNUS EMRE’NİN ÖLÜM ANLAYIŞI-I İnsanoğluna ölüm ezelden takdir olunmuştur. Herkes ve her canlı fanidir. Ölüm mutlaktır ve kaçınılmazdır. Ölüm aslında ibret alınacak bir hadisedir. Büyük Türk Şairi Yunus Emre şiirlerinde ölüm temasını da işlemiştir. Yunus dünyaya gelişini bir dava (kavga) olarak görmüyor. Onun dünyadaki işi sevi (aşk) dır. Allah’a ulaşmanın yolu ona göre insanların gönülleridir. "O halde Yunus olarak ben, gönül yaparsam, Allah'a ulaşırım" anlayışındadır. Ben gelmedim davi için Benim işim sevi için Dostun evi gönüllerdir. Gönüller yapmaya geldim. Dünyaya geldin. Bu cihanı bir uçtan bir uca işgal ettin ve senin oldu. Farzet ki Feridun'un ve Nuşirevan'ın hazinesini, Karun'un malını elde ettin ve kendi malına kattın. Ne olacak sonunda? Sonunda ölüm var: Sen bu cihan mülküni Kaf’ta Kaf’a tuttun tut Ya bu alem malını Oynayuban uttun tut. Sen Feridun haznesin Nuşirevân genciyle İttüp Karun malını Sen malına kattın tut. Ahir bir gün ölürsün Ölüm vardır bilürsün Kamulardan ayrılup Varup sinde yatdun tut. Herkes ölümden korkar ama ölüm biraz da ettiğini bulmaktır: Ey yarenler ey kardeşler Korkaram ben ölem diye Öldüğümü kayırmazam Ettiğimi bulam diye Yunus Emre "korkaram" diyor, amma ölümden korkmaz çünkü aşıklar ölmez. Aşıklar için ölüm bir nur-i İlahidir. Kogıl ölüm endişesin Aşıklar ölmez bâkidir. Ölüm aşıkın nesidir. Çünkü nur-u ilâhidir. Dedik ya ölüm bir ibrettir. Yunus zaman zaman sabahları mezarlığa gider orada yatanları düşünür. Sabahın sinliye vardum Gördüm cümle ölmüş yatur Her bir i biçare olmuş Ömrün yavı kılmuş yatur Başka bir şiirinde şöyle söyler: Teferrüç eyleyü vardın Sabahın sinleri gördüm Karışmış kara toprağa Şu nâzik tenleri gördüm. “Kiziroğlu”nun telif hakkı AK Parti'de İSTANBUL - Grup Ayna'nın Başbakan Ahmet Davutoğlu'na seçim parçası olarak uyarlayıp seslendirdiği "Kiziroğlu Mustafa Bey" türküsünün telif hakkını AK Parti, süresiz olarak aldı. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu için Grup Ayna tarafından hazırlanan türkü, ilk kez 27 Aralık 2014'teki Konya 5. Olağan İl Kongresi'nde seslendirilmiş ve partililerce çok beğenildiği için tekrar tekrar okunması istenmişti. Grubun solisti Erhan Güleryüz tarafından okunan ve nakaratı "Davutoğlu Ahmet Hoca bir bilge adam, bir yiğit adam" şeklinde düzenlenen türkü, daha sonra CHP, MHP ve AK Parti arasında tartışmalara neden olmuştu. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, 30 Aralık 2014'te yaptığı açıklamada, "Kiziroğlu Mustafa Bey" türküsü için daha önce üç ayrı siyasi partiyle anlaşma yapıldığını belirterek, "Bunlar üçüncüsü. Her şeyi olduğu gibi bunu da çalıyorlar. Alışkanlıktan olsa gerek" ifadelerini kullanmıştı. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da 29 Aralık 2014'te partisinin Sivas İl Başkanlığı'nda yaptığı açıklamada, türkünün Davutoğlu için yeniden uyarlanmasına tepki göstermiş, aynı parçanın 1999'da MHP'nin seçim müziği olarak kullanıldığını belirtmişti. Vural, bu türkünün MHP için uyarlanmış halini basın mensuplarına dinleterek, "Yeni Türkiye falan diyorlar ama yeni Türkiye dedikleri yerde MHP'nin seçim müziğini bile yeni diye milletimize pazarlamak istiyorlar. Biz, bunlara bu milletin türküsünü söyletmeye ve anlatmaya devam edeceğiz. Yeni Türkiye dedikleri bir noktada gerçekten bir partinin daha önce seçim müziği olarak kullandığı bir parçayı kendilerine uyarlıyorlarsa aslında bunların millete verecekleri yeni bir şey kalmadığını da ortaya koymaktadır" diye konuşmuştu. Gelişmeler üzerine, türkünün telif haklarını almak için girişimlere başlayan AK Parti, bugün Murat Çobanoğlu'nun mirasçıları adına yetkili oğlu Şentürk Çobanoğlu ile parti genel merkezinde sözleşme imzaladı. Telif hakkının devredildiği sözleşmeye AK Parti adına Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati imza koydu. Sözleşmeye göre, orijinaline bağlı kalınan Murat Çobanoğlu derlemesine ait "Kiziroğlu Mustafa Bey" isimli eser üzerinde sahip olunan kullanma hakkı, eser adı, temsil hakkı, televizyon, sinema, radyo gibi araçlarla umuma iletim hakkı, bilgisayar ve internet gibi ortamlarda yayımlama hakkı gibi yetkileri kapsayan telif hakkı, AK Parti'ye geçti. (AA) 18 Şubat 2015 Çarşamba 9 Yıldız Teknik Üniversitesi, Osmanlı mirasını ihya ediyor Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), Yıldız ve Davutpaşa kampüslerindeki Osmanlı eserlerini restore ederek, eğitim ve araştırma amaçlı olarak kullanıma sunuyor. İSTANBUL - Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), Yıldız ve Davutpaşa kampüslerindeki Osmanlı eserlerini restore ederek, eğitim ve araştırma amaçlı olarak kullanıma sunuyor. Yıldız kampüsünde Sultan 2. Abdülhamid'in oğullarından Abdürrahim, Abdülkadir, Burhanettin, Ahmet gibi şehzaedelerin kaldığı "Beyaz Köşk" olarak da bilinen Şehzade Köşkü'nde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan YTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, tamamlanan ve devam eden restorasyon çalışmaları hakkında bilgi verdi. Yüksek, göreve başladıklarında tarihi bir dokunun içerisinde yaşadıklarını fark ettiklerini belirterek, bu dokunun da korunması konusunda heyecan duyduklarını ifade etti. Birçok eserin boyasının ve kalem işlerinin yok edildiğini gördüklerini aktaran Yüksek, "Hatta Çukursaray'ın içerisinde çelik konstrüksiyondan asma katlar yapıldı. Burada bir eğitim öğretim süreci devam ettiği için ihtiyaçtan dolayı bu tür alanların kontrolsüz bir şekilde yapıldığını gördük" diye konuştu. Bu alanları üniversitedeki akademisyenlerin desteğiyle restore etme konusunda çalışmalar yaptıklarını hatırlatan Yüksek, ilk etapta Anıtlar Kurulu'ndan geçecek şekilde rapor- Yüksek, üniversitenin akademik ortamının restorasyon sürecini hızlandırdığını belirterek, izinlerin alınması ve raporların hazırlanmasında akademisyenlerin büyük katkısı olduğunu dile getirdi. Şehzade köşklerinin restorasyon süresi ve maliyeti hakkında bilgiler veren Yüksek, şunları söyledi: "Bu köşklerin izinlerini almamız 6-7 ay sürdü. Projelerin hazırlanması ve onayların alınması 1 yıl kadar sürdü. Daha sonra İl Özel İdaresi'nden izin alınması için 5 aylık bir süre geçti. Asıl uzun süre restorasyon süreciydi. Köşklerin yapılması 2 yıl sürdü. Restorasyon projelerinde öngörülemeyen bazı şeyler olabiliyor. Açtıkça, araştırdıkların hazırlandığını söyledi. Yüksek, devam etti: ça taşıyıcı sistemlerde çürükler "Makine mühendisiyim. Aslında "İstanbul 2010 Avrupa Kültür olduğu görüldü. Çatı değişti. Birçok ilk geldiğimde böyle tarihi bir duyar- şey yenilendi. Ardından ikinci bir Başkenti" sürecinde Davutpaşa'daki eserlerin yenilendi- lılığım yoktu. Burada yaşarken, ihale yapıldı. Bununla da toplamda öğrencilik yıllarımda böyle bir değe- köşk başına 2 milyon liralık bir bütğini kaydetti. rin içerisinde yaşadığımın farkında Rektör Yüksek, İl Özel çeyle bunları tamamladık. Şu anda değildim. Ama mekanları kullanınca, İdaresi'nin desteğiyle Yıldız'daki Davutpaşa'da Otağ-ı Hümayun'un şehzade köşklerinin restorasyonuna insanların tepkilerini görünce biz de restorasyonunu tamamladık. Orada başladıklarını anımsatarak, bu köşk- buraların farkına vardık. Bu konubir de hamam var onun çalışması lerden "Beyaz Köşk" olarak anılanın nun nasıl yapılacağı hususunda uzman arkadaşlardan destek aldık. devam ediyor. Davutpaşa'da bir de restorasyonunun tamamlandığını kışla binası var. Onun da restorasDiğer kurumlar da bu tür restorasaktardı. yonu için proje çalışmalarına başlayonlar yapıyor ama bunlar uzun Çukursaray ve rektörlük binası dık. Burada oda oda bütçemizin el olarak kullanılan Hünkar Köşkü'nün sürüyor. Bizimki kısa sürede vermesi dahilinde her yeri yenilemede üniversite imkanlarıyla yenilendi- tamamlandı. Hem devleti hem de ye çalışıyoruz." (AA) valiliğin desteğiyle bunları yaptık." ğini dile getiren Yüksek, şöyle 49 film Bakanlık destekli “motor” diyecek ANKARA - Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, "2015 yılının ilk destekleme kurulu toplantısının neticesinde, 22 milyon 250 bin lira destek ile bir rekora imza attık" bilgisini verdi. Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Çelik'in; "geçen yıl 100. yaşını kutlayan Türk sinemasına daima destek olacaklarını ve görev süresinde sektörün altın çağını yaşayacağını her fırsatta dile getirdiği", "Türk sinemasına yönelik gerek ulusal gerekse uluslararası arenada çok yönlü çalışmaların talimatını verdiği" belirtildi. Açıklamada, Ömer Çelik'in değerlendirmelerine de yer verildi. Sinemanın bir asrı kapatarak yeni bir yüzyıla başladığına işaret eden Çelik, 100 yılda zorlu ama uzun bir yol kat eden Türk sinemasının, geçen yıl imza attığı başarılarla gücünü ve kapasitesini gösterdiğinin altını çizdi. "Böylesine ilerleme kaydeden azimli bir Türk sinemasına değişen dünya ve sektör koşullarında tam güç destek vermemiz gerektiğini düşünüyorum" ifadesini kullanan Çelik, şunları kaydetti: "Tam da bu nedenle Bakanlığım 2015 yılında Türk sinemasına rekor destek veriyor. 2015 yılının ilk Destekleme Kurulu toplantısından 49 uzun metrajlı film projesini destekleme kararı çıktı. İlk uzun metraj filmini çekecek yönetmen kategorisinde 14 projeye 4 milyon 150 bin lira, 35 uzun metraj projeye de 18 milyon 100 bin lira destek verildi. Böylelikle toplam destek 22 milyon 250 bin liraya ulaşmış oldu. 2015 yılının ilk destekleme kurulu toplantısının neticesinde, 22 milyon 250 bin lira destek ile bir rekora imza attık." Bakanlığın 2005'ten bu yana sinema sektörünü uluslararası normlarda desteklediğinin altını çizen Çelik, "2005-2014 yılları arasında 332 uzun metraj filme 87 milyon 949 bin 646 lira destek verildi MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com BENCİLEYİN SÖZLER HAYATA DAİR Çalışmak varlık sebebi, dua varlığımızın hamurudur. İyilik kalbin, dua hem bedenin hem de ruhun kalkanıdır. Zorluğu kolay kılanın dua, imkânsızı gerçek eyleyenin münacat ve en güzel vekilin Mevlâ olduğunu unutmayalım hiç. Nasıl bir çiftçi için tarlası, bir bağban için gülistanı değerliyse bizim içinde değerli olan dudaklarımızdan dökülen dualarımız ve ömrümüzü nasıl tükettiğimiz olduğunu unutmayalım hiç. Ellerimizde alın yazısı, alnımızda kader, nefesimizde dua, kirpiklerimizde mahşer gizli. Bulutların dualarla ellerimize konuşu, yerle ve bu destekler sektöre büyük katkı sağladı, film üretimi ve seyirci sayısında büyük artış yaşandı. 2013 yılında uzun metraj film kategorisinde yedisi ilk yönetmen toplam 20 projeye; yüzde 205'lik bir artışla 2014 yılında 15'i ilk yönetmen toplam 50 projeye; 2015 yılının ilk toplantısında 14'ü ilk yönetmen toplam 49 yapıma destek verildi" açıklamasında bulundu. Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, sektöre 2013'te 7 milyon 33 bin 646 lira ve 2014'te 21 milyon 460 bin lira destek sağlandığını, 2015'in ilk toplantısının neticesinde geçen yılki rakamın geride bırakıldığını vurguladı. Belgesel, animasyon, kısa film, senaryo ve diyalog yazım ve araştırma geliştirme dallarında yapılan başvuruların değerlendirilmesine ilişkin destekleme kurulu toplantısının da bu ay içerisinde yapılmasının planlandığını bildiren Çelik, "Türk sinemasının gelişimini hızlandırdığını düşündüğümüz bu desteğimiz artarak devam ediyor ve edecek. Umarım bu desteklerle bir öncekinden daha başarılı bir yüzyıla adım atmış oluruz. Desteklerin hayırlı olmasını temenni eder, tüm sinemacılarımıza başarılar dilerim" ifadelerini kullandı. (AA) Ayağıyla yaptığı resimlerle sergi açtı AYDIN- Aydın'da doğuştan bedensel engelli Rabia Asrak, sağ ayak parmağıyla tuttuğu boya kalemleriyle yaptığı 300'e yakın resmi için sergi açtı. Osman Yozgatlı Mahallesi'ndeki evlerinde anne, baba ve 3 kardeşiyle yaşayan 16 yaşındaki Asrak, Vali Yazıcıoğlu Kültür Merkezi'nde, "Sevginin Gücü" isimli resim sergisini açtı. Asrak, serginin açılışında yaptığı konuşmada, hayallerini resmetmeye çalıştığını söyledi. Ayaklarıyla resim yapmaya alıştığını, zorluk çekmediğini dile getiren Asrak, daha çok çizgi film kahramanlarının resimlerini yaptığını, resim sanatını geliştirmek istediğini aktardı. Serginin açılışına katılan Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan da Rabia'nın birçok insanın eliyle çizemeyeceği resimleri ayağıyla çizdiğini, bunun azmin eseri olduğunu dile getirdi. Rabia Asrak'ın resim eğitimi alması konusunda kendisine her türlü desteği sunacaklarını ifade eden Özakcan, Rabia'yı ve ailesi bu başarıdan dolayı kutladı. (AA) göğün gönlümüzde birleşmesine işarettir. Hayalin kaynağı umuttur, umudu olmayanın hayali de olmaz. Bazen rüyalar ve hayaller arzularımıza nefes olur. Hayal kurmak uçurumdan düşene kadar güzeldir, şükredip hayalimiz için çalışmazsak kırılmadık yerimiz kalmaz. Gözlerimizdeki uyku gönlümüzdeki uykusuzlukla nikahlandıktan sonra sadece tahayyülün kucağında dinlenebiliriz. Mucitlerin hayal dünyası hayal edilemeyecek kadar geniştir. Bakış açısı sonsuzluk olanın hayali ve umudu da ölçülemez. Fırsatları fırsata dönüştüren, hayali gerçek kılan akıl ve düşüncedir. Hayaller ömrümüzün akciğeridir. Bir noktadan sonra anlarız ki uykusuz gecelerin sabahında dualarla, tövbelerle, secdelerle hayale ve ümide sarılmakmış yaşamak. Yokluğun kışlarında hayalleriyle ısınanlar ancak varlık mevsimine ulaşır. Ruh hayal denizinde yüzmeye doyamaz, bedense yaşamaya… Hayaller bulutlara benzer, şekli ve sınırı yoktur onların bazen ağlar, bazen de coşarlar. Hayal dünyamızı sınırsız zannederiz lakin sonsuzluk içinde hayal dünyamız acaba bir nokta kadar eder mi? Hayal sınırsızlık timsali, gönül sonsuzluğun emsali… Herkesin içinde kendi dahil kimseyle paylaşmadığı hayalleri vardır. Heyecandır hayali ve umudu canlı tutan, heyecandır zorluğu çekilir kılan. GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Bilmek mi, bilmemek mi; yoksa ölmek mi evlâ Her şeyin bilicisi kaderi çizen Mevlâ. Yürek bazen uçurum, bazen sükût edendir Mahşerle son bulacak gönlümdeki vaveylâ. 10 SAĞLIK 18 Şubat 2015 Çarşamba “Sevgili şiddeti”ne dikkat Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Sibel Mercan, şiddetten korunmanın en iyi yolunun sağlıklı olmadığı düşünülen ilişkilerin devam ettirilmemesinden geçtiğini belirterek, "Evlenince düzelir, onu bu davranışlarından vazgeçiririm. Aslında iyi bir insan bunu yapmaz ama çok sıkıntısı var bu dönemde' diyerek ilişkiye devam etmek, kendini kandırmak olur" dedi. KOCAELİ - Amerikan Hastanesi Psikiyatri Bölümünde görevli Mercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aile içi şiddettin en önemli sorunlardan biri olduğunu söyledi. Şiddete maruz kalan kişinin fiziksel yaradan daha fazla ruhsal açıdan zarar gördüğüne dikkati çeken Mercan, kadına fiziksel ya da sözel şiddet uygulayan eş ya da sevgilinin asıl amacının baskı ya da otorite kurmak olduğunu anlattı. Mercan, bu kişilerin aşağılayarak, suçluluk duygusu ya da utanç hissettirerek, fiziksel baskının şiddetini artırdığını ve kontrolü elinde tuttuğunu kaydederek, "Şiddet uygulayan kişi, karşısındakine dürüst ve koşullar eşit değildir. Kavgada karşılıklı yumruk sallanırken burada eşit ilişki ve güç dengesi söz konusu değildir. Sadece şiddet uygulamakla kalmaz, şiddet uyguladığı kişi ve çevresindekileri de tehdit ederek sindirmeye çalışır" diye konuştu. Aile içi şiddetin belli grup ya da topluluğun özelliği olmadığına işaret eden Mercan, her yaştan ve her eğitim seviyesinden bireylerin şiddete başvurduğunu hatta kadının da erkeğe şiddet uyguladığını aktardı. "Şiddet, sözel hakaret ve fiziksel saldırı şeklinde olabildiği gibi bazen ihmal, görmezden gelme, yok sayma şeklinde de olabilir" diyen Mercan, şöyle devam etti: "Aslında en acı olanı yok sayılmak, ihmal edilmek, görmezden gelinmek şeklindeki şiddettir. Bu, kişiyi yok eder, parçalar, yoğun öfkeyle baş başa bırakır. Şiddete maruz kalmış kişilerde öz güven kaybıyla kaygı, depresyon, izolasyon ve yalnızlık hissi sıktır. Sanki tüm umutlar tükenmiş, terk edilmiş, çaresiz ve umutsuz kalmıştır. Burada takılıp kalmış, daha ileri gidemeyecektir. Bu insandan hiçbir zaman kurtulamayacak ve kaderine razı olacaktır. Kişinin bu ilişkiye mahkum olmadığını görmesi çok önemli adımdır. Bir insanı seçmek, 'onu tüm özellikleriyle seçmek' demektir. İyi birisi ama öfkesini kontrol edemiyor, lik varsa bunun üzerinde düşünmeniz gerekir. Diğer insanlarla olmuyor ve özellikle bu insanla oluyorsa neden bunu hissettiğinizi, buna yol açanın ne olduğunu araştırmanızda fayda var" değerlendirmesinde bulundu. Mercan, şiddet uygulayan partnerin, daha çok kontrol etme çabası içinde olduğunu söyledi. "En çok gördüğümüz, maddi alanda kontrol kurma çabasıdır" diyen Mercan, şu düşünceleri aktardı: "Buna 'ekonomik şiddet uygulama' denir. Kişinin şiddete meyilli olduğunu anlamak için fiziksel şiddet uygulamasını beklemek yanlış olur. Rahatça küfredebilen, aşağılayabilen, aşırı kısıtlamalar koyan birine dikkat etmek gerekir. Alkol ve madde bağımlılığı yine şiddet uygulama riskini artırır. Kişinin zaten kavgacı, fiziksel kavgalara karışan biri olması, bunu yapabileceğinin göstergesidir. Etraftaki eşyaya ya da hayvanlara şiddet uygulayanlar da yine şiddete meyillidir. Bu kişilerin şiddet uygulaması, döngüsel seyir gösterir sıklıkla. Bazen aralıklarla olabilirken, bazen de sürekli olabilir. Şiddetten korunmanın en iyi yolu sağlıklı olmadığı düşünülen ilişkileri devam ettirmemektir. tedavi ettiğini ancak sorunun çözümü için ilişkile- 'Evlenince düzelir, onu bu davranışlarından vazkendini tutamadığından yapıyor ve sonra çok geçiririm. Aslında iyi bir insan bunu yapmaz ama rin gözden geçirilmesi gerektiğini aktararak, pişman oluyor. 'Onu bırakamam, beni dövüyor ama sonra bana sarılıp ağlıyor, özür diliyor, yap- "Şiddet devam ettiği sürece ruhsal olarak dingin, çok sıkıntısı var bu dönemde' diyerek ilişkiye devam etmek, kendini kandırmak olur. Eğer bir huzurlu, dengede olmak pek mümkün değil. mayacağım' diyor ve 'tekrar yapıyor' diyen hasOnlara kurban olmadıklarını, bunu kendi rızalarıy- kişi sizi çok kısıtlıyorsa, iş, aile ve arkadaş ilişkitalara sık rastlıyoruz. lerinizi bozuyor, ekonomik olarak kontrol altına 'Sanki bir sabah uyanacak ve bu insan değiş- la seçtiklerini belirtmek gerekiyor" dedi. almak istiyor, sürekli eleştiriyor, kolayca kırılıyor İlişkilerde dikkat edilmesi gereken ilk noktamiş olacak, bir daha hiç küfretmeyecek, hiç el ve sizi cezalandırıyorsa, hakaret ediyor, aşağılıkaldırmayacak' diye bekleyerek, yıllarını geçirmiş, nın, eş ya da sevgiliden korkmamak olduğunu yorsa, onun yanında sürekli diken üstünde ve hala durumun değişmeyeceğini kabul edemeyen, kaydeden Mercan, "Eğer o insandan, eleştirileaşırı kontrollü olma çabasına girdiyseniz, bu ilişiçinde kalamayan ama bırakıp da gidemeyen rinden, öfkesinden korkuyorsanız, yanında kişiler bizlerden yardım istemeye geliyor." yumurtaya basar gibi hassas ve özenli davranma kinin devamında dikkatli olmanızda fayda vardır." Mercan, ilaçların depresyondaki kadınları ihtiyacı hissediyorsanız, üzerinizde sürekli gergin- (AA) GÖLET YAPTIRILACAKTIR DSİ 5.BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA-AYAŞ ARIKLAR BAĞI GÖLETİ yapım İşi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2014/179803 1-İdarenin a) Adresi: Mustafa Kemal Mah. 2151/1 A Blok No:24 06520 Söğütözü ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası: 0 (312) 219 77 00/4150-0 (312) 219 78 00 c) Elektronik Posta Adresi: dsi5prjins@dsi.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi: https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı: Temelden yüksekliği 43,00 m talvegden yüksekliği 40,50 m olan kil çekirdekli kaya dolgu tipinde gölet yapılacaktır. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer: ANKARA - AYAŞ c) İşe başlama tarihi: Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi: Yer tesliminden itibaren 600 (altıyüz) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer: DSİ 5.Bölge Müdürlüğü İhale Salonu Zemin Kat G-8 Nolu Oda Mustafa Kemal Mah. 06520 Çankaya / ANKARA b) Tarihi ve saati: 13.03.2015- 10:00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi. 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sanatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri. 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi. 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliği noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.2.1 Bankalardan temin edilecek belgeler: Teklif edilen bedelin % 10 dan az olmamak üzere istekli tarafından belirlenecek tutarda bankalar nezdindeki kullanılmamış nakdi veya gayrinakdi kredisini ya da üzerinde kısıtlama bulunmayan mevduatını gösteren banka referans mektubu, Bu kriterler, mevduat ve kredi tutarları toplanmak ya da birden fazla banka referans mektubu sunulmak suretiyle de sağlanabilir. 4.2.2. İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait yıl sonu bilançosu veya eşdeğer belgeleri: İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait yıl sonu bilançosu veya eşdeğer belgeleri; a) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olan istekliler yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini, b) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olmayan istekliler, yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini ya da bu kriterlerin sağlandığını göstermek üzere yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir tarafından standart forma uygun olarak düzenlenen belgeyi sunar. Sunulan bilanço veya eşdeğer belgelerde; a) Cari oranın (dönen varlıklar / kısa vadeli borçlar) en az 0,75 olması, b) Öz kaynak oranının (öz kaynaklar/ toplam aktif) en az 0,15 olması, c) Kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının 0,50'den küçük olması, yeterlik kriterleridir ve bu üç kriter birlikte aranır. Yukarıda belirtilen kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son üç yıla kadar olan yılların belgelerini sunabilirler. Bu takdirde belgeleri sunulan yılların parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. İhale veya son başvuru tarihi yılın ilk dört ayında olan ihalelerde, bir önceki yıla ait belgelerini sunmayanlar, iki önceki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu belgelerde, yeterlik kriterini sağlayamayanlar ise iki önceki yılın belgeleri ile üç önceki ve dört önceki yılın belgelerini sunabilirler. Bu durumda, belgeleri sunulan yılların parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. 4.2.3. İş hacmini gösteren belgeler: İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait, aşağıda belirtilen belgelerden birini sunması yeterlidir; a) Toplam cirosunu gösteren gelir tablosu, b) Taahhüt altında devam eden yapım işlerinin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen yapım işlerinin parasal tutarını gösteren faturalar. İsteklinin cirosunun teklif ettiği bedelin % 25 inden, taahhüt altında devam eden yapım işlerinin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen yapım işlerinin parasal tutarı için ise teklif edilen bedelin % 15 inden az olmaması gerekir. Bu kriterlerden herhangi birini sağlayan ve sağladığı kritere ilişkin belgeyi sunan istekli yeterli kabul edilecektir. Bu kriterleri ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıl için sağlayamayanlar, ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıldan başlamak üzere birbirini takip eden son altı yıla kadarki belgelerini sunabilirler. Bu takdirde, belgeleri sunulan yılların parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. İhale veya son başvuru tarihi yılın ilk dört ayında olan ihalelerde, bir önceki yıla ait gelir tablosunu sunmayanlar bakımından iki önceki yıl, ihalenin yapıldığı yıldan bir önceki yıl olarak kabul edilir. Bu gelir tablosu itibariyle yeterlik şartının sağlanamaması halinde ise, iki önceki yıl, İhalenin yapıldığı yıldan bir önceki yıl olarak kabul edilmek üzere son altı yıla kadarki gelir tabloları sunulabilir ve bu durumda getir tabloları sunulan yılların parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3,1. İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 90 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: 4.4.1. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Yapım İşlerinde İş Deneyiminde Değerlendirilecek Benzer İşlere Dair Tebliğ de yer alan A-VIII Grubu işler benzer iş olarak kabul edilecektir. 4.4.2. Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinin 29 uncu maddesi uyarınca, ihale konusu iş veya benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri; İnşaat Mühendisliğidir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 500 TRY (Türk Lirası) karşılığı DSİ 5. Bölge Müdürlüğü Proje ve İnşaat Şube Müdürlüğü M.Kemal Mh.2151/1 A Blk.No:24 06520 Çankaya/ANKARA adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar DSİ 5. Bölge Müdürlüğü Proje ve İnşaat Şube Müdürlüğü M.Kemal Mh.2151/1 A Blk.No:24 06520 Çankaya/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Her bir iş kaleminin miktarı ile bu İş kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden teklif birim fiyat şeklinde verilecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1,20 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Basın - 26367 (www.bik.gov.tr) Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr.de 11 YAŞAM-ÇEVRE BULMACA 18 Şubat 2015 Çarşamba Mutlu birlikteliğin sırrını “Evlilik Okulu”nda öğreniyorlar İzmit Belediyesinin kurduğu "evlilik okulu"na giden gelin ve damat adayı çiftler, evlilikteki potansiyel sorunları önleme, aile içi iletişim, aile yönetimi ve eş uyumu konusunda tecrübe ediniyor. KOCAELİ - İzmit Belediyesinin kurduğu "evlilik okulu"na giden gelin ve damat adayı çiftler, evlilikteki potansiyel sorunları önleme, aile içi iletişim, aile yönetimi ve eş uyumu konusunda tecrübe ediniyor. Nikah günü alan çiftlere belediyenin Yunus Emre Kültür Merkezi'ndeki evlilik okulunda mutlu birliktelik için yapılması gerekenler konusunda ücretsiz bilgi veriliyor. Cumartesi günleri 3 saat boyunca evlilikte iletişim, aile ve sağlık ile aile hukuku konularının işlendiği okulda çiftlere sertifika veriliyor. İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmişinden gelen güçlü bağlara sahip Türk milletinin varlığını sürdürmesi amacıyla projeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Türk milletinin gücünün aileden geldiğine işaret eden Doğan, "Karı-koca ilişkisinin de sağlıklı zeminlerde olması lazım. Özellikle ataerkil aile yapısından çekirdek aileye geçişte, çalışan kadın, çalışan erkek bazen, çok küçük problemlerin büyümesine ve ayrılıklara yol açıyor. Okulda aile içi iletişim, kriz yönetimi, empati, aile içinde sağlık, annebaba olma konusunda bilgilendirme yapılıyor, mutlu olmanın yolları öğretiliyor" şeklinde konuştu. "Bugün ülkemizde boşanmaların hızla arttığını görüyoruz. Kocaeli'nde de boşanmalar Türkiye ortalamasının üzerinde" diyen Doğan, ikinci dönemine giren okulda 30 öğrencileri olduğu bilgisini paylaştı. Okulda 20 çiftin sertifika aldığını anlatan Doğan, yoğun talep gördüklerini, sertifikalı çiftlerin nikahını kendisinin kıyacağını dile getirdi. Mutlu ve huzurlu çocukların yetişmesi amacıyla aile rehberlik merkezi kurduklarına dikkati çeken Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Psikologlarımızla, sosyologlarımızla ve sosyal hizmet uzmanlarımızla ailelere istenildiğinde belli destekler vereceğiz, ev ziyaretleri yapacağız. Bu iki projeyi entegre ettiğimizde hakikaten Türkiye'de örnek olacağına inanıyorum. Umarım yaygınlaşır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, bu konulara çok önem veriyor. Özellikle Türk aile yapısının gücünün artması, boşanmaların önüne geçilmesi, mutlu aileler, mutlu toplumlar, mutlu ülke kavramlarına baktığımız zaman bu çalışmalara destek veriyorlar. Hayata geçirdiğimiz Evlilik Okulu Projesi'ni, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına sunacağım." (AA) Savaşın izini yüzlerinden sildirmek istiyorlar HATAY - Suriye'deki iç savaşta yüzü yaralanan ve Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki sağlık merkezlerinde tedavi gören sığınmacılar, savaşın yüzlerinde bıraktığı izden kurtulmak istiyor. Suriye'de 5. yılına giren savaşta yüzbinlerce kişi yaşamını yitirirken bacağını, kolunu kaybeden, yüzü yaralanan da savaşın dehşetiyle sürekli yüzleşmek zorunda kaldı. Guta bölgesinde hava saldırısında yanarak yaralanan 21 yaşındaki Ahmet Hattıp da savaşın izini taşıyanlar arasında yer alıyor. Hatay'ın Reyhanlı ilçesine gelen Hattıp, AA muhabirine, 6 önceki saldırıdan yaralı kurtulduğunu ancak vücudunda ve yüzünde hala savaşın izini taşıdığını söyledi. Ailesinden bazı kişilerin Suriye'de olduğunu ifade eden Hattıp, "Hava saldırısında vücudumun yüzde 80'i yandı. Reyhanlı'daki sağlık evinde 1 1 2 3 4 5 2 3 4 5 6 tedavim sürüyor. ancak buradaki imkanlar yetersiz. El ve ayaklarımı kullanamıyorum. Beni en çok yüzümdeki izler etkiliyor. Yüzümdeki yanık nede- 7 8 9 10 niyle bırakın insan içine çıkmayı, aynaya dahi bakamıyorum. Bir an önce yüzümün eski haline getirilmesini istiyorum" diye konuştu. Mehmet Husvan da (25) bombalı saldırıda sağ gözünü kaybettiğini, yüzünün yandığını anlattı. Reyhanlı'daki sağlık evinde tedavisinin sürdüğünü belirten Husvan, yeniden görebilme umuduyla yaşıyor. Üzerine havan mermisi düşen, sağ gözünü ve bacağını kaybeden 23 yaşındaki Ali Hassan da hayatının adeta zindana döndüğünü belirtti. Bir yıldır Reyhanlı'da bulunduğu aktaran Hassan, "Havan mermisiyle hayatım karardı. Sağ gözümü kaybettim. Sol bacağımı ise kısmen kullanabiliyorum. Yüzümde ciddi tahribat oluştu. Tedavi görüp, eski yüzüme kavuşmak istiyorum" dedi. (AA) BULMACA Soldan sağa: 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 1. Hakkâri ilinin eski adı. 2. İlgeç. – Alkollü bir içki. 3. Bir tür baharat. – İcar. 4. Yabani hayvan barınağı. – Misafir. 5. Rutubet. – Azerbaycan’ın para birimi. 6. Bir yerde oturma, eğleşme. – Sergen. 7. İçten bağlılık. 8. Candan, içten, açık yüreklilikle davranan. – Köpek. 9. Bir tür sinir hastalığı, tutarak, yilbik. – Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka. 10. Bir sayı. – Kütahya ilinin bir ilçesi. 11. Tenis oynama aracı. – İkinci derecede olan, ikincil. 12. Soyundan gelinen kimse. – Benzenden türeyen bir amin. 13. Şaşma anlatan ünlem. – Kalın sicim. – Pantolon yapılan bir tür pamuklu kumaş. 14. Giysinin belden aşağıda kalan bölümü. – Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı. 15. Kesin yargı. – Lityumun simgesi. 16. Ağı, zehir. – Hipodromda yarış atlarının yedekte gezdirildikleri yer. 17. Çok eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatırken kullanılan sözcük. – Derebeylik Japonya’sında paryalar kastı. – Tırnak cilası. 18. Yüksek, yüce. – Ürenin idrarla çıkmayıp kanda birikmesi sonucu ortaya çıkan hastalık. 19. Patlıcangillerden, geniş yapraklı, kötü kokulu, zehirli bir bitki, kankurutan. 20. Hattatların kâğıt cilalamakta kullandıkları nişastalı özel karışım. – Cem Sultana Avrupalılarca verilen isim. Yukarıdan aşağıya: 1. Çekingen, resesif. – Bulaşma, geçme. – Bir nota. 2. Tahsisat. – Kesilmiş hayvanın iç organları ile baş ve ayakları. – Savunmak ya da saldırmak için kullanılan araç. 3. Uzakdoğu’da yetişen Amerika elmasından çıkan zamk. – Bağırsakları tutan karın iç zarı. – Baş çoban. – Kaz Dağlarına mitolojik devirlerde verilen ad. 4. Töre bilimi, ahlak bilimi. – Bebek yiyeceklerine verilen genel ad. – Yerine koyma, yerine kullanma. – Utanma, utanç duyma. 5. İnsanların ve olayların gülünç taraflarını ortaya koyan sahne eseri. – Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, aşama, merhale. – Bir şeyin bütün, tamamı. 6. Hayat arkadaşı. – Bitmemiş, eksik, tamamlanmamış. – Yolsuzca veya zorla elde edilen mal. 7. Çamaşırcı ayı. – Hareket olaylarını inceleyen bilim dalı. – ÇÖZÜMÜ Arjantin’in plaka işareti. – Hitit. 8. Taneleri iri, siyah BUGÜN renkli bir üzüm türü. – Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş kanuni ölçü modeli. – Bir hayvan. 9. 12. SAYFADA Bir yağış türü. – Dinlence. – Taş bilimi. 10. Hisse, üleş. – Boş, içinde kimse bulunmayan, güvenilir kişi veya yer. – Parça, lokma, dilim. – Kemiklerin toparlak ucu. Hazırlayan: Ercan BOSTANCIOĞLU TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com AYDIN, ENTELLEKTÜEL ve ÂLİM ideolojik sistemler kurmuşlardır. İnsan, var olduğundan bu yana Aydın, kendi beşerî iradesinin türünün en belirgin ayırıcı vasfı olan ürünü olan düşünce sistemlerinin düşünme, akletme, sorulara cevap dışındaki tüm fikirleri sorgular ve arama, olması gerekeni yapma faaliyargılar. yetleri içinde anlam kazanmaya Entelektüel ise ya her türlü konuda çalışmıştır. ya da sınırı belli bir konuda özgün İnsan nedir? Nereden gelip nereye düşünce üretmekten ziyade mevcut gidiyor? Varlığın sırrı ve amacı bilgileri toplamış ve onları başkalarınedir? Topyekûn varlığın yaratıcısı na ileten bir malûmatfuruştur. kimdir ve amacı ve insanlardan bekSiyasetten edebiyata kadar her konulentisi nedir? İnsan, ferdî planda ve da bilgilenme uğraşının içinde olup toplumsal düzeyde ne tür tavır alışlarda bulunmalı ve ne gibi fikrî, ahlâ- olur olmaz her yerde ve her konuda gevezelik eder. Onun için halk bu kî, ticarî, sosyal, hukukî değerlerle tipleri "entel!" diyerek istihza ile kardonanmalıdır? Tüm bu ve bunlara benzer sorulara şılar. Âlim ise peygamber varisidir. O, cevap bulma sorumluluğunu üstlenen vahyin kılavuzluğunda zamanı, varlıinsan, tarihî süreç içerisinde düşünğı ve olayları yorumlar ve doğru senme ve akletme faaliyetlerini ya salt teze ulaşır. Olan ve olacak her şey aklının, ya nefsinin ya da sahih vahyin kılavuzluğunda sürdürmüştür. Bu yaratılmıştır. Kâinat tekvinî, son sahih kitap Kur'an da kelâmî âyetleri durum da toplulukları düşünceleri etrafında toplayıp peşlerinden sürük- ihtiva etmektedir. İnsan iradesi bu iki leyen öncü şahsiyetlerin üç ayrı kim- kaynağın dışında herhangi bir şey yaratacak değildir. likte toplanmasına sebep olmaktadır. Yaratma amacını taşıyan tüm akletİlk insanın yaratılmasıyla birlikte me faaliyetleri ise gerçeklik özelliği ilk peygamber de gönderilmiştir. Bu taşımayan vehmî, hayalî, sanal, oldukça anlamlı bir durumdur. uydurma zan ve şeylerdir. En başınBöylece insan, doğru bilgiye ulaşma konusunda rehbersiz ve başıboş bıra- dan günümüze kadar vahyin dışında üretilen tüm felsefe ekollerinin hiçbir kılmamıştır. İlâhî irade, peygamberinsanın sorularına karşılık olamamış, ler vasıtasıyla din adlı programlar ruhlarını ve kalplerini tatmin etmehâlinde insanlara kendini sunmuş ve miştir. onlardan özgür seçimleriyle beşerî Aynı şekilde hiçbir toplumsal ve iradelerini ilâhî iradeyle birleştirmesiyasî ideoloji, insanların hem ferdî, leri istemiştir. hem de toplumsal beklentilerine Ancak ilk insan ve ilk peygambercevap verememiştir. İnsan fıtratıyla den bu yana ilâhî iradeyi reddeden ve kendi beşerî iradesini doğru bilgi- örtüşen tek sistem, kâinat kitabının Kur'ân'la okunmasından ortaya çıkan nin tek kaynağı olarak gören ve sahih sistemdir. Tek gerçeklik budur. düşünce üreten insanlar çokça var Âlim, boş kuruntular peşinde değil, olagelmiştir. Din ve gelenek gibi kurumların ürettiği değerleri bireysel var olan gerçekliği zamana ve ihtiyaca göre çözümleme gücüne sahip ve toplumsal hayattan dışlayarak bağımsız olunabileceğini, özgür kalı- olan insandır. Vahye bağımlı düşünnabileceğini düşünen insanlar, kendi- ce, cerbeze yapıldığı gibi dogmatik düşünce değildir. Çünkü vahyin lerine "aydın", "düşünür", "ideolog" gibi sıfatlar izafe ederek kendi beşerî dışında doğru bilgi yoktur. Var olanlar vehmî, hayâlî ve her test edildikiradelerini diğer insanlar üzerinde çe hayal kırıklığıyla sonuçlanan zorba bir ilâh kılmışlardır. Bunlar, sanal doğrulardır. değişik adlarla felsefe okulları ve Hastalığı hayallerine engel olmadı KONYA - Konya'da solunum kasları çalışmadığı için nefes borusu açılarak cihaza bağlı yaşamak zorunda kalan, kas hastalığı nedeniyle de yatağa bağımlı olan 27 yaşındaki Emrah Savsar, tüm olumsuzluklara rağmen yaşama sımsıkı sarılıyor. Emrah Savsar, 5 yaşında, yürürken sürekli düşmeye, dengesiz yürümeye başladı. Kas hastalığı teşhisi konulan Savsar'ın, 9 yaşından sonra rahatsızlığı daha da ilerleyince tamamen yürüyemez hale geldi. Tekerlekli sandalye ile hareket etmeye başlayan Savsar, 17 yaşındayken çok sevdiği babasını kaybetti. Omurgasında, sürekli oturmaktan kaynaklı hayati risk taşıyan eğrilik oluşan Savsar, 23 yaşında ise hayatta kalabilmek için 9,5 saatlik zorlu ameliyata alındı. Genç, iki yıl sonra da boğazı delinerek solunum cihazına bağlandı. Tüm bunlara rağmen adeta hastalığına meydan okuyan Savsar, özlü sözler, şiirler ve yazılar yazmaya başladı. İki sergi açan, yerel bir gazetede köşe yazarlığı yapan ve en son "Gönüle Düşen İnci Tanesi" adlı şiir kitabını çıkartan Savsar, hastalığına rağmen hayattan kopmaya hiç razı değil. Zorlu yaşam mücadelesini, AA muhabiriyle paylaşan Emrah Savsar, hastalığıyla yaşamaya alıştığını, solunum cihazıyla bile olsa aldığı nefese her zaman şükrettiğini söyledi. Vücudunda eğrilik başlayınca akciğeri ve kalbinin çalışmasının güçleştiğini, bu nedenle 9,5 saatlik ameliyata alındığını aktaran Savsar, yutma yetisini kaybedince yıllarca sıvıyla beslendiğini dile getirdi. Ağır zatürre nedeniyle çoğu zaman hastaneye güçlükle yetiştirildiğini anlatan Savsar, "Bir dönem 45 kiloya kadar düştüm. Kollarımı, ayaklarımı oynatamıyorum. Rahatsızlığımı hiçbir zaman gözümde büyütmedim. Hep 'bu halimle insanlara nasıl faydalı olabilirim' diye düşündüm. Hiçbir zaman hastalığıma boyun bükmedim. Hastalığım karşısında hep dik durdum" diye konuştu. (AA) Ezidilere en çok yardımı Türkiye yaptı ŞANLIURFA - Terör örgütü IŞİD'in saldırıları nedeniyle Irak'ın Sincar (Şengal) bölgesinden kaçan Ezidilere dünyada en fazla yardımı Türkiye'nin ulaştırdığı bildirildi. Irak'ın Sincar bölgesinde yaşanan çatışmalar nedeniyle yaklaşık 8 ay önce ülkelerini terk etmek zorunda kalan Ezidiler, başta Türkiye olmak üzere çeşitli ülkelere sığındı. Türkiye'ye sığınan Ezidiler çoğunluğu ise Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) tarafından Mardin'in Midyat ile Nusaybin ilçelerinde kurulan kamplarda misafir edildi. Dil, din, ırk ve mezhep ayrımı gözetmeden yardıma muhtaç halklara yardım eden Türkiye, Irak sınırları içerisinde de Duhok ve Zaho kentinde Ezidiler için kamplar kurarak yardım ulaştırdı. AFAD Başkanı Fuat Oktay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'ye sığınan kayıtlı 18 bin 300 Ezidi'yi alabilecek kamplar kurduklarını söyledi. Türkiye'nin, nerede sıkıntıda bir insan varsa ona ulaştığını belirten Oktay, "Ezidilere, dünyada Türkiye'den başka sistematik ve sürekli şekilde ciddi yardım yapan başka bir ülke bulamazsınız" dedi. Yardımların din, dil ve ırk gözetmeksizin yapıldığını aktaran Oktay, Mardin'in Midyat ilçesinde 3 binin üzerinde Nusaybin'de ise yaklaşık 17 bin kapasiteli kamp kurduklarını ifade etti. Türkiye'de toplam 18 bin 300 kayıtlı Ezidi bulunduğuna işaret eden Oktay, "Kamp kapasitelerimiz 20 binin üzerinde. Türkiye'de şimdilik hiçbir problem yok. Gelen Ezidi kardeşimizi kamplarımızda misafir edebiliriz" diye konuştu. Oktay, Ezidiler için Duhok ve Zaho'da da kamplar kurduklarını söyledi. Oktay, Oorada da Türkiye'deki gibi kaliteli, alt ve üst yapısı iyi kamplar oluşturduklarını belirtti. (AA) 12 haber 18 Şubat 2015 Çarşamba ÖZGECAN gösterilerinde ateş sönmüyor, öfke dinmiyor Devletin tepesinden FARKLI TEPKİLER Vatan Partisi’nin yeni MKK üyeleri belli oldu BULMACANIN ÇÖZÜMÜ 1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 ATEŞKESTE 5 Ukrayna askeri öldü Ban memnun 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 2 3 4 5 6 7 8 9 10 13 18 Şubat 2015 Çarşamba EFSANE RÖPORTAJLAR Efsane GÜZELDERELİ efsaneguzeldere@hotmail.com -1CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin Efsane Güzeldereli’nin röportaj konuğu oldu. “Elhamdülillah dindarım” diyen, “Korunacak bir şeyimiz yok ki” diyerek korumasız gezen, Gürsel Tekin, protesto ettikleri TRT hakkında ve son dönemde gündemden düşmeyen MİT hakkında düşüncelerini anlattı. Gürsen Tekin, CHP’den istifalar, ihraçlar, partiye büyük zarar veren Sarıgül-İnönü kavgası medya tarafından hep öne çıkarılırken diğer partilerle ilgili haberler konusunda bu kadar cömert davranmadığını söyledi. “Cemaat- CHP işbirliği” var mı? Bu işbirliği varmış havası yayanların amacı ne? Baykal yeniden aktif siyasete döner mi, dönmeli mi? Baykal'ın yokluğu CHP'yi nasıl etkiledi? Bank Asya operasyonunu nasıl değerlendiriyor? Böcek Davası ile ilgili neden soru önergesi verdi? “İç güvenlik paketi” ile ilgili düşünceleri nedir? Adalet Bakanlığı raporunda, suçlarda patlama olduğu ifadesini neye bağlıyor? Gibi soruların yanıtları röportajda. Okuyalım… E.G: 1964 Kars doğumlu Gürsel Tekin kimdir? Kendini nasıl tarif eder? Nasıl birisidir? G.T: Ortalama her yurttaş gibi ben de işte Anadolu'nun bir köyünde, hani bir filmdeki deyim gibi uzak doğuda yetişmiş, orada bütün imkansızlıklar içinde çaba sarfetmiş, buraya gelmiş bir ailenin çocuğuyum. E.G: Nasıl birisi olarak kendinizi yorumlarsınız? Aceleci misiniz? Titiz misiniz? G.T: Değişken tabii. Herkes bunu farklı yorumlayabilir .Ama biraz aceleciyim, disiplinliyim, kararlıyım. Ama zaaflarımız yok mu? Her insan gibi çok sayıda zaaflarımız da var. E.G: Dindar mısınız? G.T: Elhamdülillah dindarım. Ama en azından bizim bildiğimiz tartışma konusu olabilecek bir mesele değildir din konusu. Din insan ile Allah arasındaki bir olgudur. Buna hiç kimsenin cesaret edip girme şansı bile olmamalı diye düşünüyorum. Aslında bu tartışma çok kutsal değerimiz olan dine de zarar veriyor. Dünyanın bir çok ülkelerine baktığımızda niye İslam coğrafyasında kan var, gözyaşı var, yoksulluk var. Hiç kendimizi gözden geçirmeyecek miyiz? Dünyada 56 tane ülkeye baktığınızda, 56 ülkenin tamamı, İslam coğrafyasındaki ülkelere baktığımızda kimi çok zengin. Gerçekten olağanüstü kaynaklar, Allah'ın büyük vergisi var. Özellikle Ortadoğu coğrafyasında. Tüm bu zenginliğe rağmen, bu sefalet niye? Bunu hepimizin gözden geçirmesi lazım. En çok, en kutsal değerlerimizi kullanan insanların bunu gözden geçirmesi gerekiyor. Ne yazık ki bir tek sebebi var. Maalesef çaresiz, kendi iç becerileri olmadığı için, İslam coğrafyasındaki yöneticilerin tamamı kutsal değerlerimizi kendi kirli emellerinde kullanmışlardır. Bugünkü iktidar gibi. E.G: Sizin ilgimi dikkatimi çeken bir noktanız da, korumasız gezmeniz. G.T: Korunacak bir şeyimiz yok ki. (gülüşmeler) Korumayı gerektirecek sebeplerin olması lazım. Biz Anadolu coğrafyasını çok iyi biliriz. Son derece misafirperverlerdir. Son derece canayakın insanlardır. 81 ilin tamamını iki kez dolaştım. Gitmediğim hiç bir il yoktur. Hiç bir yerde herhangi bir olumsuz tepki görmedim. Elbette olumsuz eleştiriler olacaktır. Dünyanın her yerinde en kolay iş demokrasilerde olması gereken insanların kendi taleplerini aktarması ve eleştirel olmasıdır. Bu kimseye hakaret değil. Ama ne yazık ki tabii bu iktidar bunu da ortadan kaldırınca, vatandaş korkusundan kendi talebini anlatırken bile yumuşak cümleler kurarak anlatmıştır. E.G: Geçen gün TRT'de bir protestonuz oldu. TRT Genel Müdürü inmedi aşağıya. Siz de buna tepki gösterdiniz. Efsane Güzeldereli her şeyi sordu, Gürsel Tekin yanıtladı… CHP, Baykal, İnönü, Sarıgül, Cemaat, MİT, TRT, medya, vs G.T: Şimdi biz her şeye rağmen İslam coğrafyasında hukuk sistemi olan, az da olsa demokrasiyi işleten bir ülkeyiz. Tüm buna rağmen hukuku tamamen rafa kaldırıyorsunuz. 76 milyon yurttaşımızın ödediği paralar ile yayın yapan, CHP'lisi, MHP'lisi, HDP'lisi, dinlisi, dinsizi, Alevisi, Sünnisi, Kürdü herkes yakmış olduğu elektrikten dolayı TRT'ye para veriyor. Yani 76 milyon TRT'ye çalışıyor. Bunu bütün Türkiye'nin bilmesi lazım. Ne yapacaktır 76 milyonun vergisini alan? 76 milyonun memnun olacağı yayın politikası izlemesi gerekiyor. Bu var mı? Yok. Şimdi hukuku rafa aldık diyorlar. Hadi hukuku rafa aldınız. Varsayalım ki gerçekten evrensel hukuk hiç yok. E hani din, imandan bahsediyorsunuz. Allah'ın hukukunu nasıl işleteceksiniz? Yani milyonlarca insanların vergisinden para alacaksınız, bir siyasi partiye hizmet edeceksiniz. Allah'a hesap veremezsiniz. Burnunuzdan fitil fitil gelecektir. Buna emin olun. Bunu görüyorum. E.G: MİT partilere operasyon yapıyor diye konuşuluyor. Sizin görüşünüz nedir? Sizin partiniz de var bunların içerisinde. G.T: Valla 50-60 yıldır bu tantanalar oldu. 1950'li yıllardan beri hep bu konuşulur. Zaman zaman operasyonel şeyler de yapılmıştır. Ama hiç kimse unutmamalı. CHP bir çınardır. Öbür partiler birer kavaktır. Gelirler, zamanı da bittiğinde kesilip atılır. E.G: Partiden çok sayıda istifa, ihraç oldu. Sarıgül - İnönü kavgası basına yansıdı. Dışarıdan bakınca CHP'de parti içerisinde bir gümbürtü kopuyor gibi. Nedir olan biten? G.T: Söz konusu CHP olunca bunlar son derece doğaldır. Size çok somut geçen hafta pazar günü yaşadığımız bir olayı anlatmak istiyorum. Pazar günü burada oturmuş televizyon izliyorum. Pazar günü AKP'nin İstanbul İl Kongresi var. Bülent Arınç'ın gerçekten çok önemli bir konuşması var. Konuşmasında aynen şunu söylüyor: ''Yüzde 50'sini düşman haline getirdik. Önümüzdeki süreçte hepsi bizden nefret ediyor. Biz ANAP ile DYP gibi olabiliriz'' diyor. Kim söylüyor bunu? Sıradan bir milletvekili söylemiyor. Hükümetin sözcüsü. Yani hükmedenlerin adına konuşan adam bunu söylüyor. Ortalama Almanya'da, Fransa'da, İsveç'te, İsviçre'de ya da Japonya'da böyle bir şey olduğu zaman o hükümet düşer. Bu cümleler üzerine. Ya o parti sözcüsü oradan gider ya da hükümet düşer. Ertesi gün hangi gazetede ne gördünüz? E.G: Bazı gazetelerde vardı haber. Küçük punto ileydi. G.T: Ama ne vardı biliyor musun gazetelerde? Gün boyu buradan haberleri izliyorum. CHP'li bakan istifa etti. Allah Allah kim CHP'li bakan? Yani 32-33 yıldır partide olan bir siyasetçi olarak ben tanımıyorum. Ama CHP'li bakan. Ya CHP hiç iktidar olmadı. Nasıl CHP'li bakan oluyor. Yani iktidar olamamış bir siyasi partinin 30 yıldır nasıl bakanı oluyor? Kimse bunu sorgulamıyor. Saat başı. Niçin biliyor musunuz? Bülent Arınç'ın o şeyini telafi etmek için CHP'de bu oluyor. Hasbelkader bir dönem 2007 yılında CHP-DSP ittifakında bizde aday olmuş. Sonra hiç parti ile bağı olmayan bir şahıs istifa etmiş. İnanılır gibi değil. Gün boyu bütün merkez televizyonlarında. Neden? AKP aman üzülmesin. Bunun hepsini görüyoruz. Şimdi CHP'de kaç kişi ihraç edildi ya da istifa etti? E.G: Süheyl Batum, Emine Ülker Tarhan ilk akla gelen isimler. G.T: Üç kişi. AKP'den kaç kişi istifa etti peki? 21. 21'mi küçüktür? 3'mü küçüktür? Galiba 21 küçüktür.(gülüşmeler) Niye bunları anlatıyorum? Şimdi iktidar partisi AKP'yi eleştirmenin bedeli çok ağırdır. Bunu biliyoruz. Medyanın hangi koşullarda görev yaptığını da biliyoruz. Ama biraz da insaf, biraz da vicdan diyoruz. Hadi kardeşim bizi allayın, pullayın demiyoruz. AKP'ye bir şey demiyorsunuz. Onu da demiyoruz. Ama olmayan bir şeyi CHP ile ilgili yapmak da çok vicdanlı değildir. Bunlar kabul de edilmez. Bir hikaye daha anlatayım. Sayın Genel Başkanımız ile beraber Urfa'dayız. Minibüs ile otelin önüne geldik. İneceğiz. Genel Başkan telefon ile konuşuyor. Kapı açıldı, kapandı kapı. 25 saniye sonra tekrar kapı açıldı. Çünkü ben izledim. Haberlerde ne geçildi biliyor musunuz? Kılıçdaroğlu mahsur kaldı içeride. Anlatabildim mi? Bu rezilliklere son vereceğiz. Merak etmesinler. E.G: Cemaat- CHP işbirliği sürekli dillendiriliyor. Böyle bir işbirliği içerisinde miyiz? G.T: Ya bu Anadolu'da yaşanan şeyler cevap vereceğim. Yani terbiyeme uygun değil. Hani böyle işte şirret mahallelerde eş ayrılıkları olur. Ondan sonra böyle hepsi birbirine çok çamur atar. Zavallı komşu da arada kalır. Şimdi 12 yıldır, sadece 12 yıl değil 1994 yılından itibaren Recep Tayyip Erdoğan'ın Belediye Başkanlığı'ndan beri cemaat ile çok yakın ilişkileri var ve bütün bunların organizasyonlarını yapanlar da bütün paralel dedikleri cemaattir. Yani Ey Davutoğlu, Ey Başbakan, şu cümleler bile, biz yanıldık, biz kandırıldık, biz aldatıldık cümlesi, aslında ortalama bir siyasetçinin kullanabileceği bir cümle değildir. Şimdi sen bugün aldatıldın. Yarın aldatılmayacağını nereden bilelim kardeşim? Bir alışkanlık haline getirdiniz. Yarın da bir başkası sizi aldatır. Kaldı ki AKP şu anda bir koalisyon hükümetidir. Yani tamam bir cemaat ile hesaplaşıyorsunuz. Yani 10 tane cemaat daha var içinizde. Onlar ile ne zaman hesaplaşacaksınız? Tüm bunlara baktığınızda CHP'ye atacağınız her çamurun izi kalmaz. Onu bilsinler. Ben ama bir iktidarın bu kadar çaresiz kalmasını da doğrusu şaşkınlık ile izliyorum. Cemaati suçluyorlar. Şimdi ben de şunu söylemek istiyorum. Bu operasyonlara baktığınızda, bu operasyonlar bunların kişisel meseleleri ile ilgili mi yapıldı? Siyasal süreçleri ile ilgili mi yapıldı? Hırsızlık yaptınız. Suçüstü oldunuz. Yapmasaydınız kardeşim. Yani hırsızlığı nasıl kapatacağız diye uğraşıyorlar. Kapanmaz bu hırsızlık. 500 yılda geçse bu hırsızlığın hesabını vereceksiniz. Bu hırsızlık kapanmaz. E.G: Sayın Davutoğlu, CHP liderini darbecilik ile suçladı? Ne diyorsunuz? G.T: (Tekin gülüyor)Yani Başbakan'ın biraz algılama sorunu var. Ben öyle görüyorum. Yazık ona yani. Ona da acıyorum. Yani her dayak yediğinde yapacak bir tek şey var. CHP'ye saldırmak. Şimdi aşağıda dayak yiyor. Yukarıda dayak yiyor. Yukarıda Cumhurbaşkanı buna dayak atıyor. Bütün bu dayaklar içerisinde kendisini hissettirmek istiyor. Hissettirmenin yolu da CHP'ye vurmaktır. Diyor ki; Ey Kılıçdaroğlu, ben diyor sen molotof kokteyli alıp sokağa çıkarsan. Şimdi bu ciddi bir algılama sorunu yani. Ben acıyorum Davutoğlu'na. Atanmış bir Başbakan'ın durumu böyledir. Atandığı için de kendisine bir şey diyemiyorum. E.G: Baykal yeniden aktif siyasete dönmeli mi? Baykal'ın yokluğu nasıl etkiledi CHP'yi? G.T: Sayın Baykal zaten siyasetin içinde duruyor. Siyasetin dışında bir insan değil. E.G: Peki Baykal'ın partinin başından ayrıldığından itibaren geçen zaman süreci partiyi nasıl etkiledi? G.T: Sayın Baykal gerçekten deneyimli bir siyasetçidir. Türk siyasetinde önemli görevler yapmış bir insandır. Partinin uzun süre genel başkanlığını yapmış. Hepimizin üstünde çok önemli katkısı olan bir şahıstır. Bugün de aynı görevi yapıyor. Genel Başkan dahi olmasa gerçekten. Partisine katkısı oluyor. E.G. Böcek Davası ile ilgili soru önergesi verdiniz. Neler söyleyeceksiniz konu ile ilgili? G.T: Valla gazetelerde ve televizyonlarda fikir takibi olmadığı için her şey unutuluyor. 2012 yılında hatırlarsanız gene bir gazetede CHP, MHP ve çeşitli iş adamlarının dinlendiği ile ilgili bir haber yapılmıştı. Bunun üzerine tabi doğal olarak bizim reflekslerimiz oldu, itirazlarımız oldu. Bunlar dedi ki: Takdir-i İlahi işte. Bazen Allah işte. Allah'ın sopası yoktur. Bunu herkesin bilmesi lazım. Biri dedi ki: Ulaştırma Bakanı. '' Ne korkuyorsunuz, dinleniyorsunuz da'' dedi. Vallahi dedim biz hiç korkmuyoruz. Kaldı ki Sayın Kılıçdaroğlu'nu dinlemeniz bir zaman kaybıdır. Sayın Kılıçdaroğlu kupon arsa pazarlamaz. İhale işi bilmez. Ne dinleyeceksiniz? Lüzumsuz zaman, personel israfı olmasın dedik. Siz kendinize bakın. 5 soru önergesi verdim. 2012 yılında, “Dinleniyorsun Başbakan” dedim. Bunun üzerinden Eski Bakan Bozdağ, bana cevap verdi. “Yok böyle bir şey. Biz sadece tadilat, tamirat yapıyoruz.” Şimdi ne istiyorsunuz? Siz bana o cevabı vermediniz mi? Bu iddialar yalandır, demediniz mi? Kim yalancı. Yalancının daniskası sizsiniz. Bana yazılı vermiştiniz. Bak burada belge. 2012 yılında veriyorsunuz. Biz diyoruz ki, yahu siz kendinize bakın. Siz Türkiye'yi yönetiyorsunuz. Bu ülkenin yöneticileri güven içinde olmalı ki, ben de güven içinde olmalıyım. Sonra gördük ki, Maşallah çarşaf çarşaf. Bunlar ne dinleniyorlarmış. Malı götürürken. Götürmeseydiniz kardeşim. Sizin işiniz mal götürmek değil ki. Sizin işiniz millete hizmet etmektir. Malı götürünce böyle şuç üstü oldular. Ondan sonra oraya saldır, buraya saldır, oraya iftira at, buraya iftira at. Bir başka şey bu böcek davasında, o daha sonra biliyorsunuz. İki yıl sonra. Hatta ben bir soru önergesi daha verdim 2012 yılında da. Savcıda da bir tık yok. Hiç bir soruşturma yok. 2014'den sonra, 17-25 Aralıktan sonra akıllarına savcılık soruşturması geldi. Soruşturmada Koruma polisi, yani Başbakan'ın çok yakınındaki polisin ifadesi var. Beni Başbakan, yanında arkadaşları da var, Kaddafi'ye 5 kez gönderdi. Niçin gönderdi? Hangi diplomatik teammüllere göre, bu Kaddafi'ye gidiyor? Ona da yakında bakacağız, neler çıkacak? E.G: '' Ceza infaz hizmetleri güvenlik kanunu'' tasarısında biber gazı, basınçlı su, ateş ile silah yetkisi cezaevlerine girecek. Biber gazının kapalı alanlarda kullanılması yasaktır. Ne diyorsunuz? G.T: Ölümdür. Kapalı alanlarda biber gazı öldürür. Silah sık. Ondan daha iyi. E.G: ''İç güvenlik paketi'' ile ilgili neler düşünüyorsunuz? G.T: O bir iç güvenlik paketi değil. Öyle bir iç güvenlik paketi yok. Sayın Arınç hatırlarsanız ''Alman modeli'' dedi. Buyrun kardeşim. Alman modeli iç güvenlik getirecekseniz, gözü kapalı oy vereceğiz. Hadi getirin. Bu Alman modeli değil, iç güvenlik yasası da değil, AKP'yi nasıl güvenli hale getirebiliriz yasasıdır. E.G: Sapan bir suç aleti midir size göre? G.T: Tabii şu anda terör yasasında suç aleti zaten. E.G: Size göre öyle midir? G.T: Efendim tabii şiddet, şiddetin karşılığında ceza var. Bu hatırlarsanız, Kırmızı, genç bir kardeşimizdi. 18 ay cezaevinde yattı. Niye yattı? Bir puşi taktığı için. Demek ki o yasa yoksa, neye göre yatırdınız 18 ay? E.G: Adalet Bakanlığı raporu, suçlarda patlama olduğunu söylüyor. Bunu neye bağlıyorsunuz? G.T: Doğru. Çok haklı. İlk kez AKP doğru bir çalışma yapmış. O çalışmayı da inceledim. Bir ülke için bir felakettir o rapor. 165 bin kişi şu anda cezaevinde yatıyor. AKP geldiğinde 54 bindi. Üçe katlanmış. Cezaevleri ful dolu. Hatta bir çok cezaevinde iki kişi bir yatakta yatıyor. Daha vahimini söyleyeyim. 200 bin kişi, cezası kesinleşmiş, cezaevleri dolu olduğu için, cezaevlerine alamıyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Bu cezalara baktığınızda, maalesef bu cezaların önemli kısmı da ekonomi ile ilgili. Garibim sıkışmış, demiş ki, borcum borç, vereceğim demiş. Sonra da ödeyememiş. Vay sensin kardeşim taahhüdü ilandan dolayı aldım seni cezaevine. Kız kaçırmış. Sonra evlenmiş. Çocuğu olmuş. Kamu davası. Yahu hangi kamu davası kardeşim. Bunun kamusu mu kaldı? Kamu davası, çalanın çırpanın peşinde olacak. Kamu davası adamın özel şeyinin peşinde. Barışmış, gitmiş, çocuğu olmuş. 300 lira zimmetten 4 yıldır cezaevinde yatan var. Ama 300 milyon dolar çalabilirsiniz. Büyük hırsız olacaksınız kardeşim. Küçük hırsızın cezası, cezaevidir. YARIN: SEÇİM İTTİFAKI YOK 14 TURİZM 18 Şubat 2015 Çarşamba Kayakseverlerin yeni gözdesi Karadeniz'in turizm değerleri ‘Keşan’la buluştu Son yıllarda kayak yapmaya yetecek kadar kar yağmaması nedeniyle işletmecilerin büyük zarara uğradığı Bosna Hersek, savaşın sona erdiği 1995 yılından itibaren "en karlı" kış sezonunu yaşıyor. ISSN 1308-7622 Kırklareli'ndeki tarihi kiliseleri onarılacak Yıl: 45 Sayı: 15097 18 Şubat 2015 Çarşamba GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yayın Sahibi: Grup Birikim Matbaacılık Yayıncılık Bilişim Medya Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına Ahmet Serkan Küçük Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR Muhabir - İnternet Editörü Alparslan OĞUZ Haber Merkezi Şenol Günüç, Emine Özcan, Kenan Ergen, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Tülay Canpolat, Zeynep Efsane Güzeldereli İdari Merkez Yeni Batı Mah. 2412 Sok. No: 12 Batıkent - Yenimahalle / ANKARA Tel: 0312 397 49 79 - gazeteyedigun@gmail.com Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: 0 312 384 30 70 Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: 0312 368 04 09 Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. www.yedigungazetesi.com.tr Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir 18 Şubat 2015 Çarşamba Kayserispor şampiyonluğa koşuyor DEMBA BA tarih yazıyor “Fırtına”nın evinde bileği bükülmüyor Beşiktaş'ın Spor Toto Süper Lig'in 20. haftasında Bursaspor'u 3-2 yendiği maçta 2 gol atan Demba Ba, siyah-beyazlı formayla tarih yazmaya devam ediyor. Beşiktaş'ta 100. yıl ruhu geri döndü Küme düştü, gelirde şampiyonlara fark attı 18 Şubat 2015 Çarşamba Belçika'nın "Türk köyü" olarak bilinen Faymonville köyünde gelenekselleşen karnaval renkli görüntülere sahne oldu. “Türk köyü” Faymonville’de karnaval coşkusu FAYMONVILLE - Çevre köylerin de katılımıyla düzenlenen karnavalda her yaştan köylü, Türk bayraklı atlıların arkasında mehter bandosuyla birlikte yürüdü. Karnavalda komşu köyler ise farklı toplumların ilginç kostümleri ve folklor gösterileriyle kortejde yerini aldı. Şeker ve içecek dağıtılan, rengarenk konfetilerin yağdığı karnavalı, Belçika ve komşu ülkelerden gelen çok sayıda Türk izledi. Belçika'nın Almanya sınırı yakınlarındaki Faymonville köyünün meydanında, Belçika ve Valonya otonom bölgesi bayraklarıyla birlikte Türk bayrağı da dalgalanıyor. Köy kütüphanesinin girişinde mermer üzerine oyulmuş ay yıldız, binanın içindeyse camlara işlenmiş Türk bayrağı motifleri dikkati çekiyor. Faymonville'deki tek otel "Eski Sultan" (Le Vieux Sultan) adını taşıyor. Köyün futbol takımı ise RFC Turkania (Genç Türkler Birliği) amatör ligde ay yıldızlı logosuyla mücadele ediyor. Türklerin yaşamadığı Faymonville köyüne "Türk köyü" denilmesiyle ilgili, bazıları 8'inci yüzyıla dayanan çeşitli rivayetler bulunuyor. Köylülerin Haçlı seferlerine katılmayı reddettikleri iddia edilirken, en yaygın rivayete göre, 16'ncı ve 17'nci yüzyılda Osmanlı'ya karşı Kilise'nin koyduğu vergileri ödemeyen Faymonville köylüleri, Müslümanlarla ittifak yaptıkları gerekçesiyle "Türk" olarak adlandırıldı. (AA) Bu üzüm başka yerde yok DİYARBAKIR - Bağlar ilçesinde Sevgililer Günü nedeniyle düzenlenen defilede, yöresel kıyafet giyen Rus mankenler büyük ilgi gördü. İlçede yöresel kıyafet satışı yapan bir mağaza, ürünlerini tanıtmak için defile düzenledi. Defileyi izlemeye gelen vatandaşlar, kırmızı halı serili podyumda yöresel kıyafet giyen Rus mankenleri izledi. İşletmenin sahibi Mehmet Kaymak AA muhabirine, Sevgililer Günü'ne özel olarak defileyi yaptıklarını söyledi. "Bir değişiklik olsun diye Rus mankenler getirdik" diyen Kaymak, "Yöresel kıyafetlerimizi Rus mankenlerle tanıtmak istedik. Büyük beğeni gören kıyafetlerimiz 200 ila 3 bin lira arasında alıcı buluyor" ifadesini kullandı. Rus manken Aksana Kulikova da KONYA- RAMAZAN BİLGİLİ - ANIL KURU - Hadim ilçesinde, mikroklima iklimi dolayısıyla sadece bir mahallede yetişen "gök üzüm", Türkiye'de başka yerde üretilmiyor. Gök üzüm, gölgede kurutularak tüketiciye sunuluyor. Torosların dik yamaçlarındaki Aladağ bölgesinde bin 500 dekar alanda üretilen gök üzüm, bölge halkının önemli geçim kaynakları arasında yer alıyor. Yılda yaklaşık bin ton üretilen üzüm, güneş görmeden kurutulduğu için doğal rengini koruması ve farklı aroması nedeniyle ilgi görüyor. devam etti: "Bölgede çok az keçemen üzümü üretimi de var. Üretilen gök üzüm daha çok, kurutulmuş olarak tüketiciye sunuluyor. Bin ton yaş gök üzümden yaklaşık 200 ton kuru üzüm elde ediliyor. Gök üzümün aroması, bölgede rakımın yüksekliği ve güneşin getirdiği avantaj nedeniyle çok farklıdır. Gölgede kurutulduğu için rengini koruyan gök üzüm, yüksek fiyatlardan alıcı buluyor." Bölge ikliminin genel iklim özelliklerinden ayrıldığını ifade eden İşcan, "İlçemizin Aladağ bölgesi mikroklima Bağ bozumu sonrası gök üzümün uzun süren kurutma hikayesi başlıyor. Sonbaharda toplanan üzümler, evlerin tavan arasında tellere salkımlar halinde asılarak kurumaları bekleniyor. Gölgede uzun süre bekleyen üzümler, daha sonra işlenmeye hazır hale geliyor. Kuruyan üzümler, kış günlerinde ev halkı tarafından salkımlarından ayrılıyor. Hadim Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Erol İşcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Aladağ bölgesinin 13 köyünde bağcılık yapıldığını belirtti. Gök üzümün Türkiye'de sadece Yağcılar Mahallesi'nde üretildiğine dikkati çeken İşcan, şöyle iklime sahip. Rakım 650'den başlayıp 2 bin metreye kadar çıkıyor. Bu özelliği nedeniyle iklimi farklılık gösteriyor. İlçemizde toplam 39 bin dekar bağ alanı var" dedi. Yağcılar'da gök üzüm yetiştiren Ramazan Yiğit ise üzüm üretiminin çok zahmetli bir iş olduğuna işaret ederek, "Keçemen üzümü üretimi yapsak da asıl üretim gök üzümde. Mahallemizdeki 100 hanenin yaklaşık 90'ı üzüm üretimi yapıyor. Gök üzüm az miktarda üretilebildiği için getirdiği gelir de kısıtlı. Çok değerli olan bu üzümü kuru yemiş olarak değerlendiriyoruz. Ancak yeterince tanıtımı yapılamadı. Değerini bulmuş bir ürün değil" diye konuştu. (AA) kente ilk defa geldiğini belirterek, "Model olarak, ilk defa yöresel kıyafetler giydim. Kendimi çok değişik ve farklı hissettim" dedi.Marina Nasedkina ise Diyarbakır'a özgü yöresel kıyafetlerin Rusya'da giyilen kıyafetlere benzediğini söyledi. Defileyi izlemeye gelen vatandaşlardan Ahmet Güner de "Yolda geçiyordum ilk defa böyle bir görüntüyle karşılaştım" diye konuştu. (AA)
© Copyright 2024 Paperzz