Bu Kitap; T.C ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü tarafından ilk kez 05.06.2009 tarihinde yayımlanmış; 5312 sayılı “DENİZ ÇEVRESİNİN PETROL VE DİĞER ZARARLI MADDELERLE KİRLENMESİNDE ACİL DURUMLARDA MÜDAHALE VE ZARARLARIN TAZMİNİ ESASLARINA DAİR KANUN” ve “UYGULAMA YÖNETMELİĞİ” ve “CLAIMS MANUEL OCTOBER 2013 EDITION” kaynak kullanılarak 28.08.2014 tarihinde güncellenerek yeniden yayımlanmıştır. Bu kitabın amacı, petrol kirliliği ile sonuçlanan ve kitapta bahsi geçen CLC-92 ve FUND-92 sözleşmeleri kapsamında değerlendirilen deniz kazaları sonrasında ortaya çıkan çevre zararları ile kirlilikle sonuçlanmasa dahi alınan koruyucu tedbirler için yapılan masrafların gemi donatanı ve/veya Uluslararası Petrol Kirliliği Tazmin Fonundan (IOPC Fund) tazmin edilebilmesi için rehberlik sağlamaktır. Bu kitaba kaynak teşkil eden Talepler El Kitabının (Ekim 2013) resmi metni 1992 Fonu tarafından İngilizce, Fransızca ve İspanyolca dillerinde IOPC Fund internet sitesinde yayımlanmaktadır. (www.iopcfunds.org) Bir petrol kirliliği neticesinde yapılacak olan tazmin taleplerinde Talepler El Kitabının yalnızca orijinal metinleri dikkate alınacaktır. Uluslararası tazmin rejiminin ülkemizdeki uygulanmasına yönelik olarak 5312 Sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliğinden yararlanılmıştır. Böylece hem uluslararası hem de ulusal petrol kirliliği tazmin sistemi tanıtılmakta, kirlilikten zarar görenlerin tazmin taleplerini yaparken dikkat edeceği hususlar açıklanmaktadır. Denizlerimizin petrol tankerleriyle kirlenmesi asla istenmeyen bir durumdur. Ancak böyle bir durumla karşılaşıldığında vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin en iyi şekilde giderilmesi için bu rehberin yararlı olacağı değerlendirilmektedir. Hazırlayanlar: M. Alper KEÇELİ – Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü /Şb. Md. N. Hakan PEKŞEN – Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü /Dnz. Uzm. M. Çağrı KÜÇÜKYILDIZ – Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü /Dnz. Uzm. (İrtibat Noktası) Katkı Sağlayanlar: Dr. Mustafa AZMAN – Deniz Ticareti Genel Müdürü Emre DİNÇER – Daire Başkanı Doç.Dr. Oya ÖZÇAYIR – Deniz Hukuku Danışmanı Safiye TECEN – Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü /Dnz. Uzm. Her türlü soru ve bilgi talebi ve öneriler için iletişim: Adres: Hakkı Turayliç Cad. No:5 06338 Emek/Ankara TÜRKİYE Santral : 0-312-203 10 00 E-Posta:mcagri.kucukyildiz@udhb.gov.tr;safiye.tecen@udhb.gov.tr 2 İçindekiler TAZMİNAT SİSTEMİ NASIL ÇALIŞIR? ................................................................................................... 4 1.1. TAZMİNAT SİSTEMİ ...................................................................................................................... 5 1.1.1. 1992 Hukuki Sorumluluk Sözleşmesi (CLC-92) ........................................................................... 5 1.1.2. 1992 Fon Sözleşmesi (FUND-92) ve 2003 Ek Fon Protokolü ....................................................... 5 1.1.3. 5312 Sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliği ............................................................................... 6 1.2. NE KADAR TAZMİNAT ÖDENEBİLİR? ....................................................................................... 7 1.2.1. 1992 Hukuki Sorumluluk Sözleşmesi (CLC-92) Çerçevesinde Gemi Malikinin Yapacağı Ödemeler .................................................................................................................................................. 7 1.2.2. 1992 Fon Sözleşmesi (FUND-92) Kapsamında - Fon Ödemeleri.................................................. 7 1.2.3. 5312 Sayılı Kanuna ve Uygulama Yönetmeliğine Göre Ödemeler ............................................... 8 1.3. NE TİP OLAYLAR KAPSAM ALTINDA? ..................................................................................... 8 1.4. NE TİP ZARARLAR KAPSAM ALTINDA? ................................................................................... 9 1.4.1. Temizleme ve Koruyucu Önlemler .............................................................................................. 10 1.4.2. Mülk Hasarları.............................................................................................................................. 10 1.4.3. Dolaylı Kayıplar ........................................................................................................................... 10 1.4.4. Saf Ekonomik Kayıplar ................................................................................................................ 10 1.4.5. Ekonomik Modellerin Kullanılması ............................................................................................. 10 1.4.6. Çevresel Zararlar .......................................................................................................................... 11 1.4.7. Danışmanların Kullanımı ............................................................................................................. 11 1.5. TALEPLER TAZMİNAT İÇİN NE ZAMAN KABUL EDİLEBİLİR? ......................................... 11 TALEPLERİN SUNULMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ .................................................................... 13 2.1. KİMLER TALEPTE BULUNABİLİR? .......................................................................................... 14 2.2. TALEP KİME YÖNELTİLMELİDİR? ........................................................................................... 14 2.3. BİR TALEP NASIL SUNULMALIDIR? ........................................................................................ 16 2.4. BİR TAZMİN TALEBİ HANGİ BİLGİLERİ İÇERMELİDİR? .................................................... 16 2.5. NE KADAR SÜRE İÇİNDE TALEPTE BULUNULMALIDIR? .................................................. 17 2.6. TALEPLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ÖDEME .................................................................. 17 2.7. TALEPLERİ DEĞERLENDİRMEK VE ÖDEMEK NE KADAR ZAMAN ALIR? ..................... 19 2.8. BİR TALEP SAHİBİNİN FON'UN KARARI İLE UZLAŞAMAMASI DURUMU ..................... 20 2.9. ZARAR TESPİT KOMİSYONU GÖREV VE ÇALIŞMALARI ................................................... 20 FARKLI TÜRDEKİ TALEPLERİN SUNULMASI HAKKINDA KILAVUZ ......................................... 22 3.1. KİRLİKTEN KORUNMA VE TEMİZLİK ÖNLEMLERİ İÇİN YAPILAN TALEPLER ............ 23 3.1.1. Tazminatın Kapsamı .................................................................................................................... 23 3.1.2 Taleplerin Sunumu ........................................................................................................................ 26 3.2. MÜLK HASARLARI İÇİN TALEPLER ........................................................................................ 28 3.2.1. Tazminatın Kapsamı .................................................................................................................... 28 3.2.2. Taleplerin Sunumu ....................................................................................................................... 28 3.3. BALIKÇILIK, ÇİFTLİKLER VE BALIK İŞLEME SEKTÖRLERİNDEKİ KAYIPLAR ............ 29 3.3.1. Tazminatın Kapsamı .................................................................................................................... 29 3.3.2. Taleplerin Sunumu ....................................................................................................................... 31 3.4. TURİZM SEKTÖRÜNDEKİ EKONOMİK KAYIPLAR İÇİN YAPILAN TALEPLER .............. 33 3.4.1. Tazminatın Kapsamı .................................................................................................................... 33 3.4.2. Taleplerin Sunumu ....................................................................................................................... 34 3.5 EKONOMIK KAYBI ÖNLEMEK İÇİN ALINAN ÖNLEMLERLE İLGİLİ TALEPLER ............ 35 3.5.1. Tazminatın Kapsamı .................................................................................................................... 35 3.5.2. Taleplerin Sunumu ....................................................................................................................... 36 3.6. ÇEVRE ZARARLARI VE PETROL DÖKÜLMESİNDEN SONRA YAPILAN ÇALIŞMALAR 36 3.6.2. Taleplerin Sunumu ....................................................................................................................... 38 3 1.BÖLÜM TAZMİNAT SİSTEMİ NASIL ÇALIŞIR? 4 1.1. TAZMİNAT SİSTEMİ Uluslararası Tazminat sistemi ilk olarak 1978'de kurulmuş olup, günümüzde iki sözleşmeye dayanmaktadır: 1992 Petrol Kirliliğinden Doğan Zararın Hukuki Sorumluluğu ile İlgili Uluslararası Sözleşme (1992 Hukuki Sorumluluk Sözleşmesi / CLC-92) ve 1992 Petrol Kirliliği Zararının Tazmini İçin Bir Uluslararası Fonun Kurulması ile İlgili Uluslararası Sözleşme (1992 Fon Sözleşmesi / FUND-92). Ülkemiz bu tazminat sistemine, 15/06/2001 tarihinde, yukarıda bahsi geçen CLC-92 ve FUND-92 sözleşmelerine taraf olarak dâhil olmuştur. FUND-92 Sözleşmesine 2003 yılında bir protokol getirilerek Ek Fon kurulmuştur. Türkiye Ek Fon’a 2013 yılında dahil olmuştur. Ulusal mevzuatımızda tazmin rejimiyle ilgili olarak 5312 sayılı “Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahele ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun” 03.03.2005 tarihinde kabul edilmiştir. Zarar tespit ve tazmin çalışmaları bu kanun kapsamında çıkartılmış olan 21/10/2006 tarihli ve 26326 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, “Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanunun Uygulama Yönetmeliği”nin, belirlediği esaslar çerçevesinde yapılmaktadır. 1.1.1. 1992 Hukuki Sorumluluk Sözleşmesi (CLC-92) 1992 Hukuki Sorumluluk Sözleşmesi kapsamında, kalıcı kirliliğe sebep olan, dayanıklı petrol ürünlerinin sebep olduğu kirliliğin zararı için tazminat talepleri, hasara neden olan geminin resmi maliki ya da onun sigortacısına karşı yapılır. Ancak sözleşme kapsamında, gemi malikinin finansal sorumluluğu, sahip olduğu geminin boyutuna (gros tonajına) göre sınırlandırılmıştır. Bu sözleşmeye göre; gemi maliki, 2.000 tondan fazla petrol yükü taşıyan gemileri için kendi tazmin sorumluluğunu kapsayan bir sigorta yaptırmak ve bulundurmak zorundadır. Oluşan kirlilik hiçbir şekilde gemi malikinin hatası olmasa bile, gemi maliki; gemisinden sızan ya da dökülen petrolün yol açtığı zararın tazmini için ödeme yapmakla sorumludur. Gemi maliki yalnızca özel durumlarda bu sorumluluğundan muaf tutulur. 1.1.2. 1992 Fon Sözleşmesi (FUND-92) ve 2003 Ek Fon Protokolü Fon, 1996'da, FUND-92 Sözleşmesi kapsamında kurulmuştur ve bu fon, deniz yolu ile taşınan belirli petrol türlerini satın alan Üye Devletler'deki şirketler ve diğer kuruluşlar tarafından finanse edilir. Fon, uluslararası bir kuruluş olup, üye ülkeler tarafından idare edilir. Fon, iki oluşum tarafından yönetilir: Meclis ve İdari Komite. Meclis, Üye Devletlerin Hükümetlerinin temsilcilerinden meydana gelir. 15 Üye Devletin birleşimden oluşan İdari Komite ise Meclis tarafından seçilen bir alt oluşumdur. Bu Komitenin temel işlevi talepleri onaylamaktır. Bununla birlikte İdari Komite, talepleri onaylama ve ödemeye ilişkin daha geniş yetkileri Fon Direktörüne bırakmıştır. 5 CLC-92 sözleşmesi kapsamında talep sahipleri; bir olay sonucunda talepte bulundukları tazminat miktarının tamamını alamamaları halinde, FUND-92 sözleşmesi altında Fon tarafından, ilave tazminat almaya hak kazanmaları söz konusu olabilir. FUND 92 kapsamında ilave tazminat için başvuruda bulunulabilecek durumlar: • Zarar, gemi malikinin, CLC-92 Sözleşmesi çerçevesindeki sorumluluk limitini aşarsa, • Gemi maliki, CLC-92 Sözleşmesi kapsamında sorumlu değilse, (zarara, önlenmesi ve kaçınılması mümkün olmayan bir doğal afet veya üçüncü bir şahsın zarar verme kasdıyla vukuu bulan bir hareket veya ihmali neden olunmuşsa ya da zarar, fenerler veya seyir yardımcılarının işletilmesinden sorumlu hükümet veya sorumlu başka merciilerin bu görevi yerine getirmedeki ihmalkârlığının sonucunda meydana gelmişse) • Gemi maliki, finansal olarak CLC-92 Sözleşmesindeki sorumluluklarını tam anlamıyla karşılayacak maddi imkâna sahip değilse ve sigorta geçerli tazminat talebini ödemekte yetersiz kalırsa. Fon aşağıda belirtilen durumlarda tazminat ödemesinde bulunmaz: • Kirliliğin sonucunda meydana gelen zarar; bir savaşın, düşmanlığın, iç savaşın ya da ayaklanmanın neticesinde meydana geldiyse ya da savaş gemisinden dökülen (CLC-92 Sözleşmesi kapsamında gemi malikinin sorumlu tutulmadığı diğer bir durumdur.) petrolden dolayı olmuş ise ya da, • Talep sahibi, Sözleşmede belirtildiği gibi, oluşan zararın, bir ya da daha fazla geminin karıştığı bir olaydan kaynaklandığını kanıtlayamazsa (Bu, dökme yük olarak petrol taşımak için inşa edilmiş veya buna adapte edilmiş olan, yüklü ya da belirli koşullar altında yüksüz, deniz taşıtı veya gemilerdir.) Ek Fon ise, 1992 Fonuna ilave olarak 2003 Ek Fon Protokolüne üye devletlerde meydana gelen zararlar için ilave fon (maddi kaynak) sağlamaktadır. Zarar tazmin taleplerinin Ek Fon kapsamında karşılanabilmesi için gerekli kriterler FUND-92 Sözleşmesi ile aynıdır. İşbu kitapta Uluslararası Petrol kirliliği Tazmin Fonu tarafından zararların giderilmesine yönelik benimsenen politika Ek Fon için de geçerlidir. 1.1.3. 5312 Sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliği Kanunun 1.maddesi (c) fıkrasına göre amacı; deniz emniyetinin sağlanması ve deniz kirliliğinin önlenmesi konusundaki uluslararası hukuk ve iç hukuktan doğan hak ve yükümlülükler göz önünde bulundurularak; olay sonucu ortaya çıkan zararların tespit ve tazmin esaslarını, belirlemektir. 6 Uygulama Yönetmeliğinin amacı ise, yönetmeliğin 1.maddesinde şu şekilde açıklanmıştır: Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun hükümlerinin etkin olarak uygulanmasını sağlayacak prensipleri ve uygulamaya yönelik alınacak tedbirleri, Kanun’da belirtilen hususlarda yetki, görev ve sorumluluklar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemektir. 1.2. NE KADAR TAZMİNAT ÖDENEBİLİR? 1.2.1. 1992 Hukuki Sorumluluk Sözleşmesi (CLC-92) Çerçevesinde - Gemi Malikinin Yapacağı Ödemeler Gemi maliki normal şartlarda, gemi tonajını temel alarak hesaplanan miktara göre ortaya çıkan zararı tazmin etme sorumluluğunu sınırlandırma hakkına sahiptir. Bu sorumluluğun limiti, 5.000 grostonu aşmayan gemiler için sınır 4,51 milyon SDR1(≈6,9 milyon $); 5.000-140.000 groston arasındaki gemiler için 4,51 milyon SDR(≈6,9 milyon $) artı 5.000’in üzerindeki her bir groston için de 631 SDR (≈970 $); 140.000 ve üzeri grostondaki gemiler için ise 89.77 milyon SDR (≈138 milyon $) olarak sınırlandırılmıştır. Ancak oluşan kirliliğin; zarar vermek kasdıyla veya muhtemelen zarara sebep olabileceğini bilerek ve dikkatsizce gemi malikinin yaptığı kişisel bir hareketten veya ihmalinden kaynaklandığı ispatlanırsa; gemi maliki, sorumluluğunu sınırlama hakkından mahrum bırakılır. 1.2.2. 1992 Fon Sözleşmesi (FUND-92) Kapsamında - Fon Ödemeleri Herhangi bir olay için Fon tarafından yapılacak maksimum tazminat ödemesi, geminin tonajı ne olursa olsun 203 milyon SDR1 (≈312 milyon $) 'dır. Bu maksimum miktar, CLC-92 Sözleşmesi kapsamındaki, gemi maliki ya da onun sigortacısı tarafından ödenmiş tazminatı da içerir. Eğer kabul görmüş taleplerin toplam miktarı, 1992 Sözleşmeleri (CLC-92 ve FUND-92) kapsamındaki mevcut toplam tazminat miktarını aşıyorsa, her bir talep sahibine ödenecek tazminat miktarı orantılı olarak azaltılacaktır. Böyle bir durumun meydana gelme ihtimali sözkonusu olduğunda Fon, bütün talep sahiplerine eşit muamelede bulunmayı garantilemek için tazminat ödemelerini kısıtlamak zorunda kalabilir. Kabul edilmiş talebin toplam miktarı hakkındaki belirsizlik azalırsa ileri bir aşamada ödeme seviyesi artabilir. Ek Fon kapsamında değerlendirilen ciddi bir kaza sonrasında ise, her bir kaza başına CLC-92 ve FUND-92 için belirlenen tazmin miktarı dahil olmak üzere 1,15 Milyar $’ a kadar tazminat sağlar. Ek Fonun bir avantajı, sağladığı büyük tazmin sınırı nedeniyle talep sahiplerinin 1 1992 Sözleşmelerinde miktarlar, Uluslararası Para Fonu (IMF)’nu tarafından tanımlanan “Özel Çekme Hakkı” (SDR) anlamındadır. SDR, kirlilikten etkilenen devletin geçerli para birimine, uygun döviz kuru temelinde dönüştürülür. Bu kitaptaki birimler, SDR’dan ABD dolarına 1 Ekim 2013 tarihli döviz kuruna göre dönüştürülmüştür. 7 her birinin FUND-92 de olduğu gibi tazminat miktarını eşit oranda düşürülmeye ihtiyaç duyulmayacağıdır. Zira bu kadar büyük bir tazmin rakamının aşılması mümkün görünmemektedir. Böylece daha tazmin ödenmeye başlandığında talep sahiplerinin tam olarak tazminatlarını alabilmeleri mümkün olacaktır. 1.2.3. 5312 Sayılı Kanuna ve Uygulama Yönetmeliğine Göre Ödemeler Gemi başına sorumlu taraf yükümlülüğünün toplamı ve sorumlu tarafa yüklenecek azamî tazminat miktarı konusunda Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşme hükümleri, 5312 sayılı Kanunun 7.maddesine göre saklıdır. Yalnızca azami tazminat miktarı konusu ile kısıtlı olmaksızın, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 1336. Maddesinde “1992 sözleşmelerinin doğrudan veya bu Kanun uyarınca uygulandıkları hâllerde, mevzuatın, bu sözleşmelerde düzenlenen hususlara ilişkin diğer hükümleri uygulanmaz.” hükmü amirdir. Bu konuda Uygulama Yönetmeliğinin 42/9.maddesi şöyle der: Kirletici veya sorumlu kişi tespit edilemiyor ise Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, tüm imkân ve kabiliyetleri ve acil müdahale planlarında belirtilen diğer kaynaklar ile olaya müdahale eder. Bu durumda zararların tazmini Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle oluşturulan fonların kapsamı ile sınırlıdır. Hizmet alımı suretiyle olaya müdahale eden kişi ve kurum/kuruluşların ücretleri Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 26/4/2006 tarihli ve 26150 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun Kapsamında Mal ve Hizmet Alımına İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre ödenir. 1.3. NE TİP OLAYLAR KAPSAM ALTINDA? CLC-92 ve FUND-92 Sözleşmeleri, yük olarak petrol taşımak için inşa edilmiş ya da daha sonradan buna uyarlanmış bir deniz taşıtından (normal şartlarda bir tankerden) dökülen kalıcı kirliliğe neden olan petrol minerallerinin neden olduğu olayları kapsar. 1992 Sözleşmeleri sadece yük olarak ve kendi yakıtı olarak petrol taşıyan yüklü tankerlerden dökülen petrolü değil; aynı zamanda boş tankerlerden yakıt olarak taşınan petrolün döküldüğü belirli durumları da kapsar. Sözleşme kapsamındaki kalıcı kirliliğe neden olan petrol türevi örnekleri: ham petrol, fuel oil, ağır dizel yağı ve gres yağı gibi petrol mineralleridir. Bu gibi petroller dağılmada yavaştırlar ve bu yüzden yayılma ve temizleme gerektirme eğilimindedirler. Gazolin, hafif dizel yağı ve kerosene gibi dayanıklı olmayan petrol minerallerinin dökülmesinden kaynaklanan zarar, Sözleşmeler kapsamında tazmin edilmez. Bu gibi petrol ürünleri, döküldüğü zaman çabukça buharlaşır ve temizlenme gerektirmezler. Meydana gelebilecek olayların seviyeleri ise 5312 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 7/4.maddesinde, şu şekilde tanımlanmıştır: 8 Acil müdahale planlamasında kademeli müdahale yaklaşımı esas alınır. Bu kapsamda aşağıdaki müdahale seviyeleri uygulanır: a) Seviye 1: Bir kıyı tesisinde veya gemide operasyonel faaliyetler sonucu oluşabilecek ve küçük ölçekli kirlenmelere neden olabilecek olayları kapsar. Bir kıyı tesisi veya Kanun kapsamında yer alan bir geminin kendi imkân ve kabiliyetleri ile kontrol altına alabileceği olaylardır. b) Seviye 2: Bir kıyı tesisi veya Kanun kapsamındaki bir geminin kendi imkan ve kabiliyetlerinin yetersiz kaldığı durumlarda bölgesel imkan ve kabiliyetler ile müdahale edilip kontrol altına alınabilecek orta ölçekli olaylardır. c) Seviye 3: Denizde ve/veya kıyı tesisinde meydana gelen ciddi olaylardan kaynaklanan büyük ölçekli olayları kapsar. 1.4. NE TİP ZARARLAR KAPSAM ALTINDA? 1992 Sözleşmelerinde, kirlilik zararının anlamı, şu şekilde tanımlanmıştır: “Gemiden nerede olursa olsun sızan veya bırakılan hidrokarbonların sebep olduğu kirlenmeden, hidrokarbonu taşıyan gemi dışında meydana gelen bütün ziyan veya zararları ifade eder, bu bozulmadan kaynaklanan kâr kaybının dışındaki çevre bozulması için tazminatın, fiilen yapılan veya yapılacak olan eski haline döndürme ile ilgili makul tedbirlerin maliyetlerine sınırlandırılması şartıyla; koruyucu tedbirlerin masrafları ve bu tedbirlerin sebep olduğu ziyan veya zararlar da buna dâhildir.” Bu korunma tedbirleri, 1992 Sözleşmelerinde şu şekilde tanımlanmıştır: “Koruyucu tedbirler” bir olayın vukuundan sonra kirlenme zararlarını önlemek veya sınırlı tutmak için herhangi bir şahıs tarafından alınan makul tedbirleri ifade eder.” CLC-92 ve FUND-92 Sözleşmeleri, Sözleşmeye taraf devletlerin kıyısında, karasularında ve münhasır ekonomik bölgesinde ya da buna eş değer alanlarında meydana gelen kirlilik zararını kapsar. Bu devletlerin listesi doğrudan Fon'dan ya da Fon’un internet sitesinden elde edilebilir. (www.iopcfund.org) 5312 sayılı Kanunun 6.maddesine göre ise kirlilik zararı şu şekilde tanımlanmıştır: “Bu Kanun kapsamına giren uygulama alanlarında gemi ve kıyı tesislerinden kaynaklanan olay sonucu ortaya çıkan kirlenmenin veya kirlenme tehlikesinin neden olduğu; temizleme masrafları, koruyucu önlemlere ilişkin masraflar, canlı kaynaklar ve deniz yaşamına verilen zararlar, bozulan çevrenin yeniden oluşturulması, toplanan atıkların taşınması ve bertarafı için yapılacak masraflar, geçim için kullanılan doğal ve canlı kaynaklarda meydana gelen zararlar, 9 özel mallardaki zararlar, şahısların yaralanması ve ölümünden kaynaklanan zararlar, gelir kayıpları, gelir ve kazanç kapasitelerine verilen zararlar ve diğer kamu zararlarıdır.” Bahsi geçen kirlilik zararının temel şekilleri aşağıdaki bölümlerde anlatılmıştır. 1.4.1. Temizleme ve Koruyucu Önlemler Bu kapsamda verilebilecek tazminat; temizleme ve diğer önlemler nerede alınırsa alınsın, sözleşmelere taraf bir devletteki kirlilik zararını önlemek ya da aza indirgemek için alınan bu önlemlerin maliyetinin ödenmesi içindir. Örneğin, bir taraf devleti için karasularında ya da münhasır ekonomik bölgesindeki kirlilik zararının önlenmesi ya da azaltılması için Sözleşmelere taraf olmayan bir devletin karasularında ya da açık denizlerde bir önlem uygulamaya konulursa, bu önlemin maliyeti prensipte tazminata uygun olacaktır. Özellikle kuşlar, memeliler ve sürüngenler gibi yabani hayatın yakalanması, temizlenmesi ve rehabilitasyonuyla ilişkili makul maliyetler içinde tazminat ödenebilir. 1.4.2. Mülk Hasarları Bu kapsamda verilebilecek tazminat, petrol kirliliği nedeniyle hasara uğramış mülklerin temizlenmesi, tamiri ya da yenilenmesinin makul masrafları için geçerlidir. 1.4.3. Dolaylı Kayıplar Bu kapsamda verilebilecek tazminat, petrolün dökülmesi sonucu, mülkünün kirlenmesinden dolayı kazanç kaybına uğrayan mülk sahiplerinin ödenebilir taleplerini içerir. Dolaylı kaybın bir örneği, ağlarına petrol bulaşan balıkçıların ağları temizlenene ya da değiştirilene kadar uğradığı gelir kaybıdır. 1.4.4. Saf Ekonomik Kayıplar Belirli koşullar altında tazminat, mülkü petrol tarafından kirlenmemiş fakat yine de petrol kirliliğinden dolayı kazanç kaybı yaşayan kişiler için de geçerlidir. (Örneğin, ağı kirlenmemiş bir balıkçı, genel olarak avlandığı alandaki deniz bölgesinin kirlenmesinden dolayı o bölgede balık avlayamaz. Aynı şekilde kirletilen halk plajına yakın bir yerde yer alan bir otelin ya da restoranın sahibi, kirlilik boyunca düşen müşteri sayısından kaynaklanan ekonomik kayıplardan olumsuz yönde etkilenebilir. Tazminat, genel bir kirlilik olayından kaynaklanan olumsuz etkilerle mücadele ederek ekonomik kayıpları önlemeye ya da aza indirgemeyi amaçlayan pazarlama kampanyaları gibi makul önlemlerin maliyetleri için de geçerlidir.) 1.4.5. Ekonomik Modellerin Kullanılması Herhangi bir talebin yeterli belgelerle kanıtlanamaması durumunda ve bu tür kanıtların talep edilmesinin imkansız olduğu durumlarda tanınmış ve ekonomik modeller kullanılarak 10 tazmin talebinde bulunulabilir. Bu tür modeller kullanılırken zarar meydana gelen yerdeki gerçek verilerden yararlanılır ve bu veriler ilgili sektör ya da endüstri alanından temin edilir. Bu tür modeller Fon ve uzmanları tarafından dikkatlice incelenir. Modelde kullanılan verilerin, varsayımların ve hesaplama yöntemlerinin doğruluğu sınanır. 1.4.6. Çevresel Zararlar Bu kapsamda verilebilecek tazminat, çevresel zararın doğal yolla iyileştirmesini hızlandırmayı amaçlamış makul çalışma ve düzenlemelerin maliyetlerini de kapsar. Anlaşmalar kapsamında belirtilen deniz kirliliği zararı tanımına uygun bir petrol kirliliği meydana geldiğinde, çevresel zararın yapısını ve kapsamını belirleme çalışmalarının yanı sıra, çevrenin kaza öncesindeki haline getirilmesinin mümkün ve gerekli olup olmadığının saptanması için yapılan çalışmalar için de talepte bulunulabilinir. Teorik modeller kullanılarak yapılan soyut hesaplara dayandırılan çevre zararlarına ilişkin tazmin talepleri ödenmez. Bunun yanı sıra zarara neden olan şahsın hata derecesi baz alınarak ceza niteliğinde değerlendirilen zararlar ödenmez. 1.4.7. Danışmanların Kullanımı Talep sahipleri, tazminat taleplerini ilgili yerlere sunmada yardımcı olacak danışmanlar kullanmak isteyebilirler. Sözleşmelerin kapsamındaki taleplerin sunulması ile bağlantılı olarak danışmanlar tarafından yürütülen çalışmanın makul masrafları için tazminat ödenir. Bu gibi maliyetlerin tazmin edilip edilemeyeceği sorusu, talebin tazminat için değerlendirilmesiyle ilişkili olarak tayin edilir. Talep sahibinin bir danışman kullanmasının gerekliliği, danışman tarafından yürütülen işin kullanışlılığı ve kalitesi, gerekli olan makul zaman ve bu çeşit bir iş ile ilgili ücret ülkedeki normal oran göz önünde bulundurulmak suretiyle tespit edilmelidir. 1.5. TALEPLER TAZMİNAT İÇİN NE ZAMAN KABUL EDİLEBİLİR? Fonunun yönetici oluşumları olan Meclis ve İdari Komite, tazminat sisteminin işler durumda olması için, üye devletlerde, 1992 Sözleşmelerinin tek şekilde yorumlanmasının çok önemli olduğunu vurgulamıştır. Meclis ve İdari Komite, Fon'un talep politikasını oluşturmuş ve talepler tazminat hakkı kazandıkları zaman, taleplerin kabul olunabilmesi üzerine kriterleri belirlemişlerdir. Aşağıda belirtilen genel kriterler bütün talepler için geçerlidir: • Herhangi bir masraf, zarar veya kayba gerçekten maruz kalınmış olunmalıdır. • Masraflar, makul ve gerekçesi olduğu düşünülebilen önlemlerle alakalı olmalıdır. 11 • Her masraf, zarar veya kayıp, yalnızca petrol dökülmesinden kaynaklanan kirliliğin sebebiyet verdiği bir durum ise tazmin edilir. • Petrol dökülmesinin sebebiyet verdiği kirlilik ile talep edilen masraf, zarar ya da kayıp arasında geçerli ölçüde neden-sonuç ilişkisi olmalıdır. • Talep sahipleri yalnızca rakamlarla net olarak ifade edilebilen bir ekonomik kayıpla karşı karşıya kalmaları durumunda tazminata hak kazanabilir. • Talep sahibi; masrafının, zararının ya da kaybının miktarını, ilgili dökümanlar ve diğer kanıtları ortaya koyarak kanıtlamak zorundadır. Talep sahibi, talebinin gördüğü zararlarının gerçek bir sonucu olduğunu kanıtlamak üzere aşağıdaki beyana imza atar: “Talebim, bilgim ve inancım dâhilinde gerçek kaybımın doğru yansımasıdır. Talebimin yapıldığı zaman diliminde temizlik çalışmalarından, yardım kuruluşlarından veya idari fonlardan elde edinilen mali ve malzeme kazançları da işbu talebe yansıtılmıştır. IOPC Fonlarının talebimi desteklemek üzere sahte belge sunulması halinde olayı ciddi olarak değerlendireceğinin ve uygun ulusal idareye böyle bir durumda bilgi vereceğinin farkındayım.” Böylece bir talep, yalnızca masrafın ya da zararın miktarının gerçek anlamda kanıtlandığı boyutta tazminat hakkı kazanır. Bütün kanıt unsurları değerlendirilir; fakat gemi malikine, onun sigortacısına ve Fon’a gerçekten maruz kalınan masrafın, kaybın ya da zararın miktarını tespit etmede kendi muhakemelerini yapma imkânı verecek kanıtlar temin edilmelidir. Talep sahiplerinin kayıplarını azaltabilmesi imkânı göz önünde bulundurulur. Her şeye rağmen, her talebin kendine özgü karakteristikleri vardır ve bu yüzden her talebi taşıdığı özellikler çerçevesinde düşünmek gerekir. Bu kriter, örneğin dokümanların sunulmasının gereklilikleri çerçevesinde, talep sahiplerinin, endüstrinin ya da ilgili ülkenin özel koşullarına dayanarak esnekliğe belirli bir ölçüde izin verebilir. Farklı türlerdeki tazminat taleplerini kapsayan kriterlere 3.Bölüm’de detaylıca değinilmiştir. 12 2.BÖLÜM TALEPLERİN SUNULMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ 13 2.1. KİMLER TALEPTE BULUNABİLİR? 1992 Sözleşmelerine taraf olan ülkelerden herhangi birinde kirlilik zararına maruz kalan herkes tazminat talebinde bulunabilir. Eğer söz konusu ülke yalnızca CLC-92 Sözleşmesine taraf ise, talepler yalnızca gemi maliki ve sigortacısına karşı yapılır. Ancak CLC-92 ve FUND-92 Sözleşmelerine taraf ülkelerde kirlilik zararına maruz kalan şahıslar gemi maliki ve sigortacısı ile IOPC Fonuna tazmin talebinde bulunabilir. Daha önce belirtildiği gibi bu sözleşme ve 2003 Protokolüne taraf ülkelerin listesi IOPC Sekreteryasından ya da internet sitesinden temin edilebilir. Talep sahipleri; özel şahıslar, ortaklıklar, şirketler, özel kuruluşlar ya da Devletler veya yerel merciler de dâhil olmak üzere kamu kuruluşları olabilir. Eğer talep sahipleri ortak zararlara maruz kalmışsa, ortak tazmin talebinde bulunmak daha kolay olacaktır. Böylece tazmin taleplerinin işlenmesi ve değerlendirilmesi de hızlandırılabilecektir. 2.2. TALEP KİME YÖNELTİLMELİDİR? Bir olay meydana geldiğinde, 5312 sayılı Kanunun 11. maddesi gereği olaydan zarar görenlerin tazminat talepleri ile kirliliğe müdahale ve kirliliği bertaraf edenlerin ücret talepleri Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına bildirilir. Bakanlık, zararların tespitine ve uyuşmazlıkların giderilmesine bağlı olarak zararların sorumlu taraflarca tazminini ve ücretlerin ödenmesini sağlar. Uygulama Yönetmeliği çerçevesinde ise; bir olaydan dolayı zarar görmüş olanların talepleri ile bir olaya müdahale etmiş olanların ve kirlenmeyi bertaraf edenlerin ücret talepleri Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına bildirilir. (5312 s. K. Uyg.Yön. M.42/1) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına, 3.seviye bir kirlilik olayında meydana gelen büyük zarar neticesinde doğacak çok sayıda talebi değerlendirebilmek için, bağımsız katılımcılarla (Gemi malikini temsil edecek uluslararası gözlemciler, P&I Kulüb yetkilisi veya muhabiri ve Fon görevlileri) birlikte olayın olduğu bölgede Tazmin Değerlendirme Ofisi açacaktır. Çok sayıda talebin gelebileceği büyük çapta kirlilik sonrasında açılan Tazmin Değerlendirme Ofisinin adresi ve iletişim bilgileri kaza sonrasında yerel basında açıklanır, ayrıca IOPC Fon internet sitesinde de yayımlanır. (www.iopcfunds.org) Tazmin Değerlendirme Ofisinin görevi; taleplerin toplanmasını kolaylaştırmak, taleplerin zaman aşımına uğramasını engellemek, talepleri bağımsız katılımcılarında görüşleri ile değerlendirip bir eksiklik var ise bu durumu talep sahibine bildirip bir an önce düzeltilmesini sağlamak, toplanan talepleri ilgili yerlere göndermek olacaktır. IOPC Fon resmi internet sitesinde bulunan örnek tazmin talep formundan (example claims form) yararlanılarak formların doldurulması tavsiye edilir. Bakanlık gerekli görürse meydana gelen kazaya özel formları Türkçe dilinde hazırlayarak mağdurların faydasına sunacaktır. Genel amaçla hazırlanan örnek Türkçe tazmin talep formu, bu kitabın ekinde yer almaktadır. 14 1. ve 2. seviyedeki olaylarda Yerel İdari Yönetim Amirleri; 5312 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliği kapsamında oluşan zararların tazmini için (tazminat talebi miktarı CLC92 çerçevesinde gemi malikinin sorumluluğu içinde kalan durumlarda) olaydan hemen sonra Gemi malikine ve Sigortacısına (geminin bağlı olduğu P&I kulüp ya da bölgede bulunan Kulüp muhabirine) bir protesto mektubunu; e-posta, posta ve fax aracılığı ile göndermeli ve onları durumdan haberdar etmelidirler. 1. ve 2. seviye olaylarda bu yol izlenmeli, 3. seviye olaylarda bildirim doğrudan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına yapılmalıdır. Bir petrol kirliliği olayı meydana geldiğinde; Fon ile gemi malikinin 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu sigorta eden kuruluşlar (Bu kuruluşlar genellikle P&I Kulüpleri olmaktadır) yakın işbirliği içerisinde çalışmaktadır. Fon; tazmin talebinde bulunabilinecek olaylarda, petrol kirliliği zararları için sorumluluğu bünyesinde barındıran gemi malikinin, kendisini üçüncü şahıslara karşı sorumluluklarını garanti altına alan Koruma ve Tazmin Kurumu (P&I Kulüp) yani sigortacısıyla yakın bir ilişki kurar. Özellikle tazminatın, olayın başlangıçtan itibaren her iki Sözleşme kapsamında ödeneceğinin kesinleşmesi durumunda, ilgili P&I kulübü ve Fon genellikle taleplerin ele alınmasında beraber çalışırlar. Olası birçok durumda, gemi maliki ve/veya sigortacısı CLC-92 kapsamında kendilerine düşen tazmin limitini ödedikten sonra ancak Fon tazmin ödemeye başlar. Bu yüzden talepler öncelikle gemi malikine ya da onun P&I kulübüne yöneltilmelidir. Uygulamada, talepler genellikle olay mahalline en yakın P&I Kulübünün muhabir ofisi kanalı ile aktarılır. Fon ve sigortacı arasındaki yakın işbirliğinden dolayı, destekleyici belgeleri içeren talepler, ya P&I kulüp muhabirine ya da Fon’a (varsa eğer öncelikli olarak Tazmin Değerlendirme Ofisi’ne) gönderilmelidir. Eğer Türkiye’de büyük çapta bir kaza sonrasında zarar meydana gelmişse, gemi maliki ve 1992 Fonunun yapacağı ödemelerin üzerindeki talepler doğrudan Ek Fon tarafından karşılanır. Doğrudan Fon aleyhinde talepte bulunmak isteyen talep sahipleri, taleplerini aşağıdaki adrese ulaştırmalıdır: International Oil Pollution Compensation Fund 1992 (1992 Fund) IOPC Funds 23rd Floor Portland House Bressenden Place London SW1E 5PN United Kingdom Telephone : +44 (0)20 7592 7100 Telefax: +44 (0)20 7592 7111 E-Mail: info@iopcfund.org Bütün talepler, Fon’a ve gemi malikinin P&I kulübüne tazminata hak kazanıp kazanamayacakları ve eğer kazanırlarsa, tazminatın miktarının talep sahiplerine ödenip ödenmeyeceğinin karar verilmesi için gönderilir. Ne yerel P&I muhabirlerinin ne de yerel Tazmin Değerlendirme Ofislerinin bu kararı alma yetkisi vardır. 15 2.3. BİR TALEP NASIL SUNULMALIDIR? Uygulama Yönetmeliğinin 42/3 maddesinde belirtildiği gibi, Tazminat ve ücret talepleri Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına (varsa, Tazmin Değerlendirme Ofisine) yazılı olarak yapılır. Bu maksatla hazırlanan talep dilekçesinde zarar görenin kimlik ve adres bilgileri ile zararın cinsi, niteliği, tahmini miktarı, varsa zarar tespit faaliyetleri ve bunlara ilişkin diğer bilgiler, fotoğraflar ve raporlar yer alır. Ücret taleplerinde, ücret talebine esas olan faaliyetin yeri, cinsi, süresi, faaliyeti icra edenler ile faaliyette kullanılan malzeme ve ekipmana ilişkin bilgi ve belgelere yer verilir. P&I Kulübü ya da Fona doğrudan yapılacak taleplerin de yazılı olarak (faks ya da e- posta da dahil) yapılması gerekir. Eğer gerekirse, P&I Kulübü ya da Fon, taleplerin sunumunda talep sahiplerine yardımcı olmak için “talep formları” yayınlayacaktır. Bu iş için Ek-1’de bulunan formlar da kullanılabilir. Zararın miktarının değerlendirilmesini mümkün kılabilmek için, tazminat talebinin açık şekilde yapılması, yeterli bilgiler ve destekleyici belgelerle beraber sunulması gerekmektedir. Taleplerin, her bir aşamasının bir fatura ile ya da çalışma kâğıtları, açıklayıcı notlar, hesaplar ve fotoğraflar gibi diğer destekleyici belgelerle somutlaştırılması gerekir. Talepleri destekleyen kanıtların sunulması talep sahibinin sorumluluğundadır. Belgelerin eksiksiz ve doğru olması önemlidir. Eğer bir talebi destekleyici belgeler değerlendirilebilir seviyede ise talep sahipleri talep sunumunu tartışmak üzere olaydan hemen sonra fon ile ya da mümkünse belirlenmiş müfettiş veya tazmin değerlendirme ofisi ile irtibata geçmelidir. Talep sahiplerince hazırlanacak açıklayıcı notlar ve raporların hem Türkçe hem de İngilizce hazırlanması önerilir. 2.4. BİR TAZMİN TALEBİ HANGİ BİLGİLERİ İÇERMELİDİR? Her talep aşağıda belirtilen temel bilgileri içermelidir: • Talep sahibinin ve varsa temsilcinin adı ve adresi. • Olayda yer alan gemilerin kimlikleri • Olayın yeri, tarihi ve özel detaylar. • İlgili kirlenme zararı türü • Talep edilen tazminat miktarı • İlave diğer bilgi ve belgeler. Özel bazı talepleri için ilave bilgi ve belge talep edilebilir. (3. Bölümü inceleyiniz.) 16 2.5. NE KADAR SÜRE İÇİNDE TALEPTE BULUNULMALIDIR? Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı olaydan zarar görenlerin zararlarını talep etmeleri ve konuya ilişkin bilgilendirilmeleri için olayın olduğu bölgede duyuru yapar. (Uyg.Yön. Md. 42/2) Talep sahiplerinin, taleplerini zararın meydana gelmesini takip eden en kısa süre içerisinde sunması gerekir. Meydana gelen olaydan, kısa bir süre sonrasında resmi bir talepte bulunmayan fakat daha sonraki bir safhada talepte bulunacak talep sahipleri bu durumdan fon ve yetkililerini haberdar etmelidirler. Talep sahipleri, daha önce belirtildiği gibi bilgileri mümkün olduğunca detaylı olarak sunmalıdır. Talep sahipleri FUND-92 Sözleşmesi kapsamında sahip oldukları tazminat hakkını, hasarın meydana geldiği tarihten itibaren 3 yıl içerisinde taleplerine ilişkin bildirimde bulunmadıkları veya Fon aleyhinde mahkemede bir dava açmamaları veya bahsi geçen 3 yıllık süre içerisinde gemi ya da sigortacısı aleyhinde açılan bir dava hakkında Fon’a, resmi bir ibrazda bulunmamaları durumunda, tazminat haklarını tamamen kaybederler. Benzer bir şekilde talep sahipleri, CLC-92 Sözleşmesi kapsamında Gemi maliki ve sigortacısından alacakları tazminat haklarını, hasarın meydana geldiği tarihten itibaren 3 yıl içerisinde Gemi maliki ve onun sigortacısından talep etmedikleri veya aleyhinde mahkemede bir dava açmamaları halinde kaybederler. Zarar, olayın meydana gelmesinden sonra ortaya çıksa bile, mahkemeye dava açılma süreci her durumda, olayın meydana gelmesinden itibaren 6 yıl içerisinde olması gerekir. Bu durum, talep sahiplerinin gemi malikinden veya sigortacısından tazminat alma hakkı için de geçerlidir. Talep sahiplerine, mahkemeye başvurma işlemlerinde, resmi şartları hakkında yasal tavsiye almaları ve buna bağlı olarak taleplerinin zaman aşımına uğramasından kaçınmaları tavsiye edilir. 5312 sayılı Kanunun 12.maddesi uyarınca; bu Kanun kapsamındaki olaylar nedeniyle tazminat taleplerinde zamanaşımı süresinde, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşme hükümleri geçerlidir. 2.6. TALEPLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ÖDEME Uluslararası sistemde, normal şartlarda gemi malikinin sigortacısı ile işbirliği içinde olan Fon, genellikle temizlik operasyonlarını izlemek, taleplerin teknik özelliklerini araştırmak ve kayıpların bağımsız bir değerlendirmesini yapmak için uzmanlar atar. Fon ve P&I kulüpleri, petrol kirliliğinden etkilenmeleri söz konusu olan, çeşitli sektörlerde tecrübeleri olan dünya çapında bir uzmanlar ağı oluşturmuştur. Aynı zamanda, gemi sahiplerinin sigortacıları tarafından kurulmuş kâr amacı gütmeyen bir organizasyon olan ITOPF2'nin fikirlerini de alır. ITOPF'nin teknik ekibi petrol kirliliği meydana gelen alanlara müdahale bazında kayda değer bir tecrübe elde etmiştir ve Fon’un talepleri kabul etmesi için 2 Uluslararası Tanker Sahipleri Kirlilik Federasyonu. 17 yeterli olan kriterlere uyumlu çalışırlar. Genellikle bir kirlilik olayının, temizlenmesi süresi boyunca ITOPF'nin teknik ekibinin üyelerinden, Fonun kriterleriyle tutarlı olarak alınabilecek en uygun müdahale önerileriyle ilgili yardımda bulunmak üzere kirlilik bölgesinde bulunurlar. Taleplerin değerlendirilmesinde, uzmanlardan yardım alınmasına rağmen, taleplerin onaylanması ya da reddedilmesi kararı tamamen ilgili Kulüp ve Fonun yetkisi altındadır. Fon ve P&I Kulüpleri, herhangi bir talep üzerinde karara vardıktan sonra; talebin sonucu, talep sahibine, değerlendirilme kriterleriyle birlikte açıklanır ve talep sahipleriyle yazılı olarak irtibata geçilir. Fon veya P&I Kulüp, talep sahibinin tazminat teklifini kabul etmeye karar vermesi durumunda talep sahibinden, verilecek miktarın ödenmesi karşılığında bir makbuz imzalamasını ister. Talep sahibi, değerlendirme sonucu çıkan Fon kararını kabul etmemesi durumunda ek bilgi ve belgelerle Fon’dan daha kapsamlı bir değerlendirme yapılması talebinde bulunabilir. Fon Direktörü talepleri onaylama, ödeme ve reddetme kapsamında geniş bir yetkiye sahiptir. Fakat, bazı özel durumlarda, örneğin yapılan bir talep üzerine Fon’un temel prensipleriyle ilgili sorunların ortaya çıkması durumunda; Direktörün, durumun karara bağlanması için talebi, İdari Komiteye yöneltmesi gerekmektedir. İdari Komite normal şartlarda yılda iki veya üç kez toplanır. Ulusal mevzuatımız gereğince ise, 5312 sayılı Kanunun 4.maddesinde belirtildiği gibi, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına (Tazmin Değerlendirme Ofisi aracılığı ile), tazmin ve ücret taleplerinde ve bu taleplerin ödenmesinin sağlanmasında sorumlular veya temsilcilerinin veya bunlar tarafından sağlanan uzmanların talep ve tavsiyelerini değerlendirir. Bu tavsiye ve talepler; Kanun, Yönetmelik ve uluslararası sözleşme hükümlerinin uygulanmasını gerçekleştirme amaçlarına hizmet etmesi durumunda dikkate alınır. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı; Uygulama Yönetmeliğinin 42/6.maddesine göre; kendisine ulaşan talepleri, aşağıda sayılan hususların yanı sıra talep sahibinin sunduğu belge ve bilgiler ile kendi elde edeceği belge ve bilgileri de dikkate alarak inceler ve zararın sorumludan talep edilebilir olup olmadığına zarar tespit komisyonunun belirlediği miktarı göz önüne alarak karar verir. a) Zararın gerçekleşmiş olup olmadığı ve talep edilen ücrete ilişkin hizmetin verilip verilmediği, b) Zararın olayla ilgili olup olmadığı ve ücretin alınan tedbirle ilgili olup olmadığı, c) Talep sahibinin zarar gören veya talep etmeye yetkili olup olmadığı, ç) Zararın uygun incelemeler sonucu oluşturulmuş belge ve raporlara dayanıp dayanmadığı, d) Zararın genel olarak makul olup olmadığı. 18 2.7. TALEPLERİ DEĞERLENDİRMEK VE ÖDEMEK NE KADAR ZAMAN ALIR? Fon ve P&I kulüpleri, talep sahipleriyle uzlaşmaya ve tazminatı mümkün olan en kısa sürede ödemeye çalışırlar. Talep sahibinin, çok büyük bir finansal zorlukla karşılaşacağı muhtemelse; kendisine, nihai karardan önce kısmi ödemeler yapabilir. Ancak, kısmi ödemelerin yapılması; özellikle taleplerin toplam miktarının, iki Sözleşme kapsamındaki mevcut tazminat limitlerini aşması gibi özel şartlara ve limitlere tabidir. Taleplerin karara bağlanma hızı, büyük ölçüde talep sahiplerinin gerekli bilgileri toplamasının ne kadar zaman aldığına bağlıdır. Bu yüzden talep sahiplerine, bu El Kitabını mümkün olduğunca yakından tanımaları ve Fonun uzmanlarıyla tam bir ortaklık içinde olmaları ve taleplerin değerlendirilmesine ilişkin bütün alakalı bilgileri temin etmeleri tavsiye edilir. Fon’un çalışma dilleri İngilizce, Fransızca ve İspanyolca'dır. Taleplerin ya da en azından talep özetlerinin bu dillerden birinde sunulması durumunda, talepler daha hızlı bir şekilde ele alınacaktır. Tazmin talebinin alınmasını müteakip 1 ay içerisinde Fon Sekreteryası tarafından tazmin talebinin kendilerine ulaştırıldığına dair onay belgesinin yanı sıra izlenecek sürece ilişkin bilgileri içeren bir belge talep sahibine tevdi edilir. Tazmin talebinin resmen alınmasının ardından en geç 6 ay içerisinde Fon talep sahibine aşağıdaki durumlardan bahsedilerek ilk değerlendirme hakkında bilgi verilir: a) Talep kabul edilebilir bulundu ve değerlendiriliyor; b) Talep prensipte kabul edilebilir bulundu ancak sonuçlandırılması için ilave belgelere ihtiyaç duyuluyor; c) Talep kabul edilebilir bulundu ancak sonuçlandırmak için daha fazla zamana ihtiyaç duyuluyor; d) Talep kabul edilmedi ve reddedildi. Talebin boyutu ve yaşanan kazanın karmaşıklığına bağlı olarak Sekreterya talep sahibini bilgilendirmek için daha fazla zaman istemek zorunda kalabilmektedir. Talep yapılmasının ardından ödeme yapılabilmesi için gereksiz zaman kaybının engellenmesi için, Fon Yönetim Kurulu tarafından, yüksek sayıda küçük miktarlardaki tazmin taleplerinin hızla ve ekonomik şekilde değerlendirilmesi adına “hızlı izleme” değerlendirmesi yapılmasına ve asgari talep miktarına karar verilebilir. “Hızlı İzleme” değerlendirmesi Fon ve uzmanları tarafından kısa bir araştırma yapılması usulüne dayanır. Ancak bu usulde bile talep sahibi uğradığı zararların gerçekten oluştuğunu ve zarar ile oluşan kaza arasında açık bir sebepsonuç ilişkisi bulunduğuna dair beyanda bulunur. Talep sahibi dilerse detaylı değerlendirme yapılabilmesi için beklemeyi tercih edebilir ancak bu durum kaçınılmaz olarak daha uzun sürecektir. “Hızlı İzleme” yöntemiyle değerlendirilen tazmin talebine itiraz etmek isteyen talep sahibi Fona yeni belgelerle kanıtlar sunmak zorunda olup, Fon tarafından yapılacak olan ikinci bir değerlendirme sonucu ilk değerlendirmeden daha düşük ya da daha yüksek olabilir. 19 2.8. BİR TALEP SAHİBİNİN FON'UN KARARI İLE UZLAŞAMAMASI DURUMUNDA NE OLUR? Uluslararası tazminat sisteminde; talebin değerlendirilmesi konusunda uzlaşmaya varmak mümkün değilse, talep sahibi talebini zararın meydana geldiği devletteki yetkili mahkemeye sunabilir. Tazminat rejiminin kurulduğu 1978 yılından bu yana mahkeme yoluyla uzlaşı yoluna gidilmesi çok sık rastlanan bir durum değildir. Diğer yandan mevzuatımızda yuşmazlıkların çözümü için hakem tayini 5312 sayılı Kanunun 20.maddesine göre; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile sorumlu taraf veya garantörünün uzlaşması halinde bu Kanunun uygulanmasından doğacak uyuşmazlıkların çözümü için hakem veya hakem heyeti tayin edilebileceği belirtilmiştir. Tayin edilen hakemler Türk hukukunu uygular. Tahkim, ilgisine göre 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu hükümlerine tabidir. 2.9. ZARAR TESPİT KOMİSYONU GÖREV VE ÇALIŞMALARI Tazmin Değerlendirme Ofislerinden farklı olarak, Zarar tespit komisyonu ve çalışma esasları Uygulama Yönetmeliğinin 38. maddesinde şu şekilde belirlenmiştir: Birinci ve ikinci seviyedeki bir olayda, zarar tespit komisyonu; sorumlu vali başkanlığında, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına bağlı liman başkanlığı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Bölge Komutanlığı, ilgili büyükşehir ve/veya belediye başkanlığı temsilcilerinden olmak üzere en az beş kişiden oluşur. (Madde 38/1) Üçüncü seviyedeki bir olayda, zarar tespit komisyonu; Çevre ve Şehircilik Bakanı başkanlığında, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü, Sahil Güvenlik Komutanı, sorumlu vali ve ilgili belediyelerin başkanları veya görevlendirecekleri temsilcilerinden olmak üzere en az beş kişiden oluşur. (Madde 38/2) Zarar tespiti çalışmaları tamamen sona erdikten veya herhangi bir konuda ortaya çıkan zararın belirlenmesi tamamlandıktan sonra, tespite ilişkin rapor ve tutanaklar yapılacak tazminat taleplerine esas olmak üzere Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına gönderilir. Tespiti uzun sürecek zararlar için tahmini toplam zararı aşmayacak şekilde kısmi zarar tespiti de komisyon tarafından Bakanlığa gönderilebilir.(Madde 38/9) Zarar tespit komisyonunun görevleri ise Uygulama Yönetmeliğinin 39.madde de şu şekilde belirlenmiştir: Bu Yönetmeliğin 38.maddesinde çalışma usul ve esasları belirtilen zarar tespit komisyonu; olay sonucu ortaya çıkan kirlenmenin temizleme masraflarını, koruyucu önlemlere ilişkin masrafları, canlı kaynaklar ve deniz yaşamına verilen zararları, bozulan çevrenin yeniden 20 oluşturulması, toplanan atıkların taşınması ve bertarafı için yapılacak masrafları, geçim için kullanılan doğal ve canlı kaynaklarda meydana gelen zararları, özel mallardaki zararları, şahısların yaralanması ve ölümünden kaynaklanan zararları, gelir kayıplarını, gelir ve kazanç kapasitelerine verilen zararları ve diğer kamu zararlarını belirleme görevlerini yapar, denilmektedir. 21 3. BÖLÜM FARKLI TÜRDEKİ TALEPLERİN SUNULMASI HAKKINDA KILAVUZ 22 3.1. KİRLİKTEN KORUNMA VE TEMİZLİK MASRAFLARI İÇİN YAPILAN TALEPLER ÖNLEMLERİNİN 3.1.1. Tazminatın Kapsamı Denizlerdeki ve kıyılardaki temizlik operasyonları, genellikle kirlilik zararını önlemeyi ya da en aza indirgemeyi amaçladığı için, birçok durumda koruyucu önlem olarak değerlendirilir. Petrole karşı hassas bölgeleri korumak (hassas kıyı habitatları, endüstriyel tesislerin deniz suyundan faydalandığı alanlar, deniz ürünü çiftlikleri ve yat limanları gibi) kıyı şeritleri ve kıyı tesislerini temizlemek ve toplanmış petrol ile petrol atıklarını bertaraf etmek, ayrıca denizlerde petrolle mücadele etmek amacıyla alınan makul önlemlerin maliyetinin karşılanması için tazminat ödenebilir. Alınan önlemlerin maruz kalınan kirlilik tehlikesiyle orantılı olması ve kaza ardından ortada ciddi ve olası bir kirlilik tehlikesi bulunması kaydıyla, hiçbir kirlilik durumu ortaya çıkmasa bile kirliliği önleyici tedbir olarak temizlik araç gereçlerinin ve kurtarma araçlarının olay mahalline intikali için harcanan giderler de tazmin edilebilir. Kirlenmenin önlenmesi veya aza indirgenmesi ile ilgili alınacak tedbirlerden doğan zararlar da tazmin edilir. Örneğin temizlik tedbirleri; yollara, rıhtımlara ve setlere zarar verirse, bunun sonucunda ortaya çıkan gerekli onarımların maliyeti tazmin edilebilir. Petrol kirliliğinin neden olduğu bir zararın giderilmesinden ziyade, iyileştirme işlemlerinin yapılmasını içeren talepler kabul edilemez. Hayvanların durumunu ilgilendiren meselelerin bir sonucu olarak, kirlenmiş hayvanların özellikle petrole bulanmış kuşların, memelilerin ve sürüngenlerin temizlenmesi için çaba harcanır. Petrol kirliliğinden etkilenmiş yabani hayvanların yakalanması, temizlenmesi ve rehabilitasyonu; iyi yetiştirilmiş personel ve genellikle dökülme alanına yakın bir yerde temizleme istasyonları kurmuş gönüllülerin yardımı ile birlikte, normal şartlarda özel ilgi grupları tarafından yürütülen çalışmayı gerektirir. Temizlik zor ve yavaş işleyen bir süreçtir. Hayvanların durumlarını daha çok sıkıntıya sokabilir. Bu yüzden, yalnızca hayvanların hayatta kalma şansını arttıracak makul temizleme çalışmaları uygulanmalıdır. Gönüllüler tarafından yapılan harcamalar; ortaya çıkan sorunla orantılı olmak kaydıyla yerel kabul tesisleri, alınan malzeme, ilaç ve yiyecek normalde tazmin edilecektir. Keza gönüllülerin yiyecek ve yatak giderleri de tazmin için uygundur. Eğer özel ilgi grupları temizlik ve rehabilitasyon çalışmalarında yer alacaksa bu gruplar çabaların boş yere harcanmasını engellemek üzere iyi bir şekilde koordine edilmelidir. Belirli bir kaza için yapılacak olan saha çalışmalarında harcanmak üzere ayrılan fonlar tazmin tutarından düşülecektir. Kirlenme zararının önlenmesi veya aza indirgenmesi amacını güden tedbirlere ilişkin talepler, objektif kriterler bağlamında değerlendirilir. Bir hükümetin ya da bir kamu yetkilisinin belirli önlemlerin alınmasına karar vermesi; kendi başına alınan bu önlemlerin, Sözleşmelerin amaçları dâhilinde makul olduğu anlamına gelmez. Teknik makuliyet, önlemlerin alınması kararının verildiği zamandaki gerçekler temelinde değerlendirilir. Ancak, operasyonda görevli olanların, kararlarını gelişmeler ve tavsiye ışığında sürekli olarak yeniden değerlendirmeleri gerekir. 23 Alınan tedbirlerin maliyeti için yapılan talepler, bu önlemlerin etkin olamayacağının önceden öngörülmesi halinde kabul edilmez. Örneğin; katı veya yarı katı petrollerde seyreltici (dispersant) kullanılmak istenmesi gibi. Diğer yandan alınan önlemlerin etkin olmaması, kendi içerinde karşılaşılan maliyetlerle alakalı olarak bir talebin reddedilmesi için kendi başına bir neden teşkil etmez. Karşılanan maliyetler ve bu maliyetler ile elde edilen ya da beklenen faydalar arasındaki ilişki makul olmalıdır. Örneğin, insanların girişinin pek mümkün olmadığı kayalıklara bulaşan petrolün temizlenmesi, çok da fazla onaylanmaz. Çünkü bu gibi durumlarda genellikle dalga hareketleriyle olan doğal temizleme daha etkili olmaktadır. Diğer yandan, özellikle tatil sezonunda kirlilikten etkilenen plajlar söz konusu ise, o zaman bu bölgelerin tatil sezonundan önce veya sezon süresinde temizlenmesinin gerekliliği öncelik kazanır. Her olayın kendi özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır. Batan bir gemide kalan petrolün gemiden çıkarılması ile ilgili talepler diğer önleyici tedbirler değerlendirilirken dikkate alındığı gibi makul olma kriterlerine tabidir. Bu tür tedbirlerin kabul edilebilir olması için, bir önceki paragrafta değinildiği gibi, objektif bakılarak makul olmalıdır ve fayda ile maliyetler bu tedbirlerin alındığı anda makul ölçüde olmalıdır. Eğer gemide ne kadar petrol bulunduğuna dair doğruluk payı yüksek bir ölçüm yapılabilirse, bu ölçümün makul bir maliyette olması ve daha fazla kirliliğe neden olabilecek hasara yol açmaması şartıyla yaptırılması petrolün gemiden temizlenmesi konusunda karar verirken ilk makul adım olacaktır. Yukarıda bahsi geçen ölçüm yapıldıktan sonra petrolün temizlenmesi gerektiğine karar verilirken aşağıdaki durumlar göz önünde bulundurulur: A. Batan Geminin Durumu ve Şartları: Gemide kalan petrolün dışarı çıkma ihtimali. Örn: Geminin bordasıda yırtık veya paslanma olması, vb. Gemideki petrolün miktarı, türü ve karakteristiği Geminin oturduğu deniz dibinin ne kadar stabil olduğu B. Bir Sızıntı Durumunda Olası Sonuçlar: Özellikle batıktan petrol çıkarılması için yapılacak olan masraflar ile olası kirlilik sonucu ortaya çıkacak olan masraflar Petrol sızarsa ekonomik ya da çevre açısından bölgede kirlilikten etkilenmesi olası hassas alanlar Petrolün denize sızmasıyla ortaya çıkabilecek olası çevre zararları C. Temizlik Operasyonunun Başarısına İlişkin Faktörler Teknik olarak operasyonun olabilirliği ve başarısı. Örneğin bölgedeki görüş mesafesi, akıntılar, yakınlarda mevcut başka batıklar ve geminin battığı derinliğin çalışmanın başarılı olup olmayacağı üzerindeki etkisi. Operasyon esnasında daha fazla petrolün deniz sızma ihtimali. D. Gemide kalan tüm petrol denize sızsaydı ortaya çıkan masraflar ile operasyon maliyetlerinin makul olması açısından karşılaştırması. 24 Denizler ve kıyı şeritlerindeki kirliliğin boyutunu belirlemek ve kirliliğe hassas olan kaynakların tespiti için yapılacak makul hava denetim operasyonlarının maliyeti kabul edilebilir. Ancak, bir olaya müdahale için birçok organizasyonun bulunması durumunda; boşa gidecek çabaların artmaması için ilgili kuruluşlar arasında koordinasyonun sağlanması gerekmektedir. Temizlik operasyonlarına ilişkin talepler; personel maliyetleri ile araç ve malzemelerin kiralanması ya da satın alma bedellerini de içerebilir. Gerçek anlamda kullanılmayan, ancak yedek olarak bulundurulan araçların maliyetleri için yapılan talepler; araçların az kullanılmış olması gözönüne alınarak daha düşük bir bedelle değerlendirilir. Temizlik malzemelerinin tamir edilmesinin, temizlenmesinin ve operasyonlar sırasında kullanılan malzemelerin değiştirilmesinin maliyeti ile ilgili makul talepler kabul edilmektedir. Eğer kullanılan araçlar belirli bir petrol kirliliği için satın alınmışsa ve bu malzemenin daha sonraki kirlilik olaylarında ya da başka bir amaçla kullanılması mümkün olacaksa, tazminat miktarı belirlenirken malzemenin geri kalan değeri düşülerek ödenecek miktar tespit edilir. Kamu yetkilileri, müdahale planının bir parçası olarak, bir petrol kirliliği meydana geldiğinde, hemen kullanılabilecek olan malzeme ya da ekipmanı satın alması ya da elinde bulundurduğu malzeme ve aracı kullanması halinde, kullanılmış olan bu malzeme ve ekipmanların satın alınma fiyatının makul bir bölümü için tazminat ödenir. Bu ödeme, genellikle malzemenin ana maliyetinin beklenen kullanışlı çalışma hayatı ve ayrıca malzemenin bakımı ve saklanmasının maliyetini içeren bir oranda geri verilmesi gibi bir yolla hesaplanan günlük orana dayandırılır. Ekipman sahibinin, özel anlaşmalı bir yüklenici olması durumunda; kârın makul bir kısmı da kapsama dâhil olur. Temizlik işlemleri, sıklıkla ve genellikle büyük miktardaki petrol ve petrol atıklarının toplanması ile sonuçlanır. Toplanan atıkların saklanması ve bertarafına ilişkin makul maliyetler kabul edilir. Bir talep sahibinin toplanan petrollü atığın satışını müteakip herhangi bir ekstra gelir elde etmesi durumunda bu gelirler, ödenecek olan herhangi bir tazminat miktarından düşülecektir. Temizlik işlemleri, çoğunlukla istihdam edilmiş sürekli personel ya da kendilerine ait deniz taşıtları, araçlar ve ekipman kullanan kamu ya da kısmen kamu yetkilileri tarafından gerçekleştirilir. Bu kuruluşların yaptığı ilave makul masraflar icin tazminat ödemesi yapılabilir. Ancak bu harcamaların kaza neticesinde yapılması; ilgili kirlilik olayı meydana gelmemiş olsa ve buna bağlı operasyonlar yapılmasaydı ortaya çıkmayacak olan masraflar olması gerekmektedir. Tazminat aynı zamanda, kamu yetkilileri ve kamu yararına çalışan özel kuruluşlar tarafından; olay meydana gelmese bile, sürekli istihdam edilen personelin maaşları gibi sabit ücretler için de geçerlidir. Fakat bu tazminata hak kazanabilmek için bu gibi harcamaların, söz konusu temizlik dönemiyle yakından alakalı olması ve temizlikle uzaktan alakası olabilecek genel masrafları içermemesi gerekir. Kurtarma işlemleri, bazı durumlarda önleyici tedbir unsurlarını da içerebilir. Eğer bu tür işlemlerin öncelikli amacı kirlenme zararını önlemek ise, maliyetler 1992 sözleşmeleri kapsamında karşılanabilir. Ancak bu işlemler; geminin ve taşıdığı yükün kurtarılması gibi başka 25 bir amaca hizmet edecek olursa, bu durumda ortaya çıkan harcamalar, Sözleşmeler kapsamında kabul edilmez. Hem kirliliğin önlenmesi, hem de gemi ve/veya yükün kurtarılması amacıyla faaliyette bulunulursa ve bu daha önceden belirlenmiş öncelikli amaçlara uygun değilse, oluşacak harcamalar, kirlenmenin önlenmesi ve kurtarma faaliyetleri arasında paylaştırılır. Önleyici tedbir faaliyetlerinin tazmin edilmesine ilişkin değerlendirmeler, kurtarma sonuçlarının değerlendirilmesi için göz önünde bulundurulan kriterlere göre yapılmaz ve tazminat makul bir kâr unsuru da dâhil olmak üzere oluşacak masraflarla sınırlıdır. 3.1.2 Taleplerin Sunumu Temizlik masrafları için yapılan taleplerin temizlik operasyonlarında bu masrafların yapılan işlemlerle ne şekilde bağlantılı olduğunu gösteren belgelerle desteklenmesi gerekir. Masrafların başarılı bir şekilde tazminini mümkün kılacak en iyi yöntem kayıt tutmaktır. Sunulacak olan bir talep, kirliliği ortadan kaldırmak veya azaltmak için neler yapıldığını, bu faaliyetlerin neden, nerede, ne zaman, hangi kaynaklarla kimler tarafından ne kadar ücretle yapıldığını açık ve net bir şekilde ortaya koymalıdır. Çalışma evrakları, faturalar, ücret kayıtları harcamaların doğrulamalarını yapmadıkları sürece tek başlarına yeterli sayılmamaktadır. Müdahale çalışmalarını anlatan ve bunları harcamalarla bağlayan kısa bir rapor, taleplerin değerlendirmesini büyük ölçüde kolaylaştırır. Müdahale faaliyetleri ile yapılan harcamaların bağlantılarını gösteren özet bir tablo oluşturulmalı ve talebe eklenmelidir. Her müdahale faaliyeti için yükleniciler, faaliyetlere katılan personele ilişkin ayrıntılı bilgiyi, kullanılan malzeme ve ekipmanın türü ve miktarını ve temizlenen kıyı alanının uzunluğunu içeren faaliyet günlük olarak kayıt altına almalıdır. Eğer denizdeki petrolle mücadele için bazı deniz araçları kullanıldıysa, bunların hangi süre ile kullanıldıklarını belirleyen seyir defterinden alınan özetler faydalı bir bilgi kaynağıdır. Özel bilgi aşağıdaki unsurları içermelidir: • Etkilenen alanın betimlenmesi, kirlenme kapsamının açıklanması ve en ağır şekilde kirlenmiş olan alanların tanımlanması (örneğin fotoğraflar veya videokasetler ile desteklenen haritalar veya denizcilikle ilgili çizelgeler kullanılması), • Olaya karışan gemiyle petrol kirliliği arasında bağlantı kuran analitik ve/veya diğer kanıtlar (petrol numunelerinin kimyasal analizi, rüzgârlar, gelgit ve akıntı verileri, su üzerinde olan petrolün hareketlerinin gözlemlenmesi ve belirlenmesi), • Çeşitli çalışma yöntemlerinin neden seçildiğine ilişkin bir açıklamayla beraber, açık denizde, kıyıya yakın yerlerde ve kıyıda gerçekleştirilen çalışmalarla ilgili açıklamaları ve gerekçeleri içeren olay özetleri, • Her bir alanda çalışmanın gerçekleştirilmiş olduğu tarihler, 26 • Her alandaki işgücü maliyetleri (temizlik calışmalarında görev alan personelin sayısı ve kategorileri, ilgili işverenin adı, çalışma saatleri, düzenli veya fazla mesai ödeme oranları veya ödeme oranlarının hesaplanma kaynağı ile ilgili açıklamalar ve diğer masraflar), • Müdahale personelinin seyahat, barınma ve iaşe giderleri, • Her bir alandaki malzeme maliyetleri (kullanılan malzeme türü, kimin tarafından sağlandığı, kira bedeli ya da satın alma maliyeti, kiralama bedelinde kullanılan hesaplama metodu, kullanılan miktar, kullanım süresi), • Makul bir tamirin ötesinde zarar görmüş malzemelerin değiştirilmesi için yapılan masraflar (malzemelerin yaşı ve türü, kim tarafından tedarik edildiği, orijinal alım maliyeti ve fotoğraflar, video ya da diğer kayıt materyalleri aracılığı ile desteklenen zararın durumu), • Tüketilen malzemeler (tanımı, kim tarafından tedarik edildiği, miktarı, birim maliyeti ve nerede kullanıldığı), • Operasyonların sonunda, özellikle olayda kullanılmak üzere alınmış araçların ve malzemelerin arta kalan ekonomik değeri, • Özellikle ilgili olayda kullanılmak üzere satın alınmayan ancak olayda kullanılan malzeme ve aracın yaşı, • Nakil maliyetleri (kullanılan vasıtaların, gemilerin veya uçakların sayısı ve türü, bunların çalıştırıldığı saat veya gün sayısı, kira bedeli veya işletme maliyeti, talep edilen bedellerin hesaplanmasında kullanılan yöntem), • Geçici depolama maliyeti (eğer varsa) geri kazanılan petrol ya da petrollü malzemenin atılma miktarlarını birim maliyetini ve talep oranın hesaplanmasının yöntemini içeren nihai olarak atılmasının maliyeti. Petrole bulanan hayvanların temizlenmesi ve tedavisi için yapılan çalışmaların maliyeti için olan talepler, yukarıda değinilen temizlik maliyetleri ile aynı yapıyı takip etmelidir. Tedavi edilen hayvanların detaylı sayısı ve doğal yaşama yeniden başarı ile bırakılanların sayısını gösteren somut kanıtlar temin edilmelidir. 27 3.2. MÜLK HASARLARI İÇİN TALEPLER 3.2.1. Tazminatın Kapsamı Petrol tarafından kirletilmiş mülkün, örneğin yatları da içeren deniz taşıtlarının, balıkçılık malzemelerinin ve deniz kültür tesislerinin temizlenmesinin, onarılmasının veya değiştirilmesinin makul masrafları tazmin edilebilir. Bu masraflar kapsamına aynı zamanda, enerji santralleri ve deniz suyundan tuz üreten tesisler gibi endüstri tesislerinin deniz suyundan yararlanan ekipmanlarının ve makinelerinin temizlenmesi maliyetleri de dâhil olmaktadır. Eğer mülkün temizlenmesi ve tamiri mümkün değilse, yenisiyle değişim ücretleri de bu kapsama girer. Yine de, eski malzemelerin yenileriyle değiştirilmesinin maliyeti için bütünüyle tazminat ödenmez; ancak mülkün yaşı ve beklenen dayanıklılığı göz önünde bulundurularak ödeme yapılır. Örneğin, iki yıllık bir balık ağı aşırı kirlenme sonucunda değiştirilmek zorundaysa ve zaten normal şartlarda bir yıl daha kullanıldıktan sonra değiştirilmesi gerekiyorsa değişim maliyetinin yalnızca 1/3'ü tazmin edilir. Mülke gelen zararlar bazı durumlarda; mülk temizlenene, onarılana ya da değiştirilene kadar, mülk sahibinin normal işini yürütememesinden dolayı ekonomik kayıplara neden olabilir. Örneğin balık çiftlikleri tesisleri petrol tarafından kirletilirse, bu çiftlikler olumsuz yönde etkilenir. Bu gibi dolaylı ekonomik kayıplar tazmin edilebilir. (Ekonomik kayıplar hakkında detaylı bilgi için Bölüm 3.3-3.5 e bakınız.) Öte yandan, temizleme operasyonlarında kullanılan kamyonlar ve buldozerler gibi ağır taşıtlar tarafından zarara uğrayan yollar, rıhtımlar ve setlerin tamir masraflarının tazmin talepleri de kabul edilebilir. Bu taleplerin değerlendirilmesinde mülkün, olaydan önceki durumu ve normal tamir periyodu göz önüne alınır. 3.2.2. Taleplerin Sunumu Talep sahipleri; mülklerinin zarar gördüğüne dair kanıtlar ile tamir, temizlik ve yenilemenin gerçekten uygulandığını onaylayan belgeler ya da çalışmanın yürütüldüğüne dair somut deliller temin etmelidir. Mülkün kayıt altına alınması açısından ilk haliyle kalması ya da en azından fotoğraflanması önemlidir. Talep sahiplerinin, ertelemeden Fon ile ya da P&I kulüpleriyle (ya da mümkünse belirlenmiş olan eksper veya Tazmin Değerlendirme Ofisi ile) derhal irtibata geçmeleri tavsiye edilir, bu şekilde zarar görmüş olan mülkle ilgili olarak eğer uygunsa ortak bir ekspertiz çalışması yapılması mümkün olur. Özel bilgi aşağıdaki gibi listelenmelidir: • Mülkün kirlilik hasarı boyutu ve hasarın nasıl meydana geldiğini gösteren bir açıklama. • Kullanılmayacak hale gelen ve zarar gören ya da temizlik, tamir, veya değişim gerektiren mülkün, tanımlanması ve bulunduğu yerleri içeren fotoğrafları (örneğin, tekneler, balıkçılık malzemeleri, oltalar ve kıyafetler.) 28 • Tamir işinin, temizlemenin ya da değişimin maliyeti • Değiştirilen malzemenin yaşı • Temizlik operasyonları sırasında hasar gören yolların, rıhtımların ve setlerin tamirleri temizlik işleminden sonraki tadilatların maliyetinin rutin tamir programı hakkında bilgiler. 3.3. BALIKÇILIK, BALIK ÇİFTLİKLERİ SEKTÖRLERİNDEKİ EKONOMİK KAYIPLAR VE BALIK İŞLEME 3.3.1. Tazminatın Kapsamı Balıkçılık, deniz çiftlikleri ve balık işleme sektörlerinde, petrol tarafından kirletilen mülkün sahiplerine, uğradıkları gelir kayıpları için tazminat ödenebilir (dolaylı kayıp). Örneğin teçhizatı kirlenen bir balıkçı, bunlar temizlenene ya da değiştirilene kadar balık avlaması engellendiği için ekonomik zarara uğrayabilir. Bununla birlikte, bazı durumlarda, mülkü petrol tarafından kirletilmeyen kişiler de olumsuz yönde etkilenebilir. Örneğin donanımı kirlenmemiş olan bir balıkçının, olaydan sonra donanımının kirlenmesini önlemek için, balığa gitmemeye karar vermesi de ekonomik bir kayba yol açar. Bazı durumlarda balıkların, midyelerin ve diğer deniz ürünlerinin doğal ve yetiştirme ürün stokları da petrol yüzünden kirlenebilir, bu durumun insan sağlığını olumsuz etkilemesinden dolayı, idareler, avlanma ve ürün toplama yasağı koyabilirler. Deniz çiftliklerinin sahipleri besleme, büyütme ve normal depolama ünitelerinin kesintiye uğraması sonucunda bazı kayıplara uğrayabilirler. Eğer kirlilik seviyesi insan sağlığını tehdit edecek düzeyde değilse bile, balıkçılar ve balık yetiştiricileri pazarı korumak için geçici yasaklar uygulayabilirler. Balık işleme tesislerinin sahipleri, işleri için kullandıkları aletlerin kirlenmesinden dolayı balıkçılık ve deniz çiftliklerinin kesintiye uğramasından kaynaklanan ekonomik kayıplara uğrayabilirler. Doğrudan balıkçılık ve balık çiftliği faaliyetlerine bağımlı olan işletmelerce (örneğin buz tedarikçisi, balık taşıyıcısı, parekende ve toptancısı, yakıt tedarikçisi) yapılan talepler, yalnızca zararın petrol kirliliğinden kaynaklandığında kabul edilebilir. Diğer bir deyişle, bir talep sadece olay nedeniyle kirlilik meydana geldiği için kabul edilemez. Balıkçılık, çiftlik ve balık işleme sektörlerindeki bütün talepler, 2.Bölüm'de değinilen genel kriterleri karşılamalıdır. Yine de, safi ekonomik kayıp için yapılan tazminat taleplerinin kabul edilmesi için, kirlilik ve masraf ya da zarar arasında yeterli yakınlıkta bir neden-sonuç ilişkisi olması gerekir. 29 Böyle bir bağlantının olup olmadığına karar vermek için aşağıdaki faktörler göz önünde bulundurulur: • Talep sahibinin faaliyetleri ve kirlenme bölgesi arasındaki coğrafi yakınlık (örneğin, etkilenen alanda bir balıkçının büyük ölçüde faaliyet sürdürdüğü ya da çiftlik veya işleme tesisinin etkilenen alana yakın yerde olup olmaması) • Bir talep sahibinin etkilenen kaynağa olan ekonomik ihtiyacının derecesi (örneğin, bir balıkçının aynı zamanda daha önceden faaliyetlerini sürdürdüğü alanın yanındaki etkilenmemiş alanda bu faaliyetlerini sürdürmeye devam edip etmediği ya da ekonomik bir kayba uğramadan, etkilenen alana alternatif olarak, etkilenmemiş başka bir alanda faaliyetlerini sürdürüp sürdürmediği) • Bir talep sahibinin kaynak ya da ticaret olanaklarının alternatif kaynaklarının kapsamı (örneğin, balık işleyicisinin alternatif kaynaklarının bulunup bulunmadığı) • Bir talep sahibinin, petrol dökülmesinden etkilenen alan içerisindeki ekonomik faaliyetin entegre bir parçasını ne dereceye kadar oluşturduğu (örneğin, talep sahibinin iş yerinin etkilenmiş alanda olup olmadığını ya da o bölgede yaşayan insanlara iş imkanı sağlayıp sağlamadığı) Tecrübeler, petrol dökülmesi sonucunda, doğal balık kaynakları ölümlerinin nadir olduğunu gösteriyor ancak böyle bir olayın meydana gelmesi halinde talep sahibi kaybın içeriği ve boyutlarını göstermek amacıyla numuneler saklayarak ve fotoğraflarla kanıt temin etmelidir. Talep sahipleri vakit kaybetmeden zarar görmüş kaynağın tespit edilmesi için ortak bir çalışma yapılabilmesi için Fon ya da P&I Kulüpleriyle (ya da mümkünse belirlenen eksper ya da Tazmin Değerlendirme Ofisiyle) bağlantıya geçmelidirler. Eğer balık ya da kabuklu deniz ürünleri çiftliği zarar görmüş ise, zarar iddiasının desteklenmesinde bilimsel ya da diğer kanıtların temin edilmesi önemlidir. Talep sahipleri vakit kaybetmeden zarar görmüş kaynağın tespit edilmesi için ortak bir çalışma yapılabilmesi için Fon ya da P&I Kulüpleriyle (ya da mümkünse belirlenen eksper ya da Tazmin Değerlendirme Ofisiyle) bağlantıya geçmelidirler. Balık avlama veya toplama yasaklarının kamu yetkilileri tarafından belirlenmesi, bir yasaktan etkilenen ürünün imha edilmesi için nihai bir gerekçe olarak kabul edilemez. Bu tür talepler, ürünün imha edilmesinin bilimsel kanıtlar ve diğer kanıtlar eşliğinde makul olması halinde kabul edilir. 30 Ürünün imhasının ya da yasaklamanın makul olup olmadığı değerlendirilirken aşağıdaki noktalar dikkate alınmalıdır: • Ürünün kirlenmiş olup olmadığı • Kirlenmenin normal av zamanı öncesinde ortadan kalkıp kalkmayacağı • Ürünün suda tutulmasının daha fazla üretimi engelleyip engellemeyeceği • Ürünün normal av zamanında pazarlanabilir olma olasılığı İmhanın ya da yasaklamanın makul olup olmadığı konusunda yapılan değerlendirme bilimsel kanıtlara dayanması gerektiğinden, numunelendirmenin ve testlerin, özellikle de bozulma testinin kimyasal analiz ile gerçekleştirilmesi önemlidir. Petrol dökülmesinden etkilenen bir alandan alınan numuneler (şüpheli numuneler) ve kirlenen alan dışında kalan yakındaki ticari bir tesisten alınan kontrol numuneleri aynı zamanda test edilmelidir. İki numune grubu da eşit sayıda numune içermelidir. Kötü tat testinde, test edicilerin; test edilen numunenin şüpheli numune grubuna mı yoksa kontrol grubuna mı ait olduğunu bilmemesi gerekir (kör test). 3.3.2. Taleplerin Sunumu Balıkçılık, deniz çiftlikleri ve balık işleme sektörlerindeki ekonomik kayıplar için yapılan taleplerin değerlendirilmesi, mümkün oldukça, talep süreci ve önceki süreçler boyunca (örneğin olaydan 3 yıl öncesi için) talep sahibinin denetlenmiş hesaplarının ya da vergi iadelerinin durumu gibi, gerçek mali sonuçlar arasındaki bir karşılaştırmaya dayanmalıdır. Değerlendirme bütçelendirilmiş rakamlara dayandırılamaz. Bu konudaki kıstas ise, talep sahibinin işindeki ekonomik kaybın tamamen kirlenmenin bir sonucu olup olmadığıdır. Geçmişteki finansal sonuçların değerlendirilmesindeki amaç; gelirin artıp azalması, ya da yıllar boyunca sabit kalmasına bakılarak ve bu gibi olguların nedenlerinin altı çizilerek, petrol dökülmesi meydana gelmemiş olsaydı, talep sahibinin işinin geçmiş ekonomik peformansını hesaba katarak, talebin değerlendirilme süresi boyunca gelirin beklenen gelir olup olmadığına karar vermeyi mümkün kılmaktır. Bunu yaparken talep sahibinin özel durumları ve mevcut kanıtlar da hesaba katılır. Buna ek olarak, avlanma kayıtları, satış kayıtları, balıkçılık harcamalarının kayıtları ya da normal balıkçılık masrafları ve gelirlerini içeren kayıtlar da kirletilen alandaki balıkçılık bölgelerini kapsayan düzenlemelerin çeşitli unsurları kadar göz önünde bulundurulur. Uygun olduğu sürece, talep sahibinin ilişkili olduğu balıkçılık faaliyetlerinde yaygın olan avlanma oranlarındaki satış ve harcamalarındaki değişikliklere de önem verilir. Yeni bir balıkçılık faaliyeti açısından geçmişe dönük hiçbir ticari kaydı bulunmuyorsa, etkilenen alandaki benzer faaliyetlerin ya da işlerin ortalama gelirlerindeki düşüş oranları, yeni bir teşebbüsün de bu durumdan aynı şekilde etkileneceği düşünülerek, hesaplamalarda kullanılabilinir. Brüt kâr kaybına göre tazminat ödenebilir. Yalnız, olayın sonucuyla alakası olmayan normal harcamalar ve tasarruf edilen genel giderler, talep edilecek gelir kaybından çıkarılmalıdır. Bu gibi maliyetler, yapılan işin seviyesine bağlı olarak farklılık gösterir. Malzemelerin 31 muhteviyatının yapılacak hesaba katılması ilgili işle bağlantılıdır; fakat yine de yiyecek, balık yemi, dondurma ve paketleme, yakıt ve yağlama yağları gibi alımların ve petrol, elektrik ve nakliye gerekliliklerin masraflarını içerebilir. Herhangi tasarruf edilen işgücü ve tayfa maliyetleri de beklenen iş hacmindeki gelirden çıkarılmalıdır. Talep sahiplerinin, kayıplarını aşağıdaki bilgileri içeren uygun bir kanıtla belirtmeleri gerekir: • Zararın kirlilikten kaynaklandığını gösteren kanıtları içeren kaybın niteliği, • Zarar süreci içinde ve önceki 3 yıl içindeki gelirin aylık dökümü, • Mümkün olursa, zarar süreci içindeki ve önceki 3 yıl boyunca, yakalanan, toplanan ya da işlenen her bir deniz ürününün miktarındaki (kg) aylık dökümü, • Tasarruf edilen umumi masraflar ya da çeşitli normal harcamalar. • Zarar hesaplanmasında kullanılan yöntem. Talep sahiplerinin, olayın sonucu olarak ekstra gelir elde edip etmediklerini göstermeleri gerekir. Örneğin talep sahipleri, olay ile bağlantılı olarak yerel mercilerden ya da diğer oluşumlardan herhangi bir ödeme ya da ara tazminat ödemesi alıp almadıklarını göstermelidirler. Kesinti normal şartlarda yapılmayacaktır; fakat kendi mülklerini ya da ticari işlerini korumayı amaçlamadan temizlik operasyonlarında katılım gösteren bireylere küçük miktarlarda ödemeler yapılır. Bazı balıkçılık ve çiftlik sektörlerinin çok küçük çaplı işletmeler oldukları ve bir kısmının kendi geçimlerini karşılamaya yeterli veya sadece yarı ticari seviyede faaliyette bulundukları bilinmektedir. Bu gibi talep sahipleri, avlanma ve gelir kayıtlarını tutma gerekliliğini yerine getiremeyebilirler ve bu nedenle taleplerini destekleyecek yeterli kanıtları sunmakta zorluk çekmeleri söz konusudur. Bu gibi durumlarda talepler, hükümet istatistikleri veya diğer yayınlanmış bilgiler ve etkilenmiş ya da etkilenmemiş benzer balıkçılık alanlarındaki araştırmalar temel alınarak değerlendirilecektir. 1992 Fonu, sektörlere özel nitelikte taleplerin nasıl sunulması gerektiğine dair rehberler yayımlamış olup, bunlardan biri de balıkçılık, balık çiftlikleri ve balık işleme sektörüne yöneliktir. Bu rehberler aynı zamanda talebi değerlendiren uzmanların da yararına sunulmuştur. Tüm rehberlere IOPC Fund internet sitesinden erişilebileceği gibi, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca bir kısmı Türkçe olarak resmi internet sitesinde kullanıcıların yararına sunulmaktadır. 32 3.4. TURİZM SEKTÖRÜNDEKİ EKONOMİK KAYIPLAR İÇİN YAPILAN TALEPLER 3.4.1. Tazminatın Kapsamı Kirlenmiş halk plajlarına yakın konumda bulunan ve gelirinin büyük çoğunluğunu turistlerden kazanan, turizm sektöründeki işler; kirlilik dönemi boyunca konuk sayısında meydana gelen düşüşten kaynaklanan kâr kaybından dolayı mağdur olabilir. Ancak yine de, bu gibi zarar taleplerinin (safi zarar olarak adlandırılır), tazminata hak kazanabilmesi için zararın kirlilik yüzünden meydana geldiğinin kanıtlanması gerekmektedir. Diğer bir deyişle, bir talep sadece; olay sonucunda kirlilik oluştu diye kabul edilemez. Turizm sektöründeki bütün talepler, 2.Bölüm'de bahsedilen genel kriterleri karşılamalıdır. Bu sektörde meydana gelen kaybın tazmin edilebilir olması için kirlenme ve talep sahibinin karşılaştığı zarar ya da kayıp arasında yeterli bir bağlantı (illiyet bağı/neden-sonuç ilişkisi) olması gerekir. Bu gibi yakın bağlantıların var olup olmadığına karar verirken aşağıdaki unsurlar göz önünde bulundurulur: • Talep sahibinin ticari faaliyetleri ve kirlenme bölgesi arasındaki coğrafi yakınlık (örneğin, otelini kamp alanının restoranın etkilenen kıyıda ya da oraya yakın bir yerde olup olmadığı) • Bir talep sahibinin etkilenen iş alanına olan ekonomik bağlılığın derecesi (örneğin, etkilenen kıyıya yakın olan restoran ya da otelin sadece ya da çoğunlukla turistlere mi yoksa iş için seyahat edenlere mi hitap ettiği.) • Bir talep sahibinin ticari kayıplarının başka kaynaklarca giderilip giderilmediği (örneğin, turistlerden elde edilen gelirin düşüşünün, temizlik operasyonu için bölgede bulunan personel ve medyadan temsilciler gibi kirlilik olayına müdahale operasyonlarında yer almış olanlardan elde edilen gelir ile telafi edilip edilmediği) • Bir talep sahibinin, petrol dökülmesinden etkilenen alan içerisindeki ekonomik faaliyetlerin, bu alanın ne dereceye kadar bir parçasını teşkil ettiği (örneğin, talep sahibinin iş yerinin etkilenmiş alanda olup olmadığı ya da o bölgede yaşayan insanlara iş imkânı sağlayıp sağlamadığı) Aşağıda türlere ayrılan talep sahiplerinin talepleri değerlendirilirken şöyle bir ayrım yapılır: (a) Doğrudan turistlere mal veya hizmet satan ve işleri petrol dökülmesinden etkilenmiş bir alanda olup, ziyaretçilerinin sayısındaki azalmadan doğrudan etkilenen talep sahipleri (otel, kamp alanı, bar ve restoran sahipleri) 33 (b) Turizm sektöründe yer alan diğer işler için mal veya hizmet sağlayan ancak doğrudan turistlere mal veya hizmet vermeyen talep sahipleri (toptancılar, hediyelik eşya ve kartpostal üreticileri, otel çamaşırhanecileri) Genellikle ikinci kategoride bulunan talep sahiplerinin, karşılaştığını iddia ettikleri zararlar için yeterli yakınlıkta bir ilişki olmadığı düşünülmektedir. Bu yüzden, prensip olarak, bu tür talepler kabul edilmeyecektir. 3.4.2. Taleplerin Sunumu Turizm sektöründeki ekonomik kayıplar için yapılan taleplerin değerlendirilmesi, mümkün olduğunca, zarar süreci ve önceki süreçler boyunca, örneğin olaydan 3 yıl öncesi için, talep sahibinin denetlenmiş hesaplarının ya da vergi iadelerinin durumu gibi, gerçek finansal veriler arasındaki bir karşılaştırmaya dayanmalıdır. Değerlendirme bütçelendirilmiş rakamlara dayanmaz. Kriter, talep sahibinin işindeki ekonomik kaybın, tamamen kirlenmenin bir sonucu olup olmadığıdır. Geçmişteki finansal sonuçların değerlendirilmesinin amacı; gelirin arttığı, düştüğü ya da yıllar boyunca sabit mi kaldığına bakılarak ve bu gibi olguların nedenleri açıklanarak, eğer petrol dökülmesi meydana gelmemiş olsaydı, talep sahibinin işinin geçmiş ekonomik performansını hesaba katarak talep tarafından kapsanan süredeki gelirin, beklenen gelir olup olmadığına karar vermeyi mümkün kılmaktır. Bunu yaparken talep sahibinin özel durumları ve mevcut kanıtlar da hesaba katılır. Etkilenen bölgede nispeten yeni kurulmuş olan firmalar ile ticari kayıtları olmayan firmaların iş kapasitelerindeki düşüş, bu bölgede faaliyet gösteren benzer firmalarla aynı seviyede zarara uğrayacağı farz edilerek hesaplanır. Brüt kâr kaybı temelinde tazminat ödenebilir ve böylece olayın sonucu olarak karşılanmayan, tasarruf edilen umumi harcamalar ya da diğer normal masraflar gelirdeki düşüşten çıkarılmalıdır. Bu gibi değişken maliyetler başarılan işin seviyesine bağlı olarak değişkenlik gösterir. Değerlendirmeye alınacak olan malzemeler özel olarak işle ilgili olanlardır ancak; yiyecek, otel temizlik malzemeleri ve hediyelik eşya olarak satılan mallar, yakıt ve yağlama yağları gibi alımların ve petrol, elektrik temizlik ve bakım gibi faaliyetlerin masraflarını içerebilir. Herhangi tasarruf edilen işgücü ve personel maliyetleri olması halinde bunlar iş hacmindeki düşüşten çıkarılmalıdır. Talep sahiplerinin, kayıplarını aşağıdaki bilgileri içeren uygun bir kanıtla belirtmeleri gerekir: • Zararın kirlilikten kaynaklandığını gösteren kanıtları içeren zararın içeriği ile ilgili bilgiler • Zarar süreci içinde ve önceki 3 yıl içindeki gelirin aylık dökümü • Mümkün olursa, zarar süreci içindeki ve önceki 3 yıl içerisinde ticari hacmin aylık dökümü (oteller için tutulan odaların sayısı, kamp alanları için kiralanan çadır alanlarının sayısı, konaklama yerleri için kiralanan hafta sayısı, restoranlar için satılan öğün sayısı, diğer turistik aktiviteler için ziyaretçi/satılan bilet sayısı, dükkânlar ve barlar gibi diğer işletmeler için ise gelir döküm tablosu gerekmektedir.) 34 • İş kapasitesindeki değişikliklerin detayları (örneğin otellerdeki yatak odası sayısı) ve kaybın meydana geldiği yıl ve önceki 3 yıl süresince açılma saatleri ve ücretlerdeki değişiklikler) • Tasarruf edilen umumi masraflar ya da çeşitli normal harcamalar. • Kaybın hesaplanmasında kullanılan yöntem Talep sahiplerinin olayın sonucu olarak ekstra gelir elde edip edemediklerini göstermesi gerekir. Örneğin talep sahipleri, olay ile bağlantılı olarak yerel mercilerden ya da diğer oluşumlardan herhangi bir ödeme ya da ara tazminat alıp almadıklarını göstermelidirler. 1992 Fonu, sektörlere özel nitelikte taleplerin nasıl sunulması gerektiğine dair rehberler yayımlamış olup, bunlardan biri de turizm sektörüne yöneliktir. Bu rehberler aynı zamanda talebi değerlendiren uzmanların da yararına sunulmuştur. Tüm rehberlere IOPC Fund internet sitesinden erişilebileceği gibi, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca bir kısmı Türkçe olarak resmi internet sitesinde kullanıcıların yararına sunulmaktadır. 3.5 EKONOMIK KAYBI ÖNLEMEK İÇİN ALINAN ÖNLEMLERLE İLGİLİ TALEPLER 3.5.1. Tazminatın Kapsamı Tamamen ekonomik kaybın önlenmesi ya da azaltılması için yapılan masrafların tazmin talepleri onaylanırsa, sözleşmeler kapsamında tazminata hak kazanılır. Bu gibi önlemler balıkçılık ve turizm sektörlerinde meydana gelen kirliliğin olumsuz etkisiyle savaşmayı amaçlayabilir. Tazminata hak kazanılması için aşağıdaki gereklilikler yerine getirilmelidir: • Tedbirlerin maliyetinin makul olması • Tedbirlerin maliyetinin, hafifletmek amacını taşıdıkları bir zarar ya da kayıpla orantısız olmaması • Tedbirlerin uygun olması ve işe yarayacağına dair makul bir gerekçe ortaya konması (Örneğin, deniz ürünlerinde eski güveni yeniden sağlamaya yönelik pazarlama tedbirleri, normal olarak balıkçılık yapılan alanlarda oluşan kirliliğin temizlenmesi veya ilerde kirlenme riskinin olmaması garanti altına alındıktan sonra uygulanmalıdır.) • Reklam çalışmaları ve pazarlama kampanyalarıyla ilgili olarak, alınacak tedbirlerin hedeflenen gerçek pazarla ilgili olması gerekir (Örneğin; kirlilikten etkilenmiş bir alanda, kirliliğin turizm üzerindeki olumsuz etkilerini önlemek için yapılacak reklam çalışmaları, pazarlama faaliyetleri ve diğer aktiviteler gibi tedbirler; normal olarak bu bölgeye gelecek müşterilere odaklanmalıdır.) 35 Pazarlama kampanyalarının ya da benzer faaliyetlerin maliyetine ilişkin talepler, bu amaç için normalde alınan önlemlere ek olarak yapılması halinde kabul edilir. Diğer bir deyişle, tazminat, sadece kirliliğin olumsuz etkilerini önlemek için ihtiyaç duyulan ek maliyetler sonucunda verilir. Çok genel bir tabiat alanı için yapılacak pazarlama kampanyaları kabul edilemez. Eğer bazı kamu kuruluşları aynı olumsuz etkiler ile ilgili kampanyaları üstlenmişse, bu kampanyalar aynı çabaların tekrarlanmamasını sağlamak için eşgüdümlü olmalıdır. Tamamen ekonomik zararı önlemek için alınan tedbirler için yapılan tazminat talepleri bu tedbirler harcama yapılarak gerçekleştirilene kadar kabul edilmez. Kabul edilebilirlik kriteri, olayda; özel koşullar ışığında sahip olunan faydalar ve ayrıca tedbirlerin alındığı zamanda bilinmekte olan gerçekler göz önünde bulundurularak belirlenir. Bir kuruluşun pazarlama faaliyetlerinin maliyeti için talepleri dikkate alındığında; talep sahibinin kazadan sonra medyaya karşı olan tutumu ve özellikle kirliliğin olumsuz etkilerine olan tepkisinin artıp atmadığı da hesaba katılır. 3.5.2. Taleplerin Sunumu Pazarlama kampanyalarına ilişkin talepler aşağıdaki bilgileri içermelidir: • Uygulamaya konan her bir ilave pazarlama faaliyeti için içeriğinin, amacının, zamanlamasının ve hedef kitlesinin detayları • Kirlilik olayının olumsuz ekonomik etkilerini azaltmak için yapılan herhangi pazarlama stratejileri ya da kampanyaları maliyetlerinin, bu maliyetleri destekleyecek ilgili faturalar ve dokümanları içeren ayrıntılı analizi. • Talep sahibinin olağan pazarlama stratejilerinin ve kampanyalarının maliyetleri ve detayları (eğer varsa) • Somut ölçülebilir sonuçlar mevcut ise, ilave pazarlama çalışmalarının sonuçları. 3.6. ÇEVRESEL HASAR VE PETROL DÖKÜLMESİNDEN SONRASI İÇİN ÇALIŞMALARIN TAZMİNİ 3.6.1 Tazminatın Kapsamı 1992 Sözleşmeleri kapsamındaki çevrenin bozulmasına ilişkin tazminat talepleri yalnızca talep sahibinin, bu bozulmadan kaynaklanan kâr kaybıyla ve çevrenin bozulmasına ilişkin gerçekten uygulanan ya da uygulamaya konulacak olan makul önlemlerin maliyetleri ile sınırlıdır. Çevresel hasardan kaynaklanan ekonomik kayba ilişkin kabul edilebilir tazminat taleplerine örnek olarak, deniz parkı ya da doğal parklara ilişkin hasılattaki düşüş, ya da petrol tarafından doğrudan etkilenen ticari deniz ürünlerinin, avlanma miktarındaki azalma gösterilebilir. Bu bölümde, El Kitabının önceki bölümlerinde geçen Balıkçılık, balık çiftliği ve 36 balık işleme sektörlerindeki ve turizm sektöründeki ekonomik kayıplara yönelik taleplere referans yapılmaktadır. (3.3 ve 3.4 alt bölümleri) Deniz çevresinin, doğal yenilenme konusundaki büyük potansiyeli sayesinde, birçok durumda, büyük çaplı petrol dökülmeleri, kalıcı hasara yol açmaz. Doğal süreçte ne gibi önlemlerin alınması gerektiği konusunda bazı sınırlamalar varken, bazı durumlarda, makul iyileştirme önlemleri ile petrol dökülmesinden sonra, doğal yenilenme hızını arttırmak mümkündür. Bu gibi tedbirlerin maliyetleri belirli koşullar kapsamında tazminat için kabul edilecektir. Şu da bir gerçektir ki, zarar görmüş bir alanı petrol dökülmesinden önceki ekolojik durumuyla aynı hale getirmek neredeyse imkânsızdır. Makul iyileştirme tedbirlerinin amacı; olay sırasında organizma karakteristikleri olan ve normal bir işleyişe sahip biyolojik canlıları tekrar oluşturmaktır. Zarar görmüş unsurlarının geri kazanılması yönünde faydası olacağı açıkça gösterildiği takdirde; iyileştirme tedbirleri için tazminat talebi, zarar görmüş alandan uzakta alınmış olsa dahi kabul edilebilir. Zarar görmüş unsurlar ve tedbirler arasındaki yakın bağlantı, 1992 sözleşmelerindeki kirlilik zararının tanımı ile tutarlı olması açısından gereklidir. 2.Bölüm'de bahsedilen, tazminat için yapılan taleplerin kabul edilmesine ilişkin genel kriterlerin yerine getirilmesine ek olarak, çevrenin iyileştirilmesi için alınan önlemlerin masraflarının tazmini için yapılan talepler, tazminata hak kazanabilmek için aşağıda belirtilen kriterleri de yerine getirmelidir: • Tedbirler, iyileşmenin doğal sürecini önemli ölçüde hızlandırma eğiliminde olmalıdır. • Tedbirler, olayın sonucu gerçekleşen zararın daha ileri boyutlara taşmasını önlemeyi amaçlamalıdır. • Tedbirler mümkün oldukça, diğer habitatların bozulmasıyla sonuçlanmamalı ya da diğer doğal ve ekonomik kaynaklar için olumsuz etkiler teşkil etmemelidir. • Tedbirler, teknik olarak uygulanabilir olmalıdır. • Tedbirlerin maliyetleri, zararın süresi ve boyutu ile orantılı ve fayda sağlama eğiliminde olmalıdır. Talepler iyileştirme önlemleri uygulamaya konulduğu zaman, mevcut olan bilgilere göre değerlendirilir. Yalnızca uygulamaya konmuş ya da konacak, makul iyileştirme önlemleri için tazminat ödenir. Para bazında ölçülebilen, çevresel zararın bir sonucu olan, ekonomik kayıplar için yapılan talepler, diğer ekonomik taleplerin değerlendirilmesiyle aynı şekilde değerlendirilir. Teorik modellerle göre yapılan, soyut ölçüme dayalı, çevresel zarara ilişkin taleplere tazminat ödenmez. 37 Bazen iyileştirme çalışmasının gerekli olup olmadığı ya da uygulanabilir olup olmadığına karar verebilmek için çalışmalar yapılması gerekebilir, petrol dökülmesinin yol açtığı çevresel zararın doğası ve boyutuna göre yapılır. Bu gibi çalışmaların yapılması, her petrol kazasında gerekli olmayabilir ve önemli bir çevre zararının oluştuğu büyük çaplı olayların yaşandığı alanlarda yapılması çok daha uygun olacaktır. Fon, Sözleşmelere göre, zarar görmüş bir çevreyi iyileştirmek için alınan makul önlemleri içeren çalışmaların maliyetlerine katkıda bulunabilir. Tazminata hak kazanabilmek için, herhangi dökülme sonrası uygulamaya konan çalışmaların, güvenilir ve kullanışlı bilgiler sağlaması önemlidir. Bu nedenle, çalışmalar, profesyonellik, bilimsel titizlik, tarafsızlık ve denge ile yürütülmelidir. Kirlilikten zarar gören bir Taraf Devlette, iyileştirme önlemlerinin yanı sıra bu gibi çalışmaları şekillendirmek için bir komite ya da diğer mekanizmalar kurulursa, bu çalışmaların başarılı olma ihtimali daha yüksektir. Çalışmaların derecesi, kirliliğin boyutu ve tahmin edilebilir etkileri ile orantılı olmalıdır. Bu tür çalışmaların, bütün sızıntılardan sonra oluşan kirlilik için yapılması gerekli olmayabilir fakat belirgin çevresel etkilere dair kanıtların bulunduğu büyük kazaların gerçekleşmesi durumda yapılması uygun olacaktır. Bir olayın, yukarıda anılan çevre etki değerlendirme çalışmasına tabi olup olmaması gerektiğine karar vermede görüş almak üzere, Fon yetkilileri olay bölgesine davet edilmelidir. Eğer böyle bir çalışmanın gerekliliği doğrulanırsa, Fon’a çalışmanın planlanmasında ve oluşturulmasında katılımda bulunmak üzere fırsat verilmelidir. Bu bağlamda, Fon herhangi bir kirlilik sonrası yapılacak çevresel çalışmanın, başka bir yerde de yapılması muhtemel gereksiz tekrar edilmelere önleyici bir rol oynayabilir. Fon aynı zamanda, uygun tekniklerin ve uzmanların kullanılmasını sağlamak için de yardımcı olabilir. Çalışmaların işleyişinin görüntülenmesi ve sonuçların net olarak birbirinden ayrı bir şekilde belgelenmesi gereklidir. Bu yalnızca söz konusu olay için değil, aynı zamanda ilgili verilerin gelecekteki meseleler açısından Fon tarafından derlenmesi için de önemlidir. Çevre çalışmalarının planlanırken Fon katılsa dahi, bu tedbirleri için harcanan giderlerin tamamen tazminata uygun görüleceği anlamına gelmemektedir. 3.6.2. Taleplerin Sunumu Çevrenin eski haline getirilmesi için alınan önlem ve bunlara bağlı çalışmaların maliyetleri için yapılan tazminat talepleri, aşağıdaki unsurları içermelidir: • Petrol dökülmesi tarafından etkilenen alanın, olayın boyutunun, yayılımın ve kirliliğin seviyesini ve petrol tarafından etkilenen kaynakların betimlenmesi (örmeğin, fotoğraflar, video ya da diğer medya kayıtları tarafından desteklenen haritalar ya da denizcilikle ilgili çizelgeler kullanarak.) 38 • Olaya karışan gemi ile petrol kirliliğini ilişkilendiren analitik ve/veya diğer kanıtlar (petrol numunelerin kimyasal analizi, ilgili rüzgârlar, gel-git ve akıntı verileri, su üzerindeki petrolün hareketlerinin gözlemlenmesi ve çizilmesi.) • Çevresel hasarı değerlendirmek ve önerilen çevrenin eski haline getirme çalışmalarının uygulamasının etkisini gözlemlemek için uygulamaya konan çalışmaların detayları ve sonuçları ile bunlar için yapılan harcamaların dökümü. • Uygulamaya konan ya da konulacak olan çevrenin eski haline getirme tedbirlerinin, detaylı anlatımı ve harcamaların bir dökümü. Çevresel hasardan kaynaklanan ekonomik kaybın tazmini için yapılan talepler, genel ekonomik kayıplar için ortaya konan talep şartları ile aynı yolu takip etmelidir. 39 KONTROL LİSTESİ -1 TALEPLERİM TAZMİN AÇISINDAN UYGUN MU? (Bölüm 1.5.) Bir zarar tazmin talebini sunmadan önce aşağıdaki tüm sorulara “evet” cevabı verebildiğinizden emin olunuz: Talep ettiğiniz harcama, ziyan ve zarardan gerçekten etkilendiniz mi? Kaza sonrasında alınan makul önlemler kaza ile ilişkilendirilebilir mi ve gerekçelendirilebilir mi? Talep ettiğiniz harcama, ziyan ve zarar kirlilik neticesinde mi ortaya çıktı? Talep ettiğiniz harcama, ziyan ve zararın nedenlerini mantıklı bir şekilde petrol dökülmesi sonucu ortaya çıkan kirlilikle ilişkilendirebiliyor musunuz? Gördüğünüz zarar rakamlarla sayılabiliyor mu? Talep ettiğiniz harcama, ziyan ve zarar miktarını kanıtlayabiliyor; uygun belge ve kanıtlarla destekleyebiliyor musunuz? KONTROL LİSTESİ -2 TALEPLERİM İÇİN NE TÜR BİLGİLER SAĞLAMALIYIM? (Bölüm 2.4.) Bir zarar tazmin talebini sunarken aşağıdaki bilgileri sağlamalısınız: Adınız ve adresiniz Kazaya karışan geminin adı Kazanın tarihi, yeri ve detayları biliniyorsa belirtiniz. Fonun bu bilgilerden haberdar olması durumu müstesnadır. Kazanın neden olduğu kirliliğin türü Talep ettiğiniz tazminat tutarı. Talep ettiğiniz zarar türüne göre ilave bilgiler sağlamanız talep edilebilir. (Bölüm 3’e bakınız.) Hem IOPC Fon internet sitesinde yer alan örnek talep formu (Example Claim Form) size kendi formunuzu doldururken yararlı olabilir. Büyük bir kaza durumunda, Fon tarafından internet sitesinde yayımlanacak olan “kazaya özel” talep formunu indirerek Fon/sigortacıya sunabilirsiniz. 40 TAZMİN TALEP FORMU (ÖRNEK)* CLAIM FORM (EXAMPLE)* Talep Sahibinin ve/veya Temsilcisinin Adı, Adresi ve Kimlik Bilgileri Name and address of the claimant and of any representative Kazaya Karışan Gemi The identity of the ship involved in the incident 1992 Fonunca Bilinmiyor ve Talep Sahibince Biliniyorsa Kazanın Tarihi, Yeri ve Özellikleri The date, place and specific details of the incident, if known to the claimant, unless this information is already available to the 1992 Fund Kirlilik Zararının Türü The type of pollution damage Kirlilik önleme tedbirleri, masrafları Özel mülke verilen zararlar Canlı kaynaklar ve deniz çevresine verilen zararlar Ekonomik fayda getiren doğal kaynaklar Bozulan çevrenin eski hale getirilmesi için masraflar Şahısların yaralanması/ölüm zararı Atıkların bertarafı için masraflar Gelir kayıpları, gelir ve kazanç kapasitelerine verilen zarar Diğer zararlar Talep Edilen Zararın Miktarı The amount of compensation claimed Talebi Destekleyici Belgeler Supporting documents for the claim *Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca gerekli görüldüğünde Türkiye’nin zarar göreceği bir kirlilik sonrasında bu kazaya özel olarak form hazırlanarak talep sahiplerinin yararına sunulur. *Forms specific to particular incident affecting Turkey may be presented for the benefit of the claimants by the Ministry of Transport, Maritime Affairs and Communications if deemed necessary. 41
© Copyright 2024 Paperzz