TAHTA AYAKLA MUCiZE! - Sondakika Gazetesi

14 yaşında iki bacağını da kaybeden Turan Bilen, önce
olmayan bacağının yerine inşaatlardan bulduğu tahtalardan yaptığı destek sayesinde dikiş makinesi kullanmayı
öğrenerek bir tekstil atölyesinde çalışmaya başladı. Bilen,
"Emekli olup kendi tekstil atölyemi kurmak istiyorum.
Engelli arkadaşlarım yaşamaktan vazgeçmesinler" dedi
!#)0417 %-52)6 >87ROJONR.R7B<DIMDRQPMONPN
ONRIC7CIROLJPR+DLQNR6PMON=RIOEPIROLPEOFP
LQ4QGFK?MK;K=R1QLQFK?MKIR5ORPM>PFP?MPIRNOJONPHMOR:/
HQ@KNJQRPIPRAQ<Q;KNKRJQRIQHAOGGP9R6PMON=RBMEQHQN
AQ<Q;KNKNRHOLPNORPN@QQGMQLJQNRADMJD;DRGQ4GQMQL,
JQNRHQ1GK;KRJOFGOIRFQHOFPNJORJPIP@REQIPNOFP
IDMMQNEQHKR8;LONJPR5OR4QHQGKRJO;P@GP9R!QFGQNOHO
>PGGPIMOLPNJOR'IOEPIROLPEOFP'RGQNKFKRQMJK;KNK=R:/
HQ@KNQR>OMJP;PNJORJOR6O47OGR?RB<DI
!QFGQMKIMQLKR!QFGQNOFPNJORPIPRAQ<Q;KNKNRJQ
IOFPMJP;PNPRF8HMOHONR6PMON=R'P;OLR*RIQLJO@PE
BIDEQRHQ?EQHKR8;LONJP=RAPLRGOIRAONPR4QFGQR5O
FQIQGRBMJD;DERP7PNRBIDMQR>8NJOLEOJPMOL9R
Türkiye İhracatçılar Meclisi
verilerinden yapılan derlemeye göre; Ege Bölgesi’nden
yapılan ihracata en büyük
katkıyı İzmir, 4 milyar 698 milyon 886 bin dolarlık tutarla
koyarken ihracatta Ege Bölgesi’nde liderliğini sürdürdü
IDEQRHQ?EQHKRAPMOR8;LONOEOJPE9RRHC?JON
:*RHQ@KNJQHIONRO5PRGOLIROGGPE9RBIQIMQLJQRGO?>Q4
Q7GKE9RN<OR7QIEQIRJBMJDLJDE=RIQFOGRFQGGKE9R
#EQRAONPERP7PNR8NOEMPRBMQNRFP>BLGQMKRAPLRP@GO
7QMK@QAPMEOIGP'RJOJP9R"BNOIFPHBNREQIPNOMOLPNP
IDMMQNEQIRP7PNRQHQ;KHMQR1OJQMRIDMMQNEQIR?BLDN,
JQRIQMJK;KNKRQNMQGQNR6PMON=RPN@QQGMQLJQNRADMJD;D
GQ4GQMQLKRAQ<QIMQLKNKNRQMGRA8MCECNORHOLMO@GPLJP;PNP
5ORJPIP@REQIPNOFPNPRIDMMQNQLQIRJPIPERP@PNJO
7QMK@EQHQRAQ@MQJK;KNKRF8HMOJP9R$FIPR ?EPLRQMPFP
#MQQJJPNRCIFOM=RQALPIQR?PHQLOGPRFKLQFKNJQ
6PMON0PNRJDLDEDNDR>8LEC@=R1LBGO?RAQ<QIMQL
GQMPEQGKR5OLEP@GP9R.6&4-(7,.4
'32*5/6,151 P4LQ<QGGQR%QLEQLQ
68M>OFP0NJONRFBNLQRPIPN<PRA8M>OFPRIBN,
DEDNJQIPR$>OR68M>OFP0NJONR32:/
HKMKNKNRPMIRHQLKFKNJQRHQ1KMQNRP4LQ<QG=
32:-RHKMKNKNR<QIRR!Q?PLQNRJ8NOEPNO
>8LORHC?JOR.0MPIRQLGK@MQR&REPMHQLR/.2
EPMHBNR/2RAPNRJBMQLQRDMQ@GK9R
'32*5/67 4LQ<QG7KMQLR%O<MPFPR5OLPMOL,
PNOR>8LOR$>OR68M>OFP0NJONRHQ1KMQN
P4LQ<QGQRONRACHCIRIQGIKHKR ?EPL=R/REPM,
HQLR&.REPMHBNR..RAPNRJBMQLMKIRGDGQLMQ
IBHQLIONRP4LQ<QGMQR$>OR68M>OFP0NJO
MPJOLMP;PNPRFCLJCLJC9R
Huzur, sağlık,
barış temennisiyle
Hayırlı
bayramlar
dileriz
%-527$>OR68M>OFPRP4LQ<QGKNKN
HC?JOR)20FPNPRGOIRAQ@KNQRHQ1QLION=
32:/RHKMKNKNR<QIRR!Q?PLQNRJ8NO,
EPNJORP4LQ<QGKNKRHC?JOR*R>OMP@GPLEO
AQ@QLKFKR>8FGOLJP9R ?EPL=R32:/RHKMKNKNR
<QIRR!Q?PLQNRJ8NOEPNJOR:&:RCMIOHO
P4LQ<QGR>OL7OIMO@GPLEORAQ@QLKFKR
>8FGOLPLION=R#MEQNHQ=R).REPMHBNR
/.*RAPNRJBMQLMKIRJK@FQGKEMQRMPFGOJO
?PL5OJORHOLRQMJK9R.6&4-(7,.4
28 Temmuz 2014 Pazartesi
www.sondakikagazetesi.com
Balık kılçığıyla
su arıtacak!
!72605-7HOFPRLJ9RB79
L9R6QHLQER"K?KMIQHQ=ROGGONRQHLKEK
HQ1KMJKIGQNRFBNLQRQGKMR4QMOR>OMON
AQMKIRIKM7KIMQLKNKNROIBNBEPHO
IQ?QNJKLKMEQFKNQRPMP@IPNR1LB(O
7QMK@EQFKNQRAQ@MQJK9R"K?KMIQHQ=
'LB(OEP?PR>OMP@GPLJP;PEP?JORFD
QLKGEQR<P4Q?KNKNRP7PNO
HOLMO@GPLJP;PEP?RAQMKIRIOEPIMOLP=
FDHDRQLKGQAPMO<OI'RJOJP9R++7$,06
İzmir Metrosu’nun son etabı olan Poligon ve Fahrettin Altay’da yolculu
seferler başladı. İlk seferde yer alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz Kocaoğlu İzmir ulaşımının “en dar boğazını” geçtiklerini söyledi
EVKA 3 İSTASYONU’NDAN metroya binen Başkan Aziz
Kocaoğlu, Fahrettin Altay’a giden ilk yolculu seferi İzmirliler, ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri ve basın
mensupları ile birlikte gerçekleştirdi. 30 dakika
süren yolculuk sonrası Fahrettin Altay İstasyonu’na ulaşan Başkan Kocaoğlu’nu İzmirliler
coşkuyla karşıladı. İzmirlilere en güzel
bayram hediyesini verdiklerini ifade eden
Başkan Aziz Kocaoğlu, “2005 yılında temelini attığımız Üçyol-Üçkuyular Metro
hattı bir çok sıkıntılar, üzüntüler
yaşayarak, işi bırakan yüklenici firmalara rağmen devam ettirmeye
çalıştık. Nihayet bugün, Arife günü
yani Ramazan ayının son günü Ramazan Bayramı hediyesi olarak
İzmirli hemşehrilerimizle birlikte
ilk seferimizi yaptık. Saat 11.00’de
Evka-3 İstasyonu’ndan çıktığımız
yolculuk 30 dakika sonra Fahrettin Altay İstasyonu’nda bitti.
Hayırlı uğurlu olsun” dedi
devamı 16’da
İZMİR BÜYÜKŞEHİR Belediyesi, 20 kilometrelik metro
ağının son iki durağı olan Poligon ve Fahrettin Altay
istasyonları, arife günü hizmete alarak İzmirlilere
bayram sürprizi yaptı. Başkan Kocaoğlu, “Şimdi
önümüzdeki yıllarda Narlıdere’ye doğru yürüyeceğiz.
Ağustos ayında aksilik olmazsa Torbalı
hattı açılacak. Oradan Selçuk’a, Bergama’ya derken İzmir’i gerçek anlamda
demir ağlarla öreceğiz. Biz 11 kilometre raylı sistem aldık. Şu anda 100 kilometre çalışıyor. Ağustos ayında
bu rakam 130 kilometreye
çıkacak. 3 sene içinde
yapacağımız tramvayla 153,5
kilometreye çıkacak” dedi
11 Ağustos'a
kadar mola
%-527"3/3*652 6OMOJPHOFP=RHONP
QMKERFCLO<PRNOJONPHMORCGR"D?DFD
LB(OFP0NOR-:R+OEED?0JQNRPGPAQLON
::R>CNMCIR?BLDNMDRAPLRQLQR5OLO<OI9
32:3RHKMKNKNR$HMCMRQHKNJQNRADRHQNQ
2,)RHQ@RQLQFKREPNPIMOLPNRGB1MQER:)
EPMHBNR/)2RAPNRMPGLORFCGRP7EOFPNP
FQ;MQHQNR1LB(O=R::R#;DFGBF0GQRIQM,
JK;KRHOLJONRJO5QEROJO<OIR ++7,.6
Fahrettin Altay
Altay istasyonu
istasyonu
Fahrettin
ilerideki aşamada
aşamada tramvay
tramvay
ilerideki
sistemi
sistemi ile
ile entegre
entegre olacak.
olacak.
Şu
Şu an
an için
için son
son istasyon
istasyon olan
olan
F.Altay,
F.Altay, sistemin
sistemin Narlıdere
Narlıdere
yönüne
yönüne uzamasıyla
uzamasıyla ara
ara istaistasyon durumuna
durumuna gelecek
gelecek
syon
Maliye Bakanı Şimşek,
"Havalimanları, araç
muayene istasyonları ve
tapu müdürlükleri gibi bir
çok yere kiosk tarzında
ödeme terminalleri kuracağız. Bu sayede 'vergini
öde, öyle gel' dönemi sona
erecek" dedi. >> 5’te
!4&57"4/24*,047.31/4733133/3%
'32*5/6)1517$ HKMKNJQR-&*R%Q5PR6QHLQIMKR1MQ(RPMOR*2RCMIO
QLQFKNJQRJCNHQRC7CN<CFCRBMJD;DRAPMJPLPMJP9RONP?R+P<QLOGRJQFK
?EPLRDAOFPNJONRHQ1KMQNRQ7KIMQEQHQR>8LO=R+CLIPHO0NPNR32:3
HKMKNJQR%Q5PR6QHLQIMKR1MQ(RFQHKFKR-))=REQLPNQR:&=RHQGR:-RPION
32:-RHKMKNJQRADRLQIQER-.-R1MQ(=R3:REQLPNQR5OR:-RHQGRFQHKFKNQ
DMQ@GK9R%Q5PR6QHLQIRIBNDFDNJQR32:/RHKMKRLQIQEMQLKRPFOR-&*R1MQ(=
33REQLPNQR5OR:3RHQGRBMQLQIRIQHKGMQLQR>O7GP=RA8HMOMPIMOR+CLIPHO
32:/RHKMKNJQR-&*R%Q5PR6QHLQIMKR1MQ(RPMOR*2RCMIORQLQFKNJQRJCNHQ
C7CN<CFCRBMJD9R.6&4-(7$,06
"4/24-704055 IKFQRBMEQFKNQRLQ;EONR+CLIRGDLPFGMOL=RDNQNRQJQMQLKNQ
HB;DNRPM>PR>8FGOLPHBL9R%QLEQLPFRPEQNR @MOGEOMOLPR#RONOM
%CJCLCRCILCR+D>QH=R'6QHLQERGQGPMPRJBMQHKFKHMQR$>ORIKHKMQLKNJQ
+CLIRGDLPFGMOLPNRDNQNRQJQMQLKNQRJB;LDRAPLRQIKNR5QL9R#H5QMKIGQN
"Q@QRIQJQLR+CLIRIKHKMQLKNJQNRDNQNRQJQMQLKNQR>O7O<OIR+CLIRGDLPFG
FQHKFKNKNR:)RAPNPNRCFGCNJORBMQ<Q;KNKRGQ4EPNROJPHBLD?'RJOJP9
++7.6&4-(7$,06
Karşıyaka
Karşıyaka
Mavişehir’deki
Mavişehir’deki Tay
Tay Park,
Park,
çocuklarıyla
çocuklarıyla birlikte
birlikte hem
hem
eğlenmek
eğlenmek hem
hem de
de dindinlenmek
lenmek isteyen
isteyen hayvanhayvanseverlerin
severlerin uğrak
uğrak noktası
noktası
oldu.
oldu. Atların
Atların yanı
yanı sıra
sıra
evcil
evcil ve
ve sürüngen
sürüngen pek
pek
çok
çok hayvanın
hayvanın da
da
bulunduğu
bulunduğu tesisi
tesisi son
son bir
bir
yılda
yılda yaklaşık
yaklaşık 350
350 bin
bin
kişi
>>
>>
>>
8’de
>>
>>
>>
kişi ziyaret
ziyaret etti.
etti. >>
>>
>>8’de
'32*5/6)1517617##%760572().4
'32*5/6)1517C7CN<CRACHCIREOLQFKR#;LK0JQ
"ONGGORIBHDNROGPR:,:.=RJQNQROGPR:.,33=
IKHEQRPFOR:&=)2RMPLQJQNRFQGKMKHBL9RR++7,06
$$%$!%$#
""
#$
$%! %$#
""
#
!%!# %$#
#$
""
SAYFA 02
MAVI
SIYAH
KIRMIZI SARI
28 Temmuz 2014 Pazartesi
TÜRK
sinemasında
"KORKU"
DÖNEMİ!
İlk kez 1970'te"Ölüler Konuşmaz
Ki" filmiyle başlayan ve birçok fantastik filmi beraberinde getiren Türk sinemasındaki korku filmleri, son yıllarda yükselişe geçti.
On yıl öncesine kadar sayısı beşi geçmeyen
yerli korku filmleri, 2004'den sonra tam 22
filmle zirveyi gördü. Yönetmen Yavuz Yalınkılıç'ın 1970'de "Ölüler Konuşmaz Ki" adlı filmiyle başlayan ve birçok fantastik filmi beraberinde getiren Türk sinemasındaki korku filmleri, son yıllarda yükselişi ile dikkati çekiyor.
Kutluğ Ataman'ın 1993 yapımı "Karanlık Sular" ile seyircilerin takdirini kazanan yerli korku sineması, sonraki dönemde beklenen ilgiyi
göremedi. Uzun yıllar geri planda kalan tür,
sessizliğini 2004 yılında gösterime giren korkukomedi filmi "Okul" ile bozdu. Aynı yıl "Büyü"
filminin de gösterime girmesiyle Türkiye'de
korku sineması canlandı.
Böylece, on yıl öncesine kadar sayısı beşi
geçmeyen yerli korku filmleri, 2004'den sonra
22 filmle zirveyi gördü. Yerli korku türünün
asıl yükselişi ise Hasan Karacadağ ve Alper
Mestçi filmleriyle gerçekleşti. "Dabbe" ile
2006'da sinema seyircisini korkutmayı başaran
Karacadağ'dan, 2008'de "Semum", 2009'da ise
"Dabbe 2" filmleri geldi. Korkuyu tercih eden
diğer bir yönetmen olan Tan Tolga Demirci'nin
"Gomeda" filmi gişede istenen rakamlara ulaşamazken, Ümit Ünal'ın Mehmet Günsür'e başrolünü verdiği 2010 yapımı "Ses" de beklenen
etkiyi sağlayamadı. Alper Mestçi'nin 2007 yılında sinema severlere sunduğu "Musallat" ise
gördüğü ilgiyle 2011'de devam filmi "Musallat
2: Lanet"i vizyona getirdi. Böylece korku türü
Mestçi ve 2012'de devam filmi çeken Karacadağ ile yükselişini sürdürdü.
‘‘Dünya çapında bir Türk
korku sineması peşindeyim"
Yönetmen Hasan Karacadağ, AA muhabirine, "Bize ait metafizik unsurları, en yeni teknolojiyle anlatıp dünya çapında bir Türk korku sineması peşindeyim ve dünya festivallerinden
gelen tepkiler bu hedefe çok yaklaştığımı gösteriyor" dedi. Korku filmi yaparken en önemli
şeyin gerçek ve görünmez arasındaki ince çizgi
olduğunu ve gerçeklere riayet edilmesi gerektiğini söyleyen Karacadağ, şunları ifade etti:
"Yıllarca Batı sineması hep kendi kültüründen,
kendi edebiyatından, kendi dininden mistik
öğeleri kullanırken, biz ise maalesef izleyici
konumundaydık. Zombiler, vampirler, hayaletlerle ilgili yüz binlere varan filmler yapılırken,
bizim ninelerimizden dinlediğimiz 'cinler-karabasanlar' hep masallarda kalmıştır. Benim yaptığım, kendi özümüzün derinliklerine gömülmüş, eskilerin unutulmuş menkıbelerine hapsolmuş, bilinirken bilinmeyene dönüşmüş anlatıları yakalamak ve onları pelikül aracılığıyla
izleyiciyle buluşturmak. Karanlık bir ortamda
cin kelimesini duyduğumuz anda gerilmek bize
ayrı bir korku zevki yaşatırken bunları sinemaya aktarmamak büyük hatadır." Karacadağ,
Türk korku sinemasının dünya çapında önemli
bir değer oluncaya kadar çalışmalarına devam
edeceğini de bildirdi.
Gişede "korku"
Öte yandan, resmi izleyici rakamlarının aktarıldığı Box Office'ten alınan verilere göre,
Türkiye'de korku filmi yapan yönetmenler arasında en çok Alper Mestçi ve Hasan Karacadağ
seyrediliyor. Karacadağ'ın filmlerinden "Dabbe" 539 bin, "Semum" 334 bin ve Dabbe serisinin son filmi ise 422 bin kişi tarafından izlendi.
Mestçi'nin "Musallat" filmi 301 bin izleyici tarafından seyredilirken, "Musallat 2" 514 bin kişiyi sinema salonlarına çekti. Diğer yönetmenlerin korku filmleri incelendiğinde ise Tan Tolga Demirci'nin "Gomeda"sı 46 bin, Ümit
Ünal'ın "Ses"i ise 57 bin seyirciyle sınırlı kaldı.
(AA)
Balıkesir'de yaklaşık 4 yıl önce çivi ve tellerden bazı hediyelik eşyalar yaparak
filografi sanatına merak salan Özmen, Atatürk portresinden, Kız Kulesi'ne, Türk bayrağından spor kulüplerinin armalarına kadar birbirinden farklı eserler ortaya çıkarıyor
ÇİVİ İLE TELİN DANSI
Balıkesir'de yaklaşık 4 yıl önce çivi ve tellerden bazı hediyelik eşyalar yaparak filografi sanatına merak salan
Yahya Kemal Özmen, Atatürk portresinden, Kız Kulesi'ne, Türk bayrağından spor kulüplerinin
armalarına kadar birbirinden
farklı eserler ortaya
çıkarıyor.
Edremit ilçesinde
yaptığı
eserlerini
Zeytinli
Mahallesi
Altınkum
Kordonu'nda sergileyen Özmen,
AA muhabirine, İstanbul'da
35 yıl makine teknisyeni
olarak çalıştığını ardından
Edremit'e yerleştiğini söyledi.
Boş vakitlerinde çivi ve telleri
kullanarak amatörce bazı hediyelik eşyalar yaptığını dile getiren Özmen, hiçbir eğitim almadan merak saldığı filografi sanatında zamanla kendini geliştirdiğini anlattı.
Küçük uğraşlarla başladığı bu sanatta Atatürk portresinden, Kız Kulesi'ne, Türk bayrağından spor kulüplerinin armalarına kadar birbirinden farklı eserler ortaya çıkarır duruma geldiğini ifade
eden Özmen, şunları kaydetti: "Çivi ile telin dansı' diye
nitelendiriyorlar filografiyi. Her örüşte farklı şekiller çıkıyor ortaya. Tel örgü şekillerinin hiçbir zaman aynısını
yapamıyorsunuz. Her örüşte farklı modeller,
farklı desenler çıkıyor ortaya. Ortalama bir tabloyu
4-5 günde bitiriyorum.
Kolay gibi
görünüyor ancak
ol-
işi değil. Böyle bir çalışmayı ilk kez görüyoruz. Gerçekten güzel ve emek isteyen eserler. İçten gelerek yapıldığı
ortada" ifadelerini kullandılar. (AA)
dukça
meşakkatli.
Çivi ve telin
maharetli elle buluşmasıyla ortaya oldukça
farklı ve renkli eserler ortaya
çıkıyor." Bu sanatın Türkiye'de
yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
bulunduğunu dile getiren Özmen, elinden
geldiğince gelecek nesillere aktarmak istediğini söyledi. Özmen, filografi sanatının yanı sıra
oymacılıkla da ilgilendiğini belirterek, kendisini
diğer bazı el sanatlarında da geliştirmek istediğini ifade etti. Çivi ve telle yapılan çalışmaları gören vatandaşlardan İrem Deveci, "Böyle bir çalışmayı daha önce görmemiştim, rastlamamıştım
çok ilgimi çekti. Bence işçiliği ciddi anlamda zor ve yapılışında da çok emek sarf edildiğini düşünüyorum. Gerçekten değerli şeyler bunlar" dedi. Edremit'e tatile gelen
Ali ve Ayla Yıldırım çifti ise "Bunları yapmak herkesin
İzmirli müzisyenler
Gazze için buluştu!
İzmir Müzisyenler
Derneği'nin çağrısıyla Konak
Meydanı Saat Kulesi önünde
bir araya gelen yaklaşık 150
İzmirli müzisyen İsrail'in Filistin
işgalini protesto etmek amacıyla sessiz oturma eylemi düzenledi. Etkinlikte müzik aletlerini
yere bırakan İMD'li müzisyenler
çeşitli resim ve dövizlerle
Gazze'de, Musul'da ve Rojava'da yaşanan katliamları ve insanlık suçlarına karşı tepkilerini ifade ettiler.
2003 yılında Filistin'de İsrail'in
yıkmak istediği yerleşim yerlerini
korumak için bedenini siper eden ve buldozer tarafından ezilerek katledilen Rachel Corrie'yi
ve 1969'da Filistin halkıyla
dayanışmak için İsrail'e karşı ElFetih saflarında savaşan Deniz
Gezmiş ve arkadaşlarını da unutmadılar. Yaklaşık 1.5 saat süren
oturma eyleminde Aşık Nesimi
Çimen'in BARIŞ GÜVERCİNİ UÇSUN DÜNYADA adlı türküyü
söyleyen müzisyenler adına
basın açıklaması metnini okuyan
Dernek Başkanı Oktay Çaparoğlu şunları söyledi: Bizler
Filistin'de, Suriye'de ve Irak'ta
yaşanan gelişmeleri kaygıyla izleyen insanlar olarak Ortadoğu'da ve Dünyada barışı savumak, yaşanan katliamlara, kıymlara, işgallere karşı vicdanın sesini yükseltmek amacıyla
bugün burada bir araya geldik.
Biz; 30 yıl boyunca ülkemizin
doğusunda yaşanan çatışma ortamının ve oynanan oyunun
diyetini en ağır şekilde ödeyen
bir halk olarak; herkesi duyarlı
olmaya, aynı acıların yaşanmaması için savaşlara ve
katliamlara karşı sesini yükseltmek üzere bir araya geldik. Ortadoğu'da yıllardır barbarlık yapan,
Filistin topraklarını işgal eden,
çoluk çocuk demeden katliam
yapan ve hiçbir kural tanımadan
savaş suçu işleyen İsrail Devleti'nin uyguladığı teröre karşı
bir araya geldik. Öte yandan
Suriye'de yaşanan iç savaşta Esad Diktası'nın ve ona karşı
savaştığı iddiasındaki güçlerin
katliamları ve yaşattığı acılara,
Rojava'da ve Musul'da IŞİD adlı
katliam çetelerinin gerçekleştirdiği kıyımlara karşı bir araya
geldik.
KATLİAMLARA SEYİRCİ
KALMA! Diyerek; SAVAŞ BİR İNSANLIK SUÇUDUR! Diyerek ortak ses olmaya, bunu dayatan-
lara karşı birleşmeye çağırıyoruz.
Herkesi, TOPLUMSAL VİCDANA
VE ORTAK AKLA davet ediyoruz…Farklı inançlardan, kimliklerden, düşüncelerden insanların yüzyıllarca birarada yaşayabildiği bu toprakları kana bulayanlara, BEBEKLERİN ULUSU
YOK! Diyoruz.. Hiçbir neden,
çocukları göz kırpmadan
toprağa sermek için haklı olamaz. Bu dünya hepimize yeter ama bir avuç aç gözlüye yetmiyor
işte!…Bu arsız iştahı, görmeliyiz,
durdurmalıyız, hoşgörü ve
kardeşlikte birleşmeliyiz. Halkların gücünün üstünde güç olmadığını; insan kanı üzerinde
zenginleşmek, güçlerine güç
katmak hırsında olan bu akbabalara göstermeliyiz…Unutmayalım ki; dünya kötüler yüzünden
değil, kötülüğe ses çıkarmayan
iyiler yüzünden kötü bir yer…
Mazlumlara kimliği sorulmaz diyerek: herkesi sorumluluk almaya, kim tarafından kime
yapılırsa yapılsın zulme, haksızlıklara ve katliamlara karşı durmaya, Gazze'de, Musul'da ve
Suriye'de yaşanan insanlık trajedisine DUR demeye çağırıyoruz!
Ellerimize silah verilmeden yaşamak istiyoruz..
(HABER MERKEZİ)
Karabağlar’da
600 yıllık çınar
koruma altında
Karabağlar Belediyesi doğaya ve çevreye
olan duyarlılığını gerçekleştirdiği çalışmalarla ortaya koyuyor. Karabağlar’da Vatan
Mahallesi’nde bulunan 600 yıllık çınar ağacını korumaya alan belediye, ağacın bulunduğu alanı da park olarak düzenleyerek vatandaşların kullanımına açacak. Anıt niteliğini taşıyan bu ağaçların kent merkezlerinde
yok olduğunu belirten Karabağlar Belediye
Başkanı Muhittin Selvitopu, tarihi çınarın
bölge için çok önemli olduğuna dikkat çekti
ve çevre duyarlılığıyla hareket edip çınarı
koruma altına aldıklarını söyledi.
Yeşilyurt Vatan Mahallesi 9138 Sokak’ta
bulunan 600 yıllık çınar ağacı Karabağlar
Belediyesi tarafından korumaya alındı. Çınarın bulunduğu alanın çevre düzenlemesi
çalışmalarına başlandı ve tarihi çınar için de
koruyucu tedbirler alındı. Çınarın anıt niteliğinde olduğunu ancak henüz tescillenmediğini belirten Karabağlar Belediye Başkanı
Muhittin Selvitopu ağacın bakımı ve çevre
düzenlemesiyle ilgili çalışmalar yaptıklarını
söyledi. Selvitopu yapılan çalışmalarla ilgili
şu bilgileri verdi: “Bölgemizde bulunan çınar ağacı araştırmalarımıza göre yaklaşık
600 yıllık bir ağaç. Daha önce ağacın etrafı
düzenlenmiş fakat tekrar bozulmuş. Biz de
bu bölgeyi hemen ele aldık. Şu anda çevre
düzenlemesini yapıyoruz. Kısa sürede vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Ayrıca ağacın korunması için de gerekli önlemleri aldık. Bakımını yapıyoruz. Kent merkezlerinde tamamen yok olan bu ağaçlarımızın değerini bilmeliyiz, onları korumalıyız.”
(HABER MERKEZİ)
Tasarımda ipekyolu farkı
İzmir’in marka fuarları arasında
yer alan ve Avrupa’nın en büyüğü
olan 9’uncu IF WEDDING FASHION İZMİR - Gelinlik, Damatlık
ve Abiye Giyim Fuarı, 4 – 7 Şubat
2015 tarihlerinde organize edilecek.
Fuar kapsamında düzenlenen Gelinlik Tasarım Yarışması’nın bu yıl
ki teması İpek Yolu olarak belirlendi. Türkiye’nin Uluslararası Fuarcılık Endüstrisi Birliği (UFI) onaylı
tek Gelinlik ve Abiye Giyim Fuarı
IF WEDDING FASHION İZMİR,
İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nın
tüm hollerinde (1-2-3 ve 4 no’lu
holler) birden organize edilecek.
Fuar, sektöre genç tasarımcılar kazandırmaya bu yıl da devam edecek. Fuar, “6’ncı Gelinlik Tasarım
Yarışması” ile açılacak, 2014 birin-
cisinin defilesiyle son bulacak. Çalışma komitesi tarafından şartname
koşulları ve ödülleri belirlenen yarışmanın bu yıl ki teması “İpek Yolu” olacak. Başvuruların Ekim
ayında Üniversitelerin açılmasıyla
başlayacak olan yarışmanın yarı final elemesi Aralık sonunda, ilk final
elemesi ise Şubat ayının ilk haftasında yapılacak. Türkiye ve KKTC
vatandaşı en az lise veya dengi okul
mezunu olan 40 yaşını aşmamış,
daha önce IF WEDDING FASHION İZMİR Gelinlik Tasarım Yarışması’nda herhangi bir dereceye
girmemiş olan bireysel başvurular
yarışmaya kabul edilecek. Gelinlik
Tasarım Yarışması; EGSD, İZFAŞ
işbirliği ile; ulusal ölçekte, bir kategoride altıncı kez gerçekleştiriliyor.
ÜNLÜLERİN TASARIMCISI İZMİR EKONOMİ’DE
“Umutsuz Ev Kadınları” dizisinin güzel oyuncusu Eva Longoria’nın kıyafetlerinin tasarımcısı Paul Scherer, İEÜ Güzel Sanatlar ve
Tasarım Fakültesi Moda ve Tekstil
Tasarımı Bölümü’nde deneyimlerini geleceğin modacılarına aktaracak. Longoria’nın kıyafetlerinin yanı sıra Amerikalı Şarkıcı Jennifer
Rush, Alman Aktrist Mirja du Mont
ile Sophie von Kessel, model Heidi
Klum ve Alman Şarkıcı Sarah Connor’a özel kıyafetler hazırlayan
Scherer, 2014 – 2015 Akademik
Yılı’nda bir dönem boyunca İzmir
Ekonomi Üniversiteli öğrencilerle
yaratıcı moda üzerine çalışacak.
(HABER MERKEZİ)
Yıl: 3
. Sayı: 991 . 28 Temmuz 2014 Pazartesi
Sahibi
Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına
Eflatun SAYGILI
Yazı İşleri MüdürüYayın Sahibi Temsilcisi
Azime MOLLA
Haber Müdürü
Gülseren KUMRU
Sayfa Editörü
Nur Gülmez BEL
Turgut KOÇ
Denizli Temsilcisi
05326601776
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Fikret DAĞTEKİN
İdari Merkez
Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat
İş Merkezi 45/803
Gümrük - Konak / İZMİR
Tel: 0232 425 26 10 (Pbx)
0232 425 26 10
Mail:
info@sondakikagazetesi.com
Dağıtım: Hakkı SARIÖZ
Yayın türü:
Yerel
Basıldığı Yer
Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı
Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR
Tel: 0232 251 76 32
SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir
Temmuz
2014
Pazartesi
28
7 Şubat
2013
Perşembe
Kavacık'ta TEM Otoyolu Edirne istikametinde seyir halindeki özel halk otobüsünde kaza soncu yangın çıktı. Yanan otobüste 4 kişi öldü birçok yaralı ise ambulanslarla hastanelere kaldırıldı. Olay, Elmalı
Barajı mevkiinde saat 14.00 sırlarında meydana geldi. Tuzla-Topkapı seferini
gerçekleştiren 500 T hatlı halk otobüs,
Kavacık'tan Edirne istikametine seyir
halindeyken Elmalı Barajı mevkiinde
arızalanarak beton bariyerlere çarptı. Çarpma sonucu otobüsün motor kısmında
yangın çıktı. Bariyerlere dayanan otobüsün
kapılara açılmayınca içindeki yolcular
camları kırarak dışarıyı çıkmaya çalıştı.
Yanan otobüste arka arkaya bir kaç patlama
meydana geldi. Patlamanın yangın tüplerinden meydana geldiği belirtildi. Yangın
sonucu 4 kişi öldü birçok yaralı ise olay yerine gelen ambulanslarla hastanelere
kaldırıldı. Ölenlerden birisinin Tevrat Barışık
'176;4:>'=06*171>373*3<=>#''!>-=&98>*=5:<>.)=69=78
;9:>4:7>1+21<5:6;>;0>4:79:7;<5:>4898<>;96>>=48<5=6;>;0
6=/=9=78<5=>-;<>>;0,;>4=7=9=<58>6=9 >67;/;>%:,;7:<>>;0,;>951
,16>;,;< JSQRUKT<LRITKUJ7QKSIPSNRA
KSLQFPFRLU?TEUREPSISUISNLSEPSNRAU9TKPTJO;O
ITMMSULHPPTQOIOQMTUS@RKRIPSNAUJSNUTPKOUSPSLKNRL
KS=<RETKOAUQTLPRJTKAUITLRQSU:SUSPSLKNRLU?RDR
=TPOCITPTNMTUJT9OPTQUMSQSKRIPSNU?RDRU7QPSIPSNAURC
LTETPTNOQOQUTETPITGOQTULTKLOUGT@POJFN>U+7=BLPSNS
J7QSPRLUKT<LRITKUITPESISGRUJTKONOIPTNOUJT9OPTQ
6638MTAUF;TLU?TEPTNOUMTUDRP?RGTJTNU:SUSP
;R<TEPTNOJPTUGBNSLPRULFQKNFPUSMRPSNSL
FPTGOU.T;RTPTNTUJFPUT=ITITGOQT
=TPOCOPOJFN>U+NREH
9TKPTITPTNOQUJTCTQTDRPMR@R
F;TLPTNMTAUMS?TU:S
DF@HPITU?RDRU?TE
LTJQTLPOULTETPTNMTUMT
=FLUGTJOMTUITMSQ;R
<TJTKOQOULTJDSMSDRPRJ5
FN>UU3HNHIMTUSQU.TEPT
SPAUTJTLAU?7:MSU:SULT.T
JTNTPTQITPTNOUFPITGOUQS5
MSQRJPSULRCRGSPULFNHJH;H5
PTNUGTKOQUTPOQTNTLUDHQPTNOQ
7QPSQISGRQSU=TPOCOPOJFN>U65
638JTUDT@POUITMSQUF;TLPTNOURPS
JSNUBGKBQMSLRURCUJSNPSNRQMSUDHUJOPOQUF5
;TL5<TERNTQUM7QSIRQMSURCULTETPTNOQMTUDRQU0(
LRCRUJTNTPTQMOAULTP9ULNRERU?S=RNSQU0URC=RU<TJTKOQO
LTJDSKKR>U/SNUBGKBQMSUDRQU()AUJSNUTPKOQMTUUDRQ
)'UFPITLUBESNSU'UDRQU!(*URC=RQRQU=TPOCKO@OU65
638JTUDT@POUIBSGGSGSUIBMBNPBLPSNRQMSQU3FEPHA
3TNTMFQAUEBPISEAU4ITGNTU:SU4NIHK=HL8KTLR
ITMSQUF;TLPTNOQMTU?7=BLAUQTLPRJTKAU9TKPTJO;O
ITMMSAUITLRQSAUSPSLKNRLU:SUITPESISUKTCOQITGO
>">:<:9>=06=<8
(9=-=0
+SQSPU-TMSQU1C=RPSNR
,SQMRLTGOU+SQSPU2TCLTQO
$JB9U4PTDTCAU44
IH<TDRNRQSUJT9KO@O
T=OLPTITMTAUJTLPTCOLU0*UDRQ
LRCRQRQU=TPOCKO@OUL7IBN
<T:ETGOQMTULTETPTNOQ
TCT@OPTNTU=SLRPISGRUR=RQ
RC:SNSQRQU?SNSLPRUKSMDRNPSNR
TPITGOU?SNSLKR@RQRUG7JPSMR>U"2H
JOPOQURPLUTPKOUTJOQMTU?S=SQUJOPOQ
TJQOUM7QSIRQSUMSQLULTETPTNMTUJBEMS
UTETPITU:TN"UMRJSQU4PTDTCAU"6BNLRJS8QRQ
SQUDBJBLUL7IBNUBNSKRIRQRQUJT9OPMO@OUFQ?HPMTL
<T:ETGOQMTUSISLUJF@HQU=TPOCOPTQUD7P?SUFPMH@H
R=RQURCU?B:SQPR@RUKSMDRNPSNRUTNKKONOPITPO>U1C
?B:SQPR@RUKSMDRNPSNRUTPOQTNTLUJTNTPTQITUGTJOPTNO
TCT@OU=SLRPSDRPRN>U2SMSQU?B;BJPSUBNSKRI
JT9KO@OIOEUR=RQUJTNTPTQITPTNUMTUD7P?SMSLR
ITMSQ;RPRLU.TTPRJSKPSNRQMSUISJMTQTU?SPRJFN"
MRJSULFQHCKH>U#((!
=/;=<2: 2: 0*UDRQU6USPSLKNRLUDFN;HUFPMH@HQHU7QSUGBNSQUDRN
LRCRAUSN?RU TRNSGRU2TCLTQPO@O8QTUTRKUDRQTQOQURQCTTKOQTU=OLKO>U0!8Q;R
LTKKTUJTLPTCOLU0UGTTKUDFJHQ;TURLQTUSMRPISJSU=TPOCOPTQU:TKTQMTCAUFPTJ
JSNRQSU?SPSQU9GRLFPF?HQUMTUMSGKS@RJPSUTCT@OJTURQMRNRPMR>UPTJA
-HTIISNU4LGFJU2HP:TNOUBESNRQMSUDHPHQTQURQCTTKU<TPRQMSLRUSN?R
TRNSGRU2TCLTQPO@O8QTUTRKUDRQTMTUISJMTQTU?SPMR>U4JMOQU/OPMOEU)!
RGRIPRU:TKTQMTCOQUDRQTQOQUGFQULTKOQTU=OLITGOUBESNRQSUFPTJUJSNRQSU9F5
PRGAUGT@POLU:SURK.TRJSUSLR9PSNRUGS:LUSMRPMR>U/FPUKNT.R@SULT9TKOPONLSQAURK5
.TRJSUSLR9PSNRUMSUDNTQMTUT=KO>U/TLPTCOLU0UGTTKUDFJHQ;TUDHNTMTULTPTQ
/OPMOE8OQURQKR<TNU?RNRCRIRQRU=S:NSMSQU?S=SQUISNTLPOU:TKTQMTCPTNUMTUR5
EPSMRU:SU;S9UKSPS.FQPTNOQTULTJMSKKR>UU/OPMOE8OQUTCT@OJTURQISISGRUBESN5
RQSUFPTJUJSNRQSU9GRLFPF?U=T@NOPMO>UGRLFPF?HQURLQTU=TPOCITPTNOQOQ
TNMOQMTQU/OPMOEAULOGTUGBNSMSUTCT@OJTURQMRNRPMR>U1PLUMS.TUD7JPSUDRN
SJPSISUKSCSDDBGUSKKR@RQRULTJMSMSQU/OPMOEAU0*UDRQU6USPSLKNRLUDFN;H
FPMH@HQHUG7JPSMR>U/OPMOEAUMT<TUGFQNTU9FPRGPSNUKTNT.OQMTQUGFN?HGH
JT9OPITLUBESNSUSIQRJSKSU?7KBNBPMB> #"(!
<):6;>%1<>%:,;75;&;>6=9 >67;/;>+.<3)3
$=4=28<8>6=4-:5:<>2;4=27.>+=<=2,8+8>.9
=<>"9$=<>':0
;6;4:>=*;+;<5:>6898<=<
<=*=/8<>=758<5=<>;<);79;6343
:/=798&8<5=>+.<>4.9)393&3<=>3&379=<58
3*=>%1<1>$=4=28<8 LTJDSMSQU1P<TQ8OQU;S5
QTESGRURPLU7Q;SU-H<GRQU$NKH@NHPU,T<QSGR8QSU?SKRNRP5
SNSLUDRNUTQITUK7NSQRUMBESQPSMR>U4NMOQMTQU1P<TQ8OQA
KTDHKHU;SQTESUQTITEOUR=RQU6SC:RLRJSU%TIRGR8QSU?S5
KRNRPMR>U%SQTESMSU1P<TQ8OQUF@PHU3SNSIU4POCOLUKFNHQH
,TMNRU4POCOLAUSGLRU?SPRQRU,RDSPU6HNQT?7PA
%HI<HNRJSKU#TPLUTNKRGRU+SQSPU2TCLTQOU3SITP
3OPOMTNF@PHAU122U2TCLTQOU3TMRNU6F9DTCAU-HGKT.T
,TNO?BPAU2SCRLKTCU2SPSMRJSU2TCLTQOU-HNTK
#TERQSMTNAU-BMTKU+SESQAU6BNLSNU1QTQF@PHA
-S<ISKU4GPTQKH@AU#TPMHQU FNISQAU6BNLTQUFNTJA
S:NTU,SNSEPRAU$LNSIU2FNTAU$NFPU$:?RQAUN<TQ
+SQ;SDTJAUJTLOQPTNOURPSU=FLUGTJOMTUGTQTK=OU:S
:TKTQMTCU<TEONUDHPHQMH>U&FP9TQU1P<TQ8OQUKTDHKH
6SC:RLRJSU%TIRGR8QSU?SKRNRPSNSLU7@PSU:TLKRU;SQTES
QTITEOULOPOQMO>U%SQTESUQTITEOQMTURITIOQULOGT
LFQHCITGOQOQUTNMOQMTQU1P<TQAUR=RQU<SPTPRLURGKSQSNSL
MHTUSMRPMR>U&FP9TQU1P<TQ8OQUF@PHU3SNSIU4POCOL
KTERJSPSNRULTDHPUSKK>U,FQUJFP;HPH@HQMTUTQQSGRQR
?7EJTCPTNOURPSUH@HNPTJTQU4POCOLAU#SIUTRPSGRU<SI
GTQTKU;TIRTGOUBGKBQMSUDBJBLUSIS@RU:TN>U#SI
GT:TC=OAU<SIUMSUTGTPSKRQUGSIDFPBUDRNURQGTQMO>U/SNS
?7@SUGO@MONTITMO@OIOEUTQQSIRERUDH?BQUKF9NT@T
LFJT;T@OEAUDREUFQTU<TLLOIOEOU<SPTPUSMS;S@REUTIT
TGOPUFQHQUDRESU<TLLOQOU<SPTPUSKISGRU?SNSLRJFN>U&FL
RPSUJSNUBGKBQMSLRURCPSNMSUISJMTQTU?SPSQULTETPTN5
MTUJTNTPTQTQUITMSQ;RPSNAU<TGKTQSPSNSULTPMONOPTNTL
KSMT:RUTPKOQTUTPOQMO>U/OPOQURPLUUTJOQMTLRURC
LTETPTNOQMTU?SQSPUIBMBNPBLKSUAU3FEPH8MTU0*A
3TNTMFQ8MTU(0AUEBPISE8MSU!'*AU4ITGNT8MTU
:SU4NIHK=HL8KTU0))UFPITLUBESNSU')(ULRCR
JTNTPTQMO>U4NIHK=HLU-BSGGSGSGRUITMSQ
F;T@OQMTU0'UHDTK8KTULTP9ULNRERU?S=RNSQUDRN
ITMSQ;RURGSU<TJTKOQOULTJDSKKR>
9:627;6>-.7)3>41/1<5:<
;<2;$=7=>2:0:--1+>:22;
isimli kadının olduğu belirtildi. Olay yerine
gelen itfaiye yanan otobüse müdahale ederek söndürdü. Olay yeri inceleme ekipleri
de otobüs çevresinde güvenlik önlemi aldı.
Polis, otobüs yangını inceleme başlattı.
(CİHAN)
TIR'ın ikiye böldüğü aracın
sürücüsü emniyet kemeri
sayesinde hayatta kaldı!
Samsun’da meydana gelen trafik
kazasında park halindeki TIR’a
arkadan çarpan araç sürücüsü
yaralandı. Emniyet kemerinin takılı
olması araç sürücüsünün hayatını
kurtardı. Kaza, Kavak ilçesi Çakallı
mevkii Mahmutlu sapağında meydana geldi. Ankara istikametinden
Samsun yönüne gelmekte olan 59
UH 761 plakalı aracın kimliği belirlenemeyen sürücüsü, direksiyon
hâkimiyetini kaybetmesi sonucu yol kenarında park halinde bulunan
61 K 10438 plakalı TIR’a arkadan
çarptı. TIR’ın dorsesine ok gibi saplanan ve üst kısmı bıçakla
kesilmiş gibi ikiye ayrılan araçta
sadece sürücünün bulunması olası
bir faciayı önledi. Çarpmanın etkisiyle yaralanan sürücünün hayatını
ise takılı olan emniyet kemeri
kurtardı. Çevredekilerin durumu
güvenlik güçlerine ve sağlık ekiplerine haber vermesi üzerine yaralı
olay yerine gelen 112 ambulansı ile
Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Kazayla ilgili
soruşturma başlatıldı. (CİHAN)
BE?BQBI>UMSMR>U6TERJSPSNRQRURPSKSQU3OPO=MTNF@PH
RGSAU,TQTKTU:SUGTQTK=OJTU?SNSLPRU7QSIRU:SNIRJ5
FNHE>UPMBLKSQUGFQNTUFQHQPTURP?RPRU?BESPUCSJ
G7JPBJFNHE>U3SCLSU<TJTKKTJLSQUG7JPSGSLULSQMRGRUMS
DHQPTNOUMHJTDRPGS>U&FP9TQU1P<TQ8OU<S9UGTJ?OJPT
TQMOIAUTQITJTUMS:TIUSMS;S@RI>UMRJSNSL
DTCGT@PO@OQMTUDHPHQMH>U6F9DTCURGSU&FP9TQUTRPSGRQRQ
LRIPRLPSNRU:SULRCRPRLPSNRURPSU6BNLUKF9PHIHQMTUJSN
SKIRCUDRNUTRPSUFPMH@HQHUDSPRNKSNSLUDTCGT@PO@OQMTUDH5
PHQMH>UTITEOQUTNMOQMTQU1P<TQ8OQAUKTDHKHUFIHEPTNT
TPOQTNTLU;SQTESUTNT;OQTUKTCOQMO>U@HPU4POCOLAU;SQTES
TNT;OQMTU6BNLUDTJNT@OQTUGTNOPOUTQQSGRQRQUKTDHKHQH
DRNUGBNSUKHKTNTLUMHTUSKKR>U1P<TQ8OQU;SQTESGRURQ;RN5
PRLHJHU-SETNPO@O8QMTUKF9NT@TU:SNRPMR>U#"(!
* !
28 Temmuz 2014 Pazartesi
Çanakkale Seramik, Kalebodur, Kalekim markalarını bünyesinde barındıran Kale Grup,
kuruluşunun 57. yılında Çan ilçesinde yeni fabrikanın açılışını yaptı. Kale Grubu Başkanı
Okyay, "Çan'daki fabrika alanına ve bölgeye yapılan yatırım tutarı 1,5 milyar dolara yaklaştı" dedi
1RNPS#MGDGS5RAKROLSPHOP9S5CJGMS,KHRH?
1RNPEPMRFQKSCNRMRKSJBOHRSEPMRFQKSIQ<RMPIQOQOSHB@JP
+0EQOQSIPKSDRANRMLORS:PM8PKNPAIQMJQKNPMQOQSDPNQMIPMPK?
-5G:BOS*;MG9R0OLOS$0BO<B?SJBOHROLOS2+0O<Q?
(BMKQHP0OQOSPOSDBHBKSEPMRFQKSKRMCSBMPIQ<QEQ
KCOGFGOJRHL@-SQ7RJPEQOQSKGNNROJL=S%RORKKRNP
PMRFQK?S1RNPDCJGM?S1RNPKQFSFRMKRNRMLOL
DBOHPEQOJPSDRMLOJLMROS1RNPS#MG9?SKGMGNGAGOGOS.)=
HLNLOLS%RO0JRSR8LNROSHPOQS7RDMQKRHNRSKGINRJL=
!RKNRALKS&.SFQNHCOSNQMRSHRILMLFNRSKGMGNROS;PSHLNNLK
+2SFQNHCOSFPIMPKRMPNQKSKRMCSBMPIQFQSKR9REQIPEQOP
ER6Q9S20GO<GS1RNPS7RDMQKRELOLOSR8LNLALSJCNRHLELHNR
I4MPOSJB@PONPOJQ=S*8LNLAIRSKCOGAROS1RNPS#MGDG
5RAKROLSPHOP9S5CJGMS,KHRH?SHPOQSHRANRMLOLSHPOQ
DQMS7RDMQKRHNRSKGINRFROLOSEP;QO<QOQSHRARJLKNRMLOL
DPNQMIIQ=S!POQS7RDMQKROLOS%RORKKRNP0OQOS%RO
QN8PEQOJPSR8LNJL>LORSQARMPISPJPOS,KHRH?S-#MGDGO
JC>JG>GSIC9MRKNRMRSHR9IL>LSHRILMLFNRMLOSIGIRML?SHPOQ
7RDMQKRHNRSDQMNQKIPS2?.SFQNHRMSJCNRMRSJRHROJL-SJP/
JQ=1RNPS#MGDGOSIPFPNNPMQOQOS(BMKSERORHQ<QNPMJPOS /
DMR6QFS5CJGMSIRMR7LOJROS+)S(PFFG@S2.)0JP
RILNJL>LOLSROLFERIROS,KHRH?S6RNQS6R@LMJRSEPMRFQKIPO?
6R;R<LNL>RSKRJRMSDQMS8CKS7RMKNLSRNROJRS7RRNQHPI
:4EIPMPOS2)SAQMKPISQNPSJC>MGJROS;PSJCNRHNLSCNRMRKS23
DQOQSRAKLOSQOERORSQEIQ6JRFSER>NROJL>LOLSDQNJQMJQ=
,KHRH?SAGONRMLSKRHJPIIQS-PSDBHBKSDQMSFGINGNGKSKQ
1RNPS#MGDGSDG:BOS2?$SFQNHRMSNQMRHRS;RMROS<QMCEG?
2=$33SIPJRMQK8QEQ?S).30OQOSB@PMQOJPSDRHQEQS;PS2.SDQO
ERILASOCKIRELSQNPSDQMS0DBHBKSJBOHRSRQNPEQ0SKQFNQ>QOP
KR;GAFGAIGM=S5G:BOS*;MG9R0OLOS$0BO<B?SJBOHROLO
2+0O<Q?S(BMKQHP0OQOSPOSDBHBKSEPMRFQKSKRMCSBMPIQ<QEQ
KCOGFGOJRHL@=S1RNPEPMRFQKSCNRMRKSJBOHRSEPMRFQK
IQ<RMPIQOQOSHB@JPS+0EQOQSIPKSDRALFL@R
:PM8PKNPAIQMQHCMG@=S1RNPKQFSJPSHR9L
KQFHRERNNRMLOJRSBMPIQFS;PSERILASKR9REQIPEQSCNRMRK
(BMKQHPS;PSD4N:PFQ@JPSDQMQO<Q?S*;MG9R0JRSQEPS.=
ELMRJRSHPMSRNLHCM=SR;R<LNLKS;PSER;GOFRSRNROLOJRSQEP
HB@JPS233S4@PNSEPMFRHPNQSDQMS(BMKSAQMKPIQSCNRMRK
GNGENRMRMRELSRNROJRSQIQDRMSKR@ROFLASDQMSHR9LHR
ER6QDQ@=SS2.)0JP?S).3SDQOSNQMRNLKSHRILMLFNRSIPEQEQO
DR<RELSIBIFPHPSDRANRJL=S DMR6QFS5CJGM0GOS6RHRNQOP
QORORMRKSPNSPNPS;PMPONPMSERHPEQOJP?S:PMQJP
DLMRKIL>LFL@S.)SHLNJRSDBHBKSDRARMLNRMRSQF@RSRIILK
6P9SDQMNQKIP=S,S:BOJPOSDGSHRORS%RO0JRKQS7RDMQKR
RNROLORS;PSD4N:PHPSHR9LNROSHRILMLFSIGIRMLS2?.SFQNHRM
JCNRMRSHRKNRAIL=-!RKNRALKS$+SDQOSFPIMPKRMPSKR9RNL
RNROSB@PMQOPSQOARSPJQNPOSHPOQS1RNPEPMRFQK
7RDMQKRELOLOS:BOJPS+3SDQOSFPIMPKRMP?SHLNJRS)SFQNHCO
FPIMPKRMPSKRMCSBMPIQFQSHR9R<R>LOLSRONRIROS,KHRH?
QNPMNPHPOSJ4OPFNPMJPSDGSKR9REQIPOQOSRMILMLNR<R>LOL
E4HNPJQ=SRDMQKRJRSECOSIPKOCNC'QS<Q6R@NRMLO
KGNNROLNJL>LOLSQ7RJPSPJPOS,KHRH?SA4HNPSJP;RFSPIIQ
-RMKNLSPDRIIRSELMNLS:MROQISHPMSKRMCEGSBMPIQFQ
HR9LNR<RKS7RDMQKRSQNPSRMIROSFBAIPMQSIRNP9NPMQSJR6R
KLERSEBMPJPSKRMALNROR<RK=S!BKEPKSKR9REQIPNQS;PSPOPM/
'QS;PMQFNQS7LMLONRMLOSKGNNROLNJL>LS7RDMQKRJR?S23SFPIMP
G@GONG>GOJRSECOSIPKOCNC'QS7LMLONRMSHPMSRNLHCM=S NKSP/
IR9IRS)3SKQAQHPSJC>MGJROSQEIQ6JRFSER>NRHR<RKSFCJ/
PMOSIPEQEIP?SBMPIQFSEBMP<QOPSDR>NLSCNRMRKSPKSQEIQ6JRF
CNROR>LSJRSHRMRILNR<RK=-S,KHRH?S%RORKKRNPS%RO0JRKQ
1RNPEPMRFQKS7RDMQKRNRMLOJR?S.3SJP>QAQKSPDRIIRSDQO
33S8PAQISHPMSKRMCEGS;PS3SJP>QAQKSPDRIIRS+SDQOS+33
8PAQISJG;RMSKRMCEGSBMPIQNJQ>QOQ?S6PMSHLNSHRKNRALKSC/
NRMRKS+33S8PAQISHPOQSBMBOBOSIBKPIQ<QNPMQOSDP>POQEQOP
EGOGNJG>GOGSDQNJQMJQ=S1RNPS#MGDGS,OGMERNS5RAKROL
DMR6QFS5CJGMSJRSKPOJQNPMQOQOSERORHQHPSQOROJL>LOL
;PSCORS:4MPSJR;MROJLKNRMLOLS;GM:GNRHRMRK?SECO
HLNNRMJRS(BMKQHP0JPSERORHQHPSCNROSQN:QOQOSR@RNJL>LOL
:4MJB>BOB?SDGOJROS4IBMBSB@BOIBSJGHJG>GOGSDPNQMI/
IQ=S1COGAFRNRMLOSRMJLOJRO?S1RNPS#MGDGOJRS.SHLNSQNP
&.SHLNLOLSJCNJGMROS9PMECOPNS;PSDRHQSER6Q9NPMQOP
4JBNNPMQS;PMQNJQ=**
+(-.%-&-+-$&.
-(.
'%'.##.%'$(+.+.--$--&
Geçen yıl 38 milyon ton olan küresel makarnalık buğday rekoltesinin, 1
Temmuz 2014-30 Haziran 2015'te bir önceki döneme göre 2,2 milyon ton
azalarak 35,8 milyon tona gerilemesi öngörülüyor. Türkiye'nin bu
dönemde 2,6 milyon tonla üretimde 3'üncü sırada yer alması bekleniyor
Küresel makarnalık (durum) buğday
rekoltesinin, geçen yılın aynı dönemine
göre 1 Temmuz 2014-30 Haziran 2015 sezonunda 38 milyon tondan 35,8 milyon
tona gerileyeceği, Türkiye'nin 2,6 milyon
tonla üretimde 3'üncü sırada yer alacağı
tahmin ediliyor. Okan Üniversitesi
Gıda Mühendisliği Bölüm
Başkanı Prof. Dr. M. Hikmet
Boyacıoğlu, AA muhabirine
yaptığı açıklamada,
Uluslararası Hububat
Konseyinin (IGC) raporuna göre, dünya
makarnalık buğday üretiminde 2,2 milyon ton azalma beklendiğini söyledi.
Küresel rekoltenin, 1 Temmuz 2014-30 Haziran 2015'te,
bir önceki döneme kıyasla 38
milyon tondan 35,8 milyon tona
gerileyeceğinin öngörüldüğünü vurgulayan Boyacıoğlu, "Türkiye, bu sezonda
2,6 milyon tonluk durum buğdayı üre-
timiyle AB (7,6 milyon ton) ve Kanada'nın
(5 milyon ton) ardından 3'üncü sırada gelecek. Türkiye, bu üretimiyle ABD ve
Cezayir'in önünde yer alacak. AB'nin
toplam üretiminin önemli bir bölümünü 4
milyon ton ile İtalya'nın gerçekleştireceği
öngörülüyor" dedi.Boyacıoğlu, dünya
durum buğdayı tüketiminin, aynı
dönemde 700 bin ton azalmayla
36,6 milyon tona düşeceğine
değindi. Konseyin, dünya durum buğdayı tüketiminin
geçen seneye nazaran
azalmasının nedeninin, yemlik kullanımda beklenen azalmaya bağladığına işaret eden
Boyacıoğlu, şöyle konuştu:
"Raporda, durum buğdayının
2014-2015 sezonunda gıda olarak kullanımının 2013-2014'ten
değişmeden 30,5 milyon ton miktarda
kalacağı, buna karşı 2013-2014 sezonu için
2,1 milyon ton olarak öngörülen yem olarak kullanımın ise 2014-2015'te 1,9 mily-
on ton düzeyinde gerçekleşmesinin
beklendiği açıklandı. Geçen dönem 7,6 milyon ton olan dünya durum buğday ticaretinin 2014-2015 döneminde 300 bin ton
artışla 7,9 milyon ton düzeyinde
gerçekleşeceği tahmin ediliyor."Dünya durum buğday ticaretinin yakın Doğu Asya
ve Kuzey Afrika'daki talep artışları nedeniyle yükseltildiğini ifade eden
Boyacıoğlu, "Cezayir ve Suriye'nin ithalat
öngörülerindeki artış, Türkiye, Libya ve
ABD'nin satın almalarında beklenen azalmalar tarafından kısmen dengeleneceği
belirtiliyor. Dünya durum buğdayı
ticaretinde Kanada, Meksika ve AB başlıca
ihracatçılar, ABD, Cezayir ve Fas ise
başlıca ithalatçılar arasında yer alıyor"
değerlendirmesinde bulundu.
Boyacıoğlu, dönem sonu durum
buğdayı stoklarının 800 bin ton
azalışla 6,6 milyon tona gerileyeceğini
belirterek, stoklardaki düşüşün büyük
çoğunluğunun Türkiye ve Suriye'de
beklendiğini sözlerine ekledi.(AA)
$%* /+2125)21,24"5#/34!13.5&503154'4)3/34"31503/4405120-+4%5*2.4!13.5&503154(3(//43.(3,5413.5&50
314"5#/34!13.5(5/,3+54(205*3.54'5034+21#-02*2(2,-+021-/-4)*03,54$%* /+2125)2140.2/,2-4'03)5/,3
+54!13.5&50314'5142%.24/&3)5/,34"31503/4405120-+4%5*2.-4"5#/3*54,20-/,24'-12+212+41 .3). 43.(5#.5
5GOGOSB@PMQOPSIB<<RMLOS7QHRINRMLS2?&SNQMRHRSHBK/
EPNIFPEQOQOSRMJLOJROSDR@LSBMPIQ<QNPMSBMBONPMQOQSIPENQFSPI/
FPHPSDRANRJL=S"MPIQ<QNPMSDGS7QHRINRMLOSFRNQHPINPMQSDQNP
KRMALNRFRJL>LOL?SRO<RKSFP<DGMPOS;PMFPKS@CMGOJR
CNJGKNRMLOLSKRHJPIIQ=SGNIROJR>LSQN8PEQSPMP8QOPS5PNPJQHP
5RAKROLS*HKGIS,KGFGA?SH4MPJPS$SDQOSBMPIQ<QOQOSDGSQAIPO
PKFPKSHPJQ>QOQSDPNQMIPMPK?SKPOJQNPMQOPS;PMQNPOS2?+SNQMRNLK
7QHRILOS2&SHLNS4O<PKQS7QHRILOJRSRNILOJRSCNJG>GOGSE4HNPJQ=
"MPIQ<QNPMQOSDQMS6R7IRJLMSBMBONPMQOQSIC9NRFRJL>LOLSDPNQMIPO
,KGFGA?S7QHRINRMLOS2?&SNQMRHRSHBKEPNJQ>QOQSDR@L
BMPIQ<QOQOS6RNRSBMBOBSJRNLOJRSDPKNPIIQ>QOQ?SDR@LNRMLOLOSQEP
FP<DGMPOS;PMJQ>QOQSKRHJPIIQ=S,KGFGA?S-2&SHLNS4O<P
;QAOPS2?.SNQMR?S:BDMPS2.?SFR@CIS&$SKGMGASNQMR?SQA8QNQKIPS2$
NQMRS<Q;RMLOJRHJL=S*O<RKSAQFJQHPS:PNJQ>QFQ@JPS;QAOPS2?&
NQMRS<Q;RMLOJR=S#BDMPSCNFGAS3SNQMR?SFR@CIS&?.SNQMRHR
8LKFLA?SQA8QSHP;FQHPEQSJPS&.SNQMRHRS8LKFLASJGMGFJRJLM=
5QMSQA8QS:BOJPS)3/3SKQNCSIC9NRHRDQNQHCM=S*O<RK?
FP;EQFNQKSQA8QNPMSJPSDGOGSDQNFPJQKNPMQSQ8QOS7R@NRSKQNC
IC9NRHRFLHCM=SRFNRFRSEGNRFRHRS:P8POSBMPIQ<QOQO
PNPKIMQKSFREMR7NRMLS23SKRISRMIFLAILM=S5GOGOSJLALOJRSDR68/
PHPS$/&SJP7RSQNR8S;PMQNQHCM=SPMQNPOS7QHRISBMPIQ<QHQ
KGMIRMFLHCM=-SJPJQ=S*HKGIS,KGFGA?S7QHRINRMLOS:P8IQ>QFQ@
HLNNRMJRS+/+?.SNQMRSCNJG>GOG?SDGSHLNS7QMFRNRMLOSHGMI
JLALOJROSRNLFSHR9IL>LSQ8QOS7QHRINRMLSJBAIB>BSDQN:QEQOQ
RNJLKNRMLOLSRONRIIL=S"MPIQ<QOQOSFP<DGMSBMBOBOBSIC9NRHL9
@RMRMLORSERIFRKS@CMGOJRSCNJG>GOGSDPNQMIPOS,KGFGA?
JRNJRSKRNROSBMBOBOSR>R8NRMRSJRS@RMRMS;PMJQ>QOJPOSFGINR/
KRSIC9NROFRELS:PMPKIQ>QOQSJQNPS:PIQMJQ=
*7HCOKRMR6QERMSGNIROJR>LSQN8PEQSH4MPEQSKQMR@S;P
;QAOPSBMPIQFQHNPSFPA6GM=S+SDQOS.33SBMPIQ<QSHLNJRS2)SDQO
ICOS;QAOPSBMPIQFQSHR9LHCM=S
5GS;QAOPOQOSHB@JPS).QSFPH;PSEGHGS7RDMQKRNRMLOR
:PMQSKRNROLSJRSACKNGKSCNRMRKSDR@LS:LJRS7QMFRNRMLORS:4O/
JPMQNQHCM=SDPMS:4NBS;PSGNIROJR>NRMLOLOSRMRELOJRKQSQK/
NQFJPOSJCNRHLS:B@PNSDQMSRMCFRSER6Q9SCNFRELS;PSEGNG
CNFRELOJROSJCNRHLSIPM<Q6SPJQNQHCM=S$
),*.*,),,
)"."!.
ÇOMÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Bayram Kızılkaya, etten
ayrımı yapıldıktan sonra atıl
hale gelen balık kılçıklarının
ekonomiye kazandırılmasına
ilişkin proje çalışmasına başladı
1L@LNKRHR?S-MC'PFQ@QS:PNQAIQMJQ>QFQ@JPSEGSRMLIFR
<Q6R@LOLOSQ8QOPSHPMNPAIQMJQ>QFQ@SDRNLKSKPFQKNPMQ?
EGHGSRMLIRDQNP<PK-SJPJQ=RORHQSIPEQENPMQOJP
RHMLAILMLNJLKIROSECOMRSRILNS6RNPS:PNPOSDRNLKSKLN8LKNRML?
R>LMSFPIRNJPOSRMLOJLMFRSQANPFNPMQOJPOSJQASJCN:GEG
CNGAIGMGNFRELORSKRJRMS9PKS8CKSRNROJRSPN;PMQANQ
APKQNJPSKGNNROLNRDQNP<PK=S%RORKKRNPS,OEPKQ@SRMI
"OQ;PMEQIPEQS%,"SPOQ@S5QNQFNPMQS;PS(PKOCNC/
'QEQSRKBNIPEQS!PIQAIQMQ<QNQKS54NBFBS>MPIQFS"HPEQ
!MJ=SC8=SM=S5RHMRFS1L@LNKRHR?S**SFG6RDQMQOP
HR9IL>LSR8LKNRFRJR?SDRNLKSKLN8LKNRMLHNRSQN:QNQS2SRH
EBMP<PKS9MC'PEQOPSDRANRJL>LOLSE4HNPJQ=S(BMKQHPS5QN/
QFEPNS;PS(PKOCNC'QKS*MRAILMFRS1GMGFGS("5 (*1
IRMR7LOJROSCORHNROROS9MC'PEQOQOSIPFPNS6PJP7QOQO?
ERORHQJPSRILNSJGMGFRS:PNPOSDRNLKSBMBONPMQOQOS:PMQ
J4OBABFBOBSER>NRFRKSCNJG>GOGSDPNQMIPOS1L@LNKRHR?
-MC'PFQ@Q?SHPIQAIQMQ<QNQKIP?SDRNLKSHPFQ
HR9LNFRELOJROSIGIGOSR>LMSFPIRNQOSIPFQ@NPOFPEQOP?
DR@LS8P;MPEPNSGH:GNRFRNRMRSKRJRMSDQM8CKSRNROJRSKGN/
NROFRKSB@PMPSCNGAIGMJGK-SJPJQ=%RNLAFRELOLO
RARFRNRMLORSQNQAKQOSDQN:QS;PMPOS1L@LNKRHR?S4O<PSDQM
7RDMQKRJROSDRNLKSKLN8LKNRMLSIPFQOSPIIQKNPMQOQSJQNPS:P/
IQMJQ=S1LN8LKNRMLSPIIPOSRHLML9SIC@S6RNQOPS:PIQMJQKNPMQOP
JP>QOPOS1L@LNKRHR?SA4HNPSJP;RFSPIIQS-5GSIC@NRM?
FQKMCOSDBHBKNB>BOJP=S5R@LNRMLS:4@NPS:4MBNPDQNQM?
DR@LNRMLOLOSQEPSRO<RKSFQKMCEKC9NRS:4@NPFQ
HR9LNRDQNQM=S5GONRMLOSHB@PHSFCJQ7QKREHCONRMLSDQM8CK
RNROJRSKGNNROLNFRKIRJLM=SMOP>QOSROIQDRKIPMQHPN
HB@PHNPMJPOSIGIGO?S9RMFRKSQ@Q?SEGSIGIFRHRO
HB@PHNPMS:QDQSDQM8CKSRNROJRSQANP;EPNSCNRDQNQM=S54HNP/
NQKNPSOQIPNQKEQ@SCNROSDRNLKSKPFQ>QOQ?SOQIPNQKNQS6RNP
:PIQMFQASCNGHCMG@=S(PFPNSRFR<LFL@S4@PNNQKEQ@?S8CK
7R@NRSKGNNROLNFRHROSDQMSFRJJPHQSJR6RSKGNNROLANL
JB@PHPS:PIQMFPK=-MC'PJPKQSQNKS8RNLAFROLOS8P;MP
GH:GNRFRNRMLOJR?SJR6RSECOMRKQSRARFRNRMLOSQEPSIL9S;P
DQHCIPKOCNC'QSRNRONRMLOJRSCNR<R>LOLSRKIRMRO
1L@LNKRHR?SKLN8LKNRMLOS6RFSFRJJPEQOQOS6QJMCKEQR9/
RIQIIPO?SHB@JPS$30GOGOSJRSCM:ROQKSKLELFJROSCNGAIG>G
DQN:QEQOQS;PMJQ=SQJMCKEQR9RIQIQO?SKRNEQHGFS7CE7RI
CNJG>GOGSDQNJQMPOS1L@LNKRHR?SAGONRMLSKRHJPIIQ
-1RNEQHGFS7CE7RI?SDQHC'POQKSDQMSHR9L=S5GSJRSQOERO
;B<GJGORS@RMRMNLSJP>QNS6RIIRS7RHJRNRMLS;RM=S5QM8CKSR/
NROJRSKGNNROLNRDQNP<PKSOQIPNQKIPSDQMSFRN@PFPJQM=
5GOGOSB@PMQOPSHC>GONRAFRFL@LOSIPFPNSOPJPOQSJP
DGJGM=S!LNJRSCMIRNRFRS)3/3SICOSDRNLKSKPFQ>QSRILN
6RNPS:PNQHCM=S;NPMQFQ@JPSKGNNROJL>LFL@SEGSRMLIFR
<Q6R@NRMLS;RM=S5GSEGHGSRMLILM?SDQMSAPKQNJPSDQ@PSIPFQ@
EGSIPFQOSPJPM=S5GONRMLOSQ8QOJPKQSRDECMDROSFRJJPNPM
JP>QAQKIQM=S5GONRMLOSDR@LNRMLOLOS7QHRILS8CKS9R6RNLJLM=
5R@POSJPSG<G@SRO<RKSOQIPNQKEQ@SCNGM=S$$
281Şubat
Temmuz
2014
Pazartesi
2013
Perşembe
Maliye Bakanı Şimşek, "Havalimanları, araç muayene istasyonları ve tapu müdürlükleri gibi bir çok yere kiosk
tarzında ödeme terminalleri kuracağız. Terminaller aracılığıyla vatandaşlarımız söz konusu alanlardan başka
bir yere gitmeden vergi ve cezalarını ödeyebilecek. Bu sayede 'vergini öde, öyle gel' dönemi sona erecek" dedi
3RRMPHQISRMROMRNLORSHRODLIROS$RMPHQ>SHQOPSCPNSFH:FMR1
GRSP;POSKQSJEMMRNLSDL<RKL7S0RJROMLJ>S2KQGQS/QNGP1
ORMPSNE(QDP2SP;POS;RMLAGRMRNLORSCRAMRKL7S)EOFHR
PMPAJPOS44SGF9RCPNPOQSR;LJMRGRMRNKRSCFMFORO
&PGAQJ>S9R<RMPGROMRNL>SRNR;SGFRHQOQSPDIRDHEOMRNL>
IR5FSGBKBNMBJMQNP>SIP=RNQIS<QSDRORHPSEKRMRNLOKRSPAP
EMROMRNLO>SCFNRMRNKRJPSPAMQGMQNPOKQOS8O=QS<RNDRS<QN:P
CEN;MRNLS<QS=Q?RMRNLOLS8KQGPASEMGRMRNLS:QNQJIP@POP
D8HMQKP7SFNISKLALORSDQHQ9RISQKQ=QJMQNPOS<QHRSQ<
RMR=RJMRNLOSPDQS8O=QMPJMQSPM:PMPS9RN;MRNLS8KQGQMQNPOPO
?ENFOMFSEMKF@FOFSROMRIROS&PGAQJ>SD8?SJEOFDFS8KQGQ
PAMQGPSP;POSHQOPSCPNSJEMRHMLJS:QIPNQ=QJMQNPOPSP3RKQSQIIP7
0FSPAMQGMQNPOS;E@FS?RGROS<RIROKRAMRNLSCBHBJ
DLJLOILHRSDEJIF@FORSPARNQISQKQOS&PGAQJ>SAFOMRNLSJRH1
KQIIPS2NOQ@PO>SCPNS<RIROKRALGL?SRNR=LOLSGFRHQOQSQI1
IPNGQJSP;POSPM:PMPSPDIRDHEORS:PKPHEN7S%NRKRS8O=QSCPN
DLNRSRMLHENS<QSCQMJPSF?FOSKRSCPNSDBNQSCQJMPHEN7S/RG
$RMPHQS0RJROLS$Q9GQI
&PGAQJ>S9R<RMPGROMRNL>SRNR;
GFRHQOQSPDIRDHEOMRNLS<Q
IR5FSGBKBNMBJMQNPS:PCPSCPN
;EJSHQNQSJPEDJSIRN?LOKR
8KQGQSIQNGPORMMQNP
JFNR=RJMRNLOLSCQMPNIQNQJ>SCF
DRHQKQS<RIROKRAMRNLOSCRAJR
CPNSHQNQS:PIGQKQOS<QN:PS<Q
=Q?RMRNLOLS8KQHQCPMQ=QJMQNPOP
CPMKPNKP7S&PGAQJ>S20F
DRHQKQS6<QN:POPS8KQ>S8HMQ
:QM6SK8OQGPSDEORSQNQ=QJ2
KQKP7SQMPAQO
IQJOEME(PSPMQSCPN1
MPJIQSENIRHRS;LJRO
JEMRHMLJMRNL
DLNRSJQOKPOQS:QMKP@POKQ>SENRKRJPSGQGFN
<RIROKRALGL?RS<QN:PSCEN=FS<QHRS=Q?RDLSEMKF@FOF
D8HMBHEN7S0FSPDIRDHEOMRNKRSKRSCPNS8KQGQSOEJIRDL
EMGRKL@LSP;POS<RIROKRALGL?SENRKROS;LJLHENS<QHRSCPN
CROJRSHRSKRSCPNS<QN:PSKRPNQDPSCFMF5SCEN=FOFSHRILNGR
IQMRALSP;POQSKBABHEN7SEONRSIQJNRNSPDIRDHEORS:QMP5>
IQJNRNSDLNRSCQJMPHEN7S-AIQS<RIROKRAMRNLGL?LSAPGKPSCF
DLJLOILKROSJFNIRNR=R@L?7S#R<RMPGROMRNL>SRNR;SGFRHQOQ
PDIRDHEOMRNL>SIR5FSGBKBNMBJMQNPS<QSIP=RNQI>SDRORHP
EKRMRNLS:PCPSCPNS;EJSHQNQSJPEDJSIRN?LOKRS8KQGQSIQNGP1
ORMMQNPSJFNR=R@L?7S/QNGPORMMQNSRNR=LML@LHMR
<RIROKRAMRNLGL?SD8?SJEOFDFSRMROMRNKROSCRAJRSCPNSHQNQ
:PIGQKQOS<QN:PS<QS=Q?RMRNLOLS8KQHQCPMQ=QJ7S0FSDRHQKQ
6<QN:POPS8KQ>S8HMQS:QM6SK8OQGPSDEORSQNQ=QJ>S?RGRO
JRHL5MRNLSKRSENIRKROSJRMJR=RJ72S#RHRIRS:Q;PNQ=QJMQNP
HQOPS5NE(QHMQS8OQGMPSCPNSDLJLOILHRSDEOS<QNGPA
EMR=RJMRNLORSKPJJRIPS;QJQOS&PGAQJ>S0RJROMLJSEMRNRJ
CFSJEOFKRJPSRNRAILNGRMRNLOLOSKQ<RGSQIIP@POPSCPMKPNKP7
/QJOEME(PHP>S9QNSRMROLOKRSJFMMROGRJS<QSCFSDRHQKQSKR1
9RSQIJPO>SKR9RS9L?MLS<QSKR9RS<QNPGMPS9P?GQIS<QNGQJ
PDIQKPJMQNPOPSROMRIROS&PGAQJ>SD8?MQNPOPSA8HMQ
IRGRGMRKLSS2-AIQSCFSKBABO=QHMQSQMPNS-KRNQDP
0RAJROML@LSOQ?KPOKQ>S8KQGQSJRORMMRNLOLO
;QAPIMQOKPNPMGQDPOQSH8OQMPJSHR5LMROS;RMLAGRMRNKROSCPNP
KQSKQGQS/QNGPORMPSNE(QDPKPN7S0FS5NE(QSPMQSP9IPHR;
KFHFMROSGQJROMRNRSJEHR=R@LGL?SJPEDJSIRN?LOKRS=P9R1
?MRNSB?QNPOKQOSQMPNS-KRNQDPS0RAJROML@LS-OIQNOQISQN:P
!RPNQDP6OQSQNPAPMGQDPSDR@MROR=RJS<QSCEN;SDEN:FDFS<Q
CFSDEN:FSDEONRDLOKRSCEN;SCFMFOGRDLS<QSCFSCEN=FOS81
KQOGQJSPDIQOGQDPS9RMPOKQSKQS=P9R?SB?QNPOKQJPSRORM
%6MRS8KQGQSHR5LMRCPMGQDPSGBGJBOSEMR=RJ7
RIROKRAMRNLGL?LOSPAMQNPOPSJEMRHMRAILNGRJSP;POSCF:BOQ
JRKRNSEMKF@FS:PCPSCFOKROSDEONRSKRS;RMLAGRMRNLGL?
IBGS9L?LHMRSKQ<RGSQKQ=QJ72S
*)-%+/.).-&/ ,!,)+/.#+/.&)/!$,//..)
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 2014 yılı sonunda Türkiye'nin cari açığının yüzde 6,4'ün çok altında, yüzde 5,5 düzeyine yaklaşacağını
söyledi. Zeybekci, Denizli İhracatçılar Birliği'nin (DENİB), Pamukkale Tenis Kulübü'nde düzenlediği iftara eşi Ayşen Zeybekci ile katıldı
0RJROS QHCQJ=P>SCFNRKRSHR5IL@LSJEOFAGRKR>
/BNJPHQ6OPOSP9NR=RILSPMQSPM:PMPSKQ@QNMQOKPNGQKQSCFMF1
ORNRJ>S2-9NR=RILGL?LOSCFSDQOQSHB?KQS.,SRNIGRDL>SHROP
ENIRS<RKQMPS9QKQ3PGP?SEMROS.""SGPMHRNSKEMRNMLJS9QKQ3Q
KE@NFSCPNSRKLGSKR9RSHRJMRAGRGL?>S=RNPSR;L@LGL?LO>
KLASIP=RNQISR;L@LGL?LOSCPNS3R?MRSJR5ROGRDLSKQGQJIPN2
KQKP7SSLMCRALOKR>S2/BNJPHQ6OPOSCBHBGQSNRJRGMRNLOL
RAR@LSH8OKQSNQ<P?QSQKQ=Q@POPS<QSCFSDQOQOPOSPHPSCPNSHLM
EMGR=R@LOL2SD8HMQHQOMQNQSQOS8OQGMPS=Q<RCLSP9NR=RILO
<QNKP@POPSKPMQS:QIPNQOS QHCQJ=P>SAFOMRNLSJRHKQIIP
2-9NR=RI>SPMJS;QHNQJIQSCBHBGQHQSIQJSCRALORSHB?KQS*>
ENROLOKRSJRIJLSDR@MRHRNRJ>SCBHBGQOPOSHB?KQS'>
;LJGRDLOKRSQOS8OQGMPSQIJQOSEMKF7S%MGRDLS:QNQJQOSQO
DR@MLJMLSCBHBGQSNRJRGLOLSEMFAIFNKF7S*,.'SHLMLOKR
/BNJPHQ6OPOSCBHBGQDPSCBIBOSCQJMQOIPMQNPOSB?QNPOKQSE1
MR=RJ7S*,.'SHLMLSDEOFSPIPCRNPHMQS/BNJPHQ6OPOS=RNPSR;L@L
HB?KQS">'6BOS;EJSRMILOKRSEMR=RJ>SHB?KQS+>+
NRJRGMRNLORSHRJMRAR=RJ7S/BNJPHQ6OPOS+>+S=RNPSR;L@R
FMRAGRDLSKQGQJ>SRNILJSKLARSCR@LGMLMLJIRS;EJSNR9RI
9RMQS:QMGQDP>S/BNJPHQ6OPOSQMPOPSKLARNLHRSR;GRGRDLSKQ1
GQJ7S-9NR=RISROMRGLOKRS/BNJPHQ6HPSCRARNLKROSCRARNLHR
JEAIFNROSP9NR=RI;LMRNLGL?>SCFSBMJQOPO
JR9NRGROMRNLKLN7S%OMRNSKBOHRKRJPSCBIBOS?ENMFJMRNR
NR@GQO>S4<NF5R6KRS9RMQOSDL3LNSENROMRNLOKRSCBHBGQHQ
NR@GQO>S4<NF5R6KRSHB?KQS.'SENROLOKRSP9NR=RILGL?L
RNILNRNRJSCFSKQDIROLSHR?LHEN2 QHCQJ=P>SP9NR=RI;LMRNLO
DQN:PMQKPJMQNPSCRARNLHMRSNRJ6IRJPS:QMPAGQMQNSOQKQOPHMQ
.%.$.-/$.%%&-./' /
#,-+
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Ramazan ayında halkın
mağdur edilmemesi, spekülatörlere fırsat verilmemesi yönündeki uyarımız etkili oldu” dedi
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel
Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan boyunca yerine getirilen oruç ibadetinin dini
faziletlerinin yanı sıra ürün, üretici ve
gıdanın hayatiyetini ortaya çıkarması
bakımından da büyük önem taşıdığını belirterek, “Ramazan ayında halkın mağdur
edilmemesi, spekülatörlere fırsat verilmemesi yönündeki uyarımız etkili oldu.”
dedi. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı
mesajda, Ramazan ayının huzur ve güven
içinde, ulviyetine yakışır biçimde idrak
edilmesi için bütün kurum ve kuruluşların
her yıl olduğu gibi bu yıl da üzerine düşen
sorumluluğu yerine getirme gayretine
girdiğini bildirdi. Bayraktar, şöyle devam etti: “Bizler de TZOB olarak, her yıl Ramazan
ayı öncesinde yaptığımız gibi, gıda tüketiminin artmasından dolayı fiyatların
spekülatif yönde yükseltilmesini önlemek
için yürüttüğümüz çalışmaları ve bu yöndeki uyarılarımızı bu yıl da devam ettirdik. Ramazan öncesi düzenlediğimiz basın
toplantısıyla üretici, hal, pazar ve market
fiyatlarının analizini, ürün bazında kamuoyuyla paylaştık, Ramazan boyunca bu
fiyatların takipçisi olduk. Ramazan’ın sonunda yaptığımız fiyat araştırmaları, halkın
mağdur edilmemesi, spekülatörlere fırsat
verilmemesi yönündeki uyarılarımızın etkili
olduğunu gördük. Ramazan ayında tüketimin fazla olduğu et ürünlerinde ve baklagillerde ciddi bir artış meydana gelmedi. Sebze meyve ürünlerinde fiyatlar, mevsim
şartları, arz ve talebe göre oluştu.”TZOB’un
takibinin, fiyatlardaki suni artışı önlediğini
bildiren Şemsi Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Bu çerçevede, talep artışını fırsatçılığa
dönüştürmeden, sağduyulu hareket eden
tüm taraflara, göstermiş oldukları hassasiyetten ötürü ayrıca teşekkür ediyoruz.
Türk çiftçisi girdi maliyetlerinin
yüksekliğine, 40-50 yıldır
çözülemeyen yapısal sorunlara rağmen üretimi
sürdürüyor. Bu üretim
sezonunda kuraklık
ve don başta olmak
üzere hemen bütün
doğal afetleri
yaşayan çiftçimiz
bayrama buruk
giriyor. Ramazan
boyunca yerine
getirilen oruç
ibadeti, dini faziletlerinin yanı sıra
ürün, üretici ve
gıdanın hayatiyetini
ortaya çıkarması
bakımından da büyük
önem taşıyor. Doğal afetlere
rağmen ülkenin gıda güvencesini sağlayan cefakar çiftçimiz, üzerine
düşen görevi fazlasıyla yerine
getirmiştir.”Milletçe ağız tadıyla bir bayram
geçirebilmek için bu sürede de fiyatları
takip edeceklerini bildiren Bayraktar,
“Bütün taraflar Ramazan ayı boyunca
olduğu gibi haksız kazanca yol açmayacak
sorumluluğu sürdürmelidir. Kimse hak
ettiğinden fazlasına tamah etmemelidir. Etmemelidir ki halkımız ağız tadıyla ve bütçesine uygun alış verişini yapabilsin. Allah’ın
bize bahşettiği ve hasatla bollaşan ürünleri
çoluk çocuğuyla yeterince tüketebilsin.”
dedi.Bu sıcaklara rağmen, mübarek Ramazan ayında üretimi sürdüren,
ülkenin gıda güvencesini
sağlayan eli öpülesi çiftçiye
şükranlarını sunduğunu
belirten Bayraktar, “Tüm
İslam aleminin bu
bayrama buruk
girdiğini, binlerce
Müslüman’ın
çatışmalar ve
saldırılar yüzünden
hayatını kaybettiğini
görüyor, bundan
büyük üzüntü duyuyoruz. Milletimiz ve İsrail zulmü altındaki
Gazze ile Suriye, Irak
başta olmak üzere
dünyanın pek çok bölgesinde can güvenliği olmadan
yaşayan, katliamlara maruz kalan
Müslümanlara, bütün İslam alemine ve tüm
insanlığa huzur içinde bir bayram diliyorum. Milletimizin ve tüm İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, hayırlara vesile olmasını temenni
ediyorum.” açıklamasını yaptı.(CİHAN)
(("*"*/ */'(/"*'*
Geçmişte Kırıkkale'de yaygın
olarak üretilen yöreye has
"hasandede" üzümlerini
tekrar canlandırmak için proje başlatıldı. Gıda Tarım ve
Hayvancılık İl Müdürü Recep
Kırbaş, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, şu anda
yaklaşık 2 bin 500 dekar alanda bağcılık yapıldığını ancak
geçmişte bu alanın çok daha
fazla olduğunu söyledi
MEJDQNRS9RDIRML@LSOQKQOPHMQS.+,6MPSHLMMRNKRSPM
:QOQMPOKQJPSCR@MRNLOSCBHBJS?RNRNS:8NKB@BOBSROMRIRO
)LNCRA>SMEJDQNRSJ8JMQNKQSFNSHR5RNRJSJQOKPS:8DIQNQO
CPNS9RDIRMLJILN7S0FS9RDIRMLJSOQKQOPHMQSEG=ROLO
:QMPAGQDPSHR<RAMRN>SDBN:BOMQNSJLDRSJRMLN>SDRMJLGMRNLO
:QMPAGQDPOKQS:QNPMQGQSEMFN2SKPHQSJEOFAIF7SLKRS/RNLG
<QS#RH<RO=LMLJS-MS$BKBNMB@BSEMRNRJ>SH8NQHQS9RD
9RDROKQKQSB?BGBOBOSHQOPKQOSQDJPS=ROMLML@LOL
JR?ROGRDLSP;POS;RMLAGRSHR5ILJMRNLOLSROMRIROS)LNCRA>SCF
JR5DRGKRS!QMP=QSPM;QDPOKQS"SKQJRNSRMROKRS*S;P3I;PHQ
H8OQMPJS0R@=LMLJSNE(QDPSCRAMRIILJMRNLOLSJRHKQIIP7;
K8OBGMBJSRNR?PKQSCR@SJFNGROLOSGRMPHQIPOPOSHRJMRALJ
.,SCPOSMPNRSEMKF@FOFSCQMPNIQOS)LNCRA>S5NE(Q
JR5DRGLOKRS;P3I;PMQNQSCFSCBHBJMBJIQSCPNSCR@SJFNGRMRNL
P;POSSCPOSMPNRMLJS9PCQSKQDIQ@POKQSCFMFOKFJMRNLOLSP3RKQ
QIIP7S)LNCRA>S9RDROKQKQSB?BGBOBOSCQHR?SARNR5MLJSCPN
;QAPISEMKF@FOFS3RJRISAFSROKRSJQOIIQSDE3NRMLJSEMRNRJ
IBJQIPMKP@POPSKPMQS:QIPNKP7S)LNCRA>SCFSB?BGSIBNBOKQSALNR
<QSCEGQSENROLOLOSHBJDQJSEMKF@FOFSCQMPNIQNQJ>SA8HMQ
KQ<RGSQIIPS0EGQSENROLOLOSARNR5S3RCNPJRMRNLOLOSIQN=P9
QIIP@PS.1.'MQNKQSEMKF@FOFS:8NBHENF?7S0PIJPDQMS8?QM1
MPJMQNPOQSCRJIL@LGL?KRSKRSDQHNQJSCPNSDRMJLGS8?QMMP@P
<RN7S0FOKROSKEMRHLSKRS9RDIRMLJMRNRS<QS?RNRNMLMRNRSJRNAL
KR9RSKRHROLJML7S)LNR;SC8M:QSARNIMRNLORSFH:FOS<QSCF1
NRMRNKRSKR9RS;EJS<QNPGS<QNPHEN7S-HPSCPNSCRJLG
HR5LMGRDLSKFNFGFOKRSKQJRNSCRALORS*1SIEOSB?BGSRM1
GRJSGBGJBO7SQJGQ?SHR5LGLORSKRSFH:FOSCPN
;QAPI7#RDROKQKQSB?BGBOBOSBNQIPGPOPSRNILNGRJSP;PO
HQOPKQOSH8NQKQSCR@SRMROMRNLOLOS:QOPAMQIPMGQHQ
CRAMROKL@LOLSP3RKQSQKQOS)LNCRA>S9RDROKQKQSB?BGBOBO
H8NQHMQS8?KQAMQAGPASCPNS;QAPISEMKF@FOFSCFSOQKQOMQ
IQD=PMPOPOSHR5LMRCPMQ=Q@POPSJRHKQIIP7
NQIP=PSJNQGS!QGPN9RO>S.+,MPSHLMMRNRSJRKRN
H8NQKQSCR@=LML@LOS;EJSHRH:LOSEMKF@FOFSD8HMQKP7 HB?KQS+SENROLOKRJPSJRHCL>SCRAJRS5R?RNMRNKRSIQMR3PSQI1
IPJMQNPS:PCPSHB?KQS.,SB?QNPOKQSCPNSRNILALSDR@MRGRDLOL
CPMKPJMQNPOQSPARNQISQIIP7
/BNJPHQ6OPOSQDJPKQOSEMKF@FS:PCPS$6HQ>S!BOHR
0ROJRDL6ORSGF9IR;SCPNSQJEOEGPSEMGRJIROSCFSDRHQKQ
;LJIL@LOLSKPMQS:QIPNQOS QHCQJ=P>S2%OFOSP;POSBMJQGP?PO
CBIBOSP9NR=RI;LMRNLOLSIQCNPJSQKPHENFG7S!FNGRJSHEJ
P9NR=RIRSKQ<RG>SKFNGRJSHEJSBNQIGQHQ>SHRILNLGR>SPDIP1
9KRGRSKQ<RG2SKPHQSJEOFAIF7S '#)+!,-+-/,-/
$/,+/(#&.
Kentte koyun eti 16-18, dana eti 18-22,
kıyma ise 19,50 liradan satılıyor. Ağrı
Ziraat Odası Başkanı Aydemir,
"Türkiye'nin en ucuz, en lezzetli ve en
kaliteli eti Ağrı'da satılmaktadır" dedi
4@NL6KRSJEHFOSQIPS."1.>SKRORSQIPS.1**>SJLHGRSPDQ
.>+,SMPNRKROSDRILARSDFOFMFHEN7S4@NLS PNRRIS%KRDL
0RAJROLSR<F?S4HKQGPN>S44SGF9RCPNPOQSHR5IL@L
R;LJMRGRKR>S/BNJPHQ6OPOSB;BO=BSCBHBJSGQNRDLOLO
4@NL6KRSEMKF@FOFSCQMPNIQNQJ>SGQNRMRNKRSCQDMQOQO
9RH<ROMRNLOSKR9RSDR@MLJMLS<QSQIPOPOSKQSKR9RSMQ??QIMP
EMKF@FOFSD8HMQKP7S2/BNJPHQ6OPOSQOSF=F?>SQOSMQ??QIMPS<Q
QOSJRMPIQMPSQIPS4@NL6KRSDRILMGRJIRKLN2SKPHQOS4HKQGPN>
4OJRNR>S-DIROCFM>S-?GPNS:PCPSCBHBJAQ9PNMQNKQSHRARHRO
4@NLMLMRNLOSKRSQIMQNPOP>SJQOIIQSHRARHROSRJNRCRMRNL
RNR=LML@LHMRS4@NL6KROSDP5RNPASQIIPJMQNPOPS<FN:FMRKL7-M
KLALOKRSHRARHROS.>+SGPMHEOSKEMRHLOKRS4@NLML
EMKF@FOFSCPMKPNQOS4HKQGPN>SIBGS4@NLMLMRNLOSQI
P9IPHR=LOLSJQOIIQOSJRNALMRGRDLOLOSJQOISQJEOEGPDPOQ
CBHBJSJRIJLSDR@MRHR=R@LOLSP3RKQSQIIP7S4HKQGPN>
RGR;MRNLOLOSKP@QNSPMMQNKQJPS9RH<ROSIB==RNMRNLOL
4@NL6HRS:QIPNGQJSEMKF@FORSKQ@POQNQJ>SF=F?S<QSJRMPIQMP
QISP;POS4@NL6OLOS8OQGMPSCPNS5EIRODPHQMQSDR9P5SEMKF@FOF
KPMQS:QIPNKP7S)QOIIQS',SDQOQKPNSJRDR5MLJSHR5ROS-DGQI
4N:RNFOSPDQSNRGR?ROSCEHFO=RS/BNJPHQ6OPOS9QNSH1
QNPOKQSQIS3PHRIMRNLOLOSRNIIL@LOLSRO=RJS9RH<RO=LML@LO
GQNJQ?PSJEOFGFOKRJPS!E@FS4ORKEMFS08M:QDP6OKQSQI
3PHRIMRNLOLOS;EJSKBABJSEMKF@FOFS<FN:FMRHRNRJ>
20RIL6KRJPSPMMQNMQSRNRGL?KRSJPMESCRALORSQOSR?S*,SMPNR
EHOFHEN7S0RILKRSQIPOS3PHRILS',1'+SMPNR>SCFNRKRSPDQSQO
PHPSQIPOS3PHRILS*,SMPNR7S/BNJPHQ6KQSQOSF=F?SQIS4@NL6KR
DRILMGRJIRKLN2SKPHQSJEOFAIF7)RDR5S0BMQOIS4N:RNFOSKR
JQOIIQS:8NQ<SHR5ROSGQGFNMRNLOSKRSQIS3PHRIMRNLOL
:8NKBJIQOSDEONRSGQGMQJQIMQNPOQS4@NL6KROSQI
:8OKQNKP@POPSCPMKPNQNQJ>S2?RJIRJPSIROLKLJMRNLGL?SKR
DP5RNPAS<QNKPJMQNPOKQSQIPSKEOKFNF5SJRN:EHMRS:8OKQNPH1
ENF?7S#P(HQOPJS<QSDR@MLJSR;LDLOKROS:B<QOPMPN
EMGRDLOLOSHROLOKRS3PHRISJEOFDFOKRSQOSF=F?SQIS4@NL6KR
DRILMLHEN2SKQKP7SRIROKRAMRNKROS$FNRIS4M5RNDMROSPDQ
-?GPN6KQSHRARKL@LOLS<QS:Q?GQJSP;POS:QMKP@PS4@NL6KRSQI
3PHRIMRNLOLS:8NKBJIQOSDEONRS+,SJPME:NRGSQISRML5
K8OQ=Q@POQSPARNQISQKQNQJ>SQIPOS3PHRILOLOSHROLSDLNR
MQ??QIPOPOS;EJSPHPSEMKF@FOFSD8HMQKP7SN?FNFG6KROSQI
RMGRJSP;POS4@NL6HRS:QMQOS#ROP3PS4NDMROSKRSJEGAFSPMMQN
EMGRDLORSNR@GQOSQN?FNFG6KRSQIS3PHRIMRNLOLOSKR9R
5R9RMLSEMKF@FORSKPJJRIPS;QJQNQJ>S2IS3PHRIMRNLS4@NL6KR
;EJSF=F?SEMKF@FSP;POSQISRML5S:PKQ=Q@P?7SN?FNFG6KR
JEHFOSQIPOPOS3PHRILS*+1*SMPNRS=P<RNLOKR>SCFNRKRSPDQ
JEHFOSQIPS."SMPNR7S0FSOQKQOMQSP9IPHR=LGL?LS4@NL6KRO
JRNALMLHENF?2SP3RKQMQNPOPSJFMMROKL7S
2014
28
17 Temmuz
ubat 2013
PerPazartesi
embe
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu, "10 Ağustos büyük Türkiye, öncü Türkiye için büyük
önem ifade etmektedir. Refah toplumu için büyük önem ifade etmektedir. Bütün bunların yanı sıra
toplumsal ve siyasal normalleşmeyi sağlayabilmek için önem ifade etmektedir" diye konuştu
+<:8.9<;7;6<:,4:7<:853/*3-3<6LWZQR[X
6IQWOF\.4-\9BONPIN\MLQLS\;LVSYQZF\@XCL\;LVSYQZ\YDYX
MLQLS\@XZR\Y<[TZ\ZPRZSPZTYVE\1Z<[G\PI>WORO\YDYX
MLQLS\@XZR\Y<[TZ\ZPRZSPZTYVE\=LPLX\MOXW[VUX\Q[XU\NUV[
PI>WORN[W\HZ\NYQ[N[W\XIVR[WWZJRZQY\N[BW[Q[MYWRZS
YDYX\@XZR\Y<[TZ\ZPRZSPZTYV.\TZTYE\6IQWOF\98\/[VPY
![WIH[\,W\=[JS[XWUBUXC[\TLKZXWZXZX\=[JS[XW[V
8OVOWO\;I>W[XPUNUXT[\Q[>PUBU
SIXOJR[T[F\CORGOVM[JS[XU\NZDYRYXYX
YWS\POVOXOX\Q[>UW[C[BU\4-\9BONPIN\P[VY?
GYXYX\@XZRWY\MYV\ALX\IW[C[BUXU\N@QWZTYE
=O\PI>V[SW[V\LKZVYXTZ\G[WSUX\YWS\SZK
*ORGOVM[JS[XUXU\NZDZCZBYXY\MZWYVPZXF
6IQWOF\J@QWZ\SIXOJPO"\.=YKYR\P[VY?
GYRYKYX\NYQ[NY\P[VYGYRYKYXF\TZHWZP\P[VY?
GYRYKYX\ZX\@XZRWY\[TURU\H[VE\6ZWDOSWO
HZ\'NR[XWU\T[GYW\IWR[S\LKZVZ\MO
CIBV[<Q[T[\G[WS\TIBVOT[X\YWS
CORGOVM[JS[XU\NZDRZTYE\,WS\SZK\NZDZCZSE
*ORGOVYQZP\P[VYGYRYK\TZ\T[GYW\IWR[S
LKZVZE\=YKZ\MYVP[SUR\MYV\JZQWZV\N@QWZRZQZ
D[WUJUQIVW[VE\KW[JR[T[X\M[GNZTYQIVW[VE
=YK\IXW[VUX\OKW[JPUSW[VU\TZHWZP\M[JS[XW[VUXU
GZ>\MYVWYSPZ\A@VTLSE\
KW[JR[\N[XTUSP[\IWOVE\0ZRISV[NYXYX
ZX\MLQLS\OKW[JR[NU\N[XTUSPUVF\VZQTYVF\IQ?
TOVE\'XW[V\G[W[\[SUWW[VU\YPYM[VUQW[\ZNSY
;LVSYQZ:TZ\S[WTUSW[VU\YDYX\YXN[XW[VU
LVSLPZVZSF\SIVSOP[V[SF\I\H[NY\NYNPZRYXF
HZN[QZP\NYNPZRYXY\KIVW[Q[V[S\OKW[JPUSW[VU\MYV
Q[>UQU\G[Q[W\ZTYQIVW[V\HZ\IXO\;LVSYQZ:QZ\PZSV[V\YS[RZ
ZPRZQZF\PZSV[V\C[VY\ZPRZQZ\HZ\PZSV[V\;LVSYQZ:QZ\MLQLS
RYWWZPYRYKZ\S[MOW\ZPPYVRZQZ\D[WUJUQIVW[VE\=YK\IXW[VUX
OKW[JPUSW[VU\CORGOVM[JS[XW[VUXU\MYWYQIVOKE\8ZX[X
+HVZXF\9GRZP\ZCTZP\6ZKZV\IXW[VUX\OKW[JPUSW[VU
CORGOVM[JS[XW[VUXT[X\MYV\P[XZNYQTY\HZ\R[[WZNZ<
;LVSYQZ\I\T@XZRWZVTZ\MZWSY\T[G[\MLQLS\[TURW[V
[PR[NU\W[KUR\AZVZSYVSZX\@KZWWYSWZ\8ZX[X\+HVZX:YX
CORGOVM[JS[XWUBUXT[\NIBOS\N[H[J\T@XZRY\NIXW[VUX[
G[KUVW[X[R[Q[XF\IX[\YQY\MYV\G[KUVWUS\Q[>[R[Q[XF\QZXY
T@XZRY\SOC[SW[Q[R[Q[X\MYV\;LVSYQZ:QWZF\9GRZP
ZCTZP\6ZKZV\T@XZRYXTZ\TZ\24:YXCY\[NVUX\M[JUXT[\ZWTZ
ZPPYBY\MLQLS\[XW[QUJU\QYXZ\R[[WZNZ<\TYQZVZS\N@KWZVYRZ
TZH[R\ZPRZS\YNPYQI?
VOR\SYF\98
/[VPY:XYX\MLQLS\HZ\GUKWU\TZBYJYRYXY\ZXAZWWZR?
ZQZ\D[WUJ[XF\RYWWZPY\P[XUR[Q[XF\;LVSYQZ7QY\P[XUR[Q[XF
ZSIXIRYQY\MYWRZQZXF\NYQ[NZPY\MYWRZQZXF\TUJ\TLXQ[QU
MYWRZQZXF\;LVSYQZ:XYX\PZRZW\TZBZVWZVYXY\HZ\PZRZW\TY?
X[RYSWZVYXY\[XW[R[Q[X\MYV\CORGOVM[JS[XU\>VI<YWY\IV?
P[Q[\SIXOWTOE.\4-\9BONPIN:OX\QZXY\;LVSYQZ\YDYX\MLQLS
@XZR\Y<[TZ\ZPPYBYXZ\TYSS[PY\DZSZX\6IQWOF\N@KWZVYXY
J@QWZ\NLVTLVTL"\.4-\9BONPIN\MLQLS\;LVSYQZF\@XCL
;LVSYQZ\YDYX\MLQLS\@XZR\Y<[TZ\ZPRZSPZTYVE\1Z<[G
PI>WORO\YDYX\MLQLS\@XZR\Y<[TZ\ZPRZSPZTYVE\=LPLX
MOXW[VUX\Q[XU\NUV[\PI>WORN[W\HZ\NYQ[N[W\XIVR[WWZJRZQY
N[BW[Q[MYWRZS\YDYX\@XZR\Y<[TZ\ZPRZSPZTYVE\Z\QUWW[VT[X
MZVY\:;LVSYQZ:QY\NYK\YT[VZ\ZTZRZKNYXYK\[XC[S\MYK\YT[VZ
ZTZMYWYVYK:\TYQZXWZVZ\S[VJUF\:G[QUV
MO\LWSZQY\MO\LWSZXYX\RYWWZPY\YT[VZ
ZTZCZSPYVF\MO\LWSZXYX\Z<ZXTYNY\MO
LWSZXYX\RYWWZPY\IW[C[SPUVE\=O
LWSZXYX\Z<ZXTYNY\MYVP[SUR\NZDSYX?
WZVF\OWONW[V[V[NU\WIMYWZVWZ
OWONW[V[V[NU\MYVP[SUR\R[G<YWWZVWZ
YJMYVWYBY\YDZVYNYXTZ\IWO>
;LVSYQZ:QY\YT[VZ\ZPRZQZ
D[WUJ[XW[V\IWR[Q[C[SPUV:\TYQZX
HZ\:MYK\MOXO\N[XTUSP[X
DUS[V[C[BUK:\TYQZX\RYWWZPYX\Y?
V[TZNYXYX\PZNYN\ZTZCZBY\HZ\TZ?
HWZPYX\PZ>ZNYXZ\RYWWZPYX
IPOV[C[BU\QZXY\MYV\;LVSYQZ
T@XZRY\[DUWUQIVE\=O\@XZRWYTYV
;LVSYQZ\YDYXE\KOX\K[R[XTUV
MO\RYWWZP\MOXO\MZSWYQIVE.
ZV\SZNYRTZX\GZVSZNYX
98\/[VPY\GLSLRZPY\T@XZ?
RYXTZ\Q[>UW[X\YCV[[PW[VU
P[STYVWZ\S[VJUW[TUBUXU\TYWZ\AZ?
PYVZX\6IQWOF\JOXW[VU\N@QWZTY"
.42\QUWT[\;LVSYQZ:XYX\XZVZTZX\XZVZQZ
AZWTYBYXY\ROG[WY<?RLX[<USF\98\/[VPY7QY\S[MOW\ZTZX?ZP?
RZQZXF\;[QQY>\+VTIB[X:[\@XZR\HZVZX?ZWZJPYVZX\GZVSZN
[R[\GZVSZN\MYWRZSPZTYVE\=[SUXF\'+*0\0LXQ[
=[XS[NUE\ ZVG[WTZ\IXW[V\T[\98\/[VPYWY\TZBYWTYVF\IXW[V
T[\98\/[VPY7XYX\LQZNY\TZBYWWZVTYVE\'+*0F\2-)NYRLW[NQIXOXO\Q[>[VSZXF\2-3#\NYRLW[NQIXOXO\Q[?
>[VSZX\;LVSYQZ:XYX\SYJY\M[JUX[\AZWYV\NZHYQZNYXYX\3#\MYX
3)\MYXWYS\V[S[RW[V[\OW[J[C[BUXUXF\P[R\@PZNYXTZ\M[JS[
MYV\NLVZD\T[G[\H[VE\'\NLVZD\JOTOV\;LVSYQZ\TLXQ[XUX
AZWYV\[DUNUXT[X\SYJY\M[JUX[\AZWYV\[DUNUXT[\YWS\)?
LWSZNYXTZX\MYVYNY\IW[C[BUXU\IVP[Q[\SIQOQIVE\&ZWYJRYJ
LWSZWZVWZ\R[S[NURUKU\S[>[PUQIVOKE.
<$;79%;89<9-0:7375:<)6522<&919<
5;(6;.9<;6;<&;%98/;0;<%:63,:76:8:<4:8,3'''$
=O\CIBV[<Q[T[\GZV\K[R[X\TZHWZPY\ZWZ\AZDYVRZQZ
D[WUJ[XW[VUX\IWTOBOXO\Y<[TZ\ZTZX\6IQWOF\JOXW[VU\S[QTZP?
PY"\.42)\QUWUXT[\MO\PI>V[SW[VT[\2E\5[GROP\T@XZRYXTZ
QZXYDZVY\YNQ[XU\M[JW[TUF\TZHWZPY\ZWZ\AZDYVRZQZ\D[WUJPUW[VE
0ZHWZP\QZXYDZVYQZ\ALHZXRYJPYE\0ZHWZP\QZXYDZVYQZ\YPYM[V
ZPRYJPY\[R[\2E\5[GROP\MLQLS\MYV\YV[TZ\IVP[Q[\SIQ[V[S
QZXYDZVYQY\P[N<YQZ\ZPPYE\=YV\HZN[QZPZ\RLN[[TZ\ZPRZTYE
=YK\4\9V[WUS\HZ\2#\9V[WUS7P[\HZ\&ZKY\IW[QW[VUXT[\XZW?
ZVWZ\S[VJUW[JPUBURUKU\MYWYQIVOKE\,PYM[V\ZTYWZX\YPYR[P
ZTYWZX\YXN[XW[VUX\[QXZX\'NR[XWU\0ZHWZPY\P[VYGYXTZSY
[S[?Y\ [QVYQZ\IW[V[SF\G[QUVWU\H[S[\IW[V[SF\G[QUVWU\IW[Q
IW[V[S\[TTZTYWYV\MO\IW[QE\;LVSYQZ:TZ\[QXU\JZSYWTZ\>[V[?
WZW\Q[>UW[XR[F\;LVSYQZ:XYX\NIX\MLQLS\G[RWZNYXY\ZX?
AZWWZRZQZ\D[WUJPUE\8ZXTY\[TW[VUX[\TZBYW\MYVYWZVYXYX\[TUX[
P[JZVIXWOS\Q[>[V[S\MOXO\Q[>R[Q[\D[WUJPUW[VE\
=OALX\MO\TZHWZP\HZ\MLQLS\RYWWZPF\QLKTZ\3#\MODOBO
HZVZX\MO\RYWWZPF\NZXYX\YSY\NLVZCYXY\NIXOX[\S[T[V\TZNPZS?
WYQIVOR\TYQZX\MO\RYWWZPF\MYVYXCYNY\D@KLR\NLVZCYF\MYVWYSF
MZV[MZVWYS\HZ\S[VTZJWYS\TYBZVY\YNZ\>[V[WZW\Q[>UW[XR[QW[
RLC[TZWZQY\NIXOX[\S[T[V\TZNPZSWYQIVOR\TYQZX\MLQLS
RYWWZPF\98\/[VPY:XYX\TZ\SUQRZPWY\=[JM[S[XURUKUX\T[
6[QUX\*ORGOVM[JS[XU\[T[QURUKUX\T[\GZ>YRYKYX
IROKW[VUXT[\MLQLS\MYV\NIVORWOWOS\QLSWZRYJPYVE\,JPZ
MOALX\TZHWZPF\SZXTYNYXZ\S[VJU\[Q[B[\S[WS[XW[V[F\M[J
S[WTUV[XW[V[\[QXZX\42):T[\I\QZXYDZVY\YNQ[XUXT[
IWTOBO\AYMY\TZHWZPY\ZWZ\AZDYVRZQZ\D[WUJ[XW[V[\S[VJU\QZXY
MYV\P[N<YQZ\NLVZCYXY\M[JW[PRUJPUVE\=O\G[QUVWU\MYV\H[S[TUVF
G[QUVWU\MYV\IW[QTUVE\8YRNZ\MO\MYX\QUWWUS\TZHWZPYXF\RYW?
WZPYX\[KYK\AZWZXZSWZVYXYX\HZ\TZBZVWZVYXYX\LKZVYXTZ\QZXY
MYV\HZN[QZP\NYNPZRY\YXJ[\ZTZRZKE\=OX[\RYWWZP\RLN[[TZ
ZPRZKF\ZPRZTY\QUWW[VC[E.0[G[\NIXV[F\PI>W[XPU\M[NUX[
S[>[WU\TZH[R\ZPPYE\;I>W[XPUXUX\[VTUXT[X\6IQWOF\ZN?
X[<W[V[\KYQ[VZPPZ\MOWOXTOE\++
AK Parti Manisa İl Başkanı Murat Baybatur, “Acının, üzüntünün ve gözyaşının hâkim olduğu Müslüman kardeşlerimizin
yaşadığı dramın altında Ramazan Bayramı’nı sevdiklerimizle birlikte buruk bir şekilde geçireceğiz.” şeklinde konuştu
98\/[VPY\5[XYN[\,W\=[JS[XU\5OV[P\=[QM[POVF\1[?
R[K[X\M[QV[RU\XZTZXYQWZ\Q[KUWU\MYV\RZN[$\Q[QUXW[TUE
=[JS[X\=[QM[POVF\Q[QUXW[TUBU\RZN[$T[\JO\Y<[TZWZVZ\QZV
HZVTY"(1[GRZPF\5[B<YVZP\HZ\MZVZSZP\[QU\IW[X\1[R[K[X
9QU\GZV\XZ\S[T[V\LWSZRYKTZ\GOKOV\YDZVYNYXTZ\AZDNZ\TZ
YWYNPYX7TZF\6OVYQZ7TZ\HZ\V[SP[\Q[J[Q[X\5LNWLR[X
S[VTZJWZVYRYK\K[WYRWZVYX\KOWRL\[WPUXT[\[CU\HZ\A@KQ[JU
YDZVYNYXTZ\1[R[K[X\[QUXU\Q[J[TUW[VE\6IR[7T[\RZQT[X[
AZWZX\R[TZX\S[K[NUXT[\Q[J[TUBURUK\LKLXPLF\&[KKZWY
S[VTZJWZVYRYKY\DIWOS\DICOSF\AZXD\Q[JWU\TZRZTZX\S[PWZ?
TZX\S[PYW\,NV[YW\TZHWZPYXYX\S[PWY[RW[VU\S[VJUXT[\1[?
R[K[X\M[QV[RUX[\MOVOS\MYV\JZSYWTZ\AYVYQIVOKE%=[JS[X
=[QM[POV\RZN[$UXUX\TZH[RUXT[F\(&ZDPYBYRYK\5[QUN
[QU\YDZVYNYXTZ\6IR[\YWDZRYKTZ\RZQT[X[\AZWZX\R[TZX
S[K[NUXT[\JZGYP\IW[X\S[VTZJWZVYRYKYX\[CUNU\PLR
;LVSYQZ7XYX\[CUNU\IW[V[S\S[MOW\ZTZX\GLSLRZPYRYK\
ALXWLS\Q[N\YW[X\ZPRYJ\HZ\MYV\Q[XT[X\T[\Q[V[W[VU\N[VR[S
YDYX\LKZVYXZ\TLJZX\XZ\H[VN[\QZVYXZ\AZPYVRZQZ
D[WUJRUJPUE\6IR[7T[\JZGYP\IW[X\R[TZXCY
S[VTZJWZVYRYKYX\QLVZSWZVYRYKTZ\SY\[CUNU\TZH[R\ZTZVSZX
RLM[VZS\1[R[K[X\[QU\YDZVYNYXTZ\S[PYW\,NV[YW\TZHWZPY
P[V[<UXT[X\DIWOS\DICOSF\AZXD\Q[JWU\TZRZTZX\&[KKZWY
S[VTZJWZVYRYKY\S[PWZPRZNY\[CURUKU\T[G[\T[\[VPPUVTUE\ ZV
K[R[X\YWYNPYX7Z\N[GY>\DUS[X\GLSLRZPYRYK\YWYNPYX
G[WSUQW[\T[Q[XUJR[\YDYXTZ\IWTOBOROKO\A@NPZVRZS\YDYX
\ALXWLS\Q[N\YW[X\ZTYWRZNY\S[V[VU\[WRUJPUE\=YKYR\YDYX
6IR[7T[\Q[J[X[X\[CU\XZ\YNZ\&[KKZ7TZ\Q[J[X[X\[CUT[
[QXUTUVE\=O\TOVOR\MYKYR\MYV\IWTOBOROKOXF\MZV[MZV
IWTOBOROKOX\HZ\S[VTZJ\IWTOBOROKOX\MYV\A@NPZVAZ?
NYTYVE%Y<[TZWZVYXY\SOWW[XTUE(9CUXUXF\LKLXPLXLX\HZ\A@K
Q[JUXUX\G[SYR\IWTOBO\5LNWLR[X\S[VTZJWZVYRYKYX
Q[J[TUBU\TV[RUX\[WPUXT[\1[R[K[X\=[QV[RU7XU\NZHTYS?
WZVYRYKWZ\MYVWYSPZ\MOVOS\MYV\JZSYWTZ\AZDYVRZQZ
D[WUJ[C[BUKE%TYQZX\=[JS[X\=[QM[POV\RZN[$UXU\J@QWZ
P[R[RW[TU\(5LNWLR[X\S[VTZJWZVYRYKYX\DZSPYBY\LKLXPL
HZ\NUSUXPUW[VU\GYDMYV\K[R[X\OXOPR[R[WUF\SUVAUXWUSW[V[F
+<:8.9<;7;6<:,4:7<:853/*3-3<"28;5597<";1:.9#<:8.34<!8490;5;<5:81;
0::76:837<5:<5:81;0;<.;,;11!-<;5;76;897<5;<0:8&36:753373<(28&26:0:8:4#
$!8490;5;<5:81;<&989,9/975;<12627:76:837<-)72< !-8:7538'<272<4:126<;597<(;
4,;79;<%;49697'<76:83<19<:;.-;4<196;<.:89 #<;,6;89<(;<%)*246:83<:;./;0;*;4$<5;59<
Nebati, partisinin İlim Yayma Cemiyeti'nin
Mersin Şubesi'nde düzenlediği iftarda
yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AK Parti
iktidarıyla büyük bir ferahlığa eriştiğini ve
dünya arenasında hatırı sayılır bir prestije
sahip olduğunu belirtti. Türkiye'nin son
dönemlerde 150 yıllık Marmaray hayalinin
yanı sıra bir çok hayalini de
gerçekleştirdiğini ifade eden Nebati, "Artık
Türkiye'de, vatandaşın günlük yaşantısında
karşılaştığı hangi tür problemleri varsa en
kısa zamanda çözülüyor. Biz hayallerimizi
gerçekleştirdik. Milletimiz de hayalini
gerçekleştiren bu iktidarın, hiç bir zaman
destek isteğini geri çevirmedi" diye konuştu.
Nebati, 2002'den sonra Türkiye'de darbe
yapanların yanı sıra darbe girişiminde
bulunanların dahi hesap verebileceklerinin
anlaşıldığı bir dönem olduğunu söyledi. AK
Parti iktidarının her türlü darbe girişimini
bertaraf ederek, faillerinin hesap vermelerini
sağladığını anlatan Nebati, şöyle devam etti:
"Darbeciler yargılandı. Buna rağmen
Türkiye'de ağaç bahanesiyle tekrar darbe
girişiminde bulunuldu. Tam bir vandalizm
yaşandı. Türkiye bu tür problemlerle 12 yıl
öncesinde karşılaştığı zaman def edebilecek
bir güce sahip değildi. Her türlü darbe
girişimi başarıyla sonuçlanıyordu. AK Parti
iktidarıyla gelen her türlü darbe girişimi sakıt
kaldı ve bunların hepsi de cezalandırıldı.
Hepsi de mahkemelere düştü. Hesap verebil-
menin ne demek olduğunu öğrendiler. Ancak bu güç odakları yöntem değiştirerek kendisini 17 ve 25 Aralık'ta tekrar gösterdi.
Sokakları karıştırmaya, Türk-Kürt, Alevi-Sünni çatışması çıkarmaya çalışarak tekrar
tekrar denediler. Bu şekilde başarılı
olamayacaklarını anlayınca da ellerinde
kalan ve yıllardır sindire sindire ulaştıkları
bürokrasideki güçleri harekete geçirdiler. Ulusal ve uluslararası ihanet şebekeleriyle
işbirliği yaparak bir darbe girişiminde daha
bulundular. Burada bizi üzen ve yaralayan
beraber yürüdüğümüze ve hareket
ettiğimize inandığımız insanların, bu darbe
girişiminde başat rol oynamalarıydı. Ayrıca
her türlü ahlaksızlığı yaparak montajla,
dublajla Türkiye'nin seçilmiş hükümetine,
milletin özgür iradesine karşı darbe
girişiminde bulundular. Milletimiz AK Parti'ye
verdiği yüzde 45,5 oyla bunlara hesap
sorulmasına onay verdi. İşte son günlerde
yapılan operasyonlar da bu hesabın
başlangıcıdır." Artık Türkiye'de darbe
dönemlerinin bittiğine dikkati çeken Nebati,
"Türkiye'de darbe girişiminde bulunanların
sonu hüsrandır. Bunu kabul edin ve
köşenize çekilin. Onları biz affetsek bile tarih, eşleri ve çocukları affetmeyecek" dedi.
"Gazze'de insanlar katlediliyor. Yüzlerce
şehit, binlerce yaralı var. Çocuklar benzin
içirilerek katlediliyor. Zalim İsrail devleti Müslümanlara eziyet ediyor. Öldürüyor.
Parçalıyor" diyen Nebati, bu zulme karşı
bütün dünyada sesini yükselten devletin
Türkiye, tek Başbakanın Recep Tayyip
Erdoğan olduğunu belirtti.AK Parti Genel
Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati,
cumhurbaşkanını milletin seçecek olmasının
gurur ve mutluluk verici bir durum olduğunu
söyledi. Devleti temsil ettiğini düşünen
hegemonik yapıların ve devleti ellerinden
kaçırmak istemeyen bazı güç odaklarının bir
takım girişimlerde bulunduğunun altını çizen
Nebati, şunları kaydetti: "Ancak farklı yollar
arayanlar tıkandılar. Onlar bittiler ve bittiklerinin de tescili, adaylarını açıkladıkları
gündür. Doksan yıldır muhafazakarlara, tukaka, göbeğini kaşıyan adam ve bir takım
yakıştırmalar yapan CHP, 'muhafazakar,
üniversite mezunu, dünyayı bilen birisini aday yapacağım' dedi. Bizim milletimiz ve parti içi yaptığımız istişarelerle belirlediğimiz
adayımıza 'dikdatör' diyen CHP, bir akşam
vakti kendisine büyük ihtimalle verilmiş olan
zarftaki bir ismi genel başkan
yardımcılarının, milletvekillerinin dahi
haberinin olmadığı bir vakitte MHP ile ilan etti. Garabete bakın CHP'nin çatı adayı
muhafazakar diye lanse ediliyor. Bu kişi, CHP'li seçmenin önüne aday olarak konuluyor.
CHP'nin seçmeni şu anda, 'nasıl olurda doksan yıldır inanmadığın ve başında görmek
istemediğin birisini bize getirirsin' şeklinde
bir travma yaşıyor. (AA)
T[VAUXWUSW[V[\NIX\HZVRZWYQYKE\5LM[VZS\1[R[K[X
=[QV[RU7XU\<UVN[P\MYWZVZS\YXCYPPYBYRYKF\LKTLBLRLKF
SUVTUBURUK\S[W>WZVY\QZXYTZX\IX[VR[WUQUKE\=LQLSWZVYR?
YKY\KYQ[VZP\ZTZVZS\IXW[VUX\A@XWLXL\[WU>F\G[QUV\TO[W[VUXU
[WR[WUQUKE\=YVWYS\HZ\MZV[MZVWYS\YDYXTZ\Q[J[R[XUX\GOKOV
HZ\ROPWOWOBOXO\TZVYXTZX\GYNNZPPYVZVZS\AZWZCZBYRYKZ
ALHZXWZ\M[S[C[S\MO\ALXWZVY\Q[J[R[WUQUKE\8[X\HZ\A@K
Q[JU\YDYXTZ\Q[J[Q[X\5LNWLR[X\S[VTZJWZVYRYK\M[JP[\IW?
R[S\LKZVZF\[KYK\RYWWZPYRYKYX\HZ\,NW[R\WZRY7XYX\1[?
R[K[X\=[QV[RU7XUX\PZMVYS\ZTZV\G[QUVW[V[\HZNYWZ
IWR[NUXU\PZRZXXY\ZTZVF\S[X\HZ\A@K\Q[JUXUX\MYV\[X\@XCZ
TOVR[NUXU\QLCZ\9WW[G7P[X\TYWZVYR\TZTYE\+"
9;8<4:/2<4282/<(;<428262,6:837:
7:496< :443<12627/:0:7<;8-)7;6#<
;/;469<)627*:0:<4:5:8<
4:-:/375:<9-.9 5:/<;596;196;*;4
;IVM[\P[N[VUQ[\YGT[N\ZTYWZX\R[TTZQWZF\@KZWWZJPYVRZ
XZTZXYQWZ\YJ\[SYPWZVY\<ZNGZTYWZX\HZ\TYBZV\S[RO\SOVOR
HZ\SOVOWOJW[VUX[\X[SYW\G[SSU\MOWOXR[Q[X\>ZVNIXZWF\Z?
RZSWY\IWOXC[Q[\S[T[V\3?*\S[>N[RUXT[\YNPYGT[R
ZTYWZMYWZCZSE\98\/[VPY\5[XYN[\5YWWZPHZSYWY\HZ
[WUJR[\8IRYNQIXO\QZNY\0VE\5OK[<<ZV\!OVPP[J\(=O
Q[N[W\TLKZXWZRZQWZ\2\MYX\CYH[VUXT[\;+8+:TZXF
M[JS[\QZVWZVTZXF\@KZWWZJPYVRZTZX\TIW[QU\3?*
S[>N[RUX[\AYVRYJF\0ZHWZP\/ZVNIXZW\=[JS[XWUBU:XUX
G[HOKOXT[\MOWOX[X\MYV\SUNRU\T[\M[JS[\QZVWZVZ
QZVWZJPYVYWRYJ\YJDY\S[VTZJWZVYRYK\YJ\ALHZXCZNYXZ
S[HOJROJ\IW[C[SW[VE\=O\S[VTZJWZVYRYK\MOXT[X\NIXV[
[VPUS\(YJ\G[SSUR\<ZNG\IWOV\RO%\TYQZ\MYV\S[QAUQ[
TLJRZQZCZSE\+RZSWY\IW[X[\S[T[V\?,J\8[XOXO\HZQ[
)#\N[QUWU\8[XOX\DZVDZHZNYXTZ\GZVG[XAY\MYV\G[P[
Q[>R[TUSW[VU\P[STYVTZ?\ZRZSWY\IW[X[\S[T[V\YJ\[SYPWZVY
TZH[R\ZTZCZSE%\TZTYE\!OVPP[J\[DUSW[R[NUXT[\(![N[W
TLKZXWZRZQZ\A@VZ\KZWWZJPYVRZ\OQAOW[R[W[VU\NZMZ?
MYQWZ\YJ\[SYPWZVY\S[RO\HZQ[\@KZW\NZSP@V\YJHZVZXYXCZ
<ZNGZTYWZX\HZ\23E44E43\P[VYGWY\HZ\3-3)\N[QUWU\S[XOX
S[>N[RUXT[\TYBZV\S[RO\SOVOR\HZ\SOVOWOJW[VUX[
X[SYW\G[SSU\MOWOXR[Q[X\>ZVNIXZWWZV\MO\<USV[
S[>N[RUXT[\Q[JWUWUS\HZQ[\R[WOWWLS\[QWUBU\[WR[Q[\G[S
S[K[XUXC[Q[\S[T[V\YNPYGT[R\ZTYWZMYWYVE\9VPUS\MO\>ZV?
NIXZWWZV\GZV\QUW\N@KWZJRZ\QZXYWZRZ\KIVOXT[
S[WR[Q[C[SW[VTUVE\4-\RYWQIXT[X\<[KW[\SYJYQY\YW?
AYWZXTYVZX\;IVM[\![N[\S[>N[RUXT[\3*7WY
S[VTZJWZVYRYKZ\TZ\MYV\M[QV[R\RL$TZNY\HZVRZS\YNPZ?
TYSE\ [QUVWU\OBOVWO\IWNOXE\%\TZTYE\\+"
Temmuz
Pazartesi
28
7 Şubat
20132014
Perşembe
!! ! !
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yakın coğrafyadaki olumsuzluklara ve
dünyadaki dalgalanmalara rağmen Türkiye’nin, istikrar içerisinde gelişmesini
sürdürdüğüne belirtti. Gül, "Bu nedenle memleketimizin kıymetini, birlik ve
beraberliğimizin, kardeşliğimizin değerini bilmemiz lazım. Hukukun
üstünlüğü, yüksek demokratik standartlar; Avrupa Birliği'ne tam üyelik süreci; eğitimde kalitenin yükseltilmesi; hesap verebilirlik, şeffaflık, iyi yönetişim
gibi ilkelerin hakim kılınması; bizim asıl gündemimiz olmalıdır." dedi
izde ekonomik-siyasal istikrarın korunmasına,
güven ve refahın artmasına, Türkiye'nin uzun
vadede de öngörülebilir bir ülke özelliğini
korumasına büyük katkı sağlayacağına
inanıyorum. Şundan eminim ki:
Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye,
bugünkünden çok daha gelişmiş ve müreffeh
bir ülke olacaktır."
"İSRAİL BİR AN ÖNCE
SALDIRILARINI DURDURMALIDIR"
Gül, mesajında kan ve gözyaşının dinmesi,
çekilen çilelerin ve ızdırabın sona ermesi için
İslam dünyasını ve uluslararası toplumu
göreve davet etti. İsrail’in bir an önce
saldırılarını durdurması uyarısında bulunan
Gül, "Kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkesin
temini, acil yardımların bölgeye ulaştırılması,
adil ve kalıcı bir barışın sağlanması konusunda Türkiye üzerine düşeni yapmaktadır ve
yapmaya devam edecektir. Türkiye, Filistin
halkının yanında olmayı tüm gücüyle sürdürecektir. Bu vesileyle Filistin halkına bir kez daha başsağlığı, hayatını kaybedenlere Allah'tan
rahmet, yaralılara acil şifa diliyorum." ifadelerini kullandı. Türkiye’nin etrafında
bütün olup bitenler göz önüne alındığında,
bölgenin adeta ateş çemberine dönüştüğüne
dikkat çeken Gül, yakın coğrafyadaki olumsuzluklara ve dünyadaki dalgalanmalara rağmen
Türkiye’nin, istikrar içerisinde gelişmesini
sürdürdüğüne değindi. Gül, "Bu nedenle
memleketimizin kıymetini, birlik ve
beraberliğimizin, kardeşliğimizin değerini
bilmemiz lazım. Önümüzdeki dönemde
ülkemizin kendini sınayarak ulaşması
gereken önemli hedefleri
bulunmaktadır." dedi. Türkiye'nin
yarınlarını bugünden teminat altına alacak, ekonomik, siyasal ve toplumsal
bakımdan gelişme ivmesini yeniden
yukarılara taşıyacak reformların önemini vurgulayan Gül, mesajını şöyle
sürdürdü: "Hukukun üstünlüğü, yüksek demokratik standartlar; Avrupa
Birliği'ne tam üyelik süreci; eğitimde
kalitenin yükseltilmesi; hesap verebilirlik, şeffaflık, iyi yönetişim gibi
ilkelerin hakim kılınması; bizim
asıl gündemimiz olmalıdır.
Söz konusu önceliklere
yönelmemizin, ülkem-
"CUMHURBAŞKANLIĞI
GÖREVİMDEN HUZURLA AYRILIYORUM"
Görevden ayrılacak olmasına da değinen
Gül, şunları kaydetti: "Milletimizin büyük
teveccühü neticesinde seçildiğim
cumhurbaşkanlığı görevimi, 28 Ağustos'ta
tamamlıyorum. Bayram mesajımla 11.
Cumhurbaşkanı olarak aziz milletime de bir
şekilde veda etmiş oluyorum. Şunu ifade etmek isterim ki cumhurbaşkanlığı görevinden
büyük bir huzurla ayrılacağım. Üstlenmiş
bulunduğum bu onurlu görevin
sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getirmeye
çalıştım. Anayasa'ya bağlılıkla ve tarafsızlık
içinde görevimi sürdürdüm. Devlet
organlarının uyum içinde çalışması için azami
gayret gösterdim. Daima demokrasiyi,
hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerini savundum. Ayrım yapmaksızın herkesi
kucakladım. Toplumun tüm kesimleriyle
görüştüm. Herkese eşit mesafede oldum.
Vatandaşlarımızın sorunlarının çözülmesine,
taleplerinin karşılanmasına büyük bir hassasiyet gösterdim. Görev sürem boyunca
Türkiye'nin büyük meselelerine sahip çıktım.
Milletimizin huzuru ve
refahı için, ülkemizin
standartlarının yükselmesi ve büyük
hedeflerinin
gerçekleştirilmesi için,
gerek yurt içinde gerek
yurt dışında yoğun bir
temas içinde oldum.
Daha önce de çeşitli
vesilelerle ifade ettiğim
gibi hayatım boyunca halka hizmeti Hakk'a hizmet
olarak gördüm. Bundan
sonra da aynı anlayışla milletimin hizmetinde olmaya
devam edeceğim." (CİHAN)
Cumhurbaşkanı Gül, Ramazan Bayramı
dolayısıyla yayıMladığı mesajında, bayramın
manevi ikliminin herkesi kuşatması temennisinde bulundu. Gül, "Bu duygularla bütün
vatandaşlarımın Ramazan Bayramı'nı kutluyorum. İçinde bulunduğumuz kutsal günlerin,
ülkemize, İslam dünyasına ve tüm insanlığa
barış, huzur, istikrar ve refah getirmesini,
dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan acıların
sona ermesini temenni ediyorum. Dini
bayramlarımızın, özünde var olan değerlerle,
herkese insani sorumluluklarını hatırlatan bir
yönü bulunmaktadır. Vatandaşlarımızın bunun
şuuruyla, gönül ve ruh birliği içinde bayram
günlerini maneviyatına uygun şekilde
değerlendireceklerine yürekten inanıyorum."
dedi. Gül, mesajında İslam dünyasının Ramazan Bayramı'nı buruk karşıladığına dikkat
çekerek, Gazze’de yaşananlara değindi:
"Gazze, Irak ve Suriye başta olmak üzere İslam coğrafyasında yaşanan acı olaylar, akan
kan ve gözyaşı nedeniyle, yürekleri yakan,
vicdanları sızlatan bir tabloyla karşı karşıyayız.
Masum insanları hedef alan, kutsal yaşam
hakkını hiçe sayan saldırılar, derin endişe ve
üzüntü yaratmaktadır. Daha da acı olanı, Müslümanlar birbirlerini öldürmektedir. Diğer
taraftan 49 vatandaşımız halen Musul'da rehine durumundadır. Alıkonulan
vatandaşlarımızın bir an önce serbest
bırakılarak evlerine dönmelerini, gündemimizdeki en öncelikli konulardan biri olarak hassasiyetle takip ediyoruz. Gazze'de
insanlığa karşı büyük bir suç işlenmektedir.
Çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kadın-erkek demeden masum insanlar acımasızca katledilmektedir. Maalesef büyük bir trajedi yaşanmakta,
insanlık onuru ayaklar altına alınmaktadır. Burada asıl endişe verici olan ise, ilgili bütün
tarafların, devletlerin ve uluslararası
kuruluşların, daha büyük sorunları tetikleyecek bu vahim gidişat karşısında yetersiz
kalmalarıdır."
İzmir Tarihi Havagazı’nda düzenlenen iftar programına katılan Cumhurbaşkanı adayı HDP Eş Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde kendisine yönelik 'satılmış'
suçlamalarına "Ona şunu sormak istiyorum; satılmış olan bensem paralar niye sende?” diye sordu
&(" !@FMJQ.PJM<MQ+P7P5P@K4OHPQH=@NOLNONO
M0EPJQ6JB5JPFKOPQIPEKLHK>Q!LIQHN0PQ<PLIKO
8CF<CJ?PAIPOKQDN;FNQ0KJDPEKQGPIPLPHK9KOKQM0PHNQNHNO
-NFMJEPA:QPO8PIQPHPGLPJQPJPDKOHPIMQGPJKAKO
HNFBIJPEMIQ7NQPHMLQBLFPHK9KOKQD1GLNHM>Q3COC
D=JNILMQHMLNQ5NEMJHM9MOMQM0PHNQNHNO
-NFMJEPA:Q(PENOQ;BIQ0P@LPQPHPGQHP
GBI>Q;QPHPGK@QPFPQ2, 4OMO
PHPGKOKOQMFIPOLPJK:QHN7LNEMO
BLPOPILPJK:QHN7LNEMOQNLMOHNIM
ONJNHNGDNQ?=E=OQ7PLMDMOHNO
IPGFPIPFKOHPOQ.+4DMO/
HNOQ.'.4DMON:Q'.,4ENO
*,4GPQIPHPJQ?=E=O
ICJCFLPJKQACQPOHPQDN;MF
;PLKAFPDKQG=J=E=GBJ>Q2, 4OMO
PHPGKOKOQ?PAPJKDKOP:QEPOKEKFKOP
GB9COLPAFKAQHCJCFHPLPJ>Q$#
GKLHKJQ?CQ=LINHNQ?PA?PIPOLKI
GP6KGBJQINOHMDM>Q$#QGKLHKJQINOHMOMQ?C
<PLIPQEPOKEPFPHKGDPO:QPOLPEPFPHKGDPOQ
5=OHNQOPDKLQEPOKEP8PIDKOQPENOQ?CQ<PLIQDNOMOQ$#
GKLHKJQONQBLHC9COCQMGMQPOLPHKQFNJPIQNEFN>QQG=@HNO
6POMIQGP6FPOPQ5NJNIQGBI>Q+NJINDQDNOMQEPOKGBJ>QN
BLHC9COCQONQGP6P8P9KOKQMGMQ?MLMGBJ>Q*NOMOQEPOKEKLFPGP
M<EMGP8KOQGBI>Q*NOQPDKLQENLN7M@GBOCQICLLPOP8PIDPOQ</
NDP6Q7NJFNIQM;MOQICLLPO>Q*NOQPDKLQFNHGPGKQICLLPOP8PI/
DPO:Q.'.4GMQNFJMONQ<M@FNEMONQDBIP8PIDPOQ<PLIEPO
1@=JQHMLNFNIQM;MOQICLLPO>Q3CQGP6EK9KOQGPOLKALPJK
H=@NLEFNIQM;MOQ?MJQ0KJDPEEKJ>)QHMGNQIBOCAEC>QQ3PA?PIPO
&JHB9PO4KOQDN;MFQIPF6POGPDKOKQHN7LNEMOQMFIPOLPJKGLP
G=J=EE=9=O=QHMLNQ5NEMJNOQ-NFMJEPA:QACOLPJKQIPGHNEEM
(PDPLPJQIPJAKDKOHPQ=;=F=@QHNQPGOKQ<PILPJQDP<M6
BLP8P9K@>Q2FPQDNOQHN7LNEMOQ1@NLQC;PILPJKGLP:QHN7LNEMO
<NLMIB6ENJLNJMGLNQ<P@MONHNOQDPOPQ7NJMLNOQ6PJPLPJLP
.'.4GMQHNQNFJMONQPLPJPIQ7PLMLNJLNQIPGFPILPJLPQ?MJLMIEN
@BJCOLCQ?P9KAQIPF6POGPLPJKQH=@NOLNGNJNIQ?MJQ;PLKAFP
G=J=E=GBJDPOQ?CQ<NJQANGHNOQ1O8NQDNOMOQHNFBIJPDM
POLPGKAKOKQ51DENJMJ>Q-NFNIQIMQDNOMOQNAMELMIQ7N
PHPLNENQHPMJQNOQI=;=IQ?MJQMOPO8KOQGBI>
-NFBIJPDMGNQNOQI=;=IQ?MJQMOPO8KOQGBI>
2GJK8PQIBJIEC9COCQ6POMILNHM9MOMQ51D/
ENJMJ>Q,BJIFCGBJDPOQ?CGCJQNAME
APJELPJHPQ?MJQDN;MFQGPJKAKOKQ51E=JN/
LMF>Q+PLIQIMFMQDN;NJDNQ<N6MFM@
DPG5KQHCGPLKF>Q3CGCJCOQ.4HN
PGOKQPOHPQ8POLKQGPGKOHPQIBOCAPLKF>
P@NEN8MLNJQ?M@NQDBJCQDBJDCOQ<PLI
?M@MQMGMQEPOKDKO>Q3M@QAMFHMQIBDIB8P
<PLIQ?PAIPOKOKQDN;MGBJC@>Q2FPQPHPG/
LPJHPOQ?MJMOMOQONQIPHPJQ6PJPDKQ7PJ
?MLFMGBJC@>Q*NJ7NEMOMQ?MLFMGBJC@>
2;KILPFKGBJ>Q&AMOMOQ;B8C9COCOQHPFPHKOKO
GN9NOMOQHPGKDKOKOQ=DE=OHNQINOHMDMONQPMEQ5PGJM/
FNOICLQONQ7PJQ?MLFMGBJC@>Q+PLIEPOQDPILKGBJ>Q,PF6P/
OGPHPQINOHMDMONQONQIPHPJQ?P9KAQGP6KLFKAQP;KILPQHMG/
BJC@>Q2;KILPFKGBJ>QN00P0LKIQPHKOPQ<PLIPQDPG5KQPHKOP
<M;?MJQANGQGBI>Q,CLLPOHK9KQHMLQ<PIPJNEQ7NQEN<HMEQHMLM>
,NOHMDMQHKAKOHPQ<NJINDNQ10INDMQ7PJ>Q+NJQ5=OQ<PIPJNE
<NJQ5=OQEN<HMEQ6NIMQOPDKLQ<PLIKOQ?PAIPOKQBLP8PI>)
-NFMJEPA:Q&JHB9PO4KO:Q-MGPJ?PIKJQFMEMO5MOHNQINOHM/
DMONQG1ONLMIQDPEKLFKA4QDC;LPFPDKOPQHPQ8N7P6Q7NJHM
(3C5=OQ2, 4OMOQPHPGKQ-MGPJ?PIKJ4HPQ?POPQDPEKLFKA4
HMGBJ>Q+PLIQONGMOQONQBLHC9COCQ?MLMGBJQDN;MFHN
8N7P?KOKQ7NJMJQMOAPLLP<>Q2FPQBOPQACOCQDBJFPIQMDEMGB/
JCFQDPEKLFKAQBLPOQ?NODNFQ6PJPLPJQOMGNQDNOHN)Q
(!'$(%&#('$%$'& "%' &(%(!'
#&'(#"#%$' (
!
2GHKOHPQ!DEPDGBOQ%NGHPOK4OHPQ<PLIPQ<MEP6QNHNO
8CF<CJ?PAIPOKQPHPGKQ*NLP<PEEMOQ-NFMJEPA:Q3PA?PIPO
'N8N6Q.PGGM6Q&JHB9PO4KOQON0JNEQHMLMGLNQFNGHPOLPJHP
<PLIKQ?MJ?MJMONQH=AFPOQNEFNGNQ;PLKAEK9KOKQMHHMPQNEEM>
"CF<CJ?PAIPOKQPHPGLK9KOHPQIBLECIQDN7HPDK
BLFPHK9KOK:Q<PLIKOQ?PAIPOKQBLFPGKQ<NHN0LNHM9MOMQIPGH/
NHNOQ-NFMJEPA:Q(2LDPQDBG5CO8COCO:Q@PLMFMOQGPOKOHP
BLFPGKO>Q%N7@CQDPHN8NQIBLECI:QDN;MFQFN7@CDCQHN9ML>
3PIMQBLPOQMODPOLKIEKJ:QMODPOQP<LIKHKJ>Q3M@QBOLPJK
IP@POPLKF:QIMJLMQIBLECILPJQBOLPJKOQBLDCO>Q3M@QIPJHNALM9M
IP@POPLKF:QIMJLNOFMAQFN7IMLNJQBOLPJKOQBLDCO>)QHNHM>
-NFMJEPA:Q(3CQ8CF<CJ?PAIPOLK9KQDN;MFMQNFN9MQGBI
DPGKLFKA:QPLKOENJM:QIMFLM9M:QMOPO8KQGBIQDPGKLFKA:QMODPO
GNJMONQIBOCLFPFKAQE=FQGCJEEPALPJKFK@QM;MOQ?MJLNAFN:
IPJHNALMIQ7NDMLNDM>Q3M@QIBLECIEPOQ;BI:QIPJHNALMIQPHKOP
GBLLPJHPGK@:Q?PJKAQPHKOPQGBLLPJHPGK@>
"CF<CJ?PAIPOLK9KQDN;MFMQDKJPHPOQDN;MFQHN9ML>Q&L?NEEN
HN7LNEENQG1ONEM8MQDN;NJINOQ;BIQEMEM@QBLFPIQ@BJCOHPGK@>
+NJQ?MJMFM@QMDENJQ.=JIQBLCJC@QMDENJQ,=JE:Q2JP6QBLCJC@:
NJIN@QBLCJC@:Q2LN7M:Q*=OOM:QIPHKO:QNJINIQBLCJC@QPFP
?MLN8N9M@QIMQBGQICLLPOKJINOQ;B8CILPJKFK@:QEBJCOLPJKFK@
M;MO:QBOLPJKOQPGHKOLKIQ5NLN8N9MQPHKOPQBGQICLLPOP8P9K@>
3COCQ?MLFNLMGM@>Q-P<PQ1@5=J:Q?PJKA;K:QHP<P
HNFBIJPEMIQ?MJQ=LINQM;MOQBGQICLLPOP8P9K@>
"CF<CJ?PAIPOLK9KQDN;MFMQ?M@MFQP;KFK@HPOQ?C5=O=O
DN;MFMQHN9ML:Q1O=F=@HNIMQBOQGKLLPJKO:Q?NLIMQHNQG=@
GKLLPJKOQDN;MFMHMJ>Q3CQIPHPJQIJMEMIQ?MJQDN;MFHNQ<NJIND
;BIQHP<PQHMIIPELM:Q1@NOLMQBLFPLKHKJ>Q%P<PLLNFM@N
FC<EPJQDN;NJINOQHNQHMIIPELMGM@>Q%C<EPJQDN;NJINOQ?MLN
FP<PLLNHNQ<NJINDNQNAMEQHP7JPODKOQHMGBJC@>)QHNHM
!!! ! !!
CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, "İslam coğrafyasında bir an önce
akan kanın durması, dökülen
gözyaşının dinmesi, huzur
ve güvenin
hakim
olması için
başta
yaşama hakkı olmak üzere insan hak ve özgürlüklerinden yana olan herkesi, vicdan sahibi
sorumluları, sorumluluklarının gereğini yerine
getirmeye, boş laf üretmek, seyirci kalmak yerine üzerine düşeni yapmaya çağırıyorum" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, yayımladığı
Ramazan Bayramı mesajında, bayramların
yüreklerin coşkuyla attığı, yardımlaşma,
dayanışma ve kardeşliğin en samimi şekilde
ortaya çıktığı günler olduğunu belirtti.
ılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: "Sınır
komşularımızda ise din iman adına, dine imana
sığmayacak işler yapan, kafa kesen, camileri
türbeleri yıkan, mal can ve namus
tanımayanların açtığı derin yaralarla bayrama
girilmektedir. Ortadoğu'da ne yazık ki milyon-
larca insanın yaşadığı can korkusu ve geçim
sıkıntısı, bayram sevincinin önüne geçmiş
bulunmaktadır. Bir kez daha İslam
coğrafyasında bir an önce akan kanın durması,
dökülen gözyaşının dinmesi, huzur ve güvenin
hakim olması için başta yaşama hakkı olmak
üzere insan hak ve özgürlüklerinden yana olan
herkesi, vicdan sahibi sorumluları,
sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye,
boş laf üretmek, seyirci kalmak yerine üzerine
düşeni yapmaya çağırıyorum." Kılıçdaroğlu,
Müslüman'ın Müslüman'a kırdırılmadığı,
insanın insana kıymadığı, yoksulluk ve
yolsuzluğun olmadığı bir hayatın herkesin en
doğal hakkı olduğunu ifade etti.
(AA)
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, tarih boyunca her zaman zalimin karşısında, mazlumun yanında yer almış bir millet
olarak, Gazze'deki katliamlar
karşısında sessiz kalınmadığını
belirterek, "Aziz milletimiz, nasıl
ki içeride huzur, barış, adalet,
özgürlük ve refah istiyorsa, aynı
şekilde bölgesi için de huzur, refah, barış ve demokrasi istiyor"
ifadesini kullandı
Erdoğan, yayımladığı mesajda, tüm
vatandaşların mübarek Ramazan
Bayramı'nı en içten duygularla
kutladığını belirterek, bayramın millet,
İslam alemi ve tüm insanlık için sevgi,
barış, kardeşlik ve huzur getirmesi
temennisinde bulundu. Bu yıl da
ramazanın ardından bayrama erişmiş
olmanın memnuniyetini ve heyecanını
yaşadığını belirten Erdoğan, şunları
kaydetti: "Ramazan, bizlere bir kez daha, kardeş olduğumuzu, milletçe kader birliği yaptığımızı hatırlattı.
Komşularımızla, dostlarımızla,
akrabalarımızla en önemlisi de İslam
coğrafyasındaki kardeşlerimizle
ekmeğimizi bölüştük, soframızı
paylaştık, birbirimizle sıkı bir
dayanışma içinde olduk. Savaştan,
zulümden, bombalardan kaçarak
ülkemize sığınan Suriyeli
kardeşlerimiz yaşadıkları, sığındıkları
her şehirde ensar-muhacir anlayışı
içinde karşılandı. Ramazanda, yakın
çevresindeki ihtiyaç sahiplerini
gözeten aziz milletimiz, Suriye, Gazze,
Telafer, Doğu Türkistan başta olmak
üzere, başka ülkelerde yokluk ve zorluk çeken kardeşlerimize de yardım
elini uzattı. Ramazan boyunca millet olarak bir ve beraber olmanın, aynı
manevi atmosferi solumanın huzurunu, bereketini yaşadık. Ne var ki bu
mübarek ayda, İslam dünyasının bazı
bölgelerinde acılar ve çileler de eksik
olmadı. Özellikle Gazze'den yükselen
çığlıklar, yüreklerimizi dağladı. Tarih
boyunca her zaman zalimin
karşısında, mazlumun yanında yer
almış bir millet olarak, Gazze'deki
katliamlar karşısında sessiz kalmadık.
Her zaman olduğu gibi haktan, adaletten ve barıştan yana olduk. Zira biliyoruz ki aziz milletimiz, nasıl ki içeride
huzur, barış, adalet, özgürlük ve refah
istiyorsa, aynı şekilde bölgesi için de
huzur, refah, barış ve demokrasi istiyor. Türkiye'ye yakışan da budur. Kendimiz için istediklerimizi, bölgemiz
başta olmak üzere tüm dünya için istemeye devam edeceğiz."
-"Yeni Türkiye'yi inşa yolunda
önemli engellerden biri aşılacak"
"Türkiye artık eski Türkiye değildir"
ifadesine yer veren Erdoğan,
Türkiye'nin bölgesinde olan bitene
kayıtsız kalan, sessiz kalan, vurdumduymaz bir ülke olmadığını ve
olmayacağını vurguladı. Erdoğan, milletin de tercihini "Yeni Türkiye'den
yana yaptığını" belirterek, şöyle devam etti: "10 Ağustos'ta ülkemiz,
yepyeni bir vizyonla, yepyeni bir
döneme girecek. 10 Ağustos'ta milletimiz, tarihinde ilk defa
cumhurbaşkanını doğrudan seçmek
üzere sandığa gidecek. Türkiye 12
yılın sonunda ekonomide, siyasette
hedeflediği, özlediği istikrar ve güven
ortamına nihayet kavuştu. Milletimiz,
her alanda değişim, dönüşüm istiyor.
Bizler 12 yıl boyunca, milletle devleti
buluşturmanın gayreti içinde olduk.
Şimdi, 10 Ağustos'ta, yeni Türkiye'yi
inşa etme yolunda önemli engellerden
biri daha aşılacak ve halkımız ilk kez
cumhurbaşkanını kendisi seçecek.
Cumhurbaşkanı adayı olarak,
inanıyorum ki yeni Türkiye'yi hep birlikte kuracağız.” (AA)
SAYFA 8
SONDAKiKA GAZETESİ >>
8 GÜNCEL
28
2014
Pazartesi
17Temmuz
Şubat 2013
Perşembe
İNCE ZIMBALAR
sabitince1@hotmail.com
Kemik erimesi rahatsızlığı nedeniyle 14
yaşında iki bacağını da kaybeden Turan
Bilen, önce olmayan bacağının yerine inşaatlardan bulduğu tahtalardan yaptığı destek
sayesinde dikiş makinesi kullanmayı
öğrenerek bir tekstil atölyesinde çalışmaya
başladı. Kazandığı parayla evlenip yeni bir
hayat kuran Bilen, tekerlekli sandalye basketbol takımına da seçildi
SULTAN
RAMAZAN
Biliyorum Ramazan ayında ramazanla ilgili
pek bir şey demedin diyeceksiniz. Aslında
birkaç yazı düşünüyordum ama daha önemli
bir konuyu sizlerle 3 gün boyunca paylaştım.
İslamla ilgisi olmayan yanlışları birer birer
sıraladım. Zannediyorum faydalı olmuş, yanlış
bilinenlerin doğruları öğrenilmiştir.
Bu ayı adına layık geçirenlere ne mutlu diyelim
ve Şimdiden hepinize hayırlı bir bayram
dileyelim.
Bu arada ilahi tarzında yazıp, bestelediğim Sultan ramazan adlı şiirimi de sizlerle paylaşmak
istedim. Buyurun beraber okuyalım ve güzel
bir bayram geçirmenizi dileyerek sindire
sindire ve düşünerek okuyup, gelecek ramazan
ayına yarın gelecekmiş gibi kendimizi hazırlayalım.
Onbir ayın sultanısın
İnananların ayısın
şu kalbimin kalayisin
Hoş geldin sultan Ramazan
Onbir ay dolanıp geldin
Müminlere huzur verdin
İlahi nurları serdin
Hoş geldin nurlu Ramazan
İnce'm sultana eş olsa
Gönüller sevgiyle dolsa
Garibe sofra kurulsa
Gönüller doysa Ramazan
TAY PARK’A 350 BİN ZİYARETÇİ
Karşıyaka Mavişehir’deki Tay
Park, çocuklarıyla birlikte hem
eğlenmek hem de dinlenmek
isteyen hayvanseverlerin uğrak
noktası oldu. Atların yanı sıra evcil
ve sürüngen pek çok hayvanın da
bulunduğu tesisi son bir yılda yaklaşık 350 bin kişi ziyaret etti.
Karşıyaka Belediye Başkanı
Hüseyin Mutlu Akpınar, hem
yetişkin hem de minik hayvanseverler için İzmir’in en güzel tesislerinden biri olan Tay Park’ı daha
da geliştireceklerini söyledi.
80 BİN ÇOCUĞUN AT KEYFİ
Karşıyaka Belediyesi tarafından
2010 yılında Mavişehir’de faaliyete
geçirilen Tay Park, son bir yılda,
büyük kısmını çocuklu ailelerin
oluşturduğu yaklaşık 350 bin
konuğu ağırladı. 3-13 yaş aralığına
yönelik olarak ücretsiz sunulan ata
binme imkanından ise 80 bin çocuk
yararlandı. 5 adet pony at, 1 adet
İngiliz atı, 4 adet shetland pony’nin
bulunduğu Tay Park’taki evcil ve
sürüngen hayvan bölümleri ise hem
yetişkin hem de miniklerden yoğun
ilgi gördü.
SÜRÜNGEN BARINAKLARI
Koyun, keçi, tavuk, tavşan,
güvercin gibi türlerin bulunduğu
evcil hayvan bölümü ile iguana,
piton yılanı, boa yılanı ve sakallı
ejderlerin bulunduğu sürüngen barınaklarını ziyaret eden vatandaşlar,
tüm bu hayvanları dokunarak sevebilmenin keyfini yaşadı. Tesisteki
geniş yeşil alanda ise yıl boyunca
pek çok renkli etkinlik gerçekleştirildi. Özellikle etkinlik zamanlarında, halkı bilinçlendirmek
amacıyla açılan hayvan
sahiplendirme standı aracılığıyla da
pek çok kedi ve köpeğe yeni yuva
bulundu.
OTİZME ATLA TERAPİ
Otizmli Çocukları Koruma ve Yönlendirme Derneği (ODER) ile
otizmli çocuklarla ilgili olarak
yapılan işbirliğinden de oldukça
başarılı sonuçlar elde edildi.
ODER'in eğitmenlerinin hazır bulunduğu atla terapi çalışmalarından
100'e yakın otizmli çocuk yararlandı. Hiçbir ücret alınmayan atla
terapi için okulların açılacağı
dönemde yeni kayıtlar alınacağı belirtildi.
DOĞA VE HAYVAN SEVGİSİ
Karşıyaka Belediye Başkanı
Hüseyin Mutlu Akpınar, “Yaklaşık
14 bin metrekare arazi üzerine kurulu olan tesisimiz Tay Park,
İzmir’in en güzel mekanlarından
biri. Burayı, ailece keyifli vakit
geçirilebilecek bir mekan olmasının
yanı sıra, çocuklarımıza doğa ve
hayvan sevgisi aşılanmasına hizmet
etmesi açısından da çok önemsiyoruz. Özellikle otizmli çocuklarımıza sunulan ücretsiz atla terapi
imkanı çok değerli bir hizmet. Burayı daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Öncelikle de tesisimizi yeni
oyun alanlarıyla donatacağız” dedi.
(HABER MERKEZİ)
Süt Kuzusu’na 11 günlük “zorunlu mola”
İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni alım süreci
nedeniyle Süt Kuzusu Projesi’ne 31 Temmuz’dan itibaren 11 günlük zorunlu bir ara verecek.
2012 yılının Eylül ayından bu yana 0-5 yaş arası
miniklerin toplam 15 milyon 450 bin litre süt
içmesini sağlayan proje, 11 Ağustos’ta kaldığı
yerden devam edecek. İzmir Büyükşehir
Belediyesi’nin Tire Süt Kooperatifi işbirliğiyle
başarıyla yürüttüğü, 0-5 yaş arasındaki 125 bin
çocuğun haftada 2 litre süt içmesini sağlayan
‘Süt Kuzusu Projesi’, süt dağıtımında 11 günlük
zorunlu mola. Yılın ikinci altı aylık periyodunda
çocuklara ulaştırılacak sütlerin alım süreci nedeniyle dağıtıma 31 Temmuz ile 10 Ağustos
2014 tarihleri arasında ara verilecek. Sütler, 11
Ağustos’tan itibaren çocukların evlerine
götürülmeye başlanacak.
Çocukların sağlıklı gelişimine katkı sağlamak,
tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan üreticilerin desteklenmesi amacıyla Türkiye’de ‘sözleşmeli üretim’ modelini uygulayan ilk yerel
yönetim olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Süt
Kuzusu Projesi’ne Tireli süt üreticilerinden
temin ettiği sütlerle 2012 yılının Eylül ayında 40
bin çocukla başlatmıştı. 2014 Temmuz ayı
itibariyle 125 bin haneye ulaşan proje kapsamında bugüne kadar 15 milyon 450 bin litre
süt dağıtıldı.
(HABER MERKEZİ)
Yaşanabilir Kentler için
her şey Kent Expo Fuarı’nda
Yerli – yabancı sektör temsilcileri ile yerel yönetimleri bir araya getirecek KENT EXPO “Şehircilik ve
Kent İhtiyaçları Fuarı”, 16-19 Ekim 2014 tarihleri
arasında düzenleniyor. İzmir’in ve pek çok kentin
gündeminde olan kentsel dönüşümden yola çıkılarak
temanın Kentsel Dönüşüm ve Yenilenme olarak belirlendiği fuar, bu yıl ikinci kez organize edilecek.
İZFAŞ Genel Müdürü Mehmet Şakir Örs “Fuarın
ticari kısmının yanında düzenleyeceğimiz panel ve
sempozyumlarla, Türkiye ve Avrupa ülkelerinden
gelecek belediye başkanları ve belediye yöneticileri
için KENT EXPO’yu bir buluşma noktası yapmayı
hedefliyoruz. Katılımcı belediyelerimiz ve belediye
birliklerimiz bir yandan projelerini sunarken bir yandan da katılımcı firmalarla ikili iş görüşmeleri yapma
olanağı bulacaklar. KENT EXPO 2014’ün ana teması
olan “Kentsel Dönüşüm” hayat kalitesini artıran, enerji tasarrufuna, çevreye duyarlı yerleşim alanları
oluşturulmasına olanak veren bir süreç olup; kentlerin
öne çıkmasında büyük önem taşımaktadır.
Belediyelerimiz kentsel dönüşümle ilgili projelerini
KENT EXPO aracılığıyla kamuoyuyla paylaşacaklar
ve bu süreçte ihtiyaç duydukları firmalarla iletişim
kurma şansına sahip olacaklar” dedi.
Şehircilik teknolojileri sektörlerindeki yenilikler, son
uygulamalar ve beklentilere en uygun çözümler Kent
Expo Fuarı ile sunulacak. İzmir Uluslararası Fuar
Alanı 2 No’lu Hol’de organize edilen fuar, profesyonel ve son tüketiceye açık olarak düzenleniyor.
Fuara katılacak sektörlerin ürün grupları; Belediye
SONDAKiKA GAZETESİ >>
Araçları, Ulaşım Araçları, Geçiş & Aktarma Sistemleri, Kent Mobilyaları, Park-Bahçe Düzenlemesi
Ekipmanları & Donanımı, Bahçe & Süs Bitkileri,
Peyzaj Donatıları & Ekipmanları, Altyapı, Su, Gaz,
Yol Malzeme & Ekipmanları, Arıtma Sistemleri,
Ekipmanları, Belediye Demirbaş & Tüketim
Malzemeleri, Sağlık, Kültür & Sanat, Spor Tesisi
Ekipman & Donanımları, Spor Malzemeleri, Güvenlik, Yangın, İş Sağlığı & Güvenliği Sistemleri, Elektrik-Elektronik-Bilgisayar-Otomasyon-Yazılım,
Belediyeler, Belediye Birlikleri.
(HABER MERKEZİ)
Muş'tan İzmir'e göç eden 8 çocuklu ailenin en
küçük ferdi Turan Bilen, kemik erimesi rahatsızlığı,
parasızlık ve ilgisizlik nedeniyle 14 yaşında iki bacağını da kaybetti. Ailesinin okula göndermediği
Bilen, olmayan bacağının yerine inşaatlardan bulduğu tahtalardan yaptığı destek sayesinde dikiş
makinesi kullanmayı öğrendi ve hayatı değişti.
Gıda Çarşısı'ndaki çalıştığı konfeksiyon atölyesinde
AA muhabiriyle görüşen Turan Bilen (33), küçük
yaşlarda hastalandığını, bacaklarının üstünde dik
duramadığını anlattı.
Hastaneye gittiklerinde "kemik erimesi" tanısı
aldığını, ancak hastalık ilerleyince 14 yaşındayken
Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde iki bacağının da kesildiğini söyledi.
Ailesinin kendisini okula göndermediğini ve
hastalığıyla da yeterince ilgilenip gerekli bakımı
sağlamadığını dile getiren Bilen, yaşadıklarını
şöyle anlattı: "Diğer 7 kardeşim okuma yazmayı
öğrendi, bir tek beni hasta ve sakat olduğum
için okula göndermediler. Okuma yazmayı bile
öğrenemedim. O yüzden 17 yaşındayken evi
terk ettim. Sokaklarda tezgah açtım. Önce çakmak doldurdum, kaset sattım. Ama benim için
önemli olan sigortalı bir işte çalışabilmekti.
Vazgeçmedim, araştırdım. İzmir Ortopedik Özürlüler Eğitim İş Merkezi'nde konfeksiyon kurslarına gittim." Konfeksiyon makinelerini kullanmak
için ayağıyla pedal kullanmak zorunda kaldığını
anlatan Bilen, inşaatlardan bulduğu tahtaları bacaklarının alt bölümüne yerleştirdiğini ve dikiş
makinesini kullanarak dikim işinde çalışmaya
başladığını söyledi. Eski İzmir Valisi Alaaddin
Yüksel'in fabrika ziyareti sırasında durumunu
gördüğünü ve protez bacaklar için ilgililere talimat verdiğini söyleyen Turan Bilen, yaklaşık 10
yıldır protez bacaklarıyla çalıştığını ama yine de
mekanik makinelerde çalışırken zorlandığını anlattı.
Asla vazgeçmeyin
“BAYRAMINIZ
BAYRAM OLA”
Eski İzmir Valisi Alaaddin Yüksel'in tahtaları gördükten sonra
verdiği emirle protez bacaklara kavuşan Bilen, "Emekli olup
kendi tekstil atölyemi kurmak istiyorum. Engelli arkadaşlarım
yaşamaktan vazgeçmesinler" dedi
Yüce Mevladan af ve mağfiret dileyerek manevi
ikliminde bireysel arınmamızı toplumsal arınmayla
örtüştürdüğümüz, kendine özgü emredilen ibadetlerini
yerine getirmek suretiyle de nefislerimizi tezkiye ettiğimiz mübarek Ramazan ayı maddi ve manevi açıdan
sosyal dayanışma, paylaşma ve bütünleşmemizin en
güzel örneklerine bir kez daha şahitlik etmiştir. Kurulan
binlerce iftar sofraları da bunun en büyük delili olmuştur. Her güzel şey de olduğu gibi Ramazanı Şerifin bu
yıla özgü olsa da bir sonu olacak illaki.
Bu kerelikte olsa, kederlide, üzücüde olsa bizler hızla
bu sona doğru olanca hızımızla ilerlemekteyiz. Şehr-i
Ramazan bu yılda, geçmişte olduğu gibi ılık rüzgârlar
misali yine mukaddes, yine müberra esintileri ile
meltem hoşluğunda geldi geçiyor gönüllerimizden. Evlerimizden, hanelerimizden, mahallelerimizden, semtlerimizden, âlemi ruh’iyemizden, anda derin lezzetler
bırakıp terki diyar eylemek üzere bir kez daha. İnananları bir kez daha boynu bükük bırakıp gitmeye hazırlanıyor. Ne diyelim ki, gitmemesi için elden gelen pek
bir şey yok. Önümüzdeki yılda tekrar kavuşmak dua ve
dileklerimizden başkaca.
Biz ondan razıydık. Mukabelesinden, hurmasından,
pidesinden, iftar, teravih ve sahurundan, topundan,
davulundan, davulcusundan, manisinden, güllacından
razıydık. Mahyalarından, namazından, niyazından, orucundan, dua ve taatinden kısaca biz onun her halinden
rıza-i ilahi için razıydık. Biz onu her haliyle bir kez
daha çok sevdik. İnşallah o da bizi, içerisinde bulunduğumuz hallerimizle sevmiş, bizden razı olmuştur.
O giderkenki tek tesellimiz, kutlu zaman diliminde Allah’ın (c.c.) hoşuna gidecek işler yapabilmiş olmamızdır. İnşallah, on bir ayın sultanının hakkını
verenlerden, hakkın rıza-i şerifine nail olanların safına
ilhak edilenlerden olabilmiş olmamızdır. Yegâne üzüntü
ise bu kutlu zaman dilimini idrak edememiş, duyarsız
kalmış, görmezden gelmiş, huzur ve bereket dairesi
dışında kalanlar olmuştur.
Ege'nin 6 aylık ihracatı 9.5
milyar dolara ulaştı
Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinden yapılan derlemeye göre; Ege Bölgesi’nden yapılan ihracata en büyük
katkıyı İzmir, 4 milyar 698 milyon 886 bin dolarlık tutarla koyarken ihracatla Ege Bölgesi’nde liderliğini sürdürdü
İller
1 Ocak-30.06.2013 (USD)
1 Ocak-30.06.2014 (USD)
Değişim (%)
AFYON
181.055
188.216
4
AYDIN
261.886
274.555
5
BALIKESIR
317.230
274.862
-14
DENIZLI
1.476.447
1.636.797
11
İZMIR
4.400.421
4.698.886
7
KÜTAHYA
81.851
98.149
21
MANISA
1.807.198
2.015.131
12
MUĞLA
129.758
149.985
16
UŞAK
124.897
143.459
Türkiye’nin ihracatta Marmara Bölgesi’nden sonra ikinci
bölgesi konumundaki Ege Bölgesi’nden 2014 yılının ilk
yarısında yapılan ihracat, 2013 yılının Ocak – Haziran
dönemine göre yüzde 8’lik artışla 9 milyar 480 milyon 40
bin dolara ulaştı. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinden
yapılan derlemeye göre; Ege Bölgesi’nden yapılan ihracata
en büyük katkıyı İzmir, 4 milyar 698 milyon 886 bin dolarlık tutarla koyarken ihracatla Ege Bölgesi’nde liderliğini
sürdürdü. İzmir, Ege Bölgesi ihracatının yüzde 50’sini tek
başına yaparken, 2014 yılının Ocak – Haziran döneminde
ihracatını yüzde 7 geliştirme başarısı gösterdi. İzmir, 2014
yılının Ocak – Haziran döneminde 191 ülkeye ihracat
gerçekleştirme başarısı gösterirken, Almanya, 568 milyon
487 bin dolarlık dışsatımla listede zirvede yer aldı. İzmir’in
Almanya’ya ihracatı yüzde 12 artış gösterdi. Almanya’yı 358 milyon 536 bin dolarlık tutarla
Amerika Birleşik Devletleri izlerken bu ülkeye
ihracat yüzde 5 yükseldi. İngiltere’ye ihracatta yüzde
22’lik artış başarısı gösteren İzmirli ihracatçılar İngiltere’ye
289 milyon 738 bin dolarlık ihracat yaparak dövizleri
Türkiye’ye kazandırdı. İzmirli ihracatçılar,
2014 yılında en fazla ihracat artışını ise
İtalya’ya gerçekleştirdi. İtalya’ya 2013
yılının ilk yarısında 176 milyon 861
bin dolarlık ihracata imza atan İzmirli
ihracatçılar, 2014 yılının aynı döneminde ise yüzde 48’lik rekor artışla
261 milyon 883 bin dolarlık ihracat
rakamına ulaştı. İtalya bu artışla
İzmir’in en fazla ihracat yaptığı ülkeler sıralamasında 6.’lıktan 4. sıraya
yükseldi. İzmir’in en fazla ihracat
yaptığı 5. Ülke ise 204 milyon 461
bin dolarlık ihracatla İspanya
EGE İHRACATÇI
BİRLİKLERİ
GENEL SEKRETER
YARDIMCILIĞI’NA
ÇİĞDEM ÖNSAL
ATANDI
15
oldu. İzmirli ihracatçılar İspanya pazarında yüzde 16’lık
düşüş yaşadı. İzmir’den yapılan ihracatta Kimya sektörü
775 milyon 76 bin dolarla ilk sırada yer alırken, Hazırgiyim ve Konfeksiyon sektörü 683 milyon 248 bin dolarlık
tutarla ikinci, Çelik sektörü 466 milyon 61 bin dolarlık
ihracatla üçüncü sektör oldu. 2014 yılının ilk yarısında
Ege Bölgesi’nden en fazla ihracat yapan ikinci il ise
Manisa oldu. Manisa, 2013 yılının Ocak – Haziran
dönemine göre ihracatını yüzde 12 geliştiren
Manisa, 2 milyar 15 milyon 131 bin dolara
ulaştı. Manisa’nın en fazla ihracat yaptığı ülke 328 milyon 499
bin dolarlık tutarla Almanya
Ege İhracatçı Birlikleri’nde
Canan Özyiğit’in emekliliği sonrasında boşalan EİB Genel
Sekreter Yardımcılığı görevine Ege
İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu’nun önerisi, TİM'in uygun
görüşü ve Ekonomi Bakanlığı’nın
oluruyla Çiğdem Önsal atandı.
Çiğdem Önsal, Ege İhracatçı Birlikleri’nde Şube Müdürü olarak
görev yapıyordu. Ege İhracatçı Bir-
olurken, Almanya’yı 323 milyon 209 bin dolarlık tutarla
İngiltere, 212 milyon 351 bin dolarlık ihracatla Fransa
takip etti. İtalya’ya ihracatta İzmir gibi Manisa’da rekor bir
artışa imza attı. İtalya’ya ihracatını yüzde 51’lik artışla 130
milyon 206 bin dolara çıkaran Manisa, İspanya’ya ise 112
milyon 43 bin dolarlık ürün ihracatı gerçekleştirdi.
MANİSA’DA İHRACATIN
LİDERİ ELEKTRİKELEKTRONİK SEKTÖRÜ
Manisa’dan yapılan ihracatta 1 milyar 175 milyon dolarlık
tutarla Elektrik-Elektronik sektörü ilk sırada yer alırken,
223 milyon 380 bin dolarlık tutarla Taşıt araçları yan
sanayi sektörü ikinci, 184 milyon 417 bin dolarlık ihracatla
İklimlendirme sektörü üçüncü sırada yer buldu.
Türkiye’de ihracatçı iller sıralamasında ilk 10’da yer alan
Denizli, Ege Bölgesi’nde ise en fazla ihracat yapan 3. İl
oldu. 2014 yılı Ocak – Haziran döneminde ihracatını bir
önceki yılın aynı zaman dilimine göre yüzde 11 arttıran
Denizli, 1 milyar 636 milyon 797 bin dolarlık dövizi
Türkiye’ye kazandırdı. Denizli’nin en fazla ihracat yaptığı
ülke bu yıl değişti. Denizli’den 2013 yılında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya iken bu yıl İngiltere oldu. Denizlili ihracatçılar, İngiltere’ye yüzde 18’lik artışla 202 milyon
240 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Almanya ise yüzde 12’lik ihracat artışına rağmen 194 milyon 925 bin dolarlık ihracatla
ikinci sıraya düşmekten kurtulamadı. Denizli’den en fazla ihracat yapılan üçüncü ülke ise
Amerika Birleşik Devletleri oldu. Denizlili ihracatçılar ABD pazarında yüzde 38’lik ihracat artışıyla 152 milyon 232 bin dolara ulaştı. Denizli’den
yapılan ihracatta Hazırgiyim sektörü 601 milyon 718
bin dolarlık tutarla ilk sırada yer alırken, ElektrikElektronik sektörü 227 milyon 339 bin dolarlık
tutarla ikinci, Çelik sektörü 213 milyon 595 bin
dolarlık ihracatla üçüncü sektör oldu. Ege Bölgesi’nde 2014 yılının ilk yarısında ihracatı düşen tek
il Balıkesir oldu. 2013 yılı Ocak – Haziran
döneminde 317 milyon 230 bin dolar ihracat
yapan Balıkesir, 2014 yılında ise yüzde 14’lük
gerilemeyle 274 milyon 862 bin dolara düştü.
Balıkesir’den yapılan ihracatta
Irak 47 milyon 481 bin dolarlık tutarla ilk sırada yer
alırken, 24 milyon 826
bin dolarlık ihracatla
Almanya ikinci, 23
milyon 966 bin
dolarlık dışsatımla
İtalya üçüncü ülke
oldu. (CİHAN)
likleri’ndeki yeni görevine
başlayan Emre Çoğulu, Ege Kuru
Meyve ve Mamulleri İhracatçıları
Birliği, Ege Zeytin ve Zeytinyağı
İhracatçıları Birliği ve Ege Maden
İhracatçıları Birliği, Bilgi İşlem
Şubesi ve Devlet Yardımları Şubesi’nden sorumlu Genel Sekreter
Yardımcısı olarak görev yapacak.
Ege İhracatçı Birlikleri Genel
Sekreter Yardımcılığı’na atanan
Timuçin
GÜNDEM
tgundem64@hotmail.com
Yuva kurdu,
basketbol takımına girdi
Sigortalı bir işte çalışmaya başladıktan sonra
maddi durumunun da düzeldiğini ve yeni bir
hayat kurduğunu anlatan Turan Bilen, evlenerek
İzmir'in Menemen ilçesine yerleştiğini ifade etti.
Hayatına renk katmak ve spor yapmak için İzmir
Rehabilitasyon Spor Kulübü tekerlekli sandalye
basketbol takımına da girdiğini kaydeden Bilen,
artık geleceğe umutla baktığını kaydetti. En
büyük hayalinin ise emekliye ayrılıp konfeksiyon
atölyesi açabilmek olduğunu anlatan Turan
Bilen, "Engelli arkadaşlarım yaşamaktan
vazgeçmesinler, meslek öğrensinler" dedi. İzmir
Rehabilitasyon ve Spor Kulübü Derneği Yöneticisi Ramazan Kaymaz ise Turan Bilen'in büyük
gelişme gösterdiğini ifade ederek, "O günkü durumuyla bugünü kıyaslayamayız. Onun mücadelesi herkes için örnek olmalı" diye konuştu.
(AA)
EGE BÖLGESİ İLLERİ İHRACAT TABLOSU
SiYAH MAVi KIRMIZI SARI
2014Perşembe
Pazartesi
17Temmuz
Şubat 2013
9 GÜNCEL 28
İnşaat tahtasıyla hayatını değiştirdi
Sabit
İNCE
Ama Ramazan ayı evet diğer 11 aydan farklı
bir ay. Öncelikle Kuran’ın inmeye başladığı bir
ay.
İnsanların bedenlerini ve ruhlarını temizlemek
için güzel bir ay. Gerek İslam aleminde gerekse
Müslüman olan Türk dünyasında her cografya
da farklı adet ve gelenekler ile ramazan ayı
geçirilir, bu ay kötülüklerin son bulduğu, nefi
ve midelerin temizlenmeye çalışıldığı bir ay.
SAYFA 9
MAVi KIRMIZI SARI
Çiğdem Önsal 1967 yılında Almanya’nın Köln kentinde dünyaya
geldi. 1989 yılında Ege Üniversitesi
Tekstil Mühendisliği’nden mezun
oldu. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İşletme Yüksek
Lisansı yapan Önsal, İzmir Dokuz
Eylül Üniversitesi İngilizce İşletme
Doktora Programı’na devam
ediyor. (HABER MERKEZİ)
Bizi sakın
unutmayın!
Büyükşehir bürokratlarının ziyaretiyle mutlu
olan Huzurevi sakinleri,
“Bayram’da bizi unutmayın” mesajı verdi.
İzmir Büyükşehir
Belediyesi Genel
Sekreter Yardımcısı Aysel
Özkan ve Sosyal
Hizmetler Dairesi
Başkanı Serpil Keskin,
Huzurevi sakinlerini
bayramda yalnız bırakmadı. Büyükşehir
Belediyesi Gürçeşme
Zübeyde Hanım Huzure-
vi'ni ziyaret eden
belediye bürokratları,
yaşlıların hem bayramlarını kutladı hem de
Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun selamlarını iletti.
Belediye yetkililerini yanlarında görmekten mutlu
olduklarını söyleyen
huzurevi sakinleri, Ramazan Bayramı'nın önemine değinerek,
ziyaretlerde kendilerinin
unutulmamasını istediler.
(HABER MERKEZİ)
SOMA’DA
buruk bayram
Soma’daki maden faciasında yaşamını yitiren
işçilerden 39’unun
mezarlarının bulunduğu
Soma Mezarlığı, arefe
gününde ziyaretçi akınına
uğradı. Mezarlığı sabahın
erken saatlerinden
itibaren ziyaret etmeye
başlayan vatandaşlar,
mezarları tek tek dolaştı.
Kuran okuyan ve dua
eden vatandaşlar, diğer
ziyaretçilere de şeker
ikram etti. Ziyaretçiler
arasında şehit yakınlarının yanı sıra bayram
nedeniyle ülkenin değişik
yerlerinden Ege Bölgesi’ne gelen vatandaşlar da
yer aldı. Şehit Kemal
Çoban ve Davut Kösedayı’nın akrabası Fatma
Güleç, ailelerinde iki kişiyi
madende yitirdiklerini belirterek, “Ne yapsak bu acı
dinmiyor. Ramazan ayı da
ağlayarak sızlayarak
geçti. Ne yapalım yapacak
bir şey yok. Allahım orada
dinlendirsin” dedi. Kazada
dayısı ve eniştesini kaybettiğini ifade eden Abdullah Güleç,
akrabalarının mezarlarını
ziyaret ederek onların
ruhuna Kur'an
okuduğunu söyledi.
Güleç, “Yasin-i şerif ve
Tebareke suresini
okudum. Başında
Tebareke suresi okunduğunda o kişinin kabri
aydınlanır derler. Bu
niyetle okuyoruz. İnşallah
orada rahat edecekler”
diye konuştu. İstanbul’dan tatil amacıyla İzmir’e
giderken Soma’ya uğrayarak şehitliği ziyaret
eden Narin Durmaz ise
şehit madenciler için dua
etmeden yola devam
etmek istemediklerini, şehitlikteki mezarları
görünce acının büyüklüğünü daha iyi anladıklarını söyledi. (AA)
Böylesi nadir ve fevkalade zaman dilimi olan Ramazanla hayatının akışını inanç eksenli değiştirememiş,
kendisine bu manada çeki-düzen verememiş, Ramazanı Şerife kayıtsız kalanlarımız olmuştur. Oruca ve
oruçluya gereken ihtimam ve saygıyı gösteremeyenler
olmuştur. Elhasıl Ramazan-ı Şerif işte böylesi yüce, işte
böylesi ulvi ve meth-ü senaya layık önemli bir aydır.
Kur’anda da, bu önem hakkında şöyle buyrulmakta :
“Ramazan girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem
kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur.”
(Buharî, Savm, 5) On bir ayın sultanını diğer aylardan
daha üstün ve faziletli kılan belli başlı sebepleri de şu
şekilde özetlemiş alim zatlar:
- Ramazan, Kur’an ayıdır; çünkü hidayet rehber
imiz Kur’an-ı Azimüşşan bu ayda indirilmiştir. Nitekim
Yüce Allah: “Ramazan ayı; insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde
indirildiği aydır” (Bakara, 2/185) buyurmaktadır.
- Ramazan-ı Şerif, İslâm’ın beş temelinden biri olan
oruç ibadetinin (Buharî, İman, 1) yerine getirildiği Oruç
ayıdır. Bu husus da Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır: “…Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa,
onu oruçla geçirsin…” (Bakara, 2/185) Bildiğiniz gibi,
Ashâb-ı kirâmın fevkalade rağbet ettiği Oruç, fazîleti ve
aslî gâyesi dâimî bir ibâdet şuûru içinde nefs engeliyle
mücâdele etmek ve nefsi baskı altında tutarak te’sîrini
asgarîye indirebilmektir.
Yüce Allah’ın en büyük mucizesi olan Kur’an-ı Kerim’in Hz. Peygamber ( s.a.s.)’e indirilmeye başlandığı,
“ bin aydan daha hayırlı ” olduğu bildirilen (Kadr,
97/1,3) Kadir Gecesine sahip ay yine bu aydır. Bu ay
öyle bir aydır ki, feyizli bir hayatın yaşandığı mübârek
bir mükâfât ayıdır. Allahın hazinelerinin bin bin
dünyaya döküldüğü aydır. Aynı zamanda şeytanların ve
şeytanlaşan insanların zincire vuruluğu ayda bu aydır.
Hulasa-i kelam, geldi gelecek derken, Ramazan ayı
neredeyse bitti bitecek derken, bitip gitmek üzere.
Önümüz de Ramazan Bayramı var. Yani koca bir ay
Hak rızası için yemeden-içmeden kesilen müminleri
bağrına basmak için dört gözle bekleyen bir bayram.
Her ne kadar âlemi İslam’da kan gövdeyi götürüyor
olsa da, bu bayram buruk bile geçecek olsa adı yine de
bayram. Müminlerin bayramı. On bir ayın sultanının
final günü. Bayram; düşünen ve aklını kullananlar için
kendini bilmenin ve bulmanın, insanı ve insanlığı
sahiplenmenin ve sorgulamanın sorumluluğunu, birbirimizi kucaklamanın, yetim ve öksüzleri sevindirmenin,
yoksulları barındırmanın, selamı aramızda yaygınlaştırmanın, sevgi ve muhabbetimizi güçlendirmenin, Allahın ipine sımsıkı sarılmanın, dargınları barıştırmanın
ve sonuçta birbirimizin gönlüne girebilmenin sevincini
yaşamaktır.
Ev ve hanelerimizin kapılarını daima açık tutmaktır.
Açık kapılar ardında ikramlar sunmaktır. Tebessüm
etmek, gülümsemektir. Bayram günü ölmüşlerimizi,
vatanımız için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi de unutmayalım. İslam âlemi
yada dünyanın her neresinde olursa olsun nadan olan
bir insanı, bayramları sevinç ve mutlulukla yaşamaya
hasret şiddet, savaş, yas ve yoksulluğun gölgesinde
bayram geçiren insanları unutmayalım. Tamamına birden hayır duada bulunalım. Cenab-ı Hak’tan mağfiret
ve rahmet dileyelim. Dileyelim ki, “Bayramı Bayram
ola.” “Bayramımız bayram ola.” “Bayramınız Bayram
ola.” Cenab-ı Haktan sağlıklı, mutlu ve huzurlu nice
bayramlara kavuşabilmek temennisiyle Mübarek Ramazan bayramınızı en içten dileklerimle acizane tebrik
ederim. Sağlıcakla kalınız.
28 Temmuz
2014 Pazartesi
2013
Perşembe
!!!! !!!! Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin her gün farklı bir mahallede kurup
vatandaşları bir araya getirdiği mahalle iftarı geleneği, Karaman Kapalı
Pazaryeri'nde sürdü. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman
Zolan, iftar sofralarını kurmalarındaki amacın yemek olmadığını,
Ramazan'ın manevi atmosferini hep birlikte yaşamak olduğunu söyledi
EVCTUOUHMVQUXBVXGSQVOUHMVQUX@GHVSSUQSVTXMWCWXMWXWTNIPR>
5GRLWMWQUXHKSGOSVTXUREWSSWCXIFRXJKSIKR>X6WTMVESVTUOUH
CKHKTWXVTIURDXJUTSU?UOUHXBVXMUTSU?UOUHXJFHKSOWIPR>
!UOMUMVRX3WOWHWRX9WLTWOPRPHPXQKNSKLFTKO>XWQNU
FSWRXQWTMVESVTUOUHUXJWLTWOPRXJUTUR;UX@GRGX5VSUQSU=PRWT
(VLMWRP*XRMWXX/WWN$X2&>00*MV
MGHVRSVLV;V?UOUH
JWLTWOSWEOW
ATF@TWOPRWXJVQSULF<
TKO>#
@<@?:@.>@=;?C<@>B%
>B=A?AC:A?>B:A
3WOWHWR*PRX=FQ
@GHVSX@V=NU?URVDXCVT
@GRXJUTXOWCWSSVMVX5<
VRUHSUXCWSQPLSWXJV<
TWJVTXFSMKQSWTPRW
MUQQWNUX=VQVRX9WEQWR
)FSWRDX#,ENVXAWHWTL<
VTUOUHMVXWLRPXIF:TW<
MWXIUHSVTSVXJKSKENKQ>
WJUXQUXCVTQVIURXVBURMVXLULV;VQXVQOV?UXBWT>X9VSQU
JKTWMWQURMVRXMWCWXULUIUDXMWCWX@GHVSUXBWT>X4R;WQXWOW=
WLRPXIF:TWMWXJKSKEOWQDXJKX3WOWHWR*PRXWNOFI:VTURU
U=UOUHVX=VQUADXNVRV::GIXVMVJUSOVQ>X6FOEKSWTPOPHSWD
WQTWJWSWTPOPHSWDXQWTMVESVTUOUHSVXJUTXWTWLWX@VSVJUSOVQ>
9UHXMVXIUHSVTSVXJUTXWTWLWX@VSVJUSOVQXU=URXJ8LSVXJUTXHU<
LWTVNX@VT=VQSVENUTMUQ>X/UHSVTXMVXMWBVNUOUHUXQPTOWMPRPH
BVXLF?KRXJUTXQWNPSPOX@VT=VQSVENUTMURUH>X4SSWCXCVAURUH<
MVRXTWHPXFSIKRXMULFTKO#XEVQSURMVXQFRKENK>X9WEQWR
)FSWRDXQFRKEOWRPRXWTMPRMWRXBWNWRMWESWTSWXJUTXIGTVXIF<
CJVNXVMUADXFRSWTPRXNWSVASVTURUXMURSVMU>XX
#*/482C'8208$(!
+B?A3>AC4-7-9.BA=C4B>B:A7B5A?A? CVTX@GR
MGHVRSVMU?UXOWCWSSVXU:NWTPXATF@TWOPXJKXQVHX6WTWOWR
BVX5V?UTOVR8RGX(WCWSSVIUXIWQURSVTURUXJUTXWTWLWX@VNUT<
MU>X6WTWOWRX6WAWSPXWHWTLVTU*RMVXMGHVRSVRVRXU:NWT
ATF@TWOPRWXQWNPSWRX5VRUHSUX9GLGQEVCUTX9VSVMULV
9WEQWRPX.IOWRX)FSWRXBVXVEUX9VTTURX)FSWRD
BWNWRMWESWTPRXNVQXNVQX3WOWHWRSWTPRPXQKNSWMP>X6VRMUIULSV
:FNF?TW:X=VQUSOVQXUINVLVRSVTUXQPTOWLWRX9WEQWRX)FSWRD
U:NWTXIFRTWIPXLWANP?PXQFRKEOWMWDXWTNPQX3WOWHWR*PRXIF<
RKRWX@VSMUQSVTURUXJVSUTNVTVQDXXLWAPSWRXMKWSWTPRDXUJWMVN<
SVTURXQWJKSSVTURXVRX@GHVSULSVXQWJKSXFSOWIPRPXMUSVMU>
1VTQVIURXJUTJUTURVXIPOIPQPXIWCUAX=PQOWIPX@VTVQNU?URU
BKT@KSWLWRX9WEQWRX)FSWRDXE8LSVXQFRKENK$X#,REWSSWC
!
! !
Büro Memursen Denizli Şubesinin üyelerine yönelik verdiği iftar yemeğine geniş katılım gerçekleşti.
Sendika yetkililerinden alınan bilgiye göre, 20 Temmuz Pazar akşamı düzenlenen iftar yemeğine
yaklaşık bin kişinin katılım gösterdiği
bildirildi. Göveçlik yolu üzerinde geniş
ve ferah bir mekan olan Kültür Sitesi'nde verilen iftar yemeği vesilesiyle, üyeler, kaynaşma ve
tanışma fırsatı buldu.
Merkezefendi Belediye Başkanı
Muhammet Subaşıoğlu, İşkur İl
Müdürü Feridun Giresun, Gençlik
Spor İl Müdür Ahmet İbanoğlu
gibi şehrin bir çok önde gelen
kişilerinin katıldığı yemekte, Büro
Memursen Genel Başkanı Uğur Ünalan bir konuşma yaptı. Konuşmasında
Ramazan ayında Filistinde yaşanan dırama
değinen Ünalan, yaptığı saldırılardan ötürü İsraili
sert bir dille eleştirdi.
Yapılan konuşmaların ardından, bugüne kadar,
Büro Memursen Denizli Şubesine başkanlık eden
kişilere birer hediye takdim edildi.
Büro Memursen Denizli Şube Başkan Yardımcısı
Abdullah TÜRK, "geniş ve ferah bir mekanda,
manevi bir atmosferde üyelerimizle
kucaklaşmanın sevinci içindeyiz. Bu tür organizasyonlar hem memurların birbirleriyle tanışıp kaynaşmaları hem de
sorunların dile getirilmesi bakımından
son derece önem arz etmektedir. Biz
bundan sonraki sendikacılık faaliyetlerimizde üyelerimize yakın durup onların
sorunlarını birinci ağızdan dinlemeye ve
ilgili yerlere aktarmaya ya da uygun
çözümler geliştirmeye devam edeceğiz."
şeklinde konuştu.
Açık havada spontane bir şekilde
gerçekleştirilen Büro Memursen istişare
toplantısının ardından iftar programı sona erdi.
(HABER MERKEZİ)
##%')$'
"
#&#'(") (%)
#"'$)('#"&
)%(&('# #"#%)&)$(
($&(!(')%)&
)$)")$&(!(%)%
("#$') )!(
+B?A3>AC0@6,C*@5<@?B>B=AC4A=>A1ACB?B>
&B9=B<B=>A1AC<@=@";?:@?C@>;.@?>@=;?@C7?B%
>A9CA"<@=C7B6B1AC:-3B?>B?:AC("<@=C7B6B1A?B
B?B>C&B9=B<B=>A9C)-?7B5A?:BC@>;.@?>@=
7@9;?>@=;7>@C)A=>A9<BC9@<;>:;
+B1A=6B?:B WRSPX4SWJWSPQX3VINWKTWRN-NWXMGHVRSVRVR
U:NWTXLVOV?URVX5VRUHSUX6WOKX1WINWRVSVTX9UTSU?UX'VRVS
/VQTVNVTUX.A>X5T>X.IOWRX4;WTDXPJJUX1UHOVNSVTX9WEQWRP
.A>X5T>X,SCWOUX9VLWHNWEDX(WSUX1UHOVNSVTX9WEQWRPX3W<
OWHWRX"HIFLDX,MWTUX1UHOVNSVTX9WEQWRPXH>X5T>X9VTRW
"HNGTQXBVX'VRVSX/VQTVNVTSUQX=WSPEWRSWTPXUSVXQWNPSMP>X VOVQ
IWLVIURMVX'VRVSX/VQTVNVTSUQX=WSPEWRSWTPXBVXWUSVSVTUX:WTQSP
JUTXFTNWOMWXJUTXWTWLWX@VSOUEXFSMK>X
5VRUHSUX6WOKX1WINWRVSVTUX9UTSU?UX'VRVSX/VQTVNVTUX.A>
5T>X.IOWRX4;WTDX@VT=VQSVENUTUSVRXJKXU:NWTXLVOV?URMVR
MKLMK?KXOVORKRULVNUXMUSVX@VNUTVTVQXEKRSWTPXI8LSVMU$X3W<
OWHWRXWLPDXCKHKTXBVXJVTVQVNURXWTNNP?PXJUTXWLPMPT>X3WOWHWR<
MWXU:NWTXIF:TWSWTPXQWTMVESU?UDXMFINSK?KDXJUTSUQXBVXJVTWJVTSU?U
MWCWXMWXAVQUENUTUT>X9K@GRXLF?KRXUEXNVOAFIKLSW
@V=UTMU?UOUHX@GRSVTURXU=URMVXJ8LSVX@GHVSXBVXRVHUCXJUTXFT<
NWOMWXIUHSVTSVXJUTXWTWLWX@VSVTVQXU:NWTPXJUTSUQNVXLWAOWQD
AWLSWEOWXMKL@KIKRKXLWEWOWQXJUHSVTUXWLTP;WXOKNSKXVNNU>
/UHSVTSVXJUTSUQNVX'VRVSX/VQTVNVTSU?UOUHVXJW?SPXIW?SPQXNVIUI<
SVTUOUHMVXMWCWXULUXCUHOVNSVTXBVTVJUSOVQXU=URX;WRSWXJWESW
=WSPEPLFTKH>X1VAURUHVX9UTSU?UOUHXWMPRWX8HBVTUSU
=WSPEOWSWTPRPHMWRXMFSWLPX=FQXNVEVQQGTXVMVTUOXBV
EUOMUMVRXCVAURUHURX3WOWHWRX9WLTWOPRPXQKNSWTPOXMVMU>
#*/482C'8208$(!
+B?A3>ACA@=B<C:@5;C?B<A6C0,=,>,
4@.9@?;CB:B<C3B= C/<;9C/6)@>@C&A5%
<B6A?BC9@7;<C5-=B5A?A?CC89A6C
<@=AA?BC9@:@=C,3@<;>:;1;?;C)A>:A=:A
9WEQWRX"HVTDXLWANP?PXW=PQSWOWMWD
;WODXASWINUQDXOVNWSDXQW?PN<QWTNFRD
WCEWADXNVQINUSXGTGRGDXQFOAFHUN
@UJUXWOJWSW7PXGTVNVRSVTDXJK
GTGRSVTUXUNCWSXVMVRSVTD
AULWIWLWXIGTVRXBV
NVMWTUQ=UXQFRKOKRMW
FSWRSWTPRX%VBTVXBV
!VCUT;USUQX,S
(GMGTSG?G-RV
JUSMUTUOMV
JKSKROWSWTP
@VTVQNU?URUXJVSUTNVTVQD
4OJWSW7XBVX4OJWSW7
4NPQSWTPRPRX6FRNTFSG
8RVNOVSU?U-RURX2X.;WQ
+00XNWTUCURMVXLGTGTSG?V
@UTOUENU>X 8RVNOVSUQDXWO<
JWSW7XWNPQSWTPRPRXGTVNUOURMVR
JWESWLWTWQXQKSSWRPOPXIFRK;KRMW
FSKEWRXNGQVNUOXWNPQSWTPRPRXNFASWROWIPD
@VTUXQWHWRPSOWIPXBVXJVTNWTW:PRWXQWMWTXFSWR
WEWOWSWTMWXWOJWSW7XGTVNU;USVTURVDXWOJWSW7SP
GTGRGXAULWIWLWXIGTVRSVTVDXUNCWSXVMVRSVTVD
JVSVMULVSVTVDXIWNPEXRFQNWSWTPRWXBVXNGQVNU;USVTV
=VEUNSUXLGQGOSGSGQXBVXIFTKOSKSKQSWTXBVTOUENUT>
!%%
#$$
%!%
"#$#$"$
"
%!%
9UTXTWOWHWR<PXEVTU:XMWCWX@VTUMVXQWSMP>X,REWSSWC
URWRWRXURIWRSWTXLWANPQSWTPXUJWMVNSVTMVRXMFSWLP
OGQW:WNSWRMPTPSW;WQSWTMPT>XV:UIXNVTJULVIUDXVO<
AWNULVXIVJVAXFSOWIPDXRUOVNSVTURXMV?VTURUXMWCWXULU
WRSWOWDX=FQXIVBWAXQWHWROWXW=PIPRMWRX@GHVSXJUT
WLMP>WQWNXMU?VTXW=PSWTMWRXVSVXWSMP?POPHMWXJKRK
I8LSVLVOVLV;V?UH>X
?UNUOURXCWSUXU=SVTXW;PIP>XXLPSSPQXJUTX8?TVNOVR
KLKLWRX8?TVR;USVTUX=VQOUEDXVOVQSUXFSMKQNWRXIFRTW
OVMLWLWXIVTBUIXVNOUE>X VNQUSUSVTXLWRSPEXV?UNUOV
=WTVXWTWLW;WQSWTPRWXV?UNUOMVRXJWEQWXCVTXUESV
OVE@KSSVT>X9FRHWUXMULVXJUTXNVCSUQVXQWAPOPHPX=WSMP>
4USVSVTSVX=F;KQSWTXWTWIPRMWXZXJWHPXQUOIVSVT
QKEWQSWTXWTWIPX:WTQSPSPQSWTXMVIVSVTXMVXZXLWRSPE
NVECUIXBVXNVMWBUSVTURXIFRK;KRMWXOGNCUEXJUTXQFAKQ<
SKQXBWT>
4CSWQXLFHSWEOPE>X
,RIWRSWTPRXJUTJUTSVTURVX@GBVRUXWI@WTUXIVBULVMV>
FASKOMWXOGNCUEXJUTXQKNKASWEOWXBWT>X
4HPOIWROWLW;WQXJUTXQVIUODXQVRMUIUX@UJU
MGEGROVLVRSVTVXCFE@8TGSGXJWQOWLPXMGEGROGLFT
BVXJWEQWXNGTSGXMGEGRVRSVTVXCWQWTVNXVNOVLUXQVRMU
CWQQPXIWLPLFT>X)VR@URXBVX:WQUTXWTWIPRMWQUXK=KTKO
IFRXLPSSWTMWXIFRXMVTV;VXJGLGMG>
WOUSVTMVXCPTIPHSPQDXTGEBVNXQFRKSWTP
UESVRVOVHXMKTKOMW>X,ESVRIVXJUSVX;WOULVX@VSVR
JUTXQVIUOXGHVTURVXWSPRPTXFSMK>X WAPSWRXWRQVNSVTMV
NFASKOMWXJWLW?PXJUTXQVIUOXLWSWRPXBVXTGUBVNUXRFT<
OWSX@8TOVLVXJWESWOPE>1WSWX=VEUNSUXRVMVRSVTMVR
MFSWLPXJUTXQPIPOXURIWRSWTXWEW?PSWRWJUSULFT>X
FASKOKRXJGLGQXQPIOPXINTVISUX@VT@URXJUTXCWLWN
IGTGLFT>XTW:UQNVXLFSXBVTOVMUXMULVXIUSWCPRPX=VQUA
WMWOXBKTWRXRVXQWMWTXCWJVTXLWLPRSWRMPX@WHVNVXBV
NVSVBUHLFRSWTMW>X"H@GTSGQSVTMVX>X5GRLWXGSQVIU
@UJULUH>X6FOEKXGSQVSVTSVXCWNNWXMGRLWMWXWTWOPHPR
ULUXFSMK?KXMVBSVNXLFQX@UJU>
5GRLWXGSQVSVTUXWTWIPRMWX8H@GSXW?PTSP?POPHXBWT
OPXW;WJWDXBWTIWXRVXQWMWT[XU;WTVNNVXUNCWSWN<UCTW;WN
MVR@VSVTUXQ8NG>XWTUXW=P?PXJUTXNGTSGXQWAWNWOWMPQ>
6WAWNOWLWXK?TWENPQXOPXFRKXMWXJUSOULFTKO>
5VBSVNXUCWSVSVTURMVXBVXUOQWRSWTPRMWXJWSXNKNWR
AWTOW?PRPXLWSPLFT>X(GISGOWRXWMPRPXNWEPLWRSWT
WCUTVNNVXRWIPSXCVIWAXBVTV;VQSVTURUXMGEGROGLFTSWT>
GQVNUOXNFASKOKXFSMK>X,MWTV;USVTUOUHUR
QFRKENKQSWTPLSWXU;TWWNSWTPRPRX=FQX:WTQSPXFSMK?K
@WHVNVXIWL:WSWTPRWDXNVSVBUHLFRXVQTWRSWTPRWXLWRIPMP>
'GHVSXGSQVOUHMVXRVLUXNKNIWQXVSUOUHMVXQWSPLFT
@UJU>XLMKTOWXMVSUSSVTSVXURIWRSWTXIK=SWROWLW
=WSPEPSPLFT>X1KQKQKRXGINGRSG?GXLFQDXGINGRSVTUR
CKQKQKXBWT>X5GRLWMWXUIVXLWR@PRXBWT>X5WCWX=FQXMW
(GISGOWRSWTXWTWIPRMW>X"SMGTVRXMVX8SVRXMVX4S<
SWCKXVQJVTXMULVXJW?PTPLFT>X/USWCSPX8T@GNSVTX,ISWO
WMPRWXCWTVQVNXVMULFTKHXLWSWRPRPXI8LSGLFTSWT>
5PEWTPMWRX4:@WRIUNWR-WXWQUINWR-WD
9VR@SWMVE-VDXUJLW-LWDX(PIPT-WDX/KTULV-LVDXYTWQ-WD
BIXXJWQWRXJUTX@8HSVO;UX,ISWOXNVT8TXMURUMUTXMV<
OVQNVXCWQIPHXIWLPSPTXOP[X,ITWUSDXUSUINURXCWSQPRW
HKSGOXTVBWX@8TGLFT>X9KRSWTWXMGRLWMWXMVTIXBVTV<
;VQXJUTX@G=XMVX@8TGROGLFT>X
1URMKSWTDX(GISGOWRSWTPXCVTXNGTSGXCWQIPHSP?P
LW?PLFTDXCWNNWXHFTSWXFTK=SWTPRPXJUSVXJFHMKTKLFTSWT>
VXMWCWXIGNKRSWTPRXLVNOVLV;V?UXQ8NGSGQSVT>
9K@GRXCWLSUXFSKOIKHSKQSWTPXLWHMPO>X1U=X@GHVSSUQ
LFQXOK[XX(KNSWQWXBWTMPT>X
9WLTWOSWTPOPHPRX@VT=VQSVTXJWLTWOSWTXFSOWIP
U=URXJGNGRXLWRSPESPQSWTPRXQWSQOWIPXGOUMULSV
LWHMPO>X1VTQVIURXJWLTWOPRPXNVJTUQXVMULFTDXMWCW
@GHVSXJWLTWOSWTMWXJKSKEOWLPXNVOVRRUXVMULFTKO>
MVMU>X4OJWSW7X4NPQSWTPRPRX6FRNTFSGX 8RVNOVSU?U
QWAIWOPRMWQUXWOJWSW7XGTVNU;UIUDXAULWIWLWXIGTVR
BVXNVMWTUQ=UIUXFSWRXNGOX:UTOWSWTPRXMWCWX8R;VX2
UIWRX+02&XNWTUCURVXQWMWTX%VBTVXBVX!VCUT;USUQX,S
(GMGTSG?G-RMVRXWSOWSWTPX@VTVQVRXQKSSWRP;PXQF<
MKXBVXEU:TVSVTUXU=URXIGTVRURX2XQUOX+02&XNWTU<
CURVXKHWNPSMP?PRPXMUSVX@VNUTVRX"HVTDXE8LSV
QFRKENK$XUTOWSWTPRXQWLPNXWSNPRWXWSPRWJUSOVIUD
CWQIPHXTVQWJVNURX8RSVROVIUXWOW;PLSWXWOJWSW7
GTVNU;UIUX;WODXASWINUQDXOVNWSDXQW?PN<QWTNFRD
WCEWADXNVQINUSXGTGRGDXQFOAFHUNXBJ>XWOJWSW7P
GTVNVRSVTXBVBVLWXJKXGTGRSVTUXUNCWSXVMVRSVTUD
AULWIWLWXIGTVRXJUTXGTGRGXJKXL8RVNOVSUQ
QWAIWOPRMWQUXWOJWSW7SWTXUSV
AWQVNSVLVRX@VT=VQXBVLWXNGHVS
QUEULUXBVXNVMWTUQ=UXQVRMUIU
WOJWSW7XGTVNU;UIUXFSOWLPA
AULWIWLWXIGTVRSVTVXWOJWS<
W7XNVMWTUQXVMVRSVTXUSV
AULWIWLWXIGTVRSVTXWMPRW
:WIFRXGTVNUO
LWAWRSWTPXQFRKOKR<
MWXFSWRSWTPRX2XQUO
+02&XNWTUCURVXQWMWT
JUSMUTUOXLWAOWSWTP
@VTVQOVQNVMUT>
6FRKLSWXUS@USUX%VBTV
BVX!VCUT;USUQ
9WQWRSP?P-RPRXLWHPIPRMWD
QKSSWRP;PXQFMKXBVXEU:TVXWS<
OWLWRXBVLWXQKSSWRP;PXQFMK
BVXEU:TVIUXJKSKRMK?KXCWSMVXURNVT<
RVNXFTNWOPRMWXJUSMUTUOXLWAOWLWR
:UTOWSWTWX++XIWLPSPX%VBTVX6WRKRK-RW
@8TVX20XJURXXXUMWTUXLWANPTPOXKL@KSWRW;W?P
JVSUTNUSOUENUT>X1VTCWR@UXJUTXOW?MKTULVN
LWEWROWOWIPXU=URXGLVSVTUOUHURXJUSMUTUOSVTSVXUS<
@USUXMWCWXMUQQWNSUXFSOWSWTPX@VTVQNU?URU
CWNPTSWNPLFTKH>X#*/482C'8208$(!
SAYFA 11
SONDAKiKA GAZETESİ >>
11 DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ
28
2014
Pazartesi
17Temmuz
Şubat 2013
Perşembe
Acaba kaç seçim sonucu
bunlara gerçeği gösterebilir?
Mehmet
BARLAS
SABAH GAZETESİ
Bir bayram arifesinde tatlı şeylerden söz etmek varken, krizlere, kavgalara, gerginliklere
takılmak kaderimizde varmış...
Son tutuklamalar üzerine yapılan farklı yorumları ve değişik yöndeki tepkileri izlerken, hep
Nasrettin Hoca'yı düşünüyorum... Nasrettin Hoca'ya "Kıyamet ne zaman olacak" diye sorduklarında "Küçük kıyameti mi yoksa büyük
kıyameti mi soruyorsunuz" dedikten sonra soruya
şu cevabı vermiş ya:
- Benim hanım ölürse küçük kıyamet, ben
ölürsem büyük kıyamet kopacaktır!..
Casusluk kapsamına da girdikleri iddia edilen
dinlemelerle ilgili soruşturmalar ertesinde gelen
tutuklamalar üzerindeki farklı tepkiler, tıpkı Hoca'nın büyük ve küçük kıyametleri anlatmasındaki gibi değil mi?
Büyük kıyamet mi?
Bugüne kadar yer alan tutuklamalara hiç tepki
göstermeyen ve hatta bunları mutlulukla
karşılayan ve Gülen Örgütü'ne yakın oldukları bilinen kesim, şimdi "Büyük kıyamet" kopmuşçasına tepkiler seslendiriyorlar, Emniyet'te sıra
bekleyen zanlıları ziyaret ediyorlar.
Hani adamın biri tıklım tıklım dolu sinema salonundaki sahneye çıkıp, salona doğru "Ulan Ahmet, çık ortaya" diye bağırmış. Salonda kimse bu
çağrıya cevap vermemiş. Bunun üzerine adam
yine "Ulan Ahmet, çık ortaya" diye bağırmış...
Derken arka sıralarda oturan bir kişi ayağa kalkmış, - Benim adım Ahmet değil ki, neden bana
"Çık ortaya" diye bağırıyorsun, diyerek adama
tepki göstermiş.
Bu son gözaltı ve tutuklama dalgasında devrede olan emniyet mensuplarının "Paralelci"
oldukları iddia edilirken Paralel'in misyonerlerinin bu emniyetçileri ziyaret etmeleri, sinema
salonundaki duruma benzemiyor mu?
Ne zaman kopacak?
Galiba bu noktada "Kıyamet ne zaman kopar"
sorusuna da cevap aramamız gerekiyor.
Aslında bu sorunun cevabını aramaya pozitif
ilimlerin büyük isimleri bile zaman zaman akıllarını takmışlar... Mesela modern fiziğin ve astronominin babası olarak kabul edilen Isaac
Newton (1642-1727), dünyanın sonunun 2060
yılında geleceği öngörüsünde bulunduğu yıllar
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
önce ortaya çıkmıştı.. Kudüs'teki bir müzede
sergilenen Newton'a ait 1704 tarihli bir mektuptan anlaşıldığına göre ünlü fizikçi, İncil'e dayalı
olarak yaptığı çalışmalarda, dünyanın 2060'ta
sona ereceğini öngörmüş. Buna karşı bizler,
siyasetin küçük ve büyük felaketlerinin kaybedenler açısından seçim sonuçları açıklandığında
koptuklarını çok iyi biliyoruz. Bunu en son olarak 30 Mart yerel seçim sonuçları ertesinde de
görmedik mi?
Kaç seçim kaybedilmeli ki?
Ama bazı siyasetçiler bu seçim sonucunu da
"Küçük kıyamet" olarak gördüler. Şimdi
önümüzde 10 Ağustos'taki Cumhurbaşkanı seçimi var... Bakalım bu seçimin sonucunu hangi
çaptaki kıyametin ölçüsünde değerlendirecekler.
Bakarsınız bu sonucu da hakkıyla değerlendirmezler ve konferans sırasına uyuklayan
adam gibi davranırlar. Söz konusu konferansta
kürsüdeki profesör "Bundan 2 milyar yıl sonra
güneş patlayacak ve dünya da yok olacak" demiş.
Konuşma sırasında uyuklayan ön sıradaki bir
dinleyici, telaşla ayağa kalkmış. Profesöre "Kaç
yıl sonra dünya yok olacak, dediniz" diye sormuş. Profesör "2 milyar yıl sonra" deyince, rahatlamış, - Ödümü patlattınız. Ben 2 milyon yıl sonra diye anlamıştım, demiş.
27.07.2014
Abdurrahman
DLPAK
YENİ AKİT GAZETESİ
Mülayim bey
Ekmeleddin bey “Bana arkadaşlarım Ekmel derler”
diyor. Mülayim de diyebilirsiniz.. Mütereddit, risk almayan, mülayim bir insan.. Mülayim olmasına mülayim
de, peki, böyle bir kişinin kurtlar sofrasında işi ne?
Kurtlar böylesine mülayim bir adamı niye desteklerler..
MHP, CHP.. Bunlar mı mülayim..Cemaat..
Hadi onları geçtik, peki şunlara ne demeli! BBP..
Hemen yanında BTP, Haydar Baş’ın partisi..DYP, DP,
Merkez Parti, Cemaat.. Şimdi sıkı durun Devrimci Halk
Partisi ve Demokrat Parti’nin desteklediği
Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP) ve Devrimci Halk
Partisi (DHP)
Şaka gibi.. Ekmel bey gittiği yerlerde bu parti temsilcileri de peşine takılıyormuş.. Esnaf ziyaretlerine böyle
gidiyorlarmış.. Ya hu! Bunları bir arada gören kim olursa
olsun, aklı karışır..
Devrimci Halk Partisi ya da Türkiye Sosyalist İşçi Partisi ve MHP ile BBP’yi yan yana düşünebiliyor musunuz..
CHP ile BTP’yi yan yana düşünün..
Bütün bunların tek ortak bir noktası var, AK Parti ve
Erdoğan karşıtlığı.. Böylesine bir düşman kardeşler koalisyonunun desteklediği bir adayı düşünün.. Kurtların temsilcisi bir kuzu.. Hem derin devletin hem de paralel
yapının desteğini alıyorlar.. Yeni Asya grubu da bu koalisyonu destekliyormuş.. Hadi çıkın işin içinden çıkabilirseniz.. Bu koalisyonu ABD, İngiltere, Almanya, Vatikan,
İsrail, Sisi, Suudi kıralı ve Esed de destekliyor olmalı..
Eee, yeni dindarlık ve yeni ulusalcılık böyle bir şey..
Ekmel beyin kazanacağı yoksa, herhalde aile boyu
basının hep gündeminde olurlardı. Bol bol malzeme verirlerdi mediaya. Daha ilk günden oğlunun sahildeki perişan
hali ile mediaya malzeme olması gibi. O muhafazakar,
mesud aile tablosu bir anda paramparça oldu.. Sahi,
varsayalım ki seçildi.. Parlamentodan bir yasa geçti ve
cumhurbaşkanının önüne geldi.. Bir yanda parlamento iradesi, bir yanda hükümet, öte yandan kamuoyu ve CHPMHP-Cemaatüçgenine sıkışmış bir cumhurbaşkanı.. Risk
almayan biri diyoruz da, böyle bir riski nasıl, ne karşılığı
kabul etti aceba bu zatı muhterem..
Göründüğü kadarı ile ciddi bir kampanya yürüttüğü de
yok.. Laf olsun, torba dolsun, eli ayağı boş değil, tuttuğu
iş değil kabilinden türbe, pazar yeri ziyaretlerinden ibaret
bir kampanya. Basın ve kürsü performansı ve hakimiyeti
yok.. Hemen panikliyor, kendinden emin değil..
Üstlendiği rolü içine sindirememiş, önemli bir role aday
olan bir aceminin haleti ruhiyesi içinde hareket ediyor..
Sizi bir düzine parti destekliyor. Onların hassasiyetlerine dikkat edeceksiniz, sonra vatandaştan oy olacaksınız,
ona da dikkat etmeniz gerekiyor. Bir de karşınızdaki diğer
adaylara koz vermemeniz gerekiyor. Bir de uluslararası
düzen var. Bu adam kimin gözüne bakacak, ne diyecek..
Mülayim beyin işi çok zor.. Hani şu iki hafta da bir
geçse, herhalde rahata erecek..
Bana kalırsa ne kadar kitle önüne çıkarsa, ne kadar
mikrofon uzatılırsa kendine, ne kadar çok ekrana çıkarsa o
kadar kendi aleyhine bir sonuç alır.. El kol hareketi yapacağım diye, Ahmet Hakan’ın programında nerede ise eli
ile yüzünü kapatıyordu.. Bu işlerin acemisi olduğu belli..
Çevresinden kimse de anlaşılan üzerine varmak istemiyor,
çünki çok naif biri, morali bozulursa, işler daha da kötü
bir hal alabilir.. Çıktılar bir yola, gidiyorlar..
Devlet bey durumu fark etti, sessizliğini koruyor. Kılıçdaroğlu cazgırlık yapıyor.. Şecaat arz ediyor, en iyi savunma taarruzdur taktiğini uyguluyor.. Ekmel beyi filan taktığı yok, AK Parti veErdoğan’ı nasıl köşeye sıkıştırırım onun derdinde, Ekmel beyi de bu anlamda tepe tepe kullanıyor. O da kendini kullandırtıyor..
Hikâyenizi nasıl alırdınız?
Nuriye
Akman
ZAMAN GAZETESİ
Dünya büyük altüst oluşlarla kaynıyor. Yolcu
uçaklarını düşürmeler, ülke işgalleri, küresel
eşkıyanın yükselişi, kitlesel katliamlar, adalet
mekanizmasının siyasileşmesi...
Kesintisiz bir depremle bütün ölçü ve değerler
kırılıyor. Sınırlar, sınıflar, semboller, taraflar
değişiyor. İsrail’i, Suriye’yi, Amerika’yı, AB
ülkelerini insanlık sınavından çakmakla
suçlarken, kendi ülkemizde evlerin bacalarından
içeri ateş topları salıyoruz. Birileri birilerini
sevmesin istiyoruz, aman ha herkes bizi sevsin,
bizim işaret ettiklerimizden nefret etsin! Kuralların ve kurumların hakimiyetini kuramadığımız
için kimin canı yanarsa ötekiler buna duyarsız
kalıyor. Kimse yarınından emin değil.
Heisenberg’in kuantum fiziği çerçevesinde öne
sürdüğü belirsizlik ilkesi belki sadece atomaltı
parçacıkları açıklamakla kalmıyor, makrokozmozu anlamlandırabilmemiz için de bize ufuk
açıyordur. Neden derseniz, kimse olguları ve olayları gerçek haliyle gözlemleyemez de ondan.
Gözlem eylemi, karşılıklı ışık veya bilgi alışverişi
gerektirdiğinden, gören her durumda görüleni
değiştirir. Ayrıca olaylar bir noktadan değil sayılamayacak kadar çok noktanın yan yana ve altlı
üstlü yığılması ve yayılmasıyla oluşur. Gözlem
yapan kişi, bu noktaların ne dağılımını, ne
sırasını, ne hızını ne de yoğunluğunu bütünüyle
görebilir. Birbirleriyle tüm iç ve dış bağlantılarını
tespit edemez. Görmek, zihindeki kalıp değerlerin
izin verdiği ölçüdedir, onlar da ister istemez gözlenen olayı bir prizmadan geçirerek ayrıştırıp
çarpıtır. Hangi noktaya bakılırsa, diğer noktalar
karanlıkta kalır. Dolayısıyla kanaat önderleri olarak gündemi yorumlayan gazetecilerin, politikacıların ve bilim insanlarının bütün tespitleri
eksiktir. Hepimiz hikâye anlatıcılarıyız. Kâmil
gerçekleri değil, eksik ve çarpık hikâyelerimizi
yarıştırırız. Hikâyesini en etkileyici tarzda anlatan
öne çıkar ve kazanır. Bu, hukuk kurumu düzgün
işlediğinde bile böyledir, tarumar olmuş hukuk
düzeninde ise sonuçları daha vahim olur. 17 Aralık’tan bu yana yurtiçinde ve dışında art arda
yaşanan olayları herkesin bulunduğu pozisyona
göre değerlendirmesi kaçınılmaz. Sorun, insanın
kendi çizdiği resme bütünüyle iman etmesi ve
bundan hiç şüphe duymamasında. Benimsediğiniz
hikâye, sizi faşizan bir yönetime veya seçilmiş
düşmanlara karşı uyarıp savaşmaya çağırıyor olabilir. Ancak siz direnirken bile onları nasıl
kazanacağınızı düşünmezseniz, barış hiçbir zaman sahneye egemen olmayacaktır. Madem ortak
noktamız, olayların künhüne varma kapasitemizin
yetersizliğidir, hep birlikte nefes alamazsak hepimiz boğulacağız demektir. Kendimiz için istediğimiz adaleti ötekiler için de istemezsek daima
yalnız ve yaralı kalacağız. Martin Scorsese’nin
yönettiği 1976 yapımı Taksi Şoförü filmi, Vietnam Savaşı’nın izlerini henüz atamayan bir
askerin, geceleri taksi şoförlüğü yaparak gördüğü
kirli dünyaya uyum sağlamayı reddedişini anlatıyordu. Robert De Niro’nun canlandırdığı Travis
Bickle karakteri, toplumun çürüyüşüne ettiği
tanıklığın öfkesiyle, “Bazen bu şehri alıp sadece
tuvalete atıp sifonu çekmek istiyorum” diyordu.
Gerek ülkemizde bulunan mültecilere karşı gösterdiğimiz ırkçı tavırlar, gerek evlatlarımızı yerel
eşkıyalara kaptırışımız ve gerekse yerli halkı birbirine karşı kışkırtan politikaların varacağı nokta,
korkarım Travis Bickle vari nihilist duyguları
uyandırması olacak ki maalesef nihilizm iç
savaşların mayasıdır. İlk kanı kimin döktüğünü,
ilk yumruğu kimin attığını düşünmeyi bırakalım
artık, ülkemize sahip çıkalım. Bir takımı fanatikçe
tutmak yerine hikâyelerimizi yeniden kurgulayalım. Unutmayalım, karşıtlar sanıldığı kadar
karşıt değildir. İkiz kardeşler oldukları bile
söylenebilir. Çünkü her şey kendi zıddını
barındırır. Taksi şoförü Travis Bickle bile umutsuz
yaşayamayacağını anlamıştı. Filmin bir yerinde
“Bir gün çok sıkı bir yağmur yağacak ve bütün
pislikleri alıp götürecek” diyordu.
O yağmuru beklerken hatırlayalım: Her kazanç
bir kaybediştir. Her kaybediş de bir kazanç. En
doğru hikâyeyi aslında denklemin iki tarafına birden bakanlar anlatır. Peki şimdi siz hikâyenizi
nasıl almak isterdiniz?
25.07.2014
Ekmel bey kaç paralık bir kampanya yürütüyor bilmiyorum, ama onun bütün bu süreçteki performansı, bırakın
Erdoğan’ı, sadece benim bir aylık performansım kadar
bile değil.. Beyefendi yurtdışına bile çıkmadı.. Nereye
gideceğini de kestiremiyor, Karadeniz mi, doğu mu, orta
Anadolu mu, güney doğu mu, Akdeniz mi, Ege mi? Kimsenin çok da beklediği yok ve zaten izleyicileri de yeni yüzler değil, bindirilmiş kıtalar.. Malum çevreler, ulusalcılar,
cemaat falan filan.. Birileri beyefendiyi yakından görmek
için gelse de, toplantı salonundan ayrılırken, çoğu herhalde, umduğunu bulamamanın verdiği eziklikle ayrılıyor
oradan.. Yani kürsüye çıkarken verilen alkışlar, kürsüden
inerken sükûtu hayalle sonuçlanıyor..
Mülayim bey ne kadar çok çalışırsa, bu koalisyon o
kadar az oy alacak.. Onun için durmak yok, yola devam..
Bana kalırsa Erdoğan, karşısındaki adayların performanslarından olumsuz değil, olumlu yönde etkileniyor..
Yani onu destekleyenler de, karşı olanlar da bir şekilde Erdoğan’a destek vermiş oluyorlar.. Ekmel beyi gördükten
sonra Erdoğan’ın değerini, ağırlığını daha iyi anlıyorlar..
Ekmel bey bunun farkında mı, ya da dostları onu bu
konuda uyarıyorlar mı bilmiyorum.. Ama şunu söyleyebilirim, Ekmel bey adını ilk telaffuz edenler, şimdi bin
pişman..
O Ekmel bey değil mi, Filistin Başbakanı Mahmut Abbas’la aralarında geçtiğini söylediği bir konuşmadan yola
çıkarak, diplomatik nezaketi de bir kenara bırakıp, hatta
diplomatik krize sebeb olacak bir şekilde, kendini İslam
Konferansına Genel Sekreter yapma konusunda destek veren kişilere karşı saygısızca ve uluorta laflar etmesi, kişiliği hakkında bilgi vermeye yeter sanırım.. Yazık..
Selâm ve dua ile..
27.07.2014
SAYFA 12
SONDAKiKA GAZETESİ >>
12 GÜNCEL
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
28
2014
Pazartesi
17Temmuz
Şubat 2013
Perşembe
POLİKLİNİK TELEFONLARI
ACİL TELEFONLAR
İtfaye
AKS110
Acil Yardım
Polis İmdat
Elektrik Arıza
Jandarma İmdat
İZSU Su Arıza
Doğalgaz Acil Müdahale
Cenaze Hizmetleri
Sahil Güvenlik
Orman Yangınları
110
110
112
155
186
156
185
187
188
158
177
YANGIN TELEFONLARI
İzmir
Karşıyaka
Kadifekale
Bornova
Bostanlı
Buca
Karabağlar
Çamdibi
Çiğli
Balçova
Evka 4
Evka 1
Gaziemir
Hatay
Narlıdere
Güzelbahçe
110
372 58 74
225 49 99
388 10 03
386 17 86
487 13 61
237 13 07
433 65 59
376 73 23
278 76 02
351 09 04
452 24 77
251 00 44
250 86 40
238 35 97
234 25 34
HASTANE TELEFONLARI
-Devlet HastaneleriAliağa
616 87 87
N.S. İşgören Alsancak
463 64 65
Alsancak Acil Servis
Ağız ve Diş Sağlığı
422 00 76
Alsancak Diş Hast.
464 78 62
Atatürk Devlet
244 44 44
Behçet Uz
489 56 56
Bornava Dev. Hast.
375 58 58
Bozyaka Eği. Hast.
250 50 50
Buca S.D. Hastanesi
452 52 52
Çeşme A. Çizgenakat
712 07 77
Foça
812 14 29
Göğüs Hastanesi
433 33 33
Konak Diş Hastanesi
441 81 81
Karşıyaka
366 88 88
Çiğli Dev. Hastanesi
376 23 33
Menemen Dev. Hast.
832 58 59
Nejat Hepkon
Seferihisar Hastanesi
743 20 10
Selçuk Dev. Hast.
892 70 36
Urla Dev. Hastanesi
752 10 04
Tepecik Dev. Hast.
469 69 69
-Belediye HastaneleriEşrefpaşa Bel. Hast. 293 80 00
-Özel HastanelerAnadolu Tıp Merkezi
272 00 11
Agora Tıp Merkezi
425 73 73
Atakalp Kalp Hastanesi
483 14 14
Atakent Tıp Merkezi
336 11 95
Atagöz Göz Hastalıkları 435 35 35
Atafizik, Fizik Ted. Mer.
231 25 15
Batıgöz Hastanesi
489 03 03
Bornova Tıp Merkezi
388 20 40
Bornova Özel Tıp Mer.
343 23 50
Bornova Özel
Sağlık Tıp Merkezi
339 77 83
Buca Tıp Merkezi
438 14 14
Buca Sağlık Merkezi
438 06 20
Central Hospital
341 67 67
Can Tıp Merkezi
232 13 48
Caner Göz Merkezi
278 81 11
Çağdaş Tıp Merkezi
285 95 95
Çankaya Tıp Merkezi
425 31 31
Çesav Tıp Merkezi
362 67 67
Çeşme Sissus Has.
723 05 55
Çınarlı Hastanesi
462 27 27
Çiğli Özel Sağ.
386 26 16
Diyabet Hastanesi
449 13 19
Diamed Dah. Dal Mer.
465 27 37
Doğa Tıp Mer.
244 16 16
Dr. Sıhhat Tıp Merkezi
367 67 47
Efes K.B.B. Merkezi
446 15 16
Ege Sağlık Hastanesi
463 77 00
Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45
Egeria Çocuk Sağlık
Hastanesi Dal Merkezi
489 35 35
Ekol K.B.B. Dal Mer.
386 55 05
Ekol K.B.B. Şube
369 89 65
El ve Mikro Cerrahi
441 02 21
Gazi Kent Tıp Merkezi
252 45 00
Gaziemir Tıp Merkezi
251 47 67
Hayat Hastanesi
441 41 96
İzmir Hastanesi
483 31 31
İrenbe Tüp Bebek Mer.
464 58 88
441 41 70
Karataş
Karşıyaka Tıp Merkezi
369 00 91
YÖK'ten
öğrencilere
yatay geçiş
REHBERi
YÖK, bu yıl üniversite öğrencilerinin farklı puan türleri arasındaki yatay
geçişleri kolaylaştırması ve kontenjanı artırmasının ardından öğrenciler için
geçişlere ilişkin ayrıntılı bilgilerin yer aldığı bir rehber hazırladı
YÖK'ün internet sitesinde yer alan
rehbere göre, yatay geçişler üniversite
içi, üniversiteler arası ve merkezi yerleştirme puanıyla olmak üzere 3 şekilde yapılacak. Üniversite içi programlar arası geçişler, üniversitenin kendi
bünyesindeki fakülte, yüksekokul,
konservatuvar veya meslek yüksekokulunun, eşdeğer düzeyde diploma programlarına ilgili yönetim kurulu tarafından belirlenen kontenjanlar
dahilinde yapılacak.
Kontenjanlar, her bir diploma programı için ikinci yarı yıldan başlamak
ve beşinci yarı yıl dahil olmak üzere,
kontenjan ilan edilen her yıl için
ÖSYM kılavuzunda öngörülen öğrenci
kontenjanının yüzde 15'ini geçmeyecek. Kontenjanlar, senatonun belirlediği şartlar ve taban puanlar son
başvurudan 15 gün önce ilan edilecek.
Farklı merkezi sınav puanlarıyla,
öğrenci alan programlara yatay geçiş
için öğrencinin merkezi sınava girdiği
yıl itibarıyla geçmek istediği diploma
programı için geçerli olan puan
türünde aldığı merkezi yerleştirme
puanının, geçmek istediği diploma
programına eşdeğer olması, yurt içindeki diğer üniversitelerin diploma programlarının en düşük taban puanından
ise az olmaması gerecek. Üniversiteler
arası yatay geçiş ise yükseköğretim
-Türk TelekomArıza
Bilinmeyen Numara
Danışma
Uyandırma
Posta Kodu
Fono Tel
Borç Ögrenme
Çağrı
-SinemalarAgora Balçova
Afm Park Bornova
Afm Forum Bornova
Afm Ege Park
Afm Passtel
121
11811
444 14 44
135
119
141
163
133
277 25 25
373 73 20
373 03 50
324 42 64
489 22 00
kurumlarının aynı düzeydeki eşdeğer
diploma programları arasında ve YÖK
tarafından yayınlanan kontenjanlar
çerçevesinde yapılacak. Başvuru için
öğrencinin, kayıtlı olduğu programdaki genel not ortalamasının 100 üzerinden en az 60 olması gerekecek.
Önlisans okuyanlar hazırlıkta, birinci ve son dönemde, lisansta okuyanlar
ise hazırlık, birinci ve son sınıfta yatay
geçiş yapamayacak.
Açık veya uzaktan öğretim programlarına yatay geçiş yapmak isteyen
öğrenciler, Eylül ayının ilk haftasının
son günü mesai saati bitimine kadar ilgili yükseköğretim kurumuna başvuracak. Bu programlarda kontenjan sınırı
bulunmayacak. Üniversiteler arası
geçişte, üniversitelerin yatay geçiş alacağı bölümler, kontenjanlar ve başvuru
tarihi YÖK'ün internet sitesinde yer
alıyor.
Merkezi yerleştirme
puanıyla yatay geçiş
Genel not ortalaması yatay geçiş
için yeterli olmayan adaylar, isterlerse
ÖSYS'de aldıkları puanla farklı bir
puan türünde de yatay geçiş için
başvurabilecek. Merkezi yerleştirme
puanıyla yatay geçiş yapmak isteyen
öğrencinin, üniversiteye kayıt olduğu
yılki ÖSYS puanının, geçmek istediği
Avşar Palmiye
Cinebonus
Cinebonus
Cinebonus (Ykm)
Cinecity Kipa Çiğli
Çeşme Hollywood
Çamlıca
Deniz Karşıyaka
Batı Sineması
Çınar Sineması
Karaca Sineması
Kipa Hollywood
Menemen Kültür
Şan Konak
Çınar Center
277 48 00
278 87 87
446 90 40
425 01 25
386 58 88
712 07 13
343 83 15
381 64 61
347 58 25
489 88 85
445 87 76
252 56 66
832 14 11
483 75 11
277 11 00
programın sınava girdiği yıldaki taban
puanına eşit veya yüksek olması
gerekecek. Başvurularda bunun dışında başka şart aranmayacak. Ancak
öğrencinin geçmek istediği programa
ilişkin ÖSYS kılavuzunda aranan özel
koşullar varsa bunları taşımaları
gerekecek. Ara sınıflarda okuyan
öğrencilerin başvurması halinde ilgili
yükseköğretim programına başvuru
yapıldığı yılda, ÖSYM ile öğrenci yerleştirilmemişse öğrencinin öğrenim
görmekte olduğu programa kayıt
olduğu yıldaki ÖSYM kılavuzunda yer
alan kontenjan dikkate alınacak.
Yatay geçiş için yüzde
30 kontenjan ayrılacak
YÖK tarafından tespit edilen usul
ve esaslar uyarınca 2014-2015 eğitim
öğretim yılı için her bir diploma programının hazırlık sınıfı dahil her bir
sınıfı için ÖSYS kılavuzunda
öngörülen öğrenci kontenjanının
yüzde 30'u kadar kontenjan ayrılacak.
Başvurunun kontenjandan fazla olması
durumunda, ÖSYS puanı en yüksek adaydan başlanarak sıralama yapılacak.
Öğrenciler, sadece bir defa yatay geçiş
yapabilecek. İlgilenenler rehbere,
"http://www.yok.gov.tr/web/ogrenci/yatay-gecis" adresinden ulaşabilecek.
(AA)
Sema Sineması
Konak Sineması
Desem Sineması
Karşıyaka Sineması
İzmir Sİneması
-TiyatroKonak Sahnesi
Ragıp Haykır Sahn.
İzmir Devlet Tiyat.
Uğur Mumcu Sahnesi
İzmir Tiyatro
Bab-ı Sanat Merkezi
İsmet İnönü
Sanat Merkezi
483 91 00
483 21 91
422 53 10
381 50 98
421 42 61
483 50 35
369 14 87
445 89 41
343 04 33
446 77 95
441 09 02
Borcanevi
Bornova Yeni Yaşam
Bozyaka Halk
Bozyaka Dispanseri
Buca Çözüm
Cansu Karabağlar
Çamdibi Derman Polik.
Çizgi Polik.
Deniz Sağlık Polik.
Ege Sağlık
Egeform Fizik
Eşrefpaşa Ö.Sağ.
Eşrefpaşa Zinde Polik.
Gaziemir Dr. Polik.
Gazi Kent Polik.
Halk Polik.
Hatay Özel Sağlık
İhtisas Polik.
Karşıyaka Park Sağlık
Mevlana Polik.
Mersinli Özel Sağlık
Neron Psikiyatri
Nergiz Özel Sağlık
Onur Polik.
Özel 9 Eylüllüler Polik.
Özel Altındağ
Özel Brn Dr. Dispanseri
Özel Çiğli Polik.
Özel Eylül Polik.
Özel Gülhan Polik.
Özel İrem Sağlık Polik.
Özel İzmir Polik.
Özel Pınarbaşı Polik.
Özel Sarnıç Polik.
Özel Seferihisar Polik.
Özel Serin Polik.
Özel Yedigöller Polik.
Özel Yenişehir Polik.
Park Sağlık Polik.
Sevgi Özel Sağlık
Şöferler Odası
Sağlık Polik.
Teos Polik.
Vefa Polik.
Yeşiltepe Polik.
Yıkık Cami Halk.
255 04 44
388 03 31
261 39 13
256 09 86
438 76 26
237 73 83
435 00 77
226 34 34
369 90 91
487 57 64
464 24 24
227 35 26
262 64 71
252 36 92
274 13 74
285 46 34
250 51 52
254 13 13
367 22 22
343 32 43
461 19 99
256 76 76
364 08 10
458 77 45
453 81 11
458 05 89
347 38 92
386 05 95
373 85 74
347 99 91
251 84 24
343 23 50
479 80 25
281 64 03
743 58 48
261 29 99
442 29 92
433 09 24
367 22 22
438 37 38
227 99 35
743 57 77
341 84 24
351 38 72
271 27 27
-Askeri HastanelerHava Hastanesi
285 96 50
Kara Hastanesi
262 55 55
ÜNİVERSİTE TELEFONLARI
Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg.
Merkezi
330 52 30
Dokuz Eylül Ünv.
412 22 22
Dokuz Eylül Üni.
Karşıyaka Polik.
369 30 40
Ege Üniversitesi
444 13 43
İlaç ve Zehir Dan.
277 73 33
Ege Üni.Uyg.ve
Araş.Merkezi
330 52 30
-Doğum EvleriEge Üni. Tıp Fak.
388 19 63
Konak Doğum Evi
489 09 09
Tepecik Doğum Hast.
449 49 49
-Kan MerkezleriKızılay
463 63 53
Çocuk Hastanesi
433 06 08
Ege Üni.
388 28 61
Tepecik Kan Merkezi
433 38 74
ULAŞIM TELEFONLARI
Denizyolları
THY Rezervasyon
Basm. Rezervasyon
Alsancak Gar
Santral Garaj
464 88 89
444 08 49
484 86 38
464 77 95
472 10 10
-Körfez Ulaşım İskelelerKonak
484 98 56
Karşıyaka
368 00 42
Alsancak
464 78 31
Bostanlı
330 89 22
Bayraklı İskele
345 77 53
Pasaport İskele
484 22 56
Göztepe İskele
224 20 22
Üçkuyular İskele
259 40 13
-Elektrik ArızaGenel Kesinti Seb.
435 11 84
Buca
426 69 37
Çiğli
376 90 91
Karşıyaka
369 79 80
Bornova
388 83 78
Narlıdere
238 32 90
261 48 04
Eşrefpasa
Gaziemir
251 92 05
Güzelbahçe
234 05 34
Konak
425 60 60
Çeşme
712 63 46
SAYFA 13
SONDAKiKA GAZETESİ >>
13 SAĞLIK
28
2014Perşembe
Pazartesi
17Temmuz
Şubat 2013
Serinleyeyim derken
sağlığınızdan olmayın!
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, "Havuzdaki klor ve mikroplar güneşle birleşince alerji ve mantar türleri başta olmak üzere çok çeşitli hastalıklara neden olabilir" diye konuştu
Havuzlar ve hamamlar
MANTAR YUVASI
Mantar hastalığının görülmesini kolaylaştıran en büyük etkenlerin sıcak ve
nem olduğu belirtilerek, ortak kullanım
alanı olan sauna, hamam ya da havuz
gibi yerlerde veya ortak kullanılan
eşyalarda bulaşmanın daha kolay olduğu
kaydedildi. Mantar enfeksiyonlarının
hayvanlardan ve doğadan alınabildiğine
de dikkat çekildi. Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Dermatoloji
Ana Bilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Seval Erpolat, yaz mevsimi nedeniyle görülme sıklığı artan mantar hastalıklarına ilişkin
açıklamalarda bulundu. Mantarın özellikle deride, kılda ve tırnakta enfeksiyonların oluşmasıyla ortaya çıkan hastalık
grubu olduğunu söyleyen Erpolat,
“Mevsim itibariyle en sık ayakta görüyoruz. Ayağa yerleşen hastalık kendisini
genellikle değişik klinik bulgularla gösteriyor. Ya parmak arasında beyaz plaklar
soyulma ya ayak tabanında yoğun bir
kepek, kızarıklık ya da bazen sulanma
şeklinde karşımıza çıkıyor.” dedi.
Korunmak için özellikle yoğun görülen
ayak mantarında, ayağı nemli tutmamak
gerektiğini ifade eden Erpolat,
"Ayağımızı kuru tutmalıyız. Başkasının
terlik, çorap gibi eşyalarını kullanmak,
ayağı terletmeyen sentetik ya da pamuklu çoraplar giymemek mantar enfeksiyonlarının oluşmasına sebep olan etkenlerden. Mantar hastalıklarında uygulanan
tedavi yöntemi biraz uzun sürüyor ama
sonuç olarak tamamen kaybolması
sağlanabiliyor. Tabi bu kökten bir çözüm
değil. En önemli şey bulaşma ortamlarında dikkat edilmesi ve mantar olan kişilerin eşyalarının kullanılmamasıdır.”
diye ifade etti.
(CİHAN)
Havaların ısınması ve tatil sezonunun başlamasıyla yüzme
havuzu gibi alanlara daha fazla
kullanılmaya başlandı. Bu durum, beraberinde birçok sorunu
da getiriyor. Uludağ Üniversitesi
(UÜ) Veteriner Fakültesi Gıda
Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü
Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Mustafa Tayar, "Serinlemek ve
spor yapmak için pratik çözüm
gibi görünen yüzme havuzları
hijyen kurallarına uyulmazsa
mikrop saçmaktadır. Havuzdaki
klor ve mikroplar güneşle birleşince alerji ve mantar türleri
başta olmak üzere çok çeşitli
hastalıklara neden olabilir. Bu
sebeplerden dolayı yaz aylarında
sürekli denetlenen havuzlar tercih edilmelidir. Aksi halde havuzlardan pek çok hastalık bulaşabilir." uyarısında bulunuyor.
Tayar, yüzme havuzuna
tükürülmemesi gerektiğini de
dile getirdi. Yüzme havuzunda,
yüzen kişilerden geçecek olan
her türlü kirliliğin bulunabildiğine dikkat çeken Prof. Dr.
Tayar, havuzlardan kaynaklanabilecek mikrobiyolojik risklerin
genellikle suyun havuz kullanıcılarının dışkısıyla kontamine olmasından (kirlenmek)
kaynaklandığını söyledi. Kullanılan suyun kaynağından
itibaren kontamine olmasının da
sözkonusu olabildiğine işaret eden Tayar şunları kaydetti: "İnsan kaynaklı çöplerin havuza
veya çevresine dökülmesi de
tehlikeye sebep oluyor. Mikrobiyolojik kontaminasyonun kaynağından bağımsız olarak,
havuz kaynaklı mikrobiyolojiksalgınların en önemli nedeni
dezenfeksiyon uygulamalarının
yetersizliğidir. Kaza sonucu
büyük çaplı fekal kontaminasyon olmadığı sürece havuz suyunun uygun filtrasyon veklorlama
veya benzeri bir dezenfektan ile
muamele edilmesi yeterli olacaktır. Büyük çaplı kirlenmelerdehavuzun kullanımının engellenmesi uygun olacaktır.
Büyük çaplı kontaminasyonun
engellenmesiamacıyla havuza
girmeden önce kişileri banyo ve
tuvalet kullanmaya yönlendirecek düzenlemeleryapılabilir,
küçük çocuk çok küçük havuzlardan yararlandırılarak ortaya
çıkabilecek fekal kirlenmedurumunda havuz suyunun hızlı bir
şekilde tahliyesi ve havuzun
dezenfeksiyonu sağlanabilir.
Fekal mikroorganizmaların yanı
sıra diğer bazı patojenler de insan atıkları ile havuz sularını ve
ortamı kontamine edebilirler.
Normalde insanların karşılaşma
olasılığı olmayan bazı mikroorganizma vesucul canlılar da
soğal spa merkezleri, jeotermal
havuzlar gib ortamlar aracılığı
ile insanlarda deri,solunum ve
merkezi sinir sistemi sorunlarına
neden olabilirler." Tayar, yüzme
havuzunda bulunabilecek
kimyasalların kullanılan sudan,
dezenfektanlardan ve kul-
lanıcıların kendilerinden (ter,
idrar, sabun atıkları, kozmetikler,
güneş kremleri gibi) kaynaklanabildiğini söyledi. Tayar şöyle
devam etti: "Suyun yutulmasının buhar halindeki suyun
cilt teması havuzlardaki
kimyasalların insanlara temel
geçiş yollarıdır. Havuzları kullananlar bir miktar suyu çeşitli
yollardan almaktadırlar. Yapılan
değerlendirmelerde yetişkin
bayanların havuzları kullanma
sırasında en azdüzeyde su aldıkları, erkek çocukların ise en fazla
su alan grubu oluşturdukları saptanmıştır. Yüzmesırasında kişiler
su yüzeyinin hemen üzerindeki
hava tabakasını yoğun bir şekilde solurlar. Bu tabakasudan
buharlaşan uçucuların ve
aerosolleşmiş partiküllerin yoğun olarak bulunduğu bir ortamdır. Deriteması suyun sıcaklığı, cilt özellikleri, suda kalış
süresi gibi bir çok faktörden etkilenebilmektedir. Havuz sularına
dezenfektanların yanı sıra temizleme aşamasında ayrdımcı olması amacıylakoagülan maddeler, uygun pH’yı devam ettirmek
için aist veya alkali kimyasallar
sıklıkla katılmaktadır."
"SUYA
TÜKÜRMEYİN"
Havuz sularının temiz
kalması için dikkat edilmesi
gerekenleri de açıklayan
Mustafa Tayar, suya girmeden
duş alınmasını tavsiye etti. Tayar
şunları söyledi: "Ateşli hastalık
veya ishal geçirirken suya girilmemeli. Suya tükürmemek,
havuz bölgesine ayakkabıyla
girmemek, ayakları antiseptik
suya batırıp dezenfekte etmek,
çocukların havuza tuvaletinin
engellenmesi, havuza kapasitesinin üstünde insan
girmemesi önemlidir. Havuz etrafında yiyecek yenmemesi,
yüzme havuzlarının hijyenik
şartlara uygunluğu, havuz
suyunda kullanılan kimyasalların (dezenfektan, pH düzenleyici, topaklayıcı, çöktürücü,
parlatıcı ve yosun önleyici gibi)
Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış ürünler olması ve
havuz suyundaki miktarlarının
kontrol edilmesi halk sağlığı
açısından önem taşımaktadır.
Yüzme havuzu işleticileri ve site
yöneticileri, havuz sularında
Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlı havuz suyu kimyasallarını
kullanmaktan, bu kimyasalların
eğitimli personelce uygulanmasından, havuz suyu
kalitesinin bu genelge ekinde
belirtilen limit değerleri sağlamasından, yüzme havuzlarının
hijyenik şartlarda işletilmesinden ve gerekli koruyucu tedbirlerin alınmasından sorumludurlar. Ancak sitelerde ortak
giderlerin yüksekliği nedeniyle
havuz sularının bakımı apartman görevlileri tarafından göz
kararı ölçülerinde yapılmaktadır." (CİHAN)
"Bayramda dikkatsiz beslenme hastanelik edebilir"
Stres migreni
tetikliyor
Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Göksel Somay,
migren tipi baş ağrısını en sık uyaran faktörlerin açlık, yorgunluk, uykusuzluk ve stres
olduğunu bildirdi. Somay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, migrenin görülme sıklığının
Türkiye'de kadınlarda yüzde 22, erkeklerde ise
yüzde 11 oranında olduğunu söyledi. Başın
belli bir bölgesinde daha sık olmak üzere sağ
ve sol yarısında görülebilen rahatsızlığın, fiziksel aktiviteyle etkilendiğini belirten Somay,
genellikle bulantı, kusma, ışıktan ve gürültüden
rahatsız olma yakınmalarından en az birisinin
migren tipi ağrıya eşlik ettiğini anlattı. Somay,
en sık "aurasız" ve "auralı" migren tipi baş
ağrılarıyla karşılaşıldığını, auralı migren
ağrısından önce geçici olarak ışık çakmaları,
puslu görme, görme alanında daralma gibi
görme bozukluğu belirtileriyle el ve kollarda
uyuşma, karıncalanma gibi duysal belirtiler ve
konuşma bozukluğu görülebildiğini vurguladı.
(AA)
Ramazan Bayramı süresince
dikkatsiz beslenme, hazımsızlık,
mide bulantısı, bağırsak sistemi rahatsızlıkları, tansiyon, kolesterol ve
kan şekerinin yükselmesi gibi ciddi
problemlere yol açabilir.
Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp
Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayında 17 saate varan açlık ve
susuzluk süresi, gece yarısı uykunun
bölünerek yemek yenilmesi gibi günlük hayatı etkileyen pek çok değişiklik
yaşandığını söyledi. Ramazan sonrasında ve bayramda dikkat edilmesi
gereken davranışların sağlık açısından
büyük önem taşıdığına işaret eden Yorulmaz, "Sıcakla ve uzun süreli açlıkla geçen bir ayın sonrasında bayramla
ramazanda kısıtlanmış olan yemek
yeme, sıvı alma isteğinin serbest
bırakılmış olması bir psikolojik rahatlama duygusu içerisinde, bazen ramazan öncesine göre daha fazla miktarda yemek yenilmesine neden olabilmektedir" dedi. Yorulmaz, bayram-
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
da fazla karbonhidrat, şeker, çikolata,
şerbetli tatlı tüketiminin iştahı kapatarak vücudun ihtiyaç duyduğu diğer
besinleri almaya engel olduğunu ve
gereksiz enerji, kilo alımına yol
açtığını dile getirdi. Orucun ardından
fazla miktarda yemek tüketmenin
hazımsızlık, şişkinlik, gaz, ishal, bulantı, kusma gibi sindirim sistemi
sorunlarına da neden olduğunu belirten
Yorulmaz, şunları kaydetti: "Ağır,
yağlı, tuzlu yemekler, kızartma, mangal gibi yemekler, yüksek tansiyon,
kalp-damar hastalığı ve kolesterol
sorunu olanların şikayetlerini şiddetlendirir. Fazla çay, kahve içmek
mide ve uyku sorunlarına, tansiyon
artışına yol açabilir. Ev dışında yemek,
hazır gıdalar tüketmek, kilo alımına,
sindirim sistemi şikayetlerine yol açabilir. Nerede ve nasıl hazırlandığı bilinmeyen yiyecek ve içecekler ile zararlı
ve alerji yaratan zararlı maddeler alınabilir. Besin zehirlenmeleri ortaya çıkabilir." Yorulmaz, yaşlı, hamile, bebek
emziren kadınlar ve kronik şeker, tansiyon, böbrek kalp ve karaciğer rahatsızlıkları olanların bayramda beslen-
mesine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.
Yorulmaz, bayramda ikram edilecek şeker, çikolata, tatlı, kolonya gibi
ürünlerde ruhsatlı ve ambalajı bozulmamış olanlarının tercih edilmesi
gerektiğini, markasız, nerede ve nasıl
üretildiği bilinmeyen ürünlere ucuz
diye rağbet gösterilmemesini önerdi.
Faruk Yorulmaz, "Ramazan sonrası
bayramın ilk günü, güne mutlaka kahvaltıyla başlanması gerekiyor. Besinler
iyi çiğnenmeli, yavaş yavaş, azar azar
ve sık yenilmelidir. Sıvı ihtiyacını
karşılamak için günde 2-2,5 litre su ve
ayran, evde hazırlanmış limonata,
meyve suyu, komposto gibi sıvı gıdalar alınmalıdır" ifadelerini kullandı.
Yorulmaz, bayramlaşmalarda misafirlere ikram konusunda ısrarcı davranılmaması gerektiğini vurgulayarak,
"Bugün bayram, bir defalık yemekten
bir şey olmaz, bayramda da diyet olur
mu, şimdi ye sonra diyete devam edersin gibi sözlere inanılarak şeker ve tatlı
tüketiminin abartılmaması gerekiyor"
dedi. (AA)
Kasktan
farkı yok
bol bol
dokunun
Annelerin bebeği banyo yaptırırken veya saçını tararken bıngıldağına dokunmaktan çekindiğini
söyleyen Central Hospital’dan Pediatri Uzmanı Dr. Özmen, “Bıngıldak
sanıldığı kadar hassas değildir, koruyucu zarı sağlamdır. Hafif çarpmalardan bile zarar görmez" şeklinde konuştu
Bıngıldağın sanılanın aksine son
derece sağlam olduğunu belirten sağlık
uzmanları, bebeği banyo yaptırırken,
saçını tararken veya tutarken ebeveynlerin
huzursuz olmasına gerek olmadığını belirtti. Yeni doğan bebeklerin kafasında
kemiklerin birleşme noktalarının arasındaki bağ dokudan oluşan bölge bıngıldak
olarak adlandırılıyor. Her bebeğin başında
yumuşak bölgeler olmaktadır. Bebeğin
kafasındaki kemikler karşı karşıya
geldiğinde, arada oluşan boşluklar bıngıldaktır. Ancak sadece ön ve arka bıngıldak
elle anlaşılabilir. Annelerin fark ettiği ve
doktorların takip ettiği ise ön bıngıldak.
Yumuşak dokusu nedeniyle ebeveynler
bıngıldağa dokunmaktan sakınır.
KASK GÖREVİ VAR
Central Hospital’dan Pediatri Uzmanı
Dr. Gonca Özmen, “Bıngıldak sanıldığı
kadar hassas değildir, koruyucu zarı
sağlamdır. Çok sert bir darbe almadıkça,
hafif çarpmalardan zarar görmez. Bıngıldak kafanın diğer bölümleri gibi sert olmadığından, genellikle anneler o bölgeye
dokunmaya korkarlar. Oysa ki, bıngıldağı
oluşturan sağlam bağ dokusu, alttaki
beyin için güvenli bir koruma sağlamaktadır. Banyo yaptırırken, saçını tararken
veya tutarken ebeveynlerin huzursuz olmasına gerek yoktur. Bıngıldak bebeğin
güvenliği için gerekli olmakla birlikte, kafa
travmalarında koruyucu kask görevi de
üstlenmektedir”. dedi.
BEYİN BÜYÜMEZ
Bebek doğarken kafatası kemiklerinin
henüz tam gelişmemiş ve son şeklini almamış olduğunu ifade eden Özmen, bu
esnek yapının kemiklerin üst üste gelip,
kafatasına esneklik kazandırdığını söyledi. Bunun da doğum sırasında kafanın
doğum kanalına girebilmesini ve doğumun kolay gerçekleşmesini sağladığını
anlatan Özmen, ayrıca kafa kemiklerinin
ayrık ve yumuşak olmasının beynin
büyümesine de olanak tanıdığını kaydetti.
Özmen, “Bıngıldak olmazsa kafa kemikleri ve beyin büyüyemez. Beynin
büyümemesi, gelişim ve zeka geriliğine
sebep olabilir. Beyin büyümesi ancak
kafatasının büyümesiyle mümkün olabilir”. ifadelerini kullandı. Yeni doğan bebeklerde 6 adet bıngıldak bulunduğunu
belirten Özmen, “Ön bıngıldak en büyük
olanıdır. Alından arkaya doğru baklava
şeklinde hissedilir. Genellikle 9-18 ay
arasında kapanır. Bazen kapanması 24 ayı
da bulabilir. Ön bıngıldak nadir olarak
doğumda kapalı olabilir veya 9 aydan
erken kapanabilir. Bu durumda sütürlerin
açıklığı ve baş çevresinin büyümesi
dikkatle izlenmelidir. Arka bıngıldak daha
küçüktür, kafanın arka kısmında olur.
Genellikle 3 ay civarında kapanır”. dedi.
KABARIKLIK NORMAL
Vücuttaki sıvı kayıplarında bıngıldağın
çöktüğünü ve sıvı kaybının ciddiyeti
hakkında fikir verdiğini kaydeden Özmen,
ishal ve kusma yaşayan bir bebeğin de
bıngıldağında çökme meydana gelebileceğini belirtti. Bu durumun sıvı kaybının
ciddi düzeyde olduğunun göstergesi
olduğunu vurgulayan Özmen, “Acilen bebeğe yeterli miktarda su verilmesi gerekir.
Bazen bıngıldakta şişme meydana
gelebilir. Bu ise menenjitler, tümöral
oluşumlar ve hidrosefali gibi durumlarda
oluşur. Bazen bıngıldakta hafif damar
atımı gözlenir, bu durum süt çocuklarında
normaldir ve endişe edilmesine gerek
yoktur. Ağlama, öksürme ve kusma
sırasında bıngıldakta hafif kabarıklık gözlenmesi de normaldir. Bıngıldağın
olduğundan fazla çıkıntılı durması da,
kafa içi basıncının arttığına işaret eder ve
doktor kontrolünü gerektirir. Erken müdahale edilmesi gereken durumlarda çocukta hastalığa dair başka bulgularda
görülebilir”. diye konuştu.
(CİHAN)
SAYFA 14
SONDAKiKA GAZETESİ >>
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
28 Temmuz
2014 Pazartesi
2013 Perşembe
14 GÜNCEL7 7ubat
Mavi Bayrak'ta Türkiye dünya 3.’sü
Türkiye'nin 2014 yılında 397 Mavi Bayraklı plaj ile 70 ülke arasında dünya üçüncüsü olduğu bildirildi. Deniz
Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi'nden yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin 2012 yılında Mavi Bayraklı plaj
sayısı 355, marina 19, yat 13 iken 2013 yılında bu rakam 383 plaj, 21 marina ve 13 yat sayısına ulaştı
Mavi Bayrak konusunda 2014 yılı rakamları ise 397
plaj, 22 marina ve 12 yat olarak kayıtlara geçti, böylelikle Türkiye 2014 yılında 397 Mavi Bayraklı plaj ile
70 ülke arasında dünya üçüncüsü oldu. Açıklamada
konuyla ilgili görüşlerine yer verilen DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, Mavi
Bayrak Programını uygulayan “Uluslararası Çevre
Eğitim Vakfı (EFF)” üyesi 70 ülke arasında
Türkiye’nin Mavi Bayraklı Plaj alanında üçüncü sırada
olmasını "başarı" olarak nitelendirdi.
SAĞLIK-SEN’DE
BAŞKAN ATÇI
GÜVEN TAZELEDİ
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları
Sendikası (Sağlık-Sen) İzmir Şube
Başkanlığı’na Op. Dr. Recep Atçı
yeniden seçildi. İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği toplantı salonunda
yapılan seçimlerde iki liste yarıştı
Aliağa Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı
Dr. Nazmi Uysal, mevcut Başkan Op. Dr. Recep
Atçı’ya rakip oldu. Konuşmaların ardından 160
delege Sağlık-Sen İzmir şubesinin yeni başkanını
belirlemek için sandık başına gitti. Mevcut Başkan
Op. Dr. Recep Atçı, rakibinden yaklaşık 3 kat fazla
oy alarak güven tazeledi.
TEŞKİLATIMIZ KENETLENDİ
Dört yıllığına yeniden başkan seçilen Op. Dr.
Atçı, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından
gazetecilere yaptığı açıklamada, demokratik bir ortamda yaklaşık 6 bin üyenin kongre delegasyonunu
belirlediğini, bunun şeffaflıkla gerçekleştiğini
söyledi. Kongrede oy kullanan delege yapısının
tüm üyeleri kapsadığını ve İzmir’de Sağlık-Sen’in
örgütlü olduğu tüm kurumları temsil eder nitelikte
olduğunu kaydeden Atçı, tüm üyelere gösterdikleri
olgunluk nedeniyle teşekkür etti.
Seçimler sonucunda delegelerin teveccühü ile
yeniden başkan seçildiğini belirten Atçı, kendisine
destek veren herkese teşekkür ettiğini dile getirdi.
Atçı, “Bugüne gelene kadar çok badireler atlattık.
Yaşadığımız her süreç bizim sendikacılığı daha iyi
kavramamıza neden oldu. Zorlu sınavları hep birlikte geçtik. Kongremiz tam bir demokratik olgunluk içinde şaffaf bir şekilde tamamlandı.
Delegelerimiz şahsım ve yönetimime güvenerek
rakibimizin 3 katı bir oyla bizi tekrar başkanlığa
seçti. Bundan sonrası için tüm Sağlık-Sen camiası
artık kenetlenecek ve gelecek dönemde
sendikamızı İzmir’de de yetkili sendika yapacağız.
Bu bizim önümüzdeki dönem hedefimiz. Tüm delegasyona gösterdikleri olgunluk ve destekten
dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu.
(HABER MERKEZİ)
İspanya'nın 573 plajla ilk sırayı, Yunanistan'ın 407 plajla
ikinciliği elinde bulundurduğunu kaydeden Öztürk, şu ifadeleri kullandı: "Türkiye, mavi bayraklı marina alanında da 22 mavi bayraklı marina ile 70 ülke arasında 7.
sırada bulunuyor. Marina alanında ilk sırayı 108 marina
ile İspanya, ikinciliği 103 marina ile Almanya, üçünlüğü
ise 101 marina ile Hollanda alıyor. Mavi Bayrak aynı zamanda temiz deniz, güvenli çevre anlamına geldiği için
yerli ve yabancı turistler tarafından daha çok tercih
ediliyor. İşletmeciler de bu noktada mavi bayrak kriterlerini yerine getirerek, tesislerini uluslararası standarda
kavuşturabildikleri gibi tur operatörleri de mavi bayrak
ödüllü tesisleri tercih ediyorlar. Bu tür çalışmaların turizme olumlu yönde büyük katkısı olacağına inanıyorum.
Türkiye’nin, mavi bayraklı plaj kategorisinde başarısını
her geçen yıl artırarak sürdürmesi ise bu alanda yapılan
çalışmaların başarısını göstermektedir."
Mavi Bayrak Projesi
Yurtdışında “Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı” tarafından
yürütülen Mavi Bayrak uygulaması ile ilgili çalışmalar
ülkede Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) tarafından yürütülüyor. Mavi Bayrak Ödülü plaj, marina ve yat-
lara bir yıl için veriliyor ve her yıl işlemler yeni baştan
tekrarlanıyor. Mavi Bayrak uygulamasında plajlar için
sezon süresince deniz suyunun 15 gün ara ile kontrol
ediliyor olması, cankurtaran ve güvenlik olanaklarının
olması, çevrenin korunmasıyla ilgili çalışmaların düzenlenmesi gibi etkenler mavi bayrak verilmesinde etkili
oluyor. Marina ve yatlarda ise, deniz suyu analizi istenmiyor ancak, güvenlik ve çevrenin korunması ile ilgili ihtiyaçların sağlanması talep ediliyor. Başvurular Kasım
ve Aralık aylarında TÜRÇEV’e yapılıyor. Adaylar önce
ulusal, daha sonra uluslararası jüri tarafından değerlendiriliyor. Karar, Mayıs ayı başında Uluslararası Çevre
Eğitim Vakfı tarafından açıklanıyor. Mavi Bayraklı plaj,
marina ve yatların yılda bir kez denetlenmesi gerekiyor.
Denetimler sırasında bir kriter eksik ise bayrak 10 gün
süre ile birden fazla kriter eksik ise bayrak sezon
süresince indiriliyor. (AA)
Yunanlılar da bayram edecek
Bayram tatili kısa olmasına
rağmen Türk turistler, Yunan
adalarına yoğun ilgi gösteriyor. Marmaris Liman İşletmeleri AŞ Genel Müdürü Tugay, "Bayram tatili dolayısıyla Ege kıyılarında Türk turistlerin Yunan adalarına doğru
bir akın var. Ayvalık'tan Kaş'a
kadar Türk kıyılarından Yunan adalarına geçecek Türk
turist sayısının 15 binin
üstünde olacağını tahmin
ediyoruz" dedi
Ramazan Bayramı tatilini
geçirmek üzere, Ege kıyılarından
15 binden fazla Türk'ün Yunan
adalarına geçiş yapması bekleniyor. Bayram tatili kısa olmasına rağmen Türk turistler,
Yunan adalarına gitmeye
başladı. Son yıllarda yaşadığı
ekonomik kriz nedeniyle fiyatların ucuzladığı Yunan adalarında tatil yapmak isteyen vatandaşlar, özellikle Marmaris ve Bodrum limanlarında yoğunluğa
neden oldu. Feribotlarla Ege'nin
diğer yakasına geçmek isteyenler, pasaport kontrol noktalarında uzun kuyruklar oluşturdu.
Marmaris Liman İşletmeleri AŞ
Genel Müdürü Şükrü Tugay, AA
muhabirine yaptığı açıklama,
Yunan adalarına Türk turistlerin
bayram tatili talebinin oldukça
fazla olduğunu ve ek seferler
koymak zorunda kaldıklarını
söyledi.
Son yıllarda Türk medyasındaki
Yunan adalarının tanıtımıyla
Türklerin ilgisinin arttığına işaret
eden Tugay, şöyle konuştu:
"Türkiye'deki gelir seviyesi de
yükseldiği için artık daha çok
insan Shengen vizesine sahip.
Eskiden vize almak zordu. Artık
daha fazla kişi gelir düzeyinin
yüksek olduğunu konsolosluklara kanıtlayarak kolaylıkla vize
alabiliyorlar. Türkler hazır ellerinde alınmış vizeleri varken,
bayramda tatile gidebilecekleri
en yakın yerlerden birisi olan
Yunan adalarını tercih ediyorlar."
"15 binden fazla Türk gidecek"
Özel araçlarıyla Marmaris'e ge-
lenlerin, yaklaşık bir saatlik deniz yolculuğuyla Rodos Adası'na geçebildiğini ifade eden Tugay, Bodrum'a gidenlerin de
yarım saat sonra başka bir Yunan adasında olabildiğini kaydetti. Yunan adalarına giden
Türk yolcu sayısında geçen yıla
göre gözle görülür bir artış
olduğunu anlatan Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son yıllarda
Yunanistan'ın yeşil pasaportlu-
lara vizesiz giriş izni vermesi de
artışta etkili oldu. Bayram tatili
kısa olmasına rağmen son iki
günde 2 binden fazla Türk turisti, Marmaris Limanı'ndan Rodos'a göndereceğiz. Bayram
tatili dolayısıyla Ege kıyılarında
Türk turistlerin Yunan adalarına
doğru bir akını var. Ayvalık'tan
Kaş'a kadar Türk kıyılarından
Yunan adalarına geçecek Türk
turist sayısının 15 binin üstünde
olacağını tahmin ediyoruz."
Yunan adalarının son yıllarda
fiyat olarak cazip hale geldiğine
dikkati çeken Tugay, adaların
yeme-içme konusunda Türkiye'den daha uygun olduğuna
değindi.
En çok tercih edilen Rodos
Bayram tatilinde Türklerin en fazla tercih ettiği Yunan adası ise
Rodos. Marmaris'in Bozburun
beldesine sadece 18 kilometre
uzaklıktaki Yunanistan'ın en
büyük adası Rodos'ta çok sayı-
da tarihi eser bulunuyor. Adada
uzun süre hakimiyet süren Saint
John Şövalyeleri tarafından yaptırılan ve çevresi 2,5 kilometre
olan Rodos Kalesi, ziyaretçilerin
dikkatini çekiyor. Yaklaşık 390
yıl Osmanlı Devleti'ne bağlı
kalan Rodos'un birçok noktasında imparatorluğun izlerini
görmek mümkün. Adada çok
sayıda cami, hamam ve külliye
bulunuyor. Eski Çarşı içinde yan
yana bulunan Fethi Paşa Saat
Kulesi ve Süleymaniye Camisi,
UNESCO Kültür Mirası Listesi'nde yer alıyor. Rodos'un
birçok yerinden görülebilen cami ve saat kulesi, turistlerin ilgisini çekiyor.
Bin 500 kişi
Kuşadası'ndan
gemilerle yola çıktı
Ramazan Bayramı'nda Yunan
adalarında tatil yapmak isteyen
bin 500 kişi Kuşadası'ndan
gemilerle yola çıktı. Kuşadası
Ege Liman İşletmeleri'nden
"Louis Oliympia" ve "Louıs
Cristal" isimli gemilere binen
tatilciler, 3 gece 4 günlük Yunan
adaları turuna katıldı. Gemi acentası yetkilileri, gemi turu fiyatlarının kişi başı 209 ila bin 164
avro arasında değiştiğini belirtti.
Öte yandan, Kuşadası'nın 20 mil
açığında bulunan ve feribotla 2
saatte ulaşmanın mümkün
olduğu Samos (Sisam) Adası
için ayrı tatil paket programları
düzenlendi. Özel bir turizm şirketinin sahibi Atınç Gür, 6 bin kişinin Samos'ta bayram tatilini
geçirmek için rezervasyon yaptırdığını, yoğun taleple
karşılaştıklarını söyledi.
(AA)
Soldan sağa:
1. İlkbaharda kırkılan koyun tüyü. – Yankı, akis. 2. Herhangi
bir törende ya da gösteride yer alan topluluk. – Nazi Hücum Kıtasının kısaltması. – Dünyanın uydusu. 3. Kahverengi ya da soluk sarı renkte değerli bir süs taşı. – Güney Amerika’nın dağlık
bölgelerinde yaşayan bir yük hayvanı. 4. Pierre Loti’nin bir eseri. 5. Bir yağış türü. – Dua. 6. Dalkavuk. – Bir yüzey ölçü birimi. 7. Fas’ın plaka işareti. – İri gövdeli bir papağan türü. – Kemiklerin toparlak ucu. 8. Yüksekokul. – İsim. 9. Yalan söyleme
hastalığı. 10. Şimdi, şu anda. – Artırma, katma. 11. Düz ve ensiz
kılıç. – Parça. 12. Binek hayvanı. – Yetenek, beceriklilik, zekâ.
13. Karadeniz yelkenlisi. – Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr.
14. Hastalıktan kurtulup iyileşme. – Dogma, inak. 15. Jimnastik
ayakkabısı. – Götürü, toptan iş. 16. Kireç karıştırılan tekne. –
Duman karası. 17. Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp kırışıklığını gidermek. 18. Süslemecilikte kullanılan yeşil pembe dalgalı
sedef. 19. Büyük delikli kalbur. – Uzay. 20. Özenli, düzgün. –
Küçük çocuklara anlatılan uydurma hikâye.
Yukarıdan aşağıya:
1. Uyumak, dinlenmek gibi amaçlarla üzerine ya da içine yatılan eşya. – Riyaziye. – Okul kimliği. 2. Telefon sözü. – Bacakların yere basan bölümü. – Güzellik, hoşluk. – Nazım Hikmet’in
soyadı. 3. Ekmek, peynir, et suyu veya süt ile yapılan bir tür yemek. – Gaye, erek, maksat. – Palaskaya takılan uzun bıçak. 4.
Kuru soğuk. – Bir orman ağacı. – Güneydoğu Anadolu’da kadınların çeşitli yerlerine yaptırttıkları bir tür dövme. – Orta. 5.
Bir kimseyi görmeye gitme. – Matematikte sabit bir sayı. – Kiraya verilerek gelir getiren mülkler. 6. Sahip, iye, malik. – Gece
denizde küreklerin veya balıkların oynayışlarıyla oluşan parıltı.–
Başarısız olmuş kimse. –Bir renk. 7. İlgi. – Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal. – Gümüş. – Bir nota. 8. Etrafı suyla
çevrili kara parçası. – Bayağı, sıradan. – Akla ve gerçeğe aykırı.
9. Alıcı yönetmeni.–Kuvvetlerin maddeler ve hareketler üzerine
etkisini inceleyen fizik dalı.–Güney Afrika’nın plaka işareti. 10.
İnce dantel.–Şarkı, türkü.–Perhiz, rejim.– Kulağın duyabildiği
titreşim. – Kök, sap ve yaprak şeklinde farklılaşmamış bir bitkinin yaşama ve büyüme organı.
Dünkü bulmacanın cevapları
SAYFA 15
SONDAKiKA GAZETESİ >>
15 SPOR
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
28
2014Perşembe
Pazartesi
17Temmuz
Şubat 2013
'Herkesin 'Biz' dediği
bir ortamda başarının
gelmesi de çok doğal'
Türk tekvandocular
Bakü'de 2 altın, bir
bronz madalya kazandı
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de devam eden 1. Dünya Yıldızlar Tekvando Şampiyonası’nın üçüncü gününde Türk sporcular 2
altın, bir bronz madalya kazandı.
Dünya Tekvando Federasyonu (WTF) tarafından ilk kez düzenlenen ve 63 ülkeden 578 sporcunun mücadele ettiği 1. Dünya Yıldızlar
Tekvando Şampiyonası’nın üçüncü gününde
Türkiye, 2 altın, 1 bronz madalya kazandı.
Şampiyonanın ilk iki gününde 5 bronz madalya
kazanan Türkiye, üçüncü gün 2 altın, 1 bronz
madalya daha elde ederek madalya sayısını 8’e
çıkardı. Bayanlar 51 kiloda Tuğba Yılmaz ile 55
kiloda Aleyna Yılmaz dünya şampiyonu olarak
altın madalya kazanırken, yine bayanlar 47 kiloda Sefa Ceren Koyuncu da bronz madalya
kazandı. Bayanlar 51 kiloda Tuğba Yılmaz, ilk
turda Alman Janina Grünhagen’i 17-0 yendikten
sonra ikinci turda İtalyan Assunta Cennamo'yu
18-2, çeyrek finalde ise Rus Alina Sadvakas'ı 175 mağlup etmeyi başardı. Sporcumuz, yarı finalde Hırvat Ana Taslak'ı 7-4 mağlup ederek finale yükseldi. Finalde Fransız Imen Ben Hassine'yi 6-2 yenen Tuğba Yılmaz dünya şampiyonu oldu. Bayanlar 55 kiloda ülkemizi temsil eden Aleyna Yılmaz, ilk turda İspanyol Natalia
Moreno Garcia’yi, çeyrek finalde ise Koreli Seol-Hwa Yun'u 19-7 yenerek yarı finale yükseldi.
Yarı finalde Amerikalı Anya Sagovnovic'i 15-4
mağlup eden sporcumuz finale adını yazdırdı.
Finalde Rus Anna Batsaeva'yı 12-4 yenen Aleyna Yılmaz Dünya Şampiyonu oldu. Bayanlar 47
kiloda mücadele eden Sefa Ceren Koyuncu, ilk
turda Filipin'den Rryshel Jasmıne Ramirez'i 6-5,
çeyrek finalde ise Amerikalı Kamille Carbon'u
24-14 mağlup etti. Yarı finalde Tayvanlı Guan Ji
Wu ile karşılaşan Sefa Ceren Koyuncu, rakibine
19-18 yenilerek dünya üçüncüsü oldu.
Tatamiye çıkan diğer sporculardan erkekler
57 kiloda Samet Erkovan ilk turda Gürcü İlia
Chichilidze'yi 22-4 yendikten sonra çeyrek finalde Meksikalı Emiliano Cruz'a 26-15 yenilerek elendi. 53 kiloda ülkemizi temsil eden Bahattin Babat ise ilk turda Hırvat Rino Markovic'i
yenmesine rağmen ikinci turda Fransız Anthony
Carre'ye 10-2 mağlup olarak şampiyonaya veda
etti. Şampiyonanın 4. gününde erkekler 61 kiloda Hüseyin Kartal, 65 kiloda Hacı İsmail
Öztekin ve +65 kiloda Muhammed Emin
Açıkgöz ile bayanlar 59 kiloda Huri Korkut ve
+59 kiloda Aylin Kaya madalya için mücadele
edecek. (CİHAN)
Ceyhun Gülselam'ın yanına
bir Galatasaraylı
daha gidiyor
Galatasaray'da teknik direktör Cesare Prandelli'nin ekibinde düşünmediği ve kadro dışı
kalan Engin Baytar'ın, Almanya'da iki kulüp ile
görüşmelerini sürdürdüğü iddia edildi.
Galatasaray'da Cesare Prandelli tarafından
kadroya alınmayan ve bir süredir kendisine
kulüp arayan Engin Baytar, rotasını Almanya'ya
çevirdi. Ailesinin de Almanya'da yaşamasından
dolayı kariyerine Almanya'da devam etmek
isteyen Engin, öncelikli olarak Hannover ile bir
ön görüşme gerçekleştirdi. Sporx.com'un haberine göre, menajerler aracılığıyla Hannover'e
önerilen ve bir ön görüşme yapılan Engin Baytar
için devrede olan bir diğer kulübün ise Fürth
olduğu belirtildi. Engin Baytar'ı bonservis bedeli
ödemeden kadrosuna katmak isteyen Hannover,
topu Engin Baytar'ın menajerine atarak "Bonservisinizi alın yeniden görüşelim" mesajı verdi.
Engin Baytar'dan 1 milyon euro bonservis bedeli talep eden sarı kırmızılı yönetim, diğer bir
yandan da oyuncunun yıllık 1.1 milyon dolarlık
ücretinden kurtulmak için alternatif tekliflere
kapısını açık bırakıyor.
Engin Baytar, Hannover'e transfer olursa Ceyhun Gülselam'ın ardından Galatasaray'dan Almanya'ya transfer yapan ikinci oyuncu olacak.
(CİHAN)
Kariyerinde üç şampiyonluk bulunan Altınordu'nun yeni transferi Göksu Türkdoğan,
başarı için takım halinde hedefe odaklanmak gerektiğini söyledi. Elazığspor ve Kayseri Erciyesspor formalarıyla son 4 sezonda
3 şampiyonluk yaşayan Altınordu'nun yeni
transferi Göksü Türkdoğan, başarı için hep
birlikte çalışmak gerektiğini vurguladı. Bu
takımın üst üste iki kupayla PTT 1. Ligi'ne
nasıl yükseldiğini yaşayarak gördüğünü de
belirten Göksu Türkdoğan, "Altınordu forması giyen futbolcuların karakter yapısı,
takım ruhuna çok uygun. Buradaki her oyuncu, iyi ve dinamik bir takımın parçası.
Herkesin (Biz) dediği bir ortamda başarının
gelmesi de çok doğal. Başarı için yine hep
birlikte çalışacağız." dedi. PTT 1. Ligi'nin
çok zorlu bir maraton olduğuna da dikkat
çeken Göksu Türkdoğan, "Başarının formülü
takım olmaktan geçiyor. Takım olmak ise 11,
18 veya 25 kişinin değil, malzemecisinden
taraftarına kadar herkesin aynı hedefe odaklanması demek. Altınordu, son iki yıldaki
sistemiyle bunu başarmış ender kulüplerden biri. PTT 1. Lig'de bu duygumuzu daha
da geliştirerek güçlü rakiplere karşı avantajlı
yönümüzü sonuna kadar kullanmalıyız."
diye konuştu. Altınordu'nun hedef odaklı bir
ekip olduğunun da altını çizen usta golcü,
"Genç kavramına ise katılmıyorum. İki se-
zonda 60 maç oynayan bir futbolcu artık ciddi deneyim kazanmıştır. Genç futbolcu, bana
göre önünde önemli bir kariyer fırsatı olan kişidir. Altınordu, gençlerin işte böylesine fırsatları bulup değerlendirebileceği bir orta
hazırlıyor. Benim görevim ise, bir ağabey olarak onlara örnek olmak ve her defasında
doğruyu göstermek." yorumu yaptı.
GÖKSU TÜRKDOĞAN KİMDİR?
Futbola İstanbul Anadolu Hisarı alt
yapısında başlayan Göksu Türkdoğan, her
yaş kategorisinde oynadıktan sonra A takım
düzeyine yükseldi. Amatör olarak 2005 yılında Yeniköyspor'a transfer oldu. 2006'da 2.
Lig ekiplerinden Pendikspor'a geçip profesyonel sözleşme imzaladı. 3 sezon burada
oynadıktan sonra 2009'da Sarıyer forması
giydi. 2010-2011 sezonunda 2. Lig'de, 20112012'de PTT 1.Lig'de Elazığspor'da şampiyonluk yaşadı. 2012-2013 sezonunun ilk
yarısında Süper Lig'de Elazığspor forması
giydi. Devre arasında PTT 1. Lig'de yer alan
Kayseri Erciyesspor'a geçti. Burada da
şamhpiyonluk yaşadı. Göksu Türkdoğan,
geçen yıl ise Ankaraspor'da görev yaptı.
Tecrübeli oyuncu, Süper Lig'de 6 maçta 1
gol, PTT 1. Lig'de 68 maçta 16 gol, 2. Lig'de
156 maçta 37 golün altına imza attı.
(CİHAN)
PTT 1. Lig'in yeni ekiplerinden Altınordu'nun yeni
transferi mutluluğun formülünün çok açık olduğunu
belirterek, takım olarak
hedefe odaklanmak gerektiğini söyledi
Olcan Adın: Umarım biz de
Şampiyonlar Ligi'ni kazanırız
G
alatasaray'ın transfer döneminde bu
yıl renklerine kattığı Olcan Adın, sarı kırmızılı formayı giyeceği için çok heyecanlı olduğunu söyledi. Olcan Adın, "Abilerimiz UEFA Kupası'nı kazandı, umarım biz de Şampiyonlar Ligi'ni
kazanırız." dedi. Sarı-kırmızılı kulübün yeni ismi Olcan
Adın, kulüp televizyonuna yaptığı açıklamada futbola
başlamasında ailesinin etkisinin çok büyük olduğunu
söyledi. Ailesinin futbolcu olmasını kendinden daha fazla
istediklerini belirten Adın, "Sekiz yaşımda Balıkesirspor’un altyapısında başladım futbola. Başta arkadaşlarla
kendi aramızda oynuyorduk. Ondan sonra gelişen
süreçten Balıkesirspor’un altyapısında denemelere girdim.
Altyapıdan başladıktan sonra belirli seviyelerde oynadım
ama profesyonel olamadım. O zamandan bugüne kadar
çok yol kat ettik." şeklinde konuştu.
Futbolcu olmayı her şeyden fazla istediğini de belirten
Olcan Adın, "Açıkçası başarılı bir öğrenci değildim. Benim ve ailemin hayatı tamamen futboldu. Futbolla doğdum, futbolla büyüdüm. Futbolcu olmayı çok istiyordum
ve Allah da bana bugünleri nasip etti." diyerek, şöyle
konuştu: "Bizim aile bağlarımız çok kuvvetli. Amcam,
babam, abimler… Hep futbolun içindeyiz. 16 yaşında
Kartalspor’a transfer olana kadar, hiç ailemden ayrı
kalmamıştım. Ailem bana inanılmaz yardımcı olmuştu.
Zor günler yaşadım ama bugünlere gelmem de onların
çok büyük desteği var. Ailemin bendeki yeri çok ayrı. En
büyük hayallerimden biri Galatasaray’da oynamaktı ve
bunu başardığım için her anne – baba gibi ailem de benimle büyük gurur duydu. Galatasaray’a gelerek hem
ailemin hayalini hem de kendi hayallerimi gerçekleştirdim."
'COUCERİO VE TOLUNAY KAFKAS’IN
BENDE İNANILMAZ KATKILARI OLDU'
-Türkiye'de adının duyulmasında etkili olduğuna inandığı Gaziantepspor serüveninin kendisi için sıkıntılı
başladığını belirten Olcan Adın, "Gaziantepspor serüveni
aslında benim için sıkıntılı başladı. Fenerbahçe’den ayrılma dönemim vardı ve o zaman Karşıyaka’da kiralıktım.
Kampa katılacağız mı katılamayacağız mı diye sorunlar
yaşadım." diyerek, şunları söyledi: "Gaziantepspor’a
geldiğim sezonun ilk döneminde düzenli oynama şansı
bulamamıştım. Ligin sonlarına doğru Portekizli teknik
adam Coucerio geldi takımın başına. Aslında o zamanda
fazla forma şansı bulamamıştım. Takımda kaliteli isimler
vardı. Ancak o ara takımda bir sol bek sıkıntısı yaşanmıştı.
Ben de genç takımlarda daha önce sol bekte oynamıştım.
Hocam, bana 'sol bek oynar mısın?' diye sordu. Ben de
daha önce oynamıştım dedim. Gaziantepspor’da başta sol
bekte oynamaya başladım. Coucerio ve Tolunay
Kafkas’ın bende inanılmaz katkıları oldu. İkisinin benim
hayatımdaki yerleri ayrı. Gaziantep serüvenim biraz zorluklarla başlamıştı diyebilirim."
Trabzonspor’da da zorluklar yaşadığını belirten Adın,
"İlk başta alışma süreci olmuştu. Çünkü en yakın
arkadaşlarım Burak ve Selçuk takımdan ayrılmışlardı. A-
ma Trabzon’un bana olan katkısını hiçbir zaman inkar
edemem. Daha başarılı olmamda en büyük etkenlerden
biridir." diye konuştu. Olcan Adın şöyle devam etti:
"Gaziantepspor’da gelişme sürecimi tamamladım, Trabzonspor’da ise en olgun dönemimi yaşadım. Trabzonspor’a katkı vermeye başlamıştım. Trabzonspor’da futbolu iyice öğrenmeye başladım diyebilirim. Ve orada
gerçekten mutluydum, hiçbir zaman sıkıntı yaşamadım.
Yönetim, hocalarımız ve taraftarlarla aram çok iyiydi.
Şöyle söyleyebilirim; 'Karşılıklı anlaşarak, hem ben hem
de onlar mutlu olarak Galatasaray’a transferim gerçekleşti.' Trabzonspor camiasına çok teşekkür ediyorum. Buraya kadar ulaşmamda onların çok büyük emeği var.
Burak (Yılmaz) benim çok yakın arkadaşım. Antalyaspor’da da 18-19 yaşındayken birlikte oynamıştık, aynı
takımda maceramız olmuştuk. Milli takımlarda zaten hep
beraberdik. Tabii ki Burak’ın da hedefleri vardı, benim de
kendime göre hedeflerim vardı. Hedeflerime her zaman ulaştığımı söyleyebilirim. İstediğim şekilde ulaştım. Tekrar
aynı takımda olmak da mutluluk verici, bunu her zaman
söylüyorum. En yakın arkadaşlarımla aynı takımda olmak, daha farklı bir durum, daha farklı bir duygu."
Galatasaray'a transfer süreci ve gelişmelerden de
bahseden Olcan Adın, "Biraz zor bir süreç oldu benim
açımdan. Mancini ayrıldı, daha sonra yeni hoca geldi.
Tabii ki futbolcu ister istemez düşünüyor, 'transfer olacak
mıyım, olamayacak mıyım, neler olacak?' Çünkü çok istiyorsunuz bu takıma gelmeyi, tekrar eski arkadaşlarınızla
beraber olmayı. Zor bir süreçti; ama benim adıma,
Galatasaray adına mutlu bitti. O yüzden bir sıkıntı olmadı." ifadelerini kullandı. "Arkadaşlarımla yazın büyük
bölümünde beraberdik. Aynı yerde tatil yapmıştık. Onlarla
sürekli fikir alışverişinde bulunduk, onlar da sağolsun,
gelmemi çok istemişlerdi." diyen Adın, şöyle konuştu: "
'İnşallah gelirsin' diyorlardı, sürekli nasihatlerde bulunuyorlardı, 'şöyle olur, şu kadar başarılar elde ederiz, şöyle
gelişiriz, inanılmaz olur, çocukluktan beri beraberiz, yine
aynı takımda bir araya geleceğiz, çok güzel zamanlar
geçireceğiz, şampiyonluklar, mutluluklar yaşayacağız'
diye. Bana tavsiyelerde bulunmuşlardı. Onların da buraya
gelmemde, kararımı vermemde çok büyük katkıları oldu.
Onlara da teşekkür ederim." Galatasaray'ın Roberto
Mancini'nin yerine göreve getirdiği yine bir İtalyan olan
Cesare Prandelli ile ilgili soruları da cevaplayan Olcan
Adın, "Cesare Prandelli ile 14 günlük bir süredir beraberiz. Futbolcuya yaklaşımı, onlarla ilişkisi inanılmaz üst seviyede." diyerek, şöyle devam etti: "Ben daha önceki hocalarımla da bunları yaşamıştım. Ama yerli ve yabancı
antrenörler arasında iletişim açısından çok farklar vardı;
fakat Prandelli ile bu süreci çok çabuk atlattık. Her
arkadaşımızla yakından ilgileniyor, özellikle gençlere özel
bir ilgisi var. Bizlerden genç arkadaşlarımıza bir şeyler
öğretmemizi istiyor. Bizim ona gösterdiğimiz saygıyı kendisinden görüyoruz. Bu çok önemli bizim için. Hocanız
size her şekilde saygı duyuyor, her şeyde sizinle beraber olabileceğinizi gösteriyor. Biz onunla çalışmaktan ötürü
çok mutluyuz. Bize öğretecekleri, bize katacakları tabii ki
de tartışılmaz. İnşallah onunla da sezon sonunda mutlu
sona ulaşacağız diye düşünüyorum."
(CİHAN)
SAYFA 16
n ve Fahrettin Alİzmir Metrosu’nun son etabı olan Poligo ir Büyükşehir
rde İzm
tay’da yolculu seferler başladı. İlk sefe
dı. İzmir ulaşımının
Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da var kan Kocaoğlu,
Baş
“en dar boğazını” geçtiklerini söyleyen doğru yürüyeceğiz.
’ye
“Şimdi önümüzdeki yıllarda Narlıdere
hattı açılacak. Oı
bal
Tor
Ağustos ayında aksilik olmazsa
ir’i gerçek anlamda
radan Selçuk’a, Bergama’ya derken İzm lı sistem aldık. Şu
ray
demir ağlarla öreceğiz. Biz 11 kilometre
nda bu rakam 130
anda 100 kilometre çalışıyor. Ağustos ayı
acağımız tramvayla
kilometreye çıkacak. 3 sene içinde yap
u
153,5 kilometreye çıkacak” diye konuşt
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
28 Temmuz 2014 Pazartesi
www.sondakikagazetesi.com
METRO Bayramı
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 20 kilometrelik
metro ağının son iki durağı olan Poligon ve
Fahrettin Altay istasyonları, arife günü hizmete
alarak İzmirlilere bayram sürprizi yaptı. Mart 2014
tarihinde Göztepe İstasyonu’nu açan Büyükşehir
Belediyesi, bir süredir test sürüşlerinin yapıldığı
son iki istasyonda da yolculu ön işletmeye
başladı. Fahrettin Altay ve Poligon istasyonlarındaki metro seferlerinin ilk yolcusu Başkan Aziz
Kocaoğlu oldu. Evka 3 İstasyonu’ndan metroya
binen Başkan Aziz Kocaoğlu, Fahrettin Altay’a giden ilk yolculu seferi İzmirliler, ilçe belediye
başkanları, meclis üyeleri ve basın mensupları ile
birlikte gerçekleştirdi. 30 dakika süren yolculuk
sonrası Fahrettin Altay İstasyonu’na ulaşan
Başkan Kocaoğlu’nu İzmirliler coşkuyla karşıladı.
İzmirlilere en güzel bayram hediyesini verdiklerini
ifade eden Başkan Aziz Kocaoğlu, “2005 yılında
temelini attığımız Üçyol-Üçkuyular Metro hattı bir
çok sıkıntılar, üzüntüler yaşayarak, işi bırakan
yüklenici firmalara rağmen devam ettirmeye
çalıştık. Nihayet bugün, Arife günü yani Ramazan
ayının son günü Ramazan Bayramı hediyesi olarak İzmirli hemşehrilerimizle birlikte ilk seferimizi yaptık. Saat 11.00’de Evka-3 İstasyonu’ndan
çıktığımız yolculuk 30 dakika sonra Fahrettin Altay İstasyonu’nda bitti. Hayırlı uğurlu olsun” diye
konuştu.
Kent ulaşımının “en dar boğazı” aşıldı
Poligon ve Fahrettin Altay istasyonlarının devreye
girmesiyle kent ulaşımının en önemli dar
boğazının aşıldığını belirten Başkan Kocaoğlu,
“Hatay Caddesi üzerinde ve bu bölgede yaşayan
hemşehrilerimize 9,5 sene çok büyük sıkıntılar
verdik, hepsinden özür diliyoruz. Elimizde olmayan nedenlerle oldu. Ama İzmir ulaşımının en
dar boğazı geçilmiş oldu. Şimdi önümüzdeki yıllarda Narlıdere’ye doğru yürüyeceğiz. Ağustos
ayında aksilik olmazsa Torbalı hattı açılacak. Oradan Selçuk’a, Bergama’ya derken İzmir’i gerçek
anlamda demir ağlarla öreceğiz. Biz 11 kilometre
raylı sistem aldık. Şu anda 100 kilometre çalışıyor.
Ağustos ayında bu rakam 130 kilometreye çıkacak. 3 sene içinde yapacağımız 25 km tramvayla
153,5 kilometreye çıkacak. Ve sanıyorum yıl sonra
Selçuk’a ve Narlıdere İstihkam’a uzanmış oluruz.
Buca tramvayını bitirmiş oluruz. İnşallah Bergama’ya da uzanmış oluruz. Bizim dönemimizde ulaşımda dünyanın 100-150 yıl önce geçtiği raylı
sistem hamlesini bizim belediye başkanlığımız
döneminde hemen hemen tamamlama hedefini
gerçekleştireceğiz. Çok teşekkür ediyorum” dedi.
Kent içi toplu raylı sistem toplu taşımacılık
alanına sürekli yatırımlar yapan İzmir
Büyükşehir Belediyesi, ulaşım ağına Fahrettin Altay ve Poligon istasyonlarını da ilave ederek
kentin doğu ve batı aksında
üç aşamalı olarak planlanan
projeleri tamamlamış oldu.
Fahrettin Altay ve Poligon istasyonlarıyla İzmir Metrosu,
20 kilometre güzergahta 17
istasyonla hizmet vermeye
başladı. Mayıs 2000 tarihinden hizmet vermeye başlayan Üçyol-Bornova güzergahının
ardından
Mart 2012
tarihinde
Ege Üniversitesi Kampüs ve Evka
3 istasyonlarında aynı
yılın Aralık
ayında da
Hatay ve İzmirspor istasyonlarında seferler başlamıştı
Mart 2014 tarihinde Göztepe
istasyonu devreye alan Büyükşehir Belediyesi
kısa bir süre sonra Poligon ve Fahrettin Altay istasyonlarında da seferlere başladı. Son iki istasyonla birlikte İzmir Metro’su kentin doğusundan
batısına 20 kilometrelik hat üzerinde 17 istasyonda hizmet vermeye başladı.
19 metre derinlikte
19 metre derinlikte kurulan Poligon İstasyonu peron, bilet holü ve ara kat olmak üzere toplam 3 kat-
tan oluşuyor. Yol seviyesinden 4 yolcu girişi, 2
adet engelli asansörü, 12 yürüyen merdiven ve 16
adet turnike ile hizmet verecek Poligon İstasyonu
aç-kapa yöntemiyle imal edildi. Bu yöntemle 100
cm kalınlığında ve 26 metre uzunluğunda
diyafram duvarlarla yapı çevrelendi, döşemeler
üst kattan aşağıya doğru inerek tamamlandı. Böylece yakındaki apartmanlar
kazıdan etkilenmedi, alt katta çalışmalar sürerken yol seviyesinde
trafiğin akması da sağlandı.
Poligon İstasyonu’nun deniz
seviyesinin altında kalan peron katında, 40 metro uzunluğunda 14 metre
genişliğinde tünel imal edildi. Bu istasyonun inşaatı için
50 bin metreküp hafriyat
yapıldı, 16 bin 500
metreküp beton,
1600 ton donatı
malzemesi kullanıldı.
En
büyük
istasyon
ÜçyolFahrettin
Altay güzergahındaki 5. ve son
istasyon olan
Fahrettin Altay, 11
bin 626 metrekare inşaat
alanı ile en büyük istasyon olma özelliğine sahip.
Peron, bilet holü ve ara kat olmak üzere üç katlı inşa edilen Fahrettin Altay İstasyonu’nda yol seviyesinde 5 adet yolcu girişi, iki adet engelli asansörü bulunuyor. Asansörlerin bilet holu ve peron
katına kadar devamlılık gösterdiği İstasyonda 16
turnike ve 13 adet yürüyen merdiven ile yolculara
hizmet verilecek. 22 metre derinlikteki istasyon, aç
kapa yöntemine uygun olarak 122 adet panelden
oluşan diyafram duvarlarla çevrili. İstasyon in-
şaatında, 62 bin metreküp hafriyat yapıldı, 17 bin 500
metreküp beton ve 1700 ton donatı kullanıldı.
Poligon ve Fahrettin Altay istasyonlarında raylar,
balast kullanılmadan doğrudan betona sabitlenmek suretiyle monte edildi. Fahrettin Altay istasyonu ilerideki aşamada tramvay sistemi ile entegre
olacak. Şu an için son istasyon olan F.Altay, sistemin Narlıdere yönüne uzamasıyla ara istasyon
durumuna gelecek.
Yolcu sayısı 8 kat arttı
İzmir Metrosu’nda son 7 istasyonun hizmete
girmesiyle kentin raylı sistem ulaşım ağı 100 kilometreye ulaştı. İZBAN, 80 kilometre hat uzunluğu,
32 istasyonuyla kentin kuzey ve güneyine; İzmir
Metrosu ise 20 km üzerindeki 17 istasyonu ile
doğu batı yönlerine uzanıyor. Her iki raylı sistem
ulaşımı, Halkapınar ve Hilal aktarma istasyonlarıyla birbirine entegre oluyor ve yolcu sayıları günlük
500 bine ulaşıyor. İşletimin başladığı 2000 yılı
Haziran ayında 660 bin 58 yolcu taşıyan İzmir
Metrosu 2014 Haziran ayında 5 milyon 321 bin
437 yolcu taşıyarak 14 yılda yolcu sayısını 8 kat
artırmaya başardı. Fahrettin Altay ve Poligon istasyonları, sisteme yeni yolcuların dahil olmasını
sağlayacak. Her bir istasyonun yolcu sayılarını
yüzde 5 artıracak etki yapması öngörülüyor.
28,5 km tramvay eklenecek
İzmir Büyükşehir Belediyesinin ihalesini gerçekleştirdiği tramvay projesi de kentteki raylı sistem
ulaşım ağını daha farklı güzergahlara taşıyacak
önemli bir çalışma olacak. Yer teslimi yapılan
Fahrettin Altay-Halkapınar tramvay güzergahı yaklaşık 13 kilometre olacak. 10 kilometrelik Karşıyaka Alaybey- Mavişehir güzergahı ve 5,5 kilometrelik Buca Şirinyer-Tınaztepe Kampus tramvay hattı
projelerinin tamamlanmasıyla, İzmir raylı sistem
ağına 28.5 km daha eklenmiş olacak. (HABER
MERKEZİ)