UD-1:Layout 1 6.06.2014 20:03 Page 1 yeni Sektörün Güçlü, Mesleki Sivil Toplum Kuruluşu P.P-BAYRAMPAŞA-222 dünyas› www.tofed.org.tr Y›l: 12 • Say›: 677 “Sektörün Sesi” 9 Haziran 2014 Pazartesi l 10 KR GAZETEMİZİ www.ulastirmadunyasi.com ADRESİNDEN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ Ulaştırma Dünyası’na göndereceğiniz her türlü haber, yazı ve diğer iletileriniz için mail adresimiz: info@ulastirmadunyasi.com Binali Yıldırım’a yeni görev U laştırma Denizcilik ve Haberleşme Eski Bakanı Binali Yıldırım Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından, Genel Başkan Danışmanlığı görevine getirildi. Yıldırım, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a özellikle büyük yatırımlar konusunda danışmanlık yapacak. AK Parti İzmir Milletvekili olan Yıldırım, 30 Mart seçimlerinde AK Parti'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğu için bakanlık görevinden ayrılmıştı. Irak’a yolcu taşıyan firmalar dert küpü Habur “Sinir” Kapısı K arayolu ile yurt dışına yolcu taşıyan firmaların sorunları da hiç de azımsanamayacak boyutlara ulaştı. Özellikle Habur Sınır Kapısını kullanarak Irak’a yolcu taşıyan firmalar gümrük kapısının yetersiz olmasından dolayı saatlerce bekleyebiliyor. Irak-Türkiye arasında günde toplam 18 sefer yapan Best Van Turizm Yurtdışı Filosu Genel Müdürü İrem Bayram, “Irak’a yolcu taşırken, her zaman kalkış saatini belirleyebiliyoruz, ama varış saatini belirleyemiyoruz. Çünkü Irak’a varış saatimiz tamamıyla gümrükteki trafiğin ve araç sayısının insafına kalmış durumda. Bu nedenle biz bunu tarifeli sefer adı altında bazen nitelendiremiyoruz” dedi. Gümrük kapısında herhangi bir otobüste arama yapılırken, arkasındaki otobüslerin bu işlem bitene kadar bekletilmesinin 7-8 saate varan zaman kayıplarına neden olduğunun altını çizen Bayram, “Habur Sınır kapısında birkaç tane farklı köprünün yapılması, hukuk kurallarına aykırı davranan araçların ayrı sahalara çekilip oralarda incelenmesi gerekiyor, x-ray cihazlarının sayısının artırılması gerekiyor. Daha denetimli bir şekilde geçiş yapılmasına asla karşı değiliz ama kurallara uyarak çalışan otobüsleri, kurallara uyarak çalışan şirketlerin, yolcuların mağdur edilmemesini istiyoruz” diye konuştu. ç Sayfa 4 Dr. Sinan Havsalı: “2018 tarihi, bir ütopya” Ş ehirlerarası yolcu taşımacılığında hizmet veren tüm otobüslerin 7 Temmuz 2018 tarihine kadar engelli taşıyamaya uygun hale getirilmesini öngören düzenlemeyi değerlendiren Dr. Sinan Havsalı; “Yapılması gereken yatırım miktarları çok büyük olduğu için bunu 2014 yılında çıkartıp, ‘2018 yılında tamamen uygulayacağız’ demek bir ütopya” dedi. Fransa’da ulaştırma ile ilgili yasa veya yönetmelik çıkartılmadan önce STK’lardan ve ilgili paydaşlardan mutlaka görüş alındığını da belirten Dr. Havsalı; “Fransa’da, tartışılmadan görüşülmeden günü birlik çıkartılan bir yasa veya yönetmelik yoktur” diye konuştu. ç Sayfa 5 İstanbul metrobüsünün doğaya katkısı 392 milyon dolar Sürdürülebilir Ulaşım Derneği tarafından hazırlanan “Metrobüs Sistemlerinin Sosyal, Çevresel ve Ekonomik Etkileri” başlıklı rapor, metrobüsün kentler üzerindeki etkisini açıkca ortaya çıkardı. Rapora göre, kentsel yaşam kalitesinin yükselmesinde metrobüsün katkısı oldukça yüksek. Raporun özellikle çevresel etkilerine bakıldığında, ülkemizde sadece İstanbul’da kullanımda olan metrobüs sisteminin sera gazı emisyonlarının azalmasına sağladığı katkı sayesinde 392 milyon dolar tasarruf sağlandı. ç Sayfa 6 Birbirimizle değil, diğer modlarla rekabet Sektörümüzün para kazanabildiği tek dönem haline gelen yaz sezonunu başlamasına sayılı günler kaldı. Yolcu sayısının ve doğal olarak seferdeki otobüs sayılarının kış sezonuna göre 2-3 kat artacağı bu dönem otobüsçülerimizin yaralarını sarma dönemidir aynı zamanda. Yeni yatırımlarında girdiği borçları ödeyebilmenin umudur hep sezondadır. Sezonda para kazanıp, borçları ödemek, yeni yatırım yapacak tasarrufu elde etmektir bütün gaye. Mehmet Erdoğan ç SAYFA 4 TEMSA ile tarihe yolculuk T EMSA, “Otobüsü Yakala Tarihe Yolculuğa Başla Projesi” ile örnek bir sosyal sorumluluk projesine daha imzasını attı. TÜRSAB ile işbirliği yapılarak gerçekleştirilecek proje kapsamında, yerli ve yabancı turistlere, Tarihi Yarımada’daki müzelere ücretsiz ulaşım imkânı sağlanacak. ç Sayfa 3 Renault Trucks ürün gamını tamamen yeniledi T üm ürün gamını 2013 yılında tamamen yenileyen Renault Trucks, İstanbul Yeşilköy CNR EXPO Fuar Merkezi’nde gerçekleştirdiği lansmanda yeni ürün gamı ile birlikte Euro 5 motor seçeneğini tanıttı. ç Sayfa 7 Seç Turizm’e 16 NEOPLAN S EÇ Turizm, NEOPLAN’dan vazgeçmedi. Filosu tamamen NEOPLAN otobüslerden oluşan SEÇ Turizm, 10 NEOPLAN Cityliner ve 6 NEOPLAN Tourliner EfficientLine daha aldı. ç Sayfa 2 UD-2:Layout 1 6.06.2014 20:03 Page 1 2 OTOMOTİV 9 Haziran 2014 Pazartesi SEÇ Turizm, 16 NEOPLAN ile filosunu yeniledi SEÇ Turizm, NEOPLAN’dan vazgeçmedi. Filosu tamamen NEOPLAN otobüslerden oluşan SEÇ Turizm, 10 NEOPLAN Cityliner ve 6 NEOPLAN Tourliner EfficientLine daha aldı. S EÇ Turizm’in yeni otobüslerinin teslimat töreni MAN’ın Ankara’daki fabrika sahasında gerçekleşti. Törene MAN ve SEÇ Turizm yöneticileri katıldı. Teslimat töreninde konuşan SEÇ Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Konukoğlu, “NEOPLAN otobüslerimizi teslim almaktan büyük mutluluk duyuyorum” derken, sözlerine şöyle devam etti: “Filomuzun tamamı NEOPLAN otobüslerden oluşuyor. Yıllardır gerçekten neredeyse sorunsuz operasyonlar yaptık. Hem yolcularımızı rahat ettirdik, hem firma olarak biz çok memnun olduk. Şimdi çok daha iddialı bir kararla 16 MAN NEOPLAN’ı daha filomuza ekledik. Türkiye otobüs sektöründe çok daha güçlü bir vizyonla yolumuza devam edeceğiz. İnanıyorum ki NEOPLAN yüksek kalitesi, yakıttaki tasarrufu, dayanıklılığı, yedek parça ve işletme maliyetlerinin uygunluğu, konforu bizi çok daha büyük hedeflere taşıyacak. Yıllardar bu gücü hissettik, daha uzun yıllar da NEOPLAN ile birlikte zirvelere tırmanmaya kararlıyız.” Devamı var Konukoğlu toplam 50 adetlik siparişin ilk 16 adedini teslim aldıklarını ifade ederken filoya NEOPLAN Starliner ve Cityliner otobüslerinin yanı sıra ilk defa Tourliner EfficientLine otobüsleri de kattıklarını kaydetti ve “Tourliner EfficientLine otobüsler, sınıfının en ekonomiği olması, renkli yan camları, alüminyum alaşımlı özel jantları ile filomuza değer katacak” dedi. NEOPLAN tüm dünyada kabul gördü MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Satış ve Pazarlama Direktörü Eren Gündüz ise de yaptığı konuşmada NEOPLAN Teslimat törenine SEÇ Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Konukoğlu, Genel Müdür İbrahim Güler, MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Satış ve Pazarlama Direktörü Eren Gündüz, MAN Finance Genel Müdürü Vahit Altun, MAN Satış Sonrası Hizmetler Grup Müdürü Can Cansu, Bölge Otobüs Satış Yöneticisi Emrah Albustanoğlu katıldı. Cityliner ve NEOPLAN Tourliner otobüslerinin üretildiği günden beri tüm dünyada kalitesi ve konforuyla kendini kabul ettirmiş otobüsler olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “MAN’ın ürettiği otobüsler tüm dünyada olduğu gibi Türkiye turizm ve ulaştırma sektörünün de gözdesi durumunda. Aracın sahip olduğu yüksek yakıt tasarrufu ve Parisliler işe hibrid ve CNG’li Iveco Bus’larla gidecek Paris, yeni otobüs alımında tercihini hibridli ve CNG’li Iveco Bus’lardan yana kullandı. Paris’in toplu taşımacılığında Iveco Bus’ın hibdidli ve CNG’li (Doğalgaz) otobüsleri kullanılacak. Geçtiğimiz aylarda Paris Ulaşım Araçları İşletmecisi/Régie Autonome des Transports Parisiens (RATP) şehiriçi ulaşımda kullanılmak üzere 12 metrelik otobüslerden oluşan toplam 2 bin adetlik dört ihale açtı. RATP’nin 2014-2017 yılları arasında alımını yapacağı hibridli ve CNG’li otobüsler için açılan dört ihaleden ikisini Iveco Bus kazandı. Böylece Iveco Bus, RATP’ye 500 adet hibridli ve CNG’li otobüs teslim edecek. düşük emisyon değerleri işletmeci şirketlere önemli avantaj sağlıyor. Bunun yanında dayanıklılığı, yüksek teknolojisi, yaygın servis ağı, düşük işletme maliyetleri MAN’ı vazgeçilmez hale getiriyor.” MAN Finans Genel Müdürü Vahit Altun da kolay finansman olanaklarıyla müşterilerin etkin sonuca ulaşmasını sağladıklarını vurguladı. Türkiye ihracatının yüzde 15’i otomotiv endüstrisinden O tomotivde AB ülkelerindeki yükseliş trendi Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB) dış satışlarını da zirveye çıkardı. OİB, 3 aydır arka arkaya 2 milyar dolar dış satış bandını aştı. OİB Başkanı Orhan Sabuncu, “AB ülkelerindeki yükseliş trendinin devam etmesiyle bu bölgedeki dış satış payımızı yüzde 74 seviyesine çıkardık. Sürdürülebilir bir büyüme yakaladık” dedi. Orhan Sabuncu Otomotiv endüstrisi, ihracatta büyük bir başarıya daha imza attı ve 2008 yılından bu yana ilk kez üç ay arka arkaya 2 milyar dolar barajını aştı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birilği’nin (OİB) Mayıs ayı ihracat verilerine göre Mart ve Nisan aylarında 2 milyar doları aşan dış satış başarısı Mayıs ayında bir kez daha tekrarlandı. Türkiye’nin Mayıs ayı genel ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 oranında artarak 13 milyar 412 milyon dolar olarak gerçekleşirken, otomotiv endüstrisi ihracat artışındaki başarısını da ikiye katladı. Mayıs ayında 2 milyar 54 milyon dolarlık dış satış gerçekleştiren otomotiv endüstrisi, Türkiye genel ihracatından da sektörel olarak yüzde 15 pay aldı. OİB Başkanı Orhan Sabuncu, “Yılın ilk beş ayında endüstrimiz yüzde 11 artış sağlayarak 9 milyar 691 milyon dolarlık ihracat yakaladı. Yılı yarılamadan hedefimizin yarısına çok yaklaştık. Yılın ikinci döneminde otomotiv endüstrimizden daha da iyi bir performans bekliyoruz. Böylece yıl sonunda 23 milyar dolar üzerinde bir ihracata ulaşmayı ümit ediyoruz” şeklinde konuştu. Tüm ürün gruplarında artış Mayıs ayı ihracatında 2013’ün aynı dönemine göre ürün grupları incelendiğinde yan sanayi yüzde 6 büyümeyle 837 milyon, binek otomobiller yüzde 5 artışla 679 milyon, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar yüzde 42 yükselişle 414 milyon, otobüs-minibüs-midibüs ürün grubunda ise yüzde 11 gelişmeyle 92 milyon dolarlık ihracat gerçekleşti. Yılın ilk 5 ayında, yine geçen yılın aynı dönemine göre yan sanayi yüzde 10 artış ve 4 milyar 129 milyon, binek otomobiller yüzde 11 büyümeyle 3 milyar 216 milyon, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar yüzde 17 yükselişle 1 milyar 788 milyon, otobüs-minibüs-midibüs ürün grubunda da yüzde 6 gelişmeyle 415 milyon dolarlık dış satışa imza atıldı. UD-3:Layout 1 6.06.2014 20:04 Page 1 OTOMOTİV 9 Haziran 2014 Pazartesi 3 TEMSA ile tarihe yolculuk başlıyor TEMSA, “Otobüsü Yakala Tarihe Yolculuğa Başla” projesi ile örnek bir sosyal sorumluluk projesine daha imzasını attı. TÜRSAB ile işbirliği yapılarak gerçekleştirilecek proje kapsamında, yerli ve yabancı turistlere, Tarihi Yarımada’daki müzelere ücretsiz ulaşım imkânı sağlanacak. T EMSA ve TÜRSAB, yerli ve yabancı turistler ile müzeleri ziyaret etmek isteyen İstanbullular’ın Tarihi Yarımada’ya ulaşımını kolaylaştırmak için örnek bir işbirliğine imza attı. “Otobüsü Yakala Tarihe Yolculuğa Başla” projesi’nin tanıtımı için, 3 Haziran Salı günü, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde basın toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya; İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Prof. Dr. Haluk Dursun, TEMSA Global Genel Müdürü Dinçer Çelik, Satış ve Pazarlama Müdürü Murat Anıl ve TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy katıldı. TEMSA ile TÜRSAB’ın işbirliği Toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin turizmine ve kültürüne katkıda bulunmaktan memnun olduklarını belirten TEMSA Global Genel Müdürü Dinçer Çelik “Turizm sektörü büyümeye devam ediyor. Ülkemiz her yıl yeni rekorlara koşuyor. İstanbul 10 milyonu aşkın turisti ağırlayan bir kent haline geldi. Bunlar yeter mi, yetmez. Turist sayısı ve geliri açısından önümüzdeki yıllarda daha fazla pay elde edeceğiz. Buna inanıyoruz. Bu başarıların elde edilmesinde TÜRSAB’ın çok önemli çalışmaları var. TEMSA olarak turizmin gelişimine katkı sağlayacak her projenin içinde yer almak bizim önceliklerimiz arasında. “Otobüsü Yakala, Tarihe Yolculuğa Başla” projesi’nin startını TÜRSAB Başkanı Sayın Başaran Ulusoy ile birlikte bugün veriyoruz. Turistler tarihi mirasımızı keşif yolculuklarına Prestij otobüslerimizle çıkacaklar. Böylece müzelere ulaşım konforlu bir seyahat süreci ile sağlanmış olacak” dedi. TEMSA’nın 65 ülkeye gerçekleştirdiği ihracat ile ülkemize katma değer sağlamaya devam ettiğini de sözlerine ekleyen Çelik; “Binlerce TEMSA otobüsümüz yurtdışında ülkemizin gururu oluyor. Bu proje ile de turizmin gelişimine, ülkemizin değerlerinin tanıtımına katkı sağlayacağımız için çok mutluyuz. Bundan sonra da turizm sektörünün gelişimine yönelik her projenin içinde yer almaya devam edeceğiz. TÜRSAB Başkanı Sayın Başaran Ulusoy’a turizm sektörünün gelişmesine yönelik sürdürdüğü yoğun çabalar için hem ülkem adına hem de kurumumuz TEMSA adına teşekkür ediyoruz.”diye konuştu. Müzekart sahipleri yararlanabilecek Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen “Otobüsü Yakala Tarihe Yolculuğa Başla” projesi kapsamında TEMSA tarafından tahsis edilen konforlu bir otobüs, Haziran’ın üçüncü haftasından itibaren her gün saat 10:00’da Taksim Meydanı’ndan Sultanahmet’e doğru hareket edecek. Koltuk arkası ekranlarda Anadolu’daki tarihi ve kültürel değerlerle ilgili kısa filmin gösterileceği otobüs, saat 13:00’te Sultanahmet Meydanı’ndan ayrılarak uluslararası modern sergilere ev sahipliği yapan Emirgan’daki Sakıp Sabancı Müzesi’ne doğru hareket edecek. Otobüs, saat 15:30’da Sakıp Sabancı Müzesi’nden ayrılarak Taksim’e geri dönecek. İstanbul’un en prestijli müzelerine ücretsiz ulaşım imkânından T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Müzekart ve Müzekart+ sahipleri yararlanabilecek. Bosch, Türkiye’ye 2014’de 135 milyon Euro’luk yatırım Dünya araç kiralama devi Enterpreise Türkiye’de! B D osch Türkiye Temsilcisi Steven Young , Türkiye’de 42 yıldır üretim yapan Bosch’un şu ana kadar yapılan 2 milyar Euro’luk yatırımın üzerine 135 milyon Euro daha ekleyeceğini söyledi. Bosch Türkiye’nin bir yılını değerlendiren Young “Bu yıl yatırımlarımızın aslan payı Bursa’daki otomotiv fabrikalarımıza ait. Gerçekleştirdiğimiz tüm yatırımlar sonucunda Türkiye, Bosch’un en önemli üretim merkezlerinden biri haline geldi” dedi. Dünyanın önde gelen teknoloji ve hizmet sağlayıcısı Bosch’un Türkiye Temsilcisi Steven Young düzenlediği basın toplantısında, 2013 yılını değerlendirdi, 2014 yılının hedeflerinin paylaştı. “Yaşam için teknoloji” sloganıyla yola çıkan Bosch Grubu’nun, 2013 yılında global satışlarını yüzde 3.1 artırarak cirosunu 46.1 milyar Euroya yükselttiğini dile getiren Young, Bosch’un Türkiye’ye 42 yılda toplam 2 milyar Euro’luk yatırım yaptığını anımsatarak 2013’te yapılan 155 milyon Euro’luk yatırıma bu yıl da 135 milyar Euro’luk yatırımın ekleneceğini belirtti. Bu yıl yatırımların aslan payının Bursa’daki otomotiv fabrikalarına ait olacağını dile getiren Young “Gerçekleştirdiğimiz tüm yatırımlar sonucunda Türkiye, Bosch’un en önemli üretim merkezlerinden biri haline geldi” dedi. Bosch’un Türkiye’den 5 kıtaya ihracat yaptığını belirten Steven Young “Türkiye’de bulunan 8 fabrikamızdan 5 kıtada, 40’tan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz” diyerek son verdi. ünyanın en büyük araç kiralama firması Enterprise’ı Türkiye’ye getiren Yes Oto Kiralama ve Turizm Yatırımları A.Ş., 4 Haziran 2014 tarihinde Swiss Otel’de gerçekleştirdiği basın toplantısında Türkiye hedeflerinden bahsetti. Konuyla ilgili olarak gelecek hedeflerinden bahseden Yes Oto Kiralama ve Turizm Yatırımları A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özarslan Tangün gerçekleştirilen basın toplantısında; “Enterprise ile yaptığımız 10 yıllık anlaşma ülkemizdeki araç kiralama sektörüne hareket katacak. Enterprise dünyanın en büyük araç kiralama firması. Sahip oldukları vizyon ve tecrübeye bizim Türkiye pazarındaki geçmişimiz ve deneyimlerimizi de eklediğimizde, sektöre yepyeni bir hizmet anlayışı ve bakış açısı getirerek sektörün gelişimine öncülük etmeye devam edeceğiz. Yes Oto Kiralama 2 bin 500 araçlık filosuyla şu anda ülkemiz araç kiralama pazarının en önemli oyuncularından biri. Enterprise imzasıyla birlikte 21 Haziran tarihinden itibaren sektöre yeni bir soluk ve global vizyon getirerek her alanda fark yaratacağız. Şu an 25 ilde 45 ofisimizle hizmet veriyoruz, ilk hedefimiz 2015 yılı sonuna kadar ofis sayımızı 60’a çıkarmak. Gelecek 3 yıl içerisinde de filo kapasitemizi 5 bin araca çıkararak 150 milyon TL’nin üzerinde yatırım yapmayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu. UD-4:Layout 1 6.06.2014 20:05 Page 1 4 GÜNDEM Mehmet Erdoğan Birbirimizle değil, diğer modlarla rekabet 9 Haziran 2014 Pazartesi Habur’daki yetersizlikler yolculara eziyet çektiriyor Son yıllarda Ramazan’ın araya girmesiyle iyiden iyiye kısalan sezonda para kazanabilmenin derdine düşen meslektaşlarımız bir yandan kendi meslektaşları ile, bir yandan da hızlı trenle bir yandan havayolu ile bir yandan da özel otomobiller ile rekabet ediyor. Bu noktada benim sektörümüzün değerli üyelerine söyleyebileceğim tek şey diğer ulaşım modları ile rekabeti ön plana almak gerektiğidir. Sektörümüz kendi içinde rekabeti en yüksek sektörlerin başında geliyor. Firma sayımızın çokluğu sektörümüzün hem rengi oluyor hem de rekabetin ana nedeni. Aynı noktalara düzenlenen seferler yolcularımızın seçim şansını en düzey tuttuğu için firmalarımız arasında da büyük bir rekabet yaşanıyor. Bu noktada yıllardır konuştuğumuz konu rekabetin fiyatta değil kalitede olması gerektiğidir. 2014 yılının sezonu başlarken de bu fikrimizden vazgeçmedik. Firmalarımız bu sezonda da sektör içi rakipleri ile mücadele edebilmek için fiyat kozunu değil katle kozunu kullanmalıdır. Daha nitelikli ve kaliteli hizmet düşük fiyata göre daha çok yolcu taşınmasını sağlayabilir. Rakibine göre biraz daha düşük bir fiyatla yolcu taşımak için kaliteden verilecek herhangi bir taviz yolcunun artmasına değil azalmasına neden olacaktır. Kalitesiz hizmetle karşı karşıya kalan yolcu, daha fazla vereyim ama kaliteli hizmet alayım düşüncesi ile hareket edecektir. Bu nedenle firmalarımız bilet fiyatlarını rakiplerine göre düşük tutarak değil, teknoloji yenileyerek, araç yatırımı yaparak, kaptan ve araç içi personellerine en üst düzeyde eğitim vererek yolcu artışı sağlayabilir. Sezonda bu gerçeği göz önüne alarak, hem sektörün hem de firmanın kaybetmesine neden olacak fiyat rekabetlerine girilmemesi gerektiğine dikkat çekiyorum. Diğer taraftan verilecek kaliteli hizmet, sektörümüzün dış rakibi olan hava, demir, deniz yolu ve özel otomobillerden otobüslerimize doğru bir yönelimi de sağlayabilir. Sektörümüzün önceliği de bizce bu olmalıdır. Haziran ayında açılması planlanan Ankaraİstanbul Yüksek Hızlı Tren hattına da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Hızlı trenin fiyattaki rakibi otobüs olmamalıdır. TCDD Genel Müdürü Sayın Süleyman Karaman’ın daha önce yaptığı otobüsten pahalı, uçaktan ucuz açıklamalarına itibar ediyoruz. Fiyat politikasında agresif bir anlayışta olmayacaklarını ve ulaşım ekonomisinin evrensel kriterlerine uyacaklarını umuyoruz. I rak-Türkiye arasında günde toplam 18 sefer yapan Best Van Turizm Yurtdışı Filosu Genel Müdürü İrem Bayram, Irak’a yolcu taşırken Habur Sınır Kapısı’nın yetersizliğinden dolayı yolculuk sürelerinin 7-8 saat uzayabildiğini söyledi. “Biz her zaman kalkış saatini belirleyebiliyoruz, ama varış saatini belirleyemiyoruz. Çünkü Irak’a varış saatimiz tamamıyla gümrükteki trafiğin ve araç sayısının insafına kalmış durumda. Bu nedenle biz bunu tarifeli sefer adı altında bazen nitelendiremiyoruz” diyen Bayram kurallara uyan şirketlerin ve asıl olarak yolcuların mağdur edilmemesi için gereken önlemlerin bir an önce alınmasını istediklerini dile getirdi. Denetime evet ama… Gümrük kapısında herhangi bir otobüste arama yapılırken, arkasındaki araçların bu işlem bitene kadar bekletilmesinin 7-8 saate varan zaman kayıplarına neden olduğunun altını çizen Bayram, “Habur Sınır kapısında birkaç tane farklı köprünün yapılması, hukuk kurallarına aykırı davranan araçların ayrı sahalara çekilip oralarda incelenmesi, x-ray cihazlarının sayısının artırılması gerekiyor. Daha denetimli bir şekilde geçiş yapılmasına asla karşı değiliz ama kurallara uyarak çalışan otobüsleri, kurallara uyarak çalışan şirketlerin, yolcuların mağdur edilmemesini istiyoruz. Arama yapılan araçların, arkadaki araçların işlemlerinin yürüyebilmesi için ayrı bir sahaya çekilsin. O sahada aramalar devam ederken arkadaki araçlar normal seyrinde devam etsin” diye konuştu. Yolcunun suçu ne? Herhangi bir firmanın otobüsü aranırken, arkadaki otobüslerin bekletilmesinden asıl mağdur Çarşamba Otogarı da korsana savaş açtı 4 925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliği’nin ilgili maddesine göre biletin üzerinde yazılı biniş ve iniş noktaları dışında yolcu indirmek yasak olmasına rağmen yönetmeliğin ilgili maddesine rağmen kural dışı taşımalar devam ediyor. Denetimsiz yapılan taşımaların yolculara ve karayolu yolcu taşımacılığı sektörüne büyük zararlar verdiğinin altını çizen Çarşamba Otogar Müdürü Sedat Çetin, yapılan denetimlere rağmen bazı firmaların otogar dışında yolcu alıp indirdiğini belirterek, mevzuata aykırı taşımacılığa karşı mücadele verdiklerini belirtti. “Biz firmalarımızın otogarlardan trafik ekipleri tarafından kontrol edildikten sonra yola çıkmasını istiyoruz” diyen Çetin, sözlerine şöyle devam etti; “Denetimsiz yapılan her taşımacılık insanımıza ve sektörümüze zarar verir. Bu konuda ekip olarak kanunlar neyi istiyor ise o şekilde taşımacılık yapılması için çalışmalarımız sürecektir.” Otogar civarı MOBESE ile denetleniyor 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliği’nin ilgili maddesine göre biletin üzerinde yazılı biniş ve iniş noktaları dışında yolcu indirmenin yasak olduğunu hatırlatan Çetin, “Çarşamba Otogarı civarında yolcu indirmek ve bindirmek yasaktır. Söz konusu noktalarda bulunan MOBESE kameraları ile kurallara uymayan sürücüler tespit edilmekte ve haklarında cezai işlem uygulanmaktadır” dedi.Çetin mevzuata uygun yapılmayan ve dürüst çalışan sektör mensuplarını mağdur eden taşımacılara karşı mücadelelerinin devam edeceğini belirterek, “Bize verilen görevleri bundan sonra da en iyi şekilde yerine getireceğiz. Sektörümüzün önemli bir sorununa çözüm yolunda katkı vermeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. olanın yolcular olduğunun altını çizen Bayram; “Bu bir prosedürdür, aracın aranması gerekiyorsa aransın. Ama araç başka bir sahaya alınsın gerekiyorsa 5 saat aransın, x-ray’e gönderilsin, orada bekletilsin ama arkadaki araçlara da yol verilsin, başkası yüzünden o araçlar beklememeli, bir bakıyoruz otobüs gümrükten 7 saat sonra çıkmış. Kalkış saatini biliyoruz ama varış saatini bilmiyoruz. Burada yolcunun suçu, günahı ne? Biz orada sıkıntı çekiyoruz ama sadece otobüs şirketleri değil, oraya ihracat yapan Türk vatandaşları da sıkıntı çekiyor. Bu konuda gerçekten çok acil bir çözüm gerekiyor, köprü sayılarını, saha sayılarını mutlaka artırmak gerekiyor” dedi. Otokontrol had safhada Best Van Turizm olarak şirket içi otokontrolü üst düzeyde tuttuklarını söyleyen İrem Bayram, her Best Van otobüsünün 8 farklı kamera ile 24 saat boyunca izlendiğini kaydetti. Ayrıca iki gümrükte de Habur tarafında da, Irak tarafında da gümrüğe girmeden önce bizim otobüslerin Best Van Turizm personelinin aracı aradığını vurgulayan Bayram gümrükteki bu beklemelerin insan hakkı ihlali olduğunu da savundu. Bayram şöyle konuştu: 7- 8 saate varan beklemelerin Bizim işimizi aksatmanın ötesinde insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyorum. Bir insanı 7-8 saat hiç gereği olmadığı halde bir yerde bekletmek özgürlüğü kısıtlayıcıdır. Bazen kurallar da değişiyor. Yolcu otobüsten çıkmayacak 7 saat otobüste oturacak deniyor. Bu da bizce insan haklarına aykırı.” 300 litre yakıt sınırlaması İrem Bayram’ın dikkati çektiği bir diğer konu ise otobüslerin Irak’tan Türkiye’ye girerken depolarında bulundurabileceği akaryakıt miktarı oldu. Türkiye’nin otobüsün deposunda sadece 300 litre yakıt olmasına izin verdiğini belirten Bayram, “Gümrükten geçiyorum aracım İstanbul’a gelecek ve İstanbul’a gelip dönen bir araç bin 100 litre mazot yakıyor. Oysa bizim sadece 300 litre alabilme hakkımız var. Bunun bize göre olması gereken kuralı şudur: Bize yetecek kadar mazot alma hakkı verin, yani Mersin’e gidecek aracın 600 litre alması gerekiyorsa 600 litre verin. Ben mazot ticareti yapmak zaten istemiyorum, benim amacım sadece bana yetecek kadar yakıtı almak” dedi. “Mütekabiliyet istiyoruz” Diğer taraftan bu kuralların Irak plakalı otobüsler için geçerli olmadığını vurgulayan Bayram, “Biz Irak sahasına girdiğimizde bir bedel ödüyoruz. Ama Irak otobüsleri bizim sahamıza girdiğinde bedel ödemiyor, Bizim Irak’a girip çıkmamız 300 dolar demek. Neden bizim ülkemizde de Iraklı araçlar için aynı politika yok, mütekabiliyet yok, bizim rekabet gücümüz o zaman nerede kalıyor, mütekabiliyet istiyoruz” dedi. Doluluk oranları yıl boyunca yüzde 80’in altına düşmeyen Best Van Turizm 2013 yılında Türkiye Irak arasında 140 bin yolcu taşıdı. 2014 yılının ilk beş ayında Irak- Türkiye arasında taşınan yolcu sayısı 72 bin 350’ye ulaşırken, İrem Bayram 2014 yılında TürkiyeIrak arasında en az 200 bin yolcuyu taşımayı hedeflediklerini kaydetti. Taksiciler de sezona hazırlanıyor B üyük İstanbul Otogarı’nda hizmet veren taksici esnafı, 4 Haziran Çarşamba günü gerçekleştirdikleri toplantıda bir araya gelerek sezon öncesi yaptıkları hazırlıkları değerlendirdi. Toplantıda İstanbul Otogarı Genel Koordinatörü Ali Çıkkan, Koordinatör Yardımcısı Selami Güneş, İstanbul Otogarı Müdürü Arif Alim, TOFED Halkla İlişkiler Uzmanı Mehmet Hoşinli de hazır bulundu. İstanbul Otogarı Genel Koordinatörü Ali Çıkkan, firmaların yolcularına daha iyi hizmet verebilmek için yoğun çalışmalar yaptığını, aynı performansı taksici esnafından da beklediklerini, yolcu memnuniyetinin bir bütün olduğunu söyledi. Firmalar yeni sezona sorunsuz girmek istiyor Kırmızıgül otogar yazıhanesini açtı K urulduğu 2007 yılından bu yana ağırlıklı olarak Almanya, Romanya, Kerkük, Erbil güzergahlarında yolcu taşıyan Kırmızıgül Turizm, 6 Haziran Cuma günü otogar yazıhanesini açtı. Açılış kurdelesini Büyük İstanbul Otogarı Genel Koordinatörü Ali Çıkkan’ın kestiği törene Kırmızıgül işletmecileri Ender Hadioğlu ve M. Fasih Kırmızıgül’ün yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Firmanın beş yıldan bu yana Irak hattında hizmet verdiğini belirten M. Fasih Kırmızıgül yeni açılan yazıhane ile birlikte Kırmızıgül Turizm’in İstanbul-Mardin ve Mersin-Mardin hattında çalışacağını ifade etti. Yeni hatlarda toplam 12 araç çalışacağını söyleyen Kırmızıgül; “Halkımıza en iyi hizmeti vermeyi hedefliyoruz” dedi. K arayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı sektörü okulların kapanmasıyla birlikte resmen başlayacak olan sezona sorunları en aza indirilmiş şekilde başlamak istiyor. Firmalar sezonun yaklaşmasıyla beraber hazırlıklarını hızlandırırken TOFED de bu konuda yapılan hazırlıkları değerlendirmek ve çalışmalar hakkında bilgi almak amacıyla bir dizi toplantı düzenledi. TOFED Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantılara, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu firmaları katıldı. TOFED Genel Sekreter Yardımcısı Hayrettin Yağız sektör mensuplarını bir araya getiren toplantılarda sorunların masaya yatırıldığını kaydetti. Firmaların özellikle sektör içi fiyat rekabetinden muzdarip olduklarını belirttiğini söyleyen Yağız, sektördeki rekabetin fiyatta değil kalitede olması gerektiğinin bir kez daha vurguladı. Yağız, “Havayolu ve hızlı tren ile rekabet etmeye çalışan sektörümüzün kendi içinde fiyat rekabetine girmemesi gerekir. Bu sezonda her firmamız para kazanabileceği fiyatlarla bilet satmalıdır. Firmalarımız rakibinden bir yolcu daha fazla taşımak için bilet fiyatlarını düşürmemeli. Para kazanılamayacak fiyatlarla yolcu taşımak demek hem sektörü hem de firmanın kendisinin tehlikeye sokar. Firma para kazanamazsa ya kepenk kapatır ya da ulusal bir firmanın bireyselcisi haline dönüşür. Bu riskler iyi hesaplanmalıdır” dedi. UD-5:Layout 1 6.06.2014 20:05 Page 1 GÜNDEM 9 Haziran 2014 Pazartesi 5 Ali Çıkkan Dr. Sinan Havsalı: alicikkan@tofed.org.tr “Sektörden görüş almadan yasa çıkmaz” Fransa’da ulaştırma ile ilgili yasa veya yönetmelik çıkartılmadan önce STK’lardan ve ilgili paydaşlardan mutlaka görüş alındığını belirten Dr. Sinan Havsalı; “Fransa’da, tartışılmadan görüşülmeden günü birlik n Röportaj: çıkartılan bir yasa veya yönetmelik yoktur” dedi. Şeref KILIÇLI F ransa Ulaştırma Bakanlığı ve belediyelere ulaştırma konularında danışmanlık ve mühendislik hizmeti veren Horizon Conseil’in Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sinan Havsalı ile gerçekleştirdiğimiz röportajın ikinci bölümünü yayınlıyoruz. Türkiye’de, Şubat ayında, torba yasa içerisinde kabul edilen bir düzenlemeyle, şehirlerarası bütün otobüslerin parktaki araçlar da dahil olmak üzere, 7 Temmuz 2018 tarihine kadar engelli taşımaya uygun hale getirilmesi isteniyor, yani araçların engelli asansörü olacak şekilde yeniden dizayn edilmesi isteniyor. İşletmecilerin ve üreticilerin teknik ve maliyet bakımından önemli itirazları var fakat özellikle geçiş süresinin kısa olmasına itiraz ediyorlar. Sizin değerlendirmenizi de almak isterim? Düşünce ve anlayış olarak engellilerin de hizmetten daha rahat faydalanmalarına imkân sağlamak olumlu. Ancak yapılması gereken yatırım miktarları çok büyük olduğu için “Bunu 2014 yılında çıkarıp, 2018 yılında tamamen uygulayacağız” demek bir ütopya. Bir misal vereyim size; Fransa’da 11 Şubat 2005 tarihinde yürürlüğe giren bir yasaya göre; Şubat 2015 tarihinde, halka açık bütün binaların, bütün yolların, bütün toplu taşımacılık araçlarının ve duraklarının engellilere uygun olması gerekiyordu, yani on yıl süre verilmişti, bütün belediyelere de bununla ilgili etüt yapma zorunluluğu getirilmişti. 2014 yılının sonuna kadar bunun başarılmasının imkân dahilinde olmadığı için, bakanlar kurulunun isteğiyle Şubat ayında bir kararname çıktı ve süre 2019 yılına uzatıldı ki bu gayet normal! 2014 yılının sonunda bitmesi imkânsızdı, çünkü yapılması gereken yatırım miktarları çok yüksekti. Bu konuda, Fransa’da da bir değişiklik oldu mu? Fransa’da şehirlerarası karayolu yolcu taşımacılığında şöyle bir değişiklik oldu; yeni trafiğe çıkacak araçlarda uygunluk şartı konuldu, eski araçlarda bir değişiklik yapılması istenmedi. Yani, düzenlemeden önce hizmet veren aracı trafikten men etmek veya onun üstünde tadilat yaptırmak diye bir şey yok, bu konuda yapılan düzenleme; kota koymadan bütün yeni araçlara engelli taşımaya uygun olma şartını getirdi. Düzenleme ne zaman yapılmıştı? Şehirlerarası karayolu yolcu taşımacılığını turizm otobüsleri yapıyorlar. Turizm otobüsleri için de yasa 2009 yılında çıkmıştı fakat araçlarla ilgili yönetmelik 2011 yılında devreye sokuldu çünkü otomotiv sanayinin buna hazırlanmasının gerekliliği vardı. Devlet engelliye uygun araç alımında destekte bulunuyor mu? Devlet yeni araç alımında herhangi bir katkıda bulunmuyor fakat teknolojik olarak hazır hale gelmeleri için otomotiv sanayine birtakım desteklerde bulunmuştu. Araçların fiyatında ise tabiî ki otomatik olarak bir artış oldu. Çok diyarlar gezdim IPRU çalışmalarının başlamasıyla ve bu çalışmaları yürütmek üzere sorumluluk yüklenmemle birlikte, Balkanlar’dan Rusya’ya, Ortadoğu’dan, Afrika’ya kadar onlarca ülkeye gittim ve bu ülkeleri, ulaşım sistemlerini gözlemleme fırsatı buldum. Çoğu AB üyesi olan Balkan ülkelerinin hızlı Avrupalılaşma sürecine tanıklık ettim. Şu anda dünyayı ciddi anlamda etkileyen krizin merkezleri olan Ukrayna ve Rusya’da gözlemlerde bulundum. Tarih boyunca kaynayan kazan olan ve bizim de kuzeybatısında yer aldığımız Ortadoğu ülkelerinde taşımacılık da dâhil hala yapılması gereken çok iş olduğunu, bizde çok eleştirilen demokrasinin dahi, bu coğrafyadaki ülkelerin pek çoğunda zerresinin bulunmadığını tespit ettim. Mesela Suriyeli otobüsçülerle IPRU katılım protokolü imzalandıktan sonra Beşar Esad’ın çizdiği kanlı yolun tamamını yakından takip etme olanağı buldum. Afrika’da Sudan’da yaşananları, bahtı kara diye isimlendirilen bu kıtanın bahtının ağarmasına daha çok zaman olduğunu hissettim. Gittiğimiz hemen her ülkede Türkiye’den bir meslektaşımızın bulunduğunu görmenin mutluluğunu yaşadım… Hani derler ve sorarlar ya; “Çok gezen mi, çok okuyan mı daha çok bilir?” diye… Elbette okumak çok önemli ama gezip görmenin de insanın kişisel gelişiminde çok payı olduğunu anladım. Farklı kültürleri tanımak, farklı kentleri gezmek, oraların insanlarıyla oturup ortak bir proje üzerinde konuşmak, yakın zamanda yaşanan çatışmaların, Yugoslavya’da olduğu gibi kanlı savaşların nelere mal olduğunu görmek önemli deneyimler edinmeme ve paha biçilmez değerde bilgiler almama neden oldu. Buradan hareketle, bir yandan IPRU projesini başarıya ulaştırmanın keyfini tüm çalışma arkadaşlarımla birlikte yaşarken, bir yandan da dünya hakkında, en azından komşumuz sayılacak ülkeleri tanımış olmanın güzelliğini de yaşadım… IPRU büyüyecek… IPRU’nun üye sayısı her yıl daha da artacak. Ülkeler arasındaki sınırlar karşılıklı ziyaretler ve gerçekleştirilecek işbirliği ile yok olacak… Bu misyonu üstlenmiş tüm IPRU üyesi meslektaşlarıma selam olsun diyorum… En uzun süre Ulaştırma Bakanlığı görevini yerine getiren kişi olma unvanını elinde bulunduran Sayın Binali Yıldırım’ın yeni görevini de buradan tebrik etmek isterim. Sektörümüze uzun yıllar çok değerli hizmetlerde bulunan Sayın Yıldırım, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından, Genel Başkan Danışmanlığı görevine getirildi. Sayın Yıldırım’ın ülkemize ve sektörümüze verdiği değerli hizmetlere yeni görevinde de devam edeceğinden hiç kuşkum yok. Peki şehiriçi otobüs taşımacılığında, engelliler ile ilgili durum nedir? Şehiriçi taşımacılıkta ise sadece otobüsler değil, duraklar da engelli taşımaya uygun hale getirildi, onda ise 2005 yılında kanun çıkarılmış, 2015 yılına kadar süre verilmişti fakat araçlarda bu değişim çabuk oldu çünkü insan taşımacılığı için kullanılan araçlar ortalama 5-6 yılda bir yenileniyor. Eski araçlar ise Afrika’ya gönderiliyor, Fransa’nın ikinci el araçta; en büyük pazarı Afrika. Dr. Sinan Havsalı Engellilerle ilgili olarak servis araçları konusunda da bir düzenleme yapıldı mı? Engelli vatandaşlar için servis taşımacılığı da çok geliştirildi. Bunu belediyeler finanse ediyor. Bazı belediyeler kendisi yapıyor, bazı belediyeler ise bu hizmeti özel sektörden satın alıyor. Mesela omurilik felçlisi çocukların okullarına götürülmesi için belediye imkânlarıyla özel hizmet sağlanıyor. “STK’LAR SÜRECİN İÇİNDE YER ALIR” Fransa’da taşımacılıkta, engelli kategorisi nasıl tanımlanıyor? Tabii ki engelli kategorisini de ayrıca konuşmak lazım. Fransa’da engelli denildiği vakit, buna zor yürüyen yaşlı kimse de girer, çocuk arabası olan anne de kategoriye dahildir yani sadece kör veya tekerlikli sandalye ile hayatını ikame etmek zorunda olan vatandaşlar bu kategoriye girmiyor. Peki, ulaştırma ile ilgili kanun ve düzenleme çıkartılmadan önce STK’lardan görüş alınıyor mu? Gayet tabiî! Uygulama bu temel üzerinden yürür. Mesela şehiriçi otobüslerle ilgili bir mevzuat düzenlemesi yapılacaksa; devlet, otobüs üreticileriyle, otobüs işletmecileriyle, otobüs sektöründe çalışanların sendika temsilcileriyle, ilgili STK’larla mutlaka görüşür. İlk düşünceler bakanlık içerisinde oluşur, ondan sonra bizim gibi kamuya ulaştırma konusunda danışmanlık hizmeti veren şirketler tarafından etütler yapılır, sonra bakanlık içerisinde düzenleme geliştirilir, sonra tartışmaya açılır, nihayetinde de devlet kararını verir. Kanunu veya kararnameyi çıkartır. Fransa’da, tartışılmadan görüşülmeden günü birlik çıkartılan bir yasa veya yönetmelik yoktur. Hızlı trenin bilet fiyatı konusuna tekrar girmek istiyorum. Fransız Devlet Demiryolları’nın, hızlı trenin bilet fiyatıyla ilgili politikasını değerlendirir misiniz? Bugün bakıyorsunuz, Fransız Devlet Demiryolları (SNCF) diyor ki; “Biz bir devlet kuruluşuyuz ve biz kar amaçlı bir kuruluş değiliz.” Ancak bakıyorsunuz Paris-Marsilya hızlı tren gidiş-dönüş bilet fiyatı, bir Marsilya-İstanbul uçak gidiş-dönüş bilet fiyatından daha pahalı. Ben cumartesi günü İstanbul’a geldim Perşembe günü Marsilya’ya dönüyorum, uçak biletine gidiş-dönüş 215 Euro ödedim. Paris-Marsilya arasında, hızlı trenle, ikinci sınıf gidişdönüş biletini üç hafta önceden alırsanız bilet fiyatı yaklaşık 240 Euro ve Paris Marsilya arası 750 kilometre. Bugün Fransız Devlet Demiryolları hızlı trenden yüksek miktarda kar ediyor fakat konvansiyonel trenlerden zarar ediyor. TÜM SİGORTALARDA BÜYÜK İNDİRİM! TOFED ve SB Sigorta işbirliği ile sektör mensuplarına tüm sigorta branşlarında indirim sunmaya başladı. TEKLİF ALMADAN SİGORTA YAPTIRMAYIN! Müracaat: Tel: 0212 658 19 32 Faks: 0212 658 39 88 GSM: 0533 225 16 96 e-mail: sigorta@tofed.org.tr UD-6:Layout 1 6.06.2014 20:06 Page 1 6 ULAŞIM SİSTEMLERİ Salim Altunhan 2014 Metro Antalya Otobüsçülük hem zor zanaattır, hem de zevkli ve eğlenceli meslektir. Bizler insanları gezdirmeyi, sevdiklerine kavuşturmayı kendimize meslek edinmiş, bu işi yapmaktan büyük zevk duyan insanlarız. Mutlu oluyoruz, tabi bu arada hem ziyaret hem de ticaret kabilinden dur durak bilmiyoruz. Geziyoruz, tozuyoruz. Geçen bir hafta boyunca Bulgaristan’da idim. Bulgaristan’da iken Metro Turizm’in 4-7 Haziran tarihleri arasındaki toplantısına davet edildim. Apar topar Bulgaristan’dan döndüm ve ayağımın tozuyla kendimi Antalya’ya attım. Metro Turizm’in yılda 3-4 defa yaptığı bu etkinliğe toplantı da denmez, bir nevi kamp. Metro ailesi gelir, bir gün 3-4 saat toplantı yapılır, sonrasında katılımcılar yer, içer, eğlenir. Bölgelerle birebir görüşme yapılır. Şu an Antalya’da ki kamp fevkaladenin fevkinde devam ediyor. Perşembe günkü toplantı mükemmeldi. Metro Holding’in amiral gemisi otobüsçülüğün kaptanı Genel Müdür Şenol Ayyıldız dersini çok iyi çalışmış. Konulara çok hâkimdi ve sunumu oldukça başarılıydı. Yeni sezona bin 500’den fazla otobüs, İDO ile anlaşma, Çanakkale’ye özel bir önem verileceği ve yılda bir milyondan fazla yolcu potansiyeli olan Çerkezköy’e de Metro taşımacılığının başlayacağı müjdelerini verdi. Antalya’dan evvel de geçtiğimiz hafta Metro ailesiyle Kayseri’de idik. Metro’nun Temsa’dan aldığı 120 otobüsün teslim törenine katıldım. Dev bir yatırımla otobüsçülük tarihinin rekor teslimatına imza atan firma Kayseri’de de gövde gösterisi yaptı. Genç ve dinamik ekibi orada da görev başındaydı. Otobüslerin Kayseri’de teslim alınması Metro Turizm’in bu güzide kentimize gelecekte daha da fazla önem vereceğinin bir göstergesi oldu. Şenol Ayyıldız liyakat sahibi olmasa, çalışkan, özverili, iş bilir ve iş bitirir biri olmasa, ticarette dehasına sahip Galip Öztürk Şenol Ayyıldız’ı amiral gemisine kaptan yapmaz. En önemlisi de Şenol Ayyıldız’ın ekibi bir kolej takımı havasında. Hepsi birbirinden değerli, çalışkan, bilgili, birikimli… Gecesini gündüzüne katıp azimle çalışan genç arkadaşlar. Ama Şenol Ayyıldız ve ekibinin öyle bir hasletleri var ki işte bu anlatılmaz. Ben sadece bu gençlere değil analarına ve babalarına da çok teşekkür ediyorum. Böyle büyüklerine, atalarına saygılı evlatlar yetiştirdikleri için. Hoş Metro Holding’in yurtiçi ve yurtdışında ki tüm elemanları efendi, çalışkan, iş bilir… Ama yine de benim en beğendiğim yönleri saygılı ve ahde vefalı olmaları Öztürk ailesinin tüm fertleri, başta Galip Öztürk olmak üzere ahde vefalıdırlar. Kırk kralla barışıktırlar. Başta Galip Öztürk olmak üzere canla başla çalışan ve tüm Metro ailesine misafirperverliklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Sezonun açılmasına sayılı günler kala Antalya toplantısı herkese moral oldu. Y›l: 12 • Say›: 677 / 9 Haziran 2014 Pazartesi Kurucusu Genel Yayın Yönetmeni Elif ÖZYILMAZ Galip ÖZTÜRK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yayın Sahibi Şeref KILIÇLI Mehmet ERDOĞAN Haber Koordinatörü Akgün ÖZAĞIR Yayın Kurulu Başkanı Necmi HATİPOĞLU Haber Merkezi Nurcan GÜNEŞ TOFED Yayın Kurulu Üyeleri Editör Tahsin YÜCEFER Ali ÇIKKAN Mevlüt İLGİN Mevlüt BAYRAK Ufuk SAKA Grafiker Muzaffer AYSU İletişim Benay ÖZKAVCI Hukuk Danışmanı Ercan HASANBAŞOĞLU YENİ‹ ULAŞTIRMA DÜNYASI Gazetesi’nde, yay›nlanan fotoğraflar›n her türlü telif hakk› TOFED İktisadi İşletme A.Ş.’ye aittir. ‹zin al›nmadan kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez. Gazetemiz bas›n iş etiğine ve ilkelerine uymaya söz vermiştir. Yazarlar›n fikir ve düşüncelerinden kendileri sorumludur. Dağıtım Cenk TOPAL Namık ÖZTÜRK www.ulastirmadunyasi.com Webmaster: Ahmet ÇELİK Yay›n türü: Yerel süreli Haftal›k Gazete ISSN: 1304-9518 9 Haziran 2014 Pazartesi İstanbul metrobüsünün doğaya katkısı 392 milyon dolar Sürdürülebilir Ulaşım Derneği tarafından hazırlanan “Metrobüs Sistemlerinin Sosyal, Çevresel ve Ekonomik Etkileri” başlıklı rapor, metrobüsün kentler üzerindeki etkisini açıkca ortaya çıkardı. Rapora göre, kentsel yaşam kalitesinin yükselmesinde metrobüsün katkısı oldukça yüksek. Raporun özellikle çevresel etkilerine bakıldığında, ülkemizde sadece İstanbul’da kullanımda olan metrobüs sisteminin sera gazı emisyonlarının azalmasına sağladığı katkı sayesinde 392 milyon dolar tasarruf sağlandı. kent içi duman, kirlilik ve insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri ön plana çıkarılabileceğine dikkat çekilirken özel bir not da düşülüyor: “Kentlerde hava kalitesini olumsuz etkileyen kirleticiler her şeyden önce insan sağlığına zarar verir.” “Hava Kalitesi Üzerindeki Etkileri”nin altının çizildiği bölümde de hayli çarpıcı noktalar bulunuyor. Rapor, hava kirliliğinin zararlı etkilerinin hem ortamdaki kirleticinin yoğunluğuna hem de maruz kalınma süresine bağlı olduğuna vurgu yapıyor. EMBARQ Türkiye Direktörü Arzu Tekir: “Metrobüsü kullanmaya başlayan vatandaşlar hava kirliliğine daha az maruz kalırlar. Bunun iki sebebi vardır. Hem, kent genelinde veya metrobüs içindeki ortam havasında kirlilik konsantrasyonu daha düşüktür hem de yolculuk sürelerinin kısalması, durakta bekleyen veya metrobüs içinde seyahat eden vatandaşların hava kirliliğine daha kısa süre maruz kalmalarını sağlar. R apora göre yüksek kaliteli metrobüs sistemleri, kent içi toplu taşımadaki diğer uygulamalar gibi, kentli insanın yaşam kalitesi, üretkenliği, sağlığı ve güvenliği üzerinde etki yaratma potansiyeline sahip. Özellikle çevresel etkiler açısından incelendiğinde raporda göze çarpan en önemli detay, hem sera gazı emisyonlarını hem de kent genelinde hava kirliliğine sebep olan kirletici emisyonları azalttığı için metrobüs, çevre üzerinde olumlu bir etkiye sahip. “Çevresel Etkiler” başlıklı bölümde detaylarıyla söz edilen bu etki için şu ifadeler kullanılıyor; “Toplam seyahat mesafelerinin kısalması ve temiz araç teknolojilerinin kullanılması sonucunda trafikten kaynaklanan emisyonlar azalır. Özel araç kullanımından metrobüs kullanımına geçen yolcular toplam seyahat mesafesinin azalmasını sağlar. Benzer şekilde metrobüs uygulamalarının çoğunda eski, çevreye zararlı ve düşük yolcu kapasiteli araçlar devre dışı kalır. Yeni, tek ve çift körüklü metrobüsler ise kilometre başına daha fazla yolcu taşımanın yanı sıra, en katı emisyon standartlarıyla bile uyumludur.” EMBARQ Türkiye Sürdürülebilir Ulaşım Derneği’nin raporu özellikle İstanbul’dan örneklere yer veriyor. Çarpıcı örneklerden bir tanesi, ara toplu taşımanın ve geleneksel otobüs hatlarının yeniden düzenlenmesi. Bu bölümde, İstanbul metrobüsünde günde 167 ton karbondioksit eşdeğeri emisyonun azalmasına ve 240 ton-litreden fazla yakıt tasarrufu yapılmasına olanak sağlanacağına dikkat çekiliyor. Emisyonlarında azalma Karbon monoksit ve partikül madde gibi havayı kirleten emisyonların, hem çevreyi hem de kamu sağlığını tehdit ettiğine dikkat çekilen “Kirletici Emisyonlarında Azalma” Başlıklı bölümde, eski ve düşük kapasiteli toplu taşıma araçlarının kullanımından vazgeçilerek metrobüs sistemlerinin Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Başkanı Fevzi Apaydın’ı federasyon başkanlığına yeniden seçilmesi nedeniyle tebrik eder Samsun’umuza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ederiz. Temsilcilikler SAMSUN: Meriç ÖZDEMİR 0535 422 59 02 İZMİR: Belma ŞAHANER 0507 236 15 28 Yönetim Yeri BANKA HESAP NO: ‹ş Bankas›-Otogar Şubesi.: 1215 - 0113724 BASILDI‹ĞI YER: ‹hlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No: 11A/41 Yenibosna-Bahçelievler/‹stanbul Tel: 0212 454 30 00 Haz‹ırlayan ve Sunan: TOFED İktisadi İşletmesi ad›na Genel Müdür: Mevlüt BAYRAK İstanbulkart’a ‘Verimlilik’ ödülü KUTLAMA KARADENİZ BÖLGE TEMSİLCİSİ: Recep SÖYLEMEZ Büyük ‹stanbul Otogar› Metro Binas› Kat 2 34035 Bayrampaşa / ‹STANBUL Tel: (0212) 658 08 92 - 658 05 05/117 Fax: (0212) 658 08 91 e-mail: info@ulastirmadunyasi.com ABONEL‹İK: 6 ayl›k 50 TL- 12 ayl›k 100 TL Metrobüs sistemleri sonrası eski araçların yerine gelen yeni otobüslerin metrobüs koridorunda havayı kirleten emisyonların azalmasına yardımcı olmaktadır. Dolayısıyla özellikle akciğer rahatsızlıklarından kaynaklanan erken ölümler ve iş günü kayıplarının azalması gibi sağlık yararları da vardır” dedi. ÖMER PELİT ve KARDEŞLERİ B ilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen 2014 Verimlilik Proje Ödülleri’nde İstanbulkart, Kamu kategorisinde birincilik ödülü aldı. ATO Congresium Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayında düzenlenen Verimlilik Haftası açılışı ve Verimlilik Projeleri ödül törenine Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, İETT Genel Müdür Yardımcısı Dr. Hasan Özçelik, İETT Elektronikkart Yönetim Müdürü İsmail Durman, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik AŞ Genel Müdürü Levent Çakıroğlu ile Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz katıldı. Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen ödül töreninde 22 işletme ve 4 kamu kuruluşuna, 2014 Verimlilik Proje Ödülleri verildi. İstanbulkart, “Ücret Yönetimi ve Elektronikkart Online İşlem Merkezi Projesi” ile en verimli proje ödülünde birinciliğe layık görüldü. İETT’nin ödülünü Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Genel Müdür Mümin Kahveci’ye takdim etti. İstanbul’da başarılı ve verimli uygulamalar ile toplu taşımada kullanım oranları yüzde 94’e kadar çıkan İstanbulkart, bağımsız denetçiler tarafından yapılan değerlendirme sonrasında birincilik ödülünü aldı. Servis şoförlerini öğrenciler denetliyor İ stanbul Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, okul servis sürücülerinin trafik kurallarına uyup uymadığını öğrencilerin denetleyeceğini açıkladı. Uygulama önce Bahçelievler ilçesinde başlayacak, daha sonra İstanbul da yaygınlaştırılacak. Uygulamanın ilham kaynağı ise Renault’un “Sizin Fikriniz Sizin Projeniz” yarışması 2013 Türkiye Şampiyonu Füsun Yönder Anadolu Lisesi öğrencileri. Füsun Yönder Anadolu Lisesi öğrencileri, artık İstanbul’da uygulanacak “Servisçini Denetle Trafik Emniyette” adlı projelerini şöyle hayata geçirdi: Servis şoförlerinin her gün yaptığı hatalar tespit edildi. Yapılan tespit sonucunda: 10 servis şoförünün 10’u da emniyet kemeri takmıyordu. 8’i araç kullanırken telefonla konuşuyordu. 3’ü hız limitine uymuyor ve takip mesafesini korumuyordu. Hepsi yayalara yol veriyor ve araçlarında ilkyardım çantası bulunduruyordu. Biri ise bir defaya mahsus kırmızı ışıkta geçmişti. Projenin ikinci aşamasında denetim servis şoförlerinin bilgisi dâhilinde gerçekleştirildi. Denetlemelerden alınan sonuçlar değerlendirilerek bir karne haline getirildi ve dönem sonunda “Hayatta kalmanın karnesi” şoförler için düzenlendi. Bir sonraki yıl şoförler karnelerine göre işe alınacak. UD-7:Layout 1 6.06.2014 20:07 Page 1 LOJİSTİK 9 Haziran 2014 Pazartesi Ahmet Türkoğlu “Elhamdülillah, biz Batı’lılar istifa ederiz!” Dün medyaya bir haber düştü: “Kırmızı ışıkta geçen yargıç istifa etti!” Yer: İspanya Yönetim şekli: Kraliyet ve parlamento Din: Hristiyan Hukuk: Aksamadan işliyor Tesiri: Kraliyet ailesi dahil… Biz? Müslümanız… Elhamdülillah’ı da kimseye bırakmadan… Yani, bunu Alman polisine de 30 yıl kadar önce şöyle tercüme edebilmiştim, hudut kapısında, ‘hangi dinden olduğum..’ sorusuna cevaben; “Allah’a teşekkürler olsun ki, Müslüman’ım!..” (Gott sei dank, dass ich ein Muhammedan bin…) O da hemen koluma sıkıca yapışıp-sarsarak hiddetle sormuştu: “ Neden, Hristiyan olmak kötü bir şey mi?” ve eklemişti, kolumu da bırakmadan: “Allah' a teşekkürler olsun ki, ben de Hristiyanım!” Sol kolunda üniformasının üzerindeki Alman bayrağının üstüne de bir şaplak atarak noktayı koydu: “Ve Alman olduğumdan!...” o da Elhamdülillah kapsamında iftihar ediyordu… Müslüman’ı ve Türk’ü tarif ederken hep öğündüğümüz söylemlerin, prensiplerin, kapsamların bizler ne kadar tersindeyiz ve Hristiyanlar, ateistler ne kadar tam bizimkileri yaşıyorlar, yaşatıyorlar… Bu haber, bana ayrıca bunları da çağrıştırdı: 1. İsveç Kralı Güstaf da 5 yıl kadar önce hız sınırını aşınca, para cezası ödememiş miydi? 2. Bulgaristan’da bir parlamenter, yolda çarptığı yayanın öldüğünü sanarak, intihar etmemiş miydi? 3. Macaristan’da bir bakan, trafik kuralını çiğneyince, bakanlıktan ve vekillikten istifa etmemiş miydi? Bize gelince… “Nasıl methedeyim, sevdiğim seni..” türküsünün tam tersinde değil miyiz, Allah aşkına? Hürriyette tam sayfa röportaj veren –sözde hukukçu- milletvekili şöyle dememiş miydi?: “Tokat’lıyım, amma; yaşadığım, hafta sonları gidip- geldiğim İstanbul-Ankara arasındaki hız sınırlarına isyan ediyorum. Saatte 270 km den aşağı basmıyorum…” 10. Cumhurbaşkanımız Sn. Ahmet Necdet Sezer de hukukçu idi ve makam otosunun eskortlarını da kırmızı ışıkta durdurduğunu görünce, içinde bulunduğum belediye otobüsünden, el sallayıp -çok güzel- işareti de yapmıştım, el sallayarak uzaklaşmıştı. O’nun dışında, hep cumhurbaşkanlarının, başbakanların, bakanların, seçim konvoylarının, vekillerin hep trafiğimizi alt-üst ettiklerini, aksattıklarını yaşamaktayız… Hâkim-savcı sınıfımız mensupları; trafik polislerimizce kontrol/uyarı için durdurulduklarında; “polisimize küfür vd hakaretleri edenleri” olduğunu, 1 den fazla memurdan işittim, özellikle de sayfiye yerlerinde. Eh; böyle “yasamamızın”, böyle de “yargısı” olur!... Aşağıdaki habere de bakınca, sizler karar verin; 1- “Elhamdülillah” ı kimin hak ettiğine, 2- Trafiğimizin neden düzelmediğine ve nasıl düzelebileceğine… Kırmızı ışıkta geçince istifa etti 02 Haziran 2014 habertürk İspanya-Madrid'in en işlek caddelerinden biri olan Castellana'da motosikleti ile kırmızı ışıkta durmayarak geçmeye çalışan Anayasa Mahkemesi yargıcı Enrique Lopez polise yakalanınca istifa etmek zorunda kaldı. Madrid trafik şubesince yapılan açıklamada ise, yargıcın suçları belirtildi: 1- Yasal alkol oranını üç kez fazla aştığı, 2- Kırmızı ışıkta durmadığı ve ayrıca, 3- Kask takmadığı… Ben, yasamamızdan da, yargımızdan da, Batı’dan da, dinimizden de utanıyorum… Yani dinimize bile lâyık olamadığımızdan… Ya siz? 7 Renault Trucks ürün gamını tamamen yeniledi T Renault Trucks’ın 100 ülkede 14 bin çalışanıyla büyük bir aile olduğunu belirten Renault Trucks Başkanı Bruno Blin yenilene ürün gamı için 2 milyar Euro’luk bir yatırım yapıldığına işaret etti. Yatırımların devam edeceğini belirten Blin, “Müşterilerimiz için her biri birer kâr merkezi olan araçlarımız, endüstride büyük ses getirdi” dedi. üm ürün gamını 2013 yılında tamamen yenileyen Renault Trucks, İstanbul Yeşilköy CNR EXPO Fuar Merkezi’nde gerçekleştirdiği lansmanda yeni ürün gamı ile birlikte Euro 5 motor seçeneğini tanıttı. Basın toplantısında Renault Trucks Başkanı Bruno Blin, Volvo Group Trucks GEE’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Marco Lazzoni ve Volvo Group Trucks Türkiye Başkanı Mete Büyükakıncı hazır bulundu. Büyükakıncı: “Çift markalı servis yapılanmamızı tamamladık” Lazzoni: “Türkiye’ye yönelik yatırım planlarımız sürecek” Türkiye pazarının Volvo Group hedeflerini gerçekleştirme açısından büyük öneme sahip olduğunu belirten Marco Lazzoni, “Türkiye, istikrarlı büyüyen ekonomisiyle güçlü bir potansiyele sahip. Ayrıca Avrupa ile Orta Doğu ve Kuzey Asya arasında bir lojistik merkez ve köprü konumunda. Diğer bir deyişle kendi başına büyük bir pazar olmanın ötesinde Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde güvenli bir geçiş noktası özelliği de taşıyor. Türkiye’de lojistik ve inşaat sektörlerinin sürekli büyümekte olduğunu görüyoruz ve bugün gelinen noktada Türkiye; Rusya, Almanya, İngiltere ve Fransa’nın ardından Avrupa’nın beşinci büyük pazarı konumunda. Biz de, Volvo Group Trucks olarak bu dinamik ve dev pazarda büyük bir oyuncu olmak istiyoruz. Şunu söyleyebilirim ki Türkiye, Volvo Group için bugün olduğu gibi yarın da en önemli pazarlardan biri olmaya devam edecek ve bu doğrultuda Türkiye için hazırladığımız yatırım planlarımız gelecekte de sürecek” dedi. Aras Kargo filosunu Mercedes-Benz ile güçlendirdi A ras Kargo, tercihini yine Mercedes-Benz’den yana yaptı. Aras Kargo, 45 adet kamyonu Mercedes-Benz Türk’ün Pazarlama Merkezi’nde yapılan tören ile teslim aldı. Mercedes-Benz Türk Yetkili Bayii Mengerler aracılığıyla yapılan satış kapsamında Aras Kargo Axor 1840, Axor 2640 ve Atego 2124 tipi Mercedes-Benz kamyonu filosuna dahil etti. Düzenlenen teslimat törenine Aras Kargo Transfer Merkezi, Filo ve Hat Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Yarar, Aras Kargo Kaynak Planlama ve Kanal Yönetimi Müdürü Damla Erarslan, Türkiye Satış Genel Müdür Yardımcısı Alpay Maden, İkitelli Transfer Merkezi Müdürü Soner Keskin, bu işbirliğine öncülük eden MercedesBenz Bayii Mengerler Ticaret Türk A.Ş. Genel Müdürü Nusret Güldalı, Kamyon Satış Müdürü Aytolan Yılmaz ve Kamyon Satış Danışmanı Mehmet Akdere katıldılar. Teslimat törenine MercedesBenz Türk A.Ş.’den Kamyon Pazarlama ve Satış Müdürü Bahadır Özbayır ve Kamyon Filo Satış Müdürü Alper Kurt ev sahipliği yaptı. Teslimat töreninde konuşan Aras Kargo Transfer Merkezi, Filo ve Hat Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Yarar, Mercedes-Benz Axor ve Atego kamyonlarını uzun motor ömürleri, dayanıklılıkları ve servis kalitesi sebepleriyle tercih ettiklerini ifade etti. Yarar, “Günde 300 binden fazla gönderiyi Türkiye’nin dört bir yanına dağıtıyoruz. Müşterilerimiz için önem taşıyan gönderileri ve personelimizin canını ancak güvenilir markalara emanet edebiliriz. Bu nedenle Mercedes-Benz ile olan iş ortaklığımızı çok önemsiyoruz” diye ekledi. Mercedes-Benz Türk Kamyon Pazarlama ve Satış Müdürü Bahadır Özbayır ise törende bu işbirliğinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Mercedes-Benz kamyonlarını tercih ettikleri için Aras Kargo yöneticilerine ve bu işbirliğinde emeği geçen tüm ekip arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunarım” dedi. 2013 yılının başında çift markalı servis teşkilatı yapılanmasını, hedeflenen süreden daha kısa bir sürede tamamladıklarını belirten Mete Büyükakıncı, “Müşterilerimize daha yakın olmak, daha iyi ve kaliteli hizmet sunmak adına gerçekleştirdiğimiz çift markalı servis yapısına geçiş sürecimizi tamamladık. Türkiye’nin dört bir yanında 25’e yakın servis noktasıyla hizmet verdiğimiz müşterilerimize, nerede olurlarsa olsunlar, artık çok daha yakın olduğumuzu gururla söyleyebilirim” diye konuştu. Ford Trucks, bayi ağını güçlendirmeye devam ediyor K oç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, Kayseri ve Konya’da 4S konseptiyle hizmete giren Metinler ve Nadir Avcan Ford Trucks bayilerinin açılış törenine katıldı. Ağır ticari araç sınıfında hizmet kalitesini ve müşteri memnuniyetini artırmak için “Ford Trucks” konsepti altında başlattıkları yeni yapılanmayla bayi ağını güçlendirmeye devam ettiklerini söyleyen Ali Koç, “Ford Trucks bayilerimiz; satış, servis, yedek parça ve ikinci el hizmetlerini tek çatı altında birleştirerek büyüyor” dedi. Komple hizmetle müşteri memnuniyetini daha da artırmayı hedeflediklerini belirten Koç; “Yapılan bu açılışlarla birlikte yılsonuna kadar 4S konseptine sahip bayi sayımız 25’e ulaşacak” dedi. UND’den sürücü istihdam kılavuzu D ernek üyesi birçok firmanın avukatları ve insan kaynakları yöneticileri tarafından sektör barışına hizmet edebilmek ve sürücü istihdamı konusunda yasal gereklilikleri karşılayabilmek ve sektördeki taşıma hukuku alanına giren konulara çözüm bulunabilmek amacıyla kurulan UND Taşıma Hukuku Çalışma Grubu, Sürücü İstihdam Kılavuzu’nu taşımacılık sektörüne armağan etti. “Sürücünün özlük dosyası nasıl olmalıdır?” sorusuna dair tüm bilgi ve dokümanı kapsayacak nitelikte bir belge olan Sürücü İstihdam Kılavuzu sürücü iş sözleşmesinden, iş güvenliği ve sağlığı talimatına kadar birçok önemli konuyu kapsıyor. BAŞSAĞLIĞI BAŞSAĞLIĞI Burdur Otobüsçüler Derneği Başkanı Burdur Otobüsçüler Derneği Başkanı ALİ İHSAN ONAY’ın ALİ İHSAN ONAY’ın vefatını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayım. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine, sevenlerine başsağlığı dilerim. vefatını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine, sevenlerine başsağlığı dileriz. TÜRK‹YE OTOBÜSÇÜLER FEDERASYONU GALİP ÖZTÜRK Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı ad›na MEHMET ERDOĞAN Yönetim Kurulu Başkanı UD-8:Layout 1 6.06.2014 20:07 Page 1 Mevlüt İlgin mevlutilgin@tofed.org.tr Bölünmüş sezon! Evet, yaz sezonuna girmek üzereyiz. Evet, otobüs işletmecisi, havayolu taşımacısı, otelci, turizmci için kazançlı bir dönem başlıyor. Aynı şekilde bütün bir yıl çalışanların, okuyanların hayallerini kurduğu güzel bir tatil dönemine giriyoruz. Ama yaklaşık 7-8 yıldan beri olduğu gibi bu sezon da önce mübarek Ramazan ile bölünecek… Ardından Cumhurbaşkanlığı seçimleri telaşı olacak… Gerçi kurumsal ve tüm ülke sathına yolcu taşıyan işletmelerimiz, Ramazan ayında işlerinin sanıldığı kadar azalmadığına dikkat çekiyorlar. Ramazanı memleketlerinde ana babalarının yanında geçirmek isteyen aileler seyahat ediyorlar. Yani yolculuklar tatil yörelerine değil de, Anadolu’muzun güzel kent ve kasabalarına oluyor, daha çok… Seçimlerde de yazlığına gitmiş olanlar, ya da tatil yapmakta olanlar oylarını kullanmak için ikamet ettikleri yerlere dönüyor ve eğer maddi imkânları varsa sonrasında tekrar tatillerine devam ediyorlar. Yani seyahat sıklığı artıyor. Tüm bunları düşündüğümüzde ve otobüs firmaları doğru planlamalar yaptıklarında seyahat eden yolcu sayısının çok fazla düşmemesi mümkün görünüyor… Ama ben bu vesileyle, yıllardan beri konuşulan, üzerinde ciddi çalışmalar yapıldığını da bildiğim bir başka konuya değinmek istiyorum… Seyahatlerin tüm yıla nasıl dağılabileceği konusuna. Hepimizin bildiği gibi Avrupa’da birçok ülkede okul dönemleri bizde olduğu gibi Eylül’ün yarısında başlayıp, Şubat başında 15 günlük yarıyıl tatilinden sonra Haziran ortasında sona ermiyor. Okulların niteliğine ve bölgelere göre hem yarıyıl tatilleri ve hem de okulların açılış ve kapanış tarihleri farklılıklar gösteriyor. Bu nedenle büyük kentler 2 aylık süre için boşalmamış oluyor. Bununla birlikte çalışanların kışın, sonbahar ve ilkbaharda da tatil yapmaları özendiriliyor. Tüm bu tedbirler sonucunda Almanların tatil yaptığı dönemler yazın iki ayına sıkışıp kalmıyor. Bundan ulaşım sektörü içinde yar alanlar da, otelciler de memnun… Avrupa’da yaygın olan bu uygulamanın Türkiye’de olup olamayacağını, olursa ne şekilde olacağını belirlemek için Milli Eğitim, Turizm, Ulaştırma ve hatta Çalışma Bakanlıklarının araştırmacı ve üretken bürokratları bir araya gelerek ciddi bir planlama yapabilirler diye düşünüyorum… Benden anımsatması… Metro Travel sektöründe liderliğe odaklandı Türkiye’nin en önemli tur operatörleri arasında yerini alan Metro Travel yeni yapılanmasıyla turizm sektörünün lideri olmaya odaklandı. Metro Travel Genel Müdürü Ömer Alp Emil, yeni konseptle kurgulanan ve açılışı gerçekleştirilen 180 Metro Travel noktasına yenilerinin ekleneceğini kaydetti. G enel Müdür Ömer Alp Emil, Metro Travel’de yaşanan değişimleri ve şirketin hedeflerini gazetemiz ile paylaştı. “Metro Travel’e yapılan yatırım Metro Turizm markasının kalite algısını müşteri gözünde daha da yükseltecek bir yatırım olarak kurgulandı. Mevcut ve müstakbel Metro müşterileri ile turizm ürün gamının tamamını buluşturabileceğimiz bir yapı kuralım dedik. Şu anda planlanan konseptte 180 ofisin açılışını gerçekleştirdik. Yapılanmamız hala devam ediyor. Şu ana kadar ağırlıklı olarak İstanbul’da yapılanmamıza devam ettik. Sırada Ankara var. Türkiye’nin diğer şehirlerinde de sektörel lansmanlarımızı yapacağız ve bünyemize yeni Metro Travel noktaları katmaya devam edeceğiz” diyen Emil 2014 ‘ün sonuna kadar 400 ‘e yakın Metro Travel ofisi oluşturma hedefinde olduklarını dile getirdi. Ürün portföyü zengin Yıl sonunda Türkiye’nin en yaygın satış ağı ve en zengin ürün gamına sahip tur operatörü unvanına sahip olmayı planladıklarını söyleyen Emil, Ege ve Akdeniz’in tatil otellerinden, termal otellere 81 ilde var olan 800’e yakın şehir oteli ile iç pazarda ciddi bir ürün portföyüne sahip olduklarını kaydetti. Ayrıca tüm karasal Avrupa turları, Amerika, Afrika ve hatta Uzakdoğu turlarını tedarik ettiklerinin vurgulayan Ömer Alp Emil, son yıllarda ciddi aşama kat eden gemi seyahatlerinde de dünyanın önde gelen gemi seyahat şirketleri ile ürün anlaşmaların imzalandığını ifade etti. Türkiye’nin en çok uçak bileti satan noktası Metro Travel Genel Müdürü Ömer Alp Emil, Metro Travel’in bir diğer iddialı hedefini de Türkiye’nin en çok uçak bileti satan noktası hakline gelmek olarak açıkladı. “Günde 150 ile 300 adet bilet Sağlık turizminin potansiyeli yüksek M satarken şu an günde binli rakamları aşmış durumdayız. Burada hedefimiz yılsonuna kadar günlük 5 bin ile 10 bin arasında ki rakama ulaşmak. Nihai hedefimiz ise faaliyet kapsamına kattığımız tüm ürün gruplarında pazar liderliğine oynamak” dedi. etro Travel Genel Müdürü Ömer Alp Emil, Metro Travel olarak büyük potansiyel gördükleri sağlık turizmine de yöneldiklerini açıkladı. “Türkiye’de şuan daha çok simsarların ya da hastanelerin kendi pazarlama departmanları yoluyla yürütmeye çalıştığı bu alanda büyük boşluk var. Hastane altyapımız, hekim kadromuz, yatak sayımız şuan yurt dışından hasta kabul etme anlamında oldukça elverişli. Bunu da turizmin bir kolu olarak görüp bunu da gelen hastalara ulaşımından konaklamasına hastane otel transferlerine ve hastane ve hekim tedarikine kadar sağlık turizminde de ciddi bir ürün gamıyla müşterilerin karşısına çıkacağız” diyen Ömer Alp Emil, sağlık turizmindeki potansiyeli de şu sözlerle anlattı: “Sağlık turizminin hasta potansiyelini teknik yetersizlikleri nedeniyle hasta kabul ettiğimiz ülkeler ve sağlık güvencesi kapsamında olmayan ama kendi ülkelerinde ciddi maliyetler tutan gelişmiş ülkeler olarak ikiye ayırabiliriz. Daha gelişmiş ülkelerden kendi ülkelerinde sağlık güvenliği kapsamında olmayan saç ekimi, diş, estetik gibi hizmetleri almaya gelenler var. Hekim kalitemiz ve hastanelerimizi Avrupa’yla aynı fiyatlarımız uygun. En fazla hasta kabul ettiğimiz ülke Almanya olmuş. Tüm bu noktaları düşündüğümüzde bu alanda yapacak çok şey olduğunu düşünüyoruz.” Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yaz uyarısı E mniyet Genel Müdürlüğü, yaz sezonun gelmesiyle birlikte yaz sezonunda alınacak tedbirler konusunda sürücüleri uyardı. Yaz mevsiminin gelmesi ve okulların tatile girmesiyle birlikte, karayolları üzerindeki trafik yoğunluğunun önemli ölçüde artması beklendiğinden trafik güvenliğinin sağlanması ve trafik kazalarının önlenmesi amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü sürücüleri bir dizi önlemin alınması konusunda uyardı. Trafik kazalarının en önemli sebeplerinden olan hız ihlallerinin önlenmesi amacıyla hız denetimlerinin aksatılmadan sürdürüleceği belirtilen açıklamada, emniyet kemeri denetimlerine de ağırlık verileceğinin altı çizildi. Uyarıda şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüslerin trafik ekiplerince güzergâhta denetlenmelerinin yanı sıra ortak denetim istasyonlarında da kontrollerinin yapılacağı belirtilirken, karayolu üzerinde veya otoyollarda, zorunlu haller ve belirtilen yerler dışında araçların duraklama yapmalarına ve yolcu indirip bindirmelerine kesinlikle müsaade edilmeyeceğine vurgu yapıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü ayrıca havaların ısınmasına bağlı olarak geceleyin karayolu üzerinde trafik yoğunluğu artacağından, gece denetimlerine de ekstra özen gösterileceğini bildirdi. ‘Okulum yetkili serviste’ projesi 4. mezunlarını verdi O tokoç Otomotiv bünyesinde faaliyet gösteren Birmot ve Otokoç’un, Koç Holding’in “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” Projesi kapsamında hayata geçirdiği “Okulum Yetkili Serviste” projesi dördüncü dönem mezunlarını verdi. Konak Şehit İdari Ataşe Çağlar Yücel Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi ile Birmot İzmir Şubesi’nin ortaklaşa yürüttüğü projede 175 öğrenci ve 15 öğretmen törenle sertifikalarını aldı. Tören Otokoç Otomotiv Genel Müdürü Görgün Özdemir, Otokoç Otomotiv Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Önder Kutman, Birmot Genel Müdür Yardımcısı Çağrı Karaoğuz, Birmot İzmir Şube Müdürü Mürsel Yakut, Otokoç İzmir Şube Müdürü Salim Bahçeevli ve Ş.İ.A Çağlar Yücel Teknik ve E.M.L Müdürü Osman Yeşilçimen’in katılımıyla gerçekleştirildi. Sertifika töreninde konuşan Otokoç Otomotiv Genel Müdürü Görgün Özdemir, dördüncü mezunlarını veren proje ile ilgili, “Meslek Lisesi Memleket Meselesi kapsamında geliştirilen “okul-işletme işbirliği modeli” ile Koç Topluluğu şirketleri ile alanlarında eğitim veren meslek liseleri arasında eşleşme sağlanarak eğitim ve iş dünyası arasında köprüler kuruldu. Biz de Otokoç Otomotiv olarak, Birmot markamız ile; 2010 yılından itibaren bu okul-işletme işbirliği modelinden hareketle geliştirdiğimiz Okulum Yetkili Serviste projesini yürütüyoruz. Hem böyle bir projenin içerisinde yer almanın hem de bugün dördüncü dönem mezunlarımızı veriyor olmanın gururunu kelimelerle anlatmak gerçekten zor” dedi.
© Copyright 2024 Paperzz