677 - TOFED

UD-1:Layout 1 6.06.2014 20:03 Page 1
yeni
Sektörün Güçlü,
Mesleki Sivil
Toplum Kuruluşu
P.P-BAYRAMPAŞA-222
dünyas›
www.tofed.org.tr
Y›l: 12 • Say›: 677
“Sektörün Sesi”
9 Haziran 2014 Pazartesi l 10 KR
GAZETEMİZİ
www.ulastirmadunyasi.com
ADRESİNDEN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ
Ulaştırma Dünyası’na göndereceğiniz
her türlü haber, yazı ve diğer iletileriniz
için mail adresimiz:
info@ulastirmadunyasi.com
Binali Yıldırım’a
yeni görev
U
laştırma Denizcilik ve
Haberleşme Eski Bakanı Binali
Yıldırım Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan tarafından, Genel
Başkan Danışmanlığı görevine
getirildi. Yıldırım, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'a özellikle büyük
yatırımlar konusunda danışmanlık
yapacak. AK Parti İzmir Milletvekili
olan Yıldırım, 30 Mart seçimlerinde
AK Parti'nin İzmir Büyükşehir
Belediye Başkan adayı olduğu için
bakanlık görevinden ayrılmıştı.
Irak’a yolcu taşıyan firmalar dert küpü
Habur “Sinir” Kapısı
K
arayolu ile yurt dışına yolcu
taşıyan firmaların sorunları da
hiç de azımsanamayacak
boyutlara ulaştı. Özellikle Habur Sınır
Kapısını kullanarak Irak’a yolcu
taşıyan firmalar gümrük kapısının
yetersiz olmasından dolayı saatlerce
bekleyebiliyor. Irak-Türkiye arasında
günde toplam 18 sefer yapan Best Van
Turizm Yurtdışı Filosu Genel Müdürü
İrem Bayram, “Irak’a yolcu taşırken,
her zaman kalkış saatini
belirleyebiliyoruz, ama varış saatini
belirleyemiyoruz. Çünkü Irak’a varış
saatimiz tamamıyla gümrükteki
trafiğin ve araç sayısının insafına
kalmış durumda. Bu nedenle biz bunu
tarifeli sefer adı altında bazen
nitelendiremiyoruz” dedi. Gümrük
kapısında herhangi bir otobüste arama
yapılırken, arkasındaki otobüslerin bu
işlem bitene kadar bekletilmesinin 7-8
saate varan zaman kayıplarına neden
olduğunun altını çizen Bayram,
“Habur Sınır kapısında birkaç tane
farklı köprünün yapılması, hukuk
kurallarına aykırı davranan araçların
ayrı sahalara çekilip oralarda
incelenmesi gerekiyor, x-ray
cihazlarının sayısının artırılması
gerekiyor. Daha denetimli bir şekilde
geçiş yapılmasına asla karşı değiliz
ama kurallara uyarak çalışan
otobüsleri, kurallara uyarak çalışan
şirketlerin, yolcuların mağdur
edilmemesini istiyoruz” diye konuştu.
ç Sayfa 4
Dr. Sinan Havsalı:
“2018 tarihi, bir ütopya”
Ş
ehirlerarası
yolcu
taşımacılığında
hizmet veren tüm
otobüslerin 7
Temmuz 2018
tarihine kadar engelli
taşıyamaya uygun
hale getirilmesini
öngören
düzenlemeyi
değerlendiren Dr.
Sinan Havsalı;
“Yapılması gereken
yatırım miktarları çok büyük olduğu
için bunu 2014 yılında çıkartıp, ‘2018
yılında tamamen uygulayacağız’
demek bir ütopya” dedi. Fransa’da
ulaştırma ile ilgili yasa veya
yönetmelik çıkartılmadan önce
STK’lardan ve ilgili paydaşlardan
mutlaka görüş alındığını da belirten
Dr. Havsalı; “Fransa’da, tartışılmadan
görüşülmeden günü birlik çıkartılan
bir yasa veya yönetmelik yoktur” diye
konuştu.
ç Sayfa 5
İstanbul metrobüsünün doğaya
katkısı 392 milyon dolar
Sürdürülebilir Ulaşım Derneği tarafından hazırlanan “Metrobüs Sistemlerinin Sosyal,
Çevresel ve Ekonomik Etkileri” başlıklı rapor, metrobüsün kentler üzerindeki etkisini
açıkca ortaya çıkardı. Rapora göre, kentsel yaşam kalitesinin yükselmesinde metrobüsün
katkısı oldukça yüksek. Raporun özellikle çevresel etkilerine bakıldığında, ülkemizde
sadece İstanbul’da kullanımda olan metrobüs sisteminin sera gazı emisyonlarının
azalmasına sağladığı katkı sayesinde 392 milyon dolar tasarruf sağlandı.
ç Sayfa 6
Birbirimizle değil, diğer modlarla rekabet
Sektörümüzün para kazanabildiği tek dönem haline
gelen yaz sezonunu başlamasına sayılı günler kaldı.
Yolcu sayısının ve doğal olarak seferdeki otobüs
sayılarının kış sezonuna göre 2-3 kat artacağı
bu dönem otobüsçülerimizin yaralarını
sarma dönemidir aynı zamanda. Yeni
yatırımlarında girdiği borçları
ödeyebilmenin umudur hep
sezondadır. Sezonda para kazanıp,
borçları ödemek, yeni yatırım
yapacak tasarrufu elde etmektir
bütün gaye.
Mehmet Erdoğan
ç SAYFA 4
TEMSA ile tarihe yolculuk
T
EMSA, “Otobüsü Yakala Tarihe
Yolculuğa Başla Projesi” ile
örnek bir
sosyal
sorumluluk
projesine
daha
imzasını attı.
TÜRSAB ile
işbirliği
yapılarak
gerçekleştirilecek proje kapsamında,
yerli ve yabancı turistlere, Tarihi
Yarımada’daki müzelere ücretsiz
ulaşım imkânı sağlanacak.
ç Sayfa 3
Renault Trucks ürün
gamını tamamen yeniledi
T
üm ürün gamını 2013 yılında
tamamen yenileyen Renault
Trucks, İstanbul Yeşilköy
CNR EXPO Fuar Merkezi’nde
gerçekleştirdiği lansmanda yeni
ürün gamı ile birlikte Euro 5 motor
seçeneğini tanıttı.
ç Sayfa 7
Seç Turizm’e 16 NEOPLAN
S
EÇ Turizm, NEOPLAN’dan
vazgeçmedi. Filosu tamamen
NEOPLAN otobüslerden
oluşan SEÇ Turizm, 10 NEOPLAN
Cityliner ve 6 NEOPLAN Tourliner
EfficientLine daha aldı.
ç Sayfa 2
UD-2:Layout 1 6.06.2014 20:03 Page 1
2
OTOMOTİV
9 Haziran 2014 Pazartesi
SEÇ Turizm, 16 NEOPLAN ile filosunu yeniledi
SEÇ Turizm, NEOPLAN’dan vazgeçmedi.
Filosu tamamen NEOPLAN otobüslerden
oluşan SEÇ Turizm, 10 NEOPLAN Cityliner ve
6 NEOPLAN Tourliner EfficientLine daha aldı.
S
EÇ Turizm’in yeni otobüslerinin teslimat töreni MAN’ın
Ankara’daki fabrika sahasında gerçekleşti. Törene MAN ve SEÇ
Turizm yöneticileri katıldı. Teslimat töreninde konuşan SEÇ
Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Konukoğlu, “NEOPLAN
otobüslerimizi teslim almaktan büyük mutluluk duyuyorum”
derken, sözlerine şöyle devam etti: “Filomuzun tamamı NEOPLAN
otobüslerden oluşuyor. Yıllardır gerçekten neredeyse sorunsuz
operasyonlar yaptık. Hem yolcularımızı rahat ettirdik, hem firma
olarak biz çok memnun olduk. Şimdi çok daha iddialı bir kararla 16
MAN NEOPLAN’ı daha filomuza ekledik. Türkiye otobüs
sektöründe çok daha güçlü bir vizyonla yolumuza devam edeceğiz.
İnanıyorum ki NEOPLAN yüksek kalitesi, yakıttaki tasarrufu,
dayanıklılığı, yedek parça ve işletme maliyetlerinin uygunluğu,
konforu bizi çok daha büyük hedeflere taşıyacak. Yıllardar bu gücü
hissettik, daha uzun yıllar da NEOPLAN ile birlikte zirvelere
tırmanmaya kararlıyız.”
Devamı var
Konukoğlu toplam 50 adetlik siparişin ilk 16 adedini teslim
aldıklarını ifade ederken filoya NEOPLAN Starliner ve Cityliner
otobüslerinin yanı sıra ilk defa Tourliner EfficientLine otobüsleri de
kattıklarını kaydetti ve “Tourliner EfficientLine otobüsler, sınıfının
en ekonomiği olması, renkli yan camları, alüminyum alaşımlı özel
jantları ile filomuza değer katacak” dedi.
NEOPLAN tüm dünyada kabul gördü
MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Satış ve Pazarlama
Direktörü Eren Gündüz ise de yaptığı konuşmada NEOPLAN
Teslimat törenine SEÇ Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Konukoğlu, Genel Müdür İbrahim Güler, MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret
A.Ş. Satış ve Pazarlama Direktörü Eren Gündüz, MAN Finance Genel Müdürü Vahit Altun, MAN Satış Sonrası Hizmetler Grup Müdürü
Can Cansu, Bölge Otobüs Satış Yöneticisi Emrah Albustanoğlu katıldı.
Cityliner ve NEOPLAN Tourliner otobüslerinin üretildiği günden beri
tüm dünyada kalitesi ve konforuyla kendini kabul ettirmiş otobüsler
olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “MAN’ın ürettiği otobüsler
tüm dünyada olduğu gibi Türkiye turizm ve ulaştırma sektörünün de
gözdesi durumunda. Aracın sahip olduğu yüksek yakıt tasarrufu ve
Parisliler işe hibrid ve CNG’li Iveco Bus’larla gidecek
Paris, yeni otobüs
alımında tercihini
hibridli ve CNG’li
Iveco Bus’lardan yana
kullandı. Paris’in
toplu taşımacılığında
Iveco Bus’ın hibdidli
ve CNG’li (Doğalgaz)
otobüsleri
kullanılacak.
Geçtiğimiz aylarda
Paris Ulaşım Araçları
İşletmecisi/Régie
Autonome des
Transports Parisiens
(RATP) şehiriçi
ulaşımda kullanılmak
üzere 12 metrelik
otobüslerden oluşan
toplam 2 bin adetlik
dört ihale açtı.
RATP’nin 2014-2017
yılları arasında alımını
yapacağı hibridli ve
CNG’li otobüsler için
açılan dört ihaleden
ikisini Iveco Bus
kazandı. Böylece Iveco
Bus, RATP’ye 500 adet
hibridli ve CNG’li
otobüs teslim edecek.
düşük emisyon değerleri işletmeci şirketlere önemli avantaj sağlıyor.
Bunun yanında dayanıklılığı, yüksek teknolojisi, yaygın servis ağı,
düşük işletme maliyetleri MAN’ı vazgeçilmez hale getiriyor.” MAN
Finans Genel Müdürü Vahit Altun da kolay finansman olanaklarıyla
müşterilerin etkin sonuca ulaşmasını sağladıklarını vurguladı.
Türkiye ihracatının yüzde 15’i
otomotiv endüstrisinden
O
tomotivde AB
ülkelerindeki yükseliş
trendi Uludağ
Otomotiv Endüstrisi
İhracatçıları Birliği’nin (OİB)
dış satışlarını da zirveye
çıkardı. OİB, 3 aydır arka
arkaya 2 milyar dolar dış satış
bandını aştı. OİB Başkanı
Orhan Sabuncu, “AB
ülkelerindeki yükseliş
trendinin devam etmesiyle bu
bölgedeki dış satış payımızı
yüzde 74 seviyesine çıkardık.
Sürdürülebilir bir büyüme
yakaladık” dedi.
Orhan
Sabuncu
Otomotiv endüstrisi,
ihracatta büyük bir başarıya
daha imza attı ve 2008 yılından
bu yana ilk kez üç ay arka
arkaya 2 milyar dolar barajını
aştı. Uludağ Otomotiv
Endüstrisi İhracatçıları
Birilği’nin (OİB) Mayıs ayı
ihracat verilerine göre Mart ve
Nisan aylarında 2 milyar doları
aşan dış satış başarısı Mayıs
ayında bir kez daha
tekrarlandı.
Türkiye’nin Mayıs ayı genel ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6
oranında artarak 13 milyar 412 milyon dolar olarak gerçekleşirken, otomotiv
endüstrisi ihracat artışındaki başarısını da ikiye katladı. Mayıs ayında 2 milyar 54
milyon dolarlık dış satış gerçekleştiren otomotiv endüstrisi, Türkiye genel
ihracatından da sektörel olarak yüzde 15 pay aldı.
OİB Başkanı Orhan Sabuncu, “Yılın ilk beş ayında endüstrimiz yüzde 11 artış
sağlayarak 9 milyar 691 milyon dolarlık ihracat yakaladı. Yılı yarılamadan
hedefimizin yarısına çok yaklaştık. Yılın ikinci döneminde otomotiv endüstrimizden
daha da iyi bir performans bekliyoruz. Böylece yıl sonunda 23 milyar dolar üzerinde
bir ihracata ulaşmayı ümit ediyoruz” şeklinde konuştu.
Tüm ürün gruplarında artış
Mayıs ayı ihracatında 2013’ün aynı dönemine göre ürün grupları incelendiğinde
yan sanayi yüzde 6 büyümeyle 837 milyon, binek otomobiller yüzde 5 artışla 679
milyon, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar yüzde 42 yükselişle 414 milyon,
otobüs-minibüs-midibüs ürün grubunda ise yüzde 11 gelişmeyle 92 milyon dolarlık
ihracat gerçekleşti.
Yılın ilk 5 ayında, yine geçen yılın aynı dönemine göre yan sanayi yüzde 10 artış ve
4 milyar 129 milyon, binek otomobiller yüzde 11 büyümeyle 3 milyar 216 milyon,
eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar yüzde 17 yükselişle 1 milyar 788 milyon,
otobüs-minibüs-midibüs ürün grubunda da yüzde 6 gelişmeyle 415 milyon dolarlık
dış satışa imza atıldı.
UD-3:Layout 1 6.06.2014 20:04 Page 1
OTOMOTİV
9 Haziran 2014 Pazartesi
3
TEMSA ile tarihe yolculuk başlıyor
TEMSA, “Otobüsü Yakala Tarihe Yolculuğa Başla” projesi ile örnek bir sosyal sorumluluk projesine daha imzasını attı. TÜRSAB ile işbirliği
yapılarak gerçekleştirilecek proje kapsamında, yerli ve yabancı turistlere, Tarihi Yarımada’daki müzelere ücretsiz ulaşım imkânı sağlanacak.
T
EMSA ve TÜRSAB, yerli ve yabancı turistler
ile müzeleri ziyaret etmek isteyen
İstanbullular’ın Tarihi Yarımada’ya
ulaşımını kolaylaştırmak için örnek bir işbirliğine
imza attı. “Otobüsü Yakala Tarihe Yolculuğa
Başla” projesi’nin tanıtımı için, 3 Haziran Salı günü,
İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde basın toplantısı
gerçekleştirildi. Toplantıya; İstanbul Kültür ve
Turizm İl Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili,
Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Prof. Dr. Haluk
Dursun, TEMSA Global Genel Müdürü Dinçer
Çelik, Satış ve Pazarlama Müdürü Murat Anıl ve
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy katıldı.
TEMSA ile TÜRSAB’ın işbirliği
Toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin
turizmine ve kültürüne katkıda bulunmaktan
memnun olduklarını belirten TEMSA Global Genel
Müdürü Dinçer Çelik “Turizm sektörü büyümeye
devam ediyor. Ülkemiz her yıl yeni rekorlara
koşuyor. İstanbul 10 milyonu aşkın turisti
ağırlayan bir kent haline geldi. Bunlar yeter mi,
yetmez. Turist sayısı ve geliri açısından
önümüzdeki yıllarda daha fazla pay elde edeceğiz.
Buna inanıyoruz. Bu başarıların elde edilmesinde
TÜRSAB’ın çok önemli çalışmaları var. TEMSA
olarak turizmin gelişimine katkı sağlayacak her
projenin içinde yer almak bizim önceliklerimiz
arasında. “Otobüsü Yakala, Tarihe Yolculuğa
Başla” projesi’nin startını TÜRSAB Başkanı Sayın
Başaran Ulusoy ile birlikte bugün veriyoruz.
Turistler tarihi mirasımızı keşif yolculuklarına
Prestij otobüslerimizle çıkacaklar. Böylece
müzelere ulaşım konforlu bir seyahat süreci ile
sağlanmış olacak” dedi. TEMSA’nın 65 ülkeye
gerçekleştirdiği ihracat ile ülkemize katma değer
sağlamaya devam ettiğini de sözlerine ekleyen
Çelik; “Binlerce TEMSA otobüsümüz yurtdışında
ülkemizin gururu oluyor. Bu proje ile de turizmin
gelişimine, ülkemizin değerlerinin tanıtımına katkı
sağlayacağımız için çok mutluyuz. Bundan sonra
da turizm sektörünün gelişimine yönelik her
projenin içinde yer almaya devam edeceğiz.
TÜRSAB Başkanı Sayın Başaran Ulusoy’a turizm
sektörünün gelişmesine yönelik sürdürdüğü
yoğun çabalar için hem ülkem adına hem de
kurumumuz TEMSA adına teşekkür
ediyoruz.”diye konuştu.
Müzekart sahipleri
yararlanabilecek
Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen “Otobüsü
Yakala Tarihe Yolculuğa Başla” projesi
kapsamında TEMSA tarafından tahsis edilen
konforlu bir otobüs, Haziran’ın üçüncü
haftasından itibaren her gün saat 10:00’da Taksim
Meydanı’ndan Sultanahmet’e doğru hareket
edecek. Koltuk arkası ekranlarda Anadolu’daki
tarihi ve kültürel değerlerle ilgili kısa filmin
gösterileceği otobüs, saat 13:00’te Sultanahmet
Meydanı’ndan ayrılarak uluslararası modern
sergilere ev sahipliği yapan Emirgan’daki Sakıp
Sabancı Müzesi’ne doğru hareket edecek. Otobüs,
saat 15:30’da Sakıp Sabancı Müzesi’nden ayrılarak
Taksim’e geri dönecek. İstanbul’un en prestijli
müzelerine ücretsiz ulaşım imkânından T.C.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Müzekart ve
Müzekart+ sahipleri yararlanabilecek.
Bosch, Türkiye’ye 2014’de 135 milyon Euro’luk yatırım
Dünya araç kiralama devi Enterpreise Türkiye’de!
B
D
osch Türkiye Temsilcisi Steven Young ,
Türkiye’de 42 yıldır üretim yapan
Bosch’un şu ana kadar yapılan 2 milyar
Euro’luk yatırımın üzerine 135 milyon Euro
daha ekleyeceğini söyledi. Bosch Türkiye’nin bir
yılını değerlendiren Young “Bu yıl
yatırımlarımızın aslan payı Bursa’daki otomotiv
fabrikalarımıza ait. Gerçekleştirdiğimiz tüm
yatırımlar sonucunda Türkiye, Bosch’un en
önemli üretim merkezlerinden biri haline geldi”
dedi. Dünyanın önde gelen teknoloji ve hizmet
sağlayıcısı Bosch’un Türkiye Temsilcisi Steven
Young düzenlediği basın toplantısında, 2013
yılını değerlendirdi, 2014 yılının hedeflerinin
paylaştı. “Yaşam için teknoloji” sloganıyla yola
çıkan Bosch Grubu’nun, 2013 yılında global
satışlarını yüzde 3.1 artırarak cirosunu 46.1
milyar Euroya yükselttiğini dile getiren Young,
Bosch’un Türkiye’ye 42 yılda toplam 2 milyar
Euro’luk yatırım yaptığını anımsatarak 2013’te
yapılan 155 milyon Euro’luk yatırıma bu yıl da
135 milyar Euro’luk yatırımın ekleneceğini
belirtti. Bu yıl yatırımların aslan payının
Bursa’daki otomotiv fabrikalarına ait olacağını
dile getiren Young “Gerçekleştirdiğimiz tüm
yatırımlar sonucunda Türkiye, Bosch’un en
önemli üretim merkezlerinden biri haline geldi”
dedi. Bosch’un Türkiye’den 5 kıtaya ihracat
yaptığını belirten Steven Young “Türkiye’de
bulunan 8 fabrikamızdan 5 kıtada, 40’tan fazla
ülkeye ihracat yapıyoruz” diyerek son verdi.
ünyanın en
büyük araç
kiralama
firması Enterprise’ı
Türkiye’ye getiren Yes
Oto Kiralama ve
Turizm Yatırımları
A.Ş., 4 Haziran 2014
tarihinde Swiss Otel’de
gerçekleştirdiği basın
toplantısında Türkiye
hedeflerinden bahsetti.
Konuyla ilgili olarak
gelecek hedeflerinden bahseden Yes Oto
Kiralama ve Turizm Yatırımları A.Ş Yönetim
Kurulu Başkan Yardımcısı Özarslan Tangün
gerçekleştirilen basın toplantısında; “Enterprise
ile yaptığımız 10 yıllık anlaşma ülkemizdeki araç
kiralama sektörüne hareket katacak. Enterprise
dünyanın en büyük araç kiralama firması. Sahip
oldukları vizyon ve tecrübeye bizim Türkiye
pazarındaki geçmişimiz ve deneyimlerimizi de
eklediğimizde,
sektöre yepyeni bir
hizmet anlayışı ve
bakış açısı getirerek
sektörün
gelişimine öncülük
etmeye devam
edeceğiz. Yes Oto
Kiralama 2 bin 500
araçlık filosuyla şu
anda ülkemiz araç
kiralama pazarının
en önemli
oyuncularından biri. Enterprise imzasıyla birlikte
21 Haziran tarihinden itibaren sektöre yeni bir
soluk ve global vizyon getirerek her alanda fark
yaratacağız. Şu an 25 ilde 45 ofisimizle hizmet
veriyoruz, ilk hedefimiz 2015 yılı sonuna kadar
ofis sayımızı 60’a çıkarmak. Gelecek 3 yıl
içerisinde de filo kapasitemizi 5 bin araca
çıkararak 150 milyon TL’nin üzerinde yatırım
yapmayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu.
UD-4:Layout 1 6.06.2014 20:05 Page 1
4
GÜNDEM
Mehmet Erdoğan
Birbirimizle
değil, diğer
modlarla
rekabet
9 Haziran 2014 Pazartesi
Habur’daki yetersizlikler yolculara eziyet çektiriyor
Son yıllarda Ramazan’ın araya girmesiyle
iyiden iyiye kısalan sezonda para
kazanabilmenin derdine düşen
meslektaşlarımız bir yandan kendi meslektaşları
ile, bir yandan da hızlı trenle bir yandan
havayolu ile bir yandan da özel otomobiller ile
rekabet ediyor. Bu noktada benim
sektörümüzün değerli üyelerine
söyleyebileceğim tek şey diğer ulaşım modları
ile rekabeti ön plana almak gerektiğidir.
Sektörümüz kendi içinde rekabeti en yüksek
sektörlerin başında geliyor. Firma sayımızın
çokluğu sektörümüzün hem rengi oluyor hem
de rekabetin ana nedeni. Aynı noktalara
düzenlenen seferler yolcularımızın seçim
şansını en düzey tuttuğu için firmalarımız
arasında da büyük bir rekabet yaşanıyor.
Bu noktada yıllardır konuştuğumuz konu
rekabetin fiyatta değil kalitede olması
gerektiğidir. 2014 yılının sezonu başlarken de
bu fikrimizden vazgeçmedik. Firmalarımız bu
sezonda da sektör içi rakipleri ile mücadele
edebilmek için fiyat kozunu değil katle kozunu
kullanmalıdır. Daha nitelikli ve kaliteli hizmet
düşük fiyata göre daha çok yolcu taşınmasını
sağlayabilir. Rakibine göre biraz daha düşük bir
fiyatla yolcu taşımak için kaliteden verilecek
herhangi bir taviz yolcunun artmasına değil
azalmasına neden olacaktır. Kalitesiz hizmetle
karşı karşıya kalan yolcu, daha fazla vereyim
ama kaliteli hizmet alayım düşüncesi ile hareket
edecektir.
Bu nedenle firmalarımız bilet fiyatlarını
rakiplerine göre düşük tutarak değil, teknoloji
yenileyerek, araç yatırımı yaparak, kaptan ve
araç içi personellerine en üst düzeyde eğitim
vererek yolcu artışı sağlayabilir. Sezonda bu
gerçeği göz önüne alarak, hem sektörün hem de
firmanın kaybetmesine neden olacak fiyat
rekabetlerine girilmemesi gerektiğine dikkat
çekiyorum.
Diğer taraftan verilecek kaliteli hizmet,
sektörümüzün dış rakibi olan hava, demir,
deniz yolu ve özel otomobillerden
otobüslerimize doğru bir yönelimi de
sağlayabilir. Sektörümüzün önceliği de bizce
bu olmalıdır.
Haziran ayında açılması planlanan Ankaraİstanbul Yüksek Hızlı Tren hattına da ayrı bir
parantez açmak istiyorum. Hızlı trenin fiyattaki
rakibi otobüs olmamalıdır. TCDD Genel
Müdürü Sayın Süleyman Karaman’ın daha önce
yaptığı otobüsten pahalı, uçaktan ucuz
açıklamalarına itibar ediyoruz. Fiyat
politikasında agresif bir anlayışta
olmayacaklarını ve ulaşım ekonomisinin
evrensel kriterlerine uyacaklarını umuyoruz.
I
rak-Türkiye arasında günde toplam 18 sefer
yapan Best Van Turizm Yurtdışı Filosu Genel
Müdürü İrem Bayram, Irak’a yolcu taşırken
Habur Sınır Kapısı’nın yetersizliğinden dolayı
yolculuk sürelerinin 7-8 saat uzayabildiğini söyledi.
“Biz her zaman kalkış saatini belirleyebiliyoruz, ama
varış saatini belirleyemiyoruz. Çünkü Irak’a varış
saatimiz tamamıyla gümrükteki trafiğin ve araç
sayısının insafına kalmış durumda. Bu nedenle biz
bunu tarifeli sefer adı altında bazen
nitelendiremiyoruz” diyen Bayram kurallara uyan
şirketlerin ve asıl olarak yolcuların mağdur
edilmemesi için gereken önlemlerin bir an önce
alınmasını istediklerini dile getirdi.
Denetime evet ama…
Gümrük kapısında herhangi bir otobüste arama
yapılırken, arkasındaki araçların bu işlem bitene
kadar bekletilmesinin 7-8 saate varan zaman
kayıplarına neden olduğunun altını çizen Bayram,
“Habur Sınır kapısında birkaç tane farklı köprünün
yapılması, hukuk kurallarına aykırı davranan
araçların ayrı sahalara çekilip oralarda incelenmesi,
x-ray cihazlarının sayısının artırılması gerekiyor.
Daha denetimli bir şekilde geçiş yapılmasına asla
karşı değiliz ama kurallara uyarak çalışan otobüsleri,
kurallara uyarak çalışan şirketlerin, yolcuların
mağdur edilmemesini istiyoruz. Arama yapılan
araçların, arkadaki araçların işlemlerinin
yürüyebilmesi için ayrı bir sahaya çekilsin. O sahada
aramalar devam ederken arkadaki araçlar normal
seyrinde devam etsin” diye konuştu.
Yolcunun suçu ne?
Herhangi bir firmanın otobüsü aranırken,
arkadaki otobüslerin bekletilmesinden asıl mağdur
Çarşamba Otogarı da korsana savaş açtı
4
925 sayılı Karayolu Taşıma
Kanunu ve Yönetmeliği’nin
ilgili maddesine göre biletin
üzerinde yazılı biniş ve iniş
noktaları dışında yolcu indirmek
yasak olmasına rağmen
yönetmeliğin ilgili maddesine
rağmen kural dışı taşımalar
devam ediyor.
Denetimsiz yapılan taşımaların
yolculara ve karayolu yolcu
taşımacılığı sektörüne büyük
zararlar verdiğinin altını çizen
Çarşamba Otogar Müdürü Sedat
Çetin, yapılan denetimlere rağmen bazı firmaların otogar dışında yolcu alıp indirdiğini
belirterek, mevzuata aykırı taşımacılığa karşı mücadele verdiklerini belirtti. “Biz
firmalarımızın otogarlardan trafik ekipleri tarafından kontrol edildikten sonra yola
çıkmasını istiyoruz” diyen Çetin, sözlerine şöyle devam etti; “Denetimsiz yapılan her
taşımacılık insanımıza ve sektörümüze zarar verir. Bu konuda ekip olarak kanunlar neyi
istiyor ise o şekilde taşımacılık yapılması için çalışmalarımız sürecektir.”
Otogar civarı MOBESE ile denetleniyor
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliği’nin ilgili maddesine göre biletin
üzerinde yazılı biniş ve iniş noktaları dışında yolcu indirmenin yasak olduğunu
hatırlatan Çetin, “Çarşamba Otogarı civarında yolcu indirmek ve bindirmek yasaktır.
Söz konusu noktalarda bulunan MOBESE kameraları ile kurallara uymayan sürücüler
tespit edilmekte ve haklarında cezai işlem uygulanmaktadır” dedi.Çetin mevzuata
uygun yapılmayan ve dürüst çalışan sektör mensuplarını mağdur eden taşımacılara
karşı mücadelelerinin devam edeceğini belirterek, “Bize verilen görevleri bundan sonra
da en iyi şekilde yerine getireceğiz. Sektörümüzün önemli bir sorununa çözüm yolunda
katkı vermeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
olanın yolcular olduğunun altını çizen Bayram; “Bu
bir prosedürdür, aracın aranması gerekiyorsa
aransın. Ama araç başka bir sahaya alınsın
gerekiyorsa 5 saat aransın, x-ray’e gönderilsin, orada
bekletilsin ama arkadaki araçlara da yol verilsin,
başkası yüzünden o araçlar beklememeli, bir
bakıyoruz otobüs gümrükten 7 saat sonra çıkmış.
Kalkış saatini biliyoruz ama varış saatini bilmiyoruz.
Burada yolcunun suçu, günahı ne? Biz orada sıkıntı
çekiyoruz ama sadece otobüs şirketleri değil, oraya
ihracat yapan Türk vatandaşları da sıkıntı çekiyor. Bu
konuda gerçekten çok acil bir çözüm gerekiyor,
köprü sayılarını, saha sayılarını mutlaka artırmak
gerekiyor” dedi.
Otokontrol had safhada
Best Van Turizm olarak şirket içi otokontrolü üst
düzeyde tuttuklarını söyleyen İrem Bayram, her Best
Van otobüsünün 8 farklı kamera ile 24 saat boyunca
izlendiğini kaydetti. Ayrıca iki gümrükte de Habur
tarafında da, Irak tarafında da gümrüğe girmeden
önce bizim otobüslerin Best Van Turizm personelinin
aracı aradığını vurgulayan Bayram gümrükteki bu
beklemelerin insan hakkı ihlali olduğunu da
savundu. Bayram şöyle konuştu: 7- 8 saate varan
beklemelerin Bizim işimizi aksatmanın ötesinde
insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyorum. Bir
insanı 7-8 saat hiç gereği olmadığı halde bir yerde
bekletmek özgürlüğü kısıtlayıcıdır. Bazen kurallar da
değişiyor. Yolcu otobüsten çıkmayacak 7 saat
otobüste oturacak deniyor. Bu da bizce insan
haklarına aykırı.”
300 litre yakıt sınırlaması
İrem Bayram’ın dikkati çektiği bir diğer konu ise
otobüslerin Irak’tan Türkiye’ye girerken depolarında
bulundurabileceği akaryakıt miktarı oldu.
Türkiye’nin otobüsün deposunda sadece 300 litre
yakıt olmasına izin verdiğini belirten Bayram,
“Gümrükten geçiyorum aracım İstanbul’a gelecek ve
İstanbul’a gelip dönen bir araç bin 100 litre mazot
yakıyor. Oysa bizim sadece 300 litre alabilme
hakkımız var. Bunun bize göre olması gereken kuralı
şudur: Bize yetecek kadar mazot alma hakkı verin,
yani Mersin’e gidecek aracın 600 litre alması
gerekiyorsa 600 litre verin. Ben mazot ticareti
yapmak zaten istemiyorum, benim amacım sadece
bana yetecek kadar yakıtı almak” dedi.
“Mütekabiliyet istiyoruz”
Diğer taraftan bu kuralların Irak plakalı otobüsler
için geçerli olmadığını vurgulayan Bayram, “Biz Irak
sahasına girdiğimizde bir bedel ödüyoruz. Ama Irak
otobüsleri bizim sahamıza girdiğinde bedel
ödemiyor, Bizim Irak’a girip çıkmamız 300 dolar
demek. Neden bizim ülkemizde de Iraklı araçlar için
aynı politika yok, mütekabiliyet yok, bizim rekabet
gücümüz o zaman nerede kalıyor, mütekabiliyet
istiyoruz” dedi.
Doluluk oranları yıl boyunca yüzde 80’in altına
düşmeyen Best Van Turizm 2013 yılında
Türkiye Irak arasında 140 bin yolcu taşıdı.
2014 yılının ilk beş ayında Irak- Türkiye
arasında taşınan yolcu sayısı 72 bin 350’ye
ulaşırken, İrem Bayram 2014 yılında TürkiyeIrak arasında en az 200 bin yolcuyu taşımayı
hedeflediklerini kaydetti.
Taksiciler de sezona hazırlanıyor
B
üyük İstanbul
Otogarı’nda hizmet
veren taksici esnafı, 4
Haziran Çarşamba günü
gerçekleştirdikleri toplantıda
bir araya gelerek sezon öncesi
yaptıkları hazırlıkları
değerlendirdi. Toplantıda
İstanbul Otogarı Genel
Koordinatörü Ali Çıkkan,
Koordinatör Yardımcısı
Selami Güneş, İstanbul
Otogarı Müdürü Arif Alim,
TOFED Halkla İlişkiler
Uzmanı Mehmet Hoşinli de
hazır bulundu. İstanbul
Otogarı Genel Koordinatörü
Ali Çıkkan, firmaların
yolcularına daha iyi hizmet
verebilmek için yoğun
çalışmalar yaptığını, aynı
performansı taksici esnafından
da beklediklerini, yolcu
memnuniyetinin bir bütün
olduğunu söyledi.
Firmalar yeni sezona sorunsuz girmek istiyor
Kırmızıgül otogar yazıhanesini açtı
K
urulduğu 2007 yılından bu
yana ağırlıklı olarak Almanya,
Romanya, Kerkük, Erbil
güzergahlarında yolcu taşıyan
Kırmızıgül Turizm, 6 Haziran Cuma
günü otogar yazıhanesini açtı. Açılış
kurdelesini Büyük İstanbul Otogarı
Genel Koordinatörü Ali Çıkkan’ın
kestiği törene Kırmızıgül işletmecileri
Ender Hadioğlu ve M. Fasih
Kırmızıgül’ün yanı sıra çok sayıda
davetli katıldı. Firmanın beş yıldan bu
yana Irak hattında hizmet verdiğini
belirten M. Fasih Kırmızıgül yeni
açılan yazıhane ile birlikte Kırmızıgül Turizm’in İstanbul-Mardin ve Mersin-Mardin
hattında çalışacağını ifade etti. Yeni hatlarda toplam 12 araç çalışacağını söyleyen
Kırmızıgül; “Halkımıza en iyi hizmeti vermeyi hedefliyoruz” dedi.
K
arayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı sektörü
okulların kapanmasıyla birlikte resmen başlayacak
olan sezona sorunları en aza indirilmiş şekilde
başlamak istiyor. Firmalar sezonun yaklaşmasıyla beraber
hazırlıklarını hızlandırırken TOFED de bu konuda
yapılan hazırlıkları değerlendirmek ve çalışmalar
hakkında bilgi almak amacıyla bir dizi toplantı düzenledi.
TOFED Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantılara, İç
Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu
firmaları katıldı. TOFED Genel Sekreter Yardımcısı
Hayrettin Yağız sektör mensuplarını bir araya getiren
toplantılarda sorunların masaya yatırıldığını kaydetti.
Firmaların özellikle sektör içi fiyat rekabetinden muzdarip
olduklarını belirttiğini söyleyen Yağız, sektördeki
rekabetin fiyatta değil kalitede olması gerektiğinin bir kez
daha vurguladı. Yağız, “Havayolu ve hızlı tren ile rekabet
etmeye çalışan sektörümüzün kendi içinde fiyat
rekabetine girmemesi gerekir. Bu sezonda her firmamız
para kazanabileceği fiyatlarla bilet satmalıdır.
Firmalarımız rakibinden bir yolcu daha fazla taşımak için
bilet fiyatlarını düşürmemeli. Para kazanılamayacak
fiyatlarla yolcu taşımak demek hem sektörü hem de
firmanın kendisinin tehlikeye sokar. Firma para
kazanamazsa ya kepenk kapatır ya da ulusal bir firmanın
bireyselcisi haline dönüşür. Bu riskler iyi
hesaplanmalıdır” dedi.
UD-5:Layout 1 6.06.2014 20:05 Page 1
GÜNDEM
9 Haziran 2014 Pazartesi
5
Ali Çıkkan
Dr. Sinan Havsalı:
alicikkan@tofed.org.tr
“Sektörden görüş almadan yasa çıkmaz”
Fransa’da ulaştırma ile ilgili yasa veya yönetmelik çıkartılmadan önce
STK’lardan ve ilgili paydaşlardan mutlaka görüş alındığını belirten Dr.
Sinan Havsalı; “Fransa’da, tartışılmadan görüşülmeden günü birlik
n Röportaj:
çıkartılan bir yasa veya yönetmelik yoktur” dedi.
Şeref KILIÇLI
F
ransa Ulaştırma Bakanlığı ve belediyelere ulaştırma konularında danışmanlık ve
mühendislik hizmeti veren Horizon Conseil’in Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sinan
Havsalı ile gerçekleştirdiğimiz röportajın ikinci bölümünü yayınlıyoruz.
Türkiye’de, Şubat ayında, torba yasa içerisinde kabul edilen bir düzenlemeyle,
şehirlerarası bütün otobüslerin parktaki araçlar da dahil olmak üzere, 7 Temmuz 2018
tarihine kadar engelli taşımaya uygun hale getirilmesi isteniyor, yani araçların engelli
asansörü olacak şekilde yeniden dizayn edilmesi isteniyor. İşletmecilerin ve üreticilerin
teknik ve maliyet bakımından önemli itirazları var fakat özellikle geçiş süresinin kısa
olmasına itiraz ediyorlar. Sizin değerlendirmenizi de almak isterim?
Düşünce ve anlayış olarak engellilerin de hizmetten daha rahat faydalanmalarına imkân
sağlamak olumlu. Ancak yapılması gereken yatırım miktarları çok büyük olduğu için “Bunu
2014 yılında çıkarıp, 2018 yılında tamamen uygulayacağız” demek bir ütopya. Bir misal
vereyim size; Fransa’da 11 Şubat 2005 tarihinde yürürlüğe giren bir yasaya göre; Şubat 2015
tarihinde, halka açık bütün binaların, bütün yolların, bütün toplu taşımacılık araçlarının ve
duraklarının engellilere uygun olması gerekiyordu, yani on yıl süre verilmişti, bütün
belediyelere de bununla ilgili etüt yapma zorunluluğu getirilmişti. 2014 yılının sonuna kadar
bunun başarılmasının imkân dahilinde olmadığı için, bakanlar kurulunun isteğiyle Şubat
ayında bir kararname çıktı ve süre 2019 yılına uzatıldı ki bu gayet normal! 2014 yılının
sonunda bitmesi imkânsızdı, çünkü yapılması gereken yatırım miktarları çok yüksekti.
Bu konuda, Fransa’da da bir değişiklik oldu mu?
Fransa’da şehirlerarası karayolu yolcu taşımacılığında şöyle bir değişiklik oldu; yeni
trafiğe çıkacak araçlarda uygunluk şartı konuldu, eski araçlarda bir değişiklik yapılması
istenmedi. Yani, düzenlemeden önce hizmet veren aracı trafikten men etmek veya onun
üstünde tadilat yaptırmak diye bir şey yok, bu konuda yapılan düzenleme; kota koymadan
bütün yeni araçlara engelli taşımaya uygun olma şartını getirdi.
Düzenleme ne zaman yapılmıştı?
Şehirlerarası karayolu yolcu taşımacılığını turizm otobüsleri yapıyorlar. Turizm otobüsleri
için de yasa 2009 yılında çıkmıştı fakat araçlarla ilgili yönetmelik 2011 yılında devreye sokuldu
çünkü otomotiv sanayinin buna hazırlanmasının gerekliliği vardı.
Devlet engelliye uygun araç
alımında destekte bulunuyor mu?
Devlet yeni araç alımında
herhangi bir katkıda bulunmuyor
fakat teknolojik olarak hazır hale
gelmeleri için otomotiv sanayine
birtakım desteklerde bulunmuştu.
Araçların fiyatında ise tabiî ki
otomatik olarak bir artış oldu.
Çok diyarlar
gezdim
IPRU çalışmalarının başlamasıyla ve bu
çalışmaları yürütmek üzere sorumluluk
yüklenmemle birlikte, Balkanlar’dan Rusya’ya,
Ortadoğu’dan, Afrika’ya kadar onlarca ülkeye gittim
ve bu ülkeleri, ulaşım sistemlerini gözlemleme fırsatı
buldum. Çoğu AB üyesi olan Balkan ülkelerinin hızlı
Avrupalılaşma sürecine tanıklık ettim. Şu anda
dünyayı ciddi anlamda etkileyen krizin merkezleri
olan Ukrayna ve Rusya’da gözlemlerde bulundum.
Tarih boyunca kaynayan kazan olan ve bizim de
kuzeybatısında yer aldığımız Ortadoğu ülkelerinde
taşımacılık da dâhil hala yapılması gereken çok iş
olduğunu, bizde çok eleştirilen demokrasinin dahi,
bu coğrafyadaki ülkelerin pek çoğunda zerresinin
bulunmadığını tespit ettim. Mesela Suriyeli
otobüsçülerle IPRU katılım protokolü imzalandıktan
sonra Beşar Esad’ın çizdiği kanlı yolun tamamını
yakından takip etme olanağı buldum. Afrika’da
Sudan’da yaşananları, bahtı kara diye isimlendirilen
bu kıtanın bahtının ağarmasına daha çok zaman
olduğunu hissettim. Gittiğimiz hemen her ülkede
Türkiye’den bir meslektaşımızın bulunduğunu
görmenin mutluluğunu yaşadım…
Hani derler ve sorarlar ya; “Çok gezen mi, çok
okuyan mı daha çok bilir?” diye… Elbette okumak
çok önemli ama gezip görmenin de insanın kişisel
gelişiminde çok payı olduğunu anladım. Farklı
kültürleri tanımak, farklı kentleri gezmek, oraların
insanlarıyla oturup ortak bir proje üzerinde
konuşmak, yakın zamanda yaşanan çatışmaların,
Yugoslavya’da olduğu gibi kanlı savaşların nelere
mal olduğunu görmek önemli deneyimler edinmeme
ve paha biçilmez değerde bilgiler almama neden
oldu.
Buradan hareketle, bir yandan IPRU projesini
başarıya ulaştırmanın keyfini tüm çalışma
arkadaşlarımla birlikte yaşarken, bir yandan da
dünya hakkında, en azından komşumuz sayılacak
ülkeleri tanımış olmanın güzelliğini de yaşadım…
IPRU büyüyecek… IPRU’nun üye sayısı her yıl
daha da artacak. Ülkeler arasındaki sınırlar karşılıklı
ziyaretler ve gerçekleştirilecek işbirliği ile yok
olacak… Bu misyonu üstlenmiş tüm IPRU üyesi
meslektaşlarıma selam olsun diyorum…
En uzun süre Ulaştırma Bakanlığı görevini
yerine getiren kişi olma unvanını elinde
bulunduran Sayın Binali Yıldırım’ın yeni görevini
de buradan tebrik etmek isterim. Sektörümüze
uzun yıllar çok değerli hizmetlerde bulunan Sayın
Yıldırım, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
tarafından, Genel Başkan Danışmanlığı görevine
getirildi. Sayın Yıldırım’ın ülkemize ve
sektörümüze verdiği değerli hizmetlere yeni
görevinde de devam edeceğinden hiç kuşkum yok.
Peki şehiriçi otobüs
taşımacılığında, engelliler ile ilgili
durum nedir?
Şehiriçi taşımacılıkta ise sadece
otobüsler değil, duraklar da engelli
taşımaya uygun hale getirildi, onda
ise 2005 yılında kanun çıkarılmış,
2015 yılına kadar süre verilmişti
fakat araçlarda bu değişim çabuk
oldu çünkü insan taşımacılığı için
kullanılan araçlar ortalama 5-6 yılda
bir yenileniyor. Eski araçlar ise
Afrika’ya gönderiliyor, Fransa’nın
ikinci el araçta; en büyük pazarı
Afrika.
Dr. Sinan
Havsalı
Engellilerle ilgili olarak servis
araçları konusunda da bir
düzenleme yapıldı mı?
Engelli vatandaşlar için servis
taşımacılığı da çok geliştirildi. Bunu
belediyeler finanse ediyor. Bazı
belediyeler kendisi yapıyor, bazı
belediyeler ise bu hizmeti özel
sektörden satın alıyor. Mesela
omurilik felçlisi çocukların
okullarına götürülmesi için
belediye imkânlarıyla özel hizmet
sağlanıyor.
“STK’LAR SÜRECİN
İÇİNDE YER ALIR”
Fransa’da taşımacılıkta,
engelli kategorisi nasıl
tanımlanıyor?
Tabii ki engelli kategorisini de ayrıca konuşmak lazım. Fransa’da engelli denildiği vakit,
buna zor yürüyen yaşlı kimse de girer, çocuk arabası olan anne de kategoriye dahildir yani
sadece kör veya tekerlikli sandalye ile hayatını ikame etmek zorunda olan vatandaşlar bu
kategoriye girmiyor.
Peki, ulaştırma ile ilgili kanun ve düzenleme çıkartılmadan önce STK’lardan görüş
alınıyor mu?
Gayet tabiî! Uygulama bu temel üzerinden yürür. Mesela şehiriçi otobüslerle ilgili bir
mevzuat düzenlemesi yapılacaksa; devlet, otobüs üreticileriyle, otobüs işletmecileriyle,
otobüs sektöründe çalışanların sendika temsilcileriyle, ilgili STK’larla mutlaka görüşür. İlk
düşünceler bakanlık içerisinde oluşur, ondan sonra bizim gibi kamuya ulaştırma konusunda
danışmanlık hizmeti veren şirketler tarafından etütler yapılır, sonra bakanlık içerisinde
düzenleme geliştirilir, sonra tartışmaya açılır, nihayetinde de devlet kararını verir. Kanunu
veya kararnameyi çıkartır. Fransa’da, tartışılmadan görüşülmeden günü birlik çıkartılan bir
yasa veya yönetmelik yoktur.
Hızlı trenin bilet fiyatı konusuna tekrar girmek istiyorum. Fransız Devlet
Demiryolları’nın, hızlı trenin bilet fiyatıyla ilgili politikasını değerlendirir misiniz?
Bugün bakıyorsunuz, Fransız Devlet Demiryolları (SNCF) diyor ki; “Biz bir devlet
kuruluşuyuz ve biz kar amaçlı bir kuruluş değiliz.” Ancak bakıyorsunuz Paris-Marsilya hızlı
tren gidiş-dönüş bilet fiyatı, bir Marsilya-İstanbul uçak gidiş-dönüş bilet fiyatından daha
pahalı. Ben cumartesi günü İstanbul’a geldim Perşembe günü Marsilya’ya dönüyorum, uçak
biletine gidiş-dönüş 215 Euro ödedim. Paris-Marsilya arasında, hızlı trenle, ikinci sınıf gidişdönüş biletini üç hafta önceden alırsanız bilet fiyatı yaklaşık 240 Euro ve Paris Marsilya arası
750 kilometre. Bugün Fransız Devlet Demiryolları hızlı trenden yüksek miktarda kar ediyor
fakat konvansiyonel trenlerden zarar ediyor.
TÜM SİGORTALARDA
BÜYÜK İNDİRİM!
TOFED ve SB Sigorta işbirliği ile
sektör mensuplarına tüm
sigorta branşlarında indirim
sunmaya başladı.
TEKLİF ALMADAN
SİGORTA YAPTIRMAYIN!
Müracaat:
Tel: 0212 658 19 32
Faks: 0212 658 39 88
GSM: 0533 225 16 96
e-mail: sigorta@tofed.org.tr
UD-6:Layout 1 6.06.2014 20:06 Page 1
6
ULAŞIM SİSTEMLERİ
Salim Altunhan
2014 Metro
Antalya
Otobüsçülük hem zor zanaattır, hem
de zevkli ve eğlenceli meslektir. Bizler
insanları gezdirmeyi, sevdiklerine
kavuşturmayı kendimize meslek
edinmiş, bu işi yapmaktan büyük zevk
duyan insanlarız. Mutlu oluyoruz, tabi
bu arada hem ziyaret hem de ticaret
kabilinden dur durak bilmiyoruz.
Geziyoruz, tozuyoruz. Geçen bir hafta
boyunca Bulgaristan’da idim.
Bulgaristan’da iken Metro Turizm’in 4-7
Haziran tarihleri arasındaki toplantısına
davet edildim. Apar topar
Bulgaristan’dan döndüm ve ayağımın
tozuyla kendimi Antalya’ya attım. Metro
Turizm’in yılda 3-4 defa yaptığı bu
etkinliğe toplantı da denmez, bir nevi
kamp. Metro ailesi gelir, bir gün 3-4 saat
toplantı yapılır, sonrasında katılımcılar
yer, içer, eğlenir. Bölgelerle birebir
görüşme yapılır.
Şu an Antalya’da ki kamp
fevkaladenin fevkinde devam ediyor.
Perşembe günkü toplantı mükemmeldi.
Metro Holding’in amiral gemisi
otobüsçülüğün kaptanı Genel Müdür
Şenol Ayyıldız dersini çok iyi çalışmış.
Konulara çok hâkimdi ve sunumu
oldukça başarılıydı. Yeni sezona bin
500’den fazla otobüs, İDO ile anlaşma,
Çanakkale’ye özel bir önem verileceği
ve yılda bir milyondan fazla yolcu
potansiyeli olan Çerkezköy’e de Metro
taşımacılığının başlayacağı müjdelerini
verdi. Antalya’dan evvel de geçtiğimiz
hafta Metro ailesiyle Kayseri’de idik.
Metro’nun Temsa’dan aldığı 120
otobüsün teslim törenine katıldım. Dev
bir yatırımla otobüsçülük tarihinin rekor
teslimatına imza atan firma Kayseri’de de
gövde gösterisi yaptı. Genç ve dinamik
ekibi orada da görev başındaydı.
Otobüslerin Kayseri’de teslim alınması
Metro Turizm’in bu güzide kentimize
gelecekte daha da fazla önem
vereceğinin bir göstergesi oldu.
Şenol Ayyıldız liyakat sahibi olmasa,
çalışkan, özverili, iş bilir ve iş bitirir biri
olmasa, ticarette dehasına sahip Galip
Öztürk Şenol Ayyıldız’ı amiral gemisine
kaptan yapmaz. En önemlisi de Şenol
Ayyıldız’ın ekibi bir kolej takımı
havasında. Hepsi birbirinden değerli,
çalışkan, bilgili, birikimli… Gecesini
gündüzüne katıp azimle çalışan genç
arkadaşlar. Ama Şenol Ayyıldız ve
ekibinin öyle bir hasletleri var ki işte bu
anlatılmaz. Ben sadece bu gençlere değil
analarına ve babalarına da çok teşekkür
ediyorum. Böyle büyüklerine, atalarına
saygılı evlatlar yetiştirdikleri için. Hoş
Metro Holding’in yurtiçi ve yurtdışında
ki tüm elemanları efendi, çalışkan, iş
bilir… Ama yine de benim en
beğendiğim yönleri saygılı ve ahde vefalı
olmaları Öztürk ailesinin tüm fertleri,
başta Galip Öztürk olmak üzere ahde
vefalıdırlar. Kırk kralla barışıktırlar. Başta
Galip Öztürk olmak üzere canla başla
çalışan ve tüm Metro ailesine
misafirperverliklerinden dolayı çok
teşekkür ediyorum. Sezonun açılmasına
sayılı günler kala Antalya toplantısı
herkese moral oldu.
Y›l: 12 • Say›: 677 / 9 Haziran 2014 Pazartesi
Kurucusu
Genel Yayın Yönetmeni
Elif ÖZYILMAZ
Galip ÖZTÜRK
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Yayın Sahibi
Şeref KILIÇLI
Mehmet ERDOĞAN
Haber Koordinatörü
Akgün ÖZAĞIR
Yayın Kurulu Başkanı
Necmi HATİPOĞLU
Haber Merkezi
Nurcan GÜNEŞ
TOFED Yayın Kurulu Üyeleri
Editör
Tahsin YÜCEFER
Ali ÇIKKAN
Mevlüt İLGİN
Mevlüt BAYRAK
Ufuk SAKA
Grafiker
Muzaffer AYSU
İletişim
Benay ÖZKAVCI
Hukuk Danışmanı
Ercan HASANBAŞOĞLU
YENİ‹ ULAŞTIRMA DÜNYASI
Gazetesi’nde, yay›nlanan
fotoğraflar›n her türlü telif hakk›
TOFED İktisadi İşletme A.Ş.’ye
aittir. ‹zin al›nmadan kaynak
gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Gazetemiz bas›n iş etiğine ve
ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazarlar›n fikir ve düşüncelerinden
kendileri sorumludur.
Dağıtım
Cenk TOPAL
Namık ÖZTÜRK
www.ulastirmadunyasi.com
Webmaster: Ahmet ÇELİK
Yay›n türü:
Yerel süreli
Haftal›k Gazete
ISSN: 1304-9518
9 Haziran 2014 Pazartesi
İstanbul metrobüsünün doğaya
katkısı 392 milyon dolar
Sürdürülebilir Ulaşım Derneği tarafından hazırlanan “Metrobüs Sistemlerinin Sosyal, Çevresel ve Ekonomik Etkileri” başlıklı
rapor, metrobüsün kentler üzerindeki etkisini açıkca ortaya çıkardı. Rapora göre, kentsel yaşam kalitesinin yükselmesinde
metrobüsün katkısı oldukça yüksek. Raporun özellikle çevresel etkilerine bakıldığında, ülkemizde sadece İstanbul’da kullanımda
olan metrobüs sisteminin sera gazı emisyonlarının azalmasına sağladığı katkı sayesinde 392 milyon dolar tasarruf sağlandı.
kent içi duman, kirlilik ve insan sağlığı üzerindeki
olumlu etkileri ön plana çıkarılabileceğine dikkat
çekilirken özel bir not da düşülüyor: “Kentlerde hava
kalitesini olumsuz etkileyen kirleticiler her şeyden
önce insan sağlığına zarar verir.”
“Hava Kalitesi Üzerindeki Etkileri”nin altının
çizildiği bölümde de hayli çarpıcı noktalar
bulunuyor. Rapor, hava kirliliğinin zararlı etkilerinin
hem ortamdaki kirleticinin yoğunluğuna hem de
maruz kalınma süresine bağlı olduğuna vurgu
yapıyor.
EMBARQ Türkiye Direktörü Arzu Tekir:
“Metrobüsü kullanmaya başlayan vatandaşlar hava
kirliliğine daha az maruz kalırlar. Bunun iki sebebi
vardır. Hem, kent genelinde veya metrobüs içindeki
ortam havasında kirlilik konsantrasyonu daha
düşüktür hem de yolculuk sürelerinin kısalması,
durakta bekleyen veya metrobüs içinde seyahat eden
vatandaşların hava kirliliğine daha kısa süre maruz
kalmalarını sağlar.
R
apora göre yüksek kaliteli metrobüs sistemleri,
kent içi toplu taşımadaki diğer uygulamalar
gibi, kentli insanın yaşam kalitesi, üretkenliği,
sağlığı ve güvenliği üzerinde etki yaratma
potansiyeline sahip. Özellikle çevresel etkiler
açısından incelendiğinde raporda göze çarpan en
önemli detay, hem sera gazı emisyonlarını hem de
kent genelinde hava kirliliğine sebep olan kirletici
emisyonları azalttığı için metrobüs, çevre üzerinde
olumlu bir etkiye sahip. “Çevresel Etkiler” başlıklı
bölümde detaylarıyla söz edilen bu etki için şu
ifadeler kullanılıyor; “Toplam seyahat mesafelerinin
kısalması ve temiz araç teknolojilerinin kullanılması
sonucunda trafikten kaynaklanan emisyonlar azalır.
Özel araç kullanımından metrobüs kullanımına
geçen yolcular toplam seyahat mesafesinin
azalmasını sağlar. Benzer şekilde metrobüs
uygulamalarının çoğunda eski, çevreye zararlı ve
düşük yolcu kapasiteli araçlar devre dışı kalır. Yeni,
tek ve çift körüklü metrobüsler ise kilometre başına
daha fazla yolcu taşımanın yanı sıra, en katı emisyon
standartlarıyla bile uyumludur.” EMBARQ Türkiye Sürdürülebilir Ulaşım Derneği’nin raporu özellikle
İstanbul’dan örneklere yer veriyor. Çarpıcı
örneklerden bir tanesi, ara toplu taşımanın ve
geleneksel otobüs hatlarının yeniden düzenlenmesi.
Bu bölümde, İstanbul metrobüsünde günde 167 ton
karbondioksit eşdeğeri emisyonun azalmasına ve 240
ton-litreden fazla yakıt tasarrufu yapılmasına olanak
sağlanacağına dikkat çekiliyor.
Emisyonlarında azalma
Karbon monoksit ve partikül madde gibi havayı
kirleten emisyonların, hem çevreyi hem de kamu
sağlığını tehdit ettiğine dikkat çekilen “Kirletici
Emisyonlarında Azalma” Başlıklı bölümde, eski ve
düşük kapasiteli toplu taşıma araçlarının
kullanımından vazgeçilerek metrobüs sistemlerinin
Türkiye Şoförler ve
Otomobilciler
Federasyonu (TŞOF)
Başkanı Fevzi Apaydın’ı
federasyon başkanlığına
yeniden seçilmesi
nedeniyle tebrik eder
Samsun’umuza ve
ülkemize hayırlı
olmasını temenni ederiz.
Temsilcilikler
SAMSUN: Meriç ÖZDEMİR 0535 422 59 02
İZMİR: Belma ŞAHANER 0507 236 15 28
Yönetim Yeri
BANKA HESAP NO: ‹ş Bankas›-Otogar Şubesi.: 1215 - 0113724
BASILDI‹ĞI YER: ‹hlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No: 11A/41
Yenibosna-Bahçelievler/‹stanbul Tel: 0212 454 30 00
Haz‹ırlayan ve Sunan: TOFED İktisadi İşletmesi ad›na Genel Müdür: Mevlüt BAYRAK
İstanbulkart’a ‘Verimlilik’ ödülü
KUTLAMA
KARADENİZ BÖLGE TEMSİLCİSİ: Recep SÖYLEMEZ
Büyük ‹stanbul Otogar› Metro Binas› Kat 2 34035 Bayrampaşa / ‹STANBUL
Tel: (0212) 658 08 92 - 658 05 05/117 Fax: (0212) 658 08 91
e-mail: info@ulastirmadunyasi.com
ABONEL‹İK: 6 ayl›k 50 TL- 12 ayl›k 100 TL
Metrobüs sistemleri sonrası eski araçların yerine
gelen yeni otobüslerin metrobüs koridorunda havayı
kirleten emisyonların azalmasına yardımcı
olmaktadır. Dolayısıyla özellikle akciğer
rahatsızlıklarından kaynaklanan erken ölümler ve iş
günü kayıplarının azalması gibi sağlık yararları da
vardır” dedi.
ÖMER PELİT ve KARDEŞLERİ
B
ilim Sanayi ve
Teknoloji
Bakanlığı
tarafından
düzenlenen 2014
Verimlilik Proje
Ödülleri’nde
İstanbulkart, Kamu
kategorisinde
birincilik ödülü aldı.
ATO Congresium
Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayında düzenlenen Verimlilik Haftası
açılışı ve Verimlilik Projeleri ödül törenine Bilim Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Fikri Işık, İETT Genel Müdürü Mümin Kahveci, İETT Genel
Müdür Yardımcısı Dr. Hasan Özçelik, İETT Elektronikkart Yönetim
Müdürü İsmail Durman, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan
Yardımcısı Hasan Süel, Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu
Başkanı ve Arçelik AŞ Genel Müdürü Levent Çakıroğlu ile Verimlilik
Genel Müdürü Anıl Yılmaz katıldı. Açılış konuşmalarının ardından
düzenlenen ödül töreninde 22 işletme ve 4 kamu kuruluşuna, 2014
Verimlilik Proje Ödülleri verildi. İstanbulkart, “Ücret Yönetimi ve
Elektronikkart Online İşlem Merkezi Projesi” ile en verimli proje
ödülünde birinciliğe layık görüldü. İETT’nin ödülünü Bilim Sanayi ve
Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Genel Müdür Mümin Kahveci’ye takdim
etti. İstanbul’da başarılı ve verimli uygulamalar ile toplu taşımada
kullanım oranları yüzde 94’e kadar çıkan İstanbulkart, bağımsız
denetçiler tarafından yapılan değerlendirme sonrasında birincilik
ödülünü aldı.
Servis şoförlerini öğrenciler denetliyor
İ
stanbul Milli
Eğitim Müdürü
Dr. Muammer
Yıldız, okul servis
sürücülerinin trafik
kurallarına uyup
uymadığını
öğrencilerin
denetleyeceğini
açıkladı. Uygulama
önce Bahçelievler
ilçesinde başlayacak,
daha sonra İstanbul
da yaygınlaştırılacak.
Uygulamanın ilham
kaynağı ise Renault’un “Sizin Fikriniz Sizin Projeniz” yarışması 2013
Türkiye Şampiyonu Füsun Yönder Anadolu Lisesi öğrencileri. Füsun
Yönder Anadolu Lisesi öğrencileri, artık İstanbul’da uygulanacak
“Servisçini Denetle Trafik Emniyette” adlı projelerini şöyle hayata
geçirdi: Servis şoförlerinin her gün yaptığı hatalar tespit edildi.
Yapılan tespit sonucunda: 10 servis şoförünün 10’u da emniyet kemeri
takmıyordu. 8’i araç kullanırken telefonla konuşuyordu. 3’ü hız
limitine uymuyor ve takip mesafesini korumuyordu. Hepsi yayalara
yol veriyor ve araçlarında ilkyardım çantası bulunduruyordu. Biri ise
bir defaya mahsus kırmızı ışıkta geçmişti. Projenin ikinci aşamasında
denetim servis şoförlerinin bilgisi dâhilinde gerçekleştirildi.
Denetlemelerden alınan sonuçlar değerlendirilerek bir karne haline
getirildi ve dönem sonunda “Hayatta kalmanın karnesi” şoförler için
düzenlendi. Bir sonraki yıl şoförler karnelerine göre işe alınacak.
UD-7:Layout 1 6.06.2014 20:07 Page 1
LOJİSTİK
9 Haziran 2014 Pazartesi
Ahmet Türkoğlu
“Elhamdülillah,
biz Batı’lılar istifa
ederiz!”
Dün medyaya bir haber düştü: “Kırmızı ışıkta
geçen yargıç istifa etti!”
Yer: İspanya
Yönetim şekli: Kraliyet ve parlamento
Din: Hristiyan
Hukuk: Aksamadan işliyor
Tesiri: Kraliyet ailesi dahil…
Biz? Müslümanız… Elhamdülillah’ı da kimseye
bırakmadan… Yani, bunu Alman polisine de 30 yıl
kadar önce şöyle tercüme edebilmiştim, hudut
kapısında, ‘hangi dinden olduğum..’ sorusuna
cevaben; “Allah’a teşekkürler olsun ki,
Müslüman’ım!..” (Gott sei dank, dass ich ein
Muhammedan bin…)
O da hemen koluma sıkıca yapışıp-sarsarak
hiddetle sormuştu: “ Neden, Hristiyan olmak kötü
bir şey mi?” ve eklemişti, kolumu da bırakmadan:
“Allah' a teşekkürler olsun ki, ben de Hristiyanım!”
Sol kolunda üniformasının üzerindeki Alman
bayrağının üstüne de bir şaplak atarak noktayı
koydu: “Ve Alman olduğumdan!...” o da
Elhamdülillah kapsamında iftihar ediyordu…
Müslüman’ı ve Türk’ü tarif ederken hep
öğündüğümüz söylemlerin, prensiplerin,
kapsamların bizler ne kadar tersindeyiz ve
Hristiyanlar, ateistler ne kadar tam bizimkileri
yaşıyorlar, yaşatıyorlar…
Bu haber, bana ayrıca bunları da çağrıştırdı:
1. İsveç Kralı Güstaf da 5 yıl kadar önce hız
sınırını aşınca, para cezası ödememiş miydi?
2. Bulgaristan’da bir parlamenter, yolda çarptığı
yayanın öldüğünü sanarak, intihar etmemiş miydi?
3. Macaristan’da bir bakan, trafik kuralını
çiğneyince, bakanlıktan ve vekillikten istifa etmemiş
miydi?
Bize gelince…
“Nasıl methedeyim, sevdiğim seni..”
türküsünün tam tersinde değil miyiz, Allah aşkına?
Hürriyette tam sayfa röportaj veren –sözde
hukukçu- milletvekili şöyle dememiş miydi?:
“Tokat’lıyım, amma; yaşadığım, hafta sonları
gidip- geldiğim İstanbul-Ankara arasındaki hız
sınırlarına isyan ediyorum. Saatte 270 km den aşağı
basmıyorum…”
10. Cumhurbaşkanımız Sn. Ahmet Necdet
Sezer de hukukçu idi ve makam otosunun
eskortlarını da kırmızı ışıkta durdurduğunu görünce,
içinde bulunduğum belediye otobüsünden, el
sallayıp -çok güzel- işareti de yapmıştım, el
sallayarak uzaklaşmıştı.
O’nun dışında, hep cumhurbaşkanlarının,
başbakanların, bakanların, seçim konvoylarının,
vekillerin hep trafiğimizi alt-üst ettiklerini,
aksattıklarını yaşamaktayız…
Hâkim-savcı sınıfımız mensupları; trafik
polislerimizce kontrol/uyarı için
durdurulduklarında; “polisimize küfür vd
hakaretleri edenleri” olduğunu, 1 den fazla
memurdan işittim, özellikle de sayfiye yerlerinde.
Eh; böyle “yasamamızın”, böyle de “yargısı”
olur!...
Aşağıdaki habere de bakınca, sizler karar verin;
1- “Elhamdülillah” ı kimin hak ettiğine,
2- Trafiğimizin neden düzelmediğine ve nasıl
düzelebileceğine…
Kırmızı ışıkta geçince istifa etti 02 Haziran
2014 habertürk İspanya-Madrid'in en işlek
caddelerinden biri olan Castellana'da motosikleti ile
kırmızı ışıkta durmayarak geçmeye çalışan Anayasa
Mahkemesi yargıcı Enrique Lopez polise
yakalanınca istifa etmek zorunda kaldı.
Madrid trafik şubesince yapılan açıklamada ise,
yargıcın suçları belirtildi:
1- Yasal alkol oranını üç kez fazla aştığı,
2- Kırmızı ışıkta durmadığı ve ayrıca,
3- Kask takmadığı…
Ben, yasamamızdan da, yargımızdan da,
Batı’dan da, dinimizden de utanıyorum… Yani
dinimize bile lâyık olamadığımızdan… Ya siz?
7
Renault Trucks ürün gamını tamamen yeniledi
T
Renault Trucks’ın 100 ülkede 14 bin
çalışanıyla büyük bir aile olduğunu
belirten Renault Trucks Başkanı Bruno
Blin yenilene ürün gamı için 2 milyar
Euro’luk bir yatırım yapıldığına işaret
etti. Yatırımların devam edeceğini
belirten Blin, “Müşterilerimiz için her
biri birer kâr merkezi olan araçlarımız,
endüstride büyük ses getirdi” dedi.
üm ürün gamını 2013 yılında
tamamen yenileyen Renault
Trucks, İstanbul Yeşilköy CNR
EXPO Fuar Merkezi’nde
gerçekleştirdiği lansmanda yeni ürün
gamı ile birlikte Euro 5 motor
seçeneğini tanıttı. Basın toplantısında
Renault Trucks Başkanı Bruno Blin,
Volvo Group Trucks GEE’den Sorumlu
Başkan Yardımcısı Marco Lazzoni ve
Volvo Group Trucks Türkiye Başkanı
Mete Büyükakıncı hazır bulundu.
Büyükakıncı: “Çift markalı
servis yapılanmamızı
tamamladık”
Lazzoni: “Türkiye’ye
yönelik yatırım
planlarımız sürecek”
Türkiye pazarının Volvo Group
hedeflerini gerçekleştirme açısından
büyük öneme sahip olduğunu belirten
Marco Lazzoni, “Türkiye, istikrarlı
büyüyen ekonomisiyle güçlü bir
potansiyele sahip. Ayrıca Avrupa ile
Orta Doğu ve Kuzey Asya arasında bir
lojistik merkez ve köprü konumunda.
Diğer bir deyişle kendi başına büyük
bir pazar olmanın ötesinde Avrupa,
Orta Doğu ve Afrika bölgesinde
güvenli bir geçiş noktası özelliği de
taşıyor. Türkiye’de lojistik ve inşaat
sektörlerinin sürekli büyümekte
olduğunu görüyoruz ve bugün gelinen
noktada Türkiye; Rusya, Almanya,
İngiltere ve Fransa’nın ardından
Avrupa’nın beşinci büyük pazarı
konumunda. Biz de, Volvo Group
Trucks olarak bu dinamik ve dev
pazarda büyük bir oyuncu olmak
istiyoruz. Şunu söyleyebilirim ki
Türkiye, Volvo Group için bugün
olduğu gibi yarın da en önemli
pazarlardan biri olmaya devam edecek
ve bu doğrultuda Türkiye için
hazırladığımız yatırım planlarımız
gelecekte de sürecek” dedi.
Aras Kargo filosunu
Mercedes-Benz ile güçlendirdi
A
ras Kargo, tercihini yine
Mercedes-Benz’den yana yaptı.
Aras Kargo, 45 adet kamyonu
Mercedes-Benz Türk’ün Pazarlama
Merkezi’nde yapılan tören ile teslim aldı.
Mercedes-Benz Türk Yetkili Bayii
Mengerler aracılığıyla yapılan satış
kapsamında Aras Kargo Axor 1840, Axor
2640 ve Atego 2124 tipi Mercedes-Benz
kamyonu filosuna dahil etti.
Düzenlenen teslimat törenine Aras
Kargo Transfer Merkezi, Filo ve Hat
Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı
Süleyman Yarar, Aras Kargo Kaynak
Planlama ve Kanal Yönetimi Müdürü
Damla Erarslan, Türkiye Satış Genel
Müdür Yardımcısı Alpay Maden, İkitelli
Transfer Merkezi Müdürü Soner Keskin,
bu işbirliğine öncülük eden MercedesBenz Bayii Mengerler Ticaret Türk A.Ş.
Genel Müdürü Nusret Güldalı, Kamyon
Satış Müdürü Aytolan Yılmaz ve Kamyon
Satış Danışmanı Mehmet Akdere
katıldılar. Teslimat törenine MercedesBenz Türk A.Ş.’den Kamyon Pazarlama
ve Satış Müdürü Bahadır Özbayır ve
Kamyon Filo Satış Müdürü Alper Kurt ev
sahipliği yaptı.
Teslimat töreninde konuşan Aras
Kargo Transfer Merkezi, Filo ve Hat
Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı
Süleyman Yarar, Mercedes-Benz Axor ve
Atego kamyonlarını uzun motor
ömürleri, dayanıklılıkları ve servis
kalitesi sebepleriyle tercih ettiklerini ifade
etti. Yarar, “Günde 300 binden fazla
gönderiyi Türkiye’nin dört bir yanına
dağıtıyoruz. Müşterilerimiz için önem
taşıyan gönderileri ve personelimizin
canını ancak güvenilir markalara emanet
edebiliriz. Bu nedenle Mercedes-Benz ile
olan iş ortaklığımızı çok önemsiyoruz”
diye ekledi.
Mercedes-Benz Türk Kamyon
Pazarlama ve Satış Müdürü Bahadır
Özbayır ise törende bu işbirliğinden
duydukları memnuniyeti dile getirerek,
“Mercedes-Benz kamyonlarını tercih
ettikleri için Aras Kargo yöneticilerine ve
bu işbirliğinde emeği geçen tüm ekip
arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunarım”
dedi.
2013 yılının başında çift markalı
servis teşkilatı yapılanmasını,
hedeflenen süreden daha kısa bir
sürede tamamladıklarını belirten Mete
Büyükakıncı, “Müşterilerimize daha
yakın olmak, daha iyi ve kaliteli hizmet
sunmak adına gerçekleştirdiğimiz çift
markalı servis yapısına geçiş
sürecimizi tamamladık. Türkiye’nin
dört bir yanında 25’e yakın servis
noktasıyla hizmet verdiğimiz
müşterilerimize, nerede olurlarsa
olsunlar, artık çok daha yakın
olduğumuzu gururla söyleyebilirim”
diye konuştu.
Ford Trucks, bayi ağını güçlendirmeye devam ediyor
K
oç
Holding
Yönetim
Kurulu Üyesi
ve Ford Otosan
Yönetim
Kurulu Başkanı
Ali Y. Koç,
Kayseri ve
Konya’da 4S
konseptiyle
hizmete giren Metinler ve Nadir Avcan Ford Trucks bayilerinin
açılış törenine katıldı. Ağır ticari araç sınıfında hizmet kalitesini
ve müşteri memnuniyetini artırmak için “Ford Trucks” konsepti
altında başlattıkları yeni yapılanmayla bayi ağını güçlendirmeye
devam ettiklerini söyleyen Ali Koç, “Ford Trucks bayilerimiz;
satış, servis, yedek parça ve ikinci el hizmetlerini tek çatı altında
birleştirerek büyüyor” dedi. Komple hizmetle müşteri
memnuniyetini daha da artırmayı hedeflediklerini belirten Koç;
“Yapılan bu açılışlarla birlikte yılsonuna kadar 4S konseptine
sahip bayi sayımız 25’e ulaşacak” dedi.
UND’den sürücü istihdam kılavuzu
D
ernek üyesi birçok firmanın avukatları ve insan
kaynakları yöneticileri tarafından sektör barışına hizmet
edebilmek ve sürücü istihdamı konusunda yasal
gereklilikleri karşılayabilmek ve sektördeki taşıma hukuku
alanına giren konulara çözüm bulunabilmek amacıyla kurulan
UND Taşıma
Hukuku
Çalışma
Grubu,
Sürücü
İstihdam
Kılavuzu’nu
taşımacılık
sektörüne
armağan etti.
“Sürücünün
özlük dosyası
nasıl olmalıdır?” sorusuna dair tüm bilgi ve dokümanı
kapsayacak nitelikte bir belge olan Sürücü İstihdam Kılavuzu
sürücü iş sözleşmesinden, iş güvenliği ve sağlığı talimatına
kadar birçok önemli konuyu kapsıyor.
BAŞSAĞLIĞI
BAŞSAĞLIĞI
Burdur Otobüsçüler Derneği Başkanı
Burdur Otobüsçüler Derneği Başkanı
ALİ İHSAN ONAY’ın
ALİ İHSAN ONAY’ın
vefatını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayım.
Merhuma Allah’tan rahmet,
kederli ailesine, sevenlerine başsağlığı dilerim.
vefatını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız.
Merhuma Allah’tan rahmet,
kederli ailesine,
sevenlerine başsağlığı dileriz.
TÜRK‹YE OTOBÜSÇÜLER FEDERASYONU
GALİP ÖZTÜRK
Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı
ad›na
MEHMET ERDOĞAN
Yönetim Kurulu Başkanı
UD-8:Layout 1 6.06.2014 20:07 Page 1
Mevlüt İlgin
mevlutilgin@tofed.org.tr
Bölünmüş sezon!
Evet, yaz sezonuna girmek üzereyiz.
Evet, otobüs işletmecisi, havayolu
taşımacısı, otelci, turizmci için kazançlı
bir dönem başlıyor. Aynı şekilde bütün
bir yıl çalışanların, okuyanların
hayallerini kurduğu güzel bir tatil
dönemine giriyoruz. Ama yaklaşık 7-8
yıldan beri olduğu gibi bu sezon da önce
mübarek Ramazan ile bölünecek…
Ardından Cumhurbaşkanlığı seçimleri
telaşı olacak…
Gerçi kurumsal ve tüm ülke sathına
yolcu taşıyan işletmelerimiz, Ramazan
ayında işlerinin sanıldığı kadar
azalmadığına dikkat çekiyorlar.
Ramazanı memleketlerinde ana
babalarının yanında geçirmek isteyen
aileler seyahat ediyorlar. Yani
yolculuklar tatil yörelerine değil de,
Anadolu’muzun güzel kent ve
kasabalarına oluyor, daha çok…
Seçimlerde de yazlığına gitmiş
olanlar, ya da tatil yapmakta olanlar
oylarını kullanmak için ikamet ettikleri
yerlere dönüyor ve eğer maddi imkânları
varsa sonrasında tekrar tatillerine devam
ediyorlar. Yani seyahat sıklığı artıyor.
Tüm bunları düşündüğümüzde ve
otobüs firmaları doğru planlamalar
yaptıklarında seyahat eden yolcu
sayısının çok fazla düşmemesi mümkün
görünüyor… Ama ben bu vesileyle,
yıllardan beri konuşulan, üzerinde ciddi
çalışmalar yapıldığını da bildiğim bir
başka konuya değinmek istiyorum…
Seyahatlerin tüm yıla nasıl dağılabileceği
konusuna.
Hepimizin bildiği gibi Avrupa’da
birçok ülkede okul dönemleri bizde
olduğu gibi Eylül’ün yarısında başlayıp,
Şubat başında 15 günlük yarıyıl
tatilinden sonra Haziran ortasında sona
ermiyor. Okulların niteliğine ve
bölgelere göre hem yarıyıl tatilleri ve
hem de okulların açılış ve kapanış
tarihleri farklılıklar gösteriyor. Bu
nedenle büyük kentler 2 aylık süre için
boşalmamış oluyor. Bununla birlikte
çalışanların kışın, sonbahar ve
ilkbaharda da tatil yapmaları
özendiriliyor. Tüm bu tedbirler
sonucunda Almanların tatil yaptığı
dönemler yazın iki ayına sıkışıp
kalmıyor. Bundan ulaşım sektörü içinde
yar alanlar da, otelciler de memnun…
Avrupa’da yaygın olan bu
uygulamanın Türkiye’de olup
olamayacağını, olursa ne şekilde
olacağını belirlemek için Milli Eğitim,
Turizm, Ulaştırma ve hatta Çalışma
Bakanlıklarının araştırmacı ve üretken
bürokratları bir araya gelerek ciddi bir
planlama yapabilirler diye
düşünüyorum…
Benden anımsatması…
Metro Travel sektöründe liderliğe odaklandı
Türkiye’nin en önemli tur operatörleri arasında yerini alan Metro Travel yeni yapılanmasıyla turizm sektörünün
lideri olmaya odaklandı. Metro Travel Genel Müdürü Ömer Alp Emil, yeni konseptle kurgulanan ve açılışı
gerçekleştirilen 180 Metro Travel noktasına yenilerinin ekleneceğini kaydetti.
G
enel Müdür Ömer Alp Emil, Metro Travel’de
yaşanan değişimleri ve şirketin hedeflerini
gazetemiz ile paylaştı. “Metro Travel’e
yapılan yatırım Metro Turizm markasının kalite
algısını müşteri gözünde daha da yükseltecek bir
yatırım olarak kurgulandı. Mevcut ve müstakbel
Metro müşterileri ile turizm ürün gamının tamamını
buluşturabileceğimiz bir yapı kuralım dedik. Şu anda
planlanan konseptte 180 ofisin açılışını
gerçekleştirdik. Yapılanmamız hala devam ediyor.
Şu ana kadar ağırlıklı olarak İstanbul’da
yapılanmamıza devam ettik. Sırada Ankara var.
Türkiye’nin diğer şehirlerinde de sektörel
lansmanlarımızı yapacağız ve bünyemize yeni Metro
Travel noktaları katmaya devam edeceğiz” diyen
Emil 2014 ‘ün sonuna kadar 400 ‘e yakın Metro Travel
ofisi oluşturma hedefinde olduklarını dile getirdi.
Ürün portföyü zengin
Yıl sonunda Türkiye’nin en yaygın satış ağı ve en
zengin ürün gamına sahip tur operatörü unvanına
sahip olmayı planladıklarını söyleyen Emil, Ege ve
Akdeniz’in tatil otellerinden, termal otellere 81 ilde
var olan 800’e yakın şehir oteli ile iç pazarda ciddi bir
ürün portföyüne sahip olduklarını kaydetti. Ayrıca
tüm karasal Avrupa turları, Amerika, Afrika ve hatta
Uzakdoğu turlarını tedarik ettiklerinin vurgulayan
Ömer Alp Emil, son yıllarda ciddi aşama kat eden
gemi seyahatlerinde de dünyanın önde gelen gemi
seyahat şirketleri ile ürün anlaşmaların imzalandığını
ifade etti.
Türkiye’nin en çok
uçak bileti satan noktası
Metro Travel Genel Müdürü Ömer Alp Emil,
Metro Travel’in bir diğer iddialı hedefini de
Türkiye’nin en çok uçak bileti satan noktası hakline
gelmek olarak açıkladı. “Günde 150 ile 300 adet bilet
Sağlık turizminin
potansiyeli yüksek
M
satarken şu an günde binli rakamları
aşmış durumdayız. Burada hedefimiz
yılsonuna kadar günlük 5 bin ile 10
bin arasında ki rakama ulaşmak.
Nihai hedefimiz ise faaliyet
kapsamına kattığımız tüm ürün
gruplarında pazar liderliğine
oynamak” dedi.
etro Travel Genel Müdürü Ömer Alp Emil, Metro
Travel olarak büyük potansiyel gördükleri sağlık
turizmine de yöneldiklerini açıkladı. “Türkiye’de şuan
daha çok simsarların ya da hastanelerin kendi pazarlama
departmanları yoluyla yürütmeye çalıştığı bu alanda büyük
boşluk var. Hastane altyapımız, hekim kadromuz, yatak sayımız
şuan yurt dışından hasta kabul etme anlamında oldukça
elverişli. Bunu da turizmin bir kolu olarak görüp bunu da gelen
hastalara ulaşımından konaklamasına hastane otel transferlerine
ve hastane ve hekim tedarikine kadar sağlık turizminde de ciddi
bir ürün gamıyla müşterilerin karşısına çıkacağız” diyen Ömer
Alp Emil, sağlık turizmindeki potansiyeli de şu sözlerle anlattı:
“Sağlık turizminin hasta potansiyelini teknik yetersizlikleri
nedeniyle hasta kabul ettiğimiz ülkeler ve sağlık güvencesi
kapsamında olmayan ama kendi ülkelerinde ciddi maliyetler
tutan gelişmiş ülkeler olarak ikiye ayırabiliriz. Daha gelişmiş
ülkelerden kendi ülkelerinde sağlık güvenliği kapsamında
olmayan saç ekimi, diş, estetik gibi hizmetleri almaya gelenler
var. Hekim kalitemiz ve hastanelerimizi Avrupa’yla aynı
fiyatlarımız uygun. En fazla hasta kabul ettiğimiz ülke Almanya
olmuş. Tüm bu noktaları düşündüğümüzde bu alanda yapacak
çok şey olduğunu düşünüyoruz.”
Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yaz uyarısı
E
mniyet Genel Müdürlüğü, yaz sezonun gelmesiyle birlikte yaz sezonunda
alınacak tedbirler konusunda sürücüleri uyardı. Yaz mevsiminin gelmesi ve
okulların tatile girmesiyle birlikte, karayolları üzerindeki trafik
yoğunluğunun önemli ölçüde artması beklendiğinden trafik güvenliğinin
sağlanması ve trafik kazalarının önlenmesi amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü
sürücüleri bir dizi önlemin alınması konusunda uyardı. Trafik kazalarının en önemli
sebeplerinden olan hız ihlallerinin önlenmesi amacıyla hız denetimlerinin
aksatılmadan sürdürüleceği belirtilen açıklamada, emniyet kemeri denetimlerine de
ağırlık verileceğinin altı çizildi. Uyarıda şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan
otobüslerin trafik ekiplerince güzergâhta denetlenmelerinin yanı sıra ortak denetim
istasyonlarında da kontrollerinin yapılacağı belirtilirken, karayolu üzerinde veya
otoyollarda, zorunlu haller ve belirtilen yerler dışında araçların duraklama
yapmalarına ve yolcu indirip bindirmelerine kesinlikle müsaade edilmeyeceğine
vurgu yapıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü ayrıca havaların ısınmasına bağlı olarak
geceleyin karayolu üzerinde trafik yoğunluğu artacağından, gece denetimlerine de
ekstra özen gösterileceğini bildirdi.
‘Okulum yetkili serviste’
projesi 4. mezunlarını verdi
O
tokoç Otomotiv bünyesinde faaliyet
gösteren Birmot ve Otokoç’un, Koç
Holding’in “Meslek Lisesi Memleket
Meselesi” Projesi kapsamında hayata
geçirdiği “Okulum Yetkili Serviste” projesi
dördüncü dönem mezunlarını verdi. Konak
Şehit İdari Ataşe Çağlar Yücel Teknik ve
Endüstri Meslek Lisesi ile Birmot İzmir
Şubesi’nin ortaklaşa yürüttüğü projede 175
öğrenci ve 15 öğretmen törenle sertifikalarını
aldı. Tören Otokoç Otomotiv Genel Müdürü
Görgün Özdemir, Otokoç Otomotiv Mali
İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Dr. Önder Kutman, Birmot Genel Müdür
Yardımcısı Çağrı Karaoğuz, Birmot İzmir
Şube Müdürü Mürsel Yakut, Otokoç İzmir
Şube Müdürü Salim Bahçeevli ve Ş.İ.A Çağlar
Yücel Teknik ve E.M.L Müdürü Osman
Yeşilçimen’in katılımıyla gerçekleştirildi.
Sertifika töreninde konuşan Otokoç
Otomotiv Genel Müdürü Görgün Özdemir,
dördüncü mezunlarını veren proje ile ilgili,
“Meslek Lisesi Memleket Meselesi
kapsamında geliştirilen “okul-işletme işbirliği
modeli” ile Koç Topluluğu şirketleri ile
alanlarında eğitim veren meslek liseleri
arasında eşleşme sağlanarak eğitim ve iş
dünyası arasında köprüler kuruldu. Biz de
Otokoç Otomotiv olarak, Birmot markamız
ile; 2010 yılından itibaren bu okul-işletme
işbirliği modelinden hareketle geliştirdiğimiz
Okulum Yetkili Serviste projesini
yürütüyoruz. Hem böyle bir projenin
içerisinde yer almanın hem de bugün
dördüncü dönem mezunlarımızı veriyor
olmanın gururunu kelimelerle anlatmak
gerçekten zor” dedi.