ESİR ALDI - Yedigün Gazetesi

Minibüslere kamera
Ankara Minibüsçüler Esnaf
Odası Başkanı Gani: "Yıl
sonuna kadar Ankara'daki tüm
minibüslere kamera ve GPS sistemi
kurulma işlemi tamamlanacak"
dedi. Gani, "2010'dan bu yana
UKOME kararınca tecavüz, gasp,
terör suçlarından sabıka kaydı olanları minibüs şoförü olarak çalıştırmıyoruz" diye konuştu. 12’DE
Partilere aday adaylığı başvuruları yağıyor
20 Şubat 2015 Cuma
Fiyatı 25 Kr
www.yedigungazetesi.com
Milletvekili aday adaylığı için başvurular, AK Parti'de bugün, CHP'de 24
Şubat, MHP'de 18 Mart ve HDP'de 2 Mart'ta sona erecek.
AK Parti, erkek milletvekili aday adaylarından
5 bin lira, kadın aday adaylarından 2 bin 500
lira alacak. CHP'de kontenjan adaylığı için başvuracaklar 7 bin 500 lira, önseçime girecek adaylar
5 bin lira, kadınlar, engelliler ve gençler ise 2 bin
500 lira ödeyecek.
MHP'den aday adayı olmak isteyenler 2 bin
lira; HDP ise erkekler 2 bin lira, kadınlar ve 27
yaş altındaki gençlerin ise bin lira ödemesi
gerekiyor.
CHP'de milletvekili aday adayı olmak isteyenlerin başvuruları
alınmaya başlandı. Başvurular, 24 Şubat'a kadar sürecek.
İlk başvuruyu yapan Hukuk
ve Seçim İşleri'nden sorumlu CHP Genel Başkan
Yardımcısı Bülent Tezcan
(sağda) başvurusunu hangi
seçim bölgesinden yaptığını
açıklamadı ve "Sürpriz" dedi.
Tüm aday adaylarından son
tarih 24 Şubat bilinciyle hareket
etmelerini isteyen Tezcan, Genel
Başkan Kılıçdaroğlu'nun "nereden aday olacağına" yönelik
soruyu da "Onunki de sürpriz"
diye açıkladı.
1627 sayaç dondu
11 ilin valisi değişti
Resmi Gazete'de yayımlanan kararla 6 ilin valisi merkeze alınırken, 5 ilin valisi
başka illere atandı. Vali değişiklikleri Ağrı, Bolu, Gaziantep, Mardin, Şırnak, Van,
Sinop, Tekirdağ, Elazığ, Düzce ve Bingöl illerinde yapıldı. HABERİ 12. SAYFADA
Tezcan: "2015 Haziran'ın da
Türkiye'nin CHP iktidarına
uyanacağını şimdiden ilan ediyorum" dedi HABERİ 12’DE
Meclis dışındaki bazı partiler de adaylardan
500 lira ile bin lira arasında değişen ücret
talep ediyor. Bağımsız aday olmak isteyenler, 10
bin 160 lirayı ilgili mal sandığına yatıracak.
HABERİ 12. SAYFADA
Muhalifler 27
rejim askerini
ESİR ALDI
Suriye'de muhaliflerin çatı birliği Cephe
Şamiye'ye bağlı birliklerin, Halep'in
kuzeyindeki Rityan beldesinde, aralarında
İranlı subay ve Hizbullah güçlerinin de bulunduğu 27 rejim askerini esir aldığı bildirildi.
Cephe'nin basın sorumlularından Yasir
Ahmed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rityan beldesinde yaşanan çatışmalarda
silahlı muhaliflerin Şam yönetimine bağlı güçleri bir binaya sıkıştırdığını ifade eden Ahmed,
"Silahlı muhalifler, Rityan beldesinde rejim
destekli Hizbullah ve İran Devrim
Muhafızları'nın bulunduğu binaya ağır silahlarla saldırdı. Saldırılarda 3'ü İran subayı ve çok
sayıda Hizbullah milisi olmak üzere 27 kişi
muhaliflere teslim oldu" dedi.
Başkent'te son bir ay içerisinde 1627 adet su sayacı soğuktan zarar gördü. ASKİ, Başkentlileri sayaçlarını korumaları konusunda bir kez daha uyardı, donan sayaçlara ateş veya sıcak suyla müdahale edilmemesini önerdi.
ÇANKAYALI
Bazı abonelerin, donan su sayaçlarının altında ateş
yakma, sıcak su dökme gibi yöntemlere başvurduklarını dile getiren ASKİ Genel Müdürü İrfan Kaya, bu
metodun yanlış olduğuna işaret ederek, “Böyle durumlarda hasar büyüyebilir ve tesisat zarar görebilir” dedi.
Kaya, vatandaşlardan sayacın donması, patlaması
veya su akması durumunda derhal vananın kapatılarak, ALO 185 veya ASKİ Genel Müdürlüğü’nün 306
72 72 numaralı telefonuna başvurmalarını istedi.
HABERİ 4. SAYFADA
girişimciler
sertifika aldı
Çankaya
Belediyesi,
Çankayalı girişimcilere kendi işinin
patronu olma imkanı
sunuyor. Bu kapsamda düzenlenen
girişimciliki eğitimini
tamamalayan 57 kursiyere sertifikaları
düzenlenen bir
törenle verildi.
Kenan ERGEN’in
HABERİ 4’TE
Fehmi Koru
Meclise yakışan
özgürlüklere sahip
çıkmaktır
3. Sayfada
Prof.Dr. Nurullah Çetin
Türkçe Bakış
11. Sayfada
Hayrettin İvgin
Kültürel Boyut
8. Sayfada
M.Nuri Parmaksız
Hayata ve
Aşka dair
7. Sayfada
Esed sıkıştı
BM yetişti!
Suriyeli muhaliflerin Halep’te rejim
güçlerine verdiği ağır kayıp üzerine
Şam ateşkes istedi. BM’ye göre Esed,
Halep’e hava saldırılarını 6 hafta durdurmayı kabul etti. Oysa Esed, geçen ay
avantajlı olduğunu düşündüğü için
BM’nin “dondurulmuş ateşkes planı”nı
rafa kaldırmıştı. HABERİ 12. SAYFADA
Türkiye, özellikle de Ankara ve İstanbul, son yılların
en ağır kış koşullarını yaşıyor. Yoğun kar yağışı ve
tipi nedeniyle İstanbul’da hava ve deniz ulaşımı durma
noktasına gelirken sayısı binlerle ifade edilen trafik
kazaları yaşandı. İstanbul Valisi Şahin, önceki gün
olduğu gibi dün de okulların tatil edildiğini duyurdu.
KIŞ LASTİĞİ
cezası yağdı
www.
gazetesi.com.tr
gazetemizi bu adresten
takip edebilirsiniz
Ankara'da ise yoğun kar yağışı nedeniyle dün
eğitime ara verildi. Valilik yetkilileri, AA muhabirine,
okulların yoğun kar yağışı nedeniyle dün tatil edildiğini
belirtti. Dün ayrıca Adıyaman, Adana, Bolu, Bursa,
Kırşehir, Balıkesir, Sivas, Bartın, Konya, Yalova ve
Kastamonu'da bazı okullar tatil edildi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Lütfi Elvan, "Şehirler arası yük
ve yolcu taşıyan ticari araçların kış
lastiği takma zorunluluğunun başladığı
1 Aralık 2014'ten 9 Şubat 2015'e kadar
geçen sürede 493 araç sahibine 260 bin
339 lira ceza kesildi" dedi. 12’DE
’ü
’dan
takip edebilirsiniz
Gazetemizi
https://www.
.com/YediGün-Gazetesi
Gazetemizi
https://www.
/yedigun.gazetesi
ATO’ya genç
girişimci ziyareti
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim
Kurulu Başkanı Salih Bezci, yeni seçilen
TOBB Ankara Genç Girişimciler Kurulu
Başkanı Göksel Ayrancıgil ve yönetim kurulu
üyelerini makamında kabul etti. Türkiye’nin
geleceğini gençlerin yönlendireceğini ve inşa
edeceğini belirten Bezci, bu açıdan gençlerin girişimci olmasının büyük önem
taşıdığını söyledi. HABERİ 6. SAYFADA
2“Kara Şimşek”in yönetmeni Shilton,
SİNEMA
TV / MAGAZİN
20 Şubat 2015 Cuma
İstanbul’da yönetmenlik eğitimi veriyor
İSTANBUL - "Zeyna", "Kara Şimşek", "A
Takımı", "Alacakaranlık Kuşağı" gibi
Türkiye'de büyük ilgi görmüş dizilerin yönetmeni Gilbert Shilton'ın da aralarında olduğu
New York Film Academy'nin (NYFA) eğitmenleri, 45 Türk öğrenciye yönetmenlik dersi
veriyor.
Geçen yıl imzalanan protokolle NYFA'nın
Türkiye temsilciliğini de üstlenen İstanbul
Medya Akademisi'nin Yenibosna'daki
merkezinde, 4 haftaya yayılan 216 saatlik
özel eğitimin yarısı, geride kalmış durumda.
Eğitim kapsamında 45 öğrenci yönetmenlik becerileri, prodüksiyon, film okuması, dijital kamera, ışık uygulamaları, ses senkronizasyonu, oyuncu yönetimi, senaryo ve
kurgu teknikleri konularında Shilton'ın yanı
sıra yönetmen Kelly Gardner, görüntü yönetmeni Hilarion Banks ve kurgu yönetmeni
Abraham Heisler'dan ders alıyor.
Shilton, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul'da bulunmasının kendisi için de
olağanüstü bir deneyim olduğunu belirterek,
buradaki öğrencilere, hayallerini hayata
geçirebilecekleri araçları sağlamayı
amaçladıklarını anlattı.
NFYA'nın kendisiyle aynı gündeme ve
felsefeye sahip okullarla işbirliğine gittiğini
ifade eden Shilton, "İstanbul Medya
Akademisi işbirliğiyle Amerika'daki film
yapma sürecinin bazı mekanik cephelerini
öğretiyoruz" diye konuştu.
Shilton, "30 yıl yönetmenlik yaptım. Tabii
ki bu süreçte öğrendiklerimin tamamını 4
haftada aktaramam. Fakat bazı kapılar açabilir, film yapmaya büyük ilgisi olan bazı
öğrencilere araçlar ve fırsatlar sunabilirim"
ifadelerini kullandı.
Film yapmanın zorlu bir süreç olduğunu
belirten Shilton, "Film yapmak ağır işçiliktir,
uzun saatler alır, duygusal olarak yorucudur.
Fakat işin tekniğini ne kadar öğrenirseniz, iş
de o kadar kolaylaşır, zanaatte ustalaşırsınız... Türkiye'de hayal gücü ve yetenek
Vizyona
yeni
girecek
filmler
05:13 İstiklal
Marşı ve Günün
Program Akışı
05:15 Ana Ocağı
06:40 1'de Sabah
08:50 1'de Bugün
09:05 Beni Böyle Sev
11:00 İyi Fikir
13:25 Ana Ocağı
15:00 Annem Söyler Ben
Yaparım
16:10 1'de Bugün
16:25 Seksenler
19:00 Ana Haber
Bülteni
19:45 Spor
19:50 Hava Durumu
19:55 Yeşil Deniz
23:00 Filinta
01:25 Annem
Söyler Ben Yaparım
02:25 Ana Ocağı
03:45 İyi Fikir
"Boyun Eğmez"
Oscar ödüllü Angelina Jolie'nin yönetmenliğini ve yapımcılığını üstlendiği
filmin oyuncu kadrosunda Jack
O'Connell, Domhnall Gleeson, Garrett
Hedlund, Finn Wittrock, John Magaro ve
Alex Russell bulunuyor.
Laura Hillenbrand'ın kitabından uyarlanan
film, olimpiyat oyuncusu ve savaş kahramanı Louis Zamperini'nin insan ruhunun
dayanma gücünü konu olan inanılmaz ve
ilham veren gerçek hikayesini beyaz
perdeye taşıyor.
Olimpiyat oyuncusu Louis, II. Dünya
Savaşı'nda bir uçak kazasından sonra iki
mürettebatla bir salda 47 gün boyunca
yaşam mücadelesi vermiş, ardından da
Japon donanması tarafından yakalanarak
savaş esirleri kampına gönderilmişti.
07:00 Kahvaltı Haberleri
08:00 Nihat Hatipoğlu
Sorularınızı Cevaplıyor
10:00 Müge Anlı İle Tatlı Sert
13:00 Kızlar ve Anneleri
15:00 Alemin Kıralı
16:00 Zahide ile Yetiş Hayata
18:45 Atv Ana Haber
20:00 Yabancı Sinema
00:15 HAWAII FIVE
20:30 MEDCEZİR
Hale, Sude tarafından köşeye
sıkıştırılmasının üzerine,
Kenan’dan da darbe alınca,
eski yaraları kanamaya
başlar... Çok hırslanan Hale,
İkisinden de intikam alabilmek için düşmanıyla ortak
olur ve Orkun’un kapısını
çalar... Mira’nın Yaman'la
evleneceğinin düşüncesinden
bile rahatsız olan Orkun'un
eline yeni bir fırsat geçecektir.
Büyük gün geldiğinde Yaman
ve Mert bütün şifreleri
çözmüş olarak yanlarında
sevgilileriyle birlikte büyük
hazineye doğru mutlulukla
yola çıkarlar... Bu sevgililer
günü dördü için de unutulmaz
olacaktır.
bol bol var. Gerekli olan makinelerle kamerayla kadroyla aktörlerle takvimle nasıl
çalışılacağını öğrenmek" dedi.
Yönetmen Kelly Gardner da "Biz burada,
İstanbul'da, insanlara öğrettiğimiz kadar,
kendimiz de yeni şeyler öğreniyoruz" diye
konuştu.
İyi bir yönetmen olmanın yetenekten
ziyade çalışmaya bağlı olduğunun altını
çizen Gardner, "Öğrencilerin iyi işler
çıkardığını görüyorum ve iyi işler çıkarmaya
devam edeceklerine inanıyorum" dedi.
Her şeyin merkezinde "hikaye"nin yer
aldığını belirten Gardner, "Öğrencilerden
izledikleri filmleri yeniden yapmalarını değil,
daha önce anlatılmış da olsa hikayeleri
yeniden ve yeni bir şekilde anlatmalarını
bekliyoruz. Evet, bütün hikayeler çoktan
anlatıldı ama sizin tarafınızdan anlatılmadı
henüz" ifadelerini kullandı.
İstanbul Medya Akademisi Yönetim
Kurulu Başkanı Ogün Şanlıer de "NYFA
dünyada edindiği tecrübeyi burada,
İstanbul'da bizlerle de paylaşıyor. Kendileri
de çok memnun. Yurt dışında yaptıkları en
iyi eğitimlerden biri olduğunu söylüyorlar"
dedi.
Şanlıer, NYFA ile oyunculuk ve görüntü
yönetmenliği eğitimleri düzenlemeyi planladıklarını da kaydetti.
Akademi olarak Türkiye'deki iletişim
fakültelerinin pratiğe yeterince imkan tanımadığını düşündüklerini anlatan Şanlıer,
kendi amaçlarının teori ile pratiği bir arada
sunarak bu eksikliği gidermek olduğunu
söyledi.
Şanlıer, Yenibosna'da 2 bin metrekarelik
alanda 3 stüdyo ve 4 derslikle 1 yıl önce
hizmet vermeye başladıklarını ifade ederek,
altyapı itibarıyla Türkiye'nin ilk sırada gelen
medya eğitim kurumlarından biri olduklarını
kaydetti.
Şanlıer, 90-100 saatlik 3,5 aya yayılan
eğitimleri, alanında uzman eğitmenlerin
verdiğini, mezunların ise Milli Eğitim
Bakanlığı'nın onayladığı bir sertifika aldığını
kaydetti.
Öğrencilere eğitim sırasında, işbriliği
halinde oldukları medya ve prodüksiyon
kuruluşlarında staj olanağı verdiklerini anlatan Şanlıer, "İlk dönem eğitim verdiğimiz 50
öğrencinin tamamı stajlarını yaptı. Yaklaşık
20 öğrenci de çeşitli kanallarda ve prodüksiyonlarda istihdam edildi" diye konuştu.
İstanbul Medya Akademisi'nin Yüksek
Lisans programları açmasının da planlandığını anlatan Şanlıer, bitirme tezi olarak
da her öğrencinin uzun metrajlı bir film
çekmesini öngördüklerini kaydetti.
Şanlıer, İstanbul Medya Akademisi'nin
sinema sektörüne katkı amacıyla geçen
Kasım ayında "Uluslararası Boğaziçi Kısa
Fİlm Festivali"ni gerçekleştirdiklerini ve bunu
sürdürmeyi hedeflediklerini söyledi. Şanlıer,
NYFA'nın da festivale jüri veya onur konuğu
olarak bazı dünya starlarını davet etmesinin
gündemlerinde olduğunu ifade etti.
"Keskin Nişancı"
İki Oscar'lı yönetmen Clint
Eastwood'un imzasını taşıyan
filmde başroldeki
Bradley Cooper'ın canlandırdığı
"Chris Kyle" karakterinin, keskin
nişancılık yetenekleriyle savaş
alanında bir kahramana
dönüşmesinin gerçek hikayesi
sinemaya taşınıyor.
"Silver Linings Playbook" ve
"American Hustle" filmlerindeki
çalışmalarıyla iki kez Oscar'a
aday gösterilen Cooper'a filmde,
Sienna Miller, Luke Luke
Grimes, Jake McDorman, Cory
Hardrict, Kevin Lacz, Navid
Negahban ve Keir O'Donnell
eşlik ediyor.
07:00 HER SABAH
08:45 2.SAYFA
10:40 DUDAKTAN KALBE
12:30 ERKAN AKKUŞ İLE
12:50 DERYA'NIN DÜNYASI
15:00 DUDAKTAN KALBE
16:45 İKİNCİ BAHAR
18:15 EKİN OLCAYTO İLE
ANA HABER-CANLI
19:30 SPOR BÜLTENİ
19:45 YABANCI
SİNEMA SOKAK KRALLARI 2
21:40 YABANCI
SİNEMA
23:30 THE UNIT (EKİP)
00:20 YABANCI SİNEMA
O GÜZEL TOPRAKLAR
01:50 YABANCI
SİNEMA TEKRAR
03:10 YABANCI
SİNEMA
04:40 DÜNYAYI
GEZİYORUM TEKRAR
05:40 Dila Hanım
07:00 Aşkın Bedeli
07:45 Deniz Yıldızı
09:00 Beni Affet
10:00 Melek
12:00 En Güzel Bölüm
12:30 Aşkın Bedeli
14:30 Benim Kuaförüm
16:00 En Güzel Bölüm
16:30 Beni Affet
18:30 Star Haber
20:30 medcezir
23:30 Yerli Dizi
01:20 Kim O!
19:45 SOKAK KRALLARI 2
Orjinal İsmi:Street Kings 2:
Motor City
Yönetmen:Chris Fisher
Oyuncular:Ray Liotta, Shawn
Hatosy, Scott Norman
Yapım Yılı:2011
Tür:Aksiyon/Polisiye
Marty (Liotta) gizli bir
narkotik dedektifidir, ancak
ters giden bir uyuşturucu
baskınında vurulur ve kıl payı
hayatta kalır... 4 sene sonra
ortağı öldürülünce Marty birtakım vahşi polis cinayetlerini
incelemek ve vakaları aydınlatmak için dedektif Dan
Sullivan (Hatosy) ile işbirliği
yapmaya başlar. Ancak hiçbir
şey göründüğü gibi değildir...
Muğla'da sinema
atölyesi kuruluyor
MUĞLA - Muğla'nın Ula ilçesinde yönetmen Yüksel Aksu'nun öncülüğünde ünlü
sanatçı ve yönetmenlerin de katılacağı sinema
atöylesi kuruluyor. Sinema atölyesi, Ula
Kaymakamlığı himayesinde, Esnaf Odası ve
Halk Eğitim Merkezi yürütücülüğünde,
Belediye, Dokuz Eylül ve Yaşar üniversiteleri
desteğiyle, Film Yönetmenleri, Senaryo
Yazarları Derneği, Oyuncular Sendikası, Sinema
Eserleri Sahipleri Meslek Birliği'nin katkılarıyla
çalışmalarını yürütecek.
Katılımcılara Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika verilecek programdan elde edilecek gelir,
ilçede eğitim gören öğrencilere burs olarak verilecek.
Bu arada, sinema atölyesinin tanıtım toplantısı yapıldı. Yönetmen Aksu, sosyal ve kültürel
hayatın antik çağlardan beri zengin olduğu
bölgede Ula'nın her zaman sanatı ve sanatçıyı
seven, özveriyle destekleyen yönüyle tanındığını
söyledi.
İlçede geçmişten günümüze çok sayıda
sanatçı, yazar, mimar ve kültür insanı yetiştiğine
vurgu yapan Aksu, "Cumhuriyet'in ilk yıllarından
bugüne sürdürülen çabalar ve değerli insanların
anısına Ula'nın bölgemizin aktif kültür merkezi
olması için hep birlikte yola çıkıyor ve ilk adımı
sinema atölyesiyle atıyoruz. Ege'de sinemayı
halkla, halkı sinemayla bütünleştirmeye devam
edeceğiz" dedi. (AA)
"Enigma"
Benedict Cumberbatch'ın başrolde
oynadığı filmde ona Keira Knightley
eşlik ederken, yönetmenlik koltuğunda "Kafa Avcıları" filmiyle bilinen
Morten Tyldum oturuyor.
Gerçek bir hikayeden uyarlanan
filmde, 2. Dünya Savaşı sırasında
Almanların kullandığı Enigma adlı
şifreleme yöntemini çözmeye çalışan
İngiliz matematikçi Alan Turing'in
hikayesi anlatılıyor.
Gerilim ve dram türündeki filmde; bir
yandan gizli kodu çözmek ve
Almanya'nın yenilmesi için uğraş
veren Turing, diğer yandan eş cinsel
olduğu için yaşadığı baskılara göğüs
germek zorunda kalır.
07:30 Aile Doktoru
08:45 Magazin 8
09:00 Aramızda Kalmasın
12:15 Ütopya
13:45 Ver Fırına
15:30 Bu Tarz Benim (Yeni)
18:30 Ütopya (Yeni Bölüm)
20:00 Yetenek Sizsiniz Türkiye
23:15 Hülya Avşar (Yeni Bölüm)
00:30 Ütopya
01:45 Bay Tahmin
02:45 Bu Tarz Benim
05:00 Ütopya
06:00 Geniş Aile
06:45 Günaydın
09:30 Alın Yazım
11:00 Aşk-ı Memnu
12:30 Gün Aras
13:00 Ben Bilmem Eşim Bilir
15:45 Evim Şahane
17:15 Arka Sokaklar
18:40 Baba Haber Bülteni
19:00 Ana Haber Bülteni
20:00 Arka Sokaklar
23:15 Beyaz Show
02:00 Yerli Dizi
00:30 HAWAİİ FİVE
Hawaii Five-O CBS’de 19681980 yılları arasında 12 sezon
yayınlanan polisiye dizisinin
yeni versiyonu. 12 sene önceki
diziyle aynı adı taşıyan dizinin
yapımcıları Fringe dizisininde
yapımcıları olan Alex Kurtzman
ve Roberto Orci.
Dizinin kadrosunda ise Lost‘tan
tanıdığımız Daniel Dae Kim
(Jin Kwon) var. Ayrıca 1 sezon
yayınlanan Moonlight dizinin
yakışıklı vampirini canlandıran
Alex O’Loughlin,Scott Caan ve
Grace Park’da dizinin kadrosuna dahil.
Dizinin konusu önceki versiyonunda olduğu gibi sadece
valiye hesap veren hawaii eyalet
polisini ele alıyor.
Bakanlık, “Kadına
şiddetle mücadele” için
eylem planı hazırlıyor
Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı, ''Kadına
Yönelik Şiddetle
Mücadele Eylem
Planı''nın süresinin bu
yıl sona ermesi nedeniyle yaptırım gücü daha
yüksek ulusal eylem
planı için masaya oturdu.
ANKARA - Bakanlık, şiddet mağduru kadınlara yönelik hizmet veren kadın konukevi, ilk
kabul birimi ve Şiddet Önleme ve İzleme
Merkezleri (ŞÖNİM) ile ilgili 2015 için çeşitli
çalışmalar hazırlıyor.
Bu kuruluşların sayısının artırmayı hedefleyen
bakanlık, hizmet kalitesinin geliştirilmesi amacıyla kuruluşların onarım işlerini de gerçekleştirecek. 2015'te 8 kuruluşun daha açılması planlanıyor.
Yeni kurumların yanı sıra kurum çalışanlarına
eğitimler verilmesi de planlar arasında yer alıyor.
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı
Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ve Kadın
Konukevleri Uygulama Yönetmeliğinde yaşanan
soru ve sorunların giderilmesi, ortak görüş oluşturulması amacıyla 125 kadın konukevi çalışanına yönelik toplantılar yapılacak.
Türkiye için bir ilk olma özelliği taşıyan ve
2012'de yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin
Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin
MEB'ten görme
engelli öğrencilere
teknolojik destek
ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)
Yenilik ve Eğitim Teknolojileri (YEĞİTEK) Genel
Müdürü Dinçer Ateş, görme engelli öğrenciler
ve öğretmenleri için kitapları sese çevirebilen
kitap okuma, dinleme ve ses kayıt cihazı alınacağını bildirdi.
Ateş, AA muhabirine, Ankara'da dün Milli
Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın katılımıyla
"Engelliler İçin Dijital Eğitim İmkanları
Çalıştayı" düzenlendiğini anımsatarak, bu kapsamda sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve öğretmenlerden, engelli öğrencilerin eğitiminde teknolojinin olanaklarından yararlanılması konusunda görüş aldıklarını anlattı.
Bakanlığın daha önce, görme engelli
öğrenciler için kitapları seslendirerek CD'ler
hazırladığını dile getiren Ateş, ancak yeni teknolojilerden yararlanmak istediklerini dile getirdi.
Ateş, MEB tarafından açık ihale usulüyle
bin 600 kitap okuma, dinleme ve ses kayıt
cihazının satın alınacağını belirtti.
Görme engellilerin eğitimi için PDF formatındaki bir bilgisayar içeriğini anında sese
çevirebilen teknolojiler bulunduğunu anlatan
Ateş, bu teknolojiyi barındıran cihazların,
menüler içinde sesli komutla gezinmeye de
imkan sağladığını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Avcı'nın, engelli öğrencilerin eğitimine destek konusuna önem verdiğini belirten Ateş, "Bu teknolojiyi kendisine
anlattığımızda cihazların temin edilmesi konusunda talimat verdi. Bizler de dünyada görme
engelliler için geliştirilen dijital eğitim teknolojileri konusundaki çalışmaları araştırdık.
Geldiğimiz aşamada, artık daha önce yaptığımız gibi CD'leri hazırlayarak öğrencilere gönderdiğimiz sistemi geride bırakacağız" diye
konuştu.
Ateş, satın alınacak cihazlarla öğrencilerin,
bütün kitapları ve eğitim bilişim ağı EBA'da
yer alan 4 binin üzerindeki sesli içeriği istedikleri yerde ve zamanda dinleyebileceklerini vurgulayarak, "Herhangi bir metni yüklediklerinde
bu metin otomatik olarak okunup, seslendirilecek. Bu teknoloji aslında özel eğitim için kullanılan spesifik bir cihaz" dedi.
İşitme engelli öğrencilerin dijital eğitim içeriklerinden yararlanması konusunda da
Türkiye'de çeşitli üniversitelerde teknolojilerin
geliştirildiğini ifade eden Ateş, şunları kaydetti:
"Ekrandaki görüntüyü, yapay zeka sayesinde işaret diline çeviren bir teknoloji üzerinde
çalışmalar yürütülüyor. Şu anda sadece bir
metni okuyarak, onu işaret diline çevirebilen
teknolojiler de kullanıma girdi. Bu teknolojileri
yakından takip ediyoruz ve öğrencilerimizin
hizmetine sunmak için çalışıyoruz." (AA)
Önlenmesine Dair Kanunun uygulanmasına
yönelik de etki analizleri yapılacak.
Bakanlık, 2015 yılı içinde ''Kadına Yönelik
Şiddetle Mücadelede Alternatif Hizmet Modelleri
Çalıştayı'' da düzenlemeyi planlıyor.
Çalıştayla kadına yönelik şiddetle mücadelede yer alan tarafların katkı ve katılımıyla bu
konuda sunulan hizmet model ve standartlarının
geliştirilmesine katkı sağlanması, deneyim paylaşımı ve iyi uygulama örneklerinin ortaya konulması amaçlanıyor.
Bakanlık, kadına yönelik şiddetle mücadele
kapsamında 2012'de Bursa ve Adana'da pilot
uygulanan ''panik butonu'' projesinin etki analizi
çalışmaları neticesinde iyi sonuç alınamadığını
belirledi.
Şu ana kadar 204 şiddet mağduruna verilmiş
durumda olan ''panik butonu''ndan 15'i
Adana'da, 43'ü de Bursa'da aktif olarak kullanılıyor. Panik butonunu, daha önce birkaç erkeğe
verilmiş olmakla birlikte şu anda aktif olarak kul-
lanan erkek ise bulunmuyor.
''Panik butonu'' uygulamasında değişiklik
kararı alan bakanlık, elektronik destek sisteminde yeni proje başlatacak. ''Elektronik bileklik''
uygulamasının şiddet vakalarında uygulanabilmesi için İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ile
işbirliği yapıldı. Bu uygulamanın marttan itibaren
Ankara ve İzmir'de hayata geçirilmesi planlanıyor.
Adalet Bakanlığınca da başarılı bir şekilde
uygulanan ''elektronik bileklik'' uygulaması, şiddet mağduru ve şiddet uygulayanın birlikte izlenmesi ve mağdurların korunmasında en etkin
elektronik destek sistemi olması açısından önem
taşıyor.
Bakanlık, 2012-2015 yıllarını kapsayan
''Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Eylem
Planı''nın süresinin bu yıl sona ermesi nedeniyle
yeniden güncellemek için de masaya oturdu.
(AA)
KAYSERİ - Türk Kızılayı, 2014 yılında eğitimden
sağlığa, barınmadan gıdaya kadar birçok alanda
yurtiçinde 634 bin 250 kişiye doğrudan yardımda
bulundu.
Türk Kızılayı Genel Müdür Yardımcısı Mintez
Şimşek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurulduğu 1868 yılından bu yana 147 yıldır dünyanın
dört bir yanında mazlum ve mağdurların yanında
olan Türk Kızılayı'nın derdi olanlara derman olduğunu söyledi. Yurtiçi ve yurtdışında her türlü afette
mağdurların yanında olmaya çalıştıklarını belirten
Şimşek, "Türkiye'de 2014 yılında başta Soma ve
Ermenek Maden ocaklarındaki kazalar olmak üzere,
Gökçeada depremi, yangın, yol kapanması, sel ve
su baskınları gibi tabii afetler nedeniyle 106 olaya
müdahale ederek 258 bin 968 vatandaşımıza beslenme, barınma, giyecek ve psiko-sosyal destek
hizmeti sunduk" diye konuştu.
Şimşek, şunları kaydetti:
"Yurdun her yerine dağılan 750'yi aşkın Türk
Kızılayı şubesi vasıtasıyla fakir ve muhtaç vatandaşlarımıza zekat, gıda kartı, gıda kolisi, kurban kavurması, giysi, kırtasiye malzemesi, malul aracı, ortez
ve protez yardımlarında bulunan Kızılay, 2014 yılında 375 bin 282 kişiye de sosyal yardımlarda bulundu. 2014 yılında 634 bin 250 kişiye doğrudan yardımda bulunmuş olduk. Nerede yardıma muhtaç
birisi var imdadına koşmaya, kanayan yarasına
merhem olmaya çalıştık. Öz kaynaklarımızı ve
vatandaşlarımızdan gelen bağışları ihtiyaç sahiplerine seferber ettik."
Türk Kızılayı'nın afet ve acil durumlara ilişkin yardım operasyonlarını Ankara'daki Ulusal Afet
Yönetimi Merkezinden gönderilen ekipler vasıtasıyla
yürüttüğünü, sosyal yardımları ülke genelindeki
şubeler aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırdığını
belirten Şimşek, yardım faaliyetlerine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Tabii afet ve acil durumlara ilişkin olarak 2014
yılında 2 milyon 101 liralık yardım yaptık. 20 bin 663
vatandaşımıza 5 milyon 165 bin 750 liralık zekat
yardımında bulunduk. Bin 768 vatandaşımıza
Kızılay Kart aracılığıyla 141 bin 440 liralık kaynak
aktardık. Bunlar sadece fiyatlandırabildiğimiz yardımlarımız. Fiyatlandıramadığımız sosyal yardımlarımızla 2014 yılında yaptığımız yardımların tutarı 15
milyon lirayı geçti. Yardımları öz kaynaklarımızdan
ve vatandaşlardan gelen paralarla yapıyoruz. Ne
kadar çok bağış alırsak o kadar çok kişiye ulaşabileceğiz. Bu konuda vatandaşlarımızın duyarlı olmasını bekliyoruz." Fakir ve muhtaç vatandaşlara yardım sunarken onların ve ailelerinin toplum içerisindeki saygınlıklarının korunmasına özen gösterdiklerini anlatan Şimşek, bu kapsamda geliştirilen
"Kızılay Kart"a para yüklediklerini ve vatandaşların
bu kartla istedikleri marketten tütün ve alkol ürünleri
dışında ihtiyaçlarını alabildiklerini söyledi.
Şimşek, geçen yıl Kızılay Aşevleri vasıtasıyla 2
milyon 127 bin 632 öğün yemek dağıttıklarını,
maddi imkanı yerinde olan veya yemek yapmaya,
alışverişe takati olmayan yaşlı ve engelli vatandaşların evine de sıcak yemek götürdüklerini belirtti. (AA)
Türk Kızılayı yaralara
“MERHEM” OLDU
20 Şubat 2015 Cuma
Fehmi KORU
fkoru@gmail.com
3
fkoru@htgazete.com.tr
bölge haberlerİ
Meclis’e yakışan
özgürlüklere sahip çıkmaktır
“KAMU düzeni, kamu düzeni” diye yer gök
inletilirken, sonunda Meclis’in düzeni bozuldu.
Gece yarısı oturumunda kafa-göz yarmaya varan
arbede çıkmış, görüşmeler kesilmiş...
Meclis bir süredir gündemindeki “İç Güvenlik
Paketi”ni görüşüyor. Meclis içi ve dışı muhalefetin “sıkıyönetim yasası” adını taktığı tasarı geçerse, güvenlik adına zaten hayli daraltılmış özgürlük alanımız, biraz daha sıkılaşacak.
İktidar partisi ve hükümet şu yeni tedbirlere
“kamu düzeni” adına katlanmamızı bekliyor:
Güvenlik güçleri kişinin üstünü başını, aracını en
basit kuşkuda izinsiz arayabilecek, istediği kişileri gözaltına alıp bulunduğu yerden uzaklaştırabilecek... Gözaltı süresi uzatılabilecek... Daha önce
“silah” muamelesi görmeyen sapan, demir-bilye
taşımak suç olacak, elinde molotofkokteyli tutana ateş açılabilecek... “Yasadışı” sayılan dinlemeler yasal muamelesi görecek...
Yeni düzenlemeyi savunanlar, yukarıdaki özete
itiraz edebilirler. “Kamu düzeni” adına her türlü
tedbiri makul sayan bir görüşle hazırlandığı için,
özgürlük alanını daraltıp devlet adına hareket
edenleri keyfi davranışlara sürükleyebilecek
yenilikler, “suçsuzları koruma” gerekçesiyle getirilmekte... Yasa tasarısının “İç Güvenlik Paketi”
olan adı da “özgürlükleri koruma paketi” olarak
değiştirilmiş zaten...
Özgürlüklerimizi, daha önce var olan özgürlükleri kısıtlayarak korumayı öngören düzenlemelerin AB standartlarına uyduğu tezine itirazım
yok; gerçekten bazı AB üyesi ülkeler de zaman
içerisinde aşırı tedbirleri yasal düzenleme haline
dönüştürdüler. ABD’nin 11 Eylül (2001) uğursuz
eylemleri sonrasında açtığı çığıra kapılarak...
Charlie Hebdo olayı sonrasında Fransa da aynı
yola girdi.
ISİS’in faaliyet bölgesinden on binlerce kilometre uzaktaki Avustralya’nın hükümeti bile,
“ISİS’e katıldıktan sonra dönecek militanlara
karşı tedbir” adına özgürlükleri kısıtlayacak
düzenlemeleri gündemine taşıdı.
Moda bu; birinde başlayınca diğerlerine de
sirayet ediyor...
Türkiye, bazen içeriyi de tehdit eden terör bölgesinin tam ortasında bulunduğu halde, ABD ve
Avrupa’da yaygınlaşan “özgürlükleri daraltma”
modasına direnmiş, AK Parti hükümeti de, şimdilerde yeni düzenlemelere karşı çıkan muhalefetin ısrarla talep etmesine rağmen kısıtlayıcı yasal
düzenlemelerden sürekli kaçınmıştı.
Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün,
“Biz demokrasiden ve özgürlüklerden feragat
etmeden terör sorunuyla baş ediyoruz” diye çok
övündüğü herhalde hatırlardadır.
“Gül gitti, böyle oldu” kolaycılığına kaçmak
istemem, ancak realite de ortada: İnternet konusunda daha önce kaçınılmış kısıtlamalar...
“Makul şüphe”... Şimdi de “iç güvenlik”... Yakın
zamana kadar AK Parti’nin uzak durduğu ne
kadar düzenleme varsa, birbiri ardına Meclis
gündemine taşınıyor.
AK Parti’yi kuruluşundan itibaren savunduğu
temel iddialarından uzaklaştıran düzenlemeler...
Türkiye’nin siyasi tarihi, “kamu düzeni” adına
düzenlemelerin de tarihidir: Takrir-i Sükûn
Kanunu... TCK 141, 142, 163. maddeleri...
Anayasa Nizamını Koruma Kanunu...
Özgürlükleri daraltmayı amaçlayan bu tür
düzenlemeler öncesinde, devlet aygıtının, genellikle, sonradan “kumpas” olduğu anlaşılacak
oldubittilere başvurduğu da oluyordu.
Geçmişle bugün arasındaki en önemli fark,
kısıtlamalara taraf ve karşıt olanların yer değiştirmesinden ibarettir. Dün kısıtlamalara en şiddetle
karşı çıkanlar, bugün uğruna kavga-gürültü çıkaracak kadar, daha ileri kısıtlamaları savunuyorlar.
Tavsiyem şu: İktidarlar ebedi değildir. İktidar
milletvekilleri, yasalaştırmak için mücadele ettikleri kısıtlayıcı düzenlemelere, muhalefete düştüklerini ve tedbirlerin kendilerine karşı uygulandığını varsayarak biraz daha yakından baksınlar....
19 Şubat 2015/ HABER TÜRK
Tapu modernizasyon
çalışmalarında sona gelindi
ANKARA - Tapu ve Kadastro Genel
Müdürlüğünün hizmetlerinin geliştirilmesi amacıyla yürütülen Tapu ve Kadastro Modernizasyon
Projesi çalışmalarında sona gelindi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından yapılan
açıklamaya göre, Tapu ve Kadastro Genel
Müdürlüğü ile Dünya Bankası arasında 2008'de
imzalanan anlaşmayla uygulanan proje, 125 milyon avroluk dış kaynakla finanse ediliyor.
Açıklamada, görüşlerine yer verilen Çevre ve
Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, projeyle Tapu ve
Kadastro Genel Müdürlüğünün faaliyetlerine destek verilmesinin, etkinliğinin artırılmasının ve
kurumsal kapasitesinin geliştirilmesinin hedeflendiğini belirtti.
Projenin 30 Ağustos'ta sona ereceğini bildiren
Güllüce, "Projeyle, kadastro haritalarının sayısal
kadastro ve tapu bilgilerini destekleyecek şekilde
yenilenmesi ve güncellenmesi, sayısal tapu ve
kadastro bilgilerinin kamu ve özel sektör kuruluşlarının hizmetine sunulması, Türkiye'de gayrimenkul değerleme için en iyi uluslararası uygulamaların benimsenmesine yönelik çalışmalar yapılıyor" ifadesini kullandı.
Çalışma sonunda ülke genelinde yaklaşık 4,1
milyon parselin sayısal ve hukuksal formda bilgisayar ortamına aktarılmasının sağlanacağına işaret eden Güllüce, taşınmazların gerçek değerlerine ilişkin veri tabanı oluşturulmasına yönelik politikanın da belirleneceğini vurguladı. (AA)
4
ANKARA
20 Şubat 2015 Cuma
Ankara Büyükşehir
Belediyesi Zabıta
Daire Başkanlığı
Şube Müdürü
Abdurrahman
Karabudak,
Büyükşehir
Belediyesi Zabıta
Daire Başkanlığı’na
atandı.
Büyükşehir Zabıta'da
görev değişikliği yapıldı
her zaman bizim ağabeyimiz
büyüğümüz” diye konuştu.
Abdurrahman Karabudak,
yapacakları çalışmalarla ilgili
olarak da şunları söyledi:
“Burası Başkent, yani
Türkiye’nin kalbi. Türkiye’nin
kalbinde daha verimli, daha
yaşanılır bir kent için çalışacağız.
Bunun için öncelikle ekip ruhunu,
kardeşlik ruhunu ön plana çıkaracağız. Bu aldığımız hizmet
yarışında, bayrak yarışında daha
iyiye, daha doğruya, daha güzele
doğru ilerleyeceğiz.
Takdir ederseniz ki Ankara’da
mücavir alan sınırı, il sınırı oldu.
Ve bununla ilgili bizim görev
tanımımız da çoğaldı. Çoğalan
görev tanımımızı da daha iyi daha
doğru yapabilmek için
ekiplerimizle koordineli bir
şekilde çalışacağız.”
HABER MERKEZİKarabudak, görevi Zabıta
Dairesi eski Başkanı Kemal
Sonunur’dan devraldı.
Büyükşehir Belediyesi Zabıta
Dairesi Başkanlığı’nda gerçekleştirilen devir teslim töreninde
konuşan Kemal Sonunur,
Karabudak ile yaklaşık 9 aydır
birlikte hizmet verdiklerini hatırlatarak, “Aramızda en ufak bir
sorun olmadı. Kendisinin bu
görevi de en iyi şekilde layıkıyla
yapacağına inanıyorum, başarılar
diliyorum. Hayırlı uğurlu olsun”
dedi.
Abdurrahman Karabudak da
“Bu hizmet yarışında Sayın
Başkandan aldığım bayrağı daha
iyiye, daha doğruya İnşallah
teşkilatımızla beraber götüreceğiz. Başkanıma çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. O
Japon Gençlik Heyeti’nden
KEÇİÖREN’E ZİYARET
1627 su sayacı
zarar gördü
Başkent'te son bir ay içerisinde 1627 adet su
sayacı soğuktan zarar gördü. ASKİ, Başkentlileri
sayaçlarını korumaları konusunda bir kez daha
uyardı, donan sayaçlara ateş veya sıcak suyla
müdahale edilmemesini önerdi.
HABER MERKEZİASKİ Genel Müdürü İrfan Kaya, ASKİ olarak
Başkentlileri bu konuda defalarca uyardıklarını
hatırlatarak, sayaçların donması durumunda hiç
müdahale edilmeden Genel Müdürlüğe bildirilmesi
gerektiğini kaydetti. Kaya, “Son 1 ayda soğuk hava
nedeniyle arızalanan su sayacı sayısı 1627’ye
ulaştı. Abonelerin sayaçlarını ve tesisatlarını çok iyi
korumaları gerekiyor. Sayaçlar iyi korunmadığı için,
aboneler sıkıntıya düşüyor. Çeşitli şikâyetler
alıyoruz” dedi.
Başkent’te soğuk havanın etkisini
sürdürdüğünü belirten İrfan Kaya, sayaçları korunma yolları ile ilgili şunları söyledi:
“Su sayaçlarının bulunduğu yerin hava
cereyanına karşı korunması amacıyla açık bölümlerin kapatılması, kırık camların yenilenmesi
gerekiyor. Sayaçlar ve açıkta kalan su boruları cam
yünü, boru kılıfı gibi maddelerle kaplanmalıdır,
sayaç yeri temiz, aydınlık ve rüzgar almayacak
şekilde düzenlenmelidir. Su sayacının donması
halinde ise patlayan sayaçtan akan sudan dolayı
diğer sayaçların donmasına engel olabilmek için
vananın kapatılarak suyun kesilmesi gerekir.”
Bazı abonelerin, donan su sayaçlarının altında
ateş yakma, sıcak su dökme gibi yöntemlere
başvurduklarını dile getiren İrfan Kaya, bu metodun
yanlış olduğuna işaret ederek, “Böyle durumlarda
hasar büyüyebilir ve tesisat zarar görebilir” dedi.
HABER MERKEZİ“Küresel Genç Liderler”
Programı kapsamında
Türkiye’ye gelen Japon
Heyeti, Gençlik ve Spor
Bakanı Akif Çağatay Kılıç’a
nezaket ziyaretinin ardından
Keçiören Belediye Başkanı
Mustafa Ak’ın konuğu oldu.
Kültürlerarası öğrenme
amacıyla Türkiye’ye gelen
30 kişilik Japon heyetinin
Keçiören’deki ilk durağı
Estergon Kalesi Türk
Kültür Merkezi
oldu.
Merkezde
Türk kültürünü
tanıtan müze ile
ebru, hat ve çini
atölyelerini
gezen heyet,
Türk kültürü ve
geleneksel
sanatlar ile ilgili
bilgi aldı. Daha
sonra Başkan Mustafa Ak
ile görüşen heyete,
Keçiören Belediyesi’nin
kardeş belediye uygulamaları, yurtdışı faaliyetleri
ve belediye hizmetleri
tanıtıldı.
Keçiören’in nüfusunun
yaklaşık 900 bin olduğunu
belirten Başkan Ak,
“Umarım şehrimizi
beğenirsiniz.
Ziyaret ettiğiniz
Estergon Kalesi Türk Kültür
Merkezi belediyemize ait
bir tesis. İçerisinde Türk
kültürü müzesi, Türk İslam
sanatları atölyeleri var. Aynı
zamanda Ören Köşk’te
Türk mutfağının yanında
Özbekistan, Türkmenistan
ve Kırgızistan mutfağından
da yemekler sunuyoruz.
Sizleri Türkiye’de görmek
ve Keçiören’de ağırlamaktan dolayı çok mutluyuz” diye konuştu..
Japon heyetinin
sözcüsü ise,
Türkiye’yi ve
Keçiören’i çok
beğendiklerini
ifade ederek
“Gösterdiğiniz
güzel misafirperverlik için teşekkür
ederiz” dedi.
Taşdelen’den, Yenimahalle
CHP İlçe Teşkilatı’na ziyaret
HABER MERKEZİCHP Yenimahalle İlçe Başkanlığı görevine atanan
Ahmet Meşe’yi makamında ziyaret eden Çankaya
Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Meşe’yi ve çalışma
arkadaşlarını tebrik ederek yeni görevlerinde başarılar
diledi.
7 Haziran’da yapılacak milletvekili seçimlerinin ülke
açısından bir kader seçimi anlamına geldiğini belirten
Alper Taşdelen, “Bu seçimlerde hepimize büyük bir
sorumluluk düşüyor” dedi. Yenimahalle’nin ayrı bir
önemi olduğunun altını çizen Taşdelen, “Çankaya ve
Yenimahalle’nin yerel seçimlerde gösterdiği başarılar
umarım 7 Haziran seçimlerine de yansır. Ben genel
seçimlerde büyük bir başarı elde edeceğimize inanıyorum. El ele, omuz omuza ülkemizi ihtiyacı olan aydınlığa kavuşturacağız” diye konuştu.
Taşdelen’in ziyaretinin kendileri için önemli
olduğunu kaydeden Ahmet Meşe, “Böyle birlik ve
beraberliklere çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Çankaya Belediye Başkanımızın ilçemizi ziyaret etmesi
bize mutluluk verdi” dedi. Göreve gelir gelmez yoğun
bir çalışma temposu içine girdiklerini belirten Meşe,
kısa süre içinde vatandaşlarla çok daha yakın bir
temas sağlayan çalışma başlatacaklarını vurguladı.
Kanarya severler
severler
Kanarya
Yenimahalle'de buluştu
buluştu
Yenimahalle'de
HABER MERKEZİYenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kongre ve
Sanat Merkezi’nde bu kez, kuş sesleri yankılandı.
Başkent Kanarya Severler ve Üretenler Derneği kuş
yetiştiricileri ile meraklılarını Nazım Hikmet’te buluşturdu.
Türkiye’nin değişik illerinden gelen kuş üreticileri,
yüzlerce çeşit rengarenk kuşu Ankaralı kuş meraklıları
için satışa çıkardı. Muhabbetten papağana,
kanaryadan süs güvercinine kadar yaklaşık 10 bin
egzotik kuş 20 tl ile 750 tl arasında değişen fiyatlardan
kuş severlerin beğenisine sunuldu.
Kuş borsasını ziyaret ederek, üreticilerle sohbet
eden Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da
kuşları yakından inceledi. Yaşam koşullarının insanları
oldukça zorladığını belirten Yaşar “Kuşlar ve diğer
hayvanların varlığı, sevgisi biraz olsun stres atmamızı,
beyinlerimizi dinlendirmemizi sağlıyor. Allah’ın yarattığı
canlıları sevmek çok güzel. Biz de yerel yönetimler
olarak bu derneklere destek olmaya devam edeceğiz”
dedi.
Yenimahalle’de
kahkaha dolu akşam
HABER MERKEZİYenimahalle Belediyesi’nde perde bu kez de
“'Aşka Olan Meylim Senin Yüzünden” adlı tiyatro
oyunu ile açıldı. Ünlü oyuncu Kayra Şenocak’ın
yazıp yönettiği, usta oyuncuları aynı sahnede buluşturan iki perdelik komedi oyunu, tiyatro severleri
kırdı geçirdi.
Yenimahalle Belediyesi 50'nci Yıl Dört Mevsim
Tiyatro Salonu’nda ücretsiz olarak sahnelenen
oyunu, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve
çok sayıda Yenimahalleli izledi.
İstanbul Komedi Tiyatrosu’nun tiyatro severlerin
beğenisine sunduğu oyun, izleyenlerden tam puan
alırken, oyuncular Kayra Şenocak, Hande Katipoğlu,
Fatoş Kabasakal ve İrfan Kangı performansıyla
büyüledi.
Evlilik öncesi ve sonrasında kadın ve erkek ilişkilerini esprili bir şekilde sahneye aktaran oyuncular,
vatandaşlara kahkaha dolu bir akşam yaşattı.
Çiftlerin evlilikten sonraki değişim süreçlerini ve
bu değişimle beraber ortaya çıkan sorunları ele alan
oyunda izleyiciler, kendi hayatlarından da parçalar
buldu. Yenimahallelilere unutulmaz bir akşam
yaşatan oyuncular, uzun süre ayakta alkışlandı.
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar da oyuncuları tek tek tebrik ederek “Yenimahalle’de tiyatro
günleri tüm hızıyla devam ediyor. Beğenilen tiyatro
oyunlarını sizlerle buluşturmak için çalışıyoruz.
ANKARA
20 Şubat 2015 Cuma
Çankaya
Belediyesi,
Çankayalı girişimcilere kendi işinin
patronu olma
imkanı sunuyor.
Bu kapsamda
düzenlenen
girişimcilik eğitimini tamamalayan
57 kursiyere sertifikaları düzenlenen bir törenle
verildi.
Çankayalı girişimciler
sertifikalarını aldı
ÖZEL
HABER
TARSİM’in yeni başkanı
İsmail Kemaloğlu oldu
HABER MERKEZİTarım Sigortaları Havuzu
(TARSİM) yeni yönetim kurulu belli oldu. Tarım
Sigortaları Havuzu (TARSİM) Yönetim Kurulunda
Başkanlık görevini Gıda,
Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı İsmail
Kemaloğlu, Başkan
Yardımcılığı
görevini
Başbakanlık
Hazine
Müsteşarlığı
Müsteşar
Yardımcı Vekili Dr.
Ahmet Genç
üstlendi.
Yönetim Kurulu Üyeleri ise şu şekilde: Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel
Müdür Vekili Dr. Gürsel Küsek, Başbakanlık Hazine
Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü Daire
Başkanı Vekili Erdal Altuncu, Türkiye Sigorta,
Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği Yönetim
Kurulu Üyesi Mehmet Akif Eroğlu, Türkiye Ziraat
Odaları Birliği Başkan Vekili M. Nuri Şeyda Sorman,
Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü
Yusuf Cemil Satoğlu.
“ÜZERİMİZE
DÜŞENİ YAPMALIYIZ”
HABER FOTOĞRAF
KENAN ERGEN
Çankaya Belediyesi ve
OSTİM Küçük - Orta Ölçekli
İşletmeleri Geliştirme ve
Destekleme İdaresi
Başkanlığı (KOSGEB) işbirliği
ile hayat geçirilin ve 70 saat
süren Uygulamalı Girişimcilik
Eğitimi’ni tamamlayan 57 kişi
sertifikasını aldı.
Sertifika dağıtım töreninde
konuşan Çankaya Belediye
Başkanı Alper Taşdelen,
insanlara iş kapısı açacak
işbirlikleri kurmanın hem insani hem de yerel
yönetim sorumluluğu olduğunu belirterek,
“Sözlerine “Temel sorumluluğumuz halka hizmet
5
etmek ve onun yolunu açmaktır. Kendi işini kurmak için yola çıkan kursiyerler aynı zamanda
başka insanlara da ekmek kapısı açacaktır.” diye
konuştu.
Gökçek, Sol
gazetesindeki
habere açtığı
davayı kazandı
HABER MERKEZİAnkara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih
Gökçek, Sol Gazetesi’nde yayınlanan, “Hayalet
Dinleme Aracı Gökçek’te İddiası” başlıklı haberi
yazan Pınar Yahya isimli kişiye açtığı “iftira ve
hakaret” davasını kazandı.
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi,
Pınar Kahya’yı “kamu görevlisine hakaret suçunu
işlediği” gerekçesiyle 354 gün adli para cezasına
mahkum etti.
Hakkında atılan iftira ve hakaretlere karşı haklılığı
bir bir mahkeme kararlarıyla ispatlanan Başkan
Gökçek, son olarak da 30 Eylül 2013 tarihinde Sol
Gazetesi’nde yayınlanan bir habere karşı açtığı
davayı kazandı.
Sözkonusu tarihte Pınar Yahya isimli kişi tarafından yazılan “Hayalet Dinleme Aracı Gökçek’te
İddiası” başlıklı haberle ilgili Başkan Gökçek adına
avukatı Fatih Atalay tarafından yapılan suç duyurusu,
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın
Suçları Soruşturma Bürosu tarafından incelenerek
yerinde görüldü.
Basın Suçları Soruşturma Bürosu yaptığı
incelemede sonucunda, şu ifadelere yer verdi:
“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak
görev yapan müşteki İbrahim Melih Gökçek’in, ortam
dinlemesi için kullanılan ve kayıp olduğu belirtilen dinleme araçlarından birisini, üst düzey görev yapan
insanları dinlemek için kullandığını ve bu dinlemeler
sonucunda da milletvekilleri, mahkeme başkanları, iş
adamları ve hatta Başbakana dahi şantajda bulunduğunu, çok sayıdaki yolsuzluk ve usulsüzlüğünü bu
şekilde yaptığı şantajlar yoluyla ortaya çıkmasını
engellediğini iddia ettiği,
Şüphelinin bu şekilde, gerçeğe aykırı haber ve
yorum yazısı yazmak suretiyle, bütün kamuoyu
tarafından tanınan müştekinin onur, şeref ve saygınlığını zedeleyecek biçimde, yazılı basın yoluyla
hakarette bulunduğu,
Şüphelinin bu şekilde atılı suçu işlediği, yapılan
soruşturma neticesinde yukarıda yazılı delillerle
anlaşıldığından;
Şüphelinin üzerine atılı suçtan/suçlardan dolayı
yargılamasının yapılarak, eylemine uyan yukarıda
yazılı kanun maddeleri uyarınca cezalandırılmasına
karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur…
27/01/2014…”
Başkan Taşdelen,
Çankaya Belediyesi’nin
KOSGEB ile yaptığı işbirliğinin istihdam umudu
yarattığını ve ülkenin en
önemli sorunlarından biri
olan işsizlikle mücadelede
önemli bir adım olduğunu
vurguladı.
Taşdelen, “Bugün
ülkemizde işsizlik çok ciddi
boyutlara ulaşmış durumda.
Bu sorunun çözümü için
hepimiz üzerimize düşen
sorumluluğu yerine getirmek
durumundayız.” dedi.
Başkan Taşdelen ve
belediye başkan yardımcıları
kursiyerlere sertifikalarını verdi.
Taşdelen ve kursiyerler günün anısına birlikte
fotoğraf çektirdi.
AK Partili eski ilçe başkanı
Yağmur, aday adayı oldu
HABER MERKEZİAK Parti Keçiören İlçe Eski Başkanı Av.
Bülent Yağmur, Ankara 2. Bölgeden milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı.
Yağmur, “AK Partinin tek gayesi ülkemizin
birlik ve beraberlik ruhunu başarıyla temsil
etmektir. Zümre siyaseti yapanlar, hizip
siyaseti yapanlar, bölge siyaseti yapanlar AK
Parti’nin bu birlik ruhunu anlayamazlar. AK
Parti, 78 milyonun gönül diliyle konuşuyor,
gönül kulağıyla duyuyor ve gönülden hareket
ediyor. İşte bunun için AK Parti’den milletvekili aday adayıyım” dedi.
Av. Bülent Yağmur yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye bugün, dünyadaki bütün olumsuz gelişmelere rağmen kaya gibi sağlam
duruyor. Kurucu Genel Başkanımız
(Cumhurbaşkanımız); Başbakanımız, Genel
Başkanımız eğilmeden dimdik ülkemizi temsil ediyor. AK Partili kadrolar siyaseti ülkeye
ve millete hizmet olarak görüyor, buna
inanıyor. AK Parti kurulduğu tarihten itibaren
geçen ondört yıllık süre içinde, Türkiye’yi
geçmişteki istikrarsızlıklardan tamamen
uzaklaştıracak olan dinamizmi sağladı. Ak
Parti, Türkiye için sadece siyasi istikrarın,
sadece demokrasinin garantörü değil aynı
zamanda toplumsal dokumuzun temel harcı,
ekonomik istikrarın ve en önemlisi milli
güvenliğimizin de güvencesi olmuştur.
Bunun için ben de AK Partiden milletvekili
aday adayı oldum” ifadelerini kullandı.
Yağmur açıklamasını şöyle tamamladı:
“Bizler Anadolu’nun bağrından çıkan çilekeş
insanlarız. Biz Türkiye’nin hayrına olmayan
hiçbir şeyi kabul etmeyiz. Biz isteriz ki, bu
milletin, bu ülkenin geleceğini aydınlatacak
birçok siyasi seçeneği olsun, bizler de
siyasetçiler olarak çıtayı daha yükseğe,
hedefleri daha ileriye taşıma yarışı içinde
olalım. Bizim önceliğimiz ve idealimiz her
zaman Büyük Türkiye’dir. Bizim gayemiz bu
milletin fazlasıyla layık olduğu aydınlık günlere, mutlu ve müreffeh yarınlara ulaşmasıdır.
Bunun için milletvekili aday adayı oldum.AK
Parti, tabela partisi değildir.
AK Parti, bir Ankara partisi değildir.
İnsanıyla omuz omuza, gönül gönüle olan ve
insanıyla ülkenin yarınlarını planlayan,
programlayan; projelerini buna göre yapan
bir siyasi partidir. AK Parti’de siyaset yapan
herkes “Her şey Türkiye için” diyor. Bizim
derdimiz bu. “Her şey milletimiz için”
diyoruz.
AK Partili yöneticiler, sırça köşklerde,
kapalı kapıların arkasında, aşılmaz duvarların
ardında ömür sürmüyor. Bu millet biliyor ki
tasada da, kederde de, sevinçte de kendileriyle beraber olan bir hükümetleri var.
Biliyorlar ki milletin derdini kendi derdi bilen
bir hükümetleri var. İşte bu yüzden AK
Partiden milletvekili aday adayıyım.”
Kezban Taşdelen,
“
” oldu
HABER MERKEZİDaha önce Şahinbey İlkokulu’nda oluşturduğu
kütüphanede çocuklarla buluşan Kezban Taşdelen,
çocuklara verdiği oyuncak sözünü tutarak okulu
tekrar ziyaret etti.
Kendi girişimleriyle temin ettiği oyuncakları okuldaki 80 öğrenciye tek tek öperek hediye eden
Taşdelen, Umut Aslan’ın hayali olan oyuncağı
verirken duygusal anlar yaşadı. Önceki ziyaretinde
Umut’a istediği oyuncağı getireceğini söyleyen
Kezban Taşdelen, getirdiği oyuncakla Umut’un “Vay
Canına! Seni çok seviyorum” demesi üzerine
gözyaşlarını tutamadı. Oyuncağı Umut’la birlikte
yapan Taşdelen, sınıfları dolaşarak her yaş grubuna
ayrı ayrı aldığı oyuncakları kendi eliyle sundu.
Çocuklarla bir süre sohbet de eden Taşdelen’e
Yarım Elma ekibi de eşlik etti.
Okul ziyaretinden sonra Yarım Elma’nın Esat
Pazar Yeri içindeki giyim mağazasına da giden
Taşdelen, ÇAYED Yarım Elma’nın bölgedeki gıda
kolisi dağıtımına katıldı. İhtiyaç sahibi vatandaşlara
gıda kolilerini takdim eden Taşdelen, eşi Başkan
Alper Taşdelen’in selam ve sevgisini ileterek
Çankaya Belediyesi’nin her zaman yanlarında olacağını söyledi.
Selçuk Dereli’den
Taşdelen’e ziyaret
HABER MERKEZİÇankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, CHP
Çankaya İlçe Başkanı Selçuk Dereli ve Yönetim
Kurulu üyelerini konuk etti. Ziyarette yaklaşan genel
seçimlerle ilgili görüş alışverişinde bulunan Taşdelen
ve Dereli, hedeflerinin CHP’nin Çankaya’daki oy
oranını daha da artırmak olduğunu vurguladılar.
Bir örgütün başarısının seçimlerde aldığı oy oranı
ile ölçüldüğünü ve yerel seçimlerde hedefledikleri
%65 oy oranını yakaladıklarını belirten Taşdelen,
“Çankaya’nın başarılı olma özelliği var. 30 Mart’ta
110 bin oy artışı sağladık. Bunda Yenimahalle’den
Çankaya’ya bağlanan bölgelerin de etkisi var ancak
bu artışın önemli bir kısmında sokakta her vatandaşımıza dokunmamızın; her kapıyı çalmamızın etkisi de göz ardı edilemez. İnanıyorum ki örgütümüz
önümüzdeki seçimlerde yine önemli bir başarı
sağlayacak. Yoğun tempolu çalışmalarınızda
başarılar diliyorum” dedi.
Çankaya’da partisinin gurur duyacağı bir performans göstereceklerini ve gurur duyacakları bir oy
oranı yakalayacaklarını belirten CHP Çankaya İlçe
Başkanı Selçuk Dereli, “ Çankaya yine Çankaya olacak; Cumhuriyetine sahip çıkacak. Takım ruhuyla,
disiplinle, sevgi ve saygıyla yürekten inandığımız
partimizin iktidarı için çok çalışacağız” diye konuştu.
6
ANKARA
20 Şubat 2015 Cuma
Çubuk Kent
Konseyi Çocuk
Meclisi
kurularak
projeler üretmek ve geleceklerini şekillendirecek
çalışmalar yapmak üzere ilk
toplantısını
gerçekleştirdi.
Çubuk Kent Konseyi
Çocuk Meclisi kuruldu
HABER MERKEZİÇocuklar, yaşamak istedikleri Çubuk
konusunda kararlar vermek üzere yönetimde söz
sahibi oluyor. Çubuk Belediyesi Mehmet Akif
Ersoy Kültür Merkezi, bu kez çocuk üyelerin
meclis genel kurulu’na ev sahipliği yaptı.
İlçede bulunan ilk ve ortaokul öğrencilerinden
4. ve 8. Sınıf öğrencisi 52 çocuk, hem tanışma
hem de başkan ve divan kurulu üyelerini seçmek
amacıyla bir araya geldi.
Çubuk Konseyi Başkan Yardımcısı Ercan
Arslan, Meclis’in açılış konuşmasında konsey
hakkında bilgi vererek, çocuklardan Çubuk
hakkında kararlar almalarını, öneriler getirerek
projeler üretmelerini istedi.
Kadın Meclisi ve Engelliler Meclisi’nin oluşturulmasının ardından Çocuk Meclisi’nin oluşturulduğunu söyleyen Arslan, tüm meclislerde
olduğu gibi çocuk meclisine büyük görevler
düştüğünü ve çocuk meclisinin yaşıtları için nasıl
bir Çubuk istediklerine bu meclisin aracı olacağını kaydetti.
52 kişilik meclisin ilk toplantısında meclis
başkanı ve meclis organlarının seçimi gerçekleşti. İlk önce meclis başkanlığı seçimi yapıldı. 10
çocuk başkanlık için aday oldu.
Üyelerin birbirlerini henüz tanımadıkları göz
önüne alınarak, meclisin ortak kararı sonucu
adaylar kendilerini tek tek tanıtarak neden
başkan olmak istediklerini ve seçildiklerinde
neler yapacaklarını anlattılar.
Yapılan seçim sonucunda en çok oyu alan
Atatürk Ortaokulundan Gurbet Günenç Çocuk
Meclisi Başkanı, Çubuk Toki İlköğretim
Okulundan Yasin Kaşkaya Başkan Vekili,
Ş.Piyade Üst.Muharrem Kaleli İlköğretim
Okulundan Ayşenaz Gökçe Başkan Yardımcısı,
Aşağı Çavundur İlköğretiminden Mehmet Ali
Oruç Başkan Yardımcısı, Özel Aksoy İlkokul ve
ortaokulundan Şevval Çakmak Başkan
Yardımcısı, Özel Yükselen Ortaokulundan Serhat
Arda Şahin Sekreter, Yavuz Selim İlköğretim
Okulundan Fatam Yağmur Güngör Sekreter ve
Bekir Yılmaz İlkokulundan Cemre Mert Sekreter
oldu.
Çubuk Kent Konseyi Yürütme Kurlunun
Çubuk İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne çocuk
meclisi oluşturulmak üzere yazılı talepte bulunması ile meclis oluşum süreci başlıyor. İlçedeki
ilk ve ortaokulların idarelerinin okullarını temsil
etmek üzere öğrencilerinin arasından demokratik
bir seçimle 1 asil ve 1 yedek üye belirlemesi
sonucu Çocuk Meclisi oluştu.
Çubuk Kent Konseyi Çocuk Meclisi Genel
Kurul Toplantısına Kent Konseyi Başkan
Yardımcısı Ercan Arslan, Şuayip Yaman, Kent
Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Çiğdem Soba,
Çubuk Kent Konseyi Genel Sekreteri Hüseyin
Yiğiner, yürütme Kurulu üyeleri ve öğrenciler
katıldı.
Pursaklarlı sporcuların Wushu başarısı
HABER MERKEZİPursaklar Belediyespor Kulübü
Wushu Takımı, Ankara İsmet Iraz
Tekvando Spor Salonunda
gerçekleşen Ankara Seçmesi
müsabakasına katıldı. Antrenör
Ümit Şensoy ve Yardımcı
Antrenör Kerim Şener gözetiminde 9 sporcu ile müsabakaya
katılan Pursaklar Wushu Takımı 2
altın, 2 gümüş, 2 de bronz
madalya kazanarak Türkiye
Ankara
Seçmeleri
müsabakasınna
katılan
Pursaklar
Belediyespor
Kulübü Wushu
Takımı sporcuları 6 madalya
kazanarak
Türkiye
Şampiyonası
için vize aldı.
Şampiyonasında Ankara’yı temsil
etmek için vize aldı. Toplamda
310 sporcunun katıldığı müsabakada yetenekleriyle gelecek
vaat eden Pursaklar Wushu
Takımı Sporcuları Behlül Çolak, Ali
Şener, Sefa Karakoç, Yılmaz
Varımber, Mücahit Furkan Yılmaz
ve Berkay Kargı önümüzdeki
aylarda yapılacak olan Wushu
Türkiye Şampiyonasına katılarak
Ankara’yı temsil edecekler.
Ankara Genç Girişimciler
Kurulu, ATO’yu ziyaret etti
Çayyolu Çankaya Evi
müzik korosu kurdu
HABER MERKEZİÇankaya Belediyesi’nin TODAM ve Çankaya
Evleri aracılığıyla kurulan ilçe genelindeki 21
merkezde 55’den fazla alanda kişisel gelişim ve
hobi kursları veriliyor. Çankayalılar, öğrendiklerini
sergiledikleri etkinliklerle yaşam boyu eğitimin
önemini de gösteriyorlar.
Ata, Karakusunlar, Yüzüncüyıl, Emek, Dikmen
TODAM’ların yanı sıra Çayyolu Çankaya Evi ile
Çankaya Belediyesi Korosu’nu hızla genişletiyor.
Bunun son örneği verdikleri konserle izleyicilere
müzik ziyafeti sunan Çankaya Belediyesi Çayyolu
Çankaya Evi kursiyerleri oldu. Başkent Üniversitesi
İhsan Doğramacı Konferans Salonu’nda şef
Satılmış Koruk yönetiminde gerçekleşen konserde
sahne alan kursiyerler Çökertmeden Sivas’ın
Yollarına müzikseverlerin hafızasında yer edinen
türküleri başarıyla seslendirdiler; müzik konusundaki hünerlerini sergilediler.
Çayyolu Çankaya Evi’nde çeşitli kurslara devam
eden 2000 kursiyer arasında müziğe ilgi duyan ve
çoğu emekli 40 kişiden oluşan koro, amatör ruhla
başladıkları çalışmalarını bir adım öteye taşımanın
mutluluğunu yaşıyorlar. Çankaya Belediyesi’nin
kurslarına katılarak boş vakitlerini anlamlı bir
şekilde değerlendirme fırsatı yakalayan kursiyerler,
kurdukları koro ile de hem eğleniyorlar hem de bir
şeyleri başarmanın keyfini yaşıyorlar.
HABER MERKEZİAnkara Ticaret Odası (ATO)
Yönetim Kurulu Başkanı
Salih Bezci, yeni seçilen
TOBB Ankara Genç
Girişimciler Kurulu Başkanı
Göksel Ayrancıgil ve yönetim kurulu üyelerini
makamında kabul etti.
Türkiye’nin geleceğini gençlerin yönlendireceğini ve
inşa edeceğini belirten
Bezci, bu açıdan gençlerin
girişimci olmasının büyük
önem taşıdığını söyledi.
Bezci, Türkiye ekonomisinin
gelişmesi ve güçlenmesi için
daha fazla genç girişimciye
ihtiyaç olduğunu belirterek,
“Ağaç yaşken eğilir, girişimciliğe gençken soyunmayan
ilerleyen yaşında girişimci
olamaz. Her bir grişimci 10
kişiye istihdam sağlıyor. Her
yıl 1 milyon gencimize iş
bulmak için yeni girişimcilere
ihtiyacımız var” dedi. Bezci,
Ankara Genç Girişimciler
Kurulu İcra Komitesi’ne
seçilen üyeleri de kutlayarak, başarılı çalışmalar
beklediklerini söyledi.
Ankara Genç Girişimciler
İcra Kurulu Başkanı Göksel
Ayrancıgil de yaptığı konuşmada, kurul olarak
Türkiye’deki genç girişimci
potansiyelinin nitelik ve
nicelik olarak geliştirilmesi
yönünde çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “KOSGEB ve Kalkanma Ajansı’yla
birlikte girişimcilik destekleri
konusunda bir çalıştay
düzenleyerek girişimci
sayısını artırmaya çalışacağız” dedi. Ayrancıgil, girişimcilik kültürünün gençler
arasında gelişmesine
öncülük etmekten memnuniyet duyduklarını da kaydetti. Ankara Genç
Girişimciler Kurulu İcra
Komitesi, Göksel Ayrancıgil,
Sait Sayan, Ahmet Tahsin
Ata, Mustafa Serhat Damar,
Remzi Doğan Tavşan, Yunus
Emre Koç, Harun Çiftci,
Selim Gökşin, Olcay
Çalışkan, Erdal Özer, Murat
Şan, Birol Mermer, Osman
Baştaş, İzzet Kökpınar ve
Ahmet Süslü’den oluşuyor.
Adem Yavuz IRGATOĞLU
ayavuz.irgatoglu@gmail.com
BAKIŞ AÇISI
Bir-az insan olmak
Özgecan Aslan’ın katledilmesi bir kez daha insanlığın sorgulanması gerektiği gerçeğini ortaya koydu.
Türkiye’de meydana gelen kadına şiddet olayları, kadın
cinayetleri erkek “müsveddelerinin” vicdanlarının ne
kadar karardığını gösteriyor. Kullanılmış beyinler,
kararmış vicdanlar, perdelenmiş gözler, kanlı ellerle
buluşunca ortaya bu manzara çıkıyor ne yazık ki!
Candan gayrı olan Özgecan’a Allah’tan rahmet,
yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Bu olay vicdanı olan herkesi ayağa kaldırdı. Tabi ayağa kalkan vicdanların yanında “pay” çıkarmak isteyenler de oldu.
Ölümler bile bazen bizi bir araya getiremiyor. “Sizden”
“Bizden” hitapları kalplerimizin katılığına işaret ediyor.
“O saatte yola çıkmasaydı, şu olmazdı, bu olurdu…”
şeklinde yorumlarla insan sıfatına bürünmüş cahilleri bir
kenara bırakalım. Bu katliamı “fırsatını bulmuşken iktidara çakalım” fırsatçılığına soyunanları da onların yanına gönderelim.
“Şu mezhepten olanlara şu yapılıyor, bu mezhepten
olanlara bu yapılıyor” diyerek kin ve nefrete sürükleyenleri de vicdanlarıyla baş başa bırakalım. Cenazeleri
siyaset tabutuna koyup oy toplama davranış(sızlığ)ını
ilke edinenleri de bir kenara bırakalım.
İnsanların acısına saygı duyun. İman ile ayakta durmaya çalışarak, olaydan hikmet arama çabasında olan
çaresiz babanın acısına saygı duyun. Bilmem hangi
dizide nasıl rol üstlenerek aile yapısını param parça
edenler, köşelerini fantezi dünyasına çevirenler sizler de
ahlak dersi vermek yerine susun!
Gazetelerin arka sayfasını kadının çıplak bedenine
ayıranlar! Nerede hata yaptığınızı bir düşünün!
Televizyon ekranlarında topluma dayatılan dizilerin
yapımcıları, oyuncuları sizler de durup düşünün!
Hepsine şunu söylemek lazım: susun ve kalplerinizin
pasını kalaylatın!
Bir de Özgecan’ın babasının sözlerini tekrar tekrar
okuyun. Düşünün, anlayın. Erkek olmaya ve baba
olmaya dair çok şey öğrenebiliriz o sözlerde. Ne diyor
Mehmet Aslan “…Bu memlekette artık ikilik olmasın.
Bu vahim olayı yapan insanlara da zulmedilmesin,
adaletin karşısına çıkıp cezalarını çeksinler. Allah
onların analarına, babalarına da yardımcı olsun. Kimse
nefretten ve şiddetten söz etmesin. Merhamet ve şefkatle
yaklaşırsanız o zaman dünya değişir.”
Yüreği yanan bir babanın dudaklarından dökülen
metanetli, sabırlı cümlelere bakar mısınız? Mehmet
Aslan konuşmasının devamında Ma’un Suresi’nden, Ali İmran Suresi’nden, Asr Suresi’nden ayetlere işaret
ediyor. Ve yüreğinin yangınıyla hüsranda olduğumuzu
bir kez daha hatırlatıyor.
Peki, ne diyor bu surelerde Allah (c.c)?
Âli İmran Sûresi-103: “Hep birlikte Allah’ın ipine
sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz
de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O’nun nimeti
sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş
çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru
yolu bulasınız.”
Mâun Sûresi: “Gördün mü, o hesap ve ceza gününü
yalanlayanı! İşte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi
özendirmeyen kimsedir. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, Onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar namazlarıyla gösteriş yaparlar. Ufacık bir yardıma bile engel
olurlar.”
Ve Asr Suresi! Her gün mutlaka Türkçe mealini okumamız ve anlamamız gereken ayetler… “Andolsun
zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak,
iman edip sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı
tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka.”
Geriye kalan tek şey: bir-az insan olmak. İnsanlık
dersi almak!
Mamaklı tekvandocu Efe
Avrupa üçüncüsü oldu
HABER MERKEZİMamak Belediyesi Tekvando Takımı, Avrupa
üçüncülüğü kazandı. Antalya Belek’te gerçekleşen Minikler Avrupa Tekvando
Şampiyonası’nda, Cemal Efe Küçük 27 kg’da
Avrupa üçüncüsü oldu.
Spor’un farklı kültürlerden milyonlarca insanı
birleştirici ve kaynaştırıcı yönü olduğunu belirten
Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, sporun
sadece rekabet değil, farklılıkları kaynaştıran
sosyal bir etkinlik olduğunu söyledi.
Küçük’ün elde ettiği başarının spora ve
sporcuya verilen desteğin bir neticesi olduğunu
kaydeden Akgül, “Bugüne kadar katıldığı Türkiye
ve Avrupa şampiyonluklarında elde ettiği derecelere bir yenisini daha ekleyen başarılı sporcularımızı ve antrenörümüzü bize böyle bir gurur
yaşattığı için tebrik ederim” dedi.
Takım antrenörü Sezai Yalçın da
“Sporcularımızın azimli çalışmalarının sonucunda
başarılı olduk. Amacımız geleceğin Dünya,
Avrupa ve Türkiye şampiyonlarını Mamak’tan
çıkarmak” dedi.
EKONOMİ
20 Şubat 2015 Cuma
Avrupa’da inşaat üretimi
gerilemeye devam ediyor
ANKARA ÇOCUK EVLERİ KOORDİNASYON
MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ 33 AYLIK BAKIM
KOORDİNATÖRÜ HİZMET ALIMI ÇOCUK EVLERİ
KOORDİNASYON MERKEZİ-ANKARA AİLE VE
SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI MÜSTEŞARLIK
Ankara Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi Müdürlüğü 33 Aylık Bakım Koordinatörü Hizmet
Alımı hizmet alımı 4734 sayılı Kamu ihale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü
ile ihale edilecektir, ihaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası : 2015/16221
1-İdarenin
a) Adresi : Emniyet Mart. Silahtar Cad.No:77 06560 A.O.Ç YENİMAHALLE/ANKARA
b) Telefon ve faks numarası : 3122110213 - 3122110446
c) Elektronik Posta Adresi : i.altun68@hotmail.com
ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
2- İhale konusu hizmetin
a) Niteliği, türü ve miktarı : 3 Kişilik ekiple genel çalışma prensipleri doğrultusunda yapılacak işler
ile ilgili bakım elemanlarını yönlendirecek ve koordine edecektir.
Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir.
b) Yapılacağı yer : Ankara Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi Müdürlüğü Emniyet Mah. Silahtar
Cad. No:77 Yenimahalle/ANKARA
c) Süresi : İşe başlama tarihi 01.04.2015, işin bitiş tarihi 31.12.2017
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer : Ankara Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi Müdürlüğü Emniyet Mah. Silahtar
Cad. No:77 Yenimahalle/ANKARA
b) Tarihi ve saati : 13.03.2015 -10:30
4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak
kriterler:
4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi;
4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili
meslek odasından, ilk İlan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı
olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi
odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya
kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları
ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter
tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5. İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin
yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası
bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye
doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun
belge,
4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare
tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1. İş deneyimini gösteren belgeler:
Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif
edilen bedelin % 30 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş
deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi.
4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler:
4.4.1. Kamuda veya özel sektörde personel çalıştırılmasına dayalı olarak ihale edilen çocuk veya
genç veya yaşlı veya hasta veya engellilerin bakımına ilişkin işler benzer iş olarak kabul edilecektir.
5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6. ihale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır.
7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 150 TRY (Türk Lirası) karşılığı Muhasebe
Müdürlüğü / ANKARA adresinden satın alınabilir.
7.2. ihaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza
kullanarak indirmeleri zorunludur.
8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ankara Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi Müdürlüğü
Emniyet Man. Silahtar Cad. No:77 Yenimahalle/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi,
aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan
istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, İşin tamamı için teklif verilecektir.
10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda
geçici teminat vereceklerdir.
11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (yüz yirmi gün) takvim günüdür.
12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
13. Diğer hususlar:
Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde
öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir.
Basın - 28029 (www.bik.gov.tr)
Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr.de
MEHMET NURİ
PARMAKSIZ
mehmetnuriparmaksiz@gmail.com
BENCİLEYİN SÖZLER
HAYATA DAİR
Bilinmezlerin tarifsizliği ruhumuzun derinliklerindedir.
Belki de parmaklarımızın ucundaki iz sadece
bizim değil ruh eşimizin de şifresidir.
Ey hüzün, dünyalıksın sen…
Yiğitçe göğüs germeli hüzne çünkü hüznün
korktuğu şey dirayetli duran ruhtur.
Ölümden geçen her güne inat hayata gülebildiğimiz müddetçe, hüzünlü nefesler içinde saklı mutluluktan pay alabiliriz ömrümüzde.
Her hüzün kıskanır neşemizi, her neşe öldürür
hüznümüzü.
Her doğan gün geçmişe göz kırpıyor; bazen has-
kar yağdı.
ret, bazen dünya kalbimizi hüznün içindeki hüzünle yokluyor.
Acıya sabredebilen ve hüzne
sağır olanlar ancak mutluluk
şarkısı besteleyebilir.
Yazmak mutluluk, yazmak
hüzne talip, hüzne galip olmaktır.
Üzüntü kalbin hassasiyeti,
mutluluk şevkle ve ümitle
ruhun söylediği şarkıdır.
... artık kalbimin dorukları
karlı çünkü güvendiğim dağlara
Derya derya olduktan sonra dert deryası olmuş,
hüzün deryası olmuş ne farkeder?
Kalbin kemâli elemde, hüznün dermanı çilede
saklıdır.
Hüznümün vekili sensin
Rabbim! Şu kırık kalbimi sen duy
Rabbim!
Kırıldıkça can ve kanadıkça kan
kaybından ölmeyen tek şey hüznün
içinde nefes alıp veren kalptir.
Eldivenler korumaz ki elleri
hüznün soğuğundan.
FRANKFURT - Avro Bölgesi'nde 2014
yılı aralık ayı inşaat üretimi bir önceki aya
göre yüzde 0,8, Avrupa Birliği'nde (AB) ise
yüzde 0,5 geriledi.
Avrupa İstatistik Ofisi'nin (Eurostat)
yayımladığı verilere göre, 2014 yılının aralık
ayında kasım ayına göre mevsimsellikten
arındırılmış inşaat üretimi, Avro Bölgesi'nde
ve AB'de azaldı. 18 üyeli Avro Bölgesi'nde
inşaat üretimi aralık ayında yüzde 0,8 ve 28
üyeli AB'de de yüzde 0,5 azalış kaydetti.
İnşaat üretimi kasım ayında ise Avro Bölgesi
ve AB'de yüzde 0,5 gerilemişti.
Söz konusu oran yıllık bazda ise Avro
Bölgesi'nde yüzde 3,5 ve AB'de de yüzde
0,5 azaldı.
Aralıkta inşaat üretimindeki azalış, Avro
Bölgesi'nde yüzde 1 azalan yapı inşasından
kaynaklanırken, inşaat mühendisliği ise
yüzde 1,7 arttı. AB'de ise azalışa yüzde 0,9
gerileyen yapı inşası etki ederken, inşaat
mühendisliği ise yüzde 2,6 yükseldi.
İnşaat üretiminde aylık bazda en fazla
düşüş sırasıyla Macaristan, Çek
Cumhuriyeti ve Almanya'da gerçekleşirken,
en yüksek artış Romanya, İtalya ve
Polonya'da belirlendi.
Yıllık bazda en fazla azalış sırasıyla
Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Fransa, İtalya
ve Almanya'da gerçekleşirken, en fazla artış
ise sırasıyla Romanya, İsveç, Polonya,
Birleşik Krallık ve Slovenya'da ölçüldü.
Avro Bölgesi'nde inşaat üretimi sektöründe yıllık bazdaki azalışa, yüzde 4,7
gerileyen yapı inşası etki ederken, inşaat
mühendisliği ise yüzde 1,4 arttı. AB'de ise
azalışı yüzde 1,6 gerileyen yapı inşası etkiledi. İnşaat mühendisliği ise yüzde 3,8 artış
kaydetti. (AA)
Yunanistan’ın Avro’dan
ayrılma ihtimali güçleniyor
FRANKFURT - ABDULSELAM DURDAK
- Avrupalı kreditörlerin talepleri ve ülkesine
verdiği seçim vaatleri arasında kalan
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras için
mevcut yardım programının uzatılması
konusunda zaman daralırken, ülkenin avrodan
ayrılma ihtimali de güçleniyor.
Eurogrup, yeni Yunan hükümetiyle
sürdürülen müzakerelerde uzlaşma sağlanamaması üzerine geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada, Yunanistan ile yeni bir anlaşmanın
müzakere edilmesi için, Atina'nın mevcut
kalkınma programının uzatılması talebinde
bulunması gerektiğini belirterek, bunun için
Yunanistan'a 5 gün süre tanımıştı. Avrupalı
kreditörlerin Yunanistan'a uyguladığı mevcut
yardım programı Şubat ayı sonunda bitiyor.
Bunun üzerine Yunanistan'ın, Avrupalı
ortaklarıyla borç konusunda yeni bir anlaşma
sağlanmasına yönelik müzakerelerle ilgili
zaman kazanmak için, bazı koşullar temelinde
(conditionality) mevcut kalkınma programının 6
ay uzatılması talebinde bulunmayı kabul ettiği
iddia edildi.
Yunanistan ile Eurogrup arasındaki
görüşmeler finans piyasalarının en çok odaklandığı konulardan oldu. Söz konusu gelişmeler paralelinde, Yunanistan'ın Avrupa ile anlaşma konusunda zamanının dolduğu ve anlaşma olmaması durumunda ülkenin Avro
Bölgesi'nden çıkma ihtimalinin güçlendiği
kamuoyunda tartışılmaya başlandı.
Yunanistan'ın borçlarının yeniden yapılandırılması, mali ve ekonomik reform programına ilişkin koşulların yeniden müzakere
edilmesi gerektiğini savunan Çipras için
Avrupalı kreditörlerin taleplerinin karşılanması
konusunda zaman gittikçe azalıyor. (AA)
Sonbaharın hüznü bize faniliği, baharın sevinci
hayatı aşılar.
Ne kadar eserse essin aslında şükrümüz karşısında mağluptur hüznün rüzgârı.
Her doğum ölüme, her sevinç hüzne mecbur.
Kalbi hüzne alışık olanın gönlü şikâyetten azadedir.
Hüzün bir çocuktur yaramaz ve uçarı; aşka
kanar, aşkla unutur her türlü ıstırabı.
Hüzün ruhumuza giydiğimiz elbise, umut kalbimizi ısıtan güneştir.
Hüznü nimet, kaderi teslimiyet bilen yürekler
sabrın zevkini yaşarlar her nefeste.
Hüzün ellerimizdeki kader çizgisi, inanç ruhumuzu var eden güçtür.
Ellerimiz hüzün, kaderimiz gözyaşı kokar
bizim; dualarımız olmasa, ömrümüz boşa akar
bizim.
GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ
Ey güllerin sultanı, ey sultanlar sultanı
Seni çok seviyorum ey aşkın öz vatanı.
Hasretim sana dair, özlemim mahşere dek
Sen iste terk edeyim parayı, malı, şanı.
7
“AYDINLI”k
Mustafa Şevki
KavurMacı
m.sevki@aydinli.com.tr
ALLAH'I TANIMAK
İslam’ın temeli, Allah’ın varlığını anlamak ve
O’ndan başka hiçbir İlah olmadığını kavramaktır.
İslam dini, bu en büyük gerçeğin bir insanın tüm
hayatına hakim olması, tüm yaşamını bu gerçeğe
göre yaşaması demektir. İslam’ın yegane İlahi
kaynağı olan Kuran’da, dinin temeli olan bu en
büyük gerçek, Kuran’da şöyle ifade edilir:
Sizin İlahınız tek bir İlahtır; O’ndan başka İlah
yoktur; O, Rahman’dır, Rahim’dir (bağışlayan ve
esirgeyendir). (Bakara Suresi, 163)
İnsanların çoğu, etraflarındaki cisimlerin ve
kendi bedenlerini oluşturan maddenin mutlak
varlık olduğunu sanır, Allah’ı ise kendilerince
soyut bir varlık zannederler. Oysa gerçekte asıl
var olan Allah’tır, diğer herşey ise O’nun yarattıklarıdır.
İçinde yaşadığımız kainatı Allah yaratmıştır.
Kainat yaratılmadan evvel ise, maddesel anlamda
hiçbir şey yoktu; tüm canlı ve cansızlar, varlık
haline
getirilmemişti, tam anlamıyla bir
yokluktu. Kainatın yaratıldığı anda; zamanı,
maddeyi ve mekanı, bunlara tabi olmayan ve
sonsuzluğun sahibi Ezeli ve Ebedi olan Allah
yaratmıştır. Bir Kuran ayetinde Allah’ın kusursuz
yaratışı şöyle haber verilir:
Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin)
yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona
yalnızca “OL” der, o da hemen oluverir. (Bakara
Suresi, 117)
Allah, insanların çoğunluğunun sandığının
aksine, maddeyi yarattıktan sonra da herşeyi kontrolü altında tutmaktadır. Şu anda meydana gelen
herşeyi, her an, Allah yaratmaktadır. Yağan her
yağmur damlasını, doğan her çocuğu, yaprakların
fotosentezini, canlıların vücutlarındaki işlemleri,
galaksilerdeki yıldızların rotalarını, yarılan her
tohumu ve düşünüp düşünemediğiniz her olayı
Allah sürekli yaratmaktadır. Kendiliğinden
oluşan hiçbir şey yoktur. Meydana gelen herşeyi
yaratan Allah’tır. Tüm olayların Allah’ın emriyle
gerçekleştiği Kuran’da şöyle haber verilir:
Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini
yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner;
sizin gerçekten Allah’ın herşeye güç yetirdiğini
ve gerçekten Allah’ın ilmiyle herşeyi kuşattığını
bilmeniz, öğrenmeniz için. (Talak Suresi, 12)
Ya da halkı sürekli yaratmakta olan, sonra onu
iade edecek olan ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile beraber başka bir ilah mı?
De ki: “Eğer doğru söylüyor iseniz, kesin-kanıt
(burhan)ınızı getiriniz. (Neml Suresi, 64)
Kainattaki her şey kendi haline bırakılmış olsa,
her şey, doğal olarak düzensizliğe doğru gider,
dağılır, bozulur ve yok olurdu. Oysa canlı
hücrelerinden kainattaki yıldızlara kadar, tüm sistemlerdeki mükemmel düzenin sürekliliği,
onların üzerinde her an bir kontrol olduğunu ve
her an aynı mükemmellikte yaratıldıklarını gösterir. Kainatın her neresine baksak bu mükemmelliği ve kusursuzluğu görürüz. Ayetlerde şöyle
buyrulmaktadır:
O, biri diğeriyle ‘tam bir uyum’ içinde yedi gök
yaratmış olandır. Rahman’ın yaratmasında hiçbir
‘çelişki ve uygunsuzluk göremezsin. İşte
gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık
(bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra
gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz
(uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir
halde bitkin olarak sana dönecektir. (Mülk
Suresi, 3-4)
Tüm bu gerçeklere rağmen, Allah’ın yaratışını
reddedip O’nun yarattığı varlıklara bilinç atfetmek, bir gökdelenin inşaat ustaları tarafından
değil de, tuğlaların kendi karar ve iradeleriyle
veya hepsinin tesadüfen üst üste dizilmesi
sayesinde oluştuğunu iddia etmek kadar saçmadır.
• Evrendeki mükemmel düzen ve canlılardaki
kusursuz tasarım, bizlere hepsinin tek Yaratıcı
tarafından yaratıldığını göstermektedir. İkinci bir
ilah, dolayısıyla, kendi istediği gibi yapmak
isteyen ikinci bir irade olsaydı, mutlak surette bir
karışıklık, bir uyumsuzluk ve çelişki oluşurdu.
Bir Kuran ayetinde, Allah’tan başka hiçbir ilah
olmadığı ve O’ndan başka hiçbir varlığın kainatta
gücü bulunmadığı şöyle anlatılmaktadır:
Allah, hiçbir çocuk edinmemiştir ve O’nunla
birlikte hiçbir ilah yoktur; eğer olsaydı, her bir
ilah elbette kendi yarattığını götürüverirdi ve
(ilahların) bir kısmına karşı üstünlük sağlardı.
Allah, onların nitelendire geldiklerinden Yücedir.
(Müminun Suresi, 91)
Ayette özellikle vurgulanmış olduğu gibi,
Allah’tan başka ilah yoktur. Ve Allah’ın hiçbir
surette çocuğu da yoktur. O, bu gibi insani sıfatlardan münezzehtir. Bu ayetten anlıyoruz ki,
Allah’ın çocuğu olduğunu, Kendisine “oğul”
edindiğini iddia edenler de büyük bir yanılgı
içindedirler. Ayetlerde Allah’ın tek olduğu
gerçeği şöyle anlatılır:
De ki: O Allah, Bir’dir. Allah, Samed’dir
(herşey O’na muhtaçtır, daimdir, hiçbir şeye
ihtiyacı olmayandır). O, doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. Ve hiçbir şey O’nun dengi değildir.
(İhlas Suresi, 1-4)
Hayırlı Cumalar,
8
EKONOMİ
20 Şubat 2015 Cuma
Türk Standartları
Enstitüsü (TSE)
tarafından,
Gaziantep Sanayi
Odası (GSO) ve
Gaziantepli
baklava üreticileriyle hazırlanan
"Türk Baklavası
Standart Tasarısı"
kabul edildi.
Türk baklavasına
“
” geldi
MEŞİN ASTARLIK DERİ SATIN ALINACAKTIR
AYAŞ AÇIK CEZA İNFAZ KURUMU İŞ YURDU DİĞER
ÖZEL BÜTÇELİ KURULUŞLAR CEZA VE İNFAZ
KURUMLARI İLE TUTUKEVLERİ İŞ YURTLARI KURUMU
800000 desi Meşin Astarlık Deri alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine
göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası : 2015/16370
1-İdarenin
a) Adresi : ESKİ ALAY MEVKİ-İ AYAŞ/ANKARA
b) Telefon ve faks numarası : 3127122509 - 3127122547
c) Elektronik Posta Adresi :
ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
2-İhale konusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı : 800.000 desi Meşin astarlık deri alımı
Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir.
b) Teslim yeri : AYAŞ AÇIK CEZA İNFAZ KURUMU İŞYURDU MÜDÜRLÜĞÜ AMBARLARI
c) Teslim tarihleri : Sözleşme imzalandıktan sonra 15.gün söz konusu derinin 100.000 desisi,
35.gün 150.000 desisi teslim edilecektir. Geri kalan deriler sözleşme süresi içerisinde teslim
edilecektir.
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer : AYAŞ AÇIK CEZA İNFAZ KURUMU İŞYURDU MÜDÜRLÜĞÜ ASKİ ALAY
MEVKİ-İ AYAŞ ANKARA
b) Tarihi ve saati : 16.03.2015 - 10:30
4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak
kriterler:
4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve
Sanatkarlar Odası belgesi;
4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış,
ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı
olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi
Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı
olduğunu gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile
tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter
tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5. İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin
yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir veya noter tarafından ilk ilan
tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak
bu şartın korunduğunu gösteren belge, standart forma uygun belge,
4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1. İş deneyimini gösteren belgeler:
Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kesin kabul işlemleri tamamlanan ve
teklif edilen bedelin % 25 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin
iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi.
4.3.2. Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler:
a) İmalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler,
b) Yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge
veya belgeler,
c) Türkiye’de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi.
İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması
yeterli kabul edilir. İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir.
a) İstekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi,
b) İsteklinin Kayıtlı olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlilik
Belgesi
c)İsteklinin Kayıtlı olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenmiş ve teklif ettiği mala
ilişkin Yerli Malı Belgesi,
4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler:
4.4.1. İHALE KONUSU İŞLE İLGİLİ OLARAK BENZERLİK GÖSTEREN DERİ İMALATI VE
SATIŞI
5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup yerli malı teklif eden istekliye ihalenin tamamında % 1 (bir) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır.
7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı AYAŞ AÇIK
CEZA İNFAZ KURUMU İŞYURDU MÜDÜRLÜĞÜ ASKİ ALAY MEVKİ-İ AYAŞ ANKARA adresinden satın alınabilir.
7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza
kullanarak indirmeleri zorunludur.
8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar AYAŞ AÇIK CEZA İNFAZ KURUMU İŞYURDU MÜDÜRLÜĞÜ ASKİ ALAY MEVKİ-İ AYAŞ ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese
iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale
sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif
edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda
geçici teminat vereceklerdir.
11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (atmış) takvim günüdür.
12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
Basın - 27659 (www.bik.gov.tr)
Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr.de
GAZİANTEP- GSO'dan yapılan açıklamaya
göre, TSE Başkan Vekili Mehmet Fahrettin
Önder ve teknik kurul üyelerinin katılımıyla
yapılan toplantıda, tasarı karara bağlandı.
Böylece TSE, Türkiye genelinde uygulanacak
"Türk Baklavası Standardı" yayımlanmış oldu.
Toplantı öncesi yapılan resepsiyona katılan
GSO Başkanı Adil Konukoğlu, oda olarak
Gaziantep Baklavası'nın uluslararası coğrafi
işaret tescilini 2013 yılında Avrupa Birliği'nden
(AB) aldıklarını hatırlattı.
Bunun Türkiye'den alınan ilk ve tek tescil
olduğuna işaret eden Konukoğlu, "Şu anda Türk
baklavası olarak standartları belirledik. İnşallah
bundan sonra Türkiye'nin her noktasında TSE
belgesi alan bütün arkadaşlar, standartlara
uygun olarak baklavayı üreterek halkımıza
sunacaklar. Bundan dolayı çok mutluyuz. Tek
arzumuz var, dünyada baklavayı her ülkeye
taşıyabilmek" dedi.
Bu nedenle baklavanın kendine özgü üretim
metodu ve malzemelerin korunması, sektörün
geleceği için önemli rol oynadığını belirten
Konukoğlu, TSE yetkililerine, Türk baklavası
standardı getirecekleri için sektör adına teşekkür
etti.
Konukoğlu, standardın uygulanmasının, sektörün genelinde baklava kalitesinin korunması
ve genç kuşaklara aslına uygun olarak aktarılması açısından büyük önem taşıdığının altını
çizdi.Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı
Fatma Şahin ise baklavayı baklava yapan şehrin
akşamdan sabaha olmadığını, insanlık tarihi
kadar eski bir yolculuktan geldiğini belirtti.
Gaziantep baklavasının atalarından gelen ve
4-5 kuşağın devam ettirdiği lezzet birikimi
olduğunu ifade eden Şahin, şunları kaydetti:
"Büyük bir alın teri, emek ve büyük bir gayret
var. Dünya ticaretinde büyük rekabet yaşanıyor.
Yarışı yaşarken ölçümüz kalite, lezzet, işte
bugün karşımıza çıkan standart olarak geliyor.
Standart bize yeni pencereler, yeni ufuklar, yeni
kalkınma yolculukları açıyor. Bu çalışmayı çok
önemli buluyoruz. Oluşması noktasında da yüksek emek var. Bütün üreticilere teşekkür ediyorum. Bu potansiyeli dünyaya tanıtmak, dünyayı
ülkemize ve şehrimize getirmek de en büyük
görevlerimizden birisi."
AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer
de Gaziantep'in markalaşma yolculuğunun
devam ettiğini söyledi. (AA)
KÜLTÜREL
BOYUT
Prof. Dr. Hayrettin İVGİN
hayrettinivgin@gmail.com
YUNUS'TA HOŞGÖRÜ VE BUNUN OSMANLI
İMPARATORLUĞUNA YANSIMASI-I
Türkler; Islamiyeti benimsemelerinden çok daha önce
başlamış olan "Türk insanseverliği”ni İslâmiyetin ahlak
kavramıyla ve insan değerleriyle geliştirerek güçlendirmiş
ve yaşatmışlardır.
Hayatı, duygu dünyası, tasavuf yönü, dili ve üslûbu bakımından ilgi toplayan Yunus Emre'nin sanatındaki en önemli
ve en güçlü unsurlardan biri; (insansever düşünce + hoşgörü) anlayışıdır. Yunus Emre'nin düşüncesindeki insan değeri
ve insanlık kavramları, "Türk İnsanseverliği
(Hümanizması)"nın temelleridir. Bu insanseverlik; dil, din,
ırk, mezhep bölünmelerine karşı çıkan evrensel bir nitelik
taşımaktadır.
Yunus Emre'nin insansever ve insanı ön planda tutan şiirleri biraraya gelince; Türk kültür tarihinin en sağlam başarılarından biri ortaya çıkar. Çağımızdan 700 yıl önce yaşamış
bir halk şairimizin; önce Rönesans hümanizmasını sonra da
Batı'da 18. yüzyıldan beri gelişen modern hümanizmayı
müjdelediği ve temellerini attığı, hatta onların halâ erişemediği bir düşünce olgunluğuna ve şiirli söyleyiş gücüyle erişmiş olduğu görülmektedir.
Ancak şu farkla ki Batı Hümanizması dinsizlik üzerine
bina edilmişir. Ama Yunus'un hümanizması, İslâm dinimizin o engin ve evrensel insanseverliği ile bağdaştırılmıştır.
İnsanı, dünyanın ölçüsü kabul eden ve yeryüzündeki
varlığında değer ve önem bulan "İnsan sevgisi" düşüncesinin kökleri elbette Yunus Emre'den çok önce başlamıştı.
M.Ö. 5. yüzyılda Protagoras, insan varlığının herşeyin ölçüsü olduğunu belirtmişti. Doğuda Konfüçyüs ve Buda inançları, ilâhî ve insancıl değerleri ön plana çıkarıyordu.
Sokrates, insanın kendini tanıması üzerinde dururken,
insanseverlik ve hoşgörü düşüncesinin temellerinden birini
ortaya koymuştu. Aslında hem Hristiyanlıkta hem de
İslâmlıkta dinî hümanizmanın belli ve güçlü kavramları
vardır. Ancak her iki dinin de bağnaz ve yobaz yorumcuları, bu güzel değerleri çiğnemeye ve ortadan kaldırmaya
uğraştılar.
10. yüzyılın ortalarında Ebu Hasan Eş'arînin (ölm. 935)
kurduğu bir öğreti okulu, her türlü aklî düşünceyi reddetti.
Akla ve her türlü şüpheye özgür düşünceye karşı koyan,
koyu bir iman öğretisi olan "Eş'arîlik"; aklın hiçbir zaman
gerçeğe ulaşamayacağını, kulların ancak kayıtsız ve şartsız
inanmak zorunda olduklarını ileri sürmektedir. Onlara göre
akıl yoktur, ancak ilahî irade vardır. Eşarîlere göre akıl pek
güçsüz bir veridir. "Dine ve söylenenlere, körü körüne inanacaksın, akıl yürütmeyeceksin" düşüncesi hakimdi.
Oysaki tamamen Arap zihniyeti ve Emevî anlayışı olan
Eşarîliğin bu düşüncesine ve öğretisine, Türk müslümanlar
karşı çıkmış, insanın ve aklın üstünlüğünü, Allah'ın akılla
algılanabileceğini ve imana akılla erişilebileceğini, insanı
tanımakla Allah'ı tanımanın gerçekleşeceğini söylemişlerdir. Yine 10. yüzyılda ortaya çıkan Ebu Mansur Maturudî
(ölm. 944) kurduğu bir öğreti sistemi ile Türk
Müslümanlarının Maturudîliğe meylini sağlamıştır. Yine
Eşarîliğe karşı çıkan Mutezile adlı İslam öğretisi insanı
önemli bir varlık olarak görmüştür. Bu öğreti sistemlerinde
Allah'a inanmak ve iman esastır. Akıl, sevgi, insan sevgisi
öne çıkmıştır. Allah da iman da akılla algılanabilir. Akıl,
Allah'a imanın kaynağı değil, sadece aletidir. Bir şeyi Allah
yasakladığı için kötü değildir, o şey kötü olduğu için Allah
onu yasaklamıştır.
Yunus Emre; Maturudîlik ve Mutezile öğretilerini çok iyi
bilen, her Türk mutasavvıfı gibi bu konuda kendini eğitmiş
bir şahsiyettir.
İnsanı ve aklı ön plana aldığı için,Eşarîler tarafından;
Maturidîlik ve Mutezile öğretileri, Batınî olarak görülmüştür. Yani din dışı bir akım olarak telâkki edilmiştir. Ama
Anadolu Türk Müslümanları, Eşarîlik tesirinde kaldığı gibi
Mutezile ve Maturidîlik öğretilerinin de etkisinde kalmıştır.
Yunus Emre; hiç şüphesiz insanı ve aklı ön planda tutan bu
İslâm öğretilerinden Mutezile ve Maturudîliğe daha açık ve
sempatik davranmıştır. Onu, bu konuda Batinî olarak da
suçlamışlardır. Yani, imanın ve İslâmın şartlarına uymadığını söylemişlerdir. Kendisini "namaz kılmıyor" diye eleştirmişlerdir. Oysaki namaz, niyaz, ibadet hepsi Allah'la kul
arasındaki bir olaydır. Kimseyi ilgilendiren bir husus değildir. Bir şiirinde kendisini suçlayanlara şöyle sesleniyor:
Bana namaz kılmaz diyen
Ben kılarım namazımı
Kılsam da ya kılmasam da
Tanrı bilir niyazımı
Ondan özge kim bilecek
Kim Müslüman kimler değil
Ben kılarım namazımı
Kabul ederse nazımı
Fed, faiz artırımında
acele etmeyecek
WASHINGTON - ABD Merkez Bankası
(Fed) yetkilileri, parasal sıkılaştırmaya
zamanından önce başlanmasının ekonomik
aktivite ve istihdamda sağlanan güçlü artışı
zayıflatabileceği gerekçesiyle faiz artırımında
"sabırlı" olmaya devam etmek istediklerini
belirtti.
Fed'in 27-28 Ocak'ta düzenlenen Federal
Açık Piyasalar Komitesinin (FOMC) toplantı
tutanakları yayımlandı. Fed'in faiz artırımı
konusunda sabırlı olacağına yönelik taahhüdünü koruduğu toplantının tutanaklarında,
"Birçok üye sıkılaştırmaya zamanından önce
başlanmasının ekonomik aktivite ve istihdamda sağlanan güçlü artışı zayıflatabileceğini
öngörüyor" ifadesine yer verildi.
Komite üyelerinin faiz artışında acele
edilmemesinden yana olduğunu ortaya koyan
tutanaklarda, bazı üyelerin artışa enflasyonun
yüzde 2 hedefinin çok altında kaldığı bir
zamanda başlanmasının Fed'in kredibilitesinin
sorgulanmasına neden olabileceğine yönelik
endişeleri de ifade edildi.
Parasal normalleşmeye zamanından önce
geçilmesi halinde ortaya çıkabilecek olumsuz
gelişmelerin Fed'i politika faizini tekrar
düşürmek zorunda bırakabileceğini savunan
Komite üyeleri, finansal piyasaların sözel yön-
lendirmede kullanılan "sabırlı" ifadesinin
metinden çıkarılmasına aşırı tepki verebileceği
öngörüsünde de bulundu.
Bazı üyelerin faiz artırımından önce
çekirdek enflasyon rakamlarında artış görmek
istedikleri ifade edilen tutanaklarda, ücret
artışının bu noktada önemli rol oynayacağı
görüşüne yer verildi.
Birkaç üyenin düşen enerji fiyatlarının uzun
vadeli enflasyon beklentilerini de aşağı çekebileceği görüşünde olduğu görülen tutanaklarda, güçlenen doların ABD'nin ihracatını sınırlarken, enflasyonu daha da düşürebileceği
uyarısı da yer aldı.
Buna karşın, Komitenin enflasyonun düşen
enerji fiyatlarının geçici etkisinin azalmasıyla
kademeli olarak yüzde 2 hedefine yaklaşmasını beklediği belirtilirken, fiyat istikrarına
yönelik gelişmelerin yakından izleneceği
bildirildi.
FOMC üyeleri geçen Ocak ayı toplantısında
faiz artırımında "sabırlı" olmaya yönelik kararı
oy birliğiyle almıştı. Komitenin bir sonraki
toplantısı 17-18 Mart'ta gerçekleştirilecek.
Bu arada, açıklanan verilerin beklentileri
karşılamaması nedeniyle satış ağırlıklı seyreden New York Borsası, FOMC toplantı
tutanaklarının ardından kayıplarını artırdı.(AA)
20 Şubat 2015 Cuma
Büyükşehir Belediye Meclisinin 11/02/2015 tarih ve 289 sayılı kararı ile yeniden
düzenlenen Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Yönetmeliğidir.
T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRESİ
BAŞKANLIĞI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1- Bu yönetmeliğin amacı; Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığının
kuruluş, görev ve çalışma esaslarını düzenlemektedir.
Kapsam
MADDE 2- İlgili mevzuat tarafından belirlenmiş amaç, hedef, strateji ve ilkeler doğrultusunda , yönetimi altındaki faaliyetlerin yürütülmesidir.
Dayanak
MADDE 3- Bu yönetmelik; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu,
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu ile 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı
Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ve bu kanunlara dayalı olarak çıkarılan tüzük ve yönetmeliklere göre hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4- Bu yönetmelikte yer alan;
a) Belediye: Ankara Büyükşehir Belediyesini,
b) Meclis: Ankara Büyükşehir Belediye Meclisini,
c) Başkan: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanını,
ç) Daire Başkanlığı: Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığını,
d) Daire Başkanı: Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanını,
İKİNCİ BÖLÜM
Teşkilat, Bağlılık, Kuruluş, Yetki ve Sorumluluklar
Teşkilat
MADDE 5- Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı, Daire Başkanına bağlı;
a) Atık yönetimi ve ihale işleri şube müdürlüğü,
b) Bitkisel üretim ve uygulama şube müdürlüğü
c) Etüd proje ve idari işler müdürlüğü
ç) Yeşil alanlar şube müdürlüğü olmak üzere toplam dört adet şube müdürlüğünden oluşmaktadır.
Bağlılık
MADDE 6- Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı, 5216 sayılı Büyükşehir
Belediye Kanununun 21 inci maddesi gereğince Başkanca teklif edilip, Meclis tarafından kabul edilen Belediye
Teşkilat Şemasında gösterilen makama bağlı olarak hizmet yürütür.
Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı
MADDE 7- (1) Çevre koruma ve kontrol dairesi başkanının görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır:
a) Başkanlık Makamı ve ilgili mevzuatla belirlenmiş amaç, hedef, strateji ve ilkeler doğrultusunda, yönetimi altındaki
faaliyetlerin yürütülmesiyle ilgili politikaları belirleyerek amirlerinin onayına sunmak, onaylanan politikaların uygulanışını izlemek, personeline bu konuda gerekli açıklamalarda bulunmak.
b) Başkanlık Makamınca belirlenen amaç ilke ve talimatlar ile ilgili mevzuata uygun olarak belirlenen politikalar doğrultusunda plan ve program geliştirmek bütçe hazırlamak ve hazırlanan plan, program ile bütçeyi amirlerinin onayına
sunmak.
c) Onaylanan plan, program ve bütçenin uygulanmasını sağlamak.
ç) Gerekli iş bölümünü ve koordinasyonu sağlamak, sorumlulukları belirlemek, verilen görevleri takip etmek, ve ahenkli bir çalışma ortamı oluşturmak
d) Bağlı birimlerin verimliliğini arttırmak ve değişen şartlara göre yeni organizasyonlar geliştirmek.
e) Yönetimi altındaki faaliyetler ile ilgili olarak kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
f) Birimler arasındaki evrak akışının düzenli olmasını sağlamak,
g) Gerektiğinde bağlı personelin iş ve işlemleriyle ilgili bilgi ve öneri almak, değerlendirmek ve gerekiyorsa Makama
sunmak
ğ) Belediyeyi ve birimini ilgilendiren konulardaki yayınları ve mevzuatı izlemek ve konuyla ilgili olarak personelini uyarmak ve görevlendirmek.
h) Personelini gerektiğinde eğitim amacıyla yurtiçi ve yurt dışı konferans ve seminerlere gönderilmesini teklif etmek..
ı) Görevlendirildiği takdirde komisyon, ve çalışma gruplarında yer almak, rapor veya projeler hazırlamak ve görevli
olduğu komisyonlardaki görevlerini yerine getirmek.
i) Belediye Başkanlığı tarafından belirlenen amaç ilke ve talimatlar ile ilgili mevzuata uygun imar planında ayrılan yeşil
alanların, (park, çocuk oyun alanları, piknik alanları, sosyal aktivite, spor alanları vb.) ve ağaçlandırılacak alanların
projelerinin yapılması, bakımı, onarımı ve temizliğini koordine etmek, atölyeleri bu amaç doğrultusunda çalıştırmak.
Atık yönetimi ve ihale işleri şube müdürlüğü,
MADDE 8- (1) Daire Başkanlığına bağlı olarak görev yapan Atık yönetimi ve ihale işleri şube müdürünün görev yetki
ve çalışma konuları şunlardır:
a) Şube Müdürlüğü idaresindeki şefliklerin çalışmalarını yönlendirmek, programlamak, sevk ve idare etmek.
b) Ankara'nın çeşitli yerlerindeki hafriyat toprağı/inşaat-yıkıntı atığı depolama sahalarının belirlenmesi için gerekli
çalışmaları yapmak.
c) Belirlenen sahaların kontrolünün yapılması için gerekli çalışmaları yapmak.
ç) Hafriyat ve inşaat atıkları ile ilgili olarak Daire Başkanlığımıza ulaşan şikayetleri değerlendirerek olumsuzlukların
giderilmesi için ilgili daire başkanlıkları ile koordineli çalışmak.
d) Şube Müdürlüğüne bağlı personellerin kendi alanlarında çeşitli eğitimlere katılmalarını sağlamak.
e) Büyükşehir Belediyesi hafriyat/inşaat atığı yönetim planını yapmak, yaptırmak; hafriyat/inşaat atıklarının depolama
alanlarına kadar taşınması hariç hafriyat/inşaat atıklarının yeniden değerlendirilmesine(geri kazanım), depolanmasına ilişkin hizmetlerin yürütülmesini denetlemek.
f) Ankara'nın muhtelif yerlerindeki hafriyat/inşaat depolama merkezlerini denetlemek, düzenlemek ve ihtiyaç halinde
yenilerini yaptırmak.
g) İş güvenliği ile ilgili mevzuatın gerektirdiği tedbirlerin alınmasını sağlamak.
ğ) Yapılması öngörülen ve onaylanarak programlara alınan rekreasyon alanı, piknik alanı, park, bahçe, çocuk oyun
alanları, süs havuzları, şelale, gölet, spor alanları, mezarlık alanları, yaya bölgeleri, meydanlar ve yeşil alanların vb.
her türlü alt yapı-üst yapı projelerinin uygulanmasında gerekli işçilik, araç, gereç, makine ve yapım malzemelerinin
temini için ilgili birimlerin talepleri doğrultusunda hizmet satın almak. Rekreasyon alanı, piknik alanı, yeşil alanların
yapımında ve bakımında ihtiyaç duyulan gerekli bitkisel materyali ilgili birimlerin talepleri doğrultusunda temin etmek.
Yapımı tamamlanarak bakım ve onarım kapsamında alınan eğlence ve dinlenme alanlarının, çocuk oyun alanlarının,
park ve yeşil alanların, mezarlık alanlarının, spor sahaları ve alanlarının gerektiğinde güvenlik hizmetlerini sağlamak
üzere ilgili birimlerin talepleri doğrultusunda hizmet satın almak.
h) İlgili birimlerin talepleri doğrultusunda rekreasyon alanı, park ve yeşil alanlar, spor alanları ve çocuk oyun alanlarında kullanılmak üzere; bank, çöp kovası, aydınlatma elemanı, oturma elemanı, kamelya, çocuk oyun elemanları,
spor ve kondisyon aletleri, saksı, dekoratif park objeleri ve süsleyici materyaller (saksı, süs havuzu, vb.), barbekü,
havuz ve gölet fıskiye sistemleri vb. diğer materyalleri temin etmek.
ı) Daire Başkanlığına bağlı, park, havuz, rekreasyon alanı, cadde, yeşil alan vb. bütün yerlerin, araç, gereç, makine,
yapı malzemesi vb. materyaller ile Daire Başkanlığının bütün ihtiyaçlarının teminini sağlamak amacıyla ihale iş ve
işlemlerini yürütmek, bütün ihale sürecini yönetmek ve sonuçlandırmak.
i) Daire Başkanının verdiği diğer iş ve işlemleri yapmak.
(2) Hafriyat Şefliğinin Görev, Yetki ve Çalışma Konuları şunlardır:
a) Hafriyat toprağı, inşaat/yıkıntı atıkları ile doğal afet atıklarının toplanması, geçici biriktirilmesi, taşınması, geri kazanılması ve bertarafı ile ilgili yönetim planı hazırlamak.
b) Hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıkları geri kazanım tesisleri / sahaları ile depolama sahalarını belirlemek, kurmak/kurdurtmak ve denetlemek.
c) Hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarının bertaraf bedelini belirlemek.
ç) Belediyemiz sınırları içindeki hafriyat toprağı döküm sahasına izin vermek ve gerektiğinde bu izni iptal etmek.
d) Toplanan hafriyat ve inşaat/yıkıntı atıklarını öncelikle yol, otopark, kaldırım, drenaj çalışmaları ve diğer alt yapı
çalışmaları ile rekreasyon çalışmalarında dolgu malzemesi olarak kullanılması için gerekli iş ve işlemleri yapmak.
e) Bitkisel toprak niteliğindeki hafriyat toprağının; öncelikle park, bahçe, yeşil alan yapımında rekreasyon amacıyla
kullanılması için gerekli iş ve işlemleri yapmak.
f) Belediye sınırları içinde oluşan, toplanan, geri kazanılan ve bertaraf edilen hafriyat toprağı ile inşaat/yıkıntı atıklarına
ilişkin istatistiki bilgileri valilikler aracılığı ile yıl sonunda Bakanlığa bildirmek.
g) Doğal afet atıklarının yönetimi konusunda Valilik koordinasyonunda oluşturulan Kriz Merkezi kararlarını uygulamak.
ğ) Hafriyat toprağı ile inşaat/yıkıntı atıklarını taşımak isteyen kişi veya kuruluşlara “Hafriyat Toprağı, İnşaat/Yıkıntı
Atıkları Taşıma İzin Belgesi” vermek.
h) Özel mülkiyet sahiplerinin arazilerine bitkisel nitelikli toprak veya dolgu malzemesi olarak hafriyat dökülmesi taleplerini değerlendirerek, uygun olanlara izin vermek.
ı) Kaçak hafriyat dökümü ile ilgili olarak ilgili daire başkanlıklarıyla koordineli çalışmak.
i) Amiri tarafından verilen iş ve işlemleri yerine getirmek.
(3) İhale İşleri Şefliğinin Görev, Yetki ve Çalışma Konuları şunlardır:
a) Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığına bağlı Şube Müdürlüklerinden gelen ihale onayı alınmış olan, yapım,
hizmet ve mal alım dosyalarının, Kamu İhale Kurumunun internet sitesinden EKAP ortamında ihale kayıt numarasını
almak.
b) Kamu İhale Kurumundan ihale kayıt numarası alınmış ihale dosyalarının ihtiyaç raporu, tip idari şartname, sözleşme tasarısı, teknik şartname, tip evraklarını ve ihale ilanlarını hazırlamak.
c) Hazırlanmış olan ihale ilanlarının Kamu İhale Kurumunun Kamu İhale Bülteninde yayınlanması için, ihale ilan
bedelini yatırmak ve sevk işlem formunu düzenleyerek Kamu İhale Kurumuna göndermek.
ç) Hazırlanmış olan ihale ilanlarını Yerel gazetelerde yayınlanması için, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi
Başkanlığına göndermek.
d) İlan işlemi yapılan ihale dosyalarının Daire Başkanlığı ve Şube Müdürlüğü bünyesinde ihale komisyonlarını oluşturmak için İhale Yetkilisinden olur almak.
e) Oluşturulan ihale komisyonlarına ihale işlem dosyalarının cd ortamında birer örneğini vermek.
f) İhale ilanı yapılan ihale dosyalarının isteklilere doküman satışını yapar ve kayıtları İnternet ortamında EKAP’a
aktarmak.
g) Yayınlanmış olan ihale ilanlarına yapılabilecek itirazların İhale Yetkilisine bildirilmesini ve İhale Yetkilisince alınan
kararların itiraz sahibine ve diğer isteklilere bildirilmesini sağlamak.
ğ) İhale günü ve zamanı gelen ihale dosyalarının tanzimini yaparak ihale komisyonuna ulaştırılmasını ve ihalenin
yapılmasını sağlamak.
h) İhale Komisyonunca ihalesi tamamlanan dosyaların Elektronik ortamda Kamu İhale Kurumu sitesinin EKAP kısmına veri girişinin yapılarak ihalenin sonuçlandırmasını tamamlar ve kesinleşen ihale kararlarını, ihale yetkilisinin onayına sunmak.
ı) İhale Komisyonunca ihalesi tamamlanan dosyaların Kamu İhale kurumundan yasaklı teyitini almak.
i) İhale yetkilisince onaylanan ihale kararlarının, ihaleye iştirak eden isteklilere ve ihale üzerinde kalan istekliye gerekli
tebligatların yapılmasını sağlar.
j) İşlemleri tamamlanan ihale dosyalarının sözleşme yapılmak üzere ilgili Şube Müdürlüklerine geri göndermek.
9
k) Sözleşmesi yapılan ihale dosyalarının sonuç ilanlarını yayınlanmasını sağlayarak formlarını Kamu İhale Kurumuna
elektronik ortamda gönderilmesini sağlamak.
l) Kamu İhale Kurumundan ve ihale yetkilisinden gelen ihale mevzuatı hakkındaki genelgeleri ve duyuruları diğer
Şube Müdürlüklerine dağıtımını yapmak.
m) Yapılması öngörülen ve onaylanarak programlara alınan rekreasyon alanı, piknik alanı, park, bahçe, çocuk oyun
alanları, süs havuzları, şelale, gölet, spor alanları, mezarlık alanları, yaya bölgeleri, meydanlar ve yeşil alanların ve
buna benzer her türlü alt yapı ve üst yapı projelerinin uygulanmasında gerekli işçilik, araç, gereç, makine ve yapım
malzemelerinin temini için ilgili birimlerin talebi doğrultusunda hizmet satın almak. Rekreasyon alanı, piknik alanı, yeşil
alanların yapımında ve bakımında ihtiyaç duyulan gerekli bitkisel materyali ilgili birimlerin talebi doğrultusunda temin
etmek. Yapımı tamamlanarak bakım ve onarım kapsamında alınan eğlence ve dinlenme alanlarının, çocuk oyun
alanlarının, park ve yeşil alanların, mezarlık alanlarının, spor sahaları ve alanlarının gerektiğinde güvenlik hizmetlerini
sağlamak üzere ilgili birimlerin talepleri doğrultusunda hizmet satın almak.
n) İlgili birimlerin talepleri doğrultusunda rekreasyon alanı, park ve yeşil alanlar, spor alanları ve çocuk oyun alanlarında kullanılmak üzere; bank, çöp kovası, aydınlatma elemanı, oturma elemanı, kamelya, çocuk oyun elemanları,
spor ve kondisyon aletleri, saksı, dekoratif park objeleri ve süsleyici materyaller (saksı, süs havuzu, vb.), barbekü,
havuz ve gölet fıskiye sistemleri vb. diğer materyalleri temin etmek.
o) Daire Başkanlığına bağlı, park, havuz, rekreasyon alanı, cadde, yeşil alan vb. bütün yerlerin, araç, gereç, makine,
yapı malzemesi vb. materyaller ile Daire Başkanlığının bütün ihtiyaçlarının teminini sağlamak amacıyla ihale iş ve
işlemlerini yürütmek, bütün ihale sürecini yönetmek ve sonuçlandırmak.
ö) Amiri tarafından verilen iş ve işlemleri yerine getirmek.
Bitkisel Üretim ve Uygulama Şube Müdürlüğü
MADDE 9- (1) Daire başkanlığına bağlı olarak görev yapan bitkisel üretim şube müdürünün görev yetki ve çalışma
konuları şunlardır:
a) Şube Müdürlüğü idaresindeki şefliklerin çalışmalarını yönlendirmek, programlamak, sevk ve idare etmek.
b) Bahçe tanziminde ve uygulamalarda kullanılmak üzere, Ankara koşullarına uygun bitki, tür ve çeşitlerini teknik
araştırmalar ile belirleyerek üretimini yapmak.
c) Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde kalan İlçe Belediyeleri ve onlara bağlı mahallelerdeki tüm kamu kurum ve
kuruluşlarına, okul, hastane, cami ve lojmanlara ihtiyaç duyulan ya da talep edilen bitki, çiçek, park ve kent mobilyaları
ile çocuk oyun grupları, kondisyon aletleri ve aydınlatma elemanlarının temini, çevre düzenlemeleri yapılarak ağaçlandırma, çiçeklendirme yapılması, spor sahaları ve oyun alanlarının oluşturulması.
ç) Her yıl bahçıvanlık katılım kursu programı düzenlemek, kursun yürütülmesi için gerekli her türlü tedbirleri almak ve
diğer birimlerle koordineyi sağlamak.
d) Büyükşehir Belediyesi sorumluluk ve yetki alanında bulunan rekreasyon alanı, piknik alanı, park, bahçe, çocuk
oyun alanları, süs havuzları, şelale ve gölet, spor sahaları ve spor alanları, mezarlık alanları, yaya bölgeleri, meydanlar, yeşil alan vb. olarak tesis edilmiş yerlerde ilgili birimlerden gelecek talep doğrultusunda bitkisel ve yapısal uygulama yapmak.
e) Peyzaj tasarımı, fidan yetiştiriciliği, çiçekçilik ve tohumculuk hakkında kitap, dergi ve broşür tarzı yayınlar hazırlayıp
halkın istifadesine sunmak.
f) Belediyenin kutlama, tören vb. faaliyetlerinde tören alanlarının düzenlenmesine yardımcı olmak ve bunun için diğer
birimlerle koordineli çalışarak destek sağlamak.
g) İş güvenliği ile ilgili mevzuatın gerektirdiği tedbirlerin alınmasını sağlamak.
ğ) Şube Müdürlüğüne bağlı personellerin konularında çeşitli eğitimlere katılmalarını sağlamak.
h) Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde kalan ilçe belediyeleri ve onlara bağlı mahallelerdeki tüm kamu kurum
ve kuruluşlarına okul, hastane, cami ve lojmanlara gelen yazılı talepler doğrultusunda ağaç budama- bakım ve nakilleri ile bitki hastalık ve zararlılarıyla mücadele etmek.
ı) Daire Başkanlığımız bünyesindeki her türlü araç ve iş makinesi ile kullanılan yardımcı ekipman (ilaçlama araçpompa-kompresör-jeneratör- traktör-pulluk- çim biçme makineleri dahil) işletme ve arıza bakımı ile sevk ve idaresini
sağlamak.
i) Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığına bağlı araç ve iş makinalarının iş programına uygun olarak çalıştırılmasını, araçları kullanacak personelin yönetimini ve araçların bakım onarımını temin etmek.
j) Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde kalan park ve yeşil alanlar, spor alanları ve çocuk oyun alanlarında ilçe belediyeleri ve onlara bağlı mahallelerdeki tüm kamu kurum ve kuruluşlarında okul, hastane, cami ve lojmanlara kullanılmak üzere bank, çöp kovası, aydınlatma elemanları, oturma elemanları, kamelya, çocuk oyun elemanları, spor ve
kondisyon aletleri, saksı, dekoratif park objeleri ve süsleyici materyaller (saksı, süs havuzu, vb.), barbekü, havuz ve
gölet fıskiye sistemleri, ağaç-ağaçcık, çalı, çiçek ve benzeri ihtiyaçları tespit ederek alınması için ilgili birime iletmek.
k) Daire Başkanının verdiği diğer iş ve işlemleri yapmak.
(2) Bitkisel Üretim ve Uygulama Şube Müdürlüğüne bağlı olarak görev yapan Fidanlıklar Şefliğinin görev yetki ve
çalışma konuları şunlardır:
a) Ankara koşullarına uygun bitki tür ve çeşitlerini teknik araştırmalar yaparak belirlemek, temin etmek,yetiştirmek ve
bitki kalitesini artırmak.
b) Belediye Başkanlığı tarafından belirlenen amaç, ilke ve talimatlar ile ilgili mevzuata uygun olarak, Ankara koşullarına uygun tohum türlerini belirleyerek iyileştirme ve geliştirme çalışmalarını koordine etmek, teknik araştırmalar yaparak Ankara koşullarına uygun türlerini belirleyerek bitki kalitesini artırıcı ve iyileştirici çalışmalarını koordine etmek,
tohumların temin edilmesini sağlamak.
c) Yeni çeşitlerle ilgili araştırmalar yapmak, ihtiyacı duyulan tohum türleri hakkında ilgili birimlere bilgi aktarmak,
Şefliğe ait çeşitli istatistiki bilgileri derleyip yayınlamak.
ç) Üretme, büyütme, iskan, geliştirme ve çoğaltma ile ilgili araştırmalar denemeler yapılmasını ve diğer kurumların
araştırma sonuçlarının toplanarak uygulama ünitelerine iletilmesini sağlamak.
d) Fidanlıklar, seralar ve gerekli tesislerin kurulmasını, geliştirilmesini ve işletmesini sağlamak.
e) Bitki üretimi için gerekli her türlü araç gerecin temini için ilgili birimlerle koordinasyonu sağlamak.
f) Günlük, haftalık, aylık ve yıllık çalışma programlarını hazırlayıp onaya sunmak.
g) Kendi birimlerinin verimliliğini arttırıcı çalışmalar yapmak.
ğ) Diğer birimlerden gelen bitki talebini karşılamak üzere onay hazırlamak.
h) Fidan yetiştiriciliği ile ilgili kitap, dergi, broşür, film, slayt temin edilmesini ve arşivlenmesini sağlamak, yayınlar yapıp
halkın istifadesine sunmak.
ı) Şefliğine ait istatistiki bilgilerin derlenerek yayınlanmasını sağlamak.
i) Diğer kuruluşlarla işbirliği yaparak fidan, tohum vb. temin etmek.
j) Bitkilerin ekim, dikim zamanlarını belirlemek.
k) Uygulamalarda kullanılacak araç,gereç, malzeme listelerinin hazırlanıp temini ile bunların uygun zamanda, uygun
işlerde verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamak.
l) Konusu ile ilgili teknik araştırmaları yapmak, gerektiğinde ilgili birimlere teknik bilgi aktarmak. (Sempozyum, Panel,
Dia gösterileri takibi vb.)
m) Suni ve tabi gübrelerin kullanım miktarını tespit ederek, temin etmek, kullanılır hale getirmek, bitki kalitesini arttırıcı
tedbirler almak.
n) Amiri tarafından verilen iş ve işlemleri yerine getirmek.
(3) Çiçekçilik ve Tohumculuk Şefliğinin Görev Yetki ve Çalışma Konuları şunlardır:
a) Ankara koşullarına uygun çiçek tür ve çeşitlerini teknik araştırmalar yaparak belirlemek, temin etmek, yetiştirmek
ve kalitesini artırmak.
b) Çiçek yetiştirmek için seralar ve gerekli tesislerin kurulmasını, geliştirilmesini ve işletmesini sağlamak.
c) Çiçek üretimi için gerekli her türlü araç, gerecin temini için ilgili birimlerle koordinasyonu sağlamak.
ç) Tohum, soğan, yumru, gübre ve diğer gereksinimleri temin etmek, gerekenleri ithal etmek, üretimi ve bakımı için
yerlerinin hazırlanmasını sağlamak.
d) Günlük, haftalık, aylık ve yıllık çalışma programlarını hazırlayıp onaya sunmak.
e) Kendi birimlerinin verimliliğini arttırıcı çalışmalar yapmak.
f) Bahçıvanlık Kursları düzenlemek,Kursun yürütülmesi için gerekli her türlü tedbirleri almak.
g) Diğer birimlerden gelen çiçek talebini karşılamak üzere onay hazırlamak.
ğ) Üretme, büyütme, iskan, geliştirme ve çoğaltma ile ilgili araştırmalar denemeler yapılmasını ve diğer kurumların
araştırma sonuçlarının toplanarak uygulama ünitelerine iletilmesini sağlamak.
h) Çiçek üretimi ve bakımları ile ilgili kitap, dergi, broşür, film, slayt temin edilmesini ve arşivlenmesini sağlamak, yayınlar yapıp halkın istifadesine sunmak.
ı) Şefliğine ait istatistiki bilgilerin derlenerek yayınlanmasını sağlamak.
i) Parklar ve refüjler için yazlık ve kışlık çiçeği üretmek.
j) Üretilen çiçekleri diğer birimlerden gelen talepler doğrultusunda değerlendirmek.
k) Salon bitkilerinin üretimini ve bakımını sağlamak.
l) Bitkilerin ekim, dikim zamanlarını belirlemek.
m) Suni ve tabi gübrelerin kullanma miktarını tespit ederek temin etmek ve kullanılır hale getirmek, çiçek kalitesini
arttırıcı tedbirler almak.
n) Belediye Başkanlığı tarafından belirlenen amaç, ilke ve talimatlar ile ilgili mevzuata uygun olarak, Ankara koşullarına uygun tohum türlerini belirleyerek iyileştirme ve geliştirme çalışmalarını koordine etmek, yurtiçi ve yurtdışı teknik
araştırmalar ve geziler yaparak Ankara koşullarına uygun türlerini belirlemek ve bitki kalitesini artırıcı iyileştirici çalışmalarını koordine etmek ve tohumların temin edilmesini sağlamak.
o) Yeni çiçek ve tohum çeşitleriyle ilgili araştırmalar yapmak, ihtiyacı duyulan tohum türleri hakkında ilgili birimlere bilgi
aktarmak ve personellerini kendi konularında çeşitli eğitimlere katılmalarını sağlamak, şefliğe ait çeşitli istatistiki bilgileri derleyip yayınlamak.
ö) Uygulamalarda kullanılacak araç, gereç, malzeme listelerinin hazırlanıp temini ile bunların uygun zamanda, uygun
işlerde verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamak.
p) Konusu ile ilgili teknik araştırmaları yapmak, gerektiğinde ilgili birimlere teknik bilgi aktarmak.
(Sempozyum,Panel,Dia gösterileri takibi vb.)
r) Amiri tarafından verilen iş ve işlemleri yerine getirmek.
(4) Uygulama ve Bakım Şefliğinin Görev Yetki ve Çalışma Konuları şunlardır:
a) Bitkisel alanların çevresel, ekolojik ve fiziksel özellikleri göz önünde bulundurularak; yerinde tespitlerin yapılması,
olumsuz etkilerin bertaraf edilerek uygun tasarımların oluşturulması ve uygulama aşamasına getirilmesini sağlamak.
b) Peyzaj estetik kaidelerini göz önünde bulundurarak ekonomik ve ergonomik tasarımlar ortaya koymak, proje hazırlayıp uygulama aşamasında takip etmek ve hazırladığı verileri arşivlemek.
c) Kamu kurum ve kuruluşları, kamuya ait eğitim kurumları, dini tesisler ve kamuya hizmet eden kurum ve kuruluşların
(vakıf, dernek vs.) bahçe tanzimi ve çevre düzenlemesi ile ilgili başvurularını değerlendirerek gelen raporlar doğrultusunda program yapmak. Yapılan program gereği proje hazırlayarak çalışmalarını yürütmek. İhtiyaç halinde bahçe
tanzimi yapılmış yerlerin eksik görülen kısımlarını tamamlamak ve bakımlarını (biçim, ilaçlama vs..) sağlamak.
ç) İhtiyaç halinde kent içinde atıl durumda bulunan küçük ve bakımsız alanları, yol, kavşak ve köprü kenarları ve benzeri yerlerin tespitini yaparak bu alanları yeşil alan ve/veya dinlenme parkı olarak düzenler. Vatandaşların bu konudaki
dilek, şikayet ve önerilerini değerlendirerek diğer birimlerle koordineli olarak çalışır.
d) Günlük, haftalık, aylık ve yıllık çalışma programlarını hazırlayıp onaya sunmak.
e) Kendi birimlerinin verimliliğini artırıcı çalışmalar yapmak.
f) Peyzaj tasarımı ile ilgili her türlü kitap, dergi, broşür, film, slayt temin edilmesini ve arşivlemesini sağlamak, yayınlar
yapıp halkın istifadesine sunmak.
g) Şefliğine ait istatistiki bilgilerin derlenerek yayınlanmasını sağlamak.
Devamı 10. sayfada
Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr.de
10
20 Şubat 2015 Cuma
Büyükşehir Belediye Meclisinin 11/02/2015 tarih ve 289 sayılı kararı ile yeniden
düzenlenen Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Yönetmeliğidir.
T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRESİ
BAŞKANLIĞI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK
9. sayfanın devamı
h) Edinmiş olduğu bilgi ve birikimi ihtiyaç halinde birim amirinin onayı ile diğer birimlerle paylaşmak. Bu amaçla panel,
seminer ve sempozyumlara katılım sağlamak.
ı) Peyzaj tasarım ve uygulaması ile ilgili gerekli her türlü araç ve gerecin temini amacıyla, ilgili birimlerle koordinasyonu
sağlamak.
i) Amiri tarafından verilen iş ve işlemleri yerine getirmek.
(5) Yapım ve Onarım Şefliğinin Görev Yetki ve Çalışma Konuları şunlardır:
a) Kamuya ait eğitim, dini tesisler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının bahçe tanzimi ve çevre düzenlemesi ile ilgili
etüd proje ve idari işler şube müdürlüğü tarafından hazırlanan raporlara doğrultusunda program yaparak kurumun
kabiliyetleri ölçüsünde gerekli çalışmaları yürütür. Daha önce bahçe tanzimi yapılmış ise bu yerlerin eksik görülen
donanımlarını tamamlar.
b) Kent içinde atıl durumda bulunan küçük ve bakımsız alanları, yol, kavşak ve köprü kenarları ve benzeri yerlerin
tespitini yaparak bu alanları yeşil alan ve/veya dinlenme parkı olarak düzenler. Vatandaşların bu konudaki dilek, şikayet ve önerilerini değerlendirerek diğer birimlerle koordineli olarak çalışmak.
c) Ağaç söküm - nakil araçları ekibinin programını yapmak. İşleri yönlendirerek sevk ve idare etmek.
ç) Parklar, caddeler, inşaat alanları, kamulaştırılmış alanlarda sökümü, nakli ve budanması gereken ağaçların tespitini
yaparak , program dahilinde söküm ve nakil işlemlerini gerçekleştirmek.
d) Vatandaşa ait olup geniş cephesi caddelere veya boş alanlara bakan bahçelerde bulunan ağaçların elektrik tellerine temas eden ve tehlike arz eden dallarının alımı veya bahçedeki kurumuş ağaçların kesilmesi ile ilgili başvuruları
değerlendirerek gereğini yapmak.
e) Amiri tarafından verilen iş ve işlemleri yerine getirmek.
(6) Araç ve İş Makineleri Şefliğinin Görev Yetki ve Çalışma Konuları şunlardır:
a) Daire Başkanlığı bünyesindeki her türlü araç ve iş makinesi ile kullanılan yardımcı ekipman( İlaçlama araç-PompaKompresör-Jeneratör-Traktör-Pulluk-Çim Biçme Makineleri dahil) işletme ve arıza bakımı ile sevk ve idaresini sağlamak.
b) Günlük İş programı dahilinde Daire Başkanlığına bağlı diğer birimlerin araç ve iş makineleri ile ilgili taleplerini karşılar ve yapılan talep doğrultusunda çalışma sağlamak.
c) Araç ve iş makinelerinin periyodik olarak günlük, aylık ve yıllık bakımları ile muayene, avadanlık, sigorta, kaza
işlemlerini yapmak ve takip etmek.
ç) Araç ve İş makinelerinin kullanımında görevli personellere gerekli eğitimleri vermek.
d) Amiri tarafından verilen iş ve işlemleri yerine getirmek.
Yeşil Alanlar Şube Müdürlüğü
MADDE 11- (1) Daire başkanlığına bağlı olarak görev yapan yeşil alanlar şube müdürünün görev, yetki ve çalışma
konuları şunlardır:
a) Büyükşehir Belediyesi sorumluluk ve yetki alanında bulunan rekreasyon alanı, piknik alanı, park, bahçe, çocuk
oyun alanları, süs havuzları, şelale ve gölet, spor sahaları ve spor alanları, mezarlık alanları, yaya bölgeleri, meydanlar ve yeşil alan vb. olarak tesis edilecek yerleri tespit eder ve buraların kamulaştırma tekliflerini yapmak.
b) Mühendislik ve Mimarlık ilkeleri doğrultusunda tasarımı yapılmış olan ve onaylanarak programlara alınan rekreasyon alanı, piknik alanı, park, bahçe, çocuk oyun alanları, süs havuzları, şelale ve gölet, spor sahaları ve spor alanları,
mezarlık alanları, yaya bölgeleri, meydanlar, yeşil alanlar vb. alanların uygulamasını yapmak yada yaptırmak.
c) Rekreasyon alanı, piknik alanı, park, bahçe, çocuk oyun alanları, süs havuzları, şelale ve gölet, spor sahaları ve
spor alanları, mezarlık alanları, yaya bölgeleri, meydanlar ve yeşil alan vb. alanlara ait hazırlanmış ve onaylanmış
her türlü alt yapı ve üst yapı projelerinin uygulanmasında, gerekli araç, gereç, makine ve yapım malzemelerinin temininde yapılacak işin büyüklüğüne göre Belediyenin ilgili diğer birimleri ile koordineli olarak çalışmak.
ç) Rekreasyon alanı, piknik alanı, park, bahçe, çocuk oyun alanları, süs havuzları, şelale ve gölet, spor sahaları ve
spor alanları, mezarlık alanları, yaya bölgeleri, meydanlar ve yeşil alan vb. alanların onaylı projeler çerçevesinde
aydınlatma sistemlerinin bakım, onarım ve yenileme çalışmalarını yapmak ve yaptırmak.
d) Kentsel tasarım ve uygulama ile trafik düzenleme planlarına göre Büyükşehir dahilindeki en az üç şeritli karayolu
refüjlerinin ve yollar üzerindeki meydanların, alt ve üst geçitlerin peyzaj düzenlemeleri ve yaya yollarının ağaçlandırılmasını yapmak veya yaptırmak.
e) Mevcut rekreasyon alanı, spor sahaları ve alanlarının, çocuk oyun alanlarının, park ve yeşil alanların, mezarlık
alanlarının, yaya bölgeleri ve meydanların, süs havuzu ve şelalelerin, göletlerin, piknik alanlarının bakım ve onarımlarını, temizliklerini yapmak ya da yaptırmak.
f) Rekreasyon alanı, piknik alanı ve yeşil alanların yapımında ve bakımlarında ihtiyaç duyacağı gerekli bitkisel materyali temin etmek için ilgili birimlerle irtibat kurmak ve çalışmak.
g) Yapımı tamamlanarak bakım ve onarım kapsamına alınan rekreasyon alanı, çocuk oyun alanları, park ve yeşil
alanların, mezarlık alanlarının, spor sahaları ve spor alanlarının gerektiğinde güvenlik hizmetlerini sağlamak üzere
hizmet satın almak için ilgili birimlerle koordineli çalışmak.
h) Mücavir alan sınırları ile bu mücavir alanlara bağlı pasif dipersiyon (dolaylı taşıma) alanları içerisinde vektörle
mücadele ve ilaçlama çalışmalarını yapmak ya da yaptırmak.
ı) Rekreasyon alanı, park ve yeşil alanlar, spor alanları ve çocuk oyun alanlarında kullanılmak üzere bank, çöp, aydınlatma elemanı, oturma elemanı, kamelya, çocuk oyun elemanları, spor ve kondisyon aletleri, saksı, dekoratif park
objeleri ve süsleyici materyaller (saksı, süs havuzu,vb.) , barbekü, havuz ve gölet fıskiye sistemleri vb. temin etmek
üzere ilgili birimlerle koordineli çalışmak.
i) Görev ve sorumluluk alanındaki konularda şikâyet ve talepleri değerlendirmek, gereğinin yapılması için ilgili kişi,
kurum, kuruluş ve işletmelere sorunu ileterek gereğinin yapılmasını sağlamak.
j) Çevre bilincini geliştirmek için gerekli çalışmaları yapmak.
k) Şube Müdürlüğüne bağlı personellerin konularında çeşitli eğitimlere katılmalarını sağlamak.
l) Daire Başkanının verdiği diğer iş ve işlemleri yapmak.
(2) Proje Yönetimi ve Uygulama Şefliğinin Görev Yetki ve Çalışma Konuları şunlardır:
a) İhalesi yapılarak sözleşmesi imzalanan yapım ve hizmet işlerinin ilgili kanun, yönetmelik ve mevzuatlar doğrultusunda yapı denetim ve kontrol hizmetlerini yürütmek.
b) Yapı Denetim ve Kontrollük hizmetleri yürütülen işlerle ilgili resmi kurum ve kuruluşlar ile Belediyenin Müdürlükleri
arasında iletişim ve koordinasyonu sağlamak üzere resmi yazışmalar yapmak.
c) Uygulamada eksiklik ve aksaklıkları giderici tedbirler almak.
ç) Diğer Şube Müdürlüklerinin gereksinimi olan her türlü malzeme ve makinenin satın alımı, gerektiğinde teknik şartnamelerini diğer ilgili birimlerle koordinasyon sağlayarak hazırlamak.
d) Gelen ve giden evrakları takip etmek, evrakların dosyalanmasını sağlamak ve gizliliğini korumak.
e) Uygulamalarda kullanılacak araç,gereç,malzeme listelerinin hazırlanıp temin edilmesini sağlamak.
f) Büyükşehir Belediyesine ve gerektiğinde diğer Kamu Kuruluşlarına ait binaların bahçe düzenlemesinin yapılmasını
sağlamak.
g) Müdürlük Makamının verdiği diğer görevleri yerine getirmek.
h) Stratejik plan doğrultusunda yatırım programı yapmak.
ı) Yapım onarım işlerini yürütecek olan Kontrol teşkilatını belirleyerek onaya sunmak.
onaydan sonra kontrol teşkilatının alandaki çalışmasını projeye uygun şekilde gerçekleştirilmesini, hakedişlerin ve
kesin hesap dosyalarının düzenlemesini sağlamak.
i) Şefliğinde oluşturulan hakediş inceleme bürosunda ara hakedişlerin incelenmesini sağlamak üst makama onaya
sunmak.
j) Birim fiyat cetvellerinde olmayan işlerin yardımcı analizlerini hazırlamak.
k) Tasarım ve çizimi tamamlanmış onaydan çıkmış projelerin, yapımı idarece yürütülecek olanların arazi aplikasyonunun gerçekleştirilmesi, uygulama çalışmalarının takip edilmesi gerektiğinde ilgili birimlerle koordinasyonu sağlayarak işleri tamamlamak.
l) Uygulamalarda kullanılacak araç,gereç, malzeme listelerinin hazırlanıp temini ile bunların uygun zamanda, uygun
işlerde verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamak.
l) Amiri tarafından verilen iş ve işlemleri yerine getirmek.
(3) Parklar Şefliğinin görev yetki ve çalışma konuları şunlardır:
a) Büyükşehir Belediyesi’ne ait park ve yeşil alanların, yıllık yapılan bakım ihalesi kapsamına alınmayanları ile iki
ihale arasında oluşabilen zaman aralığında mevcut parkların sulama, temizlik,koruma işlerini yürüterek kontrolünü
yapar.
b) Uhdesinde bulunan parklarda tahrip olmuş çim alanların yeniden ekilmesini sağlamak, kurumuş ağaçların budamasını yaptırmak, çiçek parterlerinde yazlık- kışlık çiçeklerin dikimini gerçekleştirmek, mevcut çocuk oyun elemanları,
bank, çöp kutusu, aydınlatma elemanları ile ilgili gerekli tespitleri yaparak ilgili birimlerle işbirliği halinde eksikleri gidermek, onarım ve boya işlerini yaptırmak.
c) Vatandaşların parklar hakkındaki her türlü şikayet, dilek ve önerilerini değerlendirerek gereğini yapar.
ç) Parklarda düzenlenecek etkinliklerle ilgili başvuruları değerlendirerek gerekli izni düzenlemek.
d) Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki park, bahçe, cadde ve çeşitli alanlarda bulunan ağaçların yazlık ve kışlık
ilaçlaması ile birlikte yeşil alanlarda bulunan yabani ot mücadelesi yapmak.
e) Diğer kamu kurum ve kuruluşları ile vatandaşların ağaç ilaçlaması ile ilgili taleplerini değerlendirmek ve cevaplamak.
f) Amiri tarafından verilen iş ve işlemleri yerine getirmek.
Etüd Proje ve İdari İşler Şube Müdürlüğü
MADDE 12- (1) Daire başkanlığına bağlı olarak görev yapan etüd proje ve idari işler şube müdürünün görev, yetki
ve çalışma konuları şunlardır:
a) Şube Müdürlüğüne bağlı şeflikler arasında koordinasyonu sağlayarak plan ve program dâhilinde çalışmaların yürütülmesini gerçekleştirir.
b) Şube Müdürlüğünün yıllık çalışma programı ile uzun vadeli plan ve programlarını kanunlar çerçevesinde hazırlar.
c) Müdürlük içinde ve müdürlükle diğer birimler arasında yapılan çalışmaları yazılı veya sözlü emirlerle koordine eder.
ç) İş güvenliği ile ilgili mevzuatın gerektirdiği tedbirlerin alınması için diğer birimlerle koordineli çalışmak.
d) Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığında görev yapan memur personel, sözleşmeli personel ve işçi personelin göreve başlayışlarından, görevden ayrılıncaya kadar her türlü özlük, sicil, giriş-çıkış takip ve ek ödemeleri ile
ilgili hizmetlerin yürütülmesini sağlamak.
e) Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığına ait faturaların tahakkukunu yaparak zamanında ödenmesini sağlamak.
f) Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığına ait demirbaşların kayıtlarını tutmak.
g) Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığının araştırma - geliştirme (AR-GE) çalışmalarını koordine etmek.
h) Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı personelinin hizmet içi eğitimlerini planlamak, katılımını sağlamak,
üniversite ve meslek liselerinden gelen stajyerlerin tüm işlemlerini yürütmek.
ı) Yapımı planlanan yatırımların imar planına uygun olup olmadığını, mülkiyet durumu vb. bilgilerini araştırmak, arazinin talep edilen projeye uygunluğunu yerinde etüd etmek, gerekli durumlarda tadilat projeleri hazırlamak veya hazırlatmak.
i) Büyükşehir Belediyesinin stratejik planı doğrultusunda; yıllık hedefleri, yatırım programı ve bütçeleri doğrultusunda
Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığının yapacağı rekreasyon alanı, piknik alanı, park, bahçe, çocuk oyun
alanı, süs havuzları, şelale ve gölet, spor alanları, mezarlık alanları, yaya bölgeleri, meydanlar ve yeşil alan vb. alanlarla ilgili mimari ve mühendislik projelerini yapmak/yaptırmak, röleve, restorasyon ve restitüsyon projelerini hazırlamak veya hazırlatmak, proje çalışmaları için gerekli jeolojik etüd ve zemin araştırmalarını yapmak veya yaptırmak,
proje alanlarının hali hazır arazi ölçümlerini yapmak veya yaptırmak, fikir projeleri için gerektiğinde üç boyutlu görselleştirmeleri, maket ve animasyon filmlerini hazırlamak veya hazırlatmak.
j) Proje işlerinin sözleşme ve eklerine, şartnamelere, fen ve sanat kaidelerine uygun olarak iş programı çerçevesinde
yapılmasını ve tamamlanmasını sağlamak.
k) Sözleşme gereği hazırlanan projelerin proje kontrolünü ve/veya kontrollüğünü yapmak, proje işine ait hakediş
düzenlemek, işin bitiminde kabul, kesin hesap ve diğer işleri yapmak.
l) Projelere ait ihale dosyalarını oluşturmak için mahal listesi, teknik şartname, keşif-metraj, yaklaşık maliyet, ilerleme
yüzdesi, sıralı analiz girdileri ve diğer gerekli evrakları hazırlamak; hazırlanan dosyaları ilgili birimlere iletmek ve takibini yapmak.
m) Mesleki alanlarda ulusal ve uluslararası kuruluşlarla yurt içi - yurt dışı üniversitelerle ve meslek örgütleriyle diyalog
kurmak, haberleşme ağı kurmak, teknoloji ve bilgi alışverişinde bulunmak.
n) Daire Başkanlığı ve şube evraklarının dosyalanması, tanzim edilmesi, yazışmaların yapılması, evrakların süresi
içinde cevaplanması için gerekli koordinasyonu yapmak
o) Satın alma yoluyla Daire Başkanlığı ambarında mahfuz tutulan her türlü malzeme ve materyalin kullanıma uygun
olarak saklanması ve bu malzemelerin kullanılması için gerekli dağıtımı yapmak; bu dağıtım için evraklar düzenlemek
ve bunları tanzim ederek saklamak.
ö) Daire Başkanlığının bütçe teklifini hazırlamak, faaliyet raporlarını hazırlamak, iş verimini artırmak için gerekli eğitimleri planlamak, yazılım ve teknik donanımı tespit ederek temin edilebilmesi için ilgili birimlerle koordineli olarak
çalışmak.
p) Daire Başkanının verdiği diğer iş ve işlemleri yapmak.
(2) Personel ve Yazı İşleri Şefliğinin Görev Yetki ve Çalışma Konuları şunlardır:
a) Personelin işe devam durumu ile yıllık izin, mazeret izni, hastalık izni, ücretsiz izin ve saatlik izinleri takip etmek.
b) Personelin disiplin ve özlük hakları ile ilgili bütün işleri mevzuat uyarınca yürütmek.
c) Personele ait gizlilik gerektiren yazışma ve konularda azami dikkat ve itinayı göstermek.
d) Diğer birimlerden gelen sürekli ve çok gizli evrak ile işlemleri ilgili talimatlar çerçevesinde yürütmek.
e) Daire Başkanlığına gelen her türlü evrakın, kayıt altına alınmasını sağlayarak amirinin havalesine sunmak, gizlilik
kuralları çerçevesinde ivedi ve gizli evrakın zimmet karşılığı ilgili kişi, birim, kurum ve kuruluşlara teslimini yapmak.
f) Personel ile ilgili şahsi dosyaları düzenlemek ve saklanmasını sağlamak.
g) Personel şefliği ile ilgili ihtiyaçların belirlenerek giderilmesini sağlamak.
h) Faaliyet alanı ile ilgili olarak; dış kurumlardan, belediye birimlerinden, personelinden ve vatandaşlardan gelen her
türlü yazı, dilekçe ve taleplere mevzuat ve üst amirlerinin direktifleri doğrultusunda cevabi yazıları yazmak ve idare
aleyhine açılan davalarda veya soruşturmalarda bilgi, belge ve kapsamlı görüş yazılarını hazırlamak.
ı) Faaliyetleri ile ilgili olarak düzenlediği dosya kayıt defterini yıl sonunda kapatmak, yeni yıl için gerekli dosya ve defterleri açmak. Tüm kayıtların saklanması ve gizliliğin korunmasına nezaret etmek.
i) Faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla kadrosunun çalışma düzenini belirlemek, iş dağıtımını yaparak takibini
yapmak.
j) Yasa, tüzük, karar, yönetmelik, genelge ve yönergelerle bunlardaki değişikliklerin ve duyuruların ilgili birimlere iletilmesini sağlamak.
k) Kurum dışına gidecek yazıları imzaya sunmak ve yazıların gönderilmesiyle ilgili diğer işlemleri yürütmek.
l) Önemli ve günlük yazıları, izleyerek ilgili birimlere en kısa sürede ulaştırılmasını sağlamak.
m) Personelin ilk defa göreve başlama, atama, görevde yükselme, unvan değişikliği, emeklilik, ölüm, istifa, görevden
çekilme, askerlik durumları, özlük hakları ve yurt dışı çıkış gibi işlemleri yürütmek.
n) Yönetmelik ve yeni şube müdürlüğü kurulmasında meclise gerekli bilgilerin sunulması için yazışmaları yapmak,
birimlerin teşkilat şemasındaki değişiklik tekliflerini hazırlamak.
o) Personelin mal bildirimi kanunu hükümleri doğrultusunda süresi içerisinde mal bildirim beyannamesi düzenlemelerini sağlamak.
ö) Memur personele meclis kararı ile verilen manyetik otobüs kartları ve bu gibi sosyal hakların tahakkuk işlemlerini
hazırlayıp dağıtımını yapmak.
p) İşçilerle ilgili puantaj düzenlemelerini, izin defterlerinin tanzimini, işçi personel ile ilgili aylık ve yıllık faaliyet raporlarını ve istatistiki bilgilerle ilgili işlemlerini yürütmek.
r) Amiri tarafından verilen diğer iş ve işlemleri yapmak.
(3) Mali ve Ambar Şefliğinin Görev Yetki ve Çalışma Konuları şunlardır:
a) Daire Başkanlığının mali işlerine ilişkin faaliyetlerinin ana ilkelerini belirlemek, muhasebe işlemlerini yürürlükteki
yönetmelik bütçe ve yönergeler uyarınca düzenli bir şekilde yürütülmesi amacıyla faaliyetlerini planlamak, koordine
etmek ve düzenlemek.
b) Faaliyetlerin gerçekleştirilmesi amacıyla kadrosunun çalışma düzenini belirlemek; iş dağıtımını yapmak, maiyetini
izlemek ve koordine etmek.
c) Çalışanların ücret, mecburi tasarruf ve diğer yasal tahakkuk evraklarını mevzuatta yer alan hüküm ve sürelere göre
düzenlemek.
ç) Faaliyetleri ile ilgili olan her türlü ihtiyacın belirlenerek temin edilmesini sağlamak.
d) Şefliğinde yer alan personelin yetişip gelişmesi için eğitim ihtiyaçlarını belirlemek ve iş başı eğitimi konusunda yardımcı olmak.
e) Daire Başkanlığı için gerekli olan her türlü araç, gereç, kırtasiyenin yönetmelik ve yönergelere uygun şekilde olarak
satın alınarak temin edilmesi ve ilgili birimlerle koordineli çalışarak; temin edildikten sonra kullanıma uygun olarak
dağıtımını planlamak.
f) İhale ilanları için Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığından avans çekerek ihale ilan bedellerinin, Kamu İhale Kurumu
banka hesaplarına yatırılmasını sağlamak.
g) İlgili kanunlar çerçevesinde Daire Başkanlığı’na ait ambar ve demirbaş işlerini yürütmek.
h) Daire Başkanlığına ilgili yönetmelikler çerçevesinde ayniyat işlemlerini yapmak.
ı) Ekonomik ömrünü dolduran malzeme için gerekli işlemleri yapmak.
i) Bu kaynaklara ait demirbaş malzemenin kayıt ve Ayniyat saymanlığı görevlerini yürütmek.
j) Daire Başkanı tarafından verilecek, başkanlığa ait diğer görevleri yapmak.
k) Elektronik ortamda saklanması gereken demirbaş malzemelerin kayıtlarının düzenlenmesini ve saklanmasını sağlamak.
l) Mevzuata uygun olarak ambar ve demirbaş kayıtlarını güncellemek ve değişen kanunlara uygun olarak yeniden
kayıt altına almak.
m) Daire Başkanlığına ait ilgili kanunlar ve yönetmeliklere uygun olarak demirbaş kayıtlarını tutmak.
n) Amiri tarafından verilen iş ve işlemleri yerine getirmek.
(4) Etüd Proje Şefliğinin Görev Yetki ve Çalışma Konuları şunlardır:
a) Rekreasyon Alanı, Piknik Alanı, Park, Bahçe, Çocuk Oyun Alanı, Süs Havuzları, Şelale ve Gölet, Spor Alanları,
Mezarlık Alanları, Yaya Bölgeleri, Meydanlar ve Yeşil Alan vb. alanlarla ilgili mimari ve mühendislik projelerini yapmak/yaptırmak, röleve, restorasyon ve restitüsyon projelerini hazırlamak veya hazırlatmak.
b) Proje çalışmaları için gerekli jeolojik etüd ve zemin araştırmalarını yapmak veya yaptırmak.
c) Hazırlanan veya hazırlatılan üst yapı ve alt yapı, park bahçe vb. projelerin keşif, metraj, teknik şartname ve diğer
gerekli evraklarını hazırlamak veya hazırlatmak.
ç) Hizmet alımı ile hazırlatılan projelerin sözleşme dokümanlarına uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığını, İmar ve
Yangın yönetmeliğine uygunluğunu ve teknik açıdan doğruluğunu incelemek, sözleşmeye uygun olarak hakedişlerini
düzenlemek, geçici ve kesin kabul işlemlerini tamamlamak, tamamlanan projeleri incelenmek üzere belediyenin diğer
ilgili birimlerine göndermek.
d) Projenin uygulamaları sırasında ihtiyaç duyulan proje revizyonlarını yapmak ve uygulamak.
e) Kendi görev alanı içindeki ve diğer bölümlerle olan yazılı ve sözlü bilgi akışını tam doğru ve zamanında olmasını
sağlamak.
f) Amirinin ihtiyaç duyabileceği kendi görev alanı kapsamındaki her türlü bilginin, her an kullanılabilecek durumda,
tam, doğru, güncel olarak tutulmasını sağlamak, gerektiğinde rapor hazırlamak, yazılı ve sözlü açıklamalar yapmak.
(5) Strateji Geliştirme ve Ar-Ge Şefliğinin Görev, Yetki ve Çalışma Konuları şunlardır:
a) Belediyenin belirlenmiş ya da belirlenecek olan politikaları doğrultusunda plan ve program geliştirmek, bütçe hazırlamak. Bu hazırlanan plan, program ve bütçenin Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığına gönderilmesini sağlamak ve
Daire Başkanlığının hizmet alanı içerisine giren işlerin stratejik planını, yıllık hedeflerini, yatırım programlarını ve bunlara uygun olarak bütçeyi hazırlayarak, Başkanın onayına sunmak.
b) Yürürlükteki mevzuat dahilinde Daire Başkanlığının yıllık faaliyet raporunu ve performans raporunu hazırlamak.
c) Stratejik planı hazırlayarak, Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığına göndermek.
ç) Daire Başkanlığının Yıllık Faaliyet Raporunda ve Performans Raporunda Müdürlüklerine ait bilgilerin Proje Takip
Programına girişini sağlamak ve kontrol etmek.
d) Etüd Proje ve İdari İşler Şube Müdürlüğü faaliyetlerinin aylık olarak temin etmek ve proje takip programına girişini
sağlamak.
e) Şube Müdürlüklerinin, iş süreçlerinin iyileştirmesi için yazılım geliştirilme taleplerine destek vermek.
f) Bütçe teklifi hazırlamak.
g) Yıllık bütçenin hazırlanması için gelir ve gider tahminlerinin düzenlenmesini sağlamak.
ğ) Bütçe ödenekleri ile fiili harcamalar arasındaki dengeyi kontrol etmek, sapmaları ve nedenlerini incelemek.
h) Harcamaların ödenek türüne uygun olarak yapılmasını denetlemek, düzenli aralıklarla, mali raporlar hazırlayarak
kullanılan bütçenin analizini yapmak, bu çalışmalar doğrultusunda bir sonraki yılın bütçe çalışmaları için daha gerçekçi veriler hazırlanmasını sağlamak.
ı) Yapılan çalışmalarda ekibini motive etmek, verilen önerileri değerlendirerek gerektiğinde çalışmalara katılmak,
çalışma ortamını sürekli olarak geliştirme çabası içinde olmak.
i) Kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve bünyelerinde bulunan proje
birimleri ile Ar-Ge merkezleri arasında, iletişim, işbirliği ve eşgüdümü sağlamak.
j) Yapı teknolojisindeki son gelişmeleri ve yenilikleri yakından izleyerek, ilgili birimleri bilgilendirmek.
k) Yeşil alanlara ait proje haritasını çıkartmak, ihtiyaç analizini gerçekleştirmek ve bu doğrultuda stratejiler, alternatif
çözümler ve projeler geliştirir.
l) Şube Müdürlüğünün kurumsal kapasitenin artırılması için AR-GE faaliyetleri gerçekleştirmek.
m) Amiri tarafından verilen iş ve işlemleri yerine getirmek.
(6) İnceleme ve Tespit Şefliğinin Görev, Yetki ve Çalışma Konuları şunlardır:
a) Daire başkanlığımızın faaliyet alanları ile ilgili Ankara sınırları içerisinde bulunan kamuya ait eğitim kurumları, dini
tesisler ve kamuya hizmet veren kurum ve kuruluşlar (vakıf, dernek, vs.) ile sitelerden gelen "Çevre Düzenlemesi"
(peyzaj, kent mobilyası, sert zemin imalatları, çocuk oyun elemanları ve spor aletleri vb.) taleplerini değerlendirmek.
b) Daire Başkanlığımıza ulaşan talepler çerçevesinde yerinde inceleme yaparak taleplerin doğruluğunu tetkik etmek
ve bu kapsamda uygulamaya esas yazılı rapor hazırlamak.
c) Hazırlanan raporun Daire Başkanlığı bütçe imkanları ölçüsünde değerlendirilmesinden sonra uygulanmasına karar
verilen imalatları uygulama birimlerine iletmek.
ç) Uygulama birimleri tarafından imalatlar gerçekleştirildikten sonra ve/veya bitkisel materyal ile kent mobilyaları teslim edildikten sonra, talep eden kurumları bilgilendirmek.
d) Aylık, altı aylık ve yıllık periyotlar halinde yapılan hizmetleri listelemek, sınıflandırmak ve raporlayarak Daire
Başkanlığına sunmak.
e) Amiri tarafından verilen diğer iş ve işlemleri yerine getirmek.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kaldırılan Hükümler, Yürürlük ve Yürütme
Kaldırılan hükümler
MADDE 13- Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.08.2014 gün ve 1359 sayılı kararı ile onaylanan Ankara
Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Kuruluş, Görev ve Çalışma Esaslarına Dair
Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE 14- Bu yönetmelik hükümleri Büyükşehir Belediye Meclisinin Kararı ile yerel bir gazetede yayımlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 15- Bu yönetmelik hükümlerini Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı yürütür.
Basın - 28065 (www.bik.gov.tr)
Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr.de
YAŞAM-ÇEVRE
BULMACA
Başörtü mağduru
öğretmen görevine döndü
Öğrencilik yıllarında tanıştığı "başörtüsü yasağı" nedeniyle çok sevdiği
öğretmenlik mesleğinden istifa etmek zorunda bırakılan Günnur Akçay
Konur, göreve geri dönmenin mutluluğunu yaşıyor.
İZMİR - Öğrencilik yıllarında tanıştığı
"başörtüsü yasağı" nedeniyle çok sevdiği öğretmenlik mesleğinden istifa
etmek zorunda bırakılan Günnur Akçay
Konur, göreve geri dönmenin mutluluğunu yaşıyor.
Malatya İnönü İnönü Üniversitesi
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik
Bölümü'nden 1985 yılında mezun olan
47 yaşındaki Günnur Akçay Konur,
öğrencilik yıllarında başlayan, "28
Şubat" sonrası İzmir'de bir okula atandığı dönem ve sonrasında yaşadığı
zorlu "başörtüsü yasağı günlerini", AA
muhabirine anlattı.
"Başörtüsü yasağı" ile öğrencilik yıllarında tanıştığını ifade eden Konur,
başörtüsünün serbest bırakılması için
mücadele verdiğini dile getirdi.
Üniversiteden 1985 yılında mezun
olduktan sonra uzun süre kamuda çalışamadığını anlatan Konur, müracaatı
üzerine 1998 yılında İzmir'de Tire
Kutsan Anadolu Lisesi'nde göreve başladığını, ancak baskılar artınca bir yıl
sonra müfettişlerin "daha sonra mesleğe geri dönebilmesi için istifa etmesi"
tavsiyeleri doğrultusunda sicilinin bozulmaması amacıyla istifa etmek zorunda
kaldığını söyledi.
İstifasının ardından öğretmenlik mesleğine özel sektörde devam ettiğini
ifade eden Konur, başörtülü olması
nedeniyle resmi kurumlara gönderilmesi
gereken evraklarını türlü bahanelerle
başka kişiler aracılığıyla gönderdiğini
üzüntüyle hatırladığını dile getirdi.
Buca ilçesindeki bir özel anaokulunda
idareci olduğu 2002 yılında, çalıştığı
kurumun ihbarı üzerine polis ekiplerince
okulun basıldığını belirten Konur,
"Kanun ve nizama aykırı dini eğitim vermek amacıyla dersane açmak" suçlamasıyla İzmir 2. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkarak
ceza aldığını, cezasının 5 yıl ertelendiğini kaydetti.
İğneleyici ifade ve aşağılamaların kendisinde travmalara yol açtığını anlatan
Konur, kapıya gelen her resmi kişinin
gerilim oluşturduğu 28 Şubat sürecini
en ağır şekilde yaşadığını kaydetti.
Aldığı cezaların kendisini hiçbir zaman
yıldırmadığını ve umutsuzluğa sevk
etmediğini ifade eden Konur, MazlumDer ve Başörtüsü'ne Özgürlük
Platformu gibi sivil toplum kuruluşlarında görev aldığını, mücadelesine aktif
olarak devam ettiğini söyledi.
Yaşadıklarını anlatırken zaman zaman
duygulanarak gözyaşı döken Konur,
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 28 Şubat mağduru öğretmenlerin göreve geri dönmesiyle ilgili düzenlemesinin ardından
kamudaki görevine dönebilmek için
dilekçe verdiğini kaydetti.
Talebine olumlu cevap gelince de
atama yazısına istinaden 18 Aralık'ta
Karabağlar İlkkurşun Anadolu
Lisesi'nde yeniden göreve başladığını
belirten Konur, şunları söyledi:
"Aslında bu mücadele sadece 28
Şubat süreciyle başlamadı. Bu süreç,
hayatımın 27 yılını aldı. Kendinizi her
ortamda doğru ifade etmeye çalışıyorsunuz. Bir şekilde size yaftaladıkları
kimliğe karşı "ben bu değilim"i ifade
etmeye çalışıyorsunuz. Hakkımızı aramak için öğrencilik yıllarımızdan itibaren
meydanlara çıktığımızda bizlere terörist
kimliği yaftalanmak istendi. Sürekli olarak 'ben bu değilim, ben, ülkem için
kendim için doğru olduğuna inandığım
kimliğimi yaşamaya çalışan bir bireyim
sadece' diye kendinizi anlatmak için
mücadele ediyorsunuz. 'Benden bu
ülkeye bu insanlara hiçbir şekilde zarar
gelmez' savunması içinde olduk.
Aslında yaşadığımız şeylerin hepsi bir
noktada travma olarak bizlerde kaldı.
(AA)
Sapanca Gölü'nde su seviyesi yükseliyor
SAKARYA - Sakarya Büyükşehir
Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi
(SASKİ) Genel Müdürü Rüstem Keleş,
"Geçen sene bu mevsimde Sapanca
Gölü'ndeki kota 30,40 - 30,30'lardaydı.
O dönemle karşılaştırdığımızda, ilave 2
metreye yakın bir kot yüksekliği, son
derece sevindirici bir durum" dedi.
Keleş, Sapanca Gölü ile Çark
Deresi'nin birleştiren Serdivan ilçesindeki
Çark Suyu Regülatörü'nde dere kapaklarının açılma işlemini izledi ve çalışmalar
hakkında bilgi aldı.
Burada AA muhabirine açıklamalarda
bulunan Keleş, regülatörün Sapanca
Gölü'nde su seviyesi belli düzeye ulaştığında tahliyesi için kullanıldığını belirterek, tahliye edilen göl sularının Çark
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
1
2
3
4
5
6
Deresi üzerinden Sakarya Nehri'ne ulaştığını söyledi.
Keleş, geçen yıl göldeki su seviyesinin
tarihindeki en büyük düşüş yaşadığını ve
kotanın 29'a kadar düştüğünü anımsatarak, bu durumun Sapanca Gölü'nün ekolojik sürdürülebilirliğini ve su kalitesini
olumsuz yönde etkilediğini dile getirdi.
Çark Suyu Regülatörü'nün Sapanca
Gölü açısından çok önemli olduğunu
7
11
20 Şubat 2015 Cuma
8
9
10
ifade eden Keleş, "Bu sene havzaya
geçen yıla göre daha fazla yağmur ve kar
yağınca gölün seviyesi 32 metreyi yakaladı. Bu aktarım, göldeki su kalitesinin
artması, havuzlanma etkisinin azalması
ve en önemlisi ekolojik sürdürülebilirlik
açısından çok önemli bir kazanım. Biz
kapağı ilk olarak bir metre açtık ve ilerleyen zamanlarda daha da açmayı düşünüyoruz. Yaklaşık 8-10 metreküp suyu
Çark Deresi'ne aktarmayı düşünüyoruz"
diye konuştu.
Gölle ilgili yapılan tüm çalışmalar ve
gelişmelerden ders çıkarılması gerektiğini
belirten Keleş, bütün doğal su kaynakları
ve Sapanca Gölü'nde, ıslak ve kuru periyodlar dikkate alınarak planlanma yapılması gerektiğini vurguladı. (AA)
BULMACA
Soldan sağa:
1. Yumuşak çelikten yapılmış üzeri kalay kaplı ince sac. – Baston. 2. İlgili. 3.
İslamiyet’ten önce Kâbe’de bulunan üç puttan biri. – Unutmamak için parmağa bağlanan iplik. 4. Tarlada suyu akıtmak için yapılan taht oluk. –
Genişlik. 5. Yaşamak için gerekli olan her şey. – Kesin. 6. İç organlarımızdan
biri. – Demiryolu. 7. Kütahya ilinin bir ilçesi. – Soru sözü. 8. Vilayet. –
Yüzüne bakılmayacak kadar sevimsiz ve çirkin. 9. Bir işin doğrusu, gerçek.
10. Serbest bırakma. – Tibet öküzü. 11. İridyumun simgesi. – Küçük vapur,
istimbot. 12. Kafiye. – Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını
düzenleyen sistem ve çizelge. 13. Ön gün. – Tanrıtanımaz, dinsiz. 14.
Doğanın sebep olduğu yıkım. – Japonya’da kullanılmış eski bir hacim ölçüsü.
– Güzel sanat. 15. Bataklık gazı. – Uzakdoğu’da yetişen ve dokumacılıkta
yararlanılan değerli bir bitki. 16. Astatinin simgesi. – Erkek sesinde bir perde.
– Oy. 17. Tellürün simgesi. – Bir işi ve bir malı birçok istekli arasından en
uygun şartlarla kabul edene bırakma. 18. Dolaylı anlatma. – Okullarda kâğıt,
mukavva, tahta gibi şeylerle yaptırılan çalışmalar. 19. Bir nota. – Yeryüzü
parçası. 20. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri,
aşama, merhale. – Kuranı başından sonuna kadar okuma.
Yukarıdan aşağıya:
1. Yağma, çapul. – Yüz, çehre. – Bir parçanın sevimli ve cana yakın çalınacağını belirten müzik terimi. 2. Bir göz rengi. – Kır yaşamı içinde aşk
konusu işleyen kısa şiir. – Konukları yemekli, eğlenceli ağırlama, toy, şölen. –
Satrançta kesin yenilgi. 3. Bitmemiş, eksik, tamamlanmamış. – Isı. – Tantalın
simgesi. 4. İlave. – İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği. – Yazıt. – Bir
haber ajansının kısaltması. 5. Tüyleri siyah, meyve ve böcekle beslenen,
ötücü bir kuş. – Olumsuzluk anlatan önek. – Rütbesiz asker. 6. Fiyat, paha. –
Tıpta şeker hastalığına verilen ad. – Saldırmak ya da savunmak için kullanılan araç. 7. Cüretkâr. – Sokakta bulunmuş
sahipsiz eşya. – Müstahkem mevki. – Doğru bir
çizgi üzerinde bulunma. 8. Çıplak, özgür, hür. –
ÇÖZÜMÜ
Utanma, utanç duyma. – Kuranda bir sure. – Yer
fıstığı. 9. Metin olma, dayanıklılık. – Gizli bir
BUGÜN
tehlikesi olduğu sanılan, tekin olmayan. 10. Açık
13. SAYFADA
olma durumu, açıklık. – Yazın bahçelerde oturulmak üzere yapılmış, kafes biçiminde, kubbeli, üstü
yeşilliklerle sarılan süslü ve büyük çardak. – İlaç,
merhem.
Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu
TÜRKÇE BAKIŞ
Prof. Dr. Nurullah Çetin
ncetin64@hotmail.com
TÜRKİYE’DE AYDIN OLMAK
Şimdi biz, tarih boyunca değişik
için materyalist oldular.
engeller, sarp dağlar, sınırlar, düşİşte bu insanlar, Millî Mücadele
manlar tarafından kuşatıldık ve bu
döneminde görünen ve bilinen fizikkuşatılmışlık hâline karşı bahsettiğim sel sebepler olarak düşmanların
bu iki türden tepki verdik. Yani iki
silahça, askerce güçlü; bizim ise
farklı aydın çıkardık. Mevcut şartları zayıf oluşumuzu görüyorlardı. Bu
kabullenenler teslimiyetçi aydın
sebeplerden bizim savaştan zaferle
oldular, kabullenmeyenler de tam
çıkmamız gibi bir sonuca inanmıyorbağımsızlıkçı Türk aydını oldular.
lardı. Yani zihinleri pozitivist sarp
Buna bir örnek verelim. Biz,
dağlar tarafından çevrilmiş bir vadi
Birinci Dünya Savaşı sonunda yenil- mahkumları idiler.
miş kabul edildik ve 1918’de
O zamanın tam teslimiyetçi aydınMondros Mütarekesiyle ülkemiz
larının izdüşümleri bugün de var.
emperyalist Batılı devletlerce fiilen
Onların torunları bugün de ortalıkta
işgal edildi. İngiltere, Fransa, İtalya,
dolaşıyor. Bugün içine hapsedildiğiYunanistan, Amerika tarafından işgal miz vadi, Türkiye’dir. Etrafımızı
edildik. Yani emperyalist düşman
çeviren demirden sarp dağlar, ağır
devletler tarafından kuşatıldık.
dış borçlar, silah ve teknolojide batıBu durumda içine hapsedildiğimiz
ya bağımlılık, emperyalizmin içimize
vadi, Anadolu ortalarıydı. Biz bu
soktuğu çeşit çeşit fitneler,
vadiye sıkıştırıldık. Etrafımızı çeviErmenicilik, Kürtçülük gibi etnikçiren sarp demirden dağlar, yani bizi
lik sorunları, Türk milletinin duyarkuşatan, bize yol vermeyen engeller
sızlığı, bilgisizliği, bilinçsizliği vs
ve sınırlılıklar ise İtilaf devletleri
şeklinde çoğaltılabilir. İşte etrafımızı
denilen o batılı devletlerin askerleri,
çeviren bu sarp dağlar karşısında tam
tankları, tüfekleri, gemileri, uçakları
teslimiyetçi aydınlar, ne olursa
bilmem neleri idi.
Avrupa Birliği’ne girelim,
Tam Teslimiyetçi Aydınlar: İşte bu
Amerika’ya tam teslim olalım,
ortamda ne yapmak lazım geldiğini
Batıdan ne tür dayatma gelirse gelsin
düşünmeye başladık. İçimizden bir
hepsini kabul edelim, diyorlar.
kısmı dediler ki: “Biz 1912’de
Yaşamak için bankalarımızdan topBalkan savaşlarına, 1914’te Birinci
raklarımıza kadar elimizde ne var ne
Dünya Savaşı’na girdik. İyice zayıf
yoksa satalım savalım, Kıbrıs’ı
düştük, ne silahımız var, ne başka bir Rumlara verelim, Talabani, Barzani
şeyimiz. Biz bu durumdan kurtulane istiyorsa onlara da istediklerini
mayız.
verelim. Ermenistan’a da her istediTek çaremiz, düşmanlara teslim
ğini verelim, diyorlar. Bu küresel
olmak. Onlar ne derse onu yapmak
çağda bağımsız bir devlet olmaz, o
ve onlara katî surette itiraz etmemek. yüzden millî bağımsızlıktan vazgeçeMandacılık lazımsa mandacı olalım,
lim, millî Türk devlet yapısını tasfiye
siyaseten bizi idare etmek istiyorlaredelim diyorlar. Yani tam bir sömürsa yönetimimizi hemen verelim.
ge aydını tavrı gösteriyorlar.
İngilizleri Sevenler Derneği kurmaTam Bağımsızlıkçı Aydınlar: Öbür
mızı istiyorlarsa kuralım ve hemen
tarafta tam teslimiyetçilerin karşısınsevelim onları, tapalım hatta onlara.
da tam bağımsızlıkçı aydınlar çıktı.
Madenlerimizi, topraklarımızı,
Büyük Türk Mustafa Kemal
limanlarımızı, posta işletmemizi ve
Atatürk’ün önderliğinde Allah’a ve
buna benzer para getiren bütün ekokendilerine güvenen sütü temiz Türk
nomi kaynaklarımızı istiyorlarsa hiç
aydınları, Kuva-yı Milliyye teşkilatı
itiraz etmeden verelim. Bizi yok
atında “biz hiçbir engele, hiçbir zoretmek istiyorlarsa etsinler, geri Asya
luğa, hiçbir sınırlamaya, hiçbir
steplerine sürmek istiyorlarsa sürsün- demirden dağa teslim olmayız.”
ler.
dediler.
Yaşadığımız kadar yaşarız” dediler.
Büyük Türk aydını Atatürk,
İşte bunlardan Ali Kemaller, Refik
“emperyalist batıya teslim olamayız.
Halit Karaylar, Refii Cevat
Ya istiklal ya ölüm” dedi. Yani ya
Ulunaylar çıktı. İngiliz, Amerikan,
tam bağımsız ve bağlantısız hür bir
İtalyan, Fransız mandacıları çıktı.
Türk milleti olarak kendi hür devletiDüşmanla işbirlikçi aydınlar çıktı.
mizi kurar, orada yaşarız, ya da ölüBunlar tam teslimiyetçi aydınlardı.
rüz, üçüncü bir seçenek yok” dedi.
Kendi milletlerine ihanet etmiş,
Bu tam bağımsızlıkçı Türk aydınları,
özgüveni olmayan, ümitsiz aydınlaretrafımızı çeviren dağlar, demirden
dı bunlar.
bile olsa biz bu demiri nefeslerimizin
Bununla kalmadılar, Atatürk’ün
sıcaklığıyla gene eritir ve tam bağımönderliğindeki Kuvâ-yı Milliyye
sız hür bir millet hayatı yaşamak
yiğitlerini yani Türk’ü özgürleştirme
üzere kendimize yol buluruz” dedisavaşçılarını, Türk’ü gavurun ayağı
ler. Gerçek Türk aydınlarından biri
altında bırakmama mücahitlerini,
olan Mehmet Âkif Ersoy:
Türk vatanını gavura peşkeş çekme“Yırtarım dağları enginlere sığme serdengeçtilerini, Türk vatanında mam taşarım”
Türk’ün kendi kendisini idare ettiği,
dedi.
kendi kültürünü, dilini, dinini yaşadı“Garbın âfâkını (Batının her tarafığı hür bir ülke bırakma sevdasında
nı) sarmışsa çelik zırhlı duvar
olanları, işgalci düşmanlara ispiyonBenim iman dolu göğsüm gibi
ladılar, sürdüler, hatta onlara idam
serhaddim var”
ettirdiler, öldürttüler, kalleşlik ettiler,
dedi.
düşmanla işbirliği yaptılar.
Yani Türk milleti Anadolu vadisine
Bu tam teslimiyetçi aydınların
sıkıştırılmış, çevresini de Batının
ümitsizlik ve çaresizlik içinde mevçelik zırhlı duvarları yani en modern
cut kuşatılmışlık hâline teslim olmasilahları tarafından dağlar gibi sarılları, onların Tanzimat’tan beri
mış. Ama ben bu çelik zırhlılardan
Batının 18. yüzyıl Aydınlanma
oluşan dağları, imanımla yani
düşüncesine ait pozitivist akıl donaAllah’a ve kendime, milletime olan
nımlarıyla ilgilidir. Tanzimat’tan son- inanç ve güvenimle binlerce körükle
raki süreçte batılılaşmacı bir takım
eritirim, yırtarım diyordu.
aydınlar, Aydınlanma düşüncesinden
Tam bağımsızlıkçı Türk aydınları,
dogmatik akıl kavramını aldılar.
“biz Türk milleti olarak tarihin deliBu da vara vara pozitivist düşünce- siyiz” dediler. “Biz, imkansızı mümye dayandı. Pozitivizmde temel ilke,
kün kılma mücadelesine girişmiş çıldeterminizmdir. Yani sonuçlar, görügın Türkleriz, bu kapasiteye, potansinen ve bilinen fiziksel sebepler tarayele sahibiz” dediler.
fından belirlenir, inancı.
Bugün de aynı mücadele, değişik
Görünmeyen ve bilinmeyen mesela
şekillerde devam ediyor. (DEVAM
metafizik sebepleri kabul etmedikleri EDECEK)
Bitlis'te iki mevsim bir arada
BİTLİS - Türkiye'nin en fazla kar
alan illerinden Bitlis'te, kent merkezi kar esareti, 50 kilometre uzaklıktaki Gayda köyü baharı yaşıyor.
Kentte, bölgede etkili olan kar
yağışı ve tipi nedeniyle kapanan
köy yollarında karla mücadele
ekipleri çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kar kalınlığının 1,5 metreyi
bulduğu kent merkezinde vatandaşlar adeta kar esareti yaşıyor.
Yağışın genellikle yağmur şeklinde
görüldüğü kente 50 kilometre
uzaklıktaki Gayda köyünde ise
tamamen ılıman iklim hüküm sürüyor.
Güzel havayı fırsat bilen çocuklar, köyde yeşermeye başlayan
doğada oynarken, köylüler ise hayvanlarını meralarda otlatıyor.
Gayda köyünde yaşayan vatandaşlardan Fadıl Güleş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, il merkezine son bir haftadan bu yana aralıklarla kar yağdığını, Gayda da ise
havanın güneşli ve güzel olduğunu
söyledi.
Gayda'nın, Bitlis'in Antalya'sı
olduğunu vurgulayan Güleş, şöyle
devam etti:
"Bugün Yolalan mezrasına gittim
ve orada yaklaşık 70 santimetre
kar vardı. Gayda Ovası'nda ise çok
güzel bir hava var. Çocuklar yeşeren otlarda oyunlar oynuyor.
Vatandaşlarımız küçükbaş hayvanlarını meralarda otlatıyor. Kış mevsiminin ortasında olmamıza rağmen, Gayda'da kar yok. Buranın
iklimi sıcak ve havası çok güzel."
(AA)
12
haber
20 Şubat 2015 Cuma
Aday olmak için
kaç para lazım?
ANKARA - Milletvekili aday
adaylığı için başvurular, AK Parti'de
20 Şubat, CHP'de 24 Şubat,
MHP'de 18 Mart ve HDP'de 2
Mart'ta sona erecek.
Milletvekili aday adayı olmak
isteyenler, 500 lira ile 7 bin 500 lirayı
gözden çıkartacak, bağımsızlar ise
10 bin 160 lira ödeyecek.
AA muhabirinin derlediği bilgilere
göre, genel seçimde aday gösterilecek isimlerin tespitinde yoğun çalışma yürüten siyasi partilerden çoğu,
milletvekili aday adaylarından alacağı ücretleri de belirledi.
AK Parti'de, 11 Şubat'ta
başlayan aday adaylığı başvuruları,
20 Şubat'ta sona erecek.
Başvurular, Genel Merkez ve il
başkanlıkları üzerinden yapılabilecek. AK Parti, aday adaylık başvurusu için özel aidat olarak erkek
adaylardan 5 bin lira, kadın adaylardan 2 bin 500 lira alacak, engellilerden ücret talep etmeyecek.
Başvuruların sona ermesinin
ardından AK Parti'de, 28 Şubat-1
Mart tarihleri arasında teşkilat
temayül yoklaması yapılacak.
Temayül yoklamasından sonra, 6
-MHP'de başvuru süresi bir
haftaMHP'de milletvekili aday adaylığı
için başvurular, 12 Mart-18 Mart
2015 tarihleri arasında yapılacak.
Aday adayları, bu tarihler arasında MHP Genel Merkezi Seçim İşleri
Kayıt Kabul Birimine şahsen müracaat edecek. MHP'de aday adaylarından 2 bin lira başvuru aidatı alınacak.
-HDP'de 27 yaş altındaki
gençler bin lira ödeyecekGenel seçimlere parti olarak
girme kararı alan HDP'de, 16
Mart'ta parti genel merkezinde,
leme kararı aldı. Bunun 45'inde tüm
Şubat'ta başlayan başvurular 2
komisyon çalışmaları, aday adayları- üyelerin katılımıyla hakim denetiMart'a kadar devam edecek.
na yönelik mülakatlar başlayacak.
minde önseçim, 10'unda ise yine
HDP'ye aday adaylığı için
Merkez yoklamasının esas alınacağı örgüt denetiminde önseçim yapılabaşvuruda bulunan erkekler 2 bin
parti adaylarının belirlenmesi ve
cak.
lira, kadın ve 27 yaş altındaki
sıralama tespitine yönelik çalışmalar,
Adaylık başvurularının başladığı
gençler ise bin lira ödeyecek.
Genel Başkan ve Başbakan Ahmet CHP'de bu süre 24 Şubat'ta sona
Engelli aday adaylarından ücret
Davutoğlu başkanlığında, 23 Mart-7 erecek.
talep edilmeyecek.
Nisan tarihleri arasında düzenBaşvuruları parti genel
-Vatan Partisi aday adaylarından
lenecek toplantılarla sonuçlandırıla- merkezinde alan CHP'de, kontenjan
ücret almıyor
cak.
adaylığı için başvuracaklardan 7 bin
Milletvekili aday adaylığı için
CHP Parti Meclisi (PM), 7
500 lira, önseçime girecek adaylarbaşvuranlardan herhangi bir ücret
Haziran seçimlerinde, 85 seçim böl- dan 5 bin lira, kadınlar, engelliler ve
talep etmeyen Vatan Partisi'nde
gesinin 55'inde ön seçim yöngençlerden ise 2 bin 500 lira ücret
başvurular, 7 Nisan'a kadar devam
temiyle milletvekili adaylarını beliralınıyor.
edecek.
Kılıçdaroğlu’nun nereden aday olacağı sürpriz
CHP'de, 7 Haziran'da yapılacak genel seçimler için milletvekili aday adayı olmak
isteyenlerin başvuruları alınmaya başlandı. Başvurular, 24 Şubat'a kadar sürecek.
ANKARA - İlk başvuruyu, Hukuk ve
Seçim İşleri'nden sorumlu CHP Genel
Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan yaptı.
Zemin katta oluşturulan bankolarda
işlemlerini tamamlayan Tezcan, daha
sonra gazetecilere açıklama yaptı.
Tezcan, başvurusunu hangi seçim bölgesinden yaptığını açıklamadı ve
"Sürpriz" dedi.
Tüm aday adaylarından son tarih 24
Şubat bilinciyle hareket etmelerini
isteyen Tezcan, Genel Başkan
Kılıçdaroğlu'nun "nereden aday olacağına" yönelik soruyu da "Onunki de sürpriz" diye açıkladı.
Adaylık başvurularının 24 Şubat'a
kadar süreceğini hatırlatan Tezcan, yoğun
ilgi beklediklerini aktardı.
Partisinin 85 seçim çevresinin 55'inde
önseçim yöntemiyle adaylarını belirleyeceklerini anımsatan Tezcan, bunun uzun
dönem Türkiye siyasetinde bir ilk
olduğunu savundu.
Kendilerinin dışında şu anda önseçim
yapan başka parti bulunmadığını savunan
Tezcan, "CHP olarak kendi seçim tarihimize baktığımızda, 80'lerden sonra en
fazla önseçimin yapıldığı süreç.
Hedefimiz bundan sonraki seçimlerde
daha çok yerde önseçim yapmak" dedi.
Tezcan, ilerleyen dönemlerde, bu
önseçimleri kendi örgüt kültürleri içinde,
hakim denetimine gerek kalmadan
gerçekleştirmek istediklerini de söyledi.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun
2010 sonrasında başlattığı değişimin ve
dönüşümün meyvelerini almaya başladıklarını vurgulayan Tezcan, "Parti içinde
daha fazla demokrasi, Türkiye'de daha
fazla demokrasinin adımlarını atıyoruz"
dedi.
Bülent Tezcan, bu çerçevede adaylık
başvurusu işlemlerini daha kolay hale
getirdiklerini anlatarak, aday adayının
kapıdan girdiği andan itibaren hiç kimseye bir şey sormadan, işlemlerini kısa
süre içinde tamamlayabildiğini kaydetti.
Aday adaylarının ilk olarak dosya
aldıklarını ve banka standında ücretlerini
yatırdıklarını aktaran Tezcan, üçüncü
adımda üyelik kontrol noktasının bulunduğunu, üye olmayanların ise burada
kısa sürede üye yapıldığını söyledi.
Tezcan, dördüncü bölümde başvuru
formlarının doldurulacağını ve burada
aday adaylarına kuru pasta ile çay ikramı
yaptıklarını belirterek, "Bizde sadece
kuru pasta, çay, kahve gibi ikramlar
yenebilir, devletin malı, haram yenmeyecek. Bizim arkadaşlarımız helal yemeye
alıştığı için, bu içeride sunduğumuz
bütün ikramların hepsi helaldir, hiç kimse
tereddüt etmeyen yiyebilir. Rüşvet ürünü
yoktur içinde, yolsuzluk ürünü yoktur"
ifadelerini kullandı.
Bülent Tezcan, aday adaylarının
sadece başvuru formu imzalayacaklarını,
diğer kırtasiyeleri kaldırdıklarını
anlatırken, yapılan hukuki kontrollerin
ardından başvurunun tamamlanacağını
bildirdi.
"2015 yılı CHP ile Türkiye'nin daha
demokratik, daha özgür, daha zengin,
daha müreffeh geleceğe yol alacağı
dönem olacaktır" diyen Tezcan, "2015
Haziran'ın da Türkiye'nin CHP iktidarına
uyanacağını şimdiden ilan ediyorum"
iddiasında bulundu.
"Siz önseçime girecek misiniz?"
sorusu üzerine Tezcan, "Bakacağız ona"
yanıtını verdi.
-Genel Başkanın aday olacağı yer de
sürprizTezcan, başka bir soru üzerine kontenjan adaylığı için başvuracaklardan 7
bin 500 lira, önseçime girecek adaylardan 5 bin lira, kadın, engelli ve gençlerden ise 2 bin 500 lira ücret alınacağını
anımsattı.
Tezcan, "Aday adayları arasında sürpriz isimler görecek miyiz?" sorusunu
yanıtlarken de "Bu seçimde sürprizlere
fazla yer olmayacak, isimler açısından
söylemiyorum. Bu seçimde CHP iktidar
olacak. Birileri belki bu iktidarı sürpriz
diye değerlendirebilir ama sürpriz değil,
görünen köy klavuz istemez. Bütün
vatandaşlara kapımız açık, özel olarak
belirli isimler üzerinden yürütülecek bir
kampanyayı uygun bulmuyoruz" değerlendirmesini yaptı.
MYK üyelerinin kontenjan adaylıklarının kesinleşip, kesinleşmediğinin
sorulması üzerine Tezcan, hiçbir üye için
önceden belirlenmiş bir adaylık türünün
söz konusu olmadığını, herkesin başvuru
şeklinin kendi takdirleri olduğunu aktardı.
-"Fuat Avni" sorusuBir gazetecinin, "Bazı gazetelerde
Fuat Avni olduğu iddia edilen Emre Uslu
ile Sayın Akif Hamzaçebi ve Umut Oran
hakkında yazılan bazı haberler vardı. Bu
haberler doğru mudur?" sorusu üzerine
de Tezcan, şu ifadeleri kullandı:
"Haberlerin kesinlikle yalan olduğunu
her iki arkadaşımız da açıkladı. Biz
AKP'nin gizli ilişkilerinin parçası hiçbir
zaman olmadık, bundan sonra da
olmayız. Bu tür kirli ilişkiler bizim alışık
olduğumuz, bildiğimiz ilişkiler değildir.”
Kış lastiği takmayanlara ceza yağdı
ANKARA - Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, "Şehirler
arası yük ve yolcu taşıyan ticari araçların
kış lastiği takma zorunluluğunun başladığı
1 Aralık 2014'ten 9 Şubat 2015'e kadar
geçen sürede 493 araç sahibine 260 bin
339 lira ceza kesildi" dedi.
Elvan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yönetmeliğe göre kar lastiği olmayan
araçların yola devam etmelerine izin verilmediğini söyledi.
Lütfi Elvan, 1 Aralık 2014'te başlayan
kış lastiği takma zorunluluğu uygulaması
kapsamında 9 Şubat'a kadar Karayolu
Düzenleme Genel Müdürlüğü ekiplerince
395 araç sahibine 208 bin 749 lira para
cezası uygulandığını belirterek, "Bu
dönemde Emniyet Genel Müdürlüğünce 76
araç sahibine 39 bin 808 lira, Jandarma
Genel Komutanlığınca da 22 araç sahibine
11 bin 782 lira ceza kesildi. Böylece
şehirlerarası yük ve yolcu taşıyan 493
ticari araca toplam 260 bin 339 lira para
cezası uygulandı" diye konuştu.
- Cezadan çok bilinçlenme önemli
Kış lastiği olmayan araçların yola
devam etmelerine izin verilmediğine
dikkati çeken Elvan, şöyle devam etti:
"Kış lastikleri özellikle düşük sıcaklıklarda (soğuk havalarda) ıslak, karlı ve
çamurlu zeminlerde yaz lastiklerine oranla
daha yüksek güvenlik sağlıyor. Buradaki
hedefimiz sürücülerin ve yolcuların güvenli
bir şekilde seyahat etmesini sağlamak.
Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini
temin etmek. Biz hayati öneme sahip bu
konuda, sürücülerimizin cezalandırılmasından çok bilinçlenmesini önemsiyoruz."
- Sürücülere uyarılar
Elvan, sürücülerin kış lastiği olmayan
donanımsız araçlarla yola çıktıklarında
rampalarda veya kaydıkları yerde lastiklerine zincir takmak için durmalarının, tır tabir
edilen çekicilerin bilhassa rampa inişlerinde kayarak makaslama yaparak yolu
kapattıklarına sıkça rastlandığını ifade
ederek, şunları kaydetti:
"Bu nedenle sürücülerin yağış esnasında araç takip mesafelerini artırmaları,
hızlarını azaltmaları, trafik işaret ve
işaretçilerine uymaları, şerit ihlali yapmamaları, buzlanma olan kesimlerde, çok
daha tedbirli ve dikkatli olmaları, tüm
sürücülerin hava, yol, araç ve psikolojik
durumlarını dikkate almaları, yorgun ve
uykusuz yola çıkmamaları, direksiyon
başında cep telefonu ile görüşme, sigara
içme gibi dikkat dağıtıcı davranışlardan
kaçınmaları ve görevlilerin önerilerine
uymaları gerekmektedir."
Esed fena sıkıştı
Suriye toplantılarında muhalefetin ve BM’nin
Halep’te önerdiği “dondurulmuş ateşkes” planını
reddeden Beşar Esed, muhaliflerin ilerleyişi karşısında geri adım atmak zorunda kaldı. Bunda muhaliflerin Şam ve Halep’te Esed güçlerine verdiği ağır
kayıpların etkili olduğu belirtiliyor. Önceki gün,
Suriye’deki muhaliflerin çatı birliği olan Şam
Cephesi’ne bağlı birlikler, Halep’in kuzeyinde Esed
güçlerinin ele geçirdiği köy ve beldelerin denetimini
tekrar sağlayarak, 195 askeri öldürdü. BMGK’daki
kapalı toplantıda çatışmaların yerel olarak dondurulması planına ilişkin BM Güvenlik Konseyi’ne bilgi
veren De Mistura, toplantının ardından yaptığı açıklamada, “Suriye hükümeti, Şam’dan açıklanacak bir
tarihten itibaren tüm Halep kentine yönelik her türlü
hava saldırısı ve ağır silahlarla yapılan saldırıları 6
hafta süreyle durdurmayı kabul ettiğini bildirdi” dedi.
Mistura, ancak bunun başarılması zor bir konu olacağının altını da çizdi. Birleşmiş Milletler (BM) Suriye
Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, Halep’teki
ateşkes çağrısının diğer bölgelerde de devreye
sokulması gerektiğini vurgulayarak, “Sahadaki
gerçekler çatışmaların yerel olarak durdurulması
planının başka bölgelerde de hayata geçirilip geçirilemeyeceğini gösterecek” değerlendirmesinde
bulundu. Sözlerin hayata geçirilebilmesi durumunda
siyasi çözüm çabalarının da beraberinde sürdürüleceğini kaydeden Mistura, kesin çözüme ulaşana
kadar olabildiğince fazla sivilin hayatının kurtarılmasının önemli olduğunu söyledi.
Başkent'te minibüsler
kamerayla takip edilecek
ANKARA - Ankara Minibüsçüler Esnaf Odası
Başkanı Hacı Bekir Gani, yıl sonuna kadar
Ankara'daki tüm minibüslere kamera ve GPS sistemi kurulma işleminin tamamlanacağını bildirdi.
Mersin'de üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın
bir minibüs şoförü tarafından öldürülmesinin ardından, minibüslerin kameralı ve GPS'li takibine ilişkin
önlemler tartışılmaya başlandı.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Gani,
Ankara Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanlığı olarak
2010 yılında alınan Ankara Büyükşehir Belediyesi
Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararı
uyarınca tecavüz, gasp, dolandırıcılık yankesicilik,
hırsızlık ve terör suçlarından sabıka kaydı olanları
minibüs şoförü olarak çalıştırmadıklarını belirtti. Söz
konusu suçlardan sabıkası bulunmadığını belgeleyenlerin, minibüs şoförü olabildiğini anlatan
Gani, şöyle konuştu:
"UKOME kararı, şehrimizde taksi ve minibüs kullanan sürücülere yönelik, trafik kurallarına uygun
davranış kazandırmak ve toplum içinde oluşmuş ya
da oluşacak kötü intibayı kaldırmayı da amaçlar.
Böylece esnaflıkla ilişkisi bulunmayan, art niyetli
şoförlerin vatandaşı kandırmasının maddi manevi
zarar vermesinin önüne geçilerek, belli aralıklarla
yaptığımız eğitimler sonrasında yeterlilik belgesine
sahip olmaları sağlanır. Eğitimlerin bitiminde şoförlerimize ticari taşıt tanıtma kartı verilir."
Gani, 2014 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü ile
Ankara Minibüsçüler Esnaf Odası'nın yaptığı
görüşmelerde alınan karar uyarınca minibüslerde
kamera ve GPS sistemine geçilmeye başlandığını
ifade etti. Çalışmanın 2015 yıl sonuna kadar
Ankara'daki tüm araçlarda tamamlanacağını kaydeden Gani, kamera ve GPS sistemi sayesinde
minibüslerde olay ve takiplerin kayıt altına alınacağını vurguladı.
Gani, Özgecan'ı katledenlerin de en ağır şekilde
cezalandırılmasını istediklerini sözlerine ekledi.
11 ilin valisi değişti
ANKARA - Valiler kararnamesiyle 11 ilin valisi değişti.
Resmi Gazete'de yayımlanan kararla 6 ilin valisi merkeze
alınırken, 5 ilin valisi başka illere atandı. Vali değişiklikleri
Ağrı, Bolu, Gaziantep, Mardin, Şırnak, Van, Sinop,
Tekirdağ, Elazığ, Düzce ve Bingöl illerinde yapıldı. Ağrı,
Bolu, Gaziantep, Mardin, Şırnak, Van valileri merkeze
alınırken, Sinop, Terikdağ, Elazığ, Düzce ve Bingöl valileri
başka illere atandı.
Buna göre Ağrı Valisi Mehmet Tekinarslan, Bolu Valisi
Ahmet Zahteroğulları, Gaziantep Valisi Erdal Ata, Mardin
Valisi Mustafa Taşkesen, Şırnak Valisi Hasan İpek, Van
Valisi Aydın Nezih Doğan, merkez valiliğine atandı. Sinop
Valisi Yavuz Selim Köşger Bingöl Valiliğine, Tekirdağ Valisi
Ali Yerlikaya Gaziantep Valiliğine, Elazığ Valisi Ömer Faruk
Koçak Mardin Valilğine, Düzce Valisi Ali İhsan Su Şırnak
Valiliğine, Bingöl Valisi İbrahimTaşyapan Van Valiliğine
getirilirdi. Merkez Valisi Enver Salihoğlu Tekidağ Valilğine,
Mülkiye Başmüfettişi Musa Işın Ağrı Valiliğine, İçişleri
Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdür Yardımcısı Aydın
Baruş Bolu Valiliğine atandı.
Düzce Valilğine İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel
Müdürü Ali Fidan, Elazığ Valiliğine Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Murat Zorluoğlu,
Sinop Valiliğine ise Talas Kaymakamı Yasemin Özata
Çetinkaya getirildi.
dış dünya
Nasrallah: “IŞİD'in asıl
hedefi, Mekke ve Medine”
Hizbullah Genel
Sekreteri Hasan
Nasrallah, "Lübnan,
Bilad-ı Şam'dır.
Suriye'den bağımsız değiliz.
Suriye'ye karışmayalım demenin,
teorik ve pratik bir
karşılığı yok. Biz
uzaydan gelmedik.
Bölgenin parçasıyız" dedi.
BEYRUT - Hizbullah'ın farklı yıllarda
şubat ayında hayatını kaybeden önde
gelen isimleri için düzenlenen anma
törenine telekonferans sistemiyle bağlanan Nasrallah, babası Refik Hariri'nin
ölüm yıl dönümünde kısa bir süre için
Lübnan'da bulunan eski Başbakan
Saad Hariri'nin "Hizbullah'ın Suriye'de
savaşa girmesi bir delilikti. Terör cinnetini ülkemize taşıdı" sözlerine,
"Lübnan'ı bölgeden bağımsız düşünemeyiz. Bunun teoride ve pratikte karşılığı yok" şeklinde cevap verdi.
"Asla bu bölgede gerçekleşenlerden
bağımsız değiliz. 'Çevremizde olup
bitenlere göz yumalım' diyenlerin söyledikleri mantıklı değil" diyen Nasrallah,
şunları söyledi:
"Lübnan, Bilad-ı Şam'dır. Suriye'den
bağımsız değiliz. Bizi bölgedeki olaylara
karışmakla suçlayanların söyledikleri,
hiç kusura bakmasınlar cevap vermeyi
gerektirecek kadar ciddi şeyler değil.
Fırtına gelirken, Lübnan olarak fırtınaya
gözümüzü kapatıp, kenara çekilemeyiz.
Lübnan'ın geleceği, Ürdün, Yemen,
Bahreyn, Suriye, Mısır gibi her bir bölge
ülkesinin kaderiyle şekillenmektedir.
Tüm dünyanın geleceği, bizim bölgemizde belirlenirken biz bunun dışında
kalamayız. Nesillerimizin geleceği için
bu gerçekleri görmek zorundayız. Biz
uzaydan gelmedik. Bölgenin parçasıyız."
Libya'da 21 Mısırlı Kıpti'nin terör
örgütü IŞİD tarafından öldürülmesini
kınayan Nasrallah, "Böylesine hain bir
saldırıyı, hiçbir akıl, kalp, vicdan ve din
kabul edemez. Tüm Mısır halkı ve Kıpti
Kilisesi'ne taziyelerimi iletiyorum. Bu
katliam, vicdanı olan herkesi derinden
Çipras,
Pavlopulos'u
cumhurbaşkanı
adayı gösterdi
ATİNA - Yunanistan Başbakanı
Aleksis Çipras, koalisyon hükümetinin
cumhurbaşkanı adayının eski İçişleri
Bakanı Prokopis Pavlopulos olduğunu
açıkladı.
Radikal Sol Koalisyon Partisi'nin
(Syriza) parlamento grubunda konuşan
Başbakan Çipras, görev süresi 12
Martta sona erecek Cumhurbaşkanı
Karolos Papulyas'ın yerine eski İçişleri
Bakanı Prokopis Pavlopulos'u aday
gösterdiklerini söyledi.
Hükümetin küçük ortağı Bağımsız
Yunanlılar Partisi (ANEL) lideri Panos
Kammenos ise partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, milli birlik
adına Syriza'nın göstereceği adayı destekleyeceğini belirterek, ülkenin istikrara
ihtiyacı olduğunu ve kreditörlerle yapılan
müzakerelere karşı güçlü olması gerektiğini kaydetti.
Pavlopulos'un yarın mecliste yapılacak cumhurbaşkanlığı oylamasında,
Çipras başbakanlığındaki koalisyon
hükümeti, ana muhalefetteki Yeni
Demokrasi Partisi (YDP) ve PASOK
Partisi'nin oylarıyla seçilmesi bekleniyor.
300 sandalyelik parlamentoda koalisyon
hükümetinin 162, YDP'nin 72 ve
PASOK Partisi'nin ise 13 milletvekili
bulunuyor. (AA)
etkilemiştir" dedi.
"IŞİD, İsrail dışında tüm dünya için
tehlike oluşturuyor" diyen Nasrallah,
"Onların gerçek hedefi, Kudüs değil
Mekke'dir. Suudi kardeşlerimizi bu
konuda iyi düşünmeye davet ediyorum.
IŞİD'in hedefi, kutsal topraklarımız olan
Mekke ve Medine'dir. IŞİD'in gösterdikleri vahşi bir Hollywood filmine benziyor
olabilir ama yaptıkları asla bir film değil.
Fıtri olmayan hiçbir şeyin İslam'la uyuşması düşünülemez. İnsanlığa tiksinti
veren, insanın kalbi ve aklının kabul
etmediği hiçbir şey İslam'la yan yana
gelemez" ifadelerini kullandı.
Nasrallah, 10 yıl önce 14 Şubat'ta
uğradığı suikastte, beraberindeki 22
kişiyle hayatını kaybeden Lübnan eski
Başbakanı Refik Hariri için de taziyelerini bildirerek, "Şubat ayı şehitler ayı.
Şehit Refik Hariri'nin sevenlerine ve
ailesine taziyelerimi iletiyorum. Bu suikast, Lübnan'ı ve bölgeyi derinden sarsan bir olaydı. Hariri'yle şehit düşenlerin sevenlerine ve ailelerine taziyelerimi
bildiriyorum" dedi.
Hizbullah ve Müstakbel Hareketi
arasında, cumhurbaşkanlığı seçimleri
hakkındaki müzakerelerle ilgili olarak
yapılan bazı açıklamaları "gereksiz
konuşmalar" olarak nitelendiren
Nasrallah, "Lübnan'ın İran ve ABD ne
yapıyor?" diye bakmadan diyaloğa
devam etmesi gerektiğini belirterek,
"Ne yapmamız gerektiği ortada. Makul
bir sonuca ulaşmak için gerekli çalışmalara devam edeceğiz. Bazıları gereksiz konuşmalara girebiliyor. İyi niyetli
olmayan bu konuşmaları duymuyoruz.
Biz her zaman diyaloğa devam edeceğiz. Herkesi, üzerine düşeni yapmaya
çağırıyoruz" açıklamasında bulundu.
Lübnan-Suriye sınırındaki çatışmalara da değinen Nasrallah, Nusra
Cephesi'nin kış şartları geçtikten sonra
yeni bir saldırıya hazırlandığını iddia
ederek, "Bekaa bölgesinde güvenliğin
sağlanması çok önemli" dedi.
Hasan Nasrallah, şunları kaydetti:
"Suriye sınırındaki sorunlardan,
Hizbullah sorumlu tutulamaz. Lübnan
devleti ve hükümeti, birinci derecede
sorumludur. Devlet, orada kontrolü
sağlamak için elinden geleni yapmalı.
Halkın onurlu şekilde yaşayabilmesi için
gerekli imkanlar götürülmeli. Bölgede
insanların, gereksiz yere tutuklanmasının önüne geçilmeli. Arsal'da kış şartları
geçtikten sonra Nusra ve IŞİD'e karşı
mücadele başlatalım. İnanıyorum ki az
bir güç harcayarak bu işin üstesinden
gelebiliriz. Yeter ki kararlı olalım."
Nasrallah, Bahreyn'deki muhaliflere
başından beri diyalog yollarını önerdiklerini hatırlatarak, "Bizi eleştirenlerin
önce söyledikleri şeylere kendileri
uymaları, sonra bizi eleştirmeleri gerekir" diye konuştu.
IŞİD'i destekleyen ülkelere baskı
uygulanması gerektiğini belirten
Nasrallah, "Bu ülkeler, her ne kadar
desteklemediklerini söyleseler de onlara tüm dünyanın baskı uygulaması
gerekir. IŞİD ve Nusra'nın farklı olduğunu söyleyerek, kendimizi kandırmayalım. Nasıl birine devrimci, diğerini terörist diyebiliriz? Biri, bana bunu açıklasın. Tek ayrılıkları, liderlik üzerine.
Başka bir farkları yok" ifadelerini kullandı. (AA)
IŞİD zulmünden kaçanlar,
yaşadıklarını anlattı
DUHOK - Terör örgütü IŞİD'in kontrolündeki Musul kentinden kaçarak Irak
Kürt Bölgesel Yönetimi'ne (IKBY) sığınan Şahbek (Şebek) Kürtleri yaşadıklarını anlattı. Görgü tanıkları, Musul'u
yaşanmaz hale getiren IŞİD'in, gençleri
militan olmaya zorladığını ve yerel halkın mallarına el koyduğunu ifade etti.
Musul'un 10 Haziran 2014'te IŞİD'in
eline geçmesinin ardından binlerce
insan evini terk etti. Ancak Musul'un
kent merkezi, IŞİD'in eline düşmesine
rağmen bazı ilçe ve nahiyelere yönelik
saldırı yapılmadığı için insanlar evlerinde kalmayı tercih ettiler. IŞİD'in 2
Ağustos 2014 tarihinde Kürt bölgesine
saldırmasıyla birlikte Musul'un geri
kalan ilçe ve nahiyeleri de terör örgütünün kontrolünü girdi. Yezidi ve Şahbek
ailelerin yaşadığı Beşika ilçesi daha
sonra IŞİD'in eline geçen yerleşim birimi oldu. Burada yaşanan çatışmalara
rağmen bazı aileler, evlerinde kalmaya
devam ettiler.
Geçen süre içerisinde Musul bölgesinde elektrik ve su olmaması, IŞİD'in
gençleri zorla militan yapmak istemesi
ve "Musul'a büyük operasyon düzenlenecek" söylentisi üzerine daha önce
evinde kalmayı tercih edenler de kaçmaya başladı. Ailelerin bir kısmı, kaçmayı başarırken bazılarının da IŞİD
tarafından yakalanarak öldürüldüğü ileri
sürüldü.
Musul'un IŞİD kontrolündeki Beşika
ilçesindeki köylerden kaçan 30 aile ise
Duhok ilinin Berdareş ilçesine sığındı.
Sağlık taraması ve güvenlik soruşturmasından geçirilen aileler, IKBY hükümeti tarafından kurulan Berdareş kampına yerleştirildi. Güvenlik gerekçesiyle
görüntü alınmasına izin verilmeyen kişiler, yüzlerini kapatarak ve kod isimler
kullanarak AA'ya yaşadıklarını anlattı.
20 Şubat 2015 Cuma
Küba'daki Müslümanlar
cami istiyor
HAVANA - Komünizmle yönetilen Küba'nın başkenti Havana'da
yaşayan Müslümanlar, ülkede cami
bulunmamasını önemli bir eksiklik
olarak niteledi ve dini vecibelerini
yerine getirebilecekleri cami yapılmasını istedi.
Başkentin Eski Havana olarak
bilinen kısmındaki "Casa de los
Arabes"te (Arap Evi) toplanan
Müslümanlar, erkekler önde, kadınlar arkada saf tutarak cuma namazını birlikte kılıyor.
Küba'da 1940'lı yıllarda yaşamış
zengin bir Araba ait olan Arap
Evi'nden Müslümanlığı seçtikten
sonra Nizam adını alan bir Kübalı
sorumlu. Endülüs mimarisinin özelliklerini yansıtan bina, aynı zamanda Kübalı Müslümanlara ait eşyaların sergilendiği bir müze olarak da
hizmet veriyor.
Dini vecibelerini genellikle evlerinde yerine getiren Müslümanlar,
cuma namazını ise birlikte Arap
Evi'nde kılıyor. Arap Evi'ndeki cuma
namazlarına yaklaşık 50 kişi katılıyor.
Küba'da yaklaşık 4 bin
Müslüman bulunuyor. Müslümanlar,
ülke nüfusunun yüzde 1'inden azını
oluşturuyor.
Havana'daki Küba İslam
Cemiyeti'nin Kadınlar Komitesi'nde
İslamiyetin yaygınlaşması için çalışan Şahida Abdülgafur Bertha,
Müslümanlığı seçen kadınların sayısının çok daha fazla olduğunu söyledi.
Geçen yıl ramazan ayından bu
yana 100'den fazla kişinin
Müslüman olduğunu kaydeden
Bertha, "Yüz ölçümü ve nüfus açısından Küba'dan daha küçük bir
ülke olan Guyana'da bile cami var.
Küba'da da cami yapılmasını istiyoruz" dedi.
Geçen hafta Küba'ya resmi
ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, Küba Devlet Başkanı Raul
Castro ile görüşmesi sırasında
Türkiye'nin Küba'da Türk mimarisine uygun bir cami yapmak istediğini iletmişti.
Yuleysy Fernandez Cruzata,
cuma namazından sonra Arap
Evi'ndeki imamın yardımıyla
Kelime-i Şehadet getirip Müslüman
oldu.
"Fatıma" ismini alan genç kadın,
"İslamiyeti daha önce de biliyordum. Son zamanlarda İslam hakkında daha fazla araştırma yaptım.
Kalbimde İslamiyeti hissettiğim için
Müslümanlığa geçtim. Kendimi
Müslüman gibi hissediyorum" dedi.
Müslümanlığa geçen bir diğer
Küba vatandaşı Irana de los Calles
Osario, eşinin de Müslüman olduğunu söyledi. Kendisinin "Ayşe"
eşinin de Abdülhakim" isimlerini
aldığına işaret eden Osario, resmi
nüfusa kayıtlı isimlerini değiştirmediklerini resmi işler için İspanyolca
isimlerini kullanmaya devam ettiklerini belirtti.
Müslümanların ülkede azınlıkta
olduğunu vurgulayan Osario,
Müslümanlığın Küba'da yaygınlaşmasını ve ibadetlerini yerine getirebilecekleri bir cami yapılmasını istediğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın Küba ziyareti sırasında
Arap Evi'ni ziyaret ettiğini söyleyen
Osario, "İnşallah Küba'ya büyük ve
güzel bir cami yapılacak. Camiye
ihtiyacımız var. En büyük isteğimiz,
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti
ile sürecin hızlanması" dedi.
Küba'ya tıp eğitimi almak için
gelen ve 6 yıldır Havana'da yaşayan Tunuslu Aymen Keçida, ülkeye
gelmeden önce hiç bir dine inanmadığını ve bu durumun kendisini
yalnızlığa ittiğini söyledi.
Müslümanların Küba'da rahatsız
edilmeden yaşadıklarını belirten
Keçida, "Maneviyat eksikliği yaşıyordum ve içine düştüğüm bu
durumdan kurtulmak için İslam'ı
seçtim" ifadelerini kullandı. Keçida,
Küba'da Malezya, Endonezya,
Somali ve Suudi Arabistan'dan
Müslümanların da bulunduğunu,
tek eksiklerinin bir cami olduğunu
kaydetti. (AA)
BULMACANIN ÇÖZÜMÜ
1
2
3
4
Ailesiyle kaçmayı başaran "Yusuf"
kod adlı sığınmacı, terör örgütü IŞİD
kontrolündeki Musul'da "hayatın her
geçen gün çekilmez hale geldiğini"
belirterek, "Musul'da aylardır elektrik ve
su yok. Her şey çok pahalı. Mutfak
tüpü 60 dolara satılıyor. Çatışmaların
başında Musul'da kalanlar, kenti terk
etmediklerine pişman oldu. Malımıza,
mülkümüze zarar gelmesin diye 7 ay
kaldık ancak her şey elden gitti" dedi.
IŞİD'in, gençleri savaşmaya zorladığını anlatan Yusuf, şunları söyledi:
"Çatışmalar nedeniyle militan sayısı
azalan örgüt, gençleri militan olmaya
zorluyor. İki oğlumu da zorla savaşçı
yapmak istediler. Bunun için bize haber
göndererek daha önce Peşmerge olan
iki oğlumun kendilerine katılmasını istediler. Oğullarım 4 gün içinde gitmeseydi
kafaları kesilecekti. Bu nedenle kaçmaktan başka çaremiz kalmadı.
Kürdistan bölgesine sığındık ve çok
şükür çocuklarım yanımda."
Yusuf, her şeylerini geride bırakarak,
saatler süren yürüyüşlerden sonra canlarını kurtardıklarını ifade etti. IŞİD'in
Musul'daki askeri durumuna da değinen Yusuf, gelir kaybı yaşayan örgütün
halkın malına el koyduğunu belirtti.
Musul halkının da IŞİD'den rahatsız
olduğunu ve "bıkkınlık noktasına" geldiğini aktaran Yusuf, yolunu bulanların
kaçtığını dile getirdi. (AA)
13
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
14
20 Şubat 2015 Cuma
Nemrut
kazılarının yarım
asırlık görüntüleri
bulundu
ANTALYA - Almanya'daki bir bit
pazarında, 1965 yılına ait Nemrut
Dağı'ndaki kazı çalışmaları ve bölge
halkının yaşamıyla ilgili görüntüler bulundu.
Almanya'da yaşayan araştırmacı Şenol
Şahin Çörekçi, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, bir Türk koleksiyoner tarafından tesadüfen bulunan, 50 yıl öncesine
ait Nemrut kazılarının görüntülerinin dijital
ortama taşınarak Türkiye'ye getirildiğini
söyledi.
Alman araştırmacı Lothar Carlowitz
tarafından 50 yıl önce çekilen kamera
kayıtlarında Nemrut kazılarına ait çok
ilginç görüntülerin yer aldığını ifade eden
Çörekçi, görüntülerde kazı çalışmalarına
katılan köylülerle henüz toprak altında
bulunan heykellerin dikkati çektiğini
belirtti.
Yıllardır Türklerle ilgili tarihi önem
taşıyan belgeleri topladığını anlatan
Çörekçi, şöyle konuştu:
"Buradaki bit pazarlarında Osmanlı
döneminden günümüze kadar Türklerle
ilgili mutlaka bir obje veya dokümanı bulmanız mümkün. Nemrut görüntülerine de
bu şekilde ulaştım. Burada koleksiyon
amaçlı belge toplayan bir Türk arkadaşım
bu fotoğraf ve görüntüleri bulduğunu
söyledi. Tabi bu görüntüler eski kameralarla çekildiği, içerisinde ne tür görüntülerin olduğu özel bir çalışma sonucunda
ortaya çıkartılabildi."
16 milimetre ve mıknatıs çekim olarak
tabir edilen görüntülerde araştırmacının,
görüntüler eşliğinde Türkiye ve özellikle
bölgeyle ilgili bilgiler verdiğini belirten
Çörekçi, Adıyaman'ın Kahta ilçesine ait
sosyal yaşama ait görüntülerin de dikkat
çekici olduğunu kaydetti.
Nemrut'ta devam eden kazı çalışmalarının görüntülerde detaylı şekilde yer
aldığını ifade eden Çörekçi, Alman
araştırmacının burada görev yapan arkeologlarla da röportaj yaparak çalışmalar
hakkında bilgi aldığını ifade etti.
20 dakikalık görüntülerde, Alman
araştırmacının mesleğinin doktorluk
olduğunun anlaşıldığını da belirten
Çörekçi, Carlowitz'in bölge halkıyla
yakından ilgilendiğini ve bazılarını
muayene ettiğinin görüldüğünü anlattı.
Çörekçi, görüntülerin tarihi bir belge özelliği taşıdığını da ifade ederek talep
edilmesi durumunda bunların ilgili kurumlarla paylaşılabileceğini sözlerine ekledi.
ISSN 1308-7622
Yıl: 45
Sayı: 15099
20 Şubat 2015
Cuma
GÜNLÜK SİYASİ GAZETE
Yayın Sahibi:
Grup Birikim Matbaacılık Yayıncılık Bilişim Medya Sanayi ve
Ticaret A.Ş. adına Ahmet Serkan Küçük
Genel Yayın Yönetmeni
Ahmet TEKEŞ
Haber Koordinatörü
Dursun ERKILIÇ
Sayfa Editörü
Abdülmecit KOYUNSAĞAN
İstihbarat Şefi
Ayşegül BALDEMİR
Yazı İşleri Müdürü
Şebnem ÜNAL
Muhabir - İnternet Editörü
Alparslan OĞUZ
Haber Merkezi
Şenol Günüç, Emine Özcan, Kenan Ergen,
Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel,
Tülay Canpolat, Zeynep Efsane Güzeldereli
İdari Merkez
Yeni Batı Mah. 2412 Sok. No: 12 Batıkent - Yenimahalle /
ANKARA Tel: 0312 397 49 79 - gazeteyedigun@gmail.com
Basıldığı Yer:
Yayın Sahibi
Temsilcisi:
Yiğit YİĞİT
Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti.
İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: 0 312 384 30 70 Pbx
Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp
Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: 0312 368 04 09
Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç)
Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz.
www.yedigungazetesi.com.tr
Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez
YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir
Arnavutluk'taki Osmanlı
camisini TİKA onaracak
TURİZM
Arnavutluk'un kuzeyindeki İşkodra kentinde, komunizm dönemindeki yıkımdan kurtulan tek cami olan Kurşunlu Camisi, yeniden sular altında kaldı.
İŞKODRA - Bulunduğu konum
itibarıyla yoğun yağışların olduğu
dönemlerde sürekli sular altında kalan
tarihi cami, adeta gölün ortasına inşa
edilmiş bir camiyi andırıyor.
Arnavutluk'ta, komünist rejim döneminde ülkede dinin yasaklanmasıyla çok
sayıda ibadethane kapatılmış, birçoğu
yıkılmıştı. Ayakta kalmayı başaran nadir
eserlerden biri olan Kurşunlu Camisi de
o dönemde depo olarak kullanıldı.
Komünist rejimin sona ermesinin
ardından 1990 yılında ilk Cuma namazı
da ülkedeki İslam'ın simgesi olarak gösterilen Kurşunlu Camisi'nde kılındı.
Cami sorumlusu Abdullah Müftia,
caminin açıldığı ilk günden itibaren
yoğun yağış dönemlerinde sular altında
kaldığını söyledi.
Caminin içine su girmediğinden
caminin ibadete açık olduğunu anlatan
Müftia, insanların içeri girebilmeleri için
demirden bir köprü inşa ettiklerini ifade
etti.
Arnavutluk'un "Kültürel Miraslar" listesinde yer alan caminin 20 yılı aşkın
süredir devam eden sorununa Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA)
çözüm bulacak.
TİKA Tiran Koordinatörü Prof. Dr. Birol
Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İşkodra'daki Kurşunlu Camisi'nin
Antika araçlar 54 yıllık fabrikada sergilenecek
ANTALYA - Temeli 1955 yılında
atılan ve 6 yıl sonra faaliyete geçen, son
12 yıldır da atıl duran Antalya İplik ve
Pamuklu Dokuma Fabrikası, antika
araçların sergileneceği müzeye dönüşecek. Kepez Belediye Başkanı Hakan
Tütüncü, yaptığı açıklamada, Antalya
için önemli bir yere sahip 54 yıllık fabrikayı kente kazandırmak amacıyla proje
hazırladıklarını söyledi. Fabrikada,
aralarında Türkiye'de tasarlanan ve
üretilen ilk otomobil "Devrim"in de
bulunduğu eski araçları buluşturmaya
karar verdiklerini anlatan Tütüncü,
"Fabrika, kentin tarihinde iz bırakan eski
otomobiller, otobüsler ile 1961'de
üretilen ilk yüzde yüz yerli yapım olan
'Devrim' otomobilinin prototipinin
sergilendiği müze haline gelecek" dedi.
Başkan Tütüncü, güzel sanatlar
alanındaki akademisyenler tarafından
"Devrim" otomobilinin prototip çalışmalarının fabrikadaki depolarda
başladığını belirtti.
Lastiklerinden koltuğuna, direksiyonundan göstergelerine kadar her şeyin
1961'deki "Devrim" otomobilinin aynısı
olacağını vurgulayan Hakan Tütüncü,
"İlk yerli otomobil 'Devrim' ülke tarihinde
önemli bir yere sahip. Çocuklarımız
buraya geldiklerinde 'Devrim' otomobilinin hikayesini öğrenecek, prototipini
görecek" diye konuştu.
(AA)
projesinin tamamlanmak üzere olduğunu
ve restorasyon için gerekli izinler alınır
alınmaz çalışmalara başlayacaklarını
belirtti.
Caminin bulunduğu konumun sürekli
taşkınlara maruz kaldığını anlatan Çetin,
proje kapsamında caminin yükseltilmesinin ya da yerinin değiştirilmesinin de söz konusu olabileceğini
söyledi. Cami, dönemin Osmanlı
paşalarından Buşatlı Mehmet Paşa
tarafından 1773-1774 yıllarında kente
hakim bir tepede bulunan Rozafa Kalesi
ile Drin Nehri arasında inşa ettirildi.
Kurşunlu Camisi aynı zamanda Buşatlı
Mehmet Paşa Camisi olarak da biliniyor.
20 Şubat 2015 Cuma
Çimler "solaryum"la esmerleşiyor
KONYA - Futbol topu görünümündeki 42 bin kişilik Konya
Büyükşehir Torku Arena'nın çimlerinin
daha kaliteli olabilmesi için, dünyada
kullanımı yeni olan özel bir cihazla her
gün suni güneş ışığı veriliyor. Konya
Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan ve bu sezon hizmete giren Torku
Arena, pek çok özelliğiyle görenleri
hayran bırakıyor. UEFA kriterlerine
uygun projelendirilen 42 bin kişilik
stadyumun tamamı kapalı tribünlerden oluşuyor. Torku Arena'da, zeminden ısıtmalı futbol sahası, ısıtmalı kol-
“Cimbom”u eli boş
göndermek istiyorlar
SİVAS - Spor Toto Süper
Lig'de son 3 maçını kazanan
Medicana Sivasspor'da, takım
kaptanı Adem Koçak, ligde hafta
sonu karşılaşacakları
Galatasaray'dan çekinmediklerini
belirterek, "Galatasaray maçını
kazanmak için elimizden gelen her
şeyi yapacağız. Yakaladığımız galibiyet serisini devam ettirmek istiyoruz" dedi.
Koçak, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, lige iyi başlayamadıklarını ve puan kayıpları yaşadıklarını
hatırlattı. Ligin ikinci yarısında üst
üste 3 maçı kazanarak iyi bir hava
yakaladıklarını belirten Koçak,
"Ligdeki son üç maç bizim için çok
iyi geçti, iyi bir havamız var ve
moraller yerinde" ifadelerini kullandı. Ligde 21 Şubat Cumartesi günü
sahalarında Galatasaray ile yapacakları maçı kazanarak son haftalardaki çıkışlarını sürdürmek istediklerini dile getiren Koçak,
"Galatasaray maçını kazanmak için
elimizden gelen her şeyi yapacağız. Yakaladığımız galibiyet serisini
devam ettirmek istiyoruz. Puan
sıralamasına baktığınızda çok rahat
bir konumda değiliz. Her maça
final maçı gibi bakıyoruz, puan
kaybetme lüksümüz yok.
Galatasaray'a karşı sahamızda
oynayacağız ve gücümüzün farkındayız. İnşallah galibiyet serisini
devam ettireceğiz" şeklinde konuştu.
Koçak, "Galatasaray'dan çekinmiyoruz. Sonuçta her iki takım da
11 futbolcuyla sahaya çıkıyor.
Saha ve taraftar desteğiyle mücadeleyi kazanan taraf olmak istiyoruz. Özellikle sahamızda oynadığımız karşılaşmaları kaybetmek istemiyoruz" dedi.
Ligde zor günler geçirdikleri
süreçte ümitsizliğe kapılmadıklarını
belirten Koçak, "Kendi aramızda
yaptığımız konuşmalarda takımımızda bir potansiyel olduğunu
söylüyorduk. O dönem bir şeyler
ters gitti ama hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmadık. Çok iyi bir kadromuz var, yönetim derseniz herkes
elinden gelenin en iyisini yapmaya
çalışıyor. Taraftarlarımız bizi yalnız
bırakmıyor" diye konuştu.
Koçak, Galatasaray maçında
taraftarlardan destek isteyerek,
"Bu maçta taraftarımıza gerçekten
çok ihtiyacımız olacak. İnşallah tribünleri doldururlar ve bize güç
verirler" dedi. (AA)
tuklar, localar ve restoranlar bulunuyor.
Daha önce Spor Toto Süper Lig'de
Torku Konyaspor maçından bir gün
sonra Beşiktaş-Trabzonspor maçına
ev sahipliği yapan Torku Arena, zeminin bozulmaması ve çim kalitesiyle
herkesin beğenisini topladı. Bu
modern stadyumun çim kalitesinin
sırrı ise kış şartlarının çetin geçtiği
ülkelerde kullanılan ve yurt dışından
Konya'ya getirilen alana turuncu renk
yayması nedeniyle "yeşil sahaların
solaryumu" olarak adlandırılan suni
güneş ışığı panellerinde saklı.” (AA)
Sergen Yalçın
“Üç Büyükler”e
karşı ilk peşinde
SİVAS- Ligde geçen sezon Gaziantepspor'un
başında "Üç Büyükler"e karşı çıktığı 6 maçta da
galibiyet sevinci yaşayamayan teknik direktör
Sergen Yalçın, yeni takımı Sivasspor'un
Galatasaray'ı mağlup etmesi halinde, teknik direktörlük kariyerinde büyük takımlara karşı sahadan
ilk kez mutlu ayrılacak.
Teknik direktör Yalçın, geçen sezon
Gaziantepspor'un, bu sezon da Sivasspor'un
başında lig ve kupada çıktığı 27 karşılaşmada 17
galibiyet, 4 beraberlik, 6 mağlubiyetle maç başına
2,037 puan ortalamasıyla başarılı bir grafik çizdi.
Yalçın, teknik direktörlük kariyerinde "Üç
Büyükler" olarak bilinen Fenerbahçe, Galatasaray
ve Beşiktaş'a karşı henüz galibiyet sevinci yaşayamadı.
Gaziantepspor, geçen sezonun ikinci yarısında
Sergen Yalçın yönetiminde Fenerbahçe'ye 3-0 ve
Beşiktaş'a 2-1 mağlup olup Galatasaray ile 0-0
berabere kaldı.
Yalçın, Sivasspor'un başında "Üç Büyükler"
karşı ilk sınavını 21 Şubat Cumartesi günü
Galatasaray maçında verecek.
Sergen Yalçın yönetiminde "Üç Büyükler"e
karşı ilk galibiyetine imza atmak isteyen Sivasspor,
sahadan 3 puanla ayrılarak ligdeki galibiyet serisini de 4 maça çıkarmayı hedefliyor. (AA)
Sabah okula, akşam antrenmana
ORDU - Maddi sorunlar nedeniyle
devre arası 25 oyuncusu takımdan
ayrılan PTT 1. Lig ekiplerinden
Orduspor'da PAF takımdan A takıma
alınan futbolcuların bazıları sabah
okula gidiyor, akşam ise antrenmana
çıkıyor.
Devre arası transfer döneminde
transfer tahtasının kapalı olmasından
dolayı takıma yeni oyuncu takviyesi
yapamayan mor-beyazlı kulüp, yoluna
21 yaş altı futbolcularıyla devam ediyor.
Yaşları 16 ile 20 arasında değişen
kadroyla rakiplerinin karşısına çıkan
Orduspor'da Tolga Yılmaz, Serkan
Korkmaz, Furkan Mızrak ile Mustafa
Bayhan ise Ordu Lisesi 11. sınıfta eğitimlerini sürdürürken, aynı zamanda
Orduspor'un başarısı ise çalışıyorlar.
Karadeniz ekibinin orta saha
oyuncularından Furkan Mızrak, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, hayalini kurduğu Orduspor'da forma giydiği için çok mutlu olduğunu söyledi.
Takımda lisede okuyan 4 futbolcu
olduğunu belirten Mızrak, "Sabah
saatlerinde okula gelip dersimizi alıyoruz. Daha sonra okul üniformamızı
çıkartıp akşam kulübe geçerek
antrenmanda maçlara hazırlanıyoruz"
dedi. Mızrak, "Okul sonrası ders
kitaplarımı kulüpteki dolabıma bırakıp
formamı giyiyorum. Bu, her futbolcuya nasip olmaz. Bizler genç yaşımızda bu heyecanı yaşıyoruz" diye
konuştu. Hem okulunda hem de
Orduspor'da başarılı olmaya çalıştığını
söyleyen Mızrak, lise öğrenimini en iyi
şekilde tamamlayacağını, Orduspor
forması altında ise kendilerinden bekleneni en iyi şekilde vermeye çalışacağını kaydetti.
Tolga Yılmaz da işlerinin biraz zor
olmasına rağmen, okuluna severek
gittiğini, Orduspor'da oynamaktan da
mutlu olduğunu söyledi.
Serkan Korkmaz ve Mustafa
Bayhan ise günlerinin okul ve kulüp
arasında geçtiğini ancak her şeye
rağmen hallerinden memnun olduklarını dile getirdi.
Ordu Lisesi Müdürü Murat Kirpitçi
de Orduspor'da forma giyen 4 oyuncunun kendi öğrencileri olduğunu
belirterek, "Biz onlarla gurur duyuyoruz. Böyle yetenekli öğrencileri yetiştirdiğimiz için bizler de mutluyuz"
dedi. Öğrencilerinin başarılarıyla
övündüklerini kaydeden Kirpitçi, aynı
sınıfta okuyan öğrencilerinin derslerinde de başarılı olduğunu belirterek,
"Onlar okulumuzun adeta göz bebeği
oldular. Hafta sonları maçlarını izlediğimizde daha çok mutlu oluyoruz.
Allah hepsinin yardımcısı olsun" ifadesini kullandı.
Kirpitçi, öğrencilerinin daha iyi yerlere geleceğine inandığını sözlerine
ekledi. Orduspor Kulübü İdari
Menajeri Selim Şener de mor-beyazlı
takımlarının genç oyuncuların sayesinde emin ellerde olduğunu belirterek, "Hepsiyle gurur duyuyoruz. Onlar
kocaman yürekleriyle her türlü fedakarlığı gösteriyor. Bazı oyuncularımızın
okulu olduğundan antrenmanlarımızı
da buna göre ayarlıyoruz.” (AA)
Hedefi 2018
Olimpiyatları
AĞRI - Milli kayakçı Zozan Malkoç, hedefinin
2018 Olimpiyatları olduğunu ve hazırlıklarını bunun
üzerine yoğunlaştırdığını belirtti. Malkoç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, amacının katıldığı tüm
turnuvalarda başarıyı yakalamak olduğunu dile
getirerek, spora 2010 yılında Beden Eğitimi öğretmeninin davetiyle başladığını anlattı.
En büyük destekçisinin ailesi olduğunu ifade
eden Malkoç, şunları kaydetti:
"Ailem en baştan itibaren beni destekledi ve
halen de desteklemeye devam ediyorlar. Aynı
zaman da antrenörüm Erhan Dursun da çok yardımcı oluyor. Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdür
Vekili Cemil Budak'ın da çok yardımları oldu. Kamp
eğitim merkezimiz çok iyi. Çok iyi imkanlar verdiler
bize. İnşallah büyük işler yapmaya çalışacağız. En
büyük hedefim 2018 Olimpiyatlarına gitmek istiyorum. Hazırlıklarımı onun üzerine yapıyorum.
Kayakçılarımızdan Hamza Dursun ve Kelime
Çetinkaya'yı örnek alarak onlar gibi olmak istiyorum. Şimdiye kadar toplam 75 madalyam var.
Gerçekten büyük gurur duyuyorum kazandığım
madalyalarımla, ailem ve hocalarımla."
(AA)
20 Şubat 2015 Cuma
Keresteciliğin yaygın olduğu Dursunbey ilçesinde çocukluğundan bu yana ahşap yontu sanatıyla ağaçlardan farklı objeler
yapan Sadi Bagana (56), tahnit yöntemiyle geyik, buzağı, koyun,
keçi, babun, leylek, balık gibi hayvanları öldükten sonra derilerinin içlerini doldurup canlıymış gibi görünüm veriyor.
Tahnit ustası, hayvanları
adeta ölümsüzleştiriyor
BALIKESİR- ZAFER AKPINAR - Bagana, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, ahşap oymacılığı
konusunda herhangi bir eğitim almadığını, küçük
yaşlardan bu yana yeteneği bulunduğunu söyledi.
Güzel sanatlara hep ilgi duyduğunu belirten
Bagana, "1980 öncesinde okumak zordu. İstanbul
Devlet Güzel Sanatlar Akademisine kaydımı yaptırdım ancak terör olayları yüzünden gidemedim.
Askerlik geldi, ona gittik. 12 Eylül dönemi askeriyim" diye konuştu.
Askerliğinin ardından Dursunbey'de baba
mesleği olan kereste ticaretiyle iş hayatına atıldığını
ifade eden Bagana, ağacı bol bulunca değerlendirmek istediğini ve yontmacılığını geliştirerek
bugünlere geldiğini anlattı. Bagana, şöyle devam
etti: "Satma amaçlı hiç düşünmedim, tecrübe
kazanıyorum. Genelde zaten tanıtım günlerinde
bizlere müracaat oluyor. 2013'te Ankara'da,
2014'te İstanbul Feshane'de yer aldık. Lisedeyken
öğretmenlerimin deyimiyle çok güzel resim
yapardım. Bu tarz oyma işleri elimden gelirdi ama
olmadı, nasip değilmiş, 12 Eylül öncesine denk
geldik. Eserlerimde hiçbir şekilde ekleme, yapıştırma yok, hepsi tek parça ağaçtan ortaya çıkan
ürünler. Bu işi 100'ün üzerinde değişik ağızlı keskilerle yapıyorum. Bazen demircilere gidip özel
keskiler yaptırıyorum. Çok ince işler için keskiler
var. Genelde sert ağaçları kullanıyorum; özellikle
ceviz, ince işlerde ıhlamur. Mesela çam ağacından
oyma yapamazsınız, damarlarından kırılır, olmaz.
Bazen ağacın şeklinden etkilenebilirsiniz. Mesela
çatal şeklinde bir parça gördüm ve ilk etapta bana
rövaşatayı andırdı, ben de bunu işledim. Futbolla
pek ilgilenmediğim için bir yerden krampon istedim
ve ona göre ayakkabı kısmını işledim."
Ahşap yontu sanatının yanında 25-30 yıldır tahnitle uğraştığı bilgisini veren Bagana, Uludağ
Üniversitesi Büyükorhan Meslek Yüksekokulunda
bu konuda dersler verdiğini dile getirdi. Türkiye'de
bu işi profesyonel olarak yapan bir iki kişi bulunduğunu anlatan Bagana, zor olan bu mesleğin
unutulmaya yüz tuttuğunu belirtti.
Bugüne kadar ahşap yontu sanatı için bir ağaç
kesmediğine, tahnit için de özellikle bir hayvanı
öldürmediğine dikkati çeken Bagana, şunları kaydetti: "Bugüne kadar ayı, babun, piton gibi
yüzlerce hayvan doldurdum. Müzelerde sergileniyorlar. Evimde ise keçi, buzağı, kuzu, yılan, leylek,
keklik. baykuş, balık gibi hayvanlar bulunuyor.
Mesela buzağı ve kuzular, ölü doğum sonucu bana
getirildi ve tahnitle canlıymış gibi duruyorlar. Geçen
yıl Kurban Bayramında kestiğim keçiyi de doldurdum. Çok güzeldi bir hayvandı, ölümsüzleştirmek
istedim. Bazı vatandaşlar bunları dondurulmuş
zannediyor. Bunlar dondurulmuş değil, doldurulmuş. Bunların dışı deri, içine metal ve ağaç iskelet
hazırlanıyor, içine pamuk dolduruluyor. Sadece
gerçek kafatasını kullanıyoruz. Çin'den göz ithal
ediyoruz." (AA)
Atatürk'ün sözleri
Sydney'in merkezinde
Dakar'ın tarihi garı eski
günlerine dönmeyi bekliyor
DAKAR - ÖMÜR MELİH ÜZELCE Senegal'in başkenti Dakar'daki tarihi
merkez tren garı, yıllara meydan okurcasına ayakta kalmaya çalışıyor. Bir dönem
müzeye dönüştürülmesi planlanan gar,
tadilat yapılarak eski hareketli günlerine
dönmeyi bekliyor.
Fransızların 1885'te inşa ettiği Dakar
Limanı'nın yanı başındaki tarihi gar binası,
en son 1985'te restore edilmesine rağmen yıkılma tehlikesi taşıyor.
Garın faaliyette olduğu dönemlerde,
günlük 75 bin yolcu kapasiteli "Le Petit
Train Bleu (PTB)" (küçük mavi tren) şirke-
tinin trenleri, Dakar banliyösünde oturan
düşük gelirli Senegallileri merkeze taşıyordu. Mali'nin başkenti Bamako'ya da sefer
düzenleyen tren şirketi, tarihi garın
faaliyette olmaması nedeniyle günde 10
bin civarında yolcuyu Dakar dışındaki
durağa kadar taşıyabiliyor.
Pazar günleri hariç günde 4 sefer
Dakar'dan Rufisque'e bir sefer de Thiès'e
kadar çalışan trenlerde, yolcu olmaması
nedeniyle tüm seferlerin iptal edilmesi
riski taşıyor. Senegal eski Cumhurbaşkanı
Abdoulaye Wade'nin "Dakar'ın 7 Projesi"
kapsamında müzeye dönüştürülmesi
MELBOURNE - Mustafa
Kemal Atatürk tarafından
Çanakkale Savaşı'nda
hayatını kaybeden Anzak
askerlerinin cenazelerinin
Avustralya ve Yeni Zelanda'ya
getirilmesini isteyen asker
annelerine hitaben yazdığı
mektuptaki sözler, Sydney'in
merkezindeki Hyde Park'ta
yapılan Atatürk Anıtı'nın
üzerine konuldu.
Sydney Hyde Park'ta
düzenlenen ve Yeni Güney
Galler (NSW) Yüzüncü yıl
Anzak Komitesi Başkanı
Korgeneral Ken Gillespie'in
açılış konuşmasını yaptığı
törende, Gazi İşleri Bakanı
Victor Dominello, Türkiye'nin
Sydney Başkonsolosu Şeyda
çocuklarını kaybetmiş
annelere meşhur bir çağrıda
bulundu. Savaşın derin
yaraları, modern Türkiye'nin
kurucusu Mustafa Kemal
Atatürk'ün uzlaşma ruhuyla
iyileşti" ifadesini kullandı.
Başkonsolos Arca,
Gelibolu'nun barışın ve
dostluğun simgesi olduğunu
vurguladı.
Konuşmaların ardından
üzerinde Atatürk'ün sözleri ve
resminin yer aldığı anıt,
Bakan Dominello ve
Başkonsolos Arca tarafından
açıldı.
Dominello, AA muhabirine
yaptığı açıklamada,
Atatürk'ün sözlerinin çok
etkili olduğunu ifade ederek
Hanbay Arca birer konuşma
yaptı.
Sydney'de yaşayan Türk
toplumu üyeleri ve sivil
toplum temsilcilerinin de
hazır bulunduğu törende
konuşan Bakan Dominello, bu
günün tarihi bir gün olduğunu
vurgulayarak "2015 yılı
Türkiye ve Avustralya'nın
yılıdır. Bu anıt Sydney'in
kalbindedir ve bu büyük
savaşta farklı cephelerde
savaşan Türkler ve
Avustralyalılar arasında kurulan dostluğun kalıcı sembolü
olacaktır" dedi.
Bakan Dominello'dan
sonra kürsüye gelen
Başkonsolos Şeyda Hanbay
Arca, Atatürk'ün sözlerinin
önemine işaret ederek "1934
yılında Atatürk, Gelibolu'da
"Avustralya-Türk toplumunun
kurduğu dostluk köprüleri için
hepimiz minnettarız" dedi.
Bu anıtla Atatürk'ün Anzak
anneleri için söylediği sözlerin ölümsüzleştiğini belirten
Başkonsolosu Arca, şöyle
devam etti:
"Son derece mutluyuz.
Hep beraber buradaki Türk
toplumu ve Avustralyalı dostlarımızla uzun zamandır
toplumuzun beklediği Atatürk
anıtını, Sydney'in kalbinde,
Hyde Park'ta, Anzak anıtının
yanında açmış olduk. Bu çok
büyük bir gurur bizim için.
Özellikle Çanakkale
Savaşları'nın yüzüncü yılını
yad ettiğimiz 2015 senesinde
bunu gerçekleştirebildiğimizden dolayı çok mutluyuz."
(AA)
planlanan gar kapatılmış ve bir kilometrelik raylar da sökülmüştü. Ancak Wade
yeniden seçilemeyince proje rafa
kaldırıldı. Wade'den sonra seçilen
bugünkü Cumhurbaşkanı Macky Sall,
Ekim 2014'te çıkarılan yasa kapsamında
tarihi garın yeniden açılması ve seferlerin
başlatılması için PTB şirketine 500 milyon
Batı Afrika Frangı (765 bin avro) bütçe
aktardı.
Şimdi tarihi Dakar tren garı restore
edilerek yeniden hareketli günlerine dönmeyi bekliyor.
(AA)