GAYRİMENKUL DEĞERLEME SEKTÖRÜNÜN ARTIBIR Aralık 2014 HABERLERİ Yıl 3 / Sayı 26/2014 14. GAYRIMENKUL ZIRVESI SEKTÖR LIDERLERINI BULUŞTURDU A ARTIBİR Gayrimenkul Değerleme A.Ş. Türkiyenin Her Yerinde Bölge Koordinatörlüklerimiz, Şubelerimiz, İrtibat Bürolarımız ile Hizmetinizdedir. www.aartibirgd.com iletişim 444 5 205 ARTIBİR HABER ARTIBİR HABER Burhanettin TANDOĞAN A ArtıBir Gayrimenkul Değerleme A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Konutta Tüketiciye Devlet Koruması Konutta ‘tüketici dönemi’ başlıyor. Birçok alanda vatandaşı adeta kral yapan uygulamalar yeni düzenleme ile resmen hayata geçiriliyor. 28 Mayıs’ta yürürlüğe giren Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a dayanılarak hazırlanan konut satışlarına yönelik yönetmeliğin detayları netleşti. Konut satışına yönelik birçok alanda devrim niteliğinde düzenlemeler içeren ve konut alıcısını her açıdan koruma altına alan yönetmelikle birlikte artık konutun m’sinde oynanan brüt - net oyunları sona erecek. Maketten konut satışında noter ‘den sözleşme yapılabilecek. Yönetmelikle birlikte hayata geçirilen en önemli değişiklik ise, işsiz kalınması halin de alınan konuttan hiçbir cezai işlem uygulanmaksızın geri dönülebilecek ve ödenen para ise geri alınabilecek olması. Net ve Brüt Metrekare Yazılması Artık Mecburi... Yeni çıkan konut yönetmeliğine göre ön ödemeli konut satışında ön bilgilendirme formu ve Satış Vaadi Sözleşmelerinde net ve brüt metrekare yazılması artık mecburi... Tip İmar Yönetmeliğine göre belirlenecek. Konutun net ve brüt alanları satış vaadi sözleşmelerinde yazılacak. Böylece yeni düzenleme vatandaşlarımızın hayallerini süsleyen vaat edilen konutlar gerçeğe dönüşecek. Bu eleme si stemini de beraberinde getirecek iş kurumsal işinin ehli firmalar tarafından yapılacak ve kaliteli konut üretimi artacaktır. Tüketici Konutu İade Edip Ödemeleri Geri İsteyebilecek Satıcı verdiği taahhütleri yerine getirmedi mi? Sözleşme şartlarına uymadı mı? Konutu zamanında teslim etmedi mi? Anlaşmaya göre kullanması gereken malzemeleri kullanmadı mı? Kısaca tüketiciye sözleşmede verdiği sözlerden birini tutmadığı takdirde alıcı konutu iade edip ödemelerini geri isteyebilecek. Bunu noter kanalı ile satıcıya bildirmek yeterli olacaktır. Konut, kredili ise satıcı bankaya bildirimi yapmak zorundadır. Bugüne kadar net ve brüt karmaşası konut alıcı- ‘’Ya işsiz kalırsam’’ korkusu bitecek sını yanılttı. Brüt ile net arasında piyasada yüzde Söz konusu yönetmelikte yer alan en önemli de40’ın üzerinde oransal farklar var. Planlı alanlar taylardan biri ise konut alan vatandaşın kâbusu 2 haline dönüşen ‘’Ya işsiz kalırsam’’ korkusuna yönelik oldu. İşini kaybetmesinden ötürü uzun süreli kazanç yoksunluğu sebebiyle taksitlerini ödeyemeyecek duruma düşen tüketiciler sözleşmeden rahatlıkla dönebilecekler. Bunun için ise kendilerinden hiç bir bedel, masraf, faiz ve tazminat alınmayacak. Tüketicinin vefatı durumunda da mirasçılar sözleşmeden dönebilecekler. Burada da kendilerinden hiç bir bedel masraf ve faiz talep edilemeyecek. Ödenen rakamlar ise iade edilmek zorundadır. Proje değişirse vazgeçmek için 1 ayınız var ‘’Konut projesinde değişiklik yaptım’’ diyen inşaat firmasının bunu tüketiciye yazılı bir şekilde bildirmesi yasada mevcuttur. Proje değişikliğini kabul etmeyen tüketicinin de bir ay içinde hiç bir bedel ödemeden verdiğini de geri alarak sözleşmeden dönebilecek olmasının yanında değişikliğin yasal bir sebep ya da mücbir sebep ile yapılmış olması durumunda ise satıcıya sözleşmeden dönen tüketiciden masraf ve yüzde 2 tazminat alma hakkı verilmiştir. bir bedel, faiz, masraf ödemeden sözleşmeden dönülebilecek. Böyle bir durumda 90 gün içinde ödenen rakam ve tüketiciyi borç altına sokan tüm belgelerin geri verilecektir. Yeni düzenleme ile inşaata tamamlama sigortası yapılmak zorundadır. Ancak böyle bir ürünün şu an bulunmadığından ötürü onun yerine; teminat mektubu, hak ediş sistemi kullanılabilir. Ve ya bağlı kredi uygulanabilir. Bağlı kredi kullanılması durumunda kullanılan kredinin açıkta kalan kısmı için satıcının tüketiciye teminat vermesi gerekiyor. Maket konut satış işlemi için kat irtifakı devrinin tüketici lehine Tapu siciline tescil edilmesiyle mümkündür. Bu yazılı bir sözleşme de gerektirir. Bir diğer işlem ise satış vaadi sözleşmesinin Noterden yapılması şeklindedir. Aynı zamanda satıcı tüketiciden onu borç altına sokacak herhangi bir talepte bulunamaz. Tüketici Neden Göstermeden Vazgeçebilecek Yeni düzenlemede yer alan önemli başka bir karar ise yapılan sözleşmeden tüketicinin istediği zaman dönebilmesi. Teslime kadar hiç bir neden göstermeden sözleşmeden dönmek istediğini satıcıya Noter kanalıyla bildirmesinin yeterlidir. Ancak tüketicinin bunun için yüzde 2 tazminat ve yapılan Vergi Harç ile benzeri yasal masrafları ödemeyi göze alması gereklidir. Taksitle alınmış mevcut sözleşmenin konut teslimine kadar ödenmek kaydı ile başka bir sözleşme ile değiştirilme önerisinin satıcı tarafından kabul edilmediği ve aynı konutun bir kaç kişiye satılması durumunda hiç 3 ARTIBİR HABER ARTIBİR HABER bununla ilgili ilgilendiklerini zikrettiler. Arap ülkesi değil. Marmara etrafında oluşturulan otoyolun bir bölümün yapımı devam eden Kanal İstanbul’un üzerinden geçecek ve aynı güzergah üzerinde bir demiryolu ringi de oluşturmak istiyoruz. açılacağını söyleyebilirim. Hem köprümüz hem otoyolumuz açılmış olacak. Önemli bir mesafe kat ettik, gayet iyi gidiyoruz. Köprü ayaklarında 300 metreyi geçtik, köprünü ayak yüksekliği 320 metre olacak. Önümüzdeki ay köprünün silueti görülmeye başlanacak, tabliyesine ve asma işleYüksekova Havaalanı’nı Bütün Engel- mine önümüzdeki ay başlıyoruz. Lütfi ELVAN Ulaştırma, Denizcilik Ve Haberleşme Bakanı “Biz Halkının Refahı İçin Çalışan Bir Devletiz” İstanbul Trafiği İçin 3 Mega Projemiz Var Yap-İşlet-Devret modeliyle Sakarya-Akyazı’dan Tamamen İstanbul trafiğine yönelik, şu anda üzerinde çalışılan 3 projemiz var. Bunlardan 3’ünü de açıklayabiliriz, belki 2’sini açıklayıp diğerini daha sonra açıklayabiliriz. Heyecanlı, çılgın ve mega projeler olacak. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray ve Avrasya Tüp Geçidi dışında İstanbul trafiğini rahatlatıcı bir başka tedbir alıyoruz. Özellikle Ege Bölgesi’nde, Orta Anadolu’nun belli bir kesiminden Trakya’ya ve yurtdışına Taşımacılık faaliyetinde bulunanlar veya otomobilleriyle otobüsleriyle gitmek isteyenler, İstanbul’a uğramadan Trakya’ya ulaşsınlar ve yurtdışı çıkışlarını gerçekleştirsinler istiyoruz. Bu da İstanbul’un trafiğini önemli ölçüde rahatlatacak. Bununla ilgili ciddi bir çalışma başlattık. 2015 sonu itibarıyla Dilovası’ndan Bursa’ya kadar otoyolu açacağız, körfez geçişi tamamlanacak. İstanbul’dan Bursa’ya kadar otoyoldan gidilecek. 2015 sonu itibarıyla ayrıca İzmir’den Kemalpaşa’ya kadar otoyolla gitmiş olacaksınız. Şu anda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 4 Paşaköy’e kadar olan kısmın ihalesine çıktık. Yine Odayeri’nden Tekirdağ-Kınalı’ya kadar olan kısmı da Yap-İşlet-Devlet modeliyle gerçekleştireceğiz. Otoyol ve E-5 dışında biraz daha kuzeyden yeni bir otoyol yapıyoruz. Özellikle Sakarya ve Kocaeli’nden itibaren İstanbul’a kadar inanılmaz trafik yoğunluğu var. Burada trafiği rahatlatmak istiyoruz. Çanakkale Boğazı Üzerine Köprü Yapacağız Özellikle Ege Bölgesi’nden Orta Anadolu’nun Batı kesiminden gelen araçlar artık İstanbul’a girmeden, Balıkesir ve Çanakkale köprüsü üzerinden Trakya’ya geçebilecek. Çanakkale Boğazı üzerine bir köprü yapacağız. Bunun projesi bitmişti ancak ben arkadaşlarıma talimat verdim, ‘Mevcut köprü üzerine tek bir hat bile olsa bir demiryolu inşa edelim, çünkü ileride ona da ihtiyacımız olacak’ dedim. Bu konuda çalışmalar devam ediyor. Çanakkale Köprüsü’nün de yine Yap-İşlet-Devret modeliyle ihaleye çıkacağız. Şu anda proje çalışmaları devam ediyor. Bu projemize yurtdışımızdan taliplimiz de var. Ülke ismi zikretmeyim ama lemelere Rağmen En Geç Mayıs Ayında Körfez Geçişi Köprüsü Üzerinden SeçimAçacağız Kar nedeniyle çalışmalar durdu, hedefimiz ise en den Önce Yürüyeceğiz geç Mayıs ayı itibarıyla alanı kullanıma açmaktır. Bu havaalanı şimdiye kadar çoktan yapılmış olması gerekirdi. Ama siz o bölgeye havaalanı yapmaya çalışıyorsunuz, müteahhidin çalışması engelleniyor. Ben şunu anlarım; birileri bölgeme yatırım yapmak istiyorsa ve birileri de engelliyorsa ‘ben ilimin kalkınmasını istemiyorum’ demektir. Dolayısıyla bu tür anlayışlar bizi üzüyor. Yüksekova’da pist yapımı yarıda kaldı yoksa daha erken açabilirdik ama hava şartları daha iyi giderse Nisan ayında açabileceğiz. Ama eninde sonunda, zorda olsa, birçok engellemelere rağmen Yüksekova’daki havaalanımızı açacağız. Bölgede bir havaalanı ağı oluşturduk. Yüksekova Havaalanı’nı İranlı turistlerin de kullanması öngörüldü. Ömrü Dolan Bütün Sathi Kaplamalı Yolları Bitümlü Sıcak Karışıma Çevireceğiz Özellikle sathi yollarda yaklaşık 3 yıldan sonra bozulmalar, çukurlaşmalar oluşuyor. Daha sonra tamiratına giriyorsunuz. Önümüzdeki dönemde biz, BSK’ya yani bitümlü sıcak karışıma ağırlık vereceğimizi ifade ettik. 40-45 santim bir kalınlığı var, sathi kaplamadan çok farklı bir şey. Bu eleştiriyi yapanlara şunu soruyorum; AK Parti iktidarına kadar Türkiye bitümlü sıcak karışımın ne olduğunu bilmiyordu ve bir tek otoyollarda kullanılıyordu, tüm yollarımız zaten sathi kaplamaydı. Zaman içerisinde biz ömürleri dolan sathi kaplamaları bitümlü sıcak karışıma çevireceğiz ve uzun ömürlü hale getireceğiz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün Silueti Ocak Ayında Görülmeye Başlanacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Paşaköy’den Odayeri’ne kadar giden 95 kilometrelik kuzey Marmara Otoyolu’nun 29 Ekim 2015 tarihinde Dünyanın en büyük 4. asma köprüsü olan Körfez Geçiş Köprüsü’nde çalışmaların hızla ilerliyor. İstanbul-Yalova arasını yalnızca 6 dakikaya indirecek. Körfez Geçişi Köprüsü’nün siluetini Mart ayında göreceğiz ama seçimden önce köprünün üzerinde yürüyeceğiz. Körfez Geçişi Köprümüz ve Bursa’ya kadar olan yolumuz 2015 sonu itibarıyla açılmış olacak. Avrasya Tüp Geçidi 2016 Sonuna Kadar Tamamlamayı Hedefliyoruz Avrasya Tüp Geçidi konusunda ise Marmara Denizi altında bin 500 metreye ulaştık. En son Sayın Başbakanımızla gittiğimizde, 920 metredeydi. Diğer aç-kapa tünellerini de dahil edersek 3 kilometreye yakın tünel işlemi tamamlandı. Tamamlanma süresi 2017 ama biz 2016 sonuna yetiştirmeye çalışıyoruz. Beklentimiz günlük en az 100 bin aracın geçeceği yönünde. 68 bin 500 aracın üstünde geçen araçtan elde edilen gelirin yüzde 70’i yükleniciye, yüzde 30’u da devletin kasasına gidecek. Ücret 4 Dolar + KDV olacak. 3. Havalimanı İçin Finansal Kredi Sıkıntısı Söz Konusu Değil Tamamlandığında dünyanın en büyük havalimanı olma unvanını elde edecek 3. Havalimanı çalışmalarının devam ediyor. Havalimanını yapacak ilgili konsorsiyumun zemin etüdü ve sondaj çalışması yaptı. Diğer taraftan da konsorsiyum araç alımına devam ediyor. ‘Finansal olarak kredi bulmada sıkıntıları var’ gibi bir problem söz konusu değil. Şu anda özellikle balçık olan kesimler var, gerçekten zemini oldukça kötü olan yerler var. Bu kesimlerin nasıl iyileştirileceğine yönelik çözüm önerileri sunuyorlar. Çalışmalar gayet iyi gidiyor, herhangi bir sıkıntı yok. Herhalde 2015 sonuna doğru belirgin bir siluet görülecek. 5 ARTIBİR HABER ARTIBİR HABER İstanbul Hava Yolu Şirketleri İçin Yüzde ‘Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılabilir mi, elinizdeki veriler nelerdir, biz bunu değerlendirmek 20 Yakıt Tasarrufu Sağlıyor Sabiha Gökçen ve Atatürk Havalimanı’nın yolcu sayısında inanılmaz bir artış söz konusu. Her yıl yüzde 14’ün üzerinde sürekli iniş-kalkış rekorları kırılıyor. Geçen yıl günde bin 100 civarında uçak iniş ve kalkışı söz konusuydu, bu yıl bin 200’e ulaştık. İnanılmaz bir rakam. Her 60 saniyede bir uçak kalkıp-iniyor. Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yolcu sayısında da ciddi bir artış var, 20 milyona yaklaştık. Toplam yıllık yolcu sayısına baktığınız zaman İstanbul’da iki havalimanında 80 milyona ulaşacağız. İstanbul’un havacılıkta transit ülke olmasının anlamı şu; İstanbul’un havayolu trafiği her geçen gün artacak. Dubai’de, Frankfurt’ta rekabet ettiği havalimanları var söyleyeceksiniz. İstanbul’un en önemli özelliği: İster Ortadoğu’ya ister Asya’ya ister Afrika’ya isterse Avrupa’ya gidin hiç fark etmez, genelinde değerlendirildiği zaman aşağı yukarı uçaklar, havayolu şirketleri diğerleriyle kıyasla yüzde 20 yakıt tasarrufu sağlıyor. 3. Havalimanı tamamlansa bile özellikle tarife dışı uçuşlar için Atatürk Havalimanı’na ihtiyaç olacak. Bana hep Sayın Cumhurbaşkanımızın ismi mi verilecek? şeklinde bir soru soruluyor. Ben de gerçekten 2002 yılından bugüne kadar Türkiye’nin geldiği noktaya baktığınızda ekonomik alandaki gelişmeler, istikrar, vesayete karşı mücadele, Türkiye’nin gelişmesi yönünde atmış olduğumuz cesur adımlar, hep Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde olmuştur, onun kararlı ve dik duruşuyla olmuştur. Milletimiz de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın neler yaptığını, Türkiye’yi hangi noktadan nereye getirdiğini çok iyi gördü. Elbette yakışır diyorum” Ankara-İstanbul 1 Saat 20 Dakikaya Düşecek Doğrudan bir hat olması halinde güzergahta ciddi bir kısalma söz konusu oluyor. Yüksek Hızlı Tren hattımızın uzunluğu, şu anda 500 kilometre civarında. Yani 340-350 kilometreye düşüyor, doğrudan bir hat. Eskişehir üzerinden dolaştığınız için biraz daha fazla oluyor. Bununla ilgili geçmişte projeler oldu ve biz bu projeler üzerinde de çalışıyoruz. Bazı çevrelerden şöyle bir talep de geldi: 6 istiyoruz’ diyen firmalarımız da oldu. Bu bizi son derece cesaretlendirdi. Ankara-İstanbul 1 saat 20 dakikaya düşecek. 350 kilometre hızla giden bir tren planlıyoruz” 30 yıldır atıl duran Ayaş Tünelini gerçekten bizim bitirmemiz gereken bir proje. Biz Demiryollarını Özelleştirmiyoruz Biz demiryollarını özelleştirmiyoruz. Herkes ‘demiryolları özelleştiriliyor’ diye bir ifade kullanıyor, bu doğru değil. Biz demiryollarında Altyapı yatırımları yapmaya devam edeceğiz. Biz TCDD’den farklı demiryollarının işletmesine yönelik bir şirket kuracağız, bu şirket vasıtasıyla kamunun işletmeciliği yapılacak. Ama diğer taraftan özel kesim talep etmesi halinde biz özel kesime de alt yapı yatırımlarını yani demiryollarımızı açacağız. Nasıl biz 2003 yılında havayollarının özelleştirilmesini sağladık, havaalanlarında yapmış olduğumuz uygulamanın aynısını demiryollarında yapacağız. İkincil düzenleme çalışmalarımız tamamlandı. En son bir değerlendirme yapıyoruz, özellikle bu alanda uzman olan kişi ve kurumlarla istişarelerimizi yapıyoruz. Yakın bir süre içerisinde bunları açıklayacağız. Ankara-Sivas Arası 12 Saatten 2 Saate Düşecek Kapıkule’den Çerkezköy’e kadar olan kesimin 2015 yılında Avrupa Birliği (AB) fonlarını kullanarak yapımına başlanacak. Doğu tarafında Ankara’dan Sivas’a olan kesimin yapımına devam ediyor. Sivas’tan da Erzincan’a doğru 50 kilometrelik kesimin ihalesini yaptık. Buradan itibaren Erzurum ve Kars’a kadar olan kesimin proje çalışmaları devam ediyor. Sivas’tan sonra Hızlı Tren olacak. Ankara’dan Sivas’a kadar Yüksek Hızlı Tren olacak, Sivas’tan Kars’a kadar olan kesim ise hızlı tren olacak. Şu anda Ankara’dan Sivas’a bir tren 12 saatte gidiyor ve 603 kilometrelik bir mesafe. Bunu 405 kilometreye düşürüyoruz, 12 saati de 2 saate düşürüyoruz. Hızımız 250’ye ulaşacak. AnkaraSivas’ı 2016’da bitirmeye gayret edeceğiz. Şu anda Polatlı ile Afyon arasında çalışmalar devam ediyor. Ankara-İzmir arası hedefimiz 2017. Hedefimiz Edirne’den Kars’a kadar olan kesimi yüksek hızlı ve hızlı trenle birbirine bağlamak. Karayolları müteahhitlerine periyodik olarak ödemeler yapılıyor. Bu ayda 2 milyar liralık ödeme yapılacak. 4G’ye 2015 Sonuna Doğru Geçmiş Olacağız 4G ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Teknik düzeydeki çalışmalarımızı bitirdik. RTÜK’ün şuanda kullanımında olan bir frekans var. Frekansın o bölümünü 800 frekans dediğimiz bölümü boşaltmasını istedik, RTÜK’ten. RTÜK, televizyon yayın yönetmenleriyle bir toplantı gerçekleştirdi ve bu televizyonlarımızı bir alt banda, daha kaliteli bir banda aktaracağız. Zannedersem bu ay içerisinde gerçekleşir diye düşünüyorum. Bunun gerçekleşmesi halinde özellikle 4G için gerekli olan frekanslar hazır hale getirilmiş olacak. Firmalara hazırlık yapmaları için belirli bir süre de vereceğiz. 800, 900, 1800 ve 2600 megahertzlik spektrumumuz olacak. Bunlar çok teknik. Şu anda Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) çok yoğun bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Ancak firmalarına da bir süre vermemiz gerekecek. Ancak 2015 sonuna doğru 4G’ye geçmiş olacağız. Hız en az 10 kat daha artacak. Mobil telefonlardan internete şu andakinden 10 kat daha hızlı girilecek. İnternet konusunda kırsal alanlara yönelik de bir düzenleme olacak. İhaleye çıkıldığında kent merkezleri için bir düzenleme olacak bir de kırsal alanlar için düzenleme olacak. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Firmaların da özellikle şimdiden 4G’ye hazırlık yapmalarını düşünüyorum. transit geçecekse 500 Euro gibi paralar alıyordu. Biz dedik ki biz sizden almıyoruz bunu kaldırın. Bunun üzerine Mütekabiliyet İlkesi uygulayarak, biz de İranlı TIR’lardan para almaya başladık. Ancak tabi bu uygulama özellikle Türk taşıtlarının sayısını artırdı, İranlı taşıtların Türkiye’ye girişini azalttı. Özellikle boş giriş yapan İranlı taşıtların girişini ciddi bir şekilde azalttı. Günlük 70-80 civarında boş olarak giren TIR sayısı 3-5’e düştü. Biz de şunu söyledik; transit geçişlerde mühürleyin, siz de mühürleyin, biz zaten mühürlüyorduk ancak ikili taşımacılıkta da uygulamayı kullanmak istiyorlar. Orada rekabeti bozucu bir yapı var. Bununla ilgili teknik düzeyde hem İran tarafı hem de bizim müsteşar yardımcıları seviyesinde bir araya gelecekler, bir mutabakata varacağız, eğer bir mutabakata varamazsak mevcut uygulamamıza devam edeceğiz. Bizim bir rahatsızlığımız yok. TÜRKSAT 6A İçin TÜBİTAK İle Ayın 15’inde İmzayı Atacağız TÜRKSAT 6A uydusu tamamen yerli kaynaklarla yapılacak. Ankara Kazan’da bir uydu entegrasyon ve test merkezi kuruldu. Merkezin bu ay içinde açılışı yapılacak. Avrupa’nın en önemli test merkezleri konumuna geldi. Test merkezimizde TÜRKSAT 6A’yı üreteceğiz. Bununla ilgili bu ayın 15’inde Sayın Cumhurbaşkanımızın TÜBİTAK ziyareti esnasında, TÜBİTAK ile TÜRKSAT 6A için imzayı atacağız” Keçiören Metrosu İçin Çalışmalarımız Devam Ediyor Özellikle havalandırmaya yönelik teknik bir takım sıkıntılar ortaya çıkmış. Onları çözüyorlar, herhangi bir sıkıntımız söz konusu değil. 2015 yılında kesinlikle açacağız. İran’ın İkili Taşımacılıkta Da Tırlara MüEsenboğa’ya Yönelik Alternatif Güzerhür Uygulaması İstiyor Biz İran’a ‘Mütekabiliyet İlkesi esasında Taşıma- gahlar Belirlendi cılık faaliyetini yürütmek istiyoruz’ dedik. Ama İran özellikle son birkaç yılda bizim taşımacılarımızdan, TIR’larımızdan gümrükte ilave paralar alıyordu. Diyelim ki Tahran’a gidecekse 320 Euro, Esenboğa Havalimanı’na yönelik alternatif güzergahlar belirlendi. Öncelikle bu güzergahlardan hangilerini tercih edeceğimize karar verdikten sonra Esenboğa’ya yönelik adımları atacağız. 7 ARTIBİR HABER ARTIBİR HABER 14. Gayrimenkul Zirvesi Sektör Liderlerini ve İş Dünyasını Buluşturdu Türkiye’nin Gayrimenkul Platformu GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) tarafından 2000 yılından bu yana gerçekleştirilen ve sektörün en önemli organizasyonu olarak nitelendirilen Gayrimenkul Zirvesi’nin 14.’sü ‘1/100.000’den 1/1000’e Gayrimenkul Sektörü’ 3 Aralık 2014 tarihinde Hilton İstanbul Bomonti Hotel’de gerçekleştirildi. Aziz Torun GYODER Başkanı Sermaye Piyasası Kurulu Dr. Vahdettin Ertaş ve GYODER Başkanı Aziz Torun’un Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin canlı bağlantı ile açılış konuşmalarını yaptığı Zirve’de “Gayrimenkul Sektörünün algı ve itibarı, “Sektörde balon var mı?”, “Her şey göründüğü gibi mi? Doğru bildiğimiz yanlışlar”, “İş Dünyası Gayrimenkul Platformunda”, “Bina ile Güveni birlikte inşa etmek” gibi konu başlıkları, konusunda duayen olmuş birçok konuşmacı tarafından değerlendirildi. Zirve’nin açılış konuşmasını yapan GYODER Başkanı Aziz Torun, sektörün Sermaye Piyasası araçlarını kullanması gerektiğine dikkat çekerek, “Zayıf karnımız olan öz sermaye yapısını güçlendirmek için, halka arz, yabancı fonlar, kira sertifikası, gayrimenkul sertifikası, tahvil gibi uzun vadeli sermaye piyasası araçlarını kullanarak gelecekteki bir yol kazasına engel olmalıyız” dedi. Sektörün, Türkiye ortalaması üzerinde büyüdü8 ğünü ve lokomotif sektör konumuna geldiğine işaret eden Torun, “Gelişen, büyüyen Türkiye ekonomisinde Gayrimenkul Sektörü, durağan ve rant kapısı bir sektör değil, üreten istihdam sağlayan, vergi veren, dinamik reel bir sektör olarak kabul edilmeli. Geliştiricisi, inşa edeni, Mimarlık, danışmanlık, yönetim gibi hizmet birimleri ve 200’ü aşkın tedarikçi ve üreticisi ile yan iş kolunun gayrimenkul sektöründen beslendiğini dikkate aldığımızda ne kadar önemli, lokomotif ve reel bir sektör olduğu anlaşılacaktır. Son 3. çeyrekte işsizlik rakamlarının 9,2 den 10,4’lere yükseldiğini göz önüne alırsak sektörün ne kadar önemli olduğu bir kez anlaşılmış olacak” dedi. Aziz Torun, Türkiye’nin büyüme hedefleri içinde sektörün önemli bir işlevi olduğuna işaret ederek, 3’üncü köprü ve havalimanının da menkul olarak kabul edilemese de, gayrimenkul alt yatırımı olarak saymanın mümkün olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İslam Konferansı Örgütü Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) bakanlar toplantısında “Gayrimenkul Borsası Kurulması” yönündeki söylemini hatırlatan Aziz Torun, “Sayın Cumhurbaşkanı artık gayrimenkul kıymetlerinin dünyada yeni bir değer olduğunu ifade ettiler. Bu beyanı Türkiye’deki gayrimenkul sektörü oyuncuları için çok önemli, anlamlı, pazarı büyütecek bir tespit ve tavsiye olarak görüyorum. Evet, biz Türkiye olarak gayrimenkul sektörü olarak önce gayrimenkul portföyümüzü çeşitlendirmeli zenginleştirmeliyiz” şeklinde konuştu. Gayrimenkul Sektörü ve Sektörel Algı Araştırması Raporu Açıklandı GYODER, İNDER ve KONUTDER işbirliğiyle gayrimenkul sektörünün mevcut algısının ve itibar düzeyinin tespit edilmesi amacıyla ERA Araştırma ve Danışmanlık’a yaptırılan “Sektörel Algı ve İtibar Araştırması’nın sonuçları Zirve’de kamuoyu, sektör ve basın ile paylaşıldı.” Araştırmada gayrimenkul sektörüyle doğrudan ya da dolaylı ilgisi olan 14 farklı paydaşın görüşlerine başvuruldu. Bu 14 paydaşı temsilen 501’i kamuoyundan oluşmak üzere toplam 953 kişinin görüşleri yüz yüze ya da telefonla görüşme yöntemi ile alındı. Kamuoyu paydaşında görüşmeler 30 yaş ve üzeri, hane halkı geliri 4,000 TL ve üzerinde, geçtiğimiz 2 yıl içinde ev alan ya da önümüzdeki 2 yıl içinde ev almayı düşünen kişilerden oluşan toplam 501 kişi ile gerçekleştirildi. Araştırmaya göre; Gayrimenkul sektörü denildiğinde kamuoyunun ilk aklına gelen %45,7 ile Konut/Daire/ ev olmuştur. Yatırım ise %24 ile ikinci sırada yer almıştır. Görüşülen kişilerin %97’si gayrimenkul sektörünü tanıdığını, %64’ü ise gayrimenkul sektörüne güven duyduğunu ifade etmektedir. Görüşülen kişilerin %92’si gayrimenkul sektörü ile ilişkide bulunmuş ve %76’sı gayrimenkul sektörü ile bu ilişkisinden memnun kalmıştır. Gayrimenkul sektörü hakkında sık bilgi alınan ve güvenilen bilgi kaynakları sıralamasında ilk sırada ‘arkadaş ve tanıdıklar’ yer almış ve “Billboard, afiş, pano gibi açık hava reklamları” ikinci sırada gelmiştir. Sektörümüzün genel olarak ne derece beğenildiğini anlamak için görüşülen kişilere 9 sektör içinde Gayrimenkul sektörünü ne derece beğendikleri soruldu. Sektörümüzün doğrudan ilişkili olduğu paydaşlarda, finans çevresi, gayrimenkul hizmet firmaları, Kamu Kurumları ve yerel yönetimler, Ofis/ AVM kiracıları, sektör çalışanları, sektör liderleri, taşeron firmalar ve tedarikçi firmalar sektörler beğeni sıralamasında sevindirici olarak gayrimenkul sektörü ilk sıralarda yer almaktadır. Bankacılık/ finans ve havayolu taşımacılığı da beğeni sıralamasında daha çok yer alan diğer sektörlerdir. Sektörel Algı Araştırması’nda ilişki yönetiminin gitgide önem kazandığı günümüzde paydaşlarla kurulan ilişkideki başarı önemli fayda sağlamaktadır. Gayrimenkul sektörü için tanınma ve beğeni düzeyinden oluşan algı haritaları incelendiğinde gayrimenkul sektörünün birçok paydaşta en tanınan ve beğenilen sektörler arasında olduğu görülmektedir. 9 ARTIBİR HABER ARTIBİR HABER Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce: “Konutta büyük sorun kalite” İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından “6. Uluslararası İnşaatta Kalitesi Zirvesi” düzenlendi. Zirvede inşaat sektöründeki kaliteli sorunu masaya yatırıldı. Türkiye’de malzeme, işçilik ve mevzuat anlamında kalite sorunu yaşandığını söyleyen Çevre ve Şehircilik Bakanı, İdris Güllüce, bakanlık olarak bu konuta denetim ve kontrolleri arttırdıklarını söyledi. Türk inşaat malzemecilerinin ihracat alanında dünyada ilk 5’e girdiğini belirten İMSAD Başkanı Dündar Yetişener ise, “Benim ürünümü Amerikalı alıyor, İkitelli’deki müteahhit almıyor. Ucuz ürün seçiliyor, sonra olan son tüketiciye oluyor. Ayşe teyze yeni aldığı evine girince borulardan gelen seslerle yaşıyor. Türkiye’de o sesin duyulmayacağı, kaliteli üretim var” dedi. Malzeme denetimi arttı ULUSLARARASI İnşaatta Kalitesi Zirvesi’nde konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce inşaat malzemeleri, işçilik ve mevzuatta kalite sorunu yaşandığını söyledi. Merdiven altı üretim sorununa dikkat çeken İMSAD Başkanı Dündar Yetişener ise, “Benim ürünümü Amerikalı alıyor, İkitelli’deki müteahhit almıyor” dedi. 10 Geçtiğimiz haftalarda kalitesiz demir kullanım konusunda aldıkları şikâyetle denetimlere başladıklarını belirten Bakan Güllüce, “Hem demir sattıklarını kişiyi aldatıyor, hem de pazarda haksız rekabet yaratıyorlar. Bakanlık olarak inşaat malzemeleri denetimine ciddi enerji harcıyoruz” dedi. Mevzuat sorunu nedeniyle inşaat sektöründe ucuz iş yapanların ön plana çıktığını belirten Güllüce şunları söyledi: “Mesela bir işi 10 liraya yapan ve 11 liraya yapan var. 10 liraya yaparım diyen kaliteden ödün verecek. Ama biz işi 11 lira yapana veremiyoruz. Bu durumu onaylamıyorum ama mecburuz.” Zirveyi katılan İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar da kalite vurgusu yaptı. Çağlar, “ Dünyanın en iyi inşaat malzemelerini biz yapıyoruz. Ama bunu üretmek yetmiyor. Müteahhitlerin işlerinde bunu öne çıkarmaları kaliteli üretime katkı sağlar” dedi. 5-10 Kuruş için ucuz seçiliyor Pazarda yaşanan kalite sorununu mevzuat ve yönetmelikten kaynaklandığını belirten Yetişener ise merdiven altı üretime dikkat çekti. İşini doğru yapan sanayicilerin zorlandığını belirten Yetişener, “Doğru iş yapan tüm kalemlerde gerekli harcamayı yapıyor ve maliyetleri tam gösteriyor. Bu defa bu maliyetle rekabet gücü azalıyor” dedi. Tek başına mevzuat değişikliğinin yeterli olmayacağına dikkat çeken Yetişener, denetim konusunda da hassas davranılması gerektiğine dikkat çekti. İç pazarda maliyet hesabı yapan müteahhitlerin kalitesiz ürüne yöneldiğini belirten Yetişener, “ Türk ürünleri 130 ülkeye gönderiliyor. Demek ki işimizi doğru yapıyoruz. Ama Amerikalı benim malımı alırken, İkitelli’de iş yapan müteahhit 5-10 kuruş fark için kalitesizi seçiyor” dedi. Tek tip bina yönetmeliği olmamasını eleştiren Yetieşener, müteahhitlerin ucuz maliyetli olanı seçerek yoluna devam ettiğini dile getirdi. Hedef yurtdışı GYODER zirvesinde müteahhitlere yurtdışına açılın çağrısında bulunan Bakan İdris Güllüce inşaat malzemeleri üreticileri de aynı çağrıyı yaptı. Dündar Yetişener ise “Hepimiz kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz. Gelin müteahhidi, müşaviri, inşaatçısı bir olup, birlikte yeni bir güç oluşturup dışarıya gidelim. Enerji fiyatları düşüyor, dünya ekonomileri daralıyor. Kara Kıta’da büyük bir potansiyel var. Bize de yeni pazar lazım” diye konuştu. ÇED değişikliği AB’ye uyum için WÇevre mevzuatında çok sık değişiklik yapıldığını belirten İdris Güllüce, “Çok sık değişiklik bazı sorulara neden olabilir. Tabi bu duruma yatırımcılar ve bakanlıkça bir adaptasyon süreci olacaktır. AB’ye uyum fasılları içerisinde en iddialı yer çevre olduğumuz için sürekli değiştiriyoruz. Orada çok hızlı ilerliyoruz. ’ÇED kalktı o yüzden ormanlar katlediliyor gibi haberlerin hiçbirinin gerçekle bağı yok. Birilerinin gazetesi var diye de, siyanür akan yerlere istediğimiz zaman ruhsat vereceğiz diye bir şey yok. Bu tamamen AB’ye uyumun yüzde 99 olmasını sağlamak amacıyla çıkartılan bir yönetmelik” diye konuştu. Yerli malına destek geliyor Bakan İdris Güllüce, yüzde 100 yerli malı kullanan ve yeşil bina kriterlerine göre yapı inşa eden müteahhitlere destek vereceklerini söyledi. Yerli malı kullanımı ile ilgili bilincin henüz yerleşmediğine dikkat çeken Güllüce, “Düşüncelerimiz de yerli olmalı. Bu topraklara göre düşünmeliyiz. Hala Türk ve Alman malı kıyaslamasında ‘O Alman malı, onu seçelim’ diyenle var” diye konuştu. Dönüşüm kurnazlarına önlem geliyor KENTSEL dönüşüm sürecini değerlendiren Bakan Güllüce, dönüşümün siyasi bir malzeme haline gelmesini eleştirdi. Parti ayrımı yapmadan tüm belediyelerle iş birliğine açık olduklarını belirten Güllüce, “Adına ister dönüşüm, ister değişim ya da gelişim diyelim, bu iş olacak. Kentsel dönüşüm rayından çıkar hale geldi. Anayasa mahkemesinde birkaç madde iptal ettik. Yine böyle çalışmalarımız olacak. Kurnazların önünü kesecek çalışmalarımız olacak” diye konuştu. 11 ARTIBİR HABER ARTIBİR HABER İŞ GYO Genel Müdürü Turgay Tanes: Arz talep eşleşmemesi söz konusu 14. Gayrimenkul Zirvesi’nde gerçekleşen “Sektörde Balon Var mı?” oturumunu yöneten İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes, henüz çok büyük alarm yaratacak bir tablo olduğuna inanmadığını belirtti. GYODER tarafından düzenlenen 14. Gayrimenkul Zirvesi’nin “Sektörde Balon Var mı?” oturumunun başkanlığını İŞ GYO Genel Müdürü Turgay Tanes yaptı. Yaklaşık iki yıldır “sektörde balon var mı” konusunun konuşulduğunu söyleyen Tanes, henüz çok büyük alarm yaratacak bir tablo olduğuna inanmadığını söyledi. Balon konusu konuşulurken ikili bir anlayışın olduğunu dile getiren Tanes, bir kısmın “balon” diyerek ekonomik anlamda, fiyatta şişmeyi kas- tettiğini; bir kısmın ise eldeki Konut stoklarının fazlalığı olarak gördüğünü belirtti ve fiyatlarda anormal şişme olmadığını vurguladı. İhtiyacı olanlarla, o ihtiyacı üretecek malı olanların bir türlü bir araya gelememesinin söz konusu olduğunu ama bunun keyfi olmadığını anlatan Tanes, büyük ihtiyaç ve yapabilme kapasitesinin bir türlü bir araya gelemediğini, aslında bir fiyat balonundan ziyade, arz talep eşleşmemesi gibi bir durum söz konusu olduğunu söyledi. Gayrimenkul Sektörü Güven Endeksinde 3.Sırada GYODER tarafından 501 katılımcı ile gerçekleştirilen Gayrimenkul Sektörü Algı Araştırması’nda, Gayrimenkul sektörünün en çok güvenilen 3. sektör olduğu ortaya çıktı. GYODER tarafından, 30 yaş ve üzeri, hane halkı geliri 4,000 TL ve üzerinde, son 2 yıl içinde ev alan veya önümüzdeki 2 yıl içinde ev almayı planlayan toplam 501 kişi ile görüşülerek gerçekleştirilen Gayrimenkul Sektörü Algı Araştırması’nda, gayrimenkul sektörünün en güvenilen 3. sektör olduğu ortaya çıktı. Araştırmaya göre Gayrimenkul Sektörü denildiğinde kamuoyunun ilk aklına gelen yüzde 45,7 ile Konut/Daire/ev olurken akla gelen ikinci şey ise yüzde 24,6 ile Yatırım oluyor. Araştırmaya katılım gösteren kişilerin yüzde 92’si 12 gayrimenkul sektörü ile ilişkide bulunmuş ve yüzde 76’sı gayrimenkul sektörü ile bulunduğu ilişkiden memnun kalmış. Öte yandan gayrimenkul sektörü hakkında sık bilgi alınan ve güvenilen bilgi kaynaklarının “genelde arkadaş ve tanıdıklar”, Billboard, afiş, pano gibi açık hava reklamları” odluğu belirlendi. “Yakın zamanda ev aldınız mı veya almayı düşünüyor musunuz?” sorusunun sorulduğu katılımcıların yüzde 51,7’si 2 yıl içinde almayı düşündüğünü açıklarken, yüzde 48,32ü ise geçtiğimiz 2 yıl içinde ev satın aldığını belirtti. Büyükşehir’den Yaşam Kalitesini Artıracak Çevre Projesi Konya Büyükşehir Belediyesi’nin Mevlana Kalkınma Ajansı desteği ile yürüttüğü KONOISE Projesi, “Stratejik Gürültü Haritaları ve Eylem Planlarının Hazırlanması” ile “Gürültü Takip ve Uyarı Sistemi Kurulması” olmak üzere 2 temelden oluşuyor. Türkiye’nin AB müzakereleri kapsamında çevre faslına ilişkin tamamlaması gereken düzenlemelere katkı sağlayacak proje, halkın yaşam kalitesinin artırılmasını amaçlıyor. Konya Büyükşehir Belediyesi, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği çerçevesinde yürüttüğü çalışmaları yeni bir proje ile sürdürüyor. Mevlana Kalkınma Ajansı desteği ve Konya Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı’nca yürütülen Çevresel Sorunların Sürdürülebilir Bir Yaklaşımla Ele Alınıp, Stratejik Gürültü Haritaları ve Eylem Planlarının Hazırlanması (KONOISE) Projesi, bölge halkının yaşam kalitesinin artırılmasını ve yaşanabilir çevresel ortamların sürdürülebilirliğinin sağlanmasını amaçlıyor. Stratejik Gürültü Haritaları ve Eylem Planlarının Hazırlanması ile Gürültü Takip ve Uyarı Sistemi’nin kurulması olmak üzere 2 temel üze- rinden yürütülecek proje kapsamında çevresel gürültü eğitimleri düzenlenerek oluşturulan eylem planı çerçevesinde gürültü haritaları oluşturulacak, hazırlanan rapor Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulacak. Ayrıca, Meram, Karatay, Selçuklu, Akşehir, Beyşehir ve Ereğli ilçelerinde Gürültü Takip ve Uyarı Sistemi kurulacak proje ile işletme sahipleri ve Konya Büyükşehir Belediyesi Çevre Yönetimi Bilgi Sistem Merkezi oluşan kural ihlalleri hakkında SMS ve elektronik posta ile anında bilgilendirilecek. Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ve 655 bin liraya mal olacak proje, Türkiye’nin AB müzakereleri kapsamında çevre faslına ilişkin tamamlaması gereken düzenlemelere katkı sağlayacak. Projenin süresi 1 yıl olarak belirlendi. 13 ARTIBİR HABER ARTIBİR HABER Akıllı Kentler Mimarı SAMPAŞ’a İki Uluslararası Ödül Dünya Akıllı Kentler Fuarı kapsamında 30 ülkeden 120 projenin yarıştığı ödül töreninde SAMPAŞ “En Başarılı Proje” kategorisinde ödüllendirildi. İspanya’nın Barcelona kentinde 18-20 Kasım 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen Dünya Akıllı Kentler Fuarı ve Kongresi (Smart City EXPO 2014)’nde düzenlenen Dünya Akıllı Kentler Ödülleri’nin “En Başarılı Proje” kategorisinde SAMPAŞ; “Açık ve Bilgiye Dayalı Şehir Yönetimi” adlı projesiyle ödüle layık görüldü. 400 Şehir, 242 firma ve 10.500’den fazla ziyaretçinin katılımıyla gerçekleştirilen ve Akıllı Şehirler konusunda 300‘den fazla uzman konuşmacının yer aldığı Smart City EXPO 2014 ‘te Akıllı Toplum, Enerji, Teknoloji, Ulaşım, Yönetişim ve Sürdürübilir Şehirler‘den oluşan 6 ana başlıkta Akıllı Şehirler, problemleri ve çözüm önerileri ele alındı. Dünya Akıllı Kent Ödülleri kapsamında 30 ülkeden 120 projenin yarıştığı “En Başarılı Proje” kategorisinde SAMPAŞ; “Açık ve Bilgiye Dayalı Şehir Yönetimi” adlı projesiyle ödüle layık görüldü. SAMPAŞ’ın “En Başarılı Proje” kategorisinde ödül aldığı yarışmada birinciliği “Copenhagen Connecting: Driving Data to Quality Service to the Benefit of Citizens and Business” projesiyle Danimarka’dan Kopenhag Belediyesi alırken, “En Akıllı Şehir” ödülüne İsrail’in Tel Aviv kenti ve “En Yenilikçi Girişim” ödülüne ise Nijerya’dan OMOMI sahip oldu. Şeffaf ve Bilgiye Dayalı Şehir Yönetimi; Süreç Odaklı ve Bilgiye Dayalı Yönetim (Akıllı Başkan), Gerçek Zamanlı Veriyle Yerinde Yönetim için Kurumsal Mobilite (AKOS Mobil) ve Şeffaf Yönetim ve Vatandaşların Yönetime Katılımı (Açık Veri Portalı) çözümlerini bir araya getirerek yerel yönetimlerin daha etkin ve şeffaf şekilde yönetimini sağlamaktadır. Sosyal Kart ve Gıda Bankacılığı Projesi’ne “En Güvenilir Proje” Ödülü SAMPAŞ’ın Beyoğlu Belediyesi ile birlikte geliştirmiş olduğu “Sosyal Kart ve Gıda Bankacılığı Projesi” ise, Çin’in Chengdu şehrinde düzenlenen WeGo organizasyonunda “En Güvenilir Proje” ödülüne layık görüldü. 34 ülkeden 68 projenin yarıştığı “Dünya e-Devlet Ödülleri” 3-6 Kasım 2014 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Güney Kore-Seul Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu, çok sayıda ülkeden yerel yönetimlerin katılmasıyla oluşturulmuş bir Kurum olan WeGo, yerel yönetimler e-devlet teknolojilerini ve tecrübelerini birbirleriyle paylaşma imkân ve fırsatı veriyor. 14 Arap fonları Yalova ve İstanbul’da 3 milyar dolarlık yatırıma hazırlanıyor Fonları getiren Merosa’nın Başkanı Katipoğlu, “Yalova’ya 22 Arap Köyü kuruyoruz” dedi. İki yıl önce Körfez’in önde gelen isimlerine Andalusia isimli villa projesi yapan Merosa Uluslararası Yatırım Danışmanlık, 3 milyar dolarlık yeni Yatırım için Arap fonları getiriyor. Türkiye’nin yaşadığı istikrar ortamının Arap fonlarının yeni yatırımlarına cesaret verdiğini söyleyen Merosa Uluslararası Yatırım Danışmanlık Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Katipoğlu, yeni başlayacakları en önemli projenin Yalova’da 6 milyon metrekarelik Arazi üzerine yapılacağını söyledi. Çok ortaklı projeyle ilgili Arap fonlarına danışmanlık yaptıklarını belirten Katipoğlu, “Arsa sahibinin de Hasılat Paylaşımı yöntemiyle ortak olacağı Merosa City projesinin 2 milyar dolarlık yatırım bütçesi var. Üniversite, Hastane, Alışveriş Merkezi ve 22 Arap köyünün olacağı proje 10 yılda bitecek” diye konuştu. Katipoğlu, Levent’te Sapphire’in karşısındaki alana 840 milyon dolarlık plaza yapılacağını da söyledi. Projedeki Arap köylerinin mahalle tarzında inşa edileceğini bildiren Katipoğlu, “Merosa’nın liderliğinde gelen Arap yatırımcıların oluşturduğu çok ortaklı bir Yapı var. Yani Finansman sıkıntımız yok. Bu nedenle ön satış yapmıyoruz. Proje bittikten sonra satmayı tercih ediyoruz” dedi. Türkiye’deki Konut projelerinin yapımı için araştırma ve fizibilite raporları hazırlayan Merosa, daha önce de Dubai’den Kuveyt’e, Suudi Arabistan’dan Bahreyn’e kadar birçok ülkenin Yatırımcı grubunu Türkiye’ye çekmişti. City’de sadece Arsa maliyetinin 450 milyon Dolar olduğunu ve arsa sahibinin de Hasılat Paylaşımı sistemiyle ortakları arasında yer aldığını da vurgulayan Katipoğlu, “Merosa’nın danışmanlığını yaptığı ve Körfez bölgesinin fonlarının finanse ettiği projede Türkler için de villalar yapılacak. Projenin yüzde 90’ı Arap müşterilere satılacak” dedi. Gayrimenkulde En Büyük Alıcı Araplar Mütekabiliyet Yasası’nın çıkmasının ardından, Körfez bölgesi vatandaşları sıralamayı değiştirdi. Körfez ülkelerinden gelen yatırımcılar 2013’te 735 bin metrekarelik alım yaparken, 2014’te bu rakam 2 milyon metrekareye yaklaştı. 2014 yılında en fazla Gayrimenkul alan yabancı listesinde ilk sıraya Suudi Arabistan oturdu. Suudi Arabistan, bu yıl 910 bin metrekare mülk edindi. Kuveyt, 522 bin metrekare ile dördüncü sıraya yükseldi. Birleşik Arap Emirlikleri de 73 bin metrekarelik alımını, 219 bin metrekareye yükseltti. Projenin yüzde 90’ı Arap müşterilere satılacak Katipoğlu, Merosa City kapsamında Dubai, Kuveyt ve Suudi Arabistan köyü gibi mahalleler halinde binaların yapılacağını söyledi. Merosa 15 ARTIBİR HABER ARTIBİR HABER Kredi kullanan kişi sayısı 15 milyon Türkiye Bankalar Birliği (TBB), 2014 yılı temmuz - eylül dönemi itibarıyla tüketici kredisi ve konut kredisi kullanan toplam kişi sayısının 15 milyon 561 bin 105 kişiye, kredi miktarı ise 252 milyar TL’ye ulaştığını bildirdi. TBB, Temmuz - Eylül 2014 dönemi tüketici ve Konut Kredileri raporunu yayımladı. Rapora göre, Temmuz - Eylül 2014 döneminde 2 milyon 932 bin 507 kişiye, 41,9 milyar TL tutarında tüketici kredisi ve Konut Kredisi kullandırıldı. Kredi kullanan kişi sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8, bir önceki üç aylık döneme göre ise yüzde 11 arttı. Aynı dönemde kullandırılan Kredi miktarı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3 küçülürken, bir önceki üç aylık döneme göre ise yüzde 17 büyüdü. Temmuz - Eylül 2014 dönemi sonu itibariyle Tüketici Kredileri ve Konut Kredileri bakiyesi 252 milyar TL, kredi kullanan toplam kişi sayısı ise 15 milyon 561 bin 105 oldu. Toplam kişi sayısı Temmuz-Eylül 2013’e göre yüzde 10, bir önceki üç aylık döneme göre ise yüzde 4 arttı. Tüketici kredisi ve Konut Kredileri bakiyesi ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14, Nisan-Haziran 2014’e göre ise yüzde 4 büyüdü. Yılın 3. çeyreğinde Tüketici Kredileri ve konut kredilerinin mal ve hizmet gruplarına göre dağılımında ihtiyaç kredileri yüzde 54 ile en büyük paya sahip oldu. Bunu sırasıyla, yüzde 25 ve yüzde 16 pay ile konut ve diğer Krediler izledi. Aynı dönemde 2 milyon 176 bin 137 kişi, 23 milyar TL tutarında ihtiyaç kredisi, 107 bin 247 kişi 10 milyar TL tutarında Konut Kredisi ve 618 bin 527 kişi yaklaşık 7 milyar TL tutarında “diğer” başlığı altına giren Krediler kullandı. Bir önceki yılın Temmuz - Eylül dönemine göre taşıt kredileri yüzde 23, Konut Kredileri ise yüzde 6, ihtiyaç kredileri yüzde 5 azalırken, diğer krediler yüzde 24 arttı. Bakiye açısından taşıt 16 kredileri bir önceki yılın aynı üç aylık dönemine göre yüzde 17 azalırken, konut kredileri yüzde 13, ihtiyaç kredileri yüzde 13, diğer krediler ise yüzde 26 artış kaydetti. Temmuz-Eylül 2014 dönemi içinde kullananlar bazında ortalama tüketici kredisi ve konut kredisi miktarı yaklaşık 14,3 bin TL düzeyinde gerçekleşti. Bu büyüklük konut kredilerinde yaklaşık 98 bin TL ve taşıt kredilerinde yaklaşık 63 bin TL oldu. 2014 yılı temmuz-eylül dönemi sonundaki bakiye verilerine göre, ortalama tüketici kredisi ve konut kredisi miktarı 16,2 bin TL düzeyindeyken, bu miktar konut kredilerinde 61 bin TL ve taşıt kredilerinde 21 bin TL oldu. Vade dağılımı Temmuz - Eylül 2014 dönemi içinde kullandırılan tüketici kredileri ve konut kredilerinde en fazla tercih edilen vade dilimi 25 - 36 ay olurken bunu 73 ay üzeri ile 49 - 72 ay vade dilimleri izledi. Temmuz - Eylül 2014 dönemi itibariyle 6,7 milyar TL olan takipteki krediler (idari + kanuni), tüketici kredileri ve konut kredileri toplamının yüzde 2,65’ini oluşturdu. 2014 yılı 3. çeyrekte kullandırılan tüketici kredileri ve konut kredilerinden kanuni takibe alınan kredi miktarı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 71 artarak 801 milyon TL oldu. Söz konusu kredilerin yaklaşık yüzde 3’ünü taşıt, yüzde 5’ini konut, yüzde 38’ini ihtiyaç kredileri ve yüzde 54’ünü diğer krediler oluşturdu. Türkiye’nin en uzun arazi davası sonuçlandı Mogan Gölü Temizlik Çalışmaları Başladı Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin talimatıyla Gölbaşı Mogan Gölü’nde başlatılan temizlik çalışmaları hızlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu kapsamda Mogan Gölü’nde dip çamuru Temizlik fizibilite çalışmalarına başladı. Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi Mogan Gölü Batimetrik Harita Alımı, Çamur HacmiGöl Suyu Kalitesinin Belirlenmesi ve Dip Çamuru Temizlenmesi Uygulama Fizibilite Projesi ihalesi 01 Aralık 2014 tarihinde yapıldı. İhale değerlendirme çalışmaları ise devam ediyor. Önümüzdeki 5 yıllık süre içerisinde temizlik çalışmaları sayesinde göldeki sığlaşmanın önlenmesi, gölün su derinliği ve su hacminin artarak göldeki mevcut sucul ekosistemin eski doğal konumuna dönmesi, gölü besleyen derelerin ıslahı ve göl çevresinin bütüncül bir Planlama anlayışıyla düzenlenmesi de amaçlanıyor. Türkiye’nin en uzun davası olarak bilinen Yalova’nın Çınarcık ilçesindeki arazi davasını sonuçlandırdı. Marmaris’in tanınmış avukatlarından Aydın Toraman, bir yıl önce üstlendiği Türkiye’nin en uzun davası olarak bilinen Yalova’nın Çınarcık ilçesindeki Arazi davasını sonuçlandırdı. 77 yıl önce Arazi anlaşmazlığı nedeniyle Kadastro Mahkemesi’nde açılan ve bu zamana kadar 25 hakimin, 50’den fazla avukatın değiştiği, toplam 11 klasörden oluşan davanın 157’nci duruşmasında karar çıktı. Mahkeme, araziyi kullanan köylülerin lehine karar verdi. Davayı köylüler kazandı 74 yaşındaki 55 yıllık avukat Aydın Toraman, “1937’de mübadeleden verilmiş arazilerin bir kısmının iadesi konusunda Hazine’nin açtığı dava 78’inci yılında nihayet sona erdi. Mahkeme hakimi, toplam 6 bin dönüm araziden 108 dönümü hariç kalan yerlerin köylüler adına tescil edilmesine karar verdi. Mahkeme, Hazine’nin Avantar Ailesi’nin kullandığı arazilerin iadesi için yaptığı başvuruyu reddetti” dedi. Üç nesildir adliye kapılarındalar Mübadil davalıların avukatı Aydın Toraman, köylülere bayram sevinci yaşatan bu kararın Yargıtay aşaması bulunduğunu söyledi. “Ümit ediyorum ki Yargıtay safhası da fazla uzamaz” diyen Toraman, dava devam ederken Anayasa Mahkemesi’ne davanın uzaması nedeniyle adli yargılama hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle başvuruda bulunduğunu söyledi. Kendisinden 4 yaş büyük bir davayı müvekkillerinin lehine sonuçlandırdığı için mutlu olduğunu belirten Toraman, ilerleyen yaşına rağmen mesleğinde hala ilk günkü heyecanı yaşadığını ifade etti. Böyle uzun süren davaların bir an önce meclis gündemine taşınarak dikkate alınması gerektiğini söyleyen Toraman, üç nesil insanın 90 yıl Adliye kapılarında adalet beklediğini kaydetti. 17 ARTIBİR HABER Kentsel Dönüşüm’de müteahhit mağduru olmayın! Uzmanlar, kat maliklerinin ömrünü tamamlayan veya deprem riski taşıyan binalarını yenilerken müteahhit mağduru olmamaları için uyarıyor. Uzmanlar, kat maliklerinin ömrünü tamamlayan veya Deprem Riski taşıyan binalarını yenilerken Müteahhit mağduru olmamaları için uyarıyor ve “Garantili bir süreç için mutlaka işin uzmanı bir avukattan bilgi alınmalı” diyorlar… Son yıllarda Deprem Riski olan şehirlerde Kentsel Dönüşüm projeleri hız kazandı. İstanbul’da hangi semte giderseniz gidin eski binaların yıkılıp yerine yenilerinin inşa edildiğini görmek mümkün. Oturduğu binanın riskli olduğunu düşünen mülk sahipleri, müteahhitlerle anlaşıp binalarını yenilemenin yollarını arıyor. Eski binaları gözüne kestiren müteahhitler de ev sahipleri ile sıkı bir pazarlığa giriyor. Peki, ama eski bir binayı yenilemenin şartları ne? Eski yasaya göre kat maliklerinin tamamının izni olması gerekiyordu. Ancak yeni yasada sadece riskli değil ekonomik ömrünü tamamlamış ibaresi de olduğu için 2/3 çoğunluk kararı ile aynı zamanda risk raporu da alan mülk sahipleri, eski binalarını müteahhide vererek yeniden inşa ettirebiliyor. Yeni Kentsel Dönüşüm Kanunu’na göre artık tek kişi engelleyemiyor Yeni kanun çıkmadan önce, eskiyen apartman veya sitelerin yıkılıp yeniden yapılması için ‘Medeni Kanun ve Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre, tüm bağımsız bölüm maliklerinin oybirliği ile karar alması gerekiyordu. Apartman veya sitedeki bir Daire veya dükkân sahibi bile karşı çıktığında, binayı yıkıp yeniden inşa etmek olanaksız hale geliyordu. Yeni Kentsel Dönüşüm Kanunu’na göre ise, eskiyen yapılarda arsa payı sahipleri üçte iki çoğunlukla yeniden inşa ettirme, Müteahhit seçimi, yeni dairelerin büyüklüğü gibi kararları alabiliyor. Artık bir Daire veya dükkân sahibi, ekonomik ömrünü tamamlamış olan apartman veya sitenin yeniden inşa edilmesini engelleyemiyor. Yeni yasaya göre anlaşmaya katılmayan üçte birin hissesi Bakanlığı’nın belirlediği bedel üzerinden diğer kat maliklerine satılabiliyor 6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Kanun’u ise, depremde yıkılacak veya ağır hasar görecek olan riskli yapıların yanı sıra 18 ARTIBİR HABER eskiyen ve ekonomik ömrünü tamamlayan apartman ve siteleri de kapsıyor. Yeni kanunla eskiyen bina veya sitelerin, üçte iki çoğunluğun sağlanması ile yeniden yapılma olanağı buluyor. Kentsel dönüşüm, daire sahiplerine Kira yardımı, İnşaat kredisi ve faiz desteği gibi ek olanaklar sağlıyor. Eskiyen binalarda dönüşümü başlatmak için site veya apartman sakinlerinden en az birinin, riskli yapı tespiti yapan lisanslı kuruluşlara başvurması gerekiyor. Lisanslı kuruluş binanın ekonomik ömrünü tamamlamış olduğuna dair karar verirse, bina için kentsel dönüşüm süreci de başlamış oluyor. Müteahhidi seçme, yeni bina inşa etme, mimari tasarımı seçme, daire tipi ve büyüklükleri gibi konularda tüm kararların en az üçte iki çoğunlukla alınması gerekiyor. Yeni yasaya göre anlaşmaya katılmayan üçte birin hissesi ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın belirlediği bedel üzerinden diğer kat maliklerine satılabiliyor. Sözleşmeler mutlaka noterde yapılmalı Uzmanların uyarısına göre, kontratlarda tanımlanan ‘brüt satılabilir alan’ tanımının sözleşmede net bir şekilde yapılmasını istemek gerekiyor. Bu tanıma kanunen açıklık getirilse de her kurum kendi tanımını yapabiliyor ve müteahhitler bu maddeyi kullanarak kontratı farklı durumlara çekebiliyor. Müteahhit kontrattan vazgeçme maddesi eklemiş ise bu şartları iyi inceleyin ve mümkün olduğunca adının konmasını isteyin. Kontratta kaybedilen imar hakkı olursa nasıl dağıtılacağı ile ilgili bir madde varsa bunun net, açık ve uygulanabilir olduğundan emin olun. Değişik senaryolar düşünün ve onlara göre cevaplanmasını isteyin. Yapılacak yapıya ait detaylı bir teknik şartname olmalı diye uyaran uzmanlar, dairede yapılacak imalatlar ve kullanılacak malzemelerin kalite düzeyinin bile belirlenmesi gerektiğini söylüyor. Tapuların ipoteksiz ve hangi aşamada size teslim edileceğinin de sözleşmede açıkça belirtilmesi gerekiyor. Sözleşmeler mutlaka noterde yapılmalı. Yapılan inşaatın kaçaklarının olup olmadığı, verilen süre ve iş planına sadık kalınıp kalınmadığı konusunda ise bir proje yönetim kuruluşu ile çalışmak en doğrusu. Bir hukuk bürosu ve avukattan destek alın Kentsel dönüşüm için gerekli usul ve idari prosedürlerin yerine getirilmesinin ardından sözleşmenin 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 237. Maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 706. Maddesi kapsamında noterde düzenlenmeli. 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26. Maddesi uyarınca sözleşmenin Tapu kütüğüne kaydedilmesi gerekir. Sözleşme içeriğinde faaliyete dair tüm yükümlülüklerin açık ve net bir şekilde belirtilerek masrafı kendisine ait olmak üzere ‘Anahtar Teslimi’, her türlü maddi ve hukuki ayıptan azade bir şekilde yerine getirme görevinin müteahhide ait olduğu yazılmalı. Sözleşmenin konusu ve hisse içerikleri açık ve net bir şekilde, eğer arsa maliklerinin inşaat yapımı nedeniyle satmayı vaat ettiği hisseler mevcutsa bunların da devir zamanı ve şartları net bir şekilde belirtilmeli. Müteahhidin inşaat işini yürütürken uymak zorunda olduğu iş güvenliği ve her türlü yasal mevzuata ilişkin yükümlülükler açık bir şekilde sözleşme ile düzenlenmeli. Müteahhit, iş kazası gibi oluşacak yükümlülüklerde hak sahiplerinin tazmin yükümlülüklerini üstlenmeli. Hatta iş kazalarına karşı hak sahiplerini korumak için İnşaat Faaliyet Sigortası yaptırmalı. Yapı Kullanma İzin Belgesi’ni (iskan izni) almak müteahhidin yükümlülüğünde olmalı ve inşaatın teslim süresi açık bir şekilde belirlenmeli. Sözleşmede, mevcut düzenlemelere uyulmadığı ve geç teslimlerde cezai şart, sair tazminlerin hangi meblağlarda, şartlarda ve ne şekilde işletilip tahsil edeceği, vergi, harç gibi her türlü giderin müteahhit tarafından karşılanacağı 19 ARTIBİR HABER ARTIBİR HABER açık bir şekilde düzenlenmeli. Mücbir sebeplere dair maddeler sözleşme yükümlülüklerin ihlali durumunda kaçış yolu olarak kullanılabiliyor. Projeye dair teknik şartname, sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olarak düzenlenmeli ve taraflarca onanmalı. Tarafların hukuki emniyeti, hak ve menfaatlerinin korunması açısından sözleşme görüşmeleri ve imzalanması sürecinde, her zaman bir hukuk bürosu ve avukat desteği almaları faydalı olacaktır. semtlere göre farklılıklar gösteriyor. Örneğin Bağdat Caddesi ve çevresinde bu oran yüzde 30’a yüzde 70 iken, sahil bandında yüzde 25’e yüzde 75’dir. Bu oranların sözleşmeye doğru bir şekilde yansıtılmasına dikkat edilmeli. Mimari planlara statik çizimler yansıtılmalı ve bu süreç maliklerine aktarılmalı. Artık 20x20 olan kolonlar, 50x50 gibi büyüklüklere çevrildi. Benzer şekilde şaft büyüklükleri de farklılaştı. Müteahhitler daha fazla gelir elde etmek için genelde üst katları dubleks yapmayı tercih eder. Dubleks için yapılacak merdiven, hol için Kat malikleri kendilerini garanti altına harcanacak emsal alan daha sonra metrekaalmalı Mimari projenin imar ve yangından korunma reyi değiştireceğinden daha baştan bu kayıplar yönetmeliklerine uygun olması şart. Yönetme- tüm apartman sakinlerine yansıtılmalı ve uzliklere aykırı konular, sonradan yapılacak satış- laşma sağlanmalı. larda büyük sıkıntılara sebep oluyor. Müteahhit ile yapılacak sözleşmede buna çok dikkat edilmeli, projede ve imalatta aykırılıklar takip edilmeli. Binanızı yenilerken imar durumunuzun olup olmamasına göre birkaç farklı imar kanununa tabii olabilirsiniz. Kat maliklerine emsal avantajı sağlamak açısından doğru emsal hesabının yapılması çok önemli. Yüzde 20 ya da 25 emsal avantajı oranlarının ve farklı hesap sistemlerinden hangisini kullanacağınız, yeni yapılacak proje metrekarelerini çok etkiliyor. Bu aşama iyi araştırılmalı. İki türlü teminat yöntemi var: Banka teminat mektubu ya da müteahhidin sahip olduğu dairlere ipotek vermesi. Eğer ipotek sistemine gidilecekse, iş bittikçe hak sahibine dairelerin teslim edilmesi daha doğru. Projenin imar kanunlarına uygun yapılması ve müteahhitten mutlaka iskan alması istenmeli. Kat maliklerinin bu konuda kendilerini garanti altına almalı. Müteahhidin sahip olduğu bir dairenin ipoteği ve bir miktar banka teminatı iskanın alınmasına bağlanmalı. Kat Malikleri kendi aralarında arsa payına ve net metrekaresine göre adil bir paylaşım yapmalı. Arsa payı ve daire net alan farklılıkları çözülmeden ve bir karara bağlanmadan sözleşme imzalanmamalı. Adil paylaşım, herkesin sahip olduğu balkonlar dahil metrekarenin tespit edilerek paylaşım oranlarının belirlenmesidir. Müteahhidin paylaşım oranı Kaynak: Bülent Ekimci-Para Dergisi 20 Araplar 2 milyon metrekare gayrimenkul aldı Körfez sermayesi 2013’te toplam 735 bin m2 mülk alırken, 2014’te rakam 2 milyon metrekareye fırladı. Mütekabiliyet yasasının 2012’de değişmesinin ardından, yabancıların Türkiye’den Gayrimenkul edinimi hızla artıyor. Yasadan önce İngiliz, Alman ve Rusya’dan satın alımlar ağırlık kazanırken, son yıllarda Körfez Bölgesi’nden gelen talep hızla arttı. Körfez ülkelerinden gelen yatırımcılar 2013 yılında 735 bin metrekarelik alım yaparken, 2014 yılında bu rakam 2 milyon metrekareye yaklaştı. Suudi Arabistan yıl boyunca 910 bin metrekarelik taşınmaz alarak ilk sıraya yerleşti. Körfez’in ağırlığı artıyor 2014 yılında, Türkiye’den gayrimenkul alan yabancıların sıralaması büyük ölçüde değişti. 2013’te Almanya, Suudi Arabistan, İngiltere, Rusya ve Hollanda’dan oluşan sıralamada, 2014’te Körfez Ülkeleri ağırlık kazandı. Buna göre ilk sıraya Suudi Arabistan otururken, sıralama İngiltere, Almanya, Kuveyt ve Rusya olarak değişti. Geçtiğimiz yıl 402 bin metrekarelik alımla ikinci sırada bulunan Suudi Arabistan, bu yıl iki kattan fazla yani 910 bin metrekare mülk edinerek ilk sıraya oturdu. 94 bin metrekarelik taşınmaz alarak altıncı sırada bulunan Kuveyt de listenin üst sıra- larına çıktı. Kuveyt, 522 bin metrekare ile dördüncü sıraya yükseldi. Birleşik Arap Emirlikleri de 73 bin metrekarelik alımını, 219 bin metrekareye yükseltti. 2 milyon metrekare Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin yabancıya Mülk satışı 2,9 milyon metrekare seviyesindeydi. Bu yıl 20 bin 57 yabancı Türkiye’den 5,2 milyon metrekare büyüklüğünde taşınmaz satın aldı. Bu yükselişte, Körfez Ülkeleri ön plana çıktı. Körfez’den 5 bin 81 yatırımcı, 1,9 milyon metrekarelik alım yaptı. Körfez ülkelerinin satın aldığı taşınmaz sayısı bir önceki yıla göre metrekare bazında yüzde 167 artış gösterdi. Satın alma yapan kişi sayısı yüzde 202 yükseldi. Yalova sahilleri solladı Arapların bu ilgisi, yabancıların tercih ettiği ilk 10 sıralamasını da değiştiriyor. Arapların tercih ettiği iller İstanbul, Yalova, Sakarya, Bursa, Kocaeli ve Trabzon olarak öne çıkıyor. 2013 yılında Antalya, Muğla, İstanbul’un ardından İzmir ve Aydın geliyordu. Yalova, Sakarya ve Bursa’ya olan ilgi, İzmir ve Aydın’ın da listeden gerilemesini sağladı. Yatırımcılar en çok İstanbul ile ilgileniyor. İstanbul’da Beylikdüzü, Başakşehir gibi bölgelerde yatırım yapıyorlar. Anadolu yakasına ise yeni yeni rağbet etmeye başladılar. Suudiler Sapanca’da çok aktifler. Kuveytliler Trabzon, Bursa, Sapanca, Yalova’yı tercih ediyor. 21 ARTIBİR HABER Kadınlar toplam tapunun sadece 3’te 1’ini elinde bulunduruyor ARTIBİR HABER İşte rakamlar: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan alınan rakamlara göre Türkiye’nin doğusundan batısına gidildikçe kadınların Gayrimenkul sahipliği oranı artıyor. Ekim 2014 itibarıyla Türkiye’nin tamamındaki 139,9 milyon gayrimenkulün 88,8 milyonu erkeklere, 51 milyonu ise kadınlara ait. Diğer bir deyişle toplam gayrimenkulün tapusunun yüzde 63,5’i erkeklere, yüzde 36,5’i ise kadınlarda. Türkiye’de 3 tapudan ikisi erkeklerin Erkeklerin kadınlara en çok fark attığı il 173 bin 245 gayrimenkulün bulunduğu Hâkkari oldu. Hakkâri’deki toplam menkulün yüzde 86,7’si erkeklere ait. Hakkâri’nin ardından yüzde 80,7 ile Mardin, yüzde 79,7 ile Siirt ve yüzde 76,3 ile Ağrı geliyor. Kadınlar ise Gayrimenkul sahipliğinde yüzde 42,6 ile erkeklere en çok Bayburt’ta yaklaşabildi. 757 bin 452 gayrimenkulün yer aldığı Bayburt’ta kadınların sahipliği yüzde 42,6 olurken, erkeklerde yüzde 57,4’lük oran tüm illerin en düşüğü olarak kayıtlarda yer aldı. Kadınların erkeklere yaklaştığı Yalova’da bu oran yüzde 42,3, Burdur’da yüzde 42,4, Çankırı’da yüzde 42,2 ve Muğla’da yüzde 41,7 oldu. Bölgesi’nde kadınların yüzde 36,3 sahipliğine karşı, erkeklerde de yüzde 63,7 maliklik oranı oluştu. Erkek ve kadınlarda gayrimenkul sahipliği oranı Karadeniz’de yüzde 62,6 - 37,4 İç Anadolu’da yüzde 62,6 - 37,4 Ege’de yüzde 61,4 - 38,6 oldu. Kadınların oran olarak en fazla gayrimenkule sahip olduğu bölge ise yüzde 40’la Akdeniz oldu. 14,6 milyon gayrimenkulün bulunduğu Akdeniz’de yüzde 60’lık orana sahip erkeklerin oranı 8,7 milyonla en düşük bölge oldu. İstanbul’da erkeklerin oranı yüzde 65 Erkek ve kadınların sahipliği bakımından en çok gayrimenkulün bulunduğu büyükşehirlere bakıldığında ise kadınların payının en yüksek Antalya’da olduğu ortaya çıktı. Buna göre 7,3 milyonla en fazla gayrimenkul bulunan il olan Ankara’da 4,4 milyon menkulün sahibi erkekler (yüzde 61), 2,8 milyon gayrimenkulün maliği ise kadınlar (yüzde 39) oldu. 6.3 menkulün bulunduğu İstanbul’da ise Erkek - Kadın yüzdesi 6535 olarak oluştu. Erkekler, 4,6 milyonla en fazla üçüncü gayrimenkule sahip Sivas’ta yüzde 62,7, 4,3 milyon gayrimenkulün yer aldığı Konya’da 62,9, 3,4 milyon menkulün olduğu Antalya’da ise Batı’da kadın oranı artıyor yüzde 58,5 pay sahibi oldu. Antalya yüzde 41,5 ile Kadın-erkek gayrimenkul sahipliği rakamlarında kadınların en fazla menkule sahip olduğu büyükise en çarpıcı sonuçlar bölge karşılaştırmalarında şehir olurken, 3,2 milyon gayrimenkulün olduğu görüldü. Buna göre doğudan batıya gidildikçe ka- İzmir’de kadınların sahipliği yüzde 40’ta kaldı. dınların gayrimenkul sahipliğinde artış gösterdiği ortaya çıktı. Toplam gayrimenkul sayısı 139,9 milyon Doğu’da konut erkeğin üstünde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre Türkiye’deki toplam 139,9 milyon gayrimenkulün yüzde 63,5’i erkeklere ait. 22 Güneydoğu Anadolu Bölgesi erkeklerin kadınlara göre en fazla gayrimenkul sahibi olduğu bölge oldu. Güneydoğu Anadolu’daki 8,3 milyon gayrimenkulün yüzde 72,1’inin erkeklere, yüzde 27,9’unun ise kadınlara ait olduğu ortaya çıktı. Doğu Anadolu Bölgesi’nde 14,8 milyon menkulde sahiplik oranı erkeklerde yüzde 68,3 kadınlarda ise yüzde 31,7 oldu. 21.5 milyon gayrimenkulün bulunduğu Marmara Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın son araştırması Türkiye’de Konut, Arazi gibi Tapu gerektiren 139 milyon 930 bin 101 gayrimenkul olduğunu ortaya koydu. Tapu sahibi bu maliklerin cinsiyet dağılımı ise 88,8 milyon ile erkek, 51 milyonla kadın oldu. En fazla tapu 33,3 milyonla Karadeniz bölgesinde bulunurken, en az gayrimenkul sahipliği ise 8,3 milyon tapu malikliği ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunuyor. 23 ARTIBİR HABER ARTIBİR HABER “Ön ödemeli konut almak hala riskli” İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Başkanı Tahir Tellioğlu, Müteahhitlik Hizmet Yasası yürürlüğe girmeden tüketicinin hakkının, yönetmeliklerle yeterince korunamayacağını belirtti. Kuşlara ve Sahipsiz Hayvanlara Yem Bırakıldı Konya Büyükşehir Belediyesi, yoğun kar yağışının ardından yem bulmakta zorlanan kuşlar ile sahipsiz kedi ve köpekler için uygun yerlere yem bıraktı. Konya Büyükşehir Belediyesi, yoğun kar yağışının ardından kuşlar ve sahipsiz hayvanların aç kalmaması için şehir merkezinde uygun yerlere yem bırakıyor. Konya Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı’na bağlı ekipler, yoğun kar yağışının ardından yem bulmakta zorlanan doğal hayattaki serçe, sığırcık, güvercin gibi kuşlar ile sahipsiz kedi ve köpeklerin beslenmesi için yem bıraktı. Ekipler, olumsuz hava şartlarında yem ihtiyaçlarını gidermekte zorlanan kuşlar için Alaaddin Tepesi başta olmak üzere şehrin farklı bölgelerine buğday bıraktı. Ekipler, başıboş kedi ve köpeklerin aç kalmaması için de şehir merkezinde uygun yerlere tavuk kırıntıları ile pelet yem bıraktı. Ekipler, hava şartlarına göre kuşlara ve sahipsiz hayvanlara yiyecek bırakmaya devam edecek. 24 Tellioğlu, yazılı açıklamasında, Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkındaki Yönetmeliğin, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdiğini anımsatarak, “Bu yönetmelik bazı riskleri asgari düzeye indirmiş gözükse de sektörün içinde bulunduğu sorumsuzluktan dolayı, tüketici açısından, ön ödemeli konut almak, hala risklidir” ifadesini kullandı. Kamuoyunda, “Maketten satış” olarak bilinen ön ödemeli konut satışında yaşanan boşluğu doldurmak için çıkartılan bu yönetmeliğin, tüketicinin hakkını gerçek anlamda koruyamacağını savunan Tellioğlu, şunları kaydetti: “Çünkü sektörde, sermayesi olan veya olmayan müteahhitlik yapmakta, söz konusu sözleşmeleri hazırlayıp, tüketicilere imzalatmaktadırlar. Burada önemli olan, sözleşmenin içeriği değil, mesleğin içinde bulunduğu sorumsuzluktur. Çünkü günümüzde 1 daireyi, birden fazla kişiye satıp, ortadan kaybolan bazı sözde müteahhitler vardır. Ayrıca, güvenli olmayan yapılar inşaat edip, can ve mal kayıplarına neden olan kimi müteahhitler de hala yeni konut inşa etmektedirler. Burada tüketiciyi güvence altına alınacak sözleşmeler olsa da kaybeden hem vatandaş, hem de ülke ekonomisi olmaktadır.” Türkiye’de 300 bine yakın sözde müteahhit bulunduğunu ifade eden Tellioğlu, “Sektörde işini iyi yapan ve yapmayanın, kanun çerçevesinde bir birinden ayrılması gerekmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, yaklaşık 1 yıldır üzerinde çalıştığı, Müteahhitlik Hizmet Yasası, artık çıkmalıdır. Bu taslak yasalaştığı takdirde, Türkiye’deki müteahhit enflasyonu, sorumsuzluğu ve buna bağlı olarak, inşaatlardaki iş kazaları da ortadan kalkacaktır” değerlendirmesinde bulundu. Konut kredilerindeki faiz oranları düşmeye devam ediyor Konut kredilerindeki faiz oranları 2014 yılında da düşmeye devam ediyor. Beklenti, 2015’te de düşüşün devam etmesi yönünde. Ev sahibi olmak isteyenlerin ilk adresi olan Konut kredilerinin Faiz oranlarındaki düşüş tüm hızıyla devam ediyor. Yüzde 1 seviyesinin altında seyreden oranlar, Konut almak isteyenlerin adeta önünü açıyor. Ağırlıklı olarak 5 veya 10 yıl vadelendirme seçeneği sunan bankalar, özel ödeme tablolarıyla da konut alıcılarına destek oluyor. Yapı Kredi, DD Mortgage, Kuveyt Türk, Denizbank, Albaraka Türk ve Ziraat Bankası ile birlikte Türkiye Finans ve A Bank Konut Kredisi Faiz oranlarını yüzde 1’in altına düşürdü. 2015 yılındaki yerel seçimlerin konut satışlarını bir nebze olsa yavaşlatacağı öngörülse de faiz oranlarındaki düşüş devam ettiği takdirde, bu beklenti gerçekleşmeyebilir. Özellikle seçim döneminde dikkatlerin siyasi sürece kayma beklentisi, 2015’in de 2014’ün kopyası şeklinde geçeceği beklentisi yükseltiyor. 2014 yılındaki yerel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri konut satışlarını yavaşlatmış ancak Eylül ayı ile birlikte sektör büyük hareketlilik kazanmıştı. 2015 yılında da yapılacak genel seçimin konut satışlarında oluşturabileceği olumsuz etki Kredi faizlerinin düşürmesiyle önlenebilir. 25 ARTIBİR HABER “Hz.Mevlana öğretisi” Bir an için sen su olduğunu düşün. Su denli özel, su denli yararlı ve su denli çok, tükenmez. İnanıyorum ki gerçekten de öylesin. Ama ister çeşmelerden dökül, ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak; dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın. Yani seni dinlemeyenlere sesini duyuramazsın. Unutma daha çok bağırdığında daha çok dinlenmezsin, gürültünün parçası olursun yalnızca!… Suyun yanında olanlar suyu en az içenlerdir. Çünkü”Su nasılsa burada, gerek yok ki suyu kana kana içmeye” diye düşünürler.. Tıpkı, sesini sürekli duyanların seni dinlemedikleri gibi! Ormandaki hiçbir hayvan, ırmağın gürültüler koparan yerinden su içmeye çalışmadı şimdiye dek. Hepsi, hep sabahın en sakin anini bekledi; suyun durgun yerlerini bulabilmek için. Gittiler ve sakin sakin gereksinimlerini giderdiler. Onlar için en uygun olan kendi istedikleri zamandı. Sen hep bir su olduğunu düşün. Su gibi güzel, su gibi vazgeçilmez… Ve su gibi yasam kaynağı olduğunu düşün. Ama su gibi yaşatıcı ol. Su gibi yıkıcı, sürükleyici ve öldürücü değil!.. Suysan tarlalarını basma insanların, yuvalarını yıkma, ocaklarını söndürme; sana “felaket” denmesin! Suysan bir bardağa sığabil ki damarlara girebilesin!.. Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi yararlı, su gibi gerekli ve su gibi bitmez tükenmez olduğunu da unutma. Ayrıca su gibi sakin olabileceğin gibi, su gibi de “kıyametler” koparıcı olabileceğini unutma… Vadiler varken önünde ve ovalar varken, yayılabileceğin küçük ırmaklara ayırabiliyorsan kendini ve bardaklara bölebiliyorsan, yasam verirsin çevrene. Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen, korkulan ve kaçılan olursun seller, afetler gibi. Tercih elindeydi hep ve hep “senin” ellerinde olacak… Ya tutmayı öğreneceksin dilini ya da hiç 26 durmadan konuştuğun için, yalnızca bomboş ve anlamsız sesler çıkartan birisi olduğunu zannettireceksin çevrendeki insanlara! Ama yapman gereken şu değil mi? Düşüneceksin ne zaman ne söyleyeceğini. Düşüneceksin kimin dinleyip dinlemediğini, kimin anlayıp anlamadığını. Düşüneceksin anlatmak istediklerinin ne kadarını anlatabildiğini… Hatta anlayanların anladıklarının da senin anlattıklarının ne kadarı olduğunu düşüneceksin… Konuşmak için en uygun zamanı bekleyecek, en az ama en uygun sözcükleri seçmeye çalışacaksın… Yolcuların, önceden aldıkları biletleri ceplerinde olduğu halde, saatlerini kontrol ederek, zaman yaklaştığında, vapurun kalkacağı iskelede hazır olmaları gibi, sen de fikrini bildireceğin kişinin ” kıyıya yanaşmasını” bekleyeceksin!.. Demeyeceksin ” Ben canim isteyince giderim iskeleye, vapur da o saniyede gelmek zorunda!..” Demeyeceksin ” Ben aklıma geleni geldiği biçimde söylerim. Karsımdaki de değil duymak değil dinlemek, anlattığımdan bile fazlasını anlamak zorunda..” Keşke öyle olsaydı. Keşke haklı olsaydın, ama malesef değil… Ağzını açıp “Şelaleden dökülen suyu” içmeye çalışan bir tavşan gördün mü hiç?… Ya da önüne çıkan ağaçları bile sürükleyen bir selden susuzluk gidermeye uğraşan bir ceylan gördün mü? Kaplanlar bile içebilmek için suyun durulmasını bekler; beyni olan her canlı gibi! Hadi… Sen şimdi ” su olduğunu” düşün ve kendini ” su gibi ” hisset… Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlı… Su gibi yaşam kaynağı ve su gibi bitmez tükenmez olduğunu anımsa… Ama yine su gibi ” küçük bir bardağın içine” sığdır ki kendini girebilmeyi öğren insanların damarlarına. Yaşam ver… vazgeçilmez ol! Feyizler, safâlar ziyâde ola… A ARTIBİR GAYRİMENUL DEĞERLEME A.Ş. Değerlemede Öncü... Soru, görüş, öneri, yorum ve gayrimenkulle ilgili danışmanlık ihtiyaçlarınız için; BİZİ ARAYIN 444 5 205 HİZMETLERİMİZ • Gayrimenkul Değerleme ( arazi ve arsalar, meskenler, işyeri binaları, sınai tesisler, eğitim ve sağlık tesisleri, vakıf malları, turizm tesisleri, yolcu ve yük gemileri, yatlar ve deniz araçları ) • Yatırım projelerinin fizibilite analizi • Makine ve ekipman değerlemesi • Maden tesisleri değerlemesi • Piyasa araştırması • Şirket aktiflerinin değerlemesi • Yer seçim analizi • Proje yönetimi danışmanlığı • Resmi kuruluşlara bilirkişi hizmeti • Şehircilik ve kentsel dönüşüm projelerine danışmanlık • Turizm yatırım projelerinde yer seçim analizi • Kira bedeli tespiti • En etkin ve verimli kullanım analizi Soru, görüş, öneri, yorum ve gayrimenkulle ilgili danışmanlık ihtiyaçlarınız için bizi arayın. Bizi Arayın Değerlemede Öncü... 444 5 205 GENEL MÜDÜRLÜK İSTANBUL BÖLGE KOORDİNATÖRLÜĞÜ Atatürk Mah. Girne Cad. 11/5 Ataşehir/İstanbul 0 (216) 548 11 26 0 507 430 70 15 0 553 406 96 76 ANKARA BÖLGE KOORDİNATÖRLÜĞÜ Gazi Mustafa Kemal Bulvarı No:52/20 Maltepe/Ankara Demirci İş Merkezi B Blok Kat: 7-8 D: 708-808 Selçuklu / Konya 0 507 614 08 68 - 0 507 430 70 15 0 (332) 238 30 01 www.aartibirgd.com aartibir@aartibirgd.com 0 (332) 238 30 02 İZMİR BÖLGE KOORDİNATÖRLÜĞÜ ANTALYA BÖLGE KOORDİNATÖRLÜĞÜ ŞANLIURFA BÖLGE KOORDİNATÖRLÜĞÜ Gaziosmanpaşa Bulvarı No:87 Koçaş İşhanı Kat:5 No:508 Çankaya/İzmir 571. Sk. HBC İş Merkezi K:2 No:6/9 Muratpaşa/Antalya Atatürk Mah. Atatürk Bulvarı Cebeci İşhanı No:54/33 Haliliye/Şanlıurfa 0 (414) 216 08 66 0 (312) 232 65 67 0 (232) 441 20 41 0 (242) 244 10 39 0 507 614 08 66 0 553 406 96 73 0 544 442 74 46 0 544 442 74 45 KAYSERİ BÖLGE KOORDİNATÖRLÜĞÜ GAZİANTEP BÖLGE KOORDİNATÖRLÜĞÜ TRABZON BÖLGE KOORDİNATÖRLÜĞÜ ISPARTA BÖLGE KOORDİNATÖRLÜĞÜ BURSA BÖLGE KOORDİNATÖRLÜĞÜ Serçe Önü Mah. Ahmet Paşa Cad. Çiçek İş Hanı Kat:4 No:9 D:404 Kocasinan/Kayseri Fatih Mahallesi 24 Nolu Sokak Irmak Apt Zemin Kat Şehitkamil/Gaziantep 0 (342) 322 84 74 0 532 741 15 18 Yalı Mahallesi Kahramanmaraş Caddesi No:188 Kat:2 D:2 Ortahisar/Trabzon 0 (462) 326 17 17 0 532 431 83 97 Çelebiler Mahallesi 112.Cadde No:11 Tuhafiyeciler Sitesi Kat:3 No:162 Merkez/Isparta 0 (530) 696 72 30 0 532 708 08 94 Kırcaali Mah. Kiremitçi Cad. Karakaşgil Plaza Kat:5 No:3 D:507 Osmangazi/Bursa 0 (224) 502 07 18 0 544 442 74 43 0 (352) 438 11 15 0 533 415 45 85
© Copyright 2024 Paperzz