Ne Değişti? Kasım ayına zayıf başlayan piyasalarımızda, dış piyasalardaki güçlü seyre ve petrol fiyatındaki düşüşe istinaden bir süreliğine iyimserliğin hâkim olabileceğinden bahsetmiştik. Bu beklentimiz gerçekleşmekle birlikte, hareketlere ve algılamadaki değişimlere baktığımızda bir düzeltmeden daha fazlası var gibi görünüyor. Bakalım bir şey kaçırıyor muyuz? ABD’den açıklanan veriler aslında bize pek yeni bir şey söylemiyorlar. Cuma günü açıklanan perakende satış verisi beklentileri aştı, keza tüketici güven endeksi de yine beklentilerden oldukça yüksek geldi. Bu durumda son dönemde sıkılıkla yinelediğim cümleyi bir kez daha yazmak dışında bir şey gelmiyor elimden: ABD ekonomisi şahlanıp gitmiyorsa da sağlıklı şekilde toparlanıyor. Bu arada petrol fiyatındaki düşüşün henüz ABD’de tüketime yansımadığını da belirteyim. Burada şu varsayımda bulunuyoruz: Düşen enerji fiyatları, ABD tüketicisi açısından, enerji faturasını ödedikten sonra elinde daha fazla para kalmasına yol açacak ve tarihin tekerrür etmesi ile bu fazlalık tasarrufa değil de tüketime yönelecek. Bu varsayım doğru çıkarsa Aralık ve Ocak ayında açıklanacak ilgili verilerde çok daha ciddi hareketler göreceğiz. “ABD vatandaşı açısından işler güzel, anladık da, bundan bize ne, ne alıp satacağız, onu söyle sen” diyorsunuz, biliyorum. Tamam, ama biraz daha sabredin. Öncelikle ABD’de işlerin güzelleşmesinin bize etkisi birkaç kanaldan olacak, bunu iyice anlamamız lazım. İlk olarak, artık FED’in ilk faiz artışının şakası kalmadı. FED bu verilere rağmen yıl ortası gibi faiz artırmazsa ya bilmediğimiz bir sorun var ya da o tarihe kadar küresel ekonomi o kadar zayıflamış olacak ki FED’in faiz artırımına eli gitmiyor demek. Her iki durumda da piyasalar açısından çok tatsız bir ortamda olacağız demek. Yani artık FED’in faiz artırmaması kötü haber olur. Alın size algılama değişimine bir örnek! FED’in faiz artırımının etkilerini biz o kadar uzun zamandır yazıyoruz, siz de o kadar çok yerden bunları duyuyorsunuz ki, uzun uzun yazmak beyhude olacak. Süper özetle; FED’in faiz artırımı USD açısından olumlu, gelişen ülke kurları açısından olumsuz. Bu ifadeye karşı iki sav var yalnız: FED’in faiz artıracağını Dünya gezegeninde yaşayıp da duymayan kalmadı, yani bu büyük ölçüde fiyatlandı. Fiyatlanmayan ise bunun şiddeti. Yani daha önceki faz artırım süreçlerinde olduğu gibi, her toplantıda 25bps mi artacak, yoksa daha düşük oranlı bir faiz artırımı yapılıp bu da zamana mı yayılacak, bunu henüz bilmiyoruz. Zaman içinde piyasadaki tartışmaların odak noktası buraya kayacak. Faiz artırım sürecinde ABD tahvil faizlerinde bir miktar artış beklenebilir ancak bunun korkulacak bir boyutta olup olmayacağını işte yukarıdaki durum belirleyecek. Yani FED kaynaklı olarak faizler her yerde artacak, bizde faizler patlayacak diye korku senaryoları yazmak için elimizde hiçbir veri yok, sadece korkularımızın bizzat kendisi var. Tahvil piyasamızda faizlerin seyri ile ilgili gayet olumlu olduğumuzu bir süredir paylaşıyorum. Kısa vadede tahvil faizinin düştüğü yer yeni alım için pek cazip değil, ama neticede yılın ilk yarısında oranlarda biraz daha düşüş görebiliriz. Bu nedenle şimdi olmasa bile bir düzeltme görür isek alım tarafında olmanızı öneriyoruz. USD’nin göreli cazibesinin artması TL açısından olumsuz elbette, hatta aynı dönemde TCMB’nin de faiz indirimlerine başlamış olacağı beklentimiz nedeniyle TL’de 2015 içinde 2014’e göre daha zayıf bir seyir beklenmeli. Ancak uyarayım: Şu anki projeksiyonlarımızda TL’de aşırı bir değer kaybı yok, tersine aylık dalgalanmalar olmasına rağmen TL’nin kontrollü değer kaybedeceği bir senaryo ile çalışıyoruz. ABD’de büyümenin güçlenmesi ve FED’in faiz artırması ile borsaların da performansının yine iyi olması beklenebilir, bu durumda bizim borsamızın da 2015 içinde heyecan verici seyretmesi ine makul bir senaryo. Şimdi gelelim bu pespembe tablonun renginin solduğu yerlere… Küresel ekonomide ne ters gidebilir dediğimizde ilk aklınıza gelen yer neresi? Bravo, Avrupa elbette. Yine de hakkını teslim edelim Avrupa’nın, batarken mücadeleden vazgeçmiyorlar: Avrupa Bölgesi’nde Cuma günü açıklanan enflasyon verisi beklentilere paralel idi, üçüncü çeyrek büyümesi ise %0.2 ile %0.1 olan beklentinin üzerinde geldi. Güzel de, Avrupa’da mesele büyüme değil zaten. Sorun, enflasyon beklentilerinin hızla bozulmaya devam etmesi (deflasyon kaygıları) ve AB’nin darmadağın siyasi yapısının daha da bozulup ECB üzerindeki ağır yükü birkaç kat daha artırıyor olması. İşler daha da kötüleşmeden önce ECB’nin mevcut önlemler dışında agresif bir adım atması çok zor. Bu durumda EUR açısından, şu anda gördüğümüz yükselişi, uzun vadeli satış fırsatı olarak görmek lazım. Asya’da da durum farklı değil. Bu sabah her yerde ağlayan Japon kızlar eşliğinde Japonya’nın resesyona girdiği haberleri görüyor olmalısınız. Tamam, belki görmüyorsunuz, ama sorun değil, ben yana koydum. Resim abartılı evet, ama yorumlar da öyle zaten. Teknik olarak bir ekonomi üst üste iki dönem küçülüyorsa ekonomisi resesyona girdi diyoruz. Japon ekonomisinin son 10 yıl için çeyreklik bazda ortalama büyümesi sadece %0.2 olmuş. Doğal olarak da büyüme oranının artı ile eksi arasında defalarca gittiği bir dönemden bahsediyoruz, yani resesyon Japonların yabancı olduğu bir şey değil. Yine de bu durumda hâlihazırda süren parasal genişleme hamlelerinin devamının geleceğini varsayabiliriz. Bu da küresel risk iştahı açısından olumlu elbette. Başka bir sorun var mı ufukta? Tabi ki, Rusya-Ukrayna meselesini unutmayalım. İşin askeri boyutunu geçtik artık, piyasalar da zaten çatışma haberlerine pek bir tepki vermiyorlar uzun süredir. Askeri hikâyelerden ziyade olayların ekonomik sonuçları piyasa açısından çok daha önemli. Rusya, yaptırımlar nedeniyle resesyona doğru giderken, ruble de değer kaybediyor. Bu durumun devamı hakkında size bir ipucu vereyim: Hafta sonu yapılan G20 zirvesine dair haberlere baktınız mı? Putin’e karşı takınılan tavır gayet açık. Hoş, Putin de zirveye 4 savaş gemisi eşliğinde gelerek “umurumda değilsiniz” mesajı verdi. Sırf bunlara bakarak bile işlerin (en azından ekonomik anlamda) burada kalmayacağını varsayabiliriz. Gördüğünüz gibi aslında pek bir şey kaçırmıyoruz. Demek ki bunların dışında bir şey var, ki o da yine petrol: Son haftalarda piyasalardaki en önemli değişim, petrol fiyatındaki düşüşün hızlanması oldu. Bu düşüş ile birlikte birçok kurumun Türkiye için cari açık hesaplarını değiştirdiklerini gördük, işte bu da özellikle bizim açımızdan piyasalarımızdaki iyimserliğin temel kaynağı. Şurası açık ki petrol fiyatında anlamlı bir yükseliş görmedikçe, bu algılama bizi desteklemeye devam edecek. Bu açından 27 Kasım’daki OPEC toplantısı bizim açımızdan çok daha önemli artık. Olası bir üretim kısıntısı haberi, algılamayı bir kez daha değiştirip, bizi normalden çok daha fazla etkileyebilir. Güzel bir hafta geçirmeniz dileklerimizle… Tufan Cömert Direktör/Strateji Garanti Yatırım Araştırma tcomert@garanti.com.tr www.garantiyatirim.com.tr Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Veri ve grafikler güvenirliliğine inandığımız sağlam kaynaklardan derlenmiş olup, yapılan yorumlar sadece GARANTİ YATIRIM MENKUL KIYMETLER A.Ş.’nin görüşünü yansıtmaktadır. Bu bilgiler ışığında yapılan ve yapılacak olan ileriye dönük yatırımların sonuçlarından Şirketimiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Ayrıca, Garanti Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş.'nin yazılı izni olmadıkça içeriği kısmen ya da tamamen üçüncü kişilerce hiç bir şekil ve ortamda yayınlanamaz, iktisap edilemez, alıntı yapılamaz, kullanılamaz. İleti, gönderilen kişiye özel ve münhasırdır. İlave olarak, bu raporun gönderildiği ve yukarıdaki açıklamalarımız doğrultusunda kullanıldığı ülkelerdeki yasal düzenlemelerden kaynaklı tüm talep ve dava haklarımız saklıdır.
© Copyright 2024 Paperzz