28.11.2014 cuma - Milas Medya Arşivi

ISSN 1307-6124
www.milasmedya.com
Sayı: 10352
28.11.2014 Cuma
sayfa 2’de
Yıl: 65
İl il orman
yangınlarının haritası
sayfa 5’te
Türkiye’de geçtiğimiz yıl çıkan 3 bin 755 orman
yangınında 11 bin 456 hektar ormanlık alan kül
oldu. En fazla orman yangını Antalya, Muğla
ve İstanbul’da çıkarken, Balıkesir, Hatay ve
Antalya ise en fazla orman alanı yanan iller
oldu. 4 ilde ise orman yangını çıkmadı.
Gıda teröristlerine dikkat
Yiyecek Maddeleri Yapanlar ve Satanlar
Esnaf Odası Başkanı Güven Akarken,
esnafı gıda teröristlerine karşı dikkatli
olmaları yönünde uyardı.
Fiyatı: 75 Krş. (KDV Dahil)
Kurucusu: Turgut Dizdar
Sessiz katile
dikkat!
Baca gazı kaynaklı karbonmonoksit zehirlenmelerine dikkat çeken Milas Toplum
Sağlığı Merkezi Sorumlu Hekimi İlyas Türk, ‘sessiz katil’ olarak nitelendirilen
karbonmonoksitin yarattığı tehlikelere karşı uyarılarda bulundu.
Özellikle kış aylarında
artan soba ve şofben kullanımı, güneybatıdan esen
lodos ve tedbirsizlikle birleşince ölümlere sebep
oluyor. Her kış yaşanılan
ölümcül tehlikeye dikkat
çeken Milas Toplum Sağlığı Merkezi Sorumlu Hekimi İlyas Türk; sessiz katil
olarak isimlendirilen karbonmonoksit zehirlenme-
leri konusunda açıklamalarda bulundu. Ülkemizde
her yıl onlarca kişinin karbonmonoksit gazı ile zehirlendiğine vurgu yapan
Doktor Türk; “Karbonmonoksit renksiz, tatsız, kokusuz, yanıcı zehirli bir
gazdır. Bu yüzden de fark
edilmesi zor olup 'sessiz
katil' olarak da adlandırılabilir. Bu nedenle, zehirlenmeleri de çok ağır ve
öldürücü olur. Havagazı,
kömür vb. ısıtma amacıyla kullanılan her tür soba
ve ocakta yanma sırasında
oluşur.
Karbonmonoksit
zehirlenmeleri sıklıkla; kapalı ortamlarda açık ocaklar, bacası çekmeyen soba,
şofben, bacasız gaz sobalarında yakıtın iyi yanmaması nedeni ile meydana
gelir. Kapalı bir ortamda
15-20 dakika çalıştırılan
bir aracın egzozundan çı-
kan karbonmonoksit de
öldürücü düzeylere ulaşabilir. Karbonmonoksit,
vücutta her yere kolayca
geçebilir, kanda bulunan
ve oksijen taşıyan hemoglobinlere kolayca bağlanarak, oksijen alımını engeller, zehirlenme ve ölüme
neden olur. Bu nedenle bu
gazla zehirlenme çok kolaydır.” dedi.
“KARBONMONOKSİT
ZEHİRLENMESİNİ
GRİPLE
KARIŞTIRMAYIN!”
Vücuda solunum yoluyla alınan karbonmonoksitin hücrelerde oksijen
açığı oluşturarak, kalp ve
beyin gibi hayati organlarda ciddi hasarlara yol açtığını anlatan Türk, zehirdevamı 3’te
lenme...
sayfa 8’de
Fotoğraf sanatına
ilgi büyüyor
Milas Halk Eğitimi Merkezi, ‘Temel Fotoğraf Eğitimi’
kurslarına ara vermeden devam ediyor. Fotoğraf
kursiyerleri, açılan iki ayrı kurs ile yeni dönem
eğitimlerine başladı.
3’te
BBP’li Akın, Yatağan
işçisine destek çıktı
Büyük Birlik Partisi Muğla İl Başkanı Harun
Akın, Yatağan Termik Santrali kömür
işletmelerinin özelleştirilmesine ilişkin yaptığı
basın açıklamasında hükümetin özelleştirme
politikalarını sert bir dille eleştirdi.
Çalışanın maaşına
devlet garantisi
İŞKUR bünyesindeki fon, maaşını alamayan
işçilerin 3 aylık ücretini ödeyerek, şirketi
zora düşen ya da iflas eden çalışanların
maaşını devlet garantisi altına alıyor. 3’te
www.mentesegazetesi.comwww.milasmedya.com www.mentesegazetesi.comwww.milasmedya.com www.mentesegazetesi.comwww.milasmedya.com
2
28.11.2014
En Yüksek:
En Düşük:
İsmet Paşa Mh.
Atatürk Bulvarı
No:38/A Milas
0 252 513 55 05
19o
6o
Türkiye’de geçtiğimiz yıl çıkan 3 bin
755 orman yangınında 11 bin 456
hektar ormanlık
alan kül oldu. En
fazla orman yangını
Antalya, Muğla ve
İstanbul’da çıkarken, Balıkesir, Hatay ve Antalya ise
en fazla orman alanı yanan iller oldu.
4 ilde ise orman
yangını çıkmadı.
Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’de 2013 yılında 3 bin
755 orman yangını meydana geldi. Orman yangınlarında 11 bin 456 hektar
orman yandı. Diğer bir
deyişle 114 milyon 560
bin metre kare orman kül
oldu.
EN FAZLA YANGIN
ANTALYA'DA
Yangın sayısına göre en
fazla orman yangını 322
ile Antalya’da gerçekleşti.
Antalya’yı 305 ile Muğla, 243 ile İstanbul izledi.
Diğer iller ise şöyle; İzmir
208, İçel 155, Ankara 152,
Manisa 137, Kahramanmaraş 118, Adana 116,
Kastamonu 113, Hatay
100, Denizli 95, Kütahya
90, Aydın 89, Bursa 89,
Karabük 68, Balıkesir 64,
Osmaniye 59, Burdur 57,
Uşak 51, Tokat 50, Bolu
50, Eskişehir 48, Isparta
47, Afyon 46, Konya 45,
ÖNEMLİ TELEFONLAR
NAMAZ VAKİTLERİ
Karadeniz
Eczanesi
GÜNEŞ
ÖĞLE
06:50 12:02
İKİNDİ AKŞAM
YATSI
14:39
18:22
17:03
İl il orman yangınlarının haritası
Kocaeli 44, Çorum 41, Karaman 39, Adıyaman 36,
Gaziantep 36, Sakarya 34,
Çanakkale 33, Samsun 33,
Sinop 33, Kırıkkale 31,
Bingöl 29, Yozgat 27, Trabzon 24, Bilecik 21, Ordu
21, Çankırı 21, Amasya
20, Mardin 19, Kırşehir
17, Kayseri 17, Giresun
16, Ş.Urfa 16, Zonguldak
16, Diyarbakır 15, Malatya 15, Sivas, 13, Elazığ 13,
Rize 12, Niğde 12, Bartın
11, Kırklareli 10, Düzce 9,
Edirne 9, Tekirdağ 9, Ak-
saray 8, Şırnak 7, Siirt 7,
Artvin 7, Yalova 7, Erzurum 7, Kars 6, Hakkari 6,
Kilis 6, Ardahan 5, Gümüşhane 5, Tunceli 4, Erzincan 3, Bitlis 3, Batman 2,
Nevşehir 2, Muş 1.
EN FAZLA YANAN
ALAN BALIKESİR'DE
Verilere göre en fazla
alanın yandığı yer ise Balıkesir oldu. En fazla alanın yandığı iller sıralama-
sında Balıkesir bin 812,26
hektar, Hatay bin 471,10
hektar, Antalya bin 312,20
hektar,
Muğla
640,76
hektar, Osmaniye 605,42
hektar, Manisa 559,42
hektar, Çanakkale 538,07
hektar, İçel 509,17 hektar,
Aydın 330,47 hektar, İzmir 303,13 hektar, Adana
295,5 hektar, Bursa 282,18
hektar, Bilecik 235,52 hektar, Adıyaman 123,02 hektar, Konya 120,9 hektar,
Trabzon 119,87 hektar,
Çorum 97,12 hektar, Eski-
şehir 93,16 hektar, Diyarbakır 89,9 hektar, Tokat
84,65 hektar, Afyon 82,76
hektar, Denizli 82,01 hektar, Yozgat 80,5 hektar,
Ankara 78,44 hektar, Kocaeli 77,24 hektar, Mardin 72,1 hektar, Kütahya
71,58 hektar, Bolu 63,88
hektar,
Kahramanmaraş
58,76 hektar, Amasya 53,3
hektar, Kırşehir 53,11 hektar, Karaman 52,29 hektar,
Burdur 51,64 hektar, İstanbul 50,46 hektar, Karabük 48,06 hektar, Samsun
44,45 hektar, Rize 40,99
hektar, Uşak 40,07 hektar,
Sinop 39,84 hektar, Ordu
39,84 hektar, Sakarya
39,28 hektar, Aksaray 39,1
hektar, Giresun 38,15 hektar, Kastamonu 36,99 hektar, Niğde 36,55 hektar,
Kayseri 34,47 hektar, Ardahan 33,5 hektar, Şırnak
31,5 hektar, Şanlıurfa 30,5
hektar, Siirt 30,37 hektar,
Sivas 30 hektar, Bingöl
24,9 hektar, Isparta 24,75
hektar, Gaziantep 21,61
hektar, Kırıkkale 20,1 hektar, Artvin 19,5 hektar,
Çankırı 17,4 hektar, Düzce
14,78 hektar, Yalova 14,7
hektar, Kırklareli 13,81
hektar, Batman 11 hektar,
Elazığ 10,9 hektar, Malatya 9,7 hektar, Erzurum 8,1
hektar, Kars 8,1 hektar,
Zonguldak 8,06 hektar,
Edirne 6,7 hektar, Bartın 6,54 hektar, Erzincan
5,7 hektar, Tekirdağ 5,63
hektar, Gümüşhane 5,55
hektar, Nevşehir 5 hektar,
Hakkari 2,9 hektar, Bitlis
2,2 hektar, Kilis 2 hektar,
Tunceli 1 hektar, Muş 0,3
hektar.
HİÇ YANGIN
ÇIKMAYAN İLLER
Türkiye’nin her tarafı
cayır cayır yanarken, 4 il
ormanlarını korumayı başardı. Van, Ağrı, Iğdır ve
Bayburt geçtiğimiz yıl orman yangını çıkmayan iller oldu.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığından Bodrum'da dev satış!
T.C. Başbakanlık
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Yalıkavak Gökçebel'de
bulunan denize
sıfır konumdaki
toplam 396 dönümlük, Yat limanı,
turizm tesisi ve
konut imarlı 6 ayrı
parseldeki Maliye
Hazinesine ait araziyi satışa çıkardı.
Başbakanlık Özelleştirme İhalesi Başkanlığının
web sitesinden yapılan
ihale duyurusunda, 5 Milyon lira geçici teminat bedeliyle ihale edilecek ara-
zinin, 4046 sayılı Kanun
hükümleri
kapsamında
"satış" ve "işletme hakkı
verilmesi" yöntemleriyle
özelleştirileceği açıklandı.
İhaleyle, Gökçebel köyü
sınırları içerisinde bulunan 940, 941, 943, 947
ve 948 parsel numaralı
toplam 332.127,93 m2
yüzölçümlü arsanın satışı, Yat Limanı imarlı 942
parsel numaralı 63.404,96
m2 yüzölçümlü arsa ile ön
kısmında bulunan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki deniz yüzeyi, kıyı,
dolgu ve mendirek alanının işletme hakkının verileceği açıklandı. Yapılan
açıklamada pazarlık usulü
ile gerçekleştirilecek ihalenin, ihale komisyonunun
gerekli görüldüğü takdir-
de, pazarlık görüşmesine
devam edilen teklif sahiplerinin katılımı ile açık artırma suretiyle sonuçlandırılabileceği belirtiliyor.
Satış duyurusunda ihaleye
katılabilmek için ihale konusu varlık için İhale Dokümanı alınması ve tekliflerin İdarenin Ziya Gökalp
Caddesi No: 80 Kurtuluş/
Ankara adresine son teklif
verme günü olan 22 Aralık
2014, saat 17:00’ye kadar
elden teslim edilmesinin
zorunlu olduğu bildiriliyor. Özelleştirme İdaresine ait http://www.oib.gov.
tr/ internet adresinde yayınlanan duyuruda araziye ait tüm detayların yer
aldığı bilgiler verilirken,
1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları bulunan
6 ayrı parsel üzerinde
235,915.10
metrekare
alanda konut, 96,212.83
metrekare alanda turizm
tesisi, 63,404.96 metrekarelik alanda ise Yat Limanı
yapılabileceği belirtiliyor.
İlanda Özelleştirme işlemlerinin her türlü vergi,
resim, harç ve KDV’den
muaf olduğuna dikkat çekilirken ilgililerin 0 312
585 84 52/0312 585 84 54
numaralı telefonlardan ve
www.oib.gov.tr
adresinden ihaleye ilişkin bilgi
alabilecekleri belirtiliyor.
İsteklilerin 5 Milyon lira
geçici teminat bedeliyle
katılabilecekleri ihale sonrasında arazi satış bedelinin 250-300 Milyon Lira
arasında olması bekleniyor.
MİLAS’TA HALİ HAZIRDA İŞLEYEN,
KOMPLE HAZIR MUTFAK VE
MARANGOZ İMALATHANESİ DEVREN
SATILIKTIR. SHOWROOM TEŞHİR
ÜRÜNLERİDE VERİLECEKTİR.
4 YAŞINDAKİ OĞLUMA
EVİMDE BAKACAK 35-50
YAŞLARINDA BAYAN
BAKICI ARANMAKTADIR
Tel : 0 533 398 08 06
Tel : 0 539 651 85 92
Kaymakamlık
Cumhuriyet Savcılığı
512 10 01
512 14 67
Garnizon Komutanlığı
Jandarma Komutanlığı
Emniyet Müdürlüğü
Askerlik Şubesi
Milas Belediye Başkanlığı
523 03 02
512 68 28
512 10 05
512 10 52
512 10 25
Ören Belediyesi
Güllük Belediyesi
Selimiye Belediyesi
Bafa Belediyesi
Beçin Belediyesi
532 26 47
522 21 00
542 21 53
543 61 71
515 04 01
Milas Bld. Zabıta Amirliği
Bölge Trafik D.İ. Amirliği
512 12 81
515 07 77
Toplum Sağlığı Merkezi
Milas Devlet Hastanesi
1 No’lu Aile Sağlığı Merkezi
2 No’lu Aile Sağlığı Merkezi
512 50 27
512 10 07
512 13 00
513 36 43
Basın ve Hakla İlişkiler
513 26 00
Elektrik Arıza
Su Arıza
Telefon Arıza
444 41 86
512 10 53
121
155
156
110
177
Polis İmdat
Jandarma İmdat
İtfaiye
Orman Yangın
Milas Hava Limanı
Vergi Dairesi
İlçe Tarım Müdürlüğü
Muğla Barosu
523 01 01
512 12 005
512 11 80
214 13 47
Metro Otobüs İşletmesi
Pamukkale Otobüs İşletmesi
Kamil Koç
512 10 71
512 48 35
513 58 86
Bilinmeyen Numaralar
11811
Kemerköy
532 36 00
532 26 67
532 26 55
522 26 56
TKİ Yeniköy
558 02 93
Yeniköy Elektrik
Ahmet Gazi Öğrenci Yurdu
558 02 90
515 01 97
0 505 443 90 92
Yerel Süreli Yayın Günlük Siyasi Gazete
Yıl: 65 Sayı: 10352 28.11.2014
KURULUŞ 1949
İmtiyaz Sahibi
: N&D Yayıncılık Reklam Organizasyon Basın
Tanıtım Hizmetleri Paz. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Nazmi DOĞRU
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü : Gülçin SARIKAYA
Sayfa Editörü
: Yunus Emre DEMİRTAŞ
Genel Yayın Yönetmeniİnternet Editörü
: Nil AZAKLI
Muhabirler : Mustafa EMRE, Bülent AKMAN
İdare Adresi
: Hacıilyas Mahallesi Kadıağa Cad. No: 15 (Türk Hava Kurumu Üstü) MİLAS
Telefon: 513 13 13
e-mail: milasmedya48@hotmail.com
Baskı: MİLBASSAN - Milas Basım Sanayi
Tel: 513 25 25 - 513 35 35
İlan Tarifesi
: Resmi İlan Sütun Santimi: 8.90 TL.dir. KDV oranları gazete aboneligi için %1, diğer ilanlar için %18’dir.
Abone Ücretleri: Yıllık: 200.00 TL. - 6 Aylık: 125.00 TL - Posta Gideri
Dahil Abone ücretleri: Yıllık: 300.00 TL - 6 Aylık: 200.00 TL - ISNN
1307- 6124 Gazetemiz Basın Yayın Meslek İlkelerine Uymaya Söz
Vermiştir. Gazetemiz ve Eklerinde Yayınlanan Yazılar, Haber ve
Fotoğraf Kaynak Gösterilerek Kullanılabilir. Yazıların Sorumluluğu
Yazarlarına Aittir.
28.11.2014
3
Sessiz katile dikkat!
1. sayfadan devam
...belirtilerinin grip belirtileri ile karıştırılabileceğinin altını
çizerek şunları aktardı; “Oksijen yetersizliği nedeniyle deride
kırmızılaşma, kısa soluk alma,
göğüste sıkışma, halsizlik, baş
ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma, rehavet çökmesi,
göğüs ağrısı, kaslarda halsizlik
ve genel halsizlik, bilinç kaybı
oluşur. Ancak karbonmonoksit
zehirlenmesi ile grip belirtileri
arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır. Hayatımızı korumak
için bu farklılığı bilmeniz çok
önemlidir. Gripten farklı olarak
korbonmonoksit zehirlenmesinde ateş görülmemektedir. Genel bir halsizlik hissetmenize
rağmen, bu halsizlik, gripteki
gibi kaslarda ağrılı şekilde olmamaktadır. Karbonbomonoksit
zehirlenmesinin belirtileri bazen
görülür bazen kaybolur, bazı zamanlarda ve yerlerde diğer zamanlara nazaran daha şiddetli
olabilir. Grip belirtileri ise hastalık geçene kadar devam eder.
Karbonmonoksit zehirlenmesinin belirtilerine karşı uyanık olmak önemlidir. Özellikle karbon
içeren yakıt veya ekipmanları
kullanan kişilerin çok uyanık
olması gerekmektedir. Eğer ailenin bütün üyelerinde benzer
belirtiler görülürse, bu durum
hayatidir ve acilen yardım istemek gereklidir.”
“KÜÇÜK ÖNLEMLER
HAYAT KURTARIR”
Korbonmonoksit zehirlenmesinden korunmak için, evin içinde ve civarında alınması gereken birçok önlem bulunduğunu
aktaran Türk, küçük önlemlerin
hayat kurtardığını ifade ederek
şunları kaydetti; “Kullandığınız
soba, ocak, gazlı ısıtıcılar, fırın,
şömine gibi bütün yanmalı aletleri sertifikalı ve eğitimli profesyonellere düzenli olarak kontrol
ettirin. Düzenli olarak baca deliğini kontrol edin ve havalandırmanın yeterli olduğundan ve
yanan gazın rahat bir şekilde dışarı verildiğinden emin olun. Dumanını dışarı veren araç gereç
Fotoğraf sanatına ilgi büyüyor
seçin. Bu aletleri daima kullanım kılavuzlarına göre kullanın.
Yanma esnasında gerekli olduğu
durumlarda kapı ve pencereleri açarak havalandırın. Kontrol
edilmemiş ve havalandırması
olmayan ısıtıcıların bulunduğu
odalarda uyumayın. Dumanın
hızlıca birikeceği kapalı yerlerde
herhangi bir yakıtla yanan araç
gereç kullanmayın. Oturduğunuz ve uyuduğunuz yere yüksek
standartlarda Karbonmonoksit
(CO) detektörü monte ettirin. Bu
detektör yüksekte veya tavanda
olmalı, çünkü CO hızla yükselir.
Karbonmonoksit zehirlemesinin
belirtileri ve yapılması gerekenler hakkında bilgi sahibi olun.
Arabanızı motoru çalışırken garajda bırakmayın.”
Milas Halk Eğitimi
Merkezi, ‘Temel Fotoğraf Eğitimi’ kurslarına
ara vermeden devam
ediyor. Fotoğraf kursiyerleri, açılan iki ayrı
kurs ile yeni dönem
eğitimlerine başladı.
Fotoğraf eğitimi konusunda
açtığı kurslarla fotoğrafa meraklılarına hizmet veren Milas Halk
Eğitimi Merkezi, yeni dönem
kurslarının açılışını yaptı. 96 saatlik teori ve uygulama eğitimini
kapsayan kursa gösterilen büyük ilgi dikkat çekti.
Kurs eğitmeni ve gazeteci
Volkan Yıldız, fotoğraf sanatına
olan ilginin günden güne arttığına dikkat çekerek; “Günümüzde
her çeşit bütçeye uygun fotoğraf
makinelerine ulaşılabilmesi ve
artan sosyal medya kullanımı fotoğraf sanatına olan ilgiyi de do-
laylı yoldan arttırdı. Milyonlarca
kişi cep telefonu ya da fotoğraf
makineleriyle çektikleri görüntüleri sosyal medya aracılığı ya
da organize edilen sergilerde
paylaşıyor ve bu paylaşımlarında artık estetik kaygılar taşımaya başladılar. Bu kaygılar doğal
olarak fotoğraf eğitimi ihtiyacını
doğurdu. Kurslarımıza artan ilgi
dikkat çekiyor.” dedi.
“FOTOĞRAF; DÜNYAYA
BAKIŞINIZI DEĞİŞTİRİYOR”
Temel Fotoğraf Eğitimi alan
kursiyerlerin öncelikle yaşadıkları çevreye sonra da dünyaya
olan bakışlarının değiştiğini belirten Yıldız; “Fotoğraf insana
farklı bakış açıları kazandırıyor.
Gerek teknik gerekse kompozisyon bilgisi kazanan kursiyerlerimizde de bu değişimi gözleyebiliyoruz. Algıda seçicilik
yaşamaya başlayan kursiyerlerin fotoğraf sanatıyla birlikte,
modern yaşamın stresinden de
uzaklaşmaları kurslarımıza olan
ilgiyi artırıyor.” diye konuştu.
Çalışanın maaşına devlet garantisi
İŞKUR bünyesindeki
fon, maaşını alamayan
işçilerin 3 aylık ücretini ödeyerek, şirketi
zora düşen ya da iflas
eden çalışanların maaşını devlet garantisi
altına alıyor.
İşyerlerinin mali anlamda sıkıntıya düşmesi, çalışanlarını da
doğrudan etkiliyor. Çalışanlar
maaş alamama durumuyla karşı
karşıya kalabiliyor. Ancak çalışanlar çaresiz değil. Şirketi zora
düşen ya da iflas eden çalışanların imdadına devlet yetişiyor,
Ücret Garanti Fonu devreye giriyor. Çalışanlar için, görev yaptığı şirket iflas eder ve kapanma
durumuna gelirse, belirsizlik ortaya çıkıyor. Şirketin çalışanının
alacağını ödeme imkânı ve ihtimali ortadan kalkıyor. İşverenin
ücretleri ödeyemeyecek duruma
düşmesi, iflas etmesi ya da iflas
ertelemesi istemesi gibi hallerde
çalışanın imdadına Ücret Garan-
ti Fonu yetişiyor.
SON 1 YIL ŞARTI
Zordaki işyerinde son 1 yıldır
çalışıyor olanlar, İŞKUR bünyesindeki Fon'a başvuru yaparak,
3 aylık maaşlarını kesinti olmadan alabiliyor. Geriye doğru
ücretler verildiği için de çalışanın o firmayla iş sözleşmesinin
sürüp sürmediğine bakılmıyor.
Yani işten ayrılmış olunsa da,
alınamayan ücretleri devlet ödüyor. İşverenin düştüğü durumla
ilgili belgeleri (haciz tutanağı,
iflas kararı, mahkemenin verdiği
iflas erteleme kararı ve alacak
belgeniz gibi) İŞKUR'un ilgili
birimine götüren çalışanlar, başvurduğu ayın sonuna kadar net
ücretini alıyor.
ÜST SINIRA DİKKAT!
Yüksek ücret alanlar için bu
fonda bir sınır da var. 5510 sayılı
Kanun'un 82. Maddesi gereğince, asgari ücretin 6.5 katından
fazla olamıyor. Asgari ücret düşünüldüğünde de bu rakam brüt
7 bin 371 liradır. Yani günlük kazanç üst sınırı 245.7 lira.
4
28.11.2014
SİNANSAL
Sinan KIYANÇ
Milas Türküleri
Türküler bu toprağın sesidir; nefesidir. Onlar olmasa
sanki bizlerde olmayacakmışız gibi gelir bana. Onlarla var
olmuşsuz. Her türkü başka diyarlardan olsa da ortak duygulara seslenir. Gönül teline dokununca başka diyarlara
götürür. İşte tüm bunlar Türkülerin ne kadar güçlü olduğunu, ne kadar bizden olduğunu gösteriyor. Kimine göre
modern zaman türküler için bir tehlike olarak görünse de
biz var oldukça türküler, türküler var oldukça bizlerinde
var olacağını düşünüyorum.
Bir yeri tanımak istiyorsanız oranın türkülerine bakın.
Onlar size bu topraklardaki sırları anlatır derler. Ben de
bu söz üzerine bu hafta sizlere belki bildiğiniz; belki de
ilk kez duyacağınız Milas Türkülerinden birkaçını yazacağım. Bu türküler birçok akademik araştırmada da yer bulmuş türkülerdir. Muğla bu bakımdan Anadolu’nun diğer
köşeleri gibi zengindir. Bu nedenle tüm Muğla Türküleri
ya da tüm Milas türkülerini burada yazmak imkânsız bu
nedenle bu türlülerden örnekler seçtim. İlki hüzünlü bir
aşk hikayesini konu edinen “Hayıtlı’dan çıktım da imanım” türküsüdür.
Hayıtlı’dan çıktım da imanım
Vardım Oluklu yanına
Oluklu’da üç cana kıydım
Hemen döndüm ardıma
Aldım tüfeği elime a canım
Çıktım keklik avına
Keklik avı değil a canım
Çıktım İnsan avına…
Bir başka türkü de; 1946 yılında Milas’ın en güzel kızlarından olan Yüksel’in başına gelen amansız olayı konu
alan “Şu Milas’ın İçinde” türküsüdür. İbrahim aşkına cevap bulamadığı Yüksel’i öldürür ardından intihar eder.
Bu iki gencin başından geçen bu elem olayın üzerine yakılmış bir türküdür.
Şu Milas’ın içinde bir tek ben güldüm
Goncalarım açmadan soldum büküldüm
Gençliğime doymadan yar için öldüm
Hazan yaprağı gibi birden döküldüm
Gönül verdiğim kızın adı Yüksel’di.
Can verirken feryadı arşa yükseldi
Kabahat ne ondaydı ne bendeydi
Alnımıza yazılmış bu bir eceldi.
Düğünlerde seslendirilen Türküler Anadolu’da önemli
bir yer tutar. Bu türkülerden en içten olanı ise Kına gecesinde seslendirilen türkülerdir. Bu türkülerde Gelin
Anasını ağlatmak adettir. Gelin ve Anasının ağlamalarına
neden olan bu türkülerden birisi ise Yatağan ve Milas çevresinde söylenen “Kına Havası”dır.
Kınasını kardım tasta
Oğlan evi pek havasta
Kızın evi kara kara yasta
Her anam, hey anam, hey anam,
Kızınız gidiyor nazınız gidiyor
Bu gün akşam son, yarın akşama…
Bir başka türkünün maalesef adı bilinmiyor. TRT kaynaklarında Milas türküsü olarak yer bulan bu türkünün
satırları şöyle:
Bir tepeden bir tepeye ün olur kadın ün olur
Herkes sevdiğine yanar kül olur kadınım kül olur
Bir tepeden bir tepeye atıldım kadınım atıldım
Atıldım da aman aman alaylara katıldım kadınım katıldım.
Milas türküleri diye başladığımız bu yazıda “Bodrum
Hâkimi”, “Deniz Üstü Köpürür” ve “Ormancı” türkülerini de anmadan edemeyeceğim. Bu türkülerin sadece
Muğla için değil tüm memleket için son derece önemli bir
yeri vardır. Son türkümüz ise bir “Ağıt” Milas’a ait olan bu
ağıt aşağıda verilmiştir.
Susuz derelerde kavak mı biter
Oğlansız evlerde duman mı tüter
Testilerimi susuz bıraktın
Evimi öksüz bıraktın
Bahçelerde kerdime
Kimlere dökeyim derdimi
Assı bostan ektim bitmedi
Benim başım küçükten gülmedi
Bu türkülerin tamamının bir hikâyesi var. Bazı türkülerin birden fazla hikâyesi bulunmaktadır. Bu nedenler her
türkünün ardından o türküyü var eden kocaman yürekler
bulunmaktadır. Türküler bize sadece dünü değil, bugünü
ve yarını anlatır. Bize bizi anlatır. İnsanı anlatır. Yukarıda verdiğim bir avuç türkünün devamını okumak isteyenler Ümral Deveci’nin “Deniz Üstü Köpürür” kitabını
mutlaka edinmeli. Kütüphanenizde mutlaka bulunması
gereken kitaplardan biri olduğu düşüncesindeyim. Bence
şimdi en sevdiğiniz türküyü bir kez daha dinleyin. Bakın
size mutlaka yeni bir şeyler söyleyecektir. Söyleyecekleri
hiç bitmesin türkülerimizin.
AK Parti Yatağan
İlçe Başkanlığı’nın
17 Aralık 2014 tarihinde yapılacak
olan genel kurulu
için başkanlığına
aday olduğunu açıklayan Mustafa Şahbaz, İl Başkanlığı’ndan gelen “Partiye
almayın” talimatı
nedeniyle adaylığını parti binasının
önünde açıkladı.
2003-2008 yılları arasında 2 dönem AK Parti
Yatağan İlçe Başkanlığı
görevini yürüten Mustafa
Şahbaz, parti binası önünde yaptığı basın açıklamasıyla, partinin 17 Aralık
2014 tarihinde düzenleyeceği ilçe kongresinde başkanlığa aday olduğunu
açıkladı.
Kendisinin görevde olduğu 2004 yılında partinin Yatağan’da 3 bin üyesi
olduğunu ifade eden Şahbaz, buna karşılık 2004
seçimlerinde 3 belde belediye başkanlığı, 2 il genel
meclisi üyeliği ve 10 bin
600 oy kazandıklarını söyledi.
Parti binasına almadılar,
adaylığını kapının önünde açıkladı
Elde
ettiği
başarıyı
“Ben değil, biz” anlayışıyla bağdaştıran Şahbaz,
“Bu başarıda, başta yönetim kurulu üyeleri, belediye başkanları, yönetimleri, köy temsilcileri, belde
temsilcileri, köy delegeleri
velhasıl tüm üyelerimizin
katkısı
büyüktür.Bunun
bilincindeyiz” şeklinde konuştu.
2004 yılında alınan oy
sayısıyla bugün alınan oy
sayısının arasında herhangi bir artış yaşanmadığını
belirten Şahbaz, yaptığı
konuşmada, şöyle konuştu:
“2014 seçimlerine baktığımızda hala oyumuz 10
bin 500’lerde. Oysa üyemiz 7 bin civarında. Bir
üye bir kişiyi getirse bu
14 bin oy demektir. Teşkilat çalışmış ama netice
alamamıştır. Teşkilatta bir
eksiklik var bu da, iletişim
eksikliği olsa gerek. Aday
olmam konusunda birçok
arkadaş ısrarcı oldu ve
beni ikna ettiler. Bugün
itibariyle 14 Aralık 2014
ilçe kongresinde tekrar AK
Parti Yatağan İlçe Başkanlığı’na adayım. Tüm delegelerimizin
desteklerini
bekliyorum.”
İl Başkanı Öztürk’ün
talimatıyla içeri
alınmadı!
AK Parti Yatağan İlçe
Başkanlığı’nın 17 Aralık
2014 tarihinde yapılacak
olan genel kurulu için aday
tanıtım toplantısına katılan AK Parti Muğla İl Başkanı Nihat Öztürk, Mustafa Toksöz ismi üzerinde
uzlaşı sağlandığını ve tek
adayla gidilecek olan seçimde, Toksöz’ü desteklediklerini açıklamıştı.
Edinilen bilgilere göre,
Toksöz’ün adaylığının açıklanmasının ardından Mustafa Şahbaz’ın da adaylığını açıklamak üzere ilçe
başkanlığına geldiği, fakat
parti kapısının kitli olması
nedeniyle açıklamasını kapının önünde yaptı.
Yatağan ilçe kongresi
de dahil olmak üzere tüm
kongrelere tek adayla gideceklerini tüm konuşmalarında vurgulayan AK
Parti İl Başkanı Nihat Öztürk’ün, İl Yönetim Kurulu Yatağan Koordinatörü
Ertuğrul Gümüş’e talimat
vererek Yatağan’a gönderdiği ve Şahbaz’ın parti binasında açıklama yapmasını engellediği öğrenildi.
ruz Fethiye de halkımızın
organ bağışı konusunda
biraz daha duyarlı olmalarını istiyoruz.”dedi.
Fethiye İlçe Sağlık Müdürü Uğur Çomak da yapılan davranışın örek teşkil edeceğini belirterek,
“AKUT birimini ben her
zaman bizim sağlık kuruluşumuza yardımcı olan
bir dernek olarak görüyorum. Yapmış oldukları bu
anlamlı davranış toplumlara da örnek olacak bir
davranış. İl Sağlık Müdürlüğümüzün bünyesinde bu
senenin 9. ayları gibi organ bağışı kampanyasına
el attık. Hakikaten konu
ile ilgili çok ciddi oranda
bir cevap aldık. Elimizdeki
verilere göre iller bazında Türkiye genelinde 3.
durumdayız. İllerin nüfus
ortalamalarına
bakıldığı
zaman ise Muğla Türkiye
1. konumunda. Biz Sağlık Müdürlüğü olarak bu
konuda bu işe el attığımızı düşünüyoruz. Fakat bu
kadarla yetinmeyeceğiz.
Organ bağışı sıralamasında İstanbul 15 Bin civarlarında organ bağışı, İzmir
‘de 11 Bin kişinin bağış
yaptığı ve ilimiz Muğla’da
ise yaklaşık 8 Bin kişinin
bağış yaptığını görüyoruz.
Diğer illerdeki yüzdelik
oranına bakılacak olunursa hakikaten Muğla çok
güzel rakamlara ulaşmış
durumda. Fethiye İlçemizde ise bu sayı Muğla’nın
dörtte biri olan Bin 800
civarlarında organ bağışı
yapılmış.” dedi.
Fethiye organ bağışında birinci
Birçok operasyonlara imza atan Akut
ekipleri bu kez sosyal bir etkinlik daha
gerçekleştirerek
herkesi organ bağışı
yapmaya davet etti.
Akut ekipleri İlçe Sağlık Müdürü Dr. Uğur Çomak’ı ziyaret ederek organ bağışında bulundular,
ekiplerin organ bağışı yapmalarının ardından ortaya
çıkan rakam ise Fethiye
adına sevindirici. Organ
Bağışı sıralamasında Muğla Türkiye genelinde 3.
sırada Fethiye ise ilçeler
sıralamasında birinci durumda.
Fethiye de bugüne kadar Bin 800 organ bağışında bulunulduğu öğrenildi.
Ziyarette
konuşan
AKUT Fethiye birimi ekip
lideri Sadi Çidem, “organ
bağışı
ençok duyarlılık
gösterilmesi gereken konuların başında geliyor
bizlerde Akut ekibi olarak
17 kişiyle birlikte ilçe sağlık müdürlüğüne gelerek
organ bağışını gerçekleştirdik. Öteden beri süre
gelen bu örnek davranışa
biz AKUT Fethiye olarak
yeni giriyoruz. Bu duyarlılığı tüm derneklerin üyelerinin göstermesini bekliyoruz. Bu şekilde yapılan
davranışlar topluma da
örnek olur diye düşünüyo-
Eleman ilanı
Eleman ilanı
NECİPOĞLU
odun kömür ofisinde, her
türlü işi yapabilecek olan
B ve E sınıfı ehliyetli bay
elemanlar aranıyor
MİLBASSAN’da
çalıştırılmak üzere
Tabela ve Kaynakçı
elemanlar alınacaktır
Tel: 0 533 495 15 00
Tel: 0 533 495 15 00
28.11.2014
5
Bodrum'da mahalle toplantıları
Gümüşlük'te devam etti
Bodrum Belediyesi Basın-Yayın
ve Halkla İlişkiler
Müdürlüğü tarafından düzenlenen 2014 Kasım
ayının son mahalle toplantısı, Gümüşlük'te yapıldı.
Bodrum Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından
düzenlenen 2014 Kasım
ayının son mahalle toplantısı, Gümüşlük’te yapıldı.
Basın - Yayın ve Halkla
İlişkiler Müdürü Ummahan Yurt, toplantıya katılan vatandaşlara "Hoş
geldiniz" diyerek, "Bugün
burada; sizlerin görüşlerinizi, taleplerinizi ve sıkıntılarınızı tekrar dinleyip
cevaplandırılmak
üzere
gerekli müdürlüklere ileteceğiz." dedi.
Gümüşlük merkezdeki
Celeb Ali'nin Kahvesi'nde
düzenlenen toplantıya Basın - Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ummahan
Yurt başta olmak üzere
Fen İşleri Müdürü Cafer
Onur Çandar, Hukuk İşleri Müdürü Naciye Berrak
Anter Ballı, İmar ve Şehircilik Müdürü Gamze Esedoğlu, Emlak ve İstimlak
Müdürü Hamit Kocaman,
Destek Hizmetleri Müdürü Serdar Kaya, Kültür ve
Sosyal İşleri Müdürü Gülizar Akbay, 3. Bölgeden Zabıta Müdürlüğü, Temizlik
İşleri Müdürlüğü ve Park
Bahçeler Müdürlüğü Sorumluları ile İmar ve Şehircilik Müdürlüğü personeli ve vatandaşlar katıldı.
Gıda teröristlerine dikkat
Yiyecek Maddeleri
Yapanlar ve Satanlar Esnaf Odası Başkanı Güven Akarken, esnafı gıda
teröristlerine karşı
dikkatli olmaları
yönünde uyardı.
Toplantıya katılan vatandaşlar tek tek söz alarak belediye yetkililerine
mahalle genelinde yaşadıkları sorunlarını, istek
ve taleplerini aktardı. Yetkililer de vatandaşları dinleyip notlarını alarak sordukları sorulara da cevap
verdi.
Halkla İlişkiler Birimi
ekibi de toplantı boyunca söz alan vatandaşların
sorunlarını ilgili müdürlüklere iletmek ve cevaplandırılması üzere notlarını aldı. Ekip ayrıca Basın
- Yayın ve Halkla İlişkiler
Müdürlüğü tarafından aylık periyotlarla yayınlanan
belediyenin "Halikarnas"
adlı bültenini ve belediye
hizmet noktaları ile iletişim ve adres bilgilerini
içeren broşürleri de vatandaşlara dağıttı.
Muğla Yiyecek Maddeleri Yapanlar ve Satanlar
Esnaf Odası Başkanı Güven Akarken, son günlerde
bazı kişilerin alışveriş yaptıkları ya da yapmadıkları
işyeri sahiplerinin adı, soyadı ve telefonlarını elde
etmek suretiyle para talep
ettikleri yönünde duyumlar aldıklarını belirterek,
bu konuda esnafa uyarıda
bulundu.
Başkan Akarken konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
“Son günlerde aldığımız duyumlar, esnafın helal kazancına göz dikmiş
bazı kişilerin alışveriş ettikleri ya da etmedikleri
bazı dükkan sahiplerinin
adı-soyadı, işletme adı ve
telefonlarını elde ederek,
daha sonra dükkan sahibini arayarak yaptıkları
alışveriş neticesinde kendilerine tarihi geçmiş mal
sattıkları iddiası ile zehirlendiklerini ve ellerinde
hastane raporları olduğu
ve dükkandan aldıkları fiş
ile bunu kanıtlayacaklarını, Tarım İl Müdürlüğü ve
Valilik nezdinde şikayetçi
olarak işletmelerin 10 bin
lirayı aşkın para ve kapatma cezası alabileceklerini, ancak kendileri ile
görüşülür ve istedikleri
parayı öderlerse şikayetten vazgeçebileceklerini
beyanla para talep etmektedirler. Esnafımızın helal
kazancına, çoluk çocuğunun rızkına göz diken bu
gıda teröristlerine karşı
dikkatli olunması ve böyle
bir durumla karşı karşıya
kalınması halinde, hem
devletimizin güvenlik güçlerine, hem de bizlere haberdar edilmesini rica ediyorum. Herkes bilmelidir
ki, Muğla esnafı bu küçük
oyunlara gelmez ve gereken neyse yapılır. Muğla
esnafı sahipsiz değildir.”
6
28.11.2014
NUR PENCERESİ
İbrahim KUL
Güzel manalı yazılar
...Sağır sükunetle: “Afiyet olsun.” dedi. Bunun üzerine hasta
iyice sinirlendi, fakat sesini çıkarmadı, sağır devam etti. “Tedavi için hekimlerden kim geliyor?” dedi. Artık dayanamayan
hasta: “Başımdan defolup git be adam, kim gelecek Azrail geliyor!” diye bağırdı. Bunun üzerine sağır: “Ha o mu, onun ayağı çok uğurludur, artık üzüntüyü bırak sevin, neşelen.” dedi.
Artık hastanın üzüntüsünün sınırı yoktu, adeta kahrolmuştu.
Sağır, komşuluk hakkını ödedim, hasta komşumun halini hatırını sordum diye sevinerek dışarı çıktı. Hasta bu sırada:”Bu
adam benim düşmanımmış, kötülüğümü istiyormuş, bugüne
kadar anlayamamışım.” diye düşünüyordu.
Ölüm Olmasaydı Ne Olurdu
Can televizyonda sık- sık ölüm haberlerini duyuyor, insanların niçin öldüğünü merak ediyordu.İnsanlar niye ölüyordu?
Hem ölüm niye vardı? Madem öleceklerdi insanlar niçin yaratılıyorlar? İnsanlar ölünce sevdikleri onsuz yaşamak zorunda kalıyordu. Keşke insanlar hiç ölmese, diye düşünüyor ama
elinden bir şey gelmiyordu. Bir gün sınıf arkadaşı Özgür ona:
Bugün bize gelebilir misin Can? Hem ders çalışır hem de biraz oynarız, dedi. Bu teklif Can’ın hoşuna gitmişti. Zaten eve
gidince canı sıkılıyor ne yapacağına karar veremiyordu. Can
öğle arası annesinden izin aldı ve okul çıkış Özgürlerin evine
gitti. can bu eve ilk defa geliyordu. Özgür onu önce kendi odasına götürdü, orada biraz oturup ders çalıştıktan sonra arkadaşına : Bak seni kiminle tanıştıracağım, dedi. Gittikleri odada
hiç görmediği kadar yaşlı, zayıf, hareket edemeyecek kadar
güçsüz ve bitkin bir adam vardı. Can arkadaşına meraklı gözlerle baktı. Arkadaşı : Büyük babamın babası ve o 110 yaşında,
dedi. Ne güzel! Bak işte bu dede ölmemiş ve hala yaşıyor, diye
çığlık attı Can. Özgür, onun böyle sevinmesine bir anlam verememişti. Biliyor musun büyük dedem yaşlı ve çok hasta olduğu
için ayağa kalkamıyor, hareket edemiyor. Zorunlu ihtiyaçlarını
yerine getiremiyor. Hatta tuvalet ihtiyacını bile bezine yapmak
zorunda kalıyor. Yemeğini yiyemiyor, kaşık tutamıyor, hepsinde biz yardımcı oluyoruz. Bazen yüzüne sinek konduğunda onu
kovabilecek kadar bile hareket edemiyor. Bu yüzden devamlı
olarak birisinin mutlaka onunla ilgilenmesi gerekiyor. Hepsinden daha kötüsü onun hastalığının şiddetinden yüzünde hep
acı ve ıstırap okunuyor, bu da hepimizi çok üzüyor. Bütün bu
işittikleri Can’ın düşüncelerinde büyük değişmelere yol açtı.
Demek ölmemek, uzun süre yaşamak da her şey demek değildi. Onun da zorlukları vardı. Onu çok güzel gelen ölümsüzlüğün bile çok zor tarafları vardı. Can üzgün bir şekilde konuşmaya başladı : Ben de insanlar hiç ölmese diye düşünürdüm.
Ama bu şekilde düşününce senin deden, babası, onun da babası bu şekilde bütün geçmişimiz sağ olsaydı hepsine biz bakmak zorunda kalsaydık, ne kadar zor bir durum olurdu. Hem
onlar da bundan pek memnun olmuyorlarmış. Birden Can’ın
gözleri tek bir noktaya takıldı. Evet, arkadaşının büyük dedesi
işaret parmağını kaldırmış bir şeyler söylemeye çalışıyordu.
Eşhedü en la. Ama o da neydi. Evet evet büyük dedesi gülümsüyor, tebessüm ediyordu. Arkadaşı da bu duruma çok şaşırdı.
Hemen anne babasını çağırdılar. Ama geç kalmışlardı. O artık
vefat etmiş, ruhunu teslim etmişti. Anneciğim sen yorulma
İçeri girer girmez neşeyle bağırdı: Anne biliyor musun bugün
yuvada ne oldu? Görmüyor musun? Telefonla konuşuyorum.
Herkesin sevdiği şey birbirine benzemiyordu. Annesi telefonu,
babası arabayı seviyordu. Her şey erteleniyordu, telefon ve
araba söz konusu olduğunda. Bir de eve misafir gelecek oldu
mu kendisine hiç yer kalmıyordu. Nerelere gitseydi? Annesi
kapattı telefonu. Mutfaktan tencere sesleri geliyordu. Koşarak
yanına gitti: Sana yardım edeyim mi ? dedi, en sevimli halini
takınarak. Annesi manalı manalı baktı: Hayırdır? Bir yaramazlık mı var? Bak bir de seninle uğraşmayayım. Çok yorgunum
zaten. Yorgunluk nasıl bir şeydi ? Bazen elinde oyuncağıyla
uykuya daldığında anneannesi oyuncağı yavaşça elinden alır:
‘Nasıl yorulmuş yavrucak. Uykunun gül kokulu kolları sarsın
seni’ diyerek alnına bir öpücük konduruverirdi.Yorgunluk gül
kokulu bir uykuya dalmaksa eğer, neden annesi kendisiyle
böyle kızgın kızgın konuşuyordu. Anneciğim yorulduğun zaman gül kokulu uykulara dalarsın. Anneannem öyle söylüyor.
Uykuya dalayım da, gül kokuları kusur kalsın. Yorgunluktan
ölüyorum. Bu kelimeden nefret ediyordu.’Yorgunum, yorgun
olduğumdan, böyle yorgunken’.Anneciğim sen yorulma, diye.
Yemekte konuşuruz çocuğum. Bankada işler yetişmedi. Baban gelene kadar bunları bitirmem lazım. Hadi sen oyna biraz. Hani siz yoruluyorsunuz ya... Eeee.... Ben de oynamaktan
yoruluyorum. Ne yapayım bilmem? Yapılmaması gerekenleri
biliyordu da büyükler, yapılması gerekenleri hiç bilmiyorlardı.
Işıklar söndü birden. Annesi öfkeyle söylenmeye başladı. Mum
da yok! diye diye karıştırdı dolapları el yordamıyla. Çocuk sırtüstü yatıp, anneannesinin köyünü düşündü. Gaz lambasının
ışığında deli tavşan masalını anlatışını. Deli tavsanın duvardaki aksini getirdi gözlerinin önüne. Anneannesi gibi iki ellerini
birleştirip işaret parmaklarını yukarı kaldırarak tavşan kafası
yaptı. ‘’Bak deli tavşan’’ diyerek parmaklarını oynattı. Yoldan
geçen arabaların farları duvardaki tavşana yol açtı. Tavşan
alabildiğine hür dolaştı sağda solda.
...devam edecek
Federasyon Başkanından Kocadon'a ziyaret
Türkiye Yelken Federasyonu (TYF) Başkanı Serhat Belli, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet
Kocadon'u makamında
ziyaret ederek Bodrum
hakkında bilgi aldı.
Başkan Mehmet Kocadon'u
makamında ziyaret eden Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı
Serhat Belli, federasyonun Bodrum'da gerçekleştireceği kamplar için kullanılabilecek ilçedeki
tesisler hakkında Başkan Kocadon'dan bilgi aldı. Karşılıklı fikir
alışverişinde bulunulan ziyarette Başkan Kocadon, yelken sporunun Bodrum için çok önemli
bir spor organizasyonu olduğu-
nu belirterek yelken sporunun
gelişmesi, özellikle çocukların
ve gençlerin bu spora ilgi göstermeleri için çalışmaları, profesyonel düzeyde sürdürdüklerini söyledi.
Ziyarette TYF Başkanı Ser-
hat Belli'ye Bodrum Belediyesi
Bodrumspor Kulübü Başkanı
Rıza Karakaya ile kulüp Başkan
Yardımcısı Hüseyin Gözütok ve
B.B. Bodrumspor Yelken Kulübü
Sorumlusu Buğra M. Çetin eşlik
etti.
Omurgasızların tek doğurganı Marmaris Körfezi’nde
Deniz tavşanı, Marmaris kıyılarında
gündüz vakti ilk
defa görüntülendi.
Marmaris'de omurgasız canlılar içinde tek doğurgan cins
olan “Aplysia dactylomela” cinsi deniz tavşanı ilk defa gündüz
vakti görüntülendi. Genelde
gece şanslı dalgıçların görüntüleyebildiği deniz canlısının Akdeniz’de yakın zamanda tespit
edilen istilacı bir tür olduğu belirtildi.
İlçeye bağlı Turunç Mahallesi’nde yaşayan Ali Demir (30)
kıyıda avlandığı sırada deniz
tavşanına rastladı. Çok ağır hareket eden canlıyı ilk defa gören
Demir, fotoğrafını çekip sosyal
medyada paylaştı.
Konuyla ilgili açıklama yapan
eski Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi
Dekanı Profesör Doktor Ahmet
Nuri Tarkan, Marmaris kıyıla-
Milli Eğitim Bakanlığının
Açık öğretim ortaokul öğrencilerine yönelik aritmetik ortalama ile sınıf
geçme sisteminin getirilmesi sayesinde mezun
sayısı 55 bine ulaştı.
Milli Eğitim Bakanlığının
(MEB) açık öğretim ortaokulu
öğrencilerine yönelik aritmetik
ortalama ile sınıf geçme yöntemini getiren mevzuat düzenlemesi sayesinde 55 bin öğrenci
mezun oldu. Resmi Gazete'de
yayımlanan 14 Kasım 2014'te
MEB Açık Öğretim Ortaokulu
Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle ortalama ile sınıf geçme notu 50'den
45'e indirilerek aritmetik ortalama ile sınıf geçme yöntemi uygulamaya konulmuştu.
Bu durumda sınıfının bütün
derslerinin sınavlarına girmiş
olmak, aralarında Türkçe dersi
rında tespit edilen deniz tavşanının Asya’dan Akdeniz’e gelip
yerleşen istilacı tür olduğunu
belirtti. Tarkan, yaptığı açıklamada, ”Boyları 20 santimetre
civarında olup, omurgasız canlıların yumuşakçalar grubuna ait
bir canlıdır. Doğurarak üreyen
bir canlıdır. Bu canlılar iyi kamuflaj özelliklerine sahip olduklarından genelde pek görülmez-
ler. Ancak şanslı olan dalıcılar
bunlara rastlayabilirler. Zehirli
değildir fakat bazı türleri zehirlidir. Vücutlarında zehir hücreleri bulunur. Çok canlı renklere
sahip olan türleri zehirli olabilir.
Etçil organizmalardır. Büyüklükleri 4 milimetre ile 60 santimetre arasında değişebilir. Türkiye
sularında 70 civarında farklı
türde temsil edilirler” dedi.
Deniz tavşanları dünyada çift
cinsiyetli olan tek canlı türü olarak biliniyor. Bu canlılar çiftleşme sırasında ister erkek ister
dişi olarak davranış gösterebiliyor. Bu sayede bir deniz tavşanı uzun çiftleşmeler sonunda
binlerce yumurta bırakabiliyor.
Çiftleşmek istemediği zaman da
derisinin rengini değiştirip ve
salgıladığı kokularla karşı tarafa bir uyarı da bulunuyor. Daha
çok Kızıldeniz’de görülseler de
Akdeniz’de sadece gece dalışlarında ender görülen canlılar
arasında yer alıyor.
Açık öğretimde sınıf geçme
sistemi değişti mezun sayısı arttı
bulunmamak ve derslerin başarı
puanlarının aritmetik ortalaması en az 45 puan olmak kaydıyla
en fazla 2 başarısız dersi olanlar
için aritmetik ortalama ile ders
geçme kolaylığı sağlanmıştı ve
bu konuda oluşan mağduriyetler giderilmişti.
Yönetmelik değişikliği ile yak-
laşık 55 bin öğrencinin mezun
olduğu bildirildi. 65 bin kayıt
yeniledikten sonra mezun olacak
öğrencinin bulunduğu kaydedilirken, ayrıca 220 bin öğrencinin
de kayıt yeniledikten sonra bir
üst sınıfa geçebilecek duruma
geldiği ifade edildi.
Açık Öğretim Okulları, çeşitli
nedenlerle öğrenimini tamamlayamayarak örgün öğrenim çağının dışına çıkmış bireylere öğrenimlerini tamamlama imkanı
veren kurumlar. Bu kumlardan
biri olan Açık Öğretim Ortaokulu 1998 yılında kuruldu ve kurulduğu tarihten bugüne kadar
1 milyon 289 bin 201 vatandaş
kayıt oldu ve kayıt olan bu öğrencilerden 517 bin 617'si öğrenci mezun edildi.
28.11.2014
7
-SPOR- -SPOR- -SPOR- -SPOR- -SPOR- -SPOR- -SPOR- -SPORMuğlaspor’da gözler
bu hafta sonu Pazar
günü deplasmanda
yapılacak olan Sarayköyspor maçına
çevrildi. Basın sözcüsü Eskihisarlı “ Bizi
yalnız bırakmayan
ve maçı centilmence
izleyen tüm taraftarlarımıza teşekkür
ediyoruz” dedi.
Sarayköyspor ile hayati maç
oynayacak olan Muğlaspor maçın hazırlıklarına dün başladı.
Muğlaspor’un Şampiyonluk yolunda en zor dönemeçlerden birisi olan zorlu maçı kazanmak
dışında düşüncesi bulunmuyor.
Geçtiğimiz Pazar günü kendi
evinde Muratpaşa Belediyespor
karşında farklı bir galibiyet elde
eden Muğlaspor’un bu başarısı taraftarlar arasında sevinçle
karlandı.
Her zaman olduğu gibi son
maçta da bir saniye olsun susmadan takımlarını centilmence
destekleyen 48 Gençlik taraftarları Sarayköyspor maçına gitmek için hazırlık yaparken futbolcularda dün Sarayköyspor ile
yapacakları maçın hazırlıklarına
başladı.
Tam kadro halince maçın
hazırlıklarına başlayan Muğlaspor’da Basın sözcüsü Abdullah Eskihisarlı Muratpaşa Bele-
“Futbolcularımız yüreklerini
ortaya koyuyor"
diyespor maçından sonra yaptığı
açıklamada özetle şunları söyledi “Artık her maçın bizim için
ayrı bir final havası içinde geçtiğini söyleye söyleye taraftarımızı sıktık Ama gerçek bu. Her maçımız final havasında geçmeye
devam ediyor. Geçtiğimiz hafta
Zorlu deplasmandan bir puanla
dönmüştük. Muratpaşa Belediyespor karşısında maç boyunca
üstün bir futbol sergiledik. Farklı galibiyet kadar futbolcularımı-
zın hırslı ve inançlı olmaları bir
kez daha dikkatlerden kaçmadı.
Tüm futbolcularımızı candan
kutluyoruz. Muratpaşa Belediyespor karşısında ikinci yarının
başlarında hiç ummadığımız bir
anda gol yedik. Bu yediğimiz gol
bizi kendimize getirdi. Futbolcu
arkadaşlarım maçı kazanmak
için yüreklerini ortaya koydu ve
elinden geleni yaptı. Sonuçta
farklı galip geldik ve bunun için
mutluyuz. Bizim için artık bu
maç geride kaldı. Biz her zaman
önümüze bakan bir kulübüz”
dedi.
TARAFTARA TEŞEKKÜR
Centilmence bir tutum sergileyen tüm taraftarlara teşekkür
eden Muğlaspor Basın sözcüsü
Eskihisarlı bu konuda da şunları
söyledi “Biz şampiyon adayı bir
takımız. Allah izin verirse bu işi
bu sezon bitirmek istiyoruz. Bu
yönde bugüne kadar yerel yöneticilerimizden ve halkımızdan
gerekli desteği görüyoruz. Sayın
valimize, Belediye başkanlarımıza ve protokole mensup diğer
isimlere ve tüm halkımıza çok
teşekkür ediyoruz. Bizim her
zaman halkımızın ve büyüklerimizin desteğine ihtiyacı var. Bilindiği gibi TFF geçtiğimiz günlerde bir karar aldı. Bu kararla
hakemlerin yetkileri daha da
genişletildi. Amaç küfür ve diğer
ağır sözleri ortadan kaldırmak.
Bizim taraftarımız ve halkımız
daha ilk maçta bu karara uydu.
Centilmence maç oldu. Bunu
sağlayan, TFF’nin kararını yerine getiren tüm taraftarlarımıza
çok teşekkür ediyoruz. Ancak
temennimiz Muğla’da yaşanan
bu güzelliğin tüm sahalarımızda ve tribünlerde yaşanmasıdır.
Bundan sonraki maçlarımızda
da tüm halkımızı ve yerel yöneticilerimizi daha kalabalık halinde
maçlarımıza bekliyoruz” dedi.
Muğlaspor taraftarı yasağa uydu
Futbol sahalarında yaşanan olumsuz gelişmelerden sonra geçtiğimiz
günlerde TFF yönetim
kurulu bir dizi kararlar
alırken Muğlaspor’lu taraftarlar bu karara uydu
ve son maçta hakemleri,
güvenlik güçlerini ve
takımları üzecek olumsuzluk yaşanmadı.
Muğlaspor’lu taraftarlardan
TFF’nin son kararına olumlu
cevap. Son zamanlarda sportif
tesislerde yaşanan ve özellikle
küfürlü olumsuz gelişmelerin
önüne geçilmesi için TFF Yönetim kurulu tarafından hakemlere verilen geniş yetki geçtiğimiz
hafta sonu uygulamaya konuldu.
Özellikle centilmenlik dışı tezürahatların giderek arttığı ve bu
sebeple yaşanan olumsuz gelişmeler kamuoyunda büyük yankılar uyandırmıştı.
TFF Yönetim kurulu geçtiğimiz hafta içinde aldığı kararla
maçlarda tribünlerden muhtemelen gelebilecek küfür ve aleyhte ağır sözlü tezahüratlar için
maçların hakemlerine maçı tatil
etme yetkisi vermişti. TFF’ce
maçın hakemlerine verilen geniş
yetkiye Muğlaspor’lu taraftarlar
geçtiğimiz pazar günü oynanan
Muratpaşa Belediyespor maçında olumlu davranışlarla aynen
uydu. Maçı centilmence tutum
içinde izleyen Muğlaspor taraftarları böylece istenildiği zaman
olumsuz gelişmelerin önüne geçileceğini kanıtlamış oldu.
-SPOR- -SPOR- -SPOR- -SPOR- -SPOR- -SPOR- -SPOR- -SPOR-
Yıl: 65
Sayı: 10352
28.11.2014 Cuma
Fiyatı: 75 Krş. (KDV Dahil)
Kurucusu: Turgut Dizdar
BBP'li Akın, Yatağan işçisine destek çıktı
Büyük Birlik Partisi Muğla İl Başkanı
Harun Akın, Yatağan
Termik Santrali kömür
işletmelerinin özelleştirilmesine ilişkin
yaptığı basın açıklamasında Hükümetin özelleştirme politikalarını
sert bir dille eleştirdi.
Büyük Birlik Partisi İl Başkanı
Harun Akın, Yatağan ve Milas’taki kömür işletmelerinin özelleştirilmesini eleştirerek, işçilerin
haklı mücadelesine destek verdiklerini söyledi. BBP il Başkanı Akın, Hükümete seslenerek
“Muğla’nın değerlerini Muğla’ya
teslim edin yoksa bu kadar insanın ahı sizleri tarih önünde asla
affetmeyecektir” diye konuştu. Akın, Muğla’nın tüm enerji
tüketiminin ‘kaymağını yiyen’
AYDEM firmasını örnek göstererek, “AYDEM’in bugün ilimize
hiçbir katma değeri yoktur. Tüm
alımlarını ve taşeron firmalarını
dışarıdan getirmekte, Muğla esnafıyla hiçbir alışverişi olmadan
Muğla’nın parasını alıp gitmektedir” dedi. Akın, Muğla’ya minnet borcu olan bu firmanın, yöreye katkı sağlamak zorunda iken
böyle bir sorumluluk taşımadığını kaydederek, “Hal böyle iken
biz Muğla’da yaşayanlar olarak
bizlere ekmek,iş,aş sağlayan bu
kurumlarımızın satılmasını ve bu
katma değerlerimizin başka yerlere taşınmasını istemiyoruz, Bu
bizlerin en doğal hakkıdır,bugün
bu kurumlarımızdan yöre esnafımız, halkımız geçimini sağlamaktadır,bu
özelleştirmeler
hem işçisini, hem tüm çalışanını,
hemde yöre esnafını,halkını topyekün mağdur edecektir.Bu nedenle buradan sorumlulara bir
kez daha seslenmek istiyorum.B
u insafsız ve acımasız tavırlarınızdan vazgeçin, Muğla'nın değerlerini Muğla’ya teslim edin”
dedi.
BBP Muğla İl Başkanı Harun
Akın, Milas ve Yatağan’da ekmeği, aşı, işi için aylarca canı
pahasına mücadele veren işçilerin haklı mücadelesi karşısında
susmanın hiçbir zihniyet ve düşünceye sığmayacağını söyledi.
Muğla’nın her yıl vergi rekortmeni olan bu kuruluşlarını ve
çalışanlarını görmezlikten gelmemek gerektiğine işaret eden
Akın, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Hükümetin yangından mal
kaçırırcasına tabiri caizse Devletin altın yumurtlayan tavuklarını haraç mezat satmasına itirazımız var.Bunlardan bir tanesi
de ilimizde Yatağan, Kemerköy,
Yeniköy termik santralleri ile yatağan kömür işletmeleridir. Burada yıllarca emek vermiş adeta
bu kurumlarımızla etle tırnak
olmuş çalışanlarımızı ne duyan
ne dinleyen var,sosyal devlet
anlayışı bumudur.Ülke genelinde zarar ediyor, bunlar devletin
sırtına yük diyerek sattığınız kurumlar bugün milyarlarca lira
kar ediyor, kuruma baktığınızda
başındaki kişi aynı,çalışan sayısı düşmüş üretim artmış peki
bu kişilere sormak gerekmez mi
neden devlet memuru iken milyarlarca zarara uğrattın bugün
ise kar ediyorsun,bunun hesabı
çalışanlardan,emekçilerden değil başında ki yetkililerden sorulmalıdır. Siz ahbap çavuş ilişkisiyle değil şerefli,haysiyetli ve
ehil kişilere bu kurumları devlet
olarak emanet ederseniz zaten
zarar etmesi gibi bir durum asla
söz konusu olamaz.
Söz konusu kurumları özelleştiriyorsunuz ne takip neden
kontrol var. Adeta terör estiriyor,
cirit atıyorlar, gözleri doymamış
hemen bütün işleri kendi firmalarına taşeron olarak veriyorlar,bu firmalarda başka firmalara
veriyor,arada milyonlarca parayı
ceplerine indirdikleri gibi iş verdikleri firmalara da can çekiştiriyorlar. Özellikle son dönemlerde
enerji sektöründe intihar eden
müteahhit ve atan firma sayılarına baktınız mı? Bu ülkenin manevi değerlerini üç beş holdinge
verip namusu ve şerefiyle para
kazanmaya çalışan insanların
batmasına çanak tutuyorsunuz.
Bugün yapmış olduğunuz özelleştirmelerle bu ülkenin bankasından tutun,tüm milli ve manevi değerleri yabancıların eline
geçmiş durumda,biz yaptık oldu
bitti mantığı ile hareket edemezsiniz,bizim kültürümüzde,devlet
anlayışımızda sokaktaki Ahmet
beyi de,dağdaki çoban Mehmet
beyi de dikkate almak onların
fikir ve düşüncelerine de önem
vermek asil görevimizdir.”