Kilislilerin Ata’ya Saygısı Kilis’te Ehl-i Beyt Programı Yapıldı Kilis’te 10 Kasım törenlerinde Kilisli vatandaşların Atatürk’e saygıları, övgüye değer bir düzeydeydi. Kilis’te Yeni Mesaj Gazetesi tarafından “İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhid’in Merkezi Ehl-i Beyt” konulu bir panel düzenlendi. SAYFA 3’de İlim ve gönül insanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın “Tiyatro” başlıklı yazısı Sayfa 13’te SAYFA 15’te KİLİS’TE ÇEVRE KİRLİLİĞİ Kilis’te patlayan veya sızıntı yapan su borularına geç müdahale edilmesi nedeniyle sokaklar çamura bulanıyor. Sayfa 21’de Uğur KEPEKÇİ Bidat Akımlar Deşifre Oluyor • Sayfa 02’de www.kilispostasi.com Sayı: 17 EKİM - ARALIK Fiyatı: 1 TL Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi Yüzde On Seçim Barajı • Sayfa 09’da Selim Baytürkmen Din ve Edebiyatı Karıştıranlar • Sayfa 05’te Hakan Yartaşı Online Alışverişte Güvenlik ve Ödeme Yöntemleri • Sayfa 07’de Behiye ALİOĞLU 93. Yıl Coşkuyla Kutlandı Kilis’in düşman işgalinden kurtuluşunun 93. Yıldönümü, renkli görüntülere sahne olan coşku dolu bir törenle kutlandı. Kutlama programı sabah saatlerinde Kilis Şehitliği’nde yapılan dualarla başladı. Daha sonra protokol üyeleri, şehre temsili giriş yapan Kuvay-i Milliyecileri Adnan Menderes Kavşağı’nda çiçek ve hediyelerle karşıladılar. SAYFA 2’de Sayfa 03’te Sayfa 17’de Güneş’i Görebilir misin? • Sayfa 06’da Ahmet Benlioğlu Kilis’in Sütçü İmamı Sakıp Bey • Sayfa 8’de Yusuf Yakut Akp’nin Din Düşmanlığı • Sayfa 11’de Zeytinde Rekolte Düştü, Fiyat Arttı! Kilis Belediyespor Şampiyonluğa Koşuyor Sayfa 22’de Sayfa 22’de İbrahim Beşe Kilis Milli Mücadele Müzesi • Sayfa 22’de Nejat Taşkın Orgeneral Doğan Güreş’in Ardından Kilis’e ‘Ek Konteynır Kent’ Geliyor! Kilis’te Parkomat Devreye Giriyor • Sayfa 4’de SAYFA 02 EKİM - ARALIK 2014 Uğur Kepekçi Bidat akımlar deşifre oluyor KİLİS POSTASI GÜNCEL www.kilispostasi.com Kilis’te 7 Aralık Coşkuyla Kutlandı admin@kilispostasi.com Yeni Mesaj Gazetesinin tertiplediği “İslam dünyasını kuşatan fitneler ve tevhidin merkezi Ehl-i Beyt” paneller serisi bütün süratiyle devam ediyor. Her hafta sonu farklı bir ilde ya da ilçede görev alan Prof. Dr. Haydar Baş hocamıza gönül vermiş; ilim, fikir ve yazar kadrosu ülkemizi karış karış dolaşarak paneller düzenlemektedir. Yapılan bu gayret belki de son asrın en önemli gayretidir. Evet, bu hizmet sıradan bir hizmet değildir. Çünkü insanlar dünyada cereyan eden işgalleri, Müslüman olduğunu iddia edenlerin birbirini diri diri kestiği korkunç olayların ne olduğunu anlamakta zorlanırken; Prof. Dr. Haydar Baş’ın fikir ve gönül adamlarından oluşan kadrosu yine onun gösterdiği hedefler doğrultusunda halkımızı ayıktırmaya çalışmaktadırlar. Bu fedakâr kadro; dönen dolapların, örülen çorapların ne olduğunu anlatmaya çalışmaktadırlar. Bu kadro, halkımıza sadece problemi anlatmakla kalmıyor, çözüm yollarını da izah ediyor. Nasip olduğu kadarıyla Yeni Mesaj Gazetemizin bu kutlu gayretinde bizler de panellerde görev almaktayız. Gittiğimiz her beldede diğer çok değerli panelist arkadaşlarımızla çok güzel hadiselere şahit olmaktayız. Yapılan konuşmaların milletimizin hafızasında çok ciddi tesirlerinin olduğuna şahit olmaktayız. Panel sonunda bidat akımların derinliği ve perde arkasını öğrendiklerinde hayretlerini gizleyemediklerine şahit olmaktayız. Panellere dinleyici olarak gelen halkımızın program sonunda daha fazla bilgi almak için ve bizlerle daha yakın irtibat kurmak için özel bir gayret ortaya koyduklarına şahit olmaktayız. Gerçekten de panellerde anlatılan şeyler sıradan şeyler değildir. Panellerde verilen bilgilerle din bezirgânlarının maskeleri düşürülmektedir. Asırlardır halkımızı aldatan, bu yolla maddi ve manevi rantlar elde eden, bidat akımlarla Müslümanın fikir ve gönül dünyasını kirleten, sözde ve sahte din adamları deşifre edilmektedir. Bu panel serileri başlamadan ya da bu panele dinleyici olarak gelmeden önce gözünde ve gönlünde hak etmediği halde çok yüce yerlerde bulunan sahtekârların ne kadar aşağılık mahlûklar olduklarını öğrenince halkımız hayretler içinde kalmaktadır. Halkımız bidat olanları öğrenince de dolayısıyla doğruyu anlama yoluna yönelmektedir. Panellerde sadece yanlışı tarif etmeyip doğrunun da gösterildiğini söylemiştik. Konuşmacıların bir kısmı bidat akımlardan bahsederken diğer konuşmacılar da Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt yolunu izaha çalışmaktadırlar. Valhasıl bu paneller sayesinde bidat akımlar deşifre olurken, halkımız tevhidin merkezi Ehl-i Beyt yoluna koşmaktadır. Kilis’in düşman işgalinden kurtuluşunun 93. Yıldönümü, renkli görüntülere sahne olan coşku dolu bir törenle kutlandı. Kutlama programı sabah saatlerinde Kilis Şehitliği’nde yapılan dualarla başladı. Daha sonra protokol üyeleri, şehre temsili giriş yapan Kuvay-i Milliyecileri Adnan Menderes Kavşağı’nda çiçek ve hediyelerle karşıladılar. Karşılama töreninin ardından hep birlikte, kutlamaların yapılacağı Cumhuriyet Meydanı’na doğru yürüyüşe geçildi. Çetelerin liderliğinde gerçekleştirilen yürüyüş esnasında, evlerinin balkonlarında ve kaldırım kenarlarında toplanan Kilisliler bu coşkuya ortak oldular. Yürüyüş boyunca, Kuvay-i Milliyeciler tabanca ve tüfekleri ile havaya ateş ederken, Kilis sokakları silah sesleri ile inledi. Cumhuriyet Meydanı’ndaki törenler, halk oyunları ve mehteran takımının gösteri ile renklenirken, resmi geçit töreni eski yıllardaki gibi gerçekleştirildi. Okullar, sivil toplum kuruluşları, esnaf odaları araçları ile geçerken halka kahve, kuru üzüm gibi paketler attılar. Resmi geçit töreninde her zaman olduğu gibi Kuvay-i Milliyeciler en çok ilgi çeken grup olurken, atlı gruplar da taşıdıkları Türk bayrakları ile törenlere ayrı bir renk kattılar. Kilislilerin de yoğun katılımı ile gerçekleştirilen 7 Aralık kutlamaları yapılan resmi geçit töreni ile son buldu. EKİM - ARALIK 2014 KİLİS POSTASI GÜNCEL SAYFA www.kilispostasi.com 03 Kilislilerin Ata’ya Saygısı Görmek İstemediklerimiz! Editörden | admin@kilispostasi.com Birlikte yaşamanın gereği olarak bazı zamanlarda insanların kendi aralarında bazı ufak tefek yanlışlıkları görmezden gelmesi, toplumsal huzur ve barışın tesisinde önemli rol oynarken, bu duruşun ülkenin durumu noktasında da devam etmesi tam tersi sonuçları doğurur. Çünkü insanların yaptıkları hatalar küçük çapta bir kitleyi etkilerken, ülke yönetimi noktasında yöneticilerin ve siyasilerin yaptıkları ufak da olsa yanlışlar milyonları etkileyen sorunları meydana getirmektedir. İşte bu bakış açısıyla günümüz Türkiye’sini değerlendirdiğimiz zaman, yanlışları gündem etmek şöyle dursun yöneticilere, siyasilerin ülkeyi ve ekonomiyi yönetim şekillerine hata veya kusur atfetmek bile sizi ciddi eleştirilerin hedefine oturtmaktadır. “Ben yaptım böyle oldu, benim yaptığım doğrudur” naralarının yükseldiği siyaset arenasında, yapıcı bile olsa eleştiri ve tavsiyelere kulak tıkamak bir alışkanlık haline dönüşürken, Türkiye’nin her açıdan geldiği nokta ne yazık ki objektif bir bakış açısıyla ortaya koyulmamaktadır. Ekonominin iyiye gittiğini söylerken, açlık sınırının altında yaşayan milyonları görmezden gelmek, komşularla sıfır sorun politik anlayışıyla ülkeyi yönetmeye devam ederken, sınırınızın dibinde eli kanlı terör örgütleri tarafından infaz edilen insanların sesini duymazdan gelirken, Amerika’ya “Şu lider yerinden edilmelidir” gibi sorunla alakası olmayan çözüm önerileri sunmak ne kadar gerçekçidir? Ülkenin ve milletin geleceğini ilgilendiren hayati öneme haiz konularda sessiz kalmak bir erdem değil, aksine bir aczi yetin ta kendisidir. Kilis’te 10 Kasım törenlerinde Kilisli vatandaşların Atatürk’e saygıları, övgüye değer bir düzeydeydi. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 76. Yıldönümü nedeniyle düzenlenen törenlerde vatandaşların sirenler çaldığı anda hep birlikte saygı duruşuna geçtikleri gözlendi. Cumhuriyet Meydanı’nda oturan yaşlı amca da, sirenler çalmaya başladığı andan itibaren ilerleyen yaşına rağmen elindeki bastondan destek alarak, Atatürk’e duyduğu saygı ve hurmeti ayakta selama durarak böyle gösterdi. Zeytinde Rekolte Düştü, Fiyat Arttı! Kilis’in önemli geçim kaynakların biri olan zeytincilik bu yıl belki de en verimsiz sezonunu geçiriyor. Geçtiğimiz yıl yaşanan ciddi kuraklık ve zamansız yaşanan soğuk havaların etkisi ile Kilis ve ilçelerinde bulunan zeytin bahçelerinde verimin ciddi oranlarda düştüğü gözleniyor. Normal zamanlarda 1 ton zeytinyağı aldıkları bahçelerden 50-100 kilogram zeytinyağı aldıklarını dile getiren Kilisli üreticiler, bu yıl kar etmek şöyle dursun, evlik zeytinyağını bile satın almak durumunda kalabileceklerini açıkça dile getiriyorlar. Fiyat Artışı Çiftçiye Yaramadı. 100 ağaçlık bir zeytin bahçesinden 1 teneke zeytinyağı çıktığını üzülerek dilegetiren Kilisli zeytinyağı üreticileri, zeytinyağındaki fiyat artışının kendileri açısından hiçbir kıymetinin olmadığını ifade ediyorlar. Zeytinyağı bol iken fiyatların düştüğünü, az iken ise fiyatların arttığını vurgulayan çiftçiler, bu durumda üreticinin hep zarar ettiğini söylüyorlar. Kilis’te zeytinyağının kilogramı 8-9 TL’ye kadar çıkmasına karşın, üreticinin elinde satacak miktarda zeytinyağı bulunmuyor. SAYFA 04 EKİM - ARALIK 2014 KİLİS POSTASI GÜNCEL Nejat Taşkın VEFAT EKİM 2014 NAZLI ÖZÇİLOĞLU, YUMMA ŞAHAN, FATMA DEĞERLİ, REMZİ GÜMÜŞALAN, NAİME KAMACI, MEHMET KOLAY, ALİ ALİOSMANOĞLU, MEHMET EMİN GÖREN, AYŞEN BEKAN, AHMET ÖZDEMİR, EKREM ŞERBETÇİ, FATMA NİZAMOĞLU, MEMDUHA KÖZLER, DÖNE DOĞANÇAY, M. ALİ YASEMİN, ZEYTÇİ MEHMET TOSYALI, HASAN DOĞAN, HATİCE KARLIDAĞ, ZEKİ MAAŞOĞLU, MELİHA TAYLAN, CANSU KELLECİ, ÖKKEŞ KORKMAZ, AVAŞ ÜNAL, ŞIHO AKPINAR, ŞEHRİBAN KARACAOĞLU, SALİHA KELTO, ZEYNEP ASYA, MEHMET BÜYÜK, MÜCAHİT ANTEPLİOĞLU, HÜSEYİN UĞURLU, ÜLGER AYDEMİR, ABDULLAH AKOĞLU, MUSTAFA UZUN, SEVİM KEPEKÇİ, DOĞAN ÖZER, MEHMET TİRYAKİ, HİDAYET AĞCABAY, AHMET YILDIRIM, AYŞE ORMANLI, YUSUF GÖÇER, MUSTAFA ÖZÜBERK, HACI AHMET YAZGAN, ŞAHİNAZ YALÇIN, HACI ÖMER KUTLUCAN, SEVİM KEPEKÇİ, ALİ KIRIK, ZEKİYE KIRLAK, SABRİYE BİROĞLU, GÜLŞEN ARSLAN, SEVAL POLAT, MEHMET AKKAYA, SERVET SUAK, HÜSEYİN POLAT, RAİFE BÖKE Kilis’in il olması kararlaştırılmıştır. Bir kelime- Orgeneral Doğan Güreş’in anlatmak mümkün değil. Merhumun ölüm Ardından haberini aldığımda başta sayın vakıf başkanı admin@kilispostasi.com EYLÜL 2014 HACI NAZMİYE UYGUR, ABDULVEHAP ERCİVAN, HAYRİYE EKEN, SAATÇİ SEDAT SÜRMELİOĞLU, ZEKERİYA UÇAR, DÖNE ÖRS, MAKBULE YILDIZ, MERYEM KARATAŞ, SEVİM KURT, MUSTAFA ŞENTEKİN, AYŞE DEMİR, AYŞE CECELİ, ZEKİYE YEDİLİOĞLU, HACI YUSUF ÇETİNDAĞ, HALİL BAŞTÜRK, HALİL ALTINIŞIK, MEHMET TAŞ, KADRİYE DİKBAŞ, MUSTAFA BADEM, ARİFE HASTAOĞLU, MEHMET NİZİPLİOĞLU, ŞEVKET MAAŞOĞLU, HACI GÜLLÜ BAYOĞLU, MEHMET AŞICIOĞLU, MUSTAFA YILMAZ, YASİN DOĞAN, HACI GANİME AYSEL ZELZELE, FAYAT TAŞ, ÜLKER DÖĞÜRÜCÜ, MERYEM USANMAZ, YAŞAR BÜYÜKSÖKMEN, HATİCE SAYGILI, YAHYA GÜRBÜZ, MÜNEVVER ERGÜN, MUSTAFA ŞAHAN. letvekili sayın Hannan Özüberk girişimleriyle siyle imzalar atan bu güzel insanları elbette ARAMIZDAN AYRILANLAR AĞUSTOS 2014 İSMAİL KURT, ADEM YÜKSEK, HACI DURAN ÖLMEZ, ŞÜKRİYE ALBAYRAK, YAŞAR ÇALIŞKAN, MEVLÜDE ÖZKAN, AHMET DEDEOĞLU, M. YAŞAR ÖZALP, MEHMET SÜRÜCÜ, HALİME ÖTEN, HALİL AVCI, MAHMUT YAŞAR KADO, SEVİM ÇAKMAK, NURİYE KARABALIK, DURAN BİRİNCİOĞLU, MELİHA KARAMANLIOĞLU, UĞUR DOKUZLUOĞLU, BELKIS SUAT, TAHİRE TÜRKMENOĞLU, MURAT MÜLHİM, COŞKUN ÇİFTEGÖZ, MEHMET DAĞDEVİREN, MAHMUT BAHADIROĞLU, AHMET ELMAS, BEYHAN CANBOLAT www.kilispostasi.com Yaşar Aktürk olmak üzere Kilis Vakıf pence- resinden taziyelerini bildirmiştir ve üzüntü ve Yıllar önce tanıştım aşağı yukarı 20 yıl oluyor. kederlerimi bizzat genel kurul üyeleri adına Hani çiçeği burnunda bir orgeneral olarak ge- ilan etmiştir. Merhum Doğan Güreş öyle cıvıl nelkurmay başkanı olmuş ve Kilis Vakfı üyeleri olarak beni ve o gün Kilis Kültür Derneği, İstanbul Derneği olarak başkanı olan sayın Necati Çakır’ı eşleriyle birlikte bizi Ankara da yapılacak olan resepsiyona çağırmış. Sayın Necati Çakır’la birlikte katıldığı toplantıya masaya teşrif eder merhum Orgeneral Doğan Güreş hemşeri yakınlığı içinde bizleri kucaklayarak ve bizlerle derin bir Kilis sohbetine girmişti. cıvıl bir medya olayı içinde bulunmamasına rağmen, çok değerli bir genelkurmay başkanı olarak hep gündemdeki yerini almıştır. Onun için anlatılması mümkün olmayan bir hemşeri gerçeği içinde ona hep hatırlayarak ve Kilis’in il olması hakkında attığı samimi ve güzel adımlarla hep hatırlanacaktır. Ona tanrıdan binlerce rahmet gönderiyor yakınlarına ve Kilis halkına derin başsağlığı diliyorum. An- Daha sonra Kilis Öğretmenevi’nde birkaç kara’da toprağa verilen merhum Doğan Gükere karşılaşmış ve kendisiyle Kilis’in il ol- reş tabutta musalla taşına konduğunda hoca ması konusunda,geniş sohbetlere girişmiştik. efendi gür bir sesle nasıl bilirsiniz merhumu Hatta sayın o günkü Başbakan Tansu Çiller’i ifadesini kullanırken cenaze namazında saf Kilis’e getirmiş, otobüs üstünde kendisi baş- tutmuş güzel insanların hep bir ağızdan ve bakanın yanında olmak üzere Kilis’in il olması yüksek sesle iyi bilirdik ifadelerini duyar gibi hususunda bizzat il olmasında yetkili bir şe- duyuyor ve tüm haklarımı helal ederken bir kilde ilan etmiştir. Daha sonra daha sonrası kere daha tanrıdan binlerce rahmet temenniT.B.M.M. meclisinde o günü ağırlıkla Kilis mil- mi tekrarlıyorum. Kilis’te Taksi Durakları Artıyor! Kilis’te ana cadde ve çarşılarda arabalarını park eden vatandaşlar artık ücret ödemek zorunda kalacak. Kilis’te daha çok merkezi yerlerde bulunan taksi durakları haricinde, şehrin geneline yayılan yeni taksi duraklarının bir bir faaliyet geçtiği gözleniyor. Kilis’te yeni yerleşim yerlerinin oluşması ile birlikte bu noktalarda ihtiyaca cevap verecek taksi duraklarının açılması, vatandaşların ulaşım sorununa pozitif yönde etki sağlıyor. Son zamanlarda bir hayli artan tak- si durakları ile birlikte şehir trafiğinde seyreden taksi sayısı da fazlalaşırken, Kilis Otogar’ı çevresinde sınır bölgesine yolcu taşıyan taksilerin bir hayli yoğun olduğu dikkatlerden kaçmıyor. Otogar civarında hizmet veren taksiler, genelde Suriyelilerin sınıra gidiş-gelişlerinde kullanılıyor. KİLİS POSTASI GÜNCEL www.kilispostasi.com Selim Baytürkmen Din ve Edebiyatı Karıştıranlar SAYFA EKİM - ARALIK 2014 05 Kilis’te Künefe Satışları Arttı! Havaların soğuması ile birlikte Kilis’te çiğ kadayıf ve künefe satışlarında artış olduğu gözleniyor. admin@kilispostasi.com Günümüz dünyasında insanların en çok ihtiyaç duyduğu şey, doğru sözlü ve cesur insanlardır! Çünkü etrafımızda din adına, vatan adına, millet adına edebiyat yapıp insanımızın aklını ve gönül dünyasını karıştıran insanlar (sözde alimler, hocalar, siyasetçiler) çoğaldığı ki, doğruları gerektiği yerde cesurca dile getirmek gibi bir meziyete sahip olan değerli insanları özler olduk. Eyyamcılık ülkemizde hızla yayılan virüs gibi herkese bulaşmaya devam ederken, dini ve milli hassasiyetlerin ciddi zarar gördüğüne şahit oluyoruz. Müslümanlara dini anlatmak olan görevlilerin süslü cümleler ile konuşmalarını tamamladıklarını, doğruyu, yanlışı, olaylar karşısında İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a) ve O’nun Ehl-i Beyti’nin ölçüsünü ortaya koymadıklarını görüyoruz. Nerede de kaldı nasihat etmek, uyarmak, Peygamberi anlatmak? Varsa yoksa edebi cümlelerle süsledikleri konuşmalarını tamamlayıp, tebrikleri kabul etmek! Aynı şey siyaset alanın da gerçekleşiyor. Her tarafımız adeta ateş çemberi! Ancak bizden iyiye giden bir ülke yok! Bu nasıl bir tiyatrodur ki, oyunu oynayanlar da uyuyor, seyredenler de! Yiğidi öldür hakkını yeme! Ortadoğu coğrafyası yanarken, Müslüman müslümanı öldürürken, bir tek Prof. Dr. Haydar Baş çıkıp dedi ki, “Kim bir müslümanı öldürürse, cezası içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Nisa Suresi 93.” Kimileri insan öldüren grupların adını koymaktan bile acizken, Sayın Baş, İslam’ın ve Peygamber’in ölçüsünü ortaya koydu. Dinlerarası diyalog çalışmalarının zararlarından bahseden yine O’ydu. “Allah’a gidecek hak yolda, yollarını şaşırmasınlar diye peygamberler gönderilmiş, son peygamber Hz. Muhammed Mustafa’dan sonra ise nübüvvet yolu kapanmıştır. Bundan sonra başında Gadir-i Hum’da hilafeti ilan edilen İmam Ali’nin yer aldığı ve onun evlatlarından gelen neslinin hakkı olan velayet ve hidayet yolu açılmıştır. Hak olan yol, Ehl-i Beyt’in yoludur” diyerek Müslümanların neyi görmeleri gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Haydar Baş’tı. “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” gibi bir atasözümüz var bizim ama, ülke olarak aklımızı başımıza almaz isek, ne köyümüz kalacak ne de kasabamız! Edebiyatı bırakıp gerçek dünyaya dönmenin vakti hala gelmedi mi? Odun Pazarı’ndaki işyerinde ata mesleğini devam ettiren Mehmet Bekan ile yaptığımız röportajda, kış mevsiminde künefenin halk tarafından daha fazla tüketildiğini ve şu anda en çok peynirli künefenin tercih edildiğini öğrendik. Çiğ kadayıfın nasıl yapıldığını anlatan ustamız, içinde sadece un ve su bulunan kadayıf hamurunun döner ocakta pişirilip çiğ kadayıf halini aldığını dile getirerek, “Döner ocakta pişirilen çiğ kadayıf yağla birlikte kıyıldıktan sonra künefe yapımı için hazır hale gelir. Şimdi tüple çalışan döner ocaklar 1980’li yıllardan önce ‘hızver’ denilen çok ince toz kömürün yakılması ile ısıtılırdı” dedi. Bu mevsimde peynirli künefenin daha çok tüketildiğini dile getiren künefe ustası Mehmet Bekan, “Bundan 10-15 gün sonra ağızlı künefenin zamanıdır. Ağızlı künefe de Kilisliler tarafından zevkle tüketilen bir künefe çeşididir” diye konuştu. Kilis’te Boyacı Çocuklar Kilis’te küçük yaşta çalışmak zorunda kalan çocukların sayısı gün be gün artarken, kalem tutması gereken eller fırça sallıyor. Ailelerinin maddi durumunun kötü olması nedeniyle bir şekilde çalışmak zorunda kalan çocukların,genellikle boyacılık yaptıkları gözleniyor. 50 kuruşa veya 1 TL gibi cüzzi bir ücret karşılığında ayakkabı boyayan bu çocuklar, evlerine para götürebilmek için yaz-kış demeden gün boyu çalışıyorlar. Okula gidip güzel elbiseler giymek istediklerini söyleyen bu çocuklar, maddi durumlarının kötü olduğunu bu nedenle çalışmak zorunda olduklarını üzgün bir ses tonuyla ifade ediyorlar. SAYFA 06 EKİM - ARALIK 2014 Behiye Alioğlu Güneş’i Görebilir misin? KİLİS POSTASI GÜNCEL www.kilispostasi.com Kilis’te Artık Bu da Satılıyor! Kilis’te balığa olan ilgi balıkçı esnafını farklı deniz ürünlerini de tezgahlarına koymaya itiyor. admin@kilispostasi.com Bir felsefe öğretmeni, ilk karşılaştığı öğrencilerin bakış açısını ve kapasitesini ölçmek için, bir yazılı yapar. Yazılı kâğıdı, 5 sorudan oluşur. 4 soru kâğıdın bir tarafında, 1 soru ise diğer tarafındadır. 4 sorunun, her bir cevabı için, 10 puan ayrılmakta ve toplamda 40 puan yapmaktadır. Fakat diğer taraftaki soru 60 puandır. Yani bu soruyu bilen sınavı geçmektedir. Bu soruyu bilemeyen öğrenci, diğer 4 soruyu bilse dahi, bu sınavda başarı sağlayamıyor. 4 soru normal felsefi akımlar ve teoriler hakkındadır. Gayet kolay olan bu soruları yapan öğrenciler, kâğıdın diğer tarafını çevirirler. Tek soru vardır: “ masamın üzerindeki, sandalyeyi anlatan kısa bir kompozisyon yazınız!” oysaki masanın üzerinde sandalye yoktur. Öğrenciler, bunun kendileri için hazırlanmış, bir tuzak olduğunu bilir ve başlarlar hayal kurmaya. Hepsi de masanın üzerindeki sandalyeyi zihnin de oluşturur. Bazısı aldığı güneş ışığı açısını, bazısı boyutunu-rengini, bazısı yapısını,bazısı da yönünü yazar. Sınav sonucu açıklanır herkes 40 almış, sadece tek bir öğrenci 60 almıştır. Çünkü bu öğrenci “nasıl olsa diğer 4 soruyu yapmadım, 1 taneyi de cevaplamasam olur” mantığıyla, o soruya “ masanın üzerinde sandalye yok ki!” cevabını yazar.İşte bu cevap, felsefe öğretmenin, o öğrencide gördüğü, “gerçekleri yansıtma ideolojisini” keşfetmesine sebep olur. Bu gün herkes bir şeylere bakıyor, yazıyor, yorumluyor. Ama kim aslında var olan şeyleri görüyor, yazıyor ve yorumluyor? Süslü kelimeler, edebiyatı güçlü cümleler bize hep doğruluk çağrıştırırken hiç düşündük mü acaba aslında gerçek daha yalın olamaz mı diye? Bazı şeylere ulaşmak için, dişini tırnağına takan insanlar, aslında elde etmek istedikleri şeyin ne kadar kolay olduğu ihtimalini göz önünde bulundurmuşlar mıdır mesela? Bizler, zorluğu, hep başarı olarak algıladık ya da bize böyle empoze edildi. Böylelikle hayatımız da zorluklar normal, kolaylıklar ise a-normalleşti. Mesela çok çalışkan bir öğrenci, sınava girdiğinde en kolay soruda en çok zaman harcar. Çünkü zor sorularla muhatap olmaktan, sorunun kolay olduğuna kendini bir türlü inandıramaz. Ne yazık ki İşte şimdi bizim de dünyamız böyle… Sayın Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız insanlara vatandaşlık maaşı, ev hanımı maaşı, sınavsız üniversite, doğum ikramiyesi vs. gibi projeler sunduğunda insanlar bu kolaylığı kabullenemedi. Projeleri dinlediler okudular ama anlayamadılar, göremediler. Çünkü karanlıklar ve zorluklar içerisinde yaşanların dünyasına bir anda güneş doğdu. Bu güneşe bakanların gözleri kamaştı. Ama güneşe bakmak değil de güneşi görebilmekte marifet. Yalın bir gözle bakarsan göremezsin! Senin dünyana doğan güneşin sana sunduğu enerji kaynağını görebilmen için çok zorlanmana gerek yok aslında. Senin üzerine doğan bu güneşten aydınlanmanın planlarını yapan BRICS ülkeleri bu güneşe nasıl bakması gerektiğini ve nasıl faydalanacağını keşfetti, darısı bizim başımıza… Balık tüketiminin her yıl arttığı Kilis’te, balıkçılar her çeşit balık türünü tezgahlarında bulundururken, vatandaşların yoğun ilgisi farklı deniz ürünlerinin Kilis’e gelmesine neden oluyor. Balık tezgahlarında en ilgi çeken ve herkesin tatmadığı kalamar ve sübye gibi ahtapot çeşitleri balık almaya gelen vatandaşların hayli dikkatini çekiyor. Genellikle denize sahili olan şehirlerde daha revaçta olan kalamar ve ahtapot çeşitleri 25 TL’den satılıyor. Suriyeli Ustalar Böyle Yapıyor! Kilis’te Halepli ustaların elinden çıkan yapılarda Suriye kültürünü ve inşaat tarzını görmek mümkün oluyor. Suriyelilerin Kilis’e gelmesinden bu yana birçok iş dalında faaliyet gösteren Suriyeli ustaların özellikle el emeği gerektiren işlerde bir hayli maharetli oldukları dikkatlerden kaçmazken, Kilis’te birçok kişinin de hem farklı hem de ucuz olması nedeniyle özellikle inşaat ve yapı işlerini bu Suriyeli ustalara yaptırmayı tercih ettikleri gözleniyor. Düz beton üzerine yaptıkları değişik çizimler ve gül desenleri ile bir Suriyeli ustanın elinden çıktığı belli olan bu tür yapılarda, yine betonarme süs eşyaları dikkat çekiyor. Farklı tarzları ile iş yapmaya devam eden Halepli ustalar, meydana getirdikleri eserlerle adeta Suriye kültürünü Kilis’e taşıyorlar. KİLİS POSTASI TEKNOLOJİ www.kilispostasi.com Hakan Yartaşı Online Alışverişte Güvenlik ve Ödeme Yöntemleri hyartasi@gmail.com Alışveriş için e-ticareti tercih etme oranı ülkemizde gün geçtikte yükseliyor. Buna paralel olarak dolandırıcılar da, bilindik yöntemlerden e-dolandırıcılık yöntemlerine yöneliyor. Pazar büyüdükçe, korsanların ilgisi aynı oranda büyüyor. Bunun önüne geçmek için birkaç ayrıntıya dikkat etmek yeterli oluyor aslında. Öncelikle dikkat etmeniz gereken alışveriş yapmak istediğiniz sitenin ne kadar güvenli olduğu. Bunu nasıl anlarsınız? Benim ilk aklıma gelen sitenin bilinir bir site olup olmadığı kriteridir. Evet bu önemli ancak bir sitenin güvenli sayılabilmesi için o sitenin güvenlik sertifikasına (SSL=Secure Socket Layer) sahip olması gerekiyor. Sitenin güvenlik sertifikası olup olmadığını anlamamız için; Site adresinin başına https ekledikten sonra site açılırken tarayıcımızdan herhangi bir uyarı almadan sitenin açıldığını görmemiz gerekir. Olası alacağınız uyarılar: Bu bağlantı güvenli değil, sitenin güvenlik sertifikasına güvenilmiyor, bu web sitesinin güvenlik sertifikasında sorun var… gibi uyarılar ile karşılaştığınız zaman o siteden uzak durun. Söz konusu site güvenlik sertifikasına sahip değil ise sizin kart bilgilerinizi saklayabilir. Saklanan kart bilgilerini istediği zaman kullanabilir. Ancak güvenilir bir alışveriş sitesi sizin kart bilgileriniz ile ilgilenmez. SAYFA EKİM - ARALIK 2014 07 kayıt ediyor mu, etmiyor mu sorusunu kendime hemen sorarım. Mümkün olduğunca 3D Secure (3 Boyutlu Güvenli Ödeme Sistemi). 3D Secure hakkında kısaca bilgilendirmem gerekirse; 3D Secure, internet üzerinden yapılan ödemelerde güvenliği bir boyut daha ileriye taşıyan; üye işyeri, banka ve kart sahibi arasındaki sorumlulukları düzenleyen bir platformdur. Kullanıcının kart bilgilerini girmesinden sonra bildiğimiz normal ödeme işleminin gerçekleşmesinden farklı olarak, ödeme esnasında kullanıcının kartının bankası tarafından ek bir ekran (browser redirection ile) gösterilerek kullanıcıdan kayıtlı cep telefonuna gelen SMS şifresi ve/veya CVC2 bilgisini girmesi istenir. Kullanıcıya SMS şifresi ve/ veya CVC2 bilgisi de sorulduğu için kart sahibinin kimliği doğrulanır ve kartın sahibi dışındaki kişilerce kullanılmasının önüne geçilmiş olunur. Yani alışveriş için ödememi tamamlamadan önce kart bilgilerimi gireceğim sırada, bankaya ait sayfaya yönlendirilerek kart bilgilerimi ile işlemi tamamlamak için telefonuma banka tarafından gönderilen kısa mesajdaki kodu girdikten sonra ödeme işlemini tamamlarım. Bu işlem diğer işlemlerden biraz daha zaman almasına rağmen, tamamen güvenli olması nedeni ile tercih ettiğim ödeme yöntemidir. Ödeme yöntemleri arasına katılan yeni aktörlere de kısaca değinmek istiyorum. Bunlar e-ticaret sitesi ile banka arasında rol üstleniyor. Diğer bir değişle kullanıcı, alışveriş sitesi, banka arasında köprü görevi üstleniyor. Bkm, ipara, payu, iyzico, poskur bunlardan bazıları. Ancak ben ipara dışındakilere güvenmiyorum. Şahsen ipara üzeİnternet üzerinden alışverişin diğer ayağı ödeme yöntemleri. İn- rinden bir hesabım var. Hatta geçen gün iyimarka.net’ten alışveternet üzerinden alışveriş yapmayı seven biri olarak buna çok riş yaparken ipara ödeme yöntemini kullandım. dikkat ederim. Ödeme yaparken ilk olarak kullandığım karta kaç taksit yaptıklarıdır. Neredeyse tüm alışveriş siteleri kapıda öde- Lidyalıların parayı buluşu ile değişen alışverişte ödeme yöntemi, me, havale ile ödeme, kredi kartı ile ödeme seçeneklerini sunu- teknolojinin hakimiyeti ile tahmin edemeyeceğimiz boyutlara doğyor. Ancak kredi kartı ile ödeme yaparken firma benim bilgilerimi ru ilerliyor. ‘Gençler, mobil tehditlere karşı savunmasız’ Veri güvenliği ile ilgili soruların yer aldığı, 17-24 yaş aralığındaki 400 öğrencinin katıldığı ankette, öğrencilere uzmanlar eşliğinde güvenlik dünyasının trendleri, gelişen güvenlik tehditleri, bireysel ve kurumsal anlamda saldırılara karşı alınması gereken tedbirler ve Türkiye’deki internet ve veri güvenliğiyle ilgili gelişmeler konularında bilgi aktarıldığını kaydedildi. Ankette, en dikkat çeken hususun, gençlerin veri güvenliğine dikkat ettiklerini ancak mobil güvenlik yazılımını kullanmadığına işaret edildi. Öğren- cilerin yüzde 74’ünün bilgisayarına ya da mobil cihazına zararlı bir yazılım bulaşmış durumda. Kişisel bilgisayarlarını kullanan çoğunluk kesimin ise veri güvenlik programı kullanması kendileri adına sevindirici gelişme. Buna rağmen, son dönemde gittikçe artan mobil cihazlara yönelik zararlı yazılımlar konusunda güvenlik tedbirlerinin gençlerin arasında yeterince yaygın olmadığını belirledik. Ankete göre gençlerin yüzde 75’lik kısmı mobil güvenlik yazılımı konusunda herhangi bir önlem almamış durumda. Online Şifalı Bitkiler Ansiklopedisi Sağlık sorunlarımıza doğal yöntemler ile çözüm aradığımızda doktara gitmeden önce Bitki Rehberi‘nde araştırma yapabilirsiniz. Bitki Rehberi kullanıcıların paylaşımları ile genişler. Şifalı Bitkiler ile olan deneyimlerini paylaşan kullanıcıların deneyimlerinden faydalanabilir veya sizde kendi deneyimlerinizi, diğer insanlarla paylaşabilirsiniz. Kullanıcıların bilgi ve görüşleri alınarak uzmanlarımız tarafından özenle ve anlaşılır bir şekilde kullanıcıya sunulan şifalı bitkiler doğal yollarla hastalıklara son vermek isteyen insanlar için önemli bir web kaynağıdır. KİLİS POSTASI SAYFA 08 SAĞLIK EKİM - ARALIK 2014 Ahmet Benlioğlu Kilis’in Sütçü İmamı Sakıp Bey admin@kilispostasi.com Yaklaşık on yıl kadar önce kaleme aldığımız bu yazımız dostlardan, küçük büyük birçok hemşerimizden ilgi ve takdir gördü. Hatta zaman zaman başka illerdeki sağduyulu dostlarında teveccühünü celbetti. Bu sebeple Kilis’imizin düşman işgalinden kurtuluş yıl dönümünde bu yazımızı sizlerle yeniden paylaşmak istedik. Sakıp Bey; şehir merkezinde adi bir Fransız askerinin Kilisli bir kadının peçesini açmak için uğraşırken görür ve hiç tereddüt et meden o Fransız askeri ile beraber dört Fransız askerinin daha leşini oracıkta yere serer. Çünkü silahında beş tane kurşunu vardır. Bu olay üzerine Sakıp Bey hemen evine döner mavzerini ve fişeklerini kuşanır anasına durumu anlatır ve “Anacığım memleket yangın yeri iken bize burada durmak haramdır. Hakkını helal et anam.”der. Sınır boyunda verilen Milli Mücadeleye, KuvYıl 1920. Gâvur Fransız Kilis’te. Mil- vay-ı Milliye hareketine bir fiil iştirak letin dini, imanı, canı, onuru ve na- eder. musu ayaklar altına alınıyor. Şehir içinde ve özellikle cephede Kilisli 25.Mart.1920 günü seher vakti Suvatansever mücahitler namuslarını riye sınırındaki Bek ovasında çetin çiğnetmemek, Belde-i Gülizar Kilis’i bir mücadele başlar. Kuvvay-ı Milteslim etmemek için Fransız’a karşı liyeciler, Fransızların zırhlı ve uçak tüm gayretleriyle ve kanlarının son desteğine rağmen düşmanı perişan ederler. Fakat Sakıp Bey ortalıkta damlasına kadar direniyorlar. yoktur. İslam Bey telaş içinde dosO günlerde henüz Kuvvay-ı Milliye tunu aramaya başlar. İslam Bey bir hareketine fiilen katılmayan, şehir tepe üzerinde yüzükoyun kanlar içiniçinde halkı milli mücadeleye katıl- de ve titreyerek yatar halde Sakıp mak için teşvik çalışmaları yapan Bey’i bulur. İslam Bey henüz canını teslim etmeyen Sakıp Bey’i çevirir ve aralarında şu konuşma geçer: İslam Bey: “Hemen sargı bezi, su getirin. Koşun Sakıp vurulmuş, Sakıp FELHAN YAYINCILIK REKLAMCILIK ve DAĞITIM vurulmuş.” 3 AYLIK YEREL GAZETE Sakıp Bey: “Kardeşim yoİmtiyaz Sahibi ve Sorumlu rulma çocukları da yorma Yazı işleri Müdürü Dr.Ahmet Hamdi Kepekçi vakit tamamdır. Ben bu 0532 558 93 69 tepede inşallah şehit olaYazı İşleri Müdürü Abdülkadir Uğur Kepekçi 0532 413 30 76 Kilis Temsilcisi Selim BAYTÜRKMEN 0535 774 22 02 İdare Yeri: Güven Mah. İnönü Cad. 46/D Güngören - İSTANBUL Tel: 0212 504 41 41 Baskı: Akademi Basın Yayın Org. ve Matbaacılık Ltd. Şti. - Adres: Favutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No:230 Topkapı - İST. Tel.: 0212 493 24 67 www.kilispostasi.com cağım. Sana vasiyetimdir göğsümde bir bayrak var. Ben onu sizlerle beraber hükümet konağına çekmeye arzuluyordum; fakat bunu göremeyeceğim. Bana söz ver benim yarım kalan işimi sen tamamla” der. Şahadet getirir ve hayata gözlerini yumar. Sakıp Bey artık Şehit Sakıp Bey olmuştur. Şehit Sakıp’ın kanı ile daha da kızaran al bayrağı alan İslam Bey: Sakıp benim, ben Sakıp’ım sözümü tutacağım diyerek gözyaşları içinde haykırır. Şehit Sakıp Bey’in şahadetinden 252 gün sonra Fransızlar arkalarına bakmadan gizlice kaçarlar. 7 Aralık 1921 günü Şehit Sakıp’ın bayrağı vasiyeti üzerine İslam Bey tarafından kalabalık bir topluluk eşliğinde hükümet konağı bayrak direğine çekilir. Şehit Sakıp Beyin şahadet haberini alan annesi Belkıs Hanım:”Söyleyin bakalım kurşunu sırtından mı göğsünden mi yemiş?” diye sorar. İslam Bey:”Belkıs ana, Belkıs ana tam kalbinin üstünden” deyince Belkıs Hanım: “Şükürler olsun Allah’ıma hakkım helal olsun oğluma. Eğer deseydiniz kurşunu sırtından yedi vallahi billahi O’na hakkımı helal etmezdim. Benim Sakıp adında bir oğlum var demezdim. Benim oğlum kaçmaz benim oğlum kaçarken kurşun yiyip ölmez.”der. Bu konuşma İslam Bey ve diğerlerini gözyaşlarına boğar. Anlatılanlara göre Şehit Sakıp hiçbir zaman siper almamış daima ayakta, koşarak, göğüs göğüse savaşmış. Onun ve diğer şehitlerimizin ruhları şad, nur-u pak olsun. Allah bu millete bir daha Kurtuluş Savaşı yaşatmasın. abone olun “gazeteniz kapınıza gelsin” 0212 504 41 41 Yayınlarımızın tüm hakları KİLİS POSTASI’na aittir. Kaynak gösterilmeden iktibas edilemez. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Gazetemiz il temsilcileri fahri olarak görev yapmaktadır. Yayınlanan köşe yazısı ve haberin tüm hakları Felhan Yayıncılık Reklamcılık ve Dağıtım’a aittir. Kaynak gösterilerek kullanılabilir. admin@kilispostasi.com | www.kilispostasi.com REKLAMLARINIZ iÇiN BiZi ARAYIN: 0532 558 93 69 TÜRKSAT 4A FREKANS:11916 SYMBOL:30000 POLARİZASYON: V (DİKEY) www.kilispostasi.com KİLİS POSTASI GÜNCEL dilini bağlamak demekOp. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi tir. Bu güne kadar görülmüştür ki, seçim barajı “Yüzde 10 seçim barajının kalkseçmen iradesinin sanması, AKP’yi paçavra haline dığa yansımasını engelgetirir” lemiştir. Adeta seçmene sen ne dersen de, yine admin@kilispostasi.com de güçlünün dediği olur denmiştir.Baraj, seçimTürkiye’de iktidar olanların yönlerini hep AB’ye çevirdiklerini görüyoruz. lere katılımı düşürmüştür. İnsanların 60 yıldan beri AB’nin kapısında bekli- düşüncelerini duyurmak için sokakyorlar. Son 12 yılda ise AKP hükümeti lara çıkmasının, güvenlik sorunlarıadeta AB’ye üye olmayı hükümetleri- nın artmasının sebeplerinden bir tanin temel politikası haline getirdi. AB nesi de milletin büyük meclisi olan, TBMM de temsil edilememesinden ne dedilerse yaptılar, yapmaya da kaynaklanmaktadır. devam ediyorlar. … Hükümet işine gelmeyen konularda, Avrupa’dan bir örnek verelim. AB devletlerininseçim barajı uygu11 Eylül 2001 tarihinde terör saldırılamasını görmezden geliyor. Üstelik ları gündeme gelir. Almanya ön ha%10 seçim barajı kalksın diyenlere zırlık olsun diye bir kanun maddesi savaş ilan ediyor. çıkartır. Şayet Almanya’da teröristler Anayasa Mahkemesi Başkanı Hayolcu uçağı kaçırırlarsa uçağın düşüşim Kılıç’ın yaptığı baraj açıklaması, rülmesine izin verilmeyi düzenleyen millet olarak gönlümüze su serpti. Bu bir yasadır bu. Bunun üzerine bir işakonunun Avrupa Konseyi tarafından damı Almanya Anayasa Mahkemeorganize edilen bir konferansta gün- sine bireysel başvuruda bulunur. İş deme getirilmiş olması iktidarı pa- adamı uçağa sık olarak binmektedir. nikletti. Avrupa Birliği devletlerinde Ya kendisinin bindiği uçak kaçırılırsa seçim barajı ne durumdadır. Baktığı- ve bindiği uçak düşürülürse haksız mızda ekseriyetinde barajın olmadı- yere öldürülmüş olacağını ifade eder. ğını görüyoruz. Prof.Dr.Haydar Baş Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi hocamızın makalesinde ifade ettikle- ilgili kanun maddesini iptal eder. ri gibi İngiltere, İsviçre, Lüksemburg, Uzun yıllardan beri aldığı oy sayıFransa başta olmak üzere Avrupa sının çok üzerinde vekil çıkartan sidevletlerinde seçim barajı yoktur. yasilerin, demokrasi ve insan hakkı Seçim barajı, seçmeninin elini kolunu söylemlerinin şahsi menfaatleri adı- SAYFA EKİM - ARALIK 2014 09 na bunu kullandıklarını görüyoruz. … Baraj konusu gündem olduğunda hükümet kanadından gelen sesler çok manidar. Adeta oyuncağı elinden alınan çocukların haykırışını hatırlatıyor. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Anayasa Mahkemesi’nin yüzde 10’luk seçim barajını kaldırması durumunda, kararı yok hükmünde sayacaklarını ve uygulamayacaklarını söyleyebildi. Nasıl bir yaklaşım ki hükümet, yetkilerini anayasadan alan Anayasa Mahkemesine (AYM) -seni kabul etmiyoruz- diyebiliyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kalkıp “Egemenlik milletindir, AYM’nin değil” diyebiliyor. Allah aşkına söyler misiniz, siz bu cümleden ne anladınız? AYM diyor ki, milletin iradesi mutlaka meclise yansısın, bir engelle karşılaşmasın diyor. Baraj kalksın demek mi milletin egemenliğini kabul etmektir, yoksa milletin %10’nun egemenliğine konan engel mi millete egemenlik vermektedir? … % 10’luk barajı kaldırıldığı zaman ne olacak biliyor musunuz? Bu konuda SONAR Araştırma Şirketi Başkanı Hakan Bayrakçı’nın da dediği gibi, yüzde 10 seçim barajının kalkması her halükarda AKP’yi paçavra haline getirir. Diyet listeleri ve sağlıklı yaşam tüyoları bu sitede Yaşam Uzmanı, kullanıcıların içerik üreterek yayınladıkları yaşam platformudur. İnsanlar yaşadıkları sorunları, çözüm yollarını, hayatı kolaylaştıran pratik çözüm önerilerini sitemiz üzerinden paylaşarak diğer kullanıcılara tecrübelerini aktarırlar. KİLİS POSTASI GÜNCEL www.kilispostasi.com Yusuf Yakut Akp’nin Din Düşmanlığı admin@kilispostasi.com SAYFA EKİM - ARALIK 2014 11 Kilis’te Pasaj Sayısı Artıyor! Kilis’e Suriyelilerin gelmesinin ardından hareketlenen pasajlara yenileri ekleniyor. Başı her sıkıştığında dine sarılan AKP’nin icraatlarından bazılarını bilgilerinize sunuyoruz. 1-)Yeni Türk ceza kanununa “eşcinsel olmak ahlaksızlık olmak anlamına gelmez” maddesi konarak, eşcinsellik tavsiye edilmiştir.(12.10.2005) 2-) Üsküdar Subaşı Camiinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanı Cüneyt Zapsu’nun eşi Beyza Zapsu’nun başını çektiği bir grup kadın camiye gelerek kadın erkek yan yana karışık namaza durdular.(25.06.2006) 3-) Fener Rum Patrikhanesi’ne uluslar arası sözleşmelere ve Lozan antlaşmasına aykırı olarak 6 tane yabancı papaz atandı.(29.11.2004) 4-) İstanbul Kasımpaşa’da 49 yıllık piyale paşa kuran kursu kaçak yapı olduğu bahanesiyle,2 bin kişinin göz yaşları arasında yürütmeyi durdurma kararına rağmen yıkıldı(04.01.2007) 5-) Van’da ermeni akdamar kilisesi’nin restorasyonu için 2 trilyon 6 yüz milyar lira harcanarak ermeni kilisesinin açılışı yapıldı(04.04.2007) 6-) Papa benedic’in “ben Muhammed’i peygamber İslam’ı da din olarak kabul etmiyorum” beyanına karşılık Antakya, Şanlıurfa ve Antalya belekte Vatikanın papazları krallar gibi ağırlandı. (08.12.2004) 7-) 5349 numaralı kanun 11.05.2005 tarihli resmi gazetede yayınlanan kanunla zina suç olmaktan çıkarıldı. 8-) Tarım ve köy işleri Bakanlığı “domuz, yaban domuzu, at ve tavşan Türk gıdasına uygundur” kararı verdi.(08.05.2007) 9-) Tayyip Erdoğan, İslam ülkeleri toplantısı için gittiği Arabistan’da “İslam ülkeleri ortak pazarına karşıyım” dedi. (19.01.2004) 10-) Tayyip Erdoğan hükümetinin çıkardığı 5237 sayılı 26.09.2004 tarihli kanun ile ‘devletin izinsiz kuran öğreten kişilere ve kurslara 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve kapatma cezası verilmektedir’ 11-) Eski milli eğitim bakanı Hüseyin Çelik misyonerlik karşıtı olaylar için “bir insan incil de dağıtabilir,cincili de anlatabilir” demiştir. 12.) İlkokul 4. Sınıf din kültürü ve ahlak bilgisi kitabında günah olmasına rağmen peygamber efendimizin resmi bastırılmıştır. Kitabın yazarı akp milletvekili Ömer yılmaz ve bir başka akp’li yazardır. 13-) Yine ilkokul 4. Sınıf sosyal bilgiler kitabında dini bayramlar:kurban bayramı,ramazan bayramı ve paskalya yortusu olarak anlatılmaktadır. 14-) İlkokul 5.sınıf din kültürü ve ahlak bilgisi dersi kitabında bakara suresinin 286. Ayeti”sen bizim Mevlamızsın…… Bize yardım et” şekliyle basılmıştır.Ayeti kerimenin orta bölümündeki “kafirler topluluğuna karşı” sözleri Hıristiyanları küstürmemek için basılmamıştır.Yani Akp’liler Hıristiyan’a şiringörünmek için ayetleri eksik öğretmektedirler.Aynı mantıkla kitaba fatiha suresinin son ayeti de konulmamıştır. Ayet “bizi doğru yola,kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet”olarak kısaltılmıştır.O ayetten ise “gazaba uğrayanlarınkine ve sapmışların kine değil” kısmı çıkarılmıştır.Bu ayet Amerikan büyük elçisinin rahatsız olması üzerine Cuma hutbelerinden de çıkarılmıştır. Yerine ise “tövbe eden kimse günah işlememiş gibidir” hadis-i şerif’i konulmuştur. 15-) ”vatan sevgisi imandandır” hadisi şerifine rağmen Erdoğan 30 bin şehidimizin katili apoya “sayın;” şehitlerimize ise “kelle “demiştir… En son icraatlarından olan bin yüz elli odalı sarayın ilk şeref misafiri de yine bir Papa, Papa Franciscus Devlet töreni ile karşılandı ve şunları dedi: “Türkiye, sadece yolların kesişme noktası değil aynı zamanda tüm kültür, etnisite ve dinlere mensup kadın ve erkekler için diyalog ve birlikte yaşadıkları bir nokta olur” dedi. Yani dinler arası diyaloğa devam edin talimatını verdi. Müslüman AKP de hay hay dedi. Allah ayıktırsın, ayıkmak isteyenleri. Şehir merkezinde atıl durumda birçok pasaj olmasına rağmen, işlek pasajların yanıbaşında yeni pasajlar inşa ediliyor. Vatandaşların daha sıklıkla ziyaret ettiği pasajlarda boş dükkan yer almazken, dükkan ihtiyacına yeni pasaj inşa edilerek çözüm getiriliyor. Yeni yapılan pasajlardaki dükkanların da hemen dolduğu gözlenen Kilis’te, merkezdeki diğer pasajlarda yer alan boş dükkanlara kimsenin rağbet göstermediği dikkat çekiyor. Bir zamanlar daha çok elektronik eşya ve saat ticaretinin yapıldığı ve ünü bütün Türkiye’ye yayılan Kilis’teki pasajlarda şimdilerde genel tüketim eşyalarının daha çok satışa sunulduğu görülüyor. Kilis’e ‘Ek Konteynır Kent’ Geliyor! Sınır ötesinde sıcak gelişmeler devam ederken, Kilis’te bir ek konteynır kent kurulmaya başlandı. 13 bin 500 kişilik kapasitesi ile Kilis’e ilk kurulan konteynır kent olma özelliğine sahip Öncüpınar Konteynır Kenti’ne kardeş geliyor. Sınıra sıfır noktada yer alan Öncüpınar Konteynır Kenti’nin hemen yanıbaşında 10 bin kişilik yeni bir konteynır kent kurulması için çalışmalar başlatıldı. İş makinalarının girdiği arazide düzleme çalışmaları sürerken, yeni yapılacak olan konteynır kentin, Öncüpınar Konteynır Kenti’ne eklenmesinin planlandığı bilgisine ulaşıldı. Hali hazırda Elbeyli Konteynır Kenti ve Öncüpınar Konteynır Kenti olmak üzere iki büyük konteynır kente sahip olan Kilis’te, ek konteynır kentin devreye girmesi ile birlikte, sadece konteynır kentlerde kalan Suriyeli nüfusu 50 bine ulaşacak. SAYFA 12 EKİM - ARALIK 2014 KİLİS POSTASI GÜNCEL www.kilispostasi.com Zeytin Sırıkları Böyle Hazırlanıyor! Akan Sular Kirletiyor! Kilis’te zeytinin hasad mevsiminde sırıklar, ateşte ısıtalarak en düzgün şekle getirilmeye çalışılıyor. Kilis’te patlayan veya sızıntı yapan su borularına geç müdahale edilmesi nedeniyle sokaklar çamura bulanıyor. Zeytin hasadı için üretilmiş yeni teknolojik aletler piyasaya çıkmasına rağmen Kilis’te halen sırıkla zeytin silkme, üreticilerin en çok tercih ettikleri yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle Odun Pazarı’ndaki esnaflar üreticilerin sırık ihtiyaçlarını gidermek için dur durak demeden çalışıyorlar. Kestane, fındık ve dayanıklı ağaçların genç sürgünlerinden elde edilen Kilis’in ara sokaklarında zaman zaman meydana gelen su arızaları sebebiyle suların birkaç sokak boyunca boşa akıp gittiği gözlenirken, taşan suların çevreyi kirlettiği dikkat çekiyor. Vatandaşlar baze suların günlerce boşa aktığını dile getirerek, su ve çamurun sokağın her tara- zeytin sırıklarına, öncelikle ateşte ısıtılarak düzgün bir şekil veriliyor. Bu işlemin önemli olduğunu söyleyen sırık ustaları, zeytin sırığının düz ve esnek olmasının hasad sırasında büyük kolaylık sağladığını ifade ediyorlar. Kalitesine göre zeytin sırıklarının fiyatları 3 ile 10 TL arasında değişirken, boyutları da ihtiyaca göre değişiyor. fını kapladığını ifade ediyorlar. Çocukların çamurlu suyla oynadığı dikkat çeken bu sokaklarda meydana gelen arızaların giderilmesini isteyen mahalle sakinleri, hem suların boşa aktığını hem de çevre kirliliği meydana geldiğini vurguluyorlar. KİLİS POSTASI POLİTİKA www.kilispostasi.com Prof. Dr. Haydar Baş Tiyatro admin@kilispostasi.com 19. Milli Eğitim Şurası Genel Kurulu’nda alınan kararlar bazı kalemlerce laiklik elden gidiyor şeklinde yorumlanmış. Gerekçeleri, ilkokul 1. 2. ve 3. sınıflara konulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri. Oysa AKP’nin 12 yıllık iktidarı başından itibaren sadece azınlıklara imkânlar tanıyor. Eğer bu kalemlerin İslam adına bir iyileştirme ya da şeriata bir adım yaklaşma gibi endişeleri varsa hiç merak etmesinler, icraatlar bu endişelere hizmet etmiyor. Malum kalemler, bu ülkede dine en büyük darbenin dindar gözükenler eliyle vurulduğunu umarız anlarlar… Korku duydukları, küçük yaştaki çocuklara din eğitimin verilmesiyle ilgili yeni düzenleme sadece İslam dininin öğretilmesini kapsamayacak. İslamiyet’in yanında, Yahudilik ve Hıristiyanlık da müfredata, anlatılacak dersler olarak yerleştirilmiş durumda… Bu, küçücük yavrulara Yahudiliğin ve Hıristiyanlığın da İslamiyet gibi hak olarak öğretilmesi demek… Yani, Cenab-ı Hakk’ın (cc) “Allah katında tek din İslam’dır” ayetini hiçe saymaktır. Ak Partisinin halen “şeriat getirecekler” diyenlere bir de 12 yıl boyunca yaptıklarını hatırlatalım: Erdoğan’ın 2002 seçimleri öncesinde Of’taki konuşmasında “4 hak din var” çıkışından sonra başlayan süreçte, İmar Kanunu’ndaki “cami” ifadesi “ibadethane” olarak değiştirilmiş, Türkiye’de 70 bin kilise evi açılmıştır. AB mevzuatına uygun Türk Gıda Kodeksi’nde, domuz eti satılabilir kasaplık et olmuş ve satışı serbest bırakılmıştır. Din dersi kitaplarından Kelime-i Tevhid’in ikinci kısmı olan “Muhammedün Resulullah “ çıkarılmıştır. İçişleri Bakanlığı’nın 2006 yılındaki 2227 sayılı kararı ile nüfus kağıtlarından “Dini İslam” ibaresi kaldırılmıştır. Bu hükümet, Urfa’da Halilurrahman’ın karşısında dinler bahçesini, 2004 senesinde Antalya’da da başka bir dinler bahçesini açmıştır. SAYFA EKİM - ARALIK 2014 13 Sayın Erdoğan, “Bismillah” diyerek kilise kurdelesi kesmiştir. AKP döneminde, 2005’te yapılan TCK değişikliği ile zina suç olmaktan çıkarılmıştır Ak Partisi, 3 nisan 2007’de Kasımpaşa’da Büyük Piyale Kuran Kursu’nun yıkımına karar vermiştir. Kuran kursu yıkılırken, Van Akdamar Kilisesi 3 milyon TL para harcanarak onarılmış, ayine açılmıştır. 15 Ağustos 2010, 2011 ve 2012 tarihlerinde Trabzon Sümela manastırında ayin gerçekleşmiş; 19 Eylül 2010, 11 Eylül 2011 ve 9 Eylül 2012’de Van Akdamar’da ayin yapılmıştır. İzmir’in Çeşme beldesinde Pazaryeri kilisesinde, Diyarbakır Surp Giragos Ortodoks kilisesinde ayin düzenlenmiştir. AKP döneminde ilk defa kilise imarı için yer tahsis edilmiştir. İlk defa bu hükümet döneminde camiler kiliseye çevrilmiştir… İslam dininde yasak olmasına rağmen, 2004 senesinde din dersi kitaplarına Hz. Peygamberimizin minyatür resimleri konulmuştur. AKP döneminde “Allah katında tek din İslam’dır” ayeti, AB ve ABD’den gelen tepkiler nedeniyle, Cuma hutbelerinden kaldırılmıştır. 24 Eylül 2008’de, AKP hükümetinin Milli Eğitim Bakanlığı, İmam Hatipler’de Dinler Tarihi dersine Hıristiyan rahip ve hahamların davet edilmesini ve gençlere ders vermesini istemiştir. AKP döneminde bedava dağıtılan din dersi kitaplarından Gökbulut ve Öcal’ın hazırladığı 6. sınıf “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında” sayfa 118’de, Veda Hutbesi’nde yer alan “Allah ve resulünün sünneti” ifadesi çıkarılmıştır. 2005’te onaylanan Din Kültürü kitaplarında Kelime-i Tevhid, “la ilahe ilahtır” şeklinde yer almıştır. Bazı köylerde ilköğretim çocuklarına ücretsiz dağıtılan ilkokul 1. sınıf okuma-yazma öğreniyorum kitaplarında 13 ve 15. sayfalarda kiliseye giden 3 çocuk resmedilmekte, haç işareti olan ve kilise dualarını gösteren fotoğraflar bulunmakta idi. (12.7.2004 tarih ve 115 sayılı onay taşıyan AB destekli kitaplar.) 26 Eylül 2004’de kabul edilen 5237 sayılı kanunla, evinde Kuran öğretenlere hapis cezası getirilmiştir. Kısaca, AKP Müslümanlardan çok azınlıklara hizmet eden icraatlara imza atmıştır ve devam etmektedir. Yukarıda ifade ettiğimiz hususlara rağmen, iktidara hala “Müslüman’dır gerekçesiyle laikliği tehdit ediyor” eleştirisinde bulunanlar, aslında azınlıklara daha fazla hak verme düşüncesinde olanlardır. Aynı zamanda halka, “Ak Partisi İslami icraatlar yapıyor ey Müslümanlar bunun arkasından gidin” rotasını çizmektir. Bu sahte eleştirilerin manası bizce budur. BTP’den 10 Muharrem Etkinliği (Aşura) BTP Kilis Kadın Kolları düzenlemiş olduğu “Kerbela Olayı ve Aşure günü” etkinliğine çok sayıda davetli iştirak etti. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Kilis Kadın Kolları tarafından her sene geleneksel hale getirilen ‘Kerbela Olayı ve Aşure Günü’ etkinliği bu yıl da geniş bir katılımla gerçekleştirildi. İlahi ve şiirlerin okunduğu programda, Hz. Hüseyin Efendimiz ve ailesinin Kerbela’da nasıl şehit edildiği Fatime Akdağ’ın yaptığı konuşma ile ayrıntılı bir şekilde dile getirildi. Daha sonra Nuran Yakut günün ve anlam önemine dair bir konuşma yaptı. Program sonunda davetlilere aşure ikram edildi. SAYFA 14 EKİM - ARALIK 2014 KİLİS POSTASI POLİTİKA www.kilispostasi.com Musabeyli’de Ehl-i Beyt Paneli Düzenlendi Yeni Mesaj Gazetesi tarafından Kilis’in Musabeyli ilçesinde düzenlenen “Ehl-i Beyt Paneli” ilçe halkının yoğun katılımına sahne oldu. “İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt” konulu panele konuşmacı olarak Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Op. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, BTP Kilis İl Başkanı Alaiddin Özkar ve Araştırmacı-yazar Uğur Kepekçi katıldı. BTP MYK Üyesi Yusuf Yakut’un yönettiği panelde ilk konuşmayı Araştırmacı-yazar Uğur Kepekçi yaptı. Ehl-i Beyt yolu kurtuluş gemisidir Dünyanın kurulduğundan bu yana ve kıyamete kadar mutlaka Tevhidin karşısında bir yanlış yol olacağını dile getiren Uğur Kepekçi, “Bu zaten imtihanın gereğidir. Peygamber Efendimiz (s.a.a.) kendisinden sonra Ehl-i Beyt yolunu kurtuluş gemisi olarak Gadir-i Hum’da işaret etmiştir. Ancak Ehl-i Beyt yolunun da karşısına yanlış akımlar çıkmıştır. İşte o akımların uzantısı bugünlere kadar gelmiştir. Bu bidat akımlardan biri de Nakşibendiliktir. Bu yolun neden bidat ve sapık bir yol olduğunu Kur’an ve Peygamberimizin sözleri ile açıklayalım. Bir yolun Hak olması için olması gereken 4 esas vardır. Bu tasavvuf yolu mutlaka İmam Ali (a.s) Efendimize dayanmak zorundadır. Oysa Nakşibendilik Hz. Ali’ye dayanmaz. Şeyhlik iddiasında bulunan bir insanın kendisinden önce birisi tarafından yetiştirilip icazet alması lazımdır. Ama Bahaiddin Nakşibend gibi bu yolun piri sayılan kişi, böyle bir icazete sahip olmadığını, bir mezardan el aldığını kendi dili ile ifade etmektedir. 3. Esas ise tasavvufta cehri zikir yapılması gerekir. Oysa Nakşibendilikte İslam’da hiçbir yeri olmayan Hafi Zikir diye bir uygulama vardır. Tasavvuf da silsilenin kesintisiz olması gerekirken, Nakşibendilikte böyle bir şey yoktur. Günümüzde dönen dolapların ve akan kanların temelinde bu bidat akımların etkisi ciddi derecede büyüktür” dedi. AKP, Müslüman’ın karşısında Haçlının safında Panelde söz alan BTP Kilis İl Başkanı Alaiddin Özkar ise, partisinin % 49 oy aldığı Musabeyli halkına teşekkür ederek başladığı konuşması- nı şöyle sürdürdü: “Eğer biz BTP olarak Musabeyli’de belediyeyi alsaydık, burayı örnek bir ilçe yapacaktık. Bugün geldik, ilçemizi gezdik. Yine halk şikayetçi, belediye başkanının yerinde oturmadığından, toplantılara katılmadığından, kazılan yerlerin olduğu gibi kaldığından ve Musabeyli’nin bir köy görünümünden kurtulamadığından bahsediyor. Gelin AKP’nin 12 yıllık karnesini ele alalım. Televizyonları izlediğimizde her şey güzel, fakat hiç bir şey size gösterildiği gibi değildir. AKP’nin elindeki en önemli argüman dindarlıktır. Amerika Irak’ı, Libya’yı, Suriye’yi vurduğunda hep yanında Türkiye var. Afganistan’da bu güçlere lojistik destek sağlayan yine Türkiye! Din adına gelen Müslümanım diye ayağını yere vuran AKP hükümeti her dönemde Müslüman’ın karşısında haçlının safında olmuştur” diyerek AKP hükümetinin 12 yıllık iktidar hayatında toplumsal, ekonomik ve siyasal açıdan karnesinin bu gibi kara lekelerle dolu olduğunu ifade etti. Dünyanın gözü bölgemizdedir Son konuşmacı olarak Musabeyli halkına hitap eden BTP Genel Başkan Yardımcısı Op. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, Asya’nın ve Avrupa’nın birleştiği nokta olan Türkiye’nin çok önemli ve de kıymetli bir coğrafya olduğunu ifade ederek, “Dünyanın gözü bölgemizde, madenlerimizde, suyumuzda, toprağımızda, her şeyimizde! Batının öteden beri Şark projesi var. Yani diyor ki siz Müslümanlar buraları boşaltın, bu topraklar bizim diyorlar. Sırf milleti dininden, imanından etmek için Ehl-i Beyt ile aramızı açıyorlar. Oysa Türklerin Müslüman olması Ehl-i Beyt eliyledir. Bu ülkeyi tekrar ayağa kaldıran Atatürk de Ehl-i Beyt soyundandır, seyiddir. İşte bugün bizi bölmeye, parçalamaya çalışıyorlar. Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Lazıyla, Acemiyle biz bir milletiz” dedi. AKP iktidarının hep Yahudi ve Hıristiyanları dost edindiklerini vurgulayarak sözlerine devam eden Dr. Kepekçi, “Dinlerarası diyaloğu, medeniyetler arası ittifakı, hükümet programı haline getirmişlerdir. Bakın Aksaray’ın ilk konuğu kim oldu? Papa! Allah’tan kork, şu kadar devlet, millet var. Bula bula Papa’yı mı buldun? Burada bir mesaj veriyor. Oysa Allah (c.c.) ayeti kerimede Allah indinde tek dinin İslam olduğunu beyan buyuruyor. Kısacası bugün ülkemizde her sahada çok ciddi oyunlar oynanıyor. Nerde kaldı efendilik? İki yüzyılı aşkın süredir kapitalizm ile halkın kanı emiliyor. Gece gündüz çalışıyorsunuz. Ama kime? Başkasının ırgatı olduk. Atatürk ne demişti: “Köylü milletin efendisidir.” Nerde kaldı efendilik? Kapitalizm emer ve sömürür. Peki çözüm ne? 2005 yılında Prof. Dr. Haydar Baş, ilk defa Milli Ekonomi Modeli’ni dünyaya deklare etti. Rusya 2006 yılından itibaren Milli Ekonomi Modeli’ni uygulamaya başladı. Putin her ay Prof. Dr. Haydar Baş hocamıza danışmanlar göndermeye başladı. Genel Başkanımız ithalat ve ihracatınızda doları kullanmayacaksınız demişti. Bunun üzerine Ruslar, dış ticaretlerinde doları kaldırdılar. Rusya’yı Brezilya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika takip etti. Senin benim emeğim, Amerika’nın kağıdını para haline getiriyordu. Haydar Hoca bunu dünyada ilk defa tespit etti. Geçtiğimiz hafta Putin Türkiye ziyaretinde, Erdoğan’a “Biz kendi aramızda alış-veriş yapalım. Ancak bunu kendi para birimimizle yapalım” dedi. Kime ait bu düşünce? Prof. Dr. Haydar Baş hocamıza ait. Eğer siz Haydar Hoca’yı meclise koymuş olsaydınız, bugün Rusya’nın olduğu yerde siz olacaktınız. Korkarak ve üzülerek söylüyorum ki, bugün Suriyelilerin başına gelen, dün Iraklıların başına gelen, yarın sizin, yarın bizim başımıza gelecektir. Borç alan buyruk alır. Sadece devlet değil herkes borçlu. Kredi borcu olmayan var mı? Peki alacaklı kim? Alacaklı olan global güçlerdir. İp ellerinde, istedikleri an ipi çekerler. Eğer biz aklımızı başımıza almazsak, eğer biz Prof. Dr. Haydar Baş hocamızı başa geçirmezsek! O halde bizim acilen Milli Ekonomi Modeli’ne geçmemiz lazım” dedi. www.kilispostasi.com KİLİS POSTASI POLİTİKA SAYFA EKİM - ARALIK 2014 15 Kilis’te Tevhid’in Merkezi Ehl-i Beyt Programı Kilis’te Yeni Mesaj Gazetesi tarafından “İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhid’in Merkezi Ehl-i Beyt” konulu bir panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Op. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi ve BTP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu, BTP MKYK Üyesi Avukat Mehmet Galip Akdağ ile gazeteci-yazar Abdulkadir Uğur Kepekçi katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan panelde ilk konuşmayı gazeteci-yazar Uğur Kepekçi yaptı. NAKŞILIK BIR İNGILIZ OYUNUDUR İslam tasavvufu konusunda açıklamalarda bulunan Kepekçi, Nakşibendiliğin İngilizlerin Müslümanlar üzerindeki oyunlarından sadece biri olduğunu vurgulayarak, nakşilik ekolündeki hafi zikir metodunun İslam’da yeri olmadığını söyledi. Nakşilerin hafi zikre delil olarak gösterdiği “Mağara hadisi”nin de Kütüb-i Sitte başta olmak üzere hiçbir hadis kaynağında yer almadığını hatırlatarak, “İmam Rabbani olarak tanınan kişi aslında Ahmet Faruk Sirhindi denilen biridir. Bu kişi 12 sene kazan sultanı Halil’in cellat başılığı görevini yapmıştır. Bu insan Hz. Ali ve Hz. Fatıma olmak üzere Ehl-i Beyt hakkında hiçbir güzel söz söylememiş, aksine onlara muhalefet etmiştir. Oysa Ehl-i Beyt’in temizliği ve gühahsızlığı Kur’an Kerim’le sabittir. Cenab-ı Hak Ahzab süresinin 33. Ayetinde Ehl-i Beyt’in tertemiz olduğunu söyler” dedi. BUGÜN BİRLİK VE BERABERLİK TESİS EDİLMELİDİR Panelde konuşan Avukat Mehmet Galip Akdağ, Anadolu’nun İslam’la tanışmasında Hacı Bektaş-ı Veli’nin etkili olduğunu söyleyerek, “Hacı Bektaş-ı Veli hazretleri birçok kişiyi Anadolu’ya gönderiyor. Bir tebliğ ordusu kuruyor, yaklaşık 36 bin kişi Ehl-i Beyt nefesi ile Anadolu insanını müslüman ediyor. Genel Başkanımız Sayın Baş, Hacı Bektaş ‘Anadolu’nun genel kurmay başkanıdır” diyor. Allah dostları Kurtuluş savaşı yıllarında hep Atatürk’ün ve milli mücadelenin yanında yer almıştır. Kilis’teki Tekke de Kuvay-i Milliye’ye verdiği destekten dolayı kapatılmamıştır. Ancak, Kurtuluş savaşında isyan eden grupların hepsi nakşi gruplardır ve İngilizlerle diyaloğa girmişlerdir. Bugün olması gereken nedir? Haydar Baş hocamız birlik ve beraberlikten ve bunun nasıl olacağından söz ediyor. Ehl-i Beyt’in nefesi ile Anadolu’da Hacı Bektaş ile başlayan bu birlik ve beraberlik bugün, o mayayı hamura dönüştürerek birliği tesis edecek olan Haydar Baş ile devam edecektir” dedi. GAYRI MÜSLIMLERI DOST EDINMEK YANLIŞTIR Panelde üçüncü konuşmacı olarak söz alan Op. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi ise, “Bir müslümanın öldürülmesinde en ufak bir katkısı olan kişinin, Allah’ın rahmetinden hiçbir nasibi yoktur” Hadisi Şerifini anlatarak başladığı konuşmasında “AKP iktidarının yaptığı o kadar çok cürüm var ki hangisinden bahsetsek? Gayri müslimlerde birlik olup müslümanlara savaş açmak çok büyük bir yanlıştır. Bugün bazıları insanların algılarını yöneterek, batılı hak, hakkı batıl olarak gösteriyorlar. Bu deccal fitnesidir. Sen Suriye’ye savaş açtın, kimi öldüreceksin? Hıristiyanları ve yahudileri dost edinmeyeceğiz, edinenlerden uzak duracağız. İşte bu konuda “salih amellere yapışınız” diyor Peygamber Efendimiz. hir zaman dediğimiz bugün de yapacağımız şey dinimize sahip çıkmaktır. Bu konuda bize doğruyu gösteren Haydar Baş hocamızdır. Onun mesajını insanlara taşıyacağız. Allah taraftarları asla mağlup olmayacaktır” diye konuştu. BU IKI EMANETE SAHIP ÇIKMALIYIZ “İnsanlık tarihi boyunca fikirler hep birileri tarafından bulandırılmıştır” diyerek konuşmasına başlayan Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu “Yine bakıyoruz ki, Hakk’ın kesin koruması altında olan dinimizi, bize yanlış anlatmaya veya başka noktalara çekmeye çalışıyorlar. Dine zarar veremezler ama bizim algımızı değiştirerek bizi bu tertemiz dinimizden uzaklaştırmak isteyebilirler. Bulanan sudan tertemiz kaynağa gidiyoruz. Kim var o kaynağın başında bize bu dini getiren ve Allah’a nasıl ulaşacağımızı öğreten Hz. Muhammed! Peygamberimizin her sözü hükümdür. O bizimle beraber olmadığına göre biz nasıl davranacağız? Benden sonra size iki emanet bırakıyorum diyor Peygamberimiz, “Kur’an Kerim ve ıtretim Ehl-i Beytimdir. Bu ikisi kıyamete kadar birbirinden asla ayrılmaz” diyerek bize de sesleniyor. O zaman bizlerin yapacağı şey, tertemiz kılınmış ve eksiği bulunmayan Ehl-i Beyt’in yolunda ilerlemektir, onları sevmektir” dedi. SAYFA 16 EKİM - ARALIK 2014 KİLİS POSTASI EĞİTİM www.kilispostasi.com Üniversitenin Engelsiz Gençleri Kilis 7 Aralık Üniversitesi “Yeni Bir Dünya Topluluğu” öğrencileri, Kilis Engelsiz Yaşam Merkezi’ni ziyaret ettiler. Topluluk öğrencileri, Engelsiz Yaşam Merkezi’nde çocuklarla oyunlar oynadılar, eğitici ve eğlendirici aktivitelerde bulundular ve yanlarında götürdükleri çeşitli hediyeleri çocuklarla paylaştılar. Yeni Bir Dünya Topluluğu öğrencileri; “Amacımız engelli kardeşlerimizin “engelsiz” olduklarının farkına varmalarını sağlamaktı. Orada barınan çocukları yakından gördük ve kendi dünyalarında yalnız olmadıklarını hissettirmek istedik. Engelli kardeşlerimizin sadece biraz sevgiye ve ilgiye ihtiyaç duyduklarının farkına vardık. Umarız diğer öğrenci arkadaşlarımız da bu tür sosyal sorumluluk etkinliklerinde bulunurlar ve engelli kardeşlerimizin yalnız olmadıklarını onlara gösterirler. Topluluk olarak, yeni dünyaları keşfetmeye devam edeceğiz” dediler. Oturulamaz Raporlu Okul Yeniden Yapılıyor! Gazetemiz ve internet sitemizde de habere konu olan hasarlı Ekrem Çetin Okulu’nun binası yıkılarak yerine yenisi yapılıyor. Kilis’’te Ekrem Çetin Mahallesi’nde bulunan ve uzun zamandır ‘oturulamaz’ raporu olduğu için eğitim verilemeyen Ekrem Çetin İlk ve Ortaokulu’nun binası yıkılarak ihaleye açılmıştı. Şimdi de söz konusu okulun binası yeniden yapılmaya başlandı. İş makinalarının çalışmaya başladığı okul inşaatında, temel atma çalışmaları devam ediyor. Ekrem Çetin Mahallesi’nde birçok öğrenci ve velinin mağdur olmasına sebep olan okulun yeniden yapılacak olmasına sevinen mahalle sakinleri, okulda eğitim-öğretime başlanması için çalışmaların hızlı bir şekilde yürütülmesini talep ediyorlar. www.kilispostasi.com KİLİS POSTASI KÜLTÜR SANAT SAYFA EKİM - ARALIK 2014 17 Kilis’te Melihat Gülses Konser Verdi Alaeddin Yavaşça Besteleri İle Melihat Gülses Konseri Kilis’te halkın yoğun katılımına sahne olurken, birçok kişi konseri ayakta izledi. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün girişimleri ile Alaeddin Yavaşça Kültür Merkezi’nde düzenlenen Türk Sanat Müziği konserinde Kilisli ünlü bestekar Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça’nın unutulmaz eserleri, Melihat Gülses’in sesiyle bir kez daha hayat buldu. Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça’nın da eşi ile birlikte katıldığı konsere Kilislilerin yoğun ilgi gösterdiği dikkatlerden kaçmazken, ünlü ses sanatçısı Melihat Gülses konsere katılanlara tam bir sanat müziği ziyafeti sundu. Konserde Melihat Gülses’e Gaziantep Üniversitesi Konservatuvar Bölümü öğretim üyeleri eşlik ederken, Kilis’in yetiştirdiği Türk Sanat Müziği üstadı Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça, konserde kendi sesinden de izleyicileri mahrum etmeyerek bazı eserlerini kendi seslendirdi. Alaeddin Yavaşça Müzesi Geliyor Konser sonrası Vali Süleyman Tapsız, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça’nın doğup büyüdüğü evi müze haline getirecekleri müjdesini vererek, “Bunda son aşamaya geldik. Temmuz-Ağustos aylarında bu müzeyi bitirmiş olacağız. Ve Alaeddin Yavaşça ile birlikte açacağız. Bunun müjdesini vermek istiyorum” dedi. Kilis Belediyespor Şampiyonluğa Koşuyor! Bölgesel Amatör Lig 3. Grup’ta bu sezon liderlik koltuğunu kimseye bırakmayan Kilis Belediyespor, şampiyonluğa koşuyor. Teknik Direktör İbrahim Katırcı yönetiminde bu yıl çıktığı 10 maçtan 9 galibiyet ve bir beraberlik ile ayrılan Kilis Belediyespor topladığı 26 puan ile en yakın rakibi olan Dersimspor’a 4 puan fark atmış bulunuyor. Oynadığı her maçta baskın ve atak bir futbol ortaya koyan Kilis Belediyespor, Mehmet Türk (Şifo), Hasan Özçelik, Uğur Gezer gibi gol yollarında yetenekli futbolcuları ile galibiyete alışırken, her maçta bir adım daha şampiyonluğa yaklaşıyor. www.kilispostasi.com KİLİS POSTASI KÜLTÜR SANAT SAYFA EKİM - ARALIK 2014 18 Kilis Taşınmaz Kültür Envanteri Kitabı Basıldı Kilis’in sahip olduğu taşınmaz kültür varlıkları, Kilis Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nce özverili bir çalışmayla kitap haline getirildi. Kilis’e ait kültür varlıklarımızın güncel bilgileri, tescil fişleri ve fotoğrafları bu çalışmada yer aldı. İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdullah Aldemir kitapla ilgili şunları söyledi: “Kilis Kültür Envanteri” İlk çağlardan beri ilimizde yaşamış ve iz bırakmış uygarlıkların günümüzde bizlere kadar ulaşan kültürel mirasını tespit etmek, bir araya getirmek, ilimizin geçmişine sahip çıkmak, geleceğini planlarken daha donanımlı olmamızı ve doğru kararlar vermemizi sağlayacaktır. İlimizde bulunan kültürel mirasın korunması, sergilenmesi, bu mirasa sahip çıkılması ve gelecek kuşaklara aktarılması, kültürümüzü ve tarihimizi zenginleştiren unsurlardır. Tespit edilmeyen hiç bir kültürel değerin korumasının da yapılamayacağı gerçeğinden hareketle, İlimizin tarihini, arkeolojisini, sivil mimari örnekleri ile kültürel dokusunu belirleyen “Kilis Taşınmaz Kültür Envanteri” adlı çalışmamızı sonuçlandırılarak ilgililerin takdirine sunduk. Valimiz Sayın Süleyman Tapsız’ın destekleriyle bu yıl dördüncü kitabımızı kültür hayatımıza kazandırdık. İki kıymetli eseri daha 2014 yılı bitmeden basmayı planlıyoruz. Böylece 2014 yılında 6 kitap basmış olacağız”dedi. Mevlevihane İbadete Açıldı Türkiye de 90 adet bulunan ve ayakta kalan 36 Mevlevihane’den biri olan Kilis Mevlevihanesi ibadete açıldı. Sabah namazına mütakıben yapılan açılışa, Kilis Valisi Süleyman Tapsız, Kilis Belediye Başkanı Av. Hasan Kara, , Belediye Başkan Yardımcısı Cuma Özdemir ve Kilis halkı katıldı. Sabah namazı kılındıktan sonra Başkan Kara ve Vali Tapsız birer konuşma yaptılar. Cami de yapılan konuşmalarda “ Bu şekilde olan tarihi camilerimizin bizim için çok önemi var. 15. yy da yapılan Mevlevihane caminin uzun bir süre daha ayakta kalması lazım biz bu tür miraslarımıza sahip çıkmamız gerekir, inşallah bu gibi bütün camilerimizi restorasyonunu yapacağız bütün gençlerimizi camilere yönlendirmemiz lazım şimdiki ve sonraki nesillerinde bu eserlere miraslara sahip çıkması için bizlerin yönlendirmesi gerek” ifadelerine yer verildi. Daha sonra Kilis Mevlevihanesi’nde açılışa katılan herkese kahvaltı ikramı yapıldı. www.kilispostasi.com KİLİS POSTASI GÜNCEL SAYFA EKİM - ARALIK 2014 19 Sabah Pazarı’na Nur Yağdı “Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı” atasözüne inat, Kilis Sabah Pazarı’nda ikinci el eşyalar kapış kapış satılıyor. Sabah Pazarı’nın deyim yerindeyse her köşesine tezgah açan vatandaşlar, ellerindeki çeşit çeşit ikinci el eşyaları satışa sunuyorlar. Özellikle sabah saatlerinde bir hayli kalabalık olan Sabah Pazarı’nda insanlar hem geziyor hem de alış-veriş ediyorlar. Eski ev eşyaları, saatler, kullanılmış ayakkabı ve elbiseler, tarihi geçmiş elektronik eşyalar, el yapımı süs eşyaları gibi daha sayamayacağımız geniş bir ürün yelpazesine sahip olan bu tür tezgahlar, adeta Kilis’in ‘Bit Pazarı’nı oluşturuyor. Sabah Pazarı’ndaki tezgah açan Suriyeliler ise kendi ülkelerine özgü eşyaları satışa sunarken, müşterilerin çoğunluğunu da Kilis’te yaşayan Suriyelilerin oluşturduğu gözleniyor. Bir Zamanların Kaçakçı Arabası! Kilis’te kaçakçılığın yoğun olduğu zamanlarda kullanılan eski cipler, şimdilerde galerilerde alıcı bekliyor. Dünyada üretimine 1941 yılında başlanan, 2. Dünya Savaşı sırasında kullanılan ve bir dönem Kilis’te kaçakçı arabası olarak anılan Willys Jeepler, bugün bazı galerilerde satılmak için bekliyor. Kilis’te kaçakçılığın yoğun olarak yapıldığı yıllarda, hem 4 çeker hem de arazi vitesli olması nedeniyle kaçakçılar tarafından tercih edilen bu aracın, kötü arazi şartlarında aşırı yükle yol alabilmesi onu vazgeçilmez kılıyordu. 1984 yılına kadar üretimi devam eden Willys marka cipler kaçakçılık yıllarından sonra araziye giden çiftçiler tarafından kullanılmaya devam edilirken, sonraki yıllarda sayılarının bir hayli azaldığı görülüyor. Kilis’te az sayıda kalan Willys marka ciplere bazen trafikte bazen de galeri de rastlamak halen mümkün oluyor. Türkiye’de bir hayli meraklısı bulunan bu tür eski ciplerin bazı tamirciler tarafından yenilenip satıldığı da biliniyor. TÜRKiYE’NiN ViZYONU Uydu frekans Türksat 4A 11916 Vertical (Yatay) 30000 FEC : 3/4 www.kanal99.net KİLİS POSTASI SAYFA KÜLTÜR SANAT www.kilispostasi.com EKİM - ARALIK 2014 21 İMAM MUSA KAZIM yük ölçüde silmiştir İmam Kâzım (a.s.) dört yaşında iken yıkılan Emevî Devleti’nin yerini alanAbbasîler, din kisvesine bürünmüş, hilafeti ellerine geçirmiş ve Ehl-i Beyt soyuna madden ve mânen en ağır baskıları yapmaktan geri durmamışlardır. Ehl-i Beyt’in değişmez kaderidir ki. çile. eziyet, meşakkat hayatları bo- yunca onları gölgeleri gibi takip etmiştir. İmam Mûsâ b. Ca’fer, ömrünün on yıla yakın bir zamanını hiçbir haklı gerekçe gösterilmeden atıldığı zindan da geçirmiştir. Zindanda geçen günleri de dâhil olmak üzere, mübarek zamanları her ân ibâdetle ve insanları Hakk’a davetle geçmiştir. Ehl-i Beyt soyunun on iki mübarek İmamından yedincisi olan İmam Mûsâb. Ca’fer’i, yani İmam ûsâ Kâzım Hazretlerini anlattığımız bu eseri tamamlamamızı sağlayan Cenab-ı Hakk’a şükürler olsun. İmam Mûsâ Kâzım, İmam Ca’fer es-Sâdık’ın oğlu, İmam Ali er-Rı- za’nın babasıdır (aleyhimü’s-selâm). imam Ali’nin ve Hz. Fâtıma’nın evladıdır, Hz. Hüseyin’in soyundandır, seyy iddir. Tam ismi, Mûsâ bin Ca’fer bin Muhammed Bâkır bin Zeynelâbidin bin Hüseyin bin Ali bin Ebi Tâlib’dir. İmam Mûsâ b. Ca’fer, karşılaştığı eziyetlere ve kötü muameleye karşı öfkesini yutabilen özelliği ile Kâzım olarak vasfedilmiştir. Hz. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve âlihi) de. Ehl-i Beyt İmamlarının, imametleri konusunda karşılaşacakları eziyeti ve yaşayacaklar, baskıyı, onların isimlerini tek tek belirterek önlemek istemiştir. “Yenâbiu’l-Mevedde” isimli eserdetResûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve âlihi) bu konudaki ikazıyla ilgili şu hadis yer alır: “A’tel isimli bir Yahudi. Peygamberimizin yanına gelerek: ‘Ey Muhammed. uzun zamandır sana sormak istediğim bir soru var; eğer cevap verirsen. Senin elinle Müslüman olacağım’ dedi. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve âlihi), ‘Sor ey Ammare!’ diye bu- yurdu. Yahudi, sorularını sormaya başladı, cevaplarını aldıktan sonra, ‘Doğru söyledin, peki Senin halifen kimdir?’ diye sordu. Gerekçe olarak da, ‘Çünkü halifesi olmayan peygamber yoktur; bizim peygamberimiz Mûsâ b. İmran’ın halifesi de Yûşa b. Nûn idi’ dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz şöyle buyurdular: ‘Benim Halifem, Ali b. Ebi Tâlib’dir. Ondan sonra Benim iki torunum olan Hasan ve Hüseyin’dir. Sonra da Hüseyin’in soyundan gelen dokuz kişi birbiri ardınca gelirler.’ Yahudi. ‘Ey Muhammed, onların isimleri nelerdir?’ diye sorunca; Pey- gamber Efendimiz şöyle buyurdu: ‘Hüseyin dünyadan göçtükten sonra oğlu Ali (İmam Zeynelâbidin), ondan sonra oğlu Muhammed (İmam Bakır), ondan sonra oğlu Ca’fer (İmam es-Sâdık), ondan sonra oğlu Mûsâ (İmam Mûsâ cl-Kâzım). ondan sonra (İmam er-Rızâ). ondan sonra oğlu Muhammed (Muhammed et-Takî), sonra oğlu Ali (İmam Ali en-Nakî). ondan sonra oğlu Hasan Askerî), ondan sonra da oğlu Hüccetullah Muhammed elMehdî’dir. Bunlar oniki kişidirler.’ Yahudi aldığı bu cevaptan sonra Müslüman oldu.” (Yenâbiu’l-Meved- de, s.441; Ferâidu’s-Simtayn, Hamevinî, c. 2. s. 133) İsim isim sayılan imamlar, aslında ümmete bir ikazdır. Ancak Saki- fe’de başlayan sapma, maalesef bu isimleri de gözlerden ve gönüllerden bü- Zindan günlerinde, yanına girebilen kişilere ders vermiş, sorulan soru- larıcevaplamıştır. Babaları İmam Muhammed Bâkır ve İmam Ca’fer’in (a.s.) oluşturduğu Ehl-i Beyt Mektebi. O’nun döneminde korunmuş ve geliştirilmiştir. İmamiyye fıkhının birçok konudaki görüşü İmam Kâzım’dan gelen ha- dislere ve rivâyetlere dayanır. Biz de eserimizin geniş bir bölümünü elde edebildiğimiz hadislerine ve O’ndan gelen rivâyetlere ayırdık. Çalışmamızı hazırlarken, ağırlıkla Ehl-i Beyt kaynaklarından istifade etmek zorunda kaldık. İsterdik ki, Cenab-ı Hakk’ın sevip seçtiği bu mübarekler hakkında bizim de dâhil olduğumuz Sünnî dünyada da yeterince kaynak olsun... Zira, üzerinde yaşadığımız Anadolu topraklarının İslam’la şereflenme- si de, bu mübarek İmam’ın soyundan gelen Hünkâr Hacı Bektaş Veli eli ile olmuştur. Bu ne büyük bir karartmadır ki, Masum imamlar Sünni dünyada bilin- memekte, hatta gizlenmektedir. Oysa Sünni Kadiriyye yolunun da dâhil olduğu mânevi yollann tama- mı, İmam Mûsâ Kazım ve unun ecddi İmam Ali Efendimize dayanır. Gerçekte tasavvuf ekolünde, Hz. Ali Efendimize dayanmayan bir eko- lün hak olması zaten soz konusu olamaz. İmam Ca’fer Efendimiz bu konuda bir hakikatin altını çizmiştir. “Ne ilginçtir ki. insanlar bir taraftan, ‘Biz ilmimizi Allah Resulü nden aldık. onunla amel ediyor ve onunla hidayet oluyoruz’ diyorlar: bir taraftan da Peygamber ailesi olan bizlerin o ilimlerden habersiz olduğumuza inanıyorlar! Hâlbuki biz o evin çocuklarıyız. Vahiy bizim evimizde nazil oldu Ilım bizim vesilemizle size ulaştı. Size göre onlar bu ilmi öğrenip hidayet buldular da, biz öğrenmeyip yoldan mı çıktık?” Evet. Emeviler ve sonrasında Abbasîlerin, gerek yalan hadis uydun- ma ve yayma ile ehl-i Beyt’i karalamaya, kendilerini üstün göstermeye çalışmaları; gerekse imamlara ve Ehl-i Beyt sevdalılarına eziyet ve baskı ile yaptıkları, bu ilim hazinelerini gizlemekti. Sünni dünyada önemli isimlerin yetişmesi de Ehl-i Beyt’in yüce zevâtıyla veya onların talebeleri ile gerçekleşmiştir. İmam Ebü Hanife, İmam Ca’fer Efendimizin sohbetlerini takip etmiştir. İmam Mâlik, İmam Ebû Hanifenin talebeyiydi. İmanı Şafii, Ebu Hanife’nın talebesi olan İmamı Muhammed’in ve İmamı Malik’in; İmam Ahmed b. Ilanbel de İmam Şafii’nin öğrencisidir. Demek ki, Ehl-i Beyt İmamları aslında islam’ın ana kaynakları ve asıl öğretmenleridir. Allah, bu kutlu ailenin şefaatlerinden ayırmasın Eserin ortaya çıkma- sında desteklerini esirgemeyen eşime teşekkürlerimi sunuyorum. Prof. Dr. Haydar Baş SAYFA 22 EKİM - ARALIK 2014 KİLİS POSTASI İbrahim Beşe Kilis Milli Mücadele Müzesi admin@kilispostasi.com Bilindiği üzere, Kilis İli, Polateli İlçesi, Polatbey (Cercik) köyünde bulunan tarihi taş bina, Kilis’in Kurtuluş Mücadelesi sırasında Kuvayi Milliye Karargâhı olarak kullanılmıştır. Önemli toplantıların gerçekleştiği, kararların alındığı, Fransız işgal kuvvetlerine karşı planların hazırlandığı, tarihi olaylara tanıklık etmiş, Kilisliler için büyük manevi değeri olan bu bina bugün harap haldedir. Bu tarihi binanın, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gaziantep Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 6/d maddesinde yer alan hükümler gereğince koruma altına alınması, restore edilerek “Kilis Milli Mücadele Müzesi” olarak kullanıma açılması, ayrıca önündeki çeşmenin de ihya edilerek buraya bir anıt dikilmesi, Kilisliler ve Kilis’e hizmet için görev başında bulunan bürokrat ve siyaset insanlarının vefa borcudur. Bu tarihi konuyu kısaca özetleyecek olursak; Mondros Mütarekesinden sonra yüzbaşı rütbesinde genç bir subayken Milli Mücadele’ye katılan Yüzbaşı Kamil Polat, Ocak 1920 tarihinde Sivas’ta Mustafa Kemal Paşa ve Rauf Bey’lerin talimatıyla oluşturulan bir süvari birliğiyle ve Uzunyayla - Göksun yöresinden topladığı Kafkaslı gönüllülerle Maraş cephesine yardıma gönderilmiş, Maraş Kuvayi Milliye’sinin önderi Arslan Bey ve Antep Kuvayi Milliye Komutanı Şefik Özdemir Bey’le işbirliği yaparak işgalci Fransız güçlerine karşı savaşmıştır. 12 Şubat 1920 günü Yzb. Kamil Polat, önce Kilis Kürt Dağı bölgesine, buradan Kilis Cercik köyüne gelerek, Kilis Kuvayi Milliye Havali Komutanlığı Karargâhını ilk kez burada kurmuş ve İşgal kuvvetlerine karşı Kilislilerden oluşturduğu milis kuvvetleri burada toplamıştır. Daha sonra İşgal altındaki Kilis kent merkezinden askerlik şubesi, mahkeme kayıtları ve kentin diğer evrakları kaçırılarak Cercik’e getirilmiş, bürokratik işlemler buradan yürütülmeye başlanmıştır. Böylece Ankara Hükümeti, Cercik’te oluşturulan karargâhta temsil edilmiştir. Yzb. Kamil Polat’ın, Maraş, Antep Kuvayi Milliye Kumandanlarına, Azez ve Kilis Kaymakamlarına, Kilis eşrafına v.b yazdığı mesajlarda Kilis Kuvayi Milliye karargahını Cercik’te kurduğunu, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları ve konu ile ilgili yayınlanmış bütün tarih kitapları yazmaktadır. “Cercik Hükümeti” olarak mühür ve posta pulu örnekleri mevcuttur. Kilisliler, “Polat” kod adlı Yüzbaşı Kamil’e, “Polat Paşa“ demişlerdir. Kurtuluştan sonra, Kilis Belediye Meclisi, 13 Ocak 1921 tarihinde, aşağıdaki kararı almıştır; “Fransız işgaline karşı, Kilis müdafaasının temel taşını koyan ve bunu sonuna kadar takip ve ikmal eden zatialiyi vatanperverlerinin meclisinin 13/1/1339 tarih ve 1537 numaralı kararıyla Kilis’in fahri hemşeriliğine kabul edildiği maaliihtiram beyan olunur efendim. Gaziantep İl Genel Meclis’inin 05 Kasım 1927 tarihli kararında ise; Yzb. Kamil Polat’a hürmeten Kilis’e bağlı Mumbuç bucağının adı “Polateli”, Cercik köyünün adı da “Polatbey“ olarak değiştirilmiştir.” Yine Kilis Belediyesi 19 Haziran 1967 tarihinde şu kararı almıştır; “Polat Paşa’ya Fahri Hemşerilik Beratı, Belediye Meclisimiz, Kilis ve Havalisi Kumandanlığınız zamanında Kuvay-i Milliye’nin meşalesini yakmış olmaklığınız, dolayısıyla gösterdiğiniz kahramanca hizmetler için zatialilerinize fahri hemşerilik verilmesi için getirmiş olduğumuz teklifi ittifak ve takdirle karşılamıştır. En karanlık günlerde yok olmuş, her şeyini kaybetmiş bir vatanın kurtuluşunda geçen hizmetleriniz tarihe tescil edilmiştir. Bunun karşılığını ödeyebilmek imkânsızdır. Bizlere bir devlet kazandıran Kurtuluş Savaşının başlangıcı olan mahalli direnmeler, şahlanmanın ilk meşalesi ve kamçısı olmuştur. Bu fedakârlığınıza karşılık, Kilis Belediye Meclisi Fahri Hemşerilik payesini bu beratla sunarken en iyi bir görevi ifa ettiğine inanmaktadır. Kilislileri temsil eden Belediye Meclisi bu vesile ile selam, sevgi ve saygılarını sunar.” Söz konusu Kilis İli, Polateli İlçesi, Polatbey (Cercik) köyündeki tarihi bina, Gücer ailesine aittir. Gücer ailesi kadirşinaslık göstererek, hiçbir bedel talep etmeden tarihi binayı ilgili kuruma bağışlayacaklarını ifade etmişlerdir.Türkiye’de ve bölgemizde çok kritik gelişmelerin yaşandığı bugünlerde bu tür milli ve manevi değerlere çok ihtiyacımız olduğu da bir gerçektir. GÜNCEL www.kilispostasi.com Kilis’te ‘Parkomat’ Devreye Giriyor Kilis’te ana cadde ve çarşılarda arabalarını park eden vatandaşlar artık ücret ödemek zorunda kalacak. Bugün sabah erken saatlerde asılmaya başlanan Kilis Parkomat tabelalarını gören vatandaşlar, bir sürprizle karşılaştı. Bu uygulama ile artık Kilis’te ana caddeler başta olmak üzere şehrin işlek noktalarına araç park etmek ücretli hale geliyor. Kilis Belediyesi tarafından Paşa Hamamı önüne asılan tabelada saatlik ücretin 2 TL olduğunu ifade edilirken, kış aylarında saat:08:00-18:00, yaz aylarında ise 08:00-20:00 saatleri arasında belirlenen noktalara park eden Kilisliler saatlik ücret Külek Nasıl Yapılır? Kilis’te katı pekmezin içine konduğu küleğin nasıl yapıldığını ustalarından öğrendik. Ekim ayının 15’inden sonra hareketlenmeye başlayan pekmez sektörünün önemli bir parçası olan külekçilik mesleğini daha yakından inceledik. Külekçi ustaları Hikmet Fedakar ve Mehmet Bozoğlu, 100 yılı aşkın süredir devam edegelen bu mesleğin inceliklerini anlattılar. Pekmezin eskiden Avrupa ülkelerine dahi ihraç edildiğini dile getiren külekçi ustaları, işlerinin yaz mevsiminde daha yoğun olduğunu belirtiyorlar. Tamamen organik bir ambalaj yaptıklarını dile getiren külekçi ustaları, pekmezin bu tahta külekler içinde tadı bozulmadan doğal bir şekilde muhafaza edildiğini vurguluyorlar. Külek Yapımı Söğüt, çam ve kavak ağaçlarından elde edilen kütükler, önce uygun boyutlarda kesilip hazırlanır. Önce suya batırılan bu tahta parçaları güneşe konularak kurutulur. Makinaların yardımı ile kalaslara dairesel bir şekil verilir. Bu işlem yapılmadan önce tahta, ateşte iyice ısıtılır. Daha sonra birçok işlemden geçen bu tahta parçaları ustaların elinde külek şeklini alır.
© Copyright 2025 Paperzz