26 eylül 2014 - Ekonomi Gazetesi

ENERJiDE "RÜZGAR" HIZLI ESTi
Türkiye'nin rüzgar enerjisi kurulu
gücü, son 1 yılda yüzde 35 artarak 3 bin
581 megavata yükseldi.
nerjide dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla yerli
ve yenilenebilir kaynakların kullanımını artırmaya çalışan Türkiye, rüzgardan enerji üretimine hız veriyor.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
verilerine göre, Türkiye'de bu yılın 8 ayında rüzgar enerjisinde kurulu kapasite, 2013'ün aynı dönemine göre 926
megavat artarak 3 bin 581 megavata çıktı. Bu yılın ilk
yarısında kamu, özel sektör eliyle inşa edilen 47 rüzgar enerjisi santralini (RES) devreye aldı.
E
Böylece elektrikte 68 bin megavat seviyesindeki toplam kurulu gücün yaklaşık yüzde 5'i rüzgardan elde edildi.
Türkiye'de geçen yıl ağustos ayında rüzgar enerjisi kurulu
gücüne 27 megavat eklenirken, 2014 yılı ağustos ayında bu
rakam 6 katın üzerine çıkarak yaklaşık 170 megavat olarak
gerçekleşti.
Bölgelerde Ege, şehirlerde Balıkesir birinci
Türkiye'de en fazla rüzgar santrali Ege Bölgesi'nde bulunuyor. Türkiye'nin rüzgar enerjisindeki kurulu gücünün
% 38'ini (1360 megavat) Ege Bölgesi'ndeki elektrik üretim
tesisleri oluşturuyor. Ege Bölgesi'ni % 36 ile (1288 megavat)
Marmara Bölgesi takip ediyor. Akdeniz Bölgesi ise % 15’lik
(537 megavat) kurulu güçle üçüncü sırada yer alıyor.
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
26 EYLÜL 2014 Cuma
KDV dahil 25 Krş
Hisarcıklıoğlu ve Irak
Ticaret Odaları Federasyonu Başkanı Jaafar
Rasool Al- Hamadani ile
Bağdat, Basra, Kerkük
ve Kerbela Ticaret
Odaları Başkanlarının
da yer aldığı 17
kişilik heyet
ticareti
yeniden canlandırmak
amacıyla
TOBB'da bir
araya geldi.
www.ekonomigazetesi.net
TüRKiYE iLE IRAK TiCARETi
YENiDEN CANLANDIRACAK
OBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Irak'ta Türk firmalarına zorluk çıkarıldığını belirterek, "Ortak kaderimizi
etkileyecek bu zor süreçte daha fazla dayanışma içinde olmamız gerekirken, karşılaştığımız bu durum kabul edilebilir değil"
dedi.Son dönemde Irak'ta yaşanan gelişmeleri Türk iş dünyası
olarak yakından takip ettiklerini belirten Hisarcıklıoğlu, Irak'ın
bu zor süreci bütünlüğünü koruyarak ve başarı ile atlatacağına inandıklarını söyledi. Irak'ın toprak bütünlüğünü,
güvenliğini, istikrar ve refahını çok önemsediklerinin altını
çizen Hisarcıklıoğlu, Türk iş dünyası olarak bu süreçte Iraklı
kardeşlerimizin yanındayız" diye konuştu.Hisarcıklıoğlu,
Irak'ın yeniden yapılanma döneminde Türk özel sektörünün
önemli görevler aldığına dikkati çekerek, Türk müteahhitlerin bugüne kadar Irak'ta 20,8 milyar $ 853 proje
üstlendiğini, yatırım yapan firmaların 10 binlerce Iraklıya
istihdam sağladığını kaydetti.
T
- "Irak'la ticaret hacmi 12 milyar dolar"
Türkiye için Irak'ın, Almanya'dan sonra en önemli ticaret ortağı haline
geldiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
"Türkiye'nin toplam ihracatı 3 kat artarken, Irak'a yaptığımız ihracat
14 kat arttı. 12 milyar dolar ticaret hacmimizle Irak, Almanya'dan
sonra en önemli ticaret ortağımız haline geldi. Ancak Irak'taki son
gelişmeler ekonomik ilişkilerimizi de olumsuz etkiledi. Haziran ayından beri Irak'ta yaşanan olumsuz olaylar, iki ülke arasındaki ticarette
yüzde 40'lara varan keskin düşüşlere neden oldu. Irak'taki son durumdan sonra 300 Türk firması can güvenliği nedeniyle işlerini durdurmak zorunda kaldı ve 7 bin kadar çalışanını tahliye etti. Haziran
ayı sonrası kapanan yollardan dolayı malzeme sevkiyatı yapılamaması
nedeniyle işleri aksayan Türk firmalarından İran üzerinden
geçmelerinin istenmesi ve gecikme cezası uygulaması girişimleri,
baskı oluşturmaktadır.
MERKEZ BANKASINDAN BüYüMEYE MÜHRÜ AÇAN
hapse girecek
MERKEZ’i FREN
91 bin esnafın
faizi silinecek Dünyadaki bütün merkez bankaları, büyüme için topyekûn mücadele ediyor.
Yüksek faizde ısrar eden TCMB ise özel sektörün ve sanayinin önünü tıkıyor.
E
2
snafın kefalet kooperatiflerine olan borcunun
faizi siliniyor. Bakan
Canikli, "31 Ekim'e kadar borcunu
ödeyenlerin faizi silinecek" dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin
Canikli'den 91 bin esnafa faiz
müjdesi geldi. Canikli, "31 Nisan
2014 itibarıyla esnafın kefalet kooperatiflerine ödenmemiş 460 milyon liralık ana para borcu var.
Müracaat tarihi olan 31 Ekim 2014'e
kadar ödenmesi durumunda
faizinin tamamı silinecek" dedi.Yıllardır ödenmeyen, kronikleşmiş
durumda olan borçları sıfırlandırıyor" diye konuştu.
Tüm 'deli dumrul'
ücretleri kaldırılmalı
8 Ocak'taki olağanüstü Para Politikası Kurulu toplantısında, politika faizini %
4.5'ten 10'a çeken, aradan geçen 8 aylık
sürede ise sadece 1.75 puanlık faiz indirimi gerçekleştiren Merkez Bankası, ekonominin adeta freni haline geldi. Merkez, enflasyonda hâkimiyetini
kaybederken, büyümenin de yavaşlamasına neden
oldu. Büyüme, ikinci çeyrekte % 2.1'e geriledi. İkinci
çeyrekte büyümeyi yurtiçi tüketim 0.3, devletin nihai
tüketim harcamaları ise 0.3 puan yukarı çekti. Özel
yatırımlar da büyümeyi 0.9 puan aşağı indirdi.
hafta Avrupa Merkez Bankası, büyüme ve istihdamı
desteklemek için bankalara 82.6 milyar euro verdi. Yine geçen
hafta Çin Merkez Bankası,
ekonomiyi candırmak için
5 büyük bankaya 81.4 milyar dolar likidite enjekte
etti. ABD ve Japonya
merkez bankaları da
büyümeye tam destek
sağlıyor.
ÖZEL SEKTÖR YATIRIMI UNUTTU
Yatırımlar kaleminde yıllık daralma % 3.5'e ulaştı.
Özel sektör yatırımlarındaki yıllık daralma ise %
4. Merkez'in yüksek faiz politikası, paradan para
kazanmayı özendiriyor. Özel sektör yatırımları
son 10 çeyreğin 8'inde daralma gösterdi. İlk
çeyrekte özel sektör yatırımlarının büyümeye etkisi eksi 0.3, ikinci çeyrekte de eksi 0.9 oldu.
DÜNYA BÜYÜME TELAŞINDA
Türkiye'de Merkez Bankası büyüme ve istihdama
öncelik vermezken, dünyanın neredeyse her bölgesinde bunun tersi bir politika
izleniyor. En son
geçen
N
üketici Hakları
Derneği (THD)
Başkanı Turhan Çakar,
"Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa'da, bankaların korunmasına olanak sağlayan tüm 'deli
dumrul' ücretleri kaldırılmalı"
dedi.Çakar, yazılı açıklamasında,
son yıllarda bankacılık işlemlerinden kaynaklanan ve sayısı
70'i bulan ücret, komisyon ve
masraflar nedeniyle, geçtiğimiz
yıl hakem heyetlerine aşırı yüklenme olduğunu bildirdi. Başvuruların yoğun olduğu büyük
kentlerde Tüketici Hakem Heyetleri'nin (THH) çok yoğun çalıştığı
nı belirten Çakar, Ankara Çankaya
Tüketici Hakem Heyetlerine Ocak
2014'ten bu yana yapılan başvuru
sayısının 82 bini aştığını kaydetti.
T
BORSA
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, uranyum
zenginleştirmesi iddiasıyla ilgili, "Cumhurbaşkanımızın talimat
verdiği söyleniyor. Ne talimat, ne niyet, ne gayret var" dedi.
E
Son iki ay içinde bu alanda "İsrail’e jet
yakıtı satma, IŞİD’den petrol
alma ve atom bombası imal
etme" iddialarının ortaya
atıldığını anımsatan Yıldız,
şöyle
konuştu:
İ
Petrolde 2 yıldır
böylesi görülmedi
Şüheda
YILDIRIMʼın
Haberi
Y
A
R
G
E
E
V
T
T
Y
E
OK
Y
i
nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız, TRT Haber'de gündeme
ilişkin açıklamalarda bulundu.
Alman gazetesi Die Welt'te yer alan "Türkiye nükleer silah yapmak istiyor" iddiasını değerlendiren
Yıldız, AK Parti hükümetlerinin 12 yıl içinde
önemli bir problemle karşı karşıya kaldığını, yaptıklarını anlatmakta güçlük çektikleri bir ortamda
yapmadıklarını savunmak zorunda bırakıldıklarını
ifade etti.
şçi sendikaları ve bakanlık anlaştı, iş kazaları için
ilk adım atıldı. Türkiye’de
iş güvenliğinin arttırılması ve
kazaların önlenmesi için işçi konfederas-yonları ve bakanlık yeni
düzenlemeler için bir araya geldi.
Varılan mutabakata göre 50 işkolu
en tehlikeli sınıfa girecek. 1.6 milyon işçi 1 yıl içinde eğitim almazsa
çalışamayacak. Mühürlenen işyerini açan hapse atılacak. Paket
ekim ayında Meclis’e gidecek.
"Bunlar teknik değil, tamamen siyasi itibarsızlaştırmayla alakalıdır. Biz uluslararası Atom Enerjisi Ajansına üyeyiz ve onun denetimine tabiiyiz. Bu konuda
dört temel anlaşmanın tarafıyız. İlk anlaşmalar 1979 ve
1981'de yapılmıştır. Her yıl bununla ilgili denetimler
yapılır. Bu denetimlerde 2013 yılında UAEA tarafından
ödül aldık. Şimdi bize yapılan itham şu: 'Türkiye Recep
Tayyip Erdoğan’ın emriyle Pakistan’dan alınan santrifüj
ile İran benzeri bir açılım mı yapıyor?' Ben şimdi söylü
yorum, Türkiye'nin böyle bir teknolojisi ve niyeti yok."
Japonya ile nükleerin barışçıl amaçlarla kullanılmasına
dönük bir anlaşmayı ocak ayında TBMM'ye getirdiklerini anlatan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:"O
dönemde malum paralel yapıdan bir arkadaş Die
Welt’in söylediğine benzer bir şey yazdı. Ben kendisine
'siz bunu Japon olarak mı Türk olarak mı söylüyorsunuz?' dedim. Sorum şu; 6-8 ay arayla paralel yapıdaki bu çıkış Die Welt'inki ile neden örtüşmüştür?
Türkiye’nin uranyum zenginleştirmesiyle alakalı Sayın
Cumhurbaşkanımızın talimat verdiği söyleniyor.
rent türü ham petrolün
varil fiyatı, dün artan
talep beklentileriyle sınırlı
yükseldikten sonra bugün tekrar 96,38
dolara düşerek 2 yılın en düşük seviyesine geriledi. Brent türü ham
petrolün varil fiyatı, 22 Eylül'de 96,39
dolar ile 2 yılın en düşük seviyesine
gerilerken, dünkü sınırlı yükselişin
ardından bugün tekrar 2 yılın en
düşük seviyesini gördü.
B
Faruk BAKAÇ
GÜNE BAKIŞ
GÜNDEMDE NE VAR
Yazısı S.4’de
Serra KARAÇAM
NABIZ
KUTUPLAŞMA SINIFTA
DEĞIL GAZETELERDE...
Yazısı S.10’da
Süleyman GÖKSU
KONYA ŞEKERDE
HIZLI BÜYÜME
Yazısı S.10’da
2
26 EYLÜL 2014
Ekonomi
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
ENERJİDE "RÜZGAR" HIZLI ESTİ
devreye aldı. Böylece elektrikte
68 bin megavat seviyesindeki
toplam kurulu gücün yaklaşık
yüzde 5'i rüzgardan elde edildi.
nerjide dışa bağımlılığı
azaltmak amacıyla yerli ve
E
yenilenebilir kaynakların
kullanımını artırmaya çalışan
Türkiye, rüzgardan enerji
üretimine hız veriyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı verilerine göre,
Türkiye'de bu yılın 8 ayında
rüzgar enerjisinde kurulu
kapasite, 2013'ün aynı
dönemine göre 926 megavat
artarak 3 bin 581 megavata çıktı.
Bu yılın ilk yarısında kamu, özel
sektör eliyle inşa edilen 47
rüzgar enerjisi santralini (RES)
GOSB ihracatta öncü
rol oynuyor
Türkiye'de geçen yıl ağustos
ayında rüzgar enerjisi kurulu
gücüne 27 megavat eklenirken,
2014 yılı ağustos ayında bu
rakam 6 katın üzerine çıkarak
yaklaşık 170 megavat olarak
gerçekleşti.
Bölgelerde Ege, şehirlerde
Balıkesir birinci
santrali Ege Bölgesi'nde
bulunuyor. Türkiye'nin rüzgar
enerjisindeki kurulu gücünün
yüzde 38'ini (1360 megavat) Ege
Bölgesi'ndeki elektrik üretim
tesisleri oluşturuyor.
Ege Bölgesi'ni yüzde 36 ile (1288
megavat) Marmara Bölgesi takip
ediyor. Akdeniz Bölgesi ise
yüzde 15'lik (537 megavat)
kurulu güçle üçüncü sırada yer
alıyor.
Rüzgar enerjisindeki kurulu
gücün illere göre dağılımına
bakıldığında ise Balıkesir'in ilk
Türkiye'de en fazla rüzgar
Uluslararası İstanbul Boatshow kapılarını açtı
Türkiye’nin deniz üzerinde düzenlenen tek Boatshow Fuarı olan Uluslararası İstanbul Boatshow, Marintürk
İstanbul City Port-Pendik’de 34’üncü kez kapılarını açtı. Tekne tutkunlarına, beğendikleri tekneleri hemen
deniz üstünde test etme olanağı veren İstanbul Boatshow, bu yıl büyüyerek 150 bin m² alana ulaştı.
atılımcılarının yüzde 22'si yüzde
K
yüz yabancı sermayeli
şirketlerden oluşan, 158 firmanın ve
25 bin çalışanın üretime katkı
sağladığı Gebze Organize Sanayi
Bölgesi (GOSB), Türkiye'nin en fazla
ihracat yapan organize sanayi bölgesi
olma özelliğini taşıyor.
GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Vahit
Yıldırım, merhum Cumhurbaşkanı
Turgut Özal tarafından 1988'de temeli
atılan GOSB'un, 25 bin civarında
çalışanı ve ortalama yıllık 5-5,5 milyar
dolar ihracatı ile Türkiye'nin katma
değeri yüksek üretim yapan bir
organize sanayi bölgesi olduklarını
söyledi.İçinde çok sayıda sosyal alan
ve tesislerin olduğu GOSB'de, izabe
tesisleri ve tekstil dışında, elektrik,
elektronik, gıda, plastik, lastik,
kimya ve metal gibi sektörlerde
dünyaca ünlü marka ve Türkiye'nin
önde gelen firmalarının faaliyette
bulunduğunu belirten Yıldırım, şöyle
konuştu:
"Çevreye duyarlı bir organize sanayi
bölgesiyiz. Bunu bizi ziyaret eden
yabancı heyetler de vurguluyor. Bu
kadar temiz, bu kadar yeşile duyarlı,
bu kadar yeşil alanı fazla bir organize
sanayi bölgesi görmediklerini ifade
ediyorlar. Avrupa'da böyle bir
organize sanayi bölgesinin
olmadığını söylüyorlar. Olmazsa
olmazımız çevre temizliğidir.”A
AA
ürkiye’nin deniz üzerinde
T
düzenlenen tek Boatshow
Fuarı olan Uluslararası
İstanbul Boatshow, Marintürk
İstanbul City Port-Pendik’de
34’üncü kez kapılarını açtı.
Tekne tutkunlarına,
beğendikleri tekneleri hemen
deniz üstünde test etme
olanağı veren İstanbul
Boatshow, bu yıl büyüyerek
150 bin m² alana ulaştı. Boyları
3 metre ile 40 metre arasında
değişen 380 Mega Yat, Motor
Yat, Yelkenli Tekne ve
Katamaranların 2014 ve 2015
modellerinin görücüye çıktığı
İstanbul Boatshow, 80 bin
deniz tutkununu misafir
etmeyi hedefliyor.
Bu yıl, "yazlık" yerine
"Kataraman" moda
UBM Türkiye Fuarcılık
tarafından organize edilen
Uluslararası İstanbul
Boatshow, her yıl Yat
sektöründeki son teknolojileri,
moda dizaynları ve dünyada
trendi yükselen modelleri
tekne tutkunları ile tanıştırıyor.
Geçen yıl hem Avrupa’da; hem
de Türkiye’de yıldızı
yükselmeye başlayan
Katamaranlar, bu yıl yat
tutkunlarının yeni gözdesi
olarak öne çıkıyor. Geniş
gövdesi ile yazlık ev rahatlığı
oeing Türkiye ve Kuzey
Afrika Başkanı Bernard
Dunn ve beraberinde heyet
İstanbul'da basın
mensupları ile bir araya
geldi. Boeing Türkiye
Başkanı Dunn, Boeing'in
Türkiye ile ilişkilerinin
1947 yılından bu yana
devam ettiğini belirterek,
Türkiye'ye çok büyük
değer verdiklerini söyledi.
B
yasadaki" yapılandırma kolaylığından
yararlanma çağrısında bulundu.
Bezci, yaptığı açıklamada, gecikmiş
aidat borcu bulunan oda üyelerine,
6552 Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun
ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması ile Bazı
Alacakların Yeniden
Yapılandırılmasına Dair Kanun'la
ödeme kolaylığı sağlandığını ifade etti.
Salih Bezci, borçlu üyelerin, yasanın
sağladığı fırsattan yararlanmak için
kasım ayının sonuna kadar odaya
başvuruda bulunarak borçlarını
yapılandırmaları gerektiğini kaydetti.
Kübra ERENER-EKONOMİ
28 Eylül Pazar akşamına
kadar açık olacak
İstanbul Boatshow’un Özel
müşterileri misafir ettiği VIP
açılışında olumsuz hava
koşullarına rağmen tekne
tutkunlarının ilgisi büyük oldu.
28 Eylül Pazar akşamına kadar
açık olacak olan fuarda ucuz
fiyatlı tekneler ilk satış
gerçekleştirenler oldu.
2,5 milyon euro değerinde bir
Katamaran’da ilk siparişini
Türkiye’den aldı
İlk 3 saatte 17 tekne satışı
yapılırken 2,5 milyon euro
değerinde bir Katamaran’da ilk
siparişini Türkiye’den aldı.
Fuar katılımcılarından Es-Line,
fiyatları 12 bin lira ile35 bin lira
arasında değişen 5 teknesi için
sipariş alırken, fiyatı 7,5 milyon
lira olan Amel 2014’de
Azerbaycan’dan ilk siparişini
aldı. Amel 2014, fuarın ilk
saatlerinden itibaren birçok
ziyaretçinin ilgi odağı oldu.
Fuar sonuna kadar ciddi
sipariş alacakları tahmin
edilen Amel 2014 yetkilileri,
ciddi bağlantılar da
kurduklarını söylediler. Ayrıca,
Fuara Cannes’dan gelen Lotus
Katamaran’da Nijerya’dan ilk
TÜRK HAVACILIĞI GLOBAL OLDU
ATO üyelerine
yapılandırma çağrısı
nkara Ticaret Odası (ATO) Yönetim
A
Kurulu Başkanı Salih Bezci, aidat
borcu bulunan üyelerine, "torba
sunan
Katamaranlar,
denizde seyir
halindeyken
daha dengeli ve
konforlu olması
, yakıt tasarrufu
sağlaması ile de
popüler olmaya
başladı. Bu yıl,
“Yazlık” yerine
“Katamaran”
modasının
İstanbul
Boatshow’da
kendini
hissettireceği
gözlenirken,
Sergilenecek
teknelerin 30 dan fazlası
Türkiye’de ilk kez görücüye
çıktı.
TÜRK HAVACILIĞINA
ÖVGÜ
Türkiye'yi bir bölgesel
merkez olarak
tanımladıklarını söyleyen
Dunn, Türk sivil havacılık
sektörünün son yıllarda
'inanılmaz bir büyüme'
gösterdiğini de sözlerine
ekledi. Dunn, 'Türkiye
Boeing ticari uçaklarının
17'nci en büyük
müşterisiyken bu yıl
9'uncu en büyük müşterisi
oldu. Sadece THY değil
Sun Express gibi özel
havayollarının alımları da
var' dedi.
TÜRKİYE İLE ÜRETİM
YAPARIZ
'ANNEM THY'YE
EMANET'
Boeing Türkiye ve Kuzey
Afrika Başkanı Bernard J.
Dunn 'Türkiye'de yerli
uçak yapımı için gerekli
altyapı ve teknoloji var.
Resmi teklif geldiği
takdirde Türkiye'nin ilk
yerli uçağını birlikte
yapmaya hazarız. Biz
Türkiye'nin yerli uçak
üretmesini çok hoş
karşılarız. Biz rekabetten
hoşlanırız. Şu ana kadar
bize Türkiye ile ortak yerli
uçak üretme konusunda
resmi bir teklif gelmedi.
Resmi teklif geldiği
takdirde, ortak üretimden
gurur
duyarız'
Boeing
dedi.
Türkiye ve Dunn,
Kuzey Afrika
Başkanı
Bernard Dunn,
Türkiye
havacılığının son
10 yılda inanılmaz
bir başarı
kaydettiğini
belirterek, 'Türk
havacılığı global bir
yapıya dönüşüyor.
Türkiye ile birlikte
yerli uçak
yapmaktan gurur
duyarız. Annemi
THY ile
uçuruyorum'
dedi.
Bernard J. Dunn, THY
uçaklarında verilen
hizmetlerden çok memnun
olduğunu belirterek,
'Bunun en açık
göstergelerinden biri
THY'nin son üç yıldır
Avrupa'nın en iyi havayolu
seçilmesidir. 87 yaşındaki
annem haftaya
Washington'dan İstanbul'a
THY' ile uçacak. 87
yaşındaki annemi THY'ye
emanet ediyorum. THY'yi
sadece ben ve ailem değil
artık bütün dünya tercih
ediyor' dedi.
Türkiye'nin son 10 yılda
havacılık sektöründen
dünyanın en hızlı gelişen
ülkesi olduğunu kaydetti.
siparişini alarak fuarın ilk gün
satılan en pahalı teknesi oldu.
Toplam değeri 1 milyar euroyu
bulan ucuzundan pahalısına
tekne satışları marina
üreticilerinin yüzünü
güldürecek. İstanbul
Boatshow’da ilk günde 1 tane
2,5 milyon euro, 1 tane 7,5
milyon lira, 1 tane 1 milyon 200
bin euro, değerinde mega yat,
motor yat, yelkenli ve
katamaran satışı
gerçekleşirken fiyatları 700
TL’den başlayıp 19 bin 900 $ ile
650 bin euro arasında değişen
14 adet sürat teknesi, yelkenli
ve motor yatı satışı yapıldı.
Tekneleri satın alanlar
arasında Türk alıcılar ağırlıklı
oldu. Şerife BİRCAN-EKONOMİ
Dap Yapı Yabancıya
satışını % 53 artırdı
de inşa
ap Yapı'nın Kartal sahilin n 500
ini
jes
pro
e
rin
Ma
ettiği İST
Cityscape
konutluk ikinci etabı Dubairfez
'Kö
da,
rı'n
Fua
4
Global 201
beğenisine
Bölgesi' yatırımcılarının e fiyatları 5
kar
tre
me
e
jed
Pro
u.
sunuld
işiyor.
bin ile 9 bin tl arasında değkonutun
bin
i
dak
bın
eta
ilk
in
Projen
950'si satılmıştı.
10 yılda 1,2 milyar
dolar yatırım yaptık
Boeing Ticari Uçaklar
Pazarlama Başkan
Yardımcısı Randy Tinseth
ise Türkiye'nin gelecek 20
yıl içinde kendileri için
öncelikli pazarlardan biri
olduğunu vurguladı.
Tinseth 'Türkiye'ye son 10
yılda 1,2 milyar dolarlık
yatırım yaptık. Son 18 ayda
Türkiye'den 2,2 milyar
dolar tutarında uçak
siparişi aldık' dedi.HABER
MERKEZİ
Rüzgarda 2013 sonunda 2 bin
958 megavat olan kurulu gücün,
bu yıl sonu itibarıyla 4 bin
megavat seviyesine çıkarılması
hedefleniyor.CİHAN
İnşaat ve hizmette
güven endeksi arttı
ürkiye İstatistik Kurumu
T
(TÜİK), eylül ayına ilişkin
sektörel güven endekslerini
yayımladı. Buna göre, mevsim
etkilerinden arındırılmış
hizmet sektörü güven endeksi
yüzde 0.2 arttı. Ağustos ayında
99.3 olan hizmet sektörü
güven endeksi, eylül ayında
99.6 değerine yükseldi.
Hizmet sektörü güven
endeksindeki artış, son üç
aylık dönemdeki iş
durumunun iyileştiğini ve son
üç aylık dönemdeki hizmetlere
olan talebin arttığını
değerlendiren girişim
yöneticisi sayısının
yükselmesinden kaynaklandı.
Gelecek üç aylık dönemde
hizmetlere olan talebin
artacağını bekleyen girişim
yöneticisi sayısı ise değişmedi.
Hizmet sektöründe bir önceki
aya göre, iş durumu endeksi
yüzde 0,5 ve hizmetlere olan
talep endeksi yüzde 0.2 arttı.
Mevsim etkilerinden
arındırılmış perakende ticaret
sektörü güven endeksi yüzde
0.9 azaldı. Ağustos ayında
104.9 olan perakende ticaret
sektörü güven endeksi, eylül
ayında 103.9 değerine düştü.
Perakende ticaret sektörü
güven endeksindeki azalış,
son üç aylık dönemdeki iş
hacmi-satışların arttığını
ve mevcut mal stok
seviyesinin mevsim
normallerinin altında
olduğunu değerlendiren
girişim yöneticisi
sayısının azalmasından
kaynaklandı. AA
Madenlere maske
değişim istasyonu
kurulacak
D
eraltı kömür madenlerinde
Y
işveren, göçük, gaz ve toz
patlaması gibi durumlarda
tüm çalışanların yer üstü veya
kuyu dibine sağlıklı ve güvenli
intikallerini sağlamak zorunda
olacak. Bunun sağlanamaması
durumunda, faaliyet alanları
ile yeryüzüne çıkış ağzı
arasında ferdi oksijen maskesi
değişim istasyonları kuracak.
HAVACILIĞINIZ
ARTIK GLOBAL
Türkiye'nin havacılıkta
2023 yılı hedeflerine emin
adımlarla ilerlediğine
dikkat çeken Dunn, 'Türk
havacılık sektörü 2023
yılında devlet
kontrolünden çıkıp global
bir yapıya dönüşeceğini
gösteriyor' dedi.
sırada yer aldığı görülüyor.
Balıkesir, 767 megavatlık kurulu
gücüyle Türkiye'de en çok
rüzgar santralinin bulunduğu
şehir. İzmir, 613 megavatlık
kurulu gücü ile ikinci
sırada yer alırken 393
megavatla Manisa en fazla
rüzgar santralinin bulunduğu
üçüncü şehir konumunda yer
alıyor.
LI
RK
YATIRIM FONLARINA FA
FIRSATLAR
Projenin fuardaki tanıtım p Yapı
toplantısında konuşan Da a Yılmaz,
Ziy
Yönetim Kurulu Başkanı sahip
üle
öd
çok
bir
ı
ras
ara
'Ulusl
fez bölgesi
projemiz İstMarina ile kör dimizi
ken
yatırımcılarını tanımak, ve
körfez ülkelerine tanıtmak olarak
Türkiye'yi yatırım merkeziortaklarıyla
görebilecek potansiyel iş ı olarak
bir araya gelmek DAP Yap lunuyor.
önceliklerimiz arasında buve fonlara
İstMarina'da yatırımcılaraar
aynı zamanda karlı fırsatl
sunuyoruz.
olan, Prens
Sahile 500 metre cephesi rina'yı,
Ma
Adaları manzaralı İST
klarının
rezidans, konut ve ofis blonesi, ibadet
sta
ha
yanında özel okulu,
oteli
alanı, restoranları ve bir Önünde
or.
ırıy
ınd
bünyesinde bar
den hızlı
marina alanı bulunan, içinr pisti
pte
iko
hel
bir
tren geçen ve
5+1'e 1463
bulunan projede, 1+0'danABER
i.H
ded
r'
uyo
konut bulun
MERKEZİ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığınca hazırlanan
Maden İşyerlerinde İş Sağlığı
ve Güvenliği Yönetmeliğinde
Değişiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik, Resmi Gazete'nin
bugünkü sayısında
yayımlandı.
Yönetmeliğe eklenen maddeye
göre, işveren, yeraltı kömür
madenlerinde acil durum
planında belirtilen kaçış
güzergahlarına uygun olarak
tüm çalışanların sağlıklı ve
güvenli tahliyesi için, yer altı
faaliyet alanının herhangi
yerinde iş sağlığı ve
güvenliğini etkileyecek olayın
(göçük, gaz ve toz patlaması,
zehirli veya boğucu gaz
intişarı ve benzeri) meydana
gelmesi durumunda, tüm
çalışanların yer üstü veya
kuyu dibine sağlıklı ve güvenli
intikallerini sağlamak zorunda
olacak.
Bu şartların sağlanamaması
durumunda, faaliyet alanları
ile yeryüzüne çıkış ağzı
arasında ferdi oksijen maskesi
değişim istasyonları kurması
zorunlu tutulacak.A
AA
3
26 EYLÜL 2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
'Irak’taki zorluklara rağmen iş yapmayı sürdürüyoruz’ Sebze üretim alanlarına 70 lira ödeme yapılacak
TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ile Irak arasındaki ticarette son dönemde bir çok
sorunun yaşandığını, ancak ekonomi alanında eleştirilerin mutlaka geliştirilmesi gerektiğini belirtti
ıda, Tarım ve
G
Hayvancılık
Bakanlığı'nca organik
ortaya çıkacağını anlattı.
Hamadani, “Yeni bir
hükümet kuruldu ve
Irak’ın tamamını temsil
ediyor. Yeni ekonomik
programı oldukça iyi,
uluslararası ekonomik
işbirliğinin yeniden tesisi
için çalışacak ve gümrük
kapılarının düzeltilmesi
bu programda yer alıyor”
dedi.
tarım desteklemeleri
kapsamında meyve
sebze üretim alanları
için dekar başına 70
lira, tarla bitkileri
üretim alanları için
dekar başına 10 lira
ödeme yapılacak.
Ödemeden
faydalanmak isteyen
çiftçilerin, 12 Ocak-27
Mart 2015 tarihleri
arasında mesai saati
bitimine kadar ÇKS'de
kayıtlı oldukları il/ilçe
müdürlüklerine
başvurmaları
gerekiyor.
rak Ticaret Odaları
Federasyonu Başkanı
IJaafar
Rasoll Jaafar AlHamadani, başta IŞİD
olmak üzere Irak’ta
faaliyet gösteren çetelere
karşı uluslararası
koalisyonun verdiği
desteği önemsediklerini
ve 2-3 ay içinde sorunun
çözülmesini umduklarını
belirtti. TOBB Başkanı
Rifat Hisarcıklıoğlu’nun
daveti üzerine,
beraberindeki federasyon
heyetiyle birlikte
Türkiye’ye gelen
Hamadani, Türkiye’nin
koalisyona ve Irak
kuvvetlerine destek
vermesini isterken,
sorunun çözülmesiyle
Irak’ın orta ve güney
bölgelerine erişimin
açılacağını ve önceki
dönemden çok daha fazla
iş yapma imkanı
bulunabileceğini
vurguladı.
TOBB Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu da Türk
şirketlerine son dönemde
güçlük çıkarma eğilimi
gözlediklerini vurguladı.
‘Türkiye IŞİD’e karşı
koalisyona destek
vermeli’
Irak Ticaret Odaları
Federasyonu Başkanı
Jaafar Rasoll Jaafar AlHamadani, başta IŞİD
olmak üzere Irak’taki
çetelerin ülkenin
güvenliği yanında
ekonomisini de ciddi
oranda tehdit ettiğini
anlattı. Yürütülen
mücadeleyle 2-3 ay içinde
bu sorunun çözülmesini
beklediklerini belirten
Hamadani, Irak’a destek
veren ülkelere teşekkür
etti ve Türkiye’nin de bu
desteğe katılmasını istedi.
“Irak’ın mali sorunu yok,
zengin bir ülke, manevi
desteğe ihtiyacımız var”
diyen Hamadani, IŞİD
sorununun çözülmesinin
ardından Irak’ın orta ve
güney bölgesine kara
ulaşımının açılacağını ve
Türkiye ile eskisinden
daha fazla oranda bir iş
yapma potansiyelinin
Hamadani, Irak’ın 2004
bütçesinden
harcanamayan miktarlar
olduğunu ve 2015 için
güçlü bir bütçe
hazırlandığını belirterek
çok ciddi miktarda alım
yapılmasının söz konusu
olabileceğini belirtti.
Organik Tarım
Destekleme (OTD)
Ödemesi Yapılmasına
Dair Tebliğ (NO:
2014/45) Resmi
Gazete'nin bugünkü
sayısında
yayımlanarak
yürürlüğe girdi.
Türkiye ile Irak’ın gümrük
birliğini içeren ekonomik
işbirliği anlaşması
konusunda kendilerinin
istekli olduğunu belirten
Hamadani, “Böyle bir
ortaklık diğer ülkelere de
örnek olur” görüşünü
vurguladı. Hamadani,
Habur kapısının yanında
yeni bir sınır kapısı
açılmasını da istedi.
Hamadani, IŞİD ile
başlayan kriz döneminde
1900 Türk şirketin
faaliyetini durdurduğunu
belirtti.A
AA
Buna göre, çevre,
insan ve hayvan
sağlığına zarar
vermeyen bir tarımsal
üretimin yapılması,
doğal kaynakların
korunması, tarımda
sürdürülebilirlik,
izlenebilirlik ve gıda
güvenliğinin
sağlanmasına yönelik
organik tarım yapan
çiftçilerin birim alan
üzerinden
‘KOBİ’LER VERGİ BORCU
ayseri Sanayi Odası
(KAYSO) Olağan Meclis
K
Toplantısı’nda konuşan
KAYSO Başkanı Mustafa
Boydak, torba yasadan
çıkan vergi borçları
yapılandırılması ile ilgili
fırsatın özellikle KOBİ'lerin
iyi değerlendirmesi
gerektiğine vurgu yaptı.
Boydak, reyting
şirketlerinin not iniş
çıkışları yapabileceğini,
firmaların panik
yapmamaları gerektiğini de
dile getirdi.
Boydak torba yasayla ilgili
şu değerlendirmelerde
bulundu: “Sosyal güvenlik
borçlarımız, vergi, harç,
gümrükler dahil olmak
üzere her ne varsa faizlerin
en minimuma indirilerek
tahsil edilecek. Bu hususla
alakalı üyelerimizi
bilgilendirme amaçlı
toplantılar yapmayı
planlıyoruz. Bu dönemi
tüm sanayicilerimiz iyi
değerlendirmelidir. Bir de
bu fırsat hemen her sene
olmaz. Özellikle KOBİ
işletmelerimiz özellikle bu
konuda bir eksikleri varsa
gidersinler. Borçlanma,
borcunu geç ödeme de
kırmızı çizgiler konuyor
firmaya. Bu fırsatla o
kırmızı çizgileri kaldırarak
avantajlardan daha çok
faydalanılabilir. Daha
ÜSİAD Başkanı
T
Dinçer, iş dünyası
olarak kendilerinin
de bazı hataları
olmuş olabileceğini
ama iyi niyetli
olduklarını söyledi.
Faizin yüzde 9'dan
5'e nasıl ineceğini
merakla bekliyoruz
TÜSİAD olarak
Merkez Bankası
konusundaki
görüşlerini de
açıklayan Haluk
Dinçer, "TCMB özerk
bir kuruluştur, rahat
bırakılmalıdır. Para
Ödemeden
faydalanmak isteyen
çiftçiler, 12 Ocak-27
Mart 2015 tarihleri
arasında mesai saati
bitimine kadar OTD
başvuru dilekçesiyle
ÇKS'de kayıtlı
oldukları il/ilçe
müdürlüklerine
başvuracak.
gerektiğine değinerek, "Özellikle KOBİ işletmelerimiz özellikle
bu konuda bir eksikleri varsa gidersinler" diye konuştu
ucuza borçlanmıyoruz,
kamudan alacağımız KDV
gibi işlerimiz çok
kolaylaşıyor.”
Geçmişe dönük kar
dağıtımlarındaki stopajın
bir defaya mahsus
indirilmesi taleplerinin
torba yasadan gelmediğini,
ama bu konunun
hükümetin gündeminde
olduğunu tahmin ettiklerini
ifade eden Boydak , “Bazı
taleplerimiz yerine gelmedi.
İşte geçmiş yıl karlarının
dağıtılması ile ilgili
stopajların bir defaya
mahsus düşürülmesini
talep etmiştik. Ama sanırım
bu konu hükümetin
gündeminde. Hatta şu da
var. Artık şirket
sahiplerinin, şirket
hissedarlarının şirketlerine
borç verebileceği ve nema
alabileceği aynen mevduat
yatırımı olduğunda yüzde
15 stopaj kesintisini geri
alıyorsunuz, böyle bir
imkanın da olması
şirketlerin daha da güçlü
hale gelmesini sağlar.
Çünkü ortak bir şirkete para
koyduğu zaman nema
alamıyor şu an. Alsa da
yüzde 35-40, vergi dilimine
giriyor. Bununla alakalı
Sayın Ali Babacan’ın
görüşlerini geçtiğimiz
günlerde bir mülakatında
okudum. Eğer onlar da
olursa, iş dünyası daha da
rahatlamış olacaktır”
ifadesinde bulundu.
Kayseri’nin ihracat
rakamlarında düşüş
gördüklerini aktaran
Boydak, bu düşüsün hızla
toparlanacağına
inandıklarını söyledi.
‘DEİK’te 8 yıl güzel bir
dönem geçirdim’
DEİK'in yeni yönetiminde
bulunmamalarına dair kısa
bir açıklama da yapan
Boydak, “Yaklaşık 8 yıldır
DEİK’de güzel bir görev
dönemi geçirdim. Teşekkür
ediyorum.”CİHAN
politikası ve
araçlarını kendi
belirler. Biz sadece
MB'nin hedeflerini
dinleriz. Bu hedefler
tutuyor mu, tutmuyor
mu diye bakarız.
Önümüzdeki seneki
hedefi yüzde 5. Bu,
önemli bir hedeftir.
Şimdi yüzde 9'lara
geldik. 9'dan 5'e nasıl
ineceğini merakla
bekliyoruz. Biz,
sonuçlarla MB'nin
performansını
değerlendiririz "
dedi.Dinçer şöyle
devam etti:
"Uluslararası
uzmanlar da diyorlar
ki, siz enflasyonu
düşürmek
istiyorsanız, biraz
faizleri yükseltmeniz
lazım. Bu bir gerçek.
Reel faizlerin çok
düşük olduğunu
söylüyorlar. Reel
faizler şu anda
düşüktür"
Son dönemde
faizlerin çift haneye
yaklaştığına dikkat
çeken Dinçer,
"Yatırımcı için yüzde
5 faiz hedefi
önemlidir.
Çiftçilerin OTBİS ve
ÇKS'de 2014 ile 2015
üretim yılında kaydı
olması gerekecek.
İl/ilçe müdürlükleri
tarafından en geç 8
Nisan 2015 tarihine
kadar OTD ödeme
icmalleri
oluşturulacak.
OTBİS ve ÇKS'de 2014
ile 2015 üretim
yıllarında kayıtlı
olmayan araziler,
ÇKS'ye kaydı
yapılmayan araziler,
kamu arazileri
üzerinde yapılan
doğadan toplama
alanları, kadastro
geçmemiş birimlerde,
tapu sicil
müdürlüklerinden
onaylı tapu zabıt
kaydına sahip
olmayan çayır vasıflı
araziler bu uygulama
kapsamına
alınmayacak. CİHAN
Vatandaş hangi mamulü hangi
tatta istiyorsa onu üretelim. O
ürünü sanayi ürünü haline
getirelim. Bunu istiyoruz” diye
konuştu.
ürkiye armut üretiminde yüzde 34,
sofralık zeytin üretiminde yüzde 22,
T
nektarin ve şeftali üretiminde yüzde 18,
bezelye üretiminde yüzde 34, salçalık
domates üretiminde ise yüzde 29 paya
sahip olan Bursa, tarım ve hayvancılık
alanında yeniden yapılanıyor. Türkiye’ye
ve dünyaya örnek çalışmalar yapmak
istediklerini söyleyen Bursa Büyükşehir
Belediye Başkanı Recep Altepe, kuruluşu
tamamlanan Bursa Tarım AŞ ile birlikte
Bursa’da her ilçede ihracat merkezlerinin
oluşturulacağını dile getirdi. Üretilen
ürünlerin kurulacak ihracat
merkezlerinde toplanacağını ve buradan
her yere dünya standartlarına uygun
olarak ihraç edileceğini belirten Altepe,
“Artık kimse tarlasında müşteri
beklemeyecek.
Çiftçinin ürünü daha verimli ve daha
uygun üretmesi, daha fazla kazanması
için hem danışmanlık hizmetlerinin
verileceği hem de ürünlerin uygun
şartlarda depolanacağı ihracat
merkezleri kuruyoruz” dedi. En çok
kazanan üreticinin Bursa’da olmasını,
dünyanın en iyi ürünlerinin Bursa’dan
çıkmasını istediklerini vurgulayan
Altepe, “En çok satılan şeftali Bursa
şeftalisi olsun. En çok armudu, inciri biz
değerlendirelim. Zeytinimizi layık olduğu
noktaya taşıyalım. Dünya pazarlarında
ürünlerimize yer bulalım.
"Çift haneli faiz, Türkiye'yi kısır döngüye sokar"
TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer,
faizin çift haneye çıkmasının
Türkiye'yi kısır döngüye
sokabileceği uyarısında
bulundu.TÜSİAD YİK toplantısına
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
katılmasını değerlendiren Dinçer,
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
TÜSİAD toplantısına gelmesi çok
önemlidir. Biz kendisini Başbakan
iken davet etmiştik, konuşmasının
bütününe bakarsanız,
'Kutuplaşmaları geride bırakalım.
Şimdi tokalaşma zamanıdır'
demiştir" dedi.
sistemde 2014 ile 2015
üretim yılında kayıtlı
aynı arazilere
yapılacak. Meyve
sebze üretim alanları
için Geçiş süreci-2,
Geçiş süreci-3 ve
organik statüde yer
alan ürünlere dekar
başına 70 lira, tarla
bitkileri üretim
alanları için Geçiş
süreci-2, Geçiş süreci3 ve organik statüde
yer alan ürünlere
dekar başına 10 lira
destekleme ödemesi
yapılacak.
Bursa ‘Tarım AŞ’ ile dünyada markalaşacak
YAPILANDIRMASINI KAÇIRMASIN’
Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Başkanı Mustafa Boydak, vergi
borcu yapılandırmasını tüm sanayicilerin iyi değerlendirmesi
desteklenmesine
ilişkin usul ve esaslar
belirlendi.
OTD ödemesi,
Organik Tarım
Yönetmeliğine göre
organik tarım yapan,
Organik Tarım Bilgi
Sisteminde (OTBİS) ve
Çiftçi Kayıt
Sisteminde (ÇKS) 2014
ile 2015 üretim yılında
kayıtlı olan ve OTD
uygulamalarıyla ilgili
belirtilen usul ve
esaslara göre başvuru
yapan çiftçilere
yapılacak. OTBİS ve
ÇKS'de 2015 üretim
yılında kayıtlı olma
şartı, kesin icmallerin
alınış tarihi olan 15
Mayıs 2015 tarihinde
kayıtlı çiftçileri
kapsayacak.
OTD ödemesi,
Organik Tarım
Yönetmeliği'ne göre
organik tarım yapılan,
söz konusu iki
Öngörülebilirlik için
önemlidir. Yüzde
10'lara gelmiş, çift
haneye dayanmış
faiz, bizi psikolojik
olarak da
etkileyebilir. Bizi eski
yıllardaki kısır
döngüye sokabilir.
Çünkü yüzde 10
olduğu zaman,
kiralar yüzde 10,
ücretler yüzde 10;
kısır döngüye girmek
riskiyle karşı
karşıyayız. Umarım
bu son üç ayda bari
hedeflenen
seviyelere iner"
dedi.CİHAN
Çalışmaları, tarım ve
hayvancılığın Bursa’da en iyi
şekilde yapılması doğrultusunda
sürdürdüklerine işaret eden
Altepe, bununla ilgili temelleri
sağlam attıklarını vurguladı.
Tarım ve hayvancılıkla ilgili
komisyon kurulması noktasında
da harekete geçtiklerinin altını
çizen Altepe, “Büyükşehir Belediyesi
bünyesinde Tarım ve Hayvancılık Daire
Başkanlığı kurulması yönündeki
çalışmalar tamamlanmak üzere. Bursa,
gerçekleştirdiğimiz bu çalışmaların
sonucunu en kısa zamanda alacak”
ifadelerini kullandı. 30 Mart seçimleriyle
birlikte yürürlüğe giren ve vilayet
sınırları içerisindeki tüm yetkileri
Büyükşehir Belediyesi’ne devreden
yasanın Bursa’nın her bir tarafındaki
sorumluluğu kendilerine yüklediğini dile
getiren Altepe, kamuoyunda Büyükşehir
Yasası olarak bilinen düzenlemenin
getirdiği yükümlülüklerden
kaçmadıklarını, aksine yasanın
getirilerini gönülden benimsediklerini
aktardı. Geçen dönem gerçekleştirdikleri
belediyecilik çalışmalarıyla 26 dalda
dünyaya örnek olduklarını anımsatan
Altepe, tarihi eserlerin restore
edilmesinde olduğu gibi kırsal kalkınma
alanında da başı çekmek istediklerini
sözlerine ekledi.
Ziraat mühendislerinden tarım
alanlarında azalma uyarısı
Ziraat Mühendisleri Odası Bursa
Şubesi’nin 2013 yılı tarım raporuna göre,
Bursa’da 1995- 2013 döneminde toplam
işlenen alanlar ve uzun ömürlü bitkilerin
kapladığı alanlar 56 bin hektar azaldı. AA
4
26 EYLÜL 2014
Borsa Finans
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Dünya Ticaret Örgütü uyardı
TÖ ekonomistleri dünya
D
ticareti için büyüme öngörülerini, Nisan ayında yaptıkları
yüzde 4.7 düzeyinden, yüzde 3.1
düzeyine, 2015 büyüme tahminlerini de yüzde 5.3 düzeyinden
yüzde 4.0'e çektiler.
daki durgunluk nedeniyle, dünya
ticaretindeki büyüme yüzde 3.1
düzeyinde kalacak.
Dünya ticaretindeki büyüme 2015
yılında yüzde 4.0 düzeyine çıkacak olmasına karşın, jeopolitik
riskler, bölgesel çatışmalar ve
ebola gibi salgıların etkisiyle
yayılan sağlık krizleri nedeniyle,
son 20 yılın ortalama yüzde 5.3
olan yıllık büyümesinin oldukça
altında kalacak.A
AA
DTÖ açıklamasında, dünya
ticaretindeki büyüme tahminlerinin, artan jeopolitik gerilim ve
risklerin de etkisiyle, küresel
düzeyde zayıf ekonomik büyüme
ve azalan ithalat taleplerinin etkisiyle aşağı yönlü revize edildiği
belirtildi.
Lojistik, KOBİ'leri yeni pazarlara taşıyor
Buna göre, 2014 yılında Güney ve
Orta Amerika gibi doğal kaynak
zengini ülkeler ve Çin'in ithalat
iştahlarının azalması ve Avrupa'-
PS Türkiye Pazarlama Direktörü Teoman Ünal, AA
U
muhabirine yaptığı açıklamada, dosyadan uçak motoruna kadar her türlü
gönderiyi en hızlı şekilde
ulaştıran UPS'nin dünya lideri bir lojistik firması
olduğunu ve teknolojiye her
yıl 1 milyar dolardan fazla
yatırım yaptığını söyledi.
En hafiften ağıra kadar gönderiyi kara, hava, deniz yolu
ile 220'den fazla ülkeye
ulaştırdıklarını ifade eden
Ünal, Anadolu'nun önemli
KOBİ merkezleri illerde
hizmet verdiklerini, bu nedenle de 30 binden fazla
KOBİ bulunan Konya'yı
önemsediklerini dile getirdi.
Dünyada 400, Türkiye'de ise
3 binden fazla çalışanla
hizmet sunduklarını belirten
Ünal, teknolojiye yapılan
VakıfBank'a 850 milyon dolar sendikasyon kredisi
sendikasyon işlemini
başarı ile gerçekleştirmekten ve yüzde 110'luk bir
yenileme oranı elde etmekten büyük mutluluk
duyuyoruz.
Muhabir bankalarımız ile
sürdürülebilir ilişki yönetimi politikası
çerçevesinde ve sektör ortalamasının üzerinde bir
oranla sendikasyon kredimizi yeniledik.
akıfBank, 16 ülkeden
26 bankanın
katılımıyla 850 milyon
dolar tutarında
sendikasyon kredisi temin
etti.
V
VakıfBank'tan yapılan
açıklamaya göre, geçen yıl
eylül ayındaki
sendikasyon kredisini
yüzde 110 oranında çeviren VakıfBank, nisan
ayındaki yılın ilk
sendikasyon kredisinin
ardından yeni bir
sendikasyon kredisine
imza attı.
ING Bank'ın ajan banka
ve koordinatörlüğünde 16
ülkeden 26 bankanın
katılımıyla 168,5 milyon
dolar ve 528,75 milyon
euro tutarında iki dilimden oluşan 1 yıl vadeli ve
Libor/Euribor + yüzde
0,90 toplam maliyetle
temin edilen 850 milyon
dolar tutarındaki
sendikasyon kredisi dış
ticaretin finansmanında
kullanılacak.
"Sektör ortalamasının
üzerinde yenileme
oranı"
Açıklamada görüşlerine
yer verilen VakıfBank
Genel Müdürü Halil Aydoğan, "2014 yılının ikinci
Bu kredi, Türk ekonomisine duyulan güvenle birlikte VakıfBank'ın
uluslararası piyasalardaki
yüksek kredibilitesini bir
kez daha teyit etmiştir"
ifadelerini kullandı.
Yurt dışından kaynak
yaratarak reel sektöre
destek olmaya ve dış
ticareti finanse etmeye
devam edeceklerini belirten Aydoğan, VakıfBank'ın muhabir
bankalarına sağladığı iş
çeşitliliği ve iş hacminin
artmaya devam etmesiyle
çok rekabetçi maliyetlerle
kaynak temin ettiklerini
vurguladı.
Söz konusu kredinin
VakıfBank'ın dünya
çapındaki muhabir
bankalarla kurduğu güçlü
ve uzun soluklu ilişkiler
sonucunda temin
edildiğine işaret eden Aydoğan, böylece VakıfBank'ın Türk
bankacılığındaki öncü
konumunun ve uluslararası piyasalardaki
itibarının bir kez daha ispatlandığını kaydetti.
Aydoğan, kredide kendilerini destekleyen tüm
katılımcı bankalara
teşekkür etti.
Açıklamada, krediye yetkilendirilmiş lider düzenleyici olarak katılan
bankaların Sumitomo Mitsui Banking Corporation,
Barclays Bank PLC, BNP
Paribas, Commerzbank,
Deutsche Bank AG, Erste
Group Bank AG, Goldman
Sachs Bank, ING Bank,
National Bank of Abu
Dhabi, Natixis, Rabobank,
Standard Chartered Bank,
Wells Fargo, HSBC ve
Halkbank Bahreyn olduğu
belirtildi. AA
Emtia son 5 yılın dibinde
Mücevher ihracatında lider pazar BAE
ünyanın en
büyük
ekonomisi
ABD’den gelen
canlanma belirtileri yine de
yatırımcıyı rahatlatmaya yetmiyor. Temel göstergelerdeki iyileşmeler hisse
senedi piyasalarına yükseliş olarak yansıyor
ancak yatırımcının yakından takip ettiği Çin
ekonomisindeki belirsizlik bazı varlık
sınıflarını zayıflatıyor.
dan saate
kadar birçok
ürünle dünya
pazarlarından
talep alan
Türk mücevher sektörünün yılın ilk 7 ayında en fazla
ihracat yaptığı ülke 304,8 milyon dolarla Birleşik
Arap Emirlikleri (BAE) oldu.
D
Çin Maliye Bakanı’nın düşük büyüme oranlarına razı olduklarını ima eden açıklamaları
sonrasında yurtdışı piyasalarda emtia fiyatları
son beş yılın en düşük seviyesine geriledi. Çin
dünyanın en büyük emtia tüketicilerinden ve
bu ülkenin talebinin zayıflayacağı beklentisi
fiyatları, küresel finans krizinden bu yana en
düşük seviyeye getirdi. Güçlü dolar ve emtia
piyasalarında oluşan arz fazlası da fiyatların
gerilemesinde etkili oluyor. Bloomberg’in 22
ürünü takip ettiği emtia endeksi yılbaşından
bu yana yüzde 5.6 geriledi. Özellikle petrol ve
metaller büyük baskı altına girmiş durumda.
Hafta başı itibariyle Brent türü petrolde yıllık
kayıp yüzde 12 olurken, aşağı hareketlilikler
görülen Brent’te, bu seyrin devam etmesi
halinde ilk olarak fiyatların 96.20 dolar/varili
test edebileceği belirtiliyor.
Metaller büyük baskı hissediyor
Bu yılın en iyi performans gösteren emtialarından metaller bile baskı altına girdi. Yıl
genelinde yukarıda kalan nikel fiyatları, Çin’in
ekonomisine ilişkin kaygılar nedeniyle haziran sonundan bu yana yüzde 10 düştü. AA
ltından
gümüşe,
A
pırlantalı takı-
Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) verilerinden
derlenen bilgiye göre, geçen yılın ocak-temmuz
döneminde 1 milyar 239 milyon 220 bin dolar olan
sektör ihracatı, bu yılın aynı döneminde yüzde 2,7
oranında artarak 1 milyar 273 milyon 411 bin dolara
ulaştı. Alt mal grupları bazında en fazla ihracat, 1
milyar 132 milyon 777 bin dolarla altından
mücevherci ve kuyumcu eşyasında yapıldı.
Bunu 101 milyon 426 bin dolarla gümüşten
mücevherci ve kuyumcu eşyası, 14 milyon 805 bin
dolarla kıymetli metaller ile kaplama metallerin
döküntü ve artıkları, 7 milyon 840 bin dolarla taklit
mücevherci eşyası, 3 milyon 813 bin dolarla doğal ve
kültür incileri, 2 milyon 940 bin dolarla saatler,
aksam ve parçaları izledi. BAE'ye yapılan dış satım,
geçen yılın 7 aylık dönemine göre yüzde 3,2
oranında gerilese de sektörün en büyük pazarı oldu.
Bu ülke 304 milyon 843 bin dolarla toplam sektör
ihracatının yüzde 24'ünü kapsadı.
Irak, 160 milyon 860 bin dolarla ikinci sırada yer
alırken, ABD 71 milyon 663 bin dolarla üçüncü,
Libya 57 milyon 136 bin dolarla dördüncü, Rusya 57
milyon 40 bin dolarla beşinci oldu. İstanbul 1 milyar
227 milyon 441 bin dolarla en fazla mücevher ihracatı yapan kent oldu. Bunu 10 milyon 473 bin dolarla
Kayseri, 9 milyon 646 bin dolarla Antalya, 8 milyon
414 bin dolarla Kastamonu, 5 milyon 63 bin dolarla
Ankara takip etti. AA
yatırımla gönderinin her aşamasında müşterinin bilgilendirildiğini, bununla da
şirketlerin tedarik zincirini
daha iyi bir şekilde yönetmelerini sağladığını dile getirdi.
Firmaların UPS ile iş birliği
yaparak yeni pazarlara kolayca girebildiğini vurgulayan
Ünal, şöyle konuştu:
"Üreticiler, UPS gibi şirketlerle aslında 220 ülkede
dağıtım ağına sahip oluyor.
Farklı pazarlara erişimi
sağlıyor. Lojistik konusundaki uzmanlarımız, satış temsilcilerimiz, müşteri
temsilcilerimiz destek oluyorlar. Gümrükle ve o ülkenin
mevzuatıyla ilgili her tür
konuda uzman deneyiminden faydalanmış oluyorlar.
UPS ile çalıştığınız zaman
Güngör URAS
Hane halkı ne
durumda?
‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan
Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu
Doğalgaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Mutabakat
Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun” Resmi Gazete’de yayımlandı.
Kısaca, TANAP diye adlandırılan projenin hedefi,
Şah Denizi’nden çıkarılacak Azeri gazının Türkiye
üzerinden Avrupa’ya ulaştıracak boru hattının
inşasıdır.Proje kapsamında, Türkiye’nin Gürcistan
sınırından başlayarak, Yunanistan sınırına kadar
1.800 km uzunluğunda, 142 cm çapında boru hattı
döşenecek.Başlangıçta 10 milyar metreküpü
Avrupa’ya, 6 milyar metreküpü ise Türkiye’ye olmak
üzere yıllık 16 milyar metreküp doğalgaz sevkiyatı
yapılacak.İlk safhası 2018’de tamamlanması
öngörülen projede Türkiye yüzde 30 paya
sahip.TANAP projesinin toplam maliyetinin 12
milyar doları bulacağı tahmin ediliyor. Döşenecek
doğalgaz borusundan Türkiye kullanımı için
Eskişehir ve Trakya’dan gaz alınacak.
Taşıma ücreti yüksek
TBMM’de 10 Eylül’de onaylanan anlaşmaya göre
Türkiye, bin metreküp gaz için Eskişehir’de 79 dolar,
Trakya’da 102 dolar taşıma bedeli ödeyecek.
BOTAŞ, eğer ek yatırım yaparak, gazı kendi
sisteminden taşısaydı, bin metreküp için 13 dolar
taşıma bedeli ödeyecekti. Bazı uzmanlar bu fiyatın
sadece ekonomik açıdan değerlendirilmemesi
gerektiğini, bunun siyasi bir karşılığı olduğunu
vurgularken, bazı uzmanlar ise bu fiyatın Azeri
gazını en pahalı gazlardan biri yapacağını
savunuyor.TANAP’tan alınacak gaz için paçalda
(ortalama) 90 dolar taşıma bedeli ödenmesi halinde
gazın maliyetinin 400 dolarları aşacağı belirtiliyor.
Bu fiyat ile Azeri gazının Rus ve İran gazından daha
pahalı bir gaz olacağı söyleniyor.
TANAP’ın sadece ekonomik olarak
değerlendirilmemesi gerektiğini belirtenlere göre
ise, Türkiye’nin Azeri gazına ihtiyacı var. 2018’den
sonra Türkiye’nin ihtiyacını karşılayabilecek başka
kaynak yok.Türkiye, 2013’te gerçekleştirdiği 45.2
milyar metreküplük doğalgaz ithalatıyla dünya
sıralamasında 9’uncu sırada.Geçen yıl en fazla
doğalgaz ithalatını gerçekleştiren ülke 122 milyar
metreküple Japonya. Bu ülkeyi, 88.7 milyar
metreküple ABD ve 88 milyar metreküple Almanya
takip etti.Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)
verilerine göre, geçen yıl doğalgazın yüzde 20.78’i
konutlarda, yüzde 45.85’i elektrik üretiminde, yüzde
25.11’i sanayide tüketildi.
Rusya’ya bağlıyız
Türkiye, 2013’te doğalgazının yüzde 58’ini
Rusya’dan, yüzde 19’unu İran’dan ve yüzde 9’unu da
Azerbaycan’dan boru hatlarıyla ithal ederken, geriye
kalan yüzde 14’lük miktarı ise başta Cezayir ve
Nijerya olmak üzere diğer kaynaklardan LNG olarak
aldı.Rusya, Katar ve Norveç ise dünyanın en büyük
üç doğalgaz ihracatçısı konumunda. Rusya, geçen
yıl 196 milyar metreküp doğalgaz ihracatı
gerçekleştirdi. Rusya’yı 113 milyar metreküple Katar
ve 107 milyar metreküple Norveç izledi.
Bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı
Sayın Erdoğan’ın Katar ziyareti sırasında 2014-2015
kış döneminde, boruyla gelen gazın açığını
kapatmak arayışında, 1.2 milyar metreküplük LNG
(sıvılaştırılmış doğalgaz) alımı konusunda anlaşma
sağlandı. MİLLİYET 25.09.2014
tüm isteğiniz ülkelere erişiminizi sağlamış oluyorsunuz.
Bu büyük bir avantaj. UPS,
aslında global bir şirket
olarak Türk ihracatçılarına
dünya çapında bir erişim
sunuyor. 'Hangi pazara nasıl
ulaşırım ve nasıl gönderirim?'
diye bir dert yok. En basit numune gönderilerinden
konteyner, gemi, hava kargoya kadar her şekilde
hizmetler sunuyor. UPS ile
çalışıp tek bir ortakla tüm
ihtiyaç duydukları lojistik
ihtiyaçları giderebiliyorlar.
Uluslararası firmalar
arasında Türkiye pazarında
olan tek firmayız. Yurt içi
hizmetlerimiz de var, tüm illerimizde 3 binden fazla
çalışanımızla hizmet veriyoruz. Türkiye'nin çok güzide
markalarının yine yurt içinde
dağıtımlarını da
yapıyoruz.”A
AA
26 EYLÜL 2014
Muhasebe
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
5
Şekeri, tansiyonu olana kötü haber
Şeker, tansiyon gibi kronik hastalığı olan vatandaşlar artık mevcut raporlarıyla direkt olarak eczaneden
ilaç alamayacak. İlaçlar her defasında hekime reçete ettirilecek.
kadar şeker ve tansiyon
Şimdiye
gibi kronik rahatsızlığı olan
vatandaşlar, doktordan
hastalıklarıyla ilgili aldıkları raporla
direkt eczanelere gidip ilaçlarını
alabiliyordu. Sosyal Güvenlik
Kurumu Sağlık Uygulama
Tebliği'nde yapılan bir değişiklikle
e-reçete düzenlenmeksizin
yapılacak ilaç temini konusu
yeniden gündeme geldi. Yapılan bu
değişiklikle şeker, tansiyon gibi
kronik hastalıkları olan kişiler, artık
mevcut raporlarıyla direkt
eczaneden ilaç alamayacak. İlaçlar
her alım döneminde hekime reçete
ettirilecek.Bu konu Recep Akdağ’ın
bakanlığı döneminde
vatandaşlardan gelen şikayetler
üzerine SGK’ya iletilmiş ve yeniden
düzenlenmişti.
Kronik hastalığı olan vatandaşlar üç
veya altı aylık raporları bittikten
sonra yeniden rapor almak,
ilaçlarını reçete ettirmek için
doktora gitmek zorunda kalmıyor,
hem doktor hem de vatandaşın
yükü hafifletiliyordu. Hastalar aile
hekimine giderek istidikleri zaman
kontrollerini yaptırabiliyorlardı.
HER İLAÇ REÇETE ETTİRİLECEK
Ancak SGK’nın SUT’ta yaptığı sessiz
sedasız değişiklikle şeker, tansiyon
gibi kronik hastalıkları olan
vatandaşalar aynı ilacı almak için
her seferinde doktora giderek
ilaçlarını yeniden reçete ettirmek
zorunda kalacaklar. Vatandaşların
tepkisine neden olan yeni
düzenleme ile “Kalp yetmezliği,
koroner arter hastalığı, arteriyel
hipertansiyon, hiperkolesterolemi,
diabet, parkinson, kronik ve
nükseden üveitler, tiroide bağlı
oftalmopati ve sempatik oftalmi,
kuru göz sendromu.
Belirtilen hastalıklarda sağlık
raporuna dayanılarak düzenlenmiş
reçeteye istinaden yeniden reçete
düzenlenmeksizin eczaneden ilaç
temin edilebilir. Bu şekilde ilaç
temini, düzenlenmiş reçete tarihi
itibariyle 6 aylık süreyi kapsar. Süre
bitiminde tekrar reçete düzenlenir.
6 ay boyunca, düzenlenmiş
reçetede yazılı miktarlar esas
alınarak, yeniden reçete
düzenlenmeksizin bu miktarlarda
ilaç temin edilebilir.
Ancak SUT’ta belirtilen özel
hükümler göre bir seferde üç aylık
tedavi dozunun aşılmaması
gözetilir. Raporun geçerlilik
süresinin bitmesi durumunda
yeniden rapor ve reçete
düzenlenmesi şartı aranır” hükmü
yürürlükten kaldırıldı.C
CİHAN
BANKALARIN TÜKETİCİYE SON KAZIĞI O ücreti geri aldı
BANKA GÖREVLİSİNE
CEZA
Savcı Çakmak
soruşturmasını
tamamladı; 3 Eylül günü
idari yaptırım kararını
hazırladı. Karara göre
B.K., 5326 Sayılı
Kabahatler Kanunu gereği
‘İdari Para Cezası’na
çarptırıldı. Buna göre B.K.
toplam 150,75 TL’lik ceza ödeyeme
mahkûm edildi. Edinilen bilgilere göre
B.K. karara itiraz etmedi ve 16 Eylül’de
cezayı ödedi, makbuzu da savcılığa
teslim etti.
sparta Barosu avukatlarından İsmail
Ikredisi
Özer Özgül, ilgili bankadan tüketici
alan müvekkilinden tahsil edilen
tüketiciye son kazığı
'hakem heyeti' oldu.
Türkiye Bankalar
Birliği (TBB), 81 il ve
892 ilçede
kaymakamlık
bünyesinde faaliyet
gösteren Tüketici
Hakem Heyetleri'nin
alternatifini kurarak
müşteri şikâyetlerini
bankalar lehine
çevirmeye başladı.
Yüzde 10 LEHTE
yüzde 90 ALEYHTE
Tüketicilerin hakkını
bir nevi mahkeme
öncesi nihai karar
organı gibi görev
yaparak koruyan
hakem heyetlerine
yapılan şikâyet
başvurularının
yüzde 93'ü tüketici
lehine
sonuçlanırken,
bankaların kurduğu
heyette işler tersine
döndü.
TBB bünyesindeki
Bireysel Müşteri
Hakem Heyeti'ne
gelen şikâyetlerin
sadece yüzde 10'u
tüketici lehine
sonuçlandırılıyor.
Bankaların tüketici
hakem heyetleri beş
asıl beş de yedek
üyeden oluşuyor.
Aralarında
tüketicinin hakkını
savunacak tek bir
üye dahi
bulunmuyor. 5 asil, 5
yedek üyeden oluşan
heyetin 6 kişisini
TBB'ye üye bankalar
belirliyor.
Kalan iki asil ve iki
yedek üyeyi de
Bankacılık
Düzenleme ve
Denetleme Kurulu
görevlendiriyor. Yani
karar yeter sayısı
bankaların elinde.
Ağırlığı banka
temsilcilerinden
oluşan heyetin
broşüründe ise
"Yazdığınız
dilekçenizde, 'var ise
zararımın bulunup
tarafıma ödenmesi',
'mağduriyetimin
giderilmesi', 'bütün
bu işlemlerden
doğan zararımın
giderilmesi' gibi
ibarelere yer
vermeyin" uyarısı
yapılıyor.
İŞLEME BİLE
ALINMIYOR
TBB verilerine göre
geçen yıl 1 Ocak-31
Aralık tarihleri
arasında bankalara
toplam 6 bin 510
tüketici şikâyet
başvurusu gelmiş.
Bunların yüzde 72'si
baştan kabul
edilmemiş. 32'si
doğrudan hakem
heyetine
başvurulması
nedeniyle, bin 160'ı
süre, yargıya intikal
nedeniyle, 3 bin
483'ü de 'bürokratik'
nedenlerle işleme
alınmamış.
RAKAMLAR
BANKAYA KIYAĞI
GÖSTERİYOR
6 bin 510
başvurunun kabul
edilen kısmı sadece
bin 825. Onun da
ancak 446'sı müşteri
lehine
sonuçlandırılmış.
Banka lehine verilen
karar sayısı ise 643.
2012'de gelen 3 bin
163 şikâyetten 144'ü
tüketici, 196'sı banka
lehine
sonuçlandırılmış.
2011'de de durum
aynı.
TARAF OLAN KESİM
HAKEM OLAMAZ
TÜKODER Disiplin
Kurulu Başkanı
Şükran Eroğlu,
bankaların
tüketicileri kendi
heyetlerine
yönlendirdiğini
belirterek, "Bu
alternatif hakem
heyetleri yok
hükmünde
sayılmalıdır. Bunlar
'komedi' heyetler"
dedi. Kendisinin
kaymakamlık
bünyesindeki
tüketici hakem
heyetlerine üye
olduğunu hatırlatan
Eroğlu, "Bizde
bankalarla ilgili
gelen şikâyetlerin
yüzde 93'ü tüketici
lehine sonuçlanıyor.
Çünkü genelde
bankalar müşterisini
kandırıyor. Biz de
kararları hukuk
çerçevesinde
veriyoruz. Bankalara
karşı bir önyargımız
yok. Ancak yapılan
şikâyetlerin büyük
kısmı haklı" diye
konuştu.
Bankaların
oluşturduğu hakem
heyetinin verdiği
olumsuz kararların
yeniden ele
alınabileceğini de
söyleyen Eroğlu,
şöyle konuştu: "Bir
konuya taraf olan
kesimin hakemliği
geçerli olmaz. Daha
önceden İstanbul
Barosu da kurmuştu.
Bu Anayasa
Mahkemesi
tarafından iptal
edildi. Tüketiciler
bankalardan çıkan
olumsuz kararları
bize getirsin."
CİHAN
DOSYA MASRAFI İADE
Av. Özgül, savcılık kararı sonrası ikinci
bir gelişmenin ise banka cephesinde
yaşandığını söyledi. Buna göre banka,
müşterisi Ö.Ö.’nün çektiği krediden
yaptığı 720 liralık dosya masrafını
müşterinin hesabına iade etti.
Dinçer Gökçe'nin Hürriyet'te yer alan
özel haberine göre, Ispartalı Ö.Ö., bir
bankadan tüketici kredisi aldı. Aldığı
krediden bir miktar dosya masrafı
kesildi. Ö.Ö. yapılan kesintilerin detayını
öğrenmek için bankaya başvurdu ancak
olumsuz yanıt aldı. Avukatı İsmail Özer
Özgül aracılığı ile bankaya başvurdu. Av.
Özgül, avukatlık kanunun ilgili maddesi
gereği bankanın anılan belgeleri
paylaşması gerektiğini ifade etti. Ancak
banka çalışanı B.K. söz konusu belgeleri
avukat ile paylaşamayacağını söyledi.
BANKA BELGELERİ
VERMEK ZORUNDA
SEHVEN VERMEDİM!
Kararın önemli olduğuna işaret eden
Av.Kemal Özdemir “Bankacılık
Kanunu’na göre bankalar, kredi
sözleşmelerinin onaylı bir örneğini
müşterilerine vermek zorundadır.
Talepleri hâlinde müşteri ile yapılan
diğer işlemlere ilişkin her türlü belgenin
bir örneği de müşterilere verilir.
Kendisine daha evvel sözleşme örneği
verilmemiş müşteri bankadan ücretsiz
bir şekilde sözleşme örneğini ve iyi niyet
kuralıyla bağlı olarak bankayla yaptığı
diğer tüm işlemlerin belgelerinin bir
örneğini de talep edebilir. Yine Tüketici
Kanunu’na göre banka müşterilerinin
başvurularını inceleyen tüketici hakem
heyetleri de bankalardan her türlü bilgi
ve belgeyi isteyebilir” dedi.
Soruşturmayı Savcı Ali Çakmak yürüttü.
Banka görevlisi B.K. savcılık ifadesinde
söz konusu evrakları avukat ile
paylaşmamasını sehven (yanlışlık)
sonucu olduğunu öne sürdü.
Yargıtay'ın son aldığı bir karara göre,
banka müşterilerinin dosya masrafı
iadesi için 10 yıllık süre zarfında dava
açma hakkı bulunuyor. Bu süre daha
önce 3 yıl ile sınırlandırılmıştı.C
CİHAN
SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSU
Av. Özgül, bankadan olumsuz yanıt
alması sonrası soluğu Isparta
Adliyesi’nde aldı. Savcılığa yapılan
şikâyet başvurusu dilekçesinde banka
görevlisinin ‘emre aykırı davrandığı’
görüşü savunuldu.
ISSN 1308 7606
cret ve
Ü
komisyonları
kısılan bankaların
dosya masraflarına ilişkin belgeleri
bankadan talep etti, ancak banka
belgeleri avukat ile paylaşmadı. Konu ile
ilgili savcılığa suç duyurusu yapan
avukat o banka görevlisine idari para
cezası aldırdı. Bankacı cezayı ödedi;
üstelik bankanın yaptığı kesintiler de
müşteriye jet hızı ile ödendi.
Borcu 250 bin liranın altında olan korkmasın
aliye Bakanlığı, vergi
M
borcu bulunanların
kamuoyuna açıklanmasında
sınırı 250 bin lira ve üzeri vergi
ve ceza borçlusu mükellefler
olarak belirledi.
Resmi Gazete'nin bugünkü
sayısında yer alan, Maliye
Bakanlığı Vergi Usul Kanunu
genel tebliğine göre, 2014
yılındaki açıklamaların,
Türkiye genelindeki vergi
dairelerinde 10-25 Aralık, Gelir
İdaresi Başkanlığı'nın internet
sitesinde ise 25-31 Aralık
tarihleri arasında yapılacağı
belirtildi.
Tebliğe göre, 31 Aralık 2013
tarihi itibarıyla vadesi geldiği
halde 30 Kasım 2014 tarihi
itibarıyla ödenmemiş bulunan
ve Nev'i itibarıyla 293 Sıra
Numaralı Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliği ile açıklama
kapsamına alındığı belirtilen
vergi ve cezalar ile 1 Haziran
2013 -31 Mayıs 2014 tarihleri
arasında kesinleşen tarhiyatlar
dikkate alınacak.CİHAN
Yıl:70 Sayı:24933 Tarih:26 Eylül 2014 Cuma
Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş.
Genel Yayın Yönetmeni
Reyhan AYTEKİN
Sorumlu Müdür Yazı İşleri Müdürü Yayın Sahibi Temsilcisi
Bilal ÇETİN
Kübra ERENER
Şüheda YILDIRIM
Sayfa Editörü
Sayfa Editörü
Gülşan KURT
Yasemin ERENER
İstihbarat Şefi
Caner ERDOĞAN
İnternet Site Editörü
Haber Müdürü
Kenan KURTOĞLU
Yücel TANOL
İdari Merkez
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu
Cad. No:2 Sefaköy/
Küçükçekmece/İST
Reklam Pazarlama ve Dağıtım
Tevfik Bey Mah. Tahsin
Tekoğlu Cad. No:2
Sefaköy/ Küçükçekmece/İST
Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
info@ekonomigazetesi.net
Tel :0212 540 40 45
Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
info@ekonomigazetesi.net
Ankara Temsilciliği
Macun Mah.3. Cadde No:2
Yenimahalle /ANK.
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
ANKARA İRTİBAT
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
İstanbul Dağıtım
DORUKKAYA MATBACILIK YAY. REKL. MADENCİLİK ENERJİ VE İNŞAAT A.Ş
ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM
Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli
Basıldığı Yer İstanbul
Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL
Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de
görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)
EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
6
26 EYLÜL 2014
Dış Haberler
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
RUSYA
Rusya Federasyonu’na
bağlı Altay
Cumhuriyeti’nde düzenlenen Uluslararası Kartal
Festivali renkli görüntülere sahne oldu. İlk kez
düzenlenen festivale
Moğolistan’dan 22 kartal
eğitmeni katıldı. Altay
Cumhuriyetinin Kuzeydoğu bölgesinde bulunan
Jalgıztobe dağında
gerçekleştirilen festivalde
22 avcı kartal hünerlerini
sergiledi.
Elden ele uçuş, tavşan ve
vahşi hayvan avlama dallarında yapılan yarışmalarda kartallar
kıyasıya mücadele etti.
Yarışma sonunda dereceye giren eğitmenlere
çeşitli ödüller verildi. Kartal ile avlanma UNESCO
tarafından somut olmayan kültürel miras listesine alınmıştı. CİHAN
ALMANYA
2017 eyalet seçimlerinde
de Kuzey Ren-Vestfalya
(KRV) başbakanlığına
aday olacağını açıklayan Hannelore
Kraft’ın cumartesi günü
Köln’de gerçekleşecek
SPD eyalet kongresinde
aday olması bekleniyor.
Kraft’ın kongrede kendisini terletecek konuların da gündeme
gelmesine kesin gözüyle
bakılıyor. Başbakan
olarak mali durumu
kötü olan eyalette durumu kontrol altına alamadığını düşünenlerin
sayısının arttığı
kulislerde konuşulanlar
arasında. Kraft’ın kongre konuşmasında soruları olanları iknaya
çalışması bekleniyor.
Diğer taraftan parti içi
muhalefetten partinin
bir stratejisinin olmadığını düşünenler de
mevcut. Buna rağmen
beşinci kez KRV’de SPD
başkanlığına aday olan
Kraft yarışa rakipsiz
girecek.
CİHAN
Almanya Federal
Kriminal
Dairesi'nin başına
Bremen’li Müsteşar
Münchaday aday
lmanya Federal Kriminal
Dairesi Başkanı Jörg Ziercke’nin yerine Bremen İçişleri
Bakanlığı Müsteşarı Holger Münch
aday gösterildi.
A
Bremen İçişleri Bakanlığı'ndan
yapılan yazılı açıklamaya göre
Münch, Federal İçişleri Bakanı Dr.
Thomas de Maizière'nin önerisiyle
merkezi Wiesbaden’de bulunan Federal Kriminal Dairesi Başkanlığına
aday gösterildi. Münch’ün başkan
olması için federal meclisin onay
vermesi gerekiyor.
İçişleri Bakanı de Maiziere şu anda
tek aday olan ve seçilmesine kesin
gözle bakılan Münch’ü Federal
Krıminal Dairesi’nin sonbahar oturumunda tanıştırmak ve Ziercke ile
vedalaşmak istiyor.
Ziercke’nin görev süresi 19 Kasım
tarihinde dolarken, Münch’ün 1 Aralık tarihinde görev alması bekleniyor. Münch‘ün adaylığı ile ilgili
herhangi bir açıklama yapmayacağı
bildirildi.
CİHAN
Kerry: IŞİD’in din kisvesi altında
yaptığı propaganda engellenmeli
ABD
Dışişleri
Bakanı John
Kerry,
IŞİD’in din
kisvesi
altında
yaptığı
propaganda
nın
kesinlikle
durdurulmas
ı gerektiğini
söyledi.
erry, Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlu ile birlikte eşbaşkanlığını
yaptığı ‘Terörle Mücadele Küresel
Formu’ toplantısında ayrıca Türkiye’den
de IŞİD ile mücadelede daha fazla yardım
beklediklerinin de altını çizdi. Toplantı
öncesi Çavuşoğlu ile çok önemli ve kendisini memnun eden görüşme yaptığını
belirten Kerry, ‘‘Türkiye, IŞİD ile mücadelede en ön sıralarda yer alacak.
Türkiye, rehineleri ile ilgili zorluklar
yaşadı ve bu sorun çözüldü.
K
Şimdi Türkiye bizimle daha yakın
çalışılarak bu yöndeki çabaları ilerletecek
duruma geldi. Bu konuda Türkiye’ye son
derece minnettarım.’’ dedi. IŞİD tehdidinin durdurulabilmesi için tüm ülkelerin
sorumluluk düştüğünü ileri süren Kerry,
bu terör örgütünün birkaç hava saldırısı ile
yok edilemeyeceğinin altını çizdi. Kerry,
IŞİD’in yok edilebilmesi için atılması
gereken bazı adımlar olduğunu ifade etti.
Bakan Kerry, bu adımları şöyle sıraladı:
‘‘Ortak bir stratejiye ihtiyacımız var. Ortak
bir çaba sergilememiz gerekiyor… Yoksulluğun ciddi bir sorun olduğunu biliyoruz.
Bunun yanında kötü yönetişimin bu sorunun gelişmesine katkı sağladığını biliyoruz... Alternatifsiz ve fırsat tanınamayan
gençlerin bu yolu seçmeye itildiğini biliyoruz… IŞİD’in topraklarımızdan savaşcı
devşirmesini durdurmalıyız. Gençlerimizin, kendilerinin savaşı olmayan bu
savaşa katılımlarını engellemeliyiz.
IŞİD’e katılımı önleyebilmek için vize
verme konusunda daha hassas davranmalıyız... IŞİD’in dini kullanılmasıyla mücadele etmeliyiz. Bunlar yapmamız
gereken ilk adımlar. İkinci olarak, dinin
doğru şekilde anlatılmasını sağlamalıyız.
Teröristle asla fidye karşılığı pazarlık yapmamalıyız. Onlarla bu konuda yapacağımız her pazarlık onları daha fazla
insan kaçırarak bu yolu kullanmalarına,
güçlenmelerine fırsat sağlar… Yerel yönetimleri, eğitim faaliyetlerini desteklemeliyiz… Yerel kuruluşlara hibe yoluyla
daha fazla destek sağlamalıyız.’’ Kerry’den
sonra toplantıda ikinci konuşmayı
Çavuşoğlu yaptı. Terörizmin faaliyetlerinin
ve yönteminin değiştiği gibi coğrafi yayılması ve şiddetinin de arttığına dikkat
çeken Çavuoğlu, alınacak tedbirlerin de
bu değişime göre yenilenmesi gerektiğini
dile getirdi. Kerry’in dile getirdiği tüm
ifadelere katıldığını belirten Çavuşoğlu,
‘‘IŞİD’in bu bölgeden tamamen yok
edilmesi gerektiği fikre tamamen katılmaktayım.’’ dedi.
Türkiye’nin terörle mücadele çerçevesinde
Somali ve Yemen yargı mensuplarının
eğitimine destek sağladığını belirten
Çavuşoğlu, adalet sisteminin
güçlendirilmesinin bu bağlamda çok
değerli olduğunu söyledi. Türkiye ile
ABD’nin eşbaşkanlığını yaptığı Terörle
Mücadele Kürsel Formu toplantısında
toplam 28 ülkenin dışişleri bakanı katıldı.
New York bulunan Waldorf Astoria
otelinde yapılan toplantı öncesi Kerry ile
Çavuşoğlu'da yaklaşık yarım saat süren
ikili görüşme yaptı.
CİHAN
YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ
Blizzard'ın oyunu yalan oldu
GÜNEY KORE
Güney Kore'de annesi,
babası veya her ikisinin
de yabancı olan ailelerde doğan çocukların
sayısının hızla arttığı
bildirildi.Güney Kore
Eğitim Bakanlığı
tarafından hazırlanan
raporda, ülkede 1 Nisan
20014 itibariyle yabancı
anne veya babası yabancı olan ailede doğan
çocuğun sayısının 67
bine ulaştığı bildirildi.
Bu rakamın, Kore
okullarındaki toplam
öğrenci sayı olan 6 milyon 330 bin öğrencinin
yüzde 1.07'sini teşkil ettiği belirtildi. Doğum
sayısının hızla
düşmekte olduğu
Güney Kore'de,
okulların her sene 200
bin çocuk yetersizliği ile
yüzleştiği bildirildi.
Buna karşın, anne veya
babasının yabancı
olduğu ailede doğan
çocuklardan oluşan
öğrencilerin her sene 6
binden 8 bine kadar arttığı kaydedildi. CİHAN
ABD
KKTC Cumhurbaşkanı
Derviş Eroğlu, New
York temasları kapsamında, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)
Genel Sekreteri İyad
Bin Amin Madani ile
görüştü.
Türkevi'nde gerçekleşen görüşmede,
KKTC New York Temsilcisi Mehmet Dana,
Cumhurbaşkanlığı
Sözcüsü Osman Ertuğ
ile 3. Sekreter Yasa
Yeşilada da hazır bulundu.
Madani, göreve atanmasının ardından
Cumhurbaşkanı Eroğlu
ile ilk kez bir araya
geldi.
CİHAN
Ebola,
Senegal ile
Gine arasında
diplomatik krize
sebep oldu
enegal’de Ebola tedavisi tamamlanan
üniversite öğrencisi Mamadou A. Diallo’nun sınır dışı
edilmesi, Senegal ile
Gine arasında diplomatik krize neden oldu.
S
Ebola salgının
görüldüğü Gine’den
Senegal’e üniversite
eğitimi için gelen Mamadou A. Diallo rahatsızlanması üzerine
hastaneye kaldırılmıştı.
Hastanın annesinin
ülkesinde Ebola’dan
vefat etmesi üzerine
Gineli öğrenci karantinaya alınmıştı.
lizzard'ın hiçbir zaman resmi
olarak açıklamadığı, adlandırmadığı ama gerçekliğini dolaylı
da olsa onayladığı "Project Titan"ın
halen gölgelerde gizli bir şekilde
geziyor olması bazılarına garip
gelebilir.
B
Hepimiz belirli bir noktada, yıllardır
söylentisi dolaşan bu oyun hakkında
yeni bir haber duymayı bekledik
ancak Blizzard'a Titan hakkında soru
sorulduğunda bile bir cevap almak
pek mümkün değildi.
Ancak Blizzard, yakın zamanda
yayılan bir grup söylentiye cevap vermek zorunda kaldı. Gamesbeat'in
söylediğine göre, Titan projesi üzerinde çalışan 100 kişinin 70'i diğer
oyunlara yönlendirildi ve oyun "baştan başlatıldı."
Bu hareketin anlamı da büyük ihtimalle oyunun 2016'ya kadar ertelendiği oluyor. Ancak bu durumun iyi
bir haber olduğunu söylemek pek
mümkün değil. Özellikle de Blizzard'ın "baştan başlattığı" en son oyunun "Starcraft: Ghost" olduğu ve bu
oyunun bir daha gün ışığına çıkmadığı düşünülürse... Titan'ın Activision Blizzard'ın sıradaki büyük oyunu
olduğu düşünülürse, bu durumun
önemi daha da artıyor.
Blizzard'ın bu söylentiler hakkında
yaptığı yorum, oyun üretimlerinin
tekrarlayan bir sistem olduğunu ve
"açıklanmayan MMO'nun" da farklı
bir durum olmadığını açıkla belirtmekteydi. Firmanın açıklamasına
göre, oyun üzerinde büyük tasarım ve
teknolojideğişiklikleri yapılması
gerekmekteydi.
Bu durumu bir fırsat olarak göre
firma, çekirdek takımı oyun üzerinde
çalışırken kaynaklarını diğer oyunlara
yönlendirmiş durumda. Tabii ki Blizzard MMO'nun çıkış tarihi hakkında
bir açıklama yapmadığını özellikle belirtiyor.
Bu açıklamanın en önemli yanı ise
Gamesbeat'in söylentisinin Blizzard
tarafından onaylanmış olması. Ayrıca
teknoloji ve tasarım hakkında söylenenlere göre de oyunun "baştan
başlatıldığını" söylememiz mümkün
oluyor. Ayrıca Blizzard'ın bir tarih vererek kendisini oyuna kilitlemiyor olması da firmadan görmeye alıştığımız
bir durum.Ne olduğu konusunda
kesin bir fikir edinemesek de, Titan'ın
bir MMO olduğunu biliyoruz.
Bu yüzden de bu oyunun büyük
olasılıkla, artık yaşlanmaya başlamış
olan ancak Blizzard'ın para kaynağı
konumunu koruyan World of Warcraft'ın yerini alması beklenen bir
oyun olduğunu söylemek mümkün.
World of Warcraft, milyonlarca kullanıcıyı kaybetmeye devam ediyor. Titan'ın WoW'a çok benzer bir şekilde
modellenmiş olma olasılığı var ve benzer pek çok MMO'nun başarısız olmasının ardından, Titan'ın da başına
aynı şeyin gelmesi istenmemiş olabilir.
Tabii ki elimizde olan az miktardaki
resmi bilgi ile etrafta ne döndüğünü
tahmin etmek zor. Ancak son 15 yıldır
aynı üç oyun serisi ile tanınan bir
firma için, Titan oldukça büyük bir
adım ve gelişim süresinde sıkıntılar
yaşandığını görmek çok zor değil.
Yapılan testlerde Ebola
virüsü taşıdığı ortaya
çıkan Diallo’nun tedavisine başlanılmıştı.
Uzun süren tedavi
sonucu hayatta kalan
Diallo’nun Gine’ye geri
gönderilmesine karar
verilmişti.
Gine’yle sınırların kapalı olması dolayısıyla
Diallo askeri uçak ile
geri gönderildi.Gineli
yetkililer kara ve hava
sınırlarını kapatan
Senegal hükümetine
misilleme olarak askeri
uçağın inişine izin vermedi.
Uzun süre iniş izni için
bekleyen askeri uçak
Senegal’e geri dönmek
zorunda kaldı. Sınıra
yakın Kedougou
şehrine gönderilen
Gineli öğrenci Diallo’nun kara yoluyla
sınır dışı edilmesine
karar verildi. Gerekli
işlemlerin tamamlanması üzerine Gineli
öğrenci kara yoluyla
ülkesine gönderildi.
CİHAN
26 EYLÜL 2014
Politika
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
MHP'li Yalçın:
Tampon bölge
caydırıcı bir
zemin meydana
getirecek
HP Genel Başkan Yardımcısı ve
Gaziantep Milletvekili Semih
Yalçın, tampon bölgelerin aynı
zamanda Musul ve Kerkük’teki,
Suriye’deki Türkmen varlığının emniyeti ve haklarının korunması açısından caydırıcı bir zemin meydana
getireceğini söyledi. Semih Yalçın,
Suriye sınırında tampon bölge oluşturulması tartışmaları üzerine yaptığı
yazılı değerlendirmede, tampon bölgenin hem harekât ve manevra kabiliyetini arttıracağını hem kalıcı
sonuç almayı hem de korumasız ve
masum yerel unsurlara daha güvenli
hizmet götürme imkânı sağlayacağını
dile getirdi.
M
Türkiye’nin kendi sınır güvenliğini
temin için güneyde tampon bölge kurulması fikrinin MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli tarafından çeşitli
vesilelerle yıllardır dile getirildiğine
işaret eden Yalçın, "Ancak bu konuda
hükümet, ne partimizin ne de diğer
muhalefet partilerinin sesine kulak
vermeyip kendi bildiğini okumaktadır.
Ayrıca uluslararası platformda Türkiye
bu konuda yalnızlıktan kurtarılmalı;
sadece ABD, İngiltere Fransa ve Almanya gibi ülkelerle değil, bölgede
çıkarları bulunan Rusya ve Çin ile de
üyük Birlik Partisi (BBP) Genel
Başkanı Mustafa Destici,
IŞİD’in elinden alınan rehinelerle ilgili, "Kimilerine göre kurtarıldı,
kimilerine göre serbest bırakıldığı
gibi bir takım görüşler var. Bunların
da netleşmesi gerekiyor. Vatandaşlarımız kurtarılmadan önce
IŞİD’le takas konusunda çalışmalar
yürütüldüğünü biliyorduk. Bize göre
de serbest bırakılmaların birinci
ayağı takas diye düşünüyoruz.
Aslında da 100’e yakın IŞİD militanının Türkiye’nin elinde olduğu bilgisi vardı." dedi.
B
Partisinin genel merkezinde
gündeme ilişkin basın toplantısı düzenleyen Mustafa Destici, IŞİD’in elinde bulunan
vatandaşların sayısıyla ilgili, "Anlamakta zorluk çekiyorum, bir 49 diyorlar, bir 46 diyorlar. Bunun sayısı
net kaç tane buna da bir cevap verilmesi lazım. Bu 3 kişi kim, açıklık
getirilmesi gerekiyor. Dış işleri
Bakanlığımızın bu konuda net bir
açıklama yapması lazım." ifadelerini
kullandı. Rehinelerle ilgili pazarlık
yapıldığına dair çeşitli söylentilerin
mesele enine boyuna görüşülerek
destekleri alınmalıdır.” dedi.
Türkiye’nin kendi başına hareket ederek maceraya girmesinin, Orta Doğu
bataklığına tamamen saplanması
demek olacağını belirten Yalçın,
"Türkiye bundan şiddetle kaçınmalıdır.
Tampon bölgenin neden gerekli
olduğu ve bölgesel sorunların
çözümüne nasıl katkıda bulunacağı
anlatılarak BM başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar da harekete geçirilmelidir." şeklinde konuştu. MHP’li
Yalçın, IŞİD tarafından 101 gün süreyle
rehin tutulan 49 Musul Konsolosluğu
çalışanının tam da ABD’nin
Türkiye’den koalisyon güçlerine katılıp
operasyonlara destek verme talebini
dillendirmeye başlamasının ardından
serbest bırakılmasının da soru işaretlerini arttırdığını vurgu yaptı. Yalçın,
"Rehinelerin serbest kalması, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükûmeti
tarafından bir diplomasi zaferi ve
MİT’in başarılı operasyonu olarak
lanse edilirken iktidar partisi içindeki
bazı çevrelerce rehine kartını
hükümetin elinden almak için CIA
tarafından yapılmış bir hamle olarak
nitelendirilmiştir." diye konuştu.
Buna karşılık Devlet Bahçeli'nin
“IŞİD’le hangi pazarlıkların yapıldığı,
vatandaşlarımızın özgürlüğü
karşılığında nelerin vaat edildiği,
hangi güvencelerin verildiği henüz
gizemini korumaktadır.” sözünün,
meselenin karanlık yönlerinin aydınlanması ihtiyacını gözler önüne
serdiğini kaydeden MHP’li Yalçın,
"Sayın Bahçeli’nin kamuoyunda
makes bulan bu açıklaması sonrasında, rehinelerin kurtarılmasının
hangi pazarlıkların sonucunda gerçekleştiği merak konusu hâline gelmiştir.
Türkiye’nin bir terör örgütüyle pazarlık
etmesi kabul edilemez. Ancak AKP iktidarı, PKK ile yapılan pazarlıklar ve
bulunulan vaatler dolayısıyla sabıkalı
olduğu için ister istemez ‘IŞİD’le de mi
pazarlığa oturuldu?’ sorusu insanın aklına gelmektedir." ifadelerini kullandı.
Yalçın şunları söyledi: "Hükümet;
Türkiye’nin güney sınırında güvenli
koruma bölgeleri oluşturulması gibi
fevkalade ciddi ve hayati bir konuyla
ilgili keyfî hareket etmemelidir. 46
vatandaşımızın serbest bırakılmasıyla
ilgili şov yapmayı bir tarafa bırakıp
İhtiyaç duyulan yeni savunma ve
güvenlik stratejisi konusunda TBMM’de gizli veya açık oturumlar
düzenleyerek milli mutabakata dayalı
çözümler üretilmesine önayak olmalıdır."
CİHAN
bu düşmanla savaşarak kendileri
bölgeye adeta çökecekler ve burada
istedikleri politikaları uygulayacaklar. Tamam da, 6 ay önce hükümet
olan bir iktidarla karşı karşıya
değiliz. Size günaydın derler, yeni mi
öğrendiniz? Ya da bunu biliyorsanız
bugüne kadar izlediğiniz politikaları
sorgulamanız gerekmiyor mu?" şeklinde konuştu.
"O KOMUTANI ALNINDAN ÖPÜYORUM"
Destici, PKK’nın fiili özerkliğini gördüklerini söyleyerek
"Türkiye Cumhuriyeti’nin bir
şehrinin sözde eş başkanı askerimize
senin devletin diyor. Peki senin devletin neresi? Komutanın devleti
Türkiye ise, senin devletin neresi? O
komutanı alnından öpüyorum.
‘Burası benim devletimse çıkın
dışarı’ diyen komutanı da alnından
öpüyorum ve Genelkurmay
Başkanımıza da çağrım, o komutanın
en yüksek bir ödülle ödüllendirilmesidir." dedi.
Destici
"BÜTÜN POLİSLERİ CEZAEVİNE
Serbest bırakılmaların nedenini
'takas' diye düşünüyorum
olduğunu ifade eden Destici, şöyle
devam etti: "Takas oldu mu?
Bununla ilgili çok çeşitli spekülasyonlar var. Hükümetin de talimatıyla
bir takım devlet birimleri rehinelerimizle ilgili çeşitli çalışmalar yürüttüler. Kimilerine göre kurtarıldı,
kimilerine göre serbest bırakıldığı
gibi bir takım görüşler var.
KOYMANIZ GEREKİR"
BBP Genel Başkanı Destici, Ankara
Emniyeti’ne yönelik operasyonlarla
ilgili şunları söyledi: “Taltif soruşturması ya da emniyet mensuplarının
bir kısmının başarılarından dolayı
ödüllendirilmesinde bir takım usulsüzlükler yapıldığıyla ilgili bir soruşturma.
Bunların da netleşmesi
gerekiyor. Vatandaşlarımız
kurtarılmadan önce IŞİD’le
takas konusunda çalışmalar
yürütüldüğünü biliyorduk. Bize göre
de serbest bırakılmaların birinci
ayağı takas diye düşünüyoruz.
Aslında da 100’e yakın IŞİD militanının Türkiye’nin elinde olduğu bilgisi vardı. Tabi bunların tamamı mı
verildi, bir kısmı mı verildi bunlar şu
anda netleşmiş değil. Bizim kanaatimize göre bu vatandaşlarımızın
tamamı vatandaşlarımızın kurtarılması karşılığında IŞİD’e temsil edildi
diye düşünüyoruz. Kesin bilgiye
dayanmamakla birlikte böyle bir
kanaat bizde var."
Bu tür işler varsa kurum
kendi içerisinde soruşturmasını yürütür, neticede
kendi disiplin cezalarını verir. Yani
ben hayatımda böyle bir ödül ya da
taltifte taraf tutuldu diye insanların
evlerine baskınlar yapılarak tutuklandıklarına ilk defa şahit oluyorum.
Herhalde Türkiye de ilk defa şahit
oluyor. Dünyada da bunun benzeri
olduğunu düşünmüyorum. Zaten ilgili taltifler konusunda daha önce bir
soruşturulma açıldığı ve İç İşleri
Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nca
haklarında ceza kavuşturulmasına
gerek olmadığına dair karar verilmiş.
Böyle bir karar verilmesine rağmen
neden böyle bir adli soruşturma
yapılıyor? Bunun da hukuki boyutunu anlayamadım. Bugüne kadar
emniyet mensuplarının yüzde 91’i
taltif edilmiş. Bu operasyonu buralara kadar indirmişseniz sadece 15
kiş değil, binlerce polisin taltifini
elinden almanız, ceza evine koymanız gerekir. Böyle saçma bir şey
olur mu? Murat BÜLBÜL-EKONOMİ
"SİZE GÜNAYDIN DERLER"
Hükümetin içinden IŞİD’i ABD’nin
oluşturduğuna dair sesler geldiğini
belirten Destici, "Biz de buna yakın
düşüncelere sahibiz. Yani IŞİD diye
bir düşman oluşturulduğu, bunu
başta ABD, Batı organize etti ve şimdi
Kurtulmuş:
Kobani'den
kaçan Kürtlerin
dostu Türkiye'dir
7
CHP'li Günaydın:
Cumhurbaşkanlığı
binasının
inşaatındaki
işçi ölümünü
tekrar hatırlattı
HP Ankara Milletvekili
Gökhan Günaydın, Atatürk
Orman Çiftliği (AOÇ)
arazisi üzerinde ‘yeni başbakanlık’ adı altında yapılan cumhurbaşkanlığı binası inşaatında
mart ayında bir işçinin ölümü
ile sonuçlanan olayı yeniden
gündeme taşıdı.
C
aşbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş,
18 Eylül'den itibaren Suriye'den gelenlerin sayısının 142 bine ulaştığını,
Türkiye'nin yeni göç dalgasına hazır olduğunu
bildirdi. Kurtulmuş, TGRT Haber televizyonunda canlı yayında gündeme ilişkin soruları
yanıtladı. Türkiye'nin Suriye'de güvenli bölge
kurulmasına ilişkin talebinin sorulması üzerine Kurtulmuş, tampon bölgenin de uçuşa
yasak bölgenin de BM kararı gerektirdiğini
söyledi. Uluslararası hukuk bakımından her
iki kararın da BM tarafından onaylanması
gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, "Başından
beri orada bir tampon bölge oluşturulmuş olsaydı IŞİD denilen varlık bu kadar rahat
hareket etmiyor olacaktı" diye konuştu.
B
Çok geniş bir coğrafyada bir düzensizlik
halinin hakim olduğunu anlatan Kurtulmuş,
önce BM Güvenlik Konseyinin düzeltilmesi
gerektiğini belirtti. Kurtulmuş, "Kim Güvenlik
Konseyinde herhangi desteğe sahipse,
arkasında dayısı, ağabeyi varsa istediğini
yapıyor. Dolayısıyla bu sistem böyle devam
etmez" değerlendirmesinde bulundu. Bu
coğrafyanın insanlarının akıllarını başlarına
toplamak zorunda olduğunu belirten Kurtulmuş, "Herkes şunu bilsin ki Kobani'den kaçan
Kürtlerin dışarıdan kimse kalıcı olarak dostu
olmaz. Kobani'den kaçan Kürtlerin dostu varsa
onlar yine Türkiye'dir" dedi.
Kurtulmuş, "Bir güç Irak'ın kuzeyindeki
Kürtlerle Türkiye'yi karşı karşıya getirmek için
bir çaba içinde mi" sorusunu yanıtlarken, şunları kaydetti: "Tabii olabilir ama biz mesela
gelen insanlarla konuştuk, ziyaret ettiklerimizin çoğu 'Allah razı olsun Türkiye'den, böyle
bir imkanı bize tanıdınız.' Biz rakam veriyoruz,
1,5 milyon mülteci diyoruz. Onların bir kısmı
belki iyi şartlarda, ilk zamanlarda gelenler arabalarıyla falan rahat sınır kapılarından geçti,
pasaportlarıyla geldi. Ama özellikle 18'inden
itibaren gelenleri orada gördüğümüz zaman,
142 bin kişi." Yeni göç dalgası da beklediklerini
ifade eden Kurtulmuş, buna hazır olup olmadıklarına ilişkin soruyu, "Hazırız tabii" şeklinde yanıtladı.
Kurtulmuş, Türkiye'de büyük çoğunluğun
çözüm sürecine destek verdiğini, azınlık da
olsa içeriden ve dışarıdan bazı çevrelerin ise
bu sorunun bitmesini istemediğini dile getirdi.
"HDP de istemiyor listesine dahil edilebilir mi"
sorusu üzerine Kurtulmuş, "Belki HDP'nin
içinde de bu sürecin olumlu anlamda
bitmesini istemeyenler olabilir ama bütünüyle
asla bunu söylemem. Çünkü HDP'nin içinde
de barış isteyen, bu işin bir an önce bitmesini
isteyen insanlar var" değerlendirmesinde bulundu.
Yargıda paralel tehdidin devam edip
etmediğine ilişkin soruyu yanıtlarken Kurtulmuş, "Devam ediyor. Yargıtay seçimleri bir tek
şekilde bunu ortaya koydu. Sonuçta yargı
camiasının büyük oranda gerçekten bu paralel
tehdidi gördüğünü biliyoruz. Birtakım manipülasyonlarla Yargıtayda böyle bir seçim
sonucu alınmış olabilir ama ben hakimler ve
savcılar kısmında aynı sonucun alınmayacağını biliyorum" diye konuştu. "Ortaöğretimde başörtüsünün serbest bırakılmasına
ilişkin muhalefetin eleştirilerinin" sorulması
üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"El insaf diyorum, yeter, bu milletin kılık
kıyafetiyle uğraşmanın hiçbir anlamı yoktur.
Bunlardan artık muhalefetin vazgeçmesi
lazım. Milletin dikine dikine, tersine gitmekte
onlar açısından da fayda yok. Milletin büyük
çoğunluğu böyle bir şeyi zaten bekliyordu. Biz
de zaten bir siyasi dayatmayla bunu ortaya
koymuş değiliz. Milletin beklentilerinin bir
sonucudur, doğru bir adımdır." Kurtulmuş, "2
Ekimde Meclise gelecek tezkerenin önceki
tezkerelerden farklı olacak mı, askeri anlamda
yeni bir ekleme yapılacak mı" sorusu üzerine,
Türkiye'nin kendi güvenliğini emniyet altına
alacak her türlü adımı atacağını bildirdi. Bunların, usulüne uygun olarak Suriye ve Irak'ın
ayrı ayrı tezkereler olarak geleceğini ifade eden
Kurtulmuş, "Zaten şu anda var bir tezkere. Ya
tezkere olduğu gibi devam eder ya da yeni
ihtiyaçlar varsa onlara göre revize edilir" dedi.
AA
Söz konusu ölüm olayıyla ilgili
yetkili makamlarca bugüne
kadar herhangi bir açıklama
yapılmadığı gibi, konunun üzerinin de ivedilikle kapatıldığını
söyleyen Gökhan Günaydın,
yazılı açıklamasında olayla ilgili
haberlerin gündeme gelmesinin
ardından Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Faruk Çelik
tarafından cevaplandırılması
talebiyle verdiği soru önergesine
gecikmeli olarak, 2Savaş Oğuz
isimli işçinin, 03 Mart 2014 günü
saat 18.50 sıralarında 7 numaralı
dış cephede kurulu iskelede bulunduğu sırada 20 metre yükseklikten yere düşerek vefat etti."
yanıtının geldiğini ifade etti.
ÖLEN İŞÇİYE GEREKLİ EĞİTİMLER VERİLMEMİŞ RAPORU
CHP’li Günay’dın İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerince
hazırlanan İnceleme Raporu’nda ise ölüm olayına ilişkin "Uygun olmayan iş
ekipmanı kullanımının ve yüksekten düşmeye karşı yeterli
tedbirin alınmamış olmasının;
hayatını kaybeden Savaş Oğuz’a
iskelede çalışma ile ilgili gerekli
eğitimlerin verilmemesinin; işverenler arası koordinasyon ve
organizasyon eksikliği ile aydınlatmanın yetersiz olmasının sebebiyet verdiği, ölüm olayından
asıl işveren ve alt işverenin
müştereken ve müteselsilen
yüzde 90 oranında kusurlu
olduğunun tespit edildi." cümlesinin yer aldığına dikkat çekti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı tarafından belirtilen
tüm bu hususlar, olayın asıl faillerini belirlemekten ziyade ‘Ak
Saray’daki işçi cinayetini gözler
önüne serdiğini kaydeden Günaydın, “O halde, bu cinayetin
asıl failleri kimlerdir? Olayın
meydana geldiği tarihten 15 gün
önce Ankara 11. İdare
Mahkemesi tarafından AOÇ’nin
tarihi sit statüsünün kaldırılmasına ilişkin idari işlem
hakkında verilen iptal kararına
rağmen kanunsuz inşaata göz
yuman idare midir asıl fail?
Yoksa yargı kararlarına rağmen
‘Güçleri yetiyorsa yıksınlar!’
diyen Recep Tayyip Erdoğan
mıdır?” sorusunu yöneltti.
"İŞÇİ ÖLÜMLERİNE ‘GÜZEL
ÖLDÜLER’, ‘BU İŞİN FITRATINDA VAR’ BİÇİMİNDE
YAKLAŞAN AKP"
Gökhan Günaydın, sermaye ile
kalkınmaya çalışanların cenneti
haline dönüşen Türkiye’de, işçi
sağlığı ve güvenliğini yok sayan
ucuz ve kuralsız çalışma
koşullarının insan hayatını hiçe
saydığına işaret ederek, “Ak
Saray’ı yapan müteahhide
gökdelenler armağan edilirken;
rant hırsı ve hız düşkünlüğü nedeniyle ölüm, işçilere reva
görülmektedir. Her gün artarak
devam eden işçi ölümlerinin sebebi bazen rezidans bazen saray
olarak karşımıza çıksa da, sorumlusu hep aynıdır: İşçi ölümlerine ‘güzel öldüler’, ‘bu işin
fıtratında var’ biçiminde yaklaşan AKP zihniyeti. Görüleceği
üzere, çiçeği burnunda Cumhurbaşkanı’nın oturacağı sarayın
harcı insan kanıyla karılmaktadır. Bin odalı bu mimari savurganlığın maliyeti ise insan
hayatıdır." şeklinde konuştu.
CİHAN
8
26 EYLÜL 2014
Gündem
kendisini aday göstermek için
verilen imzalarla, kurultayda
aldığı oy arasındaki farkın, parti
içinde baskı olduğunun en
önemli göstergesi olduğunu
söyledi. Yeni Şafak'tan Nil
Gülsüm'e konuşan Muharrem
İnce çarpıcı açıklamalarda
bulundu. CHP'li Muharrem İnce,
yönetime giren Bekaroğlu'na
verilen ''Tanıtım ve Halkla
İlişkiler'den Sorumlu Genel
Başkan Yardımcılığı' içine
sindiremediğini belirterek,
''Partiye bir gün olsun çay içmeye
gelmemiş kişi, partinin neyini
yönetecek?'' diyerek çok sert
tepki gösterdi. İşte o röportajdan
bazı bölümler şöyle:
yönetemez.
Mehmet
Bekaroğlu şimdi
partideki 130
milletvekilinin
amiri
pozisyonunda.
Bu olacak iş mi
yani? Ömrüm on
beş yaşından elli
yaşına kadar bu
partide geçti.
Partiye bir gün
olsun çay içmeye
gelmemiş kişi, partinin neyini
yönetecek? Bu partinin tuvaletini
yıkamışım, bayrağını asmışım...
Namuslu ve düzgün bir adamdır.
Yöntem itibariyle eleştirimi
ortaya koyuyorum. Ayrıca partide
kimlik bunalımı var zaten.
Kendisi ruh doktoru olduğu için
o konuda da partiye bir katkısı
olabilir."
EKMEK İÇİN EKMELEDDİN
SLOGANINI BULAN REKLAMCIYI
SORGULAMAK LAZIM
Ekmek için Ekmeleddin sloganını
hangi reklamcı buldu
bilmiyorum. Ben de şaşkınım
açıkçası. 'Ekmek için
Ekmeleddin' bence bu sloganı
bulan reklamcıyı sorgulamak
lazım.
RUH DOKTORU OLDUĞU İÇİN Ö
YÖNDE PARTİYE KATKI
YAPABİLİR
ADAY CHP'Lİ OLSAYDI
ANKARA'YI KAZANIRDIK
Bekaroğlu'nun genel başkan
yardımcı olmasına şaşırdım.
Dışarıdan gelen partimin
dokusunu bilemez. Belediye
başkanı, milletvekili olmasına
itirazım olmaz ama partiyi
Ben olsaydım da başka bir CHP'li
arkadaşım da aday olsaydı
seçimleri kazanırdık. Ben hep
'partinin evlatlarını harcıyoruz'
diye eleştirdim zaten. AK Parti
içinde de farklı dünya
CHP Genel Sekreteri Gürsel
Tekin, öğrencilerin kılık
kıyafetine ilişkin yönetmelikte
yapılan değişikliğe ilişkin,
"Milli eğitimde özellikle orta
öğretimde yerleştirme
aşamasından başlayarak
yaşanan çeşitli sorunlar ortada
iken, kılık kıyafetle ilgili böyle
bir karar almak, hükumetin
eğitimden ne kadar bihaber ve
uzak olduğunu gösteriyor"
değerlendirmesinde bulundu.
Açıklamasında, "CHP olarak
herkesin güzel dinimizin
gereğini yaşamasının
güvencesiyiz" açıklamasını
yapan Tekin, şunları kaydetti:
Tekin, yazılı açıklamasında,
yapılan değişiklikle orta
öğretimde başörtüsünün
serbest bırakıldığını hatırlattı.
Eskiden sadece imam hatip
ortaokullarında uygulanan bu
yönetmeliğin şimdi tüm
ortaöğretim için
yaygınlaştırıldığını belirten
Tekin, "Oysa imam hatip liseleri
artık meslek lisesi olmaktan
çıkarıldı, yaygınlaştı. Yani
isteyen veli ve öğrencinin bu
okulları tercih hakkı var"
ifadesini kullandı.
"Fakat dinimiz de yapılan
ibadetin, uyulan sünnetin,
yaşam tarzının farkında
olunmasını farz kılar. Beşinci
sınıf öğrencisi, 10-11 yaşındaki
bir kız çocuğu kendi isteğiyle mi
örtünecek, yoksa aile ve
mahalle baskısıyla mı
başörtüsü takmak zorunda
bırakılacak? CHP'nin peşinde
olduğu, çocuğun üstün
yararıdır. Herkes kendi
iradesine göre yaşasın istiyoruz.
Başkasının yaşamını
yaşamasını değil.
bir yandan hüznü yaşarken diğer
yandan da hayallerindeki ülkede
günlerini geçireceği için bir nebze
de olsa mutlu oluyor.Kantara
köyünden gelen 83 yaşındaki Naci
Basri Ali, yaptığı açıklamada,
gençliğinde bir defa Türkiye'ye
geldiğini ve burayı çok beğendiğini
söyledi.
Ülkesini terk ettiği için üzgün
olduğunu ancak sevdiği ülke olan
Türkiye'ye geçtiği için huzurlu
olduğunu anlatan Ali, "Türk
hükümeti bize sahip çıktı kendilerine ne kadar teşekkür etsek azdır.
Bizi zalim IŞİD'in eline
bırakmadılar. Allah'a şükür
tüm ailemizle sağ salim
gelebildik. Sadece geride
hayvanlarımız kaldı umarım
onları da alırız" dedi.
15 yaşındaki Hazım el-Müslüm de Türkiye'yi sürekli
televizyondan izlediğini ve
Türk filmlerini çok
beğendiğini dile getirdi.Türkiye'yi
"hayalimdeki ülke" diye nitelendiren Müslüm, "Daha önce
Türkiye'ye hiç gelmedim ama
sürekli takip ediyorum, özellikle de
çok beğendiğim dizilerdeki
Türkiye'yi gördüğüm için çok mutluyum. Buraya geldiğim için çok
heyecanlıyım. Burada yaşadığım
kötü günler geride kaldı. İnşallah
ülkemdeki sıkıntılar ve savaş da bir
an önce biter. Bunun için sürekli
dua ediyorum. Çünkü her ne kadar
hayalimi süsleyen ülkede olsam da
vatan hasretini her zaman derinden
hissedeceğim" diye konuştu.
"SAVAŞTAN OLMASA BİLE AÇLIKTAN VE SUSUZLUKTAN ÖLÜRDÜK"
Daha önce çalışmak için Türkiye'ye
geldiğini aktaran Usvet İsmail ise
dayısının IŞİD'in saldırılarında
öldüğünü çok sayıda akrabasının
da onların elinde rehin alındığını ve
akıbetlerini bilmediklerini ifade
etti.AA
alışma ve Sosyal Güvenlik
Ç
Bakanı Faruk Çelik, Soma
faciası ve asansör kazasına
değinerek, ''Karşımıza çıkan
tablo, bu kazalar devam
ediyor Türkiye'de. Bu
kazaların devam ettiği, bu
fotoğrafların gazetelerin
manşetlerini süslediği bir
ülke, kalkınmış bir ülke
olamaz. Kimseyi
inandıramazsınız. Bundan
çıkmamız gerekiyor'' dedi.
Çelik, çalışma hayatındaki
örgütlenmenin önemine
değindi.Türkiye'nin ücret
sendikacılığını, tahripkar
sendikacılık anlayışını
mutlak suretle artık geride
bırakması gerektiğini
vurgulayan Çelik, ''Bu tarz
modası geçmiş, geçerliliği
olmayan, et-tırnak
olduğunun farkında
olmayan sendikacılık
anlayışı... İşçiyle işvereni
artık birbirinden ayırmak
mümkün mü? Değil. Oturup
uzlaşmaya, diyaloğa dayalı
bir sendikacılık anlayışının,
yalnız ücreti değil, ücretin
yanında başka hakları da
konuşabilen bir sendikacılık
anlayışının mutlaka
oturması gerekiyor''
dedi.
anlayış değildir. Çünkü
asgari ücret bir taban
ücrettir, bundan aşağı teklif
edilemez anlamına gelen bir
ücrettir'' şeklinde konuştu.
Basri Güzeloğlu, Mersin
Milletvekilleri, Mersin
Büyükşehir Belediye Başkanı
Burhanettin Kocamaz, ESOB
Mersin Şube Başkanı Talat
Dinçer ile kalabalık bir davetli
topluluğunun katılımı ile Kültür
Merkezi’nde gerçekleşti.
Açılış konuşmasını ESOB Mersin
Şube Başkanı Talat Dinçer’in
yaptığı törende bir konuşma
yapan Mersin Büyükşehir
Belediye Başkanı Burhanettin
İşçisiyle işvereniyle,
yargısıyla idaresiyle çalışma
hayatının son derece önemli
olduğunu vurgulayan Çelik,
''Burada alınacak olan
kararlar, oluşacak kanaatler
bizi geleceği taşımak
durumundadır'' ifadelerine
yer verdi.
Dilimiz tutuldu
AB standartlarında bir İş
Sağlığı Güvenliği Yasası
çıkardıklarını anlatan Çelik,
Çelik, ''Şimdi önümüzde,
yabancıların çalışma
izinleriyle ilgili bir
düzenlemeyi tamamladık.
Sosyal taraflarla henüz
görüşemedik, önümüzdeki
dönem içerisinde
görüşüceğiz. Özellikle iş
sağlığı güvenliği ve çalışma
hayatındaki sıkıntılarla ilgili
belirlediğimiz bazı önemli ve
temel konuları, yabancıların
çalışma izinleri yasasıyla
birlikte kısa zaman
içerisinde parlamentoya
taşıyacağız'' dedi.AA
Asgari ücretin bir
koruma ücreti
olduğunu, geçim ücreti
olmadığını ifade eden
Çelik, ''Asgari ücreti hele
çok tehlikeli işlerde,
inşaatta olsun,
madenlerde olsun,
nakliyede olsun, asgari
ücreti bir geçim ücretine
dönüştürme anlayışı
kabul edilebilir bir
ruhsatsız kuyu suyu
kullanıldığını ve şebeke
suyuna da kaçak
bağlantı çekildiğini
tespit ettirmişti. ASKİ,
Nazlıaka’nın sitesine
toplamda 749 bin 605
lira ceza kesti. bugün
tebliğ edilecek ceza
kapsamında Nazlıaka ve
diğer konut sahipleri 28
bin 418’er lira, sitedeki
işyerleri ise kişi başına
70 bin 921 lira ödeyecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan 'ın eşi Emine Erdoğan,
ağabeyi Hüseyin'in başını
örtmesi için yaptığı baskılar
üzerine günlerce ağladığını
belirtmişti.
Bu acı gerçeği en iyi bilen
annelerin, kız kardeşlerin de 1112 yaşındaki kızlarımızın
başlarını örtme ile ilgili bu
karara karşı çıkmasını
bekliyorum. Milli eğitimde
özellikle orta öğretimde
yerleştirme aşamasından
başlayarak yaşanan çeşitli
sorunlar ortada iken, kılık
kıyafetle ilgili böyle bir karar
almak, hükumetin eğitimden ne
kadar bihaber ve uzak
olduğunu gösteriyor."A
AA
Kocamaz, Ahilik geleneğinin, bu
toprakların en iftihar edilecek,
en gurur duyulacak
özelliklerinden birisi olduğunu
belirtti.AA
aşbakan Yardımcısı
B
Akdoğan, "Terörle
mücadelede dayanışma
arayışı içinde olan, ortak
mücadele arayışı içinde
olan, hangi terör örgütü
olursa olsun, Türkiye'dir.
Terörle daha kapsamlı,
ortak bir mücadele, bir
dayanışma zemini
üretilmesi için baskı
yapan ülke biziz. Bu
noktada da daha
kapsamlı bir işbirliği
geliştirilmesi gerektiği
anlaşılıyor, yeni ortaya
çıkmış bölgedeki terör
örgütlerine karşı da. Ama
bunun yöntemi, usulü
nedir? İşbirliği mutlaka
olacaktır. Bu konuda
herkes hem fikir" dedi.
Akdoğan, askeri
işbirliğinin farklı
yöntemleri olduğunu
belirterek, "Kurşun
sıkacak mısınız
sıkmayacak mısınız
başka bir şeydir, askeri
olarak işin içinde olmak
başka bir şeydir. Farklı
yöntemlerle askeri
operasyonun içinde yer
alabilirsiniz. Teorik
olarak söylüyorum. Bu ne
olmalıdır, ne kadar
olmalıdır, bunlar
birtakım
değerlendirmeler
neticesinde verilebilecek
kararlardır. Türkiye,
şuraya kadar işin içinde
olur veya olmaz şeklinde
bir şey söylemem doğru
olmaz" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı
Akdoğan, "Türkiye'nin
IŞİD'e karşı tutumu çok
öncesinden belliydi. Yani
daha önceki yıllarda terör
örgütü olarak Bakanlar
Kurulunca kabul edilmiş.
IŞİD'in terör örgütü
olduğunu deklare etmiş
bir hükümet var.
Türkiye'nin bu örgüte
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan
IŞİD'e karşı Türkiye'nin tavrı belirsiz
eleştirilerine cevap verdi. Akdoğan bir belirsizliğin olmadığını Türkiye'nin tavrının
net olduğunu söyledi.
dönük tavrı, pozisyonu
burada bir bulanıklık
yok. Son dönemde, 'işte
işbirliği, destek var',
bunlar çok ucuz medya
manipülasyonlarıdır"
dedi.
Akdoğan, "Bir tarafta siz
140 bin Kürdü kabul
etmişsiniz, kapınızı,
gönlünüzü açmışsınız.
Bir taraftan da içeride
birileri habire gerilim
üretiyor. Bunlar (çözüm
süreci) süreç açısından
doğru şeyler değil,
sürecin ruhuna uymuyor.
Eski Türkiye
manzarasıdır, bir eski bir
milletvekilinin taş
atması. Bu nasıl bir
nankörlüktür? Karşıdaki
insanı bağrına basan
Mehmetçiği siz öbür
tarafta taşlayacaksınız,
bu çok büyük bir
nankörlüktür. Siyasetçi
taş atar mı? Siyasetçi
fikrini ortaya koyar. Fikri
bazen kaya gibi sert olur
ama taş atmaz, kurşun
sıkmaz" diye konuştu.
İki tezkere olabilir
kamu çalışanlarına toplu
sözleşme hakkını
getirdiklerini söyledi.
Aylin Nazlıaka‘ya rekor ceza
Ahilik Mersin'de yeniden ayağa kalkacak
Hükümetten
IŞİD
açıklaması
Çelik: Bazı teşvik uygulamaları getireceğiz
Çelik, İntes ve Yol -İş
Sendikası'nın ortaklaşa
düzenlediği ''Çalışma
Hayatında Son Gelişmeler''
konulu toplantıda yaptığı
konuşmada, Türkiye'nin ve
çalışma hayatının yoğun bir
gündemi olduğunu
belirterek, bölgedeki olaylar,
küresel ekonomideki
durağanlığa rağmen,
Türkiye'nin başarılarına
başarı kattığını söyledi.
Türkiye'de 2002 yılından bu
yana, İş Kanunu'ndan Sosyal
Güvenlik Reformuna, genel
sağlık sigortası
düzenlemesinden, istihdam
üzerindeki yükleri azaltan
pakete kadar, çalışma
hayatında çok önemli
adımlar atıldığını anlatan
düzenlemeyi eleştirerek "Milli
eğitimde özellikle orta
öğretimde yerleştirme
aşamasından başlayarak
yaşanan çeşitli sorunlar ortada
iken, kılık kıyafetle ilgili böyle
bir karar almak, hükumetin
eğitimden ne kadar bihaber ve
uzak olduğunu gösteriyor" dedi.
Ahilik Haftası Kutlama
Programına Mersin Valisi Hasan
akka'ya bağlı Tel Abyad ile
Aynel Arap bölgesi arasında,
IŞİD ile bazı Kürt gruplar arasında
çıkan çatışmalar nedeniyle evlerini
terk etmek zorunda kalan yaklaşık
150 bin Suriyeli, Suruç ilçesinde
Başbakanlık Afet ve Acil Durum
Yönetimi'nin (AFAD) kontrolünde
gerekli alanlara yerleştiriliyor.
Sıkıntılı bir sürecin ardından
Türkiye'de rahat bir nefes alacağı
için sevinen sığınmacılar, canlarını
kurtarabildikleri için kendilerini
"şanslı" addediyor.
Birçoğu daha önce Türkiye'ye
gelmemiş olan Suriyeli misafirler,
R
Umudu genel başkan yaratır.
Bizim genel başkan bu umudu
2010'da oluşturmuştu. Ama bunu
yok etti. Seçmeni tıpış tıpış değil
koşa koşa sandığa götürmek,
gönülden götürmek gerekir. Eğer
Grup Başkanvekili olarak
partinin cumhurbaşkanı adayını
ben televizyondan öğreniyorsam
bu iş olur mu? Erbakan az sayıda
kişiye yaptığı konuşmalarda 'bu
mahşeri kalabalık' diye hitap
ederdi ve 12 yıldır talebeleri
ülkeyi yönetiyor. İnsanın önce
kendi çizgisi olacak.
HP Genel Sekreteri Gürsel
C
Tekin ortaokul ve liselerde
başörtüsünü serbest bırakan
geleneğinin yeniden ayağa
kaldırıldığı bir şehir haline
getirmeliyiz. Biz, Büyükşehir
Belediyesi olarak, bu hususta
üzerimize düşen her şeyi bir
görev addederek yapmaya
hazırız."
"Hayallerimizdeki ülkeye geldik"
DENİZ GEZMİŞ'İN MEZARINA
GİTMEKLE SOLCULUK OLMAZ
Gerçi Dersimli olduğunu da
hatırladı ama… Deniz Gezmiş'in
mezarına gitmekle solculuk
olmaz 'Ben buyum kardeşim'
diyerek tavrını ortaya net
koyacaksın. Taşıma suyla
değirmen dönmez, kaynağı
bulmak lazım. Suyun kaynağı da
bu millete dokunmaktır. 'Yılbaşı
gecesi Van'a gittim, Soma'da
madene indim, Deniz Gezmiş'in
mezarına gittim' diyor. Deniz
Gezmiş'in mezarına gitmekle
solcu olunmaz. Politikalarla
solcu olunur. Yılbaşı gecesi Van'a
gittin anladık da Van'dan bir tane
milletvekilimiz yok. 'Gittin de ne
oldu' diye adama sorarlar bu
defa. AA
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Suriyeli Kürtler, Türkiye'yi "hayallerindeki ülke" olarak nitelendiriyor
görüşünden gelen isimler var. Bu
isimlerin kilit kadrolarda
olduğunu görmedik. Parti
dışından bir ismi alabilirsiniz,
onu belediye başkanı,
milletvekili yaptırabilirsiniz ama
partiyi yönettiremezsiniz.
Gürsel
Tekin'den
kılık kıyafet
yönetmeliğine
tepki
ersin Büyükşehir Belediye
Başkanı Burhanettin
M
Kocamaz," Mersin’i Ahilik
Gündem
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
İnce'den, Bekaroğlu eleştirisi: Belki
partideki kimlik bunalımına çare olabilir
HP kurultayında genel
C
başkanlık için yarışan ve
seçimi kaybeden Muharrem İnce,
26 EYLÜL 2014
Başbakan Yardımcısı
Akdoğan, "Tek tezkere mi
olsun, iki tezkere mi
olsun, yeni bir muhteva
mı olsun bu
değerlendirilen bir konu.
Sayın Başbakanımız
muhtemelen bunun yine
açak su CHP'li vekil
Aylin Nazlıaka'nın
başına bela oldu.
Ankara Su ve
Kanalizasyon İdaresi
(ASKİ), Nazlıaka’nın
sitesine 749 bin 605 lira
ceza kesti.
K
Ceza kapsamında
Nazlıaka’nın 28 bin 418
lira ödemesi gerekecek.
Kaçak su kullanımının
su hırsızlığına girdiğini
ve 1 yıldan 3 yıla kadar
hapis cezası olduğunu
hatırlatan Ankara
Büyükşehir Belediye
Başkanı Melih Gökçek,
“Hem suya ayda sadece
2 lira ödeyeceksin hem
de güya içtiğin suyun
kuyu suyu olup
olmadığını
bilmeyeceksin. Hayret
ettim çıktı, ‘Kocam
ödüyordu, faturalardan
haberim yok’ dedi. Yaktı
kocasını, perişan etti.
Mahkemenin önüne
salıverdi. Yav kocanı
koru bari. Utanmadan
Ankara suyuna çamur
atıyorsun. Çamur
suratına tamamen
bulaştı, önce kendi evini
temizle” diye konuştu.
Gökçek ile şehir şebeke
suyuna atık su karıştığı
için ishal patlaması
yaşandığını ileri süren
Nazlıaka arasındaki
sular durulmuyor.
Nazlıaka’nın villası ile
birlikte sitedeki 21
villaya su sağlayan ortak
depoda inceleme
yaptıran Gökçek,
Başkonsolos Yılmaz 2
telefonu IŞİD'den saklamış
iki tezkere şeklinde
olabileceğini söyledi.
Ama belki biraz daha
muhtevası yeniden ele
alınabilir. Yani tek bir
örgütü tanımlanak yerine
farklı örgütleri de işin
içine katabilecek bir
şekilde muhteva
kazandırılabilir. Bu
çalışma şu anda daha
tamamlanmadı" dedi.
Akdoğan,
"Cumhurbaşkanımızın
ortaya koyduğu
düşünceler Türkiye
Cumhuriyeti devletinin
düşüncesini, görüşünü
yansıtır. Oradaki vurgu
da teröre karşı ortak
mücadele hasasiyetini
yansıtmaktadır, bu
işbirliğinin önemini
yansıtmaktadır,
Türkiye'nin buna açık
olduğunu
yansıtmaktadır" diye
konuştu.
elinde 101 gün rehin kalan
46 Türk vatandaşı ile MİT ve deIvletŞİD'in
yetkilileri sınırlı da olsa irtibat
Çözüm süreci
Başbakan Yardımcısı
Akdoğan, çözüm sürecine
ilişkin, "Bölgede bu
süreçte yol kesme, adam
kaçırma, makine yakma,
haraç alma vesaire
birtakım şiddet ve asayiş
olayları var. Bunları biz
süreç var diye görmezden
gelelim yaklaşımı içinde
hiç olmadık. Ama bunlar
kırılganlık üreten
konular" dedi.A
AA
halindeydi. Başkonsolos Öztürk
Yılmaz iki telefonu IŞİD'den gizlemeyi başarmıştı. 7 ayrı parça
halinde rehinelerin üzerlerinde
sakladığı telefonlar mekan değişikliklerinde kadınlara veriliyordu.
Çünkü IŞİD kadınları aramıyordu.
Musul Başkonsolosluğu'ndan
çıkarılan 49 rehinenin telefonları
götürüldükleri evde toplandı. İki
telefonun saklanması kararlaştırıldı. Telefonlardan biri Türk
GSM hatlıydı ve "roaming" yani şebekeler arasında dolaşım özelliği
üzerinden yer tespitinde yararlı
oldu.Telefonlardan biri kadınların
üzerinde tutuldu. Kadınların aranmayacağı düşünülüyordu. Diğer
telefon ise yerel hatlıydı ve Erbil'den otomatik sürekli kontör yükleniyordu. Bu telefon parçalara
ayrılmış şekilde, yedi ayrı kişinin
üzerinde gizlendi.
İki telefon da aynı markaydı ve bu
telefonların hangi parçasının ve
hatlarının kimde olduğunu sadece
başkonsolos biliyordu.
Olası işkence durumunda
çözülmeyi zorlaştıracak bir plan
yapılmıştı.
Mekan değişimlerindeki aramalarda en büyük sıkıntı ise iki
cep telefonunun saklanmasıydı.
Mekan değişimlerinde telefonlar
kadınlara bırakılıyordu çünkü IŞİD
militanları kadınları aramıyordu.
Bu nedenle iletişim sınırlı da olsa
kopmuyordu.AA
"Köklü anlayış değişikliği gerekiyor"
Erdoğan,
"Küresel
ısınmanın 2
santigrat
derecenin al tında sınırlandırılması,
kalkınma
strateji lerinin
yanısıra,
üretim ve
tüketim
açısından da
köklü anlayış
değişikliği
gerektiriyor"
dedi.
umhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan, bilimsel araştırC
maların, küresel ısınmanın yol
açtığı, giderek de artan risklere
işaret ettiğini belirterek, "Küresel
ısınmanın 2 santigrat derecenin
altında sınırlandırılması,
kalkınma stratejilerinin yanısıra,
üretim ve tüketim kalıpları açısından da köklü bir anlayış değişikliği gerektiriyor" dedi.
Erdoğan, BM İklim Zirvesi kapsamında düzenlenen "Eylem İçin
Ekonomik Durum" temalı alt oturuma Etiyopya Başbakanı Hailemariam Desalegn ile eşbaşkanlık
yaptı.
Erdoğan, toplantının açılışında
yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin, dayanışma ve işbirliği
halinde çözüm bulunması
gereken günümüzün en önemli
sorunlarından birisi olduğunu
söyledi.Bu konuda tüm tarafların
çıkarlarını gözetecek çözüm
AK Partili Saral'dan ağır sözler
BAKANLIK KANTİNİNDE
KAPALI SU DUYURUSU
Su tartışması devam
ederken sağlık
Bakanlığı’nın da
kantininde şebeke suyu
kullanmadığı ortaya
çıktı. Brifing almak için
Sağlık Bakanlığı ana
binasına giden
Başbakan Ahmet
Davutoğlu’nu takip eden
gazeteciler, kantinde
asılı su duyurusunu
farketti. Duyuruda,
“Kantimizde
çaylarımızda kapalı su
kullanmaktayız” ifadesi
yer alıyordu. AA
9
AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Oktay Saral, işadamı Cem Boyn er'in TÜSİAD toplantısında ayağa kalkmadığı iddiası ile ilgili konuştu. Saral
Boyner'e 'tasmalı köle' benzetmesi yaptı.
arayışlarını gelecek nesillere
borçları olarak gördüklerini ifade
eden Erdoğan, "Bilimsel araştırmalar küresel ısınmanın yol
açtığı, giderek de artan risklere
işaret ediyor. Bu risklerin gerçekleşmesi, gerek ekolojik gerek
ekonomik olarak geri dönülemez
sonuçlar ortaya çıkartacaktır"
dedi.
yayılması gibi ciddi sıkıntılar
yaşanabilecektir. Geçmişte daha
çok düşük gelirli ülkeleri etkileyen iklim değişikliğinin, artık
gelişmiş ülkelere de büyük zararlar vermeye başladığını görüyoruz. Dolayısıyla bu konu artık
insanlığın ortak sorunu haline
dönüşmüştür.
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin, sadece sıcaklık artışı ve
bunun neden olduğu doğal
afetlerden ibaret olmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
İklim değişikliği ile mücadelede
neler yapmamız gerektiği, bilimsel veriler ve teknolojik gelişmeler
ile büyük ölçüde ortaya kondu.
Bu sebeple gerekli tedbirleri bir
an önce almamız gerekiyor.
"Küresel ısınma, insanlığın tüm
hayatı üzerinde ciddi değişiklikler
meydana getirme potansiyeline
sahip. Bu değişiklikler iktisadi
büyüme ve sürdürülebilir kalkınmayı engelleyerek yoksulluğun
artmasına yol açabilecektir. Aynı
şekilde, içme suyu ve gıda
tedarikinin zorlaşması, göç dalgaları ve bulaşıcı hastalıkların
Diğer türlü bunun maliyeti tahminlerin çok çok üzerinde olacaktır. İklim değişikliği ile mücadele,
uluslararası ve ulusal ölçekte
doğru politikaların belirlenmesini
ve uygulanmasını zorunlu kılıyor.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamındaki görüşmeler bu bakımdan
büyük önem taşıyor. “AA
K Parti İstanbul
Milletvekili, Yerel
A
Yönetimler Başkan
Yardımcısı Oktay
Saral,Saral, "İşadamı
Cem Boyner'in,
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan 'ın
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısındaki
konuşmasının bitiminde ayağa kalkmadığı" iddiası ile
ilgili AA muhabirine
yaptığı açıklamada,
Cem Boyner'in ayağa
kalkmamasının 77 milyonun iradesine
yapılan ciddi bir
saygısızlık olduğunu
söyledi. Dünyada
parayı elinde bulunduran güçler baronlar
olduğunu öne süren
Saral şunları söyledi:
"Bunlar alışmışlar; bu
memleketi kendileri
yönetecek, ekonomiyi
dizayn edecek, kendileri palazlanacak,
kendileri güçlenecek,
milli gelirin büyük kıs-
mını alacak" diyen
Saral, dünyada parayı
elinde bulunduran
güçler, baronlar
olduğunu belirtti.
Saral, bu güçlerin;
diğer ülkelere sirayet
edip, oralara kendi
adamlarını yerleştirdiğini ve oraların
ekonomilerini kendi
geleceklerine kazanım
sağlayacakları bir
ekonomik modele çevirdiklerini ifade ederek, "Bu güçler,
kendi istedikleri
ekonomik düzen işlemezse, kendileri
kazanamazsa ne
yapıyor? Hemen o
ülkedeki taşeronlarını
devreye sokuyor. Bunlar gerçek ve kimse
bunlara 'hikaye'
demesin.
'TASMALI İNSANLAR
BUNLAR'
İşadamlarına yönelik
ağır ifadeler kullanan
Saral sözlerini şöyle
sürdürdü: "Bunlar
dünyayı
parsellemişler. Bugün
Ukrayna'da,
Brezilya'da, başka yerlerde olan budur.
Türkiye 'de de gezi
olaylarıyla, 17-25 Aralık operasyonlarıyla
yapılmak istenen
budur.
Türkiye'nin eskiden
olduğu gibi daima
sömürülen, emredildiğinde anında
yerine getiren bir ülke
olmasını istiyorlar. Dış
ve iç siyasette olsun,
ekonomide olsun,
bütün her şeyi tanzim
eden bir güç...
İşte bunların bir tanesi
de bu işadamları
grubudur. Bunlar
nankördür, bu ülke insanının alın terini
sömüren, kazandıkça
kazanan ama insanları insan yerine koymayan, onları bir köle
gibi çalıştırıp, köle
düzeni içerisinde palazlandırıp, dışarıda
bağlı oldukları insanlara anında ayağa
kalkan, saygıda zerre
kadar ödün vermeyen,
onların emrinde olan
tasmalı insanlar bunlar. Bu tasmalı insanlar, efendilerine
hizmetkar olma moduyla, koduyla yetiştirilmişlerdir. Sen; bu
ülkenin asli evlatlarına, yüzde 52-53
oyla her iki insandan
birinin oyunu almış,
cumhurun başı olmuş,
seçimle Cumhurbaşkanı olmuş, kendi
medeniyetini ihya etmeye ve sömürü düzenine son vermeye
çalışan, milletiyle birlikte bu kutlu yolda
yürümeye çalışan bir
insana orada saygısızlık yapıyorsun.
Cem Boyner ve onun
gibilerden de zaten
bu davranış beklenirdi.” AA
10
26 EYLÜL 2014
Basın-Kritik
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Serra KARAÇAM-NABIZ
Süleyman GÖKSU
Kutuplaşma sınıfta değil gazetelerde...
Konya şekerde hızlı büyüme
. Sınıftan sonra ortaokulda türban
serbestliği ile çocuğa cinsellik far5kettiriliyor
diyenler var.... Bu çocuklar
zaten kız çocuk erkek çocuk ayrımının
farkında. Dolayısı ile bu iddia çok
abartılı. Ortaokul öğrencilerinde türbanın serbest bırakılması, imam hatip
ortaokullarına talebi de azaltabilir.
Zira bu okullara giden çoğu insan
başörtüsü bu okullarda serbest olduğu
için, çocuğu için zorunlu olarak seçim
yapıyordu. Başörtüsü serbestliği dayatma değil özgürlük getiriyor. Bütün
ortaokul öğrencilerine başörtü zorunluluğu koymak neyse, eğitim için baş
açma zorunluluğu da odur. İnsanların
küçük yaşta bir kimliğe eğilimli
yetiştirilmeleri ailelerin seçimi. Bu
seçimde aile yönlendirmesinden,
baskısından rahatsız olan çocuk birey
olarak büyüdüğünde seçimini yapabilir. O çocuğu birilerinin istediği
örtüsüz kadın modeli yapmak çok detaya takılmak. Oysa önemli olan
ötekini anlayan ahlaklı, saygılı ve
sağlıklı bireylerin yetişmesi...
***
*Ayrıca
bu şekilde imam hatip okulu ve
düz lise ayrımı ile laik ve dindar
toplum kesimlerinin ayrı gettolarda
yaşamasının önüne de geçilmiş olur.
Belki yıllarca birbirinden ayrı
okullarda büyüyen ve büyüdüklerinde
birbirine öteki olarak bakan insanlar
yerine, aynı sınıfları paylaşan ve farklı
düşünen kardeşler olarak büyümüş
bireylerin barış dolu ortamı belki
sağlanır. Dini, sosyal ve psikolojik
olarak ailelere, bu tarz kararların etkisi, araştırmaların sonucu, ideolojik
tartışmalardan uzak objektif şekilde
aktarılabilir. Şu ana kadar İslam
dinini, başörtüsü ve beş vakit namazdan ibaret algılamanın, islam
ahlakının bunlar dışındaki önemli
noktalarını es geçmenin getirdiği talihsizlikleri yaşadık.
****
Bunun dışında ergenlik çağına gelmiş
bir genç kıza dini yükümlülükler
başlamış sayılır. Yani bu, kişinin özgür
iradesi ile dini uygulamayı yapıp yap-
mayacağına dair kararıdır. Aile burada
öğretir ve seçimi birey yapar. Bu seçimi
yapana verilen özgürlük diğerlerinin
özgürlüğü ile ilgili değildir. Bunun
özendirici olacağını düşünerek karşı
çıkacak ailelere ise kendi başı açık
çocuklarının da aynı özendiricilikte
özgürlüğe sahip olduklarını hatırlatmak lazım. Başı açık çocuğa da örtülü
çocuğa da özenen olabilir. Bundan korkmamak lazım. Zira manevi olarak
önemseyen ve dini vecibe olarak
görenlerin bir kumaş ile ilgili bireysel
seçiminin kimseye zararı olamaz. Ne
örten ne açan bu noktada dışlanmamalı. Aileler, bu birarada yaşama fırsatını, çocuklarının arkadaşlıklarını,
kendi şahsiyetleri ve çizgilierini koruyarak sürdürmelerini destekleyerek iyi
değerlendirmeli. Çok renkli bir
toplum, uzlaşmış bir toplum olma fırsatını iyi değerlendirmeli. Kutuplaşma
sınıfta diye manşet atıyor
Cumhuriyet... Kutuplaşma neden türbana yükleniyor? Açık başa yüklenmiyor mesela... Kimse bugüne dek
'birilerinin başı açık, bu kutuplaşma
yaratıyor, herkes açsın' dedi mi?
Hayır... Diyen çıkars cevabını birlikte
verelim.
****
Gelişmiş bir toplum olmak için bu gibi
konuları aşıp, üretime, ekonomik ve
soyal adalete yönelmenin zamanı çoktan geldi de geçiyor. Bugün hala
Türkiye'nin en büyük gazetesi Hürriyet'te ilk sayfada, okulda başörtü
eğitimi verileceği, amacın bu
olduğuna dair karikatürler görüyoruz.
Karikatür elbette eleştirel olacak.
Ancak şimdiye kadar bu özgürlüğün
olmamasını hiç eleştirmedi bu
arkadaşlar. Oysa bu da hükümet
eleştirisi olabilirdi. Bu tek tip bir
toplum yaratma hevesidir. Başını örten
ortaokul öğrencisinin aşağılanması,
alay konusu olması ve dışlanmasını
beraberinde getirir. Bu iktidara oyuncak edilecek siyasi bir konu olarak
değil toplumda uzlaşma ve bireysel
tercihlere saygı konusunda olgunluk
gösterme fırsatını değerlendirememektir. Karikatüristler örtmek isteyenin,
okulda başörtüsü yasak diye çocuğu-
nun, imam veya hatip yapmayı düşünmediği halde oraya yollamak zorunda
kalanın da yaşadıklarını ve bu noktadan oluşan siyasi çıkarı anlatabilirdi
şimdiye kadar. Bu sıkıntıyı yaşayan
halktan insanlar değilmiş gibi bunu
yok sayarak sadece iktidarı hedeflemiş
olmuyorlar. Vatandaşı, aileyi, çocuğu
dışlamış alaya almış oluyorlar. Bu tercih ailenin tercihidir. Hükümet
şimdiye kadar aç diyerek vatandaşa
karışan devlet geleneği ile davranacak
olsa herkese kapat der. Oysa durum bu
değil. Biryğn böyle olursa kendi özgürlüğü gibi karşısındakinin özgürlüğünü
destekleyen bireyler istiyorsak şu anda
bu konuya takılmamak lazım... Bu
oraya gidiyor gerekçesi ile bu özgürlüğün kısıtlanmasını talep etmek olamaz. Böyle bir durum sözkonusu olsa
nasıl eleştirilirdi değil mi? O bakış
açısınile şimdiye kadar ki kısıtlama da
eleştirilmeli. Zira toplum okudukça,
eğitim seviyesi arttıkça biryerlere
gelinecek. Belki o eğitimle başörtülü
başörtüsüzün derdini anlayacak.
Bu fırsatlar kutuplaşma fırsatı
görülmemeli. İktidar karşıtlığı, sınıf
arkadaşı karşıtlığına dönüşmemeli.
Okul öncesi ve ilköğretimde ibadethane açılması konusu ise çocuklardan ziyade öğretmenlere tanınmış bir
imkan diye düşünüyorum. Bu habere
'kafa kesme özgürlüğü ne zaman gelir
inşallah' diye yaklaşarak başlık atan
gazetecileri kınıyorum. Pekçok din,
din cahilleri nedeni ile, insanların dini
bilmemesinden faydalanılarak
cinayetlere katliamlara alet edildi
bugüne dek. Harf devrimi ile, Arapça
ve Kuran dersleri alerjisi ile, inananlara, bazı hocaların kendi yorumlarını
din diye ezberletilmesinin önü açıldı.
Bu nedenle dinden ve dini bilgiden
değil, insanların bilgisizliğinden faydalanıldı. Gelişigüzel tercümeler farklı
yorumların parantez içi eklenmesi ile
insanların önüne konuldu. Kafa kesilmesi için yola çıkanlar bunlara
inandırıldı. Bu boşluklardan ikna
edildiler. Bu nedenle dine mesafeli
olanların da artık buna fırsat vermemsi gerekir. Bu da dinin ne
olduğunu bilmek ile mümkün olucak.
K
onya’nın ve dahası Ülkemizin gururu Konya Şeker,
hızlı yükselişiyle her kesimin
ilgi odağı olmaya devam ediyor.
Farklı sektörlerdeki önemli
başarıları ile ekonomide bir güç
olduğu ortada. Capital Dergisi
yüzlerce dev şirketin 10 yılını
inceledi, kesintisiz büyümesi ile
farkını ortaya koyan 23 elit şirketi açıkladı. Krizlere rağmen
Konya Şeker büyümede hiç geri
adım atmadı. çDoğrudan üretici
kuruluşların yanı sıra ticari şirketlerle hizmet sektöründe
faaliyet gösteren kurumların da
dahil olduğu şirketlerin bilanço
verilerini esas alarak, 17 yıldır
düzenli olarak Türkiye’nin en
büyük 500 şirketi araştırmasını
gerçekleştiren Capital Dergisi
benzerleri ABD ve Avrupa’da
gerçekleştirilen bir ilke imza
atarak “Türkiye’nin Elit Şirketleri”ni açıkladı. 17 yıldır gerçekleştirdiği ve sadece ciro ve ölçek
üzerinden yaptığı araştırmaya
farklı bir boyut getiren dergi,
2004-2014 yılları arasında her
yıl listede yer alan şirketlerden,
bir önceki yıla göre ciro bazında
hiç “küçülme yaşamayan” şirketleri sıraladı. Capital Dergisinin Araştırmasına göre
Türkiye’de 10 yıl boyunca
kesintisiz büyüyen şirket sayısı
sadece 23’te kalırken bu
başarıyı gösteren şirketlerden
biri de Konya Şeker oldu. Kesintisiz büyümesiyle son 10 yıla
damgasını vuran 23 şirketten
biri olan Konya Şeker, derginin
Elit Şirketler olarak tanımladığı
devler arasında ciro itibarıyla
Turkcell, Anadolu Gurubu ve
Aselsan’dan sonra 4’üncü
büyük olarak yer aldı. 20042014 yılları arasında kesintisiz
büyüyen şirketlerden bileşik
büyüme oranı itibarıyla en yüksek oranı %29 ile Acıbadem Gurubu yakalarken Konya
Şeker’in ortalama bileşik
büyüme oranı %18,2 oldu.
Pınar gurubunun %9,3 bileşik
büyüme oranı yakaladığı 10 yıllık sürede Turkcell yıllık 12,4
büyürken, Brisa 12,5, Mavi
Jeans 20,3, Aselsan 21,6
büyüdü. Capital Dergisinin
Ağustos sayısında yer alan
araştırmada, “bir şirket için
büyümekten daha zor olan bir
şey varsa o da kuşkusuz bu
büyümeyi kalıcı kılmak”tır, denildi. Türkiye’de ilk defa
yapıldığı belirtilen araştırmayla, kesintisiz büyümede
hedefe ulaşan “elit” şirketleri
ortaya koymanın amaçlandığı
belirtilirken, araştırmanın hem
Türkiye’nin en büyüklerinin 10
yıllık performansına ışık tuttuğu hem de bu uzun maratonda, krizlere rağmen sekteye
uğramadan yoluna devam eden
gizli şampiyonları ortaya
çıkardığı belirtildi. Capital 500
listesine giren yüzlerce şirketten sadece 23’ünün 2004-2014
yılları arasında kesintisiz
büyüdüğü ve hiç eksi büyüme
yaşamadığı belirtilen haberde
bu 23 şirketin 2008-2009 yıllarında yaşanan küresel
ekonomik krize rağmen
büyüme performanslarını
sürdürdüklerine vurgu yapıldı.
Son 10 yılda hiç küçülmeden
yola devam eden 23 şirketin
neleri doğru yaptığını ve krize
rağmen büyümelerindeki sırrın
ne olduğunu ekonomi ve
yatırım uzmanlarına yorumlatan Capital Dergisi uzmanların
çarpıcı tespitlerine de sayfalarında yer verdi. Algoritma’dan Ali Özgenç kesintisiz
büyüme başarısını yakalayan
bu şirketlerin ortak özelliğini
“iddialı olmak” şeklinde tarif
ederken “bu şirketlerin hepsi
kendi sektörlerinin en iddialı
şirketleri” ifadesini kullandı.
Egon Zehnder’den Murat
Yeşildere ise başarının sırrını
“doğru liderlik” olarak vurguladı. Yeşildere değerlendirmesinde “bu başarıyı
gösteren 23 şirketin, doğru
koltuklara doğru insanları
oturtabilmeyi becermiş şirketler
olduğunu düşünüyorum. Şirketlerin ortak noktası rekabetçi
piyasalarda disiplinle mücadele eden kurumlar olmaları.
Doğru liderlik, icraatta ve operasyonda mükemmeliyeti getiriyor. Bunların üzerine
mevcutla yetinmeden farklı bir
şeyler yapma kararlılığı da eklenince başarı oluşuyor” dedi.
Dergi kesintisiz büyüme
başarısı gösteren 23 şirketin
başındaki yöneticilerin
bazılarının da görüşüne yer
verirken, 3 Şirketin stratejisine
özel bir yer ayırdı. Çimsa ve
Sütaş ile birlikte Konya Şeker’in
stratejisini sayfalarına taşıyan
Capital Dergisi, Kurumun 10
yılda cirosunu 4,3 kat arttırdığına vurgu yaparak
“Konya şeker’in Sırrı” Başlığı
altında Pankobirlik Yönetim
Kurulu Başkanı Recep
Konuk’un şu sözlerine yer
verdi; “Konya Şeker 2000’li yılların başından itibaren önemli
bir büyüme ivmesi yakaladı. Bu
süre zarfında iki ekonomik kriz
yaşanmasına rağmen büyüme
hızımızda bir yavaşlama olmadı. Konya Şeker’in bu performansında iki ana etken var.
İlki, kooperatif şirketi olmamız
hasebiyle kooperatif ortaklarımızın ihtiyaç ve beklentileri.
Yani onların tarladaki emeğine,
üretimine değer katma
mecburiyetimiz. İkincisi ise
planlı, stratejik ve kendi kendini otomatik olarak büyüten
uzun vadeli yatırım programımız.” Konya Şeker’in
başarıyı değişim odaklı anlayışla yakaladığı belirtilen
haberde, Başkan Konuk’un
“Konya Şeker, sürekli ve
sürdürülebilir bir büyüme için
başarı formülünü fabrika ve
üretim tesisi inşaatıyla sınırlamadı. O tesislerin hammadde
kaynağından başlayarak ana
üretim kaleminin destekleyeceği alanları da hesap ederek
tüm zinciri inşa edecek bir yaklaşımı benimsedik. Bu yaklaşım
Konya Şeker’in sürekli ve
sürdürülebilir büyümesinin
temelini oluşturdu” sözlerine
de yer verildi. Teşekkürler
Konya Şeker, teşekkürler Recep
Konuk
Beyoğlu'nda silahlı
çatışma alarmı
Taksiciler, 'Çağrı Merkezi' projesini
kontak kapatarak protesto etti
Beyoğlu'nda
iki grup
arasında
silahlı
çatışma çıktığı iddiası
polisi alarma
geçirdi. Olay
yerinde bir
süre
araştırma
yapan ekipler
şüpheli bir
otomobili
durdurarak
didik didik
aradı. Araçta
herhangi bir
suç unsuru
bulunamadı.
Taksiciler 'Çağrı Merkezi' adlı projeyi kontak kapatarak protesto etti.
lay, Halıcıoğlu Okmeydanı
O
Caddesi'nde gerçekleşti.
Silahlı şahısların bir araç içinde
seyrettiği ihbarını alan polis,
cadde üzerinde araştırma yapmaya başladı.
Bu sırada Bademlik ışıklarda
bulunan polis ekipleri art arda
silah sesleri duymaya başladı.
Polis telsizinden silahlı çatışma
çıktığı bilgisini veren ekiplere
destek sağlamak amacıyla bölg-
eye çok sayıda polis sevk edildi.
Söz konusu caddede inceleme
yapan polis ekipleri şüpheli bir
aracı durdurdu.
Otomobildeki şahısların kimlik
bilgilerini kontrol eden polisler,
söz konusu aracı didik didik inceledi. Araçta suç unsuru bulamayan emniyet ekipleri,
kişilerin olayla ilgisi bulunup
bulunmadığını soruşturuyor.
Döne YILDIRIM-EKONOMİ
Maltepe'de alt
M
geçit gerginliği
rojenin tek firma tarafından yapılmasının taksi şoförlerine daha
çok yük getireceğini ifade eden Birleşik Takciler Şoförler Derneği
Başkanı Hüseyin Duman, “Bundan
İstanbul halkı ve taksici
arkadaşlarımız zarar görecektir.”
dedi.
Büyükşehir
Belediyesi
önüne geldi.
Taksiciler burada çeşitli sloganlar attı. Polis eylem esnasında
belediye binası önünde geniş güvenlik önlemi aldı. Taksiciler adına
basın açıklaması yapan Birleşik Takciler Şoförler Derneği Başkanı
Hüseyin Duman, “Biz firmaların
ihalede değil de hizmette yarıştırılması taraftarıyız.
Türkiye Taksiciler Vakfı, Birleşik
Taksi Şoförleri Derneği ve Taksi
Şoförleri Derneği üyeleri bir gurup
taksici Büyükşehir Belediyesi önünden geçen Vezneciler Caddesi üzerinde durarak taksiciler için
uygulamaya konulacak 'Çağrı
Merkez' adlı projeyi kontak kapatarak protesto etti. Taksiciler, daha
sonra ellerine aldıkları ‘Firmaların
İhalede Değil, Hizmette Yarıştırılması
Taraftarıyız’ pankartlarıyla İstanbul
Bunda İstanbul halkı ve taksici
meslektaşlarım kazanacaktır. Ruhsat
istediğimizde bizi bu ‘Taksi Çağrı
Merkezi’ ne üyelik formunu mecbur
tutuyorlar. Gelen çağrılara cevap vermeyince suç teşkil ediyor. Bundan İstanbul halkı ve taksici
arkadaşlarımız zarar görecektir.
Bunda taksi ücretlerine değil de taksi
şoförüne daha fazla yük binmek demektir. Gelen çağrıya cevap vermemek illaki bir suç teşkil ediyor.
P
Marup mahalleli,
altepe’de bir gr ı kapsamında alt
ar
maray çalışmal asını protesto etti.
m
tıl
pa
ka
n
ni
dığını
geçitleri
cukların zorlan
Okula giden ço n mahalle sakinleri,
ileri süre
t geçitlerinin
belediyeden al asını istedi.
ılm
biran önce aç
eri, İstanmahalle sakinl mağtiğini belirten
in
ir Belediyesi’n di.
bul Büyükşeh
i iste
in
er
el
rm
de
gi
r saat kaduriyetlerini
ünü yaklaşık bi
Drama köprüs uldan çıkan öğrenciler
ok
patan ailelere Milletvekili Kadir Gökul
nb
ta
İs
ile CHP
stek verdi.
de
de
t
ğü
Ö
en
m
man zaman
m sırasında za
le
Ey
r arasında
lı
yzullah ve Ya
r ile vatandaşla sonra gelen
le
Fe
,
cü
şı
rü
ba
sü
ar
ğl
re
Ba
oturan bir grup ı gerginlik yaşandı. Bir sü n yolu açMahallesi’nde
ar
ları
al
aş
m
nd
lış
ta
ça
va
ay
ri
ar
le
m
p- polis ekip .
vatandaş, Mar
tedi
t geçitlerinin ka
kapsamında al afiğe kapatarak masını is
tr
lu
yo
ı
ın
arasında
as
atılm
ile eylemciler
Bu sırada polis ışmalar oldu. Bir süre
protesto etti.
tart
da kısa süreli k Kuvvet polisleri
kape
iğ
vi
af
tr
Çe
n
nü
le
ü’
ge
sonra
r
Drama Köprüs ndaş seslerini
iterek yolun bi CİHAN
u
ub
ta
gr
va
ci
m
up
le
gr
ey
ın
atan bir
ın
tı.
ar
iğe aç
lıştı. Çocukl
bölümünü traf
duyurmaya ça ekte güçlük çeklm
ge
p
okula gidi
İllaki bir ceza, yaptırım uygulayacaklardır bize. Biz bunu istemiyoruz.”
diye konuştu.
‘REKABET OLUNCA İSTANBUL
HALKI DAHA İYİ HİZMET ALACAK’
Projenin tek firma tarafından
yürütülmesini eleştiren Duman,
“Rekabet olunca İstanbul halkı daha
iyi hizmet alacaktır. Atıyorum diğer
firma diyecek ki benden yolcu alırsan
sana 20 TL bonus veriyorum.
Öbürü de diyecek ki ‘bende sana 30
TL bonus veriyorum’ diyecek.
Ben daha iyi hizmet vermeye çalışacağım. Ve burada da taksici
arkadaşlarım kazanmış olacak. Bizim
buradaki eylemimiz firma adına
değil taksici esnafını korumak için
yapıyoruz. Çağrı merkezine karşı
değiliz tek firma tarafından yapılması ve bu firmaya dayatma yapması
belediyenin bu etkileşimine
karşıyız.” açıklamasını yaptı. CİHAN
Huzur operasyonunda ele geçirilen malzemeler basına gösterildi
polisinin gerçekleştirdiği
İilenstanbul
huzur operasyonunda ele geçirmalzemeler emniyette
sergilendi. Operasyonda çok sayıda
tabanca ve uzun namlulu silah ile
uyuşturucu madde ve çeşitli suç
unsurları ele geçirildiği belirtildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün
14 bin 500 polisle 39 ilçede gerçekleştirdiği genel asayiş uygulamasında çeşitli suç unsurları ele
geçirildi. Elde edilen malzemeler
Gayrettepe’deki Asayiş Şube
Müdürlüğü’nde sergilendi. Basına
gösterilen malzemeler arasında
çok sayıda ruhsatsız tabanca ile
uzun namlulu silahlar dikkat çekti.
Operasyonlarda ayrıca bu silahlara
ait çok sayıda fişek de ele geçirildi.
Uygulamada silahların yanı sıra bir
miktar uyuşturucu madde, kesici
aletler, kumar oynamada kullanılan malzemeler, yasal olmayan
yollardan elde edildiği düşünülen
para, kaçak içki ve sigara ile çeşitli
suç unsuru yakalandı. Haklarında
yakalama kararı buluna çok sayıda
kişi de operasyonlarda gözaltına
alındı.
CİHAN
26 EYLÜL 2014
Eğitim
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Gediz Üniversitesi yeni
öğretim yılına başladı
11
KMÜ’nün öğrenci
sayısı 10 bin 910 oldu
Gediz Üniversitesi, 86 ülkeden 500’e yakını yabancı 6 bin 500 öğrenciyle yeni öğretim yılına girdi.
M
ütevelli Heyeti Başkanı
Kavuk, “Beş yılda gelinen
nokta gurur verici.” dedi. Rektör
Prof. Dr. Çevik ise daha yapacak
çok işleri olduğunu söyledi. Gediz
Üniversitesi, altıncı yılına merhaba
dedi. Seyrek’teki kampüste düzenlenen açılış töreninde İzmir Bölge
Adliye Mahkemesi Cumhuriyet
Başsavcısı Celal Kocabaş, Şifa
Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr.
Mehmet Ateş ve Menemen Belediye
Başkanı Tahir Şahin de yer aldı.
Rektör Prof. Dr. Seyfullah Çevik, bu
yıl bin 626 öğrencinin aralarına
katıldığını, toplam öğrenci
sayısının, 500’e yakını yabancı
olmak üzere 6 bin 500’ü aştığını
açıkladı. Prof. Dr. Çevik, en az dört
senelik lisans eğitimi için 12 ülkeden daha öğrenci geldiğini, böylece
ülke sayısının 86’ya yükseldiğini de
dile getirdi.
“Dünyayı bu açılışta buluşturduk,
ne kadar gurur duysak az. Kimi
Kolombiya’dan, kimi Singapur’dan,
kimi Norveç’ten, kimi de Tayvan’dan İzmir’e ilk kez geldi. Ülke
sayısını her sene arttırıyoruz. Bu
başarı sadece üniversitemiz için
değil, İzmirimiz ve ülkemiz için de
önemli.” diye konuşan Prof. Dr.
Çevik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yabancı öğrenci kayıtlarımız
devam ediyor, sayının daha da artmasını bekliyoruz. 86 ülkeyi aynı
çatı altında buluşturmak, üstelik de
bunu beş yılda gerçekleştirmek
bizim için büyük gurur kaynağı.
Çalışanlarımızla 7 bini aşan, kolları
D
Ü
N
K
Ü
Ç
Ö
Z
Ü
M
Ç
E
N
G
E
L
B
U
L
M
A
C
A
dünyanın dört bir yanına uzanan
dev bir aile haline geldik. Bize
duyulan güvenden dolayı teşekkür
ediyoruz ancak daha yolun başındayız, yapacak çok işimiz var.
Geçen iki senede 33 projeye imza
attık, yenileri için çalışıyoruz.
Dünyanın renklerini ve kültürlerini
buluşturma hedefimiz gibi insanlığa buluş kazandırma hedefimize
de ulaşmak istiyoruz.
heyetindeki eğitim gönüllüsü
arkadaşlarımla birlikte önemli bir
insanlık görevini yerine getirdiğimizi düşünüyoruz. Bizler için
bir sosyal sorumluluk projesi olan
Gediz Üniversitesi’nin daha iyi yerlere ulaşacağına inancımız her
sene daha da güçleniyor.” Başkan
Şahin ise Gediz Üniversitesi’nin
Menemen için önemli bir kazanç
olduğunu belirtti.
Kurucularımızın bağışlarıyla kurulan bu modern kampüsün ve laboratuvarlarımızın hakkını ancak
böyle vereceğimizin bilincindeyiz.”
Mütevelli Heyeti Başkanı Kavuk da
bir üniversite için kısa bir süre olan
beş yılda ulaştıkları noktanın gurur
verici olduğuna işaret etti. Kavuk
İzmir'e, Türkiye'ye ve insanlığa
fayda sağlayacak bir üniversite
amacıyla yola çıktıklarını hatırlattı,
şunları kaydetti: “86 ülkeden 6 bin
500 öğrencinin aynı anda dersbaşı
yaptığını görünce, mütevelli
Şahin, “Beş yılda elde edilen bu
sonuç tesadüf değil. Adını aldığı
Gediz Nehri ve ovası gibi topraklarımıza hayat veriyor. Kuruculara
teşekkür ediyor, onları yürekten
kutluyoruz ve alkışlıyoruz.” dedi.
Gitar sanatçısı Güray Alyörük’ün
küçük bir konser verdiği törende
açılış dersini, Biyomedikal
Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.
Dr. Mehmet Emin Şengün Özsöz
yaptı. Prof. Dr. Özsöz, kanser tedavisinde biyomedikal mühendisliğinin yerine değindi.
CİHAN
aramanoğlu Mehmetbey
Üniversitesinin (KMÜ)
K
yeni dönem kayıtlarının
tamamlanmasının ardından
öğrenci sayısı 10 bin 910’a
ulaştı.
DIKEY GEÇIŞLE 65, YATAY
GEÇIŞLE 58 ÖĞRENCI GELDI
Önlisans öğrenimini tamamlayıp lisans eğitimine devam
etmek isteyen öğrencilerin
başvurduğu dikey geçiş sınavı ile 65 öğrenci Karamanoğlu Mehmetbey
Üniversitesine (KMÜ) kayıt
oldu.
Başka bir yükseköğretim kurumundan yatay geçiş
yoluyla ise 58 öğrenci
KMÜ’ye geçiş yaptı. Üniversitede yatay geçiş, dikey
geçiş ve BESYO kayıtlarının
sona ermesiyle birlikte 2014-
2015 eğitim-öğretim döneminde öğrenci sayıları fakültelerde 5 bin 572,
yüksekokullarda 843,
meslek yüksekokullarında 4
bin 144, enstitülerde ise 351
oldu.
men şöyle devam etti:
“Ülkemizin farklı bölgelerinden gelen ve farklı
kültürlere sahip olan yeni
öğrencilerimiz artık KMÜ
ailesinin birer parçası oldular.
“ÜNIVERSITELER ÖĞRENCI
ODAKLI OLMALI”
Üniversite olarak farklılıklara hoşgörü ile yaklaşan,
kimsenin ötekileştirilmediği
bir anlayışa sahibiz.
Karamanoğlu Mehmetbey
Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Sabri Gökmen, öğrencilerin üniversiteler için
büyük önem taşıdığına
değinerek, “Öğrencilerimiz
gerek şehrimizin gerekse
üniversitemizin gelişimi için
en önemli değerlerimizdendir.
Üniversitenin öğrenci odaklı
bir bakış açısına sahip olması eğitime de katkı
sağlar.” dedi. Rektör Gök-
Eğitim faaliyetlerinin yanı
sıra bu özelliği ile sıradan
değil, aranan bir üniversite
olma yolunda yeni öğrencilerimizin de katılımıyla
gelişmeye ve büyümeye
devam edeceğiz.”
KMÜ’nün 10 bin 910 olan
öğrenci sayısının 25 Eylül’de
bitecek olan ek yerleştirmelerle birlikte 11 bin civarında
olması bekleniyor. CİHAN
Dolunay Koleji, büyük başarılar için kendini yeniledi
rdu’nun Fatsa ilçesinde
O
2000 yılından bu yana
faaliyet gösteren Özel Dolunay
Koleji yeni binasında eğitim
ve öğretime başladı.
Dolunay Koleji Müdürü Orhan
Irmak kurulduğu günden bu
yana kolej olarak başarılarından söz ettirdiklerini belirterek; "Yeni binamızda çok
daha güzel başarılara imza atacağımıza inanıyoruz.
Yeni mekanımız çok daha
geniş ve çok daha güzel
imkanlara sahip. Geçtiğimiz
yıl okulumuz TEOG sınavı yerleştirmelerine göre Ordu il birincisi oldu, 47 öğrencimizden
26. sını Fen liselerine yerleştirdik. Oldukça güzel
başarımız var, bu başarımızı
yeni binamızda daha da
yukarılara da taşımayı hedefliyoruz. Yeni binamız öğrenciler açısında daha ferah bir
ortama sahip, dolayısıyla
öğrencilerin sosyal alandaki
ihtiyaçlarına da daha güzel
cevap verilmiş olacak. Yeni bir
okulun herkese kattığı güzel
şeyler vardır.
Bu ortamda öğrencilerimizin
daha başarılı olacağına
inanıyoruz" dedi. Yeni bina
ile birlikte kontenjan
sayılarının yüzde 30 artarak 448'e çıktığını ifade
eden Orhan Irmak "Okulumuz bünyesinde iki ana
sınıfı, ilkokul ve ortaokul
ile ayrı ayrı katlarda hizmet
vermekteyiz. Öğrenci sayımız
geçen yıl ile aynı durumda,
yeni binamızda artacağını
bekliyoruz. Öğrencilerimize
sınıflarının dışarısında da
zenginleştirilmiş eğitim projesi ile başarılarını arttırarak
Türkiye’de ilk elli okul arasına
girmeyi hedeflemekteyiz. Tüm
sınıflarımız akıllı sınıf kapsamında olup akıllı tahtalarda
eğitim vermekteyiz." diye
konuştu.
CİHAN
12
26 EYLÜL 2014
Sağlık
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Güneşte fazla kalmak
cilt kanserine sebep oluyor
Bildiklerinizi unutun, doymuş yağlar tehlikeli değilmiş!
Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
ürriyet gazetesinde dünyaca
H
meşhur Dr. Mehmet Öz’ ün
“Doymuş yağ kılavuzu” başlıklı
yazısı insanların nasıl senelerce
“kolesterol yalanları” ile aldatıldığını ispatlıyor. Ancak gelin
görün ki ortada küçük bir “mesele”
var:
Günümüzün “televizyon yıldızı”
Mehmet Öz de bir zamanlar “kalpdamar cerrahı” ve “kalp damarlarını tıkar diye insanlara
senelerce doymuş yağları yasaklayıp margarin ve light ürünler
yediren” bir anlayışın önde gelen
temsilcilerinden biri değil miydi?
Hastalarına doymuş yağın zerresini bile ağzınıza koymayın
demiyorlar mıydı? “Bildiklerinizi
unutun” da ne demek? Bu işler bu
kadar basit mi? Böyle büyük bir
yanlış yapmanın bir faturası yok
mu?
Yanlış beslenme tavsiyeleri ve
yedikleri endüstri ürünü gıdalar
yüzünden kalp krizi, felç geçiren
ve ölenlerin hesabını kim verecek
peki?
İnsan hiç değilse önce bir “özür
diler” ve “Kusura bakmayın, sizleri
senelerce bilmeden yanıltmışız,
kalp-damar hastalıklarının sebebi
doymuş yağlar değilmiş” falan
gibisinden bir şeyler söyler. Gıda
endüstrisi ile el ele veren ilaç
endüstrisinin ve adamlarının “tüm
dünyayı nasıl aldattıklarına” bundan güzel örnek olabilir mi?
Gerçekler kabak gibi hep ortada olmasına rağmen endüstrinin tekerine taş koymama uğruna tüm
dünyayı kalp hastası yapan bir
ekolün baş rol elemanlarından Dr.
Mehmet Öz’ ün “ibretle” okunması
gereken yazısı:
Doymuş yağ kılavuzu
Bildiklerinizi unutun: Doymuş yağ
anlatıldığı gibi tehlikeli değil!
Doğru tüketildiğinde sağlıklı bir
hayatın anahtarı. Yağ, süt, et, kuruyemiş yiyerek gayet zinde olabilirsiniz. Ama, neyi, ne kadar
yemelisiniz? Onu sağlığınız için bir
tehlike olarak biliyorsunuz.
Ama yapılan yeni araştırmalar
doymuş yağların sanıldığı gibi
kalp hastalığına yol açmada büyük
bir rol oynamadığını öne sürüyor.
Hatta doymuş yağlardan kaçmaya
çalışırken, yağ yerine işlenmiş
şeker ve karbonhidrata maruz
kalarak, damar sağlığımızı daha
beter tehlikeye atıyoruz.
Gerçek şu ki ölçülü tüketilen doymuş yağlar aslında kanda HDL
yani iyi kolesterol oluşturmaya
yardım eder. Hangi doymuş yağları
ne ölçüde tüketebileceğimizi
öğrenmek için u bilgilere göz atın.
Dürüm yerken çeneniz çıkmasın
U
zmanlar, büyük dürüm
ısırma, diş çekimi gibi ağzı
çok açmayı zorlayıcı hareketler
nedeniyle yerinden çıkabileceğini söyledi.
MANİVELA HAREKETİYLE
ÇENE YERİNE OTURTULUYOR
Doç.Dr. Sinan Tozoğlu, çene ekleminin yerinden çok kolay
çıkan bir eklem olmamakla birlikte esneme, büyük dürüm
ısırma, diş çekimi, diş ölçüsü
alınması gibi ağzı çok açmaya
zorlayıcı hareketler nedeniyle
nadiren yerinden çıkabileceğini söyledi.
Bu hastalarda mutlaka radyografi ile tanının doğrulanarak,
muhtemel çene kırığı şüphesinin izole edilmesi gerektiğini kaydeden Doç. Dr.
Tozoğlu, “Bu hastalarda çene
cerrahisi olarak genel anestezi
ihtiyacı olmadan operasyon
yapmaktayız.
Bazı kişilerin anatomik olarak
çene eklemi çıkmasına daha
yatkın olduğuna değinen Doç.
Dr. Sinan Tozoğlu, eklemi çıkmış hastanın şiddetli ağrı duyduğunu, ağzının açık kaldığını
belirterek, kapatamadığını anlattı.
Hastanın kasları ve eklemlerini
içeren lokal anesteziyi takiben
el bilek manivela hareketi ile
çene yerine oturtulmaktadır.
KONUŞAMAZ YEMEK YİYEMEZ
güneşe maruz kalan bölgelerde
gelişir. Gelişimi yavaştır, cilt
geneline yayılmaz ve nadir
olarak hayatı tehdit eder. Örnek
olarak yüz bölgesi, bazal
hücreli kanserin en sık
saptandığı bölgedir. Açık ten
rengine sahip insanlarda en sık
görülen cilt kanseri tipi, bazal
hücreli cilt kanseridir.
enizli Kamu Hastaneleri
D
Birliği'ne bağlı Servergazi
Devlet Hastanesi'nin plastik
cerrahi uzmanı Opr. Dr. Mustafa
Öksüz, güneşe aşırı maruz
kalmanın cilt kanserlerinin en
önemli sebebi olduğunu
söyledi.
Cilt kanserlerinin derinin her
yerinde görülebildiğini belirten
Öksüz, ancak güneş ışınlarına
daha çok maruz kalan yüz,
kulaklar ve boyun bölgesinde
daha sık karşılaşıldığını ifade
etti.
Yaygın olarak görülen kanser
türlerinden biri de skuamöz
hücreli cilt kanseridir. Koyu ten
rengine sahip insanlarda en sık
gözlenen cilt kanseri tipidir.
Bacaklar ve ayaklar gibi güneşe
maruz kalmayan vücut
bölgelerinde gözlenir.
Cilt kanserlerinin bazal hücreli
kanser, skuamöz hücreli kanser
ve melanom olarak üçe
ayrıldığını belirten Opr. Dr.
Öksüz, “En sık görülen cilt
kanseri türü olan bazal hücreli
cilt kanseri, epidermisteki (cildi
dış etkenlere karşı koruyan üst
tabaka) bazal hücrelerin
değişimiyle oluşur. Genellikle
Bununla birlikte açık ten
rengine sahip insanlarda
skuamöz cilt kanseri baş, yüz,
kulak ve boyun gibi güneşe
maruz kalan vücut bölgelerinde
görülür. Skuamöz hücreli cilt
kanseri lenf bezleri ve iç
organlara yayılabildiği
için tedavinin hemen
başlatılması gerekir.
Zamanında tedavi
edilmeyen skuamöz
hücreli cilt kanseri
ölümle
sonuçlanabilir.” dedi.
En tehlikeli cilt kanseri
türü olan melanomun
ise diğer cilt kanseri türlerine
oranla nadir görüldüğünü
vurgulayan Öksüz, “Erken
teşhis edilmediği takdirde
ölümle sonuçlanabilir.
konuştu. Cilt kanserlerini
tetikleyen faktörler arasında en
önemlisinin, güneş ışınlarının
cilt için zararlı etkiye sebep
olan UV-B olduğunu ifade eden
Öksüz, sözlerine şöyle devam
etti: “UV-B ışınları, ba ve boyun
bölgesinde görülen bazal
hücreli ve skuamöz hücreli
karsinomda en önemli etken
olarak gösterilmektedir.
Erken teşhis edilebilirse
hastanın tam olarak tedavi
edilmesi mümkündür. Farklı
renklerde ve sınırları tam
olarak seçilemeyen benlerin
melanoma dönüşme riski
bulunmaktadır. Melanom,
vücuttaki herhangi bir alandaki
cilt yüzeyinden gelişebilir.
Bunun dışında dudak ve ağız
mukozasında görülen
karsinomlarda, tütün çiğneme
ve sigara alışkanlığı en riskli
faktör olarak karşımıza
çıkmakta. Deri üzerinde
kronikleşen ve normal bir
iyileşme süresinde iyileşmeyen
yaralarda ya da aynı bölgede
tekrarlayan ülserasyonlarda,
mutlaka cilt kanseri konusunda
uzman bir hekime başvurmak
gerekmektedir.
Erkeklerde baş, boyun bölgesi,
omuzlar ve kalçalar arasında,
yani gövde kısmında daha sık
görülür. Kadınlarda ise
bacakların alt kısmında veya
gövdede daha sık görülür.
Melanom, koyu cilt rengine
sahip insanlarda daha az
görülmekte olup bu kişilerde el
ve ayak tırnak yatakları ve
tabanlarında görülür.” diye
Yaşla birlikte de cilt kanseri
görülme riski artar. Bunun
nedeni, yaşla birlikte güneş
ışığına maruziyet süresinin
artması olabilir. Bu yüzden
güneş ışınları, deri kanserine
sebep olan en önemli neden
olduğundan en önemli
koruyucu önlem güneşten
kaçınmaktır.” şeklinde
konuştu.
CİHAN
Yaşlı nüfus sağlık sistemi için alarm veriyor Baş Geriatrik Hematoloji Derneği
kanı Prof. Dr. Osman İl
han, "
birbirine temas ettiremez" diye
konuştu.
Türkiye'de
de yaşlı nüfus hızla art
arke
mazsa sağlık harcamala n tedbir alınrındaki artışlar bir
tehdit haline gelebilir"
dedi.
lhan, Türkiye'nin hızla yaşİyılında
landığını belirterek, 2025
65 yaş üstü yaşlı nü-
Rahatsızlığın tekrarlanmaması
için hasta takibe alınır. Çok sık
tekrar eden olgularda cerrahi
önlemlere ihtiyaç duyulur"
AA
diye konuştu.
Çenesi çıkan kişinin konuşma
ve yemek yeme fonksiyonlarını
yapamadığını belirten Doç. Dr.
Tozoğlu, "Hastanın tek eklemi
çıkmış ise çene ucu çıkmış
tarafın aksi yöne kayar.
Eğer iki eklem de çıkmış ise
çene öne doğru kaymış, ileri
doğru uzanım göstermiş bir
görüntü verir. Hasta dişlerini
fusun 15 milyona ulaşacağını
belirtti.
vatandaşların sağlık hizmetlerine zamanında ulaşmasının
hem yaşam süresini uzatacağını hem de yaşam kalitesini
yükselteceğini söyledi.
Dünya Sağlık Örgütüne göre,
Türkiye'nin dünyanın en hızlı
yaşlanan 2. ülkesi olduğunu
ifade eden İlhan, halen 65 yaş
üstünde toplam 5 milyon 750
bin kişi bulunduğunu, yaşlı nüfusun artmasının, yaşlılık
hastalıklarının da artmasına
neden olduğunu bildirdi.
Yaşam kalitesini kaybetmeden
uzun süre yaşamak insanların
en doğal hakkı olduğunu,
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile
Üniversiteler, Sağlık Bakanlığı
ve sivil toplum örgütlerinin
hastanelerde tedavi süreci
tamamlanan yaşlı hastaların
bakımı konusunda, yeni yaklaşımlar ortaya koyması gerektiğini ifade eden Osman İlhan,
şöyle devam etti: "Türk aile
yapısı, eskiden yaşlı hastaların
evde bakımına imkan veriyordu. Ama bugünün aile yapısı
artık tıpkı çocukların gittiği
kreşler gibi yaşlılar için de
'yaşlı kreşleri'nin açılmasını gerekli kılıyor.
Yaşlı hastalar, çocuklar
gibi farklı bir yaklaşım
gerektiriyor. Hatta bu
hastaların çocuklar gibi
ayrı kliniklerde muayene ve
tedavi edilmesi gerekir. İleri
yaştaki hastaların sağlık harcamaları ülke ekonomilerinde
büyük bir yük oluşturuyor.
daha ekonomik olacağını
söyledi. İlhan, "Yaşlılık,
kendine özel dinamikleri olan,
tıpkı çocukluk ve ergenlik
dönemi gibi konunun uzmanları tarafından takip ve tedavi
edilmesi gereken bir süreçtir.
Kişiselleşmiş tedavi yöntemi,
doğru hastayı, doğru zamanda,
doğru tedavi etmeyi gerekli
kılıyor" dedi.
Türkiye'de de yaşlı nüfus hızla
artarken tedbir alınmazsa
sağlık harcamalarındaki
artışlar bir tehdit haline
gelebilir." Prof. Dr. İlhan,
Türkiye gibi gelişmekte olan
ülkelerde sınırlı mali kaynakların, yaşlı hastaların tedavisine yetmesinin mümkün
olmadığını vurgulayarak,
sınırlı ekonomik kaynaklarla
pahalı ilaç yerine, hedefe yönelik kişiselleştirilmiş tedaviyle,
sağlıkta kaynak kullanımının
Hematolojik kanserli hastaların
tedavilerinin, palyatif bakım ve
evde bakımla desteklenmesi
durumunda, hastaneye yatışını
azaltacağını anlatan İlhan,
"Böylece hem maliyeti azaltacak, hem de yaşlıların kaliteli
yaşamı sağlanacaktır. Ayrıca
aile fertleri ve hastanelerin iş
gücü kaybını en aza indirecektir. Bu yaklaşım ile yaşlı hastaların tedavi masrafları yüzde 30
azalacaktır" ifadesini kullandı.
AA
Karadeniz'deki fırtına ve yağış Perşembe hafifliyor. Hava Türkiye'nin büyük bölümünde açık
ama soğuk. İç kesimlerde ayaz etkili oluyor. Cuma gecesi batı bölgeler Romanya üzerinden inecek daha soğuk ve yağışlı havanın etkisine girecek. Hafta sonu Türkiye genelinde yağış var.
İstanbul'da hava artık güneşe rağmen soğuk, sıcaklık en fazla 20 derece. Cuma akşamı ve hafta sonu İstanbul'da yağmur var, Cumartesi sıcaklık 17 dereceye kadar düşecek. Ankara az bulutlu, gündüz 20, gece 7 derece. İzmir az bulutlu,
26 derece, Cuma gecesi ve Cumartesi yağış var. Bursa az bulutlu 24, Adana hafif yağmurlu ve 32 derece. Marmara'da
güneşe aldanılmamalı. Sıcaklık en fazla 22-24 derecelerde, gece ise 8 ila 12 derece. Cuma gündüz Trakya'da, geceye
doğru bölge genelinde yağış başlayacak. Hafta sonu Marmara yağmurlu, rüzgarlı ve çok daha soğuk. İç Anadolu'da 2
gün hava az bulutlu. Sabah ve geceleri ayaz etkili oluyor, sıcaklıklar gece 5 ila 9 derece. Hafta sonu ise kuvvetli yağmur var. Pazar hava daha soğuk olacak.
Ege'de güneşi Cuma günü bulutlar örtmeye başlayacak. Cuma geceye doğru yağmur geliyor. Cumartesi-Pazar Ege'de
yağış var, sıcaklık 5-6 derece daha düşecek. Hafta sonu Çeşme-Bodrum arasında fırtına da bekleniyor. Akdeniz'in batısı
güneşli, doğusunda Adana, Hatay dolaylarında hafif yağmur sürüyor. Hafta sonu ise Akdeniz genelinde sağanak yağmur görülecek. Güneydoğu parçalı bulutlu, 29 derece, Pazar yağmur geliyor. Hava soğuyacak. Doğu Anadolu'da önemli
bir yağış yok, sıcaklık Erzurum'da 17, Malatya'da 24 dereceye iniyor. Bir sonraki yağış Pazar günü ve kuvvetli olacak.
Karadeniz'in doğusunda sel ve toprak kaymalarına yol açan şiddetli yağmur hafifliyor. Batı Karadeniz'de ise hava
güneşli ama soğuk, sıcaklık 18 ila 21 derece. Hafta sonu Karadeniz'de yeniden kuvvetli yağmur bekleniyor.
ANKARA
İS TAN BUL
Bugün
26 Eylül Cuma
22
Rüzgar
14
16
Bugün
26 Eylül Cuma
Nem
%63
20
Rüzgar
13
9
AN TAL YA
İZ MİR
Bugün
26 Eylül Cuma
Nem
% 76
26
Bugün
26 Eylül Cuma
Rüzgar
22
18
Nem
% 96
31
Rüzgar
20
17
Nem
% 72
26 EYLÜL 2014
Kültür-Sanat
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
13
"Yüzyıllık Aşk: Türkiye'de Sinema ve Seyirci İlişkisi" sergisi açıldı
T
ürkiye'nin ilk sinema salonlarından
bugünün festival sinemalarına
kadar uzanan nostaljik bir sunum yapan
"Yüzyıllık Aşk: Türkiye'de Sinema ve
Seyirci İlişkisi" sergisi İstanbul Modern'de açıldı. Kültür ve Turizm Bakanı
Ömer Çelik, sinema mirasının korunmasının çok önemli olduğunu ve Türk
sinema mirasının bugüne kadar iyi korunamadığını ve sinema hafızasının
ciddi bir şekilde hasar gördüğünü belirterek, "Bunun korunmasıyla ilgili bir
adım atıyoruz. Sinema Genel Müdürlüğümüz bünyesinde bir Sinema Arşiv
Müzesi oluşturacağız" dedi.
Türkiye'de sinema kültürünü ve sinema
sevgisini seyircinin bakış açısıyla inceleyen, geniş bir yazılı ve görsel arşiv
araştırmasıyla sinema tarihinin belleğini
görünür kılan, Türkiye'nin ilk sinema salonlarından bugünün festival sinemalarına kadar uzanan nostaljik bir
sunum yapan "Yüzyıllık Aşk: Türkiye'de
Sinema ve Seyirci İlişkisi" sergisi İstanbul Modern'de açıldı.
İstanbul Kalkınma Ajansı ile Kültür ve
Turizm Bakanlığının katkılarıyla İstanbul Modern tarafından Türk Sinemasının 100. yılına ithafen hazırlanan,
küratörlüğünü İstanbul Modern Sinema
Yöneticisi Müge Turan ve araştırmacı
yazar Gökhan Akçura'nın üstlendiği
serginin açılışında konuşan Kültür ve
Turizm Bakanı Çelik, serginin Türk sinemasının 100. yılına dair en önemli etkinliklerden olduğunu söyledi.
Serginin sinemaya seyirci gözünden baktığını ve bunun kavramsal olarak çok
önemli olduğunu dile getiren Çelik, Türk
sinemasının bir kültür-sanat faaliyeti olmanın ötesinde hafızalarını ve belleklerini oluşturan bir sektör olduğunu
ifade etti.
Çelik, sinemada toplumsal hayatın
çeşitli evrelerinin olduğunu ve tiyatrocuların baskın olduğu dönemden
Yeşilçam'ın altın çağlarına kadar çok
farklı dönemlerin görüldüğünü kaydetti.
Bakan Çelik, "En önemlisi çeşitli
toplumsal ve siyasi evreleri görüyoruz.
Bunlar da gelenek-modernizm çatışması,
siyasi merkez ve çevre çatışması, tarım
toplumu ile sanayi toplumu çatışması,
kır-kent çatışması gibi. Tüm bu unsurlar
aslında Türkiye'yi, tarihini anlamamız
için mutlaka bilmemiz, derinlemesine
anlamamız gereken bütün bu unsurlar
sinemamız tarafından bugüne kadar
saklanmış durumda" diye konuştu.
"Hasar görmüş filmleri restore edecek
teknik donanımları sağladık"
Bundan sonrasında akademisyenlerin,
araştırmacıların Türkiye'yi anlamak için
çeşitli konuları ele alırken sinemaya
daha fazla eğilmesi gerekeceğini vurgulayan Çelik, İstanbul Modern'in böyle bir
sergiyle kendilerinin de hafızalarını
tazelediğini bildirdi. Kültür ve Turizm
Bakanı Ömer Çelik, şöyle devam etti:
"Ayrıca bildiğiniz gibi en önemli unsurlardan bir tanesi sinema mirasının
korunması. Bugüne kadar bu mirasın iyi
korunduğunu söyleyemeyiz.
Birtakım toplumsal şartlar, bireysel hassasiyetlerdeki zaaflar neticesinde iyi korunamamış. Hem ihtilal dönemlerinde
veya başka muhtıra dönemlerinde
yakılmış sansürlenmiş. Sinema hafızamız ciddi bir şekilde hasar görmüş.
Bunun korunmasıyla ilgili bir adım atıyoruz. Sinema Genel Müdürlüğümüz
bünyesinde bir Sinema Arşiv Müzesi
oluşturacağız. Ayrıca bu hasar görmüş
filmleri restore edecek teknik donanımları sağladık.
Bundan sonra korunmasıyla ilgili de tedbirler alacağız. Tüm bunlarla sinemanın
100. yılını kutluyoruz. Herkes bu sergiyi
gezsin. Sinemanın gerçek sahibi sokaktaki seyircidir. Aslında bir bakıma da
seyircinin gözünden Türkiye'nin
geçmişini, toplumsal sıkıntılarını, çeşitli
tarihi karelerini anlatan bir sergi olmuş.
Emeği geçenleri kutluyorum." Çelik,
sinemanın halkın sıkıntılarını paylaşması açısından da önemli olduğuna
işaret ederek, Türk halkının sinemada
kendi hayatının resmini çektiğini anlattı.
"Sergi, sinema ile seyirci arasındaki aşk
öyküsünü gündeme getiriyor"
İstanbul Modern Yönetim Kurulu
Başkanı Oya Eczacıbaşı da İstanbul
Modern'in benimsediği disiplinlerarası
yaklaşımını, kuruluşunun 10. yılında ye-
nilikçi projelerle görünür kılmaya devam
ettiğini anlatarak, 11 Aralık 2004'te
açılan İstanbul Modern'in, Türkiye'de bir
müze çatısı altında hizmet veren sinema
salonu ve bölümüne sahip ilk kurum
olduğu bilgisini verdi. Modern Sinema'nın, hem dünya sineması hem de
Türk sinemasından örnekler sunduğunu, sıra dışı film ve belgeselleri
sinemaseverlerle buluşturduğunu aktaran Eczacıbaşı, Türk sinemasının 100.
yılında sinema ile seyirci arasında
yüzyıldır süren aşk öyküsünü gündeme
getiren ve Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen araştırma sergisine ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade
etti.
Eczacıbaşı, "Ülkemizde sinema
kültürünü ve sinema sevgisini seyircinin
bakış açısıyla inceleyen sergi, geniş bir
yazılı ve görsel arşiv araştırmasıyla,
sinema tarihimizin belleğini görünür
kılıyor. Sinemanın bizi nasıl
değiştirdiğini ve dönüştürdüğünü yansıtarak, sayısız sosyo-kültürel dinamiği
yeniden değerlendirmemize olanak
sağlıyor.
Yazılı ve görsel arşiv belgelerinin dijital
ortama aktarılması ve hazırlanan kapsamlı sergi kataloğu sayesinde, yapılan
araştırmalardan gelecek kuşakların
yararlanacağını umuyorum" ifadelerini
kullandı. Konuşmaların ardından,
sergiye katkısı olanlara plaket verildi.
Açılışa, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, iş adamı
Ethem Sancak, ünlü oyuncu Hülya Koçyiğit, sanat ve iş dünyasından çok sayıda
davetli katıldı.
"Yüzyıllık Aşk: Türkiye'de Sinema ve
Seyirci İlişkisi" sergisi
İstanbul Modern'in kuruluşunun 10.
yılında Türk sinemasının 100. yıl
dönümüne ithafen sunduğu "Yüzyıllık
Aşk: Türkiye’de Sinema ve Seyirci İlişkisi" sergisi, sinemayı yaşatan unsur
olarak seyirciye odaklanıyor, sinemanın
seyirciyle buluşma anlarına, bu buluşmanın yarattığı şaşırtıcı ve büyülü kolektif ve kişisel dünyalara yer veriyor.
"İstanbul Kalkınma Ajansı 2014 yılı Kar
Amacı Gütmeyen Kuruluşlara Yönelik
Küresel Turizm Merkezi İstanbul Mali
Destek Programı" kapsamında desteklenen ve Kültür ve Turizm Bakanlığının
katkılarıyla gerçekleşen sergi, Türkiye'de
ilk kez düzenleniyor. Sinema tarihinde
seyirciye dair yazılı ve görsel arşiv
malzemesini dijital platforma aktararak,
kaynakları iyi korunmamış ve kişisel çabalarla yaşatılmaya çalışılmış bir tarihin
belleğini görünür kılmaya çalışan sergi,
seyircinin sinema ile buluşma noktası
sinema salonlarını "seyirci mabetleri"
olarak değerlendirirken, Türkiye'nin ilk
sinema salonlarından günün festival
sinemalarına kadar uzanan nostaljik bir
sunum yapıyor. Sergi, seyircinin sinema
ve filmlerle ilişkisini sağlayan gazete
ilanları, film broşürleri, afişler gibi unsurların yanı sıra sinema seyircisinin fanatizmini de ayrı bir bölümde ele alıyor.
Cikletlerden çıkan resimlerden çay
tabaklarına kadar sinemaya dair her şey
Sinema seyircisinin "fanatik" olduğu
saptamasını yapan sergide, ciklet, çikolata gibi malzemelerden çıkan resimler
başta olmak üzere, sinema konulu kitaplar, romanlar, yıldız takvimleri, Türkan
Şoray resimli çay tabağı, Filiz Akın resimli cüzdan benzeri her tür sinema belgesi ve objesi yer alıyor. Sergi aynı
zamanda fanatik olarak adlandırılabile-
cek üç kişiyi "Sinema Seyircisi Fanatiktir" başlıklı bölümde büyüteç altına
alıyor. Sergide sinema ve seyircinin
"büyülü" ilişkisi, yıldızlardan imzalı fotoğraflar, aktris Hümaşah Hiçan'a
yazılmış hayran mektupları, dergi kapakları, sinema dergilerinin düzenlediği
yıldız buluşmalarından örneklerle aktarılıyor. "Yüzyıllık Aşk" sergisi için 50'ye
yakın filmden, Türkiye'deki sinema ve
seyirci arasındaki özel ilişkiyi yansıtan
sahneleri bir araya getiren özel bir
çalışma hazırlandı. Bu video, 1950'li yıllardan bugüne seyircinin sinema deneyiminin tarihine dair önemli bir belge
niteliği taşıyor.
Aynı zamanda sergi kapsamında
seyircinin film müzikleriyle kurduğu ilişkiyi, nostaljik bir deneyime
dönüştüren özel bir alan tasarlandı. Ziyaretçiler Türk filmlerinde yer alan unutulmaz şarkılar arasından seçtikleri
plağı dinlerken, o filmdeki sahneyi eş
zamanlı izleyebiliyor. Türk sinema tarihinde seyirciye dair yazılı ve görsel arşiv
malzemesini dijital platforma aktararak,
kaynakları iyi korunmamış ve kişisel çabalarla yaşatılmaya çalışılmış bir tarihin
belleğini görünür kılmaya çalışan sergi 4
Ocak 2015'e kadar görülebilecek.
AA
KORUYUCU İŞ ELBİSESİ VE TEÇHİZATI SATIN ALINACAKTIR
AKARYAKIT VE KALORİFER YAKITI ALIMI
İSTANBUL ASFALT FABRİKALARI SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
BİMTAŞ BOĞAZİÇİ PEYZAJ İNŞAAT MÜŞAVİRLİK TEKNİK HİZMETLERİ
SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ
KORUYUCU İŞ ELBİSESİ VE TEÇHİZATI ALIMI İŞİ alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu
maddesine göre açık İhale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2014/117602
1- İdarenin
a) Adresi
: SELİMİYE MAHALLESİ ATÖLYELER SOKAK 8/1, 34668
SELİMİYE-ÜSKÜDAR/İSTANBUL
b) Telefon ve faks numarası
: 216 3432492-216 3432464
c) Elektronik posta adresi
: isfalt@isfalt.com
ç) İhale dokümanının görülebileceği
internet adresi (varsa)
: https://ekap.kikgov.tr/EKAP
2- İhale konusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı
: Mal Alımı-313 takım iki parçalı iş elbisesi (Yazlık), 371 takım iki
parçalı iş elbisesi (Kışlık). Ayrıntılı miktarlar İdari Şartnamenin
ekinde yer almaktadır. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale
dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir
b) Teslim yeri
: İsfalt A.Ş. Aydınlı Asfalt Fabrikası, Habibler Asfalt Fabrikası,
Mahmutbey Asfalt Fabrikası ve Ümraniye Asfalt Fabrikası
c) Teslim tarihi
: Sözleşmenin imzalanmasını müteakip 15 (Onbeş) takvim günü
içinde ürünlerin tamamı teknik şartnamesine uygun olarak teslim
edilecektir
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: İsfalt A.Ş. Genel Müdürlüğü-Konferans Salonu-Selimiye Mahallesi
Atölyeler Sokak No:8/1 ÜSKÜDAR/İSTANBUL
b) Tarihi ve saati
: 22.10.2014-14.00
4- İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler île yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.i. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası
Belgesi;
4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre
Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel
kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının
bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret: Sicil
Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5. İhale konusu alimin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
5- Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6- İhale yerli ve yabana tüm isteklilere açıktır.
7-. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı İsfalt A.Ş. Genel
Müdürlüğü-Satınalma Müdürlüğü-Selimiye Mahallesi Atölyeler Sokak No:8/l ÜSKÜDAR/İSTANBUL
adresinden satın alınabilir,
7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak
indirmeleri zorunludur.
8- Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İsfalt A.Ş. Genel Müdürlüğü-Evrak Kayıt-Selimiye Mahallesi
Atölyeler Sokak No:8/1 ÜSKÜDAR/İSTANBUL adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli
taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9- İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemlerl için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu,
üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10- İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici
teminat vereceklerdir.
11- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür.
12- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
BASIN:60290/www.bik.gov.tr
AKARYAKIT VE KALORİFER YAKITI ALIMI 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2014/121231
1- İdarenin
a) Adresi
: Evliya Çelebi Mah.Meşrutiyet Cad.50 Tepebaşı-BEYOĞLU/İSTANBUL
b) Telefon ve faks numarası
: 212 2459900-212 2459895
c) Elektronik posta adresi
: bimtas@bimtas.com.tr
ç) İhale dokümanının görülebileceği
internet adresi (varsa)
: https://ekap.kikgov.tr/EKAP
2- İhale konusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı
: 110.000 LİTRE MOTORİN ALIMI 60.000 KG. KALORİFER YAKITI ALIMI. Ayrıntılı bilgiye
EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir
b) Teslim yeri
: 1- Motorin; Yüklenici akaryakıt tüketim otomasyonuna kayıtlı olan akaryakıt istasyonlarından araçlara
teslim edilecektir. 2- Kalorifer Yakıtı; Bimtaş Genel Müdürlük binasına teslim edilecektir
c) Teslim tarihi
: 01.01.2015 tarihi ile 31.12.2015 tarihleri arasında idarenin ihtiyaç duyduğu tarihlerde yapılır.
Yüklenicinin sisteme dahil istasyonlarından alınacak akaryakıt, idare araçlarının istasyona giderek
satınalma talebinde bulunduğu anda; İdarenin sabit depoları için talep edilen akaryakıt ise İdarenin
talebinden itibaren en geç 2 (İki) iş günü içerisinde yüklenici tarafından teslim edilecektir
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: Evliya Çelebi Mah.Meşrutiyet Cad.No:50 Beyoğlu/ISTANBUL
b) Tarihi ve saati
: 23.10.2014-11.00
4- İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası Belgesi;
4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya
da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde
bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.3. İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsat veya faaliyet belgesi veya belgeler:
1) İstekliler; 5015 sayılı petrol piyasası kanunu gereği ihale konusu satın alınacak petrol ürünleri için, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan
(EPDK) alınmış; Dağıtım Kuruluşu ise Dağıtıcı Lisans belgesinin aslını yada noter tasdikli suretlerini; Bayii ise bayilik lisans belgesinin aslını yada
noter onaylı suretlerini vereceklerdir.
2) İstekliler İstanbul İli Sınırları (Avrupa ve Anadolu Yakası her bir yaka için 20 (Yirmi)'şer adet EPDK kurumundan yetkili bayi veya dağıtıcı)
içinde taşıt tanıma sistemi bulunan en az 40 (Kırk) bayi (İstasyonu) olduğunu ihale teklif zarfında belgeleyecektir.
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü
göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5. İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması
halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir veya noter tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge, standart forma
uygun belge,
4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1. İş deneyimini gösteren belgeler:
Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kesin kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 40 oranından az olmamak
üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi.
4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler:
4.4.1. Kamu ve özel sektörde her türlü akaryakıt işi yapmış olmak.
5- Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6- İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7- İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı BİMTAŞ DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ adresinden satın alınabilir.
7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur.
8- Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Evliya Çelebi Mah.Meşrutiyet Cad.No:50 Beyoğlu/İSTANBUL adresine elden teslim edilebileceği gibi,
aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9- İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her
bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme
imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10- İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür.
12- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
BASIN:60480/www.bik.gov.tr
14
26 EYLÜL 2014
Magazin-Tv
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
'Özel hayatı beni
ilgilendirmiyor'
Ajda Pekkan 20'lik dişini
çektirecek
jda Pekkan’ın dişlerindeki 'şiddetli sıkışma ve
A
baskı' hissinin sebebi ortaya çıktı. Sanatçının,
yaşadığı sorunun 20’lik dişlerden kaynaklandığı belirlendi. 68 yaşındaki Pekkan, normalde 18- 30 yaş
arasında, ama bazen de çok ileri yaşlarda çıkabilen
20’lik dişlerin verdiği sancıdan, önümüzdeki günlerde
kurtulacak.HABER MERKEZİ
Sezen Aksu'nun
gençliğini o
canlandıracak
ski eşi ve kızı
Zehra’nın
E
babası Kaya Çilingiroğlu’nun magazin
basınına yaptığı “Bir
daha Türk kadınlarıyla evlenmem.
Evlenirsem yabancı
uyruklu bir kadınla
evlenirim” sözleri
hatırlatılınca Avşar,
“İyi ve doğru demiş.
Bilemiyorum
Kaya’nın o tür şeyleri
beni ilgilendirmiyor.
Kaya’yı insan olarak
her zaman çok
sevdim, seviyorum.
Kendi hayatı, nasıl istiyorsa öyle yaşasın”
dedi.Avşar, Çilingiroğlu‘nun “Hülya
benim peşimden çok
koştu” açıklamalarına ise, “Kaya
ne diyorsa doğrudur.
Gırgır, şamata olsun
diye anlatmıştır”
cevabını verdi.HABER
MERKEZİ
ü
r
ü
s
n
a
s
a
d
e
S
'a
Akalın
HOW TV’de hafta içi her gün yayınlanan
‘Seda Sayan Show’da Demet Akalın
S
konuktu.Programa Akalın’ın kıyafetini açık bulan Sayan’ın
sansürü damgasını vurdu. Sayan, ünlü şarkıcıya “Ben senin
ablanım, bu kıyafeti, açık yerlerini kaparsan giyebilirsin”
deyince stüdyoda eğlenceli anlar yaşandı.HABER MERKEZİ
on dönemde Vasfiye Teyze karakS
teriyle yıldızı parlayan Gonca
Vuslateri, Sezen Aksu'nun gençliğini
oynayacak.Vuslateri, rol aldığı dizi
ve filmlerin kulislerinde sık sık çok
büyük hayranlık duyduğu Aksu'nun
taklidini yaptığı için arkadaşlarının
kendisine sanatçının 'Minik Serçe'
lakabından yola çıkarak Manik Serçe
dediklerini açıklamıştı. Aksu'nun
menajeri Yaşar Gaga'yla da arası çok
iyi olan Vuslateri, sanatçıyla sık sık
bir araya gelme imkanı da buluyordu.Önümüzdeki yıl müziği
bırakma kararı aldığını söyleyerek
hayranlarını şaşırtan Sezen Aksu,
geçen günlerde büyük bir reklam
kampanyasında hayat hikayesini
kullanmak isteyen reklamcıların teklifini kabul etti ve gençliğini özellikle
Gonca Vuslateri'nin canlandırmasını
istedi.Reklamda Vuslateri, Aksu'nun
70'lerde İstanbul'a gelip şöhret olmaya hazırlandığı dönemine hayat
verecek.HABER MERKEZİ
KANAL AKIŞLARI
07:00Sabah Haber
08:15Böyle Bitmesin
10:35Seksenler
13:00Haber
13:15Spor
13:18Hava Durumu
13:25 1 Çorba
13:30Küçük Hanımefendi
15:15 1'de Bugün
15:30Joker
16:55Zengin Kız Fakir Oğlan
19:00Ana Haber Bülteni
19:45Spor
19:50Hava Durumu
19:55Yedi Güzel Adam
07:30Batman
09:00Duck Dodgers
10:00Aramızda Kalsın
13:00Oynat Bakalım
15:30Çok Güzel
Hareketler Bunlar
17:15Yabancı Sinema
19:30Yabancı Sinema
21:30Yabancı Sinema
07:45Deniz Yıldızı
09:00Beni Affet
10:00Melek
12:00En Güzel Bölüm
12:30Aşkın Bedeli
14:30Benim Kuaförüm
16:00En Güzel Bölüm.
16:30Beni Affet
18:30Star Haber
19:15Deniz Yıldızı
20:30Güzel Köylü
23:30Kaçak Gelinler
06:00Geniş Aile
07:00İrfan Değirmenci ile
Günaydın
10:00Alın Yazım
11:00Özledim Seni
13:00Gün Arası
13:30Çok Güzel
Hareketler Bunlar
15:00Evim Şahane
17:00Arka Sokaklar
18:50Koca Kafalar
19:00Kanal D Ana Haber
07:00Cennet Mahallesi
08:00Ayı Kardeşler
08:30Pepee
09:00Bütün Anneler Melektir
11:00Pis Yedili
13:00Sevdaluk
15:00Ev Kuşu
16:00Seda Sayan Show
19:00Show Ana Haber
20:00Arthur ve Minimoylar
22:30Muhteşem Yüzyıl
06:35Benim Annem Bir Melek
07:00Selena
10:00Müge Anlı ile Tatlı Sert
13:00Çocuklar Duymasın
14:50Alemin Kıralı
16:30Zahide ile Yetiş Hayata
18:55ATV Ana Haber
20:00Diğer Yarım
23:15Hawaii Polisi
00:00Gerçek Adalet
01:45Ekip 49
03:30Yedi Psikopat
05:10Dudaktan Kalbe
06:15Yeter Ki Sen Kazan
07:00Her Sabah
08:452. Sayfa
10:30Doktor Aytuğ
12:30Öğle Haberleri
12:50Derya'nın Dünyası
14:45Dudaktan Kalbe
16:15Dolu Dolu Anadolu
17:50Sıcak Gündem
18:00Ana Haber
18:50Yeter Ki Sen Kazan
19:50Fünye
21:45Kayıp Kimlik
23:45Hayatın Rengi
07:00Ejder Avcıları
08:00 5 Yıldızlı Şefler
09:00Aşk-ı Memnu
11:00Güneşi Beklerken
13:40Lie To Me
14:40Aşk-ı Memnu
16:30Güneşi Beklerken
19:00Yalan Dünya
21:30Bu Son Olsun
23:20Banshee
08:45Lifestyle
08:55 Hava Durumu
09:00Haber Merkezi
09:15Ekonomi Piyasalar
09:20Spor
09:30Ekonomi Notları
10:00Haber Merkezi
10:15Ekonomi Piyasalar
10:20Spor
10:30Seçim Aktüel
10:45Spor
10:55Hava Durumu
11:00Haber Merkezi
11:15Ekonomi Piyasalar
11:20Spor
11:30Haber Merkezi
11:35Ekonomi Piyasalar
11:40Spor
02:00Gece Haberleri
02:15Tarafsız Bölge
04:00Gece Haberleri
04:155N1K
05:20Serra ile İtalyan İşi
06:00Güne Merhaba
07:40Spor
07:50Güne Merhaba
08:40Spor
08:49Güne Merhaba
09:00Parametre
10:00Haber
10:35Paranın Gündemi
11:00Haber
12:00Bugün
13:48Hava Durumu
14:00Günlük
14:50Hava Durumu
09:00Piyasa Ekranı
09:45Cnbc-e.com'da Bugün
10:00Piyasa Ekranı
10:45Piyasaya Bakış
11:00Piyasa Ekranı
12:00Finans Cafe
14:00Piyasaya Bakış
14:30İş Dünyasından
15:00Piyasaya Bakış
15:30Piyasa Ekranı
16:00Kapanışa Doğru
16:45Cnbc-e.com'da Bugün
17:00Son Baskı
17:30Piyasaya Bakış
18:00Back at the Barnyard
18:30Kung Fu Panda
11:35Spor Bülteni
11:55Hava Durumu +
Yol Durumu
12:00Ajans Bugün
12:35İşin Sırrı
12:503 Dakika
12:55Hava Durumu +
Yol Durumu
13:00Ajans
13:50Hava Durumu
13:55Yol Durumu
14:00Ajans
14:30Spor Bülteni
14:50 3 Dakika
15:00Ajans Gün İçi
15:25Bize Sorun
16:00Ajans Gün İçi
16:30Spor Bülteni
05:30Çocuklar Duymasın
06:45İsmail Küçükkaya ile
Çalar Saat
10:00Nilgün Belgün ile
Yeni Bir Gün
12:15Kocamın Ailesi
14:45Unutma Beni
16:30Esra Erol'la
19:00Fatih Portakal ile
FOX Ana Haber
19:45Karagül
23:30Bir Erkek Bir Kadın
Bir Çocuk
12:00Haber Masası
12:25Dünya Raporu
12:35Ekonomide Görünüm
12:45Spor Bülteni
13:00Gün Ortası
13:35Ekonomide Görünüm
13:45Spor Bülteni
14:00Gün Ortası
14:45Ekonomide Görünüm
15:00Güne Bakış
15:35Ekonomide Görünüm
15:45Spor Bülteni
16:00Güne Bakış
16:35Ekonomide Görünüm
16:45Spor Bülteni
17:00Akşam Haberleri
18:00Akşam Raporu
20:00Televizyon Gazetesi
26 EYLÜL 2014
Spor
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
İstanbul'da katıldığı bir organizasyon öncesinde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Başkan Orman, Beşiktaş'ın Bursaspor'u yendiği karşılaşmadan sonra dönüşte yaşanan olaylar hakkında açıklamalarda bulundu. Beşiktaş'ta olay çıkarmaya çalışan küçük
bir grubun varlığından bahsederek, bunların topluluk halinde adamlık gösterdiklerini;
ancak bireysel oldukları zaman kız gibi davrandıklarını söyledi.
Orman: Olay çıkaranlar
bireysel olunca kız gibiler
B
eşiktaş'ta kavgadan
menfaat sağlayan bir
ekibin olduğunu ifade eden
Başkan Orman, "Bu kişilerin
sayıları azaldı, artık taraftar
bulamıyorlar. Bunların derdi
kavga olsun onlara ihtiyaç
olsun. Bizim olduğumuz
yerde kavga ortamı değil
spor ortamı olur. Onlar galiba Beşiktaş, Bursaspor'a yenilir veyahut berabere kalır
diye gelmişler. Fakat Beşiktaş yenince oradan yine
devam ettirmek istediler
yazıklar olsun. Utanç verici
bir durum. Beşiktaş büyük
zorluklarla mücadele etmesine rağmen ligde averajla
üçüncü sırada bulunuyor.
Henüz ligin başındayız. Biz
bu kişileri kamuoyunun
tanıması için kulüp televizyonundan yayınlayacağız.
Futbolculara tepkiler gösteriyorlar ne oluyoruz. İkinci
ayıp biz bunlarla mücadele
ederken dik duruyoruz bunlarla muhatap olmamız
lazım. Emniyet ve spor
bakanlığının bu durumu
gözden geçirmesi lazım. İşi
doğru yaptığımız sürece
buna karşı gelenler olacaktır. Ancak bizde sahipsiz insanlar değiliz. Bu olay
çıkarmaya çalışanlar 20-30
kişiler topluluk halinde
adamlılıklarını gösteriyorlar
bireysel oldukları zaman kız
gibiler. Ben işte onları bekliyorum. Bireysel olarak
gelsinler çok ayıp şeyler. Çok
sinirleniyorum. Beşiktaşlılar
bu olay çıkaranları görsünler bunları ayıklasınlar.
Beşiktaş'ın mağlubiyetini
bekleyip olay çıkarmaya gelenler Beşiktaş galipken
tribünleri boşaltanların
gerçek yüzünü görsünler."
diye konuştu. Beşiktaş'ın
Olimpiyat Stadı yerine
maçlarını başka statta oynama isteği konusuyla ilgili
bir soruya da Başkan Fikret
Orman, Eskişehirspor ile
cumartesi günü yapılacak
maçın büyük ihtimalle
Atatürk Olimpiyat Stadı'nda
oynanacağını belirtti.
Orman, sözlerine şöyle
devam etti: "Eskişehirspor
maçını büyük ihtimalle
Olimpiyat'ta oynayacağız.
Zaten Avrupa kupası maçları
ve derbileri Olimpiyat
Stadı'nda oynayacağımızı
açıklamıştık. Ligde geriye
kalan fazla maç sayımız olmayacak. Başkan Göksel
Gümüşdağ ile konuştum.
Onlarda zeminlerinin bozulmasını istemiyor ama bizim
fazla maç trafiğimiz olmayacak. Kalan maçları Başakşehir'de oynayabiliriz."
Atatürk Olimpiyat Stadı'nda
ilk oynadıkları zaman 50 bin
Lira kira ödediklerini; ancak
şu anda bunun 100 bin liraya çıkarıldığını ve bu duruma isyan ettiğini ifade
eden Başkan, "Biz bir
taraftan kendi stadımızı
yapıyoruz, bir taraftan
maçlarımızı başka yerde
oynuyoruz. Fiyat bir anda iki
katına çıkıyor. Zaten biz oynamasak o stadın masrafı
olmayacak mı. Sahanın çim
bakımı yok. Çim bakımı
yapan şirketle bir yıllık sözleşme imzalanmış. Biz
orada 25 maç oynayacağız.
Bizden 2.5 trilyon lira talep
ediliyor. Devlet üçüncü
ligdeki takımlara bile stat
yaparken biz kendi özkaynaklarımızla stat yapmaya
çalışıyoruz. Bu süreç
olurken bizim oynadığımız
stadın kira maliyeti iki
katına çıkıyor. Herkesi bize
kolaylık göstermesini bekliyoruz." şeklinde konuştu.
Başkan Fikret Orman, transferin son günü kadroya
dahil edilen Sosa'nın performansı için de "Çok iyi bir
oyuncu, bizim ekipte
izlemişti bende canlı olarak
takip etmiştim. Genel itibari
ile emin olduğumuz bir
transferdi. Harcadığımız zamana helal olsun. Performansı yüksek olarak devam
edecektir. Herkes keyif alır."
diye konuştu. Bu arada
Beşiktaş Hentbol Takımı'nın
maçlarını oynamak için
Sinan Erdem Spor Salonu'ndan kendileri için fazla yüksek miktarda para talep
edildiği şeklinde çıkan
haberlerin doğru olduğunu
kaydeden Başkan Orman,
sözlerini şöyle tamamladı:
"Takımımız Şampiyonlar
Ligi'nde oynayacak kriterlere uygun bir Sinan Erdem
Spor Salonu var. 'Salonun
zemine yapılacak malzemesi
var' dediler, aldık. Onun serilmesi, bir gün, kaldırılması
bir gün, maç günü derken 4
günü buluyor. Günlük 30 bin
dolar kira isteniyor. Bir
maçın maliyeti 120 bin
Dolar'a çıkıyor. Biz bu
sporlara destek oluyoruz.
Ama devletinde desteklemesi lazım. Bu sorunun
çözümü için Göksel Gümüşdağ ile konuştuk. İndirim
yapacaklarını söyledi.
Maçlarımızı orada oynayacağız."
CİHAN
Mehmet Topal: Tek
hedefimiz şampiyonluk
Fenerbahçe
Televizyonu’na açıklamalarda
bulunan
Mehmet Topal,
Akhisar
Belediye Gençlik ve Spor
karşısında alınacak galibiyetiyle bir
seri yakalamak istediklerini belirtti.
Hedeflerinin
şampiyonluk
olduğunu dile
getiren Topal,
"Hazırlıklarımız çok iyi
gidiyor. Lige
de iyi bir
başlangıç yaptığımızı
düşünüyorum.
nma hırsından
tamamen kaza şey. Sahada
le
ik
rl
be
r
ra
kaynaklanan bi hada
galibiyet ve 1 be Akhisar
sa
ık.
olan her zaman
sezona başlad Spor çok
timinin
bi
ve
aç
ik
M
çl
.
en
tır
G
kalmış
Belediye
be
ki
ra
ki dostluk ve
r
bi
da
lü
m
üç
dından takı
ar
iyi bir takım. G
a
m eder. Zaman
ğız. Am
kardeşlik deva
karşı oynayaca
r
bi
i
iy
k
ço
takım
z de
zaman ben de
biliyoruz ki, bi yunca sıkı bir
saha içinde
la
bo
ım
ta
ar
arkadaşl
takımız. Haf
m
va
m ama bunlar
aya de
tartışabiliyoru abzımız en
şekilde çalışm
yı
fta
ha
iz
r. N
im
di
er
tiğ
geçici şeyl
n
edeceğiz. Geç
etiyle
iy
duğu için baze
lib
ol
ga
de
or
ye
sp
vi
se
t
üs
Gaziantep
i
iz
rol
libiyet serim
kendinizi kont . Takım
kapattık. Bu ga khisar
iz
in
A
rs
ili
ek
er
eb
edemey
devam ettir
oblem yok.
ve Spor
pr
ik
ir
çl
çb
en
hi
G
de
ye
in
di
iç
Bele
puan almak
karşısında da 3 rini kullandı.
kalamış
le
Son 2-3 yılda ya zel bir aile,
istiyoruz." ifade
gü
k
ço
olduğumuz
yada yer
tamı var.
ed
or
ş
m
a
de
rd
ar
la
/k
an
ey
Son zam
ren ağab
di
en
rl
kadaşlık
ğe
ar
de
ki
de
Takım içinde
alan haberleri
ki
de
in
iç
lmasına
takım
ortamının bozu eğiz. Bu
Mehmet Topal, ortamının
ey
ık
m ec
aile ve arkadaşl lmayacağını müsaade et kımda tecrübeli
zu
bo
da
e
anlamda ta im gibi
hiçbir şekild
ştu: "Biz
iğ
nu
ko
ye
şö
k,
re
isimler var. Ded n yok. Maç
belirte
ize
im
iş
i
ru
nd
so
ke
r
bi
in
herhangi
her zaman iç
şeyler maçta
mli olan bizim
içinde yaşanan defimiz
bakıyoruz. Öne r. Bizim
he
k
di
te
er
kalır. Bizim
bildiğimiz şeyl
iyi seviyeye
yler ‘aile’
takımımızı en
yaşadığımız şe
r.
di
er
yl
piyonluk
şe
m
getirerek, Şa
ortamında olan ha içinde de
mpiyonluğu
şa
sa
Bu
.
an
ak
m
yaşam
Zaman za
,
or
elimizden
uy
de
ol
yaşamak için
bir takım şeyler ın
ini yapacağız."
aç
gelenin en iyis
olacaktır da. M zen
CİHAN
ba
atmosferinden
bu
or. Ancak
gerginlikler oluy
2
Aysal: Başkanlığa aday değilim
T
"Güzel bir 40 ay geçirdim, 25 Ekim'e kadar 1
ayım daha var. Size çok ciddi 4 olaydan bahsettim. Ben bu işaretleri görmemezlikten
gelemem. Divan Kurulu'nun bana olan
davranışı, medyanın son günlerdeki gittikçe
ağırlaşan ithamları, aileme olan saldırılar ve
özellikle benim tek başıma halledemeyeceğim ve halledemediğim, bunu bir başarısızlık olarak da sayabilirsiniz,
Türkiye'deki bağımsız kurumların, federasyonların bu tamamen beklentinin dışındaki
davranışları, bunlar dolayısıyla herhalde
benim başkanlığa devam etmemin camiam
yönünden de faydalı olmayacağı intibahını
edinmiş bulunuyorum. Bu yönden de her-
halde 25 Ekim'deki seçimde ben aday olmayacağım. "Aday olmayacaksınız" denilmesin
üzerine Aysal, şunları söyledi: "Aday olmayacağım, ama kim aday olursa içlerinden
destekleyeceğim bir tanesi muhakkak olacaktır.
Galatasaray'dan kopmam mümkün değil. Bu
benim gönül bağım. Bu ekibe de tam desteği
vereceğim. Ama iyi bir haber vereyim. Benim
Galatasaray için gönlümde yatan bambaşka
bir proje var. Galatasaray global projesi.
Gaziantep'te Başakşehir hazırlıkları sürüyor
üleyman Seba Sezonu'nun
S
dördüncü haftasında İstanbul
Başakşehir ile karşılaşacak olan
Gaziantep'te hazırlıklar sürüyor.
Spor Toto Süper Lig
takımlarından Gaziantepspor,
İstanbul Başakşehir ile yapacağı
maçın hazırlıklarını sürdürüyor.
Teknik Direktör Okan Buruk,
kulübün internet sitesinden
yayımladığı görüntülü
mesajında, geçen hafta
Fenerbahçe ile karşılaştıklarını
hatırlatarak, yankıları uzun
Özdilek: Bursaspor
maçını kazanmalıyız
aykur Rizespor Teknik
Ç
Direktörü Mehmet
Özdilek, takımın Mehmet
Cengiz Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında,
hafta sonu oynayacakları
Bursaspor maçı hazırlıklarına ara vermeden devam
ettiklerini ifade ederek,
"Beşiktaş, Mersin İdmanyurdu ve son olarak
Tekirdağspor’a karşı üç deplasman maçına çıktık.
Bizim için zorlu bir süreçti.
İçlerinde beklentimizi
karşılamayan tek maç
Mersin maçıydı. Bu maçta
duran toptan yediğimiz bir
gol mağlubiyetimize neden
oldu. Bu hafta kendi
evimizde Bursaspor’a karşı
oynayacağız. Kazanmamız
gerektiğini düşünüyoruz.
Kazanma zamanı geldi. Rakibimiz çok iyi bir ekip. Özelikle son oynadıkları
Beşiktaş maçı iyi olduklarını destekler nitelikteydi.
Bu ligde artık kolay maç
yok. Tüm maçlar bir-
ray
Galatasa
Kulübü
nal
Ü
ı
n
a
k
ş
Ba
ı-kırr
a
s
,
l
a
s
Ay
lübün
u
k
ı
l
ı
z
ı
m
de
25 Ekim'
k
yapılaca
stü
ü
n
a
ğ
a
l
o
enel
g
i
l
m
i
ç
e
s
da
kurulun
ığa
başkanl aay
aday olm ladı.
ık
cağını aç
RT 1'deki Stadyum programına katılan
Ünal Aysal, olağanüstü seçimli genel kurulda aday olup, olmayacağıyla ilgili soru üzerine, sarı-kırmızılı taraftarlara ve genel
kurul üyelerine kendisine gösterdikleri
güven ve destek için teşekkür ederek, şunları
söyledi:
15
süren maçı geride bıraktıklarını
belirtti. İlerleyen haftalarda
gösterecekleri performansla
gündeme gelmeyi istediklerini
anlatan Buruk, "Fenerbahçe
maçı geride kaldı.
O maça ilişkin kendimize göre
artı ve eksileri değerlendirdik"
ifadelerini kullandı. Fenerbahçe
maçından sonra ara vermeden
İstanbul Başakşehir maçı
hazırlıklarına başladıklarını
anımsatan Buruk, şunları
kaydetti: "Hazırlık
çalışmalarımız iyi gidiyor.
İstanbul Başakşehir, ligin iyi ve
önemli takımlarından biri ama
taraftarın desteğiyle 3 puanın
sahibi olmak istiyoruz.
Kendi sahamızda olmamız bizim
için avantajken maçın pazartesi
oynanacak olması dezavantajlı
bir durum oluşturuyor ama
taraftarımızın bizi yalnız
bırakmayacağına inanıyorum.
Bu maçı kazanmak bizim
öncelikli hedefimiz olacak."
AA
Bunu divana getirdim, kimse fazla sorgulamadı. Galatasaray global projesi, Galatasaray
marka değerinin Avrupa'da tanınması ve
Galatasaray'ın Avrupa'da yaşayabilmesi ve
devamlılığını sürdürebilmesi projesidir.
Bu projeyi ben A'dan Z'ye kendim sponsor
ederek, masraflarını karşılayarak, kulübümden en ufak bir talepte bulunmadan, bundan
sonraki gelecek yönetime hediye hazırlayıp,
onlara hediye etmek kararını aldım. İnşallah
camiamıza hayırlı olur."
CİHAN
birinden zorlu. Bursaspor ile evimizde çok zor
bir maç oynayacağız. Tek
amacımız kazanmak. Kendi
evimizde oynamanın avantajını kullanmak istiyoruz.
Taraftar desteği bizim için
çok önemli." şeklinde
konuştu. Özdilek, ligde son
haftalarda kulüplerin
hakem hatalarından dert
yanmasıyla ilgili bir soruya
ise, "Hakem hatalarını
konuşmak zaman zaman
doğru olabilir ama sırf buna
sığınmakta olmaz. Sezonun
başında hakemlerle ilgili bu
kadar konuşulması, hakemlerin hal ve hareketlerini
nasıl etkileyecek bende
merak ediyorum. Bugün
itibariyle herkes bu konuda
mutsuz. Daha üçüncü haftası geride kalan ligde
birçok kulübün mutsuz
olduğu bir ortamda hakemlerin daha sağlıklı kararlar
ortaya koyacağını da
düşünmüyorum. Dolayısıyla
hakemlerimize sahip çıkmak lazım. Futbolun
içerisinde hatalar olur.
Hakemlerimiz de bu hataları ilerleyen haftalarda
minimize edecektir CİHAN
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
26 EYLÜL 2014 Cuma
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
K
AMU
maliyesinde
yeni dönem!
Maliye Bakanı Şimşek, kamunun büyük
bir envanterinin çıkarıldığını, muhasebe
kayıtlarının düzenlendiğini ve mali raporlar için uluslararası standartların
yeniden belirlendiğini açıkladı.
TİM 'TüRKiYE MARKASI'NI
TANITIMA BAŞLIYOR!
TİMAKADEMİ2023’ün Konya
ayağında konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet
Büyükekşi, ‘Türkiye Markası’
çalışmasının Türkiye lansmanını
28 Eylül’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla yapacaklarını söyledi.
T
TİM’in ihracatçı firmaların strateji,
vizyon ve hedefl erini kurgulamaları
için başlattığı ‘TİMAKADEMİ2023’
çalışmalarının şehirler turuna Konya
ile devam edildi.
Etkinlikte Pegasus Yönetim Kurulu
Başkanı Ali Sabancı; “Markalaşmada
bir başarı hikayesi” konulu bir sunum
yaptı. Programda yer alan" 2023 İhracat Stratejisi genel vizyonu, Konya
Değerlendirmesi ve Devlet Destekleri"
oturumuna Ekonomi Bakanlığı
Ekonomik Araştırmalar Genel
Müdürü Dr. Halil Bader Arslan ve
Ekonomi Bakanlığı Marmara Bölgesi
Müdür Yardımcısı Dr. Yasemin Görüm
katıldı. Gerçekleştirilen panellerin
moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ gerçekleştirdi.
M
Kamuya ait taşınmazların envanteri yapıldı
Söz konusu çalışmanın detaylarını da paylaşan
Şimşek, kamuya ait taşınmazların envanterini çıkartarak, muhasebe kayıtlarını aldıklarını kaydetti.
Bakan Mehmet Şimşek, ekim ayı içerisinde Hazinenin
özel mülkiyetindeki yaklaşık 3 milyon taşınmazın
değerlemesi ve envanter kayıtlarının yapılmış olacağını belirterek, önümüzdeki dönemde de devletin
tasarrufu altındaki tüm taşınmazların uluslararası
standartlar çerçevesinde muhasebe kayıtlarına alınması için çalışmaları sürdüreceklerini bildirdi.
Taşınır Kayıt Yönetim Sistemi
Devlete ait taşınırların kayıt altına alınması ve
hesabının verilebilmesi konusunda da çalışmaların
tamamlandığını anlatan Şimşek, birkaç istisna
dışında 203 kamu idaresinintaşınırlarının incelenebilir ve kontrol edilebilir hale geldiğini
söyledi.Kurumların bu alandaki hesabının verilebilmesi açısından Maliye Bakanlığı bünyesinde
"Taşınır Kayıt Yönetim Sistemi" oluşturulduğunu aktaran Şimşek, "Yaklaşık 11,5milyon çeşit ürünün takibi ve stok durumunun hesap verilebilirlik ve şeffaflık
adına kurumlar tarafından takip edilebilir hale getirilmesi sağlandı" dedi. Şimşek, bunların yanı sıra, kurumlarda atıl haldeki taşınırların ihtiyaç olan diğer
kurumlara devredilmesi için de sistemin oluşturulduğunu kaydetti.
ürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)
Başkanı Mehmet Büyükekşi, yüksek katma değerli ihracat artışı
için önem verdikleri 4 ana bileşenden
birinin markalaşma olduğunu belirterek, TİM olarak ‘Türkiye Markası’
çalışmasını tamamladıklarını Türkiye
lansmanını 28 Eylül’de İstanbul’da
yapacaklarını dile getirdi.
Konya Dedeman Otel’de gerçekleştirilen programın katılımcıları arasında
Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim
Şenel de vardı. Global Connection
Yönetim Kurulu Başkanı Burhan
Özkan’ın Türkiye’nin küresel
tanıtımını anlattığı etkinlikte ihracatı
destekleyen alt sektörlerin öneminin
anlatıldığı sunuma Vodafone Türkiye
İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin
Aksoy, HSBC Türkiye Ticari
Bankacılık Grup Başkanı Burak Zeylan, Microsoft Türkiye Genel Müdür
Yardımcısı Begim Başlıgil, Güler Dinamik Yönetim Kurulu Başkan Vekili
Ercan Güler, UPS Türkiye Satış ve İş
Geliştirme Direktörü Serhat Gostolüpçe katıldı.
aliye Bakanlığı, Sayıştay'ın da önerilerini
dikkate aldığı çalışmayla kamu kayıtlarına ilişkin iyileştirme yapılacak alanları tespit etti.
Saydamlık ve hesap verilebilirlik unsurlarının dikkate
alındığı çalışma ile taşınır ve taşınmaz malların kaydından muhasebe kayıtlarına ve mali raporların şeffaflığına kadar birçok alanda iyileştirmeler yapıldı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeni sisteme ilişkin
AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmada öncelikle iyileştirme yapılacak alanların tespit edildiğini,
ardından da bunlara yönelik yeni sistemlerin belirlendiğini bildirdi. Şimşek, böylece bir çok alanda
uluslararası standartların yakalandığını ifade etti.
Stratejik oyun planı oluşturduk
TİMAKADEMİ2023’ün ‘2023 İhracat
Stratejisinde Konya’ programının
açılış konuşmasını yapan TİM
Başkanı Mehmet Büyükekşi, TİM
olarak 2023 ihracat stratejisini firma
düzeyine indirmek hedefiyle geçen yıl
“TİM Akademi 2023” projesini hayata
geçirdiklerini belirterek, “Bu doğrultuda 26 farklı sektörden ihracata
katkı sağlayan firmalarımıza yönelik
stratejik oyun planı oluşturduk. Bu
sene ise çalışmalarımızı il düzeyine
yaydık. Gaziantep ve Kocaeli’nin
ardından Konya’dayız” dedi.
Yeni firmaları ihracata yönlendirmek,
mevcut firmaların da ihracat hacimlerini yükseltmelerini istediklerini belirten Büyükekşi, “2023 yılındaki 500
milyar dolar ihracat hedefimizi şirketlerimiz gerçekleştirecek. TİM olarak
yüksek katma değerli ihracat
artışının 4 ana bileşenine büyük
önem veriyoruz.
Bu bileşenler: Ar-Ge, inovasyon,
tasarım ve markalaşma. 3 yıldan bu
yana düzenlediğimiz Türkiye İnovasyon Haftası etkinliklerine geçen
yıl tam 27 bin kişi katıldı. Bu yıl etkinliklerimizi Anadolu’ya yaydık.
Türkiye’deki iş dünyası ve inovasyon
arasında bir köprü oluşturmak için
InovaCLUB’ı kurduk. Avrupa’nın 17
farklı ülkesinde uygulanan
IMP3ROVE programının Türkiye’ye
uyarlaması olan İnovaLİG projemiz
hızla devam ediyor”diye konuştu.
‘2023 Ulusal İnovasyon Stratejisi’
çalışmalarına başladıklarını belirten
Büyükekşi, “Bu projenin çıktıları 2023
İhracat Stratejisinde kritik aksiyon
maddeleri arasında yer alacak.
Tüm bu projelerimizin, inovasyon ve
Ar-Ge alanlarında önemli bir farkındalık yaratacağına inanıyoruz.Yaklaşık 1.5 yıldır devam
ettiğimiz,Türkiye markası çalışmasını
da tamamladık.28 Eylül Pazar günü
İstanbul’da Sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla Türkiye
Markası’nın lansmanını
yapacağız.Böylece Türkiye’nin küresel boyutta tanıtımı için yepyeni bir
yolculuğun başlangıcını yapacağız”
dedi..
Konya’dan çok büyük atılımlar bekliyoruz
Konya’nın Türkiye’nin milli gelirinin
yüzde 2,1’ini tek başına gerçekleştiren, Türkiye’nin en fazla nüfusa
sahip 7'nci kenti olduğu ifade eden
Büyükekşi, “Konya ihracat
konusunda Türkiye’nin öncü il-
lerinden Konya’nın 2009- 2013 dönemindeki 5 yıllık ihracat artış performansı oldukça başarılı, yüzde 13,4 ile
ortalamanın üzerinde. 183 ülkeye
ihracat yapan ilimiz, sanayiden
tarıma, hammaddeden otomotive,
ulaşımdan lojistiğe birçok alanda
etkin ekonomik faaliyetlere sahip.
Konya hem AB ülkelerine hem de Ortadoğu ülkelerine dengeli oranda
ihracat yapıyor. Konya 2013 yılında
ihracatını 1,4 milyar dolara taşıdı. Bu
yılın ilk 8 ayında ise Türkiye ihracat
performansını yine yukarı çekti.Yüzde
16’lık artış ile ihracatını 1 milyar
doların üzerine çıkardı. Makine ve aksamları, otomotiv, hububat-bakliyat
sektörleri ilimizin en fazla ihracat
yaptığı ilk 3 sektör. Tüm bu olumlu
rakamlara rağmenTürkiye’de ilk bin
ihracatçı arasında Konya’dan sadece
6 firma bulunuyor. Bu sayı Konya’nın
gerçek potansiyelini yansıtmıyor.
İşte bu yüzden önümüzdeki yıllarda
Konya’dan daha fazla firmanın ilk
bine girmesini istiyoruz. Türk Patent
Enstitüsü verilerine göre 2013 yılında
Konya’nın marka başvurusu 2 bin 747’e, marka
tescil sayısı bin 761’e,
patent başvurusu 153’e ve
patent sayısı 37’ye yükseldi” şeklinde konuştu.
Ankara- İstanbul YHT hattına yoğun ilgi
Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Elvan,
"Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı
Tren hattına ilgi çok yüksek.
Günde 12 sefer yapılan hatta
sefer sayısı artacak" dedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Lütfi Elvan, Ankara- İstanbul Yüksek Hızlı
Tren (YHT) hattına çok yüksek ilgi olduğunu
belirterek, "Günde 6 bin kişinin seyahat ettiği
hatta, işletmeye alındığı 27 Temmuz’dan bu
yana 220 bin 623 yolcu taşındı ve talep gittikçe
artıyor" dedi.Bakan Elvan, AA, muhabirine
yaptığı açıklamada, cumhuriyet tarihinin en
büyük demiryolu yatırımını AK Parti
hükümetleri döneminde yaptıklarını ifade
etti. Demiryollarının unutulmaya yüz tuttuğu
bir dönemde, Türkiye’yi yüksek hızlı tren ile
tanıştırdıklarına dikkati çeken Elvan, ileri
teknoloji ile inşa edilen YHT hatlarındaki yolculuğun da yüksek kalitede olduğunu kaydetti. Bakan Elvan, "Bu teknoloji ile insanların
yaşam biçimi değişti ve YHT'lerle yeni bir
hayat başladı" diye konuştu.Ankara-Eskişehir,
Ankara-Konya, Eskişehir-Konya ve son olarak
Ankara- İstanbul Yüksek Hızlı Tren Demiryolu
Projesi ile Türkiye’nin en büyük projelerini
hayata geçirdiklerini anlatan Elvan, 2023'e
kadar, mevcut sistemin modernizasyonunun
yanı sıra 3 bin 500 kilometre yüksek hızlı, 8
bin 500 kilometre hızlı ve bin kilometre konvansiyonel demiryolu yaparak, toplam demiryolu ağını 25 bin kilometreye çıkaracaklarını
ifade etti.
Yeni YHT setleri geliyor
Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren hattına ilginin çok yüksek olduğunu vurgulayan Bakan
Elvan, hatta, işletmeye alındığı 27 Temmuz'dan bu yana 220 bin 623 yolcu taşındığını,
talebin gittikçe arttığını söyledi.
Gelecek yıllara ait kira gelirleri kayıtlarda görülecekHazine taşınmazlarına ilişkin işlemlerin muhasebeleştirilmesine ilişkin de önemli bir çalışmayı
bitirdiklerini anlatan Şimşek, şunları söyledi:
"5 yıllık, 10 yıllık veya 49 yıllık gibi kiraya verilen
veya irtifak hakkı tesis edilen Hazine taşınmazlarının
gelirlerini tahakkuk esaslı muhasebe sistemine uygun
olarak kamu hesaplarında izleyeceğiz. Böylece gelecek yıllara ait kira gelirlerini kayıtlarda görmüş olacağız." Öte yandan, kamu özel işbirliği modeliyle
yapılan yatırımlardaki taahhüt, varlık ve borç üstlenimlerinin muhasebe sisteminde takip edileceği bilgisini veren Şimşek, bununla ilgili uluslararası
standartlara uygun olarak muhasebe kayıtlarını oluşturduklarını bildirdi.
Devlet muhasebesi uluslararası standartlara uygun
hale getiriliyor
Devlet Muhasebesi Standartları Kurulu tarafından
uluslararası standartlara uygun olarak yayımlanan
"Devlet Muhasebesi Standartlarına" uyum çalışmalarının devam ettiğini belirten Şimşek, bu kapsamda yayımlanmış her muhasebe yönetmeliği
değişikliğini dikkate aldıklarını ve yönetmelikleri
standartlara uygun hale getirdiklerini ifade etti.
Muhasebe sistemine ilişkin önemli bir çalışma daha
yürüttüklerini dile getiren Şimşek, "Katılım Öncesi
Mali Yardım Aracı (IPA) kapsamında kamu
idarelerinin Avrupa Birliği'nden aldığı hibelerin tek
bir muhasebe sisteminde takip edilebilmesi için ilgili
idarelerle ortak bir çalışma yürütüyoruz" dedi.