30 ağustos 2014 - Ekonomi Gazetesi

BAŞBAKAN DAVUTOĞLU 62. HÜKÜMETI AÇIKLADI
"Başbakan Yardımcıları: Bülent Arınç, Ali Babacan,
Başbakan Davu- Yalçın
Akdoğan, Numan Kurtulmuş
toğlu, Çankaya Adalet Bakanı: Bekir Bozdağ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı: Ayşenur İslam
Köşkü'nde
AB Bakanı: Volkan Bozkır
Cumhurbaşkanı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı: Fikri Işık
ve Sosyal Güvenlik Bakanı: Faruk Çelik
Erdoğan'a sun- Çalışma
Çevre ve Şehircilik Bakanı: İdris Güllüce
Dışişleri Bakanı: Mevlüt Çavuşoğlu
duğu 62.
Ekonomi Bakanı: Nihat Zeybekçi
Hükümete il- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Taner Yıldız
ve Spor Bakanı: Akif Çağatay Kılıç
işkin kabine lis- Gençlik
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı: Mehmet Mehdi Eker
tesini açıkladı. Gümrük ve Ticaret Bakanı: Nurettin Canikli
İçişleri Bakanı: Efkan Ala
Kalkınma Bakanı: Cevdet Yılmaz
Kültür Bakanı: Ömer Çelik
Maliye Bakanı: Mehmet Şimşek
Milli Eğitim Bakanı: Nabi Avcı
Milli Savunma Bakanı: İsmet Yılmaz
Orman ve Su İşleri Bakanı: Veysel Eroğlu
Sağlık Bakanı: Mehmet Müezzinoğlu
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı: Lütfi Elvan"
Davutoğlu, açıklamasında, yeni kabinenin hayırlı
olması temennisinde bulunurak, "Allah milletimize güzel hizmetler etmemizi nasip eylesin" dedi.
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
30 AĞUSTOS 2014 Cumartesi
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
ALi BABACAN'A iŞ DüNYASINDAN
Kredi ucuzluyacak
TAM DESTEK
erkez Bankası’nın merakla beklenen Para
Politikası Kurulu’ndan tüketici ve reel
kesim için indirim çıktı. Bankaların kredi
faizlerinin duyarlı olduğu faiz üst limitinde 0.75
puanlık indirim yapan Merkez Bankası bankalara
‘Hadi siz de indirin’ mesajı verdi.Merkez bankası
merakla beklenen faiz kararında dün “sıkı duruşa
devam” mesajı verdi. Bir hafta vadeli repo faiz
aşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 12. Cumhurbaşkanı
oranını 8.25 ile sabit tutan Para Politikası Kurulu
seçilmesinin ardından Başbakanlık için yetki verdiği
(PPK), gecelik faiz oranlarında 0.75’lik indirim yaAK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu yeni kabineyi
parak “enflasyon düşerse faizi indiririm” dedi.
0.75’lik indirimin özellikle reel kesimin kullandığı kurdu.Yeni kabinede kalıp kalmayacağı en çok merak edilen
isimlerden biri ise Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımticari ve tüketici kredilerinin faizlerinin duyarlı
cısı Ali Babacan oldu.
olduğu üst bantta yapılması bankaların bu faizleri düşürmesinin de önünü açıyor.
Davutoğlu bugün açıkladığı yeni kabinede ekonominin dümenini yeniden Ali Babacan'a emanet etti.Bu gelişme uzun
zamandır kalacağı yönünde beklentinin oluştuğu piyasalar
da iyimser bir hava estirirken, iş dünyasından da karara
yönelik olumlu tepkiler geldi.Karar sonrası güne 71,98 puanlık yükselişle 81.009,69 puandan başlayan Borsa İstanbul
100 (BIST 100) endeksi 81.433 seviyelerine yükseldi.
M
Ekonominin dümeninde Ali Babacan'la yola devam
kararı alınması iş dünyasından da büyük destek gördü.
B
İŞ DÜNYASINDAN TAM DESTEK
Haber7'ye konuşan iş dünyasının önde gelen isimleri Babacan ile yola devam kararının istikrar ve güven noktasında
çok isabetli bir karar olduğunu belirtirken bugünden
itibaren eksik kalan yapısal reformların da bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
YATIRIMLARIN YÜZDE
82,5'I AVRUPA'DAN
ürkiye'ye yılın ilk yarısında 5,3 milyar $lık
doğrudan yatırım sermaye girişi olurken,
söz konusu rakamın % 82,5'lik kısmı
Avrupa ülkelerinde yaşayan yerleşikler tarafından gerçekleştirildi.ürkiye'ye bu yılın ilk
yarısında toplam 5,3 milyar $lık doğrudan yabancı sermaye girişi olurken, söz konusu rakamdan aldığı % 82,5'lik payla aslan payı Avrupa'da
yaşayan yerleşiklerin oldu. Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası (TCMB) ile Ekonomi Bakanlığı'ndan derlenen verilere göre, 2014'ün ilk
yarısında yurtdışındaki yerleşik kişilerin
Türkiye'deki doğrudan yatırımları, yıllık % 21,2
artarak 5 milyar 266 milyon $a yükseldi.
T
Gülşan KURT
ROPÖRTAJ
ASELSAN KÂRINI
İKİYE KATLADI! ‘Made in Yozgat’
BORSA
ASKON Başkanı Mustafa Koca:Siyasi istikrarın bozulmaması
adına Ali Babacan’ın başkanlığındaki ekonomik koordinasyonun devam etmesi gerekiyor.
TÜMSİAD Başkanı Hasan Sert:Türkiye’nin son 10 yılda nerden nereye gelindiğinin farkına varılması lazım. Bu gelinen nokta hiç şüphesiz bir ekip ruhu ile gerçekleşti.
Albayrak Holding CEO’su Ömer Bolat:Ali Babacan AK
Parti’nin kuruluşundan bugüne ilk dakikadan beri
görev almış 12 sene boyunca da görevini başarı İle
yapmış değerli bir isimdir.
ağlık ve tıbbi nedenlerle Türkiye'ye gelen
ve 1 yıldan kısa sürede ülkeden ayrılan
yabancı sayısı, yılın ikinci çeyreğinde zirveye çıktı. Söz konusu dönemde tedavisini
tamamlayarak Türkiye'den ayrılan yabancı
sayısı 90 bin 378'i buldu. Yılın ikinci
çeyreğinde günde ortalama bin kişi
Türkiye'de tedavi gördükten sonra ülkesine
döndü.ürkiye İstatistik Kurumu verilerine
göre, sağlık ve tıbbi nedenlerle Türkiye gelen
yabancı sayısında son 1 yılda ciddi artış
yaşandı. Geçen yılın son çeyreğinde başlayan
artış eğilimi, bu yılın ilk iki çeyreğinde art
arda rekor kırılmasını sağladı. Tedavisini
tamamlayarak 1 yıl içinde ülkesine dönen yabancı sayısı, geçen yılın üçüncü çeyreğinde
33 bin 159 iken, son çeyrekte bu sayı 58 bin
74'e yükseldi. Bu yılın ilk çeyreğindeki 72 bin
67 rakamıyla bu alanda rekor kırılırken, ikinci
çeyrekte 90 bin 378 kişinin ülkeden çıkış yapmasıyla yeni bir rekora imza atıldı.
3
T
İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Ömer Cihad Vardan:Sayın
Ali Babacan yıllardır ekonominin zirvesinde bulunmuş ve
oldukça başarılı grafik çizmiş bir bakanımız.
ŞiFAYI TüRKiYE'DE ARADILAR
S
Ekonomi Gündem
ürk savunma sanayisinin önde gelen firmalarından ASELSAN'ın yılın ilk
yarısındaki net karı, geçen yılın aynı
dönemine göre yaklaşık yüzde 100 artarak
199 milyon lira oldu. Türk savunma sanayisinin önde gelen firmalarından ASELSAN'ın
yılın ilk yarısındaki net karı, geçen yılın aynı
dönemine göre yaklaşık yüzde 100 artarak
199 milyon lira oldu. Şirketin uzun vadeli
siparişleri ise 9,4 milyar liraya yükseldi.Şirketin faaliyet raporundan derlediği bilgilere
göre, Türk Silahlı Kuvvetlerinin haberleşme
cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla
kurulan ASELSAN, yurt içi ve yurt dışı
satışlarını artırmaya devam ediyor.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Genel Başkanı
Nail Olpak:Sayın Ali Babacan’ın ekonomi yönetiminin
başında olduğu süre içerisinde başarılı bir süreç yönettiğini
hepimiz biliyoruz ve bundan dolayı hükü metin diğer
üyeleriyle birlikte kendisine çok teşekkür ediyoruz.
imzalı kazanlar
150 ülkede
8
DAVUTOĞU:
İLK ZİYARET
YERIM...
Yalçın İÇYER
SUSKUNLUK
NEYE İŞARET?
Yazısı S.9’da
Faruk BAKAÇ
Güne Bakış
Gündemde
Neler Var?
Yazısı S.4’de
3' ü N C ü K ö P R ü 2
5
GöKDELENE EŞi
T
Süleyman GÖKSU
GEZ DÜNYAYI
GÖR KONYAYI
Yazısı S.10’da
İ
stanbul'un 3’ün
hızla yükseliyor cü Köprü projesi gökdel
Otoyolu Proj . Kuzey Marmara oruz ene denk malzeme kullanı
"25 gökdelen yaesinin Müdürü Uyar kalit . İCA olarak bu projenin iş yesinin ve iş
yapıyoruz” dedipmaya denk iş
sek olmasına, güvenliğinin yük.
son derece dikkçevreye duyarlılığına
3’üncü Köprü bi
proje her şeydenat ediyoruz. Bu
projesi. Dünya r yap-işlet-devret
ge
leceğine katkı önce Türkiye’nin
köprü, Türkiye'nın gözünü diktiği
geçecek kadar sunan ve tarihe
yü
da hedef projel nin kalkınmasında
B
unun için azam ksek önemde.
Marmara Otoyoerden biri. Kuzey
yor, gelecek ne i gayretle çalışı
si
Müdürü İsmai lu Projesinin yeni
bı
rakmak istiyor llere altın bir imza
l
lerle dolu oldu Uyar, projenin ennın en yüksek uz” dedi. Dünya
kö
"3’üncü Köprü ğunu söyledi. Uyar,
la
ntı yollarını ya prüsünü ve bağ
imzası buluna Projesi üzerinde
Uyar, "Enlerle ptıklarını belirten
n
do
gibi yeni mühenherkes için olduğu
or
uz. Burada ‘en’ lu bir işe imza atıybüyük bir şans disler için de
var o da burada olan başka bir şey
. Bu projede 25
süremiz var" di 30 aylık bir inşaat
ye konuştu.
2
Y
Ü
Z
Y
Ü
Z
E
30 AĞUSTOS 2014
Ekonomi
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Gülşan Kurt
‘MADE IN YOZGAT ’ iMZALI
KAZANLAR 150 ÜLKEDE
Y
ozgat son yıllarda ısı kazanları üretiminde atağa kalktı. 150 ülkeye kazan ihraç etmeyi başaran şehir, dünyada adını kazanın
üretim üssü olarak yazdırmış durumda. Erensan Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Eren, "Yozgat, 2011 yılında yapılan ortaklıkla
beraber Atlantic Group'un kazan üretim üssüne dönüştü. Bugüne kadar Yozgat'a 25 milyon liralık yatırım gerçekleştirdik”dedi.
-Erensan olarak Türkiye ve
dünya'da nerede yer alıyorsunuz?
Yaptığı yatırımlarla Erensan sektörde yarım asrı
geride bırakmış ülkemizin öncü ve kendi
sektörünün lider markasıdır. Uc ayri DOGAL GAZ
KAZANLARI , ENDUSTRIYEL BUHAR KAZANLARI
ve ENERJI KAZANLARI segmentinde Turkiye de
Pazar liderligini koruyan Erensan yatirimlarina
Yozgat da devam ediyor. Ayrıca Son 10 yilda
gerçekleştirdiği uluslar arası anlaşmalarla Erensan
küresel bir marka olma yolunda önemli adımlar attı.
2011 yılında yapılan Atlantic Groupe ortaklıgiyla
beraber Yozgat fabrikamız Atlantic Group’unun
kazan üretim üssüne dönüştü.
“150
ülkeye
ihracat
gerçekleştiren
Erensan, sadece iç
pazarda değil, uluslararası
pazarlarda da oldukça aktif
ve lider konumda olan
firmalar arasında.
Geliştirdiğimiz TR C Gaz Yakıtlı
Üç Geçişli Yoğuşmalı Kazan, ,
EUROMAX C Üç Geçişli
Yoğuşmalı Sıcak Su Kazanı
ürünlerimiz yoğun talep
görüyor. Erensan markasıyla
İngiltere, İtalya, Fransa,
İsviçre, İspanya,
Portekiz, Almanya gibi
ülkelerde yer
almaktayız. “
-Enerjiyi daha verimli kullanmak
adına neler yapılabilir?
Enerji verimliliği çıkan yasa ve yönetmeliklerle,
yapılan uluslararası anlaşmalarla zorunlu hale
gelmeye başladı. Doğalgaz, petrol gibi enerji
hammaddelerinin temininde yaşanan zorluklar ve
enerji maliyetleri göz önüne alındığında da enerjiyi
verimli kullanma gerekliliği açıkça görülüyor.
Enerjide sürdürülebilirliğin sağlanmasına, dışa
bağımlılığın azaltılmasına, enerji maliyetlerinin
ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesine ve
iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik çalışmalar
diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de enerjinin
ve enerji kaynaklarının verimli ve tasarruflu
kullanımının önemini artırdı. Bununla birlikte
doğru kazan ve ısıtma sistemlerin kullanılmasıyla
enerji üretiminde yüzde 95’lere varan verimlilik elde
etmek ve enerji tüketiminde maliyetlerden yüzde
50’ye varan tasarruf yapmak artık hayal değil. Biz de
Erensan olarak yüzde 100 yerli üretime dayalı,
çevreye ve doğaya duyarlı, enerji üretiminde
verimlilik, enerji tüketiminde tasarruf sağlayan
ürünlerimizle 150 ülkeye ihracaat gerçekleştiriyor ve
ülke ekonomisine katkımızı sürdürüyoruz.
-Atlantic Group ile yapılan ortaklık ile Yozgat'ta
bulunan fabrikanızda bugün ne değişti?
-Dünya 'Made in Yozgat' imzalı kazanlar kullanmaya
başladı" diyorsunuz, Erensan bunu nasıl başarıyor?
Ekonomi çevrelerince cari açığa reçete kabul edilen
bir rol model olarak sunulan Atlantic Group ile bir
ortaklık gerçekleştirdik. Bu ortaklığın ardından
bugüne kadar yaptığımız Yozgat’taki 4000 m2
uretimimizi büyüterek bugün 15.000 m2 lik dev bir
ağır sanayi üretim tesisine dönüştürdük. İhracat
yaptığımız ülke sayısı 100 ülkeye ulaştı.
Gerçekleştirdiğimiz bu yatırımlarla ülke
ekonomisine ve istihdama katkı sağladık. Yozgat,
2011 yılında yapılan ortaklıkla beraber Atlantic
Group’unun kazan üretim üssüne dönüştü. Atlantic
Group kazan markalari ve modelleri de artik Made
in Yozgat kaynagi ile ihrac ediliyor.
Tamamı yerli hammadde kullanıyoruz ve istihdamı
da katarsak ülke ekonomisi için ciddi bir katma
değer yaratıyoruz hatta bununla birlikte enerji
tasarrufu sağlayan ve maliyetleri büyük ölçüde
düşüren ürün gamına sahibiz diyebilirim. Sizinde
söylediğiniz gibi dünya ‘Made in Yozgat’ imzalı
kazanlar kullanmaya başladı. Yozgat işçisinin
yaptığı ürün bugün İtalya’da Torino Hastanesi’nde ,
İngiltere Cambridge Üniversitesi’nde,
Avusturalya’da insanların evlerinde, Afrika'da süt
ürünleri üreten mandıralarında, Kazakistan'da yağ
fabrikasında, Rusya'da şehirlerin ısıtılmasında,
Meksika’da kozmetik fabrikası gibi bir cok binada ve
endustriyel tesisde ve yaklaşık 100 ülkede
çalışıyor. Biz de bunu istikrarlı bir biçimde geleceğe
taşımak istiyoruz.
-Avrupa'nın kısa vadede 2020, uzun vade de 2030'da
plana koyacağı "sıfır enerji" hedefi ile ilgili
düşünceleriniz nelerdir?
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde 2018 yılından
itibaren kamu ve kamuya açık binaların kendi
enerjisini üreten, yenilenebilir enerji kullanılan
binalar olma zorunluluğu getirilmiş durumda. 2020
yılından itibaren de AB ülkelerinde tüm yapıların
buşekilde olması hedefleniyor. Birleşmiş Milletler
raporuna göre; bu çerçevede 2035 yılına kadar net
sıfır enerjili binaların pazar hacminin 1.3 trilyon
dolara ulaşacağı öngörülüyor. Türkiye'de son
yıllarda rağbet görmeye başlayan sıfır enerjili
binalar son dönemin trendi haline gelmiş durumda.
Çünkü bu binalar normal yapılara oranla yüzde 4050 oranında enerji tasarrufu sağlamaları ile yatırım
maliyetlerini 3-4 yıl gibi kısa bir zamanda amorti
edebiliyorlar. Bu durum da Türkiye'de son dönemde
üretilen birçok nitelikli projenin çevre dostu ve
enerji tasarruflu olmalarını sağladı. Türkiye gibi
enerji konusunda dışa bağımlı ülkelerin
önümüzdeki dönemde enerji tasarrufu sağlaması ve
enerjide dışa bağımlılıktan kurtulabilmeleri için
kendi enerjisini üreten (atık ısı kazanları gibi)
binalar tasarlamaları gerektiğine inanıyorum.
E
YÜZDE 20 İSTİHDAM
ARTIŞI SAĞLAYACAĞIZ
Bilindiği gibi Türk mühendislerin çalıştığı ve bizim ArGe
faaliyetlerimizin büyük ölücüde planlandığı ve ürünlerimizin
geliştirildiği, Avrupa’nın ve Ortadoğu’nun en kapasitesi en buyuk
Isı Laboratuvarı’na (ISILAB) sahibiz. Bütün üretim ve Ar-Ge
yatırımlarımızı Yozgat’ta yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.
Gerçekleştirdiğimiz ortaklıkla Atlantic Group’un kazan üretim üssüne
dönüşen Yozgat fabrikamıza, kısa ve orta vadede geliştirdiğimiz yeni
ürünlerin üretimi için yeni bir yatırım planlıyoruz. Sağladığımız
istihdamı da yüzde 20 artırmayı hedefliyoruz.
-Isı sektörünün mevcut durumu ve geleceği
hakkında neler söylemek istersiniz?
Dünyada her gecen gün artan çevreye olan
duyarlılık her sene sektöre karbon salınımı azaltıcı
yönde daha verimli ürünlerin geliştirilmesini
emrediyor. Avrupa standartları her geçen gün daha
çevre duyarlı ürünlerin kullanılmasını öngörüyor ve
standartlar yükseltiliyor. Bu konuda biz de kendi
ürün gamımızda AR-GE’ye verdiğimiz önemle
şimdiden önümüzdeki senelerde talep edilecek
ürünleri geliştiriyoruz. Artık sektöre dünya sektörü
olarak bakmak lazım çünkü artık neredeyse
rakiplerimizin hepsi dünya firmaları. Globalleşme
sürecinde sermaye ve rekabet büyüyen pazarda
oyuncularını konsolide etmekte. Büyük gruplar hızlı
büyümek için konularında ihtisaslaşmış, marka
olmuş, pazar payları olan firmalarla ortaklık
kurmak suretiyle büyümeye ve gelişen pazarlardan
pay almaya çalışıyorlar. Türkiye’nin büyüme kat
ettiği ve edeceği düşünülürse dünyanın gözü yine
Türkiye’de olacaktır. Erensan olarak bizlerde ayni
sekilde diğer ülkelerde yeni ortaklıklara ve satin
almalarla ilgileniyoruz.
Rüzgardan 1,3 milyar liralık elektrik
nerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı verilerine göre, yılın
Erensan Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Eren
ilk yarısında 34 rüzgar santrali
daha devreye girdi. Geçen yılın ilk
yarısında rüzgar enerjisi alanında
Türkiye'nin kurulu gücü 2 bin 619
megavat iken, bu yılın ilk yarısı
sonunda bu kapasite 3 bin 424
megavata çıktı. Rüzgar
enerjisindeki kurulu güce bir yılda
805 megavatlık kapasite eklendi.
Söz konusu dönemde Türkiye'nin
rüzgar enerjisindeki kurulu
gücünde yaklaşık yüzde 30'luk
artış oldu.Türkiye, geçen yılın ilk
yarısında rüzgardan 3 milyar 213
milyon 302 bin 202 kilovatsaat
elektrik üretirken, bu miktar
2014'ün ilk yarısında 3 milyar 600
milyon 187 bin 977 kilovatsaate
yükseldi.C
CİHAN
Çelikçilerden ABD’ye mektup
BD’nin Meksika ve Türkiye
A
menşeli inşaat çeliği ithalatına
karşı başlattığı soruşturmaya taraf
olan Çelik İhracatçıları Birliği
üyeleri, ABD Ticaret Bakanlığı’na bir
mektup yazdı.
Türk çelik ihracatçılarının, ABD’li
yerli üreticilerin çeşitli karar verici
makamlara yaptığı politik baskıları
dile getirdikleri mektupta “29
Temmuz 2014’te yapılan ve içeriği 19
Ağustos 2014’te duyurulan tek tarafl
ı toplantıya itiraz etmekteyiz ve
dairenizden bu toplantıya sunulmuş
olan materyalleri zamansız ve yersiz
oldukları gerekçesiyle reddetmesini
talep etmekteyiz. Ayrıca her tür
belge ya da bildirilerin temyiz
kapsamında toplanıp muhafaza
edilmesini de talep etmekteyiz”
denildi.H
HABER MERKEZİ
3
30 AĞUSTOS 2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Beyaz etçilerin kuş gribi korkusu
Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) Başkanı ve
Beypiliç Genel Müdürü Sait Koca, birkaç köy hayvanında kuş gribi görülmesi
yüzünden ihracatın duracağı korkusuyla uzun soluklu hedefler belirlemekte
sıkıntı çektiklerini söyledi.
eyaz etçiler kuş
B
gribinin yeni birkaç
köy hayvanında görülmesi
yüzünden ihracatın
duracağı korkusuyla
hedef belirlemede sıkıntı
çekiyor.
Beyaz Et Sanayicileri ve
Damızlıkçıları Birliği
Derneği (BESD-BİR)
Başkanı ve Beypiliç Genel
Müdürü Sait Koca, birkaç
köy hayvanında kuş gribi
görülmesi yüzünden
ihracatın duracağı
korkusuyla uzun soluklu
hedefler belirlemekte
sıkıntı çektiklerini
söyledi.
olduğunu ifade ederek,
yatırımların kısa bir
sürede kazanç olarak
döneceğini dile getirdi.
"İhracata da çok önem
veriyoruz" diyen Koca,
şöyle konuştu:
"Türkiye'nin kanatlı eti
ihracatına baktığımızda
2000'li yılların başında on
bin tonlar seviyesinde
olan ihracatın, 2013
yılında 396 bin tona
çıktığını görüyoruz. Son
zamanlarda yaşanan
olaylar, Irak'a ihracatın
bir miktar azalmasına
neden olsa da Irak, en
büyük ihracat pazarımız
olma konumunu
sürdürüyor. Ayrıca,
ihracatta Rusya
Federasyonu gündemde.
Rusya'nın Amerika
Birleşik Devletleri ve
Avrupa Birliği'nden gıda
alımını durdurması
üzerine ortaya çıkan bu
durumu iyi biçimde
değerlendirmek için
çabalarımız sürüyor.
Kuş gribinin yeni birkaç
köy hayvanında görülmesi
yüzünden ihracatımızın
duracağı korkusuyla uzun
soluklu hedefler
belirlemede sıkıntı
çekiyoruz. Bütün dünyada
uygulanan bölgeleşme
uygulamasına geçilmesini
dört gözle bekliyoruz.
Öte yandan, ülkemizde
yaşanan kuraklık sonucu
hububat fiyatlarındaki
aşırı fiyat artışları,
dövizlerdeki yükselmeler
maliyetimizin
yükselmesine neden oldu.
Hep birlikte çok pahalı
enerji tüketiyoruz. Bu da
maliyetimizi çok olumsuz
etkiliyor. Bu konuda
sektöre mutlaka destek
verilmesi gerektiğine
inanıyoruz."H
HABER
MERKEZİ
Abant İzzet Baysal
Üniversitesi (AİBÜ)
Kongre Merkezinde
düzenlenen 19.
Beypiliç Yetiştirici
Semineri'nde
konuşan Koca,
Türkiye'de piliç eti
sektörünün devamlı
büyüdüğünü, 1995
yılında 313 bin ton
olan üretimin geçen
yıl bir milyon 791
bin tona ulaştığını
anlattı.
Türkülere konu olmuştu ama artık yok
ürkülere konu olan
Antalya'nın mor
T
üzümü, üreticinin
yeterli ilgi
göstermemesi üzerine
üretimden kalktı.
Üzüm, sadece bazı
köylerde ve evlerin
bahçesindeki küçük
alanlarda
yetiştirilmeye devam
ediliyor.
Kırmızı renkli, çok iri
taneli, orta kalınlıkta
kabuğu ile damakta
unutulmaz bir lezzet
bırakan, türkülere
dahi konu olan
Antalya'nın mor
üzümünü bugünlerde
artık pazarlar ve
marketlerde görmek
mümkün değil.
Anadolu'da milattan
önce 3500'lere kadar
inen bağcılık
kültürünün önde
gelen ürünlerinden
mor üzüm, yeterli
üretim talebi
olmaması nedeniyle
artık üretimden
kalkmış durumda.
Gıda, Tarım ve
Hayvancılık İl
Müdürlüğü Bitkisel
Üretim ve Bitki Sağlığı
Şubesi Ziraat
Mühendisi Bilal
Aydoğan, yaptığı
açıklamada, üzüm
üretim alanında
dünyada 6. sırada yer
Koca, sektörün
önünün açık
ROBOTLAR İÇİN ONLİNE
dünyayı anlamaları
mümkün olacak.
tanford Üniversitesi’nde
robot bilimci Ashutosh
S
Saxena yönetimindeki
bilim insanları, görebilen,
duyabilen, yazılı ve sözlü
bir dili anlayabilen, etrafl
arındaki dünyayı
algılayabilen robotlar
geliştirmeye çalışıyorlar. Bu
çalışma, Ulusal Bilim
Vakfı’nın yanı sıra, Google,
Microsoft ve Qualcomm gibi
dev markalar tarafından
destekleniyor.
Saxena’nın dediği
gibi; “Amacımız,
robotların kullanımı
için çok iyi bir bilgi
sistemi- ya da bilgi
zemini- kurmak.
Dünyanın neresinde
olursa olsun, tüm
araştırmacılar bu hizmetten
ücretsiz yararlanabilecek ve
sistemdeki bilgiyi yerel
robotlara aktarabilecekler.
Bu robotlar, kendi
öğrendiklerini de sisteme
yükleyebilecekler. Bu da
RoboBrain’in knowhow’ının sürekli olarak
gelişmesini sağlayacak.
Bulut robotbilim
Saxena ve takımı
tarafından geliştirilen son
yeniliğin ismi RoboBrain.
RoboBrain, her bir robotun
kullanabileceği bilgi ve
yapay zeka ile yüklenmiş
bir online yazılım. Berkeley
California, Brown ve
Cornell Üniversiteleri ile
birlikte araştırmalar
yürüten Saxena ve ekibi,
dev bir online beyin
yaratmayı hedefl iyorlar. Bu
beyin sayesinde, robotların
Bugün, bir robotun kahve
servisi yapmasını veya ev
içinde paket taşımasını
isterseniz, yeni bir yazılım
programı yüklemeniz
gerekiyor. Eğer bir robota
yeni bir görev öğretmek
istiyorsanız, işe en baştan
başlamanız lazım. Wired
dergisine açıklamalarda
bulunan Saxena’ya göre,
robotun içinde bulunan bu
programlar veya
Üzümün ana
vatanının Anadolu ve
Kafkasya olduğunu
ifade eden Aydoğan,
dünya genelinde 10
bine yakın, Türkiye'de
de bin 200 çeşit üzüm
bulunduğunu söyledi.
- "Üzüm yetiştirmek
zahmetli"
Gıda ve Tarım Örgütü
(FAO) verilerine göre,
Türkiye'nin kuru
üzüm ihracatında
yüzde 25'lik paya
sahip olduğuna
değinen Aydoğan,
Antalya'daki tarım
alanlarının binde
3'ünde üzüm
üretildiğini vurguladı.
Son yıllarda yüksek
kesimlerde sofralık ve
şaraplık üzüm üretimi
için çalışma
başlatıldığını
kaydeden Aydoğan,
özel teşebbüsün de
yatırımlar yaptığını
bildirdi.
Üzüm yetiştirmenin
zahmetli bir iş
olduğunu ifade eden
Aydoğan, ilk bağ
oluşumunun masraflı
olması nedeniyle
genellikle üreticiler
"Özellikle 1997'den bu
yana belli aralıklarla
bağcılık projeleri
oluşturarak,
üreticilerimizin
kullanımına sunduk.
Ancak zor ve
meşakkatli olması
nedeniyle çok fazla
talep olmadı.
Özellikle son yıllarda
arsa fiyatlarının
artması ve seracılığın
gelişmesi de üzüm
üreticilerinin farklı
alanlara kaymasına
neden oldu. Özel
sektör son yıllarda
üretime önem
vermeye başladı."
- "Antalya'nın mor
üzümü bitti"
Antalya'da, "mor
üzüm" olarak bilinen
türün yöreye özgü
olduğunu ifade eden
Aydoğan, gerekli
ticari değerleri
taşımadığı
gerekçesiyle
üretimden düştüğünü
aktardı.
Mor üzüm yerine
alfons, kardinal, red
clop gibi üzüm
çeşitlerinin
üretildiğine değinen
Aydoğan, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Mor üzümün yok
olmasının en büyük
sebeplerinden biri de
üreticilerin, verimi
yüksek ve daha
dayanıklı üzüm
çeşidine yönelmesi.
Mor üzüm yöresel bir
çeşit olduğu için
başka bölgelerde
istenilen verim ve
kalite alınamadı.
Çünkü bu üzüm
Akdeniz bölgesine
has bir çeşitti. Mor
rengi ve aromayı
sadece Antalya
bölgesinde
alıyor."C
CİHAN
İhracat potansiyelini artırmak için tarımsal ürünlere verilecek ihracat
iadesi oranları belirlendi
robot bilimci Ashutosh Saxena yönetimindeki bilim
insanları, görebilen, duyabilen, yazılı ve sözlü bir dili
anlayabilen, etrafl arındaki dünyayı algılayabilen
robotlar geliştirmeye çalışıyorlar.
uygulamalar, yeterince
etkili değil.
Saxena tarafından
geliştirilen RoboBrain ise
dev bilgisayar kümelerinin
gücünü kullanan tüm
mevcut teknoloji ve yapay
zeka trendlerinin tersine
gidiyor ve bulut robotbilim
olarak bilinen hareketin
parçası olarak ortaya
çıkıyor.
RoboBrain, Amazon’un
bulut platformunda yaşıyor
Bulut robotbilim kavramı
ilk olarak 2010 yılında
Google mühendislerinden
James Kuffner tarafından
kullanıldı. Avrupa
Birliği’nin araştırma kolu 7.
Çerçeve Programı,
RoboEarth’ü kullanıma
açtı. RoboEarth’ün web
sitesinde yer alan bilgiye
göre, bu girişim, robotların
web ortamında bilgi
paylaşımı yapabildikleri ve
“güçlü bulut robotbilim
hizmetlerine”
ulaşabildikleri bir
veritabanıydı. Avrupa
Birliği bünyesindeki
DAvinCi Projesi de, hizmet
robotlarına veri yükleyen
bir başka girişim oldu.
Aslında benzer düşünceler
90’lı yıllarda Tokyo
Üniversitesi Profesörü
Masayuki Inaba tarafından
gündeme getirilmişti.
Inaba, bilgileri internetteki
diğer bilgisayarlardan
alacak, fakat fiziksel
dünyada hareket
edebilecek robotlar
tasarladı. Fakat daha
sonrasında bunu
gerçekleştirebilecek bir
internet altyapısına sahip
olamadık. Bugün genç
teknoloji şirketleri ve
üniversiteler Hadoop gibi
açık kaynaklara veya
Cloudera gibi şirketlerin
sunduğu yazılımlara
ulaşabiliyorlar. RoboBrain
ise Amazon’un bulut
platformunda yaşıyor.
Çok fazla bilgi var
Robotların en büyük
sorunu, çok fazla
kaynaktan çok fazla bilgiye
maruz kalmaları. “Gerçek
hayattaki her akıllı aracın
üç görevi yerine getirmesi
gerekiyor: Bunlar, algılama,
planlama ve dil” diyen
Saxena, bu nedenden
dolayı RoboBrain’de nesne
algılama sistemi
kullanıldığını söylüyor. AA
luslararası piyasalarda rekabet
gücünün ve ihracat potansiyelinin
U
artırılması amacıyla tarımsal ürünlere
100 arasında değişen oranlarda ihracat
iadesi yapılacak.
verilecek ihracat iadesi oranları
belirlendi.
Bu kapsamda şirketlerin vergi ve vergi
cezaları, SGK primleri, haberleşme
giderleri, enerji giderleri, Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu’na ve ilgili tasfiye
halindeki bankalara
olan borçlar ve bunların gecikme zammı
ve faizlerine ilişkin giderlerinin tamamı
mahsup edilecek.
Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu'nun
bugünkü Resmi Gazete’de yer alan
konuya ilişkin kararla, Destekleme ve
Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) ödenekleri
çerçevesinde karşılanmak üzere;
karar kapsamındaki ürünlerin
ihracatında uygulanacak azami ödeme
oranları ve miktar barajları
belirlendi.
Kümes hayvanları eti ve konserveleri,
bal, süs çiçekleri, dondurulmuş ve
kurutulmuş sebzeler, meyveler,
zeytinyağı, konserve balık, çikolata ve
kakaolu gıdalar, makarna, bisküvi, reçel,
jöle, marmelatlar ile meyve ve sebze
suları ihracatının kararla belirlenen
miktardaki ihracatına yüzde 15 ile yüzde
‘Rating notunu korumak hepimizin sorumluluğu’
İSO Yönetim Kurulu
Başkanı Erdal
Bahçıvan,
Türkiye’nin son
yıllardaki başarılı
ekonomik
performansının
getirdiği kredi not
artışlarının
önemine dikkat
çekerek “Bunun
korunmasına
yönelik çabalar
hepimizin
sorumluluğu” dedi
tarafından tercih
edilmediğine dikkati
çekti. İl Müdürlüğü
olarak, bağcılığın
geliştirilmesi için
çalışmalar yapıldığını
anlatan Aydoğan,
şöyle konuştu:
İhracat iadesi oranları belirlendi
BEYİN YARATACAKLAR
RoboBrain, her bir robotun kullanabileceği bilgi ve
yapay zeka ile yüklenmiş bir online yazılım. Bu dev
online beyin sayesinde, robotların dünyayı
anlamaları mümkün olacak.Stanford Üniversitesi’nde
alan Türkiye'nin, 4
milyon ton
kurutmalık üzümle de
ilk sırada olduğunu
belirtti.
stanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi,
İDeğişikliklerin
ağustos ayı toplantısını “İklimsel
Nedenleri, Ekonomimize ve
Sanayimize Etkileri” ana gündemi ile
bugün gerçekleştirdi.
İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji
Mühendisliği ve Afet Yönetim Merkezi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ve
Türkiye Sürdürülebilirlik Akademisi
Başkanı Murat Sungur Bursa’nın konuk
konuşmacı olarak katıldığı toplantının
açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim
Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, yılın ilk
sekiz ayını geride bıraktığımız bu günlerde
küresel ekonomideki toparlanma eğilimine
rağmen risklerin devam ettiğini söyledi.
Ortadoğu ve Ukrayna’da yaşanan
gelişmelerin petrol fiyatlarının yükselme
riskini artırdığını, küresel finansal
piyasaların ise uzun vadeli faiz
oranlarında artış riski taşıdığını belirten
Bahçıvan, “Özellikle ABD’de uzun vadeli
faizlerin beklenenden keskin ve hızlı
yükselmesi, risk algısının yükselmesine
yol açabilir. Orta vadede önemli gelişmiş
ekonomilerde durgunluk riski varlığını
koruyor. Pek çok ekonomide önümüzdeki
dönemde büyüme potansiyelini ve
sürdürülebilirliği arttırıcı yapısal
reformlara hız verilmesi büyük önem
taşıyor” dedi.
Türkiye’de ise başta sanayi üretimi olmak
üzere göstergelerin, ekonomik aktivitede
belli bir yavaşlamaya işaret ettiğinin altını
çizen Bahçıvan, “Türkiye gibi ülkelere
yönelik uluslararası finans hareketlerinin
hassasiyeti geçtiğimiz yıla oranla ciddi
biçimde arttı. FED tarafından verilecek her
türlü sıkılaştırma sinyali, Türk lirası
üzerinde önemli bir hassasiyet unsuru.
Yeni kabine üzerindeki belirsizlikler ve
2015 genel seçimleri, yatırımlar üzerinde
belirleyici olmaya devam edecek gibi
görünüyor” dedi.
Faiz tartışmaları ekonomideki
stresi sıcak tutuyor
Bahçıvan sözlerini şöyle sürdürdü: “Böyle
bir ortamda enflasyonun arzu edilen
seviyeye geriletilememiş olması, ihracat
pazarlarımızda yaşanan daralma, tasarruf
oranlarının zayıf seyri, dünyadaki faiz
artışı tartışmaları ve ülkemizdeki hassas
kur dengeleri dikkate alındığında,
yaşamakta olduğumuz faiz tartışmaları
ekonomimiz üzerindeki stresi sıcak
tutuyor.AA
İmalatçı firmalar, kendi dış ticaret
şirketleri ya da şirketlerinin de yer aldığı
aynı kuruluş bünyesindeki bir dış ticaret
firması kanalıyla ihracatı
gerçekleştirmeleri ve dış ticaret
firmalarının hak edişlerini imalatçı
firmalarına devretmeleri durumunda
teşvikten faydalanabilecekler.
İhracatçı firmalar hak edişlerini ürünü
satın aldıkları imalatçı veya üretici
firmalara devredebilecekler.AA
4
30 AĞUSTOS 2014
Borsa Finans
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Gündemde Neler Var?
10:00_Türkiye Dış Ticaret
Dengesi (Temmuz) Beklenti: 7.4 mr $ Önceki: -7.85 mr $
Faruk BAKAÇ
12:00_Euro Bölgesi İşsizlik
Oranı (Temmuz) Beklenti:
%11.5 Önceki: %11.5
Şirket Haberleri
Şişecam Grubu
şirketleri, 2014-20152016 yıllarını
kapsayacak şekilde 3
yıllık toplu iş
sözleşmesini imzaladı.
Verusatürk Girişim
Sermayesi, Anel
Telekomünikasyon
Yönetim Kurulu’na
dava açtı. Verusatürk,
Anel
Telekomünikasyon
yönetim kuruluna,
imtiyazlı pay
sahiplerinin örtülü
kazanç dağıtımı
niteliğinde karar
aldıkları idddia ederek,
bunların tespiti için
İstanbul Anadolu
Asliye Ticaret
Mahkemesi’ne dava
açtığını açıkladı.
Data Gate, yıllık net
satış hedefini 420 mn
TL’den 720 mn TL’ye
çıkardı. Şirket Avea ile
Temmuzda imzaladığı
AVEA tarafından
yetkilendirilmiş iş
ortakları da dahil
olarak imzalanan
distribütörlük
sözleşmesine ek olarak,
Avea'nın diğer
distribütörlerine de
bazı markalarda mobil
ürün tedarikinde
bulunacağından
önceden 420 mn TL
olarak açıklanan yıllık
net satış hedefini, 720
mn TL’ye çıkardığını
açıkladı. Şirketin 2013
net satışı 157 mn
TL ve 2014/6 aylık net
satışı 77 mn TL. 2013
yılını 3,2 mn TL zarar
ile kapatan şirketin
2014/6aylık dönem karı
691
bin TL.
Akenerji, 904 MWe
kurulu güçteki Erzin
Doğalgaz Kombine
Çevrim Santrali'nin
EPC - geçici kabul
tutanağının alındığını
açıkladı.
223.6 mn TL bedel
üzerinden satılarak
alıcı ile gayrimenkul
satış vaadi sözleşmesi
imzalandığını açıkladı.
Te-Mapol, Kayseri
OGS'lerden herhangi
birinde arazi satın
alarak, üretim binası
inşaa edecek.
Tukaş, %172,65
oranında bedelli
sermaye artırımı için
SPK’ya başvurduğunu
açıkladı.
İş Bankası, yurt içinde
20 milyar TL'ye kadar
banka bonosu ve/veya
tahvil ihracı için Genel
Müdürlüğe yetki verdi.
Galatasaray, Olağan
Genel Kurul
toplantısının 29
Eylül’de yapılmasına
karar verdi.
Emlak GYO,
Tahincioğlu
Gayrimenkul-Kozken
İnşaat tarafından
yapımı devam eden
"Nidakule Ataşehir
Projesi" güney
bloğunda bulunan 150
adet bağımsız bölümün
tamamının, KDV Dahil
Fenerbahçe, Olağan
Genel Kurul
toplantısınıN 23
Eylül’de yapılmasına
karar verdi.
NBG 2015 sonuna kadar
Finansbank'ın %40
hissesini satacak.
Yunanistan'ın en büyük
bankası National Bank
of Greece'in CEO
Yardımcısı Paula
Hadjisotiriou,
Finansbank'ın %40
hissesini 2015 yılı
sonuna kadar satmayı
planladıklarını söyledi.
Hadjisotirou,
Finansbank'ın
çoğunluk hisselerini ise
satmayacaklarını ifade
etti. (Foreks)
Perakende yasa
tasarısında hala
eksiklikler var.
CarrefourSa Genel
Müdürü Nane, sector
ile ilgili yasa
tasarısında hala
eksiklikler
olduğunu, Perakende
sektörünün
büyümesinin %8-10
arasında olmasını
beklediklerini açıkladı.
(BloombergHT)
rdem Başçı (Başkan), Ahmet
Faruk Aysan, Murat
Çetinkaya, Turalay Kenç, Necati
Şahin, Abdullah Yavaş, Mehmet
Yörükoğlu.
E
Para Politikası Kurulu (Kurul),
Merkez Bankası bünyesindeki
Bankalararası Para Piyasası ve
Borsa İstanbul Repo–Ters Repo
Pazarlarında uygulanmakta olan
faiz oranları ile bir hafta vadeli
repo ihale faiz oranının aşağıdaki gibi belirlenmesine karar
vermiştir:
a) Gecelik faiz oranları: Marjinal
fonlama oranı yüzde 12’den
yüzde 11,25’e, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı
bankalara repo işlemleri yoluyla
tanınan borçlanma imkanı faiz
oranı yüzde 11,5’ten yüzde 10,75’e
indirilmiş, Merkez Bankası
borçlanma faiz oranı ise yüzde
7,5 düzeyinde sabit tutulmuştur.
b) Bir hafta vadeli repo ihale faiz
oranı yüzde 8,25 düzeyinde sabit
tutulmuştur.
c) Geç Likidite Penceresi faiz
oranları: Geç Likidite Penceresi
uygulaması çerçevesinde,
Bankalararası Para Piyasası’nda
saat 16.00–17.00 arası gecelik
vadede uygulanan Merkez
Bankası borçlanma faiz oranı
yüzde 0 oranında sabit tutulmuş,
borç verme faiz oranı yüzde
13,5’ten yüzde 12,75’e indirilmiştir.
fiyatlarındaki yüksek seyir enflasyon görünümündeki iyileşmeyi geciktirmektedir. Kurul,
bu çerçevede kuraklığın ve
jeopolitik risklerin enflasyon
görünümü üzerindeki etkilerini
de ele almıştır.
Sıkı para politikası duruşunun
ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde
seyretmektedir. Bu gelişmelerle
uyumlu olarak yurt içi özel kesim
nihai talebi ılımlı bir eğilim
sergilemektedir.
Bu değerlendirmeler doğrultusunda Kurul, kısa vadeli faizlerdeki mevcut duruşun daha
simetrik bir faiz koridoru içinde
sürdürülmesine karar vermiştir.
Enflasyon beklentileri, fiyatlama
davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından
izlenecek ve enflasyon
görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri
eğrisini yataya yakın tutmak
suretiyle para politikasındaki
sıkı duruş sürdürülecektir.
Geçtiğimiz yılın ortalarından
itibaren gerçekleşen birikimli
döviz kuru gelişmelerinin yıllık
enflasyon üzerindeki olumsuz
yansımaları kademeli olarak
azalmaktadır. Öte yandan, gıda
Açıklanacak her türlü yeni
verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu
değiştirmesine neden olabileceği
önemle vurgulanmalıdır.H
HABER
MERKEZİ
BDDK'dan Fibabanka'ya izin
DDK, Fibabanka'ya
bağlı ortaklığına çeşitli
alanlarda destek/danışmanlık hizmeti sağlayabilmesi için izin verdi.
B
Konuya ilişkin Kurul
kararı, Resmi Gazete'de
yayımlandı.
Buna göre, Fibabanka AŞ
tarafından ilgili mevzuat
uyarınca, bağlı ortaklığına
idari işler ve satın alma,
hukuk, insan kaynakları,
iç kontrol ve teftiş, risk
yönetimi, mevzuat ve
uyum, operasyonel
süreçler ve eğitim alanlarında destek/danışmanlık hizmeti sağlaması
hususunda izin verildi.
AA
Turkcell, A-Tel'deki
paylarını sattı
urkcell, A-Tel'deki
yüzde 50 payını 31 miT
lyon TL'ye şirketin diğer ortağı olan Bereket Holding'e
sattı.
Turkcell, sermayesinin
yüzde 50'sine sahip olduğu
A-Tel Pazarlama ve Servis
Hizmetleri'nin (A-Tel) 7 milyon TL nominal değerdeki
paylarının tamamını 31.03
milyon TL bedelle A-Tel'in
diğer ortağı olan Bereket
Holding'e sattı.KAP'a
yapılan açıklamaya göre,
12:00_İtalya 2.çeyrek GSYİH
(Final) Beklenti: -%0.2 Önceki:
-%0.2
15:30_ABD Kişisel Gelir
(Temmuz) Beklenti: %0.3
Önceki: %0.4
15:30_ABD Kişisel Tüketim
(Temmuz) Beklenti: %0.2
Önceki: %0.4
16:55_ABD Michigan
Üniversitesi Tüketici Güveni
Endeksi (Ağustos) Beklenti:
80.0 Önceki: 79.2
DÜNYA
NATO: Ukrayna'da binden
fazla Rus askeri var… NATO,
çok sayıda Rus askerinin
Ukrayna'daki ayrılıkçıları
desteklemek üzere bu ülkeye
Obama: Ukrayna’ya askeri
müdahaleye gerek yok… ABD
Başkanı Barack Obama,
Ukrayna krizine Amerika’nın
askeri müdahalesini gerekli
bulmadığını, bu konunun
çözümü konusunda Avrupalı
müttefiklerle birlikte sağlam
duruş sergilemeye devam
edeceklerini bildirdi.
satış sözleşmesi 27 Ağustos'ta imzalanırken,
işlemin, 30 Eylül 2014'te
sona eren döneme ait konsolide net kara yaklaşık
olarak 24 milyon TL pozitif
etkisi olması bekleniyor.
Açıklamaya göre ayrıca,
Hisse Satış Sözleşmesi ile
eşanlı olarak Bereket Holding ile Sulh Sözleşmesi
imzalandı. Bu sözleşme
kapsamında, Turkcell ATel'e 30.4 milyon TL tazminat ödeyecek.AA
AVRUPA
ECB/Nowonty, "Euro Bölgesi
ekonomisi için endişelerim
var" Avrupa Merkez Bankası
üyesi ve Avusturya Merkez
Bankası Başkanı Ewald
Nowotny, Euro Bölgesi
ekonomisi için endişeleri
olduğunu, bulutlanmanın
arttığı işaretleri gördüğünü
söyledi. Nowotny yaptığı
açıklamada, "Enflasyon ve
işsizlik konusunda ise endişeli
değilim. Büyük bir başarı
hikayesi yok ancak Euro
Bölgesi'nde bir yukarı dönüş
bekliyorduk ve bu gerçekleşti.
2014, 2013'den daha iyi, fakat
beklentilerden daha zayıf"
diye konuştu.
TÜRKİYE
ABD
Davutoğlu yeni Kabine'yi
11:30'da Cumhurbaşkanına
sunacak, 12:30'da basın
toplantısı yapılacak…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan tarafından
62.Hükümeti kurmakla
görevlendirilen AK Parti Genel
Başkanı Ahmet Davutoğlu,
yeni kabineyi bugün saat
11:30'da Cumhurbaşkanına
sunacak.
Petkim'de kapasite %13
artacak. Socar Türkiye
Başkanı Kenan
Yavuz, Socar'ın
yatırımlarını
hızlandırdığını anlattı,
Petkim'de kapasitenin
Ekim ayına kadar yüzde
13 artacağını söyledi.
Fonlama faizini %12’den %11,25'e çekti
Toplantıya Katılan Kurul Üyeleri
12:00_Euro Bölgesi TÜFE
(yıllık, Ağustos) Beklenti: %0.3
Önceki: %0.4
girdiğini öne sürdü. NATO
karargahında açıklama yapan
bir yetkili, "Binden fazla Rus
askerinin Ukrayna içinde
faaliyette olduğunu
değerlendiriyoruz. Ayrılıkçıları
destekliyorlar ve onlarla
birlikte savaşıyorlar." dedi.
(CİHAN)
Güngör Uras
2.30 TL’ye çek
sorunu bitiyor
Kredili satış yapacaksınız. Karşılığında borçludan
çek senet alacaksınız. Ama borçlanacak kimseyi
tanımıyorsunuz. Ya borcunu ödememe alışkanlığı
var ise?
Kolayı var. Borçlanacak kimsenin iznini
alıyorsunuz. ”Ben sizin borç ödeme alışkanlığınızı
soruşturabilir miyim?” diyorsunuz. Sonra Kredi
Kayıt Bürosu’nu arıyorsunuz. 2 lira 30 kuruş
ödüyorsunuz. Borçlanacak kimsenin ismini, iletişim
adresini veriyorsunuz.Kredi Kayıt Bürosu,
borçlanacak kişiyi buluyor. “Sizin geçmişteki borç
ödeme bilgilerinizi istiyorlar. Verebilir miyiz?” diye
sual eyliyor. Borçlanacak kişi evet der ise, Kredi
Kayıt Bürosu, müracaat sahibine, borçlanacak
kişinin geçmişinde borçlarını zamanında ödeyip
ödemediği, borç yükü hakkında yazılı bilgi veriyor.
Karşılıksız çek derdine son!
Bütün bunlar akıllı telefon veya bilgisayar
aracılığıyla 5-10 dakikada olup bitecek işlemler.
Tekrarda yarar var. Her bir soruşturmanın bedeli
sadece 2 lira 30 kuruş.
Bu hizmeti veren Kredi Kayıt Bürosu 9 banka
tarafından kuruldu. 49 banka büronun ortağı. Büro,
Bankalar Birliği’nin şemsiyesi altında faaliyetini
sürdürüyor. Kuruluşundan beri Kasım Akdeniz
genel müdürlüğünü yapıyor.
Büro bir “Risk Bilgi Merkezi”. Bankalar,
müşterilerinin kredi durumlarıyla ilgili tüm bilgileri
büroya aktarıyor. Kime ne kadar kredi verildi? Kim
borcunu zamanında ödemedi? Kim ödemede
gecikti? Kimin çek ve senedi karşılıksız çıktı? 2006
yılından bu yana bu bilgiler büroda kayıt altında.
Bankalar büronun hizmetlerinden büyük ölçüde
yararlanıyor. Finans sektörü ayda 700 bin
sorgulama yapıyor. Buna karşılık reel sektörün aylık
sorgulama adedi 28 bin.
2012 yılında karşılıksız çek verenler için hapis
cezasının kaldırılmasından sonra karşılıksız çek
alışkanlığının tekrar patlaması beklenirken tersi
oldu. Çünkü çek ve senet vereceklerin geçmişlerini
Kredi Kayıt Bürosu’ndan sorgulama imkânı tanındı.
Bilmeyen kaybediyor
Ne var ki çok kişi bunu bilmediğinden karşılıksız
çek ve protestolu senet sorunu devam ediyor.
Türk ekonomisinin çarkının dönmesinde çek ve
senet çok önemli.Çeklerin karşılıksız çıkması,
protestoların ödenmemesi ticaret sistemini
kilitliyor. Kredi Kayıt Bürosu, bankalar ve finans
sistemi için hizmet verdiği kadar reel sektöre de
hizmet veriyor. Ama reel sektörün bu hizmetten ya
haberi yok ya da gereğince yararlanamıyor.
Reel sektörde çek ve senet kabul edeceklerin çek ve
senedi kabul etmeden önce Kredi Kayıt Bürosu ile
iletişime geçerek borçlanacak kişi hakkında bilgi
almamaları sonucu uğrayacakları riskten
ağlaşmaya hakları yok.
Son bir bilgi; çek ve senetle borçlananların yüzde
82’si bugüne kadar karşılıksız çek vermemiş.
Senetleri protesto edilmemiş. Yüzde 7’sinin çeki
karşılıksız çıkmış ama hemen ödemiş.
Yüzde 8’i bir ve birden fazla karşılıksız çek
imzalamış, protesto edilmiş. Bu işi meslek edinen
ve dolandırıcı olarak isimlendirilenler ise toplamın
sadece yüzde 2’si.M
MİLLİYET 29.08.2014
ABD’de büyüme %4,2’ye revize
edildi… ABD’de dün açıklanan
büyüme revizyonu yükselişe
işaret ederek, ekonomik
aktivitede işlerin yolunda
gittiği algısını güçlendirdi. 2.
çeyrekte ekonomik büyüme
%4’den %4,2’ye revize edildi
(beklenti %3,9). Bununla
birlikte 2.çeyrekte tüketim
harcamaları %2,5 arttı
(beklenti %2,4).
30 AĞUSTOS 2014
Muhasebe
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
5
Kredi çekeceklere müjde
Bankaların kredi faizlerinin duyarlı olduğu faiz üst limitinde 0.75 puanlık indirim yapan Merkez
Bankası bankalara ‘Hadi siz de indirin’ mesajı verdi.
kredi faizlerinin
Bankaların
duyarlı olduğu faiz üst limitinde
düşürmesinin de önünü açıyor.
0.75 puanlık indirim yapan Merkez
Bankası bankalara ‘Hadi siz de
indirin’ mesajı verdi.
KREDİ BÜYÜMESİ ILIMLI
Merkez bankası merakla beklenen
faiz kararında dün “sıkı duruşa
devam” mesajı verdi. Bir hafta vadeli
repo faiz oranını 8.25 ile sabit tutan
Para Politikası Kurulu (PPK), gecelik
faiz oranlarında 0.75’lik indirim
yaparak “enflasyon düşerse faizi
indiririm” dedi. 0.75’lik indirimin
özellikle reel kesimin kullandığı
ticari ve tüketici kredilerinin
faizlerinin duyarlı olduğu üst bantta
yapılması bankaların bu faizleri
PPK, gecelik marjinal fonlama
oranını yüzde 12’den 11.25’e, açık
piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa
yapıcısı bankalara repo işlemleri
yoluyla tanınan borçlanma imkanı
faiz oranını yüzde 11.5’ten 10.75’e
indirdi. Kurul, bir hafta vadeli repo
ihale faiz oranını yüzde 8.25 ve
Merkez Bankası borçlanma faiz
oranını ise yüzde 7.5 düzeyinde sabit
tuttu. Geç Likidite Penceresi
uygulaması çerçevesinde,
Bankalararası Para Piyasası’nda saat
16.00-17.00 arası gecelik vadede
İŞÇİLER DİKKAT! 3 AYLIK MAAŞINIZI ALMAYI UNUTMAYIN
uygulanan Merkez Bankası
borçlanma faiz oranı yüzde 0
oranında sabit tutuldu ve borç
verme faiz oranı yüzde 13.5’ten
yüzde 12.75’ye indirildi. Merkez
Bankası’ndan PPK sonrası yapılan
açıklamada, sıkı para politikası
duruşunun ve alınan makroihtiyati
önlemlerin etkisiyle kredi büyüme
hızlarının makul düzeylerde
seyrettiği belirtilerek, “Bu
gelişmelerle uyumlu olarak yurt içi
özel kesim nihai talebi ılımlı bir
eğilim sergilemektedir” denildi.
KURAKLIK METİNE GİRDİ
PPK açıklamasında, geçen yılın
Ne dolar ne borsa
İşte yeni yatırım alanı
keçiler sizin malınız olur. Bütün bakım
masrafları şirket tarafından karşılanır ve
bunun karşılığında satın aldığınız
keçilerin yavruları şirketimizin olur.
Sözleşmeli hayvancılık sisteminde
yaptığınız yatırıma karşılık yıllık yüzde
50 kazanç sağlayabileceğiniz bir model.”
lternatif yatırım araçlarındaki
A
çeşitlilik her geçen gün artıyor. Son
yıllarda öne çıkan ilginç bir trend ise
‘sözleşmeli hayvancılık’...
bulunmaktadır.
Ücret garanti
fonundan
yararlanmak için
temelde üç şart
bulunmaktadır.
İşçilerin ücret
alacaklarının
korunabilmesi
adına, 'ücret garanti
fonu'
oluşturulmuştur.
İşverenler tarafından
işsizlik sigortasına
ödenen primlerinin
yıllık toplamının
yüzde biri ve bu
primlerin
değerlendirilmesind
en elde edilen
kazançlardan oluşan
fon, işverenin iflası
halinde işçi
ücretlerinin
korunması amacını
taşıyor.
Bunlardan ilki,
işsizlik sigortasının
kapsamında
olmaktır.
Bütün işverenler
işsizlik sigortasına
prim ödediği için,
işverenlerin
tamamının iflası
halinde iflas eden
işyerinde çalışan
işçilerin ücret
garanti fonuna
başvurma hakları
KIDEMİ, İHBARI
KAPSAMIYOR
İ
Ancak işsizlik
sigortasına prim
ödeyenlerin
tamamının bir
işvereni ve işyeri
olmadığı için, 4857
sayılı İş Kanunu'na
tabi olarak çalışan
işçiler ve 5510 sayılı
Kanunun 4/a'lısı
olarak bir işverene
bağlı olarak çalışan
kişiler ücret garanti
fonundan
yararlanabilir.
İkinci temel şart,
işverenin iflas etmesi
dolayısıyla işçinin
ücret alacağının
bulunmasıdır. Diğer
yandan ücret garanti
fonu işçilerin
yalnızca iflas
tarihinden geriye
dönük olarak
ödenmemiş 3 aylık
ücret alacaklarını
kapsıyor. Ücret
dışında işverenin
iflası nedeniyle
doğan kıdem, ihbar
veya kötü niyet
tazminatları ücret
garanti fonu
kapsamında
karşılanmıyor. İşçiler
bu konuya dikkat
etmeli.
ÖDEYEMEZ
DURUMA GELMELİ
Üçüncü şart ise ücret
alacaklarının
ödenememe
nedeninin işverenin
ücret ödeyemez
duruma düşmesi
olmasıdır. İşverenin
ücret ödeyememe
nedenleri dört
şekilde
gerçekleşebilir.
İşverenin
konkordato ilan
etmesi, aciz vesikası
alması, iflası ve
iflasın ertelenmesi
işçilerin ücret
garanti fonundan
yararlanması için
gerekli şartlar
arasında bulunuyor.
BAŞVURULAR
İŞKUR'A
KAPSAM dahilinde
olan ve koşulları
sağlayan işçilerin,
gerekli belgelerle
birlikte İŞKUR'a
başvurmaları
gerekiyor. İŞKUR'a
başvuru yapılırken
işverenin ücret
ödeme güçlüğüne
düştüğünü gösteren
belge ve İŞKUR'dan
alınarak
doldurulacak olan
"işçi alacak
belgesinin" kuruma
teslim edilmesi
gerekiyor.
İŞKUR tarafından
uygun bulunan
başvurulara yönelik
ödemeler başvuru
yapılan ayın sonuna
kadar ödeniyor.
1 YILLIK ÇALIŞMA
ŞARTI
BU üç şartı sağlayan
işçilerin tamamı
ücret garanti
fonundan
yararlanamıyor.
İflasın gerçekleştiği
tarihten önceki son
bir yıl içerisinde aynı
işyerinde çalışmış
işçilerin ücret
garanti fonundan
yararlanma hakkı
var.
7 AYDA 5 BİN İŞÇİYE
ÖDEME
Ücret garanti fonu
kapsamında 2014 ilk
7 ayında 5 bin 858
kişiye toplam 15
milyon 536 bin TL
ödendi. 2013'de 5 bin
671 kişiye toplam 15
milyon 43 bin TL
ödenmişti. 2014'ün
ilk 7 ayında bu
fondan yapılan
ödemelerin 2013'teki
toplam ödeme
miktarını geçmesi,
hem işyerlerinin iflas
etme hızının arttığını
hem de ücret garanti
fonundan
yararlanabilecek
nitelikteki işçi
sayısının da arttığını
gösteriyor.A
AA
Örneğin bir keçi çiftliğinden belirli bir
paraya aldığınız keçinin sütü sizin,
yavrusu işletmecinin oluyor. Hayvanın
tüm bakımını çiftlik sahibi üstleniyor.
Keçinin süt geliriyle 2 yıl içinde fiyatını
amorti etmesi öngörülüyor. Sonraki 1
yıldaki süt geliri yatırımcıya kalıyor. 4.
yılda ise çiftlik sahibi yaklaşık yüzde 25
primle keçiyi geri alıyor.
Bu işi yapanlardan birisi Arşin Tarım ve
Hayvancılık... ‘Keçileriniz çalışsın, siz
kazanın’ sloganıyla 4 yıldır
afyonkarahisar’da kurdukları 135
dönümlük çiftlikte sözleşmeli keçi
satıyorlar. Arşin, şu anda 8 bin keçiye
sahip.Süt verimi yüksek Saanen cinsi
keçi yetiştiren Arşin Hayvancılık’ın
müdürü Tolga Çamlıca, aile şirketi olarak
kurdukları çiftliğin daha önce zeytinyağı
işiyle uğraştıkları için ‘hep akıllarında’
olduğunu söylüyor. Bu sistemi
İsviçre’den görerek uyguladıklarını
belirten Çamlıca, işleyişi şöyle anlatıyor:
Yavrular işletmenin...
“Avrupa ve Amerika’da çiftliklerde
yaygın olarak kullanılan bu sistemde
amaç çiftlik kurmaya imkânı yetmeyen,
yetse bile bazı nedenlerden bu sektöre
giremeyen kişilerin bu sektörden para
kazanabilmesini sağlamak. Tasarruf
sahipleri şirketimizin sahip olduğu
keçileri satın alırlar. Satın alınan keçiler
yine bizim çiftliğimizde bakılır ancak
İstanbul'da taksi ücretlerine zam
taksilerin taksimetre
İstanbul'da
açılış ücreti 2,95 TL'den 3,20 TL'ye,
kilometre başına ücret de 1,83
TL'den 2 TL'ye çıkartıldı.İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Ulaşım
Koordinasyon Merkezi'nde (UKOME)
gerçekleştirilen toplantıda, İstanbul
Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği
ve İstanbul Taksiciler Esnaf
Odası'nın taksi ücretlerine zam
talebi değerlendirildi.
Buna göre, taksimetre açılış ücreti
2,95 TL'den 3,20 TL'ye, kilometre
başına ücret 1,83 TL'den 2 TL'ye, 5
dakikadan sonraki 1'er dakikalık
bekleme periyodu da 0,27 TL'den
0,35 TL'ye yükseltildi.
Kararı değerlendiren İstanbul
Taksiciler Esnaf Odası Başkanı
Yahya Uğur, 19 aydır zam
alamadıklarını belirterek, "Tabii,
istediğimiz oranda bir zam
alamadık. Keşke Türkiye'de hiçbir
şeyin fiyatı artmasa da biz de zam
kararı almasak. Ama zam bazen
kaçınılmaz oluyor. Ancak oranlar
maalesef çıkan kararda enflasyonun
altında kalmıştır. Bu da açıkçası bizi
üzmüştür. Biz, İstanbul Büyükşehir
Belediyesi'nden, taksici esnafını
daha çok koruyan bir kararın
çıkmasını bekliyorduk" diye
konuştu.AA
800 liraya sattıkları keçileri alırken 1000
lira ödediklerini belirten Çamlıca, “10
keçisi olan da, 600 keçisi olan da var. Şu
anda 45 yatırımcı var. Hem Türkiye’den,
hem de Almanya, Hollanda, İngiltere
gibi birçok ülkeden” diyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2013 yılı
verilerine göre, Türkiye’de keçi sayısı 9
milyon 226 bin baş. Geçen yıl toplam 18
milyon ton olan toplam süt
üretimindeyse keçi sütünün payı yüzde
2.3.
‘Gece görüşlü’
kamerayla izliyor
2014 yılını son 300 keçiyi satarak
kapatmayı planlayan Arşin Hayvancılık,
hayvanların doğumu, hastalanması ve
çalınması gibi ani gelişmelere karşı
çiftliği 24 saat, 14 gece görüşlü kamera ve
silahlı güvenlikle takip ediyor. Alıcıların
mutlaka çiftliği görmesini istediklerini
belirten Tolga Çamlıca, “Biz insanlara
gelir sağlamaları için yatırım aracı
sunuyoruz. Onların paralarını tehlikeye
atmamaları, bizim de bu devamlılığı
sağlamamız için güven şart. Biz
hayvanları görmeden almalarını
istemiyoruz. Ayrıca sözleşme fesih
hakları da bulunuyor. Süt ödemeleri
içinse teminat senedi veriyoruz”
diyor.C
CİHAN
ISSN 1308 7606
şçiler çalıştıkları
şirketin batması
halinde fona
başvurup son üç
aylık maaşını
alabilir.
ortalarından itibaren gerçekleşen
birikimli döviz kuru gelişmelerinin
yıllık enflasyon üzerindeki olumsuz
yansımalarının kademeli olarak
azaldığına dikkat çekilerek, şöyle
devam edildi:
“Öte yandan, gıda fiyatlarındaki
yüksek seyir enflasyon
görünümündeki iyileşmeyi
geciktirmektedir. Kurul, bu
çerçevede kuraklığın ve jeopolitik
risklerin enflasyon görünümü
üzerindeki etkilerini de ele almıştır.
Bu değerlendirmeler doğrultusunda
Kurul, kısa vadeli faizlerdeki mevcut
duruşun daha simetrik bir faiz
koridoru içinde sürdürülmesine
karar vermiştir.”A
AA
Yıl:70 Sayı:24905 Tarih:30 Ağustos 2014 Cumartesi
Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş.
Genel Yayın Yönetmeni
Reyhan AYTEKİN
Sorumlu Müdür
Bilal ÇETİN
Yazıişleri Müdürü
Şüheda YILDIRIM
Sayfa Editörü
Sayfa Editörü
Gülşan KURT
İstihbarat Şefi
Caner ERDOĞAN
Yasemin ERENER
Haber Müdürü
İnternet Site Editörü
Kenan KURTOĞLU
İdari Merkez
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu
Cad. No:2 Sefaköy/
Küçükçekmece/İST
Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
info@ekonomigazetesi.net
Ankara Temsilciliği
Macun Mah.3. Cadde No:2
Yenimahalle /ANK.
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
İstanbul Dağıtım
ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM
Kübra ERENER
Reklam Pazarlama ve Dağıtım
Tevfik Bey Mah. Tahsin
Tekoğlu Cad. No:2
Sefaköy/ Küçükçekmece/İST
Tel :0212 540 40 45
Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
info@ekonomigazetesi.net
ANKARA İRTİBAT
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
Ankara Dağıtım
AKDAĞ DAĞITIM ABDULGANİ AKDAĞ
Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli
Basıldığı Yer İstanbul
Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL
Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de
görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)
EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
6
30 AĞUSTOS 2014
Dış Haberler
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
ALMANYA
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rus birliklerinin Ukrayna'nın
güneydoğusunda sınır
ötesi operasyona giriştiği
yolundaki haberlerle ilgili
olarak Rusya Devlet
Başkanı Putin'den izahat
istedi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in sözcüsü,
Merkel'in Putin'i arayarak,
Rusya'nın gerilimi
düşürme ve sınırlarına
sahip çıkma sorumluluğunu hatırlattığını
söyledi.
TELEFON GÖRÜŞMESİ
DOĞRULANDI
Merkel Putin'le en son
Haziran ayında konuşmuştu. Kremlin iki lider
arasındaki telefon konuşmasını doğruladı ancak
ayrıntı vermedi. Ukrayna,
Rus askerlerinin sınırı
geçtiğini ve orduyla
savaşan Rus ayrılıkçılara
destek verdiğini duyurdu.
Amerikan Dışişleri Bakanlığı, ayrılıkçıların
Rusya'nın komutası altında karşı saldırıya
geçmiş olabileceğini
söylüyor. Üst düzey bir
NATO yetkilisi, Rusya'nın
ayrılıkçılara desteğinin
daha belirgin hale gelmeye
başladığını öne sürdü.
Rusya, ayrılıkçıları
silahlandırdığı ya da gizli
destek sağladığı iddialarını reddediyor. AA
İSRAİL
İsrail yönetiminin, Filistinli gruplar ile arasındaki kalıcı ateşkes
gereğince Gazze Şeridi'ndeki balıkçıların Akdeniz'de 6 mil açıklığına
kadar avlanmalarına izin
verdiği bildirildi.
Filistin Balıkçılar
Sendikası Başkanı Nizar
Ayyaş, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, İsrail'in bu sabah Gazzeli
balıkçıların 6 milde avlanmalarına izin verdiğini belirtti
Temmuz ayında
saldırıların başlamasından önce avlanma
mesafesinin 3 mil
olduğunu ifade eden
Ayyaş, avlanma alanının 6
mile çıkarılmasını memnuniyetle karşıladı.
Ayyaş, Mısır'da ülkenin
seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi
döneminde imzalanan
ateşkes anlaşmasında da
avlanma menzilinin 6 mile
çıkarıldığını ancak İsrail
donanmasının 3 aydan
daha kısa bir sürede tekrar
bu alanı 3 mile
düşürdüğünü hatırlattı.
Yaklaşık 4 bin balıkçının
bulunduğu Gazze'de,
aileleriyle geçimi
balıkçılığa dayanan kişilerin sayısının 50 bini
geçtiğini söyleyen Ayyaş,
İsrail'in saldırıları
sırasında bu sektörün 6
milyon dolar zarara
uğradığını belirtti.
Filistin ile İsrail arasında
1993'te imzalanan Oslo
Anlaşması, Filistinli
balıkçıların 20 mil sınırı
içinde avlanmasını
öngörüyor. Buna rağmen
Gazzeli balıkçılara en fazla
6 mil içinde avlanma izni
veren İsrail, bazen bu
sınırı 3 mile kadar indiriyor. İsrail askerleri, bu
çerçevede zaman zaman
Filistinli teknelere ateş
açıyor ve balıkçıları
gözaltına alıyor.
Mısır'ın arabuluculuğunda
Kahire'de yürütülen
ateşkes görüşmelerinde İsrail ile Filistinli gruplar
arasında varılan anlaşma
çerçevesinde 26 Ağustos
saat 19.00'da kalıcı ateşkes
kararı alınmıştı. Mısır
Dışişleri Bakanlığından
yapılan yazılı açıklamada,
kalıcı ateşkes anlaşmasının "Gazze ile İsrail
arasındaki sınır
kapılarının açılması, insani yardımların ve inşaat
malzemelerinin Gazze'ye
geçişine izin verilmesi,
denizde avlanma alanının
6 mile çıkarılması ve diğer
konularda taraflar arasındaki dolaylı müzakerelerin
devam etmesi" maddeleri
üzerinde gerçekleştiği
kaydedilmişti.
AA
Almanya,
silah
yardımından
önce Erbil'e 8
asker yolladı
Almanya, Kuzey Irak'a yollanacak
malzeme ve teçhizatın koordinasyonu amacıyla Erbil'e 8 asker yolladı.
Suriye ve Irak’ta
Hristiyan savaşçı
sayısı artıyor
Deutsche Welle Türkçe servisinin
haberine göre, Federal Ordu'dan
konuyla ilgili yapılan açıklamada,
Erbil'e yollanan askeri personelin
Başkonsolosluk bünyesinde "irtibat
unsuru" olarak görev yapacağı,
ayrıntıların Dışişleri Bakanlığı ile ele
alındığı belirtildi.
Alman hükümet sözcüsü Steffen
Seibert dün koalisyon hükümetinin
Pazar günü Kuzey Irak'a hangi tür
silahların gönderileceğinin kararlaştırılacağını açıklamıştı.
Başbakan Merkel, Iraklı Kürtlere
silah yardımı konusunun
önümüzdeki hafta başında Federal
Meclis gündeminde de tartışılacağını, hükümetin bu konuda bir
açıklama yapacağını söylemişti.
Hükümetin Kuzey Irak'a silah gönderilmesi kararını Federal Meclis'te
Pazartesi günü oylamaya sunması
bekleniyor.
Koalisyon çevreleri, "parlamentoda
yapılacak oylamanın sembolik bir
destek ifade edeceğine, bağlayıcı
yanı bulunmadığına" dikkat çektiler.
AA
vrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun desteği ile merkezi
İtalya'da bulunan araştırma
kuruluşu Agenformedia tarafından
hazırlanan rapora göre, Ortadoğu’ya aşırıcı grupların yanında
savaşmaya giden Avrupalı Hristiyanların sayısı giderek artıyor.
A
“Yabancı savaşçılar” kavramı kullanılan raporda, Avrupa'dan gidenlerin genelleme yapılarak
Müslüman ya da cihat yanlısı
olduğunu söylemenin hatalı olacağı vurgulanıyor.
“Avrupa Hristiyan Süryani topluluğuna mensup Johan Cosar,
Suriye’de Sutoro adlı gönüllü Hristiyan Süryani güçlerine eğitim
veriyor" denilen raporda, bu kişilerin Suriye'deki Halk Savunma
Birlikleri (YPG) ile hareket ettikleri belirtiliyor.
Raporda, 2000’li yılların başında
da Avrupa’dan Irak’ın kuzeyine
gidip Süryani milis güçlerine
katılanların ve eğitim verenlerin
olduğu, bunların arasında Hollandalı polis Judi Mikhael ile onun
İsviçreli, Alman ve İsveçli
arkadaşlarının bulunduğu
kaydediliyor.
İsviçre’deki yayımlanan Sonntags
Zeitung gazetesi, bölgede
görüştüğü Hristiyan milislere
dayanarak son dönemde en az 10
İsviçreli'nin, Suriye’nin kuzeyinde
Süryani Askeri Konseyi’ne (SAK)
katıldığını bildirdi.
Gazete, SAK’ın eğitim kampında
milisleri eğiten Johann Cosar’ın
İsviçre vatandaşı olduğunu, 31
yaşındaki Cosar’ın geçmişte 5 yıl
İsviçre ordusunda görev yaptığını
yazdı. Cosar, gazeteye yaptığı
açıklamada, bölgedeki Hristiyan
varlığını korumaya kararlı olduklarını belirterek, “Memleketimizde
ölmeye hazırız” ifadelerini kullandı.
Avrupa ülkelerinden onlarca Hristiyan'ın
Suriye ve Irak’a giderek terör örgütü IŞİD'e
karşı savaştığı öne sürülüyor.
Hristiyan milislerden 42 yaşındaki
Gewargis Hanna da geçmişte
Irak’ta da savaştığını belirterek,
“Bu bölgeyi IŞİD’e karşı korumamız ve yeni yönetimi desteklememiz gerekiyor” dedi.
Haberde, Süryani Askeri Konseyi’nin İsviçre’den savaşçı temininin
yanı sıra bağış da topladığı, son
iki yılda toplanan bağış miktarının
yaklaşık 165 bin avro olduğu iddia
edildi.
Avusturya'da yayımlanan Krone
gazetesi de Irak ve Suriye'de
savaşan Hristiyan sayısının yaklaşık bin kişi olduğunu iddia etti.
Süryani milisler, YPG ile hareket
ediyor
Avrupa’dan giden Hristiyanlar,
ağırlıklı olarak katıldıkları Süryani
Askeri Konseyi’nin, ocak ayından
bu yana YPG çatısı altında faaliyet
gösterdiği belirtiliyor. YPG, Avrupa’daki Kürt gruplar aracılığıyla
bağış ve savaşçı toplarken,
Avrupa’da yaşayan Yezidi gençleri
de savaşmak üzere bölgeye
çağırıyor.
YPG’ye bağlı yardım kuruluşları
Almanya, İngiltere, Fransa,
Belçika, Danimarka, Hollanda ve
Avusturya’da aktif yardım kampanyaları düzenliyor. Kampanyalarda Yezidilerin IŞİD
nedeniyle Şengal’de “fiziki ve
kültürel soykırımla” karşı karşıya
bulundukları vurgulanıyor.
Ortadoğu uzmanı ve "Agenfor Center" adlı sivil toplum kuruluşunun
direktörü Sergio Bianchi, AA
muhabirine yaptığı açıklamada,
Avrupa'da bazı kişilerin Suriye ya
da Irak’taki dini ve etnik azınlıkların baskı altında olduğu
düşüncesiyle hareket ettiğini
söyledi.
"Son yıllarda Batı Avrupa’daki
Hristiyanlardan Ortadoğu'daki
kaos bölgelerine savaşmak için gidenlerin oldu. Avrupa'dan gidenlerin birçoğu başlıca İsveç,
Almanya, Hollanda ve İsviçre gibi
ülkelerden yola çıkıyor" diyen
Bianchi, hali hazırda özellikle
Avrupa’dan Suriye’ye giden yaklaşık 40 Hristiyan'ın olduğunu
bildirdi.
Gidenlerin büyük kısmının
Süryani ya da Kürt asıllı olduğunu
kaydeden Bianchi, Batı Avrupa’nın refah ülkelerinden, Ortadağu’daki savaşa katılmanın
kolay bir karar olmadığını belirtti.
Bianchi, “Bu insanlar kendi toplulukların tehdit altında olduğunu
düşüyor. Gitmelerindeki temel itici
güç bu. Sadece Suriye’de değil,
Irak’ta da tehdit altında olduklarını hissediyorlar. Kürtler gibi
Süryaniler de bölgede güven de
hissetmiyor kendisini. Kendi
topluluklarını savunmak istiyorlar" diye konuştu.
Suriye'de İsviçreli komutan
Avrupa'da gidenlerin komutanlığını da yine Avrupa'dan giden
birinin yaptığını dile getiren
Bianchi, geçen yılı 6 Haziran'da
İsviçre vatandaşı Johan Kosar adlı
eski bir askerin Suriye’nin
kuzeyine giderek Avrupa’dan
cepheye katılanlar eğitim vermeye
başladığını öne sürdü.
Sergio Bianchi, şöyle devam etti:
YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ
Instagram’dan yeni aplikasyon
“İsviçre’nin Locarno kentinden
Suriye’ye gitti. Kendisi Avrupalı
Süryanilerin organizasyonundan
dış ilişkiler sorumlusu Said
Kosar’ın oğlu. Aslında oraya bilgilendirici bazı yayınları dağıtmak
için gitmişti. Daha sonra uzmanlığı nedeniyle adım adım sivil
savaşın içerisine dahil oldu.
Bugün askeri konseyde Hristiyan
tarafının komutanı olarak görev
yapıyor. Kosar’ın halen Suriye’ni
kuzey doğusunda, Türkiye sınırına
en yakın Suriye kentlerinden biri
olan Kamışlı’da bulunuyor.
Kosar’a birçok farklı ülkeden
katılan var. Sayıları 30-40
civarında. Her zaman aynı yerde
kalmıyorlar. Bölgede sık seyahat
ediyorlar.”
"Şu en büyük endişeleri İŞİD
tehdidi”
Suriye’nin kuzeyinde bazı bölgelerin güvenliğinin bölgedeki
Kürt ve Hristiyan güçlerinin ortaklaşa oluşturdukları “Sutoro” adı
verilen güvenlik güçleri tarafından
sağlandığını vurgulayan Bianchi,
“Suriye’de rejim karşıtı güçlerle
bazı ortaklıklar yaptılar. İŞİD’e
karşı savaşta da yer aldılar. Şu en
büyük endişeleri İŞİD tehdidi”
ifadelerini kullandı.
Avrupa’dan Ortadoğu’ya gidenlerin genellikle birbirlerini Avrupa
merkezli Süryani topluluklarında
tanıdıklarının altını çizen Bianchi,
“Kişisel ilişkiler yoluyla aralarında
iletişim kuruyorlar. Suriye’ye, bölgeye, genellikle kendi kişisel kontaklarını kullanarak gidiyorlar”
dedi.
Öte yandan, Bianchi Avrupa’daki
Süryani derneklerinin ise aslında
kimsenin Ortadoğu’ya giderek
savaşmasını desteklemediğini vurgulayarak, Süryani Kilisesi’nin de
Suriye’ye gidilmesine karşı bir duruşu olduğunu kaydetti.
Bianchi, başta İngiltere olmak
üzere Avrupa’nın çoğu ülkesinde
Avrupa’dan Ortadoğu’daki başta
Suriye olmak üzere kaos bölgelerine seyahat ederek, cephede
savaşanların tekrar ülkelerine geri
dönmesinin tehdit olarak
görüldüğünü söyledi.
Avrupalı Yahudiler de İsrail'e gitmiş...
“Avrupa’nın Ortadoğu’ya gönüllü
olarak gidenlere ilişkin politikası
Avrupa’nın güvenliği için potansiyel bir tehdit oluşturabilir. Çünkü
Avrupa’dan Suriye’ye gidenlerin
gerekçeleri çok farklı” diyen
Bianchi, daha önce Avrupa’dan İsrail’i desteklemek için de çok
sayıda Avrupalı Yahudi’nin Ortadoğu’ya gitmesine rağmen Avrupa
ülkeleri tarafından tehdit olarak
görülmediklerini belirtti.
kıllı telefonlar için fotoğraf paylaşma hizmeti sunan Instagram, geliştirdiği yeni aplikasyon ile
kullanıcılarının hızlandırılmış video çekmesine imkan veriyor.
A
Instagram, 'Hyperlapse’ isimli uygulamasını kullanıcılarının beğenisine sundu. Yeni uygulamayı akıllı
telefonlarına indiren kullanıcılar, bu aplikasyon sayesinde hızlandırılmış videolar çekip bu videoları,
Instagram ve Facebook hesaplarında paylaşabilecek.
Instagram aplikasyonunun aksine daha yavaş çalışan uygulama, kullanıcıların çektiği videoları en az 2
en fazla 12 kat hızlandırmalarına izin veriyor.
Şu an için sadece iPhone kullanıcıları tarafında kullanılabilecek olan yeni uygulama, Android işletim
sistemine sahip akıllı telefonlarda çalışmıyor.
Apple Store’dan ücretsiz olarak kullanıcıların beğenisine sunulan Hyperlapse’in Android işletim sistemine sahip akıllı telefonlar için ne zaman uyumlu hale getirileceği ise, henüz bilinmiyor.
AA
Sergio Bianchi, “Eğer genç bir nesli
suçlu olarak genellersek büyük bir
yanlış yaparız. Bu durum
Avrupa’dan bölgeye giden Kürtler,
Hristiyanlar ve Müslümanlar için
geçerli. Ben bölgede Suriye’de
savaşmaya giden çok fazla gençle
görüştüm. Ben Avrupa’nın güvenliği için tehdit olduklarını düşünmüyorum” diye konuştu.
Bölgeye gönüllü olarak Avrupa’dan
gitmiş Hristiyan, Müslüman ve
Kürtlerin “tehdit” olarak algılanmasının “bumerang” etkisi yaparak Avrupalı ülkeler için ileride
daha büyük tehditlere yol açabileceği uyarısında bulunan Bianchi,
"İnsanları yabancı savaşçılar
olarak etiketlemeden önce daha
dikkatli olmalıyız. Bu durum Avrupa’dan bölgeye giden birçok Müslümanı etkiliyor. Avrupa’dan
Suriye’ye giden yabancıların çoğu
dönmek istiyor fakat korkuyorlar,
dönemiyorlar. Aileler otoritelerle
konuşamıyor. Çünkü çocukları
suçlu olarak görülüyor" şeklinde
konuştu. Cihan
30 AĞUSTOS 2014
Politika
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Kürtçe dersi TBMM
gündemine taşındı
HP Genel Başkan Yardımcısı
Sezgin Tanrıkulu, Milli Eğitim
Bakanı’na “Kürtçe dersi vermek üzere toplam kaç öğretmen
adayı gerekli kriterleri yerine getirmiş ve atanmayı beklemektedir?
diye sordu.
C
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı
tarafından yazılı olarak yanıtlanması talebiyle TBMM Başkanlığı’na
soru önergesi sunan Sezgin Tanrıkulu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın
2012 yılında ‘Yaşayan Diller ve
Lehçeler’ adıyla bir dersin programa alınmasını kabul etmesiyle
birlikte okullarda Kürtçe dersi
verecek öğretmenlerin eğitiminin
bazı üniversitelerde başladığına
işaret etti.
CHP’li Tanrıkulu, “Öğretmen adaylarına eğitimlerini tamamladıktan
sonra atanmaları yönünde sözler
verilmesine rağmen bu söz yerine
getirilmemiştir. Kürtçe, okullarda
seçmeli ders olarak okutulduğu
halde bu dersi vermek üzere
yetiştirilmiş olan öğretmenlerin
atamasının yapılmamasının
gerekçesi kamuoyuyla da paylaşılmamaktadır. Bu belirsizlik de
Kürtçe öğretmen adaylarının ciddi
mağduriyetler yaşamasına sebep
olmaktadır. Ayrıca Kürtçe eğitimi
konusunda donanım kazanmış
olan öğretmenlerin istihdam
edilmemesi, öğrencilerin de kalitesiz eğitim almalarını beraberinde
getirmektedir.” dedi.
CHP Genel Başkan
Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 298 Sayılı
Seçimlerin Temel
Hükümleri ve Seçmen Kütükleri
Hakkında Kanununda Değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi verdi.
Kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sunan Sezgin Tanrıkulu,
genel gerekçe olarak, seçmenin
nabzını yoklamak için
araştırma şirketleri tarafından
yapılan kamuoyu araştırmalarının son yıllarda güvenilirliğini yitirdiğinden söz etti.
10 Ağustos 2014 tarihinde
yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminden hemen önce -açıklanması yasak olmasına rağmenkamuoyu araştırmaları basınla
paylaşılmış ve kamuoyu manipüle edildiğini söyleyen CHP’li Tanrıkulu, şöyle devam etti:
“Halk nezdinde sonucun belli
olduğu hissiyatının oluşmasına
neden olan bu durum seçime
olan katılımı düşürdüğü gibi
Barış ve istikrar
kuşağı
oluşturmalıyız
Türkiye’yi,
uluslararası
şantaja teslim
ettiniz
Tanrıkulu bu bağlamda Bakan
Nabi Avcı’ya şu soruları yöneltti:
CHP Genel Başkan Yardımcısı
ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Almanya’nın dinleme itirafına rağmen iktidar kanadının
sessizliğine tepki gösterdi. Koç,
“Alman istihbaratı Türkiye’yi
her yönüyle dinlemiş. Bunlar
açığa döküldü. AKP’den ‘çıt’
yok. Niye korkuyorsunuz?
Ülkeyi uluslararası şantaja açık
hale getirdiniz, teslim ettiniz.”
dedi.
"Kürtçe dersi vermek üzere toplam
kaç öğretmen adayı gerekli kriterleri yerine getirmiş ve atanmayı
beklemektedir?
Kürtçe dersi vermek üzere yetiştirilmiş olan öğretmenlerin atanmamasının sebebi nedir?
Öğretmenlere daha önce çeşitli
vesilelerle atanacakları sözü verildiği halde, bu söz neden tutulmamıştır?
Önümüzdeki dönem için kaç
Kürtçe öğretmeninin atanması
planlanmaktadır?
Şu ana kadar kaç Kürtçe öğretmeni
atanmıştır?
Okullardaki Kürtçe seçmeli dersini
veren öğretmenlerin tümü bu
alanda uzman mıdır, yoksa branşı
farklı olduğu halde Kürtçe dersini
ek ders olarak mı vermektedirler?
Şu anda üniversitelerde Kürtçe
öğretmen adalarının yetiştirilmesi
için eğitim verilmeye devam etmekte midir? Devam ediyorsa kaç
öğretmen adayı daha yetiştirilmektedir?
Üniversitelerde Kürtçe öğretmen
yetiştirilmeye devam edilmiyorsa
bunun nedeni nedir?
Atanmayı bekleyen Kürtçe öğretmenlerinin süreç hakkında bilgilendirilmesi için kamuoyuna
herhangi bir açıklama yapılacak
mıdır?"
Cihan
CHP Merkez Yönetim Kurulu
(MYK), Genel Başkan Kemal
Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Toplantı devam ederken
gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Haluk
Koç, AKP’nin dünkü olağanüstü
kongresini eleştirdi. AKP’nin
olağanüstü kongresindeki
görüntülerin Kuzey Kore’yi
andırdığını söyledi. 15 Ağustos
tarihinden itibaren açık bir
anayasa ihlali yaşandığını ve
konuyla ilgili son olarak
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel
başvuruda bulunduklarını belirten Koç, “Bir cumhurbaşkanı,
bir siyasi partinin kongresinde
anamuhalefet partisine ağzına
geleni söyleme hakkını kendisinde bulmaktadır. O zaman
bu rejimin adını koymamız
lazım. Devlet, devlet eliyle
maalesef hukuk devleti olmaktan çıkartılmıştır. Tek bir kişinin
beklentilerine, dayatmalarına
teslim edilmiştir. Bu tablo
vahim tablodur. AKP 1.
Olağanüstü Kongresi hukuksuz
bir süreç içinde toplanmıştır. Bir
cumhurbaşkanının bir siyasi
parti kongresinde, o partinin
genel başkanıymış gibi konuşması, açması kongreyi, yönlendirmesi hukuka meydan
okumaktır, hukuk tanımazlıktır.” dedi.
PUAN FARKLARI
Tanrıkulu, son olarak
Cumhurbaşkanlığı seçiminde
araştırma şirketlerinin tahmin
ettikleri oranlarla seçimin
sonuçlanmasıyla ortaya çıkan
oranlar arasındaki farkın 5-6
puan civarında olduğunu belirterek, “Ülkenin geleceğini belirleyecek olan bu seçimlerdeki
5-6 puanlık yanılma kabul
edilebilir değildir. Kamuoyu
araştırmalarında yüzde 2’lik
hata payı makuldür. Bu oranın
üzerinde ya da altında gösterilen sonuçlar, bunun kasıtlı
olduğunu ve bir algı operasyonu yapıldığını göstermektedir.
Ayrıca 298 Sayılı Seçimlerin
Temel Hükümleri Ve Seçmen
Kütükleri Hakkında Kanun,
seçim yasaklarının başlaması
ile anketlerin yayımlanmasını
kesin bir dille yasaklamıştır.
Yüksek Seçim Kurulu, her
seçimden önce bu yasağı bir
genelgeyle hatırlatmaktadır.
Ancak araştırma şirketleri ve
K Parti Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı
Davutoğlu, "10 büyük ekonomi arasına
girme hedefini gerçekleştirmek için
çevremizde barış ve istikrar kuşağı oluşturmak bir zorunluluk" dedi.
A
AK Parti Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı
Davutoğlu, "Tarihin bu kritik eşiğinde,
çevremizde en az 7-8 ülke idare edilemez konumda görülüp ciddi krizlerle boğuşurken
Türkiye Cumhuriyeti'nin istikrarlı bir şekilde
yoluna devam etmesi, dünyanın en büyük 10
ekonomisi arasına girmesi hedefini gerçekleştirmesi için çevremizde bir barış ve istikrar
kuşağı oluşturmak bizim için bir zorunluluktur" dedi.
Davutoğlu, "Gönül isterdi ki bugün Musul'daki kardeşlerimiz de aramızda olsun. İnşallah onları da en kısa zamanda ailemizin
içinde görmeyi ümit ediyoruz" dedi.
Davutoğlu, "İftiharla, gururla söylüyorum bu
5 yıl içinde birçok platformda diğer ülke temsilcileri dönüp Türk diplomatlarına, temsilcilerine 'Acaba Türkiye ne düşünüyor' diye
beklediklerini, baktıklarını biliyorum. Bu
miras devam edecek, özgüvenimizi her
halukarda sürdüreceğiz. Bu Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nin derin tarihi kökleriyle
ilgili olduğu kadar engin ufkuyla da ilgilidir"
diye konuştu. AA
CHP'den Bakan
Işık'a: Yeni alınacak kriptolu
telefonlar kimlere verilecek?
HP Genel Başkan Yardımcısı Veli
Ağbaba, kriptolu telefonlar için yeni
alımların yapılacağının basına yansıması üzerine Bilim Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Fikri Işık’a yeni telefonların kimlere verileceğini sordu.
C
Veli Ağbaba, Bakan Fikri Işık’ın yazılı
olarak cevaplandırılması talebiyle TBMM
Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde,
şu soruları yöneltti:
"Kriptolu telefonlar kaç adet alınacaktır?
Kimlere dağıtılacaktır?
Alınacak telefonların maliyeti ne
kadardır? Hangi yöntemle alınacaktır?
İhale açılacak mıdır? Bu konuyla ilgili
görüşülen firma var mıdır?
Böyle bir uygulamaya neden ihtiyaç
duyulmaktadır? Daha önce kullanılan
kriptolu telefonların dinlendiği ortaya
çıkmışken Bakanlığınızca bu konuyla ilgili gerekli incelemeler yapılmış mıdır?
Sorumlular hakkında açılmış soruşturma var mıdır? Soruşturmalar
sonuçlanmış mıdır?" Cihan
CHP, seçmen kütükleriyle
ilgili Meclis'e kanun
teklifi sundu
AKP’de sürpriz
ayrılık
adayların eşit şartlarda
yarışma ihtimalini de ortadan kaldırmıştır. Son 12
yılda yapılan bütün seçimlerde
manipülasyon iddiaları gündemi meşgul etmiştir. Seçmenin
sandığa gitmemesine ya da
başka partilere oy vermesine
neden olan bu durumun kasıtlı
olarak yapıldığına dair ciddi
emareler bulunmaktadır. 17-25
Aralık yolsuzluk soruşturmaları
ile birlikte basına yansıyan ses
kayıtlarına göre Türkiye’nin
önde gelen televizyon kanallarından birinin seçim
sonuçlarını manipüle etmek
için anket sonuçlarında değişiklik yaptığı görülmüştür. Seçim
yasaklarına aldırış etmeden
AKP hükümeti lehine yapılan
manipülasyon çalışmaları
araştırma şirketlerinin açıkladıkları sonuçların
meşruiyetine gölge düşürmektedir.”
7
medya bu yasağa uymamaktadır. Son seçimlerde
yasal uyarılara rağmen
buna uyulmadığı, birçok
kez görülmüştür. Bu nedenle bu
gibi davranışlarda bulunanlar
için caydırıcı cezalar uygulanmalıdır.” görüşünü aktardı.
TANRIKULU’NUN MADDE
GEREKÇELERİ
MADDE 1- Bu madde ile kamuoyu araştırma şirketlerinin
kamuoyunu yanıltmasının
önüne geçilmesi ve taraflı anketler yayınlayanlar için caydırıcı müeyyideler uygulanarak,
seçmen iradesinin gerçek dışı
anket sonuçlarıyla yönlendirilmesinin engellenmesi
amaçlanmıştır.
MADDE 2- Yürürlük maddesidir.
MADDE 3- Yürütme maddesidir.
Cihan
uruluşundan bu yana AKP'nin
reklam ve tanıtım işlerini yapan
reklamcı Erol Olçak, iktidar partisi
ile yollarını ayırdı.
K
Olçak, AKP serüvenini Erdoğan ile birlikte bıraktığını açıkladı. AKP'nin kuruluş çalışmaları sırasında Erdoğan'ın
birlikte çalışma teklifini kabul eden Erol
Olçak, 13 yıl boyunca AKP'nin bütün
genel ve yerel seçim kampanyalarını
yönetti.
AA
Haluk Koç, Yargıtay Başkanlar
Kurulu’nun adli yıl açılışında
Türkiye Barolar Birliği (TBB)
Başkanı Metin Feyzioğlu’nun
konuşmasına ilişkin aldığı
kararın önemli olduğunu belirtti. Başbakan Erdoğan’ın
törene katılmama kararına
işaret ederek, “Gelmezsen
gelme. Birisi ‘dur’ demek
zorunda artık buna. Burası
senin kişisel kapris
cumhuriyetin değil. Burası bir
hukuk devleti. Kurumları, kurulları, anayasası var.” şeklinde
konuştu.
ALMANYA’DAN NEDEN KORKUYORSUNUZ?
CHP’li Koç’un gündeminde
Alman istihbaratının Türkiye’ye
yönelik dinlemeleri ve
hükümetin bu konudaki tavrı
da vardı. Almanya’nın dinlediğini doğrulamasına rağmen
hükümetten hiçbir ses çıkmadığını belirtti. Ülkenin şantaja teslim edildiğini anlattı:
“Alman istihbaratı Türkiye’yi
her yönüyle dinlemiş. Bunlar
açığa döküldü. Peki bu konunun üzerine ne beklersiniz?
‘Ey Merkel’ tarzı bir girişle,
alışılagelmiş meydan okuyan
konuşmalardan birini beklersiniz. Var mı? ‘Çıt’ yok. ‘Unutulsun, gündemden düşer
gider!’ Beklenti bu. Yahu sen
Kadıköy vapurundan inen
kadınların görüntüsü hakkında
bile fikir yürüten bir adamsın.
Bu hususta söyleyeceğin bir şey
yok mu? Dinlemişler usta, dinlemişler. Ne dinlemişler acaba?
Niye korkuyorsunuz? Zülfiyare
dokunan ne var acaba o dinlenenlerin arasında? Eski Wikileaks belgelerinde, eski ABD
büyükelçisinin kriptolarından
alıntılar var. İsviçre
bankalarında 8 ayrı hesabının
olduğunu söylüyor orada. Kozinoğlu’nun anıları var. Alman istihbaratının dinlemesine bunlar
mı takıldı? IŞİD başta olmak
üzere, terör örgütlerince kurduğunuz ilişkiler. Silah, mühimmat transferiyle ilgili bir şeyler
takıldı mı o istihbarata? Belgelendi mi o kayıtlarda, neden korkuyorsunuz? Siz ülkeyi şantaja
açık hale getirdiniz, sadece birbirinize tuzak kurmuyorsunuz,
şantaj yapmıyorsunuz. Siz
ülkeyi uluslararası şantaja açık
hale getirdiniz, şantaja teslim
ettiniz. Her noktada etrafları
sarılmış, istediği kadar tören
yapsın, gece uyku uyuyamıyor.
Belgeli, kanıtlı. Eninde sonunda
o çember daralacak.”
Cihan
8
30 AĞUSTOS 2014 30 AĞUSTOS 2014
Gündem
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Davutoğlu bir söz etti,
herkes sözlüğe koştu
Erdoğan konuşmasında
sadece onun ismini andı
umhurbaşkanı seçilen
Başbakan Recep Erdoğan, Çankaya Köşkü’ne
çıkmadan önce Ak Parti
Olağanüstü Kongresi’nde,
bir veda konuşması yaptı.
"13 yıldır gururla
kongresinde tek aday gösterildi;
adaylık teklifine ilk imzayı
Erdoğan attı.
Davutoğlu, bin 382 oy alarak
Genel Başkan seçildi; sadece 6
oy geçersiz sayıldı.
Davutoğlu'nun konuşmasında
geçen bir kelime ise merak
uyandırdı; Epistemoloji
İŞTE KONUŞMADAKİ O BÖLÜM
Eğer insanlık tarihi kadim,
modernite ve küreselleşme gibi
evrelere ayrılırsa şunu çok açık
şekilde söyleyebiliriz ki, bu
ülke, bu aziz topraklar, sadece
jeostratejik değil, jeokültürel
öneme haiz topraklar kadimin
bütün renklerini bünyesinde
barındırırlar. İslam
medeniyetini, ondan önceki
Mezopotamya kültürünü,
ondan önceki Hitit, Roma
kültürünü bünyesinde
barındırır.
temel değerler itibarıyla
varoluşsal ve epistemolojik
problemlerle karşı karşıya
kaldığı bir dönemde bütün
insanlığa evrensel bir
medeniyet çağrısı yapacak bir
uyanış.
Epistemoloji ne demek?
Hiç bir medeniyet havzası
yoktur ki Anadolu ile etkileşime
girmemiş olsun. Yine modernite
esas alındığında bu kadim
kültüre sahip olan başka hiç bir
ülke yoktur ki moderniteyle
bizim gibi yüzleşmemiştir ve
nihayet kürselleşmeyi de bizim
kadar derinden ve yakından
yaşayan bir başka ülke yoktur.
Şimdi büyük bir yeni kültürel
uyanışın arifesindeyiz. Bu yeni
kültürel uyanış, insanlığın
Türk Dil Kurumu Felsefe
Terimleri Sözlüğü'nde
epistemoloji sözcüğü; "Bilginin
kaynağı, doğası, doğruluğu ve
sınırlarını inceleyen, bilgiyle
ilgili sorunları araştıran felsefe
dalı" olarak tarif ediliyor.
Yunanca episteme = bilim ve
logos = öğreti kelimelerinden
türetilen epistomoloji, ayrıca
"Bilim felsefesi ile eşanlamlı"
olarak tanımlanıyor.A
AA
AK Partililerden Erdoğan ve eşine jest
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Davutoğlu'nun dışında hükümetten sadece bir ismi andı
C
k Parti’deDavutoğlu dönemi
başladı. Davutoğlu
A
partisinin olağanüstü
taşıdığım Ak Parti'nin
genel başkanlık vazifesini
artık sizlere teslim ediyorum. Yarın da bu dava
sancağı asla düşmeyecek"
diyen Erdoğan, Ak Parti'de kendisinden sonraki
döneme ilişkin uyarılarda
da bulundu. Erdoğan
övgüyle söz ettiği genel
başkan ve başbakan adayı
Ahmet Davutoğlu'nun
"emanetçi" olmadığını
söyledi.
ERDOĞAN SADECE DAVUTOĞLU VE BABACAN'I
ANDI
Konuşması boyunca Erdoğan halefi ilan ettiği
Dışişleri Bakanı Ahmet
Davutoğlu dışında bir tek
hükümet üyesinin adını
ağzına aldı. O da
Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan oldu.
Ahmet Davutoğlu'nun
Başbakan olacağı yeni
hükümette ekonominin
başına kimin geçeceği
merak edilirken Erdoğan'ın bu sözleri Babacan'ın ekonominin
dümeninde kalacağına
dair bir işaret olarak algılandı.CİHAN
T
konmuş. Bu tavır yeni de değil.
Esasında Danıştay’daki olaydan sonra
bunun değerlendirilmesi lazım.
Yargıtay’ı buna zorlayan bir düzenleme
yok, bu tamamen Yargıtay’ın kendi
aldığı bir karar, bir teamülü var.
Bu teamülü nasıl koyduysa öyle de
değiştirebilir ama benim gördüğüm
kadarıyla Yargıtay Başkanlar Kurulu
bunu değiştirme yoluna gitmemiştir.
Cumhurbaşkanı yerine Barolar Birliği
Başkanı’nı tercih etmiştir. Hayırlı olsun
diyoruz. Türkiye bugüne kadar Yargıtay
tarafından böyle bir duruma
düşürülmemiştir. Cumhurbaşkanımızın
olmadığı bir yerde Başbakanımızın,
Adalet Bakanı’nın olacağını tahmin
etmiyorum. Cumhurbaşkanı’nın
olmadığı bir yerde biz de olmayız.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ak Parti
kongresinin yapıldığı Ankara Arena'da
A Haber'in ‘Kongre Özel’ yayınına
konuk oldu.AA
İnce: Önce Davutoğlu sonra Erdoğan
AK Parti'nin yeni genel başkanın
seçileceği Olağanüstü Kongre'de
veda konuşmasını yapan
Başbakan Erdoğan'a hediye
edilen çevresinde Fatiha
Suresi'nin yer aldığı
Cumhurbaşkanlığı Forsu,
Denizli'deki bir nakkaşa özel
olarak yaptırıldı.
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'a AK Parti gençlik
teşkilatı adına Gençlik kolları
başkanı, AK Partili belediye
başkanları adına İBB Başkanı
Topbaş ve Ankara İBB Melih
Gökçek, AK Parti İl Başkanları
adına Antalya İl Başkanı Mustafa
Köse, Milletvekilleri adına
Adıyaman Milletvekili ve AK Parti
Grup Başkan Vekili Aydın ile
Denizli Milletvekili Nurcan
Dalbudak, Genel merkez MYK ve
MKYK adına ise Nükhet Hotar ve
EMİNE HANIM'A DA
EŞLERDEN JEST
Emine Erdoğan'a da milletvekili
eşleri jest yaptı. Milletvekili
eşlerinin organizasyonu ile
alınan hediye Emine Erdoğan'a
AK Parti Grup Başkan Vekili
Nurettin Canikli'nin eşi Hatice
Canikli tarafından verildi. AA
Gül'den AK Parti kongresine telgraf
umhurbaşkanı Abdullah Gül,
C
AK Parti kongresine kutlama
telgrafı gönderdi.Divan başkanı
Haluk İpek'in adına gönderdiği
telgrafta Abdullah Gül, "AK Parti
kongresinin hayırlı olmasını
diliyorum. Genel Başkanlık
görevinden ayrılan seçilmiş
Cumhurbaşkanı Sayın Recep
Tayyip Erdoğan'a başarılar diler,
müstakbel genel başkana da
muvafakiyetler temenni ederim"
ifadesini kullandı. AA
utanan bir parti olduk.
Atatürkçülüğünden,
devrimciliğinden, sosyal
demokratlığından
utanan bir parti olduk.
Bizim ağabeylerimiz,
ablalarımız boşuna mı
hapis yattı, boşuna mı
sürgün yedi.
Mehmet Ali Şahin hediyeleri
verdi.
AMSUN'a gelen CHP
Yalova Milletvekili ve
S
Genel Başkan Adayı
Muharrem İnce, "Beni
genel başkan yaparsanız
bu meydanları inim inim
inletirim. Önce
Davutoğlu’nu, sonra
Erdoğan’ı indiririm.
Emin olun ki, size söz
veriyorum bu partiyi
iktidar yapacağım" dedi.
CHP Yalova Milletvekili
ve Genel Başkan Adayı
Muharrem İnce,
Karadeniz turu
kapsamında Samsun'a
geldi. CHP İl Başkanlığı
binası önünde partililer
tarafından karşılanan
Muharrem İnce'ye büyük
sevgi gösterilesi vardı.
Toplantı salonunda
partililere hitap eden
İnce, "Solculuğundan
üseyin Çelik'in açıklamaları şöyleydi:
H
Cumhurbaşkanı’nın görev ve
Erdoğan'ın
Köşk'te
nasıl bir
Cumhurbaşkanı
olacağını
anlatan
Hüseyin
Çelik, "
Nasıl bir
Başbakan
ise öyle
bir
Cumhurbaşkanı
olacak"
dedi.
yetkilerini tanımlayan tek şey
Anayasa’nın 104. maddesi
değil birçok farklı kanunda
Cumhurbaşkanı’na verilmiş
olan görevler var. Cumhurbaşkanı da bunları yerine getirir, bu son derece normal bir
şey. Ben şunu ifade etmek
istedim; Sayın Recep Tayyip
Erdoğan nasıl bir Cumhurbaşkanı olacak? Nasıl bir
Başbakan ise öyle bir Cumhurbaşkanı olacak. Belki bunun
en kestirme cevabıdır. Sayın
Recep Tayyip Erdoğan bizim
alıştığımız eski Başbakanlara
benziyor muydu? Benzemiyordu. Sayın Başbakan,
Başbakanlığı döneminde
diğerlerine benzemediği gibi,
her insan bulunduğu makama
biraz kendi renginden, şahsiyetinden, tarzından, tavrından bir şey katar. Köşk’te de
si’nde MHP ile ilgili sözlerine tepki
gösterdi.Bahçeli, “AK Parti’nin 1.
Olağanüstü Kongresi’ndeki konuşmasında partimize sataşan, partimizi kötüleyen, milliyetçi-ülkücü
hareketi suçlayan üslup ve tercihi
hakikaten de çok çirkin, çok
yakışıksız ve çok hasmanedir”
dedi.
oplantıya seçilmiş Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın yanı sıra hükümetin de
katılmayacağını belirten Bozdağ,
"Yargıtay, Cumhurbaşkanı yerine
Barolar Birliği Başkanı’nı tercih
etmiştir" dedi.
Cumhurbaşkanı yerine Barolar Birliği
Başkanı’nı tercih etmiştir. Ben bunu
ciddi bir nezaketsizlik olarak
görüyorum. Böyle bir açıklama
yaptıktan sonra, devletin başı olan
Cumhurbaşkanı, bütün devlet
organlarının birliğini beraberliğini
temsil ediyor. Böylesi bir tavır ortaya
Çelik: Nasıl Başbakansa öyle Cumhurbaşkanı olur
HP lideri Bahçeli, 12. Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’ın AK
M
Parti’nin 1. Olağanüstü Kongre-
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yargıtay
Başkanlar Kurulu'nun Baro Başkanı Metin
Feyzioğlu'nu adli yıl açılışına davet
etmesini değerlendirdi.
Yargıtay Başkanı istişare etti kendi
karar vermedi, Başkanlar Kurulu’nun
kararına uydu. Ben bu yapılanı doğru
görmüyorum, Yargıtay Başkanı
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ile Barolar
Birliği Başkanı’nı değiştirmiştir.
9
faal bir Cumhurbaşkanı olacağından kimsenin şüphesi olmasın. Ama Anayasa’nın
vermediği, kanunların vermediği hiçbir yetkiyi Sayın
Başbakan kullanmaz ve kullanamaz. Kullandığı zaman
zaten bu hukuk devletinde
böyle bir şeye müsamaha
edilemez. Kendisi de defalarca
söyledi ‘ben anayasal
çerçevede, yasalar
çerçevesinde bana verilmiş
olan yetkileri kullanırım. Ben
bana verilmemiş yetkileri
ihdas ederim, kendime görev
icat ederim diye bir şey söyledi
mi Sayın Başbakan? Yok böyle
bir şey.
FARKLILIKLAR
ZENGİNLİĞİMİZ OLACAK
Sayın Abdullah Gül,
alıştığımız eski Cumhurbaşkanı’na benziyor muydu?
Sayın Gül, Fahri Korutürk gibi
mi Cumhurbaşkanlığı yaptı?
Ahmet Necdet Sezer gibi mi
Cumhurbaşkanlığı yaptı?
Sayın Gül 81 vilayeti bizatihi
ziyaret eden, giden, vatandaşın derdiyle dertlenen ilk
Cumhurbaşkanlarından birisidir. Ben bu çerçevede rahmetli Turgut Özal’ı da
rahmetle anmak istiyorum.
O da çok farklı renkler getirdi
hem Başbakanlığa hem
Cumhurbaşkanlığına. Sayın
Gül Cumhurbaşkanı olmadan
önce ben kendisine ‘seçilirseniz ilk ziyaretinizi Van’a
yapar mısınız’ dedim. O da
‘ben ilk ziyaretimi doğu vilayetlerinden birine yapmayı
düşünüyordum, sen de bunu
teklif ettikten sonra söz ilk ziyaretimizi Van’a yapalım’ dedi.
Sayın Gül Cumhurbaşkanı
seçildikten sonra ilk ziyaretini
Van’a yaptı. Daha sonra 81 vilayeti gezdi.”A
AA
Bahçeli'den Erdoğan'a uslüp tepkisi
Bekir
Bozdağ'dan
rest: Biz de
yokuz
Bozdağ şöyle konuştu:
umhurbaşkanlığı forsunu
C
Erdoğan'a, AK Parti grubu
adına milletvekilleri hediye etti.
Gündem
Cumhurbaşkanlığına
bulalım bir sağcı gelsin
alsın. Oy sahada bir tane
sağcı getireceğiz.
Bizimkiler tıpış tıpış
gidecek, sağdan da
oyları alacağız iktidar
olacağız. Böyle bir
mantık CHP’yi iktidara
taşıyamaz. Kendine
güvenmeyen,
ideolojisine
güvenmeyen, duruşuna
güvenmeyen, öz güveni
olmayan bir yapıdan
iktidar çıkmaz" dedi.
CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu’na
eleştirilerde bulunan
Muharrem İnce şunları
söyledi: "2010 yılında
Genel Başkan ‘anlamlı
bir oy artışı
sağlayamazsam yani
yüzde 40’ı bulamazsam
istifa ederim’ diyordu. 2
gün önce gazetelerde de
‘anlamlı bir oy kaybı
olursa giderim’ diyor.
Anlamlı oy artışından,
anlamlı oy kaybına
düştü. Yani arttırmak
gibi bir derdi yok. Genel
Başkan Kılıçdaroğlu,
size şerefli ikinciliği
öneriyor, ben size iktidar
olmayı öneriyorum.
Genel Başkan ‘mevcuda
yakın bir oy alırsam
dururum’ diyor. Ben size
‘2 seçimde birinci parti
yapamazsam giderim’
diyorum. Türkiye’de
solun oyun yüzde
30'muş. Bu yapıdan
iktidar olmaz. ‘Ben
başbakan olacağım’
demelisin. Bu iddiayı
ortaya koymalısın. Bu
iddiayı ortaya
koyamıyorsan işimiz zor
demektir. Bu kötü
gidişata ‘dur’ diyelim.
Kendimize güvenelim.
‘Bu millet yüzde 26
veriyor bize, solun oyu
bu kadar’ diyorlar. Bu
millet Bülent Ecevit’e
yüzde 42 vermedi mi?
Ben size Ecevit’in yüzde
42’sini öneriyorum. Size
umut öneriyorum, size
güneş öneriyorum, size
başı dik bir parti
öneriyorum, size seçim
akşamları ışıklarını
kapatmayan bir parti
öneriyorum."
Kılıçdaroğlu'na "Senin
partinde demokrasi yok"
diyerek yüklenen İnce,
"Ben size önce partide
demokrasi, sonra
Türkiye’de demokrasi
öneriyorum.
Tarlalarımızdan bereket
fışkırması için,
fabrikalarımızın
dumanlarının
yükselmesi için,
gençlerimizin özgürlük
şarkısı söylemesi için,
aydınlarımızın serbestçe
üretmesi için,
kızlarımızın,
delikanlılarımızın kızlı
erkekli parklarda
dolaşması için, bu ülke
insanının mutluluğu
için, başı dik onurlu bir
Türkiye için önce
demokrat bir CHP, önce
statükoyu terk etmiş,
duvarları yıkmış bir CHP
istiyorum. Ben bunu
başaracağım. Başbakan
sizin arkadaşınız
olacak.”CİHAN
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 12.
Cumhurbaşkanı seçilen Recep
Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’nin 1.
Olağanüstü Kongresi’nde MHP ile
ilgili sözlerine karşı yapmış yaptığı
yazılı açıklamada, “Bugün;
demokrasimize şerh düşülmüş,
özgür seçime ket vurulmuş, siyasetimize kaldıramayacağı yük
bindirilmiştir. Bugün; hukukun ilke
ve esasları çiğnenmiş, demokratik
teamül ve kazanımlar ağır bir yara
almıştır. AK Parti’nin 1.Olağanüstü
Kongresi dayatmayı, baskıyı, şantajı, dağınıklığı, ilkesizliği ve hedef-
sizliği billurlaştırmış, belirginleştirmiştir.Recep Tayyip Erdoğan resmen Cumhurbaşkanı olmasına
rağmen, AK Parti’nin Olağanüstü
Kongresi’ne hem katılıp hem de
konuşma yaparak Anayasa’nın
ruhuna ve temel kaidelerine daha
şiddetli bir savaş açmıştır. Erdoğan, artık rutine bağlanmış
Anayasa suçunu bir kez daha
işlemiştir. Dahası Cumhurbaşkanı
makamının tarafsızlığını darbelemiş, TBMM’de yarın yapacağı
yemini peşinen bozmuş ve anlamsızlaştırmıştır”
ifadelerini kullandı.
“Recep Tayyip Erdoğan’ın
Anayasa’nın 103. Maddesi’ne göre
namus ve şeref üzerine edeceği tarihi yeminin inandırıcılığı ve
bağlayıcılığı erkenden buharlaşmış
ve budanmıştır” diyen Bahçeli,
şunları kaydetti:
“Erdoğan yanlıştadır, gaflettedir,
hata üstüne hata yapmakta, çürük
tahta üzerinde hamaset nutku at-
Davutoğu: İlk
ziyaret yerim...
ültürpark'ta toplanan
K
kalabalığa seslenen
Davutoğlu, bugünün
demokrasi tarihi açısından, tarihi bir gün
olduğunu söyledi.
AK Parti hareketi açısından da bugünün tarihi
bir gün olduğuna dikkati
çeken Davutoğlu, "Tüm
Konyamız için özel
önemi var ama bütün
ülkemiz açısından tarihi
bir gün. Her şeyden önce
bugün kongremizle birlikte siyasi erdem ve
ahlakın güzel bir örneği
sunuldu" diye konuştu.
"İlk defa iktidardaki bir
partide genel başkanlık
değişimi; suhuletle,
saygıyla, coşkuyla ve istişare ile gerçekleşti. Bu,
son 1,5 yıldır Türkiye de
kaos ortamı oluşturmak
isteyenlere partimizin
verdiği çok ciddi bir derstir. Konyamız açısından,
tabii bütün hemşehrilerimizi yürekten kucaklıyorum. Bu onların da
başarısıdır. Çünkü
girdiğimiz her seçimde
Konya, çok güçlü bir
destekle arkamızda
durdu. Son girdiğimiz
cumhurbaşkanlığı seçiminde büyükşehirler
arasında birinci oldu. Bu
açıdan Konyamız'ın
verdiği bu destek,
Ankara'da bize büyük
güç kattı. Ben bütün
hemşehrilerimizi
gönülden kucaklıyorum.
Bu kongre esnasında
bize destek veren bütün
delegelerimizi kucaklıyorum."
Davutoğlu, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Bu aynı zamanda bir
süreklilik içinde doku yenilenmesi olarak
başarıyla gerçekleşti.
maktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin
derin ve zengin devlet birikimine,
yerleşmiş geleneklerine, oturmuş
kurallarına, dünden miras alınan
tarihi ve kültürel değerlerine vefasızlık ve kayıtsızlık içindedir.
Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmakla yetinmemiş, AK
Parti’yi baştan ayağa kendi çıkar,
emel ve niyetlerine göre planlamak
ve tasarlamak için geceyi gündüze
katmıştır. Ayan beyan ortadır ki,
AK Parti’nin başına vitrin süsü bir
genel başkan atanmış, Erdoğan velayet ve vesayeti bu partinin
hücrelerine kadar nüfus ve sirayet
etmiştir. Bundan böyle AK Parti’ye
genel başkan olacak şahıs kukla
Başbakan, iradesini çaldırmış,
karar alma kabiliyetini devretmiş,
zihnini ve basiretini kiralamış bir
şahsiyet olarak anılacaktır. Erdoğan, ayrıca Cumhurbaşkanı
makamıyla bağdaşmayan, bu yüksek görevle uyuşmayan söz, tavır,
tasavvur ve tutumu sürdürdüğü
müddetçe meşruiyeti her zaman
sorgulanacaktır.
Davutoğlu, partisinin Konya il teşkilatınca
düzenlenen kutlama programına, AK Parti
Genel Merkezi'nden canlı yayınla
bağlandı.Kültürpark'ta toplanan kalabalığa
seslenen Davutoğlu, bugünün demokrasi tarihi
açısından, tarihi bir gün olduğunu söyledi.
Tam bir konsensüsle
katılan
delegelerimizin
desteğiyle
gerçekleşmesi
de AK Parti
içindeki ortak
aklın, sayın
Cumhurbaşkanımız
tarafından
nasıl doğru bir
şekilde analiz
edildiğini gösterdi. Şimdi
önümüzde,
yarından itibaren yapılması, çalışılması gereken
konular var. İnşallah
2015 seçimlerinden
Türkiye'de istikrarı daha
da tahkim edecek,
Türkiye'nin ekonomisine, siyasetine yeni bir
nefes olacak önemli bir
netice, daha büyük bir
başarı elde edebilmek
için, bütün AK Parti
kadrolarıyla gece gündüz
çalışacağız. Tabii
Konyamız'a da özel
gayret düşecek."
Davutoğlu, Konya'dan
beklentisinin, hemşehrilerinin desteğini
arkasında hissetmek
olduğunu aktardı.
Bu desteğin giderek artmasını dileyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bütün hemşehrilerimizin dualarını ve iyi dileklerini hissetmek bize güç
veriyor. Duaların
yanında fiili dua da şarttır. Kavli dua yanında...
Bütün hemşehrilerimizden şimdiye kadar
olduğundan daha fazla
çalışmasını bekliyoruz.
AK Parti Konya il teşkilatımızın çok daha büyük
gayretle alanda hat
desteğini artırmasını
bekliyoruz. Tabii Konya'daki bu coşku sadece
Konya'da değil bütün illerimizden gelen
hemşehrilerimizle,
vatandaşlarımızla kucaklaştık. Bütün illerimizde
aynı coşkuyu görmek
beni gerçekten çok mutlu
etti. Bu değişimde bütün
ülke kazanıyor.
Konyalı'nın gururunu
duymak, hissetmek,
meydanda böyle binlerce
hemşehrimin toplanmasını görmek beni çok
mutlu etti. Hepsine tek
tek teşekkür ediyorum."
İlk ziyaret Konya'ya
Konyalılar'ın günlerdir
bu günün heyecanını
merakla beklediğini
ifade eden Davutoğlu,
"İnşallah ben de en kısa
zamanda Konya'ya geleceğim. Hükümetimiz
güven oyunu alır almaz
ilk ziyaretim de tabii Hz.
Mevlana'ya... İnşallah
saygımızı, sevdamızı
ileteceğiz" ifadelerini
kullandı.AA
AK Parti’nin 1.Olağanüstü Kongresi’ndeki konuşmasında partimize
sataşan, partimizi kötüleyen, milliyetçi-ülkücü hareketi suçlayan
üslup ve tercihi hakikaten de çok
çirkin, çok yakışıksız ve çok hasmanedir. Bu zihniyetin, MHP’nin
şehit cenazelerini istismar ettiğini
ve terörün varlığına kendisini endekslediğini iddia etmesi, milli ve
ilkeli muhalefet tarzımızı aşağılamaya kalkışması müfteriliğinin
tezahürüdür. Milliyetçi Hareket
Partisi’ni terörden geçinen, şehit
cenazelerinden medet
uman çarpık bir anlayışta
göstermek kuyruklu yalan
olmasının ötesinde ahlaksızlıktır.”
cevap verecek, hiçbir kötü sözünü
karşılıksız bırakmayacaktır. Bunun
yanı sıra, PKK’yla kimin pazarlık
yaptığı, İmralı canisine kimin teslim olduğu, Mehmetçiklerimizi,
polislerimizi arka arkaya şehit eden
kanlı elleri kimin tuttuğu esasen
ortadadır. Erdoğan’ın PKK’yı
diriltme ve ayağa kaldırma süreci
Türk milletini yasa ve acıya boğmaktadır. Şu sıralar her gün gelen
şehit haberleri Erdoğan’ın teröristleri cesaretlendirmesinin ve umut
aşılamasının eseridir” dedi.C
CİHAN
Recep Tayyip Erdoğan’ın
Cumhurbaşkanı olması nedeniyle siyasi tartışma ve
polemiklerin içinde yer
alamayacağını savunan
Bahçeli, “Eğer aksi
davranışını sürdürürse
partimiz kendisine misliyle
CHP'den ilginç
kongre yorumu
HP Merkez Yönetim Kurulu
(MYK) toplantısı devam edC
erken bir açıklama yapan
Genel Başkan Yardımcısı Haluk
Koç seçilmiş Cumhurbaşkanı
ve Başbakan Erdoğan’ı
Anayasa'yı ihlal etmekle
suçladı.
"KONGRE HUKUKSUZ"
Koç, Yüksek Seçim Kurulu’nun
15 Ağustos’ta seçim sonuçlarını
ilân etmesinin ardından Erdoğan’ın Genel Başkanlık ve
Başbakanlık görevinin sona
erdiğini savundu, "Kongre
hukuksuz" dedi.
"ERDOĞAN AKP
KONGRESİ'NE KATILMIŞTIR"
Koç, şunları söyledi;
"Bu hukuksuzluk dönemi,
bugün aleni bir aşamaya geldi.
Bugün toplanan AKP 1.
Olağanüstü Kongresi hukuksuz
bir süreç içinde toplanmıştır. 10
Ağustos’ta cumhurbaşkanı
seçilen, 15 Ağustos’ta
resmileşen ve cumhurbaşkanı
olan Recep Tayyip Erdoğan,
bugün AKP Kongresine
katılmıştır.
"SİYASİ PARTİ GENEL
BAŞKANI GİBİ BİR
KONUŞMA JARGONU
SERGİLEDİ"
Bir siyasi parti genel başkanı
gibi bir konuşma jargonu
sergilemiştir. Yine hedefinde
CHP. Bir cumhurbaşkanı, bir
siyasi partinin kongresinde ana
muhalefet partisine ağzına geleni söyleme hakkını kendisinde bulmaktadır.
O zaman bu rejimin adını koymamız lazım. Devlet, devlet
eliyle maalesef hukuk devleti
olmaktan çıkartılmıştır. Tek bir
kişinin beklentilerine, dayatmalarına teslim edilmiştir. Bu
tablo vahim tablodur.
"AKP KONGRESİ YASAL
DAYANAKTAN YOKSUNDUR"
Bir cumhurbaşkanın bir siyasi
parti kongresinde, o partinin
genel başkanıymış gibi konuşması, açması kongreyi, yönlendirmesi hukuka meydan
okumaktır, hukuk tanımazlıktır. Onun için bugün yapılan
AKP kongresi yasal dayanaktan
yoksundur.AA
10
30 AĞUSTOS 2014
Basın-Kritik
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Yalçın İÇYER
SUSKUNLUK NEYE İŞARET?
7
7 Milyonun başı olduğunu söyleyerek
fiyaka satanlar işe bir de bu açıdan
baksınlar. Bu iş öyle enteresandır ki
dinleyen ülke gizlemiyor. Merkel’e sorulunca “bunu açıktan cevaplamam,
meclisimle konuşurum ile birlikte biz ancak
Amerika, İngiltere ve Fransa gibi dost
ülkeleri dinlemeyiz. Bunların dışındakileri
dinleriz” rahatlığı ve vurdumduymazlığı ile
dinlemeyi itiraf ediyor.
Nasıl olur? İşbirliği iki yüz yıla dayanan,
sözüm ona dost, dört milyona yakın vatandaşı ile gelişmesine ve ekonomisine katkı
sağladığımız, “dostum” dediği bir ülkeyi
dinler? Hem de bunu gizleme gereği de duymaz. Acaba son yıllarda ortaya konulan
ihalelerde kendilerine pay vermediğimizin
öcünü mü alamaya çalışıyor?
Çünkü sadece üçüncü köprü ve havaalanı
projelerinin onların kesesine akmaması rahatsızlıklarının bir sebebi sayılabilir. Maalesef Batılı Haçlı zihniyeti bu duygularını hiç
terk etmedi ve insan hakları, demokrasi,
adalet ve hakkaniyet kendileri için geçerli
değerler oldu.
Doğulu ve Müslüman bir kimseye ya da ülkeye gelince bunlar hep unutuldu; duymamazlıktan gelindi.
Meğer dinleme yeni değilmiş. Kırk yıla
yakın bir süreden beri dinleniyormuşuz.
Demek dileyip dinleyip yedekliyorlar, işlerine gelince de aleyhimizde kullanmak üzere
pusuya yatıp sırası gelince de piyasaya
sürüyorlar.
Asıl önemli olan neleri, kimleri, niçin, ne
amaçla dinledikleridir? Peki, onlar dinlerken bu milletin milli menfaatlerini koruduğunu bildiğimiz, binasının kapısında
“MİLLİ” yazan kurum nerdeydi?
Ne yapıyordu? Neyle meşguldü?
Yadırgamıyorum; çünkü o ancak kendi
vatandaşını dinler, fişler, bir birine düşürür.
Geçmiş bu yönden hiç de temiz değildir…
Şahsen bu işi yadırgamıyorum. Çünkü bu
kurum yıllardır dışarıda ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini takip etme yerine
içeride ve dışarıda kendi vatandaşlarını
takip ediyordu. Böyle olunca nasıl Almanların dinlemelerinin farkında olacaklar?
Nafile…
Acaba 17-25 Aralıktan sonra ortaya atılan
tapeler de Türkiye üzerinde hesapları olanların ortaya çıkardığı konuşmalar olmasın?
İnşallah hep beraber göreceğiz ki, bu
işlerde de Türkiye üzerinde güç gösterisi ve
hâkimiyeti kurmak isteyen güçlerin mücadele ve marifetleri vardır.
Önce bu teşkilat o ülkeye gönderdiği
görevlilerin ne iş yaptıklarının hesabını vermelidir. Hesaplarını vermelerine gerek yok.
Çünkü çoğu elemanları gittikleri ülkelerde
günlerini gün etme sevdasındadırlar.
Yurt dışına yolu düşenler ufak bir istihbari
araştırma yapsalar görecekler ki oradaki elemanlar çok da iş yapmıyorlar. Avrupa’nın
çirkef bataklıklarında ömür tüketmeyle
meşguller…
İşin bir diğer tarafı da, gönderilen elemanların kalite ve vasıf yönünden iş göremez ve
yetersiz, dost ahbap torpilli, yeğen, akraba,
tanıdık, kendi ülkesini temsil özelliğinden
çok o ülkelerin gidişatına uygun hayat
felsefesi benimseyen, dönme ve iki kimlikli
kişilerden oluşmasıdır.
Oysa oraya gönderilenlerin Allah(celle
celaluhu) korkusu taşıyan, işini, insanını,
insanlığı, milletini ve ülkesi için seven,
ülkesi ve milleti için gözünü kırpmadan
ölmeye hazır olan, fedakârlık duygusu ileri
düzeyde bulunan, ülkesinin başarısı için
dünyasını elinin tersiyle ötelemiş vasıflara
sahip olması gerekmez mi? Kolay satın alınamayan, paraya, kadına peylenmeyecek
kalitede kişiler olması elzem değil mi?
Durum böyle olunca oraya gönderdiğimiz
elemanlarda bir veri gelmeyip gerekli
çalışma yapılmayınca sonuç işte böyle olur.
Haydi diyelim geçmişte bu zihniyetteki kimseler ülkeyi yönetiyordu onun için ülke
menfaatleri umurlarında değildi. Zaten
çoğu da o ülkelerin tezgâhlarında yetiştikleri, o ellerde eğitildikleri için de onlara
muhtaç ve gebe olmanın acı sonucu bir şey
yapamıyorlardı.
Ya şimdi öyle olmadığını her yerde
haykıranlar ne yapıyorlar? Kaç aydır kendi
kardeşlerine söylenmedik hakareti bırakmayan, olmadık iftirayı atmaktan geri durmayanlar neden sus pus olmuşlar? Yoksa
bu dinlemelerin arkasında açıkların su
yüzüne çıkma korkusu mu var?
Tahminim bu dinlemeleri yapanların ellerinde çok ciddi belgeler var ve fırsatı
gelince ülkemizi karıştırmak için tedavüle
sokacaklar.
Hatta biraz daha ileri sezgimi sizlerle paylaşayım. 17 Aralıkla başlayan tape ve
mahrem dinlemeler de benzer dinleme
mahfillerinin marifetidir diye düşünüyorum. Oysa biz hep suçlu olarak kendi
kardeşlerimizi gördük. “Abalıya vur” misali
onlara vurdukça vurduruyoruz.
Tahminim o ki Muhterem Hoca Efendi bu
bilgilere sahip olmanın rahatlığı ile “Onların yaptıklarını yapmayın, söylediklerini
söylemeyin. Çünkü size geldiklerinde özre
yüzleri olsun; Biz yaptık siz yapmayın
dediklerinde onları affedebilelim.”
İşin en iyisini Rabbimiz bilir. Âcizane benim
de tahminim bu dinlemeler başka ülkelerin
ülkemiz üzerindeki güç ve iktidar gösterisidir. Çünkü bir taşla bir sürü katliama
sebep olmaktadırlar.
Ortadoğu’da Müslüman’ı Müslüman’a
kırdırdıkları gibi, -bu ülke insanını yıllarca
olduğu üzere- bu sefer de farklı toplulukları
biri birine vurdurma yolunu açmış oldular.
Gördüğünüz gibi başarılı da oldular.
Peki, sormak gerekmez mi? Hukuk için de
dinleme yapanları derdest edip içeri attıranlar, bu bahaneyle din kardeşlerine
verip veriştirenler Almanya’nın dinlemesi
karşısında neden susup konuşmuyorlar?
Yoksa gücümüz sadece mazluma mı
yetiyor? Unutmayalım zalimin zulmü varsa
mazlumun da Rabbi ve O’nun güçlü divanı
var…
Sonuçta bu süreçte kim haklı kim haksız
kararı yaratılış âleminin sahibi verecektir.
Dileğimiz, Rabbimiz, kardeşi kardeşe vurdurma üzerine politika kuranlara fırsat vermesin; bizleri de bu tezgâha gelenlerden
eylemesin.
Süleyman GÖKSU
GEZ DÜNYAYI GÖR KONYAYI
G
ez Dünyayı Gör Konya’yı, Konya için
söylenmiş güzel bir cümle. Konya’da
iz bırakan güzel faaliyetler hızla
devam ediyor…
Konya’da 80 bin metrekarelik alana kurulu, Türkiye ve Dünya’dan ziyaretçisi olan
8 Binde Devr-i Alem Parkı cazibe merkezi
haline geldi. 23 Nisan 2014 tarihinde
hizmet vermeye başlayan parkı, 4 ay gibi
kısa bir sürede 250 bin kişi ziyaret etti.
Farklı konseptleri bir arada bulunduran 80
Binde Devr-i Alem Parkı’nın Türkiye’de bir
ilk olduğunu söyleyen Meram Belediye
Başkanı Fatma Toru, İstanbul’da bulunan
Miniatürk’ten farklı olduğunu söyledi.
Başkan Toru, İstanbul’da bulunan Miniatürk’te sadece minyatürler var.
80 Binde Devr-i Alem Parkımız ise, 3 kısımdan oluşuyor. Trex Park’ında tarih öncesi
yaşayan dinozorların maketleri var.
Tarihi ve kültürel birikimimizi ifade eden
120 eserin bulunduğu Cihan-ı Türk
Abideler Şehri ve çocukların hayal
dünyasına katkıda bulunan Pamuk Şekeri
Masal Dünyası Parkı bulunuyor.
Parkımız farklı konseptlerle tüm yaş gruplarına hitap ediyor.
Ayrıca parkımızda yeşil alan, kafeterya ve
İHALE İLANI
VAKIF KÜLTÜR VARLIĞI TAŞINMAZIN
RESTORASYON KARŞILIĞI KİRALAMA İŞİ
Zaten asıl sıkıntı buradan kaynaklanmaktadır. Sadece lojistik yetersizlik değil daha
bir sürü yetersizlikler ve ihmaller bu
sonucu doğurmaktadır.
yakında hizmete geçecek restoranımız da
mevcut. Bu haliyle parkımız Türkiye’de bir
ilk olma özelliğini taşıyor.
Parkımızı ziyaret eden vatandaşlarımız
memnun bir şekilde ayrılıyor, dedi.
Park; öğrenci, 0-6 yaş arası çocuklar, şehit
yakınları, harp malulü ve gaziler ile 65 yaş
üzeri vatandaşlara ücretsiz.
Toru, “Hedefimiz yıl sonuna kadar, 1 milyon ziyaretçi sayısına ulaşmak. Parkımız
halkımız yeni öğreniyor.
Bu sayının önümüzdeki yıl, daha yukarı
çıkacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Parkın içersisinde bulunan minyatürle
hakkında cihazlar sayesinde Türkçe, Arapça, İngilizce, Rusça ve Almanca dillerinde
sesli bilgilendirme yapıldığını belirten
Başkan Toru, minyatürlerin başında bulunan tablalarda da eser hakkında kısa bilgi
verildiğini söyledi.
Parkın Konya ve Ülkemiz turizmine katkı
sağladığının altını çizen Başkan Toru,
vatandaşları parka davet etti.
80 Binde Devr-i Alem Parkı, Konya İli
Meram İlçesi Durunday Mahallesi Dutlu
Caddesi üzerinde bulunuyor.
Vakıflar Genci Müdürlüğü İstanbul 1.Bölge Müdürlüğü
İstanbul İli. Beşiktaş İlçesi. Kuruçeşme Mahallesi, Arnavutköy Kuruçeşme Caddesi, Alayemini ve Aleybey Çıkmazı Sokak, tapunun 3
pafta. 1343 (eski), 1709 (yeni) ada, 100-101 parsellerinde kayıtlı, toplam 465,50 + 60,00= 525,50 m2 yüzölçümlü, Ahşap Ev ve Arsa vasıflı
Vakıf Kültür Varlığı Taşınmazlar ticaret amaçlı kullanılmak üzere, 10.09.2008 tarih ve 26993 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Vakıf
Kültür Varlıklarının Restorasyon veya Onarım Karşılığı Kiraya Verilmesi İşlemlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 24-1-a
Maddesi Gereği "Açık Teklif Yöntemi" ile 25 yıl süreyle Restorasyon ve Onarım Karşılığı kira ihalesine çıkartılmıştır.
İli ve İlçesi
İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi
Mahallesi
Cadde
Sokak
Pafta/Ada/Parsel
Yüzölçümü
Vasfı
İşin Nev'i ve Niteliği
Restorasyon Bedeli
Geçici Teminat Miktarı
İşletme Teminatı
İhalenin Yapılacağı yer
Kuruçeşme Mahallesi
Arnavutköy Kuruçeşme
Alayemini ve Aleybey Çıkmazı
3 pafta, 1343 (eski), 1709 (yeni) ada, 100-101 parseller
465,50 + 60,00= 525,50 m2
Ahşap Ev ve Arsa
Restorasyon ( Tescilli Eski Eser Ahşap ve Arsa)
650.400,00 TL.
9.512,00 TL.
İhale sonucu oluşacak yıllık kira bedelinin %6'sıdır.
Gümüşsüyü Mah.İnönü Caddesi No:2 Taksim-Beyoğlu İstanbul- Vakıflar
1.Bölge Müdürlüğü Kat:7 İhale Salonu
25.09.2014 Saat: 14.00
0212 251 88 10 (7201)-0212 243 64 59
İhale Tarihi ve saati
İdarenin Telefon ve Faks Numarası
I-İdarece Belirlenen Asgari Şartlar;
1- Toplam kiralama süresinin 25 (Yirmibeş) yıl olması.
2- Yer teslim tarihinden geçerli olmak üzere; 1. Yılın aylık kirasının;2.500.00 TL olarak belirlenmesi,
2. ve 3. yılların aylık kirasının ise belirlenen bu bedelin ÜFE oranında artırılmasıyla bulunması, 4. Yılın aylık kirasının; 5.000.00 TL'ye
ilk üç yıllık ÜFE artışı eklenerek belirlenmesi ve devam eden yılların aylık kirasının, belirlenen bu bedelin ÜFE oranında artırılmasıyla
bulunması,
3- Yer teslim tarihinden itibaren ilk 3 yıl içerisinde, onarım (Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyon ) projelerinin hazırlanması, Bölge Ko
ruma Kurulu, ilgili kurum ve kuruluşlardan onaylatılması, onarım ruhsatının alınması, Koruma Kurulları tarafından onaylı projelerine
aykırı olmamak üzererestorasyonun gerçekleştirilmesi ve restorasyonun bitirilerek, işletmeye- kullanıma açılması,
4- Restorasyon esnasında gerekli güvenlik ve sağlık tedbirlerinin yüklenici tarafından alınması, restorasyonu tamamlanıp işletmeye açılın
caya kadar, başka amaçla kullanılmaması,
5- İlgili mevzuata aykırı olarak kiralama süresi dolmadan vakıf taşınmazın tahliye edilmesi halinde, yapılmış olan imalatların idareye terk
ve teberru edilmiş sayılarak yatırılan teminat ve kiraların gelir kaydedilmesi,
6- Taşınmazın ekspertize konu fonksiyonu dışında imar planı notlarında, o taşınmaz için belirlenen fonksiyonlar doğrultusunda değer
lendirilebilmesi
7- Söz konusu taşınmazların inşaat ruhsatı alabilmesi için. yola ve yeşil alana terk edilmesi gereken kısım var ise. istikamet rölövesinde
gösterilmesi halinde kanunun öngördüğü orana kadar bedelsiz terk edilmesi, terk oranının kanunun ön gördüğü oranın üzerinde olması
halinde ise, aşan kısmın bedelinin hesaplanarak yükleniciden tahsil edilmesi.
8- Restorasyon ile ilgili olarak, resmi kurum ve kuruluşlardan (ilgili belediyesi, anıtlar kurulu gibi) alınması gereken izin. ödenecek harç
ve benzeri bedellerin yüklenici tarafından ödenmesi.
9- Taşınmazların Koruma Kurulundan onaylı restorasyon projesinde, ekspertiz raporunda belirtilen toplam kullanım alanında veya ki
ralanabilir alanında artış olması durumunda, belirlenen kira bedellerinin İdaremizce yeniden değerlendirilmesi,
10- Taşınmazların üzerinde bulunan tescilsiz yapıların iş ve sosyal güvenlik açısından gerekli önlemler alınarak yıkılıp kaldırılması ve
tüm bu iş ve işlemler dahil öngörülmeyen masrafların yüklenici tarafından karşılanması,
11- Taşınmazın tapu kaydında şerhler ve beyanlar hanesinde bulunan tüm şerhlerin yüklenici tarafından kaldırılması, ticaret fonksiyonu
(ekspertizde öngörülen fonksiyon) ile kullanılması,
12- Söz konusu taşınmazın toplam 25 yıl süreyle restorasyon ve onarım karşılığı kiralanması işi.
II- İhale, yukarıda belirtilen tarih ve saatte Gümüşsüyü Mahallesi İnönü Caddesi No:2 Taksim- Beyoğlu/İstanbul adresinde bulunan
Vakıflar 1.Bölge Müdürlüğü Hizmet Binasının 7.katında toplanacak olan İhale Komisyonunca yapılacaktır.
III- İhale dokümanı, mesai saatleri içerisinde, Gümüşsüyü Mah.İnönü Caddesi No:2 Kat:5 İhale Bürosu Taksim-Beyoğlu-İstanbul
adresinde görülebilir veya İstanbul Vakıflar 1.Bölge Müdürlüğü adına şartname bedeli olarak Vakıfbank Taksim Şubesi nezdindeki
TR100001500158007285989280 hesap numarasına, işin adı ile birlikte tüzel veya gerçek kişiliğin adı ile vergi numarası belirtilmek
suretiyle 100,00 (yüz) TL. yatırılarak alınmış makbuz karşılığında aynı adresten temin edilebilir. İhaleye teklif verecek olanların ihale
dokümanını satın almaları zorunludur.
IV- İhaleye katılabilmek için; İstekliler ihale dokümanına göre hazırlayacakları tekliflerini, yukarıda belirtilen ihale tarih ve saatine kadar
Bölge Müdürlüğü Hizmet Binasının 5.katında bulunan Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Şube Müdürlüğü İhale Bürosuna teslim etmeleri
gerekmektedir.
V- İsteklilerin ihaleye katılabilmeleri için aşağıda sayılan belgeleri teklifleri kapsamında sunmaları gerekir: Dış zarf aşağıdaki belgeleri
içerecektir.
1. Şartname eki örneğe uygun Türkiye'de tebligat için adres beyanı, ayrıca irtibat için telefon numarası ve faks numarası ile varsa elek
tronik posta adresi.
2. İhalenin ilan edildiği yıla ait Ticaret ve Sanayi Odasından veya Esnaf ve Sanatkarlar Odasından alacakları belgenin aslını veya noter
tasdikli sureti veya idarece "aslı idarece görülmüştür" yapılmış sureti.
3. Tüzel kişi olması halinde, tüzel kişiliğin İdare merkezinin bulunduğu yer mahkemesinden veya siciline kayıtlı bulunduğu Ticaret ve
Sanayi Odasından veya benzeri bir Makamdan ihalenin yapıldığı yıl içinde alınmış, tüzel kişiliğin sicile kayıtlı olduğuna dair belgenin
aslını veya noter tasdikli sureti (Türkiye'de şubesi bulunmayan yabancı tüzel kişilerin belgelerinin, bu tüzel kişiliğin bulunduğu ülkedeki
Türk Konsolosluğu'nca veya Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'nca onaylanmış olması gerekir.), veya idarece "aslı idarece
görülmüştür" yapılmış sureti.
4. Gerçek kişi olması halinde, Ticaret ve Sanayi Odası veya Esnaf ve Sanatkarlar Odası siciline kayıtlı olduğunu gösterir belgenin aslını
veya noter tasdikli sureti veya idarece "aslı idarece görülmüştür" yapılmış sureti.
5. Noter tasdikli imza sirkülerini veya imza beyannamesi,
6.Gerçek kişi olması halinde, Ticaret Sicil Gazetesi ile noter tasdikli imza beyannamesi aslı veya idarece"aslı idarece görülmüştür"
yapılmış sureti.
7. Tüzel kişi olması halinde tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirkülerinin (Türkiye'de şubesi bulunmayan yabancı tüzel kişilerin bel
gelerinin, bu tüzel kişiliğin bulunduğu ülkedeki Türk Konsolosluğu'nca veya Türkiye Cumhuriyeti dışişleri Bakanlığı'nca onaylanmış ol
ması gerekir.) aslı veya idarece "aslı idarece görülmüştür" yapılmış sureti.
8. İstekliler adına vekalet edilmesi halinde, istekli adına teklifte bulunacak kimselerin noter tasdikli vekaletnameleri ile vekilin yine noter
tasdikli imza beyannamesi (Türkiye'de şubesi bulunmayan yabancı tüzel kişilerin vekaletnamelerinin, bu tüzel kişiliğin bulunduğu ülkedeki
Türk Konsolosluğu'nca veya TürkiyeCumhuriyeti dışişleri Bakanlığı'nca onaylanmış olması gerekir.) aslı veya idarece "aslı idarece
görülmüştür" yapılmış sureti.
9.Ortak girişim olması halinde bu iş için ekli örneğe uygun ortak girişim beyannamesi,
10. İlgili Bankadan alınacak şartname eki örneğe uygun banka referans mektubu (muhammen bedelin %50'si kadar kullanılmamış nakit
kredisi veya %50'si kadar kullanılmamış teminat kredisi).
11. İlk ilan tarihinden sonra ilgili vergi dairesinden alınacak vergi borcu olmadığına dair belgenin aslı veya noter tasdikli suretinin ver
ilmesi veya aslının İdareye ibraz edilmesi şartıyla İdarece tasdikli suretinin verilmesi veya Gelirler İdaresi Başkanlığının internet vergi
dairesi adresi üzerinden alınacak vergi borcu olmadığına dair belge,
12. İlk ilan tarihinden sonra ilgili Sosyal Güvenlik Kurumundan alınacak Türkiye genelinde prim borcu olmadığına dair ıslak imzalı bel
genin aslı veya noter tasdikli suretinin verilmesi veya aslının İdareye ibraz edilmesi şartıyla İdarece tasdikli suretinin verilmesi veya
Sosyal Güvenlik Kurumunun internet adresi üzerinden alınacak Türkiye genelinde prim borcu olmadığına dair belge veya elektronik
imza kanunu uyarınca düzenlenen belgelerin internet üzerinden doğrulama aracı kullanılmak suretiyle teyidi yapılabilen belge veya
teyidinin internet üzerinden yapılamaması halinde ilgili Sosyal Güvenlik Kurumunun yetkili kişilerince "Elektronik imza suretiyle imza
lanan belgenin aslının aynıdır" şeklinde ad, soyad, unvan belirtilmek suretiyle imzalanmış ve mühürlenmiş belge,
13. İstekliye ait restorasyon işine ilişkin benzer iş ile ilgili iş bitirme belgesinin noter tasdikli sureti veya idarece "aslı idarece görülmüştür"
yapılmış suretinin verilmesi veya isteklinin restorasyon işine ilişkin benzer iş ile ilgili iş bitirme belgesinin olmaması veya isteklinin
ticari faaliyetleri arasında restorasyon işi ile ilgili bir husus bulunmaması halinde restorasyonu benzer iş bitirme belgesine sahip olan bir
alt yükleniciye yaptıracağına ilişkin ekli örneğine uygun alt yüklenici taahhütnamesi,
14. İhale konusu taşınmazın yerinde görüldüğüne dair teklif sahibinin ekli örneğe uygun yazılı beyanı,
15. Şartname eki örneğe uygun teknik personel taahhütnamesi,
16. Şartname eki örneğe uygun ihalelere katılmaktan yasaklı olunmadığına ilişkin yazılı beyan.
17. Şekli ve içeriği bu Şartnamede belirlenen Şartname eki örneğe uygun teklif mektubu.
18. İstanbul Vakıflar 1.Bölge Müdürlüğü Strateji Geliştirme Şube Müdürlüğü veznesine nakit olarak yatırılmış alındı makbuzu veya İs
tanbul Vakıflar 1.Bölge Müdürlüğü adına şartname eki örneğe uygun ilgili banka şubesinden alınmış banka geçici teminat mektubu
(Banka Şube Limitlerini Gösterir Limit İçi ve süresiz olacaktır.)
19. Teklif zarfı verildikten sonra, dosya içerensinden herhangi bir evrakın alınması, değiştirilmesi veya eksik evrakın tamamlanması
yönünde yapılacak başvurular değerlendirmeye alınmayacaktır.
20. Bu işin ihalesine katılmak üzere, kendi adına asaleten ve/veya başkaları adına vekaleten sadece tek bir başvuruda bulunulabilir. Aksi
halde yapılacak başvurular değerlendirmeye alınmayacaktır.
21. Telgraf veya faksla yapılacak müracaatlar ve postada meydana gelebilecek gecikmeler kabul edilmeyecektir. Ortak girişimlerde, ortak
girişimi oluşturan gerçek veya tüzel kişilerin (2), (3), (4), (5), (6), (7), (8), (9), (11),
(12), (16) bentlerindeki belgeleri ayrı ayrı sunmaları gerekir.
VI- İdare gerekçesini göstermek kaydıyla ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir.
VII- İş bu ihale ilan metni, mevzuatı gereği sadece ihale ilanında zorunlu olması gereken özet bilgileri içermekte olup, ihaleye katılım
ile ilgili hususlarda ihale şartnamesi ve diğer dökümanlardaki yazılı hususlargeçerlidir.
İLAN OLUNUR.
BASIN:54806/www.bik.gov.tr
11
BakanNabi Avcı: Kürtçe öğretmenleri il milli eğitim
müdürlüklerine bu yıl atanarak görevlendirilecek!
30 AĞUSTOS 2014
Eğitim
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ”Hangi ilde kaç Kürtçe, Lazca, Çerkezce
öğretmenine ihtiyacımız var, bunların dökümlerini çıkarıyoruz. Bu
alanda tezsiz yüksek lisans, lisans eğitimi yapan öğrencilerimiz bu derse
öğretmen olarak atanacaklar. Her okulda Kürtçe öğretmene ihtiyacımız
yok. Onları il milli eğitim müdürlüklerine atayacağız. Sonra il milli eğitim
müdürü öğretmen arkadaşlarımızı hangi okulda bu ders seçilmişse
oralara görevlendirilecek. Bu alanda da eğitim gören öğretmen adaylarımız bu ders yılından itibaren atanacak” dedi.
ğretmen atamalarında yeni branşların olduğunu
da açıklayan Bakan Avcı, şu bilgileri
verdi:“Seçmeli ders olarak ‘Yaşayan Diller ve
Lehçeler’ diye bir dersimiz var. Bu ders altında Kırmançi, Zazaki yani Kürtçe, Kafkas dillerinden seçmeli
derslerimiz mevcut. Elimizde hangi branşlarda ne kadar
öğretmene ihtiyacımız var önce buna bakıyoruz. Bu
branşlarda en çok hangi illerde açığımız var ona bakıyoruz. 40 bin yeni öğretmen adaylarımızı, ihtiyaç duyduğumuz branşlara göre oranlıyoruz. Hangi ilde kaç
Ö
Kürtçe, Lazca, Çerkezce öğretmenine ihtiyacımız var,
bunların dökümlerini çıkarıyoruz. Bu alanda tezsiz yüksek lisans, lisans eğitimi yapan öğrencilerimiz bu derse
öğretmen olarak atanacaklar. Ama bunları okullara
atayamıyoruz, her okulda Kürtçe öğretmene ihtiyacımız
yok. Onları il milli eğitim müdürlüklerine atayacağız.
Sonra il milli eğitim müdürü öğretmen arkadaşlarımızı
hangi okulda bu ders seçilmişse oralara görevlendirilecek. Bu alanda da eğitim gören öğretmen adaylarımız
bu ders yılından itibaren atanacak.”
MEB Müsteşar Yardımcısı:TEOG ile uzak
ileçelere yerleştirilen öğrenci sayısı 9 bin 802
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem
Kurt, TEOG yerleştirmelerinde evinden uzak ilçelere
yerleştirilen öğrenci sayısının 9 bin 802 olduğunu
açıkladı. Ayrıca TEOG kapsamında öğrencilerin yüzde
50’sinin ilk üç tercihine yerleştiğini belirterek, “Cuma
günü özel okula kayıt yaptıran öğrencilerimizden
kontenjan boşalacağı için bunlar 2. hafta tercihlerinde görünecek. Dolayısıyla öğrencilerimizin ve
velilerimizin panik yapmasına gerek yok” dedi.
ğrMEB Müsteşar Yardımcısı Muhterem
Kurt, Temel Eğitimden Ortaöğretime
Geçiş (TEOG) uygulaması kapsamında
liselere yerleştirilen ancak başka bir liseye
geçiş yapmak isteyen öğrencilerin nakilleri
ile ilgili açıklama yaptı. Yerleştirme işlemlerinin nasıl yapıldığ sorusu üzerine Kurt,
öğrencilerin yerleştirmeye esas yüzdelik dilimlerine göre, A grubundan 15 okul, B
grubunda da okul türü seçtiklerini hatırlattı.
Kurt, öğrencilerin “Yerleştirmeye Esas
Puan”larına (YEP) ve tercihlerine bakılarak,
puan üstünlüğüne göre sistem tarafından
yerleştirildiğini söyledi.A grubuna, tercihlerine göre yerleşemeyen öğrencilerin B
grubundaki okullara yerleştirildiklerini ifade
eden Kurt, B grubu yerleştirmelerinde öğrencilerin ikametgah adresleri ve okulların boş
kontenjanlarının dikkate alındığını belirtti.
Ö
Uzak ilçelere yerleştirilen öğrenci
sayısı 9 bin 802
Öğrencilerin ikametgahlarına bakılarak boş
kontenjan olan en yakın okula yerleştirildiğini vurgulayan Kurt, “Sistem, yakında
boş kontenjan bulamadığı durumda, öğrencileri komşu ilçelerdeki okullara yerleştiriyor. Dolayısıyla buralarda da boş
kontenjan bulamazsa, il içinde boş kontenjanı olan bir okula yerleştiriyor. Bu rakam
çok düşük. B grubunda, kendi ikametgah
adresinin dışında bir yere yerleştirilen
öğrenci sayımız 9 bin 802. Yani binde bir bile
değil” diye konuştu.Kurt, bazı yüksek puan
alan öğrencilerin düşük puanlı okullara yerleştirildiği yönündeki iddialarla ilgili, tercih
hatalarının payının büyük olduğunu belirtti.
Öğrencilerin yüzde 50’si ilk 3
tercihine yerleşti
Kurt, öğrencilerin il içindeki yüzdelik dilimlerine bakarak tercih yapmaları gerektiğine
dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birçok velimiz öğrencisinin, tercihini yaparken yüzdelik dilimlere dikkat etmediklerinden dolayı A grubuna erleştirilemediler.
Ama bu rakam çok az. Basınla da paylaştık
bu rakamları, 78 bin civarında. Dolayısıyla
öğrencilerimizin yüzde 93’ü A grubu tercihine yerleşti. Çok özel bir rakam da vermek
istiyorum. 550 binin üzerinde öğrencimiz ilk
üç tercihine yerleşti. Yani ilk üç tercihte
yüzde 50’nin üzerinde bir yerleşme var. Buradaki sorun aslında kendi ikametgah
adresinin dışında, il içinde bir yere yerleşen
9 bin 802 kişi. Bunların da sorunları nakil
yoluyla çözülecek. “
“Ermeni öğrencinin mağduriyeti
söz konusu değil”
Evlerinden uzak okullara yerleştirilen öğrencilerin bulunduğuna ilişkin bir soru üzerine
de Kurt, “Evinden uzak okula yerleştirilen
öğrenci sayısı Türkiye genelinde 9 bin 802.
Bu rakam binde bire bile ulaşmıyor.
Dolayısıyla bu söylem çok doğru değil” dedi.
Kurt, A grubunda yerleşemeyen öğrencinin B
grubundaki okul türüne göre yerleştirildiğini
anımsatarak, A grubu tercihlerinden dolayı
özellikle fen lisesi, sosyal bilimler lisesi ve
Anadolu liselerinin tamamının dolduğunu,
dolayısıyla sistemin öğrencileri evinin
yakınındaki meslek lisesi ya da Anadolu
imam hatip liselerine yerleştirdiğini söyledi.
Sistemin, bu okullarda boş kontenjan bulamadığında komşu ilçeye, orada da kontenjan
olmazsa il içinde bir başka kontenjana
öğrenciyi yerleştirdiğini anlatan Kurt,
“YEP’lerin yüzdelik dilimleriyle tercih ettikleri okulların yüzdelik dilimlerinin uyuşması
gerekiyordu. Şimdi nakil süreciyle, öğrencilerimiz tercihte bulunarak evindeki en yakın
okullara yerleştirilecek” diye konuştu.
Ermeni asıllı bir öğrencinin imam hatip okuluna yerleştirildiği yönünde basında yer alan
haberlerin anımsatılması üzerine ise Kurt,
bu öğrencinin zaten özel okula gideceği için
tercih yapmadığını, dolayısıyla bir mağduriyetinin söz konusu olmadığını söyledi.
“Sistem, öğrencilerimizin milliyetine ya da
dini inançlarına bakmıyor”
Kurt, tercih yapanların hemen hemen hepsinin yerleştirildiğini ve hiç tercih yapmayan
134 bin öğrenci bulunduğunu belirterek,
şunları kaydetti:“Tercih yapmayan bu 134
bin öğrencimiz, daha sonra sistem tarafından herhangi bir okula yerleştirildiğinde
şikayette bulunuyor. ‘Biz bu okulu istememiştik’ diye. Biz şimdi öğrencilerimizin
puanlarına ve tercihlerine bakıyoruz, sistem
öğrencilerimizin milliyetine ya da dini
inançlarına bakmıyor. Dolayısıyla sistem,
öğrencimizin Ermeni olduğunu ya da başka
bir dine mensup olduğunu bilmez, sorgulamaz. Bu tür öğrencilerimiz tercih de yapmadığı, bir okul türü de belirtmediği için
sistem otomatik olarak evine en yakın imam
hatip okulunun bulduğu yere yerleştirmiş.
Bu öğrenci zaten mağdur değil.”
Yerleştirmeler cuma yapılacak
Nakil başvuruları, kontenjanlar dolu
göründüğü için yapılmaması ile ilgili de
Kurt, nakil başvurularının pazartesiden
perşembeye kadar alınacağını, yerleştirmelerin ise cuma günü açıklanacağını
söyledi.Sürecin 26 Eylül’e kadar bu şekilde
devam edeceğini kaydeden Kurt, “Nakillerde
ilk hafta olduğu için özel okullara giden
öğrencilerden boşalan kontenjanlar şu anda
sistemde görünmüyor. 2 gündür, özel okula
giden öğrenci sayımız 5 bin 700. Cuma günü
özel okula kayıt yaptıran öğrencilerimizden
kontenjan boşalacağı için bunlar 2. hafta tercihlerinde görünecek. Dolayısıyla öğrencilerimizin ve velilerimizin panik yapmasına
gerek yok. İlk hafta bu kontenjanlar kapalı
gözükebilir. 2. hafta, bir önceki haftanın
boşalan kontenjanları görünecek” şeklinde
konuştu.Kurt, 1 Eylül itibariyle açık liseye
gidecek öğrencilerimizden boşalacak kontenjanlar bulunduğunu ifade ederek, geçen
yıl açık liseye 96 bin, özel okula 71 bin
öğrencinin gittiğini belirtti.Bu yıl teşviklerle
özel okula gidecek öğrenci sayısının 100 bini
geçmesini beklediklerini kaydeden Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:“Geçen senenin 9. sınıf
açık lise ve özel okula geçiş rakamlarını
topladığınızda yaklaşık 200 bine yakın bin
kontenjan boşluğu oluşacak. Bu boşalan
kontenjanlar ve nakiller, evinden çok uzağa
yerleşen öğrencilerimizi ya da istemediği bir
okul türüne yerleşen öğrencilerimizi hem
evine hem de istediği okul türüne yerleşmesini sağlayacak bir sistemdir. Panik yapacak bir durum yok. Gerçekten biz bunu
önceden öngörmüştük. Kurgu bu şekilde
çalışıyor. İlk 2 haftada özel okula ve açık liseye geçişler sisteme tam yansımadığından
bu tür sıkıntılar yaşanacak. Ama 3. hafta,
özel okulların ve açık liselerin boşalttığı kontenjanlara yapılan nakillerle biz bu sorunu
tamamen çözeceğimize inanıyoruz. “Yerleştirmeler yapılırken öğrencilerin özel okula
mı, açık liseye mi kayıt yaptıracağının sorulmadığını anımsatan Kurt, “Bunu sormadık
çünkü biz devlet olarak okumak isteyen her
kişiye devlet okulunda bir sandalye vermek
durumundayız.
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
6 KALEM İŞ AYAKKABISI ALIMI
6 KALEM İŞ AYAKKABISI ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edile
cektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2014/107446
1-İdarenin
a) Adresi
b) Telefon ve faks numarası
c) Elektronik Posta Adresi
e) İhale dokümanının
görülebileceği internet adresi (varsa)
2-İhaIe konusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı
b) Teslim yeri
c) Teslim tarihi
3- ihalenin
a) Yapılacağı yer
: M.Nesih Özmeıı Malı. Kasım Sok. No:62 34010 MERTER -GÜNGÖREN /
İSTANBUL GÜNGÖREN/İSTANBUL
: 0 212 449 40 64 / 0 212 449 42 35 -0212 449 41 25 / 0212 449 42 40
: levazimayniyat@ibb.gov.tr
: https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
: 6 Kalem İş Ayakkabısı Alımı Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde
bulunan idari şartnameden ulaşılabilir..
: Mallar İdarenin İstanbul ili sınırları içerisinde göstereceği noktalara teslim edilecektir.
: İşin süresi : İhtiyaç listesinde yer alan malların tamamı işe başlama tarihinden itibaren
45 (kırkbeş) takvim günü içinde teslim edilecektir. İhtiyaç listesinde yer alan mallar tek
partide teslim edilecektir.
: stanbul Büyükşehir Belediyesi İhale İşleri Müdürlüğü.M. Nesih Özmen Malı. Kasım
Sok. No:62 Kat:4, 34010 Merter/ İSTANBUL
Tarihi ve saati
: 10.09.2014 - 09:30
4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1. İhaleye katılma şartlan ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı okluğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasıbelgesi;
4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi
Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin
içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi.
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri
belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu
bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli
imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptınlamaz.
4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe
ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1. Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler:
a) İmalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler.
b) Yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler,
c) Türkiye'de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi.
İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir. İsteklinin imalatçı
olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir.
a) İstekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi,
b) İsteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu,
c) İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik Belgesi,
ç) İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenmiş ve teklif ettiği mala ilişkin YerliMalı Belgesi.
d) Adayın veya isteklinin alını konusu malı ürettiğine ilişkin olarak ilgili mevzuat uyarınca yetkili kurum veya kuruluşlarca düzenlenen
ve aday veya isteklinin üretici veya imalatçı olduğunu gösteren belgeler. İsteklilerin imalatçı olduğunu yukarıdaki belgelerden en az birini
sunarak, tevsik etmek zorundadır. İş ortaklığında ortaklardan birinin, teklif edilen mala veya mallara ilişkin imalatçı veya yetkili satıcı
ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belgelerden birini sunması yeterlidir.
5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecekt ir.
6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 63 TRY (Türk Lirası) karşılığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Levazım ve Ayniyat
Müdürlüğü M. Nesih Özmen Mah. Kasım Sok. No : 62 Merter/ İSTANBUL adresinden satın alınabilir.
7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur.
8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi İhale İşleri Müdürlüğü.M. Nesih Özmen Mah. Kasım Sok. No:62
Kat:4. 34010 Merter / İSTANBUL adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istek
liyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden
birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminatvereceklerdir.
11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (yüzyirmi) takvim günüdür.
12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
BASIN:54942/www.bik.gov.tr
12
30 AĞUSTOS 2014
Borsa Finans
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Klima hastalıkları
Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
lima ile serinlemek güzel ama
K
klima ateşi, klima çarpması ve
alerjik zatürree gibi hastalıkları
gözardı etmemek lazım. Klimanın
üflediği serin havanın karşısında
durmak pek doğru değil; hele de
dışarıdan terlemiş olarak gelmişseniz. Terin üzerinizde aniden soğuması ‘klima çarpmasına’ sebep
olabilir. Boynunuz tutulabilir,
başınızı çeviremezsiniz; nefes alırken
göğsünüzde bıçak batar gibi
ağrılarınız olabilir. Havanın doğrudan vücudunuza gelmemesi için klimaların ayarlanabilen
kanatçıklarından yararlanabilirsiniz.
Klimayı çok düşük değerlere ayarlamak sağlık için doğru değil. İdeali,
ısının 23-24 derece arasında, nispi
nemin de yüzde 40-50 arasında olacak şekilde ayarlanmasıdır.
Alerjik zatürree
Klimaların sebep olduğu alerjik zatürre çocuklarda da görülebilirse de,
daha çok 50 yaşın üzerinde olanlarda ve diğer akciğer hastalıklarının
aksine sigara içmeyenlerde daha çok
saptanır. Tıp dilinde ventilasyon
pnömonitisi olarak isimlendirilen
alerjik zatürreye, air-condition sistemlerinin nemlendirme bölümünde
üreyen ve küf mantarları ve bazı bakteriler neden olmaktadır. Alerjik zatürreenin, ani(akut) ya da
sinsi(kronik) başlayan olmak üzere
iki türü vardır. Akut alerjik zatürre,
içinde küf mantarları bulunan havanın solunmasından 4-6 saat sonra
ateş, baş, kas ağrıları ve halsizlik ile
gribal bir enfeksiyon gibi başlar. Öksürük, balgam, nefes darlığı, göğüste
sıkışma hissi gibi akciğerlere ait belirtiler ortaya çıkar.
Kandaki değer
Ateş yüksekliği ile beraber, kalp hızı
ve solunum sayısı da artmıştır. Kronik alerjik zatürre, sinsi olarak yavaş
BEBEĞİ UYUTURKEN ŞİDDETLİ SALLAMAK BEYİN
SARSINTISINA NEDEN OLABİLİR
yavaş gelişir. Tipik belirtileri, ilerleyici özellik gösteren nefes darlığı,
yorgunluk ve kilo kaybıdır. Bazı
hastalarda öksürük olabilir, ama
ateş, baş ve kas ağrıları gibi belirtilere rastlanmaz. Akut dönemde, akciğer röntgeninde tipik bulgular
vardır. Teşhis için, hastaların kanlarında allerjenlere karşı oluşmuş
olan özel antikorların saptanması ve
bronkoskopi ile akciğer dokusundan
biyopsi alınması gerekir.
Klima ateşi nedir?
Klimaların ve diğer merkezi havalandırma sistemlerinin neden olduğu
önemli rahatsızlıklardan biridir.
Mikroplarla kirlenmiş air-condition
veya nemlendirme sistemlerine
maruz kalındıktan birkaç saat sonra
ateşli bir hastalık gibi başlar.
Belirtilerin ortaya çıkması nadiren 12
saati de bulabilir. Hastalarda ateş,
titreme, kas ve eklem ağrıları,
yorgunluk, hâlsizlik, bitkinlik gibi
daha çok gribi hatırlatan şikâyetler
vardır.
Alınması gereken tedbirler
Klima ateşi ve alerjik zatürreenin önlenmesi, bu tür nemlendiricilerin su
haznelerinin doğru bakımı ile
mümkündür. Klima ve nemlendiricilerin bakımlarına özen gösterilmeli
ve talimatlara uygun kullanılmalıdır.
Bu aletlerde musluk suyu yerine distile veya demineralize su tercih
edilmelidir. Nemlendiriciler çamaşır
suyu gibi dezenfektanlarla zaman
zaman temizlenmelidir.
Yaz aylarının kâbusu: KRiPTO
Yaz günleri kripto virüslerinin en çok
hastalık yaptığı mevsim! Çünkü bu
parazit insanlara kirlenmiş sulardan
ve yiyeceklerden bulaşıyor. Başlığa
bakıp da dinlemeye takıldığımı veya
siyasete heveslendiğimi sanmayın.
ebekleri uyutmak
B
için şiddetli
sallamanın beyin
sarsıntısına neden
olduğu belirtildi.
Çocuk Sağlığı ve
Hastalıkları Uzmanı
Dr. Bülent Öztürk,
bazen sallamanın
kabul edilebilir sınırın
üstüne çıktığını ve
bebeklerin
beyinlerinde
sallanmaya bağlı bir
çeşit sarsıntı meydana
gelebildiğini dile
getirdi.Acıbadem
Bursa Hastanesi
Çocuk Sağlığı ve
Hastalıkları Uzmanı
Bülent Öztürk,
bebeklerin uyku
süreleri ile ilgili şu
bilgileri verdi:
"Bebekler ilk 3 ayda
günde aralıklı olarak
ortalama 15-17 saat
kadar uyuyor, bu uyku
genelde 10-20 dakika
ile 3-5 saat süren
aralıklarda oluyor.
Bebek uykusu hiç bir
zaman devamlı 15-17
saat kadar olmuyor.
İlk 3 aydan sonra ise
uyku süresi 13-15 saate
düşüyor. Ancak gün
içinde de uyuyan
bebek, özellikle gece
uykusuna
direnebiliyor. Bu da
hem bebeklerin
gelişimini hem de
annelerin
dinlenmesini olumsuz
etkiliyor. Bu durumda
aileler kimi zaman
bebeklerini sallayarak
uyutma yöntemine
başvuruyor."
Bazı durumlarda bu
sallamanın kabul
edilebilir sınırın
üstüne çıktığını ve
bebeklerin
beyinlerinde
Alzheimer'ın erken dönem 6 belirtisi
sallanmaya bağlı bir
çeşit sarsıntı meydana
gelebildiğini ifade
eden Dr. Öztürk, şöyle
devam etti: "İç kulak,
işitme ve denge
organlarını içeren iki
bölümden oluşuyor.
İşitmede hiçbir rol
oynamayan ikinci
bölüm yalnızca
dengeyle ilgili. İçi sıvı
dolu yarım daire
biçiminde üç
kanaldan oluşan bu
bölüme
"vestibularlabirent"
deniyor. Buradaki
hücreler, başın en
küçük hareketi ile
çalkalanan iç-kulak
sıvısının çırpıntılarıyla
uyarılarak, başın
açısal hareketini
anında beyne iletiyor.
Görme duyusunun da
yardımıyla dengenin
sağlanmasına
yardımcı oluyor. Çok
hızla dönüp aniden
durduğumuz zaman,
iç kulak
kanallarındaki sıvı
hala dönmekte
olduğundan baş
dönmesi denilen
durum meydana
geliyor. CİHAN
Alzheimer'
arasında hafı ın ciddi olan belirtileri
za kaybı, z
odaklanma
güçlüğü bulu ihin karışıklığı ve
nu
lirtiler hasta
lığın ilerleye yor. Ancak bu ben
döne
taya çıktığı iç
in tedavide o mlerinde orkalınmış olu ldukça geç
yor.
Güneş çarpması
ölüme neden
olabilir
lzheimer'ın ciddi
A
olan belirtileri
arasında hafıza kaybı,
zihin karışıklığı ve
odaklanma güçlüğü
bulunuyor. Ancak bu
belirtiler hastalığın
ilerleyen
dönemlerinde ortaya
çıktığı için tedavide
oldukça geç kalınmış
Zirve Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Fakültesi Öğretim
Üyesi ve Halk Sağlığı
Uzmanı Yrd. Doç. Dr.
Nilgün Ulutaşdemir, güneş
çarpması hakkında
uyarılarda bulunarak
"Güneş çarpması
vakalarına hemen
müdahale edilmezse buna
maruz kalan bireyleri
ölüme dahi götürebilir."
dedi.
Hava sıcaklıklarının her gün
biraz daha artış göstermesi ile
uzmanlar güneş çarpmalarına
karşı uyarılarda bulundu. Halk
Sağlığı Uzmanı Yrd. Doç. Dr.
Nilgün Ulutaşdemir, yaşanan
bu ani ve aşırı sıcaklık
artışlarının başta güneş
çarpması olmak üzere bir çok
hastalığa neden olabileceği
tüm olumsuzluklara karşı
vatandaşların dikkatli ve
tedbirli olması gerektiğini
söyledi. Aşırı sıcakların
özellikle sonucu beden ısısını
ayarlayan mekanizmanın
bozulmasına neden olduğunu
belirten Ulutaşdemir, "Vücut
mekanizmasında meydana
gelen bozulmalar ciddi bir
rahatsızlık olarak tanımlanan
güneş çarpmasına neden
oluyor. Aşırı sıcaklıkların
yanında yüksek nem oranları
da güneş çarpmasını
tetikliyor." diye konuştu.
oluyor. Uzmanlar
Alzheimer'ın
başlarında da bazı
belirtiler verdiğini
açıkladı.
olmasıyla birlikte
hastalığın erken
dönemde tespiti de
kısmen zordur. Ancak
bu değişebilir.
DAHA ERKEN TEDAVİ
EDİLMELİ
Alzheimer
araştırmalarının en
sıcak alanlarından biri
hastalığın en erken
aşamasında insanları
Alzheimer hastalığı
için sınırlı tedavi
Güneş çarpmasının acil
müdahale yapılmaması
durumunda çok ciddi sağlık
sorunlarında yol açtığını
açıklayan Ulutaşdemir, "Güneş
çarpması vakalarına hemen
müdahale edilmezse buna
maruz kalan bireyleri ölüme
dahi götürebilir.
Güneş çarpmasının özellikle
yaşlılar ve çocuklar için daha
tehlikeli olduğunu vurgulayan
Ulutaşdemir, "Yaşlılar ve
çocuklar bu tür durumlar
karşısında diğer
vatandaşlarımıza oranla daha
hassastır.
Bu nedenle özellikle çocukları
ve yaşlıları yazın aşırı
sıcaklarından ve güneş
ışınlarından uzak tutarak
onların insan sağlığı açısından
son derece zararlı olan
ultraviyole ışınlarına maruz
kalmasını engellemeliyiz."
şeklinde konuştu.CİHAN
inanıyorlar.
Brigham'daki
Alzheimer Araştırma
ve Tedavi Merkezi'nin
yöneticisi Reisa
Sperling yönettiği
araştırmada, hastalığı
daha erken aşamada
bulup tedavi etmeye
çalışacaklarını
söyledi.C
CİHAN
Kirli
havuz
suyu,
hastalıkl
ara
davetiye
çıkarıyor
Onun dışında güneş çarpması
yüksek ateş, davranış, anlama
ve algılama bozuklukları, kalp
atışlarındaki düzensizlik,
şiddetli baş ağrısı, bulantı ve
kusma gibi sağlık sorunlarına
yol açar. Bu nedenle özellikle
vücudun baş kısmını güneş
ışığından olabildiğince
korumak son derece önemli."
diyerek vatandaşları uyardı.
ÖZELLİKLE YAŞLILAR VE
ÇOCUKLAR DİKKATLİ OLMALI
amyloid beta
proteinlerini azaltan
ilaçlarla tedavi
etmektir.
Uzmanlar insanların
bunamanın herhangi
bir belirtisi
gelişmeden en az 10
yıl önce insanlarda bu
proteinlerin
oluştuğuna
okman Hekim Etlik
L
Hastanesi
Mikrobiyoloji Uzmanı Dr.
Safiye Göçer, kirli havuz
sularının göz, kulak,
sindirim ve solunum
hastalıklarına neden
olabileceği uyarısında
bulundu.
Göçer, havuz suyunu
temizlemek için
kullanılan klorun
özellikle çocuklarda
gözlerde tahriş, kızarma
ve yanma şeklinde
şikayetlere neden
olabildiğini kaydetti. En
temiz havuzlarda bile
enfeksiyon riski
bulunduğunu belirtti.
Göçer, havuz kaynaklı
enfeksiyonları şöyle
sıraladı:
Göz: Havuza bağlı
genellikle iki tür göz
rahatsızlığı ile
karşılaşılmaktadır.
Bunlardan ilki
konjunktivit dediğimiz
mikroorganizmalardan
kaynaklanan durumdur.
Konjonktuvitte gözde
yanma, batma, sulanma,
çapaklanma, göz
kapaklarında şişme gibi
belirtiler görülebilir. Bu
belirtiler görüldüğünde
mutlaka bir hekime
başvurulması
gerekmektedir. İkinci
durum ise klora karşı
hassasiyettir. Havuz
suyunu temizlemek için
kullanılan klor özellikle
çocuklarda gözlerde
tahrişe sebep olarak
kızarma, yanma şeklinde
şikayetlere neden
olabilmektedir.
Havuz gözlüğü
kullanılması bu
durumdan sakınmak için
gerekli olabilir. Lens
kullananlar için
enfeksiyon gelişmesini
kolaylaştırdığı için lensle
havuza girmeleri
önerilmemektedir.
Kulak: En sık görülen
problem dış kulak yolu
enfeksiyonlarıdır. Kulak
ağrısı, dış kulak yolunda
şişme, kulak akıntısı,
tıkanma ve duyma
sıkıntısı görülebilir.
Şiddetli ağrıya neden
olabilir.
Ayrıca kulaklarına tüp
takılan çocukların
kesinlikle havuza
girmemeleri gerekir. En
temiz havuzlarda bile
enfeksiyon riski
bulunmaktadır.
Bu risklerden
korunabilmek için
vazelinli veya gliserinle
yağlanmış pamuk
tıkaçlar kullanılabilir.
Sindirim Sistemi:
Ecoli, Şigella,
Criptosporidyum,
Giardia, Hepatit A virüsü
gibi dışkı yolu ile
bulaşabilecek mikroplar
havuz suyunun
yutulması sonucu ishale
yol açabilirler.
Klorlama bu hastalıkları
kısmen engelleyebilse de
klorun etkili olabilmesi
için zamana ihtiyacın
olması riskin devam
etmesine sebep olur.
CİHAN
13
30 AĞUSTOS 2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Balkanlar'a
vizesiz tatil
alkan ülkelerine yolculuğa çıkmaya
B
hazır mısınız? Kurban Bayramı'nda 4
Ekim çıkışlı olarak Balkan ülkelerine yolculuk fırsatı sürüyor. Baştanbaşa
Balkanlar, Belgrad, Karadağ-HırvatistanSaraybosna, Üsküp-Tiran, Priştina gibi
pek çok farklı tur seçeneğiyle tatilcilere
bayramda hem zamanlarına hem
bütçelerine uygun alternatifler sunuyor.
Kulesi, Lazerevic Anıtı, Nebojsa
Kulesi ve Saborna Kilisesi bu
şehri daha da güzelleştiren
yapılar olarak karşınıza çıkıyor.
TARİHİN TANIĞI SARAYBOSNA
İLK DURAK BELGRAD
Hem vizesiz hem de birden fazla ülke
görme şansı tanıyan Balkan turunun ilk
durağı Sırbistan'ın başkenti Belgrad. Sırbistan'ın başkenti ve en büyük şehri olan
Belgrad Tuna ve Sava nehirleriyle ziyaretçilerine serin bir karşılama yapıyor.
Tarih boyunca çeşitli uygarlıkların etkisinde kalmış Belgrad adeta bir kültür
mozaiği. Temiz havasıyla insana nefes
aldığını hissettiren bu şehirde Kale Meydanı, Askeri Müze, İstanbul Kapı, Saat
Gezinizin ikinci durağı Saraybosna. Geçmişin kötü günlerini
silip tarihi ve kültürel eserleriyle
yeniden şahlanmaya hazırlanan
kent, Osmanlı döneminden
kalan eserleriyle ziyaretçilerine
nasıl da dimdik ayakta kaldığını anlatıyor. Mimar Hayreddin tarafından
1557'de inşa edilen ve Osmanlı mimarisinin bir şaheseri olan Mostar
Köprüsü bunun en bariz örneği. Birçok
dini görüşün varlığını sürdürdüğü Saraybosna'da camiiler, sinagoglar ve katedralleri görmeniz mümkün. Saraybosna'da
akşam meraklıları için düzenlenen Boşnak Gecesi de görülmeye değer.
TURİZM MERKEZLERİ BÜYÜLÜYOR
Yol üzerinde son durağınız muhteşem
sahilleri ve çok renkli gece hayatı ile
Balkanlar'ın en ünlü tatil merkezlerinden
Budva. 2 bin 500 senelik geçmişiyle
Adriyatik Denizi kıyısındaki en eski yerleşim yerlerinden biri olarak bilinen
şehrin yat limanı, Hawaii'ye benzerliğiyle
ün yapan St. Nikola Adası, Stari Grad'ı ve
akkında çok güzel yazılar okuduktan sonra bir gün içinde gitmeye
karar verdiğimiz Thassos adası, sanıyoruz ki bizim ilk ve son araba yolculuğumuzdu. Eminim birkaç gün geçtikten
sonra gülerek konuşacağız ama şimdilik
biraz fazla maceralı oldu diyebiliriz.
Adaya ulaşım çok kolay. Keramoti'den
nerdeyse yarım saatte bir feribot var. 45
dakikalık bir yolculuğun ardından adaya
varılıyor. Adanın başkenti Limenas'da
Simi isimli restoran hem lezzetli hem de
çok keyifli. Burası güneşte kurutulmuş
ahtapot ızgarası ile meşhur. Ayrıca
kabak kızartmalarını da denemenizi
tavsiye ederim. Ada genelinde her
TÜRK KÖYÜ: POÇİTEL
Tarihi dokusunu hâlâ koruyan ve
Türk köyü olarak bilinen Poçitel Saraybosna'dan sonraki rotanız olmalı.
Ardından Unesco'nun Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Kotor'a geçebilirsninz.
Kotor körfezinin nefes kesen fiyort manzaralarıyla doğanın hali bir başka.
ki
i
d
i
k
l
a
H
i
t
e
n
cen
i
l
z
i
g
n
u
n
u
ş
Kom
Thassos'da maceralı bir araba yolculuğu
H
kalesi ziyaretçileri hayran bırakıyor.
Balkanlar'a gelmişken farklı bir rota da
çizmek isterseniz Üsküp ve Tiran'a
uğrayabilirsiniz. Arnavutluk'un başkenti
Tiran Müslüman, Ortodoks ve Katoliklerin birarada yaşadığı eşsiz bir şehir. Ortaçağ manastırlarına ev sahipliği yapan
Üsküp ise Osmanlı'dan kalma eserleri,
asma bahçeleri ve Türk pazarlarıyla
büyülüyor.
restoranda var ve bizim için patates
kızartması neyse onlar için de kabak
kızartması o. Çok hafif ve çıtır çıtır olmasının nedeni ise zeytinyağı ile kızartmalarıymış. Yanında süzme yoğurttan
yapılmış cacık ile servis ediyorlar. Bir
hafta sonu kaçamağı için görülecek çok
fazla doğal güzelliğe sahip olan bu ada
için iki günlük tatilimize sığdırabildiğimiz kadar koy gezmek istedik.
Sabah erkenden yollara düşüp Afrodit'in
gözyaşları veya Zeus'un gözü olarak da
bilinen Giola Lagünü'nü görmeye gittik.
Otel resepsiyonunun bize iyi şanslar
dilemesinden şüphelenmememiz ilk
hatamız oldu. Lagüne ulaşmak için yol
yapamamışlar ama sağ olsunlar yol ke-
H
narlarındaki kayaların üzerine boya ile
oklar çizmişler. Lastik patladı patlayacak
korkusuyla lagüne ulaştık. Resimlerini
görüp hayran kaldığımız o berrak kaya
havuzuna girip yüzme hayalleri kurarken dibi gözükmeyen kapkara,
köpüklü bir su birikintisiyle karşılaştık
ve gerisin geriye arabamıza döndük.
Yolumuzun üzerinde adanın en ünlü ve
en büyük manastırı olan ve baş melek
Mikail'e adanan kadın manastırı
Archangel Michael Manastırı vardı.
er şey geçtiğimiz yıl Thassos Adası'na
gidişimiz ve Yunanistan'ın harika
beyaz kumsalları ve cam gibi deniziyle
tanışınca başladı. Aslında sadece deniz ve
kum olarak özetlemek Yunanistan halkına
haksızlık olacağı için konuyu açmam şart;
Çeşme, Bodrum karmaşasından yıllardır
bıkmış, gereksiz yere 'beach'lere para saçmaktan bunalmış, üstelik güleryüzlü
servise, yaz tatilinde yemek yediğimiz restoranın garsonuyla hoş bir sohbete hasret
kalmıştık. Bu yüzden yılların alışkanlığına "Dur" dedik, Bodrum ve Çeşme ile ilişkimize kısa bir ara verdik. Thassos bir önceki yıldan bizim için güzel anılar olarak
hafızamıza kazınınca, nisan ayı gibi "Neden biraz daha aşağılara, Halkidiki'ye gitmiyoruz? Ha Bodrum'a arabayla gitmişiz, ha Halkidiki'ye" şeklinde cümlelerle birbirimizi gaza getirdik ve Halkidiki için araştırmalar yapmaya başladık. Halkidiki,
Türklerin hakkında en az şey bildiği yerlerden biri (Neyse ki!). Zaten bölge Selaniklilerin tatillerini hatta hafta sonlarını geçirdikleri yer olarak biliniyor.
Binlerce
Sagalassos’ta 2 bin y ll k mutfak ortaya
Burdur'un Ağlasun İlçesi'ndeki
Sagalassos Antik Kenti'nde
devam eden kazılarda, yukarı
agora yakınlarında 'Geç Roma
Dönemi'ne ait 2 bin yıllık bir
mutfak ortaya
çıkarıldı.
agalasS
sos'ta bu
yıl Haziran ayında başlayan yeni kazı
sezonunda, geçen ay 2 bin yıllık bir
mutfağın ortaya çıkarıldığı açıklandı.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Jereon Poblome,
"Bu yılki kazıda 'Geç Roma Dönemi'ne
ait bir mutfak bulduk. Tam olarak çıktı.
Tüm detayları ile o dönemde mutfak
kültürleri nasıldı, ne pişirdiler, ne
yediler, nasıl pişirmişler bunların hepsini öğreneceğiz. Çok detaylı bir bilimsel çalışma yapıyoruz. Sadece
arkeologlar değil, antropologlar, zoologlar, botanikçiler de var" dedi.
taya kömür, üzerine bir çanak koymuşlar. İçine bulgur, et koymuşlar.
Yanına iki çanak daha koyup sıcak tutmuşlar. O zaman ekmek yoktu, ancak
mutfakta tandır kullanmışlar ve tandır
ekmeği yemişler. Yavaş yavaş tüm
hayat detayları ortaya çıkıyor."
y ll k mamu
iskeleti, m ze yolcus
HAMAMDA YOĞUNLAŞILDI
TANDIRLI MUTFAK
Bulunan mutfağın şimdikilere göre çok
küçük olduğunu kaydeden Prof.Dr.
Poblome, şu bilgiyi verdi:
"Zemininde hiç fayans yok, sadece
toprak. Geç Roma Dönemi'nde hijyen
yönünden farklı düşünmüşler. Ergonomik olarak da bizim için zor bir
mutfak, ama onlar öyle kullanmış. Or-
Bu sezon kazılarıyla ilgili olarak da
Prof.Dr. Poblome, "Ağırlıklı olarak
hamamda çalışıyoruz. Burayı halkın ziyaretine açmak istiyoruz. Çünkü ordaki
güzelliği halka göstermek istiyoruz.
Yukarı agorada çalışmalarımız uzun
yıllardır devam ediyor. Yukarı agoranın
2017, 2018 yılında biteceğini düşünüyoruz. O zaman bütün yukarı agora
hazır olacak" diye konuştu. CİHAN
BD’nin Teksas eyaletinin
A
Dallas şehrinde yaşayan
Wayne McEwen ve ailesi, mayıs
ayında evlerinin bahçesinde bir
mamut iskeleti bulmuştu.
En az 20 bin yıllık olduğu tahmin edilen iskelet, Teksaslı aile
tarafından Dallas’taki Peros
Doğa ve Bilim Müzesi’ne verilecek. McEwen, oğlunun kazı
makinesiyle bahçede
uğraşırken metrelerce uzunluktaki mamut iskeletinin kalıntılarıyla karşılaştığını söylüyor.
CİHAN
Nobel’li yazar, kitaplarını Zimbabve’ye bağışladı
obel Edebiyat Ödülü sahibi İngiliz yazar
Doris Lessing’in, tüm kitap koleksiyonunun
N
Zimbabve’nin başkenti Harare’deki şehir
rimde
te
s
ö
g
e
’d
im
k
E
4
2
i,
oje Geliştirme Merkezi’nin
Evliya Çeleb
sahibi Cengiz
P(PROGEM)
Özdemir tarafından hazırlanan ‘Evliya Çelebi ve Ölümsüzlük Suyu’,
24 Ekim’de gösterime giriyor.Türkiye’nin ilk 3D animasyon filmi
olan proje, Evliya Çelebi’nin 17. yüzyıldan günümüze uzanan
hikayesini anlatıyor. Çelebi’yi Haluk Bilginer’in seslendirdiği filme,
Ahmet Kural ve Murat Cemcir de sesleriyle dahil oldu. İlk kez bir
animasyonda yer alan ikili, filmde Evliya Çelebi’nin can dostu
Wingo’ya rahat vermeyen kargaları seslendiriyor. CİHAN
kütüphanesine verilmesini vasiyet ettiği ortaya
çıktı.
20. yüzyılın en büyük kurgu yazarlarından biri
olarak gösterilen Lessing’in kütüphanesinde, 3
binin üzerinde kitap bulunuyordu. Dünyaca ünlü
yazar, 2013 yılının Kasım ayında Londra’daki
evinde 94 yaşında hayata gözlerini yummuştu.
The New Zimbabwe web sitesinde çıkan habere
göre bağışı doğrulayan Lessing’in vasileri, Uluslararası Kitap Yardımı’ndan (BAI) kitapların
iletilmesi konusunda yardım istedi. Lessing hayatı boyunca, özellikle Sahra Altı Afrikası ve Ortadoğu’da kütüphanelere kitap yardımında
bulunan bir STK olan BAI’nın en önde gelen
destekçilerinden biri olmuştu.CİHAN
14
30 AĞUSTOS 2014
Magazin-Tv
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Bebek’te kahvaltı keyfi
Seneye ekrana
dönecek
Bin bir surat Gupse
ıkı bir diyet ve sporla 11 kilo verip fit bir görünüme
kavuşan Hülya Avşar, kızı Zehra ile Bebek’te kahvaltı keyfi yaptı.Mini şortuyla dikkat çeken Avşar,
hayranlarının fotoğraf çektirme isteklerini kibarca geri
çevirdi.Artık yaşam koçu Şeyda Coşkun’la çalışmayacağını söyleyen Avşar Kızı, Sezen Aksu imzalı yeni bir
single çıkaracağını açıkladı.HABER MERKEZİ
S
Yalan Dünya’nın
‘
‘Nurhayat’ı Gupse
Özay, senaryosunu yazdığı ve
başrolünü üstlendiği ‘Deliha’
filminin çekimlerini tamamladı. ‘Deliha’ filminin delikanlı ama bir o kadar tatlı
kızı ‘Zeliha’ olarak ilk sinema
filmini tamamlayan Özay’ın
setten kareleri görenleri
gülmekten kırıp geçiriyor.
Özay’ın kaleme aldığı ve
Hakan Algül’ün yönetmen
koltuğuna oturduğu, BKM
Yapımı “Deliha” 14 Kasım’da
vizyona girecek. Gupse Özay,
çekimleri İzmir’in Şirince
köyünde tamamlanan filmle
Türk sinemasında ilk kez bir
kadın komedi oyuncusu
olarak, kendi yazdığı karakterle izleycinin karşısına
çıkacak. HABER MERKEZİ
ağlık sorunları yüzünden iki parmağını yitiren oyuncu Nejat
Sİşler’in
şu sıralar kendisine gelen
tüm oyunculuk projelerini geri çevirdiği öğrenildi. Yapımcılara 1 yıl
beklemek istediğini belirten başarılı
oyuncu, önceki gün Gümüşlük’te objektiflere takıldı.HABER MERKEZİ
f
a
h
u
t
n
a
t
'
k
a
Berr
yanıt
eçen ay Marmaris açıklarında Kenan İmirzaG
lıoğlu ile görüntülenen Berrak Tüzünataç,
muhabirlerin ‘aşk var mı?’ sorusuna ‘yoo’ diye yanıt verdi.
Tüzünataç’ın tişörtünün üzerinde yazan ‘Her şeyi aşkla yap’
mesajı dikkat çekti.HABER MERKEZİ
KANAL AKIŞLARI
08:25Süper Babaanne
09:35Seksenler
11:45Kitaplık
11:50Hayır ! Wolfgang
Borchert´in Sesi
13:00Haber
13:15Spor
13:20Hava Durumu
13:30Savaşta Barışta
Türk Ordusu
13:55Kurşun Harfler
14:30Yedi Güzel Adam
16:25Zengin Kız Fakir Oğlan
19:00Ana Haber Bülteni
19:45Spor
19:50Hava Durumu
19:55Akıl Kârı
21:35Armageddon
06:00Flashpoint
07:55Batman
08:30Duck Dodgers
10:45Dünya Listeleri
12:00Sine 8
16:45Batman
17:40Duck Dodgers
21:00Oynat Bakalım
06:00Geniş Aile
08:00Galip Derviş
10:00Küçük Ağa
12:00Çok Güzel
Hareketler Bunlar
14:00Akasya Durağı
16:30Arka Sokaklar
19:00Kanal D Ana Haber
20:00Anasının Oğlu
07:00Doksanlar
08:40Selena
10:25Karadayı
13:10Adanalı
15:10Çocuklar Duymasın
17:00Alemin Kıralı
18:55ATV Ana Haber
20:00Mumya: Ejder
İmparatorunun Mezarı
22:00Taşıyıcı
07:00Her Sabah
08:45Gagguk
09:15Dünyayı Geziyorum
10:20Burada Ne Yenir?
11:20Yeter Ki Sen Kazan
12:30Öğle Haberleri
12:50Derya'nın Dünyası
14:30Fatmagül'ün Suçu Ne?
16:30Dolu Dolu Anadolu
17:55Sıcak Gündem
18:15Ana Haber
18:50Ekip
19:50Yeni Nesil Ajan
01:00Gossip Girl
01:405 Yıldızlı Şefler
02:10Kanıt
03:30Acemi Pilotlar
05:00Gossip Girl
06:00Shappies
07:30Ejder Avcıları
08:305 Yıldızlı Şefler
09:10Elveda Derken
11:10Kavak Yelleri
13:10Çalıkuşu
15:10Kuzey Güney
17:30Ejder Avcıları
18:30Gossip Girl
19:30Yalan Dünya
21:30Anneler ve
Kızları
23:20The Killing
04:3020 Dakika
05:20Geniş Aile
07:00Baba Ocağı
07:30Sudan Bıkmış Balıklar
09:45İnan Bana
12:00Ne Güzel Evim
13:00Mucize Lezzetler
14:00Medcezir
16:10Dizi
17:15Dizi
19:00Star Haber
20:00Mehmet Ali Erbil ile
Eyvah Düşüyorum
22:30Dizi
08:45Lifestyle
08:55 Hava Durumu
09:00Haber Merkezi
09:15Ekonomi Piyasalar
09:20Spor
09:30Ekonomi Notları
10:00Haber Merkezi
10:15Ekonomi Piyasalar
10:20Spor
10:30Seçim Aktüel
10:45Spor
10:55Hava Durumu
11:00Haber Merkezi
11:15Ekonomi Piyasalar
11:20Spor
11:30Haber Merkezi
11:35Ekonomi Piyasalar
11:40Spor
06:00Sonsuz Geceler
07:00Cennet Mahallesi
08:30Pepee
09:00Ayı Kardeşler
10:00Cumartesi Sürprizi
13:00Ev Kuşu
14:00Lezzet Haritası
15:00Fırtına
17:00Sivri Akıllılar
19:00Show Ana Haber
19:45Canavarlar
Yaratıklara Karşı
21:30Deli Dumrul Kurtlar
Kuşlar Aleminde
02:00Gece Haberleri
02:15Tarafsız Bölge
04:00Gece Haberleri
04:155N1K
05:20Serra ile İtalyan İşi
06:00Güne Merhaba
07:40Spor
07:50Güne Merhaba
08:40Spor
08:49Güne Merhaba
09:00Parametre
10:00Haber
10:35Paranın Gündemi
11:00Haber
12:00Bugün
13:48Hava Durumu
14:00Günlük
14:50Hava Durumu
05:00Rizzoli and Isles
06:30Sullivan and Son
07:00Geri Sayım
09:45Cnbc-e.com'da Bugün
10:00Piyasa Ekranı
10:30Piyasaya Bakış
11:00Piyasa Ekranı
12:00Finans Cafe
14:00Piyasaya Bakış
14:30İş Dünyasından
15:00Piyasaya Bakış
15:30Piyasa Ekranı
16:00Kapanışa Doğru
17:00Son Baskı
17:30Piyasaya Bakış
18:00Planet Sheen
18:30Penguins of Madagascar
11:35Spor Bülteni
11:55Hava Durumu +
Yol Durumu
12:00Ajans Bugün
12:35İşin Sırrı
12:503 Dakika
12:55Hava Durumu +
Yol Durumu
13:00Ajans
13:50Hava Durumu
13:55Yol Durumu
14:00Ajans
14:30Spor Bülteni
14:50 3 Dakika
15:00Ajans Gün İçi
15:25Bize Sorun
16:00Ajans Gün İçi
16:30Spor Bülteni
01:15Ruhumun Aynası
03:00BKM Güldür Güldür
04:45Komedi Türk
05:30Çocuklar Duymasın
07:30İsmail Küçükkaya
ile Çalar Saat
10:00BKM Güldür Güldür
12:00O Hayat Benim
14:30Ruhumun Aynası
16:30Çocuklar Duymasın
19:00FOX Ana Haber
20:15BKM Güldür Güldür
21:00Harry Potter ve
Ölüm Yadigarları
23:45Kiraz Mevsimi
12:00Haber Masası
12:25Dünya Raporu
12:35Ekonomide Görünüm
12:45Spor Bülteni
13:00Gün Ortası
13:35Ekonomide Görünüm
13:45Spor Bülteni
14:00Gün Ortası
14:45Ekonomide Görünüm
15:00Güne Bakış
15:35Ekonomide Görünüm
15:45Spor Bülteni
16:00Güne Bakış
16:35Ekonomide Görünüm
16:45Spor Bülteni
17:00Akşam Haberleri
18:00Akşam Raporu
20:00Televizyon Gazetesi
30 AĞUSTOS 2014
Spor
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Mesut Özil'den
Beşiktaş yorumu
Spor yazarı Rıdvan Dilmen, Beşiktaş'ın Arsenal'e konuk olduğu maçta rakip
teknik direktörü Arsene Wenger'in tedirgin tavrına dikkat çekti. Rıdvan Dilmen,
Beşiktaş'ın Arsenal'e konuk olduğu maçta rakip teknik direktörü Arsene
Wenger'in tedirgin tavrına dikkat çekti.
Wenger'in hali
play-off'un özetidir
abah Gazetesi yazarı
S
Rıdvan Dilmen,
Beşiktaş'ın Arsenal'e
konuk olduğu maçta
rakip teknik direktörü
Arsene Wenger'in
tedirgin tavrına dikkat
çekti.
İşte Dilmen'in maç
yorumu...
"Portekizli hakem maçı
bitiriyor, yıllardır
sakinliği ile bildiğimiz,
en kritik maçlarda bile
sakinliğini koruyan
Arsene Wenger; dişlerini
sıkıp, coşku içinde elini
kolunu kaldırıp yaşadığı
mutluluğu gözler önüne
seriyor. Yani derin bir
"Ohhh" çekiyor... İşte bu,
Arsene Wenger'in bu
hali, play-off'un özeti...
Wenger, kuralar
çekildiğinde, rahatlıktan
"Ohhh" demişti, dün
akşam 90+4'te bitiş
düdüğünün ardından
stresin yerini rahatlığa
bırakmasıyla "Ohhh"
dedi. Arsenal'in en
büyük özelliği; hızlı
oynama isteği. Hatta
İngiltere'de uzun topu
bundan 25 yıl önce yere
indiren ve hızla rakip
kaleye giden ilk takım
benim hatırladığım.
Yıllardır da aynı hoca ile
çalıştıkları için tarzlarını
hiç değiştirmiyorlar.
Hızlı, çevik bir takım
yaratıyor Arsene Wenger.
Türkiye'de belki de
Avrupa'da Arsenal'e,
Beşiktaş kadar hiçbir
takım ters gelemez.
Arsenal'in elindeki
silah, çok az takımda
var. O az takımlardan
birisi de Beşiktaş. Siyahbeyazlılar hızlı oynayan,
hızlı oynamaya çalışan
bir takım. Set
oynamayı
bilmeyen bir
takım. Bu
mücadele için
tam anlamıyla
Rus ruleti demek
mümkün. Biraz
iki takım
arasında oyuncu
kalitesi olarak
fark var ama
oyun olarak,
felsefe olarak
bildiğin Rus
ruleti. Gideyim,
üç pas
yapayımdan
anlamayan iki
takım. ArsenalBeşiktaş
maçlarında iki
takım oyuncuları
diğer karşılaşmalara
göre daha fazla
yoruldular. 2-3 günde
toparlamaları zor olur.
Premier Lig'in önemli,
hızlı oynayan
takımlarından Arsenal'e
karşı aynı tempoda
oynamayı bizim
ligimizdeki takımlar
içinde Beşiktaş'tan
başkası yapamazdı.
Arsenal'i eleyebilir miydi
Beşiktaş, eleyebilirdi.
Bireysel performansa
baktığımızda, iki maçta
da iyi oynamaya çalıştı
oyuncular. Turu geçse
gruplara kalsa sürpriz
olur muydu? Hayır... Üst
üste bunları
koyduğumuz zaman
Beşiktaş, benim
gönlümde görevini
fazlasıyla yaptı. Avrupa
Ligi'nde temposunu
korursa çok başarılı
olacağına inanıyorum.
Hakeme gelince; İyi bir
yönetim gösterse de
Beşiktaş'ın penaltısını
vermedi."C
CİHAN
Mesut Özil,
takımının
Beşiktaş zaferi
sonrasında
Twitter'dan
duygularını
paylaştı.
asıllı
rsenal'ın Türk
su
cu
ol
tb
fu
Alman
ının
m
kı
ta
l,
zi
Ö
Mesut
Beşiktaş zaferi ter'dan
it
sonrasında Tw aştı.
yl
pa
ı
ın
ar
duygul
A
e
Maç öncesind
gi'nde 17
Li
ar
nl
Şampiyo
ı için ne
kez yer almalar olsun
sa
ur
pahasına ol
rektiğini
kazanmaları ge Beşiktaş
l,
ifade eden Özi
an, "Daha
nd
dı
ar
ın
ın
aç
m
gibi, ne
önce dediğim sun
ol
şekilde olursa
elerini
ad
if
"
ak
nm
za
ka
.
kullandı
kas
Alman yıldız Lu
Sadece tur değil, servet de elden kaçtı
Ş
Kartal'ın Devler Ligi'ne veda
etmesiyle 6 milyon 472 bin euroluk
havuz parasının tamamı
Galatasaray'a kaldı. Sarı Kırmızılı
kulüp, böylece transfer için ekstradan
4 milyon euro civarında bir kaynak
in genç
Londra ekibin
m
lu
Ca
oyuncusu
ediyi
kr
e
is
rs
Chambe
rdi.
ve
taraftarlarına
rika bir
Emirates'ta ha nu
ğu
atmosfer oldu
şındaki
söyleyen 19 ya arlarına
ft
ra
ta
ı
ac
savunm
N
A
İH
C
u.
tt
tu
alkış
Yeni sezon
yeniliklerle
başlıyor
bancı futbolcuyu tescil
ettirebilecek ve 18 kişilik isim listesine yazabilecek. Ancak bir
müsabakada aynı anda
en fazla 5 yabancı
uyruklu futbolcu oynatabilecek.Geçen
sezon kulüpler kadrolarında en fazla 10 yabancı futbolcu
bulundurup, ancak
6'sını 18 kişilik maç
kadrosuna alabiliyor
ve aynı anda sahaya
sürebiliy-
buldu.Beşiktaş, gruplara kalsa 8.6
milyon euro ayak bastı parası
alacaktı. Gruplardaki performansına
bağlı olarak da yaklaşık 2.5-3 milyon
euroluk bir bonus alması
bekleniyordu. Gruptan çıksa bir 3.5
milyon daha gelecekti. Beşiktaş, 20
milyon euroya yakın bir gelir yerine
Avrupa Ligi'nden 7-8 milyon euroluk
Robben'e var, Motta'ya yok
rsenal karşısında Beşiktaş’ın
A
mutlak penaltısını
vermeyerek maçın kaderiyle
aly bir
Podolski ise ko fakat her
ı
ın
ığ
ad
maç olm
rika bir
ha
en
ğm
ra
şeye
erini
kl
ti
zafer elde et
şimdi
ki
ls
do
belirtti. Po
larına
bir sonraki maç ı
ın
ar
odaklanacakl
söyledi.
üper Lig'de 2014S
2015 sezonunda
kulüpler, en fazla 8 ya-
nlar
ampiyo veda
Ligi'ne rveti
artal se
eden K Beşiktaş,
tepti. kalsa 6.4
a
gruplar euroluk
milyon arasına
havuz p caktı. Bu
la
ortak o atasaray'a
l
para Ga eşiktaş, 5
kaldı. B onluk
mily
e
nspor v
Trabzo ün havuz
k'
Karabü na ortak
par ası ak.
olac
eşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'nde
B
gruplara kalamaması yaklaşık 14
milyon euroluk bir zarara yol açtı.
15
oynayan Portekizli hakem Pedro
Proença, 2014 Dünya Kupası’nda
yaptığı hatalarla olay yaratmıştı.
Proença, Hollanda-Meksika
maçının uzatma dakikalarında
Hollandalı futbolcu Robben’in
ceza alanında kendini
bırakmasını penaltı olarak
değerlendirmişti.
Beşiktaş Arsenal maçında
Motta'nın yerde kalması ile
penaltı itirazlarına neden olan
pozisyon akıllara Dünya
Kupası'nda aynı hakemin verdiği
kararı getirdi...
Meksikalı futbolcuların
itirazlarına rağmen karar
değişmezken, sonrasında
kullanılan penaltıyı Huntelaar
gole çevirmiş ve Hollanda maçı
2-1 kazanmıştı.CİHAN
bir ikramiyeye razı olmak zorunda
kaldı. Şampiyonlar Ligi'nin 6.4
milyon euroluk havuzunu
Galatasaray'a kaptıran
Beşiktaş, Avrupa Ligi'nin 4 milyon
965 bin euroluk havuz parası için
Trabzon ve Karabük'e ortak
olacak.Beşiktaş'ın Avrupa Ligi'nden
kazanacağı para ise Trabzonspor ile
Karabükspor'un maçlarına göre
netleşecek.
Kartal gruplara katılım parası olarak
1.3 milyon Euro'yu şimdiden kasasına
koydu. Trabzon ile Karabük'ün turu
geçmesi halinde 5 milyon Euro'luk
yayın havuzu üç takım arasında
paylaşılacak.C
CİHAN
ordu.2014-2015 sezonunda uygulanacak
yeniliklerden biri de
tribün kapatma cezası
olacak.
Yeni Futbol Disiplin
Talimatı, başta tribün
kapatma cezasının getirilmesi, çirkin ve kötü
tezahürat eylemlerinin
yaptırımları ile bunların infaz usulleri gibi
köklü değişiklikler
içeriyor.
En önemli yeniliklerden olan tribün kapatma cezasında,
kulüplerin Türkiye Futbol Federasyonu'na
(TFF) bildirdikleri
stadyum krokilerine
göre belirlenen tribün
veya tribünlere seyirci
sokulmayacak ve bu
ceza uygulanırken kale
arkaları ve diğer
karşılıklı iki tribün
olmak üzere toplam 4
tribün dikkate alınacak.CİHAN
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
30 AĞUSTOS 2014 Cumartesi
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
İ
KiNCi
SIÇRAMANIN
EŞiĞiNDEYiZ!
Ekonomik vizyonunu ortaya koyan Ahmet Davutoğlu Türkiye'nin ikinci ekonomik sıçramanın
eşiğinde olduğunu söyledi. 2001'e gönderme yapan
Davutoğlu "Bir daha hiç kimse bu ülkeyi borç batağı
üzerinden idare edilebilir hale getiremeyecek" dedi.
EKONOMiDE öNEMLi
ATILIMLAR GERÇEKLEŞTi
Türkiye'nin halk
tarafından seçilen ilk
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde
ekonomide önemli
atılımlar gerçekleşti.
ürkiye'nin halk tarafından
seçilen ilk Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın
başbakanlığı döneminde ekonomide
önemli atılımlar gerçekleşti. Erdoğan'ın başbakanlık koltuğuna
oturduğu 2003'ten bugüne kadar
geçen sürede Türkiye, her yıl ortalama % 5 büyüdü. Bu dönemde milli
geliri 820 milyar $a ulaşan Türkiye,
dünyanın en büyük 17. ekonomisi
oldu. 3 Kasım 2002 seçimlerinde
sandıktan birinci parti çıkan AK Parti'nin Genel Başkanı Erdoğan,
anayasa değişikliği ile sona eren
siyasi yasaklı döneminin ardından
2003'ün mart ayında 59. Hükümeti
kurdu. Aradan geçen 11 yılı aşkın
sürede liradan 6 sıfır atılmasından
Uluslararası Para Fonuna (IMF) borcun sıfırlanmasına, milli gelirdeki
artıştan uzun yıllar boyunca "hayal
olarak görülen" yatırımların gerçekleştirilmesine kadar Türkiye
ekonomisinde önemli gelişmeler
kaydedildi.
T
Büyümede dünya ikinciliği
Türkiye ekonomisi, Erdoğan'ın
başbakanlığında yıllık ortalama % 5
büyüme gösterdi. Ekonomik krizin
yaşandığı 2001'de % 5,7 daralan
Türkiye, Erdoğan'ın başbakanlık
koltuğuna ilk oturduğu 2003'te % 5,3,
2004'te % 9,4, 2005'te % 8,4, 2006'da
% 6,9, 2007'de % 4,7 büyüdü.
Küresel krizin etkilerini 2008 sonlarına doğru hissetmeye başlayan
Türkiye, söz konusu yılda % 0,7
büyürken, 2009'da ise % 4,8 daraldı.
2009'dan sonra hızla toparlanmaya
başlayan ekonomi, 2010'da % 9,2
büyüdü. Avrupa ekonomisinin krizle
mücadele ettiği 2011'de Türkiye % 8,8
ile Çin'den sonra en hızlı büyüyen ikinci ülke oldu. Türkiye, 2012 ve
2013'te de sırasıyla % 2,1 ve % 4
büyüme kaydetti.
Milli gelir 3,5 katına çıktı
Son 11 yıllık süreçte Türkiye'nin milli
geliri önemli oranda artış gösterdi.
2002 yılında 232 milyar $ olan
Türkiye'nin milli geliri, 2013 sonuna
gelindiğinde 820 milyar $a ulaştı. Bu
dönemde kişi başı milli gelir ise 3 bin
492 $dan 10 bin 782 $a yükseldi.
En büyük 17. ekonomi
Türkiye, IMF verilerine göre 2013
sonu itibarıyla dünyanın 17'inci,
Avrupa'nın da 6'ıncı büyük
ekonomisi oldu. Söz konusu
dönemde Türkiye, daha ucuz finansmanla da tanıştı. 2002'de % 65'in üzerinde seyreden Hazine borçlanma
faizleri, Gezi Parkı odaklı olaylar
öncesinde % 6'lara kadar geriledi,
bu yıl ağustos ayı itibariyle ise % 9
seviyelerinde bulunuyor.
IMF'ye borç sıfırlandı
Bu dönemde, IMF ile ilişkilerde de
önemli gelişmeler yaşandı.Hükümet,
2008'de, Türkiye'nin ilk olarak 1961
'de borç aldığı, 19 stand-by anlaşması yaptığı ve toplamda 56,5 milyar
$lık borç ilişkisi kurduğu IMF ile yeni
stand-by anlaşması yapmama kararı
aldı. Türkiye, geçen yıl mayısta kredi
borcunun son taksidini ödeyerek
Fon'a borcunu sıfırladı.
TL'nin itibarı arttı
Türk Lirası'ndan 6 sıfırın atılması da
ekonomide dönüm noktalarından
biri olarak tarihe geçti. Liradan 6
sıfır atılarak önce 2005'te YTL kullanılmaya başlandı. Türk Lirası'ndaki "yeni" ibaresi de 2009'da
kaldırılarak bugünkü paraların kullanılmasının önü açıldı.Bu dönemde
Merkez Bankasının döviz rezervleri
de önemli oranda arttı. 2002 sonunda 26,7 milyar $ olan döviz rezervi, 15 Ağustos 2014 itibarıyla 114
milyar $a ulaştı. Merkez Bankasının
2002 sonunda 27,7 milyar $ olan altın
dahil rezervleri ise 15 Ağustos 2014
itibarıyla 135,5 milyar $ çıktı.
Enflasyon ve işsizlikte tek hane
dönemi
Ekonominin temel göstergelerinden
enflasyon ve işsizlik açısından da
2003-2013 dönemi, daha önceki
dönemlerden olumlu anlamda
ayrıştı.Erdoğan'ın göreve geldiği
2003'te % 18,4 olan enflasyon, bir
yılda 9,1 puan düşerek % 9,3'e geriledi. Bu yıldan sonra da genelde tek
haneli rakamlarda seyreden enflasyonun en düşük olduğu yıl ise % 6,2
ile 2012 olarak kayıtlara geçti.
Tüketici enflasyonu, bu yılın temmuz
ayı itibarıyla da % 9,32 seviyesinde
gerçekleşti.İşsizlikte de söz konusu
dönemde tek haneli rakamlar
görüldü. 2003'te % 10,3 seviyesindeki
işsizlik oranı, geçen yıl sonu
itibarıyla % 9,7, Mayıs 2014 itibarıyla
ise % 8,8 oldu.
İhracat 3, turizm gelirleri 1,5 kat arttı
İhracata dayalı büyüme anlayışının
benimsenmesiyle 2002'de 36 milyar $
olarak gerçekleşen Türkiye'nin ihracatı, 11 yılda 3,2 kat artarak geçen yıl
itibarıyla yaklaşık 152 milyar $a
ulaştı. İhracat pazarını çeşitlendiren
Türkiye, Afrika, Amerika ve AsyaPasifik ülkelerine ihracatta önemli
aşama kaydetti. Türkiye'nin ihracat
yapmadığı ülke kalmadı. Buna
karşılık söz konusu dönemde ithalatta da önemli artış görüldü. 2002
yılında 51,5 milyar $ olan Türkiye'nin
ithalatı, 2013 sonu itibarıyla 251,7
milyar $a yükseldi.Türkiye, sahip
olduğu doğal ve tarihi güzelliklerini
bu dönemde daha iyi kullandı. Turizm gelirleri, 11 yıllık süreçte 1,5 kat
artarak 32,3 milyar $a ulaştı.
Yabancı yatırımları
Türkiye, uluslararası yatırımcılar
açısından da adeta bir cazibe
merkezi haline geldi. Bunun sonucu
olarak, uluslararası doğrudan yatırım miktarında
önemli artış yaşandı. 2002'de
1,13 milyar $ olan yıllık uluslararası doğrudan yatırım tutarı, 2013'te 11 katına çıkarak
12,9 milyar $ oldu.
Tarım ürünlerinin ihracat iade oranları
Uluslararası piyasalarda rekabet
gücünü ve ihracat potansiyelinin
artırılması amacıyla tarımsal ürünlerde uygulanacak ihracat iadesi
oranları belirlendi.
ara-Kredi ve Koordinasyon Kurulunun
konuya ilişkin kararı, Resmi Gazete'de
yayımlanarak 1 Ocak 2014'ten geçerli olmak
üzere yürürlüğe girdi.Türkiye'nin tarımsal ürünlerinin uluslararası piyasalarda rekabet gücünü
ve ihracat potansiyelini artırmayı amaçlayan
karar, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonundan
karşılanmak üzere ihracat iadesi yardımlarından yararlanacak ürün cinslerini, ihracat iade
miktarlarını, miktar barajlarını ve bunlara
yapılacak azami ödeme oranlarını belirliyor.
P
Buna göre, kümes hayvanları etleri (sakatatlar
hariç), yumurta, bal, buket yapmaya elverişli
veya süs amacına uygun cinsten çiçek ve tomurcuklar, dondurulmuş ve kurutulmuş sebzeler,
meyveler, zeytinyağı, hazır ve konserve balıklar,
kümes hayvanları etinden, sakatatından
yapılmış sosisler ve benzeri ürünlerle kümes
hayvanları etinden hazırlanmış veya konserve
edilmiş ürünler, çikolata ve kakao içeren gıda
müstahzarları, makarnalar, bisküvi, gofret ve
kekler, dondurulmuş sebze, meyve ile meyve
sebze işleme sanayine dayalı gıda maddeleri,
reçel, jöle, marmelat ile meyve veya sert kabuklu
meyve püreleri veya pastları, meyve ve sebze suları ile meyve nektarları ihracatının kararla belirlenen miktardaki ihracatına yüzde 15 ile
yüzde 100 arasında değişen oranlarda ihracat
iadesi yapılacak.
"İŞLENMİŞ TARIM ÜRÜNLERİ İHRACATININ
DAHA İLERİ SEVİYELERE ÇIKARILMASI HEDEFLENMEKTEDİR"
Ekonomi Bakanlığından yapılan açıklamada,
Tarımsal Ürünlerde İhracat İadesi Yardımlarına
İlişkin Karar ile işlenmiş tarım ürünleri ihracatının devlet destekleriyle daha ileri seviyelere
çıkarılmasının hedeflendiği belirtildi.
K Parti'nin yeni Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, kongrede yaptığı konuşmada ekono
mik vizyonunu ortaya koydu. Türkiye'nin birinci ekonomik sıçramayı gerçekleştirdiğini, ikinci
sıçramanın da eşiğinde olduğunu belirten Davutoğlu, "Pekin'den Avrupa'ya gidecek her ulaştırma
koridoru Anadolu topraklarına selam verip gidecek. Her enerji koridoru, doğalgaz kaynakları bir
şekliyle mutlaka Anadolu topraklarından geçecek"
dedi. Türkiye'nin gelecek süreçte yeni dış yatırımları çekecek açılımlar yapacağına dikkat çeken
Ahmet Davutoğlu, artık hiç kimsenin ülkeyi borç
batağı haline getiremeyeceğini vurguladı. Davutoğlu, kongrede şu mesajları verdi:
A
'BİRİNCİ SIÇRAMAYI YAŞADIK'
AK Parti dönemlerinde birinci büyük ekonomik
sıçramayı yaşadık. Herkes biliyor ve şahittir ki
2001'in hasta adamından 2014'ün yükselen
ekonomik gücüne, 2015'in G-20'ye ev sahipliği yapacak en sağlıklı ekonomisine gelmesinin yolu
kararlı, basiretli ve rasyonel bir ekonomik politikadan geçmiştir. 2001'i düşünün. O zaman
sıradan bir IMF memuru Ankara'ya geldiğinde millet Başbakanın ne dediğine bakmaz, O'nun ne
dediğine bakardı. Ama şimdi IMF defterini kapatmış bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. Ulaştırmada, sağlıkta, tarımda, enerjide her alanda büyük
devrimler gerçekleştirildi.
'KATMA DEĞERİ ARTIRACAĞIZ'
Şimdi, ikinci büyük sıçramanın eşiğindeyiz. Bu atıl
kapasiteyi kullanma dışında bu ikinci sıçramanın
iki ana kaynağı, gücü vardır, iki de dezavantajı
vardır. Bizim ekonomik gücümüzün kaynağı insanımızdır, coğrafyamızdır. Büyük doğal kaynakla
rımız yok. Bize başka ülkelere olduğu gibi yüz milyarlarca euro verenler de yok. O zaman yeni bir
ekonomik sıçrama için insan kaynağını ve katma
değeri arttırmak zorundayız. Başlattığımız eğitim
reformunun çıtasını yükselterek devam edeceğiz.
Dünyada hiçbir güç ekonomik anlamda insan kaynağından daha önemli değil. Öylesine büyük bir
eğitim reformu, bir Ar-Ge atılımı gerçekleştireceğiz
ki Türk ekonomisi katma değerini misliyle arttırabilsin.
COĞRAFYAMIZI KULLANACAĞIZ
Coğrafyamız , ekonomik kaynaklar itibarıyla
dünyanın en mutena coğrafyasıdır. Ulaştırma hatları, Pekin'den ister demiryoluyla ister karayoluyla
Avrupa'ya gidecek her ulaştırma koridoru Anadolu
topraklarına selam verip gidecek. Her enerji koridoru, ister Azerbaycan'dan Kafkasya'dan gelen
Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi
(TANAP) gibi, ister Irak'tan gelen Kuzey Irak ve
bütün Irak ve doğalgaz kaynakları gibi her bir şekliyle mutlaka Anadolu topraklarından geçecek.
Tarımda büyük reformların, daha etkin tarım yöntemlerinin önü açılacak. İnsanımızı katma değeri
yükseltecek şekilde donanımlı hale getirdiğimizde
nitelikli kalkınmanın önünü açarız. İnşallah bu ikinci ekonomik sıçramayı da hep beraber yaşayacağız.
KİMSE ÜLKEYİ BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLEYEMEYECEK
Bir daha hiç kimse bu ülkeyi borç batağı üzerinden
idare edilebilir hale getiremeyecek. Makro
ekonomik istikrarı sağlarken reel sektörü de
güçlendireceğiz ve gelecek yıllarda Türk üretim sektörü, üretim sanayi Afro-Avrasya'nın en büyük üretim alanı haline dönüşecek.