SURİYELİLERİ ZİYARET ETTİ

ŞİRKETLER GRUBU
Sarrafiye & Döviz
Kuruluş 1965
"Zevkinizin ve Güveninizin Eseri"
SE
ĞLU KUYUMC
UL
U
e in
se re o lu
Atatürk Bulvarı Rasim Uzer İşhanı No: 74 NEVŞEHİR
SINCE 1963
Muskara
ALTINYILDIZ KOLEJİ
Kapadokya
Düşünmeden okumak köreltir,
Günlük Siyasi Gazete
Okumadan düşünmek yanıltır..
HABER
K
444 5 750 - www.uzersarrafiye.com
EKO
YR
YIL : 5 • SAYI : 1448 • 16 Şubat 2015 Pazartesi • Fiyatı: 50 Krş.
ÖZEL
ALTINYILDIZ
KOLEJİ'nden
bir İLK daha...
3D
OJİ
NOL
TEK I
IF
SIN
Ürgüp Yolu Üzeri Dedeman Otel Karşısı - Tel: 0 384 214 16 40 (5 HAT) Fax: 0 384 212 86 00
www.altinyildiz.k12.tr • e-mail: kolej@altinyildiz.k12.tr
FAZLI KOÇ, SEVGİLİLER GÜNÜNDE
SURİYELİLERİ ZİYARET ETTİ
MHP Milletvekili Aday Adayı Fazlı Koç, Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve
Derinkuyu'da çamura kurdukları çadırlarda yaşayan Türkmen ve Araplara gıda poşeti dağıttı.
“SON GÜNE BIRAKMADAN ADAY ADAYLIĞI
BAŞVURUSU YAPILMALI“
A
A
YF
SA
a
9'd
K Parti Nevşehir İl Başkanı Av. Mehmet Ali Tanrıver,
Milletvekilliği aday adaylarının teşkilat ziyaret
programına alınabilmesi için, resmi başvuruların
son güne bırakılmaması gerektiğinin altını çizdi. 7
Haziran 2015 Pazar günü gerçekleştirilecek
Milletvekilliği seçimleri öncesinde milletvekili aday adayı
başvurusunun devam ettiği AK Parti'de, başvuruların son
güne bırakılmaması istendi. AK Parti Nevşehir İl Başkanı
Mehmet Ali Tanrıver, 11 Şubat Çarşamba günü resmen
başlayan AK Parti Milletvekilliği aday adayı başvurusunda
ilginin beklenilen düzeyde olduğunu belirtti.
Türkçe mi, Osmanlıca mı?
Sevgililerin Gözdesi
"Kapadokya"
3'DE
Özkan, Partililerle Özel Toplantıda
Bir Araya Gelecek
5'DE
Halk Sağlığı Müdürlüğünden
ÇKYS Uyarısı
8'DE
Türkçe mi, Osmanlıca mı?
10'DA
ÖZ
EL
HA
BE
R
K
. MUŞKARA HABER ÖZEL Yrd. Doç. Dr. İbrahim Ethem
Özkan, “Arap harflerinden
Latin harflerine geçtiğimiz zaman
cahilleşmedik daha fazla bilgi sahibi
olduk. “Bir günde cahil olduk”
denmesi çok mantıklı değil. Herkesin
Arap alfabesini öğrenmesi de mantıklı
değil. İngilizcenin zorunlu olmadığı
gibi Arapça da zorunlu olmaz” dedi.
A
YF
SA
M
HP
Milletvekili
Aday Adayı
Fazlı Koç, Suriye'deki
iç savaştan kaçarak
Türkiye'ye sığınan ve
Derinkuyu'da
çamura kurdukları
çadırlarda yaşayan
Türkmen ve Araplara
gıda poşeti dağıttı.
Milliyetçi Hareket
Partisi Nevşehir
Milletvekili Aday
Adayı Avukat Fazlı
Koç, 14 Şubat
Sevgililer Günü
dolayısıyla, sevgililer
gününde kardeşlerin
unutulmaması
gerektiğini
belirterek,
Suriye'de yaşanan iç
savaştan kaçarak
Türkiye'ye sığınan
Derinkuyu'daki
savaş mağdurlarına
yardımda bulundu.
da
10'
PİYASALAR
MERKEZ BANKASI VERİLERİ
€
Alış 2.8183
Satış 2.8194
$
Alış 2.4914
Satış 2.4922
Alış 98.73
ALTIN
Satış 99.25
A
YF
SA
4'te
TOKİ'DE HER KENTE
AYRI TASARIM DÖNEMİ
NEVŞEHİR (AA) - Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Mehmet Ergün Turan,
Türkiye'de konut beklentilerinin 10 yıl öncesine göre farklılaştığını belirterek,
önümüzdeki dönemde kentlerin geleneklerine
uygun farklı tasarımlara ağırlık vereceklerini
söyledi. TOKİ Başkanı Turan: "Prensip olarak 'hiç bir
şehirde en yüksek binalar TOKİ'nin yaptığı konutlar
olmayacak' diyoruz.
SEVGİLİLER GÜNÜNÜ
BALONDA KUTLADILAR
A
YF
SA
e
8'd
A
YF
SA
e
d
11'
Muskara
Nevşehir Güncel
Kapadokya
HABER
Günlük Siyasi Gazete
16 Şubat 2015 Pazartesi
2
DiŞ TİCARET ENDEKSLERİ ARALIK 2014 RAKAMLARI
Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK Nevşehir Bölge Müdürü Ahmet Mert Aktaş
tarafından yapılan açıklamaya göre ihracat birim değer endeksi %4,7 azaldı.
Mevsim ve takvim
etkilerinden arındırılmış
ihracat miktar endeksi
%0,8 arttı. Mevsim ve
takvim etkilerinden
arındırılmış seriye göre;
2014 Kasım ayında
129,5 olan ihracat
miktar endeksi %0,8
artarak, 2014 Aralık
ayında 130,5 oldu.
Takvim etkilerinden
arındırılmış seriye göre
ise; 2013 Aralık ayında
128,6 olan ihracat
miktar endeksi %2
artarak 2014 Aralık
ayında 131,2 değerine
yükseldi. Mevsim ve
takvim etkilerinden
arındırılmış ithalat miktar
endeksi %7,2 azaldı.
Mevsim ve takvim
etkilerinden arındırılmış
seriye göre; 2014 Kasım
ayında 136 olan ithalat
miktar endeksi %7,2
azalarak, 2014 Aralık
ayında 126,1 oldu.
Takvim etkilerinden
arındırılmış seriye göre
ise; 2013 Aralık ayında
134,5 olan ithalat miktar
endeksi %0,4 azalarak
2014 Aralık ayında
133,9 oldu. Dış ticaret
haddi 2014 yılı Aralık
ayında 102,7 olarak
gerçekleşti. İhracat birim
değer endeksinin ithalat
birim değer endeksine
bölünmesiyle hesaplanan
ve 2013 yılı Aralık
ayında 98,2 olarak elde
edilmiş olan dış ticaret
haddi, 2014 yılı Aralık
ayında da 102,7 oldu.
Haber: Ali Çamur
AVANOS'UN YEŞİL ALANLARINDA
hracat birim değer
endeksi Aralık ayında
bir önceki yılın aynı
ayına göre %4,7 azaldı.
Endeks bir önceki yılın
aynı ayına göre, “gıda,
içecek ve tütün”de %8,5
artarken, “ham
maddelerde (yakıt hariç)”
%1,6, yakıtlarda %38,1
ve “imalat (gıda, içecek,
tütün hariç) sanayi”nde
%5,6 azaldı. İhracat
birim değer endeksi
2014 yılı dördüncü
çeyrekte bir önceki yılın
dördüncü çeyreğine göre
%3,5 azaldı. Endeks,
2014 yılında bir önceki
yıla göre %1,5 azaldı.
İthalat birim değer
endeksi %8,9 azaldı.
İthalat birim değer
endeksi Aralık ayında bir
önceki yılın aynı ayına
göre %8,9 azaldı. Endeks
bir önceki yılın aynı ayına
İ
göre, “gıda, içecek ve
tütün”de %5, “ham
maddelerde (yakıt hariç)”
%10,1, yakıtlarda %22,3
ve “imalat (gıda, içecek,
tütün hariç) sanayi”nde
%3,9 azaldı. İthalat birim
değer endeksi 2014 yılı
dördüncü çeyrekte bir
önceki yılın dördüncü
çeyreğine göre %6,9
azaldı. Endeks, 2014
yılında bir önceki yıla
göre %3,6 azaldı. İhracat
miktar endeksi %6 arttı.
İhracat miktar endeksi
Aralık ayında bir önceki
yılın aynı ayına göre %6
arttı. Endeks bir önceki
yılın aynı ayına göre,
“gıda, içecek ve tütün”de
%0,3, yakıtlarda %5,3 ve
“imalat (gıda, içecek,
tütün hariç) sanayi”nde
%8,7 artarken, “ham
maddelerde (yakıt hariç)”
%13,6 azaldı. İhracat
Muskara
Kapadokya
HABER
Günlük Siyasi Gazete
KURULUŞ : 28 Mayıs 2010 Cuma
YIL : 5 ‐ SAYI : 1448
İMTİYAZ SAHİBİ
SİMTEL OFSET MATBAACILIK
BASIN YAYIN TEKS.MOB.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. Adına
BAYRAM EKİCİ
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
HİLAL GÖKTAŞ
SAYFA EDİTÖRÜ
MEHMET KARACA
MUHABİRLER
ALPASLAN KÖRÜKCÜ ‐ ERDAL KESİCİ ‐ ALİ ÇAMUR
İDARE YERİ
Karasoku Mahallesi Meydan Sokak No.3 NEVŞEHİR
Tel: 0(384) 213 38 66 ‐ 212 98 82 Fax: 0(384) 212 98 83
e‐posta: muskarahaber@hotmail.com.tr
muskarahaber@hotmail.com
BASKI VE MİZAMPAJ
SİMTEL OFSET MATBAACILIK
Karasoku Mahallesi Meydan Sokak No.3 NEVŞEHİR
ABONELİK ÜCRETİ : Aylık 13.00 TL ‐ Yıllık 156.00 TL
NOT : Fiyatlarımıza K.D.V.Dahildir
Gazetede çıkan yazıların sorumluluğu yazarlarımıza aittir
Gazetemize gönderilen yazılar ve haberler iade edilmez
MUŞKARA HABER gazetesi,
Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir.
miktar endeksi 2014 yılı
dördüncü çeyrekte bir
önceki yılın dördüncü
çeyreğine göre %3,5
arttı. Endeks, 2014
yılında bir önceki yıla
göre %6 arttı. İthalat
miktar endeksi %3,6
arttı. İthalat miktar
endeksi Aralık ayında bir
önceki yılın aynı ayına
göre %3,6 arttı. Endeks
bir önceki yılın aynı ayına
göre, “gıda, içecek ve
tütün”de %23,2, “ham
maddelerde (yakıt hariç)”
%0,4, yakıtlarda %9,1 ve
“imalat (gıda, içecek,
tütün hariç) sanayi”nde
% 6,1 arttı. İthalat miktar
endeksi 2014 yılı
dördüncü çeyrekte bir
önceki yılın aynı
çeyreğine göre %4,8
arttı. Endeks, 2014
yılında bir önceki yıla
göre %0,2 azaldı.
BAHAR HAZIRLIĞI
A
vanos
Belediyesi Park
ve Bahçeler
Müdürlüğü ekipleri
tarafından sorumluluk
alanları içerisinde
bulunan park – bahçe
ve yeşil alanlarda
bahar mevsimi için
hazırlıklara başlandı.
Park ve bahçelerde
bulunan peyzaj bitkileri
ve güllerin altlarındaki
kuruyan yapraklar
temizlenerek toprak
tabanları açılmaya
başlandı. Çarşı
merkezinde başlayan
hazırlık çalışmaları
ilerleyerek diğer yeşil
alanlarda da
sürdürülüyor. Belli bir
periyotta sürdürülen
hazırlık çalışmaları kış
mevsiminin son
çeyreğine girdiğimiz şu
günlerde yoğun şekilde
sürdürülerek bahar
hazırlıkları
tamamlanacak. Son
don olayları da geçtikten
sonra ağaç ve bitkiler
uyanmadan önce
bahar budamaları da
yapılarak çalışmalar
tamamlanacak.
Haber: Ali Çamur
DERİNKUYU'DA SAĞLIKLI
NESİLLER PROJESİ
NEVŞEHİR (AA) Merkez Cumhuriyet
İlkokulu kantininde
satılmak üzere
kuruyemiş paketleri
hazırlandı. Nevşehir'in
Derinkuyu İlçesinde
Merkez Cumhuriyet
İlkokulunda, öğrencilerin
sağlıklı beslenmesi için
başlatılan Sağlıklı Nesiller
Projesi kapsamında, okul
kantininde kuruyemiş
satılmaya başlandı.
Derinkuyu Cumhuriyet
İlkokulunda okul aile
birliği ile okul yönetiminin
birlikte hazırladığı sağlıklı
nesiller projesi
kapsamında, 5 ayrı
çeşitten oluşan
kuruyemiş paketleri
hazırlatılarak okul
kantininde tüketime
sunuldu. Ceviz, fındık,
badem, kuru üzüm ve
yaban mersininden
oluşan kuruyemişler,
hijyene uygun olarak
hazırlanıp paketlenirken,
okul kooperatifinde
şekerli ve gazlı içecekler
satılması yasaklandı.
Okul Aile Birliği Başkanı
Mücahit Çiftcibaşı, AA
muhabirine yaptığı
açıklamada, okul
kooperatifi kantininde
paket şekerli gıdalar
yerine sağlıklı gıdaların
tercihinin sağlanacağını
belirterek,
"Çocuklarımızın zihinsel
ve bedensel gelişimine
destek olacak gıdaların
satılması gerektiğini
savunmaktayız.
Çocuklarımızın çalışkan
ve sağlıklı olmasını
isterken aynı zamanda
onları şekerli ve katkı
maddeli ürünleri
yedirerek sağlıklarını
bozuyoruz. Bunu her aile
evlerinde yapıyor. Bizler
de hiç olmazsa
okulumuzun kantininde
sağlıksız gıdaların yerine
çocukların gelişiminde
olumlu etki edebilecek
yiyeceklerin olmasını
istedik ve ilk olarak
kuruyemişten başladık.
İnşallah çocuklarımız
için faydalı olacaktır"
diye konuştu.
16 Şubat 2015 Pazartesi
HAVA C
DURUMU
NAMAZ VAKİTLERİ
BİZE ULAŞIN
İMSAK : 05.01
SABAH : 06.25
İKİNDİ : 14.58
AKŞAM : 17.28
TEL: 213 38 66 - 212 98 82 - 0532 138 10 89
www.muskarahaber.com
ÖĞLE : 12.02
YATSI
GÜNDÜZ
: 18.45
GECE
04
-12
www.muskarahaber.com
Haberin Adresi
SEVGİLİLERİN GÖZDESİ "KAPADOKYA"
NEVŞEHİR (AA) - Kayadan oyma evleri, kiliseleri, peri bacaları, butik otelleri ve eşsiz manzarasıyla yerli ve yabancı
turistlerin ilgisini çeken Kapadokya'daki otellerin rezervasyonlarında 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla artış yaşandı.
B
ölgedeki oteller,
bu özel güne
Kapadokya'da
balon turuyla renk
katmak isteyen sevgililere
özel hazırlıklar yaptılar.
Sevgililer Günü'nü
kayadan oyma evleri,
kiliseleri, peri bacaları,
butik otelleri ve eşsiz
manzarasıyla dikkati
çeken Kapadokya'da
balon turu yaparak
geçirmek isteyen aşıklar
dolayısıyla bölgedeki
otellerin
rezervasyonlarında artış
yaşanıyor. Türkiye'nin
önemli turizm
merkezlerinden
Kapadokya'daki oteller,
Sevgililer Günü'ne
Kapadokya'da balon
turuyla renk katmak
isteyen sevgililere özel
hazırlıklar yaptılar.
Konukları için özel
yemekler ve kokteyller
hazırlayan oteller, 14
Şubat için Kapadokya
turu düzenlediler.
Göreme'deki bir otelin
yönetim kurulu başkanı
İsmail Sucu, AA
muhabirine yaptığı
açıklamada, 14 Şubat
için rezervasyon
yoğunluğu olduğunu
belirterek, bütçeye uygun
renkli "Sevgililer Günü"
programı hazırladıklarını
söyledi. Sevgililer
Günü'ne özel
programlarına çiftler
havalimanına geldikleri
andan itibaren
başladıklarını belirten
ardından Taşlıbel
Mezarlığı'nda toprağa
verildi. Haber: Alpaslan
Körükcü
Sucu, "Otele geldiklerinde
'hoş geldin' kokteyli
yapıyoruz. Sonra
bölgemizin dokusuna
uygun odalarımızda
konaklıyorlar. Daha sonra
rehberlerimiz eşliğinde
günün önemini yansıtan
bölge turları, vadi turları
düzenliyoruz. Akşam bu
özel günde insanlara
bölgemizin en özel
yemeklerinden
hazırlanmış menümüzü
sunuyoruz. Tüm bu
hizmetleri de bütçeye
uygun şekilde sunuyoruz"
dedi. Kapadokya
bölgesinin kış aylarında
durgun olmasına rağmen
Sevgililer Günü dolayısıyla
ciddi bir yoğunluğa
ulaştıklarını ve doluluk
ifade ederek,
"Bölgemizde bulunan
acenteler ve balon
firmaları tarafından
Sevgililer Günü için çok
ekonomik turlar
hazırlandı. Özellikle yerli
misafirlerimiz için
içerisinde otelden
En güzel
balona, ulaşım hizmetine
Sevgililer
kadar çok özel ve
Günü'nün balon
ekonomik paketler
turuyla yaşanacağını
sunuldu. Yerli
düşünüyoruz"
misafirlerimiz, 14
Bölgedeki bir balon
Şubat'ta gelsinler, en özel
firmasının genel müdürü günlerini burada
Metin Kayhan ise 14
geçirsinler diye. Mutlaka
Şubat Sevgililer Günü'nde bekliyoruz çünkü en güzel
balonda evlilik teklifi için Sevgililer Günü'nün
randevular aldıklarını
Kapadokya'da balon
söyledi. Kayhan, 14
turuyla yaşanacağını
Şubat'ta Kapadokya'ya
düşünüyoruz" şeklinde
kalabalık gruplar geldiğini konuştu.
oranının yüzde 70
seviyesine geldiğini dile
getiren Sucu, bölgede
Sevgililer Günü'nde
yoğunluk yaşanmasında
dizi ve sinema filmi
çekimlerinin çok etkili
olduğunu kaydetti.
"
Paşabağında Esnaflar
MURAT DÜŞMEZ'İN ACI GÜNÜ Kooperatif Çatısında Buluşuyor
G
N
Adaklı'nın cenazesi
azeteci Murat
Düşmez'in kayın kılınan cenaze namazının
validesi Hatice
Adaklı vefat etti.
Gazeteci Murat Düşmezin
kayın validesi Hatice
Adaklı 78 yaşında vefat
etti. Nevşehir'de özel bir
hastanede tedavi gören
Adaklı, yaşamını yitirdi.
Adaklı'nın cenaze namazı
ikindi namazının ardından
Ali Bey Camii'nde kılındı.
Cenazeye, Adaklı'nın
ailesi ve yakınları,
Nevşehir Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı Bayram
Ekici, gazeteciler ve
vatandaşlar katıldı.
HURDA ARAÇLARDAN
ÖZEL İDAREYE 420 BİN TL GELİR
N
EVŞEHİR (MHA)
Nevşehir'de
zaman zaman
gündeme getirdiğimiz
özel idare bünyesindeki
hurda araçlar geçtiğimiz
günlerde satıldı. Öte
yandan ilimiz genelinde
kapanan belediyelerin de
hurdaya dönen araçları
da satışa sunuldu. Bir
çoğu kullanılamaz hale
gelen, ekonomik
ömürlerini dolduran
araçların satışı için ihale
düzenleyen il özel idaresi
yıllardır özel idare araç
parkını meşgul eden
hurdalıklarından da
kurtulmuş oldu. Edinilen
bilgiye göre söz konusu
hurda araçların
satışından il özel idare
genel sekreterliği 420 bin
TL dolayında gelir elde
etti. Önümüzdeki
günlerde alımı yapılacak
olan yeni araçlarla birlikte
özel idare araç parkı artık
yepyeni ve ekonomik
ömrü oldukça uzun
araçlarla donatılacak.
EVŞEHİR
(MHA)
Kapadokya
Bölgesinin en önemli
turistik
merkezlerinden biri
olan Avanos ilçesi
sınırları içerisindeki
Paşabağı ören
yerinde İlçe
kaymakamlığının
koordinasyonunda
yeni düzenleme
çalışmalarının
aralıksız sürdüğü
bildirildi. Fiziki
görünüm açısından son
derece güzel bir
görünüme kavuşacak
olan Paşabağı ören
yerinde ayrıca
esnaflarda kooperatif
çatısı altında
buluşacaklar. İlçe
Kaymakamı Mustafa
Eldivan, Paşabağ'ın
Kültür Bakanlığınca
2013 yılında başlatılan
Paşabağı Ören yeri
Çevre düzenleme
çalışmalarını yerinde
inceleyerek, son
durumu hakkında
bilgi aldı.
Tamamlandığında
Paşabağının çok daha
güzel bir görünüme
kavuşacağını bölgeye
Örnek olacağını belirten
İlçe Kaymakamı
Eldivan, “Burada
Ekmeğini kazanan
esnaflarımızın da bir
Kooperatif çatısı altında
birleşmeleriyle de
kazançlarının daha çok
artacak. Ayrıca Doğal
Taşlarla Yeni yapılacak
olan bu komplekste
Ziyaretçi karşılama
merkezinde satış
birimlerinin
Paşabağında
kooperatifleşmiş
esnafa belli bir kira
karşılığı tahsis edilecek.
Bunun yanı sıra
bölgenin ve alanın
tanıtılacağı sergileme,
sinevizyon, kafeterya ve
tuvaletleri yer alacak.
Yer yer dinlenme
alanları bulunacak.
Ahşap yürüme yolları ile
bölge daha konforlu bir
şekilde gezilebilecek.
Çalışmalar bittiğinde de
Paşabağı - Zelve
yolunun daha kuzeye
alınmasıyla şimdiki
kullanılan yol araç
trafiğine kapatılacak.
Bu yol sadece yaya
olarak geçilebilecek
araçların peri
bacalarına zararı
vermesi de engellenmiş
olacak” dedi.
Muskara
Kapadokya
HABER
16 Şubat 2015 Pazartesi
Günlük Siyasi Gazete
ALTUNCUOĞLU, AK PARTİ ADAY
ADAYLIĞI BAŞVURUSUNU YAPTI
Osman TEKERCİ
Başkanlığı tarafından
oluşturulan AK Parti
Milletvekilliği aday
adaylığı komisyonuna
ön başvurusunu yapan
Eczacı Altuncuoğlu,
daha sonra İl Başkanı
Mehmet Ali Tanrıver'i
makamında ziyaret
ederek, resmi
başvurusunu
Emekli Edebiyat
Öğretmeni & Yazar
ŞİİRLERİMDEN SON BESTE
Şiir dünyamdaki güzel gelişmelerden biri de geçen her günde şiirlerime bakış ve
yaklaşımların artarak devam etmesidir. Tabi ki bundaki en önemli özellik şiirlerde
herkesin kendinden unsurların, izlerin olduğunu fark etmesidir. Farklı söylersek
okuyan veya dinleyenin şiirde kendinden parçalar bulabilmesidir. Okuyanın özünü
yansıtmasıdır. Halk şiiri-Deyiş tadındaki şiirim beğenildi ve iki arkadaş bestesini
yapabilir miyim şeklinde aradı. Tabi ki bu sevindirici durum karşısında
gururlanmamak mümkün değil. THM sanatçısı Süleyman Bozkurt tarafından dilin
sağlık güzel de bir bestesi yapıldı. Bu mutluluğu dostlarla paylaşayım istedim.
Sonuçta kültür hazinemize küçücük de olsa katkıda bulunduğumu düşünüyorum,
hem kişisel hem bir Bucaklı olarak. Şiirlerim üzerinde yeni yeni çalışmalar var
besteleri geldikçe müjdelerini sizlerle paylaşmağa devam ederim. Yeni yılınızı
kutluyor, saygı ve selamlarımı iletiyorum. Geleceğiniz gönüllerinizce tecelli etsin
efendim.
İNCİTİR
Kanma yaban elin, ucuz aşkına
Sormaz, gelir, çöker gönül köşküne
Deli gönül bilmez, düşer şaşkına
Yeni yetme dilber, nazı incitir.
Alır, satar tüccar diye gezerler
Tabak gibi vurur vurur, ezerler
Damla damla imbiklerden süzerler
Softa bezirgânın, sözü incitir.
Nevşehir Güncel 4
gerçekleştirdi. Anavatan
Partisi Meclisi üyeliği
ile siyasi hayatına
başlayan Altuncuoğlu,
Nevşehir'de çeşitli sivil
toplum kuruluşlarında
başkanlık ve yönetim
kurulu üyeliği yaptı.
Altuncuoğlu, evli
ve 4 çocuk babası.
Haber: Ali Çamur
N
evşehir'de
serbest
eczacılık
yapan Bayram
Altuncuoğlu,
7 Haziran 2015
Pazar günü
gerçekleştirilecek
Milletvekilliği
seçimleri için,
AK Parti'den
Milletvekilliği aday
adaylığı resmi
başvurusunu yaptı.
AK Parti Nevşehir İl
Teknolojik Gelişmeleri Yakından
Takip Eden Başkan
Can diyerek el uzatır sararlar
İpek mendil gibi kat kat dürerler
Kapılar kapatır, yola verirler
Yüze gülmeyenin, yüzü incitir.
Dert başa kalınca soranın olmaz
Hayal düşlerini yoranın olmaz
Cini, şeytanını derenin olmaz
Dostluk bilmeyenin özü incitir.
Osman Tekerci **Dost Eli** eserimden
FAZLI KOÇ, ÇADIRDA KALAN SURİYELİ
TÜRKMENLERE ZİYARETTE BULUNDU
D
erinkuyu'da bir
fabrika
arkasında
çamur içinde
çadırlarda yaşayan
Türkmen ve Arapları
ziyaret eden Koç,
buradaki insanların
sorunlarını dinledi.
Ailelere gıda poşeti
dağıtan Koç, çocukları da
dağıttığı çikolatalarla
sevince boğdu. Bir
çocuğa futbol topu
hediye eden Koç,
çocuğun sevinç
çığlıklarıyla duygusal
anlar yaşadı. Koç, burada
yaptığı konuşmada,
“Vatanlarını terk ederek
ülkemiz topraklarına
sığınan, yatacak yerleri
olmayıp çadırlar
içerisinde barınmaya
çalışan, açlık sefaletle
mücadele edip
hayatlarını sürdürmeye
çalışan bu insanlara
14 Şubat Sevgililer
Günü'nde kucak
açarak, bugünkü
bulundukları şartları
halkımıza ve
dünyaya göstermek
istiyoruz” dedi. “Türk
Milliyetçilerinin dünyanın
her yerindeki mazlum
Türkmenlerin ve
Müslümanların her
zaman yanlarında
olacağını, bu durumun
dünya kamuoyu
tarafından görmezlikten
gelişini ise şiddetle
kınadıklarını belirten
Koç, “14 Şubat
Sevgililer Günü'nde
sevdikleriyle birlikte olup,
eğlencenin sınırlarını
zorlayan tüm halkımızı da
bu duruma sessiz
kalmamaları ve gereken
yardımları onlarında
yapması gerektiğini,
ayrıca kamu kurum
ve kuruluşları ile
devletimizin bu
mazlumlara yardım
ellerini uzatmalarını
istiyoruz” diye konuştu.
Koç, şunları söyledi:
“Sevgilileri ile birlikte
olan tüm halkımızın bir
dakika dahi olsun bu
insanların durumlarını
düşünmelerini arzu
ediyoruz. AKP
hükümetinin Suriye
politikasındaki yanlışlığı
bur da açıkça
gözükmektedir. Türk
halkının da bu sefil
hale düşmemesi
için birlik ve
beraberliğimize
sarılmamız
gerekmektedir. Güçlü bir
ekonomiyle gelecek
nesillerimize yaşanabilir
bir vatan bırakmalıyız.
Allah birlik ve
beraberliğimizi
bozmasın.” Haber:
Alpaslan Körükcü
Muskara
Nevşehir Güncel
Kapadokya
HABER
16 Şubat 2015 Pazartesi
Günlük Siyasi Gazete
DOSTLAR KÖŞESİ
SON 12 YILIN YATIRIM
ŞAMPİYONU 2014 OLDU
ÂLİM KİME DENİR?
Allah dostları bu zamanda var mı ki!
Onları gören var mı?
Evliya… Veliler… Allah dostları…
İçlerinde hiçbir kötü düşünce yok, dünyalık düşüncesi yok, gönülleri
muhabbetle dopdolu güzel insanlar, Salih kullar…
Allah için bir araya gelmişler oturmuşlar, sevgilerini Allah için yapmışlar,
düşüncelerini Allah için kurmuşlar;
Sadat-ı kiram efendilerimiz ve
etrafındaki müridler…
En kıymetli olan beraberlik Allah dostları ile olan beraberlik.
Rabbü'l-alemin ashab-ı kiramı, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) etrafında
topladığı gibi; yine onun varisi olan Allah'a ve Resulullah Efendimiz'e dost
olan kamil zatların da etrafında müminlerini birleştiriyor.
Peygamberimiz'den sonra ki devirlerde de her zaman böyle müminlerin
kalplerini yeryüzünde evliyaların vasıtasıyla birleştirmiştir Rabbimiz Teala…
Çünkü bu veliler Peygamberimiz'e (s.a.v) hakikaten varis olan
insanlardır. Varis denilince, onun mirasını alan insanı anlamalıyız.
Peygamberimiz'in, peygamberliği miras kalmamıştır. Hiç kimse kendini
peygamber göremez. Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) en son gelen
peygamberdi.
Onun yolunda giden, İslam'ı, imanı güzel ve kamil nice insanlar vardır;
bunlar arasında Peygamberimiz'in yaptığı gibi, pek çok insanı Allah yoluna
davet eden zatlar vardır; işte onlar peygamber varisi olan kişilerdir.
Mesela Şah-ı Nakşibend hazretleri, Abdülkadir-i Geylani hazretleri,
İmam-ı Rabbani, Gavs-ı Bilvanisi, Seyda hazretleri misali…
Bu zatların sayısı çoktur. Kıyamete kadar da olacaktır. Mesela ben Seyda
hazretlerini gördüm, onların meclislerinde bulundum. Bu mübareklerin
hepsinden de işittim ki, İmam-ı Rabbani hazretleri şöyle buyurmuştur:
Dünyaya gönül kaptırmayan, mal, mevki, şöhret kazanmak, başa
geçmek sevdasında olmayan din alimleri, ahiret adamlarıdır.
Peygamberlerin varisleri, vekilleridir. İnsanların en iyisi bunlardır. Kıyamet
günü, bunların mürekkebi, Allah Teala için canını veren şehidlerin kanı ile
tartışılacak ve onlarınki daha ağır gelecektir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v),
“Alimler, peygamberlerin varisleridir” buyurmuştur.
Peygamberlerin bıraktığı ilim iki türlüdür: Ahkam ilmi ve sırlar ilmi.
Bir alimin varis olabilmesi için, bu ilimlerin ikisinden de nasibinin olması
lazımdır. Yalnız birinden nasibi olan kimse varis olamaz. Çünkü varis,
bırakılan malın hepsinden pay alır. Bir kısmından alıp, diğerinden almaması
olmaz. Belli bir kısmından payı olana varis denilmez. Buna alacaklı denir ki,
o da alacaklı olduğu kadarı üzerinde hak iddia eder. Peygamberimz'in
bildirdiği alimler ise, varis olan alimlerdir. Zira varis demek, akrabalık ve aynı
soyu taşıma sebebine binaen miras bırakan gibi demektir. Alacaklı olanlar,
kalan malın yalnız bir kısmından alırlar. İşte varis olmayan, kimse alim
olamaz. Buna belki belli bir konunun alimidir denilebilir. Mesela, fıkıh
alimidir denilir.
Sırlar ilmi deyince bazıları; her şeyde bir olan varlığı görmek, bir olanda
her şeyi görmek denilen (vahdet-i vücut anlayışını) zannediyor. Hal sahibi
olmayı anlıyor. Oysa bunlar değildir. Bunlar, peygamberlik makamına
yakışacak bilgiler değildir. Çünkü bu bilgiler, manevi sarhoşluk, cezbe gibi
durumlarda vaki olur. Ayık insanların ve şuurlu kişilerin yaptığı işler bunlar
değildir. Oysa peygamberlerin bilgileri, hem hüküm hem de sırları ihtiva
eder. Hiçbir peygamber, dalgınlık içinde olmamıştır. Peygamberlik
derecelerinin üstünlüğü büyük bir denize benzer. Evliyalık (velayet) ise bu
denizin yanında bir damla gibi kalır. Evliyalık, peygamber hizmetçiliğinden
başka bir şey değildir.
Hazırlayan : Necdet GÜLENER
Kaynak
: Semerkand Yayınları
5
N
EVŞEHİR (MHA)
Nevşehir'de il
milli eğitim
müdürlüğü
yatırımlarına
bakıldığında son 12
yılın en fazla
yatırımının yapıldığı ilin
2014 Yılı olduğu
görülüyor. İl Milli Eğitim
Müdürlüğünden edinilen
bilgiye göre; Osman
Şimşek'in il
müdürlüğünde büyük bir
bölümü tamamlanan
milli eğitim yatırımlarında
son yılların en çok
yatırımın yapıldığı
gözleniyor. Zira 2002 –
2012 Yılları arasında
yapılan milli eğitim
yatırımlarının neredeyse
3/1'lik bölümü 2014
yılında gerçekleştirilmiş
durumda. 2002 Yılında 2
Milyon 710 bin TL, 2003
Yılında 4 Milyon 346 bin
TL, 2004 Yılında 3
Milyon 272 bin TL, 2005
Yılında 4 Milyon 876 bin
TL, 2006 Yılında 24
Milyon 988 Bin TL, 2007
Yılında 6 Milyon 557 bin
TL, 2008 Yılında 11
Milyon 137 bin TL, 2009
Yılında 3 Milyon 723 bin
TL, 2010 Yılında 5
Milyon 059 bin TL, 2011
Yılında 11 Milyon 810
bin TL, 2012 Yılında 3
Milyon 655 bin TL, 2013
Yılında 26 Milyon 008
Bin TL ve 2014 Yılında
ise 48 Milyon 595 bin TL
yatırım yapıldı. Son 12
Yılda 156 Milyon 742
bin 534 TL'lik milli eğitim
yatırımı alan Nevşehir'de
il yapım programı ve
devlet yatırım programı
çerçevesinde toplam
892 derslik ilimize
kazandırıldı. Söz konusu
Milli Eğitim Yatırımlarının
2015 yılında da oldukça
yüksek rakamlara
ulaşması bekleniyor. Zira
15 Milyon TL'lik yatırım
bütçesi ile yeni
öğretmenevi, ilimizde
inşaatları süren imam
hatip liseleri gibi
yatırımlarla yılsonuna
kadar 2014 yılını
aratmayacak düzeyde
yatırımın ilimize
kazandırılması
öngörülüyor.
Özkan, Partililerle Özel
Toplantıda Bir Araya Gelecek
Kapadokya Kültür ve
Sanat Merkezinde Saat
18.30'da düzenlenecek
olan konferansta Tuncay
Özkan'ın günümüz
siyasetini
değerlendireceğini dile
getirdi. Bu konferansın
ardından Özkan'ın
yeniden Gülşehir ilçesine
geçerek burada Kartal
Otel'de Parti İl ve ilçe
teşkilat başkanları ve
Partinin ileri gelenleri ile
bir araya gelerek Parti içi
sorunları dinleyeceğini
söyleyen İl Başkanı Kamil
Gülmez, tüm Cumhuriyet
Halk Partilileri Parti
Meclis Üyesi Tuncay
Özkan'ın Nevşehir
programını bizzat
katılarak takip
etmelerini istedi.
DERİNKUYU AİLE HEKİMLİĞİNE
YENİ ATAMA YAPILACAK
N
N
EVŞEHİR (MHA)
Cumhuriyet
Halk Partisi
Nevşehir İl
Başkanlığının daveti
üzerine önümüzdeki
hafta ilimize gelmesi
planlanan CHP Parti
Meclis Üyesi Tuncay
Özkan'ın ilimizdeki ilçe
ziyaretlerinin ardından
özel bir toplantıda parti
yöneticileriyle de bir
araya gelmesi
planlandı. Konuya ilişkin
açıklamalarda bulunan
Cumhuriyet Halk Partisi İl
Başkanı Kamil Gülmez,
CHP Parti Meclis üyesi ve
Milletvekili aday adayı
Tuncay Özkan'ın 20
Şubat 2015 Cuma
günü sabah saatlerinde
İstanbul'dan
havayoluyla Nevşehir'e
geleceğini, ilk olarak
Gülşehir ilçesinde ilçe
teşkilatını ziyaret
edeceğini söyledi.
Gülşehir ilçesinde
partililerle bir araya
gelecek olan Tuncay
Özkan'ın daha sonra
Avanos ve Ürgüp ilçe
teşkilatlarını da ziyaret
edeceğini kaydeden CHP
İl Başkanı Gülmez,
Nevşehir Merkezinde
EVŞEHİR
(MHA) Halk
Sağlığı
müdürlüğü tarafından
istifa nedeniyle
boşalan Derinkuyu
aile hekimliğine
yeni atama
yapılacak. İlimizdeki
Aile Hekimliği
bölgelerinden
Derinkuyu Aile Sağlığı
Merkezinde istifa
sonucu boşalan Aile
Hekimliği Pozisyonu
için Aile Hekimliği
Uygulama Yönetmeliği
hükümlerine istinaden,
22 Şubat 2015
tarihinde saat 13:00'de
Halk Sağlığı Müdürlüğü
Toplantı Salonunda
ek yerleştirme
işlemi yapılacak.
Muskara
Kapadokya
HABER
Günlük Siyasi Gazete
16 Şubat 2015 Pazartesi
Nevşehir Güncel
6
ŞUBAT AYINDA 14 DERNEKTE GENEL KURUL YAPILACAK
N
EVŞEHİR (MHA)
500'e yakın
dernek, vakıf ve
kulübü bulunan
Nevşehir'de Ocak ayında
olduğu gibi Şubat ayında
da söz konusu sivil
toplum kuruluşlarının
genel kurul heyecanı
sürüyor. İl Dernekler
Müdürlüğünün
nezaretinde Şubat ayı
içerisinde Nevşehir
Merkezindeki 7, Gülşehir,
Avanos, Hacıbektaş ve
Kozaklı ilçelerindeki 14
ayrı dernek genel
kurullarını yaparak yeni
yönetimlerini de
belirleyecekler. Edinilen
bilgiye göre Şubat ayı
sonuna kadar ilimiz
genelindeki genel kurul
yapacak olan dernekler
şöyle:
DEMOKRATİK YAŞAM MÜCADELEMİZİ
KESİNTİSİZ SÜRDÜRECEĞİZ
NEVŞEHİR (MHA) Eğitim-Sen Nevşehir Şube Başkanlığınca yapılan açıklamada; laik, bilimsel, anadilinde
eğitim ve demokratik yaşam mücadelemizi sonuç alıncaya kadar kesintisiz sürdüreceğiz denildi.
itibariyle din şurası
şeklinde gerçekleşen 19.
Milli Eğitim Şurasında
alınan kararlar, bizler için
bardağı taşıran son
damla olmuştur. 12 Eylül
askeri darbesi sonrasında
uygulanmaya başlanan
zorunlu din dersi, yıllardır
din ve vicdan özgürlüğü
açıkça ihlal edilerek
uygulanmaktadır. Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi
zorunlu din dersinin, din
ve vicdan özgürlüğünün
ihlali olduğuna karar
vermiş, ancak yargı
kararlarına rağmen
bugüne kadar gerekli
laik ve demokratik ilke ve adımlar atılmamıştır.
çıklamada “12
değerleri temel almak
Eylül darbeci
Türkiye'de yıllardır
yerine, farklı din, mezhep okullarda zorunlu din
zihniyetinin
ve kimlikleri yok sayan
günümüzdeki temsilcisi
derslerinde okutulan
ayrımcı, ötekileştirici
olan AKP iktidarı, başta
İslam'ın Sünni-Hanefi
politikaları hayata
eğitim sistemi olmak
mezhebinin kurallarıdır.
üzere, toplumsal yaşamın geçirmektedir. Çok
Bu nedenle bütün din ve
inançlı, çok dilli, çok
bütün alanlarını kendi
inanışlar öğrencilere eşit
siyasal-ideolojik hedefleri kültürlü Türkiye halkları,
mesafede
iktidar tarafından okulda, tanıtılmamakta, bu
doğrultusunda, tekçi,
işyerinde, mahallede ve
baskıcı ve otoriter
durum okullarda özellikle
sokakta inanç ve kimlik
uygulamalar üzerinden
Alevi ve gayri Müslim
farklılıkları üzerinden
tüm topluma
öğrencilere yönelik
kutuplaştırıp karşı karşıya ayrımcı, dışlayıcı
dayatmaktadır. Yıllardır
getirilerek bölünmeye
özellikle eğitim sistemi
uygulamaların ortaya
çalışılmaktadır. Eğitimde
üzerinden hayata
çıkmasına neden
4+4+4 dayatması
geçirilen ve pedagoji
olmaktadır. AKP'nin
sonrasında gündeme
bilimine tamamen aykırı
geçmiş iktidarlardan
getirilen karma eğitimi
olan bilim düşmanı
miras alarak sürdürdüğü
kaldırma girişimleri,
politika ve uygulamalar
“tekçi” bakış açısı,
öğrencileri imam
geçtiğimiz 12 yıl içinde
toplumun farklı inanç ve
tarihte hiç olmadığı kadar hatiplere yönlendirme,
kimliklerine yönelik
normal ortaokullar içinde ayrımcı uygulamaları
artmıştır. Okulöncesi
imam hatip sınıflarının
eğitimden üniversitelere
arttıran, onları
açılması, reşit olmayan
kadar eğitim sistemi,
ötekileştirmeye
bilimin en temel evrensel kız çocuklarının zorla
aşağılamaya hatta yok
başının kapatılması,
gerçekleri yok sayılarak,
saymaya dayanan
okullara zorunlu mescit
iktidar tarafından sürekli
uygulamalar ile eğitimin
istismar edilen dini kural uygulaması, ders kitapları ve ülkenin Ortaçağ
ve müfredatta dini
ve referanslara göre
zihniyetine göre
düzenlenmektedir. Siyasi söylemlerin kullanılması
düzenlenmek istendiği
iktidar, eğitimde bilimsel, ve son olarak içeriği
görülmektedir. Türkiye'de
A
okullar ve üniversiteler
başta olmak üzere, bütün
eğitim kurumları, iktidarın
ırkçı, mezhepçi, ayrımcı
ve otoriter uygulamaları
ile gerçek işlevlerinden
hızla uzaklaştırılmıştır.
Son olarak “iç güvenlik
paketi” gibi örneklerini
ancak faşist, totaliter
rejimlerde göreceğimiz
düzenlemelerle laik,
bilimsel eğitim anlayışının
yanı sıra eşit, özgür ve
demokratik yaşam
anlayışına karşı iktidar
tarafından açık bir savaş
ilanı söz konusudur. Laik
olmayan bir eğitim
sisteminin demokratik ve
bilimsel olması,
demokrasi, eşitlik ve
özgürlük mücadelesine
hizmet etmesi, bireylerin
inançlarını hiçbir baskı
altında kalmadan özgürce
yaşaması mümkün
değildir. Gerçek anlamda
eşit, özgür ve laik bir
eğitim ancak
demokrasinin, eşitliğin,
temel hak ve özgürlükler
alanının genişlemesi,
bütün yurttaşların eşit
haklar temelinde, barış
içinde bir arada yaşaması
ile mümkündür. Hiçbir
toplum birbirinin aynı ve
tamamen aynı düşünen,
aynı inancı paylaşan, aynı
değerleri benimsemiş
insanlardan
oluşmamaktadır. Devletin
bütün inanç, kimlik ve
dünya görüşleri karşısında
eşit mesafede ve tarafsız
olması gerekirken,
sadece belli bir inanç
sisteminin kural ve
ibadetini okullarda bütün
öğrencilere dayatması
kabul edilemez. Devlet,
kişisel bir alan olan inanç
alanından elini tamamen
çekmeli, inanç alanını
kendi çıkarları için
istismar etmekten derhal
vazgeçmelidir. Toplumun
eşit, özgür ve demokratik
yaşamdan yana olan
bütün ilerici emek ve
demokrasi güçleri ile
birlikte iktidarın
dayatmalarına,
asimilasyoncu
politikalarına karşı sonuç
alıncaya kadar
mücadelemizi
sürdüreceğimiz
bilinmelidir. Eğitimin
gerçek anlamda
demokratik, bilimsel ve
laik bir içerikte
örgütlenmesi, herkesin
kendi anadilinde eğitim
almasının sağlanabilmesi
için Eğitim Sen, Alevi
Bektaşi Federasyonu,
Alevi Dernekleri
Federasyonu, Alevi
Vakıflar Federasyonu ve
Pir Sultan Abdal Kültür
Derneği olarak tüm
halkımızı çocuklarının ve
ülkenin geleceğinden
endişe eden veliler,
eğitim ve bilim emekçileri
olarak bir günlük uyarı
boykotu ve iş bırakma
eylemi gerçekleştiriyor,
çocuklarımızın ve
öğrencilerimizin
geleceğimize sahip
çıkmayı sürdüreceğimizi
kamuoyuna duyuruyoruz.
Eğitim sistemi ve
okulların tamamen siyasi
tamamen iktidarın
denetimine girmesine
ve egemen ideolojiye
teslim edilmesine asla
izin vermeyeceğiz.
Bugün ülke çapında
gerçekleşen hem okul
boykotu ve iş bırakma
eylemimiz siyasi iktidara
yönelik toplumun
vicdanının sesini
yansıtmaktadır. Siyasi
iktidarı, toplumu din, dil,
mezhep ve kimlik
farklılıkları üzerinden
kutuplaştırma
politikalarına son
vermeye, kamusal,
bilimsel, laik ve
anadilinde eğitim karşıtı
uygulamalarını derhal
durdurmaya çağırıyoruz”
ifadelerine yer verildi.
KAYMAKAM ELDİVAN BELEDİYE
BAŞKANI İNCE'Yİ ZİYARET ETTİ
A
vanos
Kaymakamı
Mustafa
Eldivan, Avanos
Belediye Başkanı
İsmet İnce'ye ziyaret
etti. Avanos
Kaymakamı
Mustafa Eldivan,
Belediye Başkanı
İsmet İnce'yi ziyaret
ederek bir süre
sohbet etti. Ziyarette
Avanos Kaymakamı
Mustafa Eldivan ve
Belediye Başkanı
İsmet İnce Başkanlık
makamında
sohbet ederek
istişarede bulundular.
Haber: Ali Çamur
7 Nevşehir Güncel
Muskara
Kapadokya
16 Şubat 2015 Pazartesi
HABER
Günlük Siyasi Gazete
ŞAMPİYON VOLEYBOLCULARA BAŞARILAR DİLİYORUZ
KAYMAKAM ALPER
BALCI'YI ŞAŞIRTAN SOBA
N
EVŞEHİR (MHA)
Ürgüp ilçe
kaymakamı Alper
Balcı, zaman buldukça
ilçeye bağlı kasaba ve
köylerde incelemelerde
bulunmayı sürdürüyor.
Altınyıldız Koleji
Voleybol takımı,
Nevşehir'de yapılacak
grup yarışmalarına
iddialı hazırlanıyor.
2014-2015 lise genç
kızlar voleybol
Nevşehir şampiyonu
Altınyıldız Koleji takımı
16-19 Şubat 2015
tarihinde Nevşehir'de
yapılacak olan gurup
maçlarına katılacak.
Nevşehir, İstanbul,
Adana, Aksaray,
Kahramanmaraş,
Hatay, Kayseri,
Kırşehir, Mersin,
Niğde ve Yozgat
illerinin şampiyon
takımlarının katılacağı
gurup yarışmalarında
Nevşehir'i ve Altınyıldız
Kolejini temsil
etmenin onurunu
yaşadıklarını belirten
öğrenciler, maçlarda
Nevşehir halkının
desteğini
beklediklerini
söylediler. Özel
Altınyıldız Kolejli
şampiyon
voleybolculara
Kapadokya Muşkara
Haber Spor servisi
olarak grup
yarışmalarında
başarılar diliyoruz.
Haber: Erdal Kesici
Geçtiğimiz günlerde ilçeye
bağlı Karakaya köyünü ziyaret
eden, köy kahvehanesinde
köylülerle sohbet eden
sorunlarını dinleyen İlçe
Kaymakamı kahvehanenin
ısıtılmasını sağlayan ilginç
sobaya şaştı kaldı. Bir süre
sobayı inceleyen ve kahvehane
işletmecisinden bilgi alan
Ürgüp ilçe kaymakamı Balcı,
soğuk hava karşısında sobanın
etrafında durup ısınmaktan da
kendisini alamadı.
ÜRGÜP DEVLET HASTANESİNDE CPR EĞİTİMLERİ YAPILIYOR
N
EVŞEHİR
(MHA)
Nevşehir'in
Ürgüp ilçesinde
Devlet Hastanesi
başhekimliğinin
hastane
personellerine
yönelik eğitim
çalışmaları aralıksız
sürüyor. Ürgüp Devlet
Hastanesinde iki etap
halinde CPR (Kadiyo
Pulmoner
Resüsitasyon) eğitimi
düzenlendi. Eğitim
birinci etabında tüm
Personel için CPR
eğitimi verildi. İkinci
etapta ise Acil Hekim
ve Acil Personeli için
CPR eğitimi verildi.
Eğitim Ürgüp Devlet
Hastanesinde görev
yapan Anestezi
Uzmanı Ayça Gümüş
tarafından verildi.
DEKLANŞÖRLER ANI
ÖLÜMSÜZLEŞTİRİYOR
N
Sistem Değişikliği
Söz Konusu Değil
Milli Eğitim Bakanlığı,
"4+4+4 İflas Etti
Eğitim Sistemi Yine
Değişiyor" başlıklı
haberle ilgili olarak,
sistem değişikliğinin
söz konusu olmadığını
bildirdi. Nevşehir Milli
Eğitim Müdürlüğünden
edinilen bilgilere göre
"4+4+4 İflas Etti Eğitim
Sistemi Yine Değişiyor"
başlıklı haberle ilgili olarak,
sistem değişikliğinin söz
konusu olmadığı,
Bakanlığın bu konuda
yürüttüğü herhangi bir
çalışmanın da bulunmadığı
bildirildi. Ulusal bir
gazetede yayımlanan
"4+4+4 İflas Etti Eğitim
Sistemi Yine Değişiyor"
başlıklı haberde iddia edilen
sistem değişikliğinin söz
konusu olmadığı belirtildi.
Açıklamada, ilköğretim ve
eğitim kanunu ile bazı
kanunlarda değişiklik
yapılmasına dair 6287
sayılı kanun gereğince
eğitim sisteminin 2012-
2013 eğitim-öğretim
yılından itibaren,
kamuoyunda "4+4+4" diye
bilinen 12 yıllık zorunlu
eğitim olarak düzenlendiği
ve başarılı bir biçimde
devam ettiği vurgulanarak,
şunlar kaydedildi: "Haberde
iddia edildiği gibi 5+3+4
biçiminde bir sistem
değişikliği söz konusu
değildir. Bakanlığımızın
bu konuda yürüttüğü
herhangi bir çalışma
bulunmamaktadır."
Haber: Erdal Kesici
EVŞEHİR
(MHA)
Ülkemizi
n en önemli
kültür turizmi
merkezlerinden
Kapadokya
anılarını yaşatacak
karelerde birbirinden
ilginç mekânlarda
alınıyor. Kapadokya
bölgesinin son
Yerli ve yabancı
dönemlerde en çok
turistlerin elinden bu ilgi gören
büyülü coğrafyaya ait unsurlarından biri de
bölgesi yerli ve
yabancı turistin
ilgisini görmeye
devam ediyor.
kuşkusuz butik otel
ve yine kayadan
oyma eğlence
merkezleri. Bu
merkezlere gelerek
bölgenin mutfak
kültürüne dair önemli
tecrübeler edinen
yerli ve yabancı
turistlerin bölgeye
has büyülü
atmosferini
görüntülemeden
gitmedikleri de bir
gerçek. Kayadan
oyma butik otel ve
eğlence
merkezlerinin
bulunduğu Göreme
ve yöresinde
günbatımını izleyen
bir yabancı turist, bu
son derece güzel anı
ölümsüzleştirmek
adına fotoğraf
makinesinin
deklanşörüne
basıyor.
Muskara
Kapadokya
HABER
16 Şubat 2015 Pazartesi
Günlük Siyasi Gazete
Nevşehir Güncel
8
SEVGİLİLER GÜNÜNÜ
BALONDA KUTLADILAR
S
abah sıcak hava
balonlarına binen
çiftler, her biri
yaklaşık 45 dakika
süren turlarda
Kapadokya'yı havadan
izleme imkanı buldu.
Göreme'de faaliyet
gösteren bir balon
firmasının sahibi Bekir
Uçarkuş, AA muhabirine
yaptığı açıklamada,
olumsuz hava koşullar
nedeniyle düne kadar
uçuşlarda aksama
yaşandığını söyledi.
Havanın düzelmesiyle
balon turlarının
planlandığı gibi
sürdüğünü dile getiren
Uçarkuş, "Sevgililer
Günü dolayısıyla çok
sayıda çift, Kapadokya'yı
tercih etti. Kapadokya'ya
gelen çiftler, bu anlamlı
günde sıcak hava
balonlarına binerek
bölgenin muhteşem
manzarasını izleme
imkanı buldu" diye
konuştu. İstanbul'dan
gelen İlkim Tiryaki ve
Aykut Ayaz çifti ise bu
özel günlerini
Kapadokya'da
geçirmekten büyük
mutluluk duyduklarını
ifade etti.
GENÇ BİRLİK NEVŞEHİR
ŞUBESİNİN PROJESİ NE OLDU?
N
EVŞEHİR (MHA)
Nevşehir'de
kurulduğu
günden bu yana
gençlerin milli, manevi
değerlerimize uygun bir
şekilde yetişmelerini
hedef alan çalışmalara
imza atan Genç Birlik
Nevşehir Şubesi bölge
turizmine önemli bir
katkı sağlamaya
hazırlanıyor. Oğuzhan
Alkan'ın başkanlığında
ilimizdeki çalışmalarını
aralıksız sürdüren Genç
Birlik Nevşehir Şubesi
Türkiye'nin en önemli
kültür turizmi
merkezlerinden biri olan
Kapadokya bölgesi
turizmine yönelik bir
proje hazırladı.
Önümüzdeki günlerde
bu projeyi Nevşehir
kamuoyu ile paylaşmayı
planladıklarını
dillendiren Genç Birlik
Nevşehir Şube Başkanı
Oğuzhan Alkan, “Şube
yönetimi ve üyelerimiz
olarak bölgemizin
vazgeçilmez
unsurlarından biri olan
turizm konusunda da
elimizi taşın altına
koyup, turizmin
gelişmesi için biz de
varız diyeceğiz. Bu
konuda güzel bir proje
hazırladık. Bu projemizi
hayata geçirdiğimiz de
inanıyoruz ki Genç Birlik
Nevşehir Şubesinin
bölgenin değerlerine
sahip çıktığını herkes
daha iyi görecek” dedi.
Söz konusu projenin
Şubat 2015'te
olgunlaşıp en kısa
zamanda hayata
geçirilmesi hedefleniyor.
PARLAMENTER SİSTEMLERDE DEVLET BAŞKANI
Başkanlık sistemi,
parlamenter sistem
üzerine öyle kavram
kargaşası yaşanıyor ki,
doğrularla yanlışlar
birbirine karışıyor.
Bunlardan biri de
parlamenter sistemde
devlet başkanı ile ilgilidir.
Önce parlamenter
sistemi nasıl bir sistem
onu anlatalım. Uzağa
gitmeye gerek yok.
Türkiye'de uygulanan
sistem de bir
parlamenter sistemdir.
Parlamenter sistemlerde
halkın seçtiği bir veya iki
meclis bulunuyor.
Hükümet bu meclisten
çıkıyor. Sonra meclisten
güvenoyu alıyor. Böylece
yasama kuvveti ile
yürütme kuvveti
birbirinden ayrılmış
oluyor. Fakat bu ayrılma
keskin ayrılma değildir.
Hükümet üyeleri aynı
zamanda yasamanın
yani meclisin birer
üyesidir. Meclis içinde
oylamalara, tartışmalara
katılmaya devam ederler.
Parlamenter sistemin en
göze çarpan yanlarından
biri de yürütmenin iki
başlı olmasıdır. Biri
hükümetin başında
bulunan başbakanlar, bir
diğeri de devlet
başkanlarıdır. Belki de
bütün parlamenter
sistemlerde asgari
düzeyde olması gereken
ortak özellikler bunlardır.
Oysa parlamenter
sistemlerde diğer
özellikler farklılaşabiliyor.
Farklılaşmanın en
dikkat çekici yanlarından
biri devlet başkanları ile
ilgilidir. Bu farklılıkların
önemli bir kısmını şöyle
sıralayabiliriz:
1-Parlamenter
sistemlerde devlet
başkanları, ülkelere göre
farklı isimler alabiliyor.
Mesela, Türkiye ve
Almanya gibi
parlamenter sistemlerde,
cumhurbaşkanıdır. Bazı
parlamenter sistemlerde
devlet başkanı, yine
devlet başkanı olarak
anılır. Oysa ki; İngiltere,
Belçika gibi parlamenter
sistemlerde devlet
başkanı kral veya
kraliçedir. Japonya gibi
parlamenter sistemde
devlet başkanı
imparatordur. Hatta,
Osmanlı'da 1876
yılından sonra, düzensiz
ve kısa aralıklarla devam
etmiş sistem, başında
kral bulunan parlamenter
sistemlere benziyordu.
Mesela, Abdülhamit,
Mehmet Reşat ve
Vahdettin gibi padişahlar,
Osmanlı parlamenter
sisteminin devlet başkanı
konumundaydı.
2-Parlamenter
sistemde devlet başkanı
seçimle mi gelir? Devlet
başkanı, cumhurbaşkanı
konumundaysa seçimle
gelir. Şayet devlet
başkanı, kral ve benzeri
konumundaysa veraset
yoluyla devam eder.
Babadan oğluna, kızına
veya yeğenine gibi en
yakın kan bağı bulunan
birine geçer. Başında
kral ve benzerleri
bulunan parlamenter
sistemlerde seçimler,
sadece meclis için
yapılır.
3-Parlamenter
sistemlerde
cumhurbaşkanının
(devlet başkanı) seçilme
şekilleri nasıldır?
Seçilme şekilleri ülkeden
ülkeye farklılık
gösterebiliyor. Kimi
ülkelerde
cumhurbaşkanını meclis
seçerken, kimi ülkelerde
ise doğrudan halk
seçebiliyor. Mesela
Türkiye'de bunun iki
örneği de yaşandı.
Geçmişte
cumhurbaşkanını meclis
seçmişken, son seçimde
doğrudan halk seçimiyle
oldu.
4-Parlamenter
sistemlerde yürütme
yetkisi, iki başlılık
bulunuyor ise yetkiler
kimde çok toplanır?
Parlamenter sistemlerde
prensipte hükümetler
yetkili ve sorumludur.
Devlet başkanlarının
yetkileri çoğunlukla
semboliktir. Mesela
İngiltere kralının,
Almanya
cumhurbaşkanının,
Japon imparatorunun
yetkileri semboliktir.
Bazı parlamenter
sistemlerde ise, devlet
başkanlarının yetkileri
güçlendirilmiştir.
Neredeyse başbakan
gibi yürütmeye ortak
olur. Mesela, Türkiye'de
60'lı yıllardan 80'li
yıllara kadar sembolik
iken, 80 sonrasında
güçlendirilmiştir.
5-Parlamenter
sistemlerde devlet
Ersoy YILDIZ
Türkiye ve Orta
Doğu Amme
İdaresi Enstitüsü
Kamu Yönetimi
2001 Yılı Mezunu
başkanları partili olur
mu? Parlamenter
sistemlerin
çoğunluğunda devlet
başkanları partisizdir.
Partili olsa bile
seçildikten sonra siyasi
parti ile bağı kalkar.
Fakat, devlet
başkanlarının partili olma
özelliği devam eden
parlamenter sistemler de
bulunabiliyor. Geçmiş
dönemlerde Türkiye
parlamenter sisteminde
bunun örnekleri
görülüyor. Mesela hem
1950 öncesinde hem
1950-1960 arası çok
partili dönemde partili
durumu devam etti.
Bu 5 madde şunu
anlatıyor: İlk paragraftaki
özellikler, parlamenter
sistemleri parlamenter
sistem yapan asgari
özelliklerdir. Son 5
maddede farklılık
olması ise sistemin
parlamenter sistem
kalmasına engel değildir.
Halk Sağlığı Müdürlüğünden ÇKYS Uyarısı
durumuna ilişkin bilgilerin
hizmet sürelerinin,
askerlik bilgilerinin,
personelin kendi bilgilerini
PBS ortamında
inceleyerek teyit etmesi
eksik bilgilerinin tespiti
halinde belgelendirerek
Müdürlüğümüz Destek
Hizmetleri Şube
Müdürlüğü İnsan
Kaynakları Birimine
müracaat ederek ÇKYS
sistemine girişinin en geç
20 Şubat 2015 Cuma
günü mesai bitimine
kadar sağlanması
gerekmektedir” denildi.
TÜRK EĞİTİM-SEN'DE URGENÇ
YÖNETİMİ BELİRLENİYOR
N
N
EVŞEHİR
(MHA)
Nevşehir Halk
Sağlığı Müdürlüğü tüm
sağlık personelini
bilgilerini en geç 20
Şubat 2015 Cuma
gününe kadar ÇKYS
sistemine girilmesi
konusunda uyardı.
Açıklamada; “Görevde
Yükselme ve Unvan
Değişikliği Sınavlarına
hazırlık ve temel olması
bakımından 657 Sayılı
Devlet Memurları
Kanununun 4/A
maddesine tabi(kadrolu)
olarak görev yapmakta
olan Halk Sağlığı
Müdürlüğümüze bağlı
tüm kurum ve
kuruluşlardaki tüm
personelin ÇKYS, İKYS,
PBS kayıtlarında öğrenim
durumu hizmet süresi gibi
bilgilerin tam ve doğru
olarak kayıtları işlenmesi
ve güncellenmesi
gerekmektedir. Buna göre
personelin mezun olduğu
okul, bölüm ve öğrenim
EVŞEHİR (MHA)
16 yıla yakın
bir süredir Türk
Eğitim-Sen çatısı
altında süren
sendikacılık hayatına
Milletvekilliği aday
adaylığı için nokta
koyan Mustafa Uğur'un
istifasının ardından
sendikada yeni
yönetim oluşturuluyor.
Uğur'un istifasının
ardından yönetim kurulu
içerisinden başkanlığa
seçilen Tayfur Urgenç'in
başkanlığında Türk
Eğitim-Sen Nevşehir
Şube Başkanlığının
yönetimi 1 kişi haricinde
belirlendi. O bir ismin
önümüzdeki günlerde
belirleneceği bildirildi.
Yapılan görev
dağılımlarıyla birlikte
Türk Eğitim-Sen
Nevşehir Şube
Başkanlığının yöne
yönetiminde Tayfur
Urgenç (Başkan), İlhami
Genç (Başkan
Yardımcısı), Fatih Arıkan
(Mevzuat Sekreteri),
Cengiz Yurt (Teşkilat
Sekreteri), Sefa Atar
(Basın Yayın), Mehmet
Yalbırdak (Sosyal
Faaliyetler) olarak
belirlendi.
9
Nevşehir Güncel
Muskara
Kapadokya
16 Şubat 2015 Pazartesi
HABER
Günlük Siyasi Gazete
AK PARTİ İL BAŞKANI TANRIVER, MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYLARINI UYARDI
“SON GÜNE BIRAKMADAN
ADAY ADAYLIĞI BAŞVURUSU YAPILMALI“
“ 7 Haziran 2015 Pazar
günü gerçekleştirilecek
Genel Seçimleri
öncesinde AK Parti'den
Milletvekili aday adayı
olacak kişilerin
başvurularını son güne
bırakmamalarını özellikle
istirham ediyorum. Çünkü
daha öncede dile
getirdiğimiz üzere bütün
aday adaylarımızı
teşkilatlarımızla
buluşturacağız, bunun
için bir ziyaret takvimi
çıkarıyoruz. Aday
adaylarımızın ziyaret
kapsamına girebilmeleri
için bir an evvel
başvurularını yapmaları
gerekmektedir. Ayrıca iş
yoğunluğunun önüne
geçilmesinde etken
olacak bu yöndeki
çalışmalara aday
adaylarımızın önem
vereceğine
inanıyorum” dedi.
Hafta Sonu Aday
Adaylığı Başvurusu
Yapılabilecek; Hafta
sonu aday adaylığı
başvurularının alınacağını
da dile getiren İl Başkanı
Tanrıver “Cumartesi ve
Pazar günleri de
evraklarını tamamlayan
aday adaylarımızın
başvurularını kabul
edeceğiz. Aday adaylığı
komisyonumuzca
istenilen evrakların
eksiksiz tamamlanması
dâhilin de İl
Başkanlığımıza
başvurular kabul
edilecektir” diye konuştu.
Haber: Ali Çamur
PROF.DR. FİLİZ REKTÖR
KILIÇ'I ZİYARET ETTİLER
zel bir kolejin
heyeti, Nevşehir
Hacı Bektaş Veli
Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Filiz Kılıç'ı
ziyaret etti. Kolejin
İlköğretim Müdürü
Ö
Özgül Saygılı, Fen Lisesi
Müdürü Sedat Ceylan
ile Halkla İlişkiler
Müdürü Elvan Eser,
Rektör Prof. Dr. Filiz
Kılıç'ı makamında
ziyaret etti. Ziyaretten
duyduğu memnuniyeti
dile getiren Rektör
Kılıç, kendilerine
teşekkür etti. Rektör
Kılıç ile ziyaretçiler
bir süre sohbet etti.
Haber: Ali Çamur
GENÇLER FLÖRTE VE NİKÂHSIZ
YAŞAMAYA TEŞVİK EDİLİYOR
NEVŞEHİR (MHA) Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Dilek Selvi, 14
Şubat Sevgililer günü gibi dinimizde yeri olmayan kutlamaların sayesinde
gençlerin flört etmeye ve nikâhsız yaşamaya teşvik edildiğini söyledi.
AVANOS ESKİ BELEDİYE BAŞKANI
D
inimizde böyle bir
kutlamaya asla
yer
bulunmadığına değinen
Saadet Partisi Kadın
Kolları Başkanı Dilek
Selvi, “Kutlanan bu
günün gerçek amacı
nedir? 14 Şubat
Sevgililer Günü, Roma
Kralının 'Aziz Valentine' yi
idam ettirmesiyle başlar.
Roma Kralı ordusunun
güçlenmesi için genç
erkeklerin evlenmesini
yasaklar. Aziz Valentine
ise bu yasağa karşı
gelerek gizlice gençleri
evlendirir. Olayın
duyulması üzerine
Valentini 14 Şubat günü
idam edilir. Sevgililer
günü Hıristiyan
Kültürüne bu şekilde
yerleşmiştir. Günümüzde
ise Müslüman toplumlar
dahi günler öncesinden
tanıtımlar ve reklamlar
yapıyorlar yani ''Sevgililer
gününe daha şu kadar
var sen de bir sevgili
bulabilirsin'' imajını
veriyorlar. Bu ne demek!
Gençler flörte teşvik
ediliyor. Nikâhsız
birlikteliklere teşvik
ediliyor. Bu birlikteliklerin
KÖRÜKCÜ, ADAY ADAYLIĞI BAŞVURUSUNU YAPTI
N
evşehir'in
Avanos ilçesi
eski Belediye
Başkanı Dr. Mustafa
Körükcü, 7 Haziran
2015 Pazar günü
gerçekleştirilecek
milletvekilliği
seçimleri için, AK
Parti Milletvekilliği
aday adaylığı resmi
başvurusunu yaptı.
AK Parti Nevşehir İl
Başkanlığı tarafından
oluşturulan AK Parti
Milletvekilliği aday
adaylığı komisyonuna
adına da sevgili deniliyor.
Bizim örneğimiz Roma
Kültürü değil Hatice
Annelerimizin Aişe
Annelerimizin örnek
hayatıdır. Müslüman Türk
toplumunda
Hediyeleşmenin yeri
önemlidir. Çünkü
hediyeleşmek
Peygamberimizin sünnet-
i seniyesidir. Eşler,
nişanlılar her zaman
hediyeleşebilir bir
birlerine güzel sözler
söyleyebilir bunda bir
sıkıntı yok. Fakat bizim
inancımıza ait olmayan
adetlerin kutlaması
yapılmamalıdır. İşte
sıkıntı buradadır. Çünkü '
Kim bir topluluğa
benzerse oda
onlardandır'' diyor
Peygamber Efendimiz.
Ne zaman kişi kendine
ait dini, ahlaki, kültürel
değerlerini bırakıp
başkalarına ait olan
adetleri benimserse o
milletin çöküşü
kaçınılmaz olur”
açıklamalarında bulundu.
ön başvurusunu
yapan eski Belediye
Başkanı Körükcü, daha
sonra İl Başkanı
Mehmet Ali Tanrıver'i
makamında ziyaret
ederek, resmi
başvurusunu
gerçekleştirdi.
Türkiye'nin çeşitli
illerinde doktorluk
vazifesi yapan Mustafa
Körükcü, siyasete
AK Parti Avanos
Belediye Başkanlığı ile
başlayarak 2 dönem
olmak üzere 10 yıl
görev yaptı. Haziran
ayında yapılacak olan
seçimlerin Türkiye'ye ve
Nevşehir'e hayırlar
getirmesini temenni
eden Körükcü, evli
ve 2 çocuk babası.
Haber: Erdal Kesici
Günlük Siyasi Gazete
Nevşehir Türk Ocağı
tarafından "Osmanlıca ve
Biz" konulu konferans
düzenlendi. Türk Ocağı
konferans salonunda
düzenlenen konferansa
Nevşehir Hacı Bektaş Veli
Üniversitesi Fen Edebiyat
Fakültesi Türk Dili ve
Edebiyatı Bölümü öğretim
üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim
Ethem Özkan konuşmacı
olarak katıldı. Konferansın
açılış konuşmasını yapan
Türk Ocağı Nevşehir Şube
Başkanı Av. Mesut Erdoğan,
"Türk Milleti Latin alfabesine
geçmeyle bir günde cahil
kalmadı. Son günlerde Latin
alfabesine geçmemizle cahil
kaldığımız yönündeki talihsiz
beyanlar Türk Milletine
düşman olanların, Türk
Milletine besledikleri
düşmanlığın bir tezahürüdür.
Osmanlıca yine Türkçe bir
dil olup sadece Arap
harfleriyle yazıya dökülmüş
şeklidir. 1876'da ilk Osmanlı
Anayasası Kanuni Esasi'de
"Devletin resmi dili
Türkçedir" şeklinde bir
maddede kanunda
geçmektedir" dedi.
Konferansta konuşan Yrd.
Doç. Dr. İbrahim Ethem
Özkan, "Arap harflerinden
Latin harflerine geçtiğimiz
zaman cahilleşmedik daha
fazla bilgi sahibi olduk. "Bir
günde cahil olduk" denmesi
çok mantıklı değil. Herkesin
Arap alfabesini öğrenmesi
de mantıklı değil.
İngilizcenin zorunlu olmadığı
gibi Arapça da zorunlu
olmaz. Herkese Osmanlı
Türkçesi öğreteceğiz deyip
dersi zorunlu hale getirirsen,
sonra da onu okutacak
hoca bulamazsan kaş
yapayım derken göz
çıkartırsın, daha kötü
neticelere sonuç verir.
Çünkü bugün milli eğitim
kadrolarında Osmanlı
Türkçesini öğretecek kadar
yeterli öğretmen yok" dedi.
Toplumda yanlış bir algı
oluştuğunu, Allah yerine
Tanrı diyenlere de başka bir
ilah kastettiği gözüyle
bakıldığını söyleyen Özkan,
"Araplar Allah deyince neyi
kastediyorsa biz de onu
kastediyoruz. Maalesef
kendimizde öyle bir algı
oluşmuş ki acemler Hüda
deyince bir sıkıntı olmuyor,
İngilizler God deyince bir
sıkıntı olmuyor, biz Tanrı
deyince sıkıntı oluyor. Ne
imiş biz başka bir ilah
kastediyormuşuz. Ona
bakarsak eğer kökenine
indiğimiz zaman Allah lafzı
da İslamiyet öncesi
Mekke'deki büyük putlardan
birinin ismiydi. Ama iman
olarak yüreğimizden geçen
neyse biz onu kastediyoruz,
onu söylüyoruz" diye
konuştu. Sanal âlemde de
bu konuların sıkça
tartışıldığını kaydeden
Özkan, "Sanal âlemde bazı
söylemler dolaşıyor. "Arapça
bilmezseniz yarın ahrette
nasıl sorguya
çekileceksiniz?" Bizde
diyoruz ki, "Kulunu yaratan
Allah kulunun her halini ve
yarattığı dilini de bilir"
ifadelerini kullandı.
«Bir günde cahil olmadık»
Bir günde cahil
olunmadığının altını çizen
Özkan, "Bazılarının söylediği
gibi "Bir günde cahil olduk"
öyle bir şey söz konusu
değil. Bu bir sürecin
sonunda gelişen durum.
19. Yüzyılda Avrupa'daki
başlayan fikir hareketleriyle
birlikte Türk aydınları da
okuma yazma oranlarının
nerelerde olduğunu bildikleri
için kendilerince çözümler
üretmeye çalıştılar. Sadece
Anadolu coğrafyasındaki
Türkler değil bugün
özgürlüklerine kavuşan diğer
Türk toplulukları da aynı
şekilde uğraşıyorlardı. 10.
yüzyıldan itibaren 19. Yüzyıl
sonuna kadar Arap harflerini
kullanmadık mı? Elbette
kullandık. Ama
kullanmamızın sebebi yeni
girdiğimiz kültür dairesi ile
birleşme arzusuydu. Tarih
içinde baktığımız zaman
Türk topluluğu için en
önemli değişmeyi sağlayan
unsur din olmuş, Budizm'e
girince Budistlerin kullandığı
Sanskritçeyi öğrenmişiz.
Müslümanlığı kabul edince
de Arap dilini ve Arap
harflerini kullanmaya
başlamışız. Zaten tarih
boyunca ilk ve son
kullandığımız milli alfabemiz
Göktürk Alfabesi dediğimiz
alfabe. Ondan sonra
kullandığımız bütün harfler
bizim kendi harflerimiz değil"
şeklinde konuştu.
«Harfin değişik olması o
dilin ne olduğunu
değiştirmez»
Osmanlı döneminde
kullanılan dilin de Türkçe
olduğunu vurgulayan Özkan,
konuşmasına şöyle devam
etti: "19. yüzyılla birlikte
Osmanlı aydınları bu
harflerin kullanımından
doğan sıkıntıyı gidermek için
çok değişik tekliflerle ortaya
çıkıyorlar. Şunu belirtmeliyiz
harfin değişik olması o dilin
ne olduğunu değiştirmez. O
dil Türkçe. Osmanlı Türkçesi
dediğimiz dilde Türkçe. O
dönemin Türkçesi. Bugün
nasıl Türkiye Türkçesi
dediğimiz Türkçe bizim
kullandığımız Türkçe ise
Osmanlı Türkçesi de o
zaman Anadolu'da
kullanılan Türkçenin adı.
Bununla ilgili de tartışmalar
çıkıyor. Bu konuda özellikle
Necip Asım, Ziya Gökalp,
Ömer Seyfeddin, Mehmet
Emin Yurdakul gibi kişiler
Türkçülük akımı ile birlikte
ön planda yer alıyorlar ama
ilk başlarda Ziya Gökalp de
dâhil Arap harflerinin terk
edilmesine karşı çıkıyorlar.
Çünkü biz İslam ümmetiyiz,
eğer bu harfleri terk edersek
bağlarımız kopar diye
düşünüyorlar. Ama bunun
böyle olmadığını sonra
sonra anlamaya başlayınca
değişik fikirler çıkıyor. Çünkü
ilk etapta Türkçenin ünlüleri
dediğimiz sesleri
karşılamada Osmanlı
Türkçesinin harfleri yeterli
olmuyor. Bu da eğitimliler ve
okuma yazma oranı
açısından belli oluyor. Bunu
engelleyebilmek için Enver
Paşa ve o zaman
Azerbaycan'da oldukça ileri
durumda olan Mirza Fetali
Ahundov isimli dilci bu
yazımı değiştirmek
16 Şubat 2015 Pazartesi
gerektiğini ileri sürüyorlar.
Nasıl değiştirelim diyorlar
her sesi göstermek için
sessiz harflerden sonra ünlü
işaretlerini karşılayan Elif
Vav Ye'yi kullanalım diyorlar
ve ayrı ayrı yazalım diyorlar.
Böylelikle dilde okuma
oranını artırmak için çabalar
başlamış oluyor.
«İftihar olunacak büyük
bir milletin adıdır»
Bu tartışmalar baştan beri
süre geliyor. Şemseddin
Sami: "Osmanlı lisânı
tabirini pek de doğru
görmüyoruz. Çünkü bu
unvan, bir devletin
unvanıdır. Hâlbuki lisân ve
cinsiyet Sultan Osman'ın
zuhurundan ve devletin
kuruluşundan eskidir. Bu
lisânı konuşan kavmin ismi
Türk'tür. Lisânın ismi de
Lisân-ı Türkî'dir" diyor. O
zaman şimdiki gibi kültür
merkezi dediğimiz
başşehirde oluşan elit
tabaka bu elindeki gücü
kaybetmek istemediği için
"Biz Osmanlıca
konuşuyoruz. Türkçe
Anadolu'daki köylülerin
konuştuğudur" demek
istedikleri için bu şekilde
söylüyor Şemseddin Sami.
Ve diyor ki, "İftihar olunacak
büyük bir milletin adıdır."
Yani bu dile bir ad
koyulacaksa bunun ismi
Türkçedir diyor. Öyle
"Osmanlı demek olmaz
çünkü bu devletin adıdır.
Devletin adını dile
veremeyiz" diyor.
«Latin harflerini kullanma
kararı ilk Türkoloji
Kongresi'nde alınıyor»
İlk Türkoloji kongresi, 1926
yılında Azerbaycan'ın
başşehri Bakü'de yapılıyor.
Orada çok dikkat çekici bir
gelişme, bütün Türk
toplulukları Latin harflerini
kullanma kararı alıyorlar ve
onlar kullanmaya başlıyorlar.
Biz Arap harflerini
kullanmaya başlıyoruz ama
o zamanın ileri gelenleri
Enver Paşa ve Mirza Fetali
Ahundov nasıl kolaylaştırırız
da halk okuma yazma işini
öğrenir diye çaba sarf
ediyorlar.
«Latin alfabesine geçilme
konusunda ilk teklif II.
Abdülhamid'den»
En önemli teklif de Enver
Paşa ile Ahundov'un teklifi
olan her sesten sonra
okutucu işaretlerin
kullanılmasını tavsiye
ediyorlar. Ama klişeleri
dizme işi çok zor olduğu için
bundan da vazgeçiyorlar.
Cemiyeti İlmiye diye bir
cemiyet kuruluyor. Burada
Şemseddin Sami, Ahmet
Vefik Paşa, Ali Suavi gibi
yazarlar çalışmaya
başlıyorlar. Bunların ilk teklifi
Latin ya da İslav alfabesini
temelli alan bir alfabenin
kullanılma işi oluyor. Fakat
bu pek kabul görmüyor.
İlber Ortaylı'nın söylediğine
göre Latin alfabesine
geçilmesi konusunda ilk
teklifi ortaya atan II.
Abdülhamid'in bizzat
kendisi. Ama tepkiler
değişik şekillerde ulaşınca
bundan vazgeçiyorlar. Bu
cemiyet çalışmaya başlıyor.
İkinci Meşrutiyet döneminde
Tetkikat-ı Lisaniye diye bir
heyet kuruluyor. Bunlarda
hem yazım hem de sözlük
konusunda eski dille imla ve
lügat konusunda çalışmalar
yapıyorlar. İşin temeli
okuma yazma oranının
düşüklüğü ve okumuş
kitlenin düşüklüğüne
dayanıyor.
Atatürk ve Latin
alfabesine geçilmesi
Atatürk de Osmanlı eğitim
sisteminde yetiştiği için bu
konuları o dönemden beri
biliyor zaten. Bu şekilde
çalışmalara başlıyorlar.
Cumhuriyet döneminde de
Latin harflerinin kabulü ile
ilgili Osmanlı'dan beri gelen
çalışmalar neticesinde
çalışmalar başlıyor. Buna ilk
olarak Kazım Karabekir çok
karşı çıkıyor. Latin harflerini
kabul edemeyiz diye
Hâkimiyeti Milliye
Gazetesi'ne demeç veriyor.
Hüseyin Cahit ise buna
karşılık çalışmalar yürütüyor
ve Atatürk'e 1923 yılında
Latin harflerine geçilmesi
konusunda çeşitli baskılar
yapılıyor. Atatürk de, daha
bunun zamanı olmadığını,
buna zaman olduğunu,
henüz böyle bir işe
kalkışılmaması gerektiğini
söylüyor ve vazgeçiyor.
«Harf inkılabından sonra
okuma yazma oranı arttı»
Türk dilini yazmaya elverişli
olmadığı için Arap harfleri,
bu harflere kabahat
bulunuyor hep. 1923'lü
yıllarda okuma yazma
oranına baktığımız zaman
yüzde 10-12'ler görünüyor
ama 1 Kasım 1928'den
sonra, yani harf inkılabından
3 sene sonra yapılan bir
incelemede okuma yazma
oranının yüzde 40-42'lere
geldiği görülüyor. Yani bu
harflerin değişimi ile dil
öğretiminin daha hızlı
olduğunu gösteriyor bize.
Zaten Arap harfleri diyoruz
ama bu yazının
kullanılmasına sadece Arap
harfleri değil, Arap
alfabesinde olmayan P, J, Ç
gibi Acem alfabesinde ya da
Fars alfabesinde kullanılan
harfleri de biz kullanmışız.
Çünkü bu kültürü
İslamiyet'in kabulünde zaten
ameli işlerimizin adlarına
baktığımız zamanda bu
ortaya çıkıyor. Farsçanın
etkisi çok. Daha sonra
Arapça etkisi Osmanlıcada
görülüyor. Ama Türk dilinin
Arap harflerini kullanmaya
başladığı ilk dönemlerde
Farsça etkisi çok.
«Namaz, abdest, oruç
Arapça değil»
İbadetlerimizin adına
baktığımız zaman Arapça bir
isim göremiyoruz. Namaz
Farsça, abdest Farsça, oruç
Farsça hiçbiri Arapça değil.
Ameli işlerin çoğunda biz
İslamiyet'i Araplardan
öğrenmediğimiz, Farslardan
öğrendiğimiz için hep Farsça
terminolojiyi kullanıyoruz.
Arapça olsaydı eğer
"Namaz" yerine "Salat",
"Oruç" yerine "Savm"
demeliydik. Yani tam
manası ile Arap harflerini de
kullanmıyoruz aslında.
«Türkçe yazıldığı gibi
okunan, okunduğu gibi
yazılan bir dildir»
Türkçe yazıldığı gibi okunan,
okunduğu gibi yazılan bir
dildir. Bu aşamaya
gelmemizdeki en büyük
etken Latin harfleri, sesçil
yazım dediğimiz yazımdır.
Yani ağzımızdan çıkan her
sesin tek bir işareti
olmasıdır. Bu bir kazanç mı?
Elbette kazanç. Baktığımız
zaman batı dillerine bazen
bir sesi yazabilmek için dört
harfe kadar çıktığını
görüyoruz işaretlerin. Bu da
Türkçeye uyarlanan Latin
alfabesinin başarısıdır.
«Latin alfabesini ilk
cumhuriyette
kullanmadık»
Tarihi kökenlere gittiğimiz
zaman Latin alfabesini ilk
cumhuriyette mi kullandık?
Hayır. En eski yazılı
eserlerimizden biri olan
Kırım coğrafyasında yazılan
Kodeks Kumanikus isimli bir
eser var. Kıpçak Türkçesi ile
oluşturulan bu eserde Latin
harfleri Türkçenin yazımında
kullanılmış. Bizim
kullandığımız Latin harflerini
kullanan Türk toplumu var
mı? Bugün bize en yakın
lehçe olan Azeriler var.
Kazaklar biraz kullanıyor.
«Atatürk, Türk dünyasında
birlik oluşturmak istedi»
Bakü'deki Türkoloji
kongresinden sonra Türk
toplulukları Latin harflerini
kullanmaya başlayınca
1928'de Atatürk'ün bu Latin
harflerini kullanmaya
başlamasının en büyük
sebeplerinden biri de zaten
Türk dünyasında bir birlik
oluşturma düşüncesi de
yatıyor. Okuma yazmayı
kolaylaştırdığı gibi. 1928'de
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
Latin harflerini kullanmaya
başlayınca bakıyorlar ki
iletişim oldukça hızlanmaya
başlıyor, yakınlaşmalar
başlıyor 1937'de Ruslar
bunun farkına varınca
yaptıkları ihtilalle birlikte
bütün Türk cumhuriyetlerine
farklı farklı kıy kökenleri
alfabeleri bırakıyorlar ve
Latin harflerini iptal
ediyorlar.
«Süreç Türk devleti ile
vücut buldu»
Temeline indiğimiz zaman
Osmanlı Türkçesi dediğimiz
günlerdeki kullandığımız
harfleri çoğunluk
kullanmıyordu. Zaten yüzde
10'du okuma yazma oranı.
Cumhuriyetle birlikte
başlamadı bu çalışmalar.
18. Yüzyıldan itibaren nasıl
bu işi yaygınlaştırabiliriz,
nasıl daha çok okuma
yazmayı insanlara
öğretebiliriz diye çalışmalar
başladı. Bu süreç
neticesinde yeni Türk devleti
ile birlikte bu da vücut
bulmuş oldu. Yani birden
bire hadi Latin harflerine
geçiyoruz diye geçilmedi.
«Devlet belgelerini okuma
yazma bilenler bile
okuyamıyordu»
Arap harflerinden Latin
harflerine geçtiğimiz zaman
cahilleşmedik daha fazla
bilgi sahibi olduk. Arap
harfleriyle yazılan
kaynaklarımız ne oldu?
Kayıp mı oldu? Hayır.
Onların hepsi arşivlerde
duruyor. Onların herkes
tarafından okuyup
anlaşılacağı bir durumda
yok. Çünkü özellikle devlet
belgelerine baktığımız
zaman o dönemdeki okuma
yazma bilenlerin bile
anlayamayacağı durumlar
söz konusuydu. Devletin
bazı özel yazışmalarını
siyakat denilen çok dar bir
kitlenin okuyup yazabileceği
bir yazı türü var. Bunu ben
Osmanlıca biliyorum diyen
Nevşehir'de ne kadar adam
varsa getirelim okuyabilirse
ona bir altın madalya
verelim.
«Osmanlıcayı uzmanlar
öğretmeli»
"Bir günde cahil olduk"
demelerinin sebebi eski
eserlerimizi anlamıyor
olmamız. Bunun için
kimseye engel teşkil
edilmiyor ki. Kalkıp da bir
ilkokul ya da ortaokul
çocuğuna, hepsine
öğretmenin bir anlamı da
yok. Arapçayı öğretmek
istiyorsan Arapçayı öğret.
Ama Osmanlı Türkçesini
öğreteceğim diye herkese
Arap alfabesini öğretmenin
bir anlamı yok. Bu işi
uzmanları yapmalı. Nasıl
batı dillerinde yapılıyorsa
aynı şekilde bunda da
uzmanları ele almalıyız. Yani
herkesin Osmanlı Türkçesini
çok iyi öğrenmesine gerek
yok. Bu işin uzmanları
öğrenir onları günümüz
Türkçesine aktarır herkes de
anlar.
«Kuran-ı Kerim'i herkes
anlamıyor»
Zaten en büyük
hastalıklarımıza baktığımız
zaman Kuran okumayı
biliyor musun? Kuran
okumayı biliyorsun ama
okuduğunu anlamadıktan
sonra ne işe yarıyor? Kuranı Kerim'i okuyup anlamak en
güzeli. Keşke herkes bunu
becerebilse. Ama buna da
gerek yok mealleri var.
Anlamıyoruz. Zaten sıkıntı
buradan kaynaklanıyor. Eğer
geleneksel halden
kurtarabilirsek dinimizi çok
daha farklı olacağına
inanıyorum. Ama maalesef
onu özümseyemediğimiz
için Tanrı desek olur mu?
Allah desek mi olur?
Kalbine bağlı. Allah deyip
hırsızlık yapıyorsan bunun
hesabını verirsin. Ama Tanrı
deyip gerçekten yüreğinde
bir yüce Tanrı'yı
hissediyorsan onun da
karşılığını alırsın.
«Kaş yapayım derken göz
çıkartılır»
"Bir günde cahil olduk"
denmesi çok mantıklı değil.
Herkesin Arap alfabesini
öğrenmesi de mantıklı değil.
Ama biz herkese Arapça
öğreteceğiz diyorlarsa
olabilir belki isteyenler için.
Zorunluluğu olması da çok
mantıklı değil. Nasıl
İngilizce, Almanca,
Fransızca herkese zorunlu
değilse Arapça da zorunlu
olmaz. Koyarsınız seçmeli
ders olarak tabi hocalarını
da yetiştirirsin düzgünce,
öğretirsin karşılığını alırsın.
Ama bugün ki gibi herkese
Osmanlı Türkçesi
öğreteceğiz deyip dersi
zorunlu hale getirirsen sonra
da onu okutacak hoca
bulamazsan kaş yapayım
derken göz çıkartırsın, daha
kötü neticelere sonuç verir.
«İlahiyatçıların yüzde 80'i
Osmanlı Türkçesini
bilemez ve okuyamaz»
Çünkü bugün milli eğitim
kadrolarında Osmanlı
Türkçesini öğretecek kadar
yeterli öğretmen yok.
Anladığımız kadar Hayrat
Vakfı'ndan arkadaşları
kullanacaklar, bu da çok
büyük zarar verir. Çünkü
ilahiyatçı arkadaşların yüzde
80'i Osmanlı Türkçesini
bilemez de, okuyamaz da
çok değişik yerlere gider bu.
Keşke daha mantıklı,
düşünülerek hareket
edilseydi ya da bu işi
bilenlere sorulsaydı daha
düzgün kararlar alınabilirdi."
Haber: Alpaslan Körükcü
11
Nevşehir Güncel
Muskara
Kapadokya
16 Şubat 2015 Pazartesi
HABER
Günlük Siyasi Gazete
MHP KADIN KOLLARI BAŞKANLIĞINDAN
Milliyetçi Hareket Partisi Nevşehir Kadın Kolları İl Başkanı Yıldız Gürbüz yaptığı basın açıklamasında
“Ulusal ve yerel basın kuruluşlarının çeşitli yayınları üzerinde 12 Şubat 2015 tarihinde yaptığımız inceleme
ve araştırmada; Nevşehir Milletvekili Sayın Murat Göktürk'ün, TBMM'nin kadına yönelik şiddeti araştırma
komisyonu görüşmelerinde, kendi görüş ve düşüncelerini açıklamış olduğu, bu komisyona ilgili konularda
bilgi sunumu gerçekleştirmek üzere davet edilmiş olan akademisyenler ile hoş olmayan tartışmalara
girişmiş olduğu ve halkımızı derinden yaralayan açıklamalar yapmış olduğu anlaşılmıştır” diye konuştu.
M
HP Kadın Kolları
Başkanı Yıldız
Gürbüz
açıklamasının devamında
“Öncelikli olarak
belirtmek istiyoruz ki,
bütün sayın
milletvekillerinin olduğu
gibi, Nevşehir Milletvekili
Sayın Murat Göktürk'ün
de, yasama faaliyetlerinin
bir parçası olan komisyon
çalışmalarında görüş ve
düşüncelerini açıklamış
olmasının normal ve
doğal olduğu, bunda
yadırganacak bir durum
olmadığı, dahası, fikir
tartışmalarının da
mümkün olduğu, görüş
ve düşünce farklılıklarının
zaten demokrasi
kültürümüzün yapısında
var olduğu bilinmektedir.
Ancak, Nevşehir
Milletvekili Sayın Murat
Göktürk'ün, adı geçen
komisyondaki görüşmeler
sırasında sarf etmiş
olduğu söz, cümle ve
konular üzerinde
yaptığımız incelemede;
bütün bu açıklamalarının,
ekmeğini yediğimiz,
suyunu içtiğimiz bu aziz
toprakların ruhuna çok
yabancı olduğu, binlerce
yıldır dünyaya sevgi ve
kardeşliği öğreten kadim
medeniyetimiz ile en ufak
bir yakınlığının
bulunmadığı ve özellikle
yüce dinimiz İslamiyet'in
ehlisünnet hiçbir
yorumuna
atfedilemeyeceği
anlaşılmaktadır.
Nevşehir insanının ve
elbette yüce milletimizin
asil duygularından
habersiz olduğu
anlaşılan Nevşehir
Milletvekili Sayın Murat
Göktürk'ün söz konusu
açıklamalarını dikkatle
incelediğimizde; İmamı
Azam Efendimiz, Ahmet
Yesevi Hocamız, Mevlana,
Yunus Emre, Hacı Bektaşı
Veli ve sayısız Horasan
Erenleri'nin sevgisiyle
yoğrulmuş hiçbir vatan
evladının, söz, cümle ve
yorumlarıyla böyle bir
hataya düşmesinin
mümkün olmadığını
düşünüyoruz. Hele de
hukuk tahsili yapmış bir
kişinin, milli ve dini
değerlerimize aykırı
açıklamalar yapmış
olması ve sonrasında
yanlış anlaşıldığını beyan
ederek tevil yoluna
sapmış olmasının da
kabul edilebilir hiçbir
yanının olmadığını
düşünüyoruz. Bu
kapsamda, Nevşehir
Milletvekili Sayın Murat
Göktürk'ün söz konusu
açıklamalarına
baktığımızda; “Kadınlara
bir şey verilmemesi
gerektiği ve kadınların
hak etmesi gerektiği“
vurgusunun, bu
açıklamasında defalarca
tekrarlanmış olduğu
anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla, “kadınların
hak etmesi gerektiği“
yönündeki cümlesinin,
konuşması içerisinden
cımbızla çekilmiş bir
cümle olmadığı ve
konuşmasının tümünde
anlatmaya çalıştığı bir
algı, bir düşünce olarak
kabul edilmesi gerektiği
anlaşılmaktadır. Bu
nedenle, Nevşehir
Milletvekili Sayın
Murat Göktürk'ün,
Nevşehir'imizi ve
elbette Türkiye ülkesini
mahcup ettiği, özellikle
kadınlarımızın toplum
içerisindeki sosyo
kültürel, sosyo ekonomik
ve siyasal alandaki
varlığını tehdit ettiği,
ayrımcılığın, dışlamanın
ve ötekileştirmenin
çukuruna düşerek,
ilimizin olumsuz bir algı
ile anılmasına neden
olduğu anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak; Nevşehir,
Türkiye ve dünya
kamuoyunca Nevşehir
Milletvekili Sayın
Murat Göktürk'ün
“Kadınlara bir şey
verilmemesi gerektiği ve
kadınların hak etmesi
gerektiği“ yönündeki söz,
düşünce ve algısını
hayretle ve esefle
karşıladığımızın
bilinmesini istiyoruz.
Nevşehir'imizin
geleceğinin emanet
edildiği bir sayın
milletvekilinin içinde
bulunduğu zihinsel ve
düşünsel durum
karşısında, halkımızın
geleceği açısından
endişelendiğimizin
bilinmesini istiyoruz. Bu
yanlış zihniyetin,
halkımızın ve özellikle
kadınlarımızın duygu ve
düşüncelerini temsil
edemeyeceğini
düşündüğümüzü bütün
dünyanın bilmesini
istiyoruz. Bu çerçevede,
Nevşehir Milletvekili Sayın
Murat Göktürk'ün,
Nevşehir halkından ve
yüce Türk milletinden
özür dilemesini ve konu
hakkında bir tekzip metni
yayınlamasını bekliyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla
sunarız” diye konuştu.
Haber: Alpaslan Körükcü
TOKİ'DE HER KENTE AYRI TASARIM DÖNEMİ
TOKİ Başkanı Turan:
"Prensip olarak 'hiç bir
şehirde en yüksek binalar
TOKİ'nin yaptığı konutlar
olmayacak' diyoruz. Artık
projelerimizde doğal
taşları daha çok
kullanacağız. Nevşehir
Ürgüp ve Mardin'de
model olacak bir
projelerimiz var." "TOKİ
sektöre açılım yapmak
için kısa ve orta vadede
yurt dışında da faaliyet
gösterecek" Turan, yaptığı
açıklamada, 2002-2015
yılları arasında 649 bin
konut üreterek rekora
imza attıklarını, bu
konutlarda ortalama 3
milyon 300 bin kişinin
yaşadığı düşünülürse bazı
Avrupa ülkelerinin
nüfusundan daha fazla
kişiye kaliteli barınma
imkanı sağladıklarını
kaydetti. TOKİ
konutlarının yüzde 85'inin
orta ve dar gelirlilere
yönelik olduğuna işaret
eden Turan, 2015 yılında
50 bin konut inşa
edeceklerini, bu
konutların yüzde 40'ının
kentsel dönüşüm projeleri
kaynaklı olarak
gerçekleştirileceğini ifade
etti. Türkiye'de son
dönemde konut
tercihlerinin değiştiğini,
TOKİ'nin de kendisini
disipline ederek şehirlerin
kültürlerini yansıtan
mimari anlayışa uygun
projelere yöneldiğini
anlatan Turan, şöyle
konuştu: "Projelere
sadece barınma olarak
bakmıyoruz, yaşam alanı
olarak da bakıyoruz.
Geleneklerimizden gelen
unsurlar projelerimizde
yer alacak. Esnafla
vatandaşların bir arada
yaşadığı, caddesi,
meydanları, bir kültürleri
olan mahalleleri, yeni
yaşam alanlarını
oluşturuyoruz. TOKİ
olarak da artık kalite
dile getiren Turan,
şehirlerin geleneksel
dokularına uygun konut
projelerinin ağırlık
kazandığını söyledi.
Türkiye'nin zengin ve farklı
taş kaynakları olduğunu
kaydeden Turan, "Artık
projelerimizde doğal
taşları daha çok
kullanacağız. Nevşehir
Ürgüp'te model olacak bir
projemiz var. 923 sosyal
konut yapıyoruz, yolu
düşen vatandaşlarımızın
görmesini istiyorum.
Tamamı yöresel taşlardan
imal edilmiş üç katlı
konutlar yaptık. Mardin'de
yeni bir proje geliştirdik.
Mardin'in yöresel
mimarisinden esinlenerek
bugünkü normları taşıyan
"Doğal taşları daha
çok kullanacağız" Her konutlar yapacağız.
Kars'ta, Bursa'da,
kent için farklı konut
Manisa'da, Çorum'da
projelerini hayata
farklı projeler yapıyoruz"
geçirmeye çalıştıklarını
noktasında bir üst evreye
geçtik. Prensip olarak
'hiçbir şehirde en yüksek
binalar TOKİ'nin yaptığı
konutlar olmayacak'
diyoruz. Genel disiplin
olarak yatay mimariyi
benimsiyoruz. Bir eleştiri
var, 'yatay mimariye
geçilince yeşil alanlar
daralacak' diyorlar. Ancak
öyle değil. Biz şehir
merkezlerinde yüksek
mimariye karşıyız. Daha
düşük katlı mimari
projelerle yaşam
alanlarını genişleteceğiz.
Yaklaşık altı aydır bu
disiplinle çalışıyoruz.
Gelenekle, geleceği
birleştiren konseptle
proje üretiyoruz."
diye konuştu. Gelecek
dönemde özellikle dar ve
ve orta gelir grubu
vatandaşlara yönelik
konut projelerine önem
vereceklerini, yeni bir
atak dönemine girdiklerini
sözlerine ekleyen Turan,
kentsel dönüşüm
projelerinin çalışmaları
içinde önemli bir pay
tutacağına dikkati çekti.
TOKİ'nin yurt dışında
Pakistan, Sri Lanka ve
Endonezya'da projeler
yaptığını da kaydeden
Turan, "Somali'de 10 bin
konutla ilgili çalışıyoruz.
TOKİ sektöre açılım
yapmak için kısa ve orta
vadede yurt dışında da
faaliyet gösterecek.
TOKİ'yi birikimlerimizi yurt
dışına taşıyabilecek yapı
haline getirmeyi
düşünüyoruz" ifadelerini
kullandı.
Muskara
Kapadokya
16 Şubat 2015
Pazartesi
HABER
TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU TARİHİNDE BİR İLK
Türkiye Futbol
Federasyonu, bir ilke
imza atarak gelecek
sezonun planlamasını
erken açıkladı. Türkiye
Futbol Federasyonu TFF
Nevşehir İl Temsilcisi M.
Tolga Karaca konuya dair
yaptığı açıklamada,
2015-2016 sezonunun
planlaması ile ilgili
detaylara yer verdi. Spor
Toto Süper Lig'de 20152016 sezonu 14, 15 ve
16 Ağustos 2015
tarihlerinde yapılacak
maçlarla başlayacak. İlk
yarısı 27 Aralık Pazar
günü sona erecek ligde
16, 17 ve 18 Ocak 2016
tarihlerinde yapılacak
maçlarla başlayacak
ikinci yarı 22 Mayıs 2016
Pazar günü
tamamlanacak. Karaca
açıklamasında TFF Süper
Kupa müsabakasının 8
Ağustos 2015 Cumartesi
günü, Ziraat Türkiye
Kupası finalinin ise 25
Mayıs 2016 Çarşamba
günü oynanacağını
söyledi. Ayrıca, 24 ve 25
Eylül 2015 tarihlerine
denk gelen Kurban
Bayramı'nın birinci ve
ikinci günleri ile 31 Aralık
2015 ve 1 Ocak 2016
tarihlerinde profesyonel
ligler ve Türkiye
Kupası'nda maç
yapılmayacağı da
belirtildi. Haber: Ali
Çamur
SPORCU FABRİKASININ
TEMELİ NE ZAMAN ATILACAK?
N
EVŞEHİR (MHA)
Gençlik
Hizmetleri ve
Spor İl Müdürlüğü
Türkiye genelinde ses
getirecek bir projeyi
Nevşehir'de faaliyete
geçirmeye hazırlanıyor.
Edinilen bilgiye göre;
Ak Parti Nevşehir
Milletvekillerinin ve
Gençlik Spor
bakanlığının da
desteğiyle ilimizde
önümüzdeki günlerde
hayata geçirilmesi
planlanan çalışma ile
Nevşehir'in ulusal ve
uluslar arası
organizasyonlarda
yarışacak sporcu sayısı
önümüzdeki yıllarda ciddi
oranda artırılacak.
Önümüzdeki günlerde
konuya ilişkin bir basın
toplantısı düzenlemesi
beklenen il müdürü
Mustafa Ünlüer'in son
birkaç yıl içerisinde
ilimize kazandırılan spor
yatırımlarına ek olarak
yapılacak olan Sporcu
Fabrikasının 2000 Evler
mahallesinde temin
edilen arazi üzerine
kurulmasının
düşünüldüğü öğrenildi.
Salon sporlarında
mevcut bulunan milli
sporcularımızın sayısını
birkaç yıl içerisinde ciddi
boyata artıracak olan
Sporcu fabrikasının
detayları önümüzdeki
günlerde netlik
kazanacak.
ALTINYILDIZ KOLEJİ LİSE GENÇ KIZ BASKETBOL TAKIMI
TÜRKİYE YARI FİNALLERİNDE İLK MAÇINI KAZANDI
zel Altınyıldız
Koleji Genç
Kız Basketbol
takımı Türkiye yarı
finalinin ilk
maçında Konya'da
karşılaştığı
Ö
Çanakkale Ayvacık birinciliği için İzmir
Anadolu Lisesi'ni 64 Özel Hatay Koleji ile
karşılaşacak.
- 53 yendi. Özel
Altınyıldızlı genç kızlar
bu galibiyetten sonra
Pazar günki çapraz
eşleşmede gurup
Şampiyon takıma
Türkiye yarı finallerinde
başarılar diliyoruz.
Haber: Ali Çamur